You are on page 1of 3

İsra 55.

Ayet: ً‫ض َو ٰا َت ْي َنا َد ۫اوُ َد َزبُورا‬


ٍ ْ‫ض ال َّن ِب ۪ ّي َن َع ٰلى َبع‬
َ ْ‫ض َولَ َق ْد َفض َّْل َنا َبع‬
ِۜ ْ‫ت َوااْل َر‬
ِ ‫ك اَعْ لَ ُم ِب َمنْ فِي الس َّٰم َوا‬
َ ‫َو َر ُّب‬

Rabbin, göklerde ve yerde olan herkesi en iyi bilendir. Gerçekten biz, peygamberlerin kimini kiminden
üstün kıldık; Davud´a da Zebur´u verdik.
‫هّٰللا‬ ۢ ٍ ْ‫ض ُه ْم َع ٰلى َبع‬
Bakara 253.Ayet: ‫ت‬ ِ ‫ات َو ٰا َت ْي َنا ۪عي َسى اب َْن َمرْ َي َم ْال َب ِّي َنا‬ َ ْ‫ض ِم ْن ُه ْم َمنْ َكلَّ َم ُ َو َر َف َع َبع‬
ٍۜ ‫ض ُه ْم دَ َر َج‬ َ ْ‫ك الرُّ ُس ُل َفض َّْل َنا َبع‬
َ ‫ت ِْل‬
َۜ ْ ٰ ْ
‫ِن اخ َتلَفُوا َف ِمن ُه ْم َمنْ ا َم َن َو ِمن ُه ْم َمنْ َك َفر َولَ ْو‬ ْ ٰ ْ ْ َّ ْ ‫هّٰللا‬ ٓ ْ
َ ۪‫ُس َولَ ْو َشا َء ُ َما اق َت َت َل الذ‬
ُ ‫م ال َب ِّي َن‬:ُ ‫ين مِنْ َبعْ ِد ِه ْم مِنْ َبعْ ِد َما َٓجا َءت ُه‬
ِ ‫ات َولك‬ ِۜ ‫ُوح القُد‬ ِ ‫َواَي َّْد َناهُ ِبر‬
‫َٓشا َء هّٰللا ُ َما ا ْق َت َتلُوا َو ٰلكِنَّ هّٰللا َ َي ْف َع ُل َما ي ُ۪ري ۟ ُد‬

O peygamberlerin bir kısmını diğerlerinden üstün kıldık. Allah onlardan bir kısmı ile konuşmuş,
bazılarını da derece derece yükseltmiştir. Meryem oğlu İsa´ya açık mucizeler verdik ve onu Rûhu´l-
Kudüs ile güçlendirdik. Allah dileseydi o peygamberlerden sonra gelen milletler, kendilerine açık
deliller geldikten sonra birbirleriyle savaşmazlardı. Fakat onlar ihtilafa düştüler de içlerinden kimi
iman etti, kimi de inkâr etti. Allah dileseydi onlar savaşmazlardı; lâkin Allah dilediğini yapar.

Allah´a ve Resulüne itaat edin, ki merhamet olunasınız.

(Sure No:3 Ayet No :132)

Allah, murdar olanı, temiz olandan ayırd edinceye kadar mü´minleri, sizin kendisi üzerinde
bulunduğunuz durumda bırakacak değildir. Allah sizi gayb üzerine muttali kılacak da değildir. Ama
Allah, peygamberlerinden dilediğini seçer. Öyleyse siz de Allah´a ve Resulüne iman edin. Eğer iman
eder ve korkup sakınırsanız, sizin için büyük bir ecir vardır.

(Sure No:3 Ayet No :179)

Al-i İmran 31.Ayet: (Resûlüm!) De ki: Eğer Allah´ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve
günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir.

Al-i İmran 32.Ayet: De ki: Allah´a ve Resûlü´ne itaat edin. Eğer yüz çevirirlerse bilsinler ki Allah kâfirleri
sevmez.

Nur 50.Ayet: Kalplerinde bir hastalık mı var; yoksa şüphe içinde midirler, yahut Allah ve Resûlünün
kendilerine zulüm ve haksızlık edeceğinden mi korkuyorlar? Hayır, asıl zalimler kendileridir!Nur

52.Ayet: Her kim Allah´a ve Resûlüne itaat eder, Allah´a saygı duyar ve O´ndan sakınırsa, işte asıl
bunlar mutluluğa erenlerdir.Nur 54.Ayet: De ki: Allah´a itaat edin; Peygamber´e de itaat edin. Eğer
yüz çevirirseniz şunu bilin ki, Peygamber´in sorumluluğu kendisine yüklenen (tebliğ görevini yapmak),
sizin sorumluluğunuz da size yüklenen (görevleri yerine getirmeniz)dir. Eğer ona itaat ederseniz,
doğru yolu bulmuş olursunuz. Peygamber´e düşen, sadece açık seçik duyurmaktır.Nur 62.Ayet:
Müminler, ancak Allah´a ve Resûlüne gönülden inanmış kimselerdir. Onlar, o Peygamber ile ortak bir
iş üzerindeyken ondan izin istemedikçe bırakıp gitmezler. (Resûlüm!) Şu senden izin isteyenler,
hakikaten Allah´a ve Resûlüne iman etmiş kimselerdir. Öyle ise, bazı işleri için senden izin
istediklerinde, sen de onlardan dilediğine izin ver; onlar için Allah´tan bağış dile; Allah mağfiret
edicidir, merhametlidir.

