Professional Documents
Culture Documents
Ebeveynleri̇n Okul Öncesi̇ Eği̇ti̇m İle İlgi̇li̇ Görüşleri̇ Ve Bu Eği̇ti̇mden Beklenti̇leri̇ (Devrek İlçesi̇ Örneği̇)
Ebeveynleri̇n Okul Öncesi̇ Eği̇ti̇m İle İlgi̇li̇ Görüşleri̇ Ve Bu Eği̇ti̇mden Beklenti̇leri̇ (Devrek İlçesi̇ Örneği̇)
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
İLKÖĞRETİM ANA BİLİM DALI
OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLİĞİ BİLİM DALI
Hazırlayan
Nurhan ÇAKIROĞLU
Ankara
Ocak, 2013
T.C.
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
İLKÖĞRETİM ANA BİLİM DALI
OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLİĞİ BİLİM DALI
Nurhan ÇAKIROĞLU
Ankara
Ocak, 2013
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
Adı-Soyadı İmza
i
ÖN SÖZ
Nurhan ÇAKIROĞLU
Ocak-2013
ii
ÖZET
ÇAKIROĞLU, Nurhan
Yüksek Lisans, Okul Öncesi Öğretmenliği Bilim Dalı
Tez Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Aysel TÜFEKCİ
Ocak-2013, 97 sayfa
iii
eğitim ve deneyimini önemsemektedirler. Uygulanan eğitim programından çocuğun
eğitimine yönelik konularda beklentileri daha yüksek iken özellikle okul ve sınıf içi aile
katılımı gerektiren konularda biraz daha düşüktür. Çocuktan beklentilerin çok yüksek
olduğu, ebeveynlerin en çok okul öncesi eğitimin çocuklarına kazandırdıklarını
önemsediği görülmektedir.
iv
ABSTRACT
ÇAKIROĞLU, Nurhan
Master’s Degree, Department of Preschool Education
Thesis Advisor: Assistant Professor Aysel TÜFEKCİ
January-2013, 97 pages
The aim of this study was to examine parents' views of and expectations from
preschool education according to several variables. The sample of the study was
consisted of 231 parents whose (5-6 years of age) children has been attending to 12
kindergartens within 7 public elementary school in the district of Devrek, Zonguldak
during 2011-2012 academic year. The data for parents’ views and expectations about
preschool education were collected using a questionnaire developed by the researcher.
The questionnaire included questions aimed to collect demographic information of the
parents and information about parents' views of and expectations from preschool
education. The data were analyzed by frequency and percentage calculations. In
addition, chi-square analysis was conducted to examine weather parents' views of and
expectations from preschool education differed according to the above mentioned
variables.
The great deal of the parents was housewife mothers. The vast majority of
parents indicated that preschool education was necessary and it needed to be part of the
mandatory education system. Besides, the parents responses indicates that they believe
preschool education needed to be offered free of charge by the state. The parents’
responses also indicate that chose preschool education for their children regardless of
their work status. Parents who believe in the importance and the necessity of pre-school
v
education expect preschool to prepare their children for the primary school and to teach
social skills.
According to research results; regardless of all the variables, parents' views and
expectations indicate importance and necessity of preschool education and they have
high expectations from the school, teacher, the program and their children.
vi
İÇİNDEKİLER
Sayfa
JÜRİ ÜYELERİNİN İMZA SAYFASI ............................................................................. i
ÖN SÖZ ............................................................................................................................ ii
ÖZET ............................................................................................................................... iii
ABSTRACT...................................................................................................................... v
İÇİNDEKİLER .............................................................................................................. vii
TABLOLAR LİSTESİ ..................................................................................................... ix
1. GİRİŞ ..................................................................................................................... 1
1.1. Problem Durumu ............................................................................................ 1
1.2. Araştırmanın Amacı ....................................................................................... 3
1.3. Araştırmanın Önemi ....................................................................................... 4
1.4. Araştırmanın Varsayımları ............................................................................. 4
1.5. Araştırmanın Sınırlılıkları .............................................................................. 4
3. YÖNTEM ............................................................................................................ 37
3.1. Araştırmanın Modeli .................................................................................... 37
3.2. Evren ve Örneklem ...................................................................................... 37
3.3. Verilerin Toplanması .................................................................................. 39
3.4. Verilerin Analizi .......................................................................................... 41
4. BULGULAR ....................................................................................................... 43
Ebeveynlerin Demografik Özelliklerine İlişkin Bulgular ................................... 43
Ebeveynlerin Okul Öncesi Eğitime Yönelik Görüşlerine İlişkin Bulgular......... 46
Ebeveynlerin Okul Öncesi Eğitim Kurumlarından Beklentilerine
İlişkin Bulgular ................................................................................................... 51
Ebeveynlerin Okul Öncesi Öğretmenlerinden Beklentilerine
İlişkin Bulgular ................................................................................................... 52
Ebeveynlerin Okul Öncesi Eğitim Programından Beklentilerine
İlişkin Bulgular ................................................................................................... 54
Ebeveynlerin Okul Öncesi Eğitim Süreci Sonucunda Çocuklarından
Beklentilerine İlişkin Bulgular ............................................................................ 56
vii
5. TARTIŞMA ......................................................................................................... 59
KAYNAKÇA.................................................................................................................. 78
EKLER ........................................................................................................................... 88
Ek-1 Anket Formu .............................................................................................. 88
Ek-2 Uygulama İzin Yazıları .............................................................................. 94
viii
TABLOLAR LİSTESİ
Tablo 4.2. Örneklemi oluşturan ebeveynlerin okul öncesi eğitime ilişkin görüşleri ...... 46
Tablo 4.4. Örneklemi oluşturan ebeveynlerin anasınıfı seçimini etkileyen faktörler ..... 50
ix
BÖLÜM 1.
GİRİŞ
KAVRAMSAL ÇERÇEVE
Eğitimle ilgili ilk teorik görüşler Plato ve Aristo’ya aittir ve ilk çağa
dayanmaktadır. Eğitimin olabildiğince erken, evin dışındaki kurumlarda ve çocuğun
bireysel özellikleri de dikkate alınarak eğitilmeleri gerektiğini savunan görüşleri tarih
boyunca hem destek bulmuş hem de geliştirilmiştir. Altı yaşından küçük çocukların
evde anneleri ile bulunmalarının ve ailenin çocuk eğitimi üzerindeki rolünün önemi
üzerinde duran Comenius, çocuğa erken yaşlarda somut bir şekilde ve nesneler
gösterilerek öğretim yapılmasını önermektedir. Rousseau, çocuğun yetişkinden farklı
gelişim özellikleri olduğunu ve bu devreleri belirleyerek, her dönemdeki eğitimin, o
dönemin özelliğine uygun olarak yapılması gereğini ortaya koymuş ve böylece, okul
öncesi eğitimde günümüzde yaygın bir şekilde kabul gören, çocuğun ihtiyaçlarına
uygun, çocuk merkezli yaklaşımın öncülerinden biri olmuştur. Froebel, çocuk gelişimi
6
hakkındaki görüşleri ile hem teoriyi ortaya koyan hem de bunun okul öncesi dönemdeki
çocuğa nasıl uygulanabileceğini belirleyen kişi olarak çağdaş okul öncesi eğitimin
babası sayılmaktadır. Görüşleri kısaca; birey olarak, çocuğun ihtiyaçlarına ve haklarına
saygı gösterilmelidir, çocuk oyunu onun öğrenme tecrübesi kazanması ve gelişmesinde
çok önemli rol oynar şeklinde özetlenebilir. Comenius’a ait çocuğun bütünlüğü konusu
yani çocuğun hem doğuştan getirdiği özellikler hem de sürekli çevreden öğrenmesi
görüşü doğrultusunda Montessori ve Piaget’in de oluşturdukları teorileri ve hazırlamış
oldukları eğitim uygulamalarındaki ortak görüşleri, çocuğun iyi düzenlenmiş bir çevre
ile etkileşim içinde, yetişkin rehberliğinde, kendi başlattığı hareketler yoluyla,
ihtiyaçlarını karşılayabileceği bir eğitim fırsatına sahip olmasının onun gelişimi
yönünden son derece yararlı sonuçlarının olacağı yönündedir (Oktay, 1993).
