You are on page 1of 10

kebikeç / 52 • 2021

Eski Sol Üzerine Yeni Notlar...

1930 İzmir Grevleri

M. Bülent VARLIK*

Gazi Mustafa Kemal’in, yakın arkadaşı Fethi [Okyar] Bey’den iktidarı belirli
ölçülerde denetleyecek bir muhalefet partisi kurmasını istemesinden kısa bir
süre sonra 12 Ağustos 1930’da gerekli müracaat yapılarak Serbest Cumhuriyet
Fırkası kurulur1.
Parti lideri Fethi Bey, ilk büyük yurtiçi gezisini İzmir’e yapmaya karar verir.
Fethi Bey, İzmir’de çok büyük bir coşku ile karşılanır. Binlerce kişi kendisini
görmek için meydanlarda toplanır. Cumhuriyet Halk Fırkası (CHF) binası ile bu
fırkayı destekleyen Anadolu gazetesi önünde protesto gösterileri yapılır2.
CHF’nı destekleyen basın, Fethi Bey’in İzmir çıkartmasını “küçüksemeye”
çalışır. Söz gelimi Ali Naci [Karacan] tarafından yayınlanan gazetede haber;
… Amele, muhalif Fırka hesabına tutulan otomobillerle nutku dinlemek
üzere istasyona sevkedildi.
Son hâdiselerde tevkif ve adliyeye teslim edilenlerin yüzde doksanbeşini
Kürtler, Giritliler, hırsızlar ve sabıkalılar teşkil ediyor. Bunların içinde
komünistler de vardır ve yarısından fazlası sarhoştur.

* İktisatçı / ORCID: 0000-0003-3855-2081 / mbvarlik@gmail.com

Geliş Tarihi: 2 Kasım 2021 / Kabul Tarihi: 14 Kasım 2021.


1 Ali Fethi Okyar; Serbest Cumhuriyet Fırkası Nasıl Doğdu, Nasıl Fesh Edildi?, İstanbul-1987;

Ahmet Ağaoğlu; Serbest Fırka Hatıraları, 2. baskı, Baha Matbaası, İstanbul-1969; Çetin
Yetkin; Serbest Cumhuriyet Fırkası Olayı, Karacan yay., İstanbul-1982 ve Abdülhamit Avşar;
Serbest Cumhuriyet Fırkası/Bir Partinin Kapanmasında Basının Rolü, Kitabevi yay., İstanbul-1998.
2 “Bütün Sabıkalılar Harekete Geçti”, Akşam, 10 Eylül 1930; “İzmir’deki İstikbal

Nümayişleri Tahrikçilerin Eseridir”, Milliyet, 6 Eylül 1930.

463
kebikeç / 52 • 2021

Fethi Bey’in nutkunu dinleyenlerin ekserisi ameledir. Bunlar kafile, kafile


gelmişlerdir, bir kısmını da otomobil ve kamyonlar getirmiştir. Bu oto-
mobil ve kamyon paralarının Serbest Cumhuriyet Fırkası tarafından tes-
viye edildiği anlaşılıyor.
Nutuk, dinleyenler tarafından pek az alkışlanmıştır. Amele, nutuk bitme-
den dağılmağa başlamıştır.
Fethi Bey’in nutku, münevver tabakada fikir kıtlığı itibarile inkisarı hayal
[hayal kırıklığı] uyandırmıştır.
başlık ve satırlarıyla verilir3.
Fethi Bey’i karşılama sırasında güvenlik güçleri ile halk arasında gerginlik ya-
şanır; 17 yaşında bir öğrenci polis kurşunuyla hayatını kaybeder, cenaze töreni
“gizlice” yapılır4. İnkılâp gazetesi muhabiri “Fethi Bey istikbal edilirken bazı
polislerin denize yuvarlandığı ve bayrak yırtılması gibi hadiseler olduğunu”, bazı
kişilerin tevkif edildiğini öğrenerek İzmir valisi Kâzım [Dirik] Paşa’ya müracaat
eder ve “polise hakaret cürmünden dolayı ayak takımından 300 kişi tevkif edil-
di” bilgisini alır. Daha sonra yapılan bir açıklamada “35 serseri muharrikten
[kışkırtıcıdan] 9’u hakkında tevkif müzekkeresi kesildiği” açıklanır, bunlar ara-
sında “komünist Kerim [Soyka]’in de olduğu belirtilir; 300 kişinin tevkif edildiği
haberinin doğru olmadığı ifade edilir5.
Bu gelişmeler yaşanırken Liman Şirketi amelesi yevmiyelerinin arttırılması ta-
lebi ile greve başlar. Şirket bu talebi kabul eder ama işçiler “biz bugün Fethi Bey
şerefine çalışmıyoruz” diyerek eylemlerine devam eder6. Vali Kâzım [Dirik]
Paşa, askeri devreye sokar; Birinci ve İkinci Kordon, Gazi Bulvarı, Pasaport

