Professional Documents
Culture Documents
Gazanfer Şanlıtop-Mutluluğun Şifreleri
Gazanfer Şanlıtop-Mutluluğun Şifreleri
Mutlulu�un �ifreleri
Gazanfer Sanl�top
� AK�S K�TAP T�m yay�n haklar� yay�nevine aittir. Kaynak g�sterilerek tan�t�m ve
iktibas yap�labilir. �o�alt�lamaz, bas�lmaz, senaiyola�t�r�lamaz ve farkl�
bi�imlerde haz�rlan�p sansa sunulamaz. Elektronik ortamlarda yay�nlanamaz.
Yay�n Y�netmeni Adem �zbay
Edit�r Eis�n �al�kan
Kapak Tasar�m Ahmet Altay
Grafik G�khan Ko�
Koordinat�r �brahim �zbay
Film Mat Grafik
Bask�-Cilt Kilim Matbaac�l�k
Genel Yap�m End�l�jans i�erik Hizmetleri
Da��t�m Yeni �izgi 0212 220 57 70
1. Bask� �ubat 2005 �stanbul
ISBN 975-6174-21-8
AK�S K�TAP
Osmanl� Sokak Alara Han. No: 27 Kat: 4 Daire: 8 Kazanc� Yoku�u G�m�suyu
Taksim-istanbul
Tel: 0212 243 61 82 Fax: 0212 243 62 36
WWW.akiskitap.COm- akiS@akiskitap.COm �zbay Yay�nc�l�k markas�d�r. Ger�ek
Mutlulu�a Giden 50 Yol
Mutlulu�un �ifreleri
Gazanfer Sanl�top
AK�SK�TAP
28 May�s 1940 tarihinde, o zamanlar Akhisar'a ba�l� bir bucak olan G�lmarmara
�l�esi'nde do�dum. 1951 Haziran�nda ilkokulu, 1954 Haziran�nda Ankara Cebeci
Ortaokulu'nu, 1957 Haziran�nda yat�l� okudu�um Manisa Lisesi'ni bitirdim. Bir y�l
t�pta oyaland�ktan sonra �T� Makine Fak�ltesi'ne girdim. 1963 Haziran�nda Makine
Y�ksek M�hendisi diplomas�n� ald�m. Bay�nd�rl�k Bakanl���'nda 10 ayl�k devlet
memuriyetim, 24 ayl�k yedek subayl�k d�nemim, 30 ayl�k �zel sekt�r deneyimim var.
1966 A�ustosunda Sevgili Cavide ile evlendik. Murat, Asl� ve Hulki Can bize hen�z
torun zevki tatt�rmad�lar. Bir aile �irketi kurarak i� hayat�na soyunmam�z 1 Ocak
1969' da ger�ekle�ti. Halen EMAS Grubu olarak elektroteknik, otomotiv ve elektronik
konular�nda �retim, sat� ve ihracat yapan kurulu�lar�m�zla, bask� dal�nda Avrupa
�d�ll� Esen Ofset'te gen�lere yard�mlar�m� s�rd�rmekteyim.
�iire ilkokulda ba�lad�m. Ortaokulda gurbeti, lisede gen�lik heyecanlar�m� yazd�m.
�niversite d�nemim, �stanbul co�kusuyla yaz�lm� dizelerime yans�d�. � hayat�na
at�lmamla birlikte, yar�m kalm� birka� �al�may� tamamlama d��nda, �iirden koptum.
Tamamen i� hayat�na odakland�m. Aral�k 1992'de kanserle tan�t�m. Otuz iki y�l
aradan sonra tekrar �iire ba�lay��m, Kabe'de tavaf esnas�nda, dua niyetine
s�yledi�im s�zc�klerden olu�an "Pervane" iledir. 1997'de "Bir Katre Sevgi", 2000'de
"Kelimeler", 2002 sonunda son elli y�l zarf�nda ta��d���m ve bug'ink� nesillere
aktarma heyecan�na kap�ld���m ilgin� konular� i�eren "Sakl�m Gizlim Yok", 2003
sonunda "S�nmezmi� Hi� Sevdalar" ve 2004 sonunda "Burada Sevgi Var" ile yeni birka�
�iir d��nda, eski kitaplardan se�ilen �iirlerden olu�an "Pervane" adl� kitaplar�m
yay�mland�.
Kitaplar�m�n t�m geliri Cerrahpa�a �ocuk Sa�l��� Vakfi'na ba��lanm�t�r.
B�t�n h�z�mla �al�may� ve yazmay� s�rd�r�yorum. "Dur" y�ce emrine kadar!
...5
i�indekiler
Mutluluk �stemekle Ba�lar..................................11
Mutluluk inan�larla Geli�ir................................14
Mutluluk Payla�makla B�y�r.............................16
Mutlulu�un Yolu Sevgiden Ge�er...................20
��kmaz Sokaklara Girmeyin..............................22
�nce Sa�l���n�z� D��n�n...................................24
i�inize Kapanmay�n.................................................26
Akl�n�z� Kurtar�n.......................................................28
Al�kanl�klar�n K�lesi Olmay�n........................30
Zirveye �zenmeyin.................................................32
Zaman� Do�ru Kullan�n.......................................34
Do�a ve Ye�ille Kucakla��n.................................38
G�zel Sanatlara Y�nelin......................................40
Ya�lanmaktan Korkmay�n...................................42
Tecr�beye Sayg�l� Olun........................................46
Sorumluluk Almaktan Ka��nmay�n..............48
Hatalardan Ka��n�n.................................................50
G�ven Duygusunu Yakalay�n............................52
Dan�maktan �ekinmeyin................................. 54
Al�akg�n�ll� Olun.................................................56
Olumlu D��n�n....................................................58
Her �eyi �yiye Yorun...............................................60
Gayreti Elden B�rakmay�n.........:.........................62
�inizi Severek Yap�n...............................................64
Geni� Y�rekli Olun.................................................66
Mal M�lk H�rs�na Kap�lmay�n..........................68
Bilginizi Payla��n.......................................................70
Vermeleri Yar�nlara B�rakmay�n......................72
Haklara Sayg�l� Olun.............................................74
Ba�kalar�yla Yar�may�n.........................................78
Tatl� Dilli Olun..........................................................80
G�ler Y�zl� Olun.....................................................82
D�r�st Olun................................................................84
Israrc� Olmay�n..........................................................86
�yilerle Dost Olun...................................................88
Vefas�z Olmay�n.........................................................90
Az ve �z Konu�un...................................................92
�nsanlar� Bo� Yere �mitlendirmeyin.............96
Affetmeyi ��renin..........................�.........................98
K���k Mutluluklara �nem Verin..................100
Haddinizi Bilin..........................................................102
Hayat�n�z� Ba�kalar�na G�re Kurmay�n...... 104
Cenneti �imdiden Ya�ay�n................................. 106
Gurur Kalkan�na S���nmay�n.............................108
Ya�am� Sava�a �evirmeyin..................................110
Sayg�y� Elden B�rakmay�n................................... 112
A�k �le Ya�ay�n...........................................................114
K�t� �rnek Olmay�n.............................................116
�sraftan Ka��n�n.........................................................118
�nce Anlay�n..............................................................120
Mutluluk �zerine S�ylenmi� S�zler..............124
�NS�Z
Bu kitapta, herkes�e bilinen �eyleri anlataca��m. Zaten her konuda oldu�u gibi,
sevgi ve mutluluk ad�na da s�ylenmemi� tek bir s�z kalmam�t�r; bunun fark�nday�m.
Benim amac�m, o bilinen s�zlerin alt�n� kal�n hatlarla �izmek ve g�zelliklerle
doldurmak; hatta, bir kitap o-kuma s�resince de olsa, insanlar� mutlulu�un s�cac�k
atmosferinde tutabilmekten ibaret...
Asl�nda her s�z kendine g�re bir �ifredir. S�yleyenin s�ylemek istedi�i ile dile
getirdi�i farkl� oldu�u gibi, dinleyenin duymak istedi�i ile i�itti�i farkl�d�r.
Mutluluk hakk�ndaki yaz�lar, gazete ve dergilerin magazin sayfalar�n�n en g�ze
batan s�tunlar�nda ve en �arp�c� ba�l�klarla yer al�yor. ��nk� insanlar g�zel
�eyler duymak ve g�rmek istiyor. O sayfalara artan bir �ekilde ilgi g�stermeleri de
o heveslerinden kaynaklan�yor. Yani, art�k herkes mutlulu�un pe�inde ko�uyor.
"Mutlulu�un �ifreleri" ismini se�erken, moda olan bir terimi kullanarak merak
uyand�r�p, kendi ad�ma �ne ��kmak gibi bir ama� g�tmedim. Ama vermek istedi�im
mesajlar vard� hi� ��phesiz. ��imden ge�enleri, kendilerini mutlulu�a adam�
g�n�llere �arp�c� bir �ekilde u-la�t�rmak istedi�im i�in bu yolu se�tim. �stedim
ki, bu kitab� okuyanlar, her an �z�c� bir konunun cenderesine ald��� g�n�m�zde,
"mutluluk" �zerine yo�unla�smlar.
Kitab� yazmaya ba�lad���m g�nlerde, "Burada Sevgi Var" isimli �al�mam bask�
a�amasmdayd�. Yani birka� ay boyunca sevgi konusuyla ha��r-ne�ir olmu� durumdayd�m.
8...
Mutlulu�un �ifreleri
Ger�ek Mutlulu�a Giden 50 Yol
...9
Sevgiden yola ��karak mutlulu�a pencere aralamak benim i�in hi� de zor olmad�. Bir
s�redir, mutlulukla ilgili yaz�lm� ve s�ylenmi� ne varsa b�kmadan, usanmadan
ara�t�r�yorum; "ben b�t�n bu �al�malar�n neresindeyim" diye de kendimi de
sorgulamaya ve bir daha tan�maya �al��yorum.
Sevgi ve mutluluk konusunda ne durumda oldu�umu biliyorum art�k. "Bir Katre Sevgi"
�iirini yazd���mda hen�z on dokuz ya��ndayd�m. Benim d�nyam sevgi ve mutluluk
�zerine kurulmu�. Huzurlu bir �ekilde, k���k mutluluklar�n ard�ndan ko�uyorum
durmadan...
E�er, b�y�k mutluluklar�n pe�inde ko�sayd�m, belki bu kadar rahat olamazd�m. ��nk�,
korkard�m onlar� kaybetmekten. Oysa ben, �ak�l ta�lar�n� toplar gibi topluyorum
k���k mutluluklar�. Kucaklar dolusu yap�yorum ve arada bir, bilerek d��r�yorum
baz�lar�n�. Birileri g�r�p de als�n istiyorum. Kalanlar nas�l olsa bana yeter diye
d��n�yorum.
Bu kitapla birlikte tam olarak de�ilse bile, 'mutlulu�u yakalama sanat�'na bir ad�m
daha yakla�t���m� san�yorum. Art�k her �eyi g�zel y�nleriyle g�rmeye biraz daha
�zen g�steriyorum. Olur olmaz �eyler i-�in kendimi �zmemeye gayret ediyorum ve
inan�n �o�unlukla da ba-�ar�yorum...
L�tfen, siz de �yle yap�n!
Mutlulu�un tad�na varman�z dile�iyle!..
Gazanfer SANLITOP
10..
Mutlulu�un �ifreleri
Ger�ek Mutlulu�a Giden 50 Yol
...11
Mutluluk �stemekle Ba�lar
A�lamayan �ocu�a meme verilmez.
Mutluluk, ba�kalar�n�n g�zlerimizde fark etti�i canl�l�kt�r.
Mutluluk, �e�itleri bak�m�ndan uzaml�, derece bak�m�ndan yo�un ve s�re bak�m�ndan
yayg�n bir nitelik ta��yan t�m e�ilimlerimizin doyumudur.
Mutluluk, eksiksiz bir ho�nutluk durumu, saadet ve olgunluktur.
Mutlulukla ilgili tan�mlar ve a��klamalar sayfalarca s�rd�r�lebilir. Hepsinin ortak
noktas�, huzurlu ve doyumlu bir sevin� h�lini ifade etmeleridir. Mutluluk, her an
dalgalanan bir deniz de�ildir. En az�ndan, belirli bir s�re boyunca hissedilebilen
kararl�l�k vard�r mutlulukta. Bir huzur, bir rahatlama, bir olgunluk vard�r...
Mutlu olmak, neyi istedi�inizle do�rudan ilgilidir. Ama bu istek do�rudan bir �eyin
olmas�n� de�il, bizzat mutlulu�un kendisini istemektir. K�sacas�; mutlu olmam�z
i�in mutlaka arzulad���m�z isteklerin ger�ekle�mesi �art de�ildir. Onlar olsa olsa
birer vas�tad�r mutlu olabilmemiz i�in. �zlemek ve hayal etmekle de ula��labilir
mutlulu�a. Yeter ki, i�imizde ona ula�mak i�in yanan bir ate�imiz olsun. Yeter ki,
ona ula�mak i�in kay�ts�z �arts�z bir istek duyal�m.
Bir sevgiliyi bekler gibi ona �zlem duymal�y�z. Bu g�zle bakt���m�zda, mutlulu�un
maddeyle de do�rudan ili�kili olmad���n� kolayca fark ederiz. Nice insanlar, Karun
kadar varl�kl� olduklar� h�lde, "parayla saadet olmaz" kabilinden, mutlulu�u
tadamam�ken, nice garibanlar
12...
Mutlulu�un �ifreleri
Ger�ek Mutlulu�a Giden 50 Yol
.13
vard�r ki samanl��� seyran yerine �evirebilmi�lerdir.
Burada g�zden ka��r�lmamas� gereken �nemli bir nokta var: Mutluluk ba�ka, zevk
ba�ka bir �eydir. Kimi insanlar bu iki kavram� �ylesine birbirine kar�t�r�rlar ki
neyi istediklerini ve nerede duracaklar�n� bilemezler. Zevk, daha �ok ge�ici
arzular�n tatmini, ho� vakit ge�irme, e�lenme ve bedensel ho�nutluklar �eklinde
ifade edilebilirken, ger�ek mutluluk "zihin ve kalp aras�ndaki ba�lant�" s�zlerinde
anlam�n� bulur. �in garip taraf�; bir�ok insan zevki, alkolde, uyu�turucuda, a��r�
cinsellik gibi ge�ici heveslerde ararken, kendilerine k�t�l�k yapt�klar�n�n da
fark�na varamazlar.
�nemli olan, kar��la�t���m�z her duruma, geni� bir g�r� a��s� ile bak�p
sorgulayarak ger�ek mutlulu�a y�nelmemizdir. Bunun sonucu, baz� �eyleri kuvvetle
benimserken, baz�lar�ndan el �ekerek ger�ek mutlulu�u yakalamak ad�na �nemli bir
ad�m atm� oluruz. Ayr�ca, bu el �ekmeleri birer kay�p gibi de g�rmemeliyiz. ��nk�
bu yolla elde edilecek mutluluk, hayat�m�z boyunca kar��la�abilece�imiz
s�rprizlere, ini�-��k�lara ve ruh halimizdeki baz� de�i�imlere ba�l� olmaks�z�n
varl���m�z�n en b�y�k dayana�� olarak hep bizimle olacakt�r.
