You are on page 1of 3

TÜRKİYE’DE GÖÇMEN ÇOCUKLARIN EĞİTİM SORUNLARI VE

İHTİYAÇLARI

Giriş

Yaşadığımız çağ, insanların birçoğunun doğduğu yerde yaşamalarının zorlaştığı bir


zaman dilimi haline geldi. İç savaşlar, yoksulluk ve politik baskılar nedeniyle göç eden
milyonlarca insan, göç ettikleri başka ülkelerde mülteci kamplarında veya kendi imkânları ile
yaşadıkları yerlerde zor şartlarda yaşam mücadelesi veriyorlar. Özellikle geçtiğimiz on yılda
Ortadoğu'daki politik ortam giderek daha gergin ve karmaşık hale gelmiş ve bölge halkı kitleler
halinde Türkiye'ye sığınmıştır. Yoğunluğu artarak devam eden sığınmacı ve sığınma talebinde
ki ailelerin çocukları da yine politik baskı, çatışma ve ekonomik sıkıntılara maruz kalmaktadır.
Türkiye, uyguladığı açık kapı politikası ile mağdur insanlara yardım eli uzatmıştır.
Göçmenlerin yeni toplumsal çevrede bulunuş statüleri ve vatandaşlık tartışmaları devam
ederken, göçmen çocukların eğitimi sorunu ise maalesef göz ardı edilmiştir. Oysa eğitim,
göçmenlerin toplumsal uyum ve gelişimini desteklemesi açısından hayati bir önem arz ediyor.

Göçmen Çocukların Eğitim Sorunları

Birleşmiş Milletlere göre, 2019 yılı itibariyle dünya genelinde evini terk etmek zorunda
kalan insanların yarıya yakını 18 yaş altı çocuklardan oluşmaktadır. Sadece Suriyeli
göçmenlerin durumu bizlere göçmen çocukların eğitiminin göz ardı edilemeyecek veya çözümü
ertelenmeyecek bir soruna dönüştüğünü göstermektedir. 2020 yılı itibariyle dünya genelindeki
6.5 milyondan fazla Suriyeli göçmenin 2 milyona yakını ve Türkiye’de yaşayan 3 milyon 643
binin 1 milyon 729 bini zorunlu eğitim çağında olan çocuklardır. Türkiye’de özellikle Suriyeli
göçmenlerin kitleselleşmesinin akabinde, önce kısa vadeli politikalarla sadece kamplardaki
çocukların eğitim sorunlarına acil çözümler olmak üzere, 2013 ve 2014’te çıkarılan kanun ve
genelgeler ile göçmenlerin eğitimine yer verilerek daha kalıcı çözümler üretmeyi amaçlamıştır.
Türkiye, mültecilerin eğitimi için öğretmen desteğinden okul yapımına kadar birçok yardım
gerçekleştirmesine rağmen çok sayıda okul çağındaki mülteci çocuk eğitime erişememektedir.

Mülteci çocuklar için eğitim açısından görülen iki temel sorun vardır. Birincisi, yerinden
edilmişliğin doğal bir sonucu olan fakirliktir. İkincisi ise, geçerliliği olan diplomaların
verilememesidir. Araştırmalarda elde edilen bulgulara göre bu iki temel sorunların oluşmasına
zemin hazırlayan sorunlar ise, Türkçeyi anlamadıkları için problem yaşama, kendilerine sorulan
soruları anlamama ve anlamadıkları konuları çekindikleri için soramama, öğretmen ve
arkadaşlarla iletişim kuramama, kendini doğru bir şekilde ifade edememe, performans
düşüklüğünden dolayı okuldan soğuma, okuma yazma problemleri, kelimeleri telaffuz
edemedikleri için arkadaşlarının kendilerine gülmesi, derste söz almaktan ve yanlış bir şey
söylemekten çekinme, diğer öğrencilerle aynı şekilde değerlendirilme problemi, öğretmenler
tarafından empati kurulamadan değerlendirilmeleri, anlayamadıkları derse girmek istememeleri
ve devamsızlık yapmaları, evdeki çevrenin okul kültüründen uzak olması, ailesinin dil
bilmemesi sonucu akademik destek alınamaması, okul servis aracında mülteci olmaktan dolayı
ayakta yolculuk yapmaya zorlanmaları ile kendilerine sorulan sorularda zaman problemi
yaşamalarıdır.
Bunların yanında göçmen öğrencilerin göçmen oldukları için dışlanma, yeni ülkeye ve
farklı dile uyum sağlama problemi, kendilerini yabancı ve dışlanmış hissetmeleri, kendileri ile
dalga geçilmesi, diğerleri tarafından anlaşılamadıkları için daha çok kendileri gibi göçmen
olanlarla arkadaş olmaları, kendi aralarında kendi dillerini konuştukları için Türkçeyi
geliştirememeleri, göçmen oldukları algısı ile kendilerine muamele edilmesi, diğer arkadaşların
onlarla iletişim kurmak istememeleri, savaştan dolayı içine kapanık olmaları, medyanın
olumsuz haberleri ile morallerinin bozulması, arkadaşları tarafından hakaret ve şiddete maruz
kalmaları ile savaştan ötürü oynadıkları tüm oyunların vurmalı ve şiddet içerikli olması gibi
sosyal problemler de etkili olmaktadır.

