You are on page 1of 16

Bu kitabı, sevgili ustalarım ve yaşamımda esin kaynağı olan Jamyang

Khyentse Chökyi Lodrö, Dudjom Rinpoche, Dilgo Khyentse Riphon-


ce, Nyoshul Khen Rinpoche ve Khyentse Sangyum Khandro Tsering
Chödrön’e adamak istiyorum. Umarım bu kitap yaşayanlar tarafın-
dan okunur, ölmekte olan ve ölen kişi için de özgürlüğe ulaştıran bir
rehber olur. Ve umarım bu kitap kendisini okuyan herkese yardımcı
olur ve aydınlanmaya giden yolculuklarında onları teşvik eder.
TİBET’İN YAŞAM
VE ÖLÜM KİTABI

Sogyal Rinpoche

Editörler:
Patrick Gaffney ve Andrew Harwey

20. Yıldönümü Basımı

İngilizceden çeviren:
Güneş Tokcan
1. bask›: Omega Yay›nlar›, 2016
3. bask›: Omega Yay›nlar›, 2019

Tibet’in Yaşam ve Ölüm Kitabı


Sogyal Rinpoche

Özgün ad›: Tibetan Book of Living & Dying: 20th Anniversary Edition

© 2002, Rigpa Fellowship


HarperCollins Publishers'ın markası HarperOne ile yapılan anlaşma
sonucu basılmıştır.

“İki Mantra” başlıklı Ek Dört’teki güzel yazılar Sogyal Rinpoche'ye aittir.

Türkçe yay›n haklar› Akcalı Ajans aracılığıyla © Omega Yay›nlar›


Bu eserin tüm hakları saklıdır. Tanıtım amacıyla, kaynak göstermek
şartıyla yapılan kısa alıntılar hariç yayınevinden yazılı izin alınmaksızın
alıntı yapılamaz, hiçbir şekilde kopyalanamaz, çoğaltılamaz ve
yayımlanamaz.

ISBN 978-605-02-0465-0
Sertifika no: 10962

İngilizceden çeviren: Güneş Tokcan


Yayın koordinatörü: Levent Çeviker

Baskı: Lord Matbaacılık ve Kâğıtçılık


Topkapı–İstanbul
Tel.: (0212) 674 93 54
Matbaa sertifika no: 22858

Omega Yay›nlar›
Ankara Cad. 22/12 • TR-34110 Sirkeci-‹stanbul
Tel.: (0212) 512 21 58 • Faks: (0212) 512 50 80
www.omegayayincilik.com • e-posta: omega@omegayayincilik.com
www.facebook.com/omegayayincilik • www.twitter.com/omegayayincilik

Genel da¤›t›m: Say Da¤›t›m Ltd. ti.


Ankara Cad. 22/4 • TR-34110 Sirkeci-‹stanbul
Tel.: (0212) 528 17 54 • Faks: (0212) 512 50 80
internet sat›: www.saykitap.com • e-posta: dagitim@saykitap.com
İÇİNDEKİLER

İlk Söz..............................................................................................7
20. Yıldönümü Basımına Önsöz................................................10
Önsöz.............................................................................................15

BİRİNCİ BÖLÜM: YAŞAM


1. Ölümün Aynasında...............................................................21
2. Süreksizlik...............................................................................38
3. Düşünce ve Değişim.............................................................57
4. Zihnin Doğası.........................................................................77
5. Zihni Evine Getirmek...........................................................98
6. Tekâmül, Karma ve Yeniden Doğuş................................140
7. Bardolar ve Diğer Gerçekler..............................................169
8. Bu Yaşam: Doğal Bardo......................................................182
9. Ruhsal Yol.............................................................................204
10. En Derindeki Öz..................................................................236

İKİNCİ BÖLÜM: ÖLÜM


11. Ölmekte Olan Kişilere Yardım Etmekle İlgili
Önemli Öğütler....................................................................265
12. Sevecenlik: Dilekleri Gerçekleştiren Cevher...................283
13. Ölmekte Olan Kişiye Ruhsal Yardımda Bulunmak.......314
14. Ölmek Üzere Olan Kişiler İçin Çalışmalar......................333
15. Ölüm Süreci..........................................................................361
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: ÖLÜM VE YENİDEN DOĞUŞ
16. Temel.....................................................................................381
17. Yaradılıştaki Parlaklık.........................................................400
18. Oluşum Bardosu..................................................................417
19. Öldükten Sonra Yardım Etmek.........................................433
20. Ölüm Eşiği Deneyimi: Cennete Giden
Bir Merdiven mi?.................................................................459

