Professional Documents
Culture Documents
Ataol Behramoğlu - Bir Gün Mutlaka
Ataol Behramoğlu - Bir Gün Mutlaka
Cağalo(ılu-lstcnbu/
ATAOL BEHRAMOGLU
KÖR B iR
7
o zaman ne çok hastaydım
sevgilim! ne çok hastoydım
gece yarıları şehri dolaşırdım
cebimde taslak halinde bir intiharla
şizofreni ve pompalı mızıkayla
tanrım! ne çok yalnızdım. dağlara
doğru yürürdüm. tığlardım.
yüzümü tutup toprağa
şehri-
gözlerdim.
-gençliğimi hatırlatan o sıkıntıyla-
babasının yargıç olduğunu söyleyen hizmetçi
sevgiJim
B
sevgilinı! biz acıyle sevişirdik
elierin soğan ve sabun kokardı
ayaklorını öperdim, sonrQ
gece gelirdi ağır bir homurtuyla
gece gelip beynimi örterdi
ışığı yakmazdım, gece gelirdi,
sen giderdin, o zamanlar ben hastaydım
beynim hastaydı, örtüler Icinde-
bir vebalı gibi titrerdi
gece soluk soluğa
terli bir tren gibi ilerierdi
9
kalbi m!
sen yoksun.
sen tökezleyen bir şarkısın
köpüre köpüre okan
acıyle ve hüzünle beslenen
bir ırmaksın.
akşam
yankılanırken kasaba
çanların ve koyunların
mezarların
tozlu kosabusında
cocuklar ağiardı
dünya az renkli ve tebeşirden
bir resim kadar tozlu ve müphemdi
aşk müphemdi
sen
sessiz bir kinle şehri gözlüyorsun
kısık bir hüzünle camların arkasında
aşka ve merhamete hazırsın
şefkate ve nefrete ve
acı çekmeye o uzak yollarda.
bir kuleden sevrettiğin şehri
yani bir şehvet balkonundan
kimse bilmiyor
geçit yok şarkısına aşkın
ah her şey
bir pencereden göründüğü kadar
bir pencere kadar dünya
bir kartpostal gibi geçtiğimiz dünya
kalbim.
kör bir çocuk gibi düşe kalka.
1963
10
TATiLDE AŞK Şii Ri
1964
11
AMCAM ŞAi R BEN ŞAiR
1963
12
BU AŞK BURADA B iTER
1965
13
BU DERT BENi ADAM EDER
14
YENi DEN. HÜZÜN LE . . .
15
Sırtüstü uzandım dünyaya
adamın ampulüne bokıyordum.
ampulün bağlı olduğu borunun
tavanda kıvrılışına.
Tavanda kıvrılışına
birkaç damla gözyaşının.
birkaç domla tentürdiyot.
kalbirn ağrıyordu, bir yaz
günü düştüm sokaklara.
karanlık sokaklara düştüm.
bir yaz gecesiydi galiba,
ürpererek indikce bayırlardun,
kimsesiz ve loş alanlara.
çaresiz. bomboş bir cesettim,
bir yangın kulesi gibi uğuldayon.
Kirli. bcıyat. karanlık-
bir suyla dolu bir kova,
olarak kalmıştım dünyada.
Herkes kimbilir nerdedir-
şimdi? sevgilim ... Kimbilir
nerdesin?
Kalbirn -ki bir gün durur
var mıydı acaba?
16
Ölümü ve tuzlu
fıstıkları unutmadım,
bayat tuzlu fıstıkları.
Sarhoşlar kusardı bir de
ben varken orda. Dünya'do.
1 965 yılında.
Bir savaş ve hüzün korkuswyla
kahvetere dolardı insanlar
Sevgilim! Sevgilim!
«Kanayan yerim benim»
çürük yumurta, bayat postırma
ve
bamya yenilen bir tokantada
mareşal fevzi çakmak, koca yusuf
dünya güzeli tatma
dostumdular.
Ben o şehirde ytılnızdım
bunu kimseler bilmez
gidip gidip rıhtıma
dururdum.
