You are on page 1of 367

um:ag Valdi Yayinlan: 3

Biitiin Y aprtlan Dizisi: 1

SU<;LULAR V E GO<;LOLER
U � U R M U H C U

1'inci Bask1: Nisan 1975, Istanbul


2 9'uncu Bask1: Ekim 1996, Ankara, 3 000 adet
("Sutlular ve Gutluler", 28. baskoya kadar 'Tekin Yayonevi'' tarafondan toplam 109 500 adet yayonlanm11tor.)

ISBN 975-8084-24-0

Yayin Yonetmeni: Ali TARTANOCLU

Kapak Tasanm1 ve illustrasyon: SOLARiS

Dizgi: um:ag

Baski: DUMAT
-

U GU R
MUM CU
i<;iNDEKiLER

SUN US
ONSOZ: 12 Mart Ozerine .. .
........................................ . . . . . .......... I
SIKIYONETIM MAHKEMELERi 23
Grev ve Memur 25
Yabanc1 Dilde E�itlik 28
Anayasa ve Dani�ay Kararlan 33
Demekler ve Siyaset 38
Anayasa ve Fikir Su<; Ian 43
Bas1nda Ceza Sorumlulugu 48
Askeri Mahkemelerin G6revleri 52
S1k1y6netim Mahkemeleri 56
Polis ve Ordu Birliklerinin Kullan1lmas1 60
Devrim Tarihi Okutuluyor mu? 64
Halk<;1l1k ilkesi . . . . ..
................................................. ....... ... . . ............ 69
Milli istihbarat Orgoto ve Anayasa 73
Haberle�me Ozgorlogo ve Sorumluluk . . ... ..... . . ............. 77
Polis ve Siddet ..
...................................................................... . .... 8I
Hokometin Manevi Sahsiyeti 85
Anayasay1 ihlal Su<;u 89
B0Y0KLERE MASALLAR 9:;
Anayasay1 <;:igneme Sanat1 97
Savcilar Bir Dakika . .. . .
....................................................... . ... ... .. 99
Y6neticilerimiz I0 I
Sosyeteden Ne Haber?!.. I 03
Emniyet MOdOrO Merhaba I 05
OzgOrlOk Bayram1 I 07
"Cercle D'orient"dan Anadolu Kulobone I 09
Yahya Han'1n Serbet<;isi . ............... .......................................... 1I I
Boyoklere Masallar I I3
Cumhuriyeti Savunmak .......................................................... I 15
Nihad Erim, Allah Kerim ......................................................... I 17
Zoraki Nikah .......................... ...................................................... 119
Ordunun Serefi 1 22
Tohum ve Toprak .. . ..
.................................. . .................. ......... . . 123
BELGEDEN BILGIYE 127
Tahrik<;i Ajan 1 29
Bir Hikayemiz Var I 30
Sahibinin Sesinden 133
Tehlikeli ili�kiler ....................... .................................................... 135
Bir Beige Daha ............................................................................ I 38
Bir Sorumuz Var 1 40
Kitap Yakan Savc1 ....................................................................... 14 2
Milli Savunma Bakanma .......................................................... 144
Hakkm1z Var m1 146
Bir Olay Bir Beige 1 49
Bayar Omegi ................................................................................ 15 I
Perde Kalkmal1 153
NankOrlOk ..................................................................................... 155
ltiraz1m1z Var 57
Yavuz Bey Kim? ........................................................................... 60
AP Pa�as1 ........................................................................................ 62
Buyrun Pa�an1z1 64
itiraflar 66
Belgeden Bilgiye 60
Mozaik 71
Hak Etmediler mi? ..................................................................... 74
O.D.T.0 Dosyas1 76
Bunlan da Taniyahm 79
Perdelerin Arkas1 82
Bizi Dinler misiniz? 84
Kaybeden Kim? ............................................................................ 86
Materyalist 88
Sorumlu Olmak .......................................................................... 90
A�1n ................................................................................................... 92
Tescilli .............................................................................................. 94
Kim Ugra�cak ............................................................................. 96
Solculuk ii;in Solculuk .............................................................. 97
Sen de mi Brutus?!.. 99
Ai; Kalma Ozgorlogo 20 I
Yurtta� Degil mi? 203
Bir Olonon Davas1 .................................................................... 205
Kime Hizmet?.. 207
Havadan ve Sudan .................................................................... 2I0
Dokunmaym Demirel'e 212
Ozele�iri 214
Magdur!.. 216
Gondemdeki ............................................................................... 2I8
ERiM ANSiKLOPEDiSi 22 1
Erim Ve i�kence .
................................. ....................................... 223
Erim Ansiklopedisi 224
Sokaklann Dili 226
jeopolitik Sosyalizm 228
Gereksiz Oy 23 I
Dansa Davet 233
Kederden mi Bilmem... 235
HUKUKC:U VE CELLAT 237
Oylama Gec;ersizdir 239
Soz Hukukun Art1k ..
............ . ...................... ............................. 24 1
Su 1 4 1 - 1 42 243
$iddet Kullanarak .............................. . . . . . . . . ................................ 245
Ana11ist!.. 248
Ters Orant1 250
Hukukc;u ve Cellat .................................................................... 252
K�to Hal ve do�once 254
SORMAYALIM MIL 257
Ankara'nin Ta�1na Bak... 259
BugOnden Bellidir ...................................................................... 260
Sormayal1m m1? .
.................... ..................................................... 263
Hep Ayni Oyun .
................... ..................................................... 265
Do�man <;:ic;ek G�ndermez 267
Entemasyonal Fa�izm 269
MiLLiYETC:iLiK BU MU� 273
Oliga11inin Sesi 275
Milliyetc;ilik Bu mu? 276
Tork Yunan i�adamlan 278
Marifetler 280
i�e Turanc1... 283
Milliyetc;iye Bak1n 285
Bu da Milliyetc;i 287
Quisling Kimdir 289
TOPAC:LAR 29 1
Topac;lar 293
iktidar Felsefesi 295
Meger Neymi� ........................................................................... 296
Bas1nin Namusu 299
inleyen Nagmeler ..................................................................... 30 I
Yass1ada'dan geliyormu� ......................................................... 303
Tarafs1zhk Adina 305
DOSTLAR ........................................................................................... 309
Dostlar 31 1
Hi<; 313
Mamak Cezaevi 3I5
Buzlar K1rihrken .......................................................................... 318
<;:ocuklar i<;in 320
Affetmeyen Affedilmeyen 322
Hokomlo E�lerine Sayg1yla ................................ ................... 324
BIZi KIM ISLETiYOR .................................................................... 327
Bizi Kim i�letiyor? 329
Ecevit'i Ele�iriyoruz 33 1
Senatoda Sohbet ...................................................................... 333
Gorler'in Ag1rl1g1 ......................................................................... 335
SOmOrOcO Kim? .......................................................................... 338
Kitaplar1m1 isterim ..................................................................... 340
Savc1 Olsam 34 3
TRT'nin Marifetleri ................................................................... 345
Nerde 0 Gonler! ....................................................................... 346
Oturarak m1, Ayakta m1? 349
Kabineyi Kuruyoruz 35 I
Yap1lar 353
Sakal, B1y1k. Sa<; 355
SUNU$

Atatorkc;o. laik, cumhuriyetc;i, demokrat bir Torkiye'nin y1l­


maz savunucusu; devrimci, hep emekten yana, ara�1ran ve
sorgulayan gazeteci Ugur Mumcu, 24 Ocak 1 99 3 gono oto­
mobiline konan bir bomba ile, inand1g1 tom bu degerler ugru­
na ya�amm1 yitirdi.
E�i Goldal Mumcu ile c;ocuklan Ozgor ve Ozge; Ugur
Mumcu'nun, yukanda ana c;izgilerini vermeye c;al1�1g1m1z ki�i­
ligini gelecek ku�aklara aktarmak; kotophanesini, a�ivini ve
tom yaz1lanni tasnif edip ara�1rmac1lann kullan1m1na sunmak,
gazetecilige hevesli genc;leri, ara�1rmac1l1k ah�kanl1g1yla mesle­
ge kazand1rmaya c;ah�mak vb. amac;larla Ufur Mumcu Ara�t1r­
mac1 Gazetecilik Vakf1'n1 Ekim I 994'te hukuken. Aral1k
I 99S 'te de fiilen ya�ama gec;irdiler.
Bu amac;lar d1�mda vakf1n elbette gOrevleri de var. Bunlar­
dan ilk akla geleni ve belki en Onemlisi, aradan Oc; y1ldan· fazla
bir sore gec;mesine ka�1n hala sonuc;lanmam1�. hala faili mec;­
hul durumdaki Mumcu Cinayeti'nin sonuna kadar takipc;isi ol­
mak. Bu gorevin ilk OrOnO sayilabilecek SUiKAST RAPORU
93/96 Ufur Mumcu Cinayeti Soru�turmas1 Sorgulaniyor
-

adh c;ah�ma. bir um:ag yaym1 olarak okuyuculara ve ugur


Mumcu dostlanna sunuldu.
Bir ba�ka gOrev, bir ba�ka bore;, ama ayni zamanda hak ise.
Onun daha Once yay1nlanm1� kitaplar1nin, bu kez ad1n1 ta�1yan
um:ag logosu alt1nda yay1nlanmas1 idi. Boylesi bir cinayet soz
konusu olmasayd1, bizim ic;in de boyle bir gOrev dogmayacakt1.
Arna cinayet. bu gorevi kac;m1lmaz k1ld1. Elinizdeki kitap i�e bu
gorevin bir OrOnO.
Bu noktaya ula�1lmas1nda, Mumcu'nun boton kitaplanni
I 97S'ten bu yana, 2 1 y1ld1r yaymlamakta clan Tekin Yay1ne­
vi'ne ve Say1n Kemal Karatekin'e hem bu hizmet. hem de an­
lay1� ve katk1larmdan dolay1 te�ekkor ederiz. Suc;lular ve Goc;­
IOler'in ilk 28 bask1s1 da Tekin Yay1nevi taraf1ndan yay1nlan­
m1�1.
Torkiye ko�ullannda hele Ugur Mumcu Vakf1 olarak, belli
bir Ozel. toplumsal amac;la kitap yay1nlamak goc; bir i�. Torki-
·
ye'nin ekonomik ve toplumsal ko�ullan, bu ko�ullann Ozellikle
yay1nc1hk sektOrOne nas1I yans1dig1"biliniyor. Oteki giderler goz
ard1 edilse bile, kitap fiyatm1n yanya yak1nin1n dag1t1m, Oc;te bi­
rinin de ldg1t gideri olarak do�onolmesi, sorunu kavramak ic;in
yeterlidir saninz.
um:ag da en boyok s1kmt1y1 kitaplar1n fiyatm1 belirlerken ya­
�ad1. Hem olabildigince nitelikli OrOn yaratmaya, hem de bu­
rada kitap olan bu OrOn ile. Ugur Mumcu okurlan arasmda bir
uzakl1k olmamas1na ugra�1rken c;ok zorland1k. Kitaplanm1zm fi­
yat1 bilinen tom gerc;eklere ka�m yoksek bulunabilir. Arna ka­
g1t ve bask1 kalitesini dikkate al1rsa, fiyatlann s1k s1k degi�me­
mesi ic;in c;aba harcanacagm1 bilirse, okuyucunun ho�gOrO kat­
say1s1nin da artacag1ni umuyoruz.
Su�lular ve GO�IOler'in �u anda elinizde bulunmas1, bu
umudumuzun yersiz olmad1gm1 gosteriyor. Bu, aynca, Olkemizi
siz dost okurlarla birlikte aydml1k yannlara ta�1mak amac1yla
kurulan Ugur Mumcu Vakfi'na yap1lm1� Onemli bir katk1. Sag
olun.
Bir Onemli gOrevin geregi olan bu kitaplar1n yeniden ya­
y1nlanmas1nda bize degerli katk1larda bulunan, Abdullah Nefes,
Fatih Alpertan, Mesut Seven, Ozcan <;etin, Sava� Sonmez,
Canan Duran. <;iler Kele�. Sezer Yocel, Neriman Kopc;O, Seb­
nem Kocab1y1k, Zeynur TOrknnen, ile Serkan Salihoglu, irfan
<;iftc;i ile Dumat Matbaas1 ve c;al1�anlanni, kapak dOzenlemele­
rini ozenle yeniden yapan Emrah Yocel ve Murat Kaya'y1 da
unutmadik. Onlara da ic;tenlikle te�ekkOr ediyoruz.
<;aglar boyunca daha iyi, daha gozel, daha ayd1nl1k bir don­
ya dileyen insanlar, do�onceleri ugruna eziyet c;ektiler, Oldo­
rOlmeyi goze aldilar, OldOrOldOler. Ya�am1n1, bu yolda gozono
k1rpmadan feda edebilecek insanlara gerek duyulmayan, 1�11 1�11
ve gozel bir donyan1n, ancak sizin gibi ayd1nlann emegi ve c;a­
bas1 ile olu�acag1na inaniyoruz.
Bu c;abanin ba�anya ula�abilmesinin ilk ko�ulu. unutmamak!
Do�onenlerin OldOrOlmemesi, OldOrOlenlerin unutulma­
mas1 dilegiyle ...

um:ag
ONSOZ·

12 MART OZERiNE

Do.tan AYCIOGLU

I 2 M art. amac;lanna ula�abilmi� degildir. Fakat I 2 Mart'a


yo/ ac;an nesnel ko�ullann degi�gi pek soylenemez. Bunun ic;indir
ki, 12 M art'1 ve onu haz1rlayan ekonomik, toplumsal ve siyasal
nedenleri dikkatle incelemekte yarar var.

EKONOMIK VE TOPLUMSAL <;:IKMAZ

1969 ve 1970 ylllan, toplumun buWn kesimleri ic;in bir bu­


nallm donemi olmu�tur: Sanayi, hammadde saglama guc;Wk.leri­
nin yam sira, onemli bir pazar sorunuyla ka�1 ka�1ya kalm1�t1r.
Oc;uncu Be� Y1//1k Kalkmma Plani'nda belirtildigi uzere, imalat sa­
nayiinde kapasite kullamm oranmda buyuk du�u�ler gonJlmu�Wr.
Taketim mall sanayilerinde kapasite kullamm orani 1967 y1/mm
ikinci yansmda yuzde 90'a yakm iken, bu oran 1968 y1lmm ikinci
yansmda yuzde 75'e kadar gerilemi�. ha(I( bir iyile�meden sonra
1970 y1/mda yuzde 80'in altma du�mu�Wr. Ozellikle dokuma ve
giyim e�yas1 sanayii satl� guc;Wkleri ic;indedir. Arama/1 sanayilerin­
de de aym egilim izlenmi�tir. Yatmm ma/Ian sanayiinde ise,
I 968'in ilk yansmdan itibaren h1z/1 bir du�u� ba�lam1�. I 970'in ilk
yansmda kapasite kullanma orani yuzde 65'e inmi�tir.
Sanayiin buyume h1z1, 1969 y1/mda yuzde 9,4 iken, 1970 y1-
lmda yuzde 2,S'a gerilemi�tir. Gerc;ek i�c;i ucreti 1969 y1/mda yuz­
de 8,3 oramnda c;oga/1rken, 1 970 y1lmda ucretler yerinde saym1�-
tlf.
(.ok c;e�itli te�ik tedbirlerine ka�m. Wketim mall sanayiinde
ozel kesim yatmmlan goreceli olarak azalm1!i1Jr. Oze/ kesimin W­
ketim sanayiine yatmm oram I 969'da yuzde 29 iken, bu oran
1970 ve 1971 'de yuzde 18 ve yuzde 2 0'dir.
Bu ko�ullarda i�erenlerin ho�nutsuzlugu buyurken, i�c;i kesi­
minin tepkileri c;ogalm1�t1r. (.ok say1da sert grevler gonJlmu� ve I 6
Haziran 1970 olaylanyla i�c;i tepkisi doruga ula�m1�t1r.
SU<;LULAR VE GO<;LOLER
Tanm kesiminde ise, 1968- 1970, koW y11/ar donemi olmu�­
tur. Tanmsal bayame, 1968 y1/mda yuzde I , 9, I 9 70 y1/mda yuz­
de / ,4'Wr. 1969 y1/mda ise, buyume yak, gerileme vardrr.
Demirel hukumeti, sanayii koruyucu bir fiyat politikas1 izle­
mi�tir. Bu nedenle sanayi-tanm fiyat dengesi 1965- 1970 done­
minde tanm aleyhine geli�mi�tir. 1963- 1965 doneminde tanm fi­
yatlan yuzde I 0, 3, sanayi fiyatlan yuzde 7,8 c;ogalm1� ve tanm
lehine yuzde 2,3 iyile�me olmu�tur. 1965-1970 doneminde ise,
sanayi fiyatlan yuzde 42,4 artarken, tanm fiyatlannda art1� yuzde
2 7, 8'den ibaret kalm1� ve tanm aleyhine yuzde 1 1,4 oramnda
kotale�me gori.ilma�wr.
Bu kotale�me, bayak c;iftc;iyi de, kuc;ak c;iftc;iyi de etkilemi�tir.
Kac;ak c;iftc;i, aleyhte geli�menin ag1rl1gm1 daha c;ok duymu�tur.
Kac;ak c;iftc;iler traktorlerle prtesto gosterileri duzenlemi�lerdir. Sa­
y1/an h1zla c;ogalan topraks1z koylalerin toprak i�galleri c;ogalm1�t1r.

SiYASAL <;IKMAZ

Tanm ve sanayide bunal1m yogunla�1rken, iktidar partisi. ic;in­


den parr;alanm1�trr. Bu parr;alanma sonucu, butc;esi reddedi/en
Demirel Hukumeti, 1970 $ubat1'nda istifa (etmek) zorunda kal­
m1�trr. Birader yolsuzluklan ve $ellefyan ili�kileri kamuoyunu etki­
leyen konular olmu�tur.
0 gunlerin gazetelerinin deyimiyle ''lv1ebus Pazan" kurulmu�.
baz1 bag1ms1zlar ve Birlik Partisi'nden kopan birkac; milletvekili el­
de edilerek, Ada/et Partisi zay1f bir c;ogunluk saglam1�1r. Ba�kam
Sunay, Demire/'e yeniden hukumet kurma gorevi vermi�tir. Balent
Ecevit. "Sunay'm uyanlara deger vermeyen 1srarlan ile" Demire/'in
yeniden goreve gelebildigini yazmaktadrr.
Zay1f bir ''lv1ebus Pazan" c;ogunluguna dayanan ve "�aibeli"
diye devam/1 suc;lanan bir iktidar. ag1rla�an sorunlan c;ozmekte
guc;suz kalm1�t1r. Ogrenci eylemleri �iddet kazanm1�. hatta yar­
g1c;lar bile sokaga dokulmu�lerdir. Ugur Mumcu'nun, belgeleriyle
ac;1klad1g1 azere, ogrencileri bolmek, onion birbiriyle vuru�turmak
ve ki�kirt1c1 ajanlar kulanmak bic;iminde tertipler. orta/1g1 iyice ka­
n�t1rm1�t1r.
Gee; kalm1� ve gee; kald1g1 ic;in de oram yuksek tutu/mu� olan
Agustos 1970 devaatasyonu, toplumsal huzursuzlugu daha do

2
arttirrm�t1r. Buyak i� c;evrelerinden dahi tepkiler gelmi�tir. 2 7 Ma­
y1s I 96 0'da du�uri.ilen Menderes Hukumeti'nin Ba�bakan Yar­
d1mc1s1 ve Akbank-HaCI Omer Sabanci Holding grubundan Me­
deni Berk. J 970'te Odalar Birligi Ba�kam olarak devaalasyona
�iddet/e ka�1 c;1km1� "1946 ve 1 9 58 devaalasyonlanndan sonra
politik iktidarlann degi�tigini ve her Wrlu harekete elveri�li bir or­
tam meydana c;1kt1gm1" hat1rlatarak, "baz1 politikaC1lan, sosyal bir
dalgalanmay1 beklemek ve bundan medet ummak"la suc;lam1�t1r.
Devalaasyondan kisa bir sure sonra gori.i�Wgumuz, otomobil sa­
nayiinde onemli yatmmlar yapm1� buyuk bir i�adammm, bu sana­
yi kolundaki durgunluktan yakinarak Demirel'e veryansm ettigini
de belirtelim.
Demirel'e yakin gazeteciler, temasta olduklan buyuk i�a­
damlannm o gunlerde "Yunanistan tipi bir rejim ozlemi" ic;inde
bulunduklanm tekrar tekrar yazmi�lard1r. 26 Ara/1k 1 971 tarihli
Yanki dergisinin belirttigi uzere, bir kis1m sermayedarlar, dunya i�
aleminde un/U The Financial Times gazetesi ile "Economist Intel­
ligence Unit"in Tarkiye'deki i� c;evreleri muhabiri olan Norman Co­
vey'e "O/muyor. Bu rejimle olmuyor. Ancak bir askeri yonetim ge­
lirse, i$1er yoluna girer" diyerek ozlemlerini ac;1kc;a dile getirmi�ler­
dir.

DEVRiM GAZETESiNiN
1971 BASI DURUM MUHAKEMESi

1971 y1J1 ba�lanna ula�1/d1ginda, rejimin c;1kmaz ic;inde bulun­


dugu gozler onune serilmi�ti. Kamuoyu, bir mudahaleyi bekle­
mekteydi. Fakat bu sevinc;li bir bekleyi� degildi. Mudahale yapa­
bilecek guc;lerin en ileri ve iyi niyetli kesimleri dahi, c;1kmaza c;o­
zum getirecek olanaklardan yoksundu. Hie; degilse, Ugur Mum­
cu'nun do ic;inde bulundugu Devrim Gazetesi Grubu olarak biz
durumu bOyle degerlendiriyor ve koWmserligimizi belirtiyorduk. I 2
Mart'tan on gun once, 2 Mart 1 971 tarihli Devrim Gazetesi'nin
ba$Yaz1smda du�uncelerimizi �oyle dile getiriyorduk.:
"Fa�izme te�ne, Anayasa'dan �ikayetc;i, en geri ve i�birlikc;i s1-
n1µar iktidardad1rlar; fa�izmin en koyusuna dogru yo/ almaktad1r­
lar. Bundan daha koWsu, Tarl<iye'nin ko�ullannda du�unulemez.

SU<;LULAR VE G0c;L0LER
Fakat iilkemizin davas1, kotiilerden en oz kotiiyii sec;me davas1
degildir. Mazlum ii/keler arasmda ilk kurtulu� sava�m1 veren Tiir­
kiye 'miz, en geri ve uydu iilkeler saftna siiriiklenmenin ay1bm1 sile­
bilmek ic;in, kurtulu� yo/undo, 1 9 1 9 y1llannda oldugu gibi bir s1c;ra­
ma yapmak zorundadir. Bu biiyiik kurtulu� s1c;ramasm1 yapabile­
cek miyiz? Uzun vadede iyimser olmakla birlikte, yakm gelecekte
bunu ba�arabilecegimizi sanm1yoruz.
Giiniimiiziin ko�ullannda bir kurtulu� s1c;ramas1, ancak bilinc;li
ve orgiitlii halk giic;leri eliyle gerc;ekle�tirilebilir. Bundan heniiz yok­
sunuz. Ba�anya ula�mak ic;in en azmdan bu giiciin in�asma en
biiyiik oncelik tanimak gereklidir. Ne var ki, kudret sahibi c;evre­
lerin bu zorunlulugu anlad1klanni soylemek giic;tiir ... Sanilmaktadir
ki, koklii diizen degi�ikligi, giic;lii halk destegi olmadan, biirokratik
yollardan ba�anlabilir. Ost kademeleri Bab1ali biirokrasisinden
farks1z nitelik kazanan biirokrasi eliyle bir devrimci eylem yiiriitii­
lebilir.
Tiirkiye'mizin, c;oziim bekleyen toplumsal sorunlannm zorla­
masiyla, dogru yolu bulacag1 inancmday1z. Fakat goriinii� odur ki,
bu dogru yolu bulana kadar. bir hayli bocalanacakt1r. "

MILLI GOVENLiK KURULU TARTISMALARI

Ekonomik. toplumsal ve siyasal c;1kmazm Ordu alt kademele­


rinde yaratt1g1 huzursuzlugun, M illi Giivenlik Kurulu toplant1/a­
nnda s1k s1k dile getirildigi an/0�1/maktadir. Hava Kuwetleri Ko­
mutani Muhsin Batur. Ba�kan Sunay'a verdigi muht1rada ve M illi
Giivenlik Konseyi'nde yapt1g1 c;e�itli konu�ma/arda huzursuzlugu
belirttigini ac;1klam1�tir. Batur. "Silah/1 Kuwetler'de kip1rdama­
lar''dan, "ftkirlerin so/a kayd1gi"ndan, "2 7 May1s oncesi komutan­
lannm durumuna dii�mek"ten, "komuta katma duyulan nisbi gii­
venin gittikc;e azalmakta oldugu"ndan soz etmi�tir. Ekonomik ve
toplumsal reform/or zorunlulugunu Demirel'le tarti�m1�ir. Buna
ka�1/1k Genelkurmay Ba�kani Memduh Tagmac;'m ·�oplumsal ge­
li�menin ekonominin boyutlanni a�gm1" belirttigi ve Anayasal dii­
zeni bundan sorumlu tuttugu bilinmektedir.
Parlamentoda ve Olkede destegi zay1ffayan Demirel ise, ko­
mutanlan kendi saftnda gostermeye ozenen manevralara giri�-
mi�ir. 1 971 ba$1annda Demire/'in bir bakani taraflndan haz1rla­
nan ve "Hiikiimet'in desteklendigini" belirten bir bildiri, Milli Gii­
venlik Kurulu Sekreteri'ne bir te rtip sonucu okutulmu$ ve bu ma­
nevra komutanlann tepkisine yo/ ar;m1$t1r. Balent Ecevit, I 2 Su­
bat 1975 tarihli Cumhuriyet'te ac;1klad1g1 iizere, 1 2 Mart Muht1-
ras1'nm bu tertip yiiziinden verildigi kanismdad1r. Ecevit'in gdrii$ii
$Dyledir:
''Milli Giivenlik Kurulu iiyesi saym kumandanlar. hiikiimeti
destekleme goriintiisiine belki de kendilerine ragmen dii$iiriilmii$­
lerdir. lyiniyetleri dolay1s1yle ve ince politika oyunlanndan anlama­
d1klan ic;in belki de bu duruma gelmi$1erdir.
Oyle saniyorum ki, Ordu i<;i ve d1$1 kamuoyunun dii$iincelerine
ters dii$en bu goriintiiniin uyandird1g1 tepki ka�1smda saym ku­
mandanlar ancak bOyle bir c;1ki$ yaparak, kendi kamuoylanni tat­
min edebileceklerini dii$iinmii$1erdir."
I 2 Mart oncesi olaylannm ir;inde ya$ayan ve I 2 Mart'tan he­
men sonra emekli edilen Tiimgeneral Celi/ Giirkan. alttan gelen
baskiyla Muht1ra'nm verildigini ileri siirmektedir. Celi/ Giirkan,
Turk Silah/1 Kuwetleri lr;hizmet Kanunundaki 'Cumhuriyeti koru­
mak ve kollamak' hiikmiine dayanarak, kendi iddialannca 'du­
rumdan gorev r;1karan', ancak gerr;ekte devrimci giir;lerin olu$tur­
dugu dinamigin etkisi ile 'durumdan gorev c;1karma' zorunlulugun­
da b1rakilan en iist kademedeki dart komutanm" I 2 Mart Muh­
t1ras1'ni imzalad1gm1 yazmaktadir.
Demirel'e yakin Son Havadis gazetesi ise, 26 Kas1m 1 974
tarihli say1smda I 2 Mart oncesi giinlerde Muhsin Batur'un yeni
bir Muht1ra'y1 Kuwet Komutan/anna imza ettirmeye r;al1$t1gm1 og­
renen M IT Miiste$an Fuat Dogu'nun bunu Sunay ve Tagmar;'a
duyurdugunu, Fuat Dogu i/e baz1 ilgililerin "onlenmesi imkans1z
hale gelmi$ miidaheleyi so/cu/or lehine kulland1rmamak", "i$in yo­
netimini Batur ve Garter ikilisinin elinden almak" karanna vard1k­
lanni, adm1 ar;1klamad1g1 ki$ilere dayanarak ileri siirmektedir. Ga­
zeteye gore, bu karann ilk ad1m1 olarak Tagmac;'m do Muht1ra'y1
imza/amas1 ve "ir;lerinde goriinmesi" uygun bulunmu$tur.
Bu iddianin dogruluk derecesi hakkinda bir $ey soyleyecek de­
giliz. Fakat, "2 7 May1s oncesi komutanlann durumuna dii$me­
mek ic;in" alttan gelen baski ka�1smda baz1 komutanlann bi�ey­
ler yapmak geregini duyduklan, kontrolu e/e almak amac1yla

SU<;:LULAR VE GO<;:LOLER

5
Muht1ra venneye ybneldikleri, fakat Sunay ve Tagmar;'m s1kiyb­
netim komutanlanyla birlikte duruma egemen olduklan an/0�1/­
maktadir.

DISTAN GELEN MODAHALE

Fakat I 2 Mart olay1 yalmzca ir; nedenlerle ar;1klanamaz. D1�


nedenler de ir; nedenler kadar onemlidir. 1 969-1 971 y1//an Nixon
ve ekibinin Tarkiye'ye ka�1 afton ekimini yasaklatma sava�ma gi­
ri�tikleri bir donemdir. Nixon ve yakinlannm, kendi siyasal amar;­
lanna ula�mak ic;in nas1I bir r;ete gibi r;al1�t1klan. CIA ve FBI polis
orgutlerini kirli i�lerde kulland1klar.1 Watergate skanda/1 dolay1-
siyle herkes taraflndan ogrenilmi�tir. Afton sava�mm ic;yOzO de,
bOWn aynnt1/anyla Amerikan basmmda ar;1klanm1�tir. Nixon,
Amerika'daki asayi�izligin, sokaklardaki soygun ve cinayetlerin
eroin yOzOnden r;1ktigma inanarak. afton ekimini yasaklatmay1 ve
ABD'ye asayi� getiren cumhurba�kam olmay1 amar;lam1�tir. Iran
ve Hindistan'a soz ger;irilemeyecegi anla�tlmca, bu ilk ba�any1
saglama niyetiyle, "en kolay soz ger;irilebilecek" Olke sayd1klan
Tarkiye'ye ka�1 Nixon yonetimi, ekimi yasaklatmak ir;in en agir
baskilara giri�mi�tir. Aralik I 9 74 tarihli Esquire dergisinde yaymla­
nan Edward jay Epstein'in incelemesinde en yetkili ki�ilere daya­
narak belirtildigi Ozere. Nixon'un Afton Komitesi, direndigi takdir­
de Tarkiye'yi dO�man ilan etmeyi, hatta NATO'dan atmay1 konu�­
mu�tur. Ald1g1 kesin direktif Ozerine Ankara'daki Bayakelc;i Willi­
am Handley ABD'ye giren eroinin yuzde BO'inden Tarkiye'yi so­
rumlu tutmu� ve ekiminin yasaklanmasm1 istemi�tir. lstegin yerine
getirilmesi siyasal bakimdan olanaks1z saytlm1�. kar;akr;1l1ga ka�1
kontrol tedbirlerinin arttmlacag1, c;i�r;ileri ha�ha� yerine ba�ka bit­
kiler ekmeye al1�tirarak sorunun zaman ir;inde r;ozalecegi belirtil­
mi�t.ir. Birinci Erim HOkOmeti'nin D1�i�leri Bakam Osman Olcay.
Epstein'a Demirel HOkOmeti'nin tutumunu �oyle ac;1klam1�t1r:
'Turkiye'de biraz sallant1da bir palamenter demokrasi olmas1.
sorunun r;ozamana daha do guc;le�tinnekteydi. Amerika'nm tutu­
munu en r;ok sempatiyle ka�1layan bakanlar ve askerler dahi far­
kindayd1lar ki, yanm mi/yon Tork r;i�r;isini ar;l1ga mahkum edecek
bir hOkOmet iktidarda bir gun bile tutunamazd1."

6
Zay1( bir c;ogunluga sahip bulunan Demirel Hiikiimeti, devril­
memek ic;in afyon basklsma, iyi bildigi oyalama yontemleriyle di­
renmi$tir. Direnme, zay1�1ktan gelmi$tir. Nitekim Demirel daha
sonra Erim Hiikiimeti'nin yasaklamasm1 kabu/lenmi$tir. Nixon ise
kesin kararl1d1r. Tiirkiye'ye ka�1 baskly1 arttmr. Hatta yeni kurulan,
modem toplumlann sorunlanyla ilgili bir NATO komitesi arao-ll­
g1yla, NATO'yu do afyon baskls1nda ku/lamr. Nixon'un Afyon Ko­
mitesi'nden Rossides, ABO Kongre iiyelerinden, Tiirkiye'ye yap1-
lan askeri yard1mm kesilmesi ic;in bask.Ida bulunmalanm ister. Bii­
yiikelc;i Handley, Beyaz Saray'a c;agnl1r. Nixon'un i$i ne kadar cid­
di tuttugunu Handley'e hissettirmek ic;in, bir yard1mos1, "Bir an­
la$maya vanlmazsa, Ba$kan'a Altmo Filo'nun Bogazlar'a yiirii­
mesini ve fstanbul'u bombalamasm1 onerecegini" soy/er. Ba$kO bir
yard1mo, Handley'e "Newyork. sokaklannda kac; ceset top/ad1g1-
m" sorar. Biiyiikelc;inin agz1 ac;1k kalmca, $Dyle devam eder:
"Ben $Ohsen eroini foz/a kac;1rarak a/en kurbanlan ambii­
lanslarla toplad1m. Onlann oliimiinden Tiirkler sorumlu. Bunu on­
Iara soyle."
Handley Ankara'ya donecegi s1rada do bizzat Nixon, eroin­
den olenlerle ilgili gazete kupiirlerini Biiyiikelc;i'ye verir ve Ankara'­
ya vanr varmaz kupiirleri Tiirkiye Ba$bakam'na vermesini ister.
Afyon sava$mda ba$ans1z/1ga ugrayan diplomatlann gorevle rinden
uzakla$tmlacaklan Handley'e iyice anlatlllr
Epstein, yaz1sma $U sozlerle devam etmektedir:
"Hie; degilse diplomat/or hesabma $iikiirler olsun ki, Ordu se­
c;imle gelen Hiikiimeti 1 97 / 'de devirdi ve Amerikan askeri yard1-
mm1 ve dostlugunu afyon yiiziinden tehlikeye atmaya daha oz is­
tekli bir hiikiimeti i$b0$1nG getirdi. "
Afyon sorunu, I 2 Mart sayesinde c;oziilmii$ olur...
Afyon sorunu ile 12 Mart arasmda dogrudan dogruya bir
bag/anti bulunup bulunmad1gm1 bilemeyiz. Fakat Demire/'in yakl­
m, eski Dev/et Bakam Turhan Bi/gin, sahibi bulundugu Giine$ ga­
zetesinde, Ekim I 9 74 'teki AP B iiyiik Kongresi'nden once bOyle
bir iddia ortaya atm1$tlr. CIA 'y1 suc;layan Bilgin'e gore, Briiksel'de
yapllan bir toplant1da darbe karan almm1$. haber nedense h1zla
yay1/m1$ ve BBCye bile ula$m1$tir. BBCden haber, Londra'da bu­
lunan Dev/et Bakam Turhan Bilgin'e iletilmi$. Bi/gin Londra Biiyii­
kelc;isi Zeki Kuneralp arao/1g1yla durumu Demire/'e duyurmu$tur.

SU<;LULAR VE GO<;LOLER

7
Gazete, AP Buyak Kongresi'nden sonra, bu konudak.i beige ve do­
kumanlan kamuoyuna ac;1klayacagm1 ilan etmi�se de, kongre ka­
zamlmca "Demirel CIA'nm namlusunda" if�aat1 yanda kesilmi�tir.
Bu nedenle, Turhan Bilgin'in gazetesi gibi, "1 2 Mart'1 CIA tertip­
ledi" diyebilecek durumda degiliz. Fakat Nixon yonetiminin ya­
�amsal onemde sayd1g1 afyon sorununun ancak I 2 Mart muda­
ha/esiyle c;ozulebildigi ac;1kt1r.
Zaten sorun, bir afyon sorunundan ibaret degildir. 1 970-
1 971 y1/lannda Vietnam Sava�1'ndan siynlmaya karar veren
Nixon yonetimi, Dogu Akdeniz'de 1 967 sava�mdan sonra yitirilen
mevzileri kazanmay1 ve ABD'nin mevkiini guc;lendinneyi onemle
ele alm1�t1r. Amerika'nm esk.i Ankara Buyukelc;isi Parker Hart'm
New Middle East dergisinde ac;1klad1gma gore, 1 971 y1/mda GO­
neydogu Asya'da durumu rahatlayan ABD, Dogu Akdeniz'e ge­
rekli onemi venneye ba�lam1�t1r. Kissinger. 1 971 yilmda "Sovyet­
leri M 1s1r'dan kovmak. Orta Dogu'dak.i ABD politikasmm zorunlu
amac1d1r'' demektedir. Nitek.im bu yo/do oz c;ok ba�an/1 olunmu�.
M 1s1r-Suudi Arabistan yakmla�mas1 saglanm1�. Nas1r'C1 sol kanat
tasflye edilmi�. Sovyet teknisyenleri 1 972 y1/mda M1s1r'dan uzak­
la�tmlm1�t1r. ABD'nin mOtteflkleri olan Suudi Arabistan, Suriye ve
lran'm lrak Ozerindeki bask.Jlanyla ve M1s1r'm 1/1m/1 destegiyle, ABD
diplomasisi Dogu Akdeniz'de gene/ bir taaruza gec;mi�ir. Ilk kur­
ban, Filistin Kurtulu� Orgata olmu�tur. Ordun Kra/1 Haseyin, ABD'­
nin destegiyle, Kurtulu� Orguta'ne ag1r bir darbe indinni�tir.
ABD, Sovyetler Birligi'ni ku�atan ve Orta Dogu ile Sovyet Blo­
ku arasmda tampon bblge te�kil eden Olkelerde de durumunu
goc;lendinneye ozen gostenni�ir. Parker Hart. Orta Dogu'da asil
onemli olan Amerikan c;1karlannm, Tarkiye, Iran ve Yunanistan'm
oldugu bolgede bulundugunu yazmaktad1r. Yine Parker Hart'a go­
re, Nihat Erim'in ABD gezisinden once ve sonra Tarkiye'nin askeri
alandaki istekleri ka�ilanm1�. I 970'te Yunanistan'a silah yard1-
mmm yeniden ba�lamasmdan sonra Pire'de Altmc1 Filo ic;in as
saglanm1� ve bu geli�meler Yak.Jn Dogu bolgesindek.i Amerikan
varl1gm1 c;ok guc;lendinni�tir.
Gerr;ekten Tarkiye ve Yunanistan'a, 1 970'/ere dogru ABD'nin
ilgisinin artt1g1 ac;1kt1r. Yunanistan'da bu, daha belirgin gozukmek­
tedir. Zira Nixon I 968'de iktidara gelince Atina'daki Cunta'ya
ka�1 tutumunu sertle�tinni�tir. Yunanistan'a askeri ag1r malzeme

8
sevkini durdurmu�. Atina'ya yeni bir buyukelc;i atamaktan kac;m­
m1� ve yard1mola nni Cunta'y1 ele�tirme yo/undo cesaretlendirmi�­
tir. Temmuz I 969'da Savunma Bakani Melvin Laird, askeri yar­
d1m ambargosunun surduriilecegini belirtmi�tir. Bu tutum, The A t­
lantic Monthly Review'in $ubat 1975 say1smdaki ara�t1rmada do
belirtildigi uzere, / 969 sonlanna dogru Orta Dogu'da gerginlikle­
rin artar gibi oldugu bir s1rada degi�tiri/mi�tir. Nixon, "en begendi­
gim diplomat" dedigi Tasca'y1 A tina'ya atam1�t1r. Tosca, Cunta'ya
ka�1 say1/an A tina'daki Amerikali diplomat/an uzakla�t1rm1� ve
yard1mc1/a nndan, raporlannda Cunta'dan o/umlu di/le soz etme­
lerini istemi�tir. 1 970 Ey/U/'unde ag1r silah sevkiyat1 yeniden ba�­
lam1�t1r. Savunma Bakani Laird ve Ba�kan Yard1mos1 Agnew Ati­
na'ya giderek Yunanistan'a verilen onemi belitmi�lerdir. 1 972
ba�lannda ABD'ye yeni us/er ve kolayl1klar taniyan yeni anla�ma­
lar imzalanm1�t1r.
Ti.irkiye'de de 1 2 Mart, ABD ile ili�kilerde bir "balayi" donemi
olmu�tur.
Amerika/1/ann afyon konusunun d1�mda do, Ulke sorunlanni
c;ozmekte yetersiz kald1g1 ic;in, Demire/'den �ikayetc;i oldukla n an­
la�ilmaktad1r. Nitekim Erim Hukumeti'nde Kulti.ir Bakan/1g1 yapan
Talat Halman, 1 969 sec;imlerine dogru, Milliyet gazetesi adma
Washington'a gittiginde, ABD D1�i�leri Bakanl1g1'nm Ti.irkiye ma­
sas1 yetki/isi kayg1/anni saklamam1�t1r. Halman, soylenenleri Mi/Ii­
yet gazetesinde yazm1�t1r. Halman'a gore Amerikan yetkilisi �iiyle
konu�mu�tur.
"- Ti.irkiye'nin ekonomik durumu umutsuz goriinmeye ba�liyor.
Yakm gelecekte hatm say1/1r iil<;i.ide kredi saglamaya imkan yak.
lthalatm1z c;ok yi.iksek duzeyde, buna ka�1/1k ihracatm1z onemli
bir art1� gostermiyor. Mevcut kaynak.Janniz1n birc;ogunu verimli
olarak i�letip memleket ic;inde ekonomik can/1/1k saglamak ve ih­
racat hacmini artt1rmak bak.Jmmdan hukumetiniz c;ok ba�ans1z
kald1. Deva/Uasyondan kac;mmaya imkan yak. Ti.irkiye, iktisadi
yiinden feci durumda. Washington, memleke tiniz hakk.Jnda umut­
suzluk ic;inde."
Halman, bu degerlendirmeyi kiiti.imser bulmu�tur.
"- /ffasa benzer bir panorama c;iziyorsunuz. Bu ekonomik ko­
�ullar altmda Ti.irkiye'nin yak.Jn ge/ecekte siyasal durumu degi�e­
bilir mi?

suc;LULAR VE GOc;LOLER

9
1969 gene/ sec;imlerinde AP'nin hezimete ugramas1 beklen-
mez.
- Peki c;are?
- AP ile CHP taraflndan kurulacak bir koalisyon, belki de Tii r-
kiye ic;in en yararl1 c;ozam yoludur. "
Ne var ki. AP-CHP koalisyonu gerc;ekle�mez. Demire/ CHP'yi
solculukla ve komanistleri korumakla suc;lamakta devam eder.
CHP, "�aibe/i" iktidara yumu�ak davranmaktan kac;m1r. Fakat I 2
Mart'ta bir tarafs1zm ba�kan/1gmda AP-CHP koalisyonu Gaven
Partisi'nin de kat1/mas1yla -Balent Ecevit'e ragmen- gerc;ekle�ir.
Ecevit. Gene/ Sekreterlik'ten istifa eder.
I 2 Mart ile birlikte Amerikan aleyhtan gbsteriler son bulur.
Altmc1 Filo tekrar limanlanm1za ge/meye ba�lar. Erim Hakameti'­
nin, NATO'da bnemli gbrevlerde bulunmu� D1�i�leri Bakani Os­
man Olcay. lntemational Herald Tribune'e, Tarkiye'nin, Amerika
i/e dostlugu kolayla�t1ran ve ha/km egilimlerine uygun da�en yeni
hakamet bic;imini over. Olcay, �oyle konu�ur:
"S1kiybnetim. a�m propaganday1 susturarak. muhteme/en bi­
zim durumumuzu kuwetlendirmi�tir. Fakat halk do bizim temsil
ettigimiz hakamet bic;imine daha c;ok gavenmektedir. Amerika ile
dostane ili�kiler. Tork halkinm genellikle Bat1 yan/1s1 tutumuna uy­
gun da�mektedir. Tork halk1, kaderinin Bat1'nm kaderi olduguna
inanmaktad1r. "
Nixon, Erim Hakameti'ne destegini b.elirtmek ic;in Ba�kan
Yard1mcis1 Agnew'u Tiirkiye 'ye yollar. Agnew Ekim I 9 7 I 'de, Yank1
dergisinin ac;1klad1g1 azere, ABD Elc;iliginde 2 00 Amerikali gbrevliyi
toplayarak onlardan Erim Hakameti'ne destek olmalanni �u soz­
/erle ister:
"Ba�bakan Erim Hakameti taraflndan getirilmi� olan reform
tasanlanni Amerika ic;tenlikle desteklemektedir. Siz de gan/iik
davrani�lannizda Tork.Jere, siyaset. egitim ve toprakla ilgili reform­
/an gerc;ekle�tirme/erine yard1m edebilirsiniz."
Metin Taker. Amerikali genera//erle konu�ur ve onlardan 'Tar­
kiye 'nin emrindeyiz" bic;iminde tebessam/e okunacak demec;/er
a/1r. 6megin 1 1 Ekim 1971 tarih/i Harriyet'te Altmci Filo Komu­
tani Amira/ Kidd'i Metin Taker �oyle konu�turur:
'Tiirkiye, bir tecaviize ugramas1 sounda destek arad1g1 gan,
vurucu fr/o, buradaki bizim fllomuz NA TO'ya, NATO ortag1 bu-

10
lunmas1 s1fat1yla Tiirl<iye'ye ait olacakt1r. BugOn NATO'da art1k bir
Goney kanad1 yoktur, bir Goney Cephesi vard1r. Bu cephe, Tiirki­
ye'de muazzam yeni ortak tesis/ere muhtac;t1r. Bun/or NATO'ya
r;ok pahal1ya mat olacakt1r. Tiirl<iye'ye bunu saglamaya mecbu-
ruz."
Nihat Erim. bu s1k1 dostluk havas1 ir;inde 1 972 ba�lannda
Amerika'ya gider. Nixon. Erim'e bOyOk yak.m/1k ve i/gi gosterir. Eri­
m'in askeri yard1m isteklerini gerr;ekle�tirecegini vaadeder. Erim.
bu ilgiyi "Komutan/ann istedikleri he�eyi verdiler" bir;iminde ar;1k­
lar. Kongre, yard1mda comert degildir. Nixon, Kongre'nin isteksiz­
ligini "/srail'in savunmas1 ir;in Ti.irl<iye ve Yunanistan'a askeri yar­
d1m zorunlu" diye ka�1/ar.
ABD. bu yakmla�may1 ve 12 Mart'1, Tork-Yunan ili�kilerini
gur;lendirmek ve Kibns sorununu NA TO r;1karlanna uygun bir;imde
r;ozmek ir;in bOyOk (lrsat diye degerlendirmeye r;al1�m1�t1r.
/ 968'den sonra ABD'nin r;abalanyla Tork-Yunan ili�kilerinde
hayli yumu�ama saglanm1�t1r. Atina BOyi.ikelr;isi liter Tork.men, Yu­
nan Cuntas1 i/e yakm ili�kiler kurmu�tur. Yunan subaylan, lzmir­
'deki NA TO karargahma donmO�lerdir. Ortak manevralara iki ta­
ra(ln kuwetleri kat1/maya ba�lam1�1r. Fakat yine de Tork-Yunan
ili�kilerinde sogukluk vard1r.
I 2 Mart'tan sonra bu sogukluk ortadan kalkar. Tork-Yunan
i�adamlan arasmda s1kl ili�kiler kurulur. Temmuz / 97 / 'de Eski­
�ehir'de yap1/an NA TO at1� yan�malanna Yunan/1/ar do kat1/1r.
1971 sonlanna dogru, Atina'daki Genelkurmay Ba�kanlan top­
lant1smda Yunan Cuntas1, Memduh Tagmar;'a oze/ ilgi gosterir.
Inonu, Ti.irk-Yunan dostlugunu yeniden canland1rma gorevini yOk­
lenir. Tagmar;'tan sonra Atina'ya gider. bOyOk gosteri/erle ka�1/a­
nir. Papadopulos. havaalanmda lnonQ'yQ bekler. GOdOmli.i basm,
"Buyak lnoni.i'ye Yunanistan sevgi kollanni ar;ti" diye man�et atar.
Papadopulos ve Inonu, Ti.irk-Yunan dostlugunu gur;li.i bir;imde kur­
mak ir;in Kibns sorununu iki Olkenin r;1karlanna uygun olarak r;oz­
me hususunda anla�1rlar. Papadopulos, lnonO'ye bu konuda soz
verir.
Doha once Atina'ya ge/en NA TO Gene/ Sekreteri Luns, bir
basm toplant1smda, K.Jbns konusunda gonJ� birligi oldugunu ar;1k­
lar:
"(.ok memnunum. Yunanistan ve Tiirl<iye'nin Kibns konusun­
daki gonJ�leri birbirinden farkl1 degil. "

suc;LULAR VE G0c;L0LER

II
Bu goni� birliginin ne oldugu belirtilmez. Fokot Sovyet ve Kib­
ns Rum bosm1, Moy1s 197 I NATO Konseyi toplont1smdo bir Wr
toksim plonmm korarlo�tmld1gm1 iddio ederler. Plano gore, Ado'do
cemootler aras1 kon�1k.11k.lor c;1kocok, Tarkiye ve Yunoniston Ga­
ranti Anlo�mos1'no doyonorak mudohole edecek.lerdir. Makarios
engeli koldinlocokt1r. Boylece Kibns, NATO'yo boglonocokt1r.
Atino, unla c;eteci Grivos'1 gizlice Ado'yo yollor. Tork.Jere ko�1
voh�etiyle tonmon Grivos'm Kibns'o yollonmosmo, Yunan suboy­
lonnm destegiyle EOKA'y1 orgutlendirmesine ve silohlond1rmosino
Ankara bir tepki gostermez. Tork D1�i�leri Bokonlig1 sozcateri, 2 I
$ubot 1972 torihli Yank.I dergisinde bu tepkisizfigi, "Bize ne... Bu,
Mokorios'un ve Atino'mn problemi'' diye oc;1klorlor. Mokorios'un
Grivos'o ve Yunan suboylonno ko�1 kendisini sovunmok ic;in (ek
silohlon olmosmo ise buyuk tepki gosterir. Cumhurbo�kom Yor­
d1mos1 Foz1/ Kuc;uk. Mort I 972'de Tarkiye ve Yunoniston'm K1b­
ns'o oskeri mudoholesini ister.
"Oyun ortodod1r. Sorumluluk.lor omuzlomlmo/1d1r. Ado yeniden
kono boyonmodon iki gorantor devlet. durumo mudohole etme­
fidir."
Fokot Makarios, mudohole firsot1 vermez. (ek silohlonm Bir­
le�mi� Milletler'e teslim eder. Grivos'm fooliyetini engeller. Birle�­
mi� Millet/er ve Sovyetler Birligi'ni devreye sokor. Kibns i�i ask.Ida
koilr. Nihot Erim Ameriko gezisinde "Makarios olmozso. Atino ife
Ankara onlo�obi/irler'' der. Fokot I 2 Mort doneminde, Yunan
Cuntos1'nm c;e�itli tertiplerine ragmen, Makarios engeli 0�1/omoz.

CIA'NIN ROLO

Butan bu geli�meleri hot1rlotmoklo istedigimiz. I 2 Mort mu­


doholesinin ABO torofindon buyuk bir ho�nutluklo ko�lfond1gm1,
ho�ho� ve K1bns sorunlonm c;ozmek, NA TO'nun Guneydogu ko­
nod1m guc;lendirmek ic;in mudoholenin onemli bir firsot soy1/d1gm1
belirtmektir. CIA 'nm mudoholede dogrudon dogruyo bir etkisi var
m1d1r? Bu konudo, Demire/'in Dev/et Bokom Turhon Bilgin'inkine
benzer birc;ok iddio vord1r. Fokot CIA fooliyetleri hokkmdo tom
bilgi, genellik.le ABD'de oc;1klond1gmdo elde edildiginden kesin bir­
�ey soylemeye �imdifik olonok yoktur.

12
Bilinen, CIA'mn Tiirkiye ve Yunanistan'm ic; i�leriy/e yakmdan
ilgilendigidir. Yunansitan'da CIA'nm (aaliyet/eri aynnt1/anyla ortaya
c;1kmi�t1r. CIA'nm 1 950 ba�lannda Mare�al Papagos'a parti kur­
durdugu, Papandreu Hukumetini devirdigi, nisbi temsilden c;ogun­
luk sistemine gec;ilmesini saglad1g1, CIA ajam Papadopulos'u i�­
ba�ma getirdigi ve 1 97J'te Papadopulos'u du�urap Gizikis'i ikti­
dar yapt1g1, M akarios'a k.0�1 Sampson darbesinde rol oynad1g1
art1k herkesc;e bilinmektedir. Tiirkiye'deki (aaliyetleri ise. pek oz
bi/inmektedir. CIA'nm, Soguk S ava�·m �iddetli gunlerinde Rusya'ya
gitmeye ve geni� ekonomik yard1m a/mayo kalki�an M enderes'e
k.0�1 bir askeri mudahale diizenlendigini haber a/d1g1, (akat ha­
beri M enderes'e iletmekten k0<;1nd1g1, 27 M ay1s sonras1 giinlerde
ABO basmmda yaz1/m1�t1r. (akat konu uzerinde durulmam1�t1r.
Metin Tok.er. CIA'nm Johnson ile anla�amayan lnonii'niin yerine
bir ba�bakan bulmak uzere Genera/ Porter'i Tiirkiye'ye gonder­
digini iddia etmi�tir. Sonraki geli�meler bu iddiay1 desteklemi�ir;
(akat bu konuda do ba�ka bir � ey ogrenilememi�tir Yalmz 1 966
y1/mda Haydar T1n<;kanat taraflndan 0<;1klanan bir CIA raporu,
Tiirk kamuoyunda biiyiik yank.liar uyand1rrm�tJr. Rapor. AP iktidan
adma "biz" diye konu�an ve yiiksek mevkilerde bir politikao ol­
dugu izlenimi veren yerli bir CIA ajani taraflndan haz1rlanm1�t1r.
Raporu Tiirkiye'deki CIA �efl A/bay Dickson'a sunan CIA yetkilisi
E.M., raporun onemli oldugunu ve kaynagm "kompetan" gorDn­
diigiinu yazm1�t1r. M.P. taraflndan onerilen "guvenlik tedbirleriyle
intibak halinde" haz1rland1g1 belirtilen raporda, re(ormcu subay ve
memurlann tasflyesi �u sozlerle istenmektedir.
"Subaylann buyuk c;ogunlugunun reform psikozunun etkisi al­
tmda lnonu'niin korDkorDne hayranlan ve Ada/et Partisi'ne du�­
man olu�lan rejim ic;in potansiyel bir tehlike yarat1r.
"Bu durumdan kurtulmak ic;in izlenecek politika, emir ve ku­
mandanm tekrar kurulmas1, devlet mekanizmasmm muhale(et
yan/1s1 elemanlardan temizlenmesi ve CHP'nin a/eti olan baz1 ha­
s1m kurulu�lann zarars1z hale getirilmesi olduguna herkes inan­
m1�t1r. Buna bag/1 olarak. baz1 hiikiimet tedbirlerinin haz1rlanmas1
ve uygulanmas1yla birlikte, rejime sad1k olmayan devlet memurlan
ve subaylardan en tehlikelileri, bir program <;erc;evesinde tasflye
edilmek iizere saptanmaktad1r. "
Rapor. CIA 'nm ne olc;ude ic; i�lerimizle ilgilendigini ve nelere el
att1g1ni kamuoyunun gozleri oniine sermi�tir. Boyle bir orgiitiin, I 2
Mart oncesi ve sonras1 olaylara seyirci kald1gma inanmak giic;Wr.
SU<;LULAR VE G0<;L0LER

13
CIA. biiyiik buryuvazinin gii�siiz oldugu Yunanistan ve benzeri
iilkelerde i� i$1ere miidahale olanagm1 biirokrasinin iist kesimlerin­
deki etki/i ki$ileri ve gizli polis 6rgiitiinii kontrol altmda tutarak
saglamaktadir. Omegin Yunan M erkez lstihbarat Servisi (KYP),
CIA ile degil, lsrail, Portekiz, Ito/ya hatta Fransa gizli polis orgiit­
leriyle yakm ili!;kiler kurmu!;, adeta "uluslararas1 fa$izm"in kollan
haline gelmi!;tir. M erkez CIA'dir.
T eknik yard1m ve egitim saglama yoluyla CIA. ulusal gizli polis
orgiitlerine kolayca s1zmay1 ba$arm1!;tlr. 1972 sonbahannda bona
"kontrgerilla iissii" diye bildirilen Erenkoy'deki iin/ii k6$ke gotii­
nJldiigiimde, odamdaki yatak bir amerikan yatag1 idi. Yatagm iis­
tiinde markas1 ve flyat1 yaz1/1ydi: "New Beauty Rest, 69,5 Dolor... "
Pencereleri siyah kag1tla kaplanm1!; ve i�inden tiiten bir soba bo­
rusu ge�en eski k6!;kiin harap odasma 69,5 dolor flyat/1 yeni bir
Amerikan yatag1 pek oz yak.J!;iyordu. fhtimal, ko!;kte benim gor­
medigim, fakat varl1gm1 feryatlanndan sezinledigim, Amerikan
yard1mmdan saglanm1!; birr;ok"teknik ara�" bulunmaktayd1...
I 2 Mart olaylannda, gizli polise bag/1 k1$klrt10 ajanlann oyna­
d1klan onemli roller. s1kiy6netim davalannda 0Qklanm1!;t1r. Doha
ilgin� bir a�1klamay1, 2 7 Ekim 1 9 74 tarihli Giinaydm gazetesinde
Birinci E rim Hiikiimeti'nin MIT'e bakmakla gorevli Ba!;bakan Yar­
d1mc1s1 S adi K�a!; yapmi!;tlr. Bilindigi gibi, I 2 Mart uygulamala­
nnda I B M ay1s 1971 tarihi, binlerce aydmm tutuklanmas1yla bir
doniim noktas1 te!;kil etmektedir. Sadi Ko�O!;, bu tutuklamalann
gizli polisin harekete ge�mesiyle hiikiimetten habersiz yap1/d1gm1
ileri siirmektedir! Hiikiimet. tutuklamalardan sonra olan biteni og­
renmi!;tir. Sadi Ko�a!;'m bu ilgin� i($aat1 !;6yledir:
"Bir k1s1m valiler... kitle halinde tutuklamalara giri$mi!; ve
olayla hi� ilgisi bulunmayan yiizlerce vatandO!;I tutuklam1!;lard1...
Hiikiimet. tutuklamalann siir'at/i, kitle halinde, yurt:Jun d6rt k6$e­
sinde birden ve aym m etodla yap1/m1$ olu$undan dolay1, bunun
plan/1 bir eylemin sonucu olabilecegini dii$iinmii$ ve siir'atle du­
rumu inceletmi!;ti. Hemen aym gun Hiikiimet. endi!;esinde hak.11
oldugunu tesbit etmi$tir. Ankara'dan yetkisiz bir makamm yetki­
siz, basiretsiz, fakat ciir'etkar b0$1. aksine kesin emir de alm1$
olmasma ragmen, keyfi al1$kan/1klara dayanan bir tutumla valilere
talimat vermi$ ve biitiin Tiirkiye'de bir aydm avma giri$ilmi$ti. Bu
bir oldu bitti idi. "

14
Sadi Ko<;a�. bir gazeteciye, I 2 Mart'm On/O Anayasa degi�ik­
liklerini kapsayan dosyanm do bu yetkisiz makam araol1g1 ile hO­
kOmete geldigini soylemi�tir. Sadi Ko<;a�·m yakmmalanna ka�m.
"yetkisiz makam" I 2 Mart uygulamalannda aktif rol oynamakta
devam etmi�tir.
1 2 M art'ta CIA'nm etkisi, "yetkisiz makam"m oynad1g1 rolun
1�1g1 altmda degerlendirilmelidir. "Kontrgerilla"da bona yoneltilen
ve yaz1/1 cevap istenen be/Ii ba�/1 sorulardan biri, Amerika'y1 ne­
den ele�tirdigimiz idi...

12 MART REFORMLARI

I 2 M art'tan sonra kurulan Birinci Erim HOkOmeti, gorOnO�e


gore, onemli reform/an ger<;ekle�tirme umudunu ta�1m1�t1r. Atil/a
Karaosmanoglu ve ekibinin, iyiniyetle h1z/1 bir kalkmma i<;in zo­
runlu reform/an haz1rlamaya yoneldiklerinden ku�ku yoktur. Esa­
sen ilk Erim Hokometi'nin program1, pazar. flnansman ve altyap1
yatmmlannm yetersizligi gibi sorunlarla ka�1/a�an kapitalizmin,
daha sag/am temeller Ozerinde geli�mesini saglayacak tedbirleri
ongormekteydi. Programda (:ukurova Elektrik., bor madenleri ve
petrol ana depolan d1�mda devletle�irme tedbirleri yoktu. Kal­
kmma h1zm1 arttirmaya ve bu ama<;la kaynak yaratmaya onem
verilmekteydi. Ciddi say1/abilecek bir toprak reformuyla sanayiin
tanm alanmda pazanm geni�/etmeye ve kaynaklanm artt1rmaya
<;a/1�maktayd1. Kok/a bir vergi reformuyla, yat1nlabilir kaynaklan
artt1rmaya ve yOzde B'in OstOnde bir kalk.mma h1z1 saglamaya yo­
nelinmek istenmekteydi. Kamu gelirlerinin <;ogalt1/mas1, sanayie
yonelmi� boyok sermayenin yarannayd1. Bu sayede bugon <;ok ya­
km1/an enerji, liman, ula�t1rma, depolama vb. gibi temel yattnmlar
ger<;ekle�tirilebilecek ve ol<;OsOz bir enffasyona gitmeden ozel sa­
nayiye fon aktanlabilecekti. Sanayiin yattnm ma/Ian ve aroma/Ian
yatmmma kaydmlmas1, sanayi kesimleri arasmdaki a/1m-sat1m1 <;o­
galtarak pazan geni�letebilecekti. Bown bun/or ozel sanayiin ge­
ne/ <;1karlanna uygundu. Ne var ki, bOyOk sermaye, uzun sOreli <;1-
karlanm do�onmeden, d1� ticarette flyat kontrollerine gidilmesini
ve te�ik tedbirlerinin duraklamas1m bahane ederek., Karaosma­
noglu ekibine yayl1m ate�i 0<;t1. Toprak ve vergi reform/an konu-

SU<;LULAR_VE GO<;LOLER

15
sunda Hiikiimet'e herhangi bir destek getirmedi ve sanayi burju­
vazisinin sm1rl1 bir ilerici rol oynayacagni umanlan hayal kmk/1gma
ugratarak tutucu gii<;ler koalisyonu ir;inde yerini ald1. Sanayi bur­
juvazisi bu miyop tutumuyla, ileriki y1//arda kendi giir;liiklerini ve
r;eli�kilerini arttiracagmm fork.ma bile varmad1.
Ba�lang1r;ta aydm kamuoyunun birr;ok kesimlerinde umutlar
uyandlfan reform hayalciligi boylece son bu/du. Ugur Mumcu ve
Devrim Gazetesi Grubu, bu hayalciligi ilk giiniinden itibaren pay­
la�anlar arasmda degildi. Nitekim Erim Hiikiimeti kurulunca,
Devrim gazetesi 30 Mart 1 971 'de "Reform Hayalciligi" adli ba�­
yaz1smda �oyle yazm1�t1r.
"Biiyiik Pa�alar'm iradesine dayanilarak. sago ve so/cu teknis­
yenleri biraraya getiren bir karma hiikiimet kurulmu�tur. Hiikii­
metin kaf}1smda dii�man bir parlamento ve siyasi partiler vard1r.
Egemen sm1�ar. iktidarlan ve toplumu etkilemek ir;in, eskisi gibi
her tiirlii olanaga sahiptirler. D1� giir;ler c;ok daha faaldir. Bu kud­
retli tutucular koalisyonu kaf}1smda iktidar, halktan kopuktur.
Hatta bbyle bir destegi aramaktan uzaktlf...
Bu ko�ullar. muhtirasal iradeyi de geni� olr;iide etk.ileyecegin­
den, reformculuk denemesi r;ok sm1rl1 kalmaya mahkumdur. "
Sm1rl1 bir reformculuk denemesi bile, ba�anya ula�amam1�tlf.
Karaosmanoglu ve ekibi, sekiz ay ic;inde istifa zorunda kalm1�tlf.
'A tatiirk<;ii reform/or' edebiyat1 siirdiiriilmii�se de. 1 971 sonunda
reformlara art1k inanan kalmam1�tlf. Nihat Erim. ik.inci hiikiimeti­
ni kurarken, Atatiirk reform/an edebiyatinm ftlozofr;a ar;1klamasm1
yapm1�tlf.
"Herkes AtatiJrkt;i.i. Kimin dedigi Atatiirk re(ormudur, kimin­
ki degildir? Bunu nas1/ hal/edecegiz? Ya oy'la hal/edilir, yahut da
yumrugu kuvvetli biri 'Benim dedigim Atatiirkt;iJ re(ormdur' der.
'Evet e(endim' dersin t;tkarsm i�in it;inden."
ikinci Erim Hiikiimeti, reform/ardan vazger;tigini uygun di/le
belirtiyordu. Oze/ kesime onem verilecegi, te�ik tedbirlerinin ali­
nacag1 belirtiliyor, boraks ve petrol ana depolannm devletle�tiril­
mesi ger;i�tiriliyor, yabano sermayeye getiri/en baz1 k.is1tlamalar
kaldml1yordu. Parlamentonun reform projelerini degi�tirmeye, ka­
bul ya do reddetmeye hakk.i oldugu ozellikle ve alt1 r;izilerek ar;1k­
laniyordu. Nihat Erim. Karaosmanoglu ekibine kaf}1 r;1kt1gmdan
biiyiik sermayenin giivenini kazanan M erkez Bankasi Ba�kani

16
Nairn Talu'nun bu nedenle Ticaret Bakan/1g1'na getirildigini soylii­
yordu:
"Ozel sektoriin ku§kU§anm yok etmek i�in mesela Ticaret
Bakanl1g1'nm ba§ma Merkez Bankasi Ba§kamm getirdik. Bu
ba§l1ba§ma bir teminat Merkez Bankasi Ba§kam bizim i§ hayat1-
m1zda tamnm1� bir mazisi o/an bir ki§i."
Buyak sennaye, lk.inci Erim Hukumeti'ne derhal guvenoyu
venni§tir. "Diyalog kurabildigi" hiikumeti destekledigini ac;1klam1§­
t1r. Gerc;ekten bundan sonraki I 2 M art hukumetleri, buyuk ser­
mayenin guvenine lay1k bir politika izlemi§tir. Te§Vik tedbirleri bu­
yuk olc;ude artt1nlm1§t1r. M aliye Bakam M esut Erez, 1968 ba§m­
dan M art 19 72 'ye kadar I 0.5 milyar lira/1k yatmm ic;in te§vik bel­
gesi verildigi ha/de. 1972 y1/1 sonuna kadar yalmz dokuz ayda
310 projeye 2 7 milyar lira yatmm ic;in te§vik sagland1g1m ac;1kla­
m1§t1r. I 9 73'te 45 milyar lira/1k yatmm te§Vikten yararlanm1§t1r.
Oze/ kesimin I 0 milyarl1k yatmmmm 4 milyanm kendi oz kaynak­
lanndan, 3 milyanm te§Vik uygulamalanndan ve geri kalam kredi­
lerden saglad1g1 hesaplanm1§tlr. Dev/et, yatmm indirimi, gumrak
vergileri muafiyetleri ve ihracatta vergi iadesi yoluyla milyarlarca
lira kaynag1 ozel kesime aktann1§t1r. Yalmzca ihracatta vergi ia­
desi kanal1yla, ihracat yapan sanayie 1971'de 385 mi/yon,
I 972'de 718 mi/yon ve I 973'te I milyar 53 mi/yon lira prim ve­
rilmi§tir. lhracatc;1 sanayie I 9 7 1- 1 9 73 doneminde I I milyar 62 0
mi/yon lira ve aynca 33 mi/yon dolor kredi saglanm1§t1r
I 9 72 y1/mda ic; ve di§ kredi olanaklan geni§tir. I 9 7 I sonunda
42 milyar olan banka kredileri, 1 972 sonunda yuzde 30 artarak
56 milyar liraya c;1km1§t1r. I§ c;evreleri. di§ kredilerden de geni§ ol­
c;ude yararlanm1§tlr. Bati piyasalannda spekalatif amac;larla do­
la§an 463 mi/yon dolor. 1972 sonuna kadar Tarkiye'ye akm1$.
bunun ka�il1g1 olan 6 milyar lira bankalar arao/1g1yla kullamlm1$­
t1r. 1970- 1 973 doneminde 34 finna, I 00 mi/yon dolor tutannda
di§ sat10 kredisi alm1§tlr. Hukumet ozel kesime 150 mi/yon dolor
yatmm fonu ay1nn1$t1r. Sanayi ve ticarete olc;usuz miktarda kredi
aktan/1rken, tanm kredileri daralt1/m1$t1r. Fiifen kullamfan tanm
kredileri 1971 bo§mda 9 milyar lira iken, 1972 Haziran'mda 8
milyar 200 milyona dD$mD§, tanm kredi kooperati�erinin kredi
olanaklan iyice daralt1/m1§tlr. 1972, bu sayede ozel banka/ann a/­
tin y1/1 olmu§tur. I§ Bankasi, Akbank, Yap1 ve Kredi Bankasi gibi

SU<;:LULAR VE G0<;:L0LER
17
bankalann kdrlan yuzde 60 ila 80 oranmda artm1�t1r. Yalmz I�
Bankas1'nm 1 972 faiz geliri milyar liraya yakla�m1�t1r.
1 973 y1/mda banka kredileri 85 milyar liraya yukselmi�tir.
Banko kredileri yetmeyince, M erkez Bankasi kaynaklan ozel ke­
sime ar;1/m1�t1r. 1 973 ytlmda Merkez Bankasi kredileri 8,3 milyar
artmlm1�. bunun ancak 5 00 milyonu kamu kesimine aynlm1�. geri
kalan 7,8 mi/yon ozel kesime gitmi�tir. lktisadi devlet kuru­
lu�lannm flnansmamm saglayan Dev/et Yatmm Bankasi kredileri
ise, 1 971 'de 250 mi/yon lira iken 1 39 mi/yon liraya du�ma�wr.
Aynca sanayie kaynak sag/amok amaoyla nihai kredi ma/iyeti
1 973 ba�mda yuzde 8 oranmda ucuzlattlm1�t1r. Doga/d1r ki, bu
kaynak akimmdan en buyuk pay ho/dingle�mi� buyuk sermayeye
gitmi�tir.
A�m kredi geni�/emesinin sonucu, gerr;ek tasarruµan art1rma
yo/undo bir tedbir almmad1gmdan, �iddetli enµasyon olmu�tur. Fi­
yatlar 1 971 -1 973 doneminde yiizde 70'e yakin artm1�t1r. Yalmz
1 973 y1/mda, ftyat art1�1 yiizde 30'a ula�m1�t1r. Fiyat/arda en bu­
yiik art1�. sanayi kesiminde gonJlmu�Wr. Tanmda taban flyatlan
1 973 ser;imlerine kadar. sistemli bir;imde du�uk tutulmu�tur. Or­
negin 1 9 72 y1/mda tanm ftyatlan yuzde I 5, sanayi ftyatlan yuzde
22 oramnda artarak, ir; ticaret hadleri tanm aleyhine yuzde 6
oranmda degi�mi$tir. Tanm kesiminin s1kmt1/an artm1$t1r.
Enµasyondan biiWn ucretliler onemli olr;iide kay1plara ugra­
m1�t1r. l�r;i gerr;ek ucreti, 1 971 -1 973 doneminde yiizde I 0 geri­
lemi�tir. Asgari iicret, 1 972 sonbahannda 1 969 y1/ma gore yiizde
I I dii�uk olarak saptanm1�t1r. Bu uygulamalar sanayiin karlanni,
i�r;i kesiminin s1kint1sm1 artt1rm1�t1r. Nitekim Agustos I 972'de
fork-I� yoneticisi Hali/ Tunr;, �u sozlerle i�r;i kesiminin ho�nutsuzlu­
gunu dile getirmek geregini duymu�tur:
"Yurdumuzda bir ittifak kurulmu�. devletin de, toplumun da
�1kan, kil�ilk bir azm/1gm �1kan ugruna unutturulmu�tur."
A�m ftyat yiikseli�leri, artan spekiilasyon ve buyiik sermayenin
geni�lemesi, kiir;iik sanayici ve esnafln do giir;laklerini r;ogaltm1$t1r.
Kar;ak sanayici, artan olr;Ode kredi yetersizliginden, hammadde­
nin karaborsa ftyatlanyla saglani�mdan yakinm1�t1r. Esnaf ve sa­
natkar kurulu�lan, demir, pamuk ipligi, kereste flyatlannm a�m
yukseli�leri nedeniyle, esnafin i�erlerinin kap1/ann1 kapama duru­
munda kald1gm1 devam/1 ar;1klam1�/ard1r. Bir esnaf ve kar;uk so-

18
natkariar kurulu�u. y11/1k raporunda, biiyiik sermaye egemenligi al­
tmda ezilip yok olduklanni belirtmi�tir:
"Ekonomik biJyiJme, toplumsal kalkmma, esna( ve sanatkar­
/arm s1rtmda ge";ekle�mektedir... Dev kuru/u�lann irile�meleri,
orta s1m( dedigimiz bizlerin ortadan kalkma durumuna yo/ a�a­
cak bir izlenim ta�1maktad1r."
Kiic;iik esnaf ve santkarlar gibi, orta sanayici de te�viklerin ve
kredilerin biiyiik sermayeye aktanlmasmdan yakmmaktadir. Ana­
dolu-Istanbul rekabeti diye belirtilen bu c;1kar tart1�mas1, yalniz
Anadolu giri�imcilerini degi, Istanbul kiic;iik ve orta giri�imcilerini
de kapsamaktad1r.
Kisaca, I 2 Mart doneminde biiyiik sermayeyi destekleyen bir
ekonomi politikas1 izlenmi�. enfiasyon koriiklenmi�. spekiilatbrler,
toptano Wccar, biiyiik sanayiciler, bankaolar bundan yararlanir­
ken, i�c;isi, c;i�c;isi, esnafi, kiic;iik ve orta sanayicisiyle toplumun bii­
Wn oteki kesimleri bundan zarar gormu�Wr. Ba�bakan Talu ise,
buyiik sanayiin sermaye birik.imini kolayla�t1rd1g1 ve kdrianni art1r­
d1g1 ic;in enfiasyonu futursuzca savunmu�tur.
" Ekonomiyi zorlad1g1m1z i�in bir tak1m flyat art1�/an olacak­
tir. Aynca te�vik bak1mmdan do flyat hareketlerinin biraz art­
mas1 yine kalkmmaya bir vas1ta olmak bak1mmdan dogru bir yo/
goziJkmektedir. <;ankiJ �abuk amorti edersin."

SERMAYE DiKTASI

Arton ho�nutsuzluk, baskiyla susturulmu�tur. Basm sessizdir.


Buyiik sermaye basm uzerinde kontrol kurmu�tur. Nadir Nadi,
Ortam dergisinde bu durumdan yakinarak, "bir kis1m sermaye
c;evreleri"ni "c;irkin politikaolann degnekc;isi olmak"la suc;lamak
geregini duymu�tur. Radyo ve basm, biiyuk sermaye c;evrelerinin
sozciisii durumuna gelmi�tir. Agustos I 972'de Hali/ Tune;. bu i�­
birligini �oyle belirtmi�tir:
"Egemen c;evrelerin ekonomik giic;lerini art1rmak amao giiden
bu itti(akta yetkililerin yarn sira, ilan baskis1yla kontrol altmda tu­
tu/an basm ve TRT de yer alm1�t1r. "
Grev/er genellik/e yasak/anm1�. lokavt uygulamalan ise geni�­
letilmi�tir. Lokavt say1s1 1 9 7 I 'de 2 iken. 1 9 7 2 'de 82 'ye c;1km1�t1r.

SU<;LULAR VE GO<;LOLER
19
I 973'te lokavt yuzunden yitirilen i!i gunu say1s1, grevlerle yitirilenin
uc;te birine ula!iml!itir. Buyuk sermayenin altm y1/1 olan I 9 72 'de
Istanbul Sanayi Odas1 Ba!ikani Ertugrul Soysal, "l!ic;i ucretlerindeki
art1!i. endustriyi c;okertecek niteliktedir" diyebilmi!itir.
CHP'nin Ecevit kanad1 d1!imda sol, butiinuyle susturulmu!i gi­
bidir. Yalnizca buyuk sermaye bot bot konu!imU!itur. Ecevit kana­
dm1n d1!imda, Parlamento'nun ve buyuk sermayenin alk1!ilan ara­
smda solun tam tasflyesi plani uygulanm1!it1r.
Ankara I Numara/1 S1kiyonetim Mahkemesi Ba!ikani Ali El­
verdi, egemen du!iunceyi I 5 Kas1m I 9 74 tarihli Son Havadis ga­
zetesinde !iU sozlerle ac;1k.lamaktad1r:
"Bugan Tiirkiye'de nihayet 40 milyonda, olsun da 3-5 yiiz
bin solcu da�unceli olsun. Geri kalan milyonlarca Turk bizimle
beraberdir. Bu so/cu/arm drijanlanndan yurdumuz k1.1nulursa bu
mem/eket re(aha, huzura kavu�ur."
Sol dirijanlardan kurtulma uygulamas1, Ecevit'e kadar uzan­
m1!it1r. llginc;tir ki, CHP'yi de buyuk sermayenin guvendigi Kemal
Sat1r liderliginde AP'ye benzer bir parti haline getirmeye Inonu de
kat1/m1!it1r.
5 May1s I 9 72 gunu Ecevit ve ekibini tasflye amaoyla olaga­
nustii CHP Kurultay1 toplanm1!it1r. Ecevit yan/1s1dir diye, kongre­
lerde yeni sec;ilen delegelerin Kurultay'a kat1/mas1 engellenmi!itir
0 s1ralarda K.izildere olay1, SofYa'ya uc;ak kac;1rma, Orgeneral
Eken'e suikast giri!iimi olmu!i. Kurultay'm topland1g1 sabah ise
Deniz Gezmi!i ve arkada!ilan idam edilmi!ilerdir. Hava son derece
gergindir. Kurltay salonu po/isle ku!iatllm1!itlr. Solana dinleyici alm­
mam1!it1r. lc;eride ve d1!ianda bir teror havas1 estirilmi!itir. Ogleye
dogru bir buyuk gazete, lnonu'nun hasta do!ieginde bir resmini
yaymlam1�1r. Resim birkac; yil onceye aittir. Gudulen amac; bellidir.
Kurultay. hasta/1k haberleri iizerine bir gun sonraya ertelen­
mi!itir. Ertesi gun, Inonu, doktorlar ve hastabak.Jc1/arla Kurultay'a
gelmi!itir. Butiin gozler ya!il1d1r. Inonu "le; durum nazik. Ya o ya
ben" diye konu!imU!i, hasta/1gm1 unutarak Kurultay'a surek.li mu­
dahalelerde bulunmu!itur. Fakat plan ba!ians1zlik.la sonuc;lanm1!i.
Ecevit Kurultay'dan galip c;1km1�1r.
Umut a rt1k gene/ sec;imlerdedir. Sec;imlerde, AP ve MGP'nin
ba!ians1 bek.lenmi�ir. Oysa sermayeden yana uygulanan enffas­
yonist politikanm yaratt1g1 tepk.i n edeniyle Ecevit'in CHP'si en yuk-
sek oyu alm1$. AP oylan ise parc;alanm1�ir. Boylece. buyuk ser­
maye ve diktao c;evrelerin $O$kmlik donemi ba$lam1$t1r.

l 975'TE DURUM

Buyak sermayenin yaranna politika, buyuk sermayenin guc;­


/Qklerini c;ozmeye yetmemi$. aksine c;eli$kiler daha do artm1$t1r.
(:e$itli te$vik tedbirleriyle desteklenen buyuk sanayi, Wketim ma/­
Ian sanayiinde y1g1/m1$t1r. Yalmzca tekstilde 20 buyuk iplik fabri­
kas1 te$Vik belgesi alm1$t1r. Ozel kesimin Wketim mall yatmmlan­
nm top/am yatmmlara oram 1 9 71 'de yuzde 20'ye d0$m0$ken.
I 972'de yuzde 40'a, I 973'de yuzde 4 1 'e c;1km1$t1r. Taketim sa­
nayiinde bu y1g1l1$. dunya kapitalist sisteminin bunal1mmm do et­
kisiyle, sermayenin verimini dii$0m10$Wr. Pozar bu/ma ve flnans­
man guc;liiklerini art1rm1$lard1r. I 9 74 yilmda buyuk sanayiin kapa­
site kullammm oram. TOSIAD anketine gore yuzde 70'tir. Sana­
yiin yuzde SO'sinin kapasite kulamm oram, yuzde 70'in altmdad1r.
Ozel yatmmlann flziki gerc;ekle$me oram yuzde 54'Wr. Sanayi fir­
malannm yuzde 43 'unun kC!rli/1g1 azalm1$. yuzde 33 'unun kC!rl1/1g1
artmam1$t1r. Finansman ve sat1$ guc;liikleri c;ogalm1$t1r. Buyak sa­
nayi, I 970'tekinden daha ag1r bir bunal1m ic;ine d0$m0$Wr.
1 975 biitc;esinin flnansman s1k1$1kl1g1 2 0 milyar liray1 bulmak­
tad1r. I 2 M art doneminde ciddi b ir vergi reformuna gidilemedigin­
den, kamu yatmmlan kaynak yetersizliginden geri kalmakta,
enerji ve benzeri altyap1 yatmmlan yetersizligi, ozel kesimde de
ekonomik buyumeyi baltalayacak boyutlara eri$mektedir.
Enffasyon h1zlanmakta, h1zlanan enffasyon tasarruf kaynak/a­
nm kurutmakta. tasarruffann azalmas1 ise enff asyonu koriikle­
mektedir. Enff asyon geni$ kitlenin ho$nutsuzlugunu c;ogaltmakta,
fakat buyuk sermaye enffasyonsuz ya$ayamamaktad1r. Grev/er ve
lokavtlar c;ogalmaktad1r. Town d1$mda. tanm kesiminin s1kmt1/an
buyumekte, bOWn yurtta huzursuzluk artmaktad1r.
Kisaca, I 2 Mart'1 yaratan nesnel ko$ullar daha ag1rfa$ml$ bi­
c;imde bugun de surmektedir. Hiikumet kurulamamaktad1r. Fa$iSt
partiler cephesi yeni bir I 2 M art ozlemi ic;indedir. Bu karamsar
tablonun degi$mesi ic;in umut genellikle. Ecevit CHP'sinin sec;im
kazanmasma baglanm1$t1r.

SU<;LULAR VE G0<;L0LER

21
Bu umut ge�ekle�ebilecek m1? Gorecegiz. Fakat demokrasi­
den yana butiin gii<;lerin bugunku ko�ullarda ba� gorevi, fa�izm
tehlikesine ka�1 uyamk olmak. I 2 Mart'1 belleklerde can/1 tut­
maktJr.
Ugur Mumcu, bu yap1tmda "balyoz" uslubuyla bu gorevi yeri­
ne getiriyor.

D. A.

22
S I KIYO N ETiM MAHKEM ELERi
GREV VE MEMUR

Her demokrasi bir c;e�it oliga�idir. insanlann bir arada ya­


�amaya ba�lamalanndan bu yana, yoneten, yonetilen aynm1,
c;e�itli toplumsal temellere gore degi�en, ancak bu niteligi d1-
�1nda ortadan kalkmayan bir olgudur. Yonetilenler, tarih bo­
yunca yonetenlere 1<ar11. kendi hak ve ozgOrloklerini koruyabil­
mek ic;in, c;e�itli yollara ba�vurmu�lard1r. Hukuksal ve siyasal
deger yarg1lari, tarih boyunca, bu dono�omlere bagh olarak ya­
rat1lm1�lar ve ortadan kald1nlm1�lardir. Burjuva Devrimi yap1l­
madan Once aristokrasinin hukuku vard1; bu hukuk, yerini bur­
juva hukukuna b1rakt1. Burjuva hukukunun liberal sm1rlar1 geli�i
ve bugon Bat1 demokrasilerinde bir goc; dengesi olarak sosyal
demokrasiyi olu�urdu.
Torkiye'de iki yOz y1ld1r bir demokrasi kavgas1 verilmekte­
dir. Ancak iki yoz y1ldir, ayni k1s1r dongonon ic;ersinde dola�1p
durulmaktad1r. Demokrasiyi gerektiren temel kurum ve ilkeler
benimsenmeden sadece bic;imsel kurallar ile s1n1rl1 bir demok­
rasi anlay1�1n1, c;agda� demokrasi ad1yla savunmaktay1z. Torki­
ye'de son y1llarda ya�adig1m1z siyasal olaylan, Tork toplum ya­
p1s1 ve siyasal geli�iminin d1�mda yorumlarsak, ancak yOzeyde
ve kendi kendimizi avutan bir soyutlama yapm1� oluruz. Sos­
yolojik geli�imleri, birer "zab1ta vakas1" olarak gorup bast1nc1 ve
yasaklay10 tedbirler almak ise, polis devletinin ba�vuracag1 yol­
lardand1r.
Torkiye'de grev konusu, geli�im ve ko�ullar1 ile ilginc; bir
sorundur. Bu sorunun gozleminde, Tork demokrasisinin geli�­
melerini gormek mOmkOndOr. Grev, Bat1 demokrasilerinin te­
mel kurumlanndan biridir. Marksist demokrasilerde, grev hak­
k1na yer verilmez. Torkiye'de grev, y1llarca komonizm propa­
gandas1 say1lm1�. bir c;ok dO�OnOr ve i�c;i, grev hakkm1 savun­
duklan ic;in cezaland1nlm1�lard1r. Bugon, memur grevi konusu
da ayni yanh� gozlem ve suc;lamalarla geli�mektedir.

SU<;LULAR VE GO<;LOLER

25
Sue; mu, hak m1?

1 936 tarihinde i� Kanunu kabul edilirken devrin unlu dev­


let adamlanndan Reeep Peker, grev hakk1 konusunda �unlan
s()yluyordu: " i� kanunu bir rejim kanunu olaeakt1r Bu kanun­
la Turkiye i� hayat1 yeni rejimimizin istedigi ahenk ve c;ah�ma
yoluna gireeektir... Yeni i� Kanunu s1n1fc;1hk �uurunun dogmas1-
na ve ya�amas1na imkan veriei hata bulutlann1 ortadan silip su­
"
pureeektir.. :· < l Onlu politikae1y1 b()yle konu�maya y()nelten et­
ken, i� Kanununun grev hakkin1 kabul etmemesiydi.
Aradan y1llar ge<;ti. 1 96 1 Anayasas1 haz1rlarnrken grev hak­
k1 bu kez anayasal hak olarak savunuldu. c;eyrek yuzyil sonra
bir Kurucu Meclis uyesi grev hakk1 konusunda �u sozleri soylu­
yordu: $eretli Turk i�c;isine grev hakk1 tarnyarak, tarih onun­
de, millet ()nunde c;ok �eretli bir vazife ifa ettigimize kani bu­
lunmaktay1m. Maddeyi huzurunuza getiren komisyonu bu ko­
nuda mazide hi<; kimseye nasip olmayan tarihi �erefi iktisap et­
""
mi� olduklan i<;in tebrik etmek isterim..:· < l
Hukuk, sosyal olu�umun <;ok gerisinde kalabilir. Yasalar, ya­
z1ld1klan anda eskirler. Toplumsal geli�imler, yasalann dar ka­
hplann1 a�ar ve bir" gun yeni hukuk duzeninin temellerini atma­
ya ba�lar. Bir devirde sue; olan bir kavram, bir ba�ka devirde
vazgec;ilmez bir hak olabilir. Grev hakk1, daha c;eyrek yuzyil
()nee yasak iken, bugun bir anayasal hak oldu ve grev hakk1n1
savunanlar, kimseye nasip olmayan tarihi �eretlerin sahipleri
olarak kutland1lar. Hem de kimler tarafindan? Bugun sago hu­
kumetlerin hi<; de sosyal, hi<; de liberal olmayan bakanlann ag­
z1yla... Ya, grev hakkirn daha ()nee savunanlar? Onlar sosyal ge­
li�imleri daha ()nee gordukleri ic;in, hayatlanrnn en guzel y1llan,
polis takibinde, adliye koridorlannda ve ranzalarda ge<;ti.
Anayasarnn 42'nei maddesine gore: c;ah�ma, herkesin
hakk1 ve odevidir. Devlet, c;ah�anlarin insanea ya�amas1 ic;in,
sosyal, iktisadi ve mali tedbirlerle c;ah�may1 destekler, i�sizligi
onleyici tedbirler ahr... "

r•J TBMM Zob1t Ceridesi, cilt I 2, devre: 3, 5, 6. Ankara, I 9 36, s: I 84.


("'! Tiirkiye Cumhuriiyeri Anoyosos1, Kdz1m Oztiirk. s: 2059, Seyfi
Ozti:irk'iin Konu�mos1.

26
Anayasanin bu a�1k buyruguna ragmen devlet. memurlar
i�in "sosyal, iktisadi ve mali" hi�bir tedbir almam1�1r. Milli gelir­
den en az pay alan memurlar, devlete gu�lerine gore en �ok
vergi veren yurtta�lar kesimindedir. Ancak devlet. degi�en ya­
�ama ko�ullan, tiyat hareketleri �1s1nda memurun �ilesine ve
acts1na kulak vermez ise, devletin anayasal gorevi bir gun ken­
disine hattrlat1hr. Kendisi gorevini yerine getirmeyen bir devlet.
memuruna "G6revini yapm1yorsun" demek hakkma sahip mi­
dir?
Kaldt ki, Anayasanin hi�bir maddesinde grev hakkmt engel­
leyici bir hokum yoktur. Anayasanin I I 7'nci maddesinde me­
murlarin nitelikleri, Odev ve yetkileri ile OzlUk i�lerinin kanunla
dUzenlenecegi belirtilmektedir. Memurlara da i��iler gibi grev
hakktnin taninmast Anayasanin ruhuna uygun dU�ecektir.

Kamu dozeni bozulur mul

Memurlara grev hakktnin taninmamastni isteyenler, bu


hakktn kamu dUzenini, eski tanimla "amme intizamtnt" sarsaca­
g1 kanismdadtrlar. BugUn TUrkiye'de, Universitelerimiz, Dan1�­
tay ve Yargttaytmtza ragmen, henUz kimin i��i. kimin memur
oldugu konusu kesinlik kazanmt� degildir. Oyleyse, kimin kamu
dUzenini sarsacagt, kimin sarsmayacagt da hukuk a�tstndan, pek
de ispatlanmt� degildir. Ayni devlet 6rgUtUnde �alt�anlar1n bir
k1sm1 i��i olur, bunlar grev yapabilir, bu durumda kamu dUzeni
sars1lmaz; ancak ayni devlet kurumunda �alt�anlardan memur
say1lanlann boykot giri�imleri bile, kamu dUzeni ile ili�kili saytltr.
Bugun, Batt demokrasilerinin �ogunda memurlara grev
hakkt taninmt�tr. Arttk memur grevleri, Batt demokrasisini
olu�uran temel unsurlardan biri olarak nitelenmektedir. ingil­
tere, Fransa, Bel�ika'da memur sendikalannin grev haklan var­
"
dtr< l. Grev hakkt tanimayan Sendika Kanunlan ise, a�amlart,
memurlar1n yorgunluk kahvesi i�ikleri birer kurulu� olmaktan
6teye bir anlam ve etkinlik kazanamazlar. Grev hakkt vereme-

( ")
Dev/et Memurlannrn HOrriyetleri, Mukbil Ozyoriik, 1 956, Ank.., s: 1 7-
71
suc;LULAR VE GOc;LOLER

27
yen bir sendika, ancak aldatmacad1r. Tork memurlan da 624
say1h Devlet Personeli Sendikalar1 Kanunu ile avutulmaktad1r­
lar.

Demokratik hak

Marksist demokrasilerde grev hakk1 yoktur. <::onkO, sosya­


list devletlerde, devlet, i�c;i devleti olarak nitelendigi ic;in, i�c;i­
nin kendi kendisine kar�1 grev yapmas1 da kabul edilmemekte­
dir. Torkiye'de de ayrn goro�. bir ba�ka tOrlO, ancak ayn1 ge­
rekc;e ile benimsenmektedir. Borokrasinin devletin temsil�si
oldugu, dolay1s1yla devletin kendi kendisine �1 grevinin "am­
me nizami"rn sarsacag1 kabul edilmektedir. Oysa. bugon. me­
mur grevi, Bat1 demokrasilerinin gereklerinden biri say1lmak­
tad1r. Bat1da grev hakk1, t1pk1 bugon Torkiye'mizde ya�and1g1 gi­
bi zahmetle kazarnlm1�1r. Torkiye'de, botOn engellemelere
ragmen, bu hak elde edilecektir Bu giri�imleri, kOhnemi�. es­
kimi� ve c;ogu Anayasaya ayk1n kanun maddeleri ile Onlemek
mOmkOn degildir. TOrkiye'de yeni Anayasa ile geli�en sosyal
birikimlerin filizleri, hukukun kOhne kahplar1rn zorlamaya ba�­
lam1�1r. Ogretmenlerin pasif direni�leri, Anayasaca benimse­
nen sosyal devletin, gerc;ekten sosyal mi, yoksa "patron devlet
mi" oldugunu ispatlayacak ve sonunda devletin "ovey evlatlan"
memurlar, haklanrn elde edeceklerdir.
(Milliyet, 2 7 Aral1k 1 969)

YABANCI DILDE ESITLIK

E�itlik ve OzgorlOk. Ozerlerinde en c;ok tart1�1lan, ancak an­


lam ve kapsamlan kesinlikle saptanamayan soyut iki kavramd1r.
Hukuk kurallan genelle�ikc;e. bu kurallar ile amac;lanan hak ve
OzgOrlOklerin Oz ve s1rnrlar1rn tarnmak goc;le�ir. Toplumsal do­
zenler, bilimsel ogretiler ve yasalar. bu gibi temel kavramlara

28
kendi kuramlanna uygun nitelikler vererek, dozenlerinde kim­
lerin Ozgor ve e�it olacakianni belirtirler. Yasalar ve tom bi�im­
sel kurallar, toplumsal ili�kilerden dogarlar. Hukukun kaynag1
sosyal ger�eklerdir. Sosyal ger�ekler ise toplum hayat1nm ken­
disidir. Bi�imsel kurallar genellikle hak ve Ozgorloklerin herkesi
kapsad1gm1 anlat1r, sosyal ger�ek tom Ozellikleri ile y�am ko­
�ullann1 yansrt1r. Herkes i�in "varsay1lan" Ozgorloklerin ger�ek­
te kimler i�in "varoldugunu" gOsterir. Yasalar1n arkas1ndaki
toplumsal ko�ullann gOzlemi, bi�imsel kurallann temel kay­
naklann1 ortaya koyar. Boylece toplumun derinligine ve do­
zeyden gOrOnOmleri belirlenir. Oz ve bi�im ger�ek niteliklerini
kazan1r. Somut ger�eklerin soyut kurallara uymad1g1 siyasal do­
zenlerde, Oz silinir. bi�imsel kurallan savunulur. Bu yol "kanun­
culuk", sosyal ger�ekte bi�imsel kurallar1n �at1�ma ve
uyumlanni ara�1rmak ise "huku k�uluk"tur.
Bi�imsel gOrOnOmO ile, herkesi kapsayan ve tom yurtta�la­
ra govenceler saglayan Anayasa, ger�ekte hi�bir etkinlik goco­
ne sahip degilse, ta�1d1g1 toplumsal ilkeler uygulanm1yorsa,
Anayasa'y1 yorOrlokte saymak ve onun bek�iliginden soz et­
mek, ancak bir Anayasa duygusall1g1 olur. Ornegin, Anayasa ai­
leyi toplumun temeli sayar ve devlete ailenin, ananin ve �ocu­
gun korunmas1 gOrevini yoklerken, aileler a�. �ocuklar bak1m­
s1zl1ktan Olorlerse, bu Anayasa hOkmOnOn ne gibi bir anlam1
olacakt1r? Yine Anayasa, insan onuruna yara�1r bir ya�ay1� do­
zeyinin saglanmas1ni, her yurtt�m t1bbi bak1m gormesini, hal­
kin beslenmesini devlete gOrev olarak verir, ama insanlar a�­
hktan, doktorsuzluktan, ila�s1zhktan olorlerse, Anayasa ege
menliginden Omekler vermek bir siyasal avuntu olmaz m1?

Anayasa kurallari

Anayasanin I 2'nci maddesi "e�itlik" kenar ba�hg1nda �u


hokmo ta�1maktad1r: "Herkes, dil, irk, cinsiyet, siyasi d0$0n­
ce, felsefi inane; ayr1m1 gOzetilmeksizin kanun ononde e$ittir.
Hic;bir ki$iye, aileye, zUmreye veya sm1fa imtiyaz tanma-
maz ..."

Yasa ononde e�itlik. yerli-yabanc1 herkesi kapsayan bir hu­


kuksal ilkedir. Bu ilke, yasama ve yorOtme organlann1 ve idare
SU<;LULAR VE GU<;LOLER

29
makamlan ile ki�ileri baglayan bir genel Anayasa kurahd1r. Ya­
sama organi belli kl�ilere ayncahklar tan1yan yasalar koyamaya­
cag1 gibi. yOrOtme organi ve idare makamlan yurOrlOkte olan
yasalan e�it olarak uygulamak Odevindedirler. Bir ki�iye, aileye,
zomreye ya da s1nifa ayncahklar taniyan yasalar Anayasaya ay­
k1n olacag1 gibi, herhangi bir ki�i. aile, zomre ya da s1nifa aynca­
hk saglayan uygulamalar da, Anayasanin yasa OnOnde e�itlik il­
kesi ile <;eli�ir; dolay1s1yla Anayasaya ayk1n bir sonu<; yarat1hr.
Anayasam1zda, egitim konusuna iki madde aynlm1�1r. Egi­
tim hakk1na ili�kin 2 1 'inci maddede herkesin ... bilim ve sana­
"

t1 serbest<;e ogrenme ve ogretme, a1;1klama, yayma ve bu


alanlarda her tOrlO ara�t1rma hakkma sahip..." oldugu belirti­
lerek, egitim temel haklar kapsam1 i<;ine alinmaktad1r. Bu mad­
dede herkes i<;in bir hak olarak nitelenen egitim, Anayasanin
SO'nci maddesine gore de devletin yerine getirmesi gereken
temel bir gorev olarak kabul edilmektedir. Ger<;ekten soz ko­
nusu SO'nci madde ... Halkm ogrenim ve egitim ihtiya1;lar1m
"

saglama devletin b�ta gelen odevlerindendir ... " derken, dev­


letin, yonelmesi gereken temel hizmet alanin1 gostermektedir.
Egitim, toplumun geleneklerine ve <;agda� ko�ullara gore
saptanir. Torkiye'de devletin egitim gorevinin son derece One­
mi vardir. Az geli�mi�ligin olumsuz izlerine en <;ok egitim al­
ninda rastlanir. Egitim e�itsizligi, toplumsal, bOlgesel ve s1nifsal
Ozellikleri ile toplumun her kesimini etkileyen temel adaletsiz­
lik kaynag1d1r. Devletin borokratik <;ark1n 1 <;evirecek, siyasal ha­
yatta yer alacak ki�iler bu dengesizligin ortam1nda yeti�irler
Binlerce p1nl p1nl zeka, olumsuzluktan ve ge<;im darl1g1ndan
dolay1, egitim olanaklan bulamaz ve sesleri Anadolu'nun ka­
ranhg1nda duyulmaz olur. Egitilme olanaklan bulanlar, bolgesel
ko�ullanna gore gerekli bilgiler ile yeti�emezler. Yeterli say1da
ogretmen ve egitim arac1 yoktur. Omegin, dogu illerinde ana
dilimizi bile ogretemeden mezunlar verilir. Dogald1r ki bu en­
gel ko�ullar i<;erisinde yabanc1 dil ogretme olanag1 yoktur.
Devlet liselerinde ogretilen yabanc1 dille herhangi bir yabanc1
yay1n1 izlemek olanaks1zd1r. Buna ka�1 yabanc1 dil, kolejlerde
ve yabanc1 liselerinde geregi gibi ogretilir. Bu liselerden mezun
olanlar kolayl1kla yabanc1 yay1nlan izleyebilirler.
Anayasanin yasa OnUnde e�itlik ilkesini ve hi<; kimseye ayn­
cahk taninmayacag1n i belirten I 2'nci maddesi ile egitim hakk1-

30
na ili�kin 2 1 'nci maddesi ve devletin egitim gorevini hukum al­
t1na alan 50'nci maddesi bir arada du�unUlurse, toplumumuz­
daki egitim adaletsizligini kanrtlayacak bir saglam oh;u elde et­
mi� oluruz. Bu olc;u ile, sadece bir Omek olan Oniversite Asis­
tanhk ve D1�i�leri Bakanhg1 Meslek Memurlugu s1navlannin
Anayasaya ac;1kc;a ayk1n oldugu sonucuna vannz. �oyle ki:

Somut gerc;ek

Devlet istatistik Enstitusu ara�1rmalar1na gore, 1 964- 1 965


ders y1hnda toplam lise mezunlannin yuzde 86,7'si ( 1 9,925 ki­
�i) devlet liselerinden, yuzde I .4'u (323 ki�i) resmi kolejler­
den, yuzde 0,7'si ( 1 56 ki�i) a�am liselerinden, yuzde 8,3'u
( 1 928 ki�i) Ozel Turk Liselerinden, yuzde I , I 'i (25 I ki�i) az1nl1k
liselerinden ve yuzde 2,8'i (643 ki�i) yabanc1 liselerden mezun
olmu�lard1r. Yine 1 964-65 rakamlarma gore toplam 223 lise­
den 8'i kolej, I 39'u devlet lisesidir. Geri kalan 7 lise a�am li­
sesi, 69'u ise Ozel lisedir. Yeterli yabanc1 dil egitimi yapan res­
mi kolejler ve yabanc1 liseler 1 964-65 ders y1hnda bitirenlerin
toplam1 966'd1r.
1 964-65 ders y1hnda mezun olanlar1 konumuza Omek ola­
rak ahrsak �u sonuca ula�1nz. Yeterli yabanc1 dil egitimi yapma­
yan devlet liselerinden 1 9.925 ki�iye kar�1. bir yabano dil ya­
zan ve konu�an 966 ki�i mezun olmu�ur. Bir yabanc1 dili c;ok
iyi bilen bu 966 ki�i. yuksek ogrenimlerini tamamlad1klar1nda,
lise mezunlar1na oranla ayncalikh bir hukuksal uygulamadan
yararlanmaktad1rlar. Oniversiteler Kanununun 39'uncu madde­
si uyannca yapilan dil s1nav1ni, orta ogretimde bir yabanc1 dili
yeterince ogrenmi� olan kolej ve yabanc1 lise mezunlan kazan­
makta, dil goc;logu nedeni ile lise mezunu olan adaylar -s1nav­
lara girememektedirler. Smavlarda ise, ancak yabano dil egiti­
mi gOrmu� kolejlerden gelen ogrencilerin ba�arabilecekleri
duzeyde sorular s1nav konusu olmaktad1r. Gorunu�e. belli bir
diploma derecesi ko�ulu ile tum fakulte mezunlar1na taninm1�
olan asistanhk s1navlan gerc;ekte, dil egitimi gOrmu� varhkl1 aile
c;ocuklar1na ac;1kt1r.
D1�i�leri Bakanhg1 Meslek memurlugu s1navlannda bu e�it­
sizlik tum ko�ullan ile hukum sormektedir. Bu s1navlarda, dip-
SU<;LULAR VE GU<;LULER

31
lomatik yaz1�ma dOzeyinde, Torkc;e'den bir yabanc1 dile ve o
yabanc1 dilden de Torkc;e'ye c;eviriler s1nav sorusu olarak so­
rulmaktad1r. Dogald1r ki. bu srnavlar1 da orta ogretiminde bir
yabanc1 dili ogrenmi�. ya da egitimini yurt di�1nda yapm1� olan­
lar kazanmaktad1r. Bu srnavlan devlet liselerinden gelmi� olan­
lann kazanmas1 objektif olarak olanaks1zd1r. Ankara Maarif Ko­
leji. Galatasaray Lisesi, Sen Josef Lisesi, Tarsus Koleji gibi ancak
ayncahkh ailelerin c;ocuklannm okuyabilecegi okullan bitirenler
bu meslege aynlabilmektedirler. Hakkari Lisesinden, Kars Li­
sesinden, Urfa Lisesinden, Sivas Lisesinden gelen Hukuk ve Si­
yasal Bilgiler Fakoltesi mezunlanna bu meslegin kap1lar1 kapa­
hd1r. Hariciyecilik meslegi birkac; lisenin ve ailenin tekelindedir.
Bu uygulama Anayasanm I 2'nci maddesinin ikinci f1kras1n­
da belirtilen "Hii;bir kimseye, aileye, zOmreye veya srn1fa im­
tiyaz tamnamaz " hOkmOne ac;1kc;a ayk1nd1r. <;onkO, devletin
...

kendi olanaklan ile ogretmedigi, ancak paral1 okullarda oku­


yanlarm kazanabileceli s1navlarda, bu parah orta ogretimi yap­
m1� ki�ilere imtiyaz tan1nmaktad1r. Devlet kamu hizmetini ge­
nellik ilkesi uyar1nca yerine getirir. Devletin olanaklan bir ya­
banc1 dil ogretmeye yetmiyorsa ancak bir k1s1m yurtta�lann gi­
debilecegi okullarda ogrenilecek dili s1nav konusu yapamaz.
Yapt1g1 anda, ki�ilere, ailelere, zomrelere ve s1n1flara ayncahk
tanim1� olur. Omegimizde 1 964-65 y1hnda resmi kolej ve ya­
banc1 liseleri bitiren 966 ki�i. toplam lise mezunlann1n 4,2'si ol­
malanna ragmen mezunlann yozde 87,Tsi olan 1 9,925 ki�i
ka�1smda ayncahkl1 durumdad1rlar. Bir y1ldaki lise mezunlannin
her yirmi ki�isinden ancak bir ki�isi yeterli derecede dil bilmek­
te, sozo gec;en s1navlan da bu ayncahkh ki�iler kazanmaktadir.

Dozensizlilin temeli

Oniversite ogretim Oyeligi ve D1�i�leri Bakanhg1 Meslek


Memurlugu ic;in yabanc1 dilleri yeterince bilmek bir zorunlu­
luktur. Ancak bu zorunlulugun yOkOnO bir k1s1m yurtta�lann
omuzlanna yoklememek gerekir. Bu adaletsiz durumun ilk ba­
k1�a oldukc;a basit bir c;ozom yolu vard1r. G�rek Oniversite
Asistanhk. gerekse D1�i�leri Meslek Memuru s1navlannda, dil s1-

32
nav1 yapilmaz, bilim s1nav1ni kazanan adaylar, bir ya da iki yil
sure i.le yurt ir;inde ve d1�1nda yabanc1 dil egitiminden ger;irilir­
se, bu adaletsizligin onune ger;ilir. ikinci Be� Y1lhk Kalkmma Pla­
ninda universite asistanlan ir;in firsat e�itligini saglama amac1 ile
(.abanc1 dil bilme zorunlulugunun kald1nlacag1 belirtilmi�se de
) bugune dek yasay1 degi�irmek konusunda tutarh ve kararh
bir giri�ime rastlanmam1�1r.
Yukanda anlat1lan konu, bir;imsel kurallar ile toplumsal ger­
r;ek arasmdaki r;eli�menin sadece bir ornegidir. Geri bir top­
lum ile ileri bir Anayasanm temel konularda r;at1�1p r;eli�meleri
bir sosyolojik zorunluluktur. Ancak. bu gibi sorunlann sadece
birer Anayasa ve hukuk sorunu olmad1klannin, maddelerin dar
kahplarm1 a�an toplumsal temellere dayand1klannin bilinmesi
gerekir. Bu bilinmedikr;e, sadece gozumuze r;arpan adaletsiz­
likleri r;ozmeye yonelen k1s1r bir devrimcilige ve dar "kanun­
culuk" mant1g1na saplan1nz. Oysa toplumun her kesiminde,
adaletsizligi gun 1�1g1na r;1km1� bugunku "bozuk dOzeni'', pera­
kende r;ozum yollan ile degi�irmek ancak bir iyimserlik olur.
Duzensizlik toplumun temelindedir.
(Milliyet, 2 7 Agustos 1 969)

ANAYASA VE DANISTAY KARARLARI

Anayasa, suslu sozlerden olu�an bir siyasal beige degildir.


Hukuk kurallanni, toplumun ir;inde bulundugu ko�ullardan s1y1-
np, maddeler, fikralar, bentler y1g1ni olarak soyutlarsak. toplu­
mu sadece durgunluga ve tutuculuga suruklemi� oluruz. Ana­
yasaya, konulu� amar;lanna uygun bir uygulama gucu vermek,
bir;imsel kurallar ile toplum ya�ant1s1nin r;at1�ma. r;eli�me ve
uyumlanni izlemekle mumkundur. Anayasanin konuldugu
anda eskiyen kurallar1na canl1hk vermek, bir ozdeyi�le onu
"raftan koye indirmek" oncelikle Anayasa kurulu�lanna, kamu
oyuna ve Anayasanin tom uyanik bekr;ilerine du�en bir tarih­
sel gorevdir.

('! /era Plani, I 9 66 Y1/1 Program1, s: I 0 I , madde 4 39.


SU<;LULAI\ VE GU<;LULER

33
BugUn Anayasa, konulu� ko�ullanna ayk1n bir tutum ic;eri­
sinde, kendi OzU ile c;eli�meli bir uygulama ic;erisindedir. Ana­
yasa kendi ko�ullanna Ozgu bic;imde "yabanc1la�m1�" Anayasa­
ya ayk1n davran1�lar giderek Anayasanin yerini alan bir ah�kan­
hk niteligine bUrUnmU�Ur. Anayasay1 ya�atmak, Oncelikle siya­
sal partilerin temel goreviyken, bu gorev bugun Dani�ay'1n
omuzlanna yoklenmi�ir. idarenin 1 96 1 Anayasas1 ile c;eli�en
eylem ve i�lemlerini bir bir denetleyen bu yUksek mahkeme,
bugUn birc;ok c;evrelerin tek hedefi olmu�ur. Bu c;at1�malann
temel nedeni, Anayasa dUzeni ile c;eli�en ve bu Anayasay1,
egemen c;evrelerin sin1rs1z iktidanna kaf11 c;ekilmi� bir duvar
olarak goren c;evrelerin yasa d1�1 davrani�land1r. 1 96 I Anaya­
sas1 yeni bir devir ac;m1�1r. Ve de bu Anayasa yeni ilkeler ve
kurumlar getirmi�ir. Temel sorun bu Anayasa devrimini tum
ko�ul ve sonuc;lar1 ile benimsemek ya da benimsememektir.
Tart1�ma bu noktadan ba�lam1�1r.

H ukuk devleti

Anayasan1n, Cumhuriyetin niteliklerini s1ralayan ikinci mad­


desinde, Torkiye Cumhuriyetinin ba�lang1<;ta belirtilen te­
mel ilkelere dayanan milli, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk
devleti ... " oldugu belirtilmi�ir. Hukuk devleti kavram1 ise, kap­
sam ve aynnt1lannda c;e�itli gorU�ler olmakla birlikte, birtaklm
ogelerin (unsurlann) varhg1 ya da yoklugu ile tanimlanabilmek­
tedir. BUtun dUnya hukukc;ulannin benimsedigi bu ogeler, ka­
nuni idare esas1 ve yarg1 denetimidir. Yarg1 denetiminin geni�­
lemesi ise ancak hukuk devletinin geli�iminin belirtisi say1lmak­
tad1r. Aksine, yarg1 denetiminin darald1g1, idareye mutlak takdir
yetkisinin tarnnd1g1 yOnetimlerse, hukuk devleti kavram1yla
bagda�1nlmamaktadir. Anayasa koyucu, bu temel ilkeye daya­
narak, idarenin "her turlU eylem ve i�lemleri, hic;bir halde yarg1
denetiminin d1�inda b1rakllamaz" diyen UnlU I I 4'UncU mad­
·

deyi getirmi� ve gerekc;esinde " Birc;ok kanunlanm1zda o ka­


nunlara ili�kin idari kararlara ka�1 kazai mUracaat yollar1n1n ka­
pat1lm1� bulundugu bilinen bir vaklad1r. Bu gibi hUkUmlerin hu-
kuk devleti anlay1�1na ayk1nhg1 a�ikar olmakla birlikte, mahke­
meler baz1 tereddOtlerden sonra a�1lan davarnn reddi yolunu
tutmu�lard1r. Bundan boyle ge�mi� tatbikata hi�bir ve�hile yer
ve imkan vermemek maksad1yla yeni Anayasada bu maddenin
sevki zaruri gorOlmO�tor... "<"l denilerek idare hukukuna ili�kin
bu ileri ad1m1n a�1klanmas1 yap1lm1�1r. Bu madde ka�1s1nda.
yurtta�. idarenin her torlo eylem ve i�lemini yarg1 merciine go­
tOrebilmektedir. Darn�ay tart1�malar1n1n ikinci kilit noktas1 bir
hukuk devletinde yarg1 denetimini zorunlu say1p saymamakta­
d1r. Bu Anayasa hukuk devleti ilkesini ta�1yorsa, bunun zorunlu
sonucu yarg1 denetiminin kabulodor. Bu noktada ba�ka goro�
hukuksal degildir. Ancak Anayasal miyopluktur.
Anayasam1zin egemenlige il i�kin 4'0nco maddesinde "Ege­
menligin ... yetkili organlar eliyle ... " kullanilacag1 belirtilirken, bu
organlar 5 ve 7'nci maddelerde, yasama ve yarg1 olarak s1rnr­
lanmaktad1r. Yorotme orgarn, egemenligin kullan1lmas1nda yet­
kili degildir. Anayasanin 6'inc1 maddesinde yorotme Kanun­
lar �e�evesinde" yap1lmas1 gereken bir " gorev" dir. Yasama
orgarn yasa yaparken, nas1I Tork ulusu adina kurallar koyu­
yorsa ve nas1I ulusun kaderi ile ilgili kararlar alabiliyorsa, yarg1
da yetkili organ olarak "Tork ulusu" adina karar vermektedir.
Anayasam1z1n bu yap1sal ozellikleri ortadayken, Tork ulusu ad1-
na karar veren Darn�ay'1 yetkisiz saymak, ciddi bir hukuksal
ele�iri degil, ancak bir "Te�kilat-1 Esasiye Morteciligi"dir. Do­
zenli idare ancak yasalara sayg1 ile tutarhga kavu�ur. Darn�ay'1n
neden bu kadar s1k yOrOtmeyi durdurma karar1 verdigini ara�­
t1ranlar, bunu demokrasiye olan saygilanndan dolay1 yap1yor­
larsa, yurtta�lar1n da Darn�ay'a neden bu derece s1k ba�vur­
duklann1 incelemek zorundad1rlar. idarenin istikrar1rn (tutarhh­
g1rn) saglamak oncelikle idareye do�en bir gorevdir. Her ne­
denin bir sonucu vardir. Kamu otoritesinin bu derece amac1na
ayk1n olarak kullarnld1g1 bir Olkede, bu yasa di�1 eylemlere ba�­
vuranlar m1, yoksa bunu tespit edip, iptal edenler mi so-rumlu
olurlar? Buna cevap vermek gerekir.
Bu ko�ullar �1sinda Anayasaya sayg1l1 bir h ukuk�u. idare­
ye bu Anayasa'ya uymarnn geregini anlat1r. Bunun d1�1nda,

(") Oztork, Kaz1m, Torkiye Cumhuriyeti Anayasas1, 1 966, s: 3 1 58-3 1 62.


SU<;LULAR VE GU<;LOLER

lS
Anayasa ilkeleri ve hukuk kavramlan ortadayken, Dani�ay'1 et­
klsiz saymak, mahkeme kararlann1 dinlememeyi bir ah�kanhk
haline getirmi� olanlann "YOce Divanhk" sU<;lanna yol goster­
mek anlamina gelmekten Oteye bir anlam ta�1mamaktad1r.
Ciddi bir hukukc;unun gerc;ekten sorumluluk duyacag1 konu i�­
te budur. Yoksa, Anayasal gOrevini yapan Dan1�ay'1 soyut ne­
denlerle ele�irmek degil ...

Bir eski anlay1�

Yarg1 denetimini c;aresiz kabul eder gozoken baz1 c;evreler,


Dan1�ay'1n her i�e kar1�1g1 ve c;ok s1k yOrOtmeyi durdurma ka­
rarlan verdiginden yak1nmaktad1rlar. Bu ele�iriler de hukuksal
temelden yoksundur. HOkOmet tasarruflan denilen ve yarg1
denetimi d1�1nda b1rakllan tasarruf c;e�itlerinin Tork hukukunda
kabulono isteyen bu c;evrelerin, ya hokomet tasarrufunun an­
lam1n1 bilmedikleri ya da bu kavrama idare hukuku d1�1nda bir
anlam verdikleri sonucu ortaya c;1kmaktad1r. <;:onko hokomet
tasarruflan kavramina gore, hokometin bir k1s1m tasarruflar1, ni­
telik ve yap1lanndan dogan ozellikleri dolay1s1 ile Onceden ko­
nulmu� kurallara bagh olmazlar. Bu c;e�it tasarruflar, idarenin
"
hukuka baghhg1nin istisnalar1d1r( ) Bu i�lemler ic;in yarg1 yoluna
ba�vurulmaz. Bunlar yarg1n1n denetleyemedigi ayncahkl1 tasar­
ruf c;e�itleridir ve demokratik hukuk devletlerinde art1k silin­
mi�ir. 1 96 1 Anayasas1 I I 4'0nc0 maddesinde, hOkOmet tasar­
ruflannin Tork hukukunda bulunmayacag1n1 "idarenin hic;bir
eylem ve i�lemi, hic;bir halde yarg1 mercilerinin denetimi di�1n­
da tutulamaz" derken ac;1klam1� oluyor. Olaganosto siyasal or­
tamlarda; s1k1yOnetim sOrelerinde bile k1silmayan bu yetki,
I I 4'onco madde yOrOrlOkteyken, bu maddenin hQkOmet ta­
sarruflanni kald1rmad1g1 gerekc;esi ile elden ahnacakt1r. Dani�­
tay'a bu ac;1dan yoneltilen ele�irilerin de hukuksal olmad1g1
ac;1kt1r Siyasal iktidar, yarg1 denetiminden kurtulman1n yolunu
aramaktad1r.

( ")
Giritli, lsmet. HOkOmet Tasarruflan, 1 958, s: I 0,

J6
Kamu yarar1 ve idare

idare her tUrlU eylem ve i�leminde kamu yaran amac1n1 te­


mel almak zorundad1r. Bu kural sadece idare i<;in degil, ayni
zamanda yasama organt i<;in de ge<;erlidir. Anayasa Mahke­
mesi bir karannda Kamu yaran dU�Uncesi olmaks1z1n ... her­
"
hangi bir yasan1n kabul edilemiyecegini .. .''( ) a<;1k<;a belirtmi�ir.
Dani�ay, dava konusu idari i�lemleri (maksat) unsuru yonun­
den karara baglarken, i�lemin kamu yarar1 amac1 ta�1y1p ta�1-
mad1g1ni incelemektedir. Eger i�lemde kamu yaranna aykin bir
ama<; gOrUrse i�lemi iptal etmektedir. Bu <;evreler Dan1�ay'1n
bu yetkisine ka�1. idarenin mutlak taktir yetkisini savunmakta­
d1rlar. Hukumet tasarrutlan ve idarenin mutlak takdir yetkisi,
hukuk devletlerinin degil, polis devletlerinin Ozledigi silahlard1r.
Kamu otoritesi, idarecilere kamu esenligi, kamu yaran i<;in ve­
rilmi�ir ve de bu ama<;la s1ntrl1d1r. Bu amaca uyulup uyulmad1-
g1nin denetim yeri yarg1 organland1r. Elindeki yetkiyi kamu ya­
rar1 amac1 ile kullanan bir idare, yarg1 organlanndan ku�ku duy­
maz. Duymamal1d1r. Hukuka bagh devletlerde, yarg1 organlan,
idarenin her tUrlO eylem ve i�lemini, Anayasa hukuk kurallan
ve de kamu yaran sUzge<;lerinden ge<;irir. Bundan korkmak
neden?

Bir goldOrU dergisi Tork vatanda�1nt �oyle tanimlamaktad1r:


Tork vatanda�1. isvi<;re hukukuna gore evlenen, Alman usu-
10 kanununa gore yarg1lanan, italyan ceza kanununa gore ceza­
land1nlan ve islam hukukuna gore gOmUlen ki�idir... " Yabanc1
hukuk sistemleri, Tork toplumunun yasalan olduklan andan
ba�layarak ulusalla�1rlar. Yasalann getirdigi temel <;er<;eveyi.
ulusal ko�ullar ile doldurmak gerekir. Medeni Kanunun birinci
maddesi bu endi�e ile. kanundan sonra Orf ve adeti kaynak
olarak kabul etmi�ir. idare hukukunun ise, tum hukuk dallan
i<;inde en <;ok ulusal Ozellik t�1mas1 gereklidir. Tork idare Hu-

r•J Azgur, Fuad, Anayasa Nizam1, 1 96 9, s. 62.


SU<;:LULAR VE G0<;:L0LER

37
kukunu Dani�ay, Turk hukukc;ulan, idare hep birlikte geli�ire­
ceklerdir. Dogald1r ki Dan1�ay kararlan, bilimsel ac;1dan ele�i­
riye ac;1kt1r. idare hukuku bOylece geli�ecektir. Bilimsel ac;1dan
bu ele�iriler yap1lacak yerde, Dani�ay'a ve Anayasanin temel­
lerine sald1nlmakta, gOrO�lerini Tork Anayasas1na dayayam1-
yanlar, s1k s1k idarelerinin i�leyi� ko�ullan ayn olan ulkelerden
Omekler getirmektedirler.
Art1k gon 1�1maga ba�lam1�1r. Anayasay1 uygulamamak ic;in
bin bir dereden su getirenlerin kovalan delinmi�ir. Bu Anaya­
sa yor0rlokteyken yarg1 denetimine katlanmak zorundad1rlar.
(Milliyet, 15 Temmuz 1 969)

DERNEKLER VE SIYASET

27 May1s ihtilalinden bu yana bir olu�um ic;erisindeyiz. "Es­


ki koye yeni adet" istemeyen bir toplumda, c;agda� ilkeleri
kapsayan bir anayasa ile, c;ogu bu anayasanm gerisinde kalm1�
yasalar s1k s1k c;eli�ip c;at1�makta, bOylece c;agda� anayasaya rag­
men, eski hukuk anlay1�1 siyasal ya�ant1ya egemen olmaktad1r.
idare, eski hukuk kurallannin tutuculugundan kurtulamam1�: si­
yasal iktidar ozellikle yarg1 organlanna kar�1 �Ophe ve dO�man­
likla, anayasaya aykin "fiili" bir dozenin dogmas1na yol ac;m1�1r.
Demokrasi, anayasa, hukuk devleti sozcoklerinin arkas1nda,
anayasa ve hukuk d1�1 bir dozensizligin temeli at1lm1�1r. Ana­
yasa, ona yabanc1 ellerde, eylemsel gec;erlilik kazanamam1�.
sosyal haklar ve Odevler bOIOmOndeki ilke ve govenceler bir
yana, anayasan1n dO�Once Ozgorlogo, tutuklama ve basin Oz­
gorlogone ili�kin ac;1k hokomleri, c;ignenmi�ir ve c;ignenmekte­
dir.
Anayasaya ayk1n tutum ve davran1�a. art1k hukuk tarihimi­
zin mozelerine kalkmas1 gereken yasa ve yonetmelikler daya­
nak noktalar1 olarak kabul edilmi�ir. Ozel hukukta, bir yasa
hOkmOnOn ac;1k yapt1nm1ndan kurtulmak amac1 ile ba�ka yasa
hOkmOne dayanilarak, yasalann yasaklad1g1 bir sonuc; elde et­
mege "kanuna ka�1 hile" denmektedir.