3 “Nutuk Pek Az Alkışlandı”, İnkılâp, 8 Eylül 1930; “Dün İzmir’de Çok Müessif ve Kanlı

Hadiseler Oldu”, Vakit, 6 Eylül 1930’da da “Son yapılan tahkikattan da anlaşıldığına göre,
Fethi Bey’i karşılayanlar ve dinleyenler arasında nedense zabıtaca maruf serseriler,
komünistler, lekeli ve sabıkalılar ekseriyeti teşkil ediyordu” denilmektedir. “Fethi Bey
Beklenen Nutkunu Söyledi!”, Milliyet, 8 Eylül 1930’da da “”Nutukta azami 6.000 kişi vardı.
Hepsi amele ve seyyar esnaf, şoför, arabacı, denizci idi. Nutku bihakkın anlıyanlar azdı”
denilmektedir.
4 “K. Necati İçin İhtifal Yapılacaktı/Bunu Mahzurlu Gören İzmir Vilâyeti Hususî Merasimle

Gömdürdü”, Son Posta, 8 Eylül 1930.


5 “Yalnız 9 Kişi Mevkuf”, İnkılâp, 7 Eylül 1930; “Bir Tebliğ”, Son Posta, 8 Eylül 1930; “Bütün

Sabıkalılar Harekete Geçti”, Akşam, 10 Eylül 1930; Milliyet, 6 Eylül 1930’da Fethi Bey’i
karşılayanları galeyana getirenler arasında “komünist Kerim”in de olduğunu ileri sürer. Aynı
bilgi 7 Eylül 1930 tarihli Milliyet’te tekrarlanır ve Cumhuriyet, 7 Eylül 1930. “İzmir Tevkifleri”.
Son Posta, 11 Eylül 1930’daki bilgilere göre tevkif edilenler arasında “Komünist Selim”
adında bir genç de bulunmaktadır. “İzmir’deki Tevkifat Hakkında Müddei Umuminin
Beyanatı”, Milliyet, 11 Eylül 1930’da “rıhtımda toplanan ehaliden komünistlikle mahkum
Kerim ve garson Sabri[nin], polis Emin Efendiyi denize attıklarından ve halkı zabıta aleyhine
teşvik etmekten” tevkif olunduğu belirtilmiştir.
6 “İzmir’de Grev”, İnkılâp, 7 Eylül 1930; “İzmir’de Grevciler”, Milliyet, 7 Eylül 1930;

Cumhuriyet, 7 Eylül 1930, “Liman Amelesinin Grevi”, Cumhuriyet, 10 Eylül 1930.

464
VARLIK 1930 İzmir Grevleri

bölgeleri askerin kontrolüne bırakılır7. Gelişmeleri İnkılâp gazetesi detaylı olarak


verir:
Tahmil [yükleme] ve tahliye [boşaltma] liman amelesi bu sabah ücretleri-
nin azaldığından bahisle grev ilân etmişlerdir. Eşya taşıyan hamal ve ara-
baları çalışmaktan men eden 300 kişilik bir grevci grubu zabıta tarafından
dağıtılmıştır. Muharrikçilerden dört kişi tevkif olunmuştur. Diğer tahri-
katçılar takip olunmaktadır. Vali, amele metalibatını bildiren amele mu-
rahhaslarını [temsilcilerini] tatili eşgalin kanuna muhalif olduğunu ihtar ile
tarife komisyonunun amele metalibini tetkik edeceğini beyan etmiştir.
Amele murahhasları bu tebligatı hüsni telâkki etmişlerdir8.
Son Posta gazetesi gerek Fethi Bey’in karşılanması sırasında yaşananları, ge-
rekse liman işçilerinin grevini farklı bir gözle değerlendirir. Son Posta muhabiri
Ekrem yaşananları şöyle anlatır:
… İzmir Liman İnhisar İdaresi’nin mes’ulü olduğu bir hadiseyi kaydede-
ceğim. …
Liman amelesi günde 3,5 liraya yakın para alıyordu. Liman Şirketi bunu
bir buçuk liraya indirdikten başka Fethi Bey’i karşılıyanların işlerinden çı-
karılacaklarını bildirmiş, bir nevi tehditte bulunmuştur. Bunun üzerne
amele grev yapmıştır. Grevin yegâne saiki budur.
Grevci amele rıhtım şirketinin önüne toplanmıştı. Şirket, derhal telefonla
asayiş kuvvetlerine müracaat etmiş:

7Cumhuriyet, 7 Eylül 1930.


8“Tahmil ve Tahliye Amelesi Grevi”, İnkılâp, 9 Eylül 1930; Akşam, “İzmir’de Bir Grev”, 10
Eylül 1930.

465
kebikeç / 52 • 2021

- İsyan var.
Derhal kâfi derece asker gönderilmiştir. Fakat amele bağırmıştır:
- İsyan yok. Çocuklarımızın yevmiyesini yarıya indirdiler. İşte bu suretle
gadre uğrıyan vatandaşların ricaları var.
Bu sırada Müstahkem mevki kumandanına da haber gitmişti. Hüsnü
Emiri Paşa da geldi9. İçeri davet edilmesine rağmen şirkete girmedi.
Ameleyi dinledi. Tavassut vadinde bulundu. Ve bunun üzerine amele da-
ğıldı.
Maamafih amelenin 3,5 lira aldığını işiterek çok görmeyiniz. Çünkü amele
haftada iki gün çalışır. Yani haftada 7 lira alır, ayda ise ancak 30 lira elleri-
ne geçer10.
Aynı gün, İzmir’de Şerifzade11 incir ambarında çalışan amele patrondan zam
isteyerek grev ilan eder. İncir Kooperatifi’nde çalışanlar ve civar dükkanlar ve
ardiyelerdeki amele de eyleme katılır12. 300 kişilik bir grevci grubu Yemiş Çarşı-
sı’ndaki mağazalarda eşya taşıyan hamalların ve arabaların çalışmasını engeller13.
Olaylara jandarma müdahaleye eder, havaya ateş açar, bu durum karşısında işçi-
ler dağılır, olaylar sırasında 14 “muharrik” tevkif olunur14. Yevmiyelerinin artı-
rılmasını isteyen işçilerin sayısı 5.000 kadardır15.
Hüseyin Hüsnü Paşa’nın araya girmesinden sonra liman tahliye ve tahmil iş-
çileri ile tersanedeki ameleler aynı günün akşamı yeniden işe başlar16. İncir ame-
lesinin de büyük bir kısmı akşam vakti işlerinin başına döner; özellikle kadın
işçiler çalışmaya devam eder17.
Son Posta muhabiri Orhan yaşananları şöyle özetler:
İncir, tersane ve liman amelesinin ilan ettikleri grev tamamen bitmiştir.
Amele işe başlamıştır. Kendilerine Vilâyet tarafından haklarının temini
için teşebbüsatta bulunulacağı vaâdedilmiştir. Vilâyet ilk defa işi şiddetle
idare etmek istemiş, fakat işçiler;

9 Hüseyin Hüsnü Emir [Erkilet] Paşa, 1932’de emekli olduktan sonra çeşitli gazete ve

dergilerde şoven, anti-komünist yazılar kaleme almış, II. Dünya Savaşı’nda faşist Almanya’yı
bütün gücüyle desteklemiştir.
10 “İsyan Etmedik, Adalet İstedik”, Son Posta, 8 Eylül 1930.
11 İncir ambarının sahibi olan Şerif Remzi [Reyend] İzmir’in önde gelen tüccarlarındandır.
12 “İzmir’de Amelenin Yeni Grevleri”, İnkılâp, 9 Eylül 1930; Vakit, 9 Eylül 1930; “Grev”,

Milliyet, 9 Eylül 1930.