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: SONUÇ


21. Evrensel Süreç......................................................................485
22. Barış Hizmetçileri................................................................507

EK BİR: Öğretmenlerim............................................................523
EK İKİ: Ölüm Hakkında Sorular.............................................530
EK ÜÇ: İki Öykü........................................................................541
EK DÖRT: İki Mantra................................................................553

Notlar...........................................................................................561
Kaynakça.....................................................................................576
Teşekkürler.................................................................................582
Dizin.............................................................................................586
İlk Söz

Doğru bir zamanlamayla yayımlanan bu kitapta Sogyal Rin-


poche, yaşamın gerçek anlamının nasıl kavranılacağı, ölümün
nasıl kabullenileceği ve ölmekte olanlarla, ölmüş olanlara na-
sıl yardım edileceği konularına odaklanıyor.
Ölüm, yaşamın er ya da geç yüzleşeceğimiz doğal bir par-
çasıdır. Bana göre yaşarken bununla başa çıkmanın iki yolu
var: ya onu yok saymayı, görmezden gelmeyi seçmek ya da
kendi ölüm olasılığımızla açık açık yüzleşerek, getirebileceği
acıyı en aza indirmek. Ama yine de, her iki şekilde de tam
anlamıyla onun üstesinden gelemeyiz.
Bir Budist olarak ölümü, dünyada var olduğum sürece ba-
şıma geleceğini kabullendiğim bir gerçek, normal bir süreç
olarak görüyorum. Ondan kaçamayacağımı bildiğim için de
kaygılanmanın bir yararı olmadığına inanıyorum. Ölümün
kesin bir son değil, eskimiş ve yıpranmış giysilerin değiştiril-
mesi olduğu düşüncesindeyim. Yine de ölüm hakkında ön-
ceden tam bir şey söylenemez: Nasıl ve ne zaman başımıza
geleceğini bilemeyiz. Bu yüzden de, gerçekleşmesinden önce
belirli önlemleri almak akıllıca olur.
Doğal olarak çoğumuz huzur içinde ölmek isteriz ama şu
da açık ki, eğer yaşamlarımız şiddetle doluysa veya zihinle-
rimiz çoklukla kızgınlık, bağlılık ya da korku gibi duygularla
çalkalanıyorsa rahat bir ölümü umut edemeyiz. İyi bir ölüm

7
Tibet’in Yaşam ve Ölüm Kitabı

arzuluyorsak nasıl iyi yaşanacağını öğrenmek zorundayız:


huzurlu bir ölüm umut ediyorsak, bu huzuru öncelikle zihni-
mizde ve yaşam biçimimizde kazanmamız şarttır.
Bu kitapta da okuyacağınız üzere, gerçek ölüm deneyimi
Budistler için çok önemlidir. Nasıl ve nerede yeniden doğaca-
ğımız genellikle karmik güçlere bağlıysa da, ölüm anındaki
zihinsel durumumuz bir sonraki yeniden doğuşumuzu etki-
ler. Yani ölüm anında o güne kadar yaşadığımız birçok kar-
manın etkisine karşın zihnimizi berrak tutmak için özel bir
çaba sarfedersek doğru ve temiz bir karmayı kuvvetlendirip
harekete geçirebiliriz; bu da mutlu bir yeniden doğuşu bera-
berinde getirir.
Ölüm anında çok derin ve yararlı içsel deneyimler yaşa-
nabilir. Meditasyon esnasında tekrar tekrar deneyimlenen
ölüm süreci bilgisini, kendi gerçek ölümü anında kullanan
hünerli bir meditatör, büyük bir ruhsal anlayış kazanabilir.
İşte bu yüzden deneyimli uygulayıcılar ölüm anında medi-
tasyon yaparlar. Klinik ölümlerinin üzerinden çok uzun süre
geçmesine karşın bedenlerinin çürümeye başlamaması da bu
hünerlerinin sonucudur.
Başkalarına iyi ölmeleri için yardım etmek, en az kendi
ölümümüz için hazırlık yapmak kadar önemlidir. Yeni doğ-
muş bir bebek olarak hepimiz çaresiz ve yardıma muhtaçtık,
gördüğümüz ilgi ve şefkat olmaksızın hayatta kalamazdık.
Aynı şekilde, ölmekte olanlar da kendilerine yardım edemez-
ler; endişe ve rahatsızlıklarını gidermek için onlara elimizden
geldiğince yardım etmeli, huzur içinde ölmelerini sağlamalı-
yız.
Burada en önemli nokta, ölmekte olan insanın zaten karı-
şık olan zihnini daha da karıştırmaktan kaçınmaktır. Bizim
asıl hedefimiz ölmekte olan kişiyi rahat ettirmektir ve bunu
yapmanın da birçok yolu vardır. Ölmekte olan ruhsal uygula-

