Olumsuzluk Iksiri, Elixir of Life, (الإكسير الحیاة) El Iksir-ul Hayat, (آب حیات) Ab-ı Hayat, ελιξίριο της ζωής, Aqua Vitae-30.05.2011-Erkan-Kiraz

Ölümsüzlük İksiri, Elixir of Life, [‫ ]الكسیر الحیاة‬El İksir-ül Hayat, [‫]آب حیات‬
Ab-ı Hayat, ελιξίριο της ζωής, Aqua Vitae
Ölümsüzlük İksiri, Elixir of Life, [‫ ]الكسیر الحیاة‬El İksir-ül Hayat, [‫ ]آب حیات‬Ab-ı Hayat, ελιξίριο της ζωής,
Aqua Vitae-İzmit © These pictures were taken from various Internet News Web Pages for the sole
aim of spreading information. Copy Righted to Owners. All Rights Reserved. Freelance Researcher &
Writer; Erkan Kiraz erkankiraz@yahoo.com.
Bugün 30 Mayıs 2011 Pazartesi. Dün geceden beri düngü Günce’mi toparlamakla
harcamıştım. Yazım bitti ve www.ascrib.com sitesine yazımı yüklemeye başladım. Birden
ekran gitti ve “FaceBook ile ortak bir sayfa” çıktı. Ne olduğunu anlaya çalışırken,
“FaceBook ile Bağlan” seçeneğini tıkladım ve FaceBook Hesabı’m ile bağlandı
www.scribd.com sitesine. Ama buradaki Kullanıcı Adım “Aimits Seresa” idi. Scribd’deki
Kullanıcı Adım ise “Erkan Kiraz”.
Ne olduğunu anlamaya çabalarken Scribd’deki “Erkan Kiraz” hesabımda yüklü olan ve

dün istatiksel bilgilerini kaydettiğim bilgiler1 “silindiğini“ yazısı yazmıyor mu ekranda.
Delirmek üzereydim. Olacak şey değildi. www.scribd.com sitesi www.facebook.com sitesi
1
Deneme Yazıları’mı ve Günce’lerimi yüklediğim www.scribd.com sitesinde toplamda 459 adet yazım,
yazılarıma 336,882 adet tıklama ve 107 kişi yazılarımı izliyordu. [28.05.2011, Erkan Kiraz’ın Günlükleri,
Alikahya-İzmit].
Written By Erkan Kiraz 30.05.11 Page 1 / 45
© 1999-2011 Copy Righted to Erkan Kiraz erkankiraz@yahoo.com. All Rights Reserved.

Aqua Vitae-İzmit: Kazakistan Nursultan Nazarbeyev Biliminsanlarının “Yaşam Suyu”nu Bulma
Serivenini Başlatmalarını İstemiş. © These pictures were taken from various Internet News Web
Pages for the sole aim of spreading information. Copy Righted to Owners. All Rights Reserved.
Freelance Researcher & Writer; Erkan Kiraz erkankiraz@yahoo.com.
ile işbirliği yapıyordu ve benim yıllardır www.scribd.com sitesinde “Erkan Kiraz”

Hesabı’mdaki tüm bilgiler siliniveriyordu.

Sitenin bilgi bölümünü kurcaladım ve Sıkça Sorulan Sorular [FAQ] bölümünde bir
şeyler açıklanıyordu ama sorunuma yanıt yoktu. Bu durumda kendilerine sorunun
aktarılması istenen bir mail adresi vardı. Buraya zehir zemberek bir yazı yazdım. Bakalım
ne yanıt gelecek… Acayip kızgındım www.scribd.com sitesinin “Erkan Kiraz” hesabımı ve
yüklediğim 459 adet yazımı ve hesabımdaki tüm bilgileri silmesine…
Başka bir email adresimle “ErkanKiraz41” Kullanıcı Adı ile yeni bir hesap açtım. Bunun
doğrudan www.facebook.com hesabımla bağlantı kurulmasını istemiyordum. Saat oldu
04:00 suları. TV’de salak sapalak bir film var; “İki Genç Kız”…
Başladım Yeni Kullanıcı Hesabı’ma 2011 Mayıs Ayı başından beri yazdığım
günce’lerimi yüklemeye. Yılların tüm yazılarını nasıl yeni baştan yüklerim bilmiyorum ama
bir hırsla başladım yüklemeye… Lanetler yağdırıyorum bir yandan da www.scribd.com
sitesinin bu salakça uygulamasına… Saat 04:35 oldu… Yıllarımı alır tüm yazılarımı bu yeni
hesabıma yüklemek…

Yunanistan’da hükümetin aldığı “Sıkı Para Tedbirleri Paketi”ne Yunanlılar büyük

öfke duymuşlar. Hükümeti protesto etmek için başkent Atina’da “Syntagm Alanı”nda
eyleme başlamışlar. Yunanistan’ın son yıllarda içine girdiği “Mali Bunalım” sonrası
ABD’den dünyaya “kötü uyarılar” yapılıyordu; “Dünya Mali Krize girebilir ve
Yunanistan’da Askeri Darbe tehlikesi var!”…

“Bosna Katliamı” önderlerinden Sırp Ratko Mladiç2 geçenlerde, “AB Üyeliği Sopası”
ile sıkıştırılan Sırbistan Hükümeti tarafından yakalanmış ve yargılanmak üzere
Hollanda, Lahey Adalet Divanı’na gönderilmişti. Yasal izin ile olayı protesto eden
Sırbistan’ın “aşırı milliyetçi” gurupları taşkınlıklarını arttırınca 20 kişi yaralanmış 110 kişi
tutuklanmış. Olaylarda Türkiye Büyükelçiliği’ne de saldırılar yapılmış…
2
Ratko Mladiç [Sırpça: [Ратко Младић], 12 Mart 1942]: Bosna Savaşı sırasında Bosna Sırp Ordusu'nun
Başkomutanıydı. Savaş sırasında Boşnak halkına karşı işlediği soykırım ve savaş suçlarından dolayı Lahey'deki
Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından tutuklama istemiyle aranmaktaydı ve 26 Mayıs 2011
günü Sırp istihbaratı tarafından yakalandı. Srebrenitza katliamı öncesinde bir kameraya konuşarak söylediği,
"İşte 11 Temmuz 1995'te Sırp şehri Srebrenica'dayız. Büyük bir Sırp bayramı arifesinde iken bu şehri Sırp
milletine armağan ediyoruz. Nihayet, yeniçerilere karşı ayaklanmasından sonra bu toprakta "Türkler"den
intikam almamızın vakti geldi" sözleri meşhurdur. 26 Mayıs 2011 tarihinde Sırp polisi tarafından yapılan
açıklamada fiziksel özelliklerinin Mladiç’e benzeyen bir kişinin yakalandığı, ancak kesin sonuca varmak için DNA
testi yapıldığı belirtildi. English: http://en.wikipedia.org/wiki/Ratko_Mladi%C4%87. [Teşekkürler-Kaynak:
Wikipedia.Org; 30.05.2011, Erkan Kiraz’ın Günlükleri, Alikahya-İzmit].

“12 Eylül 1980 Askeri Darbesi”nin mimarlarından Milli Güvenlik Konseyi üyesi
emekli Oramiral Nejat Tümer3 hayatını kaybetmiş4.
Kahvaltıdan bu yana www.facebook.com‘un www.scribd.com‘u satına alması ve iki ayrı

sitenin, FceBook Kullanıcı Bilgileri üzerinden birleştirilmesi ve benim beş yıldan fazladır
kullandığım “Erkan Kiraz” hesabımın silinmesi ile uğraşıyorum… Bu durumu anlatmak ve
bezer durumları yaşayan olup olmadığını öğrenmek için FaceBook Duvarı’ma Türkçe5
ve İngilizce6 kısa çağrılar yazdım.
3
Nejat Tümer [1924, İstanbul-29.05.2011, İstanbul]: 15 Aralık 1941 yılında girdiği Deniz Harp Okulu’ndan 15
Ocak 1944 tarihinde Asteğmen rütbesiyle mezun oldu. 1944-1948 yılları arasında TCG Demirhisar ve TCG
Ayancık Seyir Subaylığı görevlerinde bulundu. 1948-1949 yıllarında A.B.D.’de açılan Torpido kursuna katılan
Tümer 1949 yılında aynı ülkeden alınan TCG Gemlik’e Torpido Subayı olarak atandı ve 1951 yılına kadar bu
görevini sürdürdü. 1955 yılında Deniz Harp Akademisi’nden kurmay subay olarak mezun olduktan sonra TCG
Marmaris, TCG Edremit ve TCG Gemlik Komutanlıkları ile TCG Savarona II. Komutanlığı görevinde bulundu.
1961-1965 yılları arasında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Karargahında Genel Sekreterlik ve Harekat Başkanlığı
Plan Şube Müdürlüğü görevlerini, 1965-1966 yılları arasında I. Muhrip Filotilla Komodorluğu, 1966-1967
yıllarında Donanma Komutanlığı Harekat Grup Başkanlığı görevlerini yaptı. 1967 yılında Tuğamiralliğe terfi etti.
Bu rütbede Donanma Komutanlığı Kurmay Başkanlığı, Navsouth Plan Daire Başkanlığı görevlerinde bulundu,
1970 yılında Tümamiralliğe terfi etti. Tümamiral olarak Harp Filosu Komutanlığı, Deniz Eğitim Komutanlığı
görevlerinde bulundu, 1974 yılında Koramiralliğe terfi etti. 1974-1976 yılları arasında Deniz Kuvvetleri
Komutanlığı Kurmay Başkanlığı görevinde bulundu. 1976 yılında başladığı Donanma Komutanlığı görevinde iken
1978 yılında Oramiralliğe terfi etti. 1980- 1983 yılları arasında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı görevini sürdürdü
ve 06 Aralık 1983 tarihinde emekli oldu. 1980-1989 yılları arasında Milli Güvenlik Konseyi ve Cumhurbaşkanlığı
Konseyi üyeliği görevinde bulundu. Evli ve 2 çocuk babasıydı. [Teşekkürler-Kaynak: Gazete Vatan; 30.05.2011,
Erkan Kiraz’ın Günlükleri, Alikahya-İzmit].
4
Böbreklerindeki rahatsızlık nedeniyle 20 gündür tedavi gördüğü Haydarpaşa Gata'da hayatını kaybeden Nejat
Tümer için yarın Deniz Harp Okulu'nda tören düzenlenecek. Tümer'in cenazesi yarın öğle namazına müteakip
düzenlenecek törenle toprağa verilecek. 12 Eylül Darbesi'ni gerçekleştiren kadroda yer alan Deniz Kuvvetleri
eski Komutanı Oramiral Nejat Tümer, müdahalenin ardından Genelkurmay Başkanı Kenan Evren başkanlığında
kurulan ve kuvvet komutanlarının yer aldığı Milli Güvenlik Konseyi'nde görev yapmıştı. [Teşekkürler-Kaynak:
Gazete Vatan; 30.05.2011, Erkan Kiraz’ın Günlükleri, Alikahya-İzmit].
5
FaceBook, Scribd sitesini almis ve kullanicilarini uzun suredir somadan Scribd sitsine ayni bilgilerle uye
yapiyordu... Benim Scribd'de ayri bir hesabim vardi. 495 adet de belgem yukluydu. Iki hesab birlestirilince
yillardir kullandigim Scribd Kimligim silinmis oldu. Benzer seyleri yasayan oldu mu! [30.05.2011, Erkan Kiraz’ın
Günlükleri, Alikahya-İzmit].
6
Bud, I was induced badly under craziness due to FaceBook & Scribd sites’ unacceptable merging criteria.
Without any prior warning my Scribd Account and all my documenst of nearly 495 “has been deleted” due to
amalgamation of FaceBook & Scribd Accounts on the basis of FaceBook User Account Profile Info. FaceBook has
been signing up every account users into Scribd site in spite of users not intentionally and willingly to sign up
into Scribd site… Is that happened on any of you if you have seperate and different FaceBook and Scribd User
Account? Just much wondered, please reply me back… [30.05.2011, Erkan Kiraz’ın Günlükleri, Alikahya-İzmit].

www.scribd.com sitesinden arkadaşım, “Desta and King Solomon?s Coin of Magic
and Fortune7” adlı romanın Amerikalı Getty Ambau’nun duvarına da çağrımı yazdım.
Benzer biçimde aynı salaklık onun da başına gelmiş ve hesabını kapatmışlar8.
Aqua Vitae-İzmit: Sırp kasabı Ratko Mladiç Tutuklandı ve Hollanda Lahaey Adalet Divanı’na
gönderildi. © These pictures were taken from various Internet News Web Pages for the sole aim of
spreading information. Copy Righted to Owners. All Rights Reserved. Freelance Researcher &
Writer; Erkan Kiraz erkankiraz@yahoo.com.
Cep telefonum çalıyor. Kayıtlı olmayan bir numara. “Buyurun Erkan Kiraz” diyorum.
Karşıdan gelen sesi ilkin tanıyamıyorum. “Ben İrfan Öztürk” demesine rağmen. Birden
ayılıp kendime geliyorum. Kocaeli Meslek Yüksek Okulu, Pazarlama Bölümü’nden
sınıf arkadaşım İrfan Öztürk. Dostluğumuz 1975’lere yaslanıyor. Geçenlerde “Osmanlıca
7
Desta and King Solomon?s Coin of Magic and Fortune: By Getty Ambau. [Thanks-Source:
http://www.gettyambau.com/; 30.05.2011, The Chronicles of Erkan Kiraz, Alikahya-Izmit, Turkey].
8
Getty Ambau: Aimits, Scrubd does crazy stuff. I made a benign comment on a posting this woman (who is
very close to the managment people) had left on someone's page, and they closed my account down. I am not
suprised by what happened to you. Frankly, I am glad I no longer use their site although I miss the friends I
made there. [30.05.2011, Erkan Kiraz’ın Günlükleri, Alikahya-İzmit].

