You are on page 1of 46
Islam Aragtimoion Dergisi. Soy 6. 2001, 17-62 islam Hukukuna Gore Zindiklik Sugu ve Molla Lutffnin idaminin Fikhiligi Stikrii Gzen* The Crime of Heresy According to Islamic Law and the Legality of the Execution of Molla Lutft ‘This article constitutes an attempt to evaluate the act of executing on the charge of heresy Molla Lutfi, one of the foremost Muslim scholars under the sultans Mehmed Il (1451-1481) and Bayezid Il (1481-1520), in terms of the positive law in effectin the Ottoman realm and the principal sources of this law. To this end, the first section of the article, comprised of two parts, is aimed at showing how, over time, the of- fense of heresy, which had not even been included in criminal law in the time of the Prophet Muhammad and the Rightful Caliphs, became one of the most serious crimes; and the second part is directed at an examination of the legal side, with focus on the political and social reasons for the execution. As is generally agreed, regardless of the effect of the political reasons and the hostile attitude of the opposition in ac- counting for the execution of Molla Lutfi, there is no doubt that the decision was made on the basis of Islamic law. Some scholars, taking into consideration the fact that Molla Lutfi rejected the charges made against him, claim that the decision was based on the Malikiyya school of law, at the cost of directly contravening the pre~ vailing Hanafiyya school of law. We, however, counter this assertion and demon- strate that the decision in this critical matter was founded on the Hanafiyya school of law and that, thanks to a sultanic rescript, a special formula was devised to bring to the fore an already existing position of the Hanafiyya school. Fatih Sultan Mehmed ve I. Bayezid dénemlerinin énde gelen limlerinden Mol- la Lutfi'nin zindikik ithamyla éldiirélmesi olaymin tarihi yoni muhtelif galigma- Iara konu edilmig olmakla birlikte, Osmanii'da yiiriirlikte olan pozitif hukuk ve bu hukukun ana kaynaklan acisindan yeterli bir degerlendirilmesi yapilmis degildir. Arasturmacilar genellikle Molla Lutfi'nin éldiriilmesini siyasi sebeplere ve muhalif- lerinin hasmane tutumlanna baglarlar. Ancak gerideki asil sebep, siyasi veya kisi sel kin olsa bile, idam kararnin seriata dayandinlarak verilmis oldugunda siphe Dr. $likrd Ozen, TDV islam Arastumalan Merkezi (ISAM). © ISAM, Kxtenby: £001 stam Aragtirmaton Dergisi yoktur. Clinki hasimlannin istedikleri sonuca varabilmek icin bile sistem geregi kanun cercevesinde hareket etmeleri gerekmekteydi. iste bayle bir cergevede “Molla Lutfi'nin idamt nasil mimkin olmus, seriat adina ona nasil kiyilmistir?” sorusu- nun cevabini bu calismada incelemeye ¢aligacagiz. Bazi arasturmacilar Molla Lutfi'nin kendisine yéneltilen ithamlan inkar ettigi halde, tvbesinin kabul edilmemesini géz éniine alarak onun idam edilmesinde, yiiriirlikteki Hanefi mezhebine tamamen ters diisiilmek pahasina, Maliki fikhunin tatbik edildigini ileri stirerler. Ancak idamin Maliki mezhebi esas alinarak gercekles- tirildiginin ileri stirdlmesine ragmen asagida gériilecegi tizere elimizdeki kaynaklar bu hususi olayda Hanefi mezhebi iginde kalndigam, fakat burada 6zel bir formiil gelistirildigini gdstermektedir. Bu makalede énce Asr-1 Seadet’te ceza hukukunun konusu bile olmayan zin- diklik ciirminiin zamania nasil en agir bir sug haline geldigi gosterilmeye cahsila- rak suc ve cezanin gerekceleri ele alinacak ve daha sonra inceledigimiz olayla ilgili tarih calismalannin vardig sonuclar ézetlenip dava bigim ve icerik acisindan ince- lenerek 0 devirde meri olan hukuk (yani kanunlar) ve bu hukuk sisteminin ana kaynaklan acisindan dava konusunun hukukiligi tartigdacakur. Bu calisma belli bir meselenin ele alinisi cercevesinde iskim hukukunun ilk kaynaklanndan Osmanh'- ya gelinceye kadar fikih telakkisinin nasil degisip salt normatif kurallar halini aldi- giru géstermeyi de hedeflemistir. 