Professional Documents
Culture Documents
Medine Kitapları (Türkçe Anlatım) 1-4
Medine Kitapları (Türkçe Anlatım) 1-4
net
ُات الثَّالثَة
ُ اْلََرَك
Üç Hareke
ْ
Şedde ْ- َشدَّة
Tenvîn:التَّـْن ِويْن
ُ
- Kesratân - ِ ََكسرت
ان
(in)
َْ
Kelimelerin sonlarındaki harekeler çift yazılırsa bu çift yazılan harekelere
( تَـْن ِويْنtenvîn) denir. Bu tenvinin gelmesi, kelime sonunda yazılmayan
Örnek:
1
www.tekellum.net
1 / 299
www.tekellum.net
Okunuşu Yazılışı
( َم ْس ِج ُد ْنMescidun) َم ْس ِجد
Arap dili, diğer dillerde olduğu gibi kelimelerden ( كلِمات
َ ) oluşur. َ
Kelimelerin Arapça’da üç türü vardır:
َم ْع ِرفَة (ma’rife) ise bir ismin belirli tanınan bir isim olduğunu gösterir.
اب ِ
Örneğin ُ َالْكت ismi tanımlı bir kitabı belirtir. Başındaki ””ال takısı
bize bu ismin belirli, bilinen bir isim olduğunu gösterir. Yine aynı
2
www.tekellum.net
2 / 299
www.tekellum.net
Bir isim aynı zamanda insan, melek, cin, şeytan ...vs. gibi şuurlu ()عاقِل َ
ya da hayvanlar, bitkiler, cisimler ve kavramlar gibi şuursuz () َغْيـُر َعاقِل
olabilir.
Asıl olarak bir isim her zaman son harfine ِ َض َّمت
ان َ ْ- (Dammetân-Çift
ötre-Tenvin) alır. Aynı zamanda bu tenvin yukarıda da belirtildiği gibi
ismin ( نَ ِكَرةnekre-tanımsız) olduğunu gösterir. Ancak bunun istisnaları
vardır. Mesela Arapça’daki erkek isimlerinden عبَّاس، َ ُُمَ َّمدgibi isimler
özel isimdir ve özel isimler tanımlıdır. Sonlarına aldıkları tenvin onları
tanımsız yapmaz. Bunlar ( َم ْع ِرفَةtanımlı-ma’rife)dir.
3
www.tekellum.net
3 / 299
www.tekellum.net
َْه َذا (haza) diye yazılan bu ifade َها َذا (hâzâ) diye okunur. Ama ilk elif
olmadan yazılır.
( اِ ْس ُم ا ِل َش َارِةişaret ismi) insan, hayvan, eşya, fikir ya da bilgiye işaret için
kullanılabilir.
Bu faydalı bir ilimdir. َه َذاْ ِع ْلم نَافِع
Aşağıdaki tablo )ِشارة
َ ا ِل َ ‘ ( اِ ْس ُمnın özelliklerini gösterir:
ب ِ
ُ ْالْ َقري
Yakın
Erkek
Tekil
الْ ُم َذ َّكُر
الْ ُم ُفَرُد
هَ َذا
اِ ْس ُم ا ِل َش َارِة işaret ismi َم ْع ِرفَة (ma’rife) tanımlı olarak sayılır. Çünkü bir
4
www.tekellum.net
4 / 299
www.tekellum.net
Soru hemzesi tüm soru harf ve isimleri gibi cümlenin başına gelen ve
soruya “-mıdır?” anlamı veren, bir başka deyişle “evet-hayır” diye cevap
verilebilecek sorular için kullanılan bir harftir.
نـَ َع ْمharfi kabul amacıyla kullanılan cevap, الise red amacıyla kullanılan
cevap harfidir.
Bu bir kalem midir? أَ َه َذا قَـلَم؟
Evet, bu bir kalemdir. .ه َذا قَـلَم،
َ نـَ َع ْم
Bu bir gömlek midir? أَ َه َذا قَ ِمْيص؟
Hayır, bu bir kalemdir. ه َذا قَـلَم؟،ال
َ
5
www.tekellum.net
5 / 299
س الثَ ِان
ُ ) الد َّْر٢(
İkinci Ders
-ك ِ
İsm-i İşaret (Zâlike) َ َذل
ك ِ
َ َذلbir işaret ismidir. Uzakta bulunan insan veya cisimlere işaret etmek
için kullanılır. ك ِ
َ َذلismini üç parçaya bölüp inceleyebiliriz:
شارِة ِ
إلا م س ِ ا-َذا
İşaret ismi (zâ)
َ ُ ْ
الْبَعِْي ُد
ِ
Uzak
Erkek
Tekil
الْ ُم َذ َّكُر
اَلْ ُم ْفَرُد
ك
َ َذل
Bütün işaret isimleri (شارِة
َ ا ِإل ْ )أbelirlidir ( ٌ)م ْع ِرفَة
َ َُْسَاء َ .
Bu işaret ismi ك ِ ِ
َ َذلşeklinde yazılır, ك
َ َذالşeklinde okunur.
1
www.tekellum.net
6 / 299
Bazı gramercilere göre işaret isimlerinin ( شارِة
َ ا ِإل َ ُ )أ َْْسَاءüç seviyesi ( ثالث
ُ
ب ِ
َ ) َمَراتvardır:
ك ِ
kullanılmaz. Yani َ َهاذَل ifadesi yanlış bir ifadedir.
2
www.tekellum.net
7 / 299
ث ِ
ُ س الثَال
ُ ) الد َّْر٣(
Üçüncü Ders
sonundaki tenvini düşürür ve ismi belirli ( )م ْع ِرفَة َ yapar. “El” belirlilik
takısı, İngilizce’deki “the” ile aynı anlamdadır.
ب َِّ
Doktor oturuyor (belirli).
ُ الطبْي
Arap alfabesinde 28 harf vardır. Bu 28 harfin 14’ü Şemsî ( ف
ُ اْلُُرْو
ْ
َّم ِسيَّة
ْ )الش, 14’ü de Kamerî ( ف الْ َق َم ِريَّة
ُ اْلُُرْو
ْ) harftir. Şemsî harfler, genel
olarak dilimizin uç kısmıyla telaffuz ettiğimiz harflerdir. Kamerî
harflerde ise dilin ucu kullanılmaz.
ْال takısı Şemsî harfle başlayan bir ismin önüne geldiğinde ْال
ifadesindeki ل harfi yazıldığı halde okunmaz. Ayrıca ismin ilk harfi
اَ ْل takısı Kamerî harfle başlayan bir ismin önüne geldiğinde ise ْال
ifadesindeki ل harfi hem yazılır, hem okunur. Örneğin: اَلْ َق َمُر (el-
kameru).
1
www.tekellum.net
8 / 299
( اَ ْلel) belirlilik takısındaki َ( اe) sesi ص ِل
ْ ََهَْزُة الْ َو (kavuşturma hemzesi)
okunur. Eğer başında başka bir kelime varsa َا harfi yine yazılır ama
telaffuzda okunmaz. .
س َواقِفرِّ د
َ مْ
ُ ُ َ َ ُل ا
و سِ الَّطَالِب جال:ِمثال
َ
(Öğrenci oturuyor ve öğretmen ayakta duruyor) cümlesinde, Altı çizili
ifade, (“ve elmuderrisu” diye değil, “velmuderrisu” diye okunur.)
İsim Cümlesi
اْلَبَ ُر
ْ ُالْ ُمْبَت َدأ
Haber Mubteda
ُاَ ْْلُ ْملَةُ ا ِإل ِْْسَّية (İsim Cümlesi ) anlamlı bir cümledir )( ُُجْلَة ُم ِفْي َدة ve iki
2
www.tekellum.net
9 / 299
(4) اَلْمْبَت َدأya ma’rife (
ُ ) َم ْع ِرفَةbir isim ya da bu ma’rife ismin yerini tutan;
zamir, işaret ismi, ilgi zamiri ve benzeri bir sözcük olur.
(5) Genelde ْلَبَ ر
ْ َ( اhaber)‘den önce gelir.
ُ
( اَ ْْلَبَ ُرHaber)
(1) ْلَبَ ر
ْ َ اgenelde ’اَلْمْبَت َدأdan sonra gelir.
ُ ُ
(2) ْلَبَ ر
ُ ْ َ( اhaber), ( اَلْ ُمْبَت َدأmübteda) hakkında bilgi ve hüküm verir (yüklem
işlevi görür).
(3) ْلَبَ ر
ُ ْ َ اgenelde ( نَ ِكَرةnekre-belirsiz)’dir.
(4) ْلَبَ ر
ُ ْ َا aynı zamanda ( َمرفُوعmerfu’ ) ‘dur yani sonunda damme ya da
ْْ
dammetân alır.
بَْيت Bir ev
3
www.tekellum.net
10 / 299
( اَل َّدرْ سُ الرَّابِ ُع٤)
Dördüncü Ders
اْلَر
ْ ف ُ َح ْر
)1( اْلَر
ْ ف
ُ ( َح ْرHarf-i Cerr) sadece isimlere gelir.
(2) اْلَر
ْ ف ُ ( َح ْرHarf-i Cerr) ismi ( ََْمُرْورmecrûr) duruma, yani sonu kesra
ya da kesratân’lı hale getirir.
(3) اْلَر
ْ ف ُ َح ْر ‘lerin kendi başına anlamından bahsedilmez. Ancak
cümleye girdikleri zaman anlam kazanırlar.
اْلَر
ْ ف ُ َح ْر َم ْرفُ ْوع
يِف الْب ي ي
ت ت
َْ ْ ُ اَلْبَ ْي
ََْم ُرْور
1
www.tekellum.net
11 / 299
اب؟ ي
Kitap nerede? ُ َأيْ َن الْكت
O sıranın üstünde. ُهو َعلَى الْم ْكَت ي
ب؟ َ َ
ي ي
ُاَلضَّمْي ُرالْ ُمْن َفصل
Munfasıl Zamirler
َّمي رالْمْن َف ي
ص ُل ي
ُ ُ ْ اَلض- Munfasıl zamirler
ص ُل َّمي رالْمْن َف ي
ي ي
(1)
ُ ُ ْ ( اَلضmunfasıl zamirler), َغاءب (ğaib: o, o ikisi, onlar) ,
َّمي رالْمْن َف ي
ص ُل ي
(2)
ُ ُ ْ ( اَلضmunfasıl zamirler) ile cümleye başlanabilir. (Muttasıl
zamirlerle başlanmaz).
َّمي رالْمْن َف ي
(3) صل ي
ُ ُ ُ ْ ( اَلضmunfasıl zamirler) bir ُمْبتَ َدأmübteda türüdür.
(4) صلَّمي رالْمْن َف ي
( اَلض يmunfasıl zamirler) ( مع يرفَةbelirli)’dir.
ُ ُ ُ ْ َْ
(5) ُهوve يهيzamirleri hem şuurlular hem de şuursuzlar için
َ َ
kullanılabilir. Şuursuzlar için kullanıldığında, İngilizce’deki “it”
zamirinin anlamını verir.
Ayşe nerede? أيْ َن َع ياء َشةُ ؟
O odada يه َي ي ِْف الْغُْرفَية
Saat nerede? اعةُ ؟
َ الس
َّ أيْ َن
O yatağın üstünde َّ يه َي َعلَى
الس يريْ ير
2
www.tekellum.net
12 / 299
َع َدد يجْنس يَ ُد ُّل َّمي رالْمْن َف ي
ص ُل ي
ُ ُ ْ اَلض
Sayı Cinsiyet Neye işaret ettiği Munfasıl zamir
الْ ُم ْفَرُد الْ ُم َذ َّكُر ب ي
Ğaib - ُ الْغَاء O(erkek) -ُه َو
(1) Erkek
الْ ُم ْفَرَد ُة َّث
ُ الْ ُم َؤن Ğaibe- ُالْغَ ياءبَة O(dişi) -يه َي
(1) Dişi
الْ ُم ْفَرُد الْ ُم َذ َّكر Muhatab- ب
ُ َالْ ُم َخاط Sen(erkek) -ت
َ ْأن
(1) Erkek
الْ ُم ْفَرَد ُة َّث
ُ الْ ُم َؤن Muhatabe- ُالْ ُم َخاطَبَة Sen(dişi) أنْ ي
-ت
(1) Dişi
الْ ُم ْفَرُد الْ ُم َذ َّكُر Mütekellim- الْ ُمتَ َكل ُم Ben - أنَا
(1)
َّث
ُ َوالْ ُم َؤن
Gayr-i Munsarif
الصر ي
ف َّْ َمَْنُ ْوع يم َن
ََُحَْزة فَ ي
َُم ْرَي ُاط َمة
الصر ي
ف ي
ْ َّ َمَْنُ ْوع م َن (Gayr-i Munsarif), tenvin kabul etmeyen ve ََْمُرْور
(mecrûr:kesra) durumundayken Fetha (üstün) alan kelimelerdir.
3
www.tekellum.net
13 / 299
3. Lafzen – Lafız olarak görünüşte sonlarındaki yuvarlak te
nedeniyle dişidirler fakat erkek ismidirler.
Dişilik ُ التَّأنيْي
-ث
Lafzî- لَ ْف يظي Ma’nevî- َم ْعنَ يوي -َم ْعنَ يوي َو لَ ْف يظي
Lafzî ve Ma’nevî
ow ni9
طَْل َحة،ََُحَْزة ب فَ ي، ُيآمنَة
َ َُم ْرَي
ُ زيَْن، ُاط َمة
( ة َم ْربُ ْوطَةyuvarlak te) ile biten kelimeler, erkek ve dişiyi ayırt etmek için
kullanılır. Özellikle sıfatlarda ()ص َفات يbu durum daha net görünür:
َك يرْْيَة/( َك يرْيKerîm, cömert, asil).
Fiil-اَلْ يف ْعل
ُ
Yaz!-ب O -كتُب
ْ َي O yazdı-كتَب
ْ ُاُ ْكت ُ َ َ
yazar
4
www.tekellum.net
14 / 299
Fiil-i Mâzî: Konuşma zamanında önceki bir zamanda meydana gelen bir
eylemi anlatır:
Abbas Nerede? أي َْن َعبَّاسٌ ؟
Müdüre gitti. ِ ب إِلَى ْال ُم ِد
ير َ ََذه
5
www.tekellum.net
15 / 299
İsmin 4 alameti
ِ- ِ ي- اْلَر
ْ فُ ُحُرْو ْال ِ- ِ– ِ– تَنْ يويْن
İsmin 4 alameti vardır ki, bunlar رsayesinde
َاْل
ْ bir şeyin isim olduğu anlaşılır.
Bu özellikler fiiller ve harflerde bulunmaz. İsimlere hastırlar:
(1) İsimler tenvin ( ) تَْن يويْنalır.
(2) Harf-i Ta’rif olan ( اَ ْلelif lam) yalnızca isimlerin başına gelir.
َ اَ ْل
(kesra)جر ف ْال َجر
ُ َْحر
6
www.tekellum.net
16 / 299
ِ الدرس الْ َخ
س
ُ ام ُ ْ َّ )٥(
BEŞİNCİ DERS
َ اَ ِإل
ُضافَة
ضاف
َ ُم ضاف
َ ُم
كِتَاب
ب ُم َح َّمد ِ
ُ كتَا
اب ِ
ُ َاَلْكت
İsim tamlamasındaki muzâf, içinde bulunduğu cümlede, birçok
görev üstlenir. Bu nedenle de muzaf, cümle içinde aldığı rollere göre harf
ve hareke değişikliklerine maruz kalır. Ancak muzafun ileyh’in sonu her
zaman mecrûrdur (kesralıdır).
.ب ُم َح َّمد ِ
ُ َه َذا كتَا
Bu Muhammed’in kitabıdır.
1
www.tekellum.net
17 / 299
.ب ُم َح َّمد ِ
َ ُخ ْذ كتَا
Muhammed’in kitabını al.
.ت بِ َلل
ُ بَـ ْي ِ ت الْ ُم َد ِّر
س ُ بَـ ْي
ت
َ تَ ْح ِ ف الْم َك
ان
: altında ( َ ُ ظَ ْر- mekân zarfıdır). Kendinden sonra gelen
ismi mecrûr eder: كتَبْ ت َم
َ تَ ْح،اب ِ ت ال
ِ َْكت َ تَ ْحgibi.
س ٌم
ْ ِ اve ٌ اِ ْبنkelimeleri hemzetü’l vasl ile başlar. Bu kelimelerden önce
harekeli bir kelime gelirse bu hemze okunmaz:
2
www.tekellum.net
18 / 299
ِ ت
.ُآمنَة ِ اسم الْبِْن ِِ ِ
ُ ْ َو،ا ْس ُم ال َْولَد ب َلل
(İsmu’l veledi Bilâlun vesmu’l binti âminetu. – Oğlanın ismi Bilal’dir,
kızın ismi de Âmine’dir.)
ِ َاإلم ِام ت
.اجر ِ اِبْ ُن ال ُْم َد ِّر
َ ِْ َوابْ ُن،س طَبِيب
(İbnu’l muderrisi tabîbun ve’bnu’l imâmi tâcirun. – Hocanın oğlu
doktordur, imamın oğlu da tüccardır.)
أَيْ َن ابْ ُن َح ِامد؟
(Eyne’bnu Hâmidin? - Hâmid’in oğlu nerede?)
اك
َ َُهن ِ اِسم ا ِإل َشارةِ لِلْم َك
(ان الْبَ ِع ْي ِد
(orada-over there) َ َ ُْ – Uzak mekân için
işaret ismi)
ِ – اِسم ٌا ِإل َشارةِ ٌلِلْم َكYakın mekân için işaret
ِ ان ٌالْ َق ِر
( ُهنَاburada-here) (يب َ َ ُْ
ismi)
3
www.tekellum.net
19 / 299
ِ الس
ُادس َّ )٦(
َّ ُالد ْرس
ALTINCI DERS
َُح ْرف ُلِلتَّ ْنبِْي ِه – tenbih harfi, karşıdaki kişinin dikkatini çekmek için
َ
yakın
ُالْ َق ِريْب
Müennes (dişi)
ُاَلْم َؤنَّث
Müfred (tekil) ve akılsız çoğullar
ُالْمف َرد
1
www.tekellum.net
20 / 299
İsm-i işaretler (ِارُة ِ
َ )ا ْسمُا ِل َاَشma’rifedir (ُُ) َم ْع ِرفَة.
Genellikle yuvarlak te -( ةta-yı marbûta, tâ-yı müdevvere) ile biten
kelimeler dişidir. Onlara işaret ettiğimiz zaman ِذ ُه
ِ هkullanırız:
َ
Bu bir arabadır ve bu bir bisiklettir. .ُاجة َ ُِو َه ِذه
َ ُد َّر َ ارة
َ َُّسي
ِِ
َ َهذه
İnsan vücudunda çift olan organlar, bölümler, dişi kabul edilir:
ِِ س ِ ِِ
ُام َ ُو َهذهُبِْنت
ُِ ُالم َ ِ َهذهُأ ْختُالْم َه ْند
Bu mühendisin kız kardeşidir ve bu imamın kızıdır.
َُم ْجرْور
Hamd Allah’a aittir. ُْح ْمدُ لِلّ ِه
َ اَل
2
www.tekellum.net
21 / 299
السابِ ُع
َّ س َّ )٧(
ُ الد ْر
YEDİNCİ DERS
ِ اِسم ا ِإلشارة-تِلْك
Tilke (Şu - dişi) - İsm-i İşaret ُْ
ٌه ِذهِ طبِْيبةٌ وتِلْك ُمم ِّرضة
Bu bir bayan doktordur ve şu da bir hemşiredir.
( تِلْكtilke) uzak dişilere işaret etmek için kullanılan bir işaret ismidir.
ِ اِسم ا ِإلشارة-تِي
İsm-i işaret ُْ ْ
Uzaklık lam’ı لالم لِلْبُ ْع ِد
ُ ِل – ا
ِ
ا ِإلشارةُ إِلى
ت ْلك
İşaret ettiği
1
www.tekellum.net
22 / 299
ِ( أسماء ا ِإلشارةism-i işaretler) ٌ( مع ِرفةma’rife-belirli)’dir.
Bütün ُ ْ ْ
‘ تِ ْيdeki ْيharfi, lam ve kâf ile birleşince düşmüş ve lâm sükûn almıştır.
Böylece ( )تِلْكmeydana gelmiştir. Bugüne kadar öğrenilen ism-i
işaretlerin özeti:
اب م ْن هذا؟ ِ
Bu kimin kitabıdır? ُ كت
2
www.tekellum.net
23 / 299
ِ الدرس
الثام ُن ُ ْ َّ )٨(
SEKİZİNCİ DERS
(Bedel( - الْبَ َد ُل
ِ َالرجل ت
.اجر
Bu adam bir tacirdir.
ُ ُ َّ ه َذا
(bedel) ل
ُ الْبَ َد
Böylece َه َذا ile gösterilen şeyin “adam” olduğunu söyleyerek manaya
açıklık getirir. Bedel kendisinden önce gelen kelimenin aynısıdır da
denilebilir. Yani işaret edilen adamdır, adam işaret edilendir. Adam
(جل
ُ الر
َّ ) kelimesi َه َذاişaret ismine bedel olmuştur.
ُ
Bir başka örnekle, eğer elimde bir kitap varsa ve o kitabı göstererek
ِج
karşımdakine 'ديْد ' َه َذاdersem, karşımdaki kitabın yeni olduğunu anlar.
َ
Ancak ifademe fazladan bir “kitap” kelimesi eklersem, ifade daha açık ve
anlaşılır olur:
تاب ِِج
.ديِد
ُ َه َذا الْك
َ
Burada 'تاب ِ َ َ ) ِزيbir kelime ekledim. İşte bu
ُ 'الْكdiyerek fazladan (ادة
eklediğim kelime ’ َه َذاnın bedeli (لُ )الْبَ َدolur. Eğer sadece تاب ِ
ُ َه َذا الْك
1
www.tekellum.net
24 / 299
dersek, bu anlamlı, tam bir cümle değildir. Bunu anlamlı bir cümle haline
getirmek için haber () َخبَ ر eklememiz gerekir. Bedelin daha ayrıntılı
özellikleri ve bedel çeşitleri ileride işlenecektir.
ُ ا ِإل ْس ُم ال َْم
قص ْوُر ُ ا ِإل ْس ُم ال َْم
قص ْوُر
ُ ا ِإل ْس ُم ال َْم
قص ْوُر
ُم ْستَ ْش َفى،إِنْ َكلْتَ َّرا، ُم ْو َسى، أ َْم ِريْ َكاkelimelerinin sonunda bir اya da ىharfi
vardır. يharfine benzer ama onun gibi noktaları yoktur ve اgibi okunur.
2
www.tekellum.net
25 / 299
ِ ّالدرس الت
اسع ُ ْ َّ )٩(
DOKUZUNCU DERS
Sıfat (ت
ُ َّع
ْ )الن
Arapça’da sıfatlar, niteledikleri isimden sonra gelirler. Bu özelliğiyle
Arapça, Türkçe ya da İngilizce’den ayrılır:
1. Cinsiyet: Eril olan ismin sıfatı eril, dişil olan ismin sıfatı dişil
gelir;
يل
ٌ َولَ ٌد َج َم ٌت َج ِميلَة
ٌ بِْن
Yakışıklı bir oğlan Güzel bir kız
رس َس ْه ٌل
ٌ َد ٌلُغَةٌ َس ْهلَة
Kolay bir ders Kolay bir dil (lisan)
.يم ِ ٌ ك بي ِ
ٌ ت قَد ْ َ َ ذَل Şu eski bir evdir.
.يما ِ
ً ت بَ ْيتًا قَدُ َْرأَي Eski bir ev gördüm.
