You are on page 1of 20
SIYAS! VE EDESI Hatlahic Meemiux * ‘Milessis ‘ve Bagmuharrirf NECIP. FAZIE- KISAKUREK * ‘Sani : NESLIBAN KISAKUREK oe f f ‘Mesu) “Mildtir = iSMET SAYIN * Dizgi ve Basic GINAR MATBAAST * idare Yeu! : Nuruosmaniye Cad, 64 x ILAN ALMAZ ABONE: YAZMAZ: * Fiat f tira * 30-EXLOL 1961 * ‘YIRMIBIRINGE ¥IL Bekledigimiz Inkilap re MANTZARA = <8 | |... $e “Giimiimiiz, Biyiik Dogu ideclocya ve Giva- 2 sma ilisikk (antitex) lerin, kendi kendisine yila! 3 dat, -yiiziikeyunh yere kapandi&i ve tam iffis belirt- “igi bir manzara ciziyor, |. ge “Bu neticeyi, Biyiik Dogu ideolocya ve di- wesmn, (lez) leri, Gz hamleleri sayesinde ve (2k- . tif) plinda elde‘etmemis, hatta aksine, bu (tex) ‘Jer ‘bisbiitiin mahkiim: edilmig, prangaya vuru! mins; fakat karst taraf; (antitez) ler cepbesi, «ken- di kendisines diye belirttigimiz iani cilveyle, ki - magtir. a * Giniimizi, 1960 + 1964 arast sieces yi zaman cercevesi icinde ele alirsak, Tiirk milleti hin bu devrede ne derin bir inkisar ve istirap y2- sadhgzuu, topyokan hayat sevkini ne tirlii elden gikardagim, bagmdaki idareye ve onun temel él- giilerine giiven duygusunn nasil ene deb. set ve ibretle gériiriiz. *& Bugiin Tiirk milletinin hagmdaki idare; bilmem kag -gamandan, beri. her an ilerieyici bir seyr iginde, sular cekilince. meydana ¢rkan yal ka- nklan gibi; mianevi dayanaiciconn biitiin’ koflu- fuyla ortatladir. ’ : she Artik gevrimler, verimier, andar, kan- Jar, tiireler, siireler, ulusal, egémenlikler, toplum- sal giivenlikler, Gzgiir iilkeler, uygar ilkeler, Batt . ya ‘bel bajlamalar, Batidan kurtalug saglamalar; ve daba aytu lagatceye bagl nice nice damga ve klise, onlar: kullanan afzlarda posaifim bile kaybetmis canswliktadir, - % Gimiimiizde her seyle her seyin arasi_acik fir: Milletle hayatm, aydmla kiyliiniin, hatha ba- gmdaki idarenin, bastaki idareyle millet temsi- cilerinin, hitkimetle icra kuvvetlerinin, tiecarla * plyasanm, rencberle topragm, dfrenciyle ders "kine kadar pirsiik ve ciiriik olarak cota te ik: - programm, alalla. hakikatin, hakla terazinin, aynalarla yiizlerin, kalblerie dudaklarm, her seyle her gseyin... -. + Hasih, biitiin 1 bir hayatin, biitiin subeleriy- le yerinden oynadifa ve artik yerine oturtulamaz oldugu ve bu gercegin anadan dogma ¢urilqplak meydana ciktiig giindiir ‘bu niimiibarek giin... 4 %* Halisiyet, samimiyet, emniyet, selimet, @eyret, fazliyet, hamiyet, cesaret histeri bulanduk- ¢2 bulanmis; dehset, nefret, hasret, meraret, ata- let, meskenet, sefalet, nuhuset havasi — céktiikee cékmiis; ve keca vetan, kendi Gz evinde ve 6z e5- yasi icinde siirgim yasaysn boynu bitdik insan- larla delmustur. se Manzsra, kalm ve erkek gizgilerle budur ve onun gayet ince bir minasi.vardir: Tbk bir Mayis gecesindeki kitciik bir diirtiisle alts a gelen bir nizam zemininde, o diirtis asimda ba nizama aylin clmadk ve yeni bir'sey getirmedi-_ ei halite, birdenbire, biitiin eski temel Olgiiler, ya- lama somunlar misali, yerlerinden oynuyor ve bir! daha ‘eski yerlerini ve muvazenelerini kabul etmez oluyor. 4 Ve bizim (antitec) cephemize ait bu hezi- met‘ manzaras!, bizim eserimiz degii de kendi kendisinin, kendi kendisine meydana cikan igyil- zii halinde beliriyor. Ve bunun icin kiigiik bir diirtiis yetiyor, Bu diirtiisiin, her tarafa, ber cep? heye, hususiyle 25 yillhk gidise ait maskeleii dii- sirmekteki rolii inkar edilemez. x Imdi, olanca capumiz ve giiciimiizle mey- dan yerinde gériimmek, Allain hakl cikardifi ,davamim Abidelestirmek ve (tez) lerimize tac giydirmek ‘vazifesi de simdi bize diisiyor. ' Ideolocya Grgiisii — BOYOK DOGU DPPAPEPAID TD IPP IDIPPP RP PE PPPE PIPED IDRIS I IPEPLPPIISNPIPIL IPE ID SPL IP IPE LLP LEN RTIK solo... Dikkatie sec- oA tifim ve dletlerini baga-_ _-fiyle dile getireceklerine © inandifom, yalniz tic bes gen¢ ba- na yardimet... Bir de eskilerden | _yine “Uc bes halis... | Musliimaniikta, lsalb dediift miz fotozraf camimin nakis na- kag meydana qikmasi icin, daldi- _Tilacagt il asitli su, ihldstir. Is- te bu hisle haber vereyim ki, 21 yilhk tecriihesinde’ BUYUE. DOGU, aradii ihtisamih (orkest- rasyon) u hi¢bir zaman bulama- ~ .. 1, Tek adama, bilmem kag du- dakh ve kag kollu bir cin gibi gecirmek ve dafatmak zorunu lo} larmm baz (kakofoni) lere kurban gitmesine, bdliinmesine, ezilmesine ram oldu da orkestra olamad. ik tecriibeden sonra 1964 Liboratuar tahlilind ette, hakkiyle diist- nen ve yazan adam manasa muharrir yor!... yoktur! Bir tane bile Som yarim asrin. m&nevi 2 dinamit patlatilmis , elli pullu fikir bah- kiinden yakmus, bi- Bugiinkii kih¢ arhk tan, sevkten, secaatten, nm, irfandan, meseleden, cevherden, nefesten, bliyiik fert (Devam S, 15 de) ‘yiikloyen orkestra, gercekte, mu- dsavva figiirler kadrosundan iba- _ Tet kaldh, Tek adam, kendi (so- tlirlli kivrils ve kivraniglarla, _ davulundan fliitiine kadar par- “malklanm ve nefesini. filet alet iIMTi HAN Necip Fazil KISAKUREK Asil talihsizlik, yani hadiseler tarafindan himaye imtiyazindan imahrum kalma vaziyeti, daha dogrusu tam istihkakina katlan- ima durumu, yarin, bir diinya muvazenesi kuruldugu zaman meydana cikacak ve o vakit giin- liik Gleiiler iginde bile bu miille- ti ayakta tutabilme zorfugu bir- denbire belli olacaktir. Amerikanin, bizden, biitiin yar- dimim: hic olmazsa bazi ivazlar mukabili, geri isteyecegi veya biisbiitiin kesece#i, Bat: piyasa- sinin mahsullerimizden higbir sey cekemiyecegi, biitiin kaynak- lara hakim Garp demokrasyala. rinin-bize 180 derece arka cevi- recefi, Cin ve Hint pazarlarina giden hava ve kara yollarinin bellibash zabitalar altima alin- mak istenecegi, Tiirk Milletin- den de, boslukta mekan isgal etme hassas1 adina hangi sahsi- yet ve ehliyete malik bulundu- fu sorulacafi giin, basimuizda bulunacak deviet miimessilleri, Otedenberi devredile edile gelen 24 saatlik kolay hayat formiilcii- liigiintin artik sikmeyecegini gi- receklerdir. Zira, gelmesi mukadder go6rii- nen béyle bir giin, sun'i tedbir ve sahte talih devirlerinin pay- dosunu ilan edecektir. Biitiin bir mazi, hal ve istik- bal mikyasiyle diinya c¢apinda nefs muhasebelerine girisen cins kafalar ve gercek miitefekkir ve aksiyoncularl yetistirmedik- ce, alinan biitiin tedbirler, yamk bir elin acisini muvakkaten din- dirmek icin onu suya batirip da- ha kerkung acilari istikbale ta- lik etmekten farkl olmayacak; ve herkes sahte talih tedbirle- riyle giiniinii giin etmeye calis- manin semere vermiyecefini a- Cl aci anlayacaktuar. Bu satirlar hayli evvel giinliik Biiyiik Dofu'larda «Sahte Talib devreleri» ismiyle