38
Anayasaya kar$1 hile...

Turk anayasa uygulamasmda bu kural Anayasanin a<;1k hU­


kUmlerinden kurtulmak amac1 ile, ba�ka yasa hUkUmlerinden
yararlanarak. Anayasan1n yasaklad1g1 bir sonu<; elde etme bi<;i­
minde tanimlayabilecegimiz "Anayasaya ka�1 hile" niteligine
burunmektedir: Anayasanm I 32'nci maddesi uyar1nca Dani�­
tay kararlarma uymak zorunludur, ancak Dani�ay Kanunu'nun
9S'inci maddesine dayanilarak Anayasanin a<;1k buyrugu <;ig­
nenmektedir. Anayasanin 22'nci maddesine gt>re, kitap toplat­
mak anayasaya ayk1nd1r, ancak Ceza Mahkemeleri UsulU Ka­
nunu'nun 96'nci maddesi ile kitaplar toplanmaktad1r. Anaya­
san1n 20'nci maddesindeki dU�Unce t>zgUrlugu gUvencesine
ragmen, aydm ve dU�UnUrler polis<;e izlenmekte, tutuklanarak
cezaevine yollanmaktad1r. Ve bUtUn bunlar "demokrasi ve hu­
kuk devleti" adma yap1lmaktad1r.
Anayasanin t>nst>zUnde, demokratik hukuk devletinin bU­
tun toplumsal ve hukuksal temelleri ile kurulmas1 i<;in, Anaya­
sanin "hUrriyete, fazilete ve adalete a�1k evlatlannm uyan1k
bek<;iligine" emanet edildigi belirtilmektedir. Ger<;ekten, de­
mokratik hayat1n vazge<;ilmez unsurlan siyasi partiler Anayasa
hUkUmlerini degi�irmek i<;in elbirligi yaparlarken, ge<;mi� do­
kuz y1lda Anayasay1 ve ulusal <;1karlan savunanlann ba�1nda
gen<;lik t>rgUtleri gelmi�ir. Gen<;lerin istikbal endi�esi, polis
ku�unu ve hapis korkulanna ragmen giri�ikleri <;abalar. yasa
d1�1 yollarla t>nlenmek istenmektedir. Bu yaz1m1zda demekler
ve siyaset konusunun yasal t>zelliklerine deginerek bu konuda­
ki Anayasaya ve hukuk d1�1 egilimleri ortaya koymaga <;ah�aca­
g1z.

Bir kanun ki ...

28 Haziran 1 9 38 say1h Cemiyetler Kanununun I 3'UncU


maddesi �u hUkmU ta�1maktadlr: " Talebe Cemiyetleri her ne
�ekilde olursa olsun siyasetle i�igal edemezler." Yine ayni ya­
san1n 3'UncU maddesi, Uyelik ko�ullann1 saptarken, "Cemiyet­
lere aza olacaklann medeni haklara sahip ve on sekiz ya�1n1 bi­
tirmi� olmalan laz1md1r. Ancak siyasi cemiyetlere aza olabil­
mek i<;in mebus se<;me hakk1n1 haiz olmalan �artt1r" demekte
SU<;LULAR VE GU<;LULER

39
ve boylece Cemiyetler Kanununa gore siyasal cemiyetler kav­
ram1 da ortaya <;1kmaktad1r. Bu iki maddenin birlikte yorum­
lanmas1ndan Cemiyetler kanununun "siyasetle i�igali" yaln1z
ogrenci demekleri i<;in yasaklad1g1, bu demeklerin d1�inda siya­
"
sal ama<;h demeklerin kurulabilecegi sonucu <;1kmaktad1r.< l
Cemiyetler Kanunu'nun yine I S'inci maddesinde "Siyasi parti­
lerden ba�ka cemiyetler birden fazla mevzu ile ugra�mazlar...
denilerek. siyasal partiler d1�1nda siyasal ama<;h demeklerin de
varolabilecegi dolayh bi<;imde belirtilmektedir. Bu ko�ullarda.
yasanin uygulanabilmesi i<;in "siyasal olan ve olmayan" kavram­
lannin yasada tan1mlanmas1 ve yasan1n bu tanimlara dayan1la­
rak uygulanmas1 gerekir. Omegin, Hukuk Faki.iltesi Ogrenci
Demegi, Avukatl1k Kanunu dolay1s1 ile bir siyasal parti ile <;at1�­
sa, Ya da Orman Faki.iltesi Ogrenci Demegi, Orman su<;lannin
affi ile ilgili Anayasa degi�ikligi konusunda partileri su<;lasa ve
bu degi�iklige engel olabilmek i<;in de bir eyleme giri�se, siya­
setle i�igal mi etmi� olacakt1r? Siyasi partilerin gen<;lik konu­
sundaki tutumlann1 ele�iren ve bunun i<;in mi.icadele eden bir
gen<;lik Orgi.iti.ini.in bu <;ah�malanni siyasetle i�igal mi, yoksa
olagan bir <;ah�ma olarak m1 niteleyecegiz? Bu sorulann ceva­
b1n1 Cemiyetler Kanununda bulmak mumki.in degildir.
Cemiyetler Kanununda rastlayamad1g1m1z bir tanima, I 3
Temmuz 1 965 tarihli Siyasi Partiler Kanununda yer verilmi�ir.
Siyasi Partiler Kanununun 2'nci maddesine gore " Demekler,
belli bir siyasi partiyi desteklemek veya desteklememek veya
siyasi partiler aras1nda i�birligi saglamak veyahut T.B.M. Meclisi
uyeligi veya mahalli idareler veya muhtarhk veya ihtiyar heyeti
se<;imlerinde belli adaylan desteklemek yahut bunlar aras1nda
i�birligi saglamak amac1 ile kurulamazlar ... "

Nas1I "siyaset"�

GOrOli.iyor ki, Siyasi Partiler Kanunu'nda "siyasetle i�igal"


partilerin se<;im <;ah�malanni kapsayan bir anlam ve geni�lik ta­
�1maktad1r. Bir partinin se<;im <;ah�malanna yard1m etmek ya

r•J Soysal, MOmtaz, Demeklerin Siyaset/e l�tigali, Siyasal Bilgiler Fakattesi


Dergisi. cilt XX/II, no: 3, s. 230.

40
"
da sec;ilme ko�ullanni goc;le�inmek gibi, sec;im derneklerinin < J
kurulmas1 yasaklanmaktad1r. "Siyasetle i�igal"in tanim ve blc;o­
sonon, bu maddenin tan1m1 ile s1n1rh ve ilintili olmas1 gereklr.
Bunun d1�1nda, siyasetin nerede bitip, siyaset olmayanin nere­
de ba�layacag1 saptanamaz.
Siyasi Partiler Kanunu'nun bu tanim1na gbre, gizli ve ac;1k
amac1 sec;me ve sec;ilme i�lemlerine bzel siyasal amac;la ve
parti yarar ve zaranna kat1lan sec;im demeklerinin kurulmalan
"siyasetle i�igal" kavram1na girmektedir. Gerc;ekten, Yarg1tay
DbrdOncO Ceza Dairesi, Ankara Toplu Basin Mahkemesinin
bir mahkumiyet karann1 bozarken karannin gerekc;esinde �u
gbrO�O benimsemektedir: "Bir olaya monhas1r kalan bildirideki
du�uncenin, demegin siyasetle i�igal kasd1na musnet bir ey­
lem ve hareket niteliginde bulunmad1g1. .. ( ) '' ""

Yasaklanan eylem. "surekli bic;imde siyasal partilerin sec;im


c;ah�malanna kat1lmak"t1r. Siyaset ile i�igal kavram1ni geni�let­
mek ve yurt sorunlanndaki her tOrlu do�once ve kanaati de
kapsayacak bir s1nira surOklemek ise, Anayasam1zin du�unce
bzgurlogo maddesini ortadan kaldirmak demektir. Gerc;ekten
memurlann gbrevi geregi konu�amad1klan bir ulkede, bir de
genc;lik brgotleri susturulursa, demokrasi kimin demokrasisi ve
do�unce bzgurlugo kimlerin bzgurlogo olacakt1r?...

Kald1 ki ...

Anayasam1zin 20'nci maddesi ile herkese du�once ve ka­


naat bzgurlugo saglanm1� ve yurtta�lar bu du�Once ve kan1lan­
n1 "sbz, yaz1, resim ile veya ba�ka yollarla tek ba�1na veya toplu
olarak ac;1klayabilir ve yayabilir... " hukmu bir temel ilke olarak
Anayasada yer alm1�1r. Maddede kullanilan ba�ka yollarla...
toplu olarak.. " ifadesinin en belirgin bmegi demeklerdir. Der­
nek kunma hakkl ise, Anayasan in "Ki�inin haklan" ba�hk11 ikinci
bblumunde 29'uncu maddede yer almaktad1r. Ancak. bu iki
Anayasa hukmunun Turkiye'de bugun herhangi bir ybnetmelik
ve Bakanhk i�lemi kadar gec;erliligi yoktur.

("l Perinr;ek. Dogu, Tarkiye 'de Siyasi Partilerin Ir; Duzeni ve Yasaklama
��imi, Ank., 1 968, s. 50�5 I . . .
Resm1 Kararlar Derg1s1, y1I. 3, say1.. 5,6, s .. 1 1 0- 1 1 . 20. 1 2. 1 96 7 gun,
.
.

E 5429, Koror 6867.


SU<;LULAR VE G0c:;:L0LER

41
Yine Anayasanin 8'inci maddesine gore, "Anayasa hUkUm­
leri, yUri.itme ve yarg1 organlanni, idare makamlanni ve ki�ileri
baglayan temel hukuk kuralland1r... " Dernekler hakk1nda dava
a<;an Cumhuriyet Savc1lannin kendilerini Once Anayasa hU­
kUmleri ile bagh hissetmeleri gerekir. Cumhuriyet Savcilan gO­
revlerini Anayasan1n temel ilkelerine ve e�itlik kurallanna uya­
rak yerine getirmek zorundad1rlar. Cemiyetler Kanununun
I O'uncu · maddesine gore "Merkezi yurt d1�1nda clan bir cemi­
yetin TUrkiye'de �ubesi a<;ilamaz. Ars1ulusal maksatlarla cemi­
yet kurulamaz... " Turkiye'de baz1 ozel demekler, ars1ulusal
demeklerden degil midir? Oyle ise neden Cumhuriyet Savci­
lan bu dernekler hakk1nda dava a<;mazlar? Siyasi Partiler Kanu­
nunun I 07'nci maddesine gore, partilerin askerlige, savunma
veya sivil savunma hizmetlerine giri�meleri yasaklanm1�ken, si­
yasi partiler bUyUk kentlerde komando kamplannda binlerce
"milis" yeti�irirken nerededir savc1lar? Kutsal tap1naklar parti
karargah1 olarak kullanihr, devlet radyolanndan "Muhammed
dUzeni" Ozlemleri dile getirilirken, nerededir laik devletimizin
"Cumhuriyet" savcilan?..

Esas: "Anayasa"

Eski yasalar, Uzerinden gelip ge<;ilmeyen eski yollara ben­


zerler. Eger yeni, <;agda� bir Anayasa yUri.irlUkte ise, tum yasa­
lan bu yeni Anayasaya gore yorumlamak ve uygulamak gere­
kir. <;:unkU topluma yon verecek en bUyUk yasa, hukuksal ve
toplumsal yOnU <;izmi�. eski kU<;Uk ve dar yollar yerine bUyUk
ve 1�1kh caddeler a<;1lm1�1r. Turkiye'de "Polis Vazife ve Salahi­
yetleri Kanunu", "Sansur Nizamnamesi" "Turk Ceza Yasas1'n1n
1 4 1 ve I 42'nci maddeleri" gibi. Cemiyetler Kanunu'ndaki go­
ri.i�ler de art1k yeni Anayasa ile bagda�amamaktad1r. BugUnkU
demokratik a�amam1z. ikiyuz y1ll1k sava�lann bir sonucudur.
Partiler kurulmu�. devirler degi�mi�. ihtilaller yap1lm1�; devlet
adamlan as1lm1�1r. Bu a�amanin degerine inanmak ve De­
mokratik Anayasam1z1 her turlU gizli ve a<;1k saldindan koru­
mak gerekir.
(Milliyet, 1 4 Ekim 1 969)

42
ANAYASA VE FiKiR SUC:: LARI

"Hukuk Devleti" hukukun temel kurallan i�erisinde, yurtta­


?ln insanca ya?am1n1 temel ama� bilen. insan1 devletin en kut­
sal varhg1 olarak benimseyen hukuk Ozleminin adid1r. Hukuk
ve bi�imsel kurallar bu amac1 saglad1klan Ol�Ode, demokrasinin
ve hukuk devletlerinin kurallan olurlar. insan1 devlet yoneti­
minin bir basit arac1 yapm1? dozen, kendisine ne ad verirse
versin, ancak bir geri duzeni yans1t1r. Se�imler, partiler, parla­
mentolar demokrasiyi olu�urarak. insani �ag1n1n ko?ullanna
uygun bir ya?am duzenine kavu�urmaya yararh olurlarsa, go­
revlerini yapm1? olurlar. Yoksa toplumu gerilige, karanhga, yok­
sulluga surOklerlerse, demokrasinin Ozu ve amac1 �ignenmi?.
sadece bi�imsel kurallar bir korkun� iskelet gibi toplumu kis­
k1vrak yakalam1? olur.
Demokrasiyi bu koto sondan kurtarabilmek i�in toplum ile
ilgili tom sorunlann halk Onunde tart1?1lmas1 gerekir. Fikrin
gumrugo olmaz. Demokrasinin bulundugu her yerde fikir var­
d1r. Ozgurluk, ayd1nhg1n dostudur. Toplumunun geriligini. ka­
ranhg1ni, yoksullugunu dO?Onen ayd1n su� i?lemi? olmaz. Bu �a­
balar, ancak toplum ad1na, demokrasi ad1na i?lenen su�lan or­
taya koyar, bu su�lan Onler. Geri kalm1? toplumlarda bu gorev
bir kat daha gereklidir. Aydin, azgeli?mi?lik ko?ullanndan ken­
dini kurtarabilmi?. toplumunun, ulusunun gerilik nedenlerini
ara�1rabilmi�ir. Kit olan egitim olanaklannda yararlanarak ki?i­
sel egitimini tamamlam1?, yabanc1 diller ogrenmi? bir ayd1n,
diplomas1ni "arz ve talep" kurallanna gore sat1?a �1karm1yor,
toplumunun sorunlanna egiliyorsa, ona ancak sayg1 duyulur.
Pe?ine polis tak1lmaz, cezaevine yollanmaz, bilegine kelep�e
ge�irilmez! ..
Bugun Turkiye'mizde " Bat1 Demokrasileri" "Hukuk Devle­
ti", "Demokrasi" kavramlarma her gun siyasal soylevlerde, ba­
sin ve radyoda rastlanmas1na ragmen. toplumsal gorevlerini
yapan aydmlar, yasalann zorlanmas1 ile tutuklanarak cezaevle­
rine yollanmaktad1rlar. Bu gibi i?lemler. hukukun genel kural­
lanna, Anayasaya ve Ceza Hukuku ve Usulu ilkelerine ayk1n­
d1r. $Oyle ki:

SU<;LULAR VE G0<;L0LER

4]
Kitap toplatmak

Anayasam1z1n 24'UncU maddesi, kitap ve bro�Ur yay1m1n1n


izne bagh tutulamayacag1n1 ve sansUr edilemeyecegini hokum
alt1na ahrken, ayni maddenin ikinci fikras1 ile de kitap toplat­
man1n ko�ullanni belirten bir ba�ka Anayasa maddesine yolla­
ma yapmaktad1r. TUrkiye'de yay1nlanan kitap ve bro�Urler,
22'nci maddenin S'inci fikras1 hUkmU d1�1nda toplat1lamaz ... "
Kitap ve bro�Ur toplatman 1n ko�ullanni belirten Anayasa­
n1n 22'nci maddesinin S'inci fikras1nda ise, " .. .TUrkiye'de yay1m­
lanan gazete ve dergilerin toplat1lmas1, bu tedbirlerin uygula­
nacag1ni kanunun ac;1kc;a gosterdigi suc;lann i�lenmesi halinde
ve ancak hakim karan ile olabilir... " denilmektedir. Bu iki Ana­
yasa maddesinden c;1kan sonuca gore, bir kitab1n toplanabil­
mesi ic;in, a) Bir sue; i�lenecek, b) Bu suc;a uygulanan ceza yasa­
s1 maddesinde Bu suc;un i�lenmesi halinde sue; konusu ki­
taplar toplanabilir... " denilecek. c) Bu iki ko�ulun varhg1ndan
sonra, toplatma karan yarg1c; tarafindan verilecek. Turk Ceza
Yasas1'nin Unlu I 42'nci maddesinde bile kitap toplanmas1 ile il­
gili bir hokum yoktur. Ceza hukukunda kanunsuz sue; olmaya­
cag1 gibi, Ceza UsulU Hukukunda da kanunsuz tedbir olmaz.
Anayasa, kitap toplatilmas1 ile ilgili hUkmUnU ac;1klam1�1r. Ana­
yasanin 8'inci maddesine gore, bu Anayasa hUkUmleri yasama,
yurutme ve yarg1 organlann1 baglar ve hic;bir yasa Anayasaya
ayk1n olamaz.
Anayasanin bu maddeleri yUrUrlUkteyken, Cumhuriyet
Savc1lan, Ceza Muhakemeleri UsulU Yasas1'nin Zab1t ve Ara­
maya ili�kin 86'nc1 maddesi aracil1g1 ile yarg1c;lardan kitaplan
toplatma isteminde bulunmaktad1rlar. Anayasa hUkUmleri uy­
gulanmamak ic;in ba�vurulan bu maddede, " Tahkikat ic;in sU­
but vas1talanndan olmak Uzere faydah gOrUlen -yahut mUsade­
reye tabi olan e�ya muhafaza veya ba�ka bir surette emniyet
alt1na ahnir... " denmektedir. Yani bir cinayette kullan1lan silah,
bir h1rs1zhk suc;unda kullanilan maymuncuk, bu madde gere­
gince emniyet alt1na ahnir. Bunlar soru�urma ic;in emniyet al­
t1na ahnmas1 zorunlu ve yararh gOrUlen ispat arac;land1r. Suc;un
ne �ekilde i�lendigini ispatlamak ic;in bu tedbirlerin ahnmas1 zo­
runludur.
Adi suc;lar ic;in gerekli clan bu tedbir, fikir suc;lar1 ic;in kcnu
olamaz. <;:onko sue;. kitab1n yay1nlanmas1 ile i�lenmi�ir. Bir tek
kitab1n incelenmesi ile suc;un unsurlan crtaya c;1karilabilecektir.
Bir cinayet clay1nda nas1I sadece bir tek silah emniyet alt1na
ahn1r, yurt ic;indeki boton silahlar tcplatilamaz ise, suc;un ispat1
ic;in bir tek kitab1n incelenmesi yeter say1lmahd1r. Aksi halde
bu bir tedbir degil, bir ceza clmaktad1r. Krtap kcnusunda karar
verilmeden. henoz sanigin scrgusu bile yap1lmadan sue; sabrt
clmu� gibi boton krtaplar tcplanmaktad1r. B<:iylece sue; kesin­
le�meden, sanik suc;luluk scnuc;lar1ndan birine katlanmaktad1r.
Savc1lann giri�ikleri bu ycl, ac;1kc;a Anayasaya ayk1nd1r. Anaya­
saya ayk1n bic;imde Ceza Usulo zcrlanmakta, bu durumda da
Ceza Usulo ilkelerine de ayk1n bir kanunsuzluk crtaya c;1kmak­
tad1r.

Savc1lar ve bilirki�iler

Ceza Usulo Yasas1'nin 66'1nc1 maddesinde, bilirki�ilerin se­


c;imi ve say1lannin saptanmas1 yarg1c;lara verilmi� bir gorev ve
yetkidir. Bilirki�iler yarg1c;lann yard1mc1lan sayilmakta ve yine
yasanin 672nci maddesine gore. Hakimin reddini mucip
clan sebeplerden dclay1... " bilirki�iler ret clunabilmektedir.
Ceza Usulonde ret kurumu, saniklara tan1nm1� bir govencedir
Kural clarak bilirki�ilerin sec;imi yarg1c;lara taninm1�sa da, Ceza
Usulonon 66'nc1 maddesinin ikinci fikras1na gore savc1lar ancak
"tehirinde mazarrat bulunan hallerde ... " yarg1c;larca kullan1lacak
bu yetkiye sahip clabilirler. Maddede kullanilan bu ifade ile,
gecikmesinde sak1nca bulunan hallerde savc1lara da taninan bu
yetki, ancak scru�urmanin ivediligi ve esenligi ile ilgili clarak
taninm1�1r. Bu yetkinin, scru�urmanin ivediligi ve esenligi d1-
�1nda kullanilmas1, Ceza Usulo ilkelerine ayk1n clmaktad1r.
Fikir suc;lannda savc1lar bir bilirki�iye ba�urmakta, kitap
tcplatma ve tutuklama istemlerini de bu bilirki�i raporlanna
dayand1rmaktad1rlar. Fikir suc;lan "tehirinde mazarrat bulunan
hal..." kapsam1na sckulacak sue; c;e�itlerinden degildir. Savcilar.
kitaplann yay1nlanm1� clmas1n1 boyok tehlike clarak gonnekte
ve kendilerine s1nirh yerlerde kullanilmak ozere taninm1� yetki-

SU<;LULAR VE G0<;L0LER

45
yi, her zaman kullarnlacak olagan bir kuralm1�c;as1na uygula­
maktad1rlar. Savc1lann usulsOz olarak se<;tikleri bilirki�iler de,
ayrn konularda sOrekli olarak olumsuz rapor vermekle On yap­
m1� ki�iler aras1ndan sec;ilmektedir. Savc1lann yarg1c;lar gibi ba­
g1ms1z olmad1klan bir yarg1 dozeninde, partili Adalet Bakanla­
rma bagh savc1lann iktidar partisinin etkisinden kurtulabilecek­
leri do�onolemez. Fikir suc;lanrn kovu�uran savc1lann bu
bag1mhhklan bile, san1klan olagan govencelerden yoksun b1rak­
makta, bag1mh savc1-tarafh bilirki�i. giderek yarg1 bag1ms1zhg1rn
c;ignemektedirler.

Ve tutuklama

Anayasam1z1n "Ki�i Govenligi" kenar ba�hg1 altmdaki 30'­


uncu maddesi ile tutuklama neden ve ko�ullar1 belirtilmi�ir.
Maddeye gore, " Su<;lulugu hakkinda kuwetli belirti bulunan
ki�iler, ancak kac;may1 ve delillerin yok edilme-sini veya degi�i­
rilmesini Onlemek maksad1yla veya bunlar gibi tutuklamay1 zo­
runlu k1lan ve kanunla gOsterilen diger hallerde hakim karar1
ile tutuklanabilir... "
Tutuklama Ceza Usulo ilkelerine gore bir ceza degil, bir
tedbirdir. Ancak soru�urman in geli�imi, delillerin yok edil­
meksizin toplanmas1 ve kac;ma �Ophesi gibi, soru�urman1n ge­
li�im ve esenligi ile ilgili gec;ici nitelik ta�1r. Ceza UsulO Yasas1'­
rnn tutuklamaya ili�kin I 04'0nco maddesinde, " Sue; i�lendi­
gine dair aleyhinde kuwetli emareler elde edilen maznun a�a­
g1daki hal lerde tevkif olunabilir... " denilerek, tutuklamarnn zo­
runlu olmad1g1 belirtilmektir. Maddede tutuklama nedenleri
olarak s1ralanan ko�ullar �unlard1r.
I . Kac;ma �Ophesi uyand1racak olaylann varl1g1,
2. Suc;un izlerini yok etmeye veya ortaklanrn uydurma be­
yana ya da tarnklan yalan tarnkhga ve tarnkhktan kac;1nmaya yo­
neltecegini gOsterir durumda bulunmak,
3. Sue;, Devlet veya HOkOmetin nOfuzunu k1ran ve memle­
ketin asayi�ini bozan fiil lerden bulunur veya genel ahlak aleyhi­
ne olursa...
Fikir suc;lannda, delillerin yak edilmesi, sue; ortaklann1 uy­
durma beyana ve taniklan yalan tarnkl1ga yOneltecek bir Ozellik

46
yoktur. Sue;, bir kitap ya da yaz1 ile i�lenmi�ir. Sue; konusu ki­
tap ya da yaz1 mahkeme dosyas1 ic;erisindedir. Fikir suc;lan sa­
niklan genellikle aydin ve taninm1� ki�iler olup, birc;ogu ki�ilikle­
ri ile yurt ic;inde ve d1�1nda On sahibidirler. ikametgahlan ve kl­
�ilikleri gerek kamuoyunda, gerek mahkemece bellidir. Kald1 ki,
tutuklanma anindan 6nce maddede belirtilen "kac;ma �uphesi
uyand1racak olaylar" savcil1kra ara�1nlm1� bile degildir; kac;ma
�uphesi "var" say1lmaktad1r.
Anayasanin ve Ceza usulunun bu maddelerinde saptanm1�
ko�ullara ve maddelerin "6zlerinde ve s6zlerindeki" bu s1n1rla­
malara ragmen savc1lar, Usul hukumlerini zorlayarak bilirki�i
sec;mekte, Anayasaya ayk1n olarak hic;bir hakh hukuksal nede­
ne dayanmadan kitaplan toplatabilmekte ve bu "kanunsuzluk­
lar zinciri" sonunda da yine Anayasaya ve Ceza Usulu Huku­
kuna ayk1n olarak tutuklama istemlerinde bulunmaktad1rlar.
Yasalar yasas1zhg1n arac1 olmaktad1r.
Fikir suc;lan san1klan ic;in uygulanan bu yasa ve Usul d1�1 tu­
tuklamalarla, ki�inin Anayasanin I 4'unco maddesi ile guven al­
t1na al1nan dokunulmazhg1 ve 6zgorlogo, dolayh yollarla c;ignen­
mekte ve Anayasam1z1n 20'nci maddesi ile taninan "do�onceyi
ac;1klama 6zgurlogo" hic;bir eylemsel gec;erlilik kazanamamak­
tad1r.
Her oyun kendi kurallar1na g6re oynanir. Eger demokrasi­
mizin amac1, Bat1 demokrasilerinin ula�1g1 bir dozeye ula�mak
ise, 6ncelikle Bat1 demokrasilerinin hangi ko�ullarla yor0dogo­
no ara�1rmam1z gerekir. Eger Bat1 demokrasilerinde fikir ya­
saklan varsa, biz de boton bu uygulamalan demokrasimizin
vazgec;ilmez gereklerinden sayahm. Bat1 demokrasisi ilkelerin­
den esinlenmi� Anayasam1za g6re fikir suc;u yoktur. Ancak, ba­
z1 siyasal partilerimize ve savcilanm1za g6re en buyuk sue;. top­
lumsal sorunlar ile ilgili ara�1rma ve yay1n yapmakt1r. Herhangi
bir olkede, herhangi bir iktidara bagh savcilar baz1 do�onceler­
den ho�lanmayabilirler. Arna bir ulke demokrasi ile y6netilme
iddias1nda ise, yetkiler Anayasaca saptanm1�1r. Yasaklar ve ce­
zalar demokrasinin 6zune ayk1n olamaz.
Demokrasi ve hukuk devleti, ayd1nlann cezaevlerine yol­
lanmas1 ile guc;lenmez. Aksine c;urur ve bir gun yak olur.
(Milliyet, 5 Agustos 1 969)

SU<;:LULAR VE G0c;L0LER

47
BASINDA CEZA SORUMLULUGU

Basin Ozgorlogo demokrasinin temellerinden biridir. Kamu­


oyunu olu�uran ve ifade eden basin, tarihin her devrinde tar­
t1�ma konusu olmu�ur. Basin Ozgorlogonon k1s1tland1g1 do­
nemlerde, demokratik geli�im dunnu�; totaliter egilimler go�­
lenmi�ir. Basin Ozgorlogonon geli�imi ile demokratik ilkelerin
yerle�mesi aras1nda zorunlu bir bag vard1r. 1 96 1 Anayasas1 ba­
sin Ozgorlogo konusuna en geni� �ekilde yer venni�; aynnt1h
hokomlerle basin Ozgorlogono anayasal govencelere baglam1�­
t1r. Anayasam1zdaki bu demokratik ilkelere ragmen, basin ger­
�ek anlamda Ozgorloge kavu�amam1�; Anayasaya ayk1n bir�ok
yasa maddesi Anayasanin getirdigi ilkelere �1 kullanilm1�1r.
Boylece basin Ozgorlogo konusunda "Anayasaya kar$1 hile "

tom olumsuz g6rOno�o ile hukuk uygulamalanna egemen ol­


mu�ur. Omegin kitap toplatma konusunda Anayasa aynntil1
hokomler getinni� fakat bu a�1k Anayasa buyruguna ragmen,
Ceza Mahkemeleri Usulo Kanununun bir maddesi ile Anayasal
govenceler ortadan kald1nlm1�1r. Anayasa d1�1 bu uygulamalar
sorop gitmektedir. Yaz1 i�leri Modorlerinin ceza sorumlulugu
da, Anayasaya ayk1n uygulamarnn a�1k Omeklerinden biridir.

Sorumluluk .;e�itleri

Ceza Hukukunda iki ayn sorumluluk vard1r. Bunlardan bi­


rincisi "kusurluluk" ba�hg1 alt1nda incelenen, bir san1g1n kendi
eyleminden ve ancak kusuru 61�osonde cezaland1nldig1 sobjek­
tif sorumluluktur. Bu sorumlulukta. san1g1n bir su�u bilerek ve
isteyerek i�leme iradesi ara�1nhr. Eger su� sonucu ortaya �1-
kan olay ile san1g1n iradesi arasinda bir ilgi kuruluyorsa ve sanik
su�u bilin�li olarak i�lemi�se, sanigin kusurlu iradesi cezalandi­
"
nhr( l_ Su� eylemi ile su� eylemcisinin ilgisi sobjektif nitelikte
bir manevi bagd1r. Bu genel kurala g6re, sorumluluk ki�iseldir

( ")
Erem, Prof Dr. Faruk, Tork Ceza Hukuku, 8. bas1, s.:44 v.d.: Alaca­
kaptan, Prof Dr. Ugur, Sur;un Unsurlan, 1 96 7, s.: 1 40 v.d.: Donmezer-Er­
man, Nazari ve Tatbiki Ceza Hukuku, 1 969, s.:2 1 7 v.d.
ve san1k ancak kendi eyleminden, kusurundan dolay1 cezalan­
d1nlacakt1r Objektif sorumluluk, Ceza Hukukundaki bu temel
kurahn istisnas1d1r. Bu sorumluluk, "failin hareketi ile sebebi­
yet verdigi neticeden, kast ve taksir cinsinden bir kusuru cl­
"
masa bile scrumlu tutulmas1"dlr( ) Bu sorumlulukta, san1g1n
kusurlu iradesi degil, suc;un sonuc;lan esas ahnmaktad1r. Objek­
tif sorumluluk Tork Ceza Kanununun 45'inci maddesi ile be­
nimsenmi� ve ilgili maddede �u tanim yer alm1�1r "Failin bir
�eyi yapmasmm ve.1a yapmamasmm neticesi clan bir fiilden
dclay1 kanunun c fiile ceza tertip ettigi ahval mUstesnad1r."
Kusursuz sue; olmaz kurahnin bir istisnas1 clan bu madde Ceza
Hukukumuzda "kast1 a$an sui;lar" ve "neticesi sebebi ile
ag1rla$ml$ sui;lar" ic;in kabul edilmi�ir. Objektif sorumluluk,
cezalann �ahsiligi ilkesine ayk1n oldugu ic;in ele�1rilmekte ve
�agda� hukukc;ularca yasalardan bir an once c;1kanlmas1 oneril­
mektedir.

Ve scrumlu mUdUrler

5680 say1h Basin Yasas1'nin 1 6' nc1 maddesinin birinci fikra­


s1nda: "Basin yclu ile i$1enen sui;lardan dclay1 ceza scrumlu­
lugu: I Mevkutelerde i$1enen sui;larda sui;u vUcuda getiren
-

yaz1y1 yazan ve resmi yapan kimse ile beraber bu mevkute­


nin ilgili scrumlu mUdUrUne terettUp eder" denilmekte;
oc;uncu fikrada ise: Scrumlu mudur, sui; te$kil eden haber,
vesika veya yaz1y1 mahiyetini bilmeden yaymlanm1$ ise, bun­
larm scrumlulugu yalniz haber, beyan ve vesikay1 verene ve­
ya yaz1y1 yazana aittir. Scrumlu mUdUr, mevkutenin sahibi
tarafmdan r1zasma ayk1n clarak yaymlanan yaz1 ve resimler­
den scrumlu degildir. Bu takdirde ceza scrumlulugu yaz1 ve
resimleri yaymlatana aittir" hUkmU yer almaktad1r Yukandaki
maddede, sorumlu mUdUrler, yaz1 sahipleri ile birlikte sorumlu
tutulduklanndan, kanunun objektif sorumlulugu esas ald1g1 an­
la�1lmaktad1r Maddede sorumlu mUdorlerin iki kurtulu� yolu
ongorUlmektedir: Ya sorumlu mudur. yaz1nin "mahiyetini" an-

(")
Alacakaptan, Y.A.G.E., s. 1 53.
SUCLULAR VE GU<;UJLER


lamad1g1n1, ya da yaz1n1n gazete sahibi tarafindan zorla yay1nla­
t1ld1g1ni ispat edecektir. Aksi halde. su<; konusu yaz1y1 yazan ya­
zar ile birlikte cezaland1nlacakt1r.
Basin Yasas1'n1n bu maddesi Anayasaya a<;1k<;a ayk1nd1r
Anayasamn "Cezalarm Kanuni ve Sahsi olmas1, zorlama ya­
sag1" ba�hkh 33' Onco maddesinde "Ceza Sorumlulugunun
Sahsi" olacag1 belirtilmi� ve bu ilke 3 3'onco maddenin gerek­
<;esinde aynen �u kelimelerle a<;1klanm1�1r: "insanlan, ba�kala­
rmm fiillerinden dolay1 cezaland1rmaya cOret edebilen tota­
liter rejimlerin insanhga getirdigi ac1 tecri.ibelerden dolay1d1r
ki, kimsenin yalmz kendi fiil ve ihmalinden sorumlu olabile­
cegi esasmm Anayasalarda yer almas1 li.izumu bilhassa hisse­
dilmektedir. Esasen bu kaidenin Anayasaya konulmas1 saye­
sinde basin davalarmda yaz1 ve karikati.iri.in mi.iellifinden ve
haberin vericisinden gayr1 kimselerin (gazete sahip ve yaz1 i�­
leri mOdOrlerinin) rasgele cezaland1nlmasm1 derpi� eden ka­
nun hi.iki.imleri bertaraf edilmi� olacakt1r."
Anayasa'nin a<;1k<;a "bertaraf edilmesini" istedigi hokum
basin Yasas1'mn I 6'nc1 maddesidir. Anayasa koyucu bunu 3 3 ' -
0nco maddenin gerek<;esinde a<;1k<;a belirtme geregini duy­
mu�. gazete sahip ve yaz1 i�leri mOdOrlerinin Rasgele cezalan­
d1nlmas1m Ongoren yasalar1n Anayasa'ya ayk1n olacaklarin1 be­
lirtmi�ir Anayasa'nm bu a<;1kl1g1 ka�1s1nda bas1nda ceza so­
rumlulugu i<;in "objektif sorumlulugu" savunmaya hukuksal
"l
olanak yoktu / Ceza hukuk<;ulan aras1nda adi su<;lar i<;in (bi-

( ")
Prof. Dr. Sahir Erman 'in, Dr. (:etin Ozek'/e bir/ikte yazd1klan "izah/1
Basin Kanunu"nun ikinci bas1s1nin 62. sayfas1nda "Fik.rimizce basin
su9annda objektif mesu/iyet esasm1 muhafaza etmek, bir zaruretin ifa­
desidir" denilirken, yine Prof. Sahir Erman'1n Prof Dr. Donemser i/e birlik­
te yazd1klan "Nazari ve Tatbiki Ceza Hukuku" kitabinin dordOncO bas1-
sinin 338. sayfasinda "$u ha/de mesu/ miidiJriin ancak kendisine, hii; ol­
maz ise taksir derecesinde bir kusur isnad edilebildigi hal/erde ve bu
kusuru dolay1s1 ile cezalandmlmas1 miJmkiin olup, aksine bir yoeum
Anayasaya aykmdir" �eklindeki dO�Once yer almaktad1r. Her ikisi de Sa­
yin Prof Erman'in imzasm1 ta�1yan kitaplar, 1 96 1 Anayasas1 yOrOrlOge
girdikten sonra yayinland1gina gore, Sayin Profesor'On basin suc;lannda
objektif.sorumlulugu bir zarure t olarak gormemesi gerekirdi.

50
le) savunulmayan objektif sorumlulugun basin yolu ile i�lenen
suc;larda hic;bir �ekilde savunulmamas1 gerekir.

Gizli sansi.ir ve bir c;eli$me

Anayasan1n 22'nci maddesinde bas1n1n Ozgur oldugu ve


sansur edilemeyecegi hi.iki.im altina ahnm1�1r. Buradaki sansu­
ru geni� anlamda yorumlamak. gerek siyasal iktidann basin
uzerindeki sansuri.ini.in, gerekse yasalardan dogan gizli sansu­
"
run yasakland1g1rn kabul etmek gerekir( ) Sorumlu mudurler,
ceza tehdidi alt1nda olduklanndan, bir yazann yaz1s1rn incele­
mek. gerektiginde bu yaz1y1 basmamak gibi yollara ba�vurmak­
tad1rlar. Bu da, yaz1nin sahibi ic;in bir sansi.ir olmaktad1r. Bt>yle­
ce, Anayasam1zdaki, s1n1rs1z di.i�i.ince Ozgi.irli.igi.ini.i benimseyen
maddeye ragmen, bir yazann di.i�i.incesi, bir ba�kas1 taraf1ndan
denetlenmektedir. Bu bir "ic; sansi.ir" di.ir. Basin Yasas1'rnn
I 6'nc1 maddesi yi.iri.irlukte kald1kc;a bu ic; sansi.ir devam ede­
cek ve bOylece sansur, d1�andan gOrulmeden ve Anayasa'ya
ayk1n bir yasa maddesine dayanarak surdi.iri.ilecektir.
Basin Yasas1'rnn I 6'nc1 maddesi Anayasa'ya ayk1n oldugu
kadar objektif mant1k kurallanna da ayk1n bir uygulamarnn ara­
c1 olmaktad1r. Maddenin 3'i.inc0 f1kras1na gore sorumlu yaz1 i�­
leri mi.idi.irlerinin sue; konusu yaz1rnn "mahiyetini" bilmeden
yay1nlamalan hallerinde sorumluluktan kurtulacaklan belirtil­
mektedir. Basin Yasas1'rnn S'inci maddesine gore sorumlu mu­
di.irlerin lise ogrenimi gOrmi.i� olmalan gerekmektedir. Orne­
gin bir propaganda suc;unda, yazinin hie; egitim gOrmemi� i�c;i
ve koylu ic;in propaganda gi.ici.i ta�1d1g1, ancak lise mezunu yaz1
i�leri mi.iduri.ince anla�ilmadig1ni kabul etmek, giderilmesi im­
kans1z bir c;eli�medir. Komunizm, fa�izm gibi, universite profe­
sorlerince bile, heni.iz kesin sin 1rlan ile ortaya konmam1� kav­
ramlann, hem i�c;i ve koylulerce anla�ilacag1rn kabul ederek ce­
za vermek, hem de lise mezunu yaz1 i�leri mudi.iri.inun bu ya­
z1rnn mahiyetini anlamad1g1n1 ileri si.irmek, sarnnz sadece bizim
hukukc;ulanm1za Ozgi.i bir c;eli�medir.

( ")
Erern, Prof Dr. Paruk., Tork. Ceza Hukuku, s.:444; Ki:iseoglu, Av. Ha­
fuk., Ankara Barosu Dergisi, y1/: I 966, say1: 6.
SU<;LULAR VE G0<;L0LER

SI
SonU1;

Gazete sorumlu mudurlerinin ancak, yazan belli olmayan


yaz1lardan dolay1 yargilanmalan ve cezaland1nlmalan mumkun­
dur Bunun d1�1nda sorumluluk ise, hic;bir tart1�ma ve ku�kuya
yer b1rakmayacak �ekilde Anayasa'ya ayk1nd1r. Gazete sorumlu
mudurlerine ve avukatlanna du�en gorev, kendileri ile ilgili da­
valarda Anayasa'ya ayk1nhk iddias1nda bulunarak kanunun Ana­
yasa Mahkemesi'nde goru�ulmesini saglamakt1r.
(Cumhuriyet, 1 6 Mart 1 970)

ASKERi MAHKEMELERiN GOREVLERi

Anayasa'n1n I 38'inci maddesi, askeri mahkemelerin, ... as­


"

ker ki�ilerin askeri olan su<;lari ile. bunlarm asker ki�iler


aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve
gorevleri ile ilgili olarak i�ledikleri su<;lara ait davalara bak­
makla . " gorevli oldugunu belirtmekte; maddenin ikinci fik-ra­
. .

s1nda sivil ki�ilerin ... ancak ozel kanunla belirtilen askeri


"

su<;larindan dolay1 ... " askeri mahkemelerde yargilanabilecekle­


ri hokum alt1na ahnmaktad1r. Maddenin gerekc;elerinde ise �u
ac;1klama yer almaktadir. ... Askeri mahkemelerin, sava� ve
"

s1k1yonetim halleri ile bari�taki gorevleri birbirinden ayril­


m1�t1r. Birinci hallerde bu mahkemelerin, su<;lar ve su<;lu ki­
�iler bak1mmdan gorevlerinin tayini kanuna b1rak1lm1�t1r. Ba­
ri� zamaninda ise gorev, asker ki�iler ve asker olmayan ki­
�iler bak1m1ndan ele ahnm1�t1r. Askeri mahkemeler, asker
ki�ilerin, madde metninde ifade edilditi Uzere, dart grupta
toplanan su<;larina bakacaklard1r. Asker olmayan ki�iler ise,
ancak kanunda belirtilen (askeri) su<;lari i�ledigi taktirde bu
mahkemelerde yarg1lanacakt1r... "
Askeri mahkemelerin sivil ki�ileri yargilamalan, butun de­
mokratik ulkelerde endi�e kaynag1 olmu�ur. Genel mahke­
melerin gorevi ic;ine giren suc;lann askeri mahkemelerde yar­
gilama konusu olabilmesi. sivil otoritenin askeri otorite ile yer
degi�irmesinin bir belirtisi olarak yorumlanmaktad1r. Asker ki-

52
�lleri yarg1lamak amaoyla bUnyes1nde asken mahkemelenn ku­
ruldugu askeri yarg1n1n, bu s1nirlan a�arak sivilleri de yargila­
mas1, ancak sava� gibi olaganUstU ko�ullarda mUmkUn olabil­
mektedir. Gen;ekten, klasik demokrasinin be�igi say1lan ingilte­
re'de, askeri mahkemelerin ancak sava� donemlerinde sivilleri
yarg1layabilecekleri kabul olunmu�ur. Ancak bunun ic;in de si­
villerin bir askeri sue; i�lemeleri gerekird tl
Son zamanlarda, baz1 genc;lik liderlerinin tutuklanmas1 ve
gazetecilerin askeri savc1hkc;a kovu�urulmalan nedeni ile aske­
ri mahkemelerin gorevlerinin ac;1kc;a belirtilmesi ve mahkeme­
lerin gorev alanlann1n c;izilmesi, bir Anayasal zorunluluk ol­
mu�ur. Acaba, yUrUrlUkteki Anayasa ve yasalar kar�1s1nda as­
keri mahkemelerin sivilleri yargilama yetkileri var m1d1r? Ana­
yasa'n1n 4'Uncu maddesine gore, " ... hie; kimse veya hic;bir or­
gan, kaynagm1 Anayasa'dan almayan bir devlet yetkisi ... " kul­
lanamayacag1na gore, konunun oncelikle tart1�ilmas1 gerek­
mektedir.

Tabii hakim

Demokratik dUzenlerde en onemli gUvence, bag1ms1z


mahkemelerin varhg1dir. Bu mahkemelerin yetki ve gorev
alanlannin Anayasa ve yasalarca c;izilmesi, yurtta�lann, bir sue;
i�ledikleri zaman hangi mahkemede yarg1lanacaklann1 bilmeleri
gerekir. Anayasa'm1z bu demokratik gUvenceyi, 32'nci mad­
desi ile hokum alt1na alm1�1r. ilgili maddeye gore, " ... Hie; kim­
se, tabii hakiminden ba$ka bir merci t>nUne c;1karilamaz... "
Tabii hakim, sue; konusu eylemden once benzer suc;lan yarg1-
layan yarg1c;t1r. Maddenin gerekc;esinde bu ihtiyac;, �u s6zlerle
ifade olunmaktad1r. " ... Herkesin, kanunun genel olara� ko-y­
dugu gt>rev ve yetki esaslar1 ile belli olan hakim tarafmdan
muhakeme edilmesi, $ah1s gUvenli!inin ba$ $art1d1r. Ki$ilerin
kanuni (yani tabii) hakiminden b�ka mercilerce muhakeme
edilmesi, bu alanda t>zel muameleye tabi tutulmas1, hukuk
devletin in asla kabul edemeyecegi bir tutum te$kil eder... "

( ")
Ddver Biilend, Prof Dr., Fevkaldde Hal Rejimlen, 1 96 1 , Ank. s. 30;
Craknel, Law Students Companion No.3, Landro 1 963, s.26.
SU<;LULAR VE GU<;LULER

SJ
Sivillerin tabii hakimi, sue; yerindeki yetkili ceza mahkemele­
rinde yargilama gorevi yapan yarg1<;t1r. Siyasal dozeni ele�iren,
iktidar, parlamento ya da cumhurba�kanr aleyhinde bir yay1n
yapan, ya da Tork Ceza Kanunu'nun herhangi bir maddesine
giren bir sue; i�leyen sivil ki�ilerin "tabii hakimleri'', bu suc;lann
i�lendigi yerlerin ceza yarg1c;larrd1r. Bu konularda tutuklama ka­
rarr verecek olan mahkemeler de ancak sivil mahkeme-lerdir.
Sivillerin "askeri" olmayan bir suc;unun, mant1k ve hukuk ku­
rallarr zorlanarak "askeri sue;" sayilmas1 ve buna dayan1larak tu­
tuklama kararlarr verilmesi, ozel hukuktaki "kanuna kar�1 hi-le"
kavramin1, kamu hukukunda "Anayasa'ya kar�1 hile" olarak uy­
gulamak demektir. Sivillerin "askeri" olmayan ve genel mah­
kemelerin yetki ve gorevlerine giren suc;larrndan dolay1 askeri
mahkemelerin yarg1 yetkisinin kullanilmas1, kesinlikle Anaya­
sa'n1n kabul ettigi "tabii hakim" kavram1na aykrn bir tutumdur
Askeri yargrnrn gorev alan1n1 geni�leten ilk adrm, boylece Ana­
yasa ile c;eli�mektedir.
Askeri Ceza Kanunu'nda yer alan baz1 suc;lar basin yoluyla
i�lenmektedir. Bu durumlarda izlenecek hukuksal yollar neler
olabilir? Askeri Ceza Kanunu'ndaki, isyana tahrik (m: 94), milli
mukavemeti krrmak (m: 58), halkr askerlikten sogutma (m: 96)
gibi suc;lar i�lendiginde, gorevli mahkeme, genel mahkemeler
midir, yoksa, bu suc;lar Askeri Ceza Kanunu'nda yer ald1grna ve
Anayasa'nrn I 38'inci maddesinde de sivillerin ozel kanunda
belirtilen suc;larrndan dolayr askeri mahkemelerde yargrlana­
caklarr ac;1kland1grna gore, askeri mahkemelerin gorevlerini ka­
bul etmek mi gerekir? Omegin Askeri Ceza Kanunu'nun
SS'inci maddesi aynen �u hOkmO getirmektedir. ... Her kim,
"

Tork Ceza Kanunu'nun 1 53 ve 1 6 1 'inci maddelerinde yazrlr


suc;lardan birisini ve I 55'inci maddede yazrh, halkr askerlik­
ten sotutma yollu ne$riyatta ve telkinatta bulunmak ve nu­
tuk irad etmek fiillerini i$1eyecek olursa, milli mukavemeti
krrmak curmilnden dolayr, mezkur maddede gosterilen ce­
zalarla cezalandrrrhr... "

Bir yoruma gore, Anayasa'nrn, ozel kanunda belirtilen as­


keri suc;lardan amac;ladrg1, Askeri Ceza Kanunu"nda yer alan ya
da Askeri Ceza Kanunu'nun atrfta bulundugu boton sue; san1k­
larrn1n askeri mahkemelerde yargrlanmalarrdrr. ikinci bir yoru­
ma gore, Anayasa'da belirtilen, sadece, Askeri Ceza Kanu-
nu'ndaki su<;lardan OtUrO askeri mahkemelerin gorevli olabile­
cekleri, Askeri Ceza Kanunu'nun at1fta bulundugu ve Turk Ce­
za Kanunu'nda yaz1h su<;lann saniklannin genel mahkemelerde
yarg1lanacakland1r. Birinci goru� kabul edilirse, 58'inci madde­
nin at1fta bulundugu Turk Ceza Kanunu'nun 1 5 3. 1 6 1 ve 1 55'­
inci maddelerine giren su<;lann saniklannin askeri mahkeme­
lerde yarg1lanacaklan: ikinci gorO� kabul edilirse, Turk Ceza
Kanunu'na giren bir su<;un sanig1n1n, Ceza Muhakemeleri Usu­
IU Kanunu'na gore genel mahkemelerde yarg1lanacag1 sonucu­
na ula�il1r.
Ancak. bu tart1�ma. 5680 say1h Basin Kanunu'nun 36'nc1
maddesi degi�irildikten sonra Onemini yitirmi�ir. 1 3.2. 1 953
tarih ve 605 1 say1h kanunla degi�ik 36'no maddeye gore. "...
Bu kanunda yaz1h olan veya basin yoluyla i$1enmi$ bulunan
bUti.ln sw;lardan OtUrU sivil $ah1slar hakkmda at1r cezay1 ge­
rektiren davala r ag1r ceza mahkemesinde ve digerleri, asliye
ceza mahkemelerinde gOrUIUr... "

Basin Kanunu'nun 36'nc1 maddesi, basin yoluyla i�lenmi�


bUtUn su<;lann saniklann1n (yani Turk Caza Kanunu, Askeri
Ceza Kanunu ve ceza hUkUmleri ta�1yan oteki kanunlarda yer
alan su<;lann saniklannin) genel mahkemelerde yarg1lanacakla­
nn1 belirterek, askeri mahkemelerin, sava� zaman1nda bile, ba­
sin yoluyla i�lenen su� larda yargilama yapamayacaklann1 hU­
.
kUm alt1na almaktad1r<

Yarg1sal kararlar

Askeri Yarg1tay kararlannda, askeri yarg1nin askerlere ozgu


yarg1 oldugu goru�u hakimdir. Ger<;ekten askeri yarg1n1n ilk
amac1, askerlerin gorevlerinin gerektirdigi ozellikler dolay1s1yla,
genel ceza kanunundan ayn bir ozel yasaya bagh tutulmalan­
d1r. Askeri Ceza Kanunu, oncelikle askerlerin kanunudur. As­
keri mahkemelerin sivilleri yargilamas1 ve sivillere Askeri Ceza
Kanunu'nun uygulanmas1, ancak <;ok sm1rh bir "istisna" olabilir.
Askeri Yarg1tay'm verdigi bir kararda, bu ilke �oyle ozetlen-

( ")
Erman Sahir, Prof. Dr., Askeri Ceza Hukuku, /st. 1 967, s. 7 7; Erman­
Ozek, lzahft Basin Kanunu 1 964, /st s. 1 55.
SUCLULAR VE GO<;LOLER

55
mektedir: ... Sivil $ah1slarm mi.istakilen i$1edikleri, askeri e$­
"

yay1 satmak suc;undan dolay1 muhakeme mercileri askeri


mahkemeler olmay1p umumi mahkemelerdir ... " (Askeri Yar­
-
,

g1tay 2. D., 1 7.2. 1 960, 59-4087/825 / l


Anayasa Mahkemesi, I 0.3. 1 965 tarihli bir karannda (Resmi
Gazete, 25.6. 1 965 ) ; sivil ?ah1slann askeri mahkemelerde ancak
askeri suc;lanndan dolay1 yargilanabilecekleri, bu nedenle, bu
suc;lardan dolay1 bir sivil, askeri mahkemede yarg1lansa bile,
Askeri Ceza Kanunu'nun degil Ti.irk Ceza Kanunu'nun uygu­
lanmas1 gerektigi gerekc;esiyle, Askeri Mahkemelerin Kurulu?u
ve Yarg1lama Usuli.i Kanunu'nun 11/B maddesini iptal etmi�ir.
Gori.iluyor ki, Anayasa Mahkemesi ve Askeri Yarg1tay'1n tutu­
mu kesindir ve askeri yarg1nm "askerlere ozgi.i yarg1 alani" ol­
dugu kabul edilmektedir.

Sonuc;

1 96 1 Anayasa's1 yururluge girdigi gunden bu yana, Anaya­


sa'nin getirdigi hukuk devleti anlay1?1na ters du?uldugu gorul­
mekte ve Anayasa'ya ragmen "fiili" bir rejim yaratma c;abalan­
na tan1k olunmaktad1r. Bu Anayasa duzeni ya yururluktedir ya
da degildir. Anayasa'ya bagh yurtta?lar olarak, halk oyu ile yu­
rurluge girmi? devrim Anayasas1'n1n uygulanmas1n1 1stemek en
dogal hakk1m1zd1r.
(Cumhuriyet, 3 May1s 1 9 70)

SIKIYONETIM MAHKEMELERI

S1k1yonetim, Anayasaya ongorulmu? bir yonetim bic;imidir.


Bu y6 netim olaganusti.i ve "gec;ici"dir. S1k1yonetimin ilanin1 ge­
rektiren nedenlerle, bu olagan ustu yonetimin yetkileri aras1n­
da yak1n ilgi vard1r. Her S1k1yonetim, kurulu? nedenlerine uy­
gun ve bu nedenlerle tutarh yetkiler kullan1r. O rnegin, bir sa­
va? neden i i le kurulan S1k1yonetim ile sava? d1?1 nedenlerle ku-

(" ")
Ermon. Y.A.G.E., s. 7 6.

56
rulan S1k1yonetim aras1nda bir ay1nm yapmak mUmkUndUr Bu
yetkiler, S1k1yonetim Komutaninin geni� "takdir yetkisi" ic;:inde,
olaylann Ozelliklerine gore kullaniilr. S1k1yonetim eylem ve i�­
lemleri, yarg1 mercilerinin denetimi alt1ndC1.d1r. Bu bak1mdan,
S1k1yonetimin sivil yonetimden ayn bir niteligi yoktur; olaga­
nUstU yonetimin eylem ve i�lemleri "olagan" yarg1 organlannca
denetilmektedir. Bu bir Anayasal gUvencedir.
S1k1yonetimin bir de yarg1lama yetkisi vard1r. S1k1yonetim
"olagani.isti.i ve gei;ici" bir yonetim olunca S1k1y6netim Mah­
kemelerinin de "olaganUstU" ve "gec;:ici" olmalan gerekir. S1k1-
yonetim Mahkemelerinin yargi layabilecekleri suc;:lan ikiye ay1r­
mak mUmkUmdor. Birinci c;:e�it suc;:lar, S1k1yonetimin kurulma­
s1na sebep olan olaylard1r. ikinci c;:e�it suc;:lar ise. S1k1y6netim
yasaklanna ayk1n davran1�lard1r. Orfi idare Kanunu 22 May1s
1 940 tarihinde kabul edilmi�ir. Bu yasada yer alan birc;:ok hU­
kUm, 1 96 1 AnaYasas1'nin "ozo ve sozU" ile bagda�mamak­
tad1r. Sava� ko�ullan ic;:inde c;:1kanlan bir yasan1n, demokratik
bir Anayasa ile bagda�mamas1 da olagan sayil1r. 1 96 1 Anaya­
sas1'ndan sonra. bu Anayasaya uygun bir "S1k1y6netim Yasasi"
kabul edilmediginden, bu c;:e�it Anayasaya ayk1n yasalan ancak
Anayasaya ayk1nilk iddialan ile c;:ozmek mUmkUn olmaktad1r

Olagani.istii mahkeme ve tabii hakim

Anayasanm 32'nci maddesinde: ... H ii; kimse, tabii haki­


"

minden ba�ka bir merci oni.ine i;1kanlmaz. Bir kimseyi tabii


hakiminden ba�ka bir merci oni.ine i;1karma sonucunu dogu ­

ran yarg1 yetkisine sahip olagani.isti.i merciler kurulamaz " ..

denilmektedir. Tabii hakim, sue;: sayilan olaydan once kurulmu�


ve yargilama gl:'.lrevi yapan mahkemelerin hakimleri anlam1nda
kullanilmaktad1r. Onemli olan nokta, bir mahkemenin, suc;:tan
sonra ve Ozellikle belli suc;:lar ic;:in <"l kurulmam1� olmas1d1r
Tabii hakim, yi.iri.itme organin1n, yarg1 organ1 Uzerindeki bask1
ve etki yapma endi�esiyle kabul edilen bir yargilama ilkesidir
3832 Sayil1 Orfi idari Kanununun 4 ve bunu izleyen maddele-

( ")
Kuntar Nurullah, Cezo Mahkemesi Hukuku 3. Bas1, Istanbul, 1 96 7,
s.208.
SU<;LULAR VE G0<;:L0LER

57
rinde S1k1yonetim Mahkemelerinin gorev ve yetkileri belirtil­
mektedir. Yasanin 8'nci maddesinde: "Crfi idare ilamm icap
ettiren ahvale taalluk eden fii ller, Crfi idare ilanmdan evvel
i$1enmi$ olanlarla.. " ifadesi yer almaktad1r. Buna gore, S1k1yo­
netim Mahkemeleri, S1k1yonetimin ilan1ndan onceki su<;lan da
yarg1layabilmektedir. Oysa, S1k1yonetimin ilan1ndan once yurt­
ta�lann "tabii hakim"leri Usul Yasalan ile tespit edilmi�ir. S1k1-
yonetim Mahkemeleri. Usul Yasalan ile tespit edilmi� "tabii ha­
kimler" d1�1nda bir yargilama kurulu$udur. <;:onkO, mahkeme
sU<;tan sonra kurulmaktad1r. S1k1yonetim Mahkemelerinin
3822 Say1h Yasa ile ongorOlmO� bulunmas1. "olaganosto" mah­
keme olmad1klan anlamma gelmez. Olaganosto Mahkeme ku­
rulmamas1 iki unsuru kapsar. Birincisi mahkemelerin gorev ve
yetkilerinin genel kurallarla tespit edilmesi. ikincisi mahkemele­
rin su<;tan sonra kurulmamas1. S1k1yonetim Mahkemeleri, ger<;i,
yasaca ongorOlmO�lerdir. Ancak. "S1k1yonetim Mahkemesi"
ad1yla sOrekli bir mahkeme yoktur Bu mahkemeler "olaganOs­
to" ve "ge<;ici"dir. Mahkeme olaganosto ve ge<;ici olunca, bu
mahkemede yarg1 yetkisi kullanacak yarg1<;lar da belli olma­
makta. S1k1yonetimi gerektiren olaydan sonra se<;ilmektedirler.
Se<;ilen bu yarg1<;lar Milli Savunma Bakanhg1nda "idari gorev"
yapm1� olabilirler. Ger<;ekten istanbul S1k1yonetim Mahkeme­
sine atanan askeri yarg1<;lann atma kararnamelerinde " ... Bu
kararda isimleri yaz1h on iki askeri hakimin asli gorevleriyle
"
irtibatlan baki kalmak Ozere.." ifadesi yer almaktad1r( l Bu
yarg1<;lann se<;imleri "idari ve siyasi" bir kurulca yap1ld1g1na go­
re "asli" gorevleri ile idari hiyera�iye bagh askeri yarg1<;lann
bag1ms1z olduklan soylenemez. BugOnkO s1k1yonetim mahke­
mesi bag1ms1z olarak yargilama yapabilir Onemli olan, bir hu­
kuk kurahn1 ortaya koymakt1r. Bu da. 3832 Say1h Yasan1n, idari
makamlara "tabii hakim" kavram1n1 zedeleyecek bir olanak
vermesidir. idari makamlara verilen bu yetki ile "belli bir sw;"
ile ilgisi olan ve sadece bu su<;lar i<;in xarg1lama yapacak "ola­
.
ganOsto" mahkemeler kurulmaktad1r( > Anayasa Mahkemesi.
tabii hakim kurahni " ... genel olarak herkes ii;:in kurulmu$.
gorev ve yetkileri kanunla belli edilmi$ olan mahkemeler.. "

(")
Resmi Gazete, 24 Haziran 1 9 70, Say1: 1 3528, s.B-9.
( '')
Ka�1 gorii� i<;in: Erman Sohir. Askeri Ceza Hukuku, Istanbul. 1 96 7.
s.2 79.

58
"
olarak nitelemektedir< l italyan Anayasa Mahkemesinin 1 963
yil1nda vermi� oldugu bir kararda da kural �u �ekilde ifade
olunmaktad1r: "... Hii; kimsenin kanun tarafmdan ()nceden
kurulan tabii mahkemelerinden ba�ka mercilerde yarg1-
lanamayacaklan kurah, yarg1i;lann yetkilerinin genel bir �e­
kilde tayin edilmesini ifade eder. OlaganOstO olaylarda bu
genel kuruldan aynlmak gerektiginde, bOtOn gOvenceler sak­
h kalmahd1r. Yarg1 organlarmm kurulu� bii;imi, tek bir dava
g6z ()nOne ahnarak tespit edilemez. Yarg1i;larm yetkileri,
mahkeme te�kilat1 ve konulan her yil yeniden dozen­
lenir ... "("") Demek oluyor ki. s1 k1y6netim mahkemelerinin bu­
gunku kurulu� �ekli Anayasan1n "olaganUstU mahkeme" kuru­
lamaz yolundaki 32'nci maddesine ve Askeri Yarg1<;lann Ba­
g1ms1zhklanna ili�kin I 38'nci maddenin son firkas1na ayk1nd1r

Yetkili mahkeme

S1k1y6netim. "olaganustu" bir y6netim bi<;imi olduguna g6-


re, S1k1y6netimi gerektiren olaylann askeri mahkemelerde yar­
g1lanmas1 gerektigi ileri surulebilir. Bu ihtiyaca dayan1larak "S1-
k1y()netim Mahkemesi" ad1yla bir mahkemenin g6rev yapmas1
da �art olabilir. Fakat bu �art1n, Anayasan1n temel ilkelerinden
olan "tabii hakim" ve "yarg1 bag1ms1zhg1" ilkelerine ayk1n ol­
mamas1 gerekir. Omegin, S1k1y6netim ilan edilen yerde bulu­
nan askeri mahkemeler, S1k1y()netim Mahkemesi s1fat1 ile yarg1-
lama yapabilirler. Bu durumda da, yine askeri su<; ve askeri ol­
mayan su<; kavramlan gu<;luk kaynag1 olacakt1r Konuya hangi
a<;1dan bak1hrsa bakils1n. "tabii hakim" kavram1n1n zedelenme­
"""
digini s6ylemek kolay olmamaktad1r< l Ozel mahkeme kur­
mak, genel mahkemelerin yetkilerini k1smak demektir. Bu k1-

( ')
Anayasa Mahkemesinin Esas: 1 96314 Koror: 1 96317 1 say1/i ve 28
Mart 1 963 tarihli karan. Resmi Gazete, 1 8 Ekim I 963.
(") l
stituzioni Di Diritto Processuale Penale, Leone. G. Vol I, s. I I 5.
("")
Sayin Hocam Prof. Dr. Faruk Erem "Tabii Hakim ve Askeri
Mahkemeler" konusunu, Ceza Usu/ii Hukuku ad/1 degerli eserinde
'Tabii Hakim Kavram1nin TereddOtlO Uygulamalan" ba�/1g1 alttnda
incelemektedir Erem Faruk. Ceza Usu/O Hukuku, Ankara 1 968, s. 84-
85
SU<;LULAR VE GO<;LOLER

59
s1nt1n1n demokratik ilkeler ve Anayasaca saglam temellere da­
yanmas1 gerekir. Bu nedenle bir ozel mahkeme niteliginde
olan askeri yarg1 i<;in Anayasada ozel hOkOmler vard1r. Ozel
mahkemelerin de, ozel say1lan s1k1yonetim mahkemelerinin
kurulu� ve i�leyi�lerinin de Anayasaya uygun olmas1 gerekir.

Sonui;

istanbul ve Kocaeli illerinde kurulan S1k1yonetimin ozel ne­


denleri vard1r. Bu nedenler, siyasal partilerin, yurt yonetimin­
deki siyasal tutum ve anlay1�lanndan dogmu�ur. Sosyal ve si­
yasal tepkiler boyoyonce sivil otorite boton sorumlulugu as­
keri otoriteye b1rakarak sorumluluk alan1n1 terk etmi�ir Yar­
gilaman1n hukuksal niteligi yaninda, olaylann siyasal temel-leri
hic;bir zaman gozden uzak tutulmamahd1r. ister istemez, siyasal
nitelik ta�1yan bu olaylann yarg1lanmas1 da "siyasal" nitelige bO­
rOnebilecektir. Tehlikeli olan da budur. Siyasal iktidar, askeri
mahkemelerin siyasal nitelikteki olaylann yarg1lamas1n1 ozerine
almas1n1 ister gozokmektedir. �imdi onemli olan,siyasal iktida­
nn, Ordu ile Devrimci goc;ler ara-s1ndaki tarihsel yak1n hg1n y1-
kilmas1na yonelen siyasal amac1nin yak1ndan izlenilmesidir Ko­
nunun hukuk d1�1 nedenleri, hukuk-sal nedenlerinden c;ok da­
ha onemlidir.
(Cumhuriyet, 7 Temmuz 1 9 70)

POLiS VE ORDU BiRLiKLERI NIN KULLANILMASI

Ordu d1� govenligin, polis ise i<; govenligin saglanmas1 ile


yokomlodor. Yurdun ic; kamu dozenini ban�<;1 yollarla koru­
mak, kolluk kuwetlerinin gorevidir. Demokratik dozenlerde
hak ve yetkilerin s1nirlan Anayasa ve yasalarla c;izilmi�ir. Dev­
let yetkileri bu s1nirlar i<;erisinde kullan1hr. Ozellikle Adalet
Partisi iktidara geldikten bugOne kadar, devlet kuwetlerinin
anayasa dozenine �1 kullanilmasina tan1k olmaktay1z. Bu bi­
linc;li ve sistemli tutum Anayasa dozenini temelden sarsmakta-

60
d1r. Dan1�ay kararlann1n <;ignenmesinden, kanunsuz tutukla­
malara. meclis soru�urmalanndan, kitap ve dergi toplatmalara
kadar boton kanunsuzluklar. hukuk ad1na. demokrasi ad1na ve
kanun ad1na yaplimaktad1r. OnlO Tork ozani Tevfik Fikret'in
dedigi gibi: "Kanun diye, kanun diye kanun tepelenmekte­
dir!"
Son gonlerde bu Anayasa d1s1 davranislara yenilerinin de
eklenmek istendigi gorolmektedir. Askeri mahkemeler, Anaya­
sa ve Basin Kanunu'na ragmen, basin su<;lannda kendilerini
yetkili gormektedirler. $imdi basin yolu ile islenen su<;larda,
genel mahkemeler gibi, askeri mahkemeler de yarg1lama yap­
maktad1rlar. Bunun yanmda, idare amirleri. emniyet kuwetleri­
nin gOrev alanlanna giren konularda, ordu birliklerini kullan­
mak istemektedirler. Bizce bu konunun. hukuksal Ozelliklerin­
den <;ok. siyasal nedenleri Onemlidir. Goroloyor ki, kendisini
Anayasa dozenine sayg1ya <;ag1ran <;evreleri susturmak isteyen
Adalet Partisi iktidan, bu tutumuna orduyu da ortak etmek is­
temektedir. Hem de Anayasa'ya ve yasalara ayk1n olarak.

idari zab1ta

320 I say1h Emniyet Teskilat1 Kanununun birinci maddesine


gore, i<;isleri Bakan1; "Memleketin umumi emniyet ve asayi­
$inden" sorumludur. i<;isleri Bakani bu gOrevini, Emniyet Ge­
ne! Modorlogo ile jandarma Genel komutanhg1 ve gerektigin­
de oteki zab1ta Orgotleri arac1hg1 ile yorotor i<;isleri Bakani'nin
ordu kuwetlerini yard1ma <;ag1rmas1, ancak Bakanlar Kurulu'­
nun bu yolda karar vermesi ile momkOn olmaktad1r. i<;isleri
bakan1, polis ve jandarmadan olusan gene! idare zabrt:as1nin
yetkili ve sorumlu amiridir.
Emniyet teskilat1 Kanunu'nun dOrdOncO maddesinde poli­
sin "silahh icra ve inzibat kuvveti" oldugu belirtilmekte, ayn1
kanunun ikinci maddesinde, genel zab1tanin polis ve jandarma­
dan olu�ugu a<;1klanmaktad1r. Polisin gorev ve yetkileri 2559
sayli1 Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu ile dOzenlenmi�ir.
Bu kanunun birinci maddesine gore polis "asayi$i, amme, $a­
h1s tasarruf emniyetini ve mesken masuniyetini korur. Hal-

SU<;LULAR VE GO<;LOLER

61
km 1rz, can ve mahni muhafaza ve ammenin istirahatini te­
min" eder.
1 965 yil1nda. ozellikle genc;lik olaylanndan tedirgin olan si­
yasal iktidar, polis orgotu kurmak istemi� ve bu yolda yasama
c;ali�malanna giri�mi�ir. Bunun sonucu olarak 654 sayil1 Top­
ium Zab1tas1 Kanunu kabul edilmi?tir. Kanunu birinci maddesi­
ne gore, Topium Palisi; "Cumhuriyet ve hUrriyet di.izenini
demokratik usullerle korumak, kanun d1$1 sokak ve meydan
hareketlerini onlemek, toplumun ve ki$inin maddi ve mane­
vi varhklarmm kanunlara aykm grev ve lokavtlar yi.izi.inden
k1smen ya da tamamen tahribe ugramasmm oni.ine gec;mek,
toplumun kendisi ve kaderi i.izerinde bi.iyi.ik olc;i.ide olumsuz
etkisi olabilecek her c;e$it kanunsuz toplumsal olaylann
meydana gelmemesini saglamak ve geldiginde zor kullanarak
etkisiz hale getirmek" gibi geni� yetkilerle donatilm1?t1r Bu
ozel gorevli polis orgUtune. 654 say11i Yasa ile 2498, 9 1 I sayil1
Yasa ile 2 1 90. I 1 44 sayil1 Yasa ile 5575 kadro eklenerek. bu­
"
gi.in toplam olarak I 0263 kadro verilmi?tir( ) Kanunun, Uc;Un­
cU maddesinde. toplum zab1tas1n1n, bu konuda belirtilen
amac;lar d1�mda, gec;ici de olsa, bir ba�ka kurulu� ve argot em­
rinde kullanilamayacag1 kesinlikle ac;1klanmaktad1r. jandarma ve
polis ili�kileri. 1 9 37 tarihli Jandarma Te�kilat ve Vazife Nizam­
namesi ile dozenlenmi?tir.

idare amirleri ...

Emniyet Te�kilat1 Kanununun birinci maddesinde, ic;i�leri


Bakan1'n1n. gerekli gorUlen ko�ullarda, askeri kuwetleri yard1-
ma c;ag1rma yetkisi yer almaktad1r. Ancak bu yetkiyi ic;i�leri Ba­
kan1 tek ba�1na kullanamamakta; bu konuda Bakanlar Kurulu
karan gerekmektedir. Bakanlar Kurulu karan ile ordu kuwetle­
rine ba�vurmak, ancak ulusal gi.ivenlik, eylemli bir kalki�ma ve
ic; sava� gibi olaganosto ko�ullarda momkon olabilmektedir. Bu
gibi durumlarda Bakanlar Kurulu. s1k1yonetim ilani yoluna git-

( ")
Dr. Sait Garan, Gene/ ldari Zab1to Foaliyetlerinde Askeri kuwetlere
Bo�vurulmos1, Amme ldaresi Dergisi, cilt 3. say1 I , s. 8 1 .

62
mektedir. S1k1y6netim ilan etmeksizin ordu birliklerinin Bakan­
lar Kurulu karan ile kullan1lmasma ?imdiye dek rastlanmam1�1r.
ii idaresi Kanunu vali ve kaymakamlara da, askeri birlikler­
den yararlanma yetkisi vermektedir. Kanunun I I /D bendine
g6re "Vali, ii ic;indeki kolluk kuvvetleri ile bast1rilamayacak
olaganUstU ve ani hadiselerin cereyani kar$1smda kahrsa en
yakm askeri kara, deniz, hava kuvvetleri komutanlarina
mUmkUn olan en seri vas1talarla mUracaat ederek yard1m is­
ter ve bunu yaz1 ile teyit eder. Bu talep derhal yerine geti­
rilir ... " Maddenin ac;1k ifadesinden anla?ilacag1 gibi askeri birlik­
ler ancak "olaganustu" ve 6zellikle "ani" olaylar kar?1s1nda �ag1-
nlabilecektir. Kanun sadece bunu yeter g6rmemekte, bu ola­
ganUstU ve ani olaylarin, polis ve jandarma kuwetleri ile bast1-
nlamayacak nitelikte olmas1n1 ?art ko?maktad1r. Demek oluyor
ki, Emniyet Kuwetleri ile bast1nlmas1 mUmkUn olan olaganustu
ve ani olaylarda ordu birliklerinin yard1ma c;ag1rilmas1 kanuna
aykind1r. YUksek Adalet Divani'nin Kayseri ola(.lan ile ilgili ka­
rannda, bu nokta en ac;1k ?ekilde belirtilmi�ir l Toplant1 ve
G6steri YUrUyU?leri Kanunu'na uyularak dUzenlenmi? bir ac;1k
hava toplant1s1nda askeri kuwetlerin olaylardan 6nce, ii idaresi
Kanunu'na g6re c;ag1nlarak g6revlendirilmeleri, kanunun mUlki
amirlere verdigi yetkinin, kanunun amac1 d1?1nda kullan1lmas1
demektir.

Sonuc;

TUrkiye'de bUtun kurumlar bir <;6kUntu ic;indedir. Siyasal


iktidarla, devlet bUrokrasisinin ilerici kesimi aras1nda bir c;at1?­
ma ba?lam1�1r. HUkUmet ve devlet. zaman zaman kar?1 ka�1ya
gelmektedir. Bu hukuk d1�1 y6netime kar?1. ho?nutsuzluklar ba?
g6stermektedir. Buyuk �ehirlerde genc;lik g6sterileri buyu­
mekte, bUyUklU kU<;UklU olaylarla halk siyasal otorite ile c;at1�­
maktad1r. Bu tepkilere ka�1. aydinlar1n askeri mahkemelerce
yargilanmas1, genc;lik ve halk ka�1s1na askeri birliklerin c;1kanl-

( ")
Yuksek Ada/et Divam Gerekr;eli kararlan. Bo/am sira no: 1 4. Esas:
96013 1 , 1 96 1 , s. 24.
SU<;:LULAR VE GO<;:LOLER

63
mas1, ordu-aydm ve halk ili�kilerini zedelemektedir. <;:okmekte
olan bir siyasal yOnetimde, ordu birliklerinin kanuna ayk1n ola­
rak halk1n ka�1s1na �1kanlmas1. demokratik oldugu soylenen bir
yOnetimde, s1k1yOnetimin belirtileri say1lmal1dir. Oysa, Tork ay­
d1nlan ve halk1, 27 May1s Anayasas1'n1 getiren Kemalist ordu ile
bugonko yonetim aras1nda bir benzerlik gOrmemekte ve as­
keri kuwetleri polisin gorevleri i�in kullanan siyasal iktidann bu
tutumunun yak1ndan izlenmesi gerektigine inanmaktad1r.
(Cumhuriyet, 10 Haziran 1 970)

DEVRIM TARIHI OKUTULUYOR MU�

Her devlet bir tarihsel geli�imin OrOnOdOr. Toplumlann


Ozelliklerini soyut genellemelerle tanimlamak momkon degil­
dir. insan topluluklan, t1pk1 bir tek insan gibi belli geli�im ko�ul­
lanna gore �ekillenir. Bir toplum, dogar, geli�ir ve �Oker. Her
devre bir sonraki donemin nedenlerini i�inde ta�1r. Bu do­
nemler ve bu dOnemleri etkileyen nedenler bilinmeden top­
lumlann ge�mi�leri ve gelecekleri aras1nda bag kurulamaz. Bu
bag, tarihi, ya�ayan bir bilim yapar. Tarihsel dOnemleri, sosyal
nedenleri ile incelemeyen bir tarih anlay1�1. sadece bu "kro­
nolojik dedikodu"dur.
Torkiye Cumhuriyeti, henoz elli ya�1na bile basmad1. Yanm
yOzyil kadar Once, bir Ulusal Kurtulu� Sava�1 verdik Tam O� yil,
kan ve ate� ile bogu�arak bag1ms1zhg1m1za kavu�uk. Bu bag1m­
s1zhk sava�1 sonunda yepyeni bir devlet kurduk. Bu devlet ge­
li�i. duraklad1 ve niteligini degi�irdi. $imdi, bir ihtilal sonucu
getirilen Anayasa ile "sosyal hukuk devleti" oldugumuzu kabul
ettik Ana/asanin Onsozonde bu sosyal hukuk devletinin "Milli
Mocadele Ruhu", "Millet Egemenliti" ve "AtatOrk Devrimle­
rine" bagl1 oldugu belirtildi. Arna, nedir "milli mocadele ruhu"
nedir, "AtatOrk Devrimleri" nedir. "millet egemenligi"; bunlann
hi�birini ogretemedik. Bir sosyalist devletin sosyalist egitimi
olur. Bir kapitalist devlet, kapitalist egitime sahiptir. TOrkiye
Cumhuriyeti, Atatork Devrimlerine dayanmaktad1r. Fakat Ata­
tOrk Devrimleri ne orta ogretimde, ne de yoksek ogretimde
geregi gibi okutulmamaktad1r! Biz bu yaz1m1zda sorunu sadece
Oniversiteler ic;in ele alacag1z:

Devrim tarihi dersi

Oniversite mezuniyet s1navlan aras1nda "Devrim Tarihi" de


bir ders olarak yer almaktad1r. Fakat bu ders, hic;bir fakOltede
temel ders degildir. Bu dersin s1navlan son derece kolayd1r ve
hemen hemen s1nava giren her 6grenci gec;er not almaktad1r.
<;:onkO, bu ders ciddi �ekilde ele ahnmam1�1r. Genellikle bu
ders ic;in Lise son s1nifta okutulan Devrim Tarihi kitaplan esas
ahnmaktad1r. Oniversiteler ic;in yaz1lm1� geni� ve doyurucu bir
Devrim Tarihi kitab1 yoktur. Ders ve s1nav sadece yerine geti­
rilmesi gereken birer "formalite"dir.
22 Nisan 1 942 tarihli ve 4204 say1h Ankara Oil ve Tarih­
"

Cografya FakOltesine Bagh Tork ink1lap Tarihi EnstitOsO Ku­


rulmas1 Hakkmdaki Kanun"un birinci maddesinin (c) f1kras1na
g6re bu EnstitO, ... Tork ink1lap ve rejimini memleket ii;inde
"

ve d1$mda tamtmak ii;in dersler ve konferanslar vermek ve


her tUrlo yaymda bulunmak .. " g6revi ile yokomlodor Ayni
.

yasanin 2'inci maddesine g6re ... FakOltelerde ve yOksek


"

okullardaki ink1lap Tarihi ve TUrkiye Cumhuriyeti Rejimi


Dersleri Maarif Vekaleti'nce hazirlanacak programlara ve ta­
yin edilecek esaslara g()re bunlann kendi kadrolarmdaki va­
zifeli profes()r, doi;ent ve 6gretmenler tarafmdan okutu­
lur " Yani, Fakolte ve Yoksek Okullarda, "Devrim Tarihi Kor­
..

sOsO" ad1yla bag1ms1z bir kOrsO yoktur. B6yle bir korso olma­
y1nca da bu dersin ciddi olarak okutulmas1 da momkon olma­
maktad1r. Oniversiteler 6zerk olduguna g6re. Devrim Tarihi­
nin hangi ko�ullarda ve kimler tarafindan okutulacag1 da Milli
Egitim Bakanhg1nca degil, Oniversitelerin yetkili organlannca ka­
rarla�1nlmas1 gerekmektedir

Oniversite d1�1 bilim

49 36 say1h Oniversiteler Kanunun 3'0nco maddesinde,


Oniversitelerin 6grencilerini ... bilim anlay1$1 kuvvetli, saglam
"

SUCLULAR VE G0<;L0LER

65
dU$Unceli aydmlar ve yUksek ogrenime dayanan mesleklerde
tUrlU bilim ve uzmanhk kollan ic;in iyi haz1rlanm1$ bilgi ve de­
ney sahibi elemanlar, Turk Devriminin UlkUlerine bagh milli
karakter sahibi vatanda$ olarak.." yeti�irecegi belirtilmekte­
dir. Bu gorevin yerine getirilebilmesi i<;in oncelikle Turk Devri­
minin bilimsel ara�1rmalarla ayd1nlanmas1, bundan sonra bu il­
kelerin benimsetilmesi gerekir. Oysa, Ulusal Kurtulu� Sava�1-
m1z ve Turk Devrimi konulannda Universitelerde yeter sa-y1da
bilimsel ara�1rmalar yap1lm1� degildir. Kutuphanelerimiz-de.
Amerikan ve Frans1z Devrimi konulannda yuzlerce yerli ve
yabanc1 incelemeler yer almaktad1r. Bu derslerin s1navlannda
Bat1 Ulkelerinin siyasal tarihlerinden bir kU<;Uk aynnt1y1 hat1rla­
yamayanlar s1nifta kalmaktad1rlar. Baz1 fakUltelerin ogretim
Uyeleri Bat1 uluslann1n tarihlerinden, gun. saat ve dakika olarak
cevapland1nlmas1 gereken sorular sormaktad1rlar. BUtun bun­
lar, Turk Devrim tarihinden s1nava giren her ogrencinin ge<;tigi
Universitelerde sure gelmektedir!
Turk Devrim Tarihi ve Ulusal Kurtulu� Sava�1 konulan, Uni­
versite ogretim Uyelerince degil, Universite d1�1 du�unurlerce
incelenmektedir. Ulusal Kurtulu� Sava�1. bUtun belgeleri ile
Universite d1�1 ara�1rmac1larca ortaya konabilmi�ir. iki yUz y1lhk
Bat1hla�ma sorunu. yine Universite ogretim Uyesi olmayan ya­
zarlarca incelenmi� ve bu konuda <;e�itli gorU�ler ileri sUrUl­
mu�ur. Boylece Universite dl�inda, ara�1nc1, ele�irici bir tarih
bilimi geli�irken, Universitelerimizde, Devrim Tarihinden "$ap­
ka Devrimi", "Harf Devrimi", "Saltanat1n ve Halifeligin Kald1nl­
masi", "Sevr ve Mondros Mutarekeleri" tarihleri sorulmakta ve
bu buyuk gorev, bu ko�ullarla ge<;i�irilmektedir. Turk Devri­
mini, <;ag1n oteki devrimleri ile kar�ila�1ran ve bunlardan so­
nu<;lar <;1karan bir Devrim Tarih i anlay1�1 henUz Universiteye
ad1m1n1 atmam1�1r!

Milli mUcadele ruhu

Ulusal Kurtulu� Sava�1. antiemperyalist ve anti-kapitalist bir


ba�kald1rmadlr. Bu sava�m. gUnUmUzde bUtun ezilen uluslarca
payla�1lan bir evrensel n iteligi vardlr. Emperyalizmin boyundu-

66
rugu alt1nda ulusal kurtulu� sava�1 veren buton s6murulen
"proleter" uluslar, Kemalizmin bag1ms1zl1k bilincini benimse­
mektedirler. C::ag1m1z, bir bag1ms1zhk <;ag1 ise, bunun ba�lang1<;
noktas1 Anadolu'daki "Kuvayi M illiye" sava�land1r. Duzenli or­
dulardan halk sava�lanna kadar, botun ulus<;u eylemlerin Turk
Milli Mucadele ruhu ile evrensel ve tarihsel yak1nhklan vard1r.
Bugun Milli Mucadele ruhunun bilincini kavram1� bir Turk ay­
d1n1nin. dunyanin 6rt bucag1ndaki bag1ms1zl1k kavgalann1 ve
halk sava�lann1 benimsemesi gerekir.
Bugun Turkiye Cumhuriyeti. Milli Mucadele ruhunun anla­
m1na ters du�en bir y6netimin ve y6neticilerin elindedir Bu
bag1ms1zl1k bilincinin d1� politikada savunulmas1 ve Turkiye'nin,
bag1ms1zl1k sava�1 veren uluslann yaninda yer almas1. bugunku
siyasal ko�ullar ka�1s1nda mumkun degildir. Ancak, kendisine
6zerklik saglanm1� universitenin, Milli Mucadele ruhunu daya­
nak yapan bir tarih anlay1�1 ile, gen<; ku�aklara Ulusal Kurtulu�
Sava�1m1z1 ve Kemalizmi. buton ulusal ve evrensel temelleri ile
benimsetmesi gerekmektedir. Ancak b6ylece, universiteler
Yasas1'nda belirtilen ... Ti.irk Devriminin ulkulerine bagh mil­
"

Ii karakter sahibi vatanda$1ar .. " yeti�irilebilir Bu yap1lmad1k­


.

<;a. gen<; ku�aklann su<;lanmas1 mumkun degildir. Turk gen<;ligi­


ne, duzenli ve tutarh bir egitim programt ile ne Turk devrimi,
ne milli mucadele ruhu anlattlm1� ve benimsetilmi� degildir.
Oyleyse. ne ekildi ki ne bi<;ilmek isteniyor?..

Millet egemenligi

Ulusal Kurtulu� Sava�1'ndan sonra kurulan Kemalist Devlet


teokratik y6netim ve oliga�ik siyasal yap1ya kar�1 "millet ege­
menligi" kavram1n1 yerle�irmek istemi�ir. Bu kavram "imti­
yazs1z s1nifs1z" bir sosyal yap1 kurmaya y6nelen bir amaca da­
yanmaktayd1. Bu da "halk<;1l1k" �eklinde ifade olunan egemenlik
anlam1ndayd1. Sosyal ve siyasal nedenlerle bu ama<; ger�ek­
le�memi� ve Onuncu Ytl Mar�1'n1n bir duygusal satin olarak
kalm1�1r. Kemalizm'in 6nerdigi "millet egemenligi"nin, bugun
egemen s1n1f politikac1lann1n dillerinden du�urmedikleri "rr,:lli
irade" ile bir ilgisi yoktur. Bu amac1 geli�irmek ve Tork halk1-

SU<;:LULAR VE G0<;:L0LER

67
nm insanca yasama duzeyine kavu�urulmas1ni saglamaya yO­
nelen bir halk<;1 eylem oldugunu anlatmak gerekir. Padisahlann
arkas1na yabanci <;1karlan gizleyen Bat1 emperyalizmi ve se<;im
sand1g1ndan emperyalizmi <;1karan yirminci yuzyil kapitalizminin
ger<;ek nitelikleri ancak Kemalizmin sosyal ama<;lannm ogretil­
mesi ve egitilmesi ile anlat1labilir. Millet ve halk egemenligi kav­
ramlan geregi gibi okutulmadan, <;ag1m1zdaki demokratik
gelisimleri, sosyal demokrasileri ve sosyalist devrimleri anla­
mak mumkon degildir.

Ataturk devrimleri

Atatork devrimleri, ad1na Kemalizm dedigimiz bir devlet


seklinin dayand1gi temellerdir. Bu devlet seklinin, Oteki otoriter
rejimlerle ka�1la�1nlmas1, dayand1g1 toplumsal ve s1nifsal te­
mellerin ogretilmesi gerekir. Gen<; kusaklara, Atatork devrim­
lerini anlatabilmek i<;in Atatork'On izledigi ve kurdugu siyasal
yap1n1n nitelikleri ve bu yap1n1n hangi ihtiya<;lara cevap verdigi­
nin arast1nlmas1 universitelerimize duser" en buyok gorevler­
dendir. Ataturk<;ulogon, sadece soyut laiklik anlay1s1na dayan­
mad1g1 da ancak bu bilimsel yollarla ispat1 yap1labilir. Turkiye
Cumhuriyetinin ge<;irdigi sosyal ve siyasal devrelerin sosyal ne­
denleri ara�1nlmadan ileri sOrOlen her soz ve yaz1lan her sat1r,
sadece birer aldatmacad1r. Atatork Devrimlerini, kendi dogal
ve siyasal kosullan ile degerlendirecek bir Devrim Tarihine ih­
tiyac1m1z vard1r.

Sonui;

Torkiye Cumhuriyeti Ulusal Kurtulus Savas1 sonunda ku­


rulmu�ur. Ancak bu savas ve bu savas1n nitelikleri Oniversite­
lerimiz tarafmdan yeterli sekilde ara�1nlm1s degildir. Devrim
Tarihi derslerini, universitelerin en kolay dersi olmaktan <;1ka­
np, Ozellikle sosyal bilim okutan fakultelerde birer Devrim Ta­
rihi Korsoso kurulmas1 ve ulusal tarihimizin geregi gibi incelen­
mesi, hepimize dusen bir boyok gorevdir. Kurtulus Savas1'nda

68
Tork halk1n1n kanlanyla yogrulmu� bu topraklar, �imdi ayd1nla­
nnin ahn terini bekhyor. Biz ise bu gOrevden kac;1yoruz.
(Cumhuriyet, 3 Ekim 1 9 70)

HALK<;ILIK iLKESI

Her siyasal dOnem kendisin i doguran nedenler ve ko�ullar


ile degerlendirilir. Yak1n tarihimizin adina "Kemalizm" dedigi­
miz donemi de ancak kendisini etkileyen yurt ve donya ko�ul­
lan gOz OnOnde tutularak nitelenebilir. Torkiye Cumhuriyeti,
Kurtulu� Sava�1'ndan sonra kurulmu�; ilke ve amac;lara bu sa­
va� saptanm1�1r. Bu sava�m ilk ve belirgin Ozelligi "antikapita­
list" ve "antiemperyalist" olu�uydu. Atatork birc;ok soylevlerin­
de, amacm1n tam bag1ms1z Torkiye'yi kurmak oldugunu ve bu
amac;la Ankara'da bir meclis topland1g1n1 sOylemi�ir. Kurtulu�
Sava�1'nin amac1, siyasal, ekonomik ve askeri somorO alt1ndaki
yurt topraklann1 kurtarmak ve bu topraklar Ozerinde yeni ve
c;agda� bir devlet kurmakt1. <;oken ve y1k1lan Osmanh impara­
torlugu'ndan sonra kurulacak yeni devlet. ayni topraklar oze­
rinde ve ayn1 halk unsuruna dayanacag1na gore halkc;1hg1n dog­
dugu ko�ullara k1saca deginmek gerekecektir.

Meclisin yap1s1

ilk Boyok Millet Meclisi ac;1ld1g1nda, Meclis'te yer alan mes­


lek gruplannin dag1hm1 �Oyleydi: (40)t0ccar, (32)c;iftc;i.
( 1 1 )gazeteci, (44)memur, ( I 4)mofto. ( I 3)moderris. ( I O)�eyh,
(S)a�iret reisi ve ( I ) i�c;i milletvekili. Dogald1r ki bu meslek da­
g1hm1, ayni zamanda Kurtulu� Sava�1·ni yOrOten meclislerin sos­
yal kokenlerini de gOstermektedir. Kurtulu� Sava�1. milliyetc;i
subaylar, e�raf ve memur Oc;IOsOne dayah bir siyasal kadro ile
yOrOtOlmO�Or. Bu sosyal yap1daki meclislerin yurtseverlikleri.
Kurtulu� Sava�1'nin kan ve ate� smav1ndan gec;mi�. e�rafin bO­
yOk c;ogunlugu Ulusal Kurtulu� Sava�1'na kat1lm1�1r. Sava� y1lla­
nnda, milliyetc;i subaylann, e�rafin ve memurlann ortak amac;-

SU<;:LULAR VE GU<;:LULER

69
Ian yurt topraklanni kurtarmak olunca, bOtun bu s1nif ve ta­
bakalan birle�innek ve bir tek ulusal amaca yoneltmek gere­
kiyordu. AtatOrk'on, Kurtulu� Sava�1'ndaki ilk ba�ans1, bOtOn
yurtsever gO<;leri bir meclis <;at1s1 alt1nda toplamakt1. Ancak. sa­
va� ba�an ile sonu<;lanip, sosyal devrimlere dogru ytinelince,
Kurtulu� Sava�1'ni yOrOten e�raf. bu kez devrimlere ka�1 <;1kt1.
E�rafin, kendi egemenligini sOrdOnnek istemesi de dogald1.

i$i;iler ve koyloler

i�<;i s1nifi, Bat1'da sanayi devrimi ile ortaya <;1km1� ve bir s1nif
olarak gO<;lenmi�ir. i�<;i s1n1fi, kendi sm1fsal <;1kan i<;in OrgOtlen­
mi� ve bu ama<;la kanl1 siyasal kavgalara giri�mi�ir. Bat1 dO�On­
ce tarihi de bu sosyal mOcadeleleri izlemi�ir. Sanayi devrimi­
nin d1�1nda kalm1�. Ostelik Bat1 ticari kapitalizminin pazan olan
Osmanl1 toplumunda sanayi i�<;isinin olu�amayacag1 da dogal­
d1. "Proletarya"nin olu�mad1g1, gO<;lenmedigi ve Orgotlenmedigi
bir toplumda emek<;i s1niflann geli�imi, Bat1dan ayn bir <;izgi iz­
leyecekti. Osmanh toplumunda i�<;i s1n1fi, koyden boyok �ehir­
lere <;af1�mak i<;in gefen koyfOfer ve yabanc1 sermayenin kurdu­
gu fabrikalarda <;ah�an i�<;ilerden olu�an dag1n1k ve gO<;sOz
grupfard1. Koyfofer, dirlik sahibi denifen, asker-memur kan�1m1
yetkiferfe donatlfm1� Feodaf beylerin tarlafannda <;ah�an "rea­
ya"lard1. "MOltezim"lerin halk1 ezen ve somOren vergi dozen­
leri aft1nda ya�ayan toprak emek<;iferi de dag1nik ve OrgOtsoz­
dOrfer. Merkezi otorite ve teokratik yonetimin yaratt1g1 dinsef
dokunulmazhk, devfete yOce bir ki�ifik vermi�; halk kendi
Oretim gocone yabanc1fa�an kaderci bir egitimle yeti�irilmi�i.
istanbuf'un ya�ad1g1 Lafe devirleri, Tanzimatlar, Me�rutiyetfer
Anadolu halkm1 ve Tork koyfosono etkifememi� yozeysef dev­
referdi. Kurtufu� Sava�1 ba�fad1gmda, vergi adaletsizfikferinden,
Balkan ve Donya sava�fanndan bezmi� ve y1fm1� bir koyfo s1n1f1,
kendi kader <;izgisi d1�mdaki ofayfan <;aresiz bekfemekteydi.
Tanzimatfann, Me�rutiyetferin i<;i bo� kavramlan, ittihat<;1-ihti­
laf<;1 <;eki�meferi ve kanh olayfann, koy ya�ant1s1na hi<;bir etkisi
yoktu. Kurtulu� Sava�1 sonras1nda i�<;i ve kOyfOfer, gO<;sOz, Or­
gOtsOz ve dag1nikt1far. Yozy1llarca sOmOrOfmo�. kendisinden

70
ban�a vergi vermesi, sava�a ise $ehit olmas1 istenmi$ s1n1fla­
nn, kendi yannlan i�in sava$a girmeleri de beklenemezdi. Kur­
tulu$ Sava$1 tamamland1g1nda, boylesine y1lg1n ve peri$an bir
halk. milyonlarca bar�. gen� Torkiye'yi bekliyordu. "Hasta
Adam" bOyle bir miras b1rakm1�1.

DO$Once ortam1

Kurtulu$ Sava$1'n1 yorOten milliyet�i subaylar1n etkilendikle­


ri d0$0nce ortam1, ikinci Me$rutiyetle ortaya �1km1�1. "Garp�1-
hk", " islamc1l1k''. "Tork�olok", "Meslek�ilik" ve "Sosyalizm" ak1m­
lan istanbul'un aydm �evrelerinde tart1$1lmaktayd1. Bu ak1mlar,
dO$Once ak1mlanndan �ok edebiyat ak1mlanna benzemektey­
di. Topium yap1s1n1n gozlemine dayah ulusal �ozom yollan
aranm1$ ve tart1$1lm1$ degildi. Osmanh aydmlannin kafalan, Bat1
koltor egemenligini yansrtan koksoz ve yabanc1 koltorle doluy­
du. Edebiyatta, �iirdeki bat1 taklit�iligi, d0$0nce ak1mlann1 da
etkiliyordu. Milliyet�i subaylar, Osmanhhga ka�1 ge�ek�i �O­
zom yollan ile yeti$ecek yerde, CO$kun $iirler, anlams1z kav­
ramlarla ya$atilmak istenen bir koltor donyas1 ile ku$at1lm1$lar­
d1. S1n1flann go�lenip orgotlenmedigi toplumlarda, sosyalizm
ak1mlannin, dar �evrelere ozgo bir salon koltOrO oldugu da bir
ger�ektir. Me$rutiyetin getirdigi, siyasal suikastlar ve �eki$me­
lerle dolu d0$0nce ortam1 boylesine yozeysel ve k1s1rd1. Halk1n
oz sorunlanyla ilgili hi�bir tart1�ma ve teori, milliyet�i subayla­
nn yararlanmalarma a�1k degildi. Kurtulu$ Sava$1'n1n Onderleri,
yasaklarla ve yanh$1arla ku$at1lm1� bir dO$Once ortam1nda yeti$­
mi$1erdi.

K()yli.1 efendimizdir.

Atatork, bir Sovyet diplomat1 ile yapt1g1 gOro$mede i$�i ve


koylo sm1flan konusunda $Unlan sOylemektedir: "TOrkiye'de
i$�i sm1f1 yok, �i.lnko geli$mi$ bir sanayi yok. Bizim burjuvazi­
mizi ise, henoz burjuva sm1f1 haline getirmek gerekiyo r. Ti­
caretimiz �ok c1hz. c;onkO sermayemiz yok, yabanc1lar biz1
eziyor... Sizin Rusya'da mi.lcadeleci bir i$�i sm1f1 var. Ona d:i-
suc1 u 1 A R VI GUCL,.'! ' "
yanmak mUmkUndUr ve ona dayanmahd1r. Bizde i$«i;i sm1f1
yoktur ve kOylUye gore ag1rht1 azd1r. Sizde endUstri geli�­
mi$tir, bizde yok gibidir..."

Ataturk'Un bu sozleri onun gen;ekc;iligini yans1tmaktad1r.


OrgUtlenmi� ve bilinc;li bir i�c;i s1rnfi siyasal mUcadeleye girme­
dikc;e, sosyalist bir dUzen kurmaya imkan yoktur. Ataturk bu
gerc;egi gorerek koylUye ag1rhk verilmesini ileri sUrmektedir.
Koyluye ag1rhk vermek ise, yine, koyden gelen bilinc;li toprak
dagilm istemleri ile gerc;ekle�ebilir. KoylUden bu yolda bir is­
tek ve mucadele arzusu da gelmiyordu. Ostelik Kurtulu� Sava�1
boyle bir toprak dag1hm1na ka�1 olan e�raf ile kazarnlm1�1.
Ataturk'Un halkc;1hk anlay1�1rn karntlayan ilk giri�imi, I 925'de
"A�ar" Vergisinin kaldinlmas1yd1. HenUz 1 92 1 y1llannda Eregli'­
de c;ah�an i�c;ilerin sosyal gUvenliklerini saglayan bir yasa kabul
edilmi�ir. 1 936 y1hnda ise, i� Kanunu yUrUrluge kondu. MUlte­
zimlerin, tutun reisliginin kald1nlmas1, ormanlann devletle�iril­
mesi, koylerin birle�irilmesi yolunda c;ah�malar yap1lmas1, zirai
kombinalann kurulmas1, toprak reformu ve Koy Enstituleri bir­
birlerini tamamlayan halkc;1l1k hareketlerinin halkalandir. Bu
arada Ziraat Bankas1nm gUc;lendirilerek. Ureticiye kredi saglama
hizmetlerinin devletc;i bir duzene baglanmas1 da bu halkc;1hk
anlay1�m1n uygulamas1d1r. Bu devrimci hareketlerin hic;biri, ta­
bandan gelen isteklerle yap1lm1� ve ba�anlm1� degildir! Ataturk,
her turlU olumsuz ko�ula ve ozellikle Kurtulu� Sava�1'ni birlikte
yuruttugu tutucu memur ve e�rafa ragmen koylunun hayat
ko�ullanrn degi�irmek ic;in c;abahyordu. BUtun bu hizmetlerin
yerine getirilmesinde devletin s1rnrh olanaklanrn da goz OnUn­
de bulundurmak gerekir. Devletin gelirlerinin buyuk k1sm1
"DUyun-u Umumiye" borc;lanna aynhyor, koylUye yol. 1�1k,
okul, hastane goturecek olan mali olanaklar Osmanh borc;lanni
odemeye harcan1yordu. Hic;bir devrim, birkac; y1lda halk kitle­
lerinin ya�ay1� ko�ullann1 degi�iremez. Ataturk'Un halkc;il1k an­
lay1�1 "KoylUnUn efendiligi"ni amac;layan bir devrimin ana he­
defierini gostermektedir...

AtatUrk'ten bize

Ataturk'Un halkc;il1k anlay1�1rn, TUrkiye'nin ic;inde bulundugu


sosyal ve siyasal ko�ullar ile ka�1la�1rmak gerekir. BugUn ilk

n
bak1�a gorolen, gen;ek i?c;i ve koylO s1n1flannin bilinc;lenip,
kendi s1nifsal c;1karlan ic;in sava�a girmi? olmaland1r. Kemalizm­
'in amac;lan, bu gerc;ege gore yeniden degerlendirilmelidir. Ar­
t1k devrimci uyan1?. gerc;ekc;i bir devrim yolu izlemesine elve­
ri?li ko�ullan beraberinde getirmi�ir. i?c;i-koylO ve asker-sivil
ayd1n kenetlenmesine dayah bir devrimci birle?im Kemalizmin
sosyal amac;lanni gerc;ekle�irir. Bu yapilmadikc;a, yirminci yoz­
y1lda daha nice y1llar kaybederiz. 1 920 y1hnda AtatOrk'On dev­
rimci Bakanlanndan Mahmut Esat Bozkurt, �unlan soylOyordu:
"Efendiler. memleket demek, o memleketin iktisadiyat1 de­
mektir. Hic;bir zam�n o memleketin yalan yanh� politikac1s1 de­
mek degildir. Fakat o memleketi, sapaniyla, elindeki o moba­
rek c;ekiciyle c;ah�an demircisi, c;iftc;isi temsil eder. Zavalh halk,
Kanun-u Esasilere ragmen esirdir, yine inlemektedir, yine ac;
sefildir...
"

Elli y1I once soylenmi� bu sozlere, bugon de katilmanm ac1-


s1 devrimci ayd1nlann; utanc1 ve sorumlulugu ise, Atatork'ten
sonra Torkiye'yi yonetenlerindir...
(Cumhuriyet, 1 5 Kas1m 1 970)

M i lli iSTiHBARAT ORGOTO VE ANAYASA

Her siyasal dozen kendi yap1s1 ic;inde polis orgotlerine


yer verir. Siyasal dozenler ile polis yetkileri aras1ndaki ili?kiler.
dev-letin demokratik yap1>1ni belirler. Bu ilgiler, "Hukuk Dev­
leti" ile "Polis Devleti"ni ay1racak temel olc;olerdir. Bir hukuk
devletin-de sm1rs1z yetkilerle donatilm1? polis Orgotlerine yer
verilemez. Devletin her yetkisi gibi, polis gorev ve yetkileri de
demokra-tik denetime ac;1k olmahd1r. Gizlilik, ancak polis dev­
letlerine ozgO yonetim ko�uludur. Demokratik dozen "ac;1k
rejim" de-mektir. Bu ac;1khgm tom ili�kilerde egemen olmas1
gerekir. Anayasa kurulu�lan demokratik govencelerle i?lerken,
kamuo-yunun geli�imini polis orgotleri ile engellemek, bas1ni,
devlet kurumlanni, OrgOtleri ve ki�ileri, polis arac1hg1 ile izle­
mek, tam anlam1 ile bir "fa?ist" dozen kurmak demektir. Son
gOnlerde ortaya c;1kart1lan, Milli istihbarat Te?kilat1 belgesi do-

SU<;LULAR VE GU<;LOLER

7l
lay1s1yla, ko-nunun yak1ndan incelenmesi gerekmektedir. Once
bu orgotun yap1s1 Ozerinde durahm.

Yap1s1

Milli istihbarat Orgutu, 6 Temmuz 1 965 tarih ve 644


say1h "Milli istihbarat Te�kilat1 Kanunu" ile kurulmu�ur
Yasan1n birinci maddesinde, orgotun ba�bakanhga bagh oldugu
belirtilmekte, ikinci maddede de bu orgutun organlan
s1ralanmaktad1r. Maddeye gore argot alt1 daireden
olu�maktad1r. Bu daireler, "Milli Emniyet Hizmetleri
Ba�kanhgi" "istihbarat Ba�kanhgi", "Psikolojik Savunma
Ba�kanhgi" "idari i�ler ba�kanhg1", "Tefti� Kurulu Ba�kanhgi" ve
"Hukuk Mo�avirligi" olarak s1ralanmaktad1r Yasan1n uc;unco
maddesinde ise, Milli istihbarat Orgutunun gorevleri �u �ekilde
tan1mlanmaktad1r: "Devletin milli gi.ivenlik politikas1 ile ilgili
planlarm haz1rlanmasmda esas ola-cak askeri, siyasi, iktisadi,
ticari, mali, smai, ilmi, teknik, bi-yografik ve psikolojik ve
milli gi.ivenlikle ilgili istihbarat1 dev-let c;apmda istihsal
etmek; bu istihbarat1 Ba$bakana, Milli Gi.ivenlik Kuruluna ve
gerekli resmi makamlara ula$t1rmak; yaymak, istihbaratla
ugra$an bi.iyi.ik daire ve kurumlar ara-sinda koordinasyonu
saglamak; psikolojik savun ma icaplanni yapmak ve bu
istihbarata kar$1 koymakt1r."
Orgutun gorevlerini hokum alt1na alan bu madde �u
onemli ci.imle ile son bulmaktadir: "MiT'e bu gorevler d1$inda
hizmet yi.ikletilmez ve bu te$kilat, Devletin gi.ivenligi ve milli
politikas1 ile ilgili istihbarat hizmetlerinden ba$ka hizmet isti­
kametlerine yoneltilemez." Demek ki Milli istihbarat Orgi.itu­
nun bi.itun yetkileri "Devletin Guvenligi" ve "Milli Politikas1" ile
ilgili "istihbarat'' amac1 ile s1n1rl 1d1r. Bu orgute, bu haber alma
amac1 d1�1nda gorev verilmesi, daha ac;1k tan1mla, Milli istihba­
rat Orgutunun "ic; politika"da kullanilmas1, idare Hukuku kavra­
m1 ile bir "yetki gasp1"d1r Devletin guvenligi yerine, bir siyasal
partinin c;1karlann1 savunmak. ac;1kc;a gorevin kotuye kullanil­
mas1 demektir.
MiT, Ba�bakanhga bagh bir muste�ar taraflndan yonetil­
mektedir Bu mi.iste�ar, Milli Guvenlik Kurulu ve Ba�bakan1n

74
"inhas1" ve Cumhurba�kan1nm "onay1" ile atanir. Moste�arhga
bir "askeri �ah1s" atanirsa, bu asker ki�i. Milli Savunma Bakanhg1
ve Genelkurmay Ba�kanhgm1n denetimine bagh tutulamaz.
"Milli Emniyet Hizmetleri", "istihbarat" ve "Psikolojik Savunma"
Ba�kanlan, Moste�ann Onerisi Ozerine Milli Govenlik Kurulun­
da gOrO�Oldokten sonra, Ba�bakanin "inhasi" ve Cumhurba�­
kaninin "onayi" ile atanirlar. Yasan1n I 6'nc1 maddesine gore
MiT'in "kapah" giderleri. "OrtOIO Odenek tertibinden" kar�ilanir.
MiT Moste�. bu odenegin harcanmas1ndan sadece Ba�baka­
na ka�1 sorumludur. MiT personeli, MiT'in kadrosuna bagh
memur ve hizmetlilerden, Tork Silahh Kuwetleri kadrolannda
gOrevli subay, astsubay, sivil memur, erba� ve erlerden ve Or­
got emrinde ozel gorevler ic;in gec;ici olarak c;ah�1nlan ki�iler­
den olu�ur. Aynca yasanin ll'inci maddesine gore, genel ve
katma bOtc;eli dairelerle, iktisadi devlet te�ekkOlleri ve banka­
larda, yasanin tanimma gore "kendilerine ihtiyac; duyulanlar"
disiplin, izin ve sicil baklmlanndan MiT'e bagh kalmak ko�uluyla
ilgili kurumlarda g6rev1cndirilirler. 644 sayil1 Milli istihbarat
Te�kilat1 Kanunu'nda, yabanc1 uzmanlann bu OrgOtte gOrevlen­
dirilmesi ile ilgili herhangi bir hokum bulunmamaktad1r. Dev­
letin govenligi ile ilgili bir "Milli" Orgotte, yabanc1 uzman c;ah�­
t1nlmas1nin da momkon olmamas1 gerekmektedir.
Anayasan1n ikinci maddesine gore, Torkiye
Cumhuriyeti demokratik hukuk devletidir. Hukuk devleti, her
torlo devlet yetkilerinin denetlenebildigi bir dozen demektir.
Anayasam1z aynnt1h bic;imde, temel hak ve Ozgorloklere yer
vermi�. do�once Ozgorlogo, Ozel hayat1n gizliligi, konut
dokunulmazhg1, haberle�me Ozgorlogo, ki�i dokunulmazhg1 ve
govenligi, hak arama Ozgorlogo Anayasal govencelerle
korunmu�ur. Anayasam1z temel hak ve 6zgOrlOklerin, ancak
"kanunla" sm1rlanabilecegini: "kamu yaran", "genel ahlak",
"sosyal adalet" ve "milli govenlik" gibi nedenlerle bile olsa, bu
OzgOrlOklerin "Ozone" dokunulamayacag1ni belirtmektedir. Bu
OzgOrlOkleri kullanan hic;bir yurtta �1n, gizli polis OrgOtlerince
izlenmesi mOmkOn olmamak gerekir. Birtak1m yurtta�lar1n Milli
istihbarat Te�kilatmca dosyasmin tutulmas1. yani gOnlok tanimla
"fi�lenmesi", geleneksel bir polis yontemidir. Tork Anayasa
sistemine gore, sue; i�leyenler hakk1nda hokom verecek ma-

SU<;LULAR VE GU<;LULER

75
kamlar "idari" Orgotler degil; ancak ve sadece "yarg1" or­
ganland1r. Yarg1 organlanna bu nedenle bag1ms1zl1k ve teminat
tan1nm1�1r. Bu eylemden dolay1 kovu�urulan yurtta�. boton
hukuksal olanaklanni kullanarak kendisini savunabilmektedir.
Buna kar�1. hakk1nda Milli istihbarat Te�kilat1nca dosya tutulan
bir ki�i. her torlo savunma hakk1ndan yoksundur. Bu raporlar
ilgili yurtta�lann c;all�1klan kurumlara yollanmakta, tayin ve terli
i�lemlerinde, askerlik gorevinde ve yurt d1�1na c;1k1�a bu dos­
yalar, i�lemlere dayanak olmaktad1r.
Konunun bir de demokratik geli�im ac;1s1ndan yorum­
lanmas1 gerekir. Torkiye on yild1r bir Ozgorlok ortam1nda, ya�a­
maktad1r Bu on y1lda, yasaklar ve deger yarg1lan y1kilm1�t1r Bu
sore ic;inde birc;ok yasak sordorolmeye c;all�ilm1�; Ceza Kanu­
nu, Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu, Cemiyetler Kanunu,
Pasaport Kanunu, Sansor Nizamnamesi gibi, antidemokratik
tek parti kurallan uygulanmak istenmi�ir Bu yasalann uygula­
n1�1 kendi ic;inde c;eli�meler yaratm1� ve Anayasal ilkelerle, tek
parti devrinin kurallan aras1nda sosyolojik c;at1�malar ba� gos­
termi�ir. Sosyal gerc;egin dinamizmi hukuk kurallann1 a�m1�.
toplum demokratik geli�me soreci ic;ine girmi�ir. Bu on yilda,
Oyle ceza davalan olmu�ur ki, sOylenen bir sozon, yazilan bir
sat1nn, sue; unsuru ta�1y1p ta�1mad1g1, hepsi yoksek ogretim
yapm1� savc1lar, yarg1c;lar ve oniversite profesOrlerince bile tar­
t1�ma konusu olmu�ur. Boylesine bir ortamda, bir yurtta�
hakk1nda dosya tutulurken, acaba hangi sosyal bilim uzmanla­
nndan, hangi boyok ceza hukukc;usundan yararlanilmaktad1r?
Bir yurtta�1n, komonist, fa�ist, sosyalist, sosyal demokrat oldu­
guna kim, nas1I karar verebilmektedir?.. Tutulan her dosya, bir
yurtta �1. devlet organlan Ononde en boyok suc;lann san1g1 ola­
rak damgalamaktad1r. Bir kimsenin mahkum oluncaya kadar
masum sayilacag1n1 belirten "masumluk karinesi", bunca de­
mokratik geli�imlere ragmen, Torkiye'de henoz yororlokte bile
degildir
MiT tarafindan haberle�me Ozgorlogonon ortadan kal­
d1nlmas1 Pasta Telgraf Telefon Genel Modorlogo eliyle ger­
c;ekle�irilmektedir. PTI yetkililerinin bu eylemleri ac;1kc;a Tork
Ceza Kanununda tan1mlanan memuriyet gorevini kotoye kul­
lanma suc;udur. Aynca bu eylem, idare hukuku ilkelerine gore

76
"hizmet kusuru" olarak tan1mlanan bir idari kusurdur. Mektup­
lann1n okundugunu ispat eden yurtta?lann, PTI aleyhine "tam
yargi" davas1 ai;malan mUmkUndUr.

Sonui;

644 say1h Milli istihbarat Te?kilat1 Kanunu'nun U<;UncU


maddesine gore, bu OrgutUn "devletin gUvenligi ve milli politi­
kasi" d1?1nda hii;bir amai;la kullan1lmamas1 gerekir. Devletin ka­
mu gorevini yUrUtmekle gOrevli organ lan, bir siyasal partinin
i;1karlann1n korunmas1 ii;in kullan1hrsa. bu organlan "devlet or­
ganlan" olarak nitelemeye imkan yoktur. TUrkiye; cinayetlerin
i?lendigi, suikastlerin dUzenlendigi bir siyasal devrededir. Torki­
ye'nin bUtun sorunlan gibi, Milli istihbarat sorunu da bir dev­
rimci yonetimle <;OzUmlenecek; kimlerin Tork halk1n1n <;1karla­
nn1 savunduklan o zaman anla?ilacakt1r. Biz, polis dosyalanna
degil, tarihin yarg1s1na inan1yoruz.
(Cumhuriyet, 3 Deak 1 9 7 1)

HABERLESME 0ZG0RL0GO VE SORUMLULUK

Haberle?me ozgorlugu. demokratik hukuk devletinin te­


mel kaynaklanndan biridir. Bu OzgUrlUk iki anlamda kullanil­
maktad1r. Birinci anlamda haberle?me OzgUrlUgU gazete, kitap,
dergi, radyo, televizyon ve sinema gibi, kitle haberle?me ara<;­
lan arac1l1g1 ile yap1lan kamusal haberle?meleri kapsamaktad1r
ikinci anlamda haberle�me OzgUrlUgU mektup, telefon ve telg­
rafla yap1lan ki�isel haberle�melerin gizliligi demektir Bu her iki
anlamda haberle�me OzgUrlUgU de, Anayasaca gUven alt1na
ahnm1�1r. Anayasanin I S'inci maddesinde, adli kovu�urmanin
istisnalan d1�1nda "Ozel hayat1n gizliligine" dokunulamayacag1
belirtilmekte, "Haberle�me HUrriyeti" ba�l1kh I 7'nci maddede
ise "Herkes haberle�me hurriyetine sahiptir. Haberle�me­
nin gizliligi esast1r. Kanunun g5sterdigi hallerde, hakim tara­
fmdan kanuna uygun olarak verilmi� bir karar olmad1ki;a bu
gizlilige dokunulamaz" ?eklindeki ifade yer almaktad1r.
SU<;LULAR VE GO<;LOLER

n
Anayasa'da "Basin ve Yay1nla ilgili hUkUmler" ba?hg1 alt1nda
?U temel ilke yer almaktad1r: Basin hi.lrdi.lr, sansi.lr edilemez.
"

Devlet, basin ve haber alma hi.lrriyetini saglayacak tedbirleri


ahr. Basin ve haber alma hi.lrriyeti ancak, milli gi.ivenligi ve
genel ahlak1 korumak, ki$ilerin haysiyet, $eref ve haklarina
tecavi.lzi.l, sui; i$1emeye k1$k1rtmay1 6nlemek ve yarg1 g6revi­
nin amacina uygun olarak yerine getirilmesini saglamak ii;in
kanunla s1mrlanabilir " Ayn1 maddede, Ti.lrkiye'de yay1mla­
...

nan gazete ve dergilerin toplat1lmas1, yasalarda bu konuda ac;1k


hi.lki.lmlerin bulunmas1 ko?uluna baglanmaktad1r.

Uygulama Nas1I

Bu Ozgorloklerin anayasada yer almas1 gereklidir, ancak ye­


terli degildir. Onemli olan. soyut anayasa kurallan ile somut
uygulama aras1nda bir c;eli?menin bulunmamas1d1r. Torkiye'de
demokratik Anayasa yan1nda, Tork Ceza Yasas1, Polis Vazife
ve Sal�hiyetleri Kanunu ve Sansi.lr Nizamnamesi gibi anti-de­
mokratik kurallar da yororloktedir. Bir yandan, Anayasa herke­
se di.l?i.lnce Ozgorlugo saglam1�1r diyecegiz, 6te yandan Ceza
Yasas1'nda dO?Onceyi ac;1klama suc;lanna yer verecegiz. Bir yan­
dan Anayasa'da bas1h eserlerin toplatilma ko�ulunu saptaya­
cag1z. Ote yandan Cumhuriyet Savcilan t1pk1. b1c;ak ve tabanca
toplat1r gibi, kitap toplay1p Ceza Muhakemeleri Usulu Yasas1'ni
Anayasaya kar?I kullanacaklar. Anayasam1zda sansUr yasaklan­
mas1na ragmen, 1 939 tarihli Sansor Nizamnamesi bugi.ln de
yurorli.lktedir ve haberle?me Ozgi.lrlogonon kar?1s1na bir utanc;
duvan gibi dikilmektedir. Bi.ltOn bunlar Anayasa ile bagda?­
maman1n sonuc;land1r. Anayasa, basin ve haber alma olanakla­
nm saglamay1 devlete bir gorev olarak yi.lklemektedir. Ancak

ayni devlet, bu gOrevi yerine getirmez ve elindeki yet-kilerle


bu Ozgi.lrli.lkleri k1s1tlarsa ne yap1lacakt1r? Devlete yok-letilen
bu Odev bir kamu gorevidir. Demek oluyor ki soyut Anayasa
kurallan tek ba$1anna c;6zi.lm getiremiyorlar. Onemli olan
devlet ad1 verdigimiz siyasal Orgi.ltun, gerc;ekten anaya-saca ni­
telenen demokratik devlet olmas1d1r. Bu nedenle, basin ve
haber alma Ozgi.lrlokleri, c;ok partili dozenin demokratik geli­
?imine bagh sorunlard1r. Siyasal iktidar1n, dolay1s1yla devletin

78
sosyal yap1s1 g6z 6nUne ahnirsa, bu geli�ime umut baglamamak
gerekir.
Anayasanin 1 7'nci maddesinde yer alan "haberle�menin
gizliligi'', Turk Ceza Yasas1'nda da yapt1nma (mUeyyideye)
baglanm1�1r. Turk Ceza Yasas1'nin 200'UncU maddesine g6re
"Posta telgraf memurlanndan bir kimse memuriyet s1fatm1
suiistimal suretiyle bir mektup, bir zarf, bir telgraf veya sair
a1;1k muhabere varakas1m zapt eder veya kapah evrak1 a1;ar
veya telefon, telgraf mUldlemat ve muhaberatm mahremi­
yetini ihl11 ederse " cezaland1nlmaktad1r. Bu ceza, Uc; aydan
...

Uc; y1la kadard1r. Aynca bu SU(;tan bir zarar meydana gelirse.


ceza alt1 aydan d6rt y1la kadar artmaktad1r. Bu suc;un i�lendigi
sabit olursa, memura Uc; y1la kadar, "memuriyetten mahrumi­
"
yet" cezas1nin da verilmesi gerekmektedir( ) Arna ne var ki,
bc;yle bir suc;un i�lenmesi halinde, Osmanh Devleti'nden miras
kalan Memurin Muhakemat1 Hakk1ndaki Kanun geregince ko­
vu�uITTla yap1lmas1, cezanin kovu�urulmas1 olanaklanni or'ta­
dan kald1ITnaktad1r. <;unkU bu yasaya g6re, PTT yetkilerinin
kovu�urma yapmalan gerekmektedir. Oysa, haklannda kovu�­
turma yap1lmas1 gerekenler yine PTT yetkilileridir. Bu bir k1s1r
d6ngUdUr. Kald1 ki, Memurin Muhakemat Kanunu yUrUrlUkte
olmasa bile, Cumhuriyet Savc1lannin bu konularda dava ac;a­
caklann1 sanm1yoruz... Dan1�ay kararlanni uygulamayan devlet
memurlan hakk1nda Cumhuriyet savc1lannin dava ac;mamalan
bizi dogrulamaktad1r. Savcilann gUvenceye kavu�urulmad1g1
bir hukuk dUzeninde, butUn bu g6rev savsaklamalanni dogal
ka�1lamak gerekir. <;unkU, siyasal iktidan ve onun emrindeki
bUrokrasiyi, devleti olu�uran egemen gucun d1�1nda du�un­
memek gerekir.