Ahzab 12.Ayet: ً‫وب ِه ْم َم َرضٌ َما َو َع َد َنا هّٰللا ُ َو َرسُولُـ ُٓه ِااَّل ُغرُورا‬
ِ ُ‫ين ف۪ ي قُل‬ َ ُ‫َوا ِْذ َيقُو ُل ْال ُم َنافِق‬
َ ۪‫ون َوالَّذ‬
Ve o zaman, münafıklar ile kalplerinde hastalık (iman zayıflığı) bulunanlar: Meğer Allah ve Resûlü bize
sadece kuru vaadlerde bulunmuşlar! diyorlardı.

Ahzab 21.Ayet: ًۜ‫ان َيرْ جُوا هّٰللا َ َو ْال َي ْو َم ااْل ٰ خ َِر َو َذ َك َر هّٰللا َ كَث۪ يرا‬ ‫لَ َق ْد َكان لَ ُكم ف۪ ي رس هّٰللا‬
َ ‫ُول ِ اُسْ َوةٌ َح َس َن ٌة لِ َمنْ َك‬ ِ َ ْ َ

Andolsun ki, Resûlullah, sizin için, Allah´a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah´ı çok
zikredenler için güzel bir örnektir.

Ahzab 22.Ayet: ًۜ‫صدَ قَ هّٰللا ُ َو َرسُولُ ۘ ُه َو َما َزا َد ُه ْم ِاآَّل ا۪ ي َمانا ً َو َتسْ ل۪ يما‬ ‫هّٰللا‬
َ ۙ ‫ون ااْل َحْ َز‬
َ ‫اب َقالُوا ٰه َذا َما َو َعدَ َنا ُ َو َرسُولُ ُه َو‬ َ ‫َولَمَّا َراَ ْالمُْؤ ِم ُن‬

Müminler ise, düşman birliklerini gördüklerinde: İşte Allah ve Resûlü´nün bize vâdettiği! Allah ve
Resûlü doğru söylemiştir, dediler. Bu (orduların gelişi), onların ancak imanlarını ve Allah´a
bağlılıklarını arttırdı.

Ahzab 32.Ayet: ً ‫ضعْ َن ِب ْال َق ْو ِل َف َي ْط َم َع الَّذ۪ ي ف۪ ي َق ْل ِبه۪ َم َرضٌ َوقُ ْل َن َق ْوالً َمعْ رُوف ۚا‬
َ ‫َيا ن َِٓسا َء ال َّن ِبيِّ لَسْ ُتنَّ َكا َ َح ٍد م َِن ال ِّن َٓسا ِء ا ِِن ا َّت َق ْي ُتنَّ َفاَل َت ْخ‬

Ey Peygamber hanımları! Siz, kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. Eğer (Allah´tan) korkuyorsanız,
(yabancı erkeklere karşı) çekici bir eda ile konuşmayın; sonra kalbinde hastalık bulunan kimse ümide
kapılır. Güzel söz söyleyin.

Ahzab 36.Ayet: ‫ص هّٰللا َ َو َرسُولَ ُه َف َق ْد‬


ِ ْ‫ون لَ ُه ُم ْال ِخ َي َرةُ مِنْ اَ ْم ِره ِْۜم َو َمنْ َيع‬
‫هّٰللا‬
َ ‫ضى ُ َو َرسُولُ ُٓه اَمْ راً اَنْ َي ُك‬ َ ‫ِن َواَل مُْؤ ِم َن ٍة ا َِذا َق‬ َ ‫َو َما َك‬
ٍ ‫ان لِمُْؤ م‬
ً ‫ضاَل الً م ُ۪بينا‬
َ ‫ض َّل‬
َ

Allah ve Resûlü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkek ve kadına o işi kendi isteklerine göre
seçme hakkı yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.Ahzab
40.Ayet: ً ‫ان هّٰللا ُ ِب ُك ِّل َشيْ ٍء َعل۪ يم ۟ا‬ ‫هّٰللا‬
َ ‫ان م َُح َّم ٌد اَ َبٓا اَ َح ٍد مِنْ ِر َجالِ ُك ْم َو ٰلكِنْ َرسُو َل ِ َو َخا َت َم ال َّن ِب ۪ ّي َۜن َو َك‬
َ ‫َما َك‬

Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir. Fakat o, Allah´ın Resûlü ve


peygamberlerin sonuncusudur. Allah her şeyi hakkıyla bilendir

Ahzab 45.Ayet: ً‫ك َشاهِداً َو ُم َب ِّشراً َونَذ۪ ير ۙا‬


َ ‫َيٓا اَ ُّي َها ال َّن ِبيُّ ِا َّٓنا اَرْ َس ْل َنا‬

Ey Peygamber! Biz seni hakikaten bir şahit, bir müjdeleyici ve bir uyarıcı olarak gönderdik.Ahzab
46.Ayet: ً‫َو َداعِ يا ً ِالَى هّٰللا ِ ِبـا ِْذ ِنه۪ َوسِ َراجا ً مُن۪ يرا‬

Allah´ın izniyle, bir davetçi ve nûr saçan bir kandil olarak (gönderdik)
.Ahzab 53.Ayet: ‫ين ا ِٰني ۙ ُه َو ٰلكِنْ ِا َذا د ُ۪عي ُت ْم َف ْاد ُخلُوا َف ِا َذا‬ َ ‫ين ٰا َم ُنوا اَل َت ْد ُخلُوا ُبيُوتَ ال َّن ِبيِّ ِاآَّل اَنْ يُْؤ َذ َن لَ ُك ْم ا ِٰلى َط َع ٍام غَ ي َْر َناظِ ۪ر‬
َ ۪‫َيٓا اَ ُّي َها الَّذ‬
َّ‫ـي م َِن ْال َح ِّۜق َوا َِذا َسا َ ْل ُتمُوهُنَّ َم َتاعا ً َفسْ ـَٔلُوهُن‬ ‫هّٰللا‬ ٰ
۪ ْ‫ـي ِم ْن ُك ۘ ْم َو ُ اَل َيسْ َتح‬
۪ ْ‫ان يُْؤ ذِي ال َّن ِبيَّ َف َيسْ َتح‬َ ‫يث اِنَّ ذلِ ُك ْم َك‬ َ ‫َط ِع ْم ُت ْم َفا ْن َتشِ رُوا َواَل مُسْ َتْأن ِ۪س‬
ٍۜ ۪‫ين ل َِحد‬
‫اب ٰذلِ ُكم اَ ْطه ُر لِقُلُوب ُكم وقُلُوبه َّۜن وما َكان لَ ُكم اَنْ ُتْؤ ُذوا رسُول هّٰللا وآَل اَنْ َت ْن ِك ُٓحوا اَ ْزواج ُه مِنْ بعْ د ِ۪ه اَبداًۜ اِنَّ ٰذلِ ُكم َكان عِ ْنـ َد هّٰللا‬ ٍۜ ‫مِنْ َو َٓرا ِء ح َِج‬
ِ َ ْ َ ٓ َ َ َ َ ِ َ َ ْ َ َ َ ِِ َ ْ ِ َ ْ
ً ‫َع ۪ظيـما‬

Ey iman edenler! Siz, bir yemeğe çağırılmadıkça, zamanını gözetmeksizin, Peygamber´in evlerine
girmeyin. Ancak davet edildiğiniz vakit girin. Yemeği yediğinizde hemen dağılın, sohbete dalmayın.
Çünkü bu hareketiniz Peygamber´i üzmekte, fakat o (size bunu söylemekten) utanmaktadır. Ama
Allah, hakkı söylemekten çekinmez. Peygamber´in hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde
arkasından isteyin. Bu, hem sizin kalpleriniz, hem de onların kalpleri için daha temiz bir davranıştır.
Sizin Allah´ın Resûlünü üzmeniz ve kendisinden sonra onun hanımlarını nikâhlamanız asla caiz olamaz.
Çünkü bu, Allah katında büyük (bir günah)tır.

Ahzab 57.Ayet: ً ‫ون هّٰللا َ َو َرسُولَ ُه لَ َع َن ُه ُم هّٰللا ُ فِي ال ُّد ْن َيا َوااْل ٰ خ َِر ِة َواَ َع َّد لَ ُه ْم َع َذابا ً م ُ۪هينا‬
َ ‫ين يُْؤ ُذ‬
َ ۪‫اِنَّ الَّذ‬

Allah ve Resûlünü incitenlere Allah, dünyada ve ahirette lânet etmiş ve onlar için horlayıcı bir azap
hazırlamıştır.

Ahzab 66.Ayet: ‫ون َيا لَ ْي َت َٓنا اَ َطعْ َنا هّٰللا َ َواَ َطعْ َنا الرَّ ُسواَل‬
َ ُ‫ار َيقُول‬
ِ ‫َي ْو َم ُت َقلَّبُ وُ جُو ُه ُه ْم فِي ال َّن‬

Yüzleri ateşte evrilip çevrildiği gün: Eyvah bize! Keşke Allah´a itaat etseydik, Peygamber´e de itaat
etseydik! derler.

َ ‫ـع هّٰللا َ َو َرسُولَ ُه َف َق ْد َف‬


Ahzab 71.Ayet: ً ‫از َف ْوزاً َع ۪ظيما‬ ُ
ِ ِ‫يُصْ لِحْ لَ ُك ْم اَعْ َمالَ ُك ْم َو َي ْغفِرْ لَ ُك ْم ذ ُنو َب ُك ْۜم َو َمنْ يُط‬

(Böyle davranırsanız) Allah işlerinizi düzeltir ve günahlarınızı bağışlar. Kim Allah ve Resûlüne itaat
ederse büyük bir kurtuluşa ermiş olur.

You might also like