You are on page 1of 3

Benim seçtiğim pasaj, sayfa 59 ve 60 ve 3. bölümde yer alıyor.

“Sonraya kalsın”
diye giden satırdan başlayıp bir sonraki sayfada “gerçekten bekleyip
beklemediklerini görmekti” diye biten satırda son buluyo. Benim cevap aradığım
soru “Ataerkil toplum yapısının erkek kimlikler üzerindeki etkisi nedir?”. Öncelikle
bu soruya yazdığım tez cümlem ile cevap verip ardından aldığım notları
paylaşıcam.

Şimdi, Kırmızı Pazartesi kitabında sık sık vurgulanmaya çalışılan unsurlardan biri
kadının toplumdaki yeri idi. Kadınların bekareti, kendilerine iyi bir eş olmayı
öğretilmesi bu kitaptaki ataerkil toplumda önemli görülüyor. Erkeklerinse
toplumda ön planda olduğu ve tam olgunlaşmış, büyümüş yani tam bir erkek
adam olacak şekilde yetiştirildiğini öğreniyoruz. Sahip olunan cinsiyet bireyin
toplumdaki rolünü belirleyen çok kritik bir faktör bu kitapta. Kadın karakterlerin
çoğu, örneğin Plácida Linero, Victoria Guzmán ve Luisa Santiaga(anlatıcının
annesi) kendi özel yollarında güçlü bir kişiliğe sahip olsalar da, hayattaki
konumları üzerinde çok az kontrol yeteneğine sahipler. Yani toplumdaki yerlerini
tam belirleyemiyorlar. Erkeklerin görevi o kadar önemli ki kadınlarınkine göre
daha da önemseniyor erkeklerin yeri.

Bunu da destekleyen bir alıntı var sayfa 34’te, benim pasajıma ait değil yine de
önemli. *Alıntıyı okurum*

Bu alıntıda kadının toplumdaki yerinin ne olduğu burada vurgulanmakta.


Erkeklerle ilgili de bir bilgi de mevcut fakat yoğun miktarda değil. Ben de analiz
etmek için uygun pasajı nasıl bulabilirim derken şunu düşündüm: “Yani, erkekler
toplumda üstün bir yerdeyse ve büyük bir taşıyorsa, bu rol tam olarak ne?
Erkeklerden beklenen ne? Toplumda hem erkekler ve kadınlar iş sahibiyken
erkeklere sunulan bir ayrıcalık mı var?” Bunu bulmaya çalıştım.
Benim seçtiğim pasajda ön plana çıkan karakterler de Pablo ve Pedro Vicario.
Angela’nın bakireliğini aldığına inanıldığı için Santiago’yu öldürmeye karar
verirler.
İki kardeş arasında en baskın olan figür Pedro’dur. Kendisi askerlik yapmış ve
Santiago’yu öldürme fikri ondan gelir ilk. İkizler Santiago Nasar’ın öldürüleceğini
duyurup harekete geçmeye karar verir. Fakat haberlerin hızlı yayılması sonucu
bıçaklarına el konur ve Pedro olayı kabullenip, plana devam etmeyi uygun
bulmaz. Fakat Pablo tekrar deneme konusunda kararlıdır ve iki yeni bıçak alır.

Sayfa 60’ta önemli bir alıntı var. *alıntıyı okurum*. Prudencia Cotes, Pablo’nun
nişanlısı bunu söylüyor. Burdan da bu hikayedeki toplumda erkeğin görevinin
tam olarak ne olduğunu az çok çıkarabiliyoruz. Sayfa 59’da şu söyleniyor; onu da
eklemek istiyorum. “Namus meselesi beklemez.”(ironik bir durum)”3 yıl
bekleme”. Anlaşılıyor ki erkekler toplumda namusun korunması ve herhangi bir
aksiliğin gerçekleşmesini önlemek, gerçekleşirse de önlemini almaktan sorumlu.
Angela ve Bayardo’nun düğününden sonra da Vicario ikizleri Santiago’yu
öldürmeye karar veriyor. Pablo’da ilk hazırlıkları bir sonuç vermeyince pes
etmeye karar veriyor ama Pedro ailesindeki namusun korunması konusunda pes
etmekten yana olmaz. Fark ediliyor ki isteyerek aslında Santiago’yu
öldürmüyorlar. Kitapta geçmişlerinde bir katil oldukları ile ilgili bir bilgi mevcut
değil. İstemeyerek ama zorunlu oldukları için birini öldürüyorlar. Bir namus
cinayeti gerçekleşiyor. Amaçları ailedeki namusun korunması. Kasaba da mevcut
olan ritüel ve töre, ikizleri bunu yapmaya zorluyor. Bu olay hikâye bir tekrar eden
bir döngü haline gelen olaylardan da bir tanesi. Daha arka planda kalan basit
olaylarda bir döngünün parçası. Köyün birçok yeri esnaftan ibaret. Vicario ikizleri
her gün domuz yetiştiriyor, Clotilde Armante her gün aynı kişilere süt satıyor. Hep
tekrarlayan işler mevcut. Hikâye de çok vurgusu yapılmayan olaylar bir temanın
varlığını ortaya koyuyor. O da ritüel ve töre.

Maçoluk küresel sorunu

You might also like