Dilbilgisi” kitabından spiral kitapçık üretmek için uğramıştım… KOÜ Anıtpark Yerleşkesi
batısındaki sokak köşesinde bir Kırtasiye dükkanı var.
Bana o gün “İngilizce Çeviriler” ve “Lisana ve Tez Yazımları” ile ilgili bazı istemlerin
geldiğinden söz etmişti. Ben de bakar ilgilenirim demiştim. Şimdi buna benzer bazı
isteklerin olduğunu ve benimle görüşmek istediğini bildiriyordu. Öğleden sonra kent içine
gelirsen bana mutlaka uğra kardeşim diyordu…
Aqua Vitae-İzmit: İzmit Yerel Gümdenleri. © These pictures were taken from various Internet News
Web Pages for the sole aim of spreading information. Copy Righted to Owners. All Rights Reserved.
Öğleden sonra hazırlanıp otobüsle kent içine gitmeye niyetliyim. Aybüke Beren Kiraz
kızımız benden SBS Test Kitapçıları’nı almamı istiyordu. İrfan Öztürk’e uğrayacaktım.
Dışarıda harika bir hava vardı. Güneş, Yağmurun Islaklığı ve Kokusu ile Esinti…
Site kapısı hizalarında bir aracın kornası çaldı. Dönüp bakınca Alper Aslan’ın beyaz renkli
Opel aracıyla siteden çıkmak üzere olduğunu gördüm. Kız Meslek Lisesi hizalarındaki
annelerinin evine gidiyorlarmış. Beni de kent içine geçerken bırakabileceğini söylüyordu.
Arka koltuğa geçtim…
Halkevi Efe Petrol önlerinde inip Şahabettin Bilgisu Caddesi’nden Alemdar Caddesi
güney ucuna doğru yürümeye başladım. Menekşe Teknik Ticaret’te oyalanacak, bir
bardak çay için Yeni Cuma Parkı Çaybahçesi’ne gidecektim.
Orta alandaki sehpanın üzerine malzemelerini dağıtmış, camın üzerinde bir kağıt,
suluboya resim yapıyordu İsmail Menekşe. Bir iki görüntüsünü aldım. Ziya Kılıç’ın
ikramı bir bardak çayı içtim. Uğur Menekşe ile kısa muhabbete girdim. Muhabbetimizi
selam verip kesen Selçuk Yükçü ile kucaklaştım…
Dostlar Yeni Cuma Camisi Parkı Çaybahçesi’ndeydiler. Caminin taşduvarının kuzey-

doğu köşesinde bir masa çevresinde. İki de dostları vardı. Muhittin Bakan, Hüseyin
Ardoğlu, Hasan Basri Kaya, Emin Bilir, Hayrettin Çetinkaya ve Fikri Orhan. Fikri
Orhan bugün de çantası ile geliş. Çantada bir sürü Arşiv Fotoğrafları, Kitaplar ve başka
başka albümler sığdırmış…

Muhittin Bakan ve Hüseyin Ardoğlu’nun konukları Safa Hoşdil9 ve İzmir’e yerleşik

Mitat Demir’in10 çocuklukları İzmit Mehmetalipaşa’da yan yana sokaklarda geçmiş.
İkisi de İzmit Lisesi’nden mezun olmuş. Safa Hoşdil Atletizm ile uğraşmış lise
yıllarından emekli olduğu Petrol Ofisi’nden emekli olana dek.
Mitat Demir, Eğitim Enstitüsü sonrası İzmit Lisesi’nden uzun yıllar öğretmenlik
yapmış. Özel bir okulun sınavına katılmış ve emekliliğini istetip İzmir’e taşınmış. Sekiz yıl
da orada öğretmenlik yapmış. Emekli olduktan sonra da kopmamış ortamında. Fransızca
Tercümanlık işini yürütüyormuş.
Muhittin Bakan’dan dostlarına ait bilgileri alırken aklıma Fikri Orhan ile 14 Mayıs
2011 günü Fevziye Kafeterya bahçesinde yan yana masalarda oturduğumuz Veli
9
Safa Hoşdil [Muhittin Bakan-Hüseyin Ardoğlu]: Çocukluğu İzmit Mehmetalipaşa’da geçmiş. İkisi de İzmit
Lisesi’nden mezun olmuş. Lise yıllarından itibaren Atletizm ile uğraşmış. Emekli olduğu Petrol Ofisi’nde de
sürmüş uğraşısı. İzmit Lisesi’nden Muhittin Bakan, Hüseyin Ardoğlu ve Mitat Demir ile arkadaşmış. [30.05.2011,
10
Mitat Demir [Muhittin Bakan-Hüseyin Ardoğlu]: İzmit Lisesi’nden Muhittin Bakan, Hüseyin Ardoğlu ve Safa
Hoşdil ile okur. Liseden sonra Eğitim Enstitüsü’ne gider. Sonrası İzmit Lisesi’nden uzun yıllar öğretmenlik yapar.
İzmir’de özel bir okulun sınavına katılır ve üç kişi ile kazanır. İzmit Lisesi’nden emekliliğini istetip İzmir’e taşınır.
Sekiz yıl da orada öğretmenlik yapar. Emekli olduktan sonra da ortamından kopmaz. Fransızca Tercümanlık işini
yürütür. İzmit ile bağları çocukları ve kayın biraderi nedeniyle kesilmez. [30.05.2011, Erkan Kiraz’ın Günlükleri,
Alikahya-İzmit].

Çam11 ile söyleşimiz geliyor… İsmail Menekşe ile gidip söyleşi yaptığımız Nihat Durak
ve onun yaşam öyküsü…
Bir süre önce Yenicuma Parkı köşesinde bir gurup BDP sempatizanı ile Ülkücü
sempatizanı gencin bir birine girdiğini, bıçaklı yaralama olduğunu e olaya parkın kuzey
ucunda araçları çevresinde bekleyen Çevik Kuvvet mensuplarının müdahale ettiğini ve
11
Veli Çam [1926, İzmit-]: Fikri Orhan ile İzmit Fevziye Kafeterya’da, kapalı alanın kuzey-batı yamacında bir
masa çevresindeyiz. Yan masada İzmit’in eski esnaflarından olduğunu söyleyen ve daha önce de benzer biçimde
yaşam öyküsünü dinlediğimiz Veli Çam oturuyor. Ailesi 1924 yılında Yanya, Yunanistan’dan Mübadil Muhacir
[Yerdeğişim Göçmeni] olarak İzmit’e göç etmiş. İzmit Maliyesi’nde Vergi memuru olarak çalıştıktan sonra,
ayrılıp Muhasebe Bürosu’nu açmış. İlk Muhasebe Büroları’ndanmış bürosu. Eski Garajlar çevresinde bir
yerdeymiş. Fikri Orhan da benzer alanda “Şekerci Fikri” olarak uzun yıllar iş yapmış. Anlatıların çoğunu biliyor.
Bir çok soruyu Fikri Orhan soruyor Veli Çam’a. Benzer mesleği yürüten Nihat Durak’ın da adı geçiyor. Nihat
Durak yaşarken Oğuz İşmerkezi’nin güney-batı yanında ikinci katındaki büroya gitmiştik İsmail Menekşe ile.
Konuşmalarından bilgiler yazmış görüntüler almıştım. Nihat Durak’ın kızı Tülay Durak Filiz’den İngilizce dersleri
almıştım eskilerin İzmit Belediyesi Yapısı doğu yanındaki o zamanların İzmit Ticaret Odası’nın alt katındaki
salonunda. Damadı Adnan Filiz uzun yıllar Kocaeli Fuarı Müdürlüğü’nü yürütmüştü. Tülay Durak-Adnan Filiz çifti
sonraki yıllarda bir büro açmış Dünya Gazetesi’nin temsilciliğini yürütmüşlerdi. Veli Çam yaşamından kesitler
aktarıyordu. Oturdukları Kozluk Mahallesi Muhtarlığı’nı yürütmüş. İzmit’te Çamaşır Suyu üretimi yapıp piyasaya
sürmüş. Eski Garajlar, istiklal caddesi batı ucunda Fotoğraf Stüdyosu vitrininde gördüğü bir kızı beğenmiş. Vergi
Memuru olarak gittiği Kandıra’da kızı ailesinden istetmiş ve evlenmişler. İki kızları olmuş. Eşi geçen yıllarda
ölmüş. Kızları evlenmiş ve kendi yaşamlarını sürdürüyorlarmış. Kendisi İzmit’te yaşamını sürdürüyormuş.
Çocuklu zamanlarından günümüze belleğinde kalan bazı bilgilere aktarıyor Demiryolu Bulvarı çevresi, Halkevi ve
Eski hamam Sokak, Otel Asya, Fevziye Camisi çevresi, Ankara Caddesi, Yenicuma Camisi batı çevresi ve İzmit
Eski Vapur İskelesi, Eski İzmit Garı çevresi, Kozluk Mahallesi, Akçakoca Mahallesi, Redif Dairesi, 50. Yıl İ.Ö.O.
çevrelerine dair. İzmit kökenli Yusuf Çam ile bir yakınlıkları olup olmadığı sorumuza hayır yanıtı veriyor.
[Teşekkürler-Kaynak: Veli Çam ve Fikri Orhan Gazetesi; 14.05.2011, Erkan Kiraz’ın Günlükleri, Alikahya-İzmit].

olaya karışanları derdest edip götürdükleri anlatılıyordu… Kavga eden geçler KOÜ
öğrencileriymiş…
Masa oturanları olarak kalkıyoruz. Bir bölümümüz ayrılıyor geriye kalanlar Anıtpark
ucuna doğru yürümeye başlıyoruz. Ben İrfan Öztürk’ün12 Photocopy Center
dükkanlarına gideceğim. İrfan Öztürk bazı “Tez ve Lisans Hazırlama” isteklerinden
söz etmişti telefonda bana.
İrfan Öztürk yoğun ve hummalı bir çalışma içinde sokak içindeki dükkanında. İki üç
elemanı da aynı biçimde. Soluklanınca yanıma geliyor ve elime üç “Tez Formu” veriyor.
İkisi Spor Meslek Yüksek Okulu’na diğeri de Mimarlık Fakültesi’ne ait. Tezlerin Telsi
Tarihleri çok yakın; 10.06.2011 ve 04.06.2011. Bu kısa süre için allame olunsa bitirilecek
Aqua Vitae-İzmit: Türkiye Gümdenleri. © These pictures were taken from various Internet News
12
Üniversite Kitapevi: Nusret & İrfan Öztürk. Cedit Mah. Muzaffer Fidan Sok. KOÜ Anıtpark Yerleşkesi Yanı-
İzmit. İrfan Öztürk GSM: 536-249 29 90. [Teşekkürler: Kaynak; İrfan Öztürk; 27.05.2011, Erkan Kiraz’ın

işi değil. Ben daha çok Aşmanca, Fransızca ve İngilizce çeviriler ile ilgilenebilirim
diyorum…
Kızımın istediği SBS Kitapçıkları buradaki kırtasiye dükkanlarında yok. Sanat

Sokağı’ndaki Eylül Kitapevi’ne13 gideceğim. Uzun bir yol var yürümem için. Atatürk
Bulvarı, Leyla Atakan Caddesi, Hürriyet Caddesi ve Alemdar Caddesi. Ara sokak ile
Sanat Sokağı’ndayım. Son bir adet kalmış şansımıza. Bedeli TL 9.00. Alıyorum, kitap bir
poşete konuluyor. Sokağın dibindeki iki pasajdan birisi ile Hafız Şerif Sokağı’na
çıkıyorum. Dar Sokak’tan geçeceğim.
Sokakta dükkanları olan Yusuf Elbasan’a14 denk geliyorum. Dolanıyor dükkanları

