Professional Documents
Culture Documents
Yüzbinlerin Sürgünü
Kırım'da
Türk Soykırımı
Toplumsal Dönüşüm Yayınlan: 284
ISBN: 975-6448-78-4
Yayınevi kurucusu: Hayri Bildik
Genel yayın yönetmeni: Hatice Bahtiyar
Kapak tasanmı: Sait Maden
Baskı, cilt: Sultanahmet Matbaası
Aralık 2004
B) Aktif Mücadele..........................................................................................109
C) S Eylül 167 Kararnamesi ........................ .................................................. 11S
Ç) Kararname Sonrası .................................................................................... 118
D) Kırım'a Dönüş ........................................................................................... 120
E) Moskova ve Özbekistan'da Yapılan Mücadeleler ........................................ 134
Çırçık Olayları ............................................................................................ 136
Moskova Olayları ....................................................................................... 138
5
F) Ömer Bayoğlu'nun Yargılanması...................................... ......................... 142
G) Moskova Mitingi ............................... ....................... ............................... 144
H) Taşkent Yargılamaları ................................................................................ 146
1) 1969'un Kısa Bilançosu............................................................................... 152
1) llya Gabay'ın Yargılanması .......................................................................... 153
J) Mustafa Cemiloğlu'nun Yargılanması .........................................................154
K) Diğer Tutuklama ve Yargılamalar............................................................... 155
L) Moskova Gösterileri ................................................................................... 156
M) Yüzkızartıcı Sahtekarlık............................................................................. 158
N) Milli Hareketin Son Durumu ...................................................................... 158
O) Son Yıllarda Yayınlanan Bildiriler ............ .................................................. 159
Genel Demokratik Hareket liderleriyle Olan Münasebetler
(Kırım Türkleri'ni Destekleyen ler) ............ .... .. . ............................................... 164
A) Kosterin .................................................................................................... 165
B) Grigerenka ................................................................................................ 166
C) Taras Franko ve Maria lisenka ..................................................................174
Ç) Genrih Ovanesoviç Altunyan .....................................................................176
D) Diğerleri .................................................................................................... 178
Kırım Türkleri'nin Kültür Faaliyetleri ...................................................................179
A) Edebi Faaliyetler ........................................................................................180
B) Güzel Sanatlar ve Falklor ........................................................................... 186
Kırım Türkleri'nin Son Durumu .......................................................................... 188
A) Dini Baskı .................................................................................................. 189
B) Idari Baskı.................................................................................................. 190
C) Kültürel Baskı ............................................................................................ 191
Baskılar Karşısında Kırım Türkleri'nin Cevabı ...................................................... 193
Son Söz .......................................................................................................: ..... 197
6
iLKELi, DUYARLI, ONURLU VE
YAllN BIR YAŞAM ÜZERINE...
7
YÜZB iNL E R i N S Ü R G ÜNÜ K l R l M 'DA TÜRK S O YKIRIMI
8
Dr. N E C i P HA B L E M i TO G L U
9
Sevgili Babam
Adem Hablemitoglu'na...
ÖNSÖZ
ll
YÜZBiNL E R iN S Ü R G Ü N Ü K l R l M 'DA TÜRK S O YKI RIMI
12
Dr. NECiP HA B L E M i TO � L U
l3
YÜZB iNL E R iN S Ü R G ÜNÜ K l R l M 'DA T Ü R K S O YKIRIMI
14
D r. NECiP HA B L E M i TO G L U
15
YÜZBiNL ERiN S Ü R G Ü N Ü K l R lM 'DA TÜRK S O YKI R IMI
16
Dr. N E C i P H A B L E M i TO G L U
17
YÜZB iN L E R iN S Ü R G Ü N Ü K l R lM ' DA TÜR K S O YKIRIMI
18
GiRIŞ
19
YÜZB iNL E R iN S Ü R G Ü N Ü K l R lM'DA T Ü R K S O YKIR IMI
20
Dr. NECiP H A B L EMITO � L U
21
YÜZBiNL ERiN S Ü R G Ü N Ü K l R l M 'DA T Ü R K SO YKIRIMI
22
Dr. NECiP H A B L E M i T O G L U
23
YÜZB iNLERiN S U R G Ü N U K l R l M 'DA TURK SO YKI RIMI
24
Dr. NECiP H A B L EMiTOG L U
25
1 . BÖLÜ M :
1 Kurat, Prof. Dr. Akdes Nimet: Türkiye ve Rusya, D.T.C.F yayıru, s. 650, 1 970, An
kara.
29
YÜZB iNLERiN S Ü R G Ü N Ü K l R l M 'DA TÜRK S O YK I R I M I
30
Dr. NECiP H A B L E M i TQ {j L U
31
YÜZB iNL ERIN S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA TÜRK S O YK I R I M I
Bu deklara syon, siya si bir hokkaba zlıktan başka bir şey de ğildir.
Bu dört ana ilke ü ze rine kurulan Sovyet Ru sya'da acaba bu ilkelere
ne kadar uyulmuştur ve uyulmaktadır ? Kınm Türkleri 'nin başına
gelenler, bu sorunun canlı bir cevabını teşkil eder. " Yalan" ü zerine
kurulan k omüni st si steminin örnek y oldaşlarından Sovyetler Birli ği
8 Kınmal, Dr. Edige: Muhtelif Haberler, Dergi, 5 6. sayı, s. 78, 1 969, Münih.
9 Hayıt, Dr. Baymırza: Komünizm ve Türk Dünyası. s. 60, 197 1 , Ankara.
10 Obrazovaniye SSSR. s. 19-20, 1949, Moskova.
32
Dr. NECiP H A B L E M i T O G L U
33
YÜZBiNL ERIN S Ü R G Ü N Ü K l R l M ' D A T Ü R K S O YKIRIMI
34
Dr. NECiP HA B L E M i TO G L U
17 Turgut, Mehmet: Taşkent'e Dogru. 1969, Ankara; Demirer, Mehmet Arif: Orakla
Çekiç Altında. 1969, Ankara; Tevetoglu, Dr. Fethi: Benim Gördügüm Bugünkü
Rusya. 1968, Ankara: Agaoglu, Samet: Sovyet Rusya Imparatorlugu. 1967, Anka
ra; Rado, Şevket: 50. Yılında Sovyet Rusya, 1968, Istanbul; Süphandaglı, Sabri:
Odesa'dan Orta Asya'ya. 1968, !zmir, Ertugrul, Prof. Dr. Ali: Sovyetler Birligi Seya
hati lntibaları. 1967, Ankara; Çetiner, Yılmaz: Rusya Seferi. 1969, Istanbul; An
day, Melih Cevdet: Sovyet Rusya, Azerbaycan, Özbekistan, Bulgaristan, Macaris
tan. 1969, lstarlbul; Üstün, Nevzat: Sovyetler Birligi'nden Batıya. 1966, Istanbul:
Yıldırım, Yusuf: lnanmıştım! 1972, Ankara; Selçuk, llhan: Uzak Komşu Rusya'dan
Gezi Notları. 1699, Istanbul: Yalçın, Prof. Aydın: Uzak Komşumuz Sovyetler. 1968,
Istanbul vs.
18 Kaznacheev, Aleksandr: Bir Sovyet Sefaretinin Içyüzü, s. 8- 10 , "1963 , Ankara.
19 Ludwig, Emil: Stalin, Çev. Nahit Kerven, s. 136, 1945, Istanbul.
20 Pravda, 27. 10. 1 964, Moskova.
35
YÜZBiN L E R i N S Ü R G ÜN Ü KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
36
SOVYET HAKiMIYETi ALTINDA KlRlM TÜRKLERi
37
YÜZBiNL ERiN S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
38
Dr. N E C i P HA B L E M I T O G L U
arkasından 3500 kadar Türk aydını daha kurşuna diziidi veya sür
güne gönderildi.
lmha hareketinin dördüncü perdesi, "kollektifleştirme" adı altın
da açıldı. "Kulak" ve "aşağı kulak" (büyük ve orta çiftlik ağaları) ola
rak 40-50 bin Kırımlı Türk köylüsü Sibirya'ya ve Urallar'ın işçi kamp
larına sürülmüştür. Bunların mühim bir kısmı sürgünde ölmüştür.
lmha hareketinin beşinci perdesi, 1929 Alakat ihtila.Ji ile başla
mış; bu ihtila.J Sovyet askeri birlikleri tarafından kanlı bir şekilde
bastırılmıştır. lhtila.Ji hazırlayan ve katılanlardan binlerce Kırım
Türk'ü kurşuna diziimiş veya sürgüne gönderilmiştir.
.
lmha hareketinin altıncı perdesi, Sovyet hükümetinin Ukrayna
ve Kırım' a ait buğdaydan köylülerin elinden zorla alarak Avrupa'ya
ihraç etmesi sonucu meydana gelen kıtlık ile açılmıştır. Sovyet hü
kümetinin fiziki imha hareketinde takip ettiği en etkili yol olan "su
ni kıtlık" 192 ı - ı922'de bütün ülkede 6 milyon, 1930- 1 933'te ise 7
miyon insanın hayatına malolmuştur. Bu son tertibe isyan eden
"Kınm lcra Komitesi" Başkanı Mehmet Kubay sürülmüş, yerine
"kuvvetli bir Sovyet hükümeti" kurulmuştur.
lmha hareketinin yedinci perdesi, ı 93 1 - ı 936 yıllan arasında
din adamlarının tasfiyesi ile başladı. ı938'de bin kadar cami kapa
tılmış, din adarrıları Sibirya'ya mecburi çalışma kamplarına (ölüm
kamplan) gönderilmişti. Yine aynı tarihler arasında "Kırım lcra Ko
mitesi" Bakanı llyas Tarhan ve "Halk Komiserleri Heyeti" Başkanı
Sameddin başta olmak üzere, birılerce "milliyetçi" komünist, idam
veya sürgün edildiler. Aydınların tasfiyesinden Türk köylülerinin
bir kısmı da kurtulamadı. Bu devrede Kırım Türkleri, "Troçkizm"
"milliyetçilik ve ihtila.J aleyhtarlığı" ile suçlandırıldı.
lmha hareketinin sekizinci perdesi, Ikinci Dünya Savaşı'nda Al
man-Rus cephesinin teşekkülü üzerine başlamıştır. ı939 nüfus sa
yımına göre, Kırım'ın nüfusu 1 . 1 26.824 olarak tespit edilmişti. Bu
ülke içindeki Türk unsur %% 23,3 olup, Kırım Türkleri'nin bir kıs
mı hala Kırım dışında, sürgünde yaşamaktaydı. Bundan şu sonuç
çıkar: Ruslar Kırım'ı işgal ettikleri 20 yıl zarfında (192 ı - ı94 ı ) 100-
39
YÜZBiN L E RiN S ÜR G Ü N Ü K l R l M 'DA TÜRK S O YKIRIMI
40
Dr. N E C i P H A B L E M i TO (j L U
41
YÜZBiNL E R iN S ÜR G Ü N Ü K l R l M ' D A T Ü R K S O YKI R I M I
22 Sheehy, Ann: Kırım Tatarlan. Emel, 69. sayı, s. 20, Mart 1972, Istanbul.
23 Akın, !smail: Bolşevizm Felaketi ve Kırım Halk Mücadelesi. lmmenstadt/Bihlen
dorf, 1947; Kırımal, Dr. Edige: Kırım Türkleri. Dergi, 59. sayı, s. l l , 1970, Münih.
24 Kırımal, Dr. Edige: Kırım'da Topyekün Tehcir ve Katliam. Emel, 16. sayı, s. 36,
1963, Istanbul.
25 Kırımal: a.g.y.
26 Kırımal: a.g.y.
42
Dr. NECiP H A B L E M I TO � L U
27 Kırımal: a.g.y.
28 Kınmal: a.g.y.
29 Kınmal: a.g.y.
30 Kırımal: a.g.y.
31 Kınmal: a.g.y.
43
ll. DÜNYA SAVAŞI'NDA KlRlM TÜRKLERi
32 Pfısic. Aydın: Kınm Türkleri'nin Sesi. Azerbaycan, ı ı . sayı, s. ı4, Nisan 1953, Münih.
44
D r. N E C i P H A B L E M i TO G L U
33 Buzinarski, A. veT.: Kırım Tatarlan. Novoye Russkoye Slovo, 2 1 . 1 . 1971 , No. 221 36,
New York.
34 Musa, A.: Ikinci Dünya Savaşı'nda Kırım Halkınııı MOcadelesi, Azat Vatan. 5. sa
yı, s. 8, 1952, MOnih.
35 Buzinarski 'ler: a.g.y.
45
YÜZB iNLERiN S Ü R G Ü N Ü K l R l M ' D A TÜRK S O YKIRIMI
46
Dr. N E C i P HA B L EM i TO G L U
47
YÜZB i N L E R i N S Ü R G Ü N Ü K l R l M ' D A T Ü R K S O YKI R I M I
48 Ali: a.g.y.
49 POsic: a.g.y.
50 Niyazioglu, Z. : VatanperverlerYılnamesi. Lenin Bayragı, 3 1 Agustos 1967, 104. sa-
yı, s. 4, Taşkent
sı Kınmer: a.g.y.
52 Meydan Larousse, 7. cilt, 75 . fasikül, 1972; Kınmal: a.g.y.
53 POsic: a.g.y., s. 16.
48
Dr. N E C i P HA B L E M i TO G L U
49
YÜZBiNL E R iN S Ü R G Ü N Ü K l R l M ' D A T Ü R K S O YKI R I M I
58 Özkınm, Orhan: Il. Dünya Savaşı'nda Kınm Türkleri ile Almanlar Arasındaki
Münasebetler. Emel, 25. sayı, s. 16, Kasım-Aralık ı964, lstanbul.
59 Ülküsal, Av. Müstecip: Dohruca ve Türkler. T.KA.E. yayını, s. 228, 1966, Ankara.
60 Özkınm: a.g.y., s. 17.
50
Dr. N E C i P HA B L EM i TO G L U
sı
YÜZBiNL E R iN S Ü R G Ü N Ü K l R l M 'DA TÜRK S O YKIRIMI
Türk Tiyatrosu
Kınm Türkleri bir taraftan camilerinde ibadetlerini yaparlarken,
okullarında çocuklarını okuturlarken, diğer taraftan da tiyatrolarını
açtılar. Baştan ilave etmek gerekir ki, bu tiyatro çalışmalan tama
men Almanlar'ın idaresi ve kontrolü altında idi. Onların gayeleri,
bu tiyatroların sayesinde askerlerini eğlendiemek ve morallerini
yüksek tutmaktı. Tiyatro idarecileri repertuarı; şekil, ınana ve ruh
itibariyle Kırım Türkleri'nin içinden aldıkları efsanelerle hazırla
mışlar, edebi bir üslOpla sahneye koymayı başarmışlardır. "arzı Kız",
"Bahçesaray Hareıni", "Altın Beşik" gibi seçilmiş oyuntarla seyirci
karşısına çıkan Türk sanatkfuları, yüzlerce defa verdikleri temsiller
le Kırım Türkleri'nin bazan gururlarını okşamış, bazan onları ağlat
mış, sevindirmiş ve coşturmuştu. Kırım Türkleri, merhum Gaspıra
lı İsmail Bey'in "Tercüman"ından sonra ilk defa bu tür kültür çalış
masıyla milli varlıklarını hissettirmişlerdi. Kırım'ın bütün şehir, ka
saba ve köylerinden binlerce Türk, kamyonlarla, arabalada Akmesçit' e
Türk Tiyatrosu'nu seyretmeye geliyordu. Bu ilginin başlıca sebebi;
52
Dr. N E C i P HA B L E M i TO G L U
53
YÜZB i N L E RiN S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA T Ü R K S O YKIRIMI
54
Dr. N E C iP HA B L E M i T O G L U
75 Buzinarskiler: a.g.y.
76 Kern, Erich: Büyük Sarhoşluk. Çev.: Şevket Dilmaç, s. 95-96, 1949, Ankara.
55
YÜZB iNL E R iN S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA T Ü R K S O YKIRIMI
56
Dr. N E C i P H A B L E M I TOG L U
81 Bektöre: a.g.y.
82 Conquest, Robert: Büyük Tedhiş. Çev. Nuzhet Baba, Durum yayını, s. 1 56, 1969,
Ankara.
03 Bektöre: a.g.y.. s. 144.
84 Ülküsal. Av. Müstecib: Büyük Facianın 23. Yıldönümü. Emel, 40. sayı. s. 3, 1967,
Istanbul.
57
YÜZBiN L E R iN S Ü R G ÜN Ü KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
2. Lejyonerler
lkin ci grupta ise Kızılordu'dan Almanlar'a iltica ederek, Alman
üniformasında Kızılordu'ya karşı savaşan lejyonerler bulunmak
tadır. Bunlar bir müddet harp esiri olarak esir kamplarında açlık
ve hastalıkla mücadele etmişler, daha sonra sag kalanlar, verilen
üniformaları giyerek teşkil olunan lejyorılara katılmışlardır. Sov
yet ordusunda bulundukları sıradaki rütbelerinin aynısını alan
Türk lejyonerlerinin Alman askerlerinden farkı, göğüslerinde ta
şıdıkları amblemin "gamalı haç" yerine "BOZKURT" olmasıydı.
Ancak Almanlar'ın siyasi ve idari beceriksizligi, askeri alanda da
görülmüş, Hitler, Rus Generali Vlasov'u yeni ordunun başkuman
dam tayin etmişti. Degerli araştırmacı Dr. Brautigam bu hususta
şöyle demektedir:
"Bu karar, Alman ordusu saflannda bugüne kadar savaşan ve
ya Almanlada siyasi işbirliği yapan bütün Sovyetler Birliği halk
ları arasında büyük bir infial uyandırdı. Hetman Skoropadski,
85 Ollcüsal, Av. Müstecib: BirYazı Münasebetiyle. Emel, 62. sayı, s. 4, 197l, lstanbul.
58
Dr. N E C i P HA B L E M i TO G L U
86 Brautigam, Dr. Otto: So bat es sicb zugetragen ... Ein Leben als Soldat und Diplo
mat, Holzner-Verlag, s. 703, 1968, Würzburg.
87 Brautigam: a.g.y.
59
SAVAŞ SONUNDA KlRlM TÜRKLERI
(ALMANYA YOLUNDA)
88 Olküsal', Av. Müstecib: Büyük Facianın 23. Yıldönümü. Emel, 40. sayı, 1967, Is
tanbul.
89 Abdülhamiıoglu, Necip: Küçük Kınm'ın Büyük Eviadı Necib Hacı Fazıl'ın Şeha
detinin 23. Yıldönümü Münasebeti ile. Milli Cephe, 52. sayı, Ekim 1970, Ankara.
60
Dr. N E C i P H A B L E M i TO G L U
90 Abdülhaınitolllu: a.g.y.; Dobrucalı: Dobruca Türkleri (ll). Emel, 23. sayı, 1964.
9 1 Dr. Ahmet Özenbaşlı Rusya'ya kaçınldıktan sonra uzun bir müddet kendisinden
haber alınamamış. ancak birkaç sene ewel Leninabad şehri hastanesinde görev
başında iken vefat ettiili öllrenilmiştir.
92 Olküsal, Av. M üstecib: Dobruca ve Türkler, T.K.A.E., yayım, 1 966, Ankara.
93 Yalta Konferansı'nda Roosevelt'in siyasi ınüşaviri olan ve konferansta büyük rol
oynayan komünist Yahudi asıllı Alger Hiss'in sonradan Ruslar hesabına çalıştılll
anlaşılmış ve bu yOzden A.B.D.'de mahkum edilmiştir.
61
YÜZBINL ERiN S Ü R G Ü N Ü K l R l M 'DA T Ü R K S O YKIRIMI
94 Dallin, Davit J. • Nicolaevski, Boris I.: Sovyet Rusya'da Mecburi Çalışma. s. 72,
1951, Istanbul.
95 Hızal, Ahmet Hazer: Kuzey Kaflcasya Hürriyet ve ls tildal Davası, Orkun yayını, s.
121, 1961, Ankara.
96 Wilfried Strik Strikfieldt: Stalin and Hitler, s. 230-250, 1970.
·
62
Dr. N E C i P H A B L E M i TO G L U
63
YÜZBiN L E R iN S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
64
KlRlM'DA 1 944 KATLIAM! VE TOPYEKÜN SÜRGÜN
99 Bektöre, Emin: Akmesçit FAciası. Emel, 37. sayı, s. 34, Kasım-Aralık 1966, Istanbul.
100 Sheehy, Ann: Kınm Tatarlan. Emel, 69. sayı, Mart-Nisan 1972, Istanbul.
101 Kınmal, Dr. Edige: Kırım Türkleri. Dergi, 59. sayı, s. 14 1970 Münih; Kınm'da
Topyekün Tehcir ve KatWim, Dergi, S. sayı, s. 16, 1956 Münih.
102 Sheehy : a.g.y.
103 "Kırım'da Vaziyet Haldcında" Kınm. 2. sayı, s. 4, ı3 Aralık 1944, Berlin.
1 04 "Kırım Haberleri". Kınm, 3. sayı, s. B, lO Ocak 1945, Berlin.
65
YÜZB iNL E R i N S Ü R G ÜNÜ KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
66
Dr. NECiP H A B L E M i TO (; L U
67
YÜZBIN L E R iN S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
68
Dr. NECIP H A B L E M i TO G L U
1 1 6 Kınmal: a.g.y.
1 17 Kınmal: a.g.y.; Spuler, Bertold: Die Krim Unter Russiseber Herrscbaft, Blick in
die Wissenscbaft. No. 8, s. 368, Berlin.
ı 1a Kınm Tatarları'nın Rus Dostları: a.g.y.
1 19 Sheehy: a.g.y.
ı20 Sheehy: a.g.y.
69
YÜZBiNL E R iN S Ü R G Ü N Ü K l R l M 'DA TÜRK S O YKIRIMI
70
r
� .
•
1\
l
.
1 .r ,
!
ı
.
; !
� !
�
"
•
•
o
> i
Vı
l
( iı
j
• r
1 •
•
'
"
!
"'
.
{Jl
ll
" -- .. �
�
. . .. �
! \
'
1.
.j ....t.•
'
'
'
\ '
-,_ . _
71
YÜZBiNL E R iN S Ü R G ÜN Ü K l R l M ' D A TÜRK S O YKIRIMI
125 Kınmal, Dr. Edige: Muhtelif Haberler, Dergi, 60. sayı, s. 78, 1 970, Münih.
126 Sheehy: a.g.y.
127 1 1 5 imzalı Bildiri; Kırım Tatarları'nın Rus Dostları: a.g.y.