Kör bir dilenci vardı, o da
dostumdu, beni
evlendirrnek isterdi kızıyla.
Ben içimde bir acıyla
boyna bir resim yapardım.
Sarı kurdeleli kızlara
hikôyeler anlatırdım hatta
uzak dünyalar ve
albert aynştayn hakkında.
Onlar
uzun uzun susarlardı.
Güzelim kızlar, Hürriyet
gaztesi okurlardı
Ses ve Hafta.
17
Her şey o kadar birbirinin
aynıydı, hayat-
akıp gidiyordu sıkıntıyla.
Domlno taşlarına ve
bir nehrin akışına benzeyen
cesur ve gene hayat. Akıp giden.
Kitapcı vitrinierini
ve
alanları hızla eskiten
hayat, bozan-
beni heyecanlandırırdı.
18
Sevgilim! Sevgilim!
Gece-
yürüyor.
Dünya-
yürüyor ordularla.
Kitaplarla ve matboacı
cıraklarıyla. içimde-
bir dağ çeşmesi akıyor ...
Sabah oldu oluyor anında
eski, külüstür. kömür
yüklü sarı bir kamyonla
yanında durmuştuk. orman
battaniyeliydi hôlô.
Bir hastane odasında
sabaha karşı, yaralı
bir onbaşı gibi uyuyordu.
Sabaha-
karşı bir hastane odasında
aklıma canlar geliyor.
Bir odam-
kesik cocuk başları satıyor.
Yeniden
hüzünle başlıyorum bir
romana...
1965
19
ONUN TÜRKÜSÜNÜ, GUEVARA'NIN
Dağların ve nehirlerin
Türküsünü söylemek istiyorum
Büyük gökyüzünün ve kırların.
Mavi bir çiçeğin türküsünü söylemek istiyorum
Umudun ve sevdanın
Kahraman bir yüreğin türküsünü söylemek
istiyorum
Aslan türküsünü Guevara'nın.
20
Odalar ve sotalar kuşatmış beni
Sandalyeler masalar tabaklar
Gökyüzü kuşatmış beni içim daralıyor
Gelenekler korkular kuşkular
Kuşatmış beni
Rotatlfler silôhlar yasalar
Ah akşam oluyor
Sevgilim, aşkım benim
i niyor dağlara
Örtüsü gecenin
Bir cocuk durmadan
Büyük nehirleri özlüyor
Kaybolmuş sevineleri özlüyor
Bu yürek durmadan
Geçiyor dağlardan
Gölgesi cetelerin
21
Körlerin ve vetimierin
Türküsünü söylemek istiyorum
Yavrusu ölmüş ananın
Hastaların türküsünü söylemek istiyorum
Hapiste yalnız bir adamın.
Sevgili bir yüreğin türküsünü söylemek istiyorum
Kordeşimin, Guevara'nın
22
Kavganın ve hürriyetin
Türküsünü söylemek istiyorum
Gür bir akışla akacak kanın
Eşitliğin türküsünü söylemek istiyorum
Halklar odına yükselen sancağrn.
Sadeliğin. inceliğin, onurun
Türküsünü söylemek istiyorum
Onun tlirküsünü, Guevara'nın
1968
23
BiR GÜN MUTLAKA
24
Sevgiıinı on sekizinde bir kız, yürüyoruz bulvtırda,
sandvic yiyoruz, dünyadan konuşuyoruz
Çiçekler açıyor durmadan, savaşlar oluyor, her şey
nasıl bitebilir bir bombayla, nasıl kazanabiiır u
kirli adamlar
Uzun uzun düşünüyor, sularla yıkıyorum yüzümü.