�unu asla unutmamal�y�z; hangi konuda olursa olsun, kolay elde edilenler ge�ici,
bilin�li bir �ekilde emek ve g�n�l verilerek kazan�lanlar daha kal�c� olmaktad�r.
Mutlulu�u ger�ek bir hedef olarak g�rmeli ve ona ula�mak i�in emek vermekten,
olumlu ad�mlar atmaktan geri durmamal�y�z.
iste, iste ki yeniden ba�las�n her �ey.
1�...
Mutlulu�un �ifreleri
Ger�ek Mutlulu�a Giden 50 Yol
...15
Mutluluk �nan�larla Geli�ir
�nanc� olmayan insan, bo� bir tenekeye benzer.
Her insan toplulu�u, az veya �ok, bir inanca sahiptir. Ad�na do�a deseler, ba�ka
s�ylemler de bulsalar, ateistlerin bile kendilerince birer inan�lar� vard�r. ��nk�
insan, yaln�zca etten ve kemikten ibaret bir varl�k de�il; onun y�re�i var, g�nl�
var, ruhu var.
�nsan�n sosyal bir varl�k oldu�u, laf olsun diye s�ylenmemi�. Di�er insanlarla
ili�ki i�inde olmas� da tesad�f de�il. D�nya var oldu�undan beri s�regelen bir
ihtiya� ve ya�am tarz� bu. Ayn� �ekilde, tek ba��na kald��� zamanlarda bile yaln�z
olmuyor insan. D��nceleriyle ve hayalleriyle ba� ba�ayken de durmaks�z�n ar�yor;
��nk� dayanacak, g�venecek bir �eylere ihtiyac� var. Ama her aray�; her zaman
iyiye, g�zele ve do�ruya iletmiyor insan�. Arada engeller, tak�nt�lar ve yanl�lar
var.
Asl�nda her �eyin, inan� denilen bir temele dayanmas� gerekiyor. O-nemli olan, daha
siz do�madan �nce, birilerinin o temeli kazmaya ba�lam� olmas�. O temel iyi
at�lm�sa e�er, o binay� y�kseltmek zor de�il sizin i�in. "iyi bir ba�lang��, iyi
bir sonucun m�jdecisidir"
Hayat," yaln�zca yemek, i�mek, b�y�mek ve �remekten ibaret de�il. O zaman,
hayvanlarla aram�zda fark kalmazd�. Oysa bizler insanlar o-larak, duygular�m�zla da
ya��yoruz. �nanmak, bizim yarat�l��m�zda var. �nemli olan, a�ac�n ya�ken e�ilmi�
olmas�, o inanc�n �nceden i�imize yerle�tirilmesi elbette. Ama yine de her �ey,
bizimle yeniden ba�l�yor. O a�ac� e�ik tutmak, ya da e�ilmeden kalm� baz� dallar�
e�mek,
yine de bize d��yor.
�nan�lar�m�z sa�lamsa e�er, iyiye, g�zele ve do�ruya mutlaka ula��r�z. �nanc�
olmayanlar�n bu yar�� kazanmalar� zordur. "Yapt���n�z yolsuzluklar� kanunlara
uydurabilirsiniz, �evrenizdekileri kand�rabilirsiniz, ya da, i�inizi gizlilik
i�inde halledebilirsiniz. Ama inanc�n�z varsa ve Y�ce Allah'� ensenizde
hissediyorsan�z e�er, bu duygular�n�z size kalkan olur, mazeretleriniz ne olursa
olsun, kimseye k�t�l�k yapamazs�n�z" derdi babam.
�nsan bedeni, her zaman hareket h�linde de�ildir. Hareket halindeyken de d��n�r�z.
Ama hareketsizken durumumuz daha farkl�d�r. Bu bir denge meselesi belki de... Bir
etkinlik azalmca, di�eri devreye giriyor. �z�rl�ler de ayn� de�il mi? S�z geli�i,
g�zleri g�rmeyenin alt�nc� hissi daha geli�mi� olmuyor mu? Bu da �yle bir �ey i�te.
Hareketsiz h�llerimiz, duygulara ve d��ncelere daha yo�un �ekilde dalmam�za vesile
oluyor. Kendimizi, �evremizi, d�nya h�llerini daha bir sorgu-luyoruz. ��kt���m�z o
moral yolculuklar�nda, inan�lar�m�z bize yol g�stermezse e�er, t�kezlemek
ka��n�lmaz oluyor. Bunal�ma d��yoruz. O d��lerden sonra, toparlan�p kalkmak da zor
oluyor. Sonu�: �e�itli arazlar, ruh hastal�klar� ya da sapk�nl�klar.
�nsan� huzura kavu�turacak en �nemli duygu, inanc�n g�das�yla beslenir, inanmay�
beceremezsek e�er, kendimizi bo�lukta, korumas�z, ��r�l��plak hissederiz. Ne
yapaca��m�z�, neye sar�laca��m�z� bilemeyiz.
Bizleri, yaln�zca bedenlerini d��nen, yaln�zca beden� ihtiya�lar�n�n tatminine
y�nelmekten, bir anlamda; "bedenlerine tapan putperestler" olmaktan kurtaracak tek
g��, inan�lar�m�zd�r. �nsan oldu�umuzun, sadece etten ve kemikten ibaret
olmad���m�z�n fark�na varma-m�zd�r. Beden, ak�l ve nefisten daha yukar�da, bir
ruhumuz oldu�u bilincine varabilirsek, kendimizle y�z y�ze gelip, kendimizi
sorgulamam�z daha kolay olacakt�r. ��nk� ancak o zaman "kendfmiz oluruz, insan
oluruz, mutlu oluruz.
�nan�lar�m�z olmasayd� e�er, ac�lara katlanamaz, g�zellikleri hazmedemezdik.
16...
Mutlulu�un �ifreleri
62...
Mutlulu�un �ifreleri
Gayreti Elden B�rakmay�n
�ki g�n� bir olan zarardad�r.
Hadis-i �erif
Devrin padi�ah�, h�k�mranl���nda ya�ayan insanlar�n en miskin o-lanlarm� bir araya
toplamaya karar vermi�. Fermanlar ��kar�lm�, d�rt bir yana haberler g�nderilmi�,
adamlar sal�nm�. Aradan �ok ge�meden, �lkenin b�t�n tembel insanlar� bir araya
getirilmi�. Gerekli elemeler yap�ld�ktan sonra, en miskin olanlar se�ilerek bir
binaya yerle�tirilmi�. Geri kalanlar, bir �ekilde memnun edilerek, memleketlerine
g�nderilmi�.
Sonra yine elemeler ba�lam�. Maksat i�lerinden en tembel olan�n� bulmakm�. Fakat
belli bir say�dan sonra olay kilitlenmi�. Ne yapsalar, ne etseler, bir t�rl� sonuca
varamam�lar. Bunun �zerine, padi�ah�n emriyle tembelhane yak�lm�.
Haliyle bir panik ba�lam� ve �o�u tembel, can havliyle solu�u d�ar�da alm�. Fakat
�� ki�i varm� ki, yerlerinden bile k�p�rdamam�lar. Yang�n� umursamadan,
minderlerinde yatarken, bir taraftan da kendi kendilerine, sakin sakin
konu�uyorlarm�:
Birinci adam: "Ortal�k da baya�� �s�nd�. Burnuma yan�k kokusu geliyor."
�kinci adam: "Ate� yak�n�ma gelse de sigaram� yaksam." Padi�ah da bir kenardan
onlar� izliyormu�. Bakm� ki, kimsenin k�p�rdamaya niyeti yok, emir vermi�, ���n� de
minderleriyle birlikte d�-
Ger�ek Mutlulu�a Giden 50 Yol
...63
�an ��karm�lar. Bu sefer, ���nc� adam konu�maya ba�lam�: "�nsan dedi�in ku� misali.
Az �nce neredeydik, �imdi neredeyiz?..."
Y�ce Allah, insan� �zenerek yaratm�. Onu en geli�mi� makineden �ok daha �st�n
�zelliklerle donatm�. �stelik, sevecen bir y�rek ve hepsinden �nemlisi, bir "ruh"
vermi�. D��nen, hisseden ve hayal kuran bir varl�k olarak halketmi�. Nas�l ki, �t�l
vaziyette duran bir makine zaman i�inde paslan�r ve ��r�r giderse, bizler de farkl�
de�iliz. Bir �eyler yapmal�, paslanmaktan, ��r�mekten kendimizi korumal�y�z. Zaten,
zaman her �eyi h�zla eskitiyor. Durup dururken ona yard�ma ne gerek var? Her zaman
"yeni" kalman�n mutlulu�unu ya�ayal�m. �leyen demir misali, ��ldayal�m. Y�re�i
paslanm�, hevesleri s�nm�, hayalleri y�k�lm�, �imdisi ve gelece�i kapkara geceye
d�nm� olan insan�n ya�amas� ile �lmesi aras�nda ne fark kal�r?
"Can s�k�nt�s�, bu �leme aylakl�kla beraber gelmi�tir" diyorlar. �, nakdin; idare,
vaktin g�zel kullan�lmas� demekmi�. �ini bilene bir g�n, �� g�n gibiymi�. �sizlik
ve a��r�l���n, sa�l���m�z�n en b�y�k d�man� oldu�undan kimsenin ku�kusu yok. Art�k,
bir�ok hastal�k me�guliyetle tedavi ediliyor.
"Tembellik, o kadar yava� hareket eder ki; yoksulluk �ok ge�meden ona yeti�ir."
(Franklin)
64...
Mutlulu�un �ifreleri
�inizi Severek Yap�n :
Mutlu olman�n yolu, sevdi�in i�i yapmak demek) de�il, yapmak zorunda oldu�un i�i
sevmektir. \
Ali R�za Temel
Y�ce Allah, her insana ayr� bir yetenek vermi�. �nsan, yarat�l��na uygun bir alanda
�al��rsa her zaman ba�ar�l� olur. Yetene�i d��ndaki bir u�ra�ta ise, olumsuz
sonu�larla kar��la�mas� ka��n�lmazd�r. Ama hepimiz biliyor ve kabulleniyoruz ki,
hayatta her �ey iste�imize g�re geli�emiyor. Baz�lar�na sevinirken, baz�lar�na
�z�lebiliyoruz. �zellikle meslek se�me konusunda hedeflerimize ula�mak, biraz da
�lkemizin geri kalm�l��� nedeniyle, olduk�a zorla�t�. Gen�lerimiz, �niversitelere
girebilmek i�in, maalesef, yar� atlar� gibi ko�mak ve kazanabildikle-riyle yetinmek
zorundalar.
Asl�na bak�l�rsa, herkesin yetene�ine g�re de�il de, her isteyenin arzulad���
mesle�i se�mesi kolay olsayd� e�er, �lke baz�nda b�t�n dengeler bozulurdu. Zor ve
a��r i�lere hi� heves eden olmaz, herkes pop�ler meslekleri tercih ederdi. Sonunda
devlet, baz� meslekleri mecburi hizmet kabilinden yapt�rmak zorunda kal�rd�.
Sevmedi�i mesle�i se�mek zorunda kalanlar, mutluluk ad�na elbette zorlanacaklard�r.
Ama elde olanla yetinmek de, mutluluk ad�na at�lan bir ad�md�r.
Fethiye yak�nlar�ndaki Xantos Harbeleri'nde yap�lan kaz�larda ortaya ��kar�lan bir
mabedin duvarlar�ndaki kitabede, her konuda ders a-�macak, ibret dolu s�zler var. O
kitabede yaz�lanlar� okuyunca, baz�lar�n�n ba�kalar�ndan al�nd��� zann�na
kap�l�yorsunuz. Ama tarihe bak-
Ger�ek Mutlulu�a Giden 50 Yol
...65
t���n�zda tersini d��nmeye ba�l�yorsunuz. O zaman, Mevl�na'nm, "g�k kubbede
s�ylenmemi� s�z yoktur" tezini daha bir benimsiyor insan. �stelik biraz da, isimsiz
olarak al�nt� yapt���n�z ya da kendi d��ncelerinizden olu�turdu�unuz ifadelere,
birilerinin �al�nt� g�z�yle bakmalar� tedirginli�inden de s�yr�l�yorsunuz. Sonunda,
o s�zlerin kime ait olduklar� de�il, yerinde ve zaman�nda kullan�l�p
kullan�lmad���na bak�lmas� mant���na var�yorsunuz. Ayn� elbisenin her giyende
farkl� durmas� gibi bir sonu� ��k�yor ortaya. Kitabede, her konuda �ok �eyler
yaz�lm�. Biz bu b�l�me, meslekle ilgili olan baz� s�zleri almakla yetindik.
"Sevece�in bir i� se�ersen, hayat�n boyunca bir an bile �al�m� olmazs�n. �ini �yle
sev ki, ba�ar�lar�n bedenini ve y�re�ini g��lendirirken, verdiklerinle de yepyeni
hayatlar ba�latm� olacaks�n. Yaln�z planlar�n�n de�il, ba�ar�lar�n�n da tad�n�
��karmaya �al�. �in ne kadar k���k olursa olsun, onunla ilgilen. Hayattaki
dayana��n odur."
Hayatta, sevdi�i i�te �al�mak kadar insan� mutlu edecek bir �ey yoktur. Sevdi�i
i�te �al�ma �ans� yakalayan insanlar�n daha sa�l�kl� olduklar� da yads�namaz bir
ger�ek. Ama hayatta hi�bir �ey d�rt d�rtl�k de�ildir. O zaman yap�lacak en iyi i�
verilen rol� en iyi �ekilde oynamakt�r. Bu durumu, en k�sa anlat�m�yla; "ayakkab�
boyac�s� ol, ama en iyisi ol" �eklinde �zetleyebiliriz. Bu konuda, Martin Luther
King'in s�yledikleri de �ok anlaml�:
"E�er sizden sokaklar� s�p�rmeniz istenirse, Michelangelo'nun resim yapt���,
Beethoven'in beste yapt��� veya Shakespeare'in �iir yazd��� gibi s�p�r�n. O kadar
g�zel s�p�r�n ki, g�kteki ve yerdeki herkes,. durup, burada i�ini �ok iyi yapan
b�y�k bir ��p�� ya��yormu�, desin."
66...
Geni� Y�rekli Olun
Herkes kendi �l��s�n�n adam�d�r.
Vaktin birinde, medresede ders veren de�erli bir hoca varm�. Yaln�z ders
saatlerinde de�il, b�t�n bo� zamanlar�nda ��rencileri ile ilgilenir, onlar�n her
t�rl� dertlerini dinler, elinden geldi�ince yard�mc� o-lurmu�. Onlara l�zum
etti�inde para verip ihtiya�lar�n� giderir, bazen de nasihat ederek s�k�nt�lar�n�
hafifletmeye �al��rm�.
