Professional Documents
Culture Documents
İTF Nöroloji-Kranial Sinirler
İTF Nöroloji-Kranial Sinirler
8
Kranyal Sinirler
Sara Zarko BAHAR - Edip AKTÝN
Ýstemli bir hareketin biri santral, öteki periferik ol- I. kranyal sinir : N. Olfactorius
mak üzere iki motor nöronun aracýlýðý ile saðlandýðý II. kranyal sinir : N. Opticus
daha önce söylenmiþti. M. Spinalisin ön boynuzun- III. kranyal sinir : N. Oculomotorius
dan baþlayýp kasa kadar uzanan II. motor nöron ak- IV. kranyal sinir : N. Trochlearis
sonlarýnýn oluþturduðu periferik sinirlere spinal sinir- V. kranyal sinir : N. Trigeminus
ler diyoruz. Beyin sapýndaki motor kranyal sinirler VI. kranyal sinir : N. Abducens
çekirdeklerinden baþlayan II. motor nöron aksonlarý VII. kranyal sinir : N. Facialis
ise kranyal sinirleri yapar. Periferik sinir sisteminin VIII. kranyal sinir : N. Stato-Acusticus
bu iki parçasý, kolayca anlaþýlacaðý gibi, birbirinin IX. kranyal sinir : N. Glossopharyngeus
analogudur. X. kranyal sinir : N. Vagus
XI. kranyal sinir : N. Accessorius
Periferik sinirlerin, motor sinir liflerinin yanýsýra du-
XII. kranyal sinir : N. Hypoglossus
yusal lifler de taþýdýðýný biliyoruz. Bu nedenle bunla-
ra mikst (karýþýk) sinirler adý verilir. Çevreden gelen N. Olfactorius ve n. opticus dýþýnda kalan kafa çiftleri
impulslarý spinal sinirler yoluyla m. spinalise taþýyan benzer anatomik özellikler taþýrlar. Yani, hepsi de be-
duyusal nöronlarýn hücre gövdeleri arka kökler üze- yin sapý (mezensefalon, pons, bulbus) içinde yer alan
rindeki spinal ganglionlarda yerleþmiþlerdir. Kranyal bir motor nukleustan baþlar veya beyin sapýndaki du-
sinirlerin içindeki duyusal tellerin hücre korpuslarý yusal bir çekirdekte sonlanýrlar. Gene, bu sinirlerin
da beyin sapýnýn dýþýnda yer alan ganglionlarda bu- hepsi kafatasý tabanýndaki delik ve yarýklardan kafa
lunmaktadýr. Görüldüðü gibi, spinal ve kranyal duyu- boþluðunu terk ederler (Þekil 8.1, 8.2, 8.3).
sal sinir telleri ve bunlarla ilgili ganglionlar da anato-
mik ve fizyolojik açýdan birbirinin analogudur. Duyu
yollarýnýn kortekse kadar çýkan santral baðlantýlarý ise
daha önce anlatýlmýþtýr (Bölüm 7).
Saðda ve solda birer tane olmak üzere 12 çift kran-
yal sinir vardýr. Kafa çiftleri de denilen bu sinirlerin
özel adlarý olduðu gibi, nöroloji pratiðinde I den
XIIye kadar sýralanarak bu numaralar ile de adlan-
dýrýlýrlar.
I
Kafa çiftlerinin üç tanesi (I., II. ve VIII. sinirler) sýra-
sýyla koklama, görme, iþitme ve denge gibi özel du-
yularla ilgilidir. Beþ tanesi (III., IV., VI., XI. ve XII. si-
nirler) saf motor sinirlerdir. Diðer dördünün ise (V.,
VII., IX. ve X. sinirler) motor ve duyusal görevleri
vardýr, yani bunlar mikst sinirlerdir. Kranyal sinirle-
rin dört tanesi (III., VII., ve X. sinirler) otonomik Þekil 8.1: Kranyal sinirlerin beyin sapýndaki motor ve duyusal
fonksiyonlarla ilgili parasempatik teller de içerir. çekirdekleri
51
Þekil 8.2: Kranyal sinirlerin genel görünüþü. Þekil 8.3: Kranyal sinirlerin kafatasý tabanýndaki deliklerlerle
iliþkileri
Muayene
II. KRANYAL SÝNÝR (N. Opticus)
Burun mukozasýný tahriþ etmeyen ve herkez tarafýn-
dan bilinen kokular kullanýlmalýdýr. Hastanýn gözleri Görmeyi saðlayan sinirdir.
kapalý olmalýdýr. Burun deliklerinden biri parmak ile Gözün retina tabakasýndaki ganglion hücrelerinin
kapatýlarak açýk olanýn önüne yaklaþtýran kokulu pa-
uzantýlarý bir araya gelerek n. opticusu oluþturur. Si-
muk veya maddeyi (kahve, nane, limon gibi) bir iki
nirin göz küresinden çýktýðý parça optik sinir baþý ve-
kez koklamasý istenir. Ayný þey öteki burun deliði için
ya papilla nervi optici adýný alýr. Retinanýn nazal ve
de tekrarlanýr.
temporal yarýsýndan gelen görsel impulslarý taþýyan
optik sinir telleri sella turcica bölgesine kadar gelir.
Normal Bulgu Burada, her iki gözün nazal retinasýndan gelen lifler
Hasta her bir burun deliði ile kokladýðýný doðru ad- çaprazlaþýp karþýya geçer. Çaprazlaþan sinir tellerinin
landýrmalýdýr. Hastanýn kokularý adlandýramamasýna oluþturduðu yapýya chiasma opticum denir. Kiyazma-
Þekil 8.4: Görme yollarý ve deðiþik noktalardaki lezyonlarýnda görülen görme alaný bozukluklarý.
Kranyal Sinirler 53
relerin aksonlarý oksipital lobda kalkarin fissur çevre- saydýðýný veya parmak hareketlerini fark edip et-
sinde yer alan primer görme korteksine ulaþýr. mediðini, daha ileri vizyon kusurlarýnda ýþýk du-
Maymunda V1 olarak bilinen primer görme korteksinde yusunun olup olmadýðýný tesbit edip kaydetmek
tüm retinanýn topografik bir haritasý (retinotopik harita) basit, fakat yararlý bilgiler verir.
yer alýr. Kalkarin fissurde retinotopik harita kendine özgü Görme alaný hakkýnda konfrontasyon perimetrisi
bir yerleþime sahiptir. Temporal görme alaný kontralateral,
ile kabaca fikir edinmek mümkündür. Esas, heki-
nazal görme alaný ipsilateral kalkarin fissure haritalanýr.