temiz bir gömlek giyiyorum
Bitecek bir gün zulüm, bitecek bu hôn-ı yağma
Ama yorgunum şimdi, çok sigara içiyorum, sırtım
da kirli bir pardesü
Kalariter dumanları çıkıyor göğe, cebimde Vietnam
�cı şiir kitapları
Dünyanın öbür ucundaki dostları düşünüyorum,
öbür ucundaki ırmakları
Bir kız sessizce ölüyor, sessizce ölüyar orda
Köprülerden geçiyorum, karanlık yağmurlu bir gün,
yürüyorum istasyona
Bu evler hüzünfendiriyor beni, bu derme çatma
dünya
insanlar, motor sesleri, sis, akıp giden su
Ne yapsam .. . ne yapsam ... her yerde bir hüzün
tortusu
Alnımı soğuk bir demire dayıyorum, o eski günler
geliyor aklıma
Ben de çocuktum, sevgilerim olacaktı elbette
Sinema dönüşlerini düşünüyorum, annemi, her şey
nasıl ölebilir, nasıl unutulur insan
Ey gök! senin altında sessizce yatardım, ey pırıl
pırıl tariolar
Ne yapsam. . . ne yapsam . . D� k' .rt okuyorum son
.
radan. . .
./
25
Sakallarım uzuyar. ben bu kızı seviyorum. ufak bir
yürüyüş Çankaya'ya
Bir pazar. güneşli bir pazar, nasıl coşuyor yüreğim,
nasıl karışıyorum insanlara
Bir cocuk bakıyor pencereden, hülyalı kocaman
gözlü nefis bir çocuk
Lermontov'un cocukluk fotoğra ll arına benzeyen
kardeşi bakıyor sonra
Ben şiir yazıyorum doktiloda. gazeteleri merak
ediyorum, kuş sesleri geliyor kulağıma
Ben mütevazi bir şairim, sevgilim, her şey eaşku
landırıyor beni
Sanki ağlayacak ne var bakarken bir halk adamıntı
./
26
Bakıyerum adamın kulakları:-:a, boynuna, gözlerine ,
2i
Durup durup bunları düşünüyorum, bir sevinci bir
hüzün izliyor arkadan
Yüreğim ipesapa gelmez bir bahar göğü, Türkçe
bir yürek kıscca
Beklemek usandırıyor. telôşlı telôşlı bir şeyler an
latıyorum sağda solda
Bir otobüse biniyorum. ineeliyorum bir böceği tu
tarak kanatlarından merakla
Yürürdüm eskiden baharda, o yıkıntılt:ırın ve çayır
ların olduğu olanlara
Aklıma şiiri gelirdi o yaşlı Amerikalının, sonbaharı
anlatan şiiri
Cayırltır vardı o şiirde. baharı anımsatan ne de_ olsa
Böylece yeniden hazıl'lanıyorum bir coşkuya, yeni
den sokaklara Tıriamaya
Kendimi atmak bir ucurumdan balıklama
./
28
Büyük ve mavi bir şey izhmimi vor bende, gördüğüm
tilimlerden mi ne
Bir şapka. telôşlı bir gök, sıcak yapay bir dünya
Anlat anlat bitmiyor, bitmiyor bendeki daüssıla
Bütün sevgilerimi harcayabilirim bir çırpıda, yağ-
murlu o yoller geliyor aklıma
Benzin kokuları, ıslak direkler. babamın esmer bir
sornun gibi tombul ve sıcak elleri
Uyurdum. Bir de bakmışsın yeni bir fllim sinemada.
şehirde yeni bir kız, kahveda yeni bir garson
O üzgün ve sabahiıkii dururdu balkonda...
./
29
Şimdi ne var hüzünfenecek burda, nedir bu çatlotan
yüreğimi bu telôş
Sanki yarın ölecek gibiyim, birazdan polisler gele
cek ya da
Gelip alacaklar kitaplarımı, daktilomu, bu şiiri,
sevgilimin fotoğrafını duvtırda
Soracaklar babanın adı ne, nerde doğdun, teşrif
eder misiniz karakola
Dünyanın öbür ucundaki dostları düşünüyorum,
öbür ucundaki ırmakları
Bir kız sessizce ölüyor, sessizce ölüyor Vietnam'da
Ağlayarak bir yürek resmi çiziyerum havaya
Uyanıyorum ağlayarak, bir gün mutlaka yeneceğiz!
