You are on page 1of 22

Sinir Sistemi Semiyolojisi

8
Kranyal Sinirler
Sara Zarko BAHAR - Edip AKTÝN

Genel Bilgiler Kranyal sinirlerin numaralarý ve adlarý:

Ýstemli bir hareketin biri santral, öteki periferik ol- I. kranyal sinir : N. Olfactorius
mak üzere iki motor nöronun aracýlýðý ile saðlandýðý II. kranyal sinir : N. Opticus
daha önce söylenmiþti. M. Spinalis’in ön boynuzun- III. kranyal sinir : N. Oculomotorius
dan baþlayýp kasa kadar uzanan II. motor nöron ak- IV. kranyal sinir : N. Trochlearis
sonlarýnýn oluþturduðu periferik sinirlere spinal sinir- V. kranyal sinir : N. Trigeminus
ler diyoruz. Beyin sapýndaki motor kranyal sinirler VI. kranyal sinir : N. Abducens
çekirdeklerinden baþlayan II. motor nöron aksonlarý VII. kranyal sinir : N. Facialis
ise kranyal sinirleri yapar. Periferik sinir sisteminin VIII. kranyal sinir : N. Stato-Acusticus
bu iki parçasý, kolayca anlaþýlacaðý gibi, birbirinin IX. kranyal sinir : N. Glossopharyngeus
analogudur. X. kranyal sinir : N. Vagus
XI. kranyal sinir : N. Accessorius
Periferik sinirlerin, motor sinir liflerinin yanýsýra du-
XII. kranyal sinir : N. Hypoglossus
yusal lifler de taþýdýðýný biliyoruz. Bu nedenle bunla-
ra mikst (karýþýk) sinirler adý verilir. Çevreden gelen N. Olfactorius ve n. opticus dýþýnda kalan kafa çiftleri
impulslarý spinal sinirler yoluyla m. spinalis’e taþýyan benzer anatomik özellikler taþýrlar. Yani, hepsi de be-
duyusal nöronlarýn hücre gövdeleri arka kökler üze- yin sapý (mezensefalon, pons, bulbus) içinde yer alan
rindeki spinal ganglionlarda yerleþmiþlerdir. Kranyal bir motor nukleustan baþlar veya beyin sapýndaki du-
sinirlerin içindeki duyusal tellerin hücre korpuslarý yusal bir çekirdekte sonlanýrlar. Gene, bu sinirlerin
da beyin sapýnýn dýþýnda yer alan ganglionlarda bu- hepsi kafatasý tabanýndaki delik ve yarýklardan kafa
lunmaktadýr. Görüldüðü gibi, spinal ve kranyal duyu- boþluðunu terk ederler (Þekil 8.1, 8.2, 8.3).
sal sinir telleri ve bunlarla ilgili ganglionlar da anato-
mik ve fizyolojik açýdan birbirinin analogudur. Duyu
yollarýnýn kortekse kadar çýkan santral baðlantýlarý ise
daha önce anlatýlmýþtýr (Bölüm 7).
Saðda ve solda birer tane olmak üzere 12 çift kran-
yal sinir vardýr. Kafa çiftleri de denilen bu sinirlerin
özel adlarý olduðu gibi, nöroloji pratiðinde I den
XII’ye kadar sýralanarak bu numaralar ile de adlan-
dýrýlýrlar.
I
Kafa çiftlerinin üç tanesi (I., II. ve VIII. sinirler) sýra-
sýyla koklama, görme, iþitme ve denge gibi özel du-
yularla ilgilidir. Beþ tanesi (III., IV., VI., XI. ve XII. si-
nirler) saf motor sinirlerdir. Diðer dördünün ise (V.,
VII., IX. ve X. sinirler) motor ve duyusal görevleri
vardýr, yani bunlar mikst sinirlerdir. Kranyal sinirle-
rin dört tanesi (III., VII., ve X. sinirler) otonomik Þekil 8.1: Kranyal sinirlerin beyin sapýndaki motor ve duyusal
fonksiyonlarla ilgili parasempatik teller de içerir. çekirdekleri

51
Þekil 8.2: Kranyal sinirlerin genel görünüþü. Þekil 8.3: Kranyal sinirlerin kafatasý tabanýndaki deliklerlerle
iliþkileri

I. KRANYAL SÝNÝR (N.Olfactorius)


karþýlýk birbirinden farklý kokular olduðunu seçebil-
Koku almayý saðlayan sinirdir. Burun boþluðu muko- mesi de koku almanýn normal olduðu þeklinde deðer-
zasýndan baþlayan sinir lifleri etmoid kemikten geçe- lendirilir.
rek bulbus olfactorius’a ulaþýr. Buradan kalkan ak-
sonlar frontal loblarýn alt yüzünde tractus olfacto- Deðerlendirmede Güçlükler
rius’a oluþturarak arkaya doðru giderler. Koku yolla-
rýnýn anatomik sonlanma bölgesi iyi bilinmemektedir. Burun mukozasýný tahriþ eden amonyak ve kolonya
Genellikle septal bölge ve temporal loba ulaþtýklarý gibi maddeler yanýltýcý sonuç verir. Baþka bir güçlük
kabul edilmektedir. de sübjektif bir test olmasýdýr. Ayrýca, burun mukoza-
sýnýn sýk hastalanmasý da koku almayý bozarak deðer-
lendirmeyi güçlendirir.
Ýþlevi
Koku alma. Anosminin Bulunduðu Durumlar
Lezyonunda Kafa travmasý varsa, anosmi, genellikle iki yanlýdýr.
Ön kafa çukuru tabanýnda yer alan tümörler (Menin-
Koku alamama (Anosmi). gioma gibi).

Muayene
II. KRANYAL SÝNÝR (N. Opticus)
Burun mukozasýný tahriþ etmeyen ve herkez tarafýn-
dan bilinen kokular kullanýlmalýdýr. Hastanýn gözleri Görmeyi saðlayan sinirdir.
kapalý olmalýdýr. Burun deliklerinden biri parmak ile Gözün retina tabakasýndaki ganglion hücrelerinin
kapatýlarak açýk olanýn önüne yaklaþtýran kokulu pa-
uzantýlarý bir araya gelerek n. opticus’u oluþturur. Si-
muk veya maddeyi (kahve, nane, limon gibi) bir iki
nirin göz küresinden çýktýðý parça optik sinir baþý ve-
kez koklamasý istenir. Ayný þey öteki burun deliði için
ya papilla nervi optici adýný alýr. Retinanýn nazal ve
de tekrarlanýr.
temporal yarýsýndan gelen görsel impulslarý taþýyan
optik sinir telleri sella turcica bölgesine kadar gelir.
Normal Bulgu Burada, her iki gözün nazal retinasýndan gelen lifler
Hasta her bir burun deliði ile kokladýðýný doðru ad- çaprazlaþýp karþýya geçer. Çaprazlaþan sinir tellerinin
landýrmalýdýr. Hastanýn kokularý adlandýramamasýna oluþturduðu yapýya chiasma opticum denir. Kiyazma-

52 Sinir Sistemi Semiyolojisi


dan sonra görme lifleri tractus opticus adýný alýr. Chiasma opticum (nazal retinadan gelen lifler çap-
Tractus opticus’taki lifler – ýþýk refleksinin aferent razlaþýr)®Tractus opticus®Talamus®Radiatio op-
telleri bir tarafa býrakýlýrsa – talamus corpus genicu- tici®Görme korteksi.
latum laterale adý verilen çekirdeðinde sonlanýr. Yani,
retinadan baþlayarak talamusa kadar kesintiye uðra- Ýþlevi
madan uzanan görme yollarý burada sinaps yapar ve
radiatio optici adýný alarak temporal ve parietal lobla- Görme impulslarýnýn iletilmesi ve pupillanýn ýþýk ref-
rýn derinliklerinden geçip oksipital loblarýn iç yüzle- leksinin götürücü yolunu oluþturmak.
rindeki primer görme korteksine (kalkarin korteks) Görme: Iþýk impulsu pupilladan girip göz küresini
ulaþýr (Þekil 8.4). geçerek retinanýn fotoreseptör tabakasýna ulaþýr. Bu
Iþýk refleksiyle ilgili lifler tractus opticus içinde sey- tabakada yer alan ve ýþýða duyarlý bölümleri olan rod
reder. Görme liflerinden farklý olarak, bunlar talamu- (çomak) ve cone (koni) hücrelerinde ýþýk enerjisi
sa uðramazlar ve doðrudan pretektal bölgeye ulaþýr. elektrik sinyaline dönüþür. Retinadaki rod sayýsý cone
Burada sinaps yaptýktan sonra informasyon iki yanlý sayýsýndan fazladýr. Rod hücreleri daha az ýþýðý algýla-
olarak mezensefalonda yer alan Edinger Westphal çe- yabilir. Sayýca az olan cone hücreleri retinanýn perife-
kirdeðine iletilir.Buradan kalkan eferent lifler okulo- rik bölgelerinde daha da az bulunurlar. Baþlýca özel-
motor sinir ile birlikte göze ulaþarak ýþýk karþýsýnda likleri görme keskinliði ve renkli görme ile ilgilidir.
pupilla konstriktorlarýný uyarýp her iki gözde pupilla- Burada oluþan sinyaller retinadaki bipolar hücrelere
nýn küçülmesini saðlar. iletilir. Bu hücreler görmenin birinci duyusal nöronu-
nu oluþturur. Bu bilgi retinanýn daha dýþ tabakalarýn-
Özetlenirse: da yer alan gangliyon hücre tabakasýna ulaþýr. Gang-
Retinada ýþýk reseptörleri (impuls)®Bipolar hücreler liyon hücreleri görme yollarýnýn ikinci duyusal nöro-
®Ganglion hücreleri®Aksonlarý göz küresi arka nudur. Talamustaki corpus geniculatum laterale hüc-
bölümünde papillayý oluþturur®Nervus opticus® releri görmenin üçüncü duyusal nöronudur. Bu hüc-

Þekil 8.4: Görme yollarý ve deðiþik noktalardaki lezyonlarýnda görülen görme alaný bozukluklarý.