Tazminat Davas1

Bir hizmetin yerine getirilmemesi ya da gee; ve k6tu yerine


getirilmesine "hizmet kusuru" denilmektedir. Siyasal iktidar ve
idare, Anayasa ve yasalara g6re kamu g6revini yerine ge­
tiITnek zorundadir. Kamu hizmetlerinin siyasal amac;larla yerine
getirilmemesi idare Hukukunda "yetki sapt1rmasi" olarak nite-

(")
Erem Faruk. Tark Ceza Hukuku Hususi HOkOmler. s. 292.
SU<;LULAR VE GO<;LOLER

79
lenir. Anayasa'nin I 7'nci, Pasta Yasas1'nin I 6'nc1 ve 60'1nc1
maddelerine gore, yurtta�lann PTT eliyle gOrdOrOlen kamu
hizmetinden e�itc;e yararlanmalan gerekir. Bu hizmetin amac1,
yurtta�lann haberle�me Ozgorloklerinin Anayasaca OngOrOl­
dogo bic;imde yerine getirilmesidir. Eger bu hizmet yerine ge­
tirilmez ve mektuplar ac;1hr ya da telefonlar dinlenirse, bunun
ad1 "hizmet kusuru"dur. 657 Say1h Devlet Memurlan Kanu­
nunun I 3'0nc0 maddesine gore, mektuplar1n1n ac;ild1g1n1 ispat
eden yurtta�lar, PTT aleyhine tazminat davas1 niteliginde "Tam
Yarg1 Davasi" ac;acaklard1r. Bu durumda, tazminat konusu
paranin, bu kamu gorevini Anayasa ve Yasalarda yaz1ld1g1
bic;imde yerine getirmeyen PTT Genel Modoronden ahnmas1;
yani yasanin tanim1 ile Genel Modore "rucQ" edilmesi gerek­
mektedir. <;:onko, bir hizmet kusuru ayni zamanda sue; konusu
ise, bu eylem "�ahsi kusur" sayil1r. Dan1�ay'in bu yolda verilmi�
kararlan vardlr l Saninm �imdilik ac;1k olan hukuksal yol bu­
dur. 644 Sayil1 Milli istihbarat Te�kilat1 Kanununda, mektup­
lann ac;1lacagina ve telefonlann dinlenecegine ili�kin hic;bir
madde bulunmamaktadlr. Bulunmu� olsa bile bu madde Ana­
yasaya ayk1n olurdu. Demek oluyor ki, PTT yetkililerinin daya­
nacaklan hic;bir yasa maddesi yoktur.

Sonuc;

incelememizi, son gOnlerde ortaya c;1kart1lan bir olaya bag­


layabiliriz. Torkiye i�c;i Partisi'ne yollanan bir mektubun ac;ild1g1,
basit bir rastlant1 dolay1s1 ile ispat edilmi�ir. Bu olayda, ayn1 za­
manda bir haftahk gazeteye gOnderilen mektuplann da ac;1hp
okundugu ortaya c;1km1�1r. Bu durumda, mektuplann okun­
dugu ve telefonlann dinlendigi konusundaki �Opheler artm1�1r.
Biz bugOnkO ' yOnetimden bu olay1n san1klannin cezaland1nl­
mas1n1 isteyenlerden degiliz. BugOnko dozen botOn suc;lann
ana kaynag1d1r. Bu hukuk dl�1 davran1�lara a.let olanlann bir gun
hesap vereceklerini dO�Onmek gerekir. BugOnkO statOler ve
govenceler gec;icidir. Devrimci bir yOnetim kuruldugunda bO-

("lDani�ay Sekizinci Dairesinin Esas1: 1 96212867 K. -

1 963/ I 1 92 say1l1 karan


tOn bunlann hesab1 sorulacakt1r. Bundan kimsenin �Uphesi ol­
mas1n ...
(Cumhuriyet, 4 �ubat 19 7 1 )

POLIS VE SiDDET

"Anayasa d1�1 tutum ve davrani�lanyla me�ruiyetini kaybet­


mi� iktidara ka�1 'direnme hakk1' kullan1larak" 27 May1s 1 960
devrimini yapan Tork milleti, bu Anayasay1 "hOrriyete, fazilete
ve adalete a$1k evlatlarmm beki;iligine" emanet etmi�ir. Bu
Anayasal gorev, 27 May1s AnaYasas1'nm onsozunde yer al­
m1�1r. Bu anayasa 27 May1s Devriminin izlerini ta�1maktad1r
Eger 27 May1s devrimi bir "zalim iktidara" kar�1 yapilm1�sa, bu
zulmun i<;inde, emniyet kuwetlerinin gen<;lere yapt1g1 zulmun
bUyUk pay1 vard1r. Bu nedenledir ki, ihtilalden sonra polisin
resmi elbiseleri bile degi�irilmi�ir. Tarihin bir "tekerrurden
ibaret" oldugu, Turk siyasal hayat1nda <;ok kez ispatlanm1�1r.
BugUn TUrkiye'de, 27 May1s Devrimine sebep olan olaylardan
<;ok daha �iddetlilerini ya�amaktay1z. Devletin polisi ile devletin
Universitesi, iki dU�man ordusu gibi kar�1 kar�1ya getirilmekte,
a<;1k<;a, 27 May1s Devriminin OcU al1nmaktad1r. Aydma, oku­
mu$a ve Universiteliye kar$1 duyulan k()r hirs, 3 1 Mart gerici
ayaklanmasmda bile bu denli yaygm olmam1$t1r. Siyasal ikti­
dar, gen<;lik olaylann1 �iddet yolu ile bast1rmak egilimindedir
Ancak bu ama<;, devletin polisine duyulacak gUveni y1kmakta,
devlet polisini iktidar "milisi" olarak damgalamaktad1r. Oysa
devlet kahc1, iktidarlar ise ge<;icidir. Onemli olan devlet kuv­
vetlerine olan demokratik sayg1y1 y1kmamakt1r. Siyasal iktidar
�imdi bOylesine bir y1k1nt1nin sorumlusudur. Biz bu yaz1m1zda,
Ceza Yasas1 a<;1smdan, polisin kulland1g1 �iddete ve buna kar�1
yurtta�lann sahip olduklan "direnme hakki"na deginecegiz.

G()rev mi, sui; mu�

Anayasan1n I 4'Uncu maddesinde aynen �u ifade yer al­


maktad1r: "Herkes ya$ama, maddi ve manevi varht1m geli$tir­
me haklarma ve ki$i hUrriyetine sahiptir. Ki$i dokunulmazhg1
suc;:LULAFI. VE GOc;:LOLER

81
ve hi.irriyeti, kanunun ac;1kc;a ge>sterdigi hallerde, usuli.ine
g<>re verilmi� hakim karan olmad1kc;a kay1tlanamaz. Kimseye
eziyet ve i�kence yap1lamaz. insan haysiyeti ile bagda�mayan
ceza konulamaz..."
Anayasada yer alan bu temel ilkenin yapt1nm1. Tork Ceza
Yasas1'n1n 243'0nco maddesinde ongorOlmo�or Emniyet go­
"i�kence eder, yahut za­
revlileri, san1klan itirafa zorlamak ic;in
limane veya gayri insani veya haysiyet k1r1c1 muamelelere
ba�vurursa" be� y1la kadar ag1r hapis cezas1na c;arpt1nlacag1 gi­
bi, memuriyetten gec;ici ya da sorekli olarak at1lmas1 gerek­
mektedir. Yine, Tork Ceza Yasas1'mn 245'inci maddesine gore
cebir kullanma yetkisine sahip olan emniyet gorevlileri ... ka­
"

nun ve nizamm tiyin ettigi ahvalden ba�ka surette, bir kim­


se hakkmda suimuameleye veya cismen eza verecek hale
ci.lret eder yahut ol kimseyi darp ve cerh eylerse... " oc; ay­
dan Oc; y1la kadar hapsedilir ve gec;ici olarak memuriyetten at1-
hrlar Yasamn 25 1 'inci maddesinde ise, gorevi s1ras1nda bir sue;
i�leyen memurun, cezas1n1n Oc;te birden yanya kadar art1nla­
cag1 belirtilmektedir. Tork Ceza Yasas1'n1n 258'inci maddesin­
de ise, "memura mukavemet" suc;u yer alm1�1r Ancak, kendi­
sine direnilen devlet memurunun da hukuk d1�1 davran1�lann1
goz ononde tutan yasa koruyucu, ... Eger memur haiz ol­
"

dugu salahiyet hududunu tecavOz ederek veya keyfi hare­


ketlerle bu muameleye sebep vermi�se, fail hakkmda gec;en
maddelerdeki ceza de>rtte bire kadar indirilebilecegi gibi,
icabma g<>re ceza bi.lsbi.iti.in de kald1nlabilir... " denilmektedir.
1 7 1 Say1 h Toplant1 ve Gosteri Yuruyo�leri HUrriyeti Hakk1nda­
ki Kanunun 22'nci maddesinde de, yetki s1n1rlann1 a�arak top­
lant1 ve gosteri yoroyo�lerini dag1tan E m niyet Kuwetlerine
ka�1 yap1lacak direnmelerle ortaya c;1kan suc;lann, dortte bir
kadar indirilebilecegi gibi, bOsbOton de kald1nlabilecegi hokum
alt1na ahnmaktad1r
2559 Sayil1 Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanununun birinc1
maddesine gore polis " asayi�i. amme, �ah1s ve tasarruf
emniyetini ve mesken masuniyetini korur. Halkm 1 rz, can ve
mahm muhafaza ve ammenin istirahatini temin eder. Yard1m
isteyenlere, yard1ma muhtac; olanlara, c;ocuk, alil ve acizlere
muavenet eder. Kanun ve nizamnamelerin kendilerine ver-

R2
digi vazifeleri yapar ... " Polisin gOrevi, Anayasaca gOvence alt1-
na al1nan temel hak ve OzgOrlOkleri korumakt1r. Bu gOrev yeri­
ne. �iddet ve kaba kuwet kullanilmas1, yurtta�lann dovolmesi,
i�kence yap1lmas1, gorev anlay1�1 ile hi<;bir �ekilde bagda�amaz.
Anayasa ve yasa d1�1 yollarla �iddet kullanan Emniyet yetkilile­
rine ka�1 yurtta�lann "direnme haklan" vard1r. Bunun ad1 "sa­
vunucu direnme"dir. Yurtta�. mahn1, can1ni ve 1rz1n1, bu sald1n
Emniyet Kuwetlerinden de gelse korumak zorundad1r. Bu di­
renme hakk1, Tork Ceza Yasas1'nin 258'inci ve 1 7 1 'Sayih Ya­
san1n 22'inci maddesinde ac;1kc;a OngOrOlmektedir. emniyet
kuwetlerine do�en gorev, yurtta�lan boyle bir direnmeye zor­
lamamakt1r. Bir kez �iddet kullanihrsa bu �iddetin nerede bi­
tecegi belli olmaz. Bu yol c;1kmaz bir yoldur. $iddetin gec;er ak­
<;e oldugu bir toplumda son sozo en gO<;IO �iddet arac;lanna
sahip olanlar sOyler. Bu evrensel bir kurald1r.

Arama kararlar1

Ceza Mahkemeleri UsulO Yasas1'n1n 97'nci maddesine go­


re. aramaya karar verme yetkisi, kural olarak yargu:;lara tarnn­
m1�1r. Ancak. "tehirinde mazarrat umulan hallerde'', yani ge­
cikmesinde zarar umulan durumlarda, Cumhuriyet Savcilan ve
savc1 yard1mc1s1 s1fat1 ile Emniyet yetkililerinin de arama yapma
yetkileri kabul edilmi�ir. Ancak savcilara ve emniyet gOrevli­
lerine tanman bu yetkinin c;ok dar bir alana Ozgo olmas1 gere­
kir. Yoksa, kural olarak yarg1c;lara taninan bu yetkinin sorekli
olarak emniyet yetkililerince kullanilmas1 ac;1kc;a usul sapt1rma­
s1d1r. Kald1 ki, yarg1<; ve Cumhuriyet Savcilann1n haz1r bulun­
duklan aramalarda, "o mahal ihtiyar heyetinden ve kom$U ­

lardan iki ki$i"nin bulundurulmas1 ac;1k yasa hokmodor. De­


mek oluyor ki, bu ko�ula uymaks1z1n yap1lan aramalar yasa d1�1
olmaktad1r. O niversite ic;indeki aramalarda Ozel bir titizlik gos­
termek gerekir. c;onkO, Oniversitelere Ozerklik tan1nd1g1 ic;in,
bu kurumlar ancak kendi karar organlannca yonetilirler FakOl­
telerin i<; dOzenleri ile ilgili her torlo konu, kesinlikle FakOlte
organlannca <;OzOmlenir. FakOlte ic;inde sue; i�lendigi ihbanrn
alan yetkililerin, Oncelikle FakOlte Dekanlanyla gOrO�meleri ge­
rekir. "Tehirinde mazarrilt umulan hal" kavram1n1, Anayasarnn

SU<;LULAll. VE GU<;LULEll.

Bl
temel ilkelerine ka�1 kullanmak ve idari Ozerkligi gOrmezlikten
gelmek, ac;1kc;a bir usul hilesidir. Kaldi ki, aramada, aranan yer­
lerin sahibi ya da zilyetinin bulunmas1 gerekir. Eger, aranilan
yerin sahibi ya da zilyeti bulunmaz ise, bu ki�inin temsilcisi ya
da bir yak1ninin ya da kom�usunun bu aramada haz1r bulun­
mas1 ac;1k yasa hokmodor. Bir Fakolte ya da bu Fakolteye bagh
bir yurdun aranmas1 ic;in, hie; olmazsa, Dekana haber vermek
gerekir. Dekan bulunmaz ise, bu durumda yOnetim kurulu
Oyelerinden birini bulmak, ba�vurulacak yasal yoldur. Bu yol­
lann hic;birini denemeksizin yap1lan aramalar yasa d1�1d1r ve si­
yasal amac;hdir. Bu nedenle, bu yasa d1�1 yollara ba�vuranlann
cezaland1nlmalan gerekmektedir. Aynca bu aramadan zarar
gOrOlmO�se, Dani�ay'da, ic;i�leri Bakanhg1 aleyhine tam yarg1
davalann1n ac;1lmas1. hukukc;a OngOrOlmO� tazminat yollar1n­
dand1r.

Polisin tanikhg1

Torkiye'de adli zab1ta ile idari zab1tanin aynlmamas1, yarg1


kurallanni da etkileyecek bir dOzensizligin kaynag1 olmaktad1r.
izinsiz gosteri ve arama olaylannda goroldOgO gibi, polis ile ey­
lemciler aras1nda c;at1�malar olmakta, boylece polis, yukanda
ac;1klad1g1m1z Ceza Yasas1 maddelerine gore, c;at1�manin bir ta­
rafi olmaktadir. Bu polislerin, kamu tan1g1 olarak dinlenmeleri­
nin momkon olmamas1 gerekir. �OnkO polis, bir olayda �iddet
kullanan kimsedir. Bu �iddetin, yasalarca OngOrOlmeyen bic;im­
de kullanilmas1, yurtta�lara direnme hakk1 verebilecek kadar,
Onem ta�1maktad1r. Olayda taraf olanlann, tanikhklannin bir
hukuksal degere sahip olmamas1, yarg1 goveni bak1mindan bir
zorunluluk olarak kabul edilmelidir. Hele Ceza Muhakemeleri
Yasas1'nda, kendilerine Cumhuriyet Savc1 Yard1mc1s1 s1fat1 veri­
len "zab1ta memurlan"nin tanik olmalan, delillerin serbestc;e
tart1�ilmas1ni engelleyici sak1ncalar ta�1maktad1r.

Sonu.;

Yass1ada'da Yoksek Adalet Divani'nda Oniversite olaylan


gOrO�OIOrken, Divan Ba�kani . sanik Ba�bakan Adnan Mende-

84
res'e"Universitenin temelinin altma girecetim" �eklinde soy­
lemi� oldugu bir sozu hat1rlatm1� ve"Oniversitenin temelinin
altma girersen, Oniversite i�te boyle ba�ma y1k1hr" ka�1hg1n1
vermi�i. O niversite duvarlan siyasal iktidarlar ic;in hie:; de tekin
yerler degildir. Bu hukuk di�1 yollarla gorev yapt1klann1 sanan
emniyet amirlerine de, Yass1ada tutanaklann1 gozden gec;irme­
lerini sahk veririz. Bu tutanaklarda eski meslekta�lann1n ifadele­
rine rastlayacaklard1r Unutmasmlar ki, Anayasa d1�1 her davra­
ni�m hesab1 sorulacat1 gibi, gt>revlerini kOtOye kullanan dev­
let memurlari da, bir gun hesap vereceklerdir. BugUnlerin
hie; de uzak olmad1g1n1 ya�ayacag1m1z olaylar ispat edecektir!
(Cumhuriyet, 20 $ubat 1 97 1 )

HOKOMETiN MANEVi SAHSiYETi

Tork Ceza Yasas1'n1n I 59'uncu maddesinde


"hOkOmetin manevi �ahsiyeti"ni "tahkir" ve "tezyif' edenlerin
bir yildan alt1 y1la kadar hapis cezas1 ile cezaland1nlacaklan
hUkOm alt1na ahn-maktad1r. <;:ok partili demokrat dOzenlerde
ele�iri, hakaret ve hOkUmeti kO<;Uk dU�Urme gibi eylemlerin
s1nirlan n 1 c:;izmek goc;tor. <;:unkO siyasal iktidar, c;ok partili
dOzeni olu�uran partilerden bir tanesine dayanmaktad1r Bu
parti de, her torlo ele�iriye ac;1kt1r. Ancak, tek partili otoriter
rejimlerde, parti-devlet ve hOkOmet kavramlan ayni anlamda
kullan1hr. Bu duzenlerde tek parti, devletin ki�iligini de temsil
eder. Tek partili dozenlerdeki, yonetici-yonetilen ili�kileri ile,
c;ok partili demokratik dozenlerdeki ili�kiler birbirlerinden
farkhdir. Konuyu, Anayasa ve Ceza Hukuku ac;1lanndan ayn
ayn incelemek gerekir:

Anayasa ve hUkUmet

Anayasanin 4'0ncu maddesinde egemenligir kay1ts1z


�arts1z Tork milletinde oldugu, ancak milletin bu egemenligi
"Anaya-sanm koydugu esaslara gore, yetkili organlar" eliyle

SU<;LULAR VE G0<;L0LER

es
kullanacag1 belirtilmektedir. Anayasanin S'inci maddesinde Ya­
sama "yetki-si"nin\ Torkiye Boyok Millet Meclisi'nce, 7'nci
maddesinde ise, 't.arg1 "yetkisi"nin bag1ms1z mahkemelerce
kullanilacag1 a<;1klan-maktad1r. Anayasanin 6'nc1 maddesine
gore "yorotme" bir "yetki" degil ancak bir "gorev"dir. Bu
gorev, Cumhurba�kani ve Bakanlar Kurulunca "kanunlar
<;er<;evesinde" yerine getirilir. Yasama ve yarg1 organlannin
egemenlik yetkilerini kullanma-lan, bu organlann Tork ulusu
ad1na yasa koymalan, belli karar-lan verebilmeleri ve
uyu�mazhklan <;Ozmeleri demektir. YO-rotme organ1 Tork
ulusu adina egemenlik yetkisini kullanan organlardan degildir.
Sadece yasalar <;er<;evesinde gOrev yapan bir organd1r. Bu
yasalar1 Yasama organi koyar; bu <;er<;eve i<;inde gOrev yapan
idarenin eylem ve i�lemleri de yarg1 organ-lannca <;OzOmlenir.
Anayasanin 6'nc1 maddesine gore Bakanlar Kurulu, yorotme
organinin kendisi degil, sadece bir par<;as1d1r. Anayasanin ikinci
bOIOmOnde Cumhurba�kani ve Bakanlar Ku-rulundan olu�an
YOrOtmenin gOrev ve yetkileri yer almaktad1r. Bu bOIOmdeki
97'nci maddede Cumhurba�kaninin gerekli gOr-dOk<;e
Bakanlar Kuruluna ba�kanl1k edecegi, 98'inci madde-sinde ise,
Cumhurba�kaninin boton kararlannin Ba�bakan ve il-gili
bakanlarca imzalanacag1 belirtilmektedir. "Hokomet" terimi,
sadece Anayasanin I 05 'inci maddesinde yet almaktadir. Bu
maddede, Ba�bakanin Bakanhklar aras1ndaki i�birligini sagla­
yacag1 ve "hokomet"in genel siyasetini gozetecegi belirtil­
mektedir. Madde, "Ba�bakan, Bakanlar Kurulunun ba�kani ola­
rak" �eklinde ba�lamaktad1r. Demek ki, burada "Bakanlar Kuru­
lu" ile "HOkOmet" ayn anlamdad1r ve hokomet "yOrOtme" an­
lam1na gelmektedir. Anayasanin genel sistemi goz OnOne ah­
nirsa, Hokometin yOrOtme demek oldugu ve YorOtme Orga­
n1nin da Cumhurba�kan1 ve Bakanlar Kurulundan olu�ugu so­
nucuna varabiliriz. Tork Anayasa sistemine gore, Bakanlar Ku­
rulu, Yorotme organ1nin bir unsurudur. Yorotmeyi Cumhur­
<"l
ba�kani temsil eder.

(")
Onar, s1dd1k Sami, /dare Hukukunun Umumi Esasfan, 3. Bas1, s. 729;
Arsef /than, Anayasa Hukukunun Umumi Esasfan, I 965, s. 363. Balta,
Tahsin Bekir, /dare Hukukuna Giri�. I 969-70.. s. 7.
Ceza yasas1 ve hu k u m et

Tork Ceza Yasas1'n1n I 59 ' u n cu madesinde "Turklogo,


Cumhuriyeti, Bi.lyok Millet Meclisi'ni, hi.lki.lmeti manevi $ah­
siyetini, Bakanhklari, Devletin askeri veya emniyeti muha­
faza kuvvetlerini veya adliyenin manevi $ahsiyetini tahkir,
tezyif edenler...'"in bir y1ldan alt1 y1la kadar hapisle cezaland1n­
lacaklan belirtilmektedir. Bu madde dOrt kez degi�iklige ug­
ram1�sa da, "hokometin manevi �ahsiyeti" kavram1, her degi�ik­
likte de muhafaza edilmi�ir. "Hokometin manevi �hsiyeti",
I Temmuz 1 9 3 1 tarihli italyan Ceza Kanunu'nda yer alm1�1r.
Madde �u bic;imdeydi: Kralhk makamm1, krahn hi.ikOmetini,
fa$izmin yoksek mecl isini, parlamentoyu veyahut iki meclis­
ten yal mz birini tahkir eden kimse cezaland1rirhr"M. Fa�izm,
devlet-parti-hokomet ay1nm1na yer vermeyen bir dozen c;e­
�ididir. Bu dOzende, devletin ki�iligi ile hokometin ki�iligi ara­
s1nda bir fark yoktur. Bu c;e�it dOzenlerde, hokometin manev1
ki�iligi kavram1n1, devletin manevi ki�iligi �eklinde anlamak ge­
rekir. C:: Onko fa�izmin dayand1g1 ideoloji, bu siyasal temele bag­
lid1r. Fa�izmin benimsedigi bu kavram1n demokratik hukuk
devletinde yeri yoktur. C::o nko, devletin temel organlan, bic;im­
sel olarak, yasama, yorotme ve yarg1 olarak oc;e aynlir. Yorot­
me. ulus adlna egemenlik kullanan "yetkili organ" degildir Yet­
kili organlar, yasama ve yarg1d1r. Devleti olu�uran organlann
(""l
tek ba�lanna manevi ki�ilikleri olamaz Bu ki�ilik sadece,
Olke ic;inde en boyok tOzel ki�i olan Devlete Ozgodor.
Kaid ki. Anayasada yer alan "yorotme" ile, Ceza Ya­
sas1'nda yer alan "hokomet" kavramlan aras1nda Ozde�lik
yoktur. Anayasada yorotme. Cumhurba�kan1 ve Ba�bakandan
olu�an bir bOtOn olmas1na ragmen, Tork Ceza Yasas1'n1n ko­
rudugu ki�ilik, sadece, Bakanlar Kurulunundur. Yorotmenin bir
parc;as1 olan Bakanlar Kuruluna hokomet ad1 vermek. hic;bir

( ')
<;aglayan Muhtar, Tari< Ceza Kanunu, 1 9 70. s. 256.
( .. )
Kuba/1, Hiiseyin Nail, B. M. Meclisinin Manevi 5ahsiyeti, 9- 1 2 5ubat
1 964, Cumhuriyet.
suc;LULAR VE Glic;LliLER
("J
Anayasal temele dayanmamaktadir BugonkO uygulamaya
gore, Tork Ceza Yasas1, YOrOtmenin bir parc;as1n1 almakta ve
bu parc;aya ma-nevi ki�ilik vermektedir. Cumhurba�kani,
yorotmenin ba�1d1r ve bu niteligi dolay1s1yla, kendisine yap1lm1�
hakaretler, Tork Ceza Yasas1'nin I 5 8'inci maddesiyle
cezalandinlmaktad1r. Bakanlar Kurulu Oyelerine yapilacak
hakaretler 1c;1n de, Ceza Ya-sas1'nda t>zel hokomler
bulunmaktadir. Yasan1n 480 ve 482'nci maddelerinde, hakaret
ve sovme suc;lar1 yer almaktad1r. Basin yolu ile i�lenen
suc;larda, bu maddelerin son fikralan uygulanmaktad1r. Bu
suc;lar, s1fat ve hizmetlerinden dolay1 resmi nite-likteki ki�ilere
ka�1 i�lenirse ceza, yasanin 273'0nc0 maddesiyle artt1nl­
maktad1r. Ceza Yasas1'nda bu yollar varken, Anayasa Hukuku
kavramlanna gt>re varl1g1ndan st>z edilmeyecek kavramlan, sue;
konusu yapmak ancak, yasam1z1n ve dOzenimi-zin henoz fa­
�izm anilanndan kurtulamadig1ni anlatmaktad1r. BugonkO uygu­
lama ortaya bir c;eli�me c;1karmaktad1r: Anayasa ba�ka bir
hOkOmet tanim1 benimsemekte, Ceza Yasas1 ise bir ba�ka
hOkOmet kavram1n1 esas almaktad1r. Siyasal kurum ve organ­
lann tanimlannda temel kaynak. Anayasad1r. Bu durumda,
bag1ms1z mahkemeler bir hukuk kurahni yorumlarken, iki
sec;enekle ka�1 ka�1ya kalmaktadirlar. Anayasanin 8'inci mad­
desine gt>re, Anayasa hokomleri; yasama, yOrOtme, ve yarg1
organlanyla, idare ve ki�ileri baglayan temel hokomlerdir Savc1
ve yarg1c;lann, boton hukuk kurallanni, Anayasanin temel ilke­
lerine gt>re yorumlamalan gerekir. Bu, savc1 ve yarg1c;lara ve­
("")
rilen Anayasal gorevdir Eger yOrOrlOkteki yasalann Anaya­
saya ayk1n oldugu kanis1na vanl1yorsa, konunun Anayasa Mah­
kemesi'ne gt>nderilmesi izlenecek tek yoldur.

(") I 59'uncu maddenin uygulamasmda �u karar ilgi r;ekicidir. Devletin


askeri ve emniyet ve muha(aza kuwetleri deyimleri, TCK'nun 1 5 9 uncu
maddesinde, devletin bDWn silahll kuwederi an/ammo almm1�t1r. Burada
bu kuwederden herbirininin bDWnOne, tamamma yap1lacak saldmlar.
ancak I 59 'uncu maddenin kapsamma girer. Bu itibarla, bu kuwetlerden
bir k1sm1m veya be/Ii mensuplanm tahkir ve tezyif I 59 'uncu maddede
yaz1ll cDrOmD meydana getirmez. (Yarg1tay I . Ceza Dairesi, 1 6.5. 1 968,
1 2341 1 4 70). Bakanlar Kurulu ise YDrOtmenin WmD degildir.
(""l
ser;kin Recai, Hukuk Kurallanmn Anayasaya Uygun Yorumu, Yarg1ty
YDzDncD Y1/donOmD Armagam, s. I 5 I .

Ill
Sonui;

Hukumetin manevi �ahsiyeti, Anayasal anlamdan yoksun­


dur. Demokratik Olkelerde hukumetlerin manevi �ahsiyetin­
<"l
den soz edi lemez Bu kavram. ancak devletin yucele�irildigi
fa�ist devletlere ozgudur Anayasam1z. c;:agda� demokrasi
ilkelerini benimsemi�ir. Bu Anayasa ile, tek parti devrinin ya­
salanni bir arada ya�atmak mu mkun degildir Biz. antidemok­
ratik nitelikteki bu yasa maddelerinin, partilenmiz aracil1g1 ile
kald1nlacag1 kanis1nda degiliz. Yarg1c;: ve savcilanm1zdan bekle­
digimiz buyuk gorevler vard1r. Turk Ceza Yasas1'n1n I 59'uncu
maddesinde yer alan "hukumetin manevi �ahsiyeti" kavram1
Anayasaya ayk1nd1r. Konunun Anayasa Mahkemesine gonde­
rilmesi ic;:in, savc1 ve yarg1c;:lan gtireve c;:ag1nyoruz.
(Cumhuriyer, 5 Mart 1 9 7 1 )

ANAYASAYI iHLAL suc;:u

Turk Ceza Yasas1'n1n I 46'nc1 maddesine gore ... Tarkiye "

Cumhuriyeti Te�kilat1 Esasiye Kanununun tamam1m veya bir


k1smm1 tagyir ve tebdil veya ilgaya ve bu kanun ile te�ekki.il
etmi� olan Bi.iyuk Millet Meclisini iskata veya vazifesini yap­
maktan men'e cebren te�ebbi.is edenler, idam cezasma
mahkum olur... " Bu madde iki suc;:u kapsamaktad1r Suc;:lann
birincisi. Anayasa duzenini ihlal. ikincisi ise. yasama organ1n1n
c;:ah�malanni engellemek ya da bu organi ortadan kald1rmakt1r.
1 96 1 Anayasas1'nin I 47'nci maddesinde ise. Anayasa Mahke­
mesinin ge>rev ve yetkileri �u �ekilde tanimlanmaktad1r:
"... Anayasa Mahkemesi, kanunlarm ve Ti.irkiye Bi.iyi.ik Millet
Meclisi ii;ti.izi.iklerinin Anayasaya uygunlugunu denetler .. " .

Demek oluyor ki, Anayasay1 ihlal ile, yasalann Anayasaya uy­


gun olup olmad1g1, hokum ve sonuc;:lan birbirinden ayn iki ko­
nudur. Anayasa Mahkemesinin varhg1, Anayasay1 ihlal suc;:unun
i�lenmesine engel olmamaktad1r. Eger, btiyle bir durum olsay-

( ")
Akgiic; A t1f. /Jeri Hukuk Dergisi, no. 7 3, s. I 230, Yi/: I 9 5 I .
SU<;LULAR VE GO<;LOLER

89
d1, Turk Ceza Yasas1'n1n I 46'1nc1 maddesinin kald1nlmas1 gere­
< "l
kirdi. Anayasa Mahkemesi, sadece yasalann Anayasaya uy­
gun olup olmad1g1n1 inceler Oysa, Anayasay1 ihlal, Anayasa
dUzenine kar�1 bilinc;li bir siyasal tutumla, ortaya c;1kan bir sue;
c;e�ididir. Bir siyasal iktidar. Anayasa Mahkemesine ragmen,
Anayasay1 ihlal suc;u i�leyebilir Bu yaz1m1zda, Anayasay1 ihlal
suc;unun hukuksal ozelliklerini inceleyecek ve bugunku iktida­
nn Anayasa d1�1 hukuk ve davran1�lann1 saptamaya c;ah�acag1z.

YUksek Adalet Divam karan

27 May1s 1 960 Devrimi ile y1k1lan Demokrat Parti iktidan.


Yass1ada'da kurulan Yuksek adalet Divaninca yarg1lanm1�1r I
say1h gec;ici yasan1n 6'nc1 maddesine gore kurulan Yuksek
Adalet Divan1, esas 1 960/ I say1h dosyada "Anayasay1 ihlal
suc;u"nun gerekc;elerini belirtmi�ir Kararda, �u ifadeler yer al­
maktad1r: Gen;:ekten Turk AnaYasas1'm tebdil, tagyir ve ilga
etmek, hadisemizdeki hal bak1mmdan, ister yukaridan, ister
a$ag1dan gelsin, baz1 fiil ve tasarruflarla, mevcut Anayasanm
fiilen tatbik edilmez hale getirilmesi, onun ana prensiplerinin
k1smen veya tamamen fiili surette ortadan kald1r1lmas1, k1sa­
ca, hukuki rejimin yanmda, ona ana c;izgileri ve karakteri ba­
k1mmdan zit bir fiili rejimin yarat1lmas1d1r. Demek oluyor ki,
sistemli ve kas1th olarak, Anayasadaki prensiplerin fiilen or­
tadan kald1rilmas1, yani fiilen Anayasa d1$1 bir rejimin yara­
t1lmas1 bahis konusu ise, bu takdirde I 46'nc1 maddedeki sue;
i$1enmi$ demektir... ("")
"

Kararda: I Vatanda� hak ve hurriyetlerinin ortadan kald1-


-

nlmas1, 2- Yarg1 organlannin siyasal guc;le engellenmesi, 3- E�it


sec;im ilkesinin zedelenmesi, 4- Siyasal denetimin k1s1tlanmas1,
5- Tarafs1z idare ilkesine uyulmamas1, 6- Yasama yetkisinin, yu­
rutme organinin eline gec;mesi, Anayasay1 (tagyir, tebdil ve
ilga) suc;unun gerekc;eleri olarak yer almaktad1r. Yine karann

( ")
Ozek (etin, Siyasal iktidar Diizeni ve Fonksiyonlan Aleyhine
Ciiriimler, Istanbul, 1 96 7; s. 1 30.
( "" )
Yiiksek Adalet Divani Kararlan, Yass1ada. 1 960- 1 96 1 : s. 1 9-24.

90
1 40 ve 1 4 1 'inci sayfalannda ise, yarg1 organ1 ile yurotme orga­
n1 aras1ndaki ili�kileri degi�irmek, Anayasay1 ihlal su<;u olarak
nitelenmektedir Karardaki ifadeyi aynen aktanyoruz: " ... Dev­
let reisinin veya te$rii meclislerin sal�hiyetlerini kald1rmaga,
yahut icra kuvvetinin halihaz1r i$1eyi$ tarzm1 degi$tirmeye,
veyahut icra kuvveti ile kaza kuvveti arasmdaki mUnase­
betleri tebdile matuf hareketlerdir ki, devletin anaYasas1'ni
tatyir ve tebdil $eklinde mUtal�a edilebilir... " Ceza Yasas1'n1n
I 46'nc1 maddesinde. Anayasan1n "cebir" yolu ile degi�irilmesi
�art ko�ulmaktad1r Anayasay1 degi�irmek eylemi siyasal ikti­
dardan geldigine gore, aynca ba�ka cebir yolu aramaya gerek
... Hareket,
yoktur. <:;unku kararda da a<;1k<;a belirtildigi gibi, "

hUkUmetten geldigine gore maddi cebre IUzum yoktu r. Esa­


sen, devletin sahip oldugu bUtUn cebir vas1talan hUkUmetin
elindedir ... " Devlet kuwetleri, anayasay1 uygulamak i<;in degil.
Anayasay1 uygulamamak i<;in ise "cebir" unsuru ger<;ekle�m1�
demektir.<:;unkU, "Anayasay1 ihl�le, onu tatbik etmemekten
daha iyi bir misal bulmak gUi;tur: «"'> Ceza Yasas1'nin ko­
rudugu konu, Anayasan1n sadece bi<;imsel kurallan degil, onun
<""l
siyasal ve ideolojik karakteridir Anayasan1n siyasal ve ide­
olojik karakterini ise, Anayasanin bu karakterinin degi�irilmesi.
Bu degi�ikligin devlet kuwetlerini
anayasay1 ihlal su<;udur.
kullanarak yap1 l m1 � olmas1,
su<; kast1n1n saptanmas1 i<;in aynca
bir hukuksal degere sahiptir Bu cebrin anayasan1n iradesi
< """l
d1�1nda ve hukuka ayk1n olmas1 gereklidir

Dan1$tay kararlar1

Anayasan1n I 32'nci maddesine gore " Yasama ve yUrUt­


me organlan ile idare, mahkeme kararlarma uymak zorun­
dad1r; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarm1 hii;bir su­
rette degi$tiremez ve bunlann yerine getirilmesini geciktire­
mez.. .'' Siyasal iktidar, Anayasan1n bu a<;1k buyruguna ve Ceza

(")
Erem Faruk. Tark. Ceza Hukuku, Hususi Hakamler, Ankara. 1 968:
cilt I, s. 68
("") vzek.
I\ a.g.e.; s. I I 3.
( """)
Mamak I No'lu S1k1yonetim Mahkemesi Karan, s.42.
SU<;LULAR VE G0<;L0LER

91
Yasas1'ndaki 228, 2 30, 240'1nc1 maddelerin varhg1na ragmen
Dan1�ay kararlanni uygulamam1�1r. Ceza Muhakemeleri Usu-
10 Yasas1'nin I 54'0nco maddesine gbre, Cumhuriyet savcdan,
bu kararlan yerine getirmeyen devlet memurlan hakk1nda
dogrudan dogruya dava ac;malan gerekirken, bu ac;1k hukuksal
yola da ba�vurulmu� degildir. Anayasanin I I 4'0nco madde­
sinde "idarenin hic;bir eylem ve i�leminin hic;bir halde yarg1
mercilerinin denetiminin di�1nda" b1rak1lamayacag1 belirtilmek­
tedir. Dan1�ay kararlann1n uygulanmamas1, idarenin yarg1 yolu
ile denetimini kabul eden Anayasal ilkenin ortadan kaldinlmas1
demektir. Burada devlet kuwetleri, Anayasanin I 1 4'unco ve
I 32'nci maddelerinin uygulanmas1 ic;in degil, uygulanmamas1
ic;in kullanilmaktad1r. Yarg1 denetiminin etkilerini ve guven­
celerini ortadan kald1ran bu eylemin, hukuka ve anayasaya ay­
k1n yollarla sOrdOrOlmesi. "cebir" unsurunun olu�mas1nda ye­
terli bir nedendir. (Onko. devlet kuwetleri, Anayasan1n ac;1k
iradesine ayk1n bir "fiili rejimin" kurulmas1 ic;in kullandmaktad1r.
Anayasanin, egemenlik hakk1 ile ilgili 4'unc0 maddesinde. "hi�
kimse ve organ, kaynag1m anayasadan almayan bir devlet
yetkisi kullanamaz" denilmektedir. Devlet kuwetlerinin Ana­
yasa hukumlerinin uygulanmamas1 ic;in kullan1lmas1, ac;1kc;a. kay­
nagm1 anayasadan almayan yetkilerin kullanilmas1 demektir. Bu
ise tek ba�1na bir "gayri me�ruluk" nedeni say1hr. Yuksek Ada­
"mevcut Ana­
let Divan1 Karannda belirtildigi gibi. bu �ekilde
yasanm fiilen tatbik edilmez hale getirilmesi, onun ana pren­
siplerinin k1smen veya tamamen ortadan kal dm l mas1 sbz "

konusu olmaktad1r. Yarg1 denetiminin bu yoldan ortadan kal­


d1nlmas1, anayasan1n bi r k1smmm tagyir ve tebdil veya ilga"s1
"

anlam1na gelmektedir. Bu, anayasay1 ihlalin somut brnek­


lerinden biridir.

Anayasa Mahkemesi kararlan

Anayasanm 1 52' nci maddesine gbre. Anayasa Mahkemesi


kararlan kesindir. Ve bu kararlar devletin "yasama, yOrOtme ve
yarg1 organlanni, idare makamlanni, gen;ek ve tozel ki�ileri
baglar." Yasama organ1, Anayasa Mahkemesinin iptal gerekc;e­
lerine uymak zorundad1r. Anayasa Mahkemesi, savcilar ile ilgili
1 234 sayil1 Yasay1 iptal etmi�. ancak yasama organ1, ayn1 nite-

92
likteki bir maddeyi kabul ederek yuri.irluge sokmu�ur. Cum­
hurba�kan1 Cevdet Sunay, 22 �ubat 1 970 tarihli veto gerek­
<;esinde bu tutumun anayasay1 ihlal anlam1na geldigini belirt­
mi�ir. Su nay goru�unu �u �ekilde ozetlemektedir. " ... Anaya­
say1 saymak ve savunmak gorevimin icab1m yerine getirmek
Uzere, (Anayasaya ayk1n} olmaktan ba$ka (Anayasanm ihlali}
gibi ag1r bir durum tevlid edebilecegi anla$1lan 1 234 say11i
Kanunun bir daha gorU$Ulerek Anar.asaya gore tedvin edil­
mesi IUzumunu onemle arz ederim."("') Bu gerek<;eye ragmen
yasama organ1. yurutme orgamn1n <;ogunluguna dayanarak,
Anayasamn ihlali anlam1na gelen bu yasay1 yeniden yUri.irluge
sokmu�ur
Milletvekili ve senatorlerin maa� ve C'.ldeneklerine ili�kin
yasa maddesinin Anayasa Mahkemesince iptali Uzerine, Siyasal
Partiler. Anayasamn 82'nci maddesini degi�irmek i<;in te�eb­
buslere ge<;mi�lerdir. Bu durumda da Anayasa Mahkemesinin
iptal kararlannda dayand1g1 temel ilkeler degi�irilmektedir.
Maa� ve odenekler ve siyasal partilere Hazineden yard1m1 on­
leyen Anayasa kurallann1n degi�irilmesi ve Anayasa Mahke­
mesinin karar organlann1 degi�irmek. Yuksek Adalet Divan1
karannda belirtilen �ekilde "icra kuvveti ile kaza kuvveti ara­
smdaki mUnasebetleri tebdile matuf' eylemlerdir. Anayasa
degi�ikliklerinin Anayasada belirtilmi� olmas1, yasama organlan­
na, anayasal dengenin degi�irilmesi olanag1n1 vermez. Bu dav­
ran1�lar, yasama yetkisinin, Anayasan1n sistemi ve ruhuna kar�1
kullamlmas1 demektir. Bu yollarla Anayasamn temel gUven­
celerinden biri olan anayasal denetim ortadan kald1nlmakta,
Adalet Divam karannda belirti ldigi gibi, Anayasaya an a c;iz­
"

gileri ve karakteri bak1mmdan zit bir fiili reji m yaratilm1� ol­


"

maktad1r

Sonuc;

<;ok partili dozen, yarg1sal ve siyasal denetim ile yurutole­


bilir. Parlamento i<;i denetim yollan, iktidar partisinin parti
<;ogunlugu ile onlenmektedir. Meclis ara�1rmas1, soru ve gen-

(")
Keyman Selahattin, Ceza Mahkemesinde Savol1k, Ankara, 1 9 70; s.

3 1 7.
SU<;LULAR ·1e GO<;LOLER

93
soru gibi yollar geregi gibi i�letilmemektedir. Yarg1sal denetim
ise, yOri.itme ve yasama organlann1n tutum ve davrani�lanyla
ortadan kald1nlmaktad1r. Eger. Yoksek Adalet Divan1nca veril­
mi� olan kararlar me�ru ise, bugonko siyasal iktidann ve yasa­
ma organmin tutum ve davrani�lan da, ac;1kc;a Tork Ceza Yasa­
s1'nin I 46'nc1 maddesine girmektedir. Siyasal iktidan bu mad­
deler uyannca kovu�urmak daha c;ok siyasal bir sorundur.
Anayasa ve Ceza Yasas1 ac;1kt1r. Bugonko dozenin sorumlulan,
Anayasay1 ihlal suc;undan dolay1 yarg1lanmahd1rlar. Ancak bizce
dnemli olan. Torkiye Cumhuriyetinin bag1ms1zhg1na ve Tork
halk1n1n insanca ya�ama sava�ma �1 i�lenmi� suc;lard1r. Ana­
yasay1 ihlal suc;u, bu suc;lann yanmda hafif kalmaktad1r!
(Cumhuriyet, 1 2 Mart 1 9 7 1)
B0Y0 KLERE MASALLAR
ANAYASAYI C:i G NEME SANATI

Son butc;e gOrU�melerinde ilginc; bir gerc;ek ac;1kland1. Ba�­


bakan Demirel'in gorevi kOtuye kullanip kullanmadig1n1 ara�1-
ran "Haz1rhk Komisyonu"ndan Onemli bir beige gizlenmi�ir.
Belgenin fotokopileri gazetelerde yay1nland1. Demek ki, "Ha­
z1rlik Komisyonu" yeterli belgelerle ara�1rma yapmam1�1r. Bu
belgeyi klm saklam1�1r ve neden saklamak ihtiyacm1 duymu�­
tur?.. Olay, bu noktada ilginc; yorumlara ve gozlemlere ac;1l­
maktad1r.
Adalet Partisi mecliste c;ogunluga sahiptir. Bu nedenle.
meclisin denetim arac;lan i�lememektedir. Meclis ara�1rmas1.
genel gOrU�me ve gensoru Onerileri, iktidar partisi c;ogun­
lugunca red olunmaktad1r. Siyasal iktidann denetimi, parti
c;ogunlugu .oylanyla engellenmektedir. Bu ko�ullarda. Demirel'i
meclis ic;inde denetleyerek sonuc; almak mUmkUn olmamakta­
d1r. Demirel bunu c;ok iyi bilmekte ve "Bulursunuz 226'y1,
degi�irirsiniz beni" demektedir. Bu. ac;1k bir meydan okuma­
d1r.
Anayasa Mahkemesi, yasama organ1n1n i�lemlerini denetle­
mek ic;in kurulmu�ur. Fakat siyasal iktidar. Anayasa Mahkeme­
sinin kararlanna kar�1 direnmektedir. Savolarla ilgili bir yasa
Anayasa Mahkemesince iptal edilmi�ir. ama ayn1 yasa bir kez
daha Meclisten c;1kar1lm1�1r. Bunu iptal ettirmek ic;in yeniden
Anayasa Mahkemesine ba�vurulmu�ur, ama siyasal iktidar,
aradaki sUreden faydalanarak d iledigi atamalan yapabilmekte­
dir. Oysa Cumhurba�kani Sunay, bu yasa ic;in yazd1g1 veto ge­
rekc;esinde bu tutumun Anayasaya ayk1nhktan c;1k1p, Anayasay1
ihlal olacag1ni belirtmi�ir.
Anayasa: parlamenterlerin, yeni personel Yasas1'ndan son­
ra zamh maa� almalanni engellemektedir. Buna ragmen parla­
menterler, ilgili yasa maddesi i ptal edilinceye kadar zamli maa�
alm1�lard1r. <;:unkU Anayasa Mahkemesi kararlan geriye yUnJ-

SU<;LULAR VE GO<;LOLER
memektedir. Parlamenterler bOylece. yasama yetkisini kbtOye
kullanarak haks1z kazan<; saglam1�lard1r. Anayasa Mahkemesi
iptal karan ile bu Anayasa d1�1 kazanc1 onleyince. siyasal par­
tiler Anayasa degi�ikligi i<;in imza toplamaya ba�lam1�lard1r. Bir
yasa Anayasa Mahkemesince iptal edilecek, yasama meclisi ise
toplanacak. iptale esas olan Anayasa maddesini degi�irecek.
Bu. Anayasaya kar�1 siyasal partilerce yOrOtOlen sistemli ve ka­
s1th bir Anayasa su<;udur. Belki yann Anayasa Mahkemesini
kald1rmak i<;in de imza toplanacakt1r. Anayasay1 <;ignemek si­
yasal partilerimizin bir "ince zenaati" olmu�ur.
Siyasal iktidar. "sandiktan <;1kt1g1" gonden beri yOksek mah­
kemelerin kararlanni dinlememenin bilin<;li tutumu i<;indedir.
Dan1�ay kararlan uygulanmam1�. bu yozden hazineden binler­
ce lira odenmi�ir. Oysa Anayasa, yarg1 kararlann1n geciktiril­
meksizin uygulanmas1 gerektigini soylemektedir. Bu hOkmOn
cici demokrasimizde hi<;bir etkinligi yoktur. "Kanun devleti"ne
dayanan Demirel yonetimi; Anayasa kurallann1 hukuk devleti­
nin gereklerinden saymamaktadir Hukuk devletiyiz; fakat yarg1
kararlann1 uygulamay1z! Kanun devletiyiz; siyasal cinayetlerin
katillerini yakalamay1z! Eger bir O l kede yarg1 kararlan uygulan­
m1yorsa, yarg1 denetiminin varhg1ndan soz edilemez. Anayasa
hangi hokomleri ta�1rsa ta�1s1n, egemenler Anayasay1 uygula­
m1yor. $imdi Anayasa, siyasal partilerin <;op tenekelerine at1l­
m1� buru�uk kagrtlar gibidir.
Anayasa Mahkemesinin kararlanna ka�1 <;1kan, Dani�ay
kararlanni dinlemeyen bir iktidardan Anayasanin sosyal haklar
ve odevler bolomonon uygulanmas1n1 istemek mOmkon mo­
dor? Bu i ktidar Anayasay1 uygulamak i<;in degil, uygulamamak
i<;in sand1ktan <;1km1�1r. Toprak agalann1n bulundugu bir par­
tiyle toprak reformu yapilabilir mi? Uluslararas1 sermayeye da­
yah bir partiyle yer alt1 ve yer OstO kaynaklanm1z devletle�i­
rilebilir mi?27 May1s dO�mani bir partiyle devrim ilkeleri yO­
rOtOlebilir mi? Bugi.inki.i dozen, antikemalist kar�1 devrimin
kini ve bilinciyle orgUtlenmi�tir.
Anayasanin hi<;bir hOkmO yerine getirilmez. Dan1�ay ka­
rarlan dinlenmez. Mebus maa�lan i<;in Anayasa degi�ir. meclis
bah<;esine cami yap1hr. Komisyonlardan suiistimal belgeleri ka­
<;1nhr Meclis i<;i denetimve yarg1 denetimi yollan kapat1hr. Mil-

98
yonluk krediler, culus bah�i�leri gibi dag1til1r. Genc;ler. i�<;iler
kur�unlan1r, koyluler dip<;iklenir ...
Ya�asrn <;ok partili duzenimiz! Ya�asrn bizi bugunlere ka­
vu�uran buyuklerimiz! Ve ya�asrn kapah kapilar ard1ndaki dev­
rimcilerimiz! ...
(Devrim, 9 Mart 19 7 1 , say1 72)

SAVCILAR, BiR DAKIKA! ..

Say1n Cumhuriyet Savcilarr,


Bir <;ogunuzla, san1k olarak, avukat olarak kar�ila�1k. Bazila­
rrn1z1 fakulteden tan1rrm. Bir k1smrn1zla da dost topluluklarrnda
kar�1la�m1�. konu�mu�uzdur. Duru�malardaki tutumlarrn1z, go­
revinizi yerine getirirken tak1nd1g1nrz tav1rlar ve iddianameleri­
niz kar�1s1nda zaman zaman Ozuntoye kap1hr; <;ogu kez de siz­
ler adina ac1 duyarrm. O nce birlikte �unu du�Onelim. Neden
sizlere "Cumhuriyet Savc1larr" denmi� de, ba�ka gorevlilere,
brnegin "Cumhuriyet Yarg1ci", "Cumhuriyet Palisi" denmemi�.
Demek ki, Cumhuriyet i lkelerini korumak oncelikle sizlerin ya­
sal gbrevi. Cumhuriyetin niteliklerini Anayasa s1ralam1�. Turki­
ye Cumhuriyeti "milli, demokratik, laik ve sosyal hukuk devle­
ti"dir. Siz, bu niteliklerin bek<;isisiniz.
Gelin �oyle a<;1k a<;1k konu�ahm. Laiklik ilkesine kar$1 siya­
sal eylem i<;inde olan bunca ki$i, yayrn organr ve parti var.
Bunlardan hangileri hakkrnda ciddi soru$turma yaptrn1z? He­
le siz Ankara savc1larr ! .. Hi<; Hac1bayram Camisi civarrndan
ge<;mediniz mi? Orada, 3 1 Mart 1;agrrs1 i<;iride risaleler hi<;
gozunuze <;arpmryor mu? Vatanda�larr devrimci kanr i<;meye
<;ag1ran gazetelere, bildirilere hi<; rastlamad1n1z m1? i ki tane si­
yasi parti, a<;1k<;a hilafet duzeni getirmek istiyorlar Bunlarr hi<;
duymuyor, gormuyor musunuz? Sizlere gbrevinizle ilgili bir
ele�iri yoneldi mi, hemen "Biz gorevimizi yap1yoruz. Sadece
kanunlan uyguluyoruz" diyorsunuz. Acaba oyle mi?
Kanunlarr uygulay1p gbrevinizi yerine getiriyor musunuz? i s­
ter misiniz bir ka<; brnek verelim:
Ceza Mahkemeleri Usulo Kanununun I 54'unco maddesi
geregince. Danr�tay kararlann1 yerine get1rmeyen devlet me-
SU<;LULAR VE GU<;LULER

99
murlan hakk1nda "dogrudan dogruya" dava a�man1z gerekir.
Bu size yasa tarafindan verilmi� gorev. $imdiye kadar bunca
Dan1�ay karan yerine getirilmedi. Bir teki i�in olsun dava a�­
madiniz. A�amad1n1z. <;onko siyasi iktidar boyle istiyordu.
Demek oluyor ki siz kanunlan uygulam1yorsunuz!
Bir k1s1m kanunlan da yanli� uyguluyorsunuz. O rnegin,
Anayasa'n1n 22'nci maddesi yUrUrlUkteyken kitap ve dergi
toplamak mUmkUn degildir. Sizler, b1rak1yorsunuz Anayasa'y1,
Ceza UsulUnUn 86'nc1 maddesini kullanarak, iktidann ho�lan­
mad1g1 butUn yay1nlan toplat1yorsunuz. Soz a�m1�ken bir or­
nek daha verelim: Bilirsiniz Ceza UsulUnUn 66. maddesi gere­
gince "tehirinde mazarrat umulan hallerde" sizler bilirki�i se�e­
biliyorsunuz. Ankara'da yay1nlanan bir kitap i�in dava a�1yor.
Ankara Ceza Hukuku Profesorleri varken i stanbul'dan bilirki�i
se�iyorsunuz. Neden? <;onkU i stanbul bilirki�ileri istediginiz ra­
porlan yaz1yorlar. Siz buton fikir su�lann1 "tehirinde mazarrat
umulan hallere" sokuyorsunuz. Durum, son derece acele ka­
rar almay1 gerektiriyorsa, neden en yak1n bilirki�iye ba�urmu­
yorsunuz? Bu bilirki�i raporlanna dayanarak kolayca tutukla­
mak istiyorsunuz. Gerek�eniz de bir par�a garip oluyor. Di­
yorsunuz ki "Su� delillerinin kaybolma tehlikesi oldugundan
san1g1n tevkifini talep ederim" Yazil1 eser elinizdeyse, bu delil­
lerin kaybolmas1 dO�UnUIUr mo? Demek, bu konularda da ka­
nuna uymuyorsunuz! ..
i stanbul'da Taylan O zgor ad1nda bir ogrenci polisin gozo
ononde oldoroldo. Kati! ya polistir ya da geirevli polisler go­
revlerini ihmal ederek katili yakalamam1�lard1r. Her iki durum­
da da sizin harekete ge�ip dava a�man1z gerekmez mi? I .. A�­
mad1n1z. A�amad1niz. <;onko iktidar boyle istiyordu.
Bir �ogunuz da Tork-Amerikan Hukuk�ular Derneginde
oyesiniz. Bilmem �imdiye kadar mukayeseli hukuk a�1s1ndan
ka� tane hukuki ara�1rma yaptm1z? Yaln1z, bizim bilebildigimiz,
bazilann1z1n Amerika'ya gidip tetkik gezileri yapt1g1n1zd1r. Art1k
Amerika bir i� politika konusudur. Ozellikle sizlerin bu tor
derneklere girmemeniz gerekirdi. Girdiniz. Arna i�inizde hi�
ku�ku duymadan bir Amerikan aleyhtan gosterinin davas1nda
iddia makam1n1 i�gal ediyorsunuz. Saniklar hi� size gUvenebilir
m1· 1...

100
Bu somurU duzenine kar? I c;1kt1klan 1c;1n gorevlennden at1 -
lan, surum surUm surundurulen arkada?lann1z var. Hatta, oldu­
rulen, kur?unlanan Cumhuriyet Savc1lan var. $imdi, soruyoruz:
onlar m1 Cumhuriyet savc1s1, yoksa sizler mi? Hie; du�undunuz
mu?..
(Devrim, 19 May1s 1 9 70, Say1 3 1)

YONETiCiLERiMiZ...

Demokrat Parti yoneticileri ne siyasal haklann1 geri vermek


ic;in yapilan Anayasa degi?ikligi Anayasa Mahkemesince "usu l ­
den" bozularak geri dondu. B u demektir ki, siyasal yoneticiler.
henuz kanun yapma nedir, bunu bile ogrenememi?lerdir1. Oy­
sa af sorunu, siyasilerimizin en c;ok uzerinde durduklan konu­
lann ba?1nda gelmekteydi. Her iki buyuk partide bu konuda
c;at1?malar c;1km1� ve memleket bir askeri mudahalen in e?igine
kadar surUklenmi�i. i �e. demokrasimizin vazgec;ilmez unsuru
say1lan siyasal partilerimizin mu mtaz temsilcileri, btiylesine be­
nimsedikleri bir konuyu bile usulune uygun olarak yu­
rotememi?lerdi! ..
Bu olay basit bir rastlant1 degildir Ac;1kc;a gorulmektedir ki.
TUrkiye bugun, tarih in en yeteneksiz ve beceriksiz siyasal
yoneticilerinin elindedir. Bu siyasal kadro, kendiliginden or­
taya <;1kmamakta, adm1 "demokrasi" dedigimiz bu <;ok partili
cici rejim, en yeteneksizi, en beceriksizi, yalanc1y1, somUrU­
cUyU ve demagogu i� ba�ma getirmektedir. En yeteneksiz
yoneticilerin se<;ilmesinin sorumlulugu da halka ait degildir.
On se<;im rezaletlerinin apa<;1k gosterdigi Uzere, se<;im ege­
men <;evrelerin kendi kendilerini se<;meleri yoluyla yap1l­
maktad1r. Emperyalizmin, somUrU alani i<;inde olan hi<;bir az
geli�mi? Ulkede devrimci ve halk<;1 yoneticiler sand1k yoluyla
iktidara gelmi� degillerdir. Sand1ktan, sand1gm sah ibi, ege­
men <;evreler <;1kmaktad1r.
DUzenin bek<;ilerinden dUzen degi?ikligi istemek ve bek­
lemek sosyal kanunlara ayk1ndir. BugUnkU siyasal partilerin
ortak amac1, sand1k oligar�isini sonuna kadar savunmakt1r.

suc:;LULAR VE GU<;LULER

I OI
Siyasal kadrolari bic;imlendiren ve onlara yt>n veren bu
amac;t1r. Di.izenin temeli, toprak agahgma ve yabanc1 serma­
yeye dayanmakta ve yt>neticilerimiz parlak halk edebiyatma
ragmen, gerc;ekte bu c;1kar c;evrelerinin etkileriyle sec;ilmek­
tedirler. Di.izenin temelleri ile, siyasal y()neticiler arasmda
c;ok yakm ve dogal bir ili�ki vard1r.
Bugon, Torkiye'de, genc;lik eylemleri ile ba�layan sosyal
uyan1�lar, siyasal deger yarg1lann1 kokonden degi�irmektedir.
i �c;iler ve koylOler kendilerine insanca ya�ama hakk1 vermeyen
bu dozenle c;at1�maya ba�lam1�lard1r. Devlet bOrokrasisinin bir
kesimi Adalet Partisi yl)netimine kar�1 isyan ic;indedir. Devletin
memurlan. iktidan. Anayasa'ya sayg1ya c;ag1rmaktad1r. O niversi­
tenin Anayasa'dan yana goc;leri. siyasal yoneticiler ile uzla�maz
bir c;at1�maya sOri.iklenmi�ir. Yarg1c;lar, ci.ibbeleri ile Ba�kent'te
yoroyo� yapacak kadar. bu Anayasa d1�1 yonetime kar�1d1rlar
Siyasal iktidann boton eylem ve i�lemleri ya usulden ya esas­
tan bozulmaktad1r. Savc1lar Adalet Bakanlan hakk1nda dava ac;­
makta, Devlet Planlama O rgOtonOn uzmanlan, ye�il �alh kredi
yagmasma kar�1 c;1kan bildiriler yay1nlamaktad1r. Bi.itOn bunlar.
siyasal kadrolann, bu bozuk dOzeni yonetemediklerinin ve yo­
netemeyeceklerinin kesin kanitland1r. Bu dozen, daha dogru
bir tanimla. bu oligar�ik yagma dozeni art1k son gonlerini ya�a­
maktad1r.
Torkiye'de devrimci iktidar, halkin iktidan demektir. Yani.
toprak agas1, i�birlikc;i sermayeci, somi.iroco patron yerine,
topraks1z koylo, emegi ile gec;inen i�c;i. dar gelirli memurlann
kendi iktidarlanni kurmalan demektir. Ayd1nhk beyinli devrim­
ci, namuslu uzman, ancak bu yonetimde. halka hizmet olanag1
bulacakt1r. Bugon kenara itilmi�. kovulmu�. elinden ti.im yet­
kileri ahnm1� olan milliyetc;i ve halkc;1 devlet memurlan, ancak
bir halk yl)netiminde, gorev yapabileceklerdir. Torkiye'de.
c;ag1n ko�ul lanni anlayan hukukc;u, iktisatc;1, doktor ve mi.ihen­
dis vard1r. Boton bunlar, �imdi. devlet yonetiminin d1�1nda tu­
tulmaktad1r Bunlann hepsi, devrimci bir halk iktidannin ozle­
mini c;ekmektedirler. Boton bu uzmanlar. ayd1nlar bilmektedir­
ler ki, beyinlerinin gerc;ek degeri bir devrimci yonetimde anla­
�1lacakt1r. Saglam yorekle ancak halk1n hizmetinde c;ah�abile­
cegini, en c;ok bu dOzenin kimler ic;in kurulmu� oldugunu anla­
yanlar bilebilirler.

102
Tork halkm1n gerc;ek temsilcileri. i�c;inin. koylonon ve ayd1-
nin olu�urdugu bir devrimci parti ile iktidanni saglam temelle­
re oturtabilirler. Egemen s1niflar yerine halk1n gor sesi, ancak o
zaman duyulabilir...
(Devrim, 4 Agustos 1 9 70, say1 42)

SOSYETEDEN NE HABER?

Bilmem, sosyete haberlerin i okur musunuz? Bence Boga­


zic;i yahlanndan. Boyokada'da dozenlenen partilerden Uludag
kayak evlerinden ogrenebileceginiz gerc;ekleri hic;bir toplumcu
kitaptan ogrenemezsiniz. Toplumun dayand1g1 temeller, en
ac;1k bic;imde sosyete ya�ant1s1 ile ortaya c;1kar. Bakars1niz: Siya,­
siler birbirlerini h1rs1zhklarla suc;lam1�lard1r. Fakat, Boyokada'da
Anadolu KulObO'nde ka�1hkl1 bric; oynamaktad1rlar. Dikkat
ederseniz; Devletin ikibin lira maa�h memurlan, milyonerlerin
masas1nda kadeh kald1rmaktad1rlar. Duyarsaniz, devletin yoce
hizmetlerine c;1km1� olanlar M u sevi toccarlarla kumar partileri­
ne katil1rlar. GondOz resmi masalarda devlet ad1na soz soyle­
yenler, geceleri c;uha masalarda. gayn moslim toccarlara is­
kambil kag1d1 dizerler...
Okursunuz: Cevizzadelerin partisinde yozbin lirahk masraf
yapilm1�1r Misafirler gecenin gee; vaktine kadar eglenmi�ler.
orkestran1n tatl1 nagmelerinde en son danslan yapm1�lard1r. Ev
sahibesi ve zarif k1z1n1n o gece ic;in diktirdikleri mavi tuvaletler
yirmibe�er bin liraya mal olmu�ur. K1� aylann1 i svic;re'de gec;i­
ren ithalatc;1nin kiz1, partiye Frans1z florto ile gelmi�ir. <;:iftler,
yanak yanaga dans ederek bir Paris gecesi ya�am1�lard1r. Bu
arada bir ko�ede, siyasetc;iler ve diplomatlardan kurulu bir
topluluk yurt sorunlan Ozerinde tart1�maktad1rlar. Partiye. Vali
ve Savo da gelmi�ler, ev sahibesi kap1da misafirlerini ka�ilaya­
rak, zarif bir ev sahibesi omegi vermi�ir.
Bir de hepsinden gozeli, ilkokulu i svic;re'de, ortaokulu Al­
manya'da, lise ve Oniversiteyi i ngiltere'de okuyup, �u anda
Fransa'da doktora yapan bir senatOrOn oglu da havuz ba�1nda
sosyalizm tart1�mas1 yapmakta, ay 1�1g1 alt1nda pastas1ni yerken,

SU<;LULAR VE GO<;LULER

103
Asya Tipi O retim Tarz1 uzerinde keskin ge>rO�ler ileri surmek­
tedir...
Butun bunlan hergun sosyete sutunlannda izlemek mum­
kundur. Egemen s1niflann, frakh-smokinli, tuvaletli-�111, viskili­
votkah zarif temsilcileri, Bogaz'in serin ruzgarlanna �1 viskile­
rini yudumlayarak yorgunluklanni gidermege c;ah�1rlar. <;unku.
bu toplumda en c;ok emek veren ve dinlenme hakkina sahip
olanlar(!) bunlardir. Yani, ithalatc;1lar, ihracatc;1lar ve komis­
yoncular! Kumar ke>y kahvelerinde yasak, sosyete kuluplerinde
serbesttir. Esrar, i stanbul batakhanelerinde zehir, sosyete par­
tilerinde keyiftir. Toplumun yasak buldugu hangi ya�nt1 bic;imi
varsa hepsi sosyetenin vazgec;ilmez ah�kanhkland1r.
Turk ekonomisini elinde tutan bir avuc; mutlu az1nhk be>y­
lesine bir masal hayat1 ya�amaktad1r. Devletin gerc;ek sahipleri,
i�e bu sosyete sutunlarinda boy gosterenlerdir. Devletin tem­
silcilerini parti binalannda aramay1n. Bunlar, ithalatc;1lar, ihracat­
c;ilar, montajc1lar, gumruk komisyonculan. yabanc1 sermaye ba­
yileri, se>murucu avukatlar, ilac; soygunculan, afyon kac;ak­
c;iland1r. Devletin butun olanaklar1 bu asalak s1n1f ic;in harcan­
makta ve Turkiye'nin en guzel yerlerinde bunlar saltanat sur­
mektedirler. Siyasal iktidarlar degi�mekte ancak bu ya�ant1 da­
ha da guc;lenmektedir.
Sosyete sutunlar1ndaki isimlere dikkat edin. Bu masal ya­
�ant1s1na hangi devlet memurlan katilmaktad1r? Bu memurlann
devlet ic;indeki etkileri neler olabilir? Milyoner tuccarlar ile
devlet memurlar1 aras1ndaki ilgileri kimler kurmaktad1r? Milyo­
ner tuccarlarm, ithalatc;1larin, ihracatc;1lann bu arkada�hklardan
ne gibi c;1karlan olabilir? ... Bu tor ya�ant1ya kat1lan devlet me­
murlan, kac; y1ldir bu gorevlerindedirler? Neden hic;bir siyasal
iktidar bu memurlan yerinden oynatmak istememektedir? .. Bu
memurlar1n aldiklan maa�. sosyete ya�ant1s1n1 surdurebilir mi?..
Gerc;ek �u. Bu devlet, egemen s1niflar devlctidir. Bu dev­
lette, i�c;inin, koylunun, dar gelirli memurun hayat ve se>z hakk1
yoktur. Ekonomi. yabanc1 sermayenin se>zculugunu ve komis­
yonculugunu yapan bir mutlu azinhg1n elindedir. Devlete huk­
meden bu az1nhkt1r. Siyasal partiler, bu az1nhg1n emrindedir.
Partilerin, perde arkas1. genel ba�kanlan, genel sekreterleri ve
sozcUleri bu sermayecilerdir. Devletin ekonomik ya�ant1s1.

104
sosyete sutunlannda boy gOsteren bu zevat tarafindan dozen­
lenmektedir.
Sosyete sOtunlannin kahramanlan, bu ya�ant1y1 sadece pa­
�a dedelerinden kalan miras ile yorOtmemektedirler. Devletin
boton bu olanaklan, kredi oyunlan, d1� ticaret vurgunlan, ya­
banc1 sermaye u�akhg1 ile. halkin ahn terinden sosyete salonla­
nna aktanlmaktad1r. Tork devrimcileri boton bu olaylan yak1n­
dan izlemek zorundad1rlar. Sosyete partilerinin tol perdeleri
arkas1nda olup bitenler, bu soygun dozeninin birer perdelik
oyunlandir. Fakat bu oyunlar, y1llarca sahnededir. Dekorlar, ak­
torler degi�mekte, ancak sosyete imparatorlugu devam et­
mektedir. Bakalim, hangi gecenin sabahina kadar...
(Devrim, 8 Eylul 1 9 70, sayi 4 7)

EMNiYET MODORO MERHABA. ..

Ankara Emniyet Modoro i brahim Ural, tayin kararnamesini


iptal ettirmek ic;in Dan1�ay'a ba�vurmu�. Dani�ay da istemi
hakh bularak yorotmeyi durdurma karan vermi�ir. Bu karar
ozerine, ba�ka illere tayin edilen diger Emniyetc;iler de Dan1�­
tay'a ba�vurmu�lard1r. Ural, Ankara'da, baz1 milletvekili ve ba­
kanlann devam ettigi kumarhaneleri kapatm1� ve Ankara'n1n
onlo randevuculan ile mocadele etmi�i. Ankara Emniyet Mo­
dorunon bu tutumu, siyasal iktidara yak1n c;evreleri tedirgin
etmi�. sonunda Ural, gorevinden ahnm1�1r. i c;i�leri Bakani. Ural
ile ilgili Dani�ay karann1 duyar duymaz, bu karara uymayacak­
lanni ac;1kc;a soylemi�ir. Gazetelerin yazd1g1na gore, Ural, ba­
kanhga bir ihtamame c;ekmi� ve bu arada savc1hga ba�vurmu�­
tur
$imdi, bu konunun ozerinde durmak gerekir. Emniyet Mo­
dorunon tutumu gerc;ekten, kumarhaneleri ve randevu evle­
rini sindirmeye yetmi�ir. Kanunlara sayg1h bir Emniyet modo­
rOnon izlemesi gereken yol da budur. Say1n Ura1'1 bu tu­
tumundan dolay1 kutlar1z. Ancak, Say1n Ural'1n do�onmesi ge­
reken birc;ok soruna da burada degirimek isteriz:
Ankara Emniyet ModorO. ayni zamanda ogrenci eylemleri­
ne ka�1 tak1nd1g1 sert tav1rlarla da iktidann gozone girmi�i. On

SU<;LULAR VE GU<;LOLER

105
y1ld1r, Ankara ve i stanbul'da genc;:lik eylemlerini bast1rmakla
gOrevli olan Ural. gorevini tam anlam1 ile yerine getirmi� mi­
dir? Bu on y1hn muhasebesini yapacak degiliz. Sadece �u bir iki
yilda, a�1n sagc1 komandolara ka�1 Emniyet MOdOrO olarak ne
yapt1g1n1 sorarsak acaba say1n Modor ne gibi bir cevap vere­
cektir? Solcu ogrencilere gosterdigi �iddetin acaba kac;ta birini
komandolara gostermi�ir? Ozerk Oniversitelere girmede sa­
k1nca gormeyen Ankara Emniyet ModOrO, acaba, komandola­
nn i�galindeki ogrenci yurtlanni neden bo�altmam1�1r? Bak1n1z,
say1n Emniyet MOdOrOnOn goco, iktidar bakanlannin devam
ettigi kumarhaneleri basmaya yetmekte fakat. silahh, dinamitli
komandolarla ugra�amamakta belki de ugra�mamaktad1r. Dev­
rimci ogrencilere. Emniyette i�kence yap1ld1g1, dayak atild1g1
sOylenmekte. bu iddialara ka�1. "ispat edin" denilmektedir. BO­
tOn delillerin polis elinde oldugu bir olay1n ispat1 nas1I yap1hr?
Say1n Emniyet Modoro, hie;: olmaz ise, kendi vicdanina kar�1.
"Hic;:bir devrimci ogrenciye, gOrevimin ba�mda bulundugum
sOrece i�kence yap1lmam1�1r" diyebilmekte m idir?I..
Say1n Ural, devrimci ogrencilerin hangi dozeni degi�irmek
ic;:in sava�1klannin acaba fark1nda m1d1r? Kumarhaneler ve ran­
devu evleri bugOnkO dOzenin sonuc;:land1r. Nofuz suiistimalleri­
nin, kredi yolsuzluklannin, vergi kac;:akc;:1hg1nin, beyaz kad1n tica­
retinin, afyon kac;:akc;:1hgm1n olagan i�lerden sayild1g1 bir dozen­
de, kumarhanelere milletvekilleri de gider, bakanlar da. Ran­
devuevleri ac;:1hr, sefahat1n her c;:e�idi ya�an1r. Bunlar, tek ba�­
lanna ahnip sava�ilacak konular degildir. Bir dozen ya kOkOn­
den degi�ir, ya da degi�mez. Say1n Ural'1n sava�mak ic;:in sec;tigi
konular, sadece bu soygun dOzeninin iki Onemsiz sonucudur.
Devrimciler, i�e bu dozeni temelden degi�irmek istiyorlar.
Emniyet MOdOrO, bulundugu gorevler geregi kimlerin bu
tor yolsuzluklar ic;:inde olduklanni bilir. Kimlerin doviz kac;:akc;:1-
hg1 yapt1g1n1, afyon kac;:akc;:1 ag1nm ic;:inde kimlerin bulundugunu,
hangi kudretli ellerin bunlar1 himaye ettiklerini, alt1n kac;:akc;:1h­
g1na kalkanlan, dOviz kac;:akc;:1hg1nin kimlerce yOnetildigini bilir.
Bu yolsuzluklann arkas1nda kimler varsa, i�e devrimciler bun­
larla sava�maktad1rlar.
Say1n Emniyet MOdOrOnOn dosyalan arasmda devrimciler
ic;:in tutulmu� raporlar bulunmaktad1r. Devrimci eylemlere

106
kimlerin girdigi, bu devrimcilenn klmlikleri Say1n Ural'ca bilin­
mektedir. Acaba. hangisinin yoreginde halk sevgisi ve devrim
inanc1ndan ba?ka dayanag1 vard1r?. Bu soygun duzeni ile. 010-
mo goze alarak sava?anlara. bu sava?in d1?inda kalanlar, ancak .
sayg1 duyar. Katiller ise ku�un s1kar.
Emniyet Modorone sormak isteriz: Kim hakl1?.
Yirmi ya?1nin bahannda gogsono gerici ku�unlar1na ac;an
yigit devrimciler mi: bu yurdun d1?1na c;1kmayan, yedeksubay
olamayan, kamu gOrevlerine ahnmayan devrimciler mi, yoksa,
onlar ic;in fi? tutanlar m1. Kim hakh?.. Emniyette cereyana bag­
lanan. dovolen, b1y1klan yolunan genc;ler mi, yoksa emir kulu
polisler mi?.. Kim hakh? Kumarhane sahipleri, randevuevi pat­
ronlan ve bunlann mO�erileri mi, yoksa bunlara �' mesle­
ginin geregini yerine getirmi? bir Emniyet Modoro mu?! ..
Say1n Ural! Bu dozen devrimcilere ku�un s1k1yor. Siz ise,
bu duzenin sadece kuc;ok bir bOIOmO ile sava�1g1niz ic;in gore­
vinizden ahndin1z. Bundan sonra, igneyi kendinize, c;uvald1z1
ba?kalanna bat1nniz ...
(Devrim, I 5 Ey/iJI 19 70, say1 48)

0ZG0RL0K BAYRAMI

Bayramlarda kuskunlukler unutulur. Dinsel bayramlarda


kuskunler ban?1r, koc;ukler boyoklerin ellerini Ope1 .er. Ulusal
bayramlarda da, siyasal ay1nmlar unutulur, buton yurtta?lar
ulusal amac;larda birle?irler. Hepimiz bilmekteyiz ki, 27 May1s,
Anayasa ve Ozgurlok bayram1dlr. Bu bayramda da, gec;mi? an1-
lar; 27 May1s i htilali anlat1hr. Siirler okunur, bandolar c;alar, ge­
ce fener alaylan duzenlenir. Devlet yetkilileri kendi aralannda
bayramlann1 kutlayan telgratlar c;ekerler. Bu bayram1 Oylesine
ic;ten kutlar1z ki, 27 May1s i htilalinde ordunun tutuklad1g1 siya­
setc;iler bile, Genel Kurmay Ba?kanlanna telgratlar c;ekmekten
kendilerini alamazlar. Bunlan gordukc;e diyorum ki, Onumuz­
deki 27 May1s Bayram1 daha CO?kun tOrenlerle kutlansa. 1 9
May1s Stad1na hep birlikte toplansak. stad1n ortas1na devlet
boyukleri otursa, arkalar1nda da genel mudurler, savcilar. em-

SU<;LULAR VE G0<;L0LER

107
niyet modorleri. Ozel te�ebbos erbab1 yer alsalar. Stad1n bir
bolomonde devrimciler otursa, "tarafs1z ayd1nlar" da kale arka­
lanna ge<;seler. Hepimiz 27 May1s<;1. demokrasi ve a<;1k rejim
taraftan degil miyiz?!.. Oyleyse a<;1k a<;1k konu�sak Bu toplan­
t1y1, yerli ve yabanc1 basin izlese. radyolar, televizyonlar canh
yay1n yapsalar. O nce Ba�bakan Demirel'e sorsak
Saym Ba�bakan, Bag1ms1zl1k ne demek.. AtaWrk.<;ii/iik ne
demek ve acaba sizce 27 M ay1s lhtilalinin sebepleri nelerdir?..
Gazeteciler hanl hanl not tutsalar, fla�lar yan1p yanip
sOnse, televizyon bir Demirel'i bir de soru sorani gosterse.
Demirel anlatsa: Turkiye'nin bag1ms1z oldugunu. kimsenin bu­
nun aksini ispatlamaya goco yetmeyecegini sOylese. Bir emekli
kurmay albay kalksa, Torkiye'deki Amerikan Oslerini anlatsa.
Bir tabii senator ikili anla�malar1 a<;1klasa. Bir petrol mohendisi,
petrol ve maden somorosonden soz etse. Bir iktisat<;1. yabanc1
serrnaye sorununu ele alsa. Arka arkaya sorular sorulsa. "Ne­
den", dense. "Nas1I", dense. Gazeteciler hanl hanl not tutsa,
fla�lar yanip yanip sOnse. Televizyon. bir soru soran1 bir de
Demirel'i gosterse...
Bu tor sorular bittikten sonra bir devrimci gen<; kalksa,
ba�bakana, i<;i�leri bakanma, savc1lara ve emniyet mOdOrlerine
so rs a:
Taylan Dzgiir'iin, Vedat Demircioglu 'nun, Mehmet Ali
Ayta<;'tn katilleri neden bulunmadi? Bu katiller kimlerdir ve bunion
gizleyenler hangi siyasi makamlarda oturmaktad1rlar?..
Savc1lar, emniyet modorleri bir bir kalktp sorulan cevaplan­
d1rsalar; emniyet mOdOrleri siyaset<;ileri su<;lasalar. "Biz emir
kuluyduk Onlar emrettiler, biz de bu emirleri yerine getirmi�­
tik" deseler. Polis �efleri gen<;lerin aralanna soktuklan ajanlann
adlanni a<;1klasalar. Gazeteciler hanl hanl not tutsalar, fla�lar
yanip yanip sonse. televizyon bir soru sorani bir de cevap ve­
reni gosterse...
Yabanc1 sermaye sorunu enine boyuna tart1�1lsa. Kredi ler
bir bir a<;1klansa, haks1z kredi alan karde�ler. ogullar ve damat­
lar ele�irilse. Bu kredileri veren banka modorleri dinlense.
Suiistimallere kan�an genel modorler konu�sa. Gizli an­
la�malar. pazarhklar soz konusu edilse. Kim ne biliyorsa. a<;1kla­
sa. konu�sa. su<;lasa. Siyasal iktidara yak1n boyok burokratlar.
banka idare meclisi uyeleri sorulan sorulan cevapland1rsalar.
Gazeteciler hanl hanl not tutsa, fla�lar yanip yanip sbnse, te­
levizyonlar bir soru soran1 bir de cevap vereni gbsterse.
Bayram bayram olmah. $iirler okunmah. bandolar c;ahnmal1,
sbylevler verilmeli, gece fener alaylan duzenlenmeli. Gbnul
ister ki, bir dahaki 27 May1s bbyle olmal1 ...
(Devrim, I 7 Kas1m I 9 70, say1 5 7)

"CERCLE D'ORIENT"DAN
ANADOLU KULOBONE...

Cercle d'Orient. Osmanh i mparatorlugunun son gunle­


rinde siyasetc;ilerin topland1g1 bir kulubun ad1d1r. S1rmah Os­
manh Pa�alan, devrin bnde gelen siyasetc;ileri, yazarlar bu ku­
lupte bir araya gelerek siyasi ve edebi sohbetlere kat1hrlard1.
Vahdettin devrinin sat1hk pa�alan, Me�rutiyetin yozla�m1� siya­
setc;ileri, ittihatc;1lar, itilafc;1lar. burada kahvelerini yudumlarlar­
ken, i mparatorlugun sadece kendilerince temsil edildigini sa­
n1rlard1. Bat1 emperyalizmi, d1� borc;lar, Duyun-u Umumiye
umurlar1nda bile degildi. Hergun. ittihatc;1- itilafc;1 c;eki�meleri,
ki�isel tart1�malar, en ate�li �ekillerde surup giderdi. Bu tart1�­
malardan sonra da. "yarin dudag1ndan getirilen" "bir katre ka­
ranfil"den ya da gbnullerini saran "bir afet-i c;ar pareli"den sbz
eden �iirler okunur: �ark1lar sbylenirdi. Salonun bir kb�esinde
ya da zevkle db�enmi� bir masanin ba�1nda yabanc1 elc;ilerle
devrin siyasetc;ileri ba�ba�a konu�urlard1. Anadolu ihtilali bu
salonda ele�irilir, Duyun-u Umumiye katipleri. Mandac1lar
Mustafa Kemalcilere burada kar�1 c;1karlard1.
Bugun de siyasetc;ilerimiz ve devlet buyuklerimiz bir ku­
lupte toplanir. yemek yer, ic;ki ic;er ve kumar oynarlar. Ta�ra­
dan gelip, ba�kent siyasi kulislerine kan�anlar, Ankara'ya geldik­
ten bir sure sonra bu kulupte "arz1 endam" eyleyip. memleke­
tin unlu ki�ileri aras1na kat1hrlar. Lacivert elbiseli iktidar siya­
setc;ileri yuksek sesle gec;erler. Genel mudurler, muste�arlar, i�
adamlan, besleme bas1n1n y1h�1k kalemleri, soygun duzeninin
bayku� avukatlan bu tor kuluplerin ba� mu�erileridir. Bura-

SU<;LULAR VE G0<;:L0LER

109
larda "milIT koalisyonlar" hi<; y1k1lmamacas1na kurulmu�ur. i kti­
dar -muhalefet, ortan1n sag1- ortanin solu, bu kulUpte karde�
gibi ya�arlar. Masalardan masalara siyasi nUkteler dola�1r. Ki�isel
c;eki�melerin, sen-ben kavgas1nin gerc;ek kulisleri buras1d1r Fa­
kat bUtun bunlar, kendi aralanndaki i<; dayani�may1 onlemez.
Kap1 ac;il1r Feyzioglu gelir; yaninda bir ka<; politika demir­
ba�1. gUIUmseyerek ic;eri girerler. Masalardan selamlar dag1t1hr
Bakanlar yanlannda be� alt1 milletvekili ile oturur, kabine i<;i
c;eki�meleri konu�urlar. Saat dokuza dogru zaman zaman i s­
met Pa�a gelir bric; oynar. Pa�a arada siyasi has1mlar1na takihr.
Pa�a'nin soyledigi sozler o gUnUn konusu olur. Yemek masa­
s1ndan �oyle bir salona bakan siyasetc;i. Tork halk1n1n temsilci­
lerini kendileriymi� sanir. Oyle ya, i�e muhalefet, i�e unlu
adamlar. Kim var bunlardan ba�ka TUrkiye'yi yonetecek?! ..
Onlar degil mi memleketin sahipleri?! ..
Bu kulUbUn ad1 da Anadolu KulUbUdUr. "Cercle d'Orient"
i stanbul'dan Ankara'ya ta�1nm1�1r. Devir degi�mi�ir Devlet
degi�mi�ir. Amma, devletin temsilcileri. c;ok partili hayat1n ni­
metleri ile Cercle d'Orient'dan kalk1p, Anadolu KulUbU'ne
gelmi�lerdir. Devletin siyasal yap1s1ni, siyasal partilerin koken­
lerini, Anayasa duzeninin gelecegini anlamak ic;in buyuk teori­
lere gerek yoktur. Bir ak�am Uzeri Anadolu Kulubu'ne ugray1n.
Orada bu devlete sahip c;1kanlan masalannm ba�1nda gorecek­
siniz. C:ok partili fa�izmin degi�mez siyasetc;ileri bu kulUpte,
mumyalar mUzesinin heykelleri gibi dizilmi�lerdir. Bunlar ken­
dilerinin d1�1ndaki hic;bir siyasal gUce inanmazlar. Yurt sorunlar1
bunlarla ba�lar ve bunlarla biter. Bu kulUp, kap1smda nobet<;i­
ler bekleyen saraylar gibi, halkm 1zd1raplanna kulak t1kayan bir
orta c;ag �atosudur. Memleket buradan yonetilir.
Yakup Kadri, UnlU "Sodom ve Gomore" romanmda Muta­
reke i stanbul'unu anlat1rken "Bat1 emperyalizmi lag1m1n1 i stan­
bul'a ak1tm1�1" diyordu. Bir siyasal c;okUntu Osmanh i mpara­
torlugunu silip supurmu�u. TUrkiye, t1pki Osmanh imparator­
lugunun son zamanlanndaki gibi, bir c;okUntunUn toz bulutu
ic;indedir. Tek kurtulu� yolu, mUmkUn olan devrimci ad1m1n
biran once at1lmasma baghd1r. Kurtulu� Sava�1 "Cercle
d'Orient"a ad1m atmam1� boz kalpakl1 "Kuvayi Milliyeci"lerce
kazanildi.

1 10
Devrimciler! Yann tarih bu gOnleri yazacak At1lacak ilk
devrimci ad1m ic;in eylem birliginde toplanahm. Aram1zdaki c;a­
t1�malarr unutahm. Halk yol istiyor, okul istiyor, hastahane is­
tiyor. S6mOrOcOlere. Anadolu KulOpc;Olerine, Yahya Hancdara
ka�1 bir eylemde 6rgOtlenelim.
(Devrim, 8 aral1k 1 970, say1 60)

YAHYA HAN'IN $ERBETCiSI

Feyzioglu Bahc;elievler'deki iki kath evinin Ost kat1nda ken­


disine g6nderilen "gizli" raporlan inceliyordu. i c;lerinde tam
kendisinin istedigi gibi kullanacaklarr vard1. G6zlogonon camla­
nn1 silerken keyitli keyitli gOIOmsedi. i �ler istedigi gibi geli�iyor­
du. O nomozdeki gonler c;ok 6nemliydi. Eline gec;en her f1rsat1
degerlendirmeliydi. G6zlogono takarak 6nOndeki dosyaya
egildi. Bu arada telefon uzun uzun c;almaya ba�lad1. Feyzioglu,
a�g1 kattaki telefona dogru ko�u. Telefon, salonun orta­
s1ndayd1 ve telefonun bulundugu yere sOslO bir ayna yerle�­
tirilmi�i. Feyzioglu bir yandan telefonla g6rO�Oyor 6te yandan
da aynada kendisini seyrediyordu. Yozo birden bire ciddile�i.
"Estagfurullah, nas1I tensip buyururlarsa", "rica ederim, emre­
dersiniz", " Evet, Evet" gibi kesik cevaplar veriyordu. Yozondeki
ciddiyet dag1ld1, bir sore sonra yeniden golomseyerek konu­
�uyordu: "Tabii ki bir tak1m zorluklar var." Telefondaki ses, be­
yanlarma ve konu�malarrna dikkat etmesini istiyor, Feyzioglu
da bu uyarry1 olumlu ka�1lar g6zOkOyordu: "Efendim, her yer­
de adamlar1 var. Baz1 konularr biliyorlar." Bir kac; dakika kar­
�1daki sesi dinledi sonra, "Dikkat ederim. Evet, �imdilik iste­
diginiz gibi davran1rrz." Feyzioglu, "En k1sa zamanda g6rO�elim"
diyerek telefonu kapatt1. Bir sore kendi kendine do�ondo.
Sonra ba�1ni kald1rarak aynaya bakt1. Evet neyi eksikti. Hafifc;e
golomseyerek "Ba�bakan Turhan Feyzioglu" diye m1rrldand1.
Televizyonun tam kar�1s1ndaki geni� koltuga oturarak ar­
kas1na yasland1. Hakh degil miydi? Kim ba�bakanhga kendisin­
den daha lay1kt1?! .. Gelmi� gec;mi� boton politikac1larr du�ondu.
Menderes, i n6nu, Demirel... Hangisinden ne eksigi vard1. Son-

SU<;LULAR VE G0<;L0LER

Ill
ra, Ecevit'i, Erim'i, Sat1r'1 dO�OndO. Kendisi varken, partiyi Ece­
vit'e teslim etmi�lerdi. Nankor parti! Bundan sonra kim ba�­
bakan olurdu? .. Bozbeyli mi? Yak kendisi Bozbeyli'den daha
OstOndO. <;:aglayangil mi? .. Olamaz. Kendisi profesbrdO. i c; poli­
tikada tecrObesi vard1. Bolokba�1'ya, Torke�'e onem vermiyor­
du. Bunca y1I c;al1� c;abala profesbr ol, ondan sonra da Goven
Partisi gibi bir partinin Genel Ba�kanhg1 ile yetin. Olacak i�
miydi? Daha boyok makamlara lay1kt1. Siyas'i hayat1nda boyok
hatalar da yapmam1� degildi. Eger, politikaya 27 May1stan son­
ra at1lsaydt, �imdi Adalet Partisi Genel Ba�karn ve Ba�bakand1.
Bir zamanlar ilericilik yapm1?t1 . Hele ihtilalden sonra geli�en
dO�Once ak1mlanna sahip c;1karak, genc;ligin ve ordunun gb­
zone girecekti. Bu arada sosyalistlerle konu�ur. Halk Partisine
Sosyalist Koltor Dernegi kuran eski plancilan alabilmek ic;in ik­
na edici konu�malar yapard1. M OO adl1 gizli brgOtle de i� bir­
ligi yapmay1 ihmal etmezdi. Mecliste hie; ilgisi yokken "toyo bit­
memi� yetimlerden" sbz eden gbz ya�art1C1 konu�malarla or­
tahg1 kan?t1nrd1. Kendi kendine, Yahu demek bbyle devam et­
seydi, �imdi sosyalistleri savunacakt1m" diye m1nldand1. $imdiki
gbrevi c;ok iyiydi. Kendisini. baz1 yetkililer tam zaman1nda
uyarm1�lardt. 0, "k1�k1rt1c1 muhalefet" ve "basiretsiz hOkOmet"
konulanrn i�leye i�leye. birtak1m devlet yetkililerinin gbzOne
girmeli ve ki�iligini kabul ettirmeliydi. Torkiye bir siyasal buh­
rana sOrOkleniyordu. Kendisine de gorev verilebilirdi. Baz1
devlet yetkilileri "Yahya Han FormOIO" denilen bir fa�ist ybne­
timi kurma c;abasmdayd1lar. Feyzioglu bunlarla temas etti. i ?te.
ba�bakanhga giden yol 1�ildamaga ba�lam1?t1. Bundan sonra
sesini titrete titrete, "Emperyalizmin k1z1hna da, petrol ren­
ginde olarnna da �1y1z", "Ne komOnizmin ne de fa�izmin
esiriyiz" "Politborolann degil, demokrasinin emrindeyiz" ya da
"Ne ac; hOrlerin, ne de tok esirlerin... diye ba�layan konu�ma­
larla kamu oyunun dikkatini c;ekecek, yabanc1 sermaye. i�
adamlanna, toprak agalanna goven verecekti. Demirel gbrevini
yapam1yordu. Solcular azrtm1�lard1. Feyzioglu bu memleketi
sokakta bulmam1?t1. Elbette devlete sahip c;1kacakt1. Arada,
"Kapitalist degil, hor te�ebbosc;oyoz" diyecek kadar cehalet
c;ukurlanna dO�Oyordu amma. bereket versin, c;evresi bir kere
onu kOltOrlO olarak tarnm1?t1. Kendisi de bilirdi; koltorlo tarnn-

1 12
mas1, c;evresinin kultursuzlogonden dogmaktayd1. Bir devrim­
ciyle �imdiye kadar bilimsel bir tart1�maya girdigini duyan ve
bilen yoktu. Bt'.lyle bir ka�ila�ma oldu mu "Komunizm, Mao,
Stalin, politburo, k1�k1rt1cihk" gibi kelimeleri bir aktt>r ustahg1 ile
s1ralard1. Amma, ne olursa olsun, ba�bakan olmahyd1. Haket­
mi�i. Ba�bakan olmahyd1, ba�bakan olmal1yd1, ba�bakan olma-
.
hyd1!..
Feyzioglu! .. Sen siyasi hayata, bir Oniversite kursosonden
"Nabza gt>re �erbet veren mOnewerlerden olmay1n1z" diyerek
ba�lad1n. Ne kadar yalanlarsan yalanla, bugun, fa�ist bir dozen
kurmak ic;in Yahya Han ?erbetc;iligi yap1yorsun. Sen bir halk
dO?manism! Sen, i?c;ilerin, kt'.lylulerin, genc;lerin dO?man1s1n!
Govendigin daglara kar yagacak ve birgon buton yapt1klannin
hesab1n1 vereceksin.
(Devrim, ll Ara/1k 1 9 70)

BOYOKLERE MASALLAR

Ewel zaman ic;inde, kalbur saman ic;inde, ben ninemin be­


?igini t1ng1r m1ng1r sallar iken, adina Osmanh imparatorlugu
denilen bir devletin ba?1nda yabanc1larla i?birligi yapm1? bir sul­
tan ve bir de onun sadrazam1 Damat Ferit Pa�a varm1?. Bunla­
nn etrafinda da, bir sOrO s1rmal1 pa?a bulunurmu?. Padi?ah her
agz1n1 ac;t1g1nda "Evet efendim; hakk-1 aliniz var efendim" der­
lermi�. Bu pa�alann hic;biri sava?a girmemi?, ama s1rma Ostune
s1rma, rOtbe Ostune rOtbe alm1?lar. Bu pa?alann evleri varm1?,
yahlan, konaklan varm1?.
Gun olmu?, gt>k gurlemi?. gt>k c;atlam1? Kemal Pa?a derler
bir yigit ki?i c;1km1? demi? ki: "Ey sat1lm1?lar, alc;aklar, namussuz­
lar, sizler kimlerin pa?alans1niz?" Sonra atlam1? bir eski vapura,
gec;mi? Anadolu'ya. Anadolu'da insanlar ac;m1?, c;1plakm1?, yok­
sulmu?. Kemal Pa�a sat1hk sultani, sadrazam1, pa?alan dO?On­
mO?, bir de Anadolu'daki insanlan ... Sonra c;1karm1? Ostunden
Sultanin s1rmalanni, gec;irrni? kafas1na bir boz kalpak. Demi� ki,
"Yigit olan halk1n1n yan1na!.. " Ankara'da toplanm1? bir ta? bi­
nada yigitler. i stanbul'dan gelen subaylar, "Sensin kumandan"

suc;LULAR VE G0c;L0LER

1 13
demi�ler Kemal Pa�a'ya; 6nOnde saf saf olmu�lar. " i stiklali
tam! .. " demi� Kemal Pag sonra g6zleri c;akmak c;akmak "Ya is­
tiklal, ya alum! .. " demi�; yOrOmO� dO�man OstOne.
0 s1rada i stanbul'da beyler konu�urlarm1�: "Bu gok g6zlo
Pa�a bol�eviktir, padi�ah1m1z efendimize ka�1d1r." Hemen or­
dular dozenlemi� Sultan. ba�1na da Anzavur adh bir e�kiyay1
gec;irmi�. Anzavur gide dursun Kemal Pa�a'nin Ozerine, i stan­
bul'da " i ngiliz Muhipler Cemiyeti" kunnu� Padi�ah. Yan1nda da
sadrazam ve sat1hk pa�alar1... Demi� ki, " i �e medeniyet. i�e
dostluk.. Balolar verilmi� i ngiliz subaylanna. i ngilizce, Frans1zca
konu�an cici bayanlar vals yapm1�lar i�galcilerin balolannda. 0
s1ra Kemal Pag harbe gidermi� do�man ostone. Uyku nedir
bilmezmi�. Korku nedir bilmezmi�. "Biz zavalh bir halkiz, emegi
s6mOrOlen bir halk1z" diye ha babam c;ekermi� k1hc1. Yan1nda
pa�alar vann1� Kemal Pa�an1n, yigit, namuslu, korkusuz ...
i stanbul'daki pa�alar dO�OnmO�ler demi�ler ki, bu San Pa�a
burada kalsayd1; padi�aha damat olsayd1, bir de Harbiye Neza­
retine Nazir olur, hizmet ederdi padi�ah efendilerine. <;:ok
dostlan gelmi� Kemal Pa�a'nin yanina. "Yapma, etme" demi�­
ler. Kemal Pa�a dinler mi! ... Nuh demi�. peygamber dememi�.
<;:onkO Kemal Pa�a inanm1� bir kez. "Ben" demi�. "Sultan1n sa­
t1hk Pa�as1 degilim. Ben halk1m1n subay1y1m." Sonra lanet etmi�
i stanbul'dakilere.
0 s1ra bir de "Kurt Nemrut Mustafa Divani" kunnu� sul­
tan. Nemrut Mustafa, bir insafs1z, bir gaddar cellatm1�. Dan1-
�1rm1� Padi�ah1n pa�alanna, dayarm1� cezalan Kuvayi Milli­
yecilerin ozerine. Amma korkmam1� ki Kuvayi Milliyeciler! ..
Bosboton birle�mi�ler, bOsbOtOn keskinle�mi�ler. "Biz" demi�­
ler, "Halk1n Ordusuyuz. Kemal Pa�a bizim ba�1m1z." i stanbul'­
dan kac;an, ko�mu� Ankara'ya asker elbiseleriyle; saf saf olmu�­
lar Kemal Pa�a'nin yaninda. Sonra hep birlikte konu�mu�lar,
sonra hep birlikte planlar yapm1�lar. sonra yigit Anadolu hal­
k1yla ko�unnu�lar atlanm Korkmam1�lar. "Bize mi kaldi" de­
memi�ler. Sonunda bizi asarlar diye dO�Onmemi�ler. "Erkek,
olan d6nmez er meydanindan" demi�ler. Bir goc;lo bir guc;IO
olmu�lar ki, ne Padi�ah fennanlan, ne Anzavur ordulan ne de
Yunan1n, i ngilizin, Frans1z1n ordusu bana m1sin dememi�. Sul­
tanin s1nnah Pa�alar1 i stanbul'da bekler dururlann1�. Baz1lan da

1 1�
rotbe ahrm1� ihanetleri ic;in. Padi�ah1n s1rmalan yetmemi� bir
de yabancilann �irketlerine ortak olmu� bu satil1k pa�alar. i ngi­
lizler tonel mi ac;acaklar, arao o l mu�lar. i ngilizler madenleri mi
istiyorlar, hemen gidip Padi�ahtan izin c;1karm1�lar. i hanetleri ve
korkulan boyomo� de hanlanna konaklanna s1gmam1�.
Kemal Pa�a gidiyormu� do�man OstOne. Gece yak gundoz
yak Elindeki silah1 da yetmezmi� Kemal Pa�anin. B1rak1r m1
Anadolu halk1 insan1 tek ba�1na! .. Gec;mi�ler c;ekicin ba�1na. Ka­
malar yap1lm1�. k1hc;lar yap1lm1�. Kemal Pa�a hep kendi halk1nin
silahlanna guvenmi�. Bir gun dememi� ki yabanc1lann silahlann1
ahp: bu silahlara hukmeden pa�alar olahm. Halk1na guvenmi�.
i�c;isine kOylOsOne guvenmi�.
Kemal Pa�a girmi� bir eylul gono i zmir'e. Yerle bir olmu�lar
i stanbul Pa�alan. Sonra tarih yazm1�: Vahdettin haindir ... Da­
mat Ferit sat1hkt1r... Pa�alar u�akt1r... Ve halk unutur mu Kemal
Pa�as1n1, soylemi� tabii torkosono:
Askerinle bin ya�a Mustafa Kemal Pa�a I Solla bayrag1 du�­
man usWne, so/don saga sol/a bayrag1 du�man usWne...
(Devrim, 5 Deak 1 9 7 1 , say1 64)

CUMHURiYETi SAVUNMAK ...

Demirel, son zamanlarda s1k s1k "Cumhuriyeti korumak"­


tan soz etmektedir. Yak1nda botOn suc;lanndan dolay1 yargila­
nacak olan ic;i�leri Bakan1 Mente�eoglu ise, son eylemlerin
Cumhuriyeti y1kmaya yoneldigini tekrarlamaktad1r. i ktidann,
irili ufakh botOn sOzcOleri, ag1z birligi ile Cumhuriyeti koruduk­
lanndan soz etmektedirler. Anla�1lan, siyaset sahnesine yeni
bir kavram c;1karilmaktadir.
Mantik son derece basit. Adelet Partisi iktidardad1r Fakat
bu iktidan y1kmak ic;in bir tak1m eylemler sordorolmektedir
Oyleyse bu eylemlerin amac1 Cumhuriyeti y1kmakt1r. ButOn
demokrasiciler, bOtOn milliyetc;iler Cumhuriyeti korumahd1rlar
i �birlikc;i iktidar boyle buyuruyor!
Anayasa bu iktidann anayasas1 m1d1r? .. Cumhuriyet bu ikt1-
dann Cumhuriyeti midir? .. Bu devlet. Kemalist Cumhuriyet ii-

SU<;LULAR VE G0<;L0LER

I IS
keleri ile mi yonetilmektedir?.. Kimdir bu Cumhuriyeti koru­
yanlar ve kime kar�1 korumaktadirlar? ..
Tork ekonomisi uluslararas1 sermayenin ahtapot kollan
aras1ndad1r. Yabanc1 sermaye imparatorlugu Turk ekonomisini
yonetmektedir. PetrolUmUz, madenimiz Uzerine yabanc1 ser­
maye diktatoryas1 kurulmu�ur. i kili antla�malar, anayasaya ay­
k1n bi<;imde uygulanmakta ve antla�malarla ulusal egemenligi­
miz k1srtlanmaktad1r. Bu ko�ularda "milli devlet"ten ve bu
millilige dayah Cumhuriyetten soz edilmektedir. Bizim inan­
d1g1m1z Cumhuriyet. yabanc1 sermayeye kar�1d1r. Demirel'in
Cumhuriyeti ise yabanc1 sermayeden yanad1r. Anayasanin
Cumhuriyeti tam bag1ms1zhga dayahd1r: Demirel'in, Cumhuri­
yettir diye savundugu dozen, yabano sermaye Cumhuriyetidir.
Bu Cumhuriyetin ne anayasada ne de bu anayasan1n dayand1g1
ulusal devlet anlay1�1nda yeri yoktur. Ulusal devletin Kemalist
Cumhuriyetine kar�1. uluslararas1 sermayenin <;1karlan savu
nulmaktad1r.
Anayasa demokratik cumhuriyet ilkesini benimsemi�ir. i �­
<;ilere. koylUlere ve devrimci aydinlara ku�unla, polis copuyla
ve kelep<;eyle kar�1 koyan bir iktidar, demokratik cumhuri-ye­
tin iktidan degildir. Demirel yonetimi "ben. yabanc1 serma­
yenin ve toprak agalann1n iktidany1m" dememekte. savundugu
s1niflann <;1kar dUzenini "Cumhuriyeti savunmak" �eklinde ni­
telemektedir. Bu Cumhuriyet. topraks1z koylUlerin mi, yoksa
toprak agalarin1n m1 Cumhuriyetidir?. Bu Cumhuriyet yer al­
tinda <;ah�an i�<;ilerin mi, yoksa usulsuz kredilerle milyonlar vu­
ran patronlann m1 Cumhuriyetidir? Anayasa "devlet. <;ah�an­
lann insanca ya�ayacag1 dUzeni kurar" diyor. l�1ks1z koylerin,
hastanesiz il<;elerin bulundugu bir Ulkede. Demirel kimin <;1-
karlannin adina Cumhuriyettir demektedir? Cumhuriyet. in­
sanlan a<; b1rakmanin. devrimcileri kur�un lamanin ozgurtugunu
mu vermektedir iktidarlara?! ..
Anayasa, laik Cumhuriyetten soz etmektedir. i mam hatip
okullar1nin, izinsiz kuran kurslar1nin. din somUrUcUsU siyaset<;i­
lerin bulundugu bir Ulkede, bu iktidar laik Cumhuriyeti savu­
nuyor demek mUmkUn mudur?!. Bu iktidann bir ayag1 din so­
murusune dayanmaktad1r. Ekonomik somUrU, dinsel duygula­
nn o�anmas1 ile sUrdUrUlmektedir. Demirel'in Cumhuriyettir

1 16
diye savundugu dozen, din somOrOcOlerinin ozgOrlokleridir
Se<;menlere dindar gorOnmek i<;in Meclis bah<;esine Cami ya­
p1ld1g1 gOnleri ya�amaktay1z. Demirel'in Cumhuriyeti ile, Ana­
yasanin laik Cumhuriyeti ayn kavramlard1r ve biri otekinin ter­
sidir. Bu laik Cumhuriyet, Demirel yonetimince savunulmaz;
ancak Demirel dozenine kar�1 savunulur. Mason Localanndan
kuran kurslanna kadar her tOrlO karanhkta dola�anlann laik
Cumhuriyeti korumaya haklan yoktur.
Anayasa sosyal devlet anlay1�1na dayanmaktad1r Sosyal
devlette, s1n1tlararas1 denge temel ama<;t1r. Bir yanda yoksulla­
nn dOzeni, ote yanda M1g1rd1<; $ellefyanlann, Hao Ali Demirel­
lerin kredi donyalan' Demirel'in savundugu Cumhuriyet, M1-
g1rd1<; $ellefyanlann, Hao Ali Demirellerin Cumhuriyetidir. Bu
Cumhuriyet, sbmOrOcOlere ka�1 "demokratik", somOrOlene
ka�1 "diktatorlok"tor.
Torkiye Cumhuriyeti, ulusi;u, halk.;1 ve Kemalist olmak
zorundad1r. Ve olacakt1r. BugonkO dozen, uluslararas1 ser­
maye ve toprak agahgma dayahd1r. Demirel'in savundugu
dozen, Anayasanm, demokratik, sosyal hukuk devletinin
"milli" Cumhuriyeti degildir. Biz Kemalist devletin Cumhu­
riyetini savunuyoruz. Cumhuriyet oncesi Damat Ferit yo­
netimi neyse, bugOnkO Demirel yonetimi de odur. Devrim­
cilerin ilk ulusal gorevleri bu Kemalist Cumhuriyeti koru­
makt1r.
Mustafa Kemal Cumhuriyeti;ileri gorev ba�ma!
(Devrim, 2 Mart 1 9 7 1 ,sayi 7 1 )

Ni HAD ERi M, ALLAH KERiM ...

Ge<;en hafta radyo haberleri, sabah a�am Kocaeli "ba­


g1ms1z" milletvekili Nihat Erim'in yeni bakanlanndan soz et­
mekteydi. Erim, birgon i<;inde "bag1ms1z" oluvermi� ve boyok
pa�alarca hokometi kurmakla gorevlendirilmi�i. 1 2 Mart muh­
t1ras1 parlamento ve iktidan, Cumhuriyeti tehlikeye dO�Or­
mekle su<;lam1�. ancak bu suc;un sanig1 olan parlamentoya
"kuwetli ve inand1nc1" bir hokomet kurma gorevi verilmi�i.

SUCLULAR VE GU<;LULER

1 17
Bu, ac;1kc;a dag1n fare dogurmas1yd1 ve kanser hastahg1 aspirinle
tedavi edilmek istenmekteydi!
Buyuk pa?alar b6yle bir c;6zum yolu 6nermi?lerdir. Hep
birlikte bu c;6zum yolunun hangi c;1kmazlarla ka�1la?acag1n1 iz­
leyecegiz. Saninz ki. 6nce hukumet uyeleri arasinda bir c;at1?­
ma ba?layacak ve bu c;at1?ma c;ah?malan aksatacakt1r. Hukumet
ic;inde b6yle bir c;at1?ma c;1kmasa bile, hukumet ile parlamento
k1sa sure ic;inde ka�1 ka�1ya gelecektir. <;:unku bu partilerle
hic;bir k6klu reform yapma olanag1 yoktur. Bu c;at1?ma bir sure
sonra uzla?maz ko?ullara surOklenecek ve eninde sonunda I2
Mart Muht1ras1'n1n 3'uncu maddesi geregince ordu, y6netimi
dogrudan dogruya uzerine alacakt1r. Bu durumda da. son
emeklilik i?leminin nedenlerini ac;1klamak guc;le?ecektir. Gec;en
sure ic;inde, tipk1 Amiral Sezai Orkunt'un ac;1klamas1nda oldugu
gibi, buyuk pa?alar c;e?itli olay. haber ve yorumlarla y1pratila­
cakt1r.
Siyasal partiler ise gelecek sec;imlerde sandalye say1lann1
artt1rabilmek ic;in orduyu ve buyuk pa?alan y1pratma yollanna
ba?vuracaklard1r. 27 May1s ihtilali Demokrat Parti milletvekil­
lerinin tomunu yarg1lam1? ve y1kilmaz sanilan bir ba?bakan ve
iki bakan1 ipe c;ekmi�i. Bu, siyasetc;iler ic;in ders olmad1. Adalet
Partisi, 1 96 1 sec;imlerini "g6zlerimin ic;ine bak1n ne demek is­
tedigimi anlars1niz" diyen siyasetc;ilerle kazandi. Bundan sonra
ne yuvarlak masalar, ne ihtilal protokolleri Adalet Partisi'nin
sand1ktan c;1kmas1na engel olamad1. Menderes'in kefeni, Adalet
Partisi'ne bayrak olmu�u!
$imdi, Yass1ada kararlann1n 6nleyemedigini. 1 2 Mart Muh­
t1ras1 ile elde etmeye c;ah?maktay1z. Partiler, bu kez de sec;im
kazanmak ic;in orduyu ve buyuk pa?alan y1pratacaklard1r. Hele,
1 2 Mart Muht1ras1'ndan sonra emekli olan subaylara her torlu
sald1n yapilacak, bu subaylann komunist olduklan yay1lacakt1r.
$imdiden bu c;abalar ac;1kc;a basin1n sati11k sotunlannda isteri
n6betleri gec;irmektedirler.
Acaba bu partiler. ?imdiye kadar neden Anayasadaki re­
formlan Atatorkc;u bir anlay1?la ele almam1?lard1r? Bu sadece
bir unutkanhk sonucu mudur? Yoksa, bunun sosyal nedenleri
var m1d1r? $imdi, san1nz ki, boyuk pa?alardan Nihat Erim'e,
Nihat Erim'den Bakanlar Kuruluna giren partisiz bakanlara ka-

1 18
dar herkes bu sorulann cevaplann1 bulmak zorundad1r. Yoksa
"Nihat Erim, Allah Kerim" tutumu ancak bir " idareyi masla­
hatc;1lik" toro olarak kalabilir. c;:: o nko bu siyasal partilerle dev­
rim yapmak, deveye hendek atlatmaktan da goc; bir i�ir. Tork
siyasal hayat1n1n "tabiat1 e�ya"s1, bu partilerle devrim yap1lama­
yacag1n1 iki kerre iki dart edercesine ispatlam1�1r. Devrim, an­
cak bu partilere kar�1 yapil1r.
Bir eli devlet kesesinde kredi yagmalannda dola�an, oteki
eli devrimcilerin kanina bulanm1� Demirel yonetimi, eger
Erim'e yardlm etmezse "kuwetli ve inand1nci" hOkOmet kuru­
lamayacak ve refonmlar "Atatorkc;O bir anlay1�la" ele alinmaya­
cak!
Boyok pa�alardan ve Nihat Erim'den ozor dileyerek soyle­
yelim ki, eger bu yonetim gocono Demirel'in insaf1ndan ve
vatanperverliginden alacaksa, bizim bu yOnetime "devrimci"
demeye dilimiz vanmaz. Uluslararas1 kapitalizmin ellerine tes­
lim edilen madenlerimizin ve petrolomozon hesab1 sorulma­
dan, kredi yagmalannm h1rs1zlar1 kelepc;elenmeden, devrimci­
lerin katilleri bulunmadan hangi Atatorkc;ologon inand1nc1 yo­
netimi kurulmaktad1r?
Biz bu dOzenin suc;lulanndan yannki dozenin kurulmas1n1
bekleyenlerden degiliz. Yolumuz ulusal kurtulu� yoludur. Bu
yol. Mustafa Kemal'in devrimci ayd1nlig1 ile 1�11 1�1ld1r. Partilere
ve siyasetc;ilere inanm1yoruz. Ac;1kc;as1, biz bu yonetime "gove­
noyu" vermiyoruz!
(Devrim, 30 Mart 1 97 1 , say1 75)

ZORAKi NiKAH

Kocaeli "Bag1ms1z" milletvekili Nihat Erim tarafindan kuru­


lan "reform" hokometi gec;en hafta goven oyu ald1. Adalet
Partisi, Halk Partisi ve Goven Partisi, hokometin ba� destekc;isi
oldular. $imdi ac;1kc;a bir "milli koal isyon hi.iki.imeti" ile kar�1
ka�1yay1z. Saninz bu govenoylamas1 da Tork demokrasi tari­
hinin ibret belgelerinden biri olacakt1r.