Üst görme alaný infrakalkarin, alt görme alaný ise supra-
min görme alanýný normal kabul edip hastanýn
kalkarin bölgede yer alýr. Santral görmeyi saðlayan fovea görme alaný hekiminki ile karþýlaþtýrmaktýr. Hasta-
lifleri oksipital kutupta kalkarin fissurun en kaudal bölge- nýn bir gözü kapatýlýr ve açýk gözünü hekimin gö-
sine gelirler. Kalkarin fissurde rostrale doðru çýktýkça gör- züne tesbit etmesi istenir. Sonra, hekim parmaðýný
me alanýnýn periferisine doðru gidilmiþ olur. Retina ile V1 veya uygun bir objeyi temporal ve nazal alanlarýn
arasýndaki birebir baðlantý corpus geniculatum lateralede üst ve alt kadranlarýnda periferinden baþlayýp
yer alan altý hücre tabakasý aracýlýðý ile saðlanýr. En dýþta merkeze doðru getirerek hastanýn nerede gördü-
yer alan dört tabaka küçük hücrelerden oluþur ve parvocel- ðünü tesbit eder (Þekil 8.5). Ayný þey öteki göz
lular tabakalar, derinde yer alan iki tabaka, büyük hücre-
için de tekrarlanýr. Konfrontasyon perimetrisini
lerden oluþur ve magnocellular tabakalar adýný alýr. Vizüel
kortekste yapýsal (strüktürel) ve ayný zamanda görmenin her iki göz açýkken yapmak da mümkündür. Böy-
algýlanmasýnda þekil, renk ve hareket için fonksiyonel bir lece, özellikle temporal görme alanlarý hakkýnda
organizasyonun olduðu kabul edilmektedir. Hareketin al- bilgi edinilebilir.
gýlanmasýnda retinadan kalkan uyarýlar, talamustaki corpus
Gözdibi muayenesi oftalmoskop ile yapýlýr. Pupil-
geniculatum lateralede yer alan magnocellular tabakadan
geçip V1e ulaþarak pariyetal yönelimli dorsal prestriat
lanýn geniþ olmasý gözdibini görmeyi kolaylaþtýra-
bölgede V5e iletilmektedir. Renk algýlanmasýnda ise reti- caðýndan muayene, ýþýðý az olan loþ bir odada ya-
nadan kalkan uyaranýn talamusta parvocellular hücre ta- pýlmalýdýr. Muayene sýrasýnda hastanýn uzaktaki
bakasýndan geçerek primer vizüel kortekste V1e ulaþýp in- bir objeye bakmasý ve gözlerini hareket ettirme-
ferotemporal yönelimli ventral V4 bölgesinde iþlendiði ka- mesi istenir. Sað göze bakýldýðýnda hekim de sað
bul edilmektedir. gözü ile gözdibine bakar; benzer þekilde, sol göze
bakarken de sol gözünü kullanmalýdýr. Pupillanýn
Muayenenin Amacý miyotik oluþu, hastanýn gözünü oynatmasý gibi çe-
þitli nedenlerle gözdibi iyi görülemeyecek olursa
Görme keskinliðini ölçmek. Görme bozukluðu
muayene, uyanýklýk kusuru olmayan bir hastada,
varsa herþeyden önce refraksiyon kusuru, retina
ve lens hastalýklarý gibi göze ait nedenleri ekarte
etmek.
Görme alaný muayenesi ile görme yollarý veya vi-
züel korteksteki bir lezyonu araþtýrmak
Gözdibi muayenesi ile optik sinirin kendisine ait
bilgi edinmek, retina ve damarlarýn durumunu gör-
mek.
Muayene
Görme keskinliði yatak baþýnda yakýn için Jaeger,
uzak görme için de Snellen tipi kartlarla muayene
edilebilir. Güvenilir bir görme keskinliði muaye-
nesi için, kuþkusuz, göz hekimlerinin yardýmý ge-
reklidir. Bununla beraber, kooperasyonu yerinde
bir hastada gözleri teker teker kapatarak basitçe
iyi görüp görmediðini sormak, ileri derecede viz- Þekil 8.5: Görme alanýnýn konfrontasyon yöntemiyle muaye-
yon kusurlarýnda ise ne kadar uzaklýktan parmak nesi.
Mültipl skleroz, santral sinir sisteminde miyelin hara- 2. Görme Alaný Bozukluklarý
biyetiyle giden bir hastalýktýr (Bölüm 3e bakýnýz).
Görme yollarýnýn deðiþik kademelerinde hastalanma-
Sinir sistemine daðýnýk bir þekilde oturan demiyelini-
sý farklý görme alaný bozukluklarýna yol açar. Bunlarý
zasyon plaklarý nedeniyle piramidal tipte felçler, se-
Þekil 8.4te topluca görmekteyiz.
rebellar bulgular ve duyu kusurlarý görülür. Optik si-
nir tutulmasý sýktýr. Hastalarýn vizyonu saatler veya Görme alanýndaki defektlerin ortaya çýkarýlmasý lez-
günler içinde bozulur. Genellikle tek taraflýdýr. Bu yonun lokalizasyonu bakýmýndan nörolojide çok bü-
akut görme kaybý tablosuna optik nevrit adý verilir. yük önem taþýr. Þekil 8.4ün incelenmesi okuyucuya
Lezyon papillada ise papilla sýnýrlarýnýn netliðini bu konuda yeterli bilgi verecektir. Burada, sadece bir-
kaybettiði (papilla ödemi) dikkati çeker. Vizyon bo- kaç terminolojik açýklama yapýlacaktýr.
zukluðu ve papilla ödeminin birlikte bulunduðu bu Hemianopsi: Bir görme alanýnýn nazal veya temporal
tabloya papillit denir. yarýsýný görememe.
Demiyelinizasyon optik sinirinin göz küresi arkasýn- Kuadrantanopsi: Görme alanýnýn dörtte birini gör-
daki bölümünde ise görme azalmasýna karþýn baþlan- meme. Görme defekti üstte ise üst, altta ise alt kuad-
gýçta papilla tamamen normal görünümdedir. Bu tab- rantanopsi denir.
loya da retrobülber nevrit adý verilmektedir. Optik
Homonim hemianopsi: Bir gözün temporal, öbür gö-
nevritteki vizyon kusuru mercekle düzeltilemez. An-
zün nazal yarýyý görememesi.
cak bir süre sonra görme keskinliðinde az veya çok bir
iyileþme görülür. Gerek papillit, gerekse retrobülber Homonim görme alaný defektleri, görülmeyen yarýnýn
nevritte zamanla papillanýn tümünün veya daha sýk saðda veya solda oluþuna göre adlandýrýlýr: Örneðin,
olarak temporal yarýsýnýn soluklaþtýðý dikkati çeker. sað homonim hemianopsi denince sað görme alanýnda
Kranyal Sinirler 55
temporal, sol görme alanýnda ise nazal yarýnýn görül- venlerin ödem yüzünden yer yer seçilemediði dikkati
mediði anlaþýlýr. Kuadrantanopsiler için de ayný adlan- çeker. Bazen bu görünüme kanamalar da eþlik eder.