Kranyal Sinirler 53
relerin aksonlarý oksipital lobda kalkarin fissur çevre- saydýðýný veya parmak hareketlerini fark edip et-
sinde yer alan primer görme korteksine ulaþýr. mediðini, daha ileri vizyon kusurlarýnda ýþýk du-
Maymunda V1 olarak bilinen primer görme korteksinde yusunun olup olmadýðýný tesbit edip kaydetmek
tüm retinanýn topografik bir haritasý (retinotopik harita) basit, fakat yararlý bilgiler verir.
yer alýr. Kalkarin fissurde retinotopik harita kendine özgü — Görme alaný hakkýnda konfrontasyon perimetrisi
bir yerleþime sahiptir. Temporal görme alaný kontralateral,
ile kabaca fikir edinmek mümkündür. Esas, heki-
nazal görme alaný ipsilateral kalkarin fissure haritalanýr.
Üst görme alaný infrakalkarin, alt görme alaný ise supra-
min görme alanýný normal kabul edip hastanýn
kalkarin bölgede yer alýr. Santral görmeyi saðlayan fovea görme alaný hekiminki ile karþýlaþtýrmaktýr. Hasta-
lifleri oksipital kutupta kalkarin fissurun en kaudal bölge- nýn bir gözü kapatýlýr ve açýk gözünü hekimin gö-
sine gelirler. Kalkarin fissurde rostrale doðru çýktýkça gör- züne tesbit etmesi istenir. Sonra, hekim parmaðýný
me alanýnýn periferisine doðru gidilmiþ olur. Retina ile V1 veya uygun bir objeyi temporal ve nazal alanlarýn
arasýndaki birebir baðlantý corpus geniculatum laterale’de üst ve alt kadranlarýnda periferinden baþlayýp
yer alan altý hücre tabakasý aracýlýðý ile saðlanýr. En dýþta merkeze doðru getirerek hastanýn nerede gördü-
yer alan dört tabaka küçük hücrelerden oluþur ve parvocel- ðünü tesbit eder (Þekil 8.5). Ayný þey öteki göz
lular tabakalar, derinde yer alan iki tabaka, büyük hücre-
için de tekrarlanýr. Konfrontasyon perimetrisini
lerden oluþur ve magnocellular tabakalar adýný alýr. Vizüel
kortekste yapýsal (strüktürel) ve ayný zamanda görmenin her iki göz açýkken yapmak da mümkündür. Böy-
algýlanmasýnda þekil, renk ve hareket için fonksiyonel bir lece, özellikle temporal görme alanlarý hakkýnda
organizasyonun olduðu kabul edilmektedir. Hareketin al- bilgi edinilebilir.
gýlanmasýnda retinadan kalkan uyarýlar, talamustaki corpus
— Gözdibi muayenesi oftalmoskop ile yapýlýr. Pupil-
geniculatum laterale’de yer alan magnocellular tabakadan
geçip V1’e ulaþarak pariyetal yönelimli dorsal prestriat
lanýn geniþ olmasý gözdibini görmeyi kolaylaþtýra-
bölgede V5’e iletilmektedir. Renk algýlanmasýnda ise reti- caðýndan muayene, ýþýðý az olan loþ bir odada ya-
nadan kalkan uyaranýn talamusta parvocellular hücre ta- pýlmalýdýr. Muayene sýrasýnda hastanýn uzaktaki
bakasýndan geçerek primer vizüel kortekste V1’e ulaþýp in- bir objeye bakmasý ve gözlerini hareket ettirme-
ferotemporal yönelimli ventral V4 bölgesinde iþlendiði ka- mesi istenir. Sað göze bakýldýðýnda hekim de sað
bul edilmektedir. gözü ile gözdibine bakar; benzer þekilde, sol göze
bakarken de sol gözünü kullanmalýdýr. Pupillanýn
Muayenenin Amacý miyotik oluþu, hastanýn gözünü oynatmasý gibi çe-
þitli nedenlerle gözdibi iyi görülemeyecek olursa
— Görme keskinliðini ölçmek. Görme bozukluðu
muayene, uyanýklýk kusuru olmayan bir hastada,
varsa herþeyden önce refraksiyon kusuru, retina
ve lens hastalýklarý gibi göze ait nedenleri ekarte
etmek.
— Görme alaný muayenesi ile görme yollarý veya vi-
züel korteksteki bir lezyonu araþtýrmak
— Gözdibi muayenesi ile optik sinirin kendisine ait
bilgi edinmek, retina ve damarlarýn durumunu gör-
mek.

Muayene
— Görme keskinliði yatak baþýnda yakýn için Jaeger,
uzak görme için de Snellen tipi kartlarla muayene
edilebilir. Güvenilir bir görme keskinliði muaye-
nesi için, kuþkusuz, göz hekimlerinin yardýmý ge-
reklidir. Bununla beraber, kooperasyonu yerinde
bir hastada gözleri teker teker kapatarak basitçe
iyi görüp görmediðini sormak, ileri derecede viz- Þekil 8.5: Görme alanýnýn konfrontasyon yöntemiyle muaye-
yon kusurlarýnda ise ne kadar uzaklýktan parmak nesi.

54 Sinir Sistemi Semiyolojisi


pupilla refleksi deðerlendirildikten sonra, göze at- Dakikalar veya saatler içinde geçen tek taraflý körlük-
ropin vb midriatikler damlatarak yapýlýr (“Koma” ler oldukça sýk görülür. Buna, amaurosis fugax adý ve-
bölümünde Pupilla baþlýðýna bakýnýz). Gözdibi rilir. Bunlarýn büyük kýsmý retina iskemisine baðlýdýr.
muayenesi her nörolojik hastada muhakkak yapýl- Retinanýn kanlanmasý ayný taraftaki a. carotis inter-
malýdýr. Fundusa bakýldýðýnda ilkin optik sinirin na’dan saðlanýr. Bu damarýn boyun parçasýndaki daral-
göz küresini terkettiði parçasýný oluþturan papilla- malarýnda ayný tarafta amaurosis fugax nöbetleri dik-
yý bulup rengi ve sýnýrlarýnýn netliði deðerlendiri- kati çeker. Bunlarýn bir kýsmýnda a. carotis interna ye-
lir. Papillayý, retinadaki herhangi bir damarý gide- tersizliði ayný taraftaki hemisferin dolaþýmýný da boza-
rek kalýnlaþtýðý yöne doðru izleyerek bulmak caðýndan karþý tarafta hemipleji görülebilir.
mümkündür. Normal bir papillanýn tüm sýnýrlarý Bir gözünde a. fugax nöbetleri geçiren bir hastanýn
net bir þekilde retinadan ayýrt edilebilir. Papilla karþý vücut yarýsýnda hemipleji yerleþmesi a. carotis
içinde göze giren ve çýkan ve retinada seyreden interna hastalýðýný düþündürür. Görme bozukluðu
damarlar da deðerlendirilmelidir. Bunlardan daha olan taraftaki arter üzerinde üfürüm duyulmasý tanýyý
kalýn ve koyu olanlar venlerdir. Normalde, papilla destekleyen bir bulgudur.
çevresi ödemli olmadýkça retina damarlarý boylu Migren krizlerinin baþlangýcýnda da tek veya iki
boyunca izlenebilir. Daha sonra retinada kanama gözde geçici körlük olabilir. Bunun arkasýndan baþ
ve diðer deðiþiklikler araþtýrýlýr. aðrýsýnýn ortaya çýkmasý migren olasýlýðýný destekler.
Temporal arteritte de optik sinir veya retina iskemisine
Patolojik Durumlar
baðlý tek veya çift taraflý ani körlükler görülür. Bunla-
1. Görme Keskinliðinin Azalmasý rýn bir kýsmý geçici, bir kýsmý ise kalýcýdýr. (Bölüm 7’de
Temporal Arterit’e bakýnýz.)
Görme kaybýna neden olan, korneadan retinaya kadar
göz küresinin çeþitli bölümlerinin hastalýklarý oftal- Optik siniri direkt olarak bastýran fronto-bazal yerle-
molojinin konusudur. Nörolojiyi ilgilendiren görme þimli tümörler de sinirin liflerini zamanla atrofiye uð-
bozukluklarý optik sinir hastalýklarýna baðlý olanlar- ratarak görme kaybýna neden olurlar. Bu durumda,
dýr. Burada, bunlarýn ancak sýk görülen birkaçýndan bir staz döneminden geçmeden papillanýn soluklaþtý-
söz edilecektir. ðý dikkati çeker. Buna primer optik atrofi denir.

Mültipl skleroz, santral sinir sisteminde miyelin hara- 2. Görme Alaný Bozukluklarý
biyetiyle giden bir hastalýktýr (Bölüm 3’e bakýnýz).
Görme yollarýnýn deðiþik kademelerinde hastalanma-
Sinir sistemine daðýnýk bir þekilde oturan demiyelini-
sý farklý görme alaný bozukluklarýna yol açar. Bunlarý
zasyon plaklarý nedeniyle piramidal tipte felçler, se-
Þekil 8.4’te topluca görmekteyiz.
rebellar bulgular ve duyu kusurlarý görülür. Optik si-
nir tutulmasý sýktýr. Hastalarýn vizyonu saatler veya Görme alanýndaki defektlerin ortaya çýkarýlmasý lez-
günler içinde bozulur. Genellikle tek taraflýdýr. Bu yonun lokalizasyonu bakýmýndan nörolojide çok bü-
akut görme kaybý tablosuna optik nevrit adý verilir. yük önem taþýr. Þekil 8.4’ün incelenmesi okuyucuya
Lezyon papillada ise papilla sýnýrlarýnýn netliðini bu konuda yeterli bilgi verecektir. Burada, sadece bir-
kaybettiði (papilla ödemi) dikkati çeker. Vizyon bo- kaç terminolojik açýklama yapýlacaktýr.
zukluðu ve papilla ödeminin birlikte bulunduðu bu Hemianopsi: Bir görme alanýnýn nazal veya temporal
tabloya papillit denir. yarýsýný görememe.
Demiyelinizasyon optik sinirinin göz küresi arkasýn- Kuadrantanopsi: Görme alanýnýn dörtte birini gör-
daki bölümünde ise görme azalmasýna karþýn baþlan- meme. Görme defekti üstte ise üst, altta ise alt kuad-
gýçta papilla tamamen normal görünümdedir. Bu tab- rantanopsi denir.
loya da retrobülber nevrit adý verilmektedir. Optik
Homonim hemianopsi: Bir gözün temporal, öbür gö-
nevritteki vizyon kusuru mercekle düzeltilemez. An-
zün nazal yarýyý görememesi.
cak bir süre sonra görme keskinliðinde az veya çok bir
iyileþme görülür. Gerek papillit, gerekse retrobülber Homonim görme alaný defektleri, görülmeyen yarýnýn
nevritte zamanla papillanýn tümünün veya daha sýk saðda veya solda oluþuna göre adlandýrýlýr: Örneðin,
olarak temporal yarýsýnýn soluklaþtýðý dikkati çeker. sað homonim hemianopsi denince sað görme alanýnda

Kranyal Sinirler 55
temporal, sol görme alanýnda ise nazal yarýnýn görül- venlerin ödem yüzünden yer yer seçilemediði dikkati
mediði anlaþýlýr. Kuadrantanopsiler için de ayný adlan- çeker. Bazen bu görünüme kanamalar da eþlik eder.
dýrma kuralý geçerlidir. Yalnýz burada “üst” veya “alt” KÝBAS’a baðlý papilla ödemi baþlangýçta görmeyi boz-
kelimesini eklemek gerekir; sað üst homonim kuad- maz. Papillitte ise baþtan itibaren görme bozukluðu
rantanopsi, sol üst homonim kuadrantanopsi gibi. vardýr. KÝBAS uzun sürmüþse optik sinir telleri zaman-
Heteronim hemianopsi: Her iki gözün temporal veya la bozulur ve sekonder veya poststaz optik atrofinin
nazal yarýlarý görememesi. Bunlardan birincisine bi- (Þekil 8.9) yerleþmesiyle görme keskinliði azalýr.
temporal, ikincisine binazal hemianopsi denir. Bitem- KÝBAS deðiþik serebral olaylarda ortaya çýkabilen
poral hemianopsi chiasma opticum lezyonunu gösterir. bir sendromdur. Bunlarýn baþýnda tümör, hematom,
Özellikle hipofiz tümörlerinde görülür. kist, abse gibi beynin YKL’larý gelir. Beyin hastalýk-
Þekil 8.4’ün incelenmesinden anlaþýlacaðý gibi, ho- larýný inceleme metodlarýnýn yetersiz olduðu devirler-
monim hemianopsi tractus opticus’tan oksipital kor- de, örneðin bir beyin tümörü tanýsýný koyarken papil-
tekse kadar herhangi bir noktanýn lezyonunda ortaya la ödemi büyük aðýrlýk taþýyan bir bulguydu. Bugün,
BT/MR döneminden sonra, serebral YKL tanýsý ge-
çýkabilir. Bu farklý lokalizasyonlardaki hemianopsile-
nellikle fundus deðiþikliði ortaya çýkmadan konmak-
ri birbirinden ayýrmak için bazý kriterler kullanýlýr.
tadýr ve zaten doðru olaný da budur.
Burada sadece “makulanýn kurtulmasý=macular spa-
ring” adý verilen özellikten bahsedeceðiz. Bundan an-
laþýlan, görmeyen yarý alanda makulaya uyan santral III., IV. ve VI. KRANYAL SÝNÝRLER
bir bölgede vizyonun saðlam kalmasýdýr. Corpus geni- (N.Oculomotorius, N. Trochlearis,
culatum laterale’nin arkasýndaki lezyonlarda hemia-
nopik alanda maküler vizyon bozulmamýþtýr. Tractus
N.Abducens)
opticus hastalýðýnda ise hemianopsi maküler alaný da Bu üç sinir göz hareketlerini saðladýðýndan üçüne bir-
içine alýr (Þekil 8.4). den oküler motor sinirler adý verilir.