önünde. İki dükkanı arasında eskilerde Araç lastikleri satan tek katlı bir yapı vardı. Yerine
kuzey ucunda bodrum katı da olan bir yapının temel çalışmaları başlatılmış. Dar alanda
sarı renkli bir iş makinesi var…
Fethiye Caddesi, Fevziye Parkı köşesindeki simitçiden bir akşam simit alıyorum ama
oldukça bayat çıkıyor. Tazeliğine bakmadan almıştım. Fevziye Kafeterya içinde geçme
savaşı verip, Halkevi-Fevziye Camisi önlerinden KBB Su Pompa İstasyonu Alanı
kıyılarına geçiyorum. İnsanlar salkım saçak araçlarla. Osmanlı Zamanları’ndan ayrım
tek; motorlu araçlar ve beton yapılar. Gerisinde zaman durmuş…
Halkevi otobüs durağında şansıma 28 numaralı halk otobüsü yanaşıyor. Ücretimi TL 1.50
ödeyip pencere dibinde tekli bir koltuğa oturuyorum. “Osmanlı tarihi” kitabımı okuyarak
yolculuk yapacağım. Kafamı kaldırdığımda Mithatpaşa Caddesi’ne erişimi oluruz zaten…
Kentsa Sitesi köşesinde iniyorum otobüsten…
13
Eylül Kitapevi: Büro Kitap Kırtasiye: Erdal Beyaztaş. Ömerağa Mah. Baba Sok. No: 2/A, Tel: +90-262-331
99 91. [30.05.2011, Erkan Kiraz’ın Günlükleri, Alikahya-İzmit].
14
Yusuf Elbasan: İbrahim Pala Züc. Müh. İnş. Taah. Gıda Tur. San. Tic. Ltd. Şti. Jumbo Store: Ömerağa Mah.
Hafız Şerif Sok. No: 1, İzmit. Tel: +90-262-232 01 25, Email: izmitjumbo@mail.mail.koc.net Freshmoon Store:
Ömerağa Mah. Fethiye Cad. Dar Sok. No: 9/C, İzmit. Tel: +90-262.323 01 24, Email: izmittefal@mail.koc.net.
GSM: +90-0-532-414 50 51. [04.08.2010, Erkan Kiraz’ın Günlükleri, Alikahya-İzmit].

Kentsa Sitesi kapısına girince ilkin Hanife Aykan Kiraz’ın cep telefonunu çaldırdım.
Açan olmayınca Barış Aykan’ın cep telefonunu çaldırdım. Ekmek gerekiyor mu diye
sordum. Hanife Aykan Kiraz, Kentsa Sosyal Tesisleri’ne spora gitmiş. Kapıyı Aybüke
Beren Kiraz kızımız açmıştı. Hoş geldin demeden istediği SBS için “Anafen Deneme
Testleri” kitabını alıp almadığımı sordu. Poşeti uzattım. İçinde Lord Kinross’un
“Osmanlı Tarihi” kitabı da vardı.
Yolda 28 numaralı yeşil renkli Alikahya otobüsünde, en geride sol yanda pencere
dibindeki tekli koltukta kitabımı kaldığım yerden okumayı sürdürmüştüm Ayköşe Unlu
Mamuller Fırını’na dek. Anlatım 16. yüzyıla gelmişti. Fatih Sultan Mehmed’in15 iki
15
Fatih Sultan Mehmet [Osmanlıca: [‫ ]محمد الفاتح من أنا ساني‬Mehmed-el Fatih min ena Sani, [‫ ]ابو الفتح‬Ebu El Fetih:
Fethin Babası, [‫ ]محمد ساني‬Mehmed-i Sani: II. Mehmed > Türkçe: II. Mehmed veya Fatih Sultan Mehmed, Divan
Edebiyatı'nda ki adıyla [‫ ]عوني‬Avnî: Allah’ın Yardımcısı, 29 Mart 1432, Edirne-3 Mayıs 1481, Gebze, Kocaeli.
Deutsch: Mehmed II. Oder Mehemmed, Ebu el-Feth: Vater der Eroberung, Fatih: Der Eroberer, El Arabi [‫]العربیة‬-
Arapça: [‫ ]محمتتد الفاتتتح‬Muhammed Fatih, Elleniki [Ελληνικά]-Yunanca: [Μωάμεθ Β΄ ο Πορθητής] Mo̱ámeth V o
Porthi̱tí̱s- Mohamet V o Portitis & [Μεχμέτ Φατίχ] Mechmet Fatich-Mehmet Fatih, English: Mehmed II, Mehmed-i
Sani, el-Fatih, Mahomet II, The Conqueror, Farisi [‫]فارسي‬-Farsça: [‫ ]محمد دوم‬Muhammed Dum, Français: Mehmet II
le Conquérant ou Mehmed II Fatih, Italiano: Maometto II, Latina: Mahometus II, Expugnator]: Yedinci Osmanlı
Padişahı. Sultan II. Murad ve Hüma Hatun'un oğludur. İstanbul'u fethetmesinden sonra Fatih lakabıyla
anılmıştır. İstanbul'un fethi, Orta Çağ'ın sonu Yeni Çağ'ın başlangıcı olmuştur. Bundan dolayı Fatih, "çağ açan
hükümdar" olarak da tanınır. İstanbul'u fethetmesinden sonra [‫ ]قیصررمم‬Kayser-i Rum: Doğu Roma İmparatoru
unvanını da kullanmaya başlamıştır. İstanbul'un fethiyle 1000 yıllık Bizans İmparatorluğu son bulmuştur. Fatih,
çıkardığı yasalarla devleti önemli ölçüde yeniden biçimlendirmiştir. English:
http://en.wikipedia.org/wiki/Mehmed_II. [Teşekkürler-Kaynak: Wikipedia.Org; 21.05.2011, Erkan Kiraz’ın

oğlu II. Beyazıt16 ve Cem Sultan17 arasındaki “Taht Kavgası”ndan söz ediliyordu. O
dönemde Mısır’a egemen olan Memluklular’dan18 söz ediliyordu.
16
Bayezid II [Osmanlıca: [‫ ]بایزید ثتانی‬Bayezid-i Sani: II. Bayezid, Divan Edebiyatı’ndaki Mahlası: [‫ ]عتدنی‬Adni:
Cennetlik, Türkçe: II. Bayezid, II. Beyazıt veya Sofu Bayezid, Beyazıt, Bayezit. 3 Aralık 1447-26 Mayıs 1512]:
Sekizinci Osmanlı padişahıdır. Babası [‫ ]محمد الفاتح من أنا ساني‬Fatih Sultan Mehmed annesi [‫ ]سّتی مكریمه خاتون‬Sitti Mükrime
Hatun'dur. [‫ ]یتتاوز ستتلطان ستتلیم‬Yavuz Sultan Selim'in de babasıdır. Tahta geçtiğinde 511.000 km²'si Asya'da,
1.703.000 km²'si Avrupa'da olmak üzere toplam 2.214.000 km² olan imparatorluk toprakları, vefatında yaklaşık
olarak 2.375.000 km² idi. II. Bayezid'in ismi Latin harfli Türkçe metinlerde Beyazıt, Beyazıd, Bayezit, Bayezıd
gibi değişik imlalar ile yazılsa da sultanın adı bütün Osmanlıca kaynaklarda ve metinlerde [‫ ]بایزید‬Bayezid olarak
geçmektedir. Türk Dil Kurumu, günümüzde Beyazıt, Bayezit şeklindeki yazımları benimsemiştir. Modon
Fetihnamesi’nde, [‫ ]امیر الموئمنین سلطان الغزات والمجاهدین ناصر الشریعات والمللة والدین غیاث السلم‬Emiru'l-Mü'minîn Sultanu'l-Guzat ve'l-
Mücahidîn Nâsiru's-Seriat ve'l-Milleti ve'd-Din Giyâsu'l-İslâm:Müminlerin Emiri Gazilarin Sultanı ve Şeriat, Millet
ve Din’in Yardımcı Sacaşçısı ve İslam’ın Yardımcısı ve [‫ ]معین المسلمین سلطان بایزیتتد‬Muinu'l-Müslimîn Sultan Bâyezid:
Müslimanların Yardımcısı Sultan Bayezid diye anılmıştır. English: http://en.wikipedia.org/wiki/Bayezid_II.
[Teşekkürler-Kaynak: Wikipedia.Org; 30.05.2011, Erkan Kiraz’ın Günlükleri, Alikahya-İzmit].
17
Cem Sultan [23 Ocak 1459, Edirne Sarayı-25 Şubat 1495 Napoli İtalya, Osmanlıca: [‫ ]جم سلطان‬Cem Sultan,
Türkçe: Cem Sultan, Batı Dilleri: Gem, Djem, Цём, Jem; nicknamed Jem, Jem Zizim]: Fatih Sultan Mehmet'tin
en küçük oğludur, 23 Ocak 1459 tarihinde Edirne Sarayı'nda dünyaya geldi. Doğum haberi Fatih'e Yunanistan
Seferi’ne giderken ulaştı. Cem, dört yaşına geldiğinde çeşitli hocalardan dersler almaya başladı. Bu eğitim on
yaşına kadar sarayda devam etti. Rumca dâhil bazı dilleri mükemmel öğrendi. Önce Kastamonu
Sancakbeyliği'ne daha sonra da Konya Valiliği'ne tayin edildi. Dönemin ilim ve kültür merkezi olan Konya'da üç
yıl kaldı. Cem Sultan 22 yaşındayken 3 Mayıs 1481'de Fatih Sultan Mehmet'in ölümü üzerine Amasya'da
bulunan Şehzade Bayezid ve Konya'da bulunan Cem Sultan'a haberciler gönderildi. Veziriazam Nişancı
Karamanî Mehmet Paşa, sultanın vefatını bir süreliğine gizlemeye çalışmışsa da bunu başaramamıştı. Duruma
kızan Yeniçeriler ayaklanıp sadrazam Karamanlı Mehmed Paşa'yı öldürdüler ve Şehzade Bayezid'in, İstanbul'da
bulunan oğlu Korkut'u saltanat naibi ilan ederek onu taht'a çıkardılar.Ancak Cem Sultan'a gönderilen haberci,
yolda Şehzade Bayezid'in kayınbabası ve Anadolu Beylerbeyi olan Sinan Paşa tarafından yakalandı ve
öldürülmesi neticesinde Cem Sultan haberi aldığında iş işten geçmiş, en büyük destekçisi sadrazam Karamanlı
Mehmed Paşada yeniçerilerin isyanıyla öldürülmüştü.. Cem Sultan, babasının vefatını dört gün sonra
öğrenebildi. Şehzade Bayezid, İstanbul'a varır varmaz devlet idaresini eline aldı. English:
http://en.wikipedia.org/wiki/Cem. [Teşekkürler-Kaynak: Wikipedia.Org; 30.05.2011, Erkan Kiraz’ın Günlükleri,
Alikahya-İzmit].
18
Memluklular [Arapça: [‫ ]سلطنة الممالیك‬Saltanat al-Memalik ya da [‫ ]دولة الممالیك‬Devlet-ül-Memalik, Osmanlıca: [‫سلطنة‬
‫ ]المملتتوك‬Salatana-ül Memluk, Türkçe: Memlûk Sultanlığı, Memlûk Devleti, Memlûk Saltanatı veya Kölemen
Devleti]: Bir ulus devleti olmayan ve kölelikten gelen Memlûklerin bugünkü Mısır ve Suriye'de kurduğu bir
askeri aristokrasi devletidir. Memlûk sözcüğü Arapçada köle demektir. Bu yüzden devletin ismi Türkçe’de
Kölemen Devleti olarak da geçer. English: http://en.wikipedia.org/wiki/Mamluk_Sultanate_%28Cairo%29.
[Teşekkürler-Kaynak: Wikipedia.Org; 30.05.2011, Erkan Kiraz’ın Günlükleri, Alikahya-İzmit].

Cem Sultan, Konya ve Karaman’da isyanlar çıkartıp yenilince Halep, Şam ve Kudüs
üzerinden Kahire’ye kaçıyor ve Memluk Sultanı’na sığınıyor. Oradan Rodos
Şövalyeleri’ne sığınır. Fransa, Vatikan ve Roma’da Hıristiyan Devletler’in elinde bir
koz olur. Sonunda Papa Borgia tarafından zehirlenerek Napoli’de ölür.
II. Beyazıt, Osmanlı Donanması’nı geliştirir ve Akdeniz’de seferlere çıkar.

