Professional Documents
Culture Documents
Pratik Enneagram - Mehmet Ozdemir-1
Pratik Enneagram - Mehmet Ozdemir-1
MEHMET ÖZDEMİR
PRATiK
ı: ı��ı··�ı��ı··-
·-·� ı:,-\
A ,.,
-
,.. ,�ıııA-,M
y
Enneagram ile Bireysel Tanımlama (BİTA}
11
App Store / Google Play Store
: · •
.
�
N / Enneagram Türkiye
[!] .. 1!)
PRATİK ENNEAGRAM
Enneagram ile Bireysel Tanımlama {BİTA)
MEHMET ÖZDEMİR
ISBN: 978-605-9218-78-8
L Baskı: Kasım 2020
Yayın Hakları:
© Mehmet Özdemir
© Nefes Yayıncılık A.Ş.
Sertifika No: 15747
Tuti Kitap, Nefes Yayıncılık markasıdır.
TUTİ KİTAP
Bağdat Cad. No:167/2 Çatırlı Apt. B Blok D:4
Göztepe ı Kadıköy/ İstanbul
Tel: (216) 359 10 20 Faks: (216) 359 40 92
www.tuti.com.tr
'.s·' tutikitap@tuti.com.tr
/tutikitap
·.· · /tutikitap
· ,·:,/tutikitap
DR. MEHMET ÖZDEMİR
PRATiK
ENNl:A(jRAM
Enneagram ile Bireysel Tanımlama (BİTA)
�tutikitap
İş hayatında üst düzey yöneticilik yaptığı sırada, Delf Tapınağı'nda
yazılı olan "Kendini bil." sözü ile karşılaşmasıyla başladı, kendine ve
insanın özünü anlamaya dair yolculuğu... Bu yolculuk sırasında gerek
yurt içinde gerekse yurt dışında pek çok eğitime katıldı. İnsanı tanıma
ve insan davranışlarını analiz etme konusunda 2008 yılında kendine iki
farklı alan belirledi: Beden dili ve Enneagram.
Bilimsel çalışmalarının yanında ilk kitabı Sessiz Güç Beden Dili kitabını
2014 yılında çıkardı. Doktora sırasında Profesyonel Koçluk eğitimleri
ni ICF (Uluslararası Koçluk Federasyonu) akredite koçluk okullarından
aldı. Birçok holdingde ve şirkette eğitimler verdi; üst düzey yöneticilere
koçluk yaptı. Yaptığı koçluk seansları sonrasında 2019 yılında ICF akre
dite PCC unvanlı koç oldu.
2008 yılında tanıştığı Enneagram kişilik kuramı ile alakalı sürekli araş
tırmalar yaptı, makaleler okudu, yeni şeyler öğrendi. Makalelerde ve
kitaplarda öğrendiği bilgilerin insan üzerine yansımasını sorguladı.
Kendi gördüğü eksikliklerden yola çıkarak, Enneagram Türkiye'de uy
gulanan kuramını oluşturdu. Bu sistemi akademik derinlikte inceleyip
yeniden kurguladı; yaptığı analiz görüşmelerinin desteğiyle besleyerek
sistematik ve kolayca anlaşılabilir bir hale getirdi. Yine doktora öncesi
ve doktora sırasında dört binden fazla insanla bire bir seanslar yaptı.
Halen yıllık ortalama 500 yeni danışanla çalışmalarına devam ediyor.
Gerek beden dili gerek Enneagram konusunda İtalya, Kore gibi farklı ül
kelerde çalışmalar gerçekleştiren Mehmet Özdemir, şu an Tria Psikoloji
ve Enneagram Türkiye'nin kurucusu olarak koçluk ve Enneagram üze
rine eğitim, danışmanlık, test ve raporlama çalışmalarını sürdürüyor.
www.enneagramturkiye.com.tr
/drmehmetozdemir
/enneagramturkiye
/drozdemir
/enneagramturkiye
İÇİNDEKİLER
İÇİNDEKİLER
ÖN SÖZ.............................................................................................. 11
11
züyle insanların çevresel koşullardan farklı şekillerde etkileneceği
ni bize anlatır. Allport'un birçok çalışması, sonraki kuramcıların
çalışmalarına ışık tutmuştur. Bunların en meşhurlarından biri,
Odbert'in sıfat listesinin de yardımıyla bugün 16 PF (Personality
Factor) olarak bilinen ve Cattell'in ortaya koyduğu sistemdir.
Bunlarla birlikte Sigmund Freud, Fizik'te termodinamik konu
sundaki ısı enerjisinin mekanik enerjiye dönüşümünden yola çı
karak, bilinçli olmayan bazı iç güçlerin kişiliğimizi şekillendirdi
ğini söylediği ilk psikodinamik kuramı bilim dünyasına sunmuş
tur. Psikodinamik yönelimli diğer kuramcılar için ise Alfred Ad
ler, Cari Gustave Jung ve Karen Horney'in isimleri sıralanabilir.
Sonraki yıllarda psikodinamik eğitim görmüş biri olmasına rağ
men Rogers, Freud'un insanın bilinçli olmadığı biyolojik yapısına
fazla ağırlık verdiğini ve insanın kötücül bir varlık olmadığını
belirtmiştir. İnsanın psikolojik potansiyelini ve iyiye yönelimini,
Hümanistik kuramla açıklama yoluna gitmiştir.
Tüm bu kuramların ortasında "Enneagram nerededir?" veya
"Neden Enneagram?" sorusunun cevabına bakalım isterseniz.
Enneagram sistemi, bireylerin doğuştan gelen mizaç özelliklerini
ve bu özellikler çerçevesinde ortaya çıkan kişilik tiplerini orta
ya koymaya çalışmaktadır. Enneagram şu an American journal
of Psychiatry gibi bilimsel anlamda en üst seviyedeki akademik
dergilerde, hakkında makale yayınlanan bir kişilik kuramı ola
rak dikkat çekmektedir. Dünyanın farklı ülkelerinde, farklı bilim
dallarında, üzerine yüzlerce doktora ve yüksek lisans tezi yapılan,
insanın olduğu her yerde kullanılan bir sistem halinde göze çarp
maktadır.
Genellikle bana "Enneagram'ı nerede kullanabiliriz?" gibi bir
soru geldiğinde, "İnsanın olduğu her yerde ..." cevabını veririm.
Mizaç, insanın doğumundan itibaren sahip olduğu özelliklerini
anlatan ve "Kişi ?'sinde neyse 70'inde de odur." sözünün temelini
oluşturan bir kavramdır. Bu noktada zihninizde "Mizaç değiş
meyen bir olguysa neden üzerinde çalışıyoruz?" gibi bir düşünce
uyanabilir. Mizaç aslında bizim arayışlarımızı, potansiyel özellik-
12
!erimizi, strese girdiğimizde bize neler olduğu gibi birçok etkeni
de göstermektedir. Biz bunların ne kadar farkında olursak o de
recede Üzerlerinde çalışıp düzeltebiliriz. Mesela Tip 8-Önderler
yapısındaysak aniden öfkelenme potansiyelimizin yüksek oldu
ğunu öğreniriz ve bu ani çıkışı en aza indirecek şekilde çalışmalar
yapabiliriz.
2008' den beri içinde olduğum Enneagram dünyasına ait bu ki
tabı yazarken elimden geldiğince pratik ve sade bir dil kullan
maya gayret ettim. Farklı ülkelerde yaşadığım zaman dilimlerin
de elimden geldiğince Enneagram sistemini kullanarak kültürel
farklılıkları görmeye, benzerlikleri incelemeye çalıştım. Bilim
insanı kimliğim nedeniyle de bu kitapta okuyacağınız tüm bilgi
leri hem teorik yönden hem de uygulamalarda elde ettiğim veriler
yönünden ince eleyip sık dokuyarak yazmaya yöneldim.
Devam eden Enneagram yolculuğumda Russ Hudson'a ve bu
alanda manevi öğretmenim olarak gördüğüm Claudio Naran
jo'ya özel olarak teşekkür etmem gerekiyor. Ayrıca şimdiye kadar
yaptığımız görüşmelerde verdikleri bilgilerle kendi Enneagram
sistemimi kurmama katkı sağlayan yaklaşık 4 bin danışanıma da
gönülden teşekkür ediyorum. Sizler olmasaydınız sistem bu kadar
güvenilir ve bilim temelli olmazdı ...
Kurguladığım sistemde, psikoloji biliminde tıkandığım nokta
larda açıklama yapmaktan çekinmeyen ve sistemin temellerini
sağlamlaştıran, doktora teziyle meşgulken dahi bana vaktini ayı
ran eşim Klinik Psikolog Özlem Bugur Özdemir'e; beni doğurup
büyüten annem Emine Özdemir ve rahmetli babam Yunus Öz
demir'e müteşekkirim...
13
Temel şablonumuzda, 9 noktalı bir dış daire vardır. Her bir ki
şilik yapısı, dairede eşit aralıklara bölünmüş dokuz nokta ile be
lirtilmiştir. Bu eşit dokuz nokta, diğer noktalarla birbirine bağlı
halde ve eşit pozisyonda, dış dairede yerini almıştır.
5 4
Şablonda gördüğümüz üçgen şekli, her bir merkezin ortasında
bulunan ve kendi merkezine ters işleyen pasif üç noktadan doğ
muştur. Enneagram bünyesinde; Tip 3-Vizyonerler, Tip 6-Sorgu
layıcılar ve Tip 9-Uyumluların oluşturduğu bu üç nokta, üçgenin
köşelerini oluşturur ve birbirine bağlıdır.
9
14
1. BÖLÜM
ENNEAGRAM PENCERESİNE
ULAŞMAK
15
çıktığında, edindiği bilgiyi "Dördüncü Yol" öğretisi olarak in
sanlara sunmaya başladı. 1918'lerde bir süre İstanbul'da kala
rak buradan Avrupa'ya geçti. 1922' de Batı Avrupa' da eğitimlere
başlayan Gurdjieff, pek çok insanın ilgisini çekmeyi başardı,
önemli bir kide edindi. Bununla birlikte G. I. Gurdjieff, insa
nın hareket ve davranışlarını anlatmaya çalışsa da tam olarak
dokuz temel kişilik yapısını ayrı ayrı ele almamıştı. Onun için
Enneagram kuramı bugün bilinen haline gelene kadar aslında
başka yollardan geçecekti.
İkinci tarihsel süreçte, Enneagram'a yön veren iki kişiden bah
sedebiliriz. Bunlardan ilki olan Ôscar Ichazo, Güney Amerika
ülkesi Bolivya' da doğdu. Ichazo, hukuk eğitiminin ardından
bu alanda çalışmak yerine gazeteciliği seçti. Bolivya' da Kong
re Kütüphanesi'nin müdürü iken 23 yaşında maneviyat üzerine
çalışmalar yapan bir grupla yolu kesişti. Onlarla önce Uzak Do
ğu'ya, sonrasında Orta Doğu'ya giderek araştırmalarını sürdür
dü. 1956' dan sonra Enneagram veya kendi söylemi ile Enneagon
ile alakalı çalışmalarını yürütmeye Şili' de devam etti. Elimiz
deki bilgilere göre Gurdjieff'e benzer şekilde Ichazo da Enne
agram' daki 9 temel kişilik yapısının anlatıldığı belli bir sistem
kurgulamadı.
İkinci tarihsel sürecin ve Enneagram'ın bugünkü bilindik hali
nin ortaya çıkışı, aynı zamanda psikoloji dünyasına girişi Clau
dio Naranjo ile gerçekleşti. Psikiyatr olan Naranjo, Şili' de insan
ve insan psikolojisi üzerine kendi grubu ile uzun süre çalışmalar
yaptı. Amerika'ya gittiği sırada öğrencilerinden gelen mektuplarla
Ichazo' dan haberdar oldu ve kendisiyle tanıştı. Kısa sürede edin
diği bilgileri psikoloji bilimi ile birleştiren Naranjo, bugün bil
diğimiz haliyle Enneagram'ın ortaya çıkmasını sağladı. Naranjo,
Enneagram sisteminde yapılar üzerine ayrı ayrı çalışıp onları sı
nıflandıran, belki de daha önce sınıflandırılmış olan ama dışarıya
kapalı bulunan sistemi insanlara aktaran kişi olarak önemli bir
yere sahip oldu. Onun Enneagram'a dair 9 temel yapı, alt tip gibi
bilindik kavramları detaylı bir şekilde çalışıp öğrencilerine aktar
masıyla, üçüncü süreç şekillendi.
16
"Modern Enneagram" olarak da nitelendirebileceğimiz bu üçün
cü süreç Halen Palmer, Don Richard Riso, Russ Hudson gibi
önemli isimlerin katkılarıyla gelişti. Enneagram'ın bilinirliğinin
artması, bu bilim insanlarının ellerindeki bilgileri kitaplaştırıp
herkese anlatmasıyla gerçekleşti ve yeni bilgilerin eklenmesiyle
elde edilen birikim günümüze kadar ulaştı. Üçüncü sürece kadar,
insan ve davranışlarını daha genel bir bakış açısıyla inceleyen En
neagram, bu süreçte daha da derinleşmeye başladı.
Bugüne geldiğimizdeyse bu bilgiler çocuk yetiştirme stillerinde,
çocukluk çağı problemlerinde, yetişkinlerin bireysel hayatlarında,
çeşitli patolojilerde, iş hayatında, çiftlerin birbirleriyle olan ilişki
lerinde, kısacası insana dair pek çok konuda farklı alt bölümlere
ayrılıp inceleniyor. Enneagram sayesinde pek çok insan kendine
ve diğerlerine dair sorulara cevaplar bulabiliyor, daha nitelikli bir
hayat sürebiliyor. Kendini tanıyan insanlar, böylece hayat serü
venlerinde bir adım önde olabiliyor.
7 2
5 4
17
®
KANAT YAPILARI
Enneagram kişilik kuramı, kişilik tiplerini temelde dokuz ana ya
pıya ayırsa da her kişilik yapısı, baskın olan bir kanat etkisinin al
tındadır. Enneagram şeklindeki dairede her kişilik tipi, kendinden
önce veya sonraki kişilik tiplerinden birini kanat yapısı olarak alır.
Örneğin eğer Tip 1-İdealistler iseniz, Tip 2-Fedakarlar veya Tip
9-Uyumlular kanat yapılarından biri sizde baskın halde vardır.
5 4
19
Kanat yapısı, ana kişilik tipine her bireyde farklı oranlarda etki
eder. Bu etki, insanın genel hayatında ana kişilik yapısından daha
etkili olamaz. Örneğin kişilik yapınız Tip 3-Vizyonerler ve kanat
yapınız da Tip 4-Özgünler ise, bu kanat etkisi %49' dan fazla ola
maz. Kanat etkisi, ana kişilik yapısının stres ve rahatlama noktasını
değiştirmez. Bununla birlikte aynı kişilik yapısına sahip iki birey
farklı kanatlara sahiplerse, aynı kişilik yapısına sahip olmalarına
rağmen farklı yapılara sahip gibi görünürler. Mesela Tip 5-Araş
nrmacılar ana kişilik yapısına sahip biri analitik bir zekaya sahip
olup estetik algısına çok önem vermez. Kanat yapısı olarak Tip
4-Özgünler grubundakiler ise analitik bir yapıya estetik bir algı
eklemiş olurlar. Ortaya koydukları işlerin estetiğe uygun olmasını
gözetirler. Bireyin kanat yapısı Tip 6-Sorgulayıcılar grubuna ait
ise, bu birey de ortaya koyduğu işlerin tam ve istenilen özelliklerde
olup olmaması üzerine dikkat kesilen bir yapıya sahip olacaktır.
Bazı durumlarda kanat yapısı, ana yapıya göre çok daha belirgin
olabilir. Birkaç örnek verirsek, Tip 9-Uyumlular ana kişilik yapı
sına sahip biri, kanat tipi olarak Tip 8-Önderler veya Tip }-İde
alistler gruplarından birinde bulunacaktır. Özellikle iş hayatında
Tip 9-Uyumlular kişilik yapısındaki biri, çok baskın bir kişilik
yapısına sahip olmadığı için kanat yapısını daha aktif kullana
caktır. Birey Tip 8-Önderler kanat yapısına sahip olduğunda,
kararlarında daha ısrarcı ve harekete geçmekte zorlanmayan biri
olarak karşımıza çıkar. Bunun nedeni, yetişme ve kişilik oluşumu
aşamasında kanat yapısını fazlaca kullanıp onun işlevini arttır
ması olarak açıklanabilir. Eğer kanat yapısını yeteri kadar aktif
kullanmasaydı, her yerde zayıf kanatlı bir Tip 9-Uyumlular özel
liklerini göstermesi gerekirdi.
Gelelim şablonumuzla ilgili bir diğer aşamaya. Kişinin kanat ya
pısı belirlendikten sonra, ana yapı yazılıp araya "kanat"ın kısaltıl
mışı olan "K" harfi eklenir. Yani Tip 3-Vizyonerler ana kişilik ya
pısına sahip ve kanat yapısı Tip 2-Fedakarlar olan biri için "3K2"
şeklinde bir kodlama yapılır. Bu şekilde yapılan isimlendirmeyle,
yukarıda bahsedilen kanat yapısından gelen özellikler de ana yapı
özelliklerine eklenir. Böylece Enneagram'ı bilen biri için daha
nokta atışı bilgiler verilebilir.
20
PSİKOLOJİK SARKAÇLARIMIZ
Psikolojik olarak, kişilik yapılarımız gündelik hayatta 3 farklı böl
gede bulunabilir. Bu bölgeler hayatın içinde karşılaşılan olaylar ve
o an içine girilen duygular yönüyle, kişilik yapımızın kendimizi
savunduğumuz veya rahatladığımız durumlarda gösterdiği fark
lılıkları içerir. Bizi etkileyen olayların boyutuna göre bu etki gün
boyu sürebildiği gibi, aşırı stres altındaki bazı istisnai durumlarda
bir aydan fazla süreyle de devam edebilir.
Temelde psikolojik olarak üç farklı bölgede bulunuruz.
PSiKOLOJiK SARKAÇ
PSiKOLOJiK SARKAÇ
21
Sağlıksız Bölge: Stres ve sıkıntılarımızın arttığı durumlarda ulaş
tığımız bölgedir. Bu bölgedeki hareket ve tavırlarımız çok değiş
ken olabilir.
ENNEAGRAM OKLARI
Enneagram kişilik tiplerinin her biri, iki farklı kişilik yapısı ile
bağlıdır. Bunlar çözülme ve bütünleşme hatlarıdır; yönleri ise ok
larla gösterilir. Bu okların yönleri, hassas olduğumuz ve hemen
tetiklenebildiğimiz çözülme yönü ile olaylara daha rahat gözle ba
kabildiğimiz bütünleşme yönünü gösterir. Gün içinde birden çok
kez bu ok yönleri arasında gidilip gelinebilir.
(j) 2
22
gösterebiliriz. Bütünleşme noktasındaki bu durum genellikle kısa
sürede biter, bu durumun yıllara uzanışı çok nadir durumlarda
gerçekleşir. Burayı da bir nevi yoğun bir çalışma dönemi sonra
sında, kişilik yapısının kendini rahatlatıp özgüvenini arttırdığı
hal olarak düşünebiliriz.