SU<;LULAR VE GO<;LOLER

1 19
1 2 Mart Muht1ras1, Cumhuriyetin gelecegini tehlikeye do­
�Oren "parlamento ve iktidara" ka�1 yap1lm1� bir as ke ri mU­
"

dahale"dir. Bu modahaleyi, Anayasanm herhangi bir madde­


sine ya da i c; Hizmet Kanununun 3S 'inci maddesine dayamak
mOmkOn degildir. i htilal bir "fiili" iktidar yarat1r; bu fiili iktidar
bir sure sonra kendi hakhhk nedenlerini birlikte getirir. Eski
duzenin hukuk kurallan ile yeni duzenin me�ruiyet temelleri
at1lmaz.
1 2 Mart askeri modahalesinin y1kt1g1 Demirel iktidan, Ana­
yasaya ve hukuk d1�1 tutum ve davran1�lanyla me�ruiyetini yi­
tirmi�; parlamento ile birlikte Cumhuriyetin gelecegini ag1r bir
tehlikeye do�ormo�o. "Sabik ve s a k1 t" iktidar Anayasay1 ihlal
suc;lan yan1nda, Olkenin bag1ms1zhg1n1 uluslararas1 kapitalizmin
ahtapot kollanna teslim etmi�; bu soygun duzenine kar�1 c;1kan
devrimcileri birer birer C>ldurmo�o. Boyok yolsuzluklar hergun
gazete sutunlannda sergilenmi�. buna ka�1 i�birlikc;i duzenin
Amerikanc1 Ba�bakani "bulun 226 oyu di.i�i.iri.in" demi�i.
"Sak1t" iktidar bununla da yetinmedi; genc;lik ile orduyu kar�1
ka�1ya getirebilmek ic;in her turlO oyuna ba�vurdu. Devrimci
ogrencilerin, hak arayan i�c;ilerin ka�1s1na, yasalara ayk1n olarak
Ordu birliklerini c;1kartt1. Milli Govenlik Kurulunu kendi yan1nda
gbsterebilmek ic;in ti.irli.i-c;e�itli siyasi oyunlar c;evirdi. i stegi, 27
May1s Devrimini yapan ordu ve genc;ligi ka�1 kar�1ya getir­
mekti.
$imdi ordu ic;indeki Atati.irkc;o tepki, 1 2 Mart Muht1ras1 ile
gec;ici c;ozom yoluna baglanm1� bulunuyor. Ordunun gbz be­
begi subaylar, bu gec;ici c;ozom yolu ic;in emekliye sevk edil­
mi�ir ve bu kararlan Cumhuriyeti tehlikeye di.i�Oren Ba�bakan
ve Bakanlar imzalam1�lard1r. Bu Atatorkc;i.i subaylara en bi.iyOk
hakaret emekliye sevk kanrlannda "�aibeli" iktidann imzalan­
n1n bulunmas1d1r.
1 2 Mart'tan bu yana olaylan dO�Oni.inOz. O nce herkeste
bir �a�k1nhk ba�gosterdi. Demokrasi tehlikeye di.i�erse, i�c;i s1-
n1f1ni sokaga dOkeriz diyen san sendikac1lar Orgi.ito, Muh­
t1ra'nin ilk destekc;isi oldu. Sonra bas1nin yozla�mi.� kalemleri
emekli edilen subaylann komunist olduklanni yazd1lar. Demi­
rel, demokrasi kahramani olarak soylevler verdi. Tork mille­
"makus talihi" ismet Pa�a. yine siyasai oyunlar1n ba� ak-
tinir')

1 20
tbrluguno uzerine ald1. Yahya Han tezgahtan Feyzioglu. De­
mirel ve i smet Pa�a i le �erbetc;ilik gorevine devam etti. Erim'in
Ba�bakan olacag1 gone kadar bekleyen Ecevit. ancak bu sec;im­
den sonra c;1k1� yapabildi. Ecevit'le birlikte partideki gorev­
lerinden istifa eden Seref Ba�1k, Genel Sekreter sec;ilince esk1
davrani�1yla tam bir c;eli�me ic;inde guven oyu verilmesi yolun­
da oy kulland1.
i �e Turkiye siyasetc;ilerinin hangi kuma�an dokunduklanni
gosteren kuc;uk Erim hukumetine perde! Ve bu geli�me ile
hukumet 1 960 Devriminden sonra en fazla guven oyu alan
hukumet onono kazanm1�1r. Hem de on dort bakanm1n parla­
mento di�1ndan sec;ildigi bir kadro ile! Bakanlar Kurulu tom
olarak parlamentodan sec;ilmemi�ir. Yani Ba�bakanin parla­
mentoya guveni yoktur. Partiler bunu bilmekte ve fakat vata­
n1n yuksek menfaatleri ic;in guven oylann1 esirgememektedir­
ler. Bu bir "zoraki nikah"t1r. i smet Pa�a'nin, Demirel'in c;e�itli
konu�malannda belirttikleri gibi, "askeri mudahaleden kurtul­
mak ic;in" bu yola ba�vurmu�lard1r. Demek ki, Muht1ra'n1n
uc;unco maddesi Turkiye'yi "felakete" surokleyecektir. Korku
budur, itham budur...
Biz, Devrim gazetesi etraf1nda toplananlar. dun neyi savu­
nuyorsak bugun de ayn1 yolun savunuculugunu yap1yoruz.
Egemen sm1tlann partileri ile devrim yapilamayacagm1 yine ya­
z1yoruz. Siyasi oportunizmin batakhg1nda kulac; atanlarla sela­
m1m1z sabah1m1z yak. Kavgaya hergun yeni inanc;la devam edi­
yoruz.
i �c;iler, koyluler, Ogrenciler, Ogretmenler! Turkiye CumhJ­
riyetin in bag1ms1zhg1na ve Ti.irk halkmm insan gibi ya�ama
onuruna inanan boton devrimcileri!.. Cumhuriyeti tehlikeye
do�ormekten "sab1kali" siyasetc;ilerle daha goc;IO daha Orgutlo
bic;imde sava�ahm.
Bundan sonrakl adim1m1z gi.ic;li.i Orgi.itler kurmakt1r Dev­
rimcilerin gi.ir sesi, toplumun her kesiminden duyulmal1d1r.
Devrimin yasas1 ac;1k ve kesindir. Aram1zdaki buton c;at1�malar
birer dost tart1�mas1d1r. D1�a donok bir devrimci sava� ic;in bir­
le�elim ve demokrasinin "zoraki nikahc;ilan"na 1<ar?1 gi.ic;IO Or­
gotler kurahm.
Evet. Nas1I ve ne �ekilde?.. Di.i�i.inelim ve tart1�ahm ...
(Devrim, 13 Nisan 1 97 1 , say1 77)

SU<;LULAR VE GO<;:LOLER

121
ORDUNUN SEREFi

Her siyasal a�ama bir toplumsal birikimin UnJnUdUr. Kurtu­


lu� Sava�1 Osmanl1 i mparatorlugunun �UnJmU� enkaz1 i�inden
�1kan ulusal kurtulu� devrimcilerince kazanild1. Sava�larda yenik
dU�mU�Uk Frans1z, i ngiliz ve Alman emperyalizmi, Bab-1 Ali
politikac1lan ile birlikte memleketi y6netiyordu. Siyasal partiler
�UnJmU�U.
Kurtulu� Sava�1 bir "kutsal isyan"m ulusal bilincidir.
27 May1s 1 960 Devrimi de, 1 946 anti-Kemalist sand1k
darbesine ulusal tepkidir. Demokrat Parti, toprak agalannin ve
uluslararas1 kapitalizmin 6rgUtUydU. Turk halk1 bu devrede, sa­
dece gerilige. karanhga ve uyduluga mahkOm oldu. Amerikan
emperyalizmi, Kur'an kurslan, i mam Hatip Okullan, Nur tari­
katlan, namussuz ve sat1hk politikacilarla TUrkiye'yi y6netmi�i.
27 May1s 1 960 sabah1 Mustafa Kemal'in gUr sesi, K1�lalar­
dan kopup, devlet y6netiminin her kesimine dolmu�ur. i htilal,
Mustafa Kemal'in ihtilaliydi. 27 May1s ihtilalcileri, soygun dUze­
ninin partilerine �agda� bir Anayasa ve "duvarlan kUfUrden
kirlenmemi�" bir parlamento verdiler. Fakat, namussuz politi­
kacilar ellerine ge�en her firsatta: orduya kUfrettiler. Anayasay1
degi�innek i�in her yola ba�vurdular.
1 2 Mart Muht1ras1, "parlamento ve iktidan" Cumhuriyeti
tehlikeye dU�Unnekle su�lam1�1r. Cumhuriyeti tehlikeye dU�U­
renler, bugUn siyasal partilerin i�inde eski su�lanna devam et­
mektedirler. Ancak, Cumhuriyeti tehlikeye dU�Urmekle su�la­
nan saniklar bugUn sanikhktan �1k1p, savc1hk g6revine 6zen­
mektedirler!
1 2 Mart Muht1ras1'ndan sonra orduda general ve albaylar
emekli edilmi�lerdir. Bu subaylar henuz 1 2 Mart gUnUne ka­
dar, Unifonnalannin i�inde Cumhuriyeti koruma g6revlerini
yUrutUyorlard1. Bu �erefli subaylar emekli edilmi�ler ve ac1d1r
ki, bas1nda gericilerin azg1n di�lerine teslim edilmi�lerdir. Bu su­
baylann Rusya'dan emir alan sat1l1k komUnistler oldugu yaz1l­
m1�1r. 3 I Mart'1n salyah ag1zlan, 1 2 Mart'tan sonra kimsesiz
sand1klan bu subaylara sald1nnaya ba�lam1�lard1r.
Bu sald1nlar ordunun �eretini zedelemekte midir? $imdi
emekli edilen general ve albaylann �erefleri sat1l1k rotatiflerin

1 22
kirahk kalemlerine ve �eyh Sait i syani'nda asilan mOrtecilerin
ogullanna birer malzeme olmu�url Saym Tagmac;, Say1n Gor­
ier, Saym Eyicioglu, Say1n Batur, bu eski silah arkada�lar1n1n �e­
reflerini, t1pk1 Ostlerinde Oniforma varm1� gibi korumak zorun­
dad1rlar.
<;onko bu subaylann �erefleri ordunun �erefi demektir ve
hic;birinin namusu, Cumhuriyeti tehlikeye dO�Oren siyasetc;ile­
rin namuslan kadar ucuz degildirl
Ordunun �erefi. herkese ka�1 ayni inane; ve titizlikle ko­
runmahd1r. Boyok pa�alar. sadece bir Muht1ra ile i ktidan de­
virmi�lerdir. Kendileri �imdi ordu ic;inde ve d1�1nda siyasal goco
ellerinde tutmaktad1rlar. Bugon lerde kendilerine �1 yonelti­
len ele�irileri haks1z ve yersiz, olarak degerlendirebilirler. An­
cak. yann kendileri de emekli olacaklard1r. i �e o zaman. bu­
gon kendilerini Ovenlerin nas1I suc;lar ve suc;lular bulacaklar1n1
gozleriyle gOreceklerdir. Emekli olduklan zaman, bugon emekli
edilen subaylara sald1ranlar1n; kendilerine de hocum edecek­
lerini ac1yla izleyeceklerdir. Milli Birlik Komitesinin OnOnde se­
lam duranlann bir sore sonra onlara kofrettiklerini say1n Pa�a­
lar bizden iyi bilirler. Gec;mi� olaylar gelecek ic;in birer ders
olmahd1r.
Say1n Cumhurba�kanina, Genelkurmay Ba�kanina, Kuwet
Kumandanlanna ve Say1n Erim'e soruyoruz: Emekli edilen ge­
neral ve albaylar Rusya'dan emir alan komOnistler midir, yoksa
her biri Olkesinin bag1ms1zhg1 ve halk1n1n kurtutu�u ic;in sava�an
yigit AtatOrk<;O subaylar m1d1r?! ..
Ac;1klama istiyoruz.
Boyok pa�alann, politikac1lara m1, yokSa eski silah arkada�­
lanna m1 deger verdiklerini bilmek hakk1m1zd1r.
(Devrim, 6 Nison 1 971, say1 76)

TOHUM VE TOPRAK

Atilla Karaosmanoglu son konu�mas1yla kapitalizmin iflas1ni


radyodan ilan etmi�ir. Bu gOrO�ler y1llarca devrimcilerin ileri
sOrdOkleri gozlemleri dogrulamaktad1r. Ancak, bu goro�leri sa-

suc;LULAR VE GOc;LOLER

1 23
vunanlar y1llarca devletin ag1r silindiri alt1nda ezilmi�lerdir. $im­
di bu gbrO�ler dogrulanmakta ve soygun dozeninin faturalan
devlet ad1na kamu oyunun bnOne sorolmektedir.
Bu dozen, siyasal kurumlan ve ekonomisi ile bir botondor
Bu bOton ya tomden degi�irilir, ya da kO<;Ok degi�ikliklerle do­
zenin temelleri korunur. Devrim, bugonko dozenin degi�irile­
rek, Oretimde ve ybnetimde halk1n sbz sahibi oldugu bir ileri
dozenin kurulmas1 demektir. BugOnkO siyasal partiler, uluslara­
ras1 kapitalizmin ve feodal molkiyetin bek<;ileridir. Bu partiler,
Torkiye'yi ybneten mali olig�inin birer �ubesidirler. Demirel
ybnetimi, bu mali oliga�inin en kaba ve en <;irkin gbrOnO­
mOydO. Karaosmanoglu, bu gbrOnOmOn sadece bir kesimine
1�1k tutmu�ur. Devrimcilerin y1llarca, Milli Emniyet fi�lerine,
polis ku�ununa ve hapis cezalanna ragmen aydinlatmak iste­
dikleri ili�kilere �imdi devletin projektbrleri <;evrilmi�ir. Bun­
dan sonra hep birlikte geli�meleri izleyecegiz.
O nce, soygun dOzenin bOton temsilcileri bu gbrO�lere
kar�1 <;1kacaklar ve devlet a�ivlerinde belgelenen ihanetlerin i
t1pk1 eskisi gibi "komOnistlik" su<;lamalan i l e brtbas etmeye <;a­
h�acaklard1r. i<; ve d1� <;1kar <;evreleri, bek<;iliklerini yapt1klan
partilere ve bas1ndaki savunuculanna gereken emirleri vere­
ceklerdir. D1� ticaretin devletle�irilmesi, petrollerin ve tom
madenlerin m i l l i le�irilmesi ve ikili antla�malann kald1nlmas1
gibi milliyet<;i tepkiler, kamuoyunda gO<; kazaninca, uluslararas1
gizli brgotler, "Yabanc1 Sermaye i mparatorlugu"ile birlikte, As­
ya'da ve Afrika'da oynad1klan boton oyunlan Torkiye'de de
oynamaya <;ah�acaklard1r. �Onko emperyalizmin en boyok
korkusu, baruttan sonra en tehlikeli bulu� sayd1klan milliyet<;i
uyan1�lard1r. Milli petrolOmOze, madenlerimize, yurdumuzdaki
Amerikan Oslerine ve ulusal onurumuza sahip <;1kt1k<;a, emper­
yalizm, dolan ile, askeri ile, ajaniyla safini alacakt1r. �Onko
"ul u sal kurtulu$ devrimi" dedigimiz Kemalist devrim, em­
peryalizmin boton ili$kilerini k()kOnden kaldiracak ulusal bir
tepkidir. Emperyalizmin korkusu, sadece ve sadece budur.
Uluslararas1 sermaye bOton geri b1rakt1nlm1� olkelerde ayni
ustahkla sbmorO aglann1 kurmaktad1r. "cici demokrasi" bu sb­
moronon temel dayanag1d1r. Bu temel dayanak kapitalizmin
vitrinidir. Demokratik denilen dozen, yabanc1 sermayeye ve

124
yerli c;1kar c;evrelerine "demokratik". i�c;iye ktiyloye. memura
ve devrimci ayd1na "antidemokratik"tir. <:;1kar c;evrelerinin
demokratik dozen diye savunduklan mali oliga�i. bir soygu­
nun en guc;IO bic;imde CirgOtlenmi� yap1s1d1r. Devrimcilerin,
sadece ki�isel gtirO�lerle bir Demirel. bir i neino. bir Feyzioglu
ile ba�lay1p bitecek sorunlan yoktur. Demirel, bu duzenin se­
bebi degil, ancak olgusudur. Kapitalizmin goco k1nlmad1kc;a. bu
Demirel gider ba�ka Demirel gelir. M 1g1rd1c; $ellefyan gider
yenisi gelir. Ya�ar Tunagor bugon i�inden at1hr. yann yerini bir
ba�kas1 doldurur. O nemli olan, bu mali ve dinsel oliga�inin
temellerini y1kmakt1r.
Temel sorunu ac;1kc;a koymam1z gerekir: Acaba bu gidi�.
mali oligar�iyi y1kabilecek midir? Yoksa dogru geizlemlerin yan­
h� tedavisi ile daha boyok c;1kmazlara m1 girilmektedir? Kara­
osmanoglu'nun dogru ve hakh geizlemleri, bu siyasal partilerle.
keiklo bir c;eizom yoluna baglanacak m1d1r? Ve bu geiro�ler. Ba­
kanlar Kurulu ic;inde tam bir anla�ma ic;inde somut c;eizomlere
gidebilecek midir? Yann. bu geizlemlere dayah yasalar mec­
lislerden kolayhkla gec;ebilecek midir?. Boton bunlar, cevap
bekleyen sorulard1r ve bu sorulann cevaplan bulunmadan
"kuvvetli ve inand1nc1" yeinetim kurmak da mOmkOn degildir.
Karaosmanoglu ".;1karc1 zOmreler rahats1z olacak" de­
. mektedir. Bu rahats1zhg1n bede l i ne olacakt1r? Bizce kurulu do­
zenin beiylesine sOrOp gitmesinde c;1kan bulunan i� ve sermaye
c;evreleri rahats1z olmamak ic;in her yola ba�vuracaklard1r. Par­
tiler, bu c;eizom yollann1 einlemek ic;in cici demokrasinin ken­
dilerine verdigi her tOrlO olanag1 kullanacaklard1r. Buna ka�1
" reform hokometi" kime dayanacakt1r? Partilere degil, i�c;ilere
degil, keiylolere degil, devrimci eigrencilere degil?. Peki kime? ..
Saninz bu cevab1 bu gec;ici c;eizom yoluna umut baglayanlar
vermelidirler.
"Biz "reformcu" degil "devrimciyiz!" Siyasal. partilerin
egemenligine dayanan bu dozenin toprag1nda devrimci do�on­
celerin ye�ermesini beklemiyoruz. Bu tohum bu toprakta ye­
�ermez. Tek gerc;ekc;i c;eizom yolu. dozeni keikonden degi�ire­
cek ulusal kurtulu� devrimidir. $imdilik hep birlikte bugonko
cici c;eizom yolunun c;1kmazlanni geiroyoruz. <:;ok yak1nda goro­
nen koyOn k1lavuz istemeyecegi anla�ilacakt1r.
(Devrim, 20 Nisan 1 97 1 , �ay1 78)

SU<;LULAR VE GO<;LULER

125
BELG EDEN Bi LG iYE
TAHRiK<;i AJAN

"Polis Vazife ve Salahiyet K anun u "nun ikinci maddesinde


polisin gtirev ve yetkileri �u �ekilde s1n1rlanmaktad1r:
Madde 2 Polisin genel emniyetle ilgili gorevleri iki k1-
s1md1r: A - Kanunlara, ti.izi.iklere, yonetmeliklere, hi.iki.imet
emi r : �rine ve kanun di.izenine uygun olmayan hareketlerin
i$1enmesinden once bu kanun hi.iki.imleri dairesinde oni.ini.i
almak B - i$1enmi$ bir sue; hakkmda Ceza Muhakemeleri
,

Usuli.i Kanunu ile diger kanunlardaki gorevleri yapmak.


644 say1h "Milli istihbarat Te$kilat1 Kuru1U$U Kanunu"­
nun u<;uncu maddesine gure, bu tirgutun temel gtirevi "dev­
letin gi.ivenligi ve milli politikas1yla ilgili istihbarat" elde et­
mektir. Bu tirgute, Yasas1'nda belirtilen "istihbarat" gtirevin­
den ba�ka "hizmet yukletilemez ve bu te$kilat devletin go­
venligi ve milli politikas1yla ilgili istihbarat hizmetlerinden
ba$ka hizmet istikametlerine sevkedilemez." Bu tan1m bizim
gtirO�umuz ya da ele�inmiz degil, Milli i stihbarat tirgutunu
baglayan temel hukuk kurahd1r.
Hukuk devleti, polis devletinin anti tezidir. Toplumun bu­
tun demokratik geli�imlerinde oldugu gibi, delil elde etme sis­
teminde de, hukuk devletinin baz1 evrensel kurallan vard1r. Bu
kurallardan en tineml isi, devletin yasalarca belirtilen s1n 1rlar
i<;ersinde gtirev yapmas1d1r. Bu s1nirlann a�ilmas1, idare huku­
kunda "yetkisizlik" �eklinde tan1mlanan hukuksal sakathga yol
a<;ar Bundan daha onemlisi, hukuk devletinin bu gibi tutum ve
davran1�larla bir uzla�maz <;eli�meyi ortaya koymas1 btiylece
yoneticilerin demokratik geleneklere bagh olup olmad1klann1n
ispatlanmas1d1r.
Baz1 su<;lann ortaya <;1kanlmas1 i<;in "tahrikc;i ajan-ajan pro­
vokator" kullanilmas1, yururlukteki yasalanm1za oldugu kadar.
demokratik hukuk devleti kavram1na da ayk1nd1r. Devletin
gtirevi. su<; yaratmak degil, tersine i�lenmek uzere olan su<;lan

SU<;LULAR VE GU<;LULER

1 29
Onlemektir. Gerek Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu gerekse
Milli istihbarat Te�kilat1 Kurulu� Kanununda, ceza hukukunun
bu temel kurah tekrarlanmaktad1r.
Tahrikc;i ajan, kendisine �1kar saglamak amac1 ile, baz1 ki�i­
leri sue; i�lemeye tahrik eden kimse demektir. Oncelikle �u ku­
rah saptayahm: Devletin, suc;a tahrik diye bir gOrevi olmad1-
g1ndan, bu gorevi devlet hizmeti olarak yunJtmeye, yasalar el­
veri�li degildir. Bundan c;1kan sonuc;, hic;bir devlet gOrevlisinin
bu s1fatla, devletten maa�. Ocret ve ikramiye· gibi bir maddi
ka�1hk alamamas1d1r. Ancak bu, konunun Onemli olmayan ya­
nid1r.
Konunun Onemli yarn ise baz1 ki�ileri belli suc;lara tahrik
eden ajanin ceza sorumlulugudur. Acaba, ajanin tahrik ettigi
sue; i�lenirse, tahrikc;i ajanin cezaland1nlmas1 momkon modor?
Bu konu, italyan ve Frans1z hukuklannda tart1�1lm1� ve �u sonu­
ca vanlm1�1r. Eger tahrikc;i ajan suc;un i�lenmesine engel ol­
mu�sa cezaland1nlmaz. Ancak, tahrikc;i ajanin eylemleriyle bir­
likte, yasalarca sue; say1lan bir hukuk d1�1 durum yarat1lm1�sa,
tahrikc;i ajan, ceza hukukundaki "i�irak" hokomlerine gore ce­
zaland1nhr.
Bu konu, henoz Tork hukukunda yeteri kadar i�lenmemi�­
tir. Ancak Ancak olaylar gOstermektedir ki, hukukc;ular1m1z ay­
n1 konu Ozerinde de tart1�acaklardir. Hukuk devleti toplumun
her kesimini ic;ine alan bir kavramd1r. Bu kavram1n, eylemli bir
etkinlik kazanabilmesi, boton sorunlann ac;1kc;a tart1�1lmas1na
baghd1r. Ba�a Hukuk FakOlteleri ve Turkiye Barolar Birligi ol­
mak Ozere bOton hukukc;ulan bu konu Ozerinde tart1�maya c;a­
g1nyoruz.
(Ortam, 6- 1 3 Ey/UI 1 971)

BIR HiKAYEMiZ VAR

Esmer, p1nl p1nl bak1�h gene; bir c;ocuktu. Ankara Hukuk


Fakoltesinde ogrenci iken s1k s1k gOnJrdOm. Ye�il parkas1, asker
postah vard1. Boton boykot ve i�gallerde en On saflarda yer
al1rd1 hep. Bir gun adliyede gOrdOm kendisini:

130
Hocam ag1r cezada yarg1laniyorum, dedi. Nedenini sor­
dum:
C::etin Altan'1n bir yaz1s1ni bildiri olarak dag1tm1�1k Fikir
Kuloplerinden arkada�larla. Komonizm propagandas1 gerekc;esi
ile dava ac;ilm1�. Galiba, mahkum olacag1z.
Bu 6grencimizin ad1 Utur Sani'dir. $imdi fakOlteyi bitirmi�.
avukathk yapmaktad1r Ankara'da. Fakat, hakkmda ac;ilan davada
arkada�lan mahkum olmu�. kendisi beraat etmi�ir. c;:onko
Ugur Sani, devlet tarafindan, 6grencilerin aras1na sokulmu�
bir "tahrikc;i ajan"d1r. Ankara Birinci Ag1r Ceza Mahkemesinin
1 969/ I 34 Esas 1 973/220 karar sayil1 hOkmO ile tahrikc;i ajanhg1
kanitlanm1�1r Ugur Sani'nin. Karann bu b61omono aktarahm:
Sanik Ugur Sani'nin sue; konusu bildiriyi dag1tanlara, sue;
faillerini kesin delillerle ortaya c;1karmak amac1 ile emniyetc;e
verilen g6revi icab1 kat1ld1g1 yolundaki savunmas1, Emniyet Ge­
nel Modorlogonon 1 8.3. 1 972 tarih ve 387 say1h 1 3. 1 1 . 1 972
gon ve 5 1 6 ve 28. 3. 1 973 tarih ve 1 69 say1l1 yaz1lar1 ile dogru­
land1g1ndan sanig1n mOsnet suc;tan beraat1na ... oybirligi ile ... "
Dosyadaki emniyet yaz1lannda da, Ugur Sani'nin Hukuk
FakOltesinde 6grenci bulundugu d6nemde "Cereyan eden
zararh ve anar�ik faaliyetler hakk1nda 'te�kilat' yetkilileri ile te­
mas kurarak faydal1 hizmetlerde bulundugu ve ba�anh oldugu"
belirtilmektedir.
Bu 6mekleri c;ogaltmak c;ok kolay. S1k1y6netim mahkeme­
lerinde birc;ok tahrikc;i ajanin kimligi ortaya c;1kar1lm1�1r. Bu
"vesikali" ajanlar1 tanitahm birer birer:
Mahir Kaynak, istanbul iktisat FakOltesi asistanlanndand1.
Bu OnlO tahrikc;i ajan Harp Okulunu bitirdikten sonra baz1 ar­
kada�lar1yla birlikte yarg1lanm1� ve "akli dengesi" yerinde ol­
mad1g1 gerekc;esiyle mahkumiyetten kurtulmu�u. iktisat FakOl­
tesini bitirdikten sonra, ayn1 fakolteye asistan olan Kaynak. bir
yandan Devrimci i�c;i Sendikalannda mO�avirlik yaparken 6te
yandan da devrimci 6grencilerle eylemsel ili�kiler kurmu�u.
Mahir Kaynak, 1 6 Haziran i�c;i olaylar1 ve I 2 Mart 6ncesi ey­
lemlerinden sonra birc;ok ki�inin �a�k1n bak1�lan aras1nda,
Madanoglu davas1yla ortaya c;1kanlm1� ve bir MiT g6revlisi ol­
dugu kan1tlanm1�1.
Sefer Say1hr, 2 1 May1s ihtilal te�ebbosonde tutuklanm1�.
ancak bir sore sonra sahverilmi�i. Sayil1r\ Kara kuwetleri As-
SU<;LULAR VE GO<;LOLER

131
keri Mahkemesi'nde ac;1lan Ekrem Acuner davas1nda "tahrikc;i
ajan" olarak gorduk sonralan.
Kubilay K1l u; ise, istanbul S1k1yonetim Mahkemesi'nde
Solmazer davas1 dolay1s1yla, "tahrikc;i ajan" kimligiyle ifade
verdi.
Muzaffer K()klU, bugun "Anayasay1 tagyir. tebdil ve ilga"
etmekten en ag1r cezalara c;arpt1nlanlann yak1n arkada�1d1r. Bu
ajan, yurtd1�1na kac;t1ktan sonra anilann1 "Yeni Gazete"de ya­
y1mlam1�1r. Kimlikleri ortaya c;1km1� ve kamuoyunca tan1nm1�
bu dart "tahrikc;i ajan" d1�1nda yenilerini de tanitahm:
Ahmet Y1lmaz, Ankara Hukuk Fakultesi ogrencisidir Bah­
kesir Ag1r Ceza Mahkemesinde yarg1lanm1� ve "te�kilat" tara­
findan gorevlendirildigini ac;1klam1� ve bu savunma MiT yaz1�­
malanyla dogrulanm1�1r.
Mahmut Erdo�an, Orta Dogu Teknik Oniversitesi Talebe
Birligi uyesi olarak ODTO'de. buton toplant1lara ve eylemlere
kat1lm1�1r.
Eyup Temelta� ise, yine ayni Oniversitede Mimarhk FakOl­
tesi ()grencisidir. Bu iki ogrenci de, 5 Mart 1 97 1 tarihindeki
kanh c;at1�mada g()rev alm1�lard1r. Bu iki ajan 1 2 Mart'tan sonra
tutuklanm1� ancak, haklannda "te�kilatc;a" belgeler yolland1g1n­
dan tahliye edilmi�lerdir.
Can Ozbay, Olku Ocakh komandolann ba�1nda, "milliyetc;i
ve toplumcu" eylemleri yonetmektedir Bu ogrencinin de MiT
tarafindan gorevlendirildigi, Ankara S1k1yonetim Komutanhg1 I
Nolu Askeri Mahkemesi'nin 1 972/89 Esas sayil1 dos: :is1ndaki
yaz1�malarla kanitlanm1�1r.
Mevlut Bayraktar, Yap1 i� Sendikas1 Genel Sekreteridir.
Bu "i�c;i liderimizin" de bir zamanlar MiT'te c;ah�1g1, Dev-Gene;
davas1nda kanitlanm1� ve tutanaklara gec;mi�ir.
Sezai Akalm, Hakkari'de bir bildiri dag1tmaktan dolay1 ko­
munizm propagandas1 yapt1g1 gerekc;esiyle kovu�urulmu� an­
cak, kendisinin Hakkari ilkogretim Mufetti�i Nusret Karanhkta­
gezer taraf1ndan ajan olarak gorevlendirildigini ac;1klam1�1r.
Hakkari Ag1r Ceza Mahkemesi bu ac;1klamay1 gozununde tu­
tarak 922/50 sayil1 karanyla ajan-sanigin beraat1na karar ver­
mi�ir.
Erdal G()kyuzu, 1 968 y1hnda Celal Karg1h ile birlikte Meclis
bahc;esinde oturma grevine kat1ld1g1 ic;in kovu�urulmu�. ancak

1 32
k1sa bir sure sonra, "te�kilat" tarafindan gorevlendirildigini ac;1k­
layarak Kargil1'n1n tutuklanmas1n1 saglam1�1r.
Yukarda s1ralanan tahrikc;i ajanlar hakk1ndaki belgeler eli­
mizdedir. Bunlar. sadece resmi yaz1�malarla kanitlanm1� olan­
lard1r. Bundan sonra 1 2 Mart Oncesi olaylann Ozerinden per­
deler kalkt1kc;a ve "balyoz" izleri silindikc;e c;ok daha ilginc; adlar
da sunulacakt1r saninz.
$imdilik soruyoruz: AP iktidan 1 2 Mart Oncesi eylemlerin­
den sorumlu mudur degil midir? Yine soruyoruz, devletin sue;
ve suc;lu yaratma yetkisi olabilir mi? Goroluyor ki "sab1kah"
muhalefetimizin suc;osto tutanaklan kamuoyunda s�rgilen­
mektedir.
Demirel, Millet Meclisi'nde hokomet program1 goro�olor­
ken, Say1n Ecevit'e. "Bir tek tahrikc;i ajan ad1 verin bakay1m" di­
yordu. Ecevit ise, gec;mi� olaylan canland1rmak istemedigi ic;in
bu belgeleri ac;1klam1yordu. Biz �imdilik bu 1 2 tahrikc;i ajan1n
ad1n1 veriyoruz. 1 2 Mart 1 97 1 gununden beri Demirel'i koru­
yanlann, "bilgilerine" sunulur.
(Yeniortam, 15 Mart 1 974)

SAHiBi N i N SESiNDEN

Sanik Ugur Sani, 1 3 $ubat 1 973 guno Ankara I 'inci Ag1r


Ceza Mahkemesi salonunda savunmas1n1 yap1yordu. Savunma
on sat1rdl. K1sayd1 fakat �a�1rt1c1ydl. Sanik, iddianamede oniki
san1g1n scnuncusu olarak yer almaktayd1 ve iddianameye gore
kunyesi �u �ekildeydi: "Ugur Sani, Halil ve Sanem'den I 945 'te
dogma, Van iii Bahc;1 mahallesi nufusunda kay1th, Ankara'da
Kavac1k Subayevleri, Dine; Sokak No. I 6/2'de oturur."
Ugur Sani, sonradan Hukuk Fakultesini bitirmi� ve avukat
olmu�u Ankara Barosunda.
Sanik hie; heyecana kap1lmadan on sat1rhk savunmas1n1
okudu. ilginc; ve �a�1rt1c1 savunma aynen �Oyleydi:

Ankara I 'inci Agir Ceza M ahkemesi Ba�kanl1gma,


Dasya No: 9691 1 34
KONU: Yaz1fl mudafamm arzmdan ibarettir.

SU<;LULAR VE GO<;LULER

133
Olay tarihi olan 1 96 7 yilmda Emniyet Gene/ Mudurlugunce
universite ic;i ve d1�mda cereyan eden zararl1 ve ana�ik
(aaliyetlerin tespiti ve vuku bulacak hadiseleri onceden gerekli
yerlere bi/dirmek uzere gorev/i bulunmaktayd1m.
Emniyet Gene/ Mudurlugu'nce tara(lma tanzim edilen
dosyada mevcut 1 8 M art 1 9 72 tarih ve 387 no'lu yaz1 ile
Emniyet Gene/ Mudurlugu'nun Muhterem M ahkemenize
gonderdigi 1 3 Nisan 1 972 tarih ve 3 1 6 say1/1 yaz1smdan
anla�1/acag1 uzere, sue; konusu olayda bulunu�um tamamen
gorevim icab1d1r. Bu nedenle, subuta ermeyen i�bu musnet suc;tan
dolay1 hakk1mda beraat karan verilmesini arz ve istirham ederim.

Sayg1/anmla, I 2.3. 1 9 73
Samk, Ugur Soni

Sanik ve onbir arkad1�1n1n suc;u, komUnizm propagandas1


yapmak. halk1 sue; i�lemeye te�ik ve Cemiyetler Kanununa
muhalefet etmektir. San1k. C:etin Altan'1n "Bornova Savc1s1
Lotfen Beni Dinleyiniz" ba�hkh yaz1sin1 onbir arkada�1yla bildiri
�eklinde dag1tm1�. bu nedenle hakk1nda kamu davas1 ac;1lm1�1r.
C:etin Altan o tarihlerde milletvekilidir ve dokunulmazhg1 bu
yaz1 dolay1s1yla kald1nlmak istenmi�ir. Fikir KulUpleri Federas­
yonu da, kendisine bagh kulUp ba�kanlannin imzalanyla kovu�­
turma konusu yaz1y1 bildiri �eklinde dag1tm1�1r. Bu bildiriyi im­
zalayanlar ve dag1tanlar aras1nda yer alm1�1r Ugur Sani. Yani
Emniyet Genel MUdUrlugunden verilen gorevi yerine getir­
mek ic;in sue; i�lemi�ir ac;1kc;as1.
Emniyet Genel MudUrlugo de, 28 Mart 1 973 gonu ve
"ic;i�leri Bakanhg1 Emniyet Genel MUdUrlugo-967-Gizli" say1h
yaz1s1 ile Ankara Cumhuriyet Savc1hg1na bilgi vermi�ir Ugur
Sani hakk1nda. Yaz1da, hukuksal ad1yla bu tahric;i ajanin,
Hadisenin boton aynntilan ile meydana c;1kanlmas1 ve diger
saniklann kendi durumu hakk1nda bilgi edinmelerini gizlemek
maksat ve gayesi ile gOrevli oldugunu saklamak mecburiyetini
lozumlu gordogu " ac;1kc;a belirtilmektedir. Yaz1n1n alt1nda
"Orhan Erbug. Emniyet Genel Moduru" imzas1 bulunmaktad1r.
Ankara Birinci Ag1r Ceza Mahkemesi, 1 969/ I 34 Esas,
1 973/220 Karar say1s1yla, bu bildiriyi dag1tanlardan on ki�iyi

1 34
"alt1�ar y1I. uc;er ay hapse" mahkum etmi�. iki�er yil birer ay
da, "emniyeti umumiye nezareti alt1nda bulundurulmalanna,
kamu hizmetlerinden yasaklanmalanna" karar vermi�ir. Mah­
keme tahrikc;i ajan Ugur Sani'yi. Sue; kanusu bildiriyi dag1-
tanlar aras1nda sue; faillerini kesin delillerle artaya c;1karmak
amac1yla ... " saniklar arasma katildlg1n1 kabul ederek beraat et­
tirmi�ir.
Bu belgeler. Demirel yonetiminin "suc;ustu tutanaklan"
alarak durmaktad1r mahkeme dasyalan aras1nda. Buton bun­
lar. Demirel ve AP hukumeti ic;i�leri Bakanlann1n, hangi devlet
bic;iminin yoneticileri alduklanni da kan1tlamaktad1r. 1 2 Mart
oncesi eylemler. sistemli ve kas1tl1 alarak yasa d1�1na itilmi�ir.
Demirel yonetimince. belgelerin artaya kaydugu gerc;ek bu­
dur ac;1kc;as1.
Demirel, Millet Meclisi'nde hukumet pragram1 goru�ulur­
ken Say1n Ecevit'e kasila kas1la:
- Bir tek tahrikc;i ajan ad1 veremezsiniz. diyardu.
Biz ise aniki tane "tahrikc;i ajan"1n kimliklerini belgelerle ar­
taya kayarak. yalanlan ve gerc;ekleri "sab1kah muhalefetin" yu­
zune c;arpt1k. AP'den hie; ses yak goruyarsunuz.
Gelecek yaz1m1zda yeni belgelerle, yine Demirel yoneti­
minin suc;lanni artaya kaymaya c;ah�acag1z. Genc;lik uzerinde
aynanmaya c;ah�ilan yeni ayunlann sahnelere kandugu ve af
goru�melerinin surduruldugo bugunlerde. Demirel yonetimi­
nin sue; belgelerini artaya kaymay1 bir gorev bilmekteyiz.
(Yeniortam, 29 Mort 1 9 74)

TEHLi KELi iLiSKi LER

Adi: Eyup. sayad1: Temelta�. $imdi Bay1nd1rhk Bakanhg1nin


Ankara'da Tunah Hilmi caddesindeki S 'inci Beige Mudurlu­
gonde Yuksek Mimar alarak c;ah�1yar. Oniversiteyi 1 97 1 yi11nda
bitirmi�. Ogrencilik y1llannda Sasyalist Fikir Kulubune uye al­
mu�. Devrimci ogrencilerin en onunde yer alm1�. Spara c;ak
du�kun. Yak1n arkada�lanyla gece-gunduz jimnastik yap1yar­
mu� a gunlerde. Bilmem neden?

SU<;:LULAR VE GU<;:LULER

1 35
5 Mart 1 97 1 gononde kolluk kuwetleri ile ogrenciler ara­
s1ndaki <;at1�mada etkin gorev alm1�. Geliniz �imdi Ankara S1k1-
yOnetim Mahkemesinde karara baglanan Dev-Gen<;. dosyas1-
nm 7. klasOr, 2. dosyada bulunun belgeyi birlikte okuyal1m:

2. Ordu ve S1kiyonetim Komutanl1g1 ilgili Askeri Savc1/igina

llgi yoz1nizo konu ODTO ogrencisi E YOP TEMELTA$. te�kilot1-m1zca


kendisinden uzun sore istifode edilmi� bir kimsedir. Adi gec;e-nin duru­
munun oc;1go vurulmos1 gerek kendisi, gerekse te$kilot1m1z yonOnden bir­
tok1m sok1ncalar tevlit edecektir. Bu bok1mdon EyOp Te-melto$ 'in du­
rumunu de$ifre etmeden tokibot d1$1 birok1lmos1 yerinde bir tedbir olo­
coktir. Bilgilerinize orzederim. I Ey/01 1 97 1

Nurettin Ersin
Korgenerol
MIT Te$kilot M0ste$Ofl

Ajan Eyop Tem-'.!lta� 25 Agustos 1 97 1 tarihinde tutuk­


lanm1� ve 3 Eylol 1 97 1 tarihinde de sahverilmi�ir. Kendisi
hakkmda Ankara S1k1yonetim Savc1hgm1n 1 97 1 140-45 evrak,
1 97 1 /2 I I Esas, 1 97 1 / I 5 3 say1h "kovu�urmaya yer olmad1g1"
karan verilmi� ve boylece MiT'<;e istendigi gibi "de�ifre edil­
meden takibat d1�1" b1rak1lm1�1r.
Bir Omek beige daha okuyahm isterseniz: Mahmut
Erdogan, Orta Dogu Teknik Universitesi Talebe Birligi Oye­
siymi�. Birlik Ba�kani Erhan Erdogmu�'un da yak1n arkada�1 ol­
mu�. Mahmut Erdogan 1 8.6. 1 97 1 tarihinde "anar�ik eylem­
lere" kat1ld1g1 i<;in tutuklanm1� ve sekiz gun sonra 26. 1 1 . 1 97 1
tarihinde de sahverilmi�. Mahmut Erdogan 1 97 1 140-405 ev­
rak, 1 97 1 /2 I I esas, 1 97 1 / I 5 3 karar say1s1yla Ankara S1k1yOne­
tim Askeri Savc1hg1'ndan "kovu�urmaya yer olmad1gi" karan
alm1�.
�imdi yine Dev-Gen<; dosyasmda 5. klasor. 3. dosya, 402
s1ra no.da yer alan belgeye k1saca goz atahm. A�ag1qaki yaz1
Emniyet Genel Modorlogo Onemli i�ler Dairesi'nce Ankara
S1k1yonetim Komutanhg1 Askeri Savc1l1g1'na yollanm1�. Evet.
Belgeyi okuyahm:

13&
1 8.6. 1 9 7 1
5.3. 1 9 7 1 tarihinde ODTO'de cereyan eden olaylarla ilgili olarak
hakk.mda g1yabi tevkif karan verilmi�. olan Sami oglu Terme I 95 I do­
gumlu ODTO Fizik Botomo ogrencisi MAHMUT ERDOCAN. daha once
mimlenmi� olup 29.5. 1 9 70 tarihinde angajesi yap1lm1� ve kendisinden
mOteaddit raporfar almm1�t1r. I 0.6. 1 9 70 tarihinde kendisiyle gorO�OlmO�
ve mezkur tarihten sonra ba�kaca gorO�me yap1lmam1�tir.
Sedat Kirtetepe
Em. Gen. Md.

Bu yaz1dan sonra da Askeri Savci. Dev-Gene; Dosyas1 5.


klasor 3. dosya 398 s1rada yer alan 2 1 .6. 1 97 1 tarihli yaz1da da
Mahmut Erdogan'm polis oldugunu beige Ozerine yazm1�.
Emniyet yaz1s1ndan anla�1ld1g1na gore, Mahmut Erdogan, once
"mimlenmi�" sonra da korkutularak kendisinden istenilen ra­
porlar ahnm1�1r. Bu da belirtiliyor raporda ac:;1kc:;a. Mimlenmi�.
angaje edilmi�.
Yetkilileri bu noktada uyarmam1z gerekiyor. MiT, 644
say1h Milli istihbarat Te�kilat1 Kanunu hOkOmleri uyannca gorev
yapmaktad1r. Bu yasan1n 3'0nco maddesinde orgoton gorev­
leri s1ralanmaktad1r. Bu gorevlerin aras1nda "sue; i�lemek", "sue;
i�lemeye te�vik etmek" gibi gorevler bulunmamaktad1r
"Tahrikc:;i ajanhk" Demokratik hukuk devleti kavram1yla c:;at1�1g1
gibi MiT'in yasas1na da ters dO�mektedir ac:;1kc:;as1. Yasaya ayk1n
bu tutum 1 2 Mart Oncesinde uygulanm1�. BugOnkO "sab1kal1
muhalefet" o gonlerin iktidand1r. Amac:; ac:;1k Devrimci ve
toplumcu ak1mlan yasa d1�1na itmek. Bu belgelerden sonra so­
rahm: AP iktidannin I 2 Mart 1 97 1 tarihinden Onceki eylem­
lerde parmag1 var m1d1r yak mudur? Bunlar Onlenebilir miydi
Onlenemez miydi?
Belgelerden anla�1ld1g1 gibi, MiT yanmda, Emniyet Genel
Modorlogo de "tahrikc:;i ajan" kullanmakta. Emniyet Orgoto
2269 say1h "Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu"na gore gorev
yapar. Bu yasanin 2'nci maddesinde de polisin "suc:;u onlemek"
ve "i�lenmi� bir sue; hakkmda Ceza Muhakemeleri Usulo Ka­
nunu ve diger kanunlardaki" gorevi yapmas1 ongorOlmo�.
Yoksa adam "mimleyip" ayni adamlardan raporlar alarak
"angajesi"ni yapmak yasal gorevi degildir polisin. Soral1m yine.

SU<;LULAR VE G0<;L0LER

137
1 2 Mart 1 97 1 tarihinden Once kolluk kuwetleri yasal gorevle­
rini yapm1�lar m1d1r? Demirel'in i<;i�leri Bakani Haldun Men­
te�e ne do�onor acaba bu belgelere ka�1?.
Dilegimiz w "Bunal1m" dbneminden sonra bir "banf do­
nemine giriyoruz. Bu ban�1 kundaklamak isteyenler yine siya­
set sahnelerine <;1kmaya ba�lad1lar. OzgorlOk<;O iktidann MiT
Moste�an ve Emniyet Genel MOdOrO, bu konular Ozerine
egilmeli ve "hukuk devleti"nin "polis devleti" ybntemleri ile
<;ah�mayacagm1 kanrtlamah birlikte. Ge<;mi�i ya�amayahm; peki.
Fakat ge<;mi�en de ders almay1 unutmayahm. MiT "sab1kah
muhalefet"in ge<;mi� su<;lanndan annd1nlmah ve yasal gbrevi
s1nirlanna <;ekilmelidir.
(Yeniortom, 22 Mort 1 974)

BiR BELGE DAHA

ERDAL GOKWZO: Fettah oglu, Rabia'dan dogma, 1 94 1


dogumlu, as/en M anisa Ayvazpa�a mahallesi niifusuna kay1t/1
olup Ankara Di/ ve Tarih Cografya Fakaltesi 3 'iincii sm1�a talebe
iken, ha/en M e�rutiyet Caddesi 4914 1 'de ikamet eder. bekar.
talebe, okur-yazar. sab1kas1z.
Erdal Gokyozo de "tahrik<;i ajan"lanm1zdandir. Kendisini
ben de taninm. Sonradan polis oldugu anla�1ld1 Erdal'1n. Hu­
kuk FakOltesinde ogrenciydi. Ye�il parkas1n1 hi<; <;1karmazd1
Ozerinden. c;:ok kibar, <;ok sayg1h ve Ol<;OIOydO. Diyebilirim ki,
tanid1g1m en nazik polistir Erdal! ..
Erdal Gokyozo'no arkada�lan da severdi. Herkes onu
inanm1� bir devrimci. gozono budaktan sak1nmaz bir eylemci
olarak tanirdi. Fakoltede bir <;evresi vard1. Bir<;ok konuyu arka­
da�lanyla tart1�1rd1 hararetle. Uzaktan gorOrdOm kantinde. 51-
navlarda da izlerdim hep. Bilemedigi sorular olunca, biraz
mah<;up gOlerek b1rak1rd1 kag1di ve <;1kar giderdi.
Erdal, devrimciligini. polisliginin anla�1ld1g1 gone kadar sOr­
dOrdO. Hep kibar, hep nazik, hep Ol<;OIOydo. Kimligi ortaya
<;1kt1ktan sonra bir gun fakultede kar�1la�1k kendisiyle. Ankara
Y1ld1nm Bblgesinde gozalt1ndayken baz1 ogrencileri getirmi� ve

138
bana da uzaktan selam vemii�i yine her zamanki sayg1s1yla.
Ben ise kar�1hk vemiemi�im selam1na. Sonradan ka�ila�1g1-
m1zda:
- Size selam vemii�im o zaman. Neden almad1niz. inanin
ki OzOldOm, dedi. Ben de:
Yapt1g1n1z gorev ic;in de ben OzOldOm. Erdal ciddi soyle,
AP'li misin sen? isteyerek mi yapt1n bunlan? AP'ye hizmet ic;in
mi?
Hay1r. Sadece zararh gordogom eylemleri ortaya c;1kar­
mak ic;in c;ah�1m. Gorev bildim bunu.
�imdi OnOmde bir karar duruyor. Ankara Birinci Asliye
Ceza Mahkemesinin 1 970/206 Esas, 1 97 1 /390 sayil1 karann 5.
sayfas1nda Erdal Gokyozo'non olaylara gorevli olarak kat1ld1g1n1
yaz1yor Olay ise �Oyle:
Erdal Gokyozo. diger tahrikc;i ajan Muzaffer KOklO ve baz1
ogrencilerin bulundugu bir topluluk, 1 969 y1hn1n Temmuz
ay1n1n yirmi yedinci gono, Torkiye Boyok Millet Meclisi'ni pro­
testo etmek ic;in bir oturma grevi yaparlar. Polis bu gosteriye
katilanlann bir k1sm1ni yakalayarak gozaltma ahr. Bu gOstericiler
hakk1nda Toplant1 ve Gosteri YorOyO�leri Kanunu geregince
dava ac;1hr. Bu arada Erdal Gokyozo ic;in de kovu�umia ac;1l­
m1�1r. Yap1lan duru�malar sonunda Erdal Gokyozo. alt1 ay ha­
pis cezas1na c;arpt1nhr. Erdal bu ana kadar gorevli oldugunu
ac;1klam1yor ve herkes gibi mahkum da oluyor, sessiz sedas1z.
Sab1rhym1� degil mi?
Yarg1tay Ba�savc1s1 bu hokmori onaylanmas1ni istiyor.
Dasya Yargrtay 7'nci Ceza Dairesi'ne gidiyor. ilgili daire,
9.3. 1 970 gun ve 2257/2352 say1l1 ilam1 ile Erdal Gokyozo ve
arkada�lan hakk1ndaki mahkumiyet karann1 bozuyor. Bunda
sonra Erdal, mahkemeye, bu olaya polis oldugu ic;in kan�1g1ni
beyan eder. Ancak yarg1c; bunu bir beraat nedeni olarak kabul
etmez! Der ki, "Madem polistin, o zaman bildirseydin. Seni
ben mahkum ettim. Karan degi�iremem." Kararda aynen �u
comleler kullanihyor Erdal Gokyozo ic;in:
Maznunlardan Erdal Gokyozo. olay tarihinde polis me­
muru olup, vazifelidir. Ancak ewelki hokum duru�mas1 esna­
s1nda bu durumu ileri somiemi�ir. Ewelki hokomde 1srar
edildigine gore durumun Ceza Muhakemeleri Usulo Kanunu-

SU<;:LULAR VE GU<;:LULER
139
nun 327/5 maddesi geregince yeni delil mahiyetinde oldu­
gundan hokum tasdik edilirse, maznun Erdal Gokyozo'non
muhakemenin iadesi talebinde bulunmakta muhtariyetine...
denilmektedir.
i�e size "sokaklann yorumekle a�1nmad1gi" bir donemden
belgelere dayanan bir ilgirn; oyko daha. Gorevli polis memuru,
gosteri yoruyo�one kat1l1yor. Hakkinda kovu�urma a<;1hyor ve
mahkum da oluyor Ankara'da Dil ve Tarih-Cografya fakolte­
sinde de okumu�. Hukuk Fakoltesinde de. Botun devrimci og­
rencileri, Fikir Kuloplerini. Dev-Gen<;'i. ogrenci derneklerini.
bunlann ileri gelenlerini, hepsini hepsini biliyor. Onlann arala­
nnda, yanlannda, i<;lerinde. bazen de onlerinde.
Bugonlerde, yurtun her ko�esinde yeni olaylar ortaya <;1k1-
yor. Belki Erdal GokyUzU, bu i�lerden art1k "emekli" oldu.
Herkes taniyor onu �imdi. Belki Ankara Emniyetinde yine ol­
<;UIU ve sayg1h tavn ile sadece resmi gorevine resmi giysisi ile
devam ediyor. Fakat "Erdallar" yine gorev ba�inda m1?
Ogrencilerin i<;inde, yaninda, bazen de onlerinde mi
acaba?
(Yeniortom, 3 I Mort I 9 74)

BiR SORUMUZ VAR...

Bir yurtta�1m1z sosyalist bir Ulkede "KomUnist Partisi Gen<;­


lik OrgUtu"nce dUzenlenen toplantilarda soz alip konu�sa ne
olur? Ne olacag1 a<;1kl Hakk1nda kovu�urma a<;1hr. Ayni yurt­
ta�1m1z bu Ulkelerde i<; politika ile ilgili baz1 a<;1klamalarda bu­
lunsa, ne yapil1r?.. Ne yap1lacag1 da bellidir. Hakk1nda dava a<;1-
hp tutuklanmas1 istenir. Gazetelerde ele�iriler, su<;lamalar
birbiri UstUne y1g1l1r birden bire; Marksist'lik, Leninist'lik, kokU
d1�ardahk sozleri, milli bUtUnlUk, hain, vatans1z, komUnist gibi
tekerlemelerde yuvarlan1r durur "Bab-1 Ali" yoku�unda.
Bir yurtta�1m1z 1 5-20 Haziran 1 960 tarihleri aras1nda Ro­
manya'da dozenlenen seminerde, donyan1n dort bir tarafin­
dan gelen komUnist gen<;lerin kar�1s1nda �oyle konu�uyordu:
"Yolda�lar.

1-40
Boyle bir seminerde delegelerin dikkatlerini, askeri bir ittifak
sonucu r;ok ciddi tehlikelere maruz kalan bir ulke uzerine r;ekmek
isterim. Hepinizin bildigi gibi, TUrkiye NA TO adli sald1rgan bir itti­
fakm boyundurugu altmdad1r. Ve bilindigi uzere NA TO, ABO 'nin
iktisadi ve askeri somuriisu uzerine in�a edilmi�tir. TUrkiye'nin
kom�u devletlerle aynca/1k ifade edilebilecek bir sorunu yoktur
He�eye ragmen, Amerika 'nm yonetimi altmda butr;emizin ur;te
birini askeri masra�ar ir;in aymna zorunlugunda kald1k. Hukume­
timizin onay1 ile 32 bin kilometrekare a/am Amerika/1/ara verdik.
Bu Amerikan uslerine TUrk Gene/ Kurmay Ba�kam bile giremez."
Bu yurtta�1m1z ayn1 konu�mada Ruslar'1n C::ekoslovakya'y1
i�galini de hakh buluyor. C::e �itli sorunlara degindikten sonra,
komUnist genc;lik orgutleriyle ili�kiler kurulmasin1 ve bir "plan
ic;inde" hareket edilmesini oneriyor!..
Kimdir bu yurtta?1m1z? Marksist Leninist midir? "Son ba­
g1ms1z Tork Devleti'ne dinamit koyanlardan" m1dir? "Milletin
bUtunlugune kastedenlerden" midir? Kimdir, necidir, ne i? ya­
par? Bu konu?mas1ndan dolay1 hakk1nda kovu�urma ac;ilm1�
m1? Erenkoy'deki i?kenceevine goturUlmU? mu, falakaya yat1-
nlm1� m1, kaburga kemig: ' ·1nlm1? m1. parmak uc;lannda sigara
sdndorolmU? mu?
Hay1r.
<::u nku bu yurtta?1m1z1n ad1 Mah ir Kaynak't1r ve kendisi
MiT gorevlilerindendir. Adi Mahir, soyad1 da Kaynak oldugu
ic;in yasa di?J bir dokunulmazhk sahibidir U stelik.
Bu konu�may1 Mahir Kaynak yerine bir ba?kas1 yapsayd1
savcilar bulurlard1 bir madde hemen. Turk Ceza Yasas1'n1n
I 40'1nc1 maddesi ise ?oyle aynen: Devletin haric;teki itibar
veya nUfuzunu k1racak ?ekilde devletin dahili vaziyeti hakk1nda
yabanc1 bir memlekette asils1z, mUbalagali veya maksad1 mah­
susa mUstenid havadis veya haber ne?reden veya milli menfa­
atlere zarar verecek her hangi bir faaliyette bulunan vatanda?
be? seneden �ag1 olmamak Uzere hapse konur."
Mahir Kaynak, dortba?1 mamur bir "k1?kirt10 ajan"d1r. Yurt
ic;inde devrimci genc;lere "gerilla dersleri" vermek istemi�. 1 2
Mart oncesi her eylemde gorev alm1?. ki?k1rt1c1hk yapm1?. bun­
dan sonra da raporlar dUzenlemi�ir. Konunun bu bolUmUnU
bUtun kamuoyu bilmektedir.

suc;:LULAR VE GU<;:LULER

141
Ajan Kaynak. bir sure Amerika'da da bulunmu? ve burada
"gOrgU ve bilgisi"ni artt1rm1�1r. Washington'da "Uluslararas1
Polis Akademisi" azgeli?mi? Ulkelerden yollanan gOrevlileri
egitmekte ve CIA bunlar Uzerinde tam bir denetim kurmak­
tad1r.
Yukandaki belgeden de anla?1hyor ki ajan1n c;ah?malan
"yurtic;i" ve "yurtd1?i" olmak Uzere ikiye aynhyor. Yasalara ay­
k1n olarak, ajan1n yurt ic;indeki "eylemleri" ic;in nic;in kovu?­
turma ac;1lm1yor. Mahir Kaynak'1n bu eylemlere gorevi geregi
kat1ld1g1 ileri sUrUIUyor?
Ancak ayni ajan1n yurt d1?1nda komUnist genc;lik Orgutlerini
de kl?k1rtmas1, acaba yine gorevinin geregi midir? Romanya
KomUnist Genc;lik Orgutu ile Omegin Bulgaristan Genc;lik Or­
gUtu aras1nda bir "plan" ic;inde "ortak" eylemleri de MiT'de
gOrevli oldugu ic;in mi yap1yor? Bunun ic;in mi hakkmda Turk
Ceza Yasas1'nin I 40'1nc1 maddesine ragmen kovu�urma ac;1l­
m1yor? K1?k1rt1c1 ajanlar yurtic;inde ve d1?1nda sue; i?lemezler
diye bilemedigimiz bir hukuk kurah m1 vard1r yoksa?
Sorular uzay1p gider bOylece. Bizim parmak basmak iste­
digimiz gerc;ek. bu sorulara bagh biraz. $imdi Milli istihbarat
Te?kilat1 yeni muste?anna soruyoruz: Mahir Kaynak. Washing­
ton'da Uluslararas1 Polis Akademisi'nde egitilmi? bir CIA ajani
m1dir?
(Yeniortam, 25 nisan 1 974)

KiTAP YAKAN SAVCI ...

Bu pazar sizlere kitap yakan bir askeri savc1nin oykUsUnU


anlatacag1m.
Savc1n1n ad1: ApdUlbaki Tug...
OnlU savc1n1n gerc;ek ad1 da budur. ApdUlbaki Tug, gec;en
y1llarda, Melen HUkUmeti'nin tutumunu ele�irme amac1yla
bildiri yay1nlayan "TOB-DER" yoneticilerini bir gece sabaha
kar?1 evlerinden toplat1r. Evlerde yap1lan aramada o gUnlerin
Unlu tanim1 ile "bol say1da yasaklanm1? sol yay1n" bulunur. Ki­
taplar da gozalt1na ahn1r... Yap1lan yarg1lama sonunda san1klar

142
beraat eder, ancak mahkeme kitaplann "zarahm1na" karar ve­
rir.
Askeri Savci ApdOlbaki Tug, bu beraat kararin1n bazulmas1
ic;in Askeri Yarg1tay'a ba�vurur. "TOB-DER" yoneticilerinin
Avukat1 Halit c;:elenk ise, mahkemenin kitaplann "zarahm1na"
karar veremeyecegi gerekc;esi ile karan "temyiz" eder. Dasya
Askeri Yarg1tay ikinci Dairesi'ne gelir.
Askeri Yarg1tay, s1k1yOnetim mahkemesince verilen
"beraat" karanni anaylar. Boylece saniklann suc;suzlugu kanit­
lan1r. Askeri Yarg1tay ikinci Dairesi aynca:
S1k1yonetim mahkemesi, kitaplann zaral1m1na karar ve­
remez... diyerek kitaplann da geri verilmesini ister.
Dasya yeniden s1k1yOnetim mahkemesine gelir. Mahkeme,
Askeri Yarg1tay karanna uyar. Fakat Askeri Savc1 Apdolbaki
Tug bu karara c;ak k1zar. Ne yaps1n? Hemen bir yalunu bulur
kitaplann zarahm1 ic;in, bir ba�ka s1k1yonetim mahkemesine
ba�vurur. Bu mahkeme yeniden kitaplann zarahm1na karar
verir.
Oysa bu yal tam bir "yasa yalu sapt1rmas1"d1r. c;:onko art1k
bu kanuda sadece Askeri Yarg1tay'a ba�urma alas1hg1 vard1r.
Fakat Apdolbaki Tug, Askeri Yarg1tay'1n taplanan kitaplar ic;in
verdigi karar1 bildiginden Askeri Yargrtay yerine bir ba�ka s1k1-
yonetim mahkemesine ba�vurmay1 uygun bulur. Bu yala
"itiraz" yalu denir. "itiraz" Ozerine verilen karar da "kesin" nite­
liktedir.
Aptolbaki Tug, Askeri Yarg1tay karanna ragmen kitaplan
geri vermemeyi bu yalla saglamak ister. ister ama bu kanuda
ba�kaca hukuk yallan da vardi r. Avukat Halit c;:elenk de bu
yala ba�vurur.
Bu gibi durumlarda "yaz1h emirle bazma" diye adland1nlan
bir hukuksal yal daha vardir. Avukat c;:elenk karann bazulmas1
ic;in aynnt1h bir dilekc;e ile Milli Savunma Bakanhg1'na ba�vurur
Milli Savunma Bakanhg1 Avukat Halit c;:elenk'in gerekc;ele­
rini hakh bularak, kitaplann zarahm1na karar veren s1k1yonetim
mahkemesinin karannin bazulmas1 ic;in Askeri Yarg1tay
Ba�savc1hg1'na yaz1h emir yallar.
Dasya yeniden Askeri Yarg1tay ikinci Dairesi'ne gelir. ilgili
Daire yeniden dasyay1 inceler ve kitaplann zarahm1na karar

SU<;LULAR VE GO<;LOLER

143
veren s1k1yonetim mahkemesinin karanni bozarak kitaplar
hakk1ndaki yasak karann1 kald1nr.
Bu kez de karara Askeri Yarg1tay Ba�savc1hg1 itiraz eder.
Konu bu kez Askeri Yarg1tay Daireler Kurulu'na gelir. Genel
Kurul da s1k1vonetim mahkemesinin kitaplann zorahm1na karar
veremeyece ni saptar.
Bu hukuksal bilr, 1ece de ancak bu bic;imde sonuc;lanm1�1r.
Sonuc;lanm1�1r amma toplanan kitaplar ne olmu�ur?
Yakllm1�1r! ..
Kim yakm1�1r? Askeri Savc1 ApdOlbaki Tug!.. Apdolbaki
Tug kitaplan yakm1� ve bunu bir tutanakla saptam1�1r. Oysa
Ceza Usulo Yasalannda "kitap yak1l1r" yollu bir tek hokum yok­
tur. Buna ragmen ve aynca bu konuda Askeri Yarg1tay karann1
beklemeye bile gerek duymadan yak1lm1�1r kitaplar. ApdOlbaki
Bey bir sigara yakarcas1na yakm1�1r boton kitaplan. Hic;bir yasa
ile bagh degildir ApdOlbaki Tug ... Askeri Yarg1tay karann1 da
dinlemez bu askeri savc1... Kendi yasalan ve kendi kurallan
vard1r. Bunlara baghd1r ve ancak bunlan uygular.
"Yak1lan kitaplar" oykOsOnO ba�a ApdOlbaki Tug'un An­
kara Hukuk Fakoltesi'ndeki "hocalan" olmak Ozere.
"amirlerine" "meslekta�lanna" ve bOton hukukc;ulara armagan
ediyorum...
(Yenionam, I Ara/1k 1 9 74)

Milli SAVUN MA BAKAN INA...

Ankara S1k1yonetim Mahkemeleri 'ne atanan Oyelerin bir


bolomo duru�malar devam ederken gorevlerinden ahn1p,
ba�ka gorevlere atanm1�, istanbul'da da. saniklar hakk1nda be­
raat karan veren bir mahkeme toptan kald1nlm1�1. S1k1yonetim
donemleri boyunca mahkemelere atand1ktan sonra gorev
yerleri degi�irilenlerin adlanni ve bu yarg1c;lann hangi kararlar­
dan sonra gorevlerinden ahnd1klann1 saptamak baz1 olaylara da
1�1k tutacakt1r.
Birkac; ornek vermekle yetinelim...
istanbul I Nolu S1k1yonetim mahkemesinde, idam iste­
miyle yargllanan irfan Solmazer ve seksen deniz tegmeni hak-

l+I
kinda beraat karan verip, ihbarcilar hakk1nda kamu davas1
ac;1lmas1ni isteyen Hakim Albay Remzi $irin ve Hakim Yarbay
Refik Karadag hemen g6revlerinden ahnm1? ve g6rev yapt1klan
mahkeme de Milli Savunma Bakanl1g1'n1n emriyle kald1nlm1�1r.
Evet. bir mahkeme toptan iptal edilmi�ir...
Ankara'ya gelelim.
Ankara 2 Nolu S1k1y6netim Mahkemesi'nde, askeri Savc1
AptUlbaki T ug'un istegi geregince Turk Ceza Yasas1'nin
1 4 1 'inci maddesi uyannca tutuklanan Turkiye Ogretmeler
Sendikas1 Gene! ba?kan1 Fakir baykurt ve arkada?lann1n tahli­
yelerine karar veren Hakim Albay Dogan Tolan ve Hakim
Albay ismet Onur da bu karardan sonra g6revlerinden ahnm1?
ve mahkumiyet karan bu Uyelerin yerine atanan yargu;larca
verilmi�ir. Bu karar da Hakim Yarbay Zeki Egin'in muhalefe­
tiyle Tank Albay Celal Alt1n ve Hakim YUzba?1 Celalettin
Perek'in oylanyla ahnabilmi�ir.
TUrkiye i?c;i Partisi yeineticilerinin tutuklanma kararlanna
kar?1 c;1kan Hakim Yarbay Besim Dogu?lu bu g6revde Uc; ay
tutulduktan sonra ba?ka bir g6reve atanm1�1r. Behice Boran.
Sadun Aren ile birlikte 6teki TiP y6neticilerinin tahliyesine ka­
rar veren S1k1y6netim 3 Nolu Mahkemesi duru?ma yarg1c1
Hakim Albay SUha Umurhan da bu karardan sonra bir ba?ka
g6reve atanm1�1r. Baz1 saniklann tahliyelerine karar veren
Hakim Yarbay Erdogdu Demiray ile Hakim Binba?1 Ergun
Argun da k1sa sOrede ba?ka g6revlere atanm1�1r.
Yazar Emil Galip Sandalc1'nin tahliyesine karar veren Ha­
kim Yarbay Necati Akagondoz de bir sore sonra gbrevinden
al1nm1�1r. Diyarbak1r S1k1y6netim Mahkemesi Savc1s1 Hakim
Albay Hayrettin ugras1z da bir tutuklama istemine kar?I c;1kt1k­
tan sonra bir ba?ka g6reve atnm1�1r.
Ankara I Nolu S1k1y6netim Mahkemesi Ba�kan1 Topc;u
Albay Azmi l?1klar, Profes6r Ugur Alacakaptan ile birlikte
yarg1land1g1m1z davada benim hakk1mda tahliye karan verdik­
ten sonra tam karar verilecegi ·gOn degi�irilerek bir ba�ka g6-
reve yollanm1�1r. Ayn1 kararda mahkumiyet hOkmOne kat1lma­
yan Hava Hakim Binba?I Oltulu da bu karardan bir sore sonra
s1k1y6netim mahkemelerindeki g6revinden ahnm1�1r Beiylece
karar, duru?malara katilmayan Oyelerin oylanyla mahkumiyet
bic;iminde ortaya c;1km1�1r.
SU<;LULAR VE G0<;L0LER

1 4S
Buton bunlar, basit rastlant1lar m1d1r? Bu yarg1c;lar neden
degi�irilmi�lerdir?. Gorevlerinden ahnan yarg1c;lann, san1klar
lehine karar verdikten sonra yer degi�irmelerini ac;1klayacak
hukuk kurah var m1d1r?
1 2 Mart dOneminin yoneticileri bu sorulann kar?1hg1n1 tarih
Onunde vermek zorundad1rlar. CHP milletvekillerinin bu soru­
lan parlamentoya getirerek konunun enine boyuna incelen­
mesini saglamalan, adalet tarihimize kar?1 kac;1n1lmaz bir gOrev
olmaktad1r.
Sorulacak ba�ka sorular daha vard1r.
1 2 Mart 1 97 1 tarihinden sonra yurOrluge konan s1k1yone­
tim kald1nlm1�. birc;ok dava da sonuc;lanm1�1r. <;:1kart1lan af Ya­
sas1'ndan sonra da s1k1yOnetim mahkemelerinin i�leri, eskisiyle
ka�ila�1nlmayacak Olc;ude azalm1�1r. Ancak buna ragr.nen uc;
s1k1yOnetim mahkemesi de gorev ba�1nda tutulmakta ve bu
gorevlilere "s1k1yonetim tazminati" Odenmektedir. Su anda
Ankara S1k1yonetim Mahkemeleri'nde kac; gorevli c;ah�makta­
d1r, bunlann ellerindeki dava say1s1 nedir? Bunlann da
ara�1rlmas1 gerekmektedir
Geriye bir konu kalmaktad1r. Askeri Savc1 Apdulbaki Tug,
yasa ve yonetmelikler geregi olarak. dogu illerimizde gorev
yapmas1 gerekirken, hangi gerekc;elerle "dogu hizmeti" yap­
mamaktadir?.. Acaba Apdulbaki Tug, hem dogu hizmetinden
kac;makta, hem de s1k1yOnetim tazminat1 almakta m1d1r?
Bu sorulan Turk Kamuoyu onunde Milli Savunma Bakan1
ilhami Sancar'a soruyor ve konunun aydmlanmas1 ic;in CHP
milletvekili ve senatorlerini gOreve c;ag1nyorum...
(Yenionam, 18 Ocak 1 9 75)

HAKKINIZ VAR MH

2 1 Ekim 1 96 1 gunu, istanbul'da Harp Akademileri'nde


toplanan I 0 general ve 28 albay, hep birlikte �u "protokol"e
imzalann1 at1yorlard1:
I Turk Silahh Kuwetleri mensuplan (a�ag1da ac;1k imzalan
bulunan) 2 1 Ekim 1 96 1 gunu saat I 4:30'da toplanm1�lar ve

146
gUndemlerinde mevcut olan konulan mU�ereken muzakere
etmi�ler ve ittifakla a�ag1daki karara varm1�lard1r:
a Turk Silahl1 Kuwetleri, 1 5 Ekim 1 96 1 gUnU yapilm1�
olan se<;imden sonra gelecek yeni Turkiye Buyuk Millet Mecli­
si toplanmadan ewel fiilen duruma mudahale edecektir.
b - ihtilali milletin hakiki ve ehliyetli muesseselerine tevdi
edecektir.
c - BUtun siyasi partiler faaliyetten menedilecek. se<;im ne­
ticeleri ile Milli Birlik Komitesi feshedilecektir.
d - Bu karann tatbiki 25 Ekim 1 96 1 'den sonraki bir gUne
tehir edilmeyecektir.
e - i�bu zab1t varakas1 U<; nUsha tanzim edilmi� ve butUn
Uyeler tarafindan imza edilmi�ir.
2 1 Ekim 1 96 1 saat I 8.00
Bu bir ihtilal karand1r...
Bu karann alt1nda ilgin<; imzalar bulunmaktadir. Bu adlar­
dan birka<; tanesini a<;1klayahm: 0 zamanki rutbeleri ile, Tugge­
neral Faruk Gorier, Tugamiral Celal Eyicioglu, Kurmay Albay
Suat Aktulga, Kurmay Albay Nam1k Kemal Ersun, Kurmay Al­
bay Fikret Koknar...
Simdilik burada dural1m. Kim bunlar? A<;1klayahm. Gorier
ve Eyicioglu, 1 2 Mart Muht1ras1'ni imzalayarak, Ulkemizde s1k1-
yonetim ilanina Onayak olan Kara ve Deniz Kuwetleri komu­
tanland1r. Suat Aktulga, Diyarbak1r ve Siirt S1k1yOnetim
Komutanhg1'ni Uzerine alm1� bir orgeneraldir. Fikret Koknar,
Faik TUrUn Pa�a'n1n emrinde, istanbul'da Onemli gOrevler yU­
rUten bir korgeneraldir. Nam1k Kemal Ersun, Ankara S1k1yo­
netim Komutani olarak gorev yapm1� olan orgenerallerimiz­
dendir.
1 2 Mart 1 97 1 tarihinden sonra, binlerce ayd1n, ogrenci,
ogretmen, i�<;i ve koylu gozaltina ahnm1�1r. Bunlardan bir
k1sm1 "gizli Orgut" kurma su<;uyla yarg1lanm1�1r. Yukandaki bel­
geden de anla�1ld1g1 gibi, bu emirleri verenler de bir zamanlar
"gizli Orgut" kurarak "kurulu duzene kar�1" bir ihtilal haz1r­
hg1nda yer alm1�lard1r. Su<; degil midir bunlar?
imzalad1klar1 protokolde:
TUrkiye Buyuk Millet Meclisi toplanmadan once fi ilen du­
ruma mudahale edilecektir... denilmektedir. Yani; "Buyuk Mil­
let Meclisi'ni 1skata ve <;ah�madan mene" karar vermi�ler say1n
komutanlar.
suc;LULAR VE G0c;LULER

147
Sue; degil midir bu? Olkenin boton namuslu hukukc;ulanna
soruyorum. Sue; degil midir ihtilal protokolO imzalamak?
- Askeri mOdahale sonunda, ihtilali, milletin hakiki ve ehli­
yetli temsilcilerine tevdi edecegiz... demi�ler. Ne demektir bu?
Milletin temsilcileri genel oyla sec;ildigine ve sec;imler de Tork
Silahh Kuwetleri'nin gOzetimi altrnda gerc;ekle�irildigine gore,
ne istiyor bu "cuntacr" subaylar?
·

Sue; degil mi, bu toplantrya katrlmak? Disiplinle bagda�rr mr


hie;?
- Boton siyasi partiler faaliyetten menedilecek, sec;im neti­
celeri ile Milli Birlik Komitesi feshedilecektir... karanna vanlmr�.
Kimler vermi� bu karan? 1 2 Mart sonrasr sorumlulanndan
Faruk Gorier, Celal Eyicioglu, Suat Aktulga, Fikret Koknar ve
Namrk Kemal Ersun.
Sue; degil midir bu karan almak? Ve, ordunun bOtonlogone
aykrn degil midir acaba?
27 Mayrs'tan sonra, kurduklarr "gizli Orgotlerle" "Anayasay1
tagyir, tebdil ve ilga" etmek ic;in c;ah�malar yapan, s1k1yOnetim
bildirilerindeki tanrmla, "illegal c;alr�an" bu komutanlar, 1 2 Mart
dOneminde nasrl birdenbire, demokratik dozen yanhsr olu­
verdiler? Once kendi vicdanlannda. sonra kamuoyuna yan1tla­
s1nlar.
1 2 Mart 1 97 1 tarihinden sonra gozaltrna ahnan, tutukla­
nan, i�kenceevlerine gonderilen yozlerce, binlerce ki�i adrna
soruyoruz ... Bugon sokaklarda "i�portacrhk yapan" 1 2 Mart'rn
emekli ettigi gene; subaylar adrna... Elleri, ayaklan zincire bag­
lanrp, Erenkoy i�kenceevinde i�kencecilere gOtOrOlen �erefli
tOmgeneraller adrna ... 27 Mayrs Devrimi'nin �erefli komutanr
Cemal Madanoglu adrna, i�kenceevlerinde en a�agrhk i�kence­
lerle inletilen kurmay albaylar, yarbaylar, binba�rlar adrna ... Ono
yurt d1�1na ta�mr� profesOrler, yazarlar. namuslu doc;entler ve
gene; asistanlar adrna...
Cezaevlerinde dovolen, sovolen i�c;iler ve koyloler adrna...
Sadist i�kencelerin ac1mas1z ellerine terkedilen gene; klzlanmrz.
gene; ogretmenlerimiz adrna soruyoruz:
Sizler birer gizli Orgot oyesiyken, ne hakla bunca insanr i�­
kence evlerine, ceza evlerine gonderdiniz? Evet, ne hakla?! ..
Tarih ononde, kamuoyu On On de, dilerseniz bag1ms1z mah­
kemeler ononde konu�un ...

148
Boton bunlan soruyoruz ve elimiz kalem tuttukc;a da sor­
maya devam edecegiz...
(Yeniortam, 24 Haziran 1 974)

BIR OLAY, BiR BELGE...

Ugur Semerci, 1 2 Mart 1 97 1 tarihli "Muht1ra'n1n" yay1n­


land1g1nda pilot Ostegmen olarak gbrev yapmaktayd1. Se­
merci bugon emekli Ostegmendir ve ya�amin1n son O<; y1h ac;hk
ve yoksulluk ic;inde gec;mi�ir.
Neden mi?
Oykomozon kahramarn, Ankara'da Kara Kuwetleri Hava­
c1hk Okulu'nda kurs gororken be� arkada�1 taraflndan ihbar
edilerek tutuklarnr. Gene; Ostegmen, arkada�lanyla yapt1g1 ko­
nu�mada "Gerc;ek suc;lunun Demirel oldugunu" soylemi�ir.
Once gbzaltina ahrnr Semerci, sonra da tutuklarnr. Hak­
k1nda, "komonizmi ovme" ve "sue; olan fiili Ovme" suc;lanndan
dolay1 kovu�urma ac;1hr. Once kendisini ihbar eden "Say1n
muhbir vatanda�lan" tarnyahm:
Pilot Yozba�1 Adil Bozkurt... Pilot Ostegmen Sefer Bilgin ...
Pilot Ostegmen Be�er <;:ulha... Pilot Ostegmen ilhan Efe... Pilot
Ostegmen Taci Gbkalp.
Ostegmen Ugur Semerci, yap1lan duru�malar sonunda.
Ankara S1k1ybnetim Komutanl1g1 3 No'lu Askeri Mahkemesi
tarafindan, Tork Ceza Yasas1'nin I 42/4'0hc0 maddesi gere­
gince komOnizmi bvme suc;undan on yedi ay on be� gon
hapse mahkum olur. San1k bu karar ic;in Askeri Yarg1tay'a ba�­
vurur.
Askeri Yarg1tay 3'0nc0 Dairesi, mahkumiyet hOkmOnO
"esastan" bozar. Sonunda karar, Askeri Yarg1tay Daireler Ku­
ruluna gelir. Daireler Kurulu, 22.9. 1 972 tarihinde mahkumiyet
hOkmOnOn yasal dayanaktan yoksun olduguna karar verir. Ar­
t1k, Ostegmen Ugur Semerci, beraat etmi�ir.
i� bununla bitmemi�. M illi Savunma Bakanhg1, Ugur
Semirci'yi emekliye sevketmi�ir. Beraat etmesine ragmen
hic;bir yerde i� bulamam1�1r Ostegmen. i�siz ve ac; kalm1�1r,
son oc; y1I.

suc;LULAR VE GOc;LOLER

1�9
Tork ulusu adina karar veren mahkemelerden beraat ka­
ran alan bir yurtta�1m1zm eski g6revine d6nmesi yasa geregi
degil midir? Oyledir amma, Torkiye'de yororlOkte olan " 1 2
Mart hukuku" bunlara izin vermemektedir. Olay bu.
Gelelim belgeye. Semerci'nin dava dosyas1nda c;ok ilginc;
bir yaz1h emir de c;1km1�1r...
Evet. tarihi ve say1s1 ile birlikte okuyahm bu emri. 0 tarih­
lerde Kara Kuwetleri Komutani olan Faruk Gorier pa�am1z
bakln ne demi�:
I Otgm. Ugur Semerci ( I 965- I 2)'nin Ankara S1k1y6ne-
tim Mahkemesi'nce "KomOnizm propagandas1 yapmak ve ka­
nunun cOrOm saydig1 bir fiili ac;1kc;a 6vme suc;undan tutuklan­
mas1ni yapanlan mevcut ihbarlarla saglayan a�ag1daki kimlikleri
yaz1h olanlara vatansever hareketlerinden dolay1 takdir ve te­
�ekkorlerimi bildiririm.
2 Milletimizin muass1r medeniyet seviyesine ula�mas1ni
amac; edinmi�. cumhuriyete, demokrasiye bagh komutanlanna
inanm1� Silahl1 Kuwetlerimiz ic;erisinde, az da olsa menfur do­
�Onceliler c;1kabilir. Bunlann derhal ve en yak1n komutana bil­
dirilmesinin bir vatanseverlik borcu oldugunu, bu vesile ile
Kara Kuwetleri mensuplarma bir defa daha hat1rlatmay1 faydah
g6rmekteyim.
Bu emir K.K.K.hg1nin 2 Kas1m 1 97 1 gon ve per: (3059- 1 3-
7 1 ) disipmor I ks (3 1 -34)-256, tarih ve say1hd1r ve yukandaki
sat1rlann toplu olarak er ve subaylara okunmas1 da istenmi�ir.
Emir, toplu olarak okunmu�ur gonlerce ...
Bir sanik hakkmda yarg1lama ba�laymca, hic;bir makam ve
organ emir veremez, genelge g6nderemez; g6rOlmekte olan
bir mahkeme hakk1nda da hic;bir yorum yapilamazm1�. Gec;e­
lim bunlan ..
27 May1s'tan sonra kurulmu� boton "cunta"lara girip c;1km1�
olan Gorier Pag kendisini "demokrasiye bagh komutan" say1-
yormu�. Buna da 6nem vermeyelim haydi ...
Ne diyelim 6yleyse?
Ostegmen ugur Semerci, iki c;ocugu ile, y1llarca ac1 ve yok­
sulluk ic;inde k1vranm1�1r. Hepimiz susahm.
- Pa�a hazretleri s1hhat ve afiyette ya; bu bizlere yeter mi
diyelim sadece?..
(Yeniortam, 3 Temmuz 1 9 74)

1 50
BAYAR ORNE�i...

Eski Cumhurba�kanlanndan Celal Bayar, siyasal haklanna


kavu�urulduktan sonra Senato'ya girmeyi reddetti. Bayar ac;1k­
lamas1nda:
"- Tabii senatOrlUk ve benzeri s1fatlann gerc;ek demokrasi
esaslanyla telifini goc; buluyorum.. " demektedir.
Bayar kendi tutumunda hakl1d1r. Bu ele�irisiyle 27 May1s
1 960 tarihinden bu yana izledigi tutarh davrani�lar1na bir yeni­
sini daha eklemi�ir. <;onko Bayar 1 96 1 Anayasas1 ic;in de:
"- 27 May1s Anayasas1 beynelmilel komUnizmin Anayasas1-
d1r... " demektedir.
Bayar'm "tabii senator ve benzeri s1fatlan" tanim1 Uzerinde
durmak gerekir. "Tabii senatOrler", Bayar yonetimini ihtilalle
deviren ve DP yOneticilerini yarg1Jatan eski ihtilalcilerden
olu�maktad1r. Bu kurula eski Cumhurba�kani da kat1lmaktad1r.
Su anda "tabii senator" s1fat1n1 kullanan eski Cumhurba�kan1
Cevdet Sunay da, istemeyerek de olsa, 27 May1s ihtilalinde
gOrev alm1�1r. Bayar'1n kendisini deviren, yarg1Jatan. ellerine
kelepc;e vurdurup, OIUm hocrelerine yollayan. sonradan Olom
cezas1n1 affeden 27 May1s devrimcileriyle ayn1 kurulun c;at1s1 al­
t1nda "yasama gOrevi" yapmas1 beklenemez. Bu duyguyu ola­
gan ka�il1yoruz.
Bayar'1n ''tabii senatOr"lerden ayn olarak kulland1g1
"benzeri s1fatlar". Cumhurba�kanhg1 kontenjan senqtOrlogono
kapsamaktad1r. Bayar, yurtta�m oyu olmaks1z1n, atama yontemi
ile belirlenen parlamento Uyeligine ka�1 c;1kmaktad1r. Say1n
Cumhurba�kanmz Fahri KorutUrk de bulundugu yoce ma­
kama kontenjan senatorlogu yolu ile gelmi�ir. 1 2 Mart 1 97 1
tarihli Muht1ra'nin imzac1lanndan eski Genelkurmay Ba�kani
Faruk Gorier, eski ba�bakanlardan Ni hat Erim, Nairn T alu, eski
bakanlardan Mehmet izmen, Fethi <;elikba�. Sabahattin Oz­
bek, Selahattin Baboroglu, Ozer Derbil de kontenjan senator­
leri olarak gOrev yapmaktad1rlar. i�e Bayar, botun bu politi­
kac1lann ve Say1n Cumhurb�kanm1n sec;imini "gerc;ek demok­
rasi" ile bagda�1ramad1g1n1 ileri sUrerek kendisine uzat1Jan kol­
tugu elinin tersiyle itmektedir.
Eski Cumhurba�kan1 �imdi, ilerlemi� ya�1na ragmen, bugon
Demokratik Parti'nin Ozledigi "sag cephe liderligi" ic;in c;ah�­
malara giri�ecek ve:
suc;LULAR VE G0c;L0LER

151
"- Beynelmilel komOnizmin Anayasas1 ... " olarak adland1rd1g1
1 96 1 AnaYasas1'nin tomoyle degi�irilmesini isteyecek ve se­
<;im meydanlannda:
"- Tabii senatorlok ve kontenjan senatorlogo demokratik
ilkelere ayk1nd1r... " yollu soylevler verecektir.
BOtOn bu goro�lere ka111. 1 96 1 Anayasas1na sahip <;1kanlar
gereken yanrtlan vereceklerdir. Bayar'a Milli Birlik Grubu bir
a<;1klama yaparak. Bayar dOneminin "ger<;ek demokrasi" ile
bagda�mayan antidemokratik bir yOnetim oldugunu ve bu ne­
denle devrildigini, Anayasan1n "referandum" yolu ile halk
onay1ndan ge<;tigini anlatacaklard1r. Tabii senatOrler de kendi
a<;1lanndan hakhdir.
Haks1z olan kim? Do�onelim. Acaba kontenjan grubu ad1na
Prof. Nihat Erim. Bayar'1n
"- 27 May1s Anayasas1 beynelmilel komOnizmin Anayasas1-
d1r ... " sav1na kar�1:
"- 1 96 I Anayasas1 demokratik bir Anayasad1r... " derse
Bayar ve yand�lan hakh olarak:
"- Siz degil miydiniz bizden Once bu Anayasay1 degi�irmek
i<;in te�ebbOse ge<;en? Siz degil miydiniz bu Anayasay1 haz1rla­
yanlan ve savunanlar1 teker teker cezaevlerine yollayan?.." di­
yebileceklerdir.
Haks1z olanlar 27 May1s Anayasas1'ni degi�irenlerdir!
Bayar, Torkiye'de, 1 950-60 doneminde uluslararas1 kapita­
lizmin i�birlik<;i yOnetiminin ba�1dir. "Bayar-Menderes" yOne­
timi, bu i�birligini emek<;i halki ezerek. kitlelerin istemlerini
sapt1rarak. Olkede tam anlam1yla "burjuva diktas1" kurarak bu
diktay1 sordormo�o. Bu donemin TOrk halk1na neler getirip
neler ahp gotordogo art1k siyasal belgeleriyle ortadad1r. Boton
bu konularm tart1�1lmas1 �imdiye kadar yap1ld1, bundan sonra
da yap1lacak
Eski Cumhurba�kan1 Celal Bayar'1n tutumunu serinkanh
gozlemlerle degerlendirelim, Bayar kendisini i�ba�1ndan uzak­
la�1ran donemi "me�ru" bir yonetim olarak gormemektedir.
Bununla da yetinmemekte 1 96 I Anayasas1 i<;in:
Beynelmilel komOnizmin Anayasas1d1r... demektedir.
Bayar kendi a<;1s1ndan hakh ve tutarl1d1r. Kendi hesabma gore
27 May1s devrimini komonistlikle su<;layarak me�ruiyetini ka­
n1tlamaya <;ah�1yor. Torkiye'de. i�birlik<;i yonetimin simgesi olan

152
Bayar'dan ba�ka politikaolann da alacaklan Onemli dersler
vard1r.
Bayar hi�bir zaman, "parlamento ve iktidan" su�lad1ktan
sonra, ayni Parlamento ve iktidann destegini alarak Cumhur­
ba�kani olmak istememi�ir! Bayar hi�bir zaman "Cumhuriyetin
gelecegini ag1r bir tehlike i�ine do�ormekle" su�lanan hOkO­
metinin imzalan ile en yak.in arkada�lanni feda etmemi�ir!
Bayar, hi�bir zaman "Anayasada yer alan reformlar1n Ata­
tOrk�O bir gorO�le ele ahnmas1ni" istedikten sonra, bOtOn Ata­
tork�Oleri. bOtOn 27 May1s�1lar1 cezaevlerine yollayan yoneti­
min "kuwetli adam1" olmam1�1r! Bayar, hi�bir zaman gorev al­
d1g1 bir ihtilalin getirdigi Anayasanin degi�irilmesine goz yum­
mam1�1r!
Demokrat Parti doneminin zorba ba�1. her yono ile ele�­
tirilebilir. Fakat hi�bir zaman. I 2 Mart doneminin "boyokleri"
gibi �eli�kilerle zedelenmemi�ir. Bayar ornegi baz1lar1m1z1 do­
�Ondormekte midir acaba?
(Yeniortam, I Moy1s 1 9 74)

PERDE KALKMALI ...

Kurtul Altug, sahibi bulundugu dergide "27 May1s'tan 1 2


Mart'a" ba�l1kh bir yaz1 dizisi yay1nlamaktad1r. Bu dizide bir�ok
olay baz1 bilgi ve belgelerle ortaya konulmaktad1r.
Altug, bugonlerde 1 2 Mart oncesi olaylarini anlatmaktad1r.
Yaz1dan ahnan �u bolomo birlikte okuyahm:
"-... Kabibay bir ihtilali gerekli goriiyordu. Hem de yak.Jn... Eski
ihtilalci, ordu i<;indeki eski arkada�lanyla s1k.J temas halindeydi.
Sonradan Muhsin Batur bu temaslan bona nakletmi�tir. Kabibay
bir kokla devrim istiyordu ve diyordu ki:
Tarkiye'de devrim, devletin gene/ duzenini degi�tirmeden
amacma ula�amaz. Ne kadar sol birikim hawfarsamz haz1rlaym,
eger o birikim devletin ba�mdaki devrimcilik. yani s1flr olan katsay1
ile c;arp1/1rsa sonu<; yine s1(1r olur.
Kabibay, Cevdet Sunay'm ba�mda olacag1 hi<;bir devrim hare­
ketinin ba�anya ula�amayacag1m an/atmak istiyordu, Kabibay
hakl1 <;1kt1... "

Bir bolom daha aktarahm:


SU<;LULAR VE G0c:;t.0LER

15)
Kabibay'm evine gidenler. gidi�e c;are arayanlard1. Nihat
Erimler. Kemal Sat1rlar. Ismail Ararlar. Sadi Koc;a�lar. Mucip
Atakhlar. Cemal Madanoglular, Talat Turanlar, Numan Esinler.
Kabibay'm evinde s1k. s1k topland1lar. Hie; kimse harekatm ne za­
man ve nas1/ gelecegini bilmiyordu. Kabibay mustesna ..."

Kabibay'1n evinde toplananlann adlanna dikkat edin. Bun­


lardan bir k1sm1 1 2 Mart sonrasmda, "kuwetli ve inand1nc1 ... "
etiketi ile ba�bakanhga oturtulmu� Nihat Erim, "balyoz hare­
kati" spikeri Sadi Koc;a� ve 1 2 Mart1'n i�kenceevlerine gonde­
rip. Anayasa duzenine kar�1 gosterilerek yarg1lad1g1 Talat
Turhan, Numan Esin ve Cemal Madanoglu, parlamento kUr­
sUlerinde s1k1yOnetimlerin gerekc;elerini ac;1klayan ismail Arar
ve Ecevit'i komUnistlikle suc;lay1p, Feyzioglu'nun partisinde
"elpenc;e divan" duran Kemal Sat1rl
Bir ihtilali gerekli gOren, harekat1n ne zaman yapilacag1n1
bilen Orhan Kabibay da bu toplant1larda ev sahipligi yapm1�.
Sonra da arkada�lan i�kenceevlerinde canavarlarla bogu�ur­
ken:
i�kence iddialan komunistlerin yalan1d1r, diyen Ferit
Melen'in, Turan Feyzioglu'nun partisine kapag1 atm1�.
Bu mudur "ihtilalcilik", bu mudur "devrimcilik", bu mudur
arkada�hk?!..
Butun bunlar kendilerinin bilecegi i�... Biz bir ba�ka konuyu
ac;mak istiyorui.
1 2 Mart nas1I gerc;ekle$til 1 5 Mart gunu Silahh Kuvvet­
lerden c;1karilanlar kimlerdil Bu subaylarm gerc;ekle$tirmek
istedikleri neydil 1 2 Mart'tan Once ne gibi haz1rhklar yap1l­
m1$t1 l Kimler bu haz1rhklara kat1lm1$tll GUrler ve Batur'un
bu haz1rhklardan haberi var m1yd1 l Orhan Kabibay'm bu c;a­
h$malardaki pay1 ve etkisi neydil 1 2 Mart'tan Onceki bir
hafta nas1I gec;ti l Nihat Erim'in bu i$1erle ilgisi nas1I ac;1kla­
nabilirl Kabibay hem sag, hem de sol cuntanm bir kilit
adam1 m1d1rl 1 2 Mart'a gelen gUnlerde, yerli ve yabanc1 baz1
c;evrelerle 1 2 Martc;1larin, yurt ic;inde ve d1$inda temaslari
olmu$ mudurl
Butun bunlar ve daha birc;ok soru kar�1hk beklemektedir
Bunlar cevapland1nlmadan 1 2 Mart'1n Uzerinden sir perdesi
kald1nlamaz. Bu yap1lmad1kc;a da yak1n gec;mi�in olaylan geregi
gibi aydmlanamaz.

1 54
Boton bunlar ac;1klanmahd1r...
Herkes 1 2 Mart'1n Oncesi ve sonras1n1 bilmek istiyor
Hie; kimse susma hakk1na sahip degildir...
<;onkO, 1 2 Mart'tan sonraki anayasa suikastc;1hg1, devrim
dosmanhg1, hashas yasaklan, iskence sadistligi boton. bu soru­
lann kamuoyu OnOnde cevapland1nlmas1 ile ac;1khga kavusa­
cakt1r.
iskenceciler kimlerdir? Hangi cuntadan emir alm1slard1r?
Hashas yasag1 hangi iliskiler sonunda kabul edilmi�ir? Anayasa
degisiklikleri Once kim taraf1ndan Onerilmi�ir7 1 2 Mart ope­
rasyonlanni dozenleyenler kimlerdir?.
Garip isler olmus Torkiye'de...
Bakm1z: Orhan Kabibay admdaki bir eski ihtilalci evinde
toplant1lar yap1yor. Bu toplantilara kat1lan Nihat Erim, sonra­
dan demokratik dozeni koruma gerekc;esi altmda, Olkenin bo­
ton aydinlanni cezaevlerine, iskenceevlerine yolluyor. Ayni
eve gelip gidenler de, en ag1r iskencelerle konu�urulmak is­
teniyor. Neden boton bunlar? Hangi cuntalar c;arp1sm1�1r bu
isler ic;in?
Ac;1klansin boton bunlar. Kim, neyin nesi, ogrenelim. Bile­
meyiz, yoksa boton bu ac;1klamalar, "milli botonlogomozo" ze­
deler mi?.. Devletliler kudretliler, etkililer, yetkililer. eskiler.
yeniler, ne dersiniz?.. Ve ne dersiniz ey kapal1 kapilar ard1ndaki
devrimciler?..
(Yeniortam, 20 Ekim 1 9 74)

NANKORLOK..:

Demirel'in "sagkolu" bir gOnlok gazete Once:


- CIA Demirel'i y1kmak ic;in harekete gec;ti ... bashg1 ile c;ok
sas1rt1C1 bir c;1kls yapt1. Ard1ndan da:
1 2 Marti CIA yapt1 ... diyerek bir baska sav daha ileri
sOrdO. Gazeteye gore, Demirel 1 2 Mart'tan Once "anti-Ame­
rikan" bir tutum taklnm1s. bu nedenle kendilerine "Broksel
Generalleri" adi tak1lan NATO'cu Generallerce dosor0lmos!
Demirel politika sahnesine Baskan Johnson ile kol kola
c;ektirdigi fotograflarla c;1kt1. BugOnkO yerini ise:
SU<;LULAR VE G0c;L0LER

155
- Beni CIA y1k1yor... diye koruma c;abas1ndad1r.
Bu geli�meler Ozerinde duralim biraz...
1 2 Mart darbesi yaplld1ktan uc; gun sonra, Silahli Kuwet­
lerden Tumgeneral Celil Gurkan ve arkada�lan "disiplinsizli k"
neden iyle emekliye sevkedilmi� ve bu kararname Suleyman
Demirel ve bakanlann1n imzas1yla yururluge sokulmu�ur.
Yani, 1 2 Mart Muht1rac1lan daha ilk andan ba�layarak De­
mirel ve partisi tarafmdan ai;1ki;a desteklenmi�tir. Bundan
sonra yeni huki.imetin kurulu�u. gi.ivenoyu ah�1. anayasa de­
gi�iklikleri, s1k1yonetim ilani, cezalann infaz1 gibi konularda,
Demirel, 1 2 Mart'm buti.in eylem ve i�lemlerine sahip i;1k­
m1�. bu donemin politikasm1 vargi.ici.iyle desteklemi�tir.
$imdi 1 2 Mart sonras1n1n politik ve hukuksal buton sorumlulu­
gunu ta�1yan Bay Demirel:
1 2 Marti CIA yapt1 ... diyorsa, biz de:
1 2 Marti CIA yapt1ysa, sizler de si.irdi.irdunuz ... diyebiliriz.
1 2 Mart'1n "ana hedeflerini" payla�an, ulkede Amerikan em­
peryalizmine ka�1 olan botun devrimcilerin ezilmesine alk1�
tutan ve bunlara vatan haini d iyen Bay Demirel'in �imdi i�in
ic;inden s1ynlmas1 mumkun mudur acaba?
i �in bir yarn btiyle. Bir ba�ka yan1 ise iyice du�undurucu­
dur...
1 2 Mart Muht1racllan, Suleyman Demirel ytinetimine kar�1.
gerek Silahl1 Kuwetler ic;indeki ho�nutsuzlugu gidermek, ge­
rekse ulkedeki devrimci birikimi bast1rmak ic;in eyleme gec;mi�­
ler ve Anayasa d1�1 bir yol sec;erek Demirel'i du�Orup yerine
Nihat Erim'i gec;irmi�lerdir. Muht1ra'dan sonra Demirel'in bu­
ton suc;lan unutturulmu�. devrimci genc;ler, ilerici ayd1nlar, ya­
zarlar, ogrenciler birer birer toplanarak cezaevlerine kapatll­
m1�1r. Btiylece suc;lanndan annd1nlm1� Demirel yerine sue; ve
suc;lular yaratllm1�1r. Bu olaylan bir kurmay inceligi ile duzen­
leyen General Gorier de AP oylanna guvenerek Cumhurba�­
kan1 olmak istemi� fakat Ecevit'in soylu direni�i ile bu amac1na
ula�amam1�1r.
i �e �imdi, 1 2 M art'tan sonra "korunan ve kollanan"
Demirel, dune kadar destekleyip alk1� tuttugu generalleri:
Beni y1kan CIA'd1r... diyerek suc;lama yolunu bugunku
politik c;1karlanna uygun gtirmektedir.

156
Bu generaller, Demirel'in bu tutumunu da gordukten
sonra, i�kence evlerine gonderilen �erefli tumgeneralleri, kur­
may subaylan, gene; ustegmenleri, ogrencileri, yazarlar1, ayd1n­
lan, ulkedeki butun namuslu insanlan birer birer du�unup
"vicdan muhasebesi" yapmal1d1rlar. 0 gunlerde, butun dev­
rimcilerin uzerlerine cezaevi duvarlan orolurken, kendilerine
"hare;" ta�1yan Demirel'in, bugun:
Siz CIA plan1na gore beni du�urdunuz... demesini bil-
mem nasil yorumlamaktad1rlar?
Bu bir "ibret dersidir!"
Du�unmek. .. Du�unmek ve anlamak gerek.
General Memduh Tagmac;! .. Siz o gunlerin Genelkurmay
Ba�kani'yd1n1z. 1 2 Mart Muht1racilanndan birisiniz. �imdi dol­
gun ucretle gorev yapt1g1niz bankan1zdan izin alarak Demirel'in
suc;lamalar1n1 cevapland1nniz.
General Faruk Gorier!.. 1 2 Mart oncesi ve sonras1nin kur­
may1 ve "ba�miman" sizsiniz. Susmay1niz ve bu ag1r suc;lamaya
ka�1hk veriniz. Sizin bildikleriniz c;ok onemlidir. Konu�unuz.
Uc;an General Muhsin Batur! .. �imdi kontenjan senatoru­
sunuz. Guvencelisiniz. 1 2 Mart oncesi. odan1zdaki tart1�malan
sizinle birlikte c;ok ki�i de biliyor. Bir gun onlar da konu�acak.
1 2 Mart'tan sonra, butun olup bitenlerden siz de sorumlusu­
nuz. Demirel'i cevapland1nniz.
Amiral Eyiceoglu!.. Siz de Muht1ra'ya imza at1p, ko�enize
c;ekiliverdiniz �imdi ise buyUkelc;i olarak yurtd1�1nda Turkiye'yi
temsil ediyorsunuz. Demirel size hakaret ediyor. Susmay1niz' ..
Sizi konu�urabilmek ic;in ille de bir "Muht1ra" m1 gereki­
yor? Muht1ras1z konu�unuz! ..
(Yeniortam, 6 Ekim 1 9 74)

ITiRAZIMIZ VAR...

Muhsin Batur, emekliye aynldig1 gun yapt1g1 konu�mada:


1 2 Mart'1n butun sorumlulugunu kabul ediyorum ... de­
mi�i. Oyleyse, Muht1ra'n1n verili� bic;imi, nedeni, uygulan1�1.
Anayasa degi�iklikleri, olaganustu yargilama yontemleri, i�ken­
celer ve bu donemde i�adamlanna tan1nan butun ayncahklar-

SU<;LULAR VE GO<;LOLER

157
dan Hava Kuwetleri eski Komutanm1 sorumlu tutmak kolay­
lasmaktad1r. Ostelik Batur'un, Muht1ra'nin imzac1lan aras1nda
en uzun sore gorevde kald1gm1 dosonorsek bu sorumluluk s1-
nirlann1 iyice genisletmek gerekmektedir.
A<;1k konu�hm ...
Torkiye'de baz1 olaylar ya karanhklar i<;inde gizlenmekte ya
da bu olaylar Ozerine korkulann ve yasaklann sis perdeleri
<;ekilmektedir. Sophesiz, I 2 Mart Olayi" bu tordendir. 1 2
"

Mart 1 97 1 tarihinden once Silahh Kuwetler i<;indeki siyasal


tepkiler ne yonde geli�i? Hangi gruplar olu�u? Kimler hangi
toplantilara kat1ld1? Ba�a "Komuta Konseyi" ad1 verilen ve
hi<;bir yasal dayanag1 bulunmayan "Cunta" toplantilan ne
ama<;la yap1ld1? Gorier ve Batur'un bu gelismelerdeki paylan
ve sorumluluklan neydi7 Korgeneral At1f Er<;1kan kimdi ve ne
gibi <;ahsmalar yapm1�1? Tomgeneral Celil Gorkan ve arkadas­
lan hangi gerek<;e ile emekliye aynlm1slard1? General
Gorkan'1n ellerine ve ayaklanna zincir takarak Goztepe'deki
iskenceevine gotorenler kimlerdi7 Tomgeneral Memduh
OnlotOrk kimdir? 1 2 Mart'tan sonra hangi gorevlerde bulun­
mu�ur?
Dosonelim...
Boton bunlar karanhkta kalm1�1r ve olaylann sorumlulan
bu sorulann cevaplanni gun 1s1g1na <;1kartmamak i<;in elbirligi
yapm1slard1r. Bl'.)ylece yakln tarihimizin bir sayfas1 karanhklara
terk edilmi�ir. Bunun i<;indir ki, CHP Say1n Genel �kan1
Ecevit, Batur'un partiye giris toreninde yapt1g1 konusmada:
Batur i<;in:
Bugon <;ok zevkli ve mutlu bir gorev yapm1s oluyorum.
Tork Silahh Kuwetlerine uzun y1llar degerli hizmetlerde bu­
lunmus olan ... diye baslay1p:
inan<;lann1, kat1ldig1 bir partinin saflarmda sOrdOrmek is­
temesi kendisinin demokratik siyasal anlay1s1nin saglamhhg1na
en gozel delildir... demi�ir. Sophesiz Ecevit, 1 2 Mart Muht1-
ras1'n1n radyolarda okundugu gono izleyen haftada:
- Bu, Yunan darbesinden de ince bir pland1r... dedigini de
unutmusa benzemektedir! Saninz bundan sonra Muhsin
Batur'la konusurken bu konulan yeniden hat1rlayarak hep bir­
likte belleklerini tazeleme olanag1 bulurlar.

158
Eger "soyle�i" ba�larsa, sorulacak <;ok soru vard1r...
1 2 Mart 1 97 1 tarihinden onceleri, Orgeneral Muhsin
Batur'a <;ok yak1n baz1 "ilerici" albaylarin bir anayasa taslag1 ha­
z1rlay1p haz1rlamad1klar1 ve bu taslak uzerinde Batur'un
"elyaz1s1" ile baz1 degi�iklikler yap1p yapmad1g1 da sorulabilir
Omegin.
Soz donop dola�1p buraya gelmi�se. "mavi pelur kag1tlar"
uzerinde yap1lan baz1 "planlann" �imdi kimde oldugunun bili­
nip bilinmedigi de sorulabilir. Ozellikle "basin ozgurlogo" ko­
nusunda Batur'un elyaz1s1 ile ne gibi duzeltmeler yapt1g1 da og­
renilebilir boylece.
Orgeneral Batur'un. 1 2 Mart 1 97 1 tarihinden hemen
Once Amerika'ya gittiginde, Amerikan Hava Kuwetleri Komu­
tani Orgeneral Ryan ile, Turkiye'nin siyasal sorunlari hakk1nda
bir konu�ma yap1p yapmad1g1, bu konu�mada, "mudahale" ko­
nusunun ge<;ip ge<;medigi de sorulacak Onemli sorulardand1r.
Batur'un bu konu�may1 kendisini izmir'de ka�1layan <;ok yakm
bir kunnay albaya anlat1p anlatmad1g1 da bu arada sorulup, og­
renilebilir.
8 Marti 9 Marta baglayan gece Orgeneral Batur'un baz1
yuksek rOtbeli subaylarla "kremah pasta" yerken "askeri muda­
hale" konusunu gorO�Op gorO�medigi, bu arada Orgeneral
Faruk Gurler'in:
- Eyicioglu'na da haber verelim ... demesi uzerine:
Birak o adam1 ... yolunda bir �1hk verip vermedigi de
kendisine hat1rlat1labilir belki. i�e o zaman kendisinin neden
"Yavuz Bey" diye an1ld1g1n1n, Orgeneral Gurler'e "Selim Bey"
dendigininin, "Erci Bey"in At1f Er<;1kan olup olmad1g1n1n da so­
rulmas1 "sohbeti" iyice koyula�1rir, belki.
Buton bunlar cevapland1rild1ktan sonra bizde, Say1n
Ecevit'e donup:
Neden, Gurler'i. Eyicioglu'nu, At1f Er<;1kan\ Memduh
Tagma<;'1 da partiye ahp, halkla daha da butonle�menin yolla­
nn1 aram1yorsunuz?.. diye seslenebiliriz.
CHP, Batur'u partiye almakla parlamento aritmetigine bir
say1 daha eklemi�ir. Fakat neleri kaybetmi�ir, hesaplanabilir
mi?
Sonnak gerekiyor...

SU<;LULAR VE GO<;LOLER

159
27 May1s Anayasas1 "tagyir" tebdil ve ilga edilirken, ulkenin
ayd1nlan cezaevlerine kapat1hrken, i�kenceevlerinden c;1ghklar
yukselirken, en yakm arkada�lannin uniformalan, uzerlerinden
zorla c;ekilip ahn1rken, neredeydi "Uc;an General"? "Kor uc;u�"
·

mu yap1yordu yoksa?!..
Bilelim ...
Saym Ecevit bundan sonra bir omuzuna "ban� guvercini"
obur omuzuna da "Uc;an Generali" yerle�irerek mi duzen
degi�irecektir?.
(Yeniortam, 22 Kas1m 1 9 74)

YAVUZ BEY KiML

Son gunlerde gazete sutunlannda bir ilginc; tart1�ma surup


durmaktad1r. Gec;enlerde Suleyman Demirel, buyuk bir gaze­
tenin ko�esinden ba�1ni uzatarak:
Yavuz Bey kimdir?.. diye sormu�ur. �imdi butun yurtta
"Yavuz Bey"in kim oldugu ara�1nlmaktad1r. "Yavuz Bey"in
emekli Orgeneral Muhsin Batur oldugu ileri suri.ilmektedir.
Batur, 1 2 Mart 1 97 1 'den once :'ilerici" subaylarca boyle an1-
hrm1�. Demirel bunun ic;in soruyor·
Yavuz Bey kimdir?
Biz de kendi k1s1th olanaklanm1zla "Yavuz Bey"in kim oldu­
gunu ara�1rmaya ba�lad1k
"Yavuz" ad1, once, "Yavuz Sultan Selim"i an1msat1yor. Ve
de hemen Yavuz Sultan Selim'in:
�irler, pencey-i kahnmda olur iken lerzan ... diye ba�layan
�iiri de akla gelmektedir. Bunun Turkc;e'si:
- Arslanlar ellerimde titrerken ... demektir. Boyle ba�lar �iir.
"Bir zamanlar arslanlar ellerinde titrerken ... " Sonra? Sonras1n1
sormay1n ...
"Yavuz Bey" bizim Hukuk Fakultesi'nin "Hukuk Felsefesi"
dersinin hocas1, Yavuz Abadan 'd1. Ozgurlukc;u, duri.ist, na­
muslu bir bilim adam1yd1 Yavuz Bey.
Demirel'in sordugu "Yavuz Bey" merhum Yavuz Abadan
olamaz herhalde...

160
Bir de Profesor Fehmi Yavuz var. Siyasal Bilgiler Fakultesi
I 960'ta Menderes polislerince basil1nca kahramanca dovu�en
ogretim uyesi ... Demirel'in kastettigi "Yavuz Bey" Say1n Fehmi
Yavuz da degildir.
Kimdir oyleyse Yavuz Bey?
Fenerbah<;e kalecisi Yavuz da arkada�lan aras1nda efendiligi
ile tarnnd1g1ndan "Yavuz Bey" diye anil1rm1�. Bu "Yavuz Bey"
bazen saga pas atarm1�. bazen sola. istedigi ma<;a <;1kar iste­
medigine <;1kmazm1�. Bazen "ofsayt"tan gol yermi�. bazen de
"kontrpiyede" kalir, hi<;bir �ey yapmadan gol ustune gol atil1r­
m1� kendisine. Fakat "u<;tu mu <;ok guzel u<;arm1�"(!) Yavuz
Bey. "U<;an Yavuz" denirmi� bu Yavuz Beye...
Demirel'in arad1g1 Yavuz Bey, bu Yavuz Bey de degil her­
halde...
Be�ikta�'1n eski "sagbeki"nin ad1 da Yavuz'mu�. $imdi
oyunu b1rakm1� bu Yavuz Bey. Oynad1g1 zaman "sagi" <;ok s1k1
tutarm1�.
Bu da degil. ..
Yine Be�ikta�'ta "Ku<;uk Yavuz" varm1�. Buna da "Yavuz
Bey" derlermi�. "Soli<;" oynarm1� bu Yavuz Bey. Hayat1nda hi<;
"sola<;1k" olarak oynamam1�. Kendisine sorarsarnz:
- Gel bizimle oyna diyen eski "tak1m arkada�lanni" oyun­
dan att1rm1�1r. "Rivayet" tiyledir...
Demirel'in sordugu Yavuz Bey, bu Yavuz Bey de olamaz.
Bu "ayak oyunlan" ile, yani futbolla ilgili degilmi� Demirel! ..
Oyleyse bir de basketbolcu "Yavuz Bey" var. Aranan
"Yavuz Bey" bu olmas1n? Galatasaray'da basketbol oynayan bu
"Yavuz Bey" de, durur durur, "son u<; dakika"da iyi oynarm1�.
Yavuz Bey bu da olamaz... Kim oyleyse?
Bir buyuk sagc1 gazetede Cumhuriyet Halk Partisi'ni kalemi
ile kan�1ran bir gazeteci arkada�1m1z var. Sak1n "Yavuz Bey"
bu gazeteci arkada�1m1z Yavuz Donat olmas1n?.
Yok olamaz ... "Yavuz Bey" Halk Partisini kan?t1rm1�1r ama,
bu "Yavuz Bey" degildir yine de...
Bir de "Milli gure�<;i" Yavuz Selekman var. "Turk Herkulu"
denirdi kendisine. Bir ara Turk filmi de <;evirdi. Eskiden polis
memuruydu. Bulundugu bolgenin dirlik ve duzenligi kendisin­
den sorulurdu.

SU<;:LULAR VE GO<;:LULER

161
Yavuz Bey geliyor... deyince i;:evre halk1nin korkudan du­
dag1 i;:atlard1. Bu da olamaz...
"Yavuz" deyince akhm1za OnlO "Yavuz Z1rhhsi" geliyor Es­
kiden gt'>rkemli z1rhhydl Yavuz! Kimse, "demirden" de olsa,
"elini" kolunu uzatamazd1 Yavuz'a. Sonradan "k1zaga" i;:ekildi,
Yavuz. Bir ara Yavuz'dan "jilet" yapilmaya karar verildi. Tra�a
yarayacakt1 koskoca Yavuz ... Bir boyok gazete, bir kampanya
ai;:arak Yavuzu kurtarmak istiyor �imdi. Yavuz kurtulacak b6y­
lece.
Bu kadar ugra�1k, bu kadar i;:ah�1k yine de, Demirel'in:
Yavuz Bey kimdir?.. sorusuna ka�1hk bulamad1k. Acaba
Demirel "Yavuz Bey"i yeni mi taniyordu?.
Biz nereden bilelim?..
"Posteki" sayarcas1na "Yavuz Bey"i sorduk, soru�urduk
bugon. iyisi mi biz yine "ne�emize" bakahm.
Ne yapahm? Haydi hep beraber "Yavuz"un tOrkosono
s6yleyelim:
Yavuz geliyor Yavuz da sulan yara yara.
La-la-la-la-la-la-la-la
(Yeniortam, 6 Ara/1k 1 9 74)

AP PA�ASI
Ali Elverdi, Adalet Partisi'ne girmi� ...
Ne var bunda? Sosyalist i�i;:i Partisi'ne girecek degil ya!
Tabii ki Adalet Partisi'ne girecek! Mobarek olsun. Ali Elverdi
Soleyman Demirel'e, Soleyman Demirel de Ali Elverdi'ye ya­
k1�1r ancak. .. Tencere yuvarlanm1�. kapag1n1 bulmu�ur �imdi.
Ali Pa�a. partiye girerken:
- Askeri gt'>revlerim yan1nda orduya do�en politik gt'>revleri
de yapt1m ... diyor.
Bu ne demektir Allah a�k1na? Bizim bildigimize gt'>re, As­
keri Ceza Yasas1, askerlerin "politika" ile ilgilenmelerini yasak­
lar. Elverdi:
- Politika ile ugra�1m ... derken. kendisinin orduda birtak1m
politik i;:ah�malar m1 yapt1g1n1 s6ylemektedir? Yoksa:

162
Benim yapt1g1m i� politik nitelikteydi... mi demek iste­
mektedir? Herhalde boyle. Oyleyse:
S1klyonetim mahkemeleri olaganustu siyasal mahkeme­
lerdir... denildiginde neden san 1k avukatlannm gOrU�lerine ka­
t1lm1yordu?
Hani buna; "Allah soyletir..." denir. Ali Pa�a kendi diliyle
kendi suc;lanni gUzelce ac;1kl1yor. Sozde "�ecaat" arzediyor Pa­
�am1z!
Su i�e bakm... 1 2 Mart'1n Genelkurmay Ba�kanina, Unifor­
mas1n1 c;1kanr, c;1karmaz "Sanayi ve Kalkmma Bankasi" bol Uc­
retie bir koltuk uzat1veriyor. 12 Mart'1n i�kenceciba�1 Faik Tu­
ron de Ticaret Odalan koridorlanndan "hoop" diye Yonetim
Kurulu Uyeligine konuveriyor. 1 2 Mart'1n izmir S1k1yOnetim
Komutani da, Once bir bUyUk magazaya, oradan da h1z1ni ala­
may1p Adalet Partisine giriveriyor. $imdi de Ali Pa�a. kalem k1-
ran elleriyle SUleyman Demirel'in partisine tapulanmanin im­
zas1ni at1yor.
Hep rastlant1 m1 bUtUn bunlar?
Bunlar ashnda, 1 2 Mart'm ne ic;in yap1ld1g1ni, kimi korudu­
gunu, kimleri ezmek istedigini kanithyor kendiliginden. Ali El­
verdi de, 1 2 Mart'1n kanh-canh bir simgesidir tek ba�1na! Ali
Elverdi'nin Adalet Partisine girerken att1g1 imza, 1 2 Mart'1n su­
<;UstU tutanag1dir bir baklma.
0 Ali Elverdi ki, 2 1 May1s ihtilal giri�iminde Albay Talat
Aydemir'in ellerine kapan1p "Beni affedin albay1m" diyen kor­
kunun adid1r! 0 Ali Elverdi ki, bir may1s sabah1 prangalanan Uc;
devrimci genci, "<;:ekin iplerini" diye asan kinin ofkeli sesidir!
Kim kimi yarg1lam1� anla�1hyor �imdi ... Demek ki, Ali Pag
tarafs1z bir mahkeme ba�kani olarak degil, Adalet Partisi'nin bir
pa�as1 olarak c;ah�m1� ve bundan sonra da...
Bu yapt1klanm1 az buluyorum... diyerek SUleyman
Demirel'in OnUnde "esas duru�a" gec;mi�ir. $imdi hizmet arz
etmektedir Pa�a. Kime? Eski mUteahhitlerden Amerikan fir­
mas1 komisyoncusu Bay Suleyman Demirel'e!
Elverdi emekliye aynld1g1 gun:
Milletin bana verdigi rutbe onemli... diyor. $imdi de
hakettigi rutbeyi Amerikan firmas1 komisyoncusundan alacak
Ne diyelim?

SU<;LULAR VE G0<;L0LER

163
Ali Pa�a ... Ali Pa�a!
$imdi, art1k Tork kamuoyu seni "goz alt1na" ald1. Ogret­
menler. ogrenciler, ogretim Oyeleri. genc;ler, subaylar. kOyloler.
i�c;iler birer birer kelepc;elenip onone getirilmiyor, art1k. Bitti o
saltanat.
- At1n ic;eri ... dedigin zaman kimse ic;eri girmiyor. Ononde
selam duran yak. Kap1lar sen gelince ac;1hp kapanm1yor.
Ger;ti o gOnler... $imdi lay1g1n1 buldun i�e. Senin yerin bir
mahkemenin ba�kanhg1 degil, Amerikan firmas1 komisyoncu­
sunun yanid1r! $imdi hizmet et bakal1m ...
Sen gozono k1rpmadan on sekiz genci daragac1na yollad1n.
Oc; fidan gibi gene;, OnOnde can verdi. Hic;biri korkmad1. Goz­
lerinle g6rdOn bunlan.
Senin ya�aman1, ama c;ok ya�amani istiyoruz biz... Oylesine
ya�a ki, hakkmdaki hOkmO bizler degil, senin Oz torunlann ver­
sin. Boynuna tarihin hokmono torunlann taks1n. Boton istedi­
gimiz bu.
Ba�ka ne diyelim sana...
(Yeniortom, 2 1 Ekim 1 974)

BUYRUN PASAN IZI...

Ankara S1k1yOnetim Komutanhg1 I Nolu Askeri Mahke­


mesi Ba�kan1'yken emekliye aynlan Tuggeneral Ali Elverdi:
- AP iktidarda bulundugu y1llarda Tork Milletine planh kal­
k1nma meyaninda boyok hizmetler gotormo� ve boyok eserler
vermi�ir... diyerek Adalet Partisi'ne girmi�. Demirel de:
Elverdi. hizmet gordogo sOrece devlete ve millete sada­
katin en gozel 6meklerini vermi�ir... diyerek emekli generali
ovmo�or.
Geliniz bugon hep birlikte bir "ibret belgesi" daha okuya­
hm.
Tuggeneral Ali Elverdi, Hakim Albay Ahmet Tetik, Hakim
Yarbay Mehmet Turan ile birlikte imzalad1g1 ve Deniz Gezmi�.
Yusuf Asian ve Hoseyin inan'1 OIOm cezas1na c;arpt1rd1klan ka­
rarda, Adalet Partisi dOnemi ic;in �u do�onceleri ileri sOrmek­
teydi. Gerekc;eli karann on ve onbirinci sayfalanni ac;1yoruz:

164
- Ekonomik s1k1nt1, buhran, politik tutars1zhk, 26 milyonluk
birader yolsuzlugu soylenti ve <;alkant1lannin ve bu �ayialann
gon 1�1g1na <;1kmas1 yolundaki <;abalann baltalanmas1, engellen­
mesi yolundaki ayak oyunlan ...
Evet gordonoz. Ali Pa�a. Demirel donemindeki "ekonomik
s1k1nti" ve "politik tutars1zhk"tan soz ediyor. Bununla da ye­
tinmiyor.
26 milyon lirahk birader yolsuzlugunun gun 1�1g1na <;1k­
mas1 ayak oyunlan ile Onlenmi�ir... diyor.
"26 milyonluk birader yolsuzlugu" ve "ayak oyunlan ... "
Bunlar Ali Elverdi taraf1ndan kullanilan tan1mlard1r. Elverdi ekli­
yor.
- i?te bunlan solcular da istismar etmi�ir...
Elverdi'nin gerek<;eli karanndan bir par<;a daha aktarahm:
- S1nif <;eli�kileri, sosyal adalet ilkelerini zedeleyici intiba ve
kanaati yaratan �ellefyan Ortakl1klan, Gamel zeytinyag1
skandah, bu konuda adalet cihaz1nin �aibe alt1nda kalmas1 ve
kitlesel Ofkeyi tahrik eden emeksiz kazan<;. vurgun ve devlet
eliyle fert zengin etme politikas1 ...
i�e bu ger<;ekler de solcular taraf1ndan propaganda konu­
lan olarak kullan1lm1�. Kararda bOyle yaz1lm1� bunlar. Elverdi
karannda:
- Adalet Partisi dOneminde emeksiz kazan<;, vurgun, devlet
eliyle fert zengin etme politikas1 vard1r... demi�. gOrdOnOz. Biz
de soruyoruz:
- Kim acaba bu vurgun yoluyla, devlet eliyle emeksiz ka­
zan<; elde edenler? 26 milyonluk yolsuzluk saniklan var m1
bunlann i<;inde?
Gerek<;eli karardan bir de, Demirel'in oniversite politikas1
ile ilgili ele�iriye goz atahm. Elverdi diyor ki:
- Siyasi iktidann Oniversite sorununu ele almakta gosterdigi
lakayt ve palyatif tutum, ogrenci kesiminde bunahm1n artma­
s1na sebep olmu�ur...
Gerek<;eli karar1n I 0. sayfasinda bunlar...
Dem ire I:
- Adalet Partisi, Demokrat Parti'nin devam1d1r... diye kOr­
sOlerden bas bas bag1rmaktad1r. 27 May1s ihtilalinin Tork top­
lumuna kazand1rd1g1 ve Demirel ve arkada�lannca oldum olas1

SU<;LULAR VE G0c;L0LER

165
degi�irilmek istenen ve degi�irilen 1 96 1 Anayasas1 i<;in de
�tlyle dU�UnmU� Ali Elverdi:
Anayasanin getirdigi yeni muesseseler ve kitlevi bask1
gruplan ve sosyolojik kavramlarla ulusumuzun hayat1nda ve ki­
�ilerin ya�ant1sinda ger<;ekten, bir "devr1m <;1g1n" olmu�ur...
1 96 1 Anayasas1 da tlvUlmU� a<;1k<;a. i�e b()yle ...
Kararlannda, Demirel ve karde�lerini kastederek, "26 mil­
yonluk birader yolsuzluklan"ndan stlz eden ve bunlann soru�-
turulmas1ni ()nleyen Demirel'i "ayak oyunlari" yapmakla su<;la­
yan, Adalet Partisi dtlnemindeki "$ellefyan ortak11klan", "vur­
gun", "devlet eliyle fert zengin etme", "emeksiz kazan<;" gibi en
ag1r su<;lamalara imza atan Ali Elverdi, bUtun bunlan unutup
�imdi Adalet Partisiyle nikah k1y1yor!..
iki adam1 iyice tan1yin.
Biri bu Ulkede ba�bakanhk yapm1�; ()teki, U<; genci daraga­
cina yollam1�. ast1g1 ast1k kestigi kestik bir mahkeme ba�kan1!
Biri, kendisini mahkeme kararlannda bile su<;layan Elver­
di'yi bagnna bas1yor, ()teki en ag1r gerek<;elerle su<;ladig1 politi­
kac1nin emrinde <;ah�may1 �eref say1yor.
Ordudayken politik gt.rev yapt1m ... diyen Ali Elverdi'dir
bu. Demirel'i su<;lamak m1 gerekiyor? Hi<; duraksamaz, su<;lar.
Demirel'i tlvmek mi gerekiyor, dU�Unmeden g()klere <;1kanr.
U<; gencin idam kararlanyla noktalanan gerek<;eli karan Ali
Elverdi ve Suleyman Demirel'in yUzlerine bir tokat gibi firlat1-
yoruz.
Buyursunlar okusunlar ve yuzleri k1zarmasm hi<; ...
(Yeniortam, 25 E.kim 1 9 74)

ITiRAFLAR...

Ali Elverdi "Ortadogu" adh gazetede hakk1ndaki yay1nlara


cevap vermi�. Bu AP (Adalet Partisi) pa�as1nin yaz1s1 gazetenin
birinci sayfas1nda boydan boya yer ahyor. i<;ini dtlkmU� Elverdi.
iyi etmi�. Bravo AP pa�as1na... Tam gazetesini buldu.
Okurlanm1z bu gazeteyi hat1rlayacaklard1r. Hani �u:
Turk Hukumeti Ata� Rafinerisi'ne giremez... diye kendi
hUkUmetine ka�1 yabanc1 petrol �irketlerini savunan gazete.

166
Hani su. Amerikan pasapartu tas1mas1na bakmadan, herkese
"Milliyetc;ilik" dersi veren Reha Oguz Torkkan'1n yaz1 yazd1g1
gazete. Hani SU Amerikahlara �I ovgoler dozen gazete Hani
su "Torkesc;i" gazete!
i�e bu gazeteden sesleniyar AP pasas1 ... Kendisine uygun
gazeteyi nasil da sec;iveriyar, goroyarsunuz. Biz de:
- AP pasas1 bir daha ne zaman kanusacak?.. diye kendisini
dort gozle bekliyarduk. Kendi ayag1 ile geldi t1p1s-t1p1s...
Bak1n ne demis Elverdi:
- Once sunu belirtmek isterim ki. partiye girerken yapt1g1m
kanusmanin S1k1yonetim Mahkeme Baskanhg1mla hic;bir ilgisi
yaktur. Bu kanusmamda Orduya dosen siyasal gorevden kas­
t1m, 1 2 Mart sanras1 degil, 27 May1s 1 960 sanras1d1r...
Yaa, ald1n1z m1 cevab1 simdi?
AP pasas1:
- 27 May1s 1 960 ihtilalinden sanra Ordu uzun bir sore si­
yasi gorevler yapmak zarunda kalm1�1. Ulkeyi bizzat Ordu
idare etmi�i. Siyasi iktidan elinde tutmu�ur... demektedir.
Oyle mi? Oyleyse sorahm:
27 May1stan sanraki "uzun bir sore" hangi donemi kap­
samaktad1r?.
Eger bu donem. 27 May1s 1 960 sabah1ndan 1 5 Ekim 1 96 1
sec;imlerine kadarki donemi ic;ine ahyarsa, bu durumda, Ali
Elverdi'nin Ankara'da 28'inci Tomen Kurmay Baskani alarak.
ihtilalcilerle birlikte c;al1�1g1 artaya c;1k1yar, demektir.
27 May1s ihtilalcilerinin "palitik gorevi" ise, ba�a y1kt1klan
Demakrat Parti'nin botOn bakan ve milletvekilleriyle yarg1lan­
mas1nda, Kurucu Meclis alu�urarak yeni Anayasa haz1rlamakta
Ali Elverdi, 27 May1s ihtilalcileriyle beraberse, a zaman:
Biz Demakrat Parti'nin devam1y1z... diyen Adalet
Partisi'nde ne aramaktad1r? Yak eger.
- Ben ihtilalcilerle beraber degildim. Palitik gorevim 1 96 1
sec;imlerinden sanra da sOrdO... diyarsa, a zaman da sadece
22 $ubat ve 2 I May1s alaylanna s1g1nmamas1 gerekir.
1 96 1 sec;imlerinden sanra, art1k Ordu'nun Olkeyi "bizzat
idare ettigi"ni soylemek ic;in sec;imle baz1 gelen partileri, par­
lamentayu, cumhurbaskanini ve basbakani yak saymak gerek­
mektedir. Elverdi:

SU<;LULAR VE GU<;LULER

167
27 May1s'tan sonra Ordu uzun sure memleketi idare
etmi�ir... derken, kendisinin yasalara ayk1n olarak baz1 "politik"
glJrevler yapt1g1ni agz1ndan kac;1rmakta ve kalemiyle de imza­
lamaktad1r, ustelik
Yani AP pa�as1:
27 May1stan sonra binba�1 ya da yarbayken "politik glJ­
rev yapt1m. Ancak Ankara S1kly1Jnetim Mahkemesi
Ba�kan1'yken politik glJrev yapmad1m ... diyerek, bir c;eli�kinin
c;emberinden IJburOne atlamaya c;ah�maktad1r. $ecaat
arzederken tabii.
Bir ihtilal yap1hr, parlamento kapat1hr. Yeni bir ylJnetim i�­
ba�1na gelir Bu yeni ylJnetim kendi kurallanni da birlikte geti­
rir Art1k burada:
- Ordu politik glJrev yapm1yor ... demek olanaks1zdir. ihtilal
ba�an sona bir "politik glJrev"dir. AP pa�as1 hem bunu anlat­
mak istiyor, hem de �imdiki partisiyle taban tabana zit bir glJ­
rOnum ic;ine giriyor.
Hem 27 May1s ihtilalinde "politik glJrev" yapacaks1n. Hem
de bu ihtilalin y1kt1g1 partinin devam1 olan partiye kap1lanacak­
s1n. Hem Suleyman Demirel'e kararlannda:
26 milyonluk birader yolsuzlugu ... diye sata�acak, ondan
sonra da dun slJvdugun adama bugun IJvguler duzeceksin.
Elverdi:
Tork milleti adina yarg1lad1g1m1 ve Allaha �1 sorumlu
oldugumu asla unutmad1m... diyor, yaz1s1nda.
- Demirel 26 milyonluk birader yolsuzlugunu IJrtbas ede­
bilmek ic;in ayak oyunlar1 yapt1 ... derken ayni Turk milleti ve
ayni Allah slJzkonusu degil miydi acaba?
i�e blJyle sevgili okurlar...
General Elverdi, kendini eleverdi ...
(Yeniortom, 2 Kas1m 1 974)

BELGEDEN BiLGiYE

22 Kas1m 1 965 tarihinde Washington'daki "Ordu Karargah


Dairesi" CIA Ba�kanhg1na. Ankara'daki ve Atina'daki Ame-

168
rikan Kara Ata�elerine "Gizli " kayd1yla �u yaz1y1 g6nder­
mekteydi:
Tiirk Hiikiimeti ve Genelkurmay1 tarafindan baz1 Avrupa iil­
kelerinde askeri iisler yap1/mas1 ic;in Amerikalllara sag/anon ko­
lay/1klann �art/any/a ilgili istihbarat faaliyeti �union kapsayacakt1r:
a- Boyle bir harekete gerr;ekten te�ebbiis edilmi� midir?
b- Hareketi kim ba�latm1�t1r?
c- Hareketin nedenleri?..
K.ilavuz: Askeri iisler yap1lmas1 ic;in Amerika/1/ara sag/anon
kolay/1k/ann �art/any/a ilgili bilgi toplanmas1 ic;in Tiirk Genelkur­
may1 tarafindan emir verildigi haber almm1�ir.
Dag1t1m: Amerikan Kara Ata�esi: Amerikan Elc;iligi, Ankara
Tiirkiye. (Bilgi ic;in) CIA (Amerikan Merkezi Haberalma Te�kilati)
Amerikan Kara Ata�esi. Amerikan elc;iligi-Atina, Yunanistan.
Ozel talimat a) 20 Ara/1k / 965 'te sona erecektir. Eger pa­
ragraf J'te daha once bir talimat verilmemi�e. istenilen bilgi o
tarihte veya ondan sonra yol/anacaktlr.
b) Cevap verilme tarihi bildirilsin veya bildirilmesin, yukanda
verilmi� olan oncelik derecesi kantrol faktoriidiir.
c) Verilen tarihten sonra do bu konu ile ilgilenilecegi anlam1
c;1kmamal1d1r. DASGIR-Ordu lstihbarat Dairesi'nin ba�ka bir dai­
resi bu tarihten sonra do rapor edilmesini istemektedir. Herhalde
bu gibi raporlarda yukandaki kontrol numarasmdan bahsedilme­
lidir.
d) Diger talimat Bilgi ic;in bir niisha Yunanistan 'daki
ARMA 'ya, kilavuz ic;in Al<;. Atina Soru�turma Merkezine.

