Professional Documents
Culture Documents
Heykel Okulu: Afrodisias Bizans Dönemi
Heykel Okulu: Afrodisias Bizans Dönemi
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
HAZIRLAYAN
YASEMİN SUNER
90/6255
YÖNETEN
YARD.DOÇ.DR.MEHMET İ.TUNAY
İSTANBUL
1993
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ
ı. GİRİŞ 1
A. Coğrafyası 2
B. Tarihçes 3
c. Mrodisias Kazıla 8
n. AFRODİSİAS HEYKEL OKULU 20
A. Mrodisias'm İmzah Heykeltraşları 23
B. Heykeltraşlarm Atölyeleri 27
c. Heykeltraşlarm Çalışmaları 29
m. KATALOG 32
IV. KARŞILAŞTIRMA VE DEĞERLENDİRME 64
v. SONUÇ 72
VI. DİPNOTLAR 75
VII. KISALTMA CETVELİ 80
VIII. BİBLiYOGRAFYA 87
IX. RESiM LİSTESİ 92
ÖNSÖZ
I. GİRİŞ
A. COĞRAFYASI
nın son kısımları olan Karıncalı Dağ bulunmaktadır. Baba Dağ tepeleri
kuzeye doğru uzanır, en kuzeydeki kısımları Çubuk dağları ismini alarak
15 km kuzeyde dar bir boğaz meydana getirirler. Bu dağlar tamamen meşe
la çevrelenmiş kapalı bir havza gibidir. Baba Dağlarından aşağı akan bir
takım nehirler Karacasu-Afrodisias kolunun İzmir-Denizli yolu ile çatallaş-
. tığı yerin civarında Başaran yakınlarında Menderes nehrine dökülen ve
bugün Dandalas diye bilinen bir nehir ayağı oluştururlar. Yayladan geçen
Dandalas çayı burayı güneyden ve batıdan çevrelemektedir. Geyre köyünün
güneyine kadar Geyre Çayı adını taşımaktadır~
B. TARİHÇESİ
Afrodisias adı geç bir çağda, muhtemelen İ.Ö. il.yüzyılda kullanılmaya baş
lanmıştır. Eski kaynaklar Afrodisias'ın Hellenistik dönem öncesi adı ve
eski tarihi ile anıtlarına ait bilgiler vermemektedir. Yörenin ilk yerleşmele
ri ile ilgili konular ancak son kazılarla açıklığa kavuşturulabilmiştir(3 ). Bu
buluntulara göre yöreye ilk yerleşimin Neolitik Çağ'da başladığı görü-
lür( 4 ). Akropol kolonisinin şüphe uyandıracak kadar düzgün olması ve
burada yapılan araştırmalarda çakmaktaşı ve obsidyen aletlerin mevcudiye-
ti Prof.Kenan Erim'in bu yörede kazı ve araştırma yapmasına yol açmıştır.
giden buluntular ele geçmiştir. (M.Ö. 5800). Bunların yanısıra Geç Kalkoli-
tik ve Erken Bronz Çağı (M.Ö. 4360-2800) buluntularına da rastlanmıştır.
Prehistorik Çağa ait diğer buluntular ise İlk Tunç il (2600-2500), İlk Tunç
111 (2500-2400) ve Orta Tunç (2400-2200) çağlarına aittir. Tepenin Tunç
Çağı yerleşmesinin üstündeki tabakalanmaları özellikle çanak çömlekçe
zengin olan iki Bizans yapı katı ve bir Türk tabakası teşkil etmektedir(6).
V. yüzyılda eski kentlerle ilgili bir kitap yazan geç dönem yazar
ve dilbilimcisi Bizanslı Stephanus'a göre şehir, Yunanistan'dan gelen
Pelasg ve Anadolu'nun yerli halkı olması kuvvetle muhtemel Lelegler tara-
fından kurulmuş ve Lelegapolis adını almıştır(7). Daha sonra Asur'un yarı
tarihsel yarı mitolojik kralı Ninos'tan türemiş bir ad olan "Ninoe" ismini
almıştır(8). Afrodisias isminin Büyük İskender'den ve Anadolu'ya Yunan
kültürünün daha etkin olarak yerleşmesinden sonra kullanılmaya başlandı
Afrodisias ismi ilk olarak İ.Ö.II. yüzyıla ait bronz ve gümüş sik-
kelerde görünür ve bu sikkelerde adı genelde komşusu Plarasa ile birlikte
kullanılmıştır. Roma idaresinde Plarasa önemini tamamen yitirmiş ve Afro-
disias onun yerini almıştır{12).
ve ziyaretçi çekmiştir.
beri vardı ve bu zamanda kent bir kültür merkeziydi. Kentte eşit miktarda
Hıristiyanın da yaşadığını bilmekteyiz(19). Şehirde hem pagan hem de
hıristiyan varlığının uzun süre devam ettiğini, her iki toplumunda şehrin
Bir fay hattı üzerinde kurulu olduğu için Afrodisias tarihi boyun-
ca depremlerden zarar görmüştür. IV. yüzyılda ve sonrasındaki doğal fela-
ketlerin izleri daha belirgindir. Bu felaketlerin en kötü sonucu ise doğuda
C. AFRODİSİAS KAZILARI
dır(26).
rılmıştır.
parçaları bulunmuştur.
men dairevi on bir oda ortaya çıkarılmıştır(29}. Batı yönündeki iki odayı
ayıran duvarın yanında bulunan bir heykel kaidesi üzerinde heykeltraş Fla-
vius Andronikos'un ismi ve imzası vardır(30). Doğu yönündeki iki arka
odanın zemininde çok sayıda parça bulunmuş fakat bunlar belirli bir özel-
lik göstermediklerinden kimlere ait oldukları tespit edilememiştir. Bulu-
nanlar arasında İ.S. V. yüzyılın normal boyutlardan biraz küçük çok ince
işlenmiş bir toga heykeli önemlidir. Afrodisias heykeltraşlarının şaheseri
denilebilecek normal boyutlarından büyük bir kadın heykeli 1964 yılı kazı
izleyen birine aittir. Aleksandros oğlu Zeno ismini bir kaidede taşıyan ve
İ.S. il. yüzyılın başına tarihlenen bir heykel Girit'te bulunmuştur. Bu hey-
keltraş Tatiana'nın heykelini yapmış olan sanatçının babası olabilir(32).
düşünülebilir.
dır( 40).