128 Kınm Tatarları'nın Rus Dostları: a.g.y.
129 Svobodnıy Kavkaz, ı . sayı, s. 32, Ekim 195 1 , Münih.
72
25 HAZIRAN 1 946 TARiHLI CEZA KARARNAMESI
73
YÜZBiNL E R iN S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
130 Conquesı, Robert: Aklıselim Karşısında Rusya, Nebioglu yayını, s. 99, Istanbul.
131 Batırhan, B.: Kalkasya'da Çeçen-lnguş ve Karaçay-Balkarlar'ın TopyekO.n Imha
ve Tehcir Faciasının 2 ı. Yıldönümü M Unasebetiyle, Dergi, 39/4. sayı, s. 77, 1965,
Münih.
74
KlRlM TÜRKLERI'NE ISNAT OLUNAN
SUÇLAMALARlN ARKASINDAKi GERÇEKLER
75
YÜZBIN L E R iN S Ü R G Ü N Ü K l R l M 'DA TÜRK S O YKIRIMI
76
Dr. NECiP H A B L E M I TO G L U
77
YÜZB iNL E R iN S Ü R G ÜNÜ KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
78
Dr. NECiP H A B L E M i TOG L U
79
YÜZBINL E R i N S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
80
Dr. NECIP H A B L E M i TO G L U
158 Wintenon, Paul: Rusya'nın lçyüzü, Çev. Ferda Kocaçimen, s. 94-95, 1946, lstanbul.
Bl
KlRlM'DA TÜRK KÜLTÜRÜNÜN IMHASI
1944'te Kırım'da bir tek Türk kalmamak üzere bütün bir halkın
sürgün e gönderilmesi, bu milleti; harici cebri sürgün yolu ile imha
etmekten başka bir şey degildi. Ancak bu yol, Moskova'nın igrenç
arzularını tam manasıyla yerine getirebilecek mahiyet taşımıyor
du. Bunun için Moskova, aynı zamanda başka bir yolu; Kırım'da
Türk kültürünün imhasını tatbik etmekten geri kalmadı.
Sürgün edilen Kırım Türkleri, geride şanlı bir tarihin kültür zen
ginli�ni bırakıyordu. Bu zenginlik; bu aç, perişan yolcuların 15-25
kilogramlık yük limitinin içine sı�amazdı. bu servet terk ediliyor
du. Halbuki Kırım-Türk ailesi, 6-7 asırlık bir Kınm-Türk kültürü
nün küçük çapta bir muhafızı idi. Babadan çocuga, dededen taru
na intikal eden nice nice antika eşyalar, sanat eserleri, her biri mü
zelerin seçkin köşelerini işgal edecek nefasette kıymetli el işleri,
nakışlar, örnekler, birçok ailede bulunan kıymetli el yazması kitap
lardan müteşekkil büyük büyük kitaplıklar, 30 yıl zarfında GPU ta
rafından imha edilen yüzlerce Türk aydınının, daha gün ışıgı gör
memiş eserleri ve daha daha nice kıyınetler!...
Bütün bunlar ne oldu? Nerede kaldı, kime teslim edildi? İnsan
lan çuval yükler gibi trene dolduran süngülü askerler bu sanat
eserlerinin birlistesini mi yaptı? Sürgün emrini veren hükümet, bu
kültür kıymetlerini kendi himayesine mi aldı?
Batılı araştırmacılardan M. Goldstein bu konuda şu sonuca va
nyor:
82
Dr. NECiP HA B L EMiTO G L U
159 Goldstein, M.: Sovyet Hakaretine U�ayan Kınm Tilrk Halkı ve Onun Milli Kill
tilrü. Dergi, 59 sayı, s. 28, 1970, Milnih.
160 1 1 8 lmzalı Bildiri. Emel, 49. sayı, s. 7-8, 196B, Istanbul.
161 Kınm Tatarlan'nın Rus Dostları, a.g.y.
83
YÜZBiNL ERIN S Ü R G ÜN Ü K l R l M 'DA TÜRK S O YKIRIMI
84
SOVYET ILIM ADAMLARININ SAHTEKARLIKLARI
85
YÜZB iNL E R i N S Ü R G Ü N Ü KlR lM 'DA T Ü R K S O YKI R I M I
86
Dr. N E C iP H A B L E M i TO (; L U
87
YÜZB IN L E RiN S Ü R G Ü N Ü K l R l M 'DA T Ü R K S O YKI R I M I
88
Dr. NECiP H A B L E M i TO {} L U
170 Kınmal; Dr. Edige: Sovyet Tarih Ilmi Rus Emperyalistlerinin Hizmetindedir. Bir
leşik Kafkasya, 2. cilt, 24. sayı, s. 13, Temmuz 1953, MUnih.
171 Vetlina, Vera: Krimskiye Putesestviya, s. 389, 1952, Moskova.
89
YÜZBiNL ERiN S U R G U N U K I R I M "DA TURK S O YK I R I M I
ı 72 Ortaylı. Kemal: Bir Sovyet Müellifinin Kırım türkleri ve Mazileri Hakkındaki Ifti
raları, Dergi, 34. sayı, s. 58, ı963. Münih.
90
TÜRK'SÜZ KlRlM
91
YÜZBiNL E R iN S U R G U N U K l R l M 'DA TÜRK S O YKIRIMI
92
Dr. NECiP HA B L EM i T O c!; L U
176 Yalçın, Prof. Aydın; Uzak Komşumuz Sovyetler, Ak yayını, s. 19. 1968, lstanbul.
1 77 Vetlina: a.g.y.
93
YÜZB iNL ERIN S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
1 78 Kınmal, Dr. Edige: Muhtelif Haberler, Dergi, 47. sayı, s. 75, 1967, Münih.
179 Kınmal, Dr. Edige: Muhtelif Haberler, Dergi, 48. sayı, s. 79, 1967, Münih.
94
KlRlM'lN UKRAYNA'YA VERiLMESi
180 Yutang, Lin: Gizli Isim, Işık yayını, s. 142, 196, Istanbul.
181 Elhaşimi, Seyit: Müslüman Şarktaki Sovyet Siyaseti ve Kırım Türkleri'nin Alın
yazısı, National Press, 24 Eylül 1 958, Cakarta.
182 Vedemosti Verbovnogo Saveta SSR, no. 4, s. 145, 9 Mart 1954, Moskova.
95
YÜZB iNL E R i N S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA TÜRK S O YKI R I M I
96
Dr. N E C iP HA B L E M i TO G L U
186 Tretya sesiya Ukrainskoy Natsionalnoy Radi (6- 12 Bereznya, 1954), Materiyali
idokumenti. Na çujdini, 1954; Ukrayna Enformasyon Bürosunun Neşriyau, Mü
nih; Kınmal: a.g.y., s. 20.
ı87 Moskova'nın Sürgün ve Imha Ettiili Milletler, Dergi, 9. sayı, s. 124, 1957, Münih.
188 Kınmal, Dr. Edige: Muhtelif Haberler Dergi, 48. sayı, s. 78, 1967, Münih.
189 Kınmal, Dr. Edige: Muhtelif Haberler, Dergi, 60, sayı. s. 78, 1970, Münih.
97
20. KONGRE VE STALIN "PUT"UNUN YlKlLMASI
1956 yılına kadar Kırım Türkleri, sürgün yerlerinde, Il. sınıf va
tandaş olarak, birçok haklardan mahrum yaşadılar. 1956'da Mos
kova'da yapılan Sovyetler Birligi Komünist Partisi'nin 20. Kongresi,
Kırım Türkleri'nin hayatında önemli bir dönüm noktası olmuştur.
Bu kongrenin sadece Kırım Türkleri için degil, sürülen diger millet
ler ve hatta Sovyet esiri bütün Türk ve gayri Ruslar için de önemi
büyüktür. Bu bakımdan bu Kongrenin gerekli bütün teferruatlany
la bilinmesi, birçok karanlık noktaları aydınlıga çıkaracaktır.
Başta Kırım Türkleri olmak üzere birçok toplulukların imhasın
da birinci derecede rol oynayan Stalin, Sovyetler Birligi Komünist
Partisi'nin 20. Kongresi'ne kadar ülkenin birinci adamı olmaya de
vam etmiştir. Stalin'in ölümünden sonra iktidarı devralan ve Parti
üyeleri arasında "en cahil" tanırnlamasıyla temayüz eden Kruş
çev'in; " Büyük Şef'in yolunda ne kadar gidebilecegi düşüncesi, bü
tün dünyayı meşgul ediyordu.
Bütün düşünce ve tereddütler 20. Kongreye kadar devam etti.
14 Şubat 1956'da açılan kongre, yirmi toplantıdan sonra 25 Şubat
1 956'da sona ermiştir. Resmi rapora göre, 1355 oy hakkına sahip ve
85 danışman delege, 6.800.000 asil parti üyesini ve 420.000 aday
üyeyi temsil etmişlerdir. Kongrede aynı zamanda 55 yabancı ülke
Komünist Parti delegesi de hazır bulunmuştur.( 190l
190 Sander, Oral: 20., 2 1 . ve 22. Kongreler ve Sovyet Dış Politilcası, A.O.S.B.F. yayını,
s. 8, 1967, Ankara.
98
Dr. NECiP H A B L E M i TO G L U
99
YÜZB iNL E R i N S Ü R G ÜNÜ K l R l M 'DA T Ü R K S O YK I FJ I M I .•
193 Ikiz, M. Lütfi: 20. Asırda Genocide, Kuzey Kafkasya'da Sovyet-Rus Vahşeti, s. 19,
1964, Ankara.
194 lloover, ). Edgar: Düşmanınız Kimdir?, (Çev: A. Haşim Aytural) Emniyet G. M.
Onemli Işler yayını, s. 50, 1967, Ankara.
100
Dr. N E C i P HA B L EM i TO G L U
101
YÜZB iNL E R iN S Ü R G Ü N Ü K l R l M 'DA TÜRK S O YKIRIMI
199 Leonhard, Wolfgagn: The Kremlin Since Stalin, s. 1 65, 1962, New York.
200 Kolarz, Walter: Stalin ve Kruşçe (Komünizmin Anatomisi) Yagmur yayını, s. 86,
1963, Istanbul.
201 Leonhard: a.g.y.
202 Conquest, Robert: Aklıselim Karşısında Rusya, Nebioıtlu yayını, s. 102. lstanbul.
203 Cilas Milovan: Stalin'le Konuşmalar, (Çev.: Cevdet San). Otüken yayını, s. 187,
1964, Istanbul.
204 Demirer, Mehmet Arif-Tekeloglu, Miray: Rusya'da Açık Duruşmalar, Kişisel Ki
taplar, s. 49, Ankara.
1 02
Dr. NECiP HA B L E M i TO G L U
205 Hudson, G. E: 1917-1967 Komünizmin Elli Yılı-Teori ve Pratik; (Çev.: Fırat Arge-
şo). Sümerbank Kültür Yayını, s. 138, 1969, Ankara.
206 Hooer: a.g.y.
207 Conquest: a.g.y.
208 Conquest: a.g.y.
103
YÜZB i NL E R iN S Ü R G ÜN Ü KlRlM 'DA T Ü R K S O YKI R IMI
104
YURDA DÖNÜŞ MÜCADELESi
Kırım Türkleri, 1956'ya kadar olan yılları acı bir atıra olarak anmak
tadırlar. Gerek Sovyetler Birligi yeraltı basınının (Samizdat vs.) ge
rekse 1969 Taşkent mahkemesinin tutanaklarının ortaya koydugu
bilgiler, bu sonucu ortaya çıkarmaktadır.
Kırım Türkleri'nin 1956 yılına kadar sürgün mahallinde geçir
dikleri hayat şeklinin kısa bir özetini yapmak gereklidir:
Sürgün mahallinde elverişsiz evlerde iskan edilen Kırım Türkle
ri, 1946 yılına kadar büyük zayiat verdiler. Bu zayiatın oranı, Özbe
kistan'ın bazı bölgelerinde % 70-BO'i bulmuştu.<2ı2) Hatta Ural
lar'da % l OO'ü bulan zayiat oranı, akıllara durgunluk veren bu "ge
nocide"in acı sonuçlarından biridir.<2 ı JJ Sürgün edilenlere verilen
evler; barakalar, ahır ve badrumiardan ibaretti.!21 4l Bu arada, bir
ailenin hannamayacağı kulübelerde üç-dört aile birden yaşamaya
zorlanmıştı .!215) Bu durum kendilerinin topragı ekip hiçebildikleri
1945 yılına kadar sürmüştür. Çalışkanlığı ve çiftçiligi ile tanınan Kı
rım Türkleri, kısa bir zaman içinde teşkilatlanarak durumlarını bi
raz olsun düzeltmişler, {21 6) bilahare, ilk saflıa atladıldıktan sonra,
insan barındırmaya mahsus evlere kavuşmuşlardı.
105
YÜZBiN L E R i N S Ü R G Ü N Ü K l R l M 'DA TÜRK S O YKIRIMI
217 Rusya'daki Tatarlar, Yeni Gazete, 12 Eylül 1969, Istanbul (Soviet Weeldy'den).
2 18 Sheehy: a.g.y.
2 ı9 Grigorenko, P.: Kosterin'in 72 . Dogum Yıldönümü Nutku; a.g.y.
220 Sheehy, a.g.y.
1 06
Dr. NECiP HA B L EM i TOGL U
22 1 Sheehy: a.g.y.
222 Pravda, 29 Nisan 1956, Moskova.
107
YÜZBiN L E R iN S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA TÜRK S O YKI R I M I
1 08
Dr. NECiP H A B L E M I TO � L U
B} AktifMücadele
Kırım Türkleri'nin faaliyetleri, başlangıçta dileklerini Moskova
yöneticilerine iletme girişimleri üzerinde yoğunlaşmıştı; fakat da
ha sonra bu yoldan hiçbir sonuç alınamadığı görülünce, burılar
toplantı ve mitingiere dönüştü. Ortada bir gerçek, büyük bir hak
sızlık vardı; sürülmüş olan Kırım Türk halkının kaderinde; "Sovyet
Moskova emperyalizminin kara, merhametsiz, gayri insani bir ma
hiyet taşıdığını gösteren misli görülmemiş kötülük ha.Ia devam edi
yordu."(224l Halbuki, 9 Ocak 1957 tarihli kararname ile ilgili olarak
Yüksek Şura Prezidyumu Sekreteri A. E Gorkin, Sovyetler Birliği
Yüksek ŞOrası'nda okuduğu raporda şöyle diyordu:
223 Dinç, Hasan: SUrgüne Gönderilen 1,5 Milyon Kuzey Kafkasyalı'nın Akıbeti (Ku
zey Kafkasya'da Sovyet-Rus Vahşeti), s. 32, 1964, Ankara.
224 Aslanbek, Mahmut: ltiban Iade Edilmiş Kuzey Kafkasya Halklannın Durumu,
Dergi, 16. sayı, s. 2 9 , 1 959, Münih.
109
YÜZBiNL E R iN S Ü R G ÜNÜ KlRlM 'DA TÜRK S O YKI R I M I
ı ıo
Dr. NECIP H A B L E M i TO G L U
lll
YÜZB iNL E RiN S ÜR G ÜN Ü KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
1 12
Or. NECiP HA B L E M i TO G L U
113
YÜZB iN L E RiN S Ü R G Ü N Ü K l R l M ' D A T Ü R K S O YKI R I M I
1 14
Dr. NECiP HA B L EM i TO G L U
dünya basını, hatta kimi Rus aydınları da, Kırım Türkleri'nin cep
hesinde yer aldılar. Bunun üzerine taviz vermek zorunda kalan
Moskova yöneticileri, 5 Eylill 1967 Kararnamesini yayınladılar.
Grigorenko tavsiye ediyordu: "DlLEMEKTEN vazgeçiniz! Siz
den kanunsuz olarak gaspettiklerini GERl ALINIZ ... " Bu tavsiyeye
harfiyen uyan Kırım Türkleri' nin, sadece 1966- 1 967 yılları arasında
214 eviadı tutuklanmış ve mahkemeye verilmiştir. Bunun kısa bir
tablosunu yaparsak; Sovyet Türkistanı'nın Angren, Bekabad, Ho
kand ve Taşkent şehirlerinde 8 Ekim 1966 tarihinde düzenlenen
gösteride 69 Kınm Türk'ü, Türkistan'ın Audijan şehrinde 22 Nisan
1967 tarihinde, Kınm Muhtar SSC'nin yaratıcısı olmak üzere Lenin
abidesine gösteri yaparak çelenk koydukları için 15 Kırım Türkü;
Kınm Türkleri'nin Özbekistan'daki sürgün hayatlarının devamına
karşı 27 Ağustos ve 2 Eylül 1967 tarihlerinde yaptıkları kitle halinde
protesto hareketleri yüzünden 130 Kırım Türkü tutuklanmış ve
mahkemeye verilmiştir. Gerçekte ise Sovyetler Birliği'nde 1966-
1967 yılları arasında baskı ve şiddet hareketlerine maruz kalan Kı
rım Türkleri sayısının çok daha yüksek olduğuna şüphe yoktur.
Maalesef, Kırım Türkleri'nin tutuklanmaları ve yargılanmaları hak
kındaki bütün haberler Hür Dünyaya kadar ulaşamamaktadır.
1 15
YÜZB i N L E R iN S ÜR G Ü N Ü K l R l M 'DA TÜRK S O YKIRIMI
1 16
Dr. N E C i P H A B L E M i TO a L U
1 17
YÜZB iNL ERiN S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA T Ü R K S O YK I R I M I
Çl Kararname Sonrası
Kararname ile iade edilen bazı haklardan sonra Kırım Türkleri,
faaliyetlerini başlıca üç kolda yürütmeye başlamışlardır.
ı. Kırım'a yerieşebilmek için başarısız bile olsa sehat ve inatla
göç teşebbüslerinde bulunmak.
2. Sovyetler Birliği'nde sürdürülen Genel demokratik Hareket
ler ile ilişki kurmak.
3. Ata topraklarına dönüp Kırım Muhtar SSC'ni kurabilmek için
Moskova ve Özbekistan'da başlattıklan kampanyayı devam ettir
mek . . .
1 18
Dr. NECiP HA B L E M i TO G L U
l l9
YÜZB iNL ERiN S Ü R G ÜN Ü K l R l M 'DA TÜRK S O YKIRIMI
D) Kınm'a Dönüş
Kırım Türkleri'nin 5 Eylül l967 kararnamesine dayanarak yurt
Ianna dönmeleri hakkında Soviet Weekly dergisinde bir yazı yayın
Ianmıştır (bk. Belgeler kısmı). 1 2 Eylül l969 tarihli "Yeni Gazete" de
de yayınlanan ve Moskova yöneticilerinin görüş ve yalaruarını ak
settiren yazıda bu konu ile ilgili olarak şunlar söyleniyordu:
"Yüksek Ştlıa'mn aldığı karara uygun olarak, arzu eden Türk
ler'in, Kınm'a dönebilmeleri de sağlanmıştır.
Bir an düşünecek olursak; çeyrek asır ayrılıktan sonra, tekrar
Kınm'a dönüş büyük bir problem hMine gelmiştir. Kınm'a dönen
ailelere, ev, iş imkanları, diğer imkaruar sağlanmalı idi... Ostelik,
mesele, sadece Kırım'a gelen insanlara imkan sağlamak değil, fa
kat, kalmak arzusunda bulunan kimselerin yaşamasını ternin et
mekteydi. Bütün bu güçlüklere rağmen, pek çok şey yapılmış, Kı
nm'ın 14 bölgesinden 9'una Türk toplulukları yerleştirilmiştir.
Kırım'a, ilk defa 1968 Nisan ayında Türk aileleri dönmüştür. Bu
aileler; Simferopol'e (Akmesçit) yakın bir devlet çiftliğinde çalış
maya başlamışlar, kendilerine Nekrasovo köyünde ev yapılmıştır.
Her aileye Kınm'a dönüş masrafları, iki ton ağırlığındaki eşyala
rının nakliye masraflan verilmiş, her aileye, oldukça büyük çapta
toprak parçaları tahsis olunmuştıır. Arazi, ailelere bedava olarak
verilmiş; arazi üzerinde yapılan inşaatların % 35'inin masraflan
m da devlet ödemiştir."
Sovyet Rusya'da özel mülkiyetİn olmadığını bilen yazar, yukarı
daki yazıyı bizzat yerinde kendi müşahadesi ile mi, yoksa masa ba
şında mı hazırlamıştı? Bunun cevabını yine Sovyet dökümanlan
vermektedir:
1 20
Dr. N E C iP HA B L E M i TO G L U
121
YÜZB iNL E R iN S Ü R G ÜN Ü Kl R l M 'DA TÜRK S O YKIRIMI
kaldılar. Ertesi sabah, bir savı ile 8 polis geldiler, derhal defolup
gitmelerini emrettiler. Neler var, neleri yoksa hepsini d.ışan attı
lar. Çocukları da hacaklarından yakalayarak fırlattılar. lzzet'in 8
yaşındaki kızı, başaşağı düştüğü için beyni zedelendi ve düştüğü
yerde kaldı. Gene lzzet'in karısı, 6 aylık hamile idi. Ama polisler
tarafından yere yıkılmaktan, tekmelenmekten kurtulamadı.
10 gün süre ile iki aile mensuplan, köy yakınlarında, tenteler
içinde, dondurucu soğuklardan korunmaya çalıştılar. l l . günün
sabahı polisler baskın yaptı. Aile mensuplannı bir kamyona yük
leyip Kınm'dan uzaklaştırmak istediler. Yolda, lzzet ile İdris şofö
rü ikna ettiler ve Simferopol şehrine gittiler. Ellerindekini, avuç
larındakini verip, bir pansiyon odası kiraladılar. Gene bir iş ara
maya başladılar. Bir iş bulamayınca, Şehir Belediye Konseyi Baş
kan Yardımcısı, A. P. Derkach'a başvurdular. Adam, uzun beklet
meden sonra, iki Türk aile reisini kabul etti. Ama, konuşmalarına
bile fırsat vermeden bağırmaya başladı:
'Bana bakın siz. . 5 Eylül l967 tarihli kararname, Kınm Türk
.
