Professional Documents
Culture Documents
Şiir:
YANGlN YILLARI, 1979 (8. Basım, 2011)
HÜZNÜN iSYAN OLUR, 1979 (16. Basım, 2011)
DÖVÜŞEN ANLATSIN, 1980 (10. Basım, 2011)
SAKLI KALAN, 1981 {13. Basım, 2011)
su ÇÜRÜDÜ 1982 (15. Basım, 2010)
,
Yazılar:
BEN HİÇBİR ŞEY SÖYLEMEDiM, 2001 (3. Basım 2007)
SULARA MI YAZlLDI, 2001 (3. Basım, 2007)
BURADAYlM, SÖZÜMDE, 2005
§
Şiir 14
Yangın Yılları
AhmetTelli
© Ahmet Telli
© 2004; bu kitabın yayın haklan
Everest Yayın lan'na aittir.
EVEREST YAYlNLARI
Ticarethane Sokak No: 53 cagaloğluJİSTANBUL
Tel: O 212 513 34 20-21 Faks: O 212 512 33 76
Genel Dağıtım: Alfa, Tel: O 212 511 53 03 Faks: O 212 519 33 00
e-posta: info@everestyayinlari.com
www.everestyayinlari.com
www. twi tter.com/everestkitap
5
olabilmelidir İşte o zaman politika, sanatçı için bir olanaktır Aksi
halde uerili estetik ue etikten kapamaz. Bu ise, kendi ütopyası için
yuriidiiğü vadinin önünu tıkamahan başka nedir ki!
6
YANGlN YILLARI
Ahmet Telli
Güneşi Sen Çekeceksin Buluttan
Y AKLAŞ EY KIYICI
ll
YANGlN YILLARI
12
Birer kanlı gömlekti günler
yılan dilli bir yangındı tenimizde
sanki nes irn i ydik derimizi yüzüyariardı
'
13
Yelkenleri fora ettiği günlerdi zulmün
biberli okşayışlanyla yüreğimizi elleri n e alıp
çılgın kahkahalar attığı gün l erdi
ç ı lgı nca gülüyorrlu bankerler
orospular ve cümle işbirlikçiler
gökyüzü asık bir surat
sevda efkar bulutunda ke rem
durmak zamanı değil artık
ey yolcu
ey kalbirn
dağlıyor göğsümüzü düşman süngüleri
akıt türküleri artık
akıt hayatın kalbine
biz kaç fırtınasını göğüslerlik hayatın
kaç korsan baskınını püskürttük
bu utanca
katla nır mı yürek şimdi
14
Biz ki kerem'in ateşiyle yanan
ferhat'ın sabnyla pişenlerdeniz
Ey kalbirn
şimdi ufka bak
nasıl da kızanyor ihaneti gören yanı
ve bir yanıyla
yorgun bir ana gibi
nasıl da emziriyor
asi çocuklannı toprağın
karanlıklarda örüyor ağını
örümcek gibi korkak
ve iğrenç elleriyle zulüm
kınsız bir hançer tutuyor
saplıyor yeşermekte olana
s aplıyor bütün sevdalann bağrına
15
Oysa sevdası sevdadır ferhat'ın
acısı sevdası gibi cehennem
şirin'in gergefinden aldığı gülü
mermere nakışlayan
ve gülü sabır belleyip
zulme direnendir
Hikayesi uzundu zulmün
hesabını veremeyeceği
zından duvarlannın salyamsı
ve yapışkan karanlıklanndan
alıyordu yengeç soluğunu
ta ilk mülkiyetten beri kan emici
hain ve korkak
üstelik korku bahçesinde
ihanet bahçıvanıydı şimdi
ne ki acının ve sevdanın cehennemi
sabnn sarnıcım patıatacaktır
yalayıp geçse de bağnmızı
bu yangın yıllan
16
Ey zakkumlan güllerle öpüştüren bahar
ekilirken ihanet yüklü topraklara
zulmün biberli tohumu
büyür her kanşında sevdalı yürekler
orman kadar olur
dayanır orman kadar yürekte nice sevdalar
sonra çıkanr derinden
en derinden billur kaynağı
ve biz ey bahar
anndırarak toprağı ihanetlerden