gikmis bir basmakaleden... Yaz1ya gore, geyrek, belki yarim, belki bir a- sirdanberi Tiirkiyeyi ayakta tu- tan amil, birbirini toslayici ra- kip diinyalar arasindaki hava raylarina siimp kalmaktan bas- ka bir sey degildir; ve bu acikli durumun belirttigi sahte talih devreleri bir, giin mutlaka sona erecek, her millete hak ettigi hayattan gayri bir sey diismeye- cek ve artik meccini (parazit) hayatina paydos denilmesi ge- rekecektir. iste o giin gelmis, hi¢ dejilse baslamis bulunuyor. Kibris meselesini bu isin bas langicl saymak lazim... Bugiinedek kimsenin diisiine- medifi sekilde, hatté Amerikay- ZEVBEGIN Zeybegimi, birkag kizan, vurdular; Cukurda istiine tag doldurdular. Bir de, ya kalkarsa diye kurdular... Zeybegim, zeybegim, ne oldu sana? Allah deyip, séyle bir dogrulsana! Zeybegim, kalkamaz, dirilemez mi? Odas: miihiirlii, girilemez mi? Su ters akan sular gevrilemez mi? Ne giimedek biyle gider bu devran? Zeybegim, bir sel ol, bir cig ol, davran! Kir at zincirlenmis, ufuk sahipsiz... Han kayrp, hanc: yok, konuk sahipsiz... Bas késede sirma koltuk sahipsiz... Kizanlar, dirt yandan, hep abandiniz! Zeybegin kanma ekmek bandiniz! Bilemem, susarak élmek mi hiiner? Lisan cildiriyor, dil nasil diner? Ondan son iz, uzak, uzalk bir fener... Oldii mii?.., Gatlarm yine inanmam! Gizliye yanarim, liye yanmam! Zeybek kaybolduysa ‘bunea kayip ne? Tesbihi dikiilmiis, aranur nine; Balonu yok, aglar cocuk haline... Zeybezim; diinyay1 aldin, giétirdiin! Bir éldiin de, beni binbir éldiirdiin! Beyni tirmk tirmik, pencelere sor! Mevsim nicin dlgiin, bahcelere sor! Sor; cukuru nerde, ser¢celere sor! Agla, bir dinmeyen hasretle agla! Zeybeksiz yollam gézetle, agla! la Rusya arasinda bir anlasina ve yakinlasma ihtimaline kadat siiphe etmek ve Tiirkiyeye bt- tiin cihan huzurunda: — Hakkin budur! Sdzii sdylenmeden kendimize hak, hayat hakia, yasama ebili- yeti, var Glma liyakati tedarik etmek borcundayiz. Bu borg, (Sekspir) in afziyla «olmak ve- ya olmamak» capindadir, Sahte talih devreleri gecmis, . imtihan giinii gelmis ve basumiz da yillardir céreklenen idare 6l- cisiiniin sekametini, biitiin diin- ya ile beraber Tiirk Milleti hu- zurunda hesaba cekici [Ahi _cil- ve tecelli etmeye baslamustir. Milleti «olmak veya olmamak» noktasina getirenler, hicbir sey yepamaziarsa, kendi «olmamay larinin gevrelerine baksinlar, ye teres SLUMU i — Milli Hgitim Bakanhihh, es- ki tabirle Maarif Vekaleti, 1960 dan sonra, 6tedenberi biinyesin- de sakladigfi solcu unsurlarin a eikea futbol meydan: haline gel- mistir. 2 — Devlet biinyesinde 1960 , dan sonra meydana gelen sar- sinti, solculara, zuhurlari igin, en uygun zemini hazirlamig; vé yeni hiikimetler boyunca, Ba kanliktaki milliyetci, mukadde satcl, an’aneci ve kiketl sahsi- yetlere teker teker tasfiye yolu agilmistir. Kimi emekliye ayril- mak, kimi istifaya zorlanmak, kimi de (pasif) igslere atanmak suretiyle... 3 — igin icin Bakanhgin mi- dir fikirlerine niifuz eden solew lar, hususiyle son yularda Ba- kanhfi o tiirlti karistirmislardir ki, bir lise miidiiriintin bize ay- nen siyledigi gibi «Maarifimizin basina Krug¢ef getirilseydi bun: dan daha fazla karistimip boza mazdi!» tarzinda bir levha dog: mustur. _ 4 — Bakanhifin en fazla karis- tigi, Karistaridigi, kaynagi belir- siz sekilde nizam ve élciilerinin altiist edildigi gigir, simdiki Ba- kan Ibrahim Oktem devridir. § — Bakanlifin dini égretim, pilhassa Imam - Hatip ve islam Enstititleri mevzularindaki men- fi tavrim heykellestiren Ibrahim Oktem, bundan iki buguk ay ev- veline gelinceye kadar solculuk- Milli Egitim Ve Solculuk ta en asiri derecenin sahibi, Mil- li Emniyette dosyasi meveut bir - sahsin tesiri altinda calismustir. 6 — Bu sams adiyle saniyle «Tiirkiye Ogretmen Dernekleri Milli Federasyonu» Baskam, ©. H. P, listesinden Milletvekili Stikrii Kog... 7 — tsbu Stikrii Koc, son kabl- ne tesekkiiliinde hiikimete dog: rudan dogruya Milli Egitim Ba- kam olarak alimmak isteniyor, Bakanlar listesine ismi kondu ruluyor ve liste onaylanmak tt zere Deviet Reisine sunuluyor. Fakat milliyetci cevrelerin vazi: yeti haber alip Cemal Giirsel’e bildirmeleri tizerine bu isim biz zat Devlet Reisi tarafmndan. sili- niyor; ve bundan sonradir ki, Bakanhza Ibrahim Oktem geti riliyor. 8 — Sikri Koc, Milli Egitim Bakani olamayinca yeni Bakana huldl etmek ve onu tesiri altin- da bulundurmak yolunu tutuyor ve biraz evvel belirttigimiz gibi, son iki buguk ay miistesna, mev- simlerce roliinde bagari kayde- diyor. 9 — Ilk islerin bagmda, Orta Ofretim Genel Miidiirii Kemal Yilmaz'in tasfiye edilmesi ve tekrar Talim ve Terbiye azAlgi- na, yani (pasif) vazifeye atilma- 51 vardir. Cemal Yilmaz’ getir- digi sube miidiirleri de ayni mu- ameleye ugratiulmistir. 10 — Bir zamaniarin ahlak bozgunu ve maddeci telAKki ya- taf Kiy Enstitiilerini diriltmek, imam - Hatip Mekteplerini ve her tiirlii dini 6#retim merkez lerini Kiérlestirmek,. ruhcu ve milliyetci Sfretmenleri ve dgre tim sistemlerini bozmak gibi, tbrahim Oktem devresinin her- kesce maltim isleri, Bakan Tbra- him Oktem'in uyanmaya basgla- din, son iki buguk aya kadar dogrudan dogruya Siikrit Kog’ un sevk ve idaresinde cereyan etmistir. 11 — Milli Egitim Bakani tb- rahim Oktem’in uyanmaya bag- lamasi, Stikrii Kog’un bagkani bulundugu «Tiirkiye Ogretmen Dernekleri Milli Federasyonu» nun 13-16 Temmuz 1964 de Es- kisehir'de toplanan kurultayin- da oluyor, o kurultayda, komil- nistlikten hapiste yatan 6Ofret menleri ziyaret karari almaya kadar ileriye gidilince Siikru AYDIN: (CALP. din ~ 1925 - Ankay 4 Lomdra Ped: Ko¢ ve tataftarlarlyle fbrahim Oktem arasinda bir catisma meydana geliyor; bu catisma sonunda da Milli Efitimde, bu defa, Bakanhktaki Siikrii Ko¢ taraftarlarini tasfiye etmek ve orta yerl segmeye caligmak gibi bir déniig beliriyor. Su anda Milli Egitim Bakanimn durum ve psikolojisi budur. 12 — Nitekim Bakan bu dé- niisten sonra, Melih Koger gibi halis milliyetci ve salim duygu- lu bir zati Teknik Ogretim Mlis- tesarhgina getirmekte tereddiit etmemistir. 13 — Bakanhk Talim ve Ter. biye Reisi Hiisnii Cirith halisler- “den biridir. ik Ogretim Miidit- rii Osman Ulkiimen de ayni ha lisler soyundan,,. Orta ve Yiik- sek Ogretim Umum Miidtirleri lizerinde hicbir tezkiye Ulctisiine malik detiliz. 