1 22
Dr. N E C i P H A B L E M I TO G L U
1 23
YÜZB INL E R iN S Ü R G Ü N Ü K l R l M 'DA T Ü R K S O YKI R I M I
124
Dr. N E C i P HA B L E M I TOGL U
125
YÜZB iNLERiN S Ü R G ÜNÜ K l R l M 'DA T Ü R K S O YK I R I M I
1 26
Dr. N E C i P HA BL E M i TOGL U
I . Mektup
Zülfınar Kaşka ve tsrnail Dugu, 25 Temmuz 1969 tarihinde kale
me aldıkları mektupta, ailenin başından geçenleri özetle şöyle an
latıyorlar:
" 1 969 Şubatında Kınm'a döndük. 350 ruhieye bir evcik aldık.
Ancak köy sovyeti (muhtar) alım-satım mukavelesini tasdik et
mekten kaçındı. Aynca, ikamet kaydının yapılması tekliflmizi
reddettiler. Bölge İcra Komitesi Başkanı Morişniçerıko ve Polis
Müdürü Novikov bize insan değil, hayvan muamelesi yapıyorlar
dı. Biz mütemadiyen hakarete uğramakta idik. Bizi her gün poli
se, idari komisyona, savcılığa götürüyor ve vatanımızı gönül nza
sıyla bırakıp gitmediğimiz takdirde cezalandırmakla tehdit edi
yorlardı."
"26 Haziran 1 969'da, gece saat 12'de evimiz 35-40 kişilik bir
çetenin baskınına uğradı. Evi saran gece haydutlan kapıyı vur
maya başladılar. Biz kapıyı açınca 15-20 kadar polis ve komando
odanın içine daldı. Sovyet polis ve komando üniformasındald bu
haydutlar, çıplak ve uykulu çocuklanmızı dışanya taşıdılar. ll
könce 14 yaşındaki kızımızı götürdüler. Sonra ellerimi bükerek
beni, arkarndan da üstünde bir tek kolsuz raniladan başka bir şe
yi olmayan ve gözyaşı döken 12 yaşındaki erkek çocuğuınuzu dı
şan çıkardılar. Daha sonra sıra, çıplak ve yarı uykulu iki yavru
olan Ömer ve Mustafa'ya geldi. En sonunda 1 0 yaşındaki kız ço
cu�a eşiini yerde sürükleyerek otobüse kadar getirdiler."
"Bizi 15-20 polis refakatinde ve sağanak altında otobüse yükle
yerek, iki saat sonra Carıkoy-Kerç demiryolu hattının 50. evitmanı
na getirdiler. Sabahın dördünde bizi zorla "Sirnferopol-Baku" tre
nine bindirdiler ve ıslak eşyaınızı arkamızdan vagona fırlattılar.
Biz, yiyecek ve içecek olmadan, bitkin bir halde ve muhafaza altın
da yol alıyoruz. Bizi nereye ve niçin götürdükleri belli değildi."
"Polisler bizi Krasnodar Eyaletindeki Tarnan istasyonuna ka
dar getirdiler ve orada bıraktılar. Böylece biz parasız, açıkta ve yi
yeceksiz tekrar gurbet ellerine düştük. Bizi evden ve Anayurttan
127
YÜZB iNLERiN S Ü R G ÜN Ü KlRlM ' D A T Ü R K S O YKIRIMI
II. Mektup
Şevket Beytullaoğlu, 25 Temmuz 1969 tarihinde kalerne aldığı
mektubunda özetle şöyle diyordu:
" ... 9 Şubat 1969'da Kınm'a geldim. İş sağlamak ve ikamet kay
dıını yaptırmak üzere uzun süre çeşitli teşekküllere başvurdum.
Bir ev satın alarak Belogor bölge noterliğine müracaat ettik. Ora
da bize, alım-satım mukavelesinin arıcak ikamet kaydı yapıldık
tart sonra tasdik edilebileceğini söylediler. İkarnet kaydı konu
sunda polise müracaat ettiğim zaman ise, barıa ilkönce ev mu
amelesinin bitirilmesi gerektiği cevabını verdiler."
"Polis üniforması giymiş haydutların" gece yarısı baskını, tsrna
il Dugu'nun aniattıklarından farksızdır. Kırım'dan çıkarılış şeklini,
128
Dr. N E C i P HA B L E M i T O G L U
III. Mektup
İslam Musa, aslen Azeri Türkü olup, eşi Kırım Türkü'dür. O da
Kınm yoUanna düşmüş, Kınm'da onun ve ailesinin başına gelenler
de yukandakilerden farksız olmuştur. Ailesi ile birlikte Kırım dışına
çıkanlan Islam Musa, bundan sonrasını şöyle anlatıyor:
"Nihayet Ust-Labinskaya istasyonunda trenden indik ve iki
geceyi eşyamızın başında istasyon peronunda geçirdik. Gelip ge
çenler bizim göçebe çingeneler olduğumuzu zannediyorlardı, fa
kat gerçek durumu öğrendikten sonra bize sempati gösteriyor,
haydutluk ve kanunsuz hareketler yapanlara karş1 infial hislerini
belirtmekten geri kalnuyorlardı. Başvurduğumuz savc1, bizi din
ledikten sonra, hiçbir yardımda bulunamayacağlm söyledi."
"Biz şimdi tekrar Kınm'da bulunuyoruz. Kınm köylerinde ser
seriler gibi avare dolaş1yor, bize ac1yarak evlerine alan kimselerle
geeelernek zorunda kalıyor, insanların verdiği sadaka ile yaşiyo
ruz. Evimiz ise mühürlenmiştir."
1\T. Mektup
1 29
YÜZB i N L E R i N S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA T Ü R K S O YKIRIMI
V. Mektup
Sebiye Hyas, 21 Temmuz l969'da kaleme aldığı mektubunda, ai
lesinin başına gelenleri acıldı fakat zarif bir üslupla dile getirmek
tedir:
"4 Ocak l 969'da Kırım'a gelerek Eyalet İcra Komitesi'ne müra
caat ettik. Orada bize; 'mesken bulduktan sonra gelin, ikamet
kaydınızı yapalım' dediler. Bunun üzerine biz, 6 Mayıs 1 969'da
Belogor bölgesinin Novojilovka köyünde, gerekli alım-satım mu
kavelesini yaparak 3.500 ruhieye yeni bir ev satın aldık. Sonra Be
logor şehri noterliğine başvurduk. Bu alım-satım mukavelesini
tasdiki için kanunun talep ettiği bütün belgelere sahip olmamıza
rağmen noter, ikamet tezkeremizi göstermediğimize dayanarak
görevini yapmaktan kaçındı. Nereye başvurduysak şu ret ve insaf
sız emirle karşılaştık: Nereden geldinizse oraya, yani sürgün ma
halline dönün!..."
Ailesinin Kırım dışına çıkarılış şeklinin barbarlığını tasvir eden
Sebiye llyas, mektubuna son verirken şöyle diyordu:
1 30
Dr. N E C i P HA B L E M i TO G L U
VI. Mektup
S. A. !smail ise ı Ağustos 1 969 tarihli mektubunda; kendilerine
yapılan baskı ve zulümleri acı bir ifade ile nakletmekte, diğerleri
nin akıbetierine uğradıklarını yazmaktadır. Mektubun orijinal yan
larından biri de savcının kendisine vermiş olduğu bir cevaptır. Sav
cı 5 Eylül 1967 Kararnamesi için; "eskimiş ve hükmü kalmamıştır"
demiştir. S. A. !smail, mektubunu bitirirken diyor ki:
"Biz dördüncü aydır işsiz ve dilenci hayatı yaşıyoruz. Acele mü
dahale etmenizi rica ediyorum. Insan Hakları'nın neden çiğnendi
ğini araştırınanızı rica ediyorum. Gelecek kuşağımız olan çocukla
rımızın hatırı için adaleti yeniden hakim kıhnız."
VII. Mektup
Bekir Kaşka, Haziran 1969'da yazdığı mektupta, 5 Eylül Karar
namesi'nin bugünkü durumunu şöyle tasvir ediyor:
"Sovyetler Birliği Yüksek Şura Prezidyumu'nun 5 Eylül 1 967
tarihli Kararnamesi, Kırım-Türk halkı üzerindeki tüyler ürpertici
suçlamayı yalnız kaldırmamalda kalmamış, aynı zamanda ona
alaycı bir yön vermiş ve kararnamenin müphem cümlelerini ta
mamıyla kontrolsüz olarak istedikleri gibi hayata tatbik eden bü
rokrat ve celliit ordusuna hareket serbestisini de tanımıştır. Ben
bu sonuca hemen değil, birçok eziyet çektikten ve trajik sarsıntı
lar geçirdikten sonra vardım. Şimdi anladım ki; anayurt Kırım'a
dönmekte olan her Kırım Türkü'nün yolu üzerindeki suni 'engel
ler hattı' özel bir surette meydana getirilmiştir."
Kaşka, Kırım'da Sovyet-Rus memurlarının kendilerine karşı ta
kındıkları tavır ve hareketleri şöyle özetliyor:
131
YÜZB iNL E R iN S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
132
Dr. NECiP H A B L E M i TO G L U
VIII. Mektup
Regber Ahtemoğlu, Temmuz 1 969'da kaleme aldığı mektubunda
diğerlerinden farklı bir olaydan bahsetmemektedir. Ahtemoğlu,
mektubuna son verirken vicdan sahibi insanlara seslenerek diyor ki:
"İnsanlar! Felaketimiz karşısında tepki göstermenizi, bizi ko
rumanızı, insanlığa karşı yapılan bu keyfi hareketleri ve işlenen
cinayetleri durdurmak için elinizden gelen her şeyi yapmanızı ri
ca ediyoruz. Biz, gece baskını ve eşkiyalığı. düzenleyen ve icra
edenler hakkında dava açılmasını hükümetimizden talep etme
nizi diliyoruz. Bu beyanlarımızı dünya kamuoyuna duyurmanızı
rica etmekteyiz."
"Samizdat" dökümanlarının "Kronolojik Olaylar" bölümündeki
14. sayılı, 30 Haziran 1970 tarihli ve 456 Kırım Türkü'nün imzası
olan protestoya göre, bu zulümler I 970 yılının sonlanna kadar de
vam etmiştir. Bu konuda adı geçen "Samizdat"da aşağıdaki haber,
bu sonucu doğurmaktadır:
"456 Kınm Türkü, Türk ailelerinin Kınm'dan gayri kanuni şe
kilde çıkarılmalannı protesto etmek maksadıyla S.B.K.P. Merkez
Komitesi'ne, Yüksek Ştlıa Başkarılık Divanına, S. B. Savcılığına, S.
B. Milletler Meclisi'ne ve Ukrayna Komünist Partisi Kurum EyaJet
Komitesi Birinci Sekreteri'ne müracaat etmişlerdir. Kanun dışı
hareketlere ait misMler gösterilmektedir. Geceleri komando ve
polisler pencere ve kapıları kırarak evleri basmakta, kadınları ve
133
YÜZB iN L E RiN S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
1 34
Dr. NECiP H A B L E M i TO G L U
135
YÜZBiN L ERiN S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA T Ü R K S O YKIRIMI
Çırçık Olaylan
Sovyetler Birliği sınırları içinde Lenin'in doğum yıldönümleri
her yıl, şatafatlı bir şekilde kutlanır. Taşkent'te yayınlanan "Lenin
Bayrağı" gazetesinin 25 Aralık 1967 tarihli nüshasındaki haberler
den de anlaşılacağı üzere, diğer bütün Sovyet halkları gibi Kırım
Türkleri de, Lenin'in 100. doğum yıldönümü şenlik hazırlıkianna
zorlanmışlardı.
Kırım Türkleri, "Kırım Muhtar SSC"ni kurmakta önayak olan
Lenin'in doğum yıldönümünü kutlamak ve hem de "Derviza" adı
verilen an'anevi halk bayramını kutlamak için Özbekistan'ın Çırçık
şehrinde bir kır gezisi düzenlemişlerdir. Bu gezinin sonuçları hak
kında, 16 irnzalı ve 23 Nisan 1968 tarihli protesto mektubunda ge
niş açıklarnalarda bulunulmaktadır. Bu mektup, Sovyetler Birliği
Komünist Partisi Merkez Komitesi, S. B. Yüksek ŞQra Prezidyumu
ve S. B. Başsavcısına gönderilmiştir. Protesto mektubuna göre ola
yın akışı şöyle cereyan etmiştir:
Kırım-Türk temsilcileri Komünist Partisi Şehir Komitesine ha
ber ederek, Çırçık şehrinde toplu bir halde bir eğlence düzerıleme
ye karar vermişlerdir. Fakat, Şehir Komitesinin Birinci Sekreteri, E
K. Yakubov bunu kesirılikle reddetmiş, orada bulunan Emniyet Ba
kanlığı'na mensup Tuğgeneral Şaraliyev ise Taşkent'e telefon ede
rek, Çırçık şehrine askeri birliklerin sevkini emretmiştir.
2 1 Nisan 1968 sabahı Taşkent bölgesinin çeşitli yerlerinden Çır
çık şehri istikametinde Kırım Türkleri'ni taşıyan vasıtalar gelmeye
136
Dr. N E C iP H A B L E M i TO G L U
137
YÜZBiNL E R iN S Ü R G ÜN Ü KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
Moskova Olayları
Kırım Türkleri'nin Moskova'daki temsilcilerinin sayısı, 1 6 Mayıs
1 968'de 650'yi aşmıştı. Aynı tarihte Tahran'da; "Milletlerarası Insan
Hakları Konferansı" devam ediyordu. 1 968 yılı, Birleşmiş Milletler
Genel Kurulu tarafından; "Milletlerarası Insan Hakları Yılı" olarak
da ilan edilmişti.
Çırçık olaylarını protesto için Moskova'da toplanan Kırım-Türk
temsilcileri 16 Mayıs sabahı, Sovyetler Birliği Komünist Partisi
Merkez Komitesi'ne ve Sovyetler Birliği Yüksek Şurası'na şu telgra
fı çekmişlerdi:
"Kendi temsilcilerini gönderen halk bu sefer herhang ikabul
ler, vaatler istemiyor. Halk kendi meselesinin ancak Leninist çö
zümünü talep ediyor. Bu Kırım Türk.leri'nin, bir millet olarak, 1-3
yıl içinde Kırım'a fiili, süratli ve teşkilatlı dönüşünü ve çiğnenen
18 Ekim 1921 tarihli Lenin Kararnamesi'nin yenilenmesini talep
etmektedir."
1 7 Mayıs günü, Moskova'daki temsilcilerin sayısı, yeni gelenler
le birlikte 800 kişiyi geçmişti. Yukarıdaki telgrafa nasıl bir cevap ve
rilmişti? Bunun cevabını yine Moskova yöneticileri malum metod
ları ile vermişlerdir:
138
Dr. N E C iP HA B L E MI TO G L U
139
YÜZBiNL ERiN S U R G U N Ü K l R l M ' DA TURK S O YKIRIMI
1 40
Dr_ N E C iP H A B L E M i TO G L U
141
YÜZB iNL ERiN S Ü R G ÜNÜ K l R l M ' D A TÜRK S O YK I R I M I
142
Dr. NECiP H A B L E M i TO G L U
kötüleyen uydurma iftiralar yaymak" gibi ağır devlet suçu (!) işle
mekle suçlanmıştır. Bu suçlama tamamıyla esassız ve uydurma
maddi deliliere ve tanıkların ifadelerine dayandırılmıştı.
Ömer Bayoğlu'nun davasındaki "maddi deliller"; gfiya Bayoğlu
tarafından "yayılan" Kırım Türkleri'nin "resmi Sovyet makamiarına
gönderdikleri imzasız birtakım mektuplardan" ibaret idi. Tanıklar
dan birisinin ifadesine göre, bir toplantıda Bayoğlu bir defterden
birşeyler okumuştu. Hangi defterin sözkonusu olduğu ve Bayoğ
lu'nun neler "okuduğu" gerek mahkeme heyetinin ve gerek Bayoğ
lu'nun kendisinin meçhulü kalmıştır.
Suçlamanın esası, Bayoğlu tarafından kaleme alınan bir rnektu
ha dayanmaktadır. Sovyet basınında çıkan makalesinde: "Sovyet
ler Birliği'nde milli meselenin nihai çözüme bağlandığını" iddia
eden Marksizm-Leninizm Enstitüsü'nün yüksek ilmi araştırıcısı
kadın komünist Seniçkina'ya bir mektup yazan Bayoğlu; "onun, Kı
rım-Türk meselesinin de çözümlendiğini iddia ediyorsa, bir Kırım
Türkü olarak kendisinin işten çıkarıldığı, kaldığı yurttan atıldığı ve
Kırım'ı terketmeye zorlandığı olayını nasıl izah edebileceğini" sor
muştur. Seniçkina, dürüst davranarak Bayoğlu'na cevap vereceği
yerde, onun mektubunu KGB (siyasi polis) organlarına havale et
miş ve böylece bu mektup Bayoğlu'nun "devlete karşı suç işlediği
nin" bir delili sayılmıştır.
Bu arada Bayoğlu'nun davasında dinleneo bazı tanıklar, anlaşı
lan istemeyerek, Ömer Bayoğlu'nun Kırım Türkleri'ne Kırım'a gir
me müsaadesi verilmediği, girenierin de Kırım'dan zorla geri çev
rildikleri yolundaki iddialarında haklı olduğunu doğrulamışlardır.
Bu tanıklar, Akmesçit şehri pasaport şubesi mü :türü Yelnov ile Kı
rım sovhozlarından birinin başmühendisi idi. Yelhov açıkça: "Kı
rım Türkleri'nin Kırım'da ikamet tezkeresi almalarına imkan olma
dığını" söylemiş, başmühendis de Ömer Bayoğlu ile diğer Kırım
Türkleri'nin sırf; "bunların Kırım Türkleri oldukları anlaşıldığı" için
sovhozdan atıldıklarını kaydetmiştir. Mahkeme savcısı, Bayoğ
lu'nun ve diğer Kırım Türkleri'nin ancak "gerekli ihtisasa sahip ol
madıklarından" sovhozdan çıkarıldıklarını iddia ederek, kendisi
143
YÜZB iNLERiN S ÜR G ÜN Ü K l Rl M ' DA TÜRK S O YKIRIMI
G) Moskova Mitingi
Ömer Bayoğlu'nun yargılanması, Kırım Türkleri'nin milli hare
ketini kamçıladı. Seslerini duyurmak isteyen Kırım-Türk temsilci
leri, gerekli fırsau kısa bir zaman içinde ellerine geçirdiler. Bu fır
sat; 1969'da Moskova'da toplanan "Dünya Komünist ve lşçi Partile
ri'nin Milletlerarası Konferansı" idi. Sovyetler Birliği'nin milletlera
rası durumu ve her şeyden önce Sovyetler Birliği ile komşu Komü
nist Çin arasında gittikçe daha çok gerginleşen ideolojik, siyasi ve
askeri arılaşmazlıklarla ilgili olarak, onun dünya komünist hareke
tinde rolü, birçok hususlarda bu konferansın kesin sonuçlarına
bağlı olacaktı.
144
Dr. NECiP HA B L E M i TO G L U
145
YÜZB I N L E RiN S U R G ÜNÜ K l R l M 'DA T Ü R K SO YKIRIMI
146
D r . N E C i P HA B L E M I T O G L U
1 47
YÜZBiNL ERiN S Ü R G ÜN Ü KlRlM 'DA TÜRK S O YK I R I M I
1 48
Dr. N E C i P H A B L E M i TO (} L U
149
Y U ZB I N L E R I N S U R G L/ N U K I R i lA D .!. T Ü "' K S O Y K I R ! 1.11
1 50
Dr. NECiP H A B L E M i T O G L U
ısı
YÜZB iNL ERiN S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
1 52
Dr. NECiP H A B L E M I TO G L U
153
YÜZB I N L E R i N S Ü R G Ü N Ü K l R l M 'DA T Ü R K S O Y K I R I M I
1 54
Dr. N E C i P H A B L E M i TO G L U
1 55
YÜZB iN L E R iN S Ü R G Ü N Ü K l R l M ' D A T Ü R K S O YKIRIMI
L) Moskova Gösterileri
Uzun bir müddetten beri hazırlıkları yapılan Lenin'in 1 00. do
ğum yıldönümünü kutlama törerılerine Moskova'da iştirak etmek
1 56
Dr. N E C i P H A B L E M i TO G L U
157
Y U ZB i N L E R iN S V R G V N Ü K I R I M " D A T Ü R K S O Y KI R I M I
158
Or. N E C iP HA B L E M i TO G L U
1 59
YÜZB iNL ERiN S ÜR G Ü N Ü KlRlM 'DA T Ü R K S O YKI R IMI
ı 6o
Dr. N E C IP H A B L E M i TO G L U
ı61
YÜZB iNL ERiN S Ü R G Ü N Ü K l R l M ' D A TÜRK S O YKIRIMI
162
Dr. N E C i P H A B L E M i TO G L U
1 63
GENEL DEMOKRATiK HAREKET LiDERLERiYLE
OLAN MÜNASEBETLER
1 64
Dr. N E C i P HA B L E M i TO G L U
A) Kosterin
Kafkasya'da doğmuştur. Daha küçük yaşlardan itibaren az nü
fuslu Türk halklarına yapılan baskı ve zulmü gözleri ile görmüştür.
Çarlık Rusya'sı'nda gençliğinin üç yılını hapishanede geçiren Kos
terin, Sovyet rejimi zamanında da Beria'nın emriyle 1 7 yıl hürriye
tinden mahrum bırakıldı. Kosterin, Şubat 1 968'de büyük bir cesa
retle yaptığı çıkışta şöyle diyordu:
"Bugün memleketimizde bilhassa milliyet meseleleri üzerin
de durulmamaktadır. Ben, Stalin tarafından başlatılan ve halen
sürdürülmekte olan, küçük milletleri parçalama ve yoketme poli
tikasını düşünüyorum. Stalin tarafından kendi öz vatanlanndan
sürülerek, uçsuz bucaksız Sibirya ve Orta Asya'da dağılmış, küçük
gruplar ha.J.inde, zor tabiat şartları altında yaşamaya mahkhum
edilmiş Volga Almanları'nın ve Kırım Türkleri'nin, bugün bile
atalarının topraklarına dönme hakları yoktur. Bu durum, nefret
le anılmaya Hiyıktır."