gül fidanı büyütmeyi öğrendik
sulayarak kanımızla ve söyleyerek
korkusuz türküsünü sevdanın
17
Ey bahann ölümsüz yasası
sokaklara s ığmaz oldun artık
sığmaz oldun kitaplara
yürüdü bütün ırmakları yurdun
kaynayan damarianınıza
durmak zamanı değil artık ey yolcu
ey kalbirn
her patlayan tomurcuk
birer mavzer mermisidir
babara durur kanlı ve güleç
yaratır sevdanın türküsünü
18
Tutuştururken türküler
hasretin kerem çubuğunu
yaktık gemileri
zulmün iskelesinde bir şafak vakti
hüznün gergerinde yanın kalan kuş
açarken mavi atlasını yeryüzünün
ve sağarken sütünü
gi ttikçe hırçınlaşan göğün
vurduk kavganın sedef parmaklanyla
korsaniann kapısına
acımıza katık ettik umudu
çıyan kuyulannda yaşadık
geçtik sınavından zulmün
19
Göğsümüzde bin yıllann
hırçınlaşırken sevdalı fırtınalan
kurulurken dört yanımıza pusular
yürüdük üstüne üstüne zulmün
vuruştuk son merrniye dek
sonuna dek dayandık
kanlı ve güleç çiçekler açtı göğsümüzde
ve son kez el saHarken dostlara
ölüm
bedrettin gülüşüydü dudaklanmızda
yanna dönük
ve inatçı
ölüm
diriltir kimi sevdalann
intikam türkülerini
20
SUSKUN UN SAATİ
Susar kuşlar
Susar kent
cadde . ..
sokak ...
Gelinir sonra
Hem nasıl gelinir gör
Devinir tarihsel birikim denizi
Çatlar tohum .. .
Çatlar zaman ...
Kınlır suskunun saati
21
DAG KADAR YÜREK
Bunca acıyı
bunca aşkı
nasıl da sığdınnışsın yüreğine
İstersen al
koy kendi ellerinle
fırtınalan da
Sen
yüreğin kadar büyüksün
Unutma
22
ERKEN AÇAN ÇAGLA ÇİÇEC.i GİBİSiN
23
D ü ş m a n ın bütün silahlan sana dönükken
dumanh bir hava sarmışken yollan
sen daha pusatlanm bile hazırlamamışsm
oysa yüreğindeki kan
patıatacak nerdeyse damarlarını
24
Öp çeliğin mavisini
gökyüzüdür diye şimdiden
eksiitme öfkeni
doğuracak çünkü bu mevsim
şafağı bulduğı.ın zaman seni
26
Ses vermiyor
kes ilm iş uğultusu d a ğla nn
söndürülrnüş bütün çoban ateşl eri
sanki hiç el vermemiş dostluklara
duymarnış taze gelinieri n türkülerini
koyaklarında saklarnamış kuşlan sanki
27
IV
28
Hayat karartılabilir belki bir süre
Belki daglann uğultusu kesilebilir
Çoban ateşleri söner
ses gelmez olur koyaklardan
türküler bile susabilir belki
tükenebilir güneşin
altın testisindeki bengisu
Üstelik umudun magması bi le soguyabilir
gölgelenebilir umut bile bir an
Ve zulmün oklan vızıldayarak
beynimizi dişieyebilir kör bir testere gibi
Ortaçağdan gerilere gider bir ucu zulmün
bir ucu
bin dokuz yüz yetmiş bir'lerden berilere gelir
Ama hayat yin e de sürer
şahinlerle güvercinlerin gücü yetmez yok etmeye
29
Hayatı sürdürecek bir tohumdur belki
sevda gibi salar köklerini derine
özgürlüğün ve bilincin özsuyudur devinen
ağar hayatın dallanna
ağır ağır kavrar bütün hücreleri
ve sonra dikilir
şahinlerle güvercinlerin karşısına
30
Binbir suratlı sermayenin
iki yüzüdür şahinlerle güvercinler