1. ISLAM HUKUKUNDA ZINDIKLIK SUCU VE CEZASI A. SUGUN TANIMI: 1. Zindik Kelimesinin Kékeni Zindik kelimesi, kken itibariyle Farsca’dir ve bu dilden Arapca'ya gecmistir. Ligatgilerden ibn Diireyd (6. 321/933) kelimenin Farsca ashnin zinde giray oldu- unu, zira zinde kelimesinin Farsca'da “hayat” ve ger kelimesinin ise “is” anlami- na geldigini, dolayistyla zindigin zamanin siirekliligini savunan demek oldugunu kaydeder.' Zendeka kelimesinin darlik anlamina geldigi ve kendi canina darlik ge- tirdigi icin zindigin bu kékten tiretildigi de séylenmistir.? Ezheri'nin (8. 370/980) belirttigine gére zindik ahirete ve Allah’in birligine inanmayan demektit. Sa'leb diye bilinen Ahmed b. Yahyé (8. 291/904) bu kelimenin Araplann kullandg: bir kelime olmadigini, cok cimri adam hakkinda Araplann “Raciiliin zendeka ve zindeki (zen- deki)” dediklerini ve bu kelimeden halkin ifade ettikleri manayi kastettiklerinde ise “miilhid” ve “dehri” kelimelerini kullandiklanm belirtir.* Cevheri (6. 400/1009) ise 1 fbn Diireyd, Ebd Bekr Muhammed b. el-Hasan el-Ezdi el-Basti, Cemheretii’-luga, Haydarabad 1545, Il, 504-505; Ezhert, Ebti Manstir Muhammed b. Ahmed b. Ezher el-Herevi, Tehziba’tluga, Kahire 1964, IX, 400; {bn Manzi, EbitI-Fazl Muhammed b. Mikerrem b. Ali el-Ensati, Lisand't Arab, Danu Sadr, Beyrut ts., “zndk” md., X, 147. Ibn Manzar, ag.e.. ay. Ezherf, a.g.e..1X, 400; a.g.e.,a.y. Aynca bk, Ibn Direyd, a.g.e. Il, 260. Islém Hukukuna Gére Zindiklik Suu ve Moila Luttnin igaminin Fikhilig zindik diye Seneviyye'den (Dualist) olanlara dendigini belirterek Arapcalastinldigim séyler ve cogulunun zenadika olduguny, fill olarak tezendeka ve isim olarak da zendeka dendigini ifade eder.* Tarihci Mes‘Adi'nin (6. 345/956) belirttigine gore zindik ismi Zerdiist’tin kita- bina aykari yorumlan benimseyerek Sasani Imparatoru Behram b. Hiirmiiz déne- minde Maniheizm’i kuran Mani zamaninda ortaya gikmust. Sdyle ki: Zerdiist kut- sal kitap Avesta'y1 (Epista) getirmis ve buna Zend adiyla bir tefsir yazmsti. Igte ileri sirrdiigi gériislerinde, indirilmis olan bu kutsal kitap Avesta’ya aykin diiserek “yorum” demek olan “zend”i benimseyenlere indirilmis olanin zahir anlamlanndan vazgecip asil kitaba aykin olan yorumu benimseyen anlaminda, yorum kelimesine izafetle Zendi denmistir. Araplar bu manayt iranhlardan alarak kelimeyi “zindik” seklinde Arapcalastirmisiardir. Seneviyye'ye zindik dendigi gibi, alemin ezeli oldu- guna inanan ve yaratildigim reddedenler de bu adla animistur.> Bu iddiay: baz oryantalistler elestirmistir. |. Darmsteter tarafindan ileri sirilen ve P. Sebastian Ronzevalle tarafindan da paylasilan bir iddiaya gore zindik kelimesinin Avesta'nin yorumu anlamindaki “zend” ile bir alakasi bulunmamakta, zira zend kelimesi daha énce Avesta'da da gecmis ve eski Farsca'da bu kelime “bilyiicii kanunu” veya dogrudan “biiyi” anlamina gelmektedir. Yorum anlamindaki "zend” ile bu kelime geklen de birbirine benzemezler; “zend” kelimesi “zenti” kelimesinden tiremis iken “zende” ise yalnizca biiyé’ anlamindadir ve dolayisiyla “zendi” eski zamanlarda kérii inancli, cirkin seyler yapan bityticii demektir.