You are on page 1of 2

Nisa Durmaz 18.03.

2022

Göçmen Edebiyatı
1950`li yıllarda: Almanya’nın ekonomisi kalkınmaya başladığında, yeni bir iş gücüne ihtiyaç
duydular
1960`li yıllarda: Almanya’ya göç eden isçiler

Günlük ve mesleki zorluklara bilinmeyen bir yer + dil bariyeri


 Kültür sokunu dile getirmek için, Misafir İsçi Edebiyatı’nın ilk eserlerini vermişlerdir.
Edebiyat = toplumun kimliğinin aynası

Kültürler arası iletişime geçmek ve seslerini duyurmak için ilk şiir ve kısa hikayeler
yazmışlardı.

İlk eser: Bekir Yıldız: “Alman Ekmeği “(1975)

Aras Ören: “Bitte Nix Polizei“

1973´den sonra değişim: İkinci nesil Almanya’ya yerleşiyor


Göçlerin aileleri yanlarına taşınıp, Dil ve kültür bilgilerine sahiplendiler
Türk + Alman kültürünün temsilcisi  ikisinin arasında bir köprü oluşturmaktalar
İlk baştaki “kültür şoku“ kalmadı, lakin iki hayatında özelliklerini taşıdıklarından dolayı
 Biz nereye aitiz sorusu gelişti.

Akyün’den “Acili Soslu bir Hans“ (2005), veya “Tatlı Olarak Ali“ (2008)

Göçmenden yerliye geçiş

Almanya'da aile kurup çocuk sahibi olanların çocuğu artık orda doğumuş, oranın kültürüyle
büyümüş bir kuşak.
Nisa Durmaz 18.03.2022

Bu dönem “Misafir İsçi Edebiyatı“veya “ Göçmen Edebiyatı’nın kalıplarının dışına çıkıldığı


görülmektedir.
Eserler genelde Almanca yazılmış ve Türk kültürünün unsurlarından neredeyse hiç
yararlanmamış ve Türkçe ile ilgili dil oyunları kullanmamıştır.
Özgürlük artık ön planda

Feridun Zaimoğlu: “Hinterland“(2009)

Kaynakça:
§ https://www.academia.edu/30081749/Türk_Alman_Göçmen_Edebiyatı?pop_sutd=false
§ https://perspektif.eu/2020/05/01/almanyada-turkce-edebiyata-ve-turkce-konusan-
edebiyatcilara-tarihsel-bakis/
§ https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/640142
§ https://yenihayat.de/2011/09/19/almanya’da-gocmen-edebiyati/

You might also like