Üç Merkez
Ego veya nefs dediğimiz mekanizma, 3 ana merkezden birinin
baskın olması ile çalışmaya başlar. Yaratılış itibariyle 3 merkezi de
kullanabilme becerimizin olmasına rağmen, doğumumuzla bir
likte bunlardan birini daha baskın olarak kullanmaya başlarız.
Bu 3 merkez; fiziksel merkez, duygusal merkez ve zihinsel merkez
dir. Her insanda, kişilik yapısına bağlı olarak 3 merkezden biri
daha aktif olur. İnsanlar hayata karşı ilk duruşlarını bu merkez
lerle belirler, hayata buna göre katılım sağlarlar.
a. Fiziksel Merkez: Fiziksel bedene odaklanan bir merkez
dir. Önceliği beden bütünlüğünü, beden sağlığını ve yaşam
alanını korumak üzerinedir. Bunları yaparken, çevresinde
kilere davranışları ile örnek olma şeklinde bir tavırları var-
23
dır. Bu örnek olma şekli, merkezin içinde bulunan kişilik
yapılarından Tip 8, Tip 9 ve Tip 1' de farklı şekillerde mey
dana gelir. Tip 8-Önderlerde uyarma davranışı, dikte etmek
şeklinde görülürken; Tip 1-İdealistlerde söyleyerek uyarma
şeklinde görülür. Tip 9-Uyumlularda ise bu tepki, pasif hal
de durumun değişmesini beklemek şeklinde ortaya çıkabilir.
Bu merkezdeki kişilik yapılarına sahip bireylerde öfke duy
gusu keskin bedensel belirtiler şeklinde hissedilebilir. Beden
sağlıklarına dikkat ettikleri oranda daha sağlıklı düşünüp,
daha etkin başa çıkabilme becerileri geliştirebilirler.
b. Duygusal Merkez: Duygulara odaklanan merkezdir.
Önceliği; duyguların bütünlüğünü sağlamak, sağlıklı bir
duygusal durum elde etmek ve duygusal olarak kendini
negatif yönlere çekebilecek şeylerden kaçınmak üzerinedir.
Örnek olma şekli, duygularını gösterme/gizleme şeklinde
ortaya çıkar.
Bu merkezde bulunan Tip 2-Fedakarlar, Tip 3-Vizyonerler
ve Tip 4-Özgünlerde duygunun dışa vurum şekilleri fark
lılık gösterir. Tip 2-Fedakarlarda sevgiyi gösterme ve bula
madığında küsme, Tip 3-Vizyonerlerde gizleme, Tip 4-Öz
günlerde ise sevgisini dillendirmeden hissettirme, karşılık
bulamadığında kendine kızma şeklinde ortaya çıkar. Bu
merkezdeki kişilik yapılarında duygusal hisler daha net ola
rak kendini gösterir. Duygusal durumlarındaki iniş-çıkışları
düzene koyup dengeleyebildikleri oranda daha sağlıklı dü
şünüp hareket edebilirler.
c. Zihinsel Merkez: Zihin ve akla odaklanan merkezdir.
Önceliği; zihni ve aklı sağlıklı bir şekilde kullanmak, rahat
sız edici duygu ve hareketlerden kaçınarak odaklanmayı art
tırmak üzerinedir. Örnek olma şekli, düşüncelerini söyleme/
gizleme şeklinde ortaya çıkar. Bu merkezde Tip 5-Araştır
macılar, Tip 6-Sorgulayıcılar ve Tip ?-Yenilikçiler bulunur,
yapıların düşünce aktarımları ise farklılıklar gösterir. Bir
şeyin ifade edilişi; Tip 5-Araştırmacılarda gerekli ve anlaşı
lacaksa söyleme, Tip 6-Sorgulayıcılarda hak ediyorsa söyle-
24
me, Tip ?-Yenilikçilerde uygun ortam-durum aramaksızın,
aklında olanı direkt söyleme gibi farklı tarzlarda gerçekleşir.
Bu merkezdekiler, duygularını bastırıp fiziksel bedenlerin
de sağlıklı oldukları oranda daha sağlıklı düşünebildiklerini
söyleseler de duygularını bastırmak yerine dengeleyebildik
leri oranda daha sağlıklı düşünebilirler.
Üçlü Gruplar
Bilmeliyiz ki her biri kendi içinde yine üçlü olacak şekilde belir
lenmiş üç grubumuz var. Bu gruplardan ilki, kişileri sosyal stiller
açısından değerlendirmeyi amaçlar. Neo-Freudian psikoanalist
olan Karen Horney, karşılaştığımız sorunlarla başa çıkmak için
çocukluktan beri geliştirdiğimiz 3 yol olduğundan bahseder.
1 . İddialı (Agresif)
2. Uyumlu (Saygılı)
3. Geri Çekilen (Uzaklaşan)
Enneagram da bu üçlü grupları kullanarak insanları anlamamıza
ve psikolojik açıdan değerlendirebilmemize yardımcı olur. Bahsi
geçen üç grubun her birinde eylem, duygu ve zihin merkezinden
birer kişilik yapısı bulunur.
25
Dilerseniz ilk üçlü grubumuzu ele alarak konuyu açıklamaya baş
layalım.
9
5 4
5 4
26
özellikleriyle öne çıkan bir gruptur. Grubun adının "uyumlu" ol
ması, onların her ortama uyacağı anlamına gelmez. Karşılaştıkla
rı sorunlara, var olan kurallara atıf yaparak cevap verirler. İddialı
gruba göre daha kontrollü yapılardır. İdeallerine uymayan veya
yanlış gördükleri durumlara, kurallara ya da içlerinden gelen sese
göre cevap verirler. Ortak kuralların olmasını, bunun önemli oldu
ğunu, ancak bu şekilde ihtiyaçların giderilebileceğini vurgularlar.
7 2
27
İkinci olarak inceleyeceğimiz bu üçlü grupta ise kişiler, anlaşmaz
lıkların giderilmesi açısından izledikleri yola göre değerlendiriliyor.
Kişiler, genellikle karşılaştıkları farklı olaylarda ya da yeterli de
recede "başa çıkabilme becerisi"ni gösteremedikleri durumlarda
çatışma yaşarlar. Bu çatışmalar karşısında verilen tepkiler, aslında
çoğunlukla bilinçsiz bir şekilde doğar ve kendi kişilik yapımızın
özelliklerine göre farklılaşır. Örneğin yolda yürürken biri size
çarptığında özür dileyebilir veya umursamadan yoluna devam
edebilir. Bu olaya hiçbir sorun yokmuş gibi bakılabilir veya aynı
olay uyarılması gereken bir durum ya da bir kavga sebebi olarak
da değerlendirilebilir. Enneagram tipleri için şimdi göreceğimiz
üç kısımda bu farklılıklar şu açılardan incelenir:
1. Yetkinlik
2. Duygusal gerçeklik
3. Olumlu bakış
Her bir tip bu olgulardan birini tercih eder ve tepkisini buna göre
verir. Burada da yine her bir grup içerisinde eylem, duygu ve zihin
merkezinden birer kişilik yapısı bulunur.
28
1. Yetkinlik: Tip 1-İdealistler, Tip 3-Vizyonerler ve Tip 5-Araş
tırmacılar; bir sorun veya çatışma ile karşılaştıklarında çok hız
lı şekilde çözüm bulmak için stratejiler geliştiren ve bunu doğal
halde yapan problem çözücülerdir. Gerek kendilerinin gerekse
içinde bulundukları grubun ulaşmak istedikleri hedefe ulaşma
konusundaki planlamaları çok başarılıdır. Bu planları yaparken
önem verdikleri tek şey sorunun bir an önce nesnel olarak çözül
mesidir. Bu çözüm çabasını ortaya koyarlarken ne kendilerinin ne
de çevrelerindeki insanların duygusal değişimlerini hesaba kat
mazlar. İşte bu grubun dezavantajı, duygularını yok saymaları ve
odaklandıklarında dış dünyadan kopabilmeleridir.
29
5 4
3. Olumlu Bakış: Tip 2-Fedakarlar, Tip ?-Yenilikçiler ve Tip
9-Uyumlular; bir sorun ortaya çıktığında, sorunun aslında çok da
önemli olmadığı şeklinde bir bakış açısına sahiplerdir. Var olan
sorunun büyütülmemesi yönünde bir tutumları vardır. En kötü
senaryoda bile olaydaki olumlu nüansları görebilmeyi veya pozitif
bakış açısını kaybetmemeyi isterler. Mümkün olduğunca umutlu
bir halde hareket ederler. Bu olumlu bakış açısı nedeniyle bazen
ortadaki sorunu veya çıkması muhtemel sorunu görmekte sorun
yaşayabilirler. Bu nedenle olayı derinlemesine ele aldıklarında
daha büyük bir sorunla karşılaşmaları muhtemeldir...
30
Son olarak ele alacağımız üçüncü grup inceleme biçimi, kişileri nes
ne ilişkileri açısından değerlendirmeyi amaçlar.
5 4
31
9
32
yebilir. Karşılanamayan isteklerinin; dünyanın yozlaşmaya doğru
gitmesinden, ideal görüşlerden sapılmasından veya heyecansız,
tekdüze bir hayattan kaynaklanabildiğini düşünürler. Buna kar
şı savunma davranışları, yaşadıkları deneyimden ders çıkarmak
veya onun tadını çıkarmaktan ziyade, bir ideal arayışından kay
naklanır.
33
2. BÖLÜM
35
(j) TIP 1
Kanat Yapıları: Tip 2 / Tip 9
Bütünleşme Yönü: Tip 7
Çözülme Yönü: Tip 4
36
Temel korkum: Hatalı karar vermek, yanlış bildiğim şeyi doğru
gibi anlatmak, tutarsız ve haksız olmak.
Motivasyonumu arttıran durumlar: Yapacağım ış ıçın yeterli
yetkinliğe ve bilgiye sahip olmam, her aşamasıyla eksiksiz plan
lama yapmam ve uygulayacağım yöntemlerin belirlenmiş olması.
Motivasyonumu azaltan durumlar: Hedefin belirsiz olması, ya
pılacak işin sürekli değişmesi, anlamak için kullandığım yönte
min ve bilginin net olmaması.
İlişkide olduklarımdan beklentim: Konuştukları konuyu bilerek
konuşmaları, taşıdıkları sorumluluğun bilincinde olmaları, ob
jektif bakabilmeleri, adil kalmaları.
Karşımdakilerde takdir ettiğim özellikler: Kurallara uygun ha
reket etmeleri, yüksek kalite arayışında olmaları, kendilerini sü
rekli geliştirmeleri ve yaptıkları işte uzmanlaşmaları.
Rahatsız olduğum özellikler: Keyfi tutum ve kararlar, yanlışları
gördüğü halde düzeltmeme, ciddiyetsiz tavırlar, aşırı samimi dav
ranışlar.
37
Hayatlarının her aşamasında öğrendikleri bilgiyi kullanırlar; daha
iyi fert, aile, toplum olmayı düşünerek hem kendi gelişimleri hem
de çevrelerinin gelişimi için çabalarlar. Bu gelişimi sağlarken ob
jektiflikten, detaylı analizler yapmaktan, mantıklı sonuçlar çıkart
maktan asla vazgeçmezler. Bilinçli bir toplum için bilinçli bireylerin
olması gerektiğini düşünürler. Bilinçli bireylerin oluşması amacıy
la, kendi gelişimleriyle birlikte yakın çevrelerinin de gelişimi için
tavsiyelerde bulunurlar. Onlara okudukları kitap ve gazetelerden
edindikleri bilgileri anlatarak bilinçli bir çevre oluşturmak isterler.
Kendilerinde ve çevrelerinde bir hata fark ettiklerinde ilk önce
hatanın ne olduğunu anlamaya çalışırlar ki nokta atışı ile soru
nu diğer yerlere zarar vermeden çözebilsinler. Sorunu anladıktan
sonra birden fazla çözüm yolu bulabilme amacıyla araştırma ya
parlar. Sonunda bulunan en iyi yol ile çözüme giderler. Sonraki
süreçte, bulunan yolun sisteme uyum sağlayıp sağlamadığının
denetlenmesi ve başka yerlerde aynı sorunun yeniden çıkmaması
için alınacak önlemler vardır.
Temiz ve düzenli olma konusunda hassasiyetleri yüksektir. Zihin
leri gibi, çalıştıkları ve yaşadıkları yer konusunda da bu temizlik ve
düzen hassasiyetleri devam eder. Düzenli bir hayatları vardır; ne za
man ne yapacakları bellidir. Hangi randevu kaçta ise o saatte orada
olurlar ve saat konusunda hassastırlar. Çok önemli bir mazeret yok
sa gecikmeyi karşı tarafa yapılan bir saygısızlık olarak düşünürler.
Hayatlarında "olması gerekenler" ve "olmaması gerekenler" lis
teleri vardır, yaptıkları tüm davranışlar ve işler bu liste referans
alınarak yapılır.
PSİKOLOJİK SARKAÇLAR!
Sağlıklı Bölge: Ahlaki değerleri yüksektir. Çevrelerindeki sorun
lara karşı ılımlıdırlar ve olup bitenleri anlamaya çalışırlar. Empati
yetenekleri gelişmiştir. İnsanlara yerine getirmedikleri sorumlu
luklar veya hatalı davranışları nedeniyle hemen tepki vermek ye
rine öncelikle uyarır; buna rağmen değişmedilerse anlama yolunu
seçerler. Hatalara karşı hoşgörülü ve affedicidirler. Alacakları ve
38
yapacakları ile alakalı ideale yaklaşma fikirleri vardır. Çevreyi ve
şartları da göz önüne aldıkları için ellerinden gelenin en iyisini
yapmaya, gerisi içinse çok dert edinmemeye çalışırlar.
Ortalama Bölge: Olması ve yapılması gerekenler konusunda
düşünceleri bellidir. Toplum içinde uyulması gereken kurallar
konusunda zihinleri nettir. Kişisel alanlarda ise kendi analizleri
sonrasında ortaya çıkan kurallara uymak isterler. Düşüncelerini
oluştururken araştırmış, incelemiş ve çıkan sonuçları en iyiden
başlayarak düzenlemişlerdir. Bu nedenle yakın çevrelerinin bu çı
karımlara göre hareket etmesini ister ve beklerler.
Haca yapmamak için aşırı dikkatli davranırlar. Benzer bir dikkati
de çevrelerinden görmek isterler. Kurallara uymayan kişileri önce
uyarır, eğer uyarıları dinlenmiyorsa tepkisel davranırlar.
Her şeyde ideal olanı ve mükemmeli bulma arayışları devam eder
ve sürekli bu idealleri yakalamak için çabalarlar. Bu çabalar o kadar
yoğundur ki kendi ihtiyaçlarını ve duygularını göremeyebilirler.
Sağlıksız Bölge: Düşünce ve davranışları konusunda çizgileri çok
nettir. Tüm davranışlarının kendilerine göre mantıklı ve makul
bir açıklaması vardır; dolayısıyla kendilerini hatalı görmezler.
Mükemmel olma dışındaki düşünceleri kabul etmezler. Yapacak
ları işle alakalı olarak mükemmele ulaşamayacaklarını düşünür
lerse o işi hiç yapmayabilirler.
Kendi düşünce tarzlarının doğru olduğu görüşü hakimdir; bu
nedenle diğer görüşleri yanlış ve hatalı görürler. Tavırları agresif
olabilir ve insanlara kolayca öfkelenebilirler.
39
Bütünleşme Yönü: Dışarıda yapılacaklar yerine kendileri için
yapılacaklar listeleri vardır ve bu listeye kendilerini rahatlatacak
maddeler de eklenmiştir.
Duygu, arzu ve hareketlerini baskılamak yerine kontrollü şekilde
serbest bırakmışlardır. Bu serbest bırakma ile yapılarında oluşan
gerginlik yerini rahatlığa bırakır ve daha mutlu bir görünüm ser
gilerler.
Her zaman gittikleri yolun dışında bir yol denemek isterler. Bu
tarz farklılıkların kendilerini kötü bir sonuca çıkartmayacağını,
sorun çıkarsa da baş edebileceklerini fark etmişlerdir.
Çözülme Yönü: Bu alana girişleri, çevrelerindeki insanların doğ
ruluğa önem vermediklerine kanaat getirdikleri, insanlar konu
sunda ümitsizliğe düştükleri anlarda gerçekleşir. İnsanların on
ları ve ideallerini anlamadıklarını düşünüp, kendi dünyalarına
çekilmek ve zihinlerindeki düşüncelerle baş başa kalmak isterler.
Dışarı yansıtamadıkları öfkeyi kendilerine yansıtır, kendilerine
kızarlar. Sonra dürüstlüğü ve doğruluğu kimsenin hak etmediği
ni düşündükleri depresif bir duygulanıma girerler.
Amaçlarını ve yapmak istediklerini gözden geçirip düzenlemek
isterler. Bu düzenleme onları ya insanlarla olup onlar gibi dürüst
olmamak ya da kendi kabuklarında doğru ve dürüst yaşamak
ikilemine sürükler. Böyle düşünmeye başlayınca doğru ve yan
lışın ne olduğu, nelerin yapılması gerektiği konusunda zihinleri
oldukça karışır. Hatta motivasyonlarını büyük ölçüde kaybeder
lerse düşünmenin önemsiz olduğunu, ahlaklı birey olmanın da
kıymetli olmadığını söylemeye dahi başlayabilirler.
40
ettirir. Müdahaleleri konusunda temkinli davrandım. Bununla
birlikte ortamda istedikleri kadar rahat değillerse çekingen bir
tavır sergilerler.
Müdahale edilecek bir durum olduğunda hemen tepki vermek
tense bir süre kendi başlarına düzelecek mi diye beklerler. Düzel
miyorsa o zaman olaya dahil olurlar.
Tip 1-İdealistler, kanat yapısı Tip 9-Uyumlular olduğunda öf
kelerini daha fazla bastırabilir. Bu durum ise ileride yaşanacak
patlamalarda daha şiddetli bir öfkeye yol açabilir.
Tip 9-Uyumlular kanadı, var olan sistemi koruma üzerine hare
ket eder. Yeni olanla ilgilenmektense var olanı daha iyi hale getir
me çabasındadır.
Kanat Yapısı Tip 2-Fedakarlar Olduğunda: Ana yapı olan Tip
1-İdealistlere göre tavırları daha duygusal ve hareketlidir. Tip
1-İdealistlerin mantık tarafı ve Tip 2-Fedakarların duygu tarafı
birbiri ile zıt çalışan sistemlerdir. Tip 2-Fedakarlar kanat yapısı,
onlara duygusal bir katkı sağlar. Bu da Tip 1-İdealistleri insanlar
la konuşurken daha sıcak ve içten yapar.
Bu kanat yapısında, sosyal ortamda daha fazla iletişim kurmaya
yatkın hale gelirler. İletişim kurmaları arttıkça insanlara anlattık
ları bilginin miktarı da artar ve zaman zaman tartışma yaşayabi
lirler. Yapının duygusallığı arttığı için daha alıngan bir tavır içine
girerler; haliyle tepkileri daha duygusal olur.
Öfkelenince öz kontrollerini yitirip seslerini kendilerinin dahi
şaşıracağı oranda yükseltebilirler. Çevrelerindekileri değiştirmeye
çalışma çabaları daha fazladır; değiştiremedikleri şeyler için söy
lem ve tavırları ise daha samimidir.