3- Gözdibi N. Oculomotorius: Çekirdeði mezensefalondadýr. Göz


küresini hareket ettiren altý kastan dördünü (m. rectus
Fundus oculi muayenesi nörolojik muayenenin en internus, superior, inferior ve obliquus inferior) in-
önemli ve vazgeçilmez noktalarýndan biridir (Þekil 8.6). nerve eder. Böylece göz küresinin içe, yukarý aþaðý ve
Papillanýn soluk ve sýnýrlarýnýn keskin oluþu primer yukarý-içe hareketlerini saðlar. Üst göz kapaðýný kal-
optik atrofiye yol açan direkt optik sinir basýsýný, sifi- dýrýr (m. levator palpebrae superior). Taþýdýðý para-
liz veya demiyelinizan bir hastalýðý, örneðin mültipl sempatik teller pupilla refleksinin eferent yolunu ya-
sklerozu düþündürür. parak ýþýk karþýsýnda pupillayý daraltýr (miyozis).

Baþ aðrýsý ve kusma ile birlikte giden KÝBAS’ýn gözdi- N. Trochlearis: Çekirdeði mezensefalondadýr. Saf
bi bulgusu ise papilla ödemidir (Þekil 8.7, 8.8). Fundu- motor bir sinirdir. Göz küresinin aþaðý-içe hareketini
sa bakýldýðýnda papilla sýnýrlarýnýn silindiði, ödem ne- saðlayan m. obliquus superior’u inerve eder.
deni ile papillanýn retinaya oranla daha kabarýk olduðu N. Abducens: Çekirdeði ponstadýr. Saf motor bir sinirdir.
ve normalde boylu boyunca izlenmesi gereken arter ve M. Rectus externus’u uyarak göz küresini dýþa çeker.

µ Þekil 8.6: Gözdibi-Normal. Papilla ve damarlar normal görünümde. Papilla ortasýnda fizyolojik çukur dikkati çekiyor (Ýstanbul
Týp Fakültesi Göz Hastalýklarý Anabilim Dalý Arþivi), (Renkli sayfalara bakýnýz).

µ Þekil 8.7: Gözdibi-Papilla Ödemi. Papilla bölgesi hiperemik, sýnýrlarý seçilmiyor (Ýstanbul Týp Fakültesi Göz Hastalýklarý Ana-
bilim Dalý Arþivi), (Renkli sayfalara bakýnýz).

µ Þekil 8.8: Gözdibi-Papilla ödemi. Papilla sýnýrlarý seçilmiyor. Papilla çevresindeki ödemli bölgede damarlar yer yer seçilmiyor.
Damarlarýn çevresinde kanama odaklarý var (Ýstanbul Týp Fakültesi Göz Hastalýklarý Anabilim Dalý Arþivi), (Renkli sayfalara
bakýnýz).

µ Þekil 8.9: Gözdibi-optik atrofi. Papilla soluk, arter ve venler ince görünümde (Ýstanbul Týp Fakültesi Göz Hastalýklarý Anabilim
Dalý Arþivi), (Renkli sayfalara bakýnýz).

56 Sinir Sistemi Semiyolojisi


Oküler motor sinirler beyin sapýndan çýktýktan sonra razlaþarak medyal longitudinal fasikulus lifleri (MLF) için-
sella turcica’nýn iki yanýnda yer alan kavernöz sinus de kontralateral okulomotor sinirin m. rectus medialis hüc-
içine girerler. Bu üç sinir kavernöz sinustan çýktýktan re grubuna ulaþýr. Böylelikle premotor bölgedeki frontal
konjuge bakýþ alaný uyarýldýðýnda her iki göz küresi uyarý-
sonra fissura orbitalis superior’dan geçerek orbitada
lan hemisferin karþý yönüne bakmýþ olur. Ponstaki PPRF’nin
göz kaslarýna daðýlýrlar (Þekil 8.3).
uyarýlmasý gözleri uyarýlan tarafa baktýrýr.
Göz küresi hareketlerinde amaç her iki gözden gelen gör-
me impulslarýnýn kiþinin baþ, göz hareketleri veya bakýlan
Ýþlevleri
nesnenin hareket etmesine raðmen sabit tutulmasýný saðla-
maktýr (optik fiksasyonu). Her iki gözden gelen görme im- Oküler motor sinirler göz kürelerinin her yöne hareke-
puslarýnýn sabit kalabilmesi için göz kaslarý ve her iki göz tini saðlar, üst göz kapaðýný kaldýrýr, pupillayý daraltýr.
küresinin birlikte hareketinin iyi koordine edilmesi gere-
kir. Okuler motor sinirlerin dengeli ve iþbirliði içinde çalýþ-
masýný korteks ve beyin sapýnda yer alan merkezler saðlar Muayenenin Amacý
(Þekil 8.10). Horizontal plandaki göz hareketlerinin supra- 1-Göz hareketlerini, 2- Gözkapaðýný ve 3- Pupillayý
nukleer kontrolunun kontralateral frontal lobda yer alan incelemek, 4- Varsa nistagmusu deðerlendirmek.
frontal konjuge bakýþ alaný frontal eye field bölgesinde
baþladýðý kabul edilir. Bu bölgeden kalkan kortikofugal lif-
1- Göz Hareketleri
ler horizontal plandaki sakkadik göz hareketlerini saðlar.
Premotor bölgeden kalkan kortikofugal lifler kapsula in- Göz küresinin içe hareketini m. rectus internus, dýþa
terna ön bacaðýndan geçer ve alt mezensefalon üst pons hareketini ise m. rectus externus saðlar. Bu kaslar test
bölgesinde çaprazlaþarak kontralateral ponsta altýncý sini- etmek için hasta içe ve dýþa baktýrýlýr. Göz küresini
rin nukleusu seviyesindeki pontine paramedian reticular
vertikal planda hareket ettiren kaslar göze ayný za-
formation’ya (PPRF) ulaþýr. Ponstaki bakýþ merkezinden
kalkan eferentler ipsilateral altýncý sinir çekirdeði ile doð- manda rotasyon hareketi de yaptýrýrlar. Bu nedenle,
rudan ve monosinaptik olarak sinaps yapar. PPRF’den kal- vertikal göz hareketlerini tek baþýna muayene etmek
kan diðer eferentler n.abducens nukleer kompleksindeki için göz küreleri bu kaslarýn rotasyon hareketini orta-
ara nöronlarla sinaps yaptýktan sonra pons düzeyinde çap- dan kaldýran bir pozisyona getirilir: Gözler dýþa bakar

Þekil 8.10: Göz küresi hareketlerinin kontrolü (Kaynak: http:// www.wfubmc.edu/neurology/tneuro.html).


FEF= Frontal Eye Field (frontal kojuge bakýþ alaný), MLF= Medial Longitudinal Fasciculus, PPRF= Pontine Paramedian
Reticular Formation, RMR= Sað medyal rektus, LLR= Sol lateral rektus, R= Sað, L= Sol.

Kranyal Sinirler 57
Þekil 8.11: Göz kürelerini hareket ettiren sinirler ve kaslarla hareket yönleri.

durumdayken (abduksiyon) m. rectus superior yuka-


rýya m. rectus inferior ise aþaðýya baktýrýr. Oblik kas-
lar ise gözler içe bakarken (adduksiyon) test edilir.
Bu sýrada aþaðý bakýþý m. obliquus superior, yukarý
bakýþý ise m. obliquus inferior saðlar (Þekil 8.11).
Bu duruma göre:
Dýþ rektus kasý veya onu uyaran VI. sinir paralizisinde
gözküresi dýþa doðru hareket edemez (Þekil 8.12).
Dördüncü sinir felcinde hasta aþaðý-içe bakamaz. Özel-
likle merdiven inerken çift görmeden yakýnýr. Üçüncü
sinir paralizisinde hasta yukarý ve aþaðý bakamaz. Bu
en iyi þekilde göz abduksiyondayken tesbit edilir. Ayrý-
ca içe bakýþ bozulur. Bu bulgulara, ilerde söyleneceði
gibi ptoz ve midriyazis de eþlik eder (Þekil 8.13).
Oküler motor sinirlerin felcinde hastalar diplopiden Þekil 8.12: Sol n. abducens felci olan bir hastanýn saða ve sola
bakýþý.
yakýnýrlar.

Patolojik Durumlar basýnç nedeniyle aksar. KÝBAS’lý bir hastada tek baþý-
na n. abducens felcinin lokalizasyon deðeri yoktur.
Bu üç sinirin felcinde lezyon ya bu sinirlerin beyin
sapýndaki çekirdeðinde veya beyin sapýndan kaslara Ýzole n. trochlearis paralizisi son derece nadir görülür.
kadar olan parçasýndadýr. Oküler motor sinirlerin bir- Ýzole n. oculomotorius felci mezensefalon lezyonla-
likte tutulmalarý yakýn komþuluk gösterdikleri sinus rýnda ve intrakranyal anevrizmalarda ortaya çýkar.
cavernosus veya fissura orbitalis superior bölgesi Supratentoryel YKL’de temporal lob fýtýklaþmasýna
hastalýklarýný düþündürür. baðlý olarak III. kranyal sinir felci görülebileceðinden
Bölüm 15’te söz edilmiþtir.
N. Abducens’in izole felci deðiþik etyolojilere baðlý
pons lezyonlarýnda görülebileceði gibi kafaiçi basýn- Normalde her iki göz birlikte hareket ederler. Buna
cýnýn arttýðý durumlarda da ortaya çýkabilir. Yani konjüge göz hareketleri denilmektedir
KÝBAS’a neden olan proçes n. abducens’i doðrudan Göz kürelerinin birlikte hareketini saðlayan baðlantýlardan
doðruya hastalandýrmadýðý halde sinirin iþlevi yüksek MLF lezyonunda oküler motor sinirlerin çekirdekleri ara-

58 Sinir Sistemi Semiyolojisi


Þekil 8.13: Sað III. sinir felci.
A. Hasta karþýya bakýyor. Saðda ptoz izlenmekte.
B. Hasta karþýya bakarken; sað göz kapaðý kaldýrýldýðýnda midriazis ve gözün dýþa kaymýþ pozisyonu dikkati çekiyor.
C. Hastanýn sola bakmasý isteniyor. Sað göz içe gelmiyor
D. Saða bakýþ.
E. Yukarýya bakýþ. Sað göz yukarý bakamýyor.
F. Aþaðýya bakýþ. Sað göz aþaðý bakamýyor.