Kadınların, sanayileşme süreci ile birlikte iş hayatında daha aktif hale gelerek iş
gücüne katılması okul öncesi eğitimin önemini de ona duyulan ihtiyacı da artırmıştır
(Kağıtçıbaşı, 1989; Büyükkaragöz, 1993). Gülender (1993), Türkiye’de ilk yıllarda
kreş, yuva ya da anaokulu olsun bütün okul öncesi eğitim kurumlarının sadece çalışan
annelerin çocuklarını bırakabileceği bir bakımevi olarak açıldığını ve dolayısıyla sadece
çalışan annelere hizmet veren kurumlar gözüyle bakıldığı için ev hanımı annelerin
çocuklarını yuvaya vermek istediklerinde eşleri ve çevrelerinden çalışmadıkları için
eleştiriler aldıklarını belirtmiştir. Yine bu kurumlar, ilk yıllarda sadece çocuğa iyi vakit
geçirtmek ve gün boyu bakımını üstlenmek amacıyla kurulmakta idi. Günümüzde ise
çocukların kişilik özelliklerinin temelinin atıldığı bu yılları fiziksel ve ruhsal olarak en
sağlıklı şekilde geçirmesini, yeteneklerinin geliştirilmesine yardımcı olunmasını, ailenin
okul öncesi eğitim konusunda bilgilendirilmesini amaçlayarak açılmaktadır.
Avrupa Birliği ülkelerinde okul öncesi eğitim genel olarak zorunlu olmamasına
rağmen okullaşma oranları oldukça yüksektir (Yıldırım, 2008). Arslan (2005), Avrupa
Birliği ülkelerinde okul öncesi eğitimin gelişimini ve mevcut durumunu incelediği
7
Kıldan’a (2011) göre, nasıl ilköğretim mecburi ise ve devletin ilgili kurumları,
her çocuğun ilköğretime zorunlu olarak gitmesini sağlıyorsa, okul öncesi eğitim de bu
kapsamda değerlendirilmeli ve çocukların bu eğitimi almalarının önü açılmalıdır. Bu
görüşü destekleyen çalışmasında Yeşil (2008), okul öncesi eğitim almış ve almamış
çocukların okula uyumlarını öğretmen görüşlerine göre karşılaştırmıştır ve okul öncesi
eğitimi alanlar lehine fark olduğu yönünde görüş ortaya çıkmıştır. Bu nedenle okul
öncesi eğitime gereken önemin verilmesini ve her çocuğun bu hizmetten faydalanması
için herkesin üzerine düşen görevi yapması gerektiğini belirtmiştir.
Kurumsal eğitimin ilk kademesi okul öncesi eğitimdir ancak çocuğun ilk
eğitimini aldığı ailesi, eğitime katılmadan programların gerçekleştirilmesi zordur. Aile
katılımı sayesinde ailenin okulla ilişkisi ve işbirliği artar ve eğitimde ailenin desteğini
alan okul ve öğretmenler, çocuklarda istendik yönde davranış kazandırmada ve kurum
hedeflerine ulaşmada daha başarılıdırlar. Ailesi okul programına katılan çocukta
akademik başarı artar, uyumsuz ve istenmedik davranışlar azalır (Yazar vd., 2008).
Kıldan (2012b), öğretmen-çocuk ilişkisi kadar ebeveynlerle öğretmenler arasında
kurulacak olan iletişim ve ilişkinin de çocukların okula uyumlarını, akademik ve sosyal
başarılarını etkileyen önemli öğelerden biri olduğunu belirterek bu görüşü
desteklemektedir.
Üstün (1993) de çocuk, aile ve okul işbirliğinin önemine değinerek başarılı bir
okul öncesi eğitimi amaçlanıyorsa, içine anne babanın da alındığı, aile eğitimini
kapsayan, önem veren hedefler oluşturulmak zorunda olunduğunu belirtmiştir. Bu
hedeflere ulaşmak için de çocuk-aile-okul işbirliği kurulması ve olumlu iletişim içinde
olunması gerekmektedir. Birçok anne baba çocuk yetiştirme konusunda deneyimsizdir
ve eğitim görmemiştir. Eğitimciler ise anne babaların beklentilerini bilmeye gerek
olmaksızın çocuk eğitimi konusunda aileleri eğitme görevini üstlenmeli, okulla
işbirliğine çekmelidir. Eğitimcilerin anne babayı eğitime katmak için yapabilecekleri ise
çeşitli konularda bilgilendirici toplantılar ve seminerler düzenlenmesi, kaynak kitaplar
önerilmesi, yine çeşitli konularda bilgilendirici bülten ve notlar hazırlanması, diğer
ailelerle etkileşime geçebilecekleri çeşitli okul içi aile katılımı gerektiren etkinlikler
düzenlenmesi ve çocukları hakkında bilgilendirilmek üzere sürekli iletişim halinde
olunması şeklinde sıralanmıştır.
10
Okulun da, anne babanın da amacı, çocuklara daha iyi bir eğitim ortamı
yaratmak olduğuna göre; okul ve aileler arasında sağlanacak işbirliği, okulun, çevrenin
imkânlarından da yararlanarak, daha iyi, daha zengin bir eğitim ortamı haline
gelmesinde büyük katkı sağlayacaktır. (Oktay, 1999, s. 205)
Arlı ve Nazik (1993), önemi giderek daha iyi anlaşılan okul öncesi eğitim
sisteminde gelişme kaydetmek için araştırmalar yapılması gerektiğini, bunun için de
bilim adamlarının ulaşamayacağı durumlarda öğretmenlerin araştırma becerilerinin
geliştirilmesine yönelik eğitimler verilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Çocuğa yönelik
ve aileye yönelik yapılan araştırma sonuçlarına göre hem okuldaki eğitim faaliyetleri
hem de ailenin okul dışında çocuğa verdiği eğitiminin kalitesi artırılabilir. Çocuğun
11
Aksoy ve Turla (1999), okul öncesi kurumda eğitim gördükten sonra ilkokula
başlayan çocukların daha katılımcı, girişken ve uyumlu olduğunu, bu sebeple de annesi
çalışsın çalışmasın her çocuğun okul öncesi eğitime ihtiyacı olduğunu belirtmiştir.
Erken yaşlarda eğitilmezlerse ilkokula gittikten sonra çocuklar için çok geç
kalındığını belirten Kağıtçıbaşı (1989), çocuk eğitiminin okul öncesi eğitim
12
Tokuç da (2007) okul öncesi eğitim konusunda ailelerin her geçen gün giderek
daha fazla bilinçlenmesi sayesinde eğitim sürecinin kalitesinin artırılabileceğini, bunun
için de okul öncesi eğitim programları hazırlanırken çocuğun gelişimini olduğu kadar,
ailelerin ve toplumun beklentilerini de dikkate almak gerektiğini belirtmiştir. Bu sayede
hazırlanmış okul öncesi eğitim programları aile okul iletişimine ve etkileşimine katkı
sağlayacak, yapılacak diğer çalışmalara da ışık tutacaktır.
Çocuğun ailesi ile bir bütün olduğunu ve başarılı bir okul öncesi eğitim
amaçlanıyorsa, eğitimcilerin anne babayı da kapsayan eğitim hedefleri saptaması
gerektiğini belirten Cömert ve Güleç (2004), okul-aile işbirliğinin çocuk, aile, öğretmen
ve kurum açısından yararlarını ayrı ayrı değerlendirmiştir. Çocuk açısından yararları;
16
mutlu ve başarılı bir kişi olarak hayata hazırlama, okul ile ev arasında çocuğa
gösterilebilecek farklı eğitim tutumlarını ortadan kaldırma, evin devamı olan güvenli bir
ortamda daha iyi bir öğrenme fırsatı yaratabilmedir. Aile açısından; çocuklarının
eğitimlerinde kendi rollerinin öneminin farkına varabilme, çocuğun gelişimine çok
yönlü olarak katkıda bulunabilme, kendi ilgi, yetenek ve becerilerinin farkına
varabilme, çocuklarına daha fazla saygı duyma ve onu birey olarak görebilme, çocukla
sağlıklı bir iletişim kurabilme bazı yararlarındandır. Öğretmen açısından; programını
daha kolay gerçekleştirebilme, sağlıklı bir sonuca ulaşabilme, sağlıklı iletişim sonucu
kolayca tanıyabilme ve problemleri çözebilme, sorumluluklarını paylaşabilme,
hedeflere ulaşabilme yararları ön plana çıkmaktadır. Son olarak kurum açısından;
eğitimin sürekliliğini sağlayabilme, çocuğun çok yönlü gelişimine katkıda bulunabilme,
amaçlarına daha kolay ulaşabilme, eğitimde fırsat eşitliğini sağlayabilme, eğitimin
kalitesini arttırabilme, sorumluluklarını paylaşabilme, iş tatminindeki artışı
sağlayabilme yararları sıralanmıştır.