G�n�n birinde, al� al, moru mor bir ��rencisi gelmi� yanma. Daha o sormadan
anlatmaya ba�lam� derdi ne ise. Hoca, her zamanki sakin haliyle ��rencisini
dinledikten sonra, ondan bir bardak su, bir miktar tuz ve bir yemek ka���� istemi�.
�nce bardaktaki suya bir ka��k tuz koyup, i�mesi i�in ��rencisine uzatm�. �ocuk,
daha ilk yudumda y�z�n� buru�turup:
-Hocam, su �ok tuzlu i�emeyece�im, demi�. Bunun �zerine hoca, bir ka��k tuzu havuza
atmas�n� ve kar�t�rd�ktan sonra o sudan i�mesini istemi�. ��renci, bu sefer havuz
suyu ile doldurdu�u ayn� barda�� sonuna kadar i�ip bitirmi� ve hi� de ac�
olmad���n� s�ylemi�. Hoca, bu olay� ��yle a��klam�:
-Evlad�m, bir ka��k tuz hep ayn�d�r. Onu ac� ya da tatl� yapan bulundu�u ortam�n
b�y�kl���d�r. �te, g��s� dar olan insanla geni� olan�n fark� buradad�r. Y�re�inizi
ne kadar geni� tutarsan�z, dertlere ve ac�lara tahamm�l�n�z o kadar fazla olur.
Hayatta kar��la�aca��m�z sorunlar ne kadar b�y�k olursa olsun, ge-
Ger�ek Mutlulu�a Giden 50 Yol
...67
ni� bir y�rekle direndi�imiz zaman hepsinin �stesinden gelebiliriz. B�t�n mesele,
olaylara geni� perspektifle bakabilmek, pani�e kap�lmadan, aceleye getirmeden, ��k�
yollar� aramakt�r.
K���k bir kamyonete a��r bir insan bindi�i vakit onu sallar. Ayn� insan, bir "TIR"a
binse belli bile olmaz. B�t�n mesele kapasite meselesidir. Bu ger�ek her konuda
kendini g�sterir.
Zay�f ve �elimsiz insan en ufak bir ��tmede yata�a mahk�m olurken, sa�l�kl� ve
normal yap�dakiler hastal��� �ok daha kolay atlat�rlar. Dilimizde, kendine g�venen,
zorluklardan korkmayan, cesur ve at�lgan insanlara "mangal y�rekli" diye bo�una
denilmemi�tir.
Bu g�zelli�e ula�abilmek i�in, s�rekli olarak kendimizi e�itmemiz gerekir. Beden ve
ruh olarak g��lendi�imiz, bir anlamda y�re�imizi geni� tuttu�umuz orar^da* b�t�n
g��l�klerin �stesinden gelebiliriz. O zaman, olur olmaz sorunlar bizi esir alamaz
ve mutlulu�umuza g�lge d��remez.
Bu durum bir bak�ma, bak� a��s� olarak da alg�lanabilir. Kar��la�t���m�z g��l�klere
geni� a��dan bakmay� becerebildi�imiz anda bir�ok sorunun kendili�inden eriyip
gitti�ini g�r�r�z. Dar a��dan bakt���m�zda" ise ba��m�z dertten kurtulamaz,
mutlulu�u bir kere daha geri �evirmi� oluruz.
68...
Mutlulu�un �ifreleri
Ger�ek Mutlulu�a Giden 50 Yol
...69
Mal M�lk H�rs�na Kap�lmay�n
M�l-� m�lke olma ma�rur, deme var m� ben gibi Bir muhalif r�zg�r eser, savurur
harman gibi
Mekki Efendi
"Mal da yalan, m�lk de yalan. / Var biraz da sen oyalan."- diyen Yunus Emre, mal ve
m�lk�n biz insanlar i�in birer oyalanma oldu�unu, y�llar �nce ne g�zel ifade etmi�.
Hayatta kar��la�t���m�z anormal davran�lar�n �o�u, insanlar�n servet edinme u�runa
verdikleri amans�z sava�lar�n birer sonucudur. Bu �yle bir sava�t�r ki, duru dura��
yoktur. Aynen ufac�k ba�lay�p yuvarland�k�a b�y�yen bir ��� gibi, durmaks�z�n
b�y�r. Sonra bu h�rs, kazan�lan serveti koruma amac�na d�n��r ki, art�k �n�n�n
al�nmas� da imk�ns�z h�le gelir.
�yi ama�larla kullan�lan her art� de�er, topluma sa�lad��� fayda oran�nda
kutsald�r. Mal ve m�lk� ellerinde bulunduranlar, bunun bilincine vard�klar� anda
hem kendileri mutlu olurlar, hem de �evrelerine �mit sa�arlar. O g�ce sahip
olanlar, e�er k�t� niyetli iseler, patlamaya haz�r birer bomba �zerinde oturuyorlar
demektir. Oysa d�nya mal�, huzurlu ve rahat bir �m�r s�rmek i�indir. �m�r insana,
mal-m�lk biriktirmek i�in verilmemi�tir.
iyimser a��dan bak�ld���nda, zenginlik i�in de g�zel �eyler s�ylenebilir. Sadi'nin
ifadesiyle: "Zengin, yoksulun geliridir, ariflerin kileridir, gezginlerin
u�ra��d�r." �yi niyetli ve zengin bir insan, ba�kalar�n�n rahat� i�in eziyet �eker,
s�rekli �al��p didinir. Yan�nda �al�an insanlara yedirmeden yemez, giydirmeden
giymez. . . � ,.
K�t�mser a��dan bak�ld���nda ise tablo birden de�i�ir. "F�zla s�z yalans�z, fazla
mal harams�z olmaz" deyiverir insano�lu. K�sacas�, bir ara yol bulmak hayli zordur
bu durumda.
Mal�n ve m�lk�n, din a��s�ndan tarifi hayli ilgin�:' �eriatta : Senin mal�n
senin, benim mal�m benim.
Tasavvufta : Senin mal�n senin, benimki de senin.
Hakikatte : Ne seninki senin, ne benimki benim. Hepsi de Allah'�nd�r.
�htiyar kimsenin g�nl�, iki �eyin sevgisine kar�� gen� gibi olurmu�: �mr�n�n
uzamas� ve mal�n�n �o�almas�. Oysa zenginlik, kimsede kal�c� de�ildir. Tarih
boyunca, nice zengin kimseler yoksullu�a d�m�, nice yoksul kimseler ise
zenginle�mi� ve g��lenmi�tir.
B�ylesine k�r�lgan bir ortamda, b�y�k h�rslara kap�larak, belki de, birilerinin
mutsuzlu�una yol a�arak zengin! :k sava�� vermek, bir anlamda, hayat� o u�urda
harcamak anlam�na da gelebilir. Kazan�lacak �ok daha g�zel �eyler oldu�unu
unutmamal�y�z.
Hayyam'dan esinlenerek yazd���m bir �iir geliyor akl�ma. Bin y�l kadar �nce
s�ylenmi�, ama h�l� taptaze:
DE�MEZ
� Hayyam'ca
B�t�n bu �abalar�n, nedendir bilinmez-Bir s�z�m yok, kam�n� doyurmak i�inse �oluk
�ocu�una �st bas almak i�inse K�yma g�zel �mr�ne, y�rt�nmaya de�mez De�mez, �ok
paral� bir adam olmak i�inse
70...
Mutlulu�un �ifreleri
Ger�ek Mutlulu�a Giden 50 Yol
...71
Bilginizi Payla��n \
Bilgisini payla�mayan �lim, zalimdir.
Konf��y�s'un �ok anlaml� bir s�z� var: "Sende bir yumurta var, bende de bir yumurta
var. Sen bana bir yumurta verirsen, ben sana bir yumurta verirsem; bende de bir
yumurta, �ende de bir yumurta olur. Sende bir bilgi var, bende de bir bilgi var.
Sen bana bir bilgi verirsen, ben sana bir bilgi verirsem; bende de iki bilgi, sende
de iki bilgi olur."
Hazreti Peygamber'in, davran�lar�n� etkileyen esaslar� a��klarken s�yledi�i s�zler,
bilginin ve akl�n �nemini �ok g�zel anlat�yor: "Bilgi sermayemdir, ak�l dinimin
esas�d�r, arzu bine�imdir, zikir arkada��md�r, mahremiyet hazinemdir, korku
dostumdur, ilim silah�md�r, sab�r liba-s�md�r, kanaat ganimetimdir, a��kl�k
g�damd�r, itaat b�y�kl���md�r, m�cadele al�kanl���md�r, kalbimin nuru namaz�md�r."
Maddi varl�klar, bo�lukta yer kaplayan, g�r�nen ve say�labilen �eylerdir. En
�nemlisi de, ba�kalar�na devrederken elden ��kar�lan biri-kimlerdir. Verenden alana
ge�er. Bir anlamda, alan�n hanesine art� o-larak eklenirken, verende eksilmeye yol
a�ar. Di�er bir deyi�le; ta��n�r. Bilgi ise kopyalan�r. Kopyaland��� yerde aynen
kal�r. K�sacas�, bilgiyi verenin herhangi bir kayb� olmaz. Ayr�ca, "��retirken
��renmek" bilinen bir ger�ektir. Bilgiyi payla�mayan�n kusuru k�skan�l�ktan
ibarettir. Ba�kas� mazerettir.
�nsanlar�n bilgilenmelerinde en b�y�k rol�, ��retmenler oynamaktad�r. ��nk� onlar�n
her biri, g�n�ll� ve �zverili "bilgi aktar�c�lar�m�z-d�r." �stelik onlar, bizlere
sadece bilgi aktarmakla kalmayan, hayata,
sevgiye ve mutlulu�a giden yolumuzu ayd�nlatan, elleri �p�lesi g�n�ll�lerdir.
Sizlerle "��retmen" ba�l�kl� d�rtl���m� payla�mak istiyorum:
i �lk bilgiler annemden, sonrakiler hep senden
��rettin ay�rmay�, iyiyi k�t�lerden Okumay�, yazmay�, ileriye bakmay� ��rettin
��retmenim, bize insan olmay�
Bilgiyle, bilimle ve ilimle ilgili olarak s�ylenmi� ne g�zel s�zler var:
m Hayatta en hakiki m�r�it ilimdir.
& �nsan�n ilim ve edebi, en b�y�k varl���d�r. Eskimez, �itr�-
mez, kaybolmaz.
m �lmin ba��, cehaletini itiraf etmektir. Sonu da aczini, m Bilgi, en de�erli
kaynak ve en nitelikli birikimdir, m En utan�lacak ��plakl�k, bilgisizliktir. m
Yararlan�lmayan bilgi, kullan�lmayan paraya benzer, m Bilgi, bilime; bilim, ger�e�e
ko�ar. Bilim akl�n egemenli�i'
ne, �st�n g�c�ne dayanan ger�eklerin disiplinidir.
m
72...
...73
Vermeleri Yar�nlara B�rakmay�n
Bir tebess�m bekleme, kar��l�k vermek i�in Sevilmeyi bekleme, birini sevmek i�in
"Schindler'in Listesi" filminin final sahnesini hat�rl�yorum. Ba� akt�r�n ke�keleri
geliyor g�z�m�n �n�ne. Yapt��� say�s�z g�zel i�leri u-nutmu�, b�y�k bir �z�nt�yle,
yapamad�klar�na hay�flan�yordu. Yakas�ndaki alt�n rozete bak�p "ke�ke" diyordu;
"bununla �u kadar insan� f�r�nlarda yanmaktan kurtarsayd�m." Arabas�na bak�nca, �ok
daha fazla insan� Nazi Kamplar�'ndan kurtarabilece�i d��ncesiyle, �z�nt�s� daha da
art�yordu. Zaman�nda veremedi�i her �eyin ke�kelerini ya��yordu.
Zaman h�zla ak�p gidiyor. �nsan hayat� �ok k�sa. Hi�bir �eyi geciktirmeye gelmiyor.
Bir de bak�yorsunuz, i� i�ten ge�ivermi�. Ge� kalm�s�n�z. �stelik bu durum, hi� de
�yle i�e ya da derse ge� kalmaya benzemiyor. ��nk�, �o�u gecikmelerin telafisi yok.
Yar�n� yok bu i�in. Ne yapacaksak bug�nden yapmal�y�z. Unutmayal�m ki, bug�n i�in
ge� o-lan, yar�n i�in erkendir.
G�lleri d��n�n, budand�k�a g�rle�en. A�a�lar� d��n�n, budanmay� bekleyen. Ve her
bahar yeniden filizlenen, b�y�yen. Ama a�a�lar�n, g�llerin budama mevsimi vard�r.
Ancak o zaman budan�rlarsa, dallan�r, budaklan�r, daha g�rle�irler. Mevsimi
ka��r�rsamz e�er, tersine d�ner her �ey. Vermeleri yar�nlara b�rakmay�n. G�n gelir
o saklad�klar�n�z size de yaramaz.
�nsanlar�n s�k�nt�lar�na katlanmak, g�zel ahlak�n belirtisidir. Vermenin ve
iyilikte bulunman�n en b�y�k �d�l�, kalbinize verdi�i hazd�r, mutluluktur. Bu
huzuru tatma ad�na yap�lan bencillik bile g�zeldir. En g�zel dua, dil ile de�il, el
ile yap�land�r. As�l olan, hayattan yaln�zca almak de�il, ald�klar�n�z kar��l���nda
sizin de bir �eyler vermenizdir. Veren, ba�kas�na yard�m eden y�kselir. Vermeyen,
ba�kas�na y�k olan al�al�r. �nemli olan, a��k y�reklilikle ve sevgi ile vermektir.
Mutluluk ad�na bir eylemde bulunmakt�r.
Verebildiklerimiz kadar insan�z. Veremediklerimiz safralar�m�z. Atal�m o
fazlal�klar�, hafifleyelim biraz. Asl�nda bilmeliyiz ki, verilen �ey eksilmez.
Belki de kemikle�en, ta�la�an fazlal�klar, tortular, paslar gider �zerimizden.
Geriye kalanlar daha berrakt�r, daha huzur vericidir.
...75
Haklara Sayg�l� Olun
Hakka sayg� duymayan�n hakk�na sayg� duyulmaz.
Hac g�revi, arife g�n� sabah�n erken saatlerinde Arafat denilen geni� bir alanda
toplanmakla ba�lar. Orada ak�ama kadar kal�n�r. O esnada "vakfe" olay� da
ger�ekle�ir .Vakfenin kelime anlam� duru�tur. Vakfe esnas�nda dualar da okunur ama
esas olan orada bir s�re durmakt�r.