Kann temeli mülktür diye
ortak bir anayasada anlaşmışlardır
ve zulüm genel başlığını taşır
Anlaşamadıklan tek noktaysa
işkence yöntemleri olmuştur
31
Onlar ki o günden bugüne
bilincin ve özgürlüğün
baş düşmanı kesilmişlerdir
Ne yaratmışsa insan
ne duymuş ne düşünmüşse
insana karşı kullanmayı öğrenmişlerdir
ihanet bile değildir artık bu
düpedüz görevleridir
insana karşı olmak
Ve onlar
yalnız
sevdalardan korkarlar
32
lll/
Biz yürüdükçe
çağıldayan bir ırmaktı hayat
dağlarda çoban ateşleri yanıyordu yeniden
ve türküler
sıynlıyordu hüznün tüllerinden
33
Düşüyordu artık zulmün kuşatması
ve her k oyakta n
billur gözesi fışkırıyordu dos tl u kla nn
Akbabalarsa
uzak
çok uzak çöllerde
gölgelerini bile yitinnişlerdi artık
34
HÜZNE BİLE ZAMAN YOK
35
Suskunun san sıcağı
burgu gibi deliyprken beynimi
fırtınalar esiyar
dünyanın dö rt bir yanında
yeni ih anetle r örülüyor
sevdaların en anlamlısına
Ve hayat yine de yürüyor ne yapılsa
36
GÜNEŞi SEN ÇEKECEKSiN BULUTTAN
Yitirirince gılneş
esmer bir bulutun gölgesinde
hayata kulak ver
de niyor seni
yeni bir iklimde
37
Nice baharlan suladılar
zındanlarda onlar
Filiztenerek karanlık ülkesinde ihanetin
budandıkça büyüyen
serpilen
gül dahydılar
Eksiltemedi dudaklanndan türküleri
boğazlanna ilmiğini geçirirken hain
en eski yiğitlerinden
mirastır bu topraklara
nasıl da özürnlemiştir
sevdalı yüreklerini onlann
Yitirilince güneş
esmer bir bulutun bölgesinde
düşmesin yüreğine
hüznün bakır çalığına dönen sancısı
güneşi sen çekeceksin buluttan
hayatı sen yeşerteceksin
unutma
38
UMUT KÜSKÜNSE EGER
Çiçeklenirken umut
hayatm dal uçlannda
sannırken yangın sevgisine
ilkyaz gün e ş inin
sessizce dönerek köşeyi
başlamışsa eğer yanılgılar yeli
ürperir hayat
ürperir varoluşunda
damıtık sevinci doğanın
ve usul usul birikirken özsuda
yapışkan devinimi gecenin
yenik bir savaşçı gibi
kıvnhr köşesinde umut
solar yapraklan
39
Şehvetle kıvnlıp güllerin arasından
sevdamn yatağına çöreklenen yılan
ele vermiş umudu
ve apansız sanlmış düşman süngüleriyle
40
Artık bakır çalığına dönmüş
bir hüzündür zaman
sessizce devinirken damarlannda yılgınlık
korkak bir bezirgan gib i
sızar yüreğe ölümün ekşimiş kokusu
kapanır sessizce
kapısı aşkın
Ve artık
gelmene gerek kalmamıştır
ey zulüm
41
AClNIN ŞAFAClNDA KALAN
42
Ölüm yargısından ağır, suskunun
beynindeki izdüşümü
Dev tınlamalada doluyar
akşam olmaya görsün
amlann cehennemleşen saatleri
43
Yorgun atlar iner
akşamın alacakaranlığında vadiye
durup seyrederler bir zaman ufku
yenik süvarilerin utancı vurur
şehla gözlerine
Ve ölüm
acının şafağında parlayan bir yıldızdır
ağar usul usul umudun bağrına
ve sonra düşer cemrelerle
onunın dölyatağına
44
Y ALNIZLIK YASAK
45
Bir yalnızlık mıdır bunca çogaltan
acıyı ve biberli ya nı lgıyı
ve bir yalnızlığı kabul lenm ek midir