Genelkurmay /stihbarat Ba�kam


Yard1mc1s1 Yerine
James E. Lazanby
lmza A/bay G.S.
Haber Alma )efi

Konu son derece ac;1kt1: Tork Genelkunnay1, ikili antla�ma­


larla saglanan baz1 ayncahklan yeniden g6zden gec;irecek. Tor­
kiye'deki Amerikan Oslerinin statolerini yeniden inceleme ka­
ran alm1�1r. Bu karann c;grenilmesi Ozerine, Amerikan Genel­
kunnay1. bu c;ah�malann Torkiye'de kimlerce yorOtOldogonon

suc;LULAR VE G0c;L0LER

169
ara�1nlmasm1 istemekte, aynca bu c;ah�malan ba�latan ve yo­
rOtenlerin adlann1n saptanmas1ni gerekli gormektedir.
Bu belgeden sonra Torkiye'den hangi adlar saptan1p,
Amerikan Genelkurmay1'na bildirilmi�ir. bunu belgelere daya­
narak saptama olanag1 �imdilik elimizde degildir. Ancak, bu c;a­
h�malann kimler taraf1ndan ba�lat1hp yorotoldogo konusunda
baz1 bilgilerimiz vard1r.
Bu konuda c;ah�malan ba�latan. eski Genelkurmay Ba�kani
Orgeneral Cemal Tural'dir. T ural, ki�isel tutumu dolay1s1yla
"Ne isa'ya, ne de Musa'ya" yaranamam1� bir Genelkurmay
Ba�kan1d1r. Bir yandan s1n1r tanimaz bir sol do�manhg1. ote
yandan "anti-Amerikan"c1 yurtsever tutumuyla birc;ok c;evre­
nin ele�iri ve h1�m1na ugram1� ve Genelkurmay Ba�kan­
hg1'ndan aynlmas1 hemen hemen herkesce sevinc;le kar�1lan­
m1�1r. Yerine Memduh Tagmac;'m atanmas1yla ve "Sunay­
Demirel" ikilisinin istegiyle Tural "tasfiye" edilmi� oluyordu.
Boylece Amerikahlara saglanan "kolayhklann" gozden gec;iri­
limesini isteyen Genelkurmay Ba�kan1 "saf d1�i" ediliyordu!
Amerikahlara saglanan ayncahklara kar�1 c;1kan eski "Kara
Kuwetleri Plan ve Prensipler" Ba�kan i Tomgeneral Celil
Gorkan da, 1 6 Mart 1 97 1 gono, "TOrkiye'nin gelecegini ag1r
bir tehlike ic;ine do�ormek" suc;uyla devrilen SOleyman Demi­
rel Hokometi'nin imzas1yla emekliye sevkedilmi�. bir sore son­
ra i�kenceciba�1 Orgeneral Faik Toron'On emriyle elleri ayak­
lan zincirlenerek Goztepe'deki i�kenceevinde sorguya c;ekil­
mi�ir. Tomgeneral Celil Gorkan da bu yolla "tasfiye" olun­
mu�ur!
Milli Savunma Bakanhg1 Hukuk MO�aviri Hakim Albay Emin
Deger, ikili antla�malan inceleyerek, bunlann degi�irilmesi ge­
rektigini yetkililere bildirmi� ve Amerikahlara tan1nan ayncahk­
lann ortadan kald1nlmas1 geregini savunmu�ur. Hakim Albay
Emin Deger de, 1 6 Mart 1 97 I gono Ankara d1�1na atanm1�.
bir sore sonra da ordudan aynlmak zorunda kalm1�1r. Bu
"tasfiye" de boyle gerc;ekle�mi�ir.!
Birtak1m siyasal olaylann goroltoso uzakla�1nca, baz1 cunta
oykolerinin toz bulutu ortadan kalkt1kc;a, insani �a�1rtan ve dO­
�OndOren ac1 gerc;ekler de birer birer gozler onOne serilmek­
tedir...
(Yeniortom, 1 0 Ocok 1 9 74)

1 70
MOZAIK...

Gazeteci Cuneyt Arcayurek, "HUrriyet" gazetesinde, I 2


Mart Oncesi cunta <;ah�malanni anlatan bir yaz1 dizisi yay1nhyor.
Bu dizide, yazann kendi tanim1yla "gun 1�1g1na <;1kmam1�" belge­
lerden yararlanihyor. "Gun 1�1g1na <;1kmam1� belgeler", kontr­
gerilla merkezinden i�kence ile ahnm1� ifadelerdir. Yani, "yasa
d1�1" yollarla ahnan ifadeler, yine "yasa d1�i" yollarla Arca­
yUrek'e iletilmi�ir.
Bu ifadelerde bir<;ok asker ve sivil kimsenin adlan ge<;mek­
tedir. Bunlar kimlerdir ve hangi siyasal gOrU�en yanad1r? Once
bunu cevapland1rahm. ..
1 5 Mart 1 97 1 tarihinde emekliye sevkedilen Tumgeneral
Celil gUrkan ve arkada�lanndan bir k1sm1, goru�lerini CHP'ye
yakm bulduklan i<;in parti genel merkezine ba�vurmu�lard1r.
Bunlar Celi I GUrkan, Tugamiral Vedii Bi Igel, Albay Cavit Bayar,
Hava Albay Nedim Arat, Albay Kadir Ok, Hakim Albay Emin
Deger'dir.
Ayn1 gun emekliye sevkedilen Genelkurmay Merkez Dai­
resi Ba�kani Tumgeneral $UkrU Koseoglu, Demokratik Parti'ye
girmi� ve bu partinin Kastamonu milletvekili aday1 olarak se­
<;imlere katilm1�sa da, parlamentoya girmeyi ba�aramam1�1.
ihtilalciler aras1nda ad1 ge<;en Kurmay Albay Nusret Van,
emekli olur olmaz Adalet Partisi'ne girmi�ir. Kurmay Albay
ilyas Albayrak yabanc1 sermayenin kurdugu "Fruko Genel
MUdUrlugu'ne" getirilmi�ir. Kurrnay Albay Kemal Tunusluoglu
-ki Muht1ra'y1 radyoevine gOturen gorevlidir- Agasi $en'in
Tork hava Yollan'nda genel sekreterlik yapmaktad1r.
1 5 Mart 1 97 1 tarihinde emekliye sevkedilen Hava Tugge­
neral Omer <;:ekgor de, Uniforrnas1ni <;1kanr <;1karmaz, yabanc1
petrol �irketlerinin destekledigi 'Turk Petrol" Ankara Grubu
Ba�kanhg1'na atanm1�1r.
Ayn1 gun emekliye aynlan Tuggeneral M. Ali Akar, Milas'ta
kO�esine <;ekilmi� ve ad1n1 unutturmu�ur. Albay Kadir
Tandogan da ko�esine <;ekilmi�ir. Albay Mehmet Namh bir
�irketin mudurlugune getirilmi�ir.
Levaz1m Albay Hasan Yal<;1nkaya, istanbul'da Aksaray
semtinde "Baban1n yeri" ad1yla bir meyhane a<;m1�. istanbul

SU<;LULAR VE GO<;LOLER

171
mali polis eski mUdUrlerinden Rafet Kaplang1 da yine istan­
bul'da, Kad1koy'de bir bofe i�letmeye ba�lam1�1r.
Yarbay Omran $ensezgin ise, Ankara halkevlerinde, halkevi
vakflni i�letmek ic;in gece gUndoz c;al1�maktad1r.
ifadelerde, "Devrim Konseyi" oyesi olarak ad1ndan soz edi­
len Piyade Albay Bedri Buluc;, Orgeneral Torun'Un emir ve
komutas1yla istanbul'da Onemli "operasyonlarda" gorev yapt1k­
tan sonra emekliye aynlm1�1r.
Korgeneral Hayri Yalc;mer, gec;tigimiz agustos ay1nda
emekliye aynld1ktan sonra, baz1 gizli istihbarat OrgUtlerinde
Onemli gOrevler yoruten e�iyle birlikte mutlu ya�ant1sm1 sUr­
dUnneye ba�lam1�1.
Kontrgerilla ifadelerinde "darbeci" olarak ad1 gec;en Korge­
neral ihsan Over, �u anda 2'nci Kolordu Komutanhg1 yapmak­
tadlr. Yine ihtilalciler arasmda say1lan Kunnay Albay Kenan
Goven 2'nci Ordu Lojistik Ba�kani, Kunnay Albay Orhan Os­
ton de ayni orduda harekat ba�kani olarak gOrevlerinin ba�1n­
dad1r.
ihtilalcilerin Genelkunnay Ba�kanhg1'na getirecekleri soyle­
nen Korgeneral At1f Erc;1kan da, 1 2 Mart'tan bir sore sonra.
Amerika'ya "tedavi" maksad1yla gidip geldikten sonra emekliye
aynlm1�1r. Bu korgeneralin, Tomgeneral Celil Gorkan ve arka­
da�lanni "ihbar" ettigi, o gonlerde ileri sUrUlmekteydi.
1 2 Mart 1 97 1 tarihinde istanbul z1rhh birliklerinde gOrevli
Kunnay Albay Nedim Arat da bir turizm �irketinde c;ah�mak­
tad1r.
Tank Binba�1 Y1lmaz Akk1hc;, ordudan aynldlktan sonra, bir
sore gozalt1na ahnm1�. daha sonra da sosyalist egilimli "Yeni
Donem" adh bir dergi c;1kartm1�1r.
Kontrgerilla ifadelerinde ad1 gec;en ve sonradan Madan­
oglu davasmda da yarg1lan1p beraat eden Kunnay Albay Ad­
nan Arabac1oglu bir ticari �irkete, Kunnay Albay ibrahim Ar­
tunc; da halkevlerinin bir �ubesinde c;ah�maktad1r. Deniz Kur­
may Albay Adnan Kaptan da orduda gOrev ba�1ndad1r. Albay
Hidayet ilgar istanbul'da avukathk yapmakta, eski arkada�lar1n1
savunmaktad1r.
Sivillere gelince ...
Orhan Kabibay, I 2 Mart 1 97 1 tarihinden sonra olanca
gocoyle Erim Hokometlerini desteklemi�. bir sore sonra
Ecevit'i ve partisini, "Marksist k1�k.Jrt1ohk.J .." gerekc;esiyle suc;la­
yarak Cince Cumhuriyetc;i Parti'yi kurmu�. sonra da partisiyle
birlikte "alafranga sago" Turan Feyzioglu'nun partisinde esas
duru�a gec;mi�ir.
Fakih Ozfakih, Cumhuriyet Halk partisi'nden aynlm1�1r.
Talat Turan, "Marksist-Leninist" eylemlere yol geistermek
gerekc;esiyle tutuk.Janm1�. Milli Birlik Komitesi eski oyelerinden
Numan Esin ve irfan Solmazer ile birlikte yarg1lanm1�1r.
Numan Esin, Alpaslan Torke�'le birlikte Milliyetc;i Hareket
partisi'ni kurduktan sonra Torke�'ten aynlm1� ve boyok bir
"nakliyat �irketi" kurmu�ur. 1 2 Mart geldiginde Esin kirk kadar
"TIR" kamyonun sahibi gCirOIOyordu. Solmazer, seksen kadar
deniz tegmeni ile birlikte yargilanip beraat etmi�. Numan
Esin'e Geiztepe'deki i�kenceevinde ag1r i�kenceler yap1lm1�1.
Solmazer ve Esin'in en yak1n "kader" arkada�1 Orhan Kabibay
da bu i�kence seslerini Cumhuriyetc;i Goven Partisi binalann­
dan dinlemi�ir.
Bu adlan neden ac;1klad1k? Nedeni �u.
1 2 Mart 1 97 1 tarihinden hemen sonra Silahh Kuwetler'de
baz1 general ve albaylann "komOnist ihtilal" yapmak ic;in haz1r­
land1klan, o gonon bas1n1nda yaz1hp c;izilmi�i. "HOrriyet Gaze­
tesi" bu tor yay1n yapanlann ba�1nda gelmekteydi.
Simdi soruyoruz: Bu komOnist ihtial, bir yandan Tomgene­
ral Celil Gorkan gibi "ilericiler", Cite yandan Tomgeneral SokrO
Keiseoglu gibi Demokratik Partililer, Kurmay Albay Nusret Van
gibi Adalet Partililerle ortakla�a m1 yap1lacakt1? Ayn1 komonist
ihtilali, Orhan kabibay gibi "Mc Carthist"lerle, yabanc1 sermaye
modorleri ve temsilcileriyle mi planlanacakt1? Eger gerc;ekten
bu bir komOnist ihtilal ise Korgeneral ihsan Over'in Kolordu
Komutanhg1'nda, Kurmay Albay Kenan Goven ve Kurmay Al­
bay Orhan Oston'On orduda geirevleri nedir? Nas1I gorev ba­
�1nda tutulmaktad1r?
Torkiye'de birtak1m basin mensubu, gizli CirgOtlerin "zab1t
katipligini" yapmay1 "gazetecilik" saymaktad1r Bu sorulara
inand1nc1 cevaplar vermeden "gun 1�1g1na c;1kmam1�" belgelere
dayanarak(!), hic;bir ac;1klama yapm1� olamazs1n1z. 1 2 Mart ger­
c;egi bunlann c;ok Citesindedir. "Kimler neden" tasfiye olmu� ve
hangi geistermelik gerekc;eler bu i� ic;in kullanilm1�?
Bunu ara�1rabiliyor musunuz?! ..
(Yeniortam, 1 2 Deak 1 975)
SU<;LULAR VE GO<;:LOLER
1 73
HAK ETMEDiLER Mil

1 2 Mart cuntacilann1n ba�bakanhk koltuguna oturttuklan


Profesbr N ihat Erim. iktidara gelir gelmez, baz1 Universite
profesbrlerine yayhm ate�ine giri�iverdi hemen. Bu kamu Hu­
kuku eski profesbrOne gbre, birtak1m profesbrler c;grencilerin
beyinlerini y1kam1� ve bbylece "an�ik ortam" dogmu�ur!
Oniversiteierde "cad1 kazanlan" kaynamaya ba�ladi. Profesbrler
birbirlerini ihbar ediyorlard1.
Bin;ok profesbr, doc;ent ve asistan s1k1ybnetim mahkeme­
lerinde yargiland1. Bu davalarda "ihbarci" profesbr ve doc;ent­
lerin de adlar1 ortaya c;1kt1. Fakat bu adlar dava dosyalan ile
birlikte unutuldu gitti. ihbar edilenlerin bir teki bile mahkum
olmadi. Her biri tek tek beraat etti. Bbylece ihbarlar1n ne ic;in
yap1ld1g1 da ortaya c;1kt1.
Ayn1 fakUltede, ayni kurullarda gorev yapan "meslek­
da�lann1" ihbar ederek. aleyhlerinde gerc;ek d1�1 beyanlarda
bulunarak. "ilerici" ogretim Uyelerini mahkum ettirmek iste­
yenler kimlerdi?
Evet. kimlerdi?
Bunlar, arkada�lanni ihbar ederken. "�eretli" bir "vatan" go­
revi yapt1klanni ileri sUrmekteydier. Bu "�erefin" kamuoyunca
da payla�1lmas1 amac1yla Oniversitelerimizin bu "yozaki" ogre­
tim oyelerini birer birer ac;1klamay1 gerekli gOrUyorum.
Once Dil veTarih-Cografya FakUltesi'nden ba�layahm ...
FakUlte Dekani Prof. Dr. $erafettin Turan, ayni FakUltenin
profesorlerinden Prof. Dr. Cemal Alagoz tarafindan ihbar
edilmi�ir. Tork Ulusal Tarihinin boyok ara�1rmacilanndan
Prof. Dr. Mustafa Akdag, bu ihbarla ba�layan davada, kendisine
"milliyetc;i-toplumcu" etiket yap1�1ran bir askeri savc1ya ifade
verdikten sonra mide kanamas1ndan can vermi� ve san1k ola­
rak mahkemeye c;1kacag1 gun "musalla ta�1na" c;1km1�1r. Bu da­
vada arkada�lann1 mahkum ettirebilmek ic;in ifadeler veren
Oteki ogretim oyelerini ac;1kllyorum:
Prof. Dr. Emin Bilgic; (Saadettin Bilgic;'in karde�i), Prof. Dr.
Ya�ar Onen, Prof. Dr. Kenan AkyUz, Prof. Dr. Mehmet Altan
Koymen, Prof. Dr. Olu� Ank. Prof. Dr. Bahattin Ogel, Prof.
Dr. Beynan Akyava�. Doc;. Dr. ismail Kaynak. Asistan Kaz1m
Ya�ar Kopraman, Asistan Hoseyin Sever.

174
$imdi de, Ankara Oniversitesi Ziraat FakUltesi'ne gelelim. ..
Fakulte doc;entlerinden Dr. Metin Yeldan, ayni FakUltenin
profes6rlerinden Orhan DUzgUne� ve Prof Dr. Nurettin
Kaska tarafindan ihbar edilmi�. Prof. Dr. Muhsin Yilmaz, Prof.
Dr. Mustafa l�1khan, Asistan Adem Ergun ve Asistan Orhan
Kavuncu aleyhte ifade vermi�lerdi. Bu sonuncusu C>grenciyken
devrimci C>gretim Uyeleri ve C>grenciler hakk1nda ifadeler ver­
dikten sonra Prof Dr. Orhan Ozgune� tarafindan asistan ola­
rak atanm1�1r!
Ankara iktisadi ve Ticari ilimler Akademisi'nden de bir
dosyanin tozunu silkeliyelim.
Prof. Dr. Necdet Ozdemir ve Doc;. Dr. Erzan Erzurum­
luoglu, ayn1 okulda C>gretim Uyeligi yapan Prof Dr. Naci K1na­
c1oglu tarafindan "KomUnizm propagandas!" yapt1klar1 gerek­
c;esiyle ihbar edilmi�lerse de. Ankara S1k1y6netim Komutanhg1
Askeri Savc1hg1'nin 1 97 1 I I 05 say1h karar1 ile, s6z konusu ihbar
hakkmda kovu�urmaya yer olmad1g1na karar verilmi�ir.
Ankara Fen FakUltesi'ne de �6yle bir ugrayahm.
Doc;ent Dr. Burhan Cahit Onal, Fakulte Dekani Prof. Dr.
Sevinc; Karol tarafindan ihbar edilmi�. ac;ilan davada Prof. Dr.
Bahriye Mursaloglu meslekda�1 Doc;. Onal'1n mahkumiyetini
saglamak amac1yla ifade vermi�ir. Ayni dekan1n yapt1g1 ihbarla,
Prof. Dr. Rauf Nasuoglu, Prof Dr. Nihat $i�li, Doc;ent Ahmet
Aptik, Doc;ent Ethem Tokmakc;1oglu g6zalt1na al1nm1�lard1.
Tokmakc;1oglu gec;en yaz 61dugunde ihbarc1 Dekan cenazeye
c;elenk g6ndermeyi de unutmam1�1.
Hacettepe Oniversitesi'ne de bir bakahm.
Siyasal Bilgiler FakUltesi eski Dekan1 Prof. Dr. Mumtaz Soy­
sal. Hacettepe Oniversitesi Profes6rlerinden Prof Dr. Ali
Ertugrul ve Prof. Dr. Vedat Sezer tarafindan ihbar edilmi�.
Prof. Dr. Osman Okyar da, iki profes6ru dogrulay1c1 beyan­
larda bulunmu�ur. ihbarlann asils1zhg1 anla�il1nca, Ankara Sav­
cil1g1 bu iki ihbarc1 profes6r hakkmda kovu�urmaya gec;mi�se
de af yasag1 imdada yeti�mi�i. Yine Soysal "Anayasa'ya Girif
adh kitab1 ic;in ac;1lan davada, Ziraat FakUltesi Profes6rlerinden
Prof Dr. Akif Kansu da Almanya'dan Askeri Savc1hga g6nder­
digi bir mektupla "kafileye" kat1lmay1 ihmal etmemi�ir.
Kendi fakUlteme, Ankara Hukuk FakUltesi'ne gelince.

SU<;LULAR VE GO<;LULER

1 75
FakOltenin o zamanki Dekani Prof. Dr. Erol Cansel, 1 2
Mart 1 97 1 tarihinden 6nce yap1lan boton yOrOyO�lere katilip,
forumlarda konu�arak devrimci 6grencilere kendisinin ne ka­
dar "devrimci" oldugunu anlatmaya c;ah�1rd1. Cansel'in:
- B6brek i ltihab1ndan 61ecegime fa�ist ku�unuyla 61meye
raz1y1m ... tOrOnden konu�malan botOn fakoltede bilinirken, bu
profes6r, 1 2 Mart'tan sonra Askeri Savc1hg1n kap1s1ni a�1nd1ra­
rak, beni ve baz1 6grencileri mahkum ettirebilmek ic;in ifadeler
vermi�ir. Cansel'i bir sore sonra "UlkOcO Ogretmenler Der­
negi" kongre ba�kanhginda g6rdOk Doc;ent Dr. Seyfullah Ediz
de, yine beni ve Doc;. Dr. Mukbil Ozy6rOk'o mahkum ettir­
mek ic;in elinden geleni yapt1. Mahkemede vatan kurtaran
arslanlar gibi, MiT elemaninin ihbarlanni destekleyici ifadeler
verdi. Bu ifadeyi verdikten sonra, kirk ya�1nin "bahannda" as­
kerlik g6revini Genelkurmay'da yapt1. On yilhk asker kac;akhg1
suc;u da hie; hat1rlanmad1 nedense! Simdi Orta Dogu Teknik
Oniversitesi Kamu Personeli Sendikas1'nda hukuk mo�avirligi
yapmaktad1r.
ihbar edilen 6gretim Oyeleri ve yard1mc1lan tek tek beraat
etti. Geriye bu ihbar dosyalan ve bu adlar kald1, i�e: Yirmi
profes6r, iki doc;ent. be� asistan.
Simdi ne do�onoyorum bilir misiniz. Bu ihbarc1 profes6r.
doc;ent ve asistanlara, "vatana" yapt1klan "yoksek" ve "�erefli"
hizmet ic;in "alt1n", "gomo�" ve "bronz" madalya tak1lsa!
Hak etmediler mi?
(Yeniortom, 30 Aralrk 1 9 74)

0.0.T.0 DOSYASI...

Bugon hep birlikte O.D.T.0. dosyas1 tutanaklar1na g6z ata­


hm.
Askeri Savo: Hakim Yarbay ihsan Senel. Tutanak katibi:
Oneel Gorkan. Soru�urma yeri: S1k1y6netim Askeri Savc1hg1.
Soru�urma tarihi: 28.7. 1 97 1 .
Vaki davet Ozerine geldigi g6rOlen Mehmet K1c1man hu­
zura ahnip ifade ve hoviyetinin tespitine gec;ildi.

176
Hoviyeti: Mehmet K1c1man, Nafiz oglu, 1 932 dogumlu,
halen Ankara Ant Sokak, S/ I , <;:ankaya'da oturur. O.D.T.0. in­
�aat BolOmO ProfesOrlerinden. Soruldu: Oniversitemizde a�1n
sol dO�Onceleri bak1mmdan talebelerin yaninda olan kimseleri
ben sadece kendi bOIOmOmde olanlan degerlendiriyorum.
Bunlar konu�malan, hareketleriyle fikirlerini belli ediyorlar
Bunlann isimleri Sedat Ozkol, Ertan Acaroglu'dur Sedat
Ozkol'un I 0 Haziran 1 970 tarihli Milliyet Gazetesi'nde zihni­
yetini aksettiren TOrkiye halklar1ndan bahseden bir yaz1s1 mev­
cuttur. Kendisi zaten Amerika'da iken a�1n sol fikirlerinden
dolay1 arkada�lannm dikkatini c;ekmi�ir. Onunla beraber
Amerika'da bulunan Yok Moh. Bnb. Erol Tezcan ve Yok
Moh. Bnb. Yocel Erden bana durumu anlatm1�lard1. ..
Bu da ba�kas1:
Hoviyeti: Rahmi Magat, Fevzi oglu 1 927 dogumlu. Bursa
nOfusunda kayrth, halen Ankara Kavakhdere. Alac;am Sokak,
24/7'de oturur. O.D.T.0. Hukuk MO�aviri ve serbest avukat.
Hadise soruldu: Ben 1 960 senesinden beri O.D.T.0.'nin
Hukuk Mo�avirligini yapmaktay1m. RektOr Kemal Kurda� Oni­
versitede her tOrlO fikirlerin serbestc;e tart1�ilabilecegini kabul
ediyordu. Bu mosamaha neticesi her torlO sol fikirler ve olay-.
lar Oniversitede konu�uluyor ve tart1�1hyordu. Yaln1z sol tema­
yOllO olanlar miktarca fazla ve biraz daha cesurane hareket
ettiklerinden �1 gruba faaliyet imkani tanim1yordu. Ben �ah­
sen bu dO�Oncenin �1s1nda oldugumu Kemal Kurda�·a soy­
IOyordum. Bu bak1mdan Oniversiteye <;:etin Altan, ilhami Sel­
c;uk. Muammer Soysal gibi sol fikirde olanlar konferans ver­
mek Ozere geliyorlard1. Yine Oniversitede Naz1m Hikmet ko­
�esi, Vietnam kO�esi yap1labiliyordu ... Disiplin kurulundaki tar­
t1�malarda talebelerin bu hareketleri bag1ms1z Torkiye ic;in ya­
p1yorlar �eklinde mOdafaa oldu. Bunu yapanlann ba�1nda Y1l­
maz inkaya gelir...
Bir zamanlar Ankara Barosu Ba�kanhg1 yapan bu "c;ok sayg1
deger" hukuk mo�aviri, eski rektor Kemal Kurda�·, suc;lad1ktan
ve baz1 ogretim Oyelerinin adlanni verdikten sonra bir de �u
ac;1klamay1 yap1yor.
- Hoseyin Batuhan ismindeki Be�eri ilimlerdeki Bolom ba�­
kani arkada�1m1z, ogretim gorevlilerinden ogrencilere ideolojik

SU<;LULAR VE GO<;LOLER

m
tesir icra ettigini yaz1yla bildirdi. Bunlann bir k1sm1na mukavele
tazelemedi. Bir klsmm1n da mukaveleleri feshedildi ...
"Tolerans" konusunda doktora tezi veren Huseyin
Batuhan da baz1 ogretim gorevlilerini universiteden att1rabil­
mek i<;in yaz1lar yazm1�. Sen gel, d1� ulkelerde "Bat1da tolerans
fikrinin geli�imi" diye doktora tezi haz1rla, sonra da kendi yurt­
ta�lanni, kendi meslekta�lann1 universiteden att1rabilmek i<;in
yazilar yaz. Aferin dogrusu!
Bir zamanlar Turkiye Milli Gen<;lik Te�kilat1 ve Ankara Ba­
rosu ba�kanhg1 yapan Rahmi Magat ifadesini �Oyle tamamhyor:
Bu hususlan genel olarak ben Cumhurba�kanina iadeli
taahutlu bir mektupla bildirdim. Bunun bir kopyas1 bendedir.
istendiginde verebilirim.
Oniversite hukuk mu�aviri, devrin Cumhurba�kan1 Cevdet
Sunay'a butun bildiklerini bildirmi�. kirk bir kere ma�allah!
Gelelim universitenin �imdiki Rektoru Prof. Tank Somer'e.
Tanik Tar1k Somer: Mehmet oglu, 1 926 dogumlu. Elmas'tan
dogan, D. Veli nufusunda kay1th, Ankara, Esat Caddesi, 42/S'te
oturur. O.D.T.0.'si Kimya Muhendisligi Bolumu'nde ogretim
uyesi.
Bu "zat-1 �erif' sonradan Amerikan firmas1 muteahhitlerin­
den, Suleyman Demirel'in partisinden milletvekili se<;ilen Prof.
Mustafa Parlar'1n rektorluk se<;imi s1ras1nda olup bitenleri anla­
t1rken, ogretim uyesi arkada�lanni �Oyle su<;lamaktad1r:
- A�1n solda talebelerin yaninda olanlar, toplanarak kalk1p
aleyhte konu�uyorlar ve Mustafa Parlar'1n ge<;mi� hizmetlerine
kara suruyor ve ku<;ultucu sozler soyluyorlard1. Bunlar ara­
s1nda Sedat Ozkol, Halit �ak1r, Kemal Ertop<;uoglu, Erhan
Karaesmen gibi �ah1slann bulundugunu, aynca kap1ya s1k s1k
gelip Ya�ar Gurbuz'un Halit �ak1r'a birtak1m direktifler verdi­
gini gordum. Elektrik muhendisligi ba�kanhg1na getirilen Nazif
Tepedelenlioglu, dekanl1ga getirilen Erdogan Tekin, rektOr
yard1mc1hg1na getirilen Ertan Acaroglu tamamen talebenin pa­
ralelinde <;ah�m1� kimselerdir...
Bu da li<;lincusu ...
$imdi i�lere bak1niz: ProfesOr Mustafa Parlar Adalet Partisi
milletvekili olmu�. Devrimci ogretim uyeleri birer birer ay1k­
lanm1�. Tar1k Somer RektOrluge se<;ilmi�. "Operasyon" ta­
mamlanm1�.

178
Su rastlant1ya ne dersiniz: Rektorluk Hukuk Mu�aviri
Rahmi Magat. bu "sayg1 deger" avukat. universiteye ka�1 ac;1la­
cak davalarda rektorlogo savunacak. Oniversitede c;ah�an kamu
personelinin avukatllg1n1 da Doc;ent Seyfullah Ediz yap1yor.
Gec;en haft.a bu ko�eden Seyfu llah Ediz'i de tanitm1�1m. 0 da,
Ankara Hukuk Fakultesi'ndeki devrimci ogretim uyelerini
mahkum ettirebilmek ic;in savc1hk kap1lanna ko�mu�u. Rahmi
Magat. i�veren vekili olarak rektorlogo. Seyfullah Ediz, sendika
vekili olarak Oniversitede c;al1�an ogretim uyelerinin haklann1
savunacak.
Ne denir?.. Bu da guzel rastlant1d1r!
Gec;en hafta. askeri mahkemelerde arkada�lanni mahkum
ettirebilmek ic;in ko�uran profesor, doc;ent ve asistanlann ad­
Ianni ac;1klam1� ve bunlara "alt1n", "gumuf ve "bronz" madalya
verilmesini onermi�im. Yukanda adlan gec;enleri de s1k s1k
hat1rlamak gerekiyor.
Profesor Tank Somer'in, H u kuk M u�aviri Avukat Rahmi
Magat'1n, Profesor Mehmet K1c1man'1n ve Huseyin Batuhan'1n
universite bahc;esine heykellerinin dikilmesini oneriyorum . . .

(Yeniortam, 6 Deak 1 9 75)

BUN LARI DA TANIYALIM ...

Gec;en haftalarda bu ko�eden, bask1 doneminde arkada�­


lanni mahkum ettirebilmek ic;in askeri mahkemelere ko�an
ogretim uyelerinin birer birer adlann1 ac;1klam1�. bunlara aka­
demik kariyerlerine gore, "alt1n", "gumu�" "bronz" madalyalar
verilmesini onermi�ik. Bir ba�ka yaz1m1zda da Orta Dogu
T eknik Oniversitesi dosyas1ndan tutanaklar okumu� ve baz1
ogretim uyeleri ile Oniversite Hukuk Mu�aviri'nin Oniversite
bahc;esine heykellerinin dikilmesini istemi�ik.
Bugun de bu iki yaz1y1 tamamlayan ba�ka bilgiler verecegiz.
Konumuz, bilirki�ilik. ..
1 2 Mart 1 97 1 tarihinden sonra, gozalt1na ahnan ve tutuk­
lanan ogretim uye ve yardimc1lan hakk1nda bilirki�i raporlan
duzenleyen ogretim uyelerinin de bilinmesinde yarar ummak­
tay1z. Bunlara da "ozerklik �ilti" verilmesini universitenin yetkili
kurullar1na oneriyoruz.
suc;LULAR VE G0c;L0LER

1 79
$imdi ac;1klayal1m.
Siyasal Bilgiler Fakoltesi eski Dekan1 ve Anayasa Hukuku
Profesoro MOmtaz Soysal, "Anayasaya Giri�" adh ders kitab1n­
dan OtorO, Askeri Savc1 Aptolbaki T ug'un kaleme ald1g1 bir id­
dianame uyannca "komOnizm propagandas!" yapt1g1 gerekc;e­
siyle yargilanm1�1. Kitab1n yay1n lan1�1 Ozerinden alt1 ay gei;tigin­
den, Basin Yasas1 geregince bu kitap hakk1nda dava cu;ma ola­
nag1 yoktu. Ancak:
Dersler bu kitaba dayanilarak verilmi�ir... denilerek
"Anayasaya Giri�" adh kitap dolay1s1yla yine yarg1lanm1� olu­
yordu.
Neyse ...
Duru�malar surup durdu. Soysal'1n avukatlan Ugur
Alacakaplan, Ahmet Tahtak1hc; ve Turan Gone�'ti. Davaya ba­
kan 3 No.lu Askeri Mahkeme, kitab1n incelenmesi ic;in bir bi­
lirki�i kurulu sei;ti.
Kurulu tan1tahm... istanbul iktisat FakOltesi ProfesOrO
Sabahattin Zaim ... istanbul Hukuk FakOltesi Anayasa Hukuku
ProfesOrO Selc;uk Ozc;elik. .. istanbul iktisat Fakoltesi ProfesOrO
Amiran Kurtkan ... istanbul iktisar Fakoltesi ProfesOrO Nevzat
Yalc;1nta�... istanbul Hukuk Fako ltesi Profesoro Ayhan Onder
Bu pek say1n profesOrler, haz1rlad1klan bilirki�i raporunda:
Kitapta komonizm propagandas1 vard1r... demi�ler, ama
Askeri Yarg1tay:
Bu profesOrler tarafs1z sayilmaz ... gerekc;esiyle yeni bilir­
ki�iler sec;ilmesini istemi�i. Mahkeme:
Hay1r bunlar tarafs1zd1r ... diye diretmi�. bu "har-gur" de­
vam ederken Af Yasas1 c;1km1� ve dava da ortadan kald1nlm1�1.
Bilirki�ilerden Ayhan Onder, askerlik gOrevini kirk ya�1n1n
bahannda yerine getinnek amac1yla Tuzla Piyade Okulu'na
katilm1� ve "vatan hizmeti"ni Selimiye K1�las1'nda s1k1yonetim
"emrinde" gec;inni�ir. Bu bilirki�ilerden baz1lan, son zaman­
larda bildiri yay1nlayan "sagci" profesOrlerin en OnOnde "arz-1
endam" eyleyerek. "tarafs1zl1klann1" bir kez daha kanitlam1�­
lard1!
Yine Siyasal Bilgiler FakOltesi Ogretim Oyelerinden Doc;.
Dr. Ozer Ozankaya ve Doc;. Dr. Mete Tuncay. birlikte yapt1k­
lan bir c;eviri nedeniyle tutuklanm1�lar ve haklar1nda
"komonizm propagandas!" gerekc;esiyle kamu davas1 ac;1lm1�1.

li.l
Bu dosyanin da bir Onlu bilirki�isi var. istanbul Hukuk Fa­
kultesi amme hukuku ogretim Oyesi pek saym Ostad Ord. Prof.
Dr. Recai Galip Okandan ... Ostad1n bir ba�ka bilirki�iligini de
ac;1klayahm yeri gelmi�ken. istanbul Yuksek Ogretmen Okulu
ogrencilerini yay1nlad1g1 bir bildiri, Ostad Okandan ile birlikte
Ord. Prof. Dr. Sulhi Donmezer ve asistani Dr. Kayhan ic;el'e
gonderilir. Bu uc; bilirki�i bildiriyi inceleyerek, "Sue; yoktur... "
derler. Dasya numaras1ni verelim: istanbul Basin Savc1hg1,
968/59. Tarih: 26. 1 . 1 968.
Ayn1 bildiri, bu kez yine Ostad Okandan ile birlikte yine
Onlu Ostadlardan Ord. Prof. Dr. Sulhi Donmezer'e gonderil­
mi�. Bu kez yanlannda, Donya gazetesi sahibi Bedii Faik'in kar­
de�i ; ilhan Akin da bilirki�i olarak sec;ilmi�ir
Ayn1 Ostadlar, ayn1 ordinaryusler, ayn1 profesorler, ayn1 hu­
kuk doktorlan, yani Ostad Okandan ile Ostad Donmezer, daha
once "Sue; yoktur... " dedikleri bildiri ic;in:
Bu bildiri Turk Ceza Kanunu'nun I 59'uncu maddesini
ihlal eder... deyip basm1�lar imzay1. inanmazsaniz, bunun da
dosya numaras1n1 verelim: istanbul 6'nc1 Ag1r Ceza Mahke­
mesi, 968/ I 029.
Bu Onlu Ord. Prof. Dr. Sulhi Sonmezer benim ic;in de bi­
lirki�i raporu vererek. hakk1mda kamu davas1n1n ac;ilmas1ni
saglam1�1. Bir de Y1lmaz Gunal ad1nda doc;ent var. Bunu da
unutmayahm sak1n.
Y1lmaz Gunal, Siyasal Bilgiler Fakultesi Ceza Hukuku do­
c;entlerindendir. 1 2 Mart Muht1ras1 dolay1s1yla yazdig1m1z bir
yaz1 ic;in bu doc;ent. bilirki�i sec;ilmi� ve raporuna �unlan yaz­
m1�1r:
- Orduya.. "Uyan1k ol" anlam1n1n mevhumu muhalifinden
"uyuyor" demekte TCK. 1 59/ I 'in yani devletin askeri kuwet­
lerini tahkir ve tezyif suc;unun unsurlar1 bulundugu kanaat1na
vard1k...
Uyanik ol demek, uyuyorsun demekmi�! ..
Bunun dosya numaras1 da: Ankara Basin Savcil1g1 Haz1rhk
1 97 1 /25 I 'dir. Bu rapora dayan1larak hakk1m1zda tutuklama ka­
ran c;1km1�sa da Ag1r Ceza Mahkemesine c;1kt1g1m1z ilk duru�­
mada beraat ettik. sonradan.
Bugun de sizleri bu bilirki�ilerle ba�ba�a b1rakt1k. Begendi-
.
niz m1·7. ..
(Yeniortam, 22 Ocak 1 9 75)
SU<;LULAR VE G0c;L0LER

181
PERDELERIN ARKASI...

1 933 y1hnin 26 $ubat a�am1 Alman Millet Meclisi binas1-


n1n dort bir taraf1ndan ate�ler fi�k1rmaya ba�lad1. Siyasal tarihte
"Reichstag yang1ni" diye anilan boyok olay ba�lam1�1. Hitler
goge yokselen alevlere bakarak, yan1ndakilere:
$imdi art1k sosyalistleri demir yumrukla yok etmemize
kimse engel olmayacak... diye sesleniyor, Hitler'in
"propagandac1s1" Dr. Goebels de:
- Bu bir sinyal ate�idir... diye bag1nyordu. Ertesi gon Hitler
yanhs1 gazeteler bu ba�hkla c;1kt1.
- Sinyal ate�i ...
Hitler, yak1n c;ah�ma arkada�lan ile birlikte, konu�arak, ke­
sin emirlerini verdi:
- Boton sosyalistler tutuklanmal1d1r...
Yang1nin nedeni henoz belli olmadan gece saat onbirde
devrimci milletvekilleri, yazarlar, sendikacilar, ogrenciler, hu­
kukc;ular birer birer, evleri bas1larak tutuklan1yordu. Ulkedeki
bOton ilericiler, "an�i c;1karma" "milli botonlogo parc;alama"
gibi gerekc;elerle suc;lanmaktayd1. Anayasal Ozgorloklerin hepsi
bir gece ic;inde yOrOrlOkten kald1nlm1�1. Dr. Goebels hat1ra
defterinde bu olay1 �oylece tanimlad1:
- Fuhrer ile olan konu�mam1zda sosyalistlere ka�1 ac;ilacak
sava�1n ana hatlann1 c;izdik, $imdilik dogrudan dogruya kar�1
tedbirleri almaktan kac;1nacag1z. Devrim giri�imi bundan Once
alevlenmelidir. Uygun bir anda darbemizi indirecegiz ...
"Uygun an", Alman M illet Meclisi binas1nin yak1lmas1yd1! Bu
yang1n ustaca planlandiktan sonra fa�izm sald1nya gec;ti: Boton
ilerici ayd1nlar tutukland1, koc;ok burjuva ilericileri susturuldu.
anayasal haklar ortadan kald1nld1, binlerce kitap sokak ortala­
nnda yak1ld1. Hitler ve yakinlan bu yang1n ic;in:
Tannsal belirti... bir devri ba�latan sinyal ate�i... diyordu
kendi aralannda.
Bu yang1ni c;1karmaktan sanik olarak Bulgar sosyalisti
Dimitrov tutuklanarak yarg1lanmaya ba�lad1. Fakat, Hitler'in
savc1lar1 Dimitrov'u suc;layacak bir tek kanit bile bulamadilar.
Dimitrov, sonradan donya Adalet tarihine gec;ecek bir savun­
mayla. kendi suc;suzlugunu kanitladi.

182
Bu savunmayla birlikte, baz1 olaylar da ayd1nlanmaya, yan­
g1nin, Goebels'e bagh SS militanlannca c;1kanld1g1 yolundak1 be­
lirtiler de su yuzune c;1kmaya ba�lad1.
Hitler rejimi, nasyonal-sosyalizmin egemenligini kurabilmek
ic;in bu tor olaylardan yararlanmak istiyor ve devletin butun
olanaklanni bu amac;la kullan1yordu. Dimitrov, Alman Millet
Meclisini yakma suc;uyla tutukland1g1 zaman verdigi dilekc;ede:
Bir sosyalist olarak. bireysel ter6rizme ka�1y1m. c;::u nku
bu davran1�lar, y1g1nlann ekonomik ve politik mucadelesiyle
bagda�mamaktad1r... demekteydi. Yarg1lama sonunda Dimitrov
beraat etti ...
Bunlan neden anlat1yorum? G6zlerimizi Turkiye'ye c;evire­
lim, isterseniz...
1 2 Mart Muht1ra's1ni izleyen gunlerde s1k1y6netim mahke­
meleri kurulmu� ve tam bugunlerde, henuz uzerinden sir per­
desi kalkmayan "Elrom olayi" gerekc;e yapilarak ulkedeki butun
ayd1nlar bir gece ic;inde cezaevlerine doldurulmu�ur. Bundan
sonra olaylar birbirini izlemi�ir. Devlet radyo ve televizyo­
nundan aylarca:
Anar�istler ve komunistler, duzenledikleri "sabotajlarla"
Kultur Saray1'n1 yakm1�lar ve Marmara vapurunu da bat1rm1�­
lard1r... diye yay1nlar yap1ld1. Birtak1m i�c;iler ve 6grenciler,
"sabotaj duzenleme" suc;uyla yarg1land1. Bu arada ulkedeki bu­
tun ayd1nlar uzerinde baskilar yogunla�1. Anayasal haklar or­
tadan kald1nld1 ve halkoyu ile yururluge konan 1 96 1 Anaya­
sas1, zorlama y6netmelerle "tagyir, tebdil ve ilga" edildi. Ayd1n­
lann evlerinden toplanan binlerce kitap ya yak1ld1 ya da denize
d6kuldu. Ayni gunlerde devrin hukumetleri adina yay1nlanan
"Beyaz Kitap - Turkiye Gerc;ekleri ve Ter6rizm" adh kitapta
da;
Marksist-Leninist ihtilalciler, bu binay1 burjuvazinin hiz­
metindeki bir eser olarak vas1fland1rm1�lar ve zaman zaman
fazla zararh olmayan sald1nlarda bulunmu�lard1r. Nihayet 27
Kas1m 1 970 gecesi, 6nceden planlanm1� bir sabotaj neticesi
Kultur Saray1ni yakm1�lard1r. Sabotajda bilfiil g6rev alanlar, a�1n
solcu bir sendikanin baz1 uyeleri ile Turkiye i�c;i Partisinin bir
uyesidir... denilmektedir. Devlet adina, hukumet ad1na yay1n­
lanm1�1r bu kitap.

SU<;LULAR VE GO<;LOLER

183
"Sabotaj Davas1" san1klannin hepsi de beraat etti. B5ylece
"Beyaz Kitap"daki, koskoca "kara yalan" da devletin belgeleri
aras1na kat1ld1.
i�e g5rdunuz... Su 1 2 Marfin bir hesab1 sorulabilseydi,
kimbilir Turkiye'yi ve ulkenin y5neticilerini yeni ba�an nas1I
tan1yacakt1k?
(Yeniortam, 1 7 Kasrm l 974)

BiZi DiNLER MiSiN i Zl

Anayasan1m I 7'nci maddesine g5re "haberle�menin gizli­


ligi" guvence altmdad1r. Ceza Yasas1'nm 200'uncu maddesinde
de, telefon konu�malarm1 dinleyenlerin uc; aydan uc; yila kadar
cezaland1nlacag1 hukme baglanm1�1r. Anayasa ve yasa b5yle
ama, ulkemizde,
- Kim takar Yalova Kaymakam1m.. deniliyor ac;1kc;a.
Elimde yay1nlanmam1� bir M iT belgesi var. Bu, gizli dinle­
nen bir telefon konu�mas1nin tutanag1d1r. Tutanak, 1 9/20 sa­
y1h, 20.5. 1 97 1 tarihli ve "AT. As. Sav." imzah. imzan1n yaninda
bir de 1 .6. 1 97 1 tarihi at1lm1�. Telefonda konu�anlar emekli
Albay Ya�ar ile Tegmen Erman'd1r. Ya�ar Ba�aran, 27 May1s,
22 Subat ve 2 1 May1s ihtilallerine katilm1�. 2 1 May1s'tan sonra
da uzunca bir sure cezaevJerinde kalm1� Ya�ar Albay. 1 2
Mart'tan 5nce de, bir ba�ka ihtilal 5rgutu kurmakla suc;lanm1�
ve yine Mamak'a yollanm1�. Bu yuzden "iyi s1hhatte olsunlar"
hie; sevmezler emekli albay1.
Tegmen Erman ise, Mamak Cezaevinde gOrevli yedek
tegmendir. izmir Ziraat Fakultesini bitirmi�. kibar sayg1h bir
gene;. Askerligini Mamak'ta yap1yor. Cezaevinde g5revli. Albay
Ba�aran'la cezaevinde g5revliyken tan1�m1�lar.
Onlu "balyoz harekat1" ba�lay1p, "rehine operasyonu" ya­
pild1g1 gunlerde, Ya�ar Albay, cezaevine telefon ederek Teg­
men Erman'la konu�ur. MiT de bu konu�may1 dinler ve bir tu­
tanakla saptar. Buyurun belgesini:
"Ya�ar Ba�aran - Tegmen Erman.
Ya�ar: Dun Memduh <;:elen ile telefon ettik Tuncay vard1.
0 da senin gibi iyi c;ocuk Memduh izmir'e gidiyor. Oradan
Ku�adas1'na gec;ecek. i�i varsa soylesin dedi.

184
Erman: Ne zaman gidiyor?
Ya�ar: Birkac; gun sonra...
Erman: Bizim ev Ka�1yaka'da. Ters gelir ona. Memduh Al­
bay nas1I?
Ya�ar. Vilayette Sat1nalma Komisyonu Ba�kam Az. i�i var
Adresin ne senin izmir'de?
Erman: 1 69 1 sokak 39/2 veya 1 689 sokak No. 2 1 . iki kat-
hd1r ev.
Ya�ar. Olur can1m ... Oras1 kalabal1k m1?
Erman: 229 mevcut var.
Ya�ar. Avukat Halit C:elenk geldi mi?
Erman: Duymad1m.
Ya�ar. Senin gibi iyi bir c;ocuk orda. Ozulmem. Bana eve
de gel veya telefon et. Tel: 1 76 1 98. Genc;lik Caddesi. 9 1 /7
Alt1nda PTT ve pastane var...
Tutanaklarda baz1 notlar da var. ''Tuncay" her kimse, onun
ic;in bir not du�ulmu�. Tutanag1n alt1nda da:
Ya�ar'1n tutuklu adedi ve Halit C:elenk hakk1nda bilgi al­
mak ic;in telefon ettigi a�ikar... denilmi�.
Ya�ar Ba�aran'1n cezaevine bilgi almak ic;in telefon edip
etmedigi "a�ikar" m1d1r, bilemeyiz ama. telefon dinlemenin sue;
oldugu "a�ikar"d1r. Bunlar suc;tur da, kimse kovu�urma ac;m1�
m1d1r acaba? Ac;mam1�1r... Ac;amam1�1r.
i�kence yapmak da suc;tur? Herhangi bir savc1 dava ac;a­
bilmi� midir? Ac;amam1�1r... Ac;mam1�1r.
Neden? Turkiye'de demokratik hukuk devleti (!) vard1r da
ondan ...
Saniklara i�kence yap1l1r. Bunlar, hem saniklar hem de avu­
katlan tarafindan birer birer ortaya at1hr. 1 2 Mart yOnetimi
hemen verir yanrtmi:
- i�kence iddialan komunistlerin yalanid1r.
Sonra, Ozel te�ebbusc;u Faik Turi.in Pa�a. i�kencelerin ne­
rede ve nas1I yap1ld1g1n1 anlat1r kuzu kuzu. Sonra da ekler.
Sadece ben mi yapt1m? Eskiden ne yap1lm1�sa, benim
zamanimda da o yap1lm1�1r...
Aldiniz m1 agz1niz1n pay1ni? Laf yeti�irilir mi hie; koskoca
Tori.in Pa�aya?
Telefonlann dinlenmesi de boyledir. 1 2 Mart'm Ula�1rma
Bakan1 hemen yapar ac;1klamas1ni:
suc;LULAR VE G0c;L0LER

185
- Hi<; kimsenin telefonu dinlenmiyor.
i�e size belgesi. $imdi o Ula�1rma Bakanm1 bulup sorsak:
Beyefendi, ay1p degil mi; bu ya�1n1zda yalan soyluyorsu­
nuz?
Bunlar "ag1rba�li" "ciddi" devlet adamland1r. Olaganustu
donemlerde hep bunlar goreve <;ag1nhr. "Oturakh adamlardir "
Hele bu yalanlan sOyleyenler... Bile bile yalan soylerler. i�ken­
celeri de bilirler:
-i�kence yap1lmam1�1r... derler. Telefonlann dinlendigini de
bilirler.
Telefonlar dinlenmiyor... derler. Ostelik bir de, botun
bunlan. "memleketin yuksek menfaatleri i<;in" yapt1klanni da
soyler.
Yukanda sadece bir tek beige sundum. Dostum Avukat
Enis Co�kun ise "Gizli Dinleme" ad1yla yay1nlad1g1 kitab1nda. bu
konuyu buton aynnt1lanyla incelemi�. S1k1yOnetim Mahkeme­
lerindeki belgeler tek tek kitaba ahnm1�. Aynca bu konuda
Anayasa Mahkemesi ve Yarg1tay kararlanna da yer verilmi�.
Buton bunlan " 1 2 Mart buyukleri" okurlar m1 dersiniz? Bilmem
ki'..
Bir telefon etsek de sorsak. Bizi dinlerler mi acaba?..
(Yeniortam, 8 Haziran 1 974)

KAYBEDEN KiM

Yarg1<;hk, dunyanin en sayg1deger mesleklerinden biridir.


Hakh haks1z. su<;lu su<;suz. yarg1cm vicdan duygulann1n dirhem­
leriyle adalet terazisinde tart1hr. Yarg1ya ka�1 guvenin azahp
yokoldugu toplumlarda demokratik duzenin gelecegi de �up­
heye du�mu� demektir.
Yarg1<;, cuppesi ile kursuye <;1kmadan Once. i<;inde ya�ad1g1
toplumun deger yargilanyla ku�at1lm1�1r. Kararlannda, ister is­
temez bu deger yargilan yans1maktad1r. Olaganustu dOnem­
lerde. siyasal nitelikteki davalarda bu deger yargilan. bazen
adalet duygulanni ozunden sapt1racak, tehlikeli gOrOnumler
i<;ine girebilmektedir. Siyasal deger yarg1lann1 a�1p, olaya bir

186
U<;Uncu ki�i sogukkanlrl1g1 ile bakabilen yarg1<;lar ancak ve an­
cak topluma ve adalete katk1da bulunabilirler. Yoksa:
Getirin, onu da atahm i<;eri ... tutkusu, Once bu yarg1c1n
ki�iligini, sonra onune getirilen davay1, sonra da adalet duygu­
lanni y1prat1r. Olaganustu dOnem ge<;ip de sular durulunca:
- Bizim s1rt1m1z1 s1vazlayanlar nerede?.. gibi �a�k1nhk belirti­
leri ile iddianameler dUzenleyip, soylevler vermek tarafs1z bir
hukuk<;uya hi<; yaki�maz. istanbul'da bir askeri savc1nin bu yol­
daki demeci, " 1 2 Mart Hukuku" anlay1�1n1 tam anlam1yla yan­
s1tmaktad1r. Askeri savc1 bu sOzleriyle, 1 2 Mart'tan sonra hu­
kukun degil, siyasal baskrlann yururlUkte oldugunu, bir <;aresiz
yak1nma bi<;iminde de olsa a<;1klam1� oluyor. Soyleyen biz de­
giliz, a<;1klayan kendileri. Ne denir?! ..
Baz1 yarg1<;lann tutumlan <;ok ilgin<;tir. iki U<; y1ld1r, yuz, iki
yUz ki�i OnUne getirilmi�. hepsini tutuklay1p ag1r cezalara <;arp­
t1rm1� bir yarg1c1n, verdigi kararlann hepsi de "esastan" bozul­
mu�ur. Fakat ayn1 yarg1<; "mUmtazen terfi" de etmi�ir Ustelik.
Kararlannda "UlkU Ocakh gen<;ler vatanseverdir" gibi siyasal
deger yarg1lan yer alm1�. "i�kence dogruyu soyletmi�se su<;
say1lmaz" ... gibi su<;u "tahrik" ve "te�vik" niteligindeki kararlan
yazabilmi�. "Gizli olarak yapt1rd1g1m soru.�urmadan su<;lu ol­
duklar1 anla�1lm1�1r", "Sokaktaki adamlar bile su<;lu oldugunu
biliyordu" gibi, hi<;bir yarg1sal i�lemde bulunmamas1 gereken
gerek<;e ve saplantrlar yoluyla insanlan cezaevlerine atm1� bir
yarg1c1n, hi<;bir sorumlulugu olmaz m1 acaba?..
Bir olaganUstU dOnemde. her nas1lsa bOyle bir goreve
atanm1� clan bir yarg1c1n:
Biz i<;eri atahm da, Yarg1tay bozsun ... mant1g1 ile gorev
yapmas1, kendi meslegine ka�1 bir sayg1s1zl1k olmuyor mu
acaba?
Bilmem olmuyor mu? ..
Yasalanm1zda "Adliye'nin manevi �ahsiyetine hakaret" bi­
<;iminde yer alan yapt1nmlar bulunmaktad1r. Bize sorarsaniz,
her karan Yarg1tay'ca bozulan, her tutumuyla bir siyasal gOrU­
�Un sOzcUIUgUnU yapan yarg1<;lardir Adliye'nin "manevi �ahsi­
yetine" hakaret edenler! ..
Bu tor bir yarg1c1n ge<;enlerde bir �ehir kulUbUnde yapt1g1
konu�ma, bizim de kulaklanm1za ula�1.

SU<;:LULAR VE G0<;:L0LER

187
- Hoca, hoca, dedim, kolundan tutar atanm ic;eri ...
- Ashnda hie; suc;u yoktu. Savunur mu ba�kalann1I.. Ona da
be� on yil verip susturahm dedik ..
0 hinoglu hini mahkum edebilmek ic;in c;ok ugra?J:1m.
<;ok zeki kerata... gibi, bir hukukc;unun dilinden c;1kmayacak
sozlerle ovonolmektedir ac;1kc;a.
- Kim bu yarg1c;? ... diyeceksiniz.
Adi onemli mi?.. derim ben de. Ahmet oglu, Mehmet
oglu, �u oglu, bu oglu. Kim oldugu Onemli degil. Belirli ki�ilerle
ugra�mak diye amac1m1z yak Yanh� buldugumuz. adalet duy­
gulanni yaralay1c1 nitelikte gordogomoz davrani�lan sergilemek
istiyoruz sadece, i?te o kadar.
Bu yarg1c;lann yanmda, mahkumiyet hOkOmlerine kat1lma­
d1g1 ic;in karar gOnO gOrevinden ahnan, istenilen cezalara imza
atmad1g1 ic;in uzak illere sorolen niceleri var. Ayni kOrsOlerde
gorev yaptilar bu sayg1deger yarg1c;lar da! Bazilan hukukun,
baz1lan da s1rtalanni s1vazlayan lann Ostunlogone ve yoceligine
inand1lar.
Kim kaybetti ama?..
Cezaevinde dovolen, hucrelere atilan, ellerine kazma kuek
verilip c;ah?J:1nlan, yuznumara temizlettirilen. buz k1rd1nlan ay­
d1nlardan, i�kence masalannda sakat kalan kurmay subaylar­
dan, gene; ogrencilerden, fidan gibi gene; k1zlardan
sozetmiyorum.
Kaybeden, adalet duygusudur. Yaralanan, yarg1 erkidir.
H1rpalanan, hukuktur.
(Yeniortam, 7 fkim 1 974)

MATERYALIST...

Parlamentodaki son gOrO�mede, baz1 bilimsel kavramlar da


ortaya atild1. MSP sozcoso. AP'liler ic;in:
- Sizler materyalistsiniz... deyince muhalefet s1ralanndan bir
ugultu yOkseldi.
- Materyalist sensin ... gibi sata�malar duyuldu.
Bilimsel kavramlann baz1lan gOnlOk dilde de kullan1hr. Or­
negin hukuk dilinde "tasarruf' denildiginde "i�lem" akla gelir.

11!8
Ayn1 "tasarruf' kavram1 ekonomi biliminde bir ba�ka anlam1
ic;erir. Bunun gibi, "oportUnist" s6zcugu gUnluk dilde, "firsatc;1-
hk" anlammda kullanihrken, Marksist terminolojide bamba�ka
bir anlama gelmektedir.
"idealist" s6zcugu de b6yledir. Bir insan ic;in "idealisttir... "
denilirse. bu insan1n, baz1 inanc;lara ve UlkUlere sahip oldugu,
bunlan gerc;ekle�irmek ic;in bUtun bzverisi ile c;ah�1g1 anlat1l­
mak istenir gUnlUk konu�malarda.
Oysa "idealizm" felsefede bir ba�ka anlamda kullanilmak­
tad1r. Bu anlamda "idealizm" materyalist dU�Unenin ka�1t1d1r.
Materyalizm ise, giderek. "diyalektik materyalizm" denilen
Marksist felsefe y6ntemini olu�urmu�ur. Toplumsal bilimleri
Marksist y6ntemle inceleyen bilim adamlanna, "Diyalektik ma­
teryalist g6rU� sahibi ... " denilir. Felsefede, Marksizm'in tersine
idealizm. doganin toplumun ve dU�Uncenin geli�me yasalanni
"objektif akhn" birer UrUnU sayar. "Diyalektik materyalist" g6-
rU� ise, toplum olaylanni, sm1flararas1 uzla�maz c;eli�ki zinciriyle
ac;1klayan bu c;eli�kinin ka�1hkh etkilerini inceler.
i�e bu bilimsel kavramlar, 6zlerinden soyutlanarak kulla­
nilmaktad1r �imdi. Bir sure sonra:
- Pis materyalist ... denilecek. Buna ka�1:
- Babandlr... ka�1hg1 verilecektir.
Bana materyalist diyecek adam1n agz1n1 y1rtanm... gibi
tart1�malara da tan1k olacag1z galiba bu gidi�le.
$imdi Adalet Partisi'ne: "Materyalist" denilirken, �Uphesiz
bu parti iktidardayken, milli egitimde "diyalektik materyalist"
y6ntemi benimsetmi�ir, denmek istenmiyor. Anlatilmak iste­
nen, bu partinin, okullarda "din derslerini" geregi gibi okut­
mad1g1, genc;lige "manevi degerleri" a�1lamadlg1d1r. MSP'liler.
AP y6neticilerine:
- Genc;leri komUnist yapan sizlersiniz. <:;:unkU onlara ma­
nevi deger vermediniz ... demek istiyorlar ac;1kc;a.
TUrkiye'de, y1llarca yUrUrlUkte olan tek rejim. inanc;s1z poli­
tikac1lann "cehalet dUzeni"dir. 06nemler degi�ir, partiler degi­
�ir, fakat bir turlU bu bilgisizlik giderilmez. Adam c;1kar kUrsUye:
Ana�ist suc;lusu affedilemez... der. Oysa, s1k1y6netim
mahkemelerinde hic;bir sanik ana�istligi yasaklayan yasa mad­
desi geregince mahkum olmam1�1r. $u anda cezaevlerinde

SU<;LULAR VE G0<;L0LER

189
bulunanlar ya komUnist Orgot kurma ya da Anayasay1 ihlal su­
<;uyla yargilanm1�1r. Yani, "anar�ist su<;lusu" diye bir tek sanik
yoktur cezaevinde. Fakat tepinir bizim politikacilar.
"Anar�istlere afyok... "

Gazetelere deme<; veren. kUrsUlere <;1k1p konu�malar ya-


pan bu politikac1lan, birileri <;1k1p da s1nava <;ekse:
- Materyalist kimdir?
- Paraya dU�kUn olan.
- KomUnist nedir?
- Din iman tan1mayand1r.
- Anar�ist nedir?
- Servet dU�man1d1r.
- Leninist nedir?
- $anh tarihimize ka�1 Maoist bir dUzen kurmak isteyendir
- Marksist kimdir?
- Leninistlerle birlikte eyleme ge<;endir.
- Maoist kime denir?
Ne dediniz efendim? Maoist mi? Galiba "hatta Maoist"
olacak bu. Hem servet. hem tarih, hem de TurklUk dU�man1
olan, anar�ist demek. Tek ba�ina Maoist olmuyor. "Marlksist
Leninist hatta Maoist" olanlar anar�isttir...
$aka bir yana, inanir m1s1niz ki. bu konularda bilgi sahibidir
bu politikacilar?!.. Sadece papatanlar gibi ezberledikleri kav­
ramlarla tepinerek "vatan kurtard1klanni" sanirlar. Siz hi1; "fikir
su1;u" samt1 AP'li, DP'li, CGP'li, MHP'li gordonuz mu? "Fikir
su1;u" i$1emek i1;in de insanda bir par1;a "fikir" olmas1 ge­
rekmez mi?
Bo$una m1 kitap dU$manht1 yapar bunlar?
(Yeniortom, 22 Hoziron 1 9 74)

SORUMLU OLMAK...

Demokratik toplu_mlarda bir ki�iye yap1lan haks1zhk bUtUn


topluma ka�1 yapilm1� say1hr. Bu bilin<; yerle�irilmedik<;e. hak­
s1zhklann ve adaletsizliklerin onUne ge<;meye olanak buluna­
maz.

190
"Bona dokunmayan y1/an bin ya�as1n. . . " felsefesi, toplumun
buton bireylerini sarar ve bin;ok insan:
"Adam sen de... " bencilligi ve bireyciligi ile yeti�ir. Herkes
kendi kor;ok donyas1n1n kabuklannda, sessiz-sedas1z ya�amay1
honer sayar.
"Sen mi kurtaracaksm? " gibi sorularla kavgadan goroltoden
..

uzak tutulmak. gonlok ya�antrn1n mutluluk z1rhlanyla sanhp


sarmalanmak hir;bir yasanin sur; saymad1g1 ve bir r;ok insan1n
da kor;ok g6rmedigi bir ya�am bir;imi olarak belirir.
"Beni dii�iinmuyorsan, r;ocuk.lanni do m1 dii�Onmuyorsun? "

gibi duygusal tepkilerin g6zdaglanyla s1k1�1nlm1� sorumluluk


duygulannin s1n1rlad1g1 insanlar, ya�amlannda bir ba�ka mutsuz­
lugun g61geleri ile bogu�up dururlar 6ylece.
DU$Undoklerini bir kez bile yoksek sesle sbyleyememi$.
bfkesini kar�1srndakinin yUzUne h i<; hayk1rmam1$ bir insanrn
bilin<; ve duygu dUnyasrnda dogan girdaplar belki de sabah
ak$am bogmu$tUr ki�ilitini.
Kendi ki$ilitinin katili olmak da go<; i$tir basbayag1. Sus­
mak.. susmak. hep susmak. Konu�mamak, konu�mamak. Ost­
lenilen g6rev budur boton ya�am boyunca.
insanlan saran kor;ok r;emberler boyoye boyoye demokra­
sinin boynuna bir halka gibi ger;er. Suskunluk kural, konu�mak
ve ele�irmek de kural d1�1 olur bir sore sonra. Bir ki�iye yap1-
lan haks1zhg1 her insan yoreginde ve bilincinde duymahd1r bo­
ton ag1rhg1nca. Bu sorumluluk bilinci kurulmam1�sa. her yeni
haks1zhk bir "kader" gibi benimsenir boton toplumda. Oysa ne
yoksulluk ne de haks1zhk "kader" degildir. Yoksullugun ve hak­
s1zhg1n nedenleri vardir. Bunlan birer birer saptay1p, toplumun
6nOnde hayk1rmak gerekiyor.
Toplumdaki her insandan beklenen de bu degildir ashna
bakarsaniz. Herkes, kendi g6revinin s1nirlan ir;inde direnr;li
olabilse bir 61r;ode kolayla�1r i�ler.
Yarg1r;s1n1z: Ononozdeki sanig1n sur;suz oldugunu biliyor­
sunuz. Fakat emir alm1�srn1z. Mahkum edersiniz bile bile.
Doktorsunuz: Ononoze i�kence evlerinden getirilen bir
hasta r;1kanrlar. Verilen emirlere uyar. sahte raporlar dozen­
lersiniz.
Memursunuz, amirsiniz: Bir alt1n1zdaki memurun sicilini
bozmak ir;in verilen emirleri k6ro k6rone yerine getirirsiniz.
Belki sivilsiniz. Terti bekliyorsunuzdur. Belki de albays1niz, ge-
SU<;LULAR VE GO<;LOLER

191
nerallik siras1ndas1n1z. Hemen bozars1n1z s1cillen. Ba?kalann1n
mutsuzlugu uzerine kendi mutlulugunuzu kurmak 1stersiniz.
Kimler gelir kimler gec;er. boylece...
Ayni c;ark insanlan tigUtur. Donme dolap gibidir ya?am:
Bakars1n1z yuksektesiniz, bir bakm1?s1niz inmi?sinizdir o yuksek
yerlerden. Geriye sadece insan1n ki?iligi ve onuru kalm1?t1r Bu
onuru. daha yukseklere s1c;rayabilmek ic;in bir "pey akc;esi" ola­
rak surenler, onunde sonunda bir insanlik y1k1nt1s1, bir "enkaz"
olarak kalirlar belleklerde.
Yirminci yuzy1lda uygarca direni�in ad1d1r "medeni cesa­
ret." Bu konuda c;ok zengin degil toplumumuz. Bir kaplum­
baga gibi ya�amay1, bir "surungen" gibi be�lenmeyi, bir
"yilan" gibi yukseklere tirmanmay1 huner saym1�1z y1llarca.
Sorumluluk p1narlanndan, bilinc; c;e?melerinden gurul gurul
akan ki?ilikleri. kohnemi? yasalann k1skac1 alt1nda ya?atmay1 tek
c;1kar yol bilmi?iz y1llarca. .

Karanliklarla beslenen korkulan, bir tel brgu, bir dikenli tel


gibi sarm1?1Z dart bir yanim1za. Yureksizligin ozurunu bir parc;a
da kendi kuc;ucuk dunyalanm1z1n mutluluguna s1g1narak gider­
mek istemi?iz.
Bir ki�iye yap1lan haks1zhk, butun topluma kar�1 i�lenmi�
bir suc;tur Bu bilinci payla?mak ve bu sorumlu lugu yerle?tir­
mek zorunday1z. Uygarca payla�1lan sorumluluk bilinci, oz­
gurlugon de, demokrasinin de tek guvencesidir. Bu guvence
saglanmad1kc;a. demokrasinin temeline bir tek ta? bile konmu?
olamaz.
Unutmayahm ki "cesur bir kez, korkak bin kez olor".
Onemli olan, insanm boyle bir toplumda bir "mezar ta�1"
gibi suskunluk simgesi olmamas1d1r.
(Yeniortom, 9 Aral1k 1 9 74)

ASIRI...

Siyasal partilerimiz s1k s1k:


- A?1n saga ve a?1n sola kar?1y1z... diye bildiriler yay1nlarlar
"A?1nlik" bir c;e?it "gunah kec;isi"dir Herkes bir "a?1n" sec;erek
durmadan bu "a?1ny1" suc;lar:
- A?1n solcular eyleme gec;tiler

192
A�ir1 sagcliar brgutleniyor... gibi sbzlere rastlan1r. Ancak
kimin "a�1n" olup kimin olmad1g1, �imdiye dek anla�li1r bi<;ulerle
hi<;: konmam1�1r ortaya. inan<;:lanndan bdun vermeyen insanlar
i<;:in c;evremizde:
Sbyledikleri dogru ama o biraz a�1nd1r... denilir. "A�1n"
toplumdan topluma, c;agdan <;:aga, insandan insana, zamandan
zamana degi�en bir kavramd1r. Herkes bulundugu noktay1
"merkez" yaparak, bunun sag1rn ve solunu "yasak bblge" ilan
eder Du�unceler ic;in bir geometrik bl<;:u bulunmad1g1ndan,
a�1rilg1n nerede ba�lay1p nerede bittigi de, hi<;:bir kesin tan1mla
belirlenmez.
- Biz de sosyalistiz ama karde�im, a�1ns1 degil. ..
Sosyalistin a�1ns1 ne menem �eydir acaba, diye merak eder
dururum ben hep. Yani kim hangi s1nira kadar. a�1n olmayan
sosyalist oluyor, kim hangi noktadan sonra "a�1n sosyalizm"in
yasak bblgesine giriyor? Bunlar ne ekonomide ne de hukukta,
inanli1r dayanaklarla saptanamam1�1r.
Bu belirsizlik, "fa�izm" i<;:in de gec;erlidir. "A�1n sagci" olarak
eli tesbihli <;:ember sakalhlar gbsterilmi�ir �imdiye kadar. "Irk"
temeline dayanarak diktatbrluk isteyenlerin de:
- Milliyet<;:i ve ulkucu gen<;:ler ... denilerek s1rtlan s1vanm1�1r
devletin buyuk saylian demirba�lan tarafindan. Bu kaypakl1k ve
belirsizlik siyasal ya�ant1m1z1 tekeli alt1na alm1�1r bir sure.
Oysa, du�unceler; "tehlikeli ve tehlikesiz" diye ayrilama­
yacag1 gibi, "aw1 sag ve sol" diye de nitelenmez. <;unku bu
aw1hg1 saptayacak blc;u bulunmam1�t1r. Du�unceler ic;in tek
blc;u; bu du�Uncelerin "dogru lugu" ya da "yanh�hg1"d1r. Bu
"dogruluk" ve "yanh�hk", ancak ozgUr ortamlarda halk tara­
fmdan ay1 rdedilir. Kafa yap1m1zla bagda�t1ramad1g1m1z dU­
�Unceleri, "aw1d1r" diye "yasak bblgelere" itmek, demokra­
siye inanm1� olanlar ic;in hie; de di.irUst bir davrani� say1lmaz.
i�in temeline inerseniz, ikide birde:
- A�1n saga ve a�1n sola kar�1y1z ... diye sbylevler verenlerin
de, bir ba�ka "a�1nl1k" turu yaratt1klanrn anlars1n1z. Bunlannk1
de "a�1n ortacli1k"d1r.
Sagi ve solu belirleyecek gerc;ek olc;U, "emek" ve
"sermaye"dir. KomUnizm, emekc;i sin1flarin diktatbrlugu ise,
fa�izm de, burjuva sm1fmm diktatorlUgU demektir
- A�1n saga ve a�1n sola kar�1y1m. .. diyenlere hemen sora­
ilm:
SUC:LULAR VE GUC:LULER

19]
Burjuva s1nifin1n diktatorlOgOne de kar�1 m1s1n?! ..
Topium ya�ant1s1ndan soyutlanm1� bir tak1m sozcokler
araohg1 ile demokrasilerde "cadi kazani" kaynatmak isteyenle­
rin "demirba�" siyasal kavramlann1 tek tek bilimin 1�1g1nda ince­
leyerek, bu demagojilerin "kadavralanni", "a�1n ortac1lann"
yOzlerine firlatmahy1z.
(Yeniortom, I EyliJI 19 74)

TESCILLI...

Bazilanm1z ad1 solcuya c;1km1� birisinden soz ederken:


- Tescilli komOnist ... gibi tanimlar kullan1r. Bu bir c;e�it kOfOr
gibidir. "Tescilli" olmak, bir ki�inin komOnistliginin "resmi" kay1t
alt1na ahnmas1 demektir.
Tescilli ... dendiginde akhm1za:
- Nereye tescilli?.. diye bir soru gelmeli hemen. Evet acaba
nereye "tescil" edilir bir yurtta�1m1z1n komOnistligi?
Ta�1nmaz mallar tapu siciline, yeni dogan c;ocuklar nofus
siciline kaydedildigine gore. yurtta�lann komonistliginin sicilini
tutacak bir resmi makam var m1d1r dersiniz?
Ben yanrtm1 vereyim isterseniz... Boyle bir makam yoktur.
Yoktur amma, yine de baz1 devlet kurulu�lan bu tor siciller tu­
tarlar. i�e. bir yurtta�1m1z hakk1nda, ''tescilli" dendiginde, bu
yurtta�1m1z1n Emniyet Genel Modorlogonde ya da Milli istihba­
rat Orgotonon bir bOIOmOnde "komOnist" oldugunu belirten
kay1tlar vard1r denmek istenmektedir. Fakat. bu "siciller" de
gizli oldugundan, kimin "tescilli" olup, kimlerin olmadig1 da bi­
linmez. Arna bir olay dolay1s1yla c;1kar bu siciller.
Nasil m1? Diyelim ki, yurtd1�1na c;1kacaks1n1z. Pasaport al­
maya gittiginizde, ilk i�. sizin fi�lenip fi�lenmediginizin ara�1nl­
mas1d1r. Eger "fi�"te:
Sol egilimlidir. tehlikelidir... diye yazilm1�sa, yand1g1niz
gondor. Pasaport Yasas1'nm ilgili maddesine gore yurtd1�1na
c;1kmanizda "sakmca" bulundu demektir. Art1k yurtdi�1na c;1k­
man1z olanaks1zd1r.
S1k1yonetim mahkemelerinde bu c;e�it belgelere de c;ok
rastlanm1�1r. Savc1hk ya da mahkeme, yargilanan sanik hak­
k1nda MiT'ten bir rapor ister Rapor gelir.

194
- Her ne kadar sue; 1�lememi�se de, vicdanen suc;ludur...
Evet. ne demektir bu?. Yani bu "bizce pek de 'makbul'
adam degildir, suc;unu bulursaniz mahkum edin... mi demek­
tir? Onlu bir profes6run dava dosyas1ndan b6yle bir rapor
c;1km1�1. <;:1km1�1 da, "Haydi hay1rhs1 ... " demi�ik biz de kendi
kendimize. Bunun gibi ba�ka raporlar da okuduk.
Anayasaya bakarsarnz, mahkemeler bag1ms1zd1r. Mahke­
melere, hic;bir makam ve merci, emir ve talimat g6nderemez,
"tavsiye" ve "telkin"de bulunamaz.
Ya bulunursa?.. Evet. ya bulunursa?...
Hie; akhniz1 yormay1n yine. Bir idari organ, mahkemelere
"tavsiye" ve "telkin" ya da "emir" ve "talimat" turUnden bir yaz1
gonderirse ac;1kc;a bu da suc;tur. Bu sue; hie; i�lenmi� midir? i�­
lenmi�ir. Kovu�urma yap1lm1� m1dlr? Yap1lmam1�1r.
- Neden?... diye soracaks1niz... Nedeni w 0 gUnlerde 1 2
Mart Hukuku yururlukteydi. Ve de hic;bir g6revli bu konulan
ara�1ramazd1. Uzun lafin k1sas1 bu. Anayasaym1�. hukukmu�.
insan haklanym1�. bunlan hie; ara�1rmaym. i�in 6zeti bu. 1 2
Mart'1n Unlu ba�bakanlan d6neminde, devlet memurluguna
ahnmak ic;in bir MiT soru�urmas1 gerekmekteydi. Pini p1nl bir
ogrenci, fakUlteyi parlak dereceyle bitirip i�e girecek:
- Ogrenciliginde a�1n solcu eylemlere kat1lm1�1r Fikir Ku­
IUbU Uyesidir... diye bir rapor gelir. Bitti... Kapan1r bu gencin
yuzune devlet kap1lan. 0 da art1k "tescilli"dir. Hic;bir yerde i�
bulamaz.
$imdi i� c;atalla�1 biraz. Hakkmda, belirli makamlarca dosya
tutulan bir solcu politikaci ba�bakan oldu art1k. Ne olacak
�imdi?..
Eger. yine de "fi�leme" y6ntemleri kullanilacaksa, kag1t
Uretimini art1rmak gerekmektedir. <;:unkU, Ulkedeki solcu
say1s1nca fi� tutabilmek ic;in, bu yurtta�lar say1smca, kag1t,
dosya, karton gerekmektedir.
Nereden bulunacak bu kadar malzeme?.
iyisi mi, bu "tescil" i�inden vazgec;elim. <;:ok pahahya mal
olacak yoksa...
(Yeniortam, 6 EyliJI 1 9 74)

SUCLULAR VE GUCLULER
195
KiM UCRASACAK�

BUtun anneler ve babalar, i;ocuklann1n politikayla ugra�ma­


lanndan yak1n1rfar. Bu "�ikayet kutusu"na, yak1n dostlar. h1s1m
ve akraba da birer mektup atmay1 ihmal etmezler.
- Evlad1m bak, art1k annenin yuregine . inecek...
- Senden ba�kas1 yok mu bu i�le ugra�acak?
- Ben seni ne kadar severim bilirsin. Elimde dogdun. Ha-
pisteyken gozume uyku girmezdi ...
Anneler ve babalar. hakh olarak i;ocuklannin sakin bir ya­
�am sUrmesini isterler. Oglan �Oyle, uslu uslu fakUltesini bitir­
sin, askerligini yaps1n, bir de hanim hanimc1k bir k1zla evlensin ...
Tamam. Nasil olsa bir i� bulur. Kan-koca gUI gibi gei;inirler K1z
aileleri de benzer bii;imde dU�UnUrler. Efendiden bir koca bul­
sun, evlensin. Etliye sutlUye kan�mas1n. Oyle ya�ay1p gitsinler.
Yakinda i;oluk i;ocuga da kan�1r. Damat Amerika'da okumu�
bir mUhendis olursa, "saadet zinciri" iyiden iyiye sarar bUtun
aileyi. Damat, kay1npeder, kay1nvalide, gelinler, gorUmceler,
kaynanalar, gUnlUk dedikodulann k1s1r i;emberinde hep birlikte
dOnUp, dururlar.
Anneler, i;ocuklannin hapishanelerde sUrUnmelerine hii;
dayanamazlar.
- Ah oglum, ben seni bugUnler ii;in mi dogurdum?
- Sen as1I bize sor i;ektiklerimizi .. .
- Alemin yuzune bakamaz olduk.. .
- Gei;enlerde biri yuzume komunistin annesi, dedi. Nas1I
uzuldum.
Anne ve babalar, ister istemez ogullann1 ve k1zlanni
"azd1ran" bu yola "sUrUkleyen" bir ba�kas1n1 sui;larlar hep:
Ben o adamdan hep �Uphelenirdim. Olur olmaz za­
manda arard1. Bizimki kendi halindeydi ... Hep o a�1lad1 bu fikir­
leri. Ona bir �ey olmad1.
- Hep gelir bizimkine solcu kitaplar verirdi ...
Ogul, anne ve babayla tart1�1nca bu kez bir ad1m geri at1hr:
Oglum, ben size haks1zs1niz demiyorum. Arna hep en
Onde sen mi gideceksin. Bilirsin deden de, Milli Mucadelede
Anadolu'ya silah kai;1nrken yakalanm1�1 da...
Sonra biraz k1zg1nca:

196
Hep toplum toplum diyorsun. Biraz da aileni dU�Un­
sene...
<::ocuklar cezaevine girip c;1km1�larsa, aile ic;inde bir
"rehabilitasyon" c;ah�mas1 ba�lar. <::ocugu, o eski havadan uzak­
la�1rmak ic;in anneler ve babalar tarafindan gizli planlar yap1hr
<::ocuklannin topluma kUstUklerini sanan aileler bu kUskUnlugu
gidermek ic;in c;are bulurlar. Akla gelen c;arelerden biri c;ocuk­
lanni evlendirmektir. Ya�h aile dostlan da ayn1 Onerileri ileri
surerler:
- Sen bir ba�goz et. 0 kendi kendine dUzelir...
Oglanin ya da k1z1n akl1nda "solcu" sevgililer varsa, bu tur
anne ve babalar ic;in en buyuk "felaket" i�e budur.
Nerden buldun bunu ... diye yak1nirlar. Sanki oglan ol­
mazsa k1z solcu olmayacak. hapse girmeyecek ya da k1z ol­
mazsa oglan, i�i gucu b1rak1p devrimcilik yapmayacakt1r. Suc;u
bir ba�kas1na atmak, sorumlulugu bir ba�kas1n1n s1rt1na yUkle­
mek sanki c;ocuklann kendilerince de sue; say1lan davran1�lar1ni
unutturacakt1r.
Anne ve babalan bu �artlanmalardan kurtarmak belki ko­
lay degildir. <::ocuklanni, rahat ve mutlu gOrmenin, sadece ah­
�1lm1� kUc;Uk burjuva ya�ant1s1yla mUmkUn olacag1na inanm1�­
lard1r. Onlann anneleri ve babalan da boyle dU�UnmU�ler ve
c;ocuklanni da bClyle dU�Unmeye zorlam1�lardir.
Fakat anne ve baba duygusall1g1nda hesaplanmayan bir
nokta var. <::ocuklan mutlulugu kendi sec;tikleri yolda buluyor­
larsa onlara kan�mak ve yol gostermenin bir yaran oluyor mu?
Ya da oldu mu �imdiye kadar?
BotUn anne ve babalar, c;ocuklannin bu i�lerle ugra�mas1n1
istemezlerse, bu i�lerle, yetimhaneden yeti�enler mi ugra�a­
cakt1r sadece?
(Yenionam, 1 7 Atustos 1 974)

SOLCULUK i<;iN SOLCULUK...

Edebiyat tarihimizdeki "sanat sanat ic;indir", "sanat toplum


ic;indir" tart1�malann1 bilirsiniz. Baz1 edebiyatc;ilar sanat1n top-

SU<;LULAR VE GO<;LOLER
197
lum ile hi<;bir ilgisinin bulunmad1gm1, sanat1n, ancak yine sanat
i<;in yapilacag1n1 ileri sorerlerdi.
Gonomozde devrimci kesimde bu tor anlay1�a benzer baz1
saplant1larda kula<; atanlan gorOyoruz. Bunlannki de, "solculuk
i<;in solculuk. .." olarak adland1nlabilir. Bu solculuk anlay1�1nda,
sosyalizmin genel dogrulan her gun b1kmadan usanmadan yi­
nelenir. Somut ger<;ekle soyut dogrulann "diyalektik" ili�kisi
ortaya konmadan, kitlelere genel ilkelerin �1nngas1 yap1hr dur­
madan. GonlOk olaylarla. genel dogrular aras1nda ilgi gosteril­
medigi i<;indir ki, halk bu "dO�Once bombardimani"ndan pek
bir �ey anlamaz.
Bu arkada�lar bir "terminoloji �ehveti" i<;inde. Marksist lite­
ratOrOn boton kavramlanni ard arda s1ralarlar. Oysa. kullanilan
her sozcogon belirli toplumda, belirli s1n1fsal kesimde degi�en
ayn anlamlan bulunmaktad1r. Halkln, her gun izledigi toplumsal
olaylan a<;1klamayan, somut olaylann genel dogrularla ili�kisini
saptamayan sozcokler, bir sore sonra hem halk i<;in hem de
bu dO�Onceleri savunmak isteyenlerce bir "yabanc1la�ma" so­
reci yarat1r. Bu sore<;. bir "k1s1r dongo"non dar <;emberine s1k1-
�arak, ger<;ek anlam1n1 yitirir. Kavramlar, sozcOkler, ilkeler,
bo�lukta sallanan sarka<;lar gibi, gidip gelirler, bir arada.
Bu "yabanc1la�ma" sOreci, baz1 "keskin" arkada�lann yeti�e­
cegi elveri�li ortam1 dogurur. Art1k, devrimcilik, solculuk, sos­
yalistlik, halkln anlamad1g1 bir yabanci dilin kurallar1 gibidir. Soz­
cokler, ancak bu "tenninoloji �ehveti" i<;inde kullanihr. En kes­
kin soz soyleyenin, en boyok amac1 gosterenin en <;ok
"devrimci" sanild1g1 bir yan�ma dozeni i<;ine girilir. Sosyalizm
Ozerine bir "a<;1k art1nna" sOrOp gider. Sozcokler yabanc1la�1r
kendi ozlerine, ilkeler ama<;lanndan soyutlanir. Ama<;lar anla­
�ilmaz bir karma�1k gorOnOm i<;ine girer.
- Boyok <;eli�ki. kO<;Ok <;eli�ki! ... ana <;eli�ki' ... ara <;eli�ki! ...
Lenin der ki ... Baku Kongresi ... U<;OncO Entemasyonal ...
Tro<;ki ... Sorekli devrim ...
- Donya halklann1n karde�ligi... Mao Zedung... Emperyalizm
kag1ttan kapland1r.. .
- Asimilasyon ... pasifizm ... radikalizm ... popOlizm.
- Revizyonist... sag sapma ... sol sapma... oportOnist.. .
- Marksizm - Leninizm ... Mao Zedung ... dO�Oncesi .. .

1 98
Bu gibi kavramlar, somut olaylarla ili�ki kurulmaks1z1n serg1-
lenmektedir durmadan. Boylece, gocono halk1n ya$am1ndan al­
mayan ve bilinc; Ori.inlerini hall<m ya�ant1s1na katmayan bir sol­
culuk anlay1�1 c;1kmaktad1r ortaya.
Oysa, devrimcilik, bizim anlad1g1m1z anlamda, emek«;i
halk y1gmlarmm demokratik yollarla siyasal iktidara gelmesi
demektir. Bu anlay1$m temel gUcU emek«;i halk, motor goco
de devrimci siyasal partilerdir. Devrimci, bu sure«; ve brgUt­
sel yap1 i«;inde halkm bilincin de, gonlonde ve dilinde ya$a­
masm1 bilen adamd1r.
Degilse?.. Degilse, t1pk1:
Sanat sanat ic;indir ... anlay1�1na saplanarak, topluma s1rt1rn
c;eviren edebiyatc;ilar gibi:
- Solculuk solculuk ic;indir... batag1nda, "terminoloji �ehve­
ti"nin bunahmlan ic;inde bocalay1p dururlar.
Toplumla, halkla ili$kisini yitiren her ak1m, kendi dUnya­
smda bir ba$ka "yabanc1la$ma"nm, bir ba$ka "i;eli$ki"nin ve­
rimsiz meyveleridir...
(Yeniortom, 1 2 Eyliil 1 9 74)

SEN DE Mi BRUTUS!

2 1 May1s ihtilal giri�iminden sonra Albay Talat Aydemir ve


Binba�1 Fethi Gorcan olom cezas1na, oteki san1klar da c;e�itli
hapis cezalanna c;arpt1nlm1�lard1. Bir sure sonra Af Yasas1 c;1kt1
ve bu san1klann cezalan bUton sonuc;lanyla birlikte ortadan
kald1nld1.
Devir, Adalet Partisi devriydi.
Cezaevinden c;1kanlara devlet dairelerinde i� bulundu. eski
ihtilalciler cezaevlerinden c;1kt1ktan sonra birer birer i�e yerle�­
tirildiler. BugUn "solcu" oldugu gerekc;esiyle eski gorevine
ahnmayan Apdullah Y1lmaz da o gUnlerde Adalet Partisi'nce
goreve ahnm1�1r. Bir ac1 gerc;ek bu, degil mi?
Bu gerc;ekten ciddi bir konudur.
Cezaevinden c;1kan adam ne i� yapabilir? Hangi kap1y1 c;alsa;
"ipten kaz1ktan kurtulmu�ur " denilerek ters c;evrilir. Hele son

SU<;LULAR VE GU<;LULER

199
olaylar dolay1s1yla tutuklanip yarg1lanm1�sa. i�i bosbuton c;atal­
la�1r. Eski gOrevine ahnmak istenmez. Ozel te�ebboste i� bu­
lamaz. Ostelik devlet kap1lan da yozone kapanirsa ne yaps1n
adam?
Yurt d1�1na gitsin mesela ... denilebilir. Fakat yut d1�1na da
gidemez. Gidemez c;ono bu kez:
Pasaport Kanununun 22 'nci maddesi geregince yurtd1-
�ina c;1kmas1nda sak1nca vard1r ... denilerek s1nirlar da kapat1hr
ostone.
Bizde i�ler biraz gariptir. Dozene ka�1 belirli do�onceleri
ta�1yorsan, i�in bitik demektir: Yurtd1�1na c;1karmazlar. Hani in­
san1n devlete:
- Canim b1rak1n o da kurtulsun, siz de ... diyecegi geliyor
ama, ka�1niza "mevzuat hazretleri" dikiliveriyor hemencecik.
Solcuya pasaport vermek. "kadi klzin1" evermek kadar goc;tor
bizde.
Simdi ba�1m1za bir de " 1 2 say1h kararname" c;1kt1. Bu da
CHP'nin armagan1 ...
ismail Hakki Birler televizyonda ac;1klama yapm1�1. Bu ka­
ramame ic;in, hat1rlarsaniz. Ben de bu kararname hangi boyok
hukukc;unun kaleminden c;1km1�1r diye merak eder dururum.
Bilmem kimin? Anlatay1m da siz hak verin bana...
I 2 Mart'tan Once ve sonra birtak1m subay ve astsubaylar:
Yasa di�1 gorO� benimsemi�ir... gerekc;esi ile Silahh Kuv­
vetlerden c;1kanlm1�1. 1 2 Mart'tan Once bu gibi i�lemler ic;in
Dani�ay'a ba�uruldu. 1 2 Mart'tan sonra bu da degi�i.
0 da �Oyle...
1 2 Mart'tan oc; gon sonra, Tomgeneral Celil Gorkan ve ar­
kada�lan emekliye sevk edildiler. Emekliye aynlan general ve
albaylar Dani�ay'a dava ac;arak haklanndaki i�lemlerin iptalini
istediler. Dava Dani�ay'da gOri.ilOrken yap1lan Anayasa degi­
�ikligi sonunda "Askeri Yoksek idare Mahkemesi" kuruldu.
Dani�ay:
- Ben gOrevsizim. Askerlerin i�ine kan�mam ... dedi. Davac1-
lar;
- Biz davam1z1 ac;t1g1m1z zaman Milli Savunma Bakanhg1 ile
olan uyu�mazhklanna hep bu Yoksek Askeri idare Mahkemesi
bakar.

200
Neyse ... Silahh kuwetlerden "disiplinsizlik" ve "yasad1�1" go­
rU�leri benimsemek gibi gerek<;elerle "sicil yolu ile" emekliye
aynlanlann Yuksek Askeri idare Mahkemesi'nde dava a<;ma
olanaklan vard1r, yani yasa yolu a<;1kt1r.
Fakat, �u CHP'nin haz1rlad1g1 kararnameye bakin ki, eger
bir asker ki�i. Ordu'dan 1 2 Mart'tan once ve sonra "sicil yolu
ile" emekliye aynlm1�sa bir daha devlet hizmetine ahnamaz.
Karamamenin 93'UncU maddesi boyle. Bu ne demektir bilir
misiniz?
Ba�lanna 1 2 Mart'1n balyozu inenleri biz de korumay1z.
Ba�lanna bir de biz vururuz ... demektir a<;1k<;a.
Bu kararnameyi CHP haz1rlam1�1r ve bu tutumu ile Adalet
Partisi'nin de gerisine dU�mU�Ur. �UnkU Adalet Partisi iktidan
bile 2 1 May1s'tan sonra mahkum olanlan i�e almakta hie; du­
raksamam1�1r.
Orta solculugun bir marifeti de budur. Ogrenin ...
CHP milletvekili dostlann ve ozellikle Say1n Ecevit'in bu
antidemokratik hUkmU degi�tirmek ic;in <;aba harcamas1n1 isti­
yoruz. 1 2 Mart'1n hukukunu kald1rmak yerine. bu anlay1�1 sUr­
dUrmenin gerek<;esini a<;1klayacak "demokratik solcu" CHP'liler
kimlerdir?
$u CHP'nin i�lerine ak1I erer mi hie;?
(Yeniortom, 28 Ekim 1 974)

AC:. KALMA 0ZG0RL0G0 ...

Y1lmaz Can, 1 2 Mart "Balyoz Harekat1" gUnlerinde


"disiplinsizlik" nedeni ile "re'sen emekliye" sevk edilen bir bin­
ba�1d1r. Ne <;are ki yasalara gore. 25 y1I gorev yapmad1g1ndan.
emeklilik maa�1 da alamamaktad1r! Binba�1nin hizmet sUresi. 24
y1I 3 ay 22 gUndUr. Emeklilik karan ile bu yirmi dart kUsur y1lhk
askerlik hizmeti de bir anda <;op tenekesine at1lmaktad1r. Yil­
maz Can sekiz ay daha devlet hizmetinde c;ah�m1� olsa. emek­
lilige hak kazanacakt1r. Fakat devletin i� kap1lan birer birer ka­
panmaktad1r emekli binba�1ya.
Sen ordudan yasa d1�1 goru�leri benimsedigin ic;in c;1ka­
nlm1�s1n. i� bulamazs1n ... denmi�ir kendisine, kac; kez.
SU<;LULAR VE GU<;LOLER

201
Herhangi bir sue; i�lememi�ir Yilmaz Can. Hic;bir mahke­
mede siyasal do�once ve eylemlerinden dolay1 da yargilan­
mam1�1r �imdiye kadar. Fakat 1 2 Mart Hukuku geregince,
amirlerince "mimlenmi�" ve "fi�lenmi�"tir. Eger, herhangi bir
eyleminden dolay1 yarg1lanm1� ve mahkum edilmi� olsa, son
c;1kan Af Yasas1 geregince, suc;unun bOton hokum ve sonuc;lan
affedildigi ic;in herhangi bir kamu gorevine de atanabilecekti!
Fakat hakk1nda:
Disiplinsizlik... yasa di�1 goru�leri benimsemi�ir... tOrun­
den bir "damga" bulundugundan hic;bir i�e ahnmamaktad1r.
Ne yaps1n Y1lmaz Can?
0 gunlerde Hukuk Fakoltesi'nde de ogrencidir ayni za­
manda. Boton gocono ogrencilige ay1rm1� ve bir sore sonra
Hukuk FakOltesi'ni bitirmi�ir. Amac1 avukat olarak ya�am1ni
sOrdOrebilmektir. Avukathk stajm1 da tamamlayan Y1lmaz
Can'a bu kez bir ba�ka engel daha c;1km1�1r. Adalet Bakanhg1:
- Sen ordudan disiplinsizlik nedeni ile c;1kanlm1�s1n. Orduda
subayhk yapamad1g1n gibi baroda avukathk da yapamazs1n ... di­
yerek avukathk ruhsatnamesini de onaylamam1�1r. Bakanhg1n
bu i�lemine ka�1 dava ac;m1�1r Y1lmaz Can. Sorop gitmektedir
davas1.
Ac; m1 kals1n Yilmaz Can?
Araya baz1 dostlan girmi�ir. Bir CHP'li milletvekili arac1l1g1
ile imar iskan Bakanhgmda bir i� bulmak istemi�ir. Buton i�­
lemler tamamlanm1� ve evrak Ba�bakanhk Ozlok i�leri Genel
Modorlogonden dOnmO�Or. Ozlok i�leri:
1 2 sayil1 karamame var. Seni i�e alamay1z ... deyip bu ka­
p1y1 da kapatm1�1r Yilmaz Can'm Ozerine.
Do�onmo� Yilmaz Can. Kendi durumunda olup da devlet
hizmetine giren emekli subaylar da var.
Bunlardan bir k1sm1, hie; begenmedigimiz Adalet Partisi
dOneminde ve hatta 1 2 Mart dOneminde devlet hizmetine
al1nm1�lar. Devir "Ak gunler" devri, devir "ban�c;1 ba�bakan
devri"; fakat:
- Ne halin varsa gor... deniliyor ac;1kc;a, Yilmaz Can'a.
Neden emekli oldugunu do�onoyor Yilmaz Can:
Atatork'c;uydo. Devrimciydi. Sosyal adaletten yanaydi. 1 2 Mart
doneminin "balyozculanna" kar�1yd1. Sec;imlerde oyunu

202
Ecevit'e vermi�i inanarak. govenerek. Ne yaps1n? Bir gun ko­
lundan tutularak at1lm1�1r karargah1n kap1s1na. Devir. Erimlerin,
Melenlerin ve Talulann devri . Susmaktan ba�ka c;aresi de
yoktu. Sadece okumay1 ve avukat olmay1 do�ondo.
Avukat da olamazsm... dendi kendisine. Ordudan
"disiplinsizlik" nedeniyle aynlan ve avukathk yapan eski meslek­
ta�lan akhna takild1 yine: Acaba kendisinin suc;u, haklann1 "Ak
gOnler" dOneminde aramas1 m1yd1 sadece? Demirel ve Erim
yOnetimlerinin esirgemedigi haklar, Ecevit yOnetiminde mi k1s1-
lacakt1?
BOtOn kap1lar kapand1 yozone... Devlet hizmet vermez.
Ozel te�ebbOste i� bulamaz. Emeklilik maa�1 odenmez. Avu­
kathk yapt1nlmaz.
Nedir bunun ad1? Hakc;a dozen mi, demokrasi mi, hukuk
devleti mi? Yoksa ac; kalma Ozgorlogo mo? Nedir ne?
"Ak gOnler" Ozlemi. bu i�lemlerle golgelenecek mi? Hak
arama ozgorlogo hep boyle mevzuat1n oromcek aglanna m1
tak1lacak? 1 2 Mart Balyozu namuslu insanlann s1rt1na inip kal­
kacak m1? Evet... Ve... Ve, "ak gOnler" mOjdecisi Ecevit botOn
bunlara susacak m1?
(Yeniortom, 14 Eyliil 1 974)

YURTTA$ DECiiL Mir

Dogan Oztork. Gaziantep iii Araban ilc;esinde veteriner


hekim olarak gOrev yaparken, evinde "yasaklanm1� sol yay1n"
bulundunna gerekc;esi ve komOnizm propagandas1 suc;uyla
gozaltma ahnarak. Adana S1k1yOnetim Komutanhg1 Askeri
Mahkemesince tutuklanm1�1r. Tarih. 1 97 1 temmuzunun ikisi ...
Yani, "Balyoz Harekat1" gOnleri' Gaziantep Emniyetinde gozal­
t1nda bulundugu gOnlerde, Dogan Oztork'e, o gonlerde ge­
c;erli olan sorgu yontemleri ile birtak1m sorular sorulur. bask1-
lar yap1hr. Bu arada Tanm Bakanl1g1ndan da istifa etmesi iste­
nir. Dogan Oztork de ister istemez bir istifa dilekc;esine imza­
s1ni atar. Bakanhk bu istifay1 hemencecik kabul eder. Ancak.
Dogan Oztork, "burslu" ogrenci olarak okumu�ur. Bakanhga
"mecburi hizmet" ile baghd1r. Ya bu zorunlu hizmet sOresinde
SUC:LULAR VE G0<;:L0LER

203
bakanhk emrinde c;ah�acak ya da burs borcunu odeyecektir
Ozerindeki yogun bask1lar kalkar kalkmaz, bakanhga ba�vura­
rak, istifa yaz1s1n1n bask1 alt1nda al1nd1g1n1 ve gec;ersiz sayilmas1
gerektigini bildirir. Fakat bakanhk bu ikinci dilek�eyi i�leme
koymaz ve:
- Haydi borcunu ode ... diye diretir. Ostelik.
Bu arada hakk1ndaki soru�urma Askeri Savcil1ktan, gorev
yeri olan Araban Savc1l1g1na gonderilir Savcil1k, Dogan Ozturk
hakk1nda suc;lay1c1 "en kuc;uk delil ve emare" bulunmad1g1n1
ileri surerek, soru�urman1 n durdurulmas1na ve san1g1n tahli­
yesine karar verilmesini ister. Sorgu yarg1c;hg1 da istem uya­
nnca Dogan Ozturk'u tahliye eder ve "muhakemenin
meni"'ne karar verir. Fakat c;ile bununla da bitmez.
Bir ba�ka perde ac;ilm1�1r...
Dogan Ozturk. 1 973 yil1nin ekim ay1nda yedeksubayhk go­
revini yapmak uzere silah alt1na ahn1r. Okul donemi sonunda:
Koto hal ve du�uncelerden dolay1 yedeksubayhk Kanu­
nunun S'inci maddesi geregince .. diye ba�layan ve Milli Sa­
vunma Bakani "Mehmet izmen" onayh ve imzah bir emir uya­
nnca, Agn'nin Patnos ilc;esinde "Sunay Garnizonu"na er olarak
gonderilir. Dogan Ozturk "Sunay Garnizonu"nda. kendisiyle
ayni donemde "er" olarak askerlik gorevlerin i yapan yuksek
ogrenim gormu� arkada�lanyla birlikte terhis olur, gec;en mart
ay1nda.
Askerlik gorevini bitiren Dogan Ozturk, yeniden bakanhga
ba�vurarak gorev ister.
- Almay1z ... derler.
- Mecburi hizmetim var ama... diye ac;1klamalar yapmak is-
ter, Dogan.
- Bize ne ... denir. Ya da:
- Hakhs1n karde�im ama, biz ne yapahm, beyefendiyle ko-
nu� ... denilerek ba�an sav1hr. "Beyefendi" "Gida Tarim ve
Hayvancil1k Bakani" Karkut Ozal'd1r. Karkut Ozal'la da konu­
�ur Dogan Ozturk:
- Mevzuat neyse o olur... der "beyefendi" Oysa ayn1 gun­
lerde "beyefendi", Bakanhk koridorunda "ilerici" av1na c;1km1�­
t1r. Dinlemez bile Dogan Ozturk'u.
Bir veteriner hekimin oykusunu sizler de �imdi ogrendiniz:
Durup dururken gozalt1na ahn ... Hakk1nda en kuc;uk bir su�
kan1t1 bile bulunmas1n... Yedeksubayhk hakk1 elinden ahns1n ...

204
i�siz kal... Ostelik bursunu Odemeye zorlan ... Borcunu Odemek
ic;in bakanhga ba�vur... Hic;bir kamu gtirevine ahnma ... Resmen
ac; kal ...
Baz1 insanlar devlet eliyle zengin edilir, bazilan da ac; b1rak1-
hr devlet eliyle ...
H1rs1zhk m1 yaps1n Dogan Ozturk. dilensin mi, ne yaps1n?
Bu i�lemlere imza atan yetkililer, etkililer, mUdUrler, amirler,
beyler, beyefendiler, beyoglubeyler!.. Ellerinizi vicdanlanniza
koyarak dU�UnUn ... Ne yaps1n Dogan Ozturk?!
Bir yurtta�1n kamu gtirevlerinden yasaklanmas1na ancak
mahkemeler karar verir degil mi? Yukanda anlatt1g1m1z tJy­
kUde, stiyleyiniz hangi yurtta�hk hakk1ni kullanabilmi�ir Dogan
Ozturk? Hangi suc;una ka�1 uygulanm1�1r bunca i�lem? Kimler
ac;hga mahkum ediyor bir veteriner hekimi? Ve ne ad1na? Ve
ne hakla?
Bir cevap veren c;1ksa da ogrensek...
(Yeniortam, 19 EyliJ/-1 974)

BiR OLONON DAVASI

TRT Ankara Televizyonunda Program MUdUrlugunde


prodUkt6r olarak c;ah�an Adem Yavuz, askerlik gtirevini, Ada­
na'nin Kadirli ilc;esinde yedeksubay olarak tamamlad1ktan
sonra, yeniden eski gtirevine dtinmek istemi�. ancak bu istegi
TRT yetkililerince reddolunmu�ur. Adem Yavuz'a. TRT Ku­
rumu'nca verilen ilk cevap:
Hizmetine ihtiyac; bulunmad1g1... bic;imindeydi. Oysa
Adem Yavuz, siyasal du�uncelerinden dolay1 gtireve ahnma­
maktaydi. Adem. Dani�ay'a dava a01. Dilekc;eler gelip gitti. Bu
arada, dava dosyasma "gizli" kay1th baz1 belgeler de kondu.
TRT Hukuk MU�avirligi. bu gizli belgelere dayanarak. Adem
Yavuz'un dilekc;elerine ka�il1k verdi. TRT Kurumu vekili Avu­
kat "Apdullah Seksenoglu"nun 8. 1 . 1 974 tarihinde verdigi ce­
vab1n �u bolumunu birlikte okuyahm:
Davac1 hakk1nda Milli Savunma Bakanhg1'n1n 1 8.7. 1 972
gun ve Plan Program Koordinasyon 3953. 1 8-707-72 Ozel
Plan $ube yaz1s1 ile kendisinin Kadirli Askerlik $ubesinde Ye­
suc;LuLAR VE G0c;L0LER

205
dek Astegmen olarak g6revli bulundugu ve eski DEV-GEN<;
Oyesi ve Fikir KulOpleri kuruculanndan oldugu, ad1 gec;enin
terhisinden sonra Kurum'da bir g6reve talip olacag1 bildirilerek
kendisi hakk1.1da resmi ihbar yap1lm1�. aynca govenlik soru�­
turmas1 sonucu durumunun "sakmcah" oldugu tespit edilmi�ir.
Kurumumuz TRT Koruyucu Govenlik Ozel Talimat1n1n
1 2 1 'inci maddesi hOkmOne g6re, gOvenlik soru�urmas1 so­
nucu "sak1ncah" oldugu tebeyyon eden personelin gizlilik de­
receli yerlerde bir g6rev verilip c;ah�1nlamayacag1ndan, yeni­
den i�e ahnma durumunda ise hizmete ahnip ahnmayacag1,
hizmette iken, "sakmcah" durumu hakkmda resmi bir ihbar
yap1ld1g1 takdirde g6revden uzakla�1nlacag1 ac;1kt1r.
Davac1 hakk1nda. Milli Savunma Bakanl1g1'nca "sak1ncah"
durumu resmen ihbar edilmi� ve "Sak1ncah durumu govenlik
soru�urmas1 sonunda tebeyyOn etmi�ir...
Evet. b6yle...
Anla�ild1g1 gibi, Adem Yavuz, Olkenin govenligi bak1m1ndan
"sak1ncal1" g6rOlerek kamu g6revine ahnmam1�1r Dilekc;eden
anla�1hyor ki, Adem, askerligini yaparken, yeniden TRT'ye d6-
necegini s6ylemi�. c;evresindekiler de hemen bunu "resmi"
yerlere bildirmi�lerdir. Resmi makamlar da:
- Askerligi bitince sakm i�e almay1n ... diye gizli emir vermi�­
lerdir, TRT yetkililerine.
Ayni dosyadaki bir ba�ka belgeye daha g6z atahm ...
Televizyon Dairesi Ba�kan Yard1mc1s1 "Erhan imset"
I 3. 1 . 1 973 gon ve 1 45 sayil1 yaz1s1nda; TRT Genel Modoro
Musa Ogon'e: .
- Ba�kanl1g1m1z elemanlanndan iken askerlik g6revini yap­
mak Ozere aynlan ve terhisini moteakip Kurumumuz'dan ye­
niden g6rev talebinde bulunan Adem Yavuz'a bir 6rnegi ili­
�ikte sunulan Savunma Sekreterliginin 24.7. 1 972 gon ve 0 1 9-
5- 1 06 1 I say1h yaz1lan geregince g6rev verilmemi� ve keyfiyet
3.2. 1 973 tarih ve 294 say1h yaz1 ile kendilerine bildirilmi�ir...
diyerek Adem Yavuz'a gerc;ek nedenin ac;1klanip ac;1klanmaya­
cag1ni soruyor.
TRT Personel Dairesi Ba�kani Emekli Albay "Selahattin
Tol" ise, Televizyon Dairesi Ba�kanhg1na yazd1g1 22 Ocak
1 973 tarihli yaz1da, Adem Yavuz'un, "DEV-GEN<;" oyesi ve
"Fikir Kulopleri Federasyonu" kurucusu oldugunu belirterek
- Aynca bu sebepten ad1 gec;enin tayini ic;in teklifte bulu­
nulmamas1 hususu Ba�kanhgm1za "�ifahen" de bildirildigi halde
ilgili yazm1zla teklifte bulunuldugu anla�1lm1�1r. Badema Ba�­
kanhg1niza yap1lacak bu c;e�it tekliflerin Personel Modorlogo­
nozce etrafl1ca incelenip ilgililere gerekli cevaplann Ba�kanhg1-
n1zca verilmesini arz ederim... demektedir. Yani:
Bana ne soruyorsun. Madem solcudur. At kap1 d1�an ...
diyor modor bey ac;1kc;a!
Adem, gOrevinin ba�1ndayken, kamma yedi ku�un s1k1larak
�ehit edildi. Gonlerce fa�ist Rumlann elinde, boyok ac1larla
penc;ele�erek kaderi ile sava�1.
Ya sizler...
Adem Yavuz ic;in "sak1ncahd1r" diye rapor yazan, ihbarlar
yapan, i�e almayanlar ya sizler...
Sizler misiniz "sak1ncah" olmayan? Sizler misiniz bu Olkenin
sahipleri?!.. Sizler misiniz bu yurdu ve ulusu ic;in yigitc;e sava�an,
ac1lanna katlanan?! ..
Ademin yoksullukla gec;en ya�ammda, ona ac1 c;ektiren
sizlerdiniz, sizler, sizler ... Yapt1klannizla OvOnOn haydi ...
(Yeniortam, 7 fyliJI 1 974)

KiME H iZMET?..

Gec;en hafta bu kO�ede CIA'n1n yOksek dOzeydeki dan1�­


manlanndan George S. Harris'in amerikan Boyokelc;iligine
atand1gm1 yazm1� ve kendisi hakkmda baz1 bilgiler vermi�ik
George Harris bugonlerde Torkiye'de siyasal c;ah�malann1
yOrOtmektedir. Politikac1lar. ogretim Oyeleri ve gazeteciler
aras1nda geni� bir "dost" c;evresine sahip olan bu CIA Torkiye
uzman1, gec;tigimiz hafta baz1 eski dostlanyla gorO�O. Bu arada,
Adalet Partisi eski milletvekillerinden Siyasal Bilgiler Fakoltesi
iktisat Profesoro Aydin Yalc;1n';11 "Bokre�" sokag1ndaki evinde
bir de "a�am" yemegi yedi.
Yedikleri ic;tikleri onlann olsun. Biz konu�uklann1 merak
ediyoruz... diyecegiz ama konumuz bu degil �imdilik
George Harris dolay1s1yla Siyasal Bilgiler FakOltesi eski asis­
tanlanndan Dr. Muslim Ozbalkan'dan soz edecegiz bugOn:
SU<;LULAR VE GO<;LULER

207
George Haris'in, "Tradlied Alliance" ad1yla yay1nlanan ve
Amerika'da State Department'a "raper" olarak sunulan ince­
lemesinin "Ban� GbnOllOleri" ile ilgili bblOmOnde Muslim
Ozbalkan'1n "Gizli Belgeleriyle Ban� GbnOllOleri" adh incele­
mesine de yer verilmi�ir. CIA TOrkiye uzmanin1n Ozerinde
durdugu "Gizli Belgelerle Ban� GbnOllOleri" adh kitapta Muslim
Ozbalkan �unlan sbylOyor:
- Amerikan Ban� GbnOllOleri OrgOtO, ABD'nin dOnya c;ev­
resindeki c;1karlann1 korumak ve 1 9. yozyildan bu yana geni�le­
yen ve yay1lan Amerikan emperyalizminin hedeflerine varma­
s1n1 saglamak amac1yla kurulmu� yeni bir brgotten, bu emper­
yalist politikan1n yeni bir ybntemi ve arac1ndan ba�ka bir �ey
degildir... Ulusal kalk1nmas1ni h1zla gerc;ekle�irmek yoluna yb­
nelen Olkelerin ilk i�i. Olkelerinden bu Ban� GbnOllOlerini c;1-
karmak olmahd1r. Ban� GbnOllOleri ile, ekonomik, sosyal, s1ya­
sal geli�meyi saglamak, bag1ms1z bir Olke olman1n amac1n1n
uyu�madig1, amaca varmak ic;in bu i�birliginden aynlman1n zo­
runluluk oldugu kesinlikle anla�1lm1�1r... Hem kendi, hem uy­
gulani� bic;imi Anayasaya ayk1n bulunan bir ikili anla�maya da­
yanarak I 200'den fazla say1da Ban� GbnOllOsO Olkemize gel­
mi�. degi�ik ekonomik, toplumsal ve etkin yap1ya sahip bblge­
lerin farkh tiplerdeki yerle�me birimlerinde c;e�itli program­
larda c;ah�m1� ve c;ah�maktad1r
Dr. Muslim Ozbalkan incelemesinin sonunda �u dO�Once­
leri savunmaktad1r:
Torkiye'nin Ban� GbnOllOleri c;1kmaz1ndan kurtulmas1 ic;in
devrimci ve ulusc;u goc;lerin tepkisi. c;1kar yollannin aranma­
s1nda oldukc;a etkili olmu�ur. Amerikahlann da ac;1kc;a itiraf et­
tigi gibi, kamuoyunun bu konudaki tepkileri, faaliyetlerinin s1-
nirlanmas1na yol ac;m1�1r Bas1n in Ban� Gtinolloleriyle ilgili gb­
ro� ve haberlere yogun bic;imde yer vermesi, Amerikahlan ve
i�birlikc;ilerini sOrekli olarak rahats1z etmekte, sindirmektedir
Fakat bugone kadar bunlara ybnelen tepkilerin, Ban� gbnOllO­
lerinin kesinlikle Olkemizden gitmelerini saglayacak t>lc;Ode ol­
mad1gin1 sbyleyebiliriz. Bu nedenle tom ayd1nlann, devrimcile­
rin ve ulusc;u gOc;lerin, Amerikan militarizminin, goler yOzlO ti­
caretinin, emperyalizminin ve kar�1 devrimciliginin bir orgoto
ve bu orgOtOn ajanlan olan "Amerikan Ban� GonOllOlerine"

2(11
kesinlikle kar�1 c;1kmalan ve bunlann faaliyetlerini ve program­
Ianni sona erdirecek bic;imde davranmalan gerekmektedir...
Muslim Ozbalkan'1n bu incelemesi Ankara Oniversitesi
Rektorlogonon istegi Ozerine, Siyasal Bilgiler FakOltesi "iskan ve
$ehircilik Enstitoso"nce haz1rlanm1� ve Enstito ad1na bu c;ah�­
may1 Asistan Dr Muslim Ozbalkan yOrotmO�Or Bu c;ah�ma
Siyasal Bilgiler Fakoltesi Profesorler Kurulu'na sunulmu�. 25
Kas1m 1 969 gono oybirligi ile kabul edilmi�ir Enstito Modoro
Prof. Dr. Fehmi Yavuz, vanlan sonuc;lan Tork kamuoyuna ac;1k­
layarak Ban� Gonollolerinin Torkiye'den c;ekilmelerini istemi�­
tir. Harris kitab1nda bu olaya da yer vermektedir.
Burada bir ilginc; beige daha ac;1klayahm ...
Ban� GonOIOlerinin Torkiye'de c;al1�malann1 saglay1c1 yasa­
n1n Torkiye Boyok Millet Meclisine sunulmas1 ic;in haz1rlanan
taslag1n altmda kimlerin imzalan vard1r, bilir misiniz? CHP Ko­
caeli Milletvekili ProfesOr Nihat Erim, Adana Milletvekili Kas1m
Golek, AP Bursa Milletvekili Cevdet Perin ve Rize Milletvekili
Erol Y1lmaz Akc;al.
Millet Meclisi D1�i�leri Komisyonunun esas no: I /428 karar
no: 44 say1 ve 30.5. 1 963 tarihli raporunda da �u gOrO�ler yer
almaktad1r:
Ban� GonOllOleri adh te�ekkOIOn gayesi, az geli�mi� veya
geli�me gayreti ic;inde bulunan memleketlerde, egitim, saghk
ve tanm sahalannda ihtiyac; duyulan elemanlan temin etmek
ve her suretle, Amerikahlann diger memleket halk1ni, diger
devletler halk1n1n da Amerika'y1 yak1ndan tanimas1na imkan
vermektir.
ProfesOr Nihat Erim'in de payla�1g1 gOrO�ler bunlar...
Gelelim sonuca.
Muslim Ozbalkan, 1 2 mart 1 97 1 tarihinden sonra askerlik
gOrevini yapmak ic;in izmir'de Ula�1rma Yedek Subay
Okulu'na astegmen olarak atanacag1 gOn:
- Koto dO�Once sahibidir... gerekc;esiyle Bayburt'a "er" ola­
rak yollanm1�1r. Ozbalkan'1n bu kitaptan ba�ka hic;bir siyasal
"eylemi" bulunmamaktad1r. Ayni gOnlerde "Ban� Gonollule­
rini" bOton yurda yayan yasa taslag1 haz1rlay1cilanndan
PeofesOr N ihat Erim de Olkemizde Ba�bakanhk yapm1� ve ye­
rini Ferit Melen'e b1rakm1�1.

SU<;LULAR VE GU<;LULER

209
A<;1k<;a goroloyor. Muslim Ozbalkan "Ban� Gonolloleri"
konulu kitab1ndan dolay1 cezaland1nlm1�1r. Onu er <;1kartanlar.
ad1m adim izleyenler, imza sahipleri, beyler, pa�alar, beye­
fendiler kime hizmet ettiginizi �imdi anhyor musunuz?..
(Yeniortom, 16 Ocak 1 9 75)

HAVADAN VE SUDAN

Baz1 insanlar ir;in:


Havadan sudan para kazanm1�1r... denir. BugOn sizlere.
"su" i�lerinden dolay1 para kazanm1� bir moteahhitten soz
edecegim.
Moteahhidin ad1, Soleyman Demirel'dir... Demirel, 1 960
donemi geldiginde, Devlet Su i�leri Gene! Modoroydo ve he­
noz askerlik gorevini yapmam1�1. BugOne kadar Demirel'in bir
"devlet memurundan daha r;ok para kazand1g1n1 kimse soyle­
yemez. Oyleyse nas1I zengin oldu Demirel?
Soyle ...
Yuk MOhendis Soleyman Demirel, bir yandan Orta Dogu
Teknik Oniversitesi'nde ogretim gorevlisi olarak <;al1�1rken, Ote
yandan da moteahhitlik yapmaktayd1. 0 gOnlerde, Oniversite­
nin i<;me suyu in�at1 da ihaleye <;1kanld1. in�aatin ke�if bedeli 5
milyon 750 bin liraydi. Demirel:
- Ben bu in�aat1 4 milyon I 00 bin liraya yapanm ... diyerek
hemen kollan s1vad1. Fakat ortaya bir kO<;Ok poroz <;1krt1. Oni­
versite Kurulu� yasas1 ve Satinalma Yonetmeligi, Oniversitede
ogretim gorevlisi olarak <;ah�anlann bu tor ihalelere girmelerini
yasaklamaktayd1. Bir sore sonra bu pOrOz de giderildi. Oniver­
site hukuk mo�avirligi:
- Ek gOrevle Oniversitede <;ah�anlar ihalelere girebilir... diye
yorum yapt1 ve Demirel Oniversitenin, i<;me suyu in�aat1ni
Ozerine alm1� oldu.
Su tesisat1 in�aat1 i<;in gerekli ithal malzemenin vergi ve
gomrok "resmine" bagh oldugunu bilen Demirel bir sore
sonra Oniversite RektOrlogone ba�vurarak:
- Orta Dogu Teknik Oniversitesi bir kamu kurulu�udur. Bu
nedenle bu vergi ve resimleri Odememek gerekir... dedi.