13 “Grev”, Milliyet, 9 Eylül 1930.
14 “İncir Amelesinin Grevi”, Cumhuriyet, 10 Eylül 1930.
15 “İzmir’de Bir Grev”, Akşam, 10 Eylül 1930; “İzmir’de Grev”, Son Posta, 10 Eylül 1930;

Cumhuriyet, 9 Eylül 1930.


16 Son Posta, 8 Eylül 1930; İnkılâp, 9 Eylül 1930; Milliyet, 9 Eylül 1930.
17 İnkılâp, 9 Eylül 1930; Vakit, 9 Eylül 1930; Milliyet, 9 Eylül 1930, Milliyet, 11 Eylül 1930;

Cumhuriyet, 9 Eylül 1930.

466
VARLIK 1930 İzmir Grevleri

- “Her şeye razıyız. Fakat inhisar idaresinin baziçesi [oyuncağı] olmayaca-


ğız. Yevmiye 9 saatlik bir mesainin 250 kuruşa başarılmasına imkân yok-
tur”
demiştir. Bana kalırsa vilâyet vaki şikayetin doğrudan doğruya inhisara
müteveccih olduğunu ve inhisar idaresinin amele sırtından temin ettiği
azami kazanca mukabil pek az ücret verildiğini düşünerek meseleyi esa-
sından halle çalışmalıdır18.
9 Eylül de İzmir’e “sükûn avdet” eder; grevler biter, “amele işe başlar”, “bü-
tün İzmir emsalsiz tezahürat içinde Kurtuluş Bayramı’nı tes’it eder”. Şehirde
artık “şuurlu bir kalabalık vardır”19. Ertesi gün, “incir amelesinin grevi bitmiş
olduğundan … şehrin her tarafı iş faaliyetine geçmiştir. Tahmil ve tahliye, deniz,
liman, tersane amelesi, incir, üzüm hanlarının hepsi iş başında çalışmaktadır.
Son günlerde yüklerini alamıyan muhtelif bandralı yedi vapur dün gündüz ve
gece çalışmak suretile yüklerini alarak hareket etmişlerdir”20. İzmirli tüccarlar
sonuçtan memnuniyet duyar ve hükûmetin aldığı tedbirler ile grevin sona erme-
sini şükranla karşılarlar21.
Olayların yatışmasının ardından yaşananları vali Kâzım [Dirik] Paşa kısaca
değerlendirir:
Amele grevleri âni olarak ve hususî tesirlerin altında ve bazı serseri adam-
ların tahrikâtile baş vermiştir. Bu cihet, bunların delillerile müddei umu-
milikçe tesbit olunmuştur. Bunların her şeyden evvel irşadına çalıştım,
cümhuriyet kanunlarının gösterdiği yollardan arzu ve ihtiyaçlarının vilâyet
makamına bildirilmesini ve tatili eşgal kanununun mahsus maddeleri mu-
cibince teşekkül edecek tetkik komisyonlarından geçirilmek ve İktisat
Vekâleti’ne bildirilmek suretile haklarının aranılmasını vali sıfatile ve bir
baba şefkatile izah ettim. Hepsi müteessir ve mütehassis oldular. 9 Eylül
İzmir’in ve vatanın büyük bayramıdır. Böyle büyük bir bayramı pis ruhla-
rın tahrikatile ve karanlık bir arife ile karşılamalarının vatanî bir his ile te-
lif olunamayacağını anlattım.
Bunun üzerine hepsi işleri başına gittiler. Tahmil ve tahliye ve vapur ame-
leleri işlerine başladılar ve işte şimdi gördüğünüz gibi kanunun tarifatı
veçhile aralarından intihap ettikleri üç vekil imzasile müracaat etmişlerdir.
Derhal kanunî olan bu arzuları komisyona verilecek ve bilâhire tarife
komisyonu dâhi alâkadar olacaktır. Bunu bizzat kendim takip edeceğim.
Tersane amelesi dahi aynı veçhile murahhaslarını vilâyet makamına gön-
derdiler. İrşat ve nasihatimi kabul ettiler, hatta elimi öptüler ve cümhuri-
yete dua ettiler. Onlar da telefonla bildirildiği veçhile işlerine başladılar.