dýrma kuralý geçerlidir. Yalnýz burada üst veya alt KÝBASa baðlý papilla ödemi baþlangýçta görmeyi boz-
kelimesini eklemek gerekir; sað üst homonim kuad- maz. Papillitte ise baþtan itibaren görme bozukluðu
rantanopsi, sol üst homonim kuadrantanopsi gibi. vardýr. KÝBAS uzun sürmüþse optik sinir telleri zaman-
Heteronim hemianopsi: Her iki gözün temporal veya la bozulur ve sekonder veya poststaz optik atrofinin
nazal yarýlarý görememesi. Bunlardan birincisine bi- (Þekil 8.9) yerleþmesiyle görme keskinliði azalýr.
temporal, ikincisine binazal hemianopsi denir. Bitem- KÝBAS deðiþik serebral olaylarda ortaya çýkabilen
poral hemianopsi chiasma opticum lezyonunu gösterir. bir sendromdur. Bunlarýn baþýnda tümör, hematom,
Özellikle hipofiz tümörlerinde görülür. kist, abse gibi beynin YKLlarý gelir. Beyin hastalýk-
Þekil 8.4ün incelenmesinden anlaþýlacaðý gibi, ho- larýný inceleme metodlarýnýn yetersiz olduðu devirler-
monim hemianopsi tractus opticustan oksipital kor- de, örneðin bir beyin tümörü tanýsýný koyarken papil-
tekse kadar herhangi bir noktanýn lezyonunda ortaya la ödemi büyük aðýrlýk taþýyan bir bulguydu. Bugün,
BT/MR döneminden sonra, serebral YKL tanýsý ge-
çýkabilir. Bu farklý lokalizasyonlardaki hemianopsile-
nellikle fundus deðiþikliði ortaya çýkmadan konmak-
ri birbirinden ayýrmak için bazý kriterler kullanýlýr.
tadýr ve zaten doðru olaný da budur.
Burada sadece makulanýn kurtulmasý=macular spa-
ring adý verilen özellikten bahsedeceðiz. Bundan an-
laþýlan, görmeyen yarý alanda makulaya uyan santral III., IV. ve VI. KRANYAL SÝNÝRLER
bir bölgede vizyonun saðlam kalmasýdýr. Corpus geni- (N.Oculomotorius, N. Trochlearis,
culatum lateralenin arkasýndaki lezyonlarda hemia-
nopik alanda maküler vizyon bozulmamýþtýr. Tractus
N.Abducens)
opticus hastalýðýnda ise hemianopsi maküler alaný da Bu üç sinir göz hareketlerini saðladýðýndan üçüne bir-
içine alýr (Þekil 8.4). den oküler motor sinirler adý verilir.
Baþ aðrýsý ve kusma ile birlikte giden KÝBASýn gözdi- N. Trochlearis: Çekirdeði mezensefalondadýr. Saf
bi bulgusu ise papilla ödemidir (Þekil 8.7, 8.8). Fundu- motor bir sinirdir. Göz küresinin aþaðý-içe hareketini
sa bakýldýðýnda papilla sýnýrlarýnýn silindiði, ödem ne- saðlayan m. obliquus superioru inerve eder.
deni ile papillanýn retinaya oranla daha kabarýk olduðu N. Abducens: Çekirdeði ponstadýr. Saf motor bir sinirdir.
ve normalde boylu boyunca izlenmesi gereken arter ve M. Rectus externusu uyarak göz küresini dýþa çeker.
µ Þekil 8.6: Gözdibi-Normal. Papilla ve damarlar normal görünümde. Papilla ortasýnda fizyolojik çukur dikkati çekiyor (Ýstanbul
Týp Fakültesi Göz Hastalýklarý Anabilim Dalý Arþivi), (Renkli sayfalara bakýnýz).
µ Þekil 8.7: Gözdibi-Papilla Ödemi. Papilla bölgesi hiperemik, sýnýrlarý seçilmiyor (Ýstanbul Týp Fakültesi Göz Hastalýklarý Ana-
bilim Dalý Arþivi), (Renkli sayfalara bakýnýz).
µ Þekil 8.8: Gözdibi-Papilla ödemi. Papilla sýnýrlarý seçilmiyor. Papilla çevresindeki ödemli bölgede damarlar yer yer seçilmiyor.
Damarlarýn çevresinde kanama odaklarý var (Ýstanbul Týp Fakültesi Göz Hastalýklarý Anabilim Dalý Arþivi), (Renkli sayfalara
bakýnýz).
µ Þekil 8.9: Gözdibi-optik atrofi. Papilla soluk, arter ve venler ince görünümde (Ýstanbul Týp Fakültesi Göz Hastalýklarý Anabilim
Dalý Arþivi), (Renkli sayfalara bakýnýz).
Kranyal Sinirler 57
Þekil 8.11: Göz kürelerini hareket ettiren sinirler ve kaslarla hareket yönleri.
Patolojik Durumlar basýnç nedeniyle aksar. KÝBASlý bir hastada tek baþý-
na n. abducens felcinin lokalizasyon deðeri yoktur.
Bu üç sinirin felcinde lezyon ya bu sinirlerin beyin
sapýndaki çekirdeðinde veya beyin sapýndan kaslara Ýzole n. trochlearis paralizisi son derece nadir görülür.
kadar olan parçasýndadýr. Oküler motor sinirlerin bir- Ýzole n. oculomotorius felci mezensefalon lezyonla-
likte tutulmalarý yakýn komþuluk gösterdikleri sinus rýnda ve intrakranyal anevrizmalarda ortaya çýkar.
cavernosus veya fissura orbitalis superior bölgesi Supratentoryel YKLde temporal lob fýtýklaþmasýna
hastalýklarýný düþündürür. baðlý olarak III. kranyal sinir felci görülebileceðinden
Bölüm 15te söz edilmiþtir.
N. Abducensin izole felci deðiþik etyolojilere baðlý
pons lezyonlarýnda görülebileceði gibi kafaiçi basýn- Normalde her iki göz birlikte hareket ederler. Buna
cýnýn arttýðý durumlarda da ortaya çýkabilir. Yani konjüge göz hareketleri denilmektedir
KÝBASa neden olan proçes n. abducensi doðrudan Göz kürelerinin birlikte hareketini saðlayan baðlantýlardan
doðruya hastalandýrmadýðý halde sinirin iþlevi yüksek MLF lezyonunda oküler motor sinirlerin çekirdekleri ara-
sýndaki iliþki bozulduðundan gözlerin konjüge bakýþý bo- istemli olarak kaldýrýr. Bu iki tip ptoz arasýnda baþka
zulur. Örneðin, saðda MLF lezyonu olan bir hasta sola farklar da tesbit edilebilir: Okulomotor sinir felcine
baktýrýldýðýnda sað göz içe gelmez ve dýþa bakan sol gözde baðlý ptoza gözkapaðý kaldýrýlýnca pupillanýn geniþ
nistagmus ortaya çýkar. Buna internükleer oftalmopleji adý
olduðu (midriyazis); gözün yukarý, aþaðý ve içe hare-
verilir (Þekil 8.14). Ýnternükleer oftalmopleji beyin sapýný
tutan vasküler ve demiyelinizan hastalýklarda (multipl ketlerinin bozulduðu görülür. Sempatik felçte ise pu-
skleroz gibi) ortaya çýkan önemli bir lokalizasyon bulgusu- pilla daralmýþtýr (miyozis), enoftalmi vardýr. Göz kü-
dur. Ponstaki bir lezyon MLF ile birlikte ayný taraftaki resi hareketleri ise normaldir.