./
30
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey ithalôtçılcr, ihracat
cılcr, ey şeyhülislôm!
Bir gün mutlaka yeneceğiz! Bir gün mutlaka yene
ceğiz! Bunu söyleyeceğiz bin defa!
Sonra bin defa daha, sonra bin defa daha, coğcl
tacağız marşlarla
Ben ve sevgiJim ve arkadaşlar yürüyeceğiz bulver
da
Yürüyeceğiz yeniden yaratılmanın coşkusuyla
Yürüyeceğiz çoğala çoğala .. .
1965
31
YIKILMA SAKIN
32
Görüyorsun işte küçük adamlan
Köhnemiş silôhlarıyla saldıran sana
Kimi tutsak düşmüş kendi dünyasına
Kimisi düpedüz halk düşmanı
Diren öyleyse, diren, yılma
Yürüt dtıha bir inatla kavganı
33
Elbette vardır bir diyeceği, bir haberi
Bir kaçağa çay sunan kürt kadınlarının
Dağlar dilsizdir yalçındır
Ama gün gelir bir diyeceği olur onların da
Ve dağlar, ıssız tarlalar başladı mı konuşmaya
Susmazlar bir daha, söz artık onlarındır
34
Vıkılma sakın geçerken günler
Varalayarak gencliğini
Onurlu, güzel geleceklerin
Biziz habercileri düşün ki
Ve halkın bağrında bir inci gibi
Büyüyüp gelişmektedir zafer
1969
35
Bi R ERMENI GENERAL
i STANBUL
37
BAHAR ŞiiR i
1960
38
SONBAHAR EZGiSi
39
KOŞU
40
HANi SEVMEK ICi N ELLERI
41
KARA ŞARKI
42
i KiNCi UYKUSUZ ADAM
43
Fillmler yarım, öyküler yarım, bitse de.
Umanda ikinci l!Ykusuz adam elleri gemili
Korsan şarkıları kadınlı bıçaklı gecede
Demir attı şaraplı yalnızlığa
44
EY UZAK
45
OKUNDUKÇA NE KÖTÜ ESKiMESi Şii RiN
46
Kendimi yepyeni bir gemici yapardım Allah olsam
ötelerde belki yeni şeyler vardı
Kudurmuş gibi yazmak geliyor içimden, açım
onlıyor musun
Doktorlar buna ne derlerse desin
Kim en iyi bilebilir herhangi bir şeyi
Bir şeyi en iyi bilmek ne demektir
Hangi din eskimez
1961
47
B IR GÜ N AŞK GEÇ iLMELi DIR
48
Susar ve martıları düşünür
Gecenin bir kesiminde insan
i cinde beyaz bir kalabalık
Ve aşk zaten gürültüdür
Benim korkum ve umutsuzluğum
Artık ölmüş bir adam gibidir
Kendini hiç hatıriomayan
49
SABI HA
50
ÇOK GARiP BiR ZENCi
51
GECEYDi
52
KEDi
53
BiR ERMENi GENERAL
54
KiTAPLARA GiRMEMiŞ
iLK ŞiiRLERDEN
MELANKOLI
55
LEYLAKLARDA Yi Ti RDiGiM
56
MIZIKA
57
GERCEKSIZ YAŞAM
58
ll
lll
1960
59
1960 sonrası toplumcu yazınımızın önde gelen
şairlerinden Ataol Behramoğlu'nun
<<Bir Gün Mutlaka» adlı yapıtının 5. basımını
sunuyoruz. Şairin ilk kitabı olan «Bir Ermeni Generoin
ile kitaplarına girmemiş ilk şiirlerinden bazıları da
kitabın bu baskısında yer alıyor.
Şiirinde, bireysel yaşantısı ile toplumsal davranışını
birlikte yansıtan Behramoğlu, «bilinç akımına»
yaklaşan ve şiirimiz için «yenilik» olan bir
teknik kullanıyor.
ÖNEMLi NOT
70 Lira