18 Orhan; “Grev Bitti”, Son Posta, 13 Eylül 1930.


19 İnkılâp, 10 Eylül 1930; Son Posta, 11 Eylül 1930; Vakit, 11 Eylül 1930.
20 İnkılâp, 11 Eylül 1930. İzmir’de yaşananların özellikle Serbest Cumhuriyet Fırkası

bağlamında kısa bir değerlendirmesi için bkz: Mete Tunçay; Türkiye’de Sol Akımlar-II/1925-
1936, BDS yay., İstanbul-1992, ss: 85-87.
21 “İzmir Tüccarlarının Teşekkürleri”, Milliyet, 11 Eylül 1930.

467
kebikeç / 52 • 2021

Görülüyor ki bugün Avrupa ve Amerika’ya mallarımızı ihraç edecek bir-


çok büyük vapurlar vardır. Bunların malları süratle yüklenmektedir.
İncir ve üzüm depoları dahi dün grev eserini gösterdiler. Bunlar da tah-
rikât altında yapmışlardır. İcap edenler yakalanmışlardır ve yakalanacak-
lardır. Haklarında kanunun ahkâmı yapılacaktır22.
Cumhuriyet gazetesinde Yunus Nadi;
… Mesela şimdi İzmir’de üzüm ve incir mahsullerimizin işlenme mevsi-
mi olduğu için İzmir’de bundan dolayı on beş, yirmi binden fazla işçi
vardır. Bazı tahrikât ve teşvikat bu kalabalığı muayyen bir yere sevkedebi-
leceği gibi bu kalabalık her hangi bir hadiseyi görmeğe kendiliğinden de
gitmiş olabilir. Netekim Fethi Bey’i hâmil olan Konya vapuru İzmir’e bir
iki saat teahhurla giderek tam öğle vakti vasıl olmuştur. Bu zaman işin ta-
til zamanı idi. Amele sokaklarda idi. … İzmir’de komünistlerin ellerinden
gelebileceği kadar coşarak ameleyi bu suretle tahrik etmiş olacaklarını bir
hakikat gibi kabulde tereddüte mahal yoktur.
diyerek işçilerin olaylardan bihaber olabileceğini, ancak komünistler tarafından
tahrik edilme ihtimalinin yüksek olduğunu ileri sürer23.
Vakit gazetesinin sahibi ve başmuharriri Mehmet Asım Us da kaleme aldığı
“beyanname” niteliğindeki uzun bir makalede görüşlerini açıklar:
İzmir’li hemşeriler; sizin saadetiniz fırka mücadelerinden istifade ederek iş mevsi-
minde hepinizi işsizliğe sevkedenleri dinlemek değildir. Gerek amele, gerek ticaretha-
neler için bu saadet içine girdiğimiz ihracat aylarında mümkün olduğu kadar harice
fazla mal göndermektir. Hususî menfaatlerini memleketin siyasi ve iktisadî havasını
bulandırmakta arıyanların tahriklerine sakın aldanmayınız. İzmir’de başlıyan grev-
lerin devamına bütün varlığınızla mâni olunuz ve bir daha tekerrür etmemesine çalı-
şınız.
Son günlerde İzmir’de vuku bulan hâdiseler arasında nazarı dikkati cel-
beden bir cihet amele grevleridir. Ticaret hayatımızda işsizlikten, iktisadi-
yat sahasında sıkıntıdan en yüksek feryatlar ile şikâyet edildiği bir sırada
Anadolu’nun bu yegâne ihraç limanı olan İzmir’de liman amelesinin, incir
amelesinin grevlerinden bahsedilmesi ne kadar elimdir!
Geçen sene teşrinlerinden beri memleketimizde muhtelif esbap ve avamil
neticesi olarak tesiratı artan iktisadî buhranlara karşı en mühim çarelerden
biri millî istihsalâtımızın vakti zamanında ecnebi memleketlere ihraç
edilmesi, buna mukabil o memleketlerden kambiyo [döviz] celbolunması
idi. Bunun için yedi sekiz aydan beri bütün memleket bugünleri bekliyor-
du. Nihayet Eylül ayı ile beraber beklediğimiz ümit günleri geldi. İz-
mir’de, Samsun’da diğer bazı yerlerde iyi tütün satışları içimize ferah
vermeğe başlamıştı. O kadar ki hariçten giren kambiyoların ani surette

22 “İzmir’de Grevler-Vali Kâzım Paşa’nın Beyanatı”, Vakit, 11 Eylül 1930; Milliyet, 11 Eylül

1930.
23 Yunus Nadi; “İzmir ve C.H.Fırkası”, Cumhuriyet, 8 Eylül 1930.