�nanca g�re, Arafat'ta vakfe yapan insan, b�t�n g�nahlar�ndan ar�nm� olur. Bu �yle
bir ger�ektir ki, ��pheye d�enin dinden ��kabilece�i bile s�ylenir. Ancak bu af
olay�, Allah ile kul aras�ndaki g�nahlarla s�n�rl�d�r. Kul haklar�n� ise, bizzat
hak sahipleriyle halletmeniz gerekiyor. Tabii ki, haklar�n� �i�nedikleriniz h�l�
ya��yorlarsa, onlara u-la�abiliyorsan�z ve raz� edebiliyorsan�z.
G�nl�k hayatta, artan bir �ekilde di�er insanlarla ili�ki i�indeyiz. � yap�yoruz,
al�veri�te bulunuyoruz, konu�uyor, g�r��yoruz. Maalesef, ne kadar dikkat edilse de,
kar��l�kl� olarak haks�zl�k tuza��na d�ebiliyoruz. Bizi haks�z duruma d��ren, para
veya mal gibi madd� �eyler o-labildi�i gibi; g�n�l yaras�, dil yaras� cinsinden
�z�nt�lere de sebep o-labiliyoruz. �in k�t� yan�, her zaman yapt���m�z
haks�zl�klar�n fark�na
da varam�yoruz.
Bazen kar�� taraf�n h�llerinden, bazen de sonradan kendi kendimize yapt���m�z
hesapla�malar s�ras�nda jetonumuz d��yor. �o�unlukla da i� i�ten ge�mi�, mutluluk
denilen o muhte�em g�zellik darbe alm� oluyor.
Kendimizi bor�lu hissetti�imiz bir hesab�, �teki �leme b�rakt���m�z�n bilincine
varmak ne ac�. Sel sulanna kap�lm� bir yak�n�n�z� kurtarmak i�in tuttu�unuz
elbisesinin s�yr�l�p elinizde kald���n� d��n�n. Gidenin ard�ndan �aresiz h�lde
bakt���n�z� hayal edin.
Onunla giden, elde etmek i�in u�runa sava�lar verdi�iniz mutlulu-�unuzdur. �nemli
olan, o durumlara d�memektir. Tedbirli davranmakt�r. Bu ise, iyi niyetli, sab�rl�
ve �zverili olmay� gerektirir.
Kul hakk�ndan korkan esnaf�m�z, tart� yaparken kefeye fazladan bir �eyler koyar ve
"bu da benden cabas�" der. O fazlal�k, bir anlamda, tedbirdir. Baz�s� da, daha a��r
�eksin diye, kefenin akma bir �eyler yap�t�-nr. Ne yaz�k ki o zavall� insan,
yak�n�n� daha ba�tan sele b�rakm�t�r. Burada "Hak ve �nsan" �iirimi sunmak
istiyorum:
Bir tutku, bir ba�ka h�rs, harc�m�zda var olan,
Bereketi topra��n, i�lendik�e �o�alan
E�ilen, kam� gibi, ya da k�k salan ��nar Bir merak, ba�kald�r�, bize Adem'den kalan
Ya vah�ete direnen, ya zalimin kendisi
�sterken eli selek, verenin en cimrisi
S�rd�k�e bu ikilem, azan ayk�r�l�klar Utanc�n en b�y���; kul kulun efendisi
Ayn� ilk, ayn� k�ken, bir a�ac�n dallar�
�zg�rl�k ve karde�lik; siyah, beyaz ve sar�
M�lk�ne, d��ncene, bitsin bu sald�r�lar
Sevelim, bar�al�m, saral�m yaralar�
76...
Gen�li�imizde, radyolardan s�k�a dinledi�imiz bir �ark� vard�:
Dil y�resini and�racak y�re bulunmaz D�nyada g�n�l y�resine �are bulunmaz-
Dilimizle yapt���m�z hatalar, kar�� tarafta b�y�k yaralar a��yor. �stelik,
haks�zl��a u�rayan mutsuz ki�i �z�nt�s�n� saklayabiliyorsa e�er, hatam�z�n fark�na
bile varam�yoruz. Bazen jetonumuz ge� d��yor, telafisi i�in u�ra��yoruz. Bazen de
bir yerlere tak�l�p hi� d�m�yor.
Hangi y�nden bakarsak bakal�m, ortada ac� veren bir ikilem var. Yani, i�in sonu iyi
de�il. G�zel olan, o ikileme d�meden �nceki dikkatli ve kararl� duru�tur. Elimizle,
dilimizle, y�re�imizle ve g�nl�m�zle, duyarl�, �nsezili davranabilmektir.
Mutluluklara engel olmamak da mutluluktur.
...77 Resim
78...
Ba�kalar�yla Yar�may�n
Herkes kendinden sorumludur.
Seneler �nce Paris'te, de�i�ik bir at yar�� d�zenlenmi�. Bu yar��n normal
yar�lardan fark�, b�y�k �d�l�n sonuncu gelen ata verilecek olmas�ym�. Ama yar���lar
bindikleri atlar� �ylesine h�rsla kam��l�yor-larm� ki, seyredenler b�y�k bir
�a�k�nl�k i�inde olan biteni anlamaya �al��yorlarm�. Oysa, olay �ok basitmi�;
��nk�, her yar���ya ba�kas�n�n at�n� vermi�ler.
Avustralya'n�n yerlileri olan Aborjinler'in, Bat�'da yap�lan yar�larda sadece ilk
��e �d�l verildi�ine bir t�rl� anlam veremediklerini o-kumu�tum. Onlara g�re yar�
demek, bir anlamda oyun demekmi�. Toplu olarak oynanan bir oyunda ise, sadece ��
ki�inin �d�llendirilmesi, di�er insanlar�n mutlulu�unu engelledi�i i�in yanl�m�.
�nsan dedi�in, her vesile ile ba�ar�l� olmak ister. ��nk�, bir sorunu kendi ba��na
halletmenin verdi�i mutlulu�u, ba�ka hi�bir �ey veremez. Bir yar�ta kazan�lan
ba�ar�n�n sa�lad��� mutluluk ise, daha anlaml� ve sevindiricidir. Ama unutmamal�y�z
ki, her yar��n bir galibi oldu�u gibi, bir de ma�lubu vard�r. Her mutlulu�un
kar��s�nda, bir mutsuzluk boy g�sterir.
imrenmek ile k�skanmak aras�ndaki fark, �ok b�y�kt�r. Birisinde, "ah benim de
olsa"; di�erinde, "onu ge�sem, onu yensem, zafer kazan-sam" vard�r. Bizler insan�z;
elbette isteklerimiz, �zlemlerimiz, hayallerimiz olacak. Dolay�s�yla hedeflerimiz
de olacak. O hedeflere varmak, bizim mutlulu�umuz demektir.
O hedeflere do�ru var g�c�m�zle ko�mak da en do�al hakk�m�z. Ama, mutlulu�umuzu
ba�kalar�n�n mutsuzlu�u �zerine kurmamak, ba�kalar�na zarar vermemek �art�yla.
�nsan, k�skan�l�k sonucu ba�kalar�yla yar�a kalkt��� anda, ilk etab� mutlaka
kaybeder. ��nk� o duygular i�inde, normal bir haz�rl�k yapmadan, plans�z ve
programs�z bir �ekilde sald�r�r. Tek hedef yenmektir. Oysa kar�� taraf
haz�rl�kl�d�r. Tedbirini alm�, hasm�n�n sald�r�s�n� beklemektedir. Sonu� h�sran.
"�fkeyle kalkan zararla oturur" mu desek, "etme bulma d�nyas�" m� desek.
Mutlu olmak istiyorsak, dikkat etmemiz gereken �artlar var. G�r�n�e aldanmak yok,
k�yaslamak yok, kendimizden yukar�dakilere bak�p h�rslanmak yok, kendi kapasitemizi
haddinden fazla zorlamak yok. K�sacas�; Don Ki�ot'luk taslamak yok. M�tevaz� olmak
var, kendimize uyan� arzulamak var, daha a�a��lara bak�p h�limize ��kretmek var,
her �eyin iyi yan�n� g�rmek var. Ayaklar�m�z� yere basmak var, k���k g�zelliklerden
b�y�k mutluluklar ��karmak var, hayat� doyas�ya ya�amak var, mutlu olmak var.
SEVG�DE YARI�
Vars�n gelen olmas�n, sen yoluna devam et Do�ru bildi�ini yap, gerisine kar�ma Kalp
k�rma, g�n�l y�kma, erisin kinle nefret Yar� dostluk i�indir, sevmeyenle yar�ma
r
80...
Mutlulu�un �ifreleri
Tatl� Dilli Olun
��renilmesi gereken ilk dil, tatl� dildir.
Bar� Man�o
��rencilik y�llar�nda, b�t�n di�er ��renciler gibi, babam�zdan gelecek parada
olurdu g�zlerimiz. O zaman, kredi kartlar�, ATM'ler filan yoktu. Para, ya �ehre
gelen biriyle g�nderilir, ya da PTT ile havale ��kar�l�rd�. Havale k���d�n� al�r
almaz hemen postanenin yolunu tutard�k.
Hi� unutmuyorum, paraya �ok s�k�t���m bir g�nd�. Dersten ��kar ��kmaz, eVe
u�ramadan do�ru postaneye gitmi�tim. Fatih Postanesi'nden i�eri ad�m�m� att���mda
saat be�e yedi vard�. �lgili bankonun �n�ne geldi�imde, g�nl�k hesaplar�n�
toparlay�p bir an �nce evine, ya da ba�ka bir yere gitmeye haz�rlanan memuru
uyarabilmek i�in, iki �� defa �ks�rmem gerekmi�ti. Bana bakar bakmaz da
seslenmi�tim: -Bir dakika bakar m�s�n�z? Havalem gelmi�ti de... -G�rm�yor musun
birader, kasay� kapatt�k. -Ama saat be�e be� var!
-Bizim mesaimiz be�te bitiyor. Kasa daha �nce kapan�yor. -Ama ben be�ten �nce
geldim. Param� vermek zorundas�n�z. ( Bizim konu�malanm�z giderek
hararetleniyor, haliyle de seslerimiz y�kseliyordu. Salonda kalan birka� ki�i bize
bak�yordu. Daha sonra m�d�r geldi. Bizim memura olup biteni sordu. Sonra da bana
d�n�p: -Saati g�rm�yor musun karde�im, dedi. Bakt�m saat be�i be� ge�iyordu. Kendi
kendime s�ylenerek, postaneyi terk ettim.
...81
Ertesi g�n paray� alabilmek, iki dersime mal oldu.
Bir s�re sonra yine para geldi. Aksilik bu ya, ben yine son dakikada yeti�ebildim.
Hatta bu sefer saat ger�ekten be�i be� ge�iyordu. Ama tecr�beliydim ve o paraya
ger�ekten acil ihtiyac�m vard�.
-Memur bey, dedim. Biliyorum geciktim ama yar�n okulda sandvi� almaya bile param
yok. Ne olur yard�mc� olun.
Memur, ayn� memurdu. Beni tan�d� m�, bilemem. Biraz m�r�ldan�r gibi oldu. Sonra da
paray� verdi.
Ne�et Erta�'m bizim gen�li�imizde radyolarda s�k�a okunan bir �ark�s� vard�:
"Tatl� dillim, g�zel y�zl�m, a ceylan g�zl�m.
G�n�l hep seni ar�yor, neredesin sen"
Tatl� dilli olan aran�yor, insanlar, zaten yeteri kadar stres alt�nda. G�n ge�miyor
ki k�t� bir haber duyulmas�n. Trafik kazalar�, sel bask�nlar�, kavgalar,
yaralanmalar, yeni moda kapka� olaylar� yetmiyormu� gibi, yurtta ve d�nyada
s�regelen ter�r olaylar�ndan herkes b�km� durumda. Arada bir, i�i �akaya vurup
kar�� taraf� g�l�mseten s�zler s�ylemek de ho� oluyor. Her konu�tu�umuz s�z mahkeme
tutanaklar�na ge�miyor. �nemli olan kar��l�kl� olarak mutlulu�u yakalamak. ��nk�
g�zel �eyler g�rmek, tatl� s�zler i�itmek istiyor herkes.
"Yumu�ak s�z, insandaki �fke ate�ine kar�� so�uk su i�levi g�r�r" demi�ler.
Konu�ulan a��r ve sert s�zlerin daha de�i�ik ifade yollar� vard�r. O s�ylenecek
�eyi, hafif olan s�zlerle ifade edebiliriz. Birilerine g�ler y�zle ve tatl�
s�zlerle hitap etmekle ne kayb�m�z olur? Ama en a-zmdan, pozitif bir hava
yarat�r�z. Yaln�z kendi ��kar�m�z i�in bile olsa, bunu uygulamal�y�z. Ama esas
olan, bu davran�� her zaman ve her yerde sergilemektir.
Ve bir hadis4 �erif: "G�zel s�z, bir sadakad�r."
82...
Mutlulu�un �ifreleri
Ger�ek Mutlulu�a Giden 50 Yol
...83
G�ler Y�zl� Olun
YU
�eki� y/yecekt�r.
Eskiler der ki, "evinden ��k�p d�n�nceye kadar, yirmi ki�iyle selam-la�an
cennetliktir." Birileriyle kar��la�t���n�zda, i�inizden ne ge�erse ge�sin, sizi ele
veren d� g�r�n��n�zd�r. G�l�mseyen y�z, iyi bir bonservis gibidir. As�k suratl� bir
insan�n kar�� tarafa iyi g�r�nmesi ve olumlu hava yaratmas� ise, hayalden
ibarettir.
�lk izlenim �ok �nemlidir. �nsanlar bizi, �nce d� g�r�n��m�zle tan�rlar ve
de�erlendirirler. Ne kadar iyi niyetli ve temiz duygularla y�kl� olursak olal�m,
kar�� tarafa verece�imiz ilk mesaj d� g�r�n��m�zle ger�ekle�ir. Kar�� tarafta,
bizim hakk�m�zda olu�an k�t� izlenimi silmek, zannedilenden de zor, hatta bazen
imk�ns�z gibidir. Her ne kadar; "insan�n y�z�, i�inin aynas�d�r" denilse de,
birazc�k gayret g�stererek o g�r�nt�y� iyimser h�le �evirmek elimizdedir.
�lkokuldayken, san�r�m okuma kitab�m�zda, "M�yesser'in Tablosu" diye bir b�l�m
vard�. Konusunu tam olarak hat�rlam�yorum ama, as�k-suratl� bir k�z�n, s�rf o h�li
y�z�nden, kar��la�t��� zorluklar� ve ya�ad��� mutsuzlu�u dile getiren bir �yk�yd�.
O hik�ye beni �ylesine etkilemi�ti ki, "ne zaman as�k suratl� birini g�rsem,
M�yesser'in kitaptaki resmi canlan�yor g�z�mde.
As�l olan, elbette i�imizi d�zeltmektir. ��imiz k�t� olduktan sonra, d��m�za makyaj
yapman�n, d�r�stl�k ve i�tenlik ad�na do�ru bir taraf� yoktur. Bu y�n�yle
bak�ld���nda, nefsimizi yola getirmek ad�na �ok
�ey yapmam�z gerekti�i de kesin. Ama, ya p�r�l p�r�l y�rekli, iyi niyetli ve
tertemiz bir insan�n, s�rf k�t�mserli�i y�z�nden kaybetti�i puanlara ne demeli!,.