8
İlk Söz

malara yabancı değilse, bu bilgilerin anımsatılması ona cesa-


ret verip güvenini tazeleyebilir; tabii bunun nazikçe yapılma-
sı da onun zihninde dinginlik ve rahatlama yaratır.
Ölmüşler ve ölmekte olanlar konusu, Tibetli Budistlerle
modern bilimsel yöntemler arasında bir buluşma noktası sağ-
layabilir. Her iki tarafın da düşünce ve uygulama alanlarında
birbirlerine katkıda bulunabilecek birçok şeyleri olduğuna
inanıyorum. Sogyal Rinpoche konumu nedeniyle bu buluş-
mayı kolaylaştıracak en uygun kişidir. Tibet geleneklerine
göre büyütülmüş ve en iyi Lamalarımızdan eğitim almıştır.
Ayrıca modern eğitimden de yararlanmış, Batı’da yıllarca öğ-
retim görevlisi olarak yaşamış ve Batı’nın düşünce tarzını çok
iyi kavramıştır.
Bu kitap okuyucuya ölmüşler ve ölmekte olanlarla ilgili
sadece kuramsal bilgiler vermekle kalmayıp, kendilerini ve
başkalarını bu olaya sükûnetle hazırlamaları için gerekli uy-
gulamalı bilgileri de içeren bir kaynak niteliğindedir.

2 Haziran 1992,
Dalai Lama

9
20. Yıldönümü Basımına Önsöz

Tibet’in Yaşam ve Ölüm Kitabı’nın ilk basılmasından bu yana


yirmi yıl geçti. Bu kitapta, içinde büyüyüp yetişmiş olduğum
geleneğin bilgeliğini paylaşmaya gayret etmiştim. Bu kadim
öğretinin pratik doğasını ve yaşam ile ölümün her aşamasın-
da bize ne şekilde yardım edebileceğini göstermeyi amaçlı-
yordum. Yıllar boyunca pek çok kişi beni bu kitabı yazmaya
teşvik etti. Modern dünya hayatında pek çoğumuzun içinden
geçtiği yoğun acıların hafiflemesine yardımcı olabileceğini
söylediler. Saygıdeğer Dalai Lama’nın da belirttiği gibi, insan-
ların giderek birbirlerine en temel düzeyde şefkat göstermek-
te bile zorlandıkları ve hayatın ruhsal boyutunun tamamiyle
ihmal edildiği bir toplum düzeninde yaşıyoruz. Günümüzde,
ruhsal öğretilerin sunabileceği şefkat ve bilgelik için böylesi-
ne büyük bir açlık duyulmasına şaşmamak gerek.
Tibet’in Yaşam ve Ölüm Kitabı’nın dünya çapında bu kadar
büyük bir ilgi görmesi, bu ihtiyacın bir yansıması olmalı. İlk
başta büyük bir şaşkınlık geçirdim; böylesine büyük bir etki
uyandırmayı beklemiyordum, özellikle de bu kitap yazıldı-
ğı sırada, ölümün halen kaçınılan ve görmezden gelinen bir
konu olduğu düşünülürse. Zaman içinde, farklı ülkelere se-
yahat ederek, çeşitli atölye çalışmalarında rehberlik edip ders
verdikçe, bu kitabın insanların kalplerinde uyandırdığı etki-
nin boyutunu fark ettim. Giderek daha fazla sayıda insan ya