Yunanistan’da Lepante, Modon ve Navarino’yu işgal eder. Memluklulara karşı altı
kez sefer düzenler. Sonraki yıllarda İran Sınırı bölgesinde egemen olan “Kızılbaş ve Şii
Aşiretler”, 1502’de kendisini İran Şahı ilan eden Şah İsmail’e19 karşı sefer başlatır.
İslamiyet içinde ikilik Şah İsmail ile başlamış olur.
Kendisinin Hz. Ali Sülalesi’nden geldiğini ve dolayısı ile Hz. Muhammed’in soyundan
olduğunu ileri sürerek Şiilerin Koruyucusu olduğunu açıklar. II. Beyazıt’ın üç oğlundan
Ahmet ve Selim arasında egemenlik savaşı başlar. Babasının desteğini almasına rağmen
Ahmet kardeşi Selim’e karşı yenik düşer ve Saltanat Selim’e kalır. II. Beyazıt doğduğu
yer Dimetoka’ya20 çekilir…
19
Şah İsmail [Türkçe: I. İsmail, Şah İsmail olarak da bilinir. Azerbaycanca: [‫ ]شتاه استماعیل‬Şah İsmayıl Xətai,
Farsça: [‫ ]شاه اسماعیل اول‬Şah İsmail-i Evvel; 17 Temmuz, 1487; Erdebil, Akkoyunlular-24 Mayıs, 1524; Erdebil,
Safevi Devleti]: Safevi Tarikatı'nın önderi, Safevi Devleti'nin kurucusu ve ilk hükûmdarı. English:
http://en.wikipedia.org/wiki/Ismail_I. [Teşekkürler-Kaynak: Wikipedia.Org; 30.05.2011, Erkan Kiraz’ın
20
Dimetoka [Yunanca: [Διδυμότειχο] Didymóteicho, Bulgarca: [Димотика], 1974'e kadar Katharevousa
Yunancası ile [Διδυμότειχον] Didymóteichon, Osmanlıca: [], Türkçe: Dimetoka]: Yunanistan'da, Batı Trakya'da,
Evros (Meriç) ilinin (nomos) sınırları içinde bir ilçedir. Evros (Meriç) ilinin (nomos) sınırları içinden geçen Kızıl
Çay'ın içerisinden geçtiği bir ilçedir. Türkiye sınırına 12 kilometre mesafede, Sofulu'nun 20, Dedeağaç'ın 90
kilometre kuzeyindedir. 2001 rakamlarına göre ilçe merkezinin azalma eğilimi gösteren nüfusu 8.000, ilçe
bütününün nüfusu 19.300'dür. Evvelce Plotinoupolis olarak anılan Didymoteichon Geç Bizans döneminden
itibaren bölgesinde önem kazanmış, imparatorluğun son hanedanı Palaiologus'lara karısı aracılığı ile akraba
olmakla hanedana bir anlamda dışarıdan giren rakip imparator VI. Yannis Kantakuzenos 26 Ekim 1341'de
destekçilerince burada imparator ilan edildi ve uzun bir iç savaş sürecinden sonra 16 Mayıs 1346'da burada taç
giydi. 1343'de Kantakuzenos'un karısı Eirene'in burada Bulgarlarca ablukaya alınması üzerinde yardıma
çağırılan Aydınoğlu Gazi Umur Bey 380 gemi ve 29,000 askerle bölgeye gelerek Bulgarları Didymoteichon'dan
uzaklaştırmayı başardı. 1345'de yine Aydınoğlu Gazi Umur Bey, yanında Saruhan Beyliği hanedanından
Saruhanoğlu Süleyman Bey olduğu halde 20,000 süvari ile Orhan Gazi'nin evvelce buraya sevkettiği birliklere
katılmış ve üç beyliğin müşterek kuvveti Didymoteichon bölgesini egemenliği altına başlayan Bulgar şaki
Momçilo'yu 7 Haziran 1345'de yenmeyi başarmışlardır. 1361'de Osmanlı Devleti topraklarına dahil edilmesinin
ardından Dimetoka döneminde Balkanların önemli merkezlerinden biri haline geldi. Osmanlı padişahı 1. Murat,
Edirne'de Eski Saray inşa edilirken 5 yıl burada kalmış, oğlu Yıldırım Bayezid burada doğmuştur. Önemli bir
Osmanlı mimari eseri olan (halen bakımsız durumdaki) Çelebi Sultan Mehmet Camii (Dimetoka Beyazıt Camii de
denir) bu dönemde inşa edilmiştir. Kara Timurtaş Paşa oğlu Oruç Paşa'nın 1398, Feridun Ahmed Bey'in 1571
tarihli hamamları da bulunmaktadır. Bu anlamda, Dimetoka'nın kısa bir süre için, Osmanlı Devleti'ne (Bursa'nın
yanı sıra ve Edirne öncesinde) başkentlik yaptığı söylenebilir. 18. yüzyılda ise, Rusya'ya karşı giriştiği Poltava
Savaşı'nı kaybederek Osmanlı İmparatorluğu'na sığınan İsveç kralı Demirbaş Şarl, 1713-1714'de burada
meskun tutulmuştur. Dimetoka, esasen, 2. Balkan Savaşı'nda Enver Paşa tarafından Edirne ile birlikte geri
alınan bölgenin içindedir. Ağustos 1913 Bükreş Antlaşması ile Bulgaristan sınırları içinde kalan Batı Trakya
demiryolu hattının 50 km.lik bir kısmı Meriç'in batı kıyı şeridini takip ederek buradan geçmekteydi. Bu da,
Bulgaristan iç bölgeleri ile Batı Trakya limanları arasındaki ulaşımın kısmen Türkiye topraklarından geçmesi
sonucunu doğurmaktaydı. 1915 sonbaharında, Çanakkale Savaşı'nın kritik dönemleri aşıldıktan sonra, yeni
saldırılara karşı Almanya'dan sevkedilecek malzemenin Türkiye'ye ulaşabilmesi için Bulgaristan'ın Almanya-
Avusturya-Osmanlı İmparatorluğu ittifakı içinde savaşa girmesi çok önemli görülmekteydi. Savaşın her iki ittifak
grubunun da uzun bir süre lobi yaptığı Bulgaristan, bu kritik bölgeyi (savaşın sonunu beklemeksizin) hemen
terketmeyi kabul eden İttihat ve Terakki politikası ile cezbedildi. Böylece Dimetoka yöresi, 1915'de Bulgaristan'a
bırakılarak bu ülkenin İttifak Devletleri tarafında savaşa girişinin rüşveti oldu. I. Dünya Savaşı sonunda, Lozan
Antlaşması ile kesinleşecek şekilde Yunanistan'a dahil edilmiştir. Günümüz Dimetoka'sının karşılaştığı en büyük
sorun mütemadiyen Meriç Nehri'nin taşkınlarına uğramasıdır. English:
http://en.wikipedia.org/wiki/Didymoteicho. [Teşekkürler-Kaynak: Wikipedia.Org; 30.05.2011, Erkan Kiraz’ın

Bu Selim, Kırım’da Valilik yapan Kanuni Sultan Süleyman21 diye nam yapacak olan
Sultan’ın babası Yavuz Sultan Selim’dir22. Şah İsmail’i Çaldıran Meydan
Savaşı’nda23 yener ve Anadolu’da birliği sağlar. Bin kadar ustayı imar işlerinde
kullanmak için İstanbul’a gönderir.
21
Kanuni Sultan Süleyman [Osmanlıca: [‫ ]ستتلیمان الول‬Süleyman-ı evvel, [‫ ]ستتلطان ستتلیمان القتتانونی‬Kanuni Sultan
Süleyman > Türkçe: I. Süleyman veya Kanuni Sultan Süleyman, 27 Nisan 1495, Trabzon-6 Eylül 1566,
Zigetvar, Divan Edebiyatı'ndaki adıyla [‫ ]محّبتی‬Muhibbi ya da birçok Batı Ülkesi’nde bilindiği isimle Muhteşem
Süleyman]: Onuncu Osmanlı padişahı ve 89. İslam halifesidir. Ayrıca I. Süleyman'ın 10. Osmanlı sultanı olması
sebebiyle On numarayı tamamlayan manasına gelen [‫ ]صائبل العشرالكاملة‬Saibü'l Aşereri'l Kamilet'de denmiştir. 1520
yılında, [‫ ]سلیم الول‬I. Selim'in ardından tahta çıktı. 1521'de [Београд] Belgrad, 1522'de [Ρόδος] Rodos, 1526'da
[Mohács] Mohaç, 1534'de [‫ ]بغتداد‬Bağdat ve [‫ ]تتبریز‬Tebriz, 1538'de Boğdan'ın tamamı ve [Πρέβεζα] Preveze,
1541'de [Magyarország] Macaristan'ın tamamı, 1543'de [Esztergomi vár] Estergon, 1551'de [‫]طرابیلتتتس‬
Trablusgarp, 1553'de [‫ ]صفویان‬Safevi topraklarının bir kısmı, 1566'da Zigetvar I. Süleyman tarafından fethedildi.
I. Selim'den 6.557.000 km2 olarak devraldığı Osmanlı İmparatorluğu'nu, kırk altı yılda 14.893.000 km2'ye
ulaştırdı (Avrupa'da 1.998.000 km2, Asya'da 4.169.000 km2, Afrika'da da 8.726.000 km2 olmak üzere).
Zigetvar fethedilmeden 1 gün önce, 6 Eylül 1566 tarihinde hayatını kaybetti. 45 yıl 3 ay 7 gün padişahlık yaptı.
Saltanatının 2745 gününü (7,5 sene) at sırtında seferlerde geçirdi. 13 büyük seferinde at üzerinde yaklaşık 43
000 kilometre kadar mesafe katetti. 21 eyalet ve 250 sancaktan oluşan Osmanlı Devleti çok geniş sınırlara
ulaştı. English: http://en.wikipedia.org/wiki/Suleiman_the_Magnificent. [Teşekkürler-Kaynak: Wikipedia.Org;
30.05.2011, Erkan Kiraz’ın Günlükleri, Alikahya-İzmit].
22
Yavuz Sultan Selim [Osmanlıca: [‫ ]سلیم الول‬Selim-i Evvel, [‫ ]یاوز سلطان سلیم خان‬Yavuz Sultân Selim Han, [‫خادم الحرمین‬
‫ ]الشرفین‬Hâdim-ül Haremeyn-üş Şerefeyn, Türkçe: I. Selim ya da Yavuz Sultan Selim, 10 Ekim 1470-21/22 Eylül
1520]: 9. Osmanlı padişahı ve 88. İslam Halifesi’dir. Babası [‫ ]بایزیتتد ثتتانی‬II. Bayezid, annesi Dulkadiroğulları
Beyliği'nden [‫ ]گلبهار خاتون‬Gülbahar Hatun'dur. Tahtı devraldığında 2.375.000 km2 olan Osmanlı topraklarını sekiz
yıl gibi kısa bir sürede 2,5 kat büyütmüş ve ölümünde imparatorluk topraklarının 1.702.000 km2'si Avrupa'da,
1.905.000 km2'si Asya'da, 2.905.000 km2'si Afrika'da olmak üzere toplam 6.557.000 km2'ye çıkarmıştır.
Padişahlığı döneminde Anadolu'da birlik sağlanmış; Halifelik Abbasilerden Osmanlı Hanedanı’na geçmiştir. Ayrıca
devrin en önemli iki ticaret yolu olan İpek ve Baharat Yolu'nu ele geçiren Osmanlı, bu sayede Doğu Ticaret
Yolları’nı tamamen kontrolü altına almıştır. Selim, tahta babası II. Bayezid'e karşı darbe yaparak çıkmıştır.
Şehzade Selim, tahta çıkmadan önce vali olarak Trabzon'da görev yapmıştır. Yavuz Sultan Selim'e kızını vermiş
olan Kırım Hanı Mengli Giray, ona askeri destek sağlayarak tahta geçmesine yardım etmiştir. 1512'de tahta
çıkan Sultan Selim, Eylül 1520'de Aslan Pençesi (Şirpençe) denilen bir çıban yüzünden henüz 50 yaşında iken
vefat etmiştir. English: http://en.wikipedia.org/wiki/Selim_I. [Teşekkürler-Kaynak: Wikipedia.Org; 30.05.2011,
23
Çaldıran Savaşı [Çaldıran Muharebesi, Çaldıran Meydan Muharebesi, Çaldıran Savaşı, Çaldıran Meydan
Savaşı ya da Çaldıran Alan Savaşı]: Osmanlı padişahı I. Selim ile Safevi hükümdarı I. İsmail arasında 23
Ağustos 1514'te, günümüzde İran sınırları içinde olan Maku şehri yakınında yer alan Çaldıran Ovası'nda yapılan
savaş (Volker Eida'e göre Van Gölü'nün hemen kuzeyindeki bir yer değil, bugün İran'ın sınır içerisindeki
Maku'ya biraz uzak bir yer). Muharebe Osmanlı'nın zaferiyle sonuçlandı. English:
http://en.wikipedia.org/wiki/Battle_of_Chaldiran. [Teşekkürler-Kaynak: Wikipedia.Org; 30.05.2011, Erkan
Kiraz’ın Günlükleri, Alikahya-İzmit].