1
www.tekellum.net
26 / 299
فَ ْع ََل ُن veznindeki kelimelerin gayr-ı munsarıf olduğunu
söylemiştik. Bu vezindeki sıfatlar da bu nedenle gayr-ı munsarıftır.
Tenvin almazlar:
ضبَا ُن
ْ َغ َج ْو َعا ُن
Öfkeli (karnı) Aç
ِ َاَ َّلرجل ت
.اج ٌر َش ِه ٌير Adam, ünlü bir tüccardır.
ُُ The man is a famous merchant.
Adam mescidden şimdi çıktı.
.ج ِمن ال َْم ْس ِج ِد ْاْل َن
َ الر ُج ُل َخ َر
َّ The man went out of the mosque just
now.
ج ِمن ال َْم ْس ِج ِد ِ
َ اَ َّلر ُج ُل الَّذي َخ َر
Mescitten şimdi çıkan adam ünlü bir
tüccardır.
ِ َْاْل َن ت
.اج ٌر َش ِه ٌير The man who went out of the mosque
is a famous merchant.
2
www.tekellum.net
27 / 299
Ayetlerden ism-i mevsul örnekleri:
ين ِمن قَ ْبلِ ُك ْم لَ َعلَّ ُك ْم تَتَّ ُقو َن ِ َّ ِ َّ
َ َّاس ا ْعبُ ُدواْ َربَّ ُك ُم الذي َخلَ َق ُك ْم َوالذ
ُ يَا أَيُّ َها الن
Ey insanlar, sizi ve sizden once olanları yaratan Rabb’inize kulluk edin, tâ ki korunmuş olasınız.
(Bakara 21.)
O mankind, worship your Lord, who created you and those before you, that you may become righteous.
َالصَلة
َّ يمو َن ِ ِ الَّ ِذين ي ْؤِمنُو َن بِالْغَي
ُ ب َويُق ْ َُ
Onlar ki, gayba inanırlar, namazı hakkıyla edâ ederler... (Bakara 3.)
Who believe in the unseen, establish prayer...
Harf-i cerr olan ِل, başında اَ ْلolan bir ismin başına gelirse, ’اَ ْلin
elifi atılır. Yalnızla lâm kalır:
ام ِْ
ُ اْل َم لِ ِْْل َم ِام
س ِ ْم َد ِّر ِ
ُ ال ُْم َد ِّر س ُ لل
3
www.tekellum.net
28 / 299
ِ الدرس الْع
اش ُر َ ُ ْ َّ )٠١(
ONUNCU DERS
Zamirler
غاءب
أَنْ تُ َما …ه َما … ُك َما ُه َما
Ğaib
İkil ُ İkil
Ğaibe
أَنْ تُ َما …ه َما … ُك َما ُه َما
غاءبة
İkil ُ İkil
أَنَا … ِي
Mütekellim
Tekil
متكلم
İkil
نَ ْح ُن …نَا
Çoğul
1
www.tekellum.net
29 / 299
ِ يkelimesi mübtedadır. Mübteda olduğu için de merfû’dur. Zaten bu durum son
اسر
Cümlede َ
harekesinden de anlaşılmaktadır. Öyleyse اسر ِ يismi yerine kullanılacak zamir, merfû
َ
olacaktır. Bu da o zamirin munfasıl zamir olacağını gösterir. Yani burada …ه
ُ değil, ُه َوzamiri
kullanılacaktır.
Arapça’da beş isim vardır ki, bu isimler hareke ile değil, harf ile i’râb
edilirler. Bu isimler sonlarına merfû’luk alameti olarak و harfini,
2
www.tekellum.net
30 / 299
Buna göre örneğin ( أَبbaba) kelimesini, sıradan bir kelimeyle birlikte
muzâf yapalım ve merfu, mensub ve mecrur hallerine bakalım:
ارة؟ ِ
َ َّأَع ْن َد َك َسي (Yanında bir araba var mı?) cümlesini “Senin bir araban
var mı?” diye anlamalıyız. Ancak bu şekilde belirtilen sahipliklerin
bizden ayrı varlıklar olması gerekir. Yani ِع ْن َدalınıp satılabilen şeyler için
َ َ أَلdemeliyiz.
harf-i cerri ile, ك أَخ؟
3
www.tekellum.net
31 / 299
اﻟﺪرس اﳊﺎدي ﻋﺸﺮ
ON BİRİNCİ DERS
. ﺑﻴ ِـﱵ
Benim Üsame adında bir erkek kardeşim vardır, ve Suad adında da bir kızkardeşim vardır.
Babam ve Annem şu büyük odadadır. Ben babamı ve annemi seviyorum. Erkek ve kız kardeşlerimi de
seviyorum.
www.tekellum.net
32 / 299
َّ)الدََّّرسََّّالثَّانَّيََّّعَّشَّر١٢(
ON İKİNCİ DERS
َّ’ذهبتin ardından الile başlayan bir kelime gelirse, iki sakin harf
bir arada olamayacağından arada kaynaştırma kesra ile yapılır:
.َّذهبَّتََّّالبنتَّإلىَّأبيه Kız babasına gitti.
’التيdir:
.الطالبةَّالتيَّجلستَّأمامَّالكلِّيةَّمنَّت ركيا
Fakültenin önünde oturan kız öğrenci Türkiye’dendir.
Aşağıdaki cümlelerde zamir tekrar edilerek anlam pekiştirilmiş ve
vurgulanmıştır:
.َّهذاَّكتابكَّأنت Bu senin kitabın, senin.
Aynı şekilde bu cümlelerde de benzeri bir vurgulama vardır:
1
www.tekellum.net
33 / 299
َّ)الدََّّرسََّّالثالِثََّّعَّشَّر٣١(
ON ÜÇÜNCÜ DERS
Türkçe’de bir şeyi çoğul yapmak için “-ler, -lar” ekleri kullanırız.
Ancak İngilizce’de çoğu kelimeyi çoğul yapmak için “-s” eki kullanılsa
da, bazı kelimelerin çoğulları düzensizdir (child – children gibi…).
Arapça’da da düzenli ve düzensiz çoğullar vardır. Düzensiz çoğullar
Arapça’da, İngilizce’de olduğundan çok daha fazla yaygındır.
getirilir. Cümledeki görevine göre kelime eğer cümlede merfû’ ise َّون
getirilir, mensûb ve mecrûr ise َّ يِنgetirilir:
1
www.tekellum.net
34 / 299
Böylesi çoğullarda, kelimenin tekil halinin sonuna yalın halinde
َّ اتgetirilir. Cümledeki görevine göre kelime eğer cümlede merfû’ ise
َّات getirilir, mensûb ve mecrûr ise َّ اتgetirilir:
2
www.tekellum.net
35 / 299
İşaret İsimleri
Uzak Yakın
Çoğul Tekil Çoğul Tekil
َّذلِك هذا
َّأوَل ِءك هؤَل َِّء
Erkek
َّ هؤَل ِءve َّ أوَل ِءكçok büyük bir çoğunlukla insanlar için kullanılır.
İnsan dışı varlıkların çoğulları için kullanılan işaret isimleri ileride
görülecektir (16. Ders).
.َّس ج ِديد
َّ ه َّو مد ِّر.َّمد ِّر ِس ِهم ه َّم ذهبوا.َّهؤَل َِّء طَلب
إِلى
ِ
.َّدرسةَّ جديدة ِ ِ ِ
ِّ هيَّ م.َّمد ِّرستهن َّ هنَّ ذهبن.َّأوَل ِء َّك طالِبات
yeni erkek/bayan hocalarına erkek/kız Bunlar/
o gittiler onlar
erkek/bayan hocadır doğru öğrencilerdir Şunlar
3
www.tekellum.net
36 / 299
الرابِ َع َع َش َر
َّ س َّ )١٤(
ُ الد ْر
ON DÖRDÜNCÜ DERS
َ ْ’أَنnin çoğulu ’أَنْ تُ ْمdir:
ت
ت؟
َ َْم ْن أن Sen (erkek) kimsin?
1
www.tekellum.net
37 / 299
İzafet tamlamalarında mudaf (ضاف
َ ) ُمolan kelime bir başka
kelimeye izafe edildiğinden, konumu gereği ma’rifedir () َم ْع ِرفَة. Bu
nedenle mudaf’ı niteleyen bir sıfat geldiğinde bu sıfat ma’rife
olacaktır:
ض زينَةً لَ َها ِ اِنَّا َج َعلْنَا َما َعلَى ْاْلَ ْر İnsanların hangisinin daha
güzel amel yaptığını
ًس ُن َع َمل ح ا
َ م ه يَا م ه و ل
ُ ب ن
َِل deneyelim diye şüphesiz biz
َ ْ ْ ُ ْ ُ َ ْ yeryüzündeki şeyleri ona bir
zinet yaptık (Kehf,7).
’أيnun başına bir harf-i cerr gelse, أيmecrûr olur:
ت؟ ِّ ِم ْن أSen hangi ülkedensin?
َ َْي بَلَ ٍد أَن
ت؟َ ص ٍل َجلَ ْس ْ ََي فِّ فِي أHangi sınıfta oturdun?
Peki bundan sonra artık hangi
söze inanacaklar? (A’raf,185)
Aynı zamanda أيcümlede mensub olacağı yerde de fetha alır:
2
www.tekellum.net
38 / 299
ِ الدرس الْ َخ
س َع َش َر
َ ام ُ ْ َّ )١٥(
ON BEŞİNCİ DERS
1
www.tekellum.net
39 / 299
س َع َش َر ِ الس َّ )١٦(
َ َّ س
اد ُ الد ْر
السابِ َع َع َش َر
َّ س َّ )١١(
ُ الد ْر
ON ALTINCI ve
ON YEDİNCİ DERS1
.رس َ َِذل
ِّ ك ُم َد Şu bir hocadır. .ن
َ ك ُم َد ِّر ُسو َ ِأُولَئ Şunlar hocalardır.
ِ ِ
.هي طَالبة .ن طَالبات
ِ
َ َّ ُه
Onlar (kadınlar)
َ َ O (kadın) bir öğrencidir.
öğrencilerdir.
1
On Yedinci Ders bir önceki dersin devamı mahiyetinde olduğu için ayrı bir ders notu hazırlanmasına
gerek duyulmamıştır. Bu derste yeni bir konu yoktur.
1
www.tekellum.net
40 / 299
Şimdi de şuursuz varlıkların tekil ve çoğullarına bakalım:
Tekil Çoğul
.َه َذا َكلْب Bu bir köpektir. .َه ِذ ِه كِالب Bunlar
köpeklerdir.
ِ ِ
.هو حمار صغير
ِ ِ ِهي ح
.مير صغيرة
Onlar küçük
َ َ َُ O küçük bir eşektir.
َ َ َ َ eşeklerdir.
2
www.tekellum.net
41 / 299
Birinci satırdaki şuurlu isim ()طَالِب, ikinci satırda çoğul olunca ()طُالب,
ِ )ه ُؤve sıfata ( )ج ُددbürünmüştür.
الء
kendi çoğuluna mahsus işaret ismi ( َ ُ
Ancak üçüncü satırdaki şuursuz isim ()كِتَاب, işaret ismi olarak tekil
ِ)ه ِذه
dişiye mahsus ( َ almış, sıfat olarak da yine tekil dişiye mahsus
) َج ِدي َدةalmıştır.
(
ِ مس
اج ُد َم ْس ِجد
ََ ِ م َف
اع ُل َ
(Mescitler) (Mescit)
3
www.tekellum.net
42 / 299
ِ الدرس الث
َّامن عشر ُ ْ َّ )١٨(
ON SEKİZİNCİ DERS
o Tekil
o İkil
o Çoğul
Tekil olan bir ismi ikil hale getirmek için ismin tekil halinin
sonuna merfû’ durumdaki isimler için ِ eklenir. Örnek: طالِبkelimesi
ان
ِ طالِبolacaktır. Ma’rife durumda da kural değişmez. Örnek: الطَّالِب
ان ُ
ِ الطَّالِبhalini alır.
kelimesi, ان
ِ yerine ي ِن
ان
Mensûb ve mecrûr olan ismin ikil hale getirilmesi de ْ ile
yapılır. Örnek: ُمد ِّرس معifadesi, hoca ikiye çıkınca مع ُمد ِّرس ْي ِنşekline
dönüşür. Sonunda yuvarlak -te ( )ةbulunan bir kelime de aynı eki alır. Bu
1
www.tekellum.net
43 / 299
Arapça’da diğer dillerde var olan tekillik ve coğulluğun yanı sıra
bir de ikillik olduğunu belirtmiştik. Hem isimler hem de fiillerde ikil
( )ال ُْمث نَّى durumun kendine özgü bir kullanımı vardır ve oldukça
yaygındır. İsimlerin tekil, ikil ve çoğul durumlarına ilişkin aşağıdaki
tabloyu inceleyiniz:
ات
ُ ال ُْمد ِّرس الْج ْم ُع
Kadın Hocalar(Çoğul)
Görüldüğü gibi iki yakın şeye işaret edilecekse erkek için ِ هذ,
ان
ِ هاتkullanılır. Örnekler:
dişi için de ان
2
www.tekellum.net
44 / 299
Bu bir kalemdir. .هذا ق لم
Bu ikisi iki kalemdir. ِ ان ق لم
.ان ِ هذ
Kaç? ك ْم؟
Eşyanın niceliğini, sayısını öğrenmek için kullanılan م؟
ْ كsoru isminden
sonra tekil, nekre (belirsiz) ve mensûb (fethalı) bir isim gelir:
ِع ْندك؟1 ك ْم كِتابًاSenin kaç kitabın var?
معك؟2 ك ْم ُك َّراس ًةSenin yanında kaç defter var?
1
NOT: Dikkat edilirse sonuna çift fetha alan kelimeler, fazladan bir elif alırlar.
2
Ancak sonunda yuvarlak te bulunan kelimelerde bu elif gelmez.
4
www.tekellum.net
46 / 299
Kaç erkek kardeşin var ey ك ْم أ ًخا لك يا ُمح َّم ُد؟
Muhammed?
5
www.tekellum.net
47 / 299
ِ الدرس الت
َّاس َع َع َش َر ُ ْ َّ )١٩(
ON DOKUZUNCU DERS
ِ اح ٌد كِتاب و
اح ٌد ِو
Bir kitap
َ ٌ َ َ ١
ِ َان اثْ ن
ان ِ ان قَ لَم ِ َاثْ ن ٢
İki kalem
َ
Üç kitap ثَالثَةٌ ثَالثَةُ ُكتُب ٣
Dört adam أ َْربَ َعةٌ أ َْربَ َعةُ ِر َجال ٤
Beş oğlan َخ ْم َسةٌ َخ ْم َسةُ أ َْوالد ٥
Altı riyal ِستَّةٌ ِستَّةُ ِريَاالت ٦
Yedi kapı َس ْب َعةُ أَبْ َواب ٌَس ْب َعة ٧
صص ِ ِ ٌثَ َمانِيَة
Sekiz hikaye
َ ثَ َمانيَةُ ق ٨
Dokuz erkek kardeş تِ ْس َعةُ إِ ْخ َوة ٌتِ ْس َعة ٩
On kuruş َع َش َرةٌ َع َش َرةُ قُ ُرْوش ١١
ِ ُّ ب ال َْع َد ِد
ِ واثْ نَ ْي
Sayı Tamlaması (1 ve 2 için ) )ن
َ ي ( َم َع َواحد ُ ال ُْم َرَّك
Arapça’da bir sayı ve sayısı belirtilen nesnenin birlikte yer aldığı
1
www.tekellum.net
48 / 299
varlık, sayıdan önce zikredilir, sayı ise bu varlığın sıfatı gibi yanına gelir.
Yani sayı, sayılanla tam bir uyum içine girer:
ِ كِتاب و
اح ٌد
o Bir kitap:
َ ٌ َ
ِ َُّكر ِسي
ِ َان اثْ ن
ان
o İki sandalye:
ْ
Arapça’da bir (د ِ )وve iki (ان
ٌ اح ِ َ )اثْ نsayıları çoğunlukla söylenmez.
َ
Çünkü sayılan varlığın sonundaki eklerle o varlığın sayısı belli olur.
اب ِ
Mesela ٌ َ كتdenildiğinde, sonundaki tenvin sayesinde onun bir kitap
ِ َّ ُكر ِسيdediğimizde de sonundaki “âni” ekiyle bunun
olduğunu anlarız. ان ْ
“iki sandalye” olduğunu anlarız. Yine de isimlerin yanına sayıları da
eklediğimizde bu anlatımımıza pekiştirme kazandırır. Örnekler:
ِ َخو
ٌ َ أkelimesinin ikil hali ان
خ ِ َ أolarak gelmez.
َ َ أolarak gelir, َخان
1
2
www.tekellum.net
49 / 299
Sayı, isimden önce söylenir: ثَالثَةُ أَقْالمifadesinin anlamı: “Üç
kalem”.
َ ِر
Sayısı belirtilen isim (ma’dûd), çoğul söylenir: جال ُأ َْربَ َعة
Aded muzaf, ma’dûd muzafun ileyh şeklinde harekelenir: َُس ْب َعة
أيَّام.
Ma’dûd çoğunlukla nekredir, dolayısıyla bir engel yoksa sonunda
َ أَ ْش
çift kesra olur: خاص ُ( َع َش َرةon kişi)
Müzekker ismin sayısı müennes, müennes ismin sayısı müzekker
gelir: َخ ْم َسةُ ِر َجال (beş adam). Burada ( ِر َجالadamlar) kelimesi
müzekker olduğundan ُ( َخ ْم َسةbeş) sayısı sonundaki yuvarlak te
ile gösterildiği gibi müennes gelmiştir. Örnek cümleler:
3
www.tekellum.net
50 / 299
س ال ِْع ْش ُرو َن َّ َ) ا٠٢(
ُ لد ْر
YİRMİNCİ DERS
2
www.tekellum.net
52 / 299
Benim üç tane defterim var. .اسات َ كر َّ الثُ َِع ْن ِدي ث
س طَبِيبَات ِ ت إِلَى َخ ْم ْ ََذ َهب
.ُم ْختَلِ َفات
O (bayan) beş farklı (bayan) doktora gitti.
3
www.tekellum.net
53 / 299
ِ لدرس الْح
ادي َوال ِْع ْش ُرون َ ُ ْ َّ َ( ا۱۲)
YİRMİ BİRİNCİ DERS
Okulum
Okulda çok sınıf vardır. Bu bizim sınıfımız. Ve o geniş bir sınıftır. İçinde
iki büyük pencere vardır. Ve içinde sıralar ve sandalyeler vardır. Ve
içinde büyük bir yazı tahtası vardır. Bu hocanın sırası ve şu da
sandalyesidir. Ve şunlar öğrencilerin sıraları ve sandalyeleridir.
Öğretmenin sırası büyüktür ve öğrencilerin sıraları küçüktür.
1
www.tekellum.net
54 / 299
(۲۲)
22. DERS
b) (mudaf) olduğunda:
www.tekellum.net
55 / 299
Renkler:
Kırmızı Siyah
Mavi Sarı
Yeşil Beyaz
www.tekellum.net
56 / 299
(۲۳)
23. DERS
www.tekellum.net
57 / 299
بسم اهلل الرحمان الرحيم
ال ّد ْرس االَ َّول
İKİNCİ CİLT
BİRİNCİ DERS
1
الجزء الثاني- دروس اللغة العربية
www.tekellum.net
58 / 299
ِ
آمنَة طَالِبَة ِ إن
آمنَةَ طَالِبَة َّ
* Eğer mubteda'da ( )الْم ْبتَا َدçift damme (ان ِ َضا َّامت
َ -_ُ_) varsa إن َّ 'den sonra
* Eğer mubteda ( )الْم ْبتَ َدbir zamir ise (ض ِمير َّ 'den sonra geldiğinde zamir
َ ) varsa إن
kendi mansub formuna dönüşür. Örnek:
ت غَنِي
َ ْن ك غَنِي
َ َّإن
Bilindiği gibi zamirlerin bir merfu formu, bir de mansub ve mecrur formu bulunur.
Hatırlatalım:
Mansub Merfu' Mansub Merfu'
َ َّإن
ك تَ ْن إنَّه ه َو
Mansub Merfu'
إنَّك َما نْات َما إنَّال َما ه َما
إنّنِي/إنِّي نَا إنّك ْم نْات ْم إنَّال ْم ه ْم
إنَّانَا/إنَّا نَ ْحن كِ َّإن ت ِ ْن إنَّا َلا ِه َي
إنَّك َما نْات َما إنَّال َما ه َما
إنَّك َّن نْات َّن إنَّال َّن ه َّن
2
الجزء الثاني- دروس اللغة العربية
www.tekellum.net
59 / 299
الْما ا َد ِّرس َما ا ِريض (Hoca hastadır.) س َما ا ِريض
َ لَ َعا ا َّ الْما ا َد ِّر (Korkarım hoca
hastadır.)
Bu derste yalnızca "ümit" anlamı taşıyan örnekler tartışılacaktır.
3. ذوkelimesi "sahiplik" anlamı taşır. Örnek: َماال ذو (mal sahibi), ( ذو خلاahlak
sahibi), ( ذو ِع ْلامilim sahibi). ذو ( ضاا
َ )مve onu
kelimesi her zaman mudaftır
Bunu örneklendirirsek:
3
الجزء الثاني- دروس اللغة العربية
www.tekellum.net
60 / 299
ت ْم م َل ْن ِدس؟ َ ْ طَبِيب ن-Sen bir hekim misin yoksa mühendis misin?
ند ه َو ْم ِم ْن تا ْركِيَا؟ِ ِمن الْ ِل-O Hindistanlı mı yoksa Türkiyeli mi?
ْ
ت م َح َّمدا؟ َ ْ بِالَال َرَ ي- Bilal'i mi gördün yoksa Muhammed'i mi?
Önemli kural: ْمile sorulan sorularda iki durum sorulur. Bu iki durumdan ilki
mutlaka hemen 'den sonra, ikincisi de hemen ' ْمden sonra gelmelidir. Yanlış ve
doğru uygulamalara iki örnek verelim:
YANLIŞ DOĞRU
ت م َد ِّرس ْم طَالِب؟ َ ْن ت ْم طَالِب؟َ ْم َد ِّرس ن 1
ت إلَي َم َّكةَ ْم ج َّدةَ؟
َ هب
ْ َذ َ إلَي َم َّكةَ ذَ َه ْب
ت ْم إلَي ج َّدةَ؟ 2
"Veya" anlamını soru cümlelerinin haricinde " " ْوkelimesi verir. Örnekler:
اك
َ َ خ ْذ َه َذا ْو ذ- Bunu veya şunu al.
َر يْت ثَالَثَة ْو ْربَا َعة- Üç veya dört tane gördüm.
ج بِالَل ْو َح ِامد َ َخ َر- Bilal ya da Hamid çıktı.
5. ِمااءة: (mietün) 100 (yüz), لْاف: (elfün) 1000 (bin) anlamına gelir. Bu iki sayıdan
sonra gelen ma'dud (َم ْعدود - sayılan), tekil ( )م ْف َردve mecrur gelir.
ِماءة كِتَا- 100 kitap.
لْف ِريَال- 1000 riyal.
ِ َه َذا التِّا ْل َفاز بِأ-
َلف ِريَال Bu televizyon 1000 riyaldir. Burada لْاف
kelimesinin kesralı olma nedeni ِ harf-i cerridir.