PPRF bölgesini içine alacak olursa bu kez hastanýn lezyon
tarafýna konjuge bakýþ yapmasý istendiðinde bakamayacaðý Gözkapaðýnýn normalden daha açýk olduðu durumda
gibi lezyonun karþý tarafýna baktýrýldýðýnda abduksiyon kapak retraksiyonundan söz edilir. Genellikle hiper-
yapmasý gereken göz küresi dýþa hareket ederken lezyon tiroidide görülür.
tarafýndaki gözün içe gelmediði (adduksiyon yapamadýðý)
görülecektir. Diðer bir deyiþle böyle bir hastanýn horizon- Sinir-kas iletisinin bozulduðu hallerde de, örneðin
tal göz hareketlerinden sadece lezyonun karþý tarafýna bak- myasthenia graviste göz hareketlerinde bozukluk olur,
ma sýrasýnda abduksiyon yapmasý gereken gözünü hareket gözkapaðý düþer, hasta çift görmeden yakýnýr. Burada
ettirebilmesi dýþýndaki horizontal göz hareketlerinin orta- oküler kaslarýn dýþýndaki kaslarda da (yutma, ses telle-
dan kalktýðý görülecektir. Bu tip konjuge bakýþ felcine ri, boyun ve ekstremite kaslarý) kolay yorulma dikkati
Fisherin birbuçuk sendromu adý verilir. Baþlýca ponsu
çeker. Kuvvetsizlik genellikle akþama doðru artar. Bazý
tutan iskemik vasküler olaylarda görülür (Þekil 8.15).
hastalarda myasthenia gravisin ilk ve tek belirtisi yor-
2- Gözkapaðý gunlukla ortaya çýkan ptoz olabilir. Bazý hastalarda ise
ptozun nedeni göz kaslarýnýn primer hastalýðýdýr; okü-
N. Oculomotorius, m. levator palpebrae superiorisi
ler miyopati ve miyotonik distrofide olduðu gibi.
uyararak gözkapaðýný kaldýrýr. Felcinde ptoz görülür.
Ancak gözkapaðýný kaldýran ve sempatik sinirler tara-
3. Pupilla
fýndan inerve edilen bir kas daha vardýr (tarsal kas).
Bu nedenle, sempatik liflerin felcinde de hafif bir Pupillanýn ýþýkta ve yakýna bakarken daralmasýný, bu-
ptoz görülür. Ancak bu durumda hasta gözkapaðýný na karþýlýk karanlýkta ve uzaða bakarken geniþlemesi-
Kranyal Sinirler 59
Þekil 8.14: Ýnternükleer oftalmopleji (Kaynak: http://www.wfubmc.edu/neurology/tneuro.html) (Kýsaltmalar için bkz. Þekil 8.10).
Þekil 8.15: Birbuçuk sendromu (Kaynak: http://www.wfubmc.edu/neurology/tneuro.html) (Kýsaltmalar için bkz. Þekil 8.10).
Kranyal Sinirler 61
ðu kez miyotik, kenarlarý düzensiz ve anizokoriktir.
Buna Argyll Robertson pupillasý adý verilir. Genellik-
le sinir sistemi sifilizinde görülen bir bulgudur.
Bazen de tek yanlý midriyazisle birlikte o gözün ýþýða
cevabýnýn yavaþ ve çok azalmýþ olduðu görülür. Bu
hastalarda genellikle patella ve aþil refleksleri kay-
bolmuþtur. Tonik pupilla veya Adie (*) sendromu adý
verilir. Nadir görülen daha çok genç kadýnlarda rast-
lanan bir sendromdur (Þekil 8.18).
4. Nistagmus
Genel Bilgiler
Nistagmus, gözkürelerinin istemsiz bir hareketedir.
Bu hareket, büyük çoðunlukla gözler bir yöne doðru
bakarken ortaya çýkar. Gözler nötral pozisyondayken
nistagmus görülmesi nadirdir.
Nistagmus oldukça kompleks bir anatomi-fizyolojik Þekil 8.18: Saðda Adie pupillasý. Üstte hafif ýþýk altýnda her iki
mekanizmanýn herhangi bir noktasýndaki bozuklukta pupillanýn görünüþü. Ortadaki resimde sol göze, alttaki resimde
ortaya çýkar. Bu yapýlar retina, göz kaslarý, labirent, sað göze ýþýk verilmiþ.
vestibüler sinir ve nüveleriyle bunlarýn beyin sapý ve yan ambliyopilerde, albinizmde ve uzun yýllar maden
serebellumla yaptýðý santral baðlantýlardýr. Boyun kas- ocaklarýnda karanlýkta çalýþan iþçilerde görülür. Bu
larýndan kalkan proprioseptiv impulslarla ilgili strük- tip nistagmuslara seyrek olarak rastlanýr ve sinir heki-
türleri de bu arada saymak gerekir. Klinikte görülen mini ilgilendirmez. Nörolojik hastalýklardaki nistag-
nistagmuslar büyük bölümü itibariyle vestibüler sis- mus yavaþ ve hýzlý fazlarý olan sýçrayýcý nistagmustur.
tem ve bunun beyin sapý ve serebellumla olan santral
koneksiyonlarýndaki lezyonlardan kaynaklanýr. Uyaranla Ortaya Çýkan ve Spontan Nistagmus:
Nistagmusta göz kürelerinin gidip-gelme hareketi Nistagmus, normal insanlarýn bazý uyaranlara karþý
baþlýca iki tiptedir. 1- Pandüler nistagmus: Burada gi- verdiði fizyolojik bir cevap olarak ortaya çýkabilir.