210
Demirel aynca bu sonucu saglamak ic;:in imar ve iskan
Bakanhg1'na ba�vurarak devlete verecegi vergilerden kurtul­
mak istedi. Demirel'in dilekc;:esi bakanhkta, bakanhk "Amme
Tesisleri Dairesi Ba�kani" Mehmet Uslu'nun 6n0ne geldi. Uslu:
Bu vergi ve resimlerin Odenmesi gerekir... dedi. Dedi
ama kendisi izindeyken yerine bakan Ra�it Yalvac;::
Bu kamu kurulu�udur. Bu kurulu�a ihaleyi Ozerine alan
da Demirel'dir. Oyleyse Demirel devlete gOmrOk vergi ve
resmi vermemelidir... gerekc;:esiyle Demirel'e ayncahk tan1d1.
Bu usulsozloge, Oniversite in�aat Ba�kani itiraz etti. 9 Ocak
1 963 tarihli ve 7 1 5/49-5 3 say1h yaz1da Ba�kan Muhittin Kulin:
- Demirel'e taninan ayncahk yasalara ayk1nd1r... diye diretti.
Ayni gOnlerde devrin imar ve iskan Bakani Fahrettin G6kay.
5. 1 1 . 1 963 tarihinde Oniversiteye ba�vurarak:
Gerekli malzemelerin gomrOk veya gider vergisinden
muaf tutulmas1 konusunda verilen belgelerin Moteahhit So­
leyman Demirel tarafindan kendi c;:1kanna kullanihp kullanil­
mad1g1n1 ... sordu. Bu yaz1 ozerine "MOtevelli Heyet" topland1
ve Demirel'i hakh buldu. B6ylece Demirel 700 bin lirahk bir
ithalat dolay1s1yla Odemesi gereken 200 bin liray1 devlete
Odedi. Bu iki yoz bin Tork liras1 havadan Soleyman Bey'in ce­
bine iniverdi!
Ayncahklar bununla da bitmedi ...
4 milyonluk ihale ic;:in Demirel'e, 2 milyon I 00 bin lirahk
"avans" da verildi. Oysa, yap1lan mukavelede b6yle bir hokom
yoktu. Demirel, bu paray1 herhangi bir bankadan alsa, yOzde
1 8-20 faiz 6deyecekti. Avans almakla bu faizden de kurtularak
yine havadan 1 50 bin lira kadar bir para daha kazand1.
Demirel. bununla da yetinmedi ...
Mukaveleye g6re Demirel'in. su tesislerini 30.6. 1 963 tari­
hinde bitirmesi gerekiyordu. Eger in�aat erken bitirilirse ken­
disine erken bitirme primi 6denecekti. Demirel I 4.4. I 963'de
i�i bitirdigini ileri sorerek 2 ay 9 gOnlOk erken bitirme primi
olarak 248 bin lira daha kazanm1�1r. Fakat i� Demirel'in bitir­
digi tarihte bitirilmi� degildi. 23 Ekim 1 963 tarihinde rektOr
yerine imza atan Orhan Alsac;:, Demirel'e g6nderdigi mek­
tupta:
- Eksiklerini tamamla... demi�se de Demirel i�i erken bitir­
digi gerekc;:esiyle 248 bin liray1 kasas1na c;:oktan yerle�irmi�i.

SU<;LULAR VE G0<;L0LER

21 1
Yani Demirel, gecikme dolay1s1yla Universiteye tazminat ode­
mesi gerekirken, erken bitirmi� gerekc;esiyle odUllendirilmi�tir
Ustelik. Bir de, "borular zaman1nda yerle�irilmedi... diyerek
65 bin lira tazminat istemi� ve alm1�1r bu arada.
Demirel'in yapt1g1 i�in kesin kabulU 1 5-25 Temmuz 1 964
tarihleri aras1nda yapilm1�1r. O niversite in�aat Ba�kanhg1'ndan
Yuk. Moh. $evket Guloglu, 1 7 kas1m 1 964 tarihli raporunda:
Su tesisleri kusurlu yap1lm1�1r. Teknik kusur ve hatalar
dolay1s1yla gec;en bir yilda 650 bin lira kay1p olmu�ur... diyerek
bu "Barajlar Krahni" yerden yere vurmu�sa da, Demirel yine
kazand1g1n1 kazanm1�1r. Bu rapor Uzerine, Rektor, iller Bankasi,
Devlet Su i�leri ve Bay1nd1rhk Bakanhg1 mUhendislerinden olu­
�an bir kurula inceletmek istemi�se de, Orhan Alsac;, "ic; bUn­
yede bir ara�1rma" yapmakla yetinilmesini onermi�ir.
ic; bUnyede yapilan ara�1rmada da aksakhklar saptanm1� ve
bunlann giderilmesi ic;in 25 bin markhk malzeme sipari� edil­
mi�ir. Bunu da Turk paras1 ile degeri I 00 bin lirad1r. Bu yUz
bin liran1n Demirel'den al1nmas1 gerekirken, bu konunun Uze­
rine de gidilmemi�ir.
Bir tak1m "masonik" ili�kiler de etkili olmu�ur bu i�lerde.
Ozetleyelim...
Demirel; 4 milyonluk kUc;Uk bir ihaleden, 3 1 3 bin lira prim,
1 50 bin gUmrUk bag1�1khg1, 1 50 bin liral1k avans kan. I 00 bin li­
rahk tesisat noksanhg1 olmak Uzere. 7 1 3 bin lira ac;1ktan para
kazanm1�1r.
i�e "havadan" ve "sudan" boyle para kazan1l1r.
$imdi de mUteahhitin c;evresinde "milliyetc;i cephe" kurula­
cak. Ey "komandolar"!.. Siz de titreyin ve bu Amerikan firmas1
muteahhidinin fedailgine ko�un ...
(Yeniortam, 7 Deak 1 975)

DOKUNMAYIN DEM iREL'E

Baz1 arkada�lanm1z Suleyman Demirel'in Adalet Partisi


Genel Ba�kanhg1ndan aynlmas1n1 istiyor.
Ben o kanida degilim. Demirel yerine bir ba�kas1nin geti­
rilmesinde "turlU-c;e�itli" sak1ncalar bulunmaktad1r. Teker teker

212
s1ralayal1m bu sak1ncalan: Demirel'in "biraderleri" var m1? Var.
Bunlara. �imdiye kadar kredi verilmi� midir? Verilmi�ir. Bira­
derler zengin olmu� mudur? Olmu�ur. $imdi diyelim ki, yeni
bir genel ba�kan bulacaks1n1z. Ya bunun da "biraderleri" varsa?
0 zaman, bir "yirmi alt1 milyon" lira daha m1 kredi verilecektir
bu yeni biraderlere? Haz1r elimizde, biraderleri devlet taraf1n­
dan zengin edilmi� eski bir ba�bakan ve ana muhalefet partisi
lideri varken, bir ba�kas1 aranir m1 hie;?
Demirel kolay m1 yeti�i saniyorsunuz? Sen kalk, yoksul bir
koyden yeti� ve kirk ya�1na basmadan milyoner ol ... Kolay m1?
Soyleyiniz kirk milyondan kac; ki�i bu ustun zekaya sahiptir?
Boyle zeki ve becerikli bir politikac1y1 nereden bulabiliriz biz?
Suleyman Bey, sadece Turkiye'de okumam1�. Amerika'y1
da �ereflendirmi� ve Amerika'da meslegi ile ilgili egitim gor­
mu�ur. Bir muhendisin Amerika'da yeti�mesi kac;a maloluyor
biliyor musunuz? Kac;a mal olmu�ur Demirel Amerikahlara?
Hie; du�undunuz mu bunlan?
Boylesine degerli bir politikac1n1n koltugundan edilmesi
dupeduz haks1zlikt1r ve bu haks1zhk sadece Demirel'e degil,
onun yeti�mesine katk1da bulunan yerli ve yabanc1 egitim ku­
rumlanna da yapilmaktad1r. Biz Demirel'i ele�iririz ama bu
kadar haks1zhga da goz yummay1z. Demirel bizim muhalefet
liderimizdir. Nereden bulacag1z bir daha boyle i�e "dortba�1
mamur" bir politikac1y1? Bilgi dersen var. Kultor dersen var
Yabanc1 dil dersen fevkalade. TecrObe, hele "kondisyon"! ..
Yak; biz dunyada Demirel gibisini bulamay1z. Ben bu kan1da­
y1m. Sizi bilmem.
Baz1 "a�1n solcu" arkada�lanm1z1 da du�unmeye davet edi­
yorum ...
Son K1bns olaylan dolay1s1yla. i� ve sermaye c;evreleri art1k
Demirel'i bo�ad1lar. $imdi Ecevit'e kur yap1yor i�adamlan. Ne
bileyim ben ... Belki de solcu olmaya karar verir bundan sonra.
Yarg1lanan baz1 gene; devrimci arkada�lar da, mahkemelerde
birdenbire:
- Demirel memleketin gozbebegi ... dememi�ler miydi? Bir
bildikleri vard1 herhalde. i� c;evreleri Suleyman Bey'e yuz ver­
meyecek. Nurcular, c;ember sakall1lar. Suleymanc1lar, Na�i­
bendiler de c;oktand1r Erbakan Hoca'nin tesbihine dizildigine

SU<;LULAR VE G0<;L0LER

213
gore, Demirel �imdi ister istemez sola kayar belki. Zaten bu
i�e bir "o" eksikti! ..
Anlayacagin1z Tarzan gu<; durumda ...
i� <;evreleri Suleyman Bey'in defterini durduler son gun­
lerde. Muslumanlar da "Allaha havale etti" ve boylece ortada
kald1 koskoca Demirel ...
insanin yuregi s1zhyor vallahi...
Bugunlerde Adalet Partisi kulislerinde bir <;ah�mad1r gidi­
yor. Yok Kamran inan'd1, yok Sabit Osman Avci'yd1, yok adi
gizli tutulan bir iktisat profesoruydu. gunlerdir bir aday aran­
maktad1r Suleyman Bey'in yerine...
Yaz1k degil mi?
Y1llarca i� ve sermaye <;evrelerine olanaklar saglayan bu
adam degil mi? Devrimcilerin nefeslerini dinleyen hukumetle­
rin ba�bakan1 bu adam degil mi? 1 2 Mart doneminin hem
"magdur" hem de "magrur" politikam1 bu degil mi?
Nas1I, nasil, ama nas1I yap1hr buton bunlar Demirel'e? Hi<;
insafi yok mu bu i� ve sermaye <;evrelerinin?
i�adamlannin hesab1n1 bilmem. Ben Demirel'i tutuyorum.
Demirel bOtun devrimcilerin aday1 olmahdir. Sozlerim kulag1-
n1za kupe olsun! Biz bir daha boylesin i bulamay1z. Vallahi de,
billahi de bulamay1z.
Ey Adalet Partililer... 1 2 Mart koprusunu ge<;erken "at"
degi�irmediniz. $imdi hep birlikte "milli butonluk" <;ay1rlannda
dola�1rken ne olur, Allah a�k1na, buyuklerinizin ba�1 i<;in har­
catmay1n Demirel'i. 0 sizden c;ok bize laz1m ashnda ...
(Yeniortom, 13 Eylal 1 9 74)

OZELEFiR.i

Demirel, partisinin onemli bir toplant1s1nda, uyu�mazhkla­


nn ancak "ozele�iri" yolu ile giderebilecegini soyledi. Bunu.
demokratik geli�memiz i<;in bir a�ama olarak degerlendiriyo­
ruz. <;unku "ozele�iri", sosyalist partilerin kendi i<; duzenlerini
saglamak i<;in ba� vurduklan bir yontemin adid1r. Bu yonteme
gore parti yoneticileri kendi kendilerini ve oteki parti sorumlu-

214
Ianni ele�irirler. Bt:iylece yoneticilerin kendi kusur, yanilg1 ve
sapmalan ortaya c;1kanhr. Ozele�iri yabanc1 dillerde
"autocritique" ya da "samo kritika" denilen kavram1n Turkc;e'­
sidir. Demirel gibi ba�bakanh k yapm1�. yabanc1 ulkelerde bu­
lunmu� bir liderin bu kavram1 bilmemesi du�unulemez. $up­
hesiz, Demirel bilerek ve isteyerek kullanm1�1r bu sozcugu.
Anla�1l1yor ki, Demirel sosyalistlerle ugra�a ugra�a. ister iste­
mez sosyalist ogretiden de etkilenmektedirl
Ancak "Ozele�iri yapmak gerekir" deyip susmamal1. Bu
Ozele�iri sadece partililer i<;in degil butun kamuoyuna ac;1k
yapilmal1. Sermayenin bile halka a<;ild1g1 bir donemde Demirel
de giderek ac;1lmahd1r halka. Partisi ve kamuoyu Onunde �un­
lan sOylemelidir Demirel:
- Ben, ulkeyi yabanc1 sennaye ile kalk1nd1nna iddias1yla, ye­
ralt1 kaynaklanm1z1 uluslararas1 sennayenin emrine verdim.
- Ben, petrollerin millile�irilmesine engel olarak bugunku
ekonomik bunahmlara yol ac;t1m.
- Ben, karde�lerime usulsuz kredi dag1tarak gorevimi ko­
tuye kulland1m.
- Ben, Turk devletine ka�1 Morrison �irketinin <;1karlar1ni
savundum.
- Ben. Genel Ba�kan se<;ilmeden once "Bilgi Locasi"na ka­
y1th bir masondum. Sec;ilmek i<;in masonlugumu inkar ettim.
Takke giyerek camilere gittim. Namaz k1larken resimler c;ek­
tirdim. Bir sure din somuruculugu yapt1m. Sonra da "gericilik"
s1fat1ni partimin eski uyesi Erbakan'a emanet ederek Ataturkc;u
old um.
Ben, Dani�ay kararlanni uygulamad1m. Anayasa Mahke­
mesi kararlanni hic;e saydlm.
Ben. sagci ve solcu ogrencileri birbirlerine vurdurttum.
Genc;lerin aras1na k1�k1rt1c1 ajanlar yerle�irdim.
Ben. hi<;. bir zaman demokrasiye ve du�unce ozgurlu­
gune inanmad1m. Du�uncelerinden dolay1 cezaevlerinde ya­
tanlann c;ogalmalanni ve daha da ac1 <;ekmelerini istedim.
Ben, Yass1ada mahkumlannin aff1n1 da bir siyasi istismar
konusu olarak kulland1m. Eski demokratlann se<;ilme haklanna
sahip olmalann1 hic;bir zaman istemedim.
- Ben, I 2 Mart'tan sonra bir sure magdur gorunup, guc;le­
nince hemen toplumun her kesimindeki muhalifierimi tasfiye
ettirmek istedim ve ba�anh oldum.
suc:;LULAR VE GOc:;LOLER

215
- Erim' i gonahrm kadar sevmem. Onu da bir sore destek­
ler gOrOnerek Anayasanrn "tagyir, tebdil ve ilgasr"na <;alr�rm.
Kendi yapamadrklarrmr ba�kalarrna yaptrrtt r m.
- Bugonlerde "reformcu gOrOnmek zorundayrm. Hayatrmrn
her dOneminde reformist degil "deformist" oldum.
Yaprlan ele�irilerin haklr yanlarrnr hi<;bir zaman ara�rr­
madrm. Demokrasiyi sadece i� ve sermaye <;evrelerinin <;rkar­
larr i<;in savunur gozoktom.
- Boton bu srraladrklarrmdan OtorO yurda boyok zarar ver­
dim. Ancak sadece ben su<;lu degilim. Boton ama<;larrma bile­
rek yardrmcr olanlar da benim kadar su<;ludur.
l�e ancak boyle "Ozele�iri" yaprlabilir. Bu yaprlrnca devle­
timiz ve milletimizle bOIOnmeyecegimizi bir kez daha anlamr�
oluruz. Nurlu ufuklara ancak bu yolla gidebiliriz.
Gor0ldogo gibi, "krratrn ya huyundan ya suyundan" Omegi,
burada tersine <;alr�mr�. "Maocu-Leninci, Leninci-Maocu"
"Marksist-Leninist, Leninist-Marksist" diye diye Marksist teori­
den etkilenmi� Bay Demirel. Simdi parti i<;i <;alr�malarrnda bu
kavramrn ihalesini yapacak Partisine ve Olkemize boyok katkr­
larda bulunacak artrk Ne denir? Sosyalist kavramlar kullanrl­
makla a�rnmaz, demekle yetinelim sadece...
(Yeniortam, � Mart 1 9 74)

MA�DUR!..

Demirel son konu�masrnda "Olaganosto donemin mag­


duru bulunan Adalet Partisi'ni, o dOnemin maznunu yaparak,
hi<; kimse kendi tiil ve hareketini haklr gostermeye <;alr�amaz"
demi�.
Vicdanrmrzrn sesini dinleyelim: 1 2 Mart Muhtrras'nrn ac;trgr
"olaganosto" donemde "magdur" edilmemi� midir Soleyman
Demirel?..
Demirel. uzak bir Anadolu kentinde ilkokul ogretmenidir. .
Boynuna yular baglatrlrp sokaklarda gezdirilmi� "komonist" diye
yozone tokortolmo�or. Bir ogretmendir yrllar boyu, sOrOlmo�.
ezilmi�. tutuklanmr�. a<; brrakrlmr�...

216
Bir savc1dir Demirel. Devrimci bir Cumhuriyet Savc1s1 ...
Bozuk duzene kaf?1 oldugu ic;in ilden ile yollanm1�. evine ate�
edilmi�. hakkmda raporlar duzenlenmi�ir.
Suleyman Demirel, "humanist" bir du�unur, ban�c;1 bir sa­
natc;1d1r. 1 2 Mart Muht1ras1'ndan sonra "gizli brgut" kurdugu
gerekc;esiyle, bileklerine kelepc;e vurulmu� ve altm1� ya�1ndan
sonra cezaevlerine yollanm1�1r.
Demirel magdurdur. �unku kendisi unlu bir hukuk profe­
sbrOdur. inanc;lanndan bturO tutuklanm1�. cezaevinde eline
kazma kurek verilip buz kird1nlm1� ve kendisine yuznumara
temizlettirilmi�ir.
SUleyman Demirel gerc;ekten de c;ok magdur edilmi�ir bu
olaganustu dbnemde. Erenkby'deki i�kence evinde vucuduna
elektrik verilmi�. cop sokulmu�. falakaya yat1nlm1� sonra da bu­
tun bu i�kence izleri ic;in "romatizmadan mutevellit" denil­
mi�ir kendisine. �ok y1pranm1�. c;ok ac1 c;ekmi�ir bu dbnem­
de Demirel.
Bir baba olarak da dayanilmaz 1st1raba katlanm1?t1r. Oglu,
sokakta sorgusuz sualsiz vurulup bldurOlmu�. ac1sm1, sesini
kimseye duyuramam1�1r Demirel. Fidan gibi oglunun neden
bldurOldugunu de bir turlu 6grenememi?tir. Sbylememi�lerdir
Onurlu, durOst bir ayd1nd1r Suleyman Demirel. Bu yuzden
de magdur olmu�. evi "Balyoz Harekati" gunlerinde bas1lm1�.
ustune c;evrilen silahlarla kitapl1g1 aranm1� ve gunlerce gbzal­
t1nda kalm1?t1r.
Oniversitede de asistan ya da doc;enttir Demirel. Askerlik
gbrevini yapt1ktan sonra eski gbrevine atanmam1�. gunlerce,
aylarca i�siz b1rak1lm1�1r. Yasalar c;ignenmi?tir kendisi ic;in.
K1z1 ya da oglu gbzalt1na al1nm1�. tutuklanm1�. gunlerce, haf­
talarca haber alamam1�1r c;ocuklar1ndan. Bir cezaevi hucre­
sinde, ancak be�-on dakika gbnJ�urmu�lerdir c;ocugu ile. Yu­
zundeki dayak izlerini gbrmu�. yuregi ezilmi?tir c;aresizlikten.
Uydurma ihbarla gbzaltma ahnip, i�kence ile "gizli brgut"
kurdugunu itiraf etmi�. Kultur Saray1n1 yakt1g1n1, Marmara va­
purunu bat1rd1gm1 ac;1klayarak, sonradan beraat1 istenecek da­
vada, bir buc;uk yil hapis yatm1?t1r Demirel. i�c;idir, yoksuldur.
Bu surede, kar1s1, c;ocuklar1, ana-babas1 ac; kalm1�1r.
Uc;ak kac;1rd1g1 gerekc;esi ile olmad1k i�kenceleri gbren ya­
zard1r Demirel. Tabanlan falakayla patlatilm1�. k1yas1ya dbvul-
SU<;:LULAR VE GU<;:LULER

217
mo�. sonra da, "Biz de biliyoruz suc;suz oldugunu, �Oyle bir
o�ayahm diye ald1k" deyip sahverilmi�ir bir sore sonra.
inanc;lan ugruna y1llarca sOren hapis cezalanna c;arpt1nhp
ranzaya ayaklanndan zincirle baglanm1�1r Demirel. Aylarca, af
c;1kacak diyerek bekletilen yaymevi sahibidir kendisi. Magdur­
dur, c;ok c;ekmi�ir.
Ulusal c;1karlan savundugu ic;in gOrevinden ahnan, hakk1n­
daki Dan1�ay karan uygulanmay1p, eski i�ine ba�layamayan
namuslu bir memur, bir bOrokratt1r Demirel. Yasalara ragmen,
magdur edilmektedir herkesin gozo OnOnde.
Ac;1kc;as1, 1 2 Mart Muht1ras1'n1n "reformlar" yerine ele al­
d1g1, Atatorkc;o, devrimci, solcu, sosyalist aydinlardan biridir
Demirel. Magdurdur. Ezilmi�ir. <;:ok ezilmi�ir.
F1kray1 herkes bilir. Yenic;eri agas1 ic;ki ic;erken yakalad1g1
Bekta�iye yoz sopa vurdurulmas1ni emreder. Erenler ka�1 ko­
yar agaya. "Ya" der "say1 saymas1n1 bilmiyorsun ya da hie; sopa
yemedin."
Demirel de, ya olaganosto donemin ne oldugunu anla­
mam1� ya da "magdur" ne demek onu bilmiyor. Bunu anlamas1
ic;in Bekta�i Omegi, "agadan" sopa m1 yemesi gerekir ille de?
Biz c;1kamad1k i�in ic;inden. Magdur kim, bir bilen sOylesin
lotfen ...
(Yeniortam, 8 Mart 1974)

GONDEMDEKI...

K1bns "barut fic;1si" yeniden ate�lenmek Ozeredir. Son za­


manlarda Ada'ya c;1kart1lan Yunan askerleri yak1n gelecekte bir
saldinya gec;mek Ozere haz1rhklann1 tamamlamaktad1r.
Ada'daki Silahh Kuwetlerimiz de "teyakkuz" durumuna gec;mi�
bulunmaktad1r.
K1bns c;1kartmas1ndan bu yana "Ankara" ve "Atina"nin siya­
sal gOrOnOmlerinde 6nemli degi�iklikler olmu�. Atina'da,
"Albaylar Cuntasi" yerine halkoyu ile sec;ilmi� bir Ba�bakan.
yonetimi ele alm1�1r. Ankara'da ise. geneloyla sec;ilmi� parti­
lere ve bu partilerin liderlerine ragmen ba�bakanhk koltugu
bo�lukta sallarimaktad1r.

218
Donya kamuoyu �imdi "Fa�ist Albaylar" yerine Karamanlis'i
gormekte ve demokrasinin anayurdu Atina'da yeniden de­
mokrasi torkOlerinin soylendigine inanmaktadir. Gerc;ekten de.
Yunanistan'da 1 7 Kas1m sec;imlerine sagh sollu boton partiler
kat1lm1� ve Karamanlis ba�bakanhk koltuguna oturmu�ur. Art1k
bundan sonra. Atina, bat1 kamuoyu OnOnde eski sayg1nhg1n1
kazanm1�1r. Buna Ostelik bir de, Fa�ist Albaylar1 yargilama ce­
saretini de eklerseniz, Atina'y1 dOnya kamuoyu OnOnde ele�­
tirmenin olanaks1zhg1 da iyiden iyiye anla�1lm1� olur.
Do�ondoroco geli�melerdir bunlar.
Ankara'da ise, K1bris konusunu ve uluslararas1 ili�kilerimizi
bOyOk bir hOnerle yorottogono kanitlayan Say1n Ecevit. bir
"yumu�k ini�" yOnetimi ile iktidardan uzakla�1nlm1� ve kendi­
sine "azmhk hOkOmeti" kurma olanag1 da taninmam1�1r. <;:1-
kartmanin ilk gOnlerinde ba�layan ve bOton yurdu saran ulusal
co�kunluk yava� yava� dag1lm1� ve:
Kendi gemimizi kendimiz bat1rd1k. .. toro "vatan ihaneti"
niteliginde soylenti ve iddialar da ortaya atilmaya ba�lanm1� ve
K1bns c;1kartmas1nin gereksizligini "ima" eden ac;1klamalar ya­
pilm1�1r.
Boton bu geli�meler gozler OnOndedir.
Bu geli�meleri CIA planlan ac;1s1ndan da gOrmek gerek­
mektedirl 1 967 Albaylar darbesinin CIA taraflndan OrgOtlen­
digi, yine _K1bns'taki Sampson darbesinin de bu OrgOtc;e plan­
land1g1 bilindigine gore, CIA'nin bu i�in pe�ini b1rakacag1n1
sanmak da mOmkon degildir.
CIA. Sampson darbesinden sonra Torkiye'nin K1bns'a c;1-
kartma yapamayacagm1 hesaplam1�; ancak c;1kartmanin verdigi
��kmhktan sonra eski planlan ozerinde baz1 "revizyonlar"
yapma geregini duymu�ur. Birkac; gun Once CIA Ba�kani an­
s1z1n:
- CIA. Omegi Sili 'de goroldogo gibi, diledigi Olkeye muda­
hale eder... diyerek. dOnyanin her yerinde yeniden kar1�1khklar
c;1karma karannda oldugunu "resmen" ac;1klamaktad1r.
Atina Hokometi, donya kamuoyu OnOnde, demokratik bir
yonetim kurdugunu ve cunta art1klanni yarg1ladig1ni kan1tla­
maya c;ah�1rken, Ankara'da hala "Bizans oyunlari" oynanmak­
tad1r. Bu oyunun alaturka oyunculan, hokomet bunahm1ni,
"rejim bunahmma" c;evirmek ic;in ellerinden geleni yapmakta­
d1rlar.
SU<;LULAR VE GU<;LOLER

219
Boton bunlar, dOnya kamuoyu OnOnde toplad1g1m1z puan­
lar1n birer birer Atina'ya kapt1nlmas1na yaramaktad1r, ancak...
"Milliyet<;ilik", "milli botonlok", "devletimiz ve milletimiz ile
bOIOnmezligimiz" gibi soylevlere nas1r baglatm1� sagci politi­
kacilar, bu gibi ko�ullarda devletimizi hOkOmetsiz b1rakmak i<;in
bir yan� i<;ine girmi�lerdir. <;:ankaya'da Say1n Cumhurba�kan1-
m1z Fahri Korutork, boton iyi niyetine ve <;abalanna ragmen,
sagci liderleri "yola getirmeye" <;ah�makta ve fakat bu politi­
kac1lar "Bizans oyunlannda" direnmektedirler.
Rejim tutkusundan m1, yurt sevgisinden mi doguyor bun­
lar?.
Hay1r...
Sagc1 politikacilar. Olkemizi ad1m ad1m bir askeri modaha­
lenin ortam1na sOri.iklemektedirler. Hem de bunu "bilerek" ve
"isteyerek" yapmaktad1rlar. Bu arada yayg1nla�an anlams1z boy­
kotlar, dozenlenmi� fa�ist sald1nlar bu ortam1n bir an Once
dogmas1na yaramaktad1r.
Gozler kor ve kulaklar sag1r m1d1r?! .. Torkiye bundan sonra,
parlamento <;ogunluguna dayah gO<;IO hOkOmetlerce yOnetil­
melidir. Bu ko�ullarda Olkemizi, sonu belli olmayan maceralara
sOri.iklemek, hi<; kimseye "hay1r" getirmez.
Hep birlikte bilelim bunu.
"OzgOrlOk<;O Ankara" "Fa�ist Atina" denklemini ters yoz
edip, rolleri degi�irmek kimin "plani", kimin "stratejisi" olur?
Gondemimizdeki konu budur �imdi ...
(Yeniortam, 2 Arol1k 1 9 74)

220
ERiM ANS i KLOPEDiSi
ERiM VE iSKENCE. ..

Y1llard1r bir demokrasi kavgas1 ic;indeyiz. Demokratik sis­


temi, bugonkO bozuk dozenin bic;imsel kurum ve kurallan ola­
rak kabul edenler, bOton savunmalanni "Hukuk Devleti" adma
yapmaktad1rlar Siyasal suc;lar, dO�Once yasaklan, gizli brgOt ra­
porlan. tahrikc;i ajanlar, i�kence metodlan. y1llar y1h hep hukuk
devleti ad1na yarat1lmakta ve kullan1lmaktad1r. Yani. kisaca.
demokratik hukuk devletinin bzOne ka�rt boton siyasal dav­
ran1�lar. birer bat1 uygarhg1 geregiymi� gibi sunulmaktad1r.
Sadece demokratik bir anayasaya ve siyasal partilere sahip
olmak. demokratik hukuk devletinin kurulmas1 ic;in gerekli ve
yeterli ko�ul sayilamaz. Temel sorun, bu gibi bic;imsel kurum
ve kurallan a�an bir bze ve nitelige sahiptir. Demokrasi, ancak
toplumun boton kesimlerinin ybnetime katilmas1yla gerc;ekle­
�ebilir. Bunun ic;in temel ko�ul, do�once ve brgOtlenme bzgor­
logodor. Ancak bu bzgorlok ortam1nda, siyasal partiler. sendi­
kalar ve dernekler, halk1 brgOtleme olanag1na kavu�urlar Bu
siyasal ve sosyolojik geli�ime kap1lann1 kapayan toplumlar hic;­
bir zaman. demokratik hukuk devleti dozenini kuramazlar
"Demokratik Hukuk Devleti" parlamentolar, siyasal
partiler, sendikalardan c;ok "insan sayg1sma" dayanan devlet
dOzeninin ad1d1r. Bir toplumda insan sayg1s1, devlet anlay1-
�ma yerle�memi�se, "demokrasi", "hukuk devleti", "Bat1
Demokrasisi" gibi sOzler, ancak bir siyasal oyunun fon mO­
zigi olarak kalabilir! Karakolundan i�kenceyi kald1ramam1�
bir dUzenin adma hukuk devleti denilmeyecegini, en c;ok
Prof. Erim bilmektedir. Gerc;ekten, bugon devleti ybneten
bOrokrasi kadrosuna yOzlerce bgrenci yeti�irmi� olan Nihat
Erim, 1 94 1 yil1nda yay1nlam1� oldugu "Amme Hukuku" adh
degerli eserinde i�kence hakk1nda �unlan yazmaktad1r.
"... Bir memleket medeniyette ilerledikc;e cezalar da
yumu�ar. Medeniyet itibanyla geri olan milletler ag1r cezalar

SU<;LULAR VE G0<;L0LER

22l
koyarlar. Bir millet fertleri Uzerinde manevi mUeyyideler,
maddi mUeyyidelere, pek az ihtiyac; gt)sterecek kadar, tesir
gt)sterdikc;e, cezalar hafifletilir. Filhakika bugUnkU cemiyet­
lerde, insanlari sue; yapmaktan ahkoyan, maddi cezalardan
ziyade manevi unsurlard1r. Zamamm1zda anla$1lm1$ bu haki­
kat, Beyannamenin ilan edildigi devirde henUz IUzumu kadar
takdir edilmi$ degildi. Daha bir $ahsin suc;lu oldugu kat'i su­
rette anla$1lmadan suc;unu itiraf ettirmek maksad1yla ona i$­
kence yap1hyordu. Kaynar suya dald1rma, dayak vesair i$­
kenceler hakimlerin en k1ymetli yard1mcilariyd1. Becceria
(XVlll'inci yUzy1I) bu usulun insanhga s1gan bir $ey olmad1gin1
iddia euigi zaman, i$kence her yerde bUtUn $iddeti ile tatbik
ediliyordu. HenUz mahkOm olmam1$ ve belki de suc;suzlugu
meydana c;1kacak bir insana i$kence yapmak adalete ne ka­
dar ayk1rid1r!.. i$kence bir cezad1r; c;UnkU 1zd1rap vermek­
tedir. Suc;lulugu belli olmam1$ bir adama ceza c;ektirmek in­
sanhga s1gar m1?. i$kence usullerinden t)yle vah$iyane olanlar
vard1r ki, suc;lulugu sabit olan bir insanin c;ekecegi ceza,
mahkOmiyetten 6nce maruz b1rak1ld1g1 i$kencelerin yamnda
pek hafif kahr..
"

Prof Erim'in, vaktiyle yazd1g1 bu sat1rlar gun gec;tikc;e de­


gerlenmektedir. Tabii bu gibi sbzler, ancak Erim gibi, yUregi
medeni cesaretle dolu ( I ) bilim adamlanna bzgUdUr. Siyaset
adamlan ise, kendi devirlerinde i�kence yap1ld1g1 yolundaki id­
dialan hep reddetmi�lerdir' ..
(Ortam, Haftahk Dergi,
30 Agustos-6 Eyliil 1 9 71)

ERIM ANS IKLOPEDISI...

Buyuk bir ansiklopedinin haz1rlay1c1lan aras1nda Prof.


Erim'in de adina rastlad1m. Demek ki eski Ba�bakan kendisini
�imdi de bilimsel ara�1rmalara vermi�ir Bundan k1vanc; duy­
mamak elden gelmez. (Unku yak1n tarihimizde siyaset ve bi­
limi birlikte yUroten say11i devlet adamlanndan biridir Prof.
Erim. Eski Ba�bakan. ansiklopedide d1� politika konulanni ince­
leyecekmi�. Bilim hayat1 Erim'i yeniden kazamyor demek ki!

224
Prof. Erim, Ankara Hukuk Fakoltesi eski ogretim Oyelerin­
dendir. Bu fakOltede Devletler Umumi Hukuku ve Kamu Hu­
kuku dersleri okutmu�ur bir sore. Bir hukukc;u olarak, derin
bilgilere sahiptir Erim. Ostelik Anayasa konusunda da diger
meslekta�lan gibi "teorik" kalmam1�. anayasalann bir c;1rp1da
nas1I degi�irilecegi konusunda da "pratik" kazanm1�1r.
$Ophesiz, Tork hukuk ve bilim dOnyas1 Erim'i yeniden ka­
zanmanin mutluluga ic;indedir. <;onko Erim, tann vergisi yete­
nekleri, kul vergisi bilgisi ve son y1llardaki engin tecrObesi ile
sadece Tork siyasal tarihinin degil. ayni zamanda dOnya de­
mokrasi tarihinin de Onemli simalanndan biri olmu�ur �imdi­
den. Bundan sonra yerli ve yabanc1 ara�1rmac1lar, Erim'in ki�i­
ligini ve dO�Oncelerini yakmdan tanimak ic;in derin c;ah�malara
giri�eceklerdir. Hie; ku�kusuz Erim, demokrasi dOnyas1na fani
vocuduyla da veda ettigi zaman evi mOze yap1lacak ve turist­
lere gOsterilecektir. Bunu �imdiden sezen Erim, bu mozeye
"Anayasa Mozesi" adini vermeyi de vasiyet edecektir saninz.
Mozenin kap1s1na da iki tane "balyoz" as1- lacakt1r. Sos ic;in ...
Erim'in d1� politika konusundaki incelemeleri c;ok ilgi c;eke­
cektir. Prof. Erim, AtatOrk'On d1� politikas1 ile I 2 Mart 1 97 1
tarihinden sonra izlenen d1� politikay1 �1la�1rma olanag1ni
bulacak ve engin bilgi ve tecrObesi ile gelecek gonlere 1�1k tu­
tacakt1r. $Ophe yok ki, eskl ba�bakan kendi dOnemini, AtatOrk­
'on doneminden daha "Atatorkc;O ve reformcu" bulacakt1r.
Ozellikle "Yurtta sulh cihanda sulh" ilkesinin boton kapsam1yla
uyguland1g1ni anlatacak ayd1nlarm nas1I kitleler halinde gozal­
t1na ahnip tutukland1g1ni, kitaplann nasil topland1g1ni, i�kencele­
rin nas1I yorotoldogono, "Yurtta sulh" politikas1nin bir geregi
olarak yorumlayacakt1r.
Yine Prof Erim, eski bir d1� politika uzmani olarak. "klasik
diplomasi"nin art1k gocono yitirdigini, ekonomik ili�kilerin d1�
politikada yeni boyutlar kazand1g1ni bilmektedir. Bu kurt politi­
kac1, bu K1bns fatihi d1� politika uzmani, "ha�ha� yasagi"n1n da
dayand1g1 nedenleri, bilimsel gerekc;eleri ile ansiklopediye ya­
zacakt1r. Boylece ha�ha� yasag1 konusunda takm1lan tav1rlarla.
"milli botonlogon" nas1I sars1ld1g1 en ac;1k �ekilde ortaya c;1kacak
ve Ecevit'in ha�ha� ekimini Onlemek ic;in gelen iki Amerikah
SenatOrO kabul etmemesinin yorumu da saghkh bic;imde ya-

SU<;LULAR VE GO<;LOLER

225
p1lm1� olacakt1r. Erim, Ecevit'in bu tutumunun "diplomatik ne­
zaket" kurallanna uymadlg1ni yazacakt1r. Bu yaz1hnca da Ecevit
<;ok mahcup olacak ve yeniden ha�ha� ekimini yasaklayacakt1r
<;onkO bu konularda nezaket ulusal <;1karlardan Onemlidir Erim
1<;1n.
Eski bir Devletler Hukuku Hocas1 olan Erim, Amerikahlarla
imzalad1g1m1z ikili anla�malann Anayasaya ayk1r1 oldugunu da
bilmektedir. ikili anla�malann Anayasaya ayk1r1 olarak imzalan­
d1g1n1 ileri sorecek olan Erim, "Ben bu anla�malan degi�ire­
cektim ama vaktim yoktu. Ancak, Anayasay1 degi�irebildim bu
k1sa sorede" diyecek ve bu konuda siyasal ve bilimsel ger<;egi
de ayd1nl1ga kavu�urmu� olacakt1r.
Erim'in, Amerikalilann azgeli�mi� Olkelerde giri�ikleri dar­
beleri de ayd1nhga kavu�uracag1 sanilmaktad1r. Bu giri�imleri­
nin Amerikan d1� siyasetini nas1I etkiledigini de anlatacak, boy­
lece, iran'da Musadd1k olay1, Yunanistan'da albaylar darbesi,
Vietnam sorunu. Bolivya ve $ili'deki askeri darbeler de, d1�
politikam1zda yerli yerine oturacakt1r. Erim'in Tork demokra­
sisine yapt1g1 unutulmaz katk1 gozononde tutulursa, i<; politika­
d1� politika ili�kilerinin saglam Ol<;Olerle ortaya konacag1 �Op­
hesizdir. Tork ve donya bilim adamlan Erim'in a<;1klamalann1
sab1rs1zhkla beklemektedirler.
Prof Erim'in bilim hayat1ndan uzak tutulmas1 hepimiz i<;in
boyok bir kay1pt1r. Erim, ansiklopedi i<;in <;ah�adursun, 1 2 Mart
1 97 1 tarihinden sonra tutuklanan binlerce ayd1n da kendisinin
ansiklopedisini haz1rlamaktad1rlar. Bu ansiklopedisi ger<;i Erim'e
yak1�acak kadar "loks" olmayacakt1r amma, Tork demokrasi
tarihine de ge<;ecek ve yedisinden yetmi�ine kadar, herkes ta­
rafindan ilgi ve ibretle okunacakt1r.
(Yeniortam,. I 0 Nisan 1 9 74)

SOKAKLARIN Dili

Beyoglu'nun yan sokaklanndan birinin ad1 <;ok ilgimi <;ekti.


Ve ister istemez baz1 <;agr1�1mlar yapt1 bellegimde. Sokag1n
ad1ni soyleyelim:

226
- Balyoz Sokag1!
Balyoz sokag1, Beyoglu'nda, istiklal Caddesi Ozerinde. Sag
tarafta Tepeba�1'na dogru giden karanhk bir sokak. Eski Ba�ba­
kanlardan Prof. Dr. Nihat Erim'in oturdugu sokaga "Balyoz
sokagt" dense, olmaz m1 acaba? Ankara Belediye Meclis'i gun­
demine alsa bu konuyu.
"Balyoz Sokag1" <;e�itli bi<;imlerde tarif edilebilir:
Taksim'den a�ag1 dogru giderken sag koldaki sokaklardan
biri, denilebilecegi gibi:
- istiklal Caddesi'ni kesen sokaklardan biri...Ya da k1saca:
istiklal'den saga sap1nca izleyeceginiz karanhk sokak...
denilebilir en a<;1k �ekilde.
Sokak adlan <;ok ilgin<;tir. Bir buyok kentte binlerce sokak
var. Her bir sokak i<;in birer ad bulmak olduk<;a gO<; i� bana
kahrsa. Baz1 kentlerde ad yerine numara veriliyor sokaklara:
I . Cadde 6. sokak. .. gibi. Mahalleler boyoduk<;e numara­
lar da boyoyor:
- 258. Sokak 89 numara ... oluyor adresiniz 6megin.
Demokrasi tarihimizde baz1 ilgin<; say1lar vard1r. " 1 50"
likler, " I 47"1er, "4 1 "ler, " 1 4"1er gibi siyasal gruplar, 1 4 1 , 1 42,
1 46, 1 63 gibi Ceza Yasas1 maddeleri <;ok OnlOdOr. 1 4 1 Ko­
mOnist 6rgot kurma, 1 42 komonizm propagandas1 yapma.
1 46 Anayasay1 ihlal su<;u. 1 63 gericilik ile ilgili hOkOmleri kaps1-
yor. �6yle adresiniz olsa ne dersiniz ?
1 4 1 . Sokak I numara ... Bunu k1saca adres olarak nas1I ya­
zars1n1z?
141/1.
Ya da adresinizi bir arkada�in1za verirken tarif de ediyorsu-
nuz:
1 4 1 'i ge<;. sola d6n, tam ka�1na 1 46 <;tkacak.
1 46. Sokak c;ok kan�1kt1r. Bir sOrO tan1mad1g1n1z adam da
oturmu?J:ur bu sokakta 6nceleri. Bir ba�ka tarif daha verebilir­
siniz kolayhk olsun diye:
1 4 1 'den c;1k, I 42'ye gir, I 46'dan d6n.
Sokak tarifleri, camiye, c;ar�1ya, bakkala g6re de kolayhkla
yaptlabilir: Eger I 63 'te oturuyorsan1z, ko�edeki camiyi arkada­
�1n1za hat1rlat1n. <;:unkO son zamanlarda baz1 arkada�lar·
Yollar t1kah ... deyip, 1 63'0 atlayarak I 42'ye giriveriyorlar,
hemen tela�la.

suc;LULAR VE G0c;L0LER

227
Ben devlet bOyOklerimizin oturduklan sokak adlanni hep
merak eder dururum: Eski Cumhurba�kanlanndan Celal
Bayar'1n istanbul'da C:iftehavuzlar'daki motevazi evinin bulun­
dugu sokak ad1 da ilginc;:
- Haz1rcevap Sokal<!
Bu sokak ad1 da Celal Bayar'm siyasal tutumunu yans1t1yor
bir C>lc;Ode. Yine eski Cumhurba�kanlanndan Cevdet Sunay'1n
adresleri ise c;ok ilginc;. Sunay, Ankara'da Orduevinde kendi­
sine aynlan bir C>zel dairede kahyor. istanbul'da ise, biri yazhk.
biri k1�hk iki evi var. Yazhk evi, istanbul'un en �irin semtlerin­
den birinde, Sunay "ac;1khg1" ve "ye�illigi" sevdigi ic;in "Ye�ilyurt"
semtinde satin alm1� yuvas1m Adres ise ilginc;:
- Ye�ilyurt Orgoplo sokak. No: 36.
Sokak admda "tabiat" ve "siyaset" bir arada. Sunay'a yaz1n
nerede kahyorsunuz diye soruldugunda acaba:
- Eskiden Orgoplo'de kahrd1m. Arna art1k terkettim. .. derse,
eski Ba�bakan lardan Suat Hayri OrgoplO ahn1r m1?
Sunay'1n k1�hk evini i�adamlar1 armagan etmi�lerdi kendi­
sine. Boyok gazetelerde renkli resimlerini geirmo�ok muhte­
�em kat1n. Kat Te�ikiye'de. Fakat sokak ad1 biraz garip:
- Boyokc;iftlik Sokal<! ...
Herhalde Say1n Sunay bu sokag1n ad1ni degi�irmek ic;in is­
tanbul Belediyesi'ne ba� vuracakt1r.
Neyse dC>nelim "Balyoz" Sokag1na. Bu sokak ad1 Ankara
Belediyesi'nce ahnmah ve eski Ba�bakanlardan Nihat Erim'in
oturdugu sokaga verilmeli.
C:OnkO "Balyoz" botOn Nihat Erim'lerin oturdugu "c;1kmaz
sokaklar"1n ad1d1r...
(Yeniortam, 28 Nison 1 974)

JEOPOLITiK SOSYALiZM...

Nihat Erim'in son zamanlarda susup "vicdan muhasebesi"


yapacag1ni sananlar yanild1lar. Erim, senatodaki af gClrO�mele­
rinde:
"- OzgOrlOkleri jeopolitigimize ayk1nd1r... diyerek sosyalist
C>gretiye yeniden katkida bulundu. Bugon sizlere Bay Erim'in

228
sosyalizm konusundakl dO�Oncelerini aktararak, eski ba�baka­
nin "gen;ek do�oncelerini" yansrtacag1z.
"- Bu bir patlamad1r. Genc;ler yerden goge kadar hakh­
d1r ... " diyen Erim, ayni genc;lerin cezaevlerinde kalmalan i<;in
Alman Anayasas1'ndan, italyan Anayasas1'ndan Omekler vere­
cek ve "Siyasal kan davasi"ni sOrdOrmeye c;ah�acakt1r. Bu da
Erim'in insanc1I sosyalist anlay1�1na uygun dO�mektedir.
Erim, 1 963 y1hnda CHP Parti Meclisi'nde Ecevit'in solculu­
gunu yeterli gormez ve ismet Pa�ay1 da yeterince solcu bul­
mad1g1 i<;in ele�irirdi. ismet Pa�a'nin CHP Kurultay1'nda:
- CHP sosyalist parti degildir ve olmayacakt1r" sozone ka�1
Erim �u ka�1hklan veriyordu:
"Me�hur bir profesor var. Elte Halevy. Bu zat 50 sene
Paris Siyasal Bilgiler FakOltesi'nde yaln1z sosyalizm okutmu�ur
Bu zat der ki, dOnyada ka<; tane sosyalist varsa o kadar da sos­
yalizm vard1r... "
Eger bu gOrO�O benimsersek Nihat Erim'in siyasal anlay1-
�1na da:
"- Ekim sosyalizmi ... " diyecegiz art1k Ya da son konu�ma­
s1n1 hat1rlayarak "Jeopolitik sosyalizm" ad1n1 takacag1z.
Ayn1 konu�masmda sosyalizm anlay1�1ni �oyle a<;1khyor
Erim:
"- $imdi bu tarihten hareket edersek, CHP program1ni da
ele ahrsak: CHP program1 bu tarife gore sosyalist bir prog­
ramd1r. Devlet<;iligi ne ile izah ediyorsunuz? S1gar m1 devlet<;ilik
liberal anlay1�a? S1gar m1 devlet<;ilik kapitalizm anlay1�1na? .. "

Boyle sorduktan sonra yanrtm1 yine kendisi veriyor Onlo


hoca:
- "S1gmaz."
Sonra derin bilgisiyle ac;1klamalar yap1yor.
Devlet modahaleciligi var. Biz modahale ederiz. Bizim
devlet<;iligimizin devlet kapitalizmi kadar kuwetli yono, devlet
mOdahaleciligidir. Biz b1rakmay1z, zay1f1 kuwetliye ezdirtmeyiz.
Biz fakiri zenginin u�ag1 haline getirmemek ic;in tedbirler ahnz.
kanunlar <;1kannz."
Elimizi vicdanim1za koyarak soyleyelim. Sadece ekonomik
alanda degil siyasal alanda da Erim, zay1f1 kuwetliye ezdirme­
mi� ve yoksulu zenginin u�ag1 yapt1rmam1� ve bu yolda yasalar

suc;LULAR VE GOc;LOLER

229
da �1karm1�1r. Ancak bugUn anlayabildik kendisini. Erim ko­
nu�mas1n1 �yle sUrdUrOyor:
"- Sosyalizm kelimesi uzerinde bence IUzumsuz yere kor­
kuyoruz... "
Ve kararh bi�imde:
"- CHP sosyalist olmayacakt1r.. " diyen ismet P�a'ya donup
sosyalizme olan butUn inanc1yla hayk1nyor:
"- Biz ki, CHP ki, sosyalistim demeyecek. Siz de musaade
etmediniz ve aksini sOylediniz. Tenkit ediyorum. Haks1z yere
bagladin1z gelecek kurultaylan... Ben �ahsen kolektivist eko­
nomi d1�1nda sosyalizmin bUtun prensiplerini benimsiyorum.
Bilhassa insancil prensiplerini benimsiyorum. Ve CHP'nin ift.i­
han, �erefi bu olacakt1r... "
Sosyalist Erim, konu�mas1n1 kararl1 bi�imde sUrdUrOyor:
- "Ben kurultay1m1n verdigi kararlan kabul ediyorum. Arna
�unu da tekrarhyorum ki; gelecek iki kurultay sonra daha ileri
gidecegiz. Demeyecek miyim ben bunu? Bunu demekte bir
zarar yok. Bizim partimizde, yani bir nevi, sosyal demokrasiyi
komUnizmle bir tutup, sosyal demokrasiyi de komUnizm gibi
su�lar hale gelirsek, ben di�anda konu�amam Pa�am. Yani bir
Avrupah ile �1 �1ya ge�ip konu�amam ... "
Erim Ba�bakan olunca, Avrupahlarla ka�1 ka�1ya ge�ip ko­
nu�abilmenin bOtUn olanaklann1 yaratm1� ve sosyalist anlay1�in1
da uygulayabilmi�ir. Erim'in inanc1na gore:
" DUnyada ne kadar sosyalist varsa o kadar sosyalizm
vard1r."
Anla�1hyor ki Erim 1 2 Mart'tan sonra TUrkiye'de sosyalizm
uygulam1�1r da, bizler farketmemi�iz. Bizier daha genciz. Oste­
lik fakUltelerimizde Erim gibi degerli hocalarmz yok ki, sosya­
lizmin ne demek oldugunu da ogrenelim:
Bizier Erim'i hep yanh� anlad1k. Meger Erim sosyalist, bizler
de f�istmi�iz. Herkes OzUr dilemelidir Erim'den. Eger I 4 I -
I 42'nci maddeden mahkum olanlann affedilmemeleri i�in �a­
h�1yorsa, yirmi ya�indaki gen�lerin cezaevlerinde �UrOmelerini,
altm1� be� ya�1ndaki Behice Boran'1n zindanda Olmesini isti­
yorsa, biliniz ki, bUtun bunlan "insanc1I sosyalizm" adina yap­
maktad1r.
Erim'den ozur diliyoruz. Meger "sosyalist" olan oymu�.
"insanc1I" olan da yine oymu� ... Nerden bilebilirdik?
(Yeniortam, 13 May1s 1 9 74)

230
GEREKSiZ OY...

Bay Nihat Erim, yine "kuwetli ve inand1nci" ki�iligi ile orta­


hkta gOrunmege ba�lad1. Af goru�melerinde "Orta Dogu ve
Balkanlann en buyuk devlet adam1n1n" sesini yine duyduk
"Zat-1 devletleri" bu kez eylem suc;u-fikir suc;u tan1mlan veri­
yorlar ve affin henuz erken oldugunu da belirtiyorlar hemen
i�at buyuruyorlar!
Ayni N ihat Erim, 1 94 1 y1hnda yazm1� oldugu "Amme Hu­
kuku" adh kitab1n1n 279. sayfasinda Ozgurlukler konusunda
�unlan yaz1yordu:
"- Baz1lan, du�uncelerin serbestc;e yap1labilmesinden dogan
mahsurlan one surerek. du�unce hurriyetinin aleyhinde bulu­
nuyorlar. Bu du�uncede, olanlann yanild1klanni ispata hacet
var m1d1r?.. Matbuat. toplanma, cemiyet te�kili ve okutma gibi
vas1talarla. du�uncelerin serbestc;e yay1lmas1. munaka�a edil­
mesi ve fikirlerin ayd1nlanmas1 m1 daha iyidir, yoksa muayyen
bir zumrenin digerlerini susturduktan sonra, kendi du�uncele­
rini ve yalniz kendi du�uncelerini yaymas1. halk1 belki de yanh�
yola sevketmesi mi daha iyidir? Bu ikinci �1k kabul edildigi tak­
dirde, milletin bir koyun surusunden ne fark1 kahr?.. Butun
mahsurlanna ragmen, kilitli ag1zlar, sat1lm1� kalemler yerine
serbest du�unce tercih edilmelidir."
Erim, 1 2 Mart'tan sonra "tepeden inme" yollarla ba�ba­
kanhga atanm1� ve kendi tanim1 ile. "du�uncelerin serbestc;e
yay1lmas1ndan dogan mahsurlari ileri surerek" Anayasal duzeni
"tagyir, tebdil ve ilga" etmi�ir.
Erim doneminde Turk du�unce ve sanat hayat1, tarihinde
gorulmemi� bic;imde saldinya ugram1�. evlerden kitaplar top­
lat1lm1�. ilerici ayd1nlar, yazarlar. ogrenciler. i�c;iler. subaylar. og­
retmenler, gOzalt1na ahnm1�1r. Yine Erim'in tan1m1 ile,
"Muayyen bir zumrenin, digerlerini susturduktan sonra kendi
du�uncelerini yayarak halk1 yanh� yollara sevketmek" istemesi
de en c;ok profesOrun ba�bakanhginda gOrulmu�ur
Yine bu donemde Erim'in Ozlu deyi�i ile "Milletin bir ko­
yun surusunden fark1 kalmad1g1" sanilm1�. ozgur du�unce ye­
rine "sat1lm1� kalemler ve kilitli ag1zlar" yeglenmi�tir.
i�e �imdi bu Nihat Erim, kendi dbnemindeki antidemok­
ratik uygulamaya toy dikercesine, yeni hukuk yorumlan yap1-
SU<;LULAR VE GLi<;LOLER

23 1
yor ve kendrnce af takvimi saptryor. Af erkenmi�! Neden diye
sorarsanrz yanrtr ac;rk:
- Nihat Bey ve Nihat Beygil ler boyle istiyor! ..
Oysa Turk halkr 1 4 Ekim gunu gostergeyi saptamr�rr. Bu­
gun koalisyonu olu�uran iki parti, buton du�unce yasaklarrnrn
kalkacagrnr ve geni� kapsamlr affrn gerc;ekle�ecegini soyleyerek
onay almr�lardrr halktan. Halkrn bu istegi gerc;ekle�ecektir
�imdi. "Satrlrk kalemler ve kilitli agrzlara" ragmen ozgurlukten
korkmamr�rr Turk halkr. Yazdr klarr ile yaptrklarr arasrndaki c;e­
li�kinin faturasrnr bile hesaplamayan bu Kamu Hukuku Profe­
sorO Ba�bakan, kuf tutmu� birtakrm kavramlarla yine de oz­
gOrlUk balyozculuguna devam ediyor.
Erim artrk bilmelidir ki, kendisinin siyasal gelecegi kilitlen­
mi�ir kontenjan senatorlugu ile. Bundan sonra, bir sec;imle
parlamentoya gelebilmek ancak tatlr bir du�ur Erim ic;in. Bir
olaganustu donemde, yine kendisine ba�vurulacagrnr sanryorsa,
bunda da yanrlgr ic;indedir. Herhangi bir askeri darbede Erim'in
adr, bir goc; kaynagr degil, bir yuk olabilir ancak
Erim, tek partili donemde savundugu ozgurluklerin c;ok
partili donemde kar�rsrna gec;mi�. buton yazdrklarrnr ve soyle­
diklerini unutuvermi�ir. Ba�bakan olunca, CHP Parti Meclisi
toplantrlarrnda Ecevit'in solculugunu yeterli gormeyip ismet
Pa�a'ya:
Pa�am Sosyalist Parti oldugumuzu ilan edelim ... demi�.
Sosyalist Kultor Derneklerinde konferanslar vermi�. Ba�bakan
olunca da. ulkedeki ilerici, Atatorkc;u, solcu, sosyalist kim varsa
birgOn ic;inde cezaevlerinde toplanmalarrna karar vermi�ir
i�e budur Nihat Erim!
Bugun cezaevlerinde, 1 4 1 . ve I 42'nci maddelerden Erim
doneminde yargrlanmr� ve mahkum edilmi� olanlardan hic;biri,
Erim'in oyu ile affedilmek istemez. c;:: u nkU dU�Unceleri dolayr­
sryla yargrlananlara verilebilecek en bUyUk ceza, N ihat Erim'in
oyu ile affedilmektir. Turkiye'de hie; kimse boyle bir cezaya
layrk degildir.
(Yeniortam, 24 Nisan 1 9 74)
DANSA DAVET

Fakulteler ac;il1r ac;1lmaz, konferanslar, ac;1k oturumlar ve bi­


limsel toplant1lar da ba�lar. Saninz onumozdeki donemde
Anayasa degi�iklikleri bilim adamlannca tart1�ilacak, avukatlar,
yarg1c;lar, hukukc;ular, Oniversite profesorleri bu toplant1lara
katilacaklardir.
Nihat Bey siz de bu toplant1lara katilsaniza...
Alman Ceza Yasas1 der ki... diye konu�saniza...
"Okyanuslar" kadar engin hukuk bilginizden birkac; damla serp­
senize ... $u Anayasa degi�ikliklerini eskisi gibi savunsaniza ...
Nihat Bey. "Dragos"daki dinlenmenizi k1sa kesip, "ha�ha�"
bolgelerini gezerek koylulere:
Ha�ha� ekimini ben yasaklam1�1m ... desenize ... Onlara,
ne kadar insanc1I oldugunuzu. Amerikan genc;ligini uyu�urucu
maddelerden korumak istediginizi anlatsan1za... Amerikan
genc;ligini neden bu derece comertc;e sevdiginizi ac;1klasaniza ...
Ha�ha� yasag1 dolay1s1yla gec;im olanaklan elinden ahnm1�
koylulere, onlan ne kadar sevdiginizi soylesenize ...
Nihat Bey, siz 1 968 ogrenci olaylan c;1kt1g1nda:
Bu bir patlamad1r, genc;ler yerden goge kadar hakl1d1r...
demi�iniz. Bu genc;ler sizleri, her�eye ragmen, pek c;ok sever­
ler. Bir gun Allah a�kma o genc;lerin duzenledigi bir toplant1da
konu�saniza...
Stockholm'dan Filistin c;ollerine kadar diye ba�layan
"dramatik" konu�malar yapsaniza ... 0 ha�ha� yasaklayan dili­
nizle genc;leri "dogru yol"a getirsenize...
Siz ki; kamu hukuku profesorOsOnOz. Her�eyi herkesten iyi
bilirsiniz. Kitaplar okumu�. kitaplar yazm1�sm1zd1r. Sosyalizm
nedir, ancak siz bilirsiniz, komonizm nedir sizden daha iyi bi­
leni yoktur. Fa�izm ise sizden sorulur Genc;lerimize ogretin
hep bunlan.
Bizleri k1rmay1n Nihat Bey. ne olur. genc;lerin duzenledigi
bir toplant1ya kat1hn. Ayd1nlat1n onlan, yola getirin hepsini ...
Nihat Bey, Menderes doneminde. K1bns sorunu 1c;in har­
�ad1g1n1z emekleri kimse unutmad1 Tannya �okor Bu K1bns'1
b1ze kazand1ran da sizsiniz. inan1n kimse nankorluk yapmaz bu

SU<;LULAR VE GU<;LULER

ll3
konuda size. Herkes sizin "K1bns Fatihi" oldugunuzu bilir. Fa­
kat. �u anda, kamuoyunda "malum" clan s1fatlanniz size zaten
ag1r geldiginden, bir yenisini de kullanmak istemiyor kimse.
Arna biliniyor yapt1klanniz.
K1bns konusunda dUzenlenecek bir ac;1koturumda konu�up
"gec;mi�e" ve "gelecege" de 1�1k tutsan1za ...
Nihat Bey, san1nm sizi en c;ok seven, siyasal tutuklulann
anneleri, babalan, e�leri ve akrabaland1r. Sizin bu "mUbarek"
ad1niz1, kUc;UcUk c;ocuklar bile ezberledi. Size, televizyon ekra­
ninda gOrUnUr gOrUnmez gUzel adlar tak1yorlar. Ve size ne ka­
dar yak1�1yor bunlar bir bilseniz...
Hey. demokrasinin kurucusu. hey K1bns fatihi, hey ha�ha�
melegi, hey Anayasa miman, hey ban� melegi Nihat Bey...
Saniklar, yUce yarg1c;lann karanyla OzgUrlUklerine kavu�u­
lar. Baz1 sanik ailelerini siz de yakmdan tanirs1n1z. Onlann ba­
balanna telefon ederek:
Gec;mi� olsun. ne kadar sevindim... desenize. Bir ak�a­
mUstU, bu san1k ailelerinden baz1lanni "ziyaret" etsenize ...
Nihat Bey, butUn bunlan yapmak belki sizin ic;in guc;tur.
Ne bilelim, belki evinizde yeni Anayasa taslaklan Uzerinde c;a­
h�1yorsunuzdur. 1 2 Mart'tan Once benim de yazarhk yapt1g1m
bu haftahk dergiye, "zat-1 aliniz" de nedense s1k s1k gelirdiniz.
Bir iki kitabm1z da bu dergide unutulmu� olabilir. Yine bize ug­
rasaniza...
Nihat Bey ...
Ak�amUstleri AtatUrk Bulvan ne guzeldir bilirsiniz. �Oyle
ak�amostleri. K1z1lay'da, a�ag1dan yukanya, yukar1dan a�ag1ya
dola�saniza... Hani �Oyle, polissiz. bekc;isiz, nObetc;isiz elinizi
kolunuzu sallaya sallaya yurtta�lann aras1na girsenize... Hem
art1k. cezaevindekiler de c;1kt1. Belki unutmu�sunuzdur. hani o
i�kence goren genc;ler, subaylar i�c;iler ve gene; k1zlar ... i�e on­
lar da c;1kt1.
Nihat Bey. ba�1n1z dimdik dola�in Atatork Bulvanndal.. Siz.
"kuwetli ve inand1nci" bir yOnetimin Ataturkc;u ba�bakani
degil miydiniz?! ..
(Yeniortam, 1 9 Temmuz 1 974)

234
KEDERDEN Mi BiLMEM ...

Son zamanlarda 1 2 Martc;ilann yeniden ayranlan kabard1.


lrmak Hukumeti kurulur kurulmaz, "Yine bizim gunlerimiz
geldi. .. " diye du�Onup. birer iki�er konu�maya ba�ladilar
Biliyorsunuz gec;enlerde Sadi Koc;a� Bey de gelip bizim ko­
�emize bagda� kuruvermi�i.
Bugunku konumuz Nihat Bey...
Gec;en pe�embe guno. CHP Senat6rO Niyazi Onsal, lr­
mak Hukumeti'nin kurulu� bic;imini ele�irirken:
- Erim'in bu c;at1 alt1nda yeri yoktur... demesi uzerine c;ok
k1zm1� "kuwetli ve inand1nci" N ihat Bey. <;1km1� kursuye. ver­
yans1n etmi� Senator Onsal'a. Erim �Oyle konu�mu�.
Senato'da:
Turkiye'deki hur demokratik duzene fa�isttir diyerek bil­
mem hangi duzeni Turkiye'yi getirmek isteyenlere sahay1 ac;1k
tutmak, haz1rlamak, bunun planini tatbik etmek ise, bu oyuna
bu parlamento, bu senato. ve bu millet gelmeyecektir arka­
da�lar...
Nihat Bey, sonra da, buton bunlara kar�1 "iman dolu gog­
sunu" siper ederek:
Biz daha Olmedik, hayattay1z ve zaman1 geldigi zaman
konu�masin1 biliriz ... diyerek, devletimiz ve milletimizle bolun­
mezligimizi bir kez daha guvence alt1na alarak, "Stocholm'den
Filistin c;Ollerine" kadar dunya ban�1ni koruyacag1ni anlatmak
istemi�ir. Dogrusu fedakar adamdir kendisi ...
Nihat Bey, �u Onlo "Balyoz" sozune c;ok k1zm1� anla�ilan.
Diyor ki:
- Balyoz harekat1 diye tabiri -kendilerinin koydugu bir ta­
birdir bu- Boyle bir hareketten bahsettiler. Binlerce ayd1n1n
ezildiginden bahsettiler...
Herhalde binlerce ayd1n gozalt1na ahnmam1� o gece! Ya da
Nihat Bey, solcular1 ayd1n saym1yor. Oniversite profesOrleri.
doc;entler, asistanlar. yazarlar, ogretmenler, sanki gozaltina
ahnmam1� hie;. Ne bileyim ben, belki Nihat Bey "ayd1n" diye
sadece "reform" kabinesine ald1g1 bakanlan kastediyor. 0 za­
manlar dilden dile dola�an bir tekerleme vard1. Bu arada onu
da aktarahm. "Beyin kabinesi" ile ilgili tekerleme �oyleydi:
- Kim bunlar?
- Beyin tak1m1 ...

SU<;LULAR VE G0<;L0LER

235
- Neyin tak1m1?
- Nihat Bey'in tak1m1 ...
Neyse, �aka bir yana, Erim bugunleri unutmu�a benziyor
"Makabline �amil kanun c;1karma" gozdag1 i le Anayasa'da yeri
olmayan "hukumet ba�kanhgi" adina verdigi ve radyolardan
basbas bag1rtarak okuttugu bildirileri unutuyor.
- Hem de nasil ...
Erim ne demi� konu�mas1nda:
- Degerli arkada�lanm, c;ok guzel hat1rlars1niz, henuz zihin­
lerden c;1kacak kadar uzakla�mad1. "Balyoz" sozu israil Ba�kon­
solosu Elrom'un kac;1nld1g1 gece, hukumet ba�kanhg1 ad1na
radyodan okunan bildiride gec;mi�ir...
Onlu bildiri de Onumde duruyor Tam 34 sat1r tutmu�. Fa­
kat bu sat1rlann ic;inde "balyoz" sozcugu gec;miyor
Nihat Bey'e hat1rlatahm ... Bu sOz, "Elrom"un kac;1nld1g1 1 7
May1s 1 97 1 gunu kullanilmam1�1r. Fakat Erim konu�mas1nda
uzun uzun "Balyoz" sozunu o gece neden kulland1g1n1 ac;1khyor
ve:
Elrom'u oldurmesinler diye �iddetlice bir kelime kulla­
nilm1�1r... diyor. Eskiler:
Hafizay1 be�er nisyan ile maluldur ... derlerdi, bu gib i du­
rumlarda. Erim, "Balyoz" sozunu, 23 Nisan 1 97 1 gecesi, yap­
t1g1 radyo-televizyon konu�mas1nda kullanm1�1r. Yani, ortada
Elrom olay1 yokken, "23 Nisan Egemenlik ve (ocuk Bayrami"
dolay1s1yla kuwetli ve inand1nc1 hukumetin ba�kani olarak yap­
t1g1 konu�mada:
- Bunlar, bugunku son azg1nhklannin ic;inde bogulacaklard1r.
Ahnacak tedbirler balyoz gibi kafalanna hemen inecektir... di­
yerek "balyoz" sozcugunu Turk siyasal hayatma armagan et­
mi�lerdi.
Eski ba�bakan anilanni birbirine kan�1nyor. Erim:
Degerli arkada�lanm, c;ok iyi hat1rlars1niz, henuz zihinler­
den c;1kacak kadar uzakla�mad1 ... diyorsa da, kendi "zihninden"
ba�layan "tagyir, tebdil ve ilga" olu�umlan, "bellek bozuklu­
guna" yol ac;m1�1r, belki de.
Hak vermek gerek Nihat Bey'e... 0 kadar ele�irildi ki, ne
kadar "kuwetli", ne kadar "inand1nc1" olsa da, olaylan kafas1nda
tutam1yor anla�ilan. Bir doktora gOrOnse de bu bellek bozuk­
lugunun, ta�lanmaktan m1, ha�lanmaktan m1, yoksa ya�lanmak­
tan ml ileri geldigini de birlikte ogrensek...
(Yeniortam, 25 Kas1m 1 974)

236
HUKUK<;U VE CELLAT
OYLAMA GE<;ERSiZDiR...

Af yasas1 ile ilgili tart1�malan Parlamento'dan izledim. U<;


dort saat gereksiz sorop durdu. Tart1�ma, oylamanin hangi ko­
�ullarla yap1lacag1 ile ilgiliydi. Bu tart1�malar s1rasinda konunun
ozoyle ilgili en onemli nokta bir yana b1rak1ld1 ve af, Anayasaya
ayk1n olarak oylanm1� oldu. $Oyle ki:
Art1k y1lan hikayesine dondo. Yine de ozetleyelim: Bu Af
Yasas1 once Millet Meclisi'nce kabul edildi. Bu "metin". Cum­
huriyet Senatosu'nca benimsenmedi. Cumhuriyet
Senatosun'da " I 0 I " oyla yeni bir "metin" benimsendi. Bu de­
gi�iklikler yeniden Millet Meclisi'ne geldi. Millet Meclisi 236
oyla Cumhuriyet Senatosu'nda benimsenen "metni" reddetti.
Konu, her iki meclisten kurulan "Karma Komisyon"da ince­
lendi. "Kamia Komisyon" kO<;Ok bir degi�iklikle Cumhuriyet
Senatosu'nun benimsedigi "metni" kabul etti. Bu yolla ortaya
O<; ayn "metin" <;1km1� oldu.
Bu durumda oylama nasil yapilacakt1? Anayasam1z 92'nci
maddenin S'inci fikras1nda �u yolu Onemiektedir.
Millet Meclisi. Karma Komisyon'ca veya Cumhuriyet
Senatosunca veya daha Once kendisince haz1rlanm1� olan
"metinlerden birini oldugu gibi" kabul etmek zorundad1r.
Goroldogo gibi Anayasa konuyu hi<;bir yorumu gerektir­
meyecek kadar a<;1k bir <;OzOme baglam1�1r. Eldeki O<; metin­
den biri "oldugu" gibi kabul edilecektir. Bu. Anayasal bir
zorunluktur. Yani, Millet Meclisi. bu O<; metni kar1�1rarak
"dordOncO metni" yasa olarak benimseyemez. Her yasa. bir
"metin"dir. Bu "metin"in bOtOnlogo bozulmadan kabul edil­
mesi gerekmektedir.
92'nci maddenin gerek<;esi ise �u bi<;imdedir.
"Ancak bir kanunun Meclisin hakiki ekseriyetince benim­
sendigini tesbit etmek i<;in Cumhuriyet Senatosunca tam Oye
say1s1nin salt <;ogunlugu ile "red veya tatil ettigi metinlerin",

SU<;:LULAR VE GU<;:LULER

239
Millet Meclisince ayn1 �artlara baglanmas1 kabul edilmi�ir
Yani, yasan1n "tumU" oylama konusu olacakt1r. "Metin"den
amac;lanan "kanunun tumU"dUr. Kurucu Meclis gorU�mele­
rinde "kanun" "metin" sozcUgUyle e�anlamda kullan1lm1�1r
Cumhuriyet Senatosunca baz1 maddeleri degi�irilen yasa,
tumu ile bir "metin"dir. Millet Meclisinin benimsedigi taslak da,
bir tum olarak ayn bir "metin"dir. Karma Komisyonun benim­
sedigi taslak ise ayn bir "metin olmaktad1r. i�e tumu oylan­
mas1 gereken "metin"ler bunlard1r. Millet Meclisi bu Uc;
"metin"den birini "oldugu gibi kabul etmek zorundad1r." Ana­
yasa kurah en ac;1k bic;imde ortaya koymu�ur.
Af gorU�melerinde Anayasa'da hUkrne baglanan bu yol iz­
lenmemi�. Millet Meclisi'nce, Cumhuriyet Senatosu 'nca ve
Karma Komisyon'ca benimsenen metinlerin d1�inda bir
"dordUncU metin" kabul edilmi�ir. Boylece, Millet Meclisi,
"metinlerden birini oldugu gibi kabul etmi�" olmamaktad1r
Ortaya c;1kan metin bir ba�ka metindir. Bu ise Anayasa koyu­
cunun iradesine ayk1nd1r.
Bu Uc; "metin"den her biri, kendi ic;inde belirli bir dUzene
baghd1r. Ortaya her Uc; metinden sec;ilmi� maddelerle yeni bir
"metin" c;1k1nca yasa ic;indeki bu butUnlUk bozulmaktad1r. Ger­
c;ekten de, Af Yasas1'nda ornegin 2'nci madde ile S'inci madde
kendi aras1nda c;eli�mektedir. <;:unku 2'nci madde Millet
Meclisi'nin kabul ettigi, Senato'nun reddettigi baz1 suc;lann af­
fin1 kapsamaktad1r. S'inci madde ise Millet Meclisi'nin benim­
sedigi ilk metne ayk1nd1r. 1 4 1 - 1 42 ve I 46'nc1 maddeyi kapsa­
maktad1r. S'inci madde ise Millet Meclisi'nce 22 1 oyla kabul
edilmi�ir. Yani bu c;ogunluk Millet Meclisi Uye tam say1s1n1n
"salt" c;ogunlugu" degildir. Oysa 1 46/3 maddeyi af kapsam1na
alan madde, Millet Meclisi Uyelerinin 236's1nin oyu ile kabul
edilmi�. yani "salt c;ogunluk" kuralina uyulmu�ur.
Millet Meclisi'nde oylama bu Uc; "metin"in, her birinin bU­
tunU ic;in olmam1�1r. Metinlerin tumU oylanmam1� ve madde­
lere gec;ilmemi�tir. Maddeler Uzennde yap1lan goru�melerde
ortaya her Uc; metinden karma bir ba�ka "metin" c;1km1�1r. Bu­
nun sonunda "da Anayasada behrtilen "metinlerden birini ol­
dugu gibi kabul etme" kurah ac;1kc;a c;ignenmi�. Ustelik ortaya
c;eli�kili bir yasa "metni" c;1kanlm1�1r.
Eger oylama "metinlerin" tomo ozerinde olsayd1. MSP
milletvekilleri 1 4 1 - 1 42 ve 1 46. maddelerle birlikte, 1 63. mad­
deden af olacaklan da do�onerek metnin tomuno reddede­
meyeceklerdi. Hem de, once oy verdikleri maddeleri sonra­
dan af kapsam1ndan c;1karacak bir oyunu da oynayamayacak­
lard1.
$imdilik hukuksal gorunom bu �ekildedir CHP'nin yapa­
cag1 i�. konuyu Anayasa Mahkemes'ine gotormektir. Anayasa
Mahkemesi kararlan geriye yurumeyecegi ic;in tahliyeler de­
vam edecek. ancak metin yeniden goru�Olebilecektir.
CHP "beyin tak1mi"n1n bilgilerine sunulur...
(Yeniortam, 19 May1s 1 9 74)

SOZ HUKUKUN ARTIK

Dunko yaz1m1zda Af Yasas1'nin Anayasan1n 92'nci madde­


sinin "ozone ve sozune" ayk1n olarak uyguland1g1n1 belirtmi� ve
CHP'nin Anayasa Mahkemesine ba�vurmas1n1 onermi�ik. Bu
gun Af Yasas1'nin Anayasada yer alan "E�itlik ilkesi"ne ayk1nlig1
Ozerinde duracag1z:
Anayasam1z1n Nihat Erim'in " Balyoz"undan kurtulabilmi�
I 2'nci maddesinde "Herkes. dil, irk, cinsiyet, siyasal do�once,
felseti inane;. din ve mezhep aynm1 gozetilmeksizin kanun
onunde e�ittir. Hic;bir ki�iye, aileye, zumreye ve s1n1fa imtiyaz
tan1namaz" denilmektedir.
Anayasaya ayk1n oylama yoluyla meclislerden gec;en Af
Yasas1'nda du�Onceyi ac;1klama suc;lan af kapsam1 d1�1nda tu­
tulmu�ur. Boylece, "Siyasi du�Once ve felseti inane;" aynm1 go­
zetilerek e�itlik ilkesi en ac;1k bic;imde c;ignenmi�ir Yasadaki
mant1k �oyle anlatilabilir:
Sen sagc1s1n, 1 63 maddeden mahkum edilmi�sin. Seni
affettim. Gec;mi� olsun. Sen de "Kader kurban1s1n."
Sen solcusun. 1 4 1 ve I 42'nci maddeden mahkum ol­
mu�sun. Seni affetmem hie;.
Buna kar�1. "Sebep nedir" dediginizde yanrt haz1rd1r:
- <;:onko ben, siyasal inanc;lar aras1nda aynm gozetiyorum.
Siyasi do�oncene bak1yorum. Ve affetmiyorum. i�e o kadar
Anayasa babayasa da dinlemiyorum. Ne yaparsan yapl ..
SU<;LULAR V E GU<;LULER

241
Ac;1p bakahm I 63'onco maddeye: "Laiklige ayk1n olarak
devletin ic;timai. iktisadi veya siyasi veya hukuki nizamlann1,
k1smen de olsa dini esas ve inanc;lara uydurmak amac1yla ce­
miyet tesis, te�kil, tanzim veya sevk ve idare eden kimse iki
y1ldan yedi y1la kadar hapis cezas1 ile cezaland1nhr."
Donelim 1 4 1 'inci maddeye: "Sosyal bir s1nifin diger sosyal
s1niflar Ozerinde tahakkomono tesis etmeye veya memleket
ic;inde mOesses iktisadi veya sosyal temel nizamlardan her­
hangi birini devirmeye matuf cemiyetleri her ne nam alt1nda
olursa olsun. kurmaya tevessUI edenler veya kuranlar veya
bunlar1n faaliyetlerini tanzim veya sevk ve idare edenler veya
bu hususlarda yol gO�erenler sekiz yildan onbe� y1la kadar
ag1r hapis cezas1 ile cezaland1nhrlar."
GOrOIOyor ki, "kurulu dozene" ka�1 "sag" ya da "sol" do­
�Once ve amac;larla "Orgot" kurmak degi�ik yapt1nmlara bagla­
n1yor. Sagc1 Orgot kurarsan iki y1ldan yedi y1la, solcu OrgOt ku­
rarsan sekiz y1ldan onbe� yila kadar hapsoluyorsun. Yasa te­
melinde sagci ve solcu dO�Once aras1nda bir ay1nm yapm1�.
Adaletsizlik Once bundan doguyor.
Propaganda konusu da boyledir. Laiklige ayk1n olarak pro­
paganda yaparsa, bunun cezas1 bir y1ldan be� yila kadar hapis­
tir. KomOnizm p1pagandas1nm cezas1 ise be� yildan on y1la ka­
dar hapi�ri. Sagciysan en c;ok be� y1ia mahkum oluyorsun, sol­
cuysan en az be� yildan ba�hyor cezan. I 63'0nc0 maddenin
"azami"si, I 42'nci maddenin "asgari"sine e�it. i�e. yasa kendi
si�emi ic;inde bile bu kadar adaletsizdir. Bu e�itsizlik uygulama­
lara yans1dig1 gibi Af Yasas1'n1 da geni� Olc;Ode etkilemektedir.
Sagc1hk, bir "siyasal dO�Once" ve "felsefi inanca" dayanmak­
tad1r. Anayasam1z:
Herkes kanun OnOnde e�ittir. Siyasi <IO�Once ve felsefi
inane; aynm1 gO�erilemez... demektedir. Anayasa �unlan ya­
sakhyor ac;1kc;a:
- Ben sagc1y1m.
- Affettim gee; bu yana.
- Ben solcuyum.
- Affetmem kal ic;erde.
Af Yasas1, Anayasanin "e�itlik" ilkesine taban tabana z1tt1r
Sagc1 ve solcu aras1nda ac;1kc;a "siyasal dO�Once ve felsefi inane;
aynm1 gozetilmi�ir. 1 2. madde c;ignenmi�ir bilinerek.

242
Anayasa Mahkemesinin "e�itlik ilkesi" ile ilgili onemli karar­
lan vard1r. HOkOmetin kurulmas1ndan once ve sonra, do�once
suc;lann1n aftina oy vereceklerini soyleyen 20 MSP milletvekili
muhalefetle birle�en oylanyla, siyasal tarihimizin en c;irkin
oyunlanndan birini oynam1�lard1r iktidarda.
Sonuc; �u:
Siyasetc;i sozono soylemi�ir art1k. Bundan sonra soz hu­
kukc;unundur. CHP bir an once Anayasa Mahkemesine ba�vu­
rarak Anayasanin 92'nci maddesine ayk1n olarak oylanan ve
Anayasan1n 1 2. maddesiyle ac;1kc;a c;eli�en bu yasan1n iptalini
saglamahd1r.
(Yeniortam, 20 May1s 1 974)

�u 1 4 1 - 1 42 ...

CHP. "fikir ozgorlogo" ad1yla bir yasa haz1rhyor. Bu yasa ile.


gerek solcu do�onceler ve orgotlenmeyi yasaklayan 1 4 1 I I ve
I 42/2'nci maddelere, gerekse sagci do�onceler ve orgotlen­
meyi yasaklayan I 63'0nc0 maddeye ac;1khk getirilecek. Konuyu
incelemek gerekmektedir.
- I 1 4 1 ve I 42'nci maddeler, 1 9 36 y1l1nda Ceza yasas1na
ahnm1�1r. Bu maddelerin kaynag1, italya'da Mussolini done­
minde haz1rlanan yeni italyan Ceza Yasas1'd1r. 1 4 1 'nci mad­
denin ilk bendi �u bic;imdeydi:
Memleket dahilinde, ic;timai bir zomrenin digerleri Oze­
rine tahakkOmOnO �iddet kullanmak suretiyle tesis etmeye
veya ic;timai bir zOmreyi �iddet kullanarak ortadan kald1rmaya
veya memleket dahilinde te�ekkOI etmi� iktisadi ve ic;timai ni­
zamlan �iddet kullanarak devirmeye matuf cemiyetleri tesis,
te�kil, tanzim veya sevk ve idare eden kimse ... cezaland1nhr."
Yani, yasa ilk bic;imiyle, ancak "�iddet" kullanilarak kurula­
cak "zOmre tahakkomo"no sue; saymaktad1r. Fa�ist diktator
Mussolini bile, Olkesinde kurdugu ve sOrdOrdogo fa�izmin, an­
cak "�iddet" yolu ile devrilmesini sue; saymay1 dO�OnmO�O.
1 4 1 'inci maddenin ilk bic;iminde ceza, be� y1ldan on iki yila ka­
dard1. I 42'nci maddenin cezas1 ise, bir yildan ba�lamakta ve
be� y1lda bitmekteydi.
SU<;LULAR VE G0<;L0LER

241
2- 1 4 1 ve I 42'nci maddeler, 1 9 38 y1hnda yeniden degi�­
tirilmi�. bu kez "�iddet kullanmak" tan1m1 yasa metninden c;1-
kanlm1�1. Ancak, aynca "�iddet kullanmak", cezan1n artt1nlmas1
nedeni olarak benimsenmi�i. Bu degi�iklikle suc;un cezas1
azaltilm1�. be� y1ldan oniki y1la kadar yukselebilen ceza iki y1l­
dan be� yila indirilmi�ir I 42'nci maddenin cezas1 ise. alt1 ay­
dan iki y1la kadar hapistir.
3- 1 4 1 ve I 42'nci maddeler, 1 946 yi11nda bir kez daha
degi�irilmi�ir. Bu degi�ikliklerle, maddeye Memleket ic;inde
cemiyetin siyasi veya hukuki nizam1n1 zorla degi�irmek gayesi
ile cemiyet te�kil, tanzim, sevk ve idare eden kimse... " bic;i­
miyle yeni bir fikra eklenmi�ir. I 42'nci maddeye de bir fikra
eklenerek, "bir zumrenin digeri uzerinde tahakkumunu"
"�iddet kullanarak elde etmesi" cezan1n art1� nedeni olarak
benimsenmi� ve bu durumda suc;un cezas1 1 4 1 'nci madde
ic;in, be� y1ldan on iki y1la, I 42'nci madde ic;inse, iki yildan be�
yila c;1kanlm1�1r
4- Bu degi�iklikten uc; yil sonra, 1 949 yil1nda, bu maddeler
bir kez daha degi�irilerek, yasa metinlerinde yer alan "zumre"
yerine "s1nif' sazcukleri yerle�irilmi� ve 1 4 1 'inci maddenin
birinci fikras1ndaki ceza tutan, iki yildan be� yila kadarken, bu
kez uc; yildan on y1la kadar. I 42'nci maddenin cezas1 ise, alt1
aydan iki yila kadarken, bir yildan be� yila c;1kanlm1�1r.
5- I 950'de c;ok partili ya�ama girdikten sonra da, madde­
ler bir kez daha degi�irilerek. bugunku bic;ime sokulmu�ur.
1 95 1 yi11nda yap1lan degi�iklikle "�iddet kullanmak" ko�ulu yasa
metinlerinden c;1kanlm1� ve 1 4 1 'inci maddenin cezas1, sekiz
y1ldan on be� yila kadar hapis cezas1 olarak saptanm1�. bu tOr
cemiyetlerin birkac;1n1 birlikte yanetenler ic;in alum cezas1 da
angarulmu�ur. I 42'nci maddenin cezas1 da, be� yildan on yila
kadar hapis cezas1 olarak angarulmu�ur.
Buraya kadar, 1 4 1 ve I 42'nci maddelerle ilgili tarihsel ge­
li�meyi azetleyerek, her degi�iklikteki saptanan ceza tutarlann1
da belirtmi� olduk. Goruluyor ki, zaman ilerledikc;e. madde­
lerde yer alan cezalar da art1nlmaktad1r. 1 4 1 'inci maddenin ilk
kabul edili�indeki ceza tutan, be� yildan on iki yila kadarken,
1 95 1 y1hndaki degi�iklikle bu ceza, sekiz y1ldan on be� y1la c;1-
kanlm1� ve de "alum" cezas1 da angorulmu�ur. I 42'nci mad-

244
dede ise, ilk bi<;iminde, bir yildan be� yila kadar hapis cezas1
OngOrOIOrken, 1 95 1 yil1nda bu ceza, be� y1ldan on yila <;1ka­
nlm1�1r
Burada bir nokta koyalim ve CHP'nin haz1rlad1g1 yeni tas­
laktaki ceza tutann1 belirtelim. CHP. 1 4 1 'inci maddedeki ce­
zay1 artt1rmaktad1r. Evet, yanh� okumadin1z. CHP tasans1nda
1 4 1 'in taban cezas1 sekiz yildan on y1la <;1kanlmaktad1r. Duyduk
duymad1k demeyin.
Bunlar bilinerek mi yapi11yor, yoksa baz1 "�akaci" parlamen­
terler insanlarla alay m1 ediyor belli degildir.
CHP, se<;im bildirgesinde:
- Bat1 Olkelerinde ne derece Ozgorlok varsa, bizim Olkede
de bu kadar olacak... diyordu. Ancak, 1 4 1 ve I 42'nci madde­
leri degi�irirken, Mussolini dOnemindeki yasa metnine don­
meyi ba�an say1yor ve Ostelik ceza tutann1, eskisine oranla
daha da art1nyor.
CHP �una karar vermelidir. Eger, af kapsam1 di�1nda tutu­
Ian 1 4 1 ve I 42'nci maddelerden mahkum olanlan affettirmek
istiyorsa, parti olarak Af Yasas1 i<;in Anayasa Mahkemesi'ne
ba�vurmah. MSP'yi de yine parti olarak bOyle bir ba�vurmaya
zorlamahd1r. Bunun d1�1nda, eger iki parti aras1nda tam bir an­
la�ma saglaniyorsa, Af Yasas1'nin S 'inci maddesini "ilga" edecek
yeni bir tasan haz1rlamal1d1r. Bizce ger<;ek<;i ve kolay goronen
yol budur �imdilik.
1 4 1 ve I 42'nci maddeyi, bir "af pazarhgi" konusu yaparak
bir anlay1�la degi�irmeye yonelmek, ileride giderilmesi ola­
naks1z sakincalara yol a<;abilir. c;:onkO, 1 4 1 ve 1 4 2 'nci madde­
lerin degi�irilmeleri degil, kald1nlmalan gerekmektedir. Bir
ba�ka yaz1m1zda, yasaya "�iddet unsuru"nun eklenmesi ile so­
runlann <;OzOmlenmeyecegini anlatmaya <;ah�acak ve konunun
hukuksal Ozelliklerine deginecegiz.
(Yeniortam, 3 1 May1s 1 9 74)

SiDDET KULLANARAK...

Tork Ceza Yasas1'nin 1 4 1 'inci maddesinin I 'inci fikras1,


"s1nif tahakkOmO tesis etme" amac1yla kurulan gizli OrgOtleri,
I 42'nci maddenin I 'inci flkras1 ise, yine "s1n1f tahakkomo"
SU<;LULAR VE G0<;L0LER

245
kurma amac1yla yap1lan propagandalan yasaklamaktad1r. Mad­
delerin ilk metinlerinde bu "tahakkUmUn" "?iddet kullanarak"
kurulmak istenmesi sue; sayilm1?. ancak 1 95 1 y1hnda yapilan
son degi?iklikle. madde metinlerinden "?iddet kullanma" ko­
?Ulu <;1kanlm1�1r. CHP maddelere ac;1khk getirmek isterken,
yeniden "?iddet kullanarak" ko?ulunu madde metinlerine yer­
le�irmeyi ama<;lamaktad1r. Acaba bu degi?iklik. istenen ve 6z­
lenen sonucu doguracak m1? Bizce dogurmayacakt1r.
Nedenini ac;rklayahm:
1 4 1 ve I 42'nci maddelerle ilgili Anayasa Mahkemesi kara­
nnda, maddelerde ac;1kc;a "?iddet unsuru"nun bulunmas1n1n
gerekli olmad1g1, <;Unko komUnizmin amac1na ula?mas1 ic;in
esasen "cebir yoluna" ba?vurulacag1 belirtilmi?tir. Yoksek Mah­
keme burada. "?iddet kullanarak iktidara gelme" amac1nin me­
tinlerinde ac;1k<;a yer almas1n1n gerekli olmadig1na karar ver­
mi�ir.
1 4 1 ve I 42'nci maddelere giren dU?Un ve eylemlerde,
"?iddet yoluyla iktidara gelme" amac1nin bulundugu varsayil­
maktad1r. Anayasa Mahkemesi ?U dU?Uncededir:
Komonizm bir s1nif diktatOrlUgUdUr. Bu diktat6r1Uk. ancak
"?iddet kullanilarak" kurulabilir. Bir 6rgUt. ba?lang1<;ta anayasal
yollarla iktidara gelmeyi dU?Unebilir. Ancak bu 6rgut iktidara
geldikten sonra, amac;lanni gerc;ekle�irmek ic;in "cebir kullan­
mak" zorundad1r.
Gerek sivil ve gerekse Askeri Yarg1tay'1m1z1n birc;ok kara­
nnda da. komonizm genellikle "cebir", bir proleter ihtilaliyle,
burjuva s1n1fini ortadan kald1rmak" bic;iminde tan1mlanm1�1r.
Botun kararlardaki ortak nokta, 1 4 1 ve 1 4 2 'nci maddelerin
bugUnkU metinleriyle "cebir unsurunu" da ic;erdikleri yolun­
dad1r. Anayasa maddesiyle Yarg1tay kararlan ortadayken, 1 4 1
ve I 42'nci maddelere "?iddet kullanmak" ko?ulunu eklemenin
uygulamaya ac;1khk ve kesinlik getirecegini dU?Unmek pek kolay
degildir.
Bu ele�iriye kar?1:
- Peki <;are? ... denilebilir.
<;:are, ac;1k ve sec;ik ortadad1r. 1 4 1 ve I 42'nci maddeler
kald1nlmahdir. BUyUklerimiz korkmas1nlar, bu maddeler kaldrn­
hnca ortahk bir gUnde birbirine girmez. <;:onko. ceza Ya-

2'46
sas1'nda, "kurulu dUzeni" koruyan ba�kaca maddeler de bu­
lunmaktad1r. Anlatahm:
Ceza Yasas1'nin I 46'nc1 maddesi "�iddet kullanarak" anaya­
sal dUzeni degi�irmeyi yasaklamaktadir. "KomUnistler ama<;la­
nna ula�mak i<;in cebir kullanmak zorundad1rlar" mant1g1ndan
hareket edersek. �u sonuca ula�1hr. Ceza Yasas1'nin I 46'nc1
maddesi anayasal dUzeni zor yoluyla degi�irmeyi yasaklad1g1na
gore, ayni eylemleri, 1 4 1 'inci maddeyle yasaklamaya gerek
yoktur. Buna �1 " 1 4 1 'inci madde, ayn1 zamanda gizli OrgUt­
lenmeyi de yasaklamaktad1r" denilirse, buna da �1hk vermek
kolayd1r. Ceza Yasas1'nin 1 7 1 'inci maddesinin gizli OrgUt ku­
ranlan cezaland1ran hUkmU kapsamaktadir. Aynca yine Ceza
Yasas1'nin I 68'inci maddesi anayasal dozeni "zor yoluyla" yani
"�iddet kullanarak", degi�irme amac1yla kurulan gizli 6rgUtleri
de cezaland1rmaktad1r. Bunlann d1�1nda, yasanin 3 I 3'Unco
maddesi de, bir b�ka Orgutlenme turUnU su<; saymaktad1r.
Ceza Yasas1'nin 1 46, 1 68 ve 1 7 1 'inci maddeleri yorUrloktey­
ken aynca 1 4 1 'inci maddeyi savunmak anlams1zd1r. Eger, .
"komonizm proletaryanm �iddet yoluyla iktidara gelmesidir"
deniliyorsa, bu OrgUtlenmeyi yasaklayan yasa maddeleri 1 46,
1 68 ve 1 7 I 'inci maddelerdir. Bu g6rU�lerimize �1:
Ya propaganda ne olacak?.. denilirse, bunun da yan1t1ni
bulmak kolayd1r.
Ceza Yasas1'nm 3 1 I ve 3 I 2'nci maddeleri, "sw; i�lemeye
tahrik" ba�hg1 alt1nda toplanmaktad1r. 3 I I 'inci maddede, "bir
su<;un aleni olarak tahrik"inden s6z edilmektedir. 3 I 2'nci
maddede ise, "cemiyetin muhtelif s1niflanni umumun emniyeti
i<;in tehlikeli bir tarzda kin ve adavete tahrik eyleyen kimse"
cezalandinlmaktad1r. KomUnizm "bir sosyal s1nifin diger sosyal
s1niflar Uzerine tahakkom kurmasi" ise, bu yoldaki soz ve be­
yanlar, 3 1 I ve 3 I 2'nci maddelerle de yapt1nma baglanabilir.
3 1 I 'inci maddenin cezas1 "hat1n say1lacak" derecede ag1rd1r.
Maddede ceza U<; y1ldan be� y1la kadard1r. Su<; basin yoluyla
i�lenirse cezas1 bir kat daha artmaktad1r. Yetmez mi?
Bunlann d1�1nda kurulu dOzeni "�iddet yoluyla" y1kma
amac1yla askerleri "kanunlara �1 itaatsizlige veya yeminlerini
bozmaya... ve vazifelerini ihlale te�vik eden kimse... "nin iki y1l­
dan be� y1la kadar hapsolacag1 da hUkme baglanm1�1r.

SU<;LULAR VE GU<;LULER

247
I 54'0nco maddede ise, tamamlay1c1 hOkOmler bulunmaktad1r.
Boton bunlar kurulu dOzeni korumaya yetmiyor mu?
i�e botOn bu maddeler, ceza Yasas1'ndayken ille de 1 4 1
ve I 42'nci maddeye sanlman1n amac1 ne olabilir7 Ne mi? Her
torlo devrimci do�on ve orgotlenme Ozgorlogono ortadan
kald1rmak... Ba�ka ne olabilir?
Eger Olkemizde, proletaryan1n �iddet kullanarak iktidara
gelmesi Onlenmek isteniyorsa, i�e I 46'nc1, I 68'inci ve
1 7 1 'inci maddeler...
Aynca, bu ama<;lann propagandalanni yasaklamak istiyor­
saniz 3 1 1 -3 1 2'nci maddelerle, I 5 3've I 54'onco maddeler
ayn1 yasanm i<;indedir. Buyrun kullanin.
Hay1r...
Dogal ki ama<; bu degil. Arna<;, sadece proletaryan1n ihtilal
yolu ile iktidara gelmesini yasaklamak olsayd1, 1 4 1 ve I 42'de
bu kadar direnilmezdi. Egemen s1niflar, sosyal demokrasiden,
marksizme kadar solun boton kesimlerini ve sOzcOlerini ceza
tehdidi altmda tutmak istiyorlar. Sorun budur.
Ge<;mi� donemlerde gordok ki hukuk kurallan, insanlann
siyasal yap1lanna ve ama<;lanna gore uygulaniyor. "Siddet un­
suru" konsa da konmasa da, bu maddeler ayni ki�ilere yine
uygulanacakt1r. C:Onko mahkeme kararlannda "maddeler �id­
det ihtiva ediyor" mant1g1 kabul edilmektedir. "Siddet kullana­
rak" ko�ulu, uygulamada hi<;bir degi�iklige yol a<;mayacakt1r.
CHP'li "OzgOrlOk<;O" dostlanm1z1 sevgiyle uyannz...
(Yeniortom, I Hoziron 1 9 74)

ANARSiST!..

Anar�izm, siyasal ya�ant1m1z1n en ilgin<; kavramlanndan biri


oldu son y1llarda. Ozellikle son O<; yild1r, devletimizin etkili ve
yetkilileri bu sozcok arac1l1g1 ile yOnetmek istediler Olkeyi.
"Devletin bekas1, govenligi, uluslararas1 komonizm" gibi ger<;ek­
ler bu sozcogon boyolteci ile sunuldu halka. Ono sm1rlanm1z1
a�m1� bilim adamlanndan Say1n Ecevit'e kadar bOtOn ilerici ve
toplumcu ayd1nlar, ya ana�istlerle ya da ana�istleri korumakla

2'48
suc;landilar. Ana11izm. kendi 6zunden bamba?ka n itelik ka­
zand1. Alaturka fa?izmin yeteneksiz s6zculeri bir imdat simidi
gibi sanld1lar bu kavrama. Simdi, sag muhalefet korosu, Cum­
huriyet Hukumetinin Ba?bakaninin ana11istligini kanitlama c;a­
bas1 ic;inde!
S1k1y6netim yetkililerine de kolayhk saghyordu bu s6zcuk.
Terazinin bir kefesine, devlet. millet, ?anl1 tarih gibi ag1rhklar
koyup. 6teki kefeye "ana11izm" s6zcogono yerle�irince, bunca
toplumsal sorun c;6zumlenmi? sanihyordu hemencecik. Devrin
ba?bakanlan da" televizyon ekranlannda, bu s6zcogon uzerine
basa basa siyasal s6ylevler verince, anar?izm, "say1n muhbir va­
tanda?a". "Marksist-Leninist hatta Maocu" gibi kavramlardan
daha etkili bic;imde kamuoyuna maloldu. B6ylece "anar?izm"
siyasal ya?ant1m1z1n demirba? kavramlanndan biri olarak dilden
dile dola?maya ba?lad1.
Simdi ayni kavram, af c;ah?malan dolay1s1yla yeniden hu­
kukc;ular ve siyaset adamlannca tart1?maya surOldu. Muhalefet­
teki sag koalisyon s6zculeri "anar?istlerin affina" ?iddetle ka111
c;1kt1lar.
Konuyu 6nce hukuksal 6zelligi ile ele alahm. Turk Ceza
Yasas1'n1n 1 4 1 'inci maddesinin ikinci fikras1 anar?izmi yasakla­
maktadir. Acaba ana11isttir diyerek suc;lanan insanlar bu
madde geregince mi kovu�urulmu?lard1r? Yanit1ni hemen ve­
relim: Hay1r. S1k1y6netim savcilan, hic;bir sanik hakk1nda, anar­
?izmi yasaklayan madde geregince kovu�urma ac;mam1?lar ve
hie; kimse 1 4 1 /2 geregince yargilanmam1?t1r. San1klar, ya Mark­
sist-Leninist 6rgot kurduklan ya da Anayasa'y1 ihlal ettikleri ge­
rekc;esi ile yargilanm1? ve mahkum edilmi?lerdir. Yarg1lanmaya
dayanak olan maddeler temel ahnirsa, hukuk ac;1s1ndan, anar­
?istligi hukme baglanm1? bir tek saniktan s6z edilemez! Anar­
?istligi hukme baglanmam1? kimselerin ana11ist olduklar1 ileri
surOlerek af d1?1nda tutulmas1 Ceza Hukukunun ac;1klayabile­
cegi c;eli?kilerden degildir. Konunun bu yan1ni eski Kamu Hu­
kuku Profes6rlerinden Balyozcu Ba?bakan Erim'e "bilgilerinize"
kayd1 ile sunup bir ba?ka noktaya deginelim:
Ana11izm ile Marksizm birbiri ile bagda?mayan iki dO?Once
akJm1d1r. Ana11izm, her turlu otoriteye kaf?1 ba? kald1ran bir
kuc;uk burjuva felsefesidir. Bu ak1m. Proudhon, Bakunin gibi

suc;LULAR VE GOc;LOLER

249
dO�OnOrlerce savunulmu� ve gerek Marks gerekse Lenin tara­
findan en ag1r ele�irilere ugram1�1r. Gerc;ek bir Marksist'in
ana�ist olmas1 olanaks1zd1r. Bunun gibi bir ana�istin de Mark­
sist olmas1 dO�OnOlemez. Bu bilimsel olguya ragmen anar�izm
Torkiye'de boton solculan, boton devrimcileri kapsayan bir
tan1m olarak kullanilmaktad1r.
Torkiye'deki alaturka fa�izmin mant1k orgoso �u bic;imde
tizetlenebilir: Ana�istler devlete ka�1d1r. Boton devrimciler
de kapitalizme �1d1r. Oyleyse hepsi an�isttir. Eger bu
mant1k bir bilgisizlik OrOnO degilse, y1gmlann bilinc;lenip anaya­
sal yollarla ytinetime gec;mesini tinlemek isteyen bir egemen
s1nitlar oyunudur. Bu oyuna kai11, sosyal demokrasinin ve de­
mokratik sosyalizmin bOton amac; ve yollan en belirgin bi­
c;imde ortaya konmahd1r tinomozdeki gonlerde.
Kavram anar�izminin potasmda McCarty cadi kazanlannin
kepc;eleri dola�s1n dursun! Belki bir sore daha siyaset sahne­
mizde c;irkin bir fon mOzigi gibi dinleyecegiz bu ugultulan.
Ana�ist sozcogo bir sore daha t1rmalayacak kulaklanm1z1. Mu­
halefetteki sag koalisyonun s1ralannda, anar�izm ile ba�lay1p,
milletin bOIOnmezligi ile biten plaklar dondOrOlecek bir sore.
Basm1n bilgisiz kalemlerinden Olc;osoz sald1nlar, yeteneksiz yo­
rumlar okuyacag1z. Tarih ve bilim otoritesi tanimayan yoz kOl­
torlO ilkel sald1n ytintemi. do�once ozgorlogonon karanhg1 yok
eden 1�1klan ka�1s1nda gocono ve etkinligini yitirecek gonon
birinde. <:;:onko Tork halk1 i�c;isi, ktiyloso. dar gelirli memuru ve
onurlu ayd1niyla bir bilinc; ve duygu bag1 tirmekte kendi ara­
s1nda. Bu bilinc; ve duygu bag1 kuruldukc;a, kavram anar�izmi de
gittikc;e son bulacak. Gon gelecek, giderek sahnelerden uzakla­
�an siyasetc;ilerin sadece c;irkin yozleri kalacak belleklerde. Ta­
rihin emekc;iden yana olan geli�imine kafa tutmaya c;ah�nlann
ana�izmi de btiyle son bulacak ancak.
(Yeniortom, 25 $ubat 1 9 74)

TERS ORANTI

"Bat1" Tork siyasal hayatinda bir cografya kavram1 tite­


sinde anlam ve kapsama sahiptir. <;:onkO "demokrasi" soz-

250
cogo. ancak "Bati" ekiyle birle�igi zaman belirli bir anlam ka­
zanmaktad1r. Y1llard1r. siyasal hayat1m1z1n demirba� siyaset
adamlan, bOtOn davran1� ve amac;lann1 bu iki tils1mh kelimeye
baglamaktad1rlar. BOtOn partiler bat1 demokrasisine baghd1r,
bOtOn devlet adamlan "bat1hd1r" ve siyasal iktidarlar, hep bat1
demokrasilerine benzemek ic;in c;ah�maktad1rlar! ..
Oysa Bat1 demokrasilerinin ilk ko�ulu, st>z ve t>rgOtlenme
t>zgortogone bagh ve sayg1h olmakt1r. Bat1 demokrasilerinde,
dO�Onceler, "tehlikeli" ya da "tehlikesiz", "y1k1c1" ya da
"maksath" olarak aynlmazlar. Olc;o, dO�Oncenin "yanh�" ya da
"do&ru" olup olmamas1d1r. Bu dogruluk ya da yanh�hk ancak
t>zgor bic;imde ve demokratik olanaklarla olu�an kamu oyunda
tart1�1larak saptanabilir. "Halk oyu" "milli irade" ve "sec;men
tercihi" ancak bt>yle ortamlarda gerc;ek rayma oturabilir.
Sec;men iradesinin, ekonomik baskilar, kOltOrel aynmlar ve
kaba kuwet ve korkuyla etkilendigi sec;imler en basit hukuk
t>lc;oleri �1smda bile "muteber" degildir. <::o nko irade c;e�itli
yollarla "fesada" ugrat1lm1�1r.
Uluslararas1 sermayenin "ke>kO d1�anda" destegi ile gOc;le­
nen mali oliga�i ve bugon Erim Hokometini bile "Marksist -
Leninist ve hatta Maoculuk" ile suc;layan toprak agalann1n
"milli koalisyonu", demokrasiyi hie; bt>yle anlamamaktad1r
<::o nkO, Bat1 demokrasisi, sm1flar aras1 bar1�a bath denge re­
jimlerinin ad1d1r. TOrkiye'de demokrasi ise, mali oligar�i .ve
toprak a&ah&mm c;1kar dOzenidir. Bat1 demokrasilerini olu�u­
ran nedenlerle, Tork demokrasisini olu�uran nedenler ara­
s1nda tam anlam1yla bir "ters orant1" vard1r. i�e bu ters
orant1, TOrkiye'deki demokratik geli�meleri etkilemekte, Bat1
demokrasilerine ka�rt bOtOn dO�OnO� ve eylemler Bat1 de­
mokrasileri ad1na uygulanmakta ve savunulmaktad1r
Ahn1z olOm cezas1n1. Bu ceza Fransa'da siyasal suc;lar ic;in
1 848 y1hnda kald1nlm1�1r. Bugon "fa�ist" olarak adland1nlan
Portekiz'de, 1 852 y1hndan bu yana siyasal suc;lar ic;in olom ce­
zas1 verilmemektedir. Yine bu ceza. Hollanda'da I 870'de, ital­
ya'da I 889'da Norvec;'te I 902'de, Avusturya'da I 9 I 9'da is­
vec;'te 1 92 1 'de ve Danimarka'da da 1 930 yil1nda kald1nlm1�1r.
Amerika Birle�ik Devletleri'nin baz1 eyaletlerinde de bu ceza
art1k uygulanmamaktad1r. Gerc;ekten uygarhk ilerledikc;e. ce-

suc;LULAR VE G0c;L0LER

25 1
zan1n hafiflemesi bir siyasal olgu olarak hukuk dunyas1n1 etki­
lemektedir. Karn kan ile y1kayan bir hukuk anlay1�1 ise art1k hu­
kuk tarihinin muzelerine kalkm1�1r.
Olum cezas1, ihtilallerin kac;1nilmaz silahlanndan biridir.
<;:unku ihtilaller kendi yasalarrni eylemleriyle birlikte..getirirler.
Bir ihtilali, yururlukteki yasalara gore degerlendirmek mumkun
degildir. Ancak. koklu yap1sal degi�iklikler getirmemi� ve yurur­
lukteki yasalara ve demokratik degerlere bagh oldugunu sOy­
leyen rejimlerde Olum cezalan, demokrasinin Ozuyle c;at1�mak­
tad1r. <;:unku hic;bir hakk1n "ozone" dokunulamayacag1ni ho­
kum altma alan anayasal ilke, oli.im cezalan ile zedelenmekte­
dir.
Bu konularda, Bat1 i.iniversitelerinin kitaphklannda ciltler
dolusu eserler bulunmaktad1r. Artrk uygarhk bu ti.ir tart1�malan
c;ok gerilerde b1rakm1�1r. <;:unkO insanhk ilerledikc;e ceza siya­
seti de degi�mektedir. Ba�bakan Nihat Erim bu konularda ne
do�unuyor bilmiyoruz amma, bir zamanlar Hukuk Fakultele­
rinde Kamu Hukuku Dersleri veren Prof. Dr. Nihat Erim san1-
nz. botun yazilanlara hak vermektedir.
(Yeniortam, Haftahk Dergi
29 Kas1m 1 97 1 )

HUKUK<;:U VE CELLAT

Hukuk, tarihin her dOneminde egemen goc;lerin arac1 ol­


mu�ur. Siyasal iktidarlar, emekc;i halk y1g1nlann1n istek ve Oz­
lemlerini bast1rabilmek ic;in mahkemeleri ve kale ruhlu yarg1c;­
lan birer i�kence aleti gibi kullanm1�lardir. Siyasal tarih bu tor
mahkemelerin Oykuleri ile doludur. Bugon, tarihten bir yaprak
c;evirerek. Hitler'in hukukunu ve yarg1c;lanni taniyacag1z:
Hitler. iktidara geldikten bir sure sonra parlamento binas1
onOnde yapt1g1 konu�mada:
- Ben Almanya'n1n en buyok yarg1c1y1m ... diyerek hukukun
bir onemi olmad1g1n1 ilan ediyordu. Bu konu�maya hic;bir hu­
kukc;udan tepki gelmedi. Sindi boton hukukc;ular.
Hitl�r'den Once "Weimer Anayasasi" doneminde Alman
yarg1c;lan bag1ms1zdilar. 7 Nisan 1 93 3 tarihinde "Genel Grev-

252
ler Yasasi" ile Yahudi soyundan gelen boton hukuk<;ular g6-
revlerinden ahnd1. Ayni yasada �u hUkrne de yer verildi:
- Nasyonal sosyalist devlette hi<;bir zaman yer almayacak­
lan anla�1lanlar mahkemelerde g6rev alamazlar.
Hitler'in Ba�hukuk Dani�mani Adalet Bakanhg1 Mo�aviri
Dr. Frank, "nasyonal-sosyalist" hukuk anlay1�1n1 bir konu�ma­
s1nda �6yle 6zetler:
Nasyonal sosyalizm ka�1smda hukuk bag1ms1zhg1 yoktur.
Vereceginiz her kararda 6nce kendinize �unu sorunuz: "Benim
yerimde Fuhrer olsayd1 nas1I karar verirdi?" Her kararda �6yle
s6yleyiniz: Bu karar Alman halk1nin nasyonal sosyalist vicda-
. n1yla uyu�uyor mu? i�e o zaman, nasyonal sosyalist halk dev­
letinin birligine kan�m1� ve Adolf Hitler idaresinin 6IUmsUzlU­
guno tan1m1� olarak U<;Uncu Alman imparatorlugunun otorite­
sini kendi karar alan1m1zda her zaman i<;in saglayacak bir tem�I
buldunuz demektir...
Hitler a<;1k<;a ilan ediyor.
- Hukuk yoktur, devlet vard1r. Devleti de ben temsil ede­
rim ancak Sadece ben ...
1 937 y1l1nda, "Genel Grevler Yasasi" yeniden degi�irildi.
Bu kez "siyasal bak1mdan �Upheli" g6rulenler de g6revlerinden
kolayhkla ahnd1. Bundan sonra botUn hukuk<;ular, siyasal iktida­
nn godomondeki "Nasyonal sosyalist Alman Hukuk<;ular Bir­
ligi"ne girmek yokomlologu alt1na da sokuldular art1k. Botun
hukuk<;ular Hitler'in g6zU alt1ndaydi bundan sonra.
BUtun bu bask1lara birka<; yarg1<; kar�1 koyabildi yine de.
Hitler y6netimi. parlamento binas1n1 yakarak, bunu baz1 solcu­
lann Uzerine att1. "Dimitrof' ve arkada�lar1 "Alman Yoksek
Mahkemesi"nde yargilandilar. Mahkeme, san1klan su<;suz g6re­
rek beraatlanna karar verdi.
Bu karar Alman mahkemeleri i<;in bir d6nUm noktas1 oldu.
Hitler, bu kez "vatana ihanet" davalanni yarg1lay1p karara bag­
lamak i<;in "Volks Gerichtshof' ad1yla bir olaganosto mahkeme
kurdurdu.
"Volks Gerichtshof'un TUrk<;e'si "Halk Mahkemesi"ydi.
Mahkeme dokuz Uyeden kurulmu�u. Dokuz oyenin d6rdo
hukuk<;u. diger be�i ordudan ve SS'lerden se<;ilmekteydi. "Halk
Mahkemesi" olagan osto bir askeri mahkeme g6runo�ondeydi.

SU<;LULAR VE GO<;LULER

253
Hitler fa�izmine ka�1 olan birc;ok ayd1n, i�c;i ve siyasetc;i bu
mahkemede yargliand1. Mahkeme ba�kani "Roland Freiser" ise
Amerikan uc;aklannin att1g1 bir bomba ile mahkeme ic;inde
Oldo sonradan.
"Halk Mahkemesi" d1�1nda bir de bir ba�ka Ozel mahkeme
daha vard1 Hitler'in emrinde. "Sondergricht" ad1yla anlian bu
mahkeme, uc; ki�iden olu�maktayd1. Bu yarg1c;lar nasyonal sos­
yalist ilkeleri benimsemi� parti oyelerinden sec;ilirdi.
Bu mahkemelere, san1klan savunacak avukatlar sokulmazd1.
Savunma avukatlan da Nazi Partisi uyeleri aras1ndan sec;ilirdi.
Saniklar1 savunmak isteyen birkac; avukat toplama kamplar1na
gOtorOIOrdO.
Yarg1oyla, avukat1yla tom hukukc;ular esir ahnm1�1 Hitler
rejimince. Hukuk profesorleri birer papagan, yarg1c;lar ise
oyuncakt1 Hitler'in elinde.
BugOn, H itler'e U$akhk etmi$ yargu;lara "hukukc;u" de­
mek mi.imki.in mi.idi.ir art1kl Bunlar, siyasal cinayetlerin kira­
hk katilleridir. Bir yi.iksek ki.irsi.iye ci.ibbeyle c;1kmak, cellat­
hta me$ruiyet kazand1 rmaz hic;bir zaman ...
(Yeniortam, 13 Haziran 1 974)

KOTO HAL VE DOSONCE

Yedeksubayhk si.iresini dOrt aya indiren bir yasa taslag1


bugi.inlerde meclislerdedir. Bu taslaga gore. Agustos ay1nda
silah alt1na ahnacak yedeksubay adaylan askerlik yi.iki.imli.ili.ikle­
rini dort ay olarak yapacaklard1r. Aynca, on sekiz ay olan
yedeksubayhk si.iresinin de indirilmesi di.i�i.ini.ilmektedir. Bun­
Ian okurken akl1m1za ister istemez, "kOti.i hal ve di.i�i.ince­
ler"inden dolay1 krtaya er olarak yollanan yedek subaylann Oy­
ki.ileri geliyor.
I 2 Mart 1 97 1 tarihinden sonra, baz1 yedeksubay adaylar1-
nin subayhk haklar1 ellerinden ahnd1. Baz1larm1z, "nas1I olur"
diye merak ederler. Anlatahm nas1I oldugunu:
Yedeksubayhk Yasas1'nda bir madde var. Bu maddeye
gore:
Turk Silahh Kuwetleri' nde subayhktan c;1kanlmay1 ge-
rektiren bir su<;tan mahkum olanlar,
-2 Kamu hizmetlerinden mUebbeden yasaklananlar,
3 - Hileli muflis olduklan anla�tlanlar, •
4 "Gayri ahlaki vas1tlan" ve "disiplinsizlikleri" sebebiyle
yedeksubayl1ga yaramayacaklan, yedeksubay okullanndaki di­
siplin kurullannda saptananlar... er ya da erba� olarak k1talara
sevkedilirler.
Bir de "ba�ans1z" olanlar yedeksubay olamazlar. Yasa
hUkmU boyle. Bu "ba�aris1zhk" her nedense, hep "sol egilimler"
ic;in sozkonusudur. S1nav sonunda:
Piyadecilikten gec;er not alamad1gmdan... er olarak
sevkine... diye bir karar verilir. Yedeksubay aday1 itiraz eder.
- Smav kag1tlar1m1 c;1kar1n oyleyse,
Resmi cevap verilir.
- S1nav kagrtlanni muhafaza etmedik ..
Tamam, "er" oldunuz demektir. Liseyi, Universiteyi "pek iyi
derecede" bitirip, alt1 ayhk kursta, "ba�ans1z" saytl1rs1n1z.
Bir de, "S1n1f okullan talimat1" vard1r. Bunda da, "kotU hal
ve dU�Unce sahibi olmak" diye bir hokum vard1r. Okulda alay
komutanm1n ba�kanhg1ndaki bir kurul toplanir ve verir karanni:
- Bu ogrencinin siyasi goru�leri kotUdUr. Er olarak sevkine...
Bunun ic;in ogrencinin savunmas1 bile ahnmaz. Merkez di­
siplin kurulu karar vermi�ir.
-Ogrencinin siyasal dU�Unceleri kotudUr. Subay olamaz...
Ordunun degil, birkac; politikac1nin i�idir bu. Ki�ilikli Bakan
Hasan l�1k, durdurtmu�ur bu i�lemleri. <;:unkU, bakanin
"onay1" gerek bu i� ic;in. Onay vermemi�ir CHP'li bakan.
Boylece engellenmi�ir yasa d1�1 i�lemler.
Ya Say1n l�1k'dan once ne olurdu? i�lem ta bakana kadar
gider, o da basard1 imzay1. "Onay" da budur. Savunma ahnm1�
m1d1r? Hay1r ahnmam1�1r. "Kotu dU�Unce" nedir, bu ara�1nlm1�
m1d1r? Hay1r ara�1nlmam1�1r. Siyasal iktidann begenmedigi bir
dU�Unceniz varsa, art1k tek kurtulu� yoktur sizin ic;in. Haydi
dogru k1taya. Ad1n da, "sak1ncal1 personel"dir, art1k
Er c;1karma i�leminde, Once birkac; soz:
Marksist-Leninist-Maoist ... dU�Unce ve fikirlerinden do-
lay1 ...

SU<;LULAR VE G0<;L0LER

255
Sonra da Yedeksubayl1k Yasas1'nin maddesi ... Sekiz1nci
maddenin "a" fikras1n1n dorduncu bendi yaz1hr i�leme: Nedir
bu? "Gayn ahlaki vas1f' ve "disiplinsizlik" Hele hakk1n1zda
kogu�urma varsa. yand1g1niz gundur Eger sizi yargi11yorlarsa,
"ahlaks1z ve disiplinsiz" sayil1rs1n1z ustelik.
1 2 Mart'1n hukuku budur i�e ... Savunmas1z yarg1lama, gizli
raporla fi�leme ve gizli emirler ... Askerliginiz bitince de, kamu
gorevine ahnmazs1n1z. Turlu guc;lukler c;1karil1r. Hic;bir yasal en­
gel yoktur asl1nda.
- Efendim iyi ama, askerlilini er olarak yapm1$, denir ar­
kanizdan.
Burada bir saniye durahm: Er olarak askerlik yapmak bir
ceza m1dir1 Bunun yanitm1 vermek gerekir ac;1kc;a. Askerlik
$erefli bir g5rev midir, yoksa siyasal g�ri.i$1erini begenmedi­
liniz insanlara uygulad1gm1z bir ceza m11
Siyasal di.i$0ncelerinden dolay1 er olarak askerliklerini
yapanlar er elbiselerini i.izerlerinde $erefle ta$1m1$lard1r.
Ben kendi hesab1ma, Patnos Daglarinda "ri.itbesiz asker"
olarak g5rev yapmay1, emekli olduktan son ra ozel te$ebbu­
sun uzamg1 koltukta bol i.icretle imza atan "orgeneral!" ol­
maya tercih ederim ...
(Yeniortom, 14 Hoziron 1 974)

256
SORMAYALI M M l ? ...
ANKARA'NIN T�INA BAK...

Siyasi Partiler Yasas1'na ayk1n eylemleri sOrdOrdogo gerek­


c;esi ile Anayasa Mahkemesi'nce kapatrlan Torkiye i�c;i Partisi
y6neticileri, s1k1y6netim mahkemelerinde yargrlanmaktad1r
Ancak. yine Anayasa Mahkemesi'nce kapatrlan Milli Nizam
Partisi sorumlulan ise ellerini kollanni sallayarak dola�maktad1r.
AbdOlhamid Han'm gayr1me$rU varisi Erbakan Hazretleri �u
anda isvic;re gollerine bak1p bak1p besmele c;ekmektedir.
Anayasam1z "hir; kimseye, hir;bir zOmreye ve aileye" ay­
ncahk tanimamaktad1r. Herkesin yasa 6nOnde e�it oldugu yil­
lard1r yaz1hp se>ylenmektedir. Fakat Torkiye'de bir c;ok ki�i ayn­
cahklann gol bahc;elerinde ya�amaktad1r. Eger. Siyasi Partiler
Yasas1'na ge>re, kapat1lan partilerin y6neticilerinin ceza sorum­
luluklan se>z konusu ise, Milli N izam Partisi y6neticileri neden
yarg1lanmamaktad1r? Yok eger, be>yle bir ceza sorumlulugu var
say1lm1yorsa i�c;i Partisi y6neticileri neden yarg1c; huzurundad1r?
Bu sorulan, hukuk biliminin kavramlanyla cevapland1rmak ge­
rekir
1 968 y1lmdan bu yana, c;e�itli FakOlte ve Yoksek Okullar,
solcu ve sagc1 e>grenciler tarafindan i�gal edildi. $imdi solcu
e>grenciler mahkeme onOndedir. Ya ayni eylemi. ayn1 kast1
sOrdOren sagc1 e>grenciler nerededir?
Bir koc;ok memurun bir kac; bin lirahk suistimali "gorevi
kotOye kullanmak", zimmet" ve "ihtilas" suc;lanyla tutukla­
"

may1 gerektirirken nerededir, milyonluk kredi yolsuzluklannin


ba�bakanlan, bakanlan. moste�arlan? Arsa yolsuzluklannin ge­
nel mOdOrleri, kredi yagmacrl1gm1n plancrlan, mebus pazarlan­
nm tezgahtarlan nerededir?
Anayasa Mahkemesi kararlann1 partisinin c;e>p tenekelerine
atanlar, Dan1�ay kararlanni ellerinin tersiyle itenler, hie; suc;lu
degiller mi? Ulusal petrolOmOzO, madenimizi harac; mezat sa­
tanlann bir koc;ocok gonahlan da m1 yok?..

suc;LULAR VE GOc;LOLER

259
Soygun sanig1d1r diye. Ozerlerinde her torlo i�kencenin de­
nendigi gen<;ler, yarg1<; Onune <;1kar <;1kmaz tahliye oluyor. Hi<;
do�ondoroco degil mi bunlar? i�kenceciler bunca olaydan
sonra yine ayn1 yerlerde otururlarsa, "polise guvenin" diyebilir
misiniz? Ceza Yasas1'nda, guveni kotoye kullan1p i�kence ya­
panlan cezaland1racak hukumler neden bu i�kencecilere uygu­
lanmamaktad1r? Neden Dani�ay oyeliginden gelen bir ic;i�leri
Bakani hala susmaktad1r?
ismet Pa�a. "her gun 3 1 Mart ya�1yoruz" diyordu. Bu ge­
rici bask1lar bitti mi? Kanh Pazarlar unutuldu mu? Nerededir
karanhk cinayetlerin katilleri? Devrimci ogrencilere kur�un
s1kman1n ad1. adam Oldurme degil midir? Yoksa bu cinayetlerin
hesab1. t1pk1 kredi ve arsa yolsuzluklan gibi Demirel yonetimi­
nin kar hanesine mi yazilacak?
"Demokrasi", "Hukuk Devleti" "C::ok Partili Hayat"
"insan Haklari", "E�itlik" gibi kavramlar dillerden du�muyor.
Fakat yasalar, siyasal dO�Onceye ve eyleme gore uygulanmak
isteniyor. Demokrasi ad1na. hukuk devleti ad1na, Anayasa
ad1na ve kanlannin hesab1 sorulmam1� ogrencilerin gozo ya�h
ana babalan ad1na soruyoruz: Adalet ne zaman yerini bulacak?
Yoksa, ikinci Me�rutiyetin "adalet, mOsavat, karde�lik" �ark1-
lan gibi, i<;i bo� kavramlarla m1 avunacag1z?
Buton bunlardan sonra bizlere do�en, bir halk torkosonon
�u dortlogono gOzya�lanyla soylemektir:
"Ankara'nm ta�ma bak - Ge>zlerimin ya�ma bak - Uyan
uyan Gazi Kemal - Su dunyanm i�ine bak... "
(Yeniortom, Ho�o/1k Dergi
4-1 1 Ekim 1 9 7 1)

BUGUNDEN BELLiDiR...

