You are on page 1of 392

(

( '

(

(
(

• En Son Textbooklara göre


gözden geçirilip düzenlenen son baskı

( .
( !

( Doç. Dr. ihsan BAGCiVAN


(
(

l
(

('
(
www.tusem.com.tr
)

Anneme, Babama, Eşime ve Oğluma ...

)
içindekiler
GENEl FARMAKOLOJi. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 9 KARDiYOVASKÜLER SiSTEM ...... . . . . . . . . . . . . . .... 151

Farmakolojik Temel Kavramlar ve Farmakokinetik . . ....... 10 Antihipertansif ilaçlar ... . . . . .... . ....... .. .... .. . 152
Presistemik Eliminasyon (ilk Geçiş Etkisi) ... . ... .... . ..... 14 Konjestif Kalp Yetmezliğinde Kullanılan ilaçlar ... . . .167

Farmakokinetik ilaç Etkileşmeleri ve . . ........... . ....... 26 Angina Pektoris Tedavisinde Kullanılan ilaçlar .... .. . .. 173
Biyoyararlanım Kavramı .... .. .. : . ........... .. ... . .... . 26 Periferik Vazodilatasyon Yapan ilaçlar . . . . . .. 177
Terapötik indeks Kavramı ve ............. . .. .. . ... .. . . . . . 31 Antiaritmi k ilaçlar . . . . . . . . . . . . . . .. .. . . ... 179
ilaç Etkisini Değiştiren Faktörler .... . ........... . .. . ..... 31 Hipolipidemik ilaçlar . . . . . . . . . . .... 186

Reseptörler Kavramı ve .... . ........... . ...... . ......... 34 Kanama ve Pıhtılaşma Bozukluklarında . . ... 190
ilaç Etki'sinin Değerlendirilmesi ..... .. .. . ................ 34 Kullanılan ilaçlar ...... . ....... .... . ... . .... . ... ...... . 190

Fa rmakodinamik ilaç Etkileşmeleri .. .... . ...... . .. . ... ... 41

ilaçların Yan Tesirleri ve OTAKOiDLER ~ NSAI iLAÇLAR ..... .. .... . .. .. . . . ... 197

Yeni ilaç Geliştirme Çalışmaları . . .. . .. . .... ... .. ... 47 Histam in ve Antihistaminik ilaçlar...... . ... . . .... . . .. . . . 198

Serotonin . .. . .. . . .. ... . .. . . . .. . .... . .............. . .. 204


OTONOM SiNiR SiSTEMi .. . .... .. . . . . . . . . . .. . ..... 49 Anjiotensin .......... . ... . ............. .. ..... . ...... 207
· Genel Bilgiler . ... ..... .. .. ....... ........... .... . . ..... SO Peptit Yapılı Otakoidler ........... . . . .... . ........ ... . . 210

Parasempatomimetik ilaçlar . ..... . ........ . .. . . . .. . .... 57 Nitrik Oksit (NO) . . . ..... . ...... . . . .. ... .. ... ... .. . ... . 213
Parasempatolitik ilaçlar ....... . .. .. ...... ... ...... . . .. .. 64 Lipit Yapılı Otakoi d ler ... . ... . ........ . . ... ... . .. ....... 216
Sempatomimetik ilaçlar ... ..... . ... . .. . ...... ... . . . ... . 68 Nonsteroidal Antiinflamatuvar ilaçlar . . ....... . 221

Sempatolitik ilaçlar....... . ... . .... . ..... . .............. 76 Romatoid Artrit Tedavisinde Kullanılan ilaçlar ... . .... ... . 229
Otonomik Ganglionları Etkileyen ilaçlar ....... . . . .. . .. ... 80 Gut Tedavisinde Kullanılan ilaçlar .... . . .. . . ... .. .... .... 231

Nöromusküler Blokör ilaçlar. . .. . ......... . ..... . . . ...... 83

KEMOTERAPÖTiKLER . . . . . . . . . . . . . . . . . ... . . . . .. .. 233

SANTRAL SiNiR SiSTEMi. . . . . . . . . . .... . ... . . ... . ... 87 Kemoterapötikler ....... . . ... . ........... . ...... . ... . . 234

Santral Sinir Sistemi Farmakolojisine Giriş ................ 88 Antifungal ilaçlar ............. .. . .. ... .. .. .. . . .. ....... 239
Hipnosedatif ilaçlar ..... . ... ... . ....................... 92 Antihelmintik ilaçlar . . ... . . ..... .... .. .... .. .... .. . ... . 243
Santral Etkili Kas Gevşetici ilaçlar ... . ..... . .............. 99 Antiprotozoal ilaçlar ... . .... . ... ..... . ..... . .... .. .. .. .. 246

Alkol. ... . . . . .. .... ... .... . . . ... . ... . .......... .. ..... 101 Antiviral ilaçlar .... . ......... .. .. . . .... .. ..... ... .. . . . 250
Parkinson Tedavisi . .. . . . ....... . . . .. ...... . ..... . .. . . . 104 Antineoplastik ilaçlar .. . ... .. . . .... . .. ... . .. . .......... 257

Antipsikotik ilaçlar (Nöroleptik ilaçlar) ...... . . .. . . 109 immünsupresif ilaçlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 265


Antiepileptik ilaçlar . .. ..... . .. . .. ... . . ... . . . .. 116 Antibiyotiklere Giriş .. . . ...... .. ... . .... . . . . ... . . . .... . 267
Antidepresan ilaçlar .............. . . .. . .. . ..... ... ..... 121 Bakteri Hücre Duvarı Sentezini
M ani Tedavisi. .......... . ... ........ . ...... . . . . . ...... 128 inhibe Eden Antibiyotikler .... .. .. .. ... . . ..... ... 270

Analeptik ilaçlar . . ... .. . . .. .. .............. ... . . ... . . . 130 Bakteride Protein Sentezini

Genel Anestezi k ilaçlar ...... ..... ... ... ... .. . . .... .. .. 135 inhibe Eden Antibiyotikler ... .. ....... . . . . . . ..... . ..... 278

Lokal Anestezikler . ... .. . ...... . ........ . ..... . .. . . ... . 140 intermedier Metabolizmayı Bozan Antibiyotikler .. .. .. . . . 285
Opioid Analjezikler . .... .. . . .. .. .. . .... .. ..... . ....... . 143 Bakteri Nükleusunda Etkili Antibiyotikler ........ . ..... .. 288
ENDOKRiN SiSTEM .. . ... ... . .. .. .. . ... . ..... . .. 293

Endokrin Sisteme Giriş ... . .. .. .. . . . ... .. ~ .. . .. . .. ..... . 294

insülin ve Oral Antid iyabetik ilaçlar . . . ... ........... 296

Kortikosteroidler ve Antagon istleri . . . .. . .......... . .... . 305

Tiroid Hormonları ve Antitiroid ilaçlar .... . .. .... ... ..... 311

Kalsiyotropik Hormonlar ...... . ... .. ............ . . . .... 315

Androj en ler ve Antiandrojenik ilaçlar ................... 319

Dişi Seks Hormonları ve Antagonistleri . . . ...... . .... .. .. 322

Hipotalamus ve Hipofiz Hormonları ... ..... ....... . .. . .. 328

GASTROiNTESTiNAL SiSTEM ....... . .. .. ... . . . . . . . . . 335

Ülser Tedavisinde Kullanılan ilaçlar.... ..... ... ..... . . . . .336

Em"etik ve Antiemetik ilaçlar........ .. . . ... . ... ~ ..... . .. 339

Prokinetik, Antidiyareik ve Laksatif ilaçlar ......... . ... . . 342

inflamatuvar Barsak Hastalıklarının Tedavisinde

Kullanılan ilaçlar ....... ... ........ ... . ... . ........ .. . . 346

SOLUNUM Si STEMi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 349

Astım Tedavisinde Kullanılan ilaçlar ......... ........ .... 350


)
Antitusif ve Ekspektoran ilaçlar .. . .. ... ... ... .... .. ... . . 354
)

sıvı ELEKTROLiT DENGESiNE ETKili iLAÇLAR . ..... . . . .. 357

) Diüretikler . . . . . . . ........ .. ........ 358

) Sıvı Elektrolit Tedavisi. . . .. ..... .... .. .. ............ . .. . 364

Asit Baz Dengesinde Kullan ı lan Solüsyonlar .............. 366


)

ViTAM ·i NlER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 367

DERMATOLOJiK FARMAKOLOJi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 37 3

) ÖZEL DURUMLARDA iLAÇ KULLANIMI . . . . . . . . . . . . . . . . 379

)
iLAÇ BAGıMLILIGı . . . . . . . . . . . . . .· ........ . . . . . . . . 384

)
TOKSiKOLOJi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 387
)

)
[TU

IJiliiiiiiiiii.IJJiıJt~ IIJJIII~IIIIIIJ tıt'!l JIIJIIIIII IIIIJlll!lllllllllllloJIIJI.II.IJ IIJIIJIIII lllllllt.IJI llllllilli ltiJIII_JJII Jllllll l!lJ.!ll II(JIIIIJIIII{

l l " ••• ' . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . • • • 1 •••••••,... 1 ••• Al ~-- .lll 111 .. 11 aıttlltllll. l l l i l l i 111111.1.11111!1111 l l l l l l !RIIIIIlii*'I.J.t•ttiJ

•• 11 · Illi

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
(TUSEMj Genel Farmakoloji

Farmakolojik Temel Kavramlar ve Farmakokinetik


Farmakoloji
Canlı organizmalarda ilaçların etkilerini, etki mekanizmalarını ve yan tesirlerini inceleyen bilim dalıdır.

Farmakokinetik
Vücut ilaca ne yapar? sorusunun yanıtını araştıran Farmakoloji alt dalıdır. ilaçların absorbsiyonu, dağılımı,
biyotransformasyonu ve itrahını matematik modeller kurarak inceler.

Farmakodinamik
ilaç vücuda neyi nasıl yapar? sorusunun yanıtını araştıran Farmakoloji alt dalıdır. Sağlıklı veya hasta insanlar
üzerinde ilaçların etkilerini inceler.

Farmakovijilans
Belirli bir popülasyonda ilaç kullanımına bağlı advers etkilerin olası nedensel ilişkilerini belirleme çalışma­ )

lktıktan sonra yap1hr. )

)
Absorbsiyon )
ilaçların uygulandıkları yerden kan veya lenf dolaşımı na geçmesidir. Kanlanması fazla ve yüzey alanı geniş
)
olduğu için oral verilen ilaçlar en fazla ince barsaklardan absarbe olurlar. ilaçlar biyolojik membranları
)
geçerken genellikle taşıyıcı ve enerjiye gereksinim olmayan pasif difüzyonu kullanılır. Siklosporin gibi bazı
ilaçlar plazmada LDh ve HDL kolesterole bağlanarak taşınır ve hedef hücrelere reseptör arac1h endositozla )
alınırlar. Demir ve B12 vitamin in hücreye alınışı da e ndasitazla olur. )
)
Absorbsiyonu Etkileyen Faktörler )

ilac1n molekül büyüklüğü


)
Küçük molekül ağırlıklı ilaçlar büyük molekül ağırlıklı ilaçlara göre daha hızlı absarbe edilirler.

ilac1n farmasötik şekli


Sıvı haldeki ilaçlar katı ilaçlara göre daha hızlı emilirler. Katı durumdaki ilacın önce dissolüsyon ve disinteg-
rasyona uğraması gerekir.

ilac1n lipofilitesi
Yağda çözünen ilaçlar suda çözünen ilaçlara göre da'ha.fazla emilirler. ilaçlar iyonize oldukları zaman yağda
çözün me özellikleri dolayısıyla absarbe olma oranları azalır. Noniyonize ilaçlar iyonize ilaçlara göre daha
fazla emilirler.

~. l h·------------------------------
www.tusem.com.tr
Genel Farmakoloji [TUSEMj . L,. . __ _ _ _ _ _ _ F_ar_m_ak_ol_oji

ilaçların %SO iyonize olduğu pH değerine pKa denir. HA asiti HA -7 A- + H+ reaksiyonuna göre iyonlaşır. Ka
= (A-) (H+) 1 (HA) formülünden bulunur ve pKa -log 10 Ka değerine eşittir.

Tablo 1.1: pKa Değeri 3.5 Olan Aspirinin Değişik drtamlarda iyonizasyonu w

Ortam p.H's1 iyonize Kistm (%} Noniyonize K1s1m (%)


1.5 1 99
2.5 10 90
3.S so so
4.5 90 10
5.5 99 1

)
Kanlanma oranı
)
ilacın absarbe olduğu ortamdaki kan akımı arttıkça emilim artar. Kan akımını azaldığı hipotansiyon ve şok
)
gibi durumlarda ise ilaçların emilimi azalır.
) .

) Yüzey alanı

Yüzey alanı arttıkça ve yüzeyle temas uzadıkça ilaçların emitimleri artar. ince barsakların yüzey alanlarının
geniş olması ilaçların en fazla buradan absarbe olmalarını sağlar.

Absorbsiyon Kinetiği
Absorbsiyon kinetiğini belirlemek için ilaçların zamana bağlı plazma derişim grafikleri çizilir ve elde edilen
grafiklerde üç önemli parametre kullanılır. Eğri alt'Inda kalan alan biyoyararlanımı, maksimum plazma de-
rişimi absorbsiyon derecesini ve maksimum plazma derişimine ulaşma süresi absorbsiyon hızını gösterir.
intravenöz uygulamada biyoyararlanım %100 olup, Tmaks ilacın verildiği andır (Tmaks=O).

Tablo 1.2: Cmaks' Tmaks ve Eğri Altında Kalan Ala m Etkileyen Faktörler

cmaks .
Trt1aks EAA (Biyoyararlanam}
ilacır:ı veriliş yolu ilacın lipofilikliği ilacın veriliş yolu
ilacın mi,k tan Absorbsiyon oranı ilacın lipofilikliği
ilacın lipofilikliği Absorbsiyon hızı Absorbsiyon hızı
Absorbsiyon oranı ilacın veriliş yolu Yüzey alanı ve kanlanma hızı
Presi.stemik .eliiııinasyon ilacın farmasötik şekli
Yüzeyalanı ve kanlanma hız1 ilacın eliminasyon h1z sabiti
Presistemik eliminasyon
_ )

0 - 1
,.,._ _ _ _ _ _ _ _ _ _w_w_w_.t_u_se_m_._co_m_._tr
Farmakoloji
(TUSE~ Genel Farmakoloji

Şekill.l- intravenöz ve oral ilaç uygulamasmda derişim zaman grafikleri

Konsantrasyon (C)

Eğri altında kalan alan (IV)

o {IV) uygulama Zaman (t)

Konsantrasyon {C)

Eğri altında kalan alan (EAA)

T maks Zaman (t)


Oral uygulama

ilaçlann Tekrarlayan Dozlarda Verilmesi


ilaçlar kullanıldıkları tlbbi indikasyonların çoğunda belirli dozlarda ve belirli aralıklarla uzun süre verilerek
sürekli tesir elde etmek amacı ile uygulanırlar. ilaçların tekrarlanan kullanımlarında alınan ve atllan miktar-
larının eşit olma durumuna kararli durum derişimi {Css ) adı verilir.

Kararlı durum derişimine ulaşma süresi ilacın yanianma ömrüne bağlıdır ve bu süre yarılanma ömrünün
4 ve a S katına eşittir. ilaç kararlı durum derişimin%90'nına yarılanma ömrünün 3.3 katı sonunda ulaşır.
Örneğin; yarılanma ömrü 6 saat olan bir ilaç tekrarlanan kullanımda hastaya verilirse kararlı durum deri-
şimine en erken 24 veya 30 saat, kararlı durum derişiminin %90'nına yaklaşık 20 saat sonra ulaşır. Kararh
duruma ulaşan ilaç yanianma ömrünün 4 ve a S katı sürede s1flra iner.

Yarılanma ömrü çok uzun olan ilaçların kararlı duruma ulaşmaları oldukça uzun süre alır. Bu tür ilaçlar acil
durumda kullanılacaksa başlangıçta yükleme dozunda daha sonra devam dozunda verilirler.

www.tusem.com.tr
Genel Farmakoloji rTUS EMj .: ~_______F_ar~m~ak_olo_ji
Şekil1.2- Tekrarlayan ilaç uygulamalarmd~ kararli durum derişimi
- -

40 %90 css

c 30 css
o
>
(/)
ro
ı...
+-'
c 20
ro
(/)
c
o
~
10 3.3 tı;ıj
1

o
o 1 2 3 4 s 6 7 8 9 10
Eliminasyon yarı ömürleri (t 112 )

. ) Tablo 1.3: Bazı Farmakokinetik Parametrelerin Formülleri

Farmakokinetik Parametre Matematiksel Formül Etkileyen Faktörler


Yarılanma ömrü (t112 ) Dağılım ha cmi (V 0 ) x 0.693
1
1 Kle- • Dağılım hacmi
rens (CL) • Klerens
Kararlı duruma ulaşma süresi 4 veya S x Yarılanma ömrü • Yarılanma ömrü
Kararlı durum konsantrasyonu (Css) Doz x Biyoyararlanım 1 Klerens x , • Doz
D'oz aralığı • Doz aralığı
• Biyoyararlanım
• Klerens
Yükleme Dozu Dağılım hacmi x istenen plazma • Dağılım hacmi
derişimi 1 Biyoyararlanım • istenen plazma derişimi
• Biyoyararlanım
Devam Dozu Klerens x istenen plazma derişi- • Klerens
mi 1 Biyoyararlanım • istenen plazma derişimi
• Biyoyararlanım

_)

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMj Genel Farmakoloji

Presistemik Eliminasyon (ilk Geçiş Etkisi)


' 1

saklardan ta ma yakın absarbe edilmelerine rağmen sistemik dolaşıma çok düşük oranda geçerler.
ilk geçiş etkisine uğrayan ilaçların biyoyararlanım oranlar'ı .(F) oldukça düşüktür. Bir ilacın oral biyoyararla-
nımı düşükse; tam absarbe olmamıştır veya ilk geçiş etkisine uğramıştır. Presistemik eliminasyona uğrayan

ilaçlar portal vene %100'e yakın geçmelerine rağmen karaciğerde büyük oranda yıkılmışlardır.

ilk geçiş etkisine uğrayan ilaçların oral dozlan intravenöz dozlanndan oldukça yüksektir. Tok_karn1na kulla-
nılmaları oral biyoyararlanımlarını artırır. Uzun süre verildiklerinde kendilerini yıkan enzimler doyurulacağı
için oral biyoyararlanımları artmaya başlar ve dozları bireyselleştirilmelidir. ilk geçiş etkisi en fazla oral en
az intravenöz ve sublingual ilaç uygulamasında görülür.

Enterohepatik Siklüs
ilaçların sülfat veya glukuronik asitle konjüge edilmiş şekilleri lipofilik özellikte değildir. Sistemik dolaşıma
geçemeyen konjüge edilmiş ilaç ince barsaklara atılır. Burada bakterilerin salgıladığı sülfataz veya gluku-
1

ronidaz enzimleri ile serbest duruma geçerek tekrar absarbe edilir. Enterohepatik siklüs, ilaçların vücutta
kalma sürelerini uzatır ve bu döngüye uğrayan ilaçlar genellikle hepatatoksik ilaçlard1r.

Tablo 1.4: Presistemik Eliminasyon ve Enterohepatik Siklüse Uğrayan ilaçlar

Presistemik EIJminasyona Uğrayan ilaçlar Enterohepatik Siklüse Uğraya. n ilaçlar


Propranolol Dijitaksi n
Morfin Klorpromazin
Lidokain Rifarnpin
Veraparnil Morfin
Nitrogliserin Kloramfenikol
Trisfklik antideptesan ilaçlar Seks hormonlan
Seks hormonları

www.tusem.com.tr
) Genel Farmakoloji
)
' LTUSEM'j Farmakoloji

ilaçlann Dağ1hm1
ilaçların kandan dokulara veya organiara geçmesidir. Dağılımda en önemli basamağı oluşturan kapillerler-
den dışarı geçme genellikle pasif difuzyon ile olur. Heparin ve dekstran gibi bazı ilaçlar yalnızca plazmada,
alkol ve antipirin gibi ilaçlar tüm sıvı kampartman ları nda, gentamisin ekstaselüler sıvıda, DDT yağ doku-
sunda ve ağ1r metaller kemiklerde dağılırlar.. Evans mavisi deney hayvanlarında plazma hacmini ölçmek
için kullanılır.

ilaçların dağılımı plazma proteinlerine bağlanma en fazla olmak.üzere; doku proteinlerine bağlanma, or-
gan büyüklüğü, organa kan akımı, yaş, cinsiyet, redistribüsyon ve iyon tuzağı gibi faktörlerden etkilenir.

Kandaki ilaç molekülleri değişik oranda plazma proteinlerine bağlanırlar, ilaçları bağlayan protein fraksiyo-
nu ilaçların çoğu için albümindir. Asit yap1h ilaçlar plazma albüminine yüksek oranda bağlanırlar. Plazma da
ilaç moleküllerini bağlayan ikinci önemli makromolekül alfal-asit glikoproteindir. Bu madde bazik nitelik-
teki ilaçları (lidokain, dipiridamol, kinidin, imipramin, klorpromazin ve propranolol gibi) bağlayan başlıca
proteindir.

Albümine Bağlanmanin Özellikleri


) • ilaç moleküllerinin albümine bağlanması nonselektiftir.~
• ilaç molekülleri albümin ve diğer makromoleküllere reversibi olarak bağlanırlar.
• Proteine bağlı ilaç farmakalejik etki göstermez, de o görevi görür.
) • ilacın etkisinden sorumlu kısım serbest kısmıdır.
• Proteinlere bağlı ilaç glomerüler filtrasyona uğramaz, karaciğer taranndan metabolize edilmez.
• Proteine bağlı .ilaç böbrek tubülüslerinden salgılanabilir.

Tablo 1.5: ilaçlarm Plazma Proteinlerine Bağlanma Oranları

Düşük Oranda Bağlananlar Yüksek Oranda Bağlananlar


Lityum Warfarin 1 Dikumarol
Nikotin Diazepam
Gabapentin 1 Pregabalin Nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçlar
Etanol/ Metanal Klorpropamid
Parasetamol Klorpromazin
,:;

Asiklovir 1 Rlbavirin Propranofol


Lizinopril Kandesartan
Aminoglikozidler Trisiklik antidepresan ilaçlar
Metronidazol Amiodaron

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMj Genel Farmakoloji

Sanal Dağ1hm Hacmi


ilaç verildikten sonra belirli bir anda vücuttabulunan toplam ilaç miktarının o anda plazma da ölçülen serbest ilaç
derişimine (C) oranıdır. Sanal dağılım hacmi (V 0 ) ilaçların gerçekte dağıldığı hacmi göstermez. ilaçlaran plazma
proteinlerine yüksek oranda bağland1ğ1 veya belli dokularda biriktiği durumlarda sanal dağılım hacimleri vü-
cuttaki sıvı hacminden çok yüksek bulunur. Örneğin bir ilacın sanal dağılım hacmi 1000 litre olarak bulunmuşsa;
bu kadar sıvı vücutta olamayacağı na göre ilaç bazı dokulara sekestre olmuş olabilir.

Vücuttaki ilaç miktarını, plazma serbest ilaç konsantrasyonunu ve plazma serbest ilaç miktarını değiştiren;
proteinlere bağlanma oran1, sekestrasyon, klerens, karaciğer ve böbrek yetmezliği gibi durumlar sanal
dağılım hacminin değişmesine neden olur.

Sekestrasyon
ilaçların dokularda bazı hücre içi veya hücre dışı yapılara sıkı bir şekilde bağlanıp oralarda depo edilmele-
ridir.

Sekestrasyonun Özellikleri
• ilaçların dokular arasında eşitsiz dağılımına neden olur.
• Bağlanmanın derecesi ilacın dokuya afinitesine bağlıdır.
• ilaçların dokulardaki depoları ilaç r~zervuan görevi yapabilir. ' ı

• Bu tür ilaçların başlangıçta yükleme dozunda verilmeleri gerekebilir.


• Sekestrasyona uğrayan ilaçların vücutta kalma süreleri uzar, dağılım hacimleri artar.
• Se~estrasyona uğrayan ilaçlar biriktikleri yere özgü yan tesirler oluşturabilir.
• Sekestrasyona uğrayan ilaçlarla olan zehirlenmelerde diyaliz genellikle etkili değildir.

Tablo 1.6: Sekestrasyon Örnekleri


) 1

ilaç Biriktiği Ver


Griseofulvin 1Arsenik Keratinden zengin dokular
Tetrasiklin Dişler ve kemikler
Klorakin Melaninden zengin dokular
Digoksin · iskelet kası ve kalp kası
Bifosfonatlar Kemikte hidroksiapetit krista·ııeri

Antidepresan ilaçlar Akciğerler

Mepakrin Nükleoproteinler
Tiyopental Adipoz doku

www. tusem.com.tr
Genel Farmakoloji
(TUSEMj Farmakoloji

Redistribüsyon
Fazla liposolübl ilaçlar (genel anestezi k ilaç olan tiopental gibi) · in halasyon veya intravenöz olarak veril-
diğinde, beyin gibi fazla kanlanan organlarda yüksek konsantrasyonda toplanır. Birkaç saat sonra ilaç bu
kampartman ları terk ederek adipaz doku gibi daha az kanlanan dokularda birikerek yeniden dağılır, böyle ..
ce ilactn asti etkinliği sona ermiş olur.

iyon Tuzaği
Pasif difüzyona elverişli bir membranla birbirinden ayrılmış iki kampartmanda dağılan bir ilaç daha fazla
iyonize olmasına elverişli kampartmanda toplanır. Bu olaya iyon tuzağı denir. Ktsaca asit ilaçlan n bazik or-
tamda, bazik ilaçların asit ortamda toplanmastdtr. Bazik yapılı bir ilaç olan morfinin intravenöz verilişten
sonra midede toplanmasi, asit yapılı ilaçla zehirlenmede idrarın bazikleştirilmesi örnek verilebilir.

Biyotransformasyon
ilaçlar uygulandıkları andan itibaren çeşitli enzimierin etkisine maruz kalırlar. ilaçların enzimierin etkisi ile
vücutta kimyasal değişikiere uğramasına biyotransformasyon denir. ilaçlar özellikle karaciğerdeki enzim-
Ierin etkisi ile lipofilik özelliklerini kaybederek hidrofilik hale geçerler ve vücuttan atılmaları kolaylaşır.

Biyetransformasyon sonunda her zaman ilacın hidrofilikliği artmaz, ilaç eğer Öf1 ilaçsa vücutta aktif duruma
getirilir. ilaçların etkilerinin sonlanması için vücuttan atılmalarına gerek yoktur. Örneğin; tiyopental yeni-
) den dağılım sonucu beyini ter~ edip yağ dokusunda toplandığı zaman etkinliği sona erer. Bazı durumlarda
ilaçların metabolitleri ilaçtan daha etkili veya daha toksik olabilir.

Tablo ı. 7: ilaçların Biyotransformasyon Sonucu Daha Etkin veya Daha Toksik Duruma Geçmesi

Örnek Dönüşüm Farmakolojlk Yorum


Kodeinin morfine dönüşümü Hem kodein hem de metaboliti morfin etkili ilaçtır
Diazepamın desmetildiazepama dönüşümü Hem diazepam hem de metaboliti etkili ilaçtır
Morfinin morfin-6-glukuronata dönüşümü Morfinin metaboliti martinden daha güçlü analje-
zik etkiye sahiptir
imipraminin deslpram:ine dönüşümü Hem imipramin hem de metaboliti etkili ilaçtır
Metil alkolün formaldehit ve formik aside Metil alkolOn formaldehit adlı metaboliti toksik
dönüşümü etki ile kalıcı körlük yapar
Asetaminofenin N-asetil-p-benzokinonjmine Asetaminofenin metaboliti karaciğere toksiktir
dönü$ümü

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMj Genel Farmakoloji

Ön ilaç
Bazen etkisiz bir ilaç biyotransformasyon sonucu etkili hale gelir, bu tür bileşiklere ön ilaç denir. Ön ilaçlar
in vitro veya topikal olarak kullanıldığında etkinlik göstermezler. Enzim indüksiyonu yapan ilaçlar ön ilaç-
ların etkinliğini artıra bilir. Proton pompa inhibitörleri ve klorazepat midenin asit ortamında aktifleşirler.

Enzimatik Olmayan Biyotransformasyon


Çok az sayıda ilaç vücutta enzimierin yardımı olmadan önemli ölçüde kimyasal değiş~eye uğrar. Bu tür
ilaç örnekleri midenin asit ortamında kısmen parçalanan penisilin G ve kan pH'sinde önemli ölçüde yıkılan
{Hoffman reaksiyonu) atraküryumdur.

Tablo 1.8: Metabolizması Özellik Gösteren ilaçlar

Özellik Örnek ilaçlar


Ön ilaç olanlar Anjiotensin konverting enzim i nh ibitörleri
(kaptopril ve lizinoril hariç)
Kortizon 1 Prednizon
Lovastatin 1Simvastatin
Bakampisilin
Hint yağı
1 )

Proton pompa inhibitörleri


Klorazepat
Minaksidil
Metabolize edilmeyenler Uty um
Gabapentin 1 Pregabalin
Azot protoksit 1 Xenon
Aminoglikozidler
Digoksif)
Enzime gerek olmadan metabolize edilenler Atraküryum

Metabolizma Reaksiyonlan
ilaçların metabolizması faz ı ve faz ll olmak üzere ikiye ayrılır. Faz ll reaksiyonları na genel olarak konjügas-
yon reaksiyonları denir. ikinci faz reaksiyonu genellikle birinci faz reaksiyonu sonucu molekülün değişen
kısmı üzerinde sekonder bir reaksiyon şeklinde olur ve birinci faz sonucu oluşan polar metaboliti daha da
polar yapar. Faz ll reaksiyonları sentez reaksiyonlarıdır, eklenen madde ilaca veya metabolite kovalent
olarak bağlan ır.

~ reaksiyonunu oluşturan enzimler genelde endoplazmik retikulumda, ~ reaksiyonunu oluşturan


enzimler ise st oplazmada bulunur. izoniazid önce asetilasyon ile faz ll, sonra hidroliz ile faz ı reaksiyonu ile
metabolize edilir.

www.tusem.com.tr
Genel Farmakoloji
[TUSEMj Farmakoloji

Tablo 1.9: Metabolizma Reaksiyonları

Faz 1Reaksiyonlar• Faz U ~eaksiyonlan


Oksidasyon Glukuronidasyon
Redüks.iyon Glutatyon :ile konjügasyon
Hidrol iz Sülfat ile konjügasyon
Glisin ile konjügasyon
Su ile konjügasyon
AsetHasyon
Metilasyon

Oksidasyon Reaksiyonlan
Büyük kısmı sitokrom p450 enzim sistemi tarafından gerçekleştirilir. CVP enzimleri en fazla karaciğerde
düz endoplazmik renkulumda bulunur. ilaçlar ve ksenobiyotikler dışında; steroidler, yağ ve safra asitleri
ve prostaglandinlerin metabolizmasında da görev alır. CVP enzimleri epoksit oluşumundan da sorumludur.

Enzimin aktif noktasındaki demirin +2 ve +3 değer almasından dolayı bu enzimler indüklenebilir veya in-
hibe edilebilir. Birçok CVP enzim alt tipi belirlenmiştir, ilaçların metabolizmasında en fazla rol alan CYP3A4
enzim id ir. CYP2D6 ve CYP2C19 genetik farklılıklar gösterir ve indüklenmez, CYP19 aromataz olarak bilinir.

Mikrozornal yerleşimli olmayan; monoarnina oksidaz, histaminaz, ksantin oksidaz, tirezin hidroksilaz ve
hem peroksidaz gibi enzimler de ilaçları oksitleyebilirler.

Tablo 1.10: Oksidasyon Reaksiyonları

Oksidasyon Reaksiyonlan Oksitlenen ilaçlar


Aromatik hidroksilasyon Fenitoin 1 Fenobarbital 1 Propranolol 1Warfarin
Alifatik hidroksilasyon Dijitaksi n 1 Klorpropamid 1Amobarbital 1 Sekobarbital
Epo ksidasyon Araşidonik asit 1Ald ri n

Deaikilasyon Morfin 1 Kod e in 1Teofilin


Oksidasyon Parasetamol 1 Nikotin 1Tioridazin 1 Klorpromazin
Desülfürasyon Tiyopental

)
' Mikrozornal Enzim indüksiyonu
Bazı ilaçlar CYP enzi~lerinin yoğun olarak bulunduğu düz endoplazmik renkulumda kitle artışıyla enzim le-
) ri n e-tkinliğini artırır. B~ durumda indüklenen enzimler tarafından yıkılan ilaçların etkinliğinde azalma olur.
) ilaç ön ilaç ise, enzim indüksiyonu sonucu etkinliğinde artış meydana gelebilir. CVP enzimlerini indükleyen
) ilaçların kesilmesi ile enzimler belirli süre sonra normal duruma dönerler.

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
( TUSEMj Genel Farmakoloji

Otoindüksiyon
Karbamazepin ve fenitoin gibi bazı ilaçla kendilerini yıkan enzimleri indükleyerek kendi yıkımlarını artırır­
lar. Zamanla bu ilaçların etkinliğinde azalma meydana gelir (farmakokinetik tolerans).

Mikrozornal Enzim inhibisyonu


Bazı ilaçlar CYP enzimlerinin etkinliğini azaltlrlar. Bu durumda inhibe edilen enzimler tarafından yıkılan
ilaçların etkinliğinde ve yan tesirlerinde artma meydana gelir.

Tablo 1.11: Önemli CYP Enzimlerini indükleyen ve inhibe Eden ilaçlar

CVP Enzimi indükleyen inhibe Eden

Barbitürat
E_ritromisin 1Troleandomisin
Fenitoin
Flukonazol 1 Ketokonazol 1 itrakonazol
CYP3A4 Karbamazepin
Ritonavir
Rifarnpin
,X Diltiazem
Glukokortikoidler

Paraksetin )
CYP2D6 --- '

Kinidi n

...• Barbitürat '


CYP2C19 Flukonazol )

Rifarnpin

izoniazid
CYP2El Disülfiram
Eta nol

Omeprazol
CYP1A2 Fluvoksam.in
Sigara kullanımı

Rifarnpin
CYP2A6 Tranilsipromin
Fenobarbital

Fenobarbital Tiklopidin
CYP2B6
Siklofosfamid Klopidogrel

indirgenme Reaksiyonlan
NADPH ile birlikte FAD (flavin adenin dinükleotid) veya diğer flavinlerin yardımıyla olur. Kloramfenikol,
warfarin, klonazepam, metadon ve kloralhidrat gibi ilaçlar i ndirgenerek metabolize edilir.

Kopma Reaksiyonlan
ilaç molekülünden bir grubun koparılması veya ilaç molekülünün kendini oluşturan daha ufak iki moleküle
ayrılması şeklinde olur.

www.tusem.com.tr
_Ge_n_ei_Fa_r_m_ak_ol_oj_i ---------•-;~ · [TU S EM'J Farmakoloji

Esteraz Enziminin Yaptıği Reaksiyonlar


Esteraz enzimleri plazmada eritrositlerde bulunur. Esteraz enzimleri tarafindan yıkılan; prokain, süksinil-
kolin, mivaküryum, remifentanil ve esmolol gibi ilaçların yan ömürleri k1sad1r ve aktif karaciğer hastalığı
olan kişilerde verilmelerinde sakınca yoktur.

Faz ll Reaksiyonlan
ilaç veya metabolitine bir radikalin ya da endojen bir madde molekülünün kovalent bağlarla bağlanması
ile oluşur. Konjügasyon sonunda ilacın molekül ağırlığı ve suda çözünürlüğü artar.

Tablo 1.12: Konjügasyon Reaksiyonları

Konj.Ugasyon Reaksiyonu Örnek ilaçlar


Glukuronik asitle birleşme Morfin, asetaminofen, dijitoksin ye diazepam
AsetHasyon i·z oniazid, dapson, klonaz-epam, sülfonamid, meska;fin,
hidralazin ve prokai-namld
Glutatyon konjugasyonu Asetaminefen
Glisln konjugasyonu Safisil-ik asit ve ni:kotinik asit
Sulfat konjugasyonu Östron, asetaminefen ve metildopa
MetHasyon '-.;
Adrenal in, dopamin ve histam:in ..
Su konjugasyonu Karbamazepin ve LTA4

) ilaçlann itrah1
) ilaçların veya metabolitlerinin vücuttan atılması genellikle böbrekler aracılığı ile olur. Akciğerler, ter, tükü-
rük salgısı ve süt salgısı, feçes ve safra ile de ilaçlar vücuttan uzaklaştırılabilir.

Glomerüler Filtrasyon
) Pasif difüzyon meydana gelen bir olaydır, plazma proteinlerine bağlı ilaçlar glomerüllerden süzülmezler.
ilaçların glomerüler filtrasyon hızı glomerüler kan ak1m h1z1 ile doğru, plazma proteinlerine bağlanma
)
oranları ile ters orantılıdır.

) Tubülüslerden Salg1lanma
ı Proksimal tubülüslerde gerçekleşen aktif transport olayıdır. Böbrek tubülüslerinde anyonik (asit) ve katyonik
; (bazik) yapılı ilaçlara özgü taşıyıcı moleküller vardır ve ilaçlar bu taşıyıcı moleküllere bağlanmak için yarışırlar.
) Tubülüslerden salgıtanma şeklinde itrah glomerüler filtrasyona göre daha h1zh olur ve yalnızca serbest ilaç değil
ı plazma proteinleri~e bağh ilaç da itraha katkı yapar.

www.tusem.co·m.tr

1 )
Farmakoloji
[TUSEMj Genel Farmakoloji

Tubülüslerden salgılanma aşamasında etkileşmeye en güzel örnek ürikozürik bir ilaç olan probenesidin,
penisilinlerin itrahını azaltarak vü.cutta kalma süresini artırmasıdır. Asit yapılı iki ilaçtan probenesid anyo-
nik taşıyıcılara daha fazla afinite gösterdiği için kendisi atılır, penisilin vücutta kalır.

Böbrek tubülüslerinde taşıyıcı moleküller dışında ilaçların dışarı atılmasında görev alan p-glikoprotein adlı

yapılar da vardır. P-glikoprotein pompas1 kinidin, siklosporin ve veraparnil tarafından inhibe edilir. Me-
tabolize olmadan böbrekler yolu ile atılan digoksin, veraparnil veya kinidinle birlikte verilirse bu iki ilacın

p-glikoproteinleri inhibe etmeleri sonucu digoksinin itrahı azalır ve yan tesir oluşturma olasılığı artar.

Tablo 1.13: Bazı ilaçların Böbreklerden Atılma Oranlan

ilaç Böbreklerden Anma Oran1 {%)


Lityum 95
Amikasin 98
Asiklovir 75
Enalapril 90
Atenolol 94
Klordiazepoksit 1
Diazepam ı

Aspirin 1
Fluoksetin 3
Lidokain 2
Asetaminefen 3
Fenitoin 2
Va lpraik asit 2
Warfarin 3

Tubüler Reabsorbsiyon
Reabsorbsiyon en fazla proksimal tubülüslerde gerçekleşir. ilaçların çoğu_nluğu metabolizma sonucu hid-
rofilik duruma geçtiği için tubülüslerden geri emilemez. Asit ilaçla zehirlenmede idrann sodyum bikar-
bonat, asetozolamid veya sistemik antiasitlerle bazikleştirilmesi, bazik ilaçla zehirlenmede amonyum
klorür veya askorbik asitle asitleştirilmesi ilaçların iyonize duruma geçmelerini hızlandırara k tubüler re-
absorbsiyonlarını azaltır.

www.tusem.com.tr
Genel Farmakoloji (TU S EM'] J._,__~-~~-F_arm_a~kol_oji

Tablo 1.14: Böbrek Tubülüslerinden ltrah Edilen ilaçlar


- -

Asit Yap:atı B:aıik Vapr11


ilaçların konjüge formları Kinin 1 Kinidin
Aspirin Kodein l ,Morfin
Fenobarbital Arnfetamin
SulfonamJd Prokain 1Prok~j:namid
· Furos.ernid 1Tiazid Lokal anestezikler
indemetazin Simetidin

Süt içine itrah


ilaçlar süte genellikle pasif difüzyonla geçerler. Sütü n plazmaya göre daha asidik olması bazi k ilaçların iyon
tuzağı mekanizması ile geçişini hızlandırır. Kalp glikozidleri, antikoagulan ilaçlar verezerpin d1ş1ndaki an-
tihipertansif ilaçlar bebeklerde tarmakolajik etki oluşturmayacak düzeyde süte geçerler.

Tablo 1.15: Emziren Kadmlarda Uygun Olmayan ilaçlar

ilaç Bebekte Oluşturduğu Durum


Lityum Floppy baby·sendromu
Amiodaron Bebekte tiroid fonksiyon bozukluğu
Klorarnfen i kol Kemik iliği depresyonu
Benzodiazepin Sedasyon 1 Bağımlılık
Ergot türevleri Ergot zehirlenmesi
Morfin Sedasyon 1 Bağımlılık
Tetrasiklin Diş ve kemik gelişim bozukluğu

Sulfona m id Hemolitikanemi
indemetazin Konvülsiyon

Klerens Kavram•
Dakikada belirli bir ilaçtan veya maddeden tamamıyla temizlenen sanal plazma hacmidir. Total klerens,
hepatik ve renal klerensin toplamına eşittir. Plazma proteinlerine bağlanma ve böbrek tubülüslerinden
ı reabsobsiyon oranı ilaçların renal klerensini etkileyen en önemli faktörlerdir.

Glomerüler filtrasyonun hesaplanmasında endojen olarak kreatinin, ekzojen olarak inülin kullanılır. Bu
maddeler; plazma proteinlerine bağlanmazlar, tubuluslardan salgılanmazlar, yalnızca glomerüllerden sü-
zülerek atılırlar ve tubuluslardan reabsorbsiyona uğramazlar. Tubülüslerden salgılanmanın hesaplanmasın­

da penisilin G veya p-aminohipurik asit kullanılır.

www.tusem.com.tr
t=armakoloji
(TUSEMj Genel Farmakoloji

ilaçlann Eliminasyon Kinetikleri .


ilaçların eliminasyonu en fazla karaciğerde inaktif metabolite dönüştürülmesi veya değfşmeyen ilacın böb-
reklerden atılması şeklinde olur.

1. Derece Kinetiği

ilaçların yarılanma ömürleri plazma derişimierine bağ1mh değildir. Örneğin yarılanma ömrü 4 saat olan bir
ilacın SOO miligram dozunun yarıya inmesi için geçen zaman 10 miligram dozunun yarıya inmesi için geçen
zamanla aynıdır.

S1finnc• Derece Kinetik


Fenitoin, alkol, aspirin, heparin ve valproik asit gibi az sayıdaki bazı ilaçların yarılanma ömürleri plazma
derişimierine bağhd1r, ilacın plazma derişimi arttıkça yarılanma ömrü uzar. Sıfırıncı derece kinetiğe "kapa-

site bağ1mh kinetik" adı da verilir.

ilaç Uygulama Vollan

Oral ilaç Uygulamas•


En sık kullanılan ve ilk geçiş etkisinin en fazla görüldüğü ilaç uygulamasıdır. Oral uygulamada ilaçların bi-
yoyararlanımı çok fazla değişkenlik gösterir. ilaçların aç veya tok kullanılması absorbsiyon oranlarını etki-
leyebilir.

Tablo 1.16: Aç veya Tok Karnma Atmması Gereken ilaçlar

Aç Karn1na Ahna-nlar Tok Karntna Altnanlar


Levodopa. Propranolol
··· · l?enisi-lin Fenitoin :-

Tetrasiklin Siklosporin
izoniazid - Statinler
Metotreksat Nitrofurantoin
Midazo-latn Klorakin
PenisHamin
Merkaptopürin

www.tusem.com . tr
ı
Genel Farmakoloji
(TUSEIW] Farmakoloji

Sublingual ilaç Uygulamasi


Kaptopril, nitrat, nitedipin ve steroid yapılı hormonlar gibi etki gücü yüksek ve lipofilik ilaçlar dilaltı verile-
bilirler. Bu uygulamada ilaçlar ilk geçiş etkisinden koru nur.

intravenöz ilaç Uygulamasi


Etkinin en hızlı başladığı ve biyoyararlanımın en yüksek olduğu (%100) ilaç uygulamasıdır. Bu uygulamada
ilaçlar ilk geçiş etkisinden korunurlar.

Rektal ilaç Uygulamasi


') Rektum absorbsiyon için ince barsaklardan daha az elverişlidir. Bu uygulama ile lokal ve sistemik etki elde
edilebilir. Parasetamol, diazepam ve tiyopental gibi ilaçlar rektal olarak kullanılabilir.

Transdermal ilaç Uygulamasi


Nitrogliserin, testosteron, östrojen ve fentan il gibi bazı ilaçlar deriden emilerek sistemik dolaşıma geçerler.

Epidermal ilaç Uygulamasi


Cildin geçirgenlik sırası skrotum >kulak arkası> koltuk altı> saçlı deri> göğüs> ön kol> bacak şeklindedir.

Tablo 1.17: ilaç Uygulama Yolları ve Önemli Özellikleri

Lokal Etki Sistemik Etki Lokal veya Sistemik Etki


.,· .ı;

Epidermal Oral in halasyon

intraartiküler Sublingual Rektal

intrakutan intravenöz intranazal

intrakonjuktival intramusküler Bukkal

intravajinal Su b kutan
,.,

intratekal Transdermal

www.tusem.com.tr
Farmakoloji [TU S E MjiJ.________G_en_e_lF_a_rm_a_ko_ıo_ji

Farmakokinetik ilaç Etkileşmeleri ve


Biyoyararlan1m Kavram•

Farmakokinetik ilaç Etkileşmeleri


Absorbsiyon, dağılım, metabolizma ve itrah düzeyinde olan ilaç etkileşmeleridir. Bu etkileşmeler sonucun-
da bir ilaç diğerinin plazma ve diğer vücut sıvılarındaki oranını yani vücuttaki kinetiğini değiştirir.

Farmakokinetik etkileşme; terapötik aralığı dar ve doz yanıt eğrisi dik olan ilaçlar için daha fazla önem
taşır. Terapötik aralık; minimum etkin konsantrasyonun {MEK) minimum toksik konsantrasyona {MTK) bö-
lünmesiyle bulunur. Bu oran ne kadar genişse ilaç o kadar güvenlidir.

Absorbsiyon Düzeyinde Etkileşmeler


Mide barsak hareketlerini değiştiren bir ilaç diğer ilaçlarrn emilme hızını değiştirebilir. Metoklopramid,
sisaprid veya tegaserod gibi prokinetik ilaçlar diğer ilaçların absorbsiyonunu hızlandırırken, atropin ve
morfin gibi motiliteyi azaltan ilaçlar diğer ilaçların absorbsiyonunu yavaşlatır.

Bazı ilaçlar mide pH'sını değiştirerek diğer ilaçların emilimini değiştirebilir. Antiasit ve sukralfat gibi mide
pH'sını yükselten ilaçlaraside dayanıksız ilaçların emilimini artırırken, midenin asit ortamında aktif duruma
gelen klorazepat gibi ilaçların absorbsiyonunu geciktirir.

Tetrasiklin, kinolon, demir, izoniazid, azitromisin, ketokonazol, digoksin, klorakin gibi ilaçların emilimi an-
tiasitler ve demir gibi metal içeren ilaçlar tarafından azaltılır.

Tükürük salgısını azaltan antikolinerjik ilaçlar dilaltı verilen ilaçların absorbsiyonunu azaltır. Geniş spekt-
rumlu antibiyotik (tetrasiklin gibi) kullanan hastalarda enterohepatik siklüs ile konjüge formu barsağa atı­
lan ilaçların tekrar absarbe edilme oranları düşer.

Dağılım Düzeyinde Etkileşmeler


Sıklıkla plazma proteinlerine yüksek oranda bağlanan iki ilacın albümine bağlanmak için yarışmaya girmesi
ile meydana gelir. Albümine %99 .7 bağlanan warfarinin etkisi %0.3'1ük serbest kısmı tarafından gerçek-
leştirilir. Warfarin kullanan hasta albümine yüksek oranda bağlanan sülfonamid grubu antibiyotik alırsa

warfarinin serbest miktarı artar.

www.tusem.com.tr
Genel Farmakoloji
(TusEMj Farmakoloji

Metabolizma Düzeyinde Etkileşmeler


Farmakokinetik etkileşmeler en s1k metabolizma düzeyinde görülür. Metabolizma düzeyinde her etkileşme
klinik sorun ortaya çıkarmaz. Doz yan1t eğrisi dik ve güvenlik indeksi dar olan ilaçlar için çok daha önem-
lidir.

Bu tür etkileşmele r sıklıkla bir ilacın diğerini yıkan enzimi inhibe etmesi ya da indüklemesi ile meydana
gelir. Kloramfenikol ve östradiol gibi ilaçların metabolitleri kendilerini yıkan CYP enzimini irreversibl inhibe
eder (suicidal inhibitör).

Propranolol, labetolol, morfin, amitriptilin, imipramin, verapamil, lidokain ve izoniazid gibi bazı ilaçların
metabolizması büyük oranda karaciğer kan akımına bağlıdır. Bu ilaçlar karaciğer kan akımını azaltan prop-
ranolol veya simetidin gibi ilaçlarla birlikte alındıklarında biyoyararlanımları artar.

Tablo 1.18: Mikrozornal Enzim indüksiyonu ve inhibisyonu Yapan ilaçlar

inhibisyon Yapanlar indüksiyon Yapanlar indüksiyon ve inhibisyon Yapanlar


Simetidin Ba rbitü ratlar Omeprazol
Makrolid grubu antibiyotikler Karbamazepin Etil alkol (akut etkiyle inhibisyon,
(Eritrom isi n 1 Klaritromisin-1 kronik etkiyle indüksiyon}
Troleandomisin-} ·-
Metronidazol Fenitoin Fenilbutazon
Siprofloksasin Primidon izoniazid
Klorarnfen i kol Rifarnpin
Trimetoprim Griseofulvin
Ko-trimoksazol Siklofosfamid
Disülfiram Klofibrat
Allopu rinol Sigara dumanı

SSRI ilaçlar (Fiuoksetin 1 Fluvok-


sami n}
Valproik asit
Antifungal ilaçlar (Ketokonazol 1
ltrakanazol 1 Flukonazol}
1

Kalsiyum kanal blokörleri


Ritonavir
Spironolakton 1

Sekobarbit al
Nöroleptikler (Haloperidol 1
Klorpromazin)

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMj Genel Farmakoloji

itrah Düzeyinde Etkileşmeler


Böbrekten itrah düzeyinde meydana gelen etkileşmelerde en sık görülen durum, ilaçların tü bu ler salgılan­
ma sırasında taşıyıcı sistem için aralarında yarışmalarıdır. idrar pH'sı değiştirilerek ilacın daha fazla iyonize
olması sağlanabilir. Asit ilaçla zehirlenmelerde sodyum bikarbonat ·verilerek idrar pH>sı yükseltilir ve asit
ilacın iyonizasyonu arurılarak itrahı hızlandırılır.

Tablo 1.19: Farmakokinetik Etkileşme Örnekleri

1. ilaç ll. ilaç Sonuç


Antiasitler 1 Demir preparatları Tetrasiklin 1Siprofloksasin 1. ilaç ll. ilacın absorbsiyonunu
azalur
Metoklopramid Aspirin 1 Ergotamin 1. ilaç prokinetik etki ile ll. ilacın

absorbsiyonunu hızlandırır
Omeprazol 1 H2 reseptör blokör- Ketokonazol 1 Demir prepa- 1. ilaç mide pH'sını arurarak ll.
leri ratları 1Vitamin B12 ilacın absorbsiyonunu azalur

Kolestiramin 1 Kolestipol Statinler 1 Kalp glikozidleri 1 1. ilaç ll. ilacı bağlayarak absorb-
Yağda eriyen vitaminler siyonunu azalur
Azaller 1Verapamil-1 Eritromisi n Midazolam 1Terfenadin 1 1. ilaç barsak çeperindeki en-
Siklosporin zimleri inhibe ederek ll. ilacın

absorbsiyonunu arurır.
Sulfonarn id Warfarin 1. ilaç ll. ilacı albüminden kova-
rak ll. ilacın etkinliğini arurır
Furosemid Warfarin 1. ilaç plazma hacmini arurarak
pıhulaşma faktörlerinin deri şi- ·
mini arurıp ll. ilacın etkinliğini
azalur
Rifarnpin HIV proteaz inhibitörleri 1. ilaç ll. ilacın metabolizmasını

arurır.

Probenesid Penisilin G 1Sefalospari n 1. ilaç ll. ilacın tubüler sekresyo-


nunu azalur
Amonyum klorür 1Askorbik asit Kinidi n 1 Lokal Anestezikler 1. ilaç ll. ilacın tubüler reabsorb-
siyonu azalur

www.tusem.com.tr
Genel Farmakoloji
(TUSENrj Farmakoloji

Biyoyararlan1m
ilacın etkisini yapacağı organ veya plazmaya ulaşma oranı ve ulaşma hızıdır. Absorbsiyon orariı ve absorb-
siyon hızı biyoyararlanımı belirleyen iki önemli faktördür. Biyoyararlanımı değerlendirmede; plazma deri-
şim zaman grafiğinin altında kalan alan, maksimum kan derişimi ve maksimum kan düzeyine ulaşmak için
geçen zaman kullanılır. Eğri altında kalan alan biyoyara r lanımı, maksimum plazma derişimi absorbsiyon
derecesini ve maksimum plazma derişimine ulaşma süresi absorbsiyon hızını gösterir.

intravenöz verilişte ilacın biyoyararlanımı %100 olarak kabul edilir. Oral ilaç uygulamasında bu oran de-
ğişkenlik gösterir. Lipofilik bir ilac1n oral biyoyararlan1m1 çok düşükse ilaç karaciğerde ilk geçiş etkisine
uğram1ş olabilir.

Mutlak Biyoyararlan1m
intravenöz dışında verilen bir ilacın sistemik dolaşıma geçen oranının intravenöz verilişte oluşturduğu ara-
na bölünmesiyle elde.edilir. Burada paydaya intravenöz yazılmasının nedeni bu uygulamada biyoyararlanı­
mın %100 olmasıdır.

Mutlak biyoyararlanım; EAAoral/ EAAiv, EAAim 1 EAAiv, EAAsc.1 EAAiv formüllerinden bulunur. Plazma
derişim zaman grafiğinin altında kalan alan ilacın biyoyararlanımını gösterir. A Hacının oral verilişte elde

edilen grafikte EAA değeri 40, intravenöz verilişte 80 ise A ilacının oral biyoyararlanımı %SO olarak hesap-
lanır.

Nispi Biyoyararlan1m
Eğer ilaç intravenöz uygulanamaz ise bu durumda intravenöz dışında en fazla biyoyararlanımın elde edildi-

ği ilaç uygulama yolundan elde edilen değere bölünür. A ilacının intravenöz uygulanması mümkün değil ve

intravenöz dışı en yüksek biyoyararlanım intramusküler uygulamada elde ediliyorsa, A ilacın ın oral verildi-
ğinde nispi biyoyararlanımı EAAoral/ EAAim formülünden hesaplanır.

Farmasötik Eşdeğerlik
Aynı etken maddeyi aynı miktarda içeren ilaçlar için kullanılan bir terimdir. SOO mg parasetamol içeren A
tabieti ile SOO mg parasetamol içeren B tabieti farmasötik eşdeğerdir.

Biyoeşdeğerlik
Etken maddesi aynı olan iki ilaç aynı dozlarda oral yoldan uygulandıklarında biyoyararlan1mlann1n benzer
olmasıdır (biyoyarlanımların %80-%125 aralığında olması) .

Terapötik Eşdeğerlik
Biyoeşdeğer olan iki ilacın uygulandığında aynı klinik etkiyi yapmasıdır.

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
(TUSEMj Genel Farmakoloji

Tablo 1.20: Bazı ilaçların Farmakokinetik Özellikleri


- - -

Biyoyararlan1m Proteinlere
ilaç Dağ1hm Hacmi Yanianma Ömrü
(%) Bağlanma (%)
Asetaminefen 88 o 67 2
Asiklovir 23 ıs 48 2.4
Amfoterisin B o 90 S3 ı8

Aspirin 68 49 ıı 0.2S
Kaptopril 6S 30 S7 2.2
Karbamazepin 70 74 98 ıs

Klora m fen i kol 80 S3 66 . 2.7


Klordiazepoksit ıoo 97 2ı ıo

Klorekin 89 6ı 13000 214


Siklosporin 23 93 8S S.6
Diazepam ıoo 99 77 43
Dijiteksi n 90 97 38 161
Digoksin 70 2S soo so
Fluoksetin 60 94 2500 S3
Furosemid 6ı 99 7.7 ı.s

Hidralazin 40 87 ı os ı

imipramin 40 90 1600 18
Lityum 100 o ss 22
Morftn 24 3S 230 1.9
Fenobarbital 100 sı 38 98
Fenitoin 90 89 4S Değişken

Propranolol 26 87 270 3.9


Terbutalin 14 20 12S 14
Teoftlin 96 S6 3S 8.ı

Tubokürarin o so 27 2
Valproik asit 100 93 9.1 ı4

Vankomisin o 30 27 S.6
Veraparnil 22 90 3SO 4
Warfarin 93 99 9.8 37
Zidovudin 63 2S 98 ı. ı

www.tusem.com.tr
Genel Farmakoloji rTUSENrj 1------~-Fa_rma_ko_loji
Terapötik indeks Kavrami ve
ilaç Etkisini Değiştiren Faktörler
Terapötik indeks
%50 vakayı öldüren dozun {LD50) %50 va kada etki yapan doza {ED50), ya da %50 va kada toksik etki yapan
dozun {TD50) %50 va kada etki yapan doza {ED50) oranıdır. Kısaca LDSO 1 EDSO veya TDSO 1 EDSO değerine
eşittir. Digoksin, varfarin, lityum ve teofilin gibi ilaçlarda bu oran oldukça dardır, bu ilaçların kan düzeyle-
rinde küçük oynamalar ciddi yan tesiriere neden olabilir.

ilaçlann kan düzeyleri minimum etkin konsantrasyonun (MEK) üzerinde, minimum toksik konsantrasyo-
nun (MTK) altında olursa yan tesir oluşmadan etki elde etmek mümkün olur.

ilaçlann Etkisini Değiştiren Önemli Faktörler

Vücut ağ1rhğ1 ve klerens


Vücut ağırlığına göre doz hesap ederken yağs1z vücut ağırlığı esas alınır. Bebeklerde ilaç dozu hesaplanır­
ken en güvenilir parametre vücut yüzey alan1d1r.

Yaş

Yaşla beraber vücut ağırlığını dolayısıyla dağılım hacmi ve ilaçları metabolize eden enzimierin etkinliği de-
ğişir: Yeni doğanlarda ilaçları metabolize eden enzimler tam gelişmemiş, yaşlılarda ise etkinlikleri azalmıştır.
Propranolol, metoprolol, digoksin, heparin, klorpromazin ve tiazid gibi ilaçların yarı ömürleri yaşlılarda
uzamış olarak bulunur.

Tablo 1.21: Yaşlılarda ilaç Duyarlıhğmm Değişmesi

Duyarllliği Artanlar Duyarhhğa Azalanlar Duyarhhğ1 Değişmeyenler

Fenobarbitalin uyku yapıcı etkisi insülinin kan şekerini düşürücü Kalp glikozidlerinin ·pozitif
etkisi inotropik etkisi
Benzodiazepinlerin anksiyolitik ~ agonist ilaçların taşikardi
etkisi yapıcı etkisi

Morfinin analjezik etkisi


Antipsikotik ilaçların ekstrapira-
midal yan tesirleri
Atropinin santral etkileri
Tiazid grubu diüretiklerin hipo-
kalemi yapıcı etkisi
.Aspirinin gastrointestinal yan
tesirleri
~

www.tusem.com.tr
Farmakoloji rTu sEMJIJ,________G_en_e_ıF_a_rm_a_ko_ıo_ji
Cinsiyet
Kadınlar erkeklere göre antipirini, erkekler kadınlara göre süksinilkolin, asetilkelin ve diğer kolin esterleri
ile prokaini daha hızlı metabolize eder.

Çevresel faktörler
Bol proteinli diyetle beslenen insanlarda antipirin ve teatilinin metabolizmasının hızlandığı, karbonhid-
rattan zengin diyetle beslenenlerde ise yavaşladığı bulunmuştur. Sigara içenlerde teofilini yıkan enzimler
indüklenir ve ilacın metabolizması artar.

Tolerans
Bazı ilaçlar uzun süre devamlı kullanıldıklarında başlangıçtaki dozun etki şiddetinin giderek azaldığı ve etki
süresinin kısaldığı görülür, aynı tesiri elde etmek için dozu artırmak gerekir bu duruma tolerans adı verilir.
Aynı gruptan ilaçlardan birine tolerans kazanan hasta diğerine karşı da tolerans kazanmıştır; buna çapraz
tolerans adı verilir.

Biyokimyasal veya tarmakakinetik toleransta; ilaç yinelenen dozlarda verildiğinde, kendini yıkan enzimi
indükler (otoindüksiyon), böylece plazmadaki ilaç derişimi azalır. Farmakodinamik veya hücresel tolerans-
ta; reseptörlerin ilaca devamlı maruz kalmaları halinde hücrelerde o ilaca adaptasyon gelişir, reseptörlerin
sayısı veya ilaca duyarlığı giderek azalır. Karbamazepine tarmakakinetik tolerans, morfine farmakodinamik · ı
tolerans, fenobarbital ve alkole tarmakakinetik ve farmakodinamik tolerans gelişir.

Bireysel toleransta ilacın etkisine aracılık eden enzimierin az veya çok olmasına bağlı ilacın etkisi değişir.
Epoksit redüktaz enziminin genetik farklılığına bağlı warfarinin dozu bireyler arasında 20 kat farklılık gös-
terebilir.

Taşiflaksi

in vivo koşullarda agonist ilaçların verilmesi sırasında dakikalar veya saatler içerisinde hızlı gelişen toleranstır.
Genellikle beta reseptör örneğinde olduğu gibi G protein bağımlı reseptörleri uyaran ilaçlarda görülür.

Genetik faktörler
ilaçların tarmakakinetik ve farmakodinamik özellikleri genetik farklılıklar gösterebilir. Bu farklılık en fazla
metabolizma aşamasındadır. Bu konuları inceleyen Farmakoloji dalı Farmakogenetik olarak adlandırılır.

www.tusem.com .tr ~ f::\ "-


--------~ \!V w~----------
Genel Farmakoloji
[TUSEMj Farmakoloji

Tablo 1.22: Genetik Polimorfizm Örnekleri

ilaç Polimorfizm
Süksinilkolin 1 Mivaküryum Psödokolinesteraz yokluğuna bağlı uzam ış
ap ne

izoniazid 1 Prokainamid 1 Hidralazin 1 Asetilasyon polimorfizmine bağlı lupus benzeri


Metildopa 1Sulfona m id yan tesir

Kodein 1 Metoprolol CYP2D6 pal i morfizmine bağlı etkinlik değişme-


si

Halota n 1Süksinilkolin Ryanodin reseptör polimorfizmine bağlı ma-


lign hipertermi

Warfarin 1Tolbutamid CYPC19 polimorfizmine bağlı yan tesir artışı

Merkaptopürin 1Tioguanin Hipaksanti n guanin fosforibozil transferaz poli-


morfizmine bağlı etkinlik değişmesi
)
Etanal 1 Metanal Aldehit dehidrogenaz polimorfizmine bağlı yan
) tesir artışı
)

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
(TUSEMJ Genel Farmakoloji

Reseptörler Kavram• ve
ilaç Etkisinin Değerlendirilmesi

Reseptör ·
}laçları n ve endojen maddelerin etkilerine aracılık eden hücre içinde veya hücre yüzeyinde bulunan protein
yapılı makromoleküllerdir. ilaçlar reseptöre çoğunlukla. elektrostatik ve hidrojen bağları gibi zayıf bağlarla
bağlanırlar, kovalent bağlanma en s1k1 bağlanmadir ve tersinmezdir. ilaçların reseptörler üzerindeki etkile-
ri radyoligand bağlanma çalişmalan ile belirlenir.

Hücre içi Reseptörler


Lipoftlik özellikteki endojen maddelerin ve ilaçların reseptörleri hücre içindedir. Bu maddeler gen trans-
kripsiyonunu stimüle ederek etki oluştururlar. Kolesterolden üretilen hormonların reseptörleri steplazma-
da 1s1 şok proteini {HSP} ile birlikte bulunur ve çinko kangal protein içerir.

-.
Hücre içi reseptörler uyarıldığında yeni protein sentezine ihtiyaç duyulduğu için etki belirli bir latent peri-
yottan sonra başlar. Etkilerine aracılık eden proteinlerin turnoverleri yavaş olduğu için, plazma derişimleri
sıfır olduğu zaman bile etki devam eder.

Tablo 1.23: Reseptörü Hücre içinde Olan Maddeler

Reseptörü Stopla.zmada HSP ile Kenetli Olanlar Reseptörü. N-Okleusta Olanlar


Glukokortikoidler Tiroid hormonlan
Aldosteron' •.
~alsitriol,<
Androjenler Retinoik asit
Östrojen
Progesteron

G Proteini Kenetli Reseptörler


G proteinleri hücre içine girerneyen endojen maddelerin ve ilaçların etkisine aracılık eden stoplazma
membraninda bulunan yapılardır. Membranı yedi kez geçen halkalar {serpentin reseptörleri} içeren G
proteinleri a, ~~ve yolmak üzere üç alt üniteden oluşur.

GOP bağh iken inaktif olan G proteinlerinin reseptörü uyarılınca aktif olan a alt birimi ayrılır ve GTP'yi
bağlar. a alt birimi adenilat siklaz ve fosfolipaz C gibi enzimlerle etkileşmeye girer ve cAMP, diaçilgliserol
{DAG} ve inozitol trifosfat {IP3} gibi ikinci habercilerin oluşumunu etkiler. Oluşan ikinci haberciler de hüc-
rede çeşitli protein ki na~. enzimlerini uyarır veya inhibe eder. G proteinlerinin Gs, Gi, Gq, Gt ve Golf gibi
tipleri vardır.

www.tusem.com.tr
Genel Farmakoloji (TUSEM] [J
..,____~__F_arm_-a_ko_loji
Gs Protein ile _KenetU Reseptörlerin Uyar~lmas1

Gs ile kenetli reseptör (adrenerjik ~~ dopamin 0 1, vazopresin V2 .gibi) agonist tarafından uyarılınca Gs pro-
teinin alfa alt birimi adenilat siklaz1 aktive eder. ATP'den cAMP oluşumu artar, artan cAMP protein kinaz
A enzimini aktive eder.

Forskolin adlı ilaç adenilat siklaz enzimini Gs proteinine gerek olmadan direkt olarak aktive ederken, kolera
toksini Gs üzerinden devamlı bir adenilat siklaz stimülasyonu yapar.

Gi Protein ile Kenetli Reseptörlerin Uyanlmasi


Gi ile kenetli reseptör (adrenerjik a 2, muskarinik M 2 , somatostatin reseptörü gibi) agonist tarafından uya-
rılınca Gi proteinin alfa alt birimi adenilat siklaz1 inhibe eder. ATP'den cAMP oluşumu azalır, azalan cAMP
proteinkinazA enzimini ve fosforilasyonu inhibe eder.

Şekil1.3- Gs ve Gi proteinlerin etkileri

agonist
o
Membran

GTP
Gs protein Giprotein
ı ı
GOP GOP

Protein kinaz A aktivasyonu ·

!.
Fosforilasyon

l
Etki

)
Gq Protein ile Kenetli Reseptörlerin Uyanlmasi
)
Gq proteini ile kenetli reseptör (adrenerjik a 1, vazopresin V1, muskarinik M 1 gibi) agonist tarafından uyarı-
)lınca fosfolipaz C enzimi stimüle olur ve fosfoditil inositol 4-5-bifosfat parçalanarak iki tane ikinci haberci
)oluşur. inositol trifosfat (IP3) endoplazmik retikulumdan kalsiyum salgılanmasına neden olurken, DAG
Jprotein kinaz C en.zimini aktive eder. Lityum inozitol monofosfataz enzimini inhibe ederek bu döngüyü
ıkırar.

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMj Genel Fatmakoloji

Şekil1.4- Gq kenetli reseptör ve ikinci haberci sistemleri

// \
~a~~F;o~olioazC
/ / l
\-
\
J
Gq protein
ı
GOP
Jl

1
t

/p3t
\
\
\-
Diaçilgliserol (DAG)
1
Sarkoplazmik Retikulum
1 \ ı " 'ı . .._. -+ Nörotransmitter salınımı
\0
inositol
1 \
Protein Kinaz C (PKC)

'- ~ ~ IP 1
1
~ "f\.:...,... IP 2
lnositol Monofosfataz lnositol Monofosfataz
'\ 1
e\ /e
Litvum

Tablo 1.24: Hücre içi Kalsiyum Düzeyini Etkileyen ilaçlar

Mekani.zma Örnek ilaç


Sarkoplazmik retikulumdan kalsiyum salgılanmasının Ryanodin 1 Dantrolen
inhibe edilmesi
Sarkoplazmik retikulumdan kalsiyum salgı·lanmasıriın _M etilksantinler 1 Digoksin
artırılması

Endoplazmik retikuluma kalsiyum iyonunu ger Tapsigargin


pompalayan pompanın inhibe edilmesi

Gt ve Golf Protein ile Kenetli Reseptörlerin Uyarılması


Fatonlarda bulunan Gt protein ile kenetli reseptör uyarıldığında, cGMP ikinci habercisini yıkan fosfodieste-
raz enzimini aktive ederek hücre içi cGMP derişimini azaltır.

Olfaktör epitelde bulunan Golf protein ile kenetli reseptör uyarıldığında, adenilat siklaz aktivasyonuna
· bağlı hücre içinde cAMP derişimi artar.

www.tusem.com.tr
Genel Farmakoloji
(TUSEMj Farmakoloji

Tablo 1.25: G Proteinleri ve Etkileri

G proteini Efektör Mekanizma Örnek Reseptör


Gs Adenilat siklaz aktivasyonu Adrenerjik ~
Dopamin D1
Vazopresin V2
Gi Adenilat siklaz inhibisyonu Adrenerjik a 2
Muskarinik M 2 ve M 4
GABAB
Somatostatin reseptörleri
Opioid reseptörleri
Gq Fostalipaz C aktivasyonu Adrenerjik a 1
Muskarinik M 1, M 3 ve M 5
Vazopresin V1
Anjiotensin AT 1

Tirezin Kinaz Reseptörleri


Reseptörün ekstraselüler kısmında agonist ilacın bağlanacağı bölgeler vardır. ilaç veya endojen madde re-
septöre bağlanınca steplazmik kısımdaki enzimatik parça (tirozin kinaz) aktive olur. Reseptör ve enzimatik
etki ayn1 yerde, fosforilasyon ve defosforilasyon ayn1 anda gerçekleşir.

insülin, reseptörünü uyardığında önce reseptör fosforile olur ve hücre içine alınır. Tirozin kinaz enzimi aktive oldu-
) ğu nda mRNA sentezi artar. insülin ayrıca fosfodiesteraz enzimini aktive ederek hücre içi cAMP miktarıni azaltir.

) Sitekin Reseptörleri
) Bu reseptörler yapı bakımından tirezin kinaz reseptörlerine benzerler. Tirezin kinaz reseptörlerinden
) farkları, tirozin kinaz aktivitelerinin reseptörde bulunmaması farklı bir protein tirezin kinazın (Janus=JAK)
) reseptöre bağlı bulunmasıdır. Sitakin reseptörleri agonist tarafindan uyarılınca JAK parçaları aktive olur,
J JAK'Iar STAT'Ian (sinyal transdüksiyonu veya transkripsiyonu yapan parçaları) stimüle eder. STAT parçaları
ı nükleusa gider ve gen transkripsiyonunu başlatlr.

Tablo 1.26: Tirozin Kinaz ve JAK/STAT Yolağını Kullanan Maddeler

Tirozin Kinaz JAK/STAT


insülin Büyüme hormonu
insülin benzeri büyüme faktörü {IGF-1) Prolaktin
-Epidermal büyüme faktörü Eritrapoetin
· Sinir büyüme faktörü interferonlar
Platelet kökenli büyüme faktörü

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEM'j Genei ·Farmakoloji

Guanilat Siklaz Reseptörleri


Enzimatik aktiviteye sahip reseptörlerdir. Guanilat siklaz enzimi aktive olunca GTP'den cG~P oluşumu ar-
tar. cGMP protein kinaz G'yi uyarıp hücrede miyozin hafif zincirinde defosforilasyon yaparak düz kaslarda
gevşemeyeneden olur.

Guanilat siklaz enzimini uyaran maddeler nitrik oksit, atrial natriüretik hormon ve ısıya dayanıklı E. Coli
enterotoksinidir. Atrial natriüretik peptit membranda bulunan guanilat siklaz enzim ini, nitri k oksit step-
lazmik solübl guanilat siklaz enzimini aktive eder.

Tablo 1.26: ikinci Haberciler

ikinci Haberci Fonksiyonlan


cAMP Protein kinazA aktivasyonu
Kalbin abm sayısı ve abm gücünde artma
Bronşlarda gevşeme

Adipaz dokuda lipoliz arbşı


Düz kaslarda gevşeme

Böbrekte antidiüretik etki


Diaçilgliserol Protein kinaz C aktivasyonu
Düz kaslarda kasılma
inozitol trifosfat Sarkoplazmik retikulumdan kalsiyum sa~ımı
Düz kaslarda kasılma

cGMP Protein kinaz G aktivasyonu


Myozin hafif zincir defosforilasyonu
Düz kaslarda gevşeme .

iyon Kanall Reseptörleri


Hücre membranından iyon akışını ayarlayan pentamerik yap1da reseptörlerdir. iyon kanalları agonist tara-
fından uyarılınca kanallar açılır ve hücreye milisan iyeler içinde iyon girişi olur. Uyarıldığında etkinin en h1zh
olduğu reseptörler iyon kanallarıdır.

Tablo 1.27: iyon Kanalı Özelliğine Sahip Reseptörler

Reseptör Sonuç
Asetilkali n nikotinik (NN ve NM) Hücre içine sodyum ve kalsiyum girişi ne bağlı eksitasyon
GABAAve GABAr: Hücre içine klor girişine bağlı inhibis-yon
Serotonin S-HT 3 Hücre içine sodyum ve· kalsiyum girişine bağlı eksitasyon
Glutamat NMDA ve AMPA Nöron içine kalsiyum girişine bağlı eksitasyon ve nöronlarda nekroz
Glisin reseptörleri Hücre içine klor girişine bağlı inhibisyon

www.tusem.com.tr
Gene·l Farmakoloji
[TUSEMj Farmakoloji

) Yedek Reseptör
Bazı dokularda reseptörlerin tamamı uyarılmadan da maksimum etki oluşturulabilir. Beta agonist bir ilaç
kalpteki reseptörlerin %10'nu uyararak maksimum etki ortaya çıkarır, geriye kalan reseptörlere yedek re-
septör adı verilir. Yedek reseptörler uyarıldıklarında etki oluştururlar, agonist ilacın reseptöre duyarlılığını
değiştirirler ama agonist ilacin oluşturacaği maksimum etkiyi değiştirmezler.

Orphan (Yetim) Reseptör


). Endojen ligandı bilinmeyen reseptörlerdir~

ilaç Etkisinin Değerlendirilmesi

Kademeli Doz Van1t Eğrileri


ilaç artan konsantrasyonlarda hastaya verilerek oluşturduğu etki ölçülür. ilacın oluşturabileceği maksimum
etki Emaks, maksimum etkinin yarısını yapan konsantrasyon EC50 ile gösterilir. Kademeli doz yanıt eğrileri
ile bulunan Emaks değeri ilacın etikasitesini (etkinliğini) verir, Emaks değeri yüksek olan ilaç diğerinden
daha etkindir. ECSO değeri ilacın potensini (gücünü) ve reseptöre sensivitesini verir. ECSO değeri küçük
olan ilaç yüksek olan ilaca göre daha güçlüdür.

Eğer dokuda yedek reseptör yoksa reseptörlerin yans1n1 uyaran agonist derişimini gösteren KD değeri ile
maksimum etkinin yarısını oluşturan ilaç derişimini gösteren ECSO değeri birbirine eşittir. Dokuda yedek
reseptör varsa ECSO değeri KD değerinden küçük bulunur.

Tablo 1.28:

ilaç ECSO (M) Em aks


A 10-7 100
B 10-s 100

) Tablodaki verilere göre; A ilacın ın ECSO değeri B ilacından daha düşük olduğu içinAilacı B ilacından daha
güçlüdür. Emaks değerleri aynı olduğu için A ve B ilacın ın etkinliği (efikasitesi) eşittir.
) .

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMj Genel Farmakoloji

Şekil 1.5- Doz cevap eğrisi

Efikasite sıralaması Potens sıralaması


X= Y>Z>T X>Y>Z>T

ECso (X} ECso (V} EC so (Z} ::: Kcı

Log Derişim

Ku va ntat Doz Va n tt Grafiği


%50 hastayı uyutan doz, %50 hastayı öldüren doz gibi belirli bir yanıtın toplumda oluşma frekansını verir. Va
hep ya hiç şeklindeki ilaç etkileri için bakılabilir (konvülsiyonu durduran doz, antiemetik etki yapan doz gibi). Bu
eğride V ekseni ilaca yanıt veren popülasyon yüzdesini verir. Kuvantal doz yanıt grafiği ile Emaks belirlenemez.

ilaçların terapötik indeksini gösteren LD50/ED50 oranı kuvantal doz yanıt grafiğinden bulunur. ED50 değeri
maksimum etkinin yarısını yapan doz değil, uygulanan popülasyonun yarıstnda etki yapan dozdur. EDSO değeri
ilacın gücünü gösterir, EDSO değeri küçük olan ilaç EDSO değeri büyük olan ilaca göre daha güçlüdür.

Tablo 1.29:
Tablodaki verilere göre; A ilacın ED50 değeri B ilacın ­

ilaç EDSO (mg) LD50 (mg) dan daha düşük olduğu için A ilacı B ilacından daha

s 15 güçlüdür. Terapötik indeksi gösteren LD50/ED50 ora-


A
nı A ilacı için 3, Bilacı için S olduğu için B ilacın ın tera-
B 20 100
pötik indeksi A ilacından daha geniştir.

www.tusem.com.tr
Genel Farnıakoloji [TU S ENrj J._.,__._. . _ _~----F_arm_a_kol__
oji

Farmakodinclmik ilaç Etkileşmeleri

ilaçlann Stntflandtnlmas•

Full Agonist
Reseptörü uyardığı zaman maksimum etki yapan ilaçtlr (reseptörleri aktive etme değeri a = 1).

Parsiyel Agonist
Reseptörü aktive etme değerleri O ile 1 aras1nda olan ilaçlardır. Tek başianna verildiklerinde full agonist
kadar olmasa da agonist etki yaparken, full agonist ile birlikte kullanıldıklarında full agonistin etkinliğini
azaltlrlar. Full agonistin etkisini tamamen önleyemezler.

invers Agonist
Bazı reseptörler agonist tarafından uyarılmadığı zaman bile bazal aktiviteye sahiptir. Eğer bir ilaç veya
madde bu spontan aktiviteyi azaltlyorsa invers (ters} agonist olarak adlandırılır. invers agonist reseptörü
uyardığında agonistin etkisinin tam tersini yapar. Benzodiazepin reseptörlerini uyaran beta-karbolin adlı
endojen madde benzodiazepinlerin aksine anksiyete oluşturur.
)
)
Nötral Antagonist
Spontan aktivitesi olan reseptörlerin etkisini değiştirmeyen (a = 0}, parsiyel agonist veya full agonist ilaçla-
rın etkilerini azaltan veya tamamen önleyen ilaçlardır.

Allosterik Modülatör
) Reseptörün yakınında bulunan bir yere bağlanarak reseptörün etkinliğini değiştiren ilaçlardır. Bu değişik­
lik reseptörün etkinliğinde artma veya azalma şeklinde olabilir. Benzodiazepinler GABAA reseptörlerinin
yakınında bulunan kendi resepförlerini uyararak GABAA klor iyon kanallarının açılma frekansını artlrırken,
flumazenil aynı reseptörleri bloke ederek allosterik etkileşmeyle nöron içine klor iyonu girişini azaltlr. Al-
losterik antagonist madde nonkompetetif antagonizma ile agonistin etkisini tamamen önleyebilir.

J Orphan (Yetim} ilaç


Nadir hastalıkların tedavisinde (bir yılda SOOOO'den az) kullanılan ilaçlardır.

www.tusem.com.tr
Farmakoloji [TU S E MjlJ'--______G_en_e_ıF_ar_m_a_ko_ıo_ji

Farmakodinamik İlaç Etkileşmeleri


ilaçlar birlikte kullanıldıklarında ilaçlardan biri farmakodinamik etkileşmeyle diğerinfn etkinliğini azaltabi-
lir veya artırabilir. Azaltma; farmakelejik (kompetetif ve non-kompetetif), fizyolojik ve kimyasal antago-
nizma şeklinde, artırma; aditif etki (sumasyon), sinerjizma ve potansiyalizasyon şeklinde olabilir. ilaçlar
arasındaki etkileşmenin türü eşit etkin dozda verilen ilaçlar ile elde edilen izebol grafiklerinden bulunur.

Farmakolojik Antagonizma
Bu antagonizmada agonist ve antagonist ilaç aynı reseptöre bağlanmak için yarışır. Antagonist ilaç re-
septöre reversibi (tersinir) bağlanırsa kompetetif antagonizma, irreversibl (tersinmez) bağlanırsa non-
kompetetif antagonizma olarak adlandırılır.

Kompetetif Antagonizma
Agonist ilaçla antagonist ilaç aynı reseptöre bağlanmak için yarışır. Tek başına etki oluşturmayan antago-
nist ilaç reseptöre reversibi bağlan ır ve agonistin etkisini tamamen önler. Agonistin dozu artırılırsa antago-
nist ilacı reseptörden kovar ve aynı etkiyi oluşturur.

Kompetetif antagonizmada agonist ilacın Emaks değeri değişmez, bu etkiyi daha yüksek konsantrasyonda
oluşturduğu için EC50 değeri büyür. Agonist ilacın doz yanıt eğrisi paralel olarak sağa kayar. Kompetetif
antagonistin gücü PA2 ile ifade edilir. PA2 agonistin doz yanıt eğrisini iki birim sağa kaydıran antagonist
derişimidir.

Örnek vermek gerekirse; adrenalin kalpte bulunan ~ reseptörleri uyararak kalp hızını artırır (agonist).
Propranolol ka Ipte bulunan ~ reseptörleri reversibi bloke ederek adrenalinin rese:ptörü uyarmasını engel-
ler (kompetetif antagonist) . Propranolol kalpte bulunan tüm ~ reseptörleri kapatırsa adrenalinin etkisini
tamamen önler. ~ reseptörler propranolol tarafından kapatıldığında adrenalinin dozu artırılırsa proprano-
lolu reseptörler.den kovarak aynı maksimum etkiyi oluşturur.

www.tusem.com.tr
G )>- - - - - - - -
Genel Farmakoloji
.(TUSEMj Farmakoloji

Şekil 1.6 - Kompetetiif antagonizma

----------------- -~-------------------

A B

~ 0.5 - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
~

ECsoA ECso B
Konsantrasyon

Tablo 1.30: Kompetetif Antagonizma Örnekleri

'"Agonist Madde· Kompetetif Antagonist


Asetilkelin Atropin
Histarnin Difenhidramin 1Simetidin
Morfin Naloksa n
Benzodiazepin Flumazenil
izoproterenol Propranolol
Anjiotensin ll Losartan
Lökotrien Montelukast
Dopamin Halaperidal
Oksitosin Atosiban
Progesteron Mifepriston
Östrojen Fulvestrant

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMj Genel Farmakoloji

Non-kompetetif Antagonizma
Agonist ilaçla antagonist ilaç ayn1 reseptöre bağlanmak için yarışır. Tek başına etki oluşturmayan antago-
nist ilaç reseptöre irreversibl bağlan ır ve agonistin etkisini tamamen önler. Agonistin dozu artlrılırsa resep-
töre irreversibl bağlanan antagonist ilacı reseptörden kovamaz ve aynı etkiyi oluşturamaz.
. ı

Non-kompetetif antagonizmada agonist ilacın Emaks değeri azalır, doz yanıt eğrisi paralel olmadan sağa ka-.
yar. Non-kompetetif antagonistin gücünü gösteren bir değer yoktur. Dokuda yedek reseptör varsa agonist
ilaç maksimum etkiyi oluşturabilir.

Örnek vermek gerekirse; adrenalin damar düz kaslarındaki a 1 ve a 2 reseptörleri uyararak kan basıncını
yükseltir. Fenoksibenzamin a 1 ve a 2 reseptörleri irreversibl bloke ederek adrenalininin etkisini tamamen
önler. Adrenalinin dozu artlrılsa bile maksimum etki elde edilemez.

Şekill. 7 - Non kompetetif antagonizma

1.0

Agonist
~ 0.5
UJ

' nonkompetetif
antagonist
varlığında

Konsantrasyon

Tablo 1.31: Kompetetif ve Non-kompetetif Antagonizmanın Karşılaştırılması

Kompetetif Antagonizma No·n -kompetetif Antagonizma


Agonist ve antagonist aynı reseptöre bağlan ır Agonist ve antagonist aynı reseptöre bağlan ır

Antagonistin reseptöre bağlanması tersinirdir Antagonistin reseptöre bağlanması tersinm-ezdir


Antagonist ilaç tek başına etki oluşturmaz Antagonist ilaç tek başına etki oluşturmaz

Antagon.ist, agonistin etkisini tamamen önleye- Antagonist, agonistin etkisini tamamen önleye-
bilir bilir
Antagonist, agonistin doz yanıt eğrisini paralel Antagonist, agonistin doz yanıt eğrisini paralel
olarak sağa kaydırır olmadan sağa kaydırır

Agonistin dozu artınlırsa maksimum etkiye ula- Yedek reseptör yoksa, agonistin dozunun artıni-

ş ılabilir ması ile maksimum etKi _


elde edilemez
Antagonistin gücü PA2 ile gösterilir Antagonistin gücünü gösteren bir değer yoktur

www.tusem.com.tr
Genel Farmakoloji
[TUSEMj Farmakoloji

Kimyasal Antagonizma
iki ilaçtan biri diğerinin yaptığı etkiyi reseptör veya reseptör sonrası olay olmadan direkt etkileşmeyle
önler. Kimyasal antagonistlere antidot adı verilir ve genellikle ağır metal zehirlenmelerinin tedavisinde
kullanılırlar.

Tablo 1.32: Kimyasal Antagonizma Örnekleri

Madde Kimyasal ,Antagonist


Hepari n Protamin sülfat
iyot N işasta

Organofosfat Pralidoksim
Arsenlk 1 Civa Dimerkaprol
Demir Deferioksamin 1 Deferasiroks
Bakır Penisil amin veya Trientin
Kurşun Kalsiyum disodyum EDTA
Kadmiyum./ Nikel Ditizon

Fizyolojik Antagonizma_
Bu antagonizmada iki ilaçtan biri diğerinin yaptığı etkiyi farkh bir mekanizma ile ortadan kaldırır. Fizyolojik
antagonistler aslında zıt etki yapan agonist ilaçlardır.

Fizyolojik Antagonizma Örnekleri


) • Histaminin H1 ve H2 reseptörlerini uyararak oluşturduğu bronş kasılması ve hipotansiyonun alfa ve
) beta reseptörleri uyaran adrenalin tarafindan önlenmesi
} • Noradrenalinin alfa reseptörleri uyararak oluşturduğu hipertansiyonun guanilat siklaz enzimini uya-
ran nitrik oksit tarafindan önlenmesi
• Efedrinin alfa reseptörleri uyararak oluşturduğu midriyazisin muskarinik reseptörleri uyaran pilokÇJr-
pin tarafindan önlenmesi
• Asetilkolinin muskarinik reseptörleri uyararak oluşturduğu bronş kasılmasının ~ 2 reseptörleri uyaran
salbutamol tarafindan önlenmesi
• Atropinin muskarinik reseptörleri bloke ,ederek yaptığı taşikardinin beta reseptörleri bloke eden
propranolol tarafindan önlenmesi
Lökotrienlerin sis-Lll reseptörlerini uyararak oluşturduğu bronş kasılmasının ~ 2 reseptörleri uyaran
1
) •
terbutalin tarafindan önlenmesi

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
(TUSEMj Genel Farmakoloji

ilaçlar Arasindaki Agonizmalar

Sumasyon (Aditif Etki)


iki ilaç birlikte verildiğinde toplam etkinin değişmemesidir (1 + 1 = 2). Örneğin; 1 gram aspirin veya 1
gram parasetamolün tek başlarına yapacağı analjezik etkiyi SOO mg parasetamol + SOO mg aspirin yapar.
Etkileşmen in türü eşit etkin dozda verilen ilaçların izobol grafiklerinden elde edilir. Aditif etki ile ilaçların
ya·n tesirlerinde artış da olabilir.

Tablo 1.33: Aditif Etkileşme Örnekleri

1. ilaç '
ll. ilaç~, Sonuç
ACE inhibitörü Sp i ronolakton Hipe-rkalemi artışı

Oral antidiyabetik ilaç Beta blokör Hipoglisemi artışı


Aminoglikozid Vankomisin 1 Basitrasin 1 Furose- Nefretaksisite artışı

m id 1 Siklosporin /Amfoterisin B
Kompetetif nöromusküler Aminoglikozid 1 Linkomisin 1 Kinidin iskelet kas1 felcinde art1ş
1 ı

Alkol Benzodiazepin 1 Barbitürat Sedasyon artışı

Sinerjizma
iki ilaç birlikte verildiğinde toplam etkinin artmasıdır (1 + 1 >.2). Örneğin; trimetoprim sulfometoksazol ile . 1

birlikte verildiğinde antibakteriyel etkide artış görülür.

Potansiyalizasyon
Tek başına etkinliği olmayan bir ilacın diğer ilacın etkinliğini artırmasıdır (O+ 1 >1). Asetilkolinesteraz enzimini
inhibe eden edrofonyum asetilkelini n, MAOA enzimini inhibe eden moklobemid noradrenalinin, MA0 8 enzimjni ·
inhibe eden selejilin dopamin in ve re-uptake inhibitörü kokain noradrenalinin etkinliğini artırır.

www.tusem.com.tr
Genel Farmakoloji
(TUSEMj Farmakoloji

ilaçlan n Van Tesirleri ve


Yeni ilaç Geliştirme Çalişmalan
ilaçların Van Tesirleri
(/ilaç ile zehri ayıran şey dozudur" (Paracelsus) sözünden de anlaşılacağı gibi ilaçlar az veya çok birtakım
yan tesiriere neden olabilirler. ilaçların oluşturduğu yan tesirler beş alt grupta incelenebilir.

Yalin Toksik Tesirler


ilaçların terapötik etkilerine benzer şekilde ve benzer mekanizmalarla ortaya çıkan, doza bağ1mll ve öngö-
rülebilen yan tesirlerdir. Fonksiyonel (en s1k), biyokimyasal ve yapısal olmak üzere üçe ayrılır.

Biyokimyasal toksik tesirlerde; ilaç kullanımına bağlı enzimlerde yükselmeler görülebilir. Yap1sal toksik te-
sirlerde; ilaçlar doku veya organ düzeyinde bozukluk yapabilirler. En s1k görülen fonksiyonel toksik tesiri er;
aslında ilacın beklenen ama istenmeyen etkileridir. Atropinin ağız kuruluğu yapması, ACE inhibitörlerinin
öksürük yapması, haloperidolun prolaktini yükseltmesi, nitratların refleks taşikardi yapması, beta blokör
ilaçların kalp hızını azaltması gibi durumlarda ortaya çıkan yan tesirler aslında ilaçların fizyolojik etkileridir.

) ilaç Alerjisi
)_ Yalın toksik tesirlerden daha az sıklıkta görülür. Çoğunlukla lg E aracılı olup doza bağ1mh değildir ve ilaçla ilk
temasta ortaya Çikmaz. Ürtikerden anafilaktik şoka kadar geniş bir yelpazede bulgular görülebilir. Topikal .
uygulamada en s1k, intravenöz uygulamada en ciddi alerjik tablo oluşur.

Özel Toksik Tesirler


ilaçlara bağlı hamile kadının bebeğinde malformasyon ortaya çıkması (teratojenite), ilaç kullanan insan-
larsa çeşitli mutasyonlar (mutajenite) ve sekonder kanser gelişmesi (karsinojenite) bu başlık altında ince-
lenebilir.
)
Tablo 1.34: Gebelikte ilaç Derecelendirilmesi
)
,_,

Kategori Tan am
A Hamileliğin ilk trimestrinde kullanıldığında fetüste anamali oluşturmadığı

kanıtlanan ilaçlar
B Hayvanlarda fetal risk ortaya çıkarmayan insanlarda kontrollü çalışma
yapılmamış olan ilaçlar
) c Hayvanlarda olumsuz etkileri kanıtlanan insanda kontrollü çalışma
) yapılmamış ilaçlar
D Fetüste olumsuz etki oluşturduğu kanıtlanan ama hamilelerde kullanımında
elde edilecek yararları bilinen riski azaltan ilaçlar
X Hayvan ve insan çalışmalarında fetal anamalilere neden olduğu kanıtlanan ilaçlar

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
(TUSEM] Genel Farmakoloji

Dayanıksızlik Reaksiyonları

Kişilerin varolan hastalik hali nedeniyle ilaçların belirli etkilerine normal kişilerden daha fazla duyarlı ol-
masıdır. Astı ml ı insanlar beta blokörlere, metakoline ve histamine sağlıklı insanlardan daha duyarlıdır.

idiosenkrazi
11
Ne olmadığı bilinen ancak ne olduğu bilinmeyen" ve genetik yatkınlıkla ilişkisi olmayan yan tesirlerdir.

. )

Yeni ilaç Geliştirme Çalişmalan

Preklinik Faz (Faz O)


insan çalışmalarından önce hayvanlarda yapılan in vitro ve in vivo araştırmaları kapsar. Helsin ki Dekleras-
yonuna uygun şekilde en az iki farklı hayvan türünde geliştirilen ilacın üreme fonksiyonlarını bozmad1ğ1
gösterilmelidir. Hayvan çalışmalarından sonra, geliştirilen ilaç için yeni ilaç araştuma başvurusu yapılır. Bu
faz tüm fazlar boyunca devam eder.

Faz 1
Az sayıda (20-100) sağlikii gönüllüde ilacın farmakokinetik özelliklerini araştırmak için klinik farmakolog-
lar tarafından yapılır. Denek grubu sağlıklı insanlar olduğu için ilac1n etkisine bakılamaz. Aşılar bu fazdan
sonra piyasaya çıkar. Kanser ve AIDS ilaçları gibi tehlikeli ilaçlar için faz 1 çalişmasina gerek yoktur.

Faz ll
100-200 arasında az say1da hasta üzerinde yapılan çalışmadır. Üniversite hastaneleri gibi özel tek bir klinik
merkezde yapılır. Çalışma dizaynı tek kör plasebo kontrollüdür. ilac1n etkinliğine insanlarda ilk bu fazda
bak1llr.

Faz lll
Büyük hasta gruplarında çok merkezli ve çift kör yapılan çalışmalard ır. Bilinen bir ilaç (pozitif kontrol) ve
plasebo (negatif kontrol) ile karşılaştırma yapılır. Çok merkezli olduğu için ilacın kinetik ve dinamik özellik-
lerinin genetik polimorfizm göstermesi de araştırılır. Bu faz1n sonunda ruhsat başvurusu yap1llr. Başvuru
yapılana kadar olan çalışmalar faz Illa, başvurudan sonra onaydan önceki aşama faz lll b olarak adlandırılır.

Faz IV
ilacın piyasaya ç1kmas1ndan sonraki fazdır. Büyük hasta gruplarında ilaç kullanılarak yeni yan tesirler (far-
makovijilans çalışmaları) ve yeni endikasyonlar belirlenebilir. Bu fazda piyasaya çıkan ilacın diğer ilaçlarla
olan etkileşmesi de araştırılır. Zamanlama sınırı yoktur, ilaç 100 sene önce çıksa bile bunlar tespit edilebilir.
ilaçların nadir görülen yan tesirleri (2SOOO'de bir gibi) faz IV çalışmaları ile belirlenir.

www.tusem.com.tr
[TUSEM'j

1 t IJ f 11111' 1 t 1111111111 t 1111 l l Jll 11 J 11.1 1 l l 11111111 ll 11111111 l l l 11. ll 111.1 t l l 1111 • 1 l l l 1 1 1 1 1 l l l 1 1 11111 fı 1.11 J !ll 1 t t t 111 lll 11 IJ 11111 f 1 l l •• J 11 I.UII 11 1111 .. 1 tıt..tll ~ 1

1 t t IJ 1 1 U 11 t 1 1 l l 1 a 1 1 ı 11 1 ll 1 1 l l 1 1 1 11 1 1 t 11 1 ı1 t 1 l..f 11 t 1 111.1 1 ll..f ~· 11 l-!JIY l.. 1 .._, 1 11 t~J 1 11111 tat 1 t 1 t t 11 1 ' 1 1 t t t t 1 t 1 1 1 1 t 1 1 1 1 t 1 t 1 1 t 1 1 1 t t t 1 t t t t t • 1 t J t 1 1 t t t t t 1 1 1 1 • 1

•'iit tl •• nlh t il H• •• ...

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMj Otonom Sinir Sistemi

Genel Bilgiler

Periferde en yaygın dağılım gösteren eferent sinir sistemidir. Kontrollerini sağlayan santral bölümün
nükleuslarının bir kısmı beyin sapında yerleşmiştir. Otonam sinir sistemi sempatik sinir sistemi ve
parasempatik sini r sistem i adı verilen iki ana bölümden oluşur.

Sempatik ve parasempatik sistemin benzer özellikleri


• istem dışı çalışmaları
• Birinci sıra nöronlarının santral sinir sisteminde bulunması

• Birinci sıra nöronların uçlarından çıkan nörotransmitterin asetilkelin olması

Sempatik ve parasempatik sistemin farklı özellikleri


• Sempatik sistemin sinirsel kısmı dışında adrenal medulladan oluşan endokrin kısmının olması

• Parasempatik sistemin farklı birimler gibi davranırken sempatik sistemin tek birim gibi çalışması

• Sempatik sistemde birinci sıra nöronları~ kısa ikinci sıra nöronların uzun, parasempatik sistemde bi-
rinci sıra nöronların uzun ikinci sıra nöronların kısa olması

• Sempatik sistemin a·natomik olarak homojen (T1 - L2 ), parasempatik sistemin heterojen olarak dağıl­
m as ı (3, 7, 9, 10 kafa çiftl eri, bulbus, mezensefalon, S1 - S4 )

Nörotransmitterler )
Se mpatik ve parase mpatik nöro nl ar ga n g li o nl ar ınd a sin aps ya pt ıkta n so nra postga nglionik iki nci s ıra )
n ö ron l ar ı verirler. Sem patik ve parasempatik prega ngli on ik nöro nl ar ile ganglionlar aras ın da nörot- )
ransmitter asetilkolindir. Se mpatik sistemde postganglion ik nöron l arın ucundan neradrenalln pa ra-
se mpatik siste mde ise asetilkelin sa lı n ı r. )

)
Adrenal medull aya gel en prega ngliyonik ve ekrln t er bezlerin e gide n post ga ngli onik se mpat ik sinir
)
ucund an ç ık a n madde asetilkolindir. Çizgili k as l a rı in erveede n somatik sinir ucu ndan da asetilkelin
)
sa l g ıl a nı r.

Asetilkelinin N.ö retransmitter Olduğu Verler


• Sempatik ve parasempatik bi ri nci s ıra nöro.n lar
• Adrenal medullada pregangliyonik sempatik sinir lifleri
• Parasempatik postgangliyonik sinir lifleri
• Ekrin ter bezlerini innerve eden sempatik nöronlar
• iskelet kaslarının damarlarını inerveeden sempatik nöronların bir kısmı
• Nöromusküler kavşak

www.tusem.com.tr 1':::\
------------------------------··"{ ·~ ~
Otonom Sinir Sistemi
) --------------------------~·
(TUSEMj Farmakoloji

Şekil 2.1: Otonom Sinir Sistemi Anatomisi

Otonom Sinir Sistemi Somatik


sinir sistemi

ss s sss

Sempatik ,.._ - - - - - Preganglionik - - - - - -..- parasempatik

-----< Ach®
Adrenal Bez +---w Ach

Ach

l
Adrenalin
NM

~i skel et kası

) Ko-transmitterler
) Noradrenalin ve asetilkolinle birliktesalınıp onların sinaps veya kavşak düzeyindeki etkilerini düzen-
)l eyen ve sinir uçlarında daha bü.yük granüller içinde depolanan maddelerdir. Bu maddeler g~rçekte
)impuls aş1nm1ndan sorumlu değildir, birlikte salgılandığı nörotransmitterin etkinliğini düzerilerler.
Peptit yapılı olanların etkileri amin yapılı olanlara gö re geç başlar ve daha uzun sürer. Nöropeptit ya-
) pılı olanların etkileri re-uptake ile sonlanmaz . Asetilkolinle birlikte salgılanan VIP ile noradrenalinle
birlikte salgılanan nöropeptit V ko-transmitterlere örnek verilebilir.
)

)Otonom Sinir Sistemindeki Reseptörler


)Sempatik ve parasempatik sistemin etkilerine aracılık eden reseptörler asetilkolinin nikotinik re-
)septörleri daş1nda G proteini ile kenetlidir. Nikotinik reseptörler sodyum iyon kanalıdır. Reseptör
) mRNA'Iarının dokulardaki dağılımı northern blot tekniği ile gösterilebilir.

)Otoreseptör
)Presinapt ik uçta yerleşen reseptörler kendi salgısını azaltıyorsa otoreseptör olarak adlandırılır. Pre-
)sinaptik sempatik uçta a 2 ve presinaptik parasempatik uçta M 2 reseptörlerin uyarılması; sırasıyla
noradrenalin ve asetilkolin salgısını baskılar.
)

)ieteroreseptör
)presi naptik uçta yerleşen reseptörler başka maddenin salgısını azaltıyorsa heteroreseptör olarak
)a dlandırılır. Presinaptik sempatik uçta M 2 ve presinaptik parasempatik uçta a 2 reseptörlerin uyarıl ­

ması ; sırasıyla noradrenalin ve asetilkelin salgısını baskılar.

. }
www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMj Otonom Sini'r Sistemi

Kolinerjik Sistem

Asetilkelinin Biyosentezi, Depolanması ve Salgılanmas1


Kolinerjik sinir ucunda kolinin kolin asetiltransferaz enzimi tarafından asetillenmesi ile asetilkelin
oluşur. Asetilkelin sentezinde hız kısıtlayan basamak kolinin nörona alınmasıdır. Hemikolinyum adlı
ilaç kolin transport molekülünü alkilleyerek asetilkelin sentezini inhibe eder.

Asetilkelin veziküller içerisinde depolan ır ve bu veziküllerin membranında stoplazmik asetilkelini ve-


zikül içine alan bir pompa vardır. Vesamikol adlı madde steplazmik asetilkelini veziküle alan pompayı
inhibe eder.

Voltaj bağımli sodyum kanallarının açılması sonucu kolinerjik sinir uçları depolarize olur. N tipi kal-
siyum kanalları aktive olur ve hücre içine giren kalsiyuma bağlı vezikülde depolanan asetilkelin par-
siyel ekzositozla sinaptik aralığa salınır. Voltaj bağımlı sodyum kanalları tetradotoksin ve sa ksitoksin
N tipi kalsiyum kanalları omega koneteksin tarafından inhibe edilir. Motor sinir uçları ve adrenal
m.edullada ise P tipi kalsiyum kanalları salgılanmaya katkı yapar ve omega agatoksin adlı madde de
bu kanalları bloke eder.

Vezikül membranında asetilkelin salgılanmasını düzenleyen sinaptobrevin ve sinaptotagmin adlı kal-


siyum reseptörleri bulunur. Botulinum toksini sinaptobrevinleri parçalayarak veziküllerden asetil-
kolin salgılanmasını irreversible bloke eder. Botulinum toksini; tortikolis, fasiyal ve oromandibüler ı
spazm, şaşıllk, strabismus, anal fissür ve idrar in kentinansı gibi durumların tedavisinde lokal olarak
kullanılır.

a-latrotoksin adlı madde siteplazma membranında bulunan proteinlere bağlanarak sempatik ve pa-
rasempatik uçtan masif bir nörotransmiter boşalmasına yol aça~.

Tablo 2.1: Asetilkelinin Sentezini ve Salgılanmasını Etkileyen Maddeler

Mekanizma ilaç
Kolinin nöron içine girişinin inhibe edilmesi Hemi~olinytJm

Asetilkelinin veziküle alımının inhibe edilmesi Vezamikol

Vezikülden asetilkelin salgılanmasının inhibe edilmesi Botulinum toksini

Voltaj bağımlı sodyum kanallarının bloke edilerek ase-


Tetradotoksin 1 Saksitoksin
tilkolin salgılanmasının baskılanması

Nöronlardaki N tipi kalsiyum kanallarının bloke edile-


Omega konataksin
rek asetilkelin salgılanmasının baskılanması

Veziküllerden asetilkelin salgılanmasının artırılması Alfa-latrotoksin

www.tusem.com.tr
Otonom Sinir Sistemi
) ----------------------~----F~
(TUSEMj Farmakoloji

) Asetilkelinin Metabolizmasi
) Asetilkelinin eliminasyonu sinaptik aralık ve postsinaptik membranda bulunan asetilkolinesteraz
) enzimi tarafından kolin ve asetik asite dönüştürülmesiyle olur. Psödokolinesteraz adlı diğer enzim
) sinaptik aralik d1ş1ndaki yerlerde asetilkelinin yıkımı na katkı yapar.

Kolinerjik Reseptörler
)

) Nikotinik Reseptörler ·
Pentamerik yapıda olup her alt birim dört tane transmembranal parça içerir ve sodyum iyon kanalı

) gibi çalışarak nöronu depolarize eder. Nöronlardave adrenal medüllada bulunan (NN), çizgili kaslarda
) bulunan (NM) ve santral sinir sisteminde bulunan (N 555 ) olarak adlandırılır. Bu reseptörler asetilkelin
· ) ve nikotin tarafından uyarılır.

Tablo 2.2: Nikotinik Reseptörler ve Antagonistleri '

Lokalizasyon Nikotinik Reseptörleri Bloke Eden Maddeler


Sempatik gangliyon Trimetafan .kamsi .l at
:·.•

Parasempatik gangliyon Mekamilamiri ..


··

) Adrenal medülla Heksametanyum


) iskelet kası Panküronyum 1 Atraküryum
Santral sinir sistem.i Alfa-bu ngarotoksin
Medülla spinalisin reinshew hücreleri

) Muskarinik Reseptörler
J G proteini ile kenetli reseptörlerdir; M 1~ M 2, M 3 , M 4 ve M 5 olmak üzere beş alt tipi tanımlanmıştır. Mı,

) M 3 ve M 5 ; fosfolipaz C aktivasyonu yaparak inozitol trifosfat ve diaçilgliserol oluşumunu artırırken 1

) M 2 ve M 4 ; adenil at siklaz enzimini inhibe ederek cAMP miktarını azaltırlar.

) Mı reseptörü öğrenme ve bellek fonksiyonu üzerinde uyarıcı etki, M 2 reseptörü negatif kronotropik
ve negatif inotropik etki yapar. M 3 reseptörü damar endotelinden nitrik oksit salg1lanmas1na neden
)
olur. Atropin ve skopolamin tüm muskarinik reseptörleri bloke eder.
)

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
(TUSEMj Otonom Sinir Sistemi

Tablo 2.3: Muskarinik Reseptörler


- -

IP3 ve DAG artışı Pirenzepin 1 Telenzepin


-
·- -.
Hücre i:çinde- cA:MP aıa:tmast ram-in 1 Gallamtm
Tripi-tG
IP3 ve DAG artışı Darifenasin 1 Salifenasin
M4 Mü:.cre içinde cAMP azahtıÇisı

IP3 ve DAG artışı

Adrenerjik Sistem

Noradrenalinin Biyosentezi
Noradrenalin adrenerjik akson uçlarında tirazinden başlayarak sentez edilir. Ad renal medullada sen-
tezlenen noradrenalin feniletanolamin N- metiltransferaz (FNMT} enzimi ile adrenaline dönüşür. Bu
enzimin kofaktörü S-adenozilmetionin aktivatörü ise glukokortikoidlerdir.

Noradrenalin sentezinde hız kısıtlayan enzim stoplazmada bulunan tirezin hidroksilaz, tirazinin
DOPA'ya dönüşümünü sağlar. Bu enzimin kofaktörü tetrahidrobiopterin inhibitörleri ise a-metitirozin
ve alüminyumdur.

DOPA stoplazmik bir enzim olan dopa dekarboksilaz (L-aromatik aminoasit dekarboksilaz) ile do-
pamine dönüştürülür. Bu enzimin kofaktörü piridoksin inhibitörleri ise karbidopa, benserazid ve
metildopad1r.

Stoplazmada oluşan dopamin in bir kısmı noradrenalin veziküllerine alınır ve vezikül içinde dopamin
p hidroksilaz ile noradrenaline dönüştürülür. Bu enzimin kofaktörü vitamin C inhibitörü ise disül-
firamdlr. Noradrenalin ve doparnini vezikül içine alan veziküler amin pompası rezerpin tarafından

irreversibl inhibe edilir. Tetrabenazin adlı ilaç doparninin veziküle alınmasını daha spesifik baskılar.
Tirozin tirozin hidroksil.azla tepkimeye girmeden direkt olarak L-aromatik aminoasit dekarboksilaz
ile reaksiyona girerse; oluşan ürün tiramindir. Tiramin daha sonra dopamin ~ hidroksilaz ile yalanci
t ransmitte r olan oktapamine dönüştürülür.

www.tusem.com.tr
Otonom Sinir Sistemi
LTUSEMj Farmakoloji

Tablo 2.4: Katekolamin Sentezinde Rol Alan Enzimler

Enzim lnhlb1törü
Tirezin hidroksilaz Tetrahidrobiopterin a-metitirozin1 Alüminyum
Dopa dekatboksilaz P:i ridoksin Karbidopa 1 Bens·erazid 1
Metildopa
h--·f3 hidroksilaz C vitamini Disülfiram
FeniletanoJami:n N- metiltransferaz S-adenoziJmetionin G1uko ko rtiko id 1

Noradrenalinin Depolanması ve Salg1lanması

Noradrenalin mobil havuz, yedek havuz ve steplazmik havuzda depolan ır. Yedek havuzda ATP ve kro-
mogranin A adlı madde ile birlikte bulunur.
)

)
Voltaj bağımli sodyum kanallannin açılması sonucu kolinerjik sinir uçları depolarize olur. N tipi kalsi-
) yum kanalları aktive olur ve hücre içine giren kalsiyuma bağlı vezikülde depolanan noradrenalin ATP,
) kromogranin A ve dopamin f3 hidroksilaz enzimi sinaptik aralığa salınır. Guanetidin, guanadrel ve
) bretilyum gibi ilaçlar nöronlardan noradrenalin salgılanmasını inhibe eder.
)
) Sinaptik aralıkta sempatik etkinliği kromogranin A ve dopamin J3 hidroksilaz düzeyi, adrenal medul-
) lada kortizol düzeyi gösterir.

Tablo 2.5: Noradrenalin Sentezini ve Salgılanmasını Etkileyen ilaçlar

Mekanizma ilaç -.

Tirozin hidroksilazın inhibe edilmesi M etitirezin


Noradrenalinin veziküle alınmasının inhibe Rezerpin 1 Tetrabenazin
edilmesi
Vezikülden noradrenalin salgılanmasının Guanetidin 1 Guanadrel
inhibe edilmesi
Vezikülden noradrenalin salgısının artırılması Alfa-latrotoksin 1 Arnfetamin 1 Tiramin 1 Efedrin

) Noradrenalin Salg1lanmasının Düzenlenmesi


ve presinaptik sempatik uçta ki a 2 reseptörlerin uyanlması noradrenalin salgı­
) Vazarnotor merkezde _
) lanmasını azaltır. Bu reseptörleri uyaran; klonidin, metildopa, guanfasin ve guanabenz gibi ilaçlar
) hipertansiyon tedavisinde kullanılırlar.

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMj Otonom Sinir Sistemi

Noradrenalinin Metabolizmasi
Eliminasyanda en önemli mekanizma sinaptik aralığa salınan noradrenalinin salgılandığa nörona re- ·
uptake ile geri alınmasıdır. Re-uptake 1 olarak adlandırılan bu olay; kokain ve trisiklik antidepresan (
ilaçlar tarafından inhibe edilir. Tiramin, arnfetamin ve efedrin gibi ilaçlar vezikülden s algılanmayı
artırarak sempatomimetik etkinlik gösterirler.
Noradrenalinin küçük bir kısmı da sinaptik aralıktan çevre dokulara difüzyonla alınır, bu olaya ekstra-
nöronal re-uptake veya re-uptake 2 adı verilir. Ekstanöron al re-uptake fenoksibenzamin ve gluko-
kortikoidler tarafından inhibe edilir.

>Tablo 'ı ." 6: Nora~renalin Re-uptake'ni inhibe Eden ilaçlar 1·

Re-uptake - ı i·nhibitö-r le:rl


Ko ka in G1u ko ko rti ko id ler
1dsJkiJk a:ntide pres an Haçtar
Tiramin Metilksantinler
Fenoksibe~nza-m i.n

Fenoksibenzamin

Katekolaminler başl1ca monoaminooksidaz (MAO) ve kat'e kol-0-metiltransferaz (KOMT) tarafından


yıkılır. MAO temel olarak adrenerjik sinir ucundaki yıkımdan KOMT ise etektör hücre, ekstraselüler
sıvı ve dışarıdan verilen katekolaminlerin yıkımından sorumludur.

MAO: ince barsak, karaciğer ve postsinaptik sempatik nöron mitokondrisinde bulunur, MAOA ve
MA0 8 olmak üzere iki alt tipi vardır. MAOA; noradrenalin, adrenalin dopamin ve serotonin, MA0 8 ;
dopamin ve tiramin yıkımından sorumludur. Dopaminerjik sinir ucundan salinan dopamin MAO enzi-
mi tarafından dihidroksifenilasetik aside dönüştürülür ve bu metabolitin büyük k1sm1 KOMT tarafan-
dan homovalinik aside metabolize edilir.

KOMT: Noradrenalini normetanefrine dönüştürür. Kandaki noradrenalin ve adrenalinin eliminasyonu


esas olarak bu enzim tarafından yapılır. Presinaptik noradrenerjik nöronlarda KOMT enzimi bulunmaz.

Tablo 2.7: MAO ve KOMT inhibitörü ilaçlar

M AOA i·nhibit ö.rü M A0 8 inhibit örü MAOA+ MA0·8 inhibitörü KOMT inhibit örü
Moklobemid Selegilin Tranilsipromin Entakapon
ResagiHn Fenel zin Tolkapon
Pargilin Piragalol
izokarboksazid
lpraniazid

0
www.tusem.com.tr
Otonom Sinir Sistemi
fTUSEMj Farmakoloji

Parasempatomimetik ilaçlar

Parasempatik sistemin oluşturduğu etkiye benzer etki oluşturan ilaçlardır. Genel olarak üç grupta in-
celenirier. Asetilkelinin kolinesteraz en zimi tarafından hızlı bir şekifde yıkı · ldığı için ilaç değeri yoktur.

) • Muskarinik reseptör agonistleri (betanekol ve pilokarpin gibi)


• Asetilkolinesteraz enzimini inhibe eden ilaçlar (neostigmin ve edrofonyum gib!)
• Gangliyonlardaki nikotinik reseptörleri uyaran ilaçlar (nikotin ve Iabelin gibi)

Asetilkelinin muskarinik ve nikotinik olmak üzere iki grup reseptörü vardır, etkilerinin çoğunu vücut-
) ta daha yaygın bulunan muskarinik reseptörleri aracılığı ile yapar. Damar düz kas1, ventrikül, kara-
ciğer, pankreas, adipoz doku, renin salg1layan hücreler ve radiyal kas gibi yapıların parasempatik
) inervasyonu yoktur.

Tablo 2.8: Parasempatomimetik ilaçlarm Etkileri

Organ 1 Doku Etki


irisin sirküler kast Kasılma (myozis)
irisin siliyer kası Kasılma (akomodasyon spazmı)
Sinoatrial nod Azalma
.

Atrium kontraktilites i Azalma


Bronş düz kast Kasılma

Gastrointestinal düz kaslar Kasılma

Gastrointestinal sfinkterler Gevşeme

Gastrointestinal sekresyon Artma


Mesane duvarı Kasılma

Mesane sfinkteri Gevşe· me

Pe n is Ereksiyon
irisin radiyal kası ---
Kalpte ektopik pacemaker ---
iskelet kası damarları ---
Damar düz kast ---
Ekrin ve apokrin ter be~i ---
Karaciğer ---
Yağ dokusu --- -,

Böbreklerden renin sentezi --- , ~

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
(TUSEMj Otonam Sinir Sistemi

·oamar düz kaslannda muskarinik reseptörler olmas1na rağmen parasempatik uyan yoktur. Para -
sempatik uyarı damar düz kaslarında etki oluşturmazken dışarıdan verilen muskarinik agonistler M 3
reseptörleri üzerinden nitrik oksit sentezini artırarak vazodilatasyon yapar.

Asetilkolin nikotinik reseptörleri uyararak çizgili kas kasılmasına neden olur; bu etki parasempatik
uyan sonucu değil somatik sinir ucundan çı~an asetilkaline bağlıdır.

Ekrin ve apokrin ter bezleri sempatik uyarı alır. Sempatik uyarı sonucu ekrin ter bezlerine giden
sempatik sinir ucundan asetilkali n çıkar ve muskarinik reseptörleri uyararak sekresyon artışı yapar.

Atrop in ve skopolamin antimuskarinik ilaçlardır ama antinikotinik özellikleri yoktur. Asetilkolinin;


çizgili kas kasılması, adrenal medulla ve otonomik gangliyonların stimüle edilmesi gibi nikotinik re-
septörlerin uyarılmasına bağlı etkilerini önleyemezler.

Muskarinik ilaçlann Etkileri


• Dışarıdan verilen muskarinik reseptör agonisti ilaçlar M 3 reseptörleri üzerinden damar endotelinden
nitrik oksit sentezini artırarak vazodilatasyon oluştururlar. Endoteli çıkarılan damar düz kaslarını di-
rekt etkileri ile kasarlar.
• M 2 reseptörlerinin agonist ilaç veya asetilkolin tarafından uyarılması sonucu hücre içi cAMP derişimi
azalır. Buna bağlı; kalbin atı m say1s1 ve atı m gücü azahr, atrioventriküler iletim yavaşlar ve atrial fib-
rilasyona yatkınlık artar.
• Mide barsak hareketlerini, ter, tükürük, mide asit salgısı ve bronşiyal salgıları artlrırlar.
• · irisin sirküler kas1n1 kasarak miyozis yaparlar ve miyozis · bağlı görme bulanıklığı ortaya çıkar. iridokor-
neal açı genişleyerek aköz h u mor drenaj ı artar, bu yüzden glokom tedavisinde kullanılırlar. Siliyer kası
kasarak yakın görme odaklanması na (akomodasyon spazm1) neden olurlar (miyop yap1c1 etki).
• Mesanenin detrüsör kasını kasıp sfinkteri gevşeterek idrar yapmayi kolaylaştınrlar. Atonik mesane
tedavisinde yararlıdırlar.

• M 3 reseptörleri aracılığı ile bronş düz kaslann1 kasarlar.

Kolinerjik ilaçlar

Setanekol
Kolinesteraz enzimi tarafından yı kılmayan yaln1zca mSskarinik reseptörleri uyaran bir ilaçtır, nikoti-
nik etkinliği yoktur. EtkiLeri atropin tarafından tamamen önlenir. Mide barsak kanalında ve mesane
düz kasında bulunan muskarinik reseptörleri uyararak motiliteyi ve salgıları artırır. Taş veya tümör
gibi organik nedenlere bağlı olmayan paralitik ileus ve atonik mesane tedavisinde kullanılır.

www.tusem.com.tr
Otonom Sinir Sistemi
tTUSEMj \ \A Farmakoloji

Karbakol lf
Kolinesteraz enzimi tarafından yıkılmayan muskarinik ve nikotinik reseptörleri uyaran bir ilaçtır. Ni-
kotinik etkinliği muskarinik etkinliğinden daha fazladır. Etkileri atropin tarafından tamamen önlen-
mez. Nikotinik reseptörleri uyararak ad renal medülladan adrenalin salgılanmasına neden olduğu için
sistemik olarak verilmez. Glokom tedavisinde lokal olarak kullanılır.

Metakoli n
Muskarinik reseptörleri nikotinik reseptörlere göre daha fazla uyaran bir ilaçtır. Kardiyevasküler
sistem üzeri nde selektif olabilecek etkinlik göstererek kalbi deprese eder. Bronş hiperreaktivitesini
t est etmek amacıyla kullanılır.

Tablo 2.9: Kolin Esterlerinin Farmakolojik Özellikleri

KoUn Esteri Kol:inesteraza Duyar:lthk Muskatinik Etki Ni'kotinik ~Etki


Setanekol Dirençli ++ Yok
Karbakol Dirençli ++ +++
Metakoli n Hafif duyarlı ++++ Yok

r ~f,~ı
~ Ac.'vı ın g_ ( , t) 0
/ , Wı~ ı <rf
Pilokarpin -
Muskarinik reseptörler dışında adrenal medülla ve gangliyonlar üzerinde de stimülan etkinlik göste-
rir. Ter ve t ükürük bezleri üzerinde belirgin etkiyle salgıları artırır. Göze uygulandığında miyozis ve
akarnadasyon spazmına neden olur, görme bulanıklığı yapar ve uzak görmeyi bozar. Dar ve açıkaçılı

glokom tedavisinde kullanılır. Otoimmün hastalıklara ve radyoterapiye bağlı ağı z kuruluğu tedavi-
sinde de yararlıdır.

) Muskarin
Amanita muscarina adlı mantarlardan elde edilen ve santral sinir sistemine geçemeyen kuvaterner
amin yapısında bir maddedir. Muskarinik reseptörleri uyararak etkiler oluşturur. Zehirlenme·tedavi-
) .
sinde atropin kullanılır.
)

) Arekolin
) Muskarinik ve nikotinik reseptörleri uyaran bir maddedir, santral sinir sisteminde eksitasyon ve öfori
) yapar. M 1 reseptörlerini aktive ederek öğrenme ve bellek fonksiyonlarını güçlendirir.
)

J Oksotremorin
) Korpus striatumdaki muskarinik reseptörleri uyararak kolinerjik aktiviteyi artırır. Parkinson hastalığına ben-
zer bulgular ortaya çıkardığı için deney hayvanlarında Parkinson oluşturmak için kullanılır.
)

www.tusem.com.tr
·f armakoloji
(TUSEMj Otonom Sinir Sistemi

Amanitin
Amanita phalloides grubu mantar zehiridir. RNA polimeraz enzimini inhibe ederek mRNA sentezini
baskılar ve karaciğer yetmezliğine neden olur. Tedavide penisillin ve tioktik asit yararlı olabilir.

Antikolinesteraz ilaçlar
Asetilkolinesteraz enzimini inhibe ederek asetilkolin miktarını artırırlar ve artan asetilkolin muska-
ri nik ve nikotinik reseptörleri uyarır. Sempatik ve parasempatik gangliyonları ve çizgili kasları da
stimüle ederler. indirekt yolla nikotinik reseptörleri de uyardiklan için betanekol gibi muskarinik
ilaçlardan farkli olarak nöromusküler kavşakta da etki yaparlar. Myastenia gravis tedavisinde ve
nöromusküler blokör ilaçların etkisini geri döndürürken iskelet kaslarındaki nikotinik reseptörleri
uyarmak için kullanılırlar.

Plazmada ve karaciğerde bulunan psödokolinesteraz enzimini inhibe ederek; süksinilkolin, mivakür-


yum, remifentanil ve prokain gibi ilaçların etkinliğini ve etki sürelerini artırırlar.

Santral Sinir Sistemine Geçemeyen Reversibi Antikolinesteraz ilaçlar

Ed rotonyum
En k1sa etkili antikolinesteraz ilaçtır ve myastenia gravis krizi ile kolinerjik krizi ay1rmak için kullanılır.

Supraventriküler taşikardi tedavisinde de yararlıdır.

Distigmin
En uzun etki süreli reversibi antikolinesteraz ilaçtır. Myastenia gravis tedavisinde nikotinik reseptör-
leri uyarmak amac1yla kullanılır.

Neostigmin
Myastenia gravis, paralitik ileus ve atonik mesane tedavisinde kullanılan antikolinesteraz ilaçtır. Ni-
kotinik reseptörleri direkt olarak da aktive eder.

Am benonyum
Myastenia gravis tedavisinde nikotinik reseptörleri uyarmak amacıyla kullanılan uzun etkili antikoli-
nesteraz ilaçtır.

Pridostigmin
Myastenia gravis ve glokom tedavisinde kullanılır.

Demekaryum
Glokom tedavisinde aköz humor drenajını artırmak için kullanılan antikolinesteraz ilaçtır.

www.tusem.com.tr
Otonom Sinir Sistemi
[TUSEIVtj Farmakoloji

) Santral Sinir Sistemine Geçebilen Reversibi Antikolinesteraz ilaçlar


6 A f lı

Takrin / Rivastigmin / Donapezil,/ Galantamin 1 Eptastigmin


Santral sinir sisteminde öğrenme ve bellekle ilgili en önemli nörotransmitter asetilkolindir. Alzhei-
mer hastalığında beyinde asetilkolin miktarı azalmıştır. Bu ilaçlar santral sinir sisteminde asetilkoli-
nesteraz enzimini inhibe ederek asetilkolin miktarını artırırlar. Galantamin aynı zamanda nikotinik
reseptör modülatörü bir ilaçtır. Alzheimer tedavisinde NMDA reseptörlerini bloke eden memantin
adlı ilaç da kullanılır.

Tablo 2.10: Alzheimer Tedavsinide Kullanılan ilaçlar

Santral Etkili ·AntikoUnesteraz ilaçlar NMDA R·e septör Blokörleri


Takrin Memantin
Donapezil
Galantamin
Rivastigm·in ...

Eptastigmin

sa(\+ra-l
Fizostigmin ~ ~s:>t\ k.sır~ c;otA ~~LsQ.;""- · Ai1..h.eJM.ef \lO-C-t 4ıl~('.
Santral sinir sistemine geçen tersiyer amin yapısında antikolinesteraz bir ilaçtır. Atropin gibi santral
etkili antikolinerjik ilaç zehirlenmelerinde ve antipsikotik ilaçların yüksek dozunun tedavisinde int-
ravenöz olarak kullanılır. Glokom tedavisinde lokal olarak kullanımı mevcuttur.

) irrevesibl Antikolinesteraz ilaçlar ~ Gn u.wn ~ı; :ı ....c,(o..- .


) Asetilkolinesteraz enziminin serin bölgesini fosforilleyerek enzimi irreversibl inhibe ederler. Genel-
) likle savaş gazlan ve organofosfatlard1r. Çoğunlukla sitokrom p450 enzimleri tarafından metabolize
) edilirler. Tıpta yalnızca glokom tedavisinde {ekotiofat} lokal olarak verilirler.
)
) Ekotiofat 1 izoflorofat
) En uzun etkili antikolinesteraz ilaçlardır. Myozis yaparlar ve aköz humorun drenajını artırırlar, glo-
kom tedavisinde lokal olarak kullanılırlar.

) Tabun 1 Somon 1 Sari n


J Sinir gazı olarak kullanılırlar.
)

) Malation 1 Paration
) insektisit olarak kullanılan lipofilik maddelerdir, deriden çok hızlı absarbe edilerek kuduza benzer
) bulgular ortaya çıkarırlar.

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEM] Otonam Sinir Sistemi

Organofosfat Zehirlenmesi
Temas ettikleri cilt bölgesinden, gastrointestinal kanaldan ve solunum yolundan vücuda kolayca gi -
rerler. Muskarinik reseptörlerin uyarılmasına bağlı; salg1larda artma, bradikardi, bronkokonstrik-
siyon, artmış barsak hareketleri, miyozis ve görme bulanıklığı nikotinik reseptörlerin uyarılmasına
bağlı; çizgili kaslarda fasikülasyon ve paralizi yaparlar. Ölüm nedeni solunum felcidir.

Organofosfat Zehirlenmesinin Tedavisi


Hastanin k1yafetlerinin ç1kanlmas1: Li potilik özellikte olduklan için çoğunlukla deriyle temastan bulaşırlar.

Solunum yolunun aç1k tutulmasi: Ölüm nedeni solunum felci olduğu için mekanik solunum gerekir.

S:-Pralidoksim 1 Obidoksim verilmesi: Organofosfatların asetilkolinesteraz enzimini inhibe etmeleri


~.so9" ilk saatlerde geri döndürülebilir. Pralidoksim ve obidoksim organofosfat ile enzim arasındaki bağı
kırarak enzimi reaktive ederler. Santral sinir sistemine geçemezler.

Atropin verilmesi: Muskarinik reseptörlerin uyarılmasına bağlı bulguları azaltmak için kullanılır.

Tablo 2.11: Parasempatomimetik ilaçların Klinik Kullanımı

Hastalik veya Durum Parasempatomimetik ilaç


Paralitik ileus Betanekol
Atonik mesane Setanekol
Myastenia gravis tanısı Edrofonyum
Myastenia gravis tedavisi Neostigmin 1 Distigmin
Glokom Pilokarpin ; -oemekaryum / Ekotiofat
Alzheimer hastalığı Takrin 1 Donapezil 1 Rivastigmin 1 Galantamin
Antikolinerjik ilaç zehirlenmesi Fizostigmin
Ağız kuruluğu Pilokarpin
Kompetetif nöromusküler ilaç zehirlenmesi Neostigmin 1 Edrofonyum
Bronş hiperreaktivitesini test etmek Metakoli n
Refl ü özefaj it Neostigmin
Deneysel Parkinson oluşturmak Oksotremorin

www.tusem .com.tr
Otonam Sinir Sistemi
(TUSEM} Farmakoloji

Tablo 2.12: Parasempatomimetik ilaçlarm Kontrendikasyonları


- - -

Kontrendi kasyon Gerekçe


Bronşial astım Bronkokonstriksiyon yapmaları

Hipertircidi Atrial fibrilasyona eğilimi artırmaları

Peptik ülser Mide asit salgısını artırmaları


Koroner arter hastalığı Hipotansiyona bağlı koroner kan akımı azaltmaları
Mesane ve barsakta mekanik tıkanıklık Motilite azalma nedeninin obstrü~siyon olması
Parkinson hastalığı Kolinerjik etkinliğin zaten artmış olması

www.tusem.com.tr
Farmakoloji [Tu sEMj~---------O_t_on_o_m_S_in_i_r s_is_te_m_i

Parasempatolitik ilaçlar

Düz kaslar, kalp hücreleri, bronşlar ve salgı bezleri gibi yapılarda bulunan muskarinik reseptörleri
bloke eden ilaçlardır. Atropin ve skopolamin belladon alkaloidleri içerisinde yer alır. Skopolamin,
atropinden farklı olarak terapötik dozda sedasyon yapar ve taşıt tutmalarının en etkili ilacıdır.

Atropinin Etkileri
Kalpte bulunan M 2 reseptörleri bloke ederek taşikardi oluşturur, atrioventriküler iletimi hızlandırır.

Digoksin ve süksinilkoline bağlı bradikardiyi önler. Düşük dozlarda presinaptik M 1 reseptörleri blo-
ke ederek asetilkelin salgısını artırır ve bradikardi yapar.

Ter ve tükürük salgısı başta olmak üzere tüm dış salgıları azaltır. En düşük dozda tükürük salgısını inhibe
ederken mide asit salgısını oldukça yüksek dozda baskılar. Terlemeyle ısı kaybını azalttığı için hipertermi-
ye neden olur. Bebeklerde göz içine damlatılan damlayı takiben bile ateş yükselmesi görülebilir.

Mide barsak hareketlerini baskılar, mide boşalma süresini uzatır ve mide asit salgısını azaltır. Atropi-
nin etkisine en dirençli yapılar mide pariyetel hücreleridir.

i~~ Sirküler kastaki muskarinik reseptörleri bloke ederek midriyazis ve fotofobiye neden olur, pupillerde
i~ yaptığı dilatasyondan dolayı dar açılı glokomda kullanılmaz. Siliyer kastaki muskarinik reseptörleri
/-- bloke ederek akomodasyon felci (siklopleji) oluşturur ve yakın görmeyi bozar. ıylidriyazis yapıcı et-
( kisi yaklaşık 1 gün sikloplejik etkisi 7-10 gün sürer. Gözdeki etkisi en uzun süren antikolinerjik ilaç
t:B
_ .2 atropin en kısa süren tropikamiddir.
Q'9

Mesanede trigon kaslarını gevşetip, sfinkter kaslarını kasarak idrar retansiyonuna neden olur. Pros-
tat hipertrofisinde kontrendike iken stres inkontinansı gibi durumların tedavisinde yararlıdır.

Atropin Zehirlenmesi ve Tedavisi


ilk bulgu ağız kuruluğudur, ağız kuruluğundan sonra; taşikardi, midriyazis, yakın görme bozukluğu
(siklopleji), fotofobi, mide barsak hareketlerinde azalma ve deliryum gibi bulgular görülür. Tedavide
santral etkili antikolinesteraz ilaç fizostigmin intravenöz olarak kullanılır.

www.tusem.com.t r
)
Otonom Sinir Sistemi
[TUSEMj_ Farmakoloji

Tablo 2.13: Atropinin Endikasyonlan ve Kontrendikasyonları

Endikasyon lan Ko:n tr&ndikasyonlara


Preanestezik medikasyon Prostat hipertrofisi
Organofosfat zehirlenm·esi Dar açt11 glokom
idrar inkontinansı Trisiklik antidepresan zehirlenmesi
Santral etkiJi antikolinesteraz zehlrlen.mesi Mesane atoni·si
Digoksine bağlı AV uzaması Paralitik ileus
Süks-inilkoline bağ-h . bradikardi Hipertermi
Göz d ibi muayenelerinde midriyazis oluşturmak

Skopolamin
)
Muskarinik reseptörlerin tümünü bloke eden antinikotinik etkinliği olmayan bir ilaçtır. Terapötik doz-
larda sedasyon yapar ve taş1t tutmalaranin en etkili ilacıdır. Halüsinasyon yaptığı için kötüye kullanım
) potansiyeli vardır.
)

) Homatropin 1 Siklopentolat 1 Tropikamid


) Yalnızca oftalmik solüsyon olarak kullanılan sentetik belladon alkalaidi ilaçlardır. Sirküler kastaki
muskarinik reseptörleri bloke ederek midriyazis, siliyer kastaki muskarinik reseptörleri bloke ederek
) akomodasyon felci (siklopleji) oluştururlar. Tropikamid midriyatik ve sikloplejik etkisi en kısa süren
antimuskarinik ilaçtır.

Tablo 2.14: Antimuskarinik ilaçların Gözdeki Etki Süreleri

Antimuskarinik ilaç Gözdeki Etki Süresi (gün)


Atropin 7-10
;_.

Skopolamin 3-7
Homatropin 1-3
Siklopentolat ı

Tropikamid 0.25

)0ksifensiklimin 1 Disiklomin 1 Aditenin


)Mide barsak kanalındaki muskarinik reseptörleri bloke ederek antispazmodik etki yaparlar.
)
)Oksibutinin 1 Flavoksat
Muskarinik reseptörleri bloke ederek üriner sistem spazmlarını önlemek için kullanılırlar.
)

www.tusem.com.tr
_Fa_r_m_a_ko_ıo_j_i------------ılfT[TU S E Mj .=J... . ______ o_t_o_no_m_s_in_ir_s_is_te_m_i

Pirenzepin 1 Telenzepin
M 1 reseptörlerini bloke ederek mide asit salgısını azaltırlar ve mide barsak hareketlerini yavaşlatarak

birçok ilacın absorbsiyon hızını düşürürler.

Tripitramin 1 Gallamin
Kalpteki M 2 reseptörleri bloke ederek taşikardi yaparlar ve atrioventriküler iletimi hızlandırırlar.

Darifenasin 1 Salifenasin
M 3 reseptörleri selektif olarak bloke eden ilaçlardır. Mesanede trigon kaslarını gevşetip sfinkter kas-
larını kasarak idrar retansiyonuna neden olurlar ve stres inkontinansının tedavisinde kullanılırlar.

lpratropium 1 Oksitropium 1 Tiyotropium


Kuvaterner amin yapısında santra l sinir sistemine geçmeyen antikolinerjik ilaçlardır. Bronşlarda bu-
lunan M 3 reseptörlerini bloke ederek bronkodilatason yaparlar. Mukosiliyer aktiviteyi bozmazlar.
Astım ve KOAH krizlerinde inhalasyonla kullanılırlar. Lipofilik özellikte olmadıkları için, inhalasyonla
verildiklerinde sistemik yan tes ir oluşturma olasılıkları oldukça düşüktür. Tiyotropium diğerlerinden

daha uzun etkilidir.

Glikopirolat
Salgıları atropinden daha fazla baskılaması ve santral sinir sistemine geçmemesi preanestezik medi-
kasyanda atropinden daha uygun bir ilaç olmasını sağlar.

Propantelin
Antikolinerjik ve antinikotinik etkinliği olan ve santral sinir sistemine geçem eyen bir ilaçtır. Nikotinlk
reseptörleri muskarinik reseptörlerden daha zayıf bloke eder.

Hyosin-N-butilbromür
Kuvaterner amin yapısında santral sinir sistemine geçemeyen antimuskarinik bir ilaçtır. Mide barsak
kanalının spazmlarını azaltmak için kullanılır.

Metskoplamin
Skopolaminin santral sinir sistemine geçmeyen türevidir.

~
Benztropin 1 Bi periden 1 Triheksifenidil 1 Difenhidramin
Santral etkili antikolinerjik ilaçlardır. Parkinson hastalığında artan kolinerjik etkinliği azaltarak, tre-
mor ve hipersalivasyon tedavisinde kullanılırlar.

_w_w_w_.t_u_se_m_._co_m_._tr----------------~~ ~
Otonom Sinir Sistemi
) ----------------------------~ [TUSEM'j Farmakoloji

Tablo 2.15: Antimuskarinik ilaçların Klinik Kullanımi

Hastalik veya Durum Antimuskarinik ilaç


Organofosfat ~ehirlenmesi Atropin

Preanestezik medikasyon Atropin 1 Grikopirolat


Antikolinesteraz zehirlenmesi Atropin

Bronşial astım lpratropium 1 Oksitropium

Antispazmotik etki Hyosin-N-butilbromür

Stres i.nkontinansı . Atropin


Taşıt tutması Skopolamin

Parkinson hastalığı Benztropin 1 Biperiden


Peptik ülser Pirenzepin 1 Telenzepin
Midriyazis oluşturmak Atropin 1 Tropikamid
Digoksin zehirlenmesi Atropin

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
(TUSEMJ Otonom, Sinir Sistemi

Sempatomimetik ilaçlar

Etektör organların membranında bulunana ve ~ reseptörleri uyararak etki oluşturan ilaçlardır. Ad re-
na lin, noradrenalin, izoproterenol, salbutamol, terbutalin ve dopamin gibi ilaçlar reseptörleri direkt
uyararak etki yaparken kokain ve arnfetamin gibi ilaçlar noradrenalin miktarını artırarak indirekt
yolla sempatik etkinlik gösterirler. Efedrin hem reseptörleri direkt olarak uyarır hem de adrenerjik
veziküllerden noradrenalin salgılanmasını artırır (mikst etkili).

Rezerpin ve guanetidin gibi noradrenalin salgısını inhibe eden ilaçlar; direkt etkili ilaçların etkinliğini

değiştirmezken indirekt etkili ilaçların etkinliğini azaltırlar.

Tablo 2.16: indirekt Etkili ilaçların Etki Mekanizmaları

Mekanizma -ilaç
Re-uptake'in inhibe edilmesi Kokain 1 Trisiklik antidepresanlar
Vezikül-lerden noradrenalin saJgısının artı- rılması Arnfetamin 1 Tiramin 1 Efedrin
MAO enzimlerinin inhibe edilmesi Moklobemid 1 Tranilsipromin
Presin.aptik a 2 reseptörlerin bloke edilmesi Yohimbin

Katekolaminlerin Reseptörleri
Katekolaminlerin etkilerine aracılık eden reseptörler hücre membranında bulunur ve G proteini ile ı

kenetlidir. a 1 reseptörler fostalipaz C aktivasyonu, a 2 reseptörler adenilat siklaz inhibisyonu, 13 re- J

septörler adenilat siklaz stimülasyonu yaparlar.

www.tusem.com.tr
)
Otonom Sinir Sistemi
) ------------------------~-'
(TUSEMj Farmakoloji

Tablo 2.17: Sempatik Sinir Sisteminin Etkileri


- - -

s
J Organ 1 Doku Reseptör Etki
~
irisin radiyal kası al Kasılma (midriyazis)

1 t
Siliyer kas ~ Gevşeme

Sinoatrial nod ~ı ve ~2 Hızlanma


j Ektopik pacemaker ~1 ve ~2 Hızlanma
G-
Kalbin kasılma gücü ~1 ve ~2 Artma
~ iskelet kası damarları ~2 Gevşeme
tc
(P Bronş düz kası ~2 Gevşeme
ç "&.
c E
Gastrointestinal düz kaslar a 2 ve ~ 2 Gevşeme

~~ Gastrointestinal sfinkterler al Kasılma

ti
1
~-
Mesane düz kası ~2 Gevşeme

Mesane sfinkteri Kasılma


~ al

-6 ~r Uterus düz kası ~2 Gevşeme


(')... o
(7J Penis ve seminal vezikül aı Kasılma

~
Pilomotor düz kas al Kasılma

Ekrin ter bezi

Apokrin ter bezi


-
Muskarinik

a
Salgı artışı

Salgı artışı

Böbrek ~ı Renin sentezinde artma


Karaciğer ~ 2 ve a Glikoneogenez ve glikojenolizis
Yağ dokusu ~1 ve ~3 Lipoliz artışı
Pankreas a2 insülin salgısında azalma
Pankreas ~2 insülin salgısında artma
Sempatik sinir ucu a2 Noradrenalin salgısında azalma
Trombosit a2 Agregasyon artışı

~A -= 't-V'\\~1('\_

1fLD prt:> +v-e..r,o ~

tzG-.~p Y\ırL G. c~~


k{ı..ı d..e.- o\rne-"l,... ~
\Jo...~u s ~La:_$\~'.
Farmakoloji
[TUSEMj Otonom Sinir Sistemi

Katekolaminlerin Etkileri

Damarlar
Etkilerine en duyarlı olan damar segmenti arteriyollerdir. Adrenalin cilt damarlarında kasılma, koro-
ner ve çizgi li kas damarlarında gevşeme yapar. Noradrenalin koroner damarlar hariç bütün damarları
kasar. izoproterenol bütün damarları ~ 2 reseptörler üzerinden gevşetir. Adrenalin ve noradrenalin
böbrek kan akımını azaltır.

Kalp
Miyokart ve kalp iletim sistemindeki ~ı reseptörleri uyararak kalp hücrelerini stimüle ederler. Bu
etkinin gücüne göre izoproterenol > adrenalin > noradrenalin s1ralamas1 vard1r. Noradrenalin kan
basıncı nı yükseltir, beta reseptörleri uyarma özelliği zayıf olduğu için baroreseptörleri uyarır ve ref-
leks bradikardi yapar. Vagal ton us artışına bağlı yaptığı bradikardiyi atropin önler.

Kan Bas1nc1
Npradrenalin ve adrenalin ortalama kan basıncını artırırken noradrenalin azaltır.

Tablo 2.18: Katekolaminlerin Kan Basmcı ve Kalp Hızı Üzerindeki Etkileri

Parametre Adrenalin Noradrenalin izoproterenol


Sistolik kan basıncı Artar Artar Artar
Diyastolik kan basıncı Azalır Artar Azalır

Ortalama kan basıncı Artar Artar Azalır

Nabız basıncı Artar Değişmez Artar


Kalp hızı Artar Azalir Artar

Damar D1ş1 Düz Kaslar


Adrenalin ve izoproterenol ~ 2 reseptörleri uyararak; bronşlarda, damar ve uterus düz kasında ve
mesane detrüsör kasında gevşeme yapar.

Göz
a 1 reseptörler üzerinden radiyal kası kasarak yakın görmeyi bozmadan (siklopleji yapmadan) midri-
yazis yaparlar. irisin sfinkt er kasının sempatik uyarısı yoktur. a 2 reseptörleri uyararak cAMP azalma-
sına bağlı aköz h u mor oluşumunu azaltırlar, ~ reseptörleri uyararak aköz humor oluşumunu artırırlar.
Glokomda kullanılan ilaçlar a agonist veya J3 blokör olmalıdır.

Metabolik Etkiler
Adrenalin net etki olarak insülin salgısını azaltır ve hipergiisem i yapar. ~ı ve ~ 3 reseptörler aracılığ ı
ile lipolizi stimüle eder ve yüksek dozda metabolik asidoza neden olur. Plazma potasyum derişimini
azalt1r, GnRH ve ACTH düzeyini artırır.

www.tusem.com.tr
Otonam Sini ~r Sistemi
LTUSEMj Farmakoloji

Tablo 2.19: Açık Açı lı Glokom Tedavisinde Kullanılan ilaçlar

i"laç Grubu Haç Ktıllanalaş Amac• Kullarulaş Yolu


PGF ıaıta preparat l arı Latanoprost 1 Travop- Akışta artma Topikal
rast 1 Bimatoprost
Beta: blokörler Timolol /Betaksol:ül 1 Aköz humor Topikal
Karteolol sekresvo-n unda azalma
Kolinerjik ilaçlar Pilokarpin 1 Ekotio- Akışta artma Topikal
fat 1 Demekaryum 1
Fizostigmin
N"onselektif alfa · Adrenatin 1 Dipivefrin Akışta artma Topikal
agonistler
a 2 agonistler Apraklonidin 1 Brimo- Aköz humor Topikal
n id in sekresyonunda azalma
Karbonik anhidraı Dorzolamid 1 Brinzo- Aköz humor Top i kal
inhibitörleri lam id sekresyonunda azalma
Karbonik anhidraz Asetozolamid 1 Meta- Ak öz hum or Oral
inhibitörleri zolamid sekresyonunda azalma

) Katekolaminler
)
) Adrenalin
) a ve p reseptörler üzerinde agonist etki gösterir. intravenöz, intramusküler, cilt altı, topikal ve in-
halasyonla kullan ı lır.
)

)
Tablo 2.20: Adrenalinin Kullanılışı ve Kontrendikasyonları

Endikasyonlan Kontrendi kasyonlan


..
Anaflaktik şok {ilk tercih} Hi pe rta n siyon
Akut alerjik reaksiyon Taşikardi 1 Hipertiroidi
Akut bronkospazm Miyokart enfarktüsü
Kardiyak arrest Konjestif kalp yetmezliği

Açıkaçılı glokom Koroner arter hastalığı

Nazal dekonjestan (o<..) Diyabet


Lokal anestezik ilaçların etki süresinin Halojenli inhalasyon anestezikleri ile
uzatılınası ve yan tesirlerinin azaltılması yapılan genel anestezi

) Noradrenalin
ı a 1 reseptörleri daha fazla stimüle eder, ~ 2 reseptörleri uyarma özelliği zayıftır. Metabolik etki göster-
) mez ve intravenöz olarak kullanılır. Vagal uyarı sonucu bradikardi yapar.

www.tusem.com.tr
~
Farmakofoji
LTUSEMj Otonam Sinir Sistemi

~S'

§
\ izoproteren~l . . .. .. . · .. .. . .
P1 ve (3 2 agonıst bır ıl·açtır ve hucre ıçı cAMP mıktarını artırır. ~ı reseptorler uzerınden; kalbın atım

sayısını, atım gücünüverenin sentezini artırır. ~ 2 reseptörler üzerinden bronkodilatasyon, vazodila-


tasyon ve miyometriumda gevşeme yapar. COMT enzimi tarafından yıkılır.

f Dopamin .
t('; DA 1 reseptörleri aracılığı ile renal, mezenter, koroner ve intraserebral damarlarda gevşeme yapar. ~1

~? \ ve a 1 reseptörleri de aktive eder. En önemli kullan1hş yerleri; kardiyojenik ve septik şok tedavisidir.
~~V ~"'(jG.-~1 ort)""la.r~ tı~d.u--ı ~ o..lA.lN'l f\1
~ ~Dobutamin .-..-?> OM.o..~ k.o-Uo ~" ~\\~ a~c~ni' 1'
fer- Kalpteki (3 1 reseptörleri uyararak pozitif inotropik etkinlik gösterir. Kardiyojenik şok, septik şok ve
düşük debili konjestif kalp yetmezliği tedavisinde kullanılır.

Ksamoterol
P1 reseptörleri selektif olarak aktive ederek pozitif inotropik etki oluşturur. Parsiyel agonistik özelliği

vardır.

Etilnoradrenalin
Bronşlarda gevşeme oluşturur ve parenteral kullanılır.

Dipivefrin
Göz içerisinde hidroliz ile adrenaline dönüşür ve epinefrinden 17 kat daha fazla kornea penetrasyo-
nuna sahiptir. Aç1k aç1h glokom tedavisinde kullanılır.

Fenoldopam
DA 1 reseptör agonisti bir ilaçtır. Renal kan akımını ve sodyum itrahını artırır. Hipertansiyon tedavi-
sinde kullanılır.

Sempatomimetik Aminler
• ~ '&evıt'\L (}~lf 1 ULt_.o-r\C.\ il~~ · ':i)eH._f'\L d.L.GılY'Ul ·
Efedran ~ lf
Alfa ve beta reseptörleri direkt olarak uyaran ve veziküllerde njnoradrenalin salgısını artıran karma
etkili sempatomimetik bir ilaçtır. Etki kalıbı bakımından ad renaline benzer. ~ 2 reseptörler üzerinden
bronkodila~asyon, ~ 1 reseptörler üzerinden taşikardi, a reseptörler üzerinden damarlarda kas1lma
oluşturur. Santral sinir sistemine geçerek santral stimülasyona neden olur.

www.tusem.com.tr
Otonom Sinir Sistemi
[TU SE Mj Farmakoloji

Efedrinin Kullan1hş1

) • Astlm tedavisi
) • Amfizem
• Bronkospastik solunum rahatsızlıklarıyla birlikte oluşan reversibi bronkospazmların semptomatik te-
davisi
• Nazal dekonjestan
• Enurezis nokturna
) • Spinal anesteziye bağlı hipotansiyon tedavisi

) Fenilefrin
) a 1 reseptörleri daha fazla stimüle eder ve etki kalıbı bakımından noradrenaline benzer. Damar düz
) kaslarını kasar, refleks olarak bradikardi yapar. Hipotansiyon tedavisinde, bölgesel kan akımını azalt-
mak için ve nazal dekonjestan olarak kullanılır. Siklopleji yapmadan midriyaz oluşturur.
)

) Meteraminci
) a 1 reseptörleri daha fazla stimüle eder ve etki kalıbı bakımından noradrenaline benzer. Damar düz
) kaslarını ka sar ve refleks olarak bradikardi oluşturur. ~ teşhisinde yararlıdır.

)
) Metoksamin
) a 1 reseptör agonisti olup yüksek dozlarda hipotansiyon ve şok tedavisinde kullanılır.

Midodrin
) Ön ilaç olup metaboliti a 1 reseptör agonistidir. Ortastatik hipotansiyon tedavisinde kullanılır.
)

) Tiramin
) Tirazinden dopa dekarboksilaz enzimince oluşturulur. Kırmızı şarap ve peynir gibi yiyeceklerde bol
) miktarda bulunan tiramin indirekt etkili sempatomimetik bir maddedir. Nonspesifik MAO inhibitör-
) leri (tranilsipromin, fenelzin, izokarboksazid, 1praniazid} tiraminden zengin besinlerle alındığında
) hipertansit kriz ortaya çıkar.

)
Hidroksiamfetamin ,_.~dt.,
r d
Ado... ~i
··
_ı_U IV\ a..rvf\. :\-o--fV\ ktl.e.r-
TV ~
O~ Ae.- _'1Lc~
- t u- ·
) Santral sinir sistemine geçemeyen periferik etkili sempatomimetik bir ilaçtır. Horner sendromunun
) lokalizasyonunun tespiti için kullanılır.
)

)Nazal Dekonjestanlar
)a 1 reseptörleri uyarıp burnu n iç yüzeyindeki damarları kasarak akıntıyı azaltırlar. ~ 2 reseptörleri uya-
Jran ilaçlar damarlarda gevşeme yapar~k akıntıyı daha da artırır. Ksilometazolin, oksimetazolin ve
)nafazolin lokal olarak, psödoefedrin ve fenilpropanolamin sistemik olarak kullanılır.

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
(TUSEMj Otonom Sinir Sistemi

Santral Etkili a 2 Agonist ilaçlar


{Kionidin 1 Metildopa 1 Guanfasin 1 Guanabenz 1 Deksmedetomidin)
Vazomatar merkezdeki a 2 reseptörleri uyarıp noradrenalin salgısını azaltarak hipertansiyon tedavi-
sinde kullanılırlar. Sempatik sistemi baskıladıkları için bradikardi yaparlar ve renin sentezini azaltir-
Iar. Klonidin ve deksmede~omidin preanestezik medikasyonda ve yoğun bakım ünitelerinde sedas-
yon oluşturmak için yararlı ilaçlardır.

Selektif (3 2 Agonistler
Bronş düz kasındaki ~ 2 reseptörleri uyarıp adenilat siklaz enzimini indükleyerek hücre içinde cAMP
miktarını artırırlar. Astım ve kronik obstriktif akciğer hastalığında inhalasyonla kullanılırlar. Terbuta-
lin subkutan da verilebilir.

Uzun etki süreli olanlar astım krizinden daha fazla ast1m profilaksisinde tercih edilirler. Etkilerine
çok hızlı tolerans gelişir ve toleransı azaltmak için kortikosteroidlerle birlikte verilirler. Taşikardi,
hiperglisemi, burun akınt1s1 ve iskelet kast tremoru gibi yan tesiriere neden olabilirler.

Nilidrin iskelet kası damarlarında gevşeme yaparak periferik damar hastalikiannin tedavisinde ya-
rarlıdır. Ritodrin başta olmak üzere diğer kısa etkili ~2 agonistler myometrium düz kasında gevşeme

yaparak erken doğum eylemini önlerler.

Tablo 2.21: (3 2 Agonist ilaçlar

K1sa Etkililer Uzun Etkililer


Salbutamol Salmaterol
Terbutalin Formaterol
Albuterol indikaterol
Metaproterenol
Pirbuterol
Prakoterol
Fe noterol

www.tusem.com.tr
Otonom Sinir Sistemi
CruseMj Farmakoloji

Tablo 2.22: Adrenerjik Reseptör Aktivasyonunun Klinik Farmakolojisi

Reseptör Uyans1 Endikasyon

Hipotansiyon tedavisi
Anatilaksi
Lokal anestezik ilaçların etki süresini uzatmak
Midriyazis oluşturmak
Üveitlerde posterior sineşi oluşumunu önle-
mek veya geciktirmek
Nazal dekonjestan
FMF teşhisi

Supraventriküler taşikardi tedavisi

Açıkaçılı glokom
Hipertansiyon tedavisi
Çizgili kas gevşemesi
Anestezi

~ ı uyarı Kardiyak arrest


Bradikardi tedavisi

~ uyarı
-
2 Astım ve KOAH tedavisi
Periferik damar hastalıkları
Erken doğum eylemini önlemek

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
rTUSEMj Otonom Sinir Sistemi

Sempatolitik ilaçlar

Sempatik sistemin yaptığı etkileri azaltan ilaçlardır. Adrenerjik a ve ~ reseptörleri bloke ederek (re-
septör blokörleri) veya adrenerjik nöronlardan noradrenalin salgılanmasını baskılayarak (adrenerjik
nöron blokörleri) etki gösterirler. Butoksamin klinik kullanımı olmayan ~2 blokör bir ilaçtır.

Alfa Reseptör Blokörleri ).

Bu grup ilaçlardan bazıları a 1 reseptörleri (prazosin gibi), bazıları


a 2 reseptörleri (yohimbin gibi),
bazıları a 1 ve a 2 reseptörleri (fentolamin ve tolazolin gibi), bazıları da beta reseptörlerle birlikte a 1
reseptörleri (labetolol ve karvedilol gibi) bloke ederek farmakalejik etki oluştururlar.

Fenoksibenzamin
a 1 ve a 2 reseptörleri irreversibl inhibe eder ve bu özelliği fenoksibenzamini diğer alfa blokör ilaçlar-
dan ayırır. a reseptörlerden başka; histamin, serotonin ve asetilkelin reseptörlerini de inhibe eder.
Presinaptik a 2 otoreseptörleri de bloke edip noradrenalin salgısını artırarak refleks taşikardiye neden
olur. Feokromasitoma tedavisinde hipertansiyonu önlemek için beta blokörlerle birlikte kullanılabilir.

Fenoksibenzamin, fentolamin, prazosin ve ergotoksin gibi alfa blokör ilaçlar adrenalinin yaptığı hi-
pertansiyonu tersine çevirir. Şöyle ki; alfa reseptörler adrenalin verilmeden önce bloke edildiğinde,

~2 reseptörler baskın duruma geçer ve vazodilatasyona bağlı tansiyon düşer.

Fentelamin
a 1 ve a 2 reseptörleri reversibi bloke eder. Alfa reseptörlerin bloke edilmesine bağlı hipotansiyon ve
refleks taşikardi yapar. Feokromasitoma ameliyatlarında ve erektil disfonksiyon tedavisinde kullanı­
lır.

Tolazolin
a 1 ve a 2 reseptörleri reversibi bloke ederek yenidoğan pulmoner hipertansiyon tedavisinde kullanılır.

Tablo 2.23: Yenidoğan Pulmoner Hipertansiyon Tedavisi

Kullanalan ilaç Etki Mekan.izmasa


inhale nitrik oksit Steplazmik guanilat siklaz aktivasyonu
Sildenati-l 1 Vardanatil Fosfodiesteraz V inhibisyonu
Bosentan Endotelin reseptör blokörü
Talazelin Alfa reseptör blokörü
Epoprosterenol Prostasiklin analoğu

www.tusem·.com.tr
Otonom Sinir Sistemi
-[TUSEMj Farmakoloji

Ergot Alkaloidleri
Claviceps purpura adı verilen mantarlardan elde edilirler ve yapılarında lizerjik asit vardır. Sero-
tonerjik, a-adrenerjik ve dopaminerjik reseptörler üzerinde karmaşık etki gösterirler. Doza ve etki
yerine göre parsiyel agonist veya tam antagonist gibi davranırlar.

Ergotların Etkileri
Damar ve uterus düz kasları üzerinde belirgin kas1c1 etki gösterirler, bu etkileri alfa ve serotonin
reseptörlerini uyarmalarına bağlıdır. Seratanerjik nitelikteki kasıcı etkilerine 5-HT 1 tipi reseptörler
aracılık eder. Küçük dozda damarlardaki alfa reseptörleri inhibe ederler, alfa reseptör üzerindeki
etkileri de serotonin gibi parsiyel agonist niteliktedir. Alfa blokör etkisi en fazla olan ergotoksindir.

Uterus üzerinde kasıcı etkisi en fazla olan metil ergonovindir. Postpartum kanama tedavisinde kulla-
nılırlar. Doğum indüksiyonu için kullan1lmazlar.

Bromokriptin, lizurid, pergolid ve kabergolin gibi ergotlar santral sinir sisteminde D2 reseptörleri
uyararak; emezis, öfori ve halüsünasyon yaparlar. Parkinson hastaliğı, hiperprolaktinemi ve akrome-
gali tedavisinde kullanılırlar.

Tablo 2.24: Ergot Türevi ilaçların Kullammı

Endikasyon Ergot Türevi ilaç


Migren krizi Ergotamin
Parkinson hastatiğı Bromokriptin 1 Pergolid 1 Lizurid 1 Kabergolin
Prolaktin salgılayan adenam 1 Kadın Bromokriptin 1 Pergolid 1 Lizurid 1 Kabergolin
ve erkekte faktasyanun baskılanması

Akromegali Bromokriptin 1 Pergolid 1 Lizurid 1 Kabergolin


Postpartum kanama Metil ergonovin
1
Serebral yetm.ezlik Ergotoksin
Variant anjina teşhisi Ergonovin

)
Ergot Zehirlenmesi ve Tedavisi
)
Ekstremitelerde uçlarda n başlayan gangren, bulantı, kusma ve halüsinasyon gibi bulgular görülür. Tedavi-
) de; nitrik oksit salan nitrogliserin ve sodyum nitroprusit kullanılır.
)

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
(TUSEMj Otonom Sinir Sistemi

r u:ı.urı efi.A_\li . ,j&rıde- _L t«na_ <0..\""o..> l "\.ct-erL..


Prazosin 1 Terazasin 1 Doksazosin 1 Alfuzosin 1 Tamsulesin
Postsinaptik a 1 reseptörleri bloke ederek hipotansiyon ve refleks taşikardi yaparlar. Ortastatik hi-
potansiyona sekonder ren in sentezini art1rarak su ve tuz tutulmasına neden olurlar (psödotolerans).
Ren in sentezini azaltan beta blokör ilaçlarla birlikte verilirler. ilk doz senkopuna neden olurlar.
. 4 Q t-.20-I'V'\. ~\ r-. '
Mesane sfinkterinde gevşeme yaparak benign prostat hipertrofisinin tedavisinde de kullanılırlar.

LDL kolesterolü azaltıp, HDL kolesterolü artırarak antiaterosklerotik etki yaparlar. Terazasinin biyo-
yararlanımı daksazasinin yarılanma ömrü diğerlerine göre daha fazladır.

inderamin
a 1 reseptörleri bloke ederek hipertansiyon tedavisinde kullanılır.

Urapidil
a 1 reseptörleri bloke ederek hipertansiyon tedavisinde kullanılır. ~ı blokör özelliği de vardır.

1 Labetolol 1 Karvedilol
Hem alfa (a) hem de beta reseptörleri (13 1 ve 13 2 ) bloke ederler. Karvedilol ayrıca antiaksidan etki gös-
terir. Karvedilol kalp yetmezliğinde martaliteyi azatır. Labetolol hipertansit kriz ve feokromasitoma
tedavisinde kullanılır.

Labetolol ve karvedilol diğer beta blokörlerden farklı olarak a 1 reseptörleri bloke ettikleri için, direkt
etkileri ile arteriyallerde gevşemeye bağli ortastatik hipotansiyona neden olurlar.

Vahimbin
Santral sinir sistemine geçen selektif a 2 reseptör blokörü bir ilaçtır. Hipertansiyon ve taşikardi yapar.
Erektil disfonksiyon tedavisinde kullanılır. Santral sinir sisteminde a 2 reseptörleri uyaran klonidin,
metildopa, guanfasin ve guanabenz gibi ilaçların etkilerini önler. Piperoksan, korinantin ve rovolsin
adlı ilaçlarda a 2 reseptörleri bloke eder.

Tablo 2.25: Alfa Reseptör Blokörlerinin Klinik Kullanımı

Endikasyon Kullanilan ilaç


Feokromasitoma Fentelamin 1 Fenoksibenzamin
Hipertansit aciller Labetolol
Kronik hipertansiyon Prazosin 1 Terazasin 1 Daksazasin
Periferik vasküler hastalıklar Fentelamin 1 Fenoksibenzamin
Benign prestat hipertrofisi Prazosin 1 Terazasin 1 Daksazasin
Pulmoner hipertansiyon To lazelin
. Erektil disfonksiyon Vahimbin

_w_w_w_.t....
us_e_m_.c_o_m_.t_r_ _ _ _ _ _ _ _ _ •t _ G
Otonom Sinir Sistemi
[TUSEMj Farmakoloji

) Adrenerjik Nöron Blokörleri


) Postgangliyonik adrenerjik nöronlardan noradrenalin salgılanmasını inhibe ederek etkinlik gösteren
) ilaçlardır. Bu inhibisyon sentez aşamasında {metitirozin), veziküle depolanma aşamasında {rezerpin)
) veya vezikülden salgılanma aşamasında (guanetidin, guanadrel, bretilyum) olabilir.
)
) Metitirozin
Katekolamin sentezin.de hız kısıtlayan tirozin hidroksilaz enzimini inhibe eder. Feokromasitoman1n
) medikal tedavisinde kullanılır.

) Rezerpin
) Periferik ve santral sinir sisteminde bulunan nöronlarda noradrenalin, serotonin ve doparninin ve-
) ziküle alınmasını sağlayan veziküler amin pompas1n1 irreversibl inhibe eder. Hipertansiyon tedavi-
) sinde kullanılır. Kalp hızını ve böbreklerden renin sentezini azaltır. Santral sinir sisteminde doparnini
) azalttığı için şizofreni tedavisinde yararlı olabilir.

)
Parkinson benzeri bulgular, ekstrapiramidal yan tesiriere (tardif diskinezi, hiperprolaktinemi, infer-
)
tilite gibi) neden olur. Santral sinir sisteminde noradrenalin ve seratonini azaltmasına bağlı depres-
) yon ve intihara eğilim oluşturur. Sempatik sistemin baskılanması sonucu parasempatik sistem bas-
) kın duruma geçer ve mide asit salgısının artmasına bağlı mide ülseri ve mide kanamasi görülebilir.
Laktasyon durumunda kullanımı uygun değildir.

) Guanetidin 1 Guanadrel
) Santral sinir sistemine geçmeden adrenerjik nöron veziküllerinden noradrenalin salgısını baskılarlar.
) Kalp hızını ve böbreklerden renin sentezini azaltırlar. Uptake 1 ile nörona oradan da veziküle alınırla r.
Vezikülde noradrenalinin yerine geçerek {yalanci nörotransmitter) noradrenalin depolarını boşaltır­
)
lar. Başlangıçta noradrenalin depolarının boşaltılmasına bağlı hipertansiyon görülür.

) Re-uptake'i inhibe eden kokain ve 't risiklik antidepresan ilaçlar nörona girişlerini engelleyerek anti-
) hipertansit etkilerini azaltır. Guanetidin yarılanma ömrü en uzun antih!pertansif ilaçtır.

www.tusem.com.tr
. Farmakoloji [TU s EMjJ)Ji________
l o_t_on_o_m_S_in_i_rs_is_te_m_i

Otonomik Ganglionlan Etkileyen ilaçlar

Ganglion Stimülanları
Sempatik ve parasempatik gangliyonlarda bulunan nikotinik reseptörleri uyararak sempatik ve parasem-
patik etkinliği artırırlar. Organ veya dokuda hangi sistem baskınsa o etkide artış olur. Gangliyonlardaki ni-
kotinik reseptörleri uyaran; nikotin, Iabelin ve tetrametilamonyum gibi ilaçlar yüksek dozda gangliyonları

depolarize ederek inhibisyon yaparlar.

Nikotin
Metabolitinin adı kotinindir. Ci lt ve mukozalardan kolayca emilen lipofilik bir maddedir ve bu özelliğinden

dolayı beyine çok hızlı geçer. Devamlı sigara içenlerde karaciğer mikrozornal enzimleri indüklenir, uzun
süre sigara içenlerde teofilinin metabolizması hızlanır.

Etkilerini membranda bulunan iyon kanallarını aktive ederek yapar ve kronik uygulanması beyinde nikotin
reseptörlerinin sayısını artırır. Bu durum; agonistlere uzun süreli maruz kalma sonucu reseptör sayısında
azalma olduğu şeklindeki genel gözlemlere uymaz.

Nikotinik reseptörleri önce stimüle daha sonra devamlı depolarizasyona bağlı itlhibe eder. Düşük dozlarda
otonam ik gangliyonları stimüle ederek sempatik ve parasempatik etkinliği artırır, yüksek dozda gangliyon-
ları inhibe eder.

Nikotinin Farmakolojik Etkileri


Küçük dozlarda bradikardi ve buna bağlı hipotansiyon gelişir. Bradikardi kalpte egemen olan parasempatik
gangliyonların stimülasyonuna bağlıdır. Doz artırılınca taşikardi ve hipertansiyon ortaya çıkar. Koroner da-
marları kasar, kalp hızını artırıcı etkisine ve diğer kardiyevasküler etkilerine kısa zamanda tolerans gelişir.

Sigara içenlerde gelişen hipertansiyon ve taşikardi fentelamin ve propranolol tarafından önlenir.

Nöromusküler kavşaktaki nikotinik reseptörleri uyararak çizgi li kas kasılmalarını stimüle eder, yüksek dozda
paraliziye neden olur. Mide barsak hareketlerini parasempatik gangliyonları stimüle ederek artırır, mide
boşalma süresi kısalır ve mide asit salgısı artar.

Santral sinir sisteminde düşük dozda psikomotor stimülasyon yapar, bellek fonksiyonlarını artırır, iştahı
azaltır ve analjezik etkinlik gösterir. Psişik bağımlılık yapar, fiziksel bağımlılık zayıftır. Pozitif pekiştirici etki;
mezolimbik dopaminerjik nöronları aktive etmesine ve nucleus accumbensde bulunan dopaminerjik sin ir
uçlarında dopamin salgılanmasını artırmasına bağlıdır. ACTH, vazopresin, insülin ve kortizol salgısını artırır­

ken prolaktin ve LH salgısını baskılar.

Nikotin bağımlılarının tedavisinde; antiaepresan bir ilaç olan bupropion ve nikotinik reseptörlerinin par-
siyel agonisti vareniklin kullanılır.

www.tusem.com.tr
Otonem Sinir Sistemi
[TUSEMj Farmakoloji

Gangliyon Blokörleri
) Sempatik ve parasempatik gangliyonları bloke eden ilaçlardır. Nikotin veya Iabelin gangliyonlardaki niko-
) tinik reseptörleri uyararak depolarizasyonlu blok, trimetafan kamsilat veya mekamilamin gibi ilaçlar ise
) gangliyonlardaki nikotinik reseptörleri bloke ederek kompetetif blok yapar.
)
Neostigmin gibi antikolinesteraz ilaçlarla kompetetif ilaçların etkinliği ortadan kaldırılır. Gangliyon
)
blokörü ilaçlar hem sempatik hem de parasempatik etkinliği azalt1rlar, Organ veya dokuda hangi
) sistem baskınsa o sistemin etkinliğinde azalma görülür. Acil hipertansiyon tedavisinde kullanılırlar.
)

Tablo 2.26: Gangliyon Blokörü ilaçlar

. Depolarizan Blok Kompetetif Blok


Ni kati n Trimetafan kamsilat
lobelin ·". ,,, M ekamilamin
Klorizenda min
Pentol·i num
Heksametonyum

)
) Gangliyon Blokörleriniri Farmakolojik Etkileri
Ortastatik hipotansiyon yaparlar. Kalp atış hızını genellikle artırırlar, taşikardili hastalarda ise azalma
)
yapabilirler. Atropin ile gangliyon blokörlerini ay1ran özellik; gangliyon blokörlerinin yaptığı ortos-
) tatik hipotansiyondur. Gangliyon blokörleri, önceden atropin verilen kişilerde asetilkelinin ad renal
) med u Iladaki nikotinik reseptörleri uyarmasına bağlı hipertansiyonu önlerler.
)

'ı Mide.,.barsak kanalının ton us ve motilitesini azaltırlar, midenin boşalma süresini uzatırlar ve yüksek doz-
) da paralitik ileus oluştururlar. Mide asit salg1s1n1 baskiiariar ve d1ş salg1 bezlerinin salg1s1n1 azaltırlar.

Mesanede detrusor kasların tonusunu azaltarak mesanenin kapasitesini artırırlar ye miksiyon güç-
lüğüne neden olurlar.

) Parasempatik etkinlik baskılandığı için ereksiyon bozukluğu, sempatik etkinlik baskılandığı için eje-
)külasyon bozukluğu yaparlar~
)

)Midriyazis ve siklopleji yaparlar ve yakın görmeyi bozarlar.

www.tusem .com.tr
_Fa_r_m_a_ko_ı_oj_i_ _ _ _ _ _ _ _ ___,I f[TU S E Mj Jilii_ ______ o_t_o_no_m_Si_n_ir_S_is_te_m_i

Trimetafan kamsilat
Sempatik ve parasempatik gangliyonlardaki nikotinik reseptörleri bloke eder. En kısa etkili gangliyon
blokörüdür ve intravenöz infüzyonla kullanılır. Dissekan aort anevriazmasına bağlı hipertansiyon te-
davisinde yararlıdır.

Mekamilamin
Hipertansiyon tedavisinde oral kullanılan gangliyon blokörüdür. Santral sinir sistemine geçerek kon-
vülsiyon oluşturabilir.

_w_w_w_.t_u_se_m_._co_m
__.t_r__________________~~ ·~ ~~------------------------------
) Otonom Sinir Sistemi
[TUSEMj Farmakoloji

Nöromusküler Blokör ilaçlar

)
Sinir kas kavşağında nikotiik reseptörleri bloke eden ilaçlardır. Nöromusküler kavşaktaki etkileri ni -
) kotinik reseptörlerin kompetetif veya depolarizan blokajına bağlı olabilir. Genel anestezi yapılan
) hastalarda çizgili kasları felç etmek için kullanılırlar. Santral sinir sistemine geçemezler.
) ;:\. Upo&\u~ 4~ l .
Tablo 2.27: Nöromusküler Blokör ilaçlar

Kompetetif Blokörler Depolarizan Blokörler


Tubokürarin Süksinilkolin
Atraküryum 1 Cis-atraküryum Dekametanyum
Roküronyum
Veküronyum
Panküronyum
Mivaküryum
Pipeküronyum
Gallamin
Metakürin

,.,..--..> y'\01'\ -defo toc\ ~


)Kompetetif Blokörler
)Çizgi li kaslarda bulunan nikotinik (NM) reseptörleri bloke ederek asetilkali nin reseptöre bağlanmasını
)önlerler. Periferik etki ile iskelet kaslarında gevşeme yaparlar. Önce alın ve yüz kasları en son diyaf-
)fagma felç olur, kasların felcinin dönüşü diyafragmadan yukarı doğrudur.

} nhalasyon anestezikleri, lokal anestezikler, aminoglikozidler, kinidin gibi ilaçlar ve myastenia gravis
gibi hastalıklar nöromusküler blokör ilaçlara duyarlılık artışına neden olur.
) .

1~traküryum

)Kan pH'sında Hoffman reaksiyonu ile kendiliğinden metabolize edilir. Metabolizması sonucu oluşan
laudanozin maddesi santral sinir sistemine geçer ve konvülsiyon oluşturur.

~oküronyum
f ompetetif blokör ilaçlar içerisinde etkisi en h1zh başlayan ve zayıf etkilisidir.
f) 0{\- cbf~\~\ wrı .
) .
Tübokürarin
)
En fazla histarnin salg1latan nöromusküler blokör ilaçtır, histarnin salgılanmasına bağlı bronşlarda
kasılma ve vazodilatasyon meydana gelir. Astunhlarda kullan1lmas1 uygun değildir.
)
www.tusem.com.tr

..~...
Farmakoloji
(TUSEM] Otonom Sinir Sistemi

Panküronyum ~-t-ro\'~n be..r,~~ e.tlA~ '""\..a.f'.a.r-


Kalpte bulunan M 2 reseptörleri bloke ederek; antimuskarinik (vagolitik) etki ile taşikardi oluşturur.
Uzun etkilidir.

Mivaküryum ~ 'oJı'(\- t\\ıOu n .


-~ r e,. s\e...r"'I\.,.-
Piazmada psödokolinesteraz enzimi tarafından metabolize edilir. Genetik olarak psödokolinesteraz
enzimi olmayan hastalarda uzam1ş apneye neden olur. Kompetetif blokör ilaçlar içerisinde en k1sa
e=:-=
etkilisidir. Histarnin salgılanmasına bağlı bronşlarda kasılma ve vazodilatasyon yapar. Kolinesteraz
enzimi tarafından metabolize edildiği için bu enzimi inhibe eden neostigmin gibi ·ilaçlar hem etkinli-
ğini hem de metabolizmasını azaltır.

Tablo 2.28: Nöromusküler Blokör ilaçlar

ilaç Eliminasyon Etki Süresi (dakika) Tubokürarine Göre Potens


Tubokürarin %40 böbrek >so 1
Atraküryum Spontan 20-35 1.5
Mivaküryum Plazma . 10-20 4-
Doksaküryum Böbrek > 35 6
Metakürin %40 böbrek > 35 4
Panküronyurn %80 böbrek > 35 6
Pipeküronyum Karaciğer ve böbrek > 35 6
RekOronyum Karaciğer ve böbrek 20-35 0.8
Veküronyum Karaciğer ve böbrek ıo-3s 6
Süksinilkolin Plazma <8 0.4

Kompetetif Nöromusküler Blokör ilaçlan n Etkilerinin Geri Çevrilmesi


Bu ilaçların etkisi asetilkali n miktarını artıran edrofonyum ve neo-stigmin gibi ilaçlar tarafından geri
çevrilir. Antikolinesteraz ilaç verilmesiyle artan asetilkaline bağlı; bradikardi, salg1larda artma ve
bronşlarda daralma gibi istenmeyen yan tesirler ortaya çıkar. Bu yan tesirleri azaltmak için; antiko- ı

linesteraz ilaçlar atropinle birlikte kullanılır. Panküronyum verilen hastalarda atropin kullaniimaya-
biiir, çünkü panküronyum zaten antimuskarinik etkili bir ilaçtır.

Sugammadeks özellikle aminosteroid yapılı panküronyum, roküronyum ve veküronyum gibi ilaçları li poti-
lik çekirdeği ne çekerek bağlar. Sonuçta asetilkelin artışına bağlı otonam ik yan tesirler oluşmaz.

f\e..o ~ \-\ jf'A , n -t o...+ro?{ 0ı -J s de. n\ lc.or(f\~ L


e.-~,
f'-\ w ~1;)ô(

www.tusem.com.tr
)

)
Otonom Sinir Sistemi
~~~--~~~~~--~~--- (TUSEMj_ Farmakoloji
? ~ncı... lo6~ sonr"'-
f"\e..os+\~(Y\\0 ~ rvf'V\.U ~~ qe.,. .drt:..~~
) ..( {€.-rt~ ~~~ ,\,p..~.
hc:;ı.1--t--e.- ~ ıa.. .d--o- o-rHt n. r .
) S"'UkSini '- cı;\.2-:;ıc.Ac._h
. ·1kO1·In. ---./ Ac..-h

Diasetilkolindir. Çizgi li kaslardaki nikotinik reseptörlete agonistik etki gösterir (uyar1t). Bu uyarı sö-
) nucu; sodyum iyon kanalları açılır hücre içine sodyum ve potasyum iyonları girer ve hücre depolarize
) olur (faz 1 blok). Süksinilkolin verilmeye devam ettiğinde hGcre desensitize olur (faz ll blok). Antiko-
) linesteraz ilaçlar faz 1 bloğu daha da artırırlar.

)
Süksinilkolin kullanımına bağlı kaslarda önce fasikülasyonlar sonra felç meydana gelir. Kompetetif
) nöromusküler blokör ilaçlar nikotinik reseptörleri bloke ederek; süksinilkoline bağlı iskelet kası felci-
) ni ve ameliyat sonrası kcıs ağrısını önler.
)

Süksinilkolin yapı olarak asetilkaline benzediği için; çizgili kaslardaki nikotinik (NM), gangliyonlardaki
) nikotinik (NN) ve kalpteki muskarinik (M 2 ) reseptörleri uyanr. Kalpteki M 2 reseptörlerinin uyarılma­
) sına bağlı bradikardi görülür. Süksinilkoline bağlı kardiyak aritrniyi önlemek için hasta a,tropinize
edilir.

)
Plazmada psödokolinesterat enzimi tarafından yıkılır. Genetik olarak psödokolinesteraz enzimi olma-
) yan hastalarda uzam1ş apneye neden olur. Etkisi en h1zh başlayan ve en k1sa süren nöromusküler
) blokördür. .
)

Terapötik dozda bradikardi, yüksek dozda taşikardi, kreatin fosfokinaz artışı, ·hiperkalemiye bağh
kardiyak aritmi; intraoküler ve intragastrik basınç artışı gibi yan tesiriere neden olur.

Tablo 2.29: Kompetetif Nöromusküler Blokörlerle Süksinilkolinin Karşılaşttnlması

Kompetetif Süksinilkolin Süksinilkolin


Blokör Faz 1 Blok Faz ll Blok
Kompetetif Blokör Etkide artma Etkide azalma Etkide artma
eklen ·mesi
Süksinilkofin eklenmesi Etkide azalma Etkide artma Etkide artma
Antikolinesteraz verilmesi Etkide azalma Etkide artma Etkide azalma
iskelet kastnda , başlangtç etkisi Etki yok Fasikülasyon Etki yok
Tetanik stimülüs Devam eder Azalır Devam eder
Posttetanik uyarı Yök Var Yok r~

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMj Otonam Sinir Sistemi

Tablo 2.30: Nöromusküler Blokör ilaçlarm Farmokolojik Özellikleri

Kardiyak M 2 Kardiyak M 2 Histam in Gangliyonları ve Aminosteroid


Reseptörleri Reseptörleri Salgas1n1 Ad renal Vap1hlar
Bloke Edenler Uyaranlar Art1ranlar Medullay1 Uyaranlar
Gallamin (güçlü) Süksinilkolin Tubokürarin Süksinilkolin Panküronyum
Panküronyum Atraküryum Pipeküronyum
Roküronyum Mivaküryum Roküronyum
Doksaküryum Veküronyum
Metakürin
Süksinilkolin

www.tusem.com.tr
[TUSE~

•r IUIIJIIII lll l.tlllltllt J1 IIJIJUIII,JIIII tl , .. Jl 1 •••• ••

.. ·······~~~······························· ... • ••• 1 •••••••••••••••• , •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Illit . ••• llfri 1!1 ..

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMj Santral Sinir Sistemi

Santral Sinir Sistemi Farmakolojisine Giriş

Santr~l sinir sisteminin kendi hücreleri arasında veya santral sinir sistemi ile endokrin sistem arasındaki iletişim­
de belirli kimyasal maddeler kullanılır (nörohumoral iletişim), bu maddelere nöroregülatör adı verilir. Nöroregü-
latörler; nörotransnıiterler, nöromodülatörler ve nörohorrnonlar olmak üzere üç gruba ayrılır.

Nörotransmitterler
Santral sinir sisteminde iki nöron arasındaki iletişimden sorumludurlar. Sinapslarda akson ucundan (pre-
sinaptik uç) salgılanıp diğer hücrenin membranını (postsinaptik membran) etkilerler. iletinin presinaptik
uçtan postsinaptik membrana taşınmasını sağlarlar. Bu maddelerin membran üzerindeki etkisi kendilerine
özgü reseptörleri aktive etmeleri sonucu genellikle iyon kanallarınan aç1lmas1 veya kapanmasi şeklinde
olur. Santral sinir sisteminde nörotransmitterlerin etkinlikleri asetilkelin ve histarnin d1ş1nda re-uptake ile
sonlanır.

Nöromodülatörler
)
impuls aşırımını sağlamadan impuls regülasyonunda rol alırlar. Bu maddeler presinaptik ucun veya post-
)
Sinaptik membranın uyarılabilme özelliğini değiştirirler. Peptit yapıda olanlar nöron membranı üzerinde
yavaş başlayan ve uzun süren değişikliklere neden olurlar. )

Tablo 3.1: Nörotransmitterlerin Kimyasal Yapılarına Göre Sınıflandırılması


. )

)
Amin yap1h Aminoasit yap1h Peptit yap1h tipJt yap~ h _
)
Noradrenalin Glutamat Somatostatin Anandam id
Ad renann As partat Oksitosin -- --

Dopamin GABA Vazopresin )


<
Serotonin Gl isi n Endorfin / Enkefalin )
Histam in Nöropeptit V
Asetilkali n Nörotensin

Dopamin
Santral sinir sisteminde yaygın olarak bulunan amin yapılı nörotransmitterdir. Dopaminerjik uçlarda do-
pamin 13 hidroksilaz enzimi bulunmaz ve sentez zinCiri doparninde biter. Kokain ve arnfetamin dopamin
re-uptake'ini inhibe eder.

Dopaminerjik sinir ucunda MAO (özellikle MA0 8 ) tarafindan dihidroksifenilasetik asite, dihidroksifenila-
setik asit KOMT enzimi tarafindan homovalinik asite metabolize edilir. Tranilsipromin gibi MAO inhibitörü
kullananlarda 3-metoksitiramin haline getirilir.

www.tusem.com.tr
)
Santral Sinir Sistemi
) ------~------~--~------1a.·r~
(TUSEMj Farmakoloji

) G proteini ile kenetli D1, D2, D3, D4 ve D5 olmak üzere S reseptörü vardır. 0 1 ve D5 reseptÖrleri adenilat siklazı
) aktive ederek hücre içi cAMP derişitnin i _artlrırken, 0 2, D3 ve D4 reseptörleri adenil at siklaz inhibisyonu ile
) hücre içi cAMP miktarıni azaltır. ·o2 reseptörleri doparninerjik sistemi etkileyen ilaçların ekstrapiramidal
) sistemle ilgili motor etkilerine ve hipofızer endokrin etkilerine aracılık eder.

Tablo 3.2: Dopaminerjik Yolaklar ve Önemli Özellikleri

Nigrostriatal yolak Eksikliğinde Parkinson gelişimi


MezoUmbik ve mezokortikal yol-ak Fazlatıeında şizofreni ge-lişimi
Tuberoinfundibuler yola k Nöroendokrin fonksiyon
Hipotalam.ospinal yolak Otönomik sinir si_steminln düze~lenmesi

) 1

)Noradrenalin'
)Santral sinir sisteminde en fazla lokus sereleusta bulunur ve etkinliği büyük arcında re-uptake ile sonla-
nır. Nörondaki noradrenalin MAO enzimleri, sinaps aralığında kalan ve kapillerler içine geçenlerse KOMT
enzimi tarafından 3-metoksi ...4-hidroksifeniletilenglikole parçalan ır. Presinaptik uçta ki a2 otoreseptörlerin
)aktivasyonu ile salgtlanması azalt1r.
)

)Noradrenalinin aktivasyonu ile dikkat kesilme, korku veya alarm durumu görülür. Depresyonlu hastaların
)bir kısmında beyinde noradrenalin düıeyi azalmiştır. Sempatik sinir sisteminin uyarılması GnRH ve büyü-
me hormonu salgılanmasını artınr.

)
)Serotonin
Beyinde en fazla raphe nükleuslarda bulunan amin yapılı bir nörotransmitterdir. L-triptofandan triptofan
)hidroksilaz enzimi ile S· hidroksitriptofan oluşur, 5-hidtoksitriptofanın aromatik L-aminoasit dekarboksilaz ta-
)rafından dekarboksillenmesi ile serotonin meydana gelir. Serotonin pineal bezde melatonine dönüştürülür.
)

M AO A tarafından S-hidroksiindolasetik asite yıkılır. Santral sinir sistemindeki eksikl~~inde depresyon fazla-
ığında anksiyet bozukluğu ortaya çıkar.
)

~setil koli n
Bazal nükleusta en fazla olmak üzere santral sinir sisteminde yaygın olarak bulunan bir nörotransmitterdir.
) .
Sinaptik aralıkta asetilkolinesteraz enzimi tarafından yıkılır. Etkilerini nikotinik ve muskarinik reseptörler
1 racılığıyla yapar. -
)

t kstrapiramidal sistemin dengeli , çalışmasında -rol oynar. Öğrenme ve bellek üzerinde olumlu etkilere scı­
-~ iptir. Beyinde asetilkolinesteraz enzimini inhibe ederek asetilkolin miktarını artıran; takrin; donapezil,
ivastigmin ve galantamin gibi ilaçlar Alzheimer hastalığının tedavisinde kullanılır.

www.tusem.com.tr

).
Farmakoloji
(TUSEM] Santral Sinir Sistemi

GABA
Glutamik asidin dekarboksillenmesi sonucu oluşur. Steplazmaya geçen GABA, GABA transaminaz tarafın­
dan süksinik semialdehite yıkılır. Santral sinir sisteminin en önemli inhibitör maddesidir. GABAA, GABA 8
ve GABAc olmak üzere üç reseptörü vardır. GABAA ve GABAc hücre içine klor iyonunu sokan iyon kanah,
GABA 8 ise Gi üzerinden aden.ilat siklaz inhibisyonu yapan reseptördür.

GABAA Reseptörü
Klor iyon kanalı özelliğine sahip bir reseptördür ve hücre içine giren negatif yüke bağlı hücreyi hiperpola-
rize eder. GABAA reseptör kompleksi içinde; barbitüratların, benzodiazepinlerin, b~nzodiazepin benzeri
ilaçların (zolpidem, zopiklon) ve antihelmintik bir ilaç olan ivermektinin bağlandığı bölgeler vardır. Benzo-
diazepinler ve benzodiazepinlere benzeyen ilaçlar reseptörün a subünitinde bulunan BZ reseptörlerine '
bağlanıp klor iyon kanallarının aç1lma frekans1n1 artırırlar.

GABAA reseptörlerinin veya klor iyon kanallarının pikrotoksin ve pentilentetrazol gibi ilaçlarla inhibe edil- 1

mesi konvülsiyona neden olur. Bu maddeler deney hayvanlarında epilepsi oluşturmak için kullanılır.

GABA 8 Reseptörü
Gi üzerinden adenilat siklaz inhibisyonu sonucu hücre içi cAMP derişimi azalır. Benzodiazepin ve barbitü- ,
ratlar GABA 8 reseptörlerini etkilemez. GABA 8 reseptörlerini uyaran ilaç baklofen, bloke eden ilaçlar faklo- 1

fen ve saklofendir.

GABAc Reseptörü
Klor iyon kanalı özelliğine sahip bir reseptördür. Hücre içine giren negatif yüke bağlı hücreyi hiperpolarize ı
eder. Retina ve medülla spinaliste bulunur.

Glisin
Medülla spinalis ve beyin sapında bulunan inh ibitör bir maddedir. Santral sinir sisteminde hem in hibitör hem de
eksitatör etkinlik gösterir. Glutamatın NMDA reseptörlerinin üzerinde glisin bağlanma bölgeleri vardır.

Postsinaptik glisin reseptörleri striknin adh toksin tarafından bloke edilir, bu madde güçlü konvülsiyon
yapar. Striknin zehirlenmesinde antiepileptik ilaçlar (diazepam, fenobarbital} kullanılır. Tetanoz toksini
glisin salgılanmasını inhibe eder.

Glutamat
Santral sinir sisteminde bulunan en önemli eksitatör maddedir. Glutamattan sonra en fazla eksitasyon yapar
nöromediyatör aspartattlr. NMDA, AM PA·ve kainik asit gibi iyon kanall özelliğine sahip reseptörleri vardır
NMDA reseptörlerinin üzerinde glisin, fensiklidin, ketamin ve magnezyum bağlanma bölgeleri bulunur.

NMDA reseptörleri uzun süreli potansiyalizasyonda, öğrenme ve bellek olaylan nda rol oynar. Bu reseptör-
lerin aş1n uyanlmasi nöron içine kalsiyum girişinde artışa bağh nekroz yapar. NMDA reseptörlerinin morfi
ne gelişen toleransta rolünün olduğu ve bu reseptörleri inhibe eden ilaçlann morfin tolerans1n1 azalttıklar

iddia edilmektedir.

www.tusem.com.tr
Santral Sinir Sistemi
(TUSEMj Farmakoloji

' ı NMDA reseptörlerini bloke eden memantin adlı ilaç Alzheimer tedavisinde, riluzol adlı ilaç amyotrofik
) lateral skleroz tedaviside, fensiklidin adlı madde deneysel şizofreni oluşturmak için kullanılır.

)
Adenazi n
) .

Santral sinir sisteminde inhibitör etkili nöromediyatördür. Sinapslarda adenozin düzeyinin ve etkinliğinin
) düzenlenmesinde adenozin re-uptake'i önemlidir. Karbamazepin adenozin reseptörleri üzerinde agonist
) etki yaparak antiepileptik etki, teofilin ve aminefilin adenozin reseptörlerini bloke ederek konvülsan etki
) yapar.

Tablo 3.3: Santral Sinir Sistemindeki Önemli Reseptörler

Reseptör Agonist Antagonist

GABAA Musimol Bikukulin


Barbitürat Pikrataksi n
Benzodiazepin
Zolpidem 1 Zopiklon 1 Zolep-
lan

GABAB Baklafen ' Saklafen

NMDA Glutamat Memantin


- Fensiklidin
Ketamin
Riluzol

02 BramokripJin Halaperidal

CB 1 Oranabinal Rimonabant
Nabilan

5-HT2A LSD Ketanserin

Tablo 3.4: Santral Sinir Sistemindeki inhibitör ve Eksitatör Reseptörler

inhibitör Reseptörler Eksitatör Reseptörler


GABAA ve GABAB NMDA ve AMPA
Mı Nikotinik
1

02 5-HT 2A
Glisin reseptörü 5-HT3
Opiaid Jl, Ave K H1 ve H2
S-HT1A Mı
)-------------------------------------------------------------------------

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMj Santral Sinir Sistemi

Hipnosedatif ilaçlar

Ufak dozlarda sedasyon yüksek dozlarda hipnotik etki yapan ilaçlardır, anksiyolitik etkileri de vardır. Hipnoz
yapan dozun üzerinde bilinç kaybı yaparak genel anestezi oluştururlar. Yüksek dozda solunumu deprese
ederler, bu etkilerine tolerans gelişmez. Benzodiazepin grubu ilaçlarda genellikle anksiyolitik etki yapanlar
ile sedasyon yapanlar farklıdır.

Hipnosedatif ilaçların aynı zamanda antikonvülsan ve çizgili kas gevşetici etkileri de vardır. Benzodiazepin
ve barbitüratların antikonvülsan etkileri selektif değildir. Klonazepam ve fenobarbital diğerlerinden daha
selektif antikonvülsan etkinlik gösterir.

Barbitürat ve Benzodiazepinlerin Etki Mekanizmasi


Benzodiazepinler,_GABAA reseptörleri üzerinde bulunan BZ reseptörlerine bağlanarak allosterik etkileş­
meyle klor iyon kanallarının açılma frekansana artırırlar. GABAA reseptörlerine direkt etki göstermezler, etki
yapmaları için ortamda GABA bulunması gerekir. GABA'nın doz yanıt eğrisini sola kaydırırlar.

Barbitüratlar, GABAA reseptörlerini uyararak klor iyon kanallarının açılma süresini uzatırlar. GABAA resep-
törleri ile hem direkt hem de allosterik etkileşrtı eye girerler, ortamda GABA olmasa da reseptörü GABA gibi
aktive ederler.

Barbitürat ve Benzodiazepinlerin Farmakokinetik Özellikleri


Lipofilik özeUiklerinin fazla olması nedeniyle santral sinir sistemine çok hızlı geçerler, etkinlikleri redistri- ı

büsyon ile sonJan ır. Barbitüratlar karaciğerde metabolize edilerek inaktif hale gelirken, benzodiazepinlerin ı

büyük kısmı aktif metabolit oluşturur. Uzun yaralanma ömrüne sahip olanlarda sabaha sarkan artık etki 1

kısa yarılanma ömrünesahip olanlara göre daha fazladır. Barbitüratlar {sekobarbital daşanda) mikrozornal
enzimleri indüklerken benzodiazepinler mikrozornal enzimleri etkilemezler.

Tablo 3.5: Benzodiazepinler ve Barbitüratların Temel Farkları

Benzodia%epinJer
GABA bağımlı etki

Daha az bağımlılık ve tolerans gelişimi Daha fazla bağımlılık ve tolerans gelişimi

Enzi indüksiyonu yaparlar


Güvenlik indeksleri daha geniş Güvenlik indeksleri daha dar
AnksiyoHtik ve hipnoti il Anksiyolitik ve hipnotik olanlar aynı
Hiperaljezi yapmazlar Hiperaljezi yaparlar

www.tusem.com.tr
Santral Sinir Sistemi
[TUSEMj Farmakoloji

Benzodiazepinler
) GABAA reseptörleri üzerinde bulunan BZ reseptörlerine bağlanarak allosterik etkileşmeyle klor iyon kanal-
) larının açıl. ma frekansını artırırlar. Barbitüratlara göre; güvenlik indekslerinin geniş olması, tek başlarına
) ölümcül yan tesirlerinin nadir olması, karaciğer enzimlerini indüklememeleri, anksiyolitik etkilerini genel-
) likle selektif şekilde yapmaları ve daha az bağımlılık yapmaları gibi üstünlükleri vardır.

Tablo 3.6: Benzodiazepinler Etki Sürelerine Göre Sınıflandırılması

Orta Etkililer Uz~n ·Etkililer


/,:- ,
.c>f\tı)~~e;ıJ Alprazolam Flurazepam (en uzun)
V"'\\c::..U $2- Triazolam Lorazepam Klorazepat
'~~~ ~---------------+--~~-------4------~~------~
c.ı"'v.>" tt.r\\~ Oksazepam Diazepam
\':...o-·cı-' -.ı
) Terrıaze.pam Klordiazepoksit

) Nitrazepam Prazepam
Flunitrazepam
)

) Farmakokinetik·Özellikleri
) Diazepam, klorazepat, klordiazepoksit, prazepam ve halazepam gibi benzodiazepinler karaciğerde des-
) metildiazepama dönüşürler. Bu ilaçların hem kendileri hem de metabolitleri aktiftir. Metabolitlerinin yarı­

) la nma ömrü genellikle ana bileşikten daha uzlindur. En lipoftlik benzodiazepin olan ~iazepamın yarılanma
r ömrü uzun olmasına rağmen etkisi hızlı başlar. \.J ~n.c..ıı- b~f\.e...- 6~d~r--. h)pl'ot\~- ol.oA"o-.-~ ~~r\\Q_~U".
. ~s~ o..~\f:\-~ o..t4-\f N\J2..-+a...6oU+· ol...,(...t\Jr(Y'I O-f2...... tLc. : ~ 'bo:.ı.-<V'\Q.J'L. _
) Loratf'pam, oksazepam ve estazolam gibi orta etki süreli olanlar ara metabolite dönüşmezler. Yaşlılarda
_) veya karaciğer fonksiyonları bozuk olanlarda karaciğerde aktif metabolit oluşturmayan lorazepam ve ok-
) sazepam tercih edilir.

) Ön ilaç olan klorazepat midenin asit ortamında desmetildiazepama dönüşür. Antiasit ilaçlar .klorazepatın
)aborbsiyonunu ve etkinliğini azaltır.

J Benzodiazepinlerin Farmakolojik Etkileri


)Anksiyolitik ilaçlardır, bu etkileri genellikle sedasyon yapmayan dozlarında ortaya çıkar. Anksiyolitik etki-
)lerine tolerans gelişmez.
)

)Sedasyon ve hipnotik etki yaparlar, sedasyon yapıcı etkilerine çok hızlı tolerans gelişir. Triazolam, midazo-
)lam, flurazepam, nitrazepam, flunitrazepam ve diazepam hipnotik etkisi olan benzodiazepinlerdir. Psiko-
)motor r~aksiyon hızını ve anterograd belleği doza bağımlı olarak bozarlar.

www.tusem.com,tr
C}, ·re-1".
+- -1 <2...~~\'\-~~'-\0fJ
GAıA -J \sru-' --\12....
- ---1 \ !\. "'\'o~S'-{0') ( --) So~.:;u-
Farmakoloji
[TUSEMj Santral Sinir Sistemi

? ~S~on dOfm ~
Antiepileptik etkileri vardır, bu etkileri genellikle selektif değildir. Klonazepam _ diğer benzodiazepinlere
göre daha selektif antikonvülsan etki gösterir. Santral etki ile çizgi li kasları gevşetirler, bu etkiye çok hızlı to-
lerans gelişir. Yüksek dozlarda solunu mu baskılarlar, solunu mu deprese edici etkilerine tolerans gelişmez.

Uykunun REM dönemini k1saltırlar, bu etkilerine hızlı tolerans gelişir. Barbitüratlardan daha az da olsa
bağımlılık yaparlar. Kısa etki süresine sahip olan triazolam ve midazolam diğerlerine göre daha fazla ba-
ğlmhhk, tolerans, uyku bozukluğu ve psikotik reaksiyon yapar.

Periferik etki ile koroner damarlarda d ilatasyon ve nöromusküler blokaj yaparlar.

Tablo 3.7: Benzodiazepinlere Tolerans Gelişimi

H1zh Tolerans Gelişen Etkiler Yavaş Tolerans Gelişen Etkiler Tolerans Gelişmeyen Etkiler
Sedasyon Anterograd amnezi Anksiyolitik etki
Hipnotik Etki ~ ~ o...v~ V\Q..~\~\ bo·~ Solunum depresyonu '}
REM döneminde kısalma 11-cl~ ~ ~Q..,~~n.
V - .
Çizgili kas gevşemesi

Antikonvülsan etki

Tablo 3.8: Anksiyete Tedavisinde Benzodiazepin ve SSRI ilaç Kullanımı

ilaç Grubu Avantaj 1 Dezavantaj


Benzodiazepinlerin avantajları Etkinliklerinin yüksek olması

Hızlı etkinlik nedeniyle akut durumlarda kullanılma

Flumazenil tarafından önlenen yan tesirler


Enzim indüksiyonu yapmama
Benzodiazepinlerin dezavantajları Bağımlılık yapmaları

Alkolle alındığında depresan özelliklerinin artması

Amneziye neden olmaları

SSRI ilaçların avantajları Bağımlılık ve amnezi yapma ma


Geniş terapötik aralık

Etkinliklerinin yüksek olması

SSRI ilaçların , dezav.antajları Akut durumlarda kullanılmama

Etkilerinin yavaş ~aşlaması

Enzim inhibisyonu yapmaları

www.tusem.com.tr
) Santral Sinir Sistemi
(TUSEMj Farmakoloji

)Benzodiazepin Grubu ilaçlar


)
(}2.0(\ ~tl'
Diazepam .o lM~ına...
. -u----~
) Anksiyolitik ve antikonvulsan etkinlik gösterir. Anksiyolitik ve solunum u deprese edici etkisine tolerans ~)
) gelişmez. Santral etki ile çizgili kas gevşemesi yapar. Mide barsak kanalından hızlı emildiği için etkisi çabuk ~
) başlar ve karaciğerde desmetildiazepama dönüşür. Status epileptikus tedavisinde ilk tercihtir. Alkol yok-
sunluk krizinde klordiazepoksit ile birlikte en değerli iki benzodiazepinden biridir.
)

) lL.:ı..vrı
-+-1 .
e;,~~
'-ı '
'-A o ld - 'tCı'~ rı \ 1~
Ank~t\i~-:\-e._'-{L ~\. '-..I<U-~.v.r ,
Klordiazepoksit -~ n'ıpf'\ot~k- dQrQ....~c_ b.Jll~ı\(Y'.Q..'2- ~ · -
)Antiepileptik özelliği zayıftır, bu amaçla kullanımı uygun değildir. Anksiyolitik etkisi en uzun benzodiazepin-
)dir. Santral etkisi ile çizgi li kas gevşemesi yapar. Alkol yoksunluk sendromununda kullanılir.
)
~1 -
)lorazepam 7 .ci-~0--1J2..?tUY---
)Anksiyolitik ve hipnotik amaçlı kullanılır, status epileptikus tedavisinde de yararlidır. Karaciğerde aktif me-
)tabolit oluşturmadiği için karaciğer bozukluğu olanlarda ve yaşlılarda tercih edilir.

)
Oksazepam
)ince barsaklardan emilimi yavaş olduğu için hipnotik amaçlı tercih edilmez. Karaciğerde aktif metabolit
)oluşturmadiği için karaciğer bozukluğu olanlarda ve yaşlılarda tercih edilir.
)
+e.J:::_
)Aiprazolam ~
j'
l \nksiyolitik ve antidepresan etki yapar. Panik atak ve agarafobi tedavisinde tercih edilir. Desmetildiazepa-
)flla dönüşmez.

) ~ seda-s'ia" Y\~pfV\a.~
)Kionazepam .~ v
Diğer birçok benzodiazepinden farkli olarak selektif antikonvülsan etkinlik gösterir. Absans ve myoklonik
~öbet ile mani krizlerinin tedavisinde kullanılır.
)

Klorazepat
Ön ilaçtır, midenin asit ortamında aktif metaboliti olan desmetildiazepama dönüşür. Antiasit ilaçlar ab-
sorbsiyonunu ve etkinliğini azaltır.

)
rriazolam
Kısa etkili benzodiazepindir ve hipnotik amaçlı kullanılır. Diğer benzodiazepinlere göre daha fazla; rebound
)
uykusuzluk, bağ1mhhk, tolerans gelişimi, psikotik reaksiyon ve deliryuma neden olur. Sabaha sarkan artık
~tkiyi uzun etkili olanlara göre daha az yapar.
) .

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
rTUSEM'j · Santral Sinir Sistemi

Midazolam
En k1sa etkili benzodiazepin olmasına rağmen etkisi yavaş başlayıp yavaş sonlanır. Hastayı uyutmak için
gereken dozlarda anterograd amnezi ve solunum depresyonu yaptığı için anestezide indüksiyon amaçlı
kullanılmaz. Preanestezik medikasyonda sedasyon ve anksiyolitik etki için tercih edilir. Yüksek dozunun
tedavisinde kompetetif antagonist flumazenil kullanılır. Flumazenil k1sa etkili {90 dakikadan az) olduğu
için sık sık verilmelidir.

Benzodiazepinlerin Van Tesirleri


• Psikomotor beceri isteyen işlerde bozulma
• Anterograd am nezi
• Halüsinasyon, paranoid düşüncelerde artış, psikotik reaksiyon ve intihara eğilim (en fazla triazolam
ve flunitrazepam)
• Sabaha sarkan artık etki (en fazla uzun etkili flurazepam, klorazepat, diazepam ve klordiazepoksit, en 1
az kısa etkili triazolam)
• Uyku bozukluğu (en faıla k1sa etkili triazolam)
• Fiziksel bağımlılık (en fazla k1sa etkili triazolam)

Flumazenil
Benzodiazepin zehirlenmesinde kullanılan benzodiazepin reseptör antagonistidir. Benzodiazepin resep- ı
törlerini bloke ederek allosterik etkileşmeyle GABAA reseptörlerinin GABA tarafından uyarılmasını önler. ı

Kısa süreli cerrahi veya endoskopik girişimlerde hastayı sakinleştirmek için verilen benzodiazepinlerin (mi- ı

dazolam gibi) etkisinden hastayı çıkarmak için ve benzodiazepin bağımlııcırının teşhis ve tedavisinde ku Ila- ı

nılır. K1sa etkili olduğu için sık aralıklarla verilir.

Atipik Benzodiazepin Reseptör Agonistleri .

(Zolpidem 1 Zopiklon 1 Eszopiklon 1 Zoleplon}


Benzodiazepin olmamalarına rağmen benzodiazepin reseptörlerine agonist etki gösterirler. GABAA üzerin-
den hücre içine klor girişini artırırlar ve hipnotik amaçlı kullanılırlar. Fizyolojik uykuyu bozmazlar, terapötik
dozlarda antikonvülsan etki ve kas gevşemesi yapmazlar. Bağımlılık yapma potansiyelleri ve sabaha sarkan
artık etkileri benzodiazepinlere göre daha düşüktür. Benzodiazepin reseptörlerine bağlandıkları için etki-
leri flumazenil tarafından önlenir.

Buspiron ~ <3-A~AA ··p v~~ 'ı\~ 4\\. , .


.r-> Oture-s~ ~rd..blr. 'b~~ n,de.. S.e._~~ r\1.. f\.~ <.2.---Q.a..\-\-ır-.
Santral sinir sisteminde 5-HT1A reseptörlerinin parsiyel agonistidir. Sedasyon, hipnoz, amnezi, öfori ve
bağımlılık yapmadan anksiyolitik etki yapar. Anksiyolitik etkisi birkaç haftalık uygulamadan sonra başlar.
Raphe kaynaklı seratanerjik sistemi baskılar. GABA ve benzodiazepin reseptörlerini etkilemez ve benzodi-
azepin yoksunluk krizi semptomlarını ciüzeltmez. Etkilerine tolerans gelişmez ve yoksunluk krizine neder.
olmaz. Alkol ün depresan etkisini artırmaz. Kas gevşetici ve antikonvülsan etkisi yoktur.
' ~\fY\~""-\c...IO-rV\r'\~
www.tusem.com.tr • . Se.d<W'-'1°" . ()<>)>mofL. Q
tt-\c,'s ~ ~~ <.5onra... .b.o..2 [a-r _\::J
) Santral Sinir Sistemi
)
,lTUSEMj Farmakoloji

) Ramelteon
Melatonin reseptör agonisti uyku ilacıdır. Melatonin gibi Jet-lag sendromunun tedavisinde kullanılır. Etki ..
) sini GABA ve benzodiazepin reseptörleri üzerinden yapmaz. Rebound uyku bozukluğu ve yoksunluk krizine
) neden olmaz.

) Barbitüratlar --4 e;'e-veJ\U.~ tl\deJ.cs te.r~ ~ · t-Hpe..r.a..J--)Q.."ı-~ 1 ~a.r--.


) GABAA reseptörlerini uyararak klor iyon kanallarının aç1lma süresini uzatlrlar. GABAA reseptörleri ile hem
) direkt hem de allosterik etkileşm.eye girerler. Ortamda GABA olmasa da reseptörü GABA gibi aktive ederler.
)

Tablo 3.9: Barbitürtların Etki Sürelerine Göre Sınıflandırılması

.;::---:- :> _ · . ••
orı~t-e.-'1- \ ·Çok Ktsa Etktlder K1sa EtkilUer Orta Etkiiller ·&J-z-un Etkililer
Metoheksital (en kısa) Sekobarbital Amobarbital Fenobarbital
Tiyope,n tal · Hekzob-a rbital Pentob.arbitaJ
Tetrabarbital Allobarbital
Butabarbital

)
Farmakokinetik Özellikleri
) Kısa etkili barbitüratlar (tiyopental gibi) plazma proteinlerine yüksek oranda, uzun etkili olanlar (fenobarbi-
düşük oranda bağlanırlar. Kısa etkili olanların etkinliği yeniden dağılım la sona erer.
) tal gibi) . .

) Sekobarbital dışında karaciğer mikrozornal enzimlerini indüklerler, fenobarbital kendini yıkan enzimi in . .
) d ükleyerek otoindüksiyon yapar. Asit yapılı oldukları için idrarın sodyum bikarbonatta alkali yapılması böb-
) reklerden itrahlarını artırır.

)Farmakolojik Etkileri
)Sedasyon ve hipnoz yaparlar, hipnotik olarak kullanıldıklarında sabaha sarkan artik etkilere neden olurlar.
)Sedasyon ve hipnotik özelliklerine tolerans gelişir. Uykunun REM dönemini k1salt1rlar, uykunun dönemleri
üzerine yaptıkları etkiye tolerans gelişir. Anestezi amaçlı çok kısa etkili tiyopental tercih edilir. Santral etki-
)leri ile çizgili kasları gevşetirler.
)

)Anksiyeteyi azaltırlar, öfori ve fiziksel bağımlılık oluştururlar. Antikonvülsan etki yaparlar, antikonvQisan
)etkileri ne tolerans gelişmez. Fenobarbital; status epileptikus, tetanoz ve febril konvülsiyon gibi durumlar-
)da diazepamın alternatifidir. ,

)Yüksek dozlarda solunumu deprese ederler, solunumu deprese edici etkilerine tolerans gelişmez. Beyin
kan ak1m1n1 ve ~afa içi bas1nc1n1 azaltlrlar, kafa travması ve beyin kanamalarında kafa içi basıncın ı azaltmak
için kullanılırlar. Termoregülatör merkezi inhibe ederek hipotermi yaparlar ve hiperaljezi oluştururlar.
)

www.tusem.com~tr
Farmakoloji
[TUSEMj · Santral Sinir Sistemi

Fenobarbital -en fazla olmak üzere; karaciğer mikrozornal enzimlerini, glukuronil transferaz enzimini ve
aminolevülinik asit sentaz enzimini indüklerler. Mikrozornal enzimierin indüklenmesi birçok ilacın meta-
bolizmasının hızlanmasına neden olur. Fenobarbital glukuronil transferaz enzimini indüklediği için indirekt
bilirubinin direkt bilirubin dönüşümünü artırır ve kernikterus tedavisinde kullanılır. Aminolevülinik asit
sentaz enzimini indükledikleri için portiriyada kontrendikedirler.
~~+en ALA~+.cvı_ ~Cld~tlen~1_.
Tablo 3.10: Barbitürtlarm Tolerans Gelişen ve Gelişmeyen Etkileri

Tolerans Gelişen Etkiler Tolerans Gelişmeyen Etkiler


Sedasyon Solunum depresyonu
R.EM dönemini kısaltma Anksiyolitik etki
Hiperaljezi Antikonvülsan etki
ÇizgiJ:i kas gevş_emesi

Beyin kan akımında azalma


Kafa içi bas:ınçta azalma

Barbitüratlann Klinik Kullan1hş1


• Sedatif ve hip~otik amaçlı kullanım

• Konvülsiyonların acil tedavisinde diazepamın alternatifi olarak (ikinci tercih ilaç)


• Anestezi indüksiyonu için (kısa etkili tiyopental)
• Beyin kan akımını azaltmak için
ros."t-o p OA'"\a-l~~l ) ~\twco.+ j;
• Hiperbilirubinemi ve kernikterus tedavisi
+e..rN\. - dS;r-.. ~.s . ~f'. L\ 1 A 1

• Hemolitik sarılık ve kolestaz tedavisi '('(\.\~{'.e_"""--


'"'
~ .
""t'era-\ı e...'1. \
J l
\
m._9.("""-·
Barbitüratlann ilaç Etkileşmeleri ve Zehirle n me Tedavisi
Benzodiazepin, alkol ve genel anestezik ilaçlarla birlikte alındıklarında solunum depresyonu yapma ola-
sılıkları artar, barbitüratlar bu ilaçlarla çapraz toleransa girer. Karaciğer mikrozornal enzimlerini indükleye-
rek birçok ilacın yıkımını hızlandırırlar. MAO inhibitörü ilaçlar, barbitüratların yıkımını azaltarak toksik etki
yapma olasılıklarını artırır. Kısa etkili barbitüratlarla {metoheksital ve tiyopental} zehirlenme uzun etkili
olanlarda göre daha tehlikelidir.

Tablo 3.11: Hipnotik ilaçlar

ilaç Grubu ilaç


Benzodiazepinler Triazolam 1 Lorazepam 1 Kuazepam 1 Temazepam
Barbitüratlar Tiyopental/ Sekobarbital
Atipik benzodiazepinler Zolpidem 1 Zopiklon 1 Eszopiklon 1 Zöleplon
Diğerleri Ramelteon l Kloralhidrat

www.tusem.com.tr
)
Santral Sinir Sistemi
) ----------------------------~:~
[TUSEMj Farmakoloji

Santral Etkili Kas Gevşetici ilaçlar

) Çizgi li kasları santral etkiyle gevşeten ilaçlardır, nöromusküler kavşak üzerinde etkileri yoktur. Kas, eklem,
) sinir ve omurili k kayn aklı kas sp a z mla rın ı n tedavisinde kullanı lı rl ar.

J Benzodiazepinler
) GABAA reseptörlerini uyararak santral etki ile kas gevşemesi yaparlar. Bu gruptan en fazla dizepam, klor-
) diazepoksit ve midazolam kullanılır. Beyin ve omurili k kaynaklı kas spazmlarının tedavisinde etkilidirler.

)
Baklafen
,Santral sinir sisteminde presinaptik ~s reseptörlerini aktive ederek presinaptik inhibisyon ile eksitatör
)maddelerin salgılanmasını azaltır. Omurilikte monosinaptik ve polisinaptik refleksleri bloke eder. Omurilik
) kaynaklı ve multipl skleroza bağlı kas spazmlarının tedavisinde oral olarak kullanılır.

)Tizanidin
)Omurilik düzeyinde polisinaptik yolakları etkileyerek santral etki ile kas gevşemesi yapar. Spinal ve sup-
{ aspinal kaynaklı spazm tedavisinde etkilidir. Santral sinir sisteminde a 2 res\ örleri u.yarar.ak. sempatik
)etkinliği baskılar. Sedasyon, hipotansiyon ve bradikardi gibi yan tesirleri vardır. ~~t(\_ck_

crfo re...slf~r .
)Gabapentin 1 Pregabalin
)GABA analoğu olmalarına rağmen GABA reseptörlerini uyarmazlar ve antiepileptik etkinlik gösterirler.
)Plazma proteinlerine -~ağlanmazlar, vücut:ta metabolize edilmezler ve diğer ilaçlarla etkileşmeye girmezler.
)Nöropatik ağrı, fibromyalji e herpetik nevralji tedavisinde kullanılırlar. Mb~~te..A o....*'-U.\'~
) U~v/V\ r n\~H rı

)Tiokolşikozid
.-- ?- ~
ı_,v4'{~ ,__
c...\- sc.~ •
r-

:fABAA ve glisiiı reseptörlerini uyararak santral etki ile çizgi li kas ·gevşemesi yapar. Pikrotoksin ve strikninin
yaptığı konvülsiyonları önler.
)

Metakarbamol/ Meprobomat
Santral sinir sistemi üzerinde genel depresan etki yaparak sedasyon ve kas gevşemesi yaparlar. Kas iskelet
ı~ası kaynaklı kas spazmlarının tedavisinde kullanılırlar.
)

~ iklobenzaprin
Trisiklik antidepresan ilaçlara kimyasal yapı olarak benzer ve noradrenalin re-uptake'ni inhibe eder. Anti-
)"uskarinik yan tesirler oluşturur.

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TU SE Mj Santral Sinir Sistemi

Riluzol
Lateral amyotrofik skleroz tedavisinde üst ve alt motor nöron harabiyetini önlemek için kullanılan NMDA
reseptör antagonistidir. Bu endikasyanda kas gevşemesi oluşturmak için değil nöron harabiyetini önlemek
için v~rilir.

o -re...-LA...
~ Progab1g___7 \\!As

~A v~.!L agonisti özelliği ile ~ ntiepileptik etki ve çizgi li kas gevşemesi oluşturmak için kullanılır.

Dantrolen
Çizgili kasları direkt kas düzeyindeki etkisi ile gevşetir, periferik etkilidir. Ryanodin reseptör kanalları üze-
rinden transvers tübül membrantna yayalan depolarizasyonun sarkoplazmik retikulumu etkilemesini ve
.. sarkoplazmik retikulumdan kalsiyum salgiianmasini inhibe eder. Malign hipertermi ve nöroleptik malign
{ sendrom tedavisinde kullan1hr. ·
?erıfe..r\ lL .e-tW~ .'J)' rt...lA. \c..o-s.a- -e_~'~ ..

Botulinum toksini
Veziküllerden asetilkelin salgılanmasını irreversibl inhibe eder. Lokal etkiyle; fasiyal ve oromandibüler
spazm, tortikolis, şaşılık, blaferospazm, anal fissür ve nörojenik mesane tedavisinde kullanılır.

Tablo 3.12: Santral Etkili Kas Gevşetici ilaçlar

ilaç Etki Mekanizmasi


Benzodiazepinler GABAA etkinliğini artırma
c· ,.,
Baklafen GABAs agonisti
Gabapentin 1 Pregabalin GABA analoğu
Progabid GABAA ve GABAs agonisti
Tizanidin 1 Deksmedetomidin a 2 reseptör agonisti
Riluzol - Glutamat etkinliğinin azaltılması (ALS tedavisi)
T i okolşikozid GABAA ve glisin reseptör agonisti

www.tusem.com.tr
)
Santral Sinir Sistemi
[TUSEM] Farmakoloji

Alkol
) Santral sinir sistemini deprese eder. Cilt antiseptiği olması dışında klinik kullanımı. yoktur. Barbitürat, ben-
) zodiazepin ve genel anestezi k ilaçlarla çapraz tolerans gösterir.

) Farmakokinetik Özellikleri
) Ağız yolundan alınan etil alkol molekülü küçük ve iyonize kısmı düşük olduğu için çok hızlı absarbe edilir.
) Vücut kompartmanlarına kolayca geçer ve plazma proteinlerine bağlanmaz. Fötal kandaki derişimi anne
ile aynıdır.
)

) Alkolün büyük bir kısmı karaciğer tarafından biyotransformasyon sonucu metabolize edilir. Alkolün meta-
) bolizmasında birinci basamak steplazmik bir enzim olan alkol dehidrogenaz tarafından o_
ksitlenerek ase-
) taldehit oluşmasıdır, bu reaksiyon sıfırıncı derece kinetiğine uyar. ikinci basamak asetaldehitin aldehit de-
) hidrogenaz enzimi ile asetik asite dönüştürülmesidir. Aldehit dehidrogenaz enzimi genetik polimorftım
) gösterir, bu enzime az miktarda sahip olanlarda asetaldehit vücutta biri kir. Aşırı miktarda alkol alınırsa
) metabolizmada mikrozornal enzim sistemi de görev alır. Alkolikierde CVP2E1 enzimi indüklenmiştir, alkol
) vücutta bulunduğu sürede bu enzim inhibe edilmiş durumdadır.

)
Şekil 3.1- Alkol metabolizması ve bunu inhibe eden ilaçlar

Etanal
Metanal

Alkol
dehidrogenaz

Formaldehit
Asetaldehit

Fomepizol ·
(M etanot
etilen glikol
zehirlenme tedavisi) Aldehit
dehidrogenaz

Format
Asetat
Disulfiram
(Alkol bağımlılık
t edavisi)

)Etil alkolün bulantı, kusma, taşikardi, flushing gibi hoş olmayan etkilerinden biriken asetaldehit sorumlu-
)dur. Aldehit dehidrogenaz enzimini inhibe eden disülftram asetaldehit biriktirerek etil alkol bağımlılarının
)tedavisi nde kullan.ılır. Di~ülfiram gebeler tarafından kullanılırsa vertebra, gastointestinal ve trakea anoma-
} ileri ile karakterize VACTERL sendromu yapar.

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEM'j Santral Sinir Sistemi

Tablo 3.13: A~kolle Alındiğında Asetaldehit Sendromu Yapan ilaçlar

ilaç Grubu Örnek ilaç


Aldehit dehidrogenaz inhibitörü Disülfiram
Oral antidiyabetik Klorpropamid 1 Tolbutamid 1 Gliburid
Antibiyotik Metronidazol 1 Kloramfenikol 1 Sefaperazon 1
Maksolaktam 1 Griseofulvin
Antineoplastik Prakarbazin
Oral antikoagulan Varfarin

Etil Alkolün Farmakolojik Etkileri


Küçük dozlarda sedasyon, anksiyolitik etki ve öföri oluşturur, serebellar fonksiyonları bozar. Kronik kulla-
nımda wernicke korsakoff sendromuna neden olur. Ci lt damarlarında vazodilatasyona bağlı flushing yapar.
Asetaldehite bağlı damar düz kaslarını gevşeterek kan . basıncını düşürür. Uterus hareketlerini azaltarak '
erken doğum eylemini önler.

Ufak dozlarda asetaldehite bağlı solunumu stimüle ederken yüksek dozlarda solunumu baskılar. Emetik ı

etki gösterir, iştah ı ve mide asit salgısını artırır. Uzun süre alkol kullananlarda anatomepatolojik bağ1mhhk ı

ortaya çıkarır.

Arka hipofizden ADH salg1s1n1 azaltarak diüretik etki yapar. Az miktarda alkol HDL düzeyini artırır, LDL düze-
yini azaltır. Aşırı miktarda alkol kullananlarda LDL ve trigliserit düzeyi artar. Adrenalin, noradrenalin, ACTH
ve prolaktin salgısını artırırken, ADH ve testesteren salg1lanmas1n1 bask1lar.

Gebede kullanıldığında; düşük doğum ağırlığı, mikrosefa li, burun basıklığı, üst d udak ve kalp anomalileri ile
karekterize fötal alkol sendromu yapar.

Tablo 3.14: Etil Alkol Bağımlılıği Tedavisinde Kullamlan ilaçlar

ilaç Etki Mekanizmasi


Disülfiram Aldehid dehidrogenaz inhibitörü
Na Itrekson Opiyat reseptör antagonisti U.?.Uil e._.ttj ~ .-- ~ al tol\:ıt)
0<-ı.u_jv()V
Acamprozat GABAA aktivatörü, N M DA reseptör blokörü ..o-Lı::;ı- t-hr.

ru\01"\h 1 tv,fY'I "'·


(j~'l ·

www.tusem.com.tr
ı

~ _sa_n_tr_a_ıs_i_ni_r_Si_st_e_m_i_ _ _ _ _ _ _(JJ( TU s EMj ]____________F_a_rm_a_k_o_ıo_ji


Metil Alkol (Metanol)
) ilaç değeri olmayan endüstride solvent olarak kullanılan bir maddedir. Ucuz olması nedeniyle alkollü içkilere
) katılır. Etil alkolden daha az lipofilik olduğu için santral sinir sisteminde etil alkol kadar depresan etki yapmaz.

Metil alkol ün yı kılması etil alkale benzer. Birinci basamak stoplazmik bir enzim olan alkol dehidrogenaz ta-
rafından oksitlenerek formaldehit oluşmasıdır. ikinci basamak formaldehitin aldehit dehidrogenaz enzimi
ile formata dönüştürülmesidir. Alkol dehidrogenaza, etil alkolün afinetisi daha fazla olduğu için metil alkol
) zehirlenmesinde etil alkol kullanılır.
)

) Metil alkol zehirlenmesinde santral bulgular ikinci plandadır. Formaldehite bağlı metabolik asidoz, retina
) harabiyeti ve körlük ortaya çıkar.
4 \r['Q__'/Q.rsl b 1
)
) Zehirlenme durumlarında; aktif kömür kullanmak ve aldehit dehidrogenazı inhibe ederek formaldehit
) miktarını artıran disülfiram vermek uygun değildir.

) ~Jb~\f!ı'ıo-<Y"'I u"\~u0 ~~ \~r.


) Metil Alkol Zehirlenmesinin Tedavisi
) • Sodyum bikarbonat solüsyonu ile asidozun düzeltilmesi
)
) • Etil alkol verilmesi: Alkol dehidrogenaz enzimine afinitesi daha fazla olduğu için formaldehit yerine
) daha az toksik asetaldehit oluşturmak amacıyla verilir.

)
)
• Fomepizol verilmesi: Alkol dehidrogenaz enzimini inhibe ederek formaldehit oluşumunu azaltır, aynı

zamanda etilen glikol (antifiriz) zehirlenmesinin tedavisinde de kullanılır.


)

)• Diyaliz yapılması: Plazma proteinlerine bağlanmadığı ve böbreklerden atıldığı için diyaliz yararlı olur.
)
)

-------------------------------~ ~ ~-------------------w_w__w_.t_us_e_m_.c_o_m__
.tr
Farmakoloji
(TUSEMj Santral Sinir Sistemi

Parkinson Tedavisi

Nigrostriatal dopaminerjik nöronlarda harabiyetle giden ilerleyici nörolojik bir hastalıktır. Dopaminerjik ak-
tivite azalmasının yanında bazal gangliyonlarda kolinerjik aktivite artmıştır. Dopaminerjik etkinliği azaltan
antipsikotik ilaçlar ve kolinerjik etkinliği artıran ilaçlar parkinson benzeri bulgulara neden olabilir.
Parkinson hastalığının medikal tedavisinde amaç; azalan dopaminerjik etkinliği artırmak ve artan kolinerjik
etkinliği azaltmaktır. Dopamin santral sinir sistemine geçmediği için tedavide kullan1lmaz.

Tablo 3.15: Dopaminerjik Etkinliği Artıran ilaçların Etki Mekanizmaları

..-.,., .
Etki Mekanizmasi~ Orn~k Ilaç
Doparninin öncülünün verilmesi L-dopa
,c; - -

Doparn inerjik reseptörlerin aktive edilmesi


. Pramipeksol __ , -

Doparnini yıkan MA0 8 enziminin inhibe edilmesi . Selejilin

L-dopa
Katekalam in sentezinde doparninin prekürsörüdür. Dopamin dolaşımdan beyine geçemediği halde L-dopa
santral sinir sistemine geçerek beyinde dopa dekarboksilaz ile doparnine dönüşür ve oluşan dopamin 0 2
reseptörlerini uyarır. 0 2 reseptörlerine direkt agonist etki göstermez. ~ ~"~1..-~ ok:ı?~('>
. ~\Q..ı'\.\r-~

Bradikine2i ve rijiditeye etkinliği tremordan daha fazladır. Parkinson hastalığının ilerlemesini durdurmaz-
ken erken başlanırsa martaliteyi azaltır. Hastaların üçte biri tedaviye iyi yanıt verirken üçte biri çok az yanıt
verir. Yaklaşık 3-4 yıl sonra etkinliği azalmaya başlar {on-off).

Do pa dekarbaksi laz enzimi barsak ve karaciğer gibi birçok periferik yapıda da bulunduğu için; L-dopa dopa-
min dönüşümü periferik yapılarda da. olur. Pe riferde oluşan dopamin beyne geçemez; bulantı, kusma ve
hipotansiyon gibi yan tesiriere neden olur.

L-dopa periferde dopa dekarboksilaz enzimini inhibe eden karbidopa veya benserazid gibi ilaçlarla birlikte
verildiğinde santral sinir sistemine geçen miktarı dolayısıyla etkinliği artar, periferde daha az dopamin olu-
şacağı için periferik yan tesirleri azahr. Santral sinir sistemine geçen miktar artacağı için doparnine bağlı
santral yan tesirler artar.

www.tusem.com.tr
e
; s
_sa_n_tr_a_ıs_i_ni_r_si_st_e_m_i- - - - - - ->1 . [TU E MjiJ.___________F_a_rm_a_k_o_ıo_ji

ı Farmakokinetik Özellikleri
) Oral olarak kullanılır, kana ve beyne taşıyıcı aracılı alınır. Karaciğer ve barsaklardan geçişi sırasında dopa
) dekarboksilaz tarafından doparnine dönüşür. Yalnızca %1-3 oranında santral sinir sistemine geçer ve aro-
) matik L-amino asit dekarboksilaz tarafından doparnine dönüştürülür.

)
Doparnine dönüşümü periferik yapılarda da olduğu için periferik dopa dekarboksilaz inhibitörü ile verilme-
) si günlük dozu yaklaşık %75 azaltır. Besinlerle alınması absorbsiyonunu geciktirir.
) ı, _i'- . \1 ll 'i}
~~-"l"-'"*"orv Db .ı\t. ı;,
) Dopa dekarboksilaz enzimini aktive eden piridoksin ile birlikte kullanılırsa etkinliği azalır. Bu nedenle piri-
ı doksinle birlikte kullanılmamalıdır. MAO ve KOMT enzimleri tarafından yıkılır. KÖMT enzimini inhibe eden
) entakapon veya tolkapon ile birlikte alındığında santral sinir sistemine geçişi artar.

ı Yan Tesirleri
ı. Özellikle periferik dopamin oluşumuna bağlı; bulantı, hipotansiyon ve değişik kardiyak aritmiler
)• Orofasiyal diskinezi
). Nonselektif MAO i nh ibitörleri ile birlikte alındığında hipertansit kriz
). insomnia, konfüzyon, delüzyon ve halüsinasyon (karbidopa ile alındığında daha fazla)
• On-off sendromu
). Midriyazise bağlı akut glokom atağına neden olma
). Deride melanin oluşumunu artırma (malign melanomda kontrendike)
)• Coombs pozitif hemolitikanemi ----4 (YIL+\\ ok.r.a- /
L - cL,fa..

). Mide asit salgısında artma (peptik ülserde kontrendike)

)ilaç Etkileşmeleri
) KOMT inhibitörü entakapon, periferik dopa dekarboksilaz inhibitörü karbidopa ve benserazid, D2 reseptör
aktivatörü bromokriptin ve MA0 6 inhibitörü selejilin ile alındığında santral etkinliği artar.

p opa dekarboksilaz enzimini aktive eden piridoksin, aynı enzimi periferde ve beyinde inhibe eden me-
tildopa, dopamin depolarını boşaltan rezerpin ve tetrabenazin, D2 reseptörlerini bloke eden fenotiazin
) türevi antipsikotikler ve metoklopramid ile alındığında etkinliği azalır.
)

JKarbidopa / Benserazid
)Periferde dopa dekarboksilaz enzimini inhibe ederler. Parkinson tedavisinde tek başına etkinlikleri yok-
)tur. L-dopa'nın ekstraserebral metabolizmasını azaltarak etkinliğini artırırlar. Periferde daha az dopamin
· oluşacağı için bulantı ve hipotansiyon gibi periferik yan tesirlerini azaltırken beyinde dopamin artışına
)bağlı delüzyon, halüsinasyon ve konfüzyon gibi santral yan tesirleri artırırlar.

e www.tusem.com.tr
Farmakoloji
(TUSEM'j Santral Sinir Sistemi

Entakapon 1 Tolkapon
L-dopa KOMT enzimi ile 3-0-metildopa'ya dönüşür. 3-0-metildopa L-dopa'nın ince barsaklardan kana ve
kandan beyne geçişini azaltır. KOMT enzimini inhibe eden entakapon ve tolkapon; L-dopa'nın ince barsak-
lardan kana ve kandan beyne geçişini artırır ve L-dopa'ya bağlı yanıttaki dalgalanmaları geciktirir. Parkinso n
tedavisinde tek başianna etkinlikleri yoktur. Entakapon yalnızca periferde, tolkapon perifer ve beyinde
KOMT enzimini inhibe eder.

Dopamin Reseptör Agonistleri


Santral sinir sisteminde doparnini artırmadan D2 reseptörlerini ~ olarak uyarırlar. L-dopa'dan farkl ı
olarak; enzimatik değişime gerek olmadan etki yaparlar, D2 reseptörlerini direkt olarak uyarırlar, toksik
meta bo lite dönüşmezler, taşıyıcıya gereksinim olmadan kana ve beyne geçerler ve yanıtta f1uktuasyonlara
daha az neden olurlar. Parkinson hastalığının tedavisinde birinci seçenek ilaçlardır.

Tablo 3.16: Parkinson Tedavisinde Kullanılan Dopamin Reseptör Agonistleri

fetr-optnto rıeP-\
E ·. rgot· r··
··urev1er1• Ergot Türevi -Olmayanlar

%\:,ro~.s Bromokriptin Pramipeksol


c:rya-r· Lizurid Ropirinol
Pergol id Rotigotin
Kabergolin Pribedil

·Bromokriptin 1 Lizurid 1 Pergol id 1 Kabergolin


Santral sinir sisteminde 0 2 reseptörleri direkt olarak aktive eden ergot türevi ilaçlardır. Prolaktin ve büyü-
me hormon düzeyini azaltırlar. Dopaminerjik etkinlik artışına bağlı; bulann kusma, ortastatik hipotansi-
yon, öfori ve halüsinasyona neden olurlar. Yapttkları bulantı kusma tedavisinde beyine geçmeden periferik
1

D2 reseptörlerini bloke eden domperidon kullanılır.

Ropirinol 1 Pramipeksol
Santral sinir sisteminde 0 2 reseptörlerini direkt olarak aktive eden ergot türevi olmayan ilaçlardır. Prolak-
tin ve büyüme hormon düzeyini azalttrlar.

Rotigotin
Erken dönem Parkinson hastalığ·ının tedavisinde transdermal kullanım için 2007 yılında FDA tarafından
onay verilen 0 2 reseptör agonisti yeni bir ilaçtlr.

www.tusem.com.tr

e
) santra 1s·tnar· s·rstem1· -(TUSEMj_ Farmakoloji

ı Dopamin Reseptör Agonistlerinin Klinik Kullan1m1


ı • Dopaminerjik reseptörü uyardıkları için; Parkinson hastalığının tedavisinde kullanılırlar.

• Dopaminerjik etkinliği artırdıkları için; prolaktin ve büyüme hormonunu azaltırlar, prolaktin salglla-
yan adenom ve akromegali tedavisinde yararlıdırlar.

) • Prolaktini azalttıkları için; erkek ve kadınlarda fizyolojik süt salg1s1n1 baskilamak için kullanılırlar.

) • Dopamin reseptör blokajına bağlı nöroleptik malign sendrom tedavisinde dantrolenle birlikte verilir-
ler.

) Dopamin Reseptör Agonistlerinin Yan Tesirleri


) Bulantı, kusma ve ortastatik hipotansiyon sık görülür. Santral sinir sisteminde 0 2 reseptörlerinin uyarılması
) sonucu halüsünasyon ve şizofreniye benzer klinik tablo ortaya çıkarırlar. Bromokriptin el ve ayaklarda
) kırmızı ağrılı şişlik yapar (eritromelalji). Angina pektorisli, myokart enfarktus geçirmiş veya psikoz öyküsü
olan hastalarda kullanılmazlar.
)

) Selejilin
) Mide barsak kanalından emilmeyen ve MA08 enzimini irreversibl inhibe eden antiaksidan etkili ilaçtır. Depres-
~-
yon tedavisinde de kullanılabilir. L-dopa'ya bağlı on-off sendromu gelişmesini geciktirir. Meperidin veya SSRI
) grubu ilaçlarla kull~ıldığında serotonin sendromuna neden olur. Resajilin de benzer etkilere sahip bir ilaçtır.

) Amanta d"1n
) .
lnflüenza A profilaksisinde kullanılan antiviral bir ilaçtır. Dopaminerjik etkinliği artırıp kolinerjik etkinliği
) azaltarakParkinson hastalığının tedavisinde de yararlıdır. Dopaminerjik etkinliği. artırma özelliği L-dopa
ve bromokriptine göre daha düşüktür. Hipotansiyon, halüsünasyon, salgıtarda azalma ve livedoretikülaris
) yapar.
)
) Santral Etkili Antikolinerjik ilaçlar
) Parkinson hastalığında artan santral kolinerjik etkinliğe bağlı tremor ve hipersalivasyona karş1 etkili ilaç-
J lard1r.

Tablo 3.17: Santral Etkin Antikolinerjik ilaçlar

Antikolinerjik UaÇiar Antihistami.n ik Etkili Antikolinerjik ilaçlar


Atropin it Difenhidramin
tt' Benztropin Orfenadin
·"'
ft Bi periden Klorfeniramin
Triheksifenidil

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
(TUSEMj Santral Sinir Sistemi

Tablo 3.18: Hareket Hastalıklarmda Kullamlan ilaçlar


- -

Hareket Hastahğ1 Tedavi

Huntington hastalığı Haloperidol 1 Rezerpin 1 Tetrabenazin


Esansiyel tremor Propranolol 1 Metoprolol
Tik Haloperidol

ilaca bağlı diskinezi Benztropin 1 Biperiden 1 Difenhidramin


Wilson hastalığı Penisilamin 1 Trientin
Tortikolis 1 Blaferospazm Botulinum toksini

www.tusem.com.tr
)
Santral Sinir Sistemi
) ------------------------~·'
(TUSEMj Farmakoloji

Antipsikotik ilaçlar (Nöroleptik ilaçlar)

) Şizofreni ve diğer psikozların tedavisinde kullanılan ilaçlardır. Öfori, halüsünasyon, fiziksel ve psişik bağ•m­
) hhk yapmazlar. Kataton ik şizofreninin akut tedavisinde diazepam birinci tercih ilaçtlr.
)
Şizofreni Benzeri Tablo Oluşturan Maddeler
• Dopaminerjik etkinliği artlran ilaçlar (L-dopa, bromokriptin, amfetamin)
• S-HT reseptör agonistleri (LSD, meskalin, psilosin)
• NMDA reseptör antagonistleri (fensiklidin ve ketamin)

) An~psikotik ilaçlann Etki Mekanizmalan


) Tipik antipsikotik ilaçlar, santral sinir sistemindeki etkilerini ve ekstrapiramidal yan tesirlerini beyinde do-
) paminerjik reseptörleri bloke ederek yaparlar. Etkilerinin mezolimbik ve mezokortikal yolakta yoğun olarak
) bulunan postsinaptik D.! ve 0 3 reseptörlerini~ etmelerine bağlı olduğu iddia edilmektedir. Antipsikotik
) ilaçların yaptlğı ekstrapiramidal yan tesirlerden postsinaptik 0 2 reseptörlerini bloke etmeleri sorumludur.

) - '

Klozapin gibi atipik nöroleptik ilaçlar, ön beyinde bulunan 5-HT2 A reseptörlerini ve daha az oranda dopa-
) min_Q 4 reseptörlerini bloke ederler. Şizofreninin daha çok negatif bulguianna etkilidirler ve tipik ilaçlara
göre daha az ekstrapiramidal yan tesir oluştururlar.
)

) Klasik Antipsikotik ilaçlar


} Farmakolojik etkilerini santral sinir sisteminde postsinaptik 0 2 ve 0 3 reseptörlerini bloke ederek yaparlar.
) Dopamin reseptörleri dışında; adrenerjik alfa, muskarinik, histam inerjik ve serotonerjik reseptörleri de
) inhibe ederler. Şizofreninin ~ semptomları na karşı oldukça etkili ilaçlardır.

Tablo 3.19: Klasik Antipsikotik ilaçlar

Fenotiazin Türevi Buturofenon Türevi Tioksantin Türevi Loksapin Türevi


•Kiorpromazin •Haloperidol Tiotiksen Loksapin
•Tioridazin Droperidol Klorpratiksen Klotiap in
Mezoridazin Benzepridol Metiapin
Proklorperazin
Flufenazin

www.tusem.com.tr
Farmakoloji (TU S E Mj [J
•. . _______s_an_t_ra_ıs_in_i_rs_is_te_m_i
Fenotiazin Türevleri
En eski antipsikotik ilaçlardır. Dopamin reseptörleri dışında; adrenerjik alfa, muskarinik, histaminerjik ve
serotonerjik reseptörleri de bloke ederler. Oluşturdukları etkilerin birçoğu bu reseptörlerin inhibe edilme-
sine bağlıdır.

Farmakolojik Etkileri
D2 reseptörlerini bloke ederek antipsikotik etki yaparlar, antipsikotik etkiye genellikle tolerans gelişmez .
Hiperprolaktinemi, akut distoni, akatizi, Parkinsonizm, tardif diskinezi ve antiemetik etki oluştururlar. Hi-
perprolaktinemi yapıcı etkilerine genellikle tolerans gelişmez. Prolaktin artışına bağlı; amenore, galaktore
ve infertilite görülür. Öfori, halüsinasyon ve bağımlılık yapmazlar.

Histarnin reseptörlerini bloke ederek ve opioid reseptörleri uyararak sedasyon yaparlar, sedasyon yapıcı

etkilerine çok hızlı tolerans gelişir. Histarnin ve serotonin reseptörlerini bloke ederek kilo arttşma neden
olurlar. Adrenerjik alfa reseptörleri bloke ederek kan basıncını düşürürler. Hayvanlarda sakınma reaksiyo-
nunu bozarlar. Prokonvülsan etki yaparlar.

Kolinerjik reseptörleri bloke ederek; idrar retansiyonu, salgılarda azalma, siklopleji gibi atropin benzeri
bulgulara neden olurlar. Vücut ısısının regülasyonunu bozarak poikilotermi yaparlar. Büyüme hormonu,
ADH ve insülin salgısını azaltırlar.

~ ~----------------------
www.tusem.com.tr
)
Santral Sinir Sistemi
[TUSEM'j Farmakoloji

Tablo 3.20: Antipsikotik ilaçlarm Yan Tesirleri ve Etki Mekanizmalan

Mekanizma Farmakolojik Etki


0 2 reseptör blokajı + Anti psi kati k etki
Hiperprolaktinemi
Akatizi
Akut distonik reaksiyon
- Parkinsonizm
Nöroleptik malign sendrom
+ Antiemetik etki
.
\)~- <'t5 ..4!::-- 0 2 reseptör hipersensivitesi Tardif diskinezi -1 erı tje..c, o~~cüc_~
Alfa reseptör blokajı Postural hipotansiyon
Ejekülasyon güçlüğü

Muskarinik reseptör blokajı Ağız kuruluğu

idrar retansiyonu
Mide barsak hareketlerinde azalma
Midriyazis 1 Siklopleji
Toksik konfüzyonel durum
Histarnin reseptör blokajı v't-sh'bJl~r ~ ~a--~'1.o-
Sedasyon
1
* Antiemetik etki ~ e.-+v,.\tA' ~ ~ l.
Serotonin reseptör blokajı Kilo artışı

Opioid reseptör uyarısı Sedasyon

Fenotiazin Türevi ilaçlar


)
çf"\~L~
Klorpromazin _____,~ort HO-!.J ·
~edasyon ve ortastatik hipotansiyon yapıcı etkisi oldukça fazladır. Morfin benzeri hipnotik ilaçların yap-
tığı sedasyonu potansiyalize eder. Striatumdaki dopamin reseptörlerini bloke ederek katalepsi oluşturur.
)
Arnfetamin ve kokain gibi ilaçların oluşturduğu psikomimetik etkileri (halüsinasyon ve öfori gibi) önler.
)
Konvülsiyon eşiğini düşürür.
)

Antiemetik etki yapar ama vesti~üler kaynaklı bulantıla ra genellikle etkisizdir. Hipotalamustaki ısı merkezi-
. i inhibe ederek hipotermi ve muskarinik reseptörleri bloke ederek__ atropin benzeri yan tesirler oluşturur.

·,c araciğerde ilk geçiş etkisine uğrar ve plazma proteinlerine yüksek oranda bağlanır. Karaciğere en toksik
) ntipsikotik ilaçtır.

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMJ Santral Sinir Sistemi

D..2 ' '1; ~l~ b\obz.- e..-l"m \'{<;J\'.


;/( Aı*\e..rt>Ul\L_ ...ı....-:-~~ .
Tioridazin f ~
Dopaminerjik reseptörleri güçlü bloke etmez, bu yüzden en az ekstrapiramidal yan tesir yapan ~a-
· - . ~

zindir. Antiemetik etkisi ve hiperprolaktinemi yapma özelliği klorpromazine göre daha düşüktür. En fazla
kardiyak yan tesir oluşturan (QT uzam ası) nöroleptik ilaçlardan biridir. Diğer nöroleptiklerden daha fazla
ejakülasyon inhibisyonu yapar. Doz kısıtlayıcı yan tesiri pigmenter retinopatidir. Mezoridazin farmakolojik
özellikleri bakımından tioridazine benzer.

Flufenazin
Gravimetrik etki gücü en yüksek fenotiazindir. Güçlü antiemetik ve antivertigo özelliği vardır, ekstrapira- '
midal yan tesir oluşturma potansiyeli oldukça yüksektir. Trifluperazin, perfenazin ve proklorperazin özellik- ı

leri bakımından flufenazine benzer. Proklorperazin yalnızca antiemetik ve antivertigo özelliği için kullanılır. ı

Fenotiazinlere Benzeyen ilaçlar

Klorpratiksen
Antikolinerjik ve sedatif etkilerine ek olarak; antihistaminik, antikolinerjik ve alfa-adrenerjik reseptör bloke
edici özelliği de vardır.

Loksapin
Klorpromazine benzeyen ve belirgin sedasyon yapan antipsikotik ilaçtlr.

Butirofenon Türevi ilaçlar


D2 reseptörlerini bloke etme özellikleri yüksek olduğu için güçlü antipsikotik etkileri vardır. Ekstrapiramidal
yan tesirleri en fazla, antimuskarinik, antiadrenerjik ve antihistam i nik yan tesirleri en az oluşturan ilaçlardır.

Halaperidal
D2 reseptörlerini bloke etme özelliğinden dolayı güçlü antipsikotik etkinlik gösterir. Ekstrapiramidal yan te- 1

sirleri en fazla, antimuskarinik, antiadrenerjik ve antihistaminik yan tesirleri en az oluşturan nöroleptiktir. 1


~

Akut mani, psikiyatrik aciller, huntington koresi ve tourett sendromunun tedavisinde de kullanılır.

Selektif Antipsikotik ilaçlar ....-? "D'-t _b, ;1 . 'PoQJh"-\' ~fto/Y\laç:a._ dW~.


1)2. (±) t')~n~l~re_ e__-\tA.}·s~ Q-{i?lc.t~ cb-1-ıo. ı
Pimozid
1
Beyinde dopaminerjik reseptörleri daha selektif bloke eder. Fenotiazinlere oranla daha az sedasyon ve
ekstrapiramidal yan tesir yapar. Şizofreninin negatif bulgularına etkinliği diğer tipik ilaçlara göre daha faz·
ladır. Yarılanma ömrü en uzun antipsikotik ilaçtlr.

www.tusem.com.tr
) Santral Sinir Sistemi
[TUSEMj Farmakoloji

) Sülpirid
) Beyinde dopaminerjik reseptörleri selektif olarak bloke eder. Kolinerjik, histaminerjik, alfa adrenerjik ve
) seratanerjik reseptörleri pek fazla inhibe etmez ve katalepsi yapmaz. Ekstrapiramidal yan tesir ve tardif
) diskineziyi en az oluşturan ~ nöroleptiktir. Antidepresan, antiotistik, antiemetik ve antivertigo özelliği
de vardır. Diğer antipsikotik ilaçların aksine kan basancana artlrabilir.
) .

) . Dy - Tjt-( rz_
Atipik Antipsikotik Ilaçlar · · 'y/
) Serotonin reseptörlerini dopamin reseptörlerinden daha seçici olarak bloke ederler. Şizofreninin negatif
) bulgularana daha etkilidirler. Ekstrapiramidal yan tesir ve tardif diskinezi yapma potansiyelleri klasik ilaçla-
) ra göre düşüktür, prolaktin miktarını fazla artırmazlar. Antiemetik etki için kullanılmazlar.

yKiozapin
) Şizofreni n negatif bulgularana daha etkilidir. Ekstrapiramidal yan tesir ve tardif diskinezi yapmaz veya
) çok az yapar, prolaktin düzeyini etkilemez. Sülpirid adlı ilaçtan farklı olarak alfa adrenerjik, serotonerji k ve
kolinerjik reseptörleri inhibe eder.
)

) Hipotansiyon yapaca etkisi yüksektir. En ciddi yan tesiri agranülositoz ve myokarditlir. Agranülositoz yapıcı
) özelliğinden dolayı kan değerleri takip edilmelidir. Antipsikotik ilaçların kesilmesi ile şizofreni bulguları tek-
) rar ortaya çıkar. Bu süre ilaçlara göre değişmekle birlikte {6 aya kadar) klezapinin bırakılması durumunda
· çok h1zhd1r. Klezapine bağlı agranülositoz veya myokardit gelişimi dışında bu ilaç biranda kesilmemelidir.
)
) Risperidon
)Farmakolojik özellikleri bakımından klezapine benzer. Serotonin reseptörlerini bloke etme özelliği 0 2 re-
septörlerinden daha fazladır. Ekstrapiramidal yan tesir ve tardif diskinezi yapmaz .veya çok az yapar, pro-
)laktin miktarını artırmaz. Şizofreninin negatif bulgularına daha etkilidir. Alfa adrenerjik reseptörleri bloke
)ederek postural hipotansiyon yapar. Klozapinden farklı olarak agranülositoz yapmaz.
)

)Aripiprazol
)Şizofrenin negatif bulgularına daha etkili atipik nöroleptik ilaçtır. 5-HT2 reseptörlerini bloke eder. Ekstrapi-

r amidal yan tesir, tardif diskinezi ve sedasyon yapmaz. Uzun yaralanma ömrüne sahiptir.

)
Olanzapin
)
Farmakelejik özellikleri bakımından klezapine benzer. Serotonin reseptörlerini bloke etme özelliği 0 2 re~
keptörlerinden daha fazladır. M~skarinik ve alfa reseptörleri de inhibe eder~ Şizofreninin negatif ve pozitif
bulgularına etkilidir. Ekstrapiramidal yan tesir oluşturma potansiyeli düşüktür.
)

l<uetiapin
~ kstrapiramidal yan tesir ve tardif diskinezi yapmaz veya çok az yapar. Prolaktin miktarını artırmaz. En kasa

'tkili antipsikotik ilaçtır.

www.tusem.com.tr
Farmakoloji (TU s E Mj J_
________s_a~nt_ra_l~Si_ni_rs_is~te_m_i
Ziprasidon
Klozapine benzeye·n ve şizofreninin negatif bulgularına daha etkili atipik antipsikotik ilaçtır. Sedasyon, hi-
potansiyon ve ekstrapiramidal yan tesir oluşturma olasılığı oldukça düşüktür. Tioridazin ve sertindol ile
· birlikte kardiyak yan tesir yapma olasılığı en yüksek nöroleptik ilaçlardan biridir.

Tablo 3.21: Antipsikotik ilaçlarm Önemli Özellikleri

Antipsikotik ilaç Etki Gücü Ekstrapiramidal Sedasyon Hipotansi-


To ksisite yon
Klorpromazin Düşük Orta Yüksek Yüksek

Flufenazin Yüksek Yüksek Düşük Çok düşük

Tiotiksen Yüksek Orta Orta Orta

Haloperidol Yüksek Çok yüksek Düşük Çok düşük

Klozapin· Orta Çok düşük Düşük Orta

Ziprasidon Orta Çok düşük Düşük Çok düşük

Aripiprazol Yüksek Çok düşük Çok düşük Düşük

Risperidon Yüksek Çok düşük Düşük Düşük

Ketiapin Düşük Çok düşük Orta Orta

Antipsikotik (Nöroleptik) ilaçlann Kullan1m1


• Şizofreni

• Bipolar hasta l ık
• Amfetamin, fensiklidin veya kokaine bağlı halüsinasyon
• Tedaviye dirençli depresyon
• Tourette sendromu
• Antiemetik etki (tioridazin hariç tipik ilaçlar)
• Nörolept anestezi (sedasyon ve antiemetik etki için droperidol)

www.tusem.com.tr
) Santral Sinir Sistemi
ITUSEM] Farmakoloji

) Ekstrapiramidal Van Tesirleri

)Akut distoni
) Nöroleptik ilaç kullanımına bağlı kısa zamanda ortaya çıkar. Yüz, boyun ve sırt kaslarında spazm olur. Tedavide;
) benztropin, biperiden, triheksifenidil veya difenhidramin gibi santral etkili antikolinerji k ilaçlar kullanılır.

)Akatizi
Akut distoniye göre daha geç ortaya çıkar; aşırı hareketlilik ve yerinde durarnama durumu vardır. Bu du-
) rumda santral etkili antikolinerji k ilaç kullanmak uygun değildir. Tedavide; benzodiazepinler veya beta blo-
körler yararlı olabilir.
)
~tlJMwl
Nöroleptik malign sendrom
Dopamin reseptörlerinin bloke edil~esine bağlı ilk 15 gün içinde görülen, hipertermi ve konvülsiyon gibi
)bulgulara neden olan tehlikeli bir yan tesirdir. Tedavi de; dantrolen veya bromokriptin kullanılır.
~ re..f\'L0\...ı~ '-J 'D~ v'""\..o.-r\r.
~)Parkinsonizm s~l.a-~do....
~
D 2- 1~/tiror\ \.ıo..s,oM.jl
1( eo.. OJ?_Q._~-\--u--~
Dppamin reseptörlerinin bloke edilmesine bağlı ortaya çıkar, psödoparkinson olarak da adlandırılır. Tedavide; do-
)paminerjik etkinliği artıran ilaçlar değil, bi periden ve difenhidramin gibi santral etkili antikolinerjikler kullanılır.-
\_) ~'c:.r-or ~)~ ~~.ar.
~ 6 ~eri' ~(')~(if) kL
; •ardif diskinezi ~up-re.(jÜ(e... ~ "'-/ ~ ,~
,Postsinaptik_p..1 reseptörlerinin hipersensivitesine bağlı en son ortaya çıkan ve irreversibl olabilen bir yan
Jtesirdir. Antipsikotik ilacın biranda kesilmesi ve antikolinerjik ilaçlar durumu daha da kötüleştirir. Kullanı-
an ilacın dozunu azaltarak klozapin gibi atipik ilaca geçmek yararlıdır. Tedavide; kolinerjik ilaçlar (lesitin,
pzostigmin), kalsiyum kanal blokörleri (verapamil, diltiazem), GABA etkinliğini artıran ilaçlar (diazepam,
valproik asit, baklofen) yararlı olabilir. ~ \lo.c.~ 'o~rdaf\ ~~~ A.a.-~o.. del- ~c&~Le...,J. r--
) D2'i~ r.~ P~~ll5o.0 \t~c.Sarı ol 1 do-~~ de._ I<=:.±H-_gle..""L\-tr~r.

Ekstrapiramidal yan tesiri en fazla yapanlar Hal-operidol 1 Flufenazin


Ekstrapiramidal yan tesiri en az yapanlar Klozapin 1 Aripiprazol 1 Diğer Atipikler
ı

ı
'
)
Hipotansiyon yapıcı etkisi en yüksek olanlar
Hipotansiyon yapıcı etkisi en düşük olanlar
Klorpromazin 1 Klozapin
Aripiprazol 1 Haloperidol 1 Flufenazin
) Sedasyon yapıcı etkisi en yüksek olanlar Klorpromazin 1 Klozapin
ı
) Sedasyon yapıcı etkisi en düşük olanlar Aripiprazol 1 Haloperidol 1 Flufenazin
1
) Antikol inerjik etkisi en yüksek olanlar Klozapin 1 Olanzapin
ı
) Anti kolinerjik -etkisi en düşük olanlar Haloperidol 1 Aripiprazol
1
) Uzun yarılanma ömrünesahip olanlar Aripiprazol 1 Pimozid
ı
) Kardiyak yan tesir riski yüksek olanlar Tioridazin 1 Sertindol 1 Ziprasidon
ı Antiemetik etki için kullanılmayanlar Tioridazin 1 Atipikler

e www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMj Santral Sinir Sistemi

Antiepileptik ilaçlar
Beyindeki hücrelerin kontrol edilemeyen, ani, aşırı ve anormal deşarjlarına bağlı olarak ortaya çıkan bir
durumdur. Hastaların yarısında bir neden bulunamaz. Nöbetler büyük (genel, jeneralize, grand-mal) veya
küçük (basit parsiyel, kompleks parsiyel) olabilir.

Nöbetler bir kaç yıl (hastanın durumuna göre 2-4 yıl gibi) arka arkaya görülmezse, doktor kontrolunda ilaç-
ların azaltllıp kesilmesi denenebilir. Tedavide kullanılan klonazepam ve fenobarbital gibi ilaçlar bağımlılık
yaptıkları için mutlaka dozları azaltllarak kesilmelidir.

Tablo 3.23: Antiepileptik ilaçların Etki Mekanizması

Etki Mekanizmasi Antie-pil~ptik ilaç


Sodyum kanallarının bloke edilmesi Fenitoin 1 Karbamazepin 1 Lamotrijin
T tipi kalsiyum kanaHarının bl;ake edilmesi Et os ük simld
GABAA reseptörlerinin uyarılması Benzodiazepin 1 Barbitürat 1 Primidon
GABA transaminaz enziminin inhibe edilmesi Vigabatri,n
GABA re-uptake'nin inhibe edilmesi Tiagabin
NMDA reseptörlerinin bloke edilmesi Felba~mat

Adenozin reseptÖrlerine agonist etki Karbamazepin

Fenitoin
Sodyum kanallann1 bloke ederek membranları stabilize eder. Sedasyon oluşturmadan antiepileptik etki
yapar, antiaritmik etkisi de vardır. Absans nöbette kullan1lmaz.ı
~

Mide barsak kanalından ta ma yakın absarbe edilir ve plazma proteinlerine -yüksek oranda bağlan ır. Ka- ı
raciğerde inaktif metabolitlerine dönüştürülüp böbrekler yoluyla atllır. Yarılanma ömrü uzun ve doza ba-
ğımlıdır. Kararlı durum derişimine oldukça geç ulaşır, bu nedenle başlangıçta yükleme dozunda verilmesi
gerekebilir. Metabolizmasının doza bağımlı olması ve bireysel değişkenlik göstermesinden dolayı plazma
derişimi takip edilmelidir. Güvenlik indeksi dardır. Karaciğer mikrozornal enzimlerini indükler.

Fenitoinin Kullan1hş1

• Grand mal epilepsi


• Parsiyel nöbet
• Migren
• Trigeminal nevralji
• Status epileptikus
• Uygunsuz ADH sendromu
• Antiaritmik kullanım

www.tusem.com.tr
)

)-------------------------- .[TUSEMj
Santral Sinir Sistemi Farmakoloji

) Fenitoinin Yan Tesirleri


)

rGingiva hipertrofisi
) ilacı kullananların üçte birinde diş eti büyümesi gözlenir. Bağ dokusundaki kollojen sentezinin bozulmasına
) bağlıdır.

) Nörolojik yan tesirler


) Nörolojik yan tesirler fonksiyonel tiptedir ve vestibüloserebellar sistemdeki inhibisyonun inhibe edilmesi-
) ne bağlıdır. En erken ortaya çıkan nörolojik yan tesir dışa bakarken daha belirgin olan nistagmustur. Yüksek
) dozlarda ataksi ve dizartri de görülebilir.
)
·) Hematolojik yan tesirler M~o-lob{.a_s+-\k_ cY\~

) Folik asidin kullanımını artırdığı ve ince barsaklardan emilimini azalttığı


.
için, folik asit eksikliği
.
ortaya çıka ..
bilir. Lenfadenopati yaparak hadking benzeri tabloya neden olur.
)

Vitamin D eksikliği
)Vitamin D eksikliğine bağlı raşitizm ve osteomalazi gelişebilir.

)Vitamin K eksikliği
Vitamin K eksikliği görülebilir. Gebe kadınların bebeklerinde doğumda kanamalar ortaya çıkabilir.
)

)Endokrin yan tesirler


) Pankreasın beta hücrelerinden insülin salgılanmasını azaltarak hiperglisemi yapar.
)

Hirşütizm
)Uzun süre kullanımına bağlı hastalarda yüz, kol ve bacaklarda kıllan ma artışı olur. '
)Fenobarbital
)En uzun etkili barbitürattır. GABAA reseptörlerini uyararak hücre içine klor iyonlarının giriş süresini uzatır.
)Ton ik klonik ve parsiyel nöbetierin tedavisinde kullanılır, absans nöbete karş1 etkisizdir. Küçük çocuklarda
)görülen febril konvülsiyonlann tedavisinde en etkili ilaçlardan biridir. Çocuklarda fenitoinin yan tesirleri
)fenobarbitale göre daha fazladır. Status epileptikus tedavisinde diazepamın alternatifidir.
)
)Karaciğer mikrozornal enzimlerini indükleyerek birçok ilaçla tarmakakinetik etkileşmeye girer ve onların
metabolizmasını hızlandırır. ilacın birden kesilmesi epilepsi nöbetlerinin sıklaşmasına neden olur.
)

)primidon
Büyük bir kısmı fenobarbitale dönüşür ve fenobarbitalin kullanıldığı endikasyon larda kullanılır. Esansiyel
~ remor tedavisinde de yararlı olabilir. Karaciğer mikrozornal enzimlerini indükleyerek birlikte kullanıldığı
p iğer ilaçların yıkımını artırır.

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMj Santral S,inir Sistemi

• ~Ab~ d
Karbamazep1n P
Voltaj bağımlı sodyum kanallarıni bloke ederek ve _:denozin reseptörlerini uyararak antiepileptik etkinlik
gösterir. Myoklonik ve absans nöbet tedavisinde kullan1lmaz. Antidepresan, antimanik ve analjezik et-
kinliği de vardır. Antidepresan ve antiman ik özelliği mani tedavisinde lityumun alternatifi olmasını sağlar.
Bipolar hastalığı olan hamile kadiniarda tercih edilen ilaçlardan biridir (diğeri lamotrijin). Kendini yıkan
enzimleri indükleyerek (otoindüksiyon) kendi etkinliğini azaltır.

Karbamazepinin Kullan1hş1
• Grand mal epilepsi
• Parsiyel nöbet
• ADH salgısını artırdığı için diabetes insipidus
• Trigeminal ve glassofarengeal nevralji
• Bipolar hastalığın akut tedavisi
• Bipolar hastalığın profilaksisi
• Kanser ağrıları

Karbamazepinin Yan Tesirleri


Ağız kuruluğu, midriyazis, siklopleji ve idrar retansiyonu gibi atropin benzeri yan tesirler oluşturur. Kemik ı
iliği depresyonu yapar. ADH salg1s1n1 artırarak nispi hiponatremiye neden olur. Atrioventriküler iletimi bo- ı
zuk olan hastalarda ve porfiriyalılarda kullanımı kontrendikedir.

Okskarbamazepin
Mikrozornal enzimleri biri dışında indüklemez. Enzim indüksiyonu yapmadığı için gerek kendi gerekse birlikte ı
kullanıldığı diğer ilaçların metabolizmasını etkilemez. Karbamazepinin kullanıldığı endikasyonlarda kullanılır.

Etosüksimid
Nöronlarda bulunan T tipi kalsiyum kanallarını *
bloke eder. Absans nöbetin birinci s1ra ilac1d1r. Aynı en-
dikasyonda kullanılabilen fensüksimid ve metsüksimid adlı ilaçlardan daha güçlüdür. Dar spektrumlu bir ı
ilaçtır, grand-mal epilepsi tedavisinde kullan1lmaz. Plazma proteinlerine bağlanmaz ve karaciğerde meta- ı
bolize edilerek vücuttan atılır. Mikrozornal enzimleri etkilemez.

Valproik Asit (Sodyum Valproat) ~ H-erı.~~ ~~\.-. ~ l:z,.ll- e.ck_c-

GABA geri alımını inhibe etmesi, GABA transaminaz enzimini inhibe etmesi_ ve potasyumun hücre dışına
çıkışını artırması gibi birçok etkiye sahiptir. Spektrumu en geniş antiepileptik ilaçtır, absans nöbete de
etkilidir. Bebeklerde görülen febril konvülsiyonların tedavisinde diazepam ve fenobarbitalin alternatifidir.
Antipsikotik ilaçla ra bağlı tardif diskinezi tedavisinde yararlı olabilir. , , O
?! ~nA---H 4
Besinler mide barsak kanalından absorbsiyonunu geciktirir. Yüksek oranda iyonize/ .roteinlere bağlı du-
rumdadır, hem total hem de serbest miktarı ölçülebilir. Metabolizmasi doza bağ1mhd1r (yarı ömrü 9-18
saat arası değişir). Mikrozornal enzimleri inhibe ederek; fenitoin, fenobarbital, karbamazepin ve lamotriji·
nin metabolizması nı azaltırye toksik etki yapmalarına neden olur. Gebelerde kullanıldığında bebekte spinc-
biftda yapabilir. Ayrıca idiosenkratik tipte hepatit, pankreatit ve trombositopeniye neden olabilir.

www.tusem.com.tr
~ullY'1 nd) \r-c§Hı- ·
--------------------------------· 118 ------------------------------~
Santral Sinir Sistemi
.[TUSEMj Farmakoloji

) Sodyum Valproatln Kullantml


) • Generalize ton ik klonik nöbet
ı • Myoklonik nöbet (en değerli ilaç)
• Absans nöbet
• Status epileptikus
• Tardif diskinezi
• Bipolar hastalık
) • Migren profilaksisi

) Benzodiazepinler
) GABAA reseptörlerini uyararak hücre içine klor iyonlarının girişini artırırlar. Diazepaf11 status epileptikus
) tedavisinde ilk tercihtir. Bebeklerde görülen febril konvülsiyonlann hızlı tedavisinde diazepam en etkili
) ilaçtır. Klonazepam antiepileptik olarak diğer birçok benzodiazepine göre daha seçicidir; absans ve myok-
lonik nöbetierin tedavisinde yararlıdır. Bağımlılık yaptıkları için dozlan azaltılarak kesilmelidir.
)
'---1 ~~~~i loorbl~lbt f-
> Gabapentin 1 Pregabalin
) GABA analoğu olmalarına rağmen GABA reseptörlerini direkt olarak uyarmazlar. Plazma proteinlerine
) bağlanmazlar, metabolize edilm~zler ve enzim indüksiyonu yapmazlar. Aminoasit taşıyıcıları ile beyne alı­
) nırlar. Nöropatik ağn, fibromyalji ve herpetik nevralji tedavisinde kullanılırlar.
)
) Progabid
) GABA analoğudur. ~~ve ~A.!.. reseptörlerini uyararak antiepileptik etki yapar. Çocuklarda ve yetiş-
kinlerde generalize tonik-klonik, parsiyel ve myoklonik nöbetierin tedavisinde kullanılır.
)

) Vigabatrin ·---?> i ')o ~~~+~ urclrML .ol.cu"\ \ bo.zutdu~U C]o.po-r.


) GABA analoğu olmasına rağmen GABA reseptörlerini aktive etmez. GABA transaminaz enzimini irreversibl
) inhibe ederek GABA'nın etkinliğini güçlendirir. Klasik antiepileptik ilaçla ra yanıt vermeyen; kompleks par-
) siyel nöbet ve sekonder generalize nöbetlerde kullanılır. West sendromunda (infantil spazm), ~nın
) alternatifidir. Kokain ve metamfetamin bağımlılarının tedavisinde yararlıdır. ~ .L ·. +e.rcl "ı
) ~orı
\0\-\-~~to~a..t cSala . ~
) Lamotrijin e.- ~
Sodyum kanallarını bloke eden, parsiyel nöbet tedavisinde oldukça etkili,~ spektrumlu, fo lik asi,t an-
) -
timetaboliti bir ilaçtır. Çocuklarda absans nöbet tedavisinde kullanılır. Pediatrik hastalarda %1-2 oranında
) yaşam• tehdit eden deri reaksiyonuna neden olur. Enzim inhibisyonu yapan valproik asit ~dan yarı­
) la nma ömrü uzatılır. Hamilelerde güvenli bir ilaçtı r.
)

JFelbamat
) Büyük kısmı değişmeden böbrekler yoluyla atılan NMDA reseptör blokörü ve GABAAreseptör agonisti bir
ı ilaçtır. Apiastik anemi ve karaciğer yetmezliğine neden olabilir.

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
(TUSEMj Santral Sinir Sistemi

Tiagabin
GABA re-uptake inhibitörü antiepileptik ilaçtır. Anksiyete bozukluğu, nöropatik ağrı ve fibromyalji tedavi-
sinde de kullanılır.

Topiramat
Monosakkarit yapılı antiepileptik ilaçtır. GABA reseptörlerini aktive ederek, glutamat reseptörlerini ve sod-
yum kanallarını bloke ederek etkinlik gösterir. Diğer ilaçla ra yeterli yanıt alınamayan durumlarda tedaviye
eklenir.

Lacosamide
Voltaj bağımlı sodyum kanallarını ve nörotropik faktörleri bloke ederek antiepileptik etkinlik gösterir. Ank-
siyete bozukluğu, nöropatik ağrı ve fibromyalji tedavisinde de kullanılır.

Tablo 3.24: Antiepileptik ilaçların Mikrozornal Enzimleri Etkileme Özellikleri

lndilkleyenler inhibe Edenler ·Etkllemeyenle·r


Fenobarbital Valproik asit Etosüksimid
I

Pri~midon Topiramat G_aba_penti-n 1 Pregabalin


Fenitoin Vigabatrin
Karbam azepin ltlo-nazepam

Tablo 3.25: Nöbet Şekillerinin Tedavisi

1. Tercih ilaç rnatif ilaçlar


Status epileptikus Diazepam / Lqrazepa·m 1 Fenobarbital 1 Valproik asit 1
Midazolam Fenitoin
FebriJ konvülsiyon Diazepam Fenaba rbita 1
Absans nöbet Etosüksimid Valproik asit 1 Lamotrijin 1
Klonazepam
Grand mal epilepsi Fenitoin 1 Karba azepin Valproik asit 1 Lamotrijin
infantil spazm ACTH Vigabatrin
(West sendromu)
Myoklonik nöbet Valproik asit Klonazepam

www.tusem.com.tr
r
~ _sa_n_tr_al_s_in_ir_si_st_em_i-------P~\1 . TU s E MJ Farmakoloji

Antidepresan ilaçlar

) Depresyon, beyinde noradrenalin ve serotonin düzeyinin azalması ile karakterize psikiyatrik bir hastalıktır.
) Depresyon tedavisinde kullanılan ilaçlar beyinde noradrenalin ve/veya serotonin miktarını artırarak etki
) yaparlar. Vücutta bulunan birçok sistemi etkileyerek çeşitli yan tesirler oluştururlar.

)
)Antidepresan ilaç Gruplan
) .
Trisiklik Antidepresan Ilaçlar
Yapılarında trisiklik halka bulunan antidepresanlardır. Genellikle noradrenalin ve serotonin re-uptake'ni
nonselektif şekilde inhibe ederler. Muskarinik, histaminik ve alfa reseptör blokörü özellikleri de va~dır. Bu
Jgrupta; imipramin, desipramin, klomipramin, trimipramin, amitriptilin, nortriptilin, protriptilin ve dak-
sepin gibi ilaçlar bulunur.
)
)Selektif Serotonin Re-uptake i nh ibitörleri
)Beyinde serotonin (S-HT) geri alımını selektif olarak inhibe ederler. Muskarinik, histam in ik ve alfa reseptör
)blokörü özellikleri trisiklik antidepresan ilaçlara göre daha zay1ft1r. Bu grupta; fluoksetin, paroksetin, sita-
lopram, essitalopram, sertralin ve fluvoksamin vardır.
r- ~

)selektif Noradrenalin Re~uptake inhibitörleri


)santral sinir sisteminde noradrenalin re-uptake'ni serotonin re-uptake'ne göre daha selektif inhibe ederler.
)Bu grupta; reboksetin ve atomaksetin gibi ilaçlar vardır.
~~---
)
~elektif Noradrenalin ve Serotonin Re-uptake inhibitörleri
)Trisiklik antidepresan ilaçlardan farklı olarak muskarinik, histaminik ve alfa adrenerjik reseptörleri ~
\etmeden serotonin ve noradrenalin re-uptake'ni inhibe ederler. Bu grupta; venlafaksin ve dulaksetin gibi
i

ilaçlar vardır.
)

Js-HT2 Reseptör Blokörleri


Js erotoninin 5-HT2 reseptörlerini bloke ederek ve zayıf serotonin re-uptake inhibitörü özellikleri ile antidep-
resan etki yaparlar. Bu grupta; trazodon nefazodon gibi ilaçlar vardır. Mianserin ve mirtazapin gibi ilaçlar
,a ynı reseptörleri genellikle re-uptake inhibisyonu yapmadan inhibe ederler. o<z.._ - \\)for:e-~ SS< ~~nck.r>

) busplron\a... 't.o.r\?..nr (V\o... f


~mfetamin Benzeri ilaçlar , Ir ~ •
Bu grupta kimyasal yapı bakı.mından amfetaminlere benzeyen bupropion vardır. Bupropion sedasyon ve
)
erektil disfonksiyon yapmadan antidepresan etkinlik gösterir. Nikotin bağ1mhlann1n tedavisinde kullanılır.
) .

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
(TUSEMj Santral Sinir Sistemi

N -..iL s ' '""' ~

MAO inhibitörleri
/ "\~
Noradrenalin ve serotonin i yıkan MAO A enzimini inhibe ederek antidepresan etki·yaparlar. Moklobemid
·MAOA enzimini selektif olarak inhibe ederken tranilsipromin ve fenelzin gibi ilaçlar MAOA ve MA0 8 enzi-
mini irreversibl inhibe ederler. j
• ~;Q..(V"'\'r"l' '{ 1 .o.:r

Tablo 3.26: Antidepresan ilaçlar

Antidepresan ilaç Grubu Örnek ilaçlar


Trisiklik antidepresanlar Klomipramin
imipramin
Desipramin
Amitriptilin
Nartriptil i n
Selektif serotonin re-uptake inhibitörleri Fluoksetin
Paraksetin
Sitalapram
Sertral in
Fluvoksamin
Selektif noradrenalin re-uptake inhibitörleri Reboksetin
Atomaksetin
Selektif noradrenalin ve serotonin re-uptake inhibitörleri Venlafaksin
Dulaksetin
5-HT2 reseptör blokörleri Trazpdon
Nefazodon
MAO inhibitörleri Moklobemid
Tranilsipromin
Fenelzin

Moklobemid
MAOA enzimini selektif olarak inhibe eden antidepresan ilaçtır. Atipik depresyon ve sosyal fobi tedavi-
sinde kullanılır. Diğer depresyon ilaçlarının aksine sağlam insanlarda da psişik stimülasyon yapar. Etkis1
trisiklik antidepresan ilaçlardan daha hızlı başlar.

Fluoksetin ve klomipramin gibi seratonini artıran ilaçlarla birlikte kullanıldığında serotonin sendromunc
neden olu r. Tiraminden zengin besinlerle alındığında hipertansit kriz yapmaz. MAO Aenzimini inhibe etme
özelliği kısa sürdüğü için günde 2-3 defa alınması gerekir. Opiyat ilaçların etkinliğini ve yan tesirlerini artırır
bu nedenle meperidin ve dekstrometorfan gibi ilaçlarla birlikte kullanılması önerilmez.

www.tusem.com.tr
~ _sa_n_tr_a_ıs_in_i_r_si_st_e_m_i_ _ _ _ _ _ _,liJ (TU s EMjJJf--_________F_a_rm_ak_o_ıo_ji
1 Trisiklik Antidepresan ilaçlar
) Birçoğu noradrenalin ve seratoninin re-uptake'ni inhibe eder. Etkileri 2-3 hafta sonra başlar. Muskarinik,
) histaminik ve alfa reseptör blokörü özellikleri de vardır. Trisiklik antidepresan ilaçları yıkan mikrozornal
) enzimler fluoksetin ve fluvoksamin daha fazla olmak üzereSSRI ilaçlar tarafından inhibe edilir. Bu iki ilaç
grubunun kullanılması durumunda trisiklik ilaçların yan tesirleri artar. Fluoksetinin yarılanma ömrü yakla-
) şık 2 hafta olduğu için, fluoksetin tedavisinden sonra trisiklik antidepresan ilaçlara hemen geçilmemelidir.
)

ı Trisiklik Antidepresan ilaçların Farmakolojik Etkileri


) Sağlıklı insanlarda psişik stimülasyon yapmazlar ama sedasyon oluştururlar. Uykunun REM dönemini kısal­
) tırlar ve öğrenme ve bellek fonksiyonlarını bozarlar.

) Muskarinik reseptörleri bloke ederek ağız kuruluğu, idrar retansiyonu, midriyazis ve yakın görme bozuk-
) luğı gibi yan tesiriere neden olurlar. Amitriptilin, protriptilin ve imipramin gibi trisiklik antidepresan ilaçlar
) diğerlerine göre daha fazla antimuskarinik yan tesir yapar.
)
) Adrenerjik alfa reseptörleri bloke ederek kan basıncın ı düşürürler. Amitriptilin ve doksepin gibi trisiklik
) antidepresan ilaçlar diğerlerine göre daha fazla hipotansiyona neden olur. Yüksek dozlarında ölüm nedeni

) ventrikül kaynaklı aritmilerdir. Kardiyak yan tesiri en yüksek ilaç amitriptilindir. ~


4 'b> s 1L 'i =re e.:\-u

) Histarnin reseptörlerini bloke ederek sedasyon oluştururlar. Doksepin ve trimipramin gibi trisiklik anti-
) depresan ilaçlar diğerlerine göre daha fazla sedasyon yapar.
)
) Amitriptilin ve klomipramin daha fazla olmak üzere analjezik etkileri vardır. Migren profilaksisi, nöropatik
ağrı ve fibromyalji tedavisinde kullanılırlar.

)
Antidepresan etkilerine tolerans gelişmezken anti kolinerjik etkilerine ve sedasyon yapma özelliklerine kıs-

)mi tolerans gelişir. Antidepresan ilaçlar dozları azaltılarak kesilmelidirler.


)

) MAO inhibitörleri, trisiklik antidepresan ilaçların yıkımını yapan enzimleri inhibe eder. MAO inhibitörü ve trisiklik
)antidepresan ilaçların birlikte kullanılması uygun değildir. Alkpl, benzodiazepin ve barbitürat gibi ilaçlarla alın­
) dıkları zaman belirgin santral sinir sistemi depresyonu oluştururlar. ~alp hastalığı, prostat hipertrofisi, glokom ve
)idrar retansiyonu gibi durumlarda kontrendikedirler.
/"'7=--h:>~h ô\6~ ~~.
JTrisiklik Antidepresan Zehirlenmesi
)Muskarinik reseptörlerin bloke edilmesine bağlı barsak hareketlerinde azalma, midriyazis, siklopleji ve
lağ ız kuruluğu alfa reseptörlerin bloke edilmesine bağlı ortastatik hipotansiyon histarnin reseptörlerinin
)bloke edilmesine bağlı sedasyon gözlenir. Ölüm nedeni ventriküler aritmilerdir. Tedavide; aktif kömür ve
,ventriküler aritmiler için lidokain veya sodyum bikarbonat kullanılır.

~------------------~~ ~
www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMj Santral Sinir Sistemi

Trisiklik Antidepresan ilaçlar

imipramin
Noradrenalin ve serotonin re-uptake'ni inhibe eder. Anksiyolitik ve antiobsesyonel etkinliği de vardır. Belir-
gin sedasyon yapar ve antikolinerjik yan tesirler oluşturur. Enurezis nokturna, çocukluk çağı depresyonu
ve dikkat eksikliğinde kullanılır.

Desipramin
imipraminin metabolitidir. Noradrenalin pompasını daha selektif olarak inhibe eder. Atropin benzeri yan
tesirleri ve sedasyon oluşturma potansiyeli imipraminden daha düşüktür.

Klomipramin
Noradrenalin ve serotonin re-uptake'ni inhibe eder. Trisiklik antidepresan ilaçlar içerisinde serotonin re-
upteke'ni en selektif bloke eden ilaçtır. Antidepresan etkisinden bağımsız belirgin ,antiobsesyonel etkinlik
gösterir. i
ss~ı -.1-<-- t_{o(Y\IprOI'l'\11
Amitriptilin
Noradrenalin ve serotonin re-uptake'ni inhibe eder. En fazla antimuskarinik ve kardiyak yan tesir yapan
trisiklik antidepresan ilaçtır. Kanser ağrılarının tedavisinde ve migren profilaksisinde de kullanılır.

~~ Protriptilin ~ ~'-\ocı '-\~mo.'-\~ TA.\)


Noradrenalin re-uptake'ni serotonin re-uptake'inden daha selektif bloke eder. Antimuskarinik etkinliği fazladır
ama sedasyon yapıcı özelliği düsüktür., En uzun yarılanma ömrünesahip trisiklik antidepresan ilaçtır.

Doksepin
Noradrenalin ve serotonin re-uptake'ni inhibe eder. Antiadrenerj ik ve antikolinerjik yan tesir oluşturma
olasılığı oldukça fazladır. .

-11' Arnoksapin -<- -k ~ar--t\~~


Dopaminerjik reseptörleri bloke ederek ekstrapiramidal yan tesirler oluşturur.

Maprotilin
Noradrenalin re-uptake'ni selektif olarak bloke eder, serotonin re-uptake inhibisyonu yapmaz. Antikoliner-
jik ve antihistaminik etkinliği vardır.

www.tusem.com.tr
e
)
Santral Sinir Sistemi
LTUSEMj Farmakoloji

} Trisiklik Olmayan Antidepresan ilaçlar


)

Venlafaksin 1 Dulaksetin
) Trisiklik antidepresan ilaçlardan farklı olarak muskarinik, histaminik ve alfa adrenerjik reseptörler! bloke
etmeden serotonin ve noradrenalin re-uptake'ni inhibe ederler. Noradrenalin birikimine bağlı hipertan-
) siyon yapabilirler. Sedasyon ve antimuskarinik yan tesir yapmazlar. Venlafaksin plazma proteinlerine en
) düşük oranda bağlanan antidepresandır.
)

) Trazodon 1 Nefazodon
) 5-HT2 reseptör blokörü özellikleri ile antidepresan etki yaparlar. Yarı ömürleri en kısa antidepresan ilaç-
Iard ır. Trazodon tolerans gelişmeden ve bağımlılık yapmadan güçlü sedasyon yapıcı özelliğe sahiptir. Pria-
) pizm, trazodon kullanımına bağlı oluşan yan tesirlerden biridir. Nefazodonun ölümcül hepatoksisite yapar.
)

) Bupro.pion
) Amfetaminlere benzeyen atipik antidepresandır. Nikotin bağ1mhlann1n tedavisinde kullanılır. iştah ı azaltır,
) sedasyon ve erektil disfonksiyon yapmaz.
)
)Atomoksetin 1 Reboksetin .~~ f\ (Y\\\."+~· \1·"'' ~rfV\aJL.
) Noradrenalin re-uptake'ni selektif olarak bloke ederler. Çocuklarda görülen dikkat eksikliğinin tedavisinde
yararlıdırlar.
) M~l-\o~ld_
) . . l . ÇM ,r\-a.-L...Q-?~"
Mırtazapın Mıanserin .{ \ fV) ı,Q./\.se..rv...,
Noradrenalin, serotonin ve dopamin re-uptake'ni inhibe etmezler. Postsinaptik 5-HT2 blokörü ve presinap-
)tik a 2 reseptör Wlfiti 'Pftıl l sonucu sinaptik aralıkta serotonin düzeyini artlrırlar.
) . (olot.a.ı t

)Viioksazin
)Amfetamin benzeri stimülasyon yapar. Antikolinerjik ve prqkonvülsan etkinliği zayıftır. Yaptea beta blokör
ilaçlara benzer.
)

)Nomifensin
)Noradrenalin ve dopamin geri alımını inhibe eder. Sedasyon yapıcı etkisi, antimuskarinik ve kardiyak yan
t esirleri azdır.
) ~ 'i2n "5•L G.i.s ..ıe__ e.ııU-".:hl &sf. ert-=-·
Selektif Serotonin Re-uptake inhibitörleri · tD-\rlQ_t:s~
)Beyinde serotonin (S-HT) geri alımını sağlayan taşıyıcıyı selektif olarak inhibe ederler. Panik bozukluk
profilaksisi, yaygın anksiyete bozukluğu, majör depresyon, obsesyon, bulumia, migren profilaksisi ve pre-
' .
)menstrüel gerginlik durumlarının tedavisinde kullanılırlar. Sed asyon, antimuskarinik ve kardiyak yan tesir ,.
potansiyelleri oldukça düşük, erektil disfonksiyon yapma olasılıkları yüksektir. Fluoksetin ve fluvoksamin
1
başta olmak üzere mikrozornal enzim inhibisyonu yaparlar.
)

www.tusem.com.tr
Farmakoloji (TU S E MjiJI--______s_a_nt_ra_ı_si_ni_r_Si_st_em_i

Fluoksetin
Metabolitinin yarı ömrü kendisinden 3 kat daha uzun olduğu için en uzun yarılanma ömrüne sahip an-
tidepresandır. Bırakıldıktan sonra 4 hafta içerisinde MAO inhibitörü başlanırsa serotonin sendromuna
neden olur. Serotonin sendromunun tedavisinde diazepam ve siproheptadin kullanılır. DiğerSSRI ilaçlar
gibi antimuskarinik, antiadrenerjik, antihistaminik ve kardiyak yan tesiri yok denecek kadar düşüktür.

CYP2D6 enzimlerini inhibe eder.

Paraksetin
Serotonin re-uptake'ni selektif olarak bloke eder. Yarılanma ömrü diğerSSRI ilaçlara göre daha kısadır.

SSRI ilaçlar içerisinde antikolinerjik yan tesiri en fazla oluşturan ilaçtır. insan vücudunda aktif metabol it
oluşturmaz .

Sertral in
Santral sinir sisteminde serotonin geri alımını selektif olarak inhibe eder, noradrenalin ve dopamin porn-
pasını etkilemez.

Sitalepram
Serotonin re-uptake'ni en selektif bloke eden ilaçtır. Anti kolinerjik ve kardiyak yan tesirleri oldukça düşük­

tür.

Fluvoksamin
Serotonin re-uptake'ni selektif olarak bloke eder. Antikolinerjik yan tesiri ve sedasyon yapma potansiyeli
oldukça düşüktür. Karaciğer mikrozornal enzimlerini inhibe ederek birçok ilaçla etkileşmeye girer. insan
vücudunda aktif metabolit oluşturmaz.

11
_w_w_w_.t_u_se_m_._co_m_._tr------------------~~ ~
)---------------------------- (TUSEMj
Santral Sinir Sistemi Farmakoloji

Tablo 3.27: Antidepresan ilaçlarm Önemli Özellikleri

ilaç Sedasyon Prokonvülsan Antikolinerjik Erektil Kardiyak yan


Etki Etki Disfonksi- Tesir
yon
Amitriptilin +++ ++ +++ ++ +++

Klomipramin ++ +++ ++ +++ +++

imipramin ++ ++ ++ ++ +++

Arnoksapin + ++ + ++ ++

Protriptilin o ++ ++ ++ +++

Fluoksetin o + o +++ o
Paraksetin o o o +++ o
Fluvoksamin o o o +++ o
Sertral in o o o +++ o
Sitalapram o o o +++ o
Bupropion o ++++ o o o
Venlafaksin o o o +++ o
Atomaksetin o o o o o
Mirtazapin ++++ o o o o
Nefazodon +++ o o o o
)
ı
)
Trazodon +++ o o + o
ı Dulaksetin o o o o o
)
r
)
Maprotilin ++ +++ ++ ++ ++
f
) Tranilsipromin o o o ++ o

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMj Santral Sinir Sistemi

Man i Tedavisi

?" t-.Jo-- ~~ \{~la-.-- ~ +u+Gr . .


Lityum Tuzları
Manik-depresif hastalığın tesavisinde birinci tercih ilaçtır. Etki mekanizması net olmamakla birlikte santral
sinir sisteminde dopaminerjik etkinliği azaltıp kolinerjik etkinliği güçlendirmesinin ve inozitol monofosfat
dehidrogenaz• inhibe etmesinin antimanik ve antidepresan etkisinde önemli olduğu iddia edilmektedir.
Antima ni k özelliği daha -fazla olmakla beraber antidepresan etkinliği de vardır. Güvenlik indeksi oldukça
dardır.

Farmakokhietik Özellikleri
Mide barsak kanalından ta ma yakın absarbe olur, plazma proteinlerine bağlanmaz ve metabolize edilmez. 1

Böbrekler yoluyla değişmeden atılır. Plazma sodyumunu düşüren durumlarda böbreklerden reabsorbsiyo- ı

nu dolayısıyla toksik etkileri artar. Tiroid bezinde plazmadan daha yüksek derişimde toplanır. Farmakolojik
etkisi 1-2 hafta sonra başlar ve serum lityum düzeyi kullanımından S gün sonra ölçülebilir. .

Van Tesirleri
En sık görülen yan tesir tremordur. Fazla su içme ve sık idrara çıkma ile birlikte olan nefrojenik diabetes
insipidus yapar. Tiroid bezinde toplandığı için hipotiroidi ve guatr oluşturur. Lökosit say1s1n1 artirır, bu yan
tesir lökopenili hastalarda kullanılmasını sağlar. Gebe kadın lityum kullandığında bebekte Ebstein anoma- 1

lisi, emziren kadının çocuğunda floppy baby sendromu görülür.

Endikasyanları

• Bipolar hastalığın profilaksisi


• Tekrarlayan endojen depresyon tedavisi ·
• Apiastik anemi
• Baş ağrısı

• Genital herpes
• Epilepsi
• Psikozla birlikte mani varlığında

ilaç Etkileşmeleri ,.-_ı \~d- W\')O()a..-h-e.AI'~ 'i"\'h~\ \t;\f\ L, ~ _ "\~ ~. f\\


Kimyasal yapı olarak sodyuma benzediği için hipernatremi yapan durumlardan böbreklerden itrahı artar
Kan sodyum düzeyi azaldığı zaman lityum zehirlenme potansiyeli artar. Lityum zehirlenmesinin tedavisinde
hemodiyaliz yararlıdır. Tedavide metilksantinler de (aminofilin ve teofilin) kullanılabilir. Küçük molekül
olduğu için aktif kömür uygulamasının tedavide yeri yoktur. ~rı

www.tusem.com.tr
) santra 1s·ın1r· s··IStem•·
[TUSE~J Farmakoloj'i

Tablo 3.28: Lityum Düzeyini Değiştiren ilaçlar

Lityum Düzeyini Art1ran ilaçlar Lityum Düzeyini Azaltan ilaçlar


Tiazid grubu diüretikler Metilksantinler (aminofilin, teofilin)
Furosemid Asetozolamid
ACE inhibitörleri Mannitol
Nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçlar Triamteren
(parasetamol ve aspirin hariç)

)
Karbamazepin
)
Antiepileptik, antidepresan ve antima ni k özelliği olan bir ilaçtlr. Utyuma cevap vermeyen bipolar hastalığın
) profilaksisinde kullanılır. Akut mani tedavisinde de etkilidir. Hamile kadınlarda lityuma tercih edilir.
)

> Antipsikotik ilaçlar


) Akut m ani nöbetlerinin tedavisinde haloperidol, olanzapin, risperidon ve aripiprazol gibi ilaçlar kullan ı­
) labilir. Ekstrapiramidal yan tesirler ve tardif diskinezi oluşturma potansiyellerinden dolayı profilaktik ku Ila-
) n ımiarı tartlşmalıdır.

)
Klonazepam --4 Lrı~ ~\ ~
)
Benzodiazepin grubu bir ilaç olup akut man i ve absans nöbet tedavisinde kullanılabilir.
) .- .

)verapamil
) Kardiyoselektif kalsiyum kanal blokörüdür. Santral sinir sistemine geçer ve man i tedavisinde kullanılabilir.
)

)Valproik asit 1 Lamotrijin


)Geniş spektrumlu antiepileptik ilaçlardır. Valproik asit akut atak ve önleme tedavisinde, lamotrijin ise yal-
) nızca profilakside kullanılır. Lamotrijin hamilelerde uygun bir antimanik ilaçtlr.

)L-tnpto
. f an
)Serotonin öncülüdür ve santral sinir sistemine geçerek antidepresan ve antimanik özellik gösterir.
)

)Kionidin
JVazomotor merkezdeki a 2 reseptörleri uyararak sempatik etkinliği azaltır ve mani tedavisinde yararlı ola-
bilir.

www.tusem.com.tr
_Fa_r_m_a_ko_ıo_j_i___________________IJI[1rlJ!;E:~J~
~---------------s_an_t_ra_ı_s_in_ir_s_is_te_m_i

Analeptik ilaçlar

Solunumu uyaran ve konvülsiyon yapan ilaçlardır. Klinikte solunumu uyarmak amacıyla kullanılan bu ilaç-
ların en önemli yan tesirleri epilepsi benzeri kasılmalar neden olmalarıdır. KOAH, zehirlenme durumların­
da ortaya çıkan solunum depresyonu ve erken doğan bebeklerde görülen apne tedavisinde yararlıdırlar.

Metilksantinler
(Teefilin 1 Teebromin 1 Kafein 1 Aminofilin)
Bitkisel kaynaklı ilaçlardır. Fosfodiesteraz enzimini {bronşlarda fosfodiesteraz IV}, adenozin reseptörlerini
ve prostaglandin sentezini inhibe ederek etkinlik gösterirler. Ayrıca adrenal medülladan katekolamin sen-
tezini artırırlar.

Teofilin güvenlik indeksi dar bir ilaçtır. Sigara içenlerde metabolizması hızlanır ve dozunu artırmak gerekir.
Eritremisin ve siprofloksasin gibi ilaçlar teatilini yıkan enzimi inhibe ederek yan tesir yapma olasılığını artırır.

Farmakelejik Etkileri
Santral sinir sisteminde adenozin etkinliğini azaltarak selunumu stimüle ederler ve konvülsiyon oluştu­
rurlar. Beyin sapında solunum merkezini güçlü bir şekilde uyarırlar ve solunum merkezinin karbondioksite
duyarlılığını artırırlar. Psikostimülan etkinlik gösterirler. Kafein bazı analjezik ilaçların içerisine katılır ama
kendisinin analjezik özelliği yoktur.

Adrenal medülladan katekolamin sentezini, plazma renin etkinliğini ve sarkoplazmik retikulumdan kalsi-
yum salgılanması artırırlar. Kalp atım sayısını, kalbin ve iskelet kaslarının kasılma gücünü artırırlar. Bronş ve
damar düz kaslarında gevşeme oluştururlar.

Prostaglandin sentezini inhibe ederek antiinflamatuvar etkinlik gösterirler. Mide asit salgısını artırırlar,

mide asit salgısında yaptıkları artış simetidin tarafından önlenir. Lipolizi stimüle ederek serbest yağ asit
düzeyini artırırlar.

Solunum depresyonuna bağlı apne, kronik obstriktif akciğer hastalığı, astım ve lityum zehirlenmesinin
tedavisinde kullanılırlar.

Daksapram
Konvülsiyon yapıcı dozu solunumu uyaran dozundan 70 kat yüksektir. Terapotik indeksi en geniş analeptik
ilaçtır.

www.tusem.com.tr
) Santral Sinir Sistemi
[TUSEMj Farmakoloji

~)-Pentilentetrazol/ Pikrotoksin
)Benzodiazepin / GABAA reseptör kompleksinde klor iyon kanallarını bloke ederek konvülsiyon yaparlar.
)Deneysel epilepsi oluşturmak için kullanılırlar.

~ o. bSo/\..s o \'-' "l..\J<'.. --> ferı\-kı '"'-IL ~bQ.rf'\Q~~f'\ \'-\t ~ttiML--'1 .


)Striknin -4 G-Ws~ın\ .s-p\1"\.~ ~r9ı:l-- '--\~.ı::u--.
)Postsinaptik gl isi n reseptörlerini bloke ederek güçlü konvülsan etkinlik gösteri~. Zehirlenmesinin tedavisin-
de antiepileptik ilaçlar (diazepam, fenobarbital) kullanılır. ~ı..~ Gf\~A
) M,~\'~ "o..Us 0U.~ ı r'\ ,
\._4 H- \c_tt'\L- G t .a-4r .
)Bikukulin
)GABAA reseptörlerini bloke ederek nöron içine klor iyonlarının girişini baskılar.
)

Almitrin bismezilat
)l\rteriyel kemoreseptörleri uyararak solunum stimülasyonu yapar. Kronik obstriktif akciğer hastalığında

Jı ipoksemiyi düzeltmek için kullanılır.

)
f izostigmin
Lipofilik özellikte olduğu için santral sinir sistemine geçer. Beyinde ve periferde kolinesteraz enzimini inhi-
beederek asetilkolinin etkinliğini güçlendirir.
)

i antral Sinir Sistemi Stimülanlan


)

~mfetaminler
) eriferde ve santral sinir sisteminde sempatomimetik etkinlik gösteren ilaçlardır ve psikositümülan etki
va parlar. Hidroksiamfetamin santral sinir sistemine geçemez.
) ı 1 \ 1"1\
'-3 1 '-\Ol\ t 'YL- . J

t:tki Mekanizmalan
J Dopamin, serotonin ve noradrenalinin sinaptik aralığa salgılanmasını artırırlar.
Am inierin re-uptake -ı ile nörona alınmasını inhibe ederek sinaptik aralıktaki derişimlerini artlrırlar.
MAO enzimlerini inhibe ederler.
)

) antral Sinir Sistemi ile ilgili Etkileri


1 fori, halüsinasyon ve psişik bağ1mhhk yaparlar, fiziksel bağımlılık oluşturma potansiyelleri oldukça düşük­
t pr. Uzun süre kullanımları sonucu paranoid şizofreniye benzer klinik tabloya neden olurlar.

~onsantre olma yeteneğini, öğrenme ve bellek fonksiyonlarını güçlendirirler. Dikkati artlnrlar, bu özellik-
.Jrinden dolayı hiperkinetik çocuklarda görülen dikkat eksikliğinin tedavisinde kullanılırlar (metilfenidat).
)

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEM} Santral Sinir Sistemi

Yorgunluğu ve uykuyu ertelerler ve sportif performansı artırarak doping amaçh kullanılırlar. iştah ı düzen-
leyen lateral hipotalamustaki merkezi inhibe ederek iştah• azaltiriar ve kilo kayb1na neden olurlar.

Solunum merkezini stimüle ederler; eğer solunum merkezi hipnosedatif ilaçlar tarafından baskılanmışsa

bu stimülasyon daha da belirgin olur. Lokomotor hareketlerde artma ve sterotipiye neden olurlar. Uykunun
REM dönemini kısaltırlar.

Periferik Etkileri
Periferik adrenerjik sinir uçlarından noradrenalin salgılanmasını artırırlar. indirekt sempatomimetik etkiy- '
le; damarlarda kasılma, hipertansiyon, kalp hızında artma, hipertermi ve hiperglisemi yaparlar.

Klinik Kullan1hşlan

iştah kesici olarak kullanim


iştahı düzenleyen lateral hipotalamustaki merkezi inhibe ederek iştah• azaltiriar ve kilo kaybı yaparlar.
Zamanla iştah azalması özelliklerine tolerans gelişir aynı etkiyi elde etmek için doz artlrılınca bağımlılık
potansiyeli yükselir.

Narkolepsi tedavisi
Herhangi bir saatte önüne geçilemeyen uyuma ihtiyacı durumu olan narkolepside psikostimülan özellikle( )
nedeniyle kullanılırlar.

Dikkat eksikliği tedavisi


Konsantre olma yeteneğini, öğrenme ve bellek fonksiyonlarını güçlendirirler. Hiperkinetik çocuklarda görü-
len dikkat eksikliğinin tedavisinde metilfenidat kullanılır.

Sporda doping amaçli kullanim


Kendine güven duygusunu artlrırlar ve yorgunluğu azaltır. Bu nedenle sportif performansı güçlendirme~

için verilirler.

Parkinson hastahğ1
Santral sinir sisteminde dopaminerjik etkinliği artlrdıkları için Parkinson tedavisinde yararlı olabilirler.

Epilepsi
Diğer antiepileptik ilaçla ra yardımcı olmak amacıyla bazı epilepsi tiplerinde kullanılır.

www.tusem.com.tr
)
Santral Sinir Sistemi
)--------------------------- rTUSEMj Farmakoloji

Tablo 3.29: Arnfetamin Preperatlan

i'şt~h 'Ke·sici Ö;zeiUği G-UçiU Ola:n_


lar Pslkostimülan Etkl Y~panlar
Fenfluramin Metamfetamin
y

F~nt~rmJn -M etilfentdat
Klorfentermin Pemolin (etkisi uzun)
fenitHin
Fenmetrazin

)Ko ka in
)Bitkisel kaynaklı bir maddedir. Santral sinir sisteminde noradrenalin, serotonin ve doparninin re-uptake'ni

)inhibe ederek bu maddelerin sinaptik aralıktaki.. miktarlarını artırır.

)Farmakolojik Etkileri
)oopaminerjik etkinliği artırdığı için öfori, halüsünasyon ve kompulsif tarzda madde aratan çok güçlü psişik
)bağımlılık yapar. Fiziksel bağ1mhhk yapmaz. Beyinde oluşturduğu etkiler amfetaminlere benzer. Kokain
,bağımlılığının spesifik tedavisi yoktur, kannabinoid reseptör antagonisti rimonabant bağımlılık tedavisinde
)yararlı olabilir.

)
)Sempatik etkinliği indirekt yolla artırarak hipertansiyon, taşikardi, damarlarda kasılma, aritmi, miyokart
iskemisi ve hipertermi gibi bulgulara ortaya çıkar. Gebelere verildiğinde apruptio plasenta ve bebekte
1erebral enfarktüse neden olur. ·
) fVa- ~\.\.a..rv~\ bto~ ede_.r.. --l Lo~\ ~~-k-.'1.-l~ ~~ 'i4~ ·
\~\f\L ~.naU~e._ ~~lA_ '-\.Ol,.
,f tki gücü zayıf, etki süresi kısa ester yapılı lokal anesteziktir. Damarları kastığı için içerisine adrenalin kat-
hlaya gerek yoktur. Sistemik dolaşıma geçtiğinde kan bas1nc1n1 yükselten tek lo kal anestezi k ilaçtır.

,vta ri h uana -(Esrar)


~annabinoid (CB) reseptörlerini uyararak hafıza kaybı, görsel halüsinasyonlar, zaman ve mekan algısının
r ozulması, motivasyonsuzluk sendromu, kas gevşemesi, analjezik ve antiemetik etki gibi bulgulara neden
olur. Zayıf derecede bağımlılık yapar. Pu il ap1n1 de .. i tirmez.
)

kannabinoid Reseptör Agonistleri


Anandamid: CB reseptörlerinin endojen ligandıdır.
.Dronabinol: CB reseptörlerini uyararak emezis tedavisinde kullanılır.
~ abilon: CB reseptörlerini uyararak emezis ve kronik ağrı lı durumların tedavisi nde-kullanılır.

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSE~ Santral Sinir Sistemi

~o..,\A l" ~e...':>te-'1.-tk \ta_c, tt-r ---' \C-cl-~\"


{'{\ ~o-ı.)> .'
Fen s1"kl"d" 0...~~\
1 1n ----1 \c.,!!.:b~..r~·,, rı

NMDA reseptörlerini nonkompetetif olarak bloke eder. Bağımlılık ve yoksunluk yapmamasma rağmen halü-
sünasyonla birlikte olan şizofreni benzeri bulgulara neden olur.< Deneysel şizofreni oluşturmak için kullanılır.
Kullanımı sırasında; hipertansi~ n, tasikardi, horizantal ve vertikal nistagmus gibi bulgular görülür.

Tablo 3.30: Halüsinasyon Yapan Maddeler ve Mekanizmaları

_,
Mekaniz-m a ,. Madde.
5-HT 2 A reseptörlerine parsiyel agonist etki Meskalin 1 Psilosin
NMDA reseptör blokajl Fenstklidin 1 Ketamin
Beyinde dopamin miktarının art ı rı 1ma sı Arnfetamin 1 Kokain
"'
Beyinde 0 2 reseptörleri-nin uyarrtmas-ı Bromokriptin 1 K-abe.rgoJin
Beyinde asetilkelin miktarının artırılması Fizostigmin

Kilo Kaybettiren ilaçlar

Sibutramin
Serotonerji k ve noradrenerjik sinapslarda re-uptake'ini inhibe ederek hipotalamustaki etkisiyle doyma du-
yumsamayı artlrarak az yemek yemeyi sağlar. Nonselektif MAO inhibitörleri ile birlikte kullanılırsa hiper-
tansiyon yapma olasılığı daha da artar.

Orlistat
Pankreastan salgılanan ve yağların yıkımında görev alan lipai enzimini inhibe eder. Hidrolize olmamış yağ- )
lar absarbe olamaz ve feçesle atllır.

Rimonabant
Kannabinoid CB 1 reseptörlerini bloke ederek obezite tedavisinde kullanılır. Kokain, alkol ve ni kati n bağım­

lılarının tedavisinde de yararlıdır.

www.tusem.com.tr
Santral Sinir Sistemi
(TUSEMj Farmakoloji

Genel Anestezi k ilaçlar

) Genel anestezi, ağrı lı uyaranlar başta olmak üzere bütün duyuların ortadan kalkmasıdır. Genel anestezinin
) dört temel amacı; analjezi sağlamak, narkoz hali oluşturmak, çizgi li kasları gevşetmek ve refleksleri ortadan
) ka Id ırmaktır. ideal bir genel anestezi k anesteziyi kolay ve hızlı şekilde indüklemeli ve uygulama kesildiğinde
) anesteziden çıkma hızlı ve olaysız olmalı, ilacın güvenlik aralığı geniş ve yan tesir profili da r olmalıdır. Tek
) başına hiç bir anestezi k bu özellikleri karşılamaya yeterli değildir, bu yüzden ilaçlar kombine kullanılırlar.

Tablo 3.31: Genel Anestezik ilaçlar

inhalasyon Aneztezikleri intravenöz {Kat1) Anestezikler


Azot protoksit Tiyopental
Eter Midazolam
Halatan Ketamin
Metoksifluran Propofol
Enfluran Etomidat
Desfluran
Sevefiuran
izofluran
Xenon

) Genel Anestezi k ilaçlaran Etki Mekanizmasi


)• Voltaj bağımlı sodyum kanallarının bloke edilmesi
• Potasyum kanallarının açılması

)• GABAA iyon kanallarının etkinliğinin artırılması (barbitürat 1 benzodiazepin 1 propofol 1 etomidat)


)• Striknin duyarlı gl isi n reseptörlerinin aktive edilmesi
)• Glutamat NMDA reseptörlerinin bloke edilmesi (ketamin)

)Anestezinin Dönemleri
)• Analjezi dönemi: Genel anestezinin ilk dönemidir; görme, işitme ve refleksler normaldir.
)• Eksit asyon dönemi: Bilinç kaybı ile başlayıp göz kapağı refleksle ri kayboluncaya kadar devam eder ve
solunum düzensizdir. Birinci ve ikinci döneme indüksiyon adı verilir.
)• Cerrahi anest ezi dönemi: Refleksler t amamen kaybolmuştur, kan basıncı düşmüş nabız hızlı ve zayıf­
tır.

)• Bulber paralizi: Solunum tamamen felç olmuştur.

www.tusem.com .tr
Farmakoloji
[TUSEMj Santral Sinir Sistemi

. inhalasyon Anestezikleri
Anestezinin başlaması ilacın derişimine, çözünürlüğüne, pulmoner ventilasyon ve santral sinir sistemine
olan kan akımına bağlıdır. inhalasyon anestezikleri alveol membranından hızlı bir şekilde kana geçerler ve
santral sinir sisteminde yüksek miktarda toplanırlar ve etkilerinin bitmesi redistribisyon ile olur.

Vücutta düşük oranda metabolize edilirler. Metoksifluran vücutta diğer ihalasyon anesteziklerine göre
daha yüksek oranda metabolize edilirken azot protoksit (nitröz oksit) ve xenon metabolize edilmez.

Minimum Alveoler Konsantrasyon (MAK)


%50 hastada insizyona yanıt verdirmeyen inhalasyon anestezik konsantrasyonudur. inhalasyon anestezi-
ğinin potensini (gücünü) gösterir. Kuvantal doz yanıt grafiği ile bulunur. MAK değeri yüksek olan ilaçların
potensleri zayıftır. Boy, kilo ve cinsiyetten etkilenmezken yaşlı ve hipetermik hastalarda azalır.

Kan 1 Gaz Partisyan Katsayısı (Oswald Katsayısı)


inhalasyon anesteziklerinin kanda çözünme oranı akciğerlerden kana geçmelerinde en önemli faktördür.
Kandaki çözünürlüğü az olan inhalasyon anesteziklerinin kandaki basınçları hızla yükselir ve santral sinir
sistemine daha hızlı ulaşırlar. Kan/ gaz partisyan katsayısı düşük ilaçların (azot protoksit gibi) etkileri hızlı
başlayıp hızlı sonlanır.

Buhar Basıncı
in halasyon anesteziklerinin büyük kısmı sıvı halde bulunurlar ve buharlaştırılarak sıvı durumdan gaz haline
geçerler (volatil anestezik). Azot protoksit ve xenon gaz formunda bulunduğu için volatil anestezik değil­
dir.

o Halotan
ilk kullanıma giren, patlayıcı ve yanıcı olmayan halojenli inhalasyon anesteziğidir. Hava yollarını tahriş et-
mediği için mukoza salgısını artırmazaksine tükürük salgısını inhibe eder. Direkt etkisi ile bronkodilatasyon
yapar. Yaklaşık üçte ikisi akciğerlerden değişmeden atılır, kalan kısım ise hepatik CYP'Ier tarafından trifloro-
asetik aside biyotransforme edilir. Bu dönüşüm sırasında oluşan ara metabolitler immün reaksiyonaneden
olarak fulminan hepatit tablosu ortaya çıkarır. Çocuklarda karaciğer taksisite riski yetişkinlere göre oldukça
azdır, bu yüzden çocuklarda kullanımı uygundur.
~ f-cL-t- ~tro(.uı
__..,j~L,~n\\t.,o
Genetik olarak yatkın kişilerde

septörlerindeki mutasyona
-
süksinilkolin gibi malign hipertermi yapar. Malign hipertermi ryanodin re-
bağlı olarak sarkoplazmik retikulumdan aşırı kalsiyum salgılanmasıyla hiper-
termi, taşikardi, hipertansiyon ve asidozla giden bir durumdur. Tedavide; ryanodin reseptörlerini bloke
ederek kalsiyum salgılanmasını baskılayan dantrolen ve GABAA reseptörlerini uyaran diazepam kullanılır.
Uterus düz kasında gevşeme yapar ve kan basıncını doza bağlı olarak azaltır. Kan basıncı azalmasına rağ­

men taşikardi görülmez. Aritmi riskini özellikle adrenalinle birlikte uygulandığında artırır, bu nedenle feok-
romasitoma cerrahilerinde ku'llanılmaz.

_w_w_w_.t_u_se_m_._co_m_._tr-------------------~ ~ ~-------------------------------
1
Santral Sinir Sistemi
)---------------------------- TU SEM Farmakoloji

1Desfluran
)Kan 1 gaz partisyan katsayısı düşük olmasına rağmen hava yollarını tahriş ettiği için indüksiyon amaçlı
)tercih edilmez. Buhar basıncı en yüksek volatil anesteziktir.
)
ı Enfluran ~ t::..o n"l!Jı..-'1orı -ıo.por
indüksiyon amaçlı değil anestezinin devamı için kullanılır. Bronşlarda gevşeme yapar. Karaciğer mikrozornal
enzimlerini indükler. Yüksek dozda çizgili kaslarda sıçramalara ve EEG'de diken dalga paternine neden ola-
bilir. Konvülsiyon öyküsü olan hastalarda kullanılmaz.
)

)izofluran
)%99'dan daha fazlası akciğerlerden değişmeden atılır ve organlarda toksik etme olasılığı çok düşüktür. Ko-
)roner damarlarda gevşeme oluşturarak koroner kan akımını artırır. Koroner çalma olayı ile miyokart iskemi
)riskini artırır.

)
)Metoksifluran
MAK değeri en düşük dolayısıyla en güçlü inhalasyon anesteziğidir. Kan 1gaz partisyan katsayısı en yüksek
)olduğu için etkisi geç başlar yavaş sonlanır. Yaklaşık yarısı karaciğer tarafından metabolize edilir ve meta-
~o lizması sonunda açığa çıkan flor nefrojenik diabetes insipidus yapar.
)
'Sevofl u ra n
;Buhar basıncı en düşük inhalasyon anesteziğidir. Anestezinin başlaması ve anesteziden çıkış hızlı olur. Kan
pa sıncını düşürür, taşikardi yapmaz ve iskemisi olan hastalarda kullanılabilir. Hava yollarını tahriş etmez,
p ronşlarda ve iskelet kasl~ırında gevşeme oluşturur.

)Azot Protoksit {Nitröz Oksit, N2 0)


b da sıcaklığında renksiz ve kokusuz bir gazdır. Kanda ve diğer dokularda yüksek oranda noniyon ize du-
tu mda olduğu için anestezi hızlı başlar ve hızlı biter. Etkisi hızlı bittiği için uyanma sırasında oksijen açlığı
{difüzyon hipoksisi) gelişebilir. içerisine %20 oranında 0 2 eklenir, bu durumda %80'1ik azot protoksit tek
lıaşına hastayı uyutmaya yetmez.
:y (Y\.~D--lob ( o-.5.f-ı''L._ ~~ '-\a...-rarı ~Q./l...-

)VIetaboliıe edilme~ına yakın kısmı akciğerlerden değişmeden uzaklaştırılır. Kobalt iyonunu ok-
yitleyerek ~ 12 vitamini eksikliğine bağlı megaiablastik anemi yapabilir. Zayıf anestezik bir gaz olmasına
rağ men %20 derişimde bile güçlü analjezik etki gösterir. Hastada kahkaha ve gülme nöbetleri ve amnezi
)
~ rtaya çıkabilir. \.:)IV, l u-~ ~X'('..'ı l)

l ek başına kullanıldığı zaman kafa içi basıncını ve pulmoner basıncı artırır ve pulmoner hipertansiyonlu
Aa.stalarda genellikle kullanılmaz. Pnomotoraks ve hava embolisi gibi durumlarda kullanılması sakıncalı

.. .
l>labilir. Çizgili kaslarda ve uterus düz kasında gevşeme yapmaz, 'nöromusküler bloke edici ilaçların etkin-
':i ğini artırmaz. Malign hipertermi, pulmoner ve kardiyak depresyon oluşturmaz.

~-------------------~~~-------4~c· ~ ~-------------------w_w__w..t_us_e_m_.c_o_m__.tr
aru d+~ \\::;)
Farmakoloji
(TUSEMj Santral Sinir Sistemi

Xenon
Kan 1gaz partisyan katsayısı en düşük (0.12) in halasyon anesteziğidir ve etkisi hızlı başlayıp hızlı biter. Me-
tabolize edilmez ve organlar üzerinde toksik etki yapmaz.

Eter
Anestezinin dört döneminin doza bağımlı olarak teker teker ayırt edildiği tek gazdır. Kas gevşetici etkisi
yüksektir.

Tablo 3.32: inhalasyon Anestezikleri

Kan 1 Gaz Beyin 1 Kan MAK(%) Metabolizma


Nitröz oksit 0.47 1.1 > 100 Metabolize olmaz
Desfluran 0.42 1.3 6.7 < %0.05
Sevatiuran 0.69 1.7 2.0 %2-5
izofluran 1.40 2.6 1.40 < %2
Enfluran 1.8 1.4 1.7 %8
Metoksifluran 12 2.0 0.16 > %70
Halota n 2.30 2.9 0.75 > %49

Katı (intravenöz) Genel Anestezikler

Tiyopental
Metoheksital gibi indüksiyon amaçlı kullanılan kısa etkili barbitürattır. Etkisi hızlı başlamasına rağmen ila- ı

cın beyinden kas ve yağ dokusuna dağılması ile (redistribüsyon) çok kısa sürer. Diğer barbitüratlar gibi ı

solunumu deprese eder, hiperaljezik etki gösterir, beyin kan


neden olur.
.
akımını azaltır ve portiriyalı
. ---
hastalarda krize ,

Midazolam
En kısa etkili benzodiazepindir. Etkisinin yavaş başlayıp yavaş bitmesi, hastayı uyutma k için gereken dozlar-
da yüksek oranda anterograd amnezi ve solunum depresyonu yapmasından dolayı indüksiyon amaçlı kul-
lanılmaz. Preanestezik medikasyonda sedasyon ve anksiyolitik etki için tercih edilir. Midazolamın yüksek
dozunun tedavisinde kompetetif antagonist flumazenil kullanılır, flumazenil kısa etkili (90 dakikadan az~
olduğu için ilacın sık verilmesi gerekebilir.

Propofol
GABAA reseptörlerini aktive eder. Etkisi hızlı başlayıp çok hızlı biter. Kafa içi ve göz içi basıncı nı azaltır ve
ameliyat sonrası bulantı ve kusmayı önler. indüksiyonda en fazla tercih edilen intravenöz anesteziktir.

~~t-1~\:_ ~
~ ~ 1"·------------------------------
www.tusem.com.tr
) Santral Sinir Sistemi
)
(TUSENrj Farmakoloji

) Etomidat
) GABAA reseptörlerini aktive eder. Diğer intravenöz anesteziklere göre en önemli avantajı kardiyak (mini-
) mum hipotansiyon, kalp hızında değişmeme) ve pulmoner (apne yapmaması) depresyon yapmamasıdır.

)
Kısa süreli steroid hormon sentez inhibisyonu yapabilir.
. ..

i<*~

) Ketamin
) Fensiklidin benzeri NMDA reseptör antagonistidir. S izomeri daha güçlü analjezi, anestezi ve psikotik yan
~-1<--;c
) tesir oluşturur. Disosiyatif anestezi yapar. Ameliyattan uyanma sırasında halüsünasyon ve renkli rüyalarla
) karakterize psikotik reaksiyonlara neden olabilir. Kafa içi basıncın• ve vücut salgılarını artırır.

Diğer intravenöz ilaçlardan farklı olarak sempatik stimülasyon yaparak kalp hızını ve kan basıncın• artırır.
Güçlü analjezik etkinliğe sahiptir. Morfin toleransını geciktirir. 4 +€-\C- \ '-1

)
Deksmedetomidin
) Etki mekanizması klonidine benzeyen santral etkili a 2
reseptör agonisti bir ilaçtlr. Yoğun bakım ünitelerinde
) sedasyon oluşturmak için kullanılır.
)

) Dengeli Anestezi
intravenöz ilaçla ind!jksiyon, in halasyon anesteziği ile idame, narkotikilaçla analjezi ve nöromusküler ilaçla
) çizgili kas gevşemesi yapılmasıdır. Böylece genel anestezinin dört temel amacı gerçekleşmiş olur.

)
Nörolept Analjezi
Narkotik analjezik ilaç olan fentanil ile birlikte nöroleptik ilaç olan droperidolün intravenöz olarak kombine
'/ edilmesidir. Bu durumda hastada bilinçli sedasyon ortaya çıkar. Uyanlara karşı aldırmazlık hali, analjezi,
) sedasyon ve annemetik etki sağlanmış olur. Kısa süreli cerrahi girişimlerde kullanılır. Bu iki ila ca azot pro-
)toksit ve nöromusküler blokör eklenmesi ile elde edilen duruma nörolept anestezi denir.
)

Tablo 3.33: Kombinasyon Anestezikleri

Dengeli Anestezi Nörolept Anestezi


Tiyopental Fentan il
Azot protoks it Öroperidol
Narkotik ilaç Azot protoksit
1

Nöromusküler bloke edici ilaç Nöromusküler bloke edici ilaç

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
(TUSEMj Santral Sinir Sistemi

Lokal Anestezikler
nbn ~\on '11'l-- o lo-f"Y\.Q/'\_

? ~rt -lS\ c\.Ut'"\u~u JZ)


Sodyum kanallarını voltaja ve zamana bağımlı olarak~ ederler. pKa değerleri 8.0 - 9.0 arasında değişen
bazik yapılı ilaçlardır. pKa değerleri ile plazma pH'sı arasındaki fark büyükse noniyonize kısımları azalacağı için
etkileri geç başlar (prokainin pKa değeri 9 olduğu için etkisi oldukça uzun süre sonra başlar). Asit olan infekte
bölgeye uygulandıklarında noniyonize kısımları azalacağı için hücre membranını geçemezler.

Tablo 3.34: Voltaj Bağımlı Sodyum Kanallarını Etkileyen Toksinler

Mekanizma Toksin
Voltaj bağımlı sodyum kanallarını bloke edenler Tetradotoksin
Sa ksitoksin
Voltaj bağımlı sodyum kanallarının inaktivasyo- Bat ra kotaksi n
nunu engelleyenler Grayanotoksin (Deli bal toksini)
Akanitin
Veratridin

Aa sinir lifleri lokal anesteziklerin etkilerine en dirençli, B ve C lifleri en duyarlıdır. ~n fazla interkostal ve
kaudal bölgeden en az siyatik sinirden absarbe olurlar. Ester ve am id yapılı olmak üzere iki ana grupta in-
celenirler.

Ester Yap1h lokal Anestezikler


Plazmada esteraz tarafından metabolize edilirler. Tetrakain hariç amid yapılı olanlara göre, daha zayıf ve

-
daha kısa etkilidirler. Daha fazla alerji yaparlar. Aktif karaciğer hastalığı olanlarda kullanılabilirler.
-
Amid Yap1h lokal Anestezikler
Karaciğerde metabolize edilirler. Genellikle ester yapılı olanlara göre, daha güçlüdürler ve etki süreleri
daha uzundur.

www.tusem.com.tr

e
Santral Sinir Sistemi
[TUSEMj Farmakoloji

Tablo 3.35: Lokal Anestezik ilaçlar

Ester Yaplll Amid Yaplll

Örnek ilaçlar ~ Prokain Lidokain


" Kokain Prilokain
Tetrakain Mepivakain
Benzokain Bupivakain
Levobupivakain
Ropivakain
Etidokain
Artikain

Metabolizma Plazmada esteraz tarafından Karaciğerde CYP enzimleri tarafın-


dan

Etki gücü 1 Etki süresi Tetrakain hariç zayıf 1 Tetraka- Güçlü 1 Uzun
in hariç kısa

Alerji Daha sık Daha az alerji

) Lo kal Anestezi k ilaçlan n Adrenalinle Kombine ·Kullanilmasi


) Lokal anestezik ilaçların uygulama yerinden absorbsiyonunu azaltarak etki sürelerini uzatmak ve sistemik
yan tesirlerini azaltmak için içlerine adrenalin eklenir. Lokal anestezik ilaçların vazokonstriktör ilaçla bir-
. ) likte verilmesi o duk~nun oksijenlenmesini bozarak gangrenlere neden olabilir. Parmaklar ve penis gibi
) uç organlarda gangren riski yüksek olduğu için lo kal anestezi k ilacın adrenalinle verilmesi kontrendikedir.

--
Kokain, bupivakain, etidokain ve ropivakainia:ı içerisine adrenalin katmaya gerek yoktur.
'
u.aun ~4
/

) Ester Vaprh Lo kal Anestezikler


)

)Prokain
)En k1sa etki süreli iki lokal anestezikten biridir (diğeri klorprokain). Etki gücü zay1ft1r ve etkisinin başlama
)süresi oldukça uzundur. PABA'ya metabolize edilir ve oluşan PABA sülfonamid grubu antibiyotikleri n etkin-
liğini azaltır. En s1k alerji yapan lokal anestezi k ilaçtlr.
)

)Kokain
)lo kal anestezi için tlpta ilk kullanılan ilaçtlr. Etki gücü zay1ft1r ve içerisine adrenalin katmaya gerek yoktur. Sis-
)temik dolaşıma geçtiğinde taşikardi, .h ipertansiyon ve midriyazis yapar. Yalnızca yüzeyel anestezide kullanılır.
) t~ fe_._,. Uf> +-e-~ J...._ ' t e.n_ ~e_.,Mf'.
Tetrakain T-L~ t-A \L~
)Prokainden daha güçlü ve daha uzun etkili ester yapılı lokal anesteziktir. Sistemik yan tesir oluştur.
)

ıBenzokain
~aln1zca yüzeyel anestezide kullanılır.

.www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TU SE Mj Santral Sinir Sistemi

Amid Vap1h Lokal Anestezikler

Lidokain
Karaciğer tarafından metabolize edilir. Yapısı farklı olduğu için prokaine alerjisi olanlarda kullanılabilir. Etkisi
kısa sürede başlar ve amid yapılı ilaçlar içerisinde mepivakainle birlikte en k1sa etki süresine sahip olan
lokal anesteziktir. Santral sinir sistemiyle ilgili yan tesirleri fazladır. Lokal anestezinin her tipinde kullan1hr.
, Antiaritmik etkinliğe de sahiptir.

Prilokain
Metaboliti toluidine bağlı methemoglobinemi yapar, bu yüzden siyanozlu hastalarda kullanılmaz. Ester
e=
yapılı ilaçları yıkan kolinesteraz enzimini inhibe eder.

Bupivakain 1 Levobupivakain
.En uzun etki süresine sahip lokal anestezik ilaçlardır (en uzun levobupivakain). Uzun etkili oluşları ve du-
yusal sinir liflerini motor sinir liflerine oranla daha belirgin bloke etmeleri nedeniyle obstetrikte epidural
ve spinal anestezi için tercih edilirler. Bupivakain QRS genişlemesi ve kardiyak yan tesir yapar.

4oıje..rt~"ckn da-~o.. ~a-


Ropivakain ~ e....+w -t t>ur \-...>~1)
Uzun etkili ve güçlü bir lokal anesteziktir. içerisine adrenalin katmaya gerek yoktur.

Dibukain
Gravimetrik etki gücü yönünden lokal anesteziklerin en güçlüsüdür. Plazmada kolinesteraz enzimini inhi-
be ettiği için bu enzimin aktivitesini test etmek amacıyla kullanılır.

Etideka in
Belirgin kas gevşemesi yapar ve kas gevşemesi gereken cerrahi giriş imlerde tercih edilir. Uzun etkilidir.

Lokal Anestezik ilaçlann Van Tesirleri


Lokal anestezi k ilaçların yüksek dozunda ilk bulgu ağızda metalik tat duyumsamadır. Daha sonra nistagmus, . 1

hipotansiyon ve tonik klonik konvülsiyonlar ortaya çıkar. Konvülsiyonların tedavisinde diazepam veya fe-
nobarbital kullanılır. Nöromusküler blokaj yaparlar. Prilokain methemoglobinemiye neden olur, methe-
moglobinemi t edavisinde metilen mavisi veya C vitamini verilir.

Kalbin ka s ı l ma gücünü kokain d1ş1nda ba s kıla rlar ve vent ri kül kaynakl ı aritmilere neden olabilirler. Kardi-
yatoksik özelliği en fazla olan bupivakaindir. Sistemi dol a şım a geçtiklerinde kokain d1ş1nda kan basıncı n ı
azaltırlar. Ölüm nedeni genellikle solunum depresyonudur.

www.tusem.com.tr
)
Santral Sinir Sistemi
)--------------------------~ . ]
(TU SE Mj Farmakoloji

Opioid Analjezikler

)santral sinir sistemi nöronlannda nöromediyatör olarak görev yapan endojen opioid peptitlerin etkilediği
)opioid reseptörlerini uyararak etki yaparlar. Kısaca, narkotik ilaçlar opioid peptitlerin etkisini taklit eden
)ilaçlardlr.

)Narkotik ilaçların etkilerine ı.ı (OP 3 ), ô (OP 1 ) ve K (OP 2 ) reseptörleri aracılık eder. Opiyat reseptörlerinin uya-
rılması ile G. üzerinden adenilat siklaz inhibisyonu sonucu hücre içi cAMP derişim-i azalır ve potasyumun
ı

hücre dışına çıkışı artar.


)

Endojen Opioid Peptitler


Endorfinler: Preproopiomelanokortin'den (POMC) oluşan peptit yapılı maddelerdir. POMC'dan; MSH,
'ACTH, (3-lipotropin, 13-endorfin ve met-enkefalin oluşur.

~nkefalinler: Metionin-enkefalin ve lösin-enkefalinden oluşur. Delta reseptörlere daha fazla aftnite gösteri'r.

)
Dinorfinler: Dinartin A ve dinartin B'den oluşur. Kappa reseptörlere daha fazla atinite gösterirler.
)

Tablo 3.36: Apioid Reseptörlere Bağlı Etkiler

) Reseptör Tipi Farmakôlojik Etki


1
ıı Spinal analjezi
ı)
Supraspinal. analjezi
ı)
Mide barsak hareketlerinde azalma
)
ı Sedasyon
)
ı Solunum depr~syonu
)
ı
Hormon _ salgılanmasının modülasyon u
) A Spinal analjezi
1
) Supraspinal analjezi
ı
) Hormon salgılanmasının modülasyonu
ı
) K Spinal analjezi
ı
) Supraspinal analjezi
ı · Psikomimetik etki

www.tusem.com.tr
_Fa_r_m_a_ko_ıo_j_i_ _ _ _ _ _ _ _____,( L [TU S E Mj IJ.__________s_an_t_ra_ı_s_in_ir_S_is_te_m_i
Morfin
Afyon (opyum) ve haşhaş (Papaver somniferum) bitkisinden elde edilir. Bu maddelerden morfin dışında ;
kodein, tebain ve papaverin de üretilir.

Morfin oral olarak kullanıldığında tama yakın absarbe edilmesine rağmen karaciğerde ilk geçiş etkisine
uğradığı için oral biyoyararlanımı düşüktür, oral dozu intravenöz dozundan çok fazladır. ilk geçiş etkisi
bireyler arasında değişkenlik gösterdiği için dozları bireyselleştirilmelidir. intravenöz verilen morfin iyon
tuzağı ile midede toplanır.

Meta bolizması büyük oranda ka raciğer kan a kımına bağlıdır. Morfin-3-glukuronat ve morfin-6-glukuronat
gibi aktif metabolitleri vardır. Morfin-6-glukuronat martine göre 4-6 kat fazla analjezik etkiye sahiptir. Me-
tabolitleri konjugasyon ürünleri olduğu için morfinin beyne geçişini azaltırlar. Metabolitlerine bağlı böb-
rek yetmezliği gibi periferik yan tesirler oluşabilir.

Fiziksel bağımlılığa ve yoksunluk krizine neden olur. Birçok etkisine farmakodinamik tolerans gelişir, NMDA
antagonisti ketamin ile gastrin ve kalesistokinin antagonisti proglumid morfin toleransını geciktirir.

Morfinin Santral Etkileri


• Spinal ve supraspinal düzeyde güçlü analjezik etki yapar. Spinal düzeyde yaptığı analjezi medulla spi·
nalis arka boynuzunda P maddesi salgılanmasını azaltniasına bağlıdır. NSAI ilaçların aksine ağrınır
hem duyusal hem de emosyonel kompenentini baskılar.

• Sıklıkla öfori yapmasına rağmen bazen disfori yapabilir.


• Öksürük merkezini inhibe ederek antitusif etki yapar.
• Yaşlılarda daha fazla olmak üzere uykuyu uyarır, hipnosedatif ilaçlarla alındığında derin uyku yapar.
Amnezi yapmadan uykunun REM ve non-REM dönemini bozar.
• Solunumu deprese eder. Astımlı veya kafa içi basınç artışı olan hastalar yaptığı solunum depresyonu-
nu telere edemez.
• Bulantı ve kusmaya neden olur, bu etkiye karşı gelişen tolerans ilacı bıraktıktan sonra en son düzeliı

• Santral etki ile myozis yapar, bu etki naloksan veya atropin tarafından önlenir. Göze damlatılan mor
fin myozise neden olmaz.
• GABA düzeyini azaltarak konvülsiyon eşiğini düşürür. Anterior hipotamusa verildiğinde hipertermi
yaparken, agonist uygulaması ile oluşan hipotermiyi artırır.

• ADH, büyüme hormenu ve prolaktin salgısını artırırken, LH salgısını azaltır.

fV1'-\o'd5
t.o""~lsl\or'l
lc."""'s-1-.
Otlı+ry" l 5f" <Z:f-L...\

www.tusem.com.tr
e
)
Santral Sinir Sistemi
) --------------------------~~~
[TUSEM'] Farmakoloji

ci.o.rna.r- j 'L'-l 'Le.~ l


/ C1-<2fo..rrf'ix. +~,_ı~ Gi -ı c. AM? .J.t
) Morfinin Periferik Etkileri tl' ~ '1.a-rrn~ ~
. ~
)• Histarnin salgısını artırarak hipotansiyon ve bradikardiye neden olur.
)• Safra yollarını ve oddi sftnkterini kasar.
)• Periferik ve santral etki ile antidiüretik etkinlik gösterir.
)• Uterus hareketlerini azaltarak doğumu geciktirir.
)• Periferik ve santral etki ile tolerans gelişmeyen konstipasyona neden olur.
• Mide asit salgısını artınr. Mide motilitesini azaltırken mide kasılmalarını artırır. Kalın barsakta peris-
taltik hareketleri bask1lar.

Tablo 3.37: Narkotik ilaçların Etkileri

Tolerans Gelişen Etkiler Tolerans Gelişmeyen Etkiler


Analjezi • Myozis
Solunum depresyonu • Konstipasyon
Öfori 1 Disfori Konvülsiyon
Bradikardi (orta şiddette tolerans) Antagonist etki
Em ez is
Öksürüğün baskılanması
Hipotansiyon
Sedasyon
Antidiüretik etki

Morfin Zehirlenmesi
-M orfinin yüksek dozunda hastalarda ileri derecede simetrik pupil küçülmesi (toplu iğne baş1 pupil}, solu-
h um depresyonu ve koma gelişir. Ölüm nedeni solunum depresyonudur. Tedavide narkotik ilaçların kom-
petetif antagonisti naloksan kullanılır.
) l -::,+e_L ıo~(\a. ~, ~.a.p~ ıt(Ac,. ~iL ~~t"\'~t-
~orfin Bağ1mhhğ1
Morfin sıklıkla fiziksel bağımlılık yapar. Naloksan verilirse kişilerde yoksunluk krizine neden olur. Bağımlılık
! .
tedavisinde morfinden daha az bağımlılık yapan, uzun etkili ve yoksuniuğu daha hafif oran metadon ve
~uprenorfin kullanılır. 1'\'\orf't"e_ hvı~ lı:ı.5"rı.ht)
do...l--tc2--. Q_JL_ ba..~lfY\.lAlAL--. '1-~~<..tr
.•VIorfin Yoksuniuğu '{ot..su/""\\u~u c::kı.J..ta- ha-Bf o\~ 0\.
Vlorfin yoksunluk krizinde görülen bulgular genellikle morftnin etkilerinin tam tersidir. Rin~re, terleme,
nidriyazis, hipertansiyon, diyare ve kas ağrıları görülür. Yoksunluğun en spesifik bulgusu yolunmuş kaz
j erisi görünümüdür ( ~ ilomotor ereksiyon}. Tedavidesantral etkili_2 2 agonist klonidin veya loteksidin kul-
1 1anılır. {
':Jf.JA .-l_
Setv1 ~<2--*-\ ~~ J_

e www.tusem.com.tr
Farmakoloji
(TUSEMj Santral Sinir Sistemi

Kod ein
Morfinden daha zayıf analjezik etki gösteren ve oral verilen bitkisel kökenli metilmorfindir. Düşük dozlarda
santral etki ile antitusif etkinlik gösterir. Bir kısmı CYP2D6 enzimi tarafından morfine metabolize edilir. Bu
enzim genetik polimorfizm gösterdiği için etkinliği genetik faktörlerden etkilenir.
~"'
Gijr\ " ." \
\C...O.....:!> \ c t
ll .... ~ ~
ll
o lK..M..Jı \ı
,.....,

Tramadol
Sentetik metilmorfindir. Analjezik etkisinde serotonin ve noradrenalin re-uptake'ni inhibe etmesinin de
katkısı vardır. Analjezik etkisi naloksan tarafından tam olarak önlenemez. Parsiyel agonist özellik gösterir.
Uterusun kontraktilitesini değiştirmediği için meperidin gibi doğum ağrılarında kullanılabilir.

Oksamorfon 1 Hidromorfon
Morfinden daha güçlü analj ezik etkiye sahip ilaçlardır. Oksomorfon, meperidin gibi antitusif etki göster- ı

m ez.

Heroin
Kimyaca diasetil.morftndir. Morfinden daha güçlü analjezik etkiye sahiptir. Lipofilik özelliği morfinden daha
fazla olduğu için çok hızlı santral sinir sistemine geçer ve güçlü fiziksel bağımhhk yapar. Diasetilmorfin
zehirlenmesinde naloksan kullanılır.

~~~ Dekstrometorfan
Analjezi, konstipasyon ve bağımhhk yapma potansiyeli oldukça düşüktür. Yalnızca antitusif etki için kul- ı

!anılır. Cf10c.L

Meperidin (Petidin)
~ Antimuskarinik etkinliğe sahip bir ilaçtır. Santral sinir sistemine morfine göre daha hızlı geçer ve morfinden ı

tropkl , daha hızlı bağımlılık yapar. Analjezik etkinliği morfinden daha zayıftır. Antimuskarinik özelliğinden dolayı
L
r.1ı;bi JW toksik dozda midriyazis yapar ve kalp hızını artırır. Pozitif kronotropik ve negatif i·n otropik özelliği nede-
~- niyle konjestif kalp yetmezliğinde kullanılmaz. Uterus düz kasında gevşeme yapmaz, bu nedenle doğum
ağrılarında kullanılabilir. Anestezi sonrası titreme tedavisinde yararlıdır.

Metabolitine bağlı n~loksan tarafından önlenemeyen tonik klonik konvülsiyonlara neden olur. Beyinde
serotonin miktarını artırır, seratoninin artıran diğer ilaçlarla alındığında serotonin sendromu yapar..8!J!j-
~f etki yapmaz.

www.tusem.com.tr
)
Santral Sinir Sistemi
[TUSEMj Farmakoloji

Metadon
D piyat reseptörlerini uyarmak dışında NMDA reseptörlerini ve monoaminlerin geri alımını bloke eder.
)v'lorfinden %10-20 daha fazla analjezik etki gösterir. Farmakokinetik özelliklerinin bireysel değişkenliğin­
~ en dolayı yarılanma ömrü 25-52 saat arasında değişir. Yüksek dozda solunum depresyonuna neden olur.

)
rıorfin ve eroinden daha az bağ1mhhk yaptiği yarılanma ömrünün daha uzun olduğu ve yoksunluk krizleri
daha hafif geçtiği için bağımlılık tedavisinde kullanılır. Levometadil ile birlikte en uzun etkili opioid ilaçlar-
) .

dır (Levometadil en uzun).

>ropoksifenk k
Jraln1zca oral kullanılan en zay1f analjezik etkiye sahip narkotik ilaçtlr. Antitusif etkinliği yüksek bağımlılık
apma potansiyel çok düşüktür. Aspirinle kombine kullanılabilir.

? ifenoksilat 1 tc(peramid
ishal tedavisinde kullanilan opiyat türevi ilaçlard1r. Difenoksilat bağımlılık yapabildiği için atropinle kom-
r.- .
bine verilir. Loperamid santral sinir sistemine yeterince geçemediği için bağımlılık yapmaz ve reçetesiz
)
satılır.
r> mo ıf~ n &.n ~ooo ~+ 1J~~ l ~ D-AeJ l.vı,~
. entanil/ Alfentanil/ Sufentanil/ Remifentanil
·" naljezik etki güçleri en yüksek narkotik ilaçlardır. Genellikleanestezideve son dönem kanser ağrılarının
~ davisinde kullanılırlar. Histarnin salımı na neden olmazlar. Dört ilaç içerisinde analjezik etkinliği en yüksek
]Jfentanil daha sonra remifentanildir.

)
l\naljezi etki süresi en k1sa narkotik ilaçlardır. Dördü içerisinde analjezi etki süresi en k1sa olan plazma ve
)
Cloku esterazlan tarafından metabolize olan ve yalnızca intravenöz infüzyonla verilen remifentanil daha
sb nra alfentanildir.
lo~ r 'ı l~
e..-B»+e..ro.rt- ~Br\~ ddc...tlt\or::52- -1 ~~ "Sf'V\~ old....ı~~a_ ~~Q.._~r-~
)

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMj Santral Sinir Sistemi

Tablo 3.38: Narkotik ilaçların Farmakolojik Özellikleri

Narkotik ilaç Analjezi Etki Süresi Analjezik Etki Gücü Oral Etkinlik
Morfin s Yüksek Düşük

Meperidin 4 Yüksek Orta


Metadon s Yüksek Yüksek
Propoksifen s En düşük Yalnazca oral
Fentan il 1.S Yüksek Düşük

Alfentanil 0.25 Yüksek Yok


Remifentanil 0.05 Yüksek Yok
Sufentanil 1.S En yüksek Yok
Kod e in 4 Düşük Yüksek
Levorfanol s Yüksek Yüksek
Oksamorfon 4 Yüksek Düşük

Hidromorfon s Yüksek Düşük

Tablo 3.39: Opiyat ilaçlarm Kullanım• ve Kontrendikasyonları

Endikasyon Kontrendikasyonlar 1
Dikkatli Olunmasa Gerekli Durumlar
)
Ağrılı durumların tedavisi Tam agonist ve parsiyel agonistin birlikte kulla- ı
' )
n ımı ı
Akut miyokart enfarktüsü .-Astım lb~(_\)~)
Sol kalp yetmezliğine bağlı dispne Kafa içi basınç artışı (kafa travması)
Akut pulmoner ödem Safra yolları ameliyatları
Nonspesifik nedenlere bağlı diare Solunum fonksiyonları bozulmuş hastalar )

ı
Öksürüğün baskılanması Gebelik boyunca kullanım
Anestezide sedasyon ve analjezi oluşturmak Addison hastalığı
Shivering (meperidin) Karaciğer ve böbrek fonksiyonları bozulmuş

hastalar

;1\Çkrlor w\..\\ 1
ale.- ~ r~ ~dJ.
olOı.lo ~u'. VV'O~l rı \a~ ~
~\.:1--\o\ Ur'\.

www.tusem.com.tr

e
)
Santral Sinir Siste,m i
lTUSEMj Farmakoloji

Parsiyel Agonist ilaçlar


,Opioid reseptörlerinden bazılarına agonist bazılarına antagonist etki yaparlar. Full agonist ilaçlara göre
·t~aha az bağ1mhhk, yoksunluk, öfori, solunum depresyonu yaparlar ve daha az kötüye kullaniiiriar. Full
'Pgonist bir ilaçla birlikte verildiklerinde onların etkinliğini azaltlrlar. Butarfanol, buprenorfin ve nalbufinin
f naljezik etkinliği oldukça yüksektir. Oral/parenteral etkinlik güçleri; pentazosin orta düzey, buprenorfin
düşük, butarfanol ve nalbufin yalnızca parenteral kullanılacak şekilde yoktur.

Tablo 3.39: Karma Etkili Opiyatlar


- ---

Karma Etkili Opiyat Mü .Reseptörü Kappa Resept ör.ü Delta Reseptörü


Nalorfin Antagonist etki Agonist etki Etkisiz
·•-

Nalbufin Antagonist etki Agonist etki Etkis-iz


• Butarfanol Antagonist etki Agonist etki Etkisiz
• 13u pre norfin Parsiyel agonist etki Antagonist etki Etkisiz
• Pentazosin Antagonist etki Agonist etki Etkisiz

ppioid Antagonistler
~ arkotik ilaç zehirlenmelerinin tedavisinde özellikle solunum depresyonunu düzeltmek amacıyla kullanı­

lan opioid reseptörlerin kompetetif antagonistleridir. Kompetetif antagonist oldukları için tek başianna

~tkileri yoktur.

Naloksa n~ etkili olup intravenö~ naltrekson uzun etkili olup oral kullanılır. Zehirlenme gibi acil durum-
arda kısa etkili olan naloksan tercih edilir.

f'lvimopan ve metilnaltrekson bromid santral sinir sistemine geçmeden yaln1zca periferik opiyat resep-
törlerini bloke ederek postoperatif ileus ve morftne bağh kab1zhk tedavisinde kullanılırlar.

( )

www.tusem.com.tr
_Far_ma_kolo_ji_ _ _ _ _ _ _ _~IJ[TUSEM] Santral Sinir Sistemi

www.tusem.com.tr
[TUSE~

ll ' IJIIII •• 1 llllllllltll{ Jl IIIIILI;IIII .I t l t i i i i i i i i i .I IIIIIJIJIIIIItiiii.,JIJtlltllllll.ll.llt llll"'lliiiiJI IIIIIJJIIIIIIIIIIIIIIII ll l l l 1: 1 lll I.J IC.III.-IIIJ

.................................,...........................

10\:

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMj Kardiyovasküler Sistem

Antihipertansif ilaçlar

Genel olarak kan basıncının 140/90 mm Hg'dan yüksek olması hipertansiyon olarak kabul edilir. Hipertan-
siyonu n nedeni% 90-95 hastada bilinmemektedir (esansiyel hipertansiyon). Yüzde 5-10 hasta~a ise hiper-
tansiyon başka bir hastalığa bağlıdır (sekonder hipertansiyon). Tedavide temel amaç; kalıcı hasar ve ölüm
riskini azaltmak ve hastanın kendini daha iyi hissetmesini sağlamaktır. ilaç seçiminde; hastada mevcut olan
diğer risk faktörleri ve hastalıklar değerlendirilmelidir.

Tablo 4.1: Antihipernatsif ilaç Grupları

il.aç Grub:u Örn,ek Haçl:ar


Diüretikler Klorotiazid 1 Furosemid
Beta blokörler Propranoıoı i Metoprolol
Alfa blokörler Prazosin 1 Terazasin
ö
Kalsiyum kanal bl,okörleri Verapamil/ Arniadipin
)
ACE inhibitörleri Kaptopril 1 Enalapril
)
Anjio;t ensin reşeptör blokörleri Losartan (Kande~"artan
Renin inhibitörleri Aliskiren 1 Enalklren )
Direkt düz kas gevşeticiler Hidralaz.i n 1 Sodyum ~itroprusit
ATP bağımlı potasyum kanal aktivatörleri Diazoksit / Minaksidil )
)

Beta Reseptör Blokörleri


Kardiyavasküler sistem başta olmak üzere birçok yapıda sempatik sistemin yaptığı etkileri baskılarlar. Kalp
üzerinde sempatik sistemin ve beta reseptörlerin etkisi daha fazla olduğu için genellikle kalple ilgili patolo- )
jilerin tedavisinde kullanılırlar. )

)
Selektivite
Beta blokör ilaçların bir kısmı ~ı ve ~ 2 reseptörleri bloke ederken (nonselektif beta blokör) bazıları yalnızca
~ı reseptörleri bloke eder (kardiyoselektif beta blokör). Baş .harfi A'dan M'ye kadar olanlar ~ı reseptörleri

(nebivolol hariç), N harfinden sonrakiler ise ~ı ve ~ 2 reseptörleri inhibe ederler.

www.tusem.com.tr a
-------------------------------~~ . ' ~
)

)----------------------------,, (TUSEM'j
Kardiyovasküler Sistem Farmakoloji

Tablo 4.2: Beta Blokör ilaçların Selektivitelerine Göre Sınıflandırılması


- -

Nonselektif Beta Blokörler Selektif ~~ Blokörler


Propranolol Metoprolol
Nadolol Bisoprolol
Sotalot Atenolol
Pindolol Nebivolol
Timolol Asebutolol
Penbutolol Esmolol
.
Oksprenolol Betaksolol
Tertatolol Celiprolol

'lntrinsik Sempatomimetik Aktivite


Bazı beta blokörler parsiyel agonist özellik gösterirler, aslında bu ilaçlar beta reseptörleri uyanrlar. Sempa-
ti k etkinlik artmışsa antagonist etki azalmışsa agonist etki yaparlar. Parsiyel agonistlerin bradikardi yapma
,Ve periferik damarlan kasma olasılıkları full ag_
onistlere göre daha düşüktür. Bradikardisi veya periferik
p arnar hastalığı olanlarda beta blokör kullanılacaksa; pindolol, penbutolol veya asebutolol gibi parsiy~l
Jlgonist ilaçlar tercih edilir.

)
Membran Stabilizan Etki
)
Propranolol en fazla olmak üzere bazı beta blokörler sodyum kanallarını bloke edip membranları stabilize
~derek lokal anestezik etki yaparlar.
) .

Tablo 4.3: Beta Blokör ilaçların Önemli Özellikleri

1 Parsiyel Agonist Lipofilik Olanlar Hidrofilik Olanlar Lokal Anestezik Etki Yapanlar
)
1 Pindolol Propranolol Nadolol Propranolol
)
1 Asebutolol Asebutolo.l Atenolol Atenolol
1 Seliprolol Metoprolol Bisoprolol Labetolol
)
ı
Karteolol Karvedilol Betaksolol Metoprolol
)
Labetolol Penbutolol Sotalot Pindolol
1
) Penbutolo1 Timolol Karteolol
1
Oksprenolol Esmolol
')
Labeto lol

~--------------------------~ET'(. ~
www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMj Kardiyevasküler Sistem

Fa_rmakolojik Etkileri
~2 reseptörleri de bloke edenler akut dönemde damarları kasari ar. Kronik uygulamada böbreklerden ren in
sentezini bask1layarak, beyin sapında sempatik merkezi inhibe ederek, baroreseptör duyarlılığını ve nitrik
oksit sentezini artırarak periferik vasküler direnci düşürürler.

Kalbin kasılma gücünü ve abm sayısını azaltır!ar ve atrioventriküler iletiyi yavaşlatırlar {negatif inotropik,
negatif kronotropik ve negatif dromotropik etki). Koroner arter hastalığı olanlarda diyastol sonu hacmi
artınrlar ve kalbin yaptığı işi ve oksijen tüketimini baskılarlar.

Beyin damarlan hariç bütün damarlarda kan akımını azaltırlar. Böbrek kan akımını da azaltarak su ve tu2. ı

retansiyonuna neden olurlar. Nadolol ve tertatolol böbrek kan akımını artırır. Porta! kan akımını azaltarak ,
portal bas1nc1 düşürürler.

Tek başına kullanıldıklarında; feokromasitomaya, kokain ve arnfetamin zehirlenmesine bağlı hipertansiyo-


nu daha da artırırlar. Bu endikasyon larda alfa blokör özelliği de olan labetolol veya karvedilol tercih edilir.

~2 reseptörleri bloke eden nonselektif beta blokörler daha fazla olmak üzere bronşlan kasarlar. Hava yolla-
rı direncini artırarak zorlu ekspirasyon hacmini azaltırlar. Astım ı olan hastalarda beta blokör kullanılacaksa ı
selektif ~ 1 blokörler tercih edilmelidir.

Aköz h umor sentezini azaltarak açık açıl ı glokom tedavisinde kullanılırlar. Bu endikasyanda timolol ve be· 1
taksolol tercih edilir. e-~:
"} lo\-olı~l neJ- s;ı:>\~ hifH>.su~~~ ~o.l'·

Sempatoadrenal stimülasyona bağlılipolizi ve glikojenolizisi inhibe ederler ve serbest yağ asitlerini azaltır­

lar. Hipoglisemi komasında görülen taşikardi ve tremor gibi bulguları maskelerler. Diyabetli hastalarda beta
blokör kullanılacaksa selektif ~ı blokörler tercih edilmelidir.

Kolesterol ve trigliserit düzeyini artırırlar, HDL düzeyini azaltırlar. Böbreklerden renin sentezini baskiiaria~
T4 , T3 dönüşümünü yapan S' -deiyonidaz enzimini inhibe ed~rler. Beta reseptörlerin hi pakalemi yapıcı etkf
lerini baskılayara k hiperkalemi yaparlar. ;:;r ss s, e_ ~e_c;h\j i c'Cıı'rı
/ •flA lj IU'ı i' ('G f-1 ·
1
Aşırı yorgunluk, halüsinasyon ve depresyon belirtilerine neden olabilirler. Propranolol gibi lipofilik ilaçlar
nadolol ve atenolol gibi hi drofilik ilaçlara göre daha fazla santral yan tesir oluşturur.
~ k ~ss~--{
~" -.~~ t''t. ~ (\12-. .:1<U]f'V\-L.'L .

~zun süre beta blokör kullanan hastaların yaklaşık dörtte birinde erektil disfonksiyon ortaya çıkar. ilac..
kullanan hastaların yaşları da dikkate alındığında bu oran yaşla da korelasyon gösterir. Beta blokör ilaçla.
erektil disfonksiyonu tiazidlere göre daha az oranda yapar.

www.tusem.com.tr
Kardiyevasküler Sistem
(TUSEMj Farmakoloji

Beta Blokör Zehirlenmesi


1 Yüksek dozlarında bradikardi, AV iletide uzama ve kalbin kasılma gücünün ileri derecede azalması gibi du-
) rumlar ortaya çıkar. Tedavide; beta agonistler (izoproterenol, salbutamol) veya alfa agonistler (noradrena-·
) lin, efedrin) kullanılır. Bu ilaçla ra yanıt yoksa pozitif inotropik özelliği olan glukagon verilir.
. #'
) ..
Farmakokinetik Ozellikleri
) .
Propranolol en fazla olmak üzere lipoftlik beta ~lokörler barsaklardan tama yakın absarbe edilmelerine
) rağmen ilk geçiş etkisine uğradıkları için b~yoyararlan1mlan düşüktür. Propranolol en düşük oral biyoyarar-
) lanıma sahip beta blokörlerden biridir. ilk geçiş etkisini yapan enzimler bireyler arasında faklılıklar göster-
) diği için lipofilik ilaçların dozlan bireyselleştirilmelidir. Metoprolol dışındaki lipofilik beta blokörler plazma
) proteinlerine yüksek oranda bağlanırlar.

) Hidrofilik beta blokörler barsaklardan düşük oranda emilmelerine rağmen karaciğerde ilk geçiş etkisine
) uğramadıkları için oral biyoyararlanımları göreceli olarak lipofilik beta blokörlere göre daha yüksektir. Doz-
) ların bireyselleştirilmesine - _ __
gerek yoktur. Pindolol ve sotalolun
' .,.,.... biyoyararlanımı %100 civardır.
~

) Nadolol, atenolol ve celiprolol gibi b eta blokörler ka!aciğerde metabolize olmadan böbrekler yoluyla atılır.
) Böbrek yetmezliği olan hastalarda bu ilaçlar vücutta birikerek toksik etki ortaya çıkarırlar. Lipofilik olanların
yarılanma ömürleri genellikle daha kısa hidrofilik olanların daha uzundur.
)

) Propranolol başta olmak üzere metabolizması büyük oranda karaciğer kan akımına bağlı beta blokörler
) karaciğer kan akımını azaltan simetidin veya propranolol ile birlikte verilirse karaciğerde ilk geçişte meta-
) bolize olma oranları azalır. Propranolol karaciğer kan akımını azaltarak kendi biyoyararlanımını da artırır.

1
Klinik Kullanimlan
)

}Hipertansiyon tedavisi
)Böbreklerden renin sentezini baskılayarak, beyin sapın,da sempatik merkezi inhibe ederek, baroreseptör
duyarlılığını ve nitrik oksit sentezini artırarak periferik vasküler direnci azaltırlar.
)
AnJ·ina pektoris tedavisi ~ \<J:ı.r.a..-ı~- dQJ"V\ar--\ord..a- ~a....) ç:ı ~ ra.ruv"\
) ~ - \~~~ '

Kalbi deprese ederek miyokartın oksijen ihtiyacını azaltırlar. Variant (pri·nz-metal anjina) kullanımları uygun
)
değildir.

.fraşikardi tedavisi
lKalpteki beta reseptörleri bloke ederek kalp hızını ve atrioventriküler iletimi baskılarlar. Supraventriküler
)aritmilerin tedavisinde değerli ilaçlardır.

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
(TUSEM] Kardiyevasküler Sistem

Akut miyokart enfarktüsü tedavisi ve profilaksisi


Kalbin iş yükünü ve oksijen tüketimini azaltmak ve aritmileri önlemek amacıyla hem tedavide hem de
profilakside kullanılırlar. Akut miyokart enfarktüsünde mertaliteyi azaltlrlar. Akut miyokart enfarktüsü ile
birlikte sinüs taşikardisi varsa beta blokörler en değerli ilaçlardır. Parsiyel agonist ilaçların taşikardi yapma
potansiyelleri olduğu için öncelikle tercih edilmezler. Akut miyokart enfarktüsünün acil tedavisinde beta
blokörler dışında verapamil, diltiazem, aspirin, nitratlar ve lidokain de kullanılır.
\S b\oLt.. . '>. \ d.v v<-
,o,..~ ~ , f ? ro f .
Hipertircidi
~.J~o:> ·~
Hipertiroidide gelişen kardiyak stimülasyonu ve T4, T3 dönüşümünü azaltlrlar.

idiopatik hipertrafik subaortik stenoz


Diyastolik kalp yetmezliği ile karakterize bu hastalığın tedavisinde diyastol sonu hacmi arnran beta blokör-
ler ve kalsiyum kanal blokörleri tercih edilir.

Tablo 4.4: iHSS Tedavisinde Kullanılan ve Kontrendike Olan ilaçlar

Kullanda,n ilaçlar Kontrendike Olan ilaçla.r


Beta blokörler Dijitaller
Kalsiyum kanal blokörleri Nitratla-r

Konjestif kalp yetmezliği


Sempatoadrenal sistemin ka-lp üzerinde yaptığı olumsuz etkileri azaltarak konjestif kalp yetmezliğinde kul- ı
lanılırlar. Metoprolol, bisoprolol ve karvedilolun konjestif kalp yetmezliğinde sağ kalım süresini uzattığı ı
(\ e...\o\--ıa\.o \ -
kanıtlanmıştır.

Migren profilaksisi ~ (\Q..ö.a...\.o \ ı .c.-+~o\c:>\ ~e.r\\~rı_ ·

Santral sinir sistemine geçen propranolol veya metoprolol gibi ilaçlar migren de profilaktik amaçlı verilirler.

Glokom tedavisi
Gözde aköz h u mor sentezini azaltarak açık açıl ı glokomun lokal tedavisinde kullanılırlar. Dar açıl ı glokomda·
etkinlikleri düşüktür. Bu amaçla en fazla timolol, betaksolol ve karteolol tercih edilir.

Feokromasitoman1n medikal tedavisi


Beta blokörler tek başına kullanılmazlar, alfa blokör ilaçlarla birlikte verilirler. ~abetolol ve karvedilol hem
alfa hem de beta reseptörleri bloke ettiği için tercih edilir.

Anksiyete ve sosyal fobi


Artan sempatik etkinliği baskılamak amacıyla santral sinir sistemine geçen propranolol gibi ilaçlar yararlı olabilir.

www.tusem.com.tr

e
Kardiyovasküler Sistem
[TuseM.J Farmakoloji

ı Portal hipertansiyon
Portal kan akımını azaltarak portal basıncı düşürürler.

Tablo 4.5: Beta Blokör ilaçların Endikasyon ları ve Kontrendikasyonları


- -

Endi.kasyQnlar• Ko:n·trendJkasyo:rı:lara
Anjina pektoris 1 Akut miyokart enfarktüsü Ağır bronşiyat astım

Supraventriküler taşikardi Perikardit


Konjestif kalp yetmezliği AV blok
Hipertrofik absttiktif kardiyomyocp ati Va.riant anjina (Prinz-metal anjina}
Feokromasitoma, ko ka in ve amfetamine bağlı Hipotiroidi
hipertansiyon (alfa blokörle birlikte)
Portat hipertansiyon Raynaud hastalığı
·sosyal anksiyete bozukluğu Periferik damar hastalıkları

Mi.gren profilaksisi Ağır depresyon


Hipertircidi
'-

Glokonı
)

)
Beta Blokör ilaçlar
)
, Propranolol -) ~.o., 6~c:J 1ola'-.t..S ~~
) Lipofilik özellikte olup santral sinir sistemine geçer. Karaciğerde ilk geçiş etkisine uğrar ve metabolizması
) büyük oranda karaciğer kan ak1m1na bağlıdır. Tok karn1na alınması oral biyoyararlanımını artırır. Lokal
) anestezi k etkinliği vardır. Bronşial astımh hastalarda kullan1lmaz.

) Metoprolol
) Santral sinir sistemine geçebilen kardiyeselektif beta blokördür. Akut miyokart enfarktüsünde ve konjestif
) kalp yetmezliğinde m ortaliteyi azaltır. Astımlı .veya diyabetli hastalarda beta blokör verilecekse tercih edilir.
Metabolizması nı sağlayan CYP2D6 enzimi genetik polimorfizm gösterir.
) .

)Pindoloi
) Bradikardi yapıcı ve periferik damarları kasıcı etkisi diğer beta blokörlere göre daha düşüktür, bu nedenle
)bradikardisi veya periferik damar hastalığı olanlarda tercih edilir. Diğer nonselektif beta blokörlere göre
J bronşları daha az ka sar.
)

JNadolol
)Santral sinir sistemine geçemez ve böbrekler yoluyla değişmeden atılır. Yarılanma ömrü en uzun beta blo-
körlerden biridir.
)

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMj Kardiyovasküler Sistem

Aten ol ol
Santral sinir sistemine geçemez ve böbrekler yoluyla değişmeden atılır. Böbrek yetmezliğinde dozu ayar-
lanmalıdır. ·

Esmolol ~ ~~" C Mr~ .cas' '<-\ ~~


Eritrositlerde kolinesteraz enzimi tarafından metabolize edilir ve oral biyoyararlan1m1 %O'd1r. Acil durum-
f>-'<-:-;:._ ların tedavisinde intravenöz infüzyonla verilen en kısa etkili beta blokördür. Metilksantin zehirlenmesin-
~rv de de kullanılabilir.

Nebivolol
~ndotelden nitrik oksit sentezini artınr. Diğer beta blokörlerden farklı olarak direkt etkisi ile arteriyoler r ı

dilatasyon ve postural hipotansiyona neden olur.

~ Labetolol / Karvedilol
9- 1, ~ı
ve ~ 2 reseptörleri bloke ederler. Karvedilolun ayrıca antiaksidan ve kalsiyum kanal blokörü özelliği de
vardır. Labetolol feokromasitomanın medikal tedavisi nde, karvedilol konjestif kalp yetmezliğinde kullanı­

lır. Diğer beta blokörlerden farklı olarak a 1 reseptörleri de bloke ederek direkt etki ile arteriyoler gevşeme­
ye bağlı postural hipotansiyon yaparlar.

Yan Tesirleri
• Kardiyoselektif olanlar ve ISA(+) olanlar daha az olmak üzere bronşları kasarlar.
• Sinüs bradikardisi ve atrioventriküler blok yaparlar. Atropin fizyolojik antagonizma ile yaptıkları sinüs
bradikardisini ve atrioventriküler bloğu önler.
• Glukoz tolerans1n1 bozarlar ve diyabetli hastalarda hipoglisemi bulgularını maskelerler.
• Kolesterol ve trigliserit düzeyini artırır, HLD kolesterol düzeyini azaltırlar.
• Egzersiz toleransını azaltarak atietik performansı baskılarlar.

• Periferik kan akımını azaltarak periferik damar hastahklann1n görülme insidansini artırırlar.
• Dozlan azaltiiarak kesilmelidir. Birden kesilirse rebound taşikardi ve rebound hipertansiyona neden
olurlar.
• Santral sinir sistemine geçen beta blokörler depresyon riskini artırır.

• Uzun süre kullanımlarına bağlı erektil disfonksiyon yaparlar. Praktolol göz deri sendromuna neden
olur. c\o0~cU~ ··~
(V'(.:\--1 1 c:b?tı.. . P( ~
o..fo fL->~~ ·ts'r. tjv.oA.~ ~ ~"
Klonidin / ::;~""'k'
Vazomatar merkezdeki a 2 reseptörlere ve beyindeki opioid res~ptörlere agonist etki yapar. Farmakolojik
etkileri yohimbin ve naloksan tarafından önlenir. Kan basıncın ı, kalp h1z1n1 ve ren in sentezini azaltir. Sedas-
yon y~ptığı için preanestezik medikasyonda kullanılır. Analjezik ve antidiyareik etkinliği de vardır. Büyüme
hormon salgısını artırır ve morfin bağımlılarının tedavisinde yararlıdır. Dozu azaltiimadan kesilirse hayatı
tehdit eden hipertansit krize vetaşikardiye neden olur.

www.tusem.com.tr
e
)

~-Ka_rd_i_yo_v_as_ku_··le_r_s_ist_e_m_ _ _ _ _...,,.;~ . [TU S E MJ Farmakoloji

\"\f\.{L·\-\\~o- ~ ?~- ld r-.__so;:ıf"'\._


f lL..-'1.R.f"" \? ~ "- ( \~ol' ·
~n. \\0..~
)Metildopa '4J p~
l Metaboliti a-metilnoradrenaline bağlı yalanci nörotransmitter özelliği ile noradrenalin salgısını azaltır. Ge-
)belikte görülen hipertansiyon tedavisinde birinci tercih ilaçtır. En sık görülen yan tesiri sedasyondur. Do pa
)dekarboksilaz enzimini beyinde ve periferde inhibe ederek Parkinson benzeri bulgulara, ekstrapiramidal
)yan tesiriere ve prolaktin artışına bağlı laktasyona neden olur. Coombs pozitif hemolitik anemi, ilaç ateşi,
)lupus benzeri bulgular ve hepatit gibi ya n tesirleri vardır. (J"'f = +ei... ""'t\ W f ~"" ~\ f- ·
)Kalsiyum Kanal Blokörleri
\toltaj bağımlı yavaş çalışan _..._
L tipi kalsiyum kanallarını bloke ederek antihipertansif etki yaparlar. Kardiyose-
lektif ve vazoselektif olmak üzere iki ana grupta incelebilirler. Mibefradil T tipi kalsiyum kanallarını inhibe
)eder.

Tablo 4.6: KAlsiyum Kanal Blokörleri

Fenilalkilamin Türevi Benzotiazepin Türevi


Diltiazem
Nimod ipin
Arniadipin
Nikardipin
Nitrendipin
isradipin
Felodipin

FarmakoloJ·ik Etkileri ( Je..t"\~l\.~rtL-. .e...kk'-


d)
1
,'ı\ rteriyoler d ilatasyon yaparak tansiyonu düşürürler, hipertansiyon tedavisinde dihidropiridin türevleri ter-
tih edilir. Böbrek ve beyin kan akımını azaltmazlar. Dihidropiridin türevleri diüretik ve natriürerik etkinlik
~österirler. Veraparnil en fazla olmak .üzere negatif inotropik, negatif kronotropik ve negatif dromotropik
atkileri vardır. Gebelerde kullan1labilirler.

)
Pankreasın beta hücrelerinden insülin salg1s1n1 azaltarak hipergiisem i oluştururlar. Veraparnil ve diltiazem
~-glikoprotein pompay1 inhibe ederek digoksin başta olmak üzere ilaçların böbreklerden itrahını azaltır.
)

Veraparnil ve diğer kalsiyum kanal blokörleri ile zehirlenme tedavisinde kalsiyum glukonat, glukagon veya
Jtropin kullanılır.

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
(TUSEMj Kardiyevasküler Sistem

Tablo 4.7: Kalsiyum Kanal Blokörlerinin Karşılaştınlması

Parametre Vazoselektifler Veraparnil Diltiazem


Sistemik arter gevşemesi +++ +++ +++
Anjina pektariste etk~nlik +++ +++ +++
Negatif inatrepik etki o +++ +
AV ileti uzaması o +++ ++
Beta blokörlerle kombine kullanım Uygun Uygun değil Uygun
Konstipasyon o +++ +
~----------------------------------------------------------------------- - 1

v~-.o-~e....~\ \ + f.> \o \o~Çr -) \G,.jH~d M._O..C"'\ •

+-\-er \W~l ~ k ...a...lb~ bo...~'-.A...'--\.o.r-_

Vazoselektif ilaçlar

Nitedipin
Vazodilatör etkisi arteriyallerde belirgindir ve refleks taşikardi yapar. Refleks taşikardiden dolayı miyokart 1

enfarktüsünün akut tedavisinde verilmez. Astımlılarda ve raynaud hastalığında verilebilir. Erken doğum ı

eylemini durdurmak için kullanılır.

Nikardipin
Koroner damarlara daha spesifiktir. Hipertansiyon ve anjina tedavisinde kullanılır.

Nitrendipin
G+.\~,~~' r~ ~"'-; Sv"T ' .Le:._
Farmakalejik etki kalıbı bakımından nitedipine benzer. 'L-0\. \..eA. \ \ n\.0. '"L ~

Arniadipin
En uzun etkili kalsiyum kanal blokörüdür. _

Nizoldipin
Damarlarda bulunan kalsiyum kanallarını en selektif bloke eden kalsiyum kanal blokörüdür.

Nimodipin
.serebral damarlara selektiftjr. Subaroknoid kanamalarda vazospazmı çözmek amacıyla kullanılır. Anjina
tedavisinde tercih edilmez.

Klevidipin ~~ v__~o.. e_-tt;~~

Acil hipertansiyonların tedavisinde yaln1zca intravenöz kullanılan kısa etkili yeni bir kalsiyum kanal blokö
rüdür.

www.tusem.com.tr

e
)Kardiyovasküler Sistem
(TUSEMj Farmakoloji

Kardiyeselektif ilaçlar

~erapamil
Kardiyoselektif kalsiyum kanal blokörüdür. Negatif inotropik, negatif kronotropik ve negatif dromotropik
) .

f tki yapar. Negatif inotropik özelliğinden dolayı konjestif kalp yetmezliğinde kontrendikedir. Beta blokör
ilaçlarla birlikte kullan1lmaz. 1t
) -;k

Akut miyokart enfarktüsünde kullanılmasına rağmen ryıortaliteyi azaltmaz. P-glikoprotein pompayı inhibe
~ derek digoksin inteksikasyon riskini artlnr. AV iletimi en fazla baskılayan kalsiyum kanal blokörüdür, sup-
aventriküler taşikardi ve reperfüzyon aritmilerinde kullanılır. En fazla konstipasyon yapan kalsiyum kanal
:olokörüdür.
)

'?iltiazem
y erapamilden daha az kardiyak etkisi vardır. Atrioventriküler iletimi deprese eder. Akut miyokart enfark-
tüsü ve aritmi tedavisinde kullanılır.
)

) Endikasyonlan Kontrendikasyonlarl
ı
Hipertansiyon Konjestif kalp yetmezliği
)
ı Supraventrik_ü ler taşikardi Beta blokörlerle birlikte kullanım
)
ı Akut miyokart enfarktüsü Dijital zehirlenmesi
ı Angina pektoris Q dalgalı miyokart enfarktüsü
)
ı idiopatik hipertrafik subaortik stenoz Kardiyojenik şok
)
ı
Reperfüzyon aritmileri 'i
Bradikardi
}
Migren profilaksisi Wolf Parkinson White sendromu
ı
) M ani

• alsiyum Kanal Blokörlerinin Klinik Kullan1m1

/ ipertansiyon
\amarlarda dilatasyon yaptıkları için hipertansiyon tedavisinde kullanılırlar.

) njina tedavisi
"rrapamil en fazla olmak üzere koroner damarlarda gevşeme yaparak ve kalbin atlm sayısı ve atlm gücünü
rızaltarak anjina tedavisinde kullanılır. Variant anjina tedavisinde nitratlardan daha değerli ilaçlardır.
)

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEM] Kardiyevasküler Sistem

Supraventriküler taşikardi
Veraparnil ve diltiaz-em atrioventriküler iletiyi baskıladıkları için supraventriküler aritmilerin tedavisinde
değerli ilaçlardır.

idiopatik hipertrafik subaortik stenoz


Kalsiyum kanal blokörleri diyastol sonu hacmi artlrırlar ve IHSS tedavisinde kullanılırlar.

Akut miyokart enfarktüsü


Kalbin atım sayısı ve atım gücünü azaltırlar. Akut miyokart enfaktüsünde beta blokörlerin alternatifidirler ı

Akut miyokart enfarktüsünde mertaliteyi azaltmazlar.

Beyin kanamasi
Nimedipin subaroknoid kanamalarda vazospazmı çözmek amacıyla kullanılır.

Migren profilaksisi
Veraparnil ve nimedipin migrende profilaktik amaçlı verilir.

Periferik damar hastaliklan


Raynaud gibi periferik damar hastalıkların tedavisinde düz kaslarda gevşeme yapan kalsiyum kanal blokör-
leri yararlıdır.

Erken doğum eyleminin önlenmesi


Nitedipin miyometrium düz kasına kalsiyum girişini inhibe ederek erken doğum eylemini durdurmak içi. ı
kullanılır.

Anjiotensin Konverıing Enzim inhibitörleri


Anjiotensin l'in anjiotensin ll'ye dönüşümünü sağlayan anjiotensin konverting enzimi inhibe ederler. Plaz-
ma ve dokularda azalan anjiotensin ll'ye bağlı hem arteriyeller hem de venüller gevşer. Negatif feedbac. _
ortadan kalktığı için böbreklerden renin sentezi artar.

Antihipertansif etkilerinde bradikinin ve prostaglandin düzeyini artırmalarının da katkısı vardır. Bradikini,_


birikimine bağlı en s1k yan tesirleri olan kuru öksürük ortaya çıkar. Bradikinin reseptörlerini bloke eden
ikatibant adlı ilaç antihipertansif etkilerini ve öksürük yan tesirlerini azaltır. Prostaglandin sentezini inhibe
eden nensteroidal antiinflamatuvar ilaçlar da antihipertari-sif etkilerinde bir miktar düşme yapar.

Aterosklerotik değişikliklere neden olan remodelingi yavaşlatırlar. Konjestif kalp yetmezliği ve akut miyl
kart enfarktüsünde mertaliteyi azaltlrlar. Diyabetik nefropatide proteinüriyi önlerler. Bu yüzden diyabe
ve hipertansiyonu olan hastalarda ilk tercih ilaçlardır. Gebelerde ve bilateral renal arter stenozu olan ha'"
talarda kontrendikedirler. ·

www.tusem.com.tr
) Kardiyovasküler Sistem
[TUSEMj_ Farmakoloji

) Tiazid grubu diüretiklerle birlikte alındıklarında etkinlikleri artar ve hiperkalemi yapma olasılıkları azalır.
) Hiponatremi yaptıkları için lityumun toksik etki yapma riskini artırırlar.

) .
ACE lnhibitörlerinin Klinik Kullan1m1

) Hipertansiyon tedavisi
) Plazma ve dokularda azalan anjiotensin ll'ye bağlı periferik vasküler direnç azalır ve tansiyon düşer. Diya-
) beti olan hipertansit hastalarda ilk tercih ilaçlardır.

)Akut miyokart enfarktüsünün profilaksisi


)Akut miyokart enfarktüsünde sağ ka lım süresini uzatırlar.

)
Sol kalp yetmezliğinin tedavisi
)Konjestif kalp yetmezlikli hastalarda martaliteyi azaltırlar.
)

)Oiyabetik nefropati
)Diyabetle mikroalbüminüriyi önlerler. Diyabetli hastalarda hipertansiyon olmasa bile mikroalbüminüri var-
)lığında ACE inhibitörleri en değerli ilaçlardır.

Tablo 4.9: ACE inhibitörlerinin Önemli Özellikleri

ACE inhibitörü Önemli Özellik


Teprotid Peptit yapılı olup intravenöz kullanılma

Kaptopril Sülfidril grubu içerme


Lizinopril gibi ön ilaç olmama
Nefrotik sendrom ve proteinüri yapma
En kısa etkili olma
Acil hipertansiyonda kullanılma
Fosinopril 1 Trandalapril Atılmalarında böbrek dışında safranın da rol alması

< Enalaprilat Aktif ilaç olup acil durumlarda intravenöz kullanılma


Omapatrilat ACE ve nötral endopeptidaz inhibitörü

e www.tusem.com.tr
Farmakoloji
(TUSE~ Kardjyovasküler Sistem

ACE inhibitörlerinin Van Tesirleri


• Hiperkalemi
• Renin sentezinde artma
• Özellikle kaptoprile bağlı proteinüri ve nötropeni
• Anjionörötik ödem
• Tat bozukluğu
• Teratojenite (ikinci ve üçüncü trimestirde kullanıldıklarında; fötal hipotansiyon, anüri, böbrek yetmez-
liği ve oligohidroamniyoz)

Anjiotensin Reseptör Blokörleri


Anjiotensin ll'nin reseptörüne (AT) bağlanmasını inhibe eden ilaçlardır. Arteriyaller ve venüllerde dilatas- ,
yon yaparlar. Kuru öksürük ACE inhibitörlerine göre daha az görülür. Negatif feedback ortadan kalkacağı

için böbreklerden renin sentezi artar. Saralazin peptit \!apı lı olup intravenöz verilir.
. ~On:>- l <j, ret',., 1"\ +e.-o-f," do, d' k Lt r.
Tablo 4.10: Anjiotensin Reseptör Blokörlerinin Önemli Özellikleri

Ön ilaç olanlar Losartan 1 Kandesartan


En kısa yarılanma ömrüne sahip olan Losartan
En uzun yarılanma ömrüne sahip Telmisartan
PPAR üzerinden antidiyabetik etki yapan Telmisartan
Oral biyoyararlanımı en yüksek olan irbesartan
Proteinlere en yüksek oranda bağlanan irbesartan
Metabolizması yalnızca karaciğerden olan Telmisartan 1 Eprosartan
' )

Renin inhibitörleri
Anjiotensinojenden anjiotensin 1oluşumunu sağlayan renini ·inhibe ederler. Negatif feedback ortadan kal-
kacağı için böbreklerden renin sentezi artar.

Tablo 4.11: Renin inhibitörü ilaçlar

Nqnpeptit Yapall Peptit Yap1h


Enalkiren Pepstatin
..

Remikiren
Aliskiren

www.tusem.com.tr 1:::\
----------------------~------•.1 - ~
)
Kardiyevasküler Sistem
) ----------------------------~· (TUSEMj Farmakoloji

) 1~ 6~lJ (')Q- (tLr~Ür-5'2..- -"1 \'L-1\UA.~ \-e..ı.\v..o.~ -\ M.\


) .d l . Yc~turQ..\ ~ "\o~r .
· H1 ra az1n ftd\
ı Damar endotelinden nitrik oksit sentezini artırarak ve potasyum kanallarını açıp hiperpolarizasyon yapa-
~
) rak arteriyallerde gevşeme yapar. Antihipertansif etkisine çok hızlı tolerans {taşiflaksi) gelişir. Böbrek kan
) ak1m1n1 artınr, bu yüzden kronik böbrek yetmezliği ve preeklampsiye bağlı hipertansiyonu olan hastalarda
) tercih edilir.

Yaptığı kan basıncı düşmesine bağlı refleks taşikardi yapar. Koroner arter hastalığı olanlarda anjina krizine
)
ve miyökart enfarktüsüne neden olabilir. Böbreklerden renin sentezini artınr. Refleks taşikardiyi ve artmış

) renini azaltmak için beta blokörlerle birlikte verilir, tek başına kullanılmaz. ~ , +uq_ H-ro.-"'\"' ~r-N"ıO-lA ~'"'~"
~ dX3re_.~\..ı... e--'-".\..Q.A.(,....-

Karaciğerde asetilasyonla önemli derecede ilk geçiş etkisine uğrar. N-asetiltransferaz enzimi genetik po~
limorfizm gösterir. Piridoksin eksikliğine ve yavaş asetilleyicilerde daha fazla olmak üzere lupus benzeri
)bulgulara neden olur.
=
)
Diazoksit po~+ün;)-\ t\~foT · ~\ n \\ ~ su '~"- -h>hl.ır.
)Potasyum kanallarını~arteriollerde gevşeme yaparak antihipertansif etkinlik gösteri t Refleks taşikardi
)yapar, bu nedenle beta blokörlerle birlikte kullanılır. Tiazid türevi olmasına rağmen antidiüretik etki gös-
)terir. ATP bağımlı potasyum kanallarını açıp pankreasın beta hücrelerinden insülin salgısı~ azalttığı için
fınsülin salgılayan adenoma bağlı hipoglisemi tedavisinde kullanılır (minoksidil gibi). ~ U ,
) + ~ to\o~~r +b vr-<-h\.A hı\'12..\3 ~~
)M inaksidil
)Oral verildiğinde aktif metabolitine dönüşen ön ilaçtır. Potasyum kanallann1 açarak antihipertansif etki
)yapar. Diazoksit gibi yaln1zca arteriyellerde gevşemeyeneden olur. Refleks taşikardi yapar, bu yüzden beta
)blokörlerle birlikte kullanılır. Hipertrikozis sık görülen yan tesirlerinden biridir.

~odyum Nitroprusit -i~ b~~~--~ Or\+\ -h\\'~~~~- '-\ o.'" c;:{Y\ı-~ {O ) '"' ~
brtama nitrik oksit salar. Guanilat siklaz aktivasyonu ile hücre içi cGMP miktarını artırır. Arteriyaller ve
~enüllerde dilatasyon yapar. K1sa etkili olup hipertansit acillerde intravenöz infüzyonla kullanılır, hiper-
·ansiyon profilaksisinde kullanılmaz. Yaptığı siyanür zehirlenmesi için sülfür donörü sodyum ticsülfat ve
&iyanürü bağlayıp siyanokobalamin haline getiren hidroksikobalamin verilir.
Ac\l H-\

\ )

www.tusem.com.tr

-, }
Farmakoloji
[TUSEM'j Kardiyevasküler Sistem

Tablo 4.12: Olgularla Antihipertansif ilaç Seçimi

Olgu Öncelikle Tercih Edilen ilaç !

Tip 2 diyabete bağlı mikroalbüminürisi olan ACE inhibitörü


hipertansit hasta

Miyokart enfarktüsü geçirmiş, orta şiddette Beta blokör


astım ı ve taşikardisi olan hipertansit hasta

Tip 2 diyabeti olan ama albüminürisi olmayan, Beta blokör


istirahatta göğüs ağrısı tanımlayan hipertansit
hasta

LDL kolesterolü yüksek ve benign prostat hipert- Alfa blokör


rafisi olan hipertansit hasta

Astım ı olan hipertansit hasta ACE inhibitörü 1 Kal.siyum kanal blokörü

Konjestif kalp yetmezliği olan hipertansit hasta Beta blokör 1 ACE inhibitörü

Hamile olan hipertansit hasta Metildopa 1 Kalsiyum kanal blokörü

Acil hipertansiyonla getirilen hasta Kaptopril 1 Sodyum nitroprusit 1 Furosemid

www.tusem.com.tr
e
)
Kardiyevasküler Sistem (TU S EMj ]...,__~-~---------F_arm_a~kol_oji

)
)
Konjestif Kalp Yetmezliğinde Kullanilan ilaçlar
)

)Jücudun ihtiyacı olan oksijenin kardiyak outputun azalması nedeniyle yeterince sağlanamaması durumu-
Jj ur. Koroner arter hastalığı, hipertansiyon ve diyabet gibi birçok nedene bağlı ortaya çıkabilir. Sistolik kalp
yetmezliğinde kalbin kasılma gücü azalmıştır, bu yüzden sol ventrikül sistolde kan ın tamamını pompalaya-
yıı az ve kalp debisi düşer. Diyastolik yetmezlikte ventrikülün dolmasında azalma ve gecikme vardır. Konjes-
f f kalp yetmezliği olgularında genellikle bu iki fonksiyon bi rl ikte bozulmuştur.

k alp yetmezliğinde yetmezliği dengelemek için kompansasyon mekanizmaları devr~ye girer. Bu mekaniz-
hıalar; sempatoadrenal stimülasyona bağlı taşikardi, periferik damarlarda kasılma, kalbin ön ve art yükün-
~ e artma, ren in anjiotensin sisteminin aktive olması, atrial natriüretik hormon ve beyin natriüretik hormon
_ · algısında artmadır.

Jedavide; kalp glikozidleri, beta blokörler, ACE inhibitörleri, anjiotensin reseptör blokörleri, fosfodiesteraz
'nhibitörleri ve diüretik ilaçlar; konjestif kalp yetmezliğinde bozulan fonksiyonları düzeltmek için tedavide
~ullanılırlar.

kalp Glikozidleri
.:>teroid bir halka ve bu halkaya bağlanmış şekerlerden oluşan (siklopentanoperhidrofenantren halkast) bit-
. isel kaynaklı ilaçlardır. Uvabain adlı kalp glikozidi lipofilik olmadığı için yalnızca parenteral kullanılar ve en
,,lsa etkili dijitaldir.

? igoksin
y ral kullanıldığında %65-80 oranında absarbe edilir, antiasit ilaçlar ve kolestiramin emilimini azaltır. Yakla-
} 'k üçte ikisi böbreklerden değişmeden atllır. Böbrek fonksiyonları nor~al hastalarda yarılanma ömrü 36-
40 saattir. Böbreklerde p-glikoprotein pompasını inhibe eden veraparnil ve kinidin gibi ilaçlar digoksinin
i oksik etki yapma olas1llğ1n1 artınr. Santral sinir sistemi dahil tüm dokulara dağılır. Kalp ve iskelet kasla-
•)•nda biriktiği için bu dağılım homojen değildir. Sanal dağılım hacmi oldukça yüksektir. Plasentaya ve süte
.Btüste veya bebekte zararli etki oluşturacak düzeyde geçemez. Güvenlik indeksi dardır.
)

lijitoksin
y igoksine göre daha li potilik olduğu için oral kullanıldığında %90-100 absarbe edilir. Büyük kısmı karaciğer­
) e mikrozornal enzimler taranndan yıkılır ve yaklaşık dörtte biri konjüge edilerek enterohepatik dolaşıma
1 Jğrar. Rifarnpin ve fenitoin gibi ilaçlar mikrozornal enzimleri indükleyerek kolestiramin ve aktif kömür gibi
)
ilaçlar enterohepatik dolaşımı keserek dijitaksinin toksik etki yapmas1n1 engeller.
)

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMj Kardiyevasküler Sistem

Tablo 4.13: Digoksin ve dijitaksinin Karşelaştırılmast

Farmakokinetik parametre Digoksin Dijitoksin


Yağda erime Orta Yüksek
Absorbsiyon oranı 60-80 90-100
Proteinlere bağlanma 27 90
Yarılanma ömrü (saat) 40 160
Dağılım hacmi (litre 1 kg) 6.3 0.6
Eliminasyon organı Böbrek Karaciğer

Terapotik plazma derişimi 0.5 - 2.0 10 - 35

Dijitallerin Etki Mekanizmalan


Na+, K+, ATP'az enzimini inhibe ederek hücre içi sodyum artışına neden olurlar. intrastoplazmik sodyum
artışına bağli sarkoplazmik retikulumda kalsiyum depolarını ve hücre içi kalsiyumu artınrlar. Miyokartta
1

kalsiyum artışına bağlı pozitif inotropik etki yaparlar.

Parasempatik etkinliği (vagal tonüsü) artırarak atrioventriküler iletimi yavaşlatırlar ve bradikardi oluştu· ı

rurlar (negatif dromotropik ve negatif kronotropik etki). Yaptıkları AV uzaması ve bradikardi atropin tara-
nndan önlenir. Sempatik ~tkinliği baskılamaları parasempatik etkinliğin daha da güçlenmesine neden olur.

Dijitallerin Farmakolojik Etkileri


Miyokardın azalmış kontraktilitesini artırırlar ve sistolik kalp yetmezliğinde kullanıliriar. Kalbin kasılma gü-
1

cü nde yaptıkları artış sempatik aktivite artışından bağımsızdır. Normal ka Ipte de pozitif inotropik etki yaparlar. ı

Düşük dozda atropinle bloke edilen kardiyeselektif parasempatomimetik özellikleri ile negatif dromotro· 1

pik ve negatif kronotropik etki yaparlar. Parasempatik etkinliğin daha yüksek olduğu atrium ve AV noddaki
etkileri ventrikül ve purkinjeden daha fazladır.

Purkinje liflerinde otomatizmayı her dozda artınrlar. Ektopik odaklar etkinlik kazanarak ventriküler ek-
topik aritmiler ortaya çıkar. Otomatizmanın daha da artması sonucu ventriküler aritmiler görülür. Vent ı
riküler bigemini ~trigemini en fazla olmak üzere sinüs taşikardisi dışında her türlü aritmiye neden olurlaı
Purkinje liflerinde iletimi her dozda baskılarlar.

Atrioventriküler nodda refrakter periyodu uzatmalanna rağmen atriyumda kısaltırlar. Sinoatrial nod hızın•
azaltırlar. Sinüs bradikardisi veya sinüs arresti oluşturabilirler. Kalp yetmezlikli hastalarda orta şiddette di-
üretik etki yaparlar.

PR araliğını uzatırlar, aksiyon potansiyel süresi ve QT aralığını kısaltırlar. Toksik dozda bile QRS değişikli~.
yapmazlar.

www.tusem.com.tr
e
Kardiyevasküler Sistem
[TUSEMj Farmakoloji

--

Tablo 4.14: Dijitallere Duyarlılığı Değiştiren Faktörler

Duyarhhğ1 Artıran Faktörler Duyarhhğ1 Azaltan Faktörler


Hipokalemi Hiperkalemi
Hiperkalsemi Hipokalsemi
Hipomagnezemi Hipertircidi
Kaşeksi Rifarnpin
Böbrek yetmezliği {digoksin için) Fenitoin
Karaciğer yetmezliği (dijitoksin için) Fenobarbital
Hipotiroidi 1 Miksödem Kolestiramin
Birlikte tiazid kullan1m1 Antiasit ilaçlar
Birlikte kinidin kullan1m1
Birlikte veraparnil kullan1m1
Eritromisi n
Ketokonazol
Amfoterisin B
Amiodaron

)
·) Kalp Glikozidlerinin Klinik Kullantml

)Sistali k düşük debili konjestif kalp yetmezliği


) .

' Sol ventrikül büyümüş ve ejeksiyon fraksiyonu azalmış sistolik kalp yetmezliğinin kronik tedavisinde kulla-
) nılırlar. Kalp yetmezliğinde mertaliteyi azaltmazlar.
) -;!<

)Atrial fibrilasyon veya flatterle birlikte olan konjestif kalp yetmezliği


)Ventriküldeki yetmezliği düzeltirler ve A-V düğümü inhibe ederek ventrikül üzerindeki hızlı dürtüyü azal-
)tırlar.

)
Hipertansiyona bağh düşük debili kalp yetmezliği
) ..
Oneelikle antihipertansif ilaçla tansiyon normale getirilmelidir.
)

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
(TU SE MJ Kardiyevasküler Sistem

Kalp Glikozidlerinin Kontrendikasyonlan

Kalp bloklan
Atrioventriküler iletimi baskıladıkları için 2. ve 3. dereceden kalp bloklarında mutlak kotrendikedir.

idiopatik hipertrefik s~baortik stenoz --\ !)~"\a-~-\ol../.."'-. ~.Q.:h~.$1.-~ ~ •


Beta blokörler ve kalsiyum kanal blokörleri kullanılırken dijitaller ve nitratlar kontrendikedir.

Diyastolik kalp yetmezliği

Diyastol sonu hacmi azaltırlar.

Wolf-Parkinson-White sendromu
Anterograd iletimi artırarak ventriküler fibrilasyona neden olabilirler.

Akut miyokart enfarktüsü


Kalbin kontraktilitesini artırarak oksijen ihtiyac1n1n artmas1na neden olurlar.

Akut kardit
Bu endikasyanda nispi kontrendikedirler.

Hasta sinüs sendromu


Bu endikasyanda nispi kontrendikedirler.

Dijitallerin Van Tesirleri


Yan tesirleri genellikle terapotik etkilerinin şiddetlenmiş halidir. En önemli yan tesirleri taşiaritmiler ve
ventriküler fibrilasyondur. Ölüm nedeni ventriküler aritmilerdir. Sinüs taşikardisi dışında tam bloğa kadar
giden her türlü aritmiyeneden olurlar. Çocuklarda atrial kaynaklı aritmiler daha fazla görülür.

Bulantı ve kusma, görme bozukluğu, san yeşil renk körlüğü, halüsinasyonlar, erkeklerde jinekomasti ve
kadınlarda meme bezlerinde büyüme gibi yan tesiriere neden olurlar.

Dijital Zehirleomesinin Tedavisi


• ilk olarak ilaç kesilmelidir.
• Digoksini bağlayan Fab antikoru (digibinid) kullanılabilir. Zehirleome nedeni alınan yüksek doz digok-
sin ise, il acı kestikten sonra ilk olarak antikor verilmelidir.
• intravenöz veya oral potasyum verilir. Zehirleome nedeni hipokalemi ise, ilacı kestikten sonra ilk ola-
rak potasyum verilmelidir.
• Antiaritmik olarak lidokain veya fenitoin kullanılır. AV iletiyi daha da uzatan; veraparnil veya kinidin
gibi ilaçlar kullan1lmaz.
• Dijitoksin zehirleomesinde enterohepatik siklüsü kesen kolestiramin veya aktif kömür yararlı olabilir.

www.tusem.com.tr
---------------·:{ ;) 1::::\
ö )··--------------- ">

)
Kardiyevasküler Sistem
) --------------------------~
(TUSEMj Farmakoloji

Tablo 4.15: Dijital Zehirlenmesinin Tedavisi

tJygun Olanla:r
ilk olarak ilaç kesilmeli Kardiyoversiyon
\•
,, ,,

Potasyum He· modiyal'iı


Lidokain Kinidi n
Oigoksini bağlayan Fa b antikoru Tiaz:id-1 Futosem-ld
Kolestiramin 1 Kolestipol Veraparnil

)Diüretikler
)Kalp yetmezliğindeki ödemi çözerek kalbin ön yükünü azaltırlar. En fazla kullanilan diüretik furosemiddir.
Zamanla furosemidin etkisi azalırsayanına tiazid eklenir. Furosemid ve tiazidlerin hipokalemi yapıcı etkisini
)a~altmak için spironolakton, amilorid veya triamterenle kombine edilmeleri gerekir. Aldosteron antag~f\0\ol
yetmezliğinde mertaliteyi azaltırlar. Glomerüler filtrasyon hızı 30 ml/dakikanin altina düşen ~ -toıı
)nistleri kalp
)hastalarda furosemid veya metolazon adlı tiazid tercih edilir. ~\~~ ,ıtAA~ ,a> l\ \'\ \ b-\~'f('IV
) \ 1~ ~tl'\r~ vao.-hr .
)ACE inhibitörleri 1 Anjiotensin Reseptör Blokörleri
)ACE inhibitörleri ve -~njiotensin reseptör blokörleri, kalbin ön ve art yükünü azaltarak konjestif kalp yet-
pı ezliğinin tedavisinde mertaliteyi azaltırlar. Egzersize toleransı artırırlar, solunum zorluğunu d üzeltirler ve
hastaneye yatma gereksinimini azaltırlar.
1
)Beta Blokörler
) '

'Konjestif kalp yetmezliğinde kompansasyon mekanizmaları ile artmış sempatik aktiviteyi baskılarlar. Kalp
~etmezliğinde ve akut miyokart enfarktüsünde mertaliteyi azaltırlar. Yapılan çalışmalarda metoprolol,
hisoprolol ve karvedilolun sağ kalım süresini uzattıkları kanıtlanmıştır.
)

,Am ri non 1 iriamrinon 1 lVIiirinon 1 Vesnarinon


f osfodiesteraz lll enzimini inhibe ederek kalbin kontraktilitesini artırırlar. Konjestif kalp yetmezliği~de kul-
anıimalarına rağmen ömrü kısaltırlar.

levosi~endan 1 Pimobendan
rerapötik dozda miyokartın kalsiyuma/ duyarliliğini artıran yüksek dozda fosfodiesteraz enzimini inhibe
~den ilaçlardır. Konjestif kalp yetmezliğinde pozitif inotropik etki için kullanılırlar.

Dopamin 1 Dobutamin 1 Prenalterol 1 ibopamin


J reseptörleri uyarıp hücre içinde cAMP derişimini artırarak pozitif inotropik etki yaparlar. Kardiyojenik
"'Ok, septik şok ve akut kalp yetmezliğinin tedavisinde kullanılırlar.

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
(TUSEMj Kardiyevasküler Sistem

t-.J Q ~ s®r\~~ <5\.)Q."'\ \c:ı...lr- ~\ u.\. ç.:.,\.J..t .


· · ·· ~ r ~ ~ele- ~+-\\[o..}'\<:1'"') .
Nesiritid
~kalp yetmezliğinde kullanılan ~in natriüretik l!et :t analoğudur. Guanilat siklaz aktivasyonu ile
vazodilatasyon ve natriüretik etki yapar. or~~ f _, A'u.r\-
Bosentan / Tezesentan
Endotelin reseptörlerini bloke ederek vazodilatasyon yapar.

Kandoksatrilin
Atrial natriüretik hormenu yıkan nötral endopeptidaz inhibitörüdür.

Karperitid / Ularitid
Akut kalp yetmezliğinde deneme aşamasına olan atrial natriüretik peptit analoglarıdır.

Tablo 4.16: Konjestif Kalp Yetmezliğinde ve Miyokart Enfarktüsünde Martaliteyi Azaltan ilaçlar

Kalp Yetmezliğinde Martaliteyi Azaltanlar Miyokart Enfarktüsü'nde Mortalitey-i A·z altanlar


Beta blokörler Beta blokörler
ACE inhibitörleri ACE inhibitörleri
Anjiotensin reseptör blokörleri Trombolitik ilaçlar (Streptokinaz 1 Reteplaz)
Aldosteron antagönistleri (Spironolakton) Düşük doz aspirin
Nitrat ve hidralazin kombinasyonu

www.tusem.com.tr
) Kardiyovasküler Sistem
{TUSEM1 Farmakoloji

Angi na Pektoris Tedavisinde Kullanilan ilaçlar


)Angi na pektari s koroner arterler aracılığıyla kal be gelen kanı n ihtiyaçtan daha az olması sonucu ortaya
) çıkar. Miyokart iskemisi sempatoadrenal stimülasyona neqen olur; kalp hızı ve oksijen ihtiyacı daha da
)artar ve diyastol süresi kısalır. Miyokardın oksijen ihtiyacı kalp hızına, kan basıncına, kontraktiliteye ve sol
)Ventrikül duvar stresine bağlıdır.

J
stabil anjinada nöbetler genellikle efor, stres ve anksiyete gibi durumlarda unstabil anjinada dinlenir po-
1
zisyonda ortaya çıkar, 20 dakikadan uzun sürer ve nitratlara cevap vermez. Variant anjinada (prinz-metal
)anjina) koroner damarlarda vazospazm vardır.
) .

)Antianjinal ilaçlaran Etki Mekanizmalara


)

)Koroner arterlerde gevşeme


ideal antianjinal ilaç koroner arterleri gevşetirken diğer damarlarda çok fazla gevşeme yapmamal ıdır. Diğer
1

p arnarların gevşemesi hipotansiyona bağlı refleks taşikardiye neden olabilir.

) '
Kalbin ön ve art yükünün azaltılmasi

)Kalbin ön ve art yükü azaltılarak yaptığı iş dolayısıyla oksijen ihtiyacı azalır (nitrat ve kalsiyum kanal blokörleri).
)

kalp h1z1n1n ve kas1lma gücünün azaltılmasi


Beta blokörler veya veraparnil kalbin kasılma gücünü ve kalp hızını azaltarak kalbin oksijen ihtiyacını düşü­
ürler.
)
?rganik Nitratlar
lipofilik ilaçlardır ve hücre içine rahatça girerler. Hücre içinde SH- grubu içeren asetilsistein ve sistein gibi
) *
maddelerle birleşerek S-nitrozotiol türevlerine dönüşürler. Nitrik oksit aç1ğa ç1karırlar, aç1ğa Çikan nitrik
b.ksit guanilat siklaz enzimini aktive ederek hücre içinde cGMP derişimini artırır. cGMP artışana bağlı düz
~as gevşemesi ve antiagregan etki yaparlar. t.nob~ \.)o ~ \\ ~
)

~ itrik aksidi bağlayan hemoglobin ve guanilat siklaz enzimini ir)hibe eden metilen mavisi etkilerini önler.
~ ücre içinde sistein ve asetilsistein depolarının bitmesine bağlı etkilerin e tolerans gelişir. Dışarıdan asetil-
)istein gibi sülfür donörlerinin verilmesi bu toleransı geciktirir.
) ~~\rıo-. {OJ).l~ cııu.t-ıQ__-h'r.
~enülleri gevşeterek kalbin ön yükünü, ventriküllerin diyastol sonu hacmini ve oksijen ihtiya.c ı nı arteri-
volleri gevşeterek total periferik direnci dolayısıyla art yükü azalt'lrlar. Venüllerde yaptıkları gevşeme an-
)
tianjinal etkilerinde arteriyallerde yaptıkları gevşemeden daha önemlidir. Koroner damarları gevşetmeleri
Jrimer öneme sahip değildir. Kollateralleri genişleterek iskemik bölgeye kan akımını artırırlar.
}

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
(TUSEMj Kardiyovasküler Sistem

/'? ill .SS '.L.__ 6:.-..+ra..


Vazodilatasyon yaptıkları için kalbin kasalma gücünü ve kontraktilitesini refleks olarak artırırlar. Taşikardi

ve kontraktilite artışı anjina pektoris tedavisinde istenen bir durum değildir, bu yüzden beta blokörler ile
birlikte verilirler.

Tablo 4.17: Nitratlarm istenen ve istenmeyen Etkileri

istenen Etkiler istenmeyen Etkiler


Sol ventrikül hacminin azalması Refleks taşikardi

Kan basıncının azalması Refleks kontraktilite art ı şı

Ejeksiyon zamanının kısalması Diyastolik perfüzyon zamanının kısalması

Epikardiyal koroner arterlerde gevşeme

Kollateral kan akımının artması

Sol ventrikül diyastol basıncının azalması

Organik Nitratların Farmakokinetik Özellikleri


Oral, sublingual veya transdermal kullanılırlar. Amilnitrit en kısa etkili nitrat olup yalnızca anjina krizinde ı

inhalasyonla kullanılır. Nitrogliserin ve izosorbid dinitrat karaciğerde ilk geçiş etkisine uğradıkları için oral )
biyoyararlanımları oldukça düşüktür ve genellikle dilaltı tercih edilir. Nitrogliserin ve izosorbid dinitratın ı

oral dozları dilaltı dozlarından daha fazladır. izosorbid dinitratın oral biyoyararlanımı %100'dür ve oral kul-
lanıma uygundur. Nitrogliserinin transdermal formunun etki süresi oldukça uzundur.

Tablo 4.18: Nitratların Etki Süresine Göre Sımflandırılmas1

Kısa Etkiliter Uzun Etkililer


Amilnitrit (en kısa etkili} izosorbid mononitrat {en uzun etkili)
Nitrogliserin izosorbid dinonitrat
Eritritil tetranitrit
Pentaeritriol.tetra nitrat
Mannitol heksanitrat

Organik Nitratlann Klinik Kullan1m1

Stabil anjina nöbetlerinin tedavisinde ve profilaksisinde


Anjina ile birlikte konjestif kalp yetmezliği de varsa nitratlar Çok değerli ilaçlardır. Kısa süre önce miyokart
en.farktüsü geçirenlerde öncelikle beta blokörler tercih edilmelidir.

www.tusem.com.tr

e
) Kardiyevasküler Sistem
)
[TUSEMj Farmakoloji

) Unstabil anjina nöbetlerinin tedavisi


) Unstabil anjina nöbetlerinin geçirilmesinde ve miyokart enfarktüsüne dönüşmesinin önlenmesi nde nitrat-
) lar ilk tercih ilaçlardır. Refleks taşikardiyi önlemek için beta blokörlerle birlikte verilirler.

)
·Akut miyokart enfarktüsü
)
Sistolik kan basıncı 90 mm Hg'n1n üzerinde olan hastalarda nitratlar ilk tercih ilaçlardır. Miyokart enfark-
) tüsünde mortaliteyi azaltmazlar.

) Variant anjina {prinz-metal anjina)


) Bu endikasyanda kalsiyum kanal blokörleri nitratlardan daha değerli ilaçlardır. Beta blokörler tercih edil-
) mez.
)
) Üfürümlerin lokalizasyo_nunu tespit etmek için
Amilnitrit üfürümlerin yerini tespit etmek için yararh olabilir.
)

Oddi sfinkterini gevşetmek için


Ortama nitrik oksit salarak ERCP gibi işlemlerde oddi sfinkterini gevşetmek için kullanılırlar.
)

Nitratların Van Tesirleri ve Kontrendikasyonlan


• Kan basıncında d üşmeye bağlı sen kop, refleks taşikardi ve refleks kontraktilite artışı yaparlar.
)• Yüz ve boyun damarlarında genişlemeye bağlı flushing ortaya çıkar.

)• Kafa içi basıncın ı artırırlar ve baş ağrısı yaparlar.


• Göz içi basıncı nı yükseltirler.
)
• Oluşturdukları nitrit iyonuna bağlı methemoglobinemi yaparlar. Tedavidemetilen mavisi veya askor-
bik asit kullanılır.

J. Hipertrafik obstriktif kardiyomyopatide kontrendikedirler.


)e Kor pulmonalede siyanozu artırırlar.

)Beta Blokörler
)Kalbin atı m sayısını ve kasılma gücünü azaltarak miyokartın oksijen gereksinimini düşürürler. Kalp hızında

)yaptıkları azalmaya bağh koroner damarların diyastolde dolma süresini uzatırlar. Stabil ve unstabil anjina
tedavisinde ve profilaksisinde kullanılırlar. Nitratların yaptığı refleks taşikardiyi ve refleks kontraktilite artı-
)şi nı önlerler. .
)

·A cil durumlarda kısa etkili esmolol başlanglÇ için daha uygundur. Vazospastik anjinada kullandmazlar.
Pindolol ve asebutolol gibi parsiyel agonist olanlar taşikardi yapma olas1h~larından dolayı öncelikle tercih
edilmezler. Nebivolol, labetolol ve kar'(edilol dışındaki beta blokörler vazodilatasyon yapmadan oksijen
~üketimini azaltarak egzersiz toleransını düzeltirler.

www.tusem.com.tr
:f armakoloji
(TUSEMj Kardiyevasküler Sistem

Kalsiyum Kanal Blokörleri


Veraparnil negatif inotropik, negatif kronotropik ve negatif dromotropik e~ki ve koroner arterlerde ve pe-
riferik arteriyellerde gevşem_e yaparak vazoselektif kalsiyum kanal blokörleri yalnızca gevşeme yaparak
anjina tedavisinde kullanılırlar. Nimodipin beyin damarlarana daha selektif olduğu için bu endikasyanda
uygun bir ilaç değildir.

Kalsiyum kanal blokörleri miyokart enfaktüsünün tedavisinde de kullanılmalarına rağmen sağ kalım süre-
sini uzatmazlar. Variant anjina tedavisinde nitratlardan daha etkili ilaçlardır. Kalp üzerinde benzer depres-
yon yapan beta blokörlerle verapamilin birlikte kullan1lmas1 uygun değildir.

Tablo 4.19: Anjina Tedavisinde Kullanılan ilaçların Karşılaştınlması

Parametre Nitrat Beta blokör Verapamil


Kan basıncı Azaltır Azaltır Azaltır

Kalp hızı Refleks olarak artırır Aza-ltır - Azaltır

Kontraktilite Refleks olarak artırır Azaltır Azaltır

Diyasto,f sonu hacim Azaltır Artırır Artırır

Oksijen tüketimi Azaltır Azaltır Azaltır

Venöz dönüş Azaltır Değişti rm ez Azaltır

Anjina Tedavisinde Kullanilan Diğer ilaçlar

Nikerandil
ATP duyarlı potasyum kanallarını açarak ve ortama nitrik oksit salarak damar düz kaslarını gevşetir.
Avrupa'da ve Japonya'da anjina tedavisi için onay almıştır.

Pinasidili Krcmakalim
Potasyum kanallarını açarak damar düz kaslarında gevşeme oluştururlar.

~ ivabradin - 7 -Ko-l lo''"' ~<{M<l- cj'~d'."~ ' AJ adhl"~ dll.-,l~ ~ ~ (tF .


Sinoatrial noddaki lt sodyum kanallann1 bloke eder. Bradikardi yaptığı için kalbin oksijen ihtiyacını azaltır
ve anjina pektoris tedavisinde kullanılır. -

Ranolazin
Miyokarttaki yağ asidi oksidasyonunu inhibe ederek kalbin kontraktilitesini azaltır. Anjina tedavisi için
ABD'de onay almıştır.

Hepari n
Antitrombin lll etkinliğini artlrarak indirekt yolla trombini inhibe eder. Stabil olmayan anjina tedavisinde
kullanılır.

www.tusem.com.tr
1 Kardiyevasküler Sistem
ı --------------------------
[TU S EMj J,___ _ _--,--F_arm_ako_loji
1

Periferik Vazodilatasyon Yapan ilaçlar


)Periferik arterierin tıkanmasına veya daralmasına bağlı hastalıkların tedavisinde kullanılırlar. Bu daralma or-
)ganik bir nedene bağlı olabileceği gibi vazospazm sonucunda ortaya çıkmış olabilir. Vazospazm sonucu ortaya
) çıkan periferik damar hastalıklarının tedavisinde azalmış kan akımını artırdıkları için genellikle etkili olurlar.

)
tapaverin
Afyon ve haşhaştan elde edilir. Fosfodiesteraz enzimini inhibe eder. Tüm düz kasları gevşettiği için düz kasın
)gevşeme fonksiyonunu test etmek için kullanılır. Erektil disfonksiyon tanısında yararlıdır.

)Niasin
lHipolipidemik ve vazodilatör etkinlik gösteren suda eriyen bir vitamindir. Baş, boyun, göğüs ve cilt damar-
) arında gevşeme yapar.

)
Nikorandil
)Potasyum kanallarını açarak ve nitrik oksit salarak damar düz kaslarını gevşetir.
)

Nilidrin
tizgili damar düz kaslarındaki ~ 2 reseptörleri uyararak gevşeme yapar. Cilt damarlarında ~ 2 reseptörler
:&ok az bulunduğu için ci lt damarlarında etkileri önemsizdir. Raynaud hastalığının tedavisinde yeri yoktur.

)
~alsiyum Kanal Blokörleri
re riferik damar hastalıklarının tedavisinde vazoselektif özellikleri yüksek nifedipin, nimodipin gibi dihid-
ropiridin türevleri ve sinarizin ve flunarizin gibi piperazin türevleri kullanılır. Sinarizin ve flunarizinin aynı
iamanda antihistaminik özelliği de vardır. Nimodipin vazodilatör özelliğini daha ziyade serebral damar-
Ja rda yapar ve santral sinir sistemine rahatça geçtiği için migren profilaksisinde de kullanılır. Antikonvül-
lan etkinlik gösterir. Flunarizin, Meniere hastalığı nda, taşıt tutmasında ve migren tedavisinde yararlıdır.
)
J drenerjik Nöron Blokörleri (Rezerpin 1 Guanetidin)
tdrenerjik sinir uçlarından noradrenalin salgılanmasını inhibe ederler. Raynaud hastalığı gibi vazospastik
hastalıkların tedavisinde kullanılırlar.
)

Alfa Reseptör Blokörleri (Fentolamin 1Tolazolin)


))amar düz kaslarında bulunan alfa reseptörleri bloke ederek vazodilatasyon yaparlar. Çizgili kasların da-
n arlarında alfa reseptörler fazla bulunmadığı için bu ilaçların çizgili kaslarda etkinlikleri zayıftır.

)
) ri bed il
Oopamin reseptör agonistidir. Renal, mezenter, koroner ve intraserebral bölgelerde bulunan D1 reseptör-
)
l erini uyararak vazodilatasyon yapar.

~----------------------------~ ~ ~~-----------------w_w__w_.t_us_e_m_.c_o_m__
.tr
FarmakoJoji
[TUSEMj Kar~iyovasküler Sistem

Cilastazol
Damar düz kaslarında fosfodiesteraz lll enzimini inhibe ederek cAMP miktarını artırır. cAMP artışına bağlı

vazodilatasyon yapar.

Sildenatil 1 Vardanatil 1 Tadalafil


Korpus kavernozum peniste cGMP'yi y1kan fosfodiesteraz V enzimini inhibe ederek nitrik aksitin etkin-
liğini artırırlar. Erektil disfonksiyon tedavisinde kullan1hrlar. Libidoyu artırıcı etkileri yoktur. Nitrat grubu
ilaçlarla birlikte kullan1lmazlar. Göz içi basıncın ı artırırlar ve görme bozukluğuna neden olurlar.

Epoprosterenol sodyum 1 ilioprost


Prostasiklin analoğu ilaçlardır. Vazodilatasyon ve antiagregan etkinlik gösterirler.

Alprestadil
PGE 1 analoğudur. Korpus kavernozum penisi gevşeterek ereksiyon oluşturur. Pulmoner stenoz ve pulmo-
ner atrezi gibi durumlarda cerrahiye kadar dilatasyon amaçlı kullanılır.

Pentoksifilin
Fosfodiesteraz enzimini inhibe ederek antiagregan etki yapan metilksantin türevi bir ilaçtır. Kanı n ak1şkan- ı
hğını artırır ve reolojik etkiler gösterir. intermitent klodikasyolu hastalarda kullanılır. Raynaud hastalığında ı
etkili değildir.

Ginkgo Biloba
inflamasyon yapan, ovülasyonda rol alan, agregasyon oluşturan ve depolanmayan fosfolipit yapılı platalet
aktive edici faktörün (PAF) antagonisti özellik gösterir. Kan akımını ve ka nın akışk3nlığını artırır.

Tablo 4.20: Periferik Vazodilatasyon Yapan ilaçlarm Etki Mekanizmalan

Etki Mekanizmasi Örnek ilaçlar


Fosfodiesteraz enzim inhibisyonu Papaverin 1 Pentoksifilin 1 Cilastozol
Fosfodiesteraz V inhibisyonu Sidenafil 1 Vardanatil 1 Tadalafil
Kalsiyum kanal blokörü Nimodipin 1 Nitedipin
Kalsiyum kanal ve histarnin reseptör blokörü Flunarizin 1 Sinarizin
PAF antagonisti Gingko bilaba
Dopamin reseptör agonisti Pribedil 1 Fenoldopam
Potasyum karıal açıcı Nikorandil
Adrenerjik riöron blokörü Rezerpin1 Guanetidin
Alfa reseptör blokörü ' Fentelamin 1 Talazali n

www.tusem.com.tr
)
Kardiyevasküler Sistem
'·r-------------------------~··
LTUSEIWjjJ_ _ _ _F_arm_ako_loji

Antiaritmik ilaçlar
)
)

Xa lpte meydana gelen aritmilerin tedavi edilmesinde veya önlenmesinde kullanılan ilaçlardır. Aritmi çok
~ eğişik patolojik olaylar sonunda meydana geldiği için aritminin birinde tedavi edici bir ilaç diğer bir arit-
Jliyi daha da ağırlaştırabilir.

)
insan kalbinde; sinoatrial düğüm, atrioventriküler nod, purkinje lifleri, ventrikül ve atriyum miyokartı gibi
)
bazı odaklar impuls üretme yeteneğine sahiptir. Bu olaya otomatizma adı verilir. Sinoatrial ve atriovent-
lıkül nodda istirahat potansiyeli diğer yapılara göre daha negatif (-60 mM) olup faz O adı verilen depolari-
2asyon daha yavaş ortaya çıkar.
)

) alpte sinoatrial nod daha hızlı depolarizasyona uğradığı için diğer odaklar depolarize olma olanağı bula-
)lazlar, bu yüzden kalp birden fazla otomatizma gösteren odak olmasına rağmen yalnızca bir odak varmış
) bi düzenli olarak çalışır. Bu odakların çeşitli nedenlerle aktive olması sonucu aritmiler ortaya çıkar. Aritmi
)l uşmasında en sık görülen olay zedelenme sonucu impuls iletimi zayıflamış bir bölgeye impulsların nor-
mal yolu izlemeden çevreyi dolaşarak gecikmeli olarak gelmesidir (re-entry).
)
)

J ntiaritmik ilaçların Sınıflandırılması


1 ughan Williams adlı bilim insanı antiaritmik ilaçları dört temel gruba ayırmıştır. Sınıf 1 ilaçlar voltaj ba-
) mlı sodyum kanallarını bloke ~derek, sınıf ll ilaçlar kalpteki beta reseptörleri bloke ederek, sınıf lll ilaçlar
)>tasyum kanallarını bloke ederek ve sınıf IV ilaçlar kalsiyum kanallarını bloke ederek etki yaparlar. Daha
7 nra bu sınıflamaya farklı bir mel<anizmayla etki yapan adenozin sınıf V olarak eklenmiştir.

Ru sınıflama ilaçların etki mekanizmasını tam olarak yansıtmaz. Örnek vermek gerekirse; amiodaron po-
t~syum kanallarını bloke etmek dışında bir kalsiyum kanal blokörü, sotalot beta reseptörleri bloke etmek
Jışında bir potasyum kanal blokörü ve propranolol beta reseptörleri bloke etmek dışında bir sodyum kanal
J okörüdür.
)
)

_)
)
)

~---------------------------~ ~ ~-------------------w_w_w__.tu_s_e_m_.c_o_m__
.tr
Farmakoloji [TU S EMjiJ______ K_a_rd_iy_o_va_sk_u_'le_r_S_ist_e_m

Sınıf ı Antiaritmik ilaçlar


Kalp hücrelerinde faz O'da içeriye sodyum girişini azaltırlar. Sinoatrial nod gibi yavaş çalışan yapılarda deği'

hızlı çalışan yapılarda anormal otomatizmayı bloke ederler. Yüksek dozlarda lokal anestezik etki gösterirler

lA grubu; potasyum kanallarını bloke ettiği için repolarizasyon yavaşlar ve aksiyon potansiyel süresi (QT)
uzar.

lB grubu; potasyum kanallarını bloke etmeden iskemik dokuda iletimi spesifik olarak bloke eder, normaı
dokudaki etkileri zayıftır ve refrakter periyodu değiştirmezler.

lC grubu; Faz O'ı en fazla deprese eden gruptur ve AV iletimi yavaşlatırlar.

Kinidin
lA grubu antiaritmiktir, kinine benzer ve bazik yapılıdır. Antiaritmik, antimalaryal, antipiretik ve lokal anes-
tezik etkinliği vardır. Sinoatrial düğümde daha az olmak üzere sodyum kanallarını bloke ederek depolari-
zasyonu önler ve eşik değeri yükseltir. Sinoatrial düğümde antikolinerjik etki yaparak vagal tonüsü azaltır

ve antifibrilatuvar etki gösterir. Geniş spektrumlu antiaritmiktir. Supraventriküler ve ventriküler taşikardı, 1

atrial fibrilasyon ve atrial fiatter tedavisinde kullanılabilir.

Yüksek dozda sinoatrial düğümdeki etkisi direkt etkisine baskın geldiği için bradikardi yapar. Atrial flatterd ı

anti kolinerjik etki baskın duruma geçerse kalp atı m sayısında tehlikeli artmalar ortaya çıkabilir. Adrenerji' 1
alfa reseptörleri bloke ederek hipotansiyon yapabilir. Uzun süre kinidin kullanımına bağlı trombositoper' ı
ve çinkonizm gibi yan tesirler ortaya çıkar. iskelet kaslarından digoksini kovarak ve glikoprotein pompav•
ı

inhibe ederek digoksin zehirlenme olasılığını arbrır. Potasyum kanallarını bloke ederek QT uzaması yapar.
1
Vent riküler aritmi türü olan torsades de pointese neden olabilir.

Prokainamid
lA grubu antiaritmik ilaçtır ve etki mekanizması kinidine benzer. Otomatizmaya sahip odaklarda ve ektc
pik yapılarda sodyum kanallarını bloke eder. Lidokaine dirençli ventriküler aritmilerde amiodaronda
sonra üçüncü seçenektir. Otonomik gangliyonları bloke ederek hipotansiyona neden olur. Karaciğerc'

N-asetiltransferaz enzimi ile asetilasyona uğrayarak metabolize edilir. Metabolizması genetik polimorfizr-
gösterir. Asetilasyonla metabolize olduğu için lupus benzeri yan tesiriere neden olur. Metaboliti aktif bi•
maddedir, konvülsiyon ve psikotik reaksiyon gibi santral sinir sistemine ait yan tesirler oluşturur.

Disopiramid
lA grubu antiaritmik ilaçtır. Etki mekanizması ve ka Ipte oluştun;luğu etkiler kinidi ne benzer. Atrioventrikült:..
iletimi direkt etkisi ile yavaşlatır fakat antikolinerjik etkisi ile de artırır. Sonuçta atrioventriküler ileti çe .
fazla baskılanmaz. Atropin benzeri etkisi ile taşikardi ve salgılarda azalma yapabilir. Negatif inotropik eti
sinden dolayı konjestif kalp yetmezliğinde bozulan inotropiyi daha da kötüleştirir.

www.tusem.com.tr
e
)
Kardiyovasküler Sistem
[TUSEMj Farmakoloji

t idokain --\
B grubu antiaritmik ilaçtlr. Antiaritmik etkisini özellikle iskemik dokularda yapar. Sinoatrial nod ve AV
odda refrakter periyodu etkilemez. Aksiyon potansiyeli süresini atriyumda değiştirmez, purkinje lifleri
y e ventrikülde kısaltlr. Lidokain_ve meksiletin, AV iletimi uzatmadıkları için atriyum kaynaklı aritmilerde ve
' upraventriküler taşikardilerde kullanılmazlar.

Akut miyokart enfarktüsünde gelişen ventriküler aritmilerde ve dijitale bağlı aritmilerde ilk tercih edilen
1ntiaritmik ilaçtlr. Miyokart enfarktüsü sonrası profilaktik kullanımı martaliteyi artırır. Ventriküler aritmi-
lerde lidokaine yanıt yoksa tedavide amiodaron veya prokainamid kullanılır.
)

, araciğerde ilk geçiş etkisine uğradığı için oral biyoyararlanımı %3 olup yalnızca parenteral kullanılır. Ka-
)aciğer kan akımını a~altan ilaçlarla kullanıldığında infüzyon hızı düşürülür. Miyokart enfarktüsünde alfal
] Sit glikoprotein düzeyi arttığı için yüksek dozda verilir. Nistagmus ve konvülsiyon gibi santral sinir sistemi
" an tesirlerine neden olur.

)
Meksiletin
) .
ıB grubu antiaritmik ilaçtlr. Etki mekanizması ve kalpte oluşturduğu etkiler lidokaine benzer. Oral olarak
~ullanılır. Atrioventriküler düğümde iletimi baskılamaz, sinoatrial nod ve AV nodda refrakter periyodu et-
. ilemez. Lidokain gibi yalnızca ventriküler aritmilerin tedavisinde kullanılır.
)

) enitoin
.... rand mal epilepsi, parsiyel nöbet, trigeminal nevralji ve migren profilaksisinde kullanılan ve antiaritmik
) tkisi de olan bi~ ilaçtlr. Yalnızca dijital zehirlenmesine bağlı ventriküler aritmilerde lidokainin alternatifi
larak kullanılır.

•okainid
. ~ grubu antiaritmik ilaçtlr ve antiaritmik etkisi lidokaine benzer. Ventriküler aritmilerin tedavisinde oral
larak kullanılabilir.

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEM] Kardiyevasküler Sistem

Tablo 4.21: Ventrikül Kaynaklı Aritmi Tedavisi

Kullanilan ilaçlar Kullanlimayan ilaçlar


Lidokain Veraparnil
Meksiletin Dofetilid
Amiodaron Dronedaron
1
Prokainamid Ver-nakalant
Kin id in
Sotalol
Flekainid

Flekainid 1 Enkainid 1 Lorkainid


lC grubu antiaritmik ilaçlardır. Potasyum kanallann1 da bloke etmelerine rağmen aksiyon potansiyel sü-
ı
resini uzatmazlar. Supraventriküler aritmiterin tedavisinde kullanılırlar. Miyokart enfarktusu geçirenlerde
gelişen ventriküler prematür atışlarda kontrindikedirler. Negatif inotropik özelliğe sahip olduklarından kon-
1

jestif kalp yetmezlikli hastalarda kullanllmazlar.

Propafenon
lC grubu antiaritmik ilaç- olmasına rağmen propranolol benzeri zayıf beta blokör ve amiodarori benze "· ı

potasyum kanal blokörü etkinliği de vardır. Supraventriküler aritmiterin tedavisinde kullanılır. Karaciğerdr ı
büyük oranda CYP2D6 enzimi tarafından metabolize edilir, bu enzim genetik polimorfizm gösterit.

S1n1f ll Antiaritmik ilaçlar


1
Ka Ipte bulunan adrenerjik beta reseptörleri bloke ederek antiaritmik etki yaparlar. Propranolol en fazla olma"
üzere sodyum kanallarını bloke ederek lok~l anestezik etki de gösterirler. Beta reseptörlerin bloke edilmesin\.. 1

bağlı olarak atrioventriküler iletimi yavaşlatlrlar, bu yüzden supraventriküler aritmilerin tedavisinde kullanılırlc. ı
Aksiyon potansiyel süresini kısalttJkları için uzun QT sendromunun tedavisinde yararlıdırlar.

Atrial fibrilasyon veya atrial fiatteri normale döndüremezler. Ventriküler ari~milerin tedavisinde etkinlikle,..:
oldukça düşüktür. Heyecan, stres, hipertircidi gibi sempatoadrenal stimülasyona bağh aritmil~rde etkili-
dirler. Esmolol kısa yarılanma ömrü ne sahip olduğu için acil durum~ann tedavisinde tercih edilir.

S1n1f lll Antiaritmik ilaçlar


Potasyum kanallarını bloke ederek purkinje hücreleri ve ventriküllerde aksiyon potansiyel süresini ve re.
rakter periyodu uzatlrlar. Bu grup ilaçların kullanımına bağlı uzun QT durumu (torsades de pointes) orta\
çıkabilir. Antifibrilatuvar etkinlikleri yüksektir. Lidokaine yan1t vermeyen ventriküler aritmileri n tedavisi
de kullanılırlar.

www.tusem.com.tr
)

~ _Ka_r_d_iy_ov_a_s_ku_·ıe_r_S_is_te_m_ _ _ _ _- - 1[ rTu sEMj J___________F_a_rm_a_k_o_ıo_ji


) Amiodaron
) Potasyum kanallarını bloke etmek dışında sınıf 1 ilaçlar gibi sodyum kanal blokajı, sınıf ll ilaçlar gibi beta re-
) septör blokajı ve sınıf IV ilaçlar gibi kalsiyum kanal blokajı yapar. Yan etkilerinin çok olması nedeniyle diğer

) ilaçla ra yanıt vermeyen aritmileri n tedavisinde tercih edilir.

)
) Ventriküler, supraventriküler ve atriyal kaynaklı aritmilerde kullanılabilen geniş spektrumlu bir ilaçtır. Li-
dokaine dirençli ventriküler aritmilerde birinci tercih amiodaron ikinci tercih prokainamiddir. Ventriküler
) taşikardi rekürenslerini önlemek için kullanılır. Ejeksiyon fraksiyonu %40'ın altlndaki hastalarda uygun bir
) antiaritmiktir. Koroner arter hastalığı veya kalp yetmezliği olanlarda martaliteyi artırmaz.
)
) Oral olarak kullanıldığında absorbsiyon oranı kişiden kişiye değişkenlik gösterir (%35-65 arasında). Akciğer­
) ler, yağ dokusu ve çizgili kas gibi birçok dokuda yüksek oranda birikir. Dağılım hacmi yüksek ve yarılanma

) Ömrü 60 gün civarıdır, 1 yıl boyunca kanda ilaç ölçülebilir. Acil durumlarda başlangıçta yükleme dozunda
)verilir. Kolestiramin enterohepatik döngüsünü keserek toksik dozunun tedavisinde kullanılır.

)
Yan tesirleri en fazla olan antiaritmik ilaçtır. Guatr, hipotiroidi / hipertiroidi, pulmoner alveolit, korneada
) apasiteler ortaya çıkabilir. Amiodaron kullananlarda tiroid fonksiyonları mutlaka takip edilmelidir. Tiroid
)fonksiyonları bozuk hastalarda kesinlikle kullanılmaz. CYP3A4 enzimlerini inhibe ederek birçok ilacın me-
)tabo lizmasını azaltır.

__,. ?v\M"".u- +\oı-o<t.;_, '\4~ ·


)Dronedaron 1 Vernekaıant fV:r.old.- ~(\"'~'-'.o "\4-r' "' .J.a.S.,..~ OJL_ 1o;ı..a.r-
)Pulmoner yan tesir yapmadan yalnızca supraventriküler taşikardi tedavisinde kullanılan multi-iyon kanal
)blokörü antiaritmik ilaçlardır. Vernekalant kalbin pacemakerini değiştirmez.
V er"-~!- \uJ.-.1. a.n.t- ~ '
Aduıo,_\ '1.. Peo.euvtc...WJ-ı
) ı ı bo~ H U .L. &rııh'r""'-'1
Sota o
)
lb"' ...lt: ..ı '
Parsiyel agonist ve lokal anestezik özelliği olmayan nonselektif beta reseptör blokörüdür. Potasyum kanal-
Yıarını ve beta reseptörleri bloke ederek antiaritmik etkinlik gösterir.
)

Oral olarak kullanıldığında biyoyararlanımı tamdır. Karaciğerde metabolize olmaz ve plazma proteinlerine
bağlanmaz. Atrioventriküler iletimi yavaşlatır bu yüzden supraventriküler taşikardi tedavisinde kullanılır.

)
pot~tilid 1 ibutiıid
rotasyum kimallarını bloke ederek repolarizasyonu yavaşlatan pür sınıf Jll.antiaritmik ilaçlardır. ibutilid
ayrıca içe dönük sodyum kanallarını aktive eder. Atriyum kaynaklı aritmilerin tedavisinde kullanılırlar. Do-
ı
fetilidin oral biyoyararlanımı %100'dür. Kalbin pacemakerini değiştirmezler.

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMj Kardiyovasküler Sistem

Tablo 4.22: Supraventriküler Taşikardi Tedavisinde Kullanılan ve Kullamlmayan ilaçlar

Supraventriküler Taşikardide Kullanilanlar Supraventriküler Taşikardide Kullanilmayanlar


Adenazi n Lidokain (Dijitale bağlı olanlar hariç}
Amiodaron Meksiletin
Oranaderan
Veraparnil
Sotalol
Vernekalant
Dofetilid 1 ibutilid

S1n1f IV Antiaritmik ilaçlar


Kalsiyum kanallarını bloke ederek antiatitmik etki yaparlar. Aritmi tedavisinde vazoselektif ilaçlar kullanı l-
maz, veraparnil ve diltiazem gibi kardiyeselektif ilaçlar tercih edilir. Yavaş çalışan sinoatrial düğüm ve atri-
oventriküler düğümde etkinlik gösterirler ve ventriküldeki gibi hızlı çalışan yerlerdeki kalsiyum kanallarını
bloke etmezler. Verapamil, ventrikül kaynaklı aritmilerde kullanılmaz.

Adenazi n
içe dönük potasyum k~nallarını aktive ederek ve kalsiyum kanallarını bloke ederek hiperpolarizasyon ya- ı
par. Varılanma ömrü en k1sa {10 saniye) antiaritmik ilaçtır. Antiaritmi k etkisini adenazi n reseptörlerini blo-
ke eden metilksantinler (teofilin veya aminofilin} azaltırken adenozin re-uptake'ni önleyen dipiridamol
artırır. Pacemakeri bask1lamaz.

Plazma proteinlerine bağlanmaz. Atrioventriküler nodda refrakter periyodu uzatır. Paroksismal supravent- '
riküler taşikardiyi sinüs ritmine getirmek için en etkili ilaçtJr. %10 hastada bronşlarda kasılmaya neden ı
olur, bu nedenle astımlı hastalarda nispi kontrendikedir.

www.tusem.com.tr
e.
)
Kardiyovasküler Sistem
)--------------------------~':1 [TUSEMj Farmakoloji

Tablo 4.23: Antiaritmik ilaçlarm Önemli Farmakolojik Özellikleri


- - -

Farmakolojik Özellik Antiaritmik ilaç


Yarı ömrü en kısa Adenozin
Yarı ömrü en uzun Amiodaron
SA nod ve AV nodda refrakter periyodu değiş- Lidokain 1 Meksiletin
tirmeyenler
Kalbin pacemakerini baskılamayanlar Adenozin 1 Dofetilid 1 ibutilid 1 Vernekalant
Atriyum kaynaklı ve supraventriküler aritmide Lidokain 1 Meksiletin
-
kullanılmayanlar

Akut miyokart enfarktüsündeki aritmilerde ilk Lidokain


terçih edilen
En dar spektrumlu olanlar Lidokain 1 Meksiletin
En geniş spektrumlu olan Amiodaron
Lidokaine dirençli ventriküler aritmilerde kulla- Amiodaron 1 Prokainamid
nılanlar

Sinüs bradikardisinde kullanılanlar Atropin 1 izoproterenol

)
)
)

---,
www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMj Kardiyevasküler Sistem

Hipolipidemik ilaçlar

Hiperlipidemisi olan hastalarda lipitleri düşürmek ve koroner arter hastalığı gelişme riskini azaltmak için 1

kullanılırlar. Plazmada total kolesterol ve düşük ~ansiteli lipoprotein (LDL) düzeyi ile koroner arter gelişme ,
riski artarken, yüksek dansiteli lipoprotein düzeyinin (HDL) yüksekliği koroner arter hastalığı riskini azaltır.
LDL kolesterolün lipitlerle peroksidasyonu LDL reseptörleri aracılığıyla kandan uzaklaştırılamaz, makrofaj- 1

lar ile aterosklerotik bölgelerde birikir.

Normalde LDL kolesterol reseptör arac1h endositozla hücre içine aiınıp metabolize edilir. LDL kolesterol
direkt olarak ölçülemez, Friedwald formülüne göre LDL-K = Total kolesterol - {HDL-K .+ Trigliserit 1 S)
formülünden bulunur. ·Koroner arter hastalığı gelişmesinde önemli bir faktörde ~D~y.e, apoprotein (a) 1
. .
bağlanması ile oluşan lipoprotein {a) molekülüdür.

Statinler, fibrik asit türevleri, probukol ve niasin gibi ilaçlar lipoproteinlerin sentezini azaltarak kolestira- 1

min, kolestipol, tiraksi n, neomisin gibi ilaçlar lipoproteinlerin katabolizmas1n1 artirarak etki yaparlar.

Statinler
"'
Kolesterol .sentezinde hız kısıtlayan ve ·HMG-KoA m·evolanat dönüşümünü sağlayan HMG-KoA redüktaz
enzimi inhibe ederler. LDL reseptör say1s1n1 artirarak LDL'nin reseptöraracılı e.ndositoz ile hücre içine alı­

nıp yıkımını da hızlandırırlar. LDL kolesterol düzeyini en fazla azaltan ilaç grubudur. LDL reseptörlerin in
1

genetik olarak olmadığı hastalarda etkinlikleri azalır. HDL düzeyin'de yaptıkları a'rtma nikotinik asi de (niasin ~ ı
göre daha düşüktür. Geçici iskemik atak ve serebrevaskü ler olay- sıkl ığını azaltı rla r.

Endotel fonksiyonunu ·düzeltici etki, antiinflamatuvar etki, antiaksidan etki, ~rom büs oluşumunu önleyici
etki ve plak stabilizasyonu gibi pleiotropik etkileri de vardır.

Tablo 4.24: Statinler

. Doğal Kaynakli Olanlar Sentetik Olanlar


Lovast atin Atorvast at in
Mevastati n Serivastatin
.. Simvastatin Fluvastati n
~ravastatin Pitavastat in
Rosuvastati n

www.tusem.com. tr
e
Kardiyevasküler Sistem
[TUSEMj_ Farmakoloji

Uzun etkili olan rosuvastatin ve atorvastatin dışında geceleri tok karnına kullanılırlar. Pravastatinin oral
) em ilimi besinler tarafından artırılmaz. Pravastatin hariç diğerleri karaciğerde .sitokrom p450 enzim sistemi
) tarafından metabolize edilirler. Pravastatin karaciğer mikrozornal enzimleri tarafından yıkılmadığı için bu
) enzimi inhibe eden veya indükleyen ilaç kullanan hastalarda tercih edilir.

)
Karaciğere toksik ilaçlardır, kullanımları sırasında karaciğer fonksiyon testleri ile karaciğer fonksiyonlan
)
takip edilmelidir. Mikrozornal enzimleri inhibe eden ilaçlarla alındığında daha fazla olmak üzere rabdomyo-
) lizis ve myozit riskini artırırlar. Pravastatin CYP enzimleri ile metabolize olmadığı için rabdomyolizisi diğer­
) lerine göre daha düşük oranda yapar. Plazma kreatin kinaz aktivitesini artırırlar. Tiroid fonksiyonlarını fazla
) etkilerneden TSH düzeyini anlamlı derecede düşürürler. Travma sonrası ve majör cerrahi girişim öncesi
kesilmelidirler. Gebelerde ve emziren kad1nlarda kullan1lmazlar.

Tablo 4.25: Statinlerin Önemli Özellikleri

Özellik Statin
En uzun etkili olan Rosuvastatin (19 saat) 1 Atorvastatin (14 saat)
CVP enzimleri tarafından yıkılmayan Pravastatin
Besinlerle emilimi artmayan Pravastatin
Tamayakın absarbe olan Fluvastatin
Ön ilaç olanlar Lovastati n 1 Si mvastati n

) Fibrik Asit Türevleri


) {Gemftbrozil 1 Kloftbrat 1 Fenoflbrat 1 Bezaftbrat)
) Nükleer transkripsiyon reseptörü.ne {PPAR-a) agonist etki ile endotelde lipoprotein li paz enzimini aktive ederek
) VLDL ve dolayısıyla trigliserit düzeyini düşürürler. LDL re~eptörleritıin sayısını artırarak LDL kolesterol düzeyinde
aza!m~ xaparlar. Trigliserit düzeyini en fazla azaltan ilaçlardır. Trigliserit azalmasına bağlı LDL düzeyinde artma
yapabilirler. Hipertrigliseritemi ile giden tip lll hiperlipoproteinemi tedavisinde ilk tercih ilaçlard1r.
) . .

) Karaciğerden safraya kolesterol salgılanmasını artlrar?k ve karaciğerde kolesterolün safra asitlerine dönü-
) şümünü azaltarak safrada kolesterol taş1 oluşma olasılığını artlrırlar.- Gemftbrozil en kısa, fenoftbrat en
) uzun etkili fibrik asit türevidi.r. Kloftbrat antiagregan ve antikoagülan etkinlik gösterir. Hamilelerde, çocuk-
larda, kar~ciğer veya böbrek yetmezliği olanlarda kullanılmazlar.

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
(TUSEMj Kardiyevasküler Sistem

Nikotinik Asit (Niasin)


Pellegra tedavisinde kullanılan, vazodilatasyon yapan ve hipolipidemik etkinlik gösteren bir vitamindir.
Yağ dokusunda intraselüler lipaz enzimini inhibe eder. HDL kolesterol düzeyini en fazla artıran ilaçlardan
biridir (diğeri torsetrabip).

Upcprotein lipaz enzimini aktive eder ve sempatik sinir sisteminin yaptığı lipolizi baskılar. Ateroskleroz
gelişiminde *
önemli rolü olan lipoprotein {a) düzeyini azaltan*tek hipolipidemik ilaçtır. Plazma trigliserit
düzeyini düşürür, safra asidi üretimini etkilemez. Geniş spektrumludur. Fibrinojen düzeyini azaltırken plaz-
minojen aktivatör düzeyini artırır.

Aspirin le önlenen ci lt damarlarında gevşemeye bağlı flushing, hipergiisem i, hiperürisemi ve mide asit sal-
gısında artma gibi yan tesiriere neden olur. Hiperürisemi yaptığı için gutta hiperglisemi yaptıği için diya-
betiiierde kullanılmaz.

Tablo 4.26: lipit Bozukluklarında ilaç Seçimi


- ~

Lipit Boıuklu_ğu ilk Tercih ilaç


LDL kolest.e rol yüksekliği HMG-CoA redüktaz inhibitörleri
.,,.,
Trigl is eri~ yüksekliği r'Fibrik asi·t türevleri
HDL kolesterol düşüklüğü Nikotinik asit

?>~~t:-- \~f'"\~ ~'(.lk~~-t\~~ C,\1""\ f TG ~~lA)~~~~ ~1'\~-


( \\~ ehA\l~-ı-tN\\ ·~\o.~
Kolestiramin / Kolestipol / Kalesevelam
Mide barsak kanalından absarbe edilmeyen molekül ağırlığı yüksek anyon değiştirici reçinelerdir. Bağır- ı

sakta safra asi~leri ile kimyasal antagonizmaya girerek onlan bağlarlar ve feçesle itrahlann1 art1r1rlar.
Lokal etki ile izole LDL kolesterol yüksekliğinin tedavisinde kullanılırlar.

Safra asitlerinin feçesle kaybı karaciğerde kolesterolün safra asitlerine dönüşümünü hızlandırır. VLDL ve
trigliserit düzeylerini başlangıçta artlrırlar. Vağda eriyen vitaminierin ve dijital, tetrasiklin ve diüretik ilaçla-
rın emilimini azaltırlar. Absarbe olmadıkları için hamilelerde ve çocuklarda kullan1labilirler.

Probukol
Karaciğer ve bars_akta kolesterol sentezini ve kolesterolün barsaklardan emilimini azaltarak hipolipidemik
etki yapar. LDL kolesterolün peroksidasyonunu önleyerek annoksidan etkinlik gösterir. HDL düzeyini aza lt- ,
tığ1 ve kardiyak aritmi yaptığı için güncel tedavide kullan1lmaz.

www.tusem.com.tr
e
) -

Kardiyovasküler Sistem
(TUSEMj Farmakoloji

Tablo 4.27: Hipolipidemik ilaçların Lipit Profiline Olumsuz Etkileri

Hipolipidemik ilaç Lipit Profiline Olumsuz Etki


Fibrik asit türevleri LDL kolesterol düzeyinde artma
Safra asidi bağlayan reçineler VLDL ve triglisedt düzeyinde artma
Probukol HDL kolesterol düzeyinde azalma

) Ezetimib '*" jc jtc' *


) Fitosterollerin ve kolesterolün barsaktan absorbsiyonunu inhibe eder. LDL kolesterolü azaltmak için ku Ila-
) n ılır. Statinlerle birlikte verildiğinde statinlerin dozunun azaltılmasına olanak sağlar ve statinlerin y~n tesir
) riskini azaltır. Mide barsak kanalından absarbe edilerek enterohepatik sirkülasyona uğrar.

Torsetrapib 1 Anasetrapib
) Kolesterol ester transfer proteini inhibe ederek HDL kolesterol düzeyini artırırlar. HDL'yi en fazla artıran iki
) ilaçtan biridir (diğeri nikotinik asit).
)

) Lapaquistat
) Mevolanat yolunu engellemeden, skualen sentez enzimini inhibe ederek hipolipidemik etki gösteren ve
) araştırma aşamasında olan yeni bir ilaçtır.

Tablo 4.28: Hipolipidemik ilaçlarm Etki Mekanizmalan

Etki Mekanizmasi Hipolipidemik ilaç


HMG-CoA redüktaz enzim inhibisyonu ve LDL Statinler
reseptör sayısının artırılması
PPAR-a üzerinden lipoprote in lipaz enzimini ak- Fibrik asit türevleri
·tive edilmesi
Safra asitleri ile kimyasal antagor)izmaya girip Kolestiramin 1 Kolestipol 1 Kalesevelam
feçesle itrahla rı nın artırılması
Yağ dokusunda intraselüler lipaz enzimini inhi- Nikotinik asit
be edilmesi
Kolesterolün barsaktan emiliminin azaltılması Ezetimib
Kolesterol ester transfer proteinin inhibe edil- Torsetrapib 1 Anasetrapib
m esi
Skualen sentazın inhibe edilmesi Lapakuistat

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
LTUSEMj Kardiyevasküler Sistem

Kanama ve P1ht1laşma Bozukluklannda .


Kullanilan ilaçlar

Arter veya venlerde trombüs oluşumunu önleyen ilaçlara antikoagülan ilaçlar, trombositlerin birbirine
yapışmasını engelleyen ilaçlara antiagregan ilaçlar, oluşan pıhtıyı eriten ilaçlara trombolitik (fibrinolitik)
ilaçlar adı verilir.

Antikoagülan ilaçlar
Antikoagülan etkinliği artırarak veya pıhtılaşma faktörlerinin sentezini inhibe ederek etki yap~rlar. Venöz
trombüse etkili ilaçlardır, arteriyel trombüse genellikle etkili değildirler. Heparin antitrombin lll'ün etkin-
liğini artırıp bazı pıhtılaşma faktörlerinin sentezini azaltarak, varfarin ve diğer oral antikoagülan ilaçlar K
vitaminine bağlı faktör ll (protrombin), VII, IX ve X sentezinin son basamağını inhibe ederek antikoagülan
etkinlik gösterirler.

Hepari n
Mast hücrelerinin salgı granüllerinde .bulunan glikozaminoglikandtr. insan vücudundaki en asit ya pt h mad-
dedir. Vasküler endoteL hücrelerinde bulunan heparan sülfat doğal bir antikoagülan mekanizma sağlamak
için dolaşımdaki antitrombin lll ile etkileşmeye girer. Genellikle domuz ve sığırlardan elde edilir. Molekül
ağırlığı düşük ve yüksek olan heparinler vardır.

Heparinin Etki Mekanizmasi


Antitrombin lll'ün etkinliğini artırarak pıhtılaşma proteazlarını inhibe eder. Ayrıca; faktör Xave IXa'yı içeren
intrensek ve ortak yolağın aktive edilmiş pıhtılaşma faktörlerini baskılar. Faktör Vlla üzerinde etkinliği zayıftır.
Ağır molekül ağırlıklı heparinin etkinliği aktive edilmiş parsiyel tromboplastin zamanı (aPTI) ile takip edilir.

Enoksiparin, fraksiparin, dalteparin ve tinzaparin gibi düşük molekül ağtrhkh olanlar, Faktör Xa inhibisyo- ı

nu ile antikoagulan etki yaparlar. Etkileri anti-Xa testi ile takip edilir. Antikoagulan etki güçleri ağır molekül ı
ağırlıklı heparinle benzerdir. Daha az kanama ve osteoporoz yaparlar. Doz ayarlaması ihtiyaçları daha na-
dirdir. Subkutan verildiklerinde biyoyararlanımlarının daha fazladır. Kanama durumunda protamin sülfata ,
daha az yan tt verirler.

Farmakokinetik Özellikleri
Mide ba rsak kanalından emil mez ve intravenöz veya subkutan olarak kullanılır. Subkutan verildiğinde em i-
limi bireysel farklılıklar gösterir. Yarılanma ömrü değişkendir ve sıfırıncı derece kinetiğe uyarak doza bağı mlı
olarak artar. Pulmoner emboli li hastalarda yarılanma ömrü kısalırken sirozlu ve son dönem böbrek yetmez-
likli hastalarda uzar. Heparin plasentadan geçemez, bu yüzden gebelerde en güvenilir antikoagülan ilaçtır.
Doğumdan önçe kanama riski açısından kesilmelidir.

www.tusem.com.tr
)Kardiyovasküler Sistem
[TUSEMj Farmakoloji

~an Tesirleri

ıKanama
En sık görülen istenmeyen etkisidir ve genellikle hematüri şeklindedir. Düşük molekül ağırlıklı hepari n pre-
paratlarında ağır molekül ağırlı~lı olanlara göre daha az kanama olur. Yeni geçirilen cerrahi işlem, peptik
ülser, hipertansiyon ve aspirin kullanımı gibi nedenlere bağlı olarak artar. Yaşam• tehdit eden kanamalar
1omon balığının sperminden elde edilen protamin sülfatın intravenöz verilmesiyle düzelir. Protaminin
yüksek dozu da antikoagülan etki gösterdiği için heparine bağlı kanamalarda düşqk dozda kullanılmalıdır.
)

f rombositopeni
i edaviden yaklaşık bir hafta sonra trombosit sayısında azalma ortaya çıkabilir. Trombositopeni düşük mo-
ekül a~ırlıklı hepar_in kullananlarda daha az görülür. Trombositopeni gelişmeden önce trombotik kamp-
ikasyonlar görülür. Heparine bağlı trombositopeni tedavisinde direkt trombin inhibitörü lepirudin veya
argatroban kullanılır.
)

biğer Van Tesirler


b vitamini eksikliğine bağh osteoporoz ve spantan kemik kırıkları, postprandiyal hiperlipidemi, alopesi,
.ıiperkalemi ve yara iyileşmesinde gecikme gibi yan tesirler görülebilir.

~ lin ik Kullantml
y enöz trombüslerin ve pulmon~r. embolileriri tedavisinde kullanılır. Bu durumlarda oral aıitikoagülan da
1aşlanır ama onların etkisi S gün sonra ortaya çıkar. Oral antikoagülan ilacın etkisi başladıktan sonra hepa-
)in ke~ilmelidir. Anst~bil anjina, akut miyokart enfarktüsü ve stent takılması sırasında da başlangıç tedavi- .
si olarak kullanılır. Dissemine intravasküler koagülasyon ve atrial fibrilasyon durumlarında da yararlıdır.
~enöz tromboembolizm profilaksisinde tarmakakinetik özellikleri daha öngörülebilir olduğu için düşük
.holekül ağ1rhkh heparin ilk tercih edilmelidir. .
)

)leparinin Kontrendikasyonlan
Kanama riski belirgin olan durumlar: Malign hipertansiyon, peptik ülser, hemofili, trombositopeni,
) aktif kanayan hastalar, düşük tehditi ve aort anevrizması

) ilacın meta~olizmasının azalması: Karaciğer sirozu ve son dönem böbrek yetmezliği


j Diğer durumlar: Enfektif endokardit, aktif tüberküloz, akut pankreatit ve akut perikardit

e
~. -
... \

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
(TUSEMj Kardiyovasküler Sistem

Faktör Xa inhibitörü Antikoagülan ilaçlar

Danaparoid
Heparan sülfat, dermatan sülfat ve kondroidin sülfat karışımıdır. Etki mekanizması düşük molekül ağırlıklı
hepari ne benzer ama kimyasal yapısı farklıdır. Faktör Xa inhibisyonu yapar ve uzun etkilidir.

Fondaparinuks
Faktör Xa inhibisyonu ile antikoagülan etkinlik gösterir. Hepari n gibi antitrombin lll'ün etkinliğini de artlrır.

Rivaroksiban
Oral olarak kullanılan faktör Xa inhibitörü antikoagülan bir ilaçtır.
~-\-dA. \ \o..s

Direkt Trombin in hibitörleri


(Hirudin /alepirudin / Desirudin 1 Bivaluridin /~rgatroban 1 Dabigatran)
Antitrombin lll'e gerek olmadan trombini direkt olarak inhibe ederler. Hepari ne bağlı trombositopeni teda· ı
visinde kullanılırlar. Dabigatran oral verilen tek direkt trombin inhibitördür. Etkinlikleri ağır molekül ağırlık! ' ı
hepari n gibi aPTT ile takip edilir.

Drotrekogin alfa
Aktive edilmiş protein C'nin rekombinant formudur. Yoğun bakım ünitelerinde ve şiddetli sepsis olguların­
da kullanılan antikoagülan ve antiinflamatuvar etkiye sahip serin proteazdır.

Oral Antikoagülanlar .
(Warfarin 1 Dikumarol)
K vitamini antagonistleridir. Epoksit redüktaz enzimini inhibe ederek K vitamininin indirgenmesini önler-
ler. K vitaminine bağlı pıhtılaşma faktörleri olan faktör ll, VII, IX, X, protein C ve protein S' nin gama karbok.. '
silasyonla karboksillenerek aktif duruma gelmelerini önlerler. K vitaminine bağlı faktörlerin sentezindl 1

%50'ya varan azalma yapar. Protein C eksikliğinde deri nekrozuna neden olur. Etkinlikleri protrombin za ı
man1 ve INR ile takip edilir. Zehirlenmelerinin tedavisi nde' K vitamini verilir. Gebelerde kullanılmazlar.

Warfarin Sodyum
Oral biyoyararlanımı %100'dür ve plazma proteinlerine ·%99'dan daha fazla bağlan ır. Dağılım hacmi küçük
olup plazma yarı ömrü 36 saattir. Etkisinin başlamasi günler sonra olur, bu yüzden acil durumlarda kul-
lanılmaz. inhibe ettiği epoksit redüktaz enzimine bireyler arasında genetik faktörlere bağh olarak diren:.
olabilir. Bu bireylerde gerekli warfarin dozu normal bireylerden 20 kat daha fazla olabilir. Karaciğerde m iv
rozomal CYP enzimleri taranndan metabolize edilir. Güvenlik indeksi dar olduğu için, mikrozornal enzimlerı
indükleyen veya inhibe eden ilaçlarla klinik açıdan önemli etkileşmelere girer.

www.tusem.com.tr
) Kardiyevasküler Sistem
[TUSEMj Farmakoloji

ı ilaç Etkileşmeleri
)Kolestiramin ve kolestipol ince barsaklardan emilimini azaltarak, diüretikler plazma hacmini azaltlp pıhtl­
) laşma faktörlerinin derişimini artlrarak, rifampin, fenobarbital ve fenitoin gibi ilaçlar mikrozornal enzimle-
ri i nd ükleyerek farmakokinetik düzeyde etkinliğini azaltlrken metronidazol, kloramfenikol, flukonazol ve
)disülfiram gibi ilaçlar mikrozornal enzim inhibisyonu yaparak farmakokinetik düzeyde etkinliğini artlrırlar.
)

)Üçüncü kuşak sefalosporinler (moksolaktam gibi) K vitamini sentezini azaltarak, yüksek doz aspirin trom-
)bosit fonksiyonlarını bozarak, tiroid hormonlan pıhtllaşma faktörlerinin katabolizmasını artlrarak farma-
)kodinamik düzeyde etkinlikte artma yaparlar.
)
)Fenilbutazon enzim inhibisyonu yaparak (farmakokinetik) ve trombositlerin fonksiyonlarını bozarak (far-
makodinamik) etkinlikte artma yapar.
)

Tablo 4.29: Warfarinin ilaç Etkileşimleri

Etkileşmeye Giren ilaç Mekanizma Sonuç


Kolestiramin 1 Kolestipol Absorbsiyonun azaltılması Etkinlikte azalma
Rifarnpin 1 Griseofulvin 1 Fenobarbi- Mikrozornal enzimierin i nd ük- Etkinlikte azalma
tal 1 Fenitoin 1 Karbamazepin lenmesi
Vitamin K Antagonist özellik Etkinlikte azalma
Östrojen 1 Oral kontraseptitrer Pıhtılaşma faktörlerinin sente- Etkinlikte azalma
zinde artma
Metronidazol 1 Klorarnfen i kol 1 Disül- Mikrozornal enzimierin i'nhibe Etkinlikte artma
firam 1 Simetidin 1 Flukonazol 1 Ke- edilmesi
tokonazol
Sulfonamidler Albüminden kovarak serbest Etkinlikte artma
miktarının artı~ılması
ı\
}
Tiroid hormonları Pıhtılaşma faktörlerinin yıkımı- Etkinlikte artma
1
nın artırılması

Van Tesirleri
b ral antikoagülan ilaçların en önemli ve en sık görülen yan tesiri kanamadır. Kanama tedavisinde K vita-
)nini verilir. Cilt nekrozları, alopesi, parmaklarda renk değişimi, gebelerde kullanıldığında nazal hipoplazi,
·,tondrodisplazi ve santral sinir sistemi bozuklukları görülebilir.

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMj . Kardiyevasküler Sistem

Antitrombositik (Antiagregan) ilaçlar

Aspirin
Tro~boksan A2 oluşumunu sağlayan siklooksijenaz enzimini tersinmez olarak inhibe ederek antiagregan
etki için kullanılır. Trombositlerin ömrü ? gün olduğu için bu inhibisyon 7 gün devam eder. Elektif cerrahi-
lerden 5-7 gün önce kesilmelidir.

Dazoksiben
Trombositlerde tromboksan sentaz e~zimini inhibe edip TxA2 oluşumunu azaltlrlar.

Tiklopidin 1 Klopidogrel
Trombositlerde ADP reseptörlerini (P 2) irreversibl ·inhibe ederek antiagregan etki yaparlar. Aspirinden
farklı olarak prostaglandin sentezini azaltmazlar ve mide barsak yan tesiri yapmazlar.

Absiksimab
Glikoprotein llb/llla reseptörlerinin manokianai antikorudur. Antiagregan etki için kullanılır.

!) Tirofiban 1 Eptifibatid
Glikoprotein llb/llla reseptörlerini bloke ederek antiagregan etkinlik gösterirler. Akut koroner sendrom-
larda kullanılırlar.

Dipiridamol
Trombositlerde adenozin re-uptake'ni ve cGMP fosfodiesteraz enzimini inhibe ederek vazodilatasyon ve 1

antiagregan etki yapar. Adenozin adlı antiaritmik ilacın etkinliğini artırır.

Anagrelid
Trombosit sayısını azaltan bir ilaçtlr. Trombosit yüksekliği ile giden durumların tedavisinde kullanılır.

Fibrinolitik ilaçlar
(Streptokinaz 1 Ürokinaz 1 Anistreplaz 1 Alteplaz 1 Reteplaz 1 Tenekteplaz)
Fibrin insan vücudunda bulunan tPA ve ürokinaz tarafından aktive edilen plazmin tarafından eritilir. Trom-
bolitik ilaçlar lizin bağlanma bölgesine bağlanarak plazminojen plazmin dönüşümü artlrırlar, artan plazmin
de fibrini parçalar. Trombüs veya embolinin ilk saatlerinde kullanılırlarsa etkileri maksimum olur.

Hiperta nsiyon öyküsü olanlarda, aktif kanayan hastalarda, akut perikarditli hastalarda, son üç ay içinde mide.
kanaması geçiren hastalarda ve geçirilmiş serebrovasküler hastalık öyküsü olanlarda kullanılmazlar.

Alteplaz, reteplaz ve tenekteplaz rekombinant doku plazminojen aktivatörü (t-PA) formlarıdır. Streptoki-
naz ve ürokinaz fibrin spesifik olmayıp yaygın kanamalara neden olabilir. Streptokinaz diğer trombolitik
ilaçlardan daha fazla alerji ve anatilaksiye neden olur.

www.tusem.com.tr
e
~ard iyevasküler Sistem (TUSEMj Farmakoloji

\ntifibrinolitik ilaçlar

o kaproik asit 1 Traneksamik asit


'min_
~ lazminojen ve plazmindeki lizin bağlanma bölgesi için yarışan ve plazminojen plazmin dönüşümünü in- ·_
hibe ederek plazminin fibrinle etkileşmesini önleyen lizi n analoğu ilaçlardır. Trombolitik ilaçla ra bağlı kana-
~aların tedavisinde kullanılırlar. Hemofilili hastalarda yapılan diş çekimi gibi cerrahi işlemlerde kanamanın
Jzaltllması için de yararlıdırlar. Aminokaproik asit daha uzun etkilidir.
)

protinin
~)a llikrein kinin sistemini ve plazmini inhibe eden bir serin proteazdır.

Tablo 4.30: ilaçla ra Bağlı Kanama Tedavisi

)
ı Kanama Nedeni Kullanilan llaç
)
ı
Heparin Protamin sülfat
)
Warfarin K vitamini
ı
) Fibrinolitik ilaç Aminokaproik asit 1 Aprotinin

Jiğer Hematolojik Bozukluklarda Kullanılan ilaçlar


Jemir Eksikliği Anemisinin Tedavisi
-~ sık görülen hematolojik hastalıktır. Demir eksikliği anemisinde eritrositler mikro~itik ve hipokrom özei-
.J tedir. ilk olarak depo demiri azalır ve bu dönemde eritrositler normaldir. Demir eksikliği anemisinde;
emoglobin, ferritin ve transferi n satürasyonu azalmış, demir bağlama kapasitesi ve eritrosit protoporfirin
· ;= riği artmış olarak bulunur.

nemir duodenum ve jejunumun üst k1sm1ndan aktif transportla emilir. Askorbik asit, metionin, sistein
)
ve proteinden zengin besinler emitimini artırırken antiasit ilaçlar, çay ve karbonhidrattan zengin besinler
a6sorbsiyonunu azaltır. Ferro demir preparatları ferrik demir preparatlarına göre daha iyi emilir. Demir
!Jı~zmada transferine bağlanarak taşınır ve ferritin olarak depolan ır.

Tablo 4.31: Demir Preperatlan

Oral Kullandanlar Par.e nteral Kullanalanlar


Demir sülfat Demir dekstran
Demir glukonat Demir sükroz
Demir tumarat Demir sorbitol
Demir askerbat Sodyum ferrik glukonat kompleks

www.tusem.com.tr
_Fa_r_m_a_ko_ıo_j_i_ _ _ _ _ _ _ _ _ _( [ rTu sEM[JJ______Ka_r_d_iy_ov_a_s_ku_·ıe_r_S_is_te_m
Deferoksamin
Akut demir zehirlenmesinin tedavisinde kullanılır. Demir ile şelasyon yaparak demirin idrar ve feçesle atıl
masını hızlandırır. Hasta gebeyse kalsiyum disodyum EDTA yararlı olabilir.

Deferasiroks l-t-o-la..!>~)
Kronik demir zehirlenmelerinde kimyasal antagonizma ile karaciğerdeki demir miktarını azaltmak için oraı

olarak kullanılır.

Eritrapoetin (Epoetin a)
Kronik böbrek yetmezliğinde veya zidovudin ile tedavi edilen AIDS'li hastalarda görülen anemi tedavisindr
kullanılan insan eritropoetin preparatıdır.

8 12 Vitamini
Pernisiyöz anemi tedavisinde parenteral kullanılır.

Granülasit koloni stimüle edici faktör (filgrastim)


Alkilleyici antineoplastik ilaç kullanan hastalarda kemik iliği depresyonuna bağlı nötropeni durumlarınd

kullanılır.

interlökin- 11 (Oprelvekin)
Kemik iliğini deprese eden antineoplastik ilaçlara bağlı trombositopeni tedavisinde kullanılır.

Hidroksiüre
Ribonükleotid redüktaz enzimini inhibe ederek polistemia vera ve orak hücreli anemi krizlerinin tedav,
sinde kullanılır.

www.tusem.com .tr
[TUSEMj

' • • • 1 • • • • • 1.1 •• __. • • • 111 •• 1.1. 111 I..IJi l l 1 '-l..t 11 t.l 1 IJ 11111 t t l 11 ~ 111 ll 11 , 111 l l 1 ' l l 1 l l 11 ~. 1 t t i 111 1 ' ' ' 11 t• 11 U f 1 t IILI 1111 IJ IJii 1111 l l l 111 t l l l 11• •• 1 t 1 t 111 ll

IIUtlUifll ttUII i • • •• • • ll' • 1 ........ i 1 •• .... 1 1

www.tusem.com.tr
_Fa_rm_a_k_oı_oJ_·i----------~ lTUS EM)LJ•.,. ________ o_t_a_ko_id_-_N_SAI

Histarnin ve Antihistaminik ilaçlar

Histidin arnina asidinden histidin dekarboksilaz enzimi tarafından oluşturulur. Bu enzimi inhibe eden tri ı
tokalin sentezini azaltır. N-metiltransferaz ve diamin oksidaz tarafından metabolize edilir. En fazla mas ı

hücrelerinde (heparinle birlikteL bazofillerde, mide mukozasında ve hipotalamusta bulunur.


)

Histarnin salgılanması immunolojik ve mekanik veya kimyasal mekanizmalarla olur. immunolojik mekaniz- ı
ma çoğu zaman lgE aracılı, enerji ve kalsiyum gerektirirken mekanik veya kimyasal salgılanma morfin gibi
J
ilaçlara bağlı olup enerji ve degranülasyona gerek duymaz. 48/80 maddesine bağlı histarnin salgılanmasın-
ı
da enerji ve kalsiyuma ihtiyaç vardır.
)

)
Tablo 5.1: Histamin Salgılanmasını Etkileyen Faktörler

Artıranlar

48/80 maddesi (En güçlü ekzojen uyaran)


Azaltanlar
Mast hücre stabilizatörleri (Kromolin 1 Ketotifen)
'
1)
)
)

Endotelin (En güçlü endojen uyaran) Metilksantinler (Teofilin 1 Aminofilin) ı


Anatilatoksinler (C3a ve CSa) ı)
Tubokürarin ı)
Süksinilkolin ı ))
Morfin
ı
Vankomisin )
~========================================~~ ·)
)

Histarnin Reseptörleri )
Histarnin ana reseptörleri H ı ve H2 'dir. Son yıllarda bu reseptörlere H3 ve H4 reseptörleri de eklenmişti. )
Hücre yüzeyinde bulunan G protein kenetli reseptörlerdir. Hı ve H2 reseptörlerini bloke eden ilaçların tıpt )
kullanım alanları mevcuttur. Histarnin analogları bronş hiperreaktivasyonunu test emek için ve Menier
hastalığında (betahistin) kullanılır.

_w_w_w_.t_u_se_m_._co_m_._tr-------------------~ ~
) Otakoid- NSAI
[TUSEMj Farmakoloji

Tablo 5.2: Histarnin Reseptörleri

Reseptör Lokalizasyon Mekanizma Agonist Antagonist


Hı Düz kas Gq 1 IP3 ve DAG Histaprodifen Mepiramin
Betahistin Setirizin
2-rtıetil histarnin
2-pridiletilamin
Hı Mide 1 Kalp Gs 1 cAMPartışı Arntarnin Burimamid
Betazol Simetidin
improm idin Ranitidin
Dimaprit Farnotidi n
4-metilhistamin Nizatidin
H3 Presinaptik 1 Be- Gi 1 cAMP imetit Tioperamid
) yin 1 Nöronlar azalması Metilhistamin impromidin
) H4 Eozinofil 1 Nöt- Gi 1 cAMP im et it Tioperamid
rofil azalması Klozapin
)

)Farmakolojik Etkileri
)
) Kardiyovasküler sistem
) Hı ve H2 reseptörleri aracılığıyla damarları gevşetir. Damarlarda yaptığı gevşemede nitrik oksit ve prostasik-
~ lin salgısını artırmasının da katkısı vardır. Damar dışı düz kasları kasar. Kapiller geçirgenliği artırarak ödem
) oluşturur. Ci lt içine küçük dozda verilmesi ödem, ürtiker ve hale ile birlikte olan Lewis'in üçlü yanıtı na ne-
)den olur. in vitro kalp preparatlarında kalbin atı m sayısını ve atı m gücünü artırır ve atrioventriküler iletimi
)yavaşlatır. Kalple ilgili etkilerinde H2 reseptörlerinin katkısı Hı reseptörlerinden daha fazladır.
)
)Bronş düz kaslan

1 Bronşları Hı reseptörleri aracılığıyla kasarken H2 reseptörleri aracılığıyla gevşetir, net etki bronşlarda kasıl­
madır. Bronşlarda oluşturduğu kastlmayı adrenalin beta reseptörleri uyararak fizyolojik antagonizma ile
önler. Trakeobronşiyal mukus salgısını artırır.
)

)Salgı bezleri
)Midede asit salgılayan pariyetel hücrelerde bulunan H2 reseptörlerini uyararak mide asit salgısını artırır.
)H2 reseptörlerini bloke eden simetidin, ranitidin, famotidin ve nizatidin gibi ilaçlar özellikle nokturnal ve
)bazal asit salgısını azaltırlar. Ter, tükürük ve bronş salgılarını Hı reseptörleri aracılığıyla artırır.

)Diğer etkileri
)Kaşıntı, asetilkolin salgısında · artma,
presinaptik H3 reseptörleri aracılığıyla adrenerjik sinir uçlarından no-
)radrenalin salgısında · azalma (heteroreseptör), hipotermi, susama, antidiürez, hümoral immünite baskı­
tanması ve hücresel immünite artışı gibi etkiler ortaya çıkarır.

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMj Otakoid - NSAI

H1 Reseptör Blokörleri
H1 reseptörlerini bloke eden ilaç klasik antihistaminikler olarak da bilinirler. Bu ilaçlar atropin benzeri anti- 1

muskarinik etki, a reseptör blokajına bağlı hipotansiyon ve yüksek dozda lokal anestezik etki de yaparlar.

Birinci kuşak antihistaminik ilaçlar ikinci kuşak ilaçlara göre daha fazla sedasyon ve antimuskarinik yan
tesir oluşturur. Sedasyanun istendiği emezis ve taşıt tutması gibi durumlarda birinci kuşak sedasyanun
istenmediği durumlarda ikinci kuşak ilaçlar tercih edilir.

Tablo 5.3: H1 Reseptör Blokörü ilaçlar


- - - -

Grup Farmakolojik Özellik ilaçlar


Birinci Jenerasyon Sedasyon da ha fazla Difenhidramin
Otonomik blokaj daha fazla Di men h idrinat
t Sip.roheptadin -~ ~.elV' s~ re.-+-c"~"'
\-\t(\1\ v~ ~ tQotV'~ f"\

~~- Prometazin \\:;7\Su<c~


A(}fk!/vJ_f/L._ Hidroksizin 1 Siklizin
o(<ıro-Lt 01
GOlA . Karbinoksamin
Daksilamin
Mepiramin
Klorfeniramin
ikinci Jenerasyon Sedasyon daha az Terfehadin
Oto-n omik blokaj daha az Astemizol
,b_oratidin
Desloratid i n
Setirizin
·~
Ebastin
Akrivastin
Feksofenadin

Antihistaminik ilaçlann Klinik Kullanimlan

Alerjik hastahklar
Ürtiker, kaşıntı, saman nezlesi ve böcek sakmalarına karşı etkinlikleri yüksektir. Bronşial astım ve vazarno-
tor rinitte terapotik etkinlikleri önemsizdir.

Taş1t t~tmas1

Birinci kuşakta yer alan dimenhidrinat, difenhidramin, prometazin ve meklizin taşıt tutmasında diğerle­
rine göre daha etkilidir.

www.tusem.com.tr

e
)
Otakoid - NSAI
TU SEM Farmakoloji

IMeniere hastalığı
!Taşıt tutmalarına karşı kullanılan ilaçlar ile kalsiyum kanal blokör özelliği de olan sinirazin bu endikasyanda
ıyararlıdır.

~ntiemetik kullanım
)Genellikle vestibüler kaynaklı emezise karşı etkisizdiler. Gebelik kusmalarına karşı doksilamin, meklizin ve
si ki izin yararlı olabilir ama bu ilaçların teratojenik potansiyelleri vardır. Postoperatif emezise karşı antierne-
lik etkisi en yüksek olan prometazin tercih edilir.
)

Anesetezi premedikasyon
Difenhidramin ve prometazin gibi birinci kuşak antihistaminik ilaçlar sedasyon yaptıkları ve salgriarı azalt-
jı kları için anestezik premedikasyonda kullanılırlar.

r arkinson hastalığı
fntimuskarinik özelliğinden dolayı difenhidramin, Parkinson hastalığında artan kolinerjik etkinliği baskıla­
mak için verilir.
)
)
A ntihistaminik ilaçların Önemli Özellikleri
)
j>ifenhidramin
~ntihistaminik ve antikolinerjik etkinlik gösterir. Parkinson hastalığı ve nöroleptik ilaçlara bağlı akut distoni
jed avisinde kullanılır.

~arbinoksamin
farılanma ömrü en kısa antihistaminik ilaçtır.
)

.-Ciorfeniramin
loğuk algınlığı ilaçlarının içerisinde buluna·n hafif sedasyon yapan bir ilaçtır.

) stemizol
)tkisi en geç başlayan ve en uzun etki süreli antihistaminiktir. Sedasyon yapmaz. Miyokardın repolarizasyo-
rı u bozarak QT uzamasma bağlı ölümcül kardiyak aritmi oluşturabilir. ·
) '

ııerfenadin
Jedasyon yapmaz. Miyokardın repolarizasyonu bozarak QT uzamasma bağlı ölümcül kardiyak aritmi oluş­
.l.ı rabilir.

e www.tusem.com.tr
Farmakoloji
(TUSEMj Otakoid ~ NSAI

Loratidin 1 Desloratidin 1 Setirizin 1 Feksofenadin


Sedasyon yapmazlar ve sedasyon istenmeyen alerjili durumlarda tercih edilirler.

Antazalin
Ka Ipte kinidin benzeri antiaritmik etkinlik gösterir.

· Siproheptadin
Histarnin ve serotonin reseptörlerini bloke eder, ACTH salgısını baskılar. Serotonin sendromu, migren krizi,
migren profilaksisi, karsinoid tümör ve dumping sendromunda kullanılır.

Prometazin
Antiemetik etkisi en yüksek antihistaminiktir. Postoperarif emezis, meniere hastalığı ve taşıt tutmasında )
kullanılır.

Dimenhidrinat
Yüksek oranda sedasyon yapar. Taşıt tutmalarında en etkili antihistaminik ilaçlardan biridir.

Tablo 5.4: Antihistaminik ilaçların Farmakolojik Etkileri

Farmakolojik Etki· Örnek ilaç -:

Sedasyon Birinci kuşak antihistaminikler


Antik-olinerjik etki Difenhidramin 1 Dimenhidrinat l Prometazin 1 Karbinoksamin
Alfa reseptör blokajı Prometazin
;<;

Antiemetik etki Prometazin l Daksilamin 1 Siklizin


Lokal anestezik etki Prometazin 1 Difenhidramin
Serotonin reseptör blokajı Si proheptad i n

Antihistaminik ilaçlann Van Tesirleri


En sık görülen yan tesirleri sedasyondur. Alkol, benzodiazepin ve barbitüratların oluşturduğu sedasyonı·

daha da artlrırlar. Antikolinerjik etkilerine bağh cilt ve ağız kuruluğu, idrar retansiyonu, taşikardi, görme
bozukluğu, midriyazis alfa reseptörleri bloke etmelerine bağh ortastatik hipotansiyon gibi yan tesirler
görülebilir.

Terfenadin ve astemizol mikrozornal enzimleri inhibe eden eritromisin, ketokanazot veya 1trakonazol gil.
ilaçlarla birlikte kullanıldığında QT uzaması ve ölümcül ventriküler aritmilere neden olur.

www.tusem.com.tr
)

)
) Otakoid - NSAI
[TUSEMj Farmakoloji

Kromolin 1 Nedokromil 1 Ketetifen


) Klorür kanallarının açılmasını geciktirerek mast hücrelerini stabilize ederler. Histarnin ve diğer proinfla-
) matuvar maddelerin salgılanmasını azaltırlar. Bronş düz kaslarında gevşeme yapmadıkları için yalnızca as-
) tım profilaksisinde kullanılırlar. Antijenle veya egzersizle indüklenen astımda etkilidirler. Kortikosteroidler
) ile birlikte kullanılabilmelerine rağmen sinerjistik etkileşmeye girmezler. Mide barsak kanalından düşük
) oranda absarbe edildikleri için genellikle inhalasyonla verilirler.

ı
)
)

)
)
)
)
) .

)
)

)
)

~--------------------------~~ ~ ~~-----------------w_w_w_.t_u_se_m_.c_o_m__
.tr
·\
Farmakoloji
(TUSEMj Otakoid - NSAI

Serotonin
L-triptofan triptofan hidroksilaz enzimi ile 5-hidroksitriptofana dönüşür, daha sonra 5-hidroksitriptofan
L-aromatik aminoasit dekarboksilaz enzimi ile 5-hidroksitriptamin (S-HT) dönüştürülür. Triptofan hidroksi-
laz enzimini inhibe eden p-klorfenilalanin ve kloramfetamin serotonin sentezini engeller.

Etkinliği büyük oranda re-uptake ile sonlanır. Antidepresan ilaçlar ve kokain re-uptake'i inhibe ederek
sinapslarda serotonin düzeyini artırır. MAO enzimleri tarafından 5-hidroksiindol asetik aside yıkılır. Arn-
fetamin gibi ilaçlar seratoninin salgılanmasını artırırken rezerpin ve tetrabenazin gibi ilaçlar serotonin
depolarını boşaltır.

En fazla enterokromafin hücrelerde, trombositlerde ve raphe nükleuslarda bulunur. ilaç olarak değeri yok-
tur. Migren, depresyon, anksiyete, şizofreni ve emezis gibi birçokhastalığın patogenezinde rol oynar.

Serotonin Reseptörleri
5-HT3 dışında tüm reseptörleri G proteini ile kenetlidir, 5-HT3 iyon kanall öielliğin·e sahiptir. 5-HT1 anksiyete ı
ve migren de, 5-HT2 hipertansiyonda, 5-HT3 emeziste ve 5-HT4 reseptörleri gastrointestinal sistem motilitesi
üzerinde etkilidir.

Seretoninin Etkileri

Kardiyevasküler sistem
Genellikle iskelet damarlarını gevşetirken diğer damarları kasar. intravenöz verildiğinde; önce Bezold-Ja- ı
ri sc h etkisi ile kan basıncın ı düşürür, daha sonra direkt damar kasıcı etkisine bağlı kan basıncı yükselir ve en 1

sonunda iskelet kası damarlarının gevşemesine bağlı uzun süreli bir kan basıncı düşüşü meydana getirir. in ,
vitro kalp preparatlarında kalp hızını ve kalbin kasılma gücünü artırırken Bezold-Jarisch etkisi ile bradikardi
yapabilir.

Solunum sistemi
Solunumu stimüle eder ve bronşları kasar. Bronşlarda yaptığı daralma astım lı hastalarda çok daha belirgin-
dir.

Gastrointestinal sistem
Mide barsak motilitesini artırır ve emezis oluşturur. Dumping sendromunda ishalin nedeni artan seroto-
nindir. Motiliteyi artırıcı etkisinde 5-HT4 reseptörlerinin, emezis yapıcı etkisinde 5-HT3 reseptörlerinin etkisi
daha fazladır.

www.tusem.com.tr
) Otakoid- NSAI
)
(TUSEM'j Farmakoloji

) Trombositler
) Trombositlerin agregasyonu nu artırır. Trombositler serotonin i sentezleyemez fakat dışarıdan alabili~ler.

'
)
Santral sinir sistemi
Dışarıdan verilen serotonin santral sinir sistemine geçemez. Santral sinir sisteminde serotonerji k etkinliğin
) azalması sonucu depresyon gelişir. iştah ı azaltır. Pineal bezde N-asetilasyonla melatonine dönüşür.
)

) Serotonerjik Sistemi Etkileyen ilaçlar


)
) Triptanlar
(Sumatriptan 1 Zolmitriptan 1 Naratriptan 1 Frovatriptan 1 Rizatriptan 1 Almotriptan)
) Presinaptik 5-HT1810 reseptöderini uyararak kalsitenin gen i ile ilişkili peptit gibi vazodilatör maddelerin sal-
gılanmasını azaltırlar. Migren krizinin tedavisinde kullan1hrlar ama profilakside verilmezler. Ergotamin ve
) diğer ergot türevi ilaçlarla 24 saat geçmeden ardışık olarak kullanılmazlar. Direkt etkileri ile damarları .ka-
) sari ar, bu nedenle koroner arter hastahğ1 olanlarda ve anjina geçirenlerde tercih edilmezler (ergotamin
) gibi).
)

) Sumatriptan ve rizatriptan 2 saat ile en kısa fravotriptan 27 saat ile en uzun etkilidir. Oral ol~rak verildiği n-
) de biyoyararlanımı en fazla olan naratriptandır.

)
Tablo 5.5: Migren Tedavisi

"'
Akut Atak Tedavisi Profilaksi
Triptan Propranolol 1 Metoprolol
'''·
Ergotamin Amitriptilin 1 Klomipramin
Aspirin 1 ibuprofen 1 Flurbiprofen Veraparnil
Kodein 1 Propoksifen . Met{zerjit 1 Pi·zotifen
Flunarizin Flunarizin

)
ıSisaprid 1 T~gaserod
)5-HT4 agonisti özellikleri ile prokinetik etki yaparlar. Kronik kabızlı k ve i~ritabl barsak sendromlarında kulla-
)nılırlar. Sisaprid diğer ilaçlarla ciddi etkileşmeler gösterdiği için artık kullanılmamaktadır.

JKetanserin
)Dam·ar düz kaslarında bulunan 5-HT2 ve a 1 reseptörleri bloke ederek hipertansiyon tedavisinde kullanılır.
)Ritanserin de benzer etkiye sahip ol,up antiagregan etki için tercih edilir.

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
(TUSEMj Otakoid- NSAI

. Metizerjit 1 Pizotifen
· 5-HT2A reseptörlerine parsiyel agonist etki ile migren profilaksisinde kullanılırlar. Metizerjid ergot türevi
olup doz kısıtlayan yan tesiri retroperitoneal fibrozistir.

Ondansetren 1 Granisetron 1 Tropisetron 1 Dolasetron 1 Alosetron 1 Palanosteron


5-HT3 reseptörlerini bloke ederek antineoplastik ilaç kullanımına bağlı bulantı kusma tedavisinde kulla-
nılırlar. 5-HT3 reseptör blokörü + deksametazon kombinasyonu kanser ilaçlarına bağlı emezisin en etkili
ilacıdır.
~\r \(..V
~""~ 0-~
'";)~ d'
Metoklopramid /"'
?
5-HT4 reseptörlerini uyarır, 5-HT3 ve D2 reseptörlerini bloke eder. Antiemetik ve prokinetik etki ile diyabetik
gastroparezi tedavisinde yararlıdır. Dışkın ın transit süresini kısaltır ama su içeriğini değiştirmez. Parkinson
benzeri belirti, hiperprolaktinemi ve ekstrapiramidal yan tesirler oluşturabilir.

Serotonin Sendromu
Seratonini artıran ilaçlar birlikte kullanıldığında hipertermi, taşikardi, konvülsiyon ve kardiyevasküler kol-
laps ile karakterize ölümcül bir sendromdur. Tedavide; diazepam ve 5-HT2 reseptör antagonisti siprohep-
tadin kullanılır.

Tablo 5.6: Hipertermik Sendromlar

Sendrom Uyaran ilaçlar Tedavisi


Serotonin sendromu SSRI 1 Trisiklik antidepresan 1 Siproheptadin + Diazepam
Moklobemid 1 Fenelzin
Meperidin 1Tramadol
Linezolid
Sumatriptan
LSD 1Arnfetamin
Nöroleptik malign sendrom D2 reseptör blokörü Dantrolen
antipsikötikler Bromokriptin
Difenhidramin
Malign hipertermi Halota n Dantrolen
Süksinilkolin l?iazepam

www.tusern.com.tr

e
_ot_ak_oid_-_NS_A_I- - - - - - -': :1 .
)
rTU s EMj Farmakoloji

Anjiotensin
Mormonal ve doku ren in anjiotensin sistemi ile üretilir. Anjiotensinojen jukstraglomerüler aparatta n üreti-
\en reninin etkisi ile önce dekapeptit anjiotensin ı' e dönüşür. Anjiotensin ı daha sonra çinko içeren ve akci-
~er damar endotelinde bol miktarda bulunan anjiotensin konverting enzim (ACE, kininaz ll) ile anjiotensin
ll haline getirilir. Anjiotensin konverting enzim aynı zamanda bradikinini yakar. Anjiotensin ll' nin AT1 ve AT2
)
olmak üzere iki reseptörü vardır. ATı reseptörleri Gq proteini ile AT2 reseptörleri Gi proteini ile kenetlidir.
)

Anjiotensin ll'nin Fizyolojik Etkileri


)

~Cardiyovasküler sistem
y arnarları en güçlü kasan maddelerden birisidir. Damarları kasıcı etkisi anjiotensin ll'den daha fazla olan iki
yndojen maddeden biri ürotensin (en güçlü) diğeri endotelindir. Böbreklerde aferent ve eferent arteriyaller
~asıcı etkiye oldukça duyarlıdırlar. Kan basıncı yükselmesine bağlı refleks bradikardi ortaya çıkabilir. Kalbin ön
yükünü artırarak kalp debisini azaltır. Kalbin kasılma gücünü artırır ve kardiyak hipertrofi oluşturur.
)

Adrenal korteks
ATı reseptörleri aracılığıyla adrenal korteksten aldosteron salgılanmasını artırarak su ve sodyum düzeyinin
, ontrolünde önemli rol-oynar. Aldosteron salgılanmasını n en önemli uyaranı ve düzenleyicisi anjiotensin ll'dir.

Jenin sentezi
r>enin anjiotensin ll'nin sentezini başlatan öne.mli bir maddedir. Anjiotensin ll'nin artması durumur)da ne-
) atif feedback ile re nin sentezi baskılanır.

Tablo 5.7: Renin Sentezinin Düzenlenmesi

) ·Renin Sentezini Artaranlar Renin Sentezini Azaltanlar


ı
) Renin inhibitörleri (Pepstatin 1 Aliskiren) Beta blokör ilaçlar (Propranolol 1 Metoprolol)
ı
) ACE inhibitörleri (Teprotid 1 Kaptopril) Prostaglandin sentez inhibitörleri (indometazin
ı 1 Aspirin)
)
1 Anjiotensin reseptör blokörleri (Saralazin/ Santral etkili sempatolitik ilaçlar (Kionidin 1
) 1

1 Losarta n) Metildopa)
)
ı
Damar düz kas gevşeticileri (Hidralazin 1 Atrial natriüretik hormon
) Minaksidil 1 So-dyum nitroprusit)
ı
) a reseptör blokörleri (Prazosin 1Fentolamin) Hiperkalemi 1

ı
Fosfodiesteraz .i nhibitörleri (Aminofilin 1Te- Antidiüretik 'hormon
ı )
)
ofilin) ·.

ı ~ı reseptör agonistleri (Dobutamin) Adenazi n

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMj Otakoid- NSAI

Sempatik sinir sistemi


Noradrenalin sentezini, adrenal medülladan katekolamin salgılanmasını stimüle ederek ve noradrenalinin 1

re-uptake'ni inhibe ederek sempatik etkinliği artırır.

Dipsojenik etki
AT1 reseptörleri aracılığıyla su içme ve tuz iştahını (dipsojenik etki) artırır. Arka hi potizden vazopresin ve ön
hipofizden ACTH salgılanmasını stimüle eder.

M itoz ya p1c1 etki


Damar düz kası ve kalp gibi birçok yapıda DNA sentezini ve hücre çoğalmasını stimüle eder. Protoonkojen· ı

leri n ve büyüme faktörlerinin ekspresyonunu hızlandırır.

Tablo 5.8: Anjiotensin ll'nin Etkileri

AT1_ Uyar•s-•na Bağh AT1 Uyarısına -B.ağh,

Damarlarda kasılma Antiproliferatif etki


Böbreklerden renin sentezinin inhibe edilmesi Nitrik oksit sentezinde artma
Aldosteron salgısında artma Doku onarımı
"
K~_lp ve darnar düz kaslarında hipertrofi '''6'.
Apoptoziste ar:tma
Sempatik sinir sisteminin stimüle edilmesi Fetal böbrek gelişimi
-~

Mitotik etki ."-'


'

Renin Anjiotensin Sistemini inhibe Eden ilaçlar

Renin inhibitörleri
Anjiotensinojenden anjiotensin 1 oluşumunu sağlayan renini inhibe ederler. Negatif feedback ortadan kalk-
tığı için böbreklerden ren in sentezi artar. Pepstatin peptit yapılı aliskiren, remikiren ve enalkiren nonpep-
tit yapılıdır.

Anjiotensin Konverting Enzim inhibitörleri


Anjiotensin l'in anjiotensin ll'ye dönüşümünü sağlayan anjiotensin konverting enzimi inhibe ederler. Plai
ma ve dokularda azalan anjiotensin ll'ye bağlı hem arteriyeller hem de venüller gevşer. Negatif feedbac'
ortadan kalktığı için böbreklerden renin sente_
zi artar. ACE aynı zamanda vazodilatasyon yapan bir pepti+-"
de yıktığı için enzimin inhibisyonu bradikinin biri~mesine neden .olur. Biriken bradikinin ACE inhibitörleri-
. nin yaptığı antihipertansif etkiye katkı yapar. Ayrıca bradikinin birikimine bağh ACE inhibitörlerinin en s1lc
yan tesiri olan kuru öksürük ortaya çıkar.

www.tusem.com.tr a
-----~----------- -~ - ~
)Otakoid - NSAI
(TUSEMj Farmakoloji

Anjiotensin Reseptör Blokörleri


}~njiotensin ll'nin reseptörüne (AT) bağlanmasını inhibe eden ilaçlardır. ACE enzimi inhibe olmayacağı için
pradikinin birikmez ve kuru öksürük yan tesiri ACE i nh ibitörleri ne ·göre daha az görülür. Negatif feedback
prtadan kalkacağı için böbreklerden renin sentezi artar.

Tablo 5.9: Renin Anjiotensin Sistemini inhibe Eden ilaçlar

Grup ilaçlar
)
1 Renin inhibitörleri Pepstatin (peptit yap1h)
) Aliskiren
ı
)
ı ACE inhibitörleri Teprotid (peptit yap1h)
ı) Kaptopril
) Enalapril
1 Perindopril
f Silazapril
1
Fosinopril
) Silazaprif
1
) Ramipril
Kinapril
1 Trandalapril
)
ı Anjiotensin reseptör blok.ö rleri Saralazin (peptit yap1h)
)
ı Losartan
) Kandesartan
ı
) Telmisartan
ı Girnesartan
ı irbesartan
)
Va lsartan
1

_)
)

e www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEM'j Otakoid - NSAI

Peptit Vap1l1 Otakoidler

Endotelin
Endotel kaynaklı peptit yapılı bir maddedir. Yalnızca damar endotelinde değil aynı za"!landa solunum siste· ı

minde, böbrek ve barsaklarda da üretilir. Proendotelinden endotelin dönüştürücü enzim tarafindan sen-
tezlenir. Fosforamiden adlı madde bu enzimi inhibe ederek endotelin sentezini baskılar.

Endotelinin Fizyolojik Etkileri


Damarları yavaş ama çok güçlü kasar. Ürotensinden sonra en güçlü kasıcı endojen maddedir. Endotelden
nitrik oksit ve prostasiklin sentezini artırması yaptığı kasılmanın daha da fazla olmasını önler. Böbrek da- ı
marlarını kasarak böbrek kan akımını ve glomerüler filtrasyonu azaltır.

Damar düz kaslarında ve kardiyomyositlerde mitoz bölünmeyi stimüle eder. Vasküler ve bronş hiperplazi ı

sine neden olur ve proinflamatuvar etkinlik gösterir.

Pozitif inotropik ve konotropik etkisi vardır. Atriyal natriüretik hormon sentezini uyarır. Sempatik sistemi
stimüle eder. Ren in, aldosteron ve antidiüretik hormon şentezini artırır. Histarnin salgısını artıran en önem-
li endojen maddedir.

Endotelin Reseptör Antagonistleri


Bosenta.n ETA ve ET 8 reseptörlerinin bloke ederek pulmoner hipertansiyon tedavisinde kullanılır. Tezeser ı

tan adlı ilaç bosentan gibi ETA ve ET8 reseptörlerini bloke ederken sitaksentan ve amprisentan yalnızca ET ı

reseptör antagonistleridir.

Bradikinin
Genellikle vazodilatasyon oluşturan peptit yapılı maddedir. Böbrek, barsak ve pankreasta bulunan kallik-
rein enzimi prekallikrein halinde inaktif olarak bulunur. Faktör Xlla {Hageman faktör} ve tripsin tarafindaıı
prekallikrein enzimi aktifformu olan kallikreine çevrilir. Kallikrein enzimi de kininojenlerden kininierin olu:,.
masını sağlar. Sperm motilitesinin sağlanmasinda da kallikrerinin önemli rolü vardır.

Kininler kininaz ll {ACE} tarafindan parçalanır. Kininler barsak üzerindeki kasıcı etkilerinin zamanlamasır
göre hızlı kasanlar (taşikinin) ve yavaş kasa n (bradikinin) olmak üzere iki grupta incelenebilir. P maddesi V"

nörokininler taşikinin grubu kininiere örnek verilebilir.

www.tusem. com.tr
)

)
Otakoid - NSAI
[TUSEMj Farmakoloji

Kininierin Fizyolojik Etkileri


Arterlerde gevşeme oluştururlar, yaptıkları bu gevşemede nitrik oksit ve prostaglandin sentezini uyarma-
}a rının rolü oldukça fazladır. Prostaglandin ve lökotrien sentezini sağlayan fosfolipaz A2 enzimini stimüle
·rderek proinflamatuvar etkinlik gösterirler. Barsak ve bronş düz kaslarını kasarlar.

)
? amar geçirgenliğini artırarak ödeme neden olurlar ve kan beyin bariyerini bozarlar. Cilt içine verilmeleri
Lewis'in üçlü yanatlna neden olur. Doku plazminojen aktivatörü uyararak kardiyoprotektif etki gösterirler.
)

Aterent sinir uçların ı uyararak ve prostaglandin sentezini artırarak ağrıya neden olurlar. Bradikinin en fazla
Jğn oluşturan maddedir. Aljezik etkileri aspirin ve diğer nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçlar tarafından
}nlenir.

)
~allikrein Kinin Sistemini Etkileyen ilaçlar veya Maddeler

' aktör Xlla (Hageman faktör)


) rekallikreinin kallikreine dönüşümünü artırarak kininierin sentezini uyarır.
)
{-- 1< • •
_.--\protinln
Jallikrein enzimini inhibe ederek kininierin oluşumunu baskılar. Plazmini de inhibe ederek fibrinolitik
)1çlara bağlı kanamalarda kullanılır. Kallikrein düzeyinin yüksek olduğu karsinoid tümörlerin tedavisinde
~ rarlıdır.

)
f~atibant 1 Deltibant
B,, reseptörlerini bloke ederek ödem ve ağrı tedavisinde kullanılırlar. ACE in h ibitörleri ile birlikte alındıkla­

rl~da onların antihipertansif etkilerini ve öksürük yapma olasılıklarını azaltırlar.

_Jörotensin
)ntral sinir sisteminde nörotransmitter periferde otakoid özellikte bir maddedir. Damarlarda gevşeme
·;u şturur. Mide hareketlerini ve mide asit salgısını azaltır. Santral etkisi ile analjezik etkinlik gösterir.
)
vy lsitonin Geni ile ilişkili Peptit (CGRP)
Tiroid bezi parafoliküler
.
C hücreleri başta olmak üzere birçok sistem tarafından sentezlenir. Bilinen en güç-
lü damar gevşemesi yapan endojen maddedir.
.
)

"}otensin
L.. .linen en güçlü kasıcı endojen maddedir.
)

www.tusem.com.tr·
Farmakoloji
(TUSEMj Otakoid - NSAI

P Maddesi Ir
Ağrı iletiminde rolü olan peptit yapılı taşikinin grubu bir maddedir. Acı biberden elde edilen kapsaisin si,
naptik aralığa P maddesinin boşalmasına ve P maddesinin azalmasına neden olur. Kapsazepin ise P madde· ı
sinin reseptörüne bağlanmasını bloke ederek analjezi oluşturur. Nörokinin (NK1 ) reseptörlerini bloke eder 1

/ prepitant adlı ilaç antineoplastik ilaçlarabağlı emeziste kullanılır.

Nöropeptit V
Direkt etkisi ile damarlarda kasılma oluşturan ve noradrenalinin ko-transmitteri peptit yapılı bir maddedir.
iştahı artırır. Leptin nöropeptit V'nin etkinliğini azaltarak iştahı baskılar. ~-endorfinler, galanin, GHRH ve
areksi n gibi maddeler nöropeptit Y gibi iştah ı artırırken glukagon, nörotensin, bom besin, somatostatin VL 1

kalesistokinin gibi maddeler iştahı azaltır.

Vazoaktif intestinal Polipeptit (ViP)


Damarlarda, bronşlarda ve korpus kavernozum pe niste gevşeme oluşturan ve ' asetilkelinin ko-transmitteri )

peptit yapılı bir maddedir. Aşırı salgılanması terlernede ve mide barsak salgılarında artışa neden olur. ·

Atrial Natriüretik Peptit (ANP)


Atriumda ve sinir sisteminde sentezlenen peptit yapılı bir maddedir. Membranda bulunan guanilat sikla ... 1

enzimini aktive eder ve GTP'den cGMP oluşumunu artırır. Damarlarda ve bronşlarda dilatasyon yapa . ı

Sempatik etkinliği, renin, aldosteron ve ADH salgısını baskılar. Beyin natriüretik peptit preparatı nesiriti ı

kalp yetmezliğinin tedavisinde kullanılır.

Tablo 5.10: Kasıcı ve Gevşetici Maddeler

• :~~"' '<:·
\
Kas1c1 Maddeler Gevşetici Maddeler
1
Ürotensin Kalsitenin gen ilişkili peptit
:'!' ı
Endotelin Nitrik oksit
ı
Anjiotensin ll Bradikinin
,
..
Noradrenalin Vazoaaktif intestinal polipeptit
Prostaglandin Fıaıfa 1 Tromboksan A 2 Prostaglandin E2 1 Prostasiklin
Nöropeptit Y Adrenomedüllün

www~tusem.com.tr
)
Otakoid - NSAI
(TUSEMj Farmakoloji

. Nitrik Oksit (NO)

Nitrik oksit sentaz (NOS) enziminin kataliziediği L-arjinin L-sitrülin dönüşümü sırasında açığa çıkan k1sa
pmürlü, oldukça labil ve depolanmaya n bir gazdır. Yeni doğanin pulmoner hipertansiyon tedavisi ve akut
~ ipoksemi d1ş1nda ilaç değeri yoktur.

)
-NOS enzimi NADPH ve oksijene bağımlı bir enzimdir. Bu enzimin kofaktörleri NADPH, FAO, FMN, tetrahid-
fobiopterin, hem ve kalmodulindir. Nitrik oksit sentaz enzimi L-arjininden sentezlenen imidazolin resep-
örlerine bağlanan ve şizofreni gelişiminde önemli rolü olduğu iddia edilen agmatin adlı endojen madde
arafından inhibe edilir.

}J OS enziminin; endotelden nitrik oksit sentezini sağlayan eNOS, nöronlardan sentezi sağlayan nNOS ve
·yıakrofajlar gibi iltihabi hücrelerden sentezi sağlayan indüklenebilir iN OS olmak üzere. üç izoformu bulu-
~ ur. eN OS ve n NOS yapısal olup kalsiyuma bağ1mh olarak çalışır. iN OS ise endotoksinler tarafından indük-
\enir, aktivasyonu için kalsiyuma bağ1mh değildir ve diğerlerine göre daha fazla nit ri k oksit salgılanmasına
neden olur.
)

.~ itrik oksit steplazmik solübl guanilat siklaz enziminin demir iyonuna bağlanarak enzimi aktive eder ve
,\ücre içi cGMP derişimini artlnr. Hücre içinde artan cGMP protein kinaz G aktivasyonu ile etkisini gösterir.
)GMP, fosdodiesteraz V başta olmak üzere fosfodiesteraz enzimleri tarafından yıkılır.

Tablo 5.11: NOS Enzimleri

)
1 NOS-1 NOS-2 NOS-3
)
Diğer ismi Nöronal NOS (nNOS) indüklenebilir NOS Endotelial NOS (eNOS)
ı
) (iN OS)
1
) Lökalizasyon 12.kromozom 17.kromozom 7.kromozom
L
) Bulunduğu yer Nöronlar Makrofajlar 1 Düz kas Damar endoteli
ı
Ekspresyon Yapısal indüklenebilir Yapısal
)
ı Kalsiyum bağımlılı~ Bağımlı BağimSlZ Bağımlı
)
ı özellik NANK sinir uçlarında Endotoksinler tarafın- Damar düz kaslarında-
)
ı sentezlenme dan indüklenerek aş1r1 ki gevşemeye aracılık
)
NO üretimi etme
ı
) Antagonist L-NAME 1 L-NNA L-.NAME 1 L-NNA L-NAME 1 L-NNA
1
)

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
(TUSEMj ·otakoid - NSAI

Nitrik Oksidin Sinyal Mekanizmalan


• Stoplazmik guanilat siklazı aktive ederek hücre içi cGMP miktarını artırır.

• Damar düz kasında hücre içi kalsiyum u azaltarak gevşeme yapar.


• CYP enzimlerini inhibe ederek karaciğer hastalıklannda majör patolojik mekanizmayı başlatır.

• SH grupları ile birleşerek ve süperoksit peroksinitrit dönüşümünü artırarak eksidan reaksiyonlara


aracılık eder.
• Prostaglandin sentezini uyararak inflamatuvar sürece girer.

Nitrik Oksitin Fizyolojik Etkileri


Damar düz kaslarında, sftnkterlerde, bronşlarda ve korpus kavernozum peniste gevşeme yapar. Solunurr ı

distress sendromu ve yeni doğan pulmoner hipertansiyon tedavisinde kullanılır. Korpus kavernozum gev- ı

şemesine bağlı olarak ereksiyon oluşturur. Ereksiyon oluşmasında primer role sahiptir.

Mitozu inhibe ettiği için antiproliferatif etki gösterir ve hücrede oksidatif stresi azaltır. Ateroskleroz ve di-
yabet gibi hastalıkların patogenezinde rol oynar. Antiagregan ve antitrombositik etki gösterir.

Presinaptik uçlarda n glutamat salgılanmasını artırması long term potentiation olayına ve nöronal plastisi
t eye katkıda bulunur. Beyin iskemisinde aşırı salgılanan glutamat, NMDA reseptörleri üzerinden hücre için( )
kalsiyum girişine bağlı nitrik oksit sentezini artırır ve nöron ölümüne neden olur.

Süperoksit dismutaz enzimi ile etkileşerek lipitlerde peroksidasyon oluşturan peroksinitrit haline gelir
Peroksinitrit insan hücrelerine ve inflamatuvar hücrelere sitotoksik etki yapar. Endotoksinler tarafından
)
indüklenen ve makrofajlar tarafından salgılanan iN OS enzimine bağlı oluşan nit ri k oksit; bakteri, parazit ve
kanser hücrelerinde ölüme neden olur.

Nitrik Oksidin Patolojik Olaylardaki Rolü


• Hiperlipidemi, hipertansiyon ve diyabet gibi durumlarda endotel kaynaklı NO azalmasına bağlı ate ı

roskleroz riski artar.


• Septik şokta endotoksinlerin indüklemesi sonucu oluşan iNOS ~racılı aşırı NO, hipotansiyona nederı

olur.
• Akut inflamasyon durumlarda iNOS aracı lı NO, COX-2 enzimini aktive ederek ağn ve ödem oluşumu -_

na nede n olur.
• Kronik inflamasyon durumunda görülen iNOS aracılı aşırı NO, romatoid artritte eklem hasarının ileı

lemesine yol açar.


• Diyabette endotel ve nöron aracı lı NO azalması erektil disfonksiyona neden olur.

www.tusem.com.tr
htakoid - NSAI [TU S E MjJ],________F_arm_a_kol_oji

ıPiatelet Aktive Edici Faktör (PAF)


fosfolipit yapıda olup depolanmaz. Trombositler başta olmak üzere nötrofil, endotel hücreleri ve ad renal
Jl1edüllada sentezlenir. Pulmoner ve renal damarlarda kontraksiyon diğer damarlarda d ilatasyon yapar.

)
)Mide asit salgısını artıran en önemli endojen maddedir. Trombositlerin agregasyonunu artırır. Kadınlarda

ovülasyon ve implantasyonda rolü vardır, bu yüzden in vitro fertilizasyonda kullanılır. Gingko biloba, PAF
b lokörü bir ilaçtır. c/ J
) ~ ~
) ~<o""'cf ~
) . ~~'" \ <'VrF
) ~~..,)( "-'
"("" ~
) · ~0 rx
q_?'
)
)
)
)
)
)
)
)
)

)
)
)
)

\
.)

.,......----------~ 8
www.tusem.com.tr
Farmakoloji
(TUSEMj Otakoid - NSAI

Lipit Vap1l1 Otakoidler

Membran fosfolipitlerinden başta fosfolipaz A2 olmak üzere açil hidrolazlar tarafından öncül yağ asitler; ı

oluşur. Bunlar; araşidonik asit, eikozopentanoik asit ve eikozotrienoik asittir. En yaygın oluşan araşidonil< ,
asitten 2 serisi (PGE 2, PGI 2, TXA 2 gibi), eikozotrienoik asitten 1 serisi (PGE 1 gibi) ve eikozopentanoik asitten ,
3 serisi (TXA3 gibi) oluşur. Eikozopentanoik asit soğuk deniz balıklarında fazJa miktarda bulunur ve antiate-
1
rosklerotik özellik gösterir.

Tablo 5.12: Araşidonik Asitten Sentezlenen Ürünler

Enzim Ürün
Siklooksijenaz Prostaglandinler
Tromboksanlar
Lipooksijenaz Lökotrienler
Lipoksinler
Hepöksilin1er
Sitokrom p450 enzimleri Epoksitler
Enzim.atik olmayan reaksiyon izoprostanlar (serbest radikal)
N-açil hidrolaz Anandam id

) .
Prostaglandinler
Prostaglandinler, prostasiklinler ve tromboksanlar siklooksijenaz enzimleri (COX-1 ve COX-2) tarafındaı. ı
araşidonik asitten sentezlenir. COX enzimleri aracılığıyla önce siklik endoperoksit olarak adlandırılan Vl ı
diğer prostagJandinlerin öncülü olan PGG 2 ve PGH 2 sentezlenir. Siklik endoperoksitlerin reseptörleri ilr 1

TxA/nin reseptörü ayn1d1r.

indometazin ve sulindak nispi olarak COX-1 inhibisyonu, mekl.o fenamat ve ibuprofen eşit güçte COX-1 ve
COX-2 inhibisyonu, selekoksib, diklofenak, etorikoksib selektif olarak COX-2 inhibisyonu (etorikoksib erı
selektif COX-2 inhibitörü) yapar.

PGH 2'den sentez enzimleri aracılığıyla; PGD, PGE, PGF, PGI serisi ve tromboksan sentezlenir. Prostasiklin 6-ket
PGF1 a ya yıkılır. PGE, 9-ketoredüktaz enzimi tarafından PGF'e dönüştürülür ve PGD 2 , PGJ 2'ye çevrilir.

Prostaglandinler fizyolojik ve patolojik olaylarda depolanmadan sahn1rlar. Prostaglandin, prostasiklin ve


tromboksanların reseptörleri G proteinleri ile kenetlidir.

www.tusem.com.tr
ı

)
Otakoid - NSAI
) ------------~~-----------
(TUSEMj Farmakoloji

)Prostaglandinlerin Fizyolojik Etkileri

) Kardiyovasküler sistem
) PGE 2 ve prostasiklin damarlarda d ilatasyon yaparak kan basıncın ı düşürür. PGF ıa ve TxA 2 damar düz kasla-
) rı nı kasar. PGD2 pulmoner damarlan kasarken diğer damarlarda gevşetir. Niasin ci lt damarlarında PGD2
arac1h gevşemeye neden olur. ·
)

)Trombositler
)PGE 2 düşük dozlarda agregasyon yapar, yüksek dozlarda antiagregan etkinlik gösterir. PGD 2 ve prostasiklin
agregasyonu inhibe ederken TxA2 güçlü agregasyon oluşturur. PGI 2 1 TxA 2 oranının büyük olması koroner
arter hastalığı açısından olumlu bir göstergedir.

)
)inflamasyon
Çoğunlukla immün yanıtı baskıtavarak lenfasit proliferasyonunu inhibe ederler. PGD 2 mast hücrelerinin
)
ana ürünüdür, sistemik mastositoz durumlarında artar ve eozinofiller için kemoatraktandır.
)

)oamar d1ş1 düz kaslar


)PGE 2 ve prostasiklin bronş düz kaslarında d ilatasyon yaparken PGD 2, PGF ıa ve TxA2 bronş düz kaslarını ka sar.

)Böbrekler
)PGE 2 ve prostasiklin böbrek kan akımını artırarak diürez yapar. PGE 2, PGI 2 ve PGD 2 böbreklerden ren in sen-
)tezini artırırken, PGF 2 a renin sentezini inhibe eder.

)G ..
oz
)PGF ıa aköz h u mor çıkışını artırarak göz içi basıncın ı düşürür.
)

Mide barsak sistemi


p rostaglandinlerin birçoğu mideden kolona kadar longitüdinal kasları kasarken sirküler kaslar PGE 2 tarafın­
pan gevşetilir. ince barsak ve kolonda geçiş süresini kısaltarak diyareye neden olurlar. PGE 2 ve prostasiklin
pı ide mu kozası üzerinde sitoprotektif etkinlik gösterir ayrıca mide asit salg1s1n1 azaltırlar.

)
Uterus
) -

PGE 2 ve prostasiklin gebe olmayan uterusta gevşeme oluştururken PGF ıa ve TxA 2 uterusta kasılma yapar.
Gebe uterus düz kaslarında PGE 2 de kasıcı etkinlik gösterir. Doğumun başlamasında artan PGE 2 ve oksito-
.)in en temel iki faktördür. PGF ıa, progesteron sentezini azaltır ve ko rp us luteumu parçalayarak luteolize
.~ eden olur. PGE'Ier, intrauterin hayatta duktus arteriyozusun açik kalmas1n1 sağlar.

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEM'j Otakoid - NSAI

Endokrin sistem
PGE 2 ACTH, büyüme hormon u, FSH, LH, prolaktin, TSH, insülin düzeyini artırırken PGF ıa ile birlikte proges-
teron miktarını azaltır.

Santral sinir sistemi


PGE 2 ateş oluşumunda rol alan en önemli prostaglandindir. PGE 2 ve PGI 2 ağrı eşiğini düşürerek hiperaljezi
yaparlar. PGD 2 ise ön beyinde adenozin etkinliğini artırarak uyku oluşumuna katkı sağlar.

Tablo 5.13: Prostaglandinlerin Önemli Etkileri

Prostaglandin Fizyolojik Etkiler


Damar düz kaslarında ve bronşlarda gevşeme
Duktus arteriyozusun açık tutulması
Ağrı ve ateş oluşumu
Gebe uterusta kasılma
Renin sentezinde artma
Mide asit salgısında azalma
PGF ıaıta Damar düz kaslarında ve bronşlarda kasılma
Korpus luteumun parçalanması , \u\-e.."U'L-
~9 ~\c.--7~ P.rogesteron düzeyinde azalma
~~
Göz içi basıncında azalma
Uterusta kasılma
Damar düz kaslarında ve bronşlarda gevşeme
Renin sentezinde artma
Antiaterosklerotik etki
Damar düz kaslarında ve bronşlarda kasılma
Agregasyonda artma
Uterusta · kasılma
PGD 2 V.)o< Damar düz kaslarında gevşeme
u\rl"'"""~( . Bronş düz kaslarında kasılma
\!(0(\~ -.~ ~ f'l'-' Sistemik mastositozda artma
dJ ~ır Uykuyu stimüle etme

Prostaglandin Preparatlar1n1n Klinik Kullan1m1

Alprestadil
PGE 1 preparatıdır. Kongenital kalp hastalikiannda cerrahiye kadar zaman kazanmak için veya sildenatilE
yanıt vermeyen erektil disfonksiyon tedavisinde kullanılır.

latanoprost 1 Travoprost 1 Bimatoprost 1 Unopreston


PGF ıa preparatlarıdır. Göz içi basıncın ı azaltttkları için glokom tedavisindekullanılırlar.

www.tusem.com.tr
) Otakoid - NSAI

ı Mizoprostol
) PGE 1 preparatıdır. Analjezik kullanımına bağlı gastriti önlemek için kullanılır. Duodenum ülserinde etkili
) değildir. Uterusu kasıp doğum eylemini başlataeağı için hamilelerde kontrendikedir.
r Q"l)\ o.)--ı,of""\ 5ef\~·~.Vso..5"\0f\'-' -+'l.oz .P-<'-Q....\oıu

) Mizoprostol 1 Dinoprost 1 Dinoproston 1 Karboprost


) Gebe uterusta kasılma yaparlar ve tıbbi abortus amaçlı kullanılabilirler. Doğum eylemi sırasında serviks
l açıklığını sürdürmek için lokal olarak en sık kullanılan PGE 2 preparatı dinoprostondur.
)

)Epoprosterenol 1 ilioprost 1 Treprostinil


)Prostasiklin preparatlarıdır ve pulmoner hipertansiyon tedavisinde kullanılırlar. Epoprosterenol intravenöz
)infüzyonla, ilioprost inhalasyonla ve treprostinil intravenöz veya subkutan verilir.

) ..
Lipooksijenaz Urünleri
)Araşidonik asit lipooksijenaz enzimleri tarafından çeşitli ürünlere dönüştürülür. 12-lipooksijenaz trombo-
\ itlerde yoğun olarak bulunur ve hepoksilinler oluşur. 15-lipooksijenaz endotel hücrelerinde yaygındır ve
lantiinflamatuvar özellik gösteren lipoksin A ve lipoksin B oluşumunu sağlar. 5-lipooksijenaz enzimi löko-
lsitlerde, eozinofillerde ve bazatillerde bulunur ve lökotrienlerin sentezinde görev alır.

)l.ökotrienler
_j-lipooksijenaz enzimi aracılığıyla araşidonik asitten önce LTA4 oluşur. LTA4'ü bekleyen iki yol vardır; bunlar-
)dan biri LTB 4 oluşumu diğeri ise sırasıyla LTC4 , LTD 4 ve LTE 4 (SRS-A) oluşumudur.
~~

ho 4 daha fazla olmak üzere LTC4, LTD4 ve LTE 4 bronşlarda çok güçlü kasılma oluşturur. LTD 4 bronşları his-
ta minden yaklaşık 1000 kat daha güçlü kasar. Lökotrienler inflamasyon oluşturan maddelerdir. Astımda ve
)nflamatuvar barsak hastalıklarında rolleri vardır. LTB4 bilinen en güçlü kemotaktik maddedir. lipoksinler
lökotrienlerin aksine antiinflamatuvar etkinlik gösterirler.

)
~ikozanoidlerin Etkinliğini Azaltan ilaçlar

)
Glukokortikoidler
)
Lipokortin sentezini artırarak membran fosfolipitlerinden araşidonik asit oluşumunu sağlayan fosfolipaz A2 en-
limini inhibe eder. Araşidonik asit sentezi azalacağı için prostaglandin ve lökotrien sentezi de baskılanmış olur.
)

J\lonsteroidal antiinflamatuvar ilaçlar


A raşidonik asitten siklik endoperoksit oluşumunu sağlayan siklooksijenaz enzimini (prostaglandin H sen-
)a z) inhibe ederek prostaglandin sentezini baskılarlar. Aspirin COX enzimini tersinmez olarak inhibe eder
'fe atopili kişilerde astım nöbetlerine neden olur. COX enzimi irreversibl inhibe olduğu için araşidonik asit
•pkotrien tarafına kayar ve lökotrien sentezi artar.

www.tusem.com.tr
Farmakoloji [TUSEMjlJ_____o_ta_ko_id_-N_SAI

Dazoksiben 1 Niktindol 1 Burimamid


Siklik endoperoksitlerden TxA2 sentezini sağlayan tromboksan sentaz enzimini inhibe ederek antagregan
etki yaparlar.

Zileuton
Lökotrienlerin sentezinde rol alan 5-lipooksijenaz enzimini inhibe ederek LTC4 , LTD 4 ve LTE 4 sentezini bas-
kılar ve astım tedavisinde yararlı olabilir. Sulfasalazin de lökotrien sentezini inhibe ederek romatoid artrit
ve ülseratif kolit gibi hastalıklarda antiinflamatuvar etki için kullanılır.

Gossipol
Lipooksijenaz ve siklooksijenaz enzimini inhibe eder. Erkeklerde kontrasepsiyon amaçlı kullanılır.

Zafirlukast 1 Montelukast 1 Pranlukast


Lökotrien reseptörlerini {sis-LT1) bloke ederek astım profilaksisinde ve inflamatuvar barsak hastalıklarında
oral olarak kullanılırlar. Özellikleegzersizeve aspirine bağlı astımda yararlıdırlar.

~
- f~t-J\
,, '
'k ·~rY
\y~

trofY\c~<>
k lu to-~ t ~ A~+~~c.. 't-v\\en\\...r\,..-vı
'(V\ of\
~A\1 '.J c... l-:...ı\\0--\\\ <'r-,.CJ..-\ .
0('(\0-G.t..\.J ('AC...L:,

www.tusem.com.tr
) Otakoid - NSAI
~ ----------------------------~
LTU S E MjiJ._________ Fa __
rma__
ko_loji

Nonsteroidal Antiinflamatuvar ilaçlar

) Büyük bir kısmı cox~ı ve COX-2 enzimlerini inhibe ederek analjezik, antipiretik ve antiinflamatuvar etki
) yaparlar. Parasetamol (asetaminofen) antiinflamatuvar etkinlik göstermez. Bazıları COX-2 enzimini daha
) selektif inhibe ederek daha az gastrointestinal yan tesir oluştururlar.

)
Lökotrien sentezini baskılamazlar. COX enzimi üzerinde yaptıkları inhibisyon aspirin dışında tersinirdir. As-
) pirin COX enzimini tersinmez olarak inhibe eder ve indirekt yolla lökotrien sentezini artırır.
)

) Nabumeton dışında asit yapılı ilaçlardır. Gastrointestinal sistemden kolayca absarbe edilirler. Parasetamol
) dışında plazma proteinlerine yüksek oranda bağlanırlar. Parasetamol plazma proteinlerine en düşük oran-
) da başlanan nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçtır.

inflamasyondan kaynaklanan ağrılarda, dismenorede, kas eklem ağrılarında, migren ve gut krizlerinde ve
\ anser profilaksisinde (aspirin ve sulindak kolon kanser riskini azaltır) kullanılırlar.
)
lAsetil Salisilik Asit (Aspirin)
)Analjezik, antipiretik ve antiinflamatuvar özelliği olan bir ilaçtır. Siklooksijenaz enzimini irreversibl inhibe
_)ed er. Lökotrien sentezini artırarak atopik kişilerde astım nöbetine neden olabilir. Düşük dozlarda antiag-
{ egan etki için kullanılır.

lfarmakolojik Etkileri
)
)Solunum sistemi
)ledavide kullanıldığı dozlarda oksijen tüketimini artırır ve artan karbondioksite bağlı solunumu uyarır.

)
Asit Baz Dengesi
)Solunumu stimüle etmesi sonucu böbreklerden bikarbonat atılımı artar ve respiratuar alkaloz ortaya çıkar.
Respiratuar alkalozu metabolik asidoz takip eder.

Kardiyevasküler sistem
frombaksan A2 sentezini azaltarak antiagregan etki yapar. Kanama zamanını uzatır, elektif cerrahilerden 5-7 gün
pnce kesilmelidir. Kanama sorunu olan, oral antikoagülan kullanan, karaciğer hasarı olan hastalarda ve hemofili
hastalarında kullanımı uygun değildir. Glukoz-6-fosfat dehidrogenaz eksikliğinde hemolitikanemi yapar.

Gastrointestinal sistem
Parasetamol dışındaki nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçlar gibi en sık görülen yan tesirleri mide barsak
kanalı ile ilgili yan tesirleridir.

www.tusem.com.tr
Farmakoloji [TUSEMjJJ,____ _ _ _m_ako_id_-N_sAı

Karaciğer

Yüksek dozda karaciğer hasarı yapabilir. inflüenza A ve suçiçeği infeksiyanlarında kullanımı Reye Sendro-
muna neden olabilir. Küçük çocuklarda kullanımı uygun değildir.

Ürik asit düzeyine etkisi


Kliniktekullanıldığı dozlarda plazma ürik asit düzeyini artırır, çok yüksek dozlarda ürikozürik etki yapar. Üri-
kozürik etki yaptığı doz terapötik etkinin çok üzerinde olduğu için gut tedavisinde kullanılmaz. Probenesid
ve sülfinpirazonun ürikozürik etkinliğini azaltır.

Metabolik etkiler
Oksidatif fosforilasyonda elektron transport sistemini bozar. Oksijen tüketimini ve karbondioksit üretimini
artırır. Antijen-antikor birleşmesini ve antijen tarafından uyarılan histam in salgılanmasını baskılar.

Endokriıi etkiler
Normal dozlarda hipoglisemi yapar, yüksek dozlarda hiperglisemiye neden olur. Potasyumun mobilizasyo-
nu sonucu hiperkalemi ortaya çıkar. Adrenalinle stimüle edilen lipolizi baskılayarak serbest yağ asitlerini
azaltır.

Gebelikte kullanımı

Hamileliği sırasında aspirin kullananlarda malformasyon görülmemiştir, fakat gebeliğin son dönemlerinde
kanama riskine karşı kullanılmamalıdır. Gebelikte en güvenilir analjezik ilaç parasetamoldür.

Farmakokinetik Özellikleri
Mide suyunda noniyonize durumda bulunur ve mideden absorbe edilmeye başlar. Metabolizması doza
bağımlı kinetik izler yani yarılanma ömrü doza bağımlıdır. Sodyum bikarbonatla birlikte kullanılması böb-
reklerden reabsorbsiyonunu azaltarak plazma derişimini düşürür.

Klinik Kullanımı

Romatoid artrit
Bu endikasyanda nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçlardan özellikle aspirin ilk tercih ilaçtır.

Romatizmal ateş

inflamasyonu önlemek amacıyla romatizmal ateş olgularında kullanılır.

Migren krizi
Migren krizinde nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçlar sıklıkla kullanılır. Aspirin bu endikasyanda prokinetik
bir ilaç olan metoklopramid ile birlikte kullanılırsa etkisi daha hızlı ortaya çıkar.

_w_w_w_.t_u_se_m_._co_m_._tr------------------~~ ~ ~-.------------------------------
)

)
Otakoid - NSAI
)------------------------- [TU S E MjiJ,_____ _ _F_arm_ako_loji

l Radyasyona bağlı diyare


) Prostaglandin sentezini inhibe ederek mide barsak hareketlerini azaltır.
)
) Kolorektal kanser profilaksisi
) Familya! polipozisi olan hastalarda aspirin kullanımı kolorektal kanser gelişme olasılığını önemli ölçüde
azaltır.

)Alzheimer hastalığı
)Aspirin kullanan kişilerde Alzheimer hastalığı insidansında azalma olduğu gösterilmiştir.
)
)
)Aspirinin Yan Tesirleri
)
)Gastrointestinal yan tesirler .
Mide en fazla olmak üzere mide barsak kanalında yan tesirler oluşturur. Nonsteroidal antiinflamatuvar
)ilaçların yaptığı gastrik erozyonu önlemek için H2 reseptör blokörleri, proton pompa inhibitörleri, prostag-
~andin E1 preparatı mizoprostol veya sukralfat gibi antiülser ilaçlar kullanılabilir.
)
)Kanama bozuklukları
p üşük dozda antiagregan etki yaparak kanama zamanını uzatır, oral antikoagülanların ve heparinin etkin-
J iğini artırır. Yüksek dozda karaciğerde pıhtılaşma faktörlerinin sentezini ve K vitaminin etkinliğini azaltır.

J<araciğer hastalığı ve K vitamini eksikliği olanlarda kullanılmamalıdır.

)
Alerjik reaksiyon
t ox enzimini irreversibl inhibe ettiği için prostaglandin sentezini baskılar ve araşidonik lökotrien tarafına
-kaya r. Vazomatar riniti ve burunda palipi olanlarda daha belirgin olmak üzere bronşlarda daralmaya neden
blur. Astım nöbet sıklığını artırabilir.
)
polunum sistemi
~ linikte kullanıldıkları dozlarda solunumu stimüle ederek respiratuvar alkaloz yapar bu olayı metabolik
; sidoz takip eder.

)
Kardiyevasküler sistem
COX enzimini inhibe ederek diğer nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçlar gibi prostaglandin sentezini baskılar
Je sonuçta hipertansiyon eğilimini artırır. Antihipertansif ilaçların etkinliğini azaltır.

~ ~~-----------------w_w
__w_.t_us_e_m_.c_o_m__
.tr
Farmakoloji
[TUSEM] Otakoid .. NSAI

Aspirin Zehirlenmesi
Aspirin zehirlenmesi sıklıkla çocuklarda görülür. Zehirlenmede ilk bulgu tinnitus ve tinnitusu izleyen hi-
perventilasyona bağlı respiratuar alkalozdur. işitme kaybı, dehdratasyon, metabolik asidoz, hipertermi,
kardiyevasküler kollaps, böbrek ve solunum yetmezliği gibi bulgular da görülebilir. Ölüm nedeni en yüksek
dozda ortaya çıkan solunum depresyonudur. Zehirlenme durumunda idrar sodyum bikarbonatla alkali
duruma getirilerek aspirinin tubüler reabsorqsiyonu azaltılır.

Tablo 5.14: Aspirinin Etkileşmeleri

Birlikte Kullanlld1ğ1 ilaç Klinik Sonuç


Heparin veya varfarin Kanama eğiliminde artma
Probenesid, sülfinpirazon veya benzbromaron Ürikozürik etkide azalma
Sulfonilüre grubu oral antidiyabetik ilaçlar Hipoglisemi riskinde artma
Metotreksat Metotreksatın plazma düzeyinde artma
Penisilin G Penisilin G'nin tübüler salgılanmasında azalma

Diflunisal
Salisilik asit türevi olmasına rağmen salisilik asite dönüşmez. Aspirin gibi yarılanma ömrü doza bağımlıdır. ,
Antiinflamatuvar ve analjezik özelliği aspirinden daha fazladır. Santral sinir sistemine geçemediği için anti- 1

piretik özelliği yoktur. işitme kaybı yan tesiri oluşturmaz.

Parasetamol (Asetaminofen)
Fenasetinin aktif metabolitidir. Fenasetin analjezik nefropatisi ve mesane kanserine neden olabildiği için
klinik kullanımdan kaldırılmıştır. Analjezik ve antipiretik bir ilaçtır. Santral sinir sisteminde bulunan ve COX-
1'in variyantı olan COX-3 enzimini inhibe ederek analjezik ve antipiretik etki yaptığı ileri sürülmektedir.

Antiinflamatuvar özelliği olmad1ğ1 için romatoid artrit gibi inflamasyonla giden durumların tedavisinde
uygun bir ilaç değildir. inflamasyonla birlikte olmayan osteoartrit tedavisinde ilk tercih ilaçtır.

Mide barsak yan tesiri ve asit-baz bozukluğu yapmaz, kanama zamanını ve ürik asit itrahını değiştirmez. Hepa-
ri n ve warfarin gibi antikoagülan ilaçlarla etkileşmeye girmez ve teratoje-nik-etki göstermez. Plazma proteinle-
rine çok düşük oranda bağlan ır. influenza A ve suçiçeğinde Reye sendromu yapmaz. Ülseri olanlarda, kanama
sorunu olanlarda, antikoagülan ilaç kullananlarda ve gebelerde en güvenilir analjezik ilaçtır.

www.tusem.com.tr
)

(TUSEMj [J
..· ,________F_ar_ma_ko_loji
)
Otakoid - NSAI

JParasetamolün Metabolizmasi
)Büyük kısmı konjügasyon reaksiyonları ile aktif olmayan metabolitlere metabolize edilir. Küçük bir bölümü
)Sitokrom p450 enzimleri tarafından hidroksilasyona uğrayarak N-asetil-p-benzokinonim adh metabolite
)y1k1hr. Bu metabol it glutatyon tarafından yakalan ır ve etkisiz duruma getirilir.

)
Yüksek dozda asetaminefen alındığında glutatyon depolan bu metaboliti nötralize etmeye yetmez ve
)metabolite bağlı öldürücü karaciğer nekrozu ortaya çıkar. N-asetil-p-benzokinonim adlı metabolit sitok-
to m p450 enzimleri aracılığıyla oluştuğu için bu enzimleri indükleyen durumlar (kronik alkol kullan1m1) ve
k nzim indüksiyonu yapan ilaçlar (fenitoin, karbamazepin, rifampin) parasetamol zehirlenme olas1hğ1n1
a rtınr. Enzimleri inhibe eden ilaçlar (eritromisin, siprofloksasin) asetaminefen taksisitesini azaltır. Zehir-
)e nmesinin tedavisinde sistein ve glutatyon depolarını artıran N-asetilsistein kullanılır.
)
)
~seti k Asit Türevleri

/ndametazin
biğer NSAI ilaçlardan farkh bir etki mekanizmasina sahiptir. Nonselektif siklooksijenaz ve fosfolipaz A inhi-
1isyonu dışında nötrofil migrasyonunu, B veT lenfosit proliferasyonunu da azaltır.
)
_)n aljezik, antipiretik ve antiinflamatuvar etkinlik gösterir. Eşit dozda aspirinden daha güçlü bir ilaçtır. Lö-
1)0Sitlerin motilitesini azaltır ve direkt etkiyle vazokonstriksiyon oluşturur. Ürikozürik ilaçların etkinliğini
)Zaltmaz. ACE inhibitörleri, anjiotensin reseptör blokörleri, beta blokörler, tiazidler ve furosemidin antihi-
~e rtansif etkinliklerini azaltır.

l'~flamasyonla giden romatoid artrit gibi durumlarda ve gut tedavisinde kullanılır. Gutta kullanım amacı infla-
~~asyonu azaltmaktır, ürikozürik etkisi yoktur. Patent duktus artericsus için FDA endikasyonu almıştır.
)

n sık yan tesiri frontal baş ağns1d1r. Yüksek dozda konvülsiyon, psikiyatrik bozukluklar ve Parkinson ben-
~ ri belirtilere neden olabilir. Epilepsi öyküsü, Parkinson hastahğ1 veya psikiyatrik bozukluğu olan hasta-
· ı rda kullan1lmaz. Pankreatit, apiastik anemi ve trombositopeni gibi yan te~irlere neden olabilir.

)
Etodolak
)
COX-2 enzimi üzerinde COX-l'den daha selektif inhibisyon yaptığı için daha az gastrointestinal yan tesir
oluşturur. Postopretatif analjezi, osteoartrit, romatoid artrit ve gut tedavisinde kullanılabilir. Ürikozürik
~ lkinliği de vardır.
)

'lı----------------d,~ ~ e www.tusem.com.tr
Farmakoloji
(TUSEMj Otakoid - NSAI

Su lindak
Ön ilaçtır, vücutta tam olarak aktif metabolitine dönüşmediğiiçin zayıf analjezik etkinlik gösterir. Osteoart-
rit, romatoid artrit ve gut tedavisinde kullanılabilir. Familya! polipozis hastalarında kolon kanseri gelişmesi­
ni önlemek amacıyla da yararlı olabilir. Stevens-Johnson epidermal nekrolisis sendromu, trombositopeni
ve agranülositoza neden olabilir.

Telmetin
Yarılanma ömrü en kısa nonsteroidal antiinftamatuvar ilaçlardan birisidir. Osteoartrit ve romatoid artrit
tedavisinde kullanılır.

Ketorolak
Tipik bir nonsteroidal antiinflamatuvar ilaç olmasına rağmen antiinflamatuvar etkinlik göstermez. Morfin
benzeri analjezik etkisinden dolayı ameliyat sonrası ağrı tedavisinde kullanılır.

Diklofenak
Analjezik, antipiretik ve antiinftamatuvar etkinliği vardır. COX-2 inhibisyon gücü birçok nonsteroidal ilaçtar ı
daha yüksektir. Osteoartrit, romatoid artrit ve gut tedavisinde oral ve göz inflamasyonunu önlemek içir 1

lokal olarak kullanılır.

Propionik Asit Türevleri

ibuprofen
Düşük dozlarda (günlük 2400 mg altında) antiinflamatuvar etki yapmaz. Duktus arteriyozusun kapan ma ~
için kullanılır. indometazine göre daha az sıvı retansiyonuna neden olur. Aspirinle birlikte verildiğinde a~
pirinin antiagregan, antiinflamatuvar ve kardiyoprotektif etkisini azaltır. Oküler yan tesirler oluşturabilir

Flurbiprofen
Osteoartrit, romatoid artrit ve gut tedavisinde kullanılır. Göze uygulandığında myozisi engeller.

Ketoprofen
COX ve lipooksijenaz enzimlerini inhibe eder. Analjezik, antipiretik ve antiinftamatuvar etkinlik gösterir.

Napraksen
Analjezik, antipiretik ve antiinftamatuvar etkinlik gösterir. Mide barsak yan tesiri yüksektir. Diğer propionıK
asit türevlerinden daha uzun yarılanma ömrüne sahiptir (oksaprozin hariç)

Oksaprozin
50-60 saat arasında uzun bir yanianma ömrüne sahiptir. Orta şiddette ürikozürik etkinliği de olduğu iç:,
gut tedavisinde diğer NSAI ilaçlardan daha uygundur.

~ ~------------------------------
www.tusem.com.tr
6
)
Otakoid - NSAI
[TUSEMj_ Farmakoloji

tnolik Asit Türevleri


)

Tenoksikam
yanianma ömrü en uzun nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçtır.

)
Piroksikam
)
Analjezik, antipiretik ve antiinflamatuvar özellik gösterir. Uzun yarılanma ömrü ne sahiptir.
)

Lornoksikam
Jtkisi en h1zh başlayip en k1sa süren enolik asit türevi ilaçtır.
)

-)lleloksikam
) OX-2 enzimleri üzerinde COX-1 enzimlerine göre daha selektif inhibisyon yapan bir ilaçtır.

~abumeton
Analjezik, antipiretik ve antiinflamatuvar özellik gösterir. Diğer nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçların ak-
sı)ne . yap1 11deg1
as1t "'"Id"1r.
)

)iğer ilaçlar
)
"9etamizol (Dipiron)
r?X enzimini inhibe etme gücü zayıf olduğu için antiinflamatuvar etkinliği düşüktür. Spazmolitik ve vazo-
rflatör etkisi güçlü bir ilaçtır. Apiastik anemi ve agranülositoz yapabilir.

... ~nilbutazon
ı Jazolon türevi antiinflamatuvar ve ürikozürik bir ilaçtır. Osteoartrit, romatoid artrit ve gut tedavisinde
..J IIanılır.
)

Tablo 5.15: Nonsteroidal Antiinflamatuvar ilaçlarm Yarılanma Ömürleri

En Uzun Etkili Olanlar En Ktsa Etkili Olanlar


(en uzundan itibaren} (en kasadan it,baren}
)
Tenoksikam Aspirin
''·''
Oksaprozin Tolmetin
Piroksikam Diklofenak
Na bumeton Ketoprofen ;{

www.tusem.com.tr
Farmakoloji [TU S E MjiJ,________ot_ak_oi_d-_N_SAI

Selektif COX-2 inhibitörleri


COX-1 aracılı trombosit agregasyonunu ve mide asit salgısını azaltmadıkları için daha az kanama ve midE.
barsak yan tesiri yapmalarına rağmen daha fazla kardiyak yan tesir oluştururlar. Etorikoksib diğer COX-;
inhibitörleri olan; nimesulid, etodolak, meloksikam, selekoksib, valdekoksib ve rofekoksibe göre daha se
lektif inhibisyon yapar.

_w_w_w_.t_u_se_m_._co_m_._tr-------------------~ ~ ~~---------------------------
b,t_ak_oi_d_-N_S_A'---------1111 TU S EM Farmakoloji

Romatoid Artrit Tedavisinde Kullanilan ilaçlar


)
)

)Jonsteroidal Antiinflamatuvar ilaçlar


1omatoid artrit tedavisinde ilk tercih edilmesi gereken ilaçlar aspirin başta olmak üzere nonsteroidal anti-
;jlflamatuvar ilaçlardır. Bu endikasyanda antiinflamatuvar özelliği olmayan parasetamol kullanılmaz.

)
Metotreksat
) .
Folik asit antimetabolitidir. Romatoid artrit tedavisinde ilk tercih ilaçlardan biridir. Kanser tedavisinde ve-
fildiği dozdan daha düşük dozda (haftalık 15-25 mg) kullanılır. En sık görülen yan tesiri bulantı ve mukoza
Jlserleridir. Karaciğer fonksiyonlarında yaptığı bozukluğu önlemek için lökovorin verilir.
)
)eflunomid
Jomatoid artrit tedavisinde kullanılan pirimidin antimetaboliti bir ilaçtır. Dihidrooratat dehidrogenaz en-
i mini inhibe eder.

)
ıyıikofenolat mofetil
ınozin (sitazi n) monofosfat dehidrogenaz enzimini inhibe ederek T lenfasit faklılaşmasını baskılar. Romato-
~~ artrit tedavisinde yüksek dozda kullanılır.
)
Jiklospari n
) krolimus gibi, kalsinörin fosfataz enzimini inhibe ederek IL-1 ve IL-2 sentezini azaltır. Plazmada LDL ve
· )D L'ye bağlanarak taşınır. Romatoid artrit ve psöriyazis tedavisinde kullanılır. En önemli yan tesiri nefro-
'yksisitedir. En büyük avantajı kemik iliği depresyonu yapmamasıdır. Hipertansiyon, diş eti büyümesi,
ı..; perglisemi ve hirşütizm yapabilir.

)
ı<lorokin 1 Hidroksiklorokin
.;,ltma ve karaciğer amibiyazisinin tedavisinde kullanılan klorakin aynı zamanda antiinflamatuvar özelliğe
.Jhip olduğu için romatoid artrit tedavisinde de yararlıdır.

Jı lfasalazin
· ııti inflamatuvar özelliğinden dolayı romatoid artrit ve ülseratif kol it gibi inflamasyon la giden hastalıkların
' )davisinde kullanılır.

)
Penisilamin
)
Bakır zehirlenmesinde ve Wilson hastalığında kullanılan penisilamin antiinflamatuvar özelliğinden dolayı
ruımatoid artrit tedavisinde de yararlıdır.

~------------------------~~ ~ ~-------------------w_w_w_.t_us_e_m_.c_o_m__
.tr
Farmakoloji
[TUSEMj Otakoid- NSAI

Azotioprin
Pürin antimetaboliti bir ilaçtlr. Romatoid artrit dışında organ nakillerinde rejeksiyonu önlemek için ilk kul·
lan1lan immünsupresif ilaçtlr.

Siklofosfamid
B veT lenfasitleri baskılayan en güçlü immünsupresif özellik gösteren alkilleyici antineoplastik ilaçtlr.

Monoklenal Antikorlar
TN Fa antikorları etanersept, infliksimab ve adalimumab, CD20 antikoru rituksimab, CD3 antikoru muro
monab, CD80 ve CD86 antikoru abatasept, IL-2'de bulunan CD25 antikorları daklizumab ve basiliksimaf ı

romatoid artrit tedavisinde yararlıdırlar. TN Fa anti korlannin kullanımı sırasında makrofaj bağımlı tüberkü ı
loz ve fırsatçı mantar enfeksiyonlarının ortaya çıkma olasılığı artar.

Tablo 5.16: Romatoid Artrit Tedavisinde Kullanılan Monoklenal Antikorlar

,_,_ '~. . .
_,

Mekanizma Monoklenal Anti:kor \


ı
TNFa antikorları Etanersept 1 infliksimab 1 Adalimumab ı
.,, .,,
·~
ı
CD2·0 a'ntikoru Rituksimab
CD80 ve CD86 antikoru Ab atasept )
"' "' :-;~,
ı
IL-2 antikorları Daklizumab 1 Basiliksimab
CD3 antikoru Mu romona b

www.tusem.com.tr
J
)
Otakoid - NSAI
ı ------------------------------~;1
[ TUSEM']JJ~_____F_arm_a_kol_oji
)
)
Gut Tedavisinde Kullanilan ilaçlar
)
)
)
Nonsteroidal Antiinflamatuvar ilaçlar
)Gutta görülen inftamasyonu azaltmak için kullanılırlar ve ürat kristalerinin fagositozunu inhibe ederler.
fspirin vetolmetin hiperürisemi yaptığı için tercih edilmez. Gut tedavisinde en fazla tercih edilenler; anti-
)i nftamatuvar özelliğinden dolayı indemetazin ve antiinf1amatuvar ve ürikozürik özelliğinden dolayı aksap-
rozin ve fenilbutazondur.
)

1<olşisin
Mikrotübül oluşumunu ve ürat kristallerinin fagositozunu inhibe eder. Akuttedavideve profilakside kulla-
h ılır. Ürik asit ve ürat metabolizmasını değiştirmez. Familya! akdeniz ateşinin (FMF) tedavisinde de yararlı­
,d ır. En sık görülen yan tesiri diyaredir. 8 12 eksikliğine neden olabilir.
)
f robenesid 1 Sülfinpirazon 1 Benzbromaron_
f rik asitle böbrek tübülüslerinden sekresyon aşamasında yarışmaya girerek ürikozürik etki gösterirler, an-
tiinftamatuvar etkileri yoktur. Penisilin, sefalosporin ve asiklovir gibi asit yapılı ilaçların böbrek tubülüsle-
~inden salgılanmasını azaltlrlar.

Allopurinol
\Csantin oksidaz enzimini inhibe ederek ürat oluşumunu engeller. Gut krizinde kullanılmaz, profilakside
)ercih edilir. Merkaptopürin, tioguanin ve azotioprin gibi pürin antimetaboliti ilaçlar ksantin oksidaz ta ra-
) ndan yıkıldıkları için bu enzimi inhibe eden allopurinolle alındıklarında dozlan azalnlmahdar.

)
Febuksostat
)
Ksantin oksidaz enzimini inhibe eden pürin yapısında olmayan bir ilaçtlr.
)

.tasburicase
J rik asidi allontoine parçalayan ürat oksidaz enziminin rekombinant formudur.
)
)nakinra
) ut tedavisinde yararlı olabilen IL-1 inhibitörü bir ilaçtlr.

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMj Otakoid- NSAI

Tablo 5.17: Gut Tedavisinde Kullanılan ilaçlarm Etki Mekanizması

M'ekaniz ma Örne'k Haçlar


Antiiflamatuvar etki Nonsteoidal antiiflamatuvar ilaçlar
Ko Işisin
Anakin ra
Ürikozüril<·etkr Probenesid l Sulfinpirazon
Ürik asit sentezinin inhibe edilmesi Allopurinol
Febuksostat
Antiif1amatuvar ve üri l<ozürik etki Fenilbutazon
Oksaproz.in
Ürik asidin parçalanması Ra sbu rica se

www.tusem.com.tr
(TU

tt!UJ.JIII JIII .IUUilJ. llll.IIIIJI ı IIJJ 11-'JIIII,J_. 1 JlliiJll ll,lllllllllt,,II.IJIIllltU Illi J l l l l ttıl
••• ••• .lll. •••• · -· · · · . . . . . . . . Jlll . . . ······~~~ • J

www.tusem.com.tr
_Fa_r_m_ak_o_ıo_ii_ _ _ _ _ _ _ _ _(;[TUSEMj J_._______K_e_m_o_te_ra_p_öti_·k_ıe_r
Kemoterapötikler

Antitüberküloz ilaçlar
Tüberküloz tedavisi ilaçların kombine kullanıldığı uzun bir tedavidir. ilaçların kombine kullanılmasının ne- ı
deni; direnç gelişimini önlemek veya geciktirmek ve ilaçlara bağlı yan tesirleri en aza indirmektir. Daha 1

önce tüberküloz tedavisi almamış hastalarda bazı ilaçlara primer direnç olabilir. Primer direnç en az rifam-
pin ve etambutole karşı oluşur. ilacın kullanımı sırasında sekonder direnç gelişebilir. Sekonder direncin
en az geliştiği antitüberküloz ilaç izoniaziddir. izoniazide sekonder direncin çok az gelişmesi tüberküloz
profilaksilerinde tek başına kullanılmasına olanak sağlar.

Tüberküloz basilinin bulunduğu yere göre ilaçların etkinlikleri faklılıklar gösterir. Kaviter lezyonlarda strep-
tomisin en fazla etkinlik gösterirken kapalı kazeöz lezyonlarda streptomisin ve etambutol etkisizdir. Mak-
rofaj içinde asit ortamda en etkili ilaç pirazinamid, gebelerde en güvenli ilaçlar izoniazid ve etambutoldur.
Streptomisin hamilelerde kesinlikle kullanılmaz. )

)
Tablo 6.1: Tüberküloz Tedavisinde Kullanılan ilaçlar )

Birinci Sıra ila lar ı )


izoniazid ı)
Rifarn in reomisin
Etambutol Linezolid ) ı
Stre tomisin Sikloserin ı)
Piraziamid 1 Morfazinamid Aminosalisilik asit ı )
Klefazimin ı )

~----~============~~~~========~----~
Etiona m id
)
izoniazid
Mikalik asit sentezini inhibe ederek bakterinin asit ortama dayanıklı olmasını engeller. Nikotinik asitir 1

antimetaboliti gibi davranır. Ön ilaç olup tüberküloz basilindeki KatG geni ile aktif ilaç haline getirilir. BL'
gendeki bir mutasyon sonucu etkisine direnç gelişir. Dar spektrumlu bir ilaçtır, yalnızca tüberküloz basili
üzerinde etkinlik gösterir.

Tüberküloz tedavisinde kullanılan ilaçlar içerisinde en güçlü ola ndır. Sekonder direnç gelişimi çok az olduğu
için tüberküloz profilaksisinde tek başına verilir. Kaviter lezyonlarda ve hücre içi bakterilere karşı da güçli..ı
etkinlik gösterir. Etambutol ile birlikte gebelerde en güvenli antitüberküloz ilaçtır.

www.tusem.com.tr
)
Kemote.r apötikler
[TUSEMj Farmakoloji

ı Beyin omurilik sıvısı dahil tüm vücut sıvıları na yeterli düzeyde dağılır. Önce asetilasyon ile faz ll sonra h id-
) roliz ile faz 1 reaksiyonuna uğrar. Metabolizmasında en önemli reaksiyon olan asetHasyon genetik polimor-
) fizm gösterir. Bu yüzden izoniazidin biyotransformasyonu bireyler aras1nda değişiklikler gösterir. Yarılanma
ömrü yavaş asetilleyen bireylerde hızlı asetilleyen bireylere göre yaklaşık 3 kat daha uzundur. Asetilasyon
) reaksiyonu ile metabolize olduğu için lupus benzeri yan tesirler oluşturur. Fenitoin ve karbamazepin başta
) olmak üzere birçok ilacı yıkan CYP enzimlerini inhibe eder.
)

) izoniazidin Yan Tesirleri


)• En s1k görülen majör yan tesiri hepatittir.
• B6 eksikliğine bağlı periferik nöropati yapar.
)• GABA sentezini azaltarak konvülsiyon eğilimini artırır.
)• Glukoz-6-fosfat dehidrogenaz eksikliğinde hemoliz oluşturur.
)• MAO enzimini inhibe ettiği için tiraminden zengin besinlerle hipertansit krize neden olur.
)• Fenitoini yıkan enzimi inhibe ederek fenitoinin yan tesir olasılığını artırır.

)R.f .
1 amp1n
)DNA bağ1mh RNA polimeraz enzimini inhibe eder ve DNA transkripsiyonun başlamasını önler. Bu enzimin
) bulunduğu rpoB geninde mutasyonla etkisine direnç gelişir. Beyin omurilik sıvısı dahil tüm vücut sıvıları na
yüksek oranda dağılır. Gebe kadınlara özellikle ilk trimestirde verilmemelidir. Ritamisin yalnızca parenteral
kullanılır. PPD testini negatifleştirir.

)Rifampinin Klinik Kullan1m1

)Tüberküloz tedavisi
)ilk tercih ilaçlardandır ve diğer antitüberküloz ilaçlarla birlikte kullanılır.

)
Lepra tedavisi
)Bu endikasyanda sıkça kullanılan ilaçlardan biridir.
)

)Metisiline rezistans stafilokok aureus tedavisi


1Stafilokok aureus metisiline dirençliyse diğer beta laktam ilaçlara da dirençlidir. Tedavide; vankomisin, tei-
)koplanin, rifampin, linezolid ve streptogramin gibi antibiyotikler kullanılır.

JN. menengitis ve H. inflüenza menenjitinin profilaksisi


JMenengekok ve Haemophilus influenza tip B menenjit profilaksisinde rifampin, siprofloksasin veya seftriakson
kullanılabilir. Kinolonlar 18 yaşın altında uygun ilaçlar değildir. Rifarnpin menengokok menenjit profilaksisinde
günlük 600 mg 2 gün, Haemophilus influenza tip B menenjit profilaksisinde günlük 20mg/kg 4 gün kullanılır.

)
Poks virüs enfeksiyonlan
)DNA bağımlı RNA polimeraz enzimini inhibe ettiği için poks virüs enfeksiyonlarında en etkili ilaçtır.
\

www.tusem.com.tr
Farmako oji
[TUSEMj Kemoterapötikler

Rifampinin Van Tesirleri


• Karaciğer hasarına ve kalestatik sanhğa neden olur.
• Hafif zincir proteinüri yapar.
• Myalji, trombositopeni ve anemiyle birlikte olan flu-like sendromuna neden olabilir.
• Karaciğer enzimlerini indükleyerek kendisinin, oral kontraseptiflerin, metadonun, warfarinin, HIV
proteaz inhibitörlerinin ve siklosporinin etkinliğini azaltır.

Etambutol
Tüberküloz basilinin hücre duvarı polimerizasyonu için gerekli arabinazil transferaz enzimini inhibe eder. Rifam-
pin ve izoniazide direnç gelişimini geciktirmek ~macıyla kombinasyona eklenir. Primer d irencin en az görüldüğü
antitüberküloz ilaçlardan biridir. Hamilelerde izoniazid ile birlikte en güvenli antitüberküloz ilaçtır.

En sık görülen yan tesirleri tek veya çift taraflı retrobulber nörit ve özellikle yeşil ve kırmızı renkleri görme
yeteneklerinin azalması ile karakterize diskromatopsidir. Hiperürisemi yapabilir.

Pirazinamid
Nikotinamid analoğu olup özellikle asit pH'da makrofaj ve lizozom içerisinde yavaş çoğalan bakteriler üze- ı
rinde tüberkülüsid etkinlik gösterir. Tüberküloz menenjiti olgularında beyindeki derişimi plazma ile aynıdır. ı

Rifarnpin ve izoniazid gibi karaciğere toksik olup hiperürisemi yapabilir. Morfazinamid hem tek başına 1

hem de pirazinam ide dönüşerek benzer etkinlik gösteren bir ilaçtır.

Streptomisin
Tüberküloz tedavisinde parenteral kullanılan aminoglikoziddir. Hücre içine girişi zayıf olduğu için genellikle eks-
traselüler basillere etkilidir. Tüberküloz menenjitte kan beyin bariyerini geçebilir. Diğer mycobacterium türleri-
ne etkisizdir ve etkisine çok hızlı direnç gelişir. Ototoksik ve nefrotoksiktir. Gebelerde kullan1m1 uygun değildir.

Si kleserin
Alanin antimetaboliti bir ilaçtır. Alanin rasemaz enzimini inhibe ederek bakteri hücre duvar sentezini bo-
zar. Tüberküloz tedavisinde ikinci sıra ilaçlardandır. Konvülsiy~n ve psikoz gibi santral sinir sistemi yan tesir-
leri oldukça fazladır. Konvülsiyon öyküsü olan hastalarda ve alkaile birlikte kullan1lmaz.

Etiona m id
Tüberküloz ba~ilinde mikelik asit sentezini inhibe ederek etkinlik gösterir. Otonomik gangliyonları bloke
ederek hipotansiyon ve erektil disfonksiyon oluşturabilir.

Paraaminosalisilat (PAS)
Sülfonamidlere benzeyen antitüberküloz ilaçtır. Tüberküloz ilaçları dahil olmak üzere birçok ilacın ince bar-
saklardan absorbsiyonunu azaltır. Tiroid fonksiyonlarını bozarak guatr oluşturabilir.

www.tusem.com.tr
)
Kemoterapötikler
) ----------------~--------~~
(TUSEMj ]..~ ,_......_....____. . . .F_
·ar_ma_ko_loji

) Florokinolonlar
) Son yıllarda tüberküloz tedavisinde siprofloksasin ve levofloksasin gibi DNA giraz enzimini inhibe eden kinolon
} grubu antibiyotikler ilk sıra ilaçlarla birlikte kullanılmaya başlanmıştır. Gebelerde kullanılmazlar.
)
) Kapreomisin
) Tüberküloz tedavisinde parenteral olarak kullanılan, ribezamlarda protein sentezini inhibe eden ve nefro-
toksik ve ototoksik yan tesirler oluşturan bir ilaçtır.
)

) Amikasin
) Geniş spektrumlu olup parenteral kullanılan aminoglikozid grubu bir antibiyotiktir. Nefrotoksik, nörotoksik
)ve ototoksik yan tesirler oluşturabilir.

) Linezolid
) Ribozomlarda protein sentezini inhibe eden ve MAO inhibitörü özelliği de olan ikinci sıra tüberküloz ilaç-
) la ri ndan biridir.

Tablo 6.2: ikinci Sıra Antitüberküloz ilaçlar


- -

ilaç Etki Mekanizmasi Farmakolojik Özellik


Levofloksasin 1 Siprofloksasin DNA giraz inhibisyonu Birinci sıra ilaçlara direnç varlı-
ğında tercih edilirler

Etiona m id Mikalik asit sentezinin izoniazide benzer


inhibisyonu
Amikasin 1 Kanamisin 1 Kapre- Protein sentez inhibisyonu Birinci sıra
ilaçlara direnç varlı-
o misin ğında özellikle amikasin tercih
edilir
Linezolid Protein sentez inhibitörü Multi-drug direnç durumların-
da kullan11tr
Aminosalisilik asit Hücre duvar sentez inhibis- Konvülsiyon ve psikotik reaksi-
yon u yaniara neden olur

www.tuşem.com.tr
Farmakoloji (TUSEM]IJ"--------Ke_m_o_te_ra_p_öti_·k_ler

Lepra Tedavisinde Kullanılan ilaçlar

Dapson
Sulfon grubu bir ilaçtır. Sülfonamid grubu antibiyotiklere benzer ve fo lik asit eksikliği yapar. Glukoz-6-fosfat
dehidrogenaz eksikliği olan hastalarda hemolitikanemi ve methemoglobinemi yapabilir.

Rifarnpin
DNA bağımlı RNA polimeraz enzimini inhibe ederek etkinlik gösterir. Lepra dışında; tüberküloz, menenjit
profilaksisi ve stafilokok enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılır. Mikrozornal enzimleri indükleyerek birçok
ilacın metabolizmasını hızlandırır.

Klefazimin
Retiküloendotelyal sistemde depolanan ve DNA üzerine etki yapan bir ilaçtır. Ciltte kırmızı renk değişikliği
oluşturur, yarılanma ömrü oldukça uzundur.

Kinolonlar
DNA giraz enzimini inhibe eden kinolonlar tüberküloz dışında lepra tedavisinde de yararlı olabilirler.

6 -b - Pi>

www.tusem.com.tr
)
Kemoterapötikler
LTUSEM] Farmakoloji

Antifungal ilaçlar

Mantar tedavisinde kullanılan ilaçlar sistemik ve/veya lokal olarak verilirler. Triazol, imidazol ve polien gru-
)bu ilaçların hem lokal hem de sistemik kullanıma uygun şekilleri vardır.

Tablo 6.3: Antifungal ilaçlar

Sistemik Kullanilanlar Topikal Kullanilanlar Sistemik ve Topikal Kullanılanlar

Amfoterisin B Nistatin Amfoterisi n B


Ketokonazol Sulkonazol Ketokonazol
Flukanazol Klotrimazol Terbinafin
ltrakanazol Tolneftat
Vorikanazol Ekonazol
Griseofulvin Terkonazol
Ka psafu ngi n-
Terbinafin

)
f\mfoterisin B
) alien halkası içeren ve suda çözünmediği için genellikle intravenöz infüyonla verilen geniş spektrumlu
bir antifungal ilaçttr. Mantar hücre membranında bulunan ergosterole bağlan ır ve membran geçirgenliğini
~rtırarak etkinlik gösterir. (inl-ı\be... ~ ~:ı)
)

.(andida, kriptokok, blastomiçes, histoplazma, sporotrikis, kokkoides ve aspergillus gibi birçok fırsatç1 man-
lar enfeksiyonlarına karşı kullanılır. Mantarlar dışında layşmania ve naeglaria tedavisinde de terapötik
tkinlik gösterir. Dermatofit tedavisinde kullan1lmaz. Candida lusitania dirençlidir.

)! ızla metabolize olmasına rağmen böbreklerden yavaş attidığı için yanianma ömrü yaklaşik 15 gündür.
; an beyin bariyerini geçemediği için mantar menenjitlerinde intratekal verilir. Plazmada büyük oranda
lipoproteinlere bağlanarak taşınır. Mantara bağlı kornea ülserlerinde topikal olarak uygulanır.
)

6oz kısıtlayıcı en önemli yan tesiri nefrotoksisitedir. Amfoterisin B tedavisi alan hastaların büyük bir kısmında
~lomerüler filtrasyon · hızı azalır. Böbreklerden potasyum kaybını arttrarak dijital zehirlenme olasılığını arttrır. Sik-
.bsporin, aminoglikozid ve va nkamisin gibi ilaçların nefrotoksik etkilerini potansiyalize eder.

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSENr] Kemoterapötikler

5-Fiusitozin
Sistemik mantar enfeksiyonlarının tedavisinde oral olarak kullanılan ve oldukça toksik pirimidin antimeta-
boliti bir ilaçtır. Mantar hücrelerinde 5-florourasile dönüştürülerek nükleusta DNA ve RNA sentezini inhibe
eder, fakat insan hücreleri bu dönüşümü yapamaz. Kemik iliği depresyon u, lökopeni ve trombositopeni gibi
ciddi yan tesiriere neden olabilir. Kriptokokal menenjitte amfoterisin B ile, AIDS'te görülen santral sinir
sisteminin mantar enfeksiyonlarında flukonazol ile birlikte kullanılır.

Griseofulvin
Mantar hücrelerinde mikrotübüllere bağlanarak mitoz bölünmeyi inhibe eder. Keratinden zengin doku- ı
larda biriktiği için saçlı deri, kıl, tırnak, el ve ayaklarda yerleşen dermatofit mantarların yaptığı enfeksi- ı
yonların tedavisinde kullanılır. Dermatofit tedavisinde en etkili iki ilaç griseofulvin ve terbinaftndir. On i ko· ı
mikoz tedavisinde terbinafin griseofulvinden daha etkilidir. Sistemik olarak verilmesine rağmen sistemi~ ı
mantar enfeksiyonlarında ve candida tedavisinde kullanı lmaz.

Diğer antifungal ilaçla ra göre daha seyrek yan tesir oluşturur. Portiriyalı hastalarda kullanılmamalıdır. Kara-
ciğer mikrozornal enzimlerini indükleyerek oral antikoagulan ilaçlar başta olmak üzere birçok ilacın meta-
l

bolizmasını hızlandırır. Alkaile alındığında disülftram benzeri reaksiyon yapar.

Nistatin + ht ,\u\\~~ ~
Oral verildiğinde absarbe olmaz. Orofarengeal ve vajinal _kandida enfeksiyonlarında fokal olarak verilir ı

Dermatoftt tedavisinde kullaniimaz ve antibakteriyel özelliği yoktur. Toksik özellikleri fazla olduğu içir ı
sistemik kandida enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılmaz. Pimarisin tarmakolajik özellikleri bakırnındar ,
nistatine benzeyen antifungal ilaçtlr.

Azol Grubu Antifungal ilaçlar ·~~)f-e.ro( sruıkrı_ın\ ~(\~\bL e-der.


Mantar hücrelerinde 14-a-sterol demetilaz enzimini inhibe ederek lanosterol ergosterol dönüşümüni.­

azaltlrlar. Ketokonazol, mikonazol ve klotrimazol imidazol grubu ıtrakanazol, flukonazol ve vorikonazol tri
azol grubu içerir. Sistemik mantar enfeksiyonları ve dermatofit tedavisinde kullanılırlar. Klotrimazol, izoko
nazol, ekonazol, tiokonazol ve oksikonazol yalnızca lokal, flukonazol yaln1zca sistemik olarak verilir.

Ketokonazol
Sistemik mantar enfeksiyonları ve dermatofit tedavisinde hem topikal hem de sistemik olarak kullanılır.

Layşmania trepikaya karşı da etkinlik gösterir. Midenin asit olmas1 absorbsiyonunu art'Inrken proton
pompa inhibitörleri, H2 reseptör blokörleri, antasit ve su kralfat gibi ilaçlar ketokonazolün emilimini aza lur-
lar. Karaciğer mikrozornal enzimlerini inhibe ederek siklosporin, astemizol ve terfenadin başta olmak üze·
re birçok ilacın metabolizmasını baskılar. Kronik mukokutanöz kandidiyazisin en iyi ilaçlarından birisidiL
Glukokortik<:Jid, androjen ve östrojen sentezini inhibe eder. Erkeklerde jinekomastiye kadınlarda menstrC
asyon düzensizliklerine neden olur.

www.tusem.com.tr
e
)
Kemoterapötikler
(TUSEMj Farmakoloji

Dral ve parenteral kullanılan antifungal ilaçtlr. Em ilimi mide asitliğinden etkilenmez. Santral sinir sistemine

·eterli düzeyde geçer ve büyük oranda böbrekler yoluyla değişmeden atılır. Santral sinir sistemi ve böb-
·)eklerdeki mantar enfeksiyonlarının tedavisinde etkilidir. Yanianma ömrü oldukça uzundur. Orofarengeal,
-')ajinal ve mukokutanöz kandidiyazis tedavisinde sistemik olarak verilir. Kortikosteroid, androjen ve östro-
.en sentezini inhibe etmez. Mikrozornal enzim inhibisyonu yapar.

•t rakonazol
Jistemik mantar enfeksiyonlarının tedavisinde amfoterisin B'nin alternatifi triazol türevi antifungal ilaçtlr.
antral sinir sistemine geçişi yeterli olmadığı için kriptokok menenjitinin tedavisinde kullanılmaz. Yarılan­
)1 a ömrü uzundur. Karaciğer mikrozornal enzimlerini flukonazol ve ketokonazol gibi inhibe eder. invaziv
spergilloz tedavisinde vorikanozol gibi etkili bir ilaçtlr.

) .
\lonkonazol
) .
(riazol grubu antifungal bir ilaçtlr. lnvaziv aspergilloz ve sistemik kandida enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılır.
)
p
_Josakonazol
,ullanıma yeni giren azol grubu ilaçtlr. Zycomycosis ve mucormycosis tedavisinde kullanılan azol grubu en

;tkili ilaçtır.

a:)kinokandin Türevleri
,~apsofungin 1 Mikafungin 1 Anidulafungin}
. ücre duvarında glukan sentezini inhibe ederek etki gösterirler. Yaln1zca intravenöz olarak verilirler. Eki-
bkandin türevleri adlarından anlaşılacağı gibi mukokutanöz kandida enfeksiyonları için onay almıştır.
}11foterisin B'ye yanıt vermeyen aspergilloz tedavisinde de kullanılırlar.

)
~lilamin Türevi Antifungal ilaçlar
(Terbinafin 1 Naftilin}
::>~ualen epoksidaz enzimini inhibe ederek mantar hücrelerinde ergosterol sentezinin erken basamağı nı bloke
'-Jerler. Terbinafin topikal ve sistemik naftilin ise yalnızca lokal olarak kullanılır. Spektrumları dar olduğu ve
_~ ratinden zengin dokularda biriktikleri için dermatofit tedavisinde tercih edilirler. Terbinafin onikomikoz teda-
&inde en etkili antifungal ilaçtır. CYP2D6 enzimi dışındaki sitokrom p450 enzimlerini inhibe etmezler.
)
P?tasyum iyodür
Soorotrikozis olgulannin lokalize şekillerinin tedavisinde kullanılan antifungal bir ilaçtlr. Yaygın ve sistemik spo-
) -
rotrikozis olgularında amfoterisin B tercih edilir. Uzun süre kullanılacağı için iyodür zehirlenmesine neden olabilir.
)

www.tusem.com.tr
Farmako~oji
[TUSEMj Kemoterapötikler

Tablo 6.4: Antifungal ilaçların Etki Mekanizması

. .
Antifungal ilaç '•
·.•·
Etki Mekanizmasi
. Amfoterisin Bl Nistati.n..·· .. Ergosterole bağlanarak membran geçirgenliği-
nin değiştirilmesi
-··
·:Fl:u·sitoz i n DNA ve RNA sentezinin inhibe edilmesi
Azaller CYP enzimleri üzerinden ergosterol sentezinin
inhibe edilmesi
Ekinokandin (Kapsofungin 1 Mikafungin) Hücre duvarında glukan sentezinin inhibe edil-
m esi
Terbinafin Skualen epoksidaz enziminin inhibe edilmesi

. ı

www.tusem.com.tr
)
Kemoterapötikler
(TUSEMj Farmakoloji

Antihelmintik ilaçlar

Mebendazol
)\lbendazol ve tiabendazol gibi parazitte mikrotübül sentezini, fumarat redüktaz enzimini ve glukoz
)J ptake'ni inhibe ederek etkinlik gösterir. Kan ca lı kurt ve trichuris trichura tedavisinde en fazla tercih edilen
)l açtır. Askaris ve oksiyur tedavisinde pirantel pamoat ile birlikte en fazla tercih edilen ilaçlardan birisidir.
~ ebelerde ve mide barsak kanalından yeterince absarbe olmadığı için sistemik enfestasyonların tedavisin-
de kullanı lmaz. Oksiyur tedavisinde tedavi tüm aileyi kapsamalıdır ve ilaç 2 hafta sonra tekrarlanmalıdır.
) ~1'\ ·h~A-o\,.:>\...> ~ ,
'-\u~rt-e-\~\ ~\.J.~.f'N\.e..~) ~' lC:,\1\ T--tO j\!.f\. ~o rQ.. fd...t .
Albendazol
>etki mekanizması ve kullanılış yerleri bakımından mebendazole benzer. Meb~ndazolden farklı olarak mide
J arsak kanalından çok daha fazla absarbe edilir. Kist hidatik ve nörosistiserkozis tedavisinde en fazla
)ercih edilen antihelmintik ilaçtır. Sistiserkozis tedavisinde alternatifi geniş spektrumlu antihelmintik bir
' aç olan prazikuanteldir. Trikomanas vajinalis ve giardia lamblia protozooları üzerinde de etkinlik gösterir.
~ ~ zun süre kullanımına bağlı karaciğer enzimlerinde yükselme görülebilir.

)
1iabendazol
Etki mekanizması bakımından mebendazol ve albendazole benzer. Antiinflamatuvar, immünmodülatör ve
Jntipiretik etkisi de vardır. Kutanöz larva migrans tedavisinde yararlıdır.
)p
i perazin
., skaris ve aksiyurda nöromusküler kavşakta bulunan iyon kanallarını inhibe ederek hiperpolarizasyon ve
~evşek felç yapar. Yüksek dozda konvülsiyonlara neden olabilir.
)

~irantel pamoat
) skaris ve oksiyur tedavisinde mebendazolle birlikte en fazla tercih edilen ilaçlardan birisidir. Helmintlerin
cjzgili kaslarında nikotinik reseptörleri uyararak depola rizasyon ve spastik felç oluşturur. Gevşek felç yapan
)
piprazin ve ivermektin gibi ilaçlarla birlikte kullanılması uygun değildir. Oksiyur yumurtaları üzerinde etkin-
,,~i düşük olduğu için tedavi 2- 3 hafta sonra tekrarlanmalıdır.
)
L
evamizol
;skaris ve trichostrongylus enfestasyonlarının tedavisinde kullanılır. Nikotinik reseptörleri aktive ederek
7astik felç yapar, fumarat redüktaz enzimini de inhibe eder. immünstimülan etkinlik de gösterdiği için
··-ral enfeksiyonlarda ve kolon kanserinde adjuvant olarak yararlıdır.

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
(TUSEMj Kemoterapötikler

-K ivermektin ~ ~ f"\(lj\1\a...tocl ~ -f\lo_:r-'"\Q_ \\~u~r.

Duyarlı helmintlerde GABA salgılanmasını ve GABA'n•n etkinliğini artirarak flask felç oluşturur. Geni~ ı
spektrumlu olup filaryalar dışında; askaris, oksiyur ve strongyloides gibi barsak nematotlarına da etkilidir. ı

Strongyloidiasis ve onchocerciasis tedavisinde öncelikle tercih edilir. Taşikardi, lenfanjit, hipotansiyon Vf

ödemle karakterize mazotti reaksiyonuna neden olabilir. GABA'nın etkinliğini artırdığı için benzodiazepin
veya barbitüratlarla kullanımı uygun değildir.

Dietilkarbamazin
Wuchereria bancrofti ve loa loa'n1n kanda bu lunan mi k roftlarya l arı nıne karş ı etki lidir. Dracunculus medi .. ı
nenensis enfestasyonuna karş ı da metronidazolün alternatiftdir.

Tablo 6.5: Antihelmintil< Özelliği Olan Antibiyotikler

~
Antibiyotik Etkili Oldulu Helmint ı
)
M etronidazol Drancunculus medinensis
Doksisiklin W.bancrofti
)
Para mamisin Taenia saginata )

Taenia saginata ve hymenolepis nana enfestasyonlarının tedavisinde prazikuantel ile birlikte en fazı~
)
tercih edilen antihelmintik ilaçtır. Taenia saliuma etkili olmasına karşın sistiserkozis riskinden dolayı bu
' )
endikasyanda prazikuantel öncelikle tercih edilir. Mide barsak kanalından absarbe olmadığı için sistemiK
enfestasyonların tedavisinde kullanılmaz. Sestatlarda ATP sentezini bozarak ve oksidatif fosforilasyon"" ı
inhibe ederek etki gösterir. Taenia sol i um enfestasyonunda verildiğinde parçalanan tenyada n açığa çıka. _ >
yumurtalara bağlı sistiserkozis riskini artıracağı için laksatif bir ilaçla birlikte verilmelidir.

Prazikuantel ~ \-\-~ se_çt<:d. kM +re..rn.a_-h:>d.


Geniş spektrumlu bir antihelmintik ilaçtır. Taenia saginata, taenia solium, sistiserkosis, paragonimus we.'" ,
terman i, şistozomiyasis, D.latum ve hymenolepis na na (ilk tercih) gibi sestat ve tremeta d enfeksiyonların­
da etkilidir. Oküler ve spinal nörosistiserkosis tedavisinde kullanılmamalıdır, bu endikasyanda albendazol
tercih edililir.

www.tusem.com.tr
( TUSEMj ].,.,___~___F_arm_a~kol_oji
)
Kemoterapöti~Jer

Tablo,6.6: Antihelmintik ilaçlarm Etki Mekanizmalan _" _

Antih~lmintik i:laç Etkl Mekaniztnas•


Mebendazol 1 Albendazol 1 Tiabendazol Mikrotübül sentezinin inhibe edilmesi
Prazikuantel Hü:çre içJne kalsiyu-m .girişinin artırılmas-ı

Niklozamid :oksidatif fosforilasyonun inhibe edilmesi


iverm:ektin GABA. reseptörlerinin aktive edilmesi
Pirantel pamoat Asetilkelin salgılanmasının stimüle edilmesi
Piperazin Asetlikbii n reseptörlerinin bloke -edilmesi

)
Sithionol
)
Fasciola hepatica tedavisinde kullanılır.
)

Metrifonat
chistosoma hematobium tedavisinde kullanılır.

))ksamnikin
~ chistosoma manson i enfestasyonlarının tedavisinde kullanılır.

Tablo 6.7: Helmint Enfeksiyonlarında ilaç Kullanımı

)
( Helmint Tercih Edilen ila-ç
) Kist hidatik Albendazol
ı
) Taenia saginata Prazikuantel 1 Niklozamid
ı
) Taenia solium Prazikuantel1 Albendazol
ı
) Sistiserkosis Albendazol 1 Prazikuantel
ı Oksiyur Mebendazol 1 Pirantel pamoat
)
t Trichuris trichura 1 Askaris Mebendazol 1 Albendazol
)
1 1 Onchocerca volvulus ivermektin
)
ı D.latum 1 Clonorchis sinensis Prazikuantel
)
ı' Şistozomiyazis Prazikuantel
}
Fasciola hepatica Bithinol

)
)

)
www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMj Kemoterapötikler

Antiprotozoal ilaçlar

Amip Tedavisinde Kullanilan ilaçlar

Metronidazol 1 Ornidazol 1 Tinidazol 1 Seknidazol


Nitroimidazol türevi olan bu ilaçlar; hücre içinde redüksiyona uğrayıp inraselüler NADH ve NADPH havu-
zunu boşaltırlar ve DNA replikasyonunu bozan radikaller oluştururlar. Beyin emurilik sıvısı dahil tüm vücut
boşlukları na yüksek oranda dağılırlar. Seknidazolun yarılanma ömrü diğerlerinden daha uzundur.
Alkelle alındıklarında "disülfiram" benzeri reaksiyona neden olurlar. Mikrozornal enzimleri inhibe ederek
warfarinin yan tesir yapma olas1hğ1n1 artlnrlar.

Klinik Kullanimlan

Aneorobik bakteri enfeksiyonlan


Aneorobik bakteri enfeksiyonlarında klindamisin ve sefoksitin gibi etkili ilaçlardır.

Am ip tedavisi
Kolon ik ve ekstrakolani k (karaciğer gibi) amibiyasis şekillerinin tedavisinde kullanılırlar.

Trikomanas ve gardnerella vajiniti


Bu hastalıkların tedavisinde metronidazol ilk tercih ilaçtır.

Giardiyozis
Metronidazol ve tinidazol en değerli ilaçlardır.

Psödomembranöz enterokolit
Antibiyotik kullanımına sonucu C. difficile'ye bağlı enterolit tedavisinde halen en fazla tercih edilen ila':r
metronidazol, en etkili ilaç oral vankomisindir.

Klorakin
S1tma ve romatoid artrit tedavisinde de kullanılan klorakin DNA baz çiftleri arasına bağlanarak etki yapar ı

Karaciğerdeki derişimi plazma derişiminden yüzlerce kat fazla olduğu için karaciğer amibiyazisinin tedavi-
sinde kullan1hr. Lümendeki (kolon) arnibe karş1 etkinlik göstermez. Yarılanma ömrü uzundur, bu yüzden
başlangıçta yükleme dozunda verilmesi gerekebilir. Emetin ile birlikte kullanıldığında emetinin kardiyak
yan tesir riski artar, bu iki ilaç birlikte kullanılmamalıdır.

www.tusem.com.tr
e
'k emoterapötikler
[TUSEMj Farmakoloji

'Emetin
protein sentezini tersinmez olarak inhibe eden antiamibik bir ilaçtır. Trofozoidleri öldüren en güçlü ilaçtır.

~ istlere etkinliği düşük olduğu için kolon ik amibiyazis tedavisinde tek başına etkinliği yeterli değildir. Kara-
ciğer amibiyazisinin tedavisinde kullan1hr.
)

) . . . ' .

En ciddi yan tesirleri; miyokart ve sinüs düğümü üzerindeki etkilerine bağlı ortaya çıkan PR ve QRS uzaması

e hipotansiyonla Qirlikte olan kardiyevasküler yan tesirlerdir.


) .

:Oiloksanid furoat
<loramfenikole benzeyen ve yaln1zca lümendeki arnibe etkili bir ilaçtır. Mide barsak kanalından emilmez.
i emptomsuz olguların (taş1y1c1lar) çok büyük bir k1sm1nda eradikasyon sağlar. Semptom veren kolonik
1mibiyazis olgularında metronidazol gibi ilaçlarla birlikte kuilanılır.

)
lyodokinol .
~aln1zca basak lümenindeki arnipiere etkilidir, barsak dışında yerleşmiş arnipiere karşı etkinlik göstermez.
}rikomanas vajinalis, balantidum koli ve giardia tedavisinde de yararlıdır. Çinkonun emilimini art1rd1ğ1
çin akrodermatitis enteropatika tedavisinde kullanılabilir. Uzak doğu ülkelerinde yaşayan insanlarda suba-
. ut myelooptik nöropati oluşturur. Nefretaksisite ve tiroid fonksiyon bozukluğu yapabilir.
)
) etrasiklin 1 Paramamisin 1 Eritremisin
')olon ik amibiyazis tedavisinde diğer ilaçlarla kombine olarak kullanılırlar.

Tablo 6.8: Amip Tedavisinde Kullanılan ilaçlar

) intestinal Am ip Tedavisinde Kullanilanlar Karaciğerdeki Amip Ted~visinde Kullanilanlar


ı
1) Metronidazol / Ornidazol 1 Tinidazol Metronidazol 1 Ornidazol 1 Tinidazol
) Diloksanid furoat Klorakin
ı
) Paramamisin
ı
) iyodokinol
ı Tetrasiklin
)
ı Eritromisi n

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
(TUSEMj Kemoterapötikler

S1tma Tedavisinde Kullanilan ilaçlar

Klorakin
Antiamibik, antimalaryal, antiinflamatuvar ve antiaritmik özelliği olan bir ilaçtır. Kan şizontositidir, doku
şekillerine etkisiz olduğu için eradikasyon sağlamak için primakin ile birlikte kullanılmalıdır. Artemisinin adlı
antimalaryal ilaç ile birlikte akut s1tma nöbetlerinin tedavisinde en etkili ilaçtır. Plazmodium vivax en fazla
olmak üzere diğer sıtma türlerinin tedavisinde kullanılır. Plazmodium falciparuma genellikle etkisizdir.

Mide barsak kanalından yeterince absarbe olur ve karaciğer ve melanin içeren dokular başta olmak üzere: ı
dokularda birikir. Yarılanma ömrü oldukça uzun ve dağılım hacmi büyüktür. Antiasit ilaçlar ince barsaktar. ı
emilimini azaltır.

Alkol dehidrogenaz enzimini inhibe ederek ve melanin içeren dokularda birikerek irreversibl retinopati yapar ı
Glukoz-6-fosfat dehidrogenaz eksikliğinde hemolitik anemiye neden olur. Zehirlenme durumunda idrann
amonyum klorür ile asitleştirilmesi tübüler reabsorbsiyonunu azaltır. Hidroksiklorokin antimalaryal özelliği
klorakin kadar güçlü olan bir ilaçtır. Malarya tedavisinden daha fazla romatoid artrit tedavisinde kullanılır.

Kinin
Kına kı na bitkisinden elde edilen kan şizontositidir. Dekstro izomeri olan kinidi n antiaritmi k etkilidir. Kloro ı

kine dirençli plazmodium falciparum sıtmasının tedavisinde diğer ilaçlarla kombine kullanıfabilir. Babesio J

zis tedavisinde klindamisinle birlikte verilir.

Uterus düz kasını kasıcı, nöromusküler bloker, lokal anestezik, analjezik ve antipiretik etkileri de vardır.
Yüksek dozda işitme kaybı, görme bozuklukları, glukoz-6-fosfat dehidrogenaz eksikliğinde hemolitik ane-
m.i, trombositopeni, çinko zehirlenmesine benzeyen bulgular {.çinkonizm), kardiyak bulgular, deliryum ve
halüsünasyon gibi yan tesirler ol~şturabilir. Blackwater ateşine neden olabilir. .iskelet kaslarında biriktiği ve
1

böbreklerde bulunan p-glikoprotein pompayı inhibe ettiği için digoksin zehirlenme olas1hğ1n1 artırır.

• k• ~ ~ ~~UAL · L~\U · l'?. ~..:ı.Q....'X '?.o"o...k \Lt- -ı...e.la.~\\~ ,ta.n:z:k.t"")


Pnma 1n ._....,
1
c. ·

Sıtmanın eritresiter şekilleri üzerinde etkinliği yoktur. Malarya tedavisinde tek kullanım endikasyon u plazmodi 1

um vivax ve plazmodium ova le sıtmastnda klorakin ile yapılan şizontosid tedaviden sonra karaciğerdeki şe ki lle· ,
ri n eradikasyonudur. S1tman1n karaciğerdeki ekstraeritrositik şekillerinin tedavisinde kullaniiir. Glukoz-6-fosfat
dehidrogenaz eksikliği olanlarda hemolitik anemi yapabilir. Methemoglobinemi, siyanoz ve agranülositoz gibi
yan tesirler oluşt urabilir. Epilepsili ve psikiyatrik bozukluğu olan hastalarda kullanılmamalıdır.

Primetamin ~foto..+ ~ıt.k(Hrıı · b-.2A-\+tr- . .


_l?~~hidrofolat redüktaz enzimini inhibe ederek etkinlik gösterir ve kan şizontositidir. Uzun etkili bir sulfc. '
nam id ·olan sulfodoksinle kombine olarak {fansidar) plazmodiyum falciparum tedavisinde ve sülfadiazinl
birlikte toksoplazma tedavisinde kullanılır. . J
e...t-~ ~
4> tf-\o ~ \SL \::.\.SQ,..

e
•'V\o...'a-oUc:L-
-S~ \~'"'-<afY'.'d-
www.tusem.com.tr
1' ?nmcı.lL~t"\ ~o-r\ c_' ~~ ~~~~U.

~Kemoterapötikler rTu s EMj Farmakoloji

)Artemisinin
)Tüm plazmodium türlerinin kandaki şekillerine etkilidir, karaciğer şekillerine etkinlik göstermez. Klorakine
)dirençli kampiike falciparum sıtma tedavisinde kullanılır. Antipiretik etkinliği de vardır. Kısa yarılanma sü-
. )resine sahiptir (1-3 saat).

)
Proguanil
)Ön ilaç olup plazmodiyumda dihidrofolat redüktaz enzimini inhibe eden kan şizontositidir. Karaciğerde sitok-
)rom p450 enzimleri tarafından aktif şekli olan sikloguanile dönüştürülür. Profilaksi amaçlı tercih edilir.
)

Atovakuon
;Eiektron transport sistemini inhibe eden ubikinon antimetaboliti bir ilaçtır. Sıtma, pnömosistis jiroveci ve
;toksoplazma tedavisinde kullanılır. Proguanil ile kombinasyonu "malarone" olarak adlandırılır.

)
~eflokin
K.lorokine dirençli s1tma profilaksisinde kullanılır. Yarılanma ömrü uzun olduğu ve etkisi geç bt=işla,d.ı*-ı için
akut ve şiddetli falciparum sıtma tedavisinde tercih edilmez.
)

boksisiklin 1 Klindamisin
<lorokine .dirençli plazmodium falciparum sıtmasında hasta 8 yaş1n üstündeyse tetrasiklin, 8 yaş1n altında

)!eya gebeyse klindamisin kullanılabilir. Tetrasiklinler hamilelerde kesinlikle kullan ılmaz.

Tablo 6.9: Protozoal Hastalıkların Tedavisinde Kullanalan ilaçlar ...

ı Hastalik Birinci Tercih ilaç ikinci Tercih ilaç


)
ı
Giardia Metronidazol 1 Tinidazol Furazolidon 1 Albendazol
) Trikomanas Metronidazol 1 Tinidazol Albendazol
ı
) Layşmania S değerli antiman bileşikleri Meglumin 1 Pentamidin 1 Amfote-
ı
) (Sodyum stiboglukonat) risin B 1 Paramamisin
1 Toksoplazma Primetamin + sulfadiazin
)
ı Gebede toksoplazma Spiramisin Klindamisin
)
1 Pnömosistis jiroveci Ko-trimoksazol Pentamidin 1 Klindamisin + Prima-
)
1 kin 1 Atovakuon
) 1 Azitremisin
1
ı
) . Babesia
Balantidum coli
Klindamisin +Kinin
I~trasiklin
Atovakuon
Metronidazol
) isospora Ko-trimoksazol Primetamin
1
Batı Afrika tipi Pentamidin · Suramin 1 Efiarnitin
1
trypanosomiyasis
)
1
)
Santral tutulum lu Efiarnitin Melarsoprol 1 Nifurtimoks
'l t ry pa n o so m i ya si s

www. tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMj Kemoterapötikler

Antiviral ilaçlar

Herpes Virüslere Etkili ilaçlar


Herpes virüsler DNA virüsleri olup insanlarda hastalık oluşturan başlıca tipleri; herpes simpleks virüs tipl 1

ve tip2, variseila zoster virüsü, sitomegalovirüs ve ebstein barr virüstür. Herpes viruslere etkili ilaçlar, purin ı
ve pirimidin nukleozidlerinin analoglarıdır ve antivira l etkilerini konakçının hücreleri içinde viral DNA rep-
likasyonunu inhibe ederek yaparlar.

Tablo 6.10: Herpes Virüslere Etkili ilaçlar

Yalnizca Lokal Verilenler Yaln1zca Sistemik Verilenler Lokal ve Sistemik Verilenler


' idoksuridin Foskarnet Asiklovir
"' Trifluridin Sidofovir
Dokanazol Valasiklovir

• Vidarabin Famsiklovir
Pensiklovir

Asiklovir ..- J:-ts ..ı or \se-~\-"'-~ --\O.?or-.

Guanin nükleozid analoğu olup herpes virüslere en selektif ilaçtlr. Önce virüs timidin kinaz enzimi ile ı
asiklovir monofosfata, ·daha sonra konakçı kinaz enzim'leri tarafından aktif metaboliti olan asiklovir trifos-
fata dönüştürülür. Aktif metaboliti olan madde viral DNA polimeraz enzimini inhibe eder. Sonuçta, viral
DNA'nın uzaması durur ve DNA sentezi inhibe edilir. Enfekte olmayan hücrelerde bu dönüşümün olmaması

asiklovirin selektif etki yapmasının başlıca nedenidir.

Mide barsak kanalından çok düşük oranda absarbe edilir. Valasiklovir şeklinde kullanılması durumundc..
oral biyoyararlanımı artar. Büyük kısmı böbreklerden değişmeden itrah edilir. Probenesid veya sülftnpira·
zon gibi ürikozürik ilaçlarla birlikte verildiğinde böbreklerden aniımi azalır ve etki süresi uzar.

intravenöz kullanıldığında bile yan tesiri oldukça azdır. Böbreklerde kristal olarak çökebildiği için bol sıvıyl~
alınması gerekir. Nefrotoksik özelliği vardır ve siklosporin gibi nefrotoksik ilaçların böbrek toksisitesi yan
tesirini artırır.

Valasiklovir
Asiklovirin ön ilaç şeklidir. Oral olarak verildiğinde karaciğerde aktif şekli olan asiklovire dönüştürülüı.

Asiklovir gibi herpes virüs enfeksiyonlarında ve organ nakli sonrası sitomegalovirüs enfeksiyonlarının teda
visinde kullanılır. ·

www.tusem.com.tr
kemoterapötikler
[TUSEMj Farmakoloji

famsiklovir 1 Pensiklovir
famsiklovir ön ilaçtır. Oral verildiğinde aktif şekli pensiklovire dönüşerek etkinlik gösterir. Famsiklovir gua-
rin nüklozid analogları içerisinde biyoyararlan1m1 en yüksek ilaçtlr. Etki mekanizmaları asiklovire benzer,.
)Önce viral timidin kinaz enzimleri daha sonra konakçı kinaz enzimleri tarafından aktif şekillerine dönüştü­
) ülüp viral DNA polimeraz enzimini inhibe e~erler.

t rifluridin 1 Vidarabin 1 idoksuridin 1 Dokanazol


erpes virüse bağlı göz enfeksiyonlarının tedavisinde topikal -olarak kullanılan ilaçlardır.
)

Tablo 6.11: Viral Kinaz Enzimini Kullanan ve Kullanmayan ilaçlar

Viral Klnaz Enzimini Kullananlar Viral Kinaz Enzimini Kullanmayanlar


Asiklovir Trifluridin
ı Pensiklovir Sidofovir
)
Gansiklovir Foskarnet

)
~itomegalavirüs Tedavisinde Kullanilan ilaçlar
)
Gansiklovir
) . .
Guanin nükleozid analoğu antiviral bir ilaçtlr. lmmünsüpresif ilaç alan veya organ transplantasyonu yapı-
lan hastalarda gelişen sitomegalovirüs enfeksiyonlannin tedavisinde intravenöz yoldan ilk tercih ilaçtlr.
j eyin, karaciğer ve gastrointestinal sistemdeki virüse etkinlik göstermez. Nefrotoksik ve miyelotoksik yan
)esir oluşturabilir. En s1k görülen yan tesiri nötropenidir.
)
~falgansiklovir
1 n ilacı olup karaciğer tarafından gansiklov.ire dönüştürülür. Sitomegalovirüs tedavisinde oral olarak kul-
1 nılır.

ı-os karnet
) .
.<onakç1 kinaz enzimleri tarafından aktif duruma gelir ve viral DNA polimeraz enzimini inhibe eder. Herpes
Ji mpleks ve sitomegalovirüs tedavisinde paranteral olarak kullanılır. Pirofosfat analoğu olması nedeniyle
emik ve k1k1rdak dokusunda biri kir.

}
) idofovir
) itozin nükleozid analoğu antiviral bir ilaçtlr. Viral DNA polimeraz enzimini inhibe eder. Doz klSitiaylCI yan
+fsiri nefrotoksisitedir. Aminoglikozidler, vankomisin, siklosporin ve amfoterisin B gibi ilaçlarla alındığında
nefrotoksik yan tesiri artar. Teratojenik potansiyeli vardır. Erkek hasta kullandığında tedavi bittikten sonra
)
3 ay süre ile eşinin hamile kalmaması önerilir.
)

www.tusem.com .tr
~-: ... ~ .
\-h'-1 -\ ~~
Farmakoloji
(TU SE Mj Kemoterapötikler

Fomivirsen
Sitomegalovirüs rennitinin tedavisinde yaln1zca intravitreal kullanılır.

Tablo 6.12: Sitomegalovirüs Tedavisinde Kullanılan ilaçlar


- - --

ilaç Farmakolojik Özellik


Gansiklovir intravenöz, oral ve intraoküler kullanım
Myelosupresyon yapma
Valgansiklovir ön ilaç olduğu için yaln1zca oral kullanılma
Foskarnet intravenöz kullanım
Pirofosfat analoğu olduğu için kemik ve k1k1rdakta birikme
Nefrotoksik yan tesir yapma
Sidofovir intrav~nöz kullanım
Nefrotoksik yan tesir yapma
Fomivirsen Yaln1zca sitomegalovirüs retinitinde intravitreal kullanım

AIDS Tedavisinde Kullanilan ilaçlar


Revers transkriptaz, proteaz veya integraz enzimlerini veya konakçıya füzyonu inhibe ederek etki gösterir- )
ler. Didanozin (en fazla}, zalsitabin ve stavudin gibi revers transkriptazı inhibe .eden ilaçlar doza bağ1ml. ı

pankreatit yaparlar.

Tablo 6.13: Anti-HIV ilaçlar

Revers Transkriptaz Proteaz inhibitörleri Füzyon inhibitörleri integraz inhibitörleri


in h ibitörleri
Abakavir Sakinavir Enfuvirtide Ra ltegravi r
• Delavirdin Ritonavir Maraviroc
Didanozin Nelfina.v ir
Efayirenz indinavir
Zidovudin Atazanavir
Lamivudin Darunavir
Nevirapin Lopinavir
Etravirin
Tenofovir
Stavudin
Zalsitabin

www.tusem.com.tr
!'r
)Ke_m_o_t_er_a_po_··ti_·k_le_r_ _ _ _ _ _ __,( t rTU s E Mj~.___________Fa_rm_ak_o_ıo_ji
lRevers Transkriptaz inhibitörleri
lViral revers transkriptaz enzimini (RNA bağımlı DNA polimeraz) inhibe ederek viral RNA'dan DNA kopya-
ılanmasını önlerler. Konak hücreleri tarafından 5'-trifosfat durumuna dönüştürülerek viral DNA sentezini
)SOnlandırırlar. Revers transkriptaz enzimini inhibe eden ilaçlar, nükleozid yapısında olanlar ve olmayanlar
')olmak üzere iki grupta incelenirler.

~idovudin
\-imidin analoğudur, oral ve intravenöz kullanılılır. infekte hücrelerde timidin kinaz enzimiyle önce mono-
fosfat sonra trifosfat türevlerine dönüştürülür. Karaciğer tarafından glukorinadasyon ile metabolize edilir.
Beyin emurilik sıvısına, süteve plasentaya geçer. Kemik iliğini baskılayarak miyelosupresyon yapar. ilk bu-
l unan revers transkriptaz inhibitörü ilaçtır. Lamivudinle kombine preparatı vardır.
)
} amivudin
fitozin analoğu revers transkriptaz inhibitörü bir ilaçtır. Oral biyoyararlanımı ta ma yakındır. Hızlı rezistans
feliştiği için çoğunlukla zidovudinle kombine kullanılır. Kronik hepatit B ve hepatit C tedavisinde de yarar-
lıdır.
)
:bidanozin
Pürin analoğu revers traskriptaz inhibitörü bir ilaçtır. Zidovudin gibi hücre içinde trifosfat türevlerine dö-
-)ı üşerek etkinlik gösterir. Absorbsiyonu bireyler arasında farklı'lık gösterdiği için dozun bireyselleştirilmesi
'gerekir. En ciddi ve doz kısıtlayan yan tesiri pankreatittir.
' '4 ~~Mı:..~ l
)
~alsitabin
~itozin analoğu revers transkriptaz inhibitörü bir ilaçtır. Hücre içinde trifosfat türevlerine dönüşerek et-
kinlik gösterir. Oral biyoyararlanımı oldukça yüksektir. En sık görülen ve doz kısıtlayan yan tesiri periferik
höropatidir.
)

Stavudin
. Tirnin analoğu revers transkriptaz inhibitörü bir ilaçtır. Hücre içinde trifosfat türevlerine dönüşerek etkinlik
gösterir.
)
~bacavir
Guanin analoğu revers transkriptaz inhibitörü bir ilaçtır. Hücre içinde trifosfat türevlerine dönüşerek etkin-
J
lik gösterir. HIV üzerinde diğer nükleozid analoğu ilaçlardan daha fazla etkinlik gösterir.
)

.\ıevirapin 1 Delavirdin 1 Efavirenz 1 Etravirin


. lıükleozid yapıda olmayan revers transkriptaz enzimini inhibe ederek antiretroviral etkinlik gösteren ilaç-
'ardır. Nevirapin karaciğer enzim indüksiyonu yaparken delavirdin mikrozornal enzimleri inhibe eder.

~----------------------------~· ~ ~~-----------------w_w__w_.t_us_e_m_.c_o_m__
.tr
_Fa_r_m_a_ko_lo_j_i_ _ _ _ _ _ _ _ _,( I rTU s E Mj J____________ K_em_o_t_e_ra_p_öti_'k_ler

Proteaz i nh ibitör ilaçlar ( __ . no.":r-)


Viral aspartat polimeraz (proteaz) enzimini inhibe ederek virüsün olgunlaşmasını sağlayan yapısal proteinlerin
üretimini azaltırlar. Hem akut hem de kronik dönemde olan enfekte hücrelerde etkinlik gösterirler.

Ritonavir en fazla olmak üzere mikrozornal enzim inhibisyonu yaparlar. AIDS tedavisinde revers transkrip-
taz inhibitörleri ile proteaz inhibitörleri (özellikle ritonavir) genellikle birlikte kullanılırlar. Amaçlardan biri;
iki farklı enzimin inhibe edilerek etkinliğin artırılması, diğeri ritonavir en fazla olmak üzere proteaz inhibi-
törlerinin CYP3A4 enzimini inhibe etmeleri sonucu revers transkriptaz inhibitörlerinin yıkımının azalması­

na bağlı etkilerinin artmasıdır.

Atazanavir dışındaki proteaz inhibitörleri santral obezite, dorsoservikal yağ toplanması, hipertrigliserite· 1

mi, LDL artışı ve insülin direncine bağlı hiperglisemi gibi yan tesiriere neden olurlar.

Tablo 6.14: Proteaz inhibitörlerinin Önemli Özellikleri

Proteaz inhibitörleri Farmakolojik Özellik


Ritonavir Mikrozornal enzimleri en güçlü inhibe eden proteaz inhibitörü
Sakinavir Mikrozornal enzimleri en az inhibe eden proteaz inhibitörü
Nelfinavir Hamilelerde kullanılabilir

indinavir Hiperbilirubinemi ve böbrek taşı oluşturabilir

Kan beyin bariyerini geçme özelliği yüksektir


Amprenavir Mikrozornal enzimlerden bir kısmını indükler, bir kısmını inhibe eder
Atazanavir Karaciğer tarafından metabolize edilir

Diğer Anti-HIV ilaçlar

Enfuvirtide
gp41 molekülüne bağlanarak HIV-l'in konakçıya girişini (füzyon) inhibe eder. Subkutan yolla kullanılır.

Maraviroc
CCRS reseptörlerini inhibe ederek virüsün CD4 içine girişini engelleyen füzyon inhibitörü bir ilaçtır.

~!)Lı 1 lG!A\. eılr;ıırı; ~~o<~tMo_.~,-,~) .


Raltegravir
integraz enzimini inhibe ederek HIV replikasyonunu önleyen yeni bir AIDS ilacıdır.

~ i ry\-e~:f~'-\;S')

11
_w_w_w_.t_u_se_m_._co_m_._tr------------------~~ ~
)

)---------------------------- [TUSEMj
Kemoterapötikler Farmakoloji

)inflüenza Virüs Tedavisinde Kullanilan ilaçlar


)
ıAmantadin / Rimantadin r ıf\t- ı. , ck.--1""~..;...
)influenza A virüs membranında bulunan M'i'Proteinine bağlanarak viral replikasyonu önlerler. influenza B,
)HSNl ve HlNl tedavisinde kullanılmazlar. Amantadin rimantadinden daha fazla beyne geçip dopaminer-
j ik etkinliği artırır ve kolinerjik etkinliği azaltır. Amantadin aynı zamanda Parkinson tedavisinde kullanılır.
Artan doparnine ve azalan asetilkaline bağlı salg1larda azalma, halüsinasyon ve psikoz gibi yan tesiriere
)neden olur.

)Oseltamivir 1 Zanamivir
'Sialik analoğu olan bu ilaçlar virüste nöraminidaz enzimini inhibe ederek inflüenza A ve B ve HSNl teda-
)Visinde kullanılırlar. Oseltamivir ön ilaç olup oral kullanıldığında karaciğerde aktif metabolitine dönüştürü-
ür. Zanamivirin absorbsiyon oranı oldukça düşük olduğu için inhalasyonla ve intravenöz kullanıma uygun
reparatları vardır. Oseltamivir 1 yaşın, zanamivir 7 yaşın altındakilere verilmez.

)R.b ..
1 av1nn
)mR NA sentezini ve viral RNA bağımlı polimeraz enzimini inhibe eder. Geniş spektruma sahip olup influenza
Ave B, paramiksovirüs, respiratuvar sinisityal virüs, k1nm kongo kanama h ateş virüsü, hepatit C ve HIV-1
edavisinde etkilidir. -\-s Ae_s ( t.o \Of".O-...ı \ 'vs)

~ . • . ~\t'V'o..~ - -l \c._~rA"\~o...\
)Palivizumab __ _-ı.u{"n<!)..\.:> -\ \~~~ \L...o-v'"~~ 01"'\~~ç-tc;c
~espiratuvar sinisityal virüs yüzeyinde bulunanA antijenine karşı geliştirilen monoklonal antikord ur. Riskli
-pastalarda S ay boyunca ayda bir defa intramusküler kullanılır.

imikuimod
ko~dilom·a aküminata ve aktinik keratoz tedavisinde %S' lik krem olarak kullanılan immünmodülatör etkili
1ntiviral ilaçtır.
)

Tablo 6.15: Kronik Hepatit B ve Hepatit C Tedavisinde Kullanılan ilaçlar

)
Kronik Hepatit B Tedavisi Kronik Hepatit C Tedavisi
J interferon alfa-2b interferon alfa-2b
)
1 Lamivudin (tbf\~~") Ribavirin
)
1 Adefovir
)
ı
Tenofovir
) Entekavir ( Sck-. ~~v)
1
- Telbivudin

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
(TUSEMj Kemoterapötikler

Tablo 6.16: interferonlar ve Klinik Kullanımlan


- -

Salgd~ndağı Yer I(Jinik KuUana_m ı .


interferon alfa Lökosit Hairy cell lösemi
KML
Hepatit B virüs
Hepatit C virüs
Genital siğil
Kapasi sarkamu
Malign melanom
interferon beta Fibroblast Multipl skler:oz
Epit el hÜcreteri
interferon gama T lenfasitler Kronik granülomatoz hastalık

www.tusem.com.tr
kemoterapötikler
LTUSEMj Farmakoloji

Antineoplastik ilaçlar

. ·anserli hücrelerin çoğalmalarını engelleyen bu ilaçlar aynı zamanda kemik iliği, kıl folikül hücreleri, fetüs
) ücreleri ve diğer birçok hızlı çoğalan normal vücut hücrelerinin çoğalmasını da inhibe ederler.

) r~ <'f~mQIV\1
4<-.J)turvr ~ 5<2-~0l\~ ~f'\~e..l- '-\o.re.o.. o\.o..<::.\l\.~ '\~\.A..~l[.\- .
41killeyici ilaçlar --> ~~'-'-- ;u~\r\\ ~~\.,.~ ~~ o'~ 4'~· ~ -
) .
Hücresel yapılara karbonyum iyonu transferi yaparlar. En fazla DNA üzerinde N7 pozisyonundaki guanine
) .
kovalent olarak bağlanırlar. X IŞinlannin etkisine benzer etki yaparlar (radyomimetik etki). Döneme özgü
gelişimine neden olurlar.
-
Jtkinlik göstermezler. En s1k AML olmak üzere sekonder kanser

Tablo 6.17: Alkilleyici ilaçlarm Sınıflandıralması

1
) -A zotl:u Hardallar -N;itrozo.Orele.r Triazen ve Hidrazlnler o·iğeıleri
ı Siklofosfamid Karmustin Dakarbazin Busulfan
) ·-

ı lfosfami:d Lomustin Prakarbazin Tiotepa


ı) Mekloretamin Semustin Alretamin
)
ı Melfe·lan Streptozotosin
)
\ Klorambusil

) .
~iklofosfamid
)
1 lfosfamid
Siklofosfamid ön ilaç olup karaciğerde CYP enzimleri tarafından aktif metabolitine dönüştürülür. Akut ve
R~onik lösemi, hodgkin ve non-hodkgin lenfoma, burkitt lenfomas1 ve metastatik meme kanserinin teda-
vı1inde kullanılır. immünsüpresan özelliklerinden dolayı romatoid artrit, nefrotik sendam ve behçet has-
'".../lığının tedavisinde de yararlıdır.
)
h~m~-\-~ r\
dofosfamid ve ifosfamid akrolein adlı metabolitlerine bağlı akut hemorajik sistit oluştururlar. Bu yan
~ } iri önlemek için mesna adlı antidatla birlikte kullanılırlar.

)
~ekloretamin
Alkilleyici ilaçların ilk kullanılanıdır ve intravenöz infüzyonla verilir. Vezikan özell.iği nedeniyle toksik etkileri
d dukça fazladır. Hodgkin hastalığının tedavisinde kullanılan MOPP (mekloretamin, onkovin, prokarbazin,
p- ednizon) protokolünde yer alır.
)

( brambusil
i :·münsüpresif etkisi de olan ve oral kullanılan alkilleyici bir ilaçtlr. KLL tedavisinde tercih edilen önemli
i' ~ lardan birisidir.

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
(TUSEMj Kemoterapötikler

Melfelan
Oral olarak kullanılan fenila la nin analoğu alkilleyici bir ilaçtır. Multipl myelom tedavisinde yararlıdır. Kara
ciğere ve böbreklere toksik etki göstermez.

Tiotepa
Plevral ve peritoneal efüzyonların tedavisinde intrakaviter, mesane tümörlerinin tedavisinde intravezikal
olarak kullanılan alkilleyici bir ilaçtır. ..re.r;tQf)J
1:>1 se.r,.. ~c~

Alretamin
Diğer antineoplastik ilaçla ra yanıt vermeyen over kanserlerinin tedavisinde oral olarak kullanılır. Emetik v, ı
nörotoksik etkisi vardır.

\tt~ !ro~\.~\<!..'"\~ c_..{?

Busulfan ? '"\o\C.!>a... . ı
~-- KML, polistemia vera ve myelofibrozis tedavisinde oral olarak kullanılır. Kemik iliği depresyonunu en fazi~ ı
'h(..:) iSt. oluşturan antineoplastik ilaçtır. Dispne ve ilerleyici öksürükle birlikte olan pulmoner fibrozise neden olur.
1
~h~lA ~\d.~re..Jo\Ur-.
H 4 \tv"".:t-, t'\~ '9 ,
Karmustin 1 Lomustin 1 Semustin
Nitrozoüre grubu alkilleyici ilaçlardır. Li potilik özelliklerinin fazla olmasına bağlı santral sinir sistemine yük '
sek oranda geçerler. Beyin tümörlerinin medikal tedavisinde kullanılırlar. Diğer birçok alkilleyici ilaca göı '
daha fazla kemik iliği depresyonu yaparlar. Karmustin intravenöz yolla lomustin ve semustin oral kullanıl ı

Nefrotoksik ilaçlardır. . ı

~ Streptozotosin .
. ,r )
Nitrozoüre grubu oi.\Jp pankreasın beta hücrelerini tahrip eder. lnsülinoma tedavisinde ve deneysel diya-
; - - J
bet oluşturmak için: kullanılır. Kemik iliğini deprese etme özelliği diğer nitrozoüre grubu ilaçlara göre daha
düşüktür.

Dakarbazin 1 Prakarbazin
Prakarbazin nitrozoüre grubu antineoplasti~ ilaçlar gibi kan beyin bariyerini kolayca geçer. Monoamiı

oksidaz enzimini inhibe ederek bazı ilaçlarla etkileşmeye girer. Dakarbazin malign melanom tedavisinr'
kullanılır.
;f\ ~o.- .L\ / ~~br~e_ e.tı ~ lA.~~ l,,
ıutOfl~-~isplatin 1 Karboplatin
/ Alkilleyici grubundan ol rTıarnakla birlikte alkilleyici -ilaçlar gibi etki yaparlar. En önemli yan tesirleri doza
If, bağlı akut tubüler nekrozdur. Böbrekler üzerindeki yan tesirlerini önlemek için antidot olarak amifost .. a
~; Vı. kullanılır.
c.;J > *
J
/
L\'4~ deff · 1Sut0t\+t u o-o fr"aY2- . ~
J \ ' ~M Y\e rro~itsi ı,
olt oN ı
\'-<o-)Do('· \f\Lt\st\rı ll' ı l41 t;{ O'\o.. 'Gcrı_j ·-
\ ""-.i ck..~re.~o!'\uf\u - r;__ _Lı
J--1\. SfQ.ra-.~\t'\Q'L - 1 - 1
1
Olt'Y\t pSTJI')
2)~ 5 flo,:h'f") el\. 04'1..- \arar) ~ \0\ct\or.
'1'LQm\..>\"'
www.tusem.com.tr
)
'Kemoterapötikler
(TUSEMj Farmakoloji

Tablo 6.18: Alkilleyici ilaçlar ve Önemli Özellikleri

Alkilleyici ilaç Önemli Özellik


1) Busulfan Güçlü kemik iliği depresyonu
1 Pulmoner fibrozis
)
1
Mekloretamin ilk kullanılan alkilleyici ilaç
) MOPP protokolünde bulunma
i
) Siklofosfamid 1 lfosfamid Metaboliti akrelein maddesine bağlı ·mesna adlı
ı antidatla önlenen steril hemorajik sistit yapma
)
ı Nitrozoüre (Karmustin 1 Lomustin 1 Semustin) Santral sinir sistemine yüksek oranda geçme
)
1 Prakarbazin MAO inhibisyonu
)
ı Dakarbazin Malign melanom tedavisinde kullanılma
)
ı Tiotepa Plevral efüzyonlarda intraperitoneal, mesane
) kanserinde intravezikal kullanılma
ı
) Klorambusil KLL tedavisinde kullanılma
ı
) Melfelan Karaciğer ve böbrek yan tesiri yapma ma

-~ntimetabolit Etki Gösteren ilaçlar


/ NA, RNA ve protein sentezinde rol oynayan bazı enzimierin veya substratların analoglarıdır. Döneme
) gü ilaçlar olup özellikl. e hızlı çoğalan tümörlere etki gösterirler.

Tablo 6.19: Antimetabolit Etki Gösteren ilaçlar

)
ı
Folik Asit Antimetabolitleri Pürin Antimetabolitleri Pirimidin Antimetabolitleri
)
Metotreksat 6-merkaptopürin 5-florourasil
ı
) Trimetreksat Azatioprin Kapesitabi n
ı
ı ) Tioguanin Sitozin arabinosid
Fludarabin Gemsitabi n
ı )
Kladribin Floksuridin
Pentostatin Azasitidi n

letotreksat
' -_h idrofolat redüktaz enzimini inhibe ederek etki gösteren folik asit antimetaboliti bir ilaçtır. Dihidrofolat
" ~ üktaz enziminin inhibisyonu ile DNA, RNA ve ATP için gerekli pürin bazlarının sentezi baskılanmış olur.
r )ellikle S dönemindeki hücreler üzerinde sitotoksik etki yapar. Toksik etkilerini engellemek için folinik
~~it (lökovorin) kullanılır. Folik asidin kendisi tetrahidrofolata dönüşemediği için metotreksatın toksik et- ·
) .
kilerini önlemek için kullanılmaz.
)

www.tusem.com.tr

)
~
)
Farmakoloji (TU S E Mj J__. . ._. . .______K~em_o_te_ra_po_··ı;_·kl_er
Plazma proteinlerine düşük oranda bağlan ır. Sülfonamidler ve aspirin plazma proteinlerine bağlanma s ı n.
inhibe ederek toksik etkilerini artlrır. Santral sinir sistemi tümörlerinin tedavisinde intratekal verilir. KemB
iliği depresyonu, ağız ve barsak mu kozasında ülserler ve mukozit en s ık görülen yan tesirlerdir. Hepatoto k·
sik ve nefrotoksik etkileri vardır.

Metotreksann Klinik Kullan1hş1

• Akut lenfositik lösemi


• Koriyokarsinom (tek başına kür sağlayabilir)
• Osteosarkom
• Mol hidatiform
• Mycosis fungoides
• Romatoid artrit
• Psöriyazis

Pürin Antimetabolitleri

6-Merkaptopürin
Hipoksantin guanin fosforibozil transferaz enzimi taranndan aktif hale getirilen ön ilaçtlr. Lesch-Lyha ı

hastalarında dönüşümü yapan enzim (HGPT) eksik olduğu için etkinliği azalır. Karaciğerde ksantin oksidr ı
taranndan yıkılır. Allopurinol ile birlikte verildiğinde metabolizması azalır, etkinliği ve yan tesirleri arta · 1

Allopürinol ile birlikte alındığında dozu azaltllmalıdır.

. 1
Çocukluk çağı lösemilerinin tedavisinde kullanılır. immünsüpresyon, kemik iliği toksisitesi ve hiperürisemi
)
gibi yan tesirleri vardır. Hiperürisemiyi azaltmak için ürikozürik ilaçlarla birlikte kullanılması gerekir.

Tioguanin
Hipoksantin guanin fosforibozil transferaz enzimi tarafından aktif hale getirilen pürin antimetaboliti bir (
ilaçtlr. AML tedavisinde kullanılır.

Fludarabin
Adenin analoğu pürin antimetaboliti bir ilaçtlr. KLL ve non-hodgkin lenfoma tedavisinde kullanılır.

Kladribin
KLL, hodgkin lenfoma ve hairy celllösemi tedavilerinde kullanılan pürin antimetaboliti bir ilaçtlr.

Azatioprin
Organ nakillerinde rejeksiyonu engellemek için immünsüpresif amaçh kullanilan pürin antimetabolitid ~

www.tusem.com.tr
)
Kemoterapötikler [TUSEMjiJ_ _ _ _F_arm_ako_loji

Pentostatin
~denozin deaminaz enzimini inhibe ederek pürin metabolizmasını baskılayan antineoplastik ilaçtır.

)
Pirimidin Antimetabolitleri
)

:S-Fiorourasil
d
)IUMP'ye dönüşüp timidilat sentaz enzimini inhibe eden pirimidin antimetaboliti bir ilaçtır. Timidilat sen-
)az enziminin inhibe edilmesiyle dTMP oluşumu baskılanır (timinsiz ölüm). Döneme özgü sitotoksik olma
?ze lliği diğer antimetabolit ilaçlar kadar belirgin değildir.

b ral olarak kullanıldığında biyoyararlanımı bireyler arasında değişkenlik gösterdiği ve karaciğerde ilk geçiş
)tkisine uğradığı için genellikle intravenöz kullanılır. Beyin emurilik sıvısına ve diğer dokulara dağılımı ol-
'jukça fazladır. Ci lt kanserlerinde kullanılan topikal formları da vardır. Solid tümörlerin, yaygın kolorektal ve
J1 ide kanserinin tedavisinde yararlıdır.

~emik iliğin i baskılar. Stomatit ve blefarit gibi mukozit yan tesirleri doz kısıtlar. intravenöz verilişte kalsi-
)um antagonistleri ile geçen koroner damar spazmına neden olabilir. Oküler toksisite yapabilir.
) ~ -.ı o n.,c.-...~ '""'d '1 o.. _., + G::,. \::a.f\ o..\ 'o\olv.. .
(\ \ ~e.A.\ ?\ r"\
j apesitabin
yı etastatik kanserierin tedavisinde kullanılan florourasiliin ön ilacıdır. Timidilat sentaz enzimini inhibe
)derek aynı florourasil gibi "timinsiz ölüm" yapar.

) loksuridin
Aide barsak tümörlerinin tedavisinde kullanılan 5-florourasilin ön ilacıdır.
)
)itozin arabinosid {Sitarabin)
1NA polimerazı inhibe ederek etkinlik gösteren sitozin antimetaboliti bir ilaçtır. En önemli kullanılış yeri
akut mylelositik lösemi tedavisidir.

J emsitabin
'üçük hücreli olmayan akciğer kanseri ve pankreas kanserinin tedavisinde kullanılan pirimidin antimetabo-
'"ji bir ilaçtır. Ribonükleotid redüktaz enzimini inhibe ederek etki yapar.

)
~ .~~-----------------w_w
__w_.t_us_e_m_.c_o_m__
.tr
Farmakoloji
[TUSEMj Kemoterapötikler

Bitkisel Kaynakli Antineoplastik ilaçlar

Vinkristin (Onkovin) 1 Vinblastin 1 Vinorelbin 1 Vindesin


Mitoz için gerekli tübülin proteinlerinin polimerizasyonunu inhibe ederek mitoz bölünmeyi metafazdea
durdururlar. Döneme özgü etkinlik gösteren mitoz zehirleridir. Vinkristin ilerlemiş hodgkin hastalarında
kullanılan MOPP protokolünde, vinbl.astin aynı endikasyandaki ABVD protokolünde kullanılır.

En sık görülen yan tesirleri periferik nöropati, paralitik ileus ve ADH salgılanmasında artmadır. Kemik iliğ ­
depresyonu ve emezis oluşturmazlar.

Tablo 6.20: Lenfoma Tedavisi .

MOPP ABVO CHOP


Mekloretamin Adriamisin Siklofosfamid
'o·

Onkovin (Vinkristin) Bl.eomisin Doksorubisin


ı
Prakarbazin Vinblastin Onkovin (Vinkristin) )
ı
Prednizo-n Dakarbazin Prednizon

Taksanlar (Paklitaksel 1 Dosetaksel)


Mitoz için gerekli olan tübülin proteinlerinin polimerizasyonunu stimüle ederler. Aşırı oluşan tübülünl( ı

daha önce oluşan normal tübülünleri stabilize eder. Döneme özgü etkinlik gösterirler. Metastatik over v ı
meme kanserinin tedavisinde kullanılırlar. Doz kısıtlayan yan tesirleri kemik iliği süpresyonudur.

Etopozid 1 Tenipozid
.b.vA d ''ro.'2-
Podofilotoksinin yarı sentetik türevleridir. Mitoz zehiri değildirler. Etopozid DNA topoizomeraz ll enziminı

inhibe ederek küçük hücreli akciğer kanserinin tedavisinde kullanılır. Tenipozid aynı enzimi inhibe edere"
lenfoma, ALL, nöroblastom ve mesane kanserinin tedavisinde yararlıdır.

irinotekan 1 Topetekan
Camptotheca a um1nata batldsinden elde edden bir alkaloid olan kamptotesinin sentetik türevleridir.. DN ~
1ıomeraz 1 enzimint inhibe ederek etki yaparlar.. irinotekan metastatik kolorektal kanserlerde, topr
te n metastatik ver ansen ve küçük hücreli akciğe kanserinin tedav1s1nde ku land•r. Doz kisitiayJei 'PIJI\
esirlen kemik ir . dep udur..

www.tusem.com.tr
)
Kemoterapötikler
[TUSEMj Farmakoloji

Antineoplastik Etkili Antibiyotikler


l .. \-\\ ~-\- ~~le:... Ct-A? ~ö.\'~ ~ \d\! . s.' l\o..\.....~ \
poksurobisin 1 Daunorobisin 1 Daktinomisin '
~
pNA baz çiftleri arasında interkalasyon yaparak ve DNA topoizomeraz ll enzimini inhibe ederek antineop-
·\astik etkinlik gösterirler. En ciddi yan tesirleri kardiyotoksisitedir. Bu yan tesiri önlemek için deksrazoksan
kullanılır. Epirubisin doksorubisin türevi bir ilaçtır. Kardiyetoksik özelliği doksorubisinden daha azdır.
)

Bleomisin
Slikopeptit yapılı antibiyotik grubu antineoplastik ilaçtır. Hücrede serbest radikaller oluşturarak DNA'da
J ınimaiara neden olur. Döneme özgü bir ilaçtır. Mide barsak kanalından absarbe olmaz, bu yüzden pa-
)enteral kullanılır. Santral sinir sistemine geçemez. Büyük oranda böbrekler tarafından elimine edildiği için
·~ öbrek yetmezliğinde dozu azaltı lmalıdır.

)
ry eniş spektrumlu bir antineoplastik ilaçtır, birçok kanser tedavisi için kullanılan kombinasyonlarda bulunur.
Kemik iliğini çok fazla deprese etmez. Pnömöni ve akciğer fibrozisine neden olabilir. .
) ~Wsu\Ç~ ~,b~ l~o..~+-· .c\~~UV\..L. ~~ ~~l~r)
,\llitramisin (Piikamisin)
.1ıterkalasyon yapmadan DNA baz çiftleri arasına bağlanarak etki gösterir. Döneme özgü etki göstermez .
.bsteoklastik kemik tümörlerine bağlı hiperkalsemide yararlı olabilir.
)
}Asparajinaz :*'~ Sd.c... ALL \\ <3-.L\ . l+e.rırtoAo lol'lt- ~of\ "\e..~ ..r, -\o--~4...
). coli kültürlerinden hazırlanan bir enzimdir. Döneme özgü bir ilaçtır. Vücuttaki asparajin stokunu azaltır

'e yaşamları için plazmadaki asparajine bağımlı tümör hücreleri üzerinde etkinlik gösterir. Yaln1zc~
l ~ nfositik lösemi tedavisinde intravenöz yolla kullanılır.

~emik iliği depresyonu yapmaz. Pıhtılaşma faktörlerinin sentezini artırarak tromboza, antitrombin lll sen-
.. ~zini arttırarak kanamalara neden olabilir. En sık görülen yan tesiri allerjik reaksiyonlardır.
) 4 y~r'\~~ 0'\211'V'. '-'e.r-\'\cr..:::ı~<ı .lYo.~\">\ ~to~~

Tablo 6.21: Antineoplastik ilaçların Hücre Siklüsüne Etkileri

(
) Siklüse Spesifik Olanlar Siklüse Spesifik Olmayanlar
1
) Antimetabolitler (metotreksat ve tioguanin gibi) Alkilleyici ilaçlar (busulfan ve karmustin gibi)
ı
)
Antineoplastik antibiyotikler (bleomisin gibi) Alkilleyici ilaçla ra benzeyenler (sisplatin gibi)
ı Vi nka alkaloidleri (vinkristin ve vinblastin) Antineoplastik antibiyotikler
)
ı (daunorobisin gibi)
)
\ Podofilin alkaloidleri (etopozid)

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMj Kemoterapötikler

Hidraksiüre
Ribonükleotid redüktaz enzimini inhibe ederek KML, polistemia vera ve orak hücreli anemi tedavisindE
kullanılabilir.

imatinib 1 Dasatinib 1 Nilotinib


Bcr-abl tirezin kinaz1 inhibe ederek KML ve gastrik stromal tümör tedavisinde kullanılırlar. ·
( C-\C--\--) t.
~ eo-ıa...\ h . ~u.!' a..U.r- .

Retinoik Asit (izotretinoin) \ATJA)


Akut promyelositik lösemi tedavisinde kullanılanA vitamini analoğudur. l'.ı'Z.Orn\ \ctG.. ~ t.~ro. 1
A \) \+- U'2.Gl--h f'-

Arsenik Trioksit 1
~ArıZ-A "{a. c......ır '{O~~~.
Akut promyelositik lösemi tedavisinde retinoik asidin alternatifi bir ilaçtlr.

Gefitinib 1 Erlotinib
Ep idermal büyüme faktörü reseptörünün (EGRF) küçük parçasına bağlanarak küçük hücreli akciğer kanse-
rinin tedavisinde kullanılırlar.

Setuksimab 1 Panitumumab
Epidermal büyüme faktörü reseptörünün (EGRF) ekstraselüler parçasına bağlanarak ·m etastatik kolon kan 1

serinin tedavisinde kullanılırlar.

.Bevacizumab 1 Sorafenib 1 Sunitinib )

Vasküler endotelial büyüme faktörü reseptörüne (VEGF) bağlanarak metastatik kolon kanserinin tedavi-
)

sinde kullanılırlar.

Trastuzumab
HER-2'ye bağlanarak metastatik meme kanserinin tedavisinde kullanılır.

Alemtuzuma b
CD52 molekülüne bağlanarak KLL tedavisinde kullanılır.

Rituksimab
CD20 molekülüne bağlanarak B hücreli lenfoma t~davisinde kullanılır.

t.)t0~ r ~ t-t~erc..e..rt-
\ (\.-Ç-\A~\N\CI-~
A~ ~uNV>-\:,

e
5~0.:'1-vVV\.c.l..'S
www.tusem.com.tr
)

~r1K_em_o_t_e_ra_p_öti_·k_le_r_ _ _ _ _ _ _(1 [TU S E Mj [J


•. .,__________F_a_rm_a_k_o_ıo_ji
\
'

immünsupresif ilaçlar

)

'Siklosporin
;stoplazmik kalsinörin fosfataz enzimini inhibe ederek T lenfasitlerden IL-2 sentezini azaltır. Antijenlerle
ftki leşmeye girmez. Gelişmiş rejeksiyonu önlemez, profilaktik amaçlı kullanılır.

)
Plazmada LDL ve HDL kolesterol e bağlanarak taşınır ve hücre içine reseptör aracı lı endositozla alınır. Kara-
ciğerde mikrozornal enzimler tarafından metabolize edilir.
)

'N efrotoksisite (en ciddi yan tesir), diş eti büyümesi, hipertansiyon, hiperglisemi, hiperkalemi, hirşütizm
've kanser gelişme riskinde artma {lenfoma ve deri kanseri) gibi yan tesirler görülebilir. En büyük -avantajı
kemik iliği depresyonunu çok az yapmasıdır.
)
J iklosporinin Kullanılışı
) Organ transplantasyonlarında rejeksiyonu önlemek için
• Romatoid artrit
• Psöriyasis
~ Behçet hastalığı
~ Atapik dermatit
\ Uve it
) Göz kuruluğu

' Astım
)
Jakrolimus {FK-506}
Kimyasal yapısı hariç olmak üzere siklosporine benzer. Kalsinörin fosfataz enzimini inhibe ederek T len-
ı
fositlerden IL-2 salgılanmasını azaltır. Organ nakillerinde reddi önlemek için ve otoimmün hastalıklarda

~ullanılır. Nefrotoksisite, hiperglisemi, hipertansiyon ve hiperkalemi gibi yan tesiriere neden olabilir.

~ irolimus / Everolimus
(alsinöri n in hibitörlerinden farklı olarak rapamisin moleküllerini (mTOR) bloke ederek proliferasyon sinyal
)istemini inhibe ederler. Organ transplantasyonlarında ve dermatolojik hastalıklarda kullanılırlar.

)
o/likofenolat mofetil
Sitazi n (inozin) monofosfat dehidrogenazı inhibe eden pürin sentez inhibitörüdür.
)

www.tusem.com.i:r

)
Farmakoloji
TU SEM Kemoterapötikler

Leflunomid
Dihidrooratat dehidrogenazı inhibe eden pirimidin sentez inhibitörüdür.

Talidomid
Sedasyon amaçlı bir ilaç iken gebelikte kullanıldığında teratojen özelliklerinden dolayı 1960 yılında topla-
tılmıştır. Son yıllarda malign melanom, eritema nodosum leprosum, renal hücreli kanser, prostat kanseri
ve AML gibi hastalıklarda kullanılmaya başlanmıştır. Anjiogenezi inhibe eder ve immünmodülatör özelliği
vardır. TNF-a üretimini azaltır.

Basiliksimab 1 Daklizumab
IL-2 (CD25) molekülüne bağlanırlar. Bir antikorun sonu "zumab" ile bitiyorsa (daklizumab, trastuzumab,
omalizumab gibi ) insan kaynaklı, "simab" ile bitiyorsa (basiliksimab, infliksimab gibi) şimerik biyoloji!<
antikordur.

infliksimab 1 Adalimumab 1 Etanersept


TNFa molekülüne bağlanan antikorlardır. Romatoid artrit, psöriyazis, inflamatuvar barsak hastalıkları ve
Alzheimer tedavisinde kullanılırlar. Makrofaj fonksiyonlarını bozdukları için tüberküloz reaktivasyonuna
neden olurlar.

Mu romona b
T lenfasitlerde bulunan CD3 molekülünün monoklonal antikorudur. Organ nakillerinde ve romatoid artrit
tedavisinde kullanılır.

Alefasept 1 Efalizumab
Alefasept CD2 molekülüne, efalizumab CD11a molekülüne bağlanır. Psöriyasis tedavisinde kullanılırlar.

Natalizumab
Anti-integrin antikorudur. Multipl skleroz ve inflamatuvar barsak hastalıklarının tedavisinde kullanılır.

_w_w_w_.t_u_se_m_._co_m_._tr-------------------~ ~
)
Kemoterapötikler [TUSEMj ~~-,_-~___F_arm.........a_kol_oji

Antibiyotiklere Giriş

)Vücutta bulunan mikroorganizmaları konağa zarar vermeden yok etmek amacıyla kullanılan ilaçlardır. Bu
)amaçla ilk bulunan ve kullanılan antibiyotik grubu sülfonamidler olmuş onu penisilinler ve diğerleri izle-
)miştir. Penisilinler mikroorganizmalar üzerinde en selektif etki gösteren antibiyotikledir.

)
)Antimikrobiyal ilaçlar mikroorganizmaları doğrudan öldüren 11 bakterisid11 ve üremeterini ve çoğalmalarını
durdurarak doğrudan öldürmeyenler 11 bakteriyostatik"' olmak üzere iki ana grupta incelenebilir. Bakterisid
)ve bakteriyostatik ilaçlar birlikte kullanılmamalıdır.
)

Tablo 6.22: Bakterisid ve Bakteriyostatik Etkili Antibiyotikler

Bakterisid Etkililer Bakteriyostatik Etkililer


Penisilinler Makrolidier
Sefalosporinler 1 imipenem 1 Aztreonam Li nkazamidier
Aminoglikozidler Klorarnfen i kol
Vankomisin 1 Teikoplanin Tetrasiklin
Florokinolonlar Sülfonamidler
Rifarnpin

-lntimikrobiyal
)
ilaçların Etki Mekanizmaları
~akteri hücre duvar sentezinin inhibe edilmesi
~akteri hücre duvarının ana maddesi olan mürein sentezini ve peptidoglikan yan zincirleri bağlayan trans-
.peptidaz enzimini inhibe ederler.

} toplazma membran geçirgenliğinin artınimasi

_y eterjan özelliğine sahip ilaçlardır. Stoplazma membran geçirgenliğini artırarak bakteri için yaşamsal mad-
?elerin dışarı sızmasına neden olurlar.

)
Bakteri ribozomlannda protein sentezinin inhibe edilmesi
lnisiasyon basamağını inhibe edenler 30S'e elongasyon (uzama) basamağını inhibe edenler SOS'e bağla­
.\ arak bakteri ribozomlarında protein sentezini bozarlar. Aminoglikozidler hariç diğerleri bakteriyastank
.:. tkinlik gösterir. Siklohekzimid ökaryot hücrelerde bulunan 605 ribozomal alt birimine bağlan ır.
)

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
TTUSEMj Kemoterapötikler

DNA ve RNA sentezinin bozulması


Bu ilaçların birçoğu insan hücresine de etkili olup antineoplastik ilaç olarak da kullanılırlar. Rifarnpin DNA
bağı m h· RNA polimeraz enzimini, florokinolonlar DNA giraz (topoizomeraz ll) enzimini inhibe eder. 1 ,

intermediyer metabolizması bozarak etki (antimetabolit etki)


Bakteri metabolizması için gereklifolik asit gibi bazı maddelerin sentezini bozarak etki gösterirler.

Tablo 6.23: Antimikrobiyal ilaç~arm Etki Mekanizması


~ - -

Etki Mekanizmasi ilaçlar


Bakteri hücre duvar sentezinin inhibe edilmesi Penisilin
Sefalosporin
imipenem 1 Meropenem
Aztreonam
Vankomisin 1 Teikoplanin
Basitrasin
Sikloserin
Stoplazma membran geçirgenliğinin artırılması Polimiksin B
Nistatin J

Amfoterisin B
Ribozomlarda protein sentezinin inhibe edilmesi Makrol id
Linkoza m id
Tetrasiklin
Kloramfenikol
Aminoglikozid
DNA ve RNA sentezinin bozulması Florokinolonlar
Rifarnpin
Metronidazol
Mitomisin
Daunorobisin
intermediyer metabolizmanın bozulması Sülfonamid
Sulfonlar
PAS

Rezistans Gelişimi

Duyarlı mikroorganizmaların zaman içerisinde antimikrobiyal ilaçtan etkilenmemesi demektir. Direnç ge-
lişimi doğal olabileceği gibi sonradan da kazanılabilir. Sonradan kazanılan direnç streptomisin örneğinde
olduğu gibi tek aşamalı mutasyonla veya penisilin örneğinde olduğu gibi çok aşamalı mutasyonla olabilir.

www.tusem.com.tr
)
Kemoterapötikler [TUSEMjiJ
________ Fa_rm_a_kol_oji

lDirenç Oluşum Mekanizmaları


\Antibiyotiği parçalayan enzim salgılanması: Beta laktam ilaçlara karşı beta-laktamaz, eritromisine karşı

rıetilaz veya kloramfenikole karşı asetiltransferaz salgılanması örnek verilebilir.


)
)ilaca karşı membran geçirgenliğinin azalması: Penisilin ve kloramfenikole direnç gelişiminde önemlidir.

).
Ilacın hücre içinde değişime uğraması: Aminoglikozidlerin bazı noktalarından adenilasyon, asetilasyon ve
)fosforilasyona uğraması örnek gösterilebilir.
)

Ilaçların etkiledikleri enzimierin değişikliğe uğratılması: Sulfonamidlerin ve trimetoprimin etkilediği en-


~ imlerin yerini izoenzimlerin alması örnek verilebilir.

j lacın ortamdan alınmasının azalması: Aminoglikozidlerin veya tetrasiklinlerin aktiftransportla hücre içine
f lmmasının bozulması örnek gösterilebilir.

~ntimikrobiyal ilaçların Profilaktik Kullanımı


h ntimikrobiyal ilaçlar tedavi dışında profilaktik amaçlı da kullanılabilir. Cerrahi profilaksilerde birinci kuşak
1efalosporin olan sefazolin kullanımı, tüberküloz profilaksisinde izoniazid kullanımı, akut romatizmal ateş
p rofilaksisinde benzatin penisilin G kullanımı ve kolera profilaksisinde tetrasiklin kullanımı örnek verilebi-
ir.
)
~ntibiyotiklerin Gebelerde Kullanımı
p iğer birçok ilaç gibi antibiyotiklerin de gebelerde kullanımı oldukça sınırlıdır. Hamilelerde en güvenli anti-
biyotikler; beta laktamlar, makrolidier ve linkozamidlerdir. Tetrasiklin, kinolon, aminoglikozid ve sülfona-
fni dlerin gebelerde kullanılmaları önceki ilaçlara göre daha risklidir.

Tablo 6.24: Antibiyotikleri n Atılma Yolları

Böbrekler Yoluyla Atılanlar Karaciğerde Metabolize Edilenler

)
Penisilinler 1 Sefalosporinler Eritromisi n
ı Vankomisin Kloramfenikol
)
ı Aminoglikozidler Rifarnpin
( Kinolonlar Metronidazol
)
Polimiksin B Doksisiklin

~----------------------------~ ~ ~-------------------w_w_w__.t_us_e_m_.c_o_m__
.tr
Farmakoloji [TU S E Mj IJ_______ Ke_m_o_te_ra_po_··n_"kl_er

Bakteri Hücre Duvan Sentezini


inhibe Eden Antibiyotikler

Penisilinler
Sefalosporinler, imipenem, meropenem ve aztreonam gibi beta laktam halkası içeren en selektif ve en az
süperenfeksiyon yapan antibiyotiklerdir. Süperenfeksiyona en fazla tetrasiklinler ve kloramfenikol neden
olur. Yapılarındaki penisiloik asit hapten rolü oynar ve alerjik reaksiyondan sorumludur.
Açil- D alanil D- alanin analoğu olan penisilinler diğer beta laktam ilaçlar gibi bakteri hücre duvarı sen-
tezi için önemli olan transpeptidaz enzimini tersinmez olarak inhibe ederek ve bakteri hücre çeperindeki
mürein tabakasını otelize uğratarak etkinlik gösterirler.

Direnç Gelişimi
Bakterilerin salgıladığı beta laktamaz enzimi tarafından beta laktam halkasının parçalanması sonucu;
penisiloik asite dönüşürler ve etkinlikleri ortadan kalkar. Bu nedenle, beta laktamazı inhibe eden sulbak-
tam, klavulonik asit ve tozabaktam gibi ilaçlarla birlikte verilirler. Beta-laktamaz inhibitörleri zayıf anti-
bakteriyel özelliğe sahiptir. Ampisilin + sulbaktam, amoksisilin + klavulonik asit, tikarsilin + klavulonik asit '
ve piperasilin + tazebaktam gibi kombinasyonlarda kullanılırlar. Bazı antibiyotikler beta laktamaz enzimi n; ı

indükleyerek bakterideki beta-laktamaz miktarını artırırlar.

Tablo 6.25: Beta-laktamazı indükleme Güçleri

Düşük Olanlar Yüksek Olanlar


Piperasilin Seftazidim
Sefsulodin Sefoksitin
imipenem
Klavulonik asit
Moksalaktam

Hücre çeper geçirgenliğinin azalması sonucu; psödomanas gibi gram(-) bakterilere direnç gelişir.
Transpeptidaz ve diğer penisilin bağlayan proteinlerin ilaca afinitesinin azalması sonucu; gonokoklara v~

pnömokoklara direnç gelişebilir.

_w_w_w_.t_u_se_m_._co_m_._tr----------------~~ ~ ~-------------------------------
•• ·kı er
)Kemoterapoti
(TUSEMj Farmakoloji

)Penisilinlerin Farmakokinetik Özellikleri


)Birçoğunun gastrointestinal sistemden aborbsiyonları oldukça azdır ve genellikle parenteral kullanılır. Mide
)barsak kanalından em ilimi yeterli olanlar oral olarak verilebilir. Asit yapılı oldukları için intratekal kullanıl­
fl azlar. En k1sa etkili metisilin, en uzun etkHi benzatin penisilin G'dir.
) '

izoksazolil penisilinler hariç, plazma proteinlerine düşük oranda bağlanırlar. Beyin, prostat, göz ve eklem-
1er hariç vücut sıvılarına dağılırlar. Menenjit durumlarında geçirgenlik arttığı için beyin omurilik sıvısına
keçerler. Büyük oranda böbrekler yoluyla atılırlar. Yaşlılarda penisilin kullanılırken mutlaka böbrek fonksi-
yanlarına bakılmalıdır. Probenesid veya sülfinpirazonla birlikte verildiğinde böbrek tübülüslerinden salgı­
J anmaları azalır. Nafsilin en fazla olmak üzere oksasisili n, penisilin V ve piperasilinin itrahında safran1n da
olü vardır.

Tablo 6.26: Penisilinlerin Kullanım şekli

Yalnizca Oral Kullanilanlar Yaln1zca Parenterai _Kullan1lanlar


Fe n o ksip e n i si ı i n ı er Penisilin G
Kıoksasisilin Benzatin penisilin G
Amoksisiıin Piperasilin
Mezıosilin

Metisilin 1 Nafsilin
Tikarsilin 1 Karbenisiliri :\-

)
)
)lenisilin Türleri
)
f enisilin G ve türevleri
~ Prokain penisilin G 1 Benzatin penisilin G 1 Kristalize penisilin G)
Streptokok, neisseria, aktinomiçes, difteri, sfiliz, şarbon ve tetanoz gibi enfeksiyonların veya enfeksiyon
~tkenıerinin tedavisinde parenteral kullanılan d~r spektrumlu penisilinlerdir. Benzatin penisiıin G'nin intra-
~~usküler verilişinden sonra absorbsiyon u yaklaşık 1 ay sürer ve akut romatizmal ateş geçirenlerde nüksleri
.1nlemek için tercih edilir.
)
)\side dayan1kh penisilinler
'fenisilin V 1 Propisilin 1 Azidosilin)
j'lide barsak kanalından yeterince absarbe edilirler. Aç karn1na allnd1klannda mide-barsak kanallndan ab-
c;orpsiyon oranlan azahr.
) -

) .

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMj Kemoterapötikler

Aminopenisilinler
(Ampisilin 1 Amoksisilin 1 Bakampisilin)
Geniş spektruma sahip penisilinlerdir. Amoksisilin ampisiline göre mide barsak kanalından daha fazla ab- ı
sorbe edilir. Sa kampisilin ön ilaç olup ampisiline metabolize olur. Barsaklardan aktif transporta emildikleri
için dozları artırılsa bile absorbsiyon aynı oranda artmaz ve kalın barsağa geçen ilaca bağlı diyareye neden
olurlar. Ampisilin; enfeksiyöz mononükleuzlu, hiperürisemisi olan veya allopurinol kullanan hastalarda
yayg1n döküntü yapar.

Penisilinaza dirençli penisilinler


Beta laktamaz salgılayan bakteri enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılırlar. Metisiline dirençli stafilokok ı

enfeksiyonlannda diğer beta laktam antibiyotikler de etkisizdir. Bu durumda; vankomisin, teikoplanin) 1

rifampin, linezolid gibi beta laktam olmayan ilaçlar tercih edilmelidir.

Antipsödomanal penisilinler
Hidrofilik özellikte olup parenteral kullanılırlar. Karbenisilinin esteri olan karindasilin ve karfesilin oral ola-
rak verilebilir. Piperasilin ve azlosilin psödomanasa karşı en etkili olanlardır. Aminoglikozidlerle kimyasal
geçimsizlik gösterdikleri için aynı solüsyon içerisinde kullanılmazlar. Beta laktamaza duyarlıdırlar ve bu
yüzden stafilokok enfeksiyonlarının tedavisinde verilmezler.

Tablo 6.27: Antistafilokokal ve Antipsödomanal Penisilinler

Antistafilq:~okal Penisilinler Antipsödomanal Pe-n lsilinl·e r


Metisilin Piperasilin
NafsiHn KarbenisHin
Oksasil in Tikarsilin
Kloksasilin Mezlosilin
Dikloksasilin Aziesilin

Penisilinlerin Klinik Kullan1hş1

Streptokok enfeksiyonlan
Streptokoklara bağlı pnömöni ve tonsillofarenjitte kamplikasyon yoksa ilk tercih antibiyotiklerdir. Kızıl V(

romatizmal ateş profilaksisinde de öncelikle kullanılırlar.

Aneorob enfeksiyonlar
Birçok aneorob bakteri penisilinlere duyarlıdır, fakat bacteriodes fragilisin neden olduğu hastalıklarda pe-
n isilin yerine klindamisin, sefoksitin veya metronidazol kullanmak daha uygundur.

www.tusem.com.tr
e.
)

-----------~ TU E MJ ~
)].--Ke_m_o_te_r_ap_o_·ti_"k_le_r r s
-------------'--F_a_rm_a_k_o_ıo_ji

Stafilokok enfeksiyonları

)VIetisilin, nafsilin veya aksasilin gibi beta laktamaza dirençli penisilinler kullanılabilir; Metisiline direnç varsa;
yankomisin, teikoplanin, daptomisin, rifampin, linezolid veya streptograminler gibi beta laktam olmayan an-
r biyotikler verilmelidir.

)
Menengokokal menenjit tedavisi
~enisilinler menenjit durumlarında beyin emurilik sıvısına geçerler. Bu endikasyanda penisilin G uygun bir
,) açtır ama profilaktik amaçlı verilmez.
)

) ifte ri
)aşıyıcıların tedavisinde penisilin G kullanılır. Difteride asıl tedavi antitoksindir, penisilin veya eritremisin
Jntitoksine yardımcı ilaç olarak verilebilir.

) k. .
A tinomıçes

) enisilin G en fazla tercih edilen ilaçtır.


)
)il iz
)enisilinler ilk tercih antibiyotiklerdir.

)
Sarbon
} arbon basilinin bazı suşları penisilinlere dirençli olmakla beraber tedavide yüksek dozda kullanılabilirler.
,.<\ciğer şarbonunun tedavisinde kinolon grubu antibiyotik kullanmak daha uygundur.
)
a zlı gangren
~ .i= nisilin G tercih edilir. Tetanoz tedavisinde antibiyotiklerin etkinliği oldukça düşüktür.

)
ı:~ re ısırığı hastalığı
Penisilin G tercih edilir.
)

~)me hastalığı
Jt rasiklinler ilk tercih antibiyotiklerdir ama amaksisil in de tedavide yararlı olabilir.

' '7teria enfeksiyonları

r-: j ntamisin veya amikasin gibi aminoglikozid grubu antibiyotikler ile kombine olarak kullanılırlar.

t: nzıpe oı ı . ı "d
ı dnisilin G tercih edilir.
)

r ,steurella enfeksiyonu
i" -ıtercih ilaç amoksisilin + klavulonik asit kombinasyonudur.

~ ~~-----------------w_w
__w_.t_us_e_m_.c_o_m__
.tr
Farmakoloji
(TUSEMj Kemoterapötikler

Penisilinlerin Yan Tesirleri


En sak görülen yan tesirleri aşan duyarhhk reaksiyonlandar. En ciddi aşırı duyarlılık reaksiyonu anafilakti~
şoktur. Beta laktam ilaçlardan birisine ale rj isi olan birey diğer beta laktamlara daalerjik olabilir. Bu durum ~ 1

da endikasyon uygunsa eritremisin gibi makrolid grubu ilaçlar kullanılır.

Sefalosporinler gibi ilaç ateşi yaparlar. Enfeksiyöz mononükleozlu hastalarda ampisilin kullanımına bağlı

döküntüler görülür. Ampisilin ve amoksisiline bağlı diyare, karbenisilin ve piperasiliriin trombositlerdekı '
ADP reseptörlerini bağlamasına bağlı agregasyon, metisiline bağlı intertisyel nefrit, karbenisiline bağlı al '
kaloz ve hipernatremi ve nafsiline bağlı nötropeni gibi yan tesirler de görülebilir.

Sefalosporinler
Hücre duvar sentezinde transpeptidaz enzimini inhibe eden bakterisid etkili beta laktam antibiyotiklerdir
Genellikle böbrekler yoluyla atılırlar ve tubüler sekresyonlarını probenesid gibi ürikozürik ilaçlar azaltır.

Sefaleksin, sefaklor, sefadroksil, sefradin, sefprozil, lorakarbef, seftibuten, sefuroksim aksetil, sefiksim ve
)
sefpodoksim gibi sefalospari n ler oral olarak kullanılır.

Tablo 6.28: Sefalosporinlerin Sınıflandırılması

Birinci Kuşak ikinci Kuşak . Üçüncü Kuşak Dördüncü Kuşak 1


)
Sefalatin Setaksitin Seftriakson Sefepim ı
)
Sefazolin Sefaklor Seftazidim Sefpirom .ı
)
Sefaleksin Sefamandal Sefaperaza n ı
1
Sefradin Sefuroksim Sefataksim ı
)
Sefadroksil Seftibuten Sefprozil
ı
Sefotetan Seftizoksim 1
ı
Lorakarbef Maksolaktam

Birinci kuşak sefalospari n ler


Gram(+) koklara etkili ilaçlardır. Birinci kuşak ilaçlardan sefazolin ve sefalatin parenteral kullanılır. Sefaz'"
lin ayrıca cerrahi profilaksilerde tercih edilir. Sefalatin en kısa etkili sefalospari ndir.

ikinci kuşak sefalospari n ler


Etki spektrumları birinci kuşağa göre biraz daha genişlemiştir. Gram negatif bakterilere etkinlikleri daf'l ~
fazladır. Sefoksitin aneorob bakterilere en etkili sefalosporindir ve bacteriodes fragilise bağlı batın içi en ~
teksiyonlarda kullanılır.

www.tusem.com.tr
)
Kemoterapötikler
(TUSEMj Farmakoloji

Jçüncü kuşak sefalosporinler


inci kuşaktan en önemli farkları psödomanas ve enterokoklara daha etkili olmaları ve santral sinir siste-
ine daha fazla geçmeleridir. Gram pozitif koklara etkinlikleri birinci kuşaktan daha düşüktür. Seftriakson
ın uzun etki süresine sahip olup safra çamuru oluşturabilir ve menenjit profilaksisinde kullanılır. Seftazi-
im psödomanasa en etkili, sefaperazon en fazla safrayla atılan sefalosporindir. Seftriakson, seftazidim ve
~rfotaksim beyin omu ri lik sıvısına yüksek oranda geçerler.

Jördüncü kuşak sefalosporinler


u grupta, sefepim ve sefpirom vardır. Üçüncü kuşaktan en önemli farkı enterokoklara karşı daha etkili ve
..Jk ta laktamaz enzimine en dayanıklı sefalosporinler olmalarıdır.

-~)eşinci Kuşak Sefalosporinler


- /J grupta, seftobiprol ve seftarolin gibi ilaçlar vardır. Stafilokok aureus tedavisinde etkilidirler.

Tablo 6.29: Sefalosporinlerin Önemli Özellikleri

)
Sefalosporin Önemli Özellik
ı ) Sefazel in Cerrahi profilaksilerde kullanılma
ı ) Sefoksitin 1 Sefotetan 1 Sefmetazol B.fragilis enfeksiyonlarında kullanılma
1 ) Sefaperazon Safra ile atılma
1) Kan beyin bariyerini yeterince geçerneme
ı .· Seftriakson Menenjit profilaksisinde kullanılma

l Seftazidim
Safra çamuruna neden olma
Psödomanasa karşı etkinlik gösterme
Sefepim Dördüncü kuşakta yer alma
Moksalaktam 1 Sefaperazon Alkaile disülfiram reaksiyonu yapma
Seftriakson 1 Seftazidim 1 Sefataksim Kan beyin bariyerini yüksek oranda geçe
Moksalaktam K vitaminine bağlı pıhtılaşma faktörlerinin
sentezini inhibe etme
Sefazolin 1 Sefalatin Birinci kuşak olup parenteral kullanılma

)
r-rbapenem Türevleri
(;. Jipenem 1 Meropenem 1 Ertapenem 1 Doripenem)
8""' ~teri hücre duvarı sentezi için önemli olan transpeptidaz enzimini inhibe ederek etki yapan ve en geniş
;J"ektruma sahip beta laktam grubu antibiyotiklerdir. imipenem böbreklerde bulunan dihidropeptidaz en-
)
~imi tarafından yıkıldığı için bu enzimi inhibe eden silastatin adh maddeyle birlikte kullanılır. Silastatinin
~n~ bakteriyel etkinliği yoktur. Geniş spektruma sahip olmalarına rağmen metisiline dirençli stafilokok
~ •.leksiyonlarında kullan1lmazlar.
ı

www.tusem.com.tr
Farmakoloji [TU S EMji)
.. s _________Ke_m_o_te_ra_p_ön_·k_ler

Aztreonam
Monobaktam grubundan beta laktam antibiyotiktir. Etki spektrumu aminoglikozidlere ve üçüncü kuşa :
sefalosporinlere benzer. Yaln1zca gram negatif aeorobik bakterilere etkilidir. Diğer beta laktam antibiyc
tiklerle çapraz alerji göstermez. intravenöz olarak kullanılır. Böbrek yetmezliği olan hastalarda dozu aza'
tılmalıdır.

Vankomisin 1 Teikoplanin
Vankomisin streptomiçes orientelisten teikoplanin aktinomiçes türlerinden elde edilir. Glikopeptit yapn.
antibiyotiklerdir. Peptidoglikan sentezini bozarak bakteride hücre duvar sentezini inhibe ederler ve baktE:
risid etkinlik gösterirler.

En önemli kullanılış yerleri metisiline rezistans stafilokok aureus tedavisidir. Va nkamisin enterokok end( ı
kardinnde gentamisi n, pnömokok menenjitinde sefataksim ile kombine kullanılır.

Hidrofilik oldukları için clostridium difficilenin neden olduğu psödomembranöz enteokolit tedavisi dışı nd~
)
parenteral verilirler. Plazma proteinlerine düşük oranda bağlanırlar, böbreklerden itrah edilirler ve diyaliz
ile vücuttan uzaklaştırılamazlar.

Vankomisin yan tesirleri oldukça fazla olan bir antibiyotiktir. En ciddi yan tesiri işitme kayb1 ve vestibük__
bozukluk gibi nörotoksik yan tesirlerdir, işitme kaybı irreversibl olabilir. Nefrotoksik bir ilaç olan vankon J
sin, aminoglikozid gibi diğer nefrotoksik ilaçların yan tesirlerini artırır. Histamin salg1s1n1 artırarak k1rm )
boyun (red neck) sendromuna neden olabilir. Teikoplaninin yarılanma ömrü uzundur günde tek doz kı · )
lanıla bilir.

Dalbavansin 1 Telavansin
Metisiline rezistans stafilokok aureus tedavisinde kullanılan lipoglikopeptit yapılı antibiyotiklerdir. Dalbcıl
)
vansin teikoplanin derivesi, telavansin vankomisin derivesidir.

Daptomisi n
Bakteri hücre zanndan kalsiyum girişini artınp depolarizasyon yaparak etki gösteren lipopeptit ya{
antibiyotiktir. Etki spektrumu vankomisine benzer, ek olarak vankomisine dirençli enterokok ve stafila~ ·~
infeksiyanlarında da etkilidir. Pulmoner surfaktan tarafından antagonize edildiği için pnömoni tedavisin,..~ ı

kullan1lmaz.

Si kleserin
Alanin rasemaz enzimini inhibe ederek bakteri hücre duvar sentezini bozan alanin antimetaboliti bir ar.&.~­
biyotiktir. Tüberküloz tedavisinde ikinci sıra ilaçlardandır. Konvülsiyon ve psikoz gibi santral sinir sistemi 'y""""h
tesirleri oldukça fazladır. Konvülsiyon öyküsü olan hastalarda ve alkaile birlikte kullan1lmaz. )

www.tusem.com.tr
~emoterapötikler rTU s E Mj [J_,_______ F_arm_a_kol_oji

llasitrasin
Jakteride hücre duvar sentezini inhibe ederek bakterisid etki yapan bir antibiyotiktir. Sistemik olarak kul-
'yı nımını engelleyen en önemli yan tesiri nefrotoksisitedir. Deri enfeksiyonlarının tedavisinde lokal olarak
~u llanılır.

)
Fosfomisin
)
~ nolpürüvat transferaz enzimine irreversibl bağlanarak hücre duvar sentezinin erken dönemini inhibe
Jder. Alt üriner sistem enfeksiyonlarında kullanılır. Gebelerde güvenli bir ilaçtır.
)

)
)
)
)
)
)
)

_)
)
)

)
)
)

)
)
)

)
)
)
)

~ ~-------------------w_w_w_.t_us_e_m_.c_o_m__
.tr
Farmakoloji
(TUSEMj Kemoterapötikler

Bakteride Protein Sentezini


inhibe Eden Antibiyotikler

Makrolid Grubu Antibiyotikler


Bakteri ribozomlarında SOS alt birimde bulunan 235- tRNA'ya bağlanarak peptit yan zincirinin uzaması nı

inhibe eden bakteriyostatik ilaçlardır. intraselüler bakterilere en etkili antibiyotiklerdir. Bağlandıkları yerL 1

linkozamidler ve kloramfenikol de bağlandığı için bu ilaçların birlikte kullanılmaları uygun değildir.

Bakterilerin salgıladığı metilaz enzimi makrolidlerin tRNA'ya bağlanmasını engelleyerek direnç gelişimin 1

neden olur. Eritromisi ne direnç kazanan bakteri klindamisine de çapraz direnç kazan1r.

)
Karaciğerde metabolize edilerek büyük oranda safra ile itrah edilirler. Klaritromisin hariç böbrek yetmezli-
ı
ği nde dozlannin azaltılmasina gerek yoktur. Karaciğer mikrozornal enzimlerini inhibe ederek teofilin başta

olmak üzere birçok ilacın metabolizmasını azaltlrlar.


1

Tablo 6.30: Makrol id Grubu Antibiyotikler


)

Eritromisi n Trol-eandomisin \
)

Klaritromisin Rokitamisin ı
)
Azitromisi.n Diritremisin ı
ı
Roksitromisin Miokamisin ı
)
Spiramisin Rozaromisin }

Eritromisi n
En kısa etkili makrolid grubu antibiyotiktir. Estolat halinde en yüksek oranda absarbe edilir ve büyük oran-
da safra ile atılır. Böbrek yetmezliğinde doz ayarlamasina gerek yoktur. Nefrotoksik değildir, yüksek do-
zunda diyaliz uygun olmaz.

Enzim inhibisyonu yaparak varfarin, teofilin ve siklosporinin plazma düzeyini artınr. Penisiline alerj .
olanlarda kullanılabilir. En ciddi yan tesiri özellikle estolat halinde kalestatik hepatittir. Matilin reseptörl ,
rini uyararak prokinetik etki yapar ve diyabetik gastroparezi tedavisinde kullanılır. Eritrazma tedavisinr'
, yararlıdır.

Klaritremisin
Eritromisine benzer özelliklere sahip makrolid grubu antibiyotiktir. Lepra, toksoplazma, mycobacterium
avium komleks ve helikobakter pilori enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılır.

www.tusem.com.tr
ıKemotera pöti.kler
[TUSEIWj Farmakoloji

Azitremisin
'J:ritromisin ve klaritromisinden farklı olarak; uzun yanianma ömrüne sahiptir (kısa tedavi süresi), mide
parsak kanalından hızlı emilir ve dokularda plazmadan 10-100 kat fazla bulunur. Alüminyum ve magnez-
yum içeren antiasitler biyoyararlanımını azaltmada nemilimini geciktirir. Enzim inhibisyonu yapmad1ğ1 için
diğer ilaçlarla etkileşmeye girmez. Lejyoner hastalığının tedavisinde en etkili makrolid grubu antibiyotiktir.
)

~piramisin
~ am ilelerde toksoplazma enfeksiyonlarında kullanılır.
)

Telitremisin
·~etolid grubu bir ilaçtır ve eritromisinle benzer endikasyonlarda kullanılır. Mikrozornal enzimleri inhibe
~der. QT uzaması yaparak kardiyak aritmilere neden olur.

)
o/lakrelid Grubu Antibiyetiklerin·Klinik Kullan1m1
• Uygun endikasyonlarda penisilin alerjisi varsa ilk tercih antibiyotiklerdir.
J Boğmaca tedavisinde yararlıdırlar.
lejyoner hastahğ1nda, azitremisin en fazla olmak üzere sık kullanılan ilaçlardır. Bu hastalıkta siprof-
loksasin ve rifarnpin de etkilidir.
Mikaplazma pnömonisinde bakteri hücre duvarı sentezini inhibe eden ilaçlar e~kili değildir. Makrolid
grubu antibiyotikler ve tetrasiklinler tedavi de tercih edilir.
') Mikobakterium avium intraselülare tedavisinde klaritromisin başta olmak üzere etkili ilaçlardır.

._ Helikobakter pilori eradikasyonunda klaritremisin en tercih edilen antibiyotiklerden biridir. B~ endi-


)
kasyanda ayrıca metronidazol ve amoksisilin de kullanılabilir.

• Klamidya ve riketsiya enfeksiyonlannda ilk tercih ilaç tetrasiklin olmasına rağmen hasta 8 yaş1n al-
tinda veya gebeyse makrolidier en iyi alternatif antibiyotiklerdir.
Camyplobakter jejuni enteritin de ilk tercih antibiyotik grubu kinolonlar plması na rağmen makrolid-
ler de oldukça etkilidir.
Diyabetik gastroparezide matilin reseptörlerini uyararak prokinetik etki yapan eritremisin tedavide
yararlı olabilir.
)
1
;nkezamidler
l ~ lindamisin / linkomisin)
ı:sakteri ribozomlarında SOS alt birime bağlanarak protein sentezini inhibe ederler. Linkozamidlerin bağ­

ıJndığı yere makrolidier ve kloramfenikol de bağlandığı için bu ilaçlar birlikte kullanılmazlar. Klindamisin
,,.\komisine göre mide barsak kanalından daha fazla absarbe edilir. Hamilelerde uygun antibiyotiklerdir.
)

1ndamisin aneorob bakteri enfeksiyonları, metisilin dirençli stafilokok aureusa bağlı toksik şok sendro-
;U, pnömosistis jiroveci pnömonisi (primakinle kombine) ve babesiyosis (kinin ile kombine) tedavisinde
• · ·ı ııanılır. Klasik sıtma ilaçlarına dirençli vakalarda hasta 8 yaşın altındaysa tetrasiklin yerine tercih edilir.

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMj Kemoterapötikler

En ciddi yan tesirleri clostridium difficile'ye bağlı psödomembranöz enterokolittir. Bu yan tesirin teda-
visinde en stk kullanılan ilaç metronidazol, en etkili ilaç oral vankomisindir. Basitrasin, kolestiramin ve
kolestipol de tedavide yararlı olabilir. Linkoza m idier nöromusküler blokaj da yaparlar.

Tetrasiklinler
Bakteri ribozomlarında bulunan 305 alt ünitesine bağlanarak aminoasit t-RNA'ntn bağlanmasını inhibe
eden en az selektif ve en geniş spektrumlu antibiyotiklerdir. Memeli hücrelerinde de protein s·entezinı
bozabilirler. Streptokok ve gonokok enfeksiyonlarında eradikasyon sağlamadıkları için tercih edilmezler.

Tigesiklin oral olarak emilmez ve yalnızca intravenöz verilir. Oral em ilimi en fazla olan doksisiklin ve mino ı

siklin, tigesiklin dışında en az olan klortetrasiklindir. Doksisiklin ve minosiklin hariç olmak üzere tetrasiklin ı

leri n em ilimi kalsiyum, demir, magnezyum ve alüminyum içeren ilaç veya besinler tarafından azaltılır. Dokr ı
sisiklin ve tigesiklin karaciğerde metabolize edildikleri için enzim indüksiyonu yapan ilaçlarla alındığında
yarılanma ömürleri uzar. Doksisiklin ve minosiklin uzun etki süresine sahiptirler ve santral sinir sistemine
geçerek denge bozukluğu yaparlar.

Tablo 6.31: Tetrasiklinlerin Önemli Özellikleri


)

Özelltk Tetrasiklin \
)

Yalnızca intravenöz verilen Tigesiklin ı


)
En uzun yanianma ömrü Tigesiklin {36 saat) ı
)
Santral sinir sistemine geçerek denge bozukluğu yapma Doksisiklin 1 Minosiklin ı
)
Karaciğerde metabolize edildiği için enzim indüksiyonu Daksisiki in 1 T.igesiklin ı
J
yapan ilaçlarla ahnd ·ığında yanlanm,a ömrü kısa·lan
ı
Uygu n suz ADH sendromunda kullanılan 1 Diabetes insi- Demeklasiklin )
ı
pi·dus yapan

Tablo 6.32: Tetrasiklinlerin Klinik Kullammı


)

·B akteri Enfeksiyonlan s·a kteri DIŞI Enfeksiyonlar \

Kolera 1 Kolera profilaksisi Klam.idya enfeksiyonları (trahom gibi)


Lyme hasta hğı Riketsiya enfeksiyonlan (tifüs ve Q ateşi gibi) 1
)
Veba (streptomisinle kombine) Whiple hastalığı ı
Brusella (streptomisin veya rifampinle ko:m bine) Balantidiyazis ı
Tu laremi (stre;ptornis·inle kombine) Kolon ik ·am ibiyaz is
ı
'M :ikoplazma p:nömonisi Sıtma
ı
Ak ne
ı
Henkabakter p:ilorl -enfeksiyonlan

www.tusem.com.tr
•• 'ki er
)Kemoterapoti
(TUSEMj Farmakoloji

>retrasiklinlerin Yan Tesirleri


,. Geniş spektrumlu antibiyotik oldukları için oral ve vajinal kandida enfeksiyonlarına neden olurlar.
Diş ve kemik gelişimini bozarlar. 8 yaşın altındaki çocuklarda ve hamilelerde kullanılmazlar.

• Yeni doğan döneminde veya emziren kadınlar tarafından kullanılırlarsa bebekte psödotümör serebri
yaparlar.
~ Son kullanma tarihi geçenlerin kullanılması durumunda renal tubüler asidoz ve fa n koni sendromuna
)
neden olurlar.
) Demeklasiklin daha fazla olmak üzere güneş 1ş1nlanna karş1 hassasiyet artışi yaparlar.
Demeklasiklin nefrojenik diabetes insipidus yapabilir.
'! Yüksek dozda kullanılmaları durumunda karaciğerde yağh

Doksisiklin ve minosiklin denge bozukluğuna neden olabilir.


dejenersayon görülür.

)
• Oral kontraseptif ilaçlann enterohepatik siklüsünü engelleyere k etkilerinin azalmasina neden olabilirler.

k loramfenikol
3akteri ribezamlarında SOS alt bi·rime bağlanıp t-RNA'nın bağlanmasını engelleyerek peptidil transferaz
l'!nzimini bloke eder. Kloramfenikol ve tiamfenikol tetrasiklinler gibi geniş spektrumlu olup bakteriler dı­
~ında klamidya, riketsiya, mikoplazma, trepanoma ve leptospira enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılabi­

·r. Bakterilerin salgıladığı asetiltransferaz enzimi ile etkilerine direnç gelişir.

)
Kloramfenikollipoftlik bir ilaç olduğu için mide barsak kanalından tam olarak absarbe edilir. Oral biyoya-
)arlanlml %100'dür. intravenöz hali ön ilaç olup kanda aktif ilaç haline gelir. Bu yüzden oral verilişteki plaz-
1 a düzeyi intravenöz verilişe göre daha yüksektir. Beyindeki derişimi ile kandaki derişimi ayn1d1r.
)
)lletabolizması bilirübin düzeyi ile korelasyon gösterir. Büyük oranda karaciğerde yıkılan veya safra yoluyla
tılan; eritromisin, klindamisin, kloramfenikol, sefaperazon, nafsilin ve doksisiklin gibi antibiyotikler için
~ öbrek yetmezliğinde doz ayarlamasına gerek yoktur.

~loramfenikolün Klinik Kullan1m1


J Tifo tedavisinde etkili ilaçlardan biridir. Bu endikasyanda artık kinolon grubu antibiyotikler daha fazla
tercih edilmektedir.
) H.influenza menenjitinde penisilin veya seftriakson gibi ilaçla ra direnç varsa tercih edilebilir.
Yersinia enterokolitinde aminoglikozid grubu antibiyotiklerin alternatiftdir.

)
Kloramfenikolün Yan Tesirleri
)
• Konjugasyon yapan enzimler yeni doğan döneminde gelişmediği için gri bebek sendromuna neden olur.
) Doza bağımlı alyuvar sentezinde azalma ve apiastik anemi yapabilir.
immün sistemi baskıladığı için canh aşi yapilan hastalarda kullanılmaması gerekir.
) Bakteriden açığa çıkan endotoksinlere bağlı Herxheimer reaksiyonu oluşa bilir.
) Mikrozornal enzimleri inhibe eder~k warfarin başta olmak üzere birçok ilacın yan tesir yapma olasılı­
ğını artlrır.

www.tu.s em.com.tr
Farmakoloji
(TUSEMj Kemoterapötikler

Tablo 6.33: Mikrozornal Enzimleri Etkileyen Antibiyotikler


- -

inhibe Edenler indükleyenler


Eritromisi n 1 Klaritremisin 1 Telitremisin Rifarnpin
Klorarnfen i kol Griseofulvin
Siprofloksasin izoniazid
Metronidazol
Ko-trimoksazol
Streptogramin
Ketokonazol
izoniazid

Aminoglikozidler
Streptomisin dışında bakteri ribozomlarında 305 ve SOS altbirime irreversibl bağlanarak bakterisid etkin ı

lik gösterirler. Streptomisin yalnızca 305 altbirime bağlanır. Aminoglikozidlerin protein sentezini inhibf
eden diğer ilaçların aksine bakterisid etki yapmasının nedeni büyük olasılıkla ribozomal altbirimlere ter· 1
sinmez bağlanmalarıdır. Etkilerine adenilasyon, asetHasyon ve fosforilasyon ile direnç gelişir. En az direnr
gelişen aminoglikozid·grubu ilaç amikasindir.

Mide barsak kanalından oldukça az oranda absorbe edilirler ve sistemik olarak kullanılacaklarsa oral yol-
dan verilmezler. Bakterileri konsantrasyona bağ1mll olarak öldürürler ve postantibiyotik etkinliğe sahip- ı
tirler. Günlük tek dozları ile birden fazla dozları arasında anlamlı bir etki farkı yoktur.

Hücre içine kolayca giremezler ve menenjit olmayan hastalarda serebrospinal sıvıya geçemezler. Menenji·· ı
durumlannda serebrospinal sıvıdaki oranları kandakinin yaklaş1k %20'si kadardir. Güvenlik indeksleri da" 1

olduğu için tedavinin 3.gününden itibaren kan düzeylerine bakılmalıdır. Böbrekler yoluyla atllırlar, böbrelt )

yetmezliği durumlannda dozlan ayarlanmalidir. Doz ayarlaması kreatin klerensine göre yapılır.

Streptomisin
Gebelerde"kontrendike olan tüberküloz ilacıdır. Etkisine çok hızlı ri bozarnal direnç gelişir. Veba, tularem.
ve brusella tedavisinde tetrasiklinlerle kombine kullanılır. Nefrotoksik özelliği en az olan aminoglikozk
grubu antibiyotiktir. işitme fonksiyonunu bozmadan denge fonksiyonunu bozar. Streptomisin alerjisi olar.
la ra oral polio aşısı yapılmaz.

Gentamisi n
Gram(-) bakterilere bağlı menenjitlerde intratekal, idrar yolu enfeksiyonlarında intramusküler, enfekte yanık
veya yaralarda top i kal ve nedeni bilinmeyen sepsislerde beta laktamlar veya vankomisinle kombine kullanılır.
Aminoglikozidler sistemik etki elde etmek için oral olarak verilmezler ve aneorob bakterilere etki göstermezler.

www.tusem.com.tr
-,
) Kemoterapoti
.. "ki er
, ------------------------~.
[TU S E MjIJ
________Fa_rm_ak_oıo_ji
ı Tobramisin
) Etki spektrumu bakımından gentamisi ne benzer. Kistik fibrozisli hastalarda psödomanasın neden olduğu alt

1solunum yolu enfeksiyonlarının tedavisinde inhalasyonla kullanılır. işitme ve denge bozukluğuna neden olur.
) Arnı"k asın
.
)Spektrumu en geniş ve en az direnç gelişen aminoglikozid grubu antibiyotiktir. Tüberküloz tedavisindeki
) ikinci sıra ilaçlard~n biridir. Denge fonksiyonunu bozmadan işitme fonksiyonunu bozar.

)Paramomisin
)Tenya ve kolondaki amip tedavisinde lo kal ve visserallayşmaniyazis tedavisinde parenteral kullanılan ami-
)noglikozid grubu antibiyotiktir.

)Netilmisin
lOtotoksik özelliği en az olan aminoglikoziddir.
)

)Spektinomisin
)Ya pı olarak aminoglikozid grubu antibiyotiklere benzer. Penisiline dirençli gonore tedavisinde intramuskü-
-jer ola rak kullanılır.
)
Neomisin .
h totoksik, nefrotoksik ve nöromusküler blokaj yapıcı etkisi en fazla olan aminoglikoziddir. Kolorektal cer-
)ra hi profilaksisinde, hepatik ensefalopati tedavisinde ve safra asitlerini bağlayarak hiperlipidemi tedavi-
~i nde oral olarak kullanılır. Neomisin alerjisi olanlara MMR aşısı yapılmaz.
)
';Aminoglikozidlerin Yan Tesirleri
Böbreklerde birikerek nefrotoksik yan tesir oluştururlar. Vankomisin, basitrasin, asiklovir, furosemid,

'•
)

)
amfoterisin B ve siklosporin gibi ilaçlar aminoglikozidlerin yaptığı

iç kulakta birikerek ototoksik yan tesir oluştururlar, ilk bulgu tinnitustur.


nefrotoksisiteyi artırır.

• Sinir kas kavşağında asetilkelin salgısını azaltarak ve kalsiyum kanallarını bloke ederek nöromusküler
blokaj yaparlar. Nöromusküler bloke edici ilaçlara duyarlılığı artırırlar. Streptomisin skotom adı veri-
len optik sinir bozukluğu oluşturabilir.

) Gebelerde kullanılmazlar.

)
_)

)
~ ~~-----------------w_w
__w_
.t_us_e_m_.c_o_m__
.tr

)
Farmakoloji (TU S E MjiJ'--______K_em_o_t_er_ap_ö_ti_kle_r

Linezolid
505 ribozomda 235 alt birime bağlanan protein sentez inhibitörüdür. SOS'e bağlanan diğer ilaçlarla çapraz
direnç göstermez. Oral alındığında biyoyararlanımı %100'dür ve oral dozu ile intravenöz dozu aynıdır. Me-
tisilin dirençli stafilokok ve vankomisin dirençli enterokok enfeksiyonlarında kullanılır. Tüberküloz basiline
karşı da etkinlik gösterir.

MAO inhibitörü özelliğinden dolayı; sempatomimetik ilaçlarla alındığında hipertansit krize, SSRI ilaçlarla
alındığında serotonin sendromuna neden olur. Mikrozornal enzimleri etkilemez.

Streptograminler
Dalfopristin %70 ve kinopristin %30 oranında kombine edilir. intravenöz infüzyonla verilirler. Metisilin
dirençli stafilokok ve vankomisin dirençli enterokok faecium tedavisinde kullanılırlar. Mikrozornal CYP3A4
enzimlerini inhibe ederler.

Fusidik asit
t-RNA'nın ribozomlarına bağlanmasını engelleyen antistafilokokal bir ilaçtır. Steroid yapılı tek antibiyotik-
tir.

Mupirosin
izolösin t-RNA sentaz enzimini inhibe eden antistafilokokal bir antibiyotiktir. Yalnızca lokal olarak kullanılır.

www.tusem.com.tr
e
)

)--------------------------·· [TUSEMj
Kemoterapötikler Farmakoloji

intermedier Metabolizmay1 Bozan Antibiyotikler


) Sulfona m idier
ilk bulunan antibiyotiklerdir. PABA analoğu olup dihidropteroat sentaz enzimini ve folat üretimini inhibe
) ederler. Dihidrofolat redüktaz enzimi üzerine etkileri yoktur, bu enzim trimetoprim ve pirimetamin tara-
) fından inhibe edilir. Terapötik derişimde bakteriyastank etki yaparlar. Riketsiya ve aneorob bakteri enfek-
) siyonlarında kullanılmazlar. ilginç olarak riketsiyalann çoğalmasini stimüle ederler. Bebekte kernikterus
yapttklan için gebeliğin sonianmasına yakın dönemde verilmezler.
)

}Farmakokinetik özellikleri grup içindeki ilaçlar arasında değişkenlik gösterir. Plazmada albümine bağlanır­
)lar, albümine bağlanma oranı etki süresi kısa olanlarda düşük uzun olanlarda yüksektir. Asetilasyon reak-
; siyonu ile metabolize edilirler, bu reaksiyon genetik polimorfizm gösterir. N-asetilasyonla yıkılan diğer
ilaçlar gibi lupus benzeri yan tesir yaparlar. Furosemid, tiazid, asetazalam id, diazoksit ve sulfonilüre grubu
)
ilaçlar sulfona m id türevidir ve çapraz alerjik reaksiyon gösterebilirler.
) .

Tablo 6.34: Sülfonamidlerin Etki Sürelerine Göre Sınıflandırılması

-
Ktsa Etkililer Orta .Etkilller Uzun Etkililer
Sulfisoksazol Sulfadiazin Sulfadoksin
··::

Sulfasitin Sulfo;metoksa~o.l

) ____________________________________________________________________
Sulfapiridin __
)Sulfadiazin
)Beyin emurilik sıvısına en fazla geçen sulfonamiddir ve menengekokal menenjit profilaksisinde kullanıla-
bilir. Primetamin + sulfadiazin + folik asit akut toksoplazma tedavisinde ilk tercih edilir. Primetamin dihid-
)rofolat redüktazı, sulfadiazin dihidropteroat sentazı inhibe eder. Hasta gebeyse makrolidier (spiramisin
\teya azitromisin) kullanılır. Sulfadoksin + primetamin kombinasyonu fansidar olarak bilinir ve malarya
Jtedavisinde ikinci tercih ilaçlardandır.
)

)Gümüş sulfadiazin
Yanı k tedavisinde lokal olarak kullanılır.
)

~Mafenid {Marfanil)
Nanık tedavisinde lokal olarak kullanılır. Sistemik dolaşıma geçtiğinde karbonik anhidraz enzimini inhibe
,ederek metabolik asidoz oluşturur.
)
Sulfisoksazol
) o

Yarılanma ömrü en kısa sulfona m id grubu antibiyotiktir. ldrar yolu enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılır.
)

www.tusem.com.tr
Farmakoloji rTU s EMj )•.,_______ K_e_m_ot_er_ap_ö_ti_kle_r

Sulfometoksazol
Trimetoprim ile sinerjistik etkileşm eye girer. Trimetoprim bakteride dihidrofolat redüktaz enzimini, sulfo-
met oksazol dihldropteroat sentetaz enzimini inhibe eder.

Sulfaseta mi d
Göz enfeksiyo nla rını n tedavisinde loka l olarak ku llanılı r.

Sulfapiridin
Dematitis herpetiformis tedavisinde ku ll a nı la n sulfonamid grubu antibiyotiktir.

Su lfasalazi n
Lipooksijenaz enzimini inhibe ederek antiinflamatuvar etkinlik gösterir. Romatoid artrit ve ülseratif kolit
tedavisinde kullanılır.

Ko-trimoksazol
Trimetoprim + sulfametoksazolun 1/5 oranında kombinasyonudur. Birinci ilaç dihidrofolat reduktazı, ikin-
ci ilaç dihidropteroat sentetazı inhibe eder. Bakteride iki farklı enzim inhibe edildiği için ko-trimoksazol
sulfonamid grubu ilaçların aksine bakterisid etkinlik gösterir.

Pnömosistis jiroveci enfeksiyonlarında ko-trimoksazol veya primetamin öncelikle tercih edilen antibiyo- 1

tiklerdir. Streptokoklara bağlı tonsillofarenjit olgula rınd a tetrasiklinler gibi tam eradikasyon yapmadığı için
kontrendikedir.

Sulfonamidlerin Van Tesirleri


• Alerjlk reaksiyon: Ürtiker, makülopapüler döküntü, serum h asta lığı ve Stevens Johnson sendromu
gibi yan tesirler özellikle yavaş asetilleyici kişil e rde daha fazla görülür.
• Kristalüri: Asit pH'da böbrekte kristalüri yapabilirler. Bunu önlemek için yeterli hidrasyon sağlanmalı
ve sodyum bikarbonat ile idrar alkali yapılmalıdır.

• Kernikt erus: Yeni doğa n bebeklerde indirekt bilirübini albüminden kovarak kernikteus yaparlar.
• Teratoj enlte: Ge beliğin özellikle son trimestrinde kull a nıldığında bebekte hiperbilirübinemi ve folik
asit e ksi kl iğin e neden olabilir.
• Hlpogllseml: Solfonilüre grubu oral antidiyabetikler sulfonam id grubu antibiyoti kleri n hipoglisemi ya-
pıcı özelliklerinden yola çıkarak geliştiril m iştir.
• Hemolitik aneml: Glukoz-6-fosfat dehidrogenaz e ksikliği olan hastalarda hemolitik anemiye neden
olurlar.

www.tusem.com.tr
)

)Kemoterapoti
.. "ki er
[TUSEM1 Farmakoloji

Tablo 6.35: Glukoz-6-Fosfat Dehidrogenaz Eksikliğinde HemolitikAnemi Yapan ilaçlar

Sulfonamidler Aspirin1 Metamizol


Klorarnfen i kol Klorakin 1 Primakin 1 Kinidin
Kinolonlar Dapson
Nitrofurantoin K vitamini
Nalidiksik asit

)
)

)
)

Q www.tusem.com.tr
~ ~ 1<•----------------
Farmakoloji
(TUSEMj Kemotera pötikler

Bakteri Nükleusunda Etkili Antibiyotikler

Florokinolonlar
Yapıca nalidiksik asite benzeyen geniş spektrumlu bakterisid etkili antibiyotiklerdir. Bakterilerde topoizo· ı

meraz ll {DNA girazalfa altbirimi) ve topoizomeraz IV enzimlerini inhibe ederek DNA transkripsiyonunL' ,
ve replikasyonunu baskılarlar. Novobiosin DNA giraz enziminin beta altbirimini inhibe eder. Nalidiksik asit
ilk bulunan kinolon grubu ilaçtır. Diğer kinolonlardan farklı olarak sistemik etki yapabilecek kan düzeyine
ulaşamaz ve yalnızca alt üriner sistem enfeksiyonlarında kullanılır.

Salmonella, şigalla, vibrio kolera, klebsiella, serratia, proteus, yersinia, legionella, campylobakter, neis-
seria, mikoplazma, klamidya ve tüberküloz basili gibi birçok mikroorganizma üzerinde bakterisid etkinlik ı
gösterirler. Kinolonlann çoğu aneorob bakteriler ve nokardiya .üzerinde terapötik etkinlik göstermezler. 1

DNA giraz enziminin alfa altbiriminin sentezini düzenleyen kromozomlarda tek nokta mutasyonu ile etki ı

lerine direnç gelişebilir.

Oral biyoyararlanımları değişken olmakla birlikte genellikle yeterli düzeydedir. Metallerle ahnd1klannda
şelasyon oluştururlar ve oral absorbsiyonları azalır. Yarılanma ömürleri arasında belirgin faklılıklar yoktur.
En k1sa yarılanma ömrüne sahip siproflokasasin (S saat), en uzun yarılanma ömrüne sahip olan moksif-
loksasindir {lO saat). Karaciğer ve safraya en fazla geçen siprofloksasin ve beyin omu ri lik sıvısına en fazla
geçen pefloksasindir. Ofloksasin metabolize olmaz.

Kreatin klerensi SO mililitre 1 da~ikan1n altına düşen hastalarda dozları azaltılmalıdır. Böbrekler yoluyh 1

atılmayan tek kinolon olan moksifloksasinin dozunu azaltmaya gerek yoktur. Moksifloksasin karaciğer ta 1

ranndan metaboli~e edildiği için karaciğer yetmezliği olanlarda kullan1lmaz. Böbrekler yoluyla atılmadığ· 1

için de idrar yolu enfeksiyonlannda tercih edilmez.

Tablo 6.36: Florokinolon Grubu Antibiyotikler

Siprofloksasi·n Levofloksasin
Norfloksasin Temafloksasin
Pefloksasin Lomefloksasin
Enoksasin Moksifloksasin
Rufloksasin Gatifloksasin
Ofloksasin Moksifloksasin

www.tusem.com.tr

e
\

) Kemoterapötikler [TUSEMj ]_ _ _ _ _ _Fa_rm_ako_loji

) Florokinolonların Klinik Kullanımı

ı
) idrar yolu enfeksiyonları
Moksifloksasin dışındakiler akut sistit tedavisinde günümüzde en fazla kullanılan ilaçlardır.

) Gonore
) Tedavi de tek doz siprofloksasin genellikle yeterlidir.
)

ı Lejyoner hastalığı

) Makrolidier ve rifarnpin gibi tedavi de yararlı antibiyotiklerdir.

)
Tüberküloz tedavisi
)Son yıllarda klasik tüberküloz ilaçlarıyla birlikte siprofloksasin veya levofloksasin gibi kinolon grubu antibi-
)yotikler tedavide tercih edilirler.
)
)lifo
)Tifo tedavisinde kloramfenikolün yerini almışlardır.

)
)Şigella enteriti
Günümüzde en fazla tercih edilen antibiyotiklerdir.
)
)
Şarbon

bzellikle akciğer şarbonunda etkili ilaçlardır.


)
~tipik pnömöni
f"l ikoplazma veya klamidyaya bağlı pnömöni tedavisinde levofloksasin, moksifloksasin veya gatifloksasin
?ibi kinolon grubu antibiyotikler kullanılabilir.

ı
Menenjit profilaksisi
Rifarnpin ve seftriakson gibi bakteriyel menenjit profilaksisinde sık kullanılan antibiyotiklerdir.

J lorokinolonların Yan Tesirleri


) Kıkırdak harabiyeti yaparlar. Özel durumlar dışında 18 yaşın altındaki hastalara ve gebelere veril-
mezler.
•) GABA reseptörlerine bağlandıkları için benzodiazepin yoksunluk krizine ve konvülsiyonlara neden
olurlar.
) Mikrozornal enzim inhibisyonu yaparak teofilin başta olmak üzere birçok ilacın metabolizmasını azaltırlar.
Levofloksasin, gatifloksasin, gemifloksasin ve moksifloksasin QT uzaması yaparlar ve QT uzaması
yapan diğer ilaçlarla birlikte kullanılmazlar. Gatifloksasin ayrıca kan şekerini artırır.

)
~ . ~~-----------------w_w
__w_
.t_us_e_m_.c_o_m__
.tr
Farmakoloji
.[TUSEMj Kemoterapötikler

Rifarnpin
DNA bağ1mh RNA polimeraz enzimini inhibe ederek DNA transkripsiyonun başlamasını önler. Tüm vücut
sıvılarına yüksek oranda dağılır. Karaciğer mikrozo·mal enzimlerini indükleyerek kendisi dahil birçok ilacın

metabolizmasını hızlandırır. Narkotik bağımlıianna verildiğinde yoksunluk krizi, .warfarin kullanan hastaya
verildiğinde emboli, oral kontraseptif kullanan hastaya verildiğinde istenm.eyen gebelik ve fenitoir:ı kulla-
nan hastaya verildiğinde epileptik nöbete neden olur. ·

Rifampinin ·Klinik Kullan1m1

Tüberküloz tedavisi
Diğer antitüberküloz ilaçl·arla birlikte kullanılır.

Lepra tedavisi . ·
Dapson ve klofazimin ile birlikte en sık verilen ilaçlarda ri birid_ir.

Metisiline rezistans stafilokok aureus tedavisi


Stafilokok aureus metisiline dirençliyse diğer beta laktam antibiyotiklere de dirençlidir. Bu durumda; van- ı

komisin, teikoplanin, rifampin, linezolid ve streptogramin gibi antibiyotikler · kullanılır.

N. menengitis ve H..inflüenza menenjitinin profilaksisi


J.
Has~alarla yakın temas eden kişilere siprofloksasin veya seftriakson gibi profilaktikamaçlı kullanılır.

Lejyoner hastahğ1

Genellikle makrolidlerle kombine·olarak verilir. ·

Metronidazol/ Ornidazol 1 Tinidazol 1 Seknidazol


Hücre-içinde redüksiyona uğrayıp intraselüler NADH ye NADPH havuzunu boşaltarak DNA replikasyonunu
bozan radikal oluştururlar. Beyin emurilik sıvısı dahil tüm vücut boşlukianna yüksek oranda dağılırlar..

Psödomembranöz ·enterokolit, helikobakter pilori enfeksiyonu, karaciğer ve kolon ik amibiyasis, trikoma-


nas vaJiniti, bakteriyel vajinosis ve giardiyasis tedavisinde en fazla tercih edilen ilaçlardır.

Ağızda metalik tat, dilde kıllanma, al ko lle alındıklarında dis.ülfiram benzeri ·bulgular, mikrozornal enzin
irihibisyonuna bağlı birçok ilacın metabolizmasında azalma ve nörolojik yan tesiriere neden olabilirler. Ge
. be liğin ·özellikle ilk trimestrinde veri!mezler.

www.tusem.com.tr
.~emoterapÖtikler ·. (TUSEMj · Farmakoloji

).

;p·l imiksin B 1 Kolistin .


'<atyonik deterjan özellikleri il.e stoplazma membran permeabilitesini artırarak etki gösterirler. Nefretok-
ı . ' . '
c'k özellikleri faz~a olduğu için yaln1zca.lokal verilirler. Duyarlı mikroorganizmala ra bağlı deri, göz ve kulak
enfeksiyonlarının tedavisinde solüsyon veya merhem olarak kullanılırlar. ·
) . . ' .

Tablo 6.37: Antibiyotikterin Yan Tesirleri

Antibiyotik Van Tesir


Aminoglikozid Nefrotoksisite 1 Ototaksisite 1 Nörotoksisite
Telitromisin QT uzamasına bağlı kardiyak aritmi

· kloramfenikol Apiastik anemi 1 Gri bebek sendromu


Klindamidisin Psödomembranöz enterokolit

Florokinolon Kıkırdak harabiyeti 1 Konvülsiyon eğilimi


Sulfona mi d Kernikterus 1 Kristalüri
Eritromisi n Kalestatik hepatit

Vankomisin Kırmızı boyun

Seftriakson Safra çamuru

) ''

)
)

).

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
'[TUSEMj Kemoterapötikle.

. .
·Tablo 6.38: Bazı Enfeksiyonlarda Antibiyotik kullanımı

Hastalik 1 Mikroorganizma Tercih Edilen Antibiyotik


Streptokokal tonsillofarenjit 1 Pnömoni Penisilin 1 Makrolid

Metisiline dirançli stafilokok enfeksiyonu Va nkamisin 1 Teikoplanin 1 Rifarnpin 1 Linezolid ı

ı
1 Streptogramin 1
ı
Vankomisine dirençli enterokok Streptogramin 1 Linezolid
Gonore Siprofloksasin 1 Seftriakson ı

ı
Menengekok menenjit profilaksisi Rifarnpin 1 Siprofloksasin 1 Seftriakson 1

ı
Şarbon Makrolid 1 Florokinolon ı
)
Difte ri Penisilin 1 Makrolid ı
)

Erizipeloid Penisilin 1 Makrol id 1 Tetrasiklin ı


)

Psödomanas aeuruginosa Piperasilin 1 Seftazidim 1 Tobramisin ı


}

Nokardiya Sulfonamid 1 Ko-trimoksazol ı


)

1
Pnömosistis enfeksiyonu Ko-trimoksazol/ Atovakuon

Tifo Florokinolon 1 Ampisilin 1 Kloramfenikol


(
Şigella

Brusella
dizanterisi Florokinolon 1 Ko-trimoksazol

Doksisiklin + Streptomisin 1 Doksisiklin + Ri-


ı
j
fa m pin

Lejyoner hastalığı Makrolid 1 Florokinolon 1 Rifarnpin


Tu laremi Streptomisin 1 Tetrasiklin c.

Kol e ra Tetrasiklin 1 Ko-trimoksazol 1 Florokinolon


Campylobakter jejuni Siprofloksasin 1 Makrolid

Lepra Rifarnpin 1 Dapson 1 Klefazimin 1 Florokinolon

Sfiliz Penisilin / Tetrasiklin

Lyme hastalığı Tetrasiklin 1 Penisilin

Aktinomiçes Penisilin 1 Tetrasiklin

Riketsiya Tetrasiklin 1 Kloramfenikol

Klamidya Tetrasiklin 1 Kloramfenikol

Pastörella Amaksisil in + Klavulonik asit 1 Tetrasiklin

www.tusem.com~tr
[TUSE~

lll .. I!IJII,t lllllllll llliJJJ.JIJI I~IJIIIIIIJIII .. I J! ljl IIIIIIIJilJJIIIJIIIJI III:J!IIII:aiiJIII Illi llllll JII.IISIIIIIIII IJIJIII!III lll!, llllll •• !I!IIUJit. tl Jll

. ,. . . . l l f l l i i i i i i i J I .. •••••••••••••• ..

www.tusem.com.tr
).

Farmakoloji
[TUSEMJ Endokrin Sistem

Endokrin Sisteme Giriş

Hormonlar, endokrin bezler tarafından salgılanıp kan dolaşımı ile hücrelerin çalışmasını düzenleyen maL ı
·delerdir. Vücuttaki bir olayın düzenlenmesi genellikle birden fazla hormonun aynı yönde veya ters yöne ı
çalışması ile sağlanır. Glukagon, katekolaminler, büyüm·e hormonu ve prolaktin lipolizi stimOie ederkE. ı
insülin, samatomedin c,·oksitosin ve adenazi n inhibe eder.

Hormonlar Aras1nda Çapraz Reaksiyonlar


• insülin ve IGF-1 arasındaki çapraz reaksiyon sonucu, diyabetik anne çoc~klarının iri olması
)
• Prolaktin ve büyüme hormon u arasındaki çapraz reaksiyon sonucu, akromegalili hastalarda amenore-
)
galaktore ve infertilite olması

• ACTH ve MSH arasındaki çapraz reaksiyon sonucu, Addison hastalığında hiperpigmentasyon görülmt. )
si )

• Glukokortikoidler ve aldosteron arasında çapraz reaksiyon sonucu, aşırı glukokortikoid salgılanmc: )


durumlarında hipertansiyon görülmesi
• TSH ve ~-hCG arasında çapraz reaksiyon sonucu, koriyokarsinomlu hastalarda hipertiroidi görülme,.· )
• LH ve ~-hCG arasında çapraz reaksiyon sonucu, gebe kadınlarda LH düzeyinin artmış gibi bulunmas· )

Hormonların Kimyasal Yap1lanna Göre Sln1fland1nlmas1


Hormonlar temel olarak pep.tit ve steroid yapılı olmak üzere iki ana grupta incelenebilir. Steroid yapu~
hormonlar kolesterolden sentezlenirler. Yeni protein sentezine ihtiyaç duydukları için etkileri peptit ya~. l
harmoniara göre daha geç başlar, etkilerine aracılık eden proteinlerin turnoverleri yavaş ·olduğu için de 5 ~
sonlan ır. )

FSH, LH, TSH ve l3~ hCG zincir yapıları birbirine benzeyen glikoprotein yapılı hormonlardır. ACTH ve Mr ~
beyinde preproopiomelanokortinden sentezlenir. TRH tripeptit yapıdadır. ·

Tablo 7.1: Suda ve Yağda Çözünen Hormonların Önemli Özellikleri

Özellik Suda Çözünen Vağda Çözünen


Reseptörün yeri Hücre membranı Hücre içi ·
Sentez yeri Ribo zom Değişik yerler "

Depolanma Ön hormon olarak Genellikle depolanmazlar


Yarılanma öm rü K ısa Uzun
Proteinlere bağlanma Bağlanmazlar Yüksek oranda bağlanırlar

Bez dışında etkin in değişmes i Değişmez Sıklıkla değişir

Santral sinir sistemine geçiş Genellikle geçemezler Çoğunlukla geçerler

www.tusem.com.tr
Endokrin Sistem (TUSEMj . Farmakoloji

) .

Tablo 7.2: Hormonların Etkisine Aracılık Eden Reseptörler


- -

~eseptör Sistemi Örnek Hormonlar


intraselüler reseptör Glukokortikoidler
Aldosteron
Östrojen 1 Prq.gesteron
Androjenler
· Tiroid hormonları

Retinoik asit'/ Kalsitriol


G protein kenetli reseptör Vazopresin
ACTH / LH / FSH / TSH
Glukagon
Somatosta.tin
Pa rathormon
Ka Isiton in ··
Tir(Jziıi kiriaz reseptörü ·insüHn .
IGF-1
JAK/STAT reseptörü Prolaktin
Büyüme horhıonu

) .

)-

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMJ Endokrin Sistem

insülin ve Oral Antidiyabetik ilaçlar

insülin
Pankreasın beta hücrelerinden sentezlenip salınan ve disülfid baği ile bağlanmış iki zincire sahip peptit
yapılı bir hormondur. Ribozomlarda preproinsülin olarak sentezlenir, golgi aparatında depolan1r ve bura-
da 4 aminoasidini kaybederek C-peptit haline gelir. Çinko ve C peptit ile birlikte parsiyel ekzositozla sal ınır.
Plazma yarı ömrü birkaç dakikadır. Streptozotosin, pentamidin ve allaksan gibi ilaçlar pankreasın beta
hücrelerini tahrip ederek deneysel diyabet oluşturur.

insülin Salg1lanmas1
insülin salgılanmasında en önemli uyaran glukozdur. Glukoz beta hücre membranının dış yüzeyinde bulu-
nan glukoz transportör molekülleri (GLUT-2) ile membranın iç tarafına taşınır. Glukozun insülin salgısını ar- )
tırması bifaziktir. Kalsiyum kanallarının açılmasına bağlı önce hızlı bir insülin salgılanması, sonra uzun süren ı

bir yavaş salgılanma dönemi olur. ikinci dönemde GLUT yardımıyla hücre içine giren glukozun glukokinaz
enzimleri tarafından yıkılması ile oluşan metabolitler önemli rol oynar. Başlangıç döneminde depolanmış ı

insülin, ikinci dönemde hem depolanmış hem de ye~ i sentez edilen insülin salgısı olur.

Kan şekeri yükseldiği zaman; beta hücresinde ATP konsantrasyonu artar, artan ATP konsantrasyonuna
bağlı ATP bağ1mh potasyum kanallan kapan1r ve hücre içinde potasyum birikmesine bağlı beta hücresi
depolarize olur. Bu durumda da voltaj bağ1mh ~alsiyum kanallan aç1hr ve insülin salgısı artar. ·insülin salgı­
lanmasında en önemli mekanizma ATP bağ1mh potasyum kanallannin kapanmas1d1r.

insülinin Etki Mekanizmasi


Hücrenin dış yüzeyinde bulunan tirezin kinaz reseptörlerinin aktivasyonu sonucu insülin reseptör subs· ı

tratları (IRS) fosforile olur. insülin adipaz dokuda fosfodiesteraz enzimini aktive ederek hücre içinde cAMP ı
miktarani azaltır ve~ yapar.
·
~ ~
'\......
"'·'' ."'
\ AS'-''-" ' ı
~ .T
'::ll
Upojene2- c AMP {__ -1 U?"~e_"'-- ~JL~ 4~\ .
e_A~ ~ 1 -\ V?ol.A. ı_
insülin Salg1s1n1 Artıran Faktörler

Karbonhidratlar
Glukoz en fazla olmak üzere insülin salgısını artıran en önemli uyaranlardır. Oral verilen glukoz intravenö.
verilene göre daha fazla insülin salgılanmasına neden olur.

Aminoasitler
Arjinin ve lösin en fazla olmak üzere insülin salgısını artırırlar. Lösinin yaptığı artış glukozdan bağımsız ger-
çekleşir.

www.tusem.com.tr
)

Endokrin Sistem
(TUSEMj Farmakoloji

)ağlar

ıa ğ asitleri, glukoz ve aminoasitler kadar olmasa da insülin salgısını artırır. insülin salgısını artırmalarında
\astrik inhibitör peptit düzeyini artırmalarının da rolü vardır.

)
Mide barsak hormonlan
)
.Gastrik i nh ibitör peptit ve glukagon benzeri peptit daha fazla olmak üzere gastrin, sekretin, kolesistekin ve
).
v'l P insülin salgısını artırır.
)

. lukagon
lukagon salgısı insülin tarafından azaltı lırken, insülin salgısı glukagon tarafından artırılır. Aminoasitler her
·i hormonun salıverilmesini stimüle eder.
)
11arasempatik uyan
1
\)agal uyarı insülin salgısını ~

~-agonist ilaçlar
._,)
2
agonist ilaçlar insülin salgılanmasını s~müle ederler.
) -

)Tp bağ1mh potasyum kanal blokörleri:


) lfanilüre grubu ilaçlar ve glinidler insülin salgısını artırırlar. Benzer rnekanizmaya sahip bu iki ilaç grubu-
;un birlikte verilmesi uxgun değildir.

(nsülin Salg1s1n1 Azaltan Faktörler

..,bmatostatin
. JJenilat siklaz enzimini inhibe ederek hücre içi cAMP derişimini azalttığı için; insülin, glukagon, gastrin,
P, serotonin ve büyüme hormon u gibi birçok hormonun salgılanmasını baskılar.

- prenerjik a 2 uyan
• 'p cre içi _cAMP düzeyinin düşmesine bağlı insülin salgısı azalır.

_)

www.tusem.com.tr
Farmakoloji (TU S EMj ]. ,....._____~_En_do_kr_in_S_ist_em

••
1'
Tablo 7.3: ilaçların Kan Şekeri Üzerine etkileri

Hipoglisemi Yapan ilaçlar


Sulfonilüreler
Hiperglisemi Yapan ilaçlar
Tiazidler
Glinidler Furosemid
Aspirin Diazoksit
ı
Beta blokörler Fenitoin ı
1
Sulfonamidler Kalsiyum kanal blokörleri ı
1
Teofilin Hepari n
ı
Alkol Morfin
Lityum Marihuana
Bromokriptin
/

insülinin Fizyolojik Etkileri

Glukoz taşınmasının ve metabolizmasının düzenlenmesi


Kan glukoz düzeyini düşürür. Glukoz taşıyıcı moleküllerin (GLUT) sayısını artırarak glukozun kolaylaştırılm•~ 1

difüzyon ile hücre içine girişini stimüle eder. GLUT molekülleri 12 transmembranal segmentli glikoprotein-
ı

lerdir. Çizgili kaslar, miyokart, yağ dokı.ısu hücreleri, meme bezi hücreleri ve fıbroblastların membranında
1
insülinle stimüle edilen glukoz taşıyıcıları GLUT-1 ve GLUT-4 bulunur.


r
Tablo 7.4: Glukoz Taşıyıcı Moleküllerin (GLUT) Fonksiyonları
J
Glukoz Taşıyıcı Molekül Fizyolojik Fonksiyonu ı

GLUT -1 Kan beyin bariyerine glukoz geçişi ve bazal glukoz uptake'i


• •GLUT- 2 insülin salgılanmasının regülasyonu
GLUT- 3 Nöronlara glukozgeçişi

• •GLUT- 4 Kas ve yağ dokusuna insülin aracılı glukoz geçişi


~ GLUT- S Fruktozun absorbsiyonu
\.. J
i ll If\ l +011
:;ı.o..( -1 ~1'1"0-. -lo.s+o.!ı',.., ( G~ )
o< ::L ~orl (Eı ;)
Yağ metabolizması

HMG-CoA redüktazı stimüle ederek kolesterol sentezini, endotel bağımlı lipoprotein lipazı Ştimüle edip
hormon bağımlı li po protein ligaz1 inhibe ederek lipogenezi uyarır.

Protein metabolizması

Protein sentezini uyararak anabolizan etki yapar.

~
_w_w_w_.t_u_se_m_._co_m_._tr___________________·. . ~
)

)--------------------------·· [TUSEMj 1.-~--~-~Fa~rm. . .ak_ol_oji


...
, Endokrin Sistem

) .

Tablo 7.5: insülinin Etkileri


- -- --- - -

Metabolik Olay Etki


G_
l ukoneogenez Azaltır

_Giikojen sentezi Artırır

Glikojen yıkımı Azaltır

Glikoliz Artırır ,.

Ljpogenez Artirır _
Kolesterol sentezi Artırır

Prötein se_ntezf Artırır

Ketogenez Azaltır

ATP, DNA ve RNA sentezi Artırır

• Potasyumun hücre içine girişi · Artırır

J insülin Pre· paratları


) Hayvanlardan veya· DNA rekombinasyon teknolojisi ile elde edilirler. Kromotografi yöntemi ile yüzde yüze
) yakın saflaştırılırlar ve . çoğunlukla subkutan verilir. insülinin yapısında değiş_iklikler yapılarak ..etki süre-si
) farklı preparatlar üretilebilir. 828 pqzisyonunda prolinin 829 pozisyonunda bulunan lizi n le yer değiştirmesi
sonucu kısa ve hızlı etkili lispro insülin oluşur.
. .

) Postprandiyal hiperglisemi gibi hızlı etki istenen durumlarda glulusin, lispro ve aspartgibi çok hızlı etkililer,
diyabetik ketoasidoz gibi acil durumlarda intravenöz verilebilen kristalize (regül~r) gibi kısa etkililer, gün
boyu glukoz regülasyonunu sağl-amak için glargin ve detemir gibi uzun etkililer tercih edilir._
)

) En kısa etkili insülin preparatı glulusin, intravenöz verilebilen kristalize (regüler), en fa~la alerji yaptığı için
- .

)tercih edilmeyen uzun etkili protamin çinko ve hipoglisemi yapma riski en düşük olan uzun etkili glarg_
in
) ve detemirdir.

Tablo 7.6: insülin Preperatları

Hrzla Etkili Kasa Etkili Orta Etkili


' ,.-
Uzun Etkili
Glulisin it Regüler (kristal'ize) NPH Protan:ıin çinko
Lispro ~ ıJ "u-\t~\Ut-- .. Karma lente Detemir
Wco..~\do-ü~
As part Ultralente Glarjin

www.tusem.com.tr
Farmakoloji [TU S E Mj J_________ E_nd_o_kr_in_s_ist_em_

r \3 \o\o~r\u- bvl~.ı\crl \"n.cuWu-. + olm<:>.. \'-'t\mo.U"~ ~qc-,

l lnsülinin Yan Tesirleri


Hipoglisemi: En sık görülen yan tesirdir. Tip ı diyabetli hastalarda tip 2 diyabetiiiere göre daha fazla görü-
lür. Hipoglisemi durumunda; titreme, taşikardi, yorgunluk, terleme, anksiyete, açlık hissi ve mental kontüz-
yon gibi bulgular görülür.
Lipodistrofi: Atrofi veya hipertraft şeklinde olabilir.
Alerjik reaksiyonlar: Genellikle lgE·bağımlı reaksiyonlardır.

Kilo alımı: Anabolizan bir hormon olduğu için hastalarda kilo artışı yapar.
Posthipoglisemik hiperglisemi (smogy fenomeni) : Aşırı dozda insülin verilmesine bağlı hipoglisemi duru-
munda, zı~ çaliŞan hormonların aktivasyonu sonucu hiperglisemi ortaya çıkabilir.

Oral Antidiyabetik ilaçlar


Tip 2 diyabet tedavisinde oral verilen ilaçlardır. Bazıları tip ı diyabetli hastalarda insülinle birlikte yardımcı
ilaç olarak da kullanılabilir.

Sulfonilüre Grubu
Sulfonamidlerin hipoglisemik etkilerinin fark edilmesiyle geliştirilen ilaçlardır. Birinci ve ikinci kuşak olmak
üzere iki gruba ayrılırlar, ikinci kuşak ilaçların etkinliği birinci kuşağa göre oldukça yüksektir. ikinci kuşak
sulfonilüre grubu ilaçlar birinci kuşağa göre daha lipofilik olup mide barsak kanalından daha fazla absarbe
edilirler ve plazma proteinlerine yüksek oranda bağlanırlar.

Etki Mekanizmaları L • 1. -;,• l l )


$<2/'1>~1 ~1'2.\lf'~.:. -
ATP bağımlı potasyum kanallarını bloke ederek bazal ve glukozla indüklenmiş insülin salgısını artırırlar.
Diyabet tedavisinde kullanılmalarında reseptör duyarlılığını artırmaları ve glukagon sekresyonunu azaltma-
larının da katkısı vardır ama bu etkileri ikincil öneme sahiptir.

Hipoglisemi, antilipolitik etki, kilo alımı ve dokuların laktat kullanımında artış gibi insüline benzer etkiler
oluştururlar. Tip ı diyabetle ve gebelerde kullanılmazlar. iyotun up-take'ni azaltarak guatr oluşturabilirler.

Tablo 7.7: Sulfonilüre Grubu ilaçlar

Birinci Kuşak ikinci Kuşak ( <öl---)


-Ku\l.crıı\01"\ \-V... ·-7 Klorpropamid Glipizid
r-------~~--------~----------~~----------~
Tolbutamid Gliklazid
Asetoheksimid Gliburid (Giibenklamid)
Tolazamid Glimepirid

~ ~-~---------------------
www.tusem.com.tr
) Endokrin Sistem
)
(TUSEMj Farmakoloji

) Klorpropamid
) Yarılanma ömrü en uzun sulfonilüre grubu ilaçtır. Diabetes insipidus tedavisinde de kullaniiır. Karaciğer
veya böbrek yetmezliğinde kontrendikedir. Alkelle alındığında asetaldehit sendromu yapar.

Tolbutamid
) ilk kullanıma giren en k1sa etkili sulfonilüre grubu ilaçtır.
)

) Asetoheksimid
) Ön ilaç olup karaciğerde aktif şekline dönüştürülür. Ürikozürik etkinliği yüksektir.

)Tolazamid
) Kısa etki süresine sahiptir.

Gliburid (Giib~nklamid) · ·
) Etki gücü en yüksek sulfonilüre grubu ilaçtır. Mide barsak kanalından yeterli düzeyde absarbe edilir ve
)plazma proteinlerine yüksek oranda bağlan ır. Gebelere verilebileceği ne ilişkin yayınlar vardır.
)

)Giipizid
)Etkisi en h1zh başlayan sülfonilüre grubu ilaçtır.
)
)Giiklazid
)Trombositler üzerinde antiagregan etkinliği de olan sulfonilüre grubu ilaçtır. Doku plazminojen aktivatör
etkinliğini artlnr ve diyabete bağlı mikroanjiopati ve nöropati gelişimini geciktirdiği gösterilmiştir.
) . .

)Giimepirid
)Uzun etkili su lfanilüre grubu ilaçtır.
)
)Repaglinid / Nateglinid ~ \1\ı'l-"' ~\.\.~~c\~c- ~ yo~-\-~,CA_~'\~\
f'TP bağ1mh potasyum kanallann1 bloke ederek insülin salg1s1n1 art1r1rlar. Tip 1 diyabetle kullanılmazlar.
Hızlı etkili insülin preparatları (lispro, glulisin, aspart), gl u kozu nemilimini azaltan alfa glukosidaz inhibitör-
)
leri (akarboz, miglitol) gibi postprandiyal kan şekeri yüksekliğinin tedavisinde yararlıdırlar.
)

karaciğerde metabolize edildilirler, böbrek yetmezlik! i olgularda dozlarının ayarianmasına gerek yoktur. Metfor-
!nin veya alfa-glukozidaz in hibitörleri ile kombine kullanı Iabili rken, sülfonilüre grubu ilaçlarla aynı rnekanizmaya
.sahip oldukları için sinerjistik etkileşmeye girmezler. Hipoglisemi ve kilo artışına neden olurlar.
)

e www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TU S EM} Endokrin Sistem

Biguanidler
(Metformin 1 Fenformin 1 Buformin)
Hiperglisemiyi azaltan ama.hipoglisemi yapmayan ilaçlardır. insülin salgısını artırmazlar, hipoglisemi ve
kilo artışı yapmazlar ve obez hastalarda tercih edilirler. insülin reseptör duyarlılığını artırdıkları iç.in tip · ı
diyabetle insülinle birlikte kullanılırlar. . · :41ro"l-~f'\ \dnoı.__

Biguanidlerin Etki Mekanizmasi


• AMP kin az etkinliğinin arn rı lması
• · Ka raciğe r ve böbrekte glukoz üreti minin baskılanmasi
~ insülin re~eptör duyarlılığınınartınimasi
• Barsaktan glukoz em iliminin yavaşlatllm~sı ·
• · Dokularda glikolizin uyarılması

• Plazma glukagon düzeyinin.azaltılması

M etfo rrri i n
Yarılanma ömrü oldukça kısa, plazma proteinlerin·e ihmal edilecek ölçüde az bağlanan ve metabolize edil- 1

meden böbr~kler yoluyla atılan biguanid grubu ilaçtır. Hipoglisemi yapmadan antihiperglisemik etkinlik
gösterir. Plazma insüliiı düzeyini artırmaz.·

insülin, insülin sekresyonunu arnran ilaçl·ar ve glitazonlar ile komb.ine kullanılabilir. Kilo alımı na neden ol-
maz, bu nedenle o bez hastalarda tercih edilir. Polikistik over .sendromunda insülin direnci ni önl~mek için ı
ya~arlıdır. Mikrovasküler -ve makrovasküler hastalık insidansını azaltlr.
. . . .

Nadir görülen a·ma en önemli yan tesiri laktik _asidozdur. Laktik asi doz; hipoksik durumlarda, böbrek yet- ı
mezlikli hastalarda Ve alkol bağ1mhlar·1nda sık görülür. Bu durumlarda metformin kullanmak uygun değil - ·
dir. Uzun süre kullanımına bağlı vitamin 8 12 ve folik asit eksikliği ortaya çıkar.

Rosiglitazon l Troglitazon l Pioglitazon


. .

Tiazolidindion türevi ilaçlardir. Pankreasın beta hücrelerinden insülin salgısını artırmada n· periferik etkileri ı
ile hedef dokuların - insüline duyarhhğ1n1 artırırlar. insüfin,
.
sulfonilüre grubu ilaçlar veya metforminle ko m-
.

bine kullanılabilirler. Polikistik·over sendromunda lnsülin direnci ni önlemek için yararlıdırlar. Hipergiisem i- ,
yi d üzeltirler fakat hipoglisemi yapma potansiyelleri oldukça düşüktür. .

. . . . . . . .

Kas dökusu, yağ dokusu ve karaciğerde bulunan, insülinsinyaltransdüksiyonunu aktive eden, lipit ve glu-
koz metabolizmas _ını düzenleyen ve steroid-tiroid reseptör ailesinderi nükleer reseptör olan PPAR-y resep-
törlerine a~onist etki yaparlar. PPAR~v reseptörlerinin etki yeri nükleus olduğu için, e~kileri haftalar hatta
aylar sonra-başlar -ve etkilerinin so.na· ermesi oldukÇa u~un zaman ahr.

www.tusem.com.tr
_hdokrin Sistem
[TUSEM'j . Farmakoloji

ı."\afif anem_i, sıvı retansiyonuna bağlı kilo· ahm1, kadınlarda kemik k1nklan, kalp yetmezliği, t~igliserit du-
7r yinde azal.ma, LDL kolesterol düzeyinde artma gibi yan tesiriere neden olab~lirler. Troglitazon k~raciğer
toksisitesi yapar. · · · · · ·
) . . . .

~karb~z / -Miglitol
.. testinal a-_
g_lukosidaz enziminin kompetetif inhibitörleridir. Disakkaritlerin monosakkarit haline ·gelmesini
gelleyerek barsaklardan glukoz em ilimini azaltırlar ve postprandial hipergiisem i durumlarında kullan ı- .
; lar. . ~ tol~ . e....-h:!. e.d''\o\. .

;,1mekl~rden hemen önce alınırlar ve etkilei"i çok hızlı başlar. Kan glukozunu düşürücü özellikleri zayıftır.
r-;~ ikolize hemoglobin (HgA1c) düzeyini %0.S-LO.azaltlrlar. ~öbrekler yoluyla atlidıkiarı için böbrek yetmez-

li' inde ~ullanılmazlar. Ga~trointestinal yan tesirleri Oldukça sık oluştururlar. ·

Tablo 7.8: Oral Antidiyabetik ilaçların Önemli Özellikleri

( ) Özellik · Sulfonilüre . Glinid Metformin Glitazon Akarboz


·ı ) Hb.A1c azaltıcı 2.0-2.5 o~ s.- 1.s 1.5 - 2.0 o.5·.:.. 2.0 .0.5- 0.8
1 ) etki ·
1 Postprandiyal Var · Ço.k iyi Var Var Çok iyi
1 l kan şekerine
etkinlik
Plazma insülin +++ ++ o
düzeyine etki
' ~ilo artışı Evet Minimum .Minimum Evet
Hipoglisem~· Evet Minimum Yok Yok Yok
yapıcı etki
l Takip edilmesi Hipoglisemi Hipoglisemi Böbrek Kara·ciğer Karaciğer
l gerekli durum· fonksiyonlan . fonksiyonları fonksiyonları

Böbrek y~t-:­ · Dikkatli'. Evet · Hayır. .Evet Evet ·


) mezliğinde
· kul.l.anım

1 Karaciğer . Dikkatli· Evet Hayır Hayır Hayır


yetmezl.iğinde ·
1

kullanım

-( En ~iddi yan · Hipoglisemi Hipoglisemi Laktik ·asi doz He patotoksi site Yok ·
~ tesır . ·

) .
. (~,cb~\l~'B6 ·--) tı-bf) 1c_ ;~~ cW ili,~ {~k J\t-.
)_ . . .

www.tu~em.com.tr ·

) ..
Farmakoloji
(TUSEMj Endokrin Sister•.

Eksenatid ( ' c:ıro.l "~r;\~ı_.


Subkutan verilen inkretin grubu glukagon benzeri peptit (GLP-1) analoğudur. Glukoz aracılı insülin salg1s1r·
potansiyalize eder, glukagon salgısını azaltır ve gastrik boşalmayı yavaşlatır. insülin salgısını artırmasına rap-
1

men kilo kayb1na neden olur. Hemorajik pankreatit yapabilir. Liraglutid de benzer özelliklere sahip bir ilaçtır.

Stagliptin
GLP'yi yıkan dipeptidil peptidaz IV enzimini inhibe eder ve oral olarak verilir. Glukagon salgısını azalt •.
ve gastrik boşalmayı yavaşlatır. Postprandial glukoz düzeyini azaltmak için kullanılır. Glukoz aracılı insüL 1

salgısını potansiyalize eder. Vildagliptin de benzer özelliklere sahiptir.

• "d
Pram 1lnti r tt\S~Ll"
0\M~lt\•·ffl\ )

Subkutan yolla verilen ve pankreasın beta hücrelerinden salınan arnilinin sentetik analoğudur. Tip 1 ve tin
)
2 diyabet tedavisinde kullanılır. Postprandial glukoz düzeyini azaltmak için tercih edilir. insülin salgısını ar-
. ı
tırır1 glukagon salgısını azaltır ve gastrik boşalmayı yavaşlatarak tokluk hissine neden olur. En sık yan tesirı
hipoglisemidir. ı

Telrestat 1 Sorbinili Alrestatin


Al doz redüktaz enzim in ~~, iq,~.:~e ederek sorbitol oluşumunu önlerler. Diyabete bağlı katarakt ve nöropl
tedavisinde yararlı olabilirler.

Glukagon )
Pankreasın alfa hücreleri tarafından üretilen peptit yapılı bir hormonctur. Hipoglisemi ve açlık durumların-
da sentezi artarken plazma glukoz düzeyinin yükselmesi durumlarında sentezi azalır. Sempatik sistem (betd
)
reseptörleri üzerinden) ve vagal uyarı salgılanmasını stimüle eder.

Fizyolojik Etkileri r> UvoUı_


• Gs kenetli reseptörünü uyararak hücre içi cAMP ·derişimini artınr.
• Glikoneogenezden primer sorumlu hormondur. Plazma glukoz düzeyini artırır ve hipoglisemi teda· · ,
sinde kullanılabilir. )

• Yağ dokusunda cAMP derişiminin artmasına bağlı hormon duyarlı lipazı aktive ederek lipolizi uyan,.
)

• En önemli ketojenik hormondur.


• Pankreasın beta hücrelerini etkileyerek insülin salg1s1n1 artınr.
Mide barsak ve safra kanallarının motilitesini inhibe eder ve endoskopik incelemelerde kullanılır.
• Pozitif inotropik ve kronotropik etki.yapar. Beta agonistlere cevap vermeyen beta blokör ve kalsiy ~ ~
ma cevap vermeyen kalsiyum kanal blokörü zehirlenmelerinin tedavisinde fizyolojik antagonizma h

kullanılır.

www.tusem.com.tr
e
) dok. .
tn rın Ststem
[TUSEMj Farmakoloji

Kortikosteroidler ve Antagonistleri

eroid hormonlar kolesterolden sentezlenir. Kolesterolden pregnenolon oluşumu 20-22 desmolaz (CVP
JlZimi) tarafindan gerçekleştirilir ve hız kısıtlayan basamaktır. Pregnenolon daha sonra 3P hidoksisteroid
'r hidrogenaz tarafindan progesterona dönüştürülür. Progesteronun C17, C21 ve Cll karbonları hidrok-
,.. ~ lenerek diğer hormonlar oluşur. Steroid hormonların sentezinde ilk ürün pregnenolon ve ilk oluşan
hf rmon progesterondur.

1\brtizolün büyük bir kısmı plazmada kortikosteroid bağlayan globülin ve transkartine bağlanarak taşınır.
u~ belik ve östrojen tedavisi gibi durumlarda transkortin düzeyinin artmasına rağmen serbest kortizol dü-
. _ ... yi fazla değişmez. ~ortizol karaciğerde konjügasyon reaksiyonları ile metabolize edilir, tetrahidrokortizol
. ._ u kuronat ana metabolit olup idrarda sıklıkla 17-ketosteroid şeklinde atılır.

,... ukokortikoid reseptörleri stoplazmada ısı şok proteini (HSP) ile kompleks halde bulunurlar ve çinko kan-
(T 1 protein içerirler. Reseptörün uyarılması ile HSP'den ayrılan reseptör nükleusta gen transkripsiyonunu
in? ükler.

\..Jukortikoidlerin Etkileri

( u koz metabolizmasi
r )koneogenezi stimüle ederler. Hücre içine glukoz girişini azaltarak kan glukoz düzeyini artırırlar.

P--J tein metabolizmasi .


K::lraciğer dışında katabolizan etki yaparlar. Uzun süre kullanılmalarına bağlı çizgili kaslarda atrofi oluşur.
)
Ciltte incelme yaparlar, kemik matriksini azaltırlar ve çocuklarda büyürneyi durdururlar.
)

~"g metabolizmasi

l .Jkagon ve adrenalinin lipolizi stimüle ederken insülinin yaptığı lipogenezi baskılarlar.

r tiinflamatuvar etkileri
l~ pkortin (anneksin) sentezini artirarak linoleik asitten araşidonik asit sentezini sağlayan fosfolipaz A 2
~"' 7 imini inhibe ederler. IL-1, TNFa, histamin ve nitrik oksit sentezini bask1larlar. Lizozomal membranları
;t::lbilize ederler, fibrinolizisi ve akut faz reaktanlarının sentezini azaltırlar. Selektin up-regülasyonunu ve
ı
iokuya lökosit migrasyonunu önlerler.
ı

www.tusem.com.tr
Farmakoloji [TU s E Mji)
•....,______E_nd_ok_ri_ns_is_tem
immünsüpresif etkileri
T lenfasitleri n proliferasyonunu veT lenfasitlerden IL-2 salgılanmasını inhibe ederek hücresel immünite·
baskılarlar. Makrofaj sitakin salgılanmasını inhibe ederek inflamasyonu baskılarlar. Antijen sataşmasır
bağlı hümoral immüniteyi terapötik dozlarda inhibe etmezler.

Hematopoetik sistem
Kemik iliğinde eritrosit, polimorfonükleer lökosit, trombosit ve hemoglobin yapımını artırırken eozinofiı,
bazatil ve lenfasit sayısını azaltırlar. Koagülasyon riskini artırırlar.

Sempatik etkinlik
Ad renal medüllada noradrenalin adrenalin dönüşümünü sağlayan feniletonolamin-N-metiltransferaz enzim'
aktive ederek ve noradrenalinin ekstranöronal up-take'ni inhibe ederek sempatik etkinliği artırırlar.

Santral sinir sistemi etkileri


'
Konvülsiyon eşiğini düşürerek epilepsili hastalarda nöbet sıklığını artırırlar.

Kemikler üzerindeki etkileri


D vitamini antagonistl~kinlikl eriyl e; barsa ktan kalsiyum absorpsiyonunu aza ltı rl a r, böbrekl erden kaL. l
yum itra hını a rtırırl a r ve hiperkalsemi tedavisinde kulla nılırla r. Osteoklastik et kinliğ i a rtıra ra k osteopor ı
ge lişimine neden olurlar. Aseptlk kemik nekrozunun sık görülen nedenlerind en biri dışarıd a n glukokor
koid ilaç verilmesidir.

Göz üzerindeki etkileri


Göz içi basıncını ve katarakt oluşma olasılığını artırırlar.
)

Endokrin sistem üzerindeki etkileri


Sürfaktan sentezini artırırlar. T4'den daha patent olan T3 oluşumunu sağlayan 5'-deiyonidaz enzimini inhı~ 1
ederler.

www.tusem.com.tr
Endokrin Sistem [TUSEMj 1~--~--F~ar_ma_ko_loji

Tablo 7.9: Glukokortikoid ilaçlarm Etkileri

Artrrd1klara Pa-ra-metre,l e-r Aıalttll<larl ,Parametreler

Göz içi basıncı Kemik dansitesi


Sempatik etkinlik Fosfolipaz A 2 enzim aktivitesi
Lipokortin sentezi IL-1 ve TN Fa sentezini
Surfaktan sentezi Histarnin salgısı
Mide asit salgısı COX-2 ve iNOS enzimlerinin ekspresyon u
Karaciğerde protein s-entezi TSH 1 LH 1 Büyüme hormonu
Kan şekeri Çizgi li kas kitlesi
insülin salgısı Lenfosit sayısı
ı
) Glukoneogenez Eozinofi l ve bazofil sayısı
ı
Trombosit ve alvuvar sayısı Monosit sayısı

ulukokortikoid Preparatlan
)

Xortizoi(Hidrokortizon)
ndojen glukokortikoiddir. Kanda %90 oranında kortikosteroid bağlaylCI proteine bağlanarak taşınır (sen-
·y tik olanlar sıklık l a albümine bağlanırl ar). Salgılanması en fazla sabah saatlerinde olur. Yaklaşık üçte biri
) 7-ketosteroid olarak idrarla atılır. Etki süresi en k1sa antiiflamatuvar etkinliği en düşük iki preparattan bi-
..._. dir (diğeri kortizon). Uzun süren tedavisi sırasında ACTH salgısı azaldığı ve ad renal kortekste atrofi oluştu­
ğu için tedavinin birden kesilmemesi gerekir, ilaç birden kesilirse ad renal yetmezlik bulguları ortaya çıkar.
) . .

.~ortizon 1 Prednizon
Jn ilaçlardır ve vücutta aktif ilaç haline gelirler. Topikal (lokal) olarak kullanllmazlar.
)

eksametazon 1 Betametazon
~ }ki süreleri en uzun antiiflamatuvar etkinliği en yüksek glukokortikoid preparatlarıdır. Su ve sodyum tu-
~. J CU özellikleri yok denecek kadar düşüktür.

www.tusem.com.tr
Farmakoloji [TU S E Mj Endokrin Sistem

Tablo 7.10: Glukokortikoid Preperatları

Kıs.a Etkililer Q.rta Etkiiller -Uzun :Etkililer


Kortizol Prednizon Deksametazon
Kcrtizon PredniıoJon Betametazon
Triamsinolon
Param-etazon
Beklometazon
Fluprednlzolon

Beklametazon 1 Flusinolid 1 Budesonid 1 Flutikazon 1 Triamsinolon


Astım tedavisinde inhalasyonla kullanılan glukokortikoid preparatlarıdır. ~ 2 agonist ilaçlarla birlikte verildik-

lerinde onların etkinliğini artırırlar ve tolerans gelişmesini geciktirirler.

Ciclesonid
Ön ilaç olup in halasyon la verildiğinde bronş epitelinde esteraz enzimleri tarafından aktif ilaç haline getirilir. Orc ı
farangeal kandida, katarakt ve osteoporoz gibi yan tesirleri diğerlerine göre daha düşük oranda yapar.

Dezoksikortikosteron
)
Antiinflamatuvar etkinlik göstermez ve yalnızca mineralokortikoid etki için kullanılır. Antiinflamatuvar et-
kinliği olmadığı için topikal kullanılmaz.

Fludrokortizonun ·
Su ve sodyum tutucu özelliği en yüksektir. Topikal (lokal) olarak kullanılmaz.

Tablo 7.11: Glukokortikoid ilaçların Özellikleri

Özellik Preparat
En kısa etki süresi Kortizol 1 Kortizon
En uzun etki süresi Deksametazon l Betametazon
En zayıf antiinflamatuvar etki 1 Kortizon
Kortizol
En güçlü antiinflamatuvar etki Deksametazon 1 Betametazon
Antiinflamatuvar özellik göstermeyen Dezoksikortikosteron
Sodyum ve su tutucu özelliği en yüksek Fludrokortizon
Topikal olarak kullanılmayanlar Kortizon 1 Prednizon 1 Dezoksikortikosteron 1
Fludrokortizon
Astrmda inhalasyonla verilenler Beklametazon 1 Flutikazön 1 Budesonid 1 Flusi-
nolid 1 Triamsinolon )

www.tusem.com.tr
)Endokrin Sistem
[TUSEMj Farmakoloji

Glukokortikoidlerin Klinik Kullanimlan ve Kontrendikasyonlan


1l\drenal korteks yetmezliği olan hastalarda eksik olan maddenin yerine konması için kullanılırlar. Antiinfla-
pıatuvar etkileri nedeniyle inflamasyon la giden hastalıkların tedavisinde yararlıdırlar. T lenfasitleri azaltıp

;mmün sistemi bask1ladıklan için immün sistemin aktivasyonu ile giden hastalıkların tedavisinde önemli
ilaç gruplarından biridirler.
)

~öz içi basıncını artırdıkları için glokomda, katarakt gelişme riskini artırdıkları için katarakt tedavisinde,
kemik yıkımını artırdıkları için osteoporozda, T lenfasit bağımlı yanıtları baskıladıkları için herpetik keratit,
Aktif tüberküloz ve sistemik mantar hastahklannda, mide asit salgısını artırdıkları için mide ülserinde,
empatik etkinliği artırıp · su ve tuz tuttukları için hipertansiyon ve kalp yetmezliğinde kullanımları uygun
~ eğildir.

Tablo 7.12: Glukokortikoid ilaçların Kullanıldığı ve Kullanılmadığı Durumlar

1 Kulla,nıld:ı,ğı
Durumlar KuUanll.madığı Durumla~r
)
1. Alerjik durumlar (Anjionörotik ödem 1 Astım 1 Kon ta kt der- Herpes keratiti
matit 1 ilaç alerjileri)
C!l
)
1
Vasküler hastalıklar {Romatoid artrit 1 SLE 1 Temporal arterit) Aktif tüberküloz
1 inflamatuvar barsak hastalıkları Sistemik virüs enfeksiyonları
)
ı Göz hastalıklan (Üveit /Optik nörit 1 Alerjik konjuktivit 1 Ko- Sistemik mantar enfeksiyonları
) roidit)
ı
) Akut solunum yetmezliği Osteoporoz
ı
) Beyin ödemi 1 Multipl skleroz /Tüberküloz menenjiti Glokom 1 Katarakt
ı Organ nakilleri Diyabet
)
Nefrotik sendrom Hipertansiyon
ı
Dermatolojik hastalıklar (Atopik dermatit 1 Liken planus 1 Kalp yetmezliği
rJ
) Pemfigus 1 Seboreik dermatit 1 Mycosis fungoides)
ı Hematolojik hastalıklar {Lösemi 1 Hemolitik anemi 1 Multipl Peptik ülser
)
ı myelom /ITP)
) Hiperkalsemi Psikoz

~CTH (Kosintropin)
. b MC'dan sentezlenen ön hipofiz hormonudur. Gs üzerinden adenilat siklaz aktivasyonu yapar. Büyüme
t. gelişmeyi kortikosteroid ilaçlar kadar bozmaz. infantil spazm (West sendromu) tedavisinde ilk tercih
~ çtır (alternatifi vigabatrin).
tOIV\o~'l~'l

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEM'j Endokrin Sistem

Steroid Sentez inh ibitörleri

Aminoglutetimid
Kole~terol pregnenolon dönüşümünü sağlayan desmolaz enzimini inhibe ederek hormonal olarak aktif
tüm steroid hormonların sentezini baskılar ve medikal adrenelektomi yapar. Ayrıca ad renal dışı yapılarda

androstenedionun östrojene dönüşümünü sağlayan aromataz enzimini de inhibe eder. Desmolaz enzimini
inhibe ederek Cushing hastahğ1nda, aromataz enzimini inhibe ederek meme kanserinde kullanılır.

M etirapon
11f3-hidroksilaz enzimini inhibe ederek aldosteron ve kortizol sentezini azaltlr. Ön hipofizin ACTH rezervin~ ı
ve ad renal korteks fonksiyonunu test etmek amacıyla kullanılır.

Ketokonazol
Steroid hormonların sentezinde görev alan birçok enzimi inhibe ederek hormon sentezini baskılayan anti-
fungal bir ilaçtlr. Cushing hastalığının tedavisinde yüksek dozda kullanılır.

Trilostan
3-ı 7 hidroksisteroid dehidrogenaz {3~ hidoksisteroid dehidrogenaz) enzimini inhibe ederek pregnenolo1 ı
n
progesteron dönüşümünü baskılar.

Amphenon B
ı ı, ı 7 ve 2ı hidroksilaz enzimlerini inhibe ederek steroid hormon sentezini baskılar.

Abirateren
En yeni steroid sentez inhibitörüdür. ı 7 hidroksilaz.ve ı 7-20 liyaz enzimini inhibe ederek kortizol ve go ne- ı
dal steroid sentezini baskılar ve prostat kanserinin tedavisinde kullanılır.

Mitota n
DOT grubundan insektisid bir ilaçtlr. Nonselektif sitotoksik etki ile ad renal bezi tahrip ederek ad renal kar
ser tedavisinde kullanılır (kimyasal adrenelektomi).

Siproheptadin
Serotonin ve histam in reseptörlerini bloke etmek dışında ön hipofizden ACTH salgılanmasını da inhibe eder.

Steroid Reseptör Blokörleri

Mifepriston (RU-486)
Progesteron, glukokortikoid ve androjen reseptör blokörü bir ilaçtlr. Abortus oluşturmak için kullanılır.

www.tusem.com.tr
e
c)ndokrin Sistem
(TUSEM] Farmakoloji

Tiroid Hormonlan ve Antitiroid ilaçlar

-)ro id bezi foliküler hücreleri tarafından sentezlenen iki tiroid hormon u triiyodotironin (T3 ) ve tetra iyodo-
.1-!Tonin (T4 )'dür. T3'ün gravimetrik etki gücü T4'ünkinden daha faz l ad ı r. Reseptörleri steroid ve retinoik asit
f)milyasından olup nükleusta bulunur. Varılanma ömürleri uzundur (T4 7 gün ve T3 1 gün).

P azmadan aktif transportla alınan iyat, peroksidaz enzimi tarafından iyat molekülüne dönüştürülür. iyat
ır{olekülleri tirezin ile birleşerek monoiyodotironin (MIT) ve diiyodotironin (DIT) oluşur. MIT+ DIT birleş­
•. esiyle T3, DIT + DIT birleşmesiyle T4 meydana gelir. Sentezlenen hormonlar tiroglobülin halinde depolan ır.
_ laşıma salınan T4'ün bir kısmı S' -deiyonidaz enzimi tarafından T3 haline dönüştürülür.

)
Lo
· )panoik asit, ipodate, amiodaron, propiltiourasil, kortikosteroidler ve beta blokörler 5'-deiyonidaz enzi-
--- -j ni inhibe ederek T4, T3 dönüşümünü azaltırlar.

Tablo 7.13:Tiroid Hormonlarının Sentez ve Salgılama Basamakları

Basamak inhibe Eden ilaçlar


iyat iyonunun folikül içine alınması Perklerat 1 Tiyosiyonat 1 Perteknat
Tiroglobulin moleküllerine tirazi n· katılması Yüksek doz iyat 1 Tiyoüre grubu ilaçlar
(organifikasyon) (propiltiourasil, metimazol, karbimazol)
DIT ve MIT birleşmesi · Tiyoüre grubu ilaçlar (propiltiourasil,
metimazol, karbimazol)
T4 ve T3 hormonlarının salgılanması Yüksek doz iyat 1 Tiyoüre grubu ilaçlar
(propiltiourasil, metimazol, karbimazol)
5'-deiyonidaz enziminin inhibe edilmesi Propiltiourasil 1Amiodaron 1 Beta blokörler
1 Kontrastlı maddeler 1 Kortikosteroidler ·
}

'r oid Hormonlannin Taş1nmas1 ve Metabolizmasi


r· )Zmada %99 oranında tiraksi n bağlayan globülin ve tiraksi n bağlayan prealbümine bağlanarak taşınırlar.
P· ~y ük oranda karaciğer tarafından metabolize edilirler. TSH veya TRH düzeyindeki değişmeler, plazmada
ı~ ) mon bağlayan proteinlerin miktarındaki artma veya azalma, hormonların plazma proteinlerinden ko- ·
ltı lması, absorbsiyonlarının azaltılması veya karaciğerde metabolizmalarının · artması veya azalması etkin-
) .

ikierinin değişmesine neden olur.


)

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEIW] Endokrin Sistem

Tablo 7.14:Tiroid Hormonlannın Etkilerinin Değişmesi


- ~ -

Tiroid Hormon Etkisinin Değişimi Madde 1 ilaÇ


TRH ve TSH salgılanmasının azaltılması Dopamin 1 Levodopa 1 Kortikosteroid
Tiroid hormenu bağlayan globülin miktarının Östrojen 1 Tamaksifen 1 Metadon 1 Heroin
ı
artırılması ı
Tiroid hormenu bağlayan globülin miktarının Androjenler 1 Kortikosteroidler 1
ı
azaltılması

Tiroid hormonlarının bağlandıkları proteinden Aspirin 1 Mafenamik asit 1 Furosemid )

1
kovulması

Tiroid hormonlarının karaciğerde yıkımlarının Fenitoin 1 Fenobarbital 1 Rifarnpin 1 Karba-


artması mazepin 1 Nikardipin 1 imatinib ı

Tiroid hormonlarının absorbsiyonunun azaltıl- Kolestiramin 1 Kolestipol 1 Proton pompa in- ı


)

ması hibitörleri 1 Siprofloksasin 1 Su kralfat ı

Tiroid Hormonlannin Etkileri .


• Bazal metabolizmayı ve oksijen tüketimini artırırlar. ~ mt{-otol\d.. re..~Q_.yi.
• Beta reseptörlerin sayısını artırarak katekolamin duyarlılığını stimüle ederler.
• Hücre membranında Na+, K+, ATP'az enzimini aktive ederek ATP kullanımını artırırlar.

• mRNA ve protein sentezini artlnrlar. ~ n~\L\e..\J~\.\ r-e.~e-v~ .


• Androjenlerin östrojene dönüşümünü sağlayan aromataz enzimini uyarırlar.
• P1ht1laşma faktörlerinin y1k1m1n1 artlrarak warfarinin antikoagülan etkinliğini artırırlar.
• Lipolizi ve eritropoezi stimüle ederler.

Hipotiroidi Tedavisinde Kullan•.lan ilaçlar

Levotiroksin )
Oral olarak kullanıldığında yeterli düzeyde absarbe edilen uzun etkili T4 preparat1d1r. Sukralfat ve demir
gibi ilaçlar tarafındanemilimi azaldığı için aç karnı na verilmelidir.

Liyotironin
Etkisi hızlı başlayıp hızlı biten T3 preparat1d1r. L-tiroksine göre daha fazla absarbe olmasına rağmen da· ı
hızlı metabolize edilmesi öncelikli tercih edilmesini önler.

Liyotriks
l-tiroksin ve liyotironinin 41 1 oranında birleştirilmesi ile oluşturulan tiroid hormon ekstresidir.

Protrelin
Ön hipoftzden TSH salgısını artırmak amacıyla kullanılan TRH preparat1d1r.

www.tusem.com.tr
) Endokrin Sistem
)
[TUSEMj Farmakoloji

) Hipertircidi Tedavisinde Kullanılan ilaçlar

) Tiyoüre Türevleri ,
) (Propiltiourasil/ Metimazol/ Karbimazol) ~ 1'\od. Cl'<'lt.l ~le.\,._ ek- ~m loc..~IA.\o.rl ~"'"'~"'~ ~ •
Majör etki mekanizmaları iyodun organifikasyonunu inhibe etmeleridir. Propiltiourasil daha fazla olmak
)
üzere T4, T3 dönüşümünü de azaltırlar. Karbimazol ön ilaç olup metimazole dönüşür. Etkileri latent bir pe-
) riyottan sonra başlar.
)

) Propiltiourasil ve metimazol plasentay1 geçerek fetal tiroid bezinde birikirler~ Propiltiourasil plazma pro-
) teinlerine daha s1k1 bağlandiği için plasentaya metimazole göre daha az ve daha yavaş geçer. Bu yüzden
hamileler için en uygun ilaç propiltiourasildir. Her iki ilaç da süte geçmelerine rağmen emziren kadınlar

için uygundur.

)
) En s1k görülen yan tesirleri makülopapüler döküntü, en ciddi yan tesirleri metimazol daha fazla olmak
üzere agranülositozdur. TSH salgısını artırarak guatr oluşumuna neden olurlar.
)

Tablo 7.15:Guatr Yapan ilaçlar

Antitiro.i d ilaçlar Fenilbutazon


Ba rbitü ratlar Su lfanamidier
1• . Lityum Metaheksamid
Amiodaron Sodyum nitroprusit
)

)
} iyodür
) Yüksek dozda verilen iyat Wolff-Chaikoff etkisi ile tiroid bezinden hormon sentezini azaltır. Organifikasyo-
nu inhibe ederek, troglobulin proteolizini önleyerek ve hormon salgılanmasını azaltarak antitiroid etkinlik
)
gösterir. Tiroid bezinin kanlanmasını ve boyutunu azalttığı için tiroid cerrahilerine haz1rhk aşamastnda

) kullanılabilir.
)

Etkisi en hızlı başlayan antitiroid ilaçtır, bu yüzden acil durumların tedavisinde tercih edilir. Tiroid bezinde
)_
) biriktiği için diğer ilaçların etkilerinin başlama süresini haftalarca uzatır. Kesinlikle tek baş1na kullantlmaz,
) başka bir antitire id ilaçla birlikte verilir. Gebelerde iyat kullanımı uygun değildir.

) Radyoaktif iyot PT\>


1 oral olarak uygulanır. ilaç verilmeden önce hasta ötiroid hale getirilir. Hamile veya emziren kadınlara
131

) verilmesi kontrendikedir.
. ----~----~
En önemli avantajları; · ----------
uygulamasının kolay olması, etkili bir tedavi olması, ucuz

ı olması ve ağr.1ya neden olmamas1d1r. En önemli dezavantajları; tiroid bezinde kahc1 hasar yapma~ı ve se-
J konder kanser gelişmesidir.
)

www.tusem.com.tr
Farmakoloji (TU S E Mj ]...______E_nd_o_kr_in_Si_ste_m

Perklerat 1 Tiyosiyonat 1 Perteknat


Anyon ik ilaçlardır. Tiroid bezine iyot girişini bloke ederek antitiroid etki yaparlar. Amiodarona bağlı foliküle
iyat girişi artışını önlerler. Apiastik anemi yaptıkları için rutin tedavide kullanılmazlar.

Tablo 7.16:Hipotiroidi ve Hipertircidi Tedavisinde Kullamlan ilaçlar

Hipotiroidi Tedavisinde Kullanilan ilaçlar Hipertircidi Tedavisinde Kullanilan ilaçlar


L-tiroksin Prapiltiourasil
Liyatironin Metimazol
Liyotriks Karbimazol
Pratrelin iyat
Radyoaktif iyot
Perklorat 1 Tiyasiyonat
Beta blokörler

www.tusem.com.tr

e
,...~n_d_o_kr_in_s_is_te_m_ _ _ _ _ _ _4 (L(TU S E Mj [J
•.__________Fa_r_m_ak_o_ıo_ji
)

)
Kalsiyotropik Hormonlar
)

)
)
?aratiroid Hormonu
) aratiroid bezlerinde sentezlenip depolanan peptit yapılı bir hormondur. Sentez ve salgılanmasındaki ana
düzenleyici kan kalsiyumudur. Hipokalsemi, hiperfosfatemi ve hipomagnezemi durumlarında sentez ve
~a lgılanması artar. Böbrek tubülüs hücrelerinde ve kemiklerde bulunan Gs proteini ile kenetli reseptörlerini
lıyararak adenilat siklaz enzimini stimüle edip hücre içi cAMP düzeyini artırır.
)

Parathormonun Etkileri
'J indirekt etki ile kemiklerde osteoklast aktivasyonunda artma
1 üsteobiastik kemik formasyonunda artma
r Net etki osteoklastik etkinlik artışı
) Böbreklerde 1,25 (OH) 2 D3 üretiminde artma
• Böbreklerden kalsiyum ve magnezyum geri emiliminde artma
' Böbreklerden fosfat geri emiliminde azalma
l Serum kalsiyum düzeyinde artma ve fosfat düzeyinde azalma
)
) eri pa ratide
~ üşük dozlarda kemik rezeorbsiyonunu stimüle etmeden indirekt yolla IGF-1 üzerinden yeni kemik oluşu­
T unu artıran ve osteoporoz tedavisinde subkutan yolla kullanılan parathormon analoğudur.

)
D vitamini
Öiyette hem doğal formu (D3' kolekalsiferol) hem de bitkisel formu (0 2, ergokalsiferol) bulunur. Deride ultra-
Jiole ışın etkisi ile 7-dihidrokolesterolden sentezlenir. Sırasıyla deri, karaciğer ve böbreklerde aktif vitamin
2> 3 haline getirilir. Kanda yüksek oranda proteinlere bağlanarak taşınır. Yarılanma ömrü en uzun vitamindir
)23-42 gün). Hücre nükleusunda bulunan reseptörlerini uyararak gen transkripsiyonunu stimüle eder.
)
Jibroblast büyüme faktörü 23 böbreklerde vitamin D üretimini ve barsaktan kalsiyum ve fosfat emilimini
y zaltır. Böbreklerden fosfat atılımını artırarak kan fosfat düzeyini azaltır.

ı
D Vitamininin Etkileri
l Barsaktan kalsiyum ve fosfat em iliminin artırılması
Böbreklerden kalsiyum ve fosfat atılımının azaltılması

Kanser hücrelerinde proliferasyonun regülasyonu


Kemik mineralizasyonunun regülasyonu
J Kan kalsiyum ve fosfat düzeyinin artırılması

~--------------------~~- ~
www.tusem.com.tr
Farmakoloji
(TUSEM'j Endokrin Sistem

D Vitamini Preparatlan

Kalsitriol
En güçlü D vitamini preparatıdır. Etkisi çok hızh başlar ve hipoparatiroidi durumlarında görülen hipokalse-
minin tedavisinde kullanılır.

Kalsifediol
Aktifleşmesi için karaciğerde hidroksilasyona uğraması na gerek yoktur, bu nedenle karaciğer yetmezliğin- '
de tercih edilir.

;tKalsipotriol (Kalsipotrien)
Psöriyazis tedavisinde ~olarak kullanılan D vitamini preparatıdır.

Alfakalsidol
Renal osteodistrofi tedavisinde kullanılır.

Dihidrotaşisterol
Etkisi hızlı başlayıp uzun süren D vitamini preparatıdır.

Kalsitenin
Tiroid bezinin parafoliküler C hücrelerince sentezlenen peptit yapılı hormondur. Hücre membranında bu- 1
lunan reseptörlerini uyararak etkinlik gösterir. Parathormonun fizyolojik antagonistidir. Preparatının ismi
salkatonindir.

Kemik ve böbrek üzerindeki etkileri ile kan kalsiyum ve fosfat düzeyini azaltır. Kemiklerden fosfat ve kalsi-
yum rezorbsiyonunu, böbreklerden kalsiyum ve fosfat reabsorbsiyonunu ve gastrin se·kresyonunu azaltır. ı
Hiperkalsemi, Paget hastalığı ve osteoporoz tedavisinde kullanılır.

Tablo 7.17: Hormonların Kan Kalsiyum ve Fosfat Düzeyine Etkileri

Horm.on Kalsiyum Fosfat


Pa rathormon Artırır Azaltır
Ka Isiton in Azaltır Azaltır
D vitamini Artırır Artırir

www.tusem.com.tr

e
)
Endokrin Sistem
[TUSEM'j · Farmakoloji

Raleksifen i'
Selektif östrojen reseptör modülatörüdür. Meme ve endometriumda antagonist,kemiklerde agonist etki
yapar. Meme ve endometrium kanser riskini artlrmadığı için postmenopozal osteoporoz tedavisinde kul-
...
anılır.

)
Bifosfonatlar
) .

Hormonal özellik göstermeden kemiklerde hidroksiapetit kristallerine bağlanarak kemiklerden kalsiyum


) ezorbsiyonunu inhibe eden pirofosfat
)
analoğu ilaçlardır. Kemiklerde y1llarca kalırlar.
.

,bostmenapozal osteoporoz tedavisinde kullanılan en etkili ilaç grubudur. Kanser metastazlarına bağlı hi-
,berkalsemi ve paget hastalığının tedavisinde de verilirler. Son kuşak olan risedronat ve zoledronatın anti-
}ezorptif özelliği diğerlerinden daha yüksektir. Alendronat ve risedronat gibi am i no grubu içerenler mevo-
•p nat yolağ1n1 bloke ederler.

Tablo 7.18: Bifosfonat Grubu ilaçlar


- ~ - -

)
ı
Etidronat ·Risedronat
) Alendron·a t Zolendronat
ı
Pamidronat ibandronat

)
Oral biyoyararlan1mlan oldukça düşüktür (%1- %10). Kalsiyum ve demir daha fazla olmak üzere besinlerle
J1ındıklarında biyoyararlanımları daha -da azalır. En sık görülen yan tesirleri gastrik irritasyon ve hipokalse-
.h idir. Gastrik irritasyon yapıcı etkisi çok fazla olduğu için pamidronatın oral formu yoktur. Zoledronat ve
.handronatln hem oral hem de intravenöz formu vardır.

} i

) inakalset h: ~ı-teA--\~\ · . ,/
')ronik böbrek yetmezliğine bağlı hiperpara~roidi tedavisinde kalsiyum reseptör duyarhhğ1n1 artlrmak için
f•

_)ullanılır. ..

)
Oenosumab
) .

lJsteoklastlarda bulunan membran bağımlı proteinin (RANK) monoklonal antikorudur.


)
s
Jtrontium ranelat
)l giltere'de kullanıma giren mineraldir.

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMj Endokrin Sistem

r~. t.ullCY\,\I'Yl~O'\
-) ~\o.c; -7 ~ ~\+-~o \
·\'~"'~cL--

Hiperkalsemi Tedavisinde Kullanilan ilaçlar

Furosemid
Kalsiyum un idrarla itrahını artlran furosemid vermeden önce izotonik ile sıvı replasmanı yapılmalıdır.

Bifosfonatla r
Kan kalsiyumunu azaltma gücü yüksek olan bu ilaçlar aynı zamanda osteoporoz ve Paget hastalığında da
kullanılırlar.

Ka Isiton in
Kemiklerden fosfat ve kalsiyum rezorbsiyonunu, böbreklerden kalsiyum ve fosfat reabsorbsiyonunu azalta '
rak hiperkalsemi tedavisinde yararlıdırlar.

Glukokortikoidler
D vitamini antagonisti özellikleri ile barsaklardan kalsiyum em ilimini ve böbreklerden kalsiyum reabsorbsi·
yonunu inhibe ederler. Hiperkalsemi tedavisinde kullanlllrken osteoporoz yaparlar.

~likamisin (Mitramisin)
.Antineoplastik ilaçlara bağlı kemik metastazlarında görülen hiperkalsemi tedavisinde kullanılabilir. Bu ~n- ı
dikasyanda yerini bifosfonat grubu ilaçlar almıştlr.

Gallium nitrat 1 Fosfat


Kalsiyumu bağlayarak hiperkalsemi tedavisinde yararlı olabilirler.

Hipokalsemi Tedavisinde Kullanilan ilaçlar


Hipokalsemi tedavisinde oral veya parenteral kalsiyum solüsyonlan ve hızlı ve güçlü etki gösteren D vita-
mini preparatl kalsitriol kullanılır.

Tablo 7.19: Kalsiyum Preperatları

Oral Kullanilanlar intravenöz Kullanilanlar


Kalsiyum karbonat Kalsiyum klorür
Kalsiyum laktat Kalsiyum gl.ukonat
Kalsiyum fosfat Kalsiyum gluceptat
Kalsiyum sitrat

- · www.tusem.com.tr
)---------------------------- LTUSEMj
Endokrin Sistem Farmakoloji

Androjenler ve Antiandrojenik ilaçlar

) Erkeklerde büyük oranda testisler ve ad renal korteks tarafından sentezlenir. Ad renal korteks tarafından
) sentezlenenler kitle olarak daha fazla olmasına rağmen testisten sentezlenen testosteronun androjenik
) etki gücü daha yüksektir.

) Leydig hücrelerinden t_~stosteroQ_~~Q_~ezi ön hipofiz hormonlarından LH'n1n kontrolü altındadır. LH adenilat


siklaz enzimini aktive ederek testosteron salgılanmasını artırır. Testosteron hedef hücrelerde Sa-redüktaz
enzimi yardımıyla kendinden daha patent dihidrotestosterona dönüştürülür. Aromataz enzimi ile testos-
.) teron östradiole, androstenedion östrona dönüştürülür. Menapozdan sonra kadınlarda östrojenin kaynağı
) androstenediondur.
)

Tablo 7.20: Kadınlarda Androjenlerin Kaynaklan

Güç Over(%) Adrenal Bez (%) Periferik Vap1lar


(%)
DHEA-5 ı 100 --- ---
DHEA 4 2S so 2S
Androstenedion lO so so ---
Testastera n 100 2S 2S 100
Di h id rotestosteron 200 2 2 96

Testosteronun Etkileri
Fetüste dış genital organların erkek yönünde gelişmesini ve testis, pe n is ve prostat. gibi organların
büyümesini sağlar.
)t Ses ka lı nlaşması, kıllanma ve libido artışi yapar.
Kadınlara dışarıdan verilen testosteron ovülasyonu ve laktasyonu durdurur.

r Düşük dozda sperm üretimini artırırken yüksek dozda FSH salgılanmasını azaltarak azospermi yapar.
•) Ergenlik çağındaki erkeklerde h1zll boy artışindan primer sorumlu hormondur.

)
Protein sentezini artırarak anabolizan etki yapar. Sporcular tarafından doping ilac1 olarak ve kanser
kaşeksisinde kullanılır. Anabalik etkinlik 1 androjenik etkinlik oranı en yüksek testosteron preparatı
) - oksandrolondur.
~ Böbrekleri etkileyerek su ve tuz tutulmasına neden olur.
Seks hormonu bağlayan globülin miktarını azaltır.

LDL sentezini artırıp HDL sentezini azaltarak ateroskleroz riskini artırır. ·


Kemik iliğinde eritropoezi stimüle eder.
) Atipik androjenik ilaç olan danazel faktör VIII ve IX sentezini artırarak hemofili tedavisinde kullan1hr.

www.tusem.co~~tr -
Farmakoloji
[TUSEMj Endokrin Sistem

Tablo 7.21: And rojenierin Klinik Kullanımı ve Kullanılmaması Gereken Durumlar

Kullao•ld•ğ• Du.r umlar Kullanilmamasi Gereken Durumlar


Erkekte hipogonadizm .... Erkekte meme kanseri E- (ds-h-.oıti\L c::l&ntı
Erkekte osteoporoz Prostat kanseri
Kanser kaşeksisi Ergenlik öncesi kullanım
Yaşlılık Hamileler
Travma veya yaşliiık sonrası kas kaybı Kalp yetmezliği (dikkatli kullanım)
Apiastik ane mi Hipertans.iyon (dikkatli kullanım)
idiopatik trombositopenik purpura
End om-etrlyoz i s
Anjionörotik ödem
Jinekomasti
Sporda doping amaçlı kullanım

Androjenlerin Van Tesirleri


• Kadınlarda yüksek dozda alındıklarında akne, kıllan ma, amenore ve seste kalıniaşma yaparlar.
• 17-metil grubu içerenler hepatit ve kalestatik sarılık oluştururlar.
• Plazma HLD 2 düzeyini azaltırken LDL düzeyini artırırlar.
• Hepatik adenom ve karsinem gelişimine neden olabilirler.
• Puberta öncesinde, erkekte meme kanseri ve prestatkanseri varlığında kullan1lmazlar.

Androjenik ilaçlar .

Danazel
Zay1f androjenik, zay1f progesteron ve zay1f glukokortikoid etkinlik gösteren oral verilen bir ilaçtır. FSH ve. ı
LH salgılanmasını baskılayara k ovülasyonu inhibe eder. Endometriyozis, hemofili, christmas hastalığı, idio· ı

patik trombositopenik purpura, memenin kistik hastalığı ve erkeklerde jinekomasti tedavisinde kullanılılır.

Antiandrojenik ilaçlar 3 s
tf

Siproteron asetat
Steroid _vapılı ~ ndrojen reseptör blokörüdür. Progesteron benzeri etkisi de olduğu için FSH ve LH salgılan ­
masını baskılar. Aslında zayıf androjenik ve glukokortikoid etkinliği olan parsiyel agonist bir ilaçtır. Kadınlar·
da oral kontrasepsiyon ve hirşütizm tedavisinde erkeklerde cinsel sapkınlık durumlarında kullanılır.

Flutamid 1 Nilutamid 1 Bikalutamid


Androjen reseptörlerini kompetetif olarak bloke eden nonsteroidal yapıda ilaçlardır. Prostat kanserinir
tedavisinde kullanılırlar.

www.tusem.com.tr
~ndokrin Sistem
)
lTUSEMj Farmakoloji

Spironolakton
l.\ndrojen ve aldosteron reseptörlerini bloke ederek ve testosteron sentezini azaltarak hirşütizm tedavisin-
pe kullanılır.

Simetidin
h ndrojen reseptörlerini bloke etme özelliği de olan H2 reseptör blokörü bir ilaçtır. Hirşütizm tedavisinde
kullanılır.
)

Finasterid 1 Dutasterid
pa-redüktaz enzimini inhibe ederek testosteron dihidrotestosteron dönüşümünü azaltırlar. Erkeklerde
prostat kanserinde kadınlarda hirşütizm tedavisinde oral olarak kullanılırlar.

Abirateren
)
Pregnenolon veya progesteronun 17-hidroksilasyonunu inhibe ederek androje n prekürsörlerinin sentezi-
~ i baskılar ve prostat kanserinde kullanılır.

1<etokonazol
j estosteron sentezini inhibe ederek antiandrojenik etki gösteren antifungal bir ilaçtır.

)
Jestenoron
l ndrojenlerin hücre içine girişini inhibe eder.
)

SnRH Analoglan
\ kut dönemde stimülasyon, tedaviden 7-10 gün sonra inhibisyon yaparak testosteron sentezini azaltırlar.

)inRH Antagonistleri
) edavinin başından itibaren testosteron sentezini azaltırlar.

Tablo 7.22: Antiandrojenik ilaçlarm Etki Mekanizmalari

) Antiandrojenik ·Mekanizma ilaçlar


ı) Androjen reseptörlerinin bloke edilmesi Sim~tidin 1 Siproteron 1 Spironolakton 1
ı Flutamid 1 Nilutamid 1 Bikalutamid
sa. .redüktaz enziminin inhibe edilmesi Finasterid 1 Dutasterid
17-hidroksilaz enziminin inhib,e edilerek testos- Abirateron
ı
) teron öncülünün sentezinin azaltılması
ı
) GnRH analoğu özelliği ile testiste başlangıçta Löprolid 1 Naferelin 1 Buserelin 1 Gona-
1 stimülasyon daha sonra in hi hisyon yapılması darelin
)
ı GnRH antagonisti özelliği ile testosteron sente- Setroreliks 1 Ganireliks 1 Abereliks
) zinin azaltılması

www.tusem.com.tr
_Fa_rm_ak_o_ıo_ii_ __ _ __ _ _--i([ [TUSEMj J_.________ En_d_o_k_rin_S_i_st_em_

Dişi Seks Hormonlan ve Antagonistleri

Östrojenler
Menopoz öncesi dönemde yaklaşık dörtte üçü ön hipofizden salgılanan FSH hormonunun kontrolünde
over foliküllerinin granülasa hücrelerinde aromat az enzimi ile sentez le ne n ve aromatik halka içeren hor-
monlardır. Reseptörleri ısı şok protein ile kenetli olup hücre içindedir.

Adrenal korteks, testis ve yağ dokusunda da üretilir. Ovülasyondan sonra progesteron ile birlikte korpus
luteumdan da sentezlenir. En güçlü östrojen olan östradiol 17~-hidroksisteroid dehidrogenaz enzimi tara-
fından postmenopozal kadınlarda östrona dönüştürülür. Gebelik boyunca fetoplasental ünite östriol sen- 1

tezler.

Plazmada albümin ve seks hormonu bağlayan gobüline bağlanarak taşınırlar. Karaciğerde konjugasyonlc
metabolize edilirler, konjugasyona uğrayan metabolitlerinden bir kısmı enterohepatik siklüse uğrar.

Östrojenin Etkileri
• Dişiye özgü sekonder seks karakterlerinin gelişiminde en önemli hormondur. Progesteron reseptör
sentezini stimüle eder.
• Uterus düz kaslarında proliferasyona neden olur ve vajina epitelinin kalıniaşmasını sağlar. Östrojen ir, 1

etkisi ile hücrelerin glikojen içerikleri artarak vajina ortamı asitleşir. Gen aktivasyonu olmaksızın ute
rus kan akımını artırır.
• Puberta sırasında meme bezlerinin gelişmesinde ve laktasyonda süt sentezinde rolü vardır.

• Ergenlik sırasında bayanlarda büyürneyi hızlandırır.

• üsteokiastik etkinliği inhibe ederek kemiklerden kalsiyum rezorbsiyonunu baskılar ve osteoporozcı


karşı koruma sağlar. Osteoporozu olmayan postmenapozal kadınlarda kırık riskini azaltır.
• Protein sentezini artırarak anabolizan etkinlik gösterir.
• HDL ve trigliserit düzeyini artırır, LDL kolesterol düzeyini azaltır ve kolesistopati riskini artırır. Adi pm
dokuda leptin üretimini stimüle eder.
• Transkortin, seks hormonu ve tiroid hormonu bağlayan globülin, serüloplazmin, transferin, anjioten
sinojen ve ren in sentezini artırırken albümin, haptoglobülin ve antitrombin lll sentezini azaltır.
• K vitaminine bağlı pıhtılaşma faktörleri olan faktör ll, VII, IX ve X sentezini artırarak pıhtılaşmayı ko
laylaştırır.

• Anti-insülinik etkisi ile glukoz ütilizasyonunu azaltır.


• Su ve tuz tutulmasına ve renini ve anjiotensinojeni artırarak hipertansiyon riskini artırır.

• Tek başına kullanıldığında endometrium, meme, karaciğer kanseri ve hepatik adenom riskini artırır.
• Alzheimer gibi hastalıklara karşı koruyucu etkisi vardır.

~ ~----------------------
www.tusem.com.tr
}
Farmakoloji
Endokrin Sistem
LTUSENrj

jstrojen Preparatlan
)

lstradiol
l ral biyoyararlanımı çok düşüktür, bu yüzden oral dozu parenteral dozundan 10 katı fazladır.

)
l(onjüge östrojen
)
Oral olarak kullanıldıklarında karaciğerde fazla yıkılmaz ve uzun etkilidir.

• •Jiestranol
entetik östrojendir. En önemli kullanım yeri kombine oral kontraseptif ilaçlardır.
)

X.bol on
);trojenik etkisi dışında zayıf progesteron ve androj en benzeri etkinliği de vardır.

)
riietilstilbesterol
'
.Steroid yapıda olmayan sentetik östrojen preparatıdır. Geçmiş yıllarda düşük riskinden dolayı dietilstilbes-
ıJrol kullanan kadınların kız çocuklarında vajina ve servikste clear cell adenokanser görülmüştür.
)

Tablo 7.23: Östrejenlerin Klinik Kullanımları ve Kontrendikasyonları

Klinik Kullanarnlan Kontrendikasyonları

Oral kontrasepsiyon Endometrium kanseri


Dismenore ve adet düzensizlikleri Menapoz öncesi meme kanseri
Hirşütizm Tromboemboli
)
Primer over yetmezliği Aktif karaciğer hastaliğı
ı ) Amenore Hipertansiyon
1
Disfo~ksiyonel uterus kanamaları Gebelik
ı
} Osteoporoz Migren
1~
Kız çocuklarin hızlı büyüme durumları Porfiriya
ı Prostat kanseri Nedeni bilinmeyen genital kanama

.- ~stmenopozal Hormon Replasman Tedavisi


... .l:ak basmalan na ve uyku bozukluklarına karşı etkilidir. Osteoporoz ve atrofi k vajiniti düzeltir. Menopoz
'nrası total kolesterol ve LDL artar. Hormon replasmanı ile artan değerler · azalacağı için kardiyevasküler
' ıstalik riski azalır. Alzheimer hastalığına ve kolorektal kansere karşı koruma sağlar. Östrojen duyarlı tü-
. . ?rü olanlarda vazomatar semptomları azaltmak için klonidin kullanılabilir.

e www.tusem.com.tr
Farmakoloji
(TUSEMj Endokrin Sistem

Selektif Östrojen Reseptör Modülatörleri (SERM) ( - ~ --~)


Bazı dokularda östrojen gibi (agonist) bazı dokularda antagonist etki yapan ilaçlardır. En sık görülen ya ı

tesirleri s1cak basmas1d1r. Nonsteroid yapılı oldukları için oral verilirler. Bu grupta; tamoksifen, raloksifer ı
taremifen ve klomifen gibi ilaçlar vardır.

Tamaksifen
.. )
Memede antagonist, endometrium ve kemik gibi yapılarda agonist etki yapar. Ostrojen reseptörü pozitir
meme kanserinin medikal tedavisinde kullanılır. Osteoporoz ve ateroskleroz riskini azaltirken endometn-
ı
um kanseri riskini artlnr. Sıcak basmaları na neden olabilir.

Ralaksifen
Endometrium ve memede antagonist kemikte ve lipitler üzerinde östrojen benzeri etki yapar. Postmenr ı
pozal osteoporozun önlenmesi için kullanılır. Yüksek riskli kadınlarda meme kanseri profilaksisi için veri IP 1
bilir. En sık yan tesirleri; bulantı, kusma ve s1cak basmas1d1r.

Klomifen ~rı~ttt -{k4-b0ı.Gt'" ~\~ . ~~sH, (...\:4 7


salgılan-
1
Özellikle hipotalamusta bulunan östrojen reseptörlerine parsiyel agonist etki ile gonadotropin
masını artırır. Ovülasyonu indüklemek için kullanılır. %10 hastada multipl gebeliklere neden olur. En sı" 1

görülen yan tesiri s1cak basmaland1r. Aşırı stimülasyona bağlı overleri büyütür ve over kanseri riskini artır. ı
lFs \-\ 1') 1 --="'

Saf Östrojen Reseptör Antagonistleri

Fulyest~ant
ı
Adından da kolayca anlaşılacağı gibi ful östrojen reseptör antagonisti bir ilaçtır. Tamoksifene dirençli meme
ı
kanserinin medikal tedavisinde kullanılır.

Tablo 7.24: Östrojen Reseptör Antagonistleri


)

Selektif Östrojen Reseptör Modülatörleri Saf Östrojen Reseptör Blokörü \


Tamaksifen Fulvestrant ı

Ral'oksifen ı
Taremifen ı
Klomifen

www.tusem.com.tr

e
Jndokrin Sistem
{TUSEMj Farmakoloji

~strojen Sentez inhib_


i törleri

~romataz inhibitörleri
) ndrojenlerden östrojen sentezini sağlayan aromataz enzimini inhibe ederek meme kanserinin tedavi-
<;~ nde kullanılırlar. Aminoglutetimid hem aromataz hem de desmolaz enzimini inhibe ettiği için, meme
kanserinde verildiğinde desmolaz inhibisyonuna bağlı önemli yan tesirler ortaya çıkabilir. Formestan ve
Jksemestan steroid
)
yapılı anastrazol, letrozol, vorozol ve fadrazol nonsteroidal yapılıdır.
.

Tablo 7.25: Aromataz inhibitörleri

, ) Nonsteroid Yapala Stero·i d Yapıla


ı Anastrazol Formestan
Letrozo-1 Eksemestan
Vorozol

\ Fadrazol

)
GnRH Agonistleri .
)
Löprolid, goserelin ve buserelin gibi ilaçlar verildiklerinden 7-10 gün sonra overlerde inhibisyon yaparak
u1trojen sentezini azaltırlar.
)

)nRH Antagonistleri
etroreliks, ganireliks ve abereliks gibi ilaçlar verildikleri andan itibaren overlerde inhibisyon yaparak öst-
jen sentezini azaltırlar.

_)
~rogesteron ?Crı..... -1 l ufe.umv ~c.oi..o.r.
Menstrüel siklüsün ikinci yar1s1nda daha fazla olmak üzere corpus luteumun teka interna hücreleri tara-
n hdan LH'n1n kontrolünde salgılanan 21 karbonlu bir hormondur. Östrojen, androjen ve adrenokortikal
::,Jeroid hormonlarin öncülüdür. Gebeliğin üçüncü trimestrinde en yüksek düzeye çıkar.

.)trojenle sinerjistik etkileşmeye girerek etkinlik gösterir. Östrojen progesteronun etkinliğini artırırken
)ogesteron östrojenin etkinliğini azaltır. Reseptörü HSP ile bağlı olarak hücre içindedir. En önemli meta-
, liti olan pregnandiol karaciğerde konjuge edilir ve böbrekler tarafindan atılır.

i"'pibin ve aktivin FSH salgılanmasını inhibe eden over hormonları relaksin korpus luteumdan salgılanan
insüline benzeyen peptit yapılı hormondur.
)

www.tusem.com.tr
(TUSEMj
1

Farmakoloji Endokrin Sisten.

Progesteronun Fizyolojik Etkileri


• Bazal insülin düzeyini ve insülinin glukoza yanıtını artınr.
• Böbreklerde aldosteron reseptörlerini bloke ederek sodyum reabsorbsiyonunu azaltır. Ad renal kor
teksten aldosteron sekresyonunu artırır.

• Ovülasyondan sonra vücut s1cakhğ1n1 artınr.

• Solunum merkezinin karbondioksite yanıtını artırır.

• Sentetik progesteronlar androjenik etkinlik gösterir (akne, hirşütizm).

• Meme gelişimine katkı yapar (sekresyon yapıları).

• Fallop tüplerinin niotilitesini azaltır.

• Hipnotik ve depresan etkinlik gösterir.


• Aminoasitleri n plazma düzeyini düşürür ve idrarla nitrojen kaybını artırır.

Tablo 7.26: Progesteron Preperatlan


- -

J
Progesteron Türevleri Testosteron Türevleri 19-nortestosteron Gonan Türevleri
ı
Türevleri
ı
Medroksiprogesteron Dimesisteron Naretindren Levonorgestrel )

ı
Jestonoran Etisteron Norgestrel Dezojestrel )
ı
Dihidrojestonoron Linestrenol )

Mejestrol Noretinodrel ı
)
Alilestrenol J
)

~o1.f\t'2.-CO- -ycoöot~ l<;eS'€L) ~\o-eSar o..'l...\ r-\ ~Of'C'\o_


Medroksiprogesteron asetat ~Ol'.,
12 hafta süren etkiye sahip olduğu için kontrasepsiyon amaçlı 3 ayda bir intramusküler olarak uygulanır ı

Tablo 7.27: Progesteronun Klinik Kullanımı


)

\
Oral kontrasepsiyon Hipoventilasyon )

1
Dismenore Erken puberta
Disfonksiyonel kanamalar Premenstrüel gerginlik 1

Endometriyozis Endometrium kanseri ı


1,

Düşük tehdid i Kilo artışı sağlamak için 1


1

Laktasyonun baskılanması Östrojen yetersizliğinin teşhisi J

www.tusem.com.tr
)Endokrin Sistem
[TUSEMj Farmakoloji

)Progesteron Reseptör Blokörleri


)
)Mifepriston (RU-486}
r rogesteron, glukokortikoid ve androjen reseptör blokörüdür. Abortus oluşturmak ve postkoital kontra-
sepsiyon için kullanılır. Antiöstroj enik veya antimineralokortikoid etkinliği yoktur. Plasental lakt ojen, pro-
)
gesteron ve hCG salg ıl a n mas ını bask ıl ar.

f postan
Abortus oluşturmak için kullanılan progesteron reseptör blokörü bir ilaçtır.
)
Pral Kontraseptif ilaçlar
p oğ um kont rolünü sa ğ lamak için kullanılan östrojen ve progesteron içeren ilaçlardır. Genellikle adetin bi-
inci günü b aş lana rak verilirler. Temel etki mekanizmaları ovülasyonun inhibe edilmesidir. Fallop tüp hare-
ketlerinin a za ltılm as ı, endometriumun stabilize edilmesi ve implantasyonun engellenmesi de kontraseptif
~tkilerine katkı yapar.
)

lacın bırakılmasını gerektiren migren ağrrs1na neden olabilirler. Androjenik etkili progesteronlara bağh;
kilo art1ş1, akne ve hirşütizm görülebilir. 35 yaşın üzerinde sigara içen kadınlarda serebrevasküler hastalık
iskini artırırlar. Fibrinojen artışına bağlı sedimantasyon h1z1n1 yükseltirler.
)
-yalnizca progesteron içeren ilaçlar; laktasyon, hepatit, psikoz, tromboflebit öyküsü ve hipertansiyon gibi
?urum larda kullanılabilir. En önemli yan tesirleri aş1rr kanamaya neden olmalarıdır.

Tablo 7.28: Oral Kontraseptiflerin Kesin Kontrendikasyonları

) Gebelik veya gebelik şüphesi Koroner oklüzyon öyküsü


ı
) Nedeni bilinmeyen vajinal kanama Serebrevasküler hastalık
1
) Meme kanseri veya meme kanseri şüphesi Aktif karaciğer hastalığı
ı 35 yaşın üzeri olup sigara kullanmak Karaciğer enzimleri normal olana kadar hepatit
)
ı Tromboflebit veya tromboembofi Hiperkolesterolemi ve hipertrigliseritem i
)
l Tromboza eğilimli kalp hastalıkları Malign hipertansiyon

1ostkoital Kontrasepsiyon
) S gün süreyle günde iki kere 2.S mg, etinil est radiol
) S gün süreyle gü nde üç kere 10 mg, konjüge östrojen
• l.gün 600 mg mifepriston ve 3.gün 400 mcg mizoprostol
}
• ı gün süreyle günde iki kere 0.7S mg, norgestrel
)

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
LTUSEM] Endokrin Sistem

Hipotalamus ve Hipofiz Hormonlan


fS \--' ' L l+ \ (jÜ4op-4-pfi +-
Gonadotropinler f3HC<; \Tst+ l '
FSH, LH ve koriyonik gonadotropin glikopeptit yapılı hormonlardır. a ve ~ olmak üzere iki alt birimder. ı
oluşurlar ve a alt birimleri üç hormon için de aynıdır. FSH ve LH salgılanması GnRH tarafından düzenlenir.
FSH menstrüel siklüsün foliküler fazında daha etkilidir. Luteal fazda plazma FSH düzeyi azalır ve LH düzeyi ,
artar. LH pikine bağh olarak ovülasyon meydana gelir. FSH, graff foliküllerinin proliferasyonunu ve folikül-
lerden östrojen salgılanmasını stimüle ederken LH, olgunlaşan folikülün over dışına atılmasını {ovülasyon)
ve corpus luteumdan progesteron salgılanmasını sağlar.

Testisler üzerinde FSH ve LH'nın oluşturduğu etkiler birbirinden bağımsız olarak meydana gelir. FSH semini- ı
fer tübüllerden sperm sentezini, LH ise leydig hücrelerden testosteron sentezini stimüle eder.

Menotropin insan kaynaklı FSH + LH karışımı, ürofolitropin saf FSH preparatıdır. in vitro fertilizasyon, ovü 1

lasyonu indüklemek için ve inmemiş testis tedavisinde kullanılırlar.

Tablo 7.29: FSH ve LH Salgısını Etkileyen Faktörler

Artiranlar Azaltanlar
Adrenalin Östrojen
1 Noradrenalin Progesteron
Naloksa n Testosteron
ı
inhibin )

Morfin ı

Dopamin

GnRH Analoglan
intravenöz verilişlerinden sonra 7-10 gün boyunca FSH, LH, östrojen, progesteron ve testosteron salgiian-
masini stimüle ederler. Yaklaşık 10 gün sonra reseptörlerdeki down-regülasyona bağh hormon sentezini
azaltarak "tıbbi kastrasyon" yaparlar.

Adrenal kaynakli androjen sentezini azaltmazlar, bu yüzden androjen reseptör blokörü ilaçlarla kombin~

kullanılırlar. 10 gün sonra östrojen sentezini azaltacağı için osteoporoz riskini artırırlar.

www.tusem.com.tr

e
')

)
Endokrin Sistem (TU S E Mj_fJ.,__---'-____F_arm_a_ko_loji

Tablo 7.30: GnRH Analogları

Löpralid Histrelin
Naferelin Triptarelin
Bu serelin Deslarelin
Goserelin Genadarelin

)
Tablo 7.31: GnRH Analoglarının Kullanımı

ı
) Prostat kanseri
ı Kadında infertilite Meme kanseri
)
ı Endometri ozis
)
ı
)
ı
)
ı Amenore tedavisi
)
Disfonksi one uterus kanamaları

~nRH Antagonistleri \- .. r-e..\A\r..<..) 1,Mv~.M:7- -te.stls


)__ ı 1\~.rh \.1 +e-
\Setroreliks 1 Gaanireliks 1 Abareliks 1 DegareliksJ
~ nRH analoglarından farklı olarak uygulandıkları andan itibaren FSH, LH, östrojen, progesteron ve testos-
"1ron sentezini azaltırlar. ilerlemiş prostat kanserinin medikal tedavisinde kullanılırlar.
)

~rolaktin
7 n hipofiz laktotrop hücreleri tarafından sentezlenen, büyüme hormonuna benzeyen ve JAK/STAT yola -
~ını kullanan peptit yapılı bir hormondur. Dopamin prolaktin salgılanmasını baskılayan en önemli endojen
maddedir. TRH ise prolaktin salgılanmasını artırır.
) .

dnönemli fonksiyonu gebelik sırasında meme bezlerinin laktasyon için hazırlariması ve laktasyonun başla­
.lıması ve sürdürülmesidir. Aşırı salgılanan prolaktin FSH ve LH salgılanmasını inhibe eder.
)
b
J: reseptörlerini uyaran; bromokriptin, lizurid, pergolid ve kabergolin gibi ergot türevi ve kinagolid gibi
1')
ıo nergot ilaçla r hiperprolaktinemi tedavisinde kullanılırlar. Bu ilaçlar prolaktin miktarını azaltarak erkek
-·r kadında laktasyonu baskıla r.

www.tusem.com.tr
Farmakoloji rTU s EMj J..,_______ En_d_ok_ri_ns_is_te_m

Büyüme Hormonu (Somatotropin)


ö n hipefiz in eozinofil somatotrop hücreleri ta rafı nda n sa lg ıl a n a n, JAK/STAT yo l ağ ını kullanan peptit ya pılı bi
hormon dur. Prolaktin ve plasentallaktojen ile yapısal benzerlik gösterir. Sa lg ıl a nm as ı hipota lamus h orm anı·
olan GHRH (somatorelin, sermorelin) tarafı n dan kontrol edi lir. Somatrem büyüme hormenu preparatıd ı r.

Tablo 7.32: Büyüme Hormonu Salgısını Değiştiren Faktörler

Arttranlar Azaltanlar
De rin uyku Uykunun REM dönemi
.•
Korku stres, egzersiz Hipergiisem i ı

Hipoglisemi Glukokortikoidler
Klonidin Sebest yağ asitleri
a reseptör uyarısı IGF - 1
Glukagon a reseptör uya rı s ı
Vazopresin

Büyüme Hormonunun Etkileri


• Etkilerini samatomedin C (IGF- 1} aracılığıyla .yapar.
• Protein sentezini artırarak anabolizan etkinlik gösterir ve sporda doping amaçlı kullanılır.

• Tiroid hormonlarının varlığında epifiz plaklarında proliferasyonuna neden olur.


• Yağ dokusu hücrelerinde trigliseritlerin parçalanmasını artırır.
• Diyabetojenik etkisi ile hiperglisemi oluşturur.

Tablo 7.33: Yemek Yeme isteğini Değiştiren Endojen Madde ve ilaçlar

i ştahı Art ıranla r i ştah ı Azalta nla r 1


ı
Nöropeptit Y Le pt in ı

Oreksin Arnilin (praml intid) ı

Kannabinoidler Glukagon benzeri peptit (eksenatid)


Adipanektin Biguanid grubu diyabet ilaçlar ı

Aguti peptit Kolesistekin i n


Endorfin SSRı ilaçlar (sibutramin)
Ghrelin Lipaz inhibitörü (orlistat)
CB resept ör antagonist i (rimona bant)
Somatostatin

_w_w_w_.ı_u_se_m_._co_m_._ır__________________.~ ~ ~
• ._______________________________
) Endokrin Sistem (TUSENrj 1-----~--F--arm_a_kol_oji

) Büyüme Hormenu Eksikliğinin Tedavisi


) Eksik olan madde somatrem adlı büyüme hormon u preparatl ile yerine konur. Büyüme hormon u yerine te-
) david e etkisine aracılık eden IGF-1 de verilebilir. Bazı olgularda IGF-1 bağlayan protein olmadığı için tedavi
) başarısız olur; bu durumda IGF-1 + IGF-1 bağlay1c1 protein preparatt olan ~ eka sermin yararlıdır.

)Büyüme Hormon u Fazlal1ğ1n1n Tedavisi


)

)Qktreotid 1 Vapreotid 1 Lanreotid


)Somatostatin analoğu olan bu ilaçlar, adenilat siklaz inhibisyonu ile büyüme hormon salgısını azaltlrlar. Teda-
vide önemli sorunlardan biri büyüme hormon u dışında birçok hormon un da salgılanmasının baskılanmasıdır.

)
)Bromokriptin 1 Pergol id 1 Lizurid 1 Kabergolin 1 Kinagolid
0 2 reseptörlerini uyararak büyüme hormon salgılanmasını azaltan ilaçlardır. Akromegali d1ş1nda; Parkin-
)son hastalığı, hiperprolaktinemi ve erkek ve kadında laktasyonu baskılamak için de kullanılırlar.
)

]A t-/ 5Tf\T
)Akromegali tedavisinde kullanılan büyüme hormonu reseptör antagonistidir.

Tablo 7.34: Büyüme Hormonu Bozukluklarının Tedavisi

Büyüme Hormonu Eksikliği Büyüme Hormonu Fazlahğ1

Samatarelin 1 Sermorelin Oktreotid1 Vapreotid 1 Lanreotid


Somatrem Bromokriptin 1 Pergolid 1 Lizurid 1 Kabergolin 1 Kinagolid
IGF-1 Pegvisomant
M ekasermin
)
~~ G \ k..ı~J"\e..:\~
)somatestann
.
) /? ~ 11\k-- e.A .W,..\.o.. '
Hlpotalamus1 gastrointestinal sistem ve pankreas tarafindan sa lı nan peptit yap ı lı bir hormondur. Adenı-
ot sikiaz enzimini Inhibe ederek hücre Içi cAMP derişimini ozaltlr. Hlpotalamustan sa lınan somatostatin
bOyOme hormonunun1 dller yerlerden sa lınan Ise lnsOIIn, glukagon, gastrln, VIP ve serotonin gibi birçok
! ndojen maddenin salg ı sını aza ltır.
)
pktreotid 1 Lanreotid /Vapreotid -" pıpti+ _.., po-re;ı~
Somatostatin analoğu ilaçlardır ve somatostatin gibi adenil at siklaz inhibisyonu yaparlar. Akromegali, karsinoid
) .

tümör, insülinoma, glukagonoma, vipoma, gastrinoma ve diyabetik diyare tedavisinde kullanılırlar.


)

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEM'j . Endokrin Sistem

ADH (Vazopresin}
Arka hipofiz hormonudur. Hipotalamusta supraoptik nükleusta sentezlenip nöroflzin ll tarafından poste-
rior hipofize taşınır.

Hipoftzden sentez veya salgılanmasının azalmasına bağlı santral diabetes insipidus, böbrek tübülüslerin-
deki hedef organlarda bulunan V2 reseptörlerinin vazopresine verdikleri yanıttaki azalmaya bağlı nefroje-
nik diabetes insipidus gelişir. Santral diabetes insipidus tedavisinde vazopresin preparatlar1, nefrojenik
diabetes insipidus tedavisinde tiazidler veya amilorid kullanılır.

~ k.a.sor
V1 reseptörleri damar düz kas ı ve karaciğer gibi yapılarda bulunur ve fosfolipaz C aktivasyonu ile IP 3, DAG ı
ve hücre içi kalsiyum miktarını artırır. Vazopresin preparatları V1 reseptörlerini uyararak; özefagus varis 1

kanamalar1nda, hipovolemik şokta, kolon divertiküllerine bağlı kanamalarda ve lokal anestezik ilaçların
etkisi süresini uzatmak için kullanılırlar. ·
r-4 s~-\rc..\ 1:>\
V2 reseptörleri böbreklerde bulunur ve adenilat siklaz aktivasyonu ile cAMPartışına bağlı antidiüretik etkiye
--.
aracılık eder. Vazopresin preparatları böbreklerdeki V2 reseptörlerini uyararak santral diabetes insipidus, ekstra-
renal V2 reseptörlerini uyarıp faktör VIII düzeyini art1rdıkları için hernotili A tedavisinde kullanılırlar.
. ·t - ...iW 'rt
Tablo 7.35: ADH Salgısım Değiştiren Faktörler ·

Salg1y1 veya Duyarltiiği Artıranlar Salg1y1 veya. Duyarllliği Azalta:nlar


(Diabetes insipldus Tablosu)
Tiazid Atrial natriüretik hormon
Anjiotensin ll ·opiyat peptitler 1Naloksan
Kloftbrat Lityum
Klorpropamid · Fenitoin
Karbamazepin Demeklasiklin
Vinkristin Alkol

Vazopresinin Etkileri
• Böbrekleri etkileyerek antidiürez yap.ar. Plazma osmolaritesinin arttığı ve hipovolemi durumlarınd?

salgılanması artar. Proksimal tübül ve henle kıvrımındaki su reabsorbsiyonunu etkilemez.


• Damar düz kaslarındaki V1 reseptörlerini aktive ederek damarlan kasar, koroner kalp hastalığı olanlar
damar kasıcı etkilerine oldukça duyarlıdır.

• V1 reseptörlerini .aktive ederek uterus düz kasını ka sar.


• Proinflamatuvar etkinlik gösterir.
• Büyüme hormonu salgılanmasını artırır.

• Faktör VIII düzeyini ve doku plazminojen aktivatörlerinin etkinliğini artınr ve trombosit agregasyonu
nu stimüle eder.

www.tusem.com.tr
)

),---------------------------- [TUSEMj
Endokrin Sistem Farmakoloji

ADH preparatlan
)

)Vazopresin tannat
)Vazopresine göre daha uzun etkidir.

Desmopresin
)Antidiüretik etki bakımından vazopresinden daha güçlü, damar kasıcı özelliği bakımından daha zayıftır.
)Faktör VIII ve von Willebrand faktörünün düzeyini artırdığı için hemofili A ve von Willebrand hastahğ1n1n
t edavisinde kullanılır. ·
)

lipresin
p arnar kasılması oluşturmak amacıyla intranazal sprey halinde kullanılır.

felipresin
)Damar kasıcı özelliği vazopresinden daha güçlü ADH preparatıdır.
. .

terlipresin
b n ilaç olduğu için etki süresi oldukça uzundur. Damar kasıcı özelliği yüksektir. Özefagus varis kanamaları­
)l ın tedavisinde en etkili ADH preparatıdır.

~azopresin Reseptör Antagonistleri


i(onivaptan / Tolvaptan
t onivaptan V1a ve V2 reseptörlerini, tolvaptan V2 reseptörlerini bloke ederek uygunsuz ADH salg1lanmas1-
}a bağlı hiponatremi tedavisinde kullanılır.

)
Oksitosin
)
Arka hipofiz hormonudur. Hipotalamusta paraventriküler nükleusta sentezlenip nörofizin 1 tarafından
Josterior hipofize taşınır. Vajina ve uterusun genişlemesi ve meme başının uyarılması gibi durumlarda
)algılanması artar. Etil alkol, relaksin ·ve narkotik ilaçlar oksitosin salgılanmasını azaltır. Doğum eyleminin
)aşlamasında prostaglandinlerle birlikte en önemli maddedir.

) .

www. tusem~com.tr
Farmakoloji
(TUSEMj Endokrin Sistem

Oksitosinin Etkileri
• Etkilerini kendi reseptörlerini ve vazopresin reseptörleri~ l, uyararak oluşturur. Yüksek dozda vazopre-
""'' Of\+ld\Q(""~-"t.-
sin reseptörlerini aktive ederek bipertansiyon ve su zehirlenmesi yapar.
• Myometriyum düz kasının kasılma gücünü ve kasılma sıklığını artırır. Ortamda yeterli konsantrasyo n-
da östrojen yoksa uterus düz kası üzerinde etki göstermez. Doğum eylemi'ni indüklemek ve devam
ettirmek için kullaniiir. Sezeryan geçiren hastalara verilmez.
• Meme bezlerinde salgı yapan myoepiteliyal hücreler oksitosin tarafından kasılır ve sütün atliması ı
sağlanır. Süt boşalmasini artırmak için kullanilir ama süt sentezinde rolü yoktur.

Oksitosin Reseptör Antagonsitleri

Atosiban
Oksitosin reseptör blokörüdür. Erken doğumu önlemek için kullanılır.
-l-otc.oUi-tl

Tablo 7.36: Oksitokisk ve Tokolitik ilaçlar

Oksltoslk Ilaçlar Tokolitik Ilaçla~


Oksltosln Rltodrln 1Salbutamol
Metn ergonovln lndometazln
Mlzoprostol Nlfedlpin
Karboprost Et11 alkol
Dinoprost ryıagnezyum
Olnoproston
Hiperton ik solUsyonlar

www.tusem.com.tr
II.JIIIIttttJIIIIIII.fiJ..!LIJIIItiiiiiiJIIIII!tltiiJIII.JIIIIJ.llll~ltl.lltltltll 1! tiii!IIJJ.JJIIliU lll lt IJ .I IIIt.l Jt lltltJilUIIttiJtt lt 1 tlllll.l l l t l . l l l ',

................................. ıt••·············"·········,··············

••

\lll tli

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
(TUSEMj Gastrointestinal Sistem

Ülser Tedavisinde Kullan• lan ilaçlar


Ülser tedavisinde kullanılan ilaçlar etkilerini; mide asit salgısını azaltarak, mide asidini nötralize ederek, ı
mu kozayı koruyarak, gastrinin etkinliğini baskılayara k, sitoprotektif et ki yaparak ve antibakteriyel etkinli ' ı
göstererek yaparlar.

H2 Reseptör Blokörleri ı
Pariyetal hücrelerdeki H2 reseptörlerini kompetetif olarak bloke ederler. Nokturnal ve bazal asit salg1s1n1
)
inhibe edici etkileri oldukça yüksektir. Besinlerle indüklenmiş asit salgısı üzerinde belirgin etki göstermez-
ler. Kolinerjik ilaçlarca uyarılan gastrin salgısını baskılarlar. Pepsin ve intrinsik faktör sentezini inhibe edeı - ı
ken gastrin sekresyonunu artırırlar.

Simetidin
Androjen reseptörlerini bloke ederek erkeklerde jinekomastiye neden olur ve kadınlarda hirşütizm ted? )
visinde kullanılır. Mikrozornal enzimleri inhibe ederek östrojenin metabolizması nı azalttr. Prolaktin milc- )
tann1 artırarak amenore ve galaktore yapar. Famotidin dışındaki H2 reseptör blokörleri alkolün midedeki
ilk geçiş etkisini inhibe ederek alkolün kan düzeyinin artmasına neden olurlar. . )
. )

Ranitidin
H2 reseptörlerini bloke ederek nokturnal ve bazal asit salgısını azaltır. Simetidine göre daha az ilaç etkile _ )
mesine girer. )

)
Farnotidi n )
En uzun etkili H2 reseptör blokörü ilaçtır.

Nizatidin )
Karaciğerde ilk geçiş etkisine uğramadığı için oral biyoyararlanımı tamdır ve böbrekler yoluyla atılır. )
)

Proton Pompa inhibitörleri )


(Omeprazol 1 Esomeprazol 1 Lansoprazol 1 Pantoprazel 1 Rabeprazol)
Zayıf bazik özellikte ön ilaçlardır. Midenin asit ortamında aktif ilaç haline geçerek H+, K+, ATP'az enzimi"' ~
(proton pompası} irreversibl inhibe ederler. Mide asit salg1s1n1 en fazla azaltan ilaçlard1r. Oral olarak kul-
)
lanılırlar (esomeprazol ve pantoprazolun parenteral formları da vardır}. Kahvaltıdan bir saat önce miae
boşken kullan1hrlarsa etkinlikleri artar. J

Karaciğerde ilk geçiş etkisine uğrarlar. Eliminasyonlarında böbrekleri n önemli bir fonksiyonu yoktu r. (
ilaç oldukları için asit.salgısında tam inhibisyon yapmaları tedaviye başladıktan 3-4 gün sonra olur. Prot
pompa inhibitörleri hem bazal hem de besinlerle indüklenmiş asit sekresyonunu inhibe ederler. Plazr~ l
gastrin düzeyini artırırlar ama pepsin salgısını etkilemezler.

www.tusem.com.tr
e
• 1s·1stem
) astro1ntesnna
G •
(TUSEMj Farmakoloji

Omeprazol bazı CYP enzimlerini inhibe ederek fenitoin, varfarin ve diazepam gibi ilaçların yıkımını azaltır­
'~en bazı CYP enzimlerini indükleyerektrisiklik antidepresan gibi ilaçların metabolizmasını artırır.
~ roton pompa inhibitörleri vitamin 8 12 ve kalsiyum emiJiminde azalma, gastrin düzeyinde artma, bakteri
kolonizasyonunda artma, atrofik gastrit ve mide palipi gelişme insidansında artma ve psödomembranöz
ı
~ nterokolit gibi yan tesiriere neden olurlar.

Antimuskarinik ilaçlar
,Pirenzepin / Telenzepin}
ariyetel hücrelerdeki M 1 reseptörlerine bağlanmak için asetilkolinle yarışmaya girerek mide asit ve pep-
)in salg1s1n1 bask1larlar. Asit salgısının hacmini azaltırken mide pH'sını H2 reseptör blokörleri ve proton
ompa inhibitörleri kadar yukarı çıkarmazlar. Mide barsak hareketlerini azalttıklan için antiasit ilaçların
Jl idede daha fazla kalmalarına dolayısıyla etkilerinin artmasına neden olurlar.

)
Mizoprostol / Rioprostol
) .

PGE 1 preparatland1r. Mide mukozasında sitoprotektif etki yaparak ve asit salg1s1n1 inhibe ederek mide
Jıserinin tedavisinde kullanılırlar. Uzun süreli nonsteroidal antiinflamatuvar ilaç kullanacak hastalarda
Jastriti önlemek için de verilirler. Duodenum ülserine karşı etkisizdirler. inflamatuvar barsak hastalığında
1
.e hamilelerde kullanılmazlar. Repamipid prostaglandin sentezini artıran yeni bir ilaçtır.
)
ntiasit ilaçlar
!\pide asidini nötralize ederler ama asit salg1s1n1 bask1lamazlar. Gastrin salgısını artırdıkları için kalsiyum
)ileşiklerinde daha fazla olmak üzere rebound asit salgısı artışı yaparlar.

s~dyum bikarbonat hariç olmak·üzere diğer antiasitler; tetrasiklin, kinolon, izoniazid, dij ital, klorpromazin,
uk mir ve simetidin gibi ilaçlan n absorpsiyonunu azaltırken oral antikoagülanlann absorpsiyonunu artınrlar.
)

Tablo 8.1: Antiasit ilaçlar

)
ı
Antiasit ilaç Farmakolojik Özellik
)
Sodyum bikarbonat Sistemik etki yapma
ı
)
Metabolik alkaloza neden olma
ı
) Kalsiyum karbonat En faz la rebound asit salgısı yapma
1
)
Metabolik alkaloza neden olma
ı ·
) Magnezyum hidroksit Osmotik diareye neden olma
ı
Böbrek yetmezliğinde kullanılmama
ı
Alüminyum hidroksit Konstipasyon yapma
ı
Fosfatın emilimini azaltma
ı
ı
Böbrek yetmezlikli hastalarda diyaliz dernansına neden olma
\

www.tusem.com.tr
_Fa_r_m_a_ko_ıo_j_i_ _ _ _ _ _ _ ____,IJJ rTu sEMJl.m________G_a_st_ro_i_nt_e_sn_·n_a_ı s_i_st_em

Su kralfat
Ülser yüzeyinde fiziksel bariyer oluşturan mukoza koruyucu ilaçtır. Mide asit salgısını baskılamaz. Pros
taglandin ve bikarbonat sekresyonunu artırır. içerdiği alüminyumdan dolayı böbrek yetmezlikli hastalard;
kullanılmaz . Mide asit ortamında aktif hale gelen proton pompa inhibitörleri ile birlikte kullanılması öne-
rilmez.

Kolloidal Bizmut bileşikleri


Ülser yüzeyinde fiziksel bariyer oluşturan mukoza koruyucu ilaçlardır. Mide asit salgısını baskılamazlar.
Prostaglandin ve bikarbonat sekresyonunu artırırlar. Helikobakter piloriye karşı direkt antibakteriyel etkin
lik gösterirler. Turist diaresinin önlenmesi için kullanılırlar.

Ka rbeneksolon
Meyan balından elde edilen, ülserli yüzeyde koruyucu tabaka oluşturan ve aldosteron benzeri etki yapar
bir maddedir. Hipertansiyonlu hastalarda kullanılmaz .

Proglumid
Gastrin reseptörlerini bloke ederek peptik ülser tedavisinde kullanılır. Morfin toleransını geciktirmek içiı,
de yararlıdır.

Antibakteriyel ilaçlarla Yapılan Kombine Tedaviler


• Proton pompa inhibitörü + amoksisilin + klaritremisin
• Proton pompa inhibitörü + amoksisilin + metronidazol
• Proton pompa inhibitörü + klaritremisin + metronidazol
• Proton pompa inhibitörü + doksisiklin + metronidazol + kolloidal bizmut bil e şikleri

www.tusem.com.tr
e
ı

tastrointestinal Sistem
(TUSEMj Farmakoloji

)
Emetik ve Antiemetik ilaçlar
)

t metik ilaçlar
)

~pe ka
if erisindeki emetine bağlı mide mukozasını tahriş eder. Kusturucu etkisi mide tahrişine bağh olduğu için,
dopamin reseptör blokörleri yaptığı emezisi tam olarak önleyemez. Santral sinir sistemi depresyonu ve
Jtriyal fibrilasyon yapar. ·
1
}\pomorfin
''usma merkezindeki dopamin reseptörlerini uyararak etki yapar ve parenteral olarak verilir. Dopamin
rf septörlerini bloke eden antipsikotik ilaçlar apomartinin yaptığı emezisi önler. En ciddi yan tesiri santral
sinir sistemi depresyon udur.
)

\ ntiemetik ilaçlar
}
~ kopolamin
"fuskarinik reseptörleri bloke eder. Vestibüler sistemin uyarılmasına bağlı taş1t tutmalannin önlenmesin-
de en etkili ilaçtır.
)

_\ ntihistaminik ilaçlar
)Jifenhidramin 1 Prometazin 1 Dimenhidrinat)
•·
1
reseptörlerini bloke ederek taşıt tutması ve vestibüler kaynaklı diğer bulantı ve kusma durumlarının
~p lenmesinde kullanılırlar. Antikolinerji k etkileri de vardır.

,ıntipsikotik ilaçlar
,klorpromazin 1 Trifluperazin 1 Prometazin)
)opamin ve muskarinik reseptörleri bloke ederek antiemetik etki ve histaminik reseptörlerini bloke ede-
l\k sedasyon yaparlar. Üre veya ekzojen toksinierin yaptığı emezise, antineoplastik ilaçlara bağli emezise,
""pstoperatif ortaya çıkan bulantı ve kusmalara ve migrenin yaptıği emezise karş1 kullanıliriar. Taş1t tutma-
~lnl önleyemezler ama başlamış kusmayı düzeltebilirler.
)

..,LHT3 Antagonistleri .
)>ndansetron 1 Granisetron 1 Tropisetron 1 Dolasetron 1 Palanosetron)
) HT3 reseptörlerini bloke ederek antineoplastik ilaçlara bağlı emezisin önlenmesinde deksametazonla
• 1mbine kullanılırlar. Bu kombinasyon antineoplastik ilaçlara bağlı bulantı ve kusmayı önlemede en etkili
ii Jç kombinasyonudur. Dopamin ve muskarinik reseptör inhibisyonu yapmazlar ve özefagus ve gastrik mo-
tiliteyi değiştirmeden kolon ik geçişi yavaşlatırlar.
ı

,....-----------------tır: :ı - e www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMj Gastrointestinal Sistem

Metoklopramid
Benzamid türevi bir ilaçtır. Düşük ~ozlarda 0 2 reseptörlerini yüksek dozlarda 5-HT3 reseptörlerini blok(
edip 5-HT4 reseptörlerini uyarır. Antiemetik ve prokinetik etkinliği olan bir ilaçtır. Prokinetik etkisi midr
üzerindedir, ileum ve kolon hareketlerini fazla artı rm az. Prokinetik etkisi antikolinerji k ilaçlarlar tarafındar
önlenir.

Parkinson benzeri bulgu, hiperprolaktinemi ve tardif diskinezi gibi ekstrapiramidal yan tesiriere neden
olur. Hiperprolaktinemi durumlarında görülen bulantı kusma tedavisinde kullanılmaz. Epilepsili hastalarda
nöbet sıklığını artırır ve MAO inhibitörleri yaptlğı yan tesiri potansiyalize eder. Parkinson ilaçlarına bağı. 1

emeziste verilmez.

Metoklopramidin Kullan1hş1
• Ekzojen toksinlere, radyasyon hastalığına, antineoplastik ilaçlara ve migrene yaptlğı emezis
• Diyabetik gastroparezi
• Oral kullanılan ilaçların etkisinin daha hızlı ortaya çıkması

• Hıçkırık tedavisi
• Refl ü öz efa j it
• Endoskopik işlemlerin kolaylaştırılması
• Preanestezik medikasyon

Domperidon
Butirofenon türevi benzamid yapısında bir ilaçtır. Dopamin reseptörlerini bloke ederek antiemetik ve prc ı
kinetik etki yapar. Serotonin reseptörleri üzerinde etkinliği yoktur. Prokinetik etkisi atropin gibi antikoli-
ı
nerji k ilaçlar tarafindan önlenmez. Santral sinir sistemine çok düşük oranda geçtiği için, Parkinson ilaçlar•-
)
na bağh bulanti tedavisinde kullaniiabiiir.

Trimetobenzamid
Dopamin reseptörlerini bloke eden zayıf antiemetik etkili bir ilaçtır.


Dronabinol/ Nabilon
Antiemetik etki için kullanılan kannabinoid CB 1 agonisti ilaçlardır. Kullanımları sırasında; iştah arbş1, orto.c-
tatik hipotansiyon, konjuktival hiperemi ve halüsinasyon -gibi yan tesirler görülebilir.

Aprepitant
NK1 reseptörlerini bloke ederek antiemetik etki yapar. Serotonin, dopamin ve kortikosteroid reseptörleritıı
etkilemez. ilaçların metabolizmasında en önemli role sahip CVP3A4 enzimlerini inhibe ederek; HIV prott..
az inhibitörleri, makrolidier ve antineoplastik ilaçlar gibi birçok ilacın metabolizması nı azaltır.

www.tusem.com.tr
e
G · • 1s·1stem
) astroıntestina Farmakoloji

Diazepam 1 Lorazepam
;\nksiyete durumlannda görülen e!llezise karşı kullanılan benzodiazepin türevi ilaçla rdır.

Tablo 8.2: Annemetik ilaçlar


- -

, -

) Antiemetlk ilaç Etki Mekani zması


1
) Ondansetran 1 Granisetron 1 Alasetran
.·.
Serotonin 5-HT3 inhibisyonu
ı -Prometazin 1 Sildizin 1 Difenhidramin Histaminik H.1 inhibisyonu.
1) Klorpromazin 1 Flufenazin 1 Trifluperazin ·Dopamin D7 inhibisyonu
)
1 Aprepitant 1 Fosaprepi·t ant Nörokinin NK, inhibisyonu

ı
Skopolamin Muskarinik M 1 inhibisyonu
) Qronabinol 1 Nal;>ilon Kannabinoid CB 1 aktivasyonu ·

www.tusem.com.tr
_Fa_r_m_a_ko_ıo_j_i________________~IJJiLlrlJ!;E:~jJCII ____________G_a_st_ro_in_t_e_sti_·n_a_ıs_is_t __
em

Prokinetik, Antidiyareik ve Laksatif ilaçlar

Prokinetik ilaçlar

Metoklopramid
Benzamid türevi bir ilaçtır. Düşük dozlarda 0 2 reseptörlerini yüksek dozlarda 5-HT3 reseptörlerini blokL
edip 5-HT4 reseptörlerini uyarır. Antiemetik ve prokinetik etkinliği olan bir ilaçtır. Prokinetik etkisi midl
üzerindedir, ileum ve kolon hareketlerini fazla artırmaz.

Domperidon
Dopamin reseptörlerini bloke ederek antiemetik prokinetik etki yapar. Serotonin reseptörleri üzerinde et-
kinliği yoktur. Prokinetik etkisi atropin gibi antikolinerjik ilaçlar tarafından önlenmez. Santral sinir sistemine
çok düşük oranda geçtiği için, Parkinson ilaçlarına bağlı bulantı tedavisinde kullanılabilir.

Setanekol
Kolinesteraz tarafından yıkılmayan yalnızca muskarinik reseptörleri uyaran bir ilaçtır. Taş veya tümör git
organik nedenlere bağlı olmayan paralitik ileus ve atonik mesane tedavisinde kullanılır.

Oktreotid
Somatostatin analoğu bir ilaçtır. Mide boşalmasını hızlandırır ama ince barsak hareketlerini yavaşlatır.

Eritromisi n
Matilin reseptörlerini uyararak prokinetik etki yapan makrolid grubu antibiyotiktir. Diyabetik gastropareL..
tedavisinde kullanılır.

Sisaprid 1 Tegaserod
5-HT4 reseptörlerini uyararak mide barsak hareketlerini artırırlar. Kronik konstipasyon ve irritabl kolo ~

sendromunda kullanılırlar.

Loksiglumid
Kalesistokinin reseptörlerini bloke ederek prokinetik etki yapar.

Lubiproston
Prostaglandin türevi olup ince barsakta tip 2 klor kanallarını açarak kronik kabızlık ve irritabl kolon sem
romunda kullanılır.

_w_w_w_.t_u_se_m_._co_m_._tr-------------------~ ~ ~~--------------------------~
)<G_as_tr_o_in_te_s_ti_n_aı_s_is_te_m
- _ _ _ _ _~lf( TU S E M JIJL--_________F_a_rm_a_k_o_ıo_ji
Metilnaltrekson 1 Alvimopan
\(a n beyin bariyerini geçmeden periterdeki ~ reseptörlerini bloke ederler. Narkotik ilaçların analjezik etki-
-yini azaltmadan morfine bağlı kabızlık ve ameliyat sonrası ileus tedavisinde kullanılırlar. Metilnaltrekson
7 ubkutan alvimopan oral olarak verilir.

Antidiyareik ilaçlar
)
l operamid 1 Difenoksiiat 1 Kodein
Dpiyat reseptör agonisti etkileri ile asetilkolin salgısını azaltarak antidiyareik etkinlik gösteren ilaçlardır.
} tki mekanizmaları birden fazla olduğu için etkileri naloksan tarafından tam olarak bloke edilemez. En hızlı

ye en güçlü etki yapan antidiyareik ilaçlardır. Antibiyotiklere bağlı psödomembranöz enterokolit tedavisin-
?e kullanıldıklarında toksik megakolon yapabilirler.

kaolin
)
1 Pektin .
ı3arsak mukozasını tahriş eden toksin ve diğer kimyasal etkenleri bağlayarak feçesin kıvamını koyulaştıran

Jdsorban ilaçlardır.
)
:C:olloidal Bizmut Bileşikleri
~d sorban ve antibakteriyel özelliğiyle turist diyaresinin tedavisinde kullanılır.

)
?ktreotid 1 Lanreotid
Jomatostatin analoğu ilaçlardır. Mide boşalmasını hızlandırmalarına rağmen ince barsak hareketlerini ya-
vaşlatırlar.
) .

,{olestiramin 1 Kolestipol 1 Colesevelam


.~ ntidiyareik etki için kullanılan safra asidini bağlayan reçinelerdir.
)
"j:lonidin
· (a zomotor merkezdeki a 2 reseptörleri uyararak morfin yoksunluk krizinde görülen ishal tedavisinde kul -
1 [ nılır.

N? 1::::\ .,. www.tusem.com.tr


-ı-----------,, ~ ~----------
Farmakoloji
[TUSEMj Gastrointestinal Sistem

Tablo 8.3: Prokinetik ve Antidiyaretik ilaçlar

Prokinetik ilaçlar Antidiyareik ilaçlar


Metoklopramid Loperamid 1 Difenoksilat
Demperiden Kolloidal bizmut bileşikleri

Betanekol Oktreotid
Eritromisi n Kolestiramin 1 Kolestipol
Tegaserod 1 Sisaprid Kaolin 1 Pektin
Loksiglumid Klonidin
Alvimopan
Lubiproston

Laksatif ilaçlar
Laksatif ilaçlar feçesin yumuşamasını, pürgatif ilaçlar sulu halde kalmasını sağlarlar. Laksatif ve pürgati. ı
ilaçların ortak özelliği barsak ı lümeninde su miktann1 artırmaland1r.

Kitle Oluşturan ilaçlar


(Metil Selüloz 1 Psylium 1 Kepek 1 Agar)
SindirHemeyen bu ilaçlar, kolonda su tutarak şişerler ve kitle oluştururlar. Laksatif bağ1mhhğ1n1 en az oluş­
turan ilaçlardır. Kronik ishal durumlarında feçesin kıvamını koyulaştırırlar.

Yumuşatlc1lar
(Vazelin lGiiserin 1 Dokuzat Sodyum)
Kalın barsak mukozasını ve feçesi yumuşatırlar ve yağda eriyen vitaminierin absorbsiyonunu azaltırlar.

Osmotik ilaçlar
(Magnezyum Bileşikleri 1 Mannitol 1 Sorbitol 1 Laktiloll
Barsaklardan absarbe edilmezler ve su tutarak laksatif-pürgatif etkinlik gösterirler. En h1zh etki gösteren
ilaçlard1r. Magnezyum bileşiklerinin antiasit, mannitolun ise diüretik özelliği vardır.

Stimülan ilaçlar
(Bisakodil 1 Senozid 1 Dantran 1 Hint Yaği/ ~aktüloz)
Na+, K+, ATP'az inhibisyonu yaparak ve asetilkelin salgısını artırarak laksatif-pürgatif etki yaparlar. Uteru
düz kasında stimülan etki yaptıkları için hamileliğin son döneminde k~llanılmazlar. Hint yağ1 ön ilaç olu ~
risinoleik asite metabolize edilir.

www.tusem.com.tr

e
)
Gastrointestinal Sistem
(TUSEMj Farmakoloji ·

Tablo 8.4: laksatif ilaçlar

Mekanizma Örnek ilaçlar


Kitle oluşturan Metil selüloz
Psylium
Osmotik ilaç Magnezyum bileşikleri
Sorbitol
Stimülan etkililer Sen na
Bisakodil
Cascara ·
Hint yağı

Kayga n laştı rı cı Gliserin


Dokuzat
)
)

.)afra Kesesine Etkili ilaçlar


)

Jolorektik ilaçlar
jafranın boşaltılmasını artırmak için kullanılan ilaçlardır. Safra salgısını artıran en ön~mli endojen madde
e~retin, en güçlü kolorektik ilaç dihidrokolik asittir.

) .
Kolagog Ilaçlar
:>afra kesesini kasarak safranın boşaltılmasını artıran ilaçlardır. Safra kesesini kasan, pankreas salgısını ve
.hce barsak hareketlerini artıran ve mide asit salgısını azaltan endojen madde kolesistokinindir.
)

Jafra Taşlann1 Eriten ilaçlar


afra kesesinde kolesterol taşlarını eritmek için kullanılırlar. Bu amaçla en fazla ursodezoksikolik asit (ur-
pdiol) verilir.

e www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMJ Gastrointestinal Sistem

inflamatuvar Barsak Hastal1klar1n1n Tedavisinde


Kullanrlan ilaçlar

Crohn hastalığı ve ülseratif kolitin nedeni tçım bilinmediği için antiinflamatuvar ilaçlarla nonspesif tedavi
yapılır. Hastalığın hafit orta ve şiddetli olmasına göre tedavi değişir.

Tablo 8.5: inflamatuvar Barsak Hastalıklarının Tedavisi

Hafif Orta Şiddetli

5-aminosalisilatlar Azotioprin 1 Merkaptopürin intravenöz kortikosteroid


Antibiyoti·kler Metotreksat TNFa antikorları .

Topikal kortikosteroid Oral kortikosteroid Siklosporin


Budesonid TNFa antikorları Natalizumab
Cerrahi

5-aminosalisilatlar (S-ASA)
%BO'den fazlası ince · bağırsaklardan emildiği için kolona ulaşamaz ve yalnızca lo kal olarak kullanılır. Prok-
simal ve distal kolona ulaşmaları için kimyasal yapıları değiştirilmiş ve sulfasalazin, alsalazin ve balsalazicı

gibi preparatları üretilmiştir.

Etki mekanizmaları net olmamakla birlikte sikloksijenaz ve lipooksijenaz enzimlerini inhibe ederek pros ı
taglandin ve lökotrien sentezini baskılarlar. Hafif ülseratif kolit tedavisinde ilk sıra ilaçlardan biridirle ı

Crohn hastalığında etkileri tatmin edici değildir.

Sulfasalazin asetilasyon reaksiyonu ile metabolize olduğu için, genetik olarak yavaş asetilleyicilerde hızi• 1

asetilleyenlere göre daha fazla lupus benzeri yan tesir yapar. ilacı kesince düzelen oligospermiye neden
olabilir.

Glukokortikoidler
Prednizon ve prednizolon en fazla kullanılan oral kortikosteroid preparatlarıdır. Prednizolonun sentetik ane..
loğu budesonid karaciğerde ilk geçiş etkisine uğradığı için kontrollü kapsül olarak hafif vakalarda kullanılır.

Azotioprin 1 Merkaptopürin
Pürin antimetaboliti immünsupresif ilaçlardır. Orta şiddette ülseratif kolit ve crohn hastalığının tedavisirı ­

de remisyon sağlamak için kullanılırlar. Kemik iliği depresyonu yapabilirler. Allopurinol ile ahnd1klannda
dozlan azaltılmahd1r.

www.tusem.com.tr

e
)

)Gastro1ntestina
• • IS"1stem
[TUSEMj Farmakoloji

Metotreksat
trohn hastahğ1 ve romatoid artrit tedavisinde kullanılan folik asit antimetaboliti bir ilaçtlr. Ülseratif koli'tte
rtkinliği net değildir. Timidin ve pürin sentezi için gerekli olan dihidrofolat redüktaz enzimini inhibe eder.
Kanser tedavisinde kullanı l dığından daha düşük dozları haftalık subkutan olarak verilir. Kemik iliği depres-
'
yonu, hepatit, mukozit ve megaiablastik anemi yapabilir. Toksik etkilerini önlemek için kalsiyum folinat
(lökovorin) kullanılır.
)

~ nfliksimab 1 Adalimumab 1 Sertolizumab l Etanersept


'rN Fa antikorlarıdır. Klasik ilaçlara yanıt vermeyen crohn hastaliğinda kullanılırlar. infliksimab ülseratif kol it
·edavisinde de yara rlıdır. Fistüllü lezyonlarda en etkili ilaçlardır. Makrofaj fonksiyonlarını bozdukları için;
überküloz, bakteriyel sepsis ve sistemik mantar enfeksiyonlafina neden olurlar.
J

~atalizumab
~ökosit yüzeyinde adezyon molekülü olan integrinin monoklonal antikorudur. Şiddetli crohn hastahğ1 ve
multipl skleroz tedavisinde kullanılır. Hastaların yaklaşık 1000 de birinde human polyomavirüse (JC virüs)
6ağlı progresif multifokallökoensefalopati yapar. .
)

www.tusem.com.tr
_Fa_r_m_a_ko_ı_~_i________________~IIC [1rlJ!;E:~JJJII~----------G_a_st_ro_i_nt_e_sn_·n_a_ı_si_st_e_m

_w_w_w_.t_u_se_m_._co_m_._tr-------------------IB~ ~ ~
. .------------------------------
[TUSE~

1 f 1 1 ._, U ,A al 1 t 1 l l 1 ,ı: lll U 11 I !U , I IIIJ.IIli_JJ J t 11 U 1 l t y J l,l • 1 fUll l l 1,1 1..1 t.• 1 J l.tJI l:llllll 111 f 1 t l a1•1 11:11 !1 1J, lll._.., 1111 ,..., 11 t.,Y • If. 1 1 IILf: 11 I .U·l.tll• t , . , 1 ' t•.l J l t '

ıi''ft ttı•-.:' ı tYTm ın .. .

. ~.

www.tusem.com.tr
Farmakoloji LTU S EMj )•.,.._______s_o_ıu_nu_m_s_is_te_mi

Astım Tedavisinde Kullanilan ilaçlar

Sempatomimetik ilaçlar
~2 reseptörleri aktive ederek adenilat siklaz aktivasyonu sonucu cAMP artışına bağlı bronkodilatasyor ı

yaparlar.

Epinefrin
a ve ~ reseptörleri uyarır. ~ 2 reseptörleri aktive ederek bronşlarda gevşeme yapmasına rağmen diğer re-
septörlerin aktivasyonuna bağlı; taşikardi, aritmi ve miyokart enfarktüsüne neden olabilir. Bu nedenle,
akut bronkospazm ve anaflaktik şok (ilk tercih) gibi acil durumlarda verilir.

Efedrin
Epinefrine benzer ama daha uzun etkilidir ve daha fazla santral yan tesir oluşturur. Bronkodilatör özelliğ" )
epinefrine göre daha zayıftır. )

)
izoproterenol
. )
~ 1 ve [32 reseptörleri uyarır. ~ 2 reseptörleri aktive ederek bronşlarda gevşeme yapmasına rağmen ~1 uyarı-
)
ya bağlı taşikardi ve aritmiyeneden olur.
)
f32 Selektif ilaçlar )
~ 2 reseptörleri aktive ederek adenilat siklaz aktivasyonu sonucu cAMPartışına bağlı bronkodilatasyon yö )
parlar. Metakolinle uyarılan bronş kasılmasındaki bronş gevşetici etkilerine en fazla olmak üzere tekrar!;: )
yan kullanımlarda etkilerine tolerans gelişir. Bu yüzden beklametazon ve flutikazon gibi kortikosteroidle· )
ile kombine kullanılırlar.
)

Kısa etkili olanlar genellikle astım nöbetinin geçirilmesinde uzun etkili olanlar profilaksisinde tercih edi- )
lirler. Salmaterol, formaterol ve indakaterol gibi uzun etkili ilaçlar kısa etkili ilaçlara göre daha lipofiliK )
)
oldukları için bronş düz kas membranında yüksek oranda çözünürle r.
)

Kardiyak aritmi ve hiperglisemi yaparlar ve iskelet kaslarında tremora neden olurlar. Uzun etkili olanı,

daha fazla olmak üzere etkinliklerinde genetik polimorfizm görülebilir.

www.tusem.com.tr
e
)Solunum Sistemi
(TUSEMj Farmakoloji

Tablo 9.1: P2 Agonist ilaçlar

K1sa Etkililer Uzun Etkililer


Salbutamol Salmaterol
Terbutalin Formaterol
Fe noterol indikaterol
Albuterol
Pirbuterol
Metaproterenol

/vietilksantinler
i reoftlin 1 Aminefilin 1Teobromin 1 Kafein)
.-osfodiesteraz IV enzimini ve adenozin reseptörlerini inhibe ederek bronkodilatasyon histon deasetifas-
/ onunun artlrıp, prostaglandin sentezinin inhibe ederek antiinflamatuvar etki sarkapiazmi k retikulumdan
/ alsiyum salgısını artırarak çizgi li kaslarda kontraksiyon ve sempatik etkinliği artırarak taşikardi ve aritmi
aparlar. Bronkodilatasyon yap1c1 etkilerine tolerans gelişmez.
)
Jeofilin
Güvenlik indeksi dar olduğu için kan düzeyleri takip edilmelidir. Eritremisin ve teofilin gibi mikrozornal
)
enzim inhibisyonu yapan ilaçla alındığında yan tesirleri artar. Sigara içen kişilerde karaciğerdeki metaboliz-
Jıası artar. Biyotransformasyonu yaş ve genetik faktörler tarafından değiştirilir. Yavaş salınan preparatları
.lokturnal bronkospazm tedavisinde daha etkilidir. inhalasyonla kullantlmaz.

Vletilksantinlerin Etkileri
ronş düz kaslannda gevşeme yaparlar. Prostaglandin sentezini inhibe ederek antiinflamatuvar etkinlik
)Österirler. Akciğerlerden antijen bağımlı histarnin salgts1n1 azaltırlar. Mide asit salgts1n1 artınrlar. Li palizi
..r müle ederek serbest yağ asit düzeyini artırırlar.

)
Santral sinir sisteminde adenozin etkinliğini azaltarak solunumu stimüle ederler ve konvülsan etki ya-
fJ~rlar. Kafein bazı analjezik ilaçların içerisine katılır ama analjezik özelliği yoktur. Beyin sapında solunum
,.,\ erkezini uyarırlar ve solunum merkezinin karbondioksite duyarlılığını artırırlar. Psikostimülan etkinlik
u5sterirler ve yüksek dozda anksiyeteye neden olurlar.
)

·atekolamin sentezini, plazma ren in etkinliğini ve sarkoplazmik retikulumdan kalsiyum salgtlanmast artı­

. J lar. Pozitif inotropik, pozitif kronotropik etki yaparlar ve aritmi potansiyelini artlrırlar. Zehirlenmelerinde
"~ molol gibi kısa etkili beta blokör ilaçlar kullanılır. Çizgili kasları kasarak sportif performansı yükseltirler.
niyaframtn kastlma gücünü artırdtklan için KOAH tedavisinde değerli ilaç gruplarıdır. Zayıf diüretik etki
)
yaparlar.
)

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMj Solunum Sistemi

Roflumilast 1 Cilomilast 1Tofimilast


Fosfodiesteraz IV enzimini inhibe ederek bronkodilatasyon yaparlar. Terapötik dozların altında bile bulant
ve kusma yaptıkları için astım tedavisinde tercih edilmezler.

Glukokortikoidler
Bronş mukozasındaki inflamasyonu baskılarlar, ödemi azaltırlar ve bronş düz kaslarının beta reseptörlere
duyarlılığını artırırlar. Bronkodilatasyon yap1c1 ·özellikleri yoktur. Hem astım ataklarında hem de önleme
tedavisinde kullanılırlar. Beklametazon, flutikazon, flusinolid, budesonid, mometazon ve triamsinolon gibı
kortikosteroid preparatları inhalasyonla verilir.

Ciclesonid inhalasyonla verilen ön ilaç olup bronş epitelinde esteraz enzimleri tarafından aktif ilaç halin( ı
getirilir. Bu yüzden; orofarangeal kandida, katarakt ve osteoporoz gibi yan tesirleri diğerlerine göre dahr 1
düşük oranda yapar.

lpratropium 1 Tiotropium 1 Oksitropium


Asetilkelinin muskarinik reseptörlerini bloke ederek bronkodilatasyon yaparlar. Genellikle akut tedavi-
oldukları için santral sinir sistemine geçemezler Vf::.
1
lerde inhalasyonla verilirler. Kuvaterner amin türevi
yeterli etki elde etmek için yüksek dozda kullanılırlar. Mu kosiliyer transportu inhibe etmezler. Kronik obs- 1

· triktif akciğer hastalığında değerli ilaçlardır. Tiotropium daha uzun ve daha selektif etkili antimuskarini. ı
bir ilaçtır.

Kromolin 1 Nedekrcmil 1 Ketetifen


Klorür kanallarının açılmasını geciktirerek mast hücrelerini stabilize
.
ederler. Histarnin ve diğer proinflama- )
tuvar maddelerin salgılanmasını azaltırlar. Antijenle veya egzersizle indüklenen astımda etkilidirler. Brons
)
düz kaslarında gevşeme yapmadıkları için yaln1zca profilakside kullanılırlar.

Mide barsak kanalından düşük oranda absarbe edildikleri için genellikle inhalasyonla verilirler. Kortiko~
teraidier ile birlikte kullanılabilmelerine rağmen sinerjistik etkileşmeye girmezler. Kromolin (disodyur.
kromoglikat) insan vücudunda metabolize edilmez.

Zafirlukast 1 Montelukast 1 Pranlukast


.LTD 4 reseptörlerini bloke ederler. Egzersize, aspirine ve antijene bağlı yanıtları baskılarlar. En önemli aval"l-
tajları oral olarak verilmeleridir. Profilaktik amaçli kullanıliriar.

Zileuton
Lökotrien sentezinde görev alan 5-lipooksijenaz enzimini inhibe ederek astım tedavisinde yararlı olabilir.

Omalizumab
Mast hücrelerinde bulunan lgE moleküllerinin monoklenal antikorudur.

www.tusem.com.tr
) Solunum Sistemi
[TUSEM} Farmakoloji

Tablo 9.2: Antiastmatik ilaçlar

ilaç Grubu Bronkodilatasyon Antiiflamatuvar Etki


Metilksantinler + +
Mast hücresi stabilizatörleri - -
~:ı agonistler + -
Kortikosteroidler - +
Anti mu ska ri n i k ler + -
Lökotrien antagonistleri + -
')

kronik Obstriktif Akciğer Hastalığında Kullanılan ilaçlar .


koAH ve astımın patofizyolojisi farklı olmasına rağmen tedavide kullanılan birçok ilaç benzerlik gösterir.
Akut semptomları rahatlatmak için; kısa etkili ~ 2 agonist, antimuskarinik ilaç veya ikisinin kombinasyonu
1e şiddetli hava yolu obstriksiyonu varlığında kortikosteroid profilakside; uzun etkili ~ 2 agonist ilaçlar kuf-
)anılır. Tedavide lökotrien antagonistleri ve mast hücre stabilizatörlerinin yeri yoktur. ·

JOAH tedavisinde metilksantinlerin özel bir yeri vardır; çünkü hem bronkodilatasyon yaparlar hem de di-
' aframın kasılma gücünü artırarak ventilatör kapasiteyi düzeltirler. KOAH ve astım tedavisinin temel farkı,
~OAH'da bakteri enfeksiyonlarına karşı ilave antibiyotik tedavisi verilmesidir.

Tablo 9.3: Astım Tedavisinde Kullanılan ilaçlar

) Akut Tedavi Profilaksi


ı
) Kısa etkili ~:ı agonistler Uzun etkili ~:ı agonistler
ı
) i'ntravenöz aminefilin inhal.e kortikosteroidl~r
ı Sistemik kortikosteroidler Mast hücre stabilizatörleri
)
1 Antimus.karinik ilaçlar ~. Uzun etkili teofilin
)
ı Epinefrin Lökotrien reseptör blokörleri
l) Parenteral omalizumab

www.tusem.com.tr
Farmakoloji [TU S EMjiJ_____so_ıu_nu_m_Sis_te_
mi

Antitusif ve Ekspektoran ilaçlar

Antitusif ilaçlar
Öksürük refleksini santral ve/veya periferik etkileri ile inhibe eden ilaçlardır. Etkilerini; öksürük merkezini
inhibe ederek, öksürük reseptörlerinin duyarlılığını azaltarak veya aferent sinir uçları nı baskılayarak yaparlar.

Opioid ilaçlar
Öksürük merkezini inhibe ederek santral etkileri ile öksürük refleksini azaltırlar. Mast hücrelerinden hista-
min salgısını artırdıkları için astımlllarda kullanılmazlar.

Kod ein
Metil morfindir. Analjezik etkisi ve bağımlılık yapma potansiyeli morfine göre daha düşüktür. Santral etk.
ile öksürüğü baskılar. CYP2D6 enzimi tarafından morfine dönüşür, dönüşümü yapan enzim polimorfizn
gösterdiği için etkinliği genetik faktörlerden etkilenir.

Di on in
Karaciğerde morfine dönüşen bir opiyattır ve antitusif özelliği kodeine benzer.

Dekstrometorfan
Analjezi ve konstipasyon yapmadan antitusif etkinlik gösteren sentetik morfin türevi bir ilaçtır. Mukozay.
kurutmaz ve siliyumların motilitesini azaltmaz. MAO inhibitörü kullanan hastalarda aynı diğer opiyatlar giL .
ciddi yan tesiriere neden olabilir.

Folkodin
Yarı sentetik morfin türevi bir ilaçtır. Antitusif etki için kullanılır.

Levopropoksifen
Dekstropropoksifen adlı ilacın levo izomeridir. Zayıf analjezik özelliği vardır ve yalnızca oral kullanılır. Mor-
fin bağımlılık tedavisinde kullanılan metadona benzer.

Difenhidramin
Opiyat olmayan histarnin ve muskarinik reseptör blokörü bir ilaçtır. Öksürük merkezini inhibe ederek an
tusif etkinlik gösterir. Antihistaminik ilaçlar içerisinde antitusif özelliği en güçlü ilaçtır.

Ekspektoran ilaçlar
Solunum yollarında birikmiş balgamı sulandırıp yapışkanlığını azaltan ilaçlardır. Bu ilaçların etkili olabilmesi
için hastanın bol miktarda su içmesi gerekir. Su güçlü bir ekspektoran maddedir.

~ ~---------------------
www.tusem.com.tr
Solunum Sistemi TTU S EM) ~-~,_______ F_arm_a_ko_loji

Jipeka
) Ekspektoran etki mide mukozasını stimüle etmesine bağlıdır. Altl yaşından küçük çocuklarda kardiyak yan
) tesir yapma riskinden dolayı kullanılmamalıdır.

) Gliseril gayakolat
Bezler üzerindeki etkisi ile bronş salgısını stimüle eder. Yüksek dozda santral etkisi ile kas gevşemesi yapar.
) Hastalarda idrarda va nilmandelik asit ve 5-HiAA testleri yanlış sonuç verebilir.

) Bromheksin
)Bromheksin ve metaboliti ambroksol halen en güçlü mukekinetik ilaçlardtr.
)
)Ambroksol
)Bromheksinin metaboliti olup daha güçlü mukakinetik etkinlik gösterir. Tip 2 pnömositlerden surfaktan
;maddesinin yapımını ve salgılanmasını stimüle eder ve respiratuvar distres sendromunda doğumdan

önce anneye verilir.

)
Tuz ekspektoranlar
"Mide mukozasını tahriş ederek ve bronş mukoza bezlerinden salgılanmayı artlrarak etki yaparlar. En fazla
~u llanılanı potasyum iyodür; rinore, hipersalivasyon ve lakrimasyon gibi yan tesiriere neden olur. Fetüste
~ roid gelişimini bozduğu için gebelerde kullanılmaz.
)
'setilsistein 1 Karbosistein
jllukus içindeki mukoproteinlerin yapısını bozarak mukolitik etki yapan ilaçlardır. Asetilsistein kistik fıbro­
) usta bronşlarda oluşan çok koyu mukusu sıvı hale getirip atlimasını kolaylaştlrır ve glutatyonun rejeneras-
~onunu artlrarak parasetamol zehirlenmesinde intravenöz olarak kullanılır.

)
)
)

~----------------·' ( ~ (e www.tusem.com.tr
Farmakoloji LTU S E Mj ]• ...._______so_ıu_nu_m_s_ist_em_i

~ ~-~--------------------
www.tusem.com.tr
1 \. . . . ._ • ._ • • , ••• Illi J ll Illi ll ll IIIIIJJ IUIII 111• ll IJJ JIIIU lllilli 1 1 A IJ!-_IIJ 1 Illi U" U II IJI!ll

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
LTUSEMj S1v1 Elektrolit

Diüretikler
Nefronları ve toplayıcı tübülleri etkileyerek suyun reabsorbsiyonunu azaltan ve idrar miktarını arnran ilaç-
Iard ır. Sodyumun büyük kısmı proksimal tübüllerden reabsorbe edilir, proksimal tübülden sodyum dışın­

da; aminoasitler, glukoz, fosfat ve bi karbonann büyük bir kısmı geri em ilir. Henlenin inen kolunda sodyum
ve klor ve distal tübüllerde su reabsorbsiyonu fazla olmaz.

Diüretik ilaçlar; akut etki ile sodyum ve su itrahını artlrarak uzun dönemde prostaglandin sentezini artlrı p

vazodilatasyon yaparak antihipertansif etki yaparlar.

Tablo 10.1: Primer Etki Yerlerine Göre Diüretik ilaçların Sınıflandırılması

Proksimal Tübüle Henle K1vnm1na Distal Tübüle Etkililer Toplay1c1 Tübüle Etkililer
Etkililer Etkililer 1

Karbonik anhidraz Furosemid Hidroklorotiazid Spironolakton


i nh ibitörleri )

Osmotik diüretikler Bumeta n id Politiazid Kanrenon )


Metilksantinler Etakrinik asit Klortalidon Triamteren
Civalı diüretikler Amilorid )

Karbon ik Anhidraz inhibitörleri )

(Asetozolamid 1 Metazolamid 1 Etokzolamid 1 Dorzolamid)


Karbonik anhidraz enziminin asetozolamid gibi ilaçlar taranndan inhibe edilmesi; aköz humor sentezini
azaltır, böbreklerden bikarbonat iyonlannın kaybına ve vücutta, amonyak birikimine neden olur, potas-
yum ve sodyumun idrarla atliımı artar. Kimyasal yapı bakımından sülfonamid grubu antibiyotiklere ben-
zerler. Zay1f natriüretik ve diüretik etki gösterirler. Fraksiyone sodyum itrah1n1 %4 kadar artırarlar. Etkilerine )
çok h1zh (24 saat içinde) tolerans gelişir.

Karbonik Anhidraz i nh ibitörlerinin Klinik Kullanımı

idraran alkali duruma getirilmesi


Asit yapılı ilaçlarla olan zehirlenmede iyon tuzağı oluşturmak veya ürik asitin idrar yolunda çökmesini ön ı

1 lem~k için kullanılırlar.

Glokom tedavisi
Processus ciliaristen aköz hümör sentezini azaltırlar. Asetozolamid ve metazolamid oral olarak dorzolamid
lokal olarak glokom tedavisinde kullan1hr.

www.tusem.com.tr

e
) SIVI
)
Elektrolit [TUSEMj . Farmakoloji

)
)Metabolik alkaloz tedavisi
) Böbreklerden bikarbonat itrahını artırarak vücudun asitliğini artırırlar.

)
Epilepsi tedavisi
)Absans nöbet tedavisinde diğer ilaçla ra yardımcı olmak amacıyla kullanılırlar.
)

)oağ hastahğ1 profilaksisi


)Yüksek irtifaya çıkacak kişilerde pulmoner ödem gelişimini önlemek için profilaktik amaçlı kullanılırlar.

)l<ontrendikasyonlan ve Van Tesirleri


)• Vücutta amonyak miktarını artırırlar, bu yüzden sirozlu hastalarda kont rendikedirler.
• idrarla bikarbonat atılmasını artırdıkları için kronik obstriktif akciğer hastahğ1 olanlarda asidoz riskini
artı rı rla r.

~ idrarı alkali hale getirdikleri için bazik ilaçla olan zehirlenmelerde kullanılmazlar.
~ idrar alkali hale geldiği için kalsiyum taş1 riskini artlnrlar.

Jiazid Grubu Diüretikler


yapıca süfonamidlere benzeyen ve çoğunlukla distal tübüle etkili ilaçlardır. Sodyum itrahını %10 kadar
y rtırabilirler. Doz yanıt eğrileri yatıktır, belirli bir dozdan sonra dozun artırılması etkide fazla .bir artış yap-
r az. Karbonik anhidraz enzimini inhibe ederek idrarla bikarbonat itrahını artırırlar ama sistemik asidoz
yapmazlar.
)

Antihipertansif etkileri de vardır; bu etki başlangıçta sodyum ve su itrahındaki artmaya, kronik uygulamada
.h direkt vazodilatör etkilerine bağlıdır. Tiazid türevi olan diazoksit adlı ilaç hipatansit etki yaparken antidi-
-retik ve antinatriüretik etkinlik gösterir.

' j idroklorotiazidin absorbsiyon u bireyler arasında farklılık gösterir. Probenesid böbrek tübülüslerinden sal-
,.l lanmalarını azaltarak etki sürelerinin uzaması na neden olur. Glomerüler filtrasyon hızı 30ml/dk altına ·
ı.:f üştüğünde tiazid grubu ilaçlardan yalnazca indapamid ve metolazon kullanılabilir.
)

Tablo 10.2: Tiazid Grubu Diüretikler

(
) ilaç Yanianma ömrü (saat) Potens
ı Hidroklorotiazid 3-4 1
)
ı Klortiazid 1-2 0.1
)
ı Politazid 26 25
)
\ Klortalidon 40-64 1·

e www.tusem.com.tr
Farmakoloji [TU SEMJIJ~______sıv_ı E_le_kt_ro_lit

Tiazidlerin Klinik Kullanımı

Hipertansiyon tedavisi
Diğer antihipertansif ilaçlarla kombine kullanılırlar. Tiazid türevi bir ilaç olan indapamid diüretik etki yap-
madığı dozlarda vazodilatasyon yaparak hipertansiyon tedavisinde kullanılır.

Konjestif kalp yetmezliği


Ödemi çözmek için verilirler. Konjestif kalp yetmezliğine bağlı ödem tedavisinde öncelikle furosemid tercih
edilir. Zamanla furosemidin etkinliği azalabilir bu durumda furosemidin yanına tiazidler eklenir.

Siroza bağlı asit tedavisi


Tiazidlerin yaptığı hipokalemi hepatik koma riskinde artış yapabileceği için potasyum tutan diüretikle bir-
likte verilirler.

Nefrojenik diabetes insipidus


Nefrojenik diabetes insipidusta görülen poliüriyi düzeltirler. Amilorid ve tiazidler bu ~ndikasyonda en de-
ğerli ilaçlardır.

idiopatik kalsiüri ve kalsiyum taşı tedavisi


Distal tübülden kalsiyum reabsorbsiyonunu azalttıkları için bu endikasyonlarda kullanılırlar.

Tiazidlerin Yan Tesirleri


Uzun süre kullanımlarına bağlı; hipokalemi, hipokalemik alkaloz, hiponatremi, hipomagnezemi, hipoklore-
mi, hiperkalsemi, hipergiisem i, hiperürisemi ve hiperlipidemi yaparlar. Antihipertansif ilaçlar içerisinde en
sık erektil disfonksiyon yapan ilaç grubudur.

ilaç Etkileşmeleri ve Özel Durumlar


• Yeni doğanlarda indirekt bilirübini albüminden kovarak kernikterus yapabilirler.
• Gebelerde kullanılmazlar.

• Hipokalemi ve hiperkalsemi yaptıkları için; dijitallerin toksik etki yapma olasılığını artırırlar.
• Hiponatremi yaptıkları için lityum zehirlenme riskini artırırlar.

• Hipokalemi yaptıkları için kinidine bağlı aritmi riskini artırırlar.

www.tusem.com.tr
e
\ıvı Elektrolit rTU s E MjlJı----____ Fa_rm_ako_loji

l<ıvrım Diüretikleri
tFurosemid / Torsemid / Bumetanid / Etakrinik asit)
,~ en le kıvrımının çıkan kolunda Na+, K+, ıcı- transportunu inhibe ederler. En güçlü diüretiklerdir. Doz yanıt
fğrileri tiazidlere göre daha diktir, dozun artırılması ile etkide önemli artışlar meydana gelir. Furosemid ve
bumetanid sülfonamid türevleridir.
)

~rostaglandin sentezini artırarak vazodilatasyon yaparlar ve antihipertansif etkileri prostaglandin sente-


2ini azaltan indemetazin gibi ilaçlar tarafından azaltılır. PGI 2 artışına bağlı ren in sentezini stimüle ederler.
) urosemid plazma proteinlerine yüksek oranda bağlanır ve yaklaşık yarısı böbrek tübülüslerinden değiş­
)ı eden itrah edilir. Probenesid furosemidin itrahını azaltarak etkinliğini artırır. Kıvrım diüretikleri arasında

) Otensi en yüksek olan bumetanid daha sonra torsemiddir. Torsemidin oral biyoyararlanımı %100'dür.

)
)
~ urosemidin Klinik Kullanımı

~öbrek yetmezliğinin tedavisi


.l.kut ve kronik böbrek yetmezlikli hastalarda glomerüler filtrasyon hızı tOmi/dk'nın altına indiği zaman
) ile idrar miktarını artırır.
)
·;onjestif kalp yetmezliği
')onjestif kalp yetmezliğine bağlı ödem tedavisinde ilk tercih edilir zamanla etkinliği azalabilir bu durumda
')a nına tiazidler eklenir. Glomerüler filtrasyon hızı 30ml/dk'nın altına indiği zaman bile etkilidir.

)
Akut akciğer ödemi
~albin ön yükünü azaltarak etkinlik gösterir.
)

laraciğer sirozuna bağlı ödem


li pokalemi yaptığı için dikkatli kullanılmalıdır.

') iperkalsemi tedavisi


l(rlsiyumun itrahını belirgin derecede artırdığı için hiperkalsemi tedavisinde yararlıdır. Furosemid verme-
den önce volüm replasmanı yapılmalıdır.
)

Lorlu diürez yapmak


_bhirlenme durularında itrahı artırmak amacıyla yararlı olabilir.
)

e www.tusem.com.tr
Farmakoloji
(TUSEMj S1v1 E:lektrolit

K1vnm Diüretiklerinin Yan Tesirleri


Kullanımlarına bağlı; hiponatremi, hipopotasemi, hipokalsemi, hipomagnezemi, hipokloremi, hiperürise-
mi, hiperglisemi ve hiperürisemi görülür. Etakrinik asit en fazla olmak üzere iç kulaktan su boşalulmasına
bağlı geçici sağ1rllk, nefretaksisite ve yeni doğanlarda kernikterus yaparlar.

Tablo 10.3: Furosemidin ilaç Etkileşimleri

Birlikte Kullanilan ilaç Sonuç


indametazin Furosemidin antihipertansif etkinliğinde azalma
Aminogliozid grubu antibiyotik Nefrotoksik ve ototoksik yan tesirde artma
Sisplatin Nefrotoksik ve ototoksik yan tesirde artma
Amfoterisin B Nefrotoksik yan tesirdeartma
Probenesi d Furosemidin vücuttakalma süresinde artma
Varfarin Antikoagülan ~tkide artma
Lityum Plazma lityum düzeyinde artma

Potasyum Tutan Diüretikler


Toplay1c1 tübüllerde etki yaparak potasyumun itrahını azaltlrlar, sodyum itrahını artırıcı etkileri zayıftır. Diüre-
tik etkinin artması ve hipokaleminin önlenmesi için tiazidler veya kıvnm diüretikleri ile kombine kullanılırlar.

Tablo 10.4: Potasyum Tutan Diüretikler

Aldosteron· Antagonistleri Epitelial Sodyum Ka-nal Blokörleri


Spironolakton Amilorid
Kan re non Triamteren
Eplerenon

Aldosteron Antagonistleri
Aldosteron reseptörlerini kompetetif olarak bloke eden steroid yapılı ilaçlardır. Diüretik etki yapmalan içi,...
tübüllümenine girmelerine gerek yoktur.

Spironolakton, karaciğerde aktif metaboliti kanrenona metabolize olur ve metabolitin in yanianma ömru
60 saat civand1r. Bu yüzden kararlı plazma derişimine ulaşma süresi uzundur. Etki yeri nükleus olduğu iç ir ı
etkisi 3 gün sonra başlar ve il acı bıraktıktan .sonra bile devam eder. Ürik asit düzeyini değiştirmez, hi pe ı
kalemi yapabilir. Kanrenon spironolaktonun aktif nietabolitidir ve yarılanma ömrü en uzun diüretik ilaçtl.
Spironolakton androjen sentezini ve and rojenierin reseptöre bağlanmasını inhibe eder. Hirşütizm ve por
kistik over sendromunda kullanılır. Antiandrojenik etkisine bağlı jinekomasti yapar. Konjestif kalp yetme:
liğinde sağ kallm süresini uzatır.

www.tusem.com.tr
)

)ıvı Elektrolit
[TUSEMj Farmakoloji

~milorid / Triamteren
)oplayıcı tübüllerde sodyum kanallarını bloke ederek potasyum tutarlar ama aldosteron reseptörlerini
11oke etmezler. Diğer diüretiklerin hipokalemi yapıcı etkilerini azaltmak için kullanılırlar. Hiperürisemi, hi-
perglisemi ve hiperkalemi gibi yan tesirleri vardır. Triamteren folik asit eksikliği yapabilir. Amilorid nefroje-
~ik diabetes insipidus tedavisinde tiazidlerin alternatifidir.
)

) smotik Diüretikler
) llannitol 1 Üre 1 izosorbid dinitrat)
~ azma proteinlerine bağlanmazlar, tübülüslerden geri emilmezler ve glomerüllerden hızlı bir şekilde sü-
jilürler. Ultrafiltratın osmalalitesini artırarak su itrahı yaparlar ve nispi hipernatremiye neden olurlar.

)
~annitolün Klinik Kullanımı
Zorlu diürez yapmak için
Jenellikle furosemid ile birlikte kullanılır.
•~~fa içi basınıcının yükseldiği durumlar
.ltrakraniyal alandan plazmaya su çekerek kafa içi basıncını azaltır.
nz içi basıncını düşürmek için
)vı miktarını azaltarak göz içi basıncını düşürür.

"'J<ut böbrek yetmezliği


jomerüler filtrasyon hızını artırarak böbrek yetmezliğinde gelişen eligüriyi düzeltir.

Jıannitolün Yan Tesirleri


)
• Aşırı su itrahına bağlı hipovolemi
) Hipovolemiye bağlı hipernatremi ve hiperkalemi
Kalp yetmezliğinde durumun ağırlaşması

Pulmoner ödem gelişimi

)
)

---) -----------~ e www.tusem.com.tr


Farmakoloji Sıvı Elektrolh

S1v1 Elektrolit Tedavisi

Dehidratasyon Durumlarında Kullanılan Solüsyonlar

%0.9'1uk NaCl solüsyonu


izotonik dehidratasyonda kullanılır. Yüksek dozda verilirse asidoz gelişebilir.

%5'1ik dekstroz solüsyonu


Hipertonik dehidratayonda kullanılır.

%3 veya %5'1ik NaCl solüsyonu


Hipotonik dehidratasyonda kullanılır.

Dengeli Solüsyonlar

Ringer solüsyonu
Sodyum klorür, potasyum klorür ve kalsiyum klorür içeren solüsyondur. Laktatlı ringer solüsyonuna gör...
asidoz yapma olasılığı daha yüksektir.

Ringer laktat solüsyonu


Sodyum klorür, potasyum klorür, kalsiyum klorür ve sodyum laktat içeren solüsyondur. Asidozla birlikt -
olan şiddetli diyare durumlarında ve yanıkiarda kullanılır.

isolyte solüsyonu
Sodyum klorür, potasyum klorür, kalsiyum klorür, magnezyum klorür, soydum asetat ve sodyum sitrat içe:-
ren solüsyondur.

Oral rehidratasyon sıvısı (ORS)


Sodyum klorür, potasyum klorür, sodyum bikarbonat ve glukoz içeren solüsyondur. Bebeklerde akut isr ·
durumunda kullanılır. ORS içinde miktar olarak en fazla glukoz bulunur. Glukozun görevi sodyumun barse?'
lardan emilimini artırmaktır.

~ a>----------------------~
www.tusem .com.tr
) .
S1v1 Elektroht
[TUSEMj Farmakoloji

Tablo 10.5: Dengeli Solüsyonlar ·


- -

Dengeli Solüsyon içeriği


1 Ringer NaCl
)
ı KCl

1 CaCl?
) Laktatlı ringer NaCl
ı
) KCl
ı
) CaCI 2
ı Na -. laktat
)
ı lsolyte NaCl
)
1 KCl

1 CaCI 2
) MgCI 2
ı
) Na-sitrat
ı
) Na-asetat
1 Oral rehidratasyon SlVlSI NaCl
)
1 KCl
)
ı NaHC0 3
)
Glukoz

~ipokalemi Tedavisi
J arrow solüsyonu (KCl, NaCl ve Na-laktat) başta olmak üzere potasyum klorür, potasyum fosfat veya po-
ı. ~syum asetat kullanılır.
)

Jiperkalemi Tedavisi
otasyum u azaltmak için; hiperteni k glukoz+ insülin, sodyum bikarbonat, sodyum peliste ro n sülfonat (ka-
J~ kselat) ve adrenalin kullanılır. Potasyumun kalp üzerindeki etkilerini önlemek için kalsiyum solüsyonla-
- verilir. Potasyum u düşürmenin en etkili yolu diyalizdir.

Tablo 10.6: Hipokalemi ve Hiperkalemi Tedavisi

{
) Hipokalemi Tedavisi Hiperkalemi Tedavisi
ı
) Darrow solüsyonu Hipertonik glukoz+ insülin
ı Potasyum klo rür Sodyum bikarbonat
)
ı Potasyum fosfat Sodyum pelisteren sülfonat (kayekselat)
ı Potasyum asetat Adrenalin
)
ı Diyaliz
- )
\ Kalsiyum solüsyonları

www.tusem.com.tr
Farmakoloji rTU s E MjjJ,_________sı_vı_Eı_ek_tro_lit

Asit Baz Dengesinde Kullanilan Solüsyonlar

Vücuttaki hücrelerin normal fonksiyonlarını yapabilmesi için hücre içi veya hücre dışı pH' nin sabit tutulma·
sı gerekir. Arteriyel kan pH'sinin 7.35 ve 7.45 arasında olması vücut sıvılarında asit-baz dengesinin normc..
düzeyde olduğunun göstergesidir.

Asidoz Tedavisinde Kullanılan Solüsyonlar

Sodyum bikarbonat solüsyonu


Asidozun bikarbonat solüsyonu ile çok hızlı düzeltilmesinden sakınmak gerekir. Hızlı bikarbonat yüklen-
mesi BüS'un ve beyin ekstraselüler sıvısının bikarbonat düzeyinin yükselmesine zaman bırakmadan kan
bikarbonat düzeyini yükseltir ve beyinde nisbi bir asidoz oluşturur.

izotonik sodyum laktat solüsyonu


Laktat iyonu karaciğerde karbon diokside ve bi karbonata dönüşür. Sodyum laktat bikarbonat prekürsörüdü

Hipertonik sodyum laktat solüsyonu


Dehidratasyonsuz ve sıvı kısıtlanması öngörülen asidoz hallerinde tercih edilir.

Sodyum sitrat ve di sodyum hidrojen sitrat


Sitrat anyonu vücutta oksitlenerek bikarbonat oluşturur.

Sodyum sitrat ve sitrik asit solüsyonu (Shohl solüsyonu)


Renal tübüler asidoz ve diğer nedenlere bağlı kronik metabolik asidozda ağızdan verilir.

Tremetamin solüsyonu
Tris-buffer veTHAM adlarıyla da bilinir ve hidrojen iyonu akseptörüdür. Respiratuvar asidozda intravenö7
yoldan kullanılır. Karbondioksitle kompleks yaparak onu bağlar.

Alkaloz Tedavisinde Kullanılan Solüsyonlar

Amonyum klorürün izotonik solüsyonu


intravenöz yoldan verilebilir.

Arginin hidroklorür
Karaciğerde metabolize edilmesi sonucu hidrojen iyonu oluşturur.

www.tusem.com.tr
e
[TUSE~

•• • •• ....... 1 ••• • ••••• . ,... •••••••••••• •••••• •••••••ıt.••u••

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMj Vitaminler

Vitaminler

AVitamini
Görme, üreme, epitel farklılaşması, ekzokrin bez salgısı ve mu ku s salgılanması gibi fizyolojik fonksiyonlardc: ı

öne·mli rol oynar. Reseptörleri steroid/tiroid hormon reseptörleri süperfamilyasına benzer ve nükleustc- ı
bulunur.

Eksikliğinde ilk bulgu karanlıkta görmenin bozulmasıdır {gece körlüğü}. Retinal eksikliğine en duyarlı hüc-
reler gözyaşı bezlerinin ve korneanın epitel hücreleridir ve sonuçta kseroftalmi oluşur.

Retinoik asit; akut promiyelositik lösemi, akne vulgaris ve psöriyasis tedavisinde kullanılır. K1zam1k olgu la·
rı nda arka arkaya iki gün ağızdanA vitamini verilmesi martaliteyi azaltır.

Beta karaten Avitamini prekürsörüdür. Hücre düzeyinde antiaksidan etkinlik gösterir ve lipidleri n perok
sidasyonunu engeller. Kronik zehirlenme beyin tümörü izlenimi verebilir {beyin psödotömörü}. Yüksek )
dozunda hiperostoz gelişir. Gebelerde teratojendir.

D Vitamini
Deri, karaciğer ve böbrekteaktif hale gelir ve 1,25 (OH) 2 D3 en aktif ~eklidir. Reseptörleri nükleusta bulunur. )
A ve D vitamininin etki mekanizması steroid hormon la ra benzer. Eksikliğinde bebeklerde ve büyüme çağın )
da olan çocuklarda raşitizm (rickets) ve erişkinlerde osteomalasi ortaya çıkar.

D Vitaminin Kullan1hş1
• Diyette D vitamini eksikliğine bağlı raşitizm
• Osteomalasi
• D vitaminine rezistan raşitizm

• Renal osteodistrofi
• Hipoparatiroidizme bağlı hipokalsemi
• Psöriyasis

K Vitamini
Temel fonksiyonunu karaciğer ve karaciğer dışı hücrelerde fonksiyonel önemi olan proteinlere bağlı glut; ı
mat rezidülerinin gama-karboksi-glutamata dönüştürülmesidir. Başta protrombin (faktör ll) olmak üzer ~ 1
çeşitli pıhtılaşma faktörlerinin (faktör VII, IX, X gibi) inaktif durumdan aktif duru~a getirilmesi için gerekli- J
dir. Osteokalsin ve matriks Gla-proteini adlı proteinlerin glutamik asit rezidülerini gama-karboksilleyerek
)
onları kalsiyum iyonunu bağiayabilecek duruma getirir.

www.tusem .com.tr
)--------------------------· (TU S EMjj],_______Fa_rm_ak_oı_oji
Jv. ·ı er
ıtamın

ıveni doğanlarda pıhtılaşma faktörlerini sentez eden enzimierin gelişmemesi ve barsak florasının tam oluş­
)m aması nedeniyle K vitaminine bağımlı pıhtılaşma faktörleri düşüktür, bu duruma yeni doğanın hemorajik
)h astalığı adı verilir. TedavideK vitamini verilir. K vitamini karaciğer zedelenmesine bağlı durumlarda teda-
)vi etkisizdir. Malabsorbsiyon sendromlarında, uzun süreli antibiyotik tedavisi sonrasında ve kolestiramin
ve kolestipol gibi hipolipidemik ilaçların kullanımı sırasında K vitamini eksikliği ortaya çıkabilir.

tritrositlerinde glukoz 6-fosfat dehidrojenaz eksikliği olanlarda hernalize neden olur. Yeni doğanlarda K
~ita mini tedavisi yapıldığında en fazla korkulan yan tesir hiperbilirubinemi ve kernikterus oluşmasıdır.
)

K Vitamini n Kullanılışı
Yenidoğan hemorajik hastalığının profilaksisi ve tedavisi

r Oral antikoagülanların aşırı

Obstriktif hastalıklar
dozuna bağlı kanamaların tedavisi

)
•) Malabsorpsiyon veya antimikrobik tedaviye bağlı hipoprotrombinemi durumları

EVitamini
~esinler içinde en fazla bulunan en güçlü türevi a-tokoferoldur. Lipitleri peroksidasyona karşı koruyan en
) nemli maddedir. Düşük dansiteli lipoproteinin (LDL) damar çeperindeki hücrelertarafından daha yüksek
)iskli aksidienmiş LDL şekline dönüştürülmesini inhibe eder.
)
Jı san eritrositlerinin hidrojen peroksit ile in vitro ortamda hernalizini önler. Selenyum E vitaminini tasarruf
)ttirir. Vitamin E eksikliğ inde spinoserebellar dejenerasyon gözlenir.

)
f Vitaminin Kullanılışı

J Prematüre doğması nedeniyle oksijen tedavisi uygulanan çocuklarda gelişen retrolental fibroplazinin
. profilaksisi
Yeni doğanlarda ve bebeklerde oluşan hematolojik sendrom
) E vitamini eksikliğine bağlı spinoserebeller dejenerasyon
) Parkinson hastalığı


)
C Vitamini (Askorbik Asit}
r~san ve diğer primatiarda sentez edilemez. Hucrelerde oksitlenme indirgenme olaylarında rol oynar ve ince
u~rsakta demir absorpsiyonunu artırır. Ekstraselüler sıvıda bulunan en önemli antiaksidan maddedir.
)

. bllajen, hemoglobin, nörohipofiz hormonları ve adrenal korteksteki ~teroid hormonların sentezinde rol
)nar. Yara iyileşmesini hızlandırır; bu nedenle ağır yanıklardan ve travmalardan sonra lezyonların düzel-
~')e sini çabuklaştırır. C vitamininin uzun süren eksikliği skorbüt adı verilen hastalığa neden olur; bu hasta-
' '·ıta kollajen yapımı azalır yıkımı artar.

~---------------------------~ ~ ~-------------------w_w_w__.t_us_e_m_.c_o_m__
.tr
_Fa_r_m_ak_o_ıo_ji_ _ _ _ _ _ _ ____,( [ ' rTu s EMjlJJ------------:-V_ita_m_i_nı_er

Yüksek dozda idrarda oksafat itrahı artar. Glukoz-6-fosfat dehidrojenaz eksikliği olanlarda hemoliz yapa-
bilir. idrarda askorbik asit bulunduğunda bakırın indirgenmesi esasına dayanan glukozüri testleri yanlış
pozitif sonuç verir.

C Vitaminin Kullanılışı
• Skorbütün önlenmesi ve tedavisi
• idrarın asitleştirilmesi
• Methemoglobinemi tedavisi
• Yanık tedavisi

Tiamin
Duodenumdan ve ince barsağın yukarı kısmından kendine özgü duyurulabilir bir transport olayı ile absarbe
edilir. Keto asidierin (piruvat ve a-ketoglutarat gibi) oksidatif dekarboksilasyonu ve glukozun direkt oksi-
dasyonunda (pentoz fosfat veya heksoz monofosfat şantında) rol oynayan transketolaz enziminin aktivas-
yonunda rolü vardır.

Alkolizm primer ve sekonder tiamin eksikliğine yol açar. Eksiklik halinde en belirgin bozukluk periferik sini.
sisteminde görülür. Eksikliğin belirgin şekline beriberi adı verilir.

Riboflavin
Vücutta çeşitli maddelerin ara metabolizmasında rol oynayan flavoproteinler adı verilen çok sayıda enzi-
' '
min koenzim kısmını oluşturur. Hiperbilirubinemi tedavisi için fototerapi yapılan yeni doğanlarda vücutta-
ki vitaminin ışıkla yıkımının artması sonucu riboflavin eksikliği görülebilir.

Eksikliğinde dudakların birleştiği köşelerde mukoza iltihaplanır (keilit) ve böbreklerde eritropoietin yapım.

nın azalması nedeniyle anemi gelişebilir.

Piridoksin
Amino asitlerin transaminasyon ve dekarboksilasyonu piridoksinden türeyen koenzimin aracılığı ile katal:
ze edilir. Parkinson hastalığında kullanılan l-dopanın periferde dekarboksilasyonunu artırarak santral sinir
sistemine geçişini azaltır.

Diyabetli hastalarda serum piridoksin düzeyi normalden düşüktür, bu hastalara piridoksin verilmesi uzuıı
süre yükselmiş glukoz düzeyinin göstergesi olan glikozillenmiş hemoglobin düzeyini düşürür.

izoniazid, hidralazin ve penisilamin gibi ilaçlarla tedavi edilen hastalarda bu ilaçların piridoksin ile b.
leşerek hidrazon oluştur_ması nedeniyle piridoksin eksikliği belirtileri ortaya çıkar. Eksikliğinde; perifer""
nöropati, hipokrom mikrositer anemi ve GABA sentezinin azalmasına bağlı konvülsiyonlar ortaya çı kabil' ·-

www.tusem.com.tr
;_vi_ta_m_i_nı_er_ _ _ _ _ _ _ _ _ _( [ [TU S E Mj J,__________F_a_rm_a_k_o_ıo_ji
lNiasin
Çeşitli enzimatik olaylarda hidrojen ve elektron donörü veya akseptörü görevi yapar. Eksikliğinde diyare,
p emans, dermatit ve ölümle karakterize pellegra hastalığı görülür. Vazodilatör özelliği olup yüksek dozda
~ipolipidemik ilaç olarak kullanılır.

)
Biotin
bğ yumurta akında bulunan avidin adlı protein biotini bağlayarak bars.aktan absorpsiyonunu engeller.
Karbondioksit transferinde ön.emli rolü vardır. 8iotin eksikliği sendromunun belirtileri çinko eksikliğinde
~ö rülenlere benzer.
)
)(arn itin
~izi n ve metionin aminoasitlerinden sentezlenir. Uzun zincirli yağ asitlerinin oksitlenmesi için mitokond-
)iye taşınmasında rol oynar. Sporda doping amaçlı kullanılır.

)
812 Vitamini
falnızca hayvansal besinlerde bulunur. En önemli fonksiyonu, folik asit ile birlikte hücre bölünmesi veya
Joğa lması için gerekli DNA sentezini desteklemektir. DNA sentezi için normoblastlara gerekli olan folik asi-
~:;lin ütilizasyonunu sağlar. Santral ve periferik sinir sistemindeki bazı nöronların normal yapı ve fonksiyon-
a rını sürdürmeleri için gereklidir. ilaç olarak daha çok siyanokobalamin ve hidroksikobalamin kullanılır.
')e rnisiyöz anemi tedavisinde paranteral verilir.
)
)olik asit, B12 vitamini eksikliğine bağlı anemilerde hematolojik bozukluğu düzelttiği halde nörolojik bozuk-
l ~ ğu genellikle iyileştirmez hatta bazen kötüleştirebilir. 812 vitamini eksikliğinde nörolojik bulgularla birlikte
olan megaiablastik anemi gelişir. Kolşisin, azot protoksit, metformin ve proton pompa inhibitörleri vita-
rfıin 812 eksikliği oluşturabilir.
)

.•ke bağırsağın özellikle ileum kısmından absarbe edilir ve absorpsiyonu midenin fundus kısmında pariye-
el hücrelerden salgılanan intrinsik faktörün varlığına gereksinim gösterir. Plazmadaki kabalaminin büyük
ısmı metilkobalamin şeklindedir ve transkobalamine bağlanarak taşınırlar.

)
ı::p lik Asit
R~sinler içinde daha çok pteroylpoliglutamatlar halinde bulunur. En önemli fizyolojik işlevleri tek karbon
! .
transferi reaksiyonlarında koenzim rolü oynamalarıdır. Tek karbonlu radikalleri bağiayabiien tetrahidrofo-
ı~t sekiine geçmesi gerekir, bu olay 812 vitamini içeren koenzimler tarafından gerçekleştirilir. DNA, RNA,
1.Jirin, kolin ve metionin sentezinde rol alır.

ebelerde nöral tüp defekti riskini azaltmak amacıyla gebelikten önce başlanarak kullanılır. Kalsiyum foli-
Jt (folinik asit, lökovorin), metotreksatın yüksek dozunun tedavisinde yararlıdır.

~ ~~-----------------w_w
__w_.t_us_e_m_.c_o_m_.t_r
Farmakoloji [TUSEM}J.,.__ _ _ _vit_ami_nler

~ ~~---------------------
www.tusem.com.tr
[TUSE~

lt .. . '. ' • • • · -· • • · -· . •• • •• 1 • •• ,, 1 • • • ••• 1 ll. 1 ••• ._ 1 ••••• ' • tl .. • • • •


•• ..... ..... ... .... lll ••••••••••••••• ı

t 1 t 1 111 1 a11 1 a11 1 t 1 t 1 t t 1 ı t 1 t t tJit.t -tJU. lkJ ~.I.Jıl,l J .. ... .. ....................................................

www.tusem.com.tr
Farmakoloji LTU S E Mj J_.,_____o_e_rm_at_ol_oJ_.ik_F....._-a_rm_a_ko_l_oji

Dermatolojik Farmakoloji

Bakteri Enfeksiyonlannda Topikal ~ullan1lan Antibiyotikler

Basitrasin 1 Gramisidin
Bakteri hücre duvarı sentezini inhibe ederler. Streptokok, pnomokok, staftlokok ve birçok aneorob bakteri-
nin neden olduğu deri enfeksiyonlarında lokal olarak kullanılırlar.

Mupirosin
Metisilin dirençli stafilokok aureus dahil olmak üzere birçok gram pozitif bakterilere bağlı deri enfeksiyon-
larında lokal olarak kullanılır. )

)
Retapamulin
)
A grubu beta hemolitik streptokok ve stafilokoka bağlı deri enfeksiyonlarında lokal olarak kullanılır.
)

Polimiksin B )
Stoplazma membran geçirgenliğini artırır. Gram negatif bakterilerin neden olduğu enfeksiyonlarının teda· )
visinde topikal olarak kullanılır.
)
)
Neomisin 1 Gentamisin
Bakteri ribezamlarında protein sentezini inhibe eden aminoglikozid grubu antibiyotiklerdir. Gram negati.
bakterilerin neden olduğu enfeksiyonlarının tedavisinde topikal olarak kullanıl. ırlar.

Akne Tedavisinde Topikal Kullanilan ilaçlar


)

Klindamisin
Bakteri ribezamlarında protein sentezini inhibe eder. Propionibacterium acne tedavisinde lokal olarak ku.
!anılır. )
)
Eritremisin . )
Bakteri ribezamlarında protein sentezini inhibe eder. lnflamatuvar akne vulgaris tedavisinde top i kal olarak
)
verilir.

Metronidazol
Bakteri nükleusunda DNA sentezini bozar. Akne rozea tedavisinde lokal olarak etkilidir.

Sulfasetamid
)
Akne rozea ve akne vulgaris tedavisinde topikal olarak etkili sulfonamid türevi antibiyotiktir.

www.tusem.com .tr
) Dermatolojik Farmakoloji
)
(TUSEMjjJ_..._._____F~arm_a_kol_oji

Tablo 12.1: Antifungal ilaçlar

Dermatofit Tedavisinde Lokal Dermatofit Tedavisinde Oral Yüzeyel Kandida Tedavisinde


Olarak Kullanalanlar Olarak Kullanalanlar Kullanalanlar
Klotrimazol Terbinafin Nistatin
Oksikonazol Griseofulvin Klotrimazol
Mikonazol Ket o ko na zo 1 Ekonazol
Ekonazol Flukonazol Klotrimazol
Naftilin 1 Tolneftat ltrakonazol Ketokonazol
Terbinafin Oksikonazol
Ketokonazol Amfoterisin B

;mmünmodülatör ilaçlar

·mikuimod
IL-1, IL-6, IL-8 ve TNFalfa üretimini artıran, kondiloma aküminata ve aktinik keratöz tedavisinde lokal ola-
?ak kullanılan antiviral ve immünmodülatör ilaçtır. . . .

fa.krolimus / Pimekrolimus
alsinörin fosfatazı inhibe ederek T lenfasit aktivasyonunu ve T lenfasitlerden interlökin salgılanmasını
zaltırlar. Atapik dermatit tedavisinde lokal olarak kullanılırlar.
)
~ktoparazitlere Karş1 Kullan1lan ilaçlar
Permetrin, heksakloroheksan (lindan), sülfür, permetrin ve krotamiton gibi ilaçlar ektoparazitlere karşı
)
topikal olarak kullanılırlar. Heksakloroheksan (Undan) absarbe olarak yağ dokusu, karaciğer ve beyinde
Jirikir. Nörotoksik ve hepatatoksik yan tesirler oluşturur.
)

l söriyasis Tedavisinde Kullanilan ilaçlar


)
~vitamini Deriveteri
Vitamin
) A preparatlarından asitretin ve tretinoin
.
oral olarak
.
tazaroten topikal olarak kullanılır.

J vitamini Deriveteri
./ tam in D preparatı olan kalsiportiol (kalsipotrien) psöriyasis tedavisinde top i kal olarak verilir.
)

--·)klosporin
,.) lsinörin fosfataz enzimini inhibe ederek T lenfasitleri n IL-2 üretimini azaltır. Psöriyasis tedavisinde etkili
;ı çlardan biridir. j

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
rTUSEMj Dermatolojik Farmakoloji

Metotreksat
Psöriyasis tedavisinde kullanılan dihidrofolat redüktaz inhibitörü folik asit antimetaboliti ilaçtlr.

TN Fa Antikorlan
Etanersept, infliksimab ve adalimumab gibi TNFa antikorları psöriyasis tedavisinde sistemik olarak veri-
lirler.

Efalizumab
Psöriyasis tedavisinde kullanılan lökosit fonksiyon antijen l'in CDlla antikorudur.

Al efasept
Psöriyasis tedavisinde kullanılan lökosit fonksiyon antijen 3'ün CD2 antikorudur.

Tablo 12.2: Dermatolojik Hastalıklarda Kortikosteroid Kullanımı

Topikal Tedavl 'Çok Etkili Topikal Tedavi Az Etkili intral'ezyoner :inje· ksiyo~n
Atapik ve seböreik dermatit Diskoid lupus Keloid
Kronik lichen simpleks Ell·erde psöriyasis Hip e rtrofik s:kar
Pruritis ani Vitiligo Hipertrafik lichen planus
Aferjik kontakt d_erm_a tit Pemphigus Alopesia areata
irritant dermatit Granüloma annulare
Nummuler ekzematöz dermatit Necrobiosis lipoidica
diabeticorum ı
)
Özellikle yüz ve genital bölgede ı
psöriyasis )
,,.,
ı
Staz dermatitis

Keratolitik ilaçlar

Salisilik asit
Keratolitik etki için fokal olarak kullanılır.

Florou ra sil
Timidifat sentaz enzimini inhibe eden pirimidin antimetaboliti antineoplastik ilaçtlr. Aktinik keratöz teda-
visinde lokal olarak kullanılır.

www.tusem.com.tr
)Dermatolojik Farmakoloji
)------------------------
[TUSEMj J______ Fa_rma_ko_loji

)Masoprokol
)Aktinik keratöz tedavisinde kullanılan antitümör etkili 5-lipooksijenaz inhibitörüdür.
)
ı Kapsaisin
{ atyonik iyon kanalı olan vaniloid reseptörlerle etkileşerek P maddesinin bölgesel tükenmesine neden
olur. Postherpetik nevralji ve nöropatik ağrı tedavisinde krem olarak kullanılır.
)
)

lSaç Dökülmesine Karşı Kullanılan ilaçlar


)
)M inaksidil
)Androjenik saç dökülmesinin tedavisinde topikal olarak kullanılır.

)
l inasterid
S-alfa redüktaz enzimini inhibe ederek androjenik saç dökülmesinde oral olarak kullanılır.
)

)Eflornitin
)ornitin dekarboksilaz enzimini irreversibl inhibe ederek kadınlarda saç dökülmesini yaklaşık %30 oranın­
)da azaltır. Lokal olarak kullanılır.
)
)
)

~ ~~-----------------w_w_w_.t_u_se_m_.c_o_m__
.tr
Farmakoloji (TU S E Mj t..______o_er_m_a_to_ıo_j_ik_Fa_r_m_a_ko_ıo_ji

~ ~-~---------------------
www.tusem.com.tr
[TUSEMj

111 U 11 f l l 111 J l l l 1 U '-11 11 lo 11 tl 1111111 1' 111 til 1 l l l f 1111 l l l 1 l l l 1 1111 IJI; 1 !If 11111111 ..... If l l l 1 :lcf l l l . l l l 1 f U l l l l l l l 1 t 1' 11 Jll' 111 f l l !1 111 l l 1 IJ: ••t_tl ll I!'IJJIIII 1 ' 1 .lll p

• • • • • .._ .. , • •• ..,. • • • • • • • • • • • • •• • • • •• • p • •••• • •' • • • • ~ • • • • •• lti • • ~,_.,, • • 1.1.,1: •• •u• • • • • • • • • • 1 • • • t.• • • •' •• • • • • • • • • • •• • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • 1 • • • ••• • • a.ı •' •

www.tusem.com.tr
_Fa_rm_ak_o_ıo_ji_ _ __ _ _ _ ____,( [ (TU S E MJJ,.__________ z_eı_o_u_ru_m_ıar o_·

Özel Durumlarda ilaç Kullan1m1


Gebelerde ilaç Kullanımı
Gebe kadında ilacın fetüs üzerinde oluşturacağı etkiler; ilacın fizikokimyasal özelliklerine, ilacın plasentay. ı
geçme ve fetüse ulaşma oranına, ilaca maruz kalma süresine, ilacın değişik fetüs dokularına dağılmasına vt.. ı

fetüsün gelişme dönemine bağlıdır.

Yağda yüksek oranda çözünen (non iyonize) ve molekül ağırlığı düşük ilaçlar plasentayı çok hızlı geçerler
Örneğin ; sezeryan doğumda anestezi için kullan ı lan lipofilik tiopental fetüste sedasyon ve apne oluşturur­
ken, hidrofilik nöromusküler blokör ilaçların fetüse geçme oranı düşüktür.

Plasentadan ilaçları dışarı atan p-glikoprotein pompanın doksurobisin ve HIV-proteaz inhibitörleri tarafın­

dan inhibe edilmesi ilaçların fetüs üzerindeki olumsuz etkilerini artırır. SulfonUüre grubu gliburid umblika.
kord kanında ölçülemez ve fetüs üzerinde olumsuz etki oluşturmaz.

Plasentadan ilaçları aromatik oksidasyonla metabolize eden enzim sistemleri vardır ve bu reaksiyon la yı kı

lan ilaçlar fetüse kadar ulaşamaz. Etil alkol örneğinde olduğu gibi metaboliti toksik olan maddelerin taksi~ )
etkileri plasenta tarafından artırılır.

Fetüste etki oluşturması için anneye ilaç verilebilir. Fetüste sürfaktan sentezini artırmak için anneye kor- )
tikosteroid veya ambroksol, fetüste glukuronil transferaz enzimini indüklemek için anneye febobarbital, )
fetüste kardiyak aritmiyi düzeltmek için anneye digoksin, HIV taşıyanannede fetüsün etkilenmemesi içiı. )
anneye zidovudin verilir. )
)
c~ Tablo 13.1: Gebelikte ilaç Derecelendirilmesi )
/' '
Kategori Tanım ı)
A Hamileliğin ilk trimestrinde kullanıldığında fetüste anamali ı)
oluşturmadığı kanıtlanan ilaçlar )
ı
B Hayvanlarda fetal risk ortaya çıkarmayan insanlarda kont- )
ı
rollü ç alışma yapılmamış olan ilaçlar )
c Hayvanlarda olumsuz etkileri kanıtlanan insanda kontrollü ı
)
çalışma yapılmamış ilaçla r ı

D Fetüste ol umsuz etki olu şturduğu kan ı tlanan ama ham ile-
lerde k ullanımında elde ed ilecek ya rarla rı biline n riski azal -
tan ilaçlar
ı
X Hayvan ve insan çalışmalarında fetal anamalilere neden ol- )

duğu kanıtlanan ilaçlar ı


/

_w_w_w_.t_u_se_m_._co_m_._tr-------------------~ ~ ~~----------------------------
Özel Durum lar
(TUSEMj Farmakoloji

Tablo 13.2: ilaçlarm Önemil Teratojenik Etkileri

ilaç Trimester Etki


ACE inhibitörleri ikinci ve üçüncü daha fazla Böbrek hasarı
Amfetaminler Tüm Azalmış okul başarısı

Androjenler ikinci ve üçüncü Kız . çocukta maskulunizasyon


Trisiklik antidepresanlar Üçüncü Bebekte yoksunluk sendromu
Barbitürat Tüm Neonatal bağımlılık
Karbamazepin Birinci Nöral tüp defekti
Klorpropamid Tüm Neonatal hipoglisemi
Ko ka in Tüm Erken doğum, serebral infarktüs
Diazepam Tüm Neonatal bağımlılık
Di eti Ist i 1besterol Tüm Vajinal adenosis, clear cell vajinal
adenokanser
Disülfiram Tüm VACTERL sendromu
Eta n ol Tüm Fetal alkol sendromu
iyodür Tüm Neonatal guatr, hipotiroidi
Avitamini Tüm Santral sinir sistemi, yüz ve kulak
deformiteleri
Metiltiourasil Tüm Hi potiraidi
Lityum Birinci Ebstein anamalisi
Penisilamin Birinci Cutic laxa
Propiltiourasil Tüm Kongenital guatr
Streptomisin Tüm Sekizinci sinir toksisitesi
Tetrasiklin Tüm Diş ve kemik gelişim bozukluğu
Talidam id Birinci Fekomeli
Valproik asit Tüm Nöral tüp defekti
Warfarin Birinci Hipapiastik burun, kondoplazi
ikinci Santral sinir sistemi malformas-
yon l arı

Üçüncü Kanama

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
[TUSEMj . Özel Durumlar

Bebeklerde ilaç Kullan1m1


Bebeklerde ilk bir yıl özellikle ilk birkaç ay tarmakakinetik parametreler yetişkinlere göre farklıdır ve ilaçla '
rı n oral biyoyararlanımları yetişkinlere göre değişiklikler gösterebilir.

Tablo 13.3: Yenidoğanlarda ilaçlarm Oral Biyoyararlanımlan °

ilaç
Asetaminofen Azalma
FenobarbitaJ Azalma
Fenitoin Azalma
Ampisilin Artma
Diazepam Normal
Di.goksin Normal
Sulfona m id Normal

ilaçların metabolizmasını yapan karaciğer enzimleri bebeklerde 3-4 yaşına doğru yetişkinlerle aynı düzeyE ı
ulaşır. Fenitoinin yanianma ömrü doğumdan sonraki ilk iki gün 80 saat, 3-14 gün arasında 18 saat ve 14-SC' ı
gün arasında 6 saat iken fenobarbitalin yan ömrü ilk beş gün 200 saat, 5-15 gün arasında 100 saat ve 1-30
ay arasında SO saattir.

Tablo 13.4: Laktasyonda ilaç Kullanımı

ilaç Bebekteki Etkisi Bebekteki Bulgu


Kloramfenikol Önemli düzeyde Gri bebek sendromu, kemik iiiği depresyonu
Diazepam Önemli düzeyde Sedasyon
Lityum Önemli düzeyde Floppy baby sendromu
Metadon 1 Heroin Önemli düzeyde Neonatal bağımlılık

Propiltiourasil Önemli düzeyde Tiroid bezi supresyonu


Tetrasiklin Orta düzeyde Diş gelişim bozukluğu, psödotümör serebri
Fenobarbital Orta düzeyde Sedasyon
Digoksin Düşük düzeyde Farmakolojik etki yok
Warfarin Düşük düzeyde Farmakolojik etki yok
Tiroksin Düşük düzeyde Farmakolojik etki yok
Propranolol Düşük düzeyde Farmakolojik etki yok
Penisilin Düşük düzeyde Farmakolojik etki yok
Tiazid Düşük düzeyde Farmakolojik etki yok
Klorpromazin Düşük düzeyde Farmakolojik etki yok

www.tusem.com.tr
}--------------------------- [TUSEMj
Özel Durumlar Farmakoloji

J Yaşlllarda ilaç Kullan1m1


) Yaşın ilacın etkisini değiştirmesi yaş la beraber vücut ağırlığının dolayısıyla dağılım hacminin değişmesinden
) ve yaşla beraber ilaçları metabolize eden enzimlerdeki değişmelerden kaynaklanır. Yeni doğanlarda ilaçla-
) rı n metabolizmasını yapan enzimler henüz tam gelişmemiş yaşlılarda ise etkinlikleri azalmıştlr.

') Yaşlılarda böbrek fonksiyonları bozulmuş olabilir. Penisilin ve lityum gibi böbreklerden atllan ilaçların itrah-
ları önemli ölçüde değişebilir.

Tablo 13.5: Yaşlılarda ilaç Duyarlılığının Değişmesi


- -

Duyarhhğ1 Artanlar Duyarhhğ1 Azalanlar Duyarhhğ1 Değişmeyenler

Fenobarbitalin uyku yapıcı insülinin kan şekerini düşü- Kalp glikozidlerinin pozitif
etkisi rücü etkisi inatrepik etkisi
Benzodiazepinlerin anksiyo- ~ agonist ilaçların taşikardi
litik etkisi yapıcı etkisi

Morfinin analjezik etkisi


Antipsikotik ilaçların ekstra-
piramidal yan tesirleri
Atropinin santral etkileri
Tiazid grubu diüretiklerin
hipokalemi yapıcı etkisi
Aspirinin gastrointestinal
yan tesirleri

Tablo 13.6: ilaçların Hepatik Klerenslerinin Yaşta Değişimi

Vaşla Birlikte Azalanlar Vaşla Birlikte Değişmeyenler


Diazepam 1 Alprazolam 1 Klordiazepoksit Lorazepam / Oksazepam 1 Nitrazepam
Barbitürat Etanal
Propranolol izoniazid
Meperidin Prazosin
imipramin 1 Nortriptilin Lidokain
Fenilbutazon Salisilat
Teofilin Warfarin
Kinin 1 Kinidin
)
_;

www.tusem.com.tr
)----------------------------
)
• • ' 11 • • • • r •• ,,_. •• • ., ..... 1 •• Jll ••• 11 • •• ' • • ..... 1 ... Jl ••., . . . •••• 1 • ltJ 11 1 1 IJ! 11 f! 11111 l l

1111

www.tusem.com.tr
)

)
Ilaç Bağımhhğ1
(TUSEMj Farmakoloji

ilaç Bağ1mhhğ1

arkotik Bağ1mhhğ1
··ziksel ve psişik bağımlılık oluştururlar ve yoksunluk krizine neden olurlar. Yoksunluk krizinin tedavisinde
·~ , onidin veya lafeksidin bağımlılarının tedavisinde metadon ve buprenorfin ku _llanılır.

~lkol Bağımlılığı
Anatamapatolojik bozuklukla birlikte fiziksel ve psişik bağımlılık yapar. Oluşturduğu bağımlılık barbitürat-
ı~ ra benzer. Alkol bağımlılarının tedavisinde aldehit dehidrogenaz enzimini inhibe eden disülfiram, opioid
Jntagonisti naltrekson veya GABA aktivatörü NMDA antagonisti acamprozat kullanılır. Etkilerine farmako-
J netik ve farmakodinamik tolerans gelişir.

1arbitürat Bağ1mhhğ1
) iziksel ve psişik bağımlılık oluşturur. Antikonvülsan ve solunumu deprese edici etkilerine tolerans geliş­
)lez. Genel anestezi k ilaçlar ve al ko lle çapraz tolerans vardır. Etkilerine tarmakakinetik ve farmakodinamik
tolerans gelişir.
)

J enzodiazepin Bağ1mhhğ1
aptığı fiziksel ve psişik bağımlılık barbitüratlara göre daha düşüktür. Triazolam gibi kısa etkili olanlar uzun etki-
)lere göre daha fazla bağımlılık oluştururlar. Genel anestezi k ilaçlar ve alkaile çapraz tolerans vardır.
)
~ mfetamin Bağ1mhhğ1
)sişik bağımlılık yaparlar, fiziksel bağımlılık yapma potansiyelleri oldukça düşüktür. Uyku yu, yorgunluğu ve
iştahı azaltırlar. Santral sinir sisteminde doparnini artırdıkları için halüsinasyon ve öfori oluştururlar. Uzun
düre kullanımlarına bağlı paranoid şizofreniyeneden olurlar.
)

}<okain Bağ1mhhğ1
:Compulsif tarzda madde aratan çok güçlü psişik bağımlılık yapar, fiziksel bağımlılık yapma potansiyeli ol-
) ukça düşüktür. Santral sinir sisteminde doparnini artırdığı için halüsünasyon ve öfori oluşturur. Gebeliğin
-on iki trimestrinde kullanıldığında ablatio plasenta ve serebral infarktlara neden olabilir. Etki mekanizma-
~ı ve etkileri amfetaminlere benzemesi ne rağmen aralarında çapraz tolerans gelişmez.

)
Esrar (Marihuana) Bağ1mhhğ1
kannabino_idler iç~risinde en fazla bulunan delta-9-tetrahidrokanabinol maddesidir. Kannabinoid resep-
cörlerinin endojen ligandı _ ligandı araşidonik asitten oluşan anandamiddir. ~ağımlılık yapma potansiyeli
bldukça düşüktür, psişik bağımlılık oluşturur.
)

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
·(TUSEMj ilaç Bağ1mhhi1

Halüsinasyon, öfori, gülme dürtüsü, analjezik, antipiretik, spazmolitik, antikonvülsan ve antiemetik etL,
hipotansiyon motivasyonsuzluk sendromu gibi bulgulara neden olur. Pupil çap1n1 değiştirmez.

Khat
Aktif maddesi katinon olan ve psişik bağımlılık yapan bitkisel kaynaklı bir maddedir. Psikostimülan etkileri ı

amfetaminlere benzer.

LSD
1
Ergot türevi olup S-HT reseptörlerinin parsiyel agonistidir. En güçlü halüsinasyon yapan maddedir. Ps.
şi k bağımlılık yapar, fiziksel bağımlılık oluşturma potansiyeli oldukça düşüktür. Kullanımına bağlı; şizofre. ı

benzeri psikotik ataklar, hipertansiyon, taşikardi ve midriyazis ortaya çıkar.

Tablo 14.1: Bağımhhk Yapan Maddelerin Tolerans Gelişmeyen Etkileri

)
Madde Tolerans Gelişmeyen Etkiler ı
)
Narkotik -ilaçlar Myozis ı
)
Konstipasyon ı
)
Prokonvülsan etki ı
)
Antagonist etki ı
)
Benzodiazepinler Anksiyolitik etki ı
}
Solunum deprese edici etki ı
)
Barbitüratlar Anksiyolitik etki ı
)
Solunum deprese edici etki ı
}
Arnfetamin 1 Kokain Halüsinasyon ı
)
Psikomimetik etkiler ı
)
Delüzyon J

Tablo 14.2: Bağımlı hk Yapan Maddeler

Psişik Bağ1mhhk Daha Fazla Fiziksel Bağamhhk Daha Fazla


LSD Narkotikler
Khat Benzodiazepin
Arnfetamin Barbitürat
Ko ka in Alkol
Esrar Uçucu solvent

www.tusem.com.tr
[TU SE Mj

tJIIIIIII,II Ullllll 1 llll,tllllllll ttiiiiJIII.._t J _ıttlll ll ll 1111 lllllliUllllfll IIIIJ!Illllt tl 1111 Illi Ulll.l l l l 1. Jl.lltl lll I!IIJikiUittttt.JJt

www.tusem.com.tr
Farmakoloji
(TUSEMj Toksikoloj1

Toksikoloji

Zehirlenme Etkeni Maddeler

Karbon Monoksit Zehirlenmesi


Akut ve kronik zehirlenme olabilir. Hemoglobinde oksijenin bağlandığı bölgeye 220 kat daha fazla afinitr )
gösterdiği için doku la ra oksijen transferini engeller. Otopsi yapılan kişilerde kiraz k1rm1z1s1 cilt görünümüne
neden olur. Tedavide %100 oksijen verilmesi, yarılanma ömrünü 320 dakikadan 80 dakikaya, hiperbarik
oksijen verilmesi 20 dakikaya düşürür.

Sülfür Dioksit
Göz, müköz membranlar ve ci lt için irritan bir maddedir. Refleks parasempatik etkinlik artışına bağlı bron·
kokonstriksiyon yapar. Astımlı insanlarda akut astım krizine neden olabilir. Hava kirliliği durumlarındc.
atmosferde bol miktarda bulunur.

Nitrojen Dioksit
Yangınlar sonucu açığa çıkar. Öksürük, göğüs ağrısı, pulmoner ödem ve terminal bronşiollerde destrüksi- )
yona neden olur. Tedavide; sedatif ilaçlar, bronkodilatörler ve antibiyotikler kullanılır.
)

Ozon )
Atmosferde bulunan müköz membraniara irritan bir gaz~ ır. Yüksek voltajlı elektrik ekipmanları ile üretim. )
olabilir. Reaktif oksijen radikallerinin üretimini artırır. Bronşlarda kas1lma ve akciğer ödemine neden olur. )
Akut ozon zehirlenmesinin spesifik tedavisi yoktur.

)
Benzen )
Sanayide solvent olarak kullanılır. Uzun süre maruz kalındığında; kemik iliği depresyonu, apiastik anemi,
)
pansitopeni, trombositopeni ve lösemiyeneden olur.

Organokioriu Pestisitler (DOT 1 Benzen Heksaklorid)


inhalasyonla, oral olarak veya deri ile vücuda alınırlar. Nöronlarda sodyum kanallarını inaktive ederek kal-
siyum girişini baskılarlar. Majör etkileri santral sinir sistemi stimülasyonudur. Kronik olarak alındıklarında )
testis kanseri ve non-Hodgkin lenfoma insidansını artırırlar. Spesifik tedavileri yoktur.

Organofosfatlar (Paration 1 Malation)


Asetilkolinesteraz enzimini irreversibl inhibe ederek aşırı asetilkelin birikimine bağlı etkiler ortaya çıka­
rırlar. Tedavide asetilkolinesteraz enzimini reaktive eden pralidoksim veya abidaksim ile artan kolinerjik
etkinliği azaltan atropin kullanılır.

www.tusem.com.tr
e
)
)
Toksikoloji [TU SEIW]J).-
· J--------F_ar_ma_ko_loji

),araquat
~ erbisit özellikte insan için toksik bir maddedir. Zehirlenmesinde ilk bulgu hematemez, en ciddi bulgu kon-
~~stif pulmoner ödeme bağlı respiratuvar distress sendomudur. Tedavide ilk absorbsiyon engellenmelidir.
) iyanozu önlemek için oksijen, pulmoner fibrozisi önlemek için kortikosteroidler kullanılır.

As best
Maruz kalan kişi lerde; en fazla akciğer, plevra ve periton kanseri olmak üzere kolon, mide, larinks ve len-
loma riskinde artış olur.
)

Berilyum
,Özellikle nükleer silah ve diş malzemesi yapan ilaç kollarında uzun süre maruz kalınması ile ilerleyici pui-
JTlOner fibrizis ve akciğer kanseri riskinde artışa neden olur.
)
~admiyum
Pil ve akü sanayinde çalışan insanlarda; akut akciğer yetmezliği, ilerleyici pulmoner fibrozis ve böbrek
hasar1na bağlı yetmezlik tablosuna neden olur.
)

Jinorganik Arsenik
Kronik olarak maruz kalındığında keratinden zengin dokularda (deri, saç, tırnak gibi) birikir. Tedavide di-
'merkaprol veya oral succimer kullanılır.

)
)inorganik Kurşun
)%99'u kanda eritrositlere bağlanmiş olarak bulunur. Aminolevülinik asit dehidrogenaz. ve ferroşelataz
enzimlerini inhibe eder. En. sık görülen bulgularından biri santral sinir sistemi bulgularıdır (ensefalopati).
)
Anemi, nefropati ve hipertansiyon gibi bulgulara da neden olur. Tedavide parenteral dimerkaprol ve EDTA
)veya oral succimer yararlıdır.
)

)Civa
1Zehirlenmesinde klasik triad; tremor, nöropsikiatrik bozukluklar ve gingivostomatitdir. Tedavide parente-
)ral dimerkaprol veya oral succimer kullanılır.
)
>Fior
) Kronik zehirlenme durumlarında; osteoskleroz, kortikal kalıniaşma ve ekzostozlar görülür.

) Etilen Glikol
)Antifiriz zehirlenmesi olarak da adlandırılır. Asidoz ve oksalat itrah1nda artma ile birliktedir. Tedavide fo-
Jmepizol kullanılır.
)

e www.tusem.com.tr
_Fa_rm_ak_o_ıo_ji_ _ _ _ _ _ _ _ _ _([lıııl rTu s EMJ]_____________ li_o_k_sik_o_loji

Siyanür
Elektron transport sistemini inhibe ederek etki gösterir. Zehirlenme durumunda ağızda sarımsak kokusl
(acı badem kokusu) tanıda yardımcı olur.

Zehirlenme Tedavisinde Kullanılan Antidotlar

Penisilamin
Bakır zehirlenmesi, Wilson sirozu ve antiinflamatuvar özelliğinden dolayı romatoid artrit tedavisinde ku l-
lanılır. Kurşun, arsenik, civa ve altın zehirlenmesinde de yardımcı ilaç olarak verilebilir. Hamilelerde kulla-
nımı uygun değildir.

Dimerkaprol
Metal iyonlarının dokulara bağlanmasını inhibe eder. Altın, arsenik ve civa zehirlenmesinde parenteral
kullanılır. Organik civa zehirlenmesinde kullanımı kontrendikedir. Glukoz-6-fosfat dehirdogenaz enzim ek-
sikliği olanlarda hemolitikanemi yapar.

Kalsiyum disodyum EDTA


Kurşun, kadmiyum ve hamilelerde demir zehirlenmesinde intravenöz olarak kullanılır.

Trientin
Bakır zehirlenmesi ve Wilson hastalığında oral olarak kullanılır.

Ditizon
Talyum ve nikel zehirlenmesinde kullanılır.

Succim er
Çocuklardaki kurşun zehirlenmesinde oral olarak kullanılır.

Deferioksamin
Demir zehirlenmesinin tedavisinde parenteral olarak kullanılır. Deferioksamin oral olarak emilmediği için
bu endikasyonlarda son zamanlarda oral verilen deferasiroks tercih edilmektedir.

Prusya Mavisi
Radaaktif sezyum (terÖrist saldırı) ve talyuni zehirlenmesinde kullanılır. Talyum ve nikel zehirlenmesinde
ayrıca ditizon adlı antidatla verilebilir.

~ ~-. ---------------------
www.tusem.com.tr
··uksikoloji
(TUSEMj Farmakoloji

Tablo 15.1: Zehirlenme Etkeni ve Antidotlar

Zehirlenme Etkeni Antidot


Bakır Penisilamin 1 Trientin
Demir Desferioksamin 1 Kalsiyum disodyum EDTA
Talyum 1 Nikel Ditizon
Kurşun Kalsiyum disodyum EDTA 1 Succimer
Civa Dimerkaprol 1 Succimer 1 Penisilamin
Arsenik Dimerkaprol 1 Succimer 1 Penisilamin
Kadmiyum Kalsiyum disodyum EDTA

Tablo 15.2: Zehirlenmelerde Diyaliz Kullanımı

(
Diyaliz Etkili Diyaliz Etkisiz
ı Lityum Arnfetamin
)
ı Metanal Antidepres~nlar
)
1 Etilen glikol Benzodiazepinler
)
ı Aspirin Antipsikotik ilaçlar
)
ı
Fenobarbital Digoksin
)
Karbamazepin Qp iyatlar
ı
)
Valproik asit Propranolol 1 Metoprolol
ı
) Metformin Kalsiyum kanal blokörleri
ı
) Teofilin Vankomisin

www.tusem.com.tr
Farinakoloji (TUSEMJIJ~____ro_ksi_koıo,o. ı

KAYNAKLAR

1. Bertram G. Katzung basic and Clinical Pharmacology, 11. edition

2. Goodman Gilman's " The Pharmacological Basis of Therapeutics", 11. edition

3. Kayaalp Oğuz, "Rasyonel Tedavi Yönünden Tıbbi Farmakoloji", 12. baskı

4. Lippincott's lllustrated Reviews Pharmacology, 3. edition

5. Harrison iç Hastalıkları Prensipleri, 15. edition

6. Cecil Textbook of Medicine, 22. Edition

7. Review of Medical Physiology by William F. Ganong 22. edition

8. Vademecum Modern ilaç Rehberi, Ecz. Rıza Ommaty, 201 O

www.tusem.com.tr

You might also like