Aqua Vitae-İzmit: İsmaşl Menekşe; İzmitli Ressam. Menekşe Ticaeet-Hasan Tutal & Erkan Kiraz. ©
1999-2011 Copy Righted to Erkan Kiraz erkankiraz@yahoo.com. All Rights Reserved.
Osmanlı’da İpeği yasaklar. İran’ın İpek Ticareti Yolu’nu keser. Bursa’daki İpekçileri
Balkanlara sürer. Memlukların Kafkasya’dan Çerkez Köle Ticareti’ni de önlemeye
çalışır. Sıra Mısır’a gelmiştir. Memluk Sultanı El Cevri’yi yener ve Şam, Beyrut,
Filistin bölgesindeki Gazze’yi topraklarına katar. Burada peygamberlerin mezarlarını ve
Kudüs’te Hz. İbrahim Kayası’nı ziyaret eder…
Mısır’daki Memluk Sultanlığı’na son veriri ve 1517’de Mısır’a bir Genel Vali atayarak
İstanbul’a geri döner. Böylece o tarihe dek Arapların elinde olan Halifelik24 Makamı’nı
24
Halifelik [Arapça: [‫ ]خلف‬HLF: ardından gelen ya da giden> [‫ ]خلیفة‬Halife: Hz. Muhammed’in yerine gelen İslam
Devleti Temsilcisi > [‫ ]خلفة السلمیة‬Hilafet-ül İslamiye > [‫ ]خلفة‬Hilafet > Osmanlıca: [‫ ]خلفة‬Hilafet > Türkçe: Hilafet
veya Halifelik]: İslami siyâsî ve hukukî yönetim makamına ve yönetime verilen isimdir. Halife ise Hilafet
makamındaki kişiye denir. İslam peygamberi Muhammed'in ölümünden sonra makam bir süre daha bir yönetim
biçimi olarak varlığını sürdürmüş olsa da zamanla daha çok İslami bir toplumu veya İslam Devleti`ni
vurgulamak için kullanılan bir terim olmuştur. Halifelik daha çok Müslümanların Sünnî kanadının temsilcisi
olarak kabul görmüştür. Şiî kanadı büyük ölçüde Sünnî Hilafet Yönetimi altında yaşasa da Halife'yi kabul
etmemişlerdir. Halifeliği Şiî'likteki İmamet'ten farklı kabul etmek gerekir. İmamet Teokratik bir özellik
taşımasına rağmen, Halifelik teokratik bir özellik taşımamıştır. Halifeler yetkilerini saltanat dahi olsa Ümmet'in
biat'ı ile devralmışlar, yönetim işlerini de büyük ölçüde danışmaya dayalı olarak yürütmüşlerdir. Bu anlamıyla
teokratik olmaktan öte dünyevîdir. Halife, ilk zamanlarda İslam Toplumu’nda ileri gelenlerin seçimiyle başa
geldiği halde ama nedeni bilinçsiz bir şekilde, Emevi Ailesi’ne geçmesinin ardından saltanat şeklini almıştır.
Abbasi Hanedanı'ndan gelen Halifelerin 10. yüzyılda zayıflamasına kadar devlet başkanı görevini yürüten Halife,
bu dönemde siyasi gücün yerel hükümdarların eline geçmesinin ardından sadece ruhani önder veya İslami
toplulukların onursal lideri haline gelmiştir. Abbasiler döneminde Bağdat'ta yaşayan Halife, Moğolların 1258
yılında Bağdat'ı yağmalamaları sonucunda Mısır'a Memluk himayesine kaçmış, 16. yüzyılın başında Yavuz Sultan
Selim'in Memluklar'a son vermesiyle birlikte İstanbul'a taşınmıştır. Daha sonra Osmanlı Hanedanı'na geçen
Halifelik, 3 Mart 1924 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kaldırılmıştır. English:
http://en.wikipedia.org/wiki/Caliphate. [Teşekkürler-Kaynak: Wikipedia.Org; 30.05.2011, Erkan Kiraz’ın

Aqua Vitae-İzmit: Yenicuma Parkı Çaybahçesi. © 1999-2011 Copy Righted to Erkan Kiraz
erkankiraz@yahoo.com. All Rights Reserved.
da İstanbul’a taşımış olur. Böylece bu tarihten itibaren Osmanlı Sultanları Mekke,

Medine ve Hac Yolları’nı Korucuları olurlar…
Saat 20:30 sularında cep telefonum çalıyor ve arayan ekranda “Ahmet Didiş25” diye
yazıyor. Barış Aykan’ın kolunu kırdığını öğrenmişler. İyi dileklerini söylemek için
aramışlar. Bizde kaldığını öğrenmişler. Önce Barış Aykan ile konuştular sonra benimle...
Hanife Aykan Kiraz spordan eve döndüğünde saat 20:45 olmuştu…
Bakalım neler olup bitmiş. 12 Haziran 2011 Genel Seçim Günü’ne dek ben her tür
şeyin denenebileceğini düşünüyorum. Hiçbir şeyde ölçüt kalmadı. “Kıran kırana bir seçim
savaşı” sürdürülüyor…
“Balyoz Darbe Planı Soruşturması'' kapsamında İstanbul Beşiktaş’taki İstanbul

Adliyesi’ne gelerek ifade veren Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı,
tutuklama istemiyle sevk edildiği mahkemece tutuklanmış (!)26. Böylesi bir olay nasıl
25
Bahriye-Ahmet Didiş: Çocukları: Yunus Didiş, Turgut Didiş ve Behice Didiş Seyhan. Artvin, Yusufeli,
Kılıçkaya Köyü. Yunus Didiş uzun yıllardır Aydın Didim’de yerleşik. Eviçi yapım ve onarım işleriyle uğraşıyor.
Behice Didiş Seyhan, Artvin’de yaşıyor. Turgut Didiş uzun yıllardır Antalya’da yerleşik. Turistik otellerde
çalışıyor. Gülay Didiş Hayat ise eşinin subay olması nedeniyle Türkiye’de dolaşıyor. Manisa’dan sonra Hakkari’ye
gitmişler. [Erkan Kiraz’ın Günlükleri, 16.06.2010, Alikahya-İzmit].
26
"Balyoz Planı" soruşturması kapsamında sevk edildiği nöbetçi mahkemece sorgulanan Orgeneral Bilgin Balanlı,
tutuklanarak, işlemleri yapılmak üzere İstanbul Merkez Komutanlığına götürüldü. İstanbul Merkez
Komutanlığına bağlı sivil plakalı araçlarla Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne getirilen ve soruşturma savcısı
Hüseyin Ayar tarafından, tutuklanma istemiyle İstanbul Nöbetçi 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edilen
Orgeneral Balanlı’nın sorgusu sona erdi. Balanlı, yaklaşık 3 saat süren mahkeme sorgusunun ardından
tutuklandı. Balanlı, Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’nde alınan yoğun güvenlik önlemlerinin ardından İstanbul
Merkez Komutanlığına götürüldü. Balanlı’nın işlemlerinin bitmesinden sonra, muvazzaf askerlerin yattığı Hasdal
Cezaevi’ne götürülmesi bekleniyor. Sabah saatlerinde sivil plakalı iki askeri araç ve korumalarla Beşiktaş’taki
İstanbul Adliyesi’ne getirilen Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı’ya, İstanbul Merkez Komutanı
Tuğgeneral Muhittin Keçeci’nin eşlik ettiği görüldü. Balanlı’nın İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Ayar
tarafından saat 10.00 sularında başlayan sorgusu, öğleden sonra saat 13.15 sularında sona erdi. Sorgulamanın
bitmesinin ardından korumaları ve kendisine eşlik eden Tuğgeneral Keçeci ile birlikte adliyenin yemekhanesinin
bulunduğu bölüme geçen Balanlı’yı gören basın mensupları, sivil plakalı araçların da çalıştırılması ve yemekhane
kapısına doğru yanaştırılması üzerine "Balanlı’nın serbest bırakıldığına dair" haberler geçti. Fakat bir süre sonra
Balanlı’nın serbest bırakılmadığı, tutuklanması istemiyle İstanbul Nöbetçi 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk
edildiği öğrenildi. Nöbetçi hakim Resul Çakır’ın yaklaşık 4 saat süresince dosyayı incelemesinin ardından
sorguya aldığı Balanlı, 2 saat süren sorgusunun ardından akşam saat 19.15’de tutuklandı. Adliye kapısında
bekleyen basın mensuplarının yoğun ilgisi nedeniyle Balanlı’nın araca bindirilerek çıkış yapacağı güzergahta,
çevik kuvvet ekiplerince güvenlik önlemi alındı. Görüntü alınmaması için araçların kapıya iyice yanaştırıldığı
sırada adliyeden çıkarılan Balanlı, basın mensuplarının sorularını yanıtsız bıraktı. Balanlı ile birlikte sorgulara
katılan avukatı Şeref Dede, tutuklanma kararıyla ilgili itirazda bulunacaklarını ifade etti. Eskişehir’deki evinde
yapılan aramada ele geçirilen belgelere ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında daha önce adliyeye getirilen
emekli Albay Hakan Büyük 29 Nisan’da, Deniz Kuvvetleri Komutanlığında görevli iki albay ve bir binbaşı 12
Mayıs’ta, Hava Kuvvetleri Komutanlığında görevli Hakim Albay Bülent Güncal ile Kurmay Albay Mehmet
Erkorkmaz da 20 Mayıs’ta tutuklanmıştı. Bugün tutuklanan Orgeneral Balanlı ile birlikte soruşturma kapsamında

Aqua Vitae-İzmit: Yenicuma Parkı Çaybahçesi: Hasan Basri Kaya, Muhittin Bakan, Mitat Demir &
Fikri Orhan. © 1999-2011 Copy Righted to Erkan Kiraz erkankiraz@yahoo.com. All Rights Reserved.
yorumlana bilir ki! Bekleyecek ve göreceğiz. Bakalım “iyice gerilen ülkedeki koşullar
yarınlar neler getirecek?”
Çin’in Çangçun eyaletinde, akıllara durgunluk veren bir olay yaşanmış. Jilin kentinde bir
kaza ihbarı alan yetkililer, otoyola gittiklerinde gözlerine inanamamış. Hareket halindeki
treyler, altında açılan dev bir çukurun içine yuvarlanmış…
KOÜ’nün BDP sempatizanı öğrencileri ile Ülkücü öğrencilerinin kampüste başlayan

kavgası, kent merkezine, Yeni Cuma Parkı içerisine kadar uzamış27...
biri emekli toplam 7 subay tutuklanmış oldu. Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’nde bulunan Özel Yetkili Cumhuriyet
Başsavcıvekilliğince yürütülen "Ergenekon" ve "Balyoz Planı" gibi soruşturmalar kapsamında bugüne kadar
tutuklanan en yüksek rütbeli subayın, Harp Akademileri Komutanı Bilgin Balanlı olduğu kaydedildi. [Teşekkürler-
Kaynak: Gazete Vatan; 30.05.2011, Erkan Kiraz’ın Günlükleri, Alikahya-İzmit].
27
Barış ve Demokrasi Partisi’nin [BDP] bazı etkinlikleri Kocaeli’de gerginlik yaratmaya devam ediyor.
Desteklediği bağımsız adayın seçim ofisi açması nedeniyle önce Gölcük, ardından da Kartepe’de karışıklığın
kaynaklarından olan BDP, şimdi de KOÜ’de başlayan ve Yeni Cuma Parkı’na kadar uzanan bir gerginliğin
mimarlığına ortak oldu. İddialara göre Kocaeli Üniversitesi’nde öğrenim gören BDP sempatizanı bir grup öğrenci
ile Ülkücü bir başka öğrenci gurup arasında geçtiğimiz günlerde kampüs içinde gerginlik yaşandı. Yaralanmalı
kavgalara kadar varan o tartışma, kavga ve gerginlikle ortaya çıkan iki grup arasındaki husumetin bitmediği ise
bu olayla tescillenmiş oldu. Edinilen bilgileri göre kampüste kavga eden bu iki grup, Yeni Cuma Parkı’nda karşı
karşıya geldi. Yarım kalmış bir mücadeleyi tamamlamak istercesine bu iki grup, Yeni Cuma Parkı’daki karşılaşma
anında birbirlerine yine sataştı, tartıştı, sonrasında da birbirine girdi. Sopaların, hatta bıçakların bile kullanıldığı
kavgada birçok öğrenci yaralanırken, Ceren Can (23) ile Fırat Dere (26) adlı öğrenciler hastanelik oldu, Kocaeli
Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Kavga, olay anında orada bulunan polisler ile bölgeye hemen takviye edilen çevik
kuvvetin müdahalesiyle Polis, İzmit’te çok kimsenin buluşma noktası Yeni Cuma Parkı’nda adeta genç topladı.
Olaya karışan 20 kişi polis tarafından bir bir minibüslere bindirilerek Asayiş Şubesi`ne götürüldü. Asayiş
Şubesi`ne alınan öğrencilerin arasına daha sonra tedavi için hastaneye kaldırılan o iki öğrenci de tedavilerinin
ardından dahil edildi. Öte yandan öğrencilerin polis minibüslerine konulduğu anlarda BDP İl Başkanı Mehmet
Alçınkaya da fotoğraf karelerine girdi ve tüm bunların seçim çalışmalarının engellenmesi çalışmalarının bir ürünü
olduğunu söyledi.