10
20. Yıldönümü Basımına Önsöz

doğrudan gelerek ya da yazarak, içinden geçtikleri bir kriz


durumunda bu öğretinin kendilerine nasıl yardımcı olduğu-
nu veya sevdikleri birini kaybettikten sonra bu öğretiden na-
sıl destek aldıklarını anlattı. İçindeki öğretiler kendilerine ya-
bancı bile olsa, bu kitabı birkaç kere okuduklarını ve bir ilham
kaynağı olarak arada dönüp göz attıklarını belirtenler oldu.
Hindistan’da Madras’ta Tibet’in Yaşam ve Ölüm Kitabı’nı oku-
yan bir kadın o kadar etkilendi ki, ölüm sürecinde olan hasta-
lar için terminal bakımın sağlandığı bir bakımevini de kapsa-
yan bir tıp vakfı kurdu. Amerika Birleşik Devletleri’nden bir
kişi ise, kendi deyimiyle bir kitabı “onu böyle tam olarak sev-
mesinden” dolayı ne kadar şaşkınlık duyduğunu ifade etti.
Böyle duygulandırıcı ve kişisel hikâyeler, günümüzde Budist
öğretilerin gücünü ve ne kadar yararlı olduklarını gösteren
kanıtlardır. Bu hikâyeleri her duyduğumda kalbim, hem bu
öğretilere hem de bunları hayata geçirmek ve aktarmak için
pek çok güçlüğe göğüs geren eğitmen ve izdeşlere karşı min-
netle doluyor.
Zaman içinde, Tibet’in Yaşam ve Ölüm Kitabı’nın, farklı eği-
tim merkezleri, tıp enstitüleri ve ruhsal gruplar tarafından
benimsendiğini öğrendim. Hemşireler, doktorlar ve ölmek-
te olan hastaların bakımı ile ilgilenenler bana, bu yöntemleri
kendi iş rutinleri sırasında uyguladıklarını anlattılar. Ayrıca
bu çalışmaları kullananlara ve ölüm sürecinde olan bir dostla-
rının veya yakınlarının son dönemlerinde bir değişikliğe yol
açtığını gören sıradan insanlara ait pek çok hikâye duydum.
Özellikle duygulandırıcı bulduğum bir şey de, bu kitabın
farklı ruhsal inanışlardan olan insanlar tarafından okunmuş
olması ve onların geleneklerine olan inançlarını güçlendirip
derinleştirdiğini söylemeleriydi. Kitabın verdiği mesajın ev-
renselliğini görmüş ve amacının kimseyi ikna etmek veya
inancından çevirmek olmadığını, sadece olabilecek en yüksek

11
Tibet’in Yaşam ve Ölüm Kitabı

faydayı sağlamak amacıyla kadim Budist öğretilerin bilgeliği-


ni sunmak olduğunu anlamışlardı.
Tibet’in Yaşam ve Ölüm Kitabı, sessizce kendince bir yola
koyulup, pek çok alan ve disiplin arasında gösterişsiz bir
şekilde ilerlerken, ben de onun bu büyük etkisinin ve hitap
ettiği kesimin gerçek kaynağını anlamaya başladım. Bu ola-
ğanüstü öğretilerin özü, sözlü geleneğin, yüzyıllar boyunca
yaşayan bir deneyim olarak nesilden nesile kesilmeden akta-
rılan bilgelikti. Bir keresinde biri bu kitabı, “yaşayan bir usta
ile bir kitap arasında bir şey” diye tanımladı, gerçekten de
hem Tibet’in Yaşam ve Ölüm Kitabı’nda hem de ötesinde, tavsi-
yeleri ve sorulara verdikleri cevaplarla bu kitaba destek olan
günümüzün büyük ustaları vardır. Kitabın sayfaları boyunca
konuşan bu ustaların, gerçek doğamızın bilgisi, zihnin asıl
doğası ile demlenmiş olan sesleri, bilgelikleri ve şefkat dolu
bir dünyaya dair düşünceleridir.
Bence Tibet’in Yaşam ve Ölüm Kitabı’nın yarattığı etki, söz-
lü geleneğin canlılığı ve aktarılması sırasındaki kutsanmadan
kaynaklanmaktadır. Kitabın bu kadar tutulmuş olması, beni
alçakgönüllü olmaya iten bir deneyim oldu. Bana, eğer bu
öğretileri aktarmayı biraz olsun becerebilmişsem, bunun tek
nedeninin ustalarımdan öğrendiklerim ve onların iyilikleri
sayesinde içimde bulduğum adanmışlık olduğunu hatırlattı.
Son yirmi yıl boyunca, toplum olarak ölüme karşı tutumu-
muzda, ölüm sürecinde olan hastalara ve yakınlarını kaybe-
denlere sunduğumuz bakım türünde pek çok değişiklik oldu.
Toplumun ölüm ve ölüm sürecinde olan hastalar hakkındaki
farkındalığı arttı. Kitaplar, web siteleri, konferanslar, ciddi
radyo ve televizyon dizileri, filmler ve destek grupları ölü-
me bakışımızda daha açık fikirli olmamıza katkıda bulundu.
Ölüm sürecinde olan hastalara bakım sunan merkezlerin sa-
yısı gözle görülür şekilde arttı, bazı ülkelerde ölüm sürecinde