41
- Akılcı, ciddi ve ölçülü biri olmalısınız. Objektif ve mantıklı
olmayan görüş ve davranışlardan hoşlanmadıklarını bilmeli
siniz.
- Hata yaptığınızda samimi bir şekilde hatanızı kabul edip özür
dilemelisiniz. O hatanın tekrarlanmaması için de neler yapaca
ğınızdan bahsetmelisiniz.
- Ahlakı değerlere ve uyulması gereken kurallara bağlılıkların
dan ötürü onları takdir etmelisiniz.
- Size dair geri bildirimlerini dikkatli bir şekilde dinlemelisiniz
ve size doğru gelenleri onaylamalısınız. Önerilerine değer ver
diğinizi ve dikkate alacağınızı söylemelisiniz.
- Anlaşmazlık durumunda amacınızın çözüm üretmek olduğu
nu ve bunun için bir arayışta olduğunuzu belirtmelisiniz. Ola
yın adil bir şekilde çözülmesi adına bir hakem atamak isteyip
istemediklerini sormalısınız.
- Ortak kullanım alanlarınızı düzenli ve temiz tutmalısınız. Alı
nan ortak kararlara uyma konusunda yeterli hassasiyeti göster
melisiniz.
- Randevularınızda dakik olmalısınız ve yapacağınız görüşme
ile alakalı detaylı notlarınız hazır olmalı.
42
7 TIP 2
Kanat Yapıları: Tip 1 / Tip 3
Bütünleşme Yönü: Tip 4
Çözülme Yönü: Tip 8
43
Motivasyonumu arttıran durumlar: Benimle ilgilenilmesi, so
run yaşadığımda yardımıma gelinmesi, ihtiyaçlarımın birileri ta
rafından fark edilip giderilmeye çalışılması.
44
Fark edilmeyi ve ilgi duyulmayı önemserler. Sevmenin ve sevil
menin bir göstergesi olduğunu düşündükleri için, ilgi göstermeye
ve kendilerine ilgi duyulmasına dikkat ederler. Ne istedikleri ve
ne istemedikleri adına düşünceleri nettir. İlişkili oldukları kişiler
konusunda yerlerinin belirli olmasını isterler. Birini seviyor veya
sevmiyorlardır; kendileri de seviliyor veya sevilmiyorlardır. Ara
bölgede kalmaktan hoşlanmazlar. Sevdiklerini de sevmediklerini
de söyleyebilirler.
Duygularını açık yaşarlar ve çekinmezler. O anki duygularını
gizleyemezler, tüm hisleri mimiklerinden belli olur. Görüştükleri
kişilerden de aynı açıklığı görmek isterler. Sessiz, sakin davranan,
konuşmayan veya duygularını belli etmeyen kişilerin bu tutum
larından hoşlanmazlar.
Konuşmaktan, karşılarındaki kişiyle fikir ve duygu alışverişinde
bulunmaktan hoşlanırlar. Anlaştıklarını düşünüyorlarsa söz ve
davranışlarıyla o kişiye iyi arkadaş olacaklarını hissettirirler. Kar
şılarındaki insanların duygusal olarak neye ihtiyaçları olduğunu
iyi bilirler. Arkadaşlarının dertleşilebilecek kişiler listesinin başın
da yer alırlar. Onların duygularını empati yetenekleri sayesinde
hızlıca anlayıp ona göre hareket ederler.
Bir grupta dışlanmaktan ve duygularının anlaşılmamasından
hoşlanmazlar. Önemsedikleri kişilerin hüzünlerinde ve mutlu
luklarında yanlarında olur, arkadaşlarından da bunu beklerler.
Onları yanlarında bulamadıkları takdirde ise üzülür ve kırılırlar.
PSİKOLOJİK SARKAÇLAR!
Sağlıklı Bölge: Sevgi ve ilgi beklentisinin en az olduğu bölgedir.
İyilik yaparken karşılık beklemezler. Sadece karşı tarafın ihtiyacı
nın ne olduğunu bilir ve yardımcı olurlar. Beklentileri çok azdır
çünkü kendilerine yetebildiklerinin farkındadırlar. Hoşgörülü
bir şekilde kendilerine ihtiyaç duyana yardımcı olurlar, aksi halde
müdahale etmezler. Diğerlerine yardımcı olup onların ihtiyaçla
rını giderirken kendi ihtiyaçlarını görmemezlik etmezler. Ken
dilerine ayırmaları gereken zaman dilimini bilirler ve o zaman
diliminde kendi hoşlanacakları şeyleri yaparlar.
45
Bu bölgede alınganlık ve öfke kendini daha kontrollü şekilde gös
terir.
Ortalama Bölge: Çevrelerindekilerin, genellikle onlara yardım
ettikleri için yanlarında olduklarına dair bir inanç geliştirirler.
Onlara yardım ettikçe daha yakın olduklarını ve onların da ken
dilerine yaklaştıklarını hissederler. Benzer bir yakınlığı ve ilgiyi
görmediklerinde ise kırılırlar. Bu kırılganlık ilk başlarda dışarı
yansıtılmadan yaşanır. Karşılarındakiler kırıldıklarını fark et
mezlerse bu kez laf vurmalarla anlamalarını sağlarlar.
Sevgi ve ilgilerine ihtiyaç duyan kişileri, kimi davranış ve sözle
rinden ötürü uyarmak isteyebilirler. Bu konuda kendilerinde bir
yetki olduğunu düşünebilirler. Bir nevi "Benim rehberliğim, sevgi
ve ilgimle birliktedir. Bana ihtiyaç duyarsan bunların hepsini bir
den almalısın." der gibi bir hal içinde olabilirler.
Sağlıksız Bölge: Alınganlıkları ve kırılmışlıkları fazladır. Çev
relerinde kendilerine ihtiyaç duyan kim varsa koşarlar, onların
isteklerini kendi isteklerinin önüne koyarlar. Karşılığında aynı
yakınlığı bulamadıklarında ise üzülürler; bu bölgede karşılık
olarak kendilerine de ilgi ve sevgi duyulmasını beklerler. Bu tarz
rahatsız edici deneyimler yaşadıktan sonra daha net ve daha sert
tepkiler verirler. İhtiyaç durumlarında "O hak etmiyor..." şeklin
de sitemde bulunsalar da sonrasında kendilerine engel olamayıp
yine yardımcı olurlar. Ailelerinde ve yakın çevrelerinde kim varsa
hayatlarına karışma hakkını kendilerinde görürler. Onlara ne ya
pıp ne yapmamaları gerektiği konusunda bilgiler verir ve bunlara
uymadıklarında söylenebilirler.
46
Bütünleşme Yönü: Yaşadıkları mutluluk ve üzüntü hissini daha
derinden tadarlar. Artık yüzeysel sevinç veya üzüntü onlara daha
basit gelir. İnsanlarla canlı iletişim kurma şekli biraz daha sa
kinleşir. Bu tarzdaki iletişimi sadece yakınlarıyla kurmayı tercih
ederler. Sevdiklerine gösterdikleri sahiplenme, yerini kendileriyle
ilgilenmeye ve kendilerine sahip çıkmaya bırakır.
Bu bölgede kendi kendilerine yettiklerini fark etmişlerdir ve kendi
başlarına güzel vakit geçirmeye başlamışlardır. Birilerinin hayatla
rında olmasını veya olmamasını eskisi kadar önemsemezler. Bek
ledikleri ilginin ve değerin farkındadırlar. Bununla birlikte, bek
lentilerinin karşılanmak zorunda olmadığının da bilincindedirler.
İlginin artık bir ihtiyaç değil, bir güzellik olduğunu düşünürler.
Çözülme Yönü: Bu yön öfke ve çatışmanın arttığı yöndür. Çev
relerindekilerle sürekli ilgilenmekten, onların sorunlarını çöz
mekten, birilerine yardımcı olmaktan, sevgilerini ve ilgilerini
cömertçe sunmaktan kendilerine yetemez hale gelmişlerdir. Bu
sıkışmışlık içinde ihtiyacı olan olmayan ayrılmaksızın, herkese
karşı gösterilen bir tepkisellik ortaya çıkmıştır. İçlerinde biriken
kırgınlıkları dışarıya öfke olarak yansmrlar. Kendini savunmak
zorunda olan yaralı bir kedi gibidirler. Sevimli patilerinin için
deki yırtıcı tırnaklar artık ortaya çıkmıştır ve elini uzatanlara ya
ralayıcı darbeler vururlar. Bu yönde o yumuşak huylu, kimseyi
kırmamak için kendi kırılan insan gitmiş, yerine sesini yükselten
ve agresif tepkiler veren biri gelmiştir.
47
bilgileri kendilerinde uygulayıp, yakın çevrelerine de bu konuda
tavsiyelerde bulunurlar.
Çevrelerindekilere yardımcı olma konusunda daha mantıklı ve
iradelidirler. Tavırlarında, davranışlarında, yaptıkları işlerde daha
idealist olmaları onları objektif ve akılcı bir tarafa çeker. İstedik
leri yardım gelmediğinde kırılmaları daha az olur.
Kanat Yapısı Tip 3-Vizyonerler Olduğunda: Tip 3-Vizyonerler
etkisi, ana kişilik yapısına hırs ve başarma isteğini getirir. Yapıda
ki sevecen ve iyi niyetli taraf daha çok kendini gösterme, varlığı
nın fark edilmesini arttırma şekline bürünebilir. Yapılan iyilik ve
fedakarlıkların dışa vurumunu belirginleştirebilirler. İyilik yapar
ken kanat etkisine ve karşılaştıkları zorluklara bağlı olarak "sevgi
alamayacağın kişiye sevgi verme, sana yardımcı olmayacak kişiye
yardımcı olma" tarafına geçebilirler. Tip 3-Vizyonerler kanat et
kisi ile yapı daha bencil bir hale geçebilir ve bu durumda kendile
rinden rahatsız olsalar da "olması gereken bu" diyerek kendilerini
rahatlatabilirler.
Kanat etkisinden dolayı imaj algıları değişir; eleştiriye karşı tole
ransları düşer. Yaptıkları işleri nasıl sunmaları gerektiğini iyi bilirler
ve bunu yaparken ana yapılarındaki sevecen taraflarını kullanırlar.
Konuşmaları ve arkadaşlarına tavırları çok daha kontrollüdür. Bu
kontrol nedeniyle Tip !-İdealistler kanat yapısındakilere göre daha
az kırılırlar. Fedakarlık ve iyilik konusunda ana yapılarından kay
naklı olarak yine her zaman istediklerine karşı fedakardırlar ancak
iyilik yaparken kime, ne konuda, ne kadar yardımcı olacaklarının
farkındadırlar. Bu farkındalıkla çevrelerine içleri hiç yanmayacak
veya en az yanacak şekilde yardımcı olurlar.
48
- Onlara ihtiyaç duyduğunuzda bunu açıkça belirtmelisiniz.
- Sizin için yaptıklarını fark etmeli, bunlardan ötürü teşekkür
ederek duyduğunuz memnuniyeti göstermelisiniz.
- İhtiyaçlarını sizden istemelerini beklemeden karşılamaya çalış
malısınız. İstemiyorum dediklerinde sizi zahmete sokmamak
adına böyle söylerler; aslında ihtiyaçlarının olduğunun farkın
dadırlar, bunu göz önünde bulundurmalısınız.
- Birlikte olmaktan keyif aldığınızı ve hoşça vakit geçirdiğinizi
söylemelisiniz. Birlikteyken onları dikkatlice dinlemelisiniz.
- Anlaşmazlık durumunda haklı olabileceklerini, olayın farklı
boyutlarının veya göremedikleri noktaların olabileceğini söy
lemelisiniz.
- Kırılgan ve küsen bir yapıda olmalarından ötürü eleştirilerinizi
dikkatli yapmalısınız. Eleştirdiğiniz konularda aslında kendile
ri için nasıl daha iyi olacağını düşündüğünüzü anlatmalısınız.
49
TIP 3
Kanat Yapıları: Tip 2 / Tip 4
Bütünleşme Yönü: Tip 6
Çözülme Yönü: Tip 9
50
Motivasyonumu arttıran durumlar: Aldığım işi en iyi şekilde
bitirmek, takdir edilmek, ödüllendirilmek.
Motivasyonumu azaltan durumlar: Başarısızlık, aşırı çalışmak
tan dolayı bitkin düşmek, hedeflerime gecikmek.
İlişkide olduklarımdan beklentim: Hedef ve projeler hakkında
açık görüşlü, geleceği görebilen, statü sahibi olunması.
Karşımdakilerde takdir ettiğim özellikler: İyi bir kariyer sahibi,
saygın ve başarılı olmaları.
Rahatsız olduğum özellikler: Tembellik, amaçsızlık, hedefsizlik.
51
ederler. Hırslı olmaları nedeniyle rakiplerini geride bırakmak için
durmadan çalışırlar. O kadar hırslılardır ki etik kuralları zaman
zaman hedefe ulaşmak adına yok saydıkları görülebilir.
Özel hayatları genellikle yok denecek kadar azdır, bulundukları
her ortamı bir "iş ağı" potansiyeli olarak görebilirler. Arkadaşlık
ve dostluk bağları genellikle karşılıklı fayda sağlama ilişkisi üze
rine kurulu olabilir.
Kendi imajlarını ve nasıl görülmek istediklerini önemserler, bu
konuda çalışırlar. İyi bir imaj, iyi bir reklam aracıdır. Çevrelerin
de iyi bir izlenim bırakmak da onlar için elzemdir. Bu nedenle
girdikleri ortamda fark edilmeye ve farklı olmaya gayret ederler.
PSİKOLOJİK SARKAÇLAR!
52
Çok çalışırlar, başarılarının üstü örtülsün istemezler.
Sağlıksız Bölge: Başarma arzusunun ve önde olma hırsının yo
ğun yaşandığı bölgedir. Başarmak için insanları kandırmak gere
kiyorsa kandırabilirler. Kafalarında genellikle hayali bir profilleri
vardır ve insanları farklı çarpıtmalarla bu hayali imajlarına inan
dırmaya çalışabilirler. Bu hayali imaj herkesin hayran olacağı ve
tebrik edeceği, "keşke ben olsam" diyeceği bir görünümde olabi
lir. Bir süre sonra o hayali imajı içselleştirip o şekilde davranmaya,
çevrelerindekilere üstten bakmaya başlayabilirler. Bu bölgedeyken
diğerlerine üstten baktıklarında doğal olarak onları beğenmeye
cek ve eleştireceklerdir.
53
TİP 3-VİZYONERLERİN KANAT YAPISI
Tip 3-Vizyonerler kişilik tipinin kanat yapısı Tip 2-Fedakarlar
veya Tip 4-Özgünlerden biridir.
54
TİP 3-VİZYONERLER İLE DAHA SAGLIKLI
BİR İLİŞKİ KURMAK İÇİN NELER YAPILABİLİR?
- Ortaya koydukları ve başardıkları işlerle alakalı duyduğunuz
gururdan bahsetmelisiniz.
- Yapacakları işe odaklandıklarında müdahale edip dikkatlerini
dağıtmamalısınız.
- Geçmişte yaptıkları hataları hatırlatmamalısınız. Kendileri ile
alakalı yanlış bulduğunuz tavırlardan bahsetmemeye özen gös
termelisiniz.
- Eleştirmeniz gerektiğinde gerekli ve dozunda eleştiri yapmaya
gayret etmeli, fikrinizi dürüstçe söylemelisiniz.
- Karamsar ve umutsuz tablolardan bahsetmek yerine umut dolu
olan, gerçekleşmesini istediğiniz güzel hedeflere nasıl ulaşaca
ğınızı konuşmalısınız.
- İşe odaklandıklarında gereksiz olabilecek şahsi işlerinizden do
layı onları rahatsız etmemeye gayret etmelisiniz.
- Birlikte hareket ederken kendinizi onların rakibi gibi görüp
hareket etmemelisiniz. Onların önde olma isteklerini anlayıp
durumu yarış havasına sokmadan, bir adım önde hissetmeleri
ne izin vermelisiniz.
- Hedefsiz olduklarında veya hedeflerini tutturamadıklarında
yaşadıkları duygusal çöküşü yok etmek adına, "yeniden çabala
yarak çok daha iyi olabileceğini, daha önce başarmışsa yeniden
başarabileceğini" söylerseniz onlara daha iyi yardımcı olabilir
siniz.
55
9
7 TIP 4
Kanat Yapıları: Tip 3 / Tip 5
Bütünleşme Yönü: Tip 1
Çözülme Yönü: Tip 2
®---
56
Temel korkum: Sıradan, niteliksiz biri olmak ve hiçbir zaman
anlaşılamayacağımı düşünmek.
57
Konuştuğunuzda bahsettikleri konular ve kullandıkları kelimeler
seçilmiştir. Alelade kelime seçiminden kaçınırlar. Genellikle nos
taljiye karşı ilgili olurlar ve yaşanmışlıklara kıymet verirler.
Empati yetenekleri çok güçlü olduğu için karşılarındaki insanları
sadece duygusal olarak anlamakla kalmayıp bahsettikleri hüznü
de, yaşadıkları acıyı da derinden hissederler. Hassas ve kırılgan
olmaları nedeniyle çevrenin etkilerinden uzak bir hayat sahası
oluşturmayı isteyebilirler. Konuştukları ve yaptıkları ile anlaşıl
madıklarını düşündüklerinde genellikle açıklama yaparlar. Bu
açıklamaların fayda etmediğine kanaat getirirlerse açıklama yap
mak yerine anlaşılmadıklarından dem vurup kendilerini soyutla
ma tarafına geçebilirler.
Çevrelerindekilerle boş muhabbet etmektense kendi başlarına ka
lıp düşünmeyi tercih ederler. Düşüncelerinde kendilerine bir hayat
kurgusu oluşturabilirler. Sürekli duygusal acı çeken bir tarafları
vardır ve bu zaman zaman güçlü bir girdap gibi onları kendine
çeker. Bu tarz durumlarda denizin dibine iner gibi dibe çökerler ve
orada bir süre kalıp acıyı yaşadıktan sonra yukarı çıkarlar.
PSİKOLOJİK SARKAÇLARI
Sağlıklı Bölge: Yaşadıkları hayatın güzelliklerle dolu olduğunun
farkındadırlar. Bu güzellikleri bütünüyle hissetmek gerektiğini
düşünürler ve içlerine kapanmaktansa dışarı açılma eğiliminde
olurlar. Hayal kurmak yerine, kendi dünyalarında gerçekten ya
şamaya çalışırlar.
Kendi varoluşları itibarı ile herkesin özel olduğunu ve bunun için
ayrıca bir çaba sarf etmenin gereksiz olduğunu düşünürler. Ken
dilerini diğerleri ile kıyaslamazlar, gördükleri güzel ve özel şeyleri
içten tebrik ederler.
Ortalama Bölge: Kendi dünyalarına ve duygularına yoğunlaşır
lar. Kendilerine özgü işlerle bir nevi kendilerini ortaya koyarlar.
Duygularını anlamayı, onları anlamlandırmayı severler. Başları
na gelen olayların bir anlamı olduğunu düşünürler. Yaşadıkları
58
olaylara kendilerine göre bir anlam verirler. Duyguları konusunda
hassas ve alıngandırlar. Duygusal olarak daha çabuk incinebilirler.