Tezel Şahin ve Ünver (2005) de okul öncesi eğitim programlarında aile katılımı
sayesinde okul ve ev arasındaki devamlılığın sağlanacağına vurgu yapmıştır. Bu sayede
ebeveynler okulda, öğretmenler de evde neler olduğu konusunda bilgi sahibi olacaktır
ve okul ve ev arasındaki süreklilik eğitimdeki başarıyı arttıracaktır. Ayrıca ebeveynler,
programa katılarak çocuk yetiştirme konusundaki bilgi ve becerilerini artırarak daha
etkili ebeveynler olabileceklerdir.
Bulut (1995), ailelerin okul öncesi eğitim hakkındaki bilgileri, okul öncesi
eğitimin önemi, okul öncesi eğitim kurumlarındaki uygulamalara ilişkin görüşleri ve bu
görüşler ile sosyo ekonomik düzey, anne babanın cinsiyeti, eğitim durumları ve
18
çocukların okul öncesi eğitim almış olup olmaması arasındaki ilişkileri incelemiştir.
Araştırmaya, 60 anne ve 60 baba olmak üzere 120 kişi katılmıştır. Araştırma verileri,
“Ailelerin Okulöncesi Eğitime Bakış Ölçeği” ile toplanmıştır. Okul öncesi eğitim
hakkındaki bilgileri bakımından sosyo ekonomik düzeyi ve eğitim durumları farklı olan,
çocuğu okul öncesi eğitim alan ve almayan aileler arasında görüş farkı varken, ebeveyn
cinsiyetinde farklılık yoktur. Okul öncesi eğitimin önemi konusunda aileler arasında
bütün değişkenler açısından bakıldığında görüş farkı olduğu görülmektedir. Ailelerin
okul öncesi eğitim kurumlarındaki uygulamalara ilişkin görüşleri arasında ise fark
yoktur. Sosyo-ekonomik düzeyi düşük olan ailelerde okul öncesi eğitimi almış olan
çocukların çok az olması, sosyo-ekonomik düzeyi düşük olan ailelerin çocuklarının okul
öncesi eğitiminden yararlanamadıklarını göstermektedir. Her ne kadar ailelerin sosyo
ekonomik düzeyi yükseldikçe okul öncesi eğitime verdikleri önem artsa da düşük sosyo
ekonomik seviyedeki ailelerin de bu konunun önemine çok uzak olmadıkları
anlaşılmaktadır.
Araştırma sonucunda devlet ve özel okulların okul öncesi eğitim kurumlarına çocukları
devam eden ebeveyn görüşlerinin birbirine benzer olduğu görülmüştür.
Einarsdóttir (2008) tarafından yapılmış bir başka çalışmada diğer pek çok
çalışmadan farklı olarak anaokulunun amaçları üzerine ebeveynlerle birlikte çocukların
görüşleri de araştırılmıştır. İzlanda’nın başkenti Reykjavik’teki bir anaokulunda okuyan
22 tane 5–6 yaş grubu çocuğun ve onların ebeveynlerinin katıldığı bu çalışma,
çocukların ve ebeveynlerinin okul öncesi programı ile ilgili görüşlerine ışık tutmak için
tasarlanmıştır. Çalışmada grup mülakatları, çocukların fotoğrafları, çocukların çizimleri
ve resimleri, ayrıca çocukların oyun gibi düşündükleri onların görüş ve düşüncelerini
almak amacıyla hazırlanan bir anket kullanılmıştır. Bulgular ebeveynlerin ve çocukların
anaokulunun güvenli bir yer olduğu ve yaşam boyu öğrenme ve anaokulunda eğitimle
ilgili görüşleri arasında uyum olduğunu göstermektedir. Her iki grup da anaokulunda
davranış, iletişim ve oyun kurallarını öğrenmenin önemini vurgulamıştır. Çocuklar en
çok yaşıtları ile arkadaşlık, yapmak istediğini seçme özgürlüğü ve oyun konusunu
önemsemektedir. Ebeveynlerin ise en çok önemsediği konular çocuklarının başkalarıyla
iyi geçinmeyi öğrenmesi, saygı, sevgi ve dürüstlük konularında davranış kazanması,
özgüvenli olması ve olumlu benlik algısı geliştirmesidir. Çocuklar ve ebeveynler oyunu
ve ders dışı etkinlikleri okul yaşamının önemli bir parçası olarak görmektedirler.
238 ebeveyn ile bir araştırma yapılmıştır. Farklı kültürlerden ebeveynlerin bakış
açısından çocuk bakımının kalitesine ilişkin görüşleri inceledikleri bu çalışmanın
sonuçlarına göre, ebeveynlerin en çok önem verdikleri özellik beslenmedir, bunu
güvenlik ve sağlık izlemektedir. Kültürel geçmişten bağımsız olarak tüm anneler çocuk
bakımını önemli görmektedir.
fiziki koşullar, program, personel, sağlık ve beslenme, aile ile ilişkiler ve yönetim
alanlarını dikkate alma durumları, anne-babaların kurum seçiminde en çok dikkat
ettikleri alan ve anne-babaların kişisel nitelikleri ile okul öncesi eğitim kurumu seçimi
arasında anlamlı ilişki olup olmadığı alt problemleri yer almıştır. Araştırmaya 384 veli
katılmıştır. Bulgulara göre, anne-babaların büyük bir çoğunluğu kurumun iyi bir eğitim
vermesi seçeneğini birinci derecede önemli bulmuştur. Grubun üçte biri ücreti önemli
bulmakla birlikte bunların da çoğunluğu ücreti üçüncü derecede önemli görmüşlerdir.
Anne-babaların büyük bir çoğunluğu kurumu tavsiye üzerine bulmuştur. Okul öncesi
kurum seçiminde anne-babalar en çok yönetim ve personel alanlarına, en az ise fiziksel
koşullara dikkat etmişlerdir. Anne babaların büyük bir çoğunluğu, "okul öncesi eğitim
kurumunun verdiği bakım ve eğitim olanaklarını evde sağlayabilseydiniz yine de
kurumu tercih eder miydiniz" sorusuna "evet" cevabını vermiştir. Bütün anaokullarının
açılışta sahip olması gerekli niteliklerin neler olduğunun tekrar gözden geçirilmesi
gerektiğini ileri süren Koç, okul öncesi eğitim kurumlarının broşür ve afişlerle
kendilerini ailelere tanıtmaları, ailelerin ziyaretine her zaman açık olmaları ve anne-
babalara okul öncesi eğitim kurumu seçiminde yardımcı olacak uzmanlar ve yayınlar
bulundurulması yönünde önerilerde bulunmuştur.
Köksal (2002), anaokulu ve anasınıfına devam eden 3-6 yaş çocuklarının anne-
babalarının okul öncesi eğitim kurumu seçimlerini etkileyen etmenlerin neler olduğunu
incelemiştir. Araştırmaya Çankaya ve Yenimahalle ilçelerinde bulunan Millî Eğitim
Bakanlığı ve Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağlı toplam 66
anaokulu ve anasınıfı ile bu anaokulu ve anasınıflarına devam eden 402 çocuğun anne
babası katılmıştır. Uygulanan anket, anne-babaların demografik niteliklerinin okul
öncesi eğitim kurumu seçimleri ile seçilen kurumun resmi ya da özel olmasında ve
seçimlerinde fiziksel ortam, program ve öğretmen niteliklerinin etken olduğu varsayımı
ile hazırlanmıştır. Araştırmanın sonucunda üst sosyo-ekonomik grup olan Çankaya
ilçesindeki anne babaların alt sosyo ekonomik grupta yer alan Yenimahalle ilçesindeki
anne babalara göre okul öncesi eğitim kurumu seçerken fiziksel koşullar, eğitsel
ortamlar, açık hava oyunları, personel ve program etkenlerine daha çok dikkat ettikleri
saptanmıştır. Aynı şekilde çalışan annelerin de çalışmayan annelere göre bu etkenlere
daha çok dikkat ettikleri görülmüştür.
eğitim yeri olarak görmelidir. Veli, ancak etkinliğe katılırsa uygulamayı ve amacı daha
iyi anlayabileceğinden, etkinliklere ilgi ve katılım göstererek, destek vermelidir. Okulda
ve evde farklı eğitim yöntemleri kullanmanın eğitimin kalıcılığına zarar vermemesi için
sorunları çözerken de eğitim yöntemleri denerken de kurumla birlikte hareket
edilmelidir. Veli, kendisini kurumun bir parçası olarak görüp, iletişime açık olmalı ve
verilecek eğitimde paylaşıma hazır olmalıdır.