inceden ve usuldan başlatan
yürekte burgaçlanan sancıyı
46
ÖFKENİN ADINI KOY
47
Ne ki tutulmuş nalçalı seslerle
umudun bütün köşebaşlan
korsanlar dalgalandınyor
senin deli rüzgannla bayraklannı
ve yitiriyorsun yolunu
balta kesmez ormanında öfkenin
48
KORSAN BASKINI
49
Birden karanyor bütün yıldızlar
bütün sokak lambalan
Zehirli sütleğenler gibi yaş anan günler
ve ağrıyor iki kaşımm ortası çatıareasma
Acımasız bir korsan baskmıdır bu
50
ASILDlM TETİCİNE ÖFKENİN
ihanetin çengelıslıklarla
kol gezdiği yurdumda
tutulmuş umudun göleği
yaşamanın zulüm sayfası açılmış
ve ölüm
daha
daha yakın demir atmakta
gittikçe daraltmakta çemberini hain
ve yitirilecek
bir şey kalmamış artık
kuşlan göç etmiş gökyüzü gibi
çaraklaşmış ülkem
sı
Öptüm yaşamanın cehennem yüzünü
öpüşürnle açtı güneşler
kırdı sevdalılar bin yıllann
paslı zincirlerini
gökyü zü sevincin göz yaşlan gibi
dökerken umudun yağmurunu toprağa
açıldı güller
a çıl dı
gül tutar gibi
mavzer tutan eller
52
VURUŞKAN BİR ŞAHANDIR UMUT
53
Baharda bir tarnurcuk
gibi patlayan öfkedir umut
barajını yıkan bir ırmaktır
açılır serpilir
ve büyür kıyısında sevda
Emzirir aşkı
emzirir ve büyütür gül nakışlı sabırlardan
ferhat'ın direncini
bin yılla nn sabır taşını çatlatır
açar bin yıllann kapısı nı
Düşmana dönük
bir mavzer gibidir umut
yaratır tetik ve parmak
en gürbüz çocuğunu tarihin
54
YORGUNSUN ŞİMDİ
Öyle yorgunsun ki
gözlerinde bir avuç cam kınğı
dizlerinde yüzyıllann
zincirleri var sanki
ss
Ama su sku nun ölümüne daima sakın
Bağla bir damarla beynine
kabuk bağlamakta olan yaralarını
Yaralarınla soluk al
Yaralannla yaşa
Göreceksin
56
ZULME DİRENMEKTİR HAYAT
On beşine bastı mı
dudaklannda bir türkü
elinde bayrak
kavga sokaktaki oyuna benzer artık
çocukluğu
benzemez
çocukluğa
Deniz okşayabilir mi
sanşın bir dağın
rüzgarlı saçlannı
uzanarak yelesine hayatın
tutuklayabilir mi zındanlar
onun
vuruşkan sevdasını
57
VURUŞKAN BİR LEVENTTİR UMUT
58
Il/
59
HAİN KARANFiLLER
60
Daha dinmiş değil fırtına
yangın sönmüş değil
sürüyor sinsi sinsi
Bu yapışkan sessizlik
yanıltmasın seni
Bunca acının
bunca zulmün yoğurduğu yürek
dayanmışken korsanıann kırbaçlanna
taşırken geride bıraktığı günlerin izini
düşer mi şimdi cılız sevgilerin kucağına
düşer de
hiçleşir mi
61
YENİDEN BAŞLAMALI KOŞULAR
Kahvermiş ellerinde
en sağlam bildiğin dal
Bu nasıl bozgun
bu nasıl yıkılmak böyle
Çiğnenmiş bir gül gibi eğik
ve solgun şimdi yüreğin
62
Güneşler doğmaya görsün
korkak böcekler gibi kaçıyarsun
kendi gölgenden
Üstelik şeytan kahkahalan patlıyor
uğulduyar kulaklannda fırtınalar
ve yorgun argın dönüyorsun
aynı yollardan
63
Tek ölçü yaşamaktır
üstelik hep yeni baştan kurmak gerekir
sisyph'in direncini
yeniden başlamalı koşular iyi bakımlı atlarla
unutma ki tek ölçü yaşamaktır
intihar değil
intihar