sýndaki iliþki bozulduðundan gözlerin konjüge bakýþý bo- istemli olarak kaldýrýr. Bu iki tip ptoz arasýnda baþka
zulur. Örneðin, saðda MLF lezyonu olan bir hasta sola farklar da tesbit edilebilir: Okulomotor sinir felcine
baktýrýldýðýnda sað göz içe gelmez ve dýþa bakan sol gözde baðlý ptoza gözkapaðý kaldýrýlýnca pupillanýn geniþ
nistagmus ortaya çýkar. Buna internükleer oftalmopleji adý
olduðu (midriyazis); gözün yukarý, aþaðý ve içe hare-
verilir (Þekil 8.14). Ýnternükleer oftalmopleji beyin sapýný
tutan vasküler ve demiyelinizan hastalýklarda (multipl ketlerinin bozulduðu görülür. Sempatik felçte ise pu-
skleroz gibi) ortaya çýkan önemli bir lokalizasyon bulgusu- pilla daralmýþtýr (miyozis), enoftalmi vardýr. Göz kü-
dur. Ponstaki bir lezyon MLF ile birlikte ayný taraftaki resi hareketleri ise normaldir.
PPRF bölgesini içine alacak olursa bu kez hastanýn lezyon
tarafýna konjuge bakýþ yapmasý istendiðinde bakamayacaðý Gözkapaðýnýn normalden daha açýk olduðu durumda
gibi lezyonun karþý tarafýna baktýrýldýðýnda abduksiyon kapak retraksiyonundan söz edilir. Genellikle hiper-
yapmasý gereken göz küresi dýþa hareket ederken lezyon tiroidide görülür.
tarafýndaki gözün içe gelmediði (adduksiyon yapamadýðý)
görülecektir. Diðer bir deyiþle böyle bir hastanýn horizon- Sinir-kas iletisinin bozulduðu hallerde de, örneðin
tal göz hareketlerinden sadece lezyonun karþý tarafýna bak- myasthenia gravis’te göz hareketlerinde bozukluk olur,
ma sýrasýnda abduksiyon yapmasý gereken gözünü hareket gözkapaðý düþer, hasta çift görmeden yakýnýr. Burada
ettirebilmesi dýþýndaki horizontal göz hareketlerinin orta- oküler kaslarýn dýþýndaki kaslarda da (yutma, ses telle-
dan kalktýðý görülecektir. Bu tip konjuge bakýþ felcine ri, boyun ve ekstremite kaslarý) kolay yorulma dikkati
Fisher’in “birbuçuk sendromu” adý verilir. Baþlýca ponsu
çeker. Kuvvetsizlik genellikle akþama doðru artar. Bazý
tutan iskemik vasküler olaylarda görülür (Þekil 8.15).
hastalarda myasthenia gravis’in ilk ve tek belirtisi yor-
2- Gözkapaðý gunlukla ortaya çýkan ptoz olabilir. Bazý hastalarda ise
ptozun nedeni göz kaslarýnýn primer hastalýðýdýr; okü-
N. Oculomotorius, m. levator palpebrae superioris’i
ler miyopati ve miyotonik distrofide olduðu gibi.
uyararak gözkapaðýný kaldýrýr. Felcinde ptoz görülür.
Ancak gözkapaðýný kaldýran ve sempatik sinirler tara-
3. Pupilla
fýndan inerve edilen bir kas daha vardýr (tarsal kas).
Bu nedenle, sempatik liflerin felcinde de hafif bir Pupillanýn ýþýkta ve yakýna bakarken daralmasýný, bu-
ptoz görülür. Ancak bu durumda hasta gözkapaðýný na karþýlýk karanlýkta ve uzaða bakarken geniþlemesi-

Kranyal Sinirler 59
Þekil 8.14: Ýnternükleer oftalmopleji (Kaynak: http://www.wfubmc.edu/neurology/tneuro.html) (Kýsaltmalar için bkz. Þekil 8.10).

Þekil 8.15: Birbuçuk sendromu (Kaynak: http://www.wfubmc.edu/neurology/tneuro.html) (Kýsaltmalar için bkz. Þekil 8.10).

60 Sinir Sistemi Semiyolojisi


ni otonom sinir sistemi saðlar. Iþýk refleksinin getirici
yolu optik sinir, götürücü yolu ise n.oculomotorius
içindeki parasempatik liflerdir. Sonuçta m. sphincter
pupillae kasýlarak pupillayý daraltýr (Þekil 8.16).
Bu nedenle III. kranyal sinir felcinde pupilla midriya-
tiktir, ýþýða cevap vermez. Böylece, dilate, fikse bir
pupilla tesbit edilir. Midriyazisin tek baþýna görüldü-
ðü durumlarda ilk sorulacak þey göze midriyatik ilaç
damlatýlýp damlatýlmadýðýdýr. Þekil 8.17: Solda travmatik total brakiyal pleksus lezyonu ve
Pupillayý geniþleten m. dilator pupillae sempatik si- multipl radiks avulsiyonlarý olan hastada sol Claude Bernard-
Horner sendromu.
nirler tarafýndan inerve edilir. Felcinde pupilla miyo-
tiktir. Buna yarý ptoz, enoftalmi, ayný taraf yüz yarý- ayný taraftaki ýþýk refleksi (direkt ýþýk refleksi) bozul-
sýnda terleme azlýðý da eþlik eder. Bu tabloya Claude duðu gibi karþý taraftaki pupilla da cevapsýzdýr. Yani
Bernard-Horner sendromu (Þekil 8.17) denir. Sem- endirekt veya konsansüel ýþýk refleksi de kaybolmuþ-
patik zinciri bastýran akciðer apeksi urlarýnda, boyun tur. Buna karþýlýk, karþý göze ýþýk tutulmasý her iki pu-
yaralanmalarý ve bu bölgenin diðer patolojilerinde pillanýn daralmasýna neden olur. 2- N. Oculomotorius
görülür. Bazen de sempatik teller beyin sapýndan ge- felci varsa. Bu halde o gözün direkt ve endirekt ýþýk
çerken veya C8, D1 medulla segmentlerindeki mer- refleksleri alýnmaz. Parasempatik yolu saðlam olan
kezinde (cilio-spinal merkez) tutulur. karþý taraftaki gözde ise her iki refleks de alýnýr.
Tek baþýna ileri derecede miyotik bir pupillaya glo- Pupillanýn mesafeye cevabý hasta yakýna ve ardýndan
kom tedavisi amacýyla gözüne pilokarpin damlatan da uzaða baktýrýlarak aranýr. Bu sýrada gözbebeðinin
kiþilerde rastlanýr. ilkin daraldýðý, sonra da geniþlediði görülür.
Pupillanýn ýþýða cevap vermemesi iki durumda görü- Bazen pupilla ýþýða cevap vermezken mesafeye ceva-
lür: 1-Iþýk düþürülen gözde amoroz varsa. Bu halde býnýn korunduðu görülür. Bu durumda pupillalar ço-

Þekil 8.16: Pupillanýn sempatik ve parasempatik innervasyonu (Kaynak: http://www.wfubmc.edu/neurology).

Kranyal Sinirler 61
ðu kez miyotik, kenarlarý düzensiz ve anizokoriktir.
Buna Argyll Robertson pupillasý adý verilir. Genellik-
le sinir sistemi sifilizinde görülen bir bulgudur.
Bazen de tek yanlý midriyazisle birlikte o gözün ýþýða
cevabýnýn yavaþ ve çok azalmýþ olduðu görülür. Bu
hastalarda genellikle patella ve aþil refleksleri kay-
bolmuþtur. Tonik pupilla veya Adie (*) sendromu adý
verilir. Nadir görülen daha çok genç kadýnlarda rast-
lanan bir sendromdur (Þekil 8.18).

4. Nistagmus
Genel Bilgiler
Nistagmus, gözkürelerinin istemsiz bir hareketedir.
Bu hareket, büyük çoðunlukla gözler bir yöne doðru
bakarken ortaya çýkar. Gözler nötral pozisyondayken
nistagmus görülmesi nadirdir.
Nistagmus oldukça kompleks bir anatomi-fizyolojik Þekil 8.18: Saðda Adie pupillasý. Üstte hafif ýþýk altýnda her iki
mekanizmanýn herhangi bir noktasýndaki bozuklukta pupillanýn görünüþü. Ortadaki resimde sol göze, alttaki resimde
ortaya çýkar. Bu yapýlar retina, göz kaslarý, labirent, sað göze ýþýk verilmiþ.
vestibüler sinir ve nüveleriyle bunlarýn beyin sapý ve yan ambliyopilerde, albinizmde ve uzun yýllar maden
serebellumla yaptýðý santral baðlantýlardýr. Boyun kas- ocaklarýnda karanlýkta çalýþan iþçilerde görülür. Bu
larýndan kalkan proprioseptiv impulslarla ilgili strük- tip nistagmuslara seyrek olarak rastlanýr ve sinir heki-
türleri de bu arada saymak gerekir. Klinikte görülen mini ilgilendirmez. Nörolojik hastalýklardaki nistag-
nistagmuslar büyük bölümü itibariyle vestibüler sis- mus yavaþ ve hýzlý fazlarý olan sýçrayýcý nistagmustur.
tem ve bunun beyin sapý ve serebellumla olan santral
koneksiyonlarýndaki lezyonlardan kaynaklanýr. Uyaranla Ortaya Çýkan ve Spontan Nistagmus:
Nistagmusta göz kürelerinin gidip-gelme hareketi Nistagmus, normal insanlarýn bazý uyaranlara karþý
baþlýca iki tiptedir. 1- Pandüler nistagmus: Burada gi- verdiði fizyolojik bir cevap olarak ortaya çýkabilir.
dip-gelme hareketinin geniþliði birbirine eþittir. Göz Hýzla giden trendeki insanýn manzarayý izlerken orta-
bir sarkaç gibi hýzla iki yana gidip-gelir. 2- Sýçrayýcý ya çýkan nistagmus bunun bir örneðidir. Buna optoki-
nistagmus (Jerk nytagmus): Buna fazik nistagmus da netik veya optikokinetik nistagmus denir. Baþka bir ör-
denir. Burada gidip-gelme hareketinin iki komponen- nek de dýþkulak yoluna sýcak veya soðuk su sýkýldý-
ti vardýr: A. Gözleri bir yana doðru çeken yavaþ faz. ðýnda veya Bárány (**) koltuðunda döndürüldüðünde
B. Bu hareketin ters yönüne doðru kesikli hareketler- görülen nistagmustur. Kalorik ve rotatuar testlerin kli-
den oluþan hýzlý faz. nikte labirentin durumunu tesbit için kullanýldýðýný bi-
liyoruz. Bunlarýn tümüne uyaranla ortaya çýkan nistag-
Gerçekte asýl nistagmus yavaþ faz hareketidir. Hýzlý faz mus (induced nystagmus) adý verilir ve fizyolojik bir
göz kürelerinin bir kompansasyon ve düzeltme reaksi- olaydýr. Patolojik olan nistagmus böyle bir uyaran ol-
yonudur. Fakat nistagmuslarý tanýýmlarken hýzlý faza madan ortaya çýkan nistagmustur. Buna spontan nis-
göre adlandýrmak adet olmuþtur.
tagmus adý verilir. Spontan nistagmus nadiren hastanýn
Burada bir noktaya dikkati çekmek yerinde olur: Pan- gözleri nötral pozisyonda iken, sýklýkla da bir yöne
düler nistagmuslar erken çocukluk yaþlarýnda baþla- doðru bakarken görülür.
* William John ADIE (1886-1935): Avustralya’da doðdu Londra’da nörolog olarak çalýþtý. Narkolepsi konusunda araþtýrma-
larý vardýr. Geniþ ýþýða güç cevap veren, tonip pupilla ve tendon reflekslerinin kaybýndan oluþan Adie Sendromuna adýný ver-
miþtir. Birinci Dünya Savaþýnýn ilk zehirli gaz hücumlarýndan birinde cephede icat ettiði, idrarla ýslatýlmýþ ilkel bir maskeyle
birçok askerin hayatýný kurtardýðý bilinmektedir.