Özen’e (2008) ait aşağıdaki çalışma, çalışmayan düşük eğitimli annelerin bilgi
yetersizliğine işaret etse de genel olarak okul öncesi eğitimin önemsendiğini
destekleyen sonuçlar ortaya çıkarmıştır. Özellikle de her geçen gün bu konunun artan
bir ilgi ile önemsendiği görülmektedir.
Özen (2008), anne ve babaların okul öncesi eğitime yönelik beklenti düzeylerini
ve bu beklentilerin annenin çalışma durumu değişkenine göre farklılık gösterip
göstermediğini ortaya koymayı ve elde edilen veriler doğrultusunda öneriler
geliştirmeyi amaçlamıştır. Kars il merkezinde, çocukları anasınıflarına ve bağımsız
anaokullarına devam eden 108 anne ve 92 baba araştırmanın örneklemini oluşturmuştur.
Araştırmada kullanılan anket formu okul öncesi eğitim programından, okul öncesi
eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenler ve anne-babalar ile yapılan
görüşmelerden yararlanılarak oluşturulmuştur. Araştırmanın sonuçlarına göre anneler ve
babalar arasında fark bulunmazken, annenin çalışma durumu değişkenine göre okul
öncesi eğitimden beklentileri arasında farklılık olduğu görülmüştür. Çalışan anneler
göre okul öncesi eğitimin çocuklara öfke, kıskançlık gibi duygularını ifade etme
becerisini kazandırması gerektiğini düşünürken çalışmayan anneler bu görüşe
katılmamıştır. Çalışan anneler öğretmen özelliklerini çalışmayan annelere göre daha çok
dikkate almaktadır ve daha yüksek beklenti içindedir. Çalışmayan anneler öğretmenlerle
yapılacak görüşmelerin çocuğun okuldaki başarısı ile sınırlı kalması gerektiğini
düşünürken çalışan anneler bu görüşe katılmamaktadır. Çalışan anneler okul öncesi
eğitim kurumlarında okuma-yazma öğretiminin gerçekleştirilmesi gerektiğini
düşünürken, çalışmayan anneler bu görüşe katılmamaktadır. Çalışan anneler etkinlikler
düzenlenirken bireysel farklılıkların temel alınması gerektiğini belirtirken, çalışmayan
anneler benzerliklere önem verilmesi gerektiği görüşündedir. Çalışmayan anneler sosyal
etkinliklerden daha çok Türkçe ve Matematik etkinliklerine yer verilmesi gerektiğini
30
okullarında okul öncesi eğitimin ücretsiz olması, okul öncesi eğitimin zorunlu olması
gerektiğini, okul aidatlarının düşük olmasının okul öncesi okullaşma oranını
arttıracağını, çocuklarının devam ettikleri anaokulunu sevdiklerini ve okul öncesi
eğitimin çocuklarına katkısı olduğunu belirtmiştir. Anaokulunun sosyal gelişim alanında
daha fazla katkı sağladığını belirtmişlerdir. Anne babaların öğretmenlerle ilgili
beklentilerinde olumlu fikirleri olduğu görülmektedir. Çoğunluğu, bayan olması
gerektiğini düşünmektedir. Eğitim programı ile ilgili görüşlerine bakıldığında dağınık
görüş bildirdikleri görülmekte bunun da anne babaların eğitim programının içeriği ve
özellikleri hakkında yeterli bilgi sahibi olmamalarından kaynaklandığı düşünülmektedir.
Konferanslar düzenlenmesini isteyen ebeveynlerin en çok çocuk gelişimi ve eğitimi
konusunda bilgilenme gereksiniminde oldukları görülmektedir. Anne babaların
çocukları ile ilgili beklentilerine bakıldığında okul öncesi dönem çocuğunun özellikleri
ile ilgili yeterli bilgi ve beklenti içindedirler. Anaokulunun fiziksel koşulları ile ilgili
beklentilerine bakıldığında okul öncesi kurumların sahip olması gereken fiziksel
koşulların neler olması gerektiği konusunda yeterli bilgi ve beklenti içindedirler. Okul
seçiminde sırasıyla okulun eğitim anlayışı ve diğer kişilerden alınan referanslar etkilidir.
Anne baba yaşı fark yaratmasa da öğrenim düzeyi yükseldikçe çocuklarını anaokuluna
başlatmaya ilişkin düşüncelerinin daha küçük yaşlara indiği görülmüştür. Çalışan
annelerin ve çocuğu üniversite anaokullarına devam eden ebeveynlerin de anaokuluna
başlama yaşına ilişkin düşüncelerinin diğerlerine göre daha erken yaşlara inmiş olduğu
görülmüştür.
Au (2004), Çin Halk Cumhuriyeti’ne bağlı Hong Kong özel yönetim bölgesinde
yaptığı çalışmasında ebeveynlerin okul öncesi eğitimden beklentilerini, ebeveynlerin
okul öncesi eğitimin amaçlarından anladıkları ve okul öncesi müfredattan beklentilerini
görüşmelerle araştırmıştır. Çalışmaya aynı yerleşim bölgesinde bulunan bir kreş ve bir
anaokuluna devam eden 5 yaş çocuğu olan 18 ebeveyn katılmıştır. 6 çocuk kreşe, 6
çocuk aynı anaokulunun sabah grubuna, diğer 6 çocuk da öğlen grubuna gitmektedir.
Eğitim düzeyi açısından ebeveyn beklentilerinin değişip değişmediğini araştırabilmek
için 6 kişilik her bir gruptaki ebeveynlerin 3’ü yüksek, diğer 3’ü de düşük eğitim
düzeyindedir. Nitel araştırma yöntemi kullanılan araştırmada ebeveynlere, okul öncesi
eğitimin amaçları ve okul öncesi müfredatından beklentileri ile ilgili açık uçlu sorular
sorulmuştur. Araştırmanın okul öncesi eğitimin amaçları konusundaki sonuçlarına
bakıldığında ebeveynlerin tamamının anaokulu eğitiminin akademik gelişim ve sosyal
gelişim olmak üzere iki amacı olduğunu belirttiği görülmüştür. Okul öncesi eğitimin en
35
Okul öncesi eğitimde aile katılımı ve işbirliğinin önemine, okul öncesi eğitime
ilişkin bakış açıları ve görüşlere, okul öncesi kurumu seçimini etkileyen etmenlere
ilişkin yapılan araştırmaların hepsi, okul öncesi eğitimin önemini, ebeveynin bu eğitim
sürecinde oynadığı önemli rolü destekleyen sonuçlar ortaya koymuştur. Anlaşılmaktadır
ki ebeveynler eğitim sürecine dâhil edilmelidir, bu sayede eğitimin kalıcılığı ve kalitesi
artacak, çocuğa daha fazla yarar sağlayacaktır. Ebeveynler de kurumla işbirliği yapma
ve eğitim alma beklentisi içindedirler. Ebeveynlerin çocukları ile ilgili diğer
beklentilerinin neler olduğunu bilmek, kurumun kendisini, eğitim programını,
eğitimcilerin eğitimini yenileme ve geliştirme fırsatı yaratacaktır.
YÖNTEM
veya esnaflık yapmaktadır. Eğitim ve gelir düzeyi açısından ilçede yaşayanlar arasında
çok belirgin bir fark yoktur. Modern ve hoşgörülü olan yöre insanı birbiriyle huzur
içinde yaşamaktadır. Erkek çocuk isteme yönündeki eğilime rağmen kız ve erkek
çocuklar arasında çok ciddi bir ayrım yapılmamaktadır ve bütün çocuklar eğitim
olanaklarından yararlanabilmektedir. İlçede özel bir okul öncesi, ilkokul veya
ortaöğretim kurumu yoktur. Bir devlet anaokulu, hayırsever bir vatandaş tarafından
yaptırılan ve ilçedeki Anadolu Liselerinden birinin bünyesinde yer alan bir tane
anasınıfı bulunmaktadır. Bunun dışındaki tüm okul öncesi eğitim kurumları, resmi
ilkokul ve ortaokullar bünyesinde yer alan anasınıflarıdır. İlçede okullaşma oranları
2011-2012 öğretim yılında okul öncesinde %26,84, ilköğretimde %89,62, ortaöğretimde
%96,12 olarak gerçekleşmiştir. Okul öncesindeki okullaşma oranının daha düşük
olmasına okul öncesi eğitimin zorunlu olmamasının yanında, 36-72 aylık okul öncesi
dönem çocuklarının sadece 5-6 yaş grubuna eğitim veren anasınıflarının yaygın
olmasının etki ettiği söylenebilir.