4
الجزء الثاني- دروس اللغة العربية
www.tekellum.net
61 / 299
ِ ها َذا ال: "Bu kitap pahalıdır" ifadesinde غَاالkelimesi
غَاال: Pahalı. ْكتَاا غَاال
6. َ
mecrur değil, merfu'dur. Bu kelimenin aslı 'غَاالِيdur. Ancak söylenişte zamanla
5
الجزء الثاني- دروس اللغة العربية
www.tekellum.net
62 / 299
19:30 - (Çocuk şöyle dedi:) "Ben, Allah'ın
kuluyum.( O, bana Kitab'ı verdi ve beni ِ إنِّي َع ْبد
اهلل
peygamber yaptı." )
2:14 - Biz sizinle beraberiz…. إنَّا َم َعك ْم
ِ َّ إن اهللَ َم َع ال
َّ
َ ْصاب ِر
ين
2:153 - Allah muhakkak sabredenlerle
beraberdir.
ِ ِ إن الد
3:19 - Allah nezdinde hak din İslam'dır. اإلسالَم
ْ ِّين ع ْن َد اهللَ َّ
94:6 - Gerçekten, zorlukla beraber bir kolaylık
daha vardır.
إن َم َع الْع ْس ِر يسراَّ
42:12 - (Göklerin ve yerin anahtarları
O'nundur. Dilediğine rızkı bol verir, إنَّه بِك ِّ َش ْيء َعلِيم
dilediğinden de kısar.) O, her şeyi bilendir.
ِ هلل و إنَّا إِلَْي ِه ر
ِ
َ إِنَّا
2:156 - Biz Allah'a ait (kullar)ız ve şüphesiz
O'na dönücüleriz.'
اجعو َنَ
15:45 - (Allah'ın azabından korkup rahmetine
sığınan) takva sahipleri, mutlaka cennetlerde ين فِي َجنَّات َو عيون ِ
َ إِ َّن الْمتَّق
ve pınar başlarında olacaklar.
59:18 - (Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve
herkes, yarına ne hazırladığına baksın.
Allah'tan korkun, çünkü) Allah,
إِ َّن اهللَ َخبِير بَ َما تَا ْع َملو َن
yaptıklarınızdan haberdardır.
ِِ ِ
َ إِ َّن اهللَ يحب الم ْحسن
2:195 - Şüphe yok ki Allah, iyilik edenleri
sever.
ين
6
الجزء الثاني- دروس اللغة العربية
www.tekellum.net
63 / 299
ِ والصابِر ِ َّ
ات َ َّ ين َ والصاب ِر
sabreden erkekler ve sabreden kadınlar,
ِ اش
عات ِ اش ِعين والْ َخ ِ
َ والْ َخ
saygıyla (Allah'tan) korkan erkekler ve
saygıyla (Allah'tan) korkan kadınlar,
sadaka veren erkekler ve sadaka veren ِ َوالْمتَصدِّقِين والْمتَص ِّدق
ات
kadınlar, َ َ َ
ِ لص ِاءم
ات ِ ِ َّ و
َ َّ ين وا َ الصاءم
oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar,
7
الجزء الثاني- دروس اللغة العربية
www.tekellum.net
64 / 299
الجزء الثاني- دروس اللغة العربية
( الدرس الثاني۲)
İKİNCİ DERS
Bu derste şu hususlar öğrenilecektir:
1. س
َ لَْي: "değil" anlamına kullanılan olumsuz bir kelimedir:
ت َج ِديد ُ الْبَ ْي -Ev yenidir.
www.tekellum.net
65 / 299
الجزء الثاني- دروس اللغة العربية
Daha önce de gördüğümüz gibi mübteda nekre ise ve haber de car mecrur şeklinde geldiyse ( لِي
)إ ْخ َوةörneğinde olduğu gibi) bu durumda haber mübtedanın başına geliyordu.
3.( بِالَ ُل بْ ُن َح ِامدHamid'in oğlu Bilal). Bunun gibi bir tamlamada ' اِبْ ُنnın başındaki elif düşer ve
yazarken de yazılmaz. ل ُ َ بِالifadesinde de tenvin düşmesi olur.
4. ُ َ( َم ِن االKardeş kimdir?) sorusu karşımızdaki kişiye kim olduğunu sormanın kibar yoludur.
خ؟
www.tekellum.net
66 / 299
الجزء الثاني- دروس اللغة العربية
ُ ِس الثَّال
ث َّ (۳)
ُ الد ْر
ÜÇÜNCÜ DERS
ِ )اسم التَّ ْف
ض ْي ِل
KARŞILAŞTIRMALAR: (
ُ
Türkçe'de var olan karşılaştırmalara örnek: Güzel, Daha Güzel, En Güzel
Bu tarz karşılaştırmalarda "daha..." ve "en...." anlamını veren yapılara ism-i tafdil ( اسم
ُ
ِ )التَّ ْفdenir. أفْ علvezninde oluşturulur. Mesela:
ض ْي ِل َُ
( َج ِميلgüzel) ============> أج َم ُل ْ (daha güzel, en güzel)
( َكبِيرbüyük) ============> ( أ ْكبَ ُرdaha büyük, en büyük)
Daha önce ef'alu veznindeki isimlerin gayr-i munsarıf (diptote) olduğuna değinmiştik.
Dolayısıyla bu formdaki isimler (ism-u tafdil) tenvin ve esre almaz.
أفْ َع ُلveznindeki isimden sonra bir ِم ْنgelir ki bundan sonra karşılaştırmanın ne ile yapıldığı
söylenir:
* İsm-i Tafdil hem erkek, hem dişi, hem tekil hem de çoğul için aynı kullanılır:
ت أط َْو ُل ِم ْن ْاْلبْناَِء
ُ َالْبَنا (Kızlar oğullardan daha uzundur.)
www.tekellum.net
67 / 299
الجزء الثاني- دروس اللغة العربية
بِ َالل ُم ْجتَ ِهد َوََلكِ َّن َح ِامدا َك ْسالَ ُن (Bilal çalışkandır lâkin Hâmid tembeldir.)
أخي ُمتَ َزِّوج َوَلَكِنِّي َع َزبِ (Kardeşim evli lâkin ben bekarım.)
a) 11 ve 12 sayıları: Burada sayı tamlaması, sayılan ile aynı cinsiyet özelliği taşır:
www.tekellum.net
68 / 299
الجزء الثاني- دروس اللغة العربية
c) 13'ten itibaren bu sayılar mebnidir. Yani harekeleri cümledeki yerlerine göre değişmez,
sabit kalır. 3'ten 10'a kadar olan sayılarla karşılaştırıldığında bu durum daha iyi anlaşılır:
َ ( ِع ْن ِديُثَالَثَةَُ َعmerfu')
ش َرُ ِريَاَل
ش َرُ ِريَالَ ( أُ ِري ُدُثَالَثَةَُ َعmansub)
ش َرُ ِريَاَلَ ( َه َذاُال َقلَ ُمُبِثَالَثَةَُ َعmecrur)
d) شر
ِ َ ' اِثْ نَتَا ُ َعdeki اِثْ نَاve اِثْ نَتَاmu'rabdir. Bunların mansub ve mecrur halleri
َ َ اثْ نَا ُ َعve َش َرة
اِثْ نَ ْيve اِثْ نَتَ ْي:
www.tekellum.net
69 / 299
الجزء الثاني- دروس اللغة العربية
e) 20 sayısı ِع ْش ُرو َنdiye söylenir. Ma'dudun (sayılanın) erkek ve dişi oluşuna göre değişmez.
Ma'dud tekil ve mansub olur:
bir hususiyeti vardır. Daha önce gördüğümüz gibi "pahalı" anlamına gelen غَالِيkelimesi
غَال ِ َف
اعل ُ ِ َث
nasıl haline gelmişse
اني
veznine uyarak üretirsek "ikinci" anlamına gelen
kelimesi de ثَانhaline gelmiştir. Böyle yazılıp okunacaktır. Ancak الtakısı aldığında اَلثَّانِي
halini alacaktır.
* َ ِسُ َك َذل
ك؟ َ " = ألَْيÖyle değil mi?"="Isn't it so?" anlamına gelen cümledir. Olumlu soruların
cevabı olumlu ise; " نَ َع ْم " diye cevap verilir. Olumsuz soruların cevabı olumlu ise cevap:
www.tekellum.net
70 / 299
الجزء الثاني - دروس اللغة العربية
( الدرس الرابع٤)
DÖRDÜNCÜ DERS
ِ الْم
MAZİ FİİLİ (اضي ِ ):
الف ْع ُل
َ
Arapça'daki fiillerin büyük bir çoğunluğu üç harften oluşur ve fiilin temel şekli
mazi şeklidir. َب
َ ( َذ َهgitti) fiili kök fiiildir. Bu kök fiile ekler getirerek değişik
şahıslara uyarlamaya isnad ( )اإلسنادdenir.
ََ َذ َهve َ َذ َهبَتfiillerinde özne gizli öznedir. َ' َذ َهبَتin sonundaki ت, Araplar
ب
tarafından dişilik alameti olarak algılanır. Özneyi içinde taşımaz.
Bir işin mazide olduğunu değil de olmadığını belirtmek için ماkullanılır. Örnek:
ِ الس
وق ُّ بت إلى َُ َما َذ َه- Çarşıya gitmedim.
َاإلمام َِمنَاملسجد
ُ َما َخَر َج- İmam mescidden çıkmadı.
َ َدخلَباللَولكّنهَماَ َجل
َس َ - Bilal girdi ama oturmadı.
نَ َع ْمVE بَلَى:
ستَمبسل ٍم؟َ َ أل-Sen Müslüman değil misin? sorusuna;
Bir müslüman: َأناَمسلم٬َ بلىder;
( ألنLi'enne - ÇÜNKÜ):
ََمنَالبيتَألنَاْلََّوَبَا ِرد
َّ ماَخرجت
ُ - Evden çıkmadım çünkü hava soğuktu.
َاهيمَإىلَاملستشفىَألنهَمريض
ُ ذهبَإبر
َ - İbrahim hasta olduğu için hastaneye gitti.
1
www.tekellum.net
71 / 299
الجزء الثاني - دروس اللغة العربية
( الدرس الخامس٥)
BEŞİNCİ DERS
İsim Cümlelerinde iki ana öğe bulunuyordu: الخبر ( المبتدأ وmubteda ve haber).
Fiil cümlelerinde ise üç ana öge bulunur:
Failin isim olarak belirtildiği cümlelerde ayrıca fail zamir bulunmaz. Zira
bulunursa fail iki kere zikredilmiş olur ki bu yanlıştır. Örneğin:
الب
ُ ُ( ذهب الطÖğrenciler gittiler.) cümlesinde ' ذهبnin sonunda وbulunmaz.
ُ ُّ ذهبُوا الطdenilmiş olsa
Çünkü ذهبُواifadesi (Onlar gittiler.) anlamına gelir. الب
bunun anlamı: "Onlar öğrenciler gittiler." olacaktır. Bir fiilin birden fazla yerde
failinin zikredilmesi doğru olmaz. Ancak isim başa geldiğinde: ُ ّالطُّال
ب ذهبوا
şeklinde yazılış doğrudur. Çünkü bu artık isim cümlesi olmuştur ve mubteda ve
haber'den oluşur. Fail yoktur burada.
www.tekellum.net
72 / 299
الجزء الثاني - دروس اللغة العربية
ات
ُ ت الب ن
ْ ذهب ت
ُ البنا
Bu kuralı öğreniniz: ذه ْبن
İsim Cümlesi:
ذهبُوا ُ ّالطُّال
ب ذه ْبن ُ الطَّالِب
ات
ُ ّالطُّال ُ الطَّالِب
Fiil Cümlesi:
ب ذ هب ت ت
ْ ذهب
( فََت َح الْ َولَ ُد الْبابÇocuk kapıyı açtı.) cümlesinde “açma” fiilinden etkilenen kapı
olduğu için kapı ( )الْبابmansub olmuştur. Birkaç örnek daha:
www.tekellum.net
73 / 299
الجزء الثاني - دروس اللغة العربية
الدرس السادس
ALTINCI DERS
Daha önce sayılanın erkek olması durumuna 3. Derste bakmıştık. Şimdi de karşılaştırmalı olarak
ikisini inceleyelim:
ًارة
َ َّإح َدى َع ْش َرَة طَي أح َد َع َش َر َك ْوَكبًا ۱۱ 11
ْ َ
ًت َسنَة َ اثْ نَتَا َع ْش َر اثْناَ َع َش َر َش ْه ًرا ۱۱ 12
اج ًة
َ ْأربَ َع َع ْش َرَة َد َج ش َر دي ًكا َ ْأربَ َعةَ َع ۱٤ 14
َّ س
ًت َع ْش َرَة لَْيلة ش َر يَ ْوًما
َ ستَّةَ َع ۱٦ 16
Not: 'ثَ َمان ْي َع ْش َرَةdeki ثَ َمان ْيifadesinde sükûn bulunduğuna dikkat ediniz.
www.tekellum.net
74 / 299
الجزء الثاني - دروس اللغة العربية
أت؟
َ اب قَ َر ٍ َأي كت َّ (Mansûb) - Hangi kitabı okudun?
َ أي قَ لَ ٍم َكتَْب
ت؟ ِّ ب (Mecrûr) - Hangi kalemle yazdın?
َّ de إن
أن َّ 'nin kardeşlerindedir. Dolayısıyla ismini mansûb, haberini merfu' eder:
7. Birinci Kitap'ta "-ân" ile biten birtakım sıfatlara değinmiştik: ضبَا ُن
ْ َغ٬ شا ُن
َ ْ َعط٬ َج ْو َعا ُن Bu
www.tekellum.net
75 / 299
الجزء الثاني - دروس اللغة العربية
أْحَد َهات
ْ يَا- Ey Ahmed, getir!/ver!
إخ َوان َهاتُوا
ْ يَا- Ey kardeşler, getirin!/verin!
يَا َزيْنَب َهاتي- Ey Zeyneb, getir!/ver!
ين َ يَا- Ey kızkardeşler, getirin!/verin!
َ أخ َوات َهات
9. ُخ ْذ: "Al!". Fiillerin emir hali 14. ünitede ayrıntılı olarak görülecektir.
www.tekellum.net
76 / 299
الجزء الثاني دروس اللغة العربية -
)d ت
َ : Ben gittim.ذ َه ْب ُ
www.tekellum.net
77 / 299
الجزء الثاني - دروس اللغة العربية
الدرس السابع
YEDİNCİ DERS
ذَ َه ْبتُ ْمsiz gittiniz (erkek çoğul). ( أَ َكلْتُ ْمsiz yediniz):
( َما َذا أَ َكلْتُ ْم يَا إِ ْخ َوا ُن؟Ne yediniz ey kardeşler?)
ذَ َه ْبتُنsiz gittiniz (dişi çoğul). ( قَ َرأْتُنsiz okudunuz):
ات؟ َ ( أَقَ َرأْتُن َه ِذهِ ال َْم َجلةَ يَا أBu dergiyi okudunuz mu ey kız kardeşler?)
ُ َخ َو
َذ َه ْب نَاbiz gittik. ( َس ِم ْعنَاişittik):
.ن َ ( َما َس ِم ْعنَا ْاْلَذَاEzanı işitmedik.)
ُ( َرأَيْ تُ ُموهsiz erkekler) onu gördünüz:
Diğer örneklerde nasb edilmiş zamir, doğrudan şahsa göre çekilmiş fiilin
sonuna gelirken, burada çoğul erkek muhataba göre çekilen fiil ile nasb
edilmiş zamir (mef’ul bih) arasına ilave bir و harfi geldiği görülmektedir.
Yani:
1
Burada ُهmuttasıl zamiri ‘ ِهye dönüşmüştür. Bu değişiklik ses uyumu amacına yöneliktir. “ti-hi” şeklinde
okunuş, “ti-hu” ya göre daha uygundur. Değişimin nedeni budur. Aynı sebeple ifadesi ُ ب ْيتُهharf-i cerr alınca في
ِ
َ
بَ ْيتِ ِهşeklini alır. ُه َوzamiri harf-i cerr alınca, aynı değişime uğrar ()فِ ِيه. Bunun istisnası ِم ْنharf-i cerridir (ُ) ِم ْنه.
www.tekellum.net
78 / 299
الجزء الثاني - دروس اللغة العربية
ُهzamiri bazen kısa, bazen uzun okunur. Kendinden önceki harf harekeliyse,
ُهuzun okunur, kendinden önceki harf harekesizse (sakinse) kısa okunur.
Uzun okunuşa örnek: َُرأَيْ تُه (ra’eytuhû), ُلَه (lehû). Kısa okunuşa örnek:
ُ( َرأَيْ تُ ُموهra’eytumûhu- burada وharfi sakin, yani harekesiz. Çünkü uzatma
amacıyla kullanılıyor). ُ( ِم ْنهburada da نharfi sakin).
( َكا َنidi-he was): isim cümlelerinde kullanılır. إِنile َكا َنarasında tam bir
zıtlık vardır. Her ikisi de isim cümlelerinin başına gelir. İsim cümlesinin
mübtedâsı her ikisine de isim, haberi ise her ikisine de haber olur. Ancak إِن
ismini nasb, haberini ref’ederken, َكا َن ismini ref’, haberini nasbeder.
www.tekellum.net
79 / 299
الجزء الثاني - دروس اللغة العربية
İlk cümlede ذُوnekre bir ismi () َر ُج ٌل nitelerken, ikinci cümlede ma’rife bir
ismi (جل
ُ )الرnitelemektedir. Ma’rife isimlerinin sıfatlarının da ma’rife, nekre
ُ
isimlerin sıfatlarının da nekre olması gerektiğini biliyoruz. Ancak ذُوmudâf
konumundadır ve mudâflar harf-i ta’rif ( )الalamazlar. Bu nedenle mudaf-i
ileyh bu değişikliklere uğratılarak bu meseleye çözüm bulunmuştur. Demek
ki nitelenen isim ma’rife ise ‘ ذُوnun mudaf-ı ileyh’i ma’rife olacaktır. Eğer
isim nekre ise bu durumda da ‘ ذُوnun mudaf-ı ileyh’i nekre olacaktır.
Yukarıdaki örnekleri bu mantığa göre inceleyiniz. Sonra da aşağıdaki
örneklerle konuyu pekiştiriniz:
www.tekellum.net
80 / 299
الجزء الثاني - دروس اللغة العربية
أَبْ ِش ْر: “Müjde!” anlamına gelir. Bir talebe karşılık , o talebin gerçekleşeceğini
müjdelemek amacıyla kullanılır.
ث
ٌ ُثُل: üçte bir… üçte bir, dörtte bir, beşte bir… gibi ona kadar kesirlerin ifadesinde
فُ ُع ٌلvezni kullanılır. Ancak ayn’ul kelime yani ortanca harf çoğunlukla cezmli
okunur. ث
ٌ ُ( ثُلüçte bir) ve س
ٌ ( ُس ُدaltıda bir)’de ortanca harf cezmli okunmaz.
www.tekellum.net
81 / 299
الجزء الثاني - دروس اللغة العربية
الدرس الثامن
SEKİZİNCİ DERS
Bu bir tekrar dersidir ve mazi fiilinin tüm tekil ve çoğul şahıslara çekimine
ilişkindir. İkil şahıslara çekim, 30. Ünitede işlenecektir.
www.tekellum.net
82 / 299
الجزء الثاني - دروس اللغة العربية
الدرس التاسع
DOKUZUNCU DERS
السالِ ِم
َّ ثِ َّجمع الم َؤن: Cem’i müennes sâlim’in ref’ alameti damme, nasb ve
ُ ُ َْ
cerr alameti kesradır. Daha önce nasb alametinin genelde fetha olduğunu
görmüştük. Yani bir kelimenin nasbedildiğini sonundaki fetha ile anlıyor olmamız
genel bir kaidedir. Ancak bunun istisnaları vardır. Cem’i müennes salim ve cem’i
müzekker salim bu istisnalardandır. Bu durumu bir tabloyla açıklayalım:
ُم ْسلِ َمة ًُم ْسلِ َمة ُم ْسلِ َمة tekil
♀
ُم ْسلِ َمات ُم ْسلِ َمات ُم ْسلِ َمات çoğul
ِ َت األَبْ نَاء والْب ن
ات ُ ْ( َرأَيoğulları ve kızları gördüm)
َ َ َ cümlesinin nesnesi oğullar ve
www.tekellum.net
83 / 299
الجزء الثاني - دروس اللغة العربية
harf-i cerr olan فِيile cerredilmiştir. Ancak ikisinin de son harekesi kesradır. Zira
salim cem’i müenneslerin nasb ve cerri aynı harekeyle, yani kesra ile yapılır.)
anlamına gelen ُ َرأَيْ تُهgibi ifadeleri görmüştük. Bu ünitede, mef’ulün bih’in birinci
tekil şahıs olduğu durum görülmektedir. Bu durumda أنَاnin mansub hali olan
’ ِيnin fiilin sonundaki faili yutmasının önüne geçmek için bir نilavesi olur ki buna
نُو ُن الْ ِوقَايَِةyani “koruma nun’u” denir. Mesela “sen beni gördün” anlamı için, َرأَيْ تَنِي
ifadesi kullanılır.
ِ
ُ( َخلَ َقني اهللBeni Allah yarattı.)
س ِ
ُ ( َسأَلَني ال ُْم َد ِّرHoca bana sordu.) cümlelerinde de aynı durum görülmektedir.
“Bu ne güzel bir araba!” = “!ارَة
َ َّالسي
َّ ” َما أْ ْج َم َل َه ِذ ِهşeklinde ifade edilir. Buna
fiil-i taaccüb denir ve ! ُأَفْ َعلَه َماformundadır.
( َك ْم؟kaç?) soru kelimesinden sonra gelen ve sayısı sorulan varlığı ifade eden
ismin tekil ve mansub (fethalı) geldiğini biliyorduk. Ancak ك ْم؟
َ ’in önüne bir harf-i
cerr gelirse bu isim mansub ya da mecrur olabilir. Her ikisi de caizdir:
www.tekellum.net
84 / 299
الجزء الثاني - دروس اللغة العربية
Çoğul Tekil
الذين الذي Eril
Örnekler:
ِج
Tekil eril: ديد َ الم ِدي ِر ُم َد ِّرس
ُ ب ِ َّذي َخ َر َج ِمن َم ْكت
ِ الرجل ال
ُ ُّ
(Müdürün ofisinden çıkan adam yeni bir hocadır.)
Çoğul eril: ج ُدد
ُ الم ِدي ِر ُم َد ِّر ُسو َن
ُ ب ِ َين َخ َر ُجوا ِمن َم ْكت ِ ُ الر
َ جال الّذِّ
(Müdürün ofisinden çıkan adamlar yeni hocalardır.)
ِ الْم
Tekil dişi: دي ِر ُ الم َد ِّر َس ِة بِْن
ت َِّ ِ َّ
ُ ُ امَ ت َأم
ْ س
َ َالطالبَةُ التي َجل
(Kadın hocanın önünde oturan kız talebe müdürün kızıdır.)
Çoğul dişi: ْم ِدي ِر
ُ ال ُ َالم َد ِّر َس ِة بَن
ات ُ ام
ِ َّ ات
َ الَّلتي َجلَ ْس َن َأم ُ َالطَّالِب
(Kadın hocanın önünde oturan kız talebeler müdürün kızlarıdır.)
أharfinin bir hüküm cümlesinin başına geldiği zaman onu soruya çevirdiğini
ْ ile başlayan bir cümlenin başına gelirse, ‘ آye dönüşür.
biliyoruz. Eğer bu harf, ال
Mesela ُ( الْيَ ْوَم َرأَيْ تَهbugün onu gördün.) cümlesini soru yaparken ُ أالْيَ ْوَم َرأَيْ تَهdeğil,
( آلْيَ ْوَم َرأَيْ تَهُ؟Bugün onu gördün mü?) deriz. Yani baştaki elifi uzun okuruz. Bu da
soru sorduğumuzu gösterir.