ihanetin öbür adıdır
64
BİLEMEZSİN
Bugün sen
bir harmanı hasatsız bıraktığını sanan
kaçıncı hızır paşa
bir gülün gülüşünü
bir gülün zamanı kollayışını bilmiyorsun
Bilemezsin
65
NÖBETİN BİTMEDİ DAHA
66
ANLAYAMADIM
Bu ne korkusu
bir türlü anlayamıyorum
yüregimin vuruşunu
Çöküyor bir yerde
mevsimin yaşamaya kurduğu
asma köprü
67
Çiğnenip tükürülmüş haberler
dolaşıyor hüzün sabahlannda
güvercinler konmaz olmuş çat:llara
damarianma ıslak korkular girmiş
iskelet sıntmalar ortasında
kalmışım yapayalnız
68
BİR KÜÇÜK BURJUVANIN YAŞAMI
Kapının ardmda
şövalye romanlan okur
vurulmaya görsün tokmak
kuşkunun güvercinidir yüreği
Yaşaması yaşamaya benzemez
69
Köy Öğretmeninin Günlüğü
DENiZi ÖZLERKEN
rJ- eskipazar
(ya da masal çağım)
73
Sonra ilk kaldığı yerden
alır silahını giz, koşar sığa
ve çok koş ulu sesleri özsuyun
usul usul devinir damarlanmda
74
1/ PARASIZ YATILI DiNBAZLIK
II hasano�lan
-
75
2/ BİR MÜRİDİN GİZLİ DEFTERi
a) yargıiadım yargılanarak
76
Ama ben doğdum, bir bayrak gibi
da lgalan dı m bu rçlann da hayatın
onlarsa yargıladılar her şe yimi
kendi doğrulannın adına
erdemini anladım artık güna hiann
77
Astım iğrenç bakışlanndan onlan
tapınaklann yağ kokulu kubbelerine
sallanıp durdular belki bin yıl
ölümün çirkin sarkacı gibiydiler
hep yeniden asmak geçiyordu içimden
78
b) bahar hayata doğuruyor beni
79
Önce tapınaklar kurulmuş
Tapınaklar için boğazlanmış
diri diri gömülmüş çocuklar
En sonunda biz gelmişiz ve tannnın
yargı saati diyorlar hangi tapınağa koşsak
Bağışlanmayan günah lar örrnüşüz başımıza
80
Billur sulannı akınyor bahar
sevginin pınarlanndan
Kana kana içiyorum yanan avuçlanmla
ve serpiyorum ağustoslaşan tenime
Sonra doğrulup bir yontu gibi
esenliyorum güneşi
ın
3/BİLİNCİN IŞIKLI SULARI
82
Bu dostluğun ardından kıpırdıyor aynksı düşler
kitaplar bir başka dilden konuşmaya başlıyor
sonra zorluyorum kabuğu şiirlerin
öykülerin ışığında
zorluyorum ve tam delinecekken kabuk
çıkacakken gün ışığına doya doya
sürüluyoruro apansız
bir başka parasız yatıhya
83
VZAMANTI KlYlLARI
III pazarören
-
84
2/PARASIZ YATILI ANILARDAN
85
KAVAK YELLERİ
IV - hayrabolu
(ya da l.!anımın delleııdiğidir)
86
On sekizindeyim ve tip'i övmekten
su çl an ıp sürüttiyorum
Okudukça aşık, aşık oldukça
daha çok okumaktayım bu aylar
biraz ayten biraz süeda ayla n bunlar
kurutulmuş çiçek mevsimleri yani
Yıllar sonra daha iyi anlaşılıyor
o kaçak sevİşınelerin tadı
Fabrika bac�anndan
yağlı bir duman ağıyar göğe
çızıyor
İlk gençliğimin haritasını
87
1-3 NÖBETİNDEYİM
V -kabakyazı
(ya da l.ıötü çekilmiş fotoğraflar)
88
1/EŞKIYALARLA DOSTLUK
VI - kelho�
(ya ı:la şeytana tapanlarla iki yıl)
89
2/"BEN KELHOK KÖYÜNDE ÖGRETMEN"
90
1/YENİ DEN PARASlZ YATILI
vn - ankara
(ya da yangın yılları)
91
2/MUNZUR
92
3/PÜLÜMÜR ZENCİSİ
93
4/BİR YANGlN K İ..
