You are on page 1of 6

EĞİTİM VE ÖĞRETİMDE AHLAK VE ETİK KAVRAMLARININ

ÖNEMİ VE ÖRNEK DURUMLARI

Gündelik hayatımızın her alanında giderek yer alan ahlak ve etik kavramlarına, eğitim
ve öğretim alanında özele inerek incelemeden önce bu kavramların genel anlamda ne
ifade ettiklerine bakmak faydalı olacaktır.

AHLAK: Yanlış ve doğrular hakkındaki kavramlar ve inançlar, genellikle içinde


bulunduğu kültür veya gruba bağlı olarak kendiliğinden biçimlenir genelleştirilir ve
kanunlaştırılır. Buna göre de o grubun üyelerinin davranışlarını düzenlemeye çalışılır.
Bu tarzda bir kanunlaşmanın uygunluğu da ahlak olarak anılabilir ve bu grubun
varlığının devamının bu ilke ve kanunların uygunluğu, uygulanması üzere olduğunu
belirtebilir.

Bu nedenler ile ahlak, iyi bir yaşamın temelini teşkil eden inançlar bütünü olarak da
görülebilmektedir. İnsanlık tarihinin büyük bir kısmına bakıldığında dinler ideal bir
yaşama dair görüş ve düzenlemeler getirmiştir. Bu nedenle ahlak, çoğunlukla dini emir
ve ilkeler ile karıştırılmıştır.

Seküler ortam ve durumlarda ise, ahlak hayat tarzı seçimi gibi şeylerle beraber
sunulmaktadır. Zira bu daha çok, bireysel anlamda iyi bir hayat fikrini temsil eder ki
bireyler genellikle bulundukları benzer zihin yapısı ve görüşlere sahip olan insanların
inanç ve değer sistemlerine uygun bir yol seçmektedirler.

ETİK: Günümüzde, özellikle son yıllarda, hem çeşitli bilgi alanlarında hem de günlük
yaşamın içinde sıkça etikten söz edildiği görülmektedir. Etik kelimesinin kökeni yunan
dilinde ‘karakter’ anlamını içeren ‘Ethos’ kelimesinden türetilmiştir. Etik felsefenin de
dört ana dilinden biridir. Etik, insanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin
temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi kötü gibi
ahlaksal açıdan araştıran bir felsefe disiplinidir. TDK sözlüğünde etik, “Çeşitli meslek
kolları arasında tarafların uyması veya kaçınması gereken davranışlar bütünü” olarak
ifade edilmektedir.

Eğitim ve öğretim hayatıyla beraber ahlak ve etik konusuna bakacak olursak;

Çok kültürlü olarak nitelendirilen günümüz dünyasında, çeşitli kültürlerden ve etnik


gruplardan gelen insanlar arasında, küreselleşmenin de etkisiyle artan ve gelişen
işbirliğinin yanında, birçok alanda çatışma ve yanlış anlamaların meydana geldiğini
görmek mümkündür.
Bu durumda küresel düzeyde etik ve ahlaki değerlerin dikkate alınması çatışma ve
yanlış anlamaları önemli ölçüde ortadan kaldırabilir ve farklı toplumlar arasındaki
iletişimde etik davranış daha önemli hale gelir, bu esasında küresel vatandaş anlayışını
ve farklı kültürler arasındaki işbirliğini geliştirebilir . Bütün bu durumu olumlu yönde
ilerletmek ise ancak eğitim ve öğretim ile mümkündür.

Eğitim ve Öğretimde Etiğin Önemi :

Etiğin önemi yaşamın hiçbir aşamasında göz ardı edilemeyeceği gibi bireyin
karakterinin şekillenmesinde çok önemli bir aşamaya olan eğitim alanında
uygulanması ise çok önemlidir. Çünkü eğitim insanı doğduğu andan ölümüne kadar
etkilemeye ve şekle sokmaya çalışan bir süreçtir. Etik ise, bu süreç içerisinde insanın
ne yapmalıyım? Nasıl yaşamalıyım? sorularına vermeye çalıştığı yanıttır. Eğitim ve
etik arasında bu anlamda zorunlu bir ilişki vardır. Eğitimde etik doğru uygulanır ise
sistemin sorunsuz çalışmasına da yardımcı olur. Etik, neyin kabul edilebilir neyin
kabul edilemez olduğunun standartlarını belirler bu nedenle etik hem öğretmenlerin
hem de öğrencilerin çıkarlarını korur. Eğitimde Etik, yıllar içinde büyük önem
kazanmıştır ve kurumlar, öğrencilerin etiği anlamalarına ve yaşamlarının ayrılmaz bir
parçası olmasına yardımcı olacak programlar geliştirmişlerdir.

