Professional Documents
Culture Documents
Elinde
baston vardır.)
Anlatıcı: Bayanlar baylar! Bu geceki oyunumuzu şereflendirmeye hepiniz hoş geldiniz! Oyunumuz
uzak ama çok uzak ve bir o kadar da yakın bir gelecekte, kendini dünyadan soyutlamış mutlu bir
ülkede geçiyor. Üretim muhteşem. Gayri safi milli hâsıla rekor üstüne rekor kırıyor! Ahlaka ihtiyaç yok
çünkü herkes burada nerede ne yapılması gerektiğini çok iyi bilir! Tanrı başkanımızı korusun.
Anlatıcı: Şimdi sizleri bu güzel ülkenin güzel insanlarıyla baş başa bırakıyorum. (Çıkar)
(Bir balon satıcısı belirir. Başkaları sahneye girer. Balon satıcısı herkese balon dağıtmaktadır. Herkes
balon alır. Annesinin babasının elini tutan küçük bir erkek çocuğu her eline birer balon almıştır)
Küçük erkek çocuğu: Kırmızı olan ne kadar da kırmızı gibi! Kırmızı rengini çok seviyorum. Ama yeşil
olan ne kadar yeşil gibi! Yeşil rengini çok seviyorum.
Küçük erkek çocuğu: Umarım hep sizin çocuğunuz olurum anne çünkü kendimi gökyüzünde
uçuyormuş gibi hissediyorum.
Kadın: Henüz evli değiliz ama mutlu bir aile olmayı dört gözle bekliyorum.
Erkek: Bebeği aldırsak da sorun yok çünkü her zaman başka bebeklerimiz olabilir!
MUTLULUĞUN ŞARKISI
Anons: Denetleme başladı. Herkes sol kolunu bileği gözükecek şekilde sıyırsın ve sıraya girsin.
(Yanında iki polisle denetçi girer. Onlar çok mutlu gözükmemektedir. Sırayla herkesin kolunu açar ve
6’ya kadar sayarlar. Sıra kendi halinde duran bir gence gelir.)
Denetçi: 1-2-3-4-5-6-7. (Kafası karışmış gibidir. Tekrar sayar.) 1-2-3-4-5-6-7. Bayım. Haplarınızdan
birini içmemiştiniz.
Denetçi: Nasıl unutabilirsiniz? Her gün saat tam 2’de anons yapılıyor.
Denetçi: Uyuyakalmanız çok ilginç. Anonslar oldukça gürültülü. Neyse. Bu seferlik affediyorum.
Tekrarı olursa ne olacağını biliyorsunuz. Numaranız nedir?
Genç: 32957
Denetçi: (Kolundaki saatte bazı işlemler yapar. Elindeki özel aletle gencin kolundan bir hap çıkartır ve
ona uzatır). Lütfen hapınızı için bayım ve bizi zor durumda bırakmayın.
Genç: Tamam çok özür dilerim çok özür dilerim. (Hapı içer)
İKİNCİ SAHNE
(Sahnede Pepee, Şila ve Zulu bir masanın etrafında bir şey tartışır şekilde donmuştur.)
Anlatıcı: Şimdi bu mutlu ülkenin çok gizli bir köşesinde, gizli planlar yapan gizli bir örgütün
merkezindeyiz. Hepimizin kutsadığı tanrı, onları da kutsasın.
HEPSİ: Amin.
Pepee: Arkadaşlar. Yoldaşımız Eke hap üretim fabrikasının yerini tespit etmiş bulunuyor. Buna göre
fabrika şehir merkezinin 100 yarda uzağında doğu tarafında ormanlık bir alanda yeraltına
konuşlanmış. Buradaki krokide de görüyorsunuz. Fakat Eke fabrikaya dışarıdan girmenin mümkün
olmadığının, çok ileri güvenlik sistemleri kullanıldığının tekrar tekrar altını çizdi. Sonuç olarak: Kaleyi
içeridenfethetmeliyiz.
Anons çalar: Hap saati! Hap saati! Haplanın! Haplanın! Derhal haplanın! Bu son uyarımızdır. Haplanın!
Şila: Teşekkür ederim Zezee. Sen neredeydin? Önemli bir konuyu kaçırdın.
Zezee: Tuhaflık mı? Eh evet tabi çok mutluyum. Neden mutlu olmayayım ki?
Zezee: Ne? Hap mı? Ben hap falan içmedim. İçimden gelen bir mutluluk bu. Lütfen kıskanmayın.
Şila: Peki ama neden. Biz aylardır ne için çalışıyoruz? Onlar gibi mi olmak istiyorsun?
Zezee: Beni defalarca reddetmeseydin böyle olmazdı. Ama sorun yok hehehe.
Zulu: Bu duruma bir çözüm bulmamız lazım Pepee. Hapın etkisini geçirmenin yolu da yok.
Pepee: Kendi kendine geçer. Zezee’yi şuradaki sandalyeye bağlamayı öneriyorum. Bağlayalım diyenler
(Dördü de el kaldırır. Zulu dışarıdan ip getirir ve Zezee’yi bağlar. Zezee hala çok mutludur)
Şila: Şunu söylemeliyim ki Zezee, yaptığın gerçekten kabul edilebilir gibi değil.
Pepee: Tamam çocuklar. Bu kadar yeter. İşimize dönelim. Teklifim şu: Aramızdan bir gönüllü seçip işçi
olarak fabrikaya sızmasını sağlıyoruz. Gönüllü arkadaşımız normal bir işçiymiş gibi işe gidip geliyor ve
fabrika hakkında güvenlik açıkları gibi daha sonra bize gerekli olacak bilgileri topluyor. Herkes
onaylıyor mu?
Şila: Evet
Zulu: Evet
Zezee: Ayyyyy! Çok güzel bir plan. Ben gönüllü olabilir miyim?
Zulu: Hale bak. Bir haplanmayla ne hale geldi. Bir de dışarıdaki insanları düşünün. Kendim için değil
gerçekten onlar için buradayım. Haberleri bile yok.
Zulu: Ben olurum. Tam bana göre bir iş. Hatta hazırım. Hemen başvuralım.
Pepee: Fakat bu görev zorlu bir görev yoldaş Zulu. Çünkü aralarında dikkat çekmemek için sen de
haplanmak zorunda olacaksın. Haplandığın halde görevini unutmamayı başarabilecek misin?