Diğer buluntular arasında ise başında meşe çelengi olan zarif bir
genç atlet (belki Herakles), normalden daha büyük boyda olup, başını arka-
ya atmış durumda çılgınca gülen satir, bir satirin ayağından diken çıkaran
bir Pan, bacakları gayet zarif bir şekilde çaprazlanmış ve çok ince bir şekil-
12
de işlenmiş oturan çıplak bir kadın figürüne ait gövdenin alt kısmı (Afro-
dit veya bir Nimfe), iki tane gerçek boyutta erkek büstü, gerçek boyutunda
çıplak bir erkek figürü, bu figüre ait olması gereken bir baş, küçük bir Pan
ve Çıplak bir kadın torsosu ile daha bir çok tamamlanmamış parça mevcut-
tur.
anlaşılmıştır( 42).
yok etmiştir. Fakat bu atölyelerin basit ama büyük dükkan benzeri odalar-
dan oluştuğu anlaşılmıştır.
merinden işlenmiş sakallı bir baş, başı olmayan küçük bir Asklepios heyke-
li, bir Satir başı, bir kadın torsosu, bir heykele ait ayak ve kollar, bir
Herakles başı ve bir torsonun alt kısmıdır. 1967 yılında Flavius Zeno'nun
Çocuk Dionysos ile Satir isimli heykel gruplarına ait bacak ve kol parçaları
köşesi ve batı ucunda bir çok tiyatro maskı, Silenus ve Satir başı ile askeri
maskeleri içeren çok iyi korunmuş baş ve masklar dikkati çeker. Bu bulun-
dular arasında asıl önemli olan demirden yapılmış iki adet uzun delgi aleti-
dir( 44).
önemlidir( 45).
rılmıştır. Bu bölgeden bir çok yazıt ve heykel parçası ortaya çıkmıştır. Bun-
ların arasında toga giyimli bir genç torsosu önemlidir. Bir diğer önemli
buluntu klamis tipi bir heykelin alt kısmı ve kol ile bacaklarına ait parçala-
rıdır.
rılmıştır( 49).
sol elinde Medusa başı ile süslenmiş bir kalkan tutan gerçek boyutlarından
dir(51).
1975 yılında bulunmuş olan bir heykel gövdesinin başı ise kilisenin güneyin-
deki aynı bölgenin yakınlarında bulunmuştur.
tur(55).
yazıtlı
olan tondo tipi büstler Hellenistik portre araştırmaları için büyük
önem taşır. Biri Büyük lskender'e atfedilmiştir. Geç Antik devre ait sakal-
lı bir portre ise yazıtı ve başı ile günümüze gelmiş olup, şair Pindaros'a ait-
tir(58).
dır(59).
1983 yılı Agora bölgesi kazılarında, zengin kıvrımlı bir toga giy-
miş olan tamama yakın genç bir erkek heykeli bulunmuştur. Sol kolu dir-
sekten bükük bir şekilde ileri uzatılmış olup, sağ kolu gergin bir biçimde
aşağıya doğru sarkmaktadır. Bu hareketiyle bir topluluğa hitap ettiğini
da bir Muse ile bir prense ait iki heykel başı daha bulunmuştur.
arasında Eros ve diğer çocuk figürleri oyun oynamakta veya hareketli poz-
larda görünmektedir. IV. veya V. yüzyıllara tarihlendirilen bu ilginç başlık
tır. Figürün en ilginç yönü sol ayağının yanında rulolar olmasına rağmen
Putta başı ve bir rahibe ait olduğu düşünülen küçük bir heykel bulunmuş
tur(68).
ait bir parça ve iki yanda kulaklarının olduğu bölümleri eksik olan bir başa
ait portrelerdir(69).
tıklarını göstermektedir.
tır:
24
sahip olmuş ve taşralı veya şehirli yüksek mevkideki insanlar için kullanıl
mıştır(83 ).
25
doğmuştur(84 ).
, AYaff~ -1\Y/f.l , , . ,
cb)d ı'.i.fıı o s) zn\ruYı apxLıE -P E 'd.s Ka\ J KoM11s
E.lTa(E.L ,'<al a'ri_
-0-'l Kc ,r ı"f.lır q
Tptol (eaf
Çevirisi: lyi şansla Flavius Zeno, büyük rahip ve comes, bunu
yaptı ve ülkesine sundu, şeklindedir. Daha sonra bulunan Flavius Zeno ile
ilgili kitabelerde aynı tanımlara sahiptir. Yüksek rahip Unvanı Afrodisi-
as'ta, imparatorluk kültünde rahipliği gösteriyordu. İmparatorluk kültünde
şehre ait rahiplikler 111. yüzyılın sonunda sona ermişse de taşraya ait yük-
sek rahiplik taşra toplumunun sözcülüğü anlamında IV. yüzyıl hatta V. yüz-
yıla kadar yaşamıştır(86).
rağmen büyük olasılıkla ithaf ettikleri kişiler aynı kişilerdi ve Elfol.E.L fiili-
nin Afrodisias ve Roma'da kullanımlarının aynı anlamda olduğunu düşün
çıkar.
mışlardı.
27
B. HEYKELTRAŞLARIN ATÖLYELERi
çok sayıda mermer heykel parçası bulunmuştur. Bunların bir çoğu bitirile-
memiş ve daha sonra yapılmış bir duvarda yeniden kullanılmıştır(90). 1969
yılı kazılarında ise Odeon'un kuzeyinde heykeltraşların atölyeleri gün ışığı
tadır. Heykellerden biri I no'lu odada etrafında kırık heykel parçaları oldu-
ğu halde düştüğü şekilde bulunmuştur. Mermer yontulan 2 No'lu odada,
aletler de kapı aralarında bulunmuştur.
28
düşünülmektedir.
Dışarıya ve odanın merkezine doğru olan açıklık bu odanın çok iyi düzen-
lenmiş olduğunu gösterir. Merkezde heykeltraş bir figür üzerinde çalışır
C. HEYKELTRAŞLARIN ÇALIŞMALARI
yontma aleti bulunmuştur(96). Aletler bir nokta keski ve bir dar düz keski-
dir. Bunlar modern yontu aletlerinden yalnızca aletin her tarafının sivri
olması yönüyle ayrılır. Heykeltraşların atölyeleri olarak tanımlanan Ode-
on'un kuzeyindeki mek!nlardan 1. odada, bitmemiş olarak ortaya çıkarılan
eserin kaba kısımlarını nokta keski ile, detaylarını ise düz ya da eğri hatlı
yuvarlak başlı bir keski ile yapmaktaydı. Heykeltraş kaba düz keski çalış
masını kaba törpü kullanımı ile sürdürür, bunları ise temiz törpü veya cila-
nın dönüşümlü olarak kullanılması izlerdi. 1. Oda'da bulunan bitmemiş hey-
kellerde nokta keski ve dar düz keski ile kabartma tekniğine benzer bir
çalışma uygulanmıştır. Cepheden arkaya doğru gerçekleştirilen çalışmanın
nülecek olursa, önden arkaya doğru çalışılan heykel bloğunun bir duvara
dayanabilecek olması heykeltraşa büyük kolaylık sağlardı. Ön tarafta çalış
mayı bitirdikten sonra heykelin arkası çevirilerek yontmaya devam edilebi-
lirdi. Ancak bu şekilde böylesi dar bir mek!nda aynı anda birden fazla par-
ça üzerinde çalışmak mümkün olabilirdi. Ayrıca atölyede bulunmuş olan
küçük boyutlu bitmemiş işlerde bile önden arkaya doğru çalışılmış olması,
tadır. Tasarımda kullandıkları dar düz keskiden başka elle çalışıldığı düşü
Bacakları üst üste atılmış oturan çıplak kadın heykeli 1967 yılın
aleti değil fakat yüzeye son şekli verecek olan çalışmaya hazırlayan bir alet
olarak tanımlanabilir. Bu tekniği heykeltraş düz keski ile dikkatli yontma
sorunuyla karşılaşmak istemediği zaman kullanır. Bu Afrodit kopyası atöl-
yenin terk edilmesi zamanında yarıda kalmıştır(99). Araştırmalar ideal
figürlerin kopyalarının IV. yüzyılda Afrodisias'ta hala oyulduklarını göster-
mektedir. Arkeolojik analizler atölyenin IV. yüzyılda terkedildiği düşünce
sini doğrulamaktadır(lO0).
maması boş alan yaratır. Çünkü üç boyutlu bir modelle ölçü aletleriyle
çalışmak daha fazla bir alan ister. Ayrıca ölçü aletlerinin kullanılmaması
yaklaşımına benzemektedir.