** Robert BARANY (1876-1936) (63. sayfaya bakýnýz). è

62 Sinir Sistemi Semiyolojisi


Lezyonun Lokalizasyonuna Göre Bunun istisnasý akustik nörinomadýr. Buradaki nistag-
Baþlýca Nistagmus Tipleri: mus labirent tipindedir. Fakat tümörün zamanla V. ve
VII. kranyal sinirleri etkilemesiyle ayný taraf kornea
Ambliyopiye baðlý nistagmuslarýn sinir hastalýklarýy-
refleksinde azalma, yüzde hipoestezi; ayrýca ipsilateral
la ilgili olmayan bir grup oluþturduðunu ve bunlara
serebellar sendrom gibi nörolojik bulgular görülebilir.
pandüler nistagmus adý verildiðini söylemiþtik. Pan-
düler nistagmuslar bir yana býrakýldýðýnda iki büyük f. Özellik gösteren labirent kaynaklý bir nistagmus
spontan nistagmus grubu geriye kalmaktadýr. A. La- olan benign paroksismal pozisyonel nistagmus n. sta-
birent kaynaklý nistagmus, B. Santral sinir sistemi to-acusticus anlatýlýrken ele alýnacaktýr.
hastalýklarýnda görülen nistagmus. Her iki gruptaki B. Santral sinir sistemi hastalýklarýndaki nistagmus
nistagmuslar da sýçrayýcý tiptedir. baþlýca beyin sapý ve serebellum hastalýklarýnda görü-
A. Labirent kaynaklý nistagmus iç kulaktaki vestibu- lür. Mültipl skleroz, nörolojik hastalýklar arasýnda en
lumun ve vestibüler sinirin hastalýklarýnda görülür. sýk rastlanan nistagmus nedenlerinden biridir. Sinir
Travma, Meniere Hastalýðý, labirentit, vestibüler nö- sisteminin vasküler, tümoral, iltihabi ve bazý dejene-
ronit gibi hastalýklarý bu arada sayabiliriz. Bu tip nis- ratif hastalýklarýnda da nistagmus ortaya çýkar. Bu
tagmusun özellikleri þunlardýr: nistagmusun özellikleri þunlardýr:
a. Labirent destrüksiyonunda nistagmusun hýzlý fazý a. Nistagmusun hýzlý fazý bakýþ yönüne doðrudur.
saðlam kulaða doðrudur. b. Yani, hýzlý faz yön deðiþtirir. Saða bakarken saða,
b. Tek yanlý lezyonlarda hýzlý faz yön deðiþtirmez. Ya- sola bakarken sola vuran nistagmus görülür. Nöroloji
ni nistagmusun vuruþ yönü hasta hangi yöne bakarsa kliniklerinde görülen nistagmuslarýn büyük çoðunlu-
baksýn ayný kalýr. Örneðin sað labirenti harap olan bir ðu iþte bu sýçrayýcý, yönü bakýþ istikametine göre de-
kiþide nistagmusun hýzlý fazý sola doðrudur. Baþka bir ðiþen ve hýzlý fazý bakýþ yönüne doðru olan, baþka bir
deyiþle hastada saðlam olan sol kulaða doðru vuran deyiþle bakýþ yönüne varan nistagmus tipindedir.
nistagmus vardýr. Hasta ister sað ister sol kulak yönüne c. Serebellum hastalýklarýnda da nistagmus bakýþ yö-
baksýn nistagmus daima sola vurur. (Sinir sistemi has- nüne doðru vurur. Fakat nistagmusun amplitüdü lez-
talýklarýnda ise nistagmusun hýzlý fazý bakýþ yönüne yon tarafýna bakarken daha büyüktür.
doðrudur, yani bakýþ istikametine göre deðiþir).
d. Beyin sapý ve serebelluma ait nörolojik belirtilerin
c. Yalnýz burada bir özellik dikkati çeker. Hasta sað- görülmesi nistagmusun santral kaynaklý olduðunu gös-
lam tarafa bakarken görülen nistagmusun amplitüdü, terir.
lezyonlu kulak tarafýna bakýþta ortaya çýkan nistag-
e. Santral nistagmusta tinnitus ve iþitme kaybý görül-
musun amplitüdünden daha büyüktür.
mez. Vertigo olabilir, fakat genellikle labirent lezyon-
d. Tinnitus, iþitme kaybý ve vertigo daha çok labirent larýndaki kadar sýk ve þiddetli deðildir.
nistagmuslarýna eþlik eder.
f. Medial longitudinal fasciculus (MLF) lezyonlarýn-
e. Nistagmusun yanýsýra nörolojik bulgu görülmez. da görülen nistagmus sadece abduksiyon yapan göz-

è ** Robert BARANY (1876-1936): Macar asýllý Viyanalý otolojist. Bir ara Kraepelin’in kliniðinde nö-
rolojiyle ilgilendi. Sigmund Freud de hocalarý arasýndadýr. Freud derslerinde “Rüyalarýn arzunun
ifadesi” olduðunu söylüyor ve ekliyordu: “Yorumlayamadýðýnýz bir rüyanýz olursa gelip beni gö-
rün.” Bárány bir gün Freud’e gitti ve “arzu” ile hiç iliþkisi olmayan bir rüyasýný anlattý. “Çok basit”
diye cevap verdi Freud, “Arzunuz, benim ileri sürdüðüm fikri çürütmektir.”
Bárány’nin en önemli çalýþmasý vestibüler sistemin fizyolojisi, muayene metodlarý ve patolojisi ala-
nýndadýr. Bin dokuzyüz on dört yýlýnda bu konudaki katkýlarý nedeniyle Nobel Týp ödülüne layýk gö-
rüldü. Oysa Bárány o tarihte Birinci Dünya Savaþýna katýlmýþ ve Ruslara esir düþmüþ bulunuyordu.
Ýsveç Prensi Carl’ýn Çarýn nezdindeki giriþimleriyle serbest býrakýldý ve ömrünün geri kalan yýllarýný
Upsala Üniversitesi Otoloji Kürsüsü Baþkaný olarak Ýsveçte geçirdi.
Serebellumda somatotopik lokalizasyon, beyincik ve beyin abseleri uðraþtýðý konular arasýndadýr.
Ayrýca dünya barýþý ile ilgili dernek çalýþmalarý yaptý. Uykusuzluðu ve unutkanlýðý da meþhurdur.
Hayatýnýn son birbuçuk yýlýnda dayanýlmaz talamik aðrýlar çektiði söylenir.

Kranyal Sinirler 63
dedir. Örneðin MLF’in sað bölümünde bir lezyon dünün büyüdüðünü söylemiþtik. Bu husus da kayde-
olan hastada sola bakmak istediðinde sað gözün ad- dilmelidir.
duksiyon yapmadýðý görülür. Abduksiyon yapan sol
d. Normal kiþilerde yana bakýþ aþýrý bir dereceye va-
gözde ise bakýþ yönüne vuran kaba bir nistagmus dik-
rýrsa göz kaslarýnýn zorlanmasýndan kaynaklanan ve
kati çeker. Tek gözde görülen bu nistagmusa disosye
nistagmusu hatýrlatan göz hareketleri görülür. Buna
veya ataktik nistagmus adý verilir.
uca bakýþ nistagmusu (end point nystagmus) denir.
Nistagmusta Göz Hareketinin Planý: Patolojik anlamý yoktur.
Sýçrayýcý nistagmuslarda hareket horizontal, vertikal e. Özellikle dýþ rektus kasý zaafý olan kiþiler o yöne ba-
veya rotatuar plandadýr. Nistagmusun planý altta ya- karken düzensiz bir nistagmus ortaya çýkabilir. Pare-
tan patolojinin lokalizasyonu açýsýndan bir ölçüde fi- tik nistagmus denen bu belirti patolojik önem taþýmaz.
kir verebilir:
a. Horizontal nistagmus: Bütün vestibüler ve santral
V. KRANYAL SÝNÝR (N. Trigeminus)
lezyonlarda görülür.
b. Vertikal nistagmus: Beyin sapý lezyonlarýnda (mül- Motor ve duyusal iþlevi olan mikst bir sinirdir.
tipl skleroz, ensefalit, vasküler olaylar) görülür. Verti- Duyusal Parça
kal nistagmusun bir þekli olan “aþaðý vuran nistag-
Üç çekirdeði vardýr (Þekil 8.1).
mus”a da (downbeat nystagmus) alt beyin sapý hasta-
lýklarýnda, bu arada kranyo-servikal bölge anomalile- 1- Mezensefalik nukleus: Çiðneme ve göz kaslarýn-
rinde rastlanýr. dan kalkan proprioseptiv impulslarý alýr.
c. Rotatuar nistagmus. Genellikle labirent lezyonlarý- 2- Esas duyusal çekirdek: Ponstadýr. Yüzden kalkan
nýn akut döneminde görülür. Uzun süren rotatuar nis- dokunma duyusu liflerini alýr.
tagmusta ise beyin sapýndaki vestibüler nüveler akla 3- Spinal nukleus: Ponstan m. spinalis’in üst seg-
gelmelidir. mentlerine kadar uzanýr. Aðrý ve ýsýyla ilgilidir.
d. Alkol, barbütirik asit ve bir epilepsi ilacý olan hidan-
Duyusal ganglion os petrosum üzerinde bulunan
toin intoksikasyonunda nistagmus genellikle horizon-
Gasser ganglionudur. N. Trigeminus’un üç dalý vardýr:
tal plandadýr. Bazen de vertikal nistagmus görülür.
N. Ophthalmicus, n. maxillaris ve n. mandibularis.

Nistagmus Muayenesi Motor parça

a. Hastanýn gözleri nötral pozisyonda iken nistagmus Nukleusu ponstadýr (Þekil 8.1). Motor teller n. mandi-
varsa kaydedilir. Bu tip nistagmuslarýn büyük bölü- bularis içinde çiðneme kaslarýna gider. N. Trigmi-
mü pandüler nistagmuslardýr. nus’un dallarý kafa tabanýný ayrý ayrý deliklerden terk
eder. Bunlardan n. ophthalmicus III., IV., ve VI. kran-
b. Hasta hekimin parmaðýný izleyerek saða, sola, yu- yal sinirlerle birlikte kavernöz sinus ve fissura orbita-
karý ve aþaðý baktýrýlýr ve gözlerin çevrildiði yöne lis superior’dan orbitaya girer. Maksiler sinir foramen
doðru bir süre bakmasý istenir. Bu bakýþ yönlerinden rotundum, mandibuler sinir de foramen ovale’den ka-
birinde nistagmus ortaya çýkýyorsa kaydedilir. Örne- fatasý dýþýna çýkar (Þekil 8.3).
ðin: “Sola bakýþta bakýþ yönüne vuran nistagmus”.
Burada “sola vuran” ýn anlamý “hýzlý fazý sola doðru
olan” demektir. Nörolojik hastalýklarda görülen nis-
Ýþlevi
tagmuslarýn büyük çoðunluðunun bu gruptan olduðu- Yüz, saçlý derinin ön bölümü, göz, aðýz, burun ve para-
nu ve hýzlý fazýn bakýþ yönüne doðru olduðunu, yani nazal sinuslarýn mukozasýyla dilin 2/3 ön bölümünden
istikametinin bakýþ yönüne göre deðiþtiðini söylemiþ- kalkan tüm duyu modalitelerini beyin sapýndaki duyusal
tik. Bu nedenle, “Bakýþ yönüne vuran nistagmus” ifa- çekirdeklere taþýr (Þekil 7.4, Þekil 7.5 ve Þekil 8.19).
desi genelikle yeterlidir. Ayný yüz yarýsýndaki çiðneme kaslarýný inerve eder.
c. Bakýþ yönüne vuran nistagmuslarýn bazen bir yana Kornea refleksinin getirici, çene refleksinin hem geti-
doðru bakarken daha belirgin hale geldiðini, amplitü- rici hem de götürücü yolunu oluþturur.

64 Sinir Sistemi Semiyolojisi


lezyonu sonucu ipsilateral yüz yarýsýnda sadece aðrý
ve ýsý duyusunun kaybolmasýdýr. Bu nüve, karþý vücut
yarýsýndan gelen aðrý ve ýsý duyusunu taþýyan lateral
spino-talamik traktusa yakýn olduðundan ortaya çý-
kan duyu kusuru ayný taraf yüz yarýsýnda ve karþý vü-
cut yarýsý ile ekstremitelerinde, yani çapraz bir aðrý-
ýsý duyusu kaybý þeklindedir. Bu bulgulara, bu bölge-
nin anatomisi gereði genellikle ipsilateral serebellar
sendrom, Horner sendromu, yutma ve fonasyon ku-
surlarý eklenir. Bu bulgular Wallenberg sendromu adý
verilen vasküler bir beyin sapý sendromunu oluþturur
(Bölüm 7’ye bakýnýz).
Sinirin üç dalý Gasser ganglionundan sonra birbirin-
Þekil 8.19: Dilin duyu ve tad sinirleri den ayrýldýðý için duyu kusuru tek bir dala sýnýrlý ka-
labilir. Böyle durumlarda diðer nöral yapýlara ait be-
Muayene lirtiler de lokalizasyona yardým eder. Örneðin, oftal-
N. Trigeminus’a ait yüz bölgesinin duyusu genel yü- mik dal, III., IV., ve VI. sinirlerle kavernöz sinus ve
zeysel duyu muayenesinin yapýldýðý þekilde pamuk fissura orbitalis superior’da komþuluk yaptýðý için bu
(dokunma), iðne (aðrý) ve sýcak soðuk tüplerle (ýsý) iki noktadaki lezyonlarda tüm göz hareketlerinin kay-
yapýlýr. Muayene sýrasýnda sað ve sol yüz yarýsýna ait bý (total oftalmopleji) ve ptozun yanýsýra alýnda duyu
duyu hastaya sorularak karþýlaþtýrýldýðý gibi trigemi- kusuru görülür.
nal sinirin uç dallarý olan oftalmik, maksiller ve man- Kornea refleksinin aferent yolunun trigeminal sinir
dibüler alanlar arasýnda bir fark olup olmadýðý da so- olduðunu söylemiþtik. Bazý hallerde bir tarafta kor-
rulmalýdýr. nea refleksinin alýnmayýþý V. kranyal sinir lezyonu-
N. Trigeminus gözden gelen yüzeysel duyuyu da taþý- nun ilk ve tek bulgusu olabilir.
dýðýndan kornea refleksinin getirici yolunu oluþturur. Varicella-Zoster virusunun Gasser ganglionuna yerleþ-
Ucu inceltilmiþ ve hastanýn göremiyeceði pozisyonda mesiyle oftalmik zona görüldüðünden “Duyu Kusurla-
-örneðin hasta muayene edilen gözün karþý tarafýna rý” bölümünde sözedilmiþti. Burada, aðrýyla birlikte
baktýrarak- bir pamuk parçasý korneaya deðdirilir. alýn ve kornea üzerinde veziküller dikkati çeker. Kör-
Normal cevap her iki gözün kapanmasýdýr. Göz kapa- lüðe sebep olabilir.
ðýný kýrpma iþlevini, refleksin götürücü yolunu oluþ-
turan n. facialis gerçekleþtirir. Trigeminal sinirin en sýk görülen hastalýðý olan trige-
minus nevraljisi de Bölüm 7’de ele alýnmýþtýr.
Motor iþlev muayenesinde ise hekim iki elini karþý-
lýklý olarak maseter ve daha sonra temporal kaslar N. Trigeminus’un motor bölümü de birlikte hastalý-
üzerine koyarak hastanýn çenesini sýkmasýný ister. ðýnda duyu kusurunun yanýsýra temporal ve masseter
Böylelikle kaslarýn kitlesi ve eþit kasýlýp kasýlmadýðý kaslarýnda atrofi görülür. Hasta aðzýný açtýðýnda çene
deðerlendirilir. Daha sonra hastaya aðzýný açmasý hasta tarafa doðru kayar.
söylenir. Çiðneme kaslarýnda zaaf varsa alt çenenin,
kuvvetsizlik olan tarafa doðru kaydýðý görülür. Örne- VII. KRANYAL SÝNÝR (N. Facialis)
ðin, sað n. trigeminus lezyonunda aðýz açýlýnca çene
saða kayar. Baþlýca motor bir sinirdir. Az sayýda duyusal sinir lifi
taþýr. Ayrýca parasempatik fonksiyonu da vardýr.
Patolojik Durumlar Motor ve duyusal çekirdekleri ponsta yeralýr (Þekil
Trigeminal sinirin beyin sapý içinde yaygýn bir duyu- 8.1). Sinir beyin sapýný terk ettikten sonra petroz ke-
sal nukleus kompleksi bulunduðu için buradaki lez- miðin içindeki Fallop kanalýna girer. Kanalý geçip fo-
yon bütün duyu modalitelerini birlikte tutmayabilir. ramen stylomastoideum’dan çýkarak yüz kaslarýna
En sýk görülen bozukluk sinirin spinal çekirdeðinin daðýlýr.

Kranyal Sinirler 65
Ýþlevi Yüz kaslarýnýn iki yanlý zaafýna myasthenia gravis ve
bazý tip kas distrofilerinde de rastlanýr.
Yüz kaslarýný inerve eder. Dýþkulak yolunda ufak bir
alanýn duyusunu saðlar. Dilin 2/3 ön bölümünün tad
almasýyla ilgilidir (Þekil 8.19). Submandibüler ve VIII. KRANYAL SÝNÝR
sublingual tükrük bezlerine parasempatik teller taþýr. (N. Stato-Acusticus)
Kornea refleksinin götürücü yolunu oluþturur.
Sekizinci kafa çifti iþitmeyi saðlayan n. cochlearis ile
Muayene dengeyi saðlayan n. vestibularis’ten oluþur. Bu iki si-
nir iç kulakta yer alan koklea ve vestibülden baþlar,
Hastayla konuþurken bile motor fonksiyon bakýmýn- ponstaki duysal çekirdeklerde sonlanýrlar. Ponsta kok-
dan bazý ipuçlarý elde edilebilir. Aðýzdaki asimetri, leer nukleuslardan kalkan iþitme yollarýnýn büyük kýs-
komisürün gülerken bir tarafa kaymasý ilk fasyal pa- mý çaprazlaþarak temporal lobdaki iþitme korteksine
rezi izlenimlerini saðlar. projete olur. Vestibüler çekirdekler ise serebellum, m.
Belirgin olmayan periferik tipte yüz parezilerinde göz- spinalis ve gözlerin konjüge hareketleriyle ilgili anato-
lerin kýrpýlmasý sýrasýnda gözkapaðý hareketinin bir ta- mik yapýlarla baðlantýlýdýr. Vestibüler yollarýn da tem-
rafta geri kalmasý o taraftaki zaafýn tek belirtisi olabilir. poral loblara kadar ulaþtýðý ileri sürülmektedir.
Yüzün üst bölümünde ait kaslarýn muayenesinde has- Sekizinci kranyal sinirin temporal kemikteki canalis
tanýn kaþlarýný kaldýrmasý, çatmasý, gözlerini kapat- acusticus internus içinde n. facialis ile yakýn komþu-
masý; yüzün alt yarýsýný için de diþlerini göstermesi, luðu vardýr.
ýslýk çalmasý ve aðzýný açmasý istenir. Bu sýrada yü-
zün sað ve sol yarýsýnda hareketlerin ayný kuvvetle Ýþlevi
yapýlýp yapýlmadýðýna, bir asimetri bulunup bulunma-
dýðýna dikkat edilir (Þekil 3.3). Ýþitme ve denge.

Tat muayenesinde dört temel tat test edilir. Tatlý için


þeker, tuzlu için tuz, ekþi için limon, acý için de kinin Muayenenin Amacý
eriyiði kullanýlýr. Hastanýn dili ucundan tutur, kurula- Varsa, iþitme kaybýnýn tek veya iki taraflý olduðuna
nýr ve dilin kenarýna bu solüsyanlardan birine batýrýl- karar vermek. Lezyonun ortakulak veya kokleer si-
mýþ bir pamuk parçasý dokundurulur. Hasta konuþ- nirde olduðunu tesbit etmek.
maz, cevabýný önünde bulunan dört tattan biri yazýlý
kartý iþaret ederek bildirir. Her test arasýnda aðýz suy- Vestibüler sistem bozukluðunun içkulak, vestibüler
la çalkalanýr. sinir veya beyin sapýndaki lezyona baðlý olduðuna
karar vermek.
Patolojik Durumlar
Muayene
Fasyal sinir felci bölümünde ele alýnmýþtýr. Orada,
santral ve periferik olmak üzere iki tip yüz felci bu- Tam bir iþitme muayenesi bir KBB uzmanýnca yapý-
lunduðunu, santral tipte olanda yüzün sadece alt bö- labilir. Bununla beraber yatak baþýnda yapýlan birkaç
lümünde zaaf görüldüðünü, periferik yüz felcinde ise test sinir hekimine oldukça deðerli bilgiler verir.
yüzün alt ve üst yarýsýndaki bütün kaslarýn tutulduðu- Hastanýn kulaklarýný teker teker kapayarak fýsýltýyla
nu söylemiþtik. yapýlan bir muayenede hipoakuzi tesbit edilirse iþitme
Periferik fasyal paralizi iki yanlý ve simetrik olduðun- kaybýnýn tipinin tayinine çalýþýlýr. Ýki tip iþitme kaybý
vardýr: 1- Orta kulak tipi saðýrlýk. Buna iletim veya
da deðerlendirmek oldukça güçtür. Göz kýrpmada ka-
kondüksiyon tipi saðýrlýk da denir. 2- Sinirsel tipte ve-
paklarýn yavaþ hareketi, mimiksiz bir yüz dikkati çe-
ya persepsiyon tipi saðýrlýk. Bu iki tip aðýr iþitmenin
ker. Hasta gözlerini kapatsa bile sýkamaz, aðýz komi-
ayýrýmýnda Rinne ve Weber testleri kullanýlýr.
sürleri yanlara doðru iyi çekmez. Bilateral periferik
yüz felci bir tür polinöropati olan Guillain-Barré Rinne testi: Titreþim halindeki bir diyapazon hastanýn
sendromunda görülür. mastoid kemiði üzerine konur. Titreþimler algýlanmaz

66 Sinir Sistemi Semiyolojisi


hale geldiðinde diyapazon dýþ kulak yolu önüne getir- Vertigo, hastanýn kendi bedeni veya çevrenin kendi et-
ilir. Normalde hava yolundan iþitme süresi kemik rafýnda gerçekten dönmekte olduðunu algýlamasýdýr.
yoluna göre daha uzundur. Testin normal olmasý Gerçek bir dönme hissi olmaksýzýn ortaya çýkan süb-
“Rinne testi pozitif” diye ifade edilir. Orta kulak tipi jektif dengesizlik hissine ise yalancý vertigo (pseudo-
saðýrlýkta bu durum tersine döner. Buna “Rinne testi vertigo, dizziness) adý verilir.
negatif” denir. Sinirsel saðýrlýkta da Rinne pozitiftir. Özellikleri belirtilerek iyice tarif etmeleri istendiðin-
Ancak hem kemik, hem de hava yoluyla iþitmenin de hastalar birçok kez gerçek vertigoyu tanýmlayabi-
süresi kýsalmýþtýr. lirler. Yalancý vertigo ise “Baþýmda bir hafiflik var”,
Weber testi: Diapazon alnýn ortasýna yerleþtirilir. Has- “Yer ayaðýmýn altýndan kayar gibi oluyor”. “Kendimi
taya, titreþimi, hangi kulakta duyduðu sorulur. Ýþitme dengesiz, düþecek gibi hissediyorum” gibi cümleler-
siniri iki yanlý saðlamsa titreþimi ortada algýlar. Sinir- le tanýmlanýr.
sel tipte saðýrlýkta vibrasyon saðlam tarafta duyulur. Burada, vertigonun bir unsurunu oluþturduðu hasta-
Persepsiyon tipi saðýrlýk Ménière Hastalýðý, ilaç ve lýklardan belli baþlýlarý kýsaca ele alýnacaktýr.
toksik maddelere baðlý koklea lezyonlarýnda, serebel-
lopontin köþe tümörlerinde (akustik nörinom, menin- 1. Periferik Tipte Vertigolar
gioma) görülür. Bu tümörlerde, yakýn komþuluðu ne- (Labirent Vertigosu)
deniyle, genellikle VIII. kranyal sinir lezyonunun ya- Labirent hastalýklarýna baðlý vertigolar baþ dönmele-
nýsýra fasyal ve trigeminal sinir bulgularý da birarada rinin en þiddetli olanlarýdýr.
görülür.
a. Ménière Hastalýðý (Paroksimal Labirent Vertigosu)
Ýletim tipi saðýrlýklar ise orta kulak hastalýklarýyla il-
gilidir. Hasta dakikalar veya saatler süren ve ataklar halinde
tekrarlayan vertigodan yakýnýr. Nöbet sýrasýnda ayak-
ta duramaz, en ufak baþ hareketi þiddetli vertigo do-
VERTÝGO ðurur. Genellikle bulantý, kusma ve tinnitus tabloya
eþlik eder. Ataklarýn tekrarlanmasýyla ayný tarafta
Baþ dönmesi nöroloji kliniklerinde sýk karþýlaþýlan ya- iþitme kaybý ortaya çýkar.
kýnmalardan biridir. Vertigo, birçok kez altýnda önem-
li bir hastalýk bulunmayan ve kendiliðinden gerileyen b. Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo
bir belirti olmakla birlikte bazen ciddi bir sinir sistemi Baþýn belirli bir pozisyonunda ortaya çýkan, vertigo
hastalýðýna da iþaret edebilir. ve nistagmus ile karekterize selim bir labirent hastalý-
Vücudun mekandaki pozisyonundan haberdar olmayý ðýdýr. Saniyeler içinde gelip geçer ve ancak baþýn ay-
ve dengeyi saðlayan mekanizmalar vardýr. Göz, iç ku- ný pozisyona getirilmesi halinde tekrarlar. Nylén-
laktaki denge oraný ile kas ve eklemlerden kalkan pro- Bárány testi ile aranýr (Þekil 8.20). Oturan bir hasta-
prioseptiv impulslar sürekli bir þekilde baþ ve vücu- da baþ saða veya sola çevrildikten sonra hasta, baþ
dun diðer bölümlerinin birbiriyle iliþkisi ve mekanda yatak düzeyinden 30o kadar muayene masasýnýn ke-
narýndan sarkacak þekilde hýzla yatýrýlýr. Ayný manev-
iþgal ettikleri yer hakkýnda bilgi taþýr. Bu bilgilerin se-
rebellum, beyin sapýndaki oküler motor sinirler ve ves-
tibüler çekirdekler ile medyal longitudinal fasikulusa
(MLF) ulaþmasý dengeyi saðlayan refleks mekanizma-
larý harekete getirir. Bu mekanizmalarýn bozulmasý ki-
þide baþ dönmesi ve dengesizlik hissine yol açar.
Baþ dönmesi hissi çok karþýlaþýlan yakýnmalardan biri
olmakla birlikte hastalarýn birbirinden çok farklý þeyle-
ri baþ dönmesi sözcüðü ile ifade ettikleri unutulmama-
lýdýr. Bu arada, örneðin bir serebellar denge kusurunun
hiç baþ dönmesi unsurunun bulunmamasýna karþýn Þekil 8.20: Nylén-Bárány testi. (Kaynak: http://www.hosp-
“baþ dönmesi” olarak ifade edilmesine sýk rastlanýr. pract.com/issues/1998/06/dmmbal.htm)

Kranyal Sinirler 67
Tablo 8.1: Santral ve periferik nistagmus. civarýndaki infarkt sonucudur. Çok þiddetli ve günler-
ce sürebilen baþ dönmesi ve kusmayla baþlar. Fakat
Periferik Santral çok tipik nörolojik bulgular tanýda tereddüt býrakmaz
Latent Var Yok, derhal baþlar (Bölüm 7’ye bakýnýz).
periyod
b. Vertebro-baziler arter sistemindeki geçici iskemi
Süre 15-20 saniye Baþ o pozisyonda kaldýkça
devam eder.
nöbetlerinde de vertigo görülebilir. Fakat beyin sapý-
nýn diðer yapýlarýnýn fonksiyon bozukluðunu düþün-
Yorulma Var Yok, her tekrarda görülür
düren çift görme, dizartri, aðýz çevresinde uyuþma,
Vertigo Þiddetli Hafif veya yok
hemiparezi gibi bulgular lokalizasyona iþaret eder.
Lezyonun yeri Labirent Santral sinir sistemi Bu nöbetler genellikle dakikalar içinde geçerler. Ver-
tebro-baziler sistem iskemilerinde baþ dönmesi bazen
ra baþ karþý yöne çevrilerek tekrarlanýr. Bu pozisyon- tek bulgu olabilir. Fakat tekrarlayan nöbetlerde bir
lardan birinde, hasta yatýrýlýþýný izleyen 1-5 saniyelik süre sonra, diðer beyin sapý belirtileri vertigoya ek-
kýsa bir latent periyoddan sonra baþlayan þiddetli bir lenmiyorsa, tanýdan þüphe etmek gerekir.
vertigodan yakýnýr. Bu sýrada altta kalan kulaða doðru
vuran horizontal ve rotatuar bir nistagmus ortaya çý- c. Serebellar infarkt veya hematom taný güçlükleri çý-
kar. Vertigo ve nistagmus 15-20 saniye kadar sürer. karabilir. Akut baþ dönmesi ve kusmayla giden denge
Ayný manevra 2-3 defadan çok tekrarlandýðýnda ver- kusuru, serebellar hematomun baþlýca belirtisi olabi-
tigo ve nistagmusun ortaya çýkmadýðý görülür. Buna lir. Serebellar bulgular belirgin deðilse lezyonun lo-
yorulma denir. Yeniden görülebilmesi için hastanýn kalizasyonu kolay olmayabilir. Baþ aðrýsý bir ölçüde
bir süre dinlenmesi gerekir. ipucu olabilir. Serebellar hematomlar hýzla ölüme gö-
türebilen, fakat cerrahi giriþimden yararlanabilen tab-
Beyin sapý ve serebellum hastalýklarýnda da pozisyo-
lolardýr. Bu nedenle, vakit geçirmeden yapýlan kran-
nel nistagmus ve vertigo bulunabilir. Buna santral tip
yal BT problemi çözer.
adý verilir. Santral ve periferik (labirent tipi) tipler
arasýnda nistagmusun bazý özelliklerine bakarak ayý- d. Arka çukur tümörlerinde vertigo görülebilir. Ola-
rým yapmak mümkündür (Tablo 8.1). yýn yavaþ geliþmesi, diðer nörolojik belirtiler, varsa
c. Vestibüler Nöronit KÝBAS bulgularý tanýda yardýmcý unsurlardýr.

Akut baþlayan baþ dönmesi ve kusma nöbetleri þek- e. Mültipl skleroz bazen baþ dönmesi ve kusma þika-
lindedir. Vertigo günler veya birkaç hafta sürdükten yetleriyle baþlar. Hastalýðýn seyri ve diðer nörolojik
sonra giderek azalýr ve kaybolur. Kalorik testte hasta bulgular tanýya yardým eder (Bölüm 3’e bakýnýz).
tarafta cevap alýnamaz. Buna kanal parezisi adý veri-
lir. Ýþitme normaldir. 4. Diðer Nedenlere Baðlý Vertigo ve
Psödovertigolar
2. N. Vestibularis Lezyonlarý Çok deðiþik sistemik nedenler vertigoya sebep olabi-
Os petrosum lezyonlarýnda veya serebello-pontin kö- lirler. Postüral hipotansiyondan çeþitli kalp hastalýk-
þe tümörlerinde görülür. Tipik örneði akustik nöri- larý, aðýr anemiler ve metabolik nedenlere kadar uzun
nomdur. Bir kulakta giderek artan iþitme kaybýyla bir liste yapýlabilir.
baþlar. Kulak çýnlamasý görülebilir.Vertigo labirent
a. Servikal Spondiloz
lezyonlarýna göre hafiftir. Tümörün büyümesiyle, ay-
ný tarafta kornea refleksi kaybý (V.kranyal sinir tutul- Servikal vertebralardaki dejeneratif deðiþikliklerin
masý), periferik yüz felci (VII. kranyal sinir tutulma- baþ dönmesi yapabileceði ileri sürülmektedir. Osteo-
sý) ve serebellar sendrom tabloya eklenir. fitlerin boyun hareketleri sýrasýnda vertebral arterleri
bastýrarak kan akýmýný engellemesi, aterom plaklarý-
3. Santral Tipte Vertigolar nýn daralttýðý damarlarda böylelikle dolaþýmýn daha
da bozulmasý muhtemel mekanizma olarak düþünül-
a. Wallenberg Sendromu
mektedir. Bu yönde bazý anjiyografik kanýtlar da gös-
Bulbusun lateral bölümünde vestibüler çekirdekler terilmektedir. Ayrýca osteo-artrozlu hastalarda boyun

68 Sinir Sistemi Semiyolojisi


proprioseptorlarýnýn sinir sistemine normalden farklý mez. Oysa bütün vertigo çeþitlerinde her türlü baþ
impulslar taþýmalarý gibi nedenlerle de vertigonun or- hareketleri vertigoyu arttýrabilir.
taya çýkabileceði söylenmektedir. Bu konu kesin bir
— Saðýrlýk ve kulak çýnlamasý olayýn periferik oldu-
þekilde çözülmüþ deðildir. Günlük pratikte sýk rastla-
ðuna iþaret eder.
nan bir yaklaþým baþ dönmesi olan bir hastada servi-
kal spondiloz görür görmez kolayca neden-sonuç — Vertigo periferik olaylarda daha sýk görülür ve da-
iliþkisi kurma eðilimidir. Oysa belirli bir yaþtan sonra ha þiddetlidir. Fakat bu kural kesin deðildir. Nöro-
normal popülasyonun büyük bir bölümünde servikal lojik hastalýklar da çok belirgin baþ dönmesi ile
spondiloz görülmektedir. Bu bakýmdan, bir hastada seyredebilir.
servikal osteo-artroz tesbiti baþ dönmesi tetkiklerinin — Vertigolu hastanýn muayenesinde bütün sistemik
kýsa kesilmesi için sebep olmamalýdýr. nedenlerin gözden geçirilmesi gerekir.
b. Birçok nörotik hastanýn çok deðiþik ve müphem — Tablonun nörolojik açýdan kolayca açýklanama-
baþ dönmesi þikayetlerinden bahsedebileceðini unut- dýðý durumlarda kokleer ve vestibüler testlerin ya-
mamak gerekir. pýlmasý daha da önem taþýr.
c. Mültipl duyusal defisiti olan yaþlý kiþiler de sürek-
li olarak yalancý vertigo ve dengesizlikten yakýnýrlar.
Bunlarda vizyon bozukluðu, belirgin olmayan duyu-
IX. ve X KRANYAL SÝNÝRLER
sal nöropatiler vb gibi denge saðlanmasýnda görevli (N.Glossopharyngeus ve N. Vagus)
duyusal mekanizmalarýn yetersizliði baþlýca neden
Bu iki sinir, iþlevlerini birbirinden ayýrmak güç oldu-
olarak düþünülmektedir.
ðundan ve anatomik benzerliklerinden ötürü birlikte
ele alýnacaklardýr.
Vertigolarýn Deðerlendirilmesinde
Ýkisi de motor, duyusal ve parasempatik teller taþýrlar.
Yardýmcý Noktalar ve Yaklaþým
Her iki sinirin de çekirdekleri bulbustadýr. Birlikte fo-
— Bazen, vertigonun bir unsurunu oluþturduðu klinik ramen jugulare’den geçip kafa boþluðunu terk ederler.
tablo nörolojik açýdan o kadar net ve lokalizasyon Burada n. accessorius ile yakýn komþuluklarý vardýr.
bakýmýndan o kadar açýktýr ki olayý sinir sisteminin
belirli bir yerine yerleþtirmek kolaylýkla mümkün
Ýþlevleri
olur. Wallenberg sendromu bunun bir örneðidir.
1- Duyu : Farinks, tonsilla ve yumuþak damaðýn du-
— Bu derece net bir tablo olmasa bile vertigolu bir
yusu baþlýca IX. kranyal sinir tarafýndan saðlanýr. Di-
hastada nörolojik bulgu tesbit edilmesi tablonun
lin 1/3 arka bölümünün (Þekil 8.19), timpan boþluðu-
nörolojik disiplin metodlarýyla incelenmesi gerek-
nun ve Eustachi borusunun duyusundan da bu sinir
tiðini gösterir.
sorumludur. Vagusun dýþ kulak yolunda ufak bir du-
— Nistagmusun tipi ilk yönlenmede önem taþýr. Nis- yusal inervasyon alaný vardýr. Larinksin duyusunu da
tagmus bölümünde anlatýldýðý gibi labirent tipi tek baþýna n. vagus saðlar. Her iki sinir de dura ma-
nistagmusun hýzlý fazý bakýþ yönüne göre deðiþ- ter’e duyusal lifler verirler.
mez, ayný kalýr. Santral sinir sistemi hastalýklarýnda
görülen nistagmusta ise hasta hangi tarafa doðru 2- Tat alma: Dilin 1/3 arka bölümünün tat duyusunu
bakýyorsa nistagmus o tarafa doðru vurur. Vertikal IX. sinir saðlar (Þekil 8.19).
nistagmusa da nörolojik hastalýklarda rastlanýr. 3- Motor: N.Glossopharyngeus motor lifleriyle stilo-
— Belirli bir baþ pozisyonunda ortaya çýkan pozisyo- faringeal kasý uyararak farinksi yukarýya doðru çeker.
nel vertigo ve nistagmus da hem labirent, hem de Farinksin diðer kaslarýnýn ve ses tellerinin motor sini-
sinir sistemi hastalýklarýnda görülebilir. Bunlarýn ri ise n. vagus’tur.
lokalizasyona yardýmcý özellikleri yukarda anla- 4- Otonomik: Dokuzuncu kranyal sinir parotisin pa-
týlmýþtýr. rasempatik tellerini verir. Bütün göðüs ve karýn boþ-
— Vertigonun baþ ve boyun hareketleriyle þiddetlen- luðu organlarýnýn parasempatik inervasyonu ise va-
mesi onun pozisyonel vertigo olduðunu göster- gus tarafýndan saðlanýr.