Yaşadığı ülkeye ve içinde bulunduğu topluma daha iyi bir birey olmak için eğitim
sisteminde etik konusu bir boyut olarak yer almalıdır. Etik, öğrenciler arasındaki
farklılıkları gözeten, her zaman doğru, dürüst ve güvenilir olan, sürekli bir gelişme
içerisinde olan öğretmenler hedefler. Eğitim, insan yaşamının temel ve mutlak bir
yöntemi olduğundan dolayı, etik eğitimde de önemi artan ciddi bir konu haline
gelmiştir. Etiğin önemini anlamak için ise eğitim sistemine etiğin yerleştirilmesi ve
yaygınlaştırılması esastır.

Eğitim hayatında öğrencilerin değerlendirilmesi sürecinde yansız, doğru ölçme ve


değerlendirme tekniklerinin kullanılması kadar, değerlendirme ve yönlendirme
sürecinin etik değerlendirmeler ve etik yaklaşımları da içermesi gerekmektedir.
Okullardaki değerlendirme sürecinde öğrencilerin her türlü ayrımcılıktan uzak
tutularak, yansız ve objektif biçimde değerlendirilmeleri üzerine önemle durulmalıdır.
Öğretmenler açısından bakılır ise diğer mesleklerden farklı olarak öğretmenlik mesleği
ve etik arasında daha fazla ilişki olduğu görülmektedir. Öğretmen branşı ne olursa
olsun bazı etik ilkeler ışığında hareket etme zorunluluğu vardır ve bu sorumluluklarını
çok iyi bilmesi gerekmektedir. Öğretmenler öğrencilerinin yani gelecek kuşağın
eğitiminin ahlakının sorumluluğunu taşımaktadır. Okulda önceden belirlenmiş
birtakım kanunlar, tüzükler, yönetmelikler vb. yazılı düzenlemeler okul yönetimi
esnasında bazen yetersiz kalır ve böyle bir durumla karşılaşıldığında eğitimcinin sahip
olduğu etik değerler devreye girer.

Kısaca özetlemek gerekirse eğitim ve öğretimde etik, eğitimin sağlıklı bir şekilde
yürütülmesi, istenilen hedef ve davranışlara ulaşılması, öğrencilerin yaşadıkları ülkeye
okul ortamından iyi bir birey olarak kazandırılmaları, sürekli kendini geliştiren
öğretmenler kazandırılması gibi açılardan büyük öneme sahiptir. Etiksel davranışı
eğitim öğretimle ilgili her birey veya kurum göstermek zorundadır.

Eğitim ve Öğretimde Ahlakın Önemi:

Günümüz dünyasında insanlarda görülen olumsuz davranışların altındaki en büyük


sebeplerin başında ahlaki değerlere yeteri kadar önem vermemek yatar. Ahlaki
değerlere önem verilmeyen toplumlarda, hırsızlık, rüşvet, haksız kazanç elde etmek,
dolandırıcılık, saygısızlık, zulüm, her türlü olumsuz davranış görülmektedir.

Tarihimize baktığımızda ve günümüze kadar gelen süreçte çocuğa, güzel ahlak,


olumlu davranış kazandırma süreci doğumla birlikte ailede başlar, anne ve babanın
olumlu örnek olması, ailede güzel ahlaklı olmanın önemsenmesi ve hedef olarak
koyulması ile çocukta davranışa dönüşürdü. Güzel ahlak çocuğun eğitim hayatında,
öğretmenlerinin örnek olması ve bilgiler ile pekişir, yaşam boyunca devam
ederdi. Toplumda güzel ahlaka uygun davranmak bir erdemlilik olarak kabul edilirdi.
Ahlakın eğitimdeki karşılığı aslında çocuğa olumlu davranışlar kazandırmaktır.

Dünyanın gelişmiş birçok ülkesinde, 0-10 yaş arası eğitimin amacı; çocuklara olumlu
davranışlar kazandırmak olarak belirlenmiştir. Toplumumuzda anne ve babaların
çocukları hakkındaki öncelikli hedefleri;  çocuklarının sınav başarısı, itibarı ve statüsü
olan bir makam ve yüksek getirisi olan meslek sahibi olmalarıdır. Çocuklarımızın
hangi mesleğinin olmasını istiyorsak, isteyelim çocuklarımıza öncelikli olarak güzel
ahlakı öğretmeli ve yaşam biçimi haline getirmeliyiz. Ahlaki bir yaşam biçimi,
çocukların ve bizlerin yaşamlarının gelişmesine de yardımcı olur. Güzel ahlak eğitimin
temeli olmalı, eğitim güzel ahlak üzerine bina edilmelidir. Güzel ahlakı yaşam biçimi
haline getiren toplumlar; adaletin, başarının, paylaşmanın, kardeşliğin, mutluluğun
olduğu erdemli toplumlardır.
Eğitim ve Öğretimde Ahlak ve Etik Kavramlarına Örnek Durumlar :