32
111. KATALOG
1. Mermer Heykel
İstanbul Arkeoloji Müzesi, Kenan T.Erim Salonu
Env. Na: 2264
Buluntu Yeri: Hadrianus Hamamları doğu galerisi, Afrodisi-
as.
Malzeme: İri kristalli Afrodisias Mermeri.
Boyutlar: Yük. 1.88 m. Kaide yük. 0.087 m.
Dönem: 387 veya 390 yılları. Geç Roma.
Resim No: 3.
sında bulunmuştur( 102). Heykel baş, gövde, bacaklar ve kaideye bağlı ayak-
lar olarak 4 parça halinde çıkarılmıştır. Sol topuk, sağ ayağın ve taşıyıcının
bir bölümü, parçalar arasındaki bazı boşluklar, sağ kolun üzerindeki kıv
rımların bazı yerleri alçı ile restor~ edilmiştir. Sağ ön kol, sol el ve elbise-
nin etek kısmı kayıptır. Burnun sol kısmı ile çene kırıktır. Sol kolun üzerin-
de derin bir aşınma vardır. Yuvarlak kaide sağ arkadan ve sağ ayağın solun-
dan kırıktır. Kırılan kaidenin eksik kısımları alçıyla düzeltilerek yeniden
birleştirilmiştir. Kopmuş olan baş tekrar takılmıştır.
dıkları uzun ve dikişsiz kostümdür. Bu kostüm içten dar ve uzun bir tuni-
ka ile üstte kısa ve bol bir togadan oluşur. Burada toga normal kullanımın
saklanan bir kemerle sıkılmıştır. İçine giydiği tunikası kırık kollarının uçla-
rından görünür. Toga sağ omuzda görüldükten sonra üst bacağa kadar
inmekte ve kolu heykelin sağ kolunun üst kısmında görünmektedir. Sağ
mış olduğu anlaşılan enli bir şerit dikey olarak dizkapaklarına kadar iner.
Ayaklarında calcei aurei olarak adlandırılan bir çizme olup iki yassı kayış
ta etkileyici bir ifade yaratılmıştır. Kısa ve gür saçlar alına doğru kesilmiş
ve bir diadem ile çevrilmiştir. Bu diadem enli bir şeridin üzerinde sıralan
mış olan iki sıra inci dizisi ve alının üzerinde kare şeklinde değerli bir taş
IV. yüzyılda bu kadar canlı bir plastik değer taşıyan eser bulmak
ilginçtir. Heykelin giysisinin kıvrımları altından hareketlerin belli olması
canlı bir modelden çalışıldığını göstermektedir. Sağ bacağın biraz öne doğ
Bibliyografya
Mende!, Cataloque, il, s. 199, no.506, Seherle, Meisterwerke, s.48-49, Squarciapino, La
Scuola di Afrodisia, s.73; Delbrueck, Spatantike Kaiserportrats, s.29, 44, 70, 196; Koll-
witz, Oströmische Plastik, s.81-83; Volbach-Hirmer, Frühchristliche Kunst, s.17, 54, L'O-
range, Des Spatantiken Portrats, s.73, 81, 140, No.4, Beckwith, The Art of Constantinop-
le, s.16, İnan-Rosenbaum, 1966, s.89, Vermeule, Roman lmperialArt in Greece and Asıa
Minor s.358; Grabar, Sculptures B)'Zantines De Constantinople, 1963, s.14, K,,/erıch,
/)spet.ts o.f. L4e f/ıı1ıqı.ı,1j, ard. PgrfJ /3j tQ(IUiltuH. 1993, -::,. 86
1
35
2. Mermer Heykel
İstanbul Arkeoloji Müzesi, Kenan T Erim Salonu
Env.No: 2266
Buluntu Yeri: Hadrianus Hamamları doğu galerisi, Afrodisi-
as.
Malzeme: İri kristalli Afrodisias mermeri.
Boyutlar: Yük. 1.760 m., Kaide yük. 0.100-0.110 m.
Dönem: V. yüzyılın ilk yarısı.
na kadar inen uzun bir klamis ile bunun altında da tunika manikata deni-
len uzun kollu bir tunika, heykeli sarar. Sol kol kumaşın altında dik açıyla
mıştır. Tunikanın kolları vücut ile aynı parçadan işlenmiştir. Üstü bol olup
ön kolda iyice daralan bu tunikanın kol ağızları üstteki giysi yontularak
belirtilmiştir. Sağ kalçanın üstünde görünen, iki toka dili olan geniş bir
kemer ile sıkılmıştır. Bu tunika dizlerin biraz altına kadar uzanmaktadır.
mıştır. Klamisin dışında kalan kısım bütün olarak işlenmiştir. Elbise kıv
tur. Heykelin elleri açıktır ve parmakları ileriye doğru uzanmıştır. Sağ eli-
36
nin yüzük parmağında yuvarlak taşlı bir yüzük taşır. Ayaklarında düz ve
kapalı campagi denilen ayakkabılar vardır. Sol ayağın arkasmda rulo
demetlerinden oluşan bir taşıyıcı vardır.
tir. Kafanın üst kısmı traş edilmiş gibidir. Bu açıklığın etrafında saçlar
kısa fakat alına doğru düşmüş ve kulakları kapamış bukleler halinde delgi
ile yapılmış olup kabarık ve kıvırcıktır. Tepeden kısa kesilmiş saçlara alın
Bibliyografya
Mendeı Cataloque, il, s.202, No.507, lnan-Rosenbaum, 1966, s.179, No.242. Schede,
Meisterwerke, s.21, L'Orange, Des spatantiken portrats, s.81, No.108, Koll.witz, Oströ-
mische Plastik, s.84, No.3, Squarciapino, La Scuola di Afrodisia, s. 74, Volbach, Frühch-
ristliche Kunst, s.57, Beckwith, The Art of Constantinople, s.18, Peirce-Tyler, L'art byzan-
tin, I, s.47.
37
3. Mermer Heykel
İstanbul Arkeoloji Müzesi, Kenan T.Erim Salonu
Env.No: 2265
Buluntu Yeri: Hadrianus Hamamları Girişi, Afrodisias
Malzeme: Afrodisias Mermeri
Boyutlar: Yük. 1.76 m., Kaide Yük.: 0.09 m.