dip-gelme hareketinin geniþliði birbirine eþittir. Göz Hýzla giden trendeki insanýn manzarayý izlerken orta-
bir sarkaç gibi hýzla iki yana gidip-gelir. 2- Sýçrayýcý ya çýkan nistagmus bunun bir örneðidir. Buna optoki-
nistagmus (Jerk nytagmus): Buna fazik nistagmus da netik veya optikokinetik nistagmus denir. Baþka bir ör-
denir. Burada gidip-gelme hareketinin iki komponen- nek de dýþkulak yoluna sýcak veya soðuk su sýkýldý-
ti vardýr: A. Gözleri bir yana doðru çeken yavaþ faz. ðýnda veya Bárány (**) koltuðunda döndürüldüðünde
B. Bu hareketin ters yönüne doðru kesikli hareketler- görülen nistagmustur. Kalorik ve rotatuar testlerin kli-
den oluþan hýzlý faz. nikte labirentin durumunu tesbit için kullanýldýðýný bi-
liyoruz. Bunlarýn tümüne uyaranla ortaya çýkan nistag-
Gerçekte asýl nistagmus yavaþ faz hareketidir. Hýzlý faz mus (induced nystagmus) adý verilir ve fizyolojik bir
göz kürelerinin bir kompansasyon ve düzeltme reaksi- olaydýr. Patolojik olan nistagmus böyle bir uyaran ol-
yonudur. Fakat nistagmuslarý tanýýmlarken hýzlý faza madan ortaya çýkan nistagmustur. Buna spontan nis-
göre adlandýrmak adet olmuþtur.
tagmus adý verilir. Spontan nistagmus nadiren hastanýn
Burada bir noktaya dikkati çekmek yerinde olur: Pan- gözleri nötral pozisyonda iken, sýklýkla da bir yöne
düler nistagmuslar erken çocukluk yaþlarýnda baþla- doðru bakarken görülür.
* William John ADIE (1886-1935): Avustralyada doðdu Londrada nörolog olarak çalýþtý. Narkolepsi konusunda araþtýrma-
larý vardýr. Geniþ ýþýða güç cevap veren, tonip pupilla ve tendon reflekslerinin kaybýndan oluþan Adie Sendromuna adýný ver-
miþtir. Birinci Dünya Savaþýnýn ilk zehirli gaz hücumlarýndan birinde cephede icat ettiði, idrarla ýslatýlmýþ ilkel bir maskeyle
birçok askerin hayatýný kurtardýðý bilinmektedir.
è ** Robert BARANY (1876-1936): Macar asýllý Viyanalý otolojist. Bir ara Kraepelinin kliniðinde nö-
rolojiyle ilgilendi. Sigmund Freud de hocalarý arasýndadýr. Freud derslerinde Rüyalarýn arzunun
ifadesi olduðunu söylüyor ve ekliyordu: Yorumlayamadýðýnýz bir rüyanýz olursa gelip beni gö-
rün. Bárány bir gün Freude gitti ve arzu ile hiç iliþkisi olmayan bir rüyasýný anlattý. Çok basit
diye cevap verdi Freud, Arzunuz, benim ileri sürdüðüm fikri çürütmektir.
Báránynin en önemli çalýþmasý vestibüler sistemin fizyolojisi, muayene metodlarý ve patolojisi ala-
nýndadýr. Bin dokuzyüz on dört yýlýnda bu konudaki katkýlarý nedeniyle Nobel Týp ödülüne layýk gö-
rüldü. Oysa Bárány o tarihte Birinci Dünya Savaþýna katýlmýþ ve Ruslara esir düþmüþ bulunuyordu.
Ýsveç Prensi Carlýn Çarýn nezdindeki giriþimleriyle serbest býrakýldý ve ömrünün geri kalan yýllarýný
Upsala Üniversitesi Otoloji Kürsüsü Baþkaný olarak Ýsveçte geçirdi.
Serebellumda somatotopik lokalizasyon, beyincik ve beyin abseleri uðraþtýðý konular arasýndadýr.
Ayrýca dünya barýþý ile ilgili dernek çalýþmalarý yaptý. Uykusuzluðu ve unutkanlýðý da meþhurdur.
Hayatýnýn son birbuçuk yýlýnda dayanýlmaz talamik aðrýlar çektiði söylenir.
Kranyal Sinirler 63
dedir. Örneðin MLFin sað bölümünde bir lezyon dünün büyüdüðünü söylemiþtik. Bu husus da kayde-
olan hastada sola bakmak istediðinde sað gözün ad- dilmelidir.
duksiyon yapmadýðý görülür. Abduksiyon yapan sol
d. Normal kiþilerde yana bakýþ aþýrý bir dereceye va-
gözde ise bakýþ yönüne vuran kaba bir nistagmus dik-
rýrsa göz kaslarýnýn zorlanmasýndan kaynaklanan ve
kati çeker. Tek gözde görülen bu nistagmusa disosye
nistagmusu hatýrlatan göz hareketleri görülür. Buna
veya ataktik nistagmus adý verilir.
uca bakýþ nistagmusu (end point nystagmus) denir.
Nistagmusta Göz Hareketinin Planý: Patolojik anlamý yoktur.
Sýçrayýcý nistagmuslarda hareket horizontal, vertikal e. Özellikle dýþ rektus kasý zaafý olan kiþiler o yöne ba-
veya rotatuar plandadýr. Nistagmusun planý altta ya- karken düzensiz bir nistagmus ortaya çýkabilir. Pare-
tan patolojinin lokalizasyonu açýsýndan bir ölçüde fi- tik nistagmus denen bu belirti patolojik önem taþýmaz.
kir verebilir:
a. Horizontal nistagmus: Bütün vestibüler ve santral
V. KRANYAL SÝNÝR (N. Trigeminus)
lezyonlarda görülür.
b. Vertikal nistagmus: Beyin sapý lezyonlarýnda (mül- Motor ve duyusal iþlevi olan mikst bir sinirdir.
tipl skleroz, ensefalit, vasküler olaylar) görülür. Verti- Duyusal Parça
kal nistagmusun bir þekli olan aþaðý vuran nistag-
Üç çekirdeði vardýr (Þekil 8.1).
musa da (downbeat nystagmus) alt beyin sapý hasta-
lýklarýnda, bu arada kranyo-servikal bölge anomalile- 1- Mezensefalik nukleus: Çiðneme ve göz kaslarýn-
rinde rastlanýr. dan kalkan proprioseptiv impulslarý alýr.
c. Rotatuar nistagmus. Genellikle labirent lezyonlarý- 2- Esas duyusal çekirdek: Ponstadýr. Yüzden kalkan
nýn akut döneminde görülür. Uzun süren rotatuar nis- dokunma duyusu liflerini alýr.
tagmusta ise beyin sapýndaki vestibüler nüveler akla 3- Spinal nukleus: Ponstan m. spinalisin üst seg-
gelmelidir. mentlerine kadar uzanýr. Aðrý ve ýsýyla ilgilidir.
d. Alkol, barbütirik asit ve bir epilepsi ilacý olan hidan-
Duyusal ganglion os petrosum üzerinde bulunan
toin intoksikasyonunda nistagmus genellikle horizon-
Gasser ganglionudur. N. Trigeminusun üç dalý vardýr:
tal plandadýr. Bazen de vertikal nistagmus görülür.