Adana'da. CHP mitinginden sonra, birka<; Olko Ocakh sal­


d1rgan. yakas1nda CHP rozeti bulunan bir i�<;i yurtta�1m1z1 61-
duresiye dOvmO�ler ve yarah i�<;i koma halinde hastaneye kal­
d1nlm1�1r. Sald1rganlar aras1nda Bolge Boks Antrenoronon de
bulundugu saptanm1� ve gOzaltma ahnm1�1r.

260
ikl ay kadar bnce de, Ankara'da Orta Dogu Teknik Oni­
versitesi, sabah1n alt1smda Uc; otobus dolusu "komando" tara­
findan bas1lm1� ve ogrenciler komandolarca kullan1lan tabanca­
larla yaralanm1�lard1r. Ankara Savc1hg1 bu gerekc;e ile Olku
Ocaklan Genel Ba�kanin1 "adam bldUrmeye tam te�ebbUs"
suc;undan tutuklanmasm1 istemi�. ancak sarnk kac;may1 ba�ar­
m1�1r.
I � Mart 1 97 1 tarihinden once. Dr. Necdet Guc;IU,
Hacettepe Oniversitesi'nde saga sola ku�un s1karak gosteri
yapan UlkU Ocaklan Genel Ba�kan1 tarafindan vurularak bldU­
rUlmU�U.
Ulkenin dbrt bir yan1nda "komando" ad1 verilen "terbrist"
orgut Uyelerinin sald1nlanna tarnk olunmaktad1r. Son olarak iki
gun bnce istanbul Oniversitesi'nde tabancalar at1lm1�. dinamit­
ler patlatilm1�1r.
Bu olaylann sec;im olas1hg1 ile birlikte ba�latilmas1 basit
rastlant1 degildir. Ulkemizde yogunla�an sald1nlarla yeniden bir
karga�a ortam1 yaratarak bundan sonra "sago" bir askeri yb­
netim kurma heveslileri, genc;leri bu "taktik" ve "stratejiye"
gbre yonetmeye ba�lam1�lardir.
BUtUn bunlara "dur" demenin zamarn gelmi� ve gec;mi�ir
de ...
Kim bunlar? Hangi kaynaklardan beslenmekte ve k1mler­
den emir almaktadirlar? UlkU Ocaklan, Dernekler Yasas1'na
gore kurulup c;ah�an bir "masum" genc;lik brgUtU mUdUr, yoksa
bir siyasal partinin silahl1" brgutU olarak m1 eyleme gec;mekte­
dir? Bu brgutUn kurulu� ve i�leyi�i Siyasal Partiler Yasas1 ile
bagda�makta m1d1r?
BUtUn bu sorunlan sormak ve inand1nc1 ka�1hklann1 da al­
mak zorunday1z...
1 2 Mart 1 97 1 tarihinden once, baz1 ki�i ve brgUtlerce.
"korunan ve kollanan" bu terbristlerin, 1 2 Mart sonras1nda
baz1 askeri savc1larla nas1I bir i�birligi yapt1klan mahkeme tuta­
naklar1na kadar yans1m1�1r.
Bu konunun "dUnU'', "bugUnU" ve "yanrn" aras1nda kimse­
nin yads1yamayacag1 bir ili�ki bulunmaktad1r. Dun bu brgUt
kimlerce ne amac;la desteklenmi� ve yonetilmi�se, bugUn de
ayni "taktik" ve ayni "stratejiler" yururluktedir

SU<;LULAR VE GO<;LOLER

261
Bir konuyu ac;1kc;a ortaya koyahm. 1 2 Mart tarihinden
sonra kendilerine "Kontrgerilla" ad1 verilen gizli "karargahh" i�­
kence t>rgUtunUn baz1 genc;lik kurulu�lan ile "organik" ili?kileri
var m1d1r? "Kontrgerilla"nin "milis orgutleri" kimlerden olu?­
maktad1r?
Bu konu ayd1nhga kavu�madan UlkU Ocaklan sorunu da
c;t>zUmlenemez...
Milliyetc;i Hareket Partisi'nin "Dokuz l?1k" ad1 verilen gt>­
rU?lerinin, baz1 askeri savc1lannin iddianamelerinde aynen yan­
s1d1g1, mahkeme kararlannda UlkU Ocaklannin t>vUldUgU bir
gerc;ek ise, bu gerc;egi olu�uran nedenlerin tam bir kesinlikle
ortaya konmas1 gerekmektedir.
27 May1s Devriminde ihtilal spikerligi yapan Albay Alpars­
lan TUrke?'in ?imdi Demokrat Partisi "eskileri" ve bu partinin
"mirasc;1lanyla" birlikte. askeri bir tan1mla ifade edelim,
"milliyetc;i cephe"nin "Karargah ve Servis Bt>IUgU Komutanhg1"
yapmas1 dU?UndUrOcU degil midir?
Albay TUrke?'in 1 2 Mart 1 97 1 tarihinden sonra, askeri bU­
rokrasinin kt>?eba?lanni tutmas1. t>nemli atamalan. yak1n1 bir
"emekli hakim albay" arac1hg1 ile yapt1nnas1 da rastlantilar dizi­
sinin geli?i guzel halkas1ndan degildir, herhalde!
1 2 Mart t>ncesinde UlkU Ocaklan eylemlerini yt>netenler,
yine ayn1 ki?ilerdir. Bunlann bir k1sm1 bilinmekte bir k1sm1n1n
adlan yasal sak1ncalar dolay1s1yla ac;1klanmamaktad1r.
ButUn bunlar, CHP tarafindan parlamentoya getirilmeli ve
enine boyuna tart1?1lmahdlr. Bu yapilmazsa, her yeni eylemden
cesaret alan tert>ristler, Ulkede kurulmak istenen ban? orta­
m1n1 kana bulamak ic;in ellerinden geleni arkalanna b1rakmaya­
caklard1r.
Devletin guvenlik kuwetleriyle butun yasal kurulu?lan
uyarmak gerekiyor. Yann Ulkemizde, t>nUne gec;ilmeyecek bU­
yuk olaylar yarat1hr ve siyasal cinayetler i?lenebilir. Buyuk
kentlerin sokaklan daha bugUnden sava? c;agnlar1 ile donatil­
m1�1r. BUtun bunlar, asker ve sivil savc1lann gt>zlerine hie;
c;arpmamaktad1r nedense!
Yann dt>kUlecek kanlann sorumlular1 bugUnden bellidir ar­
t1k...
(Yeniortom, 1 3 Ara/1k 1 9 74)

262
SORMAYALIM MIL

Ogrenci olaylan yeniden ba�lad1. Orta Dogu Teknik


Oniversitesi'ne yap1lan silahh saldin, ister istemez eski gunleri
animsamaktad1r.
1 960 sonras1, "antiemperyalist" bilinc;le yeti�en yuksek bg­
renim genc;ligi "petrol ve madenlerin millile�irilmesi",
"bag1ms1z d1� politika" gibi konulan savunarak, yasal yollarla
seslerini duyurmaga ba�ladilar: Genc;lik, ulusc;u. toplumcu ve
devrimci bilinc;le halk1 uyarmaga ve uyand1rmaga c;ah�1yordu.
Ka�1 eylem planladi hemen ...
Ayn1 dbnemde, bir siyasal partiyi ele gec;iren Alpaslan
Turke� ve arkada�lan, "komando kamplan" ad1 verilen silahh
egitim merkezlerinde baz1 genc;leri "milliyetc;i-toplumcu" bgre­
tiyle yeti�irmeye c;ah�maktayd1 .. Bu brgOtlenme bic;imi, ac;1kc;a
Siyasi Partiler Yasas1'na ayk1nyd1. Fakat devir Soleyman
Demirel devriydi ve bu devrin Ba�bakan1:
iti ite bogduruyorum ... gerekc;esiyle, Olkede c;1kacak bir
sag-sol c;at1�mas1ndan c;1kar ummaktayd1.
Kanh l)grenci c;at1�malan bundan sonra ba�lad1. Cinayetler
birbiri arkas1ni kovaladi. Sokak ortalannda, Oniversite yurtla­
nnda vurularak oldOrOlen l)grencilerin hic;birinin katili bulu­
nam1yordu. Ostelik olaylar bOton �iddetiyle sOrdOrii lOyor ve
devrin sorumlu hOkOmeti, bir "kapah tribun" seyircisi gibi olup­
bitenleri gl)z ucuyla izlemekle yetiniyordu. Bl)ylece gunden
gone, Oniversiteler birer sava� alan1na dbnO�O. Silahh bask1n­
lar, sokak ortas1nda vuru�malar sorop durdu.
Hokometin sorumsuz ba�1 ayni gunlerde:
- Sokaklar yuriimekle a�1nmaz ... diye bnemsemez gbrOnO­
yordu olup bitenleri. Fakolte s1n1rlanni a�an bgrenci olaylann1
bnlemek gerekc;esiyle, polis birlikleri yan1nda, Silahh Kuwetler­
den de askeri birlikler c;ag1nlmakta, bbylece, "asker- bgrenci"
c;at1�mas1 yarat1labilmesi ic;in gerekli ortam olu�urulmaktayd1.
Bunlar, toplum olaylannin ortaya c;1kartt1g1 basit rastlantilar
m1yd1, yoksa gizliden gizliye uygulanan bir "plan1n" gerekleri
miydi? Olaylan, geriye dogru dl)nOp degerlendirdigimizde, bu
ikinci olas1hga ag1rhk vermek akla yak1n gelmektedir. Bir de,
olaylann ic;indeki "k1�k1rt1c1 ajanlar" teker teker saptan1nca, baz1

SU<;LULAR VE G0<;L0LER

263
gerc;ekler iyice su yuzune c;1kmaktad1r. istenmi�ir, koruklen­
mi�ir baz1 olaylar. Hie; �Upheniz olmas1n.
Bu tur olaylann ak1�1 ile 1 2 Mart gUnUne gelindi. Kurulan
s1kly6netim mahkemeleri, 1 2 Mart 6ncesi olaylann1 yarg1lamak
ic;in gOreve koyuldu, sonra da.
Bu noktada, Turk adalet tarihinin en 6nemli bir d6nemi
ba�lad1. S1k1y6netim savc1hklanna atanan, c;ogu M illiyetc;i Hare­
ket Partisi ideolojisine bagh baz1 askeri savcilar, Olku Ocaklan
yoneticilerinin ihbarlar1yla kamu davalan ac;maya ba�lad1lar. I 2
Mart 6ncesi sokak ortalannda, birer birer vurulan devrimci
ogrencilerin bir tekinin katili bile askeri savcilarca kovu�urul­
madJ. Bu ogrenciler Turk vatand�1 degiller miydi? Bunlar so­
kak ortalannda sorgusuz sualsiz vurulmam1�lar m1ydJ? Ceza ya­
salannda yer alan adam 6ldUrme suc;u nas1I yak say1hrd1?.
Evet. bu olaylar ic;in bir tek askeri savc1 dava ac;mad1. Oste­
lik Olku Ocaklar1 y6neticilerinin ihbarlanyla, taninm1�. ogretim
Uyeleri evleri bas1larak g6zalt1na ahnd1. Duru�malarda, kap1la­
nndan ku� uc;urtulmayan s1k1yonetim mahkemeleri koridorla­
nnda ihbarc1 OlkUcUler gOsteri yUrUyU�leri yapt1. Kurt Karaca
takma ad1yla "Milliyetc;i TUrkiye" konulu bir kitap yazan
Turke�c;i doc;entin, "milliyetc;i-toplumcu" dU�Unceleri baz1 as­
keri savc1lar1n iddianamelerinde yer ald1. Bununla da
yetinilmedi. Baz1 askeri yarg1c;lar.
OlkU Ocaklan, devletin emniyet kuwetleri yaninda c;ah­
�an ve c;at1�an milliyetc;i ogrencilerdir... gibi deger yarg1lar1n1
mahkeme kararlanna gec;irdiler. Boylece, s1k1y6netim savc1la­
nnin kUrsUlerine kadar t1rmanan bir siyasal dU�Unce, sue; ve
suc;lu yaratmaya c;al1�1. BUtun bunlar1n belgeleri ortadad1r ar­
t1k
�imdi Ankara'da s1k1yonetim var. Orta Dogu Teknik Oni­
versitesine sald1ran ter6rist c;ete Ustelik UlkU Ocaklan Ba�ka­
nm1n:
- Bu tip hareketler devam edecektir... sOzUyle de k1�k1rt1l­
maktadir. Nas1I g6rmezlikten gelinir bunlar?
Olaylar c;1g1nndan c;1kmadan gerekli yasal yollara bir an
Once ba�vurulmahd1r. Bir ter6rist 6rgUt, dun oldugu gibi, bu­
gUn de. eski eylemlerini sUrdUrerek Ulkede "an�iyi" korukle­
meye c;ah�maktadir.

264
Evet... Neredesiniz s1klyonetimin askeri savc1lan? Butun
bunlar sue; degil mi?. Saldiranlar "mantar tabancasi" m1 kul­
land1lar? Havai fi�ekler mi att1lar? Oniversite kap1s1na c;:ic;:ek mi
b1rakt1lar. Saklambac;: m1 oynad1lar?
(Yeniortam, 1 3 Kas1m 1 9 74)

HEP AYNI OYUN ...

istanbul'da sald1rgan "terorist sagcilar" bir devrimci ogren­


ciyi daha oldurduler. Orgutlenen ve silahlanan sald1rganlar
kanh eylemlerini gun gec;:tikc;:e artt1rmaktad1rlar.
Bir "oyun" yeniden sahneye konmaktad1r...
1 2 Mart 1 97 1 tarihinden Once de olaylar boyle ba�lam1�
devrimci ogrenciler. herkesin g6zu onunde birer iki�er vurula­
rak oldurolmu�u. Devrin Ba$bakani Bay Demirel, bu c;:at1�ma­
lann artmas1ni saglam1�. ustelik genc;:ler aras1na sokulan
"ki�k1rt1c1 ajanlar" olaylan c;:1g1nndan c;:1karm1�lard1r. Bu konular
yeniden ortaya atild1g1nda:
"- Bir tahrikc;:i ajan1n ad1n1 ac;:1kla" diye meydan okumaya
kalkan Demirel'e bu ko�eden, resmi yaz1$malara ve belgelere
dayanarak tam bir duzine k1$klrt1c1 ajanin adlanni, sanlann1
ac;:1klam1� ve bu belgeleri birer tokat gibi yuzlerine firlatm1�1k.
Okudunuz, ses c;:1kmad1 hie; ...
Taylan Ozgur, gupegunduz istanbul'da herkesin gozu
onunde ku�unlanarak oldurolmu�u. Taylan Ozgur'u vuran
polis memurunun ad1 o gunlerde gazetelerde yay1nland1. Fakat
"ihsan C::ak1ci" adh polis memuru bu olaydan sonra "komiser"
olarak gorevine devam etti. Devletin gucu bir cinayeti ayd1n­
latmaya yetmedi ...
Nail Karac;:am, Ankara'da Fen Fakultesi onunde kur�unla­
narak olduroldu. Karac;:am'm iki arkada$1 da yaraland1. Bu
genc;:leri vuranlann, "Sabri Can" "Mahir Ozsoy" "Ali Ankan" ve
"Sarni Bal" adlar1ndaki sald1rganlar oldugu ac;:1klandi. Kapat1ldi
bu dosya da...
H1d1r Altunay, Emniyet Mudurlugu'nun alt1nc1 kat1ndan at1-
larak olduroldu. Hie; kimse Emniyet ikinci Sube Muduro Mus-

suc;LULAR VE G0c;L0LER

265
tafa Erdogan'a bu konuda bir tek soru bile yoneltemedi.
Unutturuldu bu olay zamanla...
Mehmet Cantekin. "Semih Topc;u" ve "Abdolkadir
Akp1nar" tarafindan vuruldu. Gazeteler bbyle yazd1 o gon ­
lerde. B u dosyadan d a ses c;1kmadl sonra...
Battal Mehetoglu, bir gece sabaha kar�1. Dolmabahc;e
Camiinde namaz k1ld1ktan sonra sald1ran gericilerce Devlet
MOhendislik ve Mimarhk Akademisi l)nOnde polisin gl)zO
l)nOnde yayhm ate�i ac;1larak l)ldOrOldO. Buna da susuldu ...
Mehmet Cantekin, Mehmet Boyoksevinc;, "Ulko Ocakh" ve
"Mocadele Birligi"ne bagh sald1rganlann ku�unlanyla can
verdiler. Katillerin "Semih Topc;u" ve "Abdolkadir Akp1nar" ol­
duklan yaz1ldl ayni gOnlerde. Fakat hic;kimse hesap sormad1
daha dogrusu ...
istanbul'da "Kanh Pazar" da, Mehmet Ali Aytac; ve Duran
Erdogan da l)ldOrOldO. Gazetelerde, bir polisin gozo l)nOnde
Mehmet Ali Aytac;'1 b1c;aklayan sald1rganm resmi de bas1ld1.
Kapatildl bu dosya da...
Ankara'da ilker Mansuroglu sokak ortas1nda vurularak ol­
dOrOldO. Niyazi Tekin Bahkesir yurdunu basan teroristlerce
vuruldu. Necmettin Giritlioglu Menemen de, Hoseyin <;apkan
ve Serif Aygon de istanbul'da, c;al1�1klan fabrikalann l)nOnde,
emeklerinin haklanni ararken vurularak l)ldOrOldOler.
Unutuldu bunlar hep ...
Ankara'da Koray Dogan adlndaki Orta Dogu Teknik Oni­
versitesi son s1nif l)grencisi de yine herkesin gozo l)nOnde bir
polis taraf1ndan vurularak l)ldOrOldo.
Kimse agz1ni ac;madl ...
Simdi de Sahin Aydin adh devrimci l)grenci. ayni saldlrgan­
larm b1c;ak darbesiyle can vermi�ir. Rastlant1 m1d1r bOtOn
bunlar?
Torkiye'de bir gizli l)rgot bu oyunlan planlamakta ve baz1
ugursuz politikac1lar bu oyunda kendilerine dO�en a�ag1hk gl)­
revleri yOrOtmektedirler.
Fakat bilinsin: Bu oyun ikinci kez oynanmaz ... Ve oynan­
mamah art1k. ..
Bu mezar ta�lanna basa basa iktidara gelmek isteyen kan
ic;icilerden de hesap sorulmahd1r. Kanh ellere takllacak kelep­
c;eler nerededir �imdi?
(Yeniortom, 23 Arolrk I 974)
DOSMAN <;:i<;:EK GONDERMEZ...

Adalet Partisi kongresinin ilk gUnUnde Demirel:


AP, Demokrat Partinin devam1d1r... diye basbas bag1n­
yordu. Salon da alk1�an y1k11iyordu Demirel konu�urken.
Bu s1rada salona, Uc; hilalli bir c;elenk girdi: Turke�'in ko­
mandolan "hodrimeydan" bak1�lar ve sert ad1mlarla c;elengi
Demirel'in konu�ugu kUrsUye dogru goturUyorlard1.
Salonu 6nce bir sessizlik kaplad1. Demirel de konu�mas1ni
kesti. Sonra buyuk bir alki� tufani koptu. Turke� ve komando­
lan c;1lg1ncas1na alk1�laniyordu ... Kimler alk1�l1yordu?
Demirel'in:
AP. Demokrat Partinin devam1d1r... sbzUnU alk1�layan
AP'liler elbet. Kim olacak?
Yani, Demokrat Partiye ka�1 ihtilal dUzenleyen orgUtun
Uyesi ve ihtilal spikeri Albay Alparslan Turke�. kendisinin de
y1kt1g1 iktidann devam1 oldugunu soyleyen bir partiye c;elenk
gonderiyor!
Nedir bunun anlam1?
Demirel:
- <;:elenk getiren arkada�lann ellerini s1kmak istiyorum, di­
yerek kUrsUden indi ve komandolan yanaklar1ndan optu. bir
de Ustelik. Sadece "siyasal nezaket" deyip gec;ebilir miyiz
bun a?.
Hay1r...
Bu "nezaketin" temelinde, son siyasal gerc;eklerin parmak
izlerini de bulmak ITiUmkUndUr. Gerc;ek gun 1�1g1 gibi ortadad1r
art1k. Kurulu dUzenin ayncaliklar1n1 korumak isteyenler turlu
gerekc;e1erle birle�mi�ler, biri digerinin destekc;isi ya da
"vurucu kuweti" olmu�.
iti ite bogduruyorum ... diyen bay Demirel komandolan
yanaklanndan "�apur-�upur" opmektedir �imdi.
- Kahrolsun masonlar... diyerek AP Genel merkezi onUnde
g6steri yapanlar da, yine bu komando ad1 verilen genc;ler de
Demirel'e sanlmaktad1r.
Kim kimin neden destekc;isi, kim kime neden ka�1?,. Bun­
Ian dU�Unmek gerekmez mi?
"Komando" dediklerimiz i�c;i, koylU k6kenli "halk c;ocuk­
lan"d1r asl1nda. "milliyetc;ilik" kavram1nin tutkusuyla ko�ulland1-
SU<;:LULAR VE GO<;:LOLER

267
nlm1�. kendi ailelerini de tutsak eden bu dozenin _EOnOllO
bekc;ileri yap1lm1�1r. Yurtseverlik duygulan sapt1nlm1�. ters bi­
linc;le ko�ulland1nlm1� c;ocuklard1r bunlar.
- i�e bunlar komonisttir, bunlara ka111 sava�acaks1n ... diye
arkada�lanna do�man edilen, ta�la, sopa ile eyleme gec;irilen,
egitim kamplarinda askere Ozgo talimden gec;irilen halk c;ocuk­
land1r bunlar.
Sen milliyetc;isin, onlar Rus u�ag1 ... gibi deger yargilann1n
c;emberinde b�lan dOndOrOlmO�Or bu c;ocuklann.
izledim kongrede onlan ...
Askerlere yak1�1r bir dozen ic;inde girdiler salona. Baki�lan
keskin, ad1mlan sert. Bir onlara bir de kOrsOdeki Bay Demirel'e
bakt1m. Belki i�c;i, belki kOylo c;ocukland1r c;elengi getirenler.
<;elengi alan ise bir eski Amerikan firmas1 mOteahhidi! Yabanc1
sermayenin bir numaral1 savunucusu! 1 2 Mart Oncesinde, sagc1
ve solcu genc;lerin kanlar1 sokaklardan akarken; Milli Govenlik
Kurulunda:
iti ite bogduruyorum ... diye ovonen ve OldOrOlen solcu
ve sagCI genc;lerin mezar ta�lanna basa basa, istanbul'un i� ve
sermaye c;evrelerine krediler ve tOrlO c;e�itli ayncahklar sagla­
yan bir eski ba�bakan!
<;elenk kimin c;elengi?. Kimin sevincine, kimin mutluluguna
gOnderiliyor?. Ve neyin c;ic;ekleri bunlar?
Eger, komando genc;ler, bu c;elengi kendiliklerinden getir­
mi�lerse, bu c;elengi Demirel'in kongresine degil, Demirel dO­
neminde Olen arkada�lann1n mezarlanna gotormeliydiler. Eger
arkada�hk duygulan varsa...
Yak eger, bu c;elenk Albay Torke�'in buyrugu ile gonderil­
mi�se; o zaman bu c;elengi ya 27 May1s Devrim �ehitlerinin ya
da Turke� tarafindan ihbar edilen Albay Talat Aydemir'in
mezarina gOtOrmek gerekirdi. Eger Torke�'in vicdani s1zlamaz­
sa...
27 May1s ihtilalinin spikeri, "Demokrat Partinin devam1y1z"
diyen Bay Demirel'in partisine c;ic;ek gOnderiyor �imdi ...
Bu c;elenk asl1nda bir eski ihtilalcinin "vefa" duygulann1n
musalla ta�ina b1rak1lm1�1r.
(Yeniortam, 24 Ekim 1 974)

268
ENTERNASYONAL FASIZM ...

Son zamanlarda fa�ist sald1nlan yeniden yogunla�1. Bir


"tert>rist c;ete" Universitede ve bUyUk kentlerde herkesin
gozleri onUnde adam vurmaktan c;ekinmemektedir.
Burada bir parantez ac;ahm.
italya'da sUregelen "anar$ik" nitelikteki olaylann ara�1nl­
mas1 sonunda. bu gibi olaylann italya Gizli istihbarat OrgutU
"SID" tarafindan planland1g1 ortaya c;1kanlm1�1r. "Yirmi GUI
Harekati" adh bir terorist orgutun "SiD" ve "CIA" ile ili�kisi
oldugu "L' Espresso" dergisinin aral1k ay1 say1s1nda belgeleriyle
ac;1klanm1�1r.
Bu konuda bir kUc;Uk bilgiye daha gerek var...
Bilindigi gibi. Turkiye'de oldugu gibi butun NATO Ulkele­
rinin gizli istihbarat orgutlerinde "m0$avir" ad1 alt1nda CIA
ajanlan gorev yapmaktad1rlar. Bu mu�avirler, "komunizmle
mucadele" ic;in belirli "taktik" ve "stratejiler" saptamak ve
onermektedirler.
Amerika'da CIA ic;in yap1lan soru�urmada, bu orgutUn
ka�1 gruplara "k1�klrt1c1 ajanlar" soktugu da ac;1klanm1�1r. Butun
bu ili�kiler art1k "sahiplerinin sesi" ile bUtun dUnya kamuo­
yuna duyurulmu�ur. $ili'de Sosyalist Devlet ba�kan1 Salvador
Allende'nin CIA tarafindan devrildigi en yetkili ki�ilerin dille­
rinden ac;1klanm1�1r.
Amerika'da, NATO Ulkelerindeki gizli istihbarat orgUtle­
rine iki okul ogrenci yeti�irmektedir. Bu okullardan biri Was­
hington'da bulunan "Uluslararas1 Polis Akademisi" oteki de
Panama Kanah'ndaki "Antigerilla Okulu" dur.
"Uluslararas1 Polis Akademisi" sivil istihbarat orgutlerine,
"Antgerilla Okulu" da askeri orgutlere istihbaratc;1, darbeci ve
"i$kenceci" yeti�irmektedir.
$ili'de, Bolivya'da, Uruguay'da ve Yunanistan'da fa�ist dar­
beleri yoneten subaylann c;ogu Panama kanah'ndaki
"Antgerilla Okulu" yeti�irmeleridir. Son on yilda giri�ilen as­
keri darbelerin amac; ve yontemleriyle birbirlerine benzeme­
leri ve darbeden sonra uygulanan i�kence yontemlerinin de
birbirinin ayni olmas1, bu bak1mdan �a�1rt1c1 olmahd1r.
Buna, "Enternasyonal fa$izm" denilmelidir art1k ..

SU<;:LULAR VE GO<;:LOLER

269
1 2 Mart 1 97 1 tarihinden sonra kendilerine "kontrgerilla"
ad1 verilen t>rgUtUn uyguladig1 i�kence yt>ntemleri, $ili'de, Uru­
guay'da, Yunanistan'da uygulananlann aynis1d1r. Bu t>rgUt,
CIA'nin Turkiye'deki "karakol"lanndan biridir.
Antgerilla t>rgutlerine gt>re, NATO Ulkelerinde, herhangi
bir komUnizm tehlikesinde yararlanilmak Uzere, "mahalli sivil
t>rgutler" kurulur. Bu t>rgutler, her Ulkedeki "kontrgerilla" Cir­
gutlerinin yan kurulu�landir.
Kontrgerilla t>rgutlerinin yasal gt>rUnUmde yay1n organlan
da vard1r. Bunlar "komUnizm tehlikesi" gerek<;esiyle yay1n ya­
pip, kaynag1 belirsiz baz1 yerlerden beslenirler. Hemen hemen
hepsi, "hUr te�ebbUs" "yabanc1 sermaye" savunuculugu yapar­
lar. Petrol sorununda yabanc1 petrol �irketlerinden yana <;1k1p,
kendi devletlerine ka�1 <;ok uluslu �irketleri savunurlar. Bu ga­
zete sahiplerinden baz1lan <;ok uluslu �irketlerin temsilcilikle­
rine de getirilirler.
$imdi buna bir nokta koyahm ...
Olku Ocaklan adh t>rgut y1llardan beri Turkiye'de. sokak­
larda adam vurmakta, ancak devletin kuwetleri bu tert>rist t>r­
gute, "Dur... " diyememektedir. Gt>rUyorsunuz, hep birlikte ya­
�1yoruz olaylan. Dur demek ne kelime. eski Cumhurba�kan1
Su nay:
- Bunlar miliyet<;i gen<;lerdir ... diyerek s1rtlanni s1vazlam1�1r.
Ostelik bununla da yetinilmemekte:
OlkU Ocaklan, komUnizme kar�1 sava�an gen<;lerdir
Devletin emniyet kuwetlerinin yan1nda yer alm1�lard1r ... gibi
siyasal deger yarg1lan mahkeme kararlanna kadar ge<;mektedir.
Bu t>rgutu kollayan askeri savc1lar ve yarg1<;lar bugUnlerde bile
geirev ba�1ndadir.
"Ge<;mi$e songer <;ekmek", bir bak1ma gelecek i<;in goz­
lerimizi kapatmak demektir. "Kontrgerilla"nin arkasindaki
ger<;ek ortaya <;1kanlamadan, ya�ad1g1m1z ve ya$ayacag1m1z
olaylan anlamaya da olanak yoktur.
OlkU Ocaklan bu cesareti nereden almaktad1r?
Bunlann arkas1nda kimler vard1r? Kontrgerilla adh t>rgUtUn
yt>neticileri ile bu t>rgut aras1nda bir ili�ki seiz konusu mudur?
1 2 Mart t>ncesi ve sonras1nda sokak ortalannda vurulan
gen<;lerin katilleri neden bulunmam1�1r ve bu dosyalan kapa­
tanlar kimlerdir?

270
Hepimizim gozleri onOnde "SS k1talan" kurulmakta, des­
teklenmekte ve eyleme yoneltilmektedir. Fa�izm bOton kaba
gorOntoleriyle sahneye konmaktad1r �imdi.
Cinayetleri goz ucuyla izlemek bir bak1ma cinayetlere or­
tak olmak demektir. Devletin bOton yasal organlanni goreve
<;ag1nyoruz. Yak mu bir er ki�i?
(Yeniortom, 21 Ocok 19 75)

SU<;LULAR VE G0<;L0LER
271
M i LLiYET<;iLiK BU M U ? . .
OLiGARSi'NiN SESi

Bir Ulke ic;indeki mali oligar�iyi, o Ulkenin siyasal geli�mele­


rinden soyutlamak mUmkUn degildir. Siyasal ili�ki ve geli�me­
ler, toplumun temelindeki ekonomik iktidann d1� gC>rUnUmle­
ridir. Bu ili�kiler, siyasal geli�imin c;e�itli a�amalannda degi�ik
kimlik ve ki�iliklerle ortaya c;1kabilirler. Onemli olan konu,
toplumun degi�me sUrec; ve yC>ntemi ile, bu oliga�i aras1ndaki
sosyo-ekonomik ili�kilerdir.
Anayasa'nin OngC>rdugu reformlann neden uygulanmad1-
g1n1 ara�1ranlar, sorunlann temelinde bu mali oligar�inin ayn­
cal1kh dUzenine rastlayacaklard1r. Bir yonetimin, "devrimci" ya
da "reformcu" olmas1, bu mali oligar�iye ka�1 tak1nd1g1 tav1r ve
saptad1g1 siyasal davrani�lara baghd1r. 1 96 1 Anayasas1, hic;bir
sm1fa, hic;bir zumreye imtiyaz tanmmaz" derken, ucuz politi­
kac1lann ag1zlanndan dU�Urmedikleri "s1nif diktatC>rlugu"nU, sa­
dece i�c;i sm1f1 ic;in degil, ayn1 ko�ullarla, bu mali oligar�i ic;in de
yasaklam1�1r. Anayasa, yine, kendi yap1s1 ve sistemi ic;inde, mali
oliga�iyle mucadele ilkelerini de birlikte getirmi�. kamula�­
t1rma, grev hakk1, devletle�irme gibi, yollar Onermi�ir. Ancak
reformlann, Anayasalarda yer almas1, ba�h ba�1na gUvence ol­
mamaktad1r. Onemli olan Anayasay1 uygulayacak siyasal ikt1-
dann yap1land1r.
Gerek sago, gerek solcu, bUtUn siyasal partiler, toplumun
Orgutlenmi� kesimlerine dayanirlar. Bu destegin, halk c;ogunlu­
gunca sagland1g1 partiler, siyasal iktidara sahip olabilirler. Bir
parti, mali oliga�i tarafindan Orgutlenip, halk taraf1ndan da
desteklenebilir. Az geli�mi� Ulkelerde, siyasal iktidarlar genel­
likle bu tUr Orgutlenme ile ayakta durabilirler.
"Devrimci" ya da "reformcu" iktidarlann da, dayanacak­
lan bir siyasal OrgUtUn varhg1 gerektir. Her siyasal eylem bir
Orgute dayanir. Toprak reformu yapmak isteyen bir iktidar,
Oncelikle bu reformu gerc;ekle�irmek isteyen bir partiye da-

suc;LULAR VE G0c;L0LER

275
yanmak zorundad1r. Kamula?t1rrna ve devletle?t1rme gibr yol­
lara ba$vuracak bir iktidann. yine mali oligar$inin egemenligine
kar$t �1kabilecek bir siyasal orgOte ihtiyao vard1r
Erim yonetimi. acaba boyle bir destekten mi go� almakta­
d1r? Bu soruya olumlu bir ka�1hk vermek gU�Ur I 2 Mart
Muht1ras1yla, Cumhuriyetin gelecegini ag1r bir tehlikeye dU­
$Urrnekle su�lanan Adalet Partisi iktidan y1llard1r. i� ve dt$
serrnaye �evrelerinden go� ve destek alm1?t1r. Yabano petrol
$irketlerinin bu partice nas1l korundugunu, san1nz. Say1n
Topaloglu, kabine arkada$lar1na anlatm1?t1r. Tanm kazan�lan­
n1n vergilendirilmesinin mUmkun olup olmad1g1ni, say1n
Karaosmanoglu, TUrkiye'de herkesten daha iyi bilmektedir.
Ti.irkiye'nin sorunlar1m, bugi.inki.i siyasetc;ilerin rec;eteleri
ile c;6zmeye imklln yoktur. <;unki.i bu siyasetc;iler, bu di.ize­
nin kurtar1c1s1 degil, ancak sorumlusudurlar. Gormekteyiz ki.
halk yaranna her giri$ime kar$t �1k1ld1g1 gibi. kamula?t1rrna.
devletle?tirme ve grev hakk1 gibi devleti mali oligar$iye kar$1
koruyan tedbirler, engellenmege ba$lanm1?t1r. Ger�ek gun gibi
ortadad1r. Mali oligar$i kendi "me$rU mUdafaas1"na ba$lam1?t1r
i?te, 2 Agustos gUni.i bUtun gazetelerde yay1nlanan "i$
adamlan muht1ras1"n1, bu siyasal ama� ve ili$kilerle degerlen­
dirrnek gerekir. Adalet Partisi ve bu partinin siyasal ko$utun­
daki Uvey karde$1eri. Demokratik Parti ve Milli Gi.iven Partisi.
hep birlikte bu mali oligar$inin �1karlann1 savunmaktad1r. "2
A!ustos Muht1ras1". i$ ve serrnaye �evrelerinin a�1k bir govde
gosterisidir. Devrimcilerin y1llardtr anlatmak istedikleri ili$kiler
bu kez "sahiplerinin sesinden" Turk kamuoyuna duyurulmu$­
tur. OnOmi.izdeki gi.inlerde siyasal hayat1m1z yeniden dar bo­
gazlara girecek. tek sorunun Anayasa degi$ikligi olmad1g1, act
ger�eklerle ispatlanacakt1r. Mali oliga�inin sesi hay1rh sabahla­
nn mUjdecisi degildir! ...
(Yeniort.am, Haft.a/1k Deryi,
1 6-23 Afustos 1 9 7 1 )

MiLLiYET<;iLiK BU MW

"Milliyetc;ilik" tarih boyunca i.izerinde en �ok soz edilen


kavramlardan biridir. Siyasal ve ekonomik geli$meler yeni

276
a�amalara dogru t1rmanirken, kimlerin milliyetc;i olduklan gun
gec;tikc;e daha da bnem kazanmaktad1r. <:;:onkU "kaderde-k1-
vanc;ta-tasada" ortak olmas1 gereken insanlann ya�am kader­
leri ba�ka ba�ka ko�ullarla olu�maktad1r. Bir Ulkede kirk bin
kby okulsuz, yolsuz ve 1�1ks1zsa, insanlar hastane kapilannda
k1vrana k1vrana 61Uyorlarsa, i�c;iler Bat1 Ulkelerinin 1�1kh kentle­
rinde sokak sUpUrOyorlarsa kimlerin milliyetc;i olduklan c;ok
ama c;ok bnemlidir.
Milliyetc;ilik, ulusal sm1rlar ic;inde ya$ayan yurtta$1ann in­
sanca ya$amalan ic;in verilen sava$m ad1dir. Yoksa, sbmUrUcU
toprak agalanyla, yabano �irketlerin, kafataslannda sec;im san­
d1g1 ta�1yan siyasetc;ilerle M1g1rd1c; $ellefyanlann ve Kanya Mof­
tulerinin dUzeni degildir. <:;:onkU, sbmUrUcUlerin milliyeti ol­
maz, onlar ic;in bnemli olan sadece ve sadece s1nifsal ve ki�isel
c;1karlard1r.
Kapitalizm gerc;ek bir enternasyonalizmdir. Bugi.in di.inya
ekonomisi uluslararas1 sermaye Orgi.itlerine baghd1r. Avrupa
ekonomisi bile $irket paylan yoluyla Amerikan kapitalizmi­
nin eline gec;mi$tir. Bir dolar ya da mark krizinin buton donya
ekonomilerini etkiledigi bir siyasal dbnemde. kapitalizmin ger­
c;ek gi.ici.inU c;ok yak1ndan izlemek gerekir Bu gUcUn,
"milliyetc;i" degil "entemasyonal" bir dayan1�ma yaratt1g1 bir
ekonomik olgu olarak kabul edilmektedir. TUrkiye'de gec;er
akc;e olan bir suc;lama ile ifade edersek, gerc;ekten "kbkU d1�a­
nda" olanlar uluslararas1 sermayeden goc; alan siyasal c;evre ve
brgutlerdir demek gerekir.
"Milliyetc;ilik", Ulkesinin halkm1 ic; ve d1$ sbmi.iri.icUlerin
ahtapot kollanndan kurtarmak isteyenlerin i.ilki.isi.idi.ir.
"Halkc;1hk" ise, milliyetc;iligin toplumsal ybnUnU belirler M illi­
yetc;i olmayan bir halkc;1hk olam<R. Ancak halkc;1 olmayan bir
milliyetc;iligin de sbz konusu olmamas1 gerekir. Halkc;1 olma­
yan bir milliyetc;ilik, sadece bir siyasi doland1nc1hk kon usu­
dur ve ad1 "F�izm"dir!
"Halk", birc;oklannin sand1g1 gibi Marksizmin bir kavram1
degildir. Marksizm, "s1mf' kavram1na dayanir. Halk, Marksizm­
'de bir anlam ta�1maz, c;i.inkU bir s1n1fi tan1mlamamaktadir.
"Halk ulusal kurtulu� sava�lannin terminolojisidir. "Halkc;1hk",
d1$ sOmi.iri.iye dayanan bir di.izende, milliyetc;iligin dayand1g1
sosyal temeldir.

SU<;LULAR VE GO<;LOL.ER

2n
ii; ve d1$ sermaye i;:evrelerinin egemenligini savunanlar,
imam sang1m sei;:im sand1klarma sanp siyaset meydanlarma
i;:1kanlar, yabanc1 petrol $irketlerinin savunuculugunu yapan­
lar, hii;: milliyeti;:i olabilirler mi� Bu uluslararas1 sermayenin
ac;1k pazannda, yabanc1 sermaye i�portacil1g1 yapanlar milliyet­
c;ilik bayrag1na s1g1nabilirler mi? Bogazic;i'nin luks kumar salon­
lannda mar binlikleri iskambil kag1tlan gibi ac;anlar, okulsuz.
yolsuz ve 1�1ks1z koylerle dolu bu yurdun milliyetc;isi sayilabilir­
ler mi? Atalanm1z1n dart k1tada at ko�urduklanndan soz edip,
Munih sokaklannda c;op toplayan Anadolu c;ocuklanndan
utanmayanlara milliyetc;i denilebilir mi?
Boyle bir duzende ya�1yoruz i�e. Millet di.1$manlarmm
milliyeti;:i, AtatOrk d0$manlanmn AtatOrki;:O, halk d0$manla­
rmm halki;:1 say1ld1g1 bir i.llkede geri;:ek milliyeti;:ilere di.1$en
gorev, korkmadan, y1lmadan, usanmadan Tork halkmm i;:1-
karlarm1 savunmakt1r. Bu memleket, yabanc1 sermaye u�akla­
nn1n, din somurOcOlerinin, siyaset demirba�lann1n degil; tom
Tork halk1nind1r. "Milliyetc;ilik" ise somuroculerin degil, Mustafa
Kemal devrimcilerinin bayrag1d1r.
(Yeniortam, Ha�a/1k Dergi,
20-2 7 Eyliill 971)

TORK - YUNAN i�ADAMLARI

Yunan fa�izminin beceriksiz yoneticisi Papadopulos, Erim


hokometinin buton ag1rhg1nca balyozla�1g1 gonlerde bir Turk
gazetecisine �u demeci veriyordu:
Sizden bir istegim var. Say1n Ba�bakan Erim'e Atina'da
Turkiye ile dostlugu, Turkiye ile s1k1 bir i�birligini tam bir ic;ten­
likle dileyen dostlan bulundugunu soyler misiniz?
Erim'in yonetiminde Turkiye her yonu ile Yunanistan'a
yakla�m1�1. Erim ile Papadopulos ayn1 "telden" c;ahyorlard1 o
gunlerde. Her iki ulkede de devrimci kesim cezaevlerine ka­
patilm1�. grev haklan yasaklanm1� ve kamuoyu susturulmu�u.
Bu donemde hem Yunanistan hem de Turkiye'de i�adamlan

278
arkalannda devlet destegi ile "bzgOrlOkleri"ni geni?letiyorlar ve
Torkiye'de, boton antidemokratik bask1lann yogunla�1g1 gon­
lerde kendi <;1karlar1 i<;in "OzgOrlOk kutsald1r", diye biten duyu­
rular a<;1khyorlard1 boyok gazetelerin sotunlar1nda.
Bu dbnemde bo? durmad1 Tork ve Yunan i?adamlan.
1 97 1 y1h Temmuz'unun son gOnlerinde istanbul'da toplanarak
bir "brgOt" kurdular kendi aralannda. istanbul Ticaret Odas1
Ba?kam Beh<;et Agaosmanoglu, izmir Ticaret Odas1 Ba?kam
Sabri Tamk, Atina Ticaret Odas1 Ba?kan1 Mr. Diamondis, Pire
Ticaret Odas1 Ba?kam M. Lazos'tan olu?an Tork-Yunan i?a­
damlan " Ba?kanlar Komitesi" 26 27 Temmuz gonlerinde bir
-

de bildiri yay1mlad1.
Tork ve Yunan i?adamlan bnce. Pire Ticaret Odas1n1 da
"brgOte" katt1lar! Sonra "kuru OzOm altkomisyonu" kurarak,
ozom ihracat1 ve tOketimi i<;in neler yap1lmas1 gerektigini tar­
t1�ilar kendi aralannda. Bir de toton sorunu i<;in komisyon
kurdular. Aynca Avrupa Ekonomik Toplulugu ka�1s1nda bir­
likte izlenecek siyaseti de kararla�1rmak i<;in <;ah?malar yapt1lar
uzmanlar dOzeyinde. Tork-Yunan ortak yat1nmlanna da bzel
bir bnem verdiler. Sonra da:
- Atina'da bulu?ahm, diyerek aynld1lar istanbul'dan. Sonra
<;ah?malar devam etti. Atina'da bulu�ular i?adamlan. Yine
ekonomik sorunlan tart1�ilar. Tork ve Yunan Ticaret Odalan
birlikte <;ah�1lar, <;ah?1yorlar da bugone kadar.
Tork-Yunan ili?kilerindeki gerginlik, Ege'deki yetkisiz petrol
aray1?lar1, Amerikahlar'1n Yunan istan'a yapt1g1 askeri yard1mlar.
K1bns sorunu kar?1s1nda. <;ok ters bir ili?ki gibi gelebilir, i?adam­
lan aras1ndaki bu Tork-Yunan dostlugu. Fakat sorunu bilimsel
yanlanyla ahrsak ba?ka sonu<;lara ula?1nz.
Tork-Yunan i?adamlan aras1ndaki yak1nhk, "kapitalizmin"
gereklerine uygundur. <;OnkO sermaye uluslararas1 ekonomik
ili?kilere dayanmaktad1r. TUrk«;e'de "Paramn dini, imam yok­
tur", diye bir st)z kullan1hr. Kapitalizmin tamm1d1r bir a1;1dan
bu. Sermaye, ulusal sm1r tammaz. "Kt)kU d1?anda" olan
emekten yana olanlar degil, kapitalizmdir, parad1r ve kapita­
listlerdir ancak Bir Olkede:
.

- Milliyet<;i kimdir? dendigi zaman:


Oikesinin bag1ms1zhgm1 savunan. halk1n1n ulusal gelirden
emegi kadar pay almas1m isteyen, Olkesinin yabancilarca sbmO­
rOlmesine ka�1 <;1kan adam, tamm1 verilebilir kolayhkla.
SUCLULAR VE GoJCLULER

279
Tork ve Yunan i�adamlan arasmda i�birligi kapitalizmin,
koko d1�anda ili�kilerin, gOrOnOmOdOr sadece. iki yoksul Olke
burjuvalannin i�birtigi de, "milliyetc;iligin" ne oldugunu ve ne
olmad1gm1 da kanrtlamaktad1r kendiliginden.
$imdi milliyetc;iligin tekelini kimseye b1rakmayanlara sora­
hm:
Acaba bu Tork-Yunan i�birligi burjuva s1nifi ic;in degil de
emekc;i sm1flar ic;in soz konusu olsayd1 ne yapardm1z?
Hemen ba�lard1 sald1n:
- Milletin botonlogo ...
- Ecdad1m1zm kanlan kurumadan ...
- KomOnistler, milliyetsizler, entemasyonalistler...
- Sosyal bir s1nifin Oteki sosyal sm1flar Ozerine tahakkOmO ...
- i�e an�istlerin ic; yozo.
- Koko dl�anda orgotler...
Tarihi dO�manim1z Yunanistan...
Gerc;ek anla�1hyor. Kapitalizm uluslararas1 sermayenin
egemenligini tam anlam1yla kurmu�ur TOrkiye'de. Tork ve
Yunan i�adamlan ortakhg1 bu egemenligin ele gec;en sue; bel­
gelerinden biridir.
$imdi biz, bu Tork-Yunan i�adamlan bildirisini elimize ahp
sorabilir miyiz?
- Kimin koko d1�anda?
Tork i�c;isine hakk1ni vermemek ic;in toplu sOzle�me masa­
lanndan kac;anlar, Yunan i�adamlanyla pazarl1k masalanna otu­
runca m1 "milliyetc;i" oluyorlar?.
(Yeniortom, 8 Nisan 1 9 74)

MARIFETLER...

Aynlan c;iftler, aynhr aynlmaz birbirlerini suc;lamaya ba�lar­


lar:
- Eve hie; bakt1g1 yoktu. Gozo hep d1�andayd1...
- C::o k gec;imsizdi k1skanc;t1 ... gibi yorumlarla "kirli c;ama�1r-
lar" bir bir ortaya dokolor. CHP-MSP ortakhg1 da �imdi bu tu­
tum ic;indedir.
- Ecevit w;ak motorundan anlamazd1. .. Hem de k1skan<;t1 ...
gibi Erbakan hocaya ozgo inciler kamuoyuna dokolop durmak­
tad1r.
Bu arada bize de bo� durmak yak1�maz. Ne de olsa biz
"oglan tarafi" say1hnz. Biz de bi�eyler anlatal1m:
"Sanayi ve Teknoloji Bakanhg1" MSP'li bir bakan tarafindan
i�gal edilmekteydi. i�e bu "zat-1 �erif' olaganosto durumlarda,
personeli askere al1nmayacak fabrika ve kurumlan bir bir sap­
tam1�.
- Ne var bunda? .. demeyin sak1n. $imdi genel hayat1 etkile­
yecek kurum ve fabrikalar listesine ahnanlan ogrenin de, mo­
daevlerinin olaganosto donemlerde ne gibi "hayati Onem" de
oldugunu da anlay1n.
Evet s1ralayahm.
$u Onlo "Vakko" var ya... Hani giyim sanay11n1n �u Onlo
moda kaynag1.. i�e bu i�lerinde �ah�an i��iler ve memurlar,
sava� ve seferberlik aninda:
Vatan millete laz1md1r... diye silah alt1na almmayacak. gi­
yim ku�amda "kreasyon"a devam edecektir. "istanbul Giyim
Sanayii, Titiz Konfeksiyon" gibi moda OncOlerinde �ah�anlar da,
sava� ve olaganosto durumlarda:
- i�yerlerinde k1yafet inkilaplanna devam etsinler... denile­
rek askere ahnmayacakt1r.
Oh ne iyi degil mi?
Gelelim �u Onlo "Ozal biraderlere..." Korkut Ozal, koalis­
yon hokometinin Gida Tarim ve Hayvancil1k Bakani, birader­
leri Turgut Ozal ise. "Hac1 Omer Sabanci Holding" kurulu�la­
nn1n ba�1nda "genel koordinatOrlOk" yapmaktad1r. Rastlant1ya
bak1n ki, sava� ve olaganosto durumlarda Haci Omer Hol­
ding'e bagh kurulu�larda �ah�anlar da silah alt1na ahnmayacak.
$imdi diyeceksiniz ki:
Yani bunu Korkut Ozal m1 haz1rlad1?
Korkut Ozal'1n bu i�lere ay1racak pek zamani yoktur. Beye­
fendi bugOnlerde hem kendi Bakanhg1 i�inde "mosloman kar­
de�ler seferberligi" �ah�malan yapt1g1ndan, hem de, Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanhg1 atamalanyla yakmdan ilgili oldugun­
dan, biraderi ile anla�1p. bt>yle taslaklar haz1rlamaya zaman ay1-
ramaz. Beyefendinin be� dakikahk bo� zaman1 olsa, gider, bir

SUC::LULAR VE G0c;:L0LER

281
zamanlar mu�avirlik yapt1g1 Shell �irketine yard1m ederdi.
Simdi bo� yere adam1n gUnah1ni almayahm.
Neyse ...
Hac1 Omer Holdingte <;ah�anlar da, boylece seferberlik
d1�1 b1rak1lm1�.
- Hepsi bu kadar m1?
Olur mu hi<;? Sava� sUresince, halkm "hayati ehemmiyeti
haiz ekonomik ihtiya<;lanni ka�1ladlklan" gerek<;esi ile, perso­
neli silah altma ahnmamas1 istenen fabrika ve kurulu�lann baz1-
lanni a<;1klayahm:
Sancak TUI (sahibi milliyet<;i ve mukaddesat<;1 bir parla­
menterdir), Hao Resul Mahmut ipek<;i, Mucellidin Dokuma ve
Bokum Fabrikas1, Goney Sanayi, c;:uko-Birlik, Cem Standart
DUdUklU T encere Fabrikas1, Bohemia Kristal Avize Fabrikas1...
Burada durun bir dakika...
Bir sava� aninda, Kristal Avize fabrikasm1n personeli silah
alt1na ahnir da "avize" Uretimi durursa, ne bOyOk "milli felaket"
olur hi<; dU�UndUnUz mu? .. DU�Unmediniz degil mi? Yaaa...
Daha, daha...
Gorbon 1�11 Avize Fabrikas1. Eczaciba�1 Seramik. Jumbo c;:a­
tal B1<;ak Fabrikas1, Hal1fleks Atlas Hah Fabrikas1, Akku� San­
dalye imalathanesi, Ulus Mobilya ve Dograma Fabrikas1.
Ar<;elik, Mintax, C:: BS, DYO Boya Sanayii, Pure Komili ...
Ve boylece tam 572 mUslUman fabrika ve kurulu�a <;ah­
�anlar silah alt1na ahnmamak istenmi�.
K1bns harekat1 i<;in bir seferberlik ilan edilse, bu kurulu�­
larda <;ah�anlar askere ahnmayacak. Bunlann yerine, devlet ku­
rulu�lannda <;ah�an vatan evlatlan, halk <;ocuklan cepheye gi­
decek.
i�e MSP'li Sanayi ve Teknoloji Bakan1, giderayak bu karar­
nameyi haz1rlayarak, ozel te�ebbusumuzu bUyUk tehlikelerden
de korumak istemi�. Ne diyelim?
- Elem tere fi�. kem gozlere �i� ...
Amin ... el fatiha.
(Yeniortam, 23 Eyliil 1 9 74)

282
iSTE TURANCI ...

Adi: Reha Oguz


Soyad1: Torkkan
Ana ad1: Sahibe
Baba ad1: Halis Ziya
Uyrugu: U.S.A.
Evet bugon sizlere bir "1rkc;1-Turano"y1 tan1tacag1z.
Reha Oguz Torkkan, 1 920 y1l1nda dogmu�ur. Babas1 Tapu
Kadastro Genel Modorlerinden Halis Ziya Torkkan'd1r. Reha
Oguz, 1 9 38 y1hnda "GOrem" adh bir dernek ve "Ergenekon"
adh bir dergi kurarak "1rkc;i" ve "Turanc1" dO�Oncelerini yay­
maya ba�ladi. "Ergenekon" dergisi kapat1hnca "Bozkurt" adh bir
dergi daha c;1kartt1.
Bu arada, "1rkc;i" ve "Turano" aklmlann liderligini yapmakta
olan Nihat Ats1z'la uyu�mazhga do�o. Ats1z'la Reha Oguz'un
tart1$ma konulanndan biri c;ok ilgin<;ti. Reha Oguz. "GOrcOlerin
de Tork 1rkindan geldigini" kanrtlamaya c;ah$1yor, Ats1z ise bu
gOr0$1ere kar$1 c;1k1yordu. Ayn1 gonlerde, Reha Oguz'un
"Gorco" kokenli oldugu da yay1lmaya ba$1andi. Tart1$ma iyice
klz1�1. Liderlik postu k1ymetliydi.
Reha Oguz'un "Bozkurt" dergisi de kapaninca, bu kez
"TOrkkan Kitapseverler Kurumu"nu kurdu. Bu kurum bir sore
sonra "Halkevlerine" baglan1nca, Reha Oguz yeniden "Gorem"
adh Orgoto olu�urdu. Bu Orgoton program1, Reha Oguz tara­
findan kaleme ahnan "Torkc;ologe Dogru" ba$hkh kitapta ac;1k­
land1.
Reha Oguz'un d0$0ncelerine biraz goz atahm...
Yeni Torkc;OIOk, 1rkc;1 milliyetc;idir, yani millet ic;inde kan
arar.
- Kan temizligi korunmal1d1r.
- lrk1m1zdan olmayanlar sin1r d1$1na at1lmahd1r.
Reha Oguz ve arkada$1an, 1 8 may1s I 944'te "gizli OrgOt"
kurarak "hokometi devirme" iddias1yla tutukland1. Reha
Oguz'la birlikte tutuklananlann birkac;1ni tanital1m:
Nihal Ats1z, ·Prof Zeki Velidi Togan, Orhan Saik Gokyay,
Hikmet Tanyu, Dr. Ostegmen Fethi Tevetoglu, Ostegmen Al­
parslan Turke$. Sait Bilgic;... Yani, $U a$ina yozler. TOrke$1er,
Tevetogullar, Bilgic;ler...
SU<;LULAR VE GU<;LOLER

283
Reha Oguz bu dava dolay1s1yla bir y1I hapis yatt1. Alpaslan
Turke� dokuz oy on gun, Fethi Tevetoglu on bir ay yinni gun,
Nihat Ats1z da dart y1I O<; aya mahkum oldular. Saniklar karar
ic;in Yarg1tay'a ba�vurdular. Yargrtay karan bozdu. Sonunda
boton saniklar beraat ettiler.
Reha Oguz Torkkan bu davadan boyle kurtulmu�ur. Fakat
ruhunda sava� tutkulan yer alm1�1r bir kez. ille de sava� iste­
mektedir Reha Oguz:
Size sava�<;1 ahlak laz1m... diyerek sava� torkoleri soyle­
mektedir bu "1rk<;i" bu "Turano"! Bu hava ic;inde eyleme ge­
c;en Reha Oguz. "Boyok Tork Birligi" ad1yla kurdugu orgoton
armas1na:
Yasam1zda harpten kac;an alc;akt1r ... diye bir de yaz1 ka­
zrtm1�1r, o gonlerde.
Fakaaaat... fakaaaat! Yarg1lanma. tutuklanma, mahkumiyet
pek zor gelmi�ir Reha Oguz'a. Ne yapsm? Ver elini Amerika.
Bu "1rkc;i" ve "turanci" solugu Amerika'da alm1�1r. Hani "1rkc;1
milliyetc;ilik'', hani "kan temizligi", hani "sava� ahlaki"?..
Unutulmu�ur boton bunlar.
Ticaretle ugra�maya ba�lam1�1r Reha Oguz. Bu arada as­
kerlik gorevini yapmadan Amerika'ya giden Reha Oguz'a:
- Gel askeriligini yap ... demi�lerse de, Amerika'daki ya�am
hi<; de b1rak1lacak gibi degildir. Gelmez Reha Oguz. Gelmedigi
ic;in de Tork vatanda�hg1ndan c;1kanlir.
$imdi Amerikan vatanda�1d1r Reha Oguz Torkkan! Ve son
yinni be� y1hni Amerika'da gec;inni�ir.
Evet. TOrkkan soyadh; Amerikan vatanda�i"
Evet. Amerikan pasaportlu Tork milliyetc;isi!
Yapmad1g1 ticari i� kalmam1� Amerika'da. Bir arada, t1pk1
kendisi gibi Amerikan vatanda�hg1na gec;en karde�i Atilla
Torkkan ile birlikte, "Andrea Konstantinrinidis" ad1ndaki bir
Torkiyeli Rumla i�birligi yapar. "Carbia" adlndaki bir yolcu ge­
misini i�leten "TOrkkan-Konstantinrinidis" ortakhgma dan1�man
olur Reha Oguz.
Evet, Torkiye'de 1rkc;1, Amerika'da Rumlarla ticari i�birligi ...
lrkc;1 milliyetc;iligin gerekleridir bunlar...
Reha Oguz Torkkan �imdi yeniden Torkiye'dedir.
Boyokada'daki yahsmda, "Tercoman", "Orta Dogu" gibi gaze-

284
telere "milliyet�ilik" ozerine yazilar yazmakta. "TOrk�olok"
Ozerine 6gOtler vermektedir.
i�e sizler Qe tanid1n1z. i�e milliyet�ilik. 1rk�1hk, Turanc1hk
Titreyip de kendilerine d6nenler bunlar.
Ey Torkkan ... Titre ve Tork vatanda�hg1na d6n! ..
(Yeniortam, I I fkim 1 974)

MILLIYET<;IYE BAKIN

Su sat1rlan birlikte okuyahm:


Turk Hukumeti'nin ATAS'a el koymasma maa/ese( imkan
yoktur. Bunu �irk.et/er kadar bakan da bilir. <;unku vaktiyle �1ka­
nlm1� bir lstimlak Kanununa gore, ATAS arazisinin istimlakine
kamula�tmlmasma- Turk Hukumeti degil, milletleraras1 bir mah­
keme karar verebilir. ATAS Rafinerisi t1pk1 bir yabano se(aretin
hukuku statiisune tabidir. lngiliz se(aretini i�gal edebilirseniz.
ATA$'1 da i�gal edebilirsiniz.
Kim yaz1yor bunlan? Mobil �irketinin genel modoro mo?
Shell �irketinin basin sbzcoso mo? Bir Amerikah i� adam1 m1?
Hay1r...
Bu sat1rlann yazar1, gonlerdir televizyon ekranlannda
"Petrol meselesinin i�yozo" diye reklam yap1lan bir gazetenin
ba�azand1r.
Gazetenin adl: Ortadogu
Kurucusu: Eski AP Milletveklllerinden Omer Oztorkmen ...
Ba�yazan: E. Gongbr.
Yukar1daki sat1rlar da E. Gongbr'on imzas1ndan �1km1�.
Ayn1 yazar gonlerdir bu konuyu i�liyor. ATAS'1n bulundugu
b61ge i�in a�1k�a:
- ATAS'1n toprak molkiyeti diyebiliyor.
Bunlar milliyet�iymi�. Gazetenin k6�esine bir de "Devlet-i
Ebed-Moddet" yazm1�lar. Ve sonra da yabanc1 �irketlerin sbz­
cologone �1km1�lar.
Yukar1daki sat1rlan bir kez daha okuyun ve "milliyet�iligin"
ne oldugunu iyice dO�OnOn. Milliyet�iymi� bunlar...
Neyin milliyet�isi ama?

SU<;LULAR VE GO<;LOLER

285
Bak1niz ne diyorlar. Tork HOkOmeti ATAS Rafinerisi'nde
petrol oretimini durduran yabanc1 petrol �irketlerine engel
olamazm1�. <::onko hokomet ATA$'a elkoyarsa bu bir i�gal
olurmu�.
Yanh� okumad1niz, Tork Hokometi'nin kendi olkesindeki
bir petrol rafinerisinde Oretimi durduran yabanc1 �irketlere
kar�1 koymas1:
- i�gal... olarak niteleniyor.
Bu milliyet<;ilere g6re, istimlak Kanunu geregince hOkOme­
tin ATA$'1 kamula�1rmas1 olanaks1zm1�. <::onko bu "arazi"
ATA$'1n kendi 6zel molkiyetiymi�. Bu nedenle, bu b61genin
kamula�1nlmas1na ancak millitleraras1 bir mahkeme karar ve­
rirmi�...
Dikkat edin, bir Tork vatanda�1 yazabiliyor bunlan. Hem
de milliyet<;ilik, Moslomanhk ve Torklok adina.
Gelelim ileri sOrOlen gen;eklere. Anayasam1z1n I 30'uncu
maddesine g6re , ''tabii servetler ve kaynaklar devletin hokum
ve tasarrufu altindad1r." Bu milliyet<;ilerin g6rO�leri 6nce bu
anayasal hokomle <;eli�mektedir. Bu bir...
Petrol Yasas1'nin I 'inci maddesinde, petrol kaynaklannin
molkiyetine devletin sahip oldugu yaz1hd1r. Bu iki! ...
istimlak Yasas1'nda. Tork Hokometi'nin Tork topraklan
ozerinde herhangi bir gayrimenkulO kamula�1rmas1na engel
bir hokum bulunmamaktad1r. Bu O<;...
Yine Petrol Yasas1'nin I 32'inci ve 92'inci maddelerini
okursaniz petrol hakk1 elinden ahnan yabanc1 �irketin bulun­
dugu arziyi teslim ald1g1 gibi b1rakmak zorunda oldugunu da
okursunuz. bu da d6rt...
Ba�kaca hukuksal nedenleri s1ralamayal1m �imdilik Konu bu
kadar a<;1kken. bu yabanc1 �irket avukatlan:
ATA$' in toprak mOlkiyeti... diyerek, yabanc1 �irketlere
Tork topraklarindan arazi ay1rmak istiyorlar a<;1k<;a. Sonra da
kabaday1hk yap1yorlar.
- ingiliz sefaretini i�gal edebilirseniz, ATA$'1 da i�gal edebi­
lirsiniz...
Sonra da ulusal <;1karlan korumak isteyen bir hokomete hi<;
<;ekinmeden:
- i�galci ...diyebiliyor yabanc1 �irket s6zcoleri.
Bunlar bizim ic;in �a�1rt1C1 degil. Petrol konusunda boton
dOnyada oynanan oyun Torkiye'de oynaniyor. Petrol �irketle­
rinden Latin Amerika'da ve Orta Dogu'da oynadlklan oyunlar
bizde de oynanacak. Biliyoruz bunlan
Kalemlerini, yabanc1 petrol �irketlerinin tankerlerinde yoz­
dOrenlerin "milliyetc;iligi" de budur i�e ...
(Yeniortam, 28 Haziran 1 9 74)

BU DA M ILLIYET<;I...

Bugon sizlere. "Orta Dogu" adh bir gonlOk gazetede


"Amerikahlara Ac;1k Mektup" ba�hg1 alt1nda bir yaz1 yay1nlayan
"milliyetc;i" ve "mukaddesatc;i" yazann yaz1s1n1 aktaracag1m.
Once gazeteyi tanrtahm. Bu gazete, "Omer Oztorkmen"
adh bir AP eski milletvekili tarafindan c;1kanlmaktad1r. Gec;en
haftalar ic;inde bu gazetede, "Petrol meselesinin ic;yozo" adh
bir yaz1 dizisi yay1nlanm1�1r. Ayni gOnlerde gazetede:
Tork Hokometi ATAS rafinerisini i�gal edemez... yollu
ba�azilar c;1km1�1. Gazetede, "Naci Muallimoglu" ad1ndaki ya­
zann Amerikahlara ac;1k mektubu �6yle ba�lamaktad1r:
Cumhurba�kan1 Truman'm muavini Albay Berkley'in
zevkle anlatt1g1 bir hikayeyi bilirsiniz. Mr. Berkley, sec;im bt>lge­
sinde bir c;iftc;iye c;ok yard1m etmi�. C::i ftligini onarmas1 ic;in hO­
kOmetten yard1m alm1�. k1zin1n Oniversiteye, erkek c;ocugunun
harp okuluna girmesine yard1mc1 olmu�. bir diger k1z1n1n ko­
casma da Washington'da i� bulmu�.
Fakat. 1 938 Senato sec;imlerinde bu c;iftligin, muamz1
Heppy Chander'i destekledigini duyan Mr. Berkley, OzOlerek
c;iftc;iyi ziyaret etmi�. "Benim aleyhime rey verecegin dogru
mu.1"
C::iftc;i sadece kafas1n1 sallamakla iktifa edince Mr. Berkley
on.un ic;in neler yapt1g1n1 teker teker tekrarlayarak sormu�
"BOtOn bunlan elbette unutamazs1n?" "Unutamam" cevab1n1
vermi� c;iftc;i. "Arna son y1llarda sen benim ic;in ne yapt1n?.."
"Milliyetc;i yazar, Amerikahlara bu hikayeyi hat1rlatt1ktan
sonra �unlan yaz1yor:

suc;LULAR VE G0c;LOLER
- BugOnkO Tork koalisyon hOkOmetinin afyon konusundaki
tutumu sizlere bunu hat1rlatacak ve belki de biz Torklerden
"nank6r" diye bahsetmenize vesile olacakt1r...
Beyimiz, Amerikahlardan b6ylece 6z0r diledikten sonra,
yol da g6stermekten geri kalm1yor:
Ba�1m1zdaki hokomet bir azinhk hokometidir. Hi<;bir za­
man millet <;ogunlugunun hislerine tercoman olamaz. Ger<;i
bizim i<;in pek kolay olmayacak. Fakat biz, Tork-Amerikan
dostlugunu yeniden saglam temeller ozerine kurmak i<;in eli­
mizden geleni yapacag1z. Yann, bu hokomet degi�igi vakit siz­
lerle kar�il1kh hOrmet ve anlay1� havas1 i<;inde, yeniden samimi
mOnasebetlere giri�mek, komonizmin bu memleket i<;in vahim
bir tehlike olduguna inanan biz milliyet<;i TOrklere zevk ve gu­
rur verecektir...
Bakm1z "milliyet<;i" daha sonra neler yazabiliyor:
- Diyorlar; Efendim Amerika Torkiye'ye ve diger milletlere
yard1m ederken, daima kendi menfaatlerini 6n planda tutuyor.
Elbette tutacak, elbette kendi menfaatlerini g6zetecek, elbette
Amerika donyaya mal satmak isteyecek. Bunun neresi gonah,
neresi su<;? "Allah karde�i karde�. keseyi ayn yaratm1�". bir
Tork atas6z0 degil mi? Karde�ler aras1nda dahi menfaat 6n
planda geldigine g6re, devletler aras1ndaki mOnasebette de bir
devletin kendi menfaatini g6zetmesinden daha tabii ne olabi­
lir?
Bu arada ha�ha� konusuna da deginiyor bu "milliyet<;i" be­
yimiz:
Bizim solcular �imdi, afyon meselesinde "biz de kendi
menfaatimizi g6zettik" diyecekler ama halk1 aldat1yorlar. Ca­
n1m1z tavuk istedi diye alt1n yumurtlayan tavuk bogazlanmaz...
Yaa 6grendiniz mi b6yleymi� i�e!..
"Milliyet<;i" devam ediyor.
.- Biz sizin "emperyalist" oldugunuza da inanm1yoruz...
Ve ekliyor:
- Biz Tork milliyet<;ileri size katiyen k6t0 niyet beslemiyo­
ruz. Nas1I besleyebiliriz ki ... Torkiye Cumhuriyeti yer yozon­
deki son mostakil Tork Devletidir. Komonizm, Torkon en bo­
yok dO�man1d1r. O<;yOz y1ldir Rusya'ya ka�1 tam bir istiklal mo­
cadelesi yapan bu milletin torunlan tamamen delirmedik<;e
Amerikan dostlugundan vazge<;meyecektir...

2811
"Milliyet�i", yaz1s1ni �6yle bitiriyor:
- Bizi �imdilik hakh olarak terk ediyorsunuz. Biz bu aynhg1n
"daimi" olacag1na inanmad1g1m1zdan. sizlere "elveda" degil ya­
k1n bir gelecekte. yepyeni �artlar athnda tekrar bulu�mak
uzere "gule gule" diyoruz ...
Evet... G6rdunuz. Bir "milliyet�inin" "Amerikahlara a�1k
mektup"u i�e b6yle bitiyor.
Ben bu du�Onceleri aktarmakla yetiniyor ve ba�kaca bir ek
ve yorum yapm1yorum. Bu a�1k mektup, "iadeli taahhotlu"
mudur? Sadece bunu merak ediyorum. ..
(Yeniortom, 20 Temmuz 1 9 74)

QUISLING KIMDiR�

Quisling, bir Norve� Ba�bakanin1n ad1d1r. ikinci Donya Sa­


va�1nda Hitler'le i�birligi yaparak Olkesini bir "mustemleke va­
lisi" gibi y6netmek isteyen bu i�birlik�i politikac1, sava� so­
nunda idama mahkum olmu�ur. Siyasal bilimde. ulkesini ya­
bancilarla i�birligi yaparak y6neten siyaset adamlanna
"Quisling" denilmektedir. Quisling. a�1k�a. ulkesine ve halk1na
h1yanet eden devlet adamlannin ortak ad1d1r.
Frans1z tarihinde de ayni d6nemde birka� Quisling 6me­
gine rastlanm1�1r. Onlu Frans1z Mare�ah Petain, Hitler ordu­
suyla anla�arak "Vichy Hukumeti" kurmu� ve ba�bakanl1ga da
eski sosyalistlerden "Laval"1 getirmi�i. Petain, bir anayasa ha­
z1rlatarak devlet ba�kan1n1n yetkilerini art1rd1. Ulkesini tam bir
i�birlik�i olarak y6netti bu eski asker. De Gaulle'On Fransa'n1n
kurtulu�u ile birlikte iktidara gelmesi Ozerine, Ba�bakan Laval
ile birlikte 6lum cezas1na �arpt1nld1. Laval kur�una dizildi.
Petain'in cezas1 6mur boyu hapse �evrildi.
Bu iki 6rnek tarihin unutulmu� bir sayfas1n1n 610 sat1rlan
degildir. <;onku, Quisling, bugun botun yoksul ulkelerde, h1ya­
netlerin canh heykeli olarak g6zler 6nundedir.
Turk tarihine bakarsak Quislinglerin ikinci Donya Sava�1n­
dan 6nce de ya�d1klanni g6ruruz. Ulusal Kurtulu� Sava�1-
m1zda, "i�gal Ordulan" ile i�birligi yapm1� olan Sultan

SU<;LULAR VE GO<;LOLER

289
Vahdettinler, Damat Feritler, Anzavurlar ve Ali Kemaller de,
yak1n tarihimizin ihanet Ornekleridir. Bunlar, kendi siyasal c;1kar­
lan ile "mostevlilerin siyasi emellerini" birle�iren ihanet simge­
leridir.
Yoksul Olkeler, uluslararas1 sermayenin tekeli alt1ndad1r. Bu
Olkelerde egemen s1niflar, yabanc1 sermaye ve bu sermayenin
sahibi goc;IO devletlerle i�birligi yapmak zorundad1rlar. Emper­
yalizm, bu ekonomik ve siyasal ili�kilere verilen add1r.
Emperyalizmin "sava� ogretileri", yoksul olkelerdeki "ulusc;u
uyan1�lar" ve "reform isteklerini" de:
- Dolayh sald1n ... kabul etmekte ve bu ak1mlann Onlenmesi
ic;in yeni yollar Onermektedir. Yoksul Olkelerin, "tankla, topla,
tOfekle" degil. ekonomik olanaklarla sanhp ku�at1lmas1na:
Yeni emperyalizm ... denilmektedir. Bu yeni emperyalizm,
ekonomik ve siyasal c;1karlanni savundurabilmek ic;in, Olkede
siyaset adamlan tutmaktad1r. Bunlara da:
Yeni Quislingler... ad1 tak1lmaktad1r.
Quisling kimdir? Quislingler kimlerdir?
Emekc;i halk y1g1nlann1n istemlerini bast1rabilmek ic;in kanh
fa�ist diktalar kuranlard1r. Olkesini yabanc1 goc;lerin ac;1k pazan
yapabilmek ic;in yeralt1 ve yerosto kaynaklanni yabanc1lann te­
keline sokanlardir. Halk1n1 yabanc1 sermayenin ipotegi alt1na
almak ic;in anla�malar imzalayanlar, yabancilarca haz1rlanan ya­
salan oldugu gibi kabul edip, bunlan degi�irmek isteyenlere
ka�1 koyanlard1r.
Kimdir Quisling? 1 945 y1hnda Norvec;'te, ku�una dizilip
Olmo� modor yoksa? Olmo� ve unutulmu� mudur?
Hay1r.
Bir sava� an1nda, ordunun yak1t1n1 kesen yabanc1 petrol �ir­
ketlerini savunmak ic;in dirilmi�ir i�birlikc;i ba�bakan.
Olkesinde kiralanan yabanc1 Oslerinde ba�ka devletlerin
bayraklar1ni dalgaland1rmak ic;in dirilmi�ir bu hain politikac1.
Halkin ulusc;u uyani�larla bilinc;lenip haklanna sahip c;1kma­
s1n1 Onlemek ic;in dirilmi�ir Quisling.
Quisling, bugon, bOtOn yoksul Olkelerde, boynundaki idam
hokmono at1p yerine bir kravat takarak, yine eski gOrevine
ba�lam1�1r. Ve Oyleyse hep birlikte sorahm yine:
- Quisling kimdir Torkiye'de? Kim acaba?
(Yeniortom, 2 1 Hoziran 1 9 74)

290
TOPA<;LAR
TOPAC:LAR...

Koc;oklogomozde oynad1g1m1z gozel oyunlar vard1r. ip at­


lanz. Kayd1rak oynanz. Bir topun pe�inden ko�anz. Paten ka­
yanz yoku� a�ag1. Bir de "topac;" c;eviririz.
Topac;, tahtadan yap1lm1� bir koc;ok oyuncakt1r. Topaca,
"kaytan" ad1 verilen bir ip sanhr s1k1ca. Sonra topac; ileri dogru
firlat1larak ip h1zla geriye dogru c;ekilir. Bu h1zla topac;, ekseni
c;evresinde dOner. Bir sore sonra yava�lar ve durur. Gozel de­
senli topac;lar vard1r. Osto alacah bulacah renklerle sOslenmi�­
tir. Topac; donerken bu renkler birbirlerine karr�ir ve goze
renkli, gozel gOrOntOler c;arpar.
Topac; nas1I doner? ipi sagdan sararsan1z saga dOner topac;;
soldan saga dogru sararsaniz bu kez sola doner koc;ok oyun­
cak
Torkiye'de inanc;s1z politikac1lar da topac;lara benzerler. ih­
tiras1n ipi ne yone sanlm1�sa oraya dogru donerler. Bir sore
saga, bir sore sola.
FakOltelerde ogretim Oyeleri vard1r. Konu�malar yapm1�.
kitaplar yazm1�lard1r. Devrimcilik, solculuk, sosyalistlik tekeli
kurmu�lardlr do�once hayat1 Ozerinde. Fakat bir olaganosto
donemde oc; dOrt ayhk tutukluluk yetmi�ir iflaslanna. Gazete­
lerde yazilar yazarlar:
- BOton inanc;lanmda haks1zm1�1m. Yan1lan bizmi�iz ... derler.
SerOvenleri bununla yetmez. i� ve sermaye c;evreleri kucak
ac;ar kendilerine. Bu kez i�veren avukathgmda sermaye savu­
nuculuguna ba�larlar.
Topac;t1r i�e bunlar. Tutku lann1n iplerinde havaya firlay1p,
ho� gOrOntOlerle h1zlan kesilinceye kadar renkli gorontOler b1-
rak1rlar c;evrede. Sonra bir koc;ocok oyuncak olduklan anla�1hr.
Yeniden ele ahnir ve bu kez tersten sanhr ip. Bu kez de bir
ba�ka yone dondOrOlecektir. Donerler. dOnerler, donerler yo­
ruluncaya kadar.

suc;LULAR VE G0c;L0LER

293
Siyaset sahnelerinde eski ihtilalciler vard1r. "Devrimciligi"
"AtatOrk<;OIOgO" kimseye b1rakmazlar. Bir gO<; dbnem gelir. Bo­
ton AtatOrk<;Oler, boton devrimciler ezilmek istenir tek tek.
ihtilalci, ezilenlerden yana degil ezenlerden yana i;1km1�1r.
- Marksist k1�k1rt1c1hga �1y1m, deyip istifa ederler partile­
rinden en gO<; gOnlerde, arkada�lan i�kence evlerinde can i;e­
ki�irken:
- i�kence iddialan komOnistlerin yalan1d1r, diyen ba�bakan­
lann partisine girerler tebessOmlerle. Ve botOn bunlan
"Atatorki;olok" ad1na yaparlar sonra, siyasal geleceklerini parlak
gbrmedikleri ii;in bu par.tiden de istifa ederler.
- Partide AtatOrk<;OIOk sui;laniyor... derler. AtatOrk<;Olerin,
devrimcilerin yarg1land1klan gOnleri hi<; hat1rlamazlar...
Topa<;t1r i�e bunlar. Tutkulannm ipi bedenlerine ne ybnde
sanlm1�sa o ybne dbnerler. Bazan saga, bazan da sola dbner­
ler, dbnerler, dbnerler yoruluncaya kadar.
Siyaset sahnesine at1lm1� profesbrler vard1r. Kitaplannda
bzgOrlOk �ark1lanna gofteler yazm1�lardir. Sbylevler vermi�ler­
dir bzgOrlOk ii;in. Konferanslarda, ai;1koturumlarda konu�mu�­
lard1r. Siyasi iktidar kendilerine Oniversite kap1lann1 kapay1nca,
pe�inden gelen bgrencilerine:
Nabza gbre �erbet veren monewerlerden olmay1niz.
derler. Sonra da �erbet p1narlanndan keseler doldururlar
durmadan.
Tutkulann1n ipleri byle sanlm1�1r o gOnlerde, Sola dogru
dbnmO�lerdir bir sore. Sonra ele ahnip bir ba�ka ybne f1rlatil­
m1�lard1r.
Bir gozel oyuncakt1r topa<;. Dbner durur kendi ekseni i;ev­
resinde. Bedenindeki ip ne ybne sanlm1�sa o ybne dbner to­
pa<;. Politikaolar vard1r topai;lar gibi. Profesbrler vard1r topa<;­
lar gibi. ihtilalciler vard1r topai;lar gibi. Dbnerler, dbnerler. db­
nerler yoruluncaya kadar...
Ba�bakanlar vard1r. i�kencelerin yap1ld1gm1, bunlar1 kimlerin
yapt1g1ni da bilirler. Gbrevde oldugu gonlerde susarlar. Ama<;­
lan iktidar merdivenlerinde t1rmanmak. ba�bakan kalmak,
cumhurb�kanl1g1na sei;ilmektir. Partilerinin toplant1lannda:
- Sosyalist Parti oldugumuzu ilan edelim. derler. Ba�bakan­
hg1 dbneminde yarg1lan1p mahkum olan "Sosyalist Parti" ybne-
ticilerinin cezaevlerinde kalmalan ic;in c;1rp1nir dururlar. OzgOr­
IOkleri Olkenin cografyasma ayk1n bulurlar. OzgOrlOk dendi­
ginde:
OzgOrlOk IOkstOr ve de jeopolitige ayktnd1r... diye ko­
nu�malar yaparlar.
t�e gozel oyuncakt1r topac;! Boyoklo. koc;oklo, renkli, renk­
siz topac;lar... Bedenine sar1lan iplerle hem saga hem de sola
donen topac;lar. Yoruluncaya kadar donen, dondokc;e yorulan
topac;lar...
(Yeniortam, 3 MaylS 1 9 74)

"IKTIDAR FELSEFESI"

Memlekette yOzy1llard1r bir soygun dozeni vard1r. Hie;


kimse bunun ka�1s1na c;1kmam1�. <;:1kanlar, ya canindan olmu�
ya istikbalinden. Millet okutulmam1�. Hakklni aramas1ni ogre­
nememi�. Soyguncular da bunu firsat bilmi�ler. Soy soyabildi­
gin kadar...
Arna, eski c;amlar bardak oldu Torkiye'de. Bir ku�ak yeti�i
ki bu Olkede, bilinc;li. Atatorkc;o. Donyada donen dolaplann ic;­
yozono iyi anlam1�. Ve Onemlisi imanh. Mocadele goc;leri var
ve mOcadele etmeye kararlilar.
Bu �artlar alt1nda art1k somorO dozeni bir Olc;ode duracak.
durmaya mecbur olacak. i�e bugOn millet. bu kanun tasanla­
rm1n �1s1na c;1karken ... bu bilinc;li ve imanh ku�ag1n ilk eylem­
lerine OncOIOk ediyorlar. i�e parlamentodan ba�hyorlar... "

Bu, genc;lik kurulu�lanndan birinin bir bildirisi midir? Hay1r.


<;:etin Altan'1n, ilhan Selc;uk'un, ilhami Soysal'1n bir yaz1s1 m1d1r?
Yine hay1r. Muammer Aksoy'un bir konu�mas1 m1d1r? Hay1r.
hay1r, yine bilemediniz! Bu yaz1, Sadi Koc;a� tarafindan yazilm1�­
t1r ve I 3 Mart 1 97 1 tarihini ta�1maktad1r. Evet: Cumhuriyet
Gazetesi'nin 1 3 Mart gonlo noshas1n1 okuyanlar, "lktidar Fel­
sefesi" ba�hkh yaz1y1 hat1rlayacaklardlr. Sadi Koc;a�. bu yaz1s1n1.
Parlamento Oyelerinin maa� ve Odeneklerini art1rmak ic;in gi­
ri�ilen Anayasa degi�ikligi Ozerine kaleme alm1�1r. Yazar, o
gonlerde, bu Anayasa degi�ikligine kar�1 c;1k1yor ve genc;leri

SU<;:LULAR VE GU<;:LliLER

295
soygunculara ka�1 savasan, "bilin<;li, imanh, kararh kusaklar"
olarak niteliyor ve bu "eylemleri" Ovoyordu. Tarih: 1 3 Mart
1 97 1 .
Bugon Sadi Ko<;as. art1k bir devrimci gazetede ara s1ra yaz1
yazan bir milletvekili degil. Simdi o, sorumlu bir kadronun kuv­
vetli adamlanndan biri. Basbakan idari ve Siyasi i�ler Yard1mc1s1
olarak yeni dozenin mimarhg1ni ozerine alm1s. I 2 Mart'tan
sonra kurulan yeni dozende s1k s1k ad1 duyuluyor. Sadi Ko<;as'-
1n I 3 Mart 1 97 1 gono, yaz1s1na konu olarak se<;tigi Anayasa
degisikligi, Adalet Partisi doneminde degil, kendi iktidarlannda
ger<;eklesme olanag1 bulmus. Arna, belki kaderin garip tecellisi:
Ko<;as'1n eski yaz1lan "makabline $amil olarak" bugonko tutu­
munun ka�1s1na ge<;mis! Siyasi kaderdir, ne diyelim? Bir "ikti­
dar felsefesi" degil belki ama....
Fakat. yine ayn1 Sadi Ko<;as'm ostelik Basbakan yard1mc1s1
oldugu bir devrede yozlerce kisi "s�z. yaz1 ve beyanlariyla"
son anarsik ortam1 yaratmak su<;undan goz alt1na ahnm1slard1.
Acaba, Sadi Ko<;as. milletvekili ve bakan olmasayd1, kendisi de,
gazetelerde yazd1g1 yaz1lardan dolay1 gozalt1na ahnsayd1, ne
dosonordo? Bilemeyiz, bilmek de istemeyiz.
Ko<;as'1n bu sat1rlanni, tutum ve davranislann1, eski yazila­
nna konu olarak se<;tigi dosoncelerine gore yeni bastan goz­
den ge<;irsin diye aktarm1yoruz. Siyasettir bu! Don hay1r dedi­
ginize bugon evet diyebilirsiniz. Amac1m1z, "Basbakan idari ve
Siyasi isler Yard1mc1s1" Sadi Ko<;as'1 elestirmek degil, bir za­
manlar devrimci gazetelerde yazilar yazan, eski ihtilalcilerden
"vatanda$'' Sadi Ko<;as'1 vicdani ile basbasa b1rakmakt1r. �onko
en boyok yarg1<; insanin kendi vicdan1d1r.
(Ortam, Hoftal1k Delfi,
2-9 Agustos I 9 7 I)

ME�ER NEYMISL

I 2 Mart sorumlular1ndan Bay Sadi Ko<;as. Gonayd1n


Gazetesi'nde se<;im sistemi ozerine dosoncelerini yazarken
hernedense "Balyoz harekati"na da deginmis. Bakm1z ne de­
m1s:
Devletle pazarhk masas1na oturmak isteyen bir ana�ist
grubuna hUkUmet ba�kani tarafindan, en yetkili olmas1 gereken
bir hukukc;ular grubuna haz1rlatllarak verilen ve kac;1rd1klan
diplomat1 iade etmedikleri takdirde bunlar1 koruyan ve sakla­
yan ve tahrik edenlerin tutuklanmalan hakkmdaki cevap Uze­
rine bir k1s1m valiler, ana�istlere hUkUmet tarafindan verilen
sUrenin sonunu dahi beklemeden, hemen ertesi gun, kitle ha­
linde tutuklamalara giri�mi� ve olayla hie; ilgili olmayan yUzlerce
vatanda�1 tutuklam1�lard1 ...
1 7 may1s 1 97 1 gUnUnden sonra olup bitenleri bilmeyen­
ler.
Hukumet sadece Konsolosu kac;1ranlarla ilgileri olanlan.
bunlan k1�k1rtanlar1 gozalt1na almak istemi� ancak baz1 yetkililer
bu emri yanh� anlayarak birc;ok ki�iyi evlerinden toplam1�lar
herhalde ... diye dU�Uneceklerdir.
Gerc;ek bu muydu acaba?
Nihat Erim doneminin Ba�bakan idari ve Siyasi i�ler Yar­
d1mc1s1 Sadi Koc;a� Bey'in 1 7 May1s 1 97 1 gecesi saat 22.45
haber bUlteninde okudugu bildiriye de goz atahm. Burada da
denilmi� ki ...
Kac;1nlan Ba�konsolos bu bildirinin yay1nlanmasm1 takip
eden en klsa sure ic;inde derhal serbest b1rak1lmad1g1 takdirde
ve sOzU gec;en gizli OrgUtle uzak yakln ili�kisi bulunanlar ve
"masum genc;lerimizi kl�k1rt1c1 yay1m ve sOzleriyle kanunsuz
hareketlere te�vik eden" ve "kimlikleri gUvenlik kuwetlerince
Oteden beri bilinen kimseler" s1klyonetim bOlgeleri d1�1nda
bulunsalar dahi S1klyonetim Kanunu geregince derhal gozalt1na
ahnarak en yakln s1klyonetim komutanhgma teslim edilecek­
lerdir...
Bu bildiriyi yak say1yor Koc;�...
OnlU bildirinin �u bOIUmUne bakm1z. HUkUmet. Konsolosu
kac;1ran gizli Orgutle uzak yakln ili�kisi olanlann yakalanmas1n1
istedikten sonra aynca
- Masum genc;leri soz ve yaz1lan ile k1�klrtanlar... diye bir
ifade kullanmaktad1r. i�e idare amirlerinin bundan anlad1klan:
- Ne kadar solcu fi�lediyseniz, hepsini ic;eri ahn ... olabilirdi
ancak. Valiler de hUkUmetin bu emrini iki etmediler ve bu kez
devlet "rehine" almaya ba�lad1. Aydlnlar, kitaplar1yla birlikte
cezaevlerine kapat1ldl.
SU<;LULAR VE GO<;LOLER

1.97
Bildirinin sonunda Ustelikl
- Bu bildiri botUn s1k1y6netim komutanhklanyla s1k1y6netim
b61gesi d1?1ndaki idare amirlerine ve emniyet makamlar1na ke­
sin emir niteligindedir... denmekteydi.
G6rUIUyor ki hUkUmet. ac;1kc;a "BotUn solculan ic;eri ahn. Bu
kesin emirdir... " demi�ir. Yoksa Sadi Koc;a? Bey'in, "masum
genc;ler..." dedigi Konsolosu kac;1ran Mahir <;:ayan ve arkada?­
lan degildi. Sanki bUtUn bunlar unutulmu? gibi Koc;a?:
HUkUmet. tutuklamalann suratli. kitle halinde yurdun
d6rt k6?esinde, birdenbire ve ayrn metotla yap1lm1? olu?undan
dolay1, bunun planh bir eylemin sonucu olabilecegini dU?Un­
mU? ve suratle durumu inceletmi?tir... demektedir ?imdi.
Sadi Koc;a?'a g6re, bUtUn bu i?lerin ba? sorumlusu MiT
MUste?an Fuat Dogu'dur. Eski bakan, MiT eski MUste?anrn
?6yle tan1mhyor.
- Ankara'da yetkisiz bir makam1n yetkisiz, basiretsiz, fakat
cUretkar ba?1, aksine kesin emir alm1? olmasina ragmen, keyfi
ah?kanhklara dayanan bir tutumla valilere talimat vermi? ve
Turkiye'de bir ayd1n avina giri?ilmi�i ...
Bu s6zlerin sahibi sanki 1 7 May1s gecesi:
Masum genc;lerimizi k1?k1rt1c1 yay1n ve s6zlerle kanunsuz
hareketlere te?vik edenler... diye basbas bag1np devletin gU­
venlik kuwetlerine ye?il 1?1k yakan sorumlu bakan degildir.
Sanki I 2 Mart sarng1d1r beyefendi.
Sadi Koc;a? devam ediyor.
- Bu bir oldu brtti idi. Ve ak1llannca 6yle olacakt1. Arna hU­
kUmet bir taraftan tutuklananlan serbest b1rakt1nrken diger ta­
raftan da, bu suc;a i�irak edenlerin tumUnU. hUkUmetin istifa­
s1n1 terazinin g6zUne koymak suretiyle derece derece ceza­
land1rm1�1. Tabii en ag1r ceza da bu i�e yetki s1rnnrn perva­
s1zca a?an Ankara'daki mUste?ar ile k6rU k6rUne b6yle bir ka­
nunsuz istege boyun egerek. kanun d1?1 tutuklamalar1 yapan
valilere verilmi�i ...
Bu sat1rlan da okuyanlar.
- Kimbilir Erim Hukumeti MiT MUste?anrn en ag1r ?ekilde
cezaland1rm1�1r... diyeceklerdir. Sadi Koc;� Bey'in en ag1r ce­
zas1 nedir bilir misiniz? Lizbon'a BUyUkelc;ilik! MiT MUste?anrn
BUyUkelc;i yaparak cezaland1rm1? Sadi Bey. B6yle ceza dostlar
ba?1na1 ..
Bugun de Sadi K0<;a? Bey'i yeniden tanid1k. GOrOyorsunuz,
kendi sesleriyle okuduklan bildirilerin unutuldugunu sanarak,
gerc;ekleri diledikleri gibi yans1t1yorlar Onumuzdeki gunlerde,
1 2 Mart'm buton sorumlulan birer iki?er boyle ac;1klamalar ya­
parak kendilerini temize c;1kartmaya c;ah?acaklar Bir mahkeme
Onune c;1kanlsalar, kimbilir birbirlerini nas1I suc;layacaklar!.. 1 2
Mart'1n ay1b1 susmalanna yetmiyor galiba...
(Yeniortam, 6 Kos1m 1 974)

BASININ NAMUSU

"Solda ve Sagda Vuru$anlar", Metin Toker'in, Milliyet Ga­


zetesinde yay1nlanip, Ankara T elevizyonu ve Torkiye Radyola­
nnda seslendirdigi incelemenin ad1d1r. Toker. ?imdi bu incele­
mesini kitap olarak da yay1nlam1�1r. Gelin. hep birlikte kitab1n
59'uncu sayfas1ni okuyahm:
" . Turkiye'nin bag1ms1z olmad1g1, Turkiye'nin i<; ve d1$
..

st>murOcUlerce somuruldugo, Turkiye'nin ikinci bir Kurtu1U$


Sava$1'na muhta<; bulundugu, sava$a sava$<;1 gerektiline gore,
bunlarm sivil asker kesitinden <;1kacag1, i$te boyle, aldatmaca
$eklinde beyinlere sokulmU$tur ... "
"Turkiye'nin Duzeni", Dogan Avc1oglu'nun sat1? rekoru
k1ran kitab1nm ad1d1r. Metin Toker'in kar?1 c;1kt1g1 buton gOrO?­
ler, bu kitab1n dayand1g1 temel inanc;lard1r. Avc1oglu'nun bu ki­
tab1 Ozerine c;e?itli ele�iri yazilan yay1nlanm1?, Toker de bu
yaz1lara ?U cumlelerle katilm1�1:
"... Ben Dogan Avc1oglu'nu n metin sayfalar1 526'ya kadar
uzanan Turkiye'nin Duzeni kitabmm 507'nci sayfasmm di­
bine kadar imzam1 atari m..." (Milliyet Gazetesi, I Kas1m
1 969.)
Metin Taker. ayn1 yaz1s1nda, "Turkiye'nin kurtulu$unun
butun iktisadi i<;yuzunu anlatt1g1 bu devre" yani Atatork do­
nemine donulmesini isteyen Avcioglu'nu, yani "O nefis ince­
lemenin yazari "ni ele�irmektedir. Metin Toker'in 1 969 yil1n1n
Kas1m ay1n1n birinci gunundeki dO?Onceleri bunlard1r. 0 gun­
lerde, Turkiye'nin Duzeni kitab1nin yazan "Aldatmacalan be-

SU<;LULAR VE GU<;LULER

299
yinlere sokan" bir yazar degil, Metin Toker'in, du�Oncelerinin
boyok bolomone katlidig1 "nefis inceleme yazari"d1r. Henuz
ne "kripto" ne de "politikanm akh evvel amatt>rU"dur.
Boton bunlan yad1rgam1yoruz. Buras1 Turkiye! Daha dun,
alt1na imzam1 atanm, dediginiz du�Onceleri, iki y1I sonra en ag1r
ve yak1�1ks1z sOzlerle suc;lar, gizli Orgotlerin raporlanna, birer
inceleme yaz1s1ym1� gibi imza da atabilirdiniz. Onemli clan,
kendilerini savunma olanag1ndan yoksun clan insanlar1 suc;la­
mak ve uu insanlann du�Oncelerini "montaj" yolu ile kullan­
mak ve bu i�en de bir ihbarc1 �ehveti ile zevk almakt1r. Bay
Metin Toker'in c;ok bagl1 oldugu bat1 ulkelerinde. bir ki�iye
mahkOm oluncaya kadar masum g6z0 ile bakarlar. Yirmi ylid1r
dedikodu yazarhg1ndan bir torlu kurtulamamanm h1rc;1nhg1 ic;in­
de, eski arkada�lar1n1 karalamak. onlar1 komunistlikle suc;lamak.
hie; kimseye �eref vermez. Metin Taker ayncahkh bir prens
gibi, elleri kollan bagl1 insanlara tokat atmanin rahathg1 ic;inde,
yaz1 yazmakta ve radyolarda konu�abilmektedir. Ne buyuk
yazarhk ve ne buyuk erkekliktir bu?
27 May1s devriminin getirdigi Ozgurluk ortam1nda, Turki­
ye'nin botun sorunlan tart1�1ld1. Toplumun sosyal kokenleri,
ekonomik sorunlan, siyasal bilimin suzgecinden gec;irildi. Tam
on y1I, Tork do�once hayat1, aydinin1n ahn teri ile suland1. Bili­
min 1�1g1 yukseldikc;e, karanhg1n guco k1nld1. Ulusal sorunlanm1z
ogrenildi, ara�1nld1 ve tart1�1ld1. Bu geli�im, toplumun butun
kesimlerini etkiledi. Art1k, eski yazarlar. okunmamaya ba�lad1.
�Onku toplum yeni bir aray1� ic;indeydi. Gene; ku�aklar, oku­
mak. ogrenmek ve tart1�mak istiyorlard1. Dedikodu yazarhg1
iflas etmi�i. Metin Toker. bu ortamda, eridigini ve silindigini
gOrOyordu: Aranan, okunan ve sevilen bir yazar degildi. Yurt
sorunlanni, bilimin 1�1g1 altmda incelemeye. ne kultOrO, ne bil­
gisi ne de ki�iligi elveri�liydi. Onun ic;in tek yol, kay1nbabas1nin
hat1ralanni yaymlamak ve kendisinden ba�ka buton yazarlan
suc;lamakt1.
i�e bugun, Metin Toker'in kaleminden, sadece siyasal de­
dikodular1 degil, kompleksler ic;inde c;1rp1nan bir yazar eskisinin
bilinc; alt1ni da okuyoruz...
(Ortam, Hafta/1k Dergi
9-1 6 Agustas 1 97 1)

300
iNLEYEN NA�MELER...

I 42'nci madde 1slah edilmelidir. Propaganda nedir, nas1I


tesbit edilir? Memleketimizde komOnist olmak sue; degildir,
bunun propagandasm1 yapmak suc;tur. Bugon pek c;ok masum
vatanda�. propagandanin ne oldugunu tefrikten aciz, polis za­
b1tlan ile, hatta ilkokulu bile bitirmemi� jandarma raporlan ile
isnatlar altmda kalmaktad1r. Ostelik bu sadece I 42'nci madde­
den dolay1 degil, daha ba�ka maddelerden dolay1 da boyledir.
1 4 1 'inci madde, Anayasay1 teminat alt1na alan bir madde ola­
rak. oldugu gibi muhafaza edilmeli I 42'nci madde degi�meli­
dir...
"

Bu do�onceler 1 964 y1hnin 6 arahk gono Ankara Hukuk


Fakoltesi konferans salonunda, Doc;. Ugur Alacakaptan' 1n yo­
nettigi, TiP Genel Ba�kani Mehmet Ali Aybar, YTP Milletvekili
Burhan Apayd1n, eski Adalet Bakanlanndan Sahir Kurutluoglu.
SBF ogretim oyesi, Muammer Aksoy, Sosyalist Koltor Demegi
Yonetim Kurulu oyesi Cemal Re�id Eyoboglu'nun kat1ld1klan
"Tork Ceza Yasas1'n1n I 4 I - I 42'nci maddeleri" konulu ac;1k
oturumda bir AP'li milletvekili taraf1ndan soyleniyordu. Kimdi
bu AP'li milletvekili? Hemen yanit1n1 verelim: BugOnkO AP'de
grup ba�kan vekilligi yapmakta olan Cihat Bilgehan.
Bilgehan bugon "sab1kah muhalefet"in Onemli adamlann­
dan biri. Parlamento kOrsOsOnden s1k s1k sesini duyuyoruz.
Onomozdeki gOnlerde af konusu dolay1s1yla da. bir zamanlar
degi�irilmesini istedigi, "pek c;ok masum vatanda�a" haks1z ola­
rak uyguland1g1n1 belirttigi I 42'nci maddeden mahkum olanla­
nn affedilmemeleri ic;in elinden geleni yapacak. insanlann do­
�Onceleri zaman gec;tikc;e geli�ir. Bilgehen'1nkiler ise zaman
gec;tikc;e gerilemektedir. On y1I once OzgOrlOk ad1na savun­
dugu dO�Oncesini bugon demokrasi ad1na reddetmektedir, bu
demirba� AP'li politikac1m1z.
Bu 1 4 1 - I 42'nci madde y1llarca egemen c;evreleri c;ok te­
dirgin etmi�. Bu maddelerin degi�irilmesini ya da uygulanma­
lanna ac;1khk getirilmesini isteyen boton Ozgorlokc;O dozen
yanlilan "komOnist" say1lm1�1r. Devletimizin gizli Orgotleri de
bu maddeyle ilgilenenleri bir c;e�it gozaltmda tutmu�lard1r y1l­
lard1r. istanbul I 'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nin 963/929 sa-

suc;LULAR VE G0c;L0LER

301
y1h dosyas1na "Milli Emniyet Ba�kani Tugg. Fuat Dogu" tarafin­
dan yaz1lan yaz1da 1 4 1 ve I 42'nci maddenin degi�irilmesini is­
teyenler "maksat ve niyetleri malum ideoloji mensuplan" ola­
rak sunulmu�ur. "TC. Mah. K. Srv. Sf Sube. I . md. say1
1 65666" say1h ve I I �ubat 1 9 63 tarihli yaz1da Fuat Dogu di­
yor ki:
"TCK'nun 1 4 1 ve I 42'nci maddeleri ana�izme ve komO­
nizme ka�1 memleket bonyesini korumaya matuf hususat1 ih­
tiva eden hOkOmlerdir. Son zamanlarda maksat ve niyetleri
malum ideoloji mensuplan tarafindan 1 42 ve I 42'nci madde­
lerin fikir horriyetine ve Anayasaya ayktn oldugu iddias1yla bir
kampanya ac;1lm1� bulunmas1 ... 1 4 1 ve I 42'nci maddelerin an­
tidemokratik oldugunu ve kald1nlmas1nin icabettigi efkan
umumiyeye aksettirmek ic;in ba� vurulmu� maksath toplant1..."
Fuat Dogu devam ediyor ve I 4 I - I 42'nci maddelerin kal­
d1nlmas1 ya da degi�irilmesi ic;in istanbul'da dozenlenmi� top­
lant1ya katilan bir ogretmenin cezaland1nlmas1n1 istiyor.
Cihat Bilgehan da 1 4 1 ve 1 42'nci maddeleri tart1�ma ko"
nusu yapan bir ac;1koturumda, I 42'nci maddenin adaletsiz uy­
gulamas1ndan soz ettigi ve ac;1kc;a I 42'nci maddenin degi�iril­
mesini istedigi ic;in, devletin gizli OrgOt ba�1 tarafindan tanimla­
nan "maksat ve niyeti malum ideoloji mensubu" say1labilir mi
hie;?
Simdi Bilgehan I 42'nci maddeden mahkum olanlann affina
�1 c;1k1yor. Serinkanh do�onelim. Burada iki olas1hk var. Ya
Cihat Bilgehan on y1I Once I 42'nci maddenin degi�irilmesini
isterken samimiydi ya da �imdi I 42'nci maddeden mahkum
olanlann affina kar�1 c;1karken gerc;ek duygulanni dile getirmek­
tedir. Birlikte dO�Onelim: Ya bu maddeler sagc1 politikac1lann
degi�irilmesini isteyecekleri kadar antidemokratiktir, ya da bu
maddelerin kald1nlmasin1 isteyenlerin hepsi komOnisttir.
Bilgehan'1n bu konu�mas1 Fuat Dogu 'nun ilgili yaz1s1 ile
ka�1la�1nhrsa, yine iki soru geliyor akla ister istemez. Bilgehan
ya "maksat ve niyeti malum bir komonisttir" ya da AP tozok
ve program1na inanm1� bir siyasetc;i. Yok eger, hem 1 4 1 ve
I 42'nci maddelerin kald1nlmas1n1 istiyor hem de bu madde­
den mahkum olanlann cezaevlerinde kalmas1 ic;in elinden ge­
leni yap1yorsa, ne on yil Once " I 42'nci madde degi�sin" der-

302
ken samimiydi ne de bugUn " I 42'nci maddeden mahkum
olanlar affedilmesin" derken samimidir.
Bu sorular yanitlanirsa ortada bir tek sorun kahyor.
Bilgehan diyebilir ki, "Ben o zaman boyle dU�UnUyordum,
�imdi de boyle, ne var bunda! .. " 0 zaman da biz soracag1z:
1 964 y1hnda pek c;ok masum vatanda�1n. I 42'nci mad­
deden mahkum edildiginden soz ediyordunuz. Kimdir bu ma­
sum vatanda�lar. I 42'nci madde hie; degi�mez, fakat siyasetc;i­
ler hep degi�ir mi diyeceksiniz yoksa...
(YeniortDm, 20 Mart 1 974)

YASSIADA'DAN GELiYORMUS

27 May1s l 960 Devrimi'nden sonra Yass1ada'da yarg1lanan


Demokrat Partililer hakk1nda, bir gazetecinin kaleme ald1g1,
"Yass1ada'dan Geliyoruz" adh kitaptan bir sayfa c;evirelim. Bir
gazeteci Demokrat Partililer hakk1nda �unlan yaz1yor:
- Guzel Marmara'm1z1 sUsleyen 77 muhtelif adalardan bi­
rine yak1n iki tanesi var ki, halk dilinde bunlara "hay1rs1z" denir.
Ashnda ise birinin ad1 "Sivri", digerinin ise "Yassi"d1r. Vaktiyle
bunlardan hie; istifade edilmez, sadece �ehir ic;inden toplanan
ba�1bo� "kopekler" sUrUlerek olUme terk olunurlard1. Gec;­
mi�e baz1 hUkUmdarlann hapsolundugu ve c;ogu kitaplara
konu te�kil eden bu yerlerden son y1llarda faydanilmaya ba�­
lanm1�. mUkemmel tesislerle askeri beige haline getirilen bu
adalardan birine, yine askeri bir okul yap1larak, �irin Mar­
mara'm1z1n koynunda mavi sulann serinligine kar�1 tunc;la�an
gogusleriyle Barbaros'lann, Turgut Reis'lerin torunlan oldukla­
nni her hal ve tav1rlariyle hayk1ran Turk bahriyelilerinin ders ve
talim gormeleri saglanm1�1r.
Yass1ada hakkldaki bu "tarihsel" bilgiyi verdikten sonra ga­
zeteci, "siyasal" yorumunu da yap1yor. Dikkatle okuyunuz IUt­
fen:
- Fakat o zavalh Yassaada, o bedbaht Yass1ada, kimbilir ta­
rihin hangi devrinde, hangi buyuk gunah1 i�ledi ki �u anda 30
milyonun lanetini Uzerinde ta�1yan 53 1 ki�inin ayak temaslann1

SU<;LULAR VE GO<;:LOLER

303
hissetmenin 1zd1rab1 ile yanip kavrulmakta ve istanbul'un ba�1-
bo� kopeklerinden sonra. Torkiye'nin de ba�1 gibi beyni de
bo� kOpeklerini ta�1manin acis1 ile sanc1lanip k1vranmaktad1r.
Bu 5 3 1 ki�inin neden "Yass1'ya" ahnip da "Sivri"nin en sivri
yerlerine oturtulmad1g1 hususu bertaraf. biz �ahsen hay1rs1z
adalardan biri olan "Yassi"nm en bOyok hay1rlanndan birini i�­
ledigine inan1yor ve memleketimizi saran korkunc; mikrop
toplulugunu kOc;Ok bir toprak parc;asmda tecrit ettigi ic;in
OnOnde hormetle egiliyoruz.
Bu gazeteci, Celal Bayar ic;in de �u sat1rlan yazm1�. okuyu­
nuz:
"Tekmil matbuat ve ilgilileri atlatarak herkesten Once
Yass1ada'ya gittik ve gOnlerce 5 3 1 sab1k1n aralannda dola�arak,
gOnlOk ya�ay1�lanna, konu�malanna, yemeklerine ve ic;melerine
dair dOnya kadar dOkOman toplay1p bu kitapc;1g1 meydana ge­
tirmek imkan1ni bulduk. Yass1ada'ya nas1I m1 gittik? Vapurla?
Hay1r. Motorla? Hay1r. Helikopterle? Ne monasebet... Ya ne
ile? Gayet basit. Ne yapt1k biliyor musunuz? Hocahktan kac;ma,
komitac1hktan bozma, ilkokuldan at1lma, adiyla saniyla ha�metli
kOpek h1rs1z1 Celal Bayar'1n gOnahlann1 kOprO yapt1k. Once
mesafe uzun oldugu ic;in Yass1ada'ya kadar gOnahlann kafi
gelmeyecegini zannederek Refik Koraltan'1nkinden de bir mik­
tar yan1m1za almay1 ihmal etmedik. Fakat tamamen yanild1g1-
m1z1, ancak Yass1ada'ya vard1g1m1zda emekli at. devletli it h1rs1z1
Celal Bayar'dan artan bir y1g1n malzemeden anlayabildik. Ala­
kahlar Celal Bayar'1n gonahlan ile degil Yass1ada'ya, Okyanusa
dahi kOprO kurulabilecegini bize neden sonra soyledi
Evet. boyle ba�lay1p bOyle sOrOp gidiyor kitap. Kim yazm1�
acaba bu kitab1 ac;1klayahm:
"Tercoman Gaezetesi" Gene! Yay1n ModorO Saadettin
<;:ulcu ...
Yani? Yanisi �u: "Bugon Celal Bayar'1n liderliginde olu�u­
rulmak istenen "Milli Cephenin" "gayn resmi" yay1n organin1n
genel yOnetmeni, 1 4 y1I Once ayni insanlar ic;in "korkunc; mik­
rop toplulugu", "ba�1 gibi beyni de bo� kopekler" demekte ve
Celal bayar ic;in de, "kOpek h1rs1z1, it h1rs1Z1" diye yazmaktad1r.
Boton bunlar ay1p ve c;irkindir.
Kitap 96 sayfa. 1 960 y1hnda "Dizergonca" Matbaas1'nda
bas1lm1�. Yazannin adresi de yazilm1�: Saadettin <;:ulcu,

304
Cagaloglu, Gazi Sinan Pa�a Sokak, No. I 0 , Gediz Han, kat 4,
No: I istanbul ve 250 kuru�a sat1lm1� kitap.
,

Bu belgeyle TUrkiye'de sag bas1nin bUtUn samimiyeti kanit­


lanm1� oluyor. Sermayeci azinhgin sOzcUleri, dun en ag1r soz­
cuklerle suc;lad1klan insanlan bugun alkl�layabiliyor. Meslek
onuru mudur bu 7 Basin Ahlak Yasas1'nin bir geregi midir? Bi­
lemiyoruz.
Bilebildigimiz sadece �udur.
Biz devrimciler, ne dun "kOpek" dediklerimizin pe�inden
ko�. ne de bizlere bir zamanlar, "mikrop toplulugu" ad1 ta­
kanlann avukathg1na tenezzul ederiz. Bir yanda "Milli Cephe"
ad1 alt1nda sermaye s1nifin1n "Vatan Cephesi"ni kurmaya c;ah­
�anlar, Ote yandan dun sovdUkleri adamlan bugun ba�ac1 ya­
pan gazeteciler...
Bu belgeyi, Bayar'1n liderliginde kurulmas1 istenen "Milli
Cephe"nin kuruculanna ve savunuculanna "ibretle" sunuyoruz.
(Yeniortom, 30 May1s 1 974)

TARAFSIZLIK ADINA ..

Basin OzgUrlugunun Onemi bask1 donemlerinde c;ok daha


iyi anla�1hyor. Diktatorlerin devlet koltuklanna bagda� kurduk­
lan gUnlerde ozgUrlUkten yana olan kalemler silah zoruyla bi­
rer birer k1nlmak isteniyor. Direnen direniyor. Direnmeyen de
ya susuyor ya da kalemini diktatorden ve bask1dan yana kulla­
niyor.
Bunlan bir bir ya�adik. ..
1 2 Mart fa�izmi, gelir gelmez, yazar <;:etin Altan ve ilhan
Selc;uk'u tutuklay1verdi. Bir sure sonra Cumhuriyet ve Devrim
gazeteleri ile Ortam dergisi kapat1ld1. Ayni gUnlerde Cumhuri­
yet gazetesinde bir "i<; darbe" dUzenlenerek Nadir Nadi ve
arkada�lan gazete yOnetiminden uzakla�1nld1. Dogan
Avc1oglu, ilhami Soysal, Muammer Aksoy, MUmtaz Soysal,
Bahri Savo da hemen gozalt1na ahnd1. 0 Unlu "Balyoz Hare­
kati" gecesinde, ilhami Soysal, MUmtaz Soysal, Bahri Savc1,
Cahit Talas, Halit <;:elenk, Niyazi Ag1rnash, Uluc; GUrkan'la bir-

SU<;LULAR VE G0<;L0LER

305
likte ayn1 kogu�a bulu�uk 1 2 Mart fa�izmine �1 �1kabilecek
ne kadar hukuk�u ve yazar varsa hep birlikte gozalt1na alin­
m1�1. Tank Zafer Tunaya, ismet Sungurbey, Ugur alacakaptan
da birer iki�er kogu�a getiriliyordu.
0 gonlerde Kemal Bisalman tarafindan �1kanlan "Ortam"
Dergisi'nin Oykoso �ok ilgin�i. Dergi yay1n hayat1na ba�lad1-
g1nda Bawazan Momtaz Soysal'd1. Soysal bir sore sonra gozal­
t1na alind1. Derginin yazarlanndan ilhami Soysal da ayni gon­
lerde tutukland1. Bawazarhk gorevini bu kez Muammer Aksoy
Ozerine ald1. Aksoy da bir sore sonra, sahte bir ihbar mektu­
buna dayanilarak tutukland1. Derginin yazarlanndan Ali Sirmen
de tutuklaninca, Sirmen'den bo�alan yere ben yazmaya ba�la­
d1m. 0 gonlerde gozalt1ndan yeni �1km1�1m. Dergi, s1k1yone­
tim mahkemelerindeki yarg1lamalan yay1nhyor ve devrin yO­
neticilerini ele�iriyordu. Dergi bir kez daha kapat1ld1. Bu kez
"Yeniortam" ad1yla yay1n hayatin1 sordormeye ba�ladi. Fakat
s1kiyonetimden gelen baskilara gogos germek olanaks1zd1. So­
nunda dergiyi basacak matbaa bile bulamad1 Bisalman! Devrin
S1k1yonetim Adli Mo�aviri Albay Turgut Akan "Yeniortam" ile
ugra�may1 ba� gorevleri aras1na alm1�1. "Yeniortam" bu ko�ul­
larda kendini kapatmak zorunda kald1. Ben de bir sore sonra
yeniden tutukland1m.
Boton yazar-�izer tak1m1nin gozalt1na alind1g1 ve tutuklan­
d1g1 gOnlerde Abdi ipek�i'nin yonettigi Milliyet gazetesinde
Metin Taker "Sagda ve Solda Vuru�anlar" adh yaz1 dizisiyle. 1 2
Mart yOneticilerine "ideoljik" ve siyasal" dayanak saglamaya
�ahnordu. Metin Toker'in ele�irdigi ve sald1rd1g1 yazarlann
�ogu cezaevindeydi o gonlerde. Toker de bunu fisat bi lip,
Milliyet'teki ko�esinden, eli kolu bagh insanlara tokat atman1n
zevkini �1kar1yordu. Sonra, ayni Metin Taker, Milliyet'te yay1n­
lad1g1 bu yaz1 dizisini, silahlarin golgesinde televizyon ekranin­
dan seslendirme olanagin1 da buldu.
1 2 Mart fa�izminin hokom sordogo gonlerde, Milliyet gaze­
tesi. Do�ent Dr. <;:etin Ozek'in "Pi�manlik Notlanni" da yay1n­
lamaya ba�lad1. "Direnen Fa�izm" diye kitap yaz1p, o� ayhk ha­
pis hayat1na direnemeyen ve bir zamanlar Marksizm ve Leni­
nizm'in mangallannda kOI b1rakmayan <;:etin Ozek "Ben yap­
t1m, siz yapmay1n" diyerek komutanlar OnOnde diz �okto. Bu­
nun i�in de Milliyet gazetesini se�i nedense.