Sağlıksız Bölge: Ortaya koyduklarının kıymetinin bilinmediğini
ve kendilerindeki yeteneğin veya derin düşüncenin insanlar tara
fından fark edilmediğini düşünürler. Kırılmış ve küsmüş olma
nın verdiği acı ile kendilerini toplumdan soyutlamaya başlarlar.
İnsanlara karşı daha agresif ve aşağılayıcı konuşmalar yaparlar.
Onların estetikten ve özgün düşünceden anlamadıklarını; kendi
lerinin ise herkes gibi sıradan olmadıkları için anlaşılmadıklarını
düşünürler.
Diğerlerinde olup kendilerinde olmayan şeylerle ilgili rahatsızlık
hissederler. Kendilerini sürekli kıyaslar, yanlış veya eksik oldu
ğunu düşündükleri özelliklerinin onları sürüklediği duygudan ve
zihinsel çukurdan çıkmakta zorlanırlar.
59
ile ilgilenmeye başlamışlardır. Yaşadıkları çıkmazlar ve alıngan
lıklar sebebiyle dışa dönük olmaya ve duygularını daha belirgin
yaşamaya yönelirler. Manipülatif ve yapmacık tavırlardan rahat
sız olsalar da zaman zaman bunları kullanma gereği duyabilirler.
Kendi başlarına olmaktansa arkadaş çevrelerini genişletmeyi ister,
yüzeysel arkadaşlıklar ve dostluklar da kurabilirler.
60
şeklini hayatlarında ve ortaya koydukları işlerde daha fazla göre
bilirsiniz.
Daha içsel bir hayat sürerler. Uzun süre kendi başlarına kalabi
lir ve kendileri hakkında düşünebilirler. Bu düşünce şekli derin,
depresif bir konuşmayı ve hayat şeklini beraberinde getirebilir.
Herkesin gördüğü ve yaşadığı şekilde yaşamak yerine, geçmiş
zamanlardaki insanların naif ve sade hayatlarını yaşama arzuları
yüksektir. Konuşma şekilleri ve yazı dilleri sembollerle ve mistik
öğelerle süslüdür. Bir nevi kendilerini anlayanlarla aralarında kul
landıkları özel bir dil var gibi düşünürler. Tüm bunlara rağmen
kendilerini ve yaptıklarını sunma konusunda yetenekli olmayabi
lirler. Bu durumda motivasyonları azalabilir ve çevrelerindekilere
kırılma potansiyelleri artabilir.
61
lan bir davranıştan veya söylenen bir sözden ötürü alınganlık
gösterebilirler.
- Yaşadıkları duygu değişimlerini ve duygusal derinliklerini pay
laştıklarında bunu anlamsız bulan tepkiler vermekten kaçın
malı, onun yerine yaşadıklarını anlamaya çalışmalısınız.
- Duygusal değişimleri nedeniyle ilerlemekte zorlandıklarını
fark ettiğinizde bunu açık yüreklilikle dile getirmelisiniz.
62
2 TIP 5
Kanat Yapıları: Tip 4 / Tip 6
Bütünleşme Yönü: Tip 8
Çözülme Yönü: Tip 7
Düşünce şeklim: Olayı bir bütün olarak ele alıp, parçalara bölüp,
derinlemesine inceleyen, objektif.
63
Temel korkum: Uzmanlaştığım konuda, önemli bir eksiğimin
olduğunu anlamam.
Motivasyonumu arttıran durumlar: Tutarlı ve hayata dair yeni
bilgiler öğrenmek. Fikirlerimin doğruluğunu ispat etmek.
Motivasyonumu azaltan durumlar: Yaptığım işe müdahale edil
mesi, fikirlerimin anlamsız bulunması.
İlişkide olduklarımdan beklentim: Mantıklı ve objektif düşüne
bilmeleri, açık fikirli olmaları.
Karşımdakilerde takdir ettiğim özellikler: Öğrenmek istedikleri
konuya objektif bakmaları, analitik düşünmeleri, azimli ve me
raklı olmaları.
Rahatsız olduğum özellikler: Gereksiz duygusallık, laubali tavır
lar, fiziksel temas.
64
Ortaya koyacakları işlerde uzun süre plan yapar ve onu en ince de
tayına kadar düşünebilirler. Bu detaylar bazen o kadar yoğunlaşır
ki verilerin içinden çıkmakta zorlanabilirler. Aceleci davranmak
istemezler, her bir düşünce detaylı bir şekilde değerlendirilmelidir.
Odaklanma konusunda zihinleri rahat olduğunda başarılıdırlar.
Dışarıdan gelen baskılar ve yaşananlar neticesinde zihinleri karı
şırsa uzun süre odaklanma sorunu yaşayabilirler.
PSİKOLOJİK SARKAÇLAR!
Sağlıklı Bölge: Bu bölgede ön yargısız ve açık bir zihne sahip
tirler. Zihinlerindeki bilgilerin yoğunluğu ve karmaşası, kendini
düzen ve dinginliğe bırakmıştır. Bu dünyada olan her şeyin akıl
ve mantıkla açıklanabileceği görüşünü savunmayı bırakmışlardır.
İletişim kurduklarında sükunetle ve anlamak için dinlerler. Aynı
zamanda karşılarındaki insanların neler hissettiklerini anlarlar.
Onların ağızlarından çıkan kelimelerin ötesine geçip, aslında ne
anlatmak istedikleri ile alakalı bir gözlem yaparlar.
65
Çevreleriyle irtibatlarını en az seviyede tutarlar; onlarla iş yapmak
ve ortak bir alanda yaşamak zorunda olduklarını bilirler. Bu ne
denle irtibatlarını koparmazlar.
Sağlıksız Bölge: Düşünmelerine mani olacak her şeyden ve her
kesten uzaklaşmak istedikleri bir zaman dilimindedirler. İnsanlar
düşüncelerini anlamadığı ve yargıladığı zaman kendi dünyalarına
çekilip orada yaşamak isterler. Bu hayatta düşünebilmenin ve bil
ginin kıymetli olmadığını, kendilerininse sadece bunlara kıymet
verdikleri için önemsiz olduklarını düşünebilirler.
Yalnız kaldıklarında derin düşüncelere dalıp kendi çıkarımlarını
yaparlar. Bu dönemlerinde kendi dünyalarında olmaktan ve ra
hatsız edilmemekten çok zevk alırlar.
66
tansa o an zihinlerini meşgul edecek basit düşüncelerle zaman ge
çirmeyi tercih ederler.
Odaklanma sorunları en belirgin özellikleridir. Bu süreçte analiz
etmek ve soyut düşünmekten kaçmak için zihinlerini sürekli meş
gul edecek oyunlar ve uğraşlar bulurlar.
67
Şüphe duyan ve nitelik sorgulayan yönleri aktif hale geldiği için
karşılaştıkları davranış ve tutumlarda gizli bir mana arayıp ken
dilerine göre bir anlam çıkarırlar.
68
TIP 6
Kanat Yapıları: Tip 5 / Tip 7
Bütünleşme Yönü: Tip 9
Çözülme Yönü: Tip 3
69
Temel korkum: Yetersiz olmak, güvendiğim kişilerden darbe ye
mek ve bana yalan söylenmesi.
Motivasyonumu arttıran durumlar: Yapabileceğime olan inan
cım, desteklenmem ve akıl hocalarımın olması.
Motivasyonumu azaltan durumlar: Yetersiz hissetmem, işimi za
manında teslim edemeyecek olmam.
İlişkide olduklarımdan beklentim: Tutarlı ve sadık olmaları, her
şeyi anlatmaları, ihtiyaç duyduğumda yanımda olmaları.
Karşımdakilerde takdir ettiğim özellikler: Kendilerine güven
meleri, akılcı ve kararlı olmaları, güven vermeleri.
Rahatsız olduğum özellikler: Bir şeyler gizlenmesi, güvenilir
olunmaması ve baskıcı tutum sergilenmesi.
70
de öğrenince rahatlar, işe o zaman başlayabilirler. Aksi takdirde
zihinleri rahat etmeyeceği için işe odaklanmakta sorun yaşarlar.
Herhangi bir karar vermeleri gerekince, yanlış karar vermemek
adına, kararın muhtemel sonuçlarını düşünürler. "Evet" veya "ha
yır" demeleri için zihinlerinde onlarca, belki de yüzlerce veri var
dır. Bunların arasından en iyiyi bulmakta zaman zaman zorluk
yaşayabilirler. Böyle bir kararsızlıkta zaman ile sınırlandırılmış
larsa gerginlikleri bir nebze daha artar. Gerginlikleri arttığınday
sa düşünceleri daha karmaşık hale gelebilir.
Zihinleri kütüphane gibi, bilgileri belirli bir sitemle tutar. İçeri
yeni bir bilgi gireceğinde, öncelikle var olanın yanlışlanması ge
rekir. Daha önceki bilgiyi büyük bir dikkatle aldığı için de onun
yanlışlanmamasını ister ve bu sebeple, gelen yeni bilgiye vereceği
ilk tepki genellikle reddetmek üzerinedir.
PSİKOLOJİK SARKAÇLAR!
Sağlıklı Bölge: Yaşam dengelerini buldukları ve korudukları böl
gedir. Sorumluluklarının bilincindedirler ve dışarıdan kaynakla
nan gecikmelere, hatalara karşı aşırı takıntılı değildirler.
Tedirginlikleri yerini artık dinginliğe bırakmıştır. Dinginlikle
birlikte de cesaretleri ve kendilerine güvenleri artmıştır. Ortaya
çıkan hatalara objektif olarak bakarlar, kendilerinden kaynakla
nan bir şey varsa bunu kabullenmekte zorlanmazlar.
Olaylara bakışları ve sonuçlarını değerlendirme şekilleri iyimser
dir. Yola çıktıklarında gelecek konusunda endişe etmekten çok, o
anı iyi değerlendirmek isterler.
Ortalama Bölge: Tedirginlikleri ve olumsuz düşünceleri yoğun
dur. Kaynaklarını bu tedirginliği yok etmek için olabilecek tüm
kötü senaryoları kurgulamaya ve bu senaryoların çözümlerini
bulmaya çalışarak harcarlar.
Gereksiz risk almayı mantıksız buldukları için bunlarla uğraşma
dan, bilindik, uygulanmış yöntemleri kullanırlar. Bu sayede ken
dilerini güvende hissederler.
71
Sağlıksız Bölge: Güven konusunda ciddi tereddütleri vardır. Ko
lay kolay kimseye güvenmezler. Birine yapması gereken bir iş ver
diklerinde illa onu ele alıp detaylı bir şekilde incelemek isterler.
Zihinleri aşırı karmaşık olduğu için yapacakları işi tam anlamıyla
odaklanarak yapamazlar.
Dışarıda güvenli bir dayanak arayışları vardır. Her sıkıntıda ken
dilerini anlayacak ve yardımcı olacak birine ihtiyaç duyarlar. Bu
nunla birlikte aradıkları ve ihtiyaç duydukları kişi gelse bile ona
tam anlamıyla güvenmekte zorluk yaşarlar.
72
ederek karşılamaları gerektiğini düşünürler. Daha enerjik ve daha
sosyal oldukları gözlenebilir. Zihinlerindeki karmaşanın önemli
bir kısmını yok sayıp, hedeflerine doğru ilerlemek isterler.
73
Tip 6-Sorgulayıcılar kişilik tipindekiler, zihinlerini ve yaşadıkları
bölgeyi temiz, düzenli tutmaya meyillidirler. Kanat yapısının Tip
7-Yenilikçiler olması ise onların dağınık bir zihne ve dağınık bir
ortama sahip olmalarına yol açabilir. Zaman zaman bununla ala
kalı olarak kendilerine kızsalar da dağınıklığa engel olmakta yine
zorlanabilirler. Ancak bu kanat yapısında, yaşadıkları sorunları
daha kabullenici bir yöne sahip olurlar. Altta yatan sebeplerle ve
"Bu neden benim başıma geldi?" söylemleriyle uğraşmaktan ziya
de, harekete geçme tarafını seçerler.
74
2 TIP 7
Kanat Yapıları: Tip 6 / Tip 8
Bütünleşme Yönü: Tip 5
Çözülme Yönü: Tip 1
® 4
75
Motivasyonumu arttıran durumlar: Merakımı uyandıran yeni
bir şeyin olması ve yaptıklarımı eğlenerek yapabilmek.
Motivasyonumu azaltan durumlar: Zorlanmak, sıkıcı bir or
tamda çalışmak, baskı yapılması ve zaman sınırı olan bir işte
bulunmak.
İlişkide olduklarımdan beklentim: Hızıma ve heyecanıma ayak
uydurmaları, beraber keyif alacağımız şeyleri yapmaları.
Karşımdakilerde takdir ettiğim özellikler: Olaylara önce olumlu
yönden bakmaları, açık zihinli olmaları, hızlı harekete geçebilme
leri, olumsuzlukları büyütmemeleri.
Rahatsız olduğum özellikler: Aşırı kuralcı olunması, esnek olun
maması, yargılayıcılık.
76
Birçok konuda bilgi sahibi olmak ve birçok şeyi deneyimlemek is
terler. Çok alakasız konular öğrenip aralarında mantıksal bir bağ
kurabilirler. Zihinleri hızlıdır, pratik bir sistemle çalışır. Sınırla
rının olduğunu düşünmek onları rahatsız ettiği için, bedenleriy
le yapabileceklerinin ve zihinlerinin bir sınırı olsun istemezler.
Özellikle hayal etme ve uçuk fikirler bulma konusunda herhangi
bir kısıtlanmaya müsaade etmezler. Bu onlara olaylara bakarken
çok yönlü düşünebilme becerisi kazandırır.
PSİKOLOJİK SARKAÇLAR!
Sağlıklı Bölge: Hayatın kendilerine sunduğu güzelliklerin farkın
da olurlar. Hareketleri daha dengelidir ve zihinleri dağılmadan
konuşurlar. Hayata bakışları sakin ve düzenlidir. Merak ettikleri
konularda daha nitelikli bir bakış açısına sahiptirler. Bu bölgede
karşılarına çıkan sorunları ve yenilikleri anlamak için çabalarlar.
Anladıktan sonra oradan ne gibi bir ders çıkaracaklarını düşü
nürler.
77
Şakacı yönleri nedeniyle ortam biraz ciddileşse hemen bir espri ile
karşılık verir, ortamı yumuşatırlar. İnsanları pratik zekaları ile alt
ermeyi ve istedikleri şekilde zihinlerini manipüle etmeyi severler.
Acıdan ve hoşlarına gitmeyen duygulardan kaçmak için ise eğlen
meyi tercih ederler.
Sağlıksız Bölge: Aldıkları işleri yarım bırakıp yenisine geçerler
ve bunu sürekli yaparlar. İstediklerinin ne olduğunun farkında
olmadıkları için sürekli yeni şeyler denemek isteyebilirler.
Yapılarındaki stres arttığında daha da sık öfke patlaması yaşayabi
lirler. Bu patlamalar zaman zaman arkadaş ortamına şaka ile karışık
bir şekilde yansır. İnsanlara karşı umursamaz bir tavır geliştirirler. Bu
alandayken öncelikleri her zaman kendi zevkleri ve heyecanları olur.
78
parlar. Analiz sonucunda olması gerekenler ve olanlar arasındaki
farkı netleştirirler. Olması gerekene ve hatta daha da ötesine gi
dilmesi için gerekenleri sıralarlar. Kendilerine oluşturdukları bu
plana göre hareket etmek isterler.
İçinde bulundukları olumsuz durumdan genellikle dış çevreyi so
rumlu tutarlar. Dışarıdan bakıldığında o eğlenceli insan gitmiş,
yerine sert ve net tepkiler veren biri gelmiş gibi görünürler.
79
İsteklerinin hemen yerine getirilmesi için baskıcı bir tarafları var
dır. Elde edemedikleri şeyler olduğunda, bir şekilde yolunu bu
larak onları elde etmeye çalışırlar. Kendilerine olan güvenleri ve
hızlı düşünebilme becerileri sayesinde insanları toplama ve onlara
istediklerini yaptırma konusunda becerikli ve baskıcıdırlar.
80
TIP 8
Kanat Yapıları: Tip 7 / Tip 9
Bütünleşme Yönü: Tip 2
Çözülme Yönü: Tip 5
82
Adalet konusunda hassasiyetleri yüksektir. Sadece kendileri için
değil, yakınları için de adaletin uygulanması konusunda gayret
ederler. Adaletsizlikle karşılaştıklarında tüm güçleriyle savunma
ya geçerler.
Her ne kadar sert ve ciddi bir imajları olsa da içlerinde göster
mek istemedikleri merhametli bir tarafları vardır. Bu yönleri ile
fakir ve muhtaç olanlara ellerinden geldiğince yardımcı olurlar.
Bu kişilerin ihtiyaçlarının giderilmesi için ön ayak olurlar. Biri
nin gerçekten yardıma muhtaç olduğuna inanırlarsa ceplerindeki
son parayı bile verebilirler. Diğer taraftan, eğer o kişinin sıkıntısı
tembelliğinden kaynaklı bir muhtaçlıksa yardım etmezler, hatta
onu cezalandırmak bile isteyebilirler.
PSİKOLOJİK SARKAÇLAR!
Sağlıklı Bölge: Burayı diğer iki bölgeden ayıran en önemli fark,
onların buradayken baskıcı olmamalarıdır. Çevreyle ilgilenip in
sanlara yardımcı olurlarken, ailelerini ve kendilerini ihmal etmez
ler.
İnsan olarak eksiklerinin bulunmasının ve diğerlerine ihtiyaç
duymalarının normal bir durum olduğunun farkındadırlar. Bu
farkındalık sayesinde, bireysel olarak güçlü olmaktan ziyade,
içinde bulundukları toplulukla birlikte büyümek ve güçlenmek
isterler. Yaptıkları işlerden dolayı övgüye ve tebriğe ihtiyaç duy
mazlar. Mütevazi bir hayatın kendilerine yeteceği düşüncesinde
dirler. Cesur ve korkusuz olurlar. Ayrıca nerede, nasıl bir cesaret
göstereceklerini; yapacaklarının sonuçlarını detaylı bir şekilde
düşünürler.
Ortalama Bölge: Güçlü olma ve yönetme isteklerinin ön planda
olduğu bölgedir. Güçlendikçe kendilerine ve çevrelerine yardımcı
olabileceklerini, insanların da bu şartla kendilerinin yanında ola
caklarını düşünürler.
Çevreleriyle rekabet etmeyi severler; bu şekilde kendi potansi
yellerini ve muhtemel rakiplerinin potansiyellerini görebilirler.
İsteklerinin olması için baskı yaparlar ve isteklerinin sorgulanma-
83
sından rahatsız olurlar. Yapmak istemedikleri şeylere zorlandıkla
rında tavırları bir anda sertleşebilir.
84
gibi bir durum söz konusudur. İç muhasebelerini yapar ve ken
di hatalarını analiz ederler. Yeniden ayağa kalktıklarında benzer
bir hata yapmamak, yara almamak için neler yapmaları gerektiği
konusunda düşünürler. Kendi başlarına kalmak isterler, herhangi
bir dikkat dağıtıcı dış etkenden etkilenmek istemezler. İnsanlarla
aralarına mesafe koyar, zihinlerindeki analizin ve yılların verdiği
bedensel yorgunluğun geçmesini beklerler.