Devrek İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü’nden, Aralık 2011 tarihinde alınan, “2011-
2012 Öğretim Yılı Devrek İlçesi Okul Öncesi Öğrenci Sayıları” listesinden edinilen
verilere göre, Devrek ilçe merkezinde 7 resmi ilköğretim okulu ve bu okullar
bünyesinde 12 anasınıfı bulunmaktadır.
Veri toplama aracı olarak geliştirilen anketin öncelikle örneklem grubunda yer
almayan Devrek Hamidiye Anadolu Lisesi anasınıfındaki çocukların ebeveynleri ile
pilot uygulamasının yapılması, daha sonra evreni de oluşturan örneklem grubuna
uygulanması için Zonguldak İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nden gerekli izin alınmıştır.
Tablo 3.2.1.’de örneklem grubunu oluşturan okulların adları ve her bir okulda
araştırmaya katılan ebeveynlerin sayılarının dağılımı görülmektedir.
Okulun Adı n %
Ahmet Taner Kışlalı İlköğretim Okulu 50 21,6
Atatürk İlköğretim Okulu 19 8,2
Fatih İlköğretim Okulu 47 20,3
Gazi İlköğretim Okulu 31 13,4
İstiklal İlköğretim Okulu 38 16,5
Karşıyaka 100. Yıl İlköğretim Okulu 46 20
Toplam 231 100
Hazırlanan anket daha sonra okul öncesi eğitimi alanında çalışan doktoralı 6
öğretim elemanının uzman görüşleri doğrultusunda yeniden düzenlenmiştir. Uzman
görüşlerine göre düzenleme sonrası ankette demografik bilgilerin yer aldığı birinci
bölümde 11 soru, ebeveynlerin okul öncesi eğitime ilişkin görüşlerinin yer aldığı ikinci
bölümde 7 soru, ebeveynlerin kurumdan beklentilerine yönelik 8 soru, ebeveynlerin
öğretmenden beklentilerine yönelik 11 soru, ebeveynlerin programdan beklentilerine
yönelik 11 soru ve ebeveynlerin aldığı eğitim sonrası çocuktan beklentilerine yönelik 40
soru olmak üzere toplam 88 soru yer almaktadır. Anketin 21 ebeveyne pilot uygulaması
40
yapılmıştır. Pilot uygulama sonucunda elde edilen bulgular doğrultusunda son şekli
verilen ankette toplam 88 soru yer almıştır.
Anketin ikinci bölümü kendi içinde iki ayrı bölüme ayrılmıştır. İlk bölümde
ebeveynlerin okul öncesi eğitime ilişkin görüşlerine yönelik 7 soru ve ikinci bölümde
beklentilerine yönelik 70 soru yer almıştır.
Ebeveynlerin okul öncesi eğitime ilişkin görüşlerine yönelik soruların yer aldığı
birinci bölümde “Sizce okul öncesi eğitim gerekli midir?”, “Sizce okul öncesi eğitim
zorunlu olmalı mıdır?”, “Sizce devlet okullarında anasınıfı eğitimi ücretsiz olmalı
mıdır?” ve “Çalışsanız da çalışmasanız da çocuğunuzu anasınıfına gönderir misiniz?”,
şeklindeki 1, 3, 4, ve 5. sorular “evet-hayır-kararsızım” seçeneklerinden biri
işaretlenecek şekilde hazırlanmıştır.
BULGULAR
Tablo 4.1.’de örneklemi oluşturan ebeveynlerin (n= 217) cinsiyeti, yaşı, çocuğa
yakınlık derecesi, öğrenim durumu, mesleği, ailenin gelir düzeyi, ailedeki çocuk sayısı
ve anasınıfına devam eden çocuğun doğum sırası ve cinsiyeti değişkenlerine göre
dağılımları frekans ve yüzde değerleri ile verilmiştir.
n %
Kadın 178 82
Ebeveynin cinsiyeti Erkek 39 18
Toplam 217 100
Anne 174 80
Baba 38 18
Ebeveynin yakınlık derecesi
Diğer 5 2
Toplam 217 100
24 yaş ve altı 6 3
25-34 yaş 150 69
Ebeveynin yaşı
35 yaş ve üzeri 61 28
Toplam 217 100
44
n %
Okur-Yazar Değil 2 1
İlkokul Mezunu 93 43
Ortaokul/İlköğretim 40 18
Ebeveynin öğrenim durumu
Lise 61 28
Önlisans/Lisans 21 10
Toplam 217 100
Çalışıyor 55 25
Ebeveynin çalışma durumu Çalışmıyor 162 75
Toplam 217 100
Ev Hanımı 156 72
Çiftçi 1 0,5
İşçi 14 6,5
Ebeveynin mesleği Memur 13 6
Serbest Meslek 23 10
Diğer 10 5
Toplam 217 100
Düşük 98 45
Orta 80 37
Gelir Düzeyi
Yüksek 39 18
Toplam 217 100
Tek çocuk 60 28
2 çocuk 115 53
Çocuk sayısı 3 çocuk 35 16
4 ve daha fazla çocuk 7 3
Toplam 217 100
1. çocuk 115 53
2. çocuk 75 34
Anasınıfına devam eden çocuğun
3. çocuk 21 10
doğum sırası
4. çocuk ve üzeri 6 3
Toplam 217 100
Kız 98 45
Anasınıfına devam eden çocuğun
Erkek 119 55
cinsiyeti
Toplam 217 100
Örneklemi oluşturan 217 ebeveynin toplam çocuk sayısı 428’dir (%100). Okul
öncesi eğitim alan çocukların sayısına bakıldığında 217’si (%50,7) araştırmanın
yapıldığı dönemde eğitim almakta olan; 87’si (%20,3) 6 yaşın üzerinde olup okul öncesi
çağdayken eğitim almış olan toplam 304 (%71) çocuk olduğu görülmektedir. 70 çocuk
46
(%16,3) ise henüz okul öncesi eğitim almayan küçük çocuklardır. Okul öncesi dönemde
iken eğitim almamış çocuk sayısı ise 54’tür (%12,6). Çocuklarının büyük kısmının okul
öncesi eğitim çağında iken bu eğitimi aldıkları görülmektedir.
n % n % n % n %
Sizce okul öncesi eğitim
214 98,6 0 0 3 1,4 217 100
gerekli midir?
Sizce okul öncesi eğitim
196 90,3 11 5,1 10 4,6 217 100
zorunlu olmalı mıdır?
Sizce devlet okullarında
anasınıfı eğitimi ücretsiz 211 97,2 1 0,5 5 2,3 217 100
olmalı mıdır?
Çalışsanız da çalışmasanız da
çocuğunuzu anasınıfına 209 96,3 3 1,4 5 2,3 217 100
gönderir misiniz?
Tablo 4.2.’de görüldüğü gibi, “Sizce okul öncesi eğitim gerekli midir?” sorusuna
örneklemi oluşturan ebeveynlerin %98,6’sı evet, %1,4’ü kararsızım yanıtı vermiştir.
Örneklemi oluşturan ebeveynlerin tamamına yakınının “evet” cevabı verdiği, “hayır”
yanıtı veren hiç kimsenin olmadığı dolayısıyla ebeveynlerin okul öncesi eğitimi gerekli
gördüğü anlaşılmaktadır.
47
“Sizce okul öncesi eğitim zorunlu olmalı mıdır?” sorusuna örneklemi oluşturan
ebeveynlerin %90,3’ü evet yanıtını vererek okul öncesi eğitimin zorunlu olması
gerektiğini düşündüklerini belirtmişlerdir. Örneklemi oluşturan ebeveynlerin %5,1’i
hayır, %4,6’sı ise kararsızım yanıtını vermiştir.
n %
Anne babası çalışan çocukların güvenli
1 0,5
ellerde olması için gereklidir
Çocuğun ilköğretime geçmeden bazı temel
201 92,6
becerileri kazanması için gereklidir
Çocuğun anasınıfına giden arkadaşlarının
6 2,7
Okul öncesi eğitim gerisinde kalmaması için gereklidir
sizce neden gereklidir? Çocuğun yaşıtlarıyla zaman geçirebilmesi
8 3,7
için gereklidir
Diğer 1 0,5
sorusuna ise örneklemi oluşturan ebeveynlerden iki kişi “diğer” seçeneğini işaretleyerek
“Herkes verdiği için” ve “Arkadaşlarından geride kalmaması için” yanıtı vermiştir.