Hissetmek, insan olman�n bir sonucu. Ama, kendinizi nas�l hissetti�inizden sadece
kendinizin sorumlu oldu�unuzu asla unutmay�n. �-zellikle k�t� durumdaysan�z, ya da
sinirli oldu�unuz anlarda, o h�linizi ba�kalar�na belli etmek zorunda de�ilsiniz.
Bir arkada��mdan duydu�um bir s�z var: "�stenmeyen mal�n� ortaya koyma."
Kar��n�zdakileri mutsuzlu�a itmeye hakk�n�z yok. Unutmay�n ki insanlar� mutlu
etmek, ki�inin kendisini de mutlu eder.
Bazen d��n�yorum da; "acaba" diyorum, "insanlar geceleri yata�a girmeden �nce,
a��zlar�n�n iki yanma birer bant yap�t�r�p �yle uyusalar, sabahlar� uyand�klar�nda
g�ler y�zl� olurlar m�?" �in �akas� bir yana, belki de insanl�k zaaf�m�zdan olacak,
en kolay fedak�rl�klar� yapmakta bile zorlan�yoruz. Ger�i bizim de mazeretimiz var;
kar�� taraf stresli, tamam iyi de, bizler ne h�ldeyiz? Bizler de �teki tarafa g�re,
kar�� taraf de�il miyiz? Velhas�l, zor bir denge ile y�z y�zeyiz. Ama biliyoruz ki,
g�zel �eyler kolay elde edilemiyor. Mutluluk da �yle...
84...
Mutlulu�un �ifreleri
Ger�ek Mutlulu�a Giden 50 Yol
...85
D�r�st Olun
D�r�st ol, sonra utanma!
Fethiye yak�nlar�ndaki Xantos Harabeleri'nde bulunan bir mabedin duvarlar�ndaki
kitabalerde, d�r�stl�kle ilgili bir b�l�m var: "Kaybetmeyi, ahlaks�z bir kazanca
tercih et. ilkinin ac�s� bir an, �tekinin vicdan azab� �m�r boyu s�rer. Baz�
idealler o kadar de�erlidir ki, o yolda ma�lup olman bile zafer say�l�r. Bu d�nyada
b�rakabilece�in en b�y�k
miras d�r�stl�kt�r."
D�r�st insan, s�z�nde, davran�lar�nda ve tutumunda do�ruluktan sapmayan, �z� s�z�
bir, ahlakl� ki�idir. Do�ruluk, kolay elde edilebilen bir haslet de�ildir.
Yarat�l�tan, aileden, �evreden ve e�itimden kazan�lan �zelliklerin bir bile�kesidir
do�ruluk. D�r�st bir insan olmak zordur, ��nk� �zveri gerektirir.
D�r�st olmak, elinizin alt�ndaki bir�ok de�eri bedavadan elden ��karmak anlam�na da
gelebilir. Bu u�urda �z�nt�ler ya�ayabilir, birilerini �zebilirsiniz. D�r�stl�k,
bir anlamda ileriye d�n�k yat�r�md�r. Hatta, �nce zarar gibi g�r�n�p sonradan k�ra
d�n�ebilen ve en �-nemlisi bir�oklar�n�n tam olarak de�erlendiremedikleri bir
�zelliktir. D�r�stl�k ad�na yapt���n�z eylemler, ba�kalar� taraf�ndan zek�
seviyenizle de ili�kilendirilebilir. �nemli olan,, ki�inin kendisini nas�l g�rmek
istedi�idir.
D�r�stl�k denilince, �ncelikle "dilde do�ruluk" anla��l�r. Bu ise, yalan
s�ylemekten ka��nmakla birlikte yanl� anlamaya neden olacak tarzda konu�mamak
anlam�na da gelir. "Samimi olmadan s�ylenen
s�zler" ger�e�i yans�tsalar bile do�ruluktan say�lmaz. Ayr�ca, "verilen s�zde
do�ruluk" da �nemlidir. ��nk� o s�zlerin ger�ekle�mesi zamana ba�l�d�r ve yerine
getirilmesi oran�nda do�rulu�undan bahsedilebilir.
Atalar�m�z, "y�lanla da yalanla da ya�anmaz" demi�ler. Yalanc�n�n mumunun yats�ya
kadar yand��m�(!) hepimiz biliyoruz. "Bir hatay� yalanla �rtmeye �al�mak, lekeyi
delerek yok etmeye benzer." D�r�st bir insan olmak i�in dikkatli olmal�y�z. T�m
s�ylediklerimizi ger�e�in e-le�inden ge�irmeliyiz. Aksi h�lde, elimizde olmadan
s�yleyece�imiz yalanlarla, hem kendimizi, hem de sevenlerimizi �zeriz. Dinimizce de
kabul edilebilecek tek yalan ise, insanlar�n aras�n� d�zeltmek ad�na s�ylenen
yaland�r.
D�r�st insan, kendisine g�ven duyuland�r. G�ven duyulan bir insan olmak ise, en
b�y�k mutluluk nedenidir. D�r�stl�k mutlak bir olayd�r. Belli limitleri yoktur. En
k���kten en b�y��e, hi�bir ayr�m yapmadan do�ruluktan sapmamakt�r. Baz� insanlar
k���k olaylar� �nemsemez, baz�lar� da belirli b�y�kl�kten sonras�na dayanamazlar.
�nemli olan, �artlar ne olursa olsun kararl� olmak ve do�ru bilinen yoldan
sapmamakt�r. "�nsan�n yalan�, onun g�lgesidir, eninde sonunda bir yerlere d�er."
Her an yakalanmak korkusu kadar �z�c� bir �ey olamaz. Tedirgin insan�n mutluluktan
nasibi yoktur.
Mutluluk, d�r�stl���n sulad��� yama�larda ye�erir.
86...
Mutlulu�un �ifreleri
Ger�ek Mutlulu�a Giden 50 Yol
...87
Israrc� Olmay�n I
Yaralar ka��yarak iyile�tirilmez.
�lk okudu�umda hayli yad�rgad���m, d��nd�k�e anlaml� buldu�um bir hadis-i �erif
var: "Kad�n erke�in e�e kemi�inden yarat�lm�t�r. Onu do�rultmak istersen
k�rabilirsin. Faydalanmak istersen, o halinde iken de faydalanabilirsin." Asl�nda,
kad�nlara kar�� k�r�c� davranmamay� ���tleyen bu hadis-i �erifi e�ime, biraz da
�aka olarak a��klad���mda �n�nda tepki g�sterdi. Havva anam�z�n, Hazreti Adem'in
e�e kemi�inden yarat�ld���n� ve bu nedenle erkeklerin bir kaburgalar�n�n noksan
oldu�unu biliyordu ya; hemen cevab� yap�t�rd�: "Erkeklerin de bir tahtas� noksan!"
Baz� �eyler var ki, anlamak i�in �e�itli deneyimler ya�amak gerekiyor. Bunlar�n en
ba�ta geleni de miza�lar�m�z. Kad�n olsun, erkek olsun, her insan�n mizac� ba�ka.
Bak� a��lar�, davran� bi�imleri, olaylar kar��s�ndaki tepkileri, sevin�leri,
kederleri, velhas�l her �eyleri birbirinden farkl�. �in en garibi, miza�lar
do�u�tan gelen yarat�l� �zelliklerimiz oldu�u i�in de de�i�meleri, de�i�tirilmeleri
m�mk�n de�il. Olsa olsa birtak�m k�sm� iyile�tirmelerden s�z edilebilir.
Dilimizde, "huyundan gitmek" diye bir deyim var. �nsanlar� olduklar� gibi kabul
etmekten daha rahatlat�c� bir davran� olamaz. Aksi halde kendimizi, bile bile
s�k�nt�ya sokar�z. Hem ba�kalar�m k�rar, hem kendimiz �z�l�r�z.
Olmas� gerekenle olan, �o�unlukla birbirinden farkl�d�r. Bir insandan
beklediklerinizi belirlemeden �nce, onun neyi yap�p, neyi yapa-
mayaca��m bilmek durumundas�n�z. Hi� kimseden, g�c�n�n �st�nde davran� beklenemez.
Aksi h�lde taraflardan en az biri hayal k�r�kl��� ya�ayabilir. Ayr�ca siz, olmaz�n
pe�ine d�m� ve k�t� sonuca �anak tutmu�san�z, su�lu aramaya hakk�n�z yoktur. B�t�n
sorun, makul� istemek dururken s�n�rlar� zorlamakla ba�lar. Bir �ey yapmak zorunda
b�rakt���n�z insan�n ne yapaca��n� kestirmek zordur. Yaln�z kendi bildi�inin do�ru
oldu�unda direnen, ba�ka �ey bilmeyen ve ba�ka do�ru tan�mayand�r. "Dedi�im dedik,
�ald���m d�d�k" demekle, �z�nt�den ba�ka elde edebilece�iniz bir �ey yoktur.
Ayr�ca olay, sadece bir �eyin yap�lmas� ile ilgili de de�il. Israrc� olmamakta;
kar�� taraf� zorlamamak, ay�b�n� y�z�ne vurmamak da var. Israrlar�n�z sonucu
ki�inin, sizin de bilmekle �z�lebilece�iniz, kendine ait birtak�m s�rlar�n�
��renmeye �al�mak, daha i�in ba��ndan mutsuzlu�a gel demekten ba�ka bir �ey de�il.
Unutulmamas� gereken en �nemli konu, kar�� taraf� savunmas�z b�rakmamak ve son
�areye ba�vurmas�n� tek se�enek h�line getirmemektir. "�ocu�u �ok s�karsan�z, ars�z
yapars�n�z" deniliyor. Her �eyi tad�nda b�rakmak kadar anlaml� bir davran� olamaz.
88..
Mutlulu�un �ifreleri
Ger�ek Mutlulu�a Giden 50 Yol
...89
�yilerle Dost Olun
Bana arkada��n� g�ster, sana kim oldu�unu s�yleyeyim.
"�z�m �z�me baka baka karar�r." Bu s�z, iyilerle dost olman�n ne kadar g�zel bir
se�im oldu�unu anlatmaya, tek ba��na yeter asl�nda. �evremizle o kadar ili�ki
i�indeyiz ve etkilenmeye o kadar haz�r�z ki, tozun topra��n ortas�na a��k olarak
b�rak�lm� bir kaptaki yemekten farks�z durumda, bozulmay� bekliyoruz.
Varla yok aras�nda s�k�an, iyi ile k�t� aras�nda ikileme d�en bug�n�n insan�, ne
yapaca��n� bilemez durumda, �aresizleri oynuyor. Bir yanda �rf, �det ve gelenekler,
di�er yanda ihtiya�lar, istekler ve �zlemler. �n�ne iki g�zel oyuncak konulmu�
�ocuk gibi, karars�z bekliyor. Belli ki, ilk g�z k�rpana gidecek.
Biraz abart�l� gibi alg�lama da, maalesef bug�nk� durum �izdi�imiz tablodan pek
farkl� de�il. �stelik, g�n ge�tik�e de hava bozuyor, k�t� haberler art�yor.
Art�k sald�r� h�lini alan kapka� haberlerinin biri unutulmadan daha k�t�s�yle
kar��la��yoruz. Bu ortamda, �ocu�unu yozla�madan belli bir ya�a getirebilenlere ne
mutlu. Art�k, devletin devreye girmesi ka��n�lmaz h�le geldi. Konu ba�l���
dikkatinizi �ekmi�tir. �yi insanlarla dostluktan s�z ediyoruz. "Niye arkada� de�il
de, dostluk" diye sorulabilir. ��nk�, arkada�l�kla her �ey bitmiyor.
Arkada�l�k, bir yerde, tan�maya ve yak�nl�k duymaya yetecek bir s�re birlikte
bulunmaktan do�ar. Bu yer bazen bir okul, bazen bir i�yeri, bir k�la ya da yolculuk
yap�lan bir tren, bir gemi olabilir. Olaya bu mant�kla bak�ld���nda, esas
tehlikenin nerede olabilece�i daha kolay g�r�l�r. Zira, arkada�l�klar biraz da
zorunluluktan do�ar. Test edi-
lememi�, elemeden ge�irilememi�, s�rf bir yerde beraber bulunma ad�na olu�an bu
yak�nl���n, gen� insanlar� nerelere g�t�rebilece�i g�z ard� edilemeyecek ac� bir
ger�ek.
Ger�ek dostluklar, genellikle arkada�l�klarla ba�lar. Arkada�l���n dostlu�a
d�n�mesi ise, araya sevginin girmesiyle olu�ur. Bu a�ama i-�in, elbette zamana
ihtiya� var. Bu zaman, bir anlamda s�nama ve deneme-yan�lma f�rsat�d�r.
Bu s�re� sonunda olu�an birliktelikler, ger�ek dostluklard�r. Ger�ek dost, insana
g�� �n�nda H�z�r gibi yeti�endir. Ve bunu, herhangi bir kar��l�k g�zetmeden
yapand�r. Can� i�in can�n�, mal� i�in mal�m g�z k�rpmadan tehlikeye atabilendir.
Ger�ek dostlar, kendileri k�t� olsalar bile sevdiklerine zarar veremezler.
"Kusursuz dost arayan, dostsuz kal�r" denilirken, bu konu da g�zar-d� edilmemi�.
�nemli olan, o kusurlar� birlikte gidermeye �al�makt�r. Bir kimsenin, hatas�z
olmam�zdan dolay� bizi sevmesi her zaman risklidir. ��nk� en ufak hatam�zda bizi
terk edebilir. �nemli olan, hatalar�m�zla birlikte dostlu�a kabul edilmektir.
O zaman hatalar�m�z� birlikte d�zeltme �ans� do�ar. Bize ihtiya�lar� oldu�unda,
dostlar�m�z�n yan�nda bulunabilmeli ve ihtiyac�m�z halinde onlar� yan�m�zda
g�rece�imizden emin olmal�y�z. �yi dost zor g�nde belli olur.
Dostluk, sevginin b�t�nl�k kazanmas� demektir. Bir anlamda yak�n ilgi, ba�l�l�k,
hatta d�k�nl�k demektir. Sevin�te ve tasada beraberlik demektir. Kendini a�mak
demektir. Ger�ek dostlar birbirlerine benzemek isterler. Aralar�nda, yar��rcas�na
bir iyili�e y�nelme ya�an�r. Birlikte ula��lan doruklarda, ger�ek huzur, g�ven ve
kar��l�kl� mutluluk vard�r.
K�L VE G�L Kokudan nasipsiz ar� kil bile G�l ile kal�nca kokar o g�le Hak
a��klanyla dostlu�un varsa ' O a�k�n ayn�s� d�er g�n�le.
90...
Mutlulu�un �ifreleri
Vefas�z Olmay�n
Vefas�zlar, hi�bir �eyi yeterince �nemsemezler.