Aqua Vitae-İzmit: Yenicuma Parkı Çaybahçesi: Muhittin Bakan, Mitat Demir, Fikri Orhan, Hayrettin
Çetinkaya & Hasan Basri Kaya,. © 1999-2011 Copy Righted to Erkan Kiraz erkankiraz@yahoo.com.
All Rights Reserved.
Emaillerimi denetmediğimde ilginç “Elixir of Eternal Life!” konu başlıklı bir ileti vardı.
İletiyi tanımadığım “Ilies Florin" andrei_elijah@yahoo.com” adlı birisi gönderiyordu.
“Sonsuz Yaşamın İksiri” demekti bu! Kazakistan28 Devlet Başkanı Nursultan
28
Kazakistan [Kazakça: [Қазақстан] Qazaqstan, Rusça: [Казахстан] Kazakhstan, Resmi Adı: [Қазақстан
Республикасы-Республика Казахстан] Қazaқstan Respublikasy- Kazakistan Cumhuriyeti, Türkçe: Kazakistan
ya da Kazakistan Cumhuriyeti]: Orta Asya ve Doğu Avrupa’daki bağımsız devlet. 2.727.300 km2 yüz ölçümü ile
(Batı Avrupa'nın yüz ölçümü kadar) dünyanın en büyük dokuzuncu ülkesidir. Müslüman ülkelerin ve Türk
devletlerinin yüz ölçümü bakımından en büyüğü, doğal kaynaklar bakımından da en zenginidir. Kazakistan Türk
tarihinin önemli devletlerinden olan Saka, Hun, Göktürk, Kıpçak, Karahanlı, Altın Ordu gibi devletlerin merkez
üssü, Kıpçak, Oğuz, Karluk gibi Türk boylarının beşiği olmuştur. Komşuları olarak kuzeyde Rusya, güneyde
Türkmenistan, Özbekistan ve Kırgızistan, doğuda Çin Halk Cumhuriyeti bulunur. Ülkenin ayrıca Hazar Denizi ve
Aral Gölü'ne kıyısı vardır. Bağımsızlığın kazanılmasına doğru 1989 yılında 16.464.464 kişi olan ülke nüfusu,
1999 yılına gelindiğinde Slav ve Almanların ülkeden göç etmeleriyle 14.900.000'e kadar düşmüştür. 2010'da bu
sayı 16.500.000'e yükselmiştir. Ülke bugün nüfus bakımından dünyanın 60. büyük ülkesi olmakla birlikte,
kilometrekare başına 5,5 insan ile 210.'dur. Kazakistan dışında 30'dan fazla ülkede Kazak Türkleri
bulunmaktadır (Kazakistan'da 11.000.000, diğer ülkelerde 5.000.000). Kazak sözcüğü "sert, özgür, yiğit"
anlamına gelir. Çağdaş Kazakların kökenleri 1400'lü yıllara kadar gitmektedir. 1400'lü yıllarda çeşitli Türk
kavimlerinin bir araya gelmesiyle Orta Asya'da yeni bir boy doğmuştur. 1400'lü yıllar öncesinde Kazak toprakları
pek çok Türk devletinin kurulduğu geniş bozkır alanlarıdır. Kazak bozkırları dâhil Orta Asya'da Milattan Önce
5000-1200 yılları arası; Afanesyova, Andrenova ve Karasuk kültürleri gibi kültürleri yaşamıştır. Bu döneminden
sonra Kazak steplerinde kurulan medeniyetler şöyle sıralanabilir: Sakalar, Hiung-nu, Çi-çi yönetimindeki Hiung-
nular, Avarlar, Göktürk Kağanlığı, Batı Göktürk İmparatorluğu, Hazarlar ve Bulgar Dönemi, II. Göktürk
Kağanlığı, Türgiş Devleti, Arap Akınları, Karluklar ve Kimekler, Karahanlı Devleti, Oğuz Yabgu, Kıpçaklar, Büyük
Selçuklu İmparatorluğu, Harzemşahlar Devleti, Moğol Hakimiyeti, Altın Orda Devleti dönemleri. Çağdaş
Kazakların doğuşu: Altın Orda Devleti'nin yıkılmasından sonra Deşt-i Kıpçakın batı yöresinde bulunan Türk
kavimleri Nogay Han etrafında toplanarak Nogay Hanlığı'nı kurdular. Cengiz Han sülalesinden olan Şeybani Ebü-
lheyr Han Deşti-i Kıpçakın orta kısmında Aral Gölü kuzeyinde Özbek Hanlığı’nı kurdu. Deşt-i Kıpçakın güney
yöresinde Cengiz Han’ın Çağatay sülalesinden gelen hanlar yöneten bağımsız Moğolistan Hanlığı kurulmuş idi.
Daha sonra Ebü-l Heyr Hanlığı’nda Canibek ve Kerey sultanlar bölücülük hareketine başladı. 1450-1465
döneminde bu iki sultan liderliğinde bir çok boylar Ebü-l Heyr Han ile savaşarak, özgürlüğünü korumak için
Moğolistan’a göç ediyor. Moğolistan Hanı İsen Boğa Canibek ve Kerey Sultan ve onun kendini Kazak adı ile
anacak boylara Şu Nehri ve Kozıbası Dağları yöresinden üc bölgeyi ülke edinmesine izin veriyor. Daha sonra
Kazak Hanlığı'na dönüşen bu Hanlık 1465'ten 1847'ye kadar Kırgız Bozkırlarındaki Türk kavimlerinin ortak adı
oldu. Kazak Hanlığı, bugünkü Kazakistan toprakları üzerinde üç parçadan oluşuyordu: Büyük Cüz, Orta Cüz,
Küçük Cüz. Söz konusu cüzler 1771'den sonra birbirinden bağımsız hareket etmeye başladılar. 1770 sonlarında
Kazak cüzleri güçlü Rus İmparatorluğu ve Çin arasındaki mücadele arasında kaldı. 1847'de Kazak Hanı olan
"Kenesarı Han" döneminde Ruslar, Kazak cüzleri üzerideki egemenliğini tam olarak sağladılar. 1863'te tüm Orta
Asya'da bir "Turkestan Genel Valiliği" kuruldu ve bölge bölümlere ayırdı. Bu dönemde Ruslar Kazak Bölgesini,
"Kazak Kırgızları Hanlığı" olarak adlandırdı. 1900'lerle birlikte pek çok Rus, Kırgız Bozkırlarına yerleşmeye
başladı. 1906'da Orta Asya'yı Rusya'ya bağlayan demiryolu bitirildi. Açlık ve politik sebeplerle 1912-1917 yılları
arasında Rus hükümetine karşı Orta Asya'da ayaklanma başladı. 1917'de Çarlık Rusya'da ihtilal olması sebebiyle
Orta Asya'da bağımsız dönem yaşandı. 1917-1920 yılları arasında eski Kazak cüzleri bir araya gelerek bağımsız
"Alaş Orda Devleti"ni kurdular. Hükümet Başkanı, Alikhan Bokeikhanov, başkenti Semey olan bu devlet üç yıl
yaşayabildi. 1920'den sonra Ruslar egemenliği ele geçirdiler ve bu tarihten sonra Sovyet Sosyalist
Cumhuriyetler Birliği dönemi başladı. 1920'de Orta Asya'da Ruslar iki Sovyet Cumhuriyeti kurdular. Bugünkü
Kazakistan'da kurulan Cumhuriyete Ruslar "Kırgızistan Özerk SSC" adını verdiler. 1925'de ise yanlış
adlandırıldığı gerekçesiyle Rus yönetimi; Kırgızistan Özerk SSC adını, "Kazakistan Özerk SSC" olarak değiştirdi.

Aqua Vitae-İzmit: Yenicuma Parkı Çaybahçesi: Fikri Othan’ın Arşivi’nden Kocaeli Kandıra İlçesi Köy
Haritaları. © 1999-2011 Copy Righted to Erkan Kiraz erkankiraz@yahoo.com. All Rights Reserved.
Nazarbayev‘in29, Astana’da30 Yeni Araştırma Kurumu’ndaki biliminsanlarının

“Bedenin gençleşmesi” ve “İnsanın Gen Şifresi, insan hücrelerinin ve gen tabanlı ilaçların
üretimi” konularında çalışmaları için teşvik eden bir konuşma yapmış.
İlk dönemler Orenburg şehri de Kazakistan'a dahildi ancak daha sonra Rusya'ya bağlandı. 1936'da Özerk ibaresi
kaldırılarak "Kazakistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti" kuruldu. 1924'den 1934'e kadar tarım politikaları
nedeniyle sorunlar yaşandı. Pek çok Kazak Boyu, Uygur Bölgesi’ne göç etti. II. Dünya Savaşı'nda zor dönemler
geçiren ve nüfusunda büyük azalma olan Kazakistan SSC, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği dönemi
boyunca Sovyet tarım politikalarının uygulandığı bir merkez oldu. 1990 yılında meydana gelen ekonomik krizler
ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin yıkılmasından sonra 1991 yılında bağımsız olarak dünya
arenasında yerini aldı. Kazakistan Dışişleri Bakanlığı: http://www.mfa.kz/, Kazakistan Devleti:
http://en.government.kz/ & English: http://en.wikipedia.org/wiki/Kazakhstan. [Teşekkürler-Kaynak:
Wikipedia.Org; 30.05.2011, Erkan Kiraz’ın Günlükleri, Alikahya-İzmit].
29
Nursultan Nazarbayev [Kazakça: [Нұрсұлтан Әбішұлы Назарбаев] Nursultan Äbişulı Nazarbayev, & usça:
[Нурсултан Абишевич Назарбаев], 6 Temmuz 1940, Şamalğan Köyü, Qaskelen, Almatı, Kazakistan]: 1962-
1965 yılları arasında Kara-gandı Üniversitesi, Metalurji bölümünü dışarıdan bitirdi. Aynı bölümün yüksek eğitim
kısmına devam etti ve 1967’de mühendis metalurji uzmanı olarak bitirdi. 1965’ten itibaren Qarağandı'da
Metalurji İşletmesinde atölye danışmanı, yüksek ısılı fırınların gaz uzmanı ve ustabaşı olarak da çalıştı. Haziran
1971’de Kazakistan Komünist Partisi'nin Temirtaw (Demirdağ) şubesinin parti başkanının 2. yardımcısı oldu.
Ekim 1973'te Karagandı Metalurji İşletmesi başkan yardımcısı, Mart 1977'de Kazakistan Komünist Partisi
Karaganda Şubesi başkan yardımcısı, Aralık 1979'da Kazakistan Komünist Partisi başkan yardımcısı, Mart
1984'de KSSC Bakanlar Kurulu başkanı, Haziran 1989'da Kazakistan Komünist Partisi başkanının 1. yardımcısı
oldu. Haziran 1989'da Kazakistan Komünist Partisi Merkez Komitesi’nin birinci sekreterliğine seçildi. 24 Nisan
1990 Kazak SSC Yüksek Sovyeti Nazarbayev’i Kazakistan’ın ilk cumhurbaşkanı olarak seçti. 1 Aralık 1991'de
Nazarbayev, oyların %98,7’sini alarak Kazakistan’ın halk tarafından seçilen ilk devlet başkanı oldu. 29 Nisan
1995'te Kazakistan’da yapılan referandum ile, görev süresi 1996’da bitecek olan N.A. Nazarbayev’in görev
süresinin 2000 yılına kadar uzatılması kabul edildi. 10 Ocak 1999 ve 4 Aralık 2005 Kazakistan’da halk
oylamasıyla yapılan devlet başkanlığı seçimlerini Nazarbayev oyların %79,78’ini ve %91.15 alarak kazandı. 2-3
Ekim 2009'da Nahcivan'da yapılan Türk Dili Konuşan Devlet Başkanları Zirvesi'nde Türk Dilli Ülkeler İşbirliği
Konseyi'nin kurulmasını teklif etmiş ve oy birliğiyle kabul edilmiştir. Zirvede ayrıca Türk Dili Konuşan Ülkeler
arasındaki işbirliğine Türkiye’den sonra en büyük katkıyı yapan ve bu işbirliğini candan destekleyen Kazakistan
Cumhurbaşkanı Nazarbayev Kazakistan’da bir ‘Türk Dünyası Akademisi’nin kurulmasını teklif etti ve bu teklif
başta Türkiye olmak üzere Türk Dünyası ülkeleri tarafından olumlu karşılandı. Zirve toplantısında Nazarbayev’in
samimî heyecanı dikkat çekiciydi. Nazarbayev “Türklüğümüzü çocuklarımıza ve bütün dünyaya öğretelim” dedi.
Sara Alpısovna Nazarbayeva ile evlidir. Dariga, Dinara, Aliya isimli 3 kızı vardır. Nazarbeyev Tükçe:
http://www.nazarbayev-nobel.net/, Nazarbeyev English:, English:
http://en.wikipedia.org/wiki/Nursultan_Nazarbayev. [Teşekkürler-Kaynak: Wikipedia.Org; 30.05.2011, Erkan
Kiraz’ın Günlükleri, Alikahya-İzmit].
30
Astana [Kazakça: [Акмола] Akmola, [Акмолинск] Akmolinsk, [Целиноград] Tselinograd, Kazakça: [Акмола]
Akmola & [Астана] Astana: Başkent, Farsça: [‫ ]أستان‬Astan: Eşik, Saygı, Eğilme > [‫ ]أساتان‬Astana]: Kazakistan'ın
başkenti ve en büyük 2. şehridir. Nüfusu 600.000 (2004) civarındadır. 1998'de Kazakistan'ın başkenti ilan
edilen şehir Akmola Eyaleti sınırlarında bulunmaktadır. Kazakistan'ın orta kesimindedir. İnsanların güney
kesiminde yığılmasını önlemek için başkent buraya taşınmıştır. Astana Kazakça'da "Başkent" anlamına
gelmektedir. Eski isimleri sırasıyla Akmolinsk (Çarlık Rusyası dönemi), Tselinograd (Sovyetler Birliği dönemi) ve
Akmola'dır. English: http://en.wikipedia.org/wiki/Astana. [Teşekkürler-Kaynak: Wikipedia.Org; 30.05.2011,

