Professional Documents
Culture Documents
Waiting Horror
Waiting Horror
https://www.youtube.com/watch?v=DXcIqMZXTc0
● Kitaba adını vermesi için neden Korkuyu Beklerken öyküsü seçilmiş olabilir?
→ Korkuyu Beklerken adındaki öykü, aralarından en uzun olmakla beraber birçok
öyküde bahsedilen kavramları da barındırır.
● Kavram: Kafkaesk/Kafkavari
Kafkaesk kavramı, Kafka’nın eserlerinde ele alınan konular ve duyguların hakim
olduğu yapıtları anlatmak için kullanılır. Kafkaesk eserlerin tehdit edici veya
korkutucu, düşünmeye itici bir havası vardır; yabancılaşma, sonsuz sorgulayış,
benliğinden uzaklaşma, hayattan kopma, baba-oğul ilişkisi, suç-ceza ilişkisi,
labirentler, izlenme korkusu, gerçek üstü veya hayvansal imgeler gibi unsurlara yer
verilir ve belirsizlik, anlamsızlık, korku, absürdizm, tuhaflık gibi duygular atmosfere
hakimdir. Çoğu zaman yalnız, tiksindirici, istenmeyen, dışlanmış kimsenin içine
düştüğü “böceklik” durumu da ele alınır.
sayfa 43: “Hayır, beni öğretim üyesi yapmazlardı. Yapsalar bile, böyle bir
sorumluluğu üstüme alamazdım.”
sayfa 69: “Yok ondan değil; ya bakamazsam? Sorumluluk bu. Ben bu
yüzden evlenmedim, çocuklarıma bakamam diye korktum.”
Karakter sürekli sorumluluklardan kaçmaktadır, kendisine verileni
yapamayacağını düşünür ve bir çok konuda kendisini yetersiz bulur.
Toplumdan sayfa 42: “...Bana da bir zamanlar, gel şu üniversiteye gir demişti;
Yabancılaşma asistan olursun. Hayır, ben zengin olacaktım; kendi başıma
yaratamadığım heyecan havasını, parayla satın alacaktım. … Ben,
otobüse biniyorum; yüksek düşüncelerimi anlayamayacak kimselerle
birlikte yolculuk ediyorum, yüzlerine bakıyorum: Hayır, anlamıyorlar.”
Karakter, toplumun ondan beklentileri ve kendi istekleri arasında bir
seçim yapmak durumuna düşüp kendi isteklerini yeğlemiştir. Sonucunda
ise topluma ve öğretim üyesi arkadaşına yabancılaşmıştır. Bu, karakterin
kendi seçimleri dolayısıyla kasıtlı bir yabancılaşmadır.
Varoluş ve sayfa 78: “Hemen başlamalıydım, bir şeyler söylemeliydim. …Kendimi
Kimlik Arayışı anlatmalıydım. Kendimi göstermeliydim. Bir yerlere başvurmalıydım.”
Bilinçaltı ve gereksiz düşünceler dahil, bireyin aklından geçen her şey ne
kadar ortaya dökülürse, insanın kendini bulma süreci de o kadar hızlanır.
Hiçliğe sayfa 66: “Ben yoktum; hatta ben yokum, olmadım diyemeyecek bir
İndirgenmek yerdeydim; kelimeler bile yanyana gelerek beni tanımlamak istemezlerdi.
Ne olurdu benim de kelimelerim olsaydı; bana ait bir cümle, bir düşünce
olsaydı. Binlerce yıldır söylenen milyonlarca sözden hiç olmazsa biri,
beni içine alsaydı!” Karakter artık bir hiçtir ve bunu kendisi de kabullenir.
Kimliğini kaybetmiştir bütünüyle.
Düşünüyorum, sayfa 36: “Üç evli sokağımı düşüncelerle geçtim, birden kapımın önünde
Öyleyse Varım buldum kendimi. Demek ki düşünmüşüm dedim. Çünkü, düşününce hep
böyle olurdu.” Karakter bütün kitap boyunca düşünmektedir. Sürekli
düşünür ve düşünür, kendi varlığını korumak ve kanıtlamak için.
Düşünerek var olur.
Yabancı sayfa 40: “Bakın, derlerdi; biz koyu ve ciddi elbiselerin giyildiği,
Hayranlığı sokaklarında büyük arabalarla gezilen ve salonlarında değerli içkilerin
sunulduğu ziyafetler verilen bir ülkenin insanlarıyız. Özentili
vatandaşlarım da içlerini çekerlerdi: Ah, ne kadar öylesiniz! İşte ben bile,
bunları bilmenin ezikliği içinde, yolda bana bir şey soran bir yabancıya
yardım etmek için çırpınırdım; ona, uzun uzun bir şeyler tarif ederdim.
Eve dönünce de, yabancıyla konuşurken yaptığım yanlışlıkları
hatırlayarak kendi kendimi yerdim. Hayır! Bu mektubu, güney ya da
kuzeyde bulunan bu garip ülkenin elçiliğine götürmeyecektim.
Yabancılara yardıma paydos!” Bu uzun alıntı, Atay’ın yabancı
hayranlığına ve Batı algısı kompleksine getirdiği bir eleştiridir, yani bir
toplum eleştirisidir.
Kavram: Varoluşçuluk
Varoluşçuluk veya egzistansiyalizm, insanın bütün değerlerini bir yaratıcıya bağlı kalmaksızın
kendisi oluşturabileceğini; ve geleceğini de kendisi kurabileceğini savunur.
Kavram: Anti-Kahraman
Alışılageldik kahramanların özelliklerini taşımayan ana karakterlere denir. Anti-kahramanlar,
kahramanların aksine “iyiliği” temsil etmez, olumsuz nitelikler de barındırırlar ve
“kötüyü” yenmek için bir hareket içinde değildirler.
Kavram: Absürt
Bu kavram az çok varoluşçulukla bağlantılıdır fakat ikisi de farklı konseptlerdir. Absürdizm,
bir yaratıcı olmadığı için insanların evrende bir anlam bulma çabalarının anlamsız olduğu,
böyle uğraşların da başarısız olacağını savunur.
Saptama Cümleleri
● Evini tamamen kaybetmesi, karakterin kendini kısıtlayan düzeninden kurtulma anını
yansıtır.
● Karakterin aldığı mektup, kendini hapsettiği “konfor alanı”ndaki kırılmanın başlangıç
noktasıdır.
● Oğuz Atay, toplum tarafından kabul görmeyen karakterinin bilinç akışını vererek
eylemleri arkasındaki sebepleri görmemizi sağlamıştır.
● Duygusal bağ kurmak için fazla korkak olduğundan, karakter aşk yaşayamamış veya
bir aile kuramamıştır.
● Hayatlarıyla mutlu insanlara tehdit mektubu yazmasının sebebi, onların da ancak
hiçliğe giden acılı bir süreçten sonra hayatın anlamına ulaşabilmelerini istemesinden
kaynaklanır.