�ok uzun y�llar �nce, iki k�r �i�e�i birbirlerine a��k olurlar. Her bahar, di�er
�i�ekler gibi onlar da a��p, g�ne�e "merhaba" derler. Fakat bir bahar ba�lang�c�,
bu �i�eklerden biri di�erine, "biz ikimiz, herkesin so�uktan ka�t��� g�nlerde
a�al�m ki, b�t�n do�a bize ait olsun" der ve aralar�nda anla��rlar. Biri a�mak i�in
k�m gelmesini ve kar�n ya�mas�n� beklerken, di�eri o yaz a�ar. O g�n bu g�nd�r,
karda a�an ve sevgilisini bekleyen �i�e�e "kardelen", sevgilisini yar� yolda
b�rakan �i�e�e de "hercai" denir.
Vefa �zerine de�il ama, vefas�zl�k �zerine s�ylenen ve yaz�lanlar� bir araya
toplasalar, ciltlere, hatta k�t�phanelere bile s��mazd� herhalde. �nsanlar� �zen,
mutsuz k�lan en �nemli duygu, hi� ��phe yok ki aldat�lmakt�r. Bu aldat�lmalar�n en
ac�s� ise, vefas�zl�klard�r. Di�er aldanmalara bir �ekilde katlan�labilir, ��nk� o
eylemler tan�mad���n�z veya dost olmad���n�z kimseler taraf�ndan ger�ekle�mi�tir.
Bir s�re sonra, maddi ve manevi kay�plar�yla birlikte unutur gidersiniz. Ama
vefas�zl�klar �yle mi?
Vefas�zl�klarda, dostlar taraf�ndan aldat�lm� olmak vard�r. Sevilen ve g�venilenin
ihaneti, kalbin derinlerinde �yle yaralar a�ar ki, her nefes al��n�zda, her kalp
at��n�zda bir daha hat�rlars�n�z. Ahde vefa, ki�inin a�z�ndan her ��kan�n
bilincinde olmas�d�r. S�z verip �mitlendirdikten sonra, vefas�zl�k yapmak kadar
k�t� bir davran� olamaz. Tutamayaca��n�z s�z� verip, �z�nt�lere neden olmak yerine,
daha az �z�lerek �mit vermemek �ok daha kolay.
Ger�ek Mutlulu�a Giden 50 Yol
...91
Sevgide, dostlukta s�reklilik, ba�l�l�k ve sebat demek olan "vefa" duygusunu, o'ur
olmaz konularda harcay�p hercaili�e ka�mayal�m.
VEFASIZ
De�il mi ki sen Unutabilirsin Akl�na esti�i an Unut!
Ama sen vefas�zs�n �i�e�i koklamazs�n R�zg�r� tan�mazs�n Sevgiyi anlamazs�n
Ayr�lmak kolay m� bu kadar Bilmeksin renklerin
Ye�ili unutur mu toprak Ni�in yarat�ld���n�
Vazge�er mi g�kler Elinle tutamad���n�
Bulutlar�ndan Kalbinle tutamazs�n
Y�ld�zs�z gece olur mu G�ne�siz g�nd�z Yapraks�z a�a� �i�eksiz bahar
Sen
Sevmeyen Hissetmeyen Duymayan vefas�zs�n
92...
Mutlulu�un �ifreleri
Ger�ek Mutlulu�a Giden 50 Yol
...93
Az ve �z Konu�un
Ak�l tam olunca, s�z azal�r.
Hazreti Ali (r.a)
S�z, fazla konu�madan a��l�nca, biraz da nasihat amac�yla s�ylenen beylik bir tabir
var: "�ki kula��m�z, bir a�z�m�z var. �ki defa dinleyip, bir defa konu�al�m."
Mevl�na'ya g�re: "S�z, anlamas� i�in s�ze muhta� olan ki�iye s�ylenir. S�ylemeden
anlayan ki�iye, s�z s�ylemeye ne l�zum var? G�kler ve yerler, anlayan ki�iye hep
s�zd�r." �nsan�n s�z�, erdeminin ve olgunlu�unun kan�t�, fikir ve kalbinin
terc�man�d�r.
S�z�n g�zelli�i, cahilin anlayaca��, bilgenin zevk alaca�� gibi olmas�yla ortaya
��kar. Akl� ba��nda bir insan s�zc�klere egemen olur, s�zc�klerin kendisine
h�kmetmesine izin vermez. Ahmak insanlar ise hiddeti ces.aret, dik ba�l�l���
metanet, gururu y�kseklik, gevezeli�i g�zel konu�ma, edepsizli�i meziyet
zannederler.
"Susmak, cahillik ay�b�n� �rter" deniliyor. "Bildi�imiz �eyleri s�ras� gelince
s�yler, bilmediklerimizden s�z etmezsek mahcup olmay�z" diyenler var. Ama konu�mak
da bir ihtiya�t�r. Hata yapma korkusuyla sessiz kalmak, "Hi� hata yapmayan ki�iler
hi�bir �ey yapmayanlard�r" anlam�na gelir ki, anlams�zl���n ta kendisidir. �nsanlar
konu�a konu�a anla��rlar. Ama yine de en iyisi, az ve �z konu�makt�r. �ok �nemli
s�zler bile, s�k kullan�l�nca k�ymetini kaybeder.
Eskilerin, "bo�az dokuz bo�umdur, bir �ey s�yleyeceksen, dokuz defa yutkun ondan
sonra s�yle" dedikleri gibi de�ilse bile, her ne s�yle -
yeceksek �nce akim ve mant���n s�zgecinden ge�irmeliyiz. O zaman, az ve �z
konu�man�n olgunlu�una ula�abiliriz. Kimseyi �zmeden, mutsuz etmeden derdimizi
anlatman�n huzuruna ula��r�z.
insanlar g�zel �eyler duymak isterler. Hat�r i�in de�il ama ger�ek bir g�zellik
g�rd���m�zde iltifat etmeyi de unutmayal�m. Ayr�ca bilmeliyiz ki, do�ru s�z kimin
a�z�ndan ��karsa ��ks�n kabul g�r�r. Bundan tam 1400 y�l �nce, �eyh Edebali'nin,
damad� Osman Gazi'ye s�yledi�i s�zler ne g�zel:
"Bir ba� ol ki o�ul, dimdik duras�n, �i�nenip ezilmeyesin. Bir g�z ol ki o�ul,
iyili�i g�resin, pe�inden y�r�yesin. Bir dil ol ki o�ul, zehire bal s�resin. Bir el
ol ki o�ul, yoksulu giydiresin. Bir y�rek ol ki o�ul, her zaman hak diyesin. Ayak
olursan o�ul, kar�nca ezmeyesin. Vakit k�ymetli o�ul, sak�n bo� gezmeyesin."
-' Kar��l�kl� olarak ileti�im kurmak, duygular�m�z�, d��ncelerimizi anlatabilmek
i�in, s�zc�klere gerek duyar�z. Kelimeler olmasayd� e�er, birbirimizle nas�l
anla�abilece�imizi hi� d��nd�n�z m�?
Ben de "Kelimeler" isimli �iirimde, kelimelerin g�c�n� anlatmay� denemi�tim:
Daha do�arken ba�lar, �o�al�r birer birer Sarar etraf�m�z� y���nla kelimeler
�lk hecelerle �rer, k�sa k�sa, kolayca Bir ser�vendir s�rer haftalarca, aylarca
Oyun, oyuncak olur, ilk heves, ilk mutluluk Kelimelerle ge�en bir d�nemdir �ocukluk
Okumay�, yazmay�, hayat� tan�may� Kelimeler belirler, haftay�, g�n�, ay�
94...
Mutlulu�un �ifreleri
Kelimelerle artar bilgimi?;, becerimiz Kelimelerle ya�ar, �rf�m�z, ananemiz
Kelimeler olmasa, kime, nas�l, ne deriz Kelimeler olmasa, neyi, nas�l isteriz
Kelimelerle y�r�r, i�imiz, mesle�imiz Kelimelerle b�y�r, g�nl�m�z, y�re�imiz
Kelimelerle g�zel, �iirimiz, �ark�m�z Yarat�lm� her �eyden, kelimeler fark�m�z.
...95
96...
�nsanlar� Bo� Yere �mitlendirmeyin
...97
�mit fakirin ekme�i..
Y�llar �nce, Abd�lkadir Ceyhun'un bir hik�ye kitab�n� okumu�tum. Esere ad�n� veren
"Yeni Elbise" isimli �yk�, beni �ylesine etkilemi�ti ki, insanl���mdan utanm�t�m.
"Selim A�a, Haydarpa�a Gar�'nda trenden inmi�, bavulunu vapura kadar ta��tacak bir
hamal aramaktad�r. Biraz yava� davrand��� i�in o-lacak, ortal�kta on, on iki
ya�lar�nda bir �ocuktan ba�kas�n� g�remez. Bavul a��r oldu�u i�in �nce biraz can�
s�k�l�r, fakat ne olduysa, akl�na her ne geldiyse, bir hayli heyecanlan�r ve �ocu�u
da kar��ya ge�irir. �nce otele gidip bavulu b�rak�rlar. �ocuk merak i�indedir. -
Beni ne yapacaks�n a�a, diye sorar.
-�st�n-ba�m pek p�rt�l. Sana ��yle bir elbise uyduruverece�im. Hem, senin ad�n
nedir, bakal�m?
-Kemal...
A�a ile �ocuk, Bah�ekap�'ya kadar y�r�rler. �ocukca��z sevin�ten ve meraktan, �deta
u�maktad�r. B�y�k bir ma�azaya girerler. Kendisine �yle g�zel �eyler giydirilir ki,
o sevin� ve heyecanla a�l���n� bile u-nutmu�tur. Fakat, her g�zel hayal gibi, bu da
�abuk biter. B�y�k bir hayal k�r�kl���yla �zerinden ��kard��� elbiseler paket
yap�l�rken, a�an�n sesiyle bir daha y�k�l�r."
-Ben o elbiseleri o�luma ald�m. Tam senin boyundayd� da. Bu hik�ye ��yle bitiyordu:
"Kemal, t� i�inden g�rtla��na kadar, halka halka bir �eyler geldi�ini zannetti.
Yutkundu. G�zleri doldu. P�rt�lar�na b�r�nd�. U�ar gibi ��kt��� merdivenleri
yuvarlan�r gibi indi. D�kk�n�n kap�s�ndan ��karken, omuzlan biraz daha ��km�t�.
K�pr�ye yana�acak ilk vapuru, paket ta��y�p Haydarpa�a'ya kadar bilet paras�n�
��karabilmek i�in e�siz bir sab�rla bekledi."
Ben nedense, bu olay�n basit bir �yk� olmad���m d��n�yorum. Selim A�alar�n ve
Kemallerin her zaman aram�zda olduklar�m ve olmaya devam edeceklerini �ok iyi
bildi�im i�in de, insanlar� bo�u bo�una �mitlendirenlere kar�� sab�rl�
davranam�yor, tepkimi g�steriyorum. A-ma elbette, rastlayabildi�im ender
say�dakilere...
Bir zamanlar, Cici K�zlar'm dillerden d�meyen bir �ark�s� vard�: "Hay�r dersem
belki demek, belki dersem evet anla." �nsanlar , belki de yarat�l�lar� gere�i,
kolay �mide kap�l�yorlar. Her s�z� verilmi� bir senet gibi alg�l�yorlar. S�z�n�zde
durmayacaksamz, insanlar� bo�u bo�una umutland�rmak niye? Susarak, basit bir �z�rle
ya da duymazl�ktan gelerek i�in i�inden ��kmak varken, insanc�klara �mit verip yar�
yolda b�rakmak kadar yaralay�c� bir davran� olabilir mi?
U�urtma g�klere y�kseldik�e pek g�zel g�r�n�r. Onu seyretmek de, insana huzur
verir. Ama ayn� u�urtma bir �ekilde ters d�n�p yere �ak�l�nca par�alan�r,
darmada��n�k olur. Aynen �mitleri k�r�lan insanlar gibi. �nsanc�klar� mutsuz etmeye
hakk�m�z yok. Sonra unutmayal�m ki, ayn� haks�zl�klar bizlere de yap�labilir.
�nemli olan sonu�lard�r.
98...
Mutlulu�un �ifreleri
Ger�ek Mutlulu�a Giden 50 Yol
...99
Affetmeyi ��renin
Ba��lamak b�y�kl�kt�r.
Y�llar �nceydi. �imizi yeni yeni oturtmaya ba�lad���m�z d�nemlerdeydi. Yak�n
mesafelerdeki y�klerimizi ta��yan arabac� geldi yan�ma. Her zamanki gibi, haftal�k
ta��ma �cretini al�p gidecek diye d��n�yordum. Bakt�m, gitmeye niyeti yoktu. Bir
iste�i oldu�unu anlad�m. �lkokulu yeni bitiren �ocu�unu, ��rak olarak vermek
istiyordu. Ne kadar u�ra�t�ysam da okutmas� gerekti�ine inand�ramad�m. Sonunda
o�lunu, bizim kal�p b�l�m�ne ald�k.
��rakl�k, iki tarafl� bir al�veri� gibidir. Siz onun i�in bedava bir meslek okulu
say�l�rs�n�z, o da �ok ucuz, hatta simit paras�na �al�an bir eleman. ��rak taptaze
bir fidan gibidir. Bilgili ve disiplinli bir ustan�n elinde, e�er bir de yetenekli
ve gayretli ise, �ok k�sa s�rede kendini
geli�tirir.
Bizim ��rak, ger�ekten �ok ba�ar�l�yd�. Her i�e canla ba�la ko�uyor, g�nden g�ne
daha iyi oluyordu. Fakat ne olduysa oldu, b�y�k bir hata yapt�: Kendisine, �eli�e
su vermekte kullan�lan a�a� k�m�r� almak i�in verilen paran�n be� liras�n� cebe
indirdi. Zavall� yavrucak, olay bana gelene kadar zaten h�k�m giymi�ti. Bana sadece
son karar� vermek kalm�t�. Ben onlardan da bask�n ��kt�m. Affedemedik. Hata yapsa,
bir �eyleri k�r�p zarar verse sineye �ekerdik de, h�rs�zl��� kabullenmek asla.
Ertesi g�n babas� geldi. Adamca��z hayli �zg�nd�. "Ben onun der-sini verdim, bir
daha yapmaz. Ne olur bir defal�k affedin" diye yalvar-
d�ysa da, bizler o b�y�kl��� g�steremedik. "Sizin yan�n�zda bir sanat ��rensin,
benim gibi arabac� olmas�n" deyi�ini h�l� duyuyor gibiyim. Her sabah i�e gelirken,
at arabalar�n�n s�ra s�ra dizildi�i b�lgede, o �ocukla g�z g�ze geldik�e ve onun
arabas�n�n ba��nda, "g�nayd�n Gazanfer Amca" dedi�ini duyduk�a, nas�l kahroldu�umu,
oradan nas�l ka�arcasma uzakla�t���m� anlatamam.