Tüm bu bilgiler ile birlikte aynı zamanda eğitim ve öğretim hayatında etik ve ahlak ile
ilgili yaşanmış bir çok olumsuz örnek durum vardır. Eğitim öğretimde yapılan etik ve
ahlak dışı bazı örnek durumları şöyle sıralayabiliriz :

Örnek 1: Öğretmenin özel hayatındaki ailevi sorunlarını ve dertlerini sınıf ortamına


taşıması ve bunu derse olan motivasyonuna ve öğrencilerine olumsuz yansıtması.

Örnek 2 : Öğretmenin ders süresini kendi özel işleri için kullanması.

Örnek 3 : Öğretmenin ders süresi içinde veya dışında öğrencilerine ideolojik


görüşünü yansıtması.

Örnek 4 : Herhangi bir engelinden dolayı dezavantajlı olan öğrenciye sınıf


arkadaşlarının hakaret etmesi ve dalga geçmesi.

Örnek 5 : Öğrenci velisi tarafından öğretmene verilen çok pahalı bir hediyenin
öğretmen tarafından kabul edilmesi.

Örnek 6 : Öğretmenin başarı düzeyi düşük olan öğrencilere yeterince ilgi


göstermemesi.

Örnek 7 : Öğretmenin derse geç girerek yada dersten erken ayrılarak eğitim sürecini
kesintiye uğratması.

Örnek 8 : Öğretmenin kendisi tarafından hazırlanan kitabı derste tanıtma ve sınav


sorularını buradan hazırlayacağını söylemesi.

Örnek 9 : Öğretmenin ders anlatma esnasında bazı öğrencilerin kendi aralarında


konuşmaları ve dersin akışını huzursuz etmeleri.

Örnek 10 : Sınavlara çalışmayan bazı öğrencilerin sınav esnasında kopya çekmeleri


veya kopya çekmeye yardım etmeleri.

Örnek 11 : Öğretmenin karşı cinsten meslektaşına yada öğrencisine sözel ve fiziksel


cinsel tacizde bulunması.

Örnek 12 : Öğrencilerin dinsel inançları yada etnik kökenleri nedeniyle


öğretmenlerinden ayrıcalık görmesi.

Örnek 13 : Öğretmenin eğitim mevzuatına aykırı davranması.

Örnek 14 : Öğrencilerin haklarının çiğnenmesine öğretmenin sessiz kalması.


Örnek 15 : Öğretmenin öğrencilerini değerlendirmede yanlı davranması.

Örnek 16 : Öğrencilerin ders esnasında telefonla meşgul olması.

Örnek 17 : Öğrencilerin okula ait taşınır veya taşınmaz mallara zarar vermesi ve
okulu temiz tutmaması.

Örnek 18 : Öğretmenin yada okuldaki idari yöneticilerin okula ait olan parayı ve okul
malzemelerini kişisel amaçla kullanmaları.

Örnek 19 : Öğrencinin diğer arkadaşlarının, öğretmeninin veya okulun eşyasını


çalması.

Örnek 20 : Öğrencinin arkadaşları ile her ortamda küfürlü konuşması.

Örnek 21 : Öğrenciler arasındaki anlaşmazlıkların çözümünde öğretmenin adil


davranmaması.

Örnek 22 : Öğrencilerin okulda bulunan bilim amaçlı materyalleri amacı dışında


kullanması.

Örnek 23 : Öğretmenin yada öğrencinin okulda, sarhoşluk veren zararlı madde veya
tütün mamulleri bulundurması.

Örnek 24 : Öğretmenin öğrencilerine veya velilerine sosyo-ekonomik düzeylerine


bağlı olarak ayrımcılık yapması.

Örnek 25 : Öğretmenin meslektaşları ile ilgili dedikodu yapması.

KAYNAKÇA
* Aydın, İnayet, Eğitim ve Öğretimde Etik, Ankara, 2003

* Selçuk ILGAZ, Türkan BİLGİLİ, (2010), Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir


Eğitim Fakültesi Dergisi, Cilt 0, Sayı 14, 2006, 199 – 210

* Fuat UZUN, (2022), 21. Yüzyılda Eğitim Ve Toplum Eğitim Bilimleri Ve Sosyal


Araştırmalar Dergisi, Cilt 11, Sayı 31, 2022, 91 - 105

You might also like