85
da bireyi daha dengeli ve istikrarlı hale getirir. Sürekli hareket
halinde olma ve herkesin derdine yetişme çabaları, onları ken
di kendilerinden uzaklaştırırken, Tip 9-Uyumlular kanat yapısı
kendilerine ve sevdiklerine daha fazla vakit ayırmalarını sağlar.
İnsan ilişkilerinde iyi vakit geçirmek isterler, içten davranırlar.
Küs olanların arasındaki sorunların giderilmesi konusunda ön
ayak olurlar, sözü dinlenen bireyler oldukları için genellikle de
insanların arasını düzeltmeyi başarırlar.
Çevrelerindekilerin hataları karşısında zaman zaman kızgınlık
yaşayıp bunu dışa vururlar ve sonra vicdanen rahatsız olurlar. İn
sanları yönetirken kabalık göstermektense, orta yolu bulma moti
vasyonuyla hareket ederler.
86
TIP 9
Kanat Yapıları: Tip 8 / Tip 1
Bütünleşme Yönü: Tip 3
Çözülme Yönü: Tip 6
5 4
88
lan gerginleştirecek ve kendilerinin de anlam veremediği bir öfke
patlamasına neden olacaktır.
PSİKOLOJİK SARKAÇLAR!
Sağlıklı Bölge: Yapması gerekenleri gerektiği zamanda yapan,
huzurlu bir halleri vardır. Yanlarında biraz oturduğunuzda ses
siz, sakin duruşlarıyla daima huzur ve dinginlik dağıtırlar. Adalet
duyguları yüksektir, düşüncelerini çekinmeden söyleyebilirler.
Aynı zamanda aktif bir dinleyicidirler, bahsettiğiniz konu hak
kında fikirlerini sorduğunuzda bilgileri varsa cevaplar, yoksa da
sizi öğrenebileceğiniz kaynaklara yönlendirirler. Karşılaştıkları
sorunlardan kaçmak yerine onları kabullenir, onlarla nasıl başa
çıkacaklarına bakarlar. Eyleme geçmekte zorlanmazlar, gerekeni
gerektiği şekilde yaparlar.
89
cunda kendilerinden hiç beklenmeyen, hatta kendilerinin de an
lam veremediği bir öfke patlaması yaşarlar.
Tembel ve ihmalkar bir duruma geçtiklerinden, yapılacak her
hangi bir işi hemen yapmak yerine sürekli ertelerler. Kendilerine
uğraşacak farklı uğraşlar bulur, yapmaları gerekeni yapmazlar.
Kararsızlıkları artar, genellikle onlara bıraktığınız kararları sizin
vermenizi beklerler. İç dünyalarında bir huzur ve denge kurmak
istedikleri için dışarıdaki kararlarla ve yapılacaklarla uğraşmak
istemezler.
90
TİP 9 -UYUMLULARIN KANAT YAPISI
Tip 9-Uyumlular kişilik tipinin kanat yapısı Tip 8-Önderler veya
Tip 1-İdealistlerden biridir.
91
Hayatları daha düzenli ve sistemlidir. Verilen sözlerin yerine ge
tirilmesi ve yapılacak işlerin vaktinde bitirilmesi konusunda has
saslaşırlar. Bastırdıkları duygular artar, rahatça ortaya çıkmaz.
Birçok şeyi uzun süre içlerinde tutmaları nedeniyle duygularını
sonradan dışa vurumları daha güçlü, daha şiddetli olur.
92
3. BÖLÜM
Einstein'ın ''Aslında herkes dahidir. Ama siz kalkıp bir balığı ağa
ca tırmanma yeteneğine göre yargılarsanız, tüm hayatını aptal
olduğuna inanarak geçirecektir." sözü, bu bölümdeki temel taş
larımızdan biri.
Kardeşi olanlar, kendi kişilik yapılarının kardeşlerine benzemedi
ğini fark etmişlerdir. Aynı aile, aynı ortam, aynı terbiye şekli ve
aynı diyebileceğimiz birçok etkene rağmen aradaki bu farklılık,
mizacımıza ve sonrasında şekillenen kişilik yapımıza göre oluşur.
Einstein'ın bahsettiği kişiye özgü yetenek ve yatkınlıkları ne ka
dar erken yaşta tespit ederek ona uygun bir çalışma yapabilirsek o
kadar sağlıklı ve düzenli bir hayatın ortaya çıkmasını sağlayabili
riz. Onun için bu bölümde kişilik tiplerinin çocukluklarıyla ilgili
bir bakış geliştirmek üzere, oyun ve arkadaşlık biçimleri, okul ha
yatları, öğrenme süreçleri konularında bilgiler sunacağız. Örne
ğin Tip 2-Fedakarlar kişilik tipindeki bir çocuk, grup çalışması
ile daha rahat ders çalışıp, daha başarılı olur. Ancak Tip 5-Araş
tırmacılar kişilik tipindeki bir çocuk grup çalışmasından daha az
verim alır, bireysel olarak çalıştığında daha başarılıdır. Görüyo
ruz ki her çocuğun aynı şekilde bireysel çalışmaya veya grup ça
lışmasına yönlendirilmesi doğru olmaz. Onların kişilik yapılarını
tanımadan yapacağımız yönlendirmeler bazıları için iyilik değil
93
kötülük bile olabilir. Bir nevi balığı ağaca tırmandırma çabasına
girmemek için önce çocukların yapılarını anlamamız gerekir.
94
oyunları tercih ederler. Bu oyunlar sayesinde ilk grup kurma de
neyimlerini yaşayan Tip 1-İdealistler, grup içinde hareket etme
ya da grubu yönetme becerilerini bu zamanlarda keşfedip gelişti
rirler. Oynadıkları oyunlar, ilerleyen yaşlarında farklı konularda
yetkinlik kazanmalarının önündeki ilk adımları oluşturur.
Okul Hayatları
Okul hayatlarında disiplinli ve düzenli çalışan bir öğrenci olurlar.
Sorumluluklarını yerine getirip arkadaşlarına örnek olma yönleri
güçlüdür. Dersi derste dinleyip teneffüslerde zihinlerini rahatla
tırlar. Arkadaş seçimlerinde dikkatlidirler. Kavga eden veya ah
lakını beğenmedikleri kişilerden uzak dururlar. Kendi arkadaş
çevrelerinde bu kişilerden uzak durulması gerektiği konusunda
uyarıcı bir rol üstlenirler.
Öğrenme Süreçleri
Gerek okul ortamında gerekse dış ortamda konuşulanları dikkat
li bir şekilde dinler, önemli gördükleri şeyleri not almayı severler.
Aktarılan bilginin doğru ve eksiksiz bir şekilde öğrenilmesi için
dikkatli dinlemeleri gerektiğini düşünürler. Konuşulan konuya
dikkatle odaklanırlar ve adım adım öğrenmek isterler. Bilgi edin
dikçe, önceden öğrendikleri benzer konularla kıyaslama yapıp
95
yeni bilgilerin doğruluğunu sorgularlar. Eğer mantıksal bir hata
görürlerse sorular sorarak hatanın kendi bilgilerinden mi yoksa
aktarımdan mı kaynaklandığını açığa çıkarmak isterler.
96
onları yerine getirmekte zorlanabilirler. Bu tutumlarının nedeni,
ne kadar çok sorumluluk alırlarsa o kadar çok sevileceklerini dü
şünmeleridir. Dışa dönük tavırları nedeniyle çok çabuk arkadaş
lık kurabilirler. Samimi olmayı severler. Arkadaşları ile paylaşım
halinde olmak onları çok mutlu eder.
Okul Hayatları
Öğretmenleri tarafından ilgilenilen, değer verilen bir çocuk ol
duklarında motivasyonları yüksek olur ve okuldaki derslerini iyi
tutmaya çalışırlar. Teneffüsleri kaynaşma ve oyun için önemli bir
zaman dilimi olarak görürler. Derslerinde başarılı olduklarında
ve takdir edildiklerinde daha fazla çalışma eğiliminde olurlar. Ye
tersizlik hissi yaşarlarsa ve bu tabloya sevmedikleri bir öğretmen
de eklenirse başarıları çok fazla düşer.
97
Öğrenme Süreçleri
98
de yaparak başarılı olan kim varsa ondan öğrenip, yeniden kendi
başlarına yapmak isterler.
Okul Hayatları
Okulu sevdiklerinde çok disiplinli pir öğrenci olurlar. Çalışma ve
başarma motivasyonlarıyla çevrelerinin başarıya verdiği değer ör
tüştüğünde, sınıfta ve okulda birinci olmak için çabalarlar. Okulda
göze çarpan biri olmak ister ve arkadaş çevrelerini ona göre seçerler.
Ders konusunda da oyundaki gibi bir yol izlerler. Başta dersin
mantığını çözmek için dikkatli bir şekilde dinler, sonrasında o
derste başarılı olmak için stratejilerini kurgularlar. Çalışma konu
sunda içlerinde yoğun bir istek taşırlar. Hedeflerine ulaşana kadar
yollarından ayrılmaz, sorunların üzerine giderek çabalarlar.
Öğrenme Süreçleri
Dikkatli bir dinleyicidirler ve neyi not almaları gerektiği konu
sunda başarılıdırlar. Çevrelerinde bulunanların fark edemediği
detayları fark edip onları özellikle işaretlemek, kavrayışlarını ve
99
dinleme kabiliyetlerini arttırır. Başarılarının takdir edilmesi ve
ödüllendirilmesi, öğrenme motivasyonlarını daha da yükseltir.
Öğrendikleri bilgiler için "Bu nerede işime yarar, bunu nerede
kullanırım?" gibi kategoriler oluşturur, bilgileri zihinlerine böy
lece yerleştirirler. Dolayısıyla öğrendiklerinin hayatta bir karşılı
ğının olması onlar için önemlidir. Öğrenme süreçlerinde bulun
dukları ortamın dikkat dağıtıcı şeylerden uzak olması, daha rahat
odaklanmalarına yardımcı olur.
100
özgü bir tarz oluştururlar. Dil becerileri de yüksektir, arkadaşları
na göre daha özenle seçilmiş kelimeler kullanırlar.
Okul Hayatları
Okul hayatları, okulda yaşadıklarına göre inişli çıkışlı bir halde
ilerleyebilir. Öğretmenleri ve arkadaşları tarafından anlaşıldıkları
ve sevildikleri ölçüde derslere ilgileri yükselir. Ulaşmak istedikleri
bir hedefleri varsa ve ona ulaşmak için ne yapılması gerektiği konu
sunda da yeterli bilgileri varsa daha yüksek motivasyonla çalışırlar.
Farklı ilgi alanları, kıyafet veya tavırları sebebiyle arkadaşlarına
benzemedikleri için dışlanmazlarsa okula gitme ve derslerde ba
şarılı olma konusunda çok daha istekli olurlar. Kendilerini gerek
duygusal gerek zihinsel yönleriyle anlamayan bir öğretmenden
bilgi edinmeleri ise zor olur.
Yapmaları gereken görevler konusunda biraz yavaş hareket edip
gecikebilirler. O an içlerinden ödevlerini yapmak gelmiyorsa ken
di istedikleri işlerle uğraşırlar, ödevlerini ihmal edebilirler.
Öğrenme Süreçleri
İlgilerini çeken bir konu olduğunda dikkatli bir şekilde dinler ve
onu öğrenirler. Hayata ve insanlara dokunan bilgileri öğrenme
konusunda daha isteklidirler. Bu bilgileri öğrendiklerinde unut-
101
mamak adına not alırlar. Öğrendikleri konu ilgilerini çekmiyorsa
kendi hayal alemlerine sessizce geçiş yapıp orada gelecekle ilgili
hayaller kurabilirler.
102
Oyun ve Arkadaşlık Yaklaşımları
Oyuna karşı diğer çocuklar gibi ilgili oldukları söylenemez. Genel
likle boş vakitlerinde çevreyi gözlemlemeye veya kişisel merakla
rını gidermeye çalışırlar. Az sayıdaki arkadaşları ile bir süre eğlen
celi vakir geçirdikten sonra kendi dünyalarında olmak onları daha
rahat hissettirir. Oynadıkları oyunların da mümkün olduğunca
düşünebilme becerisi gerektiren oyunlar olmasını tercih ederler.
Grup içindeki sessiz ama bilen veya mantık yürüten kişi olma ko
numlarını küçük yaşta oynadıkları oyunlar sayesinde edinirler.
Oynadıkları oyuncaklar konusunda titiz davranırlar. İşlevsel olan
az oyuncakla oynamayı daha çok oyuncağa tercih ederler. Oyun
caklarla farklı şekillerde nasıl oynayabileceklerini düşünüp kendi
oyuncak kurgularını yaparlar. Hareketli oyunlar yerine daha çok
mantık kullanmayı gerektiren oyunlar oynamak isterler.
Okul Hayatları
Mantığını çözebildikleri derslerde başarılı olurlar. Mantığını çö
zemedikleri derslerde ise öğretmenlerine sorular sorup konuları
zihinlerinde oturtmaya gayret ederler. Eğer bunu yapamazlarsa o
ders için "sevmiyorum" veya "yapamıyorum" diyerek kendilerini
kapatabilirler. Teneffüslerde ortada koşturan değil, kenarda göz
lem yapan veya ders dışı kitaplarla ilgilenen bireyler olarak fark
edilirler. Kavgadan ve sorundan mümkün olduğunca uzak dur
mak isterler.
Ödev ve çalışmaları konusunda hassastırlar ancak zihinlerinde
yaptıkları planları bazen olmuş gibi hissedebilirler. Bu nedenle
kusursuz . ders planı yapmakla o planı uygulamanın farklı şeyler
olduğunu hatırlamakta ara ara zorlanabilirler.
Öğrenme Süreçleri
İlgilerini çeken ve bilmedikleri ne varsa, en detaylı şekilde öğren
mek isterler. Çok küçük yaşlardan itibaren her şeyi soran ve sor
gulayan çocuklardır. Yeni bir bilgiyi dinlerken, onu zihinlerinde
var olan diğer bilgilerle kıyaslama, kontrol etme ihtiyacı duyarlar.
103
Zihinlerine giren her bilgi, belirli bir süzgeçten geçer. Süzgeçten
geçen bilgileri ise detaylı şekilde sınıflandırarak zihinlerine alırlar.
Öğrendikleri şeylerin hayatın neresinde işe yarayacağını bilmek
isterler. Edindikleri bilgileri neyi anlamak için kullanacaklarını
öğrenirlerse, o konudaki öğrenme istekleri artar.
104
güvenli olması ilk dikkat edecekleri konudur. Sonrasında oyun
oynadıkları arkadaşlarının arasında, kendilerini hareketleri ve
konuşmaları ile rahatsız edecek birileri var mı diye bakarlar.
Oyun arkadaşlarının az ve öz olmasını tercih ederler. Eğer arka
daşlarının kendilerini rahatsız edeceklerini veya tehlikeye sürük
leyeceklerini düşünürlerse o arkadaşlıkları keserler; yeni arkadaş
lar bulma gayretine girerler.
Oynadıkları oyunlarda başı çekmek isteyebilirler. Liderliğin ya
da grup sorumluluğu almanın ne demek olduğunu bu yaşlarda
tecrübe ederler. Kontrol edemedikleri şeylerin fazlalığını gördük
çe de liderlikten ziyade bir alt kısımda olmanın daha güvenli ol
duğu inancına sahip olabilirler.
Okul Hayatları
Daha önce kendilerine güvenli bir ortam kurmuş ve oradaki
değişkenlere kısmen adapte olmuşlarken, okul hayatıyla birlik
te mekanın ve kavramların farklılaşması zihinlerinde büyük bir
belirsizlik oluşturur. Bu belirsizlik ve kaygıdan dolayı isteksizlik
duyabilirler. Sınıflarında tanıdıkları arkadaşlarının veya önceden
gördükleri birilerinin olması, rahaclatıcı etkenlerdir.
Derslerinde geri kalıp arkadaşları tarafından dışlanmak isteme
diklerinden dolayı dersleri dinleme ve ödev yapma konusunda
hassastırlar. Derste öğretmenleri yazdırmıyor olsa da unuttukları
önemli bir şey olmaması için not almak isterler.
Başarılı oldukları derslerde tebrik edilmeli, başarısızlıklarında
motive edilmelidirler. Zorlandıkları derslerde mümkün oldukça
dışarıdan desteklenmelidirler. Arkadaşları ile aralarındaki bilgi
farkının açılması, derslerden ve okuldan uzaklaşmaları sonucunu
doğurabilir.
Öğrenme Süreçleri
Dikkatli bir şekilde ve odaklanarak dinlemediklerinde bir şeyle
ri kaçırabileceklerini veya yanlış öğrenebileceklerini düşünürler.
Bu nedenle bilgi edinirken konuları kelime kelime takip edip not
105
almayı tercih ederler. Akıllarına takılan veya anlayamadıkları ne
varsa çekinmeden sorarlar.
Öğrendikleri veya duydukları bilgileri alıp sonraki süreçte kendi
analizlerini yaparlar. Analizleri sonucunda görüşleri net ise bilgiyi
ya alırlar ya da yanlış diyerek atarlar. Eğer net bir görüşe ulaşama
dıkları önemli bir konu olursa bu sefer araştırma sürecine girerler.
Grup çalışmasından ziyade tek başlarına çalışmaktan zevk alırlar.
Bu şekilde konu için gereken zamanı daha iyi ayırabileceklerini ve
gereken derinliğe ulaşabileceklerini düşünürler.
Bazen öğrenecekleri konuları o anki ruh halleri sebebiyle gözle
rinde büyütebilir, altından kalkılamayacak gibi görebilirler. Bu
tür durumlarda farklı uğraşlara yönelebilirler.
106
değer gibi bir değer verilmesini isterler. Yaptıkları işi ya da var
olan şeyleri bir sonraki aşamaya geçirmektense, sil baştan, yepye
ni bir şeyler oluşturmak isterler.
Sorumluluk alma konusunda kendileriyle en çok sorun yaşana
bilecek yapılar arasındadırlar. İçlerinden gelmiyorsa bir işi yap
mayı son ana kadar bekletirler ve verilen görevi yapmamak adına
bahaneler üretebilirler. Kaçışlarının olmadığını fark ettiklerinde
işlerini son dakika golü misali tamamlarlar.
Okul Hayatları
Hiç bilmedikleri bir ortama girdiklerinde sessiz, sakin görünen
bir halleri vardır. Bundan dolayı okuldaki ilk günlerde genellik
le derslerine çalışırlar. Okulun onlar için yeni bir ortam olması,
ders kavramıyla tanışmaları, hayatlarına giren her yeni oluş gibi
dikkatlerini çeker. Bu da onların okula istikrarlı şekilde devam
edebilmelerine yardımcı olur. Ortamın sıradanlaşmasıyla birlikte,
ortamı kendilerine göre neşelendirmek adına muzip tavırlar içine
girerler. Derslerde arkadaşlarına espri yaparak ders ortamını "eğ
lenceli ders ortamına" çevirmede mahirdirler.
107
Okulla alakalı dikkatlerini çeken şeylerin sayısı arttıkça okula
gitme istekleri ve beraberinde öğrenme istekleri artar. Dikkat çe
kici konular, dersler yerine arkadaşları için ve ortam olduğunda
da eğlenebilmek adına okula devamlılığı sürdürebilirler.
Ödevler ve sınavlar konusunda genellikle çalışmayı son ana bıra
kır, durumu pratik bir şekilde kurtarma gayretine girerler.