306
Devam ediyoruz...
Emekli Korgeneral Cemal Madanoglu, baz1 kurmay albaylar
ve Dogan Avc1oglu, ilhami Soysal, ilhan Sel<;uk. Ali Sirmen gibi
yazarlarla birlikte tutukland1. Askeri savc1, Madanoglu ve arka­
da�lanni su<;layarak her birinin y1llarca hapsini isteyen bir iddi­
aname haz1rlad1. Abdi ipek<;i'nin y<5nettigi Milliyet gazetesi, bu
iddianameyi bir "foto-roman" kurgusu i<;inde gonlerce yay1n­
lad1.
Aradan aylar ge<;ti. Emekli General Madanoglu'yla birlikte,
Dogan Avc1oglu, ilhami Soysal, ilhan Sel<;uk, Ali Sirmen hep
birlikte beraat ettiler. Mahkeme beraat karannda:
- Saniklann su<; i�lemediklerine tam bir vicdani kanaat ge­
tirilmi�ir... dedi. Gerek<;eli karar da ge<;en haftalarda a<;1kland1.
Mahkemelerde bile, "iddia-savunma" e�itligine uyulmas1
usul hulukunun temel kurallanndand1r. Fakat Abdi ipek<;i y<5-
netimindeki Milliyet. iddianamelerdeki ger<;ek d1�1 su<;lamalan
yay1nlamay1 gazetecilik saymakta, ancak ayni san1klar beraat
edince bu beraat karanni gormemezlikten gelmektedir! Eger
"tarafs1z" gazetecilik yap11iyorsa, buyurun, beraat karann1 da
ayni bi<;imde ve ayni <5zeni gostererek yayinlay1n.
Merak ediyorum; acaba Say1n Abdi ipek<;i, Uluslararas1 Ba­
sin Enstitoso toplant1lanna gittiginde:
- Bizim basin ahlak1m1z budur. Arkada�lanm cezaevindey­
ken onlann aleyhindeki her tOrlO yayin1 yapar, beraat eder­
lerse hi<; sesimi <;1karmam. Basin Ozgorlogo bu demektir... de­
meyecektir her halde.
S1k1y<5netimin zulom <;emberinden ge<;mi� Momtaz
Soysal'a Milliyet gazetesinde ko�e vermekle gonahlann1n unu­
tuldugunu mu sanmaktad1r?
(Yeniortom,24 Ocok 1 9 75)

SU<;LULAR VE GO<;LOLER

307
DOSTLAR
DOSTLAR...

Dostluk. bir s1cac1k "merhaba", bir i<;ten "gec;mi� olsun"


dilegi. cezaevine yollanan bir sevgili mektubu ve oglunun bi­
leklerindeki kelepc;eye bakan bir annenin ya�h gOzleridir.
S1cac1k, ic;ten bir duygudur dostluk.
Dostlar vard1r; size bir kUc;UcUk "merhaba"y1 c;ok gOrmU�­
lerdir. Korkmu�lard1r. Korkutulmu�lard1r. Duygulann1n ka�1-
s1na, korkulann duvarlan. yasaklarm tel OrgUleri c;ekilmi�ir.
Dostlar vard1r. duygu pmarlanni �elale gibi bo�altm1�lard1r
yUreginize. Adlanni duymam1�. yUzlerini de gOrmemi�sinizdir
Onceden:
Merhaba abi, gec;mi� olsun abi ... " demi�lerdir sizi go­
rUnce.
"Vatan gOreviniz" bir ceza olarak uygulanm1�1r size. Bir er
elbisesi ile kat1lm1�s1n1zd1r halk c;ocuklannin aras1na. Elinizi
hic;bir i�e sUrdUrmek istememi�lerdir. Yatag1m1z1 yapt1rmam1�­
lard1r. Oc;er be�er ko�up. c;a�afin1z1, yorganiniz1 dUzeltmi�ler­
dir.
- "Biz, biz biliyoruz."
- "Neyi?..
"

"He�eyi ... Biz sizleri biliyoruz abi ... " demi�lerdir. Anado­
lu'nun mert yigit insanland1r bunlar. Bir fabrika i�c;isi, aga tarla­
s1nda 1rgatt1rlar. Evet her�eyi, ama her�eyi topraktan ogren­
mi�lerdir. "Bayburtlu Zihni" gibi aglamay1, " Hoca Nasreddin"
gibi ·gulmeyi ogrenmi�lerdir. kendiliklerinden.
· Sayg1yla guc;lenen s1cac1k bir ic;ten duygudur dostluk.
Dostlar vard1r. GUze� gUnlerde arkad��1rlar. Birlikte se­
vinmi�. birlikte eglenmi�sinizdir. ic;ki kadehleri kald1rm1�s1nizd1r,
�en kahkahalarla. OzgUrlug0nuze cezaevi kilitlen tak1hnca
unutmu�lard1r sizi. Unutmak istemi�lerdir hep. Ad1rnz gec;ince
hemen konuyu· deg�rmi�lerdir.
"- 0 da biraz a�1n .."

suc;LULAR VE GOc;LOLER

lll
Konuyu bir gun yine kar�ila�1g1nizda ac;m1�:
Ne kadar uzuldum bilemezsin. Hep akhm sendeydi ...
demi�lerdir.
Tam mektup yaz1yordum ki tahliye oldun. Bize de bek­
leriz" gibi sahte gulucuklerle teselli ettiklerini sanm1�lard1r sizi.
Arkalanndan bakakalm1�s1nizd1r, uzulerek bakm1�s1nizd1r.
Do�lar vard1r, avukat1nizd1r. Do�lar vard1r, Cigrencinizdir
Do�lar vard1r, okuyucunuzdur. Do�lar vard1r, agabeyiniz, ab­
lanizd1r. Do�lar vard1r, okul arkada�1nizd1r.
S1cac1k ve ic;ten bir duygudur do�luk Ahnip sat1lmayan ...
Sevgililer vard1r; umutlanni yitirmemi�lerdir hie;. Hep c;1ka­
cag1n1z gunleri beklemi�lerdir. Mektuplar yazm1�lard1r durma­
dan. S1cacik duygularla, taptaze umutlarla yepyeni Cizlemlerle
doldurmu�lard1r mektuplanni:
"- Bekliyorum... c;1kacaks1n ... avukatla g6ru�um ... iki uc; aya
kalmaz c;1kar diyor... beni hie; merak etme... "
Mektuplar gelmi�ir artarda. Ozlemler, sevgiler birikmi�ir
sat1rlar dolusu:
"<;1kacaks1n ... bekleyecegim ... c;1kacaks1n ... c;1kacaks1n ...
Acilardan suzulmu� s1cac1k ve ic;ten bir duygudur do�luk.
Bir sevgidir. Bir tutkudur. Bir Cizlemdir hie; eskimeyen.
Anneler vard1r: Bir gece evi basil1p, silahl1 adamlarca g6tu­
rulmu�tur oglu. Sonra be� y1I, on y1I. yirmi yil hapsi i�enmi�ir
c;ocugunun. lc;i ezilmi�ir. Anlamam1�1r bir turlu. Sonra bir ce­
zaevi hucresinde g6ru�urmu�lerdir ogluyla be� on dakika:
"- Oglum saghg1n nasil? Yemek getirmek de yasak. Sevdigin
k6ftelerden yapm1�im. Bir de irmik helvas1.
"- Sagal. Bir�eyler yiyoruz i�e. merak etme sen."
<;ok korktum. Dun radyoda yirmi y1I hapsin i�endi.
Ajan�a s6yluyordu."
"- Gec;er bunlar anne. <;1kanz birgun buradan da. Yurtse­
ver olmak sue; degil. Namuslu insan olmaya c;ah�1k, suc;umuz
bu �imdilik."
Sevecenliklerle sanlm1� bir s1cac1k. bir ic;ten duygudur
do�luk
Ve...
S1cacik bir "merhaba", bir ic;ten "gec;mi� olsun" dilegi, ceza­
evine yollanan bir sevgili mektubu ve oglunun bileklerindeki
kelepc;eye bakan bir annenin ya�h g6zleridir do�luk ..
(Yeniortom, 15 Moy1s 1 9 74)

312
Hi<;...

Baz1 gunler birdenbire ac1 kaplar i<;inizi. Yuzunuz gulmez


hi<;.
- Bir �ey mi oldu? diye sorarlar <;evrenizden.
- Hi<; ... dersiniz.
- Canim s1k1hyor nedense...
Ger<;ekten de bilmezsiniz nedenini. Ku�kulann girdab1 dO­
ner i<;inizde. Huzunlerin en alaturkas1 <;alar kap1niz1. Ge<;mi�­
teki bir kO<;Ocuk olaya tak1l1r akl1niz. Bir eksikligin <;aresizligini
duyars1n1z i<;inizde.
- Ne kadar korktum gelmeyeceksin diye?
- Neden gelmeyeyim?
- Ne bileyim ben, korktum i�e ...
Ge<;mi� gunlerin ku<;Ok mutluluklanna kayar gider du�un­
celeriniz. Arkada� 1shklannm ugultulan... Okul kap1lannda bek-
leyi�ler... gizli bulu�malar... ve bir papatya fal1nin umutlan:
- Seviyor... sevmiyor ... seviyor... sevmiyor.
- Neden ge<; kald1n bu kadar?
- Ko�arak geldim. Bak hala nefes nefeseyim...
- Gelmeyeceksin sand1m da.
Bir atl1 kanncad1r ge<;mi� gunler. Gelir ge<;er gozlerinizden.
Bir ku<;Ocuk <;ocuksunuz. Babaniz1n elinden tutmu� "Meclis
Parki"na gitmi�sinizdir. Yolda ma�larla yuruyen askerleri gor­
mu�sunuzdur. Siz de ku<;Ocuk ayaklannizla rap rap yurumu�­
sunuzdur uzak kald1nmlardan:
- Buyuyunce ben de subay olacag1m ... dersiniz baban1za:
- Boyo de oyle...
Hi<; nedeni yokken huzun kaplar i<;inizi. Kolunuzu kanad1-
n1z1 k1rm1�lardir sanki. Ne bir �arki 1s1t1r i<;inizi ne de bir kadeh
i<;ki. Anilar1m1z1n donme dolab1 doner hep:
- Eylemine uyan... yasanin... maddesinin ... flkras1na,. . gore .. .
mahkumiyetine... tutuklulukta ge<;en surenin mahsubuna.. .
ilinde emniyet gOzetimi altmda tutulmas1na... temyiz yolu a<;1k
olmak uzere..

suc;:LULAR VE G0c;:L0LER

m
Ve okudugunuz hukuk, ogrendiginiz hukuk. ogrettiginiz
hukuk gelir akl1niza. Birkac; hukuk bilgininin yosunla�m1� do�on­
celeri:
- Dugult der ki ... jaze der ki ... Laski diyor ki ..
Sonra siyah ciltli bir kitaptan boyoyop boyoyop gozlerinize
c;arpan bir sat1r.
insan insanin kurdudur... insan insanin kurdudur... insan
1nsanin ... insanin, 1nsanin ... insan.
Ve sonra. hie; aklinizda yokken bir alaturka hOzOn saplanir
yOreginize:
- insan unutulur sanir. unutulmaz unutulmaz...
<;:evrenizden sorarlar:
- Bir �eye mi canin s1k1hyor?
- Hie; ... dersiniz sessizce.
- Ne olacak ki?
Bir cezaevi arabas1nda bileklerinizde kelepc;e en yak1n ar­
kada�1nizla kar�1la�1rs1niz. Unutursunuz birdenbire acdann1z1:
- Merhaba...
Yasak hem�erim ... konu�mak yak
Bakakal1rs1niz arkada�in1z1n kelepc;elerine. Sac;lan kesik ba­
�1na. Hafifc;e uzam1� sakahna. Boton kelepc;eleri k1rmak istersi­
niz, k1ramazsin1z. Boton yasaklan kald1rmak istersiniz. kald1ra­
mazs1niz.
� Sosyal bir s1nifin diger sosyal s1niflar Ozerinde tahakkO-
·

mOne... tahakkomone... tahakkOmUAe,


. . ..
Sonra da titrek �esle:
- <;:o� mu uzdum seni? Bilmezdim bu kadar k1nlacag1n1. ..
dersiniz seviliniz�. Yine papatya fallan ac;1l1r kapanir onunuzde:
- Seviyol'... sevmiyor... seviyor... sevmiyor.
Cumleleri kan�1r b1rbirine: .
- Neyin tahat.:kumu. neyin sevgisi?
Baz1 gunler bilmedik acdarla sars1hrs1niz. Huzun kaplar ic;i-
nizi:
- Bir �ey mi oldu? derler yanin1zdakiler:
- Hie;.:. dersiniz.
- Hie; ... hie; ... hie; ... canim s1k1hyor sadece...
(Yeniortam, 19 Haziran 1 974)

)14
MAMAK CEZAEVi...

Mamak Cezaevi, Ankara'da HUseyingazi eteklerine kurul­


mu� on-on be� yil Once. Gerc;ek ad1 "28. TUmen Ceza ve Tu­
tukevi." Cezaevi tek kat Uzerine yap1lm1�. D1�andan gOrUnU�U
c;ok sevimli. Cezaevinin OnUnde ikiye aynlm1� bir bahc;e bulu­
nuyor. Bahc;enin ic;inde voleybol sahas1. bir kUc;Uk havuz. bir
de c;ardak var. �ardag1n yanmda bir de gUvercin kulUbesi. Si­
yasal tutuklularla beyaz gUvercinler, ayni bahc;ede birbirlerine
bak1yor El c;1rp1nca gUvercinler kac;1yor. Bazen de takla at1yor­
lar kanat c;1rparak.
Cezaevi, dokuz tutuklu kogu�undan olu�uyor. Bu kogu�­
lardan ikisi, iki�er ki�ilik hUcreler ic;in aynlm1�. Bunlar "arka
hUcre" ve "on hUcre" olarak adland1nhyor. Bir kogu� bahc;eye
bak1yor. Buna "d1�-b" deniliyor. Bu kogu�un onUnde ye�il
maz1lar ve bir de kUc;Uk �eftali agac1 var. ic; kogu�lardan dordu
bir karanhk koridora s1ralanm1�. Bunlann pencereleri cezaevi
"avlusuna" bak1yor. Bu kogu�lardan sadece bir tanesinde yUz­
numara var YUznumaraya gidebilmek ic;in, bulundugun kogu­
�un kap1s1 ac;1hr ve yeniden ki litlenir. YUznumaradan c;1k1nca.
kap1lar yeniden ac;1hr ve yeniden kilitlenir. Gece yuznumaraya
gidecekseniz once gardiyani uyand1rmaniz gerekir Gardiyan
uyanirsa gelip kap1y1 ac;ar. Uyanmazsa yUznumaraya gidemez­
siniz.
Oteki iki kogu�. cezaevinin arka taraf1ndad1r. Pencereler
tavana yak1nd1r. Rutubetlidir bu kogu�lar. Ostelik de havas1zd1r.
Buralarda birkac; ay yatanlarm beti-benzi solar. Bu yuzden,
"d1�-b" kogu�una aktanlmay1 "yan tahliye" sayar tutuklular. Se­
vinirler d1� kogu�a gelince.
Bir de cezaevinin arka bolumunde "tecrit" hucreleri var.
Bunlardan biri iki, digeri dort ki�ilik. Bu hUcrelere getirilenler
sabah ak�am dovulur. Yuznumaraya gitme hakk1 gunde Uc; kez
olarak s1n1rlanir. Erat mutfag1 bu hUcrelerin biti�igindedir. Da­
yak yanmda gUnde Uc; ogun de kUfUr yersiniz burada. Gelen
gec;en kUfreder. Ananiza, avradiniza kUfUr edilir durmadan.
Cezaevinin dort kO�esinde nObetc;i kuleleri bulunur. Bu
kulelerin kuc;uk balkonlannda birer stenli nobetc;i dola�1r. Kule­
lerin alt katmda da iri yan kurt kopekleri beslenir. Gecelen
kesik kesik havlar bunlar Ulurlar bir de ...
SU<;LULAR VE GO<;LOLER

315
Bah<;eye <;rktrgrnrzda, cezaevini <;eviren tanklarr ve tutuklu­
lara <;evrilmi� toplarr gororsonoz. Askeri ara<;lar Ozerinde eli
tetikte bekler nobet<;iler. Bir gon nobet<;i erin eli tetigi fazlaca
srkmr� olacak ki, bah<;ede dola�rrken top ate�i ile ka11rla�rk.
Allahtan kimseye rastlamadr top mermileri. Kazayr ucuz atlattrk
hep birlikte.
Cezaevi i<;inde askeri disiplin saglanmr�rr. Karavanalarr tu­
tuklular ta�rr. Kogu�an mutfaga gider ve karavanayr ta�rrsrnrz.
Eger nObet<;i erin ho�una gitmemi�seniz yolda sOvgO yagmu­
runa ugrarsrnrz, en hafifinden:
Yor0 Ian. Onone baksana. Patlatrrrm ha ...
Ka<; kez, Prof. Momtaz Soysal'la, Ugur Alacakaptan'la, Emil
Galip Sandalcr'yla, Muzaffer Erdostla, Mokerrem Erdogan'la,
Sedat Ozkol'la gidip gelmi�izdir boyle.
Gonde dort kez yoklama vardrr. Sabah, ogle, ak�amosto ve
gece yoklamalarr. Nobet<;i Kurulu gelir. Gardiyan <;avu� komu­
tunu verir:
- Rahaaat. .. hazrroooool... Rahat... Hazrrol!. ..
Sonra ba�lar yoklama: Tutuklularrn adlarr birer birer oku­
nur. Ve sesler yankrlanrr:
- Burda... Burda ... Burda ...
Bazr gOnler kaprya ye�il renkli bir pikap gelir. i<;inden bir
�i�man tank<;r yozba�r ile iki-0<; iri yarr sivil iner. Bir sore sonra
gozone siyah bant baglanmr� bir sanrk alrnrp gOtOrOIOr. Bir gon
iki gon sonra da gOtOrOlen bu sanrk kOl<;e gibi atrlrr cezaevi
ranzalarrna. i�kence yaprlmr�rr sanrga. Ve bu sanrklarr i�ken­
cecilere teslim etmi�ir cezaevi yoneticileri. Radyolarda ba�ba­
kanlarrn "i�kence yoktur" dedigi gOnlerdir bunlar.
Ziyaret <;aF1<1mba gOnleridir. Dar gOrO�me yerlerinde onar
dakikadrr hakkrnrz. Annenizle, babanrzla. karde�inizle, karrnrzla.
sesinizi birbirinize duyurmak i<;in bagrrrrsrnrz.
- iyiyim, merak etmeyin. Ya siz?
Bu gOrO�me yerlerinin ba�an ikisi avukatlarla gOrO�me i<;in
ayrrlmr�rr. Avukatlrk Yasasrna gore, avukatla sanrk gOrO�mesini
kimse dinleyemez. Fakat Mamak Cezaevi'nde, erinden binba­
�rsrna kadar, ancak bir dinleyici kalabalrgr ile birlikte gOrO�ebi­
lirsiniz avukatrnrzla. GOrO�me begenilmezse hemen ihtar edilir:
Boyle konu�ma ... Dogru otur Yeter... gibi uyarrlarla
kar�rla�rrsrnrz. Avukatlar kaprlarda bekletilir saatlerce.

316
�imdi bu cezaevinde "ac;l1k grevi" soroyor. Tutuklular ce­
zaevindeki Oc; gorevlinin degi�irilmesini istiyorlar ozellikle,
Bunlar, Binba�1 Ayhan Kutlar, Ostegmen Burhan Potuma ve
Tabip Yozba�1 Metin Denli'dir.
Ostegmen Potuma, Harp Okulunu 1 965 y1hnda bitirmi�.
S1nifi topc;u. T utuklulara kOfretmeye ve on Ian dovmeye c;ok
merakh. Cezaevi mOdOrOnOn rOtbesi albay olmas1na ragmen,
Ostegmen, cezaevinin "alik1ran-ba�keseni"dir. Kendinden yOk­
sek rOtbelilerin yaninda. ellerini pantolonunun kemerine soka­
rak gezmeyi c;ok sever. Cezaevinde yak1n arkada�1 Metin
Denli'dir Ostegmenin.
Tabip Yozba�1 Metin Denli, ogrenciliginde "milliyetc;i- top­
lumcu" eylemlere kat1lm1�. Odasmda zaman zaman Hitler'in
"Kavgam" kitab1n1 okur. Mahrnuzlu c;izmesi, k1rbac1 ve beylik
tabancas1 ile dola�1r ortahkta. Doktoru, uzaktan goren, mare�al
sanir. Oylesine c;ahmhd1r.
Binba�1 Ayhan Kutluer, siyah gozlOkleri ile ko�arak gelir ko­
gu�lara. Her i� ondan sorulur. Gerektigi zaman geri plana c;eki­
lir, gerektiginde de her i�e kan�1r. Cezaevinin "kurmayi" belki
de bu binba�1dir. Siyah gozlOklerinin arkas1nda finl finl donen
gozleri nefret eder saniklardan.
�imdi bu cezaevinde siyasal tutuklular cezaevi yonetimine
kat11 "ac;hk grevi" sOrdOrOyorlar. Bundan sonra ne olacak?
Ecevit yonetimi buna ne gibi bir c;ozom bulacak?
i�in "edebiyat1"na girrneden c;ozom yolunu onerelim.
Ecevit, ya bu yoneticilere i�en el c;ektirir, ya da siyasal tutuklu­
lan sivil cezaevlerine gonderir. Hie; duraksarnadan, hie; zaman
kaybetmeden ba�vurulabilecek c;ozOm yollan bunlard1r Yoksa,
her gun, bir ba�ka olaya gebedir.
Bu oc; cezaevi yoneticisi degi�irilerniyorsa, CHP'nin
"dOzeni" nas1I degi�irecegini sorrnak acaba birtak1m insanlann
hakk1 degil mi? Yak eger, baz1 "bOyOklerimiz" bu Oc; cezaevi
yoneticisinin kalrnas1ni istiyorlarsa, bunlar ac;1klans1n, bizler de
"ozgor bir Olkenin yurtta�lan rn1, yoksa ag1zlanna kilit vL.:rulmu�
kap1kullan mi" oldugurnuza karar verelim.
Mamak Cezaevi, 1 2 Mart yoneticilerinden kurtanlmahdir
art1k. Arna ne zaman, ne zaman?
(Yeniortom, 6 Hoz iron 1 9 74)

SU<;LULAR VE GO<;LOLER

317
BUZLAR KIRILIRKEN ...

Soguk bir k1� gunu. Mamak Cezaevinin dar avlusunda dort


adam ellerindeki kazma kurekle buz k1nyor. Hafiften kar c;iseli­
yor. Duvann otesinde, havada kuc;uk c;emberler c;izerek ya da
savrularak ko�u�an kar tanecikleri goruluyor. Kazmalar iniyor
buzlann ezerine. inatc;1 kaskat1 buzlar k1nlmak bilmiyor bir
turlu. Ba�aki nobetc;iler sab1rs1z. Havaland1rma saati bitmeden
k1nlacak buzlar. Emir boyle.
Bu dort adamdan ikisi adam oldurme suc;undan olum ce­
zas1na c;arpt1nlm1�. Hucrelerde bekler dururlar infaz1. Cezaevi
avlusunda buz k1ran dort ki�iden ikisi ise siyasal tutuklu. Biri
Ankara Hukuk Fakultesi asistanlanndan, digeri ise Hukuk Fa­
kultesi eski Dekan1 Ceza Hukuku Profesoru Ugur
Alacakaptan!
Alacakaptan elindeki kazmay1 bir buz y1g1nindan c;ekerken
birden bire fenala�1. Yuzu asild1. Elindeki kazmay1 yere b1rakt1.
Buz k1ran uc; adam yan1na ko�ular hemen. Profesorun yuzun­
den ter bo�aniyordu. Alacakaptan "disk kaymasi" denilen bel
hastahg1na tutulmu�u buz k1rarken. Ani hareket belinde
onemli bir anza b1rakm1�1.
Cezaevinin unlu Doktoru Metin Denli izinliydi o s1ralar. Bir
yedek astegmen doktor gelerek muayene etti profesorO.
"Diyazem" verdi bel agns1 ic;in. Alacakaptan dogrulam1yor, ye­
rinden kalkam1yordu. Gunlerce bu ac1yla kald1 hucresinde.
Avukatlan goru�meye geldiginde yerinden kalk1p gidemedi go­
rO� yerine kadar. Geceleri agndan uyuyamad1 hie;.
Bir gun Tumen Komutan1 geldi denetlemeye. K1sa boylu,
k1rm1z1 yuzlu, ye�il gozlu bir tumgeneral. Alacakaptan'1n 1st1rab1
yuzunden okunuyordu. Sordu, Tumgeneral Abdullah Kuloglu:
- Bu rahats1zhg1n daha once var m1yd1?
- Hay1r, burada oldu.
- Peki, nas1I oldu?
Yap1lmamas1 gereken ani bir hareket yapt1m.
Ya...
Alacakaptan'1n rahats1zhg1 duyuldu d1�anda. Dostlan Cum­
hurba�kan1na kadar ilettiler durumunu. Haftada birka<; gun fi­
zik tedaviye gitti hastaneye sonralan. Eline kelepc;e tak1larak

318
gotUrOldo getirildi gonlerce. Bir gon de Onlo Doktor Metin
Denli k1zd1 Alacakaptan'a. Doktorun kar?1s1nda "esas duru?"
gostermemi? erler gibi. Hastaland1g1nda bir daha c;1kmad1 ce­
zaevi doktoruna. Hakk1ndaki karar Askeri Yarg1tay'ca bozulup
tahliyesine karar verildiginde bavulunu sOrOkleyerek c;1kard1
cezaevinden. Ag1r kald1rmas1 yasakt1. Yard1m etmedi hic;bir go­
revli. Sorudo bavulu kap1ya kadar...
Ugur Alacakaptan Ankara Hukuk FakOltesinde benim ho­
camd1. Ceza Hukukunu, Ceza Muhakemeleri Hukukunu o
okuttu bize. Sonradan doktora kurslannda da derslerini izle­
dim hocam1n. Doktora yeterlik s1nav1nda da jori oyesiydi
Alacakaptan.
I 2 Mart sonrasinda, ayni cezaevinde, ayni tutukevinde
kald1k birlikte. Yedi hafta ayn1 hocre kilidi dondOrOldo Ozeri­
mize. Ayn1 mahkemelerde ayni savc1n1n onOnde payla�1k sa­
n1k sandalyelerini.
Anayasal dOzene, dO?Once ozgorlogone, bilim sayg1s1na
Alacakaptan kadar dO?kOn olanin1 az gordOm. Birc;oklan gibi
korku ka�1s1nda "el-penc;e divan" durup soylediklerini ve yaz­
d1klann1 unutmad1. Kafas1nda ta?1d1g1 dO?Onceleri ac;1k yorekle
sonuna kadar savundu. 1 2 Mart belki ozgOrlogono k1s1tlad1,
saghg1n1 zorlad1. Kendisine, e?ine, c;ocuklanna, karde?lerine goc;
gonler ya?att1. Fakat ki?iligini ve onurunu zedelemedi. Ostelik,
kamuoyu onOnde onuruna ve ki?iligine yeni degerler katt1.
Yenilemezligin onurunu verdi kendisine.
Marksist midir? Hay1r. ihtilalci midir? Hay1r Sosyal demok­
rasinin ilkelerine inanm1�1 bikez. Ulkede, halka dayanan ban�c;1
ve ilerici bir yonetimin savunuculanndand1. ilerici, namuslu bir
ayd1nd1 sadece.
Alacakaptan, 1 2 Mart'tan sonra. Oniversite ozerkliginin ve
dO?Once ozgorlogonon simgesi oldu. Cobbesini s1rt1na gec;irip
ogretim Oyesi meslekta?lanni savundu s1k1yonetim mahkeme­
lerinde. Sadece onlan degil, susan, susturulan, agz1na kilit vuru­
lan Oniversitelerin namusunu savundu avukat olarak da. San1k
sandalyelerinde de ba?1 dimdik suc;suzlugunu kan1tlamaya c;a­
h�1. Cezaevi hocrelerinden de y1lmad1. Tahliye olur olmaz,
eline kalemi ahp susan kamuoyunu uyand1rmak isteyenlerin
yan1nrla yer ald1 hemen. Korkmadi, c;ekinmedi.

SU<;:LULAR VE G0<;:L0LER

319
Alacakaptan'in cezaevi avlusunda buz k1ran kazmas1. sa­
dece kat1 buzlann uzerine degil, korkakhg1n donekligin ve sus­
kunlugun uzerine de inip kalkt1.
Turkiye'nin bu en gen<; dekanina kazma kurekle buz k1r­
d1rmak acaba hangi gorevlinin ba�an siciline kaydoldu? Kim
kutland1 bunun i<;in?
Muhbir, <;1karc1, donek ogretim uyelerinin ba�ustunde tu­
tuldugu bir donemde "kuwetli ve inand1nci" bir yonetimin, bi­
lim sayg1s1 m1 kanitlaniyordu yoksa?
Bilim adam1n1, bir esir kamp1ndaym1� gibi <;ali�1rmak 1 2
Mart rejimine <;ok mu onur katt1 dersiniz?
(Yeniortam, 4 Nison 1 9 74)

<;:OCUKLAR i<;:iN ...

Bu gun 23 Nisan· Egemenlik ve <;:ocuk Bayram1. Sizin bay­


ram1niz <;ocuklar. Gelecege umutla bak1n. Eglenin, gulun ko�un
bu gun. Sevimli <;1gliklann1zla ko�maca oynay1n, ip atlay1n. Bun­
dan sonra hep birlikte guzel gunler gorecegiz, umutlu gunler.
tasas1z ac1s1z gunler gorecegiz.
Dogar dogmaz bak1ms1zhktan olmeyecek karde�leriniz.
Sokaklarda parampar<;a pa<;avralar i<;inde dilenmeyecek, be�
on kuru� i<;in avu<; a<;mayacaks1niz <;ocuklar. Ozerinizde bir
y1rt1k gomlekle dondurucu buzlar uzerinde dola�mayacaks1n1z.
Guzel ayakkab1lanniz, cici elbiseleriniz, s1cac1k evleriniz olacak
<;ocuklar.
Hasta oldugunuz zaman size bakacak doktorlar bulunacak
c;ocuklar. Babaniz1n doktora. ilaca verecek paras1 olacak Dok­
torsuzluktan. ilac;s1zliktan olmeyeceksiniz. Baban1z1n annenizin
gozya�lanyla y1kanip. k1zam1ktan bogmacadan olmeyeceksiniz
c;ocuklar. Hep birlikte guzel gunler gorecegiz. Umutlu gunler,
tasas1z gunler gorecegiz.
Dokuz on ya�lannda. fabrikalarda. atolyelerde. yuzunuz,
eliniz yag pas ic;inde c;al1�mayacak. ag1r yukler ta�1mayacaks1n1z
c;ocuklar. Siz de ya�1tlann1z gibi okullan bitirecek, muhendis,
avukat. doktor olacaks1n1z. Kuc;uk ya�a c;alinmayacak emekle-

320
riniz. Ailn terleriniz kar�1l1g1nda paralar girmeyecek zenginlerin
ceplerine. Birlikte guzel gunler g6recegiz...
<;:ocuk bahc;elerinin 6nOnde simit satmayacaks1n1z. Ayni
ya�lardaki c;ocuklar kayd1rak oynarken, atli kanncalara biner­
ken. ic;inizi c;ekerek izlemeyeceksiniz onlan. Sizin de oynayacak
bahc;eniz olacak. Babanizla, annenizle bulvardaki vitrinlerde
oyuncaklara bakip, neden bu pahali oyuncaklan sizlere alma­
d1klan ic;in babaniza, annenize k1zmayacaks1n1z. Hepinizin gozel
oyuncaklan olacak. Gozel gunler g6recegiz. Umutlu gunler. ta­
sas1z gunler g6recegiz birlikte.
Boyok kentlerin sokaklannda ba�1bo� dola�mayacaks1n1z.
Kirli tuzaklara. ac1mas1z ellere dO�meyeceksiniz. Ya�ad1g1niz o
gecekondu mahallesinde oturanlarla, hep birlikte guzel gunle­
rimiz olacak. Uzak c;e�melerden su ta�1mayacaks1niz minicik
ellerinizle. l�1kil sokaklanniz, temiz ve �irin evleriniz olacak. Evi­
n izde sular akacak gOrOI gOrOI.
Tertemiz 6nlOkleriniz olacak, tertemiz ayakkab1lann1z.
Ayakkab1niz y1rt1k diye arkada�lann1zdan utanmayacaks1n1z.
Herkes gibi ders kitaplann1z olacak. Harc;l1klanniz olacak. Te­
neffOslerde renkli gazozlar ic;eceksiniz. Yoksullukla, ac1yla gec;­
meyecek gOnleriniz.
Baban1z1, annenizi, amcaniz1. day1niz1, cezaevlerinin par­
makilklan aras1nda soluk yozleriyle g6rmeyeceksiniz. Yak1nla­
nniz sizler ic;in g6zya�1 ak1tmayacak. Siz dogmadan babaniz1 tu­
tuklamayacaklar. Babaniza cezaevi hocrelerinde "gec;mi� olsun
babac1g1m" demeyeceksiniz. "Ne zaman eve geleceksin" de­
meyeceksiniz. Boton babalarla, boton annelerle, amcalarla,
day1larla, guzel gunler, mutlu gunler, tasas1z gunler g6recegiz.
Do�oncelerinizden dolay1 hapsolmayacaks1niz. Ulkemizde
kimlerin "egemen" oldugunu do�ondogonoz ic;in suc;lanmaya­
caks1n1z. Be� y1I, on y1I, yirmi y1I cezaevlerinde kalmaniza karar
verilmeyecek. Bileklerinize kelepc;e tak1lmayacak. Hocreler ki­
litlenmeyecek Ost.OnOzden. i�kence evlerinde ac1dan c;1gl1klar
atmayacaks1n1z. i�kencesiz, hapissiz guzel gunler g6recegiz c;o­
cuklar, umutlu ve tasas1z gunler g6recegiz.
Sokaklarda, ellerimizde bahar c;ic;ekleri, mutluluk torkoleri
s6yleyecegiz. Gec;irdigimiz "kara gunleri" bir kez daha ya�ama­
yacag1z. Yoksulluklan geride b1rakacag1z. Acilan, hapisleri unu­
tacag1z hep. Yannlan do�oncegiz. Umutlu yannlan ...
SU<;LULAR VE GU<;LULER

321
GUzel gUnler gorecegiz c;ocuklar. l�1kh gunler gorecegiz.
Mutlu gunler. tasas1z gUnler gOrecegiz.
Babalannizm. amcalanniz1n, day1lann1z1n katland1klan ac1lar,
sizlere Ozgur bir Ulke b1rakabilmek ic;indi. Guzel gunler ya�aya­
caks1niz c;ocuklar...
(Yeniortam, 23 Nisan 1 9 74)

AFFETMEYEN VE AFFEDILMEYEN ...

Af tart1�malan onumuzdeki gUnlerde de sUrUp gidecek.


Kimlerin, kimleri neden affetmediklerini anlatabilmek ic;in iki
Omek verecegiz bugun. "Affetmeyen" bir Adalet Partisi millet­
vekili ile "affedilmeyen" bir TUrkiye i�c;i Partisi yoneticisini bir­
likte taniyahm.
Yilmaz Ergenekon, Adalet Partisi istanbul Milletvekili ola­
rak affa ka�1 c;1km1�1r. Kendisi Ankara Hukuk FakUltesi
doc;entlerindendi. Ergenekon, Turgut Ozal'1n Devlet Plan lama
Te�kilat1 MUste�arl1g1 yapt1g1 gunlerde ayni kurulu�a "Te�vik ve
Uygulama Dairesi Ba�kanhgi" yapm1� ve kredi dagrt1mlannda
Onemli roller oynam1�1. Bu arada bir tek imza ile Coca Colaci
PE-RE-JA'c1. Metal Kapakc;1 Kemal Has'a ingiltere'de "Elvan
gazozlan" satabilmesi ic;in 726 bin dolarhk dOviz saglayarak
bunun kar transferini de gUvence altma ald1rm1�1r. i� bununla
da bitmemi�. Ergenekon bir sure sonra hem Devlet Planlama
Te�kilat1 hem de Hukuk FakUltesi'ndeki gorevlerinden istifa
ederek mali olanaklar saglad1g1 Has Holding'te gOrev alm1�1r.
Y1lmaz Ergenekon Has Holding'te Coca-Cola'da, PE-RE-JA'da
ve Metal Kapak'ta be�er bin lira ayhkla dOrt gOrevi Uzerine
alm1�1r. Bu Ucretlere bir de be� bin liral1k ev Ucreti eklenmi�­
tir. Boylece Ergenekon resmi gOrevi s1ras1nda geni� olanaklar
saglad1g1 "hUr te�ebbUs"ten. kendi yaranna ki�isel ayncahklar
elde ederek "menajerlik" yap1yordu.
Bu arada, her nedense hUr te�ebbUsten de aynlmak iste­
yen Ergenekon, ogretim Uyeligine dOnmek ic;in b�urmu�sa
da bu istek eski meslekda�larmca reddedilmemi�ir. Bu kez
Odalar Birligi Sekreterligi ile yetinen Ergenekon, 'Turk Sana-

J22
yicileri ve i�damlan Demegi"nin <;at1s1 alt1nda Onemli gOrevler
de yUklenmi�ir. 1 4 Ekim se<;imlerinde de Ergenekon'u Adalet
Partisi Milletvekili olarak gOrdUk
DU�Unce suc;lanni affetmeyen milletvekillerinden biri bu­
dur i�e. Gelelim affedilmeyen bir i�c;i Partisi yoneticisine.
Dr. Adil Ozkol. Ankara Hukuk FakUltesi Asistanlanndand1.
Babas1 K1bns bunahmmda Turk devletinin onurunu koruyan
K1bns BUyUkelc;imiz Dr. Mazhar Ozkol'dur. Benim en yak1n
dostlanmdand1r. Adil. evli, bir de c;ocugu var. Adi Zeynep,
Adil Ozkol. sadece Hukuk FakUltesi Asistani olarak c;ah�1. Fa­
kUlte d1�1nda hi<;bir gOrey almad1. Eline gec;en maa�la kltkanaat
ge<;inmeye c;ah�1 y11larca. DU�Uncelerinden ba�ka gUvencesi.
namusundan ba�ka dayanag1 yoktu. Sosyalizme inanm1�1.
Emek<;i sm1tlann demokratik yollarla iktidara gelmesini sa­
vundu hep. FakUltede ayni odada gOrev yapt1k y1llarca. Ayni
kUrsUnUn asistanlanyd1k.
Ayni ilkokulda. ayni ortaokulda. ayni lisede ve ayni fakUl­
tede okumu�uk birlikte. Ve ayn1 kUrsUde gOrev yap1yor. ayn1
oday1 payla�1yorduk Sonradan cezaevlerinde de bir sure ayni
kogu�larda kald1k
Fransa'ya g,idecekti. Gitmedi. ba�kas1 kulland1 bursunu.
Turkiye i�<;i Parti�i'nde yonetici oldugu ic;in on iki y1I alt1 ay ho­
kum giydi s1klyonetim mahkemesin.de. �gilmedi. ezilmedi. Sos­
yalizme olan inanc1ni dipdiri ayakta tutmas1n1.bildi.
Bileklerimizde kelepc;eyle s1k1yOnetim mahkemesi
"nezaretinde" kar�1la�1g1mda gulerek:
"- On y1t sonra. goru�uruz ... " demi�i.
Onurlu. ne�eli, hayat1 seven, p1nl. pint zekas1yla �imdi
Nigde Cezaevinde Adil. Kimbilir;; I 4 I - I 42'nin af gOrU�mele­
nni, <;evresini hangi esprilerle ·sOsleyerek izlemi�ir bas1ndan! ..
1 4 1 'inci maddeden 1 2 y1la mahkutn olunca:-
.. _ Amme haklanm1z1 kaybettik ama temyiz hakk1ni kazan­
d1k ... " demi� c;evresine. Duyunca ben de gUldUm ic;imden;
ac1yla kah1rla gUldUm.
Affedilmeyenlerin bir tanesi de bu. i?te.
Sizlere iki Ornek verdim. Bu iki Omekle. kimin neden af­
fetmedigi, kimlerin neden affedilmedigi a<;1k degil mi? Buna si­
yasal kin deriz. Eg�men s1n1flann temsilcilerinin. emek<;i s1n1f-

SU<;:LULAR VE GU<;:LULER

323
lardan yana c;1kanlara kar�1 koyduklan bitmez tukenmez kin.
Ecevit'in ban�c;1hg1 yenemedi bu klni. Kim yenecek?
Meclis'te gece yar1s1 af gOrO�melerini izlerken Y1lmaz
Ergenekon c;arpt1 gozome. c;ok memnun goloyordu.
Yalniz Ergenekonlar, resmi gOrevlerinde kredi dag1t1rken.
yoksek ocretlerle "hor te�ebbos"te c;ah�1rken.
"milliyetc;ilik"lerinin gereklerini yap1yorlar.
Sen Adil karde�im, iki dil bilirsin. Hukuk doktorusun. Ne­
den yabanc1 �irketlere girip yozbinlere imza atmad1n?
Ergenekonlar seni affederler mi hie;?
(Yeniortam, 1 8 Mayrs 1 9 74)

HOKOMLO ESLERINE SAYGIYLA

Hokomlo e�leri; sizler de bir bak1ma "hokomlo"sonoz. Ko­


caniz y1llarca hapis cezasma c;arpt1nlm1�. Her "ziyaret gono"
ic;inizde dogomlenen ac1larla ko�uyorsunuz cezaevlerine. Ko­
can1za evinizden, c;ocuklann1zdan haberler gotormek istiyor­
sunuz hep:
c;:ocugumuz boyoyor. Gec;enlerde hastalanm1�1 biraz.
Doktora gotordom. �imdi c;ok iyi. Hep seni anyor.
Okula gidiyor. Odevlerini yapar yapmaz yat1yor. Sana
mektup yazm1� gec;en gon. Aldin m1?
Belki de c;ocugunuz dogmadan tutuklam1�lard1r kocaniz1.
Bir koc;ocok kundakla, gitmi�sinizdir cezaevine. Saatlerce bek­
ledikten sonra gOrO�me yerinde, tel Orgoler ve nobetc;iler
aras1nda babas1na gosterebilmi�sinizdir c;ocugunuzun yozono.
ilk kez:
- Bak sana benziyor. Gozleri ayni seninki gibi.
Kocaniz bakakalm1�1r koc;ocok kundaga. Sonra kucagma
almak istemi�ir c;ocugunu.
Yasak. .. demi�lerdir. Elini c;ocugunun tenine degdireme­
mi�ir babas1 hie;.
Hukuk devleti ve demokrasi ad1na bir babanin yeni dogan
c;ocugunu kucag1na almas1 yasaklanm1�1r. Bugulanan gozlerinizi
saklam1�sm1zd1r kocanizdan; sonra h1c;k1rarak aglam1�sm1zd1r
evinizde.

124
Paras1z ve i�siz kalm1�s1rnzd1r. Soyad1n1z ogrenilir ogrenil­
mez kapanm1�1r butun kap1lar yuzunuze. Kucagm1zda c;ocugu­
nuzla s1g1nm1�s1rnzd1r annenizin baban1z1n evine. Bir turlu rahat
edememi�sinizdir. <;:evrenizdeki bak1�lardan bin turlu anlam
c;1karm1�s1rnzd1r. Bazen de:
- Seni isteyen o hariciyeci ile evlenseydin boyle olmazd1...
gibi ogutlerle de karalt1lmak istenmi�ir ic; dunyarnz.
- Anne, babam ne zaman gelecek?
- Baharda klz1m. Sana guzel hediyeler alacak Orada bizim
ic;in c;ah�1yor. K1z1m uyusun buyusun, annesini uzmesin diyor.
- Babalar hep boyle uzakta m1 olur anne? Gelsin art1k
Bogaz1n1za dugumlenmi�ir h1c;k1nklar. <;:ocugunuza sanhp
aglam1�s1rnzd1r dakikalarca:
Baba gelmedi diye mi aghyorsun anne. Babaannem de
oyle diyor. gelecekmi� aglama...
Evlendiginiz gunu du�unmo�sunuzdur. Siz duvag1rnz koca­
rnz siyah elbisesi ic;inde biraz mahc;up, nikah salonuna girdiginiz
an gelmi�ir akl1n1za. Sonra dostlann1zdan gelen k1rmiz1-beyazh
karanfiller ve uzaktaki dostlannizm yollad1g1 telgraflar... Sonra.
ilk dans1n1z kocan1zla ... Ve kirayla tuttugunuz o kuc;ucuk ev.. .
Taksitle aldig1rnz oda tak1m1... Buzdolab1 annenizin hediyesi .. .
Bir de yemek tak1m1 ... Dairedeki arkada�lanrnz alm1�. Dalar gi­
dersiniz eski gunlere. Mutluluklann1zm dehlizlerinde acilanrnz1n
dalgalar1yla kaskat1 kahrsm1z du�undukc;e.
Y1kllmamaya. ezilmemeye c;ah�m1�s1n1zd1r. Gozya�lanrnz1
saklam1�sm1zd1r. Kocalanrnz1 cezaevi hucrelerinde mutlu gulu­
cuklerle selamlay1p, goz ya�lan dokmu�sunuzdur ic;inize. <;:are­
sizlik kavurmu�ur yureginizi.
Hayatm1z1n en guzel y1llan, mutlulugunuzun en guzel gun­
leri c;ahnm1�1r. Zarla ahnm1�1r her �ey elinizden. Bir gece ya­
ns1 eviniz bas1lm1�. kocarnz kitaplanyla birlikte ahnip goturi.il­
mu�ur. Sonra da tutuklanm1�. yarg1lanm1� ve mahkum olmu�­
tur. Bir sure de Yarg1tay kap1larmda:
- Acaba karar bozulur mu?... diye bir ku� gibi atan yuregi­
nizle dola�1p durmu�sunuzdur. Kesinle�mi�ir karar. Kocan1z1
bir sabah vakti bir Anadolu kentindeki cezaevine goturmu�­
lerdir. Ve mektup alm1�s1rnzd1r iki uc; gun sonra.
"Gori.ilmu�ur" damgas1 alt1nda. biraz acele yazilm1� bir iki
sayfa:
SU<;LULAR VE G0<;L0LER

325
Kanc1g1m. Rahat1m. $imdilik tecritteyiz. Kaloriferler de
yaniyor... Ge<;ti art1k bobrek sanc1lanm. Ziyaret pet?embeleri ...
<;:ocugu da getir olmaz m1? Anneme de yazd1m. Onlarda kal
bir sure... Kendine iyi bak.
Af haberiyle umutlanm1�s1nizd1r sonralan. Kocan1z1n nikah
dairesindeki urkek ve mahc;up yuzu ile mahkeme onundeki
sert ve kararh tav1rlan gelip gec;mi�ir gozlerinizin Onunden.
<;:ocugunuz ve kocan1zla birlikte, s1cac1k evinizde ya�ayacag1n1z
gunleri du�unmu�sunuzdur Ku�kularla k1p1rdanan bir sab1rs1z­
hkla beklemi�sinizdir af goru�melerini.
Ve...
Ve haber alm1�s1n1zd1r sabaha kar�1. Affedilmemi�ir koca­
n1z. Siyasal du�uncelerinden dolay1 mahkum olanlar af d1�1nda
tutulmu�ur. Bir kez daha kararm1�1r ic; dunyan1z. Y1kilm1�1r
du�leriniz. Ozlemleriniz bir t:ianc;er gibi saplanm1�1r umutlan­
n1za.
Hukumlu e�leri ...
Sizler kocalann1z1n umudu ve yuz aklans1niz. Yureginizle,
sevginizle. sabnnizla onlara guc; veren sizlersiniz. Kocalann1z
inanc;lan ugruna ya�amlannin en guzel yillanni armagan etmi�­
lerdir topluma. Sizler de, genc;liginizin taptaze umutlanni ceza­
evlerine kilitlemi�siniz. Hayat1n kuc;uk mutluluklanni, emekc;i
s1n1flardan olman1n onuru ile degi�irdiniz sessizce. Sizlersiniz
guc;lu olan. Kocalar:1nizla ovunerek, ba�lanniz dimdik dola�1n.
Onlann boyunlanndaki mahkumiyet zincirleri, sizlere verebile­
cekleri en degerfi armaganland1r. 0 kelepc;eler ki, du�unen in­
sanlann bileklerinde paslan1p k1nlacaklard1r bir gun.
Gozya�lannizdan mutluluklar suzup, sevginiz, sayg1n1z, bilinciniz
ve sabnn1zla bekleyin gelecek gunleri ...
(Yeniortam, 22 May1s 1 9 74)

326
BiZi KiM i� LETiYOR? . .
BiZi KiM iSLETiYORL

TUrkiye'de garip olaylar oluyor. Politikac1lann davrani�la­


nna ak1I erdirmek c;ok gUc;. Olaylan �Oyle bir s1ralay1p dU�U­
nUnce:
- Herhalde bizi biri i�letiyor diye dU�UnUyor insan ister is­
temez.
Haks1z m1y1m? Bak1n1z Demirel, 27 May1s Devrimi'nin de­
virdigi, "vatana ihanet" suc;uyla yarg1layip, mahkum ettigi
Bayar'a:
Emrinizde bir neferim ... deyip devrik cumhurba�kan1nin
elini Oper, iki Uc; gun sonra da 27 May1s Anayasa ve HUrriyet
Bayram1nda "Ataturk ve Devrim Sehitleri"nin "manevi huzu­
runda" dugme ilikleyerek sayg1 duru�unda bulunur Ostelik bu
torenlerde Bayar'1 devirenleri de kutlar.
Biri bizi i�letiyor herhalde ...
Cumhuriyet Senatosu Ba�kani Tekin Anburun, 27 May1s
Devriminin devirdigi ve Yass1ada'ya kapatt1g1 eski Hava Kuv­
vetleri Komutanid1r. Y1llar gec;mi�. �imdi kendisi Senato Ba�­
kani olmu�ur. BugUn bu say1n devrik komutan da kendisini
deviren ihtilalin y1ldonumunde tebrikleri kabul etmekte ve
"tebrik ve te�ekkur telgraflan teati" etmektedir. Bu kadar ga­
riplik birarada olamaz! ..
Biri bizi i�letiyor galiba.
Kontenjan SenatOrU Faruk Gorier, 27 May1s Devrimi'nden
hemen sonra kurulan "Silahh Kuwetler Birligi" cuntas1nin ihtilal
toplantllanna kat1lm1� ve ihtilal protokollan imzalanm1�1r.
Gurler'in "kuwetli adam" oldugu gUnlerde de, birc;ok kimse
"gizli OrgUt" kurduklan iddias1yla mahkemelere yollanm1�1r. Bir
insan, hem kendisi "gizli Orgutc;U" olup, hem ba�ka insanlan
ayni suc;la ezmeye c;ahwsa, ortada bir terslik vardir. Yokl Bu
kadan olamaz!
Biri bizi i�letiyor, ama kim?

SU<;LULAR VE GO<;LOLER

32'.I
Eski Hava Kuwetleri Komutani Muhsin Batur, I 2 Mart
1 97 1 'den Once bir "Muht1ra'nm" yaymlayarak, baz1 siyasal go­
ri.i�ler ileri sOrdO. Sonra, 12 Mart'a gelindi ve birc;ok subay,
Batur'un onay1 ile, "siyasetle i�igal ettikleri" ic;in ordudan uzak­
la�1nld1. Batur, emekli olduktan sonra "uc;an general" ba�hg1yla
yay1nlanan bir yaz1 dizisinde "cuntac1hk" seri.ivenleri anlatt1 go­
zel gozel. �imdi "uc;an general" senate koltuguna konmanin
heyecani ic;indedir. Nas1l olur bunlar? i�letildigimiz kesin de,
acaba bizi i�leten kim?
Kim i�letiyor bizi?
1 2 Mart'tan sonra, Erbakan'1n ba�kanhg1ndaki "Milli Nizam
Partisi" laiklige aykin tutumu nedeniyle Anayasa
Mahkemesince kapat1ld1. Fakat, her nedense, "Kerameti ken­
dinden menkul bu AtatOrkc;OIOk" doneminde, Erbakan ve ar­
kada�lan hakkmda s1k1yonetim komutanlar1 bir kovu�urma
ac;t1rmad1. Oysa, i�c;i Partisi yoneticileri ic;in ba�ka kurallar uy­
guland1. Hem partileri kapat1ld1, hem siyasetle ugra�malan ya­
sakland1, hem de on iki�er, on be�er y1l hapis cezas1na c;arpt1-
nld1lar. �imdi de, 20 "MOslOman Karde�"in oylan ile aflar1 en­
gellendi Osteliki
BOtOn bunlara akhm1z ermiyor, ne yapahm?!..
Hukuk kitaplanni ac;t1k, bunlann hic;birinin yerini bulamad1k.
Anla�1lan biri bizi i�letiyor ac;1kc;a...
i�c;i Partisi kapat1lmadan once, S1k1yonetim Kanununun ip­
tali ic;in Anayasa Mahkemesine ba�vurdu. Dilekc;enin verildigi
gece parti yoneticileri evlerinden birer birer toplanarak gozal­
tma ahnd1. Sonra TiP yoneticileri, S1k1yonetim Kanunu gere­
gince yargilanmaya ba�landi. Bir sore sonra da, Anayasa Mah­
kemesi TiP'in dilekc;esini hakh bularak S1k1yonetim Kanunu'nu
iptal etti. En sonunda parti yoneticileri "devlet hayatm1 zaafa
utratmak gerekc;esinin de yer ald1g1 bir kararla mahkum ol­
"

dular. "�eriat1n kestigi parmak aomaz." iyi ama:


- Bizi i�leten kim? i�leten her kimse c;1k1p:
- Sizi ben i�letiyorum ... dese ne olur sanki? Meraktan c;ath-
yoruz kac; yild1r. Allah Allah!.. Bizi i�leten kim acaba?
S1kiyonetim komutanlar1, 1 2 Mart doneminden sonra, c;e­
�itli bildiriler yay1mladilar; bu arada iwerlerindeki cOmle grev­
leri de yasakladilar. Sonradan bir bakt1k ki, eski Genelkurmay

BO
Ba�kan1 Tagma<;. bol maa�la bir bankaya yonetici oll"'(lu�. izmir
S1kiyonetim Komutani bir boyok magazada goreve ba�lam1�.
TOrOn Pa�am1z da "Ozel sektor"de kendisine uzat1lan koltuga
oturmu�. Amerika'ya gezilere bile gidip gelmi�. insanin:
- Hani AtatOrk<;OIOk. hani tarafs1zhk?.. diyecegi geliyor ama
pa�lann bir bildikleri vard1r. ne bilelim biz? Ozel sektorde i�
ahyorlarsa bu da vatanseverliklerinin geregidir.
Fakat bizi biri i�letiyor. bu kesin. Birtak1m terslikler var. Go­
rOyorsunuz. Arna i�leten kim? Kim bu adam? Akhm1z kan�1.
<;1kamad1k i�in i<;inden bir tOrlO. Ne yapsak. ne etsek acaba?
Belki bir <;aresi vardrr. "milli cephe" kuruluyor. Bilirsiniz
"milli tak1mlan" hep yabanci antrenorler <;ah�1nr Torkiye'de.
Bu "milli cephe"yi de bir yabanc1 antrenOr <;ah�1racak her­
halde.
Bu "yabanc1 antrenorO" bir gOrsek de sorsak!. Ne de olsa
"bat1h" adamd1r. Rica edersek. belki bizi k1rmaz ve bizleri kimin
i�lettigini soyler. Soyler de biz de meraktan kurtuluruz:
- Bizi kim i�letiyor acaba?
(Yeniortam, 2 Haziran I 9 74)

ECEVIT'I ELSTIRiYORUZ...

Bu yaz1y1 yazmak i<;in daktilonun ba�ma oturdugumda:


- Bu yaz1 hayat1m1n en ciddi yaz1s1 olacak. .. diye m1nldan­
d1m kendi kendime. Ger<;ekten de Oyle olacak. Bugon Tork
kamuoyu OnOnde Ba�bakan Ecevit'i a<;1k<;a ele�irecek ve ken­
disine alt1ndan kalkamayacag1 sorular soracag1z. Saninm ki,
Ozerinde durdugum konuyu sizler de ogrenince ister istemez
bize hak vereceksiniz.
Evet. Ecevit'i neden ele�iriyoruz acaba? Hemen a<;1klaya­
l1m. Ba�bakan Ecevit. �imdiye kadar Saym Cevdet Sunay'1n go­
rO�lerinden neden yararlanmam1�; bu boyok devlet adam1nin
askeri ve siyasi dO�Oncelerini neden hi<; sormam1�1r? Bu. tarih
�1smda bag1�lanmaz bir su<;tur. i�e. biz Ecevit'i bunun i<;in
ele�iriyoruz.
Say1n Cevdet Sunay hem bir eski askerdir, hem de gorO�.
dO�Once ve ki�iligi ile boton dOnyay1 etkilemi�. Orta Dogu ve
SU<;LULAR VE G0c;L0LER

lll
Balkanlarda haklr bir Un kazanmr�rr. Bu nitelikte ka<; devlet
adamr yeti�irdik ki, Ba�bakan Ecevit, bu devlet boyugumuzden
akrl almadan, bOyle bUyUk i�lere giri�ebilir?
ingilizler kiminle OvUnUr? "Churchill"le. Fransrzlar kiminle
OvUnUnr? "General De Gaulle" ile. Peki bizim son yrllardaki tek
"medar-r iftiharrmrz" kim? Elbetteki Sayrn Cevdet Sunay. Oy­
leyse, nasrl olur da, Sayrn Sunay'rn goru�lerini almadan boyle
kararlar verebilir Ecevit?.. Biz kendi hesabrmrza dU�Unuyor, dU­
�UnUyor, bir turlU Ecevit'e hak veremiyoruz. Bu sadece
Cevdet Sunay'a ka�r degil, aynr zamanda tarihimize ka�r da
yaprlmr� bir saygrsrzlrktrr. Ecevit gibi, siyasal dU�Unceleri ne
olursa olsun, saygrlr davranr�larr dolasryla "karrnca ezmez"
adryla anrlan ve herkesin begenisini kazanmr� bir siyaset<;inin,
Sayrn Sunay'r <;igneyip ge<;mesi. akrl alacak i� degil dogrusu.
Yok, bu i�in i<;ide bir i� var! Olmasa. Ecevit, Sayrn Sunay'rn
elini Opmeden, onun degerli dU�Uncelerini sormadan ve "hayrr
duasrnr" almadan imkanr yok, bOyle bir i� yapamaz. Torkiye'de
yedisinden yetmi�ine kadar herkes Sayrn Cevdet Sunay'rn, bu
Ulkede du�unen "tek" adam oldugunu bilir. Ecevit, Sayrn
Sunay'rn yanrnda daha "dUnkU <;ocuk" sayrlrr. Ecevit Ba�bakan
da olsa, Sayrn Sunay'dan ogrenecegi <;ok ders vardrr. Neden
Sayrn Sunay'dan ders almamr�rr Ecevit? Neden?
Sayrn Sunay'rn bu davranr�lar kar�rsrnda UzUldogu ve istan­
bul'daki "mutevazr" evlerine <;ekilerek, i<;i kan aglaya aglaya
olaylarr izledi�ini i<;imiz par<;alanarak ogrendik ge<;enlerde. Sa­
yrn Sunay'rn lstanbul'da, "BUyUk<;iftlik" sokakta kr�lrk, Ye�ilyurt
"UrgUplU" sokagrnda yazlrk iki evi vardrr. Kimbilir �imdi
"Ye�ilyurt" semtinin ye�illiklerinde nasrl mahzun mahzun dola­
�ryordur! ..
Ecevit'in buna hakkr yok i�e. "Toprak i�leyenin, su kulla­
nanrn ... " Bunu anladrk. iyi. Pekiyi. Ya, i�leyen kafalarr boyle bo�
brrakmak neyin nesi oluyor? Bunu a<;rklayabilir mi Ecevit? A<;rk­
layamaz tabii ki.
Konuyu ne yonden alrrsanrz alrn, bir "bit yenigi" var bu i�e.
$Oyle bir dU�Unelim. "Ecevit, <;evresindeki butUn insanlardan
yararlanan demokratik bir anlayr�a sahiptir." Once bu nedenle
Sayrn Sunay'r aramasr gerekirdi. Bu bir. ikincisi de w Sayrn
Sunay, kolay kolay bir e�ine rastlanmayacak bilgi ve kUltUre

m
sahiptir. Bu kOltOr ve bilgi hazinesinin, kendi kendine paslan­
mas1na Ecevit. donyada goz yummaz. U<;Onco neden de w
Ecevit bilindigi gibi, dOnyanm en sayg1h adamlanndan biridir.
Sunay'a duydugu derin sayg1 dolas1yla da, Ecevit'in Sunay'a
ba$vurmas1 gerekmez miydi?..
Fakat sonu<; gun l$1g1 gibi ortada. Ba$bakan Ecevit. Say1n
Sunay'dan $imdiye kadar yararlanmam1$. Hatanin, ihmalin ve
$U<;un boylesine rastlanmam1�1r $imdiye kadar.
Bir de $Oyle d0$0n0yoruz. Sak1n, Say1n Sunay, Ba$bakan
Ecevit'e gizli gizli ''taktik" vermesin? .. Tabii. bizler o kadanni
bilemeyit. Eh, Oyleyse "pes" dogrusu. Dogrusunu sorarsan1z,
biz kendi kendimize:
- Bu i$in arkas1nda yine Sunay var... deriz, Allah sizi inan­
d1rs1n. Bu kadar ba$an hi<; Sunay's1z olur mu?
Olmaz...
ismail Cem ile Mehmet Barlas dostumuz, Say1n Sunay'1 bir
kez televizyon ekranma <;1karsalar da. bu boyok devlet ada­
m1m1z1n gOr0$1erini bir kez de kendi seslerinden dinlesek diyo­
ruz biz. Sizler ne dersiniz?
Ecevit. Sunay'dan gizli gizli "taktik" alm1yorsa ortada bir
"$1k" kahyor:
Saniyorum ki, Ba$bakan Ecevit. Say1n Sunay'1 k1skaniyor'
K1skanmasa. gider bu "dOnya <;ap1ndaki" tek devlet adam1m1z­
dan fikir ahrd1. Yoksa, Say1n Cevdet Sunay'm a<;t1g1 izlerden yo­
rOmemeyi nas1I a<;1klarsm1z siz? Bu topraklarda Sunay'1n ac;t1g1
izleri kim gormemezlikten gelebilirl Soyleyiniz kim?..
(Yeniortam, 29 Afustos 1 974)

SENATODA SOHBET...

Eski Cumhurba$kani Celal Bayar, art1k siyasal haklanna da


kavu�u. Bundan sonra Cumhurba$kani olarak Tabii SenatOr­
lerle ayni s1ralarda oturabilir. Ger<;i Bayar bir zamanlar:
- Milli iradenin oyu olmadan Meclis <;at1s1 alt1na girmeyi zol
sayanm. demi�i ama, bu inadindan vazge<;mesi <;ok partili ha­
yat1m1z i<;in Onemli bir kazan<; olabilir.

SU<;LULAR VE G0c;L0LER

333
Bence Bayar, Senato'da kendisine aynlan yeri bo� b1rak­
mamahd1r. BugUnlerde gundemde olan af gorU�melerine de
katilmahdir hemen Devleti "millet dU�manlan"ndan korumak
i<;in eski gorevine devam etmelidir. KUrsUye <;1kip:
- Ana�istler affedilemez... demeli ve hemen eklemelidir.
Yarg1lanan 27 May1s Devrimcileri af kapsam1 d1�1nda tu­
tulmahd1r.
Kursuden iner inmez, butUn senaWrler yanina ko�mahd1r
Bayar'in. Kuyruga girilip eli OpUlmelidir. Bay Nihat Erim hemen
gelmelidir yanina:
- Sayin Bayar, ge<;mi� olsun.
- Siz misiniz Nihat bey? Buyrun �oyle, yanima gelin. Size ne
kadar te�ekkUr etsem azdir. Arkada�lar da Oyle dU�UnUyor.
Bizim intikam1m1z1 ald1niz.
- Estagfurullah efendim. Vazifemiz.
- Ah rahmetli Menderes de sag olsayd1.
- Nur i<;inde yatsin, kendisini aratmamaya <;ah�1k
- $Uphesiz, �Uphesiz. Fakat �u gUnleri gorebilseydi.
Ya, ya ... Kader i�e. Ne denir! ..
- Nihat Bey size de zamaninda <;ok haks1zhk ettik 0 "Yeni
Halk<;i"daki yazilann1z yUzUnden sizi mahkemelerde sUrUndUr­
dUk
- Ne beis var efendim? Unuttuk gitti.
Feyzioglu ne yap1yor? Ona da bir te�ekkUr edemedik
Nerden bilirdik boyle olacagin1?.. Ke�ke o zamanlar Partiye al­
saydik Fakat rahmetli sevmezdi onu hi<; ...
Birka<; saniye dU�UndUkten sonra:
Muht1ra ilan edilince yine bir 27 May1s daha m1 oluyor
dedim kendi kendime. Sonra bakt1m, birka<; gun sonra baz1
subaylar emekliye sevkedildi. Bir �eyler oluyor dedim. Arka­
da�lar da bundan sonra rahatladilar.
- Say1n Bayar, Gorier Pa�a da burada.
Kendisiyle de tani�mak isterdim. 27 May1s darbesinden
sonra ad1n1 duymu�um. Galiba Aydemir'le birlikte darbe
hazilam1�lard1 da sonradan vazge<;ilmi�i. Bak1n Gorier Pa�a
konusunda da yanilm1�1z. Onu da 27 May1s<;1 san1yorduk.
Sunay Pa�a nas1llar? Orduevinde kahyormu�. Kendisini orada
ziyaret edemem, tabii. Kendisini bizim Demokratlann kulU­
bUne "fahri Uye" mi yapahm? Orada s1k s1k gorU�UrUz. Ka<; ki�i
kald1k eskilerden?

)3.4
- Bana en c;ok destek olan Gorier Pa�am1zd1r.
- Evet evet. Su Anayasa i�ini c;ok iyi hallettiniz hep birlikte.
0 gunlerde dedim ki, bugunleri de gordum ya, art1k gozom
ac;1k gitmez. Anayasa degi�irildi, buton devrimciler tutukland1.
En kuwetli zamanim1zda ne rahmetli Menderes, ne de ben
yapamazd1k bunca i�i.
Efendim. 0 �eref sadece bana ait degil. Soyledim ya
Gorier Pa�am1z.
Tabii N ihat Bey, tek ba�ma almaz.
Ne soyleyecektim. Ha!.. Hat1rlad1m... Sizi mahkemeye
verdigimizde Hayri Mumcuoglu muddeiumumiydi galiba.
Hakk1nizda o dava ac;t1. Siz sanik olarak ifade verdiniz. Sonra
bu Mumcuoglu. Melen kabinesinde bakan oldu, hayret! 0 za­
man muddeiumumi degil miydi? Sizi sorguya c;ekmemi� miydi?
Ben mi kan�1nyorum yoksa?
- Hakk-1 aliniz var efendim. Oydu. Zamanla ayni goro�e
oldugumuz anla�1ld1.
- Anayasay1 degi�irdiniz. Kanunlan degi�irdiniz. Buton ile­
ricileri tutuklad1niz. Bunlardan da Onemlisi, bizim zaman1m1zda
c;1kan Petrol Kanunu'na, Maden Kanunu'na el surdurtmediniz.
Eserlerimizi muhafaza ettiniz. Once "beyin tak1m1" diye, re­
formcu gOrunen baz1 kimseleri kabineye al1p, istenen tasfiye­
leri gerc;ekle�irmek, sonra da bu reformcu bakanlan kabine­
den uzakla�1rmak da gerc;ekten ince politika! Ben komitac1-
y1m. Buna "hedef �a�1rtmasi" denilir. Tebrik ederim dogrusu,
Nihat Bey.
Erim, Celal Bayar'1n koluna girip bir sure beraber yuromeli;
sonra:
Milli Birlikc;ilere gidip bir ac1 kahvelerini ic;elim ... demeli.
Bayar once duraksayip sonra yurumeli:
- ic;elim Nihat Bey, bir ao kahvenin kirk yilhk hat1n vard1r1.
(Yeniortam, 28 Nisan 1 9 74)

GORLER'iN AGIRUGI

Son zamanlarda Adalet Partisi'ne yeni bir ba�kan arand1g1


bildirilmektedir. Bence bu konuda uzun ara�1rmalara gerek
yoktur. Bizim aday1m1z Faruk Gorier Pa�am1zd1r.
SU<;LULAR VE GU<;LULER

m
Gorier Pag 1 2 Mart 1 97 1 tarihinde memleketimizi sOrOk­
lenmekte oldugu boyok bir uc;urumdan kurtarm1� ve ba�a
Adalet Partililer olmak ozere boton "hor dozen" yanhlannin
hayat1ni da korumu�ur. Gerc;ekten de Orta Dogu ve Balkan­
lann gelmi� gec;mi� en boyok devlet adam1 olan Melen, Bolu
daglannda yapt1g1 bir ac;1klamada:
"- 1 2 Mart olmasayd1 solcular Sibirya'dan yeni nesil getirip
bizleri de Rusya'ya sOreceklerdi ... " diyerek "Melence" siyasal
ve tarihsel gerc;ekleri de kamuoyuna sunmu�u. Boton Adalet
Partililerin Gorier Pa�am1za oy vermeleri gerekmektedir. Belki
bOylece de cumhurba�kanhg1 sec;imi dolay1s1yla ortaya c;1km1�
bulunan k1rg1nhklar da unutulmu� olacakt1r.
Pa�a. 1 2 Mart tarihinden bu yana, Anayasan1n "tagyir,
tebdil ve ilga"s1nda unutulmaz gOrevler yoklenmi� ve 27 May1s
AnaYasas1'ni degi�irme "�erefini" Erim, Feyzioglu, Demirel,
Bozbeyli ve Tagmac; ile payla�m1�1. Faruk Pa�a'n1n "ag1rhgi"
olmasa hic;bir politikac1 Anayasay1 degi�iremezdi. Bu noktan1n
boton Adalet Partililer tarafmdan teslim edilmesi gerekmek­
tedir.
Faruk pag 27 May1s devriminin de "intikam1ni" alm1�1r. 27
May1s devriminde gorev alanlar, 1 96 1 AnaYasas1'ni haz1rlayan­
lar ve savunanlar Gorier Pa�am1z1n "kuwetli adam" oldugu
gonlerde gOzalt1na ahnm1�. tutuklanm1� ve baz1lan i�kence ev­
lerine de gonderilmi�i.
Adalet Partisi bir bunahm ic;indedir. Partinin yeni kurul­
dugu gOnlerde de ya�anan bunahm ancak Orgeneral Rag1p
Gomo�pala'nin liderliginde atlatilabilmi�ir. Gomo�pala'dan
sonra dogan bo�lugu, Gorier Pa�am1z1n "botOn ag1rhgi" ile ka­
patmas1, sadece Adalet Partisi ic;in degil. memleketimiz ic;in de
hay1rh olacakt1r.
Fakat Gorier Pa�am1z Demirel'i devirip nasil "ba�bakan"
olacak? Biz de kannca kaderince yard1m edelim Pa�aya:
Demirel'i devirmek ic;in baz1 grupla�malar vard1r. Pa�a
once bu ki�ileri bulmah ve onlarla toplantilar yapmahd1r. Bu
toplant1larda, parti ic;in bir "tozok" haz1rlanmas1 kararl�1nlma­
hd1r. Bu tozok haz1rlaninca Pa�a:
"- Tamam benim istedigim haz1rhklan yapm1�sm1z ... " diye­
rek Orgotlenme a�amasma da gec;melidir.

336
Gorier Pa�a. Demirel'i devirmek ic;in katildig1 bu toplant1-
larda, "taktik" ve "stratejileri" kendisi saptamah ve c;evresine
gorevler vermelidir. Bu arada toplantilara kat1lanlann "k1�k1rt1c1
ajan" olup olmad1klanna da dikkat etmelidir. <;:unkU geni� tec­
rUbesiyle bilirler ki:
"- Yuruyelim arkada�lar... " diyenler bir sure sonra
"yUrUtenlerin" safinda yer alm1�lard1r. Pa�a. toplant1lara kat1lan
devlet memurlanni da bir sure sonra:
Memurlar siyasetle i�igal edemezler. Disiplinsizliklerin­
den emeklilerine... " yollu kararlan da onaylamahd1r.
Toplant1lar tamamland1ktan sonra "ihtiyatl1" yolu denemeli
ve "radikal" c;ozumleri onerenleri kaderleriyle ba�ba�a b1rak­
mahd1r. Ne olur, ne olmaz. Demirel 'i devirmek isteyen
"radikalleri" tasfiye ettikten sonra bir iki yak1ni ile AP Genel
Merkezine. M i llet Meclisi ve Senato gruplanna birer mektup
gondermelidir. Mektup �u bic;imde olmahd1r Ornegin::
"I - Adalet Partisi, Meclis ve Senato gruplan. sUregelen tu­
tum, goru� ve icraat1 ile partimizi karde� kavgas1, sosyal ve
ekonomik huzursuzluklar ic;ine sokmu�. Gumu�pala'n1n bize
hedef verdigi c;agda� uygarhk seviyesine ula�mak Umidini ka­
muoyunda yitirmi� ve parti tuzugunun ongordugu reformlan
tahakkuk ettirememi� olup, Adalet Partisinin gelecegini ag1r bir
tehlike i�ine dU�UrmU�Ur.
2 Bu vahim ortam hakk1nda duydugum UzUntu ve Umit­
-

sizligi giderecek c;arelerin, hizipler UstU bir anlay1�la partimizde


degerlendirilecek. mevcut ana�ik durumu giderecek ve parti
tuzugunun ongordugu reformlar1 Gumu�palac1 bir goru�le ele
alacak ve ink1lap kanunlann1 uygulayacak kuwetli ve inand1nc1
bir genel ba�kan1n demokratik kurallar ic;inde te�kili zaruri go­
rulmU�Ur.
3 - Bu husus sUratle tahakkuk ettirilmedigi takdirde, parti
yonetimini dogrudan dogruya ele almaya kararhy1m. Bilgileri­
nize ... "
Bu mektup Uzerine Demirel, hemen "�apkas1ni" alip c;eki­
lecek ve yerin i Gorier Pa�am1za b1rakacakt1r. Adalet Partisi gibi
buyuk bir partinin genel ba�kanhg1nin �erefi. ancak Gorier Pa­
�am1za yak1�1r. Fakat Pag genel ba�kanhga gelmeden once
kontenjan senatorlugunden istifa etmemelidir. <;:unkU bu kez

suc;LULAR VE GOc;LOLER

337
ba�kanhga se<;ilemezse, senatortogo de kaybetmi� olur. Bu du­
rumda da, t1pk1 Tagma<; ve TorOn Pa�alanm1z gibi "Ozel sek­
tOr"de i� bulabilirse de i�erenler kendisinin �imdiye kadar
Ozel sektOre yapt1g1 yard1mlan yeterli gOrOp, Pa�ay1 art1k yor­
mak ve "yipratmak" istemezler.
i<;ten dilegimiz, Gorier Pa�am1z1n bu bayrak yan�1nda, k1rat
bayrag1ni Demirel'in elinden ahp yan�a devam etmesidir.
Gorler'in ba�kanhg1ni bekliyoruz ...
(Yeniortom, 1 7 Moy1s 1 974)

SOMOROCO KiM�

Degerli i �adamlanm1zdan Vehbi Ko<;, tedavi maksad1 ile


Amerikan Hastahanesine yatt1. Ko<;'a "acil �ifalar" dileriz. De­
gerli i�adam1m1z son zamanlannda haklanndaki haks1z ve yersiz
ele�irilerden de <;ok mOteessir olmu�lard1. Oteki i�adamlan ile
birlikte:
Biz somoroco degiliz ... yollu deme<;ler verdi Ko<;. Ger­
<;ekten de bu "kampanya"dan <;ok OzOlmO�lerdi. Ben de kendi
kendime:
- Acaba i�<;iler mi Vehbi beyi somOrOyorlar... diye dO�On­
mekten alamad1m kendimi.
Ben Ankara'hy1m. Vehbi bey de Ankara'dan <;1km1� bir i�a­
dam1 olarak boton Ankara'l1lann gogsono kabartmaktad1r. Yine
dO�OndOm kendi kendime. Vehbi bey, ya�h. ba�h adam. Obor
i�adamlan da Oyle, hepsinin sOzlerine inaniyorum ben. Hepsi
birlikte:
- Biz sOmOrOcO degiliz ... diyorlarsa hakhd1rlar. Herhalde bir
bildikleri vard1r. Somoren onlar degil, mutlaka ba�kaland1r.
Fakat sorun bununla bitmiyor. Galiba, aralannda birisi sO­
mOrOyor i�<;ileri. Ve bu sOmOrOcO bizleri birbirimize do�man
da ediyor. El birligi ile bu sOmOrOcOyO bulsak <;ok rahat ede­
cegiz ve "milli botonlogomoz" de saglanacak.
Somoren kim? Kim somorOyor i�<;ileri? Bu sorulan i�adam­
lanna tek tek sorarsak cevap verirler mi acaba?
Ya �undad1r ya bunda! ... Helvac1n1n kJzmda ... diyerek biz
bize mi bulahm sOmOrOcOyO?

338
Bu memlekette "kontrgerilla" neden kurulmu�ur? Bu sO­
mOrOcO kimse, bunu ortaya c;1karmahd1r bu milli kurulu�umuz.
Boton i�adamlanni Erenkoy'deki eve gOtOrOp birer birer sor­
guya c;ekmelidir.
- SOmOrOcO kim?
Eller ayaklar zincire baglanmah. Gtizler siyah bantla OrtOl-
meli ve sabah a�am sorulmah:
- Aran1zdaki sOmOrOcO kim? Konu�!
Vehbi bey sakince:
- Ben konu�mam. Ertugrul Soysal konu�ur ... ka�1hg1n1 ver­
meli. Ertugrul Soysal, hemen sahibi bulundugu "Alt1 Zincir"
mamulo bir zincirle baglanip getirilmeli.
- Somoroco sen misin?
- Degilim. Olamam. Ben menajerim sadece. 0 kadar.
- Peki kim bu aranizdaki sOmOrOcO?
- Vergi vermeyenler olabilir.
- Sus. Sen k1�k1rt1c1 ajan m1s1n yoksa?
Soysal tek tek ac;1klamah vergi vermeyenleri. Konu hemen
kapanmah. Sonra Eczac1ba�1 getirilmeli OrgOte.
- Bak beyefendi, burada Anayasa babayasa yok. Konu� ba-
kahm kim bu aranizdaki somoroco?.
- Somoroco yok. kar�1hkh ili�ki var. Ben somormem.
Sonra boya sanayicileri getirilmeli:
- Bana bak Durmu� Ya�ar, goz boyamak yok. Soyle baka­
hm kimmi� bu sOmOrOcO?
Boya Sanayicileri de somoroconon kim oldugunu stiyle­
mezler. Bu kez HaCI Omer Holding'ler getirilmeli: Sorguya
c;eken Adanah olmah:
Soyle Allahs1z... diye ba�lamah sorguya, Sak1p Sabanci
terlemeli. Sorulmah Sak1p Bey'e:
- Ecevit'in "Ak gOnleri" ile "Akbank" aras1nda ili�ki var m1?
Yok efendim. Ne monasebet... Tam tersi. Ben
abdestinde, namaz1nda bir adam1m vallahi. Kimseyi stimOr­
mem ben.
Boyle sOrOp gitmeli sorgu. Belki, "stimOrOcO" bir bulunsa
hemen:
Sosyal bir sm1f1n Oteki sosyal s1n1flar Ozerine tahakkom
kurmak .. diye dava ac;il1r hie; �Ophe yok.

SU<;:LULAR VE G0<;:L0LER

339
Fakat yok ki s6mUrUcu. i�adamlarrn1 s6mUrenler de galiba
i�i;iler. Toprak sahiplerini somurenler de topraks1z koyloler.
Devleti de memurlar s6mUrUyorlar.
Sosyal s1n1fin Oteki sosyal s1n1nar Uzerinde tahakkUmUnU
klJranlar hep bu i�i;iler, hep bu k6y1Uler, hep bu memurlar.
Bu "tahakkUmUn" alt1nda inim inim inliyor zavalh i�adam­
larr.
Degerli i�adam1m1z Vehbi Koi; hastahaneye yatm1�. Bu
arada bilvesile saygilar sunar, acil �ifalar dileriz.
(Yeniortam, 1 1 May1s 1 974)

KITAPLARIMI ISTERiM ...

1 7 May1s 1 97 1 gonu evimde kitap okuyordum. I I .45


ajans1ni dinlemek ii;in radyoyu ai;t1m. Spikerin tan1dik sesi:
Simdi hUkUmet ba�kanhg1 tebligini dinleyeceksiniz ... dedi.
Ben de kendi kendime:
Hay1rd1r in�allah... dedim. Ve kulak verdim radyoya.
"Ba�bakan idari ve siyasi i�ler yard1mc1si" kartvizitli, emekli al­
baylarrm1zdan Sadi Koi;a� beyefendi ba�lad1 konu�maya:
Makabline �amil kanun i;1karrnz ha ... Herkesi ii;eri alaca­
g1z ... Asacag1z... Kesecegiz ... MUlki amirler emirlerimi dinleyin ...
Falan filan ...
Emekli albay basbas bag1nyordu:
Anar�istlerle uzaktan yakmdan ili�kileri olanlar ii;eri ahn­
mah... MUlki amirler... Emirlerimi dinleyin.
Yine kendi kendime dU�UndUm. Bu Sadi Koi;a� beyefendi
I 3 Mart 1 97 I gUnU "Cumhuriyet Gazetesinde" i;1kan bir yaz1-
s1nda "eylemci" geni;leri g6klere i;1kanyor ve �unlan s6ylU­
yordu:
Memlekette yozy1llard1r bir soygun dozeni vard1r.
Hii;kimse bunun ka�1s1na i;1kmam1�. <;1kanlar ya canindan ol­
mu� ya istikbalinden ... Arna eski i;amlar bardak oldu TUrki­
ye'de. Bir ku�ak yeti�i ki bu Ulkede, bilini;li, Ataturki;U. D6nen
dolaplarrn ii;yozunu iyi anlam1� ve 6nemlisi imanh. Mucadele
gui;leri var ve mucadeleye kararl1lar...
Boyle surup gidiyordu yaz1. Bunu hat1rladim. ic;imden:
- Vay Sadi K0<;a� efendi vay ... dedim.
Uzatmayahm. Bir iki saat sonra kap1 c;ahnd1. H1zh h1zh ... An-
nem benden Once uyanm1�. D1�andaki ses:
- Orti idareden ... diyordu sertc;e.
- Kap1y1 ac;in.
Annem kap1y1 ac;t1. Fakat �a�k1nl1kla kap1nin zincirini c;ek­
meyi unuttu. Kap1n1n arasindan bir sten namlusu sokuldu he­
men. Kap1y1 ac;ar ac;maz bir suri.i insan doldu. Ekibin ba�1ndaki
Al bay:
- Ugur Mumcu'yu anyoruz.
- Benim.
- Kutuphaneniz nerede?
Gosterdim kitaphg1m1. iki-uc; sivil sald1rd1lar kitaplanma. Bi­
rer iki�er ahnd1 kitaplanm. Yasaklanm1� kitap, yasaklanmam1�
kitap aynm1 da yap1lm1yordu. M anav sergisinden meyve sec;er
gibi istediklerini ahyorlard1. Bir de tutanak tutuldu. Ben:
- Benim de imzalamam gerekir dedim.
- Olmaz... dediler. Olmaz, c;unku burada MiT gorevlisinin
de imzas1 var. Gizlilige uymam1z �art.
Sonra goturulduk "Y1ld1nm Bolge"ye. Orada Orhan izgi
ad1nda bir yarg1c; binba�1 vard1. Ona da. evlerden kitap topla­
manin yasalara ayk1n oldugunu sOyledim. Memleketimiz bir
hukuk profesorunun ba�bakanl1ginda yonetilmekte oldugun­
dan, kimsenin anayasaym1�. hukukmu� dinledigi yoktu. C:aresiz
dOnduk kogu�a.
Gozalt1na ahnd1g1m1zdan bir ay kadar sonra, askeri savcil1ga
c;1kanldik. Prof. Bahri Savc1, Mumtaz Soysal, ilhami Soysal, Uluc;
Gurkan, Suat $ukru Kundakc;1 ve ben. Yanima "sue; delili" ki­
taplanm da konuldu.
Y1ld1nm Bolge Tutukevi'nin bahc;esinde Merkez Komutan1
Tevfik Turung Pa�a buyuk c;ad1rlar kurdurmu�. toplanan kitap,
dergi ve gazeteleri de, bu c;ad1rlarda "gOzaltina" ald1rm1�1. 12
Mart rejiminin en buyuk du�mani kitapt1, aydind1.
ilk sorgumu S1k1yOnetim Ba�savcis1 ilhan $ener yapt1. Kitap­
lanm hakkinda tek bir soru bile sorulmad1. Sorgumdan sonra
bir-iki gun daha tutuldum ve otuzuncu gunde sahverildim.
Sonra iki kez daha tutukland1m. Yargiland1m. Mahkum oldum.

suc;LULAR VE GO<;LULER

341
Mahkumiyet bozuldu. Mahkeme birkez daha direndi. Yarg1tay
Genel Kurulu, karan birkez daha bozdu. Bana hi<;bir zaman ki­
taplanm hakk1nda hi<;bir soru yOneltilmedi. Kitaplanm gitti gi­
der. Hi<; ses yok kitaplardan.
I 2 Mart'tan sonra, binlerce aydmdan on binlerce kitap
topland1. Evlerinde yasak kitap bulunduruyor diye ihbar edi­
lenler cezaevlerine atildilar. Ogrenciler, ogretmenler, yazarlar.
universite profesorleri, yasak kitap bulundurmakla su<;land1 s1-
k1yonetim donemlerinde. Bildirilerde:
- Bol say1da yasaklanm1� sol yay1n ... tanimlanna rastlad1k
Sonra...
Evet sonra, Askeri Yarg1tay'1n <;e�itli daireleri. "kitap katli­
am1n1n" ba�lad1g1 gUnlerde verdikleri kararlarla evlerde yasak
kitap bulundurmanin yururlukteki yasalara gore su<; sayilama­
yacag1n1 belirtt i ler. Bunlardan bir tanesini aktarahm. Askeri
Yargrtay 3. Dairesi'nin, 1 7.8. 1 97 1 gun ve 1 97 1 /337-339 say1h
karannda:
"Bir kitabm veya sair matbuanm memleket i<;in zararh ol­
dugu gerek<;esi ile yetkili merciler veya mahkemeler taraf1ndan
toplat1lmas1na veya yasaklanmasma karar verilmesi, konu ile
ilgili karardan once bahsi ge<;en kitap veya matbuat1 temin
eden, nezdinde veya evinde bulunduran kimseleri ilzam et­
mez... " denilmektedir.
Yuksek mahkeme boyle karar vermi�ir. Vermi�ir ama,
evlerden toplanan kitaplar sahiplerine geri verilmemi�ir �im­
diye kadar.
Nerde bu kitaplar? Bilelim nerede? Nerde ve kimde? Bile­
lim kimde bu kitaplar? Adliye mahzenlerinde farelere yem mi
oldu? <;:uvallarla denize mi dOkUldU? Ozerine gaz dOkUIUp ya­
k1ld1 m1 yoksa? Kimde ve nerde bu kitaplar?
Kitaplanm1 isterim ille de.
Benden istemesi ... isteyenin bir yuzu. vermeyenin iki yuzu
kara ... Kitaplanm1 isterim...
- Sadi Beyefendi size soruyorum ... Nerede benim kitapla-
nm?
"Kuwetli ve inandinci" Nihat Bey, ben onu bunu anlamam:
- Kim yedi kitaplanm1? Zorla ald1g1niz kitaplanm1 geri verin.
Kitaplanm1 istiyorum.
(Yeniortam, 7 Haziran 1 974)

342
SAVCI OLSAM

Olaylara bakt1kc;a kendi kendime soyleniyorum:


- Ah bir savc1 olsam. ..
Sonra ceza yasalanni. usul yasalann1, kitaplan. .. Kara kitap­
lan, beyaz kitaplan do�onoyorum. Do�ondokc;e bu ozlemimi
d1�a vuruyorum:
- Ah bir savc1 olsam ... Hemen ekliyorum sonra:
- Neler neler yapmazd1m. ..
- Ah bir savci olsam La-la-la-la-Ii-Ii-lam. ..
Once Ticaret ve Sanayi Odas1 ba�kanini c;ag1nr.
Sosyal bir s1nifin Oteki sosyal s1niflar Ozerine tahakkO-
mono kurmu�sunuz ... diye sorular sorard1m.
- Ben �uc;suzum... deyince:
- La-la-la-la-Ii-Ii-lam ... derdim. Ah bir savci olsam.
Sonra boyok toprak agalanni c;ag1nr. onlar ic;in 1 4 1 'inci
maddeden dava ac;ard1m.
Biz kimse Ozerine tahakkom kurmad1k... derlerse, yine
m1nldaninm:
- Li-Ii Ii-Ii-lam ...
- Ah bir savc1 olsam.. .Neler, neler, neler yapmazd1m ...
- La-la-la-la-Ii-Ii-lam. ..
Boyok i� adamlanni bir gece yans1 gozalt1na alip:
- Kurdugunuz gizli 6rgOtlerle Anayasay1 tagyir. tebdil ve ilga
etmi�siniz ... derdim. Sorard1m, sorard1m, sorard1m. Konu�ur­
lard1. konu�urlard1, konu�urlard1:
- Bir viski ... derdim, onlar terleyince. Kibarca:
- Bir iskoc; viski ahr m1sin1z?
- La-la-la-la-Ii-Ii-lam ...
- Ah bir savci olsam, neler, neler, neler, neler yapmazd1m ...
"Komando" kamplann1n yoneticilerini sorguya c;eker, onlar
hakkmda, I 42'nci maddenin ikinci firkas1 geregince dava ac;ar­
d1m:
- La-la-la-la-Ii-Ii-Ii-Ii-lam ... Ah bir savc1 olsam ... Neler, neler.
neler yapmazd1m ...
Boyok i$<1damlan ile i�birligi yapan borokratlan c;ag1nr.
- Sizler, Anayasay1 ihlale fer' an i�irak etmi�siniz ... derdim.
- Bendeniz mi efendim, estagfurullah ... derlerse:

SU<;LULAR VE GO<;LOLER

143
- Zat-1 aliniz efendim ... derdim. Sizler, sizler.
- La-la-la-la-Ii-Ii-Ii-lam ... Ah bir savc1 olsam ...
Boton soygunlan, kredi ve arsa yolsuzluklanni birer birer
izler, bunlann san1klanni sorguya <;ekerdim:
- La-la-la-la-Ii-Ii-Ii-lam ...
Boyok agabeyleri. karde�leri. yegenleri, damatlan bir s1raya
sokar, bir y1I ic;inde nas1I milyoner olduklanni sorard1m.
- Ah bir savo olsam, neler. neler, neler yapmazd1m ...
- La-la-la-la-Ii-Ii-Ii-lam ...
Devletin "istiklalini tenkis "edenleri. I 5 2'nci maddeden
sorguyu <;eker, petrollerin, madenlerin nasil yabancilara veril­
digini sorard1m onlara.
- Ah bir savc1 olsam ...
Sorard1m hepsini, hepsini sorard1m onlara.
Boton cinayetleri, bir bir ortaya c;1kanp, katilleri. canileri
sorguya <;ekerdim. i�kencecileri yanima c;ag1np:
- Sizler insan m1s1niz?... derdim. Ah bir savo olsam. ah, ah
savc1 olsam. Olamam ki ... Yapmazlar ki ...
- La-la-la-la-Ii-Ii-Ii-lam .. .
Ah bir savo olsam ...
Hep I 4 I - I 42'den davalar a<;ard1m. Sabah dava a<;ard1m.
Oglen dava a<;ard1m. Ogleden sonra dava a<;ardim. A�am
dava a<;ard1m. Toprak agalanna, i�adamlanna:
Sosyal bir s1n1fin ... derdim. 6teki sosyal s1n1flar Ozerine
derdim. tahakkOmOnO, derdim, kurmu�sunuz derdim.
- Ah bir savc1 olsam, neler, neler, neler yapmazd1m.
- La-la-la-la-Ii-Ii-Ii-lam...
Boton yarg1lananlar, toprak agalar1. i�adamlan, politikacilar:
1 4 1 - 1 4 2'nci maddeler Anayasaya ayk1n... derlerse: 0
zaman:
- Biz de o kanaatteyiz ama, �eriatin kestigi parmak ac1maz ...
der, yine devam ederdim g6revime:
- La-la-la-la-Ii-Ii-Ii-lam .. .
- Ah bir savc1 olsam .. .
(Yeniortom, 29 Hoziran 1 974)
TRT'NiN MARiFETLERi

Muhalefet gorevini yapm1yor. Bugun, "millet butunlugune"


ve "hur demokratik duzenimize" ka�1 baz1 �ark1 ve turkulerle,
Marksist, Leninist hatta Maoist bir duzen getirmek isteyenler.
TRT mikrofonlanna kadar uzanm1�lard1r Radyo ve televizyon­
larda bir tUrku 1srarla c;alinmaktadir.
- Sagdan "solo" "so/don" saga sol/a bayrag1 du�man OsWne. ..

Bu gibi tUrkulerle, sinsice "sol" propagandas1 yapild1g1 ac;1k­


t1r. Bayraklar "soldan" saga, sagdan "sola" neden sallan1r? "Sol"
bir duzen getirmek ic;in. Marksist'lerin m2ksad1 ac;1kt1r.
Bugunlerde c;ahnan bir ba�ka �ark1 da gozden kac;mam1�1r:
- Nice gate arzeyleyem. "k1z1/" galem ben. ..
Goruluyor ki, burada da "k1z1I" denilerek, a<;1k<;a K1zil (in
propagandas1 yapilmaktad1r. Neden "beyaz gul" denmiyor da
"k1z1I gul" deniliyor1.. Maocular nerelere kadar s1zm1�lar, bak­
san1za!
Aynca, ikide bir, hie; i lgisi yokken:
K1z1/oklar oldu mu?. . . diye turkuler soylenmekte ve buna
da seyirciler tempo tutmaya zorlanmaktad1r. Bir memlekette,
"k1z1lc1klar oldu mu?" diye sormak, Marksistler ve Leninistler ve
hatta Maoistler, ihtilal ic;in haz1r m1d1r? .. demektir.
Ayn1 gunlerde:
- Bize de derler <;ak10 I "Yakanz" konaklan. . diyen turkulere
.

yer vermek, ac;1kc;a "�ehir e�kiyal1g1ni" tahrik ve te�vik etmek


demektir. Bir de �una bak1n:
- Pencere km/d1, pi�tov patlad1...
Ya bu ne demek? .. Kimsenin gozunden kac;m1yor bunlar.
Baz1 turkulere ustaca yerle�irilmi�ir bu propaganda unsurlan:
- Kalenin dibine ta� ben olay1m,
Gelene gec;ene "yo/do�" olay1m. ..
"Yolda�" kime denir? Komunistlere. Peki "yolda�"m ne i�i
var turkUde?.. A<;1k degil mi me�'um emelleri?!..
Ya �una ne demeli:
- Ben giderim saga. o c;eker b eni solo"
"

i�e. "�iddet unsuru" da var burada. Millet saga gidiyor, fa­


kat sola <;ekiliyor. Hem de zorla. Sosyal bir sm1fin oteki sosyal
s1n1flar uzerine tahakkum tesis etmesi de ancak boyle olur i�e.

suc;LULAR VE G0c;L0LER

145
$u torkoye bak1n:
- 0 yana dander beni "bu" yana dander beni,
Sag yammda yore var "sol" yana dander beni...
Yani, ac;1kc;a "solcu" olahm demek istiyor tOrkO. Sag ya­
ninda yaras1 varm1�. 0 yara ne? $anh tarihimizin. atalanm1z1n
yadigan olan yara m1? Sag1m1z neden yarah olsun?
1 2 Mart 1 97 1 tarihinden C'.>nce baz1 "tepeden inmeciler"
de:
- Bu "son meclis, " can uzre cam olsun erenler... derken mec -
lisin feshedilerek yerine, Marksist-Leninist bir "kurucu mecli­
sin" gelmesini istiyorlard1.
Dag/or, dog/or, viran dog/or... diyen Rumeli tOrkOsOnde de
daglarda "k1r e�kiyahg1" yapan an�istlere seslenilmekte, Oste­
lik:
- Ferman padi�ahm, dog/or bizimdir. . . denilerek de. k1rlardan
�ehirlere dogru geli�ecek eylemler C'.>vOlmektedir.
Pir Sultan Abdal'dan:
- Ge/in can/or bir olal1m. . . tOrkOsO c;ahnirken de, boton dev­
rimcilerin, "demokratik devrim stratejisine" gC'.>re C'.>rgotlenme­
leri ve bundan sonra da "eylemli kalk1�ma"ya gec;meleri sahk
verilmektedir.
i�e. kamuoyu bC'.>yle haz1rlanmaktad1r. TRT'nin Marksist­
Leninist bir ihtilal haz1rhg1 ic;inde oldugu "her torlo izahtan va­
restedir." "Millet vicdaninda makes bulmayacak olan bu haince
emeller", zaten, milliyetc;i vatanda�lanm1z gC'.>zOnde "ebediyyen
mahkum olmu�"tur. "KC'.>rpe dimaglan" kimse zehirleyemeye­
cektir. Milli vicdan. buna izin vermeyecektir.
TRT ic;in bir meclis ara�1rmas1 yap1lmah ve yC'.>neticiler lay1k
olduklan cezalara c;arpt1nlmah, ismail Cem kur�una dizilmeli.
Mehmet Barias ipe c;ekilmelidir.
Yeter bu milletin solculardan c;ektigi ...
(Yeniortom, 23 Hoziron I 9 74)

NERDE 0 GONLER�

"Gunlerin Getirdigi" adh televizyon program1na c;ag1nlan


Ba�bakan Bolent Ecevit. ic; ve d1� politika konulannda gC'.>rO�le­
rini ac;1klay1nca, Bay Demirel hemen c;1k1�1ni yapt1:
- Ben de konusacag1m.
Bozbeyli de sesini yOkseltti. Durur mu hie;:
- Ben de konusmak istiyorum.
Art1k bundan sonra bOtOn siyasetc;iler tek tek basvurup:
- Ben de.. .
- Ben de .. .
- Ben de ... diyerek biraz bas agntacaklar. Ne yapahm! Parti-
ler. demokrasimizin vazgec;ilmez unsurland1r. Katlanmak zo­
runday1z. Golo seven dikenine katlan1r.
TRT'de yonetici olmak basbayag1 gO<; is. baksan1za. Tele­
vizyon ekrani da c;ok ilgi c;ekici galiba .. Herkes. ille de televiz­
yonda goronmek istiyor. Goc;lok de buradan c;1k1yor. Dosonon
bakahm:
Ajda Pekkan Hanimefendiye televizyonda bir program
ay1rsak. acaba. bir sore sonra. "Homeyra" ve "Nilofer" k1zlan­
m1z da:
- Biz de isteriz ... derler mi? Bilemeyiz ki ...
Gee;en Jerde Secaattin Tanyerli. Torkc;e tangolar soyledi.
Biraz yashlanm1z, gec;mis gonleri hat1rlad1lar. Ne iyi oldu ama,
degil mi? Ostad ic;li okuyordu. �imdi. tangolann unutulmaz yil­
d1z1 Celal ince de c;1k1p:
- Ben de sOylemek isterim. .. derse: ne gO<; durumda kah­
nacakt1r?
Goe; is vallahi ...
Bir de "Makber" sorunu var OnOmOzde. Goftesi ··�ir-i
azam" AbdOlhak Hamid merhum taraf1ndan yaz1lan bu "milli"
feryad1m1z1, onceleri. "Hafiz Burhan Efendi" dillendirmislerdi.
Haf1z1n vakitsiz "ufulo" dolay1s1yla, "Hamiyet Yoceses" ablam1z:
- Her yer karanl111k .. diyerek vatandaslanm1z1 hi<; oksoz b1-
rakmam1slard1. Son zamanlarda da, Emel Sayin kardesimiz,
Rusya'daki Marksist-Leninistlere son Moskova geiisinde, ask
ile:
Allah... c;ektirmekle kalmam1s. Ostelik, " Makber" gazelini
tek basina c;ekme konusunda kamuoyuna teminat da vermisti.
�imdi Emel Say1n'a bir program aynlsa Hamiyet Yoceses ab­
lam1z:
"Makber" bana, Hafiz Burhan'dan miras kalm1st1r. 359
say1h yasa geregince, bu gazeli benim de c;ekmem gerekir

SU<;LULAR VE GU<;LOLER

347
Anayasal haklanm1 c;ignetmem ben kimseye ... derse. ne yapa­
cakt1r. ismail Cem ve Mehmet Barias?
Gue; i� diyorum ya, vallahi gerc;ekten c;ok guc;. Kimsey1 k1r­
mayacaks1n, kimseyi gucendirmeyeceksin, herkesi televizyon
ekranina c;1karacaksm ... Olacak i� degil! Allah yard1mcilan olsun.
"Allah" yard1mc1 oluyor da. "kul" guc;luk c;1kanyor galiba ...
Mehmet Barias. televizyonda, Ankara Belediye Ba�kani
Vedat Dalokay ile Fikret Otyam dostumuzu konu�urmu�u.
$imdi. istanbul, izmir. Bursa, Adana Belediye ba�kanlan hep
birlikte:
- Bizier de televizyona c;1kacag1z derlerse, ne yap1lacakt1r?
Dahas1 var: Gazetesindeki ko�esinde:
Hangi gazetede, milliyetc;iligin hizmetkan olan
Tercuman'a ve bizlere gizli ac;1k sovuluyor; o gazete komu­
nisttir ve Moskof paras1 ile c;1kmaktad1r. Boyle bilsinler... diyen
"sago" Ahmet Kabakh. cumle kufurleriyle televizyon ekranini
�ereflendirdiler. Bundan Once de Tank Bugra. televizyonda
TRT Genel Muduru ile tart1�bilmi�i. $imdi. baz1 "solcu" ya­
zarlar c;1k1p:
- Biz de konu�acag1z ve Kabakh'ya cevap verecegiz ... der­
lerse ne olacak?
- Sen suuuus ... denilecek degil ya?
B1rakal1m bu konuyu. TRT futbol mac;lanni ba�an ile gos­
teriyor. "ikinci Kume" tak1mlan c;1k1p:
- Bizim mac;lanm1z1 da gosterin. Boluculuk yap1yorsunuz...
E�itlik nerede, derlerse:
- Buyurun Dani�ay'a ... ka�1hg1 m1 verilecektir?
Goruyorsunuz. guc; i� TRT'de yonetici olmak ...
Nas1I aramazs1niz o eski gunleri? Belki gene; okuyucular pek
hat1rlamaz. Bir zamanlar N ihat Beyler. Ferit Beyler, Musa Pa�a­
lar vard1. Onlann zamaninda hie; bayle tart1�malar c;1kmazd1.
Buyuklere sayg1 gosterilir, "sus" denilince susulur. "otur" deni­
lince oturulurdu.
Nerde ... Nerde o eski gunler efendim!
(Yeniortam, I Temmuz 1 974)

348
OTURARAK Ml, AYAKTA Mir

Televizyonun botun yurda yay1h�1 c; o k yararh oldu bana so­


rarsan1z. Halk botun parti liderlerini daha yakindan tanimak
olanag1ni buldu. Bu, demokrasimiz ic;in buyuk kazarn;t1r.
Gec;enlerde Demirel'i izledik ekranlarda:
Ben ayakta konu�mak istiyorum. Televizyoncular beni
zorla oturtuyorlar... diye bir yakinma ile ba�lad1 konu�mas1na.
Sonra ekledi:
- Televizyonu bu memlekete sokan bizleriz...
$u i�e bak1n Allah a�k1na! Koskoca Demirel'i oturmaya
zorluyormu� TRT'ciler. 0 da "milletin huzurunda" hayk1nyor:
- Beni oturtamazs1niz...
i�e butun hukumet buhrani dediginiz bundan c;1kar...
Bence Demirel'i oturtmak. insan haklarma ayk1nd1r. Ana-
yasa ile bagda�mamaktad1r. 359 Say1h TRT Yasas1na da ters
dU�mektedir. B1rakin ayakta dursun ...
Ayakta dursun ki, gul yuzunu hep birlikte gorelim. Gui en­
damm1 da doya doya gorebilelim. Gerc;i Ankara'da itfaiye
Meydan1nda fotograf c;ektirmeye kalksa:
- Beyim �u tabureye otur... deyip yUzunU saga sola dOndU­
rOrler ama. madem ki, televizyonu Turkiye'ye o soktu, b1rakln
ayakta dursun.
Ayakta durmak ne kelime, ayak ayak Ustune atsm, bagda�
kursun, yan yatsm, ne dilerse yapsm. Televizyonu Turkiye'ye
sokan adam: televizyon ekranina istedigi gibi sokulur. Hakk101r
bu onun.
TRT'ci arkada�lar c;ok ay1p etmi�ler dogrusu ...
Bu konu Senator HUsamettin C:elebi tarafmdan gUndem
d1�1 konu�mayla Senatoya getirilmeli, "milletin huzurunda"
enine boyuna tart1�1lmahd1r Aynca hUkumet temsilcisi Fikret
Ekici TRT Genel MudurOne bir mektup yazip. mektubun bir
kopyas1ni da basma vermeli, Kurban Bayram1nda c;1kacak
"Bayram Gazetesi" de bu konuya geni� yer ay1rarak:
Yeter art1k. Kimseyi oturtamazs1niz ... diye ba�hklar atmah.
Ticaret ve Sanayi Odalan:
Ayakta durmak isteyen adam1 ancak komunistler otur­
tur... diyerek "hur te�ebbUs" duzenini korumahd1r. $imdi. bun­
dan daha onemli konu yoktur Turkiye'de.

SU<;LULAll. VE GO<;LOLEll.

149
Soleyman Demirel'e:
- Oturun beyefendi ... demek. devletimizin Olkesi ve mille­
tiyle bOIOnmezligi ilkesine ayk1ndir. Parlamentonun manevi
�ahsiyetine hakarettir. TBMM'ni "tahrik" ve "tezyif' anlam1na
gelmektedir. Demirel ayakta durmal1dir, ki, devletimiz ayakta
kalabilsin.
TRT, ismail Cem ve Mehmet Barlas'1n goreve getirildigi
gunden beri Soleyman Demirel konusunda hep yanh� politika
uygulamaktad1r. Sadece Demirel i<;in mi? Erbakan i<;in de oyle.
Az <;1kanyorlar ekrana.
Erbakan Hazretleri de basin toplant1lanna, "erkekler saz
toplulugu" gibi tam kadro ile <;1kmaktad1r. Ne kadar milletvekili
varsa, Erbakan'1n ard1na dizilmekte ve sanki, "sultaniyegah"
makam1ndan "semai" okuyacak gibi, bir bir ekranlardan gO­
zOkmektedirler. Ben de, bunlara bak1p:
- Ne aydinhk yuzler. Ne <;agda� insanlar �unlar ... diye iftihar
ediyorum, gogsom kabanyor. l�e parlamento <;ogunlugundan
en az yuz y1I ilerdeki insanlar bunlar. Toplumu nas1I a�1p ge<;­
mi�ler! .. Ekrandaki toplu gOrOnOmlerinin fotograflan belki bir­
ka<; yuz y1I sonra tarih<;iler ve arkeologlar i<;in kim bilir. ne bu­
lunmaz beige olurdu! ..
- i�e yirmibirinci yuzy1la yakla�1rken Turkiye'yi yOnetenler­
den bir ktsm1 bunlard1... diye, bu fotograflar tarihsel belgeler
olarak gosterilir ilerde herhalde.
Erbakan da Demirel de, s1k s1k ekranlara <;1kanlmal1d1r.
Hele Demirel Ozellikle sabah-a�am gOrOnmelidir televiz­
yonda. Haberlerden once, haberlerden sonra, "Gone Bak1�"ta,
"Gunlerin Getirdigi"nde, "Her Hafta Bir Konuk"ta, hatta "Tele­
Sporda Pembe Panter" yerine hep Demirel gosterilmelidir.
Gece Sinemasmda da yer almahd1r, spar programlannda da!
Ozellikle reklam programlannda; temizleme tozu:
Beyaz1n da beyaz1... denilerek sunulurken de Demirel
konu�mahd1r. Her firsatta televizyona <;1kmahd1r Demirel.
Evinden <;1karken, evine giderken hep konu�mah ve ekranlar
gece gundoz bu gorontoleri vermelidir. M i lleti, eglenceden
yoksun b1rakmaya ne hakk1 var TRT'nin?! ..
Bana sorarsaniz Ecevit "erken se<;imi" ancak bu ko�ulla ka­
bul etmelidir... O<;yuz degil, dortyoz milletvekili <;1kanr bu
yo Ila...
(Yeniortom, 14 Kas1m 1 9 74)

350
KABiNEYi KURUYORUZ...

Suleyman Bey:
- Buhrani biz <;1karmad1k. Buhrani <;1karan <;aresini bulsun ...
diyor. Hukumet kurmaya <;ah�1rken de:
Sola ve komUnizme kar�1 hUkUmet kuracag1m... diye
soylevler vermi�i.
Sola ka�1 hUkUmet nas1I kurulur? Kurahm da gorsunler...
Ba�bakan Cevdet Sunay olmah. Boy, bos, bilgi, kUltur, ye­
tenek. ne dersen var. Ag1r, oturakh. Sola da kar�1. Komunizme
ise kapkar�1. Tabiata dU�kUn, ye�illikleri sever. "Hur te�ebbUs"
yanhs1d1r.
Evet Ba�bakan1 bulduk. .. Gelelim Ba�bakan Yard1mc1lanna...
Hemen akla "kuwetli ve inand1nci" Nihat Bey geliyor. Te­
levizyonda �oyle bir gorundU mu, ekranlar <;at1r <;at1r <;atlar
korkudan. Okumay1 sever. Kitap dU�kunudur. 0 kadar ki,
kendi kitaplan yetmemi�. 1 2 M art'tan sonra onun bunun evini
bast1rarak bir sUrU kitap da toplatm1�1r. Ge<;en y1I bUtUn kitap­
lann1 Meclis KUtUphanesine bag1�lad1. $imdi kitaps1zdir. Re­
formcudur. Hafta sonlannda reform yapar. Hafta ba�lannda
Ataturk<;UdUr. Balyoz sanayiinin geli�mesinde bUyUk katkilan
vard1r.
Oteki Ba�bakan Yard1mc1l1gma Sadi Ko<;a� atanmahd1r.
Kendisi spikerlige <;ok merakhd1r. Bu nedenle "HUkUmet soz­
cUsU" gorevini ba�an ile yUrUtecegi sanilmaktad1r. Ataturk<;UIUk
konusunda kendisiyle yan�mak <;ok gU<;tUr. "makabline �amil"
Ataturk<;UdUr. iktidardayken, Sivas'ta yapt1g1 konu�mada "son
MUsluman devletini" kurtarmaktan soz ederek Ataturk<;UIU­
gunu bir kez daha kanitlam1�1r. Eski istihbarat<;1d1r Kurmay
subayd1r, �imdi ise ticaretle me�guldUr...
Bir de Orhan Kabibay var...
Kabibay, Milli istihbarat Te�kilat1na bakan yetkili Devlet Ba­
kani olmahd1r. Bu gorevde millete daha nice nice buyuk hiz­
metler edeceginden hi<; kimsenin �Uphesi olmamahd1r. En ya­
k1n arkada�lan i�kence evlerinde can <;eki�irken, Cumhuriyet<;i
Guven Partisi'ne girecek kadar sola ve komUnizme kar�1d1r. i<;­
tenligini kanitlam1�1r.
i<;i�leri Bakanhg1na Faik TUrUn getirilmelidir. TUrUn 1 2 Mart
sonras1 ba�anh hizmetleriyle goze girmi�. Ulkemizi Ecevit'ten

SU<;:LULAR VE G0<;:L0LER

35 1
ve komonizmden kurtarabilecek tek adamdir. Bu nedenledir k1
i�i�leri Bakanhg1 i�in "solculann nefesini" dinleyerek "Zehir Ha­
fiye" ad1yla anilan Faruk Sokan'1 bile do�onmemekteyiz.
Adalet Bakanhg1 i�in tek isim emekli Tuggeneral Ali El­
verdi'dir h i� �Ophesiz ...
Torkiye'nin donya uluslan dnOnde sayg1nhg1nin artmas1 i�in
Elverdi gibi bir Adalet Bakanina �iddetle ihtiya� vard1r. Bu sa­
yede, Ceza Yasas1 da yeniden dOzenlenir ve mahkemeler de
boyok yoklerden kurtanlm1� olur. Omegin:
- Dozene kar�1 olanlar asil1r... gibi ceza maddeleri ile Olke­
miz, sola ve komonizme ka�1 olarak "Hor Donya"daki yerini
ahr. Gecikmemizin nedenlerinden biri �Ophesiz Ali Elverdi gibi
boyok devlet adamlannin kendilerini �imdiye kadar ba�ka hiz­
metlerde harcamaland1r.
D1�i�leri Bakanhg1 i�ih ihsan Sabri <;aglayangil gibisini bul­
mak �imdilik olanaks1zd1r. Ticaret Bakanhg1 i�in Nairn Talu,
Maliye Bakanhg1 i�in de Ferit Melen'i dO�OnOyoruz. Melen ayn1
zamanda, rejimin "ideologu" olarak �ah�mahd1r. <;onkO Melen
gibi dO�Onen bir kafay1 yirminci yOzy1lda bulmak �ok gO�tor.
Alparslan Torke�'e de bir gdrev verilmelidir. Gen�lik ve
Spar Bakanhgina getirilmelidir Turke�. Gen�ligi sabahtan ak­
�ama kadar kamplarda egitir bir guzel. Yediden yetmi�e her­
kes titrer ve kendilerine ddner
- Demirel ne olacak?.. diye sorarsan1z, ona uygun bir ba­
kanhk var. Bay1nd1rhk Bakan1 olur Demirel. in�aat i�lerinden
anlar. Mohendislik Soleyman Bey'i Soleyman Bey yapan mes­
lektir.
Feyzioglu M illi Egitim Bakanhg1na atanmahd1r. Ancak bdyle
milli egitim "Y1k1c1 ak1mlardan" korunmu� olur. Feyzioglu Oni­
versiteye, Oniversiteler de Feyzioglu'na baglanmahd1r
- Bozbeyli ne yapacak? .. diyeceksiniz. Elbette dedikodu ya­
pacak degil. Ona da bir gdrev verilecek. Turizm ve Tanitma
Bakanhg1'm1, yoksa yeni kurulacak "KomOnizmle Mocadele Ba­
kanhgi" m1, bilmem, i�e bir bakanhk verilecek. Verilecek de­
diysem, inanmay1n. Bozbeyli'ye bakanhk verilmez, o isterse ahr,
istemezse almaz. Nazhd1r kendileri.
i�e sizlere "sola kar�i" kurulacak kabinenin iskeleti ...
Bizden bu kadar

352
Sizler de bu ti.ir bir kabinede gorev almas1ni istediginiz po­
litikac1lan bizlere yazarsan1z hi.iki.imet bunal1min1n c;ozi.imi.inde
yard1m1n1z dokunur. Vatana hizmet edersiniz.
Baz1 politikacilar gib1 havanda su dovecek degiliz ya... Ne
elimizde "havanim1z" var, ne de onlar kadar su koyuveriyoruz.
Yetenek ve ki�ilik i�idir bi.iti.in bunlar...
Onlar kadar "M illiyetc;i" olmak kolay m1?
(Yeniortam, 30 Ekim 1 9 74)

YAPILAR

Gazeteye giderken her gi.in, ilk Bi.iyi.ik M i llet Meclisi'nin


oni.inden gec;iyorum. Kurtulu� Sava�I bu yap1dan yonetilmi�.
Mustafa Kemal Pa�a ve boz kalpakh devrimciler burada top­
lanm1�. Mi.ize oldu �imdi buras1. Ara s1ra girip gezerim yeniden.
ikinci Bi.iyi.ik M i llet Meclisi de Ulus'tadir. $imdi
"CENTO"ya aynld1 bu yap1. Eskiden yemye�il ve gi.izel bahc;esi
vard1. Heykelciklerle si.islenmi� havuzlar1nda renkli bahklar oy­
nard1. Bayar-Menderes doneminde yabanc1lann istedigi
"Petrol" ve "Maden" Yasalan, "Yabanc1 Sermayeyi Te�vik Ya­
sas1" bu yap1dan c;1km1�1 hep. $imdi "CENTO" olmu� bu eski
Meclis. Kap1s1nda yabanc1 bayraklar asilm1� ve yabanc1 subaylar
girip c;1kiyor durmadan.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin eski yap1s1 da iyice eskimi�i
art1k. Merdivenler g1c1rd1yordu c;1karken. Bundan sonra yeni
yi.ikler ta�1maya elveri�li degildi bu yap1. Belki bunun ic;in, yE;p­
yeni bir "genel merkez" yapi11yor c;:ankaya'da.
Hay1rl1 olsun ... diyelim. Acaba bu yeni yap1da, "parti sol
kanad1" gibi salonlar, odalar aynlacak m1?.. Yoksa yap1n1n
"merkezi" "ortanin ortas1na" m1 oturtulacak?..
Biz ne bilelim! .. Mi.iteahhitler bilir bi.iti.in bunlan ...
Adalet Partisi de yeni bir in�aat tamamlamak i.izere, Sela­
nik caddesi'nde kat kat yi.ikseliyor yeni yap1. Acaba temelleri
saglam m1? Bakars1n1z birden bire "gi.im" diye c;okmi.i� koskoca
AP ... Olur mu olurl
Bu yap1nin hemen yaninda "Eski Muharipler Dernegi" var­
d1r. Acaba emekli Orgeneral Faik Turon bu dernege geliyor

SU<;:LULAR VE G0<;:L0LER

m
mu? Gelmez herhalde. <;::onkO onun silah arkada?lan, "Ticaret
ve Sanayi Odalan" Oyeleridir art1k. Ne yapsin eski arkada?la­
nni?' .. Yenileri daha karh gonomozde.
Soz geli?i, "Me?rutiyet" Caddesi'nde yolunu ?a?1rm1? bir
yurtta?im1za Adalet Partisi'ni nas1I tarif eder, nas1I yol gosterir­
siniz?
Anayasa Mahkemesi'ni ?Oyle bir ge<;, tam kar?1s1nda
sagda... dersiniz, olur biter. Yurtta ?1m1z da eliyle koymu? gibi
bulur Adalet Partisi'ni.
Anayasa Mahkemesi'nin tam kar?1s1nda, sagdad1r AP Her­
kes bunu bilir...
Demokratik Parti de oralardad1r. Bu partinin ?imdiki genel
merkezinde bir zamanlar "Fikir KulOpleri Federasyonu" otu­
rurdu. Sosyalist gen<;ler bu katta konferanslar ve a<;1k oturum­
lar dozenlerdi. Devrin i<;i?leri Bakani Faruk Sokan burada ko­
nu?ulanlan:
Solculann nefes ah?lanni bile dinliyorum ... diyerek din­
letmi�i. i�e bu yap1dan <;1kan seslerin Olkede <;ok yank1 yapt1-
g1n1 bildiginden, genel merkez olarak buray1 se<;mi�i zehir ha­
fiye! Sokan, i<;i?leri bakani olarak solculann nefeslerini dinle­
mi�i ama, kendi partisi i<;indeki Demirel markah dinleyicileri
henoz bulamam1�1r. Ne demi?ler:
- Alma mazlumun ahin1, <;1kar aheste aheste ...
Torkiye Sosyalist i?<;i partisiyle, Milli Selamet Partisi'nin bi­
nalan da kar?I kar?1yad1r. Ankara'da Milli Selamet Partililer sa­
bah ak?am Sosyalist Partinin tabelas1ni gOrOnce:
- La havle ... <;ekiyorlardir amma, biraz sab1rh olsunlar Sab­
nn sonu selamet. Bir daha 1 2 Mart gelirse ancak o zaman ka­
panir sosyalist partiler. $imdi ise geometrik h1zla <;ogalacak.
- Ben sosyalistim, sen revizyonistsin ... diye diye bir dOzine
sosyalist partiyle Avrupa "rekoru" k1racag1z galiba.
"<;::ogulcu demokrasilerde" olur bOyle ?eyler...
Milli Selamet Partisi, 1 2 Mart'tan Once "Milli Nizam Partisi"
olarak bilinirdi. Bu parti Anayasa Mahkemesi'nce kapat1hnca,
devlet, partinin bOtOn mallanna el koydu. Bu arada Me?rutiyet
Caddesi'ndeki kat1n da devlet molkiyetine ge<;mesi gereki­
yordu. Fakat anayasa mahkemesi karanndan hemen Once, bu
kat bir partilinin Ozerine kay1tlanivermi?! ..

354
Partinin el konmayan "mallanni" da hep birlikte g6rduk,
sonra. Ne mallard1 dogrusu! ..
M illi Nizam Partisi Anayasa Mahkemesi'nce kapatild1. Fakat
parti y6neticileri hakk1nda hi<;bir ceza soru�urulmas1 yapil­
mad1. Turkiye i�c;i Partisi de Anayasa Mahkemesi'nce kapatild1
ama, buton y6neticileri onar on be�er y1I cezalara c;arpt1nldilar
- Nasil olur?.. diye sormayacaks1niz.
Buras1 Turkiye'dir, olur b6yle �eyler...
Turkiye i�<;i partisi'nin Ankara'da Mithat Pa�a'da zar zor
ald1g1 bir kat vard1. Parti kapat1linca bu kata da devlet el koydu.
Fakat o ta�ihten bu yana kat bo�u bo�una bekletilmektedir.
Turkiye i�<;i partisi'nin b1rakt1g1 bo�luk sahipsizdir �imdi.
Kim dolduracak dersiniz?..
(Yeniortom, 2 Ocok 1 9 75)

SAKAL, BIYIK, SA<;

Son gunlerde bu k6�eden bir si.iri.i muhbir ad1 okudunuz,


birka<; belgeyle de kar�ila�in1z. Gelin bugun de biraz "bo�"
s6zlerle avunahm. Bugun sa<;tan, b1y1ktan, sakaldan s6z ac;ahm.
Ne derler:
Yukan tokursen b1y1k, a�ag1 tokursen sakal...
Bu. gi.i<; durumda kalm1� insanlan tan1mlar Hem sakal hem
de b1y1g1, toki.irurken kurtarabilmek i<;in, i<;ine di.i�Olen <;aresiz­
ligi anlat1yor bu atas6zi.i. Bu atas6zi.i bilmem kac; yuzyilhkt1r... 0
zamanlar, ugursuz politikac1 yuzleri bilinmedigi i<;in:
Politikac1nin surat1na toki.ir... gibi s6zler s6ylenemezdi
dogal ki.
Ya Karacaoglan'a ne dersiniz?
"Sakal seni matkap ile oyay1m.
Bir kiz bona emmi dedi neyleyim... "

Karacaoglan, gen<; k1zlann, sakahna bak1p "emmi" demesin­


den <;ok <;ok tedirgin olmu�. Olmu� da, sakahni matkap ile
oymaya karar vermi�. Bu "ya�hhk-gen<;lik" de 6nemli konu bu
i�ler i<;in. Ger<;i sevimli ba�bakanim1z:
- Erkekler poligamdir... demi�se de, yine de gencin ya�hnin
yapacag1 i�ler ba�ka ba�kad1r. Ba�bakanhk ic;in de ya� 6nemli

SU<;LULAR VE G()<;LULER

155
olsa gerek. insan ya�land1kc;a sagl1g1n1 yitirebifir Midesi agnr.
bobregi agnr, romatizmas1 tutar. prostat olabilir, daha daha. ne
bileyim, enfarktus krizlen gec;irebilir, damarlarda bir t1kan1khk
oalbilir, beyin damarlan kirec;lenebilir. Fakat sevimli ba�baka­
n1m1z "acul" Sadi bey bunlara banam1s1n demiyor.
Erkek olan poligamdir... diye tutturuyor. Ben kulag1n1za
bir �ey soyleyeyim mi? Sadi bey bu "poligaml 1 k" konusunu bi­
raz daha i�leyip bu konuda "reformlar" ve "yasa deg�ikliikleri
yapabilseydi, memleketimizin buton erkeklerinden "guvenoyu"
ahrd1. .. Bbylece genc;lere ta� c;1kanrd1.
Genc;ler ic;in de:
Daha b1y1g1 terlememi� delikanh ... diye bir tan1m vard1r.
Ya�lilar, ya� "kemale erdikc;e" genc;lere tepkilerini de. artt 1nrlar.
B1y1g1 terlememi� genc;lerin asi lip kesilmeleri, i�siz guc;soz kal­
malan, bir ayag1 c;ukurdakilerin avuntulanndan biridir
Bu "sakal" ve "b1y1k" konusu. siyasal ya�am1m1za da girmi�ir
son y1llarda.
Mao b1y1kh genc;ler... gibi sozlere c;ok tan1k olunmu�ur.
Oysa Mao'nun b1y1g1 yoktur! Peki nereden c;1k1yor bu soz? Bil­
gisizlikten c;1k1yor, ba�ka nereden olacak... Doktrinden anla­
mazsarnz. Peki. Hie; Mao'nun fotografin1 da m1 gormediniz?
Gormu�lerdir de gormemezlikten gelmi�lerdir.
Karl marks'1n da sakah vard1r. Ara s1ra sagci yay1n organla­
nnda:
Sakalh Marks... diye ba�layan bilimsel ele�irilere rastlanz.
Evlerde yap1lan aramalarda "Pa�a dedenizin" sakall1 resmi
varsa, yand1gin1z gundur! Dedenizin Karl Marks olmad1gin1 ka­
rntlamak ic;in mahalle muhtann 1 tarnk gostermek zorundas1n1z.
Bir fakultede yapilan aramada "Che Guevera"rnn fotografirn:
Birak carnm o Ban� Manc;o'nun resmidir... diye c;ekip al­
mayan memurun ho�gorOsOne ne dersiniz? Bu sakal, b1y1k, sac;
konulan bildiginiz gibi degil. gordunuz ...
Baz1 adamlar ic;in:
- Sakahndan utan ... derler. Bizdeki baz1 sac;s1z politikacilar1
du�Onuyorum. Bunlar1n sakah da yak. Demek ki utanmalar1
soz konusu degil. Sac;1 yak, sakah yak... Kim bunlar?
Bunlar da utanmaz politikacilard1r.. .
Kurtulu� Sava�1 sonras1 Ankara'sinda "Sakalh Celal" diye
an1lan bir lise mudoro varm1�. Ac;1k goru�IO, tok sozlo bir
admm1� Sakalh Celal.

356
Turkiye daguya dagru giden gemide, bat1ya dagru ka�an
bir adama benzer ... demi� a gunlerde. 0 gunden bu yana hie;
"dumen" k1rmad1k Gidiyaruz oyle.
Sozlerini c;evrelerine dinletmeyen insanlar.
Vay benim kose sakal1m ... derler Ya da:
Sakal1m1z yak ki sozumuz dinlensin ... diye yak1n1rlar. izni­
nizle ben de burada bir yakmacag1m:
Yurtta�lanm1z milletvekillerini ve senatorleri sec;ip Anka­
ra'ya yallam1�lar. Partiler var. Allah ba�1m1zdan eksik etmesin,
parti liderlerimiz var. Parlamenta d1�1 liderimiz Celal Bayar var
Parlamenta ic;i liderimiz Demirel var. Fakat bir turlu hukumet
kurulmuyar. Hukumet kurulmad1kc;a Sadi Bey, devlet i�lerin­
den zaman ay1np "paligamik" c;ah�malar yapam1yar. Ne alacak
bu i�in sanu? Birtak1m insanlar:
- Bir gece ans1z1n gelebilirim ... diye rap rap haz1rhk yap1yar­
lar. Sesler duyulmuyar mu?
Sakahm1z yak ki, sozumuz dinlensin ...
(Yeniortam, 1 1 Ocak 1 975)

suc;LULAR VE G0c;L0LER

157

You might also like