12
20. Yıldönümü Basımına Önsöz

olan hastalara sunulan terminal bakım konusu tartışılmaya


başlandı. Kendilerine büyük saygı ve hayranlık duyduğum
cesur erkek ve kadınlar çeşitli adımlar attı. Bu arada, Budist
gelenekten olanların bu tür projelerde yer almaları ve nasıl
katkıda bulunabileceklerini araştırmaları için giderek daha
fazla sayıda istek gelmeye başladı.
Pek çok dostum ve öğrencim, bu kitaptaki öğretilere da-
yanan ve ölüm sürecinde olan hastalara, ailelerine ve seven-
lerine ruhsal yardım sunmak için tasarlanmış, uluslararası
düzeyde bir öğretim ve eğitim programı oluşturdu. Tıp ala-
nında çalışanlar, halk ve gönüllüler için kurslar düzenledik.
Hastaneler, klinikler ve üniversitelerle el ele çalışmaya baş-
ladık. Ölüm sürecinde olan hastalara verilen bakımda ruhsal
konuların merkezde olmasının gerekliliğinin giderek anlaşıl-
ması, hatta bazı ülkelerde pek çok tıp okulunun ruhsallık ile
tıp kurslarını birlikte vermesi cesaret vericiydi. Bununla bir-
likte, araştırmalar ölümü halen görmezden geldiğimizi, ölüm
sürecinde olan hastalar için ruhsal yardım sunmakta yetersiz
kaldığımızı ve onların en önemli ihtiyaçlarına cevap vereme-
diğimizi göstermektedir. Ölümün nasıl olduğu çok önemli-
dir. Ölüm, hayatımızın en önemli anıdır ve her birimiz huzur
ve tatmin duygusu içinde, en iyi düzeyde ruhsal yardımı al-
dığımızı bilerek ölebilmeliyiz.
Tibet’in Yaşam ve Ölüm Kitabı, kendimizin ve çevremizde-
kilerin ölümüyle nasıl başa çıkabileceğimiz konusunda bize
biraz olsun yardımcı olabilirse, dualarım yanıtlanmış olur,
büyük bir şükran duyarım. Hayalim ise bu kitapta sunulan
öğretilerin, dünyanın her yerinde, her yaşta ve her eğitim
düzeyindeki insanlara ulaştırılabilmesidir. Bu kitap yazılır-
ken ilk umudum, ölüme bakışımızda ve ölüm sürecinde olan
hastaların bakımında, bu yolla da tüm hayata ve canlılara ba-
kışımızda bir devrim yaratılmasına yardımcı olmaktı. Ruh-

13
Tibet’in Yaşam ve Ölüm Kitabı

sal dönüşüm ve gerçek anlamda kendimiz ve başkaları için


sorumluluk almaya dair ihtiyacımız, yirmi sene öncesinden
daha az değildir. Giderek daha fazla sayıda kişinin kendi ge-
leceklerini ve dünyanın geleceğini ciddi şekilde düşünmesi
ne anlama gelir? Eğer hayatımıza kutsal bir anlam aşılaya-
bilirsek; hayatımız sona ererken aldığımız bakım, ölüm kar-
şısında bir huşu duygusu ile aydınlandığında ve hayat ile
ölüme bir bütün olarak bakabildiğimizde işlerin nasıl olabi-
leceğini hayal edin. Sevmeyi ve şefkati her eylemimizin belir-
leyici ölçütü olarak görmemizin, varlığımızın temelini oluş-
turan zihnin asıl doğasını herhangi bir düzeyde anlamamızın
etkisi ne olurdu? Bu, insanları özgür kılıp, doğuştan gelen
haklarını, uzun süredir göz ardı edilen bu içsel boyutu keşfet-
melerini sağlayan ve onları tüm gizemi ve muhteşemliğiyle
insan olma deneyimiyle birleştiren gerçek bir devrim olurdu.