Toplam 217 100 217 100 217 100 217 100 217 100 217 100 217 100
50
51
n % n % n % n %
4 yıllık okul öncesi öğretmenliği
194 89 13 6 10 5 217 100
eğitimi almış olması
Kadın olması 142 65 14 7 61 28 217 100
53
n % n % n % n %
n % n % n % n %
Çocuğumu ilköğretime
214 99 0 0 3 1 217 100
hazırlamalı
Çocuğun yaratıcılığını
destekleyen etkinliklere yer 216 99,5 1 0,5 0 0 217 100
vermeli
Kelime dağarcığını
215 99 2 1 0 0 217 100
geliştirmeli
Bilgi dağarcığını geliştirmeli 212 97,7 4 1,8 1 0,5 217 100
Sağlıklı bedensel gelişimi
destekleyici alışkanlıklar 215 99 1 0,5 1 0,5 217 100
kazandırmalı
Tiyatro, sinema, sergi, gezi
185 85 22 10 10 5 217 100
vb. etkinliklere yer verilmeli
Sene sonunda çeşitli
etkinlikler ve gösteriler 172 79 26 12 19 9 217 100
yapılmalı
Ailelere eğitim vermek için
çeşitli konularda seminerler 172 79 31 14 14 7 217 100
ve toplantılar düzenlenmeli
55
n % n % n % n %
Okuldaki çalışmaları
desteklemek üzere eve 189 87 17 8 11 5 217 100
çalışmalar gönderilmeli
Sınıf içinde ailelerin de
katılabileceği çalışmalara 154 71 43 20 20 9 217 100
yer verilmeli
Çocuğun anasınıfındaki
gelişimi hakkında belli
211 97,2 5 2,3 1 0,5 217 100
aralıklarla aileye bilgi
verilmeli
Daha çok aile katılımı ile ilgili olan “Okuldaki çalışmaları desteklemek üzere
eve çalışmalar gönderilmeli” (%87), “Tiyatro, sinema, sergi, gezi vb. etkinliklere yer
verilmeli” (%,85), “Sene sonunda çeşitli etkinlikler ve gösteriler yapılmalı” (%79),
“Ailelere eğitim vermek için çeşitli konularda seminerler ve toplantılar düzenlenmeli”
(%79), “Sınıf içinde ailelerin de katılabileceği çalışmalara yer verilmeli “ (%71)
maddeleri de yüksek yüzde oranlarıyla “önemli” şeklinde yanıtlanmıştır. Ancak
ebeveynlerin, doğrudan çocuğun eğitimine yönelik maddelerde beklentileri daha yüksek
iken özellikle okul ve sınıf içi aile katılımı gerektiren maddelerde beklentilerinin daha
düşük önemde değerlendirildiği dikkat çekmektedir.
56
TARTIŞMA
öncesi eğitim almış ve almakta olan çocukların oranının (%71,4), bu dönemde iken
eğitim almamış olan çocuklara oranı (%12,6) karşılaştırıldığında yöre halkının, okul
öncesi eğitimi önemsediği ve çocuklarının bu eğitimi almasına özen gösterdiği
söylenebilir.
Yine yapılan pek çok araştırma okul öncesi eğitimin ebeveynler tarafından
öneminin kabul edildiğini, bu konuda bilinçli davrandıklarını ve sosyo ekonomik
düzeyleri ne olursa olsun çocuklarının okul öncesi eğitimden yararlanmasını
istediklerini ortaya koymuştur (Bulut, 1995; Çetinsoylu, 1998; Üstünova, 1998; Sevinç,
2006).
Yapılan diğer araştırmalara göre anne babaların büyük bir çoğunluğu evde
çocuğa bakma ve eğitme olanağı olsa bile bir okul öncesi eğitim kurumunu seçme
61
eğilimindedir (Metin vd., 1993; Üstünova, 1998; Koç, 2003; Sevinç, 2006; Tokuç,
2007). Foot ve diğerlerine (2000) ait çalışma sonuçlarına göre ebeveynlerin %98’inin
çocuklarının okul öncesi eğitime devam etmesini istediği görülmektedir. Hem bu
araştırmaya hem de daha önce yapılmış araştırmalara ait sonuçlara bakarak, okul öncesi
eğitimin önemi ve gereği konusunda ebeveynlerin son derece bilinçli ve duyarlı olduğu
söylenebilir. Ayrıca çocuklarını en iyi şekilde yetiştirme sorumluluğunu yerine
getirmede okul öncesi eğitim kurumlarının sağladığı zengin olanaklardan ve destekten
de yararlanmak istedikleri söylenebilir.
Örneklemi oluşturan ebeveynlerin çok büyük bir bölümü okul öncesi eğitimin
çocuğun ilkokula geçmeden bazı temel becerileri kazanması için (%92,6) gerekli
olduğunu düşünmektedir. Benzer bir şekilde çocuklarını anasınıfına vermedeki en
önemli sebeplerinin ise okul öncesi eğitimin önemine ve gereğine inanmak (%40,6),
çocuğu ilkokula hazırlamak (%31,8) ve çocuğun arkadaşlık ilişkileri ve iletişim kurma
becerilerini geliştirmek (%26,2) olduğu ortaya çıkmaktadır. Çalışmanın, eğitim
programından beklentilerin değerlendirildiği bölümünde, çocuğu ilkokula hazırlaması
(%99) yönünde örneklemi oluşturan ebeveynlerin yüksek beklentiye sahip olması da
araştırmanın bu görüşü destekleyen bir diğer bulgusudur. Ebeveynlerin okul öncesi
eğitimden beklentilerine ilişkin bu araştırma bulguları daha önce yapılmış araştırmalara
ait diğer bulguları desteklemektedir.
Tekiner (1996), okul öncesi eğitim aynı zamanda çocuğu temel eğitimin
gerektirdiği bilgi, beceri, tutum ve davranışlara hazırlayıcı nitelikte olduğu için okul
öncesi ve ilkokul hedeflerinin birbirine paralel olmasının çocukların akademik
başarısını ve sosyal uyum davranışlarını etkileyeceğini belirtmiştir. Bu görüşün de okul
öncesi eğitimin çocuklarını ilkokula hazırlaması ve sosyalleşmesini sağlaması görüş ve
beklentisine sahip olan ebeveynleri destekler nitelikte olduğu söylenebilir.
eğitim seviyesi yüksek olan ebeveynlerin, buna bağlı olarak çocuklarına daha iyi eğitim
olanakları sunabilme arayışında oldukları söylenebilir.
Argon ve Akkaya, 2008). Tulan (2005) tarafından yapılan araştırmada ise anne
babaların okul öncesi eğitimi öğretmenlerinin özelliklerine ilişkin beklentilerinin
yüksek oranda karşılandığı görülmüştür.
Özbey’in (2012), okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden 60-72 aylık
çocukların sosyal becerilerini ve problem davranışlarını ev ve okul ortamına göre
değerlendirmek amacıyla yaptığı araştırmasında ebeveynler öğretmenlere göre
çocukların ev ortamında okulda olduğundan daha fazla problem davranış gösterdiğini
belirtmiştir. Çözüm olarak da ebeveyn ve öğretmenlerin görüş alışverişinde bulunarak
çocuğun okul ve ev arasındaki söz konusu davranış farklılıklarının nedenlerini ortaya
çıkarması, anında müdahale ederek çözmesi, aile katılımı çalışmalarının da bu amaca
yönelik olarak planlanması önerilmiştir.
Örneklemi oluşturan ebeveynler, daha çok aile katılımı ile ilgili olan okuldaki
çalışmaları desteklemek üzere eve çalışmalar gönderilmesi (%87), tiyatro, sinema, sergi,
gezi vb. etkinliklere yer verilmesi (%,85), sene sonunda çeşitli etkinlikler ve gösteriler
yapılması (%79), ailelere eğitim vermek için çeşitli konularda seminerler ve toplantılar
67
olabilir. Araştırmaya ait bu sonuçlar, daha önce yapılan bazı çalışmalara ait sonuçlarla
benzerlik göstermektedir.
Günümüzde okul öncesi eğitim kurumları, çoğu çocuk için aynı anda pek çok
yaşıtıyla iletişim ve etkileşim içinde olma fırsatı buldukları ilk ortamlardır. Arkadaşları
ile iletişim ve etkileşim içinde olan çocukların bu sayede kendine güvenen,
sorumluluklarını bilen, iletişim, işbirliği ve paylaşma becerilerini kazanarak sosyalleşen
ve böylece gelecekte çağın şartlarına ayak uydurabilen güçlü ve başarılı bireyler olması
beklenmektedir. Arkadaşlar kadar, iyi düzenlenmiş okul öncesi eğitim kurumları,
programlar ve başarılı eğitimciler de bu beklentilere ulaşmayı sağlayacaktır.
BÖLÜM 6.
SONUÇ ve ÖNERİLER
6.1. Sonuç
Gelir düzeyleri daha çok düşük ve orta olan ebeveynlerin en çok iki çocuğu
vardır ve anasınıfına devam eden çocukları da genellikle birinci çocuklarıdır.
Anasınıfına devam eden çocuklarının cinsiyetlerine bakıldığında çoğunluğunun erkek
olduğu görülmüştür.
tanınması ve kendilerine de ihtiyaç duydukları her konuda her zaman bilgi verilmesi
hususunda yüksek beklentiye sahip olmakla birlikte, kendi katılımlarını gerektiren sınıf
ve okul içi çalışmalar konusunda ise biraz daha düşük beklentiye sahiptir.
6.2. Öneriler
KAYNAKÇA
Alisinanoğlu, F. ve Özbey, S. (2009). Okul öncesi eğitim kurumuna devam eden 60-72
aylık çocukların problem davranışlarının bazı değişkenlere göre incelenmesi.
Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2(6), 493-517. Web:
http://www.sosyalarastirmalar.com/cilt2/sayi6pdf/ozbey_alisinanoglu.pdf
adresinden 29.01.2013 tarihinde alınmıştır.
Alpar, R. (2006). Spor bilimlerinde uygulamalı istatistik. (3. Basım). Ankara: Nobel
Yayın Dağıtım.
Arı, M. ve Tuğrul, B. (1996). Okul öncesi eğitim. Millî Eğitim Dergisi, 132, 18-21.
Arslan, M. (2005). Avrupa Birliği ülkelerinde okul öncesi eğitimin gelişimi ve mevcut
durumu. Millî Eğitim Dergisi, 33. Web: http://dhgm.meb.gov.tr/yayimlar/dergiler/
Milli_Egitim_Dergisi/167/index3-arslan.htm adresinden 28 Ekim 2012’de
alınmıştır.
79
Başal, H. A. (2005), Okul öncesi eğitim. (2. Baskı). İstanbul: Morpa Kültür Yayınları.
Bulut, B. (1995). 5-6 yaş grubunda çocuğu bulunan ailelerin okul öncesi eğitime bakışı.
Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler
Enstitüsü, İzmir.
Çetinsoylu, N. A. (1998). İki farklı sosyal çevrede okul öncesi eğitim kurumlarına giden
çocukların anne-babalarının okul öncesi eğitimden beklentilerinin incelenmesi.
Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri
Enstitüsü, İstanbul.
Foot, H., Howe, C., Cheyne, B., Terras, M. and Rattray, C. (2000). Pre-school
education: parents’ preferences, knowledge and expectations. International
Journal of Early Years Education, 8(3), 189-204.
Güler, T. (2009). Okul öncesi eğitimde ailenin önemi ve okul aile işbirliği. G. Haktanır
(Editör). Okul öncesi eğitimine giriş. Üçüncü Baskı. Ankara: Anı Yayıncılık, ss.
295-322.
Kağıtçıbaşı, Ç. (1989). Okulöncesi Eğitimi ve Bir Erken Destek Modeli Olarak Anne
Eğitimi. Ya-Pa 6. Okulöncesi Eğitimi ve Yaygınlaştırılması Semineri. İstanbul:
Ya-Pa Yayınları.
Kandır, A. (2001). Çocuk gelişiminde okul öncesi eğitim kurumlarının yeri ve önemi.
Millî Eğitim Dergisi, 151, 102-104.
Kargı, E. (2011). Niçin okul öncesi eğitim. Eğitime Bakış Dergisi, 20, 5-8. Web:
http://www.egitimbirsen.org.tr/yayinlarimiz/148-egitimbirsen.org.tr-148.pdf
adresinden 28 Ekim 2012’de alınmıştır.
Kıldan, A. O. (2011). Güne güneşin doğuşunu izleyerek başlamak gibidir hayata okul
öncesi eğitimle başlamak. Eğitime Bakış Dergisi, 20, 16-20. Web: http://
www.egitimbirsen.org.tr/yayinlarimiz/148-egitimbirsen.org.tr-148.pdf adresinden
28 Ekim 2012’de alınmıştır.
Kıldan, A. O. (2012a). Okul öncesi eğitimin amacına ilişkin öğretmen ve veli görüşleri.
Kastamonu Eğitim Dergisi, 20(1), 135-150. Web: http://www.kefdergi.com/pdf/
20_1/20_1_10.pdf adresinden 26 Ekim 2012’de alınmıştır.
Kıncal, R.Y. (Ed.) (2010). Bilimsel araştırma yöntemleri. Ankara: Nobel Yayın.
Koç, G. (1996). Anne-babaların okul öncesi eğitim kurumu seçimini etkileyen etkenler.
Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler
Enstitüsü, Ankara.
Komisyon (1993). Ondördüncü Millî Eğitim Şûrası 27-29 Eylül 1993 Raporlar
Görüşmeler Kararlar. Ankara: Millî Eğitim Bakanlığı Millî Eğitim Basımevi.
83
Komisyon (1999). 2000 Yılında Millî Eğitim. Ankara: A.Ç.E.M. ve 4. Akşam Sanat
Okulu Matbaası.
Komisyon. (2004). Millî Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim Kurumları Yönetmeliği.
Millî Eğitim Bakanlığı Tebliğler Dergisi, 67, 2562, 604-606.
Köksal, İ. (2002). Anaokulu ve anasınıfına devam eden 3-6 yaş çocuklarının anne-
babalarının okul öncesi eğitim kurumu seçimlerini etkileyen etmenler.
Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri
Enstitüsü, Ankara.
Köksal Akyol, A., Oğuz, V. ve Yılgın, N. (Nisan 2006). Anne-Babaların Okul Öncesi
Eğitim Kurumu Seçimleri Üzerine Anne-Babaya İlişkin Çeşitli Değişkenlerin
Etkisinin İncelenmesi. Birinci Uluslararası Sosyal Hizmetler Sempozyumu Sunum
Kitabı, Antalya.
Kuru Turaşlı, N. (2009). Okul öncesi eğitimin tanımı kapsamı ve önemi. G. Haktanır
(Editör). Okul öncesi eğitimine giriş. Üçüncü Baskı. Ankara: Anı Yayıncılık, ss.
1-24.
Metin, N., Arı, M., Güneysu, S., Dikmen, B., Atik, B., Aydın, Ç., Üstün, E. ve Uysal,
N. (1993). Ana-Babaların Anaokulundan Beklentileri. 9. Ya-Pa Okul Öncesi
Eğitimi ve Yaygınlaştırılması Semineri. İstanbul: Ya-Pa Yayınları.
Oktay, A. (1993). Okul Öncesi Eğitim ve Teori “Tarihçe”. 9. Ya-Pa Okul Öncesi
Eğitimi ve Yaygınlaştırılması Semineri. İstanbul: Ya-Pa Yayınları.
Oktay, A. (1999). Yaşamın sihirli yılları: okul öncesi dönem. (1. Baskı). İstanbul:
Epsilon Yayıncılık.
84
Özbey, S. (2012). Okul öncesi eğitim kurumuna devam eden 60-72 aylık çocuklarının
sosyal beceri ve problem davranışlarının okul ve ev ortamına göre incelenmesi.
Toplum ve Sosyal Hizmet, 23(2), 21-32. Web: http://www.asosindex.com/journal-
article-abstract?id=22290 adresinden 29.01.2013 tarihinde alınmıştır.
Özen, Ş. (2008). Okul öncesi eğitim ve aile: Anne ve babaların okul öncesi eğitimden
beklentileri-Kars ili örneği. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Kafkas
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kars.
Sevinç, M. (2006). Okul öncesi eğitimi alan çocukların annelerinin okuldan beklentileri.
Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Dergisi, 13, 218-225.
Sharma, N., Vaid, S. and Dhavan, R. (2004). Parental concepts about preschool
education. 6(3), Kamla-Raj, 6(3), 201-208.
Tekiner, Ö. (1996). Okul öncesi eğitimin önemi ve çocuğa kazandırdıkları. Millî Eğitim
Dergisi, 132, 10.
85
Tezel Şahin, F. ve Özbey, S. (2007). Aile eğitim programlarına baba katılımının önemi.
Toplum ve Sosyal Hizmet, 18(1), 39-48. Web: http://asosindex.com/journal-
article-abstract?id=1693 adresinden 27 Ocak 2013’te alınmıştır.
Üstünova, E. (1998). Okul öncesi eğitime devam eden çocukların annelerinin eğitim
seviyelerine göre beklentileri. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara
Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.
Yazar, A., Çelik, M. ve Kök, M. (2008). Aile katılımının okul öncesi eğitimde ve 2006
okul öncesi eğitim programındaki yeri. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 12(2),
233-243. Web: http://e-dergi.atauni.edu.tr/index.php/SBED/article/view/549/541
adresinden 18 Kasım 2012’de alınmıştır.
Yazıcı, Z. (2002). Okul öncesi eğitiminin okul olgunluğu üzerine etkisinin incelenmesi.
Millî Eğitim Dergisi, 155-156. Web: http://dhgm.meb.gov.tr/yayimlar/dergiler/
Milli_Egitim_Dergisi/155-156/yazici.htm adresinden 28 Ekim 2012’de alınmıştır.
EKLER
Sayın ebeveynler,
I. BÖLÜM
2. Yaşınız nedir?
( ) 20-24
( ) 25-29
( ) 30-34
( ) 35-39
( ) 40 ve üzeri
5. Mesleğiniz nedir?
( ) Ev hanımı
( ) Çiftçi
( ) İşçi (İnşaat, sanayi, maden ve benzeri)
( ) Memur (yazınız) ……………………………………..……
( ) Serbest meslek (yazınız) ……….....................................……
( ) Diğer (belirtiniz) ………………………………...…………
II. BÖLÜM
2. Okul öncesi eğitim sizce neden gereklidir? (en önemli bulduğunuz bir seçeneği
işaretleyiniz)
( ) Anne babası çalışan çocukların güvenli ellerde olması için gereklidir
( ) Çocuğun ilköğretime geçmeden bazı temel becerileri kazanması için gereklidir
( ) Çocuğun anasınıfına giden arkadaşlarının gerisinde kalmaması için gereklidir
( ) Çocuğun yaşıtlarıyla zaman geçirebilmesi için gereklidir
( ) Diğer (belirtiniz) …………………………………………………………………………
8. Aşağıda okul ile ilgili bazı nitelikler yer almaktadır. Aşağıdaki her bir maddede belirtilen
niteliğin çocuğunuzu anasınıfına verme kararınızda ne derece önemli olduğunu ilgili
seçeneği işaretleyerek belirtiniz.
Önemli
Önemli Kararsızım
değil
Okul binasının, çevresinin ve anasınıfının
8.1
güvenli olması
Okul binasının, çevresinin ve anasınıfının
8.2
bakımlı ve temiz olması
8.3 Okulda oyun bahçesinin olması
8.4 Anasınıfının geniş ve ferah olması
Okulda anasınıfına ait ayrı tuvalet ve
8.5
lavaboların olması
Anasınıfında bol miktarda eğitim araç
8.6
gereçlerinin olması
Anasınıfındaki çocuk sayısının fazla
8.7
olmaması
8.8 Anasınıfında yardımcı öğretmenin bulunması
8.9
Diğer
(belirtiniz)
9. Aşağıda anasınıfı öğretmeni ile ilgili bazı nitelikler yer almaktadır. Aşağıdaki her bir
maddede belirtilen niteliğin çocuğunuzu anasınıfına verme kararınızda ne derece önemli
olduğunu ilgili seçeneği işaretleyerek belirtiniz.
Önemli
Önemli Kararsızım
değil
4 yıllık okul öncesi öğretmenliği eğitimi
9.1
almış olması
9.2 Kadın olması
9.3 Genç olması
9.4 Öğretmenlik deneyiminin olması
Her ihtiyaç duyduğumda görüşmek için
9.5
zaman ayırması
Çocuklar ve aile ortamları hakkında bilgi
9.6
sahibi olması
9.7 Çocuklara değer vermesi
9.8 Çocuklara karşı anlayışlı ve saygılı olması
Çocukların gelişim dönemi özelliklerini iyi
9.9
bilmesi
Aile katılım çalışmalarına önem vererek bu
9.10
yönde etkinlikler düzenlemesi
9.11 Güler yüzlü olması
9.12
Diğer
(belirtiniz)
92
10. Anasınıfına devam eden çocuğunuzun aldığı eğitime yönelik olarak aşağıda belirtilen
ifadelerin sizin için ne derece önemli olduğunu ilgili seçeneği işaretleyerek belirtiniz.
Önemli
Önemli Kararsızım
değil
10.1 Çocuğumu ilköğretime hazırlamalı
Çocuğun yaratıcılığını destekleyen
10.2
etkinliklere yer vermeli
10.3 Kelime dağarcığını geliştirmeli
11. Anasınıfına devam eden çocuğunuzun aldığı eğitim sonucunda aşağıda belirtilen nitelikleri
kazanmasının sizin için ne derece önemli olduğunu ilgili seçeneği işaretleyerek belirtiniz.
Önemli
Önemli Kararsızım
değil
11.1 Duygu, düşünce ve isteklerini rahatlıkla ifade edebilmeli
11.2 Kelimeleri doğru söylemeli ve güzel konuşabilmeli
11.3 Kendine güven duymayı öğrenmeli
11.4 Sorumluluk almayı ve yerine getirmeyi öğrenmeli
11.5 Başladığı işi bitirmek için çaba sarf etmeli
11.6 Yeni durumlara ve ortamlara uyum sağlamalı
11.7 Kendi haklarını korumalı
11.8 Başkalarının haklarına saygı göstermeli
11.9 Liderlik özellikleri kazanmalı
11.10 Arkadaşlarıyla iyi ilişkiler kurabilmeli
11.11 Paylaşmayı, işbirliğini ve yardımlaşmayı öğrenmeli
11.12 Farklılıkları kabul etmeli ve hoşgörülü olmalı
11.13 Sabırlı ve anlayışlı olmayı öğrenmeli
11.14 Okulda ve sosyal yaşamda kurallara uymalı
11.15 Çevresine, doğaya ve hayvanlara karşı duyarlı olmalı
11.16 İlköğretime uyum sağlayabilmeli
11.17 Zamanı iyi kullanmayı öğrenmeli
Yetişkin denetiminin olmadığı durumlarda da gerektiği
11.18
gibi davranabilmeli
11.19 Girişken olmalı
11.20 İlgi alanları ve hobiler edinmeli
11.21 Kendi kültürünü ve farklı kültürleri tanımalı
Gerektiğinde dikkatini belli bir konu üzerinde
11.22
yoğunlaştırabilmeli
11.23 Bilgisayar kullanabilmeli
11.24 Türkçedeki sesleri öğrenmeli
11.25 Geometrik şekilleri öğrenmeli
11.26 Renkleri öğrenmeli
11.27 Sayıları ve sayı saymayı öğrenmeli
11.28 Basit toplama çıkarma işlemlerini yapabilmeli
11.29 Zaman kavramlarını öğrenmeli
11.30 Neden-sonuç ilişkisi kurabilmeli
Gerektiğinde kendisi ve ailesi ile ilgili bilgi verebilmeli
11.31 (adı-soyadı, yaşı, anne-baba adı, ev adresi, telefon
numarası gibi)
11.32 Problem çözme becerisi kazanmalı
Olaylar arasındaki benzerlik ve farklılıkları ayırt
11.33
edebilmeli
11.34 İhtiyaç duyduğunda yardım isteyebilmeli
11.35 Ayrım yapmadan yemek yemeli
11.36 Giysilerini kendi başına giyip çıkarabilmeli
11.37 Eşyalarını temiz ve düzenli kullanmayı öğrenmeli
11.38 Uyku düzeni kazanmalı
11.39 Sağlığını korumayı öğrenmeli
Kalem, fırça, makas vb. araçları kullanma becerisi
11.40
gelişmeli
11.41
Diğer
(belirtiniz)
94