Öğrenme süreçleri
Merak ve ilgi duydukları ne varsa o an ona odaklanarak öğrenir
ler. Duydukları yeni bilgilerle eskileri bağdaştırıp, aradaki ortak
noktaları bulmaktan mutlu olurlar. Merakları geçtiğinde ya da
dikkatleri dağıldığında konudan uzaklaşır, farklı hayallere kapı
lıp ortamdan kopabilirler.
Derslerin pratik bir şekilde anlatılması ve uygulama ile desteklen
mesi, öğrenme süreçlerini hızlandıran önemli etkenlerdir.
108
Aldıkları sorumluluklar için aşırı hassastırlar; ne zaman, nasıl ya
pılması gerekiyorsa o zaman, o şekilde hareket etmeye çalışırlar.
Bilmedikleri bir durum ortaya çıktığında sorarak, araştırarak, öğ
renmeye çalışarak o durumun altından kalkarlar.
Okul Hayatları
Okulun anlamı ve önemi onlara yeterince anlatılmalıdır. Yoksa
okulu gereksiz bir zaman kaybı olarak görebilirler. Bu şekilde gör
düklerinde de okulun haylaz çocuğu olurlar. Eğer okula karşı mo
tive edilmezlerse okumayı uzun süre düşünmezler ve iş hayatına
atılıp orada güçlenmeyi hedef edinirler.
Okul hayatının önemini anladıklarında disiplinli bir şekilde ders
lere katılırlar. Dersi anlamayan arkadaşları olursa konuyu anlatır,
onları da sisteme katma gayretinde olurlar. Teneffüslerde çıkıp
sosyalleşme ihtiyaçlarını giderirler. Arkadaş seçimlerinde hassas
tırlar; kendilerini derslerden geri bırakacak özellikteki arkadaş
larından uzak dururlar. Tabii çevrelerindeki kişilere de onlardan
uzak durmaları konusunda uyarıda bulunurlar.
Ödevlerini tam yapar, sorumluluklarını harfiyen yerine getirirler.
Bunu yapamamışlarsa açıkça söyler, cezasına katlanmayı seçerler.
109
Öğrenme Süreçleri
Öğrenmenin önemine her zaman inanırlar. Öğrenmek istedikleri
ne ise onunla alakalı araştırma yaparlar, nasıl öğrenilmesi gerekiyor
sa o şekilde hareket ederler. Gelen tüm bilgileri detaylı bir şekilde
sorular sorarak değerlendirirler. Öğrenmek istedikleri konu ile ala
kalı motivasyonları onlar için önemli bir etkendir. Eğer bir konuyla
ilgili öğrenme motivasyonları varsa ne yapar eder, onu öğrenirler.
Eğitimleri için gereken her şeyin hazır bulunmasını, yoksa da
mümkün olan en uygun ortamın hazırlanmasını isterler. Genel
likle hızlı bir şekilde, eksiksiz öğrenmek üzere hareket ederler.
110
Oyun ve Arkadaşlık Yaklaşımları
Ders çalışma konusunda özel bir çaba sarf etmezlerse motive ol
makta zorlanabilirler. Bu durumlarda ders çalışmak yerine oyun
oynamayı veya oturup oynayanları izlemeyi tercih ederler. Oyun
larında belirli bir rutin olması önemlidir. Sürekli değişkenliğin
olduğu oyunları sevmezler. Oynarken kendi sessiz ve sakin duruş
larının dışına çıkmaktan hoşlanabilirler.
Oyuncaklarını kırmadan, temiz bir şekilde kullanırlar; arkadaş
ları ile paylaşmakta bir sakınca görmezler. Oyunlarla arkadaşlık
bağlarını geliştirirler ve grup içerisinde farklı rolleri deneyimler
ler. Oynarken ortamı gerenlerden veya hareketleri ile rahatsızlık
verenlerden uzak durmaya gayret ederler.
Okul Hayatları
İlk başta okul sorumluluklarıyla ilgili motivasyona ihtiyaç duy
salar da odaklandıklarında azimle çalışırlar. Teneffüs aralarında
gönüllerince eğlenmek isteyen bir tarafları vardır ancak ortamın
kalabalık olması nedeniyle daha kontrollü hareket ederler.
Okulda huzuru bozduğunu veya yanlış davranışları olduğunu
düşündükleri kişilerden uzak durma eğilimindedirler.
Öğrenme Süreçleri
Soyut kavramlara nispeten, zihinlerinde canlandırabildikleri şey
leri daha çabuk öğrenirler. Bilgi akışı hızlı olduğunda yetişmekte
zorlansalar da azimle çabalayarak bu sorunun üstesinden gelebi
lirler. Öğrendikleri bilgilerin kendilerine nitelik kazandıracak ve
konforlarını arttıracak özelliklerde olmasını tercih ederler.
Gittikleri eğitim kurumunun destekleyici olması ve öğrenme is
teklerini arttırıcı çalışmalar yapması onlar için önemlidir. Öğre
necekleri bilgileri hoşlarına giden arkadaş grubu içerisinde, hep
birlikte öğrenmeyi tercih ederler.
Öğrenme süreçlerinde çevrelerindeki kişilerin sabırlı olmaları
ve destekleyici sözler söylemeleri çok önemlidir. Gerekli şartlar
oluşturulup derse olan ilgileri arttıkça, kendilerine olan güvenleri
artacak ve daha başarılı olacaklardır.
111
4. BÖLÜM
İŞ HAYATINDA ENNEAGRAM'LA
BİREYSEL TANIMLAMA
113
İş sistemleri mantıklı olanı yapmak, dürüst ve hedef odaklı olmak
üzerinedir. Bulundukları ortamda mantıklı olan ve işleyen bir sis
tem kurmak için çabalarlar. Kim hangi yeteneğe sahip, kim ken
dini nasıl geliştirmiş gibi verileri toplarlar. İnsanları, potansiyel
lerini en iyi gösterebilecekleri noktalara yerleştirmek için sürekli
planlamalar yaparlar. Bunun altında yatan birincil sebep, yetkin
gördükleri insanları uygun konumlara yerleştirerek yapacakları
işi en doğru şekilde ortaya çıkarmalarını sağlamaktır. Tip 1-İde
alistler bilir ki bu eşleştirme ne kadar doğru yapılırsa, elde edilen
ürün ve çalışan memnuniyeti o derece yüksek kalitede olacaktır.
114
Yaptıkları çalışmalar ve yüksek standartlara ulaşma çabaları çev
relerindeki kişilere ilham verebilir. Çalıştıkları kurumu ve üret
tiklerini samimiyetle ve tabii ki en iyisi olabilmesi adına her yerde
sunabilirler. Hileli ürünlerin üretilmesini veya benzer sahtekarca
davranışları yanlış bulur, aleyhte konuşabilirler. Benzer bir duru
ma düşmekten endişe duyarlar, etik kurallara uygun davranarak
işlerini olabilecek en açık şekilde ortaya koyarlar.
115
Yöneticiniz Tip 1-İdealistler Kişilik Tipindeyse
Bu yöneticilerle çalışmanın en güzel yanı, istedikleri şeylerin şirket
yararına ve yapılan işin amacına uygun olmasıdır. Kendi iç dina
miklerine göre doğru gördükleri ne ise onu yapmaya gayret ederler.
Çok çalışkan, davranışları ve iş yapma şekilleri ile örnek olan yö
neticilerdir. Genellikle bilinçli bir yönetici olarak adil olup olma
dıklarını veya herhangi bir çalışanın hakkının yenip yenmediğini
sorgularlar. Yapılan hataları çok fazla büyütmez, çözüm arayışına
girer ve bir daha tekrar etmesini engellemek için önlemler alırlar.
116
Çalışma arkadaşlarına iltifat etmeyi severler, onları gayretlendir
me konusunda başarılıdırlar. İnsanların hoşlarına giden şeylerin
farkında olduklarından, birilerinin motivasyonu düştüğünde on
ları canlandıracak ve motive edecek şeyleri yaparak harekete ge
çirici güçleri vardır. Bu şekilde kendi özgüvenlerini de arttırırlar.
Yaptıkları işlerin diğerleri tarafından beğenilip takdir edilmesi çok
önemlidir. Ne kadar çok kişi tarafından tebrik edilir ve beğenilirler
se yaptıkları işe o derece bağlanır ve motivasyonları düşmeden ha
reket ederler. Başarılı olmaları için bu takdir ve tebriklerin önemli
olduğunun bilincindedirler. Sürekli ihtiyaç duyulan, vazgeçilmez
biri haline gelebilmek adına hizmet odaklı çalışırlar. Bunu içlerin
den gelerek yaptıklarını ve bir karşılık beklemediklerini söyleseler
de aslında ilgi ve sevginizi göstermenizi İster, bu şekilde beslenirler.
Liderlik yönünden bakılınca, rahatlıkla empati kuran liderlerdir.
Çalışmalarında "insan olmak ve insan kalmak"la ilgili düşünce
leri ön plandadır. Çalışanların hislerine karşı hassastırlar. Nazik,
heyecan verici ve etkileyici bir liderlikleri vardır. Cömertlikleri ve
konuşma tarzlarıyla insanları etkilerler. Takım içinde başarılı ol
mak için birlikte hareket etmek gerektiğini, ancak bu şekilde ba
şarılı olabileceklerini düşünürler. Takım içi dostlukları ve birlik
telikleri geliştirip aile ortamı oluşturarak hareket etmek isterler.
117
de yardımcı olmayı teklif etmek yerine doğrudan yardım ederseniz
daha mutlu olacaklardır.
118
nırlar ve Üzerlerine düşen sorumlulukları güzelce yerine getirirler.
Ancak duruma göre arkadaşlarının iş yükünü de Üzerlerine aldık
larından dolayı kendi işlerini geciktirdikleri olur.
İhtiyaçları konusunda sizin onları anlayıp eksikleri gidermenizi
bekleyebilirler. Sizi kırmak ve üzmek istemedikleri için tartışma
larda sessiz kalmayı tercih edebilirler. Böyle durumlarda onlara
baskı yapmaktansa konuşmanızı uygun bir vakte ertelemek daha
iyi olacaktır.
119
rüntülerinin altında, saatlerce çalışılarak elde edilmiş bir tecrübe
birikimi vardır.
120
zorlar. Diğerlerinin sizin gibi olmadığını, bu motivasyonun size
ait olduğunu kabul etmek, bu aşamada sizi rahatlatabilir.
121
ne kadar açıksa rahatsızlıkları o derece fazla olacaktır. Yaptıkları
her işe imzalarını attıklarını düşünürler. Eğer çalışma istedikleri
şekilde tamamlanmadıysa bu durum onları huzursuz eder.
İş dünyasının en hassas ve en duygusal karakteridirler. Dış dün
yaya karşı gösterdikleri hassasiyeti iç dünyalarında da gösterirler.
Ortaya koydukları işteki estetiği ve özgünlüğü anlayanlar ile irti
bat kurmak isterler. Kendi duygusal derinliklerini ve özgün bakış
açılarını yansıttıkları işleri bir nevi sanat eseri gibi görürler. Onun
için ancak bunu anlayıp kıymetini bilenlerin kendi içsel derinlik
lerini görebileceğini düşünürler.
Her ne kadar empati yetenekleri güçlüyse ve iç motivasyonlarıyla
hareket etseler de dışarıdan onay alamadıklarında ve anlaşılma
dıklarını fark ettiklerinde acı çekerler. Kurdukları iletişim tarzı
anlama ve anlaşılma üzerinedir. Diğerlerinin kıymet verdiği şey
lere kendileri kıymet vermediğinde ya da aksini fark ettiklerinde
duygusal kopukluk yaşayabilirler.
Konuşurken "ben-beni" gibi kendilerini ifade ettikleri kelimeleri
sıklıkla kullanabilirler. Kendilerini vurgulayan bu kelimeleri, an
laşılma arzularından veya hissettiklerini dile getirme isteklerin
den dolayı kullanırlar. Yüzeysel konular hakkında konuşmaktan
hoşlanmadıkları için daha derin ve duygusal konularda konuşa
rak insanlarla bağ kurmak isterler.
Liderlik açısından insanların duygularına dokunan ve yaptıkları
işi tutkuyla yapmalarını sağlayacak şekilde onları motive eden bir
tarza sahiptirler. İnsanlar arasında hoşgörü ve nezaketin ön plan
da olması gerektiğini düşünürler.
122
çer ya da kendi kabuklarına çekilirler. Olayların olumsuz tarafını
görme eğilimlerinden dolayı, sürdürülen projenin eksik yönlerini
bulup onlarla ilgilenebilirler. Böyle bir durumda çalışma arkadaş
ları tepki gösterip uzak durduklarında, diğerlerinin kendilerini
anlamadığını düşünür, içlerine çekilmek isterler.
123
Astınız Tip 4- Özgünler Kişilik Tipindeyse
Anlaşıldıklarını hissettiklerinde ve desteklendiklerinde motivas
yonları artar; böylece performansları en iyi seviyeye taşınır. An
cak içinde bulundukları ortama uygun olmadıklarını düşünürler
se veya çalışma arkadaşları ile uyumsuzluk yaşarlarsa iş motivas
yonlarını kaybederler.
124
uzak kalarak, salt verilerle hareket ettiklerinden dolayı iletişim
konusunda sıklıkla sorun yaşayabilirler. Hislerini, duygularını sı
nırlayarak kendilerine kişisel bir alan kurarlar.
Liderlik yaptıklarında veri toplama, analiz etme ve bulgular ara
sında bağ kurma gibi süreçlerden zevk alırlar. Bir işin mantığını
öğrenene kadar harekete geçmekte zorlanan ama harekete geçince
de durmayan bir yapıları vardır. İnsanların duygusal değişimle
rini, hislerini anlamak ve yorumlamak konusunda biraz ilgisiz
olduklarından liderlik yapmaya istekli değillerdir. Sahne ışıkla
rından ve toplum önünde olmaktan zevk duymazlar.
125
isteyen ve istediği şeyleri size zaten net bir şekilde aktaran bir yö
neticiniz vardır. Stresli olduklarında çözmek istedikleri sorunlarla
alakalı analiz yaparlar; bu dönemde sessiz olmaları, konuşmama
ları normaldir. Onların sessizliği kimi zaman ukalalık gibi gö
rünse de aslında amaçları kendi zihinsel süreçlerinden çıkıp olay
ları daha iyi yönetmektir.
Ekip üyelerindeki duygusal değişimlere karşı duyarsız olabilirler.
Böyle bir durumda hassasiyederinizle ilgili bilgileri onlara akta
rırsanız ekip motivasyonunu arttırabilirsiniz.
126
Kendilerinden bir iş istendiğinde çok fazla soru sorup her ayrın
tıyı öğrenmeye dikkat ederler. Eksik veya hatalı iş yapmak iste
mezler. Onlardan ne beklendiğini detaylı bir şekilde öğrendikleri
zaman daha rahat çalışırlar.
İçlerinde insanları yönetme istekleri olsa da bunu yapan kişile
ri gözlemleyerek, insanların incindiğini ve istemedikleri şekilde
zorlandıklarını fark edip vazgeçerler. Onun için incinen insanla
rın yanında olup onları anlamak ve onların haklarını savunmak
adına çaba gösterebilirler.
Lider olduklarında sisteme ve yönetime karşı sorun teşkil eden ne
varsa, hepsinin bir an önce ortadan kaldırılması gerektiğini dü
şünürler. Yapılacak işle alakalı geniş çaplı bir sistem taraması ya
par, durumu analiz ettikten sonra çıkacak tüm sorunlara stratejik
olarak bakarlar. Her zaman bolca risk değerlendirmesi yapmaları,
işlerini iyice sağlama alır.
127
man, istediğiniz gibi ulaşabilmek ve acil durumlarda bu ve
rileri kullanabilmek sizin için önemlidir. Çıkması muhtemel
sorunlara karşı aşırı tedbirli davranarak adeta koruma kalkanı
oluşturursunuz.
128
TİP 7-YENİLİKÇİLERİN İŞ HAYATINI KEŞİF
"İyi hissetme" konusunda en istekli kişilik tipi onlardır. Yaptık
ları her ne ise orada mutlu olmak, zevk almak ve yeni deneyimler
yaşamak isterler. Negatif duygulardan, can sıkıcı ortamlardan
olabildiğince uzaklaşmaya çalışırlar. Kalıplardan sıyrılan, esnek
bir düşünce yapısına sahiptirler. Böylece çok alakasız görünen ko
nuları bile birbirleriyle mantıksal olarak bağlayabilir, ortaya fark
lı bakış açıları çıkarabilirler. Sınır kabul etmeyen bir mizaçları
vardır, çalışmalarında sürekli yeni şeyler bulma çabasına girerler.
Yeni tecrübeler geliştirmek adına her zaman ellerindeki seçenek
leri çoğaltmaya gayret ederler. İş hayatında zaman zaman kendile
rini hangi bölümde neyin, ne kadar mutlu edeceğini bilmedikleri
için her şeyin peşinden gidip deneyimlemek isteyebilirler.
Çevreleriyle çok hızlı iletişim kurabilirler. İletişim kurma şekille
rine bakıldığında hızlı konuşan, hızlı düşünen, hazırcevap kişiler
olarak görülürler. Anlattıkları konunun başı ile sonu farklı yerlere
uzanabilir. Bu gibi durumlarda çevreleri tarafından doğru algı
lanmakta sorun yaşayabilirler.
Ortaya yeni fikirler atmayı severler, pratik çözümler üretme ko
nusunda çok başarılıdırlar. Kendilerinde herhangi bir sınır kabul
etmedikleri gibi zihinlerinde de sınır kabul etmezler. Bu da onlara
düşüncelerinde özgürce gezinme imkanı sunar.
Bulundukları ekibin neşe kaynağı olurlar. Morali bozuk, üzgün
birini gördüklerinde onun moralini düzeltip hızla işine dönmesi
ni sağlayabilirler. Ancak konuşmalarının dozuna dikkat etmez
lerse bu ters etki de yapabilir ve çalışma arkadaşlarının işlerini
istemeden engelleyebilirler.
129
projelerden bahsederken heyecan duyar ve o projeyi sanki insan
lık tarihinin en önemli projesi gibi anlatırlar. Üretkenlikleri ve
enerjileriyle çalışma ortamına taze kan sunarlar.
Herkesle çok hızlı arkadaşlık kurabilirler. İnsanları espri yete
nekleri ve heyecanlı tavırları ile etraflarında wplamayı severler.
Ekibin enerji ve motivasyon kaynağı onlardır. Sabah işe geldik
lerinde, uykusu olan veya enerjisi düşük olan kim varsa hepsini
canlandırırlar.
130
sizi destekleyip motive ederler. Ancak stres oranları arttığında bir
anda ses tonları yükselip suçlayıcı tavra bürünebilirler. Bu tarz
durumlarda streslerinin arttığının farkına varıp ortamı sakin tu
tabilirsiniz. Aksi takdirde stres seviyeleri arttığında ve işlerin iste
dikleri gibi gitmediğini fark ettiklerinde, iş yerinde fazla rahatlık
sağladıklarını düşünüp kısıtlamalar getirebilirler.
Otoriter bir eda ile hareket ederseniz onları kontrol etmekte zor
lanabilirsiniz. Bu nedenle onlara arkadaş gibi yaklaşırsanız daha
verimli iletişim kurmanız mümkün olacaktır.
131
Zihinlerinde sürekli büyük resim ve kendilerinin o resimdeki ko
numları vardır. Bu konumu elde etmek için hayatlarında zayıflığa
yer vermezler. Uzun süreli, çetin mücadelelerle sürekli kendilerini
zorlarlar. Verdikleri emeklerinin sonucunda kendilerini daha güç
lü bir hale getirirler. Harekete geçmek için ne zaman bir motivas
yona ihtiyaç duysalar içlerinde o motivasyonu bulurlar.
Düşüncelerinde kendilerini konumlandırdıkları yere doğru adım
adım sabırla yürürler: Hedeflerine ulaşmaları için nasıl bir güç elde
etmeleri, neler yapmaları gerekiyorsa hepsi akıllarındadır. Tavırları
diğer yapılara oranla daha sert ve nettir. Çevrelerinde bulunanlara
sözel bir tehditte veya uyarıda bulunmasalar da insanlar onların bu
tavırlarından dolayı biraz mesafeli duruyor olabilir.
132
Zamanla yaptığınız iş analizleriyle, uygun pozisyona uygun in
sanları getirme gibi yenilikçi ve cesur hamlelerde bulunabilirsiniz.
Böylece iş yönetiminde bir adım geriye çekilip sadece kontrolleri
yaparak sistemi yürüten bir pozisyona gelirsiniz.
İşlerde sorumluluk verdiğiniz kişiler arasında işi bilmemesinden
veya özgüven eksikliği yaşamasından dolayı yetersiz kalan birileri
varsa onları motive edip gelişmeleri için yardımcı olursunuz.
133
rinin sorulması, motivasyonlarını ciddi oranda arttırır. Fikirlerini
aldığınız durumlarda sorunun çözümü için daha bir canla başla
gayret ederler.
134
bir çalışma zihniyetinden memnun olmazlar. İnsanların mutlu
ve huzurlu bir iş hayatlarının olması için çabalamak onları daha
mutlu edecektir.
135
verir ve sonucunda başarılı olursanız sizi destekleyip tebrik ederler.
Yaptığınız işi kolayca beğenirler ve çok önemli bir hata yoksa işle
rinize müdahale etmezler. Başarılı bir işe imza attığınızda sizi öne
çıkarıp kendilerini geri plana atabilen bir yöneticidirler.
Geri bildirim verirken kimseyi kırmak istemezler ve onun için ob
jektif olamama ihtimalleri vardır. Karşılıklı iletişiminizde buna
dikkat ederseniz yaşanabilecek sorunlardan kaçınabilirsiniz.
136
5. BÖLÜM
İLİŞKİLERDE ENNEAGRAM'LA
BİREYSEL TANIMLAMA
137
Belli bir hedefi olmayan konularda konuşmayı tercih etmezler. Bu
yaklaşımları, aile ve sosyal çevreleri tarafından öğretmen edasıyla
konuşan biri olarak algılanmalarına neden olur. Çevrelerindeki
lere karşı, olması gerekenin dışında bir iş yapılması halinde hesap
soran ve olması gerekenin olması gerektiği şekilde yapılması adı
na buyurgan tarzda iletişim kuran bir üsluba girebilirler.
138
rinin gelişimi konusunda ellerinden geleni yaparlar. Bu konuda
aşırıya kaçarlarsa baskı dahi yapabilirler. Eşlerine daima saygılı
olmayı isterler. Çok yakın olup çatışma yaşamaktansa, araların
da ufak bir mesafe belirleyip saygıyı korumayı tercih ederler. Eş
olarak görev paylaşımında Üzerlerine düşen ne ise onu yapar, karşı
taraftan da bunu beklerler.
Kendilerini sürekli geliştirme arzularından dolayı neyin, nasıl yapı
lacağına ve neyin doğru, neyin yanlış olduğuna dair net düşüncelere
sahiptirler. Eğer eşlerinin bilgisine ve düşünme becerisine güvenirler
se onlarla her konuda ortak karar alabilirler. Eşlerinin duygusallıkla
ya da detaylı düşünmeden karar verdiklerini veya kararsız kaldıkla
rını düşünürlerse "şu, şöyle yapılmalı" gibi cümleler kurarlar. Nasıl
yapılacağını söyledikleri bir işin bekledikleri şekilde yapılmadığını
gördüklerinde ise ses tonları yükselebilir, kırıcı olabilirler.
139
sebebi karşılarındaki kişinin beden dilini okumayı, ondaki duygu
değişimlerini görmeyi ve mimiklerini kullanarak daha samimi,
sıcak bir iletişim kurmayı istemeleridir. Karşılarındaki insanın da
aynı samimi, sıcak tutumu sergilemesi iletişimlerini güçlendirir.
İstedikleri şeyleri doğrudan aktarmaktansa, bunların anlaşılması
nı ve karşılanmasını beklerler. Kendileri de karşılarındaki kişinin
söylediklerine ve beden diline bakarak, onun ihtiyacı olan şeyleri
anlama ve sormadan karşılama eğiliminde olurlar.
İletişim esnasında göz teması kurarak konuşurlar ve iletişimleri
çok enerjiktir. Zihinlerinde konuştukları konu ile alakalı net bir
fikir yoksa, konuyu farklı boyutlardan ele alıp, farklı özelliklerin
deri bahsedebilirler. Bundan dolayı onları dinlerken hangi konu
hakkında ne düşündüklerini bilseniz de zaman zaman tam olarak
neyi dile getirdiklerini anlayamayabilirsiniz.
Unutmamanız gereken şey, konuşmalarındaki öncelikli hedefleri
nin duygu paylaşımı olduğudur. Onun için yakınlık kurdukları,
sıcak ve sevecen bir iletişimi seçerler. Bulundukları ortamda an
latmak istedikleri konuyla ilgilenilmediğinde bunu uzaklık ola
rak algılayıp kızgınlık gösterebilirler.
140
Sağlıklı İlişki Kurmak İçin
Önemsendiklerini, sevildiklerini bilmek isterler. Kendilerine de
ğer verilmesini, verilen değeri ve sevgiyi açıkça görmeyi beklerler.
İlişkilerinin olmazsa olmazı sıcaklık ve samimiyettir. Güçlü bir
ilişki kurmak için içten olup onlara samimiyetinizi göstermeniz
gerekir. İyi ve güzel şeyler yaptıklarında kendilerini takdir etme
nizi önemserler. Beraber geçirilen zamanın güzel geçmesine dik
kat ederler. Karşılıklı zevk alındığını bilmek ve bunu duymak
hoşlarına gider.
Hassas yapıları sebebiyle onları eleştireceğiniz zaman bunu nazik
çe yapmalısınız. Düşüncelerinizi kimsenin olmadığı bir ortamda
yüz yüzeyken söylemeniz daha iyi bir etki sağlayacaktır.
141
!er. Belli etmek istemeseler de önemli ölçüde korunup kollanma
arzuları vardır. Bunu yapabilecek kadar güçlü duruşu olan biri,
onlar için ideal eştir.
142
geleni yapar ve özel hayatlarını yok sayarcasına canla başla çalı
şırlar.
Haklı ve yerinde bir eleştiri yapılırsa dinler, eksik olan ne ise onu
gidermeye gayret ederler. Herhangi bir hatalı söz, tavır ve davra
nışları olduğunda da eleştirinizi çözümünüzle birlikte sunmanız
halinde, o hatayı daha kabullenici olurlar.
143
TİP 4- ÖZGÜNLER AÇISINDAN İLİŞKİLER
İletişim Tarzları
Hem yazılı hem de sözlü iletişimde yetenekli olurlar. En belir
gin özellikleri, iletişim kurarken sıradanlıktan sıyrılıp kendilerine
özgü metafor kullanımları ve olayları anlatım şekilleridir. Bu sa
yede iç dünyalarına ait izleri iletişimlerine taşırlar. Keskin ve açık
sözlerden ziyade daha dolaylı bir anlarım şeklini tercih ederler.
Düşüncelerini taşıdıkları anlamlar itibariyle basit, alelade biçim
de anlatmazlar, ifade tarzlarına özen gösterirler.
Hayatlarında yalın olmayı sevdikleri için az sözle çok şey anlatır
lar. Konuşurken ne konuştuğunu bilen insanlardır. Kırıp dökme
den anlaşmak isterler ve bir şey yalnızca gerekli ise ondan bahse
derler.
144
hoşlarına gider. Takdir edilirken abartıdan uzak, ayarında takdir
edilmeyi önemserler. Eğer yapaylığı fark ederlerse rahatsızlık du
yarak uzaklaşırlar.
Yapıları gereği duyarlıdırlar ve empati yetenekleri güçlüdür. Bu
etkenlerin sonucunda melankolik tavırları fazla olabilir. Hassas
ve kırılgan olmaları konusunda onları eleştirmeden, uygun dilde
iletişim kurmak gerekir.
Zaman zaman herkesten uzaklaşıp yalnız kalmayı isteyebilirler.
Buna saygı duyulursa sağlıklı bir ilişki yürütülmesi mümkün ola
caktır.
145
yüksek, gizemli ve nitelikli birini beklerler. Hayatlarındaki kişi
nin gizemli bir derinliğinin olması onlar için önemlidir çünkü
onun gizemlerini tek tek keşfetmekten hoşlanırlar.
146
tiğini düşünür; kimsenin sınırının ihlal edilmemesini ve özeline
girilmemesini isterler. Düşüncelerindeki aile resmi genellikle az
kişiden oluşur. İç içe geçen ilişkilerden ve lakayt tavırlardan hoş
lanmazlar.
147
İlişkilerinin hayat akışlarında bir yük teşkil etmesinden rahatsız
lık duyarlar. Bu nedenle o akışı bozmadan ilerleyen bir birlikteliği
hayal ederler.
148
lara göre gereksiz verilerle uğraşmak zorunda kalacaktır. Bu tarz
konuşmaları bir süre dinleyebilirler lakin bir müddet sonra sabır
ları tükenip tepki verirler.
149
istedikleri İlişki Şekli
Sorunların ertelenmeden konuşulduğu; güven, sadakat ve sevgi
temelli bir ilişki kurmak isterler. İlişki kuracakları kişilerin "gü
venilirliği" olmazsa olmazlarıdır. Güvenmedikleri insanlarla ileti
şim kurmaktan kaçınırlar.
150
düşünceyi istedikleri şekilde aktarabilmektir. Anlık düşünüp ha
reket etme eğilimleri vardır. Bu nedenle zaman zaman ağızların
dan çıkan kelimeler kırıcı olabilir. Özellikle espri yaptıklarında
bu durum daha da belirginleşir.
151
olanı seçme ihtimalleri yüksektir. Genellikle birlikte oldukları ki
şiye karışmazlar ve kendilerine karışılmasından da hoşlanmazlar.
Çatışmayı ve tartışmayı sevmedikleri için bir sorun olduğunda
onu yok sayma tarafında olabilirler.
152
İletişim kuracakları kişilerden beklentileri, kendileri gibi açık ve
net olmaları yönündedir. Kurdukları iletişim şekli hedefe yöne
lik ve sonuç odaklıdır. İşlevsel olmayan bir iletişime girmekten
hoşlanmazlar. Kullandıkları kelimelerin süslü olmasından ziyade
etkisine önem verirler.
153
kişinin bunları bilmesini, ilişkide oldukları için ne kadar şanslı
olduğunu fark etmesini bekleyebilirler.
İlişki kurdukları kişileri bir nevi kendi himayelerinde gördük
lerinden dolayı onlarla ilgili her şeyi bilme ve kontrol etme ar
zusu taşırlar. Hayatlarına biri girdiğinde onun kendi çizdikleri
bölgede, kendi düşündükleri şekilde hareket etmesini isterler.
Bu alanın dışına çıkmaması konusunda o kişiyi uyarırlar. Aksi
yöndeki tutumlarda, otoritelerine karşı gelindiğini düşünüp öf
kelenebilirler.
154
Aile Kavramına Bakışları
Uyum, barış ve sükunetin olduğu, herkesin birbirine saygı çerçe
vesinde davrandığı bir aile ortamı kurmak isterler. Görüş ayrılık
ları olsa da aile fertlerinin birbirlerini oldukları gibi kabul etmesi
gerektiğini düşünürler.
Ailede herkesin birbirine destek olduğu ve sorunların büyümeden
çözüldüğü bir düzen ararlar. Aile içinde çatışma yaşanmasından
özellikle kaçınırlar. Eğer yine de bir çatışma gelişmişse arabulucu
ve yatıştırıcı pozisyonda yer alırlar. Ortaya çıkan sorun kendile
riyle alakalıysa bu kez sessizce kendi kabuklarına çekilir ve söyle
nenleri dinlerler.
155
Verdikleri kararlarda duygusal veya mantıklı olmaktan ziyade,
karşılarındaki kişinin durumuna göre bir yol izlerler. Birlikte ol
dukları kişiyle iletişimleri genellikle "O ne derse odur." düşüncesi
üzerine kuruludur. "Şunu, şöyle yapmalıyız." gibi farklı yollara
gitmeyi çok tercih etmezler.
156
6. BÖLÜM
BİREYSEL TANIMLAMAYLA
DAHA HUZURLU BİR HAYAT
157
TİP 1-İDEALİSTLER İÇİN ÖNERİLER
"İyi insan" olmak için kusursuz olmak gerektiğine inanıyorsunuz.
Lakin istediğiniz kusursuzluğun insanın elde edebileceği bir ku
sursuzluk olmadığının da bilincindesiniz. Madem o kusursuzluğa
hiçbir zaman ulaşamayacaksınız, o halde insan olmanın hazzını
ve mutluluğunu yaşayın.
Kendinize zaman ayırmanız ve kendinizle vakit geçirmeniz ge
rekiyor. Bu da ancak "her şeyi" yapmaya çalışmaktan vazgeçme
nizle mümkün olabilir. Sizin kendinizi iş yaparak geliştirdiğiniz
gibi, çevrenizdekilerin de kendi başlarına iş yaparak öğrenmeye
ve kendilerini geliştirmeye ihtiyaçları var. Karşınızdaki kişi sizin
gibi analitik düşünen, işi hemen kavrayan biri olsun istiyorsunuz,
biliyorum. Ama siz de artık herkesin sizinle aynı yapıda yaratıl
madığını biliyorsunuz ...
Diğerlerinin doğrusu sizin doğrunuzla aynı olmayabilir; onların
da kendilerine göre bir yolu ve yordamı olduğunu unutmayın.
İnsanları kendi hallerine bırakın. Yanlış da olsa kendi kararla
rını vermelerini bekleyin. Verilen yanlış kararların da öğretici
bir yönü olduğunu düşünün. Diğerlerinin hatalarından rahatsız
oluyorsunuz ama her hata sizi ilgilendirmek zorunda değil... Gör
düğünüz hataların ve sonrasında yaşadığınız stresin sizi ne kadar
yıprattığını, hatta sizi sinirli ve mutsuz biri yaptığını fark edin.
Kullandığınız sözler ve önerileriniz sandığınızdan daha etkili. De
ğişimin istediğiniz hızda ilerlemiyor olması, değişimin olmadığı
anlamına gelmez. Nerede, kime, neyi, ne kadar ve ne zaman söy
leyeceğinizi iyi belirlemelisiniz. Unutmayın ki söylediğiniz sözün
yerine ulaşıp ulaşmadığını ve dinleyenin o an için değişime hazır
olup olmadığını bilmek bilgeliktir. Dinleyen olmadıktan sonra
söylenen söz, akan suya söylenen sözden farksızdır. Sözü söyleyenin
dürtüsel benliğiniz değil, bilge tarafınız olduğundan emin olun.
İnsanları dinleme konusunda zaman zaman sıkıntı yaşayabiliyor
sunuz. Kabul edin ki onlar da haklı olabilirler, belki tamamen
olmasa bile kendi açılarından haklılık payları vardır. Olayı bir de
o açıdan değerlendirip, öğrenebileceğiniz bir şey var mı diye ha-
158
kın. Diğerlerini dinlediğinizde onların bakış açısını öğrenmenin,
olaylara farklı bakabilme becerinizi geliştirmenin size çok şey ka
tacağını biliyorsunuz. Ayrıca bu sayede insanlarla empati kurma
beceriniz gelişecek, soğuk insan profilinden çıkmış olacaksınız.
Kusursuzluk arayışınızdan dolayı rahatsız olduğunuz şeylerin
farkındasınız. Etrafınızdaki kişiler de benzer şekilde sizin bu
mükemmeli bulma arzunuzdan rahatsız olabiliyor. Basit bir çay
sohbetinde bile ağzınızdan çıkan veya aklınızdan geçen eleştiri
leri bir düşünün. Aynı evde yaşadığınız kişilerin neler hissettiğini
şimdi daha iyi anlayabilirsiniz.
Gereksiz mükemmeliyetçilik hem sizin hem çevrenizdekilerin
hayat kalitesini düşürür, mutluluğu savuşturur. Zayıf yönleriniz
den biri de kendinizi sürekli haklı görmeniz ve etrafınızdakilere
hatalarından dolayı duyduğunuz öfke. Bir iş siz istiyorsunuz diye
öyle olmak zorunda değil. Bu şekilde hareket edip insanlara sinir
lendiğinizde karşınızdakilerin iletişimi tek taraflı kapattığının,
sözlerinizin geçersiz olduğunun, sizinse gereksiz yere kendinizi
gerdiğinizin farkına varın.
159
Bir başkasına yardım edeceğiniz zaman bunu neden yaptığını
zın, niyetinizin farkında olun. Eğer niyetiniz karşılık beklemeden
yapmaksa bu tebrik edilecek bir davranıştır. Ancak karşılık bek
lerseniz insanlara borç vermiş olacaksınız ve verdiklerinizi istedi
ğinizde hüsrana uğrayacaksınız.
Yeni birileriyle tanışmak, yeni dostlar edinmek iyileştiricidir,
heyecan ve mutluluk vericidir. Ancak bunu sevginizi ve ilginizi
sunmanız gereken kişileri atlamadan yapmanız gerektiğini aklı
nızdan çıkarmayın. Her yeni kişiye verdiğiniz sevginin, öncesin
de bir başkasına verilmesi planlanan sevgi olduğunu unutmayın.
Arkadaşlarınızın tek arkadaşı siz değilsiniz, onlar diğerleriyle de
arkadaşken sizi tanıdılar. Siz genellikle arkadaşlarınızın sadece
size bağlı kalmasını, en çok sizi sevmesini, en çok sizinle payla
şımda bulunmasını istiyorsunuz. Eğer aranızdaki sevgi bağı sami
miyse, sevgi ve ilgileri herkese yetecektir, korkmayın.
Çevrenizdekiler için birçok şey yapmak istiyorsunuz; insanların
ihtiyaçlarını görebiliyor ve karşılamak için çabalıyorsunuz. Ba
zen farkında olmadan ihtiyaç duydukları ve duymadıkları bir
çok şeyi de yapıyorsunuz. Unutmayın ki onların farklı istekleri
ve bu istekleri karşılamak için farklı yöntemleri olabilir. Bu tarz
durumlarda ihtiyaçlarını başkalarıyla karşılamaları veya farklı bir
yönteme başvurmaları sizi kırabiliyor. Halbuki bu davranışlarla
karşılaşmanız, onların sizi sevmediği veya size değer vermediği
anlamına gelmiyor, bunu bilin.