Dönem: V. yüzyılın ilk yarısı
beyaz mermerden yapılmış olan heykel cilalanmıştır. Kopmuş olan baş son-
radan birleştirilmiştir. Burun ucu kırıktır, yeryer yanık izleri görülür. Cep-
heden görülmek için yapılmış olup arka yüzü işlenmemiştir.
sağ ayak hafifçe geride ve büküktür. Sağ el kol ile birlikte açıkta olup aşa
ğıya doğru hafifçe eğilmiş yuvarlak rulo halinde, resmi bir görevde bulun-
duğunu gösteren kısa bir asayı tutmaktadır. Bunun göreve atamayı belirten
bir emirname= (mandatapirincipis) olduğu anlaşılır. Diğer el geniş bir
açıyla kıvrık olup giysinin altında saklıdır. Hacimsiz olan vücudun iki omu-
zunun genişliği eşit değildir. Sol omuzun darlığı ve zayıf olan sırtın işlenişi
Heykel uzun kollu bir tunika ve sağ omuzda fibula ile tutturul-
muş bir klamis giymektedir. Fibulası kayıptır ama metal mil hala mevcut-
tur. Sağ tarafı açık klamis geniş bir açı oluşturarak sol kol üzerinde toplan-
mış, böylece sol el kumaş yığınlarıyla örtülmüştür. Ayaklarında campagi
denilen ayakkabılar vardır. Giysi devrin sıradan giysisi olmakla birlikte
38
Katalogdaki 2 No'lu heykelden farklı olan yönü, tunikanın daha uzun olma-
sı nedeniyle kemerin görülmemesidir.
Vücuda göre daha küçük işlenmiş olan baş sola doğru hafif
dönüktür. İnce dudaklar kapalı durmakta olup ağızda diş olmadığı izlenimi
vermektedir. Alın kırışık, gözlerin etrafı şiş ve göz çevresi iki halkalıdır.
Hafif yukarı bakan gözler çift daireyle belirtilmiş, göz bebekleri derin oyul-
muştur. Sakal, bıyık ve kaşlar ince çizgilerle belirtilmiştir. Saçlar perçem-
ler halinde alına ve şakaklara doğru taranmıştır. Kafanın üst kısmı çıplak
rını göstermektedir.
Bibliyografya
Mendeı Cataloque, il, s.205, No.508, İnan-Rosenbaum, 1966, s.180, No.243, Schede,
Meisterwerke, s.21, L'Orange, Des spatantiken portrats, s.80, No.107, Kollwitz, Oströ-
mische Plastik, s.83, No.2, Squarciapino, La Scuola di Afrodisia, s.74, Volbach, Frühch-
ristliche Kunst, s.58, Beckwith, The Art of Constantinople, s.18.
39
4. Mermer Heykel
Afrodisias, Müze: Bitmemiş eserler salonu
Env.No: 79/10/213
Buluntu Yeri: Odeon'un kuzeyi. Afrodisias.
Malzeme: İri kristalli Afrodisias Mermeri.
Boyutlar: Yük.:1.64 m, Gen: 0.56 m.
Dönem: IV. yy. Geç Roma.
Resim No: 9- 10
kırıklar dışında figür bütün olarak bulunmuştur. Heykel güney batı - kuzey
doğu yönünde, Odeon avlusunun giriş kapısının batı köşesi içinde kaidesi
ve bedeni ile birlikte yüzü zemine bakar durumda ortaya çıkarılmış
tır{l 12). Bu nedenle heykelin düştüğü anda zemine çarpınca kırıldığı ileri
sürülmektedir. Bulunan diğer heykel çalışmalarından farklı olarak arkası
değil de baş kısmı tamamlanmamıştır. Tüm vücut güzel bir şekilde işlenmiş
Heykelin başında vücutla uyumlu yontuyu sağlayacak kadar taş vardır. Hey-
kel taşra şehrinde önemli bir adamın portre heykelinin isteğini karşılaya
Heykelin sağ kolu ileri uzatılmıştır, eli eksiktir. Sol kol dirsek-
ten bükülerek ileri uzatılmıştır. Elinde bir mürekep hokkası tutmakta-
40
dır( 113 ). Sağ bacağın yanında rulolardan oluşan bir demet şeklinde evrak-
lar bulunmaktadır. Bu evraklar ve giysi, heykelin yüksek dereceli bir devlet
memuru şeklinde tasvir edildiğini göstermektedir.
Bibliyografya
İnan-Rosenbaum, 1979, 224-226, Rockwell, Aphrodisias Papers II, 1991, s. 129-136,
Erim, Aphrodisias ve Heykelcilik, 1979, s.14, F. 10, Erim, Anat. St., C.20, 1970, s.23.
41
5. Mermer Heykel
Afrodisias Müzesi, Melpomene Salonu
Env.No: 79/10/185
Buluntu Yeri: Odeon, Afrodisias
Malzeme: İri kristalli Afrodisias mermeri
Boyutlar: Yük.: 1,68 m., Gen.: 0,65 m.
Dönem: V. yüzyılın 2. çeyreği
Resim No: 11.
Vücut sol bacak tarafından taşınır, sağ ayak geride ve diz hafifçe
bükülmüştür. Sağ el, kolu ile birlikte açıkta olup rulo halinde resmi bir
görevde bulunduğunu belirten kısa bir asa tutmaktadır. Bu evrak göreve
atamayı belirten bir emirn~me ( = mandata principis) dir. Sol kol dirsekten
bükülmüş olup giysinin altında bulunmaktadır.
Heykel uzun kollu bir tunika ve sağ omuzda fibula ile tutturul-
muş bir klamis giymektedir. Sağ tarafı açık olan klamisin etekleri sol kol
üzerinde toplanmış, böylece sol el kumaş katlarıyla örtülmüştür. Ayakların
da campagi adı verilen ayakkabıları vardır.
Bibliyografya
(1) Erim, Dumharton Oaks Papers, 21, 1967,
s.286.
42
7. Mermer Heykel
Afrodisias Müzesi, Melpomene Salonu
Env.No.: 79/10/194
Buluntu Yeri: Odeon, Afrodisias
Malzeme: İri kristalli Afrodisias mermeri
Boyutlar: Yük.: 1,62 m., Gen: 0,64 m.
Dönem: VI. yüzyılın 2. çeyreği
Resim No:13.
1963 yılı kazı döneminde, 1962'de Odeon kazısında bulunmuş
olan heykel parçasının diğer bölümleri ortaya çıkarılmıştır(117). Başın bir
kısmı ve yüz tümüyle, sağ kol omuzdan, sol kol ise dirsekten itibaren kırık
tır.
Bibliyografya
İnan-Rosenbaum, 1966, s.181.
44
8. Mermer Heykel
Afrodisias Müzesi, Melpomene Salonu
Env.No.: 79/10/183
Buluntu yeri: Odean, Afrodisias
Malzeme: İri kristalli Afrodisias mermeri
Boyutlar: Yük.: 1,74 m., Gen.: 0,62 m.
Dönem: V. yüzyılın 2. çeyreği
Resim No:14.
Sağ
kolun altından geçerek sol omuza ve sırtı dolaştıktan sonra
sağ omuz üzerinden sarkan toga geniş bir kavisle sağ diz seviyesinden sol
kola doğru uzanır. Afrodisias okuluna ait togalı yüksek memur heykelleri
arasında sade elbise kıvrımlarına sahip olan bu çalışmanın detayları ben-
zer örneklere göre daha ince bir işçilik göstermektedir. Özellikle sol baca-
ğın tunikanın altından farkedilen görüntüsü Hellenistik özellikler taşımak
tadır.
Sağ kol hafif bir eğimle vücuttan ayrılmıştır. Mevcut olan bölü-
müyle elinde bir mappa olması gerektiği anlaşılan figürün oyunları başlat
ğıya sarkıtılmıştır. Sol omuzun hemen altında bulunan iki küçük destek
kalıntısı, figürün sol elinde bir hükümdarlık asası bulunduğunu göstermek-
tedir. Arkası işlenmemiş olan heykelin boyun bölümünde kumaş kıvrımları
görülür.
B ibl iyografya
Erim, Dumbarton Oaks Papers, 21, 1967, s.285-288.
46
9. Mermer Heykel
Afrodisias Müzesi, Melpomene Salonu
Env.No.: 79/10/82
Buluntu Yeri: Agora'nın güneyi, Afrodisias
Malzeme: Afrodisias Mermeri
Boyutlar: Yük.: 1,35 m., Gen.: 0,68 m.
Dönem: V. yüzyıl
Resim No:15.
den itibaren de sol eli eksiktir. Her iki bacak ayak bileklerinin biraz üstün-
den kırılmıştır. Heykel bel kısmından kırık olarak iki parça halinde bulun-
muş ve birleştirilmiştir.
kolunun altından göğüs üzerinde çapraz olarak sol omuza geçen toga sırt
ve dirsekten sonra yukarıya kaldırılmış olan eli ile bir mappa taşımaktadır.
Bu duruş yönetici sınıfına ait bir memurun oyunları başlatma anını yansıt
maktadır. Sol omuz üzerindeki iki çıkıntı sol elde tutulan bir asalet asası
na ait olmalıdır. Sağ bacak yanındaki evrak rulolarından oluşan deste, hey-
kelin duruşu ve kıyafeti bunun yüksek dereceli bir memura ait olduğunu
düşündürmektedir.
47
tir. Tepe kısmı kaba bir biçimde işlenmiş olan karışık bukleli gür saçlar
alnını ve kulaklarını örtmektedir. Yüzde ince uçlu bir aletle çentikler atıla
rak belirtilmiş hafif bir sakal ve bıyık görülmektedir. Portrede alt çene
biraz ileridedir.
48
Bibliyografya
İnan-Resenbaum, 1979, s.236-238, Erim, 1986, s.139, Erim, 1993, s.83.
49
Side Müzesi
Env.No.: 187
Buluntu Yeri: Belli değil.
Başın kaşlara kadar olan üst bölümüne ait bir parçadır. Mevcut
olan parçadan mermerin çok iyi cilalandığı anlaşılır. Saçlar bir kütle halin-
de olup saç telleri ince çiziklerle belirtilmiştir. Alnın üzerine doğru taran-
mış olan saçlar uzundur, ortada ufak bir çatallanma gösteren uçları içeri
kıvrık olup düz bir hat halinde sona ermektedir.
bir bant uzanır, bunun ucunda alın üzerinde yuvarlak ve damla şeklinde üç
sarkıntı vardır. Bu taç metalden, sarkıntıları ise değerli taşlardan olmalı
dır.
Bibliyografya
İnan-Rosenbaum, 1966, s.90, No.67, İnan, Antalya Bölgesi Roma Devri Portreler~ Anka-
ra, 1965
50
tir(124 ). Boynun üst kısmından kırık olan başın burun ucu kırıktır, sakalı
açık dikkatle karşıya bakmaktadır. İris derin oyulmuş iki daire ile, göz
bebekleri ise hilal biçiminde derince oyularak belirtilmiş ve böylelikle hey-
kel etkileyici bakışlara sahip olmuştur.
lar.
larını ince çizgilerle belirlemiş, göz bebeklerini hilU şeklinde işleyip hele-
zonik kıvrımlarla bakışlara canlılık kazandırmıştır. Alın çizgileri sert ve
paralel olarak kazınmıştır. Burun delikleri, göz kapağı kıvrımları ve saçla-
rın bukleleri delgi ile yapılmıştır. Bu portrede modeli güzelleştirme veya
idealize etme kaygısı düşünülmemiştir.
Bibliyografya
Cumont, Cataloque des Sculptures et Inscriptions antiques des Mus~es Royaux du Cinqu-
antenaire, 1913, s.51-53, No.41, L'Orange, Spatantiken portrats, 1933, s.82, No.114, Koll-
witz, Oströmische Plastik, 1941, s.121, Squarciapino, La Scuola diAfrodisia, 1943, s.75.
52
la vücut cilalanmıştır.
doğru taranmış, dalgalı ve derin oyulmuştur. Bıyık, ince dudaklı küçük bir
ağzı meydana çıkaracak şekilde düzgün dalgalı çizgilerle üst dudağa doğru
tur. Sağ göz yukarıya doğru bakmakta ancak soldaki iris sağ köşede gözyaşı
yanaklarda kısa dalgalar halinde başlar ve uçlara doğru daha gür ve kıvır
erken Bizans devri portreleri içinde önemli bir yere sahiptir. İşçiliğinin
kalitesi bu okula ait diğer örneklerden üstündür. Ayrıca yine Gaudin tara-
fından 1904 yılında Afrodisias'taki Hadrianus Hamamlarında bulunan ve
şimdi Brüksel Mus~es Du Cınquantenaire'de bulunan mermer heykel başıy
Bibliyografya
İnan-Rosenbaum, 1979, s.235, No.207, Erim, Anadolu 22, 1989, s.113, Erim, 7. Kazı
Sonuçlan, 1985, s.182.
54
oldukça gür saçları tepede ince çizgilerle belirtilmiş, alın ve şakaklara doğ
daki bukleler kulakları örtmekte, alnın ortasında ise bir çıkıntı oluşturmak
tır.
{cavisli çizgiler ve burnun iki yanından dudak uçlarına doğru inen derin
birer çizgi yüze sert bir ifade vermektedir. Bıyık ve sakalları kısa ve derin
çiziklerle işlenmiş, gözler ve saçlar ise delgi ile oyularak yapılmıştır. Bur-
nun tamamı kırık olduğundan yüzün ifadesi tam olarak anlaşılamamakta
dır.
55
Bibliyografya
Erim, AJA, C.71, 1967, s.237-238; Comstock-Vermeule, Sculpture in Stone, 1972, s.244,
No.382.
56
Gözün üst kapağı bir çizgi ile belirtilmiştir, irisi ayrıca işlenmemiş olan
göz bebekleri derince oyularak gösterilmiştir. Hafif kemerli olan burnu
normal büyüklükte olup alın ile birleştiği yer biraz çukurdur. Küçük olan
57
Bibliyograba
Fıratlı, AJA, C.54, 1950, s.67-71; Fıratlı, Belleten, C.16, S.1, 1952, s.17-21; İnan-Rosenba
um, 1966, s.86; Vermeule, Roman lmperial Art in Greece And Asia Minor, 1968,
s.42-44; Severin, Zur Portraitplastik, 1972, s.154-155; İnan-Rosenbaum, 1979, s.138;
Fıratlı, 1990, s.7.
58
Resim No: 29
Gerçek boyutlarda bir başın, arka kısmına ait parça. Yüzü mev-
cut olmayan başın yaşlı bir erkek figürüne ait olduğu düşünülmektedir.
Ense kısmının üzerinde ve yanlarda işlenmiş olan dalgalı kısa saçları dışın
Bibliyografya
İnan-Rosenbaum, 1979, s.235.
59
tur(135). Gerçek büyüklüğünde orta yaşlı bir erkek figürüne ait portre
başın, gözlerinin altından boynun altına kadar olan kısmı mevcuttur.
Burun, dudaklar ve boynun sol yanı kırıktır. Çene kısmı aşınmıştır. Yüzde
derin çukurlarla belirtilmiş karışıklıklar vardır. Ense kısmında çok az bir
bölüm saç mevcuttur. İnce sakalı çentikler atılarak belirtilmiştir. Boynun
alt kısmında gövdeye bağlanmak için yapıldığı sanılan kenet deliği vardır.
Bibliyografya
İnan-Rosenbaum, 1979, s.231.
60
İyi durumda olan başın arka kısmında ense üzerine dökülen dalgalı saçlar
görülür. Bu dalgalı bukleler alın ve şakakların üzerinde de görülmektedir.
Başın
üst kısmında, kabaca işlenerek belirtilen açıklığın etrafını
kısa fakat kabarık buklelerin çevirmesi bir çok Afrodisias portresinde görü-
len Theodosius I dönemi özelliğidir. Bu konuda analoji yaparak, başın V.
yüzyılda yaşamış bir resmt görevlinin portresine ait olduğunu söyleyebili-
riz.
61
sakallı bir erkeğe aittir(136). Gerçek boyutlarında olan parça ense kısmın
dan başın arkasına ait bir bölüm ile sağ kulak ve yanağının bir bölümünü
yansıtır. Kabaca işlenmiş saçlar ensede basit bir bukle oluşturmaktadır.
Sağ yanakta görülen uzun sakallı bölüm saçlara oranla daha ince bir işçilik
gösterir.
tarihlenmektedir.
Bibliyografya
İnan-Rosenbaum, 1979, s.228
62
Zayıf
olan yüzün elmacık kemikleri ve çene kemikleri çıkıntılıdır
ve çökük yanaklar burnun iki yanından dudak kenarlarına uzayan derin çiz-
gilerle belirtilmiştir. Alında üç yatay çizgi, kaşlar arasında ise iki çizgi ile
kırışıklıklar belirtilmiştir. İnce çizgilerle belirtilmiş olan kaşların altında
gözbebekleri derin oyulmuş yukarı bakan gözleri hafifçe dışarı çıkıntılıdır.
Gözlerin altında şişlikler mevcuttur, üst göz kapakları gözlerin üzerine doğ
ru düşmektedir. İnce dudaklı ağız sıkıca kapatılmıştır. Tepeden ve yanlar-
dan alın ile kulaklarınüzerine dökülen saçlar derin oyularak belirtilmiştir.
Alnın ortasına kadar inen bir kaç perçem dışında her iki yanda açıklıklar
görülür. Şakakların üzerindeki kabarık ve dalgalı saçlar portrenin arkasın
da işlenmeden bırakılmıştır. Yüzde çentikler atılarak belirtilmiş olan kısa
bir sakal ve bıyığı vardır.
Afrodisiaslı
özel bir kişiye ait olması gereken portre bu okula ait
diğer heykel buluntuları ile kurulacak analoji sonucunda ayakta durur vazi-
yette tasvir edilmiş bir yüksek memur heykeli olmalıdır(138).
Bibliyograba
İnan-Rosenbaum, 1979, s.228-229, Erim, 1993, s.83.
63
tur(139). Gerçek boyutlarda çalışılmış olan başın yüz kısmı tamamen kırık
dürmektedir(140).
muş, Orta Bizans dönemine gelindiğinde ise heykel yapımı hemen hemen
tümüyle ortadan kalkmıştır(141). Theodosius I döneminde (379-395) olduk-
ça gelişmiş olan imparatorluk sanatı Theodosius ve Arkadius sütunlarına
dır. Arkadius büstünde gözler iri ve olabildiğince açık, yüz uzun ve yüzün
ifadesi daha sert olduğu halde Valentinianus il portresinde yanaklar dol-
gun, bakış sakin ve ifade yumuşaktır. Saçları Arkadius büstünden farklı ola-
rak itina ile taranmamış, alın üzerinde küçük gruplar halinde bırakılmıştır.
de kendini belli eden ince işçilik zarif bir eğimle belirtilen alnın biçimi ve
saçların verilişi dönemin özelliklerini yansıtmaktadır. İmparatorların saçla-
rı ensede bir dalga ile toparlanmış ve uzun bırakılmış, düz saçlar genişçe
benzer bir kıvrıma sahip olmasıdır. Sonuç olarak her iki portreninde aynı
tır. Afrodisias Müzesi'nde klamis giyimli iki heykel daha mevcuttur. Fakat
bu heykellerin ne yazık ki başları mevcut değildir. Katalog No.VI'da tanıtı
lan heykel grubundaki klamis giyimli ana figür, iki yanındaki çocuk figürle-
ri ile diğer örneklerden ayrılır. Bu farklılık dışında bahsedilen dört heykel
de benzer özelliklere sahip olup V. yüzyıla tarihlenmektedir.
kol kıvrımları ise basit çizgilerle belirtilmektedir. Elinde bir emirname ile
tasvir edilen heykel (Resim No.39) İstanbul Arkeoloji Müzesi ve Afrodisi-
as Müzesi'nde bulunan örneklerden farklı olarak sağ elini göğsünün üzerin-
de tutmaktadır. Ayrıca bu torsonun ucu sivri bir aletle derin çentikler atıla
rak işlenmiş olan klamisi kumaşın farklılığını yansıtmakta, sağ omuz üze-
rinde detaylı işlenmiş süslü bir fibula görülmektedir. Sol kol klamisin altın
dan hareketsiz bir biçimde aşağıya doğru uzanmaktadır. Sağ kolun altında
bir kemerle tutturulmuş, iyi bir işçiliğe sahip tunika görülmektedir (Resim
67
ların biri sağ tarafta diğeri sol tarafta işlenmiştir. Bunlar belin hemen
altından kırık olan heykel boyunca görülmektedir. Arkası işlenmemiş olan
heykel VI. yüzyılın I. yarısına tarihlenmektedir(147).
Sağ
kolu omuzun hemen altından kırılmış olan heykel ise (Resim
No.41) klamis kıvrımları ve sol kol üzerinden sarkan etekleri ile Afrodisi-
as okulu örneklerine daha çok benzemektedir. Heykelin sağ kolunun işleni
bir diğer klamis giyimli heykel ise yine sağ elinde bu defa yuvarlatılmış bir
mappa tutmaktadır(150). Klamisin altında kalan sol kolun varlığını derin
yivlerle işlenmiş kumaş kıvrımlarından anlamaktayız. Tunikanın sağ kolda-
ki kıvrımlarıise oldukça derin işlenmiş ve bileğe doğru sıklaşan yivlerle
belirtilmiştir. Bu kolun görünümü Katalog No.2'de tanıtılan heykel ile aynı
dan klamisin eteklerine kadar aynı şekilde işlenmiş eşit aralıklı ve dik kıv
lar, göz altlarındaki şişliği belirten eğimli çizgiler, sivri ve çukur çene, saç-
larının tepede dökülmüş olması gibi özellikleri ile gerçekçilikten yoksun
değildir fakat yüzdeki donmuş ifade Afrodisias heykellerinin canlı görü-
nümlerinden uzaktır.
maktadır.
grup portre aynı zamanda çentikler atılarak işlenmiş kısa sakalları ile de
benzer özellikler taşır. Katalog No.2 ile Katalog No.10'da tanıtılan portre-
ler saç kıvrımlarının işlenişi ve kulaklarının üzerindeki kabarıklıkla benzer
görünüme sahiptir. Katalog No.15'de tanıtılan portre ise aynı görünümde
olmasına karşın buklelerin dairesel işlenişi ile teknik yönden farklılık
yine işlenmeden bırakılmıştır. Kısa sakal ve bıyığı ise ince çizgilerle belirti-
len işçiliğiyle İstanbul Arkeoloji Müzesi'ne Laleli'den getirilmiş küçük bir
yüz parçasıyla benzer özellikler gösterir (Resim No.52). İnce dudaklı sıkı
ca kapatılmış olan ağız, benzer kıvrımlara sahiptir. Gerçek boyutlarında
bir portreye ait olan parça çene kısmı ve sol yanaklarda görülen sakalının
çıkar. Özenle belirtilmiş kaşların altında ayrı ayrı belirtilen göz kapakları,
iris ve gözbebekleri ile portreler anlamlı bakışlara sahiptir. Özellikle Kata-
log No.12'de tanıtılan portre gözlerinin işlenişiyle diğer örneklerden ayrı
V. SONUÇ
DİPNOTLAR
KISALTMA CETVELİ
Alföldı, Erim, İnan, 1968: E.Alföldı,K.T. Erim, J.İnan, "Roman and Early
Byzantine Portrait Sculpture in Asia Minor", Belleten, C.32.
s.125, 1968, s. 1-24.
Erim, 1961: K.T. Erim, "Aprodisias (Karia) Kazıları Birinci devreye ait
başlangıç raporu (Temmuz/ Eylül 1961)", TAD, C.11, S.2, 1961,
s.26-29.
Erim, 1967-d: K.T.Erim, "Two New Early Byzantine Statues from Aphrodi-
sias", DOPapers, C.21, 1967, s.285-286.
1979, s.10-18.
Erim, 1981-a: K.T.Erim, "Ancient Aphrodisias Lives Through lts Art", Nat
GM, C.160, 1981, s.526-551.
Erim, 1987: K.T.Erim, " Aphrodisias 1986", New York University Bulletin
86/7, 1987, s.1-16.
Fıratlı, 1952: N.Fıratlı, IV. yüzyıl sonuna ait bir İmparator portresi", Belle-
ten, C.16, S.1, 1952, s.17-21.
İnan, 1965: J.İnan, Antalya Bölgesi Roma Devri Portreleri, Ankara, 1965.
Magie, 1950: D.Magie, Roman Rule in Asia minor. C.I, il, Princeton,
1950.
Ross, 1911: C.F.Ross, "The Reconstruction of the Later Toga", AJA, C.15,
1911, s.24-31.
86
Sevcenko, 1968: l.~evcenko, "A Late Antique epigram and the so-called
elder magistrade from Aphrodisias", Synthronon, Paris, 1968,
s.29-41.
Smith 1992: R.R. R.Smith, "Aphrodisias, 1991 ", XIV. Kazı Sonuçları Top-
lantısı, C.II, 1992, s.373-383.
BİBLİYOGRAFYA
ERİM, Kenan, T., "Two New Early Byzantine Statues from Aphrodisias",
Dumbarton Oaks Papers, C.21, 1967, s.285-286.
ERİM, Kenan, T., "Aphrodisias result of the 1968 Campaign", Türk Arkeo-
loji Dergisi, C.17, S.l, 1968, s.43-57.
ERİM, Kenan, T., "The Ninth Campaign of Excavations at Aphrodisias in
Caria 1969", Türk Arkeoloji Dergisi, C.18, S.2, 1969, s.87-110.
ERİM, Kenan, T., "Aphrodisias, 1969. The Ninth Campaign", Anatolian
Studies, C.20, 1970, s.20,24.
ERİM, Kenan, T., "Aphrodisias in Caria, Resuts of the 1970 Campaign",
Türk Arkeoloji Dergisi, C.19, S.1, 1970, s.55-86.
ERİM, Kenan, T., "The Ninth Campaign of Excavations at Aphrodisias in
Caria 1969", VII. Türk Tarih Kongresi, C.I, 1972, s.150-160.
ERİM, Kenan, T., "1971 Excavations at Aphrodisias in Caria", Türk Arke-
oloji Dergisi, C.20, S.1, 1973, s.63-87.
ERİM, Kenan, T., "Aphrodisias in Caria, The 1972 Campaign of Excavati-
ons", Türk Arkeoloji Dergisi, C.21, S.l, 1974, s.37-57.
ERİM, Kenan, T., "Aphrodisias in Caria, The 1973 Campaign", Türk Arke-
oloji Dergisi, C.22, S.2, 1975, s.73-92.
ERİM, Kenan, T., "Excavations at Aphrodisias in Caria, 1974", Türk Arke-
oloji Dergisi, C.23, S.1, 1976, s.25-50.
ERİM, Kenan, T., "Aphrodisias, 1975•, Anatolian Studies, C.26, 1976,
s.24-30.
ERİM, Kenan, T., "Afrodisias ve Heykelcilik•, Bilim, Birlik, Başarı, Yaşar
HoldingA.Ş., 1979, s.10-18.
ERİM, Kenan, T., •Aphrodisias, 1978•, Anatolian Studies, C.29, 1979,
s.186-188.
ERİM, Kenan, T., "The 1976 Campaign at Aphrodisias in Caria•, Türk
Arkeoloji Dergisi, C.25, S.1, 1980, s.15-38.
ERİM, Kenan, T., •Aphrodisias 1979 Çalışmaları", il. Kazı Sonuçları Top-
lantısı, 1980, s.37-39.
ERİM, Kenan, T., •Ancient Aphrodisias Lives Through lts Art•, National
Geographic Magazine,C.160, 1981, s.526-551.
ERİM, Kenan, T., "Aphrodisias, the 1977 Campaign", Türk Arkeoloji Der-
gisi, C.25, S.2, 1981, s.55-63.
89
ERİM, Kenan, T., "Aphrodisias 1980", III. Kazı Sonuçları Toplatısı, 1981,
s.21-24.
ERİM, Kenan, T. - ROUECHE, Charlotte, "Sculptors From Aphrodisias:
Some New lnscriptions", Papers of the British School At Rome,
C.50, 1982, s.102-115.
ERİM, Kenan, T., Aphrodisias Kazısı 1981 Çalışmaları", IV. Kazı Sonuçla-
rı Toplantısı, 1982, s.297-311.
ERİM, Kenan, T., "Aphrodisias, 1982", Anatolian Studies, C.33, 1983,
s.231-235.
ERİM, Kenan, T., "Aphrodisias 1983", New York University Bulletin
83/84-1, 1984, s.1-8.
ERİM, Kenan, T., "Aphrodisias 1984", VII. Kazı Sonuçları Toplantısı,
1985, s.541-577.
ERİM, Kenan, T., Aphrodisias, Landon, 1986.
ERİM, Kenan, T., "Aphrodisias 1985", VIII. Kazı Sonuçları Toplantısı I,
1986, s.349-379.
ERİM, Kenan, T., Aphrodisias, City of Venus Aphrodite, New York, 1986.
ERİM, Kenan, T., "Aphrodisias 1986", New York University Bulletni 86/7,
1987, s.1-16.
ERİM, Kenan, T., "Aphrodisias, 1987", X. Kazı Sonuçları Toplantısı II,
1988, s.277-291.
ERİM, Kenan, T., "De Aphrodisiensi Restituto: An Early Byzantine Head
From Aphrodisias", Anadolu, C.22, 1989, s.111-115.
ERİM, Kenan, T., "Portrait sculpture of Aphrodisias", Aphrodisias Papers
I, Michigan, 1990, s.154-155.
t ERİM, Kenan, T., Aphrodisias, 1993.
t FIRATLI, Nezih, "IV. yüzyıl sonuna ait bir imparator portresi," Belleten,
C.16, S.1, 1952, s.17-21.
FIRATLI, Nezih, La Sculpture Byzantine Figuree Au Musee Archeologi-
que D'Istanbul, Paris, 1990.
GRABAR- Andre, Sculptures byzantines de Constantinople (IV-X.siecle),
Paris, 1963.
HIRSCHFELD, O., "Aphrodisias", Real-Encyclopadie, I, Stutgart, 1894,
s.2726.
90
RESİM LİSTESİ
Resim 20. Başa ait parça, Side Müzesi (Katalog No: 11).
Resim 21. Heykel başı, Musees Royaux du Cinquantenaire, Brüksel (Kata-
log No: 12).
Resim 22. Heykel başı, Musees Royaux du Cinquantenaire, Brüksel (Kata-
log No: 12).
Resim 23 Heykel başı, Musees Royaux du Cinquantenaire, Brüksel (Kata-
log No: 12).
Resim 24. Heykel başı, Afrodisias Müzesi, (Katalog No: 13).
Resim 25. Heykel başı, Afrodisias Müzesi, (Katalog No: 13).
Resim 26. Heykel başı, Museum of Fine Arts, Boston, (Katalog No: 14).
Resim 27. Arkadius büstü, İstanbul Arkeoloji Müzesi, (Katalog No: 15).
Resim 28. Arkadius büstü, İstanbul Arkeoloji Müzesi, (Katalog No: 15).
Resim 29. Başa ait parça, Afrodisias Müzesi, (Katalog No: 16).
Resim 30. Başa ait parça, Afrodisias Müzesi, (Katalog No: 17).
Resim 31. Başa ait parça, Afrodisias Müzesi (Katalog No: 17).
Resim 32. Heykel başı, Afrodisias Müzesi, (Katalog No: 18).
Resim 33. Heykel başı, Afrodisias Müzesi, (Katalog No: 18).
Resim 34. Başa ait parça, Afrodisias Müzesi. (Katalog No: 19).
Resim 35. Heykel başı, Afrodisias Müzesi, (Katalog No: 20).
Resim 36. Heykel başı, Afrodisias Müzesi, (Katalog No: 20).
Resim 37. Heykel başı, Afrodisias Müzesi, (Katalog No: 21).
Resim 38. Heykel başı, Afrodisias Müzesi, (Katalog No: 21).
Resim 39. Klamis giyimli torso, Korint Müzesi.
Resim 40. Klamis giyimli torso, Korint Müzesi.
Resim 41. Klamis giyimli torso, Korint Müzesi.
Resim 42. Klamis giyimli heykel, Korint Müzesi.
Resim 43. Klamis giyimli heykel, Korint Müzesi.
Resim 44. Toga giyimli heykel, Afrodisias Müzesi.
Resim 45. Toga giyimli memur heykeli, Efes Müzesi.
Resim 46. Toga giyimli memur heykeli, Efes Müzesi.
Resim 47. Toga giyimli memur heykeli, Efes Müzesi.
Resim 48. Toga giyimli memur heykeli, İstanbul Arkeoloji Müzesi.
Resim 49. Toga giyimli memur heykeli, İstanbul Arkeoloji Müzesi.
Resim 50. Heykel başı, Sardes.
Resim 51. Heykel başı, Sardes.
Resim 52. Başa ait parça, İstanbul Arkeoloji Müzesi.
Resim 1
Resim 2
Resim3
!
:1 - ~---.,~·"··
tl
.,.... ,:',
1 4"- . f
Resim4
ResimS
..
, _ı;'
,.•
~;~
·: -.'.~;-
. \-.... . . .._,t '- . . . ·:..'
Resim 6
Resim 7
ı.
~
~ '
'
-·J
~:/
,,
•
Resim8
Resim 9
Resim 10
Resim 11
Resim 12
Resim 13
Resim 14
Resim 15
Resim 16
Resim 17
,.,
~..,, :;
. ~I'
,' r;,ıJ">,
,, ...
: t
Resim 18
Resim 19
1
Resim20
Resim 21
-"-;.,. -.... - - °f'· •
- • -;!Jj -= -,.,-;_, ,,' , ---·«';;:~
.,', , - -,;/ ~'. :}t;,tf
•: . - .-.• -:;;.:. ~.t/,ı.,,
· ~~7-'\~".;'..- ,~:i.ı,ı -.
•, ~. ;.; --~j•t;··~: -~t !
' --~ ....._ ' .J.iı:.,•, -.
~~
. . .
i • '";;· ·- \ .,.
~ -~
~
•• ., •
'tf;,
...
- { '
Resim22
Resim23
Resim 24
Resim25
""'
:,~
.;ı~'
~· •, \'f,,
.·
·-,
il
~-
,
Resim 26
~·-· ~ .-
' l
'
~'J
.,
t(~i
1
,,I
I
Resim27
Resim28
Resim29
Resim 30
Resim31
Resim32
Resim 33
Resim34
Resim35
'
Resim36
Resim 37
Resim 38
Resim39
,;f~
. ,•- ı·~~~
. '-
';{..,'.
~ •:t ;
, ı<."
::; , \.
:f
~-~
...fi>'·
Resim40
Resim 41
Resim42
.,H' ~
·-
' . ;; ;
,j
:- ,;
;,,:.j J
t . . i
;.,
t .·
.
.i:,
t· ·.•.•..
.· ...
,.
ı
t
Resim43
•
,.,
~
_I
Resim44
1
~
. • . t ~----··-tı .
\
Resim45
Resim46
Resim47
_,,.,.
ı· .·
ı t ' \.
\ .
Resim48
Resim49
Resim50
Resim51
\.
Resim 52