Sonda yazılıp da elif gibi okunan ىharfinin olduğu bir kelimeye muttasıl bir
www.tekellum.net
85 / 299
الجزء الثاني - دروس اللغة العربية
ُسة
َ الج ُد ُد الْ َخ ْم
ُ ب ُ ( الطََُّّّلbeş yeni öğrenci) ifadesinde sayı sıfat olarak gelmiş,
dolayısıyla da isimden sonra gelmiştir. Yalnız burada da 3’ten 10’a kadar olan
sayılardaki kural gereği, sayıyla sayılan arasında yine cinsiyet zıtlığı vardır. Geri
kalan bütün unsurlarda sıfat tamlaması kuralları geçerli olmuştur. Örnekler:
www.tekellum.net
86 / 299
الجزء الثاني - دروس اللغة العربية
الدرس العاشر
ONUNCU DERS
Arapça fiillerin zamana gore üç hali vardır:
1. Mazi ()الماضي
2. Muzâri’()المضارع
3. Emir ()األمر
Daha önce mazi fiilini öğrendik. Bu derste de muzâri’ fiilini öğreneceğiz. Emirler
de 14. Ünitede işlenecektir.
ب
َ َ’ َكتnin muzâri’ hali ب
ُ ُ يَ ْكتşeklinde olur ve bu da “yazar, yazacak ve yazıyor”
anlamlarını taşır. Cümle içindeki karinelerden yola çıkarak bu fiillere anlamlar
verilir. Şimdi bu iki form arasındaki farkları görelim:
ب
َ َ َكت/ ب
ُ ُيَ ْكت
Arapça’da fiillerin büyük bir çoğunluğu üç harften ya da üç kök harften
oluşur. Fiilin mazi fiilindeki harfleri esas alındığında, mazi fiilinin ilk harfi
fethalıdır. Bu harf muzâri’ fiilinde sakin olur. Mazi fiilinin üçüncü harfi ise
fethalıyken, aynı fiilin muzâri’i dammelidir. Mazi fiilinin ikinci harfi ve buna
karşılık fiilin muzari halinin aynı harfinin harekeleri değişkendir ve fiilden fiile
değişir.
Mazi fiilinin bu ikinci harfinin harekesine gore fiiller altı gruba ayrılır. Bu
gruplandırma hemen Bina dersinin başlangıcında da gösterilmişti ve her bir gruba
grup numarasıyla beraber “BÂB” ismi verilmişti. Bu derste bu altı gruptan dördüne
ilişkin örnekler yer almaktadır:
www.tekellum.net
87 / 299
الجزء الثاني - دروس اللغة العربية
www.tekellum.net
88 / 299
الجزء الثاني - دروس اللغة العربية
(جي
ِّ )التَّر-“korkulur
َ ki” (ش َفاق ِْ ) şeklinde iki manaya da gelebildiğini, hangi
ْ اْل
manaya geldiğinin cümleden çıkarılabileceğini belirtmiştik. لَ َعلَّهُ يَ ْرِج ُع الْيَ ْوَم ُمتَأَخِّرا
cümlesinde “Korkarım bugün geç gelecek” manası vardır.
بَ ْي َنzarf-ı mekândır ve “arasında” anlamındadır. Dolayısıyla kendisinden
sonra gelen kelimeyi cerreder:
ٍِ
َ س بََِل ٌل بَ ْي َن َحامد َو فَ ْي
ص ٍل َ َ( َجلBilal, Hamid ve Faysal’ın arasına oturdu.)
Eğer isim yerine zamirler kullanılacaksa beyne’nin tekrar edilmesi gerekir:
َ َ( َه َذا بَ ْينِي َو بَ ْي نBu senin ve benim aramdadır.)
ك
www.tekellum.net
89 / 299
الدرس احلادي عشر
Durus 2. Cilt
ON BİRİNCİ DERS
ْهب
َ تَذ ت
َ ذَ َه ْب ْهب
َ يَذ ب
َ ذَ َه I
Müzekker
ْهبَان
َ تَذ ذَ َه ْب ت َما ْهبَان
َ يَذ ذَ َهبَا II
ْهبو َن
َ تَذ ذَ َه ْب ت ْم ْهبو َن
َ يَذ ذَ َهبوا ∞
ي
َ ْهب
َ تَذ ذَ َه ْبت ْهب
َ تَذ ت
ْ َذَ َهب I
Müennes
ْهبَان
َ تَذ ذَ َه ْب ت َما ْهبَان
َ تَذ ذَ َهبَ تَا II
ب
َ ْ ْه
َ تَذ ت
ذَ َهبْ ن ب
َ ْ ْه
َ يَذ ب
َ ْ ذَ َه ∞
Muzâri’ Mâzi
www.tekellum.net
90 / 299
*Her muzarî fiilde muzâra’at harfleri( ُ ي- ُُ ت- ُُ ا- )نbulunur. Bunlar ğaib
Gidiyor
ُ َسيَ ْذ َهب+س
Gidecek
«Fransızca anlamam.»
«Kahve içmem.»
www.tekellum.net
91 / 299
*Bir fiilde 3 ana unsur vardır:
«Giriş yasaktır.»
92 / 299
َأنما
Arapça’da sıkça kullanılır. İki veya daha fazla mefhumdan
bahsederken, her birine sıra geldikçe değinmeyi sağlar. Türkçe’ye
«……e gelince…» diye çevrilebilir.
Örnek:
«Nerelisiniz?» diye bir grup insana sorduk. Grubun sözcüsü
grubun üyelerinin farklı durumlarını belirtecek.
Cevap:
www.tekellum.net
93 / 299
الدرس الثاين عشر
Durus 2. Cilt
ON İKİNCİ DERS
Müzekker
تَ ْذ َهب ت
ذَ َه ْب َ يَ ْذ َهب ب
ذَ َه َ I
تَ ْذ َهبو َن ذَ َه ْب ت ْم يَ ْذ َهبو َن ذَ َهبوا ∞
Müennes
ي
تَ ْذ َهب َ ذَ َه ْبت تَ ْذ َهب ت
ذَ َهبَ ْ I
تَ ْذ َهبَان ذَ َه ْب ت َما تَ ْذ َهبَان ذَ َهبَ تَا II
ب
تَ ْذ َه َْ ت
ذَ َه ْب ن ب
يَ ْذ َه َْ ب
ذَ َه َْ ∞
’Muzâri Mâzi
www.tekellum.net
94 / 299
• Bu dersimizde muzâri’ fiillerin, müennes (dişi) varlıklara isnadını
örneklendireceğiz.
ذهْ َب
َ َت ون
َ ذهب
َ َت
ْأذَهب َنْذَهب
www.tekellum.net
95 / 299
نأن – نإن
َ َ ’ قden sonra mutlaka ( إ ننinne) gelir. Cümle
• Cümle başlarında ve ال
başında ve َ َ ’ قden sonra ( أ ننenne) gelmez. Diğer fiillerden sonra ise أ نن
ال
(enne) gelgelebilir.
Cumartesi
Çarşamba
Pazar
Perşembe
Pazartesi
Cuma
Salı
www.tekellum.net
96 / 299
الدرس الثالث عشر
Durus 2. Cilt
ON ÜÇÜNCÜ DERS
هو
هم
• Muzari’ fiiller Mâzi fiilden farklı olarak reff, nasb, ve cezm edilirler. Sonlarında
ون – ين olan fiillerin sonlarında نvarsa ; bu, fiillerin merfu olduğunu
هي
هن
www.tekellum.net
97 / 299
انت
انتم
انت
انت
ان
Gizli zamir + Fiil + Muzâra’at Harfi
حنن
www.tekellum.net
98 / 299
الرابِ َع عشر
َ الدرس
Durus 2. Cilt
ON DÖRDÜNCÜ DERS
EMİRLER
(انت
َ ) () هو () هو
ب
ْ ُاُ ْكت ب
ُ ُْكت ب
ُ ُتَ ْكت ب
ُ ُي ْكت ب
َ ََكت
Sen yaz! Yazdı
ِ ِ س ِ ِ ِ
س
ُ ا ْجل ُ ْجل س
ُ ََتْل س
ُ ََْيل س
َ ََجل
Sen Oturdu
otur!
ص ِل
ْ َه َزةُ ال َْو
َْ ا أ إ
*Fiili emir yaparken muzâri’ fiil çekimlerinde bulunan ت muzara’at harfine
ve fiilin sonundaki ötreye ihtiyacımız yok. Sakin harfle başlayan fiillerin başına
vasıl hemzesi (ص ِل
ْ ال َْو َُه َزة
ْ َ ) getirilir.
*Vasıl hemzesi fiilin muzâri’ halinin orta harfi ötre ise ُ اşeklinde, üstün veya esre
www.tekellum.net
99 / 299
*Vasıl hemzesi gerekmedikçe okunmayan hemzedir. Kat’ hemzesi üzerinde ya da
altında hemze işareti olur ve bu hemze her zaman okunur, yani telaffuz edilir.
Yaz!
Ey Bilal! Yaz!
Oku ve yaz!
Yaz ve oku!
*Arapça’da iki sakin harf yan yana gelmeyecektir. O sebeple ’قُ ْو ْلdeki zayıf
*Sonu cezmedilmiş emir fiilinden sonra, vasıl hemzesiyle başlayan bir kelime
gelirse, bu iki sakin harfin arası kesre(esre) ile doldurulur.
Suyu iç.
Kapıyı aç.
Kitabı al.
www.tekellum.net
100 / 299
EMRİN DİĞER MUHATABLAR İÇİN ÇEKİMİ:
ب
ْ ُاُ ْكت ب
ُ ُتَكْت
ِ تَكْتُ ب
ان
اُ ْكتُ بَا َ
ب ب
َْ ُتَكْت
َْ ُاُ ْكت
*Cezmedilmek fiile has bir şeydir. Sadece muzari fiiller cezmedilebilir.
*Genelde müpteda ma’rifedir, haber nekredir. Ancak bazı durumlarda
müptedanın nekre olmasına izin verilir. Müptedanın başında soru harfi olması bu
durumlardandır.
«Sınıfta bir akrep mi?!»
SEBEP BİLDİREN
www.tekellum.net
101 / 299
س عشر ِ َالدرس اخل
ام
Durus 2. Cilt َ
ON BEŞİNCİ DERS
Emir Muzari
ا+ تكْتب
ب
ْ ُاُ ْكت ُُ َ ب
ُ ُالتَكْت (-) َل النَّافِيَة Nefyeden lâ
Yazmazsın
Muzari Nehiy
ل ِ َل الن
ب
ُ ُتَكْت ْْ (التَكْتُبX) َّاهيَة Nehyeden lâ
+ Yazma!
Örnekler:
Buraya oturma!
Sınıftan çıkma!
Şahıslara çekim:
www.tekellum.net
102 / 299
* َ ََ) تَذْ َهبْنsiz kadınlar( ve ََ) َيَذْ َهبْنonlar-kadınlar( filleri mebnî olduğu için
sonlarındaki cezmetme olayı gerçekleşmiyor. Fiil değişiklik kabul etmiyor.
Dolayısıyla kelimenin başına la gelince iki olumsuz anlamı da (hem nehiy hem
nefiy) karşılıyor.
NEREDEYSE
اد
ُ يَ َك اد
َ َك
Örnek:
Çocuk neredeyse düşecekti.
اد
َ َك
Mazi
Hoca çıkmak üzereydi.
ب
ُ َُال أَ ْكت Yazmam
ت
ُ َما َكتَ ْب Yazmadım
ب
ُ َُما أَ ْكت Yazmıyorum
www.tekellum.net
103 / 299
*Mazi için olan َما, muzari fiilin başına gelirse muzarideki üç zaman içerisinden
(şimdiki geniş ve gelecek zaman) anlamı netleştiriyor ve şimdiki zaman anlamı
veriyor.
Şu an kahve içmiyorum.
*Mehmûz fiiller başında, ortasında veya sonunda hemze olan fiil demektir. Şöyle
açıklayabiliriz: Üç harfli fiilin mazi halinin فعل ile sembolize edildiğini
düşündüğümüzde şöyle söylüyoruz. İlk harf-faul fiil, ikinci harf-aynul fiil ve
üçüncü harf- lamul fiil ‘dir. Dolayısıyla Mehmûzü’l-Fâ fiiler başında hemze olan
fiillerdir.
www.tekellum.net
104 / 299
الدرس السادس عشر
Durus 2. Cilt
ON ALTINCI DERS
املضارع املاضي
يُ ِري ُد اد
َ َأر
ister istedi
Ne istiyorsun ey Bilal?
Su istiyorum.
Ne istiyorsunuz ey kardeşler?
Kalemler istiyoruz.
Ne istiyorsun ey Leylâ?
ُصلَة
ُ َماال َْم ْو
*Daha önce ; soru mâ’sı ve olumsuz mâ’yı görmüştük… Bu derste de Mâ-yı
Mevsûle’yi göreceğiz:
www.tekellum.net
105 / 299
Mâ-yı Mevsûle :
*Daha önce «….sahibi» anlamına gelen ‘ ذُوyu öğrenmiştik. ذُو, «esmâ-i hamse»
(5 isim) den olduğu için i’râbı sonundaki harfin değişmesiyle olur. Dolayısıyla ذُو
“
“ فُ َع ُلveznindeki
almazlar.
(Ma’dûl) özel isimler gayr-i munsarıftır. Yani tenvin ve kesre
www.tekellum.net
106 / 299
Bu gayr-i munsarıf veznin i’râbı (harekelenmesi) da diğer gayr-i munsarıflar
gibi olur:
Ömer’e sordum.
َص َف ُر
ْأ ُص ْف َراء
َ
َس َو ُد
ْأ َس ْو َداء «Saçım siyah, sakalım beyazdır.»
َْحَُر
ْأ َْحْ َراء
«Bu ağaç yeşildir.»
ض
ُ َأَبْي ضاء
َ بَ ْي
«Gökyüzü mavidir.»
Müzekker Müennes
*Bir kolaylık! Her iki veznin de çoğulları ortaktır. Müzekker müennes farkı
yoktur.
Her iki
veznin
ortak
فُ ْعل «Bu siyah adamlar ve şu esmer kadınlar kim?»
çoğulu
«Kızılderililer»
www.tekellum.net
107 / 299
*Bir diğer husus ( َع ْمروAmr) ve ( عُ َم ُرÖmer) isimlerinde karşımıza çıkmaktadır.
İkisi de Arapça’da yaygın olarak kullanılan isimler. Bu iki ismi ayırt etmek zor.
Dolayısıyla ( َع ْمروAmr) için fazladan bir اkoyulmuş ki bu ismin عُ َم ُر (Ömer)
olmadığı anlaşılsın.
www.tekellum.net
108 / 299
Bedel-البدل
Başka örnekler:
başka,
آخُر
َ أُ ْخ َرى
diğer
www.tekellum.net
109 / 299
«Rahman Suresi’ni ve bir başka sureyi daha ezberledim.»
*Hem خ ُر
َ آhem de أُ ْخ َرىgayr-i munsarıftır.
*ن
ُ الْ ُق ْرآve ف
ُ ص َح
ْ ال ُْمkelimeleri arasındaki fark:
آن
ُ ْالُقْر ْالُم ْص َح ُف
«Kur’an» «Cilt arasına alınmış
Kur’an nüshası»
َغُْي
«Çizgili kağıt»
«Çizgisiz kağıt»
«Doğru»
«Doğru değil»
«Müslüman»
«Gayrımüslim»
www.tekellum.net
110 / 299
الدرس السابع عشر
Durus 2. Cilt
ON YEDİNCİ DERS
ُ يُ ِريfiilini kullanıyorduk:
*Bir şey istemek için د
Ne istiyorsun ey Bilal?
Su istiyorum.
«Zeynep et pişirmeyi
(pişirmesini) istiyor»
www.tekellum.net
111 / 299
ََل ُم التَّعلِيل
www.tekellum.net
112 / 299
ُمن ُذ ‘den beri
- Muhammed girdi.
- Âmine girdi.
Örnek:
İfadesi doğrudur…
www.tekellum.net
113 / 299
الدرس الثامن عشر
Durus 2. Cilt
ON SEKİZİNCİ DERS
ِ ِالتَّعل
* أَنve يل ََل ُمmuzâri’ fiilin sonunu nasbediyordu:
ب
َ يَذ َه ب
ُ يَذ َه
ب
َ تَذ َه َأن ب
ُ تَذ َه
ب
َ أَذ َه
ِل ب
ُ أَذ َه
ب
َ نَذ َه ب
ُ نَذ َه
www.tekellum.net
114 / 299
Bu iki çekim ise أَنve ’ ِلden etkilenmez, çünkü mebnîdir.
Bu ev mescid gibidir.
Bu kahve su gibidir.
* Ancak ك
َ harf-i cerri zamirlerin önüne gelmez. Mesela «Ben onun gibiyim.»
demek için ُكه
َ أ َََنdiyemeyiz. Bunun yerine َكharf-i cerri ile zamir arasına
ِمث ِلifadesi girer: َأََن َكِمثِلِه Ben onun gibiyim.
ُكل
* Te’kîd (pekiştirme) için kullanılır.
*كل
ُ ifadesinin müekked ile bağlantısı bir zamir ile kurulur:
www.tekellum.net
115 / 299
Bu şeylerin tamamını almamanızı
rica ediyorum.
* Bu tür isimlere ال ِفع ِل اِس ُمdenir. Başka ismü’l-fi’l Örnekleri:
ِ
آمي Âmin! (Duamı kabul et.)
www.tekellum.net
116 / 299
* «Bu tatlı kutusu…»
ِه ِذه
ifadesinde َ sona gelmiştir. Bunun nedeni, ism-i işaretten sonra gelen
bedelin, ال takısı alması gerekmesidir. Aynı zamanda muzâf olan bu kelime bu
takıyı alamaz.
www.tekellum.net
117 / 299
الدرس التاسع عشر
Durus 2. Cilt
ON DOKUZUNCU DERS
Gelecek
َس اللُّغَةَ ا ِإلسبَانِيَّة
َ لَن أَد ُر İspanyolca dilini tahsil etmeyeceğim. zaman
www.tekellum.net
118 / 299
س
َ
gider gider
gidecek gidecek
لَن
gitmez gitmez
gitmiyor +َلن gitmiyor
gitmeyecek gitmeyecek
س
َ «Yarın Riyad’a gideceğim.»
www.tekellum.net
119 / 299
«Ey Âmine! Yaz tatilinde Taif’e gitmeyecek misin?»
Geçmiş ُّ َق
ط أَبَ ًدا Gelecek
www.tekellum.net
120 / 299
الدرس العشرون
Durus 2. Cilt
YİRMİNCİ DERS
*Başka örnekler:
www.tekellum.net
121 / 299
Birisi… diğeri de…
www.tekellum.net
122 / 299
الدرس احلادي
والعشرون
Durus 2. Cilt
YİRMİ BİRİNCİ DERS
َلم (LEM)
• Gider
يَ مذ َهب • Gidiyor
• Gidecek
ب
َلم يَ مذ َه م
• Gitmedi
www.tekellum.net
123 / 299
-Bu grup mebnî olduğu için cezm gözükmez:
Hayır, gelmediler.
• Yine cevâzım harflerindendir. Aynı َلم gibi başına geldiği Muzâri’ fiili
cezmeder. «Henüz olmadı…» anlamını getirir:
www.tekellum.net
124 / 299
Henüz iman sizin kalplerinize
girmedi.(Ayet)
- Henüz değil.
- Henüz çıkmadılar.
Ne şu ne de bu…
www.tekellum.net
125 / 299
الدرس الثاين والعشرون
Durus 2. Cilt
YİRMİ İKİNCİ DERS
ضا ِر ِع الثَّالَ ُ
ث ت ال ُْم َ
)َ (Muzarî’nin 3 hâletiحاالَ ُ
ب ِ
ََلْ يَ ْذ َه ْ ب
َن يَ ْذ َه َ
لْ ب
َحام ٌد يَ ْذ َه ُ
ََلْ يَ ْذ َهبُ ْوا َن يَ ْذ َهبُ ْوا
لْ اَلطُّالَّ ُ
ب يَ ْذ َهبُ ْو َن
ب ِ
ََلْ تَ ْذ َه ْ ب
َن تَ ْذ َه َ
لْ ب آمنَةُ تَ ْذ َه ُ
ب
ََلْ يَ ْذ َه َْ ب
َن يَ ْذ َه َْ
لْ ب اَلطَّالِبَ ُ
ات يَ ْذ َه َْ
ب
ََلْ تَ ْذ َه ْ ب
َن تَ ْذ َه َ
لْ ب
ت تَ ْذ َه ُ
أَنْ َ
ََلْ تَ ْذ َهبُ ْوا َن تَ ْذ َهبُ ْوا
لْ أَنْ تُ ْم تَ ْذ َهبُ ْو َن
أَنْ ِ
ت تَ ْذ َهبِ َْ
ََلْ تَ ْذ َهِ ْ
ب َن تَ ْذ َهِ ْ
ب لْ ي
ب
ََلْ تَ ْذ َه َْ ب
َن تَ ْذ َه َْ
لْ ب
ُت تَ ْذ َه َْ
أَنْ َُّ
ب
ََلْ أَ ْذ َه ْ ب
َن أَ ْذ َه َ
لْ ب
أ َََن أَ ْذ َه ُ
ب
ََلْ نَ ْذ َه ْ ب
َن نَ ْذ َه َ
لْ ب
ََْن ُن نَ ْذ َه ُ
www.tekellum.net
126 / 299
الدرس الثالث
Durus 2. Cilt والعشرون
YİRMİ ÜÇÜNCÜ DERS
* Cem’i müzekker salim’in i’râbı: cem=çoğul, müzekker=eril, salim=düzenli
«Hocalar çıktı.»
«Hocaları gördüm.»
«Hocalara gittim.»
Onlu sayılar -
www.tekellum.net
127 / 299
Mecrûr «Onu 20 riyale aldım.»
21
22
..........و ال.........ال
www.tekellum.net
128 / 299
الدرس الرابع والعشرون
Durus 2. Cilt
YİRMİ DÖRDÜNCÜ
DERS
Arapça’ da sayı ve sayısı belirtilen nesne bir sayı tamlaması ( الْ َع َد ِدي )الْ ُمَرَّكب
meydana getirir. Sayıya ( )الْ َع َدد, sayısı belirtilene ise ( )الْم ْع ُدودdenir.
َ
1. Sayılara ( )الْ َع َددait kurallar:
www.tekellum.net
129 / 299
ٌثالثٌ نساء ٌثالثةٌ رجال
(َح َد َع َشر ِ
c. 11 ve 12 َ أ/ )اثْ نَا َع َشَر
- Bu sayı tamlamasında, sayı ile sayılan, aynı cinsiyet özelliği taşır. (11’den
başlamak üzere 99’a kadar ayrıca sayı bir iki istisna dışında fetha üzere mebni ve
sayılan temyiz olduğundan mansûb ve tekil gelir.):
e. 20, 30, … , 90, 100, 1000 ٌ ْ أَل، ٌ ِمائة، تِ ْسعُو َن، ... ، ثﻻثُو َن،
(ف َ )عِ ْش ُرو َن
-Bu sayılar ma’dûd’un cinsiyetine göre değişmez.
ٌمسلمة
َ / ون مسلما
ٌَ ع ْشر
ٌمسلمة/
َ مخسون مسلما
ٌَ
ٌٌطالبة/ٌمائةٌطالب
ٌطالبة/ ٌَأْلفٌ طالب
www.tekellum.net
130 / 299
-200 ve 2000 sayıları Ma’dûd’un yanına geldiğinde sonlarındaki نharfi düşer:
“İki yüz Riyal” ٌمائتاٌرََيل
ِ
b. 11’den 99’a kadar ( ٌ َح َد َع َشَر إِ ََل
تسع و تسعون َ )م ْن أ
- 11 ile 99 arası sayılarda sayılan varlık (ma’dûd) tekil ve mensûb olarak
kullanılır.
ٌش ٌَر َك ْوَكبا
َ َح ٌَد َع
َأ
www.tekellum.net
131 / 299
- 1 ve 2 sayıları sayılan varlığa sıfat olarak gelir ve sıfatlara ait i’râb kurallarına
uyar.
132 / 299
ْ َِع، ثَالثُو َن، ... ، )تِسعُون
d. 20,30,….,90 Sayıları (شرون
ُ ْ
أعِْن َد َك ستُّو ٌَن رايﻻ؟
.يٌرايﻻ َ يدٌستُ أُ ِر
.َّيٌ رايﻻ
َْ الكتاب بست
ُ هذا
e. 100 ve 1000 (أَلْف/) ِمائة
ٍ ٌُمرَّتُبُه ألف
دوﻻر
Onun maaşı 1000 dolardır.
َ
Ondan 1000 dolar aldım. دوﻻر ِمْنِه
ٍ ف ٌ َ َأ َخْذ ُت َأْل
Onu 1000 dolara satın aldım. ٍ ٌِا ْشَََتْيُتُه َِبْلف
دوﻻر
sayılarda muzaf ve muzafun ileyh bitişik yazılır. Muzâf cümledeki görevine göre
i'râb çekimine uğrar.
ٌعندي ثََالُثائَةٌ رَيل
ٌأريدٌثََال َُثائَةٌرَيل
ٌا ْش ََتَيْ تهٌ بثَ َالُثائَةٌ رَيل
www.tekellum.net
133 / 299
4. أَلْف kelimesi aynı anda hem sayı hem de sayılan (ma'dûd) durumunda
6543
ِ ُمائة و ِستَّة
ٌآﻻف رَيل ٍ ثالثةٌ و أربعو َن و َخَْس Müzekker
ُ ْ
ِ ُمائة و ِستَّة
ٌآﻻف روبيَّة ٍ ثالثٌ و أربعو َن و َخَْس Müennes
ُ ْ
www.tekellum.net
134 / 299
الدرس اخلامس والعشرون
Durus 2. Cilt
YİRMİ BEŞİNCİ DERS
ًب م ِريضة
ُ ت زيْ ن
ْ ( كانZeynep hasta idi)
Haber şibh-i cümle ( deyince iki şey aklımıza gelmelidir: 1. Harf-i cerr+ismi
mecrur’dan oluşan ikili, 2. Zarf+muzafun ileyh’ten oluşan ikili) ise değişmeden
kalır:
ْ س ِِف الْف
ص ِل ُُ الْ ُم َد ِّر ْ س ِِف الْف
ص ِل ُُ َكا َنُالْ ُم َد ِّر
ال
ُ ( ﻻ ي زhâlâ, hâlen)
ً ُم ِّر ِّ ُ ﻻ ي ز
يضا َ ال َحام ٌد (Hamid hâlâ hastadır)
ًُال َم ْرََيُُطالِّبَة
ُ ﻻ تز (Meryem hâlâ öğrencidir)
ال
ُ ﻻ ي زhangi kelimeyle ilgiliyse o kelimenin şahsına göre çekilecektir.
www.tekellum.net
135 / 299
( أبbaba) ve ( أخerkek kardeş) kelimelerinin i’râbı:
ِّ ماذَُقُ ْل
Mecrûr َ تُِلبُِّي
ك؟ َ (Babana ne söyledin?)
Merfû’ َخُوها؟
ُُ بُأ
َ أَيْ َنُذَ َه (Onun erkek kardeşi nereye gitti?)
Mensûb َخاها؟
َُ تُأ
َ ْأ ََرأَي (Onun erkek kardeşini gördün mü?)
ِّ أَذَهبتُإىلُأ
َخُيها؟
Mecrûr َ َْ (Onun erkek kardeşine gittin mi?)
ِم ْن ب ْع ِد ذلِك
ب ْع ُد
*Örnek Cümle:
www.tekellum.net
136 / 299
ِم ْن ب ْع ُد (daha sonra, bundan sonra)
*Örnek Cümle :
www.tekellum.net
137 / 299
السادس اخلامس والعشرون
Durus 2. Cilt
YİRMİ ALTINCI DERS
فعل
الم الفعل عني الفعل فاء الفعل
*Eğer bu üç harften biri وya da يise bu fiile İLLETLİ (MU’TEL) fiil denir.
*Eğer fiilin baş harfi وveya يolursa mu’tellü’l-fâ olur. Misâl fiil
Nâkıs fiil Sarf’ta ayrı, Nahiv’de ayrı anlamlara gelir. Burada kast edilen
Sarf’taki Nâkıs fiildir.
www.tekellum.net
138 / 299
Misâl Fiil املپال
!قِف ُيَِقف يوقف وقف
!ض ْع
َ ُضع
َ َي يوضع وضع
İşte Burada!
ُ!ُذي ِ
ِ هاُهي ُ!هاُه َوُُذا
َ
ُ!َهأنَ ُِذي ُ!َهأنَ َذا
İşte Buradayım!
www.tekellum.net
139 / 299
........أ ْن........ب على ِ ِ) و
ُ ََي (ُبج
َ َ
«O sınıftan çıkmamalı.»
• الolumsuzluk eki أنden sonra gelirse kesin yapılmaması gereken bir şeyi
söylemiş oluyoruz. Eğer fail olan َُُُيبَِ den önce gelirse, vacip değil,
mecbur değiliz anlamlarına gelir.
ُ نِ َك
اح ُنَ َك َح ُذَ َهاب ُب
َ ذَ َه
evlenmek evlendi gidiş gitti
َُإَيب ُآب
َ ََُنَاح ََُنَ َح
dönüş döndü başarılılık dersi geçti/
www.tekellum.net başarılı oldu
140 / 299
الدرس السابع والعشرون
Durus 2. Cilt
YİRMİ YEDİNCİ DERS
özünde köken itibâriyle elif olmamasıdır. Elifler hep sonradan و ve ’يdan
dönüşmüştür.
www.tekellum.net
141 / 299
2) Eğer Fiil 2. Bâb ya da 4.
Bâb’dansa:
1) Merfû’ Halinde:
2) Meczûm Halinde:
ت
) أَنْ ُنilaveten mütekellim (أ ََن
ve ن
ُ ) ََْنve müfred ğaib - ğaibe
( ُه َوve )ه َي vezinlerinde de
ikinci harf okunmaz.
www.tekellum.net
142 / 299
*İkinci harflerin okunmamasının
ََلْ يَسريُوا ََلْ يَسريَا ََلْ يَس ْر
sebebi ‘ساكنَ ْني
’التقاءُ ال ن kuralıdır. Bu
kurala göre Arapçada iki sakin harf
yan yana gelemez.
ََلْ يَس ْر َن ََلْ تَ سريَا ََلْ تَ س ْر
* ار
َ َس/ ُيَسري fiilinin cahd-ı mutlak
ََلْ تَ سريُوا ََلْ تَ سريَا ََلْ تَ س ْر
çekimindeki ََلْ يَس ْر ifadesinin aslı
ََلْ يَس ْ ْري dir. Ancak iki sakin harf (ر ََلْ تَ س ْر َن ََلْ تَ سريَا ََلْ تَ سريي
ve ي ) yan yana gelemeyeceğinden, ََلْ نَس ْر ََلْ أَس ْر
zayıf (illetli) olan ي harfi düşer.
قُولُوا ول
َ ُق قُ ْل
*Ecvef fiillerin emir
çekimlerinde ise «muhatap ْن
َ قُل ول
َ ُق قُول
َ ْ)أَن
(ت ve «cemi muhataba
)أَنْ ُن
(ت de ikinci harf okunmaz.
www.tekellum.net
143 / 299
*Olumlu anlamda kullanılan bir mâzî fiil hakkındaki yemin pekiştirilmek
istenirse, yeminle fiil arasına لََقد getirilebilir.
.ت َشيئا ِ
وللا َما أ َكل ر Vallahi bir şey yemedim.
.ت هذا ِ
وللا َما َكتَب ر Vallahi bunu yazmadım.
www.tekellum.net
144 / 299
* اَظر ُّنtek başına da kullanılabilir. İsim cümlesinin başına gelerek mübtedâyı da
haberi de nasbeder.
.اْلُّو ََِجيٌل
َ Hava güzeldir Havayı güzel sanıyorum. . ََِجيال اْلَّو
َ رأظُّن
.َالبا رب رمغَلٌق Kapı kapalıdır Kapıyı kapalı sanıyorum. .رأظُّن َالبا َب رمغَلقا
. َاِْلمِت َحارن بعيٌدİmtihan uzaktır Sınavı uzak sanıyorum. . رأظُّن ِاْل ِمت َحاَن بعيدا
.بٌ أن َت َطِبيSen doktorsun Seni doktor sanıyorum. .أظن َك َطِبيبا
ُّر
* أَي َن, ‘’nerede?” anlamında kullanılan bir soru ismiydi (ism-i istifhâm).
* ث
َحي ر ise soru ismi değildir, hareketin gerçekleştiği yeri ifade etmek için
kullanılan bir isimdir, mekân zarfıdır.
ُ قِف
.حيث تََراهر Onu görebileceğin yere otur.
َِ
*َييء (gelir, geliyor) kelimesinde ya ( )يharfi de, hemze ( )ءharfi de telaffuz
ر
edildiği için hemze harfi ()ء, ya harfinden ( )يsonra yazılmıştır.
َِ
*َيئ ََل (gelmedi) kelimesinde ise yâ harfi okunmadığından hemze, yâ harfinin
üzerine yazılır. Ya’ harfinin buradaki görevi sadece hemzeye koltukluk
yapmaktır.
www.tekellum.net
145 / 299
.يبِ ِِ ِ ِ
َ َْل يَن بَغي للطّاَلب أَن يَغ Devamsızlık yapmak (yapması) öğrenciye yakışmaz.
.َْل يَن بَغِي لِل رمؤم ِن أَن ََيرو َن Mü’mine ihanet etmek yakışmaz.
*ات
َ ( َمÖldü) fiili hem 1. bâb’da hem 3. bâbda çekilir:
1.Bab: وت
ََير ر ات
َ َم
3.ab ات
ََيَ ر ات
َ َم
www.tekellum.net
146 / 299
الدرس الثّامن والعشرون
Durus 2. Cilt
YİRMİ SEKİZİNCİ DERS
(َ)م َش َي ِ
َ َََيَْشي/َم َشى (yürüdü)
*Mâzîde fiilin aslında var olan وda يda elif gibi okunur. Yazılışta fiilin aslında
(َ)د َع َو
َ ََيَ ْدعُو/ََد َعا (dua etti)
(َ)م َش َي ِ
َ َََيَْشي/َم َشى (yürüdü)
*Ancak orta harf meksûr ise hem okunuşta hem de yazılışta son harf ي olarak
kalır.
www.tekellum.net
147 / 299
A) Nâkıs Fiil 1. Bâb’dansa:
‘الساكنني
َّ ُ’التقاء
ت
ْ َد َع ات
ْ َد َع
)َدَعُوْوا:
َ اََ(َأ ْصُلُه
َ َدَعْو
)دَعْا ْت:َ َدَع ْتَ َ(أ ْصُلُه
أَ ْدعُو اَ ْدعُ ُو تَ ْدعُو تَ ْدعُ ُو يَ ْدعُو يَ ْدعُ ُو
www.tekellum.net
148 / 299
*Cem’i müzekker sâlim çekiminde ( ) ُه َمüçüncü harf okunmaz. Böylece cem’i
ْ
müzekker sâlim ile cem’i müennes salim (ن
ََّ ) ُهve ( ) ُه َمçekimleri aynı olur.
ْ
ِ ْ )أَنçekiminde illet harfi düşürüldükten sonra
*Müfred Müennes Muhataba (َت
ikinci harfin dammesi kesraya çevrilir. Çünkü Arapça’da dammeden sonra ي
harfi gelemez.
ني
َْ تَ ْدع ني
َْ ُتَ ْدع تَ ْدعُويْ َن
*Örnek: ش َى
َ ( َمyürüdü) َيَْشي/شى
َ َم
*1. Babda da aynı kural olduğunu hatırlayalım: َد َع ْوا َد َع ُوْوا
www.tekellum.net
149 / 299
)م َشيُ ْوا:
َ َُصلُه
ْ َم َش ْواَ (أ
ت
ْ ش
َ َم ت
ْ ْشا
َ َم
www.tekellum.net
150 / 299
َ)ََيَْ ِشيُ ْو َن:َُصلُه
ْ َيْ ُش ْو َنَ(أ
ني
َ َتَْش ني
َ َتَْشي
*İllet harfi müfred müzekker ğaibde fiilin aslı gibi kalır (iki bâbdan farklı
olarak) .
َنَ ِس َي
www.tekellum.net
151 / 299
*Cem’i müzekker sâlim çekiminde ( ) ُه َمilletli harf okunmaz. İkinci harfin
ْ
kesrası da dammeye çevirilir. Çünkü Arapça’da وharfi kesradan sonra gelemez.
س ْوا
ُ َن نَس ْوا نَسيُ ْوا
سى
َ ْأن س ُي
َ ْأن سى
َ تَ ْن س ُي
َ تَ ْن سى
َ يَ ْن س ُي
َ يَ ْن
ِ ْ )أَنve ( ُت
*Müfred müennes muhataba ile cem’i müennes muhataba (َت ََّ ُ ْ)أَن
çekimleri aynı olur.
َني
َ ْ تَْن َس ََ ْ َِتَْن َسي:َُصلُه
َ)ني ْ ني(َأ
َ ْ تَْن َس
www.tekellum.net
152 / 299
*Fiilin son harfi وveya يile bitiyorsa son harf fethalı okunur.
سى
َ َن يَ ْن
ْل سى
َ يَ ْن
www.tekellum.net
153 / 299
ُاُ ْدع ُْدع يَ ْدعُو
س
َ ْان س
َ ْن سى
َ يَ ْن
( َرأَىGördü)
*Üçüncü babdan bir fiildir. Normalde muzari hali ’يَ ْرأَىdir. Ancak bu okunuş
zordur. Çok sık kullanılan bir fiil olduğundan ortadaki harf olan hemze
okunmaz.
يَ َرْو َن يَ َرََين يَ َرى * Emir hali kullanılmaz. Onun yerine أُنْظُْر
kullanılır.
يَ َريْ َن تَ َرََين تَ َرى *Muzari meczum halinde son harf düşer.
www.tekellum.net
154 / 299
( أَرGöster)
ات
ْ أَريْ َن ََي أَ َخ َو أَري ََي آمنَ ْة
َبْعُد
www.tekellum.net
155 / 299
الدرس التاسع والعشرون
Durus 2. Cilt
YİRMİ DOKUZUNCU DERS
ج ْج َن
ُ ََْت ج ْج َن
ُ ََْي ََتُج ََيُج
formlarında iki sakin harf yan yana gelir. Ancak her ikisi de kuvvetli olduğundan
ikisi de düşmez. Bunun yerine son harf fetha alır:
www.tekellum.net
156 / 299
* Diğer formlarda ise nun düşmesi şeklinde cezm yapılır:
* Emir durumunda, Muzâra’at harfi ve sondaki hareke düşer, iki sakin yan yana
gelmesin diye son harf fetha alır. Baş harf harekeli olduğundan ayrıca bir elif
ilavesi gerekmez.
4. Bâb
َلَّما
َْلve ’َلَّماyı 21. derste görmüştük. «Henüz dönmedi.»
www.tekellum.net
157 / 299
* ل ََّما yalnızca mazi fiilde (geçmiş zamanda) kullanılır. Benzer anlamı geniş
ِعْنَدَما
«Camiye girdiğimde ilk safa otururum.»
َأَبًدا/ َقط
*Bu kelimeler olumsuz bir fiilin anlamını güçlendirmek için kullanılır. Örneğin:
www.tekellum.net
158 / 299
ْ َو, َال
شكًرا
ْرا
ً َوشك, َال İfadesi hayır(istemem) teşekkür ederim anlamında
buradaki و olmayan kullanım teşekkürün reddi şeklinde bir anlama gelir.
Fiillerin Sınıflandırılması
Örn;
Örn; , , ,
Örn;
www.tekellum.net
159 / 299
4. Misâl : Birinci harfi vav ya da yâ olan fiile denir. Bu fiiller ayrıca
olarak da isimlendirilir.
Örn;
Örn;
Örn;
harfindeyse Örn;
www.tekellum.net
160 / 299
الدرس الثالثون
Durus 2. Cilt
OTUZUNCU DERS
Müsenna (İkili)
1. Mazi fiilde
Gāib-3.Eril Şahıs
Gāibe-3.Dişil Şahıs
Muhatab-2.Eril Şahıs
Muhatab-2.Dişil Şahıs
2. Muzâri’ fiilde
Gāib-3.Eril Şahıs
Gāibe-3.Dişil Şahıs
Muhatab-2. Şahıslar,
dişil ve eril aynı yapıya
sahiptirler.
www.tekellum.net
161 / 299
*Muzari fiiller mensûb ve meczûm hallerinde aynı yapıya sahiptirler: İkisinde
de نharfi düşer.
ِ ي ْذ َهبve
meczûm durumda نharfinin düştüğünü öğrenmiştik. Şimdi ان ِ ت ْذ َهب
ان
َ َ َ
kelimelerini de bu gruba ekliyoruz.
2. Emir durumunda
www.tekellum.net
162 / 299
İKİLİ ZAMİRLER:
insanda yalnızca bir tane olduğu bilinen şeylerle ilgili olunca ikililer için de
kullanılır. Örneğin;
«Yüzünüzü yıkayın.»
www.tekellum.net
163 / 299
الدرس احلادي والثالثون
Durus 2. Cilt
OTUZ BİRİNCİ DERS
Sıfat ()النعت
ِ ب ِ
Küçük kitap=a small book= ٌصغي
َ ٌ َكتا
*Arapça’da sıfata عت
ٌ َ الن,nitelediği isme de عوت
ٌ املَْنdenir.
Sıfat şu dört özelliğiyle nitelediği isme uyum gösterir:
1. Nekre ve Ma’rifelik: Ma’rife ismin sıfatı ma’rife, nekre ismin sıfatı nekre
gelir;
2. İ’râb (son harekenin durumu): Cümlede isim hangi i’râba uğradıysa, sıfatı
da aynı i’râba uğrar:
.ت قَ ِد ٍي
ٍ اان ِِف ب ْي
َ Ben eski bir evdeyim.
www.tekellum.net
164 / 299
3. Sayı: İsim müfred ise sıfat da müfred, isim tesniye ise sıfat da tesniye, isim
cem’ ise sıfat da cem’ (çoğul) olur:
ٌخ َكبِي
ٌ يل أ «Benim büyük bir kardeşim var.»
4. Cinsiyet: Eril olan ismin sıfatı eril, dişil olan ismin sıfatı dişil gelir;
س َس ْه ٌل
ٌ َد ْر
ٌلُغَةٌ َس ْهلَة
www.tekellum.net
165 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
الدرس األول
Durus 3. Cilt
BİRİNCİ DERS
*3. Cildin ilk ünitesi i’rab ve bina üzerinedir. İrab ve bina Arapça’nın en temel
konularından biridir. Şu ana kadar işlediklerimizi toparlayıcı mahiyette kapsamlı
bir ders olduğundan, notlarını da anlaşılır ve kapsamlı tutmaya çalıştık:
İ’RAB: Arapça’ da bir kelimenin sonunun harekeyle, harfle yahut hazf ile
değiştirilmesine denir. İ’rab sayesindedir ki biz kelimenin cümledeki
fonksiyonunu, getirdiği manayı anlama imkânı buluruz.
www.tekellum.net
166 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
ُ رأَيْتُه- ت
ُ (ref zamiri) - ُه (nasb zamiri) - onu gördüm
ضربَن
َ – ( ن – يnun’u vikaye, koruma nunu) (Fiilin sonunu يyutmasın diye
getirilir ن, ‘ يyı korumaz, fiili korur.) - Bana vurdu.
ِ
ُكتَابُه – (muzaf, muzafun ileyh) - ( ُهmecrûr, cerr zamiri)
2. İsm-i İşaretler :
ِ ِِ
َ ِ أُولئ،ك
ك َ ذَل، َهذه،َهذا
ِ ه,
*İkilik zamirleri Mu’rebdir. (ذان وهاَت ِن
َ ) Diğerleri mebnidir.
َ
www.tekellum.net
167 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
3. İsm-i Mevsûller:
الَّذين، الَِِّت،الَّذي
ِ َواللَّت ِ
* Ancak ikilik belirtenleri Mu’rebdir. (ان
َ ، )اللَّ َذانBunlar nasb ve cerr
ِ َواللَّت
durumlarında ي
َ ، ’اللَّ َذي ِنye dönüştükleri için Mu’rebdirler.
4. İstifham İsimleri (Soru İsimleri) :
.ف
َ َكْي،َم ََت ، ما، أَيْ َن،َم ْن
ِ أ َْم
.س ُ َح، اآلن،إِذا
،يث
.ِآه ٍّ أ،آمي
، ُف ْ
7. Mürekkeb Sayılar (Sayı Tamlamaları) : 13-19 ‘a kadar sayılar mebni’dir.
www.tekellum.net
168 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
.الرفْ ِع
َّ ُالمة
َ وهي َع: َُّم ة
َّ الض Merfû’
ِ َّص
.ب ْ المةُ الن
َ وهي َع: ُال َفْت َح ة Nasb
.المةُ اجلَِر ِ
َ وهي َع: ُال َك ْسَرة Cerr
1.Cem’i müennes salimler: (aat ile biten çoğullar) Nasb alameti fetha değil
kesradır.
www.tekellum.net
169 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
ile olur.
.ًألت أَخا
ُ َس Bir kardeşe sordum.
.َخ
ٍّ ت َكأ
ُ ْأَن Sen kardeş gibisin.
4.Cem-i müzekker salimler: (uune ile biten çoğullar) Bütün alametleri fer’i dir.
ِ َغاب طَالِب
.ان
Ref’ alameti – elif - َ َ İki öğrenci gelmedi.
ِ ْ َطَالِب
.ي ب الْ ُم ِد ُير
Nasb alameti – ya -
َ َطَل Hoca iki öğrenciyi talep etti(istedi).
www.tekellum.net
170 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
Takdîri Îrab
*Bu kelimelerde irabın alameti bir sebeple görünür olmaz. Alametler var gibi
söylenir. 3 çeşittir ve bu çeşitler şunlardır:
1)İsm-i Maksur : Son harfi elif ve eliften önceki harfin harekesi fetha olursa bu
isme ism-i maksur diyoruz.
.صا
َ الع
َ . ال َف ََت.املستَ ْشفى
ْ
األَفْ َعى: Takdir edilmiş fetha ile Mef’ûlün bih(nesne) konumunda, mensub.
صا
َ الع
َ : Takdir edilmiş kesra ile bi harfi cerri ile, mecrûr.
www.tekellum.net
171 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
2)İsm-i Mengus : Son harfi zayıf ya ve ya dan önceki harfin harekesi kesra
olursa, bu isme ism-i mengus diyoruz.
ِ ، الو ِادي،املاضي
.املعاِن ِ ،َّاِن ِ ،القاضي
ِ الث،احملامي ِ
احملَ ِامي: Takdir edilmiş fetha ile Mef’ûlün bih(nesne) konumunda, mensub.
ٍّ َُُم
.ام اض إِ َىل
ٍّ َب ق
َ ذَ َه Hakim bir avukata gitti.
ٍّ َق
اض : Takdir edilmiş damme var o da atılmış ya nın üzerinde, fail, merfû’
www.tekellum.net
172 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
ُُمَ ٍّام : Takdir edilmiş kesra var o da atılmış ya nın üzerinde, harfi cerr ile
mecrûr.
. َزِميلِيTakdir-i irab
َج ِد: fail, merfû’, ref’ alameti takdir edilmiş damme, + يmuzafun ileyh
ileyh
ُز َمالَء: Muzafun ileyh, mecrûr, cerr alameti takdir edilmiş kesra, + يmuzafun
ileyh
Not: Eril olan ismin sıfatı eril, dişil olan ismin sıfatı dişil gelir;
س َس ْه ٌل
ٌ َد ْر
ٌلُغَةٌ َس ْهلَة
www.tekellum.net
173 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
ِ
األمساء املرفوعات ِمن
ُ ( İsimlerde Merfû’ )
اس ُم كا َن
ْ )۳( : كا َن ‘nin ismi, mübtedası → .ًَم ْفتوحا الباب
ُ كا َن
) َخ َبُ إِ َّن٤( َّ ِإhaberi merfû’ yapıyor. →
: ن .إِ َّن هللاَ َغفور
ـل ِ
ُ ) الفاع٥( : Fail merfû’dur. → .َُخلَ َقنا هللا
ِ ) ائِب٦(َ :
الفاع ِل ُ Sözde özne merfû’dur. (Sözde özne: Edilgen fiilin öznesi,
فعول بِ ِه
ُ ) ال َْم۳( : Cümlenin nesnesi, mef’ûlün bih → .س ُ فَ ِه ْم
َ ت الد َّْر
ِ ) الْمفعول٤( : Mef’ûlün fih, cümlenin içinde geçtiği zaman ve mekanlar.
فيه َ →
www.tekellum.net
174 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
َجلِ ِه
ْ ول أل
ُ ُ) ال َْمفع٥( : Mef’ûlün li-eclih, mef’ûlün leh, sebep belirten mef’ul →
ُفعول َم َعه
ُ ) ال َْم٦( : Beraberlik bildiren isimler mensuptur. → .اجلبل
َ تو ُ سافَ ْر
عول املُطْلَ ُق
ُ ) املَْف۷( : Mef’ûlün mutlak, fiilin nasıl gerçekleştiğini belirten başka
mastar geldiğinde mensuptur. → .ًجيِ َدة ِ ِ
َ ًيَ ْقَرأُ حامد قراءَة
ُ َ) احل۸( : Hal ifadeleri mensuptur. .صلِي قاعِ ًدا
ـال ِ
َ َُجدي ي
ـيز
ُ ) الت َّْمي۹( : Cümlede gerçekleşen durumun hangi birimden olduğunu
belirtmek için kullanılan kelimeler mensuptur. → .ك ِسنًّا
َ أ ََان أَ ْك ََبُ ِمْن
) ال ُْمستَـثْ َن۱۰( : El müsenna, istisna edatından sonra gelen isimler mensuptur.
ِ َّضر الطُّالَّب ُكلُّهم إِال
.ًحامدا
→ ُ َ َ َح
) املُنـادى۱۱( : Münada, nida edilen isim mensuptur. → .ِاي َعْب َد هللا
ات
ُ ( اجملـرورİsimlerde mecrûr )
اف إِلي ِـه
ُ ضَ ) امل۱( : Muzafun ileyh mecrûrdur. → .ِتاب هللاِ
ُ ال ُقرآ ُن ك
ِ ) املسبو ُق۲( : Harfi cerr’den sonra gelen kelimeler mecrûrdur. →
حبرف َجر ْ
www.tekellum.net
175 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
ُ َّالطُّال
ِ ب يف ال َف
.صل
ت
ُ َّع
ْ ) النـ۱( : Sıfat
ِ
ُ املَْرفـوع: اجلديد؟
ُ ُ ضَر الطَّال
ب َ َح
َأ Yeni öğrenci geldi mi?
ِ
صوب
ُ املَْن: .اجلديد
َ َ املدير الطَّال
ب ُ ب ُ ُيَطْل
Müdür yeni öğrenciyi talep ediyor(istiyor).
َّد
ُ التَّوكيـ )۲( : Tevkid, pekiştirme.
صوب
ُ املَْن : َّ.ُنَ ْفسه
َ املدير
َ ت ُ ْ َسأَل/ .ب ُكلَّهم
َ َّت الطُّال
ُ َْسأَل
Müdürün kendisine sordum. / Talebelerin hepsine sordum.
: َّ.س ِه
ِ نَ ْف ِ ِ َّسلَّمت على الطُّال
جرور
ُ َامل ُ َسلَّ ْم/.ب ُكلهم
ت على املدي ِر َ ُ َْ
Müdüre, kendisine selam verdim. / Talebelerin hepsine selam verdim.
ْف
ُ العط
َ )۳( : Atıf harfinden gelen önceki kelimeye tâbi oluyor.
www.tekellum.net
176 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
جرور ِِ ٍّ
ُ َ امل: وصديقه؟
َ ب حامد
ُ ُأيْ َن ُكت Hamid’in ve arkadaşının kitabı nerede?
ِ
ُ أ َََنَ َح َهذا الطَّال
ب؟ Bu öğrenci geçti mi?
ِ َخاك
صوب
ُ ن
َْامل : .ا
ً هاِش ُ أ َْع ِرErkek kardeşin Haşim’i biliyorum.
َ فأ
ِف هذا الطَّال
.ب
َ َ ُ أ َْع ِر Bu erkek öğrenciyi biliyorum.
ٌ َمرفوع: س
َ أَفْ َه ُم َهذا الد َّْر Bu dersi anlıyorum.
صوب
ٌ َم ْن: س
َ يد أَ ْن أَفْ َه َم َهذا الد َّْر
ُ أُر Bu dersi anlamamı istiyorum.
www.tekellum.net
177 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
جمزوم: س
َ ََلْ أَفْ َه ْم َهذا الد َّْر Bu dersi anlamadım.
َُّمة
َّ الض: ref’ alameti
السـكون
ُّ : cezm alametidir.
ِ النَّاقِص
الف َعل : Nakıs fiiller
www.tekellum.net
178 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
ـديري
ُّ اب التَّـ ْق
ُ اإلعر
َ
Takdirî İrab
www.tekellum.net
179 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
س الثَّان َّ
ُ الد ْر
Durus 3. Cilt
İKİNCİ DERS
* Kelime olan Vâv birçok mânâya gelir. Bu derste bunlardan üçünü göreceğiz:
1. Vâv-ı Atf
2. Vâv-ı Kasem
3. Vâv-ı Hâl
www.tekellum.net
180 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
يها
َ ض َح ِ الش ْم
ُ س َو َّ َو «Güneş’e ve onun kuşluk vaktine yemin olsun ki..»
(91/1)
*Vâv’dan sonra gelen isim cümlesinin haberi fiil ise, fiil muzâri’ olmak
zorundadır.
www.tekellum.net
181 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
Hatırlayalım:
*Lealle, ٌ إنgibi bir edattır. “ٌ ’إنnin kardeşleri” arasında anılır. Gramer
إلَْي ُك ْم
İşte size…, alın size…. (take)
( )
www.tekellum.net
182 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
*ياء
ٌ أش kelimesi gayr-ı munsarıftır. Çünkü kelimenin aslı olup
ُ
kelimeleriyle aynı vezindendir.
َه ْل ِم ْن
www.tekellum.net
183 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
ِم ْن الزائدة
Ziyâde min’in kullanımı için 2 şart vardır:
1) Cümle nefiy, nehiy ya da soru anlamı içermelidir. Soru içeren
cümle yalnızca ile kurulur.
2) Ziyâde min’den sonra gelen isim nekre olmalıdır.
www.tekellum.net
184 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
NOT:
Ziyâde min’den sonra gelen isim, cümlede mensûb ya da merfû’ da olsa
cerredilir.
cümlesinde mensûb’tur. Çünkü
mef’ûlun bih ( )’dir. Açıklamadaki örnekte ( ) olduğu
gibi, ziyâde min geldiğinde nesnelik görevi devam etmesine rağmen
mecrûr olur.
NOT:
Muzâfun ileyh zamir olduğunda ‘daki elif, yâ’ ya dönüşür.
www.tekellum.net
185 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
(Kızlar)
(Geceler)
(Klüpler)
Marfû’
Mansûb
Mecrûr
www.tekellum.net
186 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
س الرابع َّ
ُ الد ْر
Durus 3. Cilt
DÖRDÜNCÜ DERS
*Bu derste genel olarak ismi fail ve ismi mef’ul göreceğiz. Bir fiili yapan kişiye
fail, fiilden etkilenene mef’ul denir.
*ُالسا ِرق
َّ kelimesi hırsızlığı yapan kişiyi gösteren isimdir. Çalan demektir.
Örnek: ُِ َع
الم bilen, ِ جbilmek istemeyen, ذَ ِاهب
اهل َ giden
* َُم ْسرو مق çalınan demektir. ُ( س ِر َقçalındı) ‘dan türetilmiştir. İsm-i mef’ul dür.
Üzerine fiil vâki olan kişiyi/varlığı göstermek için söylenen isimdir. Çalınmış
olan varlığa işaret eden isim. َم ْفعول veznindendir.
www.tekellum.net
187 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
س الثَّالِث َّ
ُ الد ْر
Durus 3. Cilt
ÜÇÜNCÜ DERS
مجُهوللل
ْ ِن
ُّ ِ
املب ل عْ ِ
الف
Edilgen Fiil ْ ْ ُ
وس
َ اجلاس
ُ نديُّ ُقَتَ َل اجل “Asker casusu öldürdü.”
معلوم
وس ِ
ُ اجلاس
ُ قُت َل “Casus öldürüldü.”
جمهول
وس
َ اجلاس
ُ نديُّ ُقَتَ َل اجل “Asker casusu öldürdü.”
وس ِ
ُ اجلاس
ُ قُت َل “Casus öldürüldü.”
www.tekellum.net
188 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
*Muzâri’ fiilde: muzara’at harfi dammeli ve ikinci harf fethalı hale dönüşür:
ح
ُ ي ْفت O açar ح
ُ يُ ْفت O açılır
*Misâl fiillerin muzâri’ halinde vav atılıyordu. Fiil edilgen olunca vav geri
gelir:
ُخلِ َق اإلنسا ُن من ِط ن
.ي «İnsan topraktan yaratıldı.»
www.tekellum.net
189 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
ُ ِ آالف ِم َن الن
ِ َّاس يف ا ُُلر
.وب ٌ يُ ْقتَ ُل «Binlerce insan savaşlarda öldürülüyor.»
*Eğer nâib-i fail )الفاعل ) انئبdişi ise, gelen fiil de dişi şekilde
çekimlenmelidir:
ت ِآمنةُ؟
ْ ََع َّم ُسئِل «Âmine’ye ne hakkında soruldu?»
كل ر ن
. كعة ِ
ِ الفاحتة يف ُتُ ْقَرأُ سورة «Fâtiha suresi her rekatta okunur.»
ِ
.ت
ُ ُسئ ْل «Bana soruldu.»
ُ َسأَلَِِن
.املدير «Müdür bana sordu.»
www.tekellum.net
190 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
مفعول ِف ِيه
ٌ
*Mefulun fih, eylemin zamanını ya da mekânını bildiren isimdir. Her mef’ûl
gibi mensûbdur.
ِ ف لِْل ِم
يالد ِ « ولِ ْدت عام سب ع نةBen milâdî 1967 yılında doğdum.»
وستِي وتِسعِ ِم ن
ائة وألْ ن
ْ َ َ َْ َ ُ ُ
مفعول ِف ِيه
ٌ
.يوم اجلمعة
َ كنت يف مكة «Cuma günü Mekke’deydim.»
مفعول ِف ِيه
ٌ
مفعول ِف ِيه
ٌ
احلسن
احلسي
الزبي
www.tekellum.net
191 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
Neseb
* هنديkelimesi «Hindistanlı» anlamındadır. Bu kelime ( اهلندHindistan)
kelimesinin sonuna يeklenmesiyle türetilir. Bu işleme neseb ) ) النسبdenir
ve kelimenin يeklendikten sonraki haline mensûb ) ) املنسوبdenir.
*Bazı isimlerin mensûb halleri düzensizdir:
munsarıftır. Eril halde bulunan آخر kelimesinin çoğul hali de آخرون 'dur.
آخ ُرون
َ ب ٌ ِغاب اليَ ْوَم ب
ٌ الل و طُال َ Bilal ve diğer erkek öğrenciler bugün yoktu.
ُخرى
َ ب و طالبةٌ أ
ُ َغابت َزين
ْ Zeynep ve başka bir kız öğrenci bugün yoktu.
ُخ ُر
َ طالبات أ
ٌ بو
ُ َغابت َزين
ْ Zeynep ve diğer kız öğrenciler bugün yoktu.
www.tekellum.net
192 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
.ق
ُ ال َفناد ٌاألَّي َم هذه غالِية
َّ و، اُ ْخَرى َّأَّينم يف َرخيصةٌ لكنَّها
Oteller bugünlerde pahalı fakat diğer günlerde ucuzdur.
صلَّى
َ صلِي
َ ُي ص ِل
َ
O namaz kıldı. O namaz kılar. Namaz kıl.
صلَّى بِنا
َ ص ِل بِنا
َ
Bize namaz kıldırdı. Bize namaz kıldır.
وإما
َّ ... َّإما
َّث
ٌ وإما ُمؤن
َّ ذكٌر ِ
َّ اال ْس ُم إِ َّما ُم İsim ya eril ya da dişildir.
ورَك َّ ورِِن ِ
ُ وإما ُأز ُ إ َّما تَ ُز Ya sen beni ziyaret et ya da ben seni ziyaret edeyim.
www.tekellum.net
193 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
ب
ٌ َعَر Araplar َعَرِب Tek bir Arap
Buraya ي 'un daha önce öğrendiğimiz neseb yâ’sı olmadığına dikkat ediniz.
َّاح
ٌ تُف Elmalar ٌتُفَّاحة Tek bir elma
ك
ٌ َََس Balıklar ٌََسَ َكة Tek bir balık
موز ُّ أ ُِح
َ َب ال Muzu (muz meyvesini) severim.
ِ َّعربِي
ان (عرََب ِن
ََ İki Arap
َ َ ) Yanlış
ِ موَز
اتن ِ ) موزYanlış
(ان
َْ İki muz َْ
www.tekellum.net
194 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
الدرس اخلامس
Durus 3. Cilt
BEŞİNCİ DERS
ُي ْكَت ُب ُكِت َب َي ْكُت ُب َكَت َب
سامل
yazılır yazıldı yazar yazdı
ُيُبَاع َ ِب
يع ُ ِيَب
يع ع
َ ََب
satılır satıldı satar sattı
اد
ُ يُ َز ِزي َد يَ ِزي ُد اد
َ َز
artırılır artırıldı artırır artırdı
www.tekellum.net
195 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
صبُوب
ْ َم صب
ُ
www.tekellum.net
196 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
الدرس السادس
Durus 3. Cilt
ALTINCI DERS
çekilmiş iki isimdir. Sülâsi mücerred fiillerde َم ْف َعل َم ْفعِل vezinlerinde
söylenirler.
www.tekellum.net
197 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
* Fiilden türetilen ism-i zaman ve ism-i mekân aşağıdaki durumlarda َم ْف َعل
vezninde gelir:
1) Fiil nâkıs (son harfi illetli) olduğunda,
2) Orta harfi fetha ya da dammeli olursa.
* Orta harfi dammeli olsa bile ism-i zaman ve ism-i mekân kullanımında
esreli gelen kelimeler de vardır.
*Fiilden türetilen ism-i zaman ve ism-i mekân aşağıdaki durumlarda َم ْفعِل
vezninde gelir:
1) Fiilin sonu sahih (illetsiz) ve muzârideki orta harfi kesreliyse,
2) Fiilin sonu sahih (illetsiz) ve ilk harfinde illet varsa (misal fiil ise).
*Bazen de sonuna dişilik te’si eklenir ve he sesiyle okunur. Belli bir kuralı
yoktur. Gündelik konuşmayla oluşmuştur.
www.tekellum.net
198 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
الدرس السابع
Durus 3. Cilt
YEDİNCİ DERS
* İsm-i alet için 3 tane vezin vardır: َ ِم ْف َعلَة,َ ِم ْف َعل, َِم ْف َعال
www.tekellum.net
199 / 299
دروس اللغة العربية -الجزء الثالث
الدرس الثامن
Durus 3. Cilt
SEKİZİNCİ DERS
www.tekellum.net
200 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
* Ma’rife: özel isimler, zamirler, ism-i işaretler, ma’rife isme muzaf olmuş
1- Zamirler
2- Özel isimler
3- İsm-i işaretler
7- Nidâ ( ) ايile çağrılmış nekire isim: bu isim de marife olur. Nidâ olunan isim
tenvinini düşürür.
Ancak nekire nidâ ile kastedilmiş bir varlık değilse nekiredir. Yani belli bir kişi
kast edilmeden, “Bir adam gelsin…” diyerek sözü ortaya söylüyorsam o “adam”
nekiredir.
Ma’rifenin nidâ ile hâli değişmez. Yani marife isme nida edilse de edilmese de
marifedir.
www.tekellum.net
201 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
الدرس التاسع
Durus 3. Cilt
DOKUZUNCU DERS
ِّكَتاب
اب َح ِّامد ِّ
ُ كَت
اب ِّ
ُ حالكَت
َ ُمَدِّر ُس
ون ِّكَت َاَبِّن
ُمَدِّر ُسو ِّكَت َاَب َح ِّامد
ِّ اْلِّد
يث َ حالُمَدِّر ُس
ون حال ِّكَت َاَبِّن
َح
*Tesniye kelimeler bir şeye izafe edildiği takdirde sonlarındaki tenvin yahut varsa
başlarındaki elif+lam’lar düşer. cem’i müzekker sâlim kelimeler bir şeye izafe
edilince muzaaf olmalarından dolayı sonlarındaki nunlar ve varsa başındaki
elif+lam’ lar düşer. Çünkü muzafın ma’rifelik veya nekrelik durumunu muzâfun
ileyh belirler.
مرفوع منصوب
جمرور
www.tekellum.net
202 / 299
دروس اللغة العربية -الجزء الثالث
مرفوع
منصوب
جمرور
www.tekellum.net
203 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
منصوب و جمرور
َه َاذحيِّن
َهَاتحِّي
َذحيِّن َك
َتحيِّن َك
www.tekellum.net
204 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
* كِّ َلve ‘كِّلحتَاnın kendileri tekil kabul edilir. Yani haber/yüklem tekil olarak
çekilir.
كِّتَ ِّاب
www.tekellum.net
205 / 299
دروس اللغة العربية -الجزء الثالث
قَ َرأح ُ
ت
كِّتَ َي
اب.
ِّا ِّ
يت اِّئح ِّ
ت َحَِّيت َأَتى
وأح ِّ
ت َ
www.tekellum.net
206 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
الدرس العاشر
Durus 3. Cilt
ONUNCU DERS
ARAPÇA’DA İSİM CÜMLELERİ VE FİİL CÜMLELERİ
Kelimelerinin sıralanışına
göre ikiye ayrılır.
www.tekellum.net
207 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
2) Masdar-ı müevvel: Yani te’vilen masdar demektir. Eğer masdar اَن ile
yapılmışsa te’vîlen mastar olur. “Oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.”
(Bakara, 184) örneğinde olduğu gibi. Burada “oruç tutmanız” manası masdar-ı
müevvel ile verilmiştir (en tesûmû).
3) Bir cümle fiile benzeyen harf (huruf-i müşebbehe – inne ve kardeşleri) ile
başlıyorsa isim cümlesidir.
2)Nakıs fiille (nahivdeki nakıs fiil, sarftaki değil) yani كان ليسve kardeşleri ile
başlayan cümleler;
Not: Tam fiil, tek başına anlam ifade eden fiildir. Fail ve meful alır. Nakıs fiil ise
tek başına anlam ifade etmeyen, kendine bir isim bir de haber alarak anlamlı hale
gelen fiildir.
EF’ÂL-İ ŞURÛ’ (Başlama Fiilleri)
www.tekellum.net
208 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
gelince, cümlede ‘o fiile başladı’ anlamı oluşur. Bu üç fiil كان nin yaptığını
yaparlar. Yani kendilerine birer isim ve haber alırlar. Ancak bir farkla ki onların
haberi fiil cümlesi olması gerekir. Fiil cümlesinin fiilinin de muzâri olması
gerekir. Bu nedenle haberin mansub oluşu takdiren olur. Yani fiilin üzerinde nasb
alameti görülmez.
Yemeye başladım.
www.tekellum.net
209 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
MÜBTEDÂ VE HABER
www.tekellum.net
210 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
)“ (بOruç tutmanız sizin için hayırlıdır.” “Affetmeniz takvâya daha yakındır.”
2) Mübtedânın ta’rif ve tenkîri üzerine kurallar:
(ma’rife ya da nekre oluşunu vurgulayan özellikler)
-Mübtedâ için asıl olan ma’rife olmasıdır. (altında çizgi olan kelimeler
müptedâdır.)
www.tekellum.net
211 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
) (اHaber şibh-i cümle olursa (şibh-i cümle: Cümlede harf-i cerr + ism-i
mecrûrdan oluşan tamlama ya da zarf + muzâfun ileyh’ten oluşan tamlama
olursa şibhi cümle olur.) ve mübtedâya takdim edilmesi şartıyla.
(Zarftan sonra gelen kelimeye muzâfun ileyh diyoruz zarf tamlamalarında)
-Bizim bir arabamız var. ( Haber şibhi cümle olursa ve mübtedâ nekre olursa,
haber ve müptedâ yer değiştirir. Mübtedâ sona gider.)
-Benim bir erkek kardeşim var. (Mukaddem=önce , Muahhar=sonra demektir.)
www.tekellum.net
212 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
4) Müptedânın atılması:
(Arapça’da bir kelimenin söylenmesi kadar atılması da büyük önem taşır ve
kurallara bağlıdır.)
-Müptedânın atılması eğer müptedâ biliniyorsa caizdir.
www.tekellum.net
213 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
www.tekellum.net
214 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
www.tekellum.net
215 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
MEF’ÛLÜN FİH
ت
ُ وصل: Fiil
) (اZaman zarflarının geçtiği örnekler: Geceleyin çıktım. Yarın inşallah sefer
edeceğim. Senin uykundan sonra uyudum.
www.tekellum.net
216 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
www.tekellum.net
217 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
www.tekellum.net
218 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
الم األَمر
ُ EMİR LÂMI
*(O girsin.) buradaki lâm emir lâmıdır. Muzâri fiiilin başına gelir ve onu cezm
eder. Ve emir ifade eder.
Hem ğaib hem de mütekellim çekimli fiillerin başına gelir. Örneğin: Her talebe
kendi yerinde otursun. Beraber oturalım.
Not: (me’a ifadesinin yanına bir kelime gelmeyip tenvinle biterse (me’an) kısaca
“beraber” anlamını verir.)
Lâm’ul emir kesrelidir. و, ف ve ثُم den sonra sakin olur.
www.tekellum.net
219 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
Daha önceki derslerimizde lâ-yı nâhiye’yi gördük. Muhâtab fiilin başına dâhil
olup bir şeyi yapmamayı emretmek, bir şeyden nehyetmek manasındadır.
Ğâib fiilin başına da aynı şekilde gelir. Nehyetmek amacı güttüğü için onun da
sonunu cezm eder.
الم األمر
ٌ : İnsan bir baksın artık kendi nimetlerine.
www.tekellum.net
220 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
Emir talep cinsindendir. Ve cümlede talebe cevap vardır. “Şöyle olursa böyle
olur” manasındadır.