Özellikle Suriyeli çocukların eğitim durumlarıyla ilgili olarak çeşitli araştırmalar


yapılmıştır. Araştırma sonuçları; Geçici Eğitim Merkezleri ve resmi okuldaki öğretmenlerin
ihtiyaçlar ve öneriler konusunda genel olarak farklı düşündüğünü ortaya koymuştur. GEM’deki
öğretmenler daha çok okulların koşullarının iyileştirilmesi gerektiği, müfredatın örgün eğitim
sistemiyle uyumlu hale gelmesi, maddi destek ve eğitim materyali desteğinden bahsederken,
resmi okulda çalışan öğretmenler Suriyeli öğrencilere yönelik eğitimin düzenlenmesinden,
Türkçe dil bilgisi ve kendini ifade etmekten bahsetmişlerdir. Öğretmenlerin çoğu dil engeli,
öğrencilerin uyum sorunları ve materyal eksikliği gibi konular nedeniyle sınıf içinde zorluk
yaşadıklarını ve bu anlamda hem pedagojik hem psikososyal hem de kurumsal desteğe ihtiyaç
duyduklarını belirtmişlerdir.

Öneriler

Göç sonucunda maddi ve manevi sorunların giderilmesi için ülke bazında


iyileştirmelerin yapılması gerektiği görülecektir. Nitekim göçmen çocukların eğitim
sorunlarına çözüm olarak velilere ve çocuklara dil desteği verilmesi, eğitime başlamadan önce
mülteci öğrencilere bir uyum programı hazırlanması, mülteci öğrencilere yönelik destekleme
ve yetiştirme kursları açılması, beceri ve sosyal faaliyet kursları açılarak bu öğrencilerin okula
devamının sağlanması, duyuşsal sorun yaşayan mülteci çocuklara psikolojik destek ve rehberlik
hizmetlerinin sağlanması, ekonomik sıkıntı yaşayan ailelere maddi destek sağlanması, uygun
ders araç gereçlerinin temini, öğretmenlere hizmet içi eğitim verilmesi, kurumsal destek ve
koordinasyon, yabancı öğrenciler ve ailelerini kapsayan çalışmalarda kültürel etkinlikler
düzenlenerek özellikle dil öğretiminde Türkçeye maruz kalmalarını sağlayacak uygulamaların
artırılması, Türkiye’deki çocukların sığınmacı öğrencilerle ilgili olarak bilgilendirilmelerini;
diğer öğrencilerin ve velilerinin bu öğrencileri kabullenmeleri için ek çalışmalar yürütülmesi
bu iyileştirmelerin en önemli unsurlarıdır.

Sonuç

Göçmenlerin eğitimi, sadece ülkelerin göçmen nüfusun eğitim ihtiyaçlarının


karşılanmasından çok daha kritik anlam taşımaktadır. Özellikle çocuklar olmak üzere
göçmenlerin eğitimi ve topluma uyum sağlamaları, uzun vadede sorunların oluşmasını en
başından engellemek için çok önemli bir konudur. Göç edenlerin eğitimi, göçmenlerin bireysel
açıdan kendini geliştirmesi kadar, göç edilen ülkedeki eğitim düzeyinin ve kalifiye eleman
açığının kapatılması açısından önem arz eder. Kapsayıcı toplumlar inşa etmek ve halkların
birlikte yaşamalarına yardım etmek için hoşgörüden fazlası gerekir. Devletler göçmen ve yerli
halkın bir arada hoş görü içinde, çatışmadan uzak yaşayabilmesi için eğitim hizmetleri ve
müfredatını yeniden gözden geçirmelidir. Göç ve eğitim konusunun sadece göçmenler için
değil, göç edilen ülke insanlarına da yarar sağlayacağı şekilde ele alınması ve buna uygun
gerçekçi çözümler üretilmesi gerekmektedir.

KAYNAKÇA

1. Mardin Artuklu Üniversitesi. “Göçmen Çocukların Eğitimi Sempozyumu” (2021)


2. Çetin, Özcan. “Suriyeli Sığınmacıların Eğitim Sorunu”, Eğitim-Sen Röportajı, Birgün
Gazetesi (1 Nisan 2020).
3. Yavuz, Ömer ve Mızrak, Sefa. “Acil Durumlarda Okul Çağındaki Çocukların Eğitimi:
Türkiye’deki Suriyeli Mülteciler Örneği.” Göç Dergisi, Cilt 3, Sayı 2. (2016)
4. İmamoğlu, Hüseyin Vehbi ve Çalışkan, Erem. “Yabancı Uyruklu Öğrencilerin Devlet
Okullarında İlkokul Eğitimine Dair Öğretmen Görüşleri: Sinop İli Örneği” Sosyal
Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 7, Sayı 2. Karabük Üniversitesi. (2017)
5. Tanrıkulu, Dr. Faik. “Türkiye’de Yaşayan Suriyeli Çocukların Eğitim Sorunu ve
Çözüm Önerileri” Liberal Düşünce Dergisi 86. Sayı (2017).
6. Eren, Zeynep. “Yönetici ve Öğretmen Görüşlerine Göre Göçmen Çocukların Eğitim
Sorunları ve Çözüm Önerileri” İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi,19
(2019).

You might also like