14 — Neticede Milli Egitim Bakanlifi cihazi, halis ve salim- lerden bir kacim istisna etmek sartiyle, kesin olarak hiikmedi- lebilir ki, solcu telkin yuvalari- nin, defistirici, bozucu, kérles- tiricl ve gayesini agikea belirt- mekten kacinici faaliyet mihrak- larina_sahne olmustur; ve tepe- den tirnaga esasli bir (dezenfek- siyon) hareketine muhtactir. Bu isin disaridan diimen tutucusu da, belirttigimiz sekilde «Tiirki- ye Ofretmen Dernekleri Milli Federasyonu» Baskam ve Tiirk Milletinin vekili Siikrii Kog’tur. 15 — isin en mahrem noktas1 su ki, Ko¢ da miistakil bir bas olmayip gizli veya acik bir te- sir ve telkin merkezinin baflisi- dir. Bu tesir ve telkin merkezi, ayn federasyonun ikinci Baska- nl Hiirrem Arman adinda bir G6gretmen... 16 — Ankara’da Yildimm Be yazit Lisesi é6%retmeni Hiirrem Arman, ayni zamanda Federas- yonun icra Komitesi ve égret- menler arasinda solculuk hare ketinin kurmay baskanidir. 17 — Federasyonun ayhk bill- teninde égretmenlere bir bildiri © halinde onun imzasiyle nesredi- len satirlar, bu zati ve tAbile- Tini, tagidiklar1 ruh haleti baki mindan acikea ifsa ve vesikala rin en miithisini teskil eder. Kli- gesini sahifenin ist késesinde gériiyorsunuz. Maéhut Federas yona kargi her birl yafmur su yu kadar temiz ve afif milliyet- ci Tiirk Sfretmenlerinin muka. bil teskilat: da herkesce ma- lim... Esasen Tiirk 6gretmen- ler kadrosunun, bilyiik, pek bt- yilik kismi solculuk kazaninin kizil renginden miinezzeh... 18 — Solcu dgretmenierin en fazla guruplastifi yerlerden bi- ri de Konya; mukaddesatcilar yatagi ve Mewlana ruhaniyetinin kaynagi Konya’dir. Nitekim Ne- cip Fazil’in. gegen ilkbaharda Eonya’da verip biitiin sehri tir- pertiye bofan konferansim da (sabote) etmek niyetiyle salonu doldurduklar1 halde, havaya hakim muazzam vecd ve heye- can yiiziinden higbir sey yapa- mamuslar, rozetleririi yakalari- nin altina sakiamisiardir. Ayni guruplagmaya kars1 mukadde- sat hislerinin en fazla mihrak: lastifi yer yine Konya... 19 — Diine kadar fare delikle- rinden cikmazken simdi (Mono- kini) mayolari gibi her seylerini agiga vurmaya baslayan ve en biiyiik silahlar: Tiirk: vataninin gercek: sahiplerine gericilik is- nat etmek olan bu sebekeyi, koskoca bir agin su yliziindeki ipucu halinde, millet, devlet ve hiikimete flan ediyoruz. DEDEKTIF X BiR ws CER dakikahk vaazlar... 180 saniyede nihayet 200 kelime... Ama éyle kelime- ler ki, 180 daghk bir silsileyi elekten gecirip her biri dar ta- nesi kadar 200 elmas elde eder- cesine bir is... Vaaz deyince siz ne anlyor sunuz?... Hususiyle som yarnm asurhk devrenin, birkag asm ku caklayicr bir katar halinde ge- len 6rneklerine gére?.. Umumiyetle cirkin bir yiiz ve ekseriyetle carpik bir agi... Ve diinyaya, esyaya, insana, cemi- yete, ruh ukdelerine, i¢ burkun- tularma yabane1, dost ve diis- man valualarla ilgisiz ‘bir zavi- yeden, mukaddes din élciileri- nin posalastiriimis kligeleri... cy C t e . * CJ KARSILASMA Miimin — Siz kimsiniz? Kialfir — Sizce kafir! Miimin — Ne istiyorsunuz? Kafir — Sizinle konusmak... Miimin — Sebep? Kafir — Bakahm kim kimi mat edecek? Miimin — Buyurun, su iskem- leye oturun! Ben ‘bu zamana ka- dar alti tiirli kaifir gérdiim: 1) Topyekin bitiin dinleri ve Allaht inkfar edenler... 2) Allan kabul edip Peygamberleri inkar edenler... 3) Allahi kabulle ba- zi peygamberleri inkar edenler, 4) Miisliimanhgi kabul eder gi- bi olup onun baz emirlerine ve yasaklarma itiraz edenler... 5) Miisliimanhgi sézde kabul e- dip onu bu asra gore yenilestir- mek gerektigini iddia edenler... 6) Miislimmanlik iddia edip onu oldugundan baska tiirlii géster- mck isteyenler... Siz, bunlardan hanéi ziimreye mensupsunuz? Kifir — Ay, buniann hepsi sizce kifir mi? Miimin — Hepsit.. Kifir — Ben, sirasina— gore, 6 Allahin Sevgilisi, Varhgm Ta- ci, Kainatin Fahri, Gaye - in san ve Ufuk - Peygamber... — Din nasihatten ibarettir. Buyuruyorlar. Nasihatin ne demek oldugunu bilseydik, dinle beraber, onun en canh aleti olan vaazi da anlar. dik. Nasihat, belli bash bir diinya goriisiiniin, dost ve diisman bii- tin kutuplariyle kendi kainat mimarisini ortaya koyan, birles ‘bunlardan, ayri ayrn hepsine mensubum! Miimin — Demek siz, biitiin subeleriyle kafirsiniz! Fakat bu birbiriyle barigmaz siibelere ya- yih ve bu kadar dagimk olmak, kiifiir divanizda zaaf ve tezad teskil etmez mi? Kafir — Bilikis... Ben her seyden evvel Allah inkar ediyo- rum! Namiitenahi bir cehd sar- federek, muhal farz, onu kabul eder gibi olsam, Peygamberleri kabul cedemiyece¢imi anliyo- rum! Allahi ve ‘bazi Peygamber- leri kabul etsem, bazilarini red- de mecburum! Hepsini ve bil- hassa sonuncusunu kabul edip Miisliimanlik cercevesine gir. sem, onun ‘bir cok emir ve ya- saklarin. manasiz ve mantiksi buluyorum! Onlari da sineye ceksem, Miisliimanligin bu asira gire mutlaka yenilegtirilmesi ve defistirilmesi zaruretini gé- riiyorum! Ve, yine muhal farz, tam bir miisliiman olsam, hi¢ de Miisliimanhi: sizin anladigt- ni gibi anlayamayacagium kav- riyorum! Gériiyorsunuz ki, be- tigi ve ayrildi& noktalar iizerin- de riyazi bir plan cizdikten s0on- ra, ona gére her nokta tizerit de emir ve yasaklarla nefsini sa#lamasi ve korumasidir. is béyle olunca, iizerlerinde yalniz ilag isimleri yam cansiz etiket- lerinden ibaret bir ezbercilik listesinde, o ilaclardan hi¢bir sifa cevheri aranamaz, Can, sevk, ask, vecd, hamle, is, her yere yetismek, her nok- tada giriimmek, her seyi bir merkezde diigiimlemek veya 0 merkezden koparip atmak.. Vaazin ézii ve gayesi budur; ve bakahm, bizim iicer dakika- hk yildirim vaazlarimiz nasil olacaktir. ADIDEGMEZ nim inkfirum, basindan sonuna kadar, tezadsiz bir biitiin ifade ediyor, Diisiiniin, 'ben, gereek I man adma sizin varms oldugu- nuz noktaya, ayri ayri hepsini muayeneden gecirmis olmak sartiyle, ne kadar uzagim! Mimin — Siz, biitiin dinya felsefesiyle beraber, birgok din- Jeri ve bilhassa Miislitamnliz, en ince ve en mahrem noktala- rina kadar biliyor musunuz? Kafir — Inanin ki, biitiin bun- larla beraber, Misliimanhgi, degme islim Alimlerinden daha iyi tamyorum! Miimin — Oyleyse, sizinle ug- rasirken, kiifiir tniversitesinin her fakiiltesiyle ayri ayri_ mes- gul olmak icap edecek... Kafir — Fena mi? Memnun olun! Eger bende, kiifiir ismi- ni verdiginiz hadiseyi olanca genginlik ve cesitleriyle bulursa- niz, siz de terazinin ébiir kefe sine, en hususi manadaki ima mnizin ‘biitiin dirhemlerini at- mak firsatim elde etmig olursu nuz! Ve bakalum, hangi kefe a- fir gelir? Miimin — Yer yiiziinde en ah- mak miiminin, en ahmak 4nin- da duyacain Allah bedaheti ve kalbinden fiskirtacaii Allah 1af- a, sizin o zengin kefenizi ber- hava etmefe yeter ama, pekala, size mevzu Mevzu cevap verme- yi kabul ediyorum! Konusalim! a i: {slam - imon TARIH ies Bindértyiiz su kadar sene evveldi; Mekkeye Yemenden bir diisman geldi. Cil yavrularindan cokluk ordular, Kabeyi yikmaya geliyordular. Onlerinde bir fil vardi, kocaman... Ot bitmez céllerde bir sel ki, yaman... Kureys, yeryiiziinde en soylu cymak, ibrahim Peygamber neslinden yumak, Daglara ¢ekildi hali giériince. Ev, Allaun Evi, biitiin diisiince... Dediler; Kabeye sahibi kefil! Birden, bir sey oldu, yere ciktii fil. Ebabil kuslari... Gik benek benek... G6ékien gelen... Gékte olur mu timek? Olur... Elverir ki, Allah ol desin: Kiigiik serce, koca insam yesin! Derya derya ahenk, dalgalarinda, Minicik birer tas, gagalarinda, Diismanin iistiine kuslar iisiistii; Her tas bir askerin basma diistii. Olen, kagan, qiZhk, nara, kiyamet! Keremli Mekkede, derken selamet... Fil tarihi, iste olus, sene bir! Bindértyiiz su kadar evyvel, gene bir! Necip Fazil KISAKUREK (izahi gelecek sayida) E BU Hiireyre anlatryor: Biz Allah Resuliiniin hu zurunda otururken bedevi bir arap -geldi: — Ey, Allahin Resulii; hem kendimin, hem karimuin, helfki- mize sebep olacak bir iste bu. lundum! Allahin Sevgilisi sordular: v- Ne oldu? — Ramazanda orucluyken ka Tima yaklastim. Hem onun, hem kendimin bagi derde soktum! — Azathyacak bir kéle bulabi- lir misin? — Bulamam! — Oyleyse iki ay hic ara ver meden zincirleme altmis giin o Tuc tutabilir misin? — Tutamam! Hem ben bu is felakete orug yiiziinden uframa dim mi? — Altmis fakirl olsun doyur- mak yolunu bulamaz misin? ? — Asla bulamam! Bu suallerden ve cevaplar- dan sonra fakir bedevi bir ke- nara cekilip oturdu. Biz de ne olacajini bekliyorduk. Bu sira da Kainatin Fahrine ici on si (otuz tic kiistr kilo) zahire a lan biiyiik bir zenbil dolusu hur- ma, hediye getirildi. Allahin Re- sulit: — Hani, o fakir nerede? Diye sordular. Bedevi hemen yerinden firla- yip: — Buradayim, Ey Allahm Re- sulii! : — Bu hurmayi al, fikaraya gil- nahinin kefareti olarak dafit! Cahil, fakat gok zeki bir in- san olan bedevi: — Ey Allahin Resulti, dedi; bunu benden daha fakir bir yoksula mi verecegim? Allah a- dina and icerim ki, Medine’nin alt basindan iist bagma kadar aransa benim ailemden daha yoksul bir aile bulunamaz! Bu cevaba Allahin Resulii giil- ditiler. Hem de. o derece siildiiler ki, miibarek disleri g6rtindil. Buyurdular: — Haydi hurmay: gotiir, ken- di atlene yedir! Bu vakayi Bubari’den baska Miislim ve daha nice muteber hadis miiiellifleri kitaplarinda rivayet etmislerdir. Bu muazzam hadisten, na- miitenahileri yaninda, bizim g6- rebildigimiz iki hikmet fiskiri- yor: Biri, bir din emrini (orug) suurla bozan insana verilecek ceza,,. Oleli ve disipiin hikme- bee Obiirii de, bu sert ve yalgin, fakat o nispette ulvi ve sulta- ni Gleiiye rafmen, Allahin ver- difi imkan derecesinde, Islimin ruhundaki miisamaha, hos gir- -‘me,,. Zitlarm ahengi... Bu iki sahifeyi idare eden : AHMED SEMIZ ~d UGUN memleketin bas meselesi Kibris... Bu me- sele kendi kendisine hig bir sey degil, delaletleriyle her sey... Her kapry1 agan anahtar... Biz bu satirlar1, okuyucu eli- ne gececefimiz tarihten 20 gtin evvel yazarken, mahfazasini sag- dan ve soldan kiracak sekilde gidip gelen ibrenin o giin hangi noktalar iizerinde gezinecesini bilmedifimiz halde, sabit, defis- mez ve kolayca niifuz edilemez hakikatlar bakimmdan yepyeni kalacafimiza inaniyoruz. Sade yepyeni kalmak defil, meseleyi ilk defa olarak en mahrem kok- lerine ve madde madde en ince kistAslaring kadar ulastirmak... * TKINCI Abdtilhamid’in, Rusya belfs: karsisinda, imparatorlu. fun hayatini satlamak gibi en isabetli bir fikirle ve sadece «ia- re - muvakkat verisn seklinde tngilizlere biraktifa Kibris, Milli Kurtulus Hareketinden sonraki vazlyete gire bize dinemezdi. A- nadolu kiyisindaki bir kayanin denize dalip basit bir yiizgec Batillarin Kibris fiskosu. a mesafesinde tekrar suya gikma- sindan ibaret adaciklar bile bl ze biralalmadigina gore... * Fakat; ceyrek asr1 askm bir gamandan ve ikinci Diinya Sava- sinin getirdigi sartlardan sonra Ingilizlerin adayi birakmasi, 0 devrin Tiirk hiikiimetine Kib. ris’a uwzanmak imidini verdi. Hiir milletler ve Bat: demokra. sileri safinda yer almasi, istik- lalli bir siyaset takibini muhal kilic1 tarzda onlara bas efmesi ve kendisini Bati aile ocagiumn (sempatik) ve feda edilemez bir ferdi saymasi, o devrin hiika metini, bu timidinde, 6z nefsine karsi hakh gésteriyordu. * DAVA bundan su kadar yu evvel basladi; ve o giinden, der- hal, beklenen kabul _ yiiziintin tersine carpti. Bat: demokrasi- lerinin iki ytizlii ve son derece hiinerli oyalamalar: ve politika canbazhklariyle avutularak, ni- hayet miistakil Kibnis devleti operet oyununa kadar getirildi Bu operet oyunu da Kibris «ke: sis-i bedendis» inin Tiirkleri sa- tardan gecirme numarasiyle son perdesini acti, Simdi bu perde nin sonlarindayiz. * HER seyden evvyel, Kibris’ta Tiirk ve Rum topluluklarimm, i- cinde kaynagabilecegi yekpfre ve miistakil bir eemiyet ve dev- let tasavvuru, riyaziyede, toplam kabul etmez cinsleri cemetmeyeé kalkismak kadar giiliing bir_a bes... Uc kargayla bir saksafan dirt kus eder ama, bu dért gey tek vahid halinde ne tig ceyrek karga, ne de bir ceyrek saksa- fandir. Iki tarafin da ayn hak: ka sahip olmasi sartiyle -bdyle bir toplam, aslinda iki «birleg- mez» in gilgelerini birlestirme- ye kalkmak demekii ve bu sah- te ambal4jin en kisa zamanda cdziilecexi belliydi. Yunanh, va ziyeti kabul etti, zira mahut ambalaji ilk firsatta gizecekti. Bizse ciziilmiyecegini sandigi muiz icin kabul ettik. Artik diisil- niig hatasimmn kimde ve sevk-0 idare dizginlerinin hangi ellerde bulundugunu takdir edint.. * NE yapmak lazimdi? Bugiio, su anda ne yapmak lazim oldu- ftuna kadar, hep bu temel sual etrafinda gezinecefiz: Ingilizler Adadan cekilirken, o radaki Tiirk toplulugunun bast- na «polis kuvveti» adiyle bir ko- ruyucu birlik géndermek, bu davranigin (diplomasi) zeminini gayet nazik, kavrak ve (enerjik) sekilde hazirlamak, Yunanlilan da dostca bir tavirla ayni seye davet etmek, iki tarafli agik gar- diyanhk dururken (EOKA) cr lara ve onlarm komik kahra- manlarina faaliyet imkaém birak- mamak ve tam anlasmayi bu hareketten sonraya terkedip fi- ili taksim igini o zamandan «ol- du - bittin haline getirmek lazm- di. * MAHUT (EOKA) faaliyeti bil ylidiikten ve miistakil Kubris devietinin fiili komiteciligi be- lirdikten sonra, biittin diinyaya son derece tesirli ve bilgig bir demeg yayip hemen Kuibris’1 is- gal etmek ve Yunanlilara, ken- dilerine ait kismi teslim almak iizere tesriflerini rica etmek 14 zimd.. Bu da olmayinca, isin tam azi- tiidigi, alakah devietlerin de he- niiz bir tavir takinmaya ve po- litikalarma ¢ceki diizen vermeye vakit bulamadigi hengaémede( A- daya simsekvari bir gikarma yapmak ve Tiirk mintakasin1 ku- Bize kargi herkes beraber Ee, es Kibris meselesi karsismda politikamizin ¢ehreleri gatip bir adim ilerlye varmakst- zin, gayet zarif, medeni, fakat son derece azimli, hakkindan e- min, diinya umumi viedanina hitap etmek, «oldu - bittin yi ruhlara sindirmek l4zimdi, * KATRANT libash ve seytAnt asili kesigin, arkasinda Yunan diplomatlar1, dogrudan dogruya bizim zaafimizi kolladigini ve Tiirkiye’de halk, Meclisler, hil- kfmet ve icra kuvvetleri arasin- da &henk kalmadigi farziyle ha- rekete gectifini bilmek ve efer biGyle bir zaaf varsa onu bu ye- sileyle hemencecik _ silivermek lazimd1, * KENDiSiNi, Yunan aki, Ro- ma nizami ve Hiristiyanlik ah- 1akindan ibaret bilen ve ismine (Greko - Latin) diyen Bat: mede- miyetinin, ne kadar (dejenere) ve simarik olursa olsun, Yunan- li cocufundan asia vaz gecmiye- cefini kestirebilmek ve biz Ba- tiya sokuldukea, onun bizden uzaklasacafim: ve bizi asla ken- disinden saymiyacaiini anlamak lazimdi. Hattaé, karsisina Yeni- ceri kavuguyla ciksak bize daha fazla hak ve sahsiyet taniyaca- fim, zira hicbir ferdin kendi taklidine saygi duymayacatini diistinebilmek lazimd1. * EN Adi neferine kadar, tlc ka- deh ceker cekmez, ilk isi Tiirk bayrafini yirtmak ve Tiirk poli- sine hakaret etmekten baska bir sey olmayan Amerikalinin bize hicbir yakinhk duymadifin., kan vergisi ve sinir bekcili3i karsilifinda her y1l biitcesini ka- pattith ve bugdayim ti Ameri- kadan tasidigi diinkii «Hasta A- dam» a bugiin belki daha beter gizle Laktitin1 sezmek lAzimdi. * BUTUN bunlari fyi bilen ve pek gtizel anlayan Yunanlinin, durumdan ustaca faydalandi$1 nmi ve ever is hak dilenmek yo- luna ddktllecek olursa, dalma kendisinin tereih edilecefini, bi- zimse 62 evlida nispetle yanas- ma muamelesi gbrecefimizi kav- ramak lazimd. * TEK tarafl: mahktim siyasetin Tiirkiye lehine belirttitd asalet ve sadakat, istedi#i kadar btiyiik olsun, karsi tarafta béyle bir a- asalet ve sadakati takdir edecek seciye bulunmadiiini, aksine bu mahktimiyetimiz yiiztinden biai daha fazla ezmekte devam ede- cegini gérmek lazimadz. * BUTUN bunlari ditstinerek, sezerek, gtrerek, cikmazdan kurtulmanin, sadece sahsiyet ve ruhi istiklale, (risk) ve (ener- Ji) ye bagh kaldigim farketmek lazimd1, : * LAZIMDI oflu lazimd1. Masrikla Magribin iki umaci- sina takilmis gibi, bir gézti Rus- ya'’da, 6biirii Amerika’da, burnu- Bu iki sahife bundan béyle her biri bir hadise teskil edecek olan mut ucunu gérmez, diinya polit kasindaki mahrem maktaélar bilmez, milli secaat ve irade im- tiyazlarmdan anlamaz, tarihte ihtiyatsizik ytiziinden batmis milletlerden bahsederken sadece ctir’et sebebiyle yiikselmis fatih milletleri hesaba katmaz, Odlek ve titrek, salak ve yatalak poli- tikaya bu memlekette «dur!» de- mek, «beni millet halinde kticiil- tilyorsun, biiylitmek nerede kal- mis?» diye haykirmak lazimdt. Ve siiyle devam etmek: — Amerika yolu keser, Rusya da, wtecaviiz edersen beni kar- ginda bulursun!» derken Ameri ka'ya diniip de «ne haber, Sam Amea, Rusyayla Dbirlik oldugun tek nokta Tiirk nefreti mi yok- sa?» yahut «Rusya senin miitte- fikin mi ki, bu agz kullantyor? Vaziyetini aciklar misin?» diye soramayan bir politikadan, de- #il simir disi bir itibar koruyu- culutu, sinir ici bir sokak emni- yeti bile beklenemez! Mevsimler boyu bindirmeler, derken indirmeler, celadetle yu- kariya kaldirilan yumruklari bir- den céziip yere diisiirmeler, son- ra ayuc acip saga sola gezdirme- ler, nefis bombalama hareketi arkasindan _ tesebbiisil besleye- meden kalivermeler ve «ates kes!» emri alindifini agiga vur- malar, ardi gelmez tiirlii atip tutmalar ve pesinden emsali bu- lunmaz susup oturmalar; evet, biitiin bunlar, Tiirk’tin «Hasta A- dam» devrinde konferans masa- larinda kanlar gibi aflamaktan baska bir sey yapamayan mu- rabhaslarina ragmen, higbir de- virde rastlanmamuis tavirlardir ve bu tavirlar asla ve kat’é Tiirk’e, Tiirk milletine mal edi- lemez. (Devami S. 18 de) Biiyiik Dogu réportajlarina mahsustur. PCA Ca UL a yn eT Perdenin Arkasi Biitiin hayati perde arkasina mahsus fiil- lerle dolu ve ancak kendisine denk tipler ta rafindan perde arahzmdan gizetlenebilecek bir insan olan Nadir Nadi nam sahus, ‘bu isim- le, evet «Perde Aralifindan» ismiyle karaladi- f hitiralarinda benden de bahsediyor, (Nazi) seflerinden, (C.H.P.) kodamanlarina kadar mit nasebet kurmug olmak gururunu saklayama dig ve her birinin resimlerini bir lise lazinim yaldizh artistler defteri gibi itina ile albiimit ne yapistirdim séhretler arasinda benim res mime koca bir sahife ayiriyor ve basligindan itibaren bir giinliik biitiin ‘bir tefrikayi bana hasretmek liitfunda bulunuyor. Litfu sudur: Inlalaplar ve gahs: (!) aleyhinde gayet a- far yazilar yazmis oldugum halde onu ziyare- te gitmisim.., Bana gazetesinde bir kése ver. mesini istemisim... «Cumhuriyet» in fikirleri- me uygun bir gazete oldugunu ve kendileriyle aym diinya goriisiinii besledigimi séylemigim... Ben, bir giin ak dedigine ébiir giin kara diyen bir adammuisim... Ayrica, fikir namusu, diva ahliki, su, bu tarzmda gevelemeler; mektep gocugunun, tahrir vazifesi diye imza- lamaya tenezziil etmiyecegi bir acemilik ifa- desi iginde, Tiirkiye’de highir ferdin agzina al- maya ram olmuyacaf1, ham, eksi, buruk, sun’i, kimyevi pestenkerani bir Tiirkge... Bu adam yalan séyliyor efendim; hem de nasil, tahmin edebilir misiniz? Frenklerin (ele- man dé verite) diye lafiztandirdiklan, «haki- kat unsuru» manasina gelen sekilde, yini ola- ganhk edast altinda, «olabilir» vehmini agila- yacak tarzda yalan séyliyor. Yalanlarin en se ni soyu iste budur! Ben bu adama, kendisinin de itiraf ettigi gibi, aleyhinde en sert yazilari yazdiktan son- ra nasil gitmis olabilirim ki, aleyhinde dedigi styler, ya intihar etmesini, yahut beni déldiir- mesini gerektirecek kadar agirdi ve bu din yada kendisinden baska her fert bunlardan bi- rini yapardi. Bu vaziyette karsisima qikip is is- temck icin, sadece benim haysiyetsiz ve aptal olmam defil, kendisini de yazdiklarim medih ikabul edecek derecede namus ve idrakten wu zak gérmem icap ederdi, Dofrusu, aleyhinde kaleme aldigfim o korkune yazida bile, kendi- sinin, farkina varmadan imkin actiji ‘bu asa- £thk derecesini hayal edememistim. Eger uydurma ziyaretimin, o yazilari yaz madan evvel oldugunu iddiaya kalkarsa cevap sudur: — Oyleyse o yazilar iizerine nigin bunu yar madin, suspus oturdun da, arada daha nice silleye ragmen tam 14 yil sonra benim karak terimi ifsaya kalluyorsun? Tam kullanacagin zamanda elinde bulunmayan siliha simdi mi mialiksin? (Sat kdseye) 1a ve ilk * 0 GUN, BUGUN i6 Ekim 1959 da 10 uncu devre Btiyiik Do- fu'larinin son sayisini qikarmis ve sesimizi kismustik. Dibinden ke- silmeye baslayan kalin bir agag dalinin ileri- sinde yol arar gibiydik. Aradan 7 ay, kiistr giin gectikten sonra 27 Mayis hareketi oldu. Hareketin ikinei giint de, radyolar, zaten mevsimlerdir kapali bulunan Biiyiik Dosu kapisinin bu defa res- men miihiirlendigini bildirdi. Bu, siikita «sus!» emrini vermek- ten farksizdi, Siikita «sus!n emri?? Zaten su- suyorduk, kendi kendi mizi susturmustuk; fa kat artik bu hakkimr zin da elimizden alinip resmen afiz agmamaya memur edilmis bulun- mak mevsimine girdigi- mizi anladik, Hareket- ten bir hafta sonra tev: kif edildik; en adi san- tajlara kadar higbir is tisna diigiinmemis olan Basin- Affina ramen biz bundan miistesna sayildik ve askeri tec rit yerlerinden dteye, sivil hapishaneye siirii- lerek tam 7 mevsim, gbzyasi stingeri duvar- larin rutubetini igmek zorunda birakild:k. Sa- “GREE RD SGC: aN CE A A mik diye gésterilen gl gemiz ve manamiz her tarafr tutmustu. Kaba hatlarimi «21 yi- lm bilancosu» nda gre cefiniz bu hususi tecel- lileri simdilik bir kena- ra birakalim da, sesimi- zi kistifimiz o giinden, yiikselttigimiz bugiine kadar, umumi capta ha diselerin muhasebesi- ne toplam halinde bir g6z atalim. Karsimiza, ig grup halinde su vakialar ve meseleler cikacaktir: 1 — Biitiin cephele- riyle Menderes, hiiki- meti, partisi, rejimi ve son tutumu... (Bahse- ‘demeyiz) 2 — Biittin menba, mecras!, mansabi ve o- lanca defer lciisiyle 27 Mayis hareketi... (Bahsedemeyiz) 3 — Ondan sonraki hava, Anayasa, parti, Meclis, hiikimet, ka. _nun oluslari ve milletin tavri.. (Bahsi serbest ama kékiine baglaya- mayiz) Iste biitiin olanlar ol- duktan, her sey diisiik- ler devrinde ciznendisi oe | mahyalastiran Anaya- sa, insan ve hilrriyet hakkina baglandiktan, bunun da temel kanu. nu kurulduktan sonra ilk is, Tedbirler Kanu- nu nam altinda, mii- cerret hakikat kaygt- siyle de olsa {htilali yermek ve disiikleri Gvmek yasafi olmus- tur. Beyin kavuran, hav: Pe eo ec ced EY!!! USLUMAN - Tiirk! En son kivamma ve en nazik dnina eren bu sesin kaybo!ma- sina razi olma! BUYUK DOGU’ya, co. cugun ve baban gibi saml! Evylattan ve anae- den daha aziz dava yolunda ve sf senin ug- runda ¢irpimsimiza deer veriyorsan BUYUK DOGU'yu elinden birakma ve ellerinde onu gérmediklerine cat! Tek koruyucusuz — koruyucu Allah — meydana atilirken, her seyi, Allah iradesiy- le, senin bu davay: korumaktaki coskun ve taskin gayretine birakiyeruz. Hayat seromu dagitan bir teskilitim me. muru gibi, kap: kap: yumruklayip ve fert fert toslayip sormalisin: — BUYUK DOGU ahyor musun? Her hikmet bu cighgumzin iginde... Tah- takurularmdan yahudilere kadar fher sey ve her topluluk bir enerji birligi icinde is giriir- ken, gercek birligin tek mihraki Miisliimanhk, Kendi 6z sesini ve divasina kayitsiz kalsin; akil ve havsala almaz! iAGELunA ev OMeR Te LMMNTAEL NAOH sala yakan kanun! Ha- kikat dive gérilen, giis- terilen bir seye diirbiin- le bakmak ve onun ger- yasaklarindan bir de gerekirdi. 900K AA RAVYOAEOANOQEMVOOUGNOROGA4 /QHUEQHUEREGOREOONWEOEUUEROUGEOERO EDEL GONONERA UNE FHORUEREIEBOONIY COUNEKNRU CHM VERE ARN EHU NEUE EA sonra, aisbu kanunu miinakasa etmek» diye bir hiikiim eklenmesi Biz de, bu diinya ca pindaki hukuk kaidesi- ne uyarak yasaklardan ES A -E e e e (Sol kdseden) Benim, bir giin ak dedigine 6biir giin ka: re diyen bir insan olmama gelince, biyle bir iddia, cép kuyusunun, minareyi cukur olmak la suclandirmasi kadar abes ve hazin... ' Babasinin, elinden tutup yazi yazdurdigs demlerde C.H.P. ci ve «sef» ci, tkinei Diinya Savasinda (Nazi) ve (anti demokrat), zaferden sonra (liberal) ve hiirriyetci, DP. devrinde sei diisman: ve koyu Demokrat, neticede su katil mamis solcu, yarm kimbilir neci, fakat biri- eik sabit cizgi halinde Islam diiymam bir ka lemcigin, tek siart diimdiiz ve hep ayni isti- kamette yiiriimek olan bir insana béyle bir it- hamda bulunmas: kadar komik bir sey ola- maz, Bu zamana kadar diismanlarim bana her scyi séylemis, her iftiray: etmis, ama iki has: letimi inkar edememislerdir: Sanatkar ve mu harrir tarafimla davama sadakat cephem... Flimde sigara kagidt capmda bir (organ) bir nesir vasttas: bulunduiu her zaman, kuy- rugunu apis arasina sokup susmus olan bu sa. bik ve simdilik matrud (kofulmug) bagmuhar- rir miisveddesine acaba ne olmustur ki, ‘bir denbire, siziim ona gayrete gelmis ve yalanla- rin en igrencine basyurmus bulunuyor? Ve onun bu hareketini, gazetenin asil patronu, ba- ne aylar: bir diinya giriisii beslese de bir cok (espri) ve (estetik) anlayislarinda beraberli- Simiz ve dosilugumuz olan, hatti bana zindan- da yardim etmis bulunan Dogan Nidi nasi karsilyor? Birinin, «Cumhuriyet» basmuharrir- ligini kaybetmis olmaktan gelen cinneti, dbii- riniin de, elinde hichir niifuz birakmadigzi kar- desine merhameti yiiziinden olsa gerek... Hakkimdaki yazmin ¢iktigi gtin kaleme al- difim tekzibi reddeden mahkemeyle, — ertesi giin yeni dilekcemi kabul bile etmeyen saverya, kanuni takas hakkiyle biyle bir yaziya vesile olduklar: icin tesekkiir; Nadir Nadi'ye de, ara- hiindan seyrettigi perdenin arkasina gegme- sini ve iistiine bir yorgan cekmesini tavsiye e- hicbirini islemiyor ve son nokta tizerindeki serbestligimizi sdyle geklik derecesini ince- kullanyoruz: lemek nasil yasak edi- Tedbirler Kuanunun- lebilir? Boyle bir yasak, (an- titez) halinde, bizzat kanun milellifinin Ihti- lale inanmadifi ve ina- milmamasini istedigi, diisiikleri de mésum gordiigi ve farketmek- sizin byle giiriinmele- rine calistigindan bas- ka nereye varir? Herhangi bir Gicit kanunlastiktan sonra, hukuk anlayisina gore, ona uyulur, bu mecbu- ridir; fakat onun ten: Kidini yapmak serbest- tir. Yoksa ayni kanuna aihtilali kétiillemek ve diistikleri yiikseltmek» ‘de daki suc anlayigima gi- re, hicbir fikir ve mii- talda, bizzat o kanun derecesinde aymi suc isleyernez. Thtilali kétii- leyen, Yassiada karar- larinin mesrulugundan sliphe eden, diisiiklerin tertemiz insanlar oldugu hissini besleyen, hic Kimse de%il, bizzat bu kanundur. Bizse o fikirde degi- liz, Boéylece kapali bulun- dugumuz devre icinde- ki tic grup biiyiik vakr anin ilk ikisine, miicer- ret hakikat kaygisiyle el atmak imkani kal- | | AE AE A a derim. mayinea, is, yine ilk iki maddedeki kéklere baflamaksizin — iictincii maddeye kalryor ki o- nu da Allah izin verir- se, elleri ve ayaklari bagl. bir yiiztictintin su- da yol almaya calisma- s1 gibi, yerine getirece- biz. Tam d6rt bucuk yul- lik stikit devremizdeki biiyiik hadiseleri «olmi- yacak seyler oldu; in- saallah bundan béyle olacaklar, olmasi gere- kenler olur!» diye. dz lestirmekten gayri ne séyleyebiliriz? KISAKUREK Dirt ‘bucuk yilda, dért bucuk asra sizmaz Gevisiklikleri kusatan bu ana Gigiiden sonra, en yakin muhasebe va- deleri ve haftahk mana landirma cerceveleri i cinde hAdiselere diéne- biliriz. Ingsaallah elimia kalem tutar. B. D. a 11 JARI DEVLET SIRRI SMANLI tmparatorlugu tarihini igytiziinden gér- mek, olaylarin takma m4- nalarinit desip maskelerini yirt- mak ve gercek cehrelerini mey- dana cikarmak, style biyle bir is degil, kocaman bir tahlil, ter- kip, tecrit, teshis davasidir. * Devlet esrar1, aile mahremiyet ve kudsiyeti gibi mAnevi bir ya- sak belirtmedikce, o devlete in- kKiraz mukadderdir. 19 uncu ve 20 nei asrin Osmanli Tirkleri ta- rihi, bize, devlet esrarinin soka- fa dilsmesi yiiziinden ne belala- Ta ugrandigimi apagik gisterir. x (Adli) l&kabh — fkinei Sultan Mahmut zamaninda, Yunanlila- rin istiklaline yol acan Mora is- yani miithis bir tarakkayla pat- lamis ve Osmanh millktinii bti- tiinleme sarsintilara bosmustu. Bu isyan kiklerinin, Moskof diyarinda beslenip, (Etniki Et- riya) isimli gizli Rum cemiyeti tarafindan gelistirildigi, tarih¢e malim... Sultan Mahmut devrinde, bu isyana detin Babidli terciiman- lari hep Rumlardan ve G6biir «re- aya» dandir. Bu terciimanlar, sa- dece yabanci devletlerle Osman: li devleti arasindaki gizli temas- lara vasita olmakla kalmazlar, Korkak (!) Abdilhamid Asagidaki satirlar, [kinci Ab- diilhamid devrinde Mabeyn Ter- ciimanhii vazifesinde bulun- mus, Martini papaz: Lii Sabun- cu’nun Arapca yazdif hatirala- rindan alnmustir. Biiyiik HAékaa- m, bir diisman agzindan’ dinle- yiniz; ve miisirlerin, feriklerin, sefirlerin, vezirlerin camlari ki rarak kactifi bir tehlike ve ne zaket deminde Abdiilhamid'i gé- riintiz: «31 Mart; ‘buginm Kurban Bay- raminin ikinei giiniidiir, Sabah- leyin bayram tebriki merasimin- de bulunmak iizere, Dolmabahce Sarayina gittim, Yiiksek devlet adamlan, yiiksek riitbeli asker- ler saraya gelmisler, salonu dol- durmuslar, Padisalun gelmesini bekliyorlard.. Padisah, iizerinde Baskuman. dan iiniformas: ve gégsii nisan- larla siislii bulundugu halde sa- lona girdi, Altin yaldizl tahtina oturdu. Tebrikleri kabule basla- di. Ferik riithesinden sonra, -st- ra liva riitbelilere gelince, salon 12 kubbesinin orta yerinde asil bii- yuk 4vizenin billar parealari sallamp, cimmgirdamaya baslad. Bu, bie yer sarsmtisiydi. Ben, 4- vizenin haline bakarken, billir parcalar: salonun désemelerine serpiliyordu. Merasimde bulu- nan iki binden fazla insan, kor- ku icinde kaldi. Saltanat ban- dosu, durmadan en giizel nag- meleri terenniim ediyordu, Sar- sinti, bir miiddet daha devam | edince, hazir bulunanlarn bir kismu salon kubbesinin gékme tehlikesinden kaginmak igin bi- tisik salona gegtiler. Padisah, hig telig etmeden vakar icinde yerinde oturuyordu. Kalabalifin miihim bir kasmimmn salonu ho- saltmast ve kalanlarm da_ yiik- sek sesle dualara baslamalan iizerine, Padisah da kalkti ve a- fir adimlarla, yine hic (clas ese- ri géstermeden yan odalardan birine gecti. Bir miiddet sonra zelzele ha. fiflemisti. Sultan Abdiilhamit, tekrar tahtina gecti ve tebrikle- ri kabule basladi» ecnebilere ait mahrem hususlart ve memleket ici gizli faaliyetle- ri de sadaret makamuina bildir- mek vazifesiyle mtikellef ()! tu. tulurlard:. Ve tabii bildirdiklert, bize devil, daima karsi tarafay- du. QOsmanh Tiirklerinin hakimi- yetini kéktinden devirmek ve Avrupa Tiirkiyesini parcalamak hareketinin (1) numaral akslyo- nu olan Mora ihtilali, iste, ken- disine miittefik olarak Tiirk dev- leti hizmetinde biyle bir sebeke bulmustu. Devlet zabitasinca yakalanan zararli evrak ve vesikalar, Babi- Ali terciime odasina verilir, on- lar da incelenip dzetlenmesi ve makama arz edilmesi igin bu terciimanlarin sadik ellerine tes- lim olunurdu. Rum terciiman- lar, bastan basa (Etniki Etriya) ve Rusya ¢linde olduklarindan, kendilerine verilen gizli talimat geregince, hem isi Grtbas etmek, devieti uyutmak, hem de kargi tarafa haber salmak ve yeni ta limat almak hususlarimda, elle- rinden geleni ardlarima koymaz- lard, Nihayet, sahte terctimanlar, baz vesikalar1 yok etmeler, ya- lan haber vermeler, devlet sirla- rim. sefaretlere bildirmeler gibi marifetlerden bir ikisi yakalana- bilmis, gereken tedbirlere bas vurulmus ve bu islerin failleri i dam edilmisti. ikinci Mahmut ve viikelds1, Babiali terclime odas1 memurla rinin ve terciimaniarinin huiristi yanlardan gayri, sirf miisliiman- lardan olmasini katiyetle karar altina alarak o yolda teskiléta girismisti. Fakat, ecnebi lisanla- Tina vakif, ilim ve marifet ehli miisliiman adina pek az kimse bulunabilmisti. Nihayet miihendishane hocala- rindan Yahya Efendiyi kiirsti- slinden gekerek Babiali tercil- manbasilifma getirmeye ve Ba- bidlide lisan 6tretmek igin bir de mektep agmaya mecbur ol muslardl. Yahya Efendi, muhtelif lisan- lara vukufu olan 4lim bir adam- dt. Bakiniz devrin vakantivisi Sa- ni zgade Ataullah Efendi ne di- yor: «— Rum terciimanlarin nice senelerden beru dergir olan he zar fesatlar: bilmiigahede mec- zumu olmaktan nodsi fimabdat terciimanlarm ehl-i islimdan ol- masina niyet olunup hilf4 cins mahrem raz devlet etmekten lammm gelen hatar ve mazarrat- tan tevakkiye himmet olundu.» Ve, devamla: «— Ve ketebe-i eklim ve sai- teden tahsil-i lisana heveskir o- lanlar icin Babiili'de baskaca oda ve ala meratibihim mahiye. Ter tahsis kilinds. : Devam: «.., Ve her cent ebaanced bu hizmet-i piir menfaate ehli is- limdan bir muktedir kimse te. cessiis olundu ise de o makule maarife mukaddemlerde kendu- liklerinden heveskir olmuslar, bazist kibar indinde sakat-iil-iti- bar ve belki ducgar- hezel ve is- tihkar olduklarindan hizmet-i mezkireyi ifaya hic ‘bir miislii- man bulunamadigindan biraz ey- yamdan sonra...» Varin, gelin, halimizi hesap e din! * Devlet esrar1 evvelden beri giz- liligini muhafaza edememis, (Bafo) sultanlar zamaninda da Venedik elcilerine, suna, buna, dafitilmis, durmustu, Babialide cereyan eden biitiin gizli miizakereler ve siyasi mah- remiyetler, ertesi giinti Galata- da, kozmopolitler muhitinde ealkalanmir, dururdu. Nihayet Mora isyam, ikinci Mahmud'a, deviet esrarim sa- tanlara karsi miithis bir siddet asiladi. Atilan atildi, kesilenler kesildi, fakat yerlerine adam bulunamadi. Rumilarin yerine getirilen sézde miisliimanlar da halislerden degildi. Mesela, biz- zat Yahya Efendi, ana tarafin- dan Rum cocufuydu. * Cok gegmeden Tanzimat i- lan edildi. Huristiyanlar, hiirri- yet, miisavat fermanlariyle tek- rar devlet islerine sokulur ve biitiin esrar1 toplar oldular. Da- ha sonra Tanzimat, timmetcilik tuhunu kériikleyip isi yamalt bohea siyasetine déktince, bu de- fa Tiirk irkindan olmayan miis- liiman unsurlar giicenip, hiristi- yan tebadan farksiz kdtiiliikle- re girlsmese ve Tiirk deviletin- den kopmaya basladilar. Biiylece devlette esrar zabita ve suuru biisbtitiin silindi ve fe- MASKESi DUSEN HURRIYET — O ZAMAN DA AYNI SEY Tarih kolleksiyonlarinuzda bulunan ve bugiin biiyiik bir kiymet belirten, 16 Kasim 1849 tarih ve 46 sayili isimli dergiden ci bir acz icinde misilsiz bir 14 libaliliktir basladi. Sultan Aziz, devrinde dahili isyanlarin bastirilamamas!, Ba- bialide, Sarayda, devlet esrari nin meveut olmadiginin baslica emarelerinden biridir. Ciinkiti alinacak tedbirler, konusulan gayet mahrem isler, sefaretha- nelerde, patrikhanelerde, halkin dilinde dolasir olmustu. Sultan Aziz'in en kuvvetli ve miticehhez ordusu, Ingiltereden sonra ge- len kuvvetli donanmasi, isyan- (La Semaine = Hafta) lari bastirmaya kaéfi gelememis- ti. Btitiin bunlara sebep, devlet esrarinin fas olunmasindan bas- ka bir sey degildi. * © facialar, sarsintilar, ctktin- devlet esrarini de son defa titizlikle Ikinei’ Abdiil tiller devrinde, ilk, belki koruyan, yalniz hamid'dir. Bu iki sahifeyi idare eden : RIDVAN BALKIR 13 ecip Fazi! Anadoluda N ECiP FAZIL, 1961 den baslayarak Biyiik Dogu’ ya hazrlamrken, 1963 ilk- baharinda Salihli géniildaslari- nin divetiyle acilan gizir iizerin- de, evel Salihli, izmir, bir miid- det sonra Erzurum, Van, daha bir miiddet sonra izmit, Bursa, bu yilin ilkbaharmda da Konya, Adana, Maras ve Tarsus’da kon- feranslar vermistir. Bu konferanslarm, Necip Fazil iizerinde intiba kisaca sudur: — Meer bu vatanda, cansiz ve tepkisiz gérdiigiimiiz bu va tanda, onunla igice, filar fikir kaynayan apayn ‘bir vatan var- mis da bizim ondan haberimiz yokmus! Her yerde ve adim basgmda goérdiigii destanlik alaka Necip Fail’: o tiirlii sasirtmistir ki hayranligim séyle ifade etmis- tir: — Kendimi, éz memileketim- de, son zamanlarm maddi, bil hassa minevi stepler diyarinda degil, ismi mechul bir iman yil- topyekiin, biraktizi dimnda, miistakil bir (planct) te. sandim. Biyiik Dogu'nun dolgunlugu yiiziinden bu seyahatlerin adim ado tafsilatin1 vermek miim- kiin olmadaii icin kisaca mana- lari simseklendiretim: Salihli, o kiigitetik kitasi i¢in- de, iman veed ve askimin kaya lari eriten potasidir. izmir, o biiyiik ve tarihi (site), biiyiik se- hir tabirinin belirttigi her katr sikhia ragmen, bisden olania- rin ¢elikten saflartyla halkals- dir ve Necip Fazil’a unutulmaz tezahiirler gistermistir. O ka dar ki, «Tarih Boyunca Allaki Gelisimize isimli konferansu- dan cikan Necip Fazil, arkasin- da hala alkislar infilak ederken. otomobiline gii¢ beli sifmabil- mistir. Erzurum, Erzurum... Hakkin- da bir kag satir degil, kamuslar yazmak lazim... Hiikimetin, da- ha evvel miisaade citigi salonu, halkin heyecanim giriip verme- meye kalkmasi fizerine Erzu- rumlular, saniye icinde memle- ketlerinin en biiyiik sinemasint tutmuslar, kimbilir ne fedakar- 14 Pex Vuh terea Ustadin. tiyarelinine gelebilecesiiimi limit ettifjim giinier gelip gegtijéel enedim.Maalesef beni o glinler Buglnlerde ise siginle girigme yi giddetle aruu etmekteyime tngaalian nagin oluce Braurum'a muvegelatimazde kargalenigini22 ugektaki bez2 gevata hayrote diigirdul.«Béyle bir sey bekLemediklerini etzle= rinden anladim.Simbesiz bendeniz de durumdan Gok mutehassis olduw.fhxet fakird ‘artik gormeye bile lizum kelmedi.Zire kemiyet sizi alin gotiirmiig ti.Keyfiyet ise geride kalmigti+ Eraurumda'daki teeirleri ve olup by in-forusy ve verdiginiz ezici cevap Hels o pis kurnaz tinin hata dillerde dolagnrktadar. Bu gibi konferanlarin palinde neticenin fevknlade claces kan inayet ve elysnetine muzhar 61 m bir arkadagtan ‘i bir gey styleyenedi.O da Buglin Ankera'da restl ada} gogirdiginizi éfreniia.Pek kat bagkesindan duymyg.ingealleb asi ediyorum.Tanimadiziniz yerlerde yeme den i1f¢ slmamsk, sdinizi tagiyan regete sibhaye rinyet husueunda big bir tedbiri abmal olerak istirhamlerim2 lutfen ktigash tedbire tevessul zaruridir. dim ederia- Larinds negig bir kardoginiz kabul ediniz-Hakkan takdird i Aoil gifalar diler; Mubtereu yenge banima rolfim ve hu tperin. hklarla salonun gecesini kirala- nuslar, ve Necip Fazil'm karst- sina, cogu disarda kalmak gsarti ile binterce Erzurumlu géniilda- st cikarmuslardir, Ak sakallvar- dan, biyiklari heniiz terlemeye baslamis genglere kadar géste- rilen anlayis ve duygu, zelzeleli alkislar ve haykirislar tarife si- far gibi degildir, Erzurumdaki hava son aylarda brosiir halin. de basilan «iman ve Aksiyon» isimli konferansin izahlarindan anlasilabilir. izmit ve Bursa, bizim rengi- mizi tagryanlarin§ simsiki ziim releri halinde gok giizel, fakat bu renkler Erzurum’da oldugu gihi génderlerde bayraklasama- M8... Konya, iste vartlmaz bir zirve olan Erzurum’a ulastifi, belki de onu ‘baz noktalarda gectigi siylenebilecek muazzam kay- nak... Uzerinde Meylina’nm mii- ‘barek bugusu halkalanan kay- nak... Orada eyvela «Edebiyat muhabbet ve biirmetlerimt tak ymetler.Gocuklarin gozlerindea devami manaZ. niyaz ederim. rahatsizlik yoxtur.Fevkalade endigeé Kk yenenek, bizaot eczehane— kullenmnmak ve bafz-3 etmemek hueus- Nustafe Zibni Hazel ve Cemiyet»sonra da «Yolumuz, Halimiz, Garemiz» isimli birer konferans veren Necip Fazil, bin kisilik bir salona nasil olup da bes bin kisinin sigabildigini, ve yine nasil olup da, bu kadar bii- yiik bir heyecan patlayrsina in- san yiireginin dayanabildigi bil- mecesini cézmek iktidarmda de- Adana, pesinden Necip Fazal’n éz memleketi Maras ve Tarsus ise, giizelleri ve giizellikleri ta yin ve tefrik isinde, artik sifat bulmakda aciz bir kalemin, an- cak ‘bu incelifi bildirmekle ifa- delendirebilecegi yerler... Bu seyahatler esnasinda ince bir nokta, Necip Fazal Erzw rum’a gitiiren ugakta, Biiyiik Dogu idealinin en sadik baglis: ve mukaddesate: genclifin se- vimli agabeysi, gegen yil bir uw cak kazasmda Allahin rahmeti- ne kavusan Zihni Hizal’m pilot luk etmesidir, Necip Faz, u- cak yere iner inmez gordiigit de Antalya'tya gonderdiler. itenleri bane sniattilar- 1 kanaatindayam.Cenabd-2 Mak'~

You might also like