N. Ophthalmicus, n. maxillaris ve n. mandibularis.
a. Hastanýn gözleri nötral pozisyonda iken nistagmus Nukleusu ponstadýr (Þekil 8.1). Motor teller n. mandi-
varsa kaydedilir. Bu tip nistagmuslarýn büyük bölü- bularis içinde çiðneme kaslarýna gider. N. Trigmi-
mü pandüler nistagmuslardýr. nusun dallarý kafa tabanýný ayrý ayrý deliklerden terk
eder. Bunlardan n. ophthalmicus III., IV., ve VI. kran-
b. Hasta hekimin parmaðýný izleyerek saða, sola, yu- yal sinirlerle birlikte kavernöz sinus ve fissura orbita-
karý ve aþaðý baktýrýlýr ve gözlerin çevrildiði yöne lis superiordan orbitaya girer. Maksiler sinir foramen
doðru bir süre bakmasý istenir. Bu bakýþ yönlerinden rotundum, mandibuler sinir de foramen ovaleden ka-
birinde nistagmus ortaya çýkýyorsa kaydedilir. Örne- fatasý dýþýna çýkar (Þekil 8.3).
ðin: Sola bakýþta bakýþ yönüne vuran nistagmus.
Burada sola vuran ýn anlamý hýzlý fazý sola doðru
olan demektir. Nörolojik hastalýklarda görülen nis-
Ýþlevi
tagmuslarýn büyük çoðunluðunun bu gruptan olduðu- Yüz, saçlý derinin ön bölümü, göz, aðýz, burun ve para-
nu ve hýzlý fazýn bakýþ yönüne doðru olduðunu, yani nazal sinuslarýn mukozasýyla dilin 2/3 ön bölümünden
istikametinin bakýþ yönüne göre deðiþtiðini söylemiþ- kalkan tüm duyu modalitelerini beyin sapýndaki duyusal
tik. Bu nedenle, Bakýþ yönüne vuran nistagmus ifa- çekirdeklere taþýr (Þekil 7.4, Þekil 7.5 ve Þekil 8.19).
desi genelikle yeterlidir. Ayný yüz yarýsýndaki çiðneme kaslarýný inerve eder.
c. Bakýþ yönüne vuran nistagmuslarýn bazen bir yana Kornea refleksinin getirici, çene refleksinin hem geti-
doðru bakarken daha belirgin hale geldiðini, amplitü- rici hem de götürücü yolunu oluþturur.
Kranyal Sinirler 65
Ýþlevi Yüz kaslarýnýn iki yanlý zaafýna myasthenia gravis ve
bazý tip kas distrofilerinde de rastlanýr.
Yüz kaslarýný inerve eder. Dýþkulak yolunda ufak bir
alanýn duyusunu saðlar. Dilin 2/3 ön bölümünün tad
almasýyla ilgilidir (Þekil 8.19). Submandibüler ve VIII. KRANYAL SÝNÝR
sublingual tükrük bezlerine parasempatik teller taþýr. (N. Stato-Acusticus)
Kornea refleksinin götürücü yolunu oluþturur.
Sekizinci kafa çifti iþitmeyi saðlayan n. cochlearis ile
Muayene dengeyi saðlayan n. vestibularisten oluþur. Bu iki si-
nir iç kulakta yer alan koklea ve vestibülden baþlar,
Hastayla konuþurken bile motor fonksiyon bakýmýn- ponstaki duysal çekirdeklerde sonlanýrlar. Ponsta kok-
dan bazý ipuçlarý elde edilebilir. Aðýzdaki asimetri, leer nukleuslardan kalkan iþitme yollarýnýn büyük kýs-
komisürün gülerken bir tarafa kaymasý ilk fasyal pa- mý çaprazlaþarak temporal lobdaki iþitme korteksine
rezi izlenimlerini saðlar. projete olur. Vestibüler çekirdekler ise serebellum, m.
Belirgin olmayan periferik tipte yüz parezilerinde göz- spinalis ve gözlerin konjüge hareketleriyle ilgili anato-
lerin kýrpýlmasý sýrasýnda gözkapaðý hareketinin bir ta- mik yapýlarla baðlantýlýdýr. Vestibüler yollarýn da tem-
rafta geri kalmasý o taraftaki zaafýn tek belirtisi olabilir. poral loblara kadar ulaþtýðý ileri sürülmektedir.
Yüzün üst bölümünde ait kaslarýn muayenesinde has- Sekizinci kranyal sinirin temporal kemikteki canalis
tanýn kaþlarýný kaldýrmasý, çatmasý, gözlerini kapat- acusticus internus içinde n. facialis ile yakýn komþu-
masý; yüzün alt yarýsýný için de diþlerini göstermesi, luðu vardýr.
ýslýk çalmasý ve aðzýný açmasý istenir. Bu sýrada yü-
zün sað ve sol yarýsýnda hareketlerin ayný kuvvetle Ýþlevi
yapýlýp yapýlmadýðýna, bir asimetri bulunup bulunma-
dýðýna dikkat edilir (Þekil 3.3). Ýþitme ve denge.
Kranyal Sinirler 67
Tablo 8.1: Santral ve periferik nistagmus. civarýndaki infarkt sonucudur. Çok þiddetli ve günler-
ce sürebilen baþ dönmesi ve kusmayla baþlar. Fakat
Periferik Santral çok tipik nörolojik bulgular tanýda tereddüt býrakmaz
Latent Var Yok, derhal baþlar (Bölüm 7ye bakýnýz).
periyod
b. Vertebro-baziler arter sistemindeki geçici iskemi
Süre 15-20 saniye Baþ o pozisyonda kaldýkça
devam eder.
nöbetlerinde de vertigo görülebilir. Fakat beyin sapý-
nýn diðer yapýlarýnýn fonksiyon bozukluðunu düþün-
Yorulma Var Yok, her tekrarda görülür
düren çift görme, dizartri, aðýz çevresinde uyuþma,
Vertigo Þiddetli Hafif veya yok
hemiparezi gibi bulgular lokalizasyona iþaret eder.
Lezyonun yeri Labirent Santral sinir sistemi Bu nöbetler genellikle dakikalar içinde geçerler. Ver-
tebro-baziler sistem iskemilerinde baþ dönmesi bazen
ra baþ karþý yöne çevrilerek tekrarlanýr. Bu pozisyon- tek bulgu olabilir. Fakat tekrarlayan nöbetlerde bir
lardan birinde, hasta yatýrýlýþýný izleyen 1-5 saniyelik süre sonra, diðer beyin sapý belirtileri vertigoya ek-
kýsa bir latent periyoddan sonra baþlayan þiddetli bir lenmiyorsa, tanýdan þüphe etmek gerekir.
vertigodan yakýnýr. Bu sýrada altta kalan kulaða doðru
vuran horizontal ve rotatuar bir nistagmus ortaya çý- c. Serebellar infarkt veya hematom taný güçlükleri çý-
kar. Vertigo ve nistagmus 15-20 saniye kadar sürer. karabilir. Akut baþ dönmesi ve kusmayla giden denge
Ayný manevra 2-3 defadan çok tekrarlandýðýnda ver- kusuru, serebellar hematomun baþlýca belirtisi olabi-
tigo ve nistagmusun ortaya çýkmadýðý görülür. Buna lir. Serebellar bulgular belirgin deðilse lezyonun lo-
yorulma denir. Yeniden görülebilmesi için hastanýn kalizasyonu kolay olmayabilir. Baþ aðrýsý bir ölçüde
bir süre dinlenmesi gerekir. ipucu olabilir. Serebellar hematomlar hýzla ölüme gö-
türebilen, fakat cerrahi giriþimden yararlanabilen tab-
Beyin sapý ve serebellum hastalýklarýnda da pozisyo-
lolardýr. Bu nedenle, vakit geçirmeden yapýlan kran-
nel nistagmus ve vertigo bulunabilir. Buna santral tip
yal BT problemi çözer.
adý verilir. Santral ve periferik (labirent tipi) tipler
arasýnda nistagmusun bazý özelliklerine bakarak ayý- d. Arka çukur tümörlerinde vertigo görülebilir. Ola-
rým yapmak mümkündür (Tablo 8.1). yýn yavaþ geliþmesi, diðer nörolojik belirtiler, varsa
c. Vestibüler Nöronit KÝBAS bulgularý tanýda yardýmcý unsurlardýr.
Akut baþlayan baþ dönmesi ve kusma nöbetleri þek- e. Mültipl skleroz bazen baþ dönmesi ve kusma þika-
lindedir. Vertigo günler veya birkaç hafta sürdükten yetleriyle baþlar. Hastalýðýn seyri ve diðer nörolojik
sonra giderek azalýr ve kaybolur. Kalorik testte hasta bulgular tanýya yardým eder (Bölüm 3e bakýnýz).
tarafta cevap alýnamaz. Buna kanal parezisi adý veri-
lir. Ýþitme normaldir. 4. Diðer Nedenlere Baðlý Vertigo ve
Psödovertigolar
2. N. Vestibularis Lezyonlarý Çok deðiþik sistemik nedenler vertigoya sebep olabi-
Os petrosum lezyonlarýnda veya serebello-pontin kö- lirler. Postüral hipotansiyondan çeþitli kalp hastalýk-
þe tümörlerinde görülür. Tipik örneði akustik nöri- larý, aðýr anemiler ve metabolik nedenlere kadar uzun
nomdur. Bir kulakta giderek artan iþitme kaybýyla bir liste yapýlabilir.
baþlar. Kulak çýnlamasý görülebilir.Vertigo labirent
a. Servikal Spondiloz
lezyonlarýna göre hafiftir. Tümörün büyümesiyle, ay-
ný tarafta kornea refleksi kaybý (V.kranyal sinir tutul- Servikal vertebralardaki dejeneratif deðiþikliklerin
masý), periferik yüz felci (VII. kranyal sinir tutulma- baþ dönmesi yapabileceði ileri sürülmektedir. Osteo-
sý) ve serebellar sendrom tabloya eklenir. fitlerin boyun hareketleri sýrasýnda vertebral arterleri
bastýrarak kan akýmýný engellemesi, aterom plaklarý-
3. Santral Tipte Vertigolar nýn daralttýðý damarlarda böylelikle dolaþýmýn daha
da bozulmasý muhtemel mekanizma olarak düþünül-
a. Wallenberg Sendromu
mektedir. Bu yönde bazý anjiyografik kanýtlar da gös-
Bulbusun lateral bölümünde vestibüler çekirdekler terilmektedir. Ayrýca osteo-artrozlu hastalarda boyun
Kranyal Sinirler 69
Görüldüðü gibi, bu iki sinirden birincisinin iþlevi lezyonlarda tabloya n. accessoriusun tutulmasýna
baþlýca duyusaldýr. Vagusun ise motor fonksiyonu ön baðlý sterno-kleido-mastoideus ve trapezyus kaslarý-
planda gelmektedir. nýn felçleri eklenir.
Tek taraflý plica vocalis felci n. recurrens lezyonunda
Muayene görülür. Bu sinir n. vagustan ayrýldýktan sonra göðüs
Ön deðerlendirme: Hastanýn sesi ve konuþmasýna dik- boþluðuna girer, saðda a. subclavia, solda a.aortaenin
kat edilir. Nazone konuþma (burundan, hýmhým konuþ- altýndan dolaþýp tekrar yukarýya çýkar, larinks ulaþýr.
ma) yumuþak damak felcinde görülür. Plica vocalis Bu yol üzerindeki proçeler, özellikle toraks içindeki
felcinde sesin çatlak bir tonalitesi vardýr. Konuþma sý- kitleler siniri bastýrabilir. Böyle bir hastada akciðerle-
rasýnda tükürüðünü yutma güçlüðü dikkati çekebilir. rin radyolojik incelemesi ihmal edilmemelidir.
Hastaya yutma esnasýnda öksürüðü olup olmadýðý, iç- Nöroloji pratiðinde yutma, fonasyon kusuru ve dizartri
tiði sývýlarýn burnundan gelip gelmediði sorulur. ile birlikte giden ve oldukça sýk görülen iki hastalýk
Motor iþlev: Aðzýný açmýþ olan hastadan kuvvetli bir vardýr: Psödobülber paralizi ve motor nöron hastalýðý.
þekilde Aaaa demesi istenir. Normalde yumuþak Bu iki hastalýk Bölüm 3te ele alýnmýþtýr.
damak simetrik þekilde yukarý kalkar. Bu sýrada uvu- Poliomiyelit ve difteri de velum ve farinks felçleri
la orta hatta kalýr. Farinks iki tarafý da simetrik olarak yaparak yutma güçlüðüne neden olabilirler.
kasýlýr.
Kaslarýn primer hastalýklarýnda da yutma bozukluðu
Plica vocalislerin saðlýklý bir muayenesi için KBB ortaya çýkabilir. Polimiyozit ve yutmayla ilgili kaslarý
uzmanlarýnýn yardýmý gerekir. tutan bazý kas distrofileri buna örnektir.
Duyusal iþlev: Velum ve faringeum refleksleriyle Ayrýca sinir-kas iletisi bozukluðundan kaynaklanan
muayene edilir. Çünkü bu bölgeden kalkan duyusal
myasthenia graviste de yutma ve konuþma bozuklu-
lifler bu reflekslerin afferent kanadýný oluþturur.