Kranyal Sinirler 69
Görüldüðü gibi, bu iki sinirden birincisinin iþlevi lezyonlarda tabloya n. accessorius’un tutulmasýna
baþlýca duyusaldýr. Vagusun ise motor fonksiyonu ön baðlý sterno-kleido-mastoideus ve trapezyus kaslarý-
planda gelmektedir. nýn felçleri eklenir.
Tek taraflý plica vocalis felci n. recurrens lezyonunda
Muayene görülür. Bu sinir n. vagus’tan ayrýldýktan sonra göðüs
Ön deðerlendirme: Hastanýn sesi ve konuþmasýna dik- boþluðuna girer, saðda a. subclavia, solda a.aortae’nin
kat edilir. Nazone konuþma (burundan, hýmhým konuþ- altýndan dolaþýp tekrar yukarýya çýkar, larinks ulaþýr.
ma) yumuþak damak felcinde görülür. Plica vocalis Bu yol üzerindeki proçeler, özellikle toraks içindeki
felcinde sesin çatlak bir tonalitesi vardýr. Konuþma sý- kitleler siniri bastýrabilir. Böyle bir hastada akciðerle-
rasýnda tükürüðünü yutma güçlüðü dikkati çekebilir. rin radyolojik incelemesi ihmal edilmemelidir.
Hastaya yutma esnasýnda öksürüðü olup olmadýðý, iç- Nöroloji pratiðinde yutma, fonasyon kusuru ve dizartri
tiði sývýlarýn burnundan gelip gelmediði sorulur. ile birlikte giden ve oldukça sýk görülen iki hastalýk
Motor iþlev: Aðzýný açmýþ olan hastadan kuvvetli bir vardýr: Psödobülber paralizi ve motor nöron hastalýðý.
þekilde “Aaaa” demesi istenir. Normalde yumuþak Bu iki hastalýk Bölüm 3’te ele alýnmýþtýr.
damak simetrik þekilde yukarý kalkar. Bu sýrada uvu- Poliomiyelit ve difteri de velum ve farinks felçleri
la orta hatta kalýr. Farinks iki tarafý da simetrik olarak yaparak yutma güçlüðüne neden olabilirler.
kasýlýr.
Kaslarýn primer hastalýklarýnda da yutma bozukluðu
Plica vocalis’lerin saðlýklý bir muayenesi için KBB ortaya çýkabilir. Polimiyozit ve yutmayla ilgili kaslarý
uzmanlarýnýn yardýmý gerekir. tutan bazý kas distrofileri buna örnektir.
Duyusal iþlev: Velum ve faringeum refleksleriyle Ayrýca sinir-kas iletisi bozukluðundan kaynaklanan
muayene edilir. Çünkü bu bölgeden kalkan duyusal
myasthenia gravis’te de yutma ve konuþma bozuklu-
lifler bu reflekslerin afferent kanadýný oluþturur.
ðu sýk görülür. Buna diplopi, ptoz gibi göz belirtileri,
Muayene için ucuna biraz pamuk sarýlmýþ bir stile ve-
çiðneme güçlükleri eklenebilir. Bu hastalýkta dikkati
ya bükülüp ince çubuk haline getirilmiþ bir kaðýt par-
çeken nokta hareketle ortaya çýkan kas yorgunluðu-
çasý önce yumuþak damak, sonra da farinkse dokun-
dur. Belirtilerin akþama doðru artýþý ve kas zaafýnýn
durulur. Velumun daha dokunmadan kasýlmasýný ön-
Tensilon gibi antikolinesterazlarla geçici olarak gide-
lemek için hastanýn aðzýný açtýktan sonra sakin bir þe-
rilmesi tanýya yardým eder (Bölüm 3’e bakýnýz).
kilde birkaç kez nefes alýp vermesi uygun olur. Nor-
malde yumuþak damak yukarý kalkar, farinks kasýlýr
ve hasta öðürür. Bu cevap iki yanlýdýr. Deðerlendir- XI. KRANYAL SÝNÝR (N. Accessorius)
me, motor ve refleks fonksiyon birlikte ele alýnarak
aþaðýdaki þekilde yapýlýr. Saf motor bir sinirdir. Bir kýsým lifleri bulbustan, bir
kýsmý da servikal m. spinalis’in üst segmentlerindeki
ön boynuz hücrelerinden çýkar. Kranyal kaviteyi fo-
Patolojik Durumlar
ramen jugulare’den geçerek terk eder. Burada IX. ve
Tek yanlý felçte ayný tarafta yumuþak damak ve farinks X. kranyal sinirlerle yakýn komþuluðu vardýr (Þekil
hareket etmez. Motor fonksiyon ve refleks muayene- 8.3).
sinde yumuþak damak saðlam tarafa doðru çekilir.
M.Sterno-cleido-mastoideus (SKM) ve m. trape-
Refleks alýnmayýþý tek taraflý duyu kusurundan kay- zius’un üst parçasýný inerve eder.
naklanýyorsa karþý tarafýn uyarýlmasýyla normal ref-
leks cevap alýnýr. Muayene
Ýki yanlý paralizide hiç hareket yoktur. Refleksler alýn- Sterno-kleido-mastoid kasýn muayenesi için hekim eli-
maz. Bu durumda hastada nazal konuþma ve yutma ni hastanýn yüzünün sað tarafýna koyar ve ondan yüzü-
güçlüðü vardýr. nü ayný yöne çevirmeðe çalýþmasýný ister. Sol sterno-
Bu iki sinirin tek taraflý felci daha çok lokal patoloji- mastoid kas kasýlarak belirginleþir. Hekim bu sýrada
leri düþündürmelidir. Foramen jugulare bölgesindeki sað eliyle kasý palpe eder. Ayný þey karþý taraf için de

70 Sinir Sistemi Semiyolojisi


Þekil 8.21a: Saðda 11. sinir felci. Hastanýn baþý karþýya dö- Þekil 8.21b: Hastanýn baþý saða dönük. Sol SKM kasýnýn ka-
nük. Sað omuzun karþý tarafa oranla düþüklüðü (ok) ve sað m. sýldýðý görülüyor (Ýki ok baþý).
trapeziustaki atrofi (ok baþý) dikkati çekiyor.

Þekil 8.21c: Hastanýn baþý sola dönük. Atrofiye uðramýþ olan


sað SKM’nin kasýlmasý görülemiyor.

tekrarlanýr. Daha sonra hekim elini hastanýn alnýna ko- ve miyopatiye miyotoni olayýnýn eþlik ettiði dystro-
yar ve baþýyla elini öne doðru itmesini hastadan ister. phia myotonica’da iki yanlý sterno-kleido-mastoid
Bu sýrada her iki sterno-mastoid kas birlikte kasýlýr. zaafý tipik bir bulgudur. Boynun iki yanýnýn erimiþ ol-
Yatakta yatan hastanýn muayenesi de ayný þekilde ya- duðu karþýdan fark edilebilir. Yüz kaslarýndaki zaaf,
pýlýr. Ayrýca, sýrtüstü yatan hastadan yatakta oturmasý erime ve göz kapaklarýnýn düþüklüðü de bu hastalara
istenir. Normalde baþ vücuttan daha önce yataktan tipik bir görünüþ verir.
kalkar. Sterno-kleido-mastoid kaslarýn zaafýnda baþýn
Tek taraflý zaafa özelikle ayný taraf foramen jugulare
geri kalýp arkaya doðru sarktýðý dikkati çeker.
bölgesindeki tümöral olaylarda rastlanýr. Sinir bu
M. Trapezius’un muayenesi üst kýsmý çýplak hastanýn noktada IX. ve X. sinirle yakýn komþulukta bulundu-
arkasýna geçilerek yapýlýr. Kas zayýf olduðu zaman o
ðu için klinik tabloda bu üç sinire ait belirtiler görü-
tarafta omuz çökük durur. Kas normal konturunu kay-
lür. Buna, bazen gene yakýn komþuluðu olan XII.
betmiþtir. Boyun-omuz açýsý geniþlemiþ, skapula aþaðý
ve dýþa doðru yer deðiþtirmiþtir (Þekil 8.21a, b, c). kranyal sinirin felci de eklenir.
Bundan sonra hasta omuzlarýný yukarý doðru kaldýrýr-
ken hekim her iki omuzu kuvvetle aþaðýya bastýrýr. XII. KRANYAL SÝNÝR
Patolojik Durumlar
(N. Hypoglossus)
Bilateral sterno-kleido-mastoid ve trapezyus kaslarý- Dilin motor siniridir. Çekirdeði bulbustadýr. Kafata-
nýn zaafý motor nöron hastalýðý, kas distrofileri ve po- sýndan oksipital kemiðin kondili hizasýnda canalis
linöropatilerde görülür. Steinert Hastalýðý da denen nervi hypoglossi’den geçerek çýkar (Þekil 8.3).

Kranyal Sinirler 71
Muayene
Aðýz açýk durumda iken dilin pozisyonu, atrofi ve fasi-
külasyon bulunup bulunmadýðý gözden geçirilir. Sonra
hastadan dilini çýkarmasý istenir. Tek tarafý XII. kran-
yal sinir felcinde dil felçli tarafa doðru sapar. Dilin ay-
ný yarýsýnda atrofi görülür (Þekil 8.22). Ýki taraflý n.
hypoglossus lezyonlarýnda dilin dýþarý çýkarýlmadýðý,
hatta aðýz tabanýnda hiç hareket etmediði dikkati çeker.

Patolojik Durumlar
N. Hypoglossus’un tek taraflý felci seyrek görülür.
Bulbusun sirengomiyeli gibi hastalýklarýnda rastlanýr.
Sinir, canalis nervi hypoglossi hizasýnda da tutula-
bilir. Basis cranii’nin genellikle tümöral hastalýklarý-
na baðlý olan bu son durumda dil hareketlerindeki Þekil 8.22: Sað n. hypoglossus felci. Dilin sað tarafýnýn atrofisi
bozukluða, yakýn komþuluktan ötürü, IX., X. ve XI. ve ucunun ayný tarafa deviye oluþu dikkati çekiyor.
kranyal sinir felçleri de eklenir.
tus iki taraflý hastalanmýþtýr. Öyleyse I. motor nöron
Ýki yanlý dil felçlerine en çok motor nöron hastalýðý
tipinde supranükleer bir felç söz konusudur. Bu ne-
ve psödobülber paralizide rastlanýr. Motor nöron has-
denle atrofi ve fasikülasyon görülmez (Bölüm 3’e ba-
talýðýnda dildeki felç II. motor nöron tipindedir. Yani,
kýnýz).
atrofi ve fasikülasyonlarla birlikte giden nükleer bir
felçtir. Psödobülber paralizide ise kortikobulber trak- Parkinson hastalýðýnda dilde tremor görülebilir.

72 Sinir Sistemi Semiyolojisi

You might also like