© H. H. Schaeder ise Mes’Adi'yi hakh bularak Darmsteter'i elestirir.” Nitekim islami dénemde zindiklarin Kur’an ayetlerini genel Misliiman kitleye aykin bicimde yorumlayan insanlar olmalan, bu anlam yakinhginin bir géstergesi olarak algilanabilir. Kelimenin kdkeni izerinde anlasamamus olsalar da, gerek Arap dilcilerine ve gerekse oryantalistlere gére zindik kelimesi Arapca degildir ve Avesta'nin yorumu- nun adi Zend'dir. Ote yandan islam’in ilk dénemlerinde zindik kelimesinin Mani- heizm ile irtibatlandinidigi da arasurmacilar arasinda genellikle kabul gérmektedir. 4 Cevheri, Eb@ Nasrismail b. Hammad el-Farabi, es-Sthah (ngt. Ahmed Abdillgafii Aur), Beyrut 1990, 1V, 1489; Ibn Manat, a.g.e.,ay. 5 Mes‘, Ebi'-Hasan Alib, Huseyin, Maracu'z-zeheb ve meadina't-cevher (nst. Muhammed Muhyiddin Abdailhamid), Kahire 1964, 1, 250-251. Harizmi (6. 387/997), Sa'deddin et-Teftazani (8. 792/1390) ve ‘dgrencisi Aldeddin Muhammed b. Muhammed el-Buhari'ye (5. 841/1438) g6re de zindhk kellmesi aslinda fran imparatoru Kubad zamaninda Mazdek’in ortaya koydugu ve Mecésilerin peygamber olduguna inan- diklan Zerdiistiin kitabinun (Avesta) yorumu olan Zend adi kitaba mensup kimse demektir, Ebdi Abdullah ‘Muhammed b. Ahmed el-Katib el-Harizmi, Mefatthu’t-ulam, Kahire 1923, s. 25-26; Sa'deddin Mes‘dd b. Omer et-Teftazani, Serhu'-Makésid (nst. Abdurrahman Umeyre), Beyrut 1989, V, 227; Aléeddin Mu- ‘rammed’. Muhammed el-Bubati, Ma rifeta’2-zindik min gayriht, Suleymaniye Ktp., Hact Mahmud Efendi, ve 8a 6 P. Sebastian Ronzevalle, “Aslu kelimeti zindik”, ef-Magnk, Beyrut 1898, 1, 683-684. Oryantalistlerden Bevan, zindik kelimesinin Aramice zeddik kdktinden ve Vollers ise Yunanca’dan geldigini ileri surmisler- dir, Ancak bu iddialar A. Siddikitarafindan reddedilmistir. BK. Louis Massignon, “Zindik”, Dairet'-maarif- Islamiyye (Ar. EbA Ride), Kahire 1933 -,X, 441 7 Massignon, a.g.m.,X, 440. islam Aragtirmolori Dergisi ibnii'n-Nedim (6. 385/995) Miisliiman géziikiip zindikhklannt gizleyen Maniheist teologlarin énde gelenlerinin adlannt siraladiktan sonra bunlann Seneviyye anlayi- give bu inanca mensup kimselerin gériislerini destekleyen kitaplar yazdiklanm ve bu alanda islam kelamcilan ile polemiklere girdiklerini belirtir.* 2. Zindik Kavraminin Tanimi Kelimenin kékeni hakkinda yapilan tartsmalann da, ortaya koydugu iizere, zindik terimi Arap olmayan Kiiltiirlerden islam kiiltiir havzasina gecmistir. Nitekim bu terim Kur’an’da ve Hz. Peygamber'in hadislerinde gecmemektedir. islam litera- tirinde ilk kez Hz. Ali zamaninda yasanan bir olay miinasebetiyle zindiklardan sz edilir. Buhari'nin (6. 256/870) es-Sahth'inde kaydettigi bu rivayette gegen “ze- nadika” kelimesi®, Ahmet Yasar Ocak’in da ifade ettigi tizere, bir anakronizm gibi géziikmekte ve dolayistyla hadisin sthhatini tartigmali hale getirmektedir."° Nitekim aynt rivayetin bazi varyantlannda zindiklar ifadesi yerine “kavim”, bazilannda “miir- tedler”, bazilarinda “gizlice putlara ibadet eden insanlar” ifadeleri yer almaktadir."! Beyhaki de bu rivayeti “mirtedler veya zindiklar” seklinde tereddiitlti kaydeder.’? Biitiin bunlar gésteriyor ki muhtemelen bu olayin ravilerinden biri, olayda s6zii edilen sabuslar hakkindaki suclamalara bakarak onlan kendi dénemindeki terimi kullanmak suretiyle nitelemek yoluna gitmistir. islami literatiirde zindik teriminin ilk kez ne zaman tanumlandigi bilinmemekle birlikte, terimle ilgili ulasabildigimiz en eski aciklama Imam Malik’e aittir. imam Malik Muvatta’da “Zindiklar kiifrii gizler, Miisliiman olduklanm: ilan ederler.” de- mis’? ve bu aciklama Cess&s (6. 370/981), Kadi Ebi Ya'la (6. 458/1066), Ebii'l- Velid ibn Riisd el-Kurtubi (8. 520/1126), Muvaffakuddin ibn Kudame (6. 620/1223), RAfif (6. 6235/1226), Ibn Ciizey (6. 741/1340) ve Burhaneddin Ibn Miiflih (6. 884/ 1479) gibi fark mezheplere mensup bircok alim tarafindan aynen benimsenmis- tir* 8 — thnit'n-Nedim, Ebd-Ferec Muhammed b. ishah el-Verrak, el-Flhrist (nsr. Riza - Teceddid), Tahran 1971, 8. 401. Burada aynica gercekte Maniheist anlayisi benimseyen, ancak Mistiiman géziiken sairlerin ve devlet adamlannin adlan da siralanmaktadit. ibnii'n-Nedim’in bu zindiklar listesini Kadi Abduleebbar'in verdigi Seneviyye listest ile krs. KAdi Abdilcebbar, ef-Mugni (nst. MahmGd Muhammed el-Hudayr), Kahi- re 1963,V, 9. 9 Buhari “Istitabe” 2. 10 Ocak, Osmantt Toplumunda Zindtklar be Milhidler (15.-17. Yazytla’), Istanbul 1998, s. 63. 11. Aynt, Bedreddin Mahméd b. Ahmed, Umdeta’t-kari, Dara Ihyait-Tirasi'l-Arabi, Beyrutts., XIX, 264 (1348 baskasindan ofset) 12. Beyhaki, Eba Bekir Ahmed b. Hiiseyin, es-Sanena’-kabra (nst. Muhammed Abdilkadir Ata), Mekke 1994, Vill, 195. Zindiklara ne gibi bir uygulamada bulunulacagt ile git olatak naklediien birbitiyle gligen iki ayn rivayet icin bk. Beyhakd, a.e., Vill, 201; ibn Kudame, Muvaffakuddin Abdullah b. Ahmed el- Makdisi, eMugnt (nst. Abdullah b, Abddlmubsin et-Turki - Abdalfettah Muhammed el-Hulv), Kahire 1992, XII, 287. 13. imam Malik, Muvatta’, “Akziye" 18. 14 Cessds, Ebi Bekir Ahmed b. Ali er-Razi, Ahkéma’t-Kur‘an (nsr. Muhammed es-Sadik Kamhavi), Dart ihyait-Trési'l-Arabi, Beyrut 1985, 1, 29; EG Ya'la Muhammed b. Hiiseyin el-Ferra, eMesaila't-fichiy- yemin Kitabi’rrivdyeteyn ve'l-vecheyn (nst. Abdalkerim b. Muhammed el-LAhim), Mekiebetit-Maarif, Riyad 1985, Il, 305; Ibn Rilsd, el Mukaddimata -mamehhedat (nst. Muhammed Haccl), Beyrut 1988, 1, 20 islam Hukukuna Gére Zindiklik Suu ve Molle Lutffnin idaminin Fikbiligi zaman iginde zindik kavram hakkinda fark tanumlamalann ortaya ciktigi go- rilmektedir. Nevevi (6. 676/1277) zindigs “Seriati bitin olarak inkar edendir.” diye tanmmlamaktadir.’ Bedreddin el-Ayni (6. 855/1451) ise zindigin tanimi Konusun- da ihtilaf edildigini belirttikten sonra, muhtelif Alimlerce yapilan su tarumlant stra- lar: Bir gériige gore miinafik gibi kiifriint gizleyip Miisliiman g6ziikendir; bir gorlige gre iki yaraticinin varligum kabul eden Seneviyye'den bir gruptur; bir goriise gore dini olmayandrr (dinsiz); bir goriise gére Zerdiist'tin Zend adi verilen kitabina uyan- lardur; bir gériige gore Sebaiyye denilen bir Rafizi taifesi olup Hz. Ali'nin tann oldu- gunu iddia etmislerdir, reisler! ise aslen Yahudi olan Abdullah b. Sebe'dir.'* zindik, islam literatirainde “imant olmayan kisi” anlamina gelen kAfir kavrami kapsaminda degerlendirilir. Zindik teriminin ifade ettigi anlamin daha iyi anlasila- bilmesi icin iligkili oldugu kavram kiimesine dahil diger terimlerin anlamlanini orta- ya koymak gerekirse: Gergekte kafir olan bir kimse inanmis géziikirse buna “miina- fik"; Miisliiman olduktan sonra kafir olmussa islam'dan déndigi icin “miirted”; iki ya da daha cok tannin varlgina inanirsa uldhiyet konusunda ortak kabul ettigi igin “miigrik”; yarirlikten kaldinlan dinlerden ve kitaplardan birine inanan Yahudi ve Huristiyan gibi kimselere “kitabi" (ehl-i kitab); zamanin ezeli olduguna inanip hadiseleri ona nispet eden kimseye “dehri"; yaratcinin varligims Kabul etmiyorsa “muattil” ve Hz. Peygamber’in peygamberligini kabul edip tslam'm simgeleri olan hususlan (sediru'l-isiam) yerine getirmekle birlikte ittifakla kitfir kabