Professional Documents
Culture Documents
D nogenes L a e r t ı o s
ÜNLÜ FİLOZOFLARIN
YAŞAMLARI VE
ÖĞRETİLERİ
Çeviren: Candan Şentuna
0C30
Ünlü Filozofların Yaşamları ve Öğretileri,
III. yüzyılda yaşadığı tahmin edilen ve
hakkında çok az şey bilinen Antik Yunan
felsefe tarihçisi ve biyografi yazarı Diogenes
Laertios’un en önemli yapıtıdır.
ÜNLÜ FİLOZOFLARIN
YAŞAMLARI VE
ÖĞRETİLERİ
Yunancadan Çeviren:
CANDAN ŞENTUNA
Yapı Kredi Yayınları • 1776
Kâzım Taşkent
Klasik Yapıtlar Dizisi - 49
Baskı: Euromat
Sanayi Caddesi, No. 17 34510 Çobançeşmc-Ycnİbosna/lstanbul
Önsöz • 9
I. Kitap
Giriş • 13
Thales • 20
Solon • 28
Khilon • 37
Pittakos • 39
Bias • 42
Kleobulos • 45
Periandros • 47
Anakharsis • 50
Myson • 52
Epimenides • 53
Pherekydes • 56
II. Kitap
Anaksimandros* 68
Anaksimenes • 69
Anaksagoras • 70
Arkhelaos • 73
Sokrates • 74
Ksenophon • 85
Aiskhines • 89
Aristippos • 91
Phaidon • 105
Eııkleides • 106
Stilpon • 108
Kriton *111
Simon »112
Glaukon • 113
Simmias • 114
K ebes• 115
Menedemos *115
III. Kitap
Platon • 131
IV. Kitap
Speusippos • 176
Ksenokrates • 178
Polemon • 183
Krates »185
Krantor • 186
Arkcsilaos *188
Bion • 195
Lakydes • 199
Karneades • 200
Kleitomakhos • 202
I' Kitap
Aristoteles • 209
Theophrastos • 223
Straton • 234
Lvkon • 237
Demetrios • 241
Herakleides • 245
VI. Kitap
Antisthenes • 256
Diogenes • 263
Monimos • 285
Onesikritos • 286
Krates • 287
Metrokles • 290
Hipparkhia • 291
Menippos • 292
Menedemos • 293
VII. Kitap
Zenon • 302
Ariston • 355
Herillos • 357
Dionysios • 358
Kleanthes • 359
Sphairos • 363
Khrysippos • 365
VIII. Kitap
Pythagoras • 382
Empedokles • 398
Epikharmos • 407
Arkhytas • 408
Alkmaion • 409
Hippasos • 410
Philolaos • 410
Eııdoksos • 411
IX. Kitap
Herakleitos • 422
Ksenophanes • 428
Parmenides • 429
Melissos • 430
Elealı Zenon • 431
Leukippos • 433
Demokritos • 434
Protagoras • 441
Apollonialı Diogenes • 444
Anaksarkhos • 444
Pyrrhon • 445
Timon • 462
X. Kitap
Epikuros • 476
Saffet Babür
NOTLAR
1 Bkz. Platon ile Epikuros bölümleri.
2 Bkz. I, 63.
3 Bkz. F. Bahnsch, (/uaestionum de Laerlil Diogenis fontibus initia (Diogenes
Lacrtios’un kaynakları üzerine tartışmaların başlangıcı), Doktora tezi,
Königsbcrg, 1868.
4 Sözgelişi Diogene Laerzio, Vitc dei Filosofı, a cura di Marcello Gicante,
Latcrza, Bari, 1983.
L K İT A P
Giriş
Thales
Thales’ten Pherekydes’e
43. “Duyduğuma göre, iyonlar içinde ilk kez sen tanrısal şey
lerle ilgili yazılarını Yunanlılara yayımlayacakmışsın. Hiç
bir işe yaramadan şuna buna bırakmaktansa, yazını halka
bırakmak belki de doğru bir düşünce. Eğer kabul edersen,
yazdığın şeyleri ben de bilmek istiyorum; istersen, Syros’a
yanına geleceğim. Araştırma yapmak için Girit’e, rahip ve
gökbilimcilerle buluşmak için de Mısır’a kadar gittikten
sonra, senin yanına gelmezsek, ben de Atinalı Solon da
akıllı insanlar olmayız. Nitekim, sen istersen, Solon da ge
lecek.
44. “Aslında sen kendi topraklarından ayrılmayı sevmediğin
için lyonya’ya çok az geliyorsun, yabancı insanları tanıma
gibi bir merakın da yok; ama, umuyorum ki, kendini bir
tek şeye, yazmaya veriyorsun. Biz ise hiçbir şey yazmadan
Yunanistan’ı ve Asya’yı dolaşıyoruz.”
Thales’ten Solon’a
“Bana öyle geliyor ki, Atina’dan ayrıldıktan sonra, sizin
yerleşmeniz olan Miletos’ta çok rahat yaşayabilirsin; çün
kü burada hiç sıkıntı çekmeyeceksin. Ama biz Miletoslu-
lar da tiranlıkla yönetiliyoruz diye rahatsız olacaksan bile
-çünkü sen bütün baskıcı yöneticilerden nefret edersin-
dostların olan bizlerle birlikte yaşamaktan hoşlanabilirsin.
Priene’ye gelmen için sana Bias da yazdı; Priene’de yaşa
mak senin için daha uygunsa, biz de senin yanma gelip
oturacağız.”
Solon
Pcisistratos’tan Solon’a
55. “Yunanlar içinde tiranlığa soyunan bir tek ben değilim,
Kodrosoğullarının soyundan geldiğime göre, tiranlığın ya
bancısı da değilim. Çünkü ben AtinalIların yeminler ede
rek Kodros’a ve onun soyuna bıraktıkları, sonra da geri al
dıkları şeye el koydum. Bundan öte ne tanrılara ne de in
sanlara karşı bir kusurum var; hatta bıraktım, Atmalılara
koyduğun yasalar doğrultusunda yönetilsinler. Kesinlikle
demokrasiden daha iyi yönetiliyorlar: çünkü hiç kimsenin
çizgiyi aşmasına izin vermiyorum; ben bile tiran olduğum
halde gereğinden fazla saygınlık ve onur peşinde değilim:
eski krallara tanınan ayrıcalıklar ne kadarsa, bana da o ka
dar. Her Atinalı kendi malının onda birini devlet adına ke
silecek kurbanlar, başka toplumsal etkinlikler ve olası bir
savaş için getirip bırakıyor.
54. “Tasarılarımı ele verdiğin için sana kızmıyorum. Çünkü
bana karşı düşmanlığından değil, kente karşı sevginden
ele verdin; bir de benim nasıl bir yönetim biçimi getirece
ğimi bilmediğinden. Bilseydin, belki de kurduğum düze
ne katlanır, sürgüne gitmezdin. Öyleyse yurduna dön, ye
min etmiyorum, ama gene de Solon’un Peisistratos’tan bir
hainlik görmeyeceğine inan! Şunu bil ki, başka hiçbir düş
manım benden böyle bir şey görmedi. Eğer benim dostla
rımdan biri olmaya tenezzül edersen, en başta gelenler ara
sında yer alacaksın; çünkü sende aldatıcı ya da güvenilmez
bir yan görmüyorum; eğer Atina’dan başka bir yerde yaşa
mak istiyorsan, bunun kararını sen vereceksin. Ama bizim
yüzümüzden yurdundan yoksun kalmış olmayacaksın.”
55. Peisistratos bunları yazdı. Solon da insan ömrünün sınırını
yetmiş yaş olarak belirler.
Görünüşe bakılırsa, çok güzel yasalar çıkarmıştır: ana
babasına bakmayan, kimi yurttaşlık haklarından yoksun
7,2
Solon’dan Epimenides’e
“Ne benim yasalarımın Atmalılara uzun boylu yararı doku
nacak, ne de sen kenti arındırmakla yararlı oldun. Çünkü
tanrılarla yasa koyucuların kendi başlarına kentlere bir ya
rarı yoktur, ama halkı kendi anlayışlarına göre yönetenler
yararlı olabilirler. Böylece, halk iyi yönetiliyorsa, tanrı ve
yasaların yararı vardır, ama kötü yönetiliyorsa, hiçbir işe
yaramazlar.
65. “Benim koyduğum yasalar da daha iyi değil. Ama emanetçi
ler141 tiranlığa soyunan Peisistratos’a engel olamayıp halka
zarar verdiler. Bunun böyle olacağını söyledim, ama bana
inanmadılar. Peisistratos ise AtinalIlara yaltaklanıp, doğruyu
söylememe rağmen, benden daha çok güven verdi. Bunun
üzerine ben de silahlarımı strateg konağının önüne bırakıp,
Peisistratos’un tiran olmaya niyetlendiğini anlamayanlardan
daha akıllı, direnmeyi göze alamayanlardan daha cesur oldu
ğumu söyledim. Onlar da beni deli olmakla suçladılar. So
nunda yurdumu tanık olmaya çağırdım: ‘işte Solon, diliyle
de işiyle de seni savunmaya hazır, yurdum! Ama onlar beni
deli sanıyor. Dolayısıyla Peisistratos’un tek düşmanı olarak
ayak altından çekiliyorum; onlar da istiyorlarsa, onun mızrak
lı korumaları olsunlar.’ Şunu bil ki dostum, adam tiranlığa
tüm gücüyle sarılmış durumda.
66. “Halkı kendi yanına çekmeye başladı; sonra kendini yara
layıp, bakın düşmanlarım bana ne yaptı diye bağıra bağıra
Heliaia’ya koştu; ve dört yüz genç koruyucu sağlanmasını
istedi. Atinalılar beni dinlemeyip adamları sağladılar. Bun
lar mızraklı koruyuculardı. Bundan sonra halk yönetimini
yıktı. Böylece yoksulları kölelikten kurtarmak için boşuna
çabalamışım, çünkü şimdi hepsi birden Peisistratos’a köle
oldular.”
Solon’dan Peisistratos’a
“Senden yana bir kötülük görmeyeceğime inanıyorum.
Çünkü sen tiran olmadan önce de ben senin dostun
dum, şimdi de Atinalılar arasında uranlıktan hoşlanma
yan herhangi birinden daha çok düşman değilim. T ek
kişinin buyruğu altında mı, yoksa demokratik düzende
mi yaşamak onlar için daha iyidir, bu herkesin kendi bi
leceği iş.
67. “Gene de, bence sen bütün tiranlar içinde en iyisisin. Ama
Atinalılara eşit yurttaşlık hakları getirdikten sonra, tiran ol
mam mümkünken buna yanaşmayıp, şimdi geri dönmek
le senin yaptığın şeylere destek veriyorum diye kınanmak
tan korktuğum için, Atina’ya dönmeyi uygun bulmuyo
rum.”
Solon’dan Kroisos’a
“Bana gösterdiğin iyi niyete hayranım; Athena hakkı için,
demokratik düzende yaşamak benim için her şeyden
önemli olmasaydı, Atina’da Peisistratos’un zorba tiranlığı
altında yaşamaktansa, senin krallığında yaşamayı yeğler
dim. Ama herkesin adalet ve eşitlikten yararlandığı bir ya
şam benim için daha hoş. Ama konuğun olmayı çok istiyo
rum, onun için yanma geleceğim.”
"7
Khilon
Khilon’dan Periandros’a
“Yabancı halklar üzerine bir seferden söz ediyorsun bana
ve katılmak istediğini bildiriyorsun. Ne var ki ben, bir kral
için yurtiçindeki durumunun bile sağlam olmadığını düşü
nürüm ve yurdunda kendi eceliyle ölen tiranı mutlu saya
rım.
Pittakos
Pittakos’tan Kroisos’a
“Zenginliğini görmem için beni Lidya’ya çağırıyorsun:
ama ben görmeden de Alyattes’in oğlunun en zengin kral
olduğuna eminim. Sardeis’e gelirsem, bundan bir yarar
görmeyeceğim; çünkü altına gereksinmem yok, dostlarıma
da yetecek kadar altınım var. Gene de senin gibi bir ev sa
hibiyle bir arada olmak için yanına geleceğim.”
Bias
Kleobulos
Kleobıılos’tan Solon’a
“Bir siirü dostun, her yerde evin var; bence demokrasiyle
yönetilen Lindos Solon’a son derece uygun bir yer. Açık
denizde bir ada, burada oturursan, Peisistratos’tan hiçbir
kötülük görmezsin. Dostların da her yandan sana koşacak
lardır.”
Periandros
Periandros’tan Bilgelere
“Çok şükür Apollon Pythios’a, bir araya gelip buluştuğu
muz için. Mektuplarım sizi Korinthos’a da getirecektir.
Ben de sizi büyük sevgiyle karşılayacağım, bunu biliyorsu
nuz. Geçen yıl Sardeis’te Lidya kralının yanında toplandı
ğınızı duydum. Öyleyse Korinthos tiranı olan benim yanı
ma da gelmezlik etmeyin. Çünkü Korinthoslular Periand-
ros’un evine geldiğinizi görmekten memnun olacaklardır.”
Periandros’tan Prokles’e
100. “Karıma karşı işlediğim suç istemeden oldu; ama sen beni
oğlumun yüreğinden bile isteye kopararak haksızlık edi
yorsun. Dolayısıyla ya oğlumun bu katı tutumuna son ver
ya da öcümü senden alacağım. Çünkü kızınla birlikte bü
tün Korinthoslu kadınların giysilerini yakarak ona karşı
borcumu çoktan ödedim.”
Thrasybulos’un ona yazdığı mektup da şöyle:
Thrasybulos’tan Periandros’a
“Yolladığın sözcüye yanıt vermedim; ama onu alıp ekili bir
tarlaya götürdüm ve gözünün önünde fazla boy atmış ba
şakları değnekle vurarak kırdım. Benden duyduğunu ve
gördüğünü soracak olursan, sana anlatacaktır. Egemenliği
ni güçlendirmek istiyorsan, sen de böyle yapmalısın: Sana
düşman görünsünler ya da görünmesinler, yurttaşlar ara
sından sivrilenleri ortadan kaldır. Çünkü başta bulunan in
san için dostları bile kuşkuludur.”
Anakharsis
Anakharsis’ten Kroisos’a
“Yunanların yaşayış ve geleneklerini öğrenmek için Yuna
nistan’a gittim, Lidya kralı. Altına gereksinmem yok, Is-
kiteli’ne daha erdemli bir insan olarak dönmek bana yeter.
Dolayısiyla Sardeis’e geliyorum, çünkü senin sevgini ka
zanmak benim için çok önemli.”
Myson
Epimenides
Epimenides’ten Solon’a
I I.Y “Yürekli ol, dostum! Çünkü Peisistratos iyi yönetilmeyen
köle Atmalılar üzerinde egemen olsaydı eğer, yurttaşları
köleleştirip sonsuza kadar egemenliğini sürdürürdü; ama
köleleştirmek istediği insanlar hiç de değersiz değil: onlar
Solon’un uyarılarını hatırlayıp utanç içinde kahrolacaklar
ve tiranlığa katlanamayacaklar. Ama Peisistratos kenti
elinde tutsa bile, gücünün çocuklarına geçeceğini hiç san
mıyorum: çünkü üstün yasaların altında özgür yaşayan in
sanların köle olmaları olanaksızdır. Sen de öyle oradan ora
ya gezip durma, Girit’e benim yanıma gel. Çünkü burada
uranlıktan korkmana hiç gerek yok; bu gezintilerin sırasın
da onun dostlarıyla karşılaşacak olursan, başına bir kötülük
gelmesinden korkuyorum.”
114. Epimenides’in mektubu böyle. Demetrios’a göre, bazıları
onun Nymphalardan biraz yiyecek alıp bir sığırın toynağı
na sakladığını anlatıyorlarmış: bundan azar azar yürütmüş
ama ne bitirmiş ne de onu yerken gören olmuş. Timaios da
onu ikinci kitabında anar234. Kimileri de Giritlilerin ona bir
tanrı gibi kurban kestiğini söylerler; nitekim son derece
usta bir biliciymiş. Atina’da Munikhia kalesini görünce, bu
yerin onlar için ne büyük felaketlerin nedeni olacağını bil
mediklerini söylemiş; bilseler, dişleriyle parçalarlarmış:
bunu çok uzun zaman önce söyledi. Kendine Aiakos diyen
ilk kişi oymuş, Spartalılara Arkadyalıların boyunduruğuna
gireceklerini bildirmiş ve kendini birçok kez ölmüş de ya
şama dönmüş gibi gösteriyormuş.
115. Theopompos’un İnanılmaz Olaylar adlı eserinde anlattığı
na göre235, Nymphalara tapınak kurarken, gökyüzünden
biri gürlemiş: Epimenides! Nymphalara değil, Zeus’a! Yu
karıda söylediğimiz gibi, Giritlilere Spartalıların Arkadya-
lılar önündeki bozgununu haber vermiş: gerçekten de
Orkhomenos’ta avlanmışlar.
Uyuduğu yıl sayısı kadar gün içinde yaşlanmış: Bunu da
Theopompos söyler. Myronianos Benzerlikler adlı eserinde
Giritlilerin onu Kures diye adlandırdıklarını söyler236;
Spartalı Sosibios’un anlattığına göre237, Spartalılar bir ke
hanete uyarak ölüsünü yanlarında alıkoymuşlar.
Başka iki Epimenides daha vardı: biri soyağacı yazarı, öbü
rü de Rodos hakkında Dor lehçesiyle bir eser yazmış olan
Epimenides.
Pherekydes
Pherekydes’ten Thales’e
122. “Ecelin geldiğinde, dilerim rahat bir ölüme kavuşasın.
Mektubunu aldığımda, bir hastalığa yakalanmıştım. T epe
den tırnağa bitlendim ve titremeyle karışık ateşler için
deydim. Böylece evdekilere beni gömdükten sonra mek
tubumu sana ulaştırmalarını vasiyet ettim. Öteki bilgeler
le birlikte bu yazdıklarımı beğenirsen, böylece açıkla, yok
eğer beğenmezsen, hiç ortaya çıkarma. Aslına bakarsan,
benim hoşuma gitmedi. Olaylara ilişkin kesin doğrular
yok, gerçeği bildiğimi de ileri sürmüyorum: tanrılar üzeri
ne araştırma yaparak ne kadarını çıkarırsan çıkarıyorsun;
gerisi tahmine kalıyor: Çünkü her şeyi üstü kapalı söyle
dim. Bu hastalığın pençesinde her gün daha çok tüke
niyor, yanıma nc bir hekim ne de dostlarımı sokuyordum;
kapının önünde durup nasıl olduğumu soranlara parmağı
mı kapı deliğinden geçirip ne kadar kötü durumda olduğu-
ııııı gösterdim. Ve onlara ertesi giin gelip l’hcrekyıles’iıı
cenaze töreninde bulunmalarını söyledim.”
İşte “bilge” diye anılanlar bunlar: bazıları bunlara tiran I’c-
isistratos’u da eklerler254. Şimdi sıra filozoflardan söz et
meye geldi: ilkönce Anaksimandros’ıın hocası Thalcs’iıı
başlattığı İyon felsefesini ele almalıyız.
NOTLAR
t Aıisrutclcs, b'rag.A5 Rosc\ Burada vc 1.8’dc Aristoteles’e yakıştırılan Ma-
gılon diizmc bir eserdir. 11.45’deki bilgi de buna dayanır. Aristoteles Fel
sefe üzerine adlı eserinin birinei kitabında Maglar üzerinde durmuştur
(krş.1.8). Laerteli Diogenes Magibon ve Hermodoros’tan alıntıları Soti-
on’dan alır, Aristoteles’in riep'ı <pıXocro<pıaç’ından alıntıları da Hermip-
pos’tan alır (1.8). Tanıklığın değeriyle ilgili olarak, krş. Zellcr-Mondolfo,
l.a Fi/osofîa dei (İreri ne!Sun Sviluppo Storieo, eit., 1.1, s.73 vd.
Krş. D.L.II.106; Arad. ludex Heretdanensis col.V1.6 vd. ‘EppöScopoç lupa-
ıcöaıoç 6 Kaî ıtepi atrtoü ypooyaç ıca'ı toûç A.öyouç eıç IuceX.ı'av peıaıpcpoıv.
Krş. Zeller, De Hemıodoro, Marburg 1859, s. 18 vd., no. 101.
3 b'rng. 3. Jacoby.
4 Aııdı.Pa/. VII.615= Inser.Gr.Metr. no.251 Preger. Bu mezar yazıtı Philokho-
ros’ta yer almış olabilir: krş. b'rng. 200 Miiller = b'rng. 158 'l’resp (krş.
A.Tresp, Die b'ragmente der griechisrheıı Kultsılıriftsteller; Giessen 1914,
s. 196).
5 Musaios ile ilgili tanıklıklar için bak: Epie.Graec.b'ragm. ed. Kinkel, e.I
(1877), s. 218 vd., 220, 229.
6 Lobon, b'rag. 6 Croncrt. ilk dizesi verilen şiir eseri (ıtouıpata) evrenin ya
ratılışı üzerine bir tek destan olabileceği gibi, üç ayrı eser de olabilir.
7 Linos, Garmina dize 26 Mullach.
8 Andı.Pal. VII.616 = Inser.Gr.Metr. no.239 Preger.
9 Age. VII.617 = Inser.Gr.Metr. no.26 Preger. Mezar yazıtına ilişkin ikili kay
nak hakkında krş. Cröncrt, cd.cit., s. 133 vd. Orphcus ile ilgili bu vc başka
tanıklıklar O. Kern tarafından yayımlanmıştır: Orphieorum b'ragmenta. Be
relini 1922: 1. 14 = D.L. 1.42; 125 = 1.4. vd.; 214 = VIII.33; 248 = VIII.8.
10 Kleitarkhos, b'rag. 6 Jacoby.
11 Krş. Herodotos, 1.131 vd., 140; Strabon XV.3.13.
12 Aristoteles, b'rag. 36 RoscA
13 Deinon, b'rag. 5 Jacoby.
14 Aristoteles, b'rag. 6 Rose’ = 6 \Valzer = 6 l Intcrstcincr, W. Jaegcr, Aristo-
(,()
teles'tc Plinius (Nat.i/ist. XXX.3) ile tam bir karşılaştırma yapmıştır. Pla-
ton’da Zoroastres (Zerdüşt) öğretisinin yansıması için (Devlet, 269e-270a),
krş. VV.I.Goodrich, “Classical Rcvicw”, XX, 1906, s. 208 vd.
15 İzmirli Hermippos, Prag. 78 Miillcr.
16 Knidoslu Kudoksos, Prag. 38 Gisinger = 341 Lasscrrc.
17 Thcopompos, Prag. 64 Jacoby.
18 Rodoslıı Eudcmos, Prag. 89 Wehrli.
19 Abdcralı Hekataios, Prag. 3 Jacoby = 6 D-K. Milctoslu Hekataios ile ka
rıştırılmamalı; krş. HerataeiMi/esii Pragmenta, Firenzc 1954, Prag. 386. Krş.
Bidcz-Cumont, Les Mages Helletıises, cit., II, s.70, no.16.
20 Soloilu Klearkhos, Prag. 13 Wehrli.
21 Hcrodotos, V. 105; VII.35.
22 Krş. Hcrodotos, VIII.53. Cicero, De resp., III.14: “carmpjc unam ob ca-
usam Xcrxcs inflammari Atheniensium fama iussisse dicitur, quod deos,
quorum domus esset omnis hie mundus, inelusos parietibus contineri nc-
fas esse duccrct.”
23 Mancthon, Prag. 80 Miillcr = 17 VVchrli.
24 Abdcralı Hekataios, Prag. 1 Jacoby.
25 Aristagoras, Prag. 5 Jacoby.
26 Pontoslu Herakleides, Prag. 87 Wchrli.
27 Pythagoras’ın kendine bilge diyen ilk kişi olduğu geleneği hakkında krş.
Rostagni, // verAo di Pitagora, Torino 1924, s.276, no.1; Zeller-Mondolfo,
age., 1.1, s.2, no.1; W.Burkcrt, Platon öder Pythagoras, “Hcrmcs”, I ..XXXVI
II, 1960, s. 159 vd.
28 Kratinos, Prag. 2 Meinckc = 2 Kock: B 5 ve 10 Cantarclla (Aristofane, I.e
Commedie, I. Prolegomeni, Milano 1949).
29 Krş. 11.45.
30 Krş. 1.19; 11.47 ve 144.
31 Krş. 1.19; IV.28.
32 Krş. 1.19; IV.59.
33 Nausiphanes, Texl. 1 D-K.
34 Expunxit H. Diels.
35 Text. 189 Döring.
36 Krş. SVP. I, s.76.
37 Melissos, Text. 4 Reale.
38 Parmcnides, Text. 13 D-K.
39 Anaksagoras, iext. 37 D-K.
40 Text. 44 a Döring.
41 Aristippos, Prag. 129 Manncbach.
42 Krş. 1.14.
•13 Ahlak felsefesini işleyen on okul hakkında krş. 11.47. I.acrtcli I )ıogc
nes'in ahlak felsefesiyle ilgili olarak bu ve başka sü/.leri hakkında, hak: İv
Kiondato, Ethos, Padova 1961, s. 86 vd.
■14 Aristippos, Erag. 127 e Mannebach; Antisthcnes, Erag. 134 a Dcclcva.
■IS Test. 3.S Düring.
■İn Aslında Kleinomakhos.
■17 I lippobotos için bak: von Arnim, RE VIII.2 (1913), stn. 1722.
■IH Test. 41 Döring.
■lü Aristippos, Erag. 134 Mannebach.
S() I lerodotos, 1.170.
51 Duris, Erag. 74 Jacoby.
52 Dcmokritos, Erag. 115 D-K.
53 Platon, Prof. 343 a.
S I Aristoteles, Resp. Ath. XII 1.2.
S S Phalcronlu Dcmctrios, Erag. 1 Jacoby = 149 VVchrli.
sn no.5 D-K; Zeller-Mondolfo, age. 1.2, s.l 10, no.l; Kirk-Ravcn, ’lhe Presocra-
tir P/ıi/osophers, cit., s.86.
S7 Kallimakhos, la.Erag. 191, dize 54 vd. Pfciffcr.
SH Penikclilcrin Yunanlılardan farklı olarak denizde Küçük Ayı’nın yol gös
tericiliğine güvendiklerini Kallimakhos’tan başka Aratos da söyler: Pha-
iııomena 39.
Sü Rodoslu Eudcmos, Erag. 144 VVchrli.
n() Kscnophancs, Prag. 19 D-K.
M Herodotos, 1.74.
02 Herakleitos, Erag. 38 D-K.
63 Dcmokritos, Erag. 115 a D-K.
n4 Aristoteles, De attima 405 a 19.
65 Hippias, Frag. 1 D-K.
66 Pamphilc, Erag. 1 Müllcr.
67 Krş. VIII. 12.
68 Kallimakhos, la.Erag. 191, dize 60 vd. Pfeiffer.
69 Pontoslu Herakleides, Erag. 45 VVchrli.
70 Rodoslu Hicronymos, Prag. 39 VVchrli.
71 Rodoslu Hicronymos, Erag. 40 VVchrli.
72 Minyas, Prag. 3 Müllcr.
73 Anth.PlanS 1.51.
74 Kallimakhos, la.Frag. 191, dize 76 vd. Pfciffcr.
75 Elcusis, Erag. 1 Jacoby.
76 Myndoslu Aleksandros, Erag. 1 Jacoby.
77 Knidoslu Eudoksos, Prag. 82 (îisinger = 371 Easserre.
78 Milctoslu Kııanthcs, /• rag. 2 Miillcr.
79 Krş. 1.106-108.
80 Platon, Prof. 343 a.
81 Auth.Plan. VI.40.
82 Daimakhos, Prag. 6 Jacobv.
83 Soloilu Klcarkhos, Prag. 70 Wchrli.
84 Andron, Prag. 1 Miillcr.
85 Alkaios, Prag. 360 Lobcl-Pagc = 101 Dichl.
86 Phanodikos, Prag. 4 a Jacobv.
87 Krş. 1.82.
88 Krş. 1.28.
89 l/.mirli Hcrmippos, Prag. 12 Miillcr.
90 Phlciuslıı Timon, Prag. 23 Dicls.
91 Lobon, Prag. 8 Cröncrt.
92 Anfh.Pa/. VII.83 = lusrr.Gr.Metr. no.241 Prcgcr.
93 Prag. 31 Dichl (Aııthologia l.yrira Graera, c.II, 1925, s.190) Thalcs’c yakış
tırılan anonim bir skholion'dur. Krş. Lobon, Prag. 8 Cröncrt. Cröncrt
(eti.rit., s. 129) bu vc öteki skholionların Yedi Bilgelerin ya da Lobon’ıın
eseri olmayıp Atina'da yaratıldığını kanıtlamıştır.
94 Apollodoros, Prag. 28 Jacobv.
95 IÖ 624.
96 Sosikrates, Prag. 10 Müller.
97 IÖ 548-545.
98 Duris, Prag. 31 Jacoby.
99 Anth.PaL VII.84 = lnscr.Gr.Metr. no.250 Preger. Krş. Lobon, Prag. 8 Crö
ncrt.
100 Anth.PaL VII.85. Diogenes’in topladığı cpigramlarla ilgili olarak, krş.
L.Schmidt, s.v. Anlho/ogia, RP 1.2 (1894), stn. 2383.
101 Rodoslu Antisthenes, Prag. 3 Jacoby.
102 PHG IV.377.
103 Lapsekili Anaksimenes, Prag. 22 Jacoby.
104 Dikaiarkhos, Prag. 30 Wchrli.
105 PHG IV.318.
106 Ephoros, Prag. 181 Jacoby.
107 Auth.Plan. IV.22. Krş. Kritias, Prag. 1 D-K. Bak: H.J.Mette, MHAEN
ArAN, Münih 1953.
108 Platon, Prot. 343 a.
109 Kphoros,/'/ȣ. 182 Jacoby,
110 Dikaiarkhos, Prag. 32 NVehrli.
111 Argoslıı Akıısilaos, Test. 11 a Jacoby.
112 l/.mirli Hcrmippos, b'rag. 8 Müller.
113 Taraslı Aristokscnos, b'rag. 86 \Vchrli. Krş. Hcrmioncli Lasos, A 2 Del
Grandc.
114 Kpikharmos, Text. 6 e D-K.
115 Lacrtcli Diogenes (krş. 1.46) ve Diodoros (IX. 1) Solon’un yurdıı olarak
Salamis demosunu gösterirler, b'rag. 2 Diehl’dc (krş. 1.47) Solon “Atina
lı" olarak anılır; Herodotos (1.29) ile Aiskhines de (III. 102) onu “Atinalı”
olarak anarlar. Krş. Aly, s.v. Solon, RE III A, stn. 948.
116 Solon, b'rag. 2 Diehl.
117 AtinalIların ölüleri doğuya doğru çevirerek gömme geleneği ile ilgili tanık
lık, Plutarkhos (Sol. 10) ve Helianus'un (Var.Hist. V.14) tanıklıklarıyla çeliş
mektedir. H.J.Rose (Orientation of theDeaditi (imceandIfa/y, “Classical Rc-
vie\v”, XXXIV, 1920, s. 141 vd.) Lacrtcli Diogencs'in neden olduğu karı
şıklığı, onun kaynağına yükler: Solon'un kazıları yalnız. Salamis'te değil,
Megaris’tc de gerçekleşmiştir ve bu bölgede Solon kapıları doğuya bakan
mezarlar bulmuştur, ölülerin ayakları da kapı tarafındadır. Lacrtcli Dioge
ncs'in kaynağında bu bilgiler birbirine karışmış olmalıdır.
118 l/ias 11.557. Krş. Skhol. B ad versum ve Strabon, IX. 1.10; Quintilianus,
Inst.Or. V. 11.40.
119 Sosikrates, b'rag. 11 Müller.
120 Krş. Aristoteles, Resp.A/A. XIV.2.
121 Solon, b'rag. 9 Diehl. izleyen dizeler b'rag. 10 Dichl’den.
122 Herodotos, 1.32 vd.
123 “Birine mutlu demek için sonunu görmek gerekir.”
124 Solon, b'rag. 8 Diehl.
125 Kuripidcs, b'rag. 282 Nauck-: Autolykos, b'rag. 1, dize 12.
126 ”A [İT; cöot), |iT| aveX.T|. Krş. Platon, Yasalar, 913 a: a |if| kcctcOou, gf|
âvcA.r|.
127 Dieukhidas, b'rag. 6 Müller = 6 Jacoby. Krş. J.A.Davidson, DieurAidas of
Megara, “Classical Quartcrly", IX, 1959, s. 216 vd.
128 l/ias 11.546.
129 Krş. 1.24 (Thalcs için)
130 Apollodoros’un kaynağı Aristoteles olmalıdır, Resp.A/A. III.5: eıtı 8cI6A.ii)-
voç aıtavtcç (sril. âpxovreç) ciç to 0capo0cxcT ov ıruvrjX-0ov.
131 Krş. Plutarkhos, Sol. 29.6 (= Thespis, Text. 17 Snell, TrGE 1, 1971, s.M).
132 Belki de I.58’dcki Apollodoros ile aynı kişi.
133 Mimncrmos, b'rag. 6 Diehl.
134 Solon, b'rag. 22 Diehl.
135 Solon, b'rag. 42 Bcrgk4 = Anonim Skhohnn 32 Diehl: krş. Lobon, b'rag. 9
Crönert.
136 Anth.Pal. VI 1.86 = lnsrr.Gr.Metr. no.242 I’rcgcr; kr§. Lobon, Frag. 9 Crö-
ncrt.
137 İÖ 594.
138 Kratinos, Frag. 228 Kock.
139 Anth.Pal. VI 1.87.
140 Dioskuridcs, h'rag. 6 Jacoby.
141 Oi 5' EJmpeıtovTEç’i Cobct şöyle çeviriyor: “qui illarum (.ral. Icgum) ha-
benas laxarunt"; Apelt’in çevirisi: “dic, \velche in der Handhabung der
Gcsctzc sich sehlaff enviesen.” Arkaizme kaçmak isteyen yazarın bu te
rimi ne anlamda kullandığını kestirmek zor. Ama Hicks’in çevirisi, “thc
popular leaders” doğru olmasa gerek: nitekim, Shorey sorunu tartışmış
(“Classical Philology”, XXII, 1927, s. 109) ve “those who allowed that şort
of thing” çevirisini önermiştir. ’EîtiTpEitEiv fiili, Pcisistratos’un Solon’a
yazdığı mektupta (1.53, 54) ve Thalcs’in Pherekydes’c yazdığı mektupta
(1.43) da geçiyor.
142 Lobon, h'rag. 10 Cröncrt.
143 Plutarkhos’a göre kardeşine böyle karşılık veren, Sparta kralı Tclck-
los’tur: Reg. et imperat. apophth., 190, Apophth. l.acmt. 232 b.
144 İÖ 560-557.
145 Pamphile, h'rag. 2 Müller.
146 İÖ 556-553.
147 Sosikratcs, Frag. 12 Müller.
148 Satyros, Frag. 8 Müller.
149 Hcrodotos, 1.59.
150 Anonim Skholion, no.33 Dichl; krş. Lobon, Frag. 10 Crönert. Bak: Theog-
nis, dize 417 vd., 1105 vd.
151 Aristagoras, Frag. 11 Jacoby.
152 İÖ 572-569.
153 Aisopos, Text. 8 Pcrry.
154 İzmirli Hcrmippos, Frag. 14 Müller.
155 Anth.Pal. VII.88.
156 Anth.Pal. IX.596 = lnscr.Gr.Metr. no.243 Prcgcr: krş. Lobon, Frag. Crö
nert.
157 Duris, Frag. 75 Jacoby.
158 Alkaios, Text. 154 Gallavotti (1962^).
159 Apollodoros, Frag. 27 a Jacoby.
160 Sosikratcs, Frag. 13 Müller.
161 Pamphile, Frag. 3 Müller.
162 Krş. Simonides, Frag. 5 Bcrgk (= 542 Page).
163 Platon. Prol. 343 vd.
164 A n o n im S kh o lio n , no.34 Dichl; krş. Lobon, V rag. II Cröncrt.
165 IÖ 612-609. Apollodoros, V ra g . 27 b Jacoby.
166 IÖ 570.
167 Alkaios, Text. 152 Gallavotci (19623).
168 A n th .P la n . 11.3 = Inscr.G .M etr. no.244 Preger. Krş Lobon, Vrag. 11 Cröncrt.
169 Arclatcli Favorinus, V ra g . 1 Müllcr = 1 Mcnsching = 32 Bariga/.zi.
170 A n th .P a l. VII.89 = Kallimakhos, E p ig r. 1 Pfciffcr.
171 Alkaios, V rag. 429 Lobcl-Pagc.
172 Krş. Alkaios, V rag. 129, dİ7.c 21 Lobcl-Pagc.
173 Soloilu Klcarkhos, V ra g . 71 \Vchrli.
174 Satyros, V ra g . 9 Müllcr.
175 Duris, V ra g . 76 Jacoby.
176 Phanodikos, P rag. 46 Jacoby.
177 Satyros, P rag. 9 Müllcr.
178 Demodokos, P rag. 6 Dichl.
179 Hipponaks, V ra g . 73 Dichl = 117 Mcdciros = 123,2 Masson. Aynı dize
Strabon’da da (XIV,636) okunuyor. Krş. V. der Mühll, \Vas w a r R ia s v o n
P riene , “Muscum Hclvcticum”, XXII, 1965, s.180.
180 A n th .P a l. VII.90 = In scr.G r.M etr. no.245 Preger: krş. Lobon, V rag. 12 Crö-
nert.
181 A n th .P a l. VII.91.
182 A n o n im S k h o lio n , no.35 Dichl.
183 Krş. Aristoteles’in sözü: D.L. V.21.
184 Krş. 1.84.
185 Herakleitos, V ra g . 39 D-K.
186 Duris, P ra g . 77 Jacoby.
187 Krş. Mcinekc-Bothc, P o et.C o m .G r.V ra g m ., s.20; Kock, C A V 1.39.
188 A n th .P a l. VII.153. Bu epigram Platon’da (P h a id r . 264d) vc başka yazarlar
da da vardır.
189 Simonidcs, V rag. 581 Pagc.
190 Pamphile, V ra g . 4 Müllcr.
191 A n th .P a l. XIV.101. Krş. Dichl3, s. 129 vd. Suidas bilmeceyi Kleobuline’ye
bağlar. Baba yıldır, 12 çocuk 12 ay, 30 gündüz 30 gece. Bir yıl biter, öbü
rü başlar.
192 A n o n im S k h o lio n , no.36 Dichl.
193 A n th .P a l. VII.618 = ln scr.G r.M etr. no.246 Preger: krş. Lobon, V rag. 13
Cröncrt.
194 Pontoslu Herakleides, P ra g . 144 YVchrli.
195 Sosikrates, V ra g . 14 Müllcr.
196 IÖ 584-581. Apollodoros, P rag. 332 a Jacoby.
19/ I İ lli ni..... s, 1.20.
198 Kurutla vc başka yerlerde (11.23,48; 111.29; IV.19; V.3,39:/'7/6’ II, s.79)
Aristippos’a yakıştırılan hu eserin adı ’Apıatutıtoç ıtepi ıtaXaıâç Tpuıprjç
idi. Bilinmeyen bir yazarın (IO III. yüzyıl) bu şaşırtıcı kitabı, filozofların,
özellikle de Akadcmciacıların eıepoı ’Apıonıtıtoı (D.L. IV.40) olduğunu
gösterme amacındaydı. Bak: Wilamowitz, A ntig o n o s t o n K arystos, cit., s. 48
vd. Krş. G.Giannantoni, / C ire n a iri (1958), s. 59 vd. Bak, ayrıca: L.Radcr-
maeher, F .in e m a n tk r n d e N'o telle utulA ristip p o s Kepi nakaı&ç <po<prjç, “Rhe-
inisehes Museum”, XCI, 1942, s. 181-5.
199 Hphoros, F ra g . 178 Jacoby.
200 A n th .P a l. VII.619 = h ısrr.G r.M e tr. no.247 Preger: krş. Lobon, F rag. 14
Cröncrt.
201 A n th .P a l. VII.620.
202 Hphoros, F rag. 179 Jacoby.
203 Aristoteles, F ra g . 516 R osc\
204 İÜ 628-625.
205 Apollodoros, F ra g . 332 b Jacoby.
206 Pontoslu Herakleides, F ra g . 145 Wchrli.
207 Pamphilc, F ra g . 5 Müllcr.
208 Ncanthcs, F ra g . 10 Müllcr = 29 Jacoby.
209 Aristoteles, F ra g . 517 Rose1.
210 Platon, P ro t., 343 a.
211 Krş. Lobon, F ra g . 15 Crünert.
212 Sosikrates, F ra g . 15 Müllcr.
213 IÖ 591-588.
214 İzmirli Hermippos, F ra g . 17 Müllcr.
215 A n th .P a l. VII.92.
216 Anakharsis’in Kroisos’a yazdığı mektup, K.H.Rcutcrs’in derlemesinde
(B riefe des A n a eh a rsis, Berlin 1963, s. 22 vd.) onuncu mektuptur.
217 Sosikrates, F ra g . 16 Müllcr.
218 İzmirli Hermippos, F rag. 15 Müllcr.
219 Krş. 1.30.
220 A n th .P a l. VI.40.
221 Pontoslu Herakleides, F ra g. 18 Wchrli.
222 Krş. FHC, 11.84.
223 Hipponaks, F ra g . 61 Dichl = 63 Masson.
224 Platon, P rot., 343 a.
225 Theopompos, F rag. *67 Jacoby.
226 Krş. G.llııxlcy, S ’m a s , Crete a n d t h e P/ague, “Grcck, Roman and Byzanti-
nc Stııdics", X, 1969, s. 235 vd.
W7
227 10 595-592.
228 Kpimcnidcs’in “geçmişe yönelik kehaneti” hakkında, krş. S.Mazzariıın,
I I Pensiero S to rico C lassico , I, Bari 19662, s. 29 vd.
229 Atina’nın Kpimenides tarafından arındırılmasını Aristoteles anmıştır:
A th .R esp . 1.1.
250 Kyzikoslu Ncanthcs’c göre, Kratinos ile Aristodemos: P rag. 24 Miiller =
P rag. 123 Tresp.
231 l’hlegon, P ra g . 38 Jacoby.
232 Ksenophanes, P ra g . 20 D-K. Krş. Zcllcr-Mondolfo, age., 1.1, s.203, no.3.
233 Lobon, P ra g . 16 Cröncrt.
234 Timaios, P ra g . 45 Miiller = 4 Jacoby.
235 Thcopompos, P ra g . *69 Jacoby.
236 Myronianos, P ra g . 1 Miiller.
237 Spartalı Sosibios, P ra g . 17 Miiller = 15 Jacoby = 96 Tresp.
238 Aleksandros Polyhistor, P ra g . 139 Müller = 85 Jacoby.
239 Thcopompos, P ra g . 71 Jacoby.
240 Thcopompos, P ra g . 71 Jacoby.
241 İzmirli Hermippos, P ra g . 19 Miiller.
242 Tarasiı Aristoksenos, P ra g . 14 Wehrli.
243 Plutarkhos, V ita S y/la e, c.36 ayrıca bak: D.L. IV.4.
244 Kratosthenes, P'rag. 10 Jacoby.
245 Atinalı Phcrckydes, Text. 4 Jacoby.
246 P ra g . 1 D-K. Krş. Zcllcr-Mondolfo, age., 1.1, s.190, no.4; s. 195,198 vd.;
R.Mondolfo, I 'i n f m i t o n e l pensiero Hei G eri , Firenze 1934, s. 33; J.T'atc,
“ClassicalRcview”, XLI, 1927, s.215, no.2.
247 Krş. Zcllcr-Mondolfo, age., 1.1, s. 197.
248 Duris, P'rag. 22 Jacoby.
249 Krş. P ra g . 51 Müller.
250 A n th .P a l. VIII.93.
251 Khioslu lon, P ra g . 4 Bergk = 4 D-K = 5 Dichl3 = 30 Blumcnthal. Epig-
ramla ilgili olarak, krş. VV.Kranz, “Hermes”, LXIX, 1934, s.227.
252 A n th .P la n . III.128.
253 IÖ 544-541. Apollodoros.
254 Krş. I. 13.
A naksimandros
Anaksimenes
Anaksimenes’ten Pythagoras’a
4. “Eksamyas’ın oğlu Thales yaşlılığında mutsuz öldü: Gece
leyin her zamanki gibi hizmetçi kızla birlikte avludan çık
mış yıldızları gözlüyordu; ve gözlerken -nerede olduğunu
unutmuştu- uçurumun kenarına gelip aşağı düştü. Mile-
toslular gökbilimcilerini böyle bir ölümle yitirdiler. Onun
öğrencisi olan bizler, bizim çocuklarımız ve kendi öğrenci
lerimiz onu hep hatırlıyor ve sözlerini benimsiyoruz. Her
konuşmamızın başı Thales’e adansın.”
5. Ve gene:
Anaksimenes’ten Pythagoras’a
“Samos’tan Kroton’a taşınmakla aramızda en akıllıca
davranan sen oldun ve orada huzur içinde yaşıyorsun. Ai-
akos’un çocukları inanılmaz kötülükler yapıyor ve tiran
yöneticiler Miletosluların yakasını bırakmıyorlar. Vergi
vermeye yanaşmadığımız zaman, Medlerin kralı da bize
korkunç yüzünü gösteriyor. Ama iyonlar herkesin özgür
lüğü uğruna Medlerle savaşmaya hazır; ne var ki savaşır
sak, hiçbir kurtuluş umudumuz olmayacak. Bu durumda
nasıl olur da Anaksimenes ölüm ya da kölelik tehlikesiy
le burun buruna yaşarken, gönlünden hâlâ gökbilimci ol
mayı geçirebilir? Sen kendini Krotonlulara sevdirdin;
öteki Italiotlar ela seni sevdiler; Sicilya’dan da öğrencile
rin geliyor.”
Anaksagoras
Arkhelaos
Sokrates
Ksenophon
Aiskhines
Aristippos
şılık verdi. Biri ona oğlunu kendi oğlu değilmiş gibi bir ya
na atmakla suçladı; o da, “Sümük ve bitin de bizden oldu
ğunu biliyoruz, ama işe yaramadığı için olabildiğince uza
ğa atıyoruz” dedi. Dionysios’tan, o, para; Platon kitap aldı
ğı için ona çatana, “Benim paraya, Platon’un ise kitaba ge
reksinmesi var” dedi. Dionysios’un ona neden çıkıştığını
sorana, “Başkaları neden çıkışıyorsa ondan” diye karşılık
verdi.
82. Dionysios’tan para istedi; o da “Hani bilge gereksinim
duymazdı?” dedi; bunun üzerine Aristippos, “Sen hele
ver” dedi, “sonra bu konuda tartışalım.” Dionysios parayı
verince de, “Görüyorsun işte, gereksinmem yok” dedi.
Dionysios ona,
“Tiranla ilişkiye giren,
özgür gelse bile, ona köle olur çıkar193”
deyince,
“Özgür geliyorsa, köle değildir”
diye karşılık verdi. Diokles Filozofların Yaşamı Üzerine ad
lı eserinde böyle söylüyor; başkaları ise bunu Platon’a ya
kıştırırlar194. Bir gün Aiskhines’e kızdı, ama çok geçmeden
“Barışmayacak mıyız? Böyle aptalca davranmaktan vaz
geçmeyecek miyiz? Yoksa biri bizi içki sofrasında barıştı-
rıncaya kadar bekleyecek misin?” dedi. O da, “Seve seve
barışırım” diye karşılık verdi.
83. “Ama unutma ki,” dedi Aristippos, “büyüğün olduğum
halde önce ben sana geldim.” Aiskhines de, “Hera hakkı
için doğru, haklısın” dedi, “gerçekten de sen benden çok
daha iyisin: Ben düşmanlık başlatıyorum, sense dostluk.”
Aristippos hakkında anlatılanlar, bunlar.
Dört Aristippos vardı: birincisi, şimdi söz konusu olan;
İkincisi Arkadya üzerine eser yazmış olan195; üçüncüsü,
eğitimini annesinden almış, birincinin kızından olma toru
nu; dördüncüsü de Yeni Akademeia’dan.
Kyrene felsefesiyle ilgili olarak Dionysios’a armağanlan-
mış Libya tarihi üzerine üç kitap kalmıştır196; birinin için
de, kimi Attike kimi Dor lehçesiyle yazılmış yirmi beş di
yalog vardır; şöyle ki:
84. Artabazos;
Deniz Kazası Geçirenlere;
Sürgünlere;
Dilenciye;
Lais’e;
Poros’a;
Aynadaki Lais’e;
Hermeias;
Düç;
İçki dağıtana;
Philomelos;
Dostlara;
Eski Şarap ve Hetaira Bulundurmayı Kınayanlara;
Pahalı Sofra Kurmayı Kınayanlara;
Kızı Arete’ye Mektup;
Olympia için Hazırlanana;
Soru;
Başka Bir Soru;
Dionysios’a Vecize;
Başka bir Heykel Üzerine;
Başka bir Dionysios'un Kızı Üzerine;
Aşağılandığını Sanan Kişiye;
Akıl Vermeye Kalkan Kişiye197.
Kimileri onun bu kitaplardan altısını yazdığını söyler, kimi
ise hiç yazmadığını: Rodos’tu Sosikrates bunlardan.
85. Sotion’un ikinci kitabında söylediğine göre ve Panaitios’a
göre, şu eserler onundur:
Eğitim Üzerine;
Erdem Üzerine;
Özendirme;
Artabazos;
Deniz Kazası Geçirenler;
Sürgünler;
Altı Yaşantı;
Üç Vecize;
l m İs 'e;
()()
Sokrates’e;
Talih Üzerine.
Duyularla ilgili yumuşak hareketi, ulaşılacak son erek ola
rak göstermiştir.
Aristippos’un yaşamını anlattıktan sonra, şimdi de onun
başlattığı Kyrene okulunun temsilcilerine geçelim: Bun
lardan bazıları kendilerini Hegesiasçılar, bazıları Annike-
risçiler, bazıları da Theodorosçular olarak adlandırıyorlar
dı. Bunun yanı sıra Phaidon’u izleyenleri de ele alacağız:
Bunların da en belli başlıları Eretria okulu temsilcileridir.
86. Şöyle oluyor: Aristippos’un derslerini kızı Arete, Ptolema-
isli Aithiops ve Kyreneli Antipatros dinlemiştir; Arete’nin
öğrencisi “anasının yetiştirmesi” takma adıyla anılan Aris-
tippos; onun öğrencisi de, önceleri “tanrısız”, sonra “tanrı”
adıyla anılan Theodoros’tur; Antipatros’un öğrencisi Kyre
neli Epimenides; onun öğrencisi Paraibates; onun öğrenci
leri de Hegesias (ölmeye özendiriyordu) ve Annikeris idi:
Fidye ödeyip Platon’u kurtarmıştı.
Böylece Aristippos’un yaşayışına bağlı kalanlar ve Kyrene-
liler diye anılanlar, şu görüşleri savunuyorlardı: Acı ve haz
olmak üzere iki tür duygulanım vardır; haz yumuşak hare
kettir, acı ise sert hareket.
87. Hazlar arasında fark yoktur ve bir haz ötekinden daha hoş
değildir; bütün canlılar hazzı arar, acıdan kaçarlar. Bunun
la birlikte ulaşılacak son erek olan bedensel haz, Panaiti-
os’un Felsefe Okulları Üzerine adlı eserinde söylediği gibi19K,
acının ortadan kalkmasıyla oluşan sakin haz ya da Epiku-
ros’un kabul ettiği ve son erek olarak koyduğu rahatsızlık
duymama durumu değildir. Onlar ulaşılacak son ereğin
mutluluktan farklı olduğunu düşünürler. Nitekim onlar
için son erek, bir anlık hazdır, mutluluk ise bu anlık hazla-
rın birleşimidir: geçmiş ve gelecek hazlar da bunun içinde
sayılırlar.
88. Anlık haz kendisi için istenmelidir; mutluluk ise kendisi
için değil, bu anlık hazlar için istenmelidir. Hazzın son
erek olduğunun kanıtı şudur: Çocukluğumuzdan beri hiç
düşünmeden hazza yaklaşırız, hazza kavuşunca, ne (başka)
11)1)
bir şey ararız, nc de bir şeyden onun karşıtı olan acı kadar
kaçarız. Hippobotos’un Felsefe Okulları Üzerine adlı eserin
de söylediği gibi, son derece uygunsuz durumlardan doğsa
da, haz bir “iyi”dir. Çünkü eylem biçimsiz de olsa, haz
“iyi”dir ve kendisi için istenecek bir şeydir.
89. Epikuros’ta söylendiği gibi199, acının ortadan kalkması on
lara göre haz değildir; hazzın olmaması da acı değildir.
Çünkü haz da acı da hareket içinde vardır, buna karşılık
acının ve hazzın olmama durumu hareket değildir, çünkü
acısızlık uyku durumu gibidir. Onlara göre, bazı insanlar
sapıklıklarından ötürü hazzı yakalayamazlar; kuşkusuz
tüm ruhsal haz ve acılar, bedensel haz ve acılardan kaynak
lanmazlar. Nitekim insan, salt yurdunun iyi durumda olu
şuna, sanki kendi durumu iyiymiş gibi, sevinebilir. Bu
nunla birlikte hazzın, Epikuros’un düşündüğü gibi200, iyi
şeylerin anısından ya da iyilik beklentisinden çıktığını ka
bul etmezler. Çünkü ruhun hareketi zamanla yok olur.
90. Onlara göre, sırf görmekle ya da işitmekle haz duyulmaz.
Gerçekten de ağlayıp inlemeyi taklit edenleri zevkle din
leriz, ama gerçekten ağlayanlara dayanamayız. Acının ve
hazzın olmama durumuna “ara durum” diyorlardı. Beden
sel hazlar kuşkusuz ruhsal hazlardan daha üstündür ve be
densel sıkıntılar daha ağırdır. Bu nedenle suçlular beden
sel acılarla cezalandırılırlar. Çünkü acı duymayı daha zor,
haz duymayı ise daha uygun buluyorlardı. Bu yüzden de
hazza daha çok özen gösteriyorlardı. Haz kendisi için iste
nir olsa bile, bazı hazları yaratan can sıkıcı nedenlere karşı
çıkıyorlardı; sanki mutluluk sağlayan hazlarm bir araya gel
mesi onlara son derece zor görünüyormuş gibi.
91. Onlara göre, ne her bilge haz içinde yaşar, ne de her değer
siz insan acı içinde; ama çoğunlukla bu böyledir. İnsanın
karşısına çıkan bir tek hazzın bile tadını çıkarması yeterli-
dir. Onlara göre sağduyu bir “iyi”dir, kendisi için değil, yol
açtığı sonuçlardan ötürü istenir; dostluk gereksinimden
doğar: Nitekim, bedenimizin bir parçasını bizimle olduğu
sürece severiz. Bazı erdemler akılsızlarda da bulunur. Be
densel çalışmalar erdemin elde edilmesine yardımcıdır.
Bilge ne kıskançlık, ne aşk ne de yersiz korkıı duyar: Çün
kü bunlar boş sanılardır. Ama üzüntü ve korku duyar:
Çünkü bunlar doğaldır. Zenginlik de haz nedenidir, ama
kendisi için istenmez.
92. Tutkular anlaşılabilir. Dolayısıyla bunların sonucunda do
ğan şeyleri değil, tutkuları söz konusu ediyorlardı. Açıkça
anlaşılmaz olduğu için doğa üzerine araştırmalardan uzak
duruyor, buna karşılık yararlı olduğu için mantık konula
rıyla uğraşıyorlardı. Meleagros’un Filozofların Görüşleri
Üzerine adlı eserinin ikinci kitabında, Kleitomakhos’un da
Felsefe Okulları Üzerine adlı eserinin birinci kitabında söy
lediğine göre, felsefenin fizik ve diyalektik bölümlerini
yararsız buluyorlardı. Çünkü iyi ve kötü üzerinde düşün
meyi öğrenmiş olan kişi, güzel konuşabilir, yersiz korku
lardan ve ölüm korkusundan kurtulabilir.
93. Doğaya göre doğru, güzel ve çirkin diye bir şey yoktur,
bunlar yasa ve töre gereği vardır. Erdemli insan uygunsuz
bir hareket yapamaz, çünkü cezası vardır ve belli görüşler
söz konusudur; ayrıca bilgedir. Hem felsefede hem başka
alanlarda gelişmeyi kabul ederler. Bir insanın başkasından
daha çok üzülebileceğini ve duygulanımların her zaman
doğru olmadığını ileri sürerler.
Hegesias’ı izleyenler de onlarla aynı amacı güdüyor, haz vc
acı üzerinde duruyorlardı. Minnet, dostluk ve iyilik diye
bir şey yoktur, çünkü bunları kendileri için değil, gereksi
nim duyduğumuz için isteriz; gereksinim yoksa, bunlar da
yoktur.
94. Mutluluk kesinlikle olanaksızdır; çünkü beden bir sürii
ağrı sızının pençesindedir, ruh da bedenle birlikte acı çe
ker ve sarsılır, öte yandan talih de insanın umutlarını boşa
çıkarır; bu bakımdan, mutluluk gerçekte yoktur. Yaşam
kadar ölüm de istenecek bir şeydir. Onlara göre doğada
hoş olan ve hoş olmayan diye bir şey yoktur; az bulundu
ğu için ya da garip karşılandığı için ya da bol bol bulundu
ğu için, kiminin hoşuna gider, kimi de hiç hoşlanmaz. Haz
karşısında yoksulluğun ve zenginliğin önemi yoktur: çün
kü zenginler yoksullardan farklı biçimde haz almazlar. Ay
11)2
Phaidon
Eukleides
106. Eukleides Isthmos üzerinde Megara kentindendir, ya da
kimilerine göre, Aleksandros’un Filozoflar Zinciri adlı ese
rinde söylediği gibi219, Gela kentindendir. Parmenides’in
öğretilerini ele almıştır; onu izleyenlere Megaralılar deni
yordu, sonra “Eristik”, daha sonra da “Diyalektik okul”
adını aldılar: Onları böyle adlandıran ilk kişi, Khalkedonlu
Dionysios olmuştur, çünkü konuları soru ve yanıt biçimin
de düzenliyorlardı. Hermodoros’un anlattığına göre220,
Sokrates’in ölümünden sonra Platon ve öteki filozoflar ti
ranların şiddetinden korkup onun yanına gelmişler. Bazen
sağduyu, bazen tanrı, bazen akıl, vs. gibi birçok adı olma
sına rağmen, “iyi”nin tek olduğunu göstermiştir. “İyi”nin
karşıtı olan şeyleri yok sayıp reddediyordu.
107. Kanıtlamalarda221 öncüllere değil, sonuçlara karşı çıkıyor
du. Muhakemenin benzerlere ya da benzer olmayanlara
dayandığını ileri sürerek, karşılaştırma yoluyla muhake
meyi reddediyordu: Benzerlere dayanıyorsa, muhakeme
benzetildiği şeylerden çok benzerlerinin çevresinde dön
melidir; benzer olmayanlara dayanıyorsa, karşılaştırma ge
reksizdir. Bu nedenle Timon, öteki Sokratesçileri de iğne
leyerek, onun hakkında şöyle der222:
“Bu çenebazlar umurumda değil, öbürleri de,
ne Phaidon- o da neyin nesiyse,
ne de tartışma çılgınlığını Megaralılara bulaştıran
kavgacı Eukleides.”
LU/
Stilpotı
Kriton
Simon
122. Atinalı Simon kunduracıydı. Sokrates onun dükkânına ge
lip sohbet ederken aklında kalanları not ediyordu: Bu ne
denle diyalogları “kunduracı diyalogları” diye anılır. Bir
kitap içinde topladığı otuz üç diyalogu vardır:
Tanrılar Üzerine;
“İyi” Üzerine;
Güzellik Üzerine;
Güzel Nedir?;
Doğruluk Üzerine (birinci ve ikinci);
Erdemin Öğretilmeyeceği Üzerine;
Yiğitlik Üzerine (birinci, ikinci ve üçüncü);
Yasa Üzerine;
Halk Önderliği Üzerine;
Onur Üzerine;
Şiir Üzerine;
Haz Yaşamı Üzerine;
Aşk Üzerine;
Eelsefe Üzerine;
Bilgi Üzerine;
Müzik Üzerine;
123. Güzel Nedir?
Öğretim Üzerine;
Sohbet Üzerine;
Yargı Üzerine;
Varlık Üzerine;
Sayı Üzerine;
Özen Üzerine;
Çalışma Üzerine;
Açgözlülük Üzerine;
Kendini Beğenmişlik Üzerine;
Güzellik Üzerine.
Ayrıca şunlar:
Görüşüp Tartışma Üzerine;
Akıl Üzerine ya da Uygunluk Üzerine;
Kötülük Yapma Üzerine.
Dediklerine göre, Sokrates’in yöntemince sohbet eden ilk
kişi oymuş. Perikles onun geçimini üstlenmek karşılığında
yanına gelmesini isteyince, konuşma özgürlüğünün satılık
olmadığını söyledi.
124. Konuşma tekniği üzerine eser yazmış bir başka Simon da
ha vardı; bir başkası da Seleukos Nikanor zamanında yaşa
mış bir hekim; bir de yontucu Simon var.
Glaukon
Sim m ias
Menedemos
NOTLAR
1 Plüton’un Yaşamı'nın kuruluşu üzerine, krş. Wilamo\vitz, Platon, II. s. I
vd. ve M. I’lczia, De Commentariis hagogids, Krakcnv 1949, s. 96 vd.
2 Kritias, Text. 2 D-K.
3 Thrasyllos, Frag. 6 Müller.
4 Soloilu Klcarkhos, Frag. 2 Wehrli. I .atın, De Speusippi Aıademici Seriptis, s.
32 vd.da ZjrevoırtJtoç 5' ev t <3 nZâtaıvoç eytciûpup ıcai KXiap%oç ev xû enıy-
pacpopevcp nZâteüvoç rrepıSrı rtvcı) dive yazar. Speusippos’un eseri hak., krş.
P. Boyancc, Pe Gu/te des Aluses rhes ks Pki/osopkes Grees, Paris 1937, s. 257
vd.
5 Apollodoros, Prag. 37 Jacoby.
6 İÖ 428-425.
7 İzmirli Hcrmippos, Prag. 33 Müllcr.
8 İÖ 347.
9 Ncanthes, Prag. 12 Müllcr = 20 Jacoby.
10 İÖ 436-435.
11 İÖ 429-428.
12 Antilcon, Prag. 1 Müllcr = 1 Jacoby.
1.3 Arclatcli Favorinus, Prag. 23 Müllcr = 32 Mcnsching = 64 Barigazzi.
14 132 a.
15 Alcksandros Polyistor, Prag. 143 Müllcr = 88 Jacoby.
16 Ncanthes, Prag. 13 Müllcr = 21 Jacoby. Pcripatos vc İskenderiye biyogra
fi yazarlığında Platon adına ilişkin efsanenin kökeni vc gelişimi için, krş.
J.A. Notopoulos, The Name of Plato, “Classical Philology”, XXXIV, 1939,
s. 1.35 vd.: Yazar, Alcksandros Polyistor vc Kyzikoslu Ncanthcs’in yanın
da evıoı’un içinde üçüncü bir kaynak olarak Magncsialı Dcmctrios’ıı gö
rür.
17 Dikaiarkhos, Prag. 40 \Vchrli.
18 P'HG IV.523. Krş. K. Mensehing, “Hermes”, 1964, s.382.
19 Apuleius, De dogm.Plat. 1.1; Pausanias, 1.30; Origenes, C.Ce/s. VI.8; Olym-
piodoros, V.Plat. 4, Pro/eg. in Plat. I.; Suidas, s.v. nX<rto)v. Krş. Plutarkhos,
De sollan. 22.3; Tcrtullianııs, Dean. c.46.
20 Buradaki anlamla ilgili olarak, bak: J. Iriartc, l.apoesia no r/uiere serfiloso-
fta. Un parangön entre el Hölderlin de Heidegger y el Platon de l.nerem, “Hu-
manidades”, IV, 1952, s. 53 vd. Krş. Wilamowitz, Antigonos vou Karystos,
s.279 vc Chcrniss, “Classical Philology”, XLIII, 1948, s.130, no.l.
21 Alcksandros Polyistor, Prag. 143 Müllcr = 89 Jacoby.
22 Aelianus’ta (Var.Hist. 11.30) ttpö TtBv Aıovuaûov.
23 II. XVIII.392. Krş. TGrP' 1, s. 185 Sncll.
24 Platon’un bu hocası IX.12’dcki Krates ile aynı kişi olmalıdır: A.N. Zo-
ubos’a göre (/um sogenannten Kratylos, Atina 1956) Herakleitos’un felsefe
sini Yunanistan’a getiren Kpâtrıç’in diminutivi Kp<rruX.oç‘tur. Kuklcidcs
için, krş. Text. 24 a Düring.
25 Philolaos, Test. 5; Kurotos, Text. 1 D-K.
26 Ip/ıigenia Tauris 1193.
27 Od. IV.229 vd.
28 F.ııpolis, Prag. 32 Kock. Hekademos hak., krş. H.Hcrkcr, Platons Atade-
mie, Bonn 1952, s.5.
29 Phliusiu Timon, h'rag. 30 Dicls.
30 fIXaxlaxaxoç, B’dcki okumadır; P’dc (Parisinus gr. 1759) ıt\axiaxaKoç;
F ’dc (Laurcntianus gr. plut. LXIX.13) ıtXaxûaxaıcoç; cd. pr.dc de (Basilc-
ac 1533) JtXaxıSaxaxoç okunuyor. Dicls (P.Pk.E. 191, h'rag. 30) P’nin oku
masını benimser ve şöyle yorumlar: “In Acadcmicorum piseina (krş. h'rag.
32) praenatantem facit Platonem cum annomitationne vocans jtX.axıoxa-
kov, i.e. mııllum praegrandem, laudatissimum piscem: krş. Aehen. 111.118
e ol gev oiv gelÇoveç aûxö3v övogâÇovmı ııXaxlaxaKoı, ol 5e georıv exov-
xeç f|Xııclctv guÂAoı. ol 5e Paıoı xoTç geye-9eaıv âyvcoxl5ıa; similiter ludit
in Platonem Luciani Piseator49”. Demek ki Diels iki dış tanıklığa (Athe-
naios ve Lukianos) dayanmakta ve Arkcsilaos'a ilişkin olan h'rag. 32'yi
(ap. D.L. IV.33) karşılaştırma unsuru olarak almaktadır:
vrıÇopaı elç nûpptova Kal eıç okoTuov Atöötapov.
Böylece 'Pimon Platon’u havuzda herkesin önünde yüzer göstermiş ve
tckirbalığı adıyla ıtX.axloxaıcoç olarak adlandırmış olmalıdır.
Akadcmcialıların havuzuyla ilgili sakınımlar bir yana (krş. Judcich, Topog-
raphie von Atken, Münih, 1931, s.415; NVachsmuth, RE 1. stn. 1135), 7tÂ.a-
xlaxaıcoç “laudatissimus piscis” görünmüyor: Bunu bir tek Athenaios ba
lıklarla ilgili bir metinde anar. Kscrin bir yerinde (118 b-c) Dorion’un De
Pisdbus adlı eserinde birtakım balıklardan söz ettikten sonra, şöyle dedi
ğini aktarır: xooç 5e jtpoaayopEuogevo\jç...p-6X.Xz)V)ç üıto gev xıvtûv KctXe.\a-
Oaı ayvanlSıa, ûıtö 5e xtvaıv jıXaxıax(iıcox)ç övxaç xouç aûxoûç, Ka'öoutep
ıcal xcöv xeXAaplr|v... sonra da Dicls’te anılan ayırımı yapar. Başka bir yer
de (308 0 Rodoslu Parmenon’un MayeıpiKrı Sı5acmxA.la adlı eserinin bi
rinci kitabında rtX.axlaxaKoç KaXeıxaı 6 aartepSrıç Kadartep 6 KopaKÎvoç
dediğini söyler. Bu iki parça bize özellikle eski balıkbilimeilerin bu guX-
Xoç tipini tanımlarken içine düştükleri belirsizliği göstermektedir. Lııki-
anos’un Pisrator daki parçasına gelince (burada Platon değilse bile Platon-
cu bir filozof alaya alınmaktadır), o da jtXaxlaxaKoç okumasından yana de
ğildir. Parresiades akropolden Atina çarşı alanında bir Kynik yakalayıp
(§48: Kûtov ovtoç ye) oltasını ikinci kez salladıktan sonra şöyle sorar: xlç
âA.Xoç o\)Xoç 6 7tXaxûç; caaıtep f|glxogoç ixdûç ıtpoaepxexaı, \)/fjxx<i xtç,
kext|V(İ)ç eç xo ayxıaxpov Katercıev, exexaı, aveaıtâcrOtı). Diogenes soruyu
yineleyince, ”EXeyxoç karşılık verir: 6 nX.axtûviKÖç elvaı Xey(ov. Sonunda
(§50) Parresiades bir Aristotelesçi yakalar. 49. paragrafta o rtX.axijç‘ün Pla
ton adını imlemesi açıktır; balık yassı ve enlidir, “ortadan yarılmış, bir tiir
dil balığı” Ama burada balık karşılaştırması yerindedir; nitekim, Luki-
anos’un canlandırdığı sahne balık avcılığına ilişkindir: Tim on’un taşlama
sıyla kesin bir bağlantı kurulamaz.
Kd. Basilius da içsel ve dışsal bir ölçüt gereğince, P'nin okumasını almış-
tır. IV. sayfada li nin yanlı} okumaları arasında “a quibus coniccturac sus-
picioncm non planc dimovcas", jtÂ.axloxaxoç‘u görürler; ve 6. sayfada şöy
le yazarlar: “pisciiım nomina nominibus a comicis iocosc imposica esse no
tum est; krş. Athenaios VIII.339 d" Böylcce B’nin kopisti kavramakta
güçlük çektiği ;tXaxiaxaıcoç yerine JtXaxloxaxoç tahmin etmiş olmalıdır:
Bu da lectio difficilior olarak yeniden yerine konmuş olmalıdır. Ama bu öl
çütü uygularken, G. Pasquali’nin öğretisine uygun olarak, son derece dik
katli ve sakınımlı olmak gerek.
Düzme-Hesykhios’ta, yani De viris i/lustribus’ta (ed. Flach, Lipsiac 1880)
B’nin okumasına destek bulabiliriz: Bıı eser, bilindiği gibi, Lacrtcli Di-
ogenes ile Suidas’ın geç bir derlemesidir. Burada Lacrtcli Diogcncs’in
parçası Tim on’un üç dizesiyle aynen yinelenir, ama Tim on’un bu frag-
menti burada, Platon’un adını rtAxxxıaxoxoç‘u açıkça 7iÂ.axijç-nX.<ixa>v‘a
bağlayarak açıklamakla birlikte, Akadcmeia ile ilgili olarak anılmamıştır:
7tXctx\>ç 5e üv xot oxepva q xo petümov nXdxtüv 7tpoax|yopeiJ'ihy ol 5e üç
ıtA-tmıç qv ev Xoyoıç, olkto tpaoiv oûxöv KXqOfivaı. Tıpuv 5e Kû)ptp6c3v aû-
xov ev aîXXoıç (pqaî- xcöv rtâvx(ov 6’ fıyeTxo 7tXaxîaxaxoç, âXX' ayopqxf)ç
ıcxA.. (s.42 Flach). Nitekim, Düzme-Hesykhios’un elyazması geleneği
jtXocxıoxaxoç biçimini vermektedir; bir tek 1572 yılına ait ed.pr. jtX.axlaxa-
k o ç ’u almıştır.
179 Tim. 49 a.
180 Tim. 52 d, 55 b, 57 c, 69 b-c.
181 Evlilik üzerine düşünceler için, Antisthcncs’tc: krş. D.L. VI.11; Kynik
Diogenes’te: krş. VI.29; Aristoteles’te: krş. V.31; Epikuros’ta: krş. X. 119.
182 Tim. 30 b, 44 e.
183 Tim. 40 d.
184 Tim. 42 b. Metin bozuktur.
185 Aristoteles, Frag. 114 Rose3. Bunlar Hellenistik çağda yapılmış sahte Aris-
totclcsçi divisiotıes'tir; krş. Rose, Aristoteles pseudograplır/s, Lipsiac 1863, s.
679 vd. Bu ayrımla ilgili olarak, krş. Untersteiner, Posidonio, s. 98 vd.
186 Krş. Yasalar, 697 a vd., 743 e, 870 b.
187 nü)X.T)xoç sıfatına edebiyat metinlerinde rastlanmıyor, yalnızca İO III. yüz
yıla ait bir yazıtta geçiyor: SIG 1006.6. Aristoteles Kartaca’nın yönetim bi
çimi üzerine şöyle söyler (Pol. 1273 a): ta ç peyıaıaç tûVTyrotç eıvat tüv
ctpxG5v. Platon da barbar krallıklara cüvrpai potaıAeTcu der (Devlet, 544 d).
Diogenes’in metnindeki doğru okuma belki de (İ)vt|tt) yap ecmv’dir.
188 Metin bozuk. Long’un izlediği Basilius yayıncıları oiıyâp eatıvotıSev i5e-
Tv t Otov ({teaTov ? Cobct) atııüv jtejtoiTipevov yazmışlardır.
189 Metin bozuk.
190 Krş. Devlet, 690 a vd.
191 Apelt, Menagius’a uyarak âpaptâvovıaç’ı çıkarmak yerine öpapToûovTaç
şeklinde düzeltiyor.
192 Doğru okuma ıtpâÇeıç (F. Cobct) değil, yppaeıç’tir (BP, cd. Basilius,
Long).
193 MctaoKEvıaaTiKaı (P. Cobct) değil, lieTaaytıgaTia-tııcaî (BK, cd. Basilius,
Long). Her iki sözcüğe de başka yerde rastlanmıyor.
194 ’Aıcpıaîav, cd. Basilius (Cobct’nin ctKpaoıav okuması açıkça yanlıştır).
195 Krş. Gorgias. 451 e; F.uthydemos 278 e; Yasalar, 697 a vd., 743 e, 870 b vd.
196 Panaitios, Frag. 157 van Straaten.
197 Praksiphanes, Frag. 6 VVchrli.
IV. K İT A P
Speusippos
Ksenokrates
Polemon
Krates
Krantor
Arkesilaos
Bion
Lakydes
kanı olan odur, son derece ağırbaşlı bir insandı ve çok sa
yıda hayranı vardı; gençliğinden beri çok çabalıydı ve yok
suldu, ama hoş ve geçimli bir insandı. Ev yönetiminde çok
tatlı davranırmış: Nitekim, kilerden bir şey aldığında, içe
riden bir şey çalınmasın ve götürülmesin diye, kapıyı yeni
den mühürleyip mühürlü yüzüğü yarıktan içeri atardı; ama
o hizmetçiparçaları bunu öğrenip kapının mührünü açtılar
ve ne istiyorlarsa alıp götürdüler; sonra da mühürlü yüzü
ğü aynı biçimde yarıktan içeri kilere attılar; ve bunu yapar
ken hiç yakalanmadılar.
60. Lakydes derslerini Akademeia’da, kral Attalos’un yaptır
dığı ve kendi adından Lakydeion diye anılan bahçede ve
rirdi. Dünya dünya olalı beri ilk kez o, okulunu sağlığında
Phoaialı Telekles ile Euandros’a bıraktı. Okulun başkanlı
ğı Euandros’tan Pergamonlu Hegesinus’a, ondan da Kar-
neades’e geçti. Lakydes ile ilgili hoş bir anı anlatılır: Atta-
los onu çağırtmak için adam yolladığında, heykellere uzak
tan bakmak gerektiğini söylemiş, ileri yaşta geometri ça
lışmaya başlamış; birinin kalkıp “şimdi mi zamanı?” de
mesi üzerine, “Belki şimdi bile değil, ne dersin?” demiş.
61. Okul başkanı olup okulunu yirmi altı yıl yönettikten son
ra, yüz otuz dördüncü Olimpiyat’ın dördüncü yılında115 öl
dü: çok içki içmekten geçirdiği felç, sonu oldu. Ben de ona
şöyle takıldım116:
“Senin öykünü de duydum, Lakydes:
Sen de Bakkhos’u yakalayıp ayak parmaklarını sürüye
rek117
Hades’e sürüklemişsin. Bu belliydi:
Dionysos bedene çokça girdi mi,
insanın elini ayağını gevşetir;
Gevşetici diye anılmasının nedeni de bu değil mi?”
Karneades
Kleitomakhos
NOTLAR
1 10 348-344.
2 Apollodoros, Frag. 344 a Jacoby. Nlekler {Academicorum Philosophorum ln-
dex Hercutanensis, s.37) Speusippos’un distikhini saklamıştır. Spcusippos,
Kscnokratcs, Polcmon, Kratcs vc Krantor’un şiir vc eleştiri etkinlikleri
için, krş. M.Gigante, Poesia e Critica l.etteraria neti'Academia Antica, Misrel-
lanea Rostagni'de, Torino 1963, s. 234 vd.
3 Isokrates’in hitabet sanatı sırlarını, xa âltöpprvta (“arcana artis rhctoricae”,
Mcnagius Conımentarii in Diog.Laert.'dc ed. H.G. Huebnerııs, I, Lipsiae
1830, s.351: “d.h. er habc die nur für den intimen Hörerkreis bestimmten
Lchren des lsokrates zuerst ins Publikum gcbracht”, F. Leo, Die griec-
hiseh-römisehe Biograp/ıie, Leipzig 1901, rist. Hildesheim 1965, s.57, no.l:
“d.h. nur für den engeren Schülcrkrcis bestimmte Lchren öder Vcrhal-
tungsanwcisungcn”, Apelt) açıklama konusunda Speusippos’un “birin-
ci”liğini saptayan bu Kaıvnjç, Aristoteles’in andığı {Anal. post. 1.12, 77 b
41) öbür Koivehç kadar karanlıktır. Speusippos’un Isokrates'in sanatında
ki “sır”ları açıkladığını düşünmek, H. Uscner’in de sezinlediği gibi (K/e-
ine Schriften, III, 1914, s.66; jtpoç tov ’Apâprupov), hiç de aşırılık değildir;
Diogcnes’in elyazması geleneğindeki bu Kaıve\)ç adında, bir Isokratcsçi-
nin adının saklı olması olasıdır. F. Jacoby (FGrH. 338 F 18) KaıvEijç’ta bir
bozukluktan kuşkulanmış ve ’lSopevEuç biçimini önermiştir.
4 Kynik Diogencs.
5 Anth.PaL VII.101.
6 Plutarkhos, Vita Sul/ae, c.36, Speusippos’un adını vermez: ÂiyEtaı 8 e tcûv
pEV itötve ıtaXai(3v "Aıcoaıov (pÖEtpıâaavra tov neXîov) TE^EOTrjaaı, tcöv
8' iKrreptov ’AXıcpĞva tov peX.07toı6v ıcaî 4>£p£ioj8r|V tov fleoX.6yov... Kura
da Ziegler’e uyarak (Plutarkhos, Vit. II 1.2) <ıccti IjtEijaiJtıtov tov nXaiü)vı-
kov> ya da benzeri bir parça eklenebilir.
Theophrastos
Straton
Lykotı
Demetrios
H erakleides
NOTLAR
1 İzmirli Hcrmippos, b'rag. 41 Müllcr. Kaynak irdelemesi, A.-H. Chroust’ca:
A Brief Aua/ysis ofthe “Vita Aristote/is” of Mağruru Ijtrrtius (DI..V./- 16), “An-
tiquitc Classicıuc”, 1965, s. 96 vd.
2 Atinalı Timothcos, Frag. 41 Kiriller.
5 Timotheos’tan bu ikinei alıntı (kodekslerde TıpûOıoç okunuyor), Hesi-
odos’un (Of). 375: pdıuıv oûv Âiyouoıv oi ıtrpi Tlpıııov. ‘llmo«S<ı» tov ’Apıa-
2M)
Antisthenes
Diogenes
50. Bir gün bir tiran ona heykel için hangi tuncun daha iyi ol
duğunu sorunca, “Harmodios ile Aristogeiton’un85 heykel
lerinde kullanılmış olan” diye yanıtladı. Dionysios’un
dostlarına nasıl davrandığı sorulduğunda, “Çuval gibi” de
di: “Dolu olanları asıyor, boşalanları atıyor.” Yeni evli bir
adam evinin kapısına,
“Zeus’un oğlu utkulu Herakles burada oturuyor: içeri
hiç kötülük girmesin”86
diye yazınca, o da “Savaşın ardından bağlaşma” diye yaz
dı. Açgözlülüğü kötülüğün anakenti diye tanımlıyordu87.
Hovardanın birini meyhanede zeytin yerken görünce,
“Kahvaltını böyle yapsaydın, akşam yemeğinde bunu ye
mezdin” dedi.
51. Ona göre, erdemli insanlar tanrıların imgesidir; aşk işsizle
rin işidir. Yaşamda neyin perişanlık olduğu sorulunca,
“Yoksul yaşlı” yanıtını verdi. En kötü hangi hayvan ısırır,
diye sorulunca, “Vahşiler içinde muhbir, evciller içinde de
dalkavuk” dedi. Bir gün çok kötü çizilmiş iki atadam res
mi görünce, “Bunlardan hangisi Kheiron?” diye sordu. Yağ
çekmek için yapılan konuşmayı ballı ilmek diye tanımlı
yordu. Ona göre mide yaşamın Kharybdis’i idi. Bir gün
çapkın Didymon’un yakalandığını duyunca, “Adı bile asıl
masına yeter” dedi. Altının rengi neden soluktur, diye so
rulunca, “Ona göz diken çok insan var da ondan” dedi. Bir
kadını el arabasında görünce, “Bu kafes vahşi hayvana gö
re değil” dedi.
52. Bir gün kuyunun başına oturmuş kaçak bir köle görünce,
“Dikkat et delikanlı, içine düşmeyesin”88 dedi. Hamamda
giysi çalan küçük bir çocuk görünce, “Küçük bir koku için
mi, yoksa yeni bir giysi için mi?”89 diye sordu. Bir gün de
zeytin ağacına asılan kadınlar görünce, “Keşke bütün
ağaçlar böyle meyva verse” dedi. Giysi hırsızı olduğu ke
sin birini görünce de,
“Burada ne arıyorsun dostum?
Yoksa niyetin yerde yatan ölüleri mi soymak?”90
divc sordu. Kız ya da oğlan bir kölesi olup olmadığı sorul
duğunda, “Yok” dedi; beriki “Peki ölürsen, seni kim gö
/
Monimos
Onesikritos
Krates
Metrokles
94. Hipparkhia’nın kardeşi Metrokles önceleri Peripatosçu
Theophrastos’un öğrencisi oldu; o kadar bozuk bir bünye
si vardı ki, bir gün bir çalışma sırasında gaz kaçırınca,
üzüntüsünden evine kapanıp kendini açlıktan ölüme bı
raktı. Krates bu durumu öğrenince, çağrısı üzerine onun
evine gitti ve bile bile acı bakla yedikten sonra, sözleriyle
onu kötü bir şey yapmadığına inandırdı: Asıl içindeki hava
doğal yoldan çıkmasa, mucize olurdu; sonunda kendisi de
gaz çıkarıp aynı harekette bulunmak suretiyle onu avuta
rak moralini yükseltti. O günden sonra onun derslerini iz
ledi ve felsefede usta oldu.
95. Hekaton’un Özdeyişler adlı eserinin birinci kitabında söyle
diğine göre, Metrokles,
“Bunlar öbür dünya düşlerinin görüntüleri” 165
[yani saçmalık] diyerek eserlerini yaktı. Kimileri de T h e
ophrastos’un derslerini yakarken,
“Gel şöyle Hephaistos, kentin şimdi seni istiyor” 166
dediğini belirtirler. Ona göre, bazı şeyler, örneğin ev, pa
rayla satın alınabilir, bazıları ise, örneğin eğitim, zaman ve
emekle kazanılır. Doğru kullanılmazsa, zenginlik zararlı
dır.
Yaşlılığında kendini boğarak öldürdü.
Theombrotos ile Kleomenes onun öğrencileriydi; The-
ombrotos’un öğrencisi İskenderiyeli Demetrios, Kleome-
nes’in öğrencisi de İskenderiyeli Timarkhos ve Ephesoslu
Ekhekles idi. Ama aslında Ekhekles de Theombrotos’un
derslerini dinlemişti, Menedemos da onun öğrencisiydi:
Ondan söz edeceğiz. Aralarında Sinoplu Menippos da par
lamıştır.
H ipparkhia
Menippos
Menedemos
102. M enedemos182, Lampsakosiu Kolotes’in öğrencisiydi.
Hippobotos’un söylediğine göre, şarlatanlıkta o noktaya
gelmişti ki, Eriny kılığında dolaşıyor, günah işlemek için
Hades’ten geldiğini ve bunları geri döndüğünde oradaki
tanrılara bildireceğini söylüyordu. Şöyle giyinirdi: Sırtında
ayaklarına kadar inen koyu renk bir gömlek, belinde ergu
van rengi bir kemer, başında üstüne on iki gezegenin işa
reti işlenmiş Arkadya işi bir şapka, ayağında tragedya
oyuncularının giydiği türden çizmeler, upuzun bir sakal,
elinde de dişbudak ağacından bir değnek.
103. Kyniklerin yaşamı böyle. Bunların topluca ileri sürdükleri
görüşleri de eklemek istiyorum, çünkü bunu gerçek bir
felsefe okulu olarak kabul ediyorum, yoksa kimilerinin ile
ri sürdüğü gibi bir yaşam biçimi olarak değil. Kyniklcr tıp
kı Khioslu Ariston181 gibi, mantık ve fizik konularını dış
2 C)-1
NOTLAR
1 Krş. IMııtarklıos, Dem!., 607 a; Scncca, De rom. sap. İS. 5.
2 Kıs. I).l„ II .11.
3 Olasılıkla Thukydidcs’in III. 91’dc andığı, 10 426 yılındaki sava}. Aııııı
P. von der Mühll’ün görüşüne göre (“Mus. Hclv.”, XXIII, 1966, s. 234
vd.) söz konusu 424 yılında Sokrates’in de katıldığı Delion savaşı (Tlııık.
IV. 89 vd.) olsa, anekdot daha anlamlı olacaktır.
4 İzmirli Hermippos, Frag. 38 Müller.
5 Sözcük oyunu: ıcaıvoî) = ıcaı voli. Yeni anlamında bir sözcük olan ıca-
ıvoıi’yu iki hece halinde ayırıp icat vov, “ve akıl” anlamını veriyor. Krş. II.
118.
6 Krş. IV. 48. _
7 Krş. M. A nton. VII. 36: ’Avtict&eviicov, pacrıAııcöv gev eı> Ttpörrteıv, KaKöiç
5e aKoıiEiv; ve P lutarkhos, Aleksatıdros 41 (İsk e n d e r’e ilişkin olarak).
8 Krş. Kcrkydas, Frag. 2 b, dize 13 vd. DiehP ve Kratcs’in düşüncesi VI.
89’da. *
9 Köpaıcaç (karga) ile ıcöAaıcaı; (dalkavuk) arasında sözcük oyunu yapıyor.
10 Krş. VI. 8: jroAAoî = Jtovrıpoı.
11 Krş. II. 70; Matthaios, 9. 2: oöypEÎav exovteç oı icrjcıSovreç iatpou, akX' ol
kooccöç e/ovteç. Bak: Theodor Gomperz, Pensatori Greci, II, Eirenz.e 1946,
s. 606.
12 Krş. Platon, Phaıdr. 260 c.
13 Krş. Aelianus, Var. Hist. IX. 35.
14 Phanias, Frag. 30 \Verhli.
15 Aşağıda Kynik özdeyiş ya da davranış kurallarından üç özet yer almakta
dır. Kesin konuşmak gerekirse, Kyniklcrin kendi öğretileri (So^aı, Soypa-
ta ) yoktur. Sonuncusu (§ 13) Diokles’e bağlı olabilir.
16 Neanthes, Frag. 15 Müller = 23 Jacoby.
17 Sosikrates, Frag. 19 Müller.
18 Theopompos, Prag. 295 Jacoby.
19 Ksenophon, Şölen, IV. 61-64.
20 Antlı. Pal IX. 496.
21 Yani Erato; krş. Athenaios, XIII. 555 b; Rodoslu Apollonios, III. 1.
22 Bu paragrafla başlayan bölümün epigramdan önceki bölümle aynı kay
naktan olmadığı açıkça bellidir.
23 Ksenophon, Alem. II. 5. 1-3.
24 Eser listesi için, krş. T. Birt, Das atıtike Buchıtsesen, cit., s.449. Birt’c göre, cpu-
aıovopııcoç (ikinci ciltte), oııcovopiKoç (üçüncü ciltte), avrıAoyııcoç (altıncı
ciltte) ve epıoıiKoç (yedinci ciltte) konu başlıkları değil, eser adlarıdır. Ay
rıca. altıncı ciltte IdfOtov p rtepi to v âvtıAcyeıv yerine, Idröçv (krş. III. 35)
ve ıtepı ton avrıAcyeıv olarak iki ayrı başlık yazar. Birinci ciltteki son üç baş
lığın metni kuşkuludur. Winckelmann kendi baskısında (s. 12, no. 3) iki
başlık yazmayı önerir: ’Opeotou öuroÂ.oyîa p rtr.pl tco“ v Sucoypıpıov, âvrıy-
paıpf) (laoypaıprj, mss.). Aııoıaç n ’laoKpritouç ıtpbç t öv 'laoKpâtouç ’Apâp-
Tupov vwtep Nııcıoo (son iki sözcük, VI. 16 da bozuk olduğu düşünülen, 7te-
pı viktiç olıcovopiKÖç başlığından alınmadır). Hake ve Saııppc yc göre
29b
(Oratores Attiri 11, s. 167) son iki başlık şöyle olmalıdır Jtepi tü)~v Sucoypdupiûv
il Avkjİoç Ka'ı ’laoıcpaTTiç ve jtpoç tav ’IaoKpâxouç ’Apaprupov. Usener bu
iki başlığı birleştirmiştir (Kleine Schriften, cit., I, s. 7 vd.): ıtepi xö5v Sucoy-
pduptov ti Auot'aç ıcai ’looKpâiTiç, avxıypa<pf| Jtpoç xov ’IaoKpaxox>ç ’Apdpru-
pov. J. Humblc (Antisthenica, “L ’antiquite classique”, III, 1934, s. 164) son
iki başlığı şöyle yazıyor: ıtep'ı xö5v SiKoypdıpıtov îooypouptov q Aeaıaç Ka'ı
’Iaoypâ(pqç ve ııpâç xöv ’IaoKpâxouç ’Apâprupov. Dcclcva’nın saptadığı me
tin çok daha inandırıcı: ıtepî xcöv SiKoypoccpcov (q) ’Iaoypdc(pqç Kai Aeaıaç; ya
ni ’laoypâ(pqç’tc (“birbirine denk cümleler yazan”) ’IaoKporxT|ç’in karikatü
rü. Aeaiaç’ta da (“bağlayan") Auaıaç’ın karikatürü görülmelidir.
25 Krş. Usener, Kleine Schriften, cit., III, s. 68. Antisthcnes’in hitabet üzerine
çalışmaları için, krş. A. Rostagni, Şeritti Minori, I, Torino 1955, s. 3 vd.
26 lsokrates'in konuşmasına karşı Antisthencs'tcn sonra Spcusippos da yaz
mıştır: krş. D.L. IV. 5. Bak: Usener, Kleine Schriften, cit., III, s. 66 vd;
Münschcr, RF. IX 2 (1916), stn. 2156.
27 Thcognis, Text. XXVII Garzya.
28 Platon’a karşı en önemli polemik eser: krş. F. Diimmlcr, Academica, Gics-
sen 1889, s. 202.
29 Krischc riep'ı e^qyqx(öv ve Ilepi 'Opııpou başlıklarını riepı 'Opqpoo
c^qYqxû5v şeklinde tek başlık içinde birleştirmeyi önerir. Homcrik konu
lu diyaloglar için, krş. F. Dümmlcr, Anlisthenica, cit., s. 16 vd.; Dcclcva, cd.
cit., s. 82 vd.
30 Phleiuslu Timon, Frag. 34 Dicls.
31 Rodoslu Antisthencs, Text. 2 Jacoby.
32 Anth.Pai.V 11.115.
33 Hcraklcitosçu Antisthencs, Text. 1 D-K. Üçüncü adaş, tarihçi Antisthencs
için, krş. FHG II 174 vd.
34 riapaxapâxxeıv’in anlamı için, krş. Bywater-J.G. Milnc, “Classical Rcvi-
cw”, LIV, 1940, s. 10 vd.
35 Text. 67 (?) Döring.
36 Krş. VI. 80.
37 Krş. VI. 56. Krş. P. von der Mühll, “Mus. Hclv.” XXIII, 1966, s. 237 vd.
38 Yunancada vopıaga hem “kurum” hem “para” anlamındadır.
39 Krş. VI. 49.
40 Krş. V. 44.
41 Şenlik alaylarında taşman kutsal eşyaların korunduğu yapı; krş. II. 43.
42 \Vilamowitz’c göre (Antigonos voıı Karystos, cit., s. 206) IÖ 294/3 ve 293/2
yıllarında Atina arkhontudur; 301 yılında Kassandros’u çekilmeye zorla
yan (Paıısanias, I. 26. 3; X. 18. 7; 34. 3), 288 yılında Atina’yı Makedonya
egemenliğinden kurtaran (Pausanias, I. 26. 1; 29. 13) ve MakedonyalIların
Klcıısis saldırısını püskürten (Pausanias, I. 26. 3) od ur. Krş. Plutarkhos,
Drnırtr. 46. npoaxaxr|aaç’ın anlamı için, krş. O. Rcvcrdin, “Mus. Hclv.”,
II. 1945, s. 201 vd.
297
135 Sinoplu Diogcncs, T ext. 1 Sncll (T r G F 1, s. 253). H era kles hak., krş. A.
Bartalucci, lin e t P reıbabde R ic o stru zio n e d e l!’ “E r a d e ” eli D iogene eli S in o p e ,
“Studi Classici c Oricntali”, XIX-XX, 1970-71, s. 109-22.
136 Sosikratcs, F ra g . 21 Müllcr.
137 Satyros, F ra g . 14 Müllcr.
138 Apollonialı Diogcncs, T ext. 2 D-K. Krş. IX. 57.
139 Sikyonlu Diogcncs, T ext. 1 Jacoby.
140 Babylonialı Diogcncs, F ra g . 2 Arnim.
141 Krş. Fpiktctos, III. 22. 88: tbç Aıoyevrıç enoıeı cru7.pct>v yap ncpıripyETo
Kaı kot' av>t6 xo acöpa EJteaxpE(pE xoûç ıtoÂAooç.
142 Bu tanıklığa Müllcr’dc rastlanmıyor.
143 Mcnandros, F ra g . 215 Korte.
144 Astypalaialı Oncsikritos, T ext. 1 Jacoby.
145 Krş. VI. 76.
146 Platon’un M e k tu p la r 'ından, Aristoteles’ten vc Athcnaios’tan (XI. 508) ta
nıdığımı/. Hcraklcialı Bryson değil; ama lamblikhos’un andığı (V ita P ytk.
23) Pythagoras’ın öğrencisi olabilir.
147 A n tk . P la n . V. 13 = F ra g . 4 Dicls = 6 DiehP: Homeros’un parodisi, O d.
XIX. 172 vd. Anlam için, krş. H. Heusch, D e r G rabspruch eles S a re /a n a p a l
u n d e lie F ntg eg u n g eles K ra tes ve/rı Theben, “Rhcinisches Museum”, 1951, s.
250 vd., 255.
148 Krates, F rag. 13 Dicls = 13 Dichl3.
149 A n tlı. P a l. VII. 326 = F ra g . 8 Dicls = 10 DiehP.
150 F ra g . 18, dize 2 Dicls = 18, dize 2 DiehP. Bu dize T clcs’tc de var: s. 44.
6 Hcnsc.
151 A n tk . P a t. IX. 497 = F ra g . 14 Dicls = 14 DiehP.
152 IÖ 328-324.
153 Rodoslu Antisthcnes, F ra g . 8 Jacoby.
154 Philcmon, F ra g . 146 Kock {G A F II, s. 523). ikinci dizenin metni kuşku
ludur.
155 Kyreneli Eratosthcncs, F ra g . 21 Jacoby.
156 T ext. 148 B Döring, şöyle not düşmüş: “EökXeî6oo pro AiokXe (Öou aut
seriptoris scribac errorc positum cst.”
157 Arelateli Favorinus, F ra g . 11 Müller = 12 Mensching = 42 Barigazzi.
158 Krş. VI. 33.
159 Phalcronlu Dcmctrios, F ra g . 58 a Wchrli.
160 Yapıları, yolları, suları vc töreleri denetlemekle yükümlü, Roma’daki eeli-
lis 'c benzer görevliler. Atina’da, beşi kent merkezinde, beşi Pirc’dc ol
mak üzere, on taneydiler.
161 Krates, F ra g . 12 DiehP; krş. Homcros, llia s I. 591.
162 Kitionlu Zcnon, F rag. 272 Arnim (S V F I, s. 62).
163 F rag. 9 Dicls = 11 DiehP.
164 Mcnandros, F rag. 104 Korte.
165 Nani k, I.G.F.Z, Adespota 285.
166 Hias XVIII. 392.
167 Frag. 262 A Manncbach.
168 Euripidcs, Bakili. 1236.
169 Hipparkhia’nın sicimi için, bak: Sidonlu Antipacros’un cpigramı (/!/////.
Pat. VII. 413); krş. G. Giangrandc, “Hcrmcs”, 1968, s. 170 vd.
170 Kratcs, Frag. 1 Nauck2, s. 810 = 15 Dicls = 15 Dichl-1 = no. 90, s. 259
Sncll. Frag. trag. Adespota 392’nin parodisi.
171 Krş. VI. 63.
172 “Nlcnippus ille, nobilis quidcm canis”, Varro/7/>«r/Nonium 333. Krş. Lu-
kianos, Hieromenippos 15, Bis Anüsa t us 33. Varro’nun Saturae Menippeae
adlı, düzyazı vc şiir karışımı eseri, Mcnippos’un anlatım biçiminin takli
diydi, ama eserin özgiin vc Roma’ya özgü bir konusu vardı.
173 Ama Strabon ondan ajtouSoyeAoıoç olarak söz eder (XVI. 759).
174 Bu bilgi yanlış, çünkü Gadaralı epigram ozanı IÖ II. vc I. yüzyıllar ara
sında yaşamıştır. Ama öte yandan Mclcagros kendisinin de açıkladığı gi
bi (.Atfın. Pal. VII. 417. 4) Mcnippos’un rakibiydi: Karışıklık böyle açıkla
nabilir, ama Maass’a uyarak (De biographis Graecis, Berlin 1880, s. 17 vd.)
outov’u daha önce anılan Magncsialı Diokles’e bağlamadıkça. Ama bu
çözüm, Suscmihl (Geschichte der griech. Literatür in der Alexandriner%eit, I,
1891, s. 45, no. 138) tarafından kabul edilmekle birlikte, tercih edilme
melidir. Melcagros’un kronolojisi için, krş. Gow-Pagc, The Greek Aııt/ıo-
logy. HeUenistic Fpigrams, I, CambrıJgc 1965, s. XIV vd.
175 Şölen den kalma bir fragment için, bak: Athcnaios, 502 e.
176 Hermippos, Frag. 39 Müllcr.
177 Anth. Plan. V: 41.
178 Krş. IX. 114: Arkesilaos’un öğrencileri (Academicorum lndex XX. 9 vd.).
Krş. Quintilianus, III. 6. 3; Wi!amowitz, Antigonos von Karystos, cit., s. 43.
179 Lidyalı Ksanthos, Text. 1 Jacoby.
180 Krş. Ciccro, Brüt. 91. 315: “post a mc tota Asia pergrata est, <fuiquc>
cum summis quidcm oratoribus, quibuscum cxcrccbar ipsis lubcntibus:
quorum erat princcps Menippus Stratoniccnsis mco iudicio tota Asia illis
temporibus disertissimus” vc Strabon, XVI. 660.
181 Apollodoros, Frag. 81 Jacoby.
182 Kynik Menedemos vc Erctrialı Menedemos hak., krş. Sehramm, op. cit.,
s. 34.
183 Ariston, Frag. 354 Arnim.
184 Homeros, Od. V. 392. Krş. II. 21.
185 Antisthenes, Frag. 66 Dcclcva.
186 Euripides, (Antiope) Frag. 205 Dichl.
187 Antisthenes, Frag. 22 Dccleva.
188 Antisthenes, Frag. 23 Dccleva.
Zenon
Karar
bir obura (şöyle ders verdi): Sofraya iri bir balık getirilince,
sanki hepsini yiyip bitirecekmiş gibi önüne çekti; beriki
şaşkınlıkla bakınca, “Ne var?” dedi, “Sen benim oburlu
ğuma katlanamıyorsan, arkadaşlarının sana her gün katlan
malarını nasıl beklersin?” Delikanlının biri yaşından bek
lenmeyen tuhaflıkta bir soru sorunca, onu aynanın karşısı
na götürüp bakmasını söyledi; sonra da böyle bir soruyu bu
yüze uygun bulup bulmadığını sordu30. Antisthenes’in
pek çok görüşünü beğenmediğini söyleyen birine, onun
Sophokles ile ilgili bir sözünü andıktan sonra, bunu güzel
bulup bulmadığını sordu; beriki “Bilmem” deyince de,
“Hiç utanmıyor musun?” dedi, “Antisthenes’in söylediği
yanlış bir şeyi seçip aklında tutuyorsun, ama güzel bir sö
zünü aklında tutmak için hiç çaba göstermiyorsun.”
20. Filozofların (bazı) sözlerini kısa bulduğunu söyleyen biri
ne, “Doğru söylüyorsun” dedi, “olabilse, aslında heceleri
de kısa olmalı.” Biri Polemon’un bir konu bildirip başka
konuda konuştuğunu söyleyince, Zenon yüzünü asıp, “Pe
ki, bildirilen konuya sen ne değer biçerdin?” diye sordu3'.
Ona göre, konuşurken etkili olmak için, sesimizi ve gücü
müzü oyuncular gibi yüksek tutmalı, ama ağzımızı fazla
açmamalıyız: Çünkü bu, bir sürü anlamsız gevezelik ya
panların işidir. İyi sanatçıların yaptığı gibi, hayranlık dolu
bakışları üzerine toplamak için, iyi söylenmiş sözler arasın
da boşluk bırakılmamalıdır, tersine dinleyici söylenen söz
ler karşısında öyle bir duruma gelmeli ki, not almak için
zaman kalmamalı.
21. Çok gevezelik eden bir delikanlıya, “Senin kulakların di
line karışmış” dedi. Bilgenin âşık olmasını doğru bulmadı
ğını söyleyen güzel bir delikanlıya, “Sizin gibi güzel deli
kanlılar kadar büyük talihsizlik yoktur” dedi. Çoğu filozo
fun birçok konuda akılsız, önemsiz ve rastgele konularda
da bilgisiz olduğunu söylerdi. Kaphisias’ın sözünü dilin
den düşürmezdi: Kaphisias’ın öğrencilerinden biri flütü
kuvvetle üflemek için kendini zorlayınca, Kaphisias onu
tokatlayıp, “iyi flüt çalmak kuvvetle iillcmcyc bağlı değil
dir” dedi; “Kuvvetle üflemek iyi çalmaya bağlıdır.”3- Say
10
Ariston
Herillos
Dionysios
Kleanthes
Sphairos
Üçüncü dizi
Laodamas'a, Tanımlara Haksız Yere Karşı Çıkanlar
Üzerine, yedi kitap;
200. Dioskurides'e, Tanımları Destekleyecek Olasılıklar, iki ki
tap;
Gorgippides’e, Çeşitler ve Türler Üzerine, iki kitap;
Bölümlemeler Üzerine, bir kitap;
Dionysios’a, Karşıtlar Üzerine, iki kitap;
Bölümlemeler, Türler, Çeşitler ve Karşıtlan Destekleyecek
Olasılıklar, bir kitap.
Dördüncü dizi
Diokles'e, Etimoloji Üzerine, yedi kitap;
Diokles’e, Etimoloji Sonulları, dört kitap;
Beşinci dizi
Zenodotos’a, Atasözleri Üzerine, iki kitap;
Philomathes'e, Şiirler Üzerine, bir kitap;
Ozanları Nasıl Dinlemeli, iki kitap;
Diodoros’a, Eleştirmenlere Karşı, bir kitap.
201. Ahlak alanında ortak görüşle ve bundan çıkan bilim ve er
demlerle ilgili olarak
Birinci dizi
Timoııaks'a, Resimlerin Düzeltilmesine Karşı, bir kitap;
Nesnelerin Her Birini Nasıl Adlaııdmyoruz ve Kavramını
Oluşturuyoruz, bir kitap;
Laodamas’a, Kavramlar Üzerine, iki kitap;
Pythonaks’a, Varsayım Üzerine, üç kitap;
Bilgenin Kesin Bilgi Sahibi Olamayacağına ilişkin Kanıt
lar, bir kitap166;
Kavrama, Bilgi ve Bilgisizlik Üzerine, dört kitap167;
Akıl Üzerine, iki kitap;
Leptines’e, Aklın Kullanılması Üzerine.
ikinci dizi
Z.enon 'a, Kanıtlarla Eskilerin Diyalektiğini Kabul Ettiği
Üzerine, iki kitap;
202. Aristokreon’a, Diyalektik Üzerine, dört kitap;
Eytişimlere Karşı Çıkanlar Üzerine, üç kitap;
Dioskurides'e, Hitabet Üzerine, dört kitap.
Üçüncü dizi
Kleoıı’a, Zihin Tutumu Üzerine, üç kitap;
Aristokreon’a, Beceri ve Beceriksizlik Üzerine, dört kitap;
Diodoros’a, Erdemler Arasındaki Farklılık Üzerine, dört
kitap;
Erdemlerin Özellikleri Üzerine, iki kitap;
Pollis’e, Erdemler Üzerine, iki kitap.
Ahlak alanında, iyi ve kötü ile ilgili olarak
Birinci dizi
Aristokreon’a, Giizelve Haz Üzerine, on kitap;
Hazzııı Erek Olamayacağına ilişkin Kanıtlar, dört kitap;
Hazztn iyi Olamayacağına ilişkin Kanıtlar, dört kitap;
[Hazzı] Destekleyici Sözler Üzerine, <...>
NOTLAR
1 Krş. III. 5; IV. 4; V. 1. FHG IV. 52.4. Krş. K. Mcnsching, “Hcrmcs”, 1964,
s. 582 vd.
2 Krş. VII. 2, 6, 24. Strabon, XVI. 757: 6 tov nlvaıca eküeÎç tcüv âıtö Zışvtovoç
<pıXocr6(po)v kocİ t(5v PıpMuv.
3 Krş. Thcognis, 1.460: icArma-nvcp mjpı. Demetrios, nep'ı epgTiveıaç, 172:
Xpt|CK>vTaI te laTç to tavra ıç eiıcaaîaıç, i ç "Aiyujctîa KÂ.rı|iomç", paıcpov
ıcaı pEÂ.ava.
4 Krş. VI. 55.
5 Belki de bir bıırıın adı olan Kynosııra ile sözcük oyunu yapıyor.
6 Atina’da bir tür sanat galerisi. Krş. Persiııs, Sat. III. 55 vd.
7 İÖ 404/5 yılı.
8 Belki de Otuzlar burada toplanmış ve ölüm kararı almışlardı.
9 2-5. paragraflar için, krş. VVilamovvitz, Anligonos von Karystos, cit., s. 558.
10 Plinius, Nal. Hist. XXXIV. 92.
11 Antigonos Gonatas.
12 Kitionlu Pcrsaios, Frag. 9 Jacoby.
15 İÖ 260-257.
14 Zenon ile Antigonos arasında açıkça düzmece olan bu mektuplaşma hak.,
krş. Cröncrt, Ko/otes undMenettemos, cit., s. 28 vd.
15 Kitionlu Persaios, I'ext. 5 a Jacoby.
16 Kpikuros, Frag. 119llsener.
17 Krş. Tarn, Antig. Gou., s. 509, özellikle not: 106. Klimı/dcki bu karar met
ninin aslında iki ayrı kararın iç ıçc gunıcsındcıı olıışiu£ıııııı düşünür: I)
S7(
Pythagoras
Empedokles
Epikharmos
78. Koslu Epikharmos Helothales’in oğluydu. O da Pythago-
ras’ın öğrencisiydi. Eserlerinde kendisinin de söylediği gi
bi173, üç aylıkken Sicilya’dan Megara’ya götürüldü, oradan
da Syrakusai’a. Heykelinin üstünde şu yazıt vardır174:
“Eğer büyük güneş parlarken yıldızları gölgede bırakı
yorsa,
deniz ırmaklardan daha güçlüyse,
şu Syrakusai yurdunun taçlandırdığı Epikharmos da
bilgelikte o kadar öndedir, diyorum.”
Ardında anılar bırakmıştır: Bunlarda doğa, ahlak ve hekim
lik konularında görüşlerini açıklıyordu. Anılarının çoğunda
uçlama yapmıştır: Eserlerin ona ait olduğu buradan belli
olur. Doksan yaşında ölmüştür.
-108
Arkhytas
Alkmaion
PJıilolaos
Eudoksos
NOTLAR
1 Hcrmippos, Vrag. 22 Müllcr.
2 Taraslı Aristokscnos, Vrag. 11 a \Vchrli.
3 Lcınnos.
4 Yani üç rahibin her birine.
5 Herodotos, IV. 93.
6 Krş. Clcmcns Akx. Strom. I. 66: ...toi~ç Aiyujm'cov 7tpo(pr|Taıç GU|iPepXr|-
ıcevaı eYpTiıaı, KaOcutEp ö nvOayopaç aûtoıç ye toijtoiç Sı’ oöç ıcai Jtepı-
ETEpveto, ı'va 5f| ıcai e!ç ret â5uxa KctTE^/öcûv ttjv poaxııcf|v rrapâ Aiyoıt-
ticov EKpâöoı (pıX.oao(pîav. Krş. lamblikhos, Vit. Pyt/ı. 18 vd.
7 Yunancada apıara, “en iyi” ile âpıaxoıcpaxfa, “en iyilerin egemenliği"
arasında bağlantı kuruluyor.
8 Pontoslu Hcraklcides, Vrag. 89 \Vehrli.
9 Krş. I. 16.
10 Heraklcitos, Vrag. 129 D-K.
11 Lcmboslu Hcrakleides, Vrag. 8 Müllcr.
12 Magncsialı Dcmctrios’a göre (krş. VIII. 84), Hippasos yazılı eser bırakma
mıştır.
13 ”Aoxcov, lamblikhos’un /.«/'/sindeki (lamblikhos, Vita Pyth. 267 Deubner,
Lipsiae 1937) Aıytûv ile aynı kişi olabilir.
14 Taraslı Aristokscnos, Vrag. 15 VVehrli.
15 Khioslu Ion, Vrag. 25 a Jaeoby = 2 D-K = 24 lllıımenrhal.
16 Sosikrates, Prag. 17 Müllcr.
17 Timaios, Vrag. 13 b Jaeoby. Pythagoras’a kaynak olarak Timaios hak., krş.
A. Rostagni, Şeritti Minori, cit., II. I, s. 3 vd.
18 Çünkü geceleyin ders veriyordu. Kış. SIS: vmcTi'pıvi) («Kpouoıı;.
19 Hcrmippos, Vrag. 24 Müllcr.
20 Aristoteles, Vrag. 191 Rosc
- 11-1
yancc, Note sur l ’P.fher <hez /es Pylhagoririeus, Platon er Aristote, “Rcvue dcs
Ktudcs grcc(]ucs”, hXXX, 1967, s. 202 vd.
45 Krş. Sophoklcs, Klck. 87: yfjç iaonoıp’ âf|p.
46 Bak: P. Boyance, ibid.
47 Krş. VIII. 85.
48 Aristoteles’in bu eseri hak., bak: E. Rohde, Die Quellen t/es Jamb/itus in se-
iner Biographiedes Pythagoras, “Rhcinisches Museum”, XXVII, 1872.
49 Aristoteles, Prag. 195 Rosc2.
50 Aristophancs, Prag. 305 Kock.
51 Aleksandros Polyistor, Prag. 140 Müller.
52 Aristoteles, Prag. 195 Rose-\
53 Phleiuslu Timon, P'rag. 58 Dicls.
54 Ksenophanes, P'rag. 7 D-K.
55 Antlı. Pal. VII. 120.
56 Kratinos minör, P'rag. 6 Kock.
57 P'rag. 1 Kock.
58 Prag. 1 Kock.
59 P'rag. 12 Kock.
60 Prag. 13 Kock.
61 Burada verilen bilgilerde iki parça birbirinden ayrılmalı: a) auveSpeiJOVTO-
ç... auvePrı, ve b) ovtıo 5e Kar... (§ 40) c ta c tf|a a v T a . Ncanthcs ile Dikaiark-
hos’taki bilgilerin buna benzer bir birleşimi Porphvrios’ta, Vit. Pyt/ı. 55 vd.:
dostları saldırıya uğrayıp dağıtıldıkları sırada, Neanthes hocanın orada ol
madığını, Dikaiarkhos da orada olduğunu belirtiyor. lamblikhos (Vit. Pyth.
251 vd.), verdiği bilgiler Neanthes’inkilere uyan Nikomakhos’u anar.
62 Kısmen doğrudan (yevopevoç, egtt), eİ7tiûv), kısmen dolaylı yoldan (ıca-
ta7.r|cp0rjvaı, âıcoacpayrjvaı) aktarılan bu parça, lamblikhos’un Hippobotos
ve Neanthes’e dayanarak aktardığı (Vit. Pyth. 189-194) Myllias ile karısı
Timykha’nın öyküsünden esinlenmiştir: krş. Porphyrios, Vit. Pyth. 61: Bura
da Damon ile Phintias’ın öyküsünün Hippobotos ve Neanthes tarafından
Myllias ile Timykha çiftine aktarıldığı söyleniyor, tamblikhos'un anlatısın
da bir grup Pythagorasçı bir tiranın adamları tarafından kovalanıp bakla eki
li bir alanda yakalanınca, hepsi de baklaları çiğncmcktcnsc, durdukları yer
de ölmeyi yeğlerler. Ama bu öykü herhangi bir yere yerleştirilebilir. Doğal
olarak bunun Pvthagoras’ın sonuyla bir ilgisi yoktur. Tov 5i ıc«taX.r|(|>drjvaı
SleÇıovta, Porphyrios Vit. Pyth. 57 ile karşılaştırılabilir: Burada öğrencileri
nin bedenleriyle ateş üzerinde köprü kurarak hocalarını yangından kurtar
dıkları, ama Pythagoras’ın okulunun yok olmasından dııvdıığıı üzüntüyle
kendini öldürdüğü anlatılır. Bundan sonra gelen ottun ttf, sanki bunlar san
gınla ilgili cümleden ayrıymış gibi, aecııııee konmuşun
63 Dikaiarklıos, Prag. 35 b Wchrli.
64 Lcmboslu Hcraklcides, Prag. 6 Müllcr.
65 Satyros, l'rag. 10 Müllcr
66 Hcrmippos, l'rag. 23 Müllcr.
67 Empcdoklcs, l'rag. 155 D-K.
68 Theano’nun uyarısının, Hcrodotos’taki Gyges öyküsüne (I. 8. 3) yansıma
sı ile ilgili olarak, krş. E. Raubitsehek, “Rheinischcs Mııseum”, 1957, s.
139 vd., ve R. Harder, Herot/ot, Darmstadt, 1962, s. 370. H. Barth, “Philo-
logııs”, CXII, 1968. s. 288 vd.de Ovidius’un Arnores 111. 14. 21 ve 27’dc
Herodotos’a değil, Thcano’nun sözüne dayandığını gösterir.
69 Lcmboslu Hcraklcides, l'rag. 6 Müllcr.
70 Aı,/A. Pal. VII. 121.
71 Age. V. 34.
72 Age. V. 35.
73 Age. VII. 122.
74 1Ö 540-536. Krş. Clemens A/ex. Stram. I. 65: “62. Olimpiyat’ta [IÖ 532
528], sekiz yıl sonra ve Samoslu Polykratcs ile aynı zamanda.”
75 Taraslı Aristoksenos, l'rag. 19 \Vehrli: krş. Pythagoras, Text. 10; Philolaos,
Tcxt. 1 D-K.
76 Krş. III. 6.
77 Krş. H. Lcchat, Pythagoras </e RJıegion, Lvon-Paris 1905; A. de Kraneiscis,
“Klearchos”, II, 1960, s. 5 vd.; S. Lagona, Pi/agora di Reggio, “Cronache di
Archeologia e di Storia delPArte”, VI (Catania 1967), s. 18 vd.; E. de Mi-
ro, // "Guerriero" di Agrigento e la Sıultura th Stile Severo in Si/ilia, ibid. VII,
1968, s. 155 vd.
78 Urginea mantıma.
79 Kyreneli Eratosthenes, l'rag. 11 Jacoby.
80 Arelateli Favorinus, l'rag. 18 Müllcr = 27 Mcnsching = 59 Barigazzi.
81 İÖ 588-585.
82 Anth. Pal III. 35. Thcaitetos için, krş. D.L. IV. 25 ve Sncll, TrGF 1, s. 283.
Aynı ozanın öteki dört cpigramı, Anth. Pal. VI. 357; VII. 444, 449, İZİ.
83 Arelateli Favorinus, Prag. 18 Müllcr = 27 Mcnsching = 59 a Barigazzi.
84 IxpoyyıSA.T|’nin anlamı için, bak: Albcrtelli, 67/ Pleati, cit., s. 112 vd. Pla-
ton’da ıtepıcpepriç ve atpo-yyû^T) ile ilgili olarak, krş. J. S. Morrison, TheSha-
pe of the Parth in Plato's Phaedo, “Phronesis”, IV, 1959, s. 107 vd.
85 Phys. opiıı. Prag. 17 Diels. Krş. H. IJscncr, Analeeta Theophrastea, II. The-
ophrasti de Physitorum opinionibus re/iguiae (KleineS<Ariften, cit., I, s. 71 vd.),
Prag. 17. Krş. Hesiodos, llıeog. 127; Parmenidcs, Text. 44 D-K; Zenon,
l'rag. ll(ı Arnim (SVl< I, s. 63).
86 Amiplimi? Krş. Ksenophon, Alem. I. 6.
87 Anth. Pal III. 116.
88 Yani, herhangi bir okula bağlı olmayan.
89 Krş. I. 19.
90 Timaios, Frag. 26 b Jacoby.
91 Hermippos, Frag. 27 Müllcr.
92 Pontoslu Herakleides, Frag. 76 Wchrli.
93 Kratosthenes, Frag. 7 Jacoby.
94 Krş. L. Moretti, Olympionikai, i vinriton ueg/i antirhi agmıi ohmpiri, “Atti
Accadcmici Lincci” Memorie. Cl. Sc. mor., Stor, e fılol., Ser. VIII, e. VI
II, fask. 2 (Roma 1957), no. 170.
95 Aristoteles, Frag. 71 Rose3.
96 IÖ 496-493.
97 Apollodoros, Frag. 32 a Jacoby.
98 Glaukos, Frag. 6 Müllcr = 6 Lanata.
99 İÖ 445/4.
100 Aristoteles, Frag. 71 Rose3.
101 Pontoslu Herakleides, Frag. 86 VVehrli.
102 Satyros, Frag. 11 Müllcr.
103 Lemboslu Herakleides, Frag. 6 Müllcr.
104 Krş. Moretti, Olympionikai, cit., s. 81, no. 167.
105 Arelateli Favorinus, Frag. 3 Müllcr = 21 Mensehing = 48 Barigazzi.
106 Kentlerin büyük şenliklere gönderdiği gözlemciler.
107 Rmpedokles, Frag. 112 Dichl.
108 Timaios, Frag. 14 Jacoby.
109 Empedokles, Frag. 129 Dichl.
110 Bu sorunla ilgili olarak, krş. Zcller-Mondolfo, op. ât. I. 2, s. 401, no. 1.
111 Ncanthcs, Frag. 20 Müllcr = 26 Jacoby.
112 Phys. op'tn. Frag. 3 (Dicls, Dox., s. 477, 18). Krş. Parmenides, Text. 9 D-K.
113 İzmirli Hermippos, Frag. 27 Müllcr.
114 Ksenophanes, Text. 5 D-K.
115 Oratores Attiâ II. 156 b 6 (Baitcr-Sauppc).
116 Elcalı Zenon, Text. 10 D-K.
117 Alkidamas’ın tanıklığı ile ilgili olarak, bak: D. O ’Bricn, The Râatıon of
Anaxagora.s and F.mpetlorles, “Journal of Hcllcnic Srudics” 1968, s. 94 vd.
118 Aristoteles, Frag. 65 Rose3. Aynı bilgi F.lrah /.ınnn'un )V/,v//////’nda da (IX.
25) yineleniyor.
119 Aristoteles, Frag. 70 Rose3.
120 IÖ 480 yılında Kserkses'in I lellcspoııtos'ıı geyıp Yunanistan'a yaptığı
akın.
121 Rodoslu Hicronymos, Frag. 4 I lıller - 30 VVelulı.
418
Ksenopfıanes
Parmerıides
Melissos
Elealt Zenon
Leuk'ıppos
Demokritos
“Kim var böyle bilge? Kim böyle biiyük bir eser çıkar
dı
ortaya, her şevi bilen Demokritos’unki gibi?
Onu bekleyen ölümü üç gün bovıınca evinde tııttıı
ve onu sıcak ekmek kokusuyla ağırladı.”
Yaşamı böyle.
44. Görüşleri şunlar: evrenin ana ilkesi atomlarla boşluktur,
bunun dışındaki her şey, var sanılan [tahmin edilen] şey
lerdir; dünyalar sonsuzdur, doğar ve yok olurlar. Hiçbir şey
yoktan var olmaz ve yoklukta yok olmaz. Atomlar büyük
lük ve sayıca sonsuzdur, evrende burgaç içinde dönerek
devinirler. Bövlece, ateş, su, hava ve toprak gibi bütün olu
şumlar ortaya çıkar; çünkü bunlar da birtakım atomların
kümelenmesidir; bu atomlar sert oldukları için etkilenmez
ve değişmezler. Güneşle ay böyle düz ve küresel (atom)
kitlelerinden oluşmuştur, ruh da aynı şekilde; ruhla akıl
aynı şeydir. Görme, imgelerin göze çarpmasıyla gerçekle
şir.
45. Her şey bir zorunlulukla olur; onun zorunluluk dediği şey,
her şeyin oluşumuna neden olan burgaçtır. Erek, iç erinç
tir; bu erinç, kimilerinin yanlış anlayarak kabul ettiği gibi,
hazla aynı şey değildir; ruhun herhangi bir korku, boşinan
ya da başka bir duyguyla sarsılmadan, sakin ve dengeli ol
ma durumudur. Buna “iyilik” de der, ve daha başka birçok
ad verir. Varlıkların niteliği uylaşım sonucu vardır, doğada
atom ve boşluktan başka bir şey yoktur. Görüşleri bunlar.
Kitapları Thrasyllos tarafından Platon’un dörtlemeleri gibi
düzenlenmiştir125.
46. Ahlak alanında şu kitapları var:
I. Pythagoras\
Bilgenin Durumu Üzerine;
Hades'teki Durum Üzerine-
Tritogeneia (adı böyle, çünkü tüm insan yaşamının bağ
lı olduğu üç şey bundan çıkar)126;
II. Dürüstlük ya da Erdem Üzerine;
Amaltheıa 'nıtı Boynuzu;
Dinginlik Üzerine;
Ahlak Notlan: çünkü İyilik adlı eser yok.
Ahlak alanındaki eserleri bunlar.
Fizik alanında şu kitapları var:
III. Biiyiik Evrensel Düzen (Thcophrastos1-7 ve okuluna gö
re, bu eser Leukippos’undur);
Küçük Evrensel Düzen;
Dünyanın Betimlemesi;
Gezegenler Üzerine;
IV. Doğa Üzerine, bir kitap;
insanın Doğası (ya da Et) Üzerine, iki kitap;
Akıl Üzerine;
Duyular Üzerine (bazıları son iki eseri Ruh Üzerine adı
altında toplarlar);
V. Tatlar Üzerine;
Renkler Üzerine;
47. Farklı Biçimler Üzerine;
Biçim Değişiklikleri Üzerine;
VI. Kanıtlamalar (bundan önceki eserlerde söylenenleri
destekliyor);
imgeler ya da Öngörü Üzerine;
Mantık Sorunları Üzerine Kural, üç kitap;
Sorunlar.
Doğa üzerine eserleri bunlar.
Dörtleme içinde düzenlenmemiş eserler:
Gökyüzü Olaylarının Nedenleri;
Hava Olaylarının Nedenleri;
Ateşle ve Ateşin içindekilerle ilgili Nedenler;
Seslerle ilgili Nedenler;
Tohumlarla, Bitkilerle ve Meyvalarla ilgili Nedenler;
Hayvanlarla ilgili Nedenler, üç kitap;
Karma Nedenler;
Mıknatıs Üzerine.
Dörtleme içinde düzenlenmemiş eserleri bunlar.
Matematik eserleri şunlar:
VII. Farklı t Görüşt ya da Çemberin ve Kürenin Değme Noktası
Üzerine;
Geometri Üzerine;
-M I)
Geometriye Dam
Sayılar;
VIII. Akla Aykırı Çizgiler ve Katı Cisimler, iki kitap;
Açınımlar;
48. Büyük Yıl ya da Astronomi, takvim;
Su Saatinin <ve Gökyiiziinün> Savaşımı;
IX. Gökyüzünün Betimlemesi;
Coğrafya;
Kutup Betimlemesi;
Işınların Betimlemesi128.
Matematik eserleri bunlar.
Müzik eserlerine gelince:
X. Ritim ve Uyum Üzerine;
Şiir Üzerine12y;
Dizelerin Güzelliği Üzerine;
Güzel Tıntlı ve Çirkin Tımlı Harfler Üzerine;
XI. Homeros, Doğru Okuma ve Terimler Üzerine13°;
Şarkı Üzerine131;
Sözcükler Üzerine;
Sözlüğe Dair.
Müzik eserleri bunlar.
Teknik eserleri de şunlar:
XII. Tahmin;
Diyet Üzerine ya da Diyet Uzmanlığı;
Tıbbi Görüş;
Yerli ve Yersiz Şeyler Üzerine Nedenler;
XIII. Çiftçilik Üzerine ya da Yer Ölçümü;
Resim Üzerine;
Taktık;
Silahlı Çarpışma.
Bunlar da bu kadar.
49. Bazıları aşağıdaki eserleri Notlar ından ayrı olarak sıralar
lar:
BabiTdeki Kutsal Yazılar Üzerine;
Meroe’dekiler Üzerine;
Okyanus Turu;
Tardı Araştırması Üzerine;
Khaldaia incelemesi;
Phrygia incelemesi;
Ateş ve Hastalıktan Öksürenler Üzerine;
Yasal Nedenler;
İnsan Eliyle Yapdmış [ya da] Sorunlar.
Ona yakıştırılan eserlerin bir bölümü kendi yazılarından
derlemedir, bir bölümü de herkesçe düzmece kabul edi
lir132. Eserleriyle ilgili olarak bu kadar.
Altı Demokritos vardı: birincisi, bu Demokritos; İkincisi,
onunla çağdaş Khioslu müzikçi; üçünciisii, Antigonos’un sö
zünü ettiği133 heykeltıraş; dördüncüsü, Ephesos’taki tapı
nak üzerine ve Samothrake kenti üzerine eser yazmış134;
beşincisi, epigram ozanı: duru ve süslü bir deyişi var; akın
cısı da, Pergamonlu, hitabet konuşmalarıyla <adını duyur
muş:».
Protagoras
Apollonialı Dıogenes
Anaksarkhos
Pyrrhon
Timon
NOTLAR
1 İÖ 504-501. Apollodoros, b'rag. 540 a Jacoby: rjıcnaÇE pev ıcceuâ ıfjv evâîrıv
ıcaı e^tikoottiv ’0Xv>|i7tı<i5a. Hcraklcitos’un olgunluk çağı Parmcnidcs’in-
kiylc aynı tarihe rastlamaktadır (IX. 23: TiKgaÇE 8 e ıcaıâ xf|v ev<İtt| v ıcaî
E^r)KoaTT)v ’0Xv(i7ti(i5a). Ama bu rastlantı kuşkuludur.
2 Hcraklcitos, b'rag. 40 Dicls.
3 Hcraklcitos, b'rag. 41 Dicls.
4 Hcraklcitos, b'rag. 42 Dicls.
3 Hcraklcitos, b'rag. 43 Dicls.
6 Hcraklcitos, b'rag. 44 Dicls.
7 Krş. K. Zcllcr, De Hermodoro b'.phesio et Hertnodoro Platonis Disapulo, Mar-
burg 1859.
8 Hcraklcitos, b'rag. 121 Dicls.
9 Krş. VIII. 52.
10 Anth.Pal.V 11.127.
11 Hcrmippos, b'rag. 28 Müllcr.
12 Ncanthcs, b'rag. 11 Müllcr = 25 Jacoby.
13 Hcraklcitos, b'rag. 101 Dicls.
14 Kcoslıı Ariston, b'rag. 28 NVchrli. I Icraklcitos’ıın ölümii üzerine burada, Mar-
cus Aurcliııs’ta (111. 3.4) vc özellikle Sııidas'ta (s.v. 'HpoucXeitoç) anlatılanlar
hak., bak: R. Muth, lleraktıls Tod, “Anzcigcr fiir dic Altcrtıımsuisscnschaft”,
VII, 1954, stn. 250 vd.; Nm/ma/s İlmiklim Tod, ibid. VIII, 1955, stn. 251 vd.
Hcrmippos için (b'rag. 28 Müllcr) Dıcls'in notu (I, s. 140): “Der parodisehe
Autor IİEpi flavriîtov, dcııı lleıııııppos lıier folgt [Dicls, Herak/it, herlin
19092, s. 3, no. Hı| selıeiııı absıt İnin lı clıe lıippokratischcn Fachaıısdrückc
----------------------------- - -İM, ------------------------------
ke( i )voüv ilmi t’£,ı pn v vcrvvandt zu habcn”. Aıâ tt)v pEta(3oXf|v ayvorıOevta
ıcuvopptütov ytvıaOuı ciimlcsi için, krş. Hcraklcitos, Frag. 97 D-K = 22 Mar-
covich. Aristoıı'ıııı tanıklığı (Frag. 28) için, NVchrli’nin notıı (l.ykoıı undAns
ımı von Keos, cit., s. 65): “Dic NVasscrsucht Hcraklits İst cin Witz, der von sc-
iner Fcucrthcoric aıısgcht: [...] A. findet cine Fassung vor, naeh vveleher Hc-
raklit an der Krankheit stirbt, und dir er abschvvacht; sie ganz. prciszııgcbcn
kann er sieh nieht cntschlicsscn." IX. 5’teki anlatıyla ilgili olarak tarihsel ge
leneğin bulunmaması hak., krş. H. Fraenkel, A Thought Pattem in Heraditus.
“Am. Journal of Philology”, LIX, 1958, s. 509.
15 Mcraklcitos’un eserinin iiç boliimlii olması hak., krş. Bignonc, F.tnpednrle,
cit., s. 262, no. 1.
16 Phlciuslu Timon, Prag. 45 Diels. Krş. 1/ias I. 247 vd.
17 P/ıys. optn. b'rag. 27 Uscncr. MeXaYXoXııcoı üzerine, Aristoteles,
Nikomakhos’a Klik 1150 b 25.
18 Rodoslu Antisthenes, Frag. lOJacoby.
19 Herakleitos’un krallık üzerindeki hakları üzerine, krş. Strabon, XIV. 5, s.
655. Fleraklcitosçular üzerine, krş. K. VVcerts, Heraklit und HerakUteer,
Berlin 1926.
20 Herakleitos, Frag. 45 Diels.
21 Herakleitos, Frag. 46 Diels.
22 Krş. Herakleitos, Frag. 90 Diels.
25 Krş. Herakleitos, Frag. 80 Diels. Heraklcitos’ta EKJCupoıaıç ile ilgili olarak,
krş. R. Mondolfo, “Phroncsis”, III, 1958, s. 75 vd. ve G. S. Kirk, ibid. IV,
1959, s. 75 vd.
24 J. Janda (Dir Berir/ıle iiber Hrraklits Fekre bet Diogenes l .aertms, “Listy Filo-
logicke”, XCII, 1969, s. 97-115) Herakleitos’un öğretilerinin açıklandığı
bölümün kaynağı olarak Thcophrastos ile Stoacı bir yazarı gösterir. Krş. J.
Kerschensteiner, Der lierie/ıt des Theophrast iiber Heraklit, “Hcrmcs”,
LXXXIII, 1955, s. 585-411. Laertelinin serimi ile Herakleitos’tan Cicc-
ro'da bulunan parçalar arasındaki ilişki için, bak: H. Diller, Heraditea bei
('.itern. Festsdırift Hüe/merûc. VViesbaden 1970, s. 60-5.
25 Herakleitos Üzerine adlı bir eserin yazarı; krş. IX. 5. Frag. 29 Wchrli.
26 Kış. II. 22.
27 Platon I Icrakleitos’u kastederek “iyon Mıısalan’’ndan söz eder (Sop/ı. 242
e). İskenderiyeli Clcmcns onun izindedir (Strom. V. 9. 682 P. a l yoûv
'I(i8eç M o ö aaı 5ıapprj8r|v A iyauaı), ve olasılıkla, M. Krnout’nun
düşündüğü gibi, Lucrctiııs da (I. 657).
28 Aelespota 287 Naııck-,
29 Tporuou ıcocrpoç ile ilgili olarak, krş. M. Marcovich, “Ziva Antica”, XV
1965-66, s. 281 vd.
-1f »7
114 Krş. J. Holhıek, / '// sılanr dr Pltılım (Dingine I.nere, IX. 40 = /In sinsene Prag.
İM II■'r/tr/i), “Kcvııc ile Plıilologic", XI,I, 1967, s. 242 vd.
115 Pilicinsin Timim, Prag. 46 Dicls. Krş. l/ias I. 265; IV. 541.
116 Krş. IX. 54.
117 Apnllodnrns, Prag. 56 a Jacoby.
118 IÖ 460-457.
119 IÖ 470/469.
120 Krş. IX. 54, 55 = Anaksagoras, Test. 5 D-K.
121 Dcmokritos ile ilgili bu öyküden Hippokratcs ile ilgili bir söylence oluş
muştur: krş. D. D. Lvpourlis, Hipporrate dans une Tradition Poptılaire de
Cos, “Hellenika”, XXIII, 1970, s. 109-14.
122 Hermippos, Prag. 29 Müller.
125 Reiske’ye göre (agm., s. 525), kı/. kardeşi değil, yeğenidir.
124 Ant/,. Pal. VII. 57.
125 Başlıklar İskenderiye kitaplığındaki riıvaıCEç’ten çıkmadır: krş. O. Re-
genbogen, RP. XX (1950), stn. 1441 vd. Eserlerin dörtlü düzeni ile ilgili
olarak, krş. G. Pasıpıali, Storia (İtila Tradizione e Critiea del Testo, cit., s.
265.
126 Tritogeneia başlığı için, krş. Alfıeri, 67/ Atomisti, cit., s. 182, no. 466.
127 P/ıys. opin. Prag. 28 IJscncr.
128 Krş. D. Gioseffı, Perspertiva Artifiria/i.ı, Trieste, 1957, s. 24.
129 Krş. Eanata, Poetira Pre-platonira, cit., s. 252 vd.
150 Krş. Lanata, op. rit., s. 258 vd.
151 l/tıtl. s. 266 vd.
152 Abderalı Ps.-Dcmokritos, Test. 1 Jacoby.
155 VVilamowitz, Antigonos von Karystos, cit., s. 10.
154 Ephesoslu Dcmokritos, Test. 1 Jacoby. Krş. A. Trcsp, Die Pragmente der
grierhisrhen Ku/tsılınftsteller, cit., s. 158.
155 Apollodoros, Prag. 70 Jacoby.
156 Dinon, Test. *6 Jacoby. nepaiKCt’nın bu kitabı D.I,. I. 8’dc 'Iotopîçaı’ın
kitabı olarak anılmıştır. Dinon, İskender’in tarihçilerinden Kolophonlıı
Kleitarkhos'un babasıdır.
157 Prag. 150 \Vehrli. Thurioi IÖ 444 yılında kurulmuştur.
158 Prag. 146 Kock. Krş. Athenaios, 218 e.
159 Platon, Prot. 516 a.
140 Arelateli Eavorinus, Prag. 56 Müller = 45 Mensching = 77 Barigazzi
141 Protagoras’a değil de, Demokritos’a Zotpıa dendiği, İskenderiyeli Clc-
mens’ten de çıkarılır: Strom. VI. 52 (= Test. 18 D-K).
142 Platon, l'heaitet. 152 a vd.
145 IÖ 411 yılında. Krş. Jacoby, Apollodors ('.kronik, cit., s. 266 vd.
-171
144 Olası yorumlar için, hak: R. Pfciffcr, Storla deda Filoloji// ('.hissini, s. 92
vd.
145 Phleiuslu Timon, Frag. 47 Dicls. Krş. t Has XV. 679.
146 Fudıydemos 286 c: burada oı öcjucpî rip(ı)Tay6pav...ıcai oı eti ıca^aıoıcpoı
okunuyor. Krş. A. Klcingünther, “Philologus”, Supplb. XXVI. 1, 1955, s.
2, no. 6.
147 Antisthcncs, Frag. 48 Occlcva.
148 Adı bir tek burada geçiyor.
149 Aristoteles, Frag. 65 Rosc3.
150 riepi EJiiTtıSevnattov adlı mektubunda: krş, Athenaios, VIII. 554 e = Kpi-
kuros, Frag. 172 llscner.
151 Protagoras’ın dörtlü ayırımını Quintilianus da doğruluyor: Imt. III. 4. 10.
Yedili ayırım Anaksimenes’e yakıştırılır. Ama H. Roller (Die Anfange tler
grierhisrhen GrammatH, “Glotta”, XXXV II, 1958, s. 5 vd.) bu ayırımın da
Protagoras’a ait olduğunu ileri sürer.
152 Oratores Attıci II. 155 b (Baiter-Sauppe).
155 Aristoteles, Frag. (il Rosc3. Protagoras’a açılan dava ile ilgili olarak, krş.
Cieero, De »af. deor. I. 65.
154 Bu listenin eksik olduğu, içinde IİEpı Oeıov adlı eserin bulunmayışından
bellidir.
155 Philokhoros, Frag. 168 Miiller = 217 Jaeoby.
136 P. 490 Nauck3.
157 Apollodoros, Frag. 71 Jaeoby.
158 IÖ 444-441.
159 A n d . Pal. VII. 150.
160 Krş. Frag. 6 Spengel.
161 P. 51 Scheidweiler; s. 21 vd. Posvcll.
162 Bu düşünürün, Dcmokritos’un öğrencileri olarak gösterilen Protagoras
ile Anaksagoras arasında yer alması şaşırtıcıdır. 'Pek açıklama şu olabilir:
Abdera okuluna bağlı, adı pek duyulmamış l/.mirli bir Diogcncs vardı.
Laertcli Diogcncs ya da kaynaklarından biri bu Demokritosçu düşünürü
olasılıkla daha iyi tanınan Apollonialı Diogcncs ile karıştırmıştır. Khioslıı
Metrodoros’un ya da Naıısiphancs’in yaşamının bulunmaması da şaşırtı
cıdır.
165 Rodoslu Antisthcncs, Frag. *15 Jaeoby.
164 Phalcronlıı Dcmctrins, Frag. 91 VVebrli. VVehrli’ve göre, toutov Dingc-
nes’tir; Hieks’e göre ise, Anaksagoras.
165 Dicls (op. af. s. 144) bunları Plııtarklıos, Sırımı, apııd Kuscbios, Praep. F.v.
I. 8. 15; Aetiııs I. 5. 26 ve Tlıcoplııasios, Pl/ys. opin. Frag. 2 ile karşılaştı
rır.
166 Krş. VI. 81.
167 İki fragmcııtlc ilgili olarak, krş. G. Rudbcrg, Z um S tild e s Diogenes v. A pot-
lonia , “Symbolac Oslocnscs” XXII, 1942, s. 2; I. Düring, A ıisto tle’s De
p a rtilim aninnılııını, Göteborg 1943, s. 71, no. 1.
168 Khioslıı Ncssas, Text. 2 D-K.
169 İÖ 340-337.
170 Benzer öykü Zcnon için de anlatılıyor: krş. IX. 27.
171 Antlı. Pal. VII. 133.
172 H om cros,//. V. 340.
173 Plııtarkhos, Vitri A/exandrii XXVIII. 1.
174 Kııripides, Or. 271. Krş. Philodcmos, De Virüs, IV. .3. 6 ve Plııtarkhos, D e
ııdul. e ta m . 60 b, (Juaestiones convivales 737 a (= Text. 1 D-K).
175 Bu yaşamöyküsiiniin kuruluşu için, bak: G. A. Ferrari, D ne F a n ti suHo
Scetri/ismo Autiro (Diog. Lacr. IX. 66-108; Kusebios, Prtıep. E v . XIV. 18.
1-20), “Studi Italiani di Filologia Classica”, XL, 1968, s. 200-24.
176 Apollodoros, Erag. 39 Jaeoby.
177 Aleksandros Polyistor, Prag. 146 Müller = 92 Jaeoby. Bryson için, krş.
Text. 203 a Döring.
178 Krş. Ph. De Lacy, o v J ja X X o v a n d t/ıe Aııteıedents o f Anrient S ıep tiıism ,
“Phronesis”, III, 1958, s. 59 vd.
179 \Vilamowitz, Antıgonos von Karystos, cit., s. 35 vd.
180 M etinde eksiklik var: krş. Wilamo\vitz, Antigoııos v o n Karystos, cit., s. 36.
Diels’in tamamlaması şöyle: ıccmoı KeKivripîvov te (t<5 toö o y f o v KpoTtp
ıca'ı <pıX65oi;ov).
181 Krş. Nausiphanes, Text. 2 D-K.
182 Phleiuslu 'l’iınon, Erag. 48 Diels. Krş. l/ia s II. 796; Od. XVI. 465.
Python’dan alıntı yitiktir.
183 Phleiuslu l imon, Erag. 67 Diels.
184 Academirorum lndex H enıdanensis eol. VI. 15 vd. Kotys’iin öldürülmesini
Platon’un iki öğreneisine bağlar (nîrOiûv Kai 'HpaıcX.eî6r|ç oi Koruv âıtOK-
TEÎvavtEç ıcaî 5ıâ toûO’ v k ' ’A'Orıvaıiûv jtoÂ.iToypcKpTi'öevTEç, eİTa 5 e
ZpTTaontEipocvtij ti(jt|{)evteç, A’ıvıoı). Krş. Demosthenes, K a t a ’A pıazoK p.
I 19; Aristoteles, Pol. 1311 b 20; Plııtarkhos, A d v. Col. XXXII; Philostra-
tos, Apoll. VII. 2. Bak: \Vilaıno\vitz, Antigoııos von Karystos, cit., s. 38; Zel-
ler. op. rit. II. I4, s. 421.
185 I lomeros, İl. VI. 146.
180 Age. XXI. 106.
187 Karystoslıı Antigonos’ta izleyebildiğimiz bilgiler burada sona eriyor. 69
108. paragraflar arasını kapsayan uzun parçanın -K uşkuculuk akımının
ardıllarını sıraladığı 115-116. paragraflar da buna bağlıdır- kaynağı açık
değildir. Lacrtcli’nin lııı okula karşı görünüşteki tarafsızlığı ile (krş. 109)
elden geldiğinee çok bilgi toplamaya çalıştığı düşünülebilir. Mir biyogra
fi yazarının kendi eğilimleri olmadan “T im on’un Tiberiııs Caesar'a ada
dığı T aşlam alar o. açıklama yazan Apollonides’e" dayanması pek olası de
ğildir. Nitekim, Lacrtcli’nin sonradan kendisi için kopya etm ek üzere
Kuşkuculuk üzerine bir monografi bulduğu söylenmiştir. Kğcr bu doğ
ruysa, bir çağdaşı olmalıdır ya da hiç değilse Laodikcialı Antiokhos (106)
ve Sextus Kmpcirikos’tan daha önce olmayan bir yazar (87).
188 Frag. 287 Kdelstein-Kidd.
189 Phlciuslu Timon, Frag. 50 Diels. Krş. Od. XXI. 364.
190 Abderalı Hekataios, Text. 3 a Jacobv = Text. 3 D-K; Nausiphanes, Tan. 3
D-K; krş. D.L. IX. 102.
191 Arkhilokhos, Frag. 68 D. = 115 L-B.
192 Kuripides, Yalv. Kad. 735-737.
193 Ksenophanes, Frag. 34 Diels.
194 Zcnon, Frag. 4 D-K.
195 Demokritos, Frag. 117 D-K.
196 Demokritos, Frag. 125 D-K.
197 Krş. Platon, Tim. 40 d.
198 Kuripides, Frag. 638 N auck2.
199 Kınpedokles, Frag. 2, dize 7 vd. D-K.
200 Kmpedoklcs, Frag. 2, dize 5 vd. D-K.
201 Herakleitos, Frag. 47 D-K.
202 Homeros, //. XX. 248-250.
203 Age. IX. 104.
204 104. paragrafta olduğu gibi, burada da Lacrtcli ya da kaynağı, kuşkucu bir
tavır içinde görünmektedir.
205 Krş. Scxtııs Kmpeirikos, Prh. H yp. 36-163; W. Bröckcr, Die 1'rnpru d ır
Skeptiker , “Herm es”, LXXXVI, 1958, s. 497 vd.
206 Aristoteles, Frag. 103 Rosc3.
207 Kudoksos, Frag. 14 Gisinger = 278 a Lcsscrrc.
208 Aulus Gelliııs’un Nortes A ttiıae , XI. 5. 5’te andığı Tropoi Pyrr/toneioi
(Tpoıtoı rioppcüVEtoı) adlı eserde (Favorinus, Frag. 26 Barigazzi).
209 Kısır döngü denen kanıtlama biçimi.
210 Reiske’nin tamamlaması: op. u t., s. 324 <evıa 5e \(/eo5r|>.
211 Kuşkucuların nedeni yokıımsamaları (S 97-99) ile ilgili olarak, krş. K.
Janaeck, “Kıınomia” (Prag), III, 1959, s. 50 vd., Scxtus Kmpeirikos (A d v .
matlı. IX. 207-217) ile karşılaşınır.
212 Krş. K. Janaeck, Dıogrıırs I .a rıtım IX , 101 un d Xtxl/ts F.mpirirıts M X I, 69
75 (-7 d ),d \\\. ('.Iıaııslrtiıi !' S ın tılıı Pıag, l‘>62, s. 143-6.
213 Antisthcncs, Frag. 111c Dcclcva.
214 Krş. IX. 77.
215 Krş. IX. 74.
216 A. N. Zoıım pos’a göre ( ’/ n lim o n von P/ı/ir/s, “Platon”, XVIII, 1966, s.
300), bu parçada fenomcnolojinin tohumları atılmaktadır.
217 Phlciuslıı l imon, Frag. 69 Dicls.
218 Krş. F p ia trea , s. 179 Uscncr.
219 P. von der M iihll'c göre (H ine l.iicke im Berirbt iiber D emokrits Le/ıre vom
Kriterimi bet Diogenes 1 .aertios, “Philologus”. CVII, 1963, s. 130 vd.), şöyle
yazılmalı: AııgoıcpiToç o i pr|8ev dvotı twv (paıvogevıov (Xeyeı (ıcpııppıov).
ot 6e cutö Tfjç I to a ç Kai toî neputdrto'D xct gev eıvaı tûv (paıvogevçv), xct
6e pr| eivaı.
220 Reiske 6 itap' ripcSv’u “hemşehrim” (6 tt|ç rıgeıepaç nokta>ç) şeklinde
anlar. Usener buna dayanarak Laerteli’nin burada kullandığı kaynağın
Nikaialı Nikias olduğunu çıkarır; ama bu Nikias hakkında bildiğimiz hiçbir
şey bu tahmini desteklemiyor. Cieero’nıın Akademeialılara “nostri” dediği
gibi, Strabon’un da Stoacılara 0iT|g£Tep0i dediğini göz önüne alıp “benim
gibi Kuşkucu” yorumunu getirmek de bir kaçamaktır. Laerteli burada
kendi adına mı konuşmaktadır, yoksa bir Kuşkucunun eserindeki 6 Jtap'
fıptâv’ıı aynen mi korumaktadır? Her ikisi de miimkiin görünüyor.
221 Pyrrhon ile T im o n ’un buluşması hak., krş. M. llnterschneider, “ Rivista
Critica di Storia della filosofîa”, IX, 1954, s. 285 vd.: bıı ayrıntıyla ilgili
olarak Aristokles’in felsefe tarihinin üstünlüğünü vurgular. Stilpon için,
krş. Texf. 174 Döring.
222 VVilamowitz, Antigonos v o n Karystos, cit., s. 41 vd.
223 Krş. Snell, T rG F 1, s. 282, no. 112. T im on’un dramatik etkinliği hak., krş.
Schramm, ir a g ic o ru m G raerorum hellenistirae... aetatis fr a g m a n a ,
Monasterii VVestf. 1929, s. 61.
224 E7tıXoyoç = “kapanış bölüm ü”, “son söz”
225 b'rag. 1 Diels.
226 Diels’e göre, Kat em ı’dcn (§ 110) TıgtûV o pıaavûptüTtOÇ’a (§ 112) kadar
olan bölüm bir eklem edir ve Karystoslıı Antigonos’un verdiği bilgilerde
ki bakışımı bozmaktadır.
227 Rodoslıı llieronymos, b'rag. 1 VVehrli.
228 Krş. Snell, T /C F 1, s. 282.
229 Aıtolialı Aleksandros, Test. 10 Snell (T rG F 1, s. 278).
230 llyzantionlu Homeros, Test. 8 Snell (T rG F 1, s. 269).
231 l)u işbirliği ile ilgili olarak, krş. Schramm, op. t it., s. 16 vd.
232 Zenodotos’a imleme yapıyor. Krş. \Vilamowitz, Antigonos von Karystos,
cit., s. 43.
-î / r.
Epıkuros
1. Neokles ile Khairescrate’nin oğlu Atinalı Epikuros Garget-
tos demosuna bağlıydı, Soyluluk Üzerine adlı eserinde söy
lediğine göre, Philaidai ailesinden geliyordu. Başkalarına
ve Sotion Özeti adlı eserinde Herakleides’in söylediğine
göre1, AtinalIların Samos’ta yerleşme kurmasından sonra2
orada büyümüş; on sekiz yaşında, Ksenokrates’in Akade-
meia’da, Aristoteles’in de Khalkis’te ders verdiği sıra, Ati
na’ya gelmiş. MakedonyalI İskender öldükten sonra Atina
lı yerleşmeciler Perdikkas tarafından Samos’tan kovulun
ca3, Kolophon’a babasının yanına gitmiş;
2. bir süre orada yaşadıktan sonra, Anaksikrates’in arkhontlu-
ğunda4 Atina’ya dönmüş; bir süre öteki filozoflarla birlikte
felsefe yapmış, sonra kendi adıyla anılan bir okul kurup
kendi görüşlerini açıklamaya başlamış. On dört yaşında
felsefeyle ilişki kurduğunu kendisi söylüyor. Epikurosçu
Apollodoros Epikuros’un Yaşamı Üzerine adlı eserinin birin
ci kitabında onun Hesiodos’taki “kaos”un anlamını5 açık
layamadıkları için okul hocalarını küçümseyip felsefeye
yöneldiğini söyler. Ama Hermippos’a göre6, kendisi okul
hocasıymış, sonra Demokritos’ıın kitaplarıyla7 karşılaşınca
felsefeye atılmış;
bu yüzden Timon da onun için şöyle derK:
“Fizikçilerin sonuncusu, en utanmazı, Samos’tan
gelen okul hocası, en eğitimsiz canlı.”
-----------------------------------------------------------------1 7 7 -----------------------------------------------------------
Doğa ile ilgili mektubu böyle. Gök olayları ile ilgili mek
tubu da şöyle:
“Epikuros Pythokles’i selamlar.
84. “Kleon’un bana getirdiği mektubunda sana gösterdiğim il
gi karşılığında bana hep sevgiyle davranıyorsun ve yaşamı
mutlu kılacak düşünceleri tam yerinde hatırlatmaya çalışı
yorsun; bir de kolayca hatırlayabilmek için sana gökcisim
leri üzerine kısa ve özlü bir inceleme göndermemi rica edi
yorsun; çünkü dediğin gibi, kitaplarımı elinden düşürme
diğin halde, başka yerlerdeki yazılarım kolay akılda kalan
türden değil. Bu ricanı seve seve kabul ediyorum ve güzel
umutlarla doluyum.
85. “Geri kalan bütün yazılarımı yazdıktan sonra, daha pek
çok kişi için, özellikle de gerçek doğa araştırmalarının ta
dına daha yeni varmış olanlar ve yaygın eğitim konuların
dan daha derin çalışmalara girmiş olanlar için yararlı olaca
ğını düşündüğün bu eseri tamamlayacağım. Bunları güzel
ce öğren ve aklında tut; Küçiik Özet'tc Herodotos’a yolladı
ğım ötekilerle birlikte dikkatle incele!
Her şeyden önce, bil ki, ister ötekilerle ilişkili, ister bağım
sız olarak düşünülsün, gökcisimleri ile ilgili bilgilerin, öte
ki konularda da olduğu gibi, sarsılmazlık ve sağlam inanç
tan başka bir ereği yoktur120.
86. “Olanaksız olanı zorlamamalı, insan yaşamı üzerine konu
şurken ya da başka temel fizik ilkelerini açıklarken -örne
ğin, evren cisimlerden ve elle tutulmaz doğal yapıdan iba
rettir, öğeler bölünmez, ve olgularla tek yanlı uyum içinde
olan bunun gibi önermeleri açıklarken- her konuda aynı
araştırma yöntemini kullanmamalıyız; gökcisimleri için
bunu yapamayız, tersine bunların oluşum nedenleri de,
öze ilişkin nitelikleri de çok yönlüdür ve duyularla uyum
içindedir.
1)<ığayı boş düşüncelere ve keyfi kurallara göre değil, olay
ların gerektirdiği gibi araştırmalıyız;
87 “çünkü yaşamımızın akıldışı ve boş sanılara gereksinimi
yoktur, tek gereksinimimiz sakin bir yaşamdır. Böylece,
lırr şevin olaylarla uyum içinde ve birden fazla nedenle
------------------------------------------------------------ !M)f> ----------------------------------------------------------
NOTLAR
1 Lcmboslu I lerakleidcs, b'rag. 9 Müllcr.
2 IÖ 352
3 Diodoros, XVIII. 18. 9.
4 10 307/6.
5 Hcsiodos, T/ıeog. 11(>, Scxtııs Empcirikos, Adv. matlı. X. IH.
6 Hcrmippos, b'rag. 40 Müllcr.
7 Dcmokritos, Text. 52 D-K.
8 Phlciuslu Timon, b'rag. 51 Dicls.
9 Krş. X. 24.
10 Myronianos, b’rag. 6 Miillcr.
11 Athenaios’ta (XIII. 612 b) Thcotimos’tur. Krş. Cröncrt, Ktdotes ıtııtlMene
demos, cit., s. 22. Poscidonios için, krş. b'rag. 288 Kdclstcin-Kidd.
12 Blass’a göre {De Dionysii Ha/ieamassi srriplis rhetoriris, s. 23) yitik Siyasa/
Felsefe Üzerine adlı eserinde: krş. Dion. Hal., Opustula, ed. Ilscncr-Radcr-
maeher, II, s. 250 (b'rag. 37). Diogcncs'in Oionvsios’tan ne ölçüde yarar
landığını saptamak olanaksız.
13 Krş. Dcmosthcncs, De rar. 258 vd.
14 Aristippos, b'rag. 142 Manncbach. Krş. M. Pakcinska, De b.picuro in ethitis
Demotritum seruto, “Kos”, I, 1959-60, s. 53-9.
15 Mithras Suriyeliydi. Krş. Plııtarkbos, Contra b'.picurum 1097 B; i\dv. Ctd.
1126 K.
------------------------------------ ',İİ8 ------------------------------------
141 l)u noktada Epikııms ile Kerene okıılıınıın ahlak görüşleri arasındaki fark
lara ilişkin seçmeler yer almaktadır.
142 Metrodoros, b'rag. 29 Koerte.
143 Aristippos, b'rag. I KM h Mannebach.
144 Soplıokles, I r a k /ıis li K a d ın la r , 787 vd. Ama Sophokles kodekslerindeki
okuma farklıdır.
145 Epikuros’un öğretisindeki en önemli konulardan alınmış bu derleme Es
kiçağda çok önemliydi. Epikuros'ıın büyük boyutlu eserlerinden yapılmış
seçmelere dayanır, belki de ona çok bağlı bir öğrencisi tarafından derlen
miştir. Öte yandan, Epikııros da akılda kalması için öğretisinin özetlerine
çok önem veriyordu; dolayısıyla okulundaki kişisel yönetimi ve öğrencile
rinin çalışmalarını denetlemesi onu böyle bir elkitabı hazırlamaya itmiş
olabilir. Krş. Cicero, D e fin , bou. et m a l. II. 7. 20: “qııasi maxime ratae sen-
tentiae.”
146 Bu kuşkulu parçayla ilgili tartışmalar için, bak: Freymııth, M etodisr/ıes z u r
epikureisehen G ötterlehre , “Philologus”, XCIX, 1955, s. 234 vd.
147 Bak, Cicero’nun yorumu ( D e fin . II. 21) ve Philodemos (O ik. XXIV. 3 vd.
Jensen). Metinle ilgili olarak, krş. P. v. der Miihll, / u m (V ortlaut d e r zehn-
ten d e r K v p ı a ı A o Ç a ı E p ik u r s , “Museum Helvcticum”, XXII, 1965, s. 229
31.
148 XXVII. ve XXVIII. görüşler için, krş. J. Bollack, a gm ., s. 229 vd.
(Klasik yapıtlarda yer, tarih konmamıştır)