468
VARLIK 1930 İzmir Grevleri

tehacümü [artışı] karşısında iktiza ettiği [gerektiği] kadar Türk parası bu-
lunamadığı için piyasa makûs [beklenenin tersi] bir sıkıntıya düşmüş bu-
lunuyordu.
İşte tam böyle bir zamandadır ki İzmir muhitinde zuhur eden fırka mü-
cadelelerinin aksi tesiri olarak bir takım amele grevleri meydana çıkıyor.
Limanda ihracat hareketleri birden bire duruyor. Birkaç hafta içinde İz-
mir’den çıkarak hariçten altın şeklinde memlekete avdet edecek ve müs-
tahsil vatandaşlarımızın ceplerine girecek olan mallar oldukları yerlerde
kalmak ve çürümek tehlikesine maruz bulunuyor!
Böyle bir manzara önünde insanın elem ve teessür hissetmemesi müm-
kün müdür?
Bizim uzaktan edindiğimiz fikir ve kanaate göre İzmir’de zuhur eden bu
grevler doğrudan doğruya mahallî fırkacıların tahriki eseri değildir. Çünkü
bu grevlerde ne fırkacıların, ne de amelenin eline geçecek bir faide yok-
tur. Fakat İzmir muhitinde zuhur eden fırka mücadeleleri amele üzerin-
den icrayı tesir eden bir takım tahrikât unsurlarının faaliyete geçmeleri
için müsait bir zemin hazırlamıştır. Bu müsait zemin üzerinde çalışan fe-
sat amillerinin teşviki ve müdahalesi neticesi olarak mevzubahis grevler
vukua gelmiştir. Halbuki iktisadî buhran içinde olan bir memleket için
amele grevi demek yangın alevleri üzerine su yerine petrol dökmekten
başka bir şey değildir.
Zannediyoruz ki güzel İzmir’in aklı başında olan vatanperver ahalisi bu
grevlerdeki umumi zarar ve tehlikeyi derhal görmüş, bu fenalığın bir an
evvel önüne geçmek için umumî tedbirler almağa başlamıştır.

469
kebikeç / 52 • 2021

İzmir gibi müstahsil yerlerin iktisadî sıkıntıdan kurtulması için bir takım
hayali çareler arkasında koşanlar aldandıklarını pek çabuk anlıyacaklardır.
Bu çare siyasi fırka mücadelelerile vakit geçirmekte değil, ancak doğrudan
doğruya istihsalâtımızdan azamî derecede istifade edebilmektedir. Kezalik
İzmir amelesi için de hakikî menfaat birkaç gün çift yevmiye ile çalışmak-
ta değil, tek yevmiye almakta, fakat devamlı surette iş bulmaktadır.
Binaenaleyh İzmirli vatandaşlarımızın aklı başında olanları her çareye baş
vurarak yollarından şaşırtılmağa çalışılan amelenin zihinlerine bu hakikat-
leri yerleştirmek vazifesini üzerlerine almalıdır ve memleketin temiz evlât-
larını fesat unsurlarının iğfal tuzaklarına düşmekten kurtarmalıdır24.
Kâzım [Dirik] Paşa’nın ve M. Asım Us’un ortaya koyduğu gibi, kurulu düze-
ni rahatsız eden, Türkiye’nin siyasal hayatına yeni bir partinin girişi değil, o sıra-
larda artık hissedilmeye başlanan 1929 Büyük Buhranı’nın Türkiye’ye olan etki-
sidir. 1930’da İzmir’de üzüm mahsulü 10 milyon kilogram kadar olmakla bera-
ber talep fazladır ve önemli miktarda ihracat yapılmaktadır25. Bu ihracattan gele-
cek olan döviz Türkiye için hayatî önem taşımaktadır. Böyle bir ortamda “işçi
hakları” çok önemli değildir; ikincil sıradadır ve işçiler haklarını, mevcut “yasal
sistemin” çizdiği sınırlar çerçevesinde dilekçe vererek, bu dilekçelerin komisyon-
larda ve alt komisyonlarda incelenip değerlendirilmesinden sonra “belki” elde
edebilirler.
Fethi Bey’in İzmir’de karşılanması sırasında yaşanan olaylarda ve grevlerde
Türkiye Komünist Partisi mensupları ve sempatizanlarının bir payı var mıdır,
bilmiyoruz. İktidar yanlısı Milliyet gazetesinde yayınlanan ve doğruluğu son de-
rece şüpheli bir haberde;
İzmir’deki kanlı nümayişi komünistlerin, vatana hıyanet edenlerin, sabıka-
lıların tertip ve teşvik ettikleri tahakkuk etti.
… Cuma günkü kanlı nümayişlerde önayak olanlardan dokuz kişi ve bu
meyanda komünistlerden Çakalkafa Ahmet, Yusuf ve sabıkalılardan Yıl-
dırım Şevki tevkif edilmiştir.
… Bunlardan anlaşılıyor ki komünist geçinen bazı serseriler, bu fırsattan
istifadeyi ihmal etmemişlerdir. Ezcümle Niyazi isminde bir komünist
Bahribaba parkında 300 kişiye nutuk söylemiş ve demiştir ki:
- Bu iş, ne İsmet Paşa, ne de Fethi Bey işidir. Komünistliktir. Yaşasın
komünizm26.
denilmektedir.

24 Mehmet Asım [Us]; “İzmir’deki Grevler”, Vakit, 12 Eylül 1930.


25 “İzmir’den Üzüm İhracatı”, Akşam, 30 Ağustos 1930.
26 “Dikkat Anarşi Tahrik Ediliyor!”, Milliyet, 7 Eylül 1930. Bu haberde yer alan isimlerden

diğer gazetelerdeki haberlerde de söz edilmekte, ancak haklarında “komünistlik” ithamında


bulunulmamaktadır.

470
VARLIK 1930 İzmir Grevleri

Hem Yunus Nadi’nin varsayımı ve çeşitli gazetelerde yayınlanan haberler


doğru olsa, hem de olaylarda adı geçen komünistlerin eylemlerde sınırlı düzeyde
payının olduğu kabul edilse bile, TKP’nin, Fethi Bey’in İzmir’i ziyaretinde yaşa-
nan olaylarda bir payı olduğunu ileri sürmek çok fazla “iddialı” bir değerlendir-
me olur.

Kaynakça
Akşam
Cumhuriyet
İnkılâp
Milliyet
Son Posta
Vakit
Ağaoğlu, Ahmet; Serbest Fırka Hatıraları, 2. baskı, Baha Matbaası, İstanbul-1969.
Avşar, Abdülhamit; Serbest Cumhuriyet Fırkası/Bir Partinin Kapanmasında Basının Rolü, Kitabevi
yay., İstanbul-1998.
Okyar, Ali Fethi; Serbest Cumhuriyet Fırkası Nasıl Doğdu, Nasıl Fesh Edildi?, İstanbul-1987.
Tunçay, Mete; Türkiye’de Sol Akımlar-II/1925-1936, BDS yay., İstanbul-1992.
Yetkin, Çetin; Serbest Cumhuriyet Fırkası Olayı, Karacan yay., İstanbul-1982.

Öz: Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın kurucusu Fethi Bey [Okyar]’in İzmir’i ziyaretinde büyük
olaylar yaşanır; bazı kişiler tutuklanır. Ertesi gün liman işçileri ve incir atölyelerinde çalışanlar
ücretlerinin azlığını belirterek greve başlar. Grev kısa süre sonra biter. Siyasal iktidar yetkilile-
ri ve ticaret kesimi grevin ülke ekonomisine büyük zararlar verebileceğini, işçilerin haklarını
yasalar çerçevesinde araması gerektiğini ileri sürer.
Anahtar Sözcükler: Serbest Cumhuriyet Fırkası, İzmir, grevler, liman işçileri, incir işçileri .

471
kebikeç / 52 • 2021

1930 İzmir Strikes


Abstract: Great incidents take place during the visit of Fethi Bey [Okyar], the founder of
the Free Republican Party, to Izmir; Some people are arrested. The next day, the dockers
and the fig workshop workers go on strike, stating that their wages are low. The strike soon
came to an end. Political power executives and the trade sector argue that the strike could
cause great damage to the country's economy and that workers should seek their rights
within the framework of the laws.
Keywords: Free Republican Party, İzmir, strikes, dockers, fig packing workers.

472

You might also like