Bir kaç ay öncesinde de Devlet Bilim ve Araştırma Komisyon Toplantısı’nda “Yaşlılığa

karşı ilaçların bulunmasını ve doğal gençleşme ve ölümsüzlükle ilgili yordamların
geliştirilmesi” görevini başlatmış31.
31
Elixir of Eternal Life: The president of Kazakhstan has asked scientists to invent an elixir of eternal life. He
is 70 years old and feels great, having governed for 20 years with an iron hand a country the size of Western
Europe, and nothing can stop him from doing that for the next ten years, according to La Stampa, indicating
that the Italian Prime Minister Silvio Berlusconi has recently asked how can he manage to remain loved by
almost the entire population of his country. "I saw the results of an independent survey, which states that 92%
of the Kazakhs love and respect him!"-Berlusconi exclaimed, with envy. But like any powerful leader, Nursultan
Nazarbayev cannot control one thing: time irreversible transition, more specifically, life and death. Thus, in a
speech at a university in Astana, Nazarbayev urged the scientists of the new research institute in Kazahstan to
study the "rejuvenation of the body" and "human genome, the production of human tissues and the creation of
gene-based drugs." The leader from Astana expressed his desire saying that: "People my age hope that this will
happen as soon as possible". Some months ago, at a meeting of the governmental Commission for science and
research, he had set the task to "ïnvent a remedy against old age and to develop methods for natural
rejuvenation and immortality." [Thanks-Source: Ilies Florin" andrei_elijah@yahoo.com; 30.05.2011, The
Chronicles of Erkan Kiraz, Alikahya-Izmit, Turkey].

Batı Dilleri’nde Arapça üzerinden geçen bu “Elixir32” sözü Türkçe’de “İksir” karşılığıdır
ve Arapça’sı [‫ ]الكسیر‬Al İksir ya da El İksir‘dir ve anlamı da “Öz Su” demektir. Genel
32
İksir [Arapça: [‫]الكسیر‬: El İksir: Öz Su > Damıtma Suyu > Osmanlıca: [‫ ]آب حیات‬Âb-ı Hayât: Hayat Suyu,
Yaşam Suyu, [‫ ]إكسیر‬İksir > Türkçe: İksir, Ab-ı Hayat, Abıhayat, Yaşam Suyu, Bengisu. Bulgarski [Български]-
Bulgarca: [Отвара] Otvara, Deutsch: Zaubertrank oder Elixier, El Arabi [‫]العربیة‬-Arapça: [‫ ]الكسیر الحیاة‬El İksîr-ül
Hayât > [‫ ]الكسیر‬El İksîr, Ellenike [Ελληνική]-Rumca [Ρουμδξα]-Yunanca: [Ποτών] Poton: O içiyor > [Πόση]
Pose: İlaç & [ελιξίριο της ζωής] Elixírio ti̱s Zo̱í̱s-Eliksiro ti Zois, English: Potion, Elixir of Life, Elixir, Español:
Elixir de la Vida, Elixir de la Inmortalidad, Poción, Farisi [‫]فارسي‬-Farsça: [‫ ]آب حیات‬Âb-ı Hayat, Français: Potion,
Hayeren-Hayeme [հայերեն]: [դեղ կյանքի] Degh Kyank’i-Deg Kihaki, Italiano: Pozione, Ibrii-Ivrit [‫]עברית‬-
İbranice: [‫]סם חיים‬, Kartuli [ქართული]-Gürcüce: [?], Latina: Potio,, Potionis, [‫ ]الكسیر‬Al Iksir > Elixir, Vitae aut
Elixirium Vitae, Aqua Vitae, Makedonski [македонски]-Makedonca: [Еликсир на животот] Eliksir na Životot-
Eliksir na Şivoto, Português: Elixir da Longa Vida ou Elixir da Imortalidade, Românăn-Rumence: Elixir de
Viaţă, Ruski [Русский] Rusça: [Эликсир жизни] Eliksir Şizni, [Эликсир] Eliksir, Shqiptar-Arnavutça:, Sırpska
[Српска]-Sırpça: [Еликсир живота] Eliksir Şivota, Slovenščina-Slovence: Eliksir Življenja]: İksirler “Yenileyici”
ve “Şifa Verici” olduğu inanılan içkilerdir. Bu terim ilk önceden Simyagerler tarafından (aynı zamanda Felsefe
Taşı olarak bilinen) basit metalleri altına dönüştüren, hastalıkları tedavi eden ve yaşamı uzatan maddeyi
tanımlamak için kullanılırdı. Simyagerler her ne kadar bu kelimeyi türetmişlerse de, böyle bir madde
konusundaki inanç Simya’dan önce de vardı ve sürekli olarak Mitoloji ve Din Tarihi’nde rastlanır. Bu kelime,
Latince Elixir kelimesinden kaynaklanır ve Eliksir de Arapça El-iksir kelimesinin Latinceleşmiş bir şeklidir.
Grekçe'de tıp ve simya dönüşümü için kullanılan kuru bir toz olan Xerion sözcüğüne akrabadır. Din, Mitoloji ve
Peri Hikâyeleri’nde bir yerlerde yaşlıyı genç kılan, hastayı iyileştiren, veya ondan bir yudum, soluk veya parça
ısıracak kadar şanslı, bilge veya kurnaz olana refah ve sonsuz yaşam veren bir ot, pınar, taş, sarhoş edici içki
veya cadı kazanında hazırlanan zehirleyici bir karışım olduğu fantezisi oldukça yaygındır. Gılgameş Destanı’nda
Uruk'un görkemli kralı sonsuz yaşamın sırrını bulmak için yolculuğa çıkar ve denizin dibinde sonsuz yaşam
otunu bulma şansını sahip olur. Onu yerinden söker ama dikkatsiz bir şekilde onu ortalıkta bırakır ve bir deniz
yılanı onu çalar. Gılgameş'in kaybettiği şeyi bulmak için sayısız insan çabalamıştır. Sağlık, refah ve sonsuz
yaşamı bağışlayabilen sihirli bir maddenin varlığı konusunda inanç insanların ölüme meydan okuması kadar eski
bir düşünsel dilektir. Ölümü yaşamın doğal sonucu olarak kabul etmekten uzak, her yerde insanlar ölümü
cehalet ve kötü niyetin sonucu olarak görmüşlerdir. İnsanların bir zamanlar ölümsüz oldukları ve halen olmaları
gerektiği inancı ölümün dünyaya nasıl girdiğini anlatan mitolojik öykülerde söz edilmektedir. Gılgameş
Destanı’ndaki gibi bir deniz yılanın ölümsüzlük otunu çalması motifi dünyanın her tarafında tekrarlanmaktadır.
Hepsi bir yılan veya deniz canavarının kutsal bir “Ölümsüzlük Pınarı”, “Yaşam Ağacı”, “Gençlik Pınarı”, “Aaltın
Elma” vs. koruduğu mitinin varyasyonlarıdır. Bütün bu mitlerin arkasında tanrıların kıskanç olduğu ve
“Ölümsüzlük İksiri”ni insanların ulaşamayacağı yerlerde sakladığı korkusu yatar (Tekvin 3:22'e bakınız).
İnsanlar öz hakkı olan ölümsüzlüğü geri kazanmak için tanrıları ayartmak veya atlatmak için gerek fiziksel,
gerekse de ruhsal olarak büyük çaba harcamışlardır. Mısır, Hint, Grek, Babil ve İbrani Yaratılış Efsaneleri’ne
göre hayat, her şeyin özünü taşıyan ilkel madde olan sudan çıkar. Tufan Efsaneleri’nde hayat sulara (şekilsiz
biçim) geri döner, buradan yeni şekillerle yeniden ortaya çıkabilir. Vaftiz Töreni suyun hayatın kaynağı olduğu
ve dolayısıyla yeniden doğma ve ölümsüzlüğün kaynağı olduğu inancından doğmuştur. Bu şekilde su nihai
büyüsel ve tıbbi madde olmaktadır. Arındırır, gençliği yeniler ve bu yaşamda ve gelecek yaşamda ölümsüzlüğü
temin eder. Bu sihirli "Ab-ı Hayat"a (Yaşam Suyu) birçok isim verilmiştir - soma, haoma, ambrosya, şarap - her
biri insanlara ve tanrılara bilgi, güç ve ölümsüzlük başlayabilecek kutsal bir içecektir. Hem aylık
yinelenmesinden dolayı, hem de hayatın kaynağı su üzerindeki kontrolünden dolayı ay yinelenmenin nihai
sembolüdür. Ayı deniz suyu, yağmur, bitkisel yaşam, dişi bereket, doğum, ölüm, inisiyasyon ve yinelemeye
ilişkilendiren sembolizm Neolitik Çağı’na dek iner. Güneş de güçlü bir yineleme ve ölümsüzlük sembolüdür.
Güneş ve ayla ilgili mitolojik ve dini bağlantılar, insanların bu gök cisimlerine ilintili sıvı, bitki, hayvan, mineral
ve metalleri kullanarak neden iksirler hazırlamak istediklerini açıklar. Şamanizm'in yerine yavaş yavaş daha
organize dinler geçerken, zihinsel farklılaşım yaratan ilaçlar şeklinde iksirlerin ritüel kullanımı giderek ruhban
sınıfın tekeliyle sınırlandı. Zamanla tamamen terk edildi veya ruhban sınıfın kontrolü altında (etkisiz maddelerin
kullanıldığı) sembolik ritüeller yerini aldı. Bu durum hem Hint ibadette ravent suyu ve diğer sıvıların somanın
yerine aldığı Vedik sonrası döneminde, hem de haoma'nın içimi Zerdüşt tarafından vazgeçirildiği İran'ın erken
Zerdüşt döneminde yaşanmıştı. Bireysel vecit özelliklerine dayanan Şamanların transları, hiyerarşi ve
muhafazakarlık üzerinde kurulu dini teşkilatlara ters düşmektedir. Eleusis Misterlerde kukeon'i içme ritüeli
teşkilatlı dinlerin bireysel vecit deneyimleri nasıl bir takdis edilmiş bir rahip tarafından toplumsal bir olaya
dönüştürüldüğü konusunda bir örnek oluşturmaktadır. Diğer bir örnek de Hıristiyanlıkta komünyon ayinidir. Bir
iksir kavramında ölümsüzlük vaadi bu ritüelin esasını oluşturur. Yuhanna İnciline göre (6:51) ekmek ve şarap
tam anlamıyla İsa'nın bedeni ve kanıdır ve onu sindiren kişiye sonsuz yaşam verir. Antakya'lı Ignatius (Ölümü

