You are on page 1of 13

^ 7~

Sultan Ahm ed Camii

TAHSİN ÖZ
Topkapı sarayı Müzesi Direktörü

Türk varlığını, tam değeriyle ortaya koy­ kolay kolay böyle bir menba ele geçmez.
mak için, incelenmesi gerekli, en mühim Yine bu vakfiyelerde, kütüphanecilik lıak-
menbalardaıı biri de vakfiyeleridir. kıııdaki şartlar bugün bile medeniyet âlemi­
Vakfiyeler, saıı’at, tarih, kültür yönün­ nin kabul ettiği esaslara uygundur.
den senelerce, aramakla elae edilmeyecek ka­ Dariişşifaya doktor intihabı için, milli­
dar, geniş ve olgun bilgiler verebilir. yet ve dinin değil, yalnız hazakatin meşrut
İşte bunun en verimli neticelerinden bi­ bulunması, ııe kadar olgun bir dimağ ve mu­
ri, Balıkesir Saylavı Prof. İ s m a i l Hak­ hit mahsulü olduğunu gösterir.
k ı U z u ıı ç a r ş ı l ı ’ mu,Türk Tarih Ku­
Pek mühim bir tarihî ıııenha olan
rumu belleteni,tıin birinci sayısında neşrettiği
vakfiyelerin taallûk ettiği binalar ise Tiiık
vakfiyedir.
varlığının birer anıdıdır.
Kuruman oğullarından İ b r a h i m Mevzulunuzu teşkil eden Sultan Ahmed
B e y ’ in Karaman imaı etine aid olan bu camii, ister Marmara tarafından olsun, ister
vakfiyesi 835 H. 1432 M. tarihli ve muhtelif Boğazı geçdikden sonra olsun, zairin gözleri-
zeyilleri havidir. Bu vakfiye, bez üzerine ya­ ni kamaştıran, cezbeden bir şaheserdir.
zılmış olub tomar şeklinde ve on yedi metre Hangi ceblıeden bakılsa, büyük kubbe­
tülündedir.
nin etrafına toplanan, dizilen, dağılan tam
(On beşinci asırda 'kürklerin; İçtimaî ve yarını kubbeler, inhinalar, incelikler, göz­
müesseselere verdikleri ehemmiyeti,) tam mâ- leri yormaz, bilâkis hayranlığı arttırır. Bu;
nasiyle ortaya koymaktadır. İnsanî bir gaye Türk varlık ve kudretidir (Resim. I).
uğurunda bu kadar etraflı düşünce ve buluş­ Bu âbidenin mimarı, M e h m e d Ağa
lar, elbette Türkün ruhundaki yüksek hislerin her şubede yükselen bir istidad idi. Musiki­
bir tercümanıdır. den başlıyarak sadefeilikte de üstad olan
Bu imaretin yüce mimarî kıymetini de, M e h m e d A ğ a devrinde; Türk mimarî­
kalan ve müzelere nakledilen bazı parçala­ sinin bir inkılâbı olan bu eseri yaratmışdır.
rından öğreniyoruz. Yine Türk ve İslâm Eser­
On yedinci asrın iptidasında doğan, bu
leri Müzesin de gördüğümüz, kıymetli selâdon
âbide, Türk mimarîsinin ve tezyinî sanatların
tabakların imaretlerde kullanıldığını da hatır­ muhtelif şubelerinde en muvaffak olmuş bir
lamak, İçtimaî yardım müesseselerimizdeki eseridir.
ruh asaletini gösterir.
Topkapı Sarayı Müzesi Arşivinde, bu ca­
Fatih camii ve tevabii ile Ayasofya’ya miin inşaatına aid hayli vesaik vardır. Bun­
aid neşrolunan vakfiyeler (1) ise; X V inci ların mühim mikdarı yani sekiz büyük cildi,
asırda îstanbulun topoğrafik vaziyetini göste­ mermer ve kefeki taşlarının işçiliğine aid-
ren yegâne vesikalardır. Bunlar bize Bizans dir (2).
eserlerinin yerlerini ve isimlerini bile tanıt- Bu muazzam eseri en kısa zamanda mey­
tırmakdadır. dana getirmek için taş, en mühim malzemeyi
İstanbul’un Türk ve yabancı ırklardan teşkil ettiğinden gruplara ayrılarak işçilere
olan sâkinlerini, hattâ birçok sanatkârlarını verilmiş, her parti için, yay, çatal, burgu,
da bu suretle öğreniyoruz. Sanat tarihi için bayrak, anahtar, terazi vesair işaretler vurul-
makda imiş.
(1) T a h s i n Öz , Svvei stijtunsgurkuden Des
Sultan Mehmet II. Fatih, İstanbul 1935. (2) Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi, No. 36-41.
26 TAHSİN ÖZ