�imdi d��n�yorum da, ideallerimizi her �eyin �zerinde tuttu�umuz o g�nlerde, biraz
da ho�g�r�y� ��renseydik, o �ocu�a en az�ndan bir �ans daha tan�sayd�k, bizler ne
kaybederdik,- o �ocuk ne kazan�rd�, diye hay�flanmaktan ba�ka bir �ey gelmiyor
elimden.
Ancak, affetmenin de bir kural�, kaba tabirle; "raconu" var. Ba�kalar�na kar��
yap�lan kusurlar� affetmek size de�il, zarar� g�renlere d�er. Kul haklar�n�n
aff�n�, Y�ce Allah bile kullara b�rak�rken, devletin af yapma hakk� da
d��nd�r�c�d�r. Sadece iki-�� ay �ncesinde tecav�z�ne u�rad��� silahl� �ehirliyi
serbest dola��rken g�r�p de, h�nc�n� almaya �al��rken zorlukla durdurulabilen k�yl�
k�z�n�n, "o bana m�, yoksa devlete mi tecav�z etti" diye hayk�r��n� duyar gibiyim.
Birtak�m mahk�mlar�n aff�, onlar�n yak�nlar�n� elbette mutlu edecektir ama zarara
u�rayanlar�n ac�s�n� daha da artt�rabilece�ini unutmamak gerekir. Ayr�ca, iyi niyet
ve ho�g�r� ad� alt�nda, siyasi ��kar a-ma�l� olarak yap�lan geli�ig�zel aflarla
soka�a salman insanlar�n, daha kurtulur kurtulmaz can yakmaya ba�lad�klar�,
herkes�e biliniyor. �nemli olan, aftan �ok o kader mahk�mlar�n� topluma
kazand�racak �nlemleri de beraberinde almakt�r.
Affetmek, as�l ba��lay�c�, kerem sahibi Y�ce Allah'�n insana verdi�i kutlu bir
arma�and�r. Bu nedenle, affetmek kadar g�zel bir duygu olamaz. Affetmek ve unutmak.
Kar�� tarafa da, unuttu�unuzu hisset-tirebilmek ise, en g�zeli. B�ylelikle, o
insan�n hatalar�ndan dolay� pi�manl�k duymas� ve iyili�e y�nelme �ans� da do�ar.
Ama ba��lad���n�z insan�, her kar��la�t���n�zda bak�lar�n�zla ve davran�lar�n�zla
ezmek yolunu se�ecekseniz e�er, onu do�ru yola y�neltme �ans�n� daha i�in ba��nda
kaybedersiniz. �yleyse, o insan� affetmeyin daha iyi.
Affedilmek, yaln�zca hatalar�ndan dolay� pi�manl�k duyan ve ders a-lanlarm
hakk�d�r.
100...
Mutlulu�un �ifreleri
K���k Mutluluklara �nem Verin
Mutlulu�un doru�una k���k basamak/arla �r.
Askerlik sonras�, daha �nce �al�t���m taahh�t firmas�n�n istanbul'daki merkezinde
g�reve ba�lam�t�m. De�i�ik konularda teklifler haz�rl�yor, i�leri kazand�k�a da,
projelendirip uygulamaya ge�iyorduk. Genellikle, s�t ve g�bre fabrikalar� gibi �lke
�ap�nda b�y�k say�lacak
i�ler al�yorduk.
Bazen de bize yak�mayacak derecede k���k i�ler geliyordu. Patronlar�n, o i�leri de
almaktaki �srarlar�na bir t�rl� anlam veremiyordum. Bir g�n dayanamay�p, ba�l�
oldu�umuz ba� m�hendise sordum:
-A�abey, b�yle k���k i�leri al�nca di�er i�lerimiz aksam�yor mu? Bunlar�n her
taraf� k�r olsa ne olur ki?
Ayn� zamanda �irket orta�� olan ba� m�hendis, benim b�yle bir sual soraca��ma
haz�rm� gibi sakin bir �slupla:
-Sen hi� ta� duvarlar� inceledin mi? Dikkat etseydin, b�y�k ta�lar�n yan�nda
k���klerinin de kullan�ld���n� g�r�rd�n. Ta� duvar, sadece b�y�k ta�larla �r�lemez.
Hayat�m�z boyunca kar��la�t���m�z her konuda, b�y�klerin yan�nda k���klere de
mutlaka ihtiya� duyuyoruz. Ayr�ca, hayatta her �eye k���kten ba�lan�ld���n� bu ya�a
gelince daha bir anl�yor insan. Daha do�ar do�maz, �nce hecelemeyi, sonra
kelimeleri ve daha sonra c�mle kurmay� ��reniyoruz. ��nk� i�in kolay ve pratik
olan� bu. Bana g�re, mutlu olmak da farkl� de�il. K���k ta�lar olmadan mut-
Ger�ek Mutlulu�a Giden 50 Yol
...101
luluk duvar� �r�lem�yor. �stelik k���k mutluluklar� ya�amak, bir anlamda k���k
ta�lan bulup ta��mak, �ok daha kolay. ��nk� g�z�n�z� b�y�k ta�lara dikerseniz,
belki de onlar� kald�rmakta, ta��makta g��l�klerle kar��la�abilirsiniz. Onlar�n
merakl�lar� da �ok olabilir. Size s�ra gelmeyebilir. En iyisi, k���k mutluluklardan
ba�lamak...
Daha i�in ba��nda, "mutluluk istemekle ba�lar" demi�tik. Kolayca ula�abilece�imiz
o. kadar �ok k���k ta�lar var ki, onlar� elde ettik�e, benimseyip i�imize
sindirdik�e zaten �o�al�p kuca��m�z� dolduracaklar. O zaman, bu aray�lar niye? Bu
tatminsizlikler niye?
K���k bir ba�ar�, i�ten bir g�l�c�k, bir te�ekk�r, minik bir arma�an, sizi mutlu
etmeye yetmiyorsa e�er, kendinizi bir g�zel g�zden ge�irip, sorgulamal�s�n�z. ��nk�
bu i�i kolay ba�aram�yorsan�z, ortada bir yanl�l�k var demektir.
Mutlu olmak istiyorsan�z e�er, kendinizi emanet�i gibi g�rmemelisiniz. Sahiplenmeyi
��renmelisiniz. K���k k���k �ok ta��n�z olmal� ki, kazara birini yitirince
�z�lmeyesiniz. Kaybedilen ta� b�y�kse e�er, o-nun yerini doldurmak zor, belki de
imk�ns�z olabilir. K���k mutluluklar en kolay elde edildi�i gibi en kal�c�
olanlard�r. ��nk� onlar� daha kolay elinizde tutabilirsiniz.
Mutluluk oyununun ger�ek oyuncular�, kolay mutlu olmay� bilenlerdir.
102...
Mutlulu�un �ifreleri
Ger�ek Mutlulu�a Giden 50 Yol
...103
Haddinizi Bilin
Haddini bilmeyene bildirirler.
�nl� bir ressam, eserlerinin sergilendi�i galeride, kim oldu�unu belli etmeden
dola��yor, ziyaret�ilerin yorumlar�m ilk elden alg�lamaya �al��yormu�.
�zleyicilerin y�zlerindeki ifadeler olduk�a iyiymi�. Arada bir, kendisini
tan�yanlar�n be�enilerini g�zel s�zlerle dile getirmelerinden ise olduk�a keyif
al�yormu�.
Her ya�tan ve her s�n�ftan insanlar� sergisinde g�rmekten dolay� da, �ok mutluymu�.
Bir ara, en be�endi�i tablolardan birinin �n�ndeki ya�l�ca adama tak�lm� g�zleri.
Adam�n, �n�nde durup dudak b�kerek bir �eyler m�r�ldand��� s�z konusu resim, bir
s�variyi canland�r�-yormu�. Merakla yakla�m� ve sormu�:
-Beyim, san�r�m resimde be�enmedi�iniz bir durum var. Hatan�n ne oldu�unu
��renebilir miyim? Bu resmi ben yapt�m da... Adam bilgi� tav�rlarla konu�maya
ba�lam�:
-Ben k�rk k�sur y�ll�k �izme ustas�y�m. Resimde hatalar var. S�varinin �izmeleri
ger�e�e uymuyor. Mesela, �u g�rd���n�z k�vr�m biraz daha a�a��da olmal�yd�. Topuk
k�sm� da �l�eksiz �izilmi�.
Ressam, adam�n s�z�n� bitirmesini bile beklemeden izin isteyip gitmi� ve biraz
sonra tu valiyle, f�r�alar� ve boyalar�yla geri d�n�p, hemen hatalar� d�zeltmeye
ba�lam�. ��nk�, �izmeler ger�ekten hatal�ym�. Sanat�� daha i�ini bitirmeden, �izme
ustas� konu�maya ba�lam�: -Bu s�varinin kal�alar� da biraz uzun �izilmi�, derken
ressam onun
s�z�n� kesmi�:
-Yoo, demi�, �izmedeki hatay� g�sterdiniz, biz de mesle�e sayg� ad�na �n�nda
d�zelttik. Ama l�tfen �izmeden yukar� ��kmay�n.
Haddimizi bilmiyoruz. G�nl�k hayatta, hemen s�ze kar��p g�r� bildiriyor, fetvalar
veriyoruz. Durmadan �izmeyi a�makla me�gul�z. Biri iyi bir �ey yapmaya g�rs�n.
Hemen ortaya at�l�p tenkidi yap�t�r�yoruz. Yok �uras� ��yle olmu�, yok buras� b�yle
olmamal�ym�, konu�up duruyoruz. Peki, gel de sen yap bakal�m denilince de, donup
kal�yoruz. "Ergene e� bo�amak kolay" derler ya, bu da �yle bir �ey!
Tenkitler yap�c� oldu�u s�rece yararl�d�r. �zellikle i�inin ustas�, uzman ki�ilerin
�nerileri, kar�� tarafa yepyeni boyutlar kazand�r�r. Ama bunun s�n�r�n� kim
belirleyecek. Herkesin g�z� �n�nde bir i�e giri�en ki�i, be�eniler kadar,
k�t�lemelere de a��k olmal�d�r. Tenkitlere k�z�p, sald�rgan tutumlar sergilemek hi�
kimseye fayda getirmez.
Tenkitlere a��k olmal�y�z. Ama �nce, objektif bir de�erlendirme yaparak gere�ini
yerine getirmeliyiz. Yoksa, her tenkide g�re kendimizi ^ayarlamaya �al��rsak
"kendi"miz olamaz, ba�ka birisi oluruz. "Onun punun maskaras� olmak" diye buna
derler.
Ki�ili�i olmayan, ki�i olamaz. Ki�i olamayan, mutlu olamaz.
104...
Mutlulu�un �ifreleri
Hayat�n�z� Ba�kalar�na G�re Kurmay�n
Bir zamanlar, "duvara dayanma y�k�l�r, adama dayanma �l�r. Vak�flar bankas�na yat�r
paran�, ne y�k�l�r ne �l�r" �eklinde bir banka reklam� vard�. Asl�nda burada, vak�f
olman�n g�venilirli�i vurgulanmak isteniyordu ama anlayana ba�ka yorumlar da vard�:
Adama dayanmak sak�ncal�d�r.
Ba�kalar�na g�venmek, elbette g�zel bir duygu. G�ven duygusunun, mutlulu�un olmazsa
olmaz� oldu�u da kesin. Ama, "her insan i-pek b�ce�i gibidir, kendi kozas�n� kendi
�rer" diyenler; duygular�yla, d��nceleriyle, g��l� ve g��s�z yanlar�yla, k�sacas�
i� d�nyalar�yla her insan�n "kendi" oldu�unu ne g�zel vurgulam�lar.
Her davran�lar�nda ba�kalar�n�n onay�n� arayan kimseler, hayat�n bir�ok g�zelli�ini
�skalarlar. �zellikle evhaml� insanlar, kendilerini �ylesine ba�kalar�na ba�l� h�le
getirirler ki, yaln�zca kendilerine ait olmas� gereken �zel hayatlar�n� bile
yeterince ya�ayamazlar. Onun bunun oyunca�� h�line gelirler. Hayatlar� karar�r.
Mutlulu�u, ba�kalar�nda bile g�remezler.
T�rk edebiyat�n�n �nemli isimlerinden �mer Seyfeddin'in ba��na gelenler bir�oklar�
taraf�ndan bilinir. Onun evhaml� oldu�unu fark e-den birka� arkada��n�n, �sk�dar
Iskelesi'nden itibaren s�ra ile �n�ne ��k�p, "vay �mer'ci�im, hayrola hasta m�s�n?
Benzin sapsar� olmu�, gidip bir doktora g�r�n, ne olur kendine iyi bak" t�r�nden,
s�z�m ona
1
Ger�ek Mutlulu�a Giden SO Yol
...105
�akalar�, adamca��z� yata�a d��rm� ve bir daha kurtulamam�. Kim-bilir daha neler
yazard�; edebiyat d�nyam�z neler kaybetti diye d��nmeden edemiyor insan.
Y�ce Allah bize bir beden, ak�l, nefis ve ruh vermi�. Her �eyin �tesinde, insan
olma �zelli�i vermi�. �nsan olmak demek, �zg�r olmak demektir. Bizim hamurumuzda
�zg�rl�k var. �nsan olman�n bir di�er �zelli�i ise elindeki de�erleri en iyi
�ekilde kullanmas�d�r. �niversitede okurken bize bir m�hendis tarifi yapm�lar;
"M�hendis, en iyiyi en ucuza elde edendir. En uygun ��z�m�, yani optimumu buland�r"
demi�lerdi. Her insan, bir anlamda kendinin m�hendisidir. Kendisi i�in en uygun
olan�, herkesten �ok kendisi bilir. Birilerini �rnek almak, �e�itli kaynaklardan
yararlanmak, elbette gerekir. Ama ondan sonras�, kendi bilece�i i�tir. Ba�kalar�n�n
rol�, o andan itibaren bitmeli ve yaln�zca "kendi" olmal�d�r. Aksi h�lde, mutluluk
ba�ka baharlara kal�r.
�nsan, basit bir kukla de�ildir. Onu ayakta tutan ayaklar�, hareket e-den bir
bedeni, d��nen bir beyni, her g�zelli�e a��k bir kalbi ve Tanr� arma�an� bir ruhu
vard�r.
106...
Mutlulu�un �ifreleri
Cenneti �imdiden Ya�ay�n
Cennete gitmenin iki yolu vard�r. Ger�ekten �ld���n�z zaman, ger�ekten ya�ad���n�z
zaman.
Richard Wilkins
Birka� y�l �nce, bir i� g�r�mesi yapmak i�in Almanya'ya gitmi�tik. K���k bir
kasaban�n biti�i�inde, evlerin bitip ye�illiklerin ba�lad��� yerde kurulu bir
fabrikan�n toplant� salonundaki g�r�melerimize yemek i�in ara vermi�tik.