Etrafınızdaki kişilerin sizi sevdiğini ve size değer verdiğini gör
mek için hareket ve mimiklerini gözlemlemekten vazgeçin. Siz
sevginizi rahatça gösteriyor olabilirsiniz ama karşınızdakiler bun
dan hoşlanmıyor veya duygularını sizin kadar rahat gösteremiyor
olabilirler. Bu sizi sevmedikleri veya sizi umursamadıkları anla
mına gelmiyor. Onlar sevgilerini sizden farklı bir şekilde göster
meyi tercih edebiliyor.
Çok hassas bir kalbiniz var ve empati yeteneğiniz sayesinde kırık
kalpli birini gördüğünüzde dayanamıyor, hemen yardımcı olma-
160
ya çalışıyorsunuz. Bunu yaparken her ne kadar insanları sıkıntıla
rından kurtarsanız da dikkat etmeniz gereken bir şey var: Onları
kendinize daha yakın tutmak veya onları borçlandırmak adına
farkında olmadan böyle bir davranışta bulunuyor olabilirsiniz.
Ayrıca sevginizi verdiğiniz kişiyi kendinize hayran bırakıp onu
kendinize aşık edebileceğinizi ve bundan yaşayacağınız hazzı düş
lemeyi bir kenara bırakın. İçinizde yoğun halde bulunan sevgiyi
beklentilerle bezemeden, sadece kendiniz için yaşayın.
161
bu sayede onları derinden etkilemek için elinize harika bir fırsat
geçmiş olur.
Kendinizi keşfetmek ve geliştirmek istiyorsanız sosyal farkında
lığınızı geliştirin. Hedefinizde sizi geliştirecek bir odak noktası
olmadığında kendinizle yüzleşip neler yapabileceğinizin farkına
varıyorsunuz. Kişisel çıkar elde etme düşüncesini kenara bıraka
bildiğiniz anlarda gerçek değerinizi fark ediyorsunuz.
Samimi bir şekilde yardımsever olun. İş yoğunluğunuzun ne ka
dar olduğunun önemi yok çünkü hiçbir zaman işlerinizin sakin
leşmediğini biliyorsunuz. Çok büyük zaman dilimlerine ihtiyacı
nız yok; ofiste ilerlerken arkadaşlarınızla birkaç dakika oturun, iş
dışında sohbet edin. Bu sizi daha samimi biri yapacaktır.
İlgi çekme konusunda içinizdeki güçlü isteğin farkındasınız.
Aynı isteğin benzer şekilde ekip arkadaşlarınızın içinde de olabi
leceğini unutmayın. Yapılan işlerde zaman zaman kendinizi geri
çekip arkadaşlarınızı tebrik edin ve onları destekleyin. Onlardan
beklediklerinizi kendiniz de yaparsanız, ekip halinde çok daha
başarılı olursunuz.
Kişilik yapınız duygusal olarak sıkıntı yaşandığında bunu gör
mek yerine yok saymak tarafına geçiyor. Bu sorun ve sıkıntılardan
kaçtıkça alakasız yerlerde gerginlik ve öfke patlaması yaşayabili
yorsunuz. Kendinizin ve duygularınızın farkına varın.
162
doğrultuda bakacak olursak kendinize, "kendinizi sevmeyi" tav
siye etmeniz gerektiğini unutmamalısınız.
Yapılacak işlerde kendinizi o duruma uygun bir hissiyata sokarak
çalışmak istiyorsunuz. Bu tutumunuz sizin harekete geçmenizi
geciktiriyor ve zamanla yerinizde saymanıza sebep oluyor. Girdi
ğiniz atalet halinden kurtulmak için ufak da olsa ilk adımı atarak
işe koyulun ve yapmanız gerekenleri bir bir yapın.
Yaptığınız işleri başarılı bir şekilde sonlandırdığınızda kendinize
güveniniz artıyor. Oysa karşınıza zorlu bir iş geldiğinde, henüz
hazır hissetmediğiniz için kolları sıvamaktan kaçınıyorsunuz.
Ancak harekete geçtiğinizde o işin düşündüğünüz kadar zor ol
madığını fark edeceksiniz. Küçük hareketlerle de olsa kendinizi o
atmosferden kurtarmanız gerekiyor.
Genellikle bulunduğunuz ortamlarda anlaşılmadığınızı düşünü
yorsunuz lakin anlaşılmak için bir çaba sarf etmiyorsunuz. İnsan
larla iletişime geçmek yerine anlaşılmadığınızı söylemek, sonra da
geri çekilmek bir çözüm değildir. Çabalarsanız ve yeteri kadar
iletişim kurarsanız birileri sizi kesinlikle anlayacaktır.
Düzenli egzersiz, düzenli çalışma ve düzenli uyku saati üçlüsüyle
hayatınızı yoluna koyabilirsiniz. Bunlar sizin özgürlüğünüze ve
yapınıza aykırı şeyler değil...
Hayal kurmak güzeldir ancak akıp giden "gerçek hayat"ı ihmal
etmeyin. Hayalinizde kendi hayatınızı kurgulamanız, duygusal
ve romantik bir tasavvur geliştirmeniz, onların gerçek olduğunu
göstermiyor. Hayallerinizi büyüttüğünüz o çerçevede kalmaktan
sa hayatın kendisini yaşayın ve hayallerinizi gerçekliğe taşıyın.
Hislerinizle kurmuş olduğunuz bağ o kadar güçlü ki karşınıza
çıkan şeylerin öncelikle size ne hissettirdiklerini anlamaya gayret
ediyorsunuz. Oysa harekete geçmek için hislerinizi anlama süre
cini beklememelisiniz. Hislerinizin sadece o anki durumla ilgili
ve geçici olabileceğini hesaba katmalısınız.
Kendinizi bulmak ve anlamak adına çok yoğun bir uğraş veriyor
sunuz. Bu sırada kendinizi başkaları ile bulabileceğiniz ihtimalini
163
göz ardı ediyorsunuz. Kimseye benzemeyen biri olduğunuzu dü
şünmeniz gayet doğal fakat diğer insanlarla muhakkak ki yakın
özelliklerinizin bulunabileceğini görmeli, kopukluk yaşamaktan
korunmalısınız.
164
ginlik oluşturabiliyor. Oysa anlık duygularınızın belli bir duru
ma dair içerdiği bilgi değişkendir ve sizin bütün zihninizi açığa
vuracak değildir. Duygularınızı zihin dünyanızın derinliklerine
gömmek yerine dışarıya yansıtmaktan korkmayın.
İnsanlarla çatışmamak için sürekli kaçıyorsunuz ve bu kaçışlar
çoğunlukla inzivaya çekilmek şeklinde oluyor. Kaçmak yerine
yüzleşmeniz, sorun yaşadığınız insanlarla aynı ortamda sağlıklı
bir şekilde çalışabilmeniz gerekir.
Son derece gerginsiniz ve asabi olmaya yatkınsınız. Çünkü insan
ların yaptıkları ve çevrenizdeki eleştiriler sizi anlamsız bir girdaba
sürüklüyor. Biraz gevşemeyi öğrenmelisiniz. Egzersiz yapmak ve
bunu belirli bir rutinde tekrarlamak, zihninizi ve sizi rahatlata
caktır.
Başkalarıyla daha çok iş birliği yapmaya çalışın ve daha az kendi
başınıza kalın. Bunlar şu anki kişilik yapınıza aykırı gelebilir ama
böyle bir tutum geliştirirseniz düşünce şeklinizin farklılaştığını,
farklı bakış açıları kazandığınızı göreceksiniz.
Zekasını ve düşünce şeklini beğenmediğiniz kişilere tepeden ba
kıyorsunuz. Sizin kadar geniş açılı ve detaycı düşünemiyor olma
ları onların aptal veya kıymetsiz olduklarını göstermez. Herkesi
olduğu gibi kabul ederek iletişim kurabilmelisiniz, bu size çok şey
kazandıracaktır.
165
lirsiniz. Bu zamana kadar karşılaştığınız yüzlerce olayda zihniniz
sizi olabilecek en kötü senaryoya hazırladı. Oysa sizi tedirgin eden
şeylerin hemen hemen hiçbir zaman düşündüğünüz gibi olmadı
ğını ve bu düşünce şeklinin sizi ne kadar yıprattığını biliyorsu
nuz. Bu düşünceleri kontrol altına almaya çalışarak hayat kalite
nizi nasıl yükselteceğinizin farkına varın.
Reddedilme korkunuz nedeniyle kimseye bağlanmak istemiyorsu
nuz. Bu tutumunuz, size ilgi duyan, güvenebileceğiniz ve sizinle
gerçekten yakın olmak isteyen kişileri kendinizden uzaklaştırma
nıza neden oluyor. İletişiminizi güçlendirerek güvenebileceğiniz
insanların sayısını çoğaltırsanız kendinize daha huzurlu bir çevre
oluşturabilirsiniz. Eğer çevrenizde size yakınlık göstermeye çalı
şan kişiler bulunmuyorsa, aklınızdaki "muhtemel güvenilecekler"
listesini kontrol edip onlara doğru ilk adımı siz de atabilirsiniz.
Belki bu adımınız karşılık görmeyecektir ama giriştiğiniz hareket,
reddedilme korkunuzu aşabilmeniz için güzel bir tecrübe olacaktır.
Karar vermeniz gereken durumlarda zihninizden geçenleri açıkça
söyleyin. Karar verememişseniz de neden karar veremediğinizi,
bununla ilgili nedenleri belirtin.
Hata yapmamak için sorumluluk almaktan kaçıyorsunuz. Hata
yaptığınızda çevrenizdekilerin sizden hesap sormasından ve bir
daha insan içine çıkamamaktan korkuyorsunuz. Unutmayın ki
insan hata yapabilen bir varlıknr. Hata yaptıktan sonra ondan
ders alarak bir daha aynı hatayı yapmadığınız zaman, bunun dü
şündüğünüz kadar büyük bir sorun olmadığını göreceksiniz.
Endişelenmek ve korkmak çok olağan bir durumdur. Endişeye
kapıldığınızda, sanki dünyada bir tek siz bu denli endişeleniyor
muşsunuz gibi gelebiliyor. Oysa insanlar sizin düşündüğünüzden
daha fazla endişe duyuyorlar. Onlar yalnızca, endişe duydukları
zaman onu kontrol etmeyi, belki de gizleyebilmeyi sizden daha
iyi biliyorlar, o kadar. Bunun bilincinde olarak endişe ettiğinizde
kendinizi germekten vazgeçin ve durumla yüzleşin. Düşündüğü
nüz kadar büyük sorunlar olmadığını ve bu endişelerin üretken
liğinizi ne kadar düşürdüğünü fark edin.
166
Endişeliyken, stres altında verdiğiniz tepkiler aşırı olabiliyor. Gös
terdiğiniz tepkilerin kaynağını ve ne kadarının gerekli olduğunu
değerlendirin. Bu gibi durumlarda diğerlerini suçlama nedeninizin
ne olduğunu ve sizi asıl rahatsız eden şeyi bulmaya gayret edin.
167
Zihniniz hep gelecekte yaşama ihtimaliniz olan hayatı ve tadacağı
nız tatmin duygusunu düşlemekle meşgul. Bu yüzden o an elinizde
bulunanları fark etmiyor, kaçırıyorsunuz. Oysa elinizde olanlarla o
an nasıl daha mutlu olabilirsiniz diye bir düşünebilirsiniz.
Dürtüsel ilerleyen bir zihniniz ve zihninizden geçenleri hemen
yapmak isteyen bir bedeniniz var. Düşüncelerinizin nereden gel
diğini ve neyi, neden yapmak istediğinizi bilmek işinizi kolay
laştıracaktır. Ayrıca dürtülerinizi ne kadar iyi tanırsanız başarılı
olmak için o kadar yol kat edersiniz.
Çevrenizde kimse yoksa bu sessizliği doldurmak adına müzik,
televizyon, bilgisayar ya da telefon gibi araçlara sarılıyor olabilir
siniz. Kendinizle kalmaktan korkmayın. Dışarıda uğraşacak yeni
sesler, yeni programlar bulmak yerine biraz içinize yönelirseniz
hayat sizin için daha tatmin edici olacaktır. Kimi zamansa zihni
nizde sadece sizin düşünceleriniz ve sözleriniz geziyor. Bu durum
larda başkalarını dinlemek, onların fikirlerini duymak size yeni
ufuklar açacaktır.
168
Bu tarz davranışları sürdürmenin sizi yalnız başınıza bırakacağını
aklınızdan çıkarmamalısınız.
Kimsenin himayesi altına girmekten hoşlanmıyorsunuz ve olabil
diğince hızlı şekilde kendinize ait bir düzen kurmak istiyorsunuz.
Arada da olsa teslim olmayı öğrenin, göreceksiniz ki korktuğunuz
kadar kötü bir durum değil. Bulunduğunuz her ortamda idare
yi ele almak ve kendi sözünüzün dinlenmesini beklemek benlik
duygunuzun şiştiğinin göstergesidir.
Güç kopamadığınız, kopmak istemediğiniz bir parçanız gibi.
Makam gücü, bilgi gücü, para gücü veya insanları yönetme gücü;
fark etmez... Kişilik yapınız istediğiniz şeyleri yapabilmek için
güç arayışında ve bu arayışı dengeleyemediğiniz müddetçe istedi
ğiniz huzurlu ortama kavuşamazsınız.
Bu kadar yoğun bir güç arayışınızın olması size şu sonucu hazır
lar: Çevrenizdeki insanların önemli bir kısmı bulduğunuz güçten
dolayı yanınızda yer alır. Bu durumda niyetleri sizinle olmak de
ğil, gücünüzle birlikte olmaktır.
Çevrenizdekiler ve yaşadığınız sıkıntılar sizi herkese karşı vicdan
sız olmanız ve onlara acı çektirmeniz gerektiği düşüncesine sü
rüklüyor olabilir. Oysa merhamet etmek veya şefkatli olmak bir
zayıflık değil, erdem göstergesidir.
Başkalarına yapacakları işler için fırsat vermek, en önemli özellik
lerinizden biri. Peşinden koştuğunuz veya elde ettiğiniz gücü çev
renizdekilerin daha mutlu yaşamaları için harcarsanız daha saygı
gören biri olursunuz. Gücünüzden aldığınız destekle insanlarla
tartışabilir ve rahatlıkla düşman edinebilirsiniz. Ancak bu gücü
düşmanca kullanmak yerine dost kazanmak için kullanırsanız
kendinizi daha rahatlamış hissedeceksiniz.
Tüm enerjinizi kendi hayatınızda kuracağınız sistemler ve hitap
edeceğiniz topluluklar için harcıyorsunuz. Oysa insanlara örnek
olan bir tavrınız var; kendiniz için gösterdiğiniz bu çabaları daha
büyük idealler için göstermelisiniz. Yönetim kabiliyetinizle in
sanlara ulaşıp onların sıkıntılarını çözmek, çaresiz kalanlara yar-
169
dımcı olmak sizi manen tatmin edecektir. Gücünüzün bir yere
kadar yettiğini, daha ileriye uzanmak için birlik ve beraberliğe
ihtiyacınızın olduğunu unutmayın. Bu bakış açısı sizi tekillikten
kurtaracak, grup halinde hareket etmenize yardımcı olacaktır.
170
motivasyonunuz artacaktır. Düzenli egzersiz yapmanın sizi zih
nen de daha dinamik tutacağını unutmayın.
Duygularınızı bastırmadan yaşamanız çok önemli. Yoksa nedeni
belli olmayan sırt ve baş ağrısı, mide bulantısı gibi fiziksel ra
hatsızlıklara kapı açarsınız. Ayrıca bu gibi bir somacizasyon bo
zukluğu ile karşılaşmışsanız bir terapiste giderek kolayca yardım
almalısınız.
İnsanlar sizinleyken kendilerini rahat ve güvende hissederler. Üs
tüne bir de onları dikkatlice dinleyip anlattıkları konularla ilgili
fikirler verebilirseniz sizi daha fazla severler. Böylece arkadaşlıkla
rınız pekişir ve sevgi bağınız güçlenir.
Ortamın uyumunu bozmamak veya arkadaşlıklarınızı sürdür
mek için insanlar ne isterse onu yapma eğiliminiz var. Onların
istediklerini yapmak sizi gerçekten mutlu ediyor mu? Doğal olun
ve sizi siz olduğunuz için seven kişilerle ilişki kurun.
En büyük farkındalıklarınızda_n biri, hayatınızın neresinde ol
duğunuz ve bu hayatı ne derece yaşadığınızdır. Dikkat ederseniz
çoğu karar ve davranış siz istediğiniz için değil, ortamı bozmamak
veya arkadaşlıklarınızı korumak içindi. Bu farkındalık bilinçsiz
yaşanılan bir hayatın göstergesi olabilir. Hayatı olduğu gibi, anda
kalarak yaşayın ve kararlarınızı rahatça verin. İnsanlar size değer
veriyorlarsa ve sizi seviyorlarsa "siz" olduğunuz için sevsinler; "on
ların istediği şekilde şekillenen siz" olduğunuz için değil.
171
YA RARLANILAN KAYNA KLAR
173
Palmer, Helen. The Enneagram in Love and Work: Understanding Your In
timate and Business Relationships. San Francisco: HarperSanFrancisco,
1995.
Palmer, Helen. The Enneagram: Understanding Yourself and the Others in
Your Life. San Francisco: HarperSanFrancisco, 1991 .
Richardson, Cheryl. "Self-Care and the Enneagram." Lecture, Enneagrarn
Global Summit 2015, Online, June 3-5, 2015.
Riso, Don Richard, and Russ Hudson. The Enneagram Institure Training
Program. 2008-20 13.
Riso, Don Richard, and Russ Hudson. Personality Types: Using the Enneag
ram far SelfDiscovery. New York: Houghton Miffiin, 1996.
Riso, Don Richard, and Russ Hudson, with Paula Warner. The Riso-Hudson
Enneagram Workshop ResourceBook. Stone Ridge, NY: The Enneagrarn
Instirute, 2010.
Riso, Don Richard, and Russ Hudson. Understanding the Enneagram:
The Practical Guide to Personality Types. New York: Houghton Miffiin,
2000.
Riso, Don Richard, and Russ Hudson. The Wisdom ofthe Enneagram: The
Complete Guide to Psychological and Spiritual Growth far the Nine Per
sonality Types. New York: Bantarn Books, 1999.
Sikora, Mario, and Maria Jose Munita. Awareness to Action International
Certification Program Level 1. Burlingarne, CA, 2015.
Siudzinski, Robert M., and Robert A. Siudzinski. "The Use of the Enneag
rarn in Higher Education: Powerful Insights for Young Adult Learning,
Career Crafting, and Comrnunity Engagernent." Presentation, Interna
rional Enneagrarn Association Global Conference 2014, Burlingarne,
CA, July 25, 2014.
Tallon, Robert, and Mario Sikora. Awareness to Action: The Enneagram,
Emotional Intelligence, and Change. Scranton, PA: University of Seran
ton Press, 2004.
Wagele, Elizabeth, and Ingrid Stabb. The Career Within You: How to Find
the Perfectfobfar Your Personality. New York: HarperOne, 2009.
Wagele, Elizabeth. The Enneagram ofParenting: The 9 Types ofChildren and
How to Raise Them Successfully. New York: HarperOne, 1997.
174