Her ay nihayetinde icmaller yapılmış, nalar, o tarihde meydanın ve civarının vaziye­


nihayet binanın bitmesi üzerine umumî bir tini oldukça, izah etmekle beraber, bu bina­
blânço tanzim edilmişdir ki, 0,52X0,20 eb’a- nın yapılması için Mehmed Paşa Sarayı ile
dında yirmi altı sayfadan ibaret olan bu def­ Aslanhanenin ve eski bazı binaların da yı­
ter nefîs bir kâğıd üzerine gayet güzel bir kıldığı anlaşılıyor. Mmima: M e h m e t A ğ a ,
nesih ile yazılmış, lâyik olduğu şemseli bir bu binayı yaparken, Türk mimarîsinin en mü­
kab’a konmuşdur (3 ). tekâmil eserlerini görmüş, onlara nazaran
Sernamesini iktibas ettiğimiz (Resim 2) bir enmuzeç meydana getirmişdir. Bilhassa
3U defter Ahmed I. in vefatı üzerine Mustafa tezyini sanat yönünden en ön safa geçmiştir.
I. in tasdikini havidir. Zaten binanın diğer mabedlere nazaran
Defterin başlığında, cami ile beraber aydınlık olması da bazı müelliflerin yazdık­
hangi binalar yapıldığı sabık ve lâhik bina ları veçhile hüznün izalesi maksadile değil,
nazır ve eminlerile kâtiblerinin ve nihayet üstadın eserinin her köşesine serpiştirdiği em­
mimarı M e h m e d A ğ a nın ismi ve 1609 salsiz tezyinatın ve renk âhenginin hakkını
(1018) cemaziyelevvel iptidasından 1617 vermek için hol ışığa ihtiyaç kaygusudur.
(1026) zilkade gayesine kadar bir hesabı ih­ Maamafih Edirne Selimiye Camii de ay­
tiva ettiği yazılmakdadır. dınlık bir mabeddir.
Camiin temeli 1609 (10İ8) senesinde a- Şimdi binayı süsleyen tezyinatından ba­
tılmışdır. Temel kazı merasiminde kullanı­ zılarını inceleyelim.
lan kazma Topkapı Sarayı Müzesi Hazine I — Camiin yazıları: A m e t l i K a ­
dördüncü salonunda teşhirdedir. Kazmanın sım Gubarî tarafından yazılmıştır. Bu
sapı güvez kadife kaplı olub üzeri gümüş mo­ zata Gubarî lâkabı pirinç üzerine fatiha yaza­
tiflerle süslüdür. cak kadar ince yazmaktaki melekesinden do­
Binanın cümle kapısı ile mahfildeki ki­ layı verilmiştir (6 ).
tabeleri 1616 (1025) tarihini havidir. Naima, Netekim Topkapı Sarayı Müzesinde böy­
1617 (1026) senesinin Cemaziyelâhırının le âyet yazılmış muhtelif pirinç taneleri bu-
dördüncü günü büyük merasimle resmiküşad lunmakdadır ki, bunların K a s ı m G u b a ­
yapıldığını ve bin kadar hilât verildiğini yaz- r î ye aid bulunması pek muhtemeldir. Çün­
makdadır (4 ). kü bu eseflerin altına imza koyacak yer yok-
Topkapı Sarayı .drşitinde de hil’atların dur.
müfredat kaydına tesadüf edilmişdir (5). Cami için o zamanın tanınmış hattatları­
Hadikutül Cevamı de ayni tarihi göstermek- na otuz yedi mushaf yazdırılarak, teclid et-
dedir. tirilmişdir ki bu da ayri bir tedkik mevzuu­
Bu yüce eser ile tevabiine, 1811 yiik dur (7 ).
2944 akçenin sarfedildiği yine sözü geçen
II — Birer tablo olan çinilere gelince :
defterden anlaşılıyor. O tarihde bir altın 120
Malûm olduğu üzere, Şarkda doğan sa­
akçe olmasına nazaran sarfiyat yekûnu bir
nat eserlerinden çinicilik, on altıncı asrm ilk
buçuk milyon liraya baliğ olur.
nısfına kadar Selçuk çinileri esasına uygun
Defterde evvelâ alınan paralar bundan
veya ufak bazı değişikliklerle devam etmiş­
sonra sarfiyat, yani malzeme ve yevmiyeler tir. Fakat Türk Mimarîsinin yükselmesi, bil­
sırasiyle gösterilmiştir.
hassa Süleymaniye gibi şaheserlerin yaratıl­
Malzeme o kadar mütenevvidir ki, se­ ması, ona lâyik mimarî tezyinata da ihtiyaç
bile konan kar mikdarı bile yazılmışdır. Yu­ hâsıl etmiştir.
karıda başlangıcı dercolunan defterin masra­ Zaten her cebhede ilerliyen Türk sanatı;
fa taallûk eden kısmından cam hesabını gös­ bu devirde çinicilikte renk ve desen itibariyle
terir bir parça da (Resim 3) görülecektir. mühim bir inkılâp vücude getirmiştir. Ekseri­
Camiin etrafında yapılan dükkânlar, bi- ya beyaz zemin tercih olunarak, rengârenk

(3) Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi, No. D.42. (6) M ü s t e k i m z a d e , Tuh/etülhattatin, say­
(4) Naima tarihi, clld. I. la. 367.
\
(5) Topkapı Sarayı Arşivi, No. 8002. (7) Topkapı Sarayı Arşivi, No. 9601.
SULTAN AHMED CAMİİ 27

çiçeklerle hazırlanan panolar, birer tablo ha­ Fakat, Sultan Alımed Camiin deki çiniler
lini almışdır. Bu eserler yapılmak için konu­ - yalnz Topkapı Sarayı istisna edilmek üzere -
lacağı yer nazarı dikkate alınarak bir nakka- tenevvü itibariyle bunların hepsine faiktir.
şan heyeti tarafından resimlerinin çizildiği, Bu tenevvüü, mikdarın çokluğu da temin et-
ayrıca çinici ustaları tarafından teknik nok­ mekdedir. Bilfarz Siileymaniye Camiinde tür­
taları incelendikden sonra numunesinin İznik belerle beraber 4338 çini sarfedildiği halde
ve Kütahya fabrikalarına sipariş edildiği ve- Sultan Ahmedde beheri 16 - 18 akçeye müba-
saikden ve ehlihiref defterlerinden pek açık yaa edilmek üzere 21043 çininin sarfedildiğini
anlaşılmaktadır (8 ). ve bu iş K â ş i c i H a ş a n marifetiyle te­
Ehlihiref defterleri, sanat tedkikatı nok­ min olunduğunu ve 350,958 akçe verildiğini
tasından en mühim belgelerdendir. İlk defa de icmal defterinden anlıyoruz (12). Bu ma-
M u a l l i m C e v d e t 1536 (932) tarihli beddeki çini mebzuliyet ve tenevvüü hiç bir
defteri neşretti. Bu defter; otuz sekiz sanat yerde bulunamaz.
şubesine mensub beş yüz seksen sanatkârın Kezalik Türk çinisinin en yüksek devrine
ismini havidir (9 ). aid parçalarla tevakkuf devrine aid nümune-
Biz de; çiniler üzerindeki tedkikatımız es­ leri de bir araya toplamıştır. Cümle kapısının
nasında bunlardan istifade ettik (10). Bu üstündeki mahfillerde altlı üstlü yirmi pano­
defterler hakkında bir fikir vermek üzere yu hiç bir yerde göremeyiz (Resim 6,7,8,9).
1060 (1015) tarihli defterin baş sayfası ile Beyaz zemin üzerine mavi, yeşil, kırmı­
Kâşicilere aid sayfasının birer örneğini (Re­ zı, türkuvaz ve siyah renklerle meydana ge­
sim. 4, 5) veriyoruz. tirilen panolardaki selviler, lâleler, sümbül­
İlk sayfada kâtibler arasında camiin ya­ ler, Nar çiçekleri, rumiler, üzüm salkımları,
zılarını yazan S e y i d K a s ı ı a ’ m ismi erik çiçekleri, rozaslar, karanfillerin tatlı bir
görülür. Kâşiciler sayfası o devrin pehlivan­ âhenkle yekdiğerine bağlanması, ancak Türk
larını da muhtevidir. Bu kısım spor tarihi­ çiniciliğine mazhar olan varlıkdır (Resim
miz için mühimdir. 10).
İşte baştaki büyük üstadlar bu eleman­ \ ine Hünkâr mahfilinin pencereleri üze­
larla on altıncı asırda Türk çinilerini hiç bir rindeki camgöbeği çinilerin güzelliğini, üzer­
milletin erişemediği bir dereceye yükseltmiş­ lerine altın yaldızla yazılan gayet nefis bir
lerdir. celi sülüs âyet son derece yükseltmekdedir.

Bu hakikati G a s t o n M i g e o t ı sa­ Şimdiye kadar bu şekilde bir kitabeye başka


rahaten söylemektedir (11). bir yerde tesadüf etmedik. Bu da incelediği-
miz çinilerdeki desen tenevvüünün tetkik edil­
İlk inkılâp eserlerini Siileymaniyede ve
dikçe ehemmiyetini arttırır.
yanındaki türbelerde gördüğümüz çinilerin en
Yaptığımız incelemelere göre elliden
nefislerini Selimiye, Sokollu, Rüstem Paşa,
fazla mlıtelif desende çini bulunmaktadır.
Riyale Paşa camileriyle, Topkapı Sarayında,
Bu, bir misline tesadüf edilmiyen bir varlık,
Şelim / / türbesinde, Atik Valde, Ramazan
ve tezyini sanatlar için bir hazinedir.
Efendi, Takkeci camilerinde görürüz.
Bu hazine, asırlarca yalnız Türk nesline
Bu binalardaki çiniler gerek sır, gerek
değil, cihana ilham kaynağı olacakdır. Maa-
renk ve desen itibariyle bu sanatın artık, bir
mafih bu, yüksek eserleri solduran, ezen son
daha erişilemiyecek parçalarıdır. Cidden em­
devir kalem işlerinin kaldırılması, kıymetleri­
salsiz sanat hârikasıdır.
ni bir kat daha arttıracağı şübhesizdir.
(8) A h m e t R e f i k , Onuncu asrı meride, III — Taş oymacılık: Bu sanatın en gü­
Istanbul hayatı. İstanbul, 1333. Top/capt Sarayı Mü. zel parçalarını yine Sultan Ahmed camiinde
eesl Arşivi, No. 488, 489, 0613. bulabiliriz. Camiin dış avlusunun dıvarlarım
(9) M. C e v d e t , neyli ibni batuta, İstanbul, bir kordelâ gibi süsleyen, narin kabartma tez­
m i,
yinattan başlarsak, gayeye erişmek pek zor­
(10) Transactions of the Oriental Ceramie So.
*M y, 1933-1634.
laşır.
(İl) G a s t o n İ î l g e ö f l , Manuel Ü’aft mu. Binaenaleyh burada en gözü çeken ve
lUbnttn, Paris İB27, Bayta İ2d,
(12) Topkapı Sarayı Müuesi Arşivi, No. 10746.
28 T A H S İ N Ö Z

şimdiye kadar neşredilmemiş pek nadir birkaç yaldızlı yazılar bu güzelliği tamamlamak-
parçayı söylemekle iktifa edeceğiz. dadır.
Bunlardan, Hünkâr mahfilindeki mihrab Defterimiz ücreti kat’î kerden yeşim be-
cidden nefîsdir. Mihrabın tacı tam bir sa­ rayi mihrab diye bunu da ayrıca göstermek­
delik ve ince bir zevk ile işlenmiştir. Etraf tedir.
süveleri, siyah, sarı ve kırmızı damarlı se­ Bu mihrabın yanındaki korkulukda yi­
kiz köşe nadir taşlarla mozayik işlenmiş ve ne bu sanatın en takdire çarpan yüksek par-
bunların arasında yıldızlar meydana gelmiş­ çalarındadır (Resim 12, 13, 14).
tir. Mihrabın iki köşesindeki, koyu yeşil fon Koca mermer hem ajur olarak oyulmuş,
üzerine altın yaldızlı kabartma çiçeklerin ne­ hem de vücuda gelen dallar, lâleler, narçiçek-
fasetini istalâktitin altına yerleştirilen yeşim leri vesairenin üzerleri ayrıca odukça yüksek
tezyinat son hadde eriştirmekdedir (Re-, kabartma olarak işlenmişdir.
sim 11). Mozaik işlerinde de, Sultan Ahrned ca­
Malûm olduğu üzere yeşime Türkler en mii, emsalsiz bir tenevvü ve güzellik meşhe­
eski devirlerden beri büyük bir kıymet ver­ ridir.
mişlerdir. Hattâ Yldırıma karşı camilerin Pencere içlerindeki muhtelif nıoza-
kubbelerine konduğunu da Maııisadaki Mura­ yiklerden maada bilhassa mahfildeki, pence­
diye camii inşaat defterlerinde tesadüf el- re aralarında yedi pano, tabiatın verdiği en
mişdik. güzel taşlar, en uygun bir şekilde açılarak
Bu defterde Bahayı şeriki yeşim beruyi bir araya getirilmiş, kenarlarına yine renkli
nilıaden lıubbei büzürk bııhafi yıldırım, iki taşlardan bordürler, mozayik olarak yapıl-
adet kıymet 520 akçe (13) denilmektedir. mışdır.

Mihrabın içinde açık renk yeşimden mü­ Bu panolara müşabih bir tane de camiin
cessem bir gül bulunmakdadır. Bunun altın­ büyük mihrabı yanında bulunmakdadır.
da dört köşe yeşimler mozayik olarak altın îşte bu ulusal sanat ve zevk mahsulleri­
nin karşısında eğilerek, diğer tezyinata aid
(13) Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi, No. 10718- incelemeleri gelecek yazıya bırakıyoruz.
R. 1

’/??>
*^~~**^-,' * »k-.ll u)U»jù>-i JIU. .4 ^
wil^ylU a3jjj l*4 ¿y U^oi
tî-^ 3 ^ J Uj c j f f e h i .
J i l î J k i i p ' o ¿ILiu^ i l - -t -,,

R. 2
<>£? 2 f .
;s vD > JJ! 3er
■uu>
2r^»* # iJ V - i d ' . ' -
rt y » i J -İ I
V JU i« r ■-.; .

:. « 6 * rW ù'A .i'Jîk
*ls>
2 & I *-y> W * \
.L _
^ 5 ¿ ■ = tf .« s ¿
Ví V« !+ * ' U l.

•:'V ' ■ f _ 9

■ »Y ? .- à fif
.*
‘- ÜM É- *! Æ ?
O C j?» *s>\$ -V C -*
T j-C -J
o j{x
# - e*
—V »-«. z g é T T ¿ * ¡d
»¿¿O Vm
*
1 {Jt
T ;

f
S
*\
V-.i .>•••* * v-O V »*•*
3 ¿
—o* -“6
-* J
f > 1$ '4 t

•4." S !<
• : ; Í-5
• . • 1v . \ »

í ^ ' * d t • & > jc T i


r d l io
V r J i
V r
V
* 1

V) :£ ¿ ■tjt ^
j í m

jfe -

\ :;!S
^W ~
. Ö '' 4JÔ cÿl
& L.

R. 3
R. 4
R. 5
R. 8
R. 9
R. 10
R. 11
R. 13 R. 14

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği


Taha Toros Arşivi

You might also like