Birden, girerken fark etmedi�im bir �ey dikkatimi �ekti. Koridora bakan odalardan
birinin kap�s�na, zemini �i�eklerle s�slenmi� bir k���t yap�t�r�lm�t�. �zerine,
�e�itli renklerdeki harflerle, bir �eyler yaz�lm�t�: "Wilkommen zum Paradis von
Katja und Angelika." isimler akl�mda yanl� kalm� olabilir ama, o s�zlerin anlam�
�ok ilgin�ti: "Katya ve Anjelika'nm cennetine ho� geldiniz."
Bir anda, i�imde bir �eylerin k�p�rdand���n� hissettim. Odan�n kap�s� ve koridora
bakan duvar b�lmeleri t�m�yle camdan yap�ld���ndan, i�erisini rahat�a
g�rebiliyordum. Odan�n her taraf� �i�eklerle ve de�i�ik objelerle s�slenmi�ti.
Hele, i�eride �al�an d�nya tatl�s� iki "Frau-lein'� g�rd�kten sonra, kap�daki
yaz�y� anlamasan�z bile, rahatl�kla "cennet gibi" benzetmesini yapabilirdiniz.
Burada beni etkileyen, sadece g�rd���m g�zellikler de�il, �al�t�klar� yeri cennet
gibi g�ren insanlar�n ula�t�klar� konumdu. O �artlar alt�nda �al�anlar, elbette
mutlu ve ba�ar�l� olurdu. Sonra, �al�t��� yeri hapishane gibi g�ren, yapt��� i�i
i�kence sayan insanlar geldi akl�ma, �z�ld�m.
Ger�ek Mutlulu�a Giden 50 Yol
...107
Asl�nda, g�nl�k hayat�m�zda cennet g�zellikler, cehennem ise �irkinlikler anlam�nda
kullan�l�r. Ne zaman g�zel bir yer g�rsek, "cennet gibi" deriz. Ne zaman da
k�t�lerin kol gezdi�i bir ortama rastlasak, "cehennem gibi" demekten kendimizi
alamay�z. Ama ne yaz�k ki, ikisine de yak�n olmak elimizde.
Sevgili edebiyat hocam�z Nazik Erik Han�mefendi'nin, "iyinin, g�zelin, do�runun
daim oldu�u yer" olarak tan�mlad��� "cennet" ve "tertemiz gelen ruhumuzu;
k�t�l�kler, h�rslar, tamahlar, yalanlar, hileler ve k�skan�l�klarla kirletmemiz
sonucu, cennete girebilmek i�in, ate�le y�kanaca��m�z yer" olarak tan�mlad���
"cehennem" konusu beni hep d��nd�rm�t�r. Acaba, istesek "bir ta�la iki ku� vurmak"
misali, sadece ikincisini hedeflemek yerine i�i ba�tan s�k� tutsak da iki cenneti
birden ya�asak olmaz m�?
�nan�yoruz ki, d�nyev� cenneti �imdiden ya�amak o kadar zor de�il. Bunun i�in
yap�lmas� gereken ilk �ey, mutlulu�un gerektirdi�i eylemleri vaktinde ve zaman�nda,
hakk�yla yerine getirmek ve ileriye �mitle bakmakt�r. �stelik o zaman,
k�t�l�klerden uzak kalaca��m�z i�in, belki de cehennem ate�iyle y�kanmam�za gerek
kalmayabilir. Y�ce Allah, bizleri ate�le bile y�kanamayan lekelerden korusun.
Cehenneme �evirece�iniz hayat kavgan�z, gecikmeksizin en yak�nlar�n�z� da etkisi
alt�na alacakt�r.
108...
Mutlulu�un �ifreleri
Gurur Kalkan�na S���nmay�n
Mutlu ya�ama sanat�, gurur ile y�zs�zl�k s�n�rlar� aras�nda kalan geni� alan�, ak�l
ve g�n�lle de�erlendirmektir.
D�nya nimetlerine �nem vermeyen felsefesi ile �nl� filozof "Diyo-jen", bir g�n �ok
dar bir sokakta, zenginli�inden ba�ka hi�bir �zelli�i olmayan kibirli bir adamla
kar��la��r, ikisinden biri kenara �ekilmedik�e ge�mek m�mk�n de�ildir. Ma�rur
zengin, hor g�rd��� filozofa:
-Ben, bir serserinin �n�nden kenara �ekilmem, der. Diyojen, kenara �ekilerek �u
kar��l��� verir:
-Ben �ekilirim.
�nsan�n, gururu ve b�y�klenmeyi bir kenara b�rakarak, oldu�u gibi g�r�nmesi kadar
g�zel bir huy olamaz.
Ama her g�zel �ey gibi, g�zel huylara ula�mak da zor. Olay sadece oldu�unuz gibi
g�r�nmekle, ya da g�r�nd���n�z gibi olmakla bitmiyor. Bir de olmak istedi�iniz gibi
g�r�nmek var ki, en zoru ve en tehlikelisi bu olsa gerek. ��nk�, istedi�iniz gibi
olamazsan�z e�er, o g�r�nt�ye ula�abilmek i�in, yanl� �eyler yapmak zorunda
kal�yorsunuz demektir. Mecburen gurur denen kalkana s���n�yorsunuz. Oysa o kalkan,
sadece bir y�n�n�z� gizleyebiliyor. Bir anlamda, kendinizi inand�r�yor ama
aldand���mzm fark�na varam�yorsunuz. �nemli olan, kim oldu�unuzun fark�na vararak,
oldu�unuz gibi g�r�nmenizdir.
Ger�ek Mutlulu�a Giden SO Yol
,..109
�ems-i Tebrizi'ye g�re, "Allah'a ula�mak i�in insan�n �n�nde d�rt engel vard�r:
�ehvet, �ok yemek, mal ve m�lk, gurur ve kibir."
Gurur ve kibir, insan� d� etkilerden korurken, i�ine kapan�k, tedirgin ve korkak
yapar. Bunun sonucu, yaln�zl�k ve mutsuzluktur.
Gurur kalkan�na s���nan insan�n, mutlaka bir eksi�i vard�r
110...
Ya�am� Sava�a �evirmeyin
Sevgi dolu bir oyundur ya�amak.
Sevgili Nazik Erik hocam�z�n, lise birinci s�n�ftan ba�layan derslerinde s�k�a
tekrarlad��� bir ��retisi vard�. Bizlerden, �u sorular� kendimize sormam�z�
isterdi: "Ben kimim? Nereden geldim, ni�in geldim, nas�l ya�amal�y�m, nereye
gidece�im?" O ya�larda pek anlam veremedi�imiz bu sorular, y�llar ge�tik�e daha
b�y�k anlamlar kazand� d��ncelerimizde. Sevgili hocam�z� daha �ok anar, sayg�yla
hat�rlar olduk.
27 May�s 1960 �ncesi, �lkemizin b�y�k kaoslar ya�ad��� o s�k�nt�l� g�nlerde, �T�
Makine Fak�ltesi 2'nci s�n�f ��rencisiydim. 21 Nisan g�n�, �niversitemizin 187'nci
kurulu� y�ld�n�m�n� kutluyorduk.
Baz� arkada�larla birlikte, bana da konuklar� kar��lama g�revi verilmi�ti. O g�n,
belki de son defa b�yle bir toplant�ya kat�lan Merhum Adnan Menderes ve bir �ok
�nl� insan�n konu�malar�n� dinleme f�rsat� bulmu�tum. Ama, beni en �ok etkileyen,
Ord. Prof. Dr. Salih Murat Uzdilek'in yapt��� konu�ma olmu�tu. Ona g�re hayat, ��
perdelik bir o-yundu. Ve biz insanlar ikinci perdeyi oynuyorduk. Birinci ve ���nc�
perdeleri bilmeden, tan�madan elimizden geleni yapmaya �al��yorduk. O konu�ma beni
�ylesine etkilemi�ti ki, o s�zlerden olu�an k�sac�k bir d�rtl�k yazm�t�m:
Biliyoruz bu hayat Bir oyundur �� perde Ortas� belli, fakat Ba�� ve sonu nerde?
Aradan k�rk k�sur y�l ge�mesine ra�men, h�l� o konu�man�n etkisi alt�nday�m. O
g�nden beri ben, ikinci perdedeki rol�m� en iyi �ekilde oynamaya �zen g�steriyorum.
Benim rol�m sevgi �zerine, iyi �eyler yapmak �zerine...
Her zaman istenilen sonu�lara ula�mak kolay olmuyor elbette. Zaten senaryoyu haz�r
buldu�umuz i�in, sadece k���k detaylar� de�i�ti-rebiliyoruz. Fakat, sahnemiz ve
dekorlar�m�z cennet gibi g�zel bana g�re. Ya da ben, �yle g�rmeye al�t�rd�m
kendimi.
Oysa baz�lar�, bu oyunu farkl� yorumlay�p ona g�re oynama e�ilimindeler. Onlara
g�re sahne bir sava� alan�, dekorlar birer silah, kendileri de birer sava���. B�t�n
u�ra�lar� bu amans�z sava�� kazanmak ad�na. Vurarak, k�rarak, �ld�rerek, yok
ederek, her yolu deneyerek kazanmak. Onlar yengi ile yenilginin karde� oldu�unun da
fark�nda de�iller. Bu devirde bile, Hitler'in "Kavgam" isimli kitab�n� ders almak
i�in o-kuyanlar yan�nda, onu "ba�ucu kitab�" yapanlar da var ne yaz�k ki...
G�nl�k hayatta kar��la��lan her sonuca "yengi" ya da "yenilgi" olarak bakmak �ok
ters geliyor bana. �nsanl�k ad�na, sevgi ad�na, mutluluk ad�na k�n�yorum bu
saplant�lara d�en zavall�lar�. Benim atalar�m, �anakkale Sava�lar�'nda ate�
alt�ndayken d�manlanyla diyaloga girebilmi�; az���n�, suyunu onlarla
payla�abilmi�ken, ortada bir sava� yokken bile her �eyi sava� olarak alg�layanlar�
g�rmek kahrediyor beni.
D��n�n bir kere; her sabah i�e giderken sava�a gider gibi hissediyorsunuz kendinizi
ve her ak�am b�y�k bir zaferle ya da kolu kanad� k�r�lm� olarak d�n�yorsunuz
evinize. Ya ma�rur, ya mahcup...
Oysa e�iniz ve �ocuklar�n�z sizden sadece sevgi bekliyor. Tatl� bir bak��n�zla, bir
g�l�mseyi�inizle mutlu olacaklar. Zaten �m�r yeterince k�sa. Milyonlarca y�l i�inde
iki basamakl� rakamlarla s�n�rlanm� olan bu k�sac�k d�nemi, elden geldi�ince en
iyi, en g�zel �ekilde de�erlendirmemiz gerekmez mi? G�nl�k ya�ant�m�zda
kar��la�t���m�z iyi veya k�t� olaylar�n t�m�n� ola�an kabul edip rahatlamaktan, her
�eye iyimser g�zlerle bak�p sevgiyi ve mutlulu�u yakalamaktan daha anlaml� ne
olabilir?
R8K*
Mutlulu�un �ifreleri
Ger�ek Mutlulu�a Giden 50 Yol
...113
Sayg�y� Elden B�rakmay�n
Sayg� sevgiyi, sevgi mutlulu�u getirit
�ocuklu�umuzda sloganlarla, mar�larla b�y�tt�ler bizi. O d�nemlerde
��rendiklerimiz, belki de k�rpe belleklerimizdeki en rahat b�l�mlere yerle�ebilme
�ans�na sahip olmalar� nedeniyle, kulaklar�m�zda ��nlar durur.
T�rk'�m, do�ruyum, �al�kan�m, yasam; K���klerimi korumak, b�y�klerimi saymakt�r.
�lk�m y�kselmek, ileriye gitmektir, Varl���m, T�rk varl���na arma�an olsun.
Bizim �ocuklu�umuzda ilk olarak, hatta sevgiden de �nce ��rendi�imiz ilkelerden
biriydi sayg�. Ama o zaman daha �ok, b�y�klerin hakk� gibi alg�lan�rd�. Asl�nda biz
daha �nceki d�nemlere pek yeti�emedik. Sadece kulaktan dolma bir �eyler biliyoruz.
�imdikiler ise, belki filmlerde bile g�remeyecekler, sayg� duyulan bir insan�n
yanma yakla��l�rken el pen�e divan durmalar�, ayr�l�rken yine ayn� duru�la, arka
d�nmeden geri geri ��k�lar�. Hatta g�rseler bile, ya�c�l�k diye yorumlayacaklar�
kesin o davran�lar�.
G�n�m�z�n insanlar�, sayg�y� elbette biliyorlar. Ama onlar, �ekilde aram�yorlar
birilerine sayg� g�stermeyi. ��ten bir duygu olarak alg�l�yorlar. Oysa, s�zlerle,
mimiklerle hareketlerle de belli etmek gerekmez mi o duyulanlar�. �nsanlar
sinemalara, tiyatrolara neden gidiyorlar
dersiniz? Yaln�zca sesler i�in olsayd�, bir �ekilde dinlemenin yolunu bulurlard�.
S�zler, bedenlerle b�t�nle�tik�e ger�ek anlamlar�na ula��rlar. Kar��s�ndaki insana
k�freder gibi bakarken s�ylenecek g�zel s�zler, ne kadar y�kseltici olursa olsun,
dinleyende bir ho�luk uyand�rmaz. Sayg� g�stermek inceliktir. Bir de�er �l��s�d�r.
Sayg� sevginin temelidir. Sayg�n�n olmad��� yerde, sevgi ya�amaz, insan�n, sayg�
duymad��� birine sevgi g�stermesi beklenemez. Sayg� g�rmek ise, lay�k olmakla
m�mk�n g�r�nse de o ayr�m� yapmak her zaman elimizde olmayabilir. Bu nedenle,
insan�n kendi d��ndaki her �eye; yaln�z insanlara de�il, b�t�n canl�lara ve e�yaya
da sayg� g�stermesi �artt�r.
�nsanlar �nce "sen", sonra "ben" diyebilselerdi, toplumda hi�bir huzursuzluk
kalmazd�. �nce "sen" diyebilen insan o yolun yolcusu olmu�tur art�k. �nemli olan,
h�rs�n, gururun, k�skan�l���n k�t� r�zg�r�na kap�lmadan, o yolda emin ad�mlarla
y�r�yebilmektir.
Ger�ek sayg�y� g�rmek, "sayg�n" olmak i�in, onu hak etmek gerekir. Eskilerin
deyi�iyle; "sureta" g�r�len sayg�, iki taraf� da ho�nut etmez. Sadece, formaliteden
ibaret kal�r. Oysa sayg�, i�ten gelmeli ve her be�eri duygu gibi, ger�ekten
ya�anmal�d�r.
Sevgi ve sayg�, mutlulu�a giden akm yolun kilometre ta�lar�d�r.
114...
Mutlulu�un �ifreleri
Ger�ek Mutlulu�a Giden 50 Yol
...115
A�k �le Ya�ay�n