94
5/DEVLE ŞEN AHTAPOT
95
1/KÖY ÖGRETMENİNİN GÜNLÜGÜ
VIII- do�anyurt
(ya da geceleyin çcılwl sesleri)
Dillendiremem de
yaşanın ancak
bütün boyutlanyla hüznü
(hüzün değil can -
istersen sen koy adım
hüzünden, acıdan, aynlıktan
zuh.imden öte bir şey)
96
Yaşanın yüz yıllık
(değil,
belki bin yıllık)
yalnızlığını
uzak bir köyün
bulanık sulanndan başlayıp
fırtınalı ve çakal ulumalanyla
bitmezlenen gecelerine dek
97
2/KAHVEDE
Ama ölmemiş
o bin öykünün serüvencisi
Sunuyor kendini
canlı bir bildiri gibi
kaçarak tırpanından
ölümün
oturmuş karşımdaki sandalyede
demli çaylar istiyor garsondan
98
Bol içki bir o kadar küfür ve boşvermişlik
bütün hayata
Ucuza kapatılmış
hatta bed avaya gelmişken hayat
dinler mi girdisini çıktısını
o bin serüvenden sonra
99
3/GECELEYİN KIRDA
Yalnızım
Sıkıntının y alnızlığı de ğil bu
Düşlerle el ele
yaşamayı dillendiren
ve yudum yudum özüroleten
bir sevgi yalnızlığı
Dinlendiriyor yüreğimi
k a fa mı
bed eni mi
serin okşayışlanyla doğa
Dinliyerum en güzel tü rkü s ü nü
kurdun kuşun
Uçmak için
kanat araınıyorum
100
4/HER ŞEY KARARIRKEN
Kara tahtalan
Yeşile çevirdiler de
Yeşil umutlannı
Karaladılar çocuklann
101
5/ÇOCUK
102
6/BİR ÇOCUCiUN YORGUNLUGU
al
Düşüyorsa ilk akş amdan uykuya
niyedir sayıklamalan sabaha dek
bütün koşmacalannı günün
b/
Bezgin gülüşlerdir geçen
gözlerinin uykusuz hüznünden
akşamı iliklerinde duymanın
kendisidir
kent sokaklannda
haykıran ses
cl
Bin yıl yaşamış gibi
duyarken iliklerinde
vuruşkan sevd alann debisini
zından duvarlanyla bölünen düş
çığlıklann aralığından dökülür
hayatın dölyatağına
103
7/KÖYDEN AYRILJRKEN
Demirbaş konulann
başında gelirdi askerlik
Neresinden girseniz bigüzel
getiri rierd i sözü oraya
Belki yüzüncü kez dintenirdi
ayn ayn herkesin kahramanlığı
Sonra demli çaylar
ısırgan gibi burarken dilimizi
efkarh bir türkü
harelenirdi yüzüroüzün aynasında
104
Gözlerinde aynksı bir eksik ışıltı
mevsimlik gurbetçilerin
Özlemini duyd ukla n
hovardalıklan anlatırlardı
kendi öyküleriymişçesine
Uçlu cigaralar bir kıyak duru rdu
dudaktannın çocuksu kıvnmında
Tuğla sım, harcım, duvanm kotanp da
gerine gerine oturamadıklan ışıklı yapıla r
sanki onlarındı anlatışianna bakılırsa
105
Çok gaddar
ve olasıya yufka yürekliydiler
Şeytana pabucu ters giydirip
susuz döndüıürlerdi dereden
yani ki
"korkak, cesur ve cahildiler"
Çok şey öğrendim onlardan
belki anla tının ilerde
Gerçi ne lazım gelir
kör, kör parmağım gözüne
106
On ikisine bastı mı her kız
trakya to pra kla nn ın kısrağı sayılır
Alır götürür kimliksiz b ir ihtiyar
yirmi bini s aydı mı yoksul b abaya
sonu ne olur bilen olmaz
Dört yıl geçti burada
bu köy a kşa ml a nnda
Dört yüz köy çocuğundan
belki dördü bile kurtulamadı
ezilmişliğin kara yazgısından
107
İÇİNDEKİLER
S UNU 5