M.S. 113) ekmeği ebediyet ilacı ve ölüme karşı çare olarak tanımladı. Ancak Hıristiyan teologlar komünyon
doktrininde İsa'nın gerçek varlığında saklı tanrılaşma ve (ahlaki terbiye gerekmeden imanın hidayet için yeterli
olduğu) antinomyanizim fikirlerinin tehlikelerinin farkındaydı ve sürekli olarak bu iki konuda uyarılarda
bulunuyorlardı. Aziz Pavlus'ın erken Hıristiyanlar tarafından kutlanan Aşk Ziyafeti Agape'yi kınaması (bakınız 1
Cor. 10-11), coşkunun heteredoks inançlara yol açabileceği korkusunu yansımaktadır. Kilise güç kazandıkça eki
Şamanik uygulamaları devam eden bireyler din sapkınları olarak afişlendiler ve kıyıma uğradılar. Cadıların,
majisyenlerin ve simyagerlerin kaderi buydu. Simyasal bir iksirin fikri Orta Çağlarda Batıya İslam aracılığı ile
gelmiştir. Ancak Hıristiyanların madde ve ruh ayrımı ve ahrette yaşam üzerinde durmaları simyagerlerin bu
yaşamda ölümsüzlüğü kabul etmelerini zorlaştırdı. Yine de bazı simyagerler ölümsüzlük iksirini yaratmaya
çalıştılar ve deneyleri tıbbi teori ve uygulamalara katkıda bulundu, çoğu simyager ise basit metalleri altına
çevirecek daha sınırlı ve dünyevi amaca yöneldiler. Seçkin bir grup ruhsal simyagerler her iki amacı hor
gördüler ve ruhu yüceltip ilahi menşeine götürecek ruhsal iksirler aradılar. Ölümsüzlük iksirini arayan bütün bu
simyagerler arasında, bildiğimiz kadarıyla hiçbiri başaramadı. Ancak insanoğlunu sefalet, hastalık ve ölümden
kurtaracak bir maddenin olduğu fikri dini, felsefi ve bilimsel düşünceye güçlü bir dürtü olmuştur. English:
http://en.wikipedia.org/wiki/Potion. [Teşekkürler-Kaynak: Wikipedia.Org; 30.05.2011, Erkan Kiraz’ın

Aqua Vitae-İzmit: Yenicuma Parkı Çaybahçesi: Fikri Othan’ın Arşivi’nden Kocaeli İli & İlçe Haritası.
anlamı ile “Ölümsüzlük Şurubu” diye herkesin bir biçimde bildiği bu “Yaşam ve
Gençlik İksiri” insanoğlunun yaşamında hep ciddi bir yer etmiştir. Bende de öyle. Bu
nedenle Öztürkçe olarak ilk kızımızın adını “Bengisu” koyduk. Bu sözün Latince’si de
“Aqua Vitae”dir…
Antik Zaman Söylenceleri, Gılgamış Destanı, Üç Kutsal Kitap bir biçimde bundan öz eder…
Uruk Kralı “Sonsuz Yaşamın Sırrını”nın peşine düşer. Onu denizin dibinde bulur. Ama
elinden düşürür ve bunu bir su yılana yutar.
Sultan Nazarbeyev’in “Gençleşme, yavaş yaşlanma ve insan hücrelerinin yenilenmesi

ve insan gen şifrelerin çözülmesi” konularında araştırmalar yapılmasını, ilaçların
geliştirilmesini ve bu alanlarda yeni buluşların yapılmasını teşvik etmesi ve
biliminsanlarını yüreklendirmesi bireysel alınsa da, bilimde ilerleme insanoğlunun
pençesinde kıvrandığı birçok derdin çaresinin de bulunabilmesinin yollarını açacaktır.

Aqua Vitae-İzmit: Lord Kinros: Osmanlı Tarihi. © 1999-2011 Copy Righted to Erkan Kiraz



Aqua Vitae-İzmit: II. Beyazıd & Cem Sultan. © 1999-2011 Copy Righted to Erkan Kiraz


Aqua Vitae-İzmit: II. Beyazıt & Cem Sultan. © 1999-2011 Copy Righted to Erkan Kiraz

Aqua Vitae-İzmit: Şah İsmail. © 1999-2011 Copy Righted to Erkan Kiraz erkankiraz@yahoo.com. All
Rights Reserved.

Aqua Vitae-İzmit: Yavuz Sultan Selim. © 1999-2011 Copy Righted to Erkan Kiraz




Aqua Vitae-İzmit: Kanuni Sultan Süleyman. © 1999-2011 Copy Righted to Erkan Kiraz








[1]. Yazıda ad ve adresleri geçen mekanlar ve ticari işletmeler bilgi sağlama amacıyla zikredilmiştir. Her hangi
bir ticari bağlantı söz konusu değildir. Sözü edilen mekan ve işletmelerin parasal desteği söz konusu değildir.
Zaman içinde erişim bilgilerinde oluşacak değişiklikler bireysel olarak yazarı bağlamaz.
[2]. Yazıda söz edilen mekanlara ait bilgi ve yorumlar sadece bilgi sağlamayı amaçlamaktadır. Her hangi bir
yergi ya da yüceltme söz konusu değildir. Amaç yaşanılan anları ve yaşananları bireysel gözlem ve yorumla
olduğu gibi aktarmaktır.
[3]. Sözü edilen bedeller ilgili tarihlerde geçerli olup ne bireysel olarak yazarı ne de ilgili yerlerin sahip ve
işletmecilerini bağlar.
[4]. Hata ve yanlışlıklar müstesnadır. Olası birey, yer ve mekan adları ile örtüşme durumları,
herhangi bir birey ya da tüzel kişiye yazıda değişiklik yapılması isteme hakkı doğurmaz.
[Erkan Kiraz, Alikahya, Izmit, Turkey on Sunday, May 30th, 2011].

© Copyright 1999-2000-2011. http://erkankiraz.blogspot.com/ & http://www.scribd.com/erkankiraz. Pictures,
Documents, Materials, Stories, Ottoman Archives, Turkish Republic Archives or Other Information & Knowledge
in this page may not be reproduced in any form without expressed written permission from Erkan Kiraz, nor
may it be sold or otherwise transferred to a third parties.
For whatever aims they could not be copied, recopied, reproduced, transmitted, distributed, redistributed in any
form or by any means, graphics, electronic, or mechanical, including photocopying, recording or taping, or by
any information storage retrieval system, or used, reused on any written documents, texts, undergraduate
certificates, bachelor's degrees, bachelor's levels, books or in any kind of digital or electronically environments
& media, either they are regarded as profit-gaining or non-profit gaining or educational purposes.
Erkan Kiraz, Email: erkankiraz@yahoo.com provides all those stories at http://erkankiraz.blogspot.com/,

http://www.scribd.com/my_docs, http://erkankiraz.multiply.com & http://www.panoramio.com/user/2404315.

Olumsuzluk Iksiri, Elixir of Life, (الإكسير الحیاة) El Iksir-ul Hayat, (آب حیات) Ab-ı Hayat, ελιξίριο της ζωής, Aqua Vitae-30.05.2011-Erkan-Kiraz

Uploaded by

Document Information

Original Title

Copyright

Available Formats

Share this document

Share or Embed Document

Sharing Options

Did you find this document useful?

Is this content inappropriate?

Copyright:

Available Formats

Olumsuzluk Iksiri, Elixir of Life, (الإكسير الحیاة) El Iksir-ul Hayat, (آب حیات) Ab-ı Hayat, ελιξίριο της ζωής, Aqua Vitae-30.05.2011-Erkan-Kiraz

Uploaded by

Copyright:

Available Formats

Ölümsüzlük İksiri, Elixir of Life, [‫ ]الكسیر الحیاة‬El İksir-ül Hayat, [‫]آب حیات‬

Ab-ı Hayat, ελιξίριο της ζωής, Aqua Vitae

Ne olduğunu anlamaya çabalarken Scribd’deki “Erkan Kiraz” hesabımda yüklü olan ve

Written By Erkan Kiraz 30.05.11 Page 1 / 45

© 1999-2011 Copy Righted to Erkan Kiraz erkankiraz@yahoo.com. All Rights Reserved.

ile işbirliği yapıyordu ve benim yıllardır www.scribd.com sitesinde “Erkan Kiraz”

Written By Erkan Kiraz 30.05.11 Page 2 / 45

© 1999-2011 Copy Righted to Erkan Kiraz erkankiraz@yahoo.com. All Rights Reserved.

Written By Erkan Kiraz 30.05.11 Page 3 / 45

© 1999-2011 Copy Righted to Erkan Kiraz erkankiraz@yahoo.com. All Rights Reserved.

Yunanistan’da hükümetin aldığı “Sıkı Para Tedbirleri Paketi”ne Yunanlılar büyük

Written By Erkan Kiraz 30.05.11 Page 4 / 45

© 1999-2011 Copy Righted to Erkan Kiraz erkankiraz@yahoo.com. All Rights Reserved.

Written By Erkan Kiraz 30.05.11 Page 5 / 45

© 1999-2011 Copy Righted to Erkan Kiraz erkankiraz@yahoo.com. All Rights Reserved.

Kahvaltıdan bu yana www.facebook.com‘un www.scribd.com‘u satına alması ve iki ayrı

Written By Erkan Kiraz 30.05.11 Page 6 / 45

© 1999-2011 Copy Righted to Erkan Kiraz erkankiraz@yahoo.com. All Rights Reserved.

Written By Erkan Kiraz 30.05.11 Page 7 / 45

© 1999-2011 Copy Righted to Erkan Kiraz erkankiraz@yahoo.com. All Rights Reserved.

Dostlar Yeni Cuma Camisi Parkı Çaybahçesi’ndeydiler. Caminin taşduvarının kuzey-

Written By Erkan Kiraz 30.05.11 Page 8 / 45

© 1999-2011 Copy Righted to Erkan Kiraz erkankiraz@yahoo.com. All Rights Reserved.

Muhittin Bakan ve Hüseyin Ardoğlu’nun konukları Safa Hoşdil9 ve İzmir’e yerleşik

Written By Erkan Kiraz 30.05.11 Page 9 / 45

© 1999-2011 Copy Righted to Erkan Kiraz erkankiraz@yahoo.com. All Rights Reserved.

Written By Erkan Kiraz 30.05.11 Page 10 / 45

© 1999-2011 Copy Righted to Erkan Kiraz erkankiraz@yahoo.com. All Rights Reserved.

Written By Erkan Kiraz 30.05.11 Page 11 / 45

© 1999-2011 Copy Righted to Erkan Kiraz erkankiraz@yahoo.com. All Rights Reserved.

Kızımın istediği SBS Kitapçıkları buradaki kırtasiye dükkanlarında yok. Sanat

Sokakta dükkanları olan Yusuf Elbasan’a14 denk geliyorum. Dolanıyor dükkanları

Written By Erkan Kiraz 30.05.11 Page 12 / 45

© 1999-2011 Copy Righted to Erkan Kiraz erkankiraz@yahoo.com. All Rights Reserved.

Written By Erkan Kiraz 30.05.11 Page 13 / 45

© 1999-2011 Copy Righted to Erkan Kiraz erkankiraz@yahoo.com. All Rights Reserved.

Written By Erkan Kiraz 30.05.11 Page 14 / 45

© 1999-2011 Copy Righted to Erkan Kiraz erkankiraz@yahoo.com. All Rights Reserved.

II. Beyazıt, Osmanlı Donanması’nı geliştirir ve Akdeniz’de seferlere çıkar.

Written By Erkan Kiraz 30.05.11 Page 15 / 45

© 1999-2011 Copy Righted to Erkan Kiraz erkankiraz@yahoo.com. All Rights Reserved.

Written By Erkan Kiraz 30.05.11 Page 16 / 45

© 1999-2011 Copy Righted to Erkan Kiraz erkankiraz@yahoo.com. All Rights Reserved.

Written By Erkan Kiraz 30.05.11 Page 17 / 45

© 1999-2011 Copy Righted to Erkan Kiraz erkankiraz@yahoo.com. All Rights Reserved.

da İstanbul’a taşımış olur. Böylece bu tarihten itibaren Osmanlı Sultanları Mekke,

“Balyoz Darbe Planı Soruşturması'' kapsamında İstanbul Beşiktaş’taki İstanbul

Written By Erkan Kiraz 30.05.11 Page 18 / 45

© 1999-2011 Copy Righted to Erkan Kiraz erkankiraz@yahoo.com. All Rights Reserved.

KOÜ’nün BDP sempatizanı öğrencileri ile Ülkücü öğrencilerinin kampüste başlayan

Written By Erkan Kiraz 30.05.11 Page 19 / 45

© 1999-2011 Copy Righted to Erkan Kiraz erkankiraz@yahoo.com. All Rights Reserved.

Written By Erkan Kiraz 30.05.11 Page 20 / 45

© 1999-2011 Copy Righted to Erkan Kiraz erkankiraz@yahoo.com. All Rights Reserved.

Nazarbayev‘in29, Astana’da30 Yeni Araştırma Kurumu’ndaki biliminsanlarının

Written By Erkan Kiraz 30.05.11 Page 21 / 45

© 1999-2011 Copy Righted to Erkan Kiraz erkankiraz@yahoo.com. All Rights Reserved.

Bir kaç ay öncesinde de Devlet Bilim ve Araştırma Komisyon Toplantısı’nda “Yaşlılığa

Written By Erkan Kiraz 30.05.11 Page 22 / 45

© 1999-2011 Copy Righted to Erkan Kiraz erkankiraz@yahoo.com. All Rights Reserved.

Written By Erkan Kiraz 30.05.11 Page 23 / 45

© 1999-2011 Copy Righted to Erkan Kiraz erkankiraz@yahoo.com. All Rights Reserved.

Written By Erkan Kiraz 30.05.11 Page 24 / 45