Sogyal Rinpoche
Lerab Ring, Fransa

14
Önsöz

Tibet’te doğdum, ustam Jamyang Khyentse Chökyi Lodrö’


nün Kham eyaletindeki manastırına girdiğimde altı aylıktım.
Tibet’te, ölen büyük ustaların reenkarnasyonlarını arayıp
bulmak özel bir gelenektir. Gençken seçilirler ve geleceğin
öğretmenleri olmak için özel olarak eğitilirler. Bana Sogyal
ismi verilmişti; bir süre sonra ise ustam, on üçüncü Dalai
Lama’nın ustası ve öğretmenlerinden biri olan ünlü mistik
Tetrön Sogyal’in enkarnasyonu olduğumu fark etti.
Bir Tibetli için uzun boylu sayılan ustam Jamyang Khyent-
se kalabalıkta her zaman diğerlerinden bir baş yüksekte olu-
şuyla fark edilirdi. Çok kısa kesilmiş gümüş rengi saçları,
neşeyle parlayan nazik bakışlı gözleri vardı. Kulakları Bu-
da’nınkiler gibi uzundu. Ama onun en dikkat çekici yanı,
varlığıydı. Bakış ve davranışlarından kutsal bir bilge olduğu
hemen anlaşılırdı. Derin ve büyüleyici sesiyle ders anlatırken
başı hafifçe geriye kaykılır, sözcükler dudaklarından şiir gibi
akardı. Ve gördüğü tüm saygı ve hatta hayranlığa karşın her
zaman alçakgönüllüydü.
Jamyang Khyentse hayatımın temeli ve bu kitabın esin
kaynağıdır. O, ülkemizde Budizm öğretisini şekillendiren us-
tanın enkarnasyonuydu. Tibet’te, bir enkarnasyonun ismine
sahip olmak asla yeterli değildir, saygıyı bilginiz ve ruhsal
deneyiminiz yoluyla kazanmanız gerekir. İnzivada yıllar ge-

15
Tibet’in Yaşam ve Ölüm Kitabı

çirmiş olan ustamla ilgili birçok mucizevi öykü anlatılırdı. En-


gin bilgisi ve ruhsal anlayışı ile onun bir bilgelik ansiklopedisi
olduğunu keşfetmiştim; kendisine sorabileceğiniz bütün so-
ruların yanıtlarını bilirdi. Tibet’in ruhsal gelenekleri hakkında
en bilgili otorite olduğu da herkes tarafından kabul edilirdi.
Onu tanıyan bütün insanlar için ustam, Tibet Budizmi’nin ci-
simlenmiş hali, ruhsal uygulama ve eğitim sürecini tamamla-
yan birinin nasıl olması gerektiğinin yaşayan örneğiydi.
Ustamın, başlattığı çalışmaları benim devam ettirmemi is-
tediği kulağıma gelmişti; bana her zaman oğluymuşum gibi
davranırdı. Bugüne değin ulaşabildiğim tüm dinleyici kitlesi-
nin ve işimde elde ettiğim başarının onun hayır duaları saye-
sinde olduğunu düşünürüm.
Anımsayabildiğim ilk anılarım onunla ilgilidir. Onun bü-
yüdüğüm çevredeki varlığı çocukluk yıllarımı derinden et-
kiledi. Benim için gerçek bir baba gibiydi, ondan istediğim
her şeyi verirdi. Ustamın ruhsal eşi ve benim teyzem rahmetli
Khandro Tsering Chödrön daima “Rinpoche’yi rahatsız etme,
meşgul olabilir,”1 dese de ben her zaman onun yanında ol-
mak isterdim, o da yakınında olmamdan mutluluk duyardı.
Birçok sorumla onu bıktırsam da, bana her zaman sabırla ya-
nıt verirdi. Yaramaz bir çocuktum; öğretmenlerimden hiçbiri
beni disiplin altına almayı başaramamıştı. Ne zaman beni ce-
zalandırmaya çalışsalar, hiç kimsenin beni oradan almaya ce-
saret edemeyeceğinin bilinciyle kaçıp ustamın arkasına sak-
lanırdım. Ben arkasında gururla ve yaptığımdan memnun bir
biçimde çömelirken o sadece gülerdi. Bir gün, öğretmenim bu
durumun böyle sürüp gitmesinin eğitimim için zararlı oldu-
ğunu düşündüğünü ona söylemiş. Bir dahaki sefer ustamın
arkasına saklandığımda öğretmenim peşimden odaya geldi,
ustamın önünde üç kez yerlere kadar eğildi, ardından da beni
alıp dışarı sürükledi. Odadan dışarı çekilirken öğretmenimin

16

You might also like