Eğer muzâri bir fiil, talebe cevap olarak gelirse cezm edilir. Talebin çeşitleri
şunlardır; االمر, والنهي
Salih amel yap, cennete gir.
Tembellik etme, sınıfı geç.
*آه ِ
,آه Ahh.. Ben acı çekiyorum anlamındadır. Fâili müstetir zamirdir.
www.tekellum.net
221 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
إذَا
* إذَا şart manası içeren bir zarftır. “Olduğunda” manasında kullanırız.
Çoğunlukla fiil-i mâzinin başına gelir ve fiili mânâ açısından gelecek zamana
(muzâri) aktarır. Örneğin;
Bazen إذَا, muzâri fiilin başına da gelir. Cevâb-ı şartın da fiil-i muzâri olması
mümkündür. Aşağıdaki beyitte olduğu gibi:
www.tekellum.net
222 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
ِ ك ِعب
ادي َع ِّّن فَِإِّّن قَ ِريبَ َ ََوإِ َذا َسأَل
“Kullarım sana benden sorduğunda ben muhakkak yakınım.” (Bakara,186)
2- Cevap talebî bir fiil ise. (Talebin çeşitleri: emir, nehiy, istifhâm) Örneğin;
www.tekellum.net
223 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
Arapça’ da Şart
Edatları
Cezmeden
Cezmetmeyen
َلوَل َكيَفَما
َأَّما َمهما
حيثَما
ُ َما
َلَّما ِعنَدَما
َمن
َلوَما أيَن/ أينما
* Bunlara neden edat diyoruz? Çünkü bunların içerisinde harf olan var, isim
olan var.
www.tekellum.net
224 / 299
دروس اللغة العربية -الجزء الثالث
إن
www.tekellum.net
225 / 299
دروس اللغة العربية -الجزء الثالث
www.tekellum.net
226 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
*Şimdiye kadar şart ve cevâb-ı şart fiilerinin muzâri’ fiil olduğunu görmüştük.
Muzâri’ fiil cezmedilebilir ancak mâzî fiil cezmedilemez. Mâzi fiile cezm
mahallinde denir. Meczum denmez.
ُ َوِإن َتُع
ودوا َنُعد َوِإن ُعدُُت ُعدَن
«Eğer (harbe) dönerseniz, «Eğer (günaha) dönerseniz,
(biz de) döneriz.» (Enfal, 19) (biz de cezaya) döneriz.» (İsra, 8).
َمن َك َان ُيِر ُيد َحر َث اْلِخَرِة َنِزد َلُهِِف َحرِثِه َمن َيُقم َليَلَة َالقدِر إَُّي ًان واحلِت َس ًاب
«Kim ahiret mahsulü istiyorsa onun ُغِفَر َلُه ما َتَقَّدَم ِمن َذنِبِه
mahsulünü artırırız.» (Şura,20) «Kim Kadir Gecesi’nde îman ve
ümitle kalkarsa, önceki günahları
bağışlanır.» (H.Ş. Buhârî, Nesâ’î)
www.tekellum.net
227 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
Cevab-ı Şart
İsim cümlesi
Kullarım sana benden sorduğu zaman ben muhakkak yakınım.
Emir
Hamid’i gördüğün zaman ona sefer zamanını/mekanını sor. Taleb
Nehiy
Hastayı uyur vaziyette bulduğun zaman onu uyandırma.
İstifham
Bilal’i gördüğüm zaman ona ne diyeyim?
Câmid
Bizi aldatan bizden değildir.
Kad
َما
Şartlar ne olursa olsun yalan söylemiyorum.
َلن
Kim ki dünyada ipek giyer, ahirette onu giymeyecek.
َس
َسو َف Tenfîs
َكَأَََّّنا
Bir nefsin karşılığı veyahut bir fesat olmaksızın kim ki bir nefsi öldürür, o
insanların hepsini öldürmüş gibidir.
www.tekellum.net
228 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
• Temyizi
tekil veya
• Temyizi hep
çoğul
tekil ve
olabilir ve
mansubdur.
mecrurdur.
• Bazen
temyizin
başına
«min» dahil
olur.
«Allah’ın izniyle nice az bir topluluk çok bir topluluğa galip gelmiştir.»
• Kaç
• Nice
• Ne çok
www.tekellum.net
229 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
اسم التصغْي
ون
ُ ‘ َي ُكnun meczûm formları olan
çekimlerinde
« »نharfi düşürülebilir:
َوَقد َخَلقُت َك ِمن َق ب ُل َوََل َت ُك َشيًئا «Daha önce sen bir şey değilken seni,
Ben yarattım.» (Meryem, 9).
www.tekellum.net
230 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
www.tekellum.net
231 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
Mücerred
%35,2
Sülâsî
Mezîd
%59,6
Arapça’da % 94,8
Fiiller
Mücerred
%4,16
Rubâ’î
Kaynak: The Arabic Verbs,
Warwick Danks Mezîd
% 5,2 %1,04
John Benjamins Publishing
Co. www.tekellum.net
232 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
Tef’il Bâbı : Sülâsi mezid fiil bâblarındandır. Mazi fiilde orta harfin
şeddelenmesiyle oluşturulur.
Vezin: ع َل
َ ع
ْ ف
َ = ع َل فَ َّعل
َ ف
َ = فَ َع َل
Masdar Emir Muzâri Mâzi
Teslim
etti
Öptü
Tesbih
etti
Büyülttü
Bildirdi
Açıkladı
Dağıttı
Kaydetti
Tebrik etti
Müjdeledi
İsimlendirdi
Selamladı
Terbiye etti
www.tekellum.net
233 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
(1) Mâzi hali dört harften oluşturulmuş fiillerin muzâri harfi ye, te, e ve ne diye
başlamaz. Yu, tu, u ve nu diye başlar. Dört harfli olan bütün fiiller için böyledir
denilebilir.
(2) Sülâsi mücerred fiillerin mastarları Araplardan işiterek öğrendiğimiz
şekildedir. Sülâsi mücerred fiillerin dışındaki fiillerin mastarları ise kurala
bağlıdır. Biz bu kuralı bildiğimizde bütün fiilleri bu kurala göre
masdarlaştırabiliyoruz.
*Fiil, nâkıs olursa yahut son harfi hemze olursa mastar hali تَ ْفعلَةvezninde gelir.
*Sülâsi mücerred fiilin ism-i fâili فَاعل şeklinde yapılır. Sülâsi mücerred
dışındaki fiillerde ism-i fâil, fiilin muzâri halindeki muzârat harfinin mim ile
değiştirilip sondan bir önceki harfin kesra almasıyla yapılır.
*Sülâsi mücerrede ait ism-i mefullerde vezin ‘ َم ْف ُعولdür. Sülâsi mücerred dışı
fiillerde (mezit fiillerde) ism-i mefûl kendi fâilinin vezninde olur ve sondan bir
önceki harfin fethalı olmasıyla olur.
س َّجل
َ ُم س َّجل
َ ُم سج ُل
َ ُي
İsm-i Mefûl İsm-i Fâil Muzâri’
www.tekellum.net
234 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
Kaydetti
Kaleme
aldı
Tertip etti
Silahlandırdı
Astı
Ciltledi
Renklendirdi
*Sülâsi mücerred fiillerin ism-i zaman ve ism-i mekânları َم ْفعل, َم ْف َعل
vezinlerinden türemiştir. Sülâsi mücerred dışında olan ism-i zaman ve ism-i
mekânlar bu fiillerin ism-i mefûlünden türetilir. Yani sülâsi mücerred fiillerin
dışındaki fiillerde ism-i zaman, ism-i mekân ve ism-i mefûl aynı şekilde türetilir.
www.tekellum.net
235 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
الفعل
ذهب أكل
وقف نصر
جلس كتب
*Bazı fiiller bir nesne arzu eder. Bazı fiillerde nesne olmaksızın mevcudiyetini
korur. Örneğin ‘gitti’ fiiline ‘Neyi gitti?’ gibi bir soru sormayız. Ancak ‘yedi’
fiiline ‘Neyi yedi?’ sorusunu sorabiliriz.
الفعل الثالثي
اجملرد املزيد
ب
ُ ُيَ ْكت/ب
َ ََكت FORM II FORM IV
FORM I
َ ْف ِّعلل يُ َف ِّع ُل/ فَ عَّ َل إفْ َعال يُ ْف ِّع ُل/ أَفْ َع َل
www.tekellum.net
236 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
• İf’al ve Tef’il Babları Lâzım fiilleri müteaddî yapar. Yani geçişsiz fiilleri
geçişli yapar. Aynı zamanda geçişli tek nesne alan fiilleri çift nesne alır
hâle getirir.
Öğretti. َعَّلَم
bildirdi
َعِّلَم
Haberdar etti. َأ ْعَلَم bildi
bildirdi
*Sülâsi mezîd fillerin أَفْ َعلbâbı ‘ فَ َع َلnin başına hemze gelmesiyle türetilmiştir.
َ
*Emir siğâsındaki أَفْ َعلbâbı muzâri’ fiilin aslî siğâsından türetilir. Başındaki
َ
muzâra’at harfini atarak sonunun cezmedilmesiyle emir olur. Örneğin;
أ َْر ِّس ْل ُُي َْر ِّس ُل يُ ْر ِّس ُل
Emir Aslî sîğa Muzâri’
www.tekellum.net
237 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
Vezin: أَفْ ِّع ْل إِّفْ َعال يُ ْف ِّع ُل أَفْ َع َل
Emir Muzâri’ Mazi
*Arapçada geçişli olan bir fiil, Türkçede geçişli olmayabilir. Arapçada dönüşlü
olan bir fiil, Türkçede dönüşlü olmayabilir. Bu küçük farklılıkları müsamaha ile
karşılamamız gerekiyor.
* َولَ ْو ‘olsa da, olmasına rağmen, olsa bile’ anlamlarına gelir. Türkçede ki
‘velev ki’ tabiri gibi…
www.tekellum.net
238 / 299
الجزء الثالث- دروس اللغة العربية
* أصبَ َح
ْ ifadesi ‘sabahladı’ demektir. كان
َ ‘nin kardeşlerindendir. َكانgibi
nâkıs fiillerdendir. Aynı zamanda ‘bir şeye dönüştü’ anlamına da gelir.
* ك
َ ْأو َشifadesi ‘neredeyse oldu, olmak üzere’ anlamlarına gelir. ‘ َكانnin
ْ َ أile ve muzâri’ fiil ile birlikte gelir.
kardeşlerindendir. Bir ن ك
َ ْأو َش ifadesinin
*Buradaki َما ‘ya “mâ’yı nekreyi teme ve müpheme” denir. Herhangi bir şeyden
bahsettiğimiz ve bunun karşımızdaki tarafından bilinmesini istemediğimiz şey
manasında kullanılır.
* .ُُمَ َّم ُد بْ ُن ِّولْلَ َم ابْنkelimesi bir isme sıfat olduğu zaman başındaki hemze
kaldırılır. Babasının ismine izâfeten, Muhammed’in sıfatı, Vilyem’in oğlu
olmak.
*Üç kelimenin tek satırda olması şartıyla ابْنifadesinin hemzesi hazfedilir. Eğer
bazısı başka satırda, bazısı başka satırda olursa ابْنifadesi hemzeli yazılır.
* ابْن kelimesi iki isim arasında değilse hemzeli şekilde yazılır. Örneğin:
.لم ِّ ِّ
َّ حام ُد ابْ ُن
َ الش ْلخ إبْراه
www.tekellum.net
239 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
الدرس األول
Durus 4. Cilt
BİRİNCİ DERS
*Fiiller anlam itibariyle iki kısma ayrılır. Bunlar müteaddî (geçişli) ve lâzım
(geçişsiz) fiillerdir.
Yapılan işten fâil dışında etkilenenler(mefulün bih) varsa bu fiil müteaddî
fiildir.
*Fâilin yaptığı eser, fâilin dışına çıkmıyorsa bu fiil lâzım fiildir. Fiil-i lâzım bir
mef’ûlün bih’e ihtiyaç duymaz.
.املدرس فَرِح
ُ Hoca mutlu oldu.
*Lâzım fiil bir harf-i cerr ile nesne alarak müteaddî fiile dönüşebilir.
ِ
.الكسالن ب املدرس علَى الطالب ِ
َ َغض Hoca tembel öğrencilere kızdı.
*Lâzım fiillerin mef’ûlleri ğayri sarih olarak isimlendirilir. Burada mef’ûlün bih
lafzen cerr edilmiştir ancak mahallen mansub olmuş oluyor.
*Lâzım fiil iki tane bâba nakledilerek müteaddî fiile dönüşür.
www.tekellum.net
240 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
.حامدا من الفصل
ً املدرس
ُ أخرج .َخَر َج َحامد ِمن الفصل
Hoca Hâmid’i sınıftan çıkardı. Hâmid sınıftan çıktı.
.الطفل من الطاءرة
َ لت
ُ نََّز .الطفل من الطاءرة
ُ نََزَل
Çocuğu uçaktan indirdim. Çocuk uçaktan indi.
* َرأَى fiili أَرى fiilinin أفْ َع َل veznindeki halidir. Bu fiilin aslı أ َْرأَىdır.
Bunun aynı ( )أatılmıştır. Muzârîsi يُِرىdir. Emir hâli أَ ِرdir.(göster)
*Tef’il bâbı geçişsiz fiilleri geçişli hale, geçişli fiilleri çift geçişli hale
getirmesinin yanı sıra fiili mübalağa ve çokluk anlamlarına da getirir.
Teksir: çoğaltma
) ( التكثري.األقالم
َ تُ َك َّسَر Kalemleri çokça kırdım.
www.tekellum.net
241 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
* أمسى
ْ (akşamlamak), ‘ َكا َنnin kardeşlerindendir. Cümlenin ismini ref’,
َ
haberini nasb eder.
ً ت َم ِر
. أي أ َْد َرَك َِن املساءُ وأان مريض,يضا ُ ْأم َسْي
Hasta olarak akşamladım, akşam bana ben hasta iken ulaştı.
www.tekellum.net
242 / 299
دروس اللغة العربية -الجزء الرابع
أماكِن ِ
أمكنَة مكان
www.tekellum.net
243 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
الدرسيالثاني
Durus 4. Cilt
İKİNCİ DERS
MÜFÂ’ALE BÂBI
* اع َلي
َ َ فbâbının bir hususiyeti de iki tane mastara sahip olmasıdır. Bu mastarlar
şunlardır; َاعلةَوفِ َعال
َ م َف.
ُ
ََد ُروس
ُك َ قَ ْدَفَاتَْت Çok ders kaçırdın.
.لتَالطائرة
ْ صَ دَو
َ َق Uçak yerine ulaştı.
.َاببَاملكتب َةي
ُ تح َ ُقدَف Kütüphanenin kapısı açıldı.
Örneğin; َودَاملديرَغدا
ُ ُقدَيَع Müdür yarın gelebilir.
www.tekellum.net
244 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
. َالطالبَالكسالن
ُ َقدَيَْن َج ُحTembel öğrenci nadiren(seyrekçe) başarılı olur.
* ب
َ َذ ُووَالقر ifadesinde َذوو
ُ , ’ذُوnun çoğuludur. Cem’i müzekker sâlim gibi
yani zevû ve zevî ile i’rablanır.
ََ ِاع َدت
.ك َ َمبس
َ َح ُّق
َ )مرفوعَابلواو( ذَ ُووَال ُقْرَبَأ
Akrabalar senin yardımına daha çok hak sahibidirler.
ِ ِبَ َذ ِوىَالعائ
َالت ِ َّهذهَمساكنَالطُّال. ( )جمرورَابلياء.
َ ُ
Bunlar aile sahibi öğrencilerin meskenleridir.
ِ ِ َجاءَامل
. اَجاءوَا
َ َم ُ ََّلَك ِنَالط،درس
َ الب ُ َ
Hoca geldi ancak öğrenciler gelmedi.
. ََأمحد
ُ ضَر ِ
َ َح
َ عليَلك ْن
ٌّ َغاب
َ Ali gelmedi ancak Ahmet geldi.
www.tekellum.net
245 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
ى َ ِرَو
َ اية ََََََََََََ َرَو
َ قَِر
َاءة َََََََََََََ قَ َرأ
www.tekellum.net
246 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
* َ( بَ ْرََن َمجprogram) kelimesinin çoğulu بََر ِام َُجolur. Beş veya daha fazla harfi
olan وع ِ )م َفveznindeki isimler çoğullanırken dörtten fazla olan
َِ اع ُلَ( ُمْن تَ َهىَاجلُ ُم َ
harfler atılır. Örneğin;
(ayva-lar) َِج
ُ َس َف ْر َجلَ ــ َس َفار َ( َعْن َدلِيبََ َ َعنَ ِاد ُلbülbül-ler)
* َخ ِطيئََةkelimesi ااي
ََ َ َخطşeklinde çoğullanır.
َهديََّة ( َه َداايhediye-ler)
ِ
مطيََّة ( َمطَاايbinek-ler)
www.tekellum.net
247 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
الدرس الثالث
Durus 4. Cilt
ÜÇÜNCÜ DERS
TEFE’ÜL BÂBI
{وح
ُ والر
ُّ ُتَنَ َّز ُل املالئكة...}[4 /]القدر
Burada ‘tetenezzelü’ ifadesi olsaydı okunması daha güç olacağından bir te
düşmüştür. Ancak ل
ُ تَنَ َّزifadesinin aslı تَتَ نَ َّز ُلolur.
www.tekellum.net
248 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
MAHSÛS
* .ي
َ غداً نَذهب ََن ُن املُتَ َفوق
Biz başarılılar(öğrenciler) yarın gideceğiz.
düşünerek ُمتَ َفوقي kelimesini nasb şeklinde okuruz. Cümle anlamına genel
baktığımızda تَ َف َّو َق ‘gayret göstererek üste çıkmak’ anlamındadır. Tefe’ül
bâbından yapılmıştır.
www.tekellum.net
249 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
الدرس الرابع
Durus 4. Cilt
DÖRDÜNCÜ DERS
شبَّهة ابلفعـل
َ األحرف امل Fiile Benzeyen Harfler
َّ وأ،إِ َّن
* َن (inne ve enne) anlamı kuvvetlendirme, pekiştirme ifade ederler.
َّ َكأ
* َن (Ke’enne) benzetme ifade eder.
َّ ِل
* كن bir önceki söylenilen şeyin zıddına bir şey söylemek maksadıyla
kullanılır.
www.tekellum.net
250 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
* ت
َ لَْيtemenni ifade eder.
.ود
ُ ُت الشَّباب يَـع
َ لَْي Gençlik keşke geri gelse.
َ لعل اجلَِر
.يح ميوت َّ Yaralı, korkarım ki ölecek.
*Bu harfler isim cümlesinin müptedâsını (müptedâ ister sonda ister başta olsun
َّ
fark etmez) nasb eder. Haber ise merfû konumundadır. Müptedâ ve haber إن اسم
ُ
ve َّ ُ‘خربye dönüşür.
إن
İsminin ve haberinin ahkâmından:
* Başına geldiği müptedânın nekra olması caizdir.
. الساعة
َّ لم ِ إن هللا ِعْنده
ع َّ
ُ ُ Allah, kıyametin ilmi katında olandır. (Haber cümle)
ِ امل
. دي ِر س ِعْن َد ِلعل ه
ُ َ املدر َّ Hoca müdürün yanında olmalı. (Haber şibh-i cümle)
www.tekellum.net
251 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
.اّلل
إن هَّ َغ ُفور: َغ ُفورkelimesi haber inne’nin başına gelmiş. Bu durum caiz olmaz.
علَْيناHaber=şibhi cümle
ِح َس َاَبُمMarife
* Ancak eğer isim nekra ise yukarıdaki durum vâcip hâle gelir.
َّ
.ًإن لَديْـنَا أنْ َكال Bizim katımızda zincirler vardır.
َّ ولَ ِك
*ن َّ وَك،أن
،أن َّ و،إن
َّ bunlara nun-u vikâye gelmesi câizdir. Şöyle deriz:
www.tekellum.net
252 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
الدرس اخلامس
Durus 4. Cilt
BEŞİNCİ DERS
اِن َك َسَرKırıldı
www.tekellum.net
253 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
* ‘ فَ َع َلnin mutavaat hali ’اِنْ َف َع َلdir. ‘ فَ َّع َلnin mutavaat hali de ‘ تَ َف َّع َلdir.
.جاج
َ الز
ّ تُ َك َّس ْر .اج
ُ الز َج
ُّ تَ َك َّسَر
Camı parça parça ettim. Cam parça parça oldu.
ْ أَ أ
َسلَ َم أب وك؟ hemzesi .َسلَ َم أب وك
ْأ
atılmadı.
*يوم
َ ifadesi zaman zarfıdır.
.اهيم
ُ مات إبر
َ يوم
َ الشمس
ُ انكسفت
İbrahim’in öldüğü o gün güneş tutuldu.
يوم
َ : muzaf
مات إبراهيم: muzafun ileyh (cerr mahalinde)
www.tekellum.net
254 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
.َّاس
ُ ك الن
َ َلوال اهلواءُ َهلَل
“Hava olmasaydı insanlar helak olurdu.”
(Yani burada hava var olduğu için insanlar helak olmadı demektir.)
-‘ لوالdan sonra vâki olan isim, haberi atılmış olan müptedâdır. Bunun takdiri
şudur:
İsim + لوال
.حضرت
ُ االختبار ما
ُ أان مريض فلوال Ben hastayım.
وم
َ َالي.
.لسافرت معك
ُ لوال أَنين مريض Benim hasta olmaklığım
www.tekellum.net
255 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
-Eğer verilen cevap ‘Şu şu olmasaydı böyle olurdu.’ şeklinde olursa yani ikinci
kısım olumlu ise bu kısım lâm ile gelir.
* هذا, ’ إبراهيمe sıfattır. Bir özel isimden sonra gelen ism-i işaret, sıfat olur.
İzâfet ile muarref edilmiş bir kelimeden sonra gelen isim-i işaret de sıfat olur.
-Burada saat ifadesi ’كye izafe edilmesinden dolayı muarref olmuş ve sonuna
* لِم ْه, burada sonda söylenen ha, duruş ha’sıdır. Ayet-i kerîmede olduğu gibi;
َ
ِ وما أَدر َاك م
اهيَ ْه َ ْ
Onun ne olduğunu sana ne bildirdi? Nereden biliyorsun?
www.tekellum.net
256 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
ِ ال ي ْن َك ِس َف...آيتان
ان ِ الشمس والقمر
ّ إن
*
َ
Burada şems, müennes; kamer, müzekkerdir. Burada cinsiyet farklılığından
ِ تَْن َك ِس َفyerine
oluşan çekim zorluğundan dolayı müzekker çekim tercih edilir. ان
ِ ي ْن َك ِس َفtercih edilerek şems ve kamer için ayrı ayrı değil tek bir kelime olarak
ان َ
söylenir. Müzekker müennese galip olur.
*"هللا فإذا رأَيْتُمومها فادعوا... " (güneşi ve ayı (tutulmuş olarak) gördüğünüzde
Allah’a dua edin) burada hâl hazfedilmiş, atılmış. O halde takdîr-i kelâm,
"ني ِ ِ
ْ فإذا رأيتمومها ُمْن َكس َف... " dir. ني
ْ ( ُمْن َكس َفtutulmuş olarak) ifadesi hadiste yer
almamış, atılmıştır.
*جلي
َ يَْن َّ صلُّوا
حَّت َ َو ifadesinde جلي
َ يَْنifadesinin fâili gizli zamirdir. ‘ ال ُكسوفu
ُ
kast eden, siyaktan anlaşılan gizli bir zamir vardır.
www.tekellum.net
257 / 299
دروس اللغة العربية -الجزء الرابع
الدرس السادس
Durus 4. Cilt
ALTINCI DERS
1
2
www.tekellum.net
258 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
َََجَع
Kök fiil (mazi)
Masdar
www.tekellum.net
259 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
َفاَذا: BİRDEN
*Beklenmeyen bir işin vuku bulmasını ifade eder.İsim cümlesinin başına
gelir. َفاَذا ‘den sonra nekra ile başlamak câizdir. Bu ifade bir cümlenin
başında gelmez.
َ اْلجَداث اىٰل َرِّبم َي نسل
ون َ الصور َفاَذا هم مَن
ُّ َونف َخ ِف
«Sur'a üfürülmüştür; bir bakarsın onlar kabirlerden
Rablerine doğru hızla giderler.» (Yasin-51)
َ ان َك َانت اَْل َصي َحة َواحَدة َفاَذا هم َ َ۪جيع َلَديَنا ُم َضر
ون
«O, yalnız tek çığlıktan başkası değildir; bir bakmışsın
onlar toptan katımızda hazırdır.» (Yasin-53)
َاَوََل َيَر اْلن َسان َاَّن َخَلقَناه من نطَفة َفاَذا هَو َخ ۪صيم م ۪بي
«İnsan, kendisini bir damla sudan yarattığımızı
görmedi mi de şimdi apaçık bir düşman...» (Yasin-77)
*Sülâsi mezîd bâblarından olan اف تَ َعلbâbında ’فden önce bir hemze ziyâde
َ
edilir. Fâül fiilden sonra da bir تilavesi olur.
َاِ ْرتَ َفع: Kaldırdı( ) َرفَ ََعolan fiil yükseldi anlamına geliyor.
www.tekellum.net
260 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
*ل
َ ‘ َافْ تَ َعnin başındaki elif okunmayan vasıl hemzesidir. Soru hemzesi gelince
َ
vasıl hemzesi düşerek َ ‘ أَفْ تَ َع َلye dönüşür.
َافْ تَ َع َل=َأَفْ تَ َع َل َ؟+ََأ
www.tekellum.net
261 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
الدرس السابع
Durus 4. Cilt
YEDİNCİ DERS
Renkler
ve اِفْ ِعالَل İf’ilâl (Form 9)
kusurlar
Ve
Renkler
اِفْ ِعيالَل İf’îlâl (Form 11)
Babları
َ ِاْفِع
يالل ِاْفَعال İf’îlâl
Renkler
َ اِبي
يضاض ِ حمْبَياض َيْبَياض ِاْبَياض
ağarmak ağaran ağarır ağardı
www.tekellum.net
262 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
«»َع َسى َأن َت ْكَرحه ْوا َشْيًئا َوحهَو َخْْي ل حكْم َوَع َسى َأن حُِتب ْوا َشْيًئا َوحهَو َشر ل حكْم
(Bakara, 216)
«Hoşlanmayacağınız bir şey olur ki, o sizin için bir hayırdır. Ve seveceğiniz
bir şey olur ki, o sizin için bir şerdir.»
فاعل ينجح فاعل فعل اتم فعل انقص اسم عسى خرب عسى
يف حمل رفع مرفوع يف حمل نصب مرفوع
«Umarım öğrenci başarılı olur.»
www.tekellum.net
263 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
ما املصدرية
Ma Arapça’da birçok anlama gelebildiği gibi bir fiili mastar hale de getirebiliyor.
www.tekellum.net
264 / 299
دروس اللغة العربية -الجزء الرابع
الدرس الثامن
Durus 4. Cilt
SEKİZİNCİ DERS
املاضي ِب ( ال ) َّالن ِ
افية َنْفي ِ
ُ
شربت
أكلت وال ُ
ال ُ
www.tekellum.net
265 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
َقْد
Hal Vav’ı ( )واو احلال, fiili mâzî ve müsbet olan bir fiil cümlesinin başına
geldiğinde , قدile gelir:
اإلمام
ُ ركع َ املسجد وقد
َ دخلت
ُ «Mescide girdiğimde imam rükua
varmıştı.»
.
رس
َ الد ِ « دخلت الفصل وقد شرحSınıfa girdiğimde hoca dersi anlatmıştı.»
َّ املدر ُس
* َكي: Geleceğe ilişkin masdar yapıcı nasb edatıdır. Sebebiyet bildirmek için
ْ
kullanılan bir harftir. Bazen ِلile kullanılır. ِلyoksa bile varlığı takdir edilerek
kullanılır. Harf-i cerr olan lam ile kullanılması galiptir. Lâ-yı nâfiye fiile dâhil
olduğunda lâ bitişik yazılır.
َلِ َك ْيل
www.tekellum.net
266 / 299
دروس اللغة العربية -الجزء الرابع
الدرس التاسع
Durus 4. Cilt
DOKUZUNCU DERS
الفعل الرابعي
جمرد
ِفْع َالن َفْعَلَلة ُيَفْعِل ُل َفْعَلَل
ِزْلَزال َزْلَزَلة ُيَزْلِزُل َزْلَزَل
www.tekellum.net
267 / 299
دروس اللغة العربية -الجزء الرابع
Manaları: )اعرنفط(ابتداء ِ
),ا ْحَرَْْنَم(مبالغة
Manaları: ِ)اْقشعر(ابتداء ِ
),ا ْشَرَأب(مبالغة ََ
www.tekellum.net
268 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
اب ِ ِ
ُ َذل َك ْالكَت
«İşte kitap budur.» (Bakara, 2)
www.tekellum.net
269 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
الدرس العاشر
Durus 4. Cilt
ONUNCU DERS
ZAMİRLER
1) Munfasıl zamirler
-Söze bu zamirle başlanır.
.أنت
َ س إلا ِ
َ ما فَه َم الد َّْر
Kimse dersi anlamadı, sen hariç. (Merfû’ zamir)
* َ ْأَن
إلاdan sonra gelen zamir ayrık yazılmak zorunda. Nasb olduğu için de ت
denilmesi mümkün değil. O zaman bir اإيك ifadesi geliyor ve zamiri kurtarıyor.
www.tekellum.net
270 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
İster nasb durumunda olsun ister ref’ durumunda olsun zamirin ayrık yazılması
gereken iki yer vardır:
1) Cümlenin başı
2)Muttasıl zamirler
Konuşurken onunla başlanmayan zamirdir.
َ ِتَ ْذ َهب
Dişiye hitapta kullanılan ي: ي
www.tekellum.net
271 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
ُله
الضمائر
له،كتابك اجلاِـر
َ
Nasb zamiri ne zaman ayrık getirilir?
www.tekellum.net
272 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
1)Mefûlün bih olduğunda ve fiilinden önce geldiğinde: َّإي َك نَـ ْعبُ ُد
2) Fâiline muzaf olan mastara mefûl olması durumunda:
.ُوإيه
َّ كَ ُرأيت Seni ve onu gördüm.
.إيك
َ سألت إل
ُ ما Ben senden başkasına sormadım.
-Tek rütbeden iki zamir olursa ayırmak vacip olur. Ancak aynı rütbeden olursa
birleştirmekte ayırmakta caiz olur.
.ُك َّإيه
َ ُأعطَْيـت
ْ /ُأعطَْيـتُ َكه
ْ أين كتايب؟ Benim kitabım nerede?
www.tekellum.net
273 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
ٍ الولد ضر
ابت َ َ ُ ضربين
« Çocuk bana çokça vurdu. »
َ
.الكتاب َطْبَعَتني
ُ ُطِبَع « Kitap iki baskı halinde basıldı. »
ِ قراءة
.فاهٍم َ قرأ أمحد الدرس « Ahmet dersi anlayan birinin okuyuşuyla
okudu.»
4. Kullanım: Mef’ûlü mutlak fiilin yerine geçer
Fiilin yerine geçmiş mastar → َم ْهلا (Bir dakika bekle)
www.tekellum.net
274 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
*Mastara delil olan, mastarla ilişkili olan herhangi bir şey bazen mastarın yerine
geçebilir. Yerine geçtiği zaman da nasb edilmek suretiyle mef’ûlü mutlak
olduğu anlaşılabilir. Örneğin:
ٍ ثلث
زايرات َ زرته « Onu üç kere ziyaret ettim.»
ٌ ُضِر َب
.فلن عشرين َضْرَباة « Falanca yirmi darbe aldı. »
ِ
َ َفهْم ُت َّالد
.رس جي ادا « Dersi iyi anladım. »
4)İsm-i mastar: Mastarın görevini alan isimdir. Ancak ism-i mastarın harfleri
mastardan daha azdır.
َكَّلْم ُت َك ا
.لما
www.tekellum.net
275 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
ضوء
ُ الو
ُ ifadesi ُّؤ
ُ الت ََّوضifadesinin ism-i mastarıdır. (abdest almak)
5)Birbirine benzeyen mastarlar birbirinin yerine kullanılabilir.
ِ َأَتسَتْقِبُلين هذا
االستْق َبال؟ « Beni bu karşılayışla mı karşılayacaksın? »
ْ
دت ْاجِت ا
.هادا مل َ َْيَتِهْده َغِْْيي ُ اجته
َ
« Benden başka kimsenin yapamadığı bir çalışma ortaya koydum. »
Not: Mef’ûlü mutlak fiil sayesinde vardır. Yukarıda sayılan şekillerde mef’ûlü
mutlak gelebilir. Fiilsiz olarak mef’ûlü mutlak yapılması caizdir. Eğer mef’ûlü
mutlak fiilin cinsine, nasıl yapıldığına veya sayısına işaret ediyorsa fiil atılabilir.
باركا
َ قُدوما ُم
« Ayağınız bereketli geldi. »
.كا َقِدْم َت ُق ا
دوما ُمبارَ ا
« Mübarek bir adım attın. (yapılan fiilin cinsi belli ettiği için fiil atılmış) »
www.tekellum.net
276 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
ض ْربَاة
َ ضربته « Ona bir tane vurdum. »
* Mastar-ı Merre : Mastar-ı merre fiilin kaç kere yapıldığını belli eder. Sülâsi
mücerred fiilden türetilir.
*Asli mastarın orijinalinde تvarsa o zaman adede delil olan şey ondan sonra
« Biz cenaze namazında dört tane tekbir getiririz.»
zikredilir.
.واحدة َأَقْم ُت ا
إقامة ا « Bir kere kamet getirdim.»
.ترمجت الكتاب تَ ْر َمجَ اة واحد اة « Kitabı bir kez tercüme ettim. »
www.tekellum.net
277 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
*ب
ٌ َ ُمْن َقلifadesi mastar-ı mim’e örnektir. Yani başında ziyâde bir mim vardır.
ضَرب
ْ َم (vurmak)
www.tekellum.net
278 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
ت حبا للنحو
ُ حضر
ْ «Nahvi sevdiğim için derse katıldım.»
www.tekellum.net
279 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
َهحال
*Bu edat fiil cümlelerinde kullanılır. Muzâri’ fiille kullanıldığında bir
eyleme teşvik, mâzi olarak kullanıldığında da azarlama ve sitem anlamı
vardır.
! َه حال ِإ ْجَتَهْد َت Çalışsaydın ya! ! َه حال َت ْسَمُع Dinlesen ya!
! َه حال َأ ْكَرْم َت َأَبَوْي َك Anne babana hürmet ! َه حال َ َْيُر ُج Çıksa ya!
etseydin ya!
ات َِِب ُنفِسِهْم َخْْيا َوَقُالوا َهَذا ِإْف ٌك ُّمِب ٌي ِ َ َلْوَال ِإْذ ََِسْعُتُم ُوه َظحن ْالُمْؤِمُن
ُ ون َوْالُمْؤمَن
«Bu (iftirayı) işittiğinizde, mü'min erkekler ve kadınlar birbirleri hakkında iyi
zanda bulunup da, "Bu düpedüz bir iftiradır" demeleri gerekmez miydi?» (Nur,
12)
www.tekellum.net
280 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
وب من ذنبِك
ُ ُأَالح تَت
«Neden günahından tevbe etmezsin?»
ِ ال الع
ال, ُاط َفة
*Bu َ ‘sıdır. İlk ifade dahil edilir, ikinci kısım ihraç edilir. Atıftan
sonra gelen kısım cümle olmayan müfred bir ifade olmalı. La ve kendinden
sonraki gelen mâtuf’u olumlu cümleden veya emirden sonra gelir.
.املدرس ِ
ال,اسأل املدير «Müdüre sor hocaya değil. »
َ
www.tekellum.net
281 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
/ Temyîz
Burada kelimesi bir miktara işaret etmekle birlikte su, süt, yağ ...vs.
kelimeler gelmediğinde anlam tamamlanmaz.
a) مَتِيُيز ًالذ ِات (Temyîz-i zât): Nicelik belirten kelimelerden sonra gelirler.
www.tekellum.net
282 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
3’ten 10’a kadar çoğul ve mecrûr, 100 ve 1000’den sonra ise tekil ve mecrur
gelir. (Cilt 2, Ders 24)
2) الساحة
ُ (uzunluk): .ْإشممَتْي ُت ِمًَْتا محِرًيرا «1 metre ipek aldım.»
3) الكْي ُل
م (hacim): .أعطِِن ِلْمَتْيِن محِلًيبا
ِ «Bana 2 litre süt ver.»
4) ( مالوْزُنağırlık): .قاال
ً غرام ُبرت
ٌ كيلو
ُ عندي «Bir kilo portakalım var.»
1) مكْم Kelimesi nicelik manası taşır. مكْم ِبْنًتا مل مك؟ «Kaç kızın var?»
2) .سحاًب
ً السماء مق ُدر راحة
َّ ما يف «Gökyüzünde avuç içi kadar bulut yok.»
Burada يس
ٌ مك nicel bir büyüklük (hacim) manası taşıyor.
Burada ِمْث م
قال مذَّرٍة nicel bir büyüklük (ağırlık) manası taşıyor.
www.tekellum.net
283 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
Temyîz-i zât gerek ِم ْن harf-i cerri alması, gerekse muzaf-ı ileyh olması
a) مَتِيُيز ًالذ ِات (Temyîz-i zât): Nicelik belirten kelimelerden sonra gelirler.
b) مَْتِييز ِِالن ْس ِبة (Temyîz-i nisbe): Cümlede belirtilen bir fikrin hangi açıdan
www.tekellum.net
284 / 299
دروس اللغة العربية -الجزء الرابع
احلال
«Sâhibü’l-Hâl»in cümledeki eylem sırasındaki durumunu belirten isimdir.
منصوب
جاء بالل راكبا
www.tekellum.net
285 / 299
دروس اللغة العربية -الجزء الرابع
جمتهد ِ
مستأذان طالب ٌ
جاءين ٌ سألين ابن مدرس غاضبا
طالب
جاءين سائال ٌ
ولد و هو يبكي
جاءين ٌ
احلال
املفرد اجلملة
االمسية
الفعلية
حفظت القرآن و أان صغري
املاضي املضارع
www.tekellum.net
286 / 299
دروس اللغة العربية -الجزء الرابع
حكن
يض ْ
جاءت األخوات ْ
دخلت مكة و الشمس تغرب
رجع الطالب و هم متعبون
ضاحكْ ِي
َ جاء الطالبان
ِ
ضاحكَْي جاء الطالب
ضاحكات
َ جاءت الطالبات
ضاحكتي
َ جاءت الطالبتان
ضاحكة
َ جاءت الطالبة
www.tekellum.net
287 / 299
دروس اللغة العربية -الجزء الرابع
َإال
جنح الطالب كلهم إال خالدا. سَوى
َغْري
أداة االستثناء املستثىن املستثىن منه
َما َعَدا
َما َخَال
تام متصل
مفرغ منقطع
االستثناء
مجلة االستثناء
www.tekellum.net
288 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
ٍ لكل
داء دواء إال «Ölüm hariç her hastalığın ilacı vardır.»
املوت
َ
Muferrağ :
«İllâ» yokken müstesnâ ne i’rabda olurdu ise yine o i’rabda olur:
رسب ما .ما رأيت إال بالال ٍ ما حبثت إال عن
َ بالل إال .خالد
Muttasıl
Cümle mûceb ise müstesnâ mansûbdur:
.الشرك
َ الذنوب ركَلها إال
َ يغفر هللا «Allah şirk hariç tüm günahları bağışlar.»
www.tekellum.net
289 / 299
دروس اللغة العربية -الجزء الرابع
www.tekellum.net
290 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
الخفيفة الثقيلة
( )اMüzekker Muhâtap
اِ ْذ َه َ ن
ْب ْب ِ
ْ ا ْذ َه Git (emir)
ْب
التَ ْذ َه َ ن ْْ التَ ْذ َه
ب Gitme
ْب
تَ ْذ َه َ ن ْتَ ْذ َهب Gidersin
www.tekellum.net
291 / 299
دروس اللغة العربية -الجزء الرابع
اِ ْذ َه ن
بْ اِ ْذ َهبو )Gidin (emir
بْ
التَ ْذ َه ن التَ ْذ َهبو Gitmeyin
بْ
تَ ْذ َه ن تَ ْذ َهبو َنْ Gidersiniz
اِ ْذ َهِ ن
بْ اِ ْذ َهِبْ )Git (emir
التَ ْذ َهِ ن
بْ التَ ْذ َهِبْ
تَ ْذ َهِ ن
بْ تَ ْذ َهبِ ْ َ
يْ
) Tesniyeد(
Gidersiniz
تَ ْذ َه ْ َْ
ب
ْwww.tekellum.netذ َهْبنانْ
تَ
292 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
()وNâkıs Fiiller
اِْم ِش َ ن
ْي ِ اِْم
ْش Yürü (emir)
ْي
التَْن َس ن ْس
َ التَْن
Unutma
Fiil-i Muzâri’de:
*Talebî olduğu zaman tevkîd edilmesi caizdir.
Nehiy:
Lâmul emr:
İstifham:
ِ
ٌ أت َسافَر ننْوأنتْمر
يض؟
Sen hastayken seyahat mı edeceksin?
www.tekellum.net
293 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
Talep Cümlesi:
ْاِنماْيَْب لغَ ننْعِْن َد َكْالْ ِكبَ َرْاَ َحده َْمٓاْاَْوْكِ َالُهَاْفَ َالْتَق ْلْ ََل َْمٓاْاف
{Onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlanırsa onlara öf bile deme! }
{İsrâ | 23}
*Cevâb-ı kasem olarak geldiği zaman tevkîdi vâcib olur ve bu 3 şart ile
gerçekleşir.
1-Müspet olması
2-Müstakbel olması (geleceğe yönelik)
3-Lâm-ı cevâbiye ile arasında bir fâsıla olmaması
ّٰ َوت
َ َالل ِه َْال
ْ َكيد ننْا
ْصنَ َامك ْم َ
{Allah’a yemin ederim ki putlarınıza bir oyun oynayacağım!} {Enbiyâ | 57}
َ ُّواهللِْأل ِحب
.ك
www.tekellum.net
294 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
Allah’a yemin olsun ki seni seviyorum. (Gelecek manası yok. Hâl bildiriyor.)
“ ْ“ أف ifadesi bir ism-i fiildir. Muzâri’dir. Sıkıntı içerisindeyim, ızdırap
hâlindeyim anlamındadır.
“ ْبَ ْل “ önceki fikirden zıt yahut farklı bir fikre geçmek için kullanılır.
Başlangıç harfidir. Cümleden önce gelir.
www.tekellum.net
295 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
.ُأص ِدقَاء
ْ و،ُ وفُ َقراء،ُوَحْراء
َ ،ُوص ْحراء
َ ،وه َدايَا
َ ،وفَتَ َاوى،وحْب لَى
ُ ،ودنْيَا
ُ ،ضى
َ َمْر
2)اجلُم وع ُمْنتَ َهى veznine sahip olan kelimelerdir. İki tane اجلُم وع ُمْنتَ َهىvezni
ُ ُ
ِ اعيل " "م َف
" اعل ِ "م َف
vardır bunlar; َ َ
Örneğin:
ُ ِ وثَ َعاب،أسابيع
.ني ِ َ ، وفَنَ ِاد ُق،يح
ُ َ وف، و َر َسائ ُل،ُوشوا ِرع
ُ و،ناجني
ِ ،اجد
ُ وم َفات
َ ُ َم َس
! Aynı zamanda kendisi tekil olup ( ُمْنتَ َهى اجلُ ُم وعçoğul) vezniyle söylenen
kelimelerde böyledir. Örneğin:
س ِ وب،ماطم
طاط ِ َط, وسرا ِويل،اشري
ِ وطَب
ُ َ ُ ُ َ ُ ََ
İki illetten dolayı gayr-ı munsarıf olan kelimeler:
Bunlar özel isim veya sıfat olurlar.
1)Özel isimler;
-Müennes oldukları zaman gayr-ı munsarıf olurlar. Örneğin;
.ُ وَحزة،نب
ُ ْوزي
َ ،ُآمنة
ُآمنة: lâfzı ve manâsı dişidir.
www.tekellum.net
296 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
نب
ُ ْزي:
َ manâsı dişidir.
َُحزة: lâfzı dişidir.
! Eğer orta harfi sakin olan ve üç harften oluşan bir özel isimse, ( َد ْعد، ِهْند,) ِرمي
bunların esre ve tenvin alması da almaması da câizdir. Her iki durumda bunlar
için geçerlidir. Ancak esre ve tenvin almaları evlâdır.
2)Yabancı isimler, gayr-ı munsarıftırlar. Örneğin;
. ٌوشاه
َ ، وخا ٌن، وجْر ٌج ٌ ِش,نوح
ُ ، ولُو ٌط،يث ٌ
-Eğer üç harfli ortası sakin olup dişi bir isimse gayr-ı munsarıf olur. Örneğin;
.وهبَ ُل
ُ ،وز َح ُل
ُ ،وزفَ ُر
ُ ،عُ َمُر
4)Ziyâde bir elif ve nun ile biten özel isimlerde gayr-ı munsarıftırlar.
ُ ويَِز،أَحد,
يد ُ ب ُ يَ ْعُر
6) Birleşik isimlerde gayr-ı munsarıftırlar.
ِ
.وت
ُ ضَرَم
ْ وح ُ َم ْعدي َك ِر
َ ،ب
! Bir kelimede tenvin varsa bu o kelimenin isim olduğunun göstergesidir.
www.tekellum.net
297 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
.أَحَُر
ْ و،أحسن
ُ و،ُأكرب
Ta ile dişileştirilemeyen isimler bu kurala dahildir. Örneğin bu kelime gayr-ı
munsarıf değildir. Eril: أرَمل
ْ Dişil: ٌْأرَملَة
2) فَ ْع النvezninde olurlarsa;
ث
ُ َومثْ ل
َ ،ومثْ ََن
َ ،ُوربَاع
ُ ،الث
ُ ُث
ثالثة ثالثة üçer üçer
-ُخ ر
َ أkelimesi de gayr-ı munsarıf oluyor.
َ
*Bu kelime أخرىkelimesinin çoğuludur. أخرىkelimesi de آخر
َ kelimesinin
َ َ
dişisidir. Eril ve tekil olan آخر
َ kelimesi أفعلveznindedir. أفعلifadesi nekre
olması durumunda çoğul ve dişi olmaz. Ancak bu vezindeki آخر
َ kelimesi ise
böyle değildir. Hem çoğullaşır hem dişilleşir. Kendinde sonra da من
zikredilmez. أخر
َ ismi bu sebeple İsm-i Tafdil’den değişmiştir ve sarftan da
ُ
yasaklanmıştır.
www.tekellum.net
298 / 299
الجزء الرابع- دروس اللغة العربية
2)Muzâf olmadığı ve başına الgelmediği sürece fethâ ile cerr edilir. Kesra ile
cerr edilmez.
www.tekellum.net
299 / 299