1 7 Mart 1 968'de Moskova'da bulunan kadirşinas Kırım-Türk
temsilcileri, Kosterin'in 7 1 . yaşgünü şerefine bir gece tertiplemiş
lerdir. Kosterin, ağır hastalığı dolayısıyla toplantıya katılamamış,
ancak onu temsilen eşi Vera İvanova Kosterine ve P. Grigorenko ha
zır bulunmuşlardır.
Toplantıda Kırım Türkleri adına konuşan bir temsilci, Kosterin
hakkında şöyle söylemiştir:
"Yarım milyonu aşkın Kınm Türk halkının Moskova'da bulu
nan 60 temsilcisi adına ben, memleketimizin kara kuvvetlerince
hakları çiğnenen halkımız ve diğer küçük halklar yararına elinden
gelen her şeyi yapmış olan yoldaş Kosterin'e teşekkür ederim."
"Kosterin, halkımızın hükümranlık haklarına hürmet göste
rilmesini ve her şeyden önce onun vatanı üzerindeki hakkının ta
nınmasını talep ederek, halkımızın temsilcilerine uygulanan şid
det hareketleri, halkımızın yaşama uğrunda yaptığı çetin müca
dele şartları altında bize yardım elini uzatmıştır. Biz, bunu hiçbir
zaman unutmayacağız. (Şiddetli alkışlar.) "
1 65
YUZB iNL ERiN S U R G UNU K l R l M 'DA TURK S O YK I R I M I
B) Grigorenko
Sovyet yöneticilerinin açısından Grigorenko'nun durumu, "So
viet Weekly" dergisinde şöyle açıklanıyordu:
" Kırım Türkleri'ne karşı Sovyet yetkilileri tarafından izlenen
politikanın, Rusya'da herkes ve özellikle aydınların bütürıü tara
fından desteklendiği de sanılmamalıdır. Son yıllarda bu konuda
da seslerini yükseltenler ortaya çıkmaya ve bunlar Kırımlı Türk
ler'in affedilmeleri gerektiğini belirtmeye başlamışlardır. Sovyet
ordusundan KOVULMUŞ bulunan ünlü asi general Grigorenko
1 66
Dr. N E: C i P HA B L E M i TO G L U
1 67
YÜZB i N L E R iN S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA T Ü R K S O YKIRIMI
1 68
Dr. N E C i P H A B L E M i TO G L U
1 69
YÜZB iNL E R iN S Ü R G Ü N Ü KlRlM'DA T Ü R K S O YKIRIMI
1 70
Dr. N E C i P HA B L EM i TO G L U
171
YÜZBiNL E RiN S Ü R G ÜN Ü KlRlM 'DA TÜRK S O YK I R I M I
1 72
Dr. N E C i P HA B L E M i TO G L U
1 73
YÜZBiN L E R iN S Ü R G ÜNÜ K l R l M ' D A TÜRK S O YKI R I M I
1 74
Dr. N E C i P H A B L E M i TO G L U
1 75
YÜZB i N L E R iN S Ü R G Ü N Ü K l R l M 'DA TÜR K S O YKI R I M I
1 76
Dr. NECiP HA B L E M i TO � L U
1 77
YÜZB i N L E R i N S Ü R G Ü N U K l R l M ' D A TURK S O YKIRIMI
D) Diğerleri
Kırım Türkleri'nin yurda dönüş mücadelesinde gerek fiilen ve
gerekse fikren destekleyen diğer Sovyet aydınları şunlardır:
P. Yakir, A. Soljenitsirı, S. P. Pisaryev, N. Gorbanyovskaya, A. Y.
Volpin, A. D. Saharov, Pavel ütvinov, Larissa Daniel, Mişel A. Leon
toviç, Valery Çelidze, Valentin Tuçine vs,
Yukarıda adı geçen hür düşüneeli demokrat aydınlar, meslek
kollarında isim yapmış olup, dünyaca ünlüdürler.
178
KlRlM TÜRKLERi'NIN KÜLTÜR FAALiYETLERI
228 Abdulhamitoglu, Necip: I 944 Kırım Fii.ciası ve Turancılık Olküsü, Yeni Milli Ül
kü, G.O.T. yayını, 1969, Ankara.
1 79
YÜZB iNL ERiN S Ü R G UN Ü K l R l M ' D A TÜRK S O YKIRIMI
A) Edebi Faaliyetler
Kırım Türkleri'nin kültürel faaliyetleri hakkında "Lenin Bayra
ğı" gazetelerinden en derli toplu bilgiyi sunan Kınm Türkleri'nin
hür dünyadaki değerli lideri Dr. Edige Kırmalı'ın bir makalesinde
aşağıdaki bilgiler verilmelctedir:!229l
"Kırım-Türk dili, binlerce yıl boyunca Kınm tanınmış yaşlı
Türk şairi Eşref Şernizade ı 969'da şu sözlerle ifade etmiştir:
Kırım-Türk edebhi dilinin korunması gerekliliğini, Türkleri'nin
kültür gelişiminde büyük rol oynadığı halkımızın dilidir... Bir halk
yalruz kendi edebi diline sahi� oludğu müddetçe yaşayabilir."
Daha sonra Eşref Şemizade'nin verdiği bilgiye göre, Özbekistan
ve Kazakistan'ın özbek, Kazak, Rus ve diğer milli okullarında oku
yan Kırımlı Türk çocukları anadillerini de öğrenmektedirler. Buna
yardımcı olmak üzere geçenlerde tanınmış Kırım-Türk yazarı Meh
met Ömer ile Yusuf Bolat tarafından Kırım-Türk dili konusunda çe
şitli sınıf öğrencileri için özel surette hazırlanan bir ders kitabı ya
yınlanmıştır. (230) Şunu da ekleyelim ki, çağdaş Kırırnlı Türk şairle
rinden birçokları (Alioğlu, Cevahir Mecid) kendi şiirlerinde Kırım
Türk gençliğine ne pahasına olursa olsun anadili olan Kırım Türk
dilini korumayı telkin etmektedirler.
Türkistan'da Kırım Türk dilini araştırma ve geliştirme merkezle
rinden biri, Taşkent'teki Nizarnİ Pedagoji Enstitüsü'ne bağlı Kırım
Türk Dil ve Edebiyatı şubesidir. Bu şubeye başlıca olarak Özbekis
tan'ın orta dereceli okullarında Kırım-Türk dili leursunu yapmış
olan öğrenciler devam etmektedir. Bu şubede Kırım-Türk edebi
229 Kınmal. Dr. Edige: kınm Türkleri, Dergi, 59. sayı, s. 3-22, 1970, Münih.
230 Şemizade, Eşref: Ilk Karılgaç. Lenin Bayragı, 4 1 . sayı, 5 Nisan 1969, Taşkent.
180
Dr. N E C i P H A B L E M i TOGL U
181
YÜZB iN L E R i N S Ü R G ÜNÜ KIRIM . DA TÜRK S O YKI R IM I
Ahmed Adil, şair Ahmet Akkaşlı, şair Z. Albatlı, Kırım türk lehçesi
ne birçok Özbek ve Kazak şairlerinin eserlerini çeviren çok dilli bü
yük şair Çerkes Ali, Kırım Türk dilini koruma ve geliştirme kam
panyasını açmış olan şair Şeryan Ali, gazeteci ve yazar Mambet Ali,
şair K. Bulaganaklı, bazı baladların müellifi, lirik tarzda yazan şair
Remzi Burnaş, kadın yazar Nuriye Etkem, birçok manzumeleri ka
leme alan büyük şair Seyit Ömer Emin, şair Rıza Fazıl ve İskender
Fazıl, kendi edebi eserlerini daha II. Dünya Savaşı'ndan rönce iki
dilde yazmaya başlayan ve halen Leningrad'da yaşayan çağdaş Kı
rım Türk edebiyatının en büyük simalarından biri olan şair Rıza
Halid, genç gazetei ve şair Zakir Kurtnezir, genç ve çok verimli şair
Eşref İbrahim "Emine" baladını ve vatanına ait birçok şiirleri kale
me alan Bilai Mambet, anadil konusunu işleyen şaire Cevahir Me
cid, edebi faaliyete daha Il. Dünya Savaşı'ndan önce Kırım'da baş
layan ve nesir yazan tanınmış şair Ahmet Mefaoğlu, "Ziyalılar" ro
manının yazarı Murat Reşit, yurdunun tabiat tablolarını dile geti
ren genç ve kabiliyetli şair Şekür Selim, "Vatan Şehitlerine" şiirleri
nin yazan Enver Selamet, şair Süleyman Leman, hikayeci Emin
Halid ve kadın yazar Saide Azim, Masalcva'da yaşayan ve Türk di
linde yazan "Bulutlu Günler" esirinin yazarı Stepan Gamzin, yazar
Abdullah Dermeni, "Ayı Balası" ve diğer çocuk hikayelerinin yazarı
lzzet Emir, yazar Rüstem Muhiddin, mizalı yazarı Tahir Selim, ya
zar Haydar Osman, hikayeci Yakup Zeki ve diğerleri. (234)
Çağdaş Kırım Türk edebiyat tenkitçisi ve bilginleri olarak Safder
Nogay ile Rostov şehrinde yaşayan Seyit Halil Ahmet'in isimleri
kaydedilebilir.C235l Bunlardan Safder Nogay "Gençlerin Nazımı"
başlıklı yazısında bugünku Kırım Türk edebiyatını şöyle nitelendir
mektedir:
"Kırımlı Türk okuyucuları ihtilat öncesi şair ve yazarlarının
eserlerine ve genellikle l920'lerde ve 1 930'larda Sovyet rejimi
234 Lenin Bayragı, 31 .8:t967, 104. sayı; 29. 10. 1968, 129. sayı; 14. 1 1.1968, 135. sayı;
2 1 . 12.1968, 150, sayı; 1 1 . 1 . 1969, 5. sayı; 1 1 .13 ve 15 Şubat 1968, 18·19 ve 20. sa
yı; 4.3.1969, 2 7. sayı; 8.3. 1969, 29 sayı; 22·25 ve 27 Mart 1969, 35-36 ve 37. sayı.
235 Lenin Bayragı, 18 ve 25 Ma rı 1969, 33. ve 36. sayı.
182
Or. N E C i P H A B L EMiTO G L U
236 Nogay, Safder: Gençlerin Nazımı, Lenin Bayıagı, 25.3.1969, 36. sayı, s. 3.
237 a.g.y.
238 Lenin Bayrajp, l.8.ı968, 91. sayı; 24.4. 1968; 14.l.l968, 135. sayı; 31.5.1969, 64. sayı.
239 Lenin Bayrağı; 14.1l. l968, 129 .. sayı.
183
YÜZBiNL E R iN S Ü R G UNU KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
184
Dr. N E C i P H A B L E M I TOGL U
1 85
YÜZB iN L ERiN S Ü R G ÜNÜ KIRIM "DA TÜRK S O YKI R I M I
245 Alim, Leviza: Halkımızın Gurur, Lenin Bayragı, 8.3.ı969, 29. sayı, s. 3.
246 Lenin Bayragı, 14.8.1969, 96. sayı, s. 4.
186
Dr. N E C i P HA B L E M i TO G L U
1 87
KlRlM TÜRKLERi'NiN SON DURUMU
249 Sheeh, Ann: Soviet Central Asia and the 1970 Census, Mizan, 1. sayı, s. 3-13,
A�stos 1971, London.
188
Dr. N E C i P H A B L E M i TO !Iı L U
A) Dini Baskı
Kırım Türkleri dini inançlarında da hür değillerdir. Gerçi, ko
münist rejimin felsefesi her ne kadar "ateizme" dayanırsa da, Kırım
Türkleri'nin dini inançlarına yapılan baskı, onların cesaretli hare
ketlerine karşı yapılan misilierne il edaha da koyulaşmaktadır. Me
selha bu konudaki sayısız örneklerden biri:
250 Hogi Vsesoyuznoy Prepesi naseleniya 1959 goda. Uzbekskaya SSR, s. 144-147,
1962, Moskow.
1 89
YÜZB iNL E R iN S ÜR G Ü N Ü K l R l M 'DA T Ü R K S O YKIRIMI
B) Idari Baskı
25ı Sheehy. Ann: Kınm Tatarları, Emel, 69. sayı, s. 28, 1972, lstanbul.
252 Y.U.P.A. Ajansı (Moskova): Sibirya'ya Si!rillen Tatarlar Eski Yerlerine Dönmek Is
tiyor, Emel, 72. sayı, s. ı9, ı972, Istanbul
253 Kırım TUrideri Halil insanca Yaşayamıyor, Yeni Gazete, 14 Mayıs 1 969 (New York
Times)
254 Kamm, Henr: Tatarlar Moskova'ya Karşı Mi!cadeleye Devam Ediyorlar, The New
York Times, 3 Mayıs, ı969, New York.
190
Dr. N E C i P HA B L EM i TO G L U
C) Kültürel Baskı
Kırım türkleri kendilerine uygulanan topyekun imha politikası
na yalnız sürgün esnasındaki tüyler ürpertici nispeti değil, aynı za
manda Sovyet hükümetinin milli dil ve kültürlerini inkar etmeleri
ni de delil olarak ileriye sürmektedirler.
Kırım Türkleri, dil birliklerini koruyabilmek için, Sovyet Anaya
sasının 1 2 1 . maddesine göre, Kırım Türk ilkokullarında verilen dil
dersleri çok yetersiz olduğu gibi, azınlıkların yerleştiği bölgelerde
ve muhtar cumhuriyetlerinde bırakalım yerel dilleri, ilkokulların
bile Rusça eğitim yapmalan yönündeki eğitim gün geçtikçe art
maktadır. Bunun sebebi de Sovyetler Birliği'nde yalnız Rusça'nın
resmi dil olması değil, aynı zamanda azınlıkların kendi dillerinde
eğitim yapan Yüksek Okul kurması yasak edilidğinden, Rusça'nın
öğretilmesi zaruri olmaktadır.
Ancak, bu durum Çarlık Rusyası zamanında da vardı. Bilhassa
Kazan'da açılan Rus okullarında yetişenler; Sadri Maksudi Arsal ve
Ayaz lshaki gibi Türk aydınları yine Ruslar'ın başına en büyük bela
olmuşlardır. Nitekim bugün, Kırım Türkleri'nin dünyaca tanınmış
iki genç lideri Yusuf Osman ve Rolland Kadıoğlu, Rus dilinde eğitim
görerek üniversite mezunu olduklan ve mesleklerinde ilerlediideri
halde; "zaptolunmaz asi" olarak nitelendirilmektedir.
Kırım Türkleri'nin, diğer azınlıklar gibi, Orta öğretim seviyesin
de özel ders olarak kendi anadil ve edebiyatı üzerine ders verme
meleri için kabul edilebilir bir sebep yoktur. Kırım Türkleri, kültü
rel alanda "Kaytarma" ekibi hariç gözle görülür bir ekip lfaaliyeti
191
YÜZBiNL E R i N S Ü R G ÜNÜ K l R l M ' D A TÜRK S O YKI R I M I
1 92
BASKilAR KARŞlSlNDA KlRlM TÜRKLERi'NiN CEVABI
1 93
YÜZB iNL E R i N S U R G UNU K l R l M 'DA TURK S O YK I R I M I
259 1 15 imzalı ve 1 Haziran 1968 tarihli bildiri, Dergi, 62. sayı, 1970, Münih.
260 !smail Dugu!nun mektubu, Dergi, 63. sayı, 1971, Münih.
261 Sheehy: a.g.y., s. 32.
262 Kınm Türkleri Hala Insanca Yaşanuyor, a.g.y.
263 Sheehy: a.g.y., s. 3 1 .
194
Dr. N E C iP H A B L E M i TO G L U
1 95
YÜZB i N L E R IN S Ü R G ÜNÜ K l R l M ' D A T Ü R K S O YK I R I M I
1 96
SON SÖZ
197
YÜZB iNL E RiN S Ü R G ÜN Ü KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
1 98
Dr. N E C i P HA B L E M i TO � L U
199
YÜZB iNL ERiN S Ü R G ÜNÜ K l R l M 'DA TÜRK S O YK I R I M I
200
Dr. N E C i P H A B L E M i TO G L U
20 1
YUZB iNL E R iN S U R G ÜN Ü KlRlM 'DA TURK S O YKI R I M I
202
Dr. N E C i P H A B L EMiTO G L U
203
YÜZB iN L E RIN S Ü R G ÜN Ü KlRlM 'DA TÜRK S O YKI R I M I
204
l l . BÖLÜ M :
KlRlM YAZlLARI
''TERCÜMAN"IN 1 1 5. YIL JÜBiLESi
ve 1 0. YIL JÜBiLE BELGESi
207
YÜZB iNL E R iN S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA T U R K S O YKI RIMI
208
Dr. N E C i P H A B L E M i TO� L U
209
YÜZB iNL E R iN S Ü R G Ü N Ü K l R l M ' D A T Ü R K S O Y K I R I M I
özel ekini -ilk defa ve orjinal diliyle- aynen veriyoruz. Ama önce
Türkiye'deki Kırım Derneklerinin yönetici ve aktif üyelerine tarihi
bir çağrıda bulunuyoruz:
1 . Mustafa Kemal Atatürk, nasıl ki eserleri ve ilkeleri ile sadece
Türkiye Türklerine değil, tüm Türk Dünyasına bir model oluştur
muşsa, Gaspıralı tsrnail Bey de sadece Kırım Türkleri'ne değil, Rus
esiri Türkler başta olmak üzere tüm Türk Dünyası'nı benzer ölçü
de model oluşturmuştur. Bu iki lideri aynı noktada buluşturan ve
yücelten gerçek, onların akla, mantığa, bilime ve çağdaşlığa daya
nan yolda olmaları ile açıklanabilir.
2. Gaspıralı tsrnail Bey, her ne kadar tüm Dünya Türklüğüne
malolmuşsa da, yurt olarak özde Kırımlıdır. GEçmiş hizmetlerini
sahiplenmek, O'nu hatırlamak, ilkelerine sahip çıkmak onur ve gö
revi herkesten önce Kırım Türkleri'ne aittir.
3. 10 Nisan 1 998 Cuma günü, "Tercüman" ın 1 15. Kuruluş Yıldö
nümüdür.
4. Bu tarihi günü layıkıyla anmak, önce Türkiye'de yaşayan Kı
rım Türkleri'ne düşmektedir. Çünkü, Türkiye'deki Kırım Dernekle
rinin ve de kişisel olarak aydın Kırımlı Türklerin gücü, Kırım'da
günlük yaşamını idame ettirmekten aciz durumda bulunan soy
claşiarına göre kıyas kabul etmeyecek ölçüde ileridedir.
5. "Kırım Dergisi" ya da gönüllü bir derneğin öncülüğünde
mutlaka bir kutlama programı yapılmalıdu. Bu programa, müm
kün olduğu kadar çok derneğin katkısı sağlanmalıdır. Önce, Gas
pıralı İsmail Bey'in mübarek ruhuna bağışlanacak bir mevlid-i şe
rif ve arkasından yarım gün sürecek bir sempozyum. Ama bu sem
pozyumda mutlaka Kırım'dan en az bir gazetecinin konuşmacı
olarak yeralması temin edilmelidir. Arkasından da Gaspıralı'nın
yaptığı gibi, katılanların tanışıp kaynaşmasını mümkün kılacak
bir şölen düzenlenmelidir. Ve bu özel günün anısına konuşmalar
ve şölen, fotoğrafları ile birlikte bir kitapçık halinde yayınlanarak
gelecek nesillere intikali sağlanmalıdır. Bu kutlamada asıl önem
li olanın, dernek yöneticilerinin ve aktif üyelerinin katılımının
210
Dr. N E C i P H A B L E M i TO G L U
21 1
YÜZB iNL ERiN S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA T Ü R K S O YKIRIMI
212
Q.r. NECiP H A B L EMiTO G L U
213
YÜZBiNLERiN S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA TÜRK S O YK I R I M I
214
Dr. NECiP H A B L E M i TO G L U
215
YÜZBiNL E R i N S Ü R G ÜN Ü K l R l M ' D A TÜRK S O YKI R I M I
2 16
Dr. NECiP H A B L E M I TO (;; L U
ALINAN TELGRAFNAMELER
Yalta- Bekirof'dan, Kazan- Ahmet Hadi Maksudof'dan, BakO.
Tagiyef'den, Ufa- Maksudoflardan, Gal (Germanya'da)- Harun Bey
217
YÜZB iNL E R iN S Ü R G Ü NÜ K l R l M 'DA TÜRK S O YKIRIMI
218
Dr. N E C i P H A B L E M i TO G L U
D EFI'ER
Şehir Hokand'dan Hüseyin Mirza Tonkacıyef vasıtasıyle 80 ruble.
lrgaz'dan Kaşif Şahidullin vas ıtasıyle 60 ruble.
Orsk'dan Veli Hasanof vasıtasıyla 40 ruble.
Ahıska'dan Şahmurad Aga'dan lO ruble.
Ahıska Kazısı Abdülhamit Efendi vasıtasıyle 78 ruble.
Bakü'den Mecit Bey Ganizade vasıtasıyle 1 26 ruble.
Erivan'dan Feridun Bey Köçerli vasıtasıyle 100 ruble.
Şehir Han-Kirman'dan Hasan Mirza Tonkacıyef vasıtasıyle 4 1
ruble.
Tiflis'den cenab-ı Zakafkas Müftüsü Hüseyin Efendi ve cenab-ı
Zakafkas Şeyhülislamı Mirza Hasan Efendi himmederi ile 200 ruble.
Ordubad'dan Mansur Aga Kengerli'den l l ruble 60 kapi.k.
219
YÜZB iNL ERIN S Ü R G ÜN Ü KlRlM'DA TÜRK S O YKIRIMI
İHTAR
"Tercüman" Basmahanesine büyük kıt'a bir tab maşinası hedi
ye itmek murad olunmuş ise de cem'i ve yukarıda ilan olunan ak
çeler buna kafi değil ise ilerüde bu muradın hasıl olacağını ve daha
gelecek ianeler olduğundan "Tercüman" ın büyük kıt' ada çıkmasını
ümid ederim. Şimdilik aldığım akçeleri yevm-i duada sahibi tsrna
il Bey'e teslim ile edayı hidmet acizi de bulundum.