ðu sýk görülür. Buna diplopi, ptoz gibi göz belirtileri,
Muayene için ucuna biraz pamuk sarýlmýþ bir stile ve-
çiðneme güçlükleri eklenebilir. Bu hastalýkta dikkati
ya bükülüp ince çubuk haline getirilmiþ bir kaðýt par-
çeken nokta hareketle ortaya çýkan kas yorgunluðu-
çasý önce yumuþak damak, sonra da farinkse dokun-
dur. Belirtilerin akþama doðru artýþý ve kas zaafýnýn
durulur. Velumun daha dokunmadan kasýlmasýný ön-
Tensilon gibi antikolinesterazlarla geçici olarak gide-
lemek için hastanýn aðzýný açtýktan sonra sakin bir þe-
rilmesi tanýya yardým eder (Bölüm 3e bakýnýz).
kilde birkaç kez nefes alýp vermesi uygun olur. Nor-
malde yumuþak damak yukarý kalkar, farinks kasýlýr
ve hasta öðürür. Bu cevap iki yanlýdýr. Deðerlendir- XI. KRANYAL SÝNÝR (N. Accessorius)
me, motor ve refleks fonksiyon birlikte ele alýnarak
aþaðýdaki þekilde yapýlýr. Saf motor bir sinirdir. Bir kýsým lifleri bulbustan, bir
kýsmý da servikal m. spinalisin üst segmentlerindeki
ön boynuz hücrelerinden çýkar. Kranyal kaviteyi fo-
Patolojik Durumlar
ramen jugulareden geçerek terk eder. Burada IX. ve
Tek yanlý felçte ayný tarafta yumuþak damak ve farinks X. kranyal sinirlerle yakýn komþuluðu vardýr (Þekil
hareket etmez. Motor fonksiyon ve refleks muayene- 8.3).
sinde yumuþak damak saðlam tarafa doðru çekilir.
M.Sterno-cleido-mastoideus (SKM) ve m. trape-
Refleks alýnmayýþý tek taraflý duyu kusurundan kay- ziusun üst parçasýný inerve eder.
naklanýyorsa karþý tarafýn uyarýlmasýyla normal ref-
leks cevap alýnýr. Muayene
Ýki yanlý paralizide hiç hareket yoktur. Refleksler alýn- Sterno-kleido-mastoid kasýn muayenesi için hekim eli-
maz. Bu durumda hastada nazal konuþma ve yutma ni hastanýn yüzünün sað tarafýna koyar ve ondan yüzü-
güçlüðü vardýr. nü ayný yöne çevirmeðe çalýþmasýný ister. Sol sterno-
Bu iki sinirin tek taraflý felci daha çok lokal patoloji- mastoid kas kasýlarak belirginleþir. Hekim bu sýrada
leri düþündürmelidir. Foramen jugulare bölgesindeki sað eliyle kasý palpe eder. Ayný þey karþý taraf için de
tekrarlanýr. Daha sonra hekim elini hastanýn alnýna ko- ve miyopatiye miyotoni olayýnýn eþlik ettiði dystro-
yar ve baþýyla elini öne doðru itmesini hastadan ister. phia myotonicada iki yanlý sterno-kleido-mastoid
Bu sýrada her iki sterno-mastoid kas birlikte kasýlýr. zaafý tipik bir bulgudur. Boynun iki yanýnýn erimiþ ol-
Yatakta yatan hastanýn muayenesi de ayný þekilde ya- duðu karþýdan fark edilebilir. Yüz kaslarýndaki zaaf,
pýlýr. Ayrýca, sýrtüstü yatan hastadan yatakta oturmasý erime ve göz kapaklarýnýn düþüklüðü de bu hastalara
istenir. Normalde baþ vücuttan daha önce yataktan tipik bir görünüþ verir.
kalkar. Sterno-kleido-mastoid kaslarýn zaafýnda baþýn
Tek taraflý zaafa özelikle ayný taraf foramen jugulare
geri kalýp arkaya doðru sarktýðý dikkati çeker.
bölgesindeki tümöral olaylarda rastlanýr. Sinir bu
M. Trapeziusun muayenesi üst kýsmý çýplak hastanýn noktada IX. ve X. sinirle yakýn komþulukta bulundu-
arkasýna geçilerek yapýlýr. Kas zayýf olduðu zaman o
ðu için klinik tabloda bu üç sinire ait belirtiler görü-
tarafta omuz çökük durur. Kas normal konturunu kay-
lür. Buna, bazen gene yakýn komþuluðu olan XII.
betmiþtir. Boyun-omuz açýsý geniþlemiþ, skapula aþaðý
ve dýþa doðru yer deðiþtirmiþtir (Þekil 8.21a, b, c). kranyal sinirin felci de eklenir.
Bundan sonra hasta omuzlarýný yukarý doðru kaldýrýr-
ken hekim her iki omuzu kuvvetle aþaðýya bastýrýr. XII. KRANYAL SÝNÝR
Patolojik Durumlar
(N. Hypoglossus)
Bilateral sterno-kleido-mastoid ve trapezyus kaslarý- Dilin motor siniridir. Çekirdeði bulbustadýr. Kafata-
nýn zaafý motor nöron hastalýðý, kas distrofileri ve po- sýndan oksipital kemiðin kondili hizasýnda canalis
linöropatilerde görülür. Steinert Hastalýðý da denen nervi hypoglossiden geçerek çýkar (Þekil 8.3).
Kranyal Sinirler 71
Muayene
Aðýz açýk durumda iken dilin pozisyonu, atrofi ve fasi-
külasyon bulunup bulunmadýðý gözden geçirilir. Sonra
hastadan dilini çýkarmasý istenir. Tek tarafý XII. kran-
yal sinir felcinde dil felçli tarafa doðru sapar. Dilin ay-
ný yarýsýnda atrofi görülür (Þekil 8.22). Ýki taraflý n.
hypoglossus lezyonlarýnda dilin dýþarý çýkarýlmadýðý,
hatta aðýz tabanýnda hiç hareket etmediði dikkati çeker.
Patolojik Durumlar
N. Hypoglossusun tek taraflý felci seyrek görülür.
Bulbusun sirengomiyeli gibi hastalýklarýnda rastlanýr.
Sinir, canalis nervi hypoglossi hizasýnda da tutula-
bilir. Basis craniinin genellikle tümöral hastalýklarý-
na baðlý olan bu son durumda dil hareketlerindeki Þekil 8.22: Sað n. hypoglossus felci. Dilin sað tarafýnýn atrofisi
bozukluða, yakýn komþuluktan ötürü, IX., X. ve XI. ve ucunun ayný tarafa deviye oluþu dikkati çekiyor.
kranyal sinir felçleri de eklenir.
tus iki taraflý hastalanmýþtýr. Öyleyse I. motor nöron
Ýki yanlý dil felçlerine en çok motor nöron hastalýðý
tipinde supranükleer bir felç söz konusudur. Bu ne-
ve psödobülber paralizide rastlanýr. Motor nöron has-
denle atrofi ve fasikülasyon görülmez (Bölüm 3e ba-
talýðýnda dildeki felç II. motor nöron tipindedir. Yani,
kýnýz).
atrofi ve fasikülasyonlarla birlikte giden nükleer bir
felçtir. Psödobülber paralizide ise kortikobulber trak- Parkinson hastalýðýnda dilde tremor görülebilir.