220
GASPIRALI ISMAiL BEY VE EGiTiM
22 1
YÜZB iNL ERIN S Ü R G Ü N Ü Kl R l M 'DA T Ü R K S O YKIRIMI
"ALEM-İ İSLAM"
İsmail Bey Gasprioski ile Mülak.at
Şimdiye kadar bildefat yazmış olduğumuz veçhile, Islamlık bil
hassa Rusya muhitinde büyük bir inkişafve terakleiye istidad göster
mekte ve Rus müslümanları cidden şayanı takdir hissiyatı terakki
perverane ile iktisabı temyiz ve rusuh eylemektedirler. Kırım'da
münteşir (Tercüman) gazetesi sahibi ve muharriri tsrnail Gasprinski
Bey'in ise Rus ve hasseten Kırım müslümanları arasında neşr ve te
rakki ve irfan hususundaki meziyatı... takdir etmeyen kimse yoktur.
Mumaileyh ahiren şehrimize muvasalat eylediideri cihetle kendileri
ile görüşmek ve Rusyalı müslümaniann ahvaline dair ariz ve amik
222
Dr. N E C i P H A B L E M i TOGL U
223
YÜZBiNL E R iN S Ü R G Ü N Ü K l R l M ' D A TÜRK S O YK I R I M I
224
Or. N E C iP H A B L E M i TOGL U
225
YÜZB i N L E R iN S Ü R G ÜNÜ KlRlM ' DA TÜRK S O YKI R I M I
226
Dr. N E C i P H A B L E M I TO G L U
gayesi sayesinde bir taraftan Rusya islamJan pek tenewür etdiği gi
bi diğer tarafdan dahi kitle-i ahali arasındaki birnana ve cahilane
taassub pek ziyade tenakuz eylemişdir.
Bir tarafdan evliyai etfal ve diğer taraftan mekteblere devam
eden şakirdan da ilim ve irfana karşı peyda olan fevkalade takdir ve
heves ve muhabbet neticesi olarak ahali yalnız zükfır eviadını değil
kızlarını dahi sair halleri ile münasib olarak daha doğrusu imkanın
müsaadesi derecesinde naili tahsil itmeğe sai bulunmuşdur. Bu
halin pek garib tecelliyatı görülmüştür. Mesela bir köy imamı; kızı
nı mekatibi milliyede okutduktan sonra Rus Jimnaz mektebine ve
orayı dahi ikmalden sonra Darlüfünunun Tıbbiye şubesine veriyor
ve nihayet bir gün bu köy imamının kızı, koca bir tabibe olarak ye
tişiyor. Maarife heves neticesidir ki, 350 seneden beri kadınlar hak
kında şiddetli tatbik olunan taassubu cahilane mündefı olarak is
lam kıziarına ve hatta müftülerin ve imamların ve alıundların kız
larına; umum Rus mekatibi taliye ve aliyesinin ve darülfünunların
kapıları açılmıştır. Bu gün Petersburg Darülfünunun şuabatı muh
telifesinde 20'den fazla islam kızı devam etmekte olduğu gibi,
(Moskova) Darülfunununda dahi 10 kadar islam kızı vardır. Bun
dan başka, (Harkov) ve (Kiyev) vesair darülfünunlarda vesair Rus
mekatibi aliyesinde bir çok islam kızı tahsilde bulunuyor. (Jim
naz)da da devam eden isiham talibatının (kız talebelerinin) adedi
ise tabii daha ziyadedir. Petersburg Darülfünunundan yetişme is
lam talibatdan Fatma Ahmerova Hanım, müddeti tahsil esnasında
o kadar gayret ve iktidar göstermiştir ki, nihayet profesör namzed
liğine kabul edilmişdir. Bir gün bu islam kızı Rus darülfünunların
dan birinin heyeti talimiyesi meyanında bulunacaktır. Yine ahali
arasında maarif ve mütalaa hevesi uyanmasından dolayıdır ki,
1 882 tarihinden mukaddem Rusya'da tek bir islam gazetesi olma
dığı halde bugün Kazan ve Orenburg ve Petersburg gibi şehirlerde
müteaddid yevmi gazeteler ve risaleler intişar eylemektedir. Bu ga
zetelerin umumi aboneleri 60.000 ile 70.000 arasındadır. Ewelce
beyan etdiğim veçhile, köylü olsun şehirli olsun şimal Türklerinde
okuyup yazmak bilmeyen genç pek azdır. Rusya islamları arasında
227
YÜZBiNL E R i N S Ü R G ÜN Ü K l R l M ' DA TÜRK S O YKIRIMI
.
228
Dr . N E C iP HA B L E M i T O G L U
229
GASPIRALI iSMAIL BEY:
DiLDE BIRLIK VE TÜRKLÜK BiLiNCi
230
Dr. NECiP HA B L E M i TO G L U
23 1
YÜZB iNL E R IN S Ü R G ÜNÜ KlRlM 'DA T Ü R K S O YKI R I M I
265 Geniş bilgi için bkz. Dr. Necip Hablemito�u. Çarlık Rusyası'nda Türk Kongrele
ri (1905- ı917) . (Ankara: Kırım dergisi Yayını, 1997), s. d vd.; "Ilk Defa Yayınlanan
Belgeler Işıgında: Gaspıralı !smail Bey ve Çarlık Rusyası HükQmetleri", Kınm
Dergisi, 5 : 19, Nisan-Haziran 1997, s. 3 -27.
232
Dr. N E C i P H A B L E Mi TO G L U
Türklük bilincine sahip olup da, sosyalist örgü tlere sırf azınlığın
sorunlarının köktenci biçimde savunuculuğunu yaptıkları için
destek veren aydınlada (A. Hadi Maksudi, Hasan Sabri Ayvaz vd.) ,
gerçekten sosyalist fikirlere inanan, Sosyal Demokratlar, Sosyal İh
tilalciler (Es-Er'ler) gibi sol örgüdere mensup olan köktenci görüşe
sahip Türk gençleri ikinci grupta yer almaktaydı. Özellikle bu genç
ler sosyalist terminolojiden etkilendiklerinden "halklara özgür
lük" gibi temel slogan ve söylernlerde, genel nitelikte milliyetçilik,
-burjuva milliyetçiliği- anlamında kabul edilerek reddedilmekte;
ancak ezilen halkların milliyetçiliği teşvik edilmekteydi. Hiç şüphe
siz bu gruptakilerin neredeyse tümü, halkının en temel hak ve öz
gürlüklerini tanımayan ve sadce sömüren Çarlık rejimine karşı ak
tif mücadele için hayatlarını tehlikeye atan vatanseverlerdi. Nite
kim, Sovyet rejimi döneminde bunların büyük bir bölümü öldürü
lerek tasfiye edilmişierdi (Sultan Galiyev, Veli İbrahim vd.) . Bir bö
lümü ise daha önce Türklük bilincine sahip olarak eski ideolojile
rinden vazgeçmişlerdi (Ayaz lshaki, Nasip Yusufbeyli vd.). Halkına
ihanet ederek yeni rejimle sonuna kadar işbirliği yapanların oranı
ise, son derece düşüktü ...
Bazı aydınların oluşturduğu bir diğer grubun içinde Rus okulla
nndan mezun olup, tamamıyla Rus kültürünü benimseyen Türk
gençleri olduğu gibi; bu okullardan birer müfrit Rus düşmanı ola
rak yetişen gençler de vardı. Rus kültürünü benimseyenler,
"boy''ların ayrı birer millet olduğunu tartışmasız kabul ederken;
diğerleri, bu ivme kazanmış bölünme sürecinin durdurulamayaca
ğını, "Türk kimliği"nin geçerli olması için önce "ortak bir edebiyat
dili" olması gerektiğini ve bunun da olmadığını öne sürerek "boy
kimliği"ni ön plana çıkanyorlardı. Bunların görüşüne göre, "ortak
bir edebiyat dili" yoksa, herkes başının çaresine bakmalı ve kendi
"edebiyat dili"ni yaratmalıydı. Bu yol, hem daha zahmetsiz, hem
daha kestirmeyd.i; hem halkçı ve hem de milliyetçi taşımaktaydı.
"Türk kimliği"ni savunmanın, "ortak bir edebiyat dili" oluşturma
nın halktan ve de Rus yöneticilerinden göreceği tepkiler dikkate
233
YÜZBINL ERiN S Ü R G ÜNÜ K l R l M 'DA TÜRK S O YKIRIMI
266 1906 Sene 16-21 Avgust'da lçıima Itmiş Rusya Müslümanlan'nın Nedvesi. (Ka
zan: Kerimiye Matbaası, 1 906), s. 77.
267 "Bekir Çobanzade, Türk-Tatar Usaniyatına Methal. s. 191 "den Kırımlı Cafer
Seydahmet, Gaspıralı !smail Bey. (Istanbul: 1934) . s. 74.
234
Dr. NECiP HA BL E M i T O G L U
268 Gaspıralı'ya göre, gereksiz Arap ve Fars kelimelerini aynen kullananların yaz
dıkları, ona k edebi dili halk tabakalan için anlaşılmaz kılmaktaydı. Bkz. Ahmet
Caferoıııu, !smail Gaspıralı. Ölümünün 50. Yıldönümü Münasebetiyle Bir Etüd.
(Istanbul: 1964), s. 13.
235
YÜZBiNL E R iN S Ü R G Ü N Ü K l R l M ' D A TÜRK S O YKIRIMI
236
Dr. N E C iP H A B L E M i T O � L U
237
YÜZB iNLERiN S Ü R G Ü N Ü K l R l M 'DA TÜRK S O YKIRIMI
238
Dr. N E C i P H A B L E M i TO G L U
239
YÜZBiNL E R iN SÜRG ÜNÜ KlRlM 'DA TÜRK S O Y K I R I M I
240
Dr. N E C i P HA B L E M i TOGL U
24 1
YÜZB iNL E R iN S Ü R G Ü N Ü K l R l M 'DA TÜRK S O YK I R I M I
242
Dr. NECiP H A B L E M i TO G L U
243
YÜZB iNL ERiN S Ü R G Ü N Ü K l R l M 'DA TÜRK S O YKIRIMI
244
Dr. N E C i P H A B L E M i TO G L U
ile, kendimize mahsus medeni ve edebi bir umumi Türk dili vü
cuda getirebiliriz."
Tüm bu bilgi örneklerinin çerçevesinde şu sonuç ortaya çık
maktadır: Yüzlerce yıllık Rus tahakkümü, bu ülkedeki Türklerin,
Türklük bilincini tümüyle yok etmeye yeterli olmamıştı. Gaspıralı
tsrnail Bey'in öngördüğü Türklük bilinci, kısa vadede politik bir te
mele ve söyleme dayanmıyordu. Mesela, bütün Dünya Türklerini
bir bayrak altında toplanmaya çağıran bir Turancılık ülküsü ile hiç
bir alakası yoktu. Her şeyden önce, Rusya Türkleri ile Osmanlı
Türkleri arasında tarihten gelen bazı köklü ayrılıklar vardı. Bir baş
ka ifadeyle tarihi geçmişleri, yerel kültürleri ve de siyasi pozisyon
ları farklıydı. Osmanlı Türkleri hür, kendileri ise esirdi. Onemli
olan, sonu meçhul büyük hayallere girişmeden, Rus kanunları çer
çevesinde temel hak ve hürriyetleri kazanım mücadelesi vermekti.
Bunun için de azınlığın "milli -medeni" uyanışını, kadın-erkek
eşitliğini sağlamak gerekiyordu. Ancak bunlar sağlandıktan sonra,
sıra bu defa Rusya vatandaşları arasında anayasal eşitilğin sağlan
masına gelecekti. Bağımsızlık ve hürriyet daha sonraki bir aşamay
dı ve bu aşamaya geçilmeden "boşboğazlık" yapmanın alemi de
yoktu. Gaspıralı tsrnail Bey, sürekli düşündüğü ama açıkça söyle
mediği bu ilerki aşamalara ilişkin ülküsünü sadece Türk Ocakları
nın başkanı Hamdullah Suphi Bey'e (Tanrıöver) açıklamıştı: "Bazı
düşünceler vardır ki, o bize yasaktır. Onları bizden sonra gelecek
nesillere bırakalrm, biz manevi birliği yapalım, idileri birleştire
lim. Siyasi birliği başkaları düşünsün." O'na göre, Türklük bilinci
demek, Rus hükUmeti tarafından teşvik edilen kısır ve dar boy
milliyetçiliğini aşmak; kültürel ve insani amaçlı olarak Türk Dün
yası'nda dayanışmayı ve yardrmlaşmayı sağlamaktı ... Türk Tari
hinin en büyük Türkçüsü Gaspıralı, 1 1 Eylül l 9 14'de sadece fani
bedeniyle aramızdan ayrılırken, geriye fikirlerini, ülkülerini ve
programını bırakmıştı. Ve bizzat kendi ifadesiyle O, artık "bahti
yar İsmail"di...
245
YÜZB i N L E R iN S Ü R G Ü N Ü K l R l M 'DA T Ü R K S O Y K I R I M I
246
Dr. N E C iP HA B L E M i TO G L U
247
GASPIRALI'Y A SALDIRI
276 Yard. Doç. Dr. AIAeddin Yalçınkaya, 1961 Harput do�mlu. 198S"de 1.0. Siyasal
Bilgiler Fakültesi'nden mezun oldu. 1993-94'de A.Bd?d."de (New York Oniversi
tesi) "misafir araştırmacı" olarak bulundu. KAbil'de. Tahran'da, Riyad'da hiç bu
lunmadı. Şimdi, Türkiye Cwnhuriyeti Sakarya Oniversitesi'nde Uluslararası
Ilişkiler Bölilm Başkanı olarak gelece�n TUrk diplomatlannı yetiştirme (!) göre
vini sürdürüyor.
248
Dr. N E C i P HA B L E M i TO G L U
249
YÜZBiNL E R iN S Ü R G Ü N Ü KlRlM'DA TÜRK S O YKIRIMI
250
Dr. NECiP HA B L E M i TO G L U
277 Yard. Doç. Dr. Alaeddin Yalçınkaya, "Ruslar Türk Ülkelerinde Yaptıkları Tahri·
batlarda Ceditçileri Kullandı: Ceditçilerin Bilinmeyen Yönleri", Tarih ve Mede·
niyet, 55: Ekim 1988, s. 30.
251
YÜZB iNL ERiN SÜRG ÜNÜ KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
252
Dr. NECiP H A B L E M i T O � L U
283 Mehrned Akif Ersoy, Safahat, Haz. Ömer Rıza Do�rul (Istanbul: lhkılap ve Aka
Yay., 1975). Bu kitabın 153-188 sayfalannda yer alan "Süleymaniye Kürsüsünde",
ilk olarak 1912'de basılrnıştır.
253
YÜZBiNL E R iN S Ü R G ÜN Ü KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
254
Dr. N E C i P HA B L E M i TO G L U
255
YÜZBINL E R iN S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA T Ü R K S O Y KI R I M I
284 Abdtirreşit lbrahim, 20. Asır Başlannda Islam Dünyası ve Japonya'da lshlmiyet,
I. C., Haz. Mehmed Paksu (Istanbul: Yeni Asya Yay., 1987), s. 43-50.
285 Yalçınkaya, a.g.m., s. 28. Yazar, yaklaşık 100 yıl öncesine, düşüncelerini sarmış
örümcek aglannın gerisinden bakmaktadır. 20 Mart 1906 tarihli ve 28 sayılı Ter
cüman'da, Orenburg'da Fatih Kerimi tarafından yayınlanan Vakit gazetesinden
bir alıntı mektup yeralmıştır. Mektubun sahibi olan medrese müderrisi Molla
Abdülbekir, tam bir yüzyıl öncesinde yaşamasına karşın, akıl, mantık, izan ve
vicdan açısından yazar Alaeddin Yalçınkaya'ya fark atan, "bilim ve kalp gözü
açık", samimi ve aydın bir müderristir. Sabri Arıkan tarafından yeni harflere çev
rilen bu mektup son derece degerlidir: "Muhterem Muharrir Efendi, tarafımza
yolladıgtm işbu mektubu gazerenizde basarsanız pek büyük iltifatınız olurdu.
Pek çok senelerden beri halk üzerinde baş olup, onlan yalnız kendi bildigirniz
ce yürütüp, karşı gelseler kafirleştirip, talebeleri hep kendi bildigimizce terbiye
edip, beyinlerini çöplük ile doldurup, gayret olmayınca nasıl molla olmuyorsa,
molla olmayınca da işe yaramaz h!le getirip büyüttük. Bundan ötürü talebele
rimiz ve halefe (sonradan yerine gelecek olan) namını taşıyanlanmız, kışta, dar
medreselerde kalıp, yazın çay ve kahvehanelerde kahveeilik yapıp, Makarya pa
zannda lastik ayakkabı temizleyip gezdikleri için hiç bir zaman gün yüzü gör
meden, adam gibi birisiyle oturarnıyor. Okuyayım dese okuyamıyor, söyleşeyim
dese söyleşemiyor. Böylece bütün ahlakları bozulup, insan gölgesi olup dolaşı
yorlar. Biz hazretler, mollalar, kendimizin günü güzel olunca, oturmaya evimiz,
256
Dr. N E C i P HA B L E M i TO G L U
257
YÜZB iNLERiN S Ü R G ÜN Ü K l R l M ' D A TÜRK S O YKIRIMI
258
D r. NECiP HA B L E M i TO G L U
286 Dr. Baymirza Hayit, Türkistan: Rusya ile Çin Arasında (Istanbul: Otag Yay.,
1975). s. 128-29. Rusya'da kadimciligin, tarihsel süreçte, üç dönemdeki duru
munu ortaya koyan Abdullah Battal Taymas, kadimciligi "eski hızını, hareket
gücünü, dinarnizmini yitiren, biçarelik, Musa Carullah'ın deyimi ile de zillet
(aşagılık) elkin eden bir müslümanlık anlayışı" oldugunu kaydediyor. Musa Ca
rullah'a göre, "gero,:ek müslümana yakışan baş vasıf, izzettir (ululuk), zillet de
gil"... Rusya'da uzun süre gazetecilik yapan ve kadimci medreseleri çok iyi bilen
Abdullah Battal Taymas, bu medreselerin "bilimsel düzeyi"ni, dersleri ve ders
kitaplannı anlatarak ortaya koyuyor. Işte, Taymas'ın çarpıcı degerlend.irrn�le
rinden bir bölüm:
" ... Bütün bu 'ilim' dalları ile ilgili ders kitapları, Arapça yazılmış kısa metin leri,
uzun şerhleri, darmadıgın haşiyeleri ile birlikte adları belli ve kutsal eserler
imişçesine asırlardan beri degişmeyen kitaplardır.
Din-Şeriat: Bu medreseler esas itibariyle dini idiler. Çünkü onlarda müsbet
(dünyevi) ilimler okutulmazdı ama, ne gariptir ki, Kur'an tefsiri, hadis ve usul
leri gibi temel dini bilimler de okutulmazdı (pek az istisnalarda vardı tabii).
Okutulan fıkıh (Islam hukuk) ve usul-ü fıkıh ve Ramazan'da üstünkörü geçilen
Ferii.iz (miras meseleleri) gini dini bilim dalları bu medreselerin diniliklerini an
dırıyor idiyseler de, bunların hiç biri son zamanlarda Islam memleketlerinde
dahi uygulanmayan nazari hükümlerdir. Bunların medreselerde ögretilmesi ise,
büsbütün faydasız ve gayesiz, boşuboşuna emek ve zaman harcarnaktı. Bunlar
la ugraşmak medrese talebelerini hayattan ve dünyanın gidişinden uzaklaşnr
maktan, gaflet uykularını derinleştirmekten başka ne işe yarardı? Bu durumu
gözönünde tuttukları için olacak, akıllı Rus idarecileri bu medreselere ilişme
megi, onları kendi hallerine bırakınayı Hükümetlerine tavsiye ediyorlardı.
259
YÜZB iNL E R iN S Ü R G Ü N Ü K l R l M 'DA TÜRK S O YKI R I M I
260
Dr. N E C i P HA B L E M i TO G L U
287 Doç. Dr. Naşid Baylav, "lik Türk Kitapçılarından Hacı Kasım Efendi", Müteferri
ka, 7: Güz 1995, s. 94.
26 1
YÜZB iNL E RiN S Ü R G ÜN Ü KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
262
Dr. N E C iP H A B L E M i TO G L U
263
YÜZB iNL ERiN SÜRG ÜNÜ KIRIM"DA TÜR K S O YKIRIMI
264
Dr. NECiP HA B L EM i TOG L U
265
YÜZB iN L E; R iN S Ü R G ÜNÜ K l R l M 'DA T Ü R K S O YKIRIMI
29 1 Geniş bilgi için bkz. Abdullah Batral Taymas, "Rusya Türkleri Arasında Matbuat
Tarihçesi", Yıllık-Gazetecilik Enstitüsü Dergisi, 2: 28 Kasım 1961, s. 47-64.
292 Kongreler hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Hablemitoglu, a.g.e., s. 4 3 - 1 I ı .
293 Hayit, a.g.e., s . 166.
294 Bütün Rusya Müslümanları'n4n 19 17'nci Yılda l - l l Mayda Moskova'da Bolgan
Umumi Siyezdinin PROTOKOLLERI (Petrograd: 1917) . s. 455-57.
295 Necip Hablemitoglu Arşivi, Klasor 7, Dosya 4, Zarf l l , Belge ı. Ayrıca bkz. Dr.
Edige M. Kırımal, "Kırım Türkleri'nin Milli Mücadelesi", Çev: Eşref Bengi Özbi
len, Emel, 129: Mart-Nisan 1982, s. 40.
266
Dr. N E C i P HA B L E M I TO G L U
296 Gerhard von Mende, Der Nationale Kampf der Russland Turken (Berlin: 1936),
s. 95-996.
297 Hayit, a.g.e., s. 196-97.
267
YÜZBiN L E R iN S Ü R G Ü N Ü K l R l M 'DA TÜRK S O YKIRIMI
298 Nadir Devlet, Dusya Türklerinin Milli Mücadele Tarihi ( 1905 - 1 9 17) Ankara:
T.K.A.E. Yay., 1985), s. 224.
299 Gaspıralı !smail Bey'in Semerkant gezisinin sonuçlan hakkında bkz. Mahmut
Tahir, "Gaspıralı !smail Bey ve Ganibay Hüseyinov", Emel, 148; Mayıs-Haziran
1 985, s. 1 0- 1 1 . Gaspırah, Semerkant'taki çabasını şöyle anlatıyordu: " ... Işbu
seyyyahatinde Baku'lu Rusça muallimlerinden Sultan Mecit Ganizade bulunu
yordu. Mecit Bey, refik ve saklavcı dost suretiyle bana koşulmuştu. Türkçe'den
maada Farsça'ya iişina olduundan nümune mektebini ve bir-iki muallime usul
ü savtiye gösterıneyi bu arkadaşıma teklif ve emanet ettim. Kabul ederek kırk
gün Semerkand'da kalarak Abdülgani mektebine muallimlik etti. Gelen gidene
usul-ü sayıiyenin iisanhgı gösterildi. Imtihan ile sabiyanın derste olan terakki
leri tayin edildi. Mektebin şöhreti her tarafa cayrap (yayılıp) tez ögrettigi ne gö
re Türkistanlılar bu mektebe kendilerince münasip bir isim verdiler... Bu da
'Maşinalı (makinalı) Mektep' idi.
268
Dr. N E C i P H A B L E Mi TO G L U
Agız agızdan şöhreti Maarif Naçalstvası (başkanı) kulagına yetiştigi halde bela
ruhsat açıldıgından polis tarafından kapatıldı. Fakat matlap harnil oldu. Elh·i
Türkistan'ın dikkati kozgaldı (uyandı.) Bir hayli adamiann muhabbeti celb
olundu. Semerkand'da çıkan bu boş davranışın semeresi olarak Taşkent'de, Fer·
gana'da ıslah-ı mektep ve tedris işine başlandı.
Abdülgani Bay Orenburg'a döndükten sonra, Orenburg ve Ural cihetlerinde
usul bilen muallim yetiştirmek üzere Bahçesaray'a dört hatimgir de yollamış
idi. Bunların vasıtasıyla bir çok muallim :edarik ederek mektepler tesis ettigi
maiQmdur. Bade bu işte kardeşim Muhammed Fatih Efendi Kerimi'nin dahi bü
yük himmeti görülmüştür. Abdülgani Bay turbin fıkirli ve milleti cidden seven
bir adam idi. Ancak bir defa görüşebildim. Lfıkin sohbeti unutulmuyor. lsmail
Bahçesaray, 30.7.1912": Abdülgani Hüseyinof'un Terceme-i Hali hem Hüseyi·
nollar Firmasının Tarihi (Orenburg: 1 91 3), s. 128.
300 Hayit, a.g.e., s. 196.
269
YÜZB i N L E R iN S Ü R G ÜNÜ KlRlM'DA TÜRK S O YKIRIMI
270
Dr. N E C I P H A B L E M i TO G L U
271
YÜZBiNL E R i N S Ü R G Ü N Ü K l R l M 'DA TÜRK S O YKIRIMI
272
Dr. N E C i P HA B L E M i TOG L U
303 Prof. Dr. Akdes Nimet Kurat, "Kazan Türklerinin 'Medeni Uyanış' Devri ( 1 9 1 7 Yı
lına Kadar)", Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Cografya Fakültesi Dergisi, 3-4:
Temmuz-Aralık 1 966, s. 1 60-6 1 .
273
YÜZB iNL E R iN S Ü R G Ü NÜ KlRlM 'DA TÜRK S O YKI R I M I
274
D r. NECIP HA B L E M i TO G L U
275
YÜZB iNL E R iN S Ü R G Ü N Ü K l R l M ' D A T Ü R K S O YKIRIMI
276
Dr. NECiP H A B L E M i TO G L U
277
YÜZB i N L E R i N S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
GASPIRALI'DAN KADIMCILERE
Bu makalede konumuz, Gaspıralı !smail Bey'in başta Kırım ve
Rusya Türkleri olmak üzere bütün Türk Dünyası'na olan hizmetle
ri değil. Hatta Rus hükumetlerinin Gaspıralı tsrnail Bey' e karşı bas
kıları da değil. Acaba Gaspıralı tsrnail Bey, gerçek tslamiyete nasıl
bakıyordu? Keza, kadincilere bakış açısı nasıldı? Işte, NewYork'dan
Çin Seddi'ne, Sibirya'dan Mısır'a kadar geni bir alanda onbinler
ce abone tarafından okunduğu için kadimcileri daha da çıldırtan
gerçekler! ... Yukanda da bahsedildiği gibi, usulü cedit taraftarla
rını Rus polisine ve sansürüne ihbar eden kadimci periyodikierin
başında, "Dünya ve Maişet" dergisi gelmekteydi. Kadimcilerin,
"Taze Hayat" gazetesi ve "Molla Nasreddin" dergisi aleyhine "be
yan-ı nefret" ve boykot kampanyası açmaları üzerine, Gaspıralı
27 8
Dr. N E C iP H A B L E M I TOGL U
279
YÜZBiN L E R iN S Ü R G Ü N Ü K l R l M ' D A TÜRK S O YKIRIMI
280
Dr. N E C iP HA B L E Mi TO G L U
Onun hiçbir cümlesi dolu dizgin yazılmamıştır. Ruslara karşı vaziyeti koruya
bilmek için bu kadar ihtiyatla harekete mecbur bulunan !smail Bey, kendi kara
cahil muaassıplarımıza karşı da, gene kendisinin kuwetli usQlculu� ile muvaf
fak olmuştur... lsmail Bey dejtil, hatta usulü cedit mekteplerinin açılmasına yar
dımda bulunanlar bile, bir tarafta misyonerierin jurnallanna, diger taraftan da
bizim muhafazakarların teldirierine ugruyorlardı. Kazan'ın milliyetçi ve harni
yetli zenginlerdin olup milli işlere pek büyük yardımda bulunmuş ve vefatında
yarım milyon altın rublelik vakıfbırakmış olan Ahmet Bay Hüseyinofbile bu gü
ruh tarafından teldir ruhielik vakıf bırakmış olan Ahmet Bey Hüseyinof bile bu
güruh tarafından teldir edilmiş ve 'halk arasında dinimizi yıkmak için Rus mis
yonerlerinden para alarak usulü cedide yardım ediyor' diye aleyhinde teşvikler
de bulunulmuştu. Moskova gazetesinde ise, misyonerler Ahmet Bay aleyhinde
ki yazılarında, 'kendisini hükQmetin müsaadesi olmadan açılan mekteplerc
yardım etmekle' itharn ediyorlardı. 'Bilmezsiniz, kendi dindaşlarımı, benim din
aleyhinde gizli bir maksarlım olmadıgina inandırmak için ne kadar müşkülat
çektir.ı. Beni milletime ve hatta dinime ihanet etmekle itharn ettiler ve Rustan
ziyade rusçu diye tavsif ettiler' diyen !smail Bey, bunlara karşı ihtiyatkil.rlıgı ile
muvaffakiyet kazandı, kendisini taraftarlarını ve bilhassa işini sarsıntıya düşürt
medi." (s. 50-52).
28 1
YÜZBiNLERiN S Ü R G Ü N Ü K I R I M "DA TÜRK S O YK I R I M I
3 1 3 PROTOKOLLER, s. 455-57.
282
Dr. N E C i P H A B L E M i TO G L U
3 1 4 " 14. 12.1904 Tarihli Tercüman" dan Haz: Sabri Ankan, "Tarikat, Şeyhler ve Ermiş
ler", Kınm, 18:0cak-Mart 197, s. 12.
283
YÜZB iNL E R iN S Ü R G ÜNÜ K l R l M 'DA T Ü R K S O YK I R I M I
284
Dr. NECiP HA B L E M i TO � L U
hazret, iki avul ehline yeterlik malın var. Ticarette, bankalarda bun
ca akçan var. Zekat vermeye borçlu olduğun halde. Fakirin eviadı
na vermediği yumurtalarını yiyip gezmeye utanmıyor musun? Üç
tane yüz bezi olan dul kadından, ikisini fatiha bedeli yapıp Allah
huzuruna nasıl varacaksın? Ahali, Islam iyidir, sadedir, inançlıdır,
vericidir. Ama inanıyor diye aldatmak, veriyor diye almak iyi değil
dir. Siz bir işansınız, hoş. Lakim Islamın halifes i değilsiniz. Hal böy
le iken, kötü halifeleri şer' i şerif kabul etmiyor... İbret alınız.
Bu dediklerimizin Zeynullah hazret gibi insaf sahibine, Alimcan
Barudi gibi malını, bedenini, fikrini millet faydasına vakfedenlerle
aHikası olmadığına elbette şüphe yoktur. Sözümüzün muhatabı, pek
fakir adamların s adakalarına göz dikip, bulduklarını sandıklarına, ya
ki bankaya dolduranlaradır. Milletin yükselmesinin nerde kaldığı
bilmezliğini ganimet sayarak nefsi istifadeye çalışanlaradır.
Cenab-ı Hak, cürnlemizi doğru yoldan ayırmayıp, vicdanları
mızı nurlandırsın, niyederimizi saf ve hayırlı etsin. İSMAİL."(315)
285
Y ÜZBiNL ERiN S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA T Ü R K S O YKIRIMI
karşı. Işte, Gaspıralı tsrnail Bey'den yaptığım en son alıntı: "Yine Li·
san Bahsi". Gaspıralı'nın Türklüğe bakış açısını, kadimcilerin ise
nefretini ve Rus uşaklığını ortaya koyuyor. Ama ne yazık ki, 2 1 .
Yüzyıla 1 kala, b u konu maalesef hala güncelliğini koruyor. Türk
lük düşmanı mürteciler, kadimciler, yokolmuyor. Aksine, demok
rasinin zaaflanndan yararlanarak daha da palazlanıyorlar. Işte,
Gaspıralı tsrnail Bey, aşağıda aynen aktarılan makalesinde, yazarı
da, bu yazıyı yayıniayan derginin yayın yönetmeni ve yayın kurulu
üyelerini de, adeta tokatlıyor:
elifba (alfabe) tehditi meselesini ortaya atmış idi. Hazırda 'NUR' dil
(dil) meselesi çıkardı. Fikir ve til ve amel (iş) birliğine yumruk vu
ruldu. Lakin ziyansızdır. Her halde 'TEVH İD ' (birleştirme) gibi vü
cud-u aziz mükerrernin (aziz ve muhterem varlığın) müdafaasına
çalışmak borcumuzdur. Çalışırız.
286
Dr. N E C iP HA B L E M i TO � L U
287
YÜZBiN L E RiN S Ü R G ÜNÜ K l R l M 'DA TÜRK S O YKIRIMI
SONUÇ:
-Türkiye'deki tüm şeriatçıların Atatürk'e niçin sövdüklerini, kin
duyduklarını anlayarnayanlar, bugün Gaspıralı İsmail Bey' e neden
dil uzatıldığını da anlayarnazlar. Yazar, yazısında Gaspıralı'nın "af
fedilrnez suçunu" net bir biçimde ortaya koyuyor: Pantürkist,
Türkçü! ... Bir başka ifadeyle, Siyasal İslamcı, ümmetçi, belki Arap
hatta Rus kökenli olsa, bu suçlamalar yöneltilmeyecek! Hiç şüp ...
316 "21 . 1 1.1905 Tarihli Tercüman" dan, Arıkan, "Yine üsan Bahsi", Kırım, 16: Tem
muz-Eylül 16, s. 13.
288
Dr. N E C i P H A B L E M i TO G L U
289
YÜZB iNL E R iN S Ü R G ÜNÜ K l R l M 'DA TÜRK S O YKIRIMI
290
KlRlM CUMHURIYETI'NE GIDEN YOLDA iLK
"HITAPNAME": SOSYALIZM-TÜRKÇÜLÜK
3 1 7 Geniş bilgi için bkz. Müstecib Ülküsal. Kınm Türk-Tatarları. (Istanbul: 1980), s.
169 vd.
29 ı
YÜZBINL E R iN S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
292
D r. NECiP H A B L E M i TO G L U
293
YÜZB iNL E R IN S Ü R G ÜNÜ KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
3ı8 Necip Hablemitoglu Ozel Arşivi, Kurultay Klasörll, Dosya ı . Zarf ı. Belge 3.
3 ı9 Aynntılı bilgi için bkz. Hablemito�u'lar: Şefıka Gaspıralı ve Rusya'da Türk Kadın
Hareketi (1893· ı920). (Ankara: Kın m Dergisi Yayını, ı 998) . s. 2 ı2 vd.
294
Dr. NECiP H A B L E M i TO G L U
Kaldı ki, Gaspıralı İsmail Bey'in geniş ufuklu, birleşik cepheyi ön
gören politikası sonucu, Çarlık Rusyası'nın baskıcı yöntemine karşı
Türkçü-Sosyalist farklılığı hiçbir zaman ayrılık ya da çatışma nedeni
olmamıştır. Örneğin, sosyalist çizgide bulunup da ezilen halkının
haklarını aramak için sosyalist yapılanmalarla işbirliği yapan Abdür
reşid Mehdi için Gaspıralı, "yolurnuz aynı, taktiğimiz farklı" demek
teydi.(l) Abdürreşid Mehdi, Rus Parlamentosu Duma'da, daha ziya
de Türkçülerin yer aldığı "Müslüman Fraksiyonu" içinde bulunur
ken; Türkçü çizgisiyle tanınan ünlü din bilgini-eğitimci Hadi Atiasi
de Duma'nın en aktif sosyalist grubu olan "Trudoviki" içinde beş
Türk milletvekili ile birlikte yer almıştı.(2) Türkçü sosyalistler arasın
da bulunan Veli İbrahim, Sultan Galiyev gibi isimler, Sovyet yöneti
mince öldürülünceye kadar kendi toplurolarına hizmet etmişlerdi.
Aynı şekilde, önce sosyalist olup da daha sonra Türkçü çizgide mü
cadele verenler arasında Ayaz lshaki, Nasip Yusufbeyli, Cafer Sey
dahmet CKırımer) gibi pek çok aydının ismine rastlamak mümkün
dü. Gaspıralı İsmail Bey'in sosyalistlerle dayaruşmasının pek çok
örneğinin yaru sıra, çatışması ise sadece bir tek noktada olmuştu:
O da, sosyalist Türklerin milliyet kavramını yadsımalan durumun
da... Gaspıralı'ya göre, Türklük ya da Türklük bilinci, mutlak korun
ması ve güçlendirilmesi gereken en önemli olguydu; dağııuk Türk
topluluklanru biraraya getirecek en sağlam dayanaktı...
Nitekim, yukarıdaki bildirinin yayınının andından "Milli Fır
ka" nın oluşturulması ile Kınm Türkleri için sosyalist partilerle iş
birliği tümüyle gündem dışı kalmış; öz siyasal partileri çatısı altın
da politika yapma dönemi başlamıştı. Ta ki, Sovyet işgali ile Kınm
Halk Cumhuriyeti ortadan kaldırılıncaya kadar...
320 Şefika Gaspırah, "Genç Tatar Hareketi"nin ünlü lideri Abdilrreşid Mehdi hakkın·
da şu notu düşmüştür: "Babam Mehdiyer hakkında, yolumuz bir, taktik ayrı der
ve onu takdir etmez degildi. Evimize gelir giderdi." Bkz. N.H. Arşivi,
K.2.D.4.Z.7.B. l .
3 2 1 1880'de Kırım'ın Perekop bölgesinde dogan Abdürreşid Mehdi'nin 1912'ye ka·
dar devam eden kısa yaşam dönemine ilişkin bilgi için bkz. Doç. Dr. Hakan Kı
rımlı, Kırım Tatarlannda Milli Kimlik ve Milli Hareketler (1905-19 16). (Ankara:
T.T.K. yayını, 1996), s. 93 vd.
295
KlRlM TEKALiF-i MiLLIYESI:
"MiLLET SANDIGI"NA BiR RUBLE! ...
296
Dr. N E C i P HA B L EM i TO G L U
"HİTABNAME
Milletdaşlar!
Her millet ne kadar büyük bir sıcaklıkla siyasi teşkiliitları etra
fında toplanıyorlarsa, o kadar da millet sandıklarının baylıklarını
artdırmaya gayret ediyorlar. Medeni miletlerden her birinin büyük
millet duygusu ile sarsılan her eviadının vicdanları, onları bu uğur
da yüksek fedakarlıklara sürükleyebiliyor.
Fakir zengin herkes milletinin namusu, saadeti yaşatılacağı da
kikalarda kazancından ayıracağı küçük bir yardımını değil, hatta
kendisini bile unutabiliyor.
Bu yüksek hisle titreyen yürekli milletler, bu duyguyla uyanmış
vicdanlar, her milli dilekleri önünde herkesi e�ltiyor ve şereflerini
herkese saydırıyorlar.
Tatar!
Artık sen de başını kaldırarak, sesini yükselterek sayılacağını, hor
luğunu sileceğini söyleyebilirsin ve sesinin dinleneceğine sen de iman
edebilirsin. Çünkü, sen de her millet gibi bir vicdanla milli ernellerin
uğrunda canlanan ruhunla titriyor ve kendini unutabiliyorsun.
297
YÜZBiNL E RiN S Ü R G ÜNÜ KlRlM 'DA TÜRK S O YKI R I M I
298
Dr. NECiP HA B L EM i T O G L U
324 Necip Hablemitoglu Arşivi, Klasör No.9, Dosya No.2, Zarf No. 2, Belge No. ı .
299
YÜZBiN L E R iN S Ü R G ÜN Ü KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
DECERLENDİRME:
ı . tık defa bu makale içinde yayınlanan bu belgenin dili, Ku
rultay dönemine ait diğer belgelerde olduğu gibi, dönemin Istan
bul Türkçesine son derecede yakındır. Sadece Kırım için mi bu
durum sözkonusudur? Elbette ki hayır!... Gaspıralı tsrnail Bey'in
"ortak yazı dili" oluşturma gayretlerinin bir sonucu olarak, bu
dönemde Baku'da, Kazan'da, Orenburg'da ve daha pek çok şehir
de yayınlanan pek çok gazete, dergi ve kitapta, mümkün oldu
ğunca sadeleştirilmiş, yer yer yerel kelime ve deyimiere de yer ve
rilmiş Istanbul Türkçesi esas alınmıştır. Kırım'ın bağımsızlık mü
cadelesinde yer alan lideriere bakıldığında, bunların önemli bir
kısmının başlangıçta Gaspıralı tsrnail Bey'in çizgisinde yer alma
dıkları görülür. Örneğin, üst kültür kimliği olarak "Türk" adı yeri
ne alt kültür kimliği olan "Tatar"ı kullanmak, hatta Tatar milliyet
çiliğini öngörmek, sosyalist eğilimli olmak gibi. Ancak, 1 9 1 7 Ihti
lali ile birlikte başlayan aktif mücadele döneminde - 1920 ve
1 92 1 açlık yılları dahil- Kırımlı liderler, önce Osmanlı Hükume
ti, sonra da T.B.M.M. Hükumeti'nden başka yardım isteyecek, sı
ğınacak dayanak bulamamışlardır. Türkiye'ye sığındıktan sonra
Istanbul'da "Kırım Milli Merkezi"nin başına geçerek ölünceye ka
dar Kırım davasının yolbaşçılığını yapan ve Türkçü hareket için
de yer alan Cafer Seydahmet Kırım er' in hatıratarına bakıldığında,
kaçınılmaz olan ve Gaspıralı tsrnail Bey'i haklı kılan bu değişim
çok net biçimde görülebilir. !326)
325 Cafer Seydahmet Kırımer. Bazı Hatıralar. (Istanbul: Emel Yay., ı 993), s. ı98.
326 Kırımer, a.g.e. Toplam 328 sayfalık bu hatırat, Kırım Tarihine ışık tutacak önem
li birinci elden bilgileri içermektedir.
300
Dr. NECIP H A B L E M i TO � L U
301
KlRlM HALK CUMHURIYETi ÖNERGESi
(BiR HATIRA - BiR BELGE)
302
Dr. N E C i P HA B L EM i TO (; L U
303
YÜZB iNL E R iN S Ü R G ÜNÜ KIRIM "DA TÜRK S O YKIRIMI
304
Or. N E C i P H A B L E M i TO G L U
305
YÜZBiNLERiN S Ü R G Ü N Ü K l R l M 'DA TÜRK S O YKIRIMI
306
Or. N E C i P H A B L E M i TO G L U
Arkadaşlar!
Her milletiri siyasi, idari ömrünün muntazam bir esasta kurula
bilmesi içün her milletin an'anatın, hayat,-ı içtimaiyesine uyan ka
nnnlarını tanzimle her sahife-i hayatiyesinde idare-i millisini yaşa
tabilmesi içün ve milli işlerde hiç bir türlü suistimalata yol kaldırıl
maması içün kanunsuzluk ve mesuliyetsizliğe nihayet vererek ka
nun ve mesuliyet devrini kuran Kurultaylar, buna muvaffakiyet
içün en .ewel milletler, hükümetler ömründe en büyük tesirleri
olan üç büyük kuweti, kuwe-i teşriiye, kuwe-i icraiye, kuwe-i ad
liy�yi ayrı muntazam, sarsılmaz esaslara kuruyorlar.
Tarih-i siyasi ve idari nerede bu esasa hürmet edilmiyorsa, ora
da kanunsuzluğa; mesuliyetsizliğe nihayet verilernediğini pek kat'i
olarak isbat idiyor. Milletimizin de kuwe-i teşriiyeden mahrumi
yetle, kendi iradesiyle siyasi, idari hayatında kendi kanunlarını çiz
memesile hayatına tesir idenleri, kanunlan o günde eğitilmemesi
ledir ki Tatar tarihinden değil, mezarlarından bile silinemeyecek
matemleri bizim örnrumüzde yaşattı ve ruhu milletde kolaylıkla
sanlamayacak derin yaralar bırakdı.
Bizler bu gün yaşamak ve bütüı;ı siyasi; milli hayatında her mil
let kadar hukuka malik olmak istemeyen milletimizin milli ömrü
nün temelli, sarsılmaz esaslar kurulmasını dileğimizden bizim
örnrumüzde de kanunsuzluğa, mesuliyetsizliğe nihayet veren esa
asın yani kuwe-i teşriiye, icraiye ve adiiyenin ayrı ve sarsılmak
esaslarda tesis olunmasını diliyoruz. Bunun içün de örnrumüzde
gerek kuwe-i adiiye ve icraiyeyi kurailecek ve gerekse bundan böy
le Helebed tarihimizde milletimizin siyasi, milli her meselesinde
ancak kendi iradesine tevfıkan iş yapılabilmesini temin idecek Ta
tar Parlamentosunu (kuwe-i teşrüyemizin) kurulmasını bütün
vicdanımızla dileriz.
Hayat-ı iktisadiyede olduğu kadar da hayat-ı içtimaiye ve idari
de taksim vezaif en yüksek, en kat'i semereler bahşettiğinden idare-i
milliyemizin ayrı ayrı şu belere ayrılarak her kısmına ait kanunlar tan
zimi ve her birisine icrai kuwetler tahsisini elzem addeyioruz ki bu
307
YÜZB iN L E RiN S Ü R G Ü N Ü K l R l M ' D A TÜRK S O YKIRIMI
308
Dr. NECiP HA B L E M i TO G L U
309
YÜZBiNL ERiN S Ü R G Ü N Ü K I R I M "DA TÜRK S O YKIRIMI
310
KIRIM'I PAZARLAYANLAR
ELEMANLARI
Bu kategorideki servis elemanlarının çoğunluğu, CIA tarafın
dan finanse edilip yönetilen "Radio Liberty'' kökenlidir. Burada
ön eğitimden geçtikten sonra "Hoover Enstitüsü" gibi CIA mer
kezlerinde uzmanlaşan ve özellikle Kırım kökenli olanlar, çalışmala
rını porfesyonel ilişkiler içinde sürdürmeye halen devam etmektedir
ler. Bu grupta yer alan kimi akademisyenlerin yanısıra, Türkiye'de
311
YÜZB iN L E R iN S Ü R G Ü N Ü K l R l M 'DA TÜRK S O YK I R I M I
330 Milteakip sayılarda sözkonusu görevlilere ait bilgiler, belgeleri ile birlikte yayın
lanacaktır.
312
Dr. N E C i P H A B L E M i TO � L U
331 Kınm, her ne kadar Ukrayna sınırlan içinde yeralıyorsa da, tıpkı Tiraspol ve Ben
der'de oldu� gibi. fiili bir Rus hegemonyası mevcuttur. Bu oluşumun Ukrayna
lehine bozulmaması için Rusya Dış lstilıbarat Servisi SVR ve Iç lçstihbarat Servi
si FSB tüm olanaklarını kullanmaktadır. Diplomat kökenli deneyimli istihbaratçı
Sergey Lebedev yönetimindeki SVR'nin, Kınm'daki Türk Toplumuna yönelik
olumsuz faaliyetleri ve işbirlikçileri, ayn bir yazı içinde degerlendirilecektir.
313
YÜZB iNL E R iN S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
314
Dr. NECiP H A B L E M i TO G L U
315
YÜZBiN L E RiN S Ü R G Ü N Ü K l R l M 'DA TÜRK S O YKIR I M I
316
Dr. N E C i P H A B L E M i TO G L U
317
YÜZB iNL ERiN S Ü R G Ü NÜ K l R l M 'DA TÜRK S O YKI R IM I
Bey, Devlet Giray gibi Kırım Tarihinin önde gelen isimlerine ve hat
ta Kınm Halkına en ağır biçimde saldıran, iftira ve hakaret eden şa
riatçılara karşı hiç tepki vermeyenler; nedense ortak olarak hep çı
karcı ve Tatarcı söylem sahipleridir.
Bugün, Kırım'da ve Kırım dışında, yerli hain ve işbirlikçilerin
bölücü çizgideki Tatarcı söylemleri, sadece salt Tatarcılıkta kalsa
neyse, kaçınılmaz biçimde yeni bölücülükleri, bir başka ifadeyle
yeni emperyalist oyunları gündeme taşımıştır. Nasıl mı?!.
Şimdilerde, Kırım ve Kırım dışında, sözkonusu hain ve işbir
likçilerin, "parçala-böl-yönet" ilkesi çerçevesinde kullanılmala
nyla, artık "tatarcılığın" da modası geçmiştir. Şim dilerde moda,
Kınm Türk Halkının "Nogay'' ve "Tat" olarak iki düşman gruba
bölünmesidir. Küçücük Kınm'ın sahil kesimlerinde oturup san
şın ve renkli gözlü olanlara "siz Tatar değilsiniz, siz Cenevizlilerin
torunlan Tatsınız, Avrupalısınız" denilirken, Kırım'ın iç kesimle
rinde yaşayan daha belirgin çekik gözlü olanlara da "siz Tatar de
ğilsiniz, uygarlıktan nasibini almayan barbar Nogaysınız" denil
mektedir. Bu düşmanlık, son yıll arda Türkiye'deki Kınm kökerili
ler arasına da taşınmaya çalışılmaktadır. Bu ayrılık fitilini ateşle
rneye çalışanların ilişkide oldukları servislere baktığınızda, CIA,
SVR VE SBU gibi istihbarat örgütlerini görebilirsiniz.
Ya BND (Bundesnachrichtendienst)? Yani Almanya?! . Türki
ye'de 47 ayn etnik halkın varlığından sözederek, Truva, Hattusas
ve Zeugma'daki buluntutarı bilimdışı biçimde yorumlayarak
Anadolu'nun bir Aryen yurdu olduğunu iddia edecek kadar ileri
gidip faşistleşen Almanya, acaba Kırım Türk Halkı üzerine oyna
nan emperyalist oyunlara seyirci mi kalmaktadır. Tabü ki ha)rır! . . .
Tübingen Ü niversitesi ile ortak, yürütülen çalışmalar, Alman Dış
Istihbarat Servisi BND'nin bu yoldaki stratejilerinin esasını oluş
turmuştur. Buna göre, 19. yüzyılda birkaçbin Alman asıllı ailenin
yaşadığı Kınm'ın, yaklaşık 30 Alman ailenin yaşadığı Gence dolayı
sıyla tüm Azerbaycan ve Kafkasya' nın yanısıra, yüzbine yakın AI
man ailenin yaşadığı Volga boyları, Pangermenizmin öngördüğü
"Büyük Almanya" sınırlan içine alınmıştır. II. Dünya Savaşı'nda
318
Dr. N E C iP HA B L EM i TO G L U
319
YÜZB iNL E R iN S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
gotçularla ortada değil mi? Niye hala ders alınmıyor ve hatada ısrar
ediliyor?
Bugün yaşıyoruz ve görüyoruz, aynı senaryolar Türkiye'de de
oynanmaktadır. Almanya'ya göre, Türkiye'de 47 halk, İngiltere'ye
göre ise 56 halk yaşamaktadır; onlara göre Türkiye'de yaşamayan
(!) tek halk Türklerdir. 2.400.000'den fazla Türk vatandaşının ya
şadığı Almanya, Türkiye'nin bir tek ilkokul açmasına, ya da türk
çe, tarih, din dersleri vermesine izin verilmezken, tüm AB ülkele
ri ve ABD, içlerindeki Fransa örneğini hiç dikkate almaksızın, ön
ce kürtçe eğitim dili olsun, kürtçe 1V kurulsun dayatmasında bu
lunabilmektedirler. Daha sonra sıra diğer halidara (!) gelecektir,
ta ki Türkiye Cumhuriyeti etnik ve mezhepsel bir çatışma ile Yu
goslavya örneğinde olduğu gibi parçalanıncaya kadar bu dayat
malar sürecektir. Kürtçüler, pontusçular, lazcılar, giircücüler, çer
kezciler, çeçenciler, arnavutçular, boşnakçılar, pomakçılar ve da
ha pek çoklan arasına, maalesef içimizdeki Kınm kökerdi bölücü
işbirlikçiler de dahil olmuşlardır. Gerçekten yazık!... Türkiye'nin
bu tuzaklara düşmesini önleyebilecek Türk Silahlı Kuvvetleri ve
Atatürkçü Cumhuriyet aydırılan gibi direçn unsurlan bulıınmak
tadır.Ya Kınm'ın?!.
320
Dr. N E C i P H A B L EM i TO G L U
334 Dr. Necip Hablernito@u, "Kınrn'da Açlık Yıllan I ve Il", Kınm Dergisi, 7: 26 ve 27,
Ocak- Haziran 1999.
32 1
YÜZBiN L E R iN S Ü R G ÜNÜ K l R l M 'DA T Ü R K S O YK I R I M I
322
Dr. N E C I P H A B L E M i TO G L U
323
YÜZB iNL E R i N S Ü R G Ü N Ü K l R l M ' D A T Ü R K S O YK I R I M I
324
Dr. NECiP HA B L E M i T O G L U
325
YÜZBI N L E RIN S Ü R G ÜNÜ KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
326
Dr. N E C i P HA B L E M i TO G L U
327
YUZB INL ERiN S U R G U N U KlRlM'DA TURK S O YKIRIMI
birinci ahalisi Rus preslevni halk olduğu haJde, ikinci halk ehl-i ls
larndır. Rusya'nın Avrupa ve Asya vilayetlerinde onsekiz milyon
müslüman mevcuttur. Bunların onaltı milyonu cins, süyek (ke
mik), dil, tekellürn (konuşma), adet ve tarih itibariyle EVLAD-1
TÜRKTUR. Ve onaltı milyon halk, Kırgız, Tatar, Türkmen, Azerbay
can, Kınrnh, Şirvanh, Kazanlı vesair narnlar ile maruf (tanınmış) ise
de, cümlesinin aslı Deşt-i Kıpçaklıdır (Kıpçak Bozkırındandır) ".
Gaspıralı !smail Bey, 1 905'in en serbest dönernlerinde bile
inanç ve düşüncelerinden ödün vermemiş, taşkınlık ya da fevrilik
olarak nitelendirilebilecek hiçbir ölçüsüz girişimde bulunrnarnıştı.
ldeolajik çekişmelerde ise asla taraf olmamıştı. Sünni-Şii ihtilafına,
kongreler döneminde son verilmesine öncülük yaparken; sosyal,
kültürel ve politik yaşarndaki kadın-erkek ayrımcılığına da son ver
mişti. Kısaca, birlikten yanaydı, bütünleştiriciydi. Bütün bu çaba
Iann sonuçlarını az ya da çok hayatta iken görebilmenin bahtiyar
hğına erişmişti. Sadece küçük bir örnek:
I. Duma seçimlerinde, Orenburg vilayetinin milletvekillikleri
nin tümünü Türkler kazanmıştı. Oysa, Türkler, viiiiyetİn toplam
2.000.000'u aşan nüfusunun ancak l /4 'ünü oluşturmaktaydı. Rus
ların okur-yazar oranının düşüklüğünün yanısıra ayların çok sayı
da partiye dağılmış olması, bu yenilgiyi kaçınılmaz kılmıştı. Buna
karşılık bölgedeki Türkler arasındaki yaklaşık % 60'lık okur-yazar
lık oranı, Perm ve Orenburg gibi vilayetlerdeki Türkler için % lOO'e
yarlaşrnaktaydı. Üstelik, birlik içinde hareket edip tek listeyi des
teklediiderinden dolayı da seçimin mutlak galibi olan taraf olmuş
lardı. Kaldı ki, son derecede adaletsiz olan bu seçim sistemine gö
re, kadınlar ve öğrenciler oy kullanamarnışlardı. Bütün Rusya'daki
Türklerin 36 milletvekili çıkardığı bu seçim sonuçlarından p aniğe
kapılan Çar, yaklaşık 2.5 aylık bir yasama süresinden sonra I. Du
rna'yı feshetmişti (27 Nisan-9 Temmuz 1906) . Daha sonra yapılan
genel seçimler sonucu, Türkler Il. Duma'ya 39 milletvekili gönder
ınişierdi (YusufAkçura ve Fatih Kerimi gibi liTlFAK liderlerinin se
çilrnesini resmen engellenrnişti). Çar, yine yaklaşık 2.5 aylık bir ya
şama dönerninden (20 Şubat-3 Haziran 1 907) sonra Il. Duma'yı da
328
Dr. N E C i P H A B L E M i TO G L U
335 Geniş bilgi için bkz. Doç. Dr. Şengül Hablemitoglu·Dr. Necip Hablemitoglu, Şe·
fika Gaspıralı ve Rusya'da Türk Kadın Hareketi, (1998: Ankara, Kırım Dergisi Ya·
yını); Çarlık Rusyası'nda Türk Kongreleri, ( 1 997: Ankara, JCınm Dergisi Yayını).
Aynca, halen uhdemde bulunan GASPIRAU ARŞM, yerli ve yabancı tüm araş·
tırmacıların isitfadeslne açık bulunmaktadır.
329
YÜZB i N L E R iN S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA TÜRK S O Y KI R I M I
DECERLENDİRME:
ı . Gaspıralı tsrnail Bey' i, Abdürreşid Mehdi'yi, Hasan Sabri Ay
vaz'ı, Çelebi Cihan'ı, Cafer Seydahmet'i, Veli İbrahim'i bilmeden,
tanımadan ve de anlamadan, ceditçilik hareketinin aşamalarını
özümsemeden, Çarlık ve Komünist rejimdeki soylunınları ortaya
koymadan Kınm Tarihini, sadece ve sadece Rus ya da Batılı kay
naklardan yazmak mümkün değildir. Sovyet ideolojisiyle beyni yı
kanmış, sadece güctürnlü Sovyet literatürü ile Kırım Tarihini yaz
maya kalkan bir Tatar ile bir Rus tarihçi arasında hiçbir fark bulun
mamaktadır.
2. Türkiye'ye düşman, ümmetçi, tatçı, gotçu ya da nogaycı, ya
bancı servis elemanı, kurban rantçısı, Türkçeyi bildiği "yabancı
diller arasında gösteren", Türk dili ve grameri ve de Tarihi, kısaca
Türkoloji biliminin dallan hakkında hiçbir şey bilmeden tatarcı
lık yapmaya kalkışan, kendi kendini diasporanın lideri ve kaydı
hayat şartıyla NGO yöneticisi ilan eden tüm kişiler, önce teşhir
edilmeli, sonra da bu topluluktan dışlanmalıdır.
3. ABD'nde yaşayan Kırım Türk Toplumu ile CIA do�ultusunda
faaliyet gösteren yerli işbirlikçiler arasında hiçbir ilişki bulunma
maktadır. Seyit Ahmet Kırımca, Hilmi İlker, Yunus Ezgin gibi aydın
lara sahip olan ABD'deki Kırım Türk Toplumu, Kırım'ın yanısıra,
do�al afetlerde de Türkiye'ye geniş çaplı yardım kampanyaları dü
zenlemektedirler. Ağırlıklı olarak New York'da yaşayan ve yeterli
330
Dr. N E C iP HA B L E M I TO C L U
33 1
YÜZBiNLERiN S Ü R G ÜN Ü KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
332
KlRlM'DA AÇLlK YILLARI (1)
(1921 -1922)
333
YÜZBiNL E R iN S Ü R G ÜN Ü KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
338 Bu dönemin siyasal cinayetleri hakkında en önemli kaynak eser için bkz. Dr.
Edige Kınmal, Der Nationale Kampf Der Krimturken, (Emsdetten: 1952) . .
339 Beyaz Rus Orduları ile Bolşevikler arasında sık sık el degiştiren Kırım'da ( 1919-
1920) Türklerin maruz kaldıkları baskılar hakkında aynntılı bilgi için bkz. Doç.
Dr. Şengül Hablemitoglu-Dr. Necip Hablemitoglu, ŞEFIKA GASPIRALI ve Rus
ya'da Türk Kadın Hareketi ( 1893- 1920), (Ankara: Kınm Dergisi Yayını, 1998), s.
259 ved.
340 Dr. Edige Kınmal, "Kınm'da TopyekOn Tehcir ve Katliam I" Emel, ıs, Mart-nisan
1963, s. 38.
334
Dr. NECiP HA B L EM i TO G L U
335
YÜZB i N L E R i N S Ü R G Ü NÜ KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
336
Dr. N E C I P H A B L E M i TO G L U
337
YÜZB iNL E R i N S Ü R G Ü N Ü K l R l M 'DA T Ü R K S O YKIRIMI
338
Dr. N E C i P H A B L E M i TO G L U
339
YÜZBINLERiN S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA T Ü R K S O YKIRIMI
340
Dr. NECiP H A B L E M I TO G L U
34 1
YÜZ B iN L E R IN S Ü R G ÜNÜ K l R l M ' D A T Ü R K S O YK I R I M I
342
Dr. N E C iP HA B L E M i TO G L U
343
YÜZBiNLE RIN SÜRG ÜNÜ KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
AÇLARIN SAYISI
ÖLENLERIN SAYISI
344
Dr. N E C I P H A B L E M i TO G L U
345
YÜZB i N L E R iN S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
346
Dr. NECiP H A B L E M i TO G L U
347
YÜZB IN L E R iN S Ü R G ÜN Ü KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
Şişman, Seyid Celil Hattatof, Sadık Berri, Fadıl Süleyman, Zakir Ab
dullah, Hasan Muftof, Hamid Bekirof, Selam Karlı, ihrahim Tarpi,
Selim Muhammedof, Hekim Müslim, Bekir Odabaş, Halil Şasi, Se
lime Hacı Hasan arkadaşlar söylemişler.
Bundan sonra Gaven arkadaşa son sez verildi.
Gaven arkadaşın son sözünden sonra konferansiya açlık hak
kında şu kararı kabul etmişdi:
Kırım tkinci BitarafTatar Konferansiyası, Gaven arkadaşın Mer
kezi Açiara Yardım Komitesi'nin faaliyeti hakkındaki dakiadını din
ledikden sonra şu netice ve kararlara gelmişdir:
ı . Kırım'da açlığın sebeleri şunlardır: a-) 8 yıl süren imperyalist
ve vatandaş muharebesinin neticesinde memleketin iktisaden pe
rişarılığı, b-) Son yarım asır zarfında Kırım'da görülmeyen kuraklı
ğın bütün mahsulatı gaib etmesi ve yeni iktisadi siyasetin tatbikin
de lazım gelen çevikliğin ve becerikliğin yoldıgı, c-) Tütün, üzüm,
deri ve saire gibi ham eşyanın gerek dahili ve gerekse harici pazar
larda para etmemesi, d-} Ham eşyayı satup para edecek müessese
lerin gereği gibi mali çokraklara malik bulunmaması, e-) Kırım ham
eşyasının daha ziyade fıyat edeceği yerlere götürecek nakliyat vası
talarının yolundarı çıkması, f-} Savet ve onun iktisadi idarelerinin iş
görmesine binaen bu en büyük bir mani teşkil eden haydudluk.
2. Açlığın artması, vesaitin (vasıtaların) azlığı ile meydana gelen
ağır şeraite (şartlara) rağmen Merkezi Açiara Yardım Komitesi'nin
faaliyeti kanaat bahşdır.
3. Açiara Yardım Komiteti, faaliyetini şu yolda devarn etdirmelidir:
A-) Bala evleri, ocak ve koliektör ağlarını genişletmeli, onları er
zak ve hıfz-ı sıhhiyece temin etmeli ve bala aşhanelerini ziyadeleş
tirmelidir, bilhassa bu hususda en ziyade açlıkdan zahmet çeken
dağ betlerine "Sudak, Yalta, Karasu, Bahçesaray, Kökköz rayonları
nal ehemmiyet virmelidir. B-) Bala ev ve bağçelerinde (kreş) Tatar
balaları ahalinin sayısına nisbeten azlığı teşkil etdiğinden, konfe
ransiya, bu gayri tabii halin ortadan kalkmasını lüzumlu addeder.
C-) Taş ve toprak yolların bozukluğu bu yıl mahsulünün nakline
348
Dr. N E C iP H A B L E M i TO G L U
349
YÜZB iNLERiN SÜRG ÜNÜ K l R l M ' D A TÜRK S O YKI R I M I
350
Dr. N E C iP HA B L E M i TO G L U
351
YÜZB iNL ERiN S Ü R G Ü NÜ KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
352
Dr. N E C i P HA B L E M i TO G L U
353
YÜZB i N L E R i N S Ü R G UN Ü KlRlM 'DA TURK S O YKIRIMI
354
D r. NECiP HA B L E M i TO CJ L U
355
YÜZB INLERiN S Ü R G ÜNÜ KlRlM 'DA TÜR /( S O YKIRIMI
356
Dr. N E C i P HA B L EM I TO G L U
357
YÜZBiNL E R i N S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA T U R K S O YKIRIMI
358
D r. N E C iP HA B L EM i TO � L U
359
YÜZB i N L E R i N S Ü R G ÜNÜ K I R I M " D A TÜRK S O YKIRIMI
360
Dr. NECiP HA B L E M I TO � L U
361
YÜZB iNL E R i N S Ü R G Ü N Ü K l R l M ' D A TÜRK S O YKIRIMI
362
Or. NECiP H A B L E M i TO G L U
363
YÜZBiNL E R iN S Ü R G Ü N Ü K l R l M 'DA TÜRK S O YKIRIMI
364
KlRlM'DA AÇLlK YILLARI (ll)
(1921-1 922)
365
YUZB iNL E R iN S U R G ÜNU K l R l M ' D A TÜRK S O YKIRIMI
1. GENEL DEGERLENDİRME
ı . Kırım Oblastnoy Komitesi adına Izir lloviç, 'propagandaya yö
nelik söylemleri arasında, köy üretiminin artmasının ve özellikle
de Kırım tatar köylüsünün güçlenmisinin önündeki en büyük en
geli olarak, Cenova'da Sovyet Hükümeti'nden eski Çarlık borçlarını
talep eden Ingiltere, Fransa ve Japonya kapitalistlerini göstermek
tedir. lloviç, "Tatarların bugünkü hali ne kadar ağır olsa da konfe
ransiya da sizi Sovyet HükOmeti'nin Tatariara yardım edeceğine
emin olmanızı temin ediyor.!346l Bu söylemler, bu konuşmanın ya
pıldığı saatlerde açlıkdan ölen ve ölmekte olan kitleler için pek an
lamlı (!) ve inandıncı (!) bir gerçekçe ve vaad oluşturmazken, olsa
olsa ancak bir gerçeğin itirafı olarak kabul edilebilir.
2. Konferans, iktisacten ayakta duramayacak az topraklı köylü
lere banka kredisi, tohumluk ve teknik yardım yapılmasını tavsiye
kararı çıkarmıştır. Sovyet işgali ile kovhoz ve sovhozlara gerekli top
raklar ilk etapta Kırım Türkleri'nden alındığı için burada az toprak
lı köylülerin etnik kimliğinden ayrıc abahsedilmemektedir. Ancak,
yine de "HükOmet köy bankalarından yardım alu hususlarında Ta
tarlar için kolaylıklar ve bazı imtiyaz gösterilmesi, bundan başka
bankalardan yardım almak hususlarında Tatarlar için bir 'Anlatu
(Danışma) Bürosu açılmalıdır" (Köy lktisadiyatı, 7. Madde) cümle
si, komünist ekonomik sistemden kimlerin faydalanıp, kimlerin
faydalan amadığı hususunda bir fikir vervmektedir. Keza, topraksız
-daha doğrusu toprağı elinden alınmış- Tatar köylülerine çöl tarafı
diye nitelendirilen iç kısımlardaki hazene toprağından pay veril
mesi ( 15. Madde); "Tatarlar arteller ve teşkilatların meydana gel
mesi hakkında hiçbir iş yapılmadığından bu işlerin de canlandırıl
masını isteriz" ( 16. Madde) kararı ile de yeni rejimin Kırım Türkle
ri'ni nasıl ihmal ettiğini, yok varsaydığım ortaya koymaktadır. Aynı
konu başlığı altındaki kararların bir diğerinde (5. Madde), "Köylünün
ağır vaziyetinden faidelenerek mal ve mülkini, mahsullerini yok fiya
tına alan alışverişçiler ve vasıtacılardan köy halkı kurçalanmalıdır
366
Dr. N E C i P H A B L E M I T O G L U
367
YÜZBiNL E R i N S Ü R G Ü N Ü K l R l M 'DA TÜRK S O YKIRIMI
368
Dr. NE C iP HA B L E M I TO G L U
369
YÜZB iN L E R iN S Ü R G Ü NÜ K l R l M ' D A TÜRK SO YKIRIMI
370
Dr. N E C i P H A B L E M i TO G L U
371
YÜZBiNL E R iN SÜRG ÜNÜ KlRlM 'DA T Ü R K S O YKIRIMI
372
Dr. N E C iP HA B L E M i TO G L U
373
YÜZB iNLERiN S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA TÜR K S O YKIRIMI
374
Dr. N E C i P H A B L E M i TO G L U
364 Programın tam metni için bkz. Dr. Necip Hablemitoglu, "Kınm Türk Tarihine
Işık Tutacak Bir Belge: TATAR PARnst PROGRAMI", Kınm, 20 Temmuz-Eyül
ı 997 s. 3-6.
'
365 1 922 Senesi Mayıs 2'de ... , s. 20-30.
375
YÜZB iNL ERiN S Ü R G ÜNÜ K l R l M 'DA T Ü R K S O YK I R I M I
376
D r. N E C iP H A B L E M i TO G L U
368 Dr. Edige Kınmal, "Kırım'da Topyekıln Tehcirve Katliam I l ", Emel, 16. Mayıs-Ha
ziran 1 963, s. 32.
369 Av. Müstecib Olküsal, Kırım TUrk-Tatarlan, (İstanbul: 1 980), s. 250.
370 Olküsal, a.g.e., s. 251 . Aynca. Sovyet yönetiminin Kırım Türkleri'ne karşı yürüı
!ügü soykırım politikasının ll. Dünya Savaşı öncesi ve sonrası yansımalan hak
kında dedi toplu bilgi için bkz. Necip Abdülhamitojtlu (Hablemitoglu), Türksüz
Kırım- YÜZBINLERIN SORGONO, (Istanbul: Bogaziçi Yay., 1 974), 272 s.
377
YÜZB iNL E R iN S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA T Ü R K S O YKIRIMI
378
KlRlM'DA AYDIN KIYIMI
371 Kınm'ın işgali ile başlayan şiddet uygulamalannın ve soykınm girişimlerinin ör
nekleri hakkında özet bilgi için bkz. Ethem Feyzi Gözaydın, KlRIM - Kınm Türk
leri ' nin Yerleşme ve Göçmeleri, (Istanbul: 194 8) , s. 64-66.
372 Kınm'dan "aktopraklar"a göç için Çarlık Rusyası'nın arşivlerinden yararlanıla
rak hazırlanmış tek temel eser için bkz. Dr. Ahmed Özenbaşlı, Çarlık Hakimiye
tinde Kırım Faciası, (Akmescid: 1925).
373 Çarlık işgali altında yokedilen kültürel varlıklann genel bir dökümü ve deger
Iendirmesi için (Rus ve Batı kaynaklarından) bkz. Prof. Alan Fisher, The Crime
an Tatars, (Stanford -California: Hoover Inst., 1978). Sözkonusu eserin Sayın Eş
refBengi Ozbilen tarafından yapılan ve " Emel" dergisinde tefrika halinde yayın
lanan Türkçe çevirisinde yer alan bilgi ve kaynaklar için bkz. "Emel", XXXI I , 124 ,
Mayıs-Haziran 1981, s. l l , dpn. 27 ve 29. Tahribat örnekleri hakkında derli-toplu
379
YÜZB i N L E R iN S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA TÜRK S O Y K I R I M I
ifade etmekten çok ama çok uzak!... Bilinen şu ki, Çarlık hükumet
leri, Osmanlı ülkesi ile sımr bölgesindeki bu güvenilmez toplu " "
bilgi için bkz. Müstecib Olküsal, Kınm Türk Tatarlan (Istanbul: 1980), s. 129 v.d.
lşgalin ilk yıllarındaki tahribatın canlı tanıgı olan Ingiliz asılı Edward Daniel
Clarke, konuyla ilgili makalesinin bir yerinde şöyle örnek vermekteydi: "Rusla
rın sayısız mezaJim ve adaletsizce hareketlerle Kırım' a istila ettikten sonra ne
yaptıklan bana sorulursa, bir kaç kelime ile şöyle cevaplandınnm: Onlar mem
leketi yakıp yıkmış, agaçları kesmiş, evleri, kutsal yerleri, um uma ait binaları ve
kanallan tahrip etmiş, Tatarlan soymuş, dinlerine saygısızlık göstermiş, mezar
ları ortadan kaldırarak Tatar atalarının ceset kalıntılarını havaya savurmuş veya
murdar hayvaniara eglence olsun diye çöplüklere atmışlardır. Onlara göre yak
mak; yıkmak, yagma etmek ve öldürmek, hakimiyetlerini kurmaktır; her yeri
çöle çevirmek ve barışı saglamaktır": Dr. Edige M. Kınmal, "Çarlık Rusyası Ha
53-54.
kimiyeti Altında Kırım", Dergi, XII. 46, 1966, s.
374 1917 yılı içinde Rusya'nın hemen her tarafındaki Türk topluluklannca gerçek
leştirilen yerel ve genel kongereler için bkz. Dr. Necip Hablemitoglu, Çarlık Rus
yası'nda Türk Kongreleri ( 1905-19ı7) , (Ankara: Ankara Üniversitesi Mat., Kırım
Dergisi Yay. . 1997) . s. 89- ı 1 ı.
380
Dr. N E C i P H A B L E M i TO G L U
381
YÜZB iNL E R iN S Ü R G ÜN Ü KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
377 Alınan önemli siyasal kararlar arasında: "SO kişiden oluşacak Kırım Müslüman
ları Merkezi !cra Komitesi'nin oluşturulması; KURULTAY'ın toplanması ve seç·
me-seçilme hakkına sahip 21 yaşını doldurmuş kadın-erkek seçmenierin mil
letvekilierini seçmesi; Çelebi Cihan'ın Başmüftülüge ve K.M.M.I.K. Başkanlıjlı
na getirilmesi v.d." bulunmaktaydı.
378 Kınm Müslümanlan Merkezi lcra Komitesi üyeleri arasında, Cafer Seydahmed,
Hasan Sabri Ayvaz, Seyitcelil Hatta!, Cafer Ablay gibi Gaspıralı ekolünde yeralan
aydınlar girmişti. Eskilik taraftarı (kadimci) olarak temayüz eden; devrim niteli
gindeki tüm gelişmelere, özellikle de kadın-erkek eşitligine karşı çıkan lbrahim
Taıpi, zararlı faaliyetlerinden (Ulema Cemiyeti girişimleri sonrası) dolayı Komi
te üyeliginden çıkarılmıştır. Onun yerine Komite üyeligine, Eylül l917'de, ütva
Türklerinden olup da Kırım'da hizmet veren deneyimli kadın liderlerden Ayşe
lshaki alınmıştır.
379 Kırım Türkleri'nin ünlü lideri ve şehidi Çelebi Cihan, I885'de Kırım'da (Canköy'e
baglı Sonak köyünde) dogdu. Kırım'daki medrese egitimi sonrasında lstanbul'a
gitti. üseyi (Mercan ldadisi) bitirdikten sonra bir süre Hukuk ve Ilahiyat egitimi
aldı. l906'da Istanbul 'da egitim gören Kırımlı ögrencilerle gizli olarak faaliyet gös
teren "Vatan Cemiyeti"ni kurdu. 191 2'de Kırım'a döndükten sonra Petersburg'da
382
D r. N E C iP H A B L E M i TO G L U
383
YÜZB i N L E R i N S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
384
Dr. N E C iP H A B L E M i TO (; L U
386 II. Kongreye 20'si kadın olmak üzere 200 delege katılmıştı. Kongrenin üzerinde
durdu� iki önemli konunun ilki, "Rusya Kurucu Meclisi"ne, ikincisi ise "Kınm
Milli Meclisi"ne (Kurultay) yapılacak seçimlerle ilgiliydi. Kongrenin ikinci günü,
daha ziyade Kınm'ın bagımsızlıgını talep· eden söylemlerle geçmişti. Nihai bil
diride, Kurultay için bir komisyon oluşturulmasına ilişkin kararla, seçim ve Ku·
rultay'ın açılış gününe (sırayla 17 Kasım ve 24 Kasım 1917) yer verilmişti (not:
Tarihler eski takvime göre verilmiştir. Yeni takvime uyarlamak için belirtilen ta·
rihlere 13 gün eklemek gerekecektir - N.H.).
387 Kurultay'ın açılışına ilişkin olarak, Şefika Gaspıralı'nın elyazısı hatıralarının ya·
nısıra, Kırımer'in ha tıralarında da bilgi verilmektedir. Ayrıca bkz. Ülküsal, a.g.e.,
s. 176·78.
388 Milli Hükt1metin üyeleri şu isimlerden oluşuyordu: Cafer Seydahmet (Dışişleri),
Ahmet Şükrü (Din Işleri), Dr. Ahmet Özenbaşlı (Egitim)_, Seyitcelil Hattat (Ma·
liye ve Vakıf). Kurultay'ın Parlamentoya dönüşmesinden sonra Parlamento Baş·
kanlıgina Hasan Sabri Ayvaz seçilmişti.
389 27.1 .1918·25.4 .1918 tarihleri arasına rastlayan işgal dönemindeki olaylar ve ge·
lişmeler için bkz. M. Alaç, " Kınmı Bolşevikleri n Birinci lşgalleri", Emel, Il, 7, Ka·
sım 1961, s. 10-12.
385
YÜZB iNL E R iN S Ü R G ÜN Ü K l R l M 'DA T Ü R K S O YKIRIMI
386
Dr. N E C i P HA B L E M i TO G L U
387
YÜZB iNL E R iN S Ü R G Ü N Ü K l R l M 'DA TÜRK S O YKIRIMI
388
Dr. N E C i P H A B L E M i TO G L U
394 Aziz Bozgöz. "New York'ta Çelebi Cihan Günü Münasebetiyle", Emel, XIX, 1 14,
Eylül-Ekim 1979, s. l l . Sözkonusu şiirin orjinali, Kınm'da yayınlanan "Millet"
gazetesinde basılmış: Istanbul'da yayınlanan "Kırım Dergisi (No. 8, Mart 1918)
buradan iktihas euniştir.
389
YÜZB i N L E R iN S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
395 1922 Senesi May 2'de Akmescid'de Toplanan Um um Kırım Tatarları 2'nci Bitaraf
Konferansiyası, (Akmescit: 1922), s. 9.
396 Dr. Edige Kırımal, "Kırım'da Topyekün Tehcir ve Katliam", Emel, III, 15, Mart-Ni
san 1963, s. 39.
397 Olküsal. a.g.e., s. 230.
390
Dr. NECiP H A B L E M I TO G L U
398 1 4 Mart 1957'de "Islam Cemiyeti"nin MUniMie düzenlemiş oldugu bir toplantıda,
Kınm Milli Merkezi Temsilcisi Dr. Edige Kınmal'ın sunmuş oldugu tebligin özeti
için bkz. " Moskova'nın SUrgün ve Imha Ettigi Milletler", Dergi, III, 9, 1957, s. 122.
399 Sözkonusu kitapçıgın tam çevirisi, "Kınm" dergisinin önümüzdeki sayısında
yayınlanacaktır - N.H.
400 1922 Senesi ... , s. 30.
39 1
YÜZB iNL ERiN S Ü R G Ü NÜ K l R l M 'DA TÜRK S O YKIRIMI
40 1 Kınmlı Türk aydınlarının Sovyet işgalinin tüm baskıcı yöntemlerine karşın egi
tim alanında sagladıgı başanlar (açılan okullar, enstitiller, müzeler vb.) için der
Iitoplu bilgi için bkz. Temircili, "Kınm'da Egitim Meseleleri Hakkında Bazı Not
lar", Emel, IV, 20, Ocak-Şubat 1964 , s. 12-13.
402 Prof. Dr. Alan Fisher, "Kınm Tatarları", (Çev. Eşref Bengi Özbilen), Emel, XXXI II,
130, Mayıs-Haziran 1982, s. 13.
403 Veli lbrahim, Gaspıralı !smail Bey'in "Tercüman" Matbaasında uzun yıllar müret
teplik ve dilzeltmenlik yapmış; ilkokul egitimi almış olmasına ragmen siyasal ko
nularla yakından ilgilenmiştir. "Milli Fırka"nın sol kanadında yeralan Veli Ihra
him, Kurultay'a milletvekili seçilmiş; idam edildigi 1928 yılına kadar toplumunu
392
Dr. N E C i P H A B L E M I TO G L U
393
YÜZB iNL E R iN S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
405 Veli Ihrahim'in mahkeme safahalı ve idam kararının ayrıntılan için bkz. Ülkü
sal, a.g.e, 234-49.
406 Ülküsal. a.g.e., s. 249.
407 Moskova'nın emriyl e tasfiye edilen Kırımlı aydınların bazılarının akıbetieri hak
kında bkz. Prof. Dr. Dmitriy P. Ursu, "Kırım Bilim ve Kültürünün Faciası", (Çev.
Doç. Dr. Hakan Kırımlı) , Emel, XXXXVI , 208 , Mayıs-Haziran 1995, s. 4-6.
408 Fisher, a.g.m., Emel XXXJ I I. 1 3 1 , Temmuz-Agtıstos 1982, s. 14.
409 Fisher, a.g.m., s. 15.
394
Dr. N E C i P H A B L E M i TO G L U
395
YÜZB iNL E R iN S Ü R G ÜNÜ KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
396
Dr. N E C i P H A B L E M i TO G L U
4 1 2 "Büyük Şair ve Tanınmış Prof. Bekir Sıtkı Çobanzade'nin Oldügü Yer ve Tarih",
Emel, XIX, 1 12, Mayıs-Haziran 1 979, s. 43.
397
YÜZB iNL E R iN S Ü R G Ü N Ü K l R l M ' D A TÜRK S O YKIRIMI
4 13 Sovyet yöneticileri tarafından 193 l -33 yıllan arasında Kınm'da soykınm amacı
na yönelik olarak plilnlı biçimde yürUtUlen açlık, onbinlerec TUrk'Un canına
malolunca, Moskova'nın en güvendilli isim olarak Kınm Cumhuriyeti Merkezi
!cra Komitesi Reisligine getirilen Mehmet Kubay daha fazla dayanamamış ve
Moskova'yı suçlamıştı: "Moskova Kınm Cumhuriyeti'ni yaııroa ve bütün tabii
servetini ihraç ediyor ve buna mukabil açlıktan kınlan ahaliye yiyecek bile ver
miyor". Bu yüksek sesli serzeniş sonrasında Mehmet Kubay görevinden alınmış
ve gönderildiili sürgün mıntıkasında hayatını kaybetmişti. Bkz. Fisher, a.g.m., s.
16.; Kınmal a.g.m., Emel, III, 16, Mayıs-Haziran 1963, s. 32 vd.
4 1 4 Kınmat a.g.m., s. 35-37.
398
Dr. N E C i P HA BL E M i TO G L U
399
YÜZBiNLERiN S Ü R G Ü N Ü K l R l M 'DA TÜRK S O YKIRIMI
400
Dr. N E C iP H A B L E M i TOG L U
401
YÜZB iN�RiN S Ü R G Ü N Ü K l R l M 'DA TÜRK S O YK I R I M I
402
Or. NECIP H A B L E M I TO a L U
403
.,MILLI MERKEZ"LER OLMADAN ASLA! •••
404
Dr. N E C I P H A B L E M I T O G L U
405
YÜZB iNL ERiN S Ü R G ÜNÜ K l R l M 'DA T Ü R K S O Y K I R I M I
ma Kurulu" niteliğinde, yani bir tüzel kişiliğe sahip değil. Milli Mer
kezlere, en güvenilir, idealine samimi, Türkiye'ye ise sadakati test
edilmiş aydınlar aktif üye olarak girebiliyor. Kesinlikle üyelere hiz
metlerinden dolayı maaş ya da "huzur hakkı" ya da benzeri ad al
tında hiçbir şekilde para ödenmiyor. Devlet adına M.A.H. yöneti
minin öngördüğü sınırlar içinde faaliyet yürütüyorlar. Üyelerin,
406
Dr. N E C i P HA B L EM i TO G L U
407
YUZBiNL E R iN S U R G U N U KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
408
Dr. N E C I P H A B L E M I TO G L U
409
YÜZB iNL E R iN S Ü R G Ü N Ü K l R l M 'DA TÜRK S O YKIRIMI
aleyhimize küçük Suriye ile Irak dahil, A.B.D., İsveç, Rusya, İsviç
re, Ingiltere, Fransa, Belçika, Almanya gibi dost-düşman hemen
her ülke pervasızca oynayabiliyor. İran, Suudi Arabistan, Libya gi
bi ülkeler, Islam adına kendi devletini yıkabilecek, kendi diline ve
kültürüne düşman şeriatçı kadrolara ve terörist militaniara sınır
sız destek olabiliyor. Ermeni terörüne, bölücü P.K.K. terörüne,
Dev-Yol, Dev-Sol, Tikko gibi marksist örgütlerin terörüne, Cema
lettin Kaplan'ın, Hizbullah'ın, Milli Gençlik Vakfı'nın ve diğer şeri
atçı örgüt ve tarikatların her türlü yıkıcı eylem ve terörüne, başta
Yunanistan olmak üzere Avrupalı müttefıklerimiz, A.B.D., Rusya
ve diğer bilinen ülkeler rahatça kucak açıp lojistik destek sağlaya
biliyor. Komünisti, faşisti, şeriatçısı, kapitalisti ile pekçok devlet,
Türkiye düşmanlığı paydasında rahatlıkla buluşabiliyor ve işbir
liği yapabiliyor...
Buna karşılık Türkiye, Rusya'daki, Çin Halk Curnhuriyeti'ndeki,
Balkanlardaki, Irak'daki, lran'daki, Suriye'deki Türk azınlıkları ile
Avrupa ve A.B.D'deki toplam milyonlarca Türk nüfusunu "caydın
cı" unsur olarak masaya süremiyor. Yeterli enformasyon alamadığı
için gerçekte sahip olduğu gücünü bilemiyor, kullanamıyor...
410
Dr. NECiP H A B L E M i TO G L U
411
YÜZBINL E R i N S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA TÜRK S O YKIRIMI
412
Dr. N E C / P H A B L E M I TO (j L U
413
SONSÖZ
414
Dr. NECiP H A B L E M i TO G L U
415
BiBLiYOGRAFYA
ABAY, A.: Kırım'da ı944 Felaketi. Emel, 23. sayı, ı964 Istanbul
ABDÜLHAMITOCLU, Necip: Kınm Faciası ve Turancılık Ülkü
sü. Yeni Milli Ülkü, G. O.T., Şehitler Özel Sayısı, ı969 Istanbul.
ABDÜLHAMİTOCLU, Necip: Küçük Kırım'ın Büyük Eviadı Ne
db Hacı Fazıl'ın Şehadetinin 22. Yıldönümü Münasebeti lle. Milli
Cephe, 52. sayı, Ekim ı 970 Ankara.
AKÇURA, İskender: Genocide Behind The Iron Curtain. 1963
New York.
ALİ, Ahmet Şah: Görülmemiş ve IşitUmemiş Yalan. Novoye
Russkoye Slovo, 28 Ocak 197ı New York.
ALTUNBAY, Mehmet: Kırım'da Komünist Mezalimi, Mücahit, ı .
sayı, Temmuz 1 955 Istanbul.
ARAN, Mehmed Sadık: Kızıl Rusya Cehennemindeki Türkler.
Türk Yolu, ı . sayı, Temmuz ı 953 Istanbul.
ARMSTRONG, John A.: The Ethnic Scene in the Soviet Union.
ı968 New York.
ASLANBEK, Mahmut: Itibarı Iade Edilmemiş Kuzey Kafkasya
Halklannın Durumu. Dergi, ı6. sayı ı959 Münih.
AYDINLI, Ahmet: Sovyet Espiyonaj Organizasyonları. Bu Orga
nizasyona Bağlı Seksiyonlar, Genoside Maruz Kalan Milletler. Ül
kücü Gençlik Dergisi, ı ı. sayı, Temmuz ı97ı Istanbul.
AYTUGAN, Binbaşı: II. Dünya Savaşı ve Milliyetler Meselesi.
Birleşik Kafkasya, 4/5. sayı, Kasım ı951 Münih.
4ı7
YÜZB iNL E R IN S Ü R G Ü N Ü K l R l M ' D A TÜRK S O YKI R I M I
418
Dr. N E C iP H A B L E M i TO G L U
419
YÜZB iNL ERiN S Ü R G Ü N Ü KlRlM 'DA T Ü R K S O YKIRIMI
420
Dr. N E C i P H A B L E M i TO G L U
42 1
YÜZBiN L E R i N S Ü R G ÜN Ü K l R l M ' D A TÜRK S O YKIRIMI
422
Dr. N E C i P H A B L E M i TO G L U
423
YÜZB iNL E R iN S Ü R G ÜNÜ K l R l M 'DA TÜRK S O YKI R I M I
424
Dr. N E C i P H A B L E M i TOGL U
425
YÜZB i N L E R iN S Ü R G Ü N Ü K l R l M 'DA TÜRK S O YKIRIMI
426
Dr. N E C i P HA B L EM i TO a L U
427
YÜZBiNL ERiN S Ü R G ÜNÜ K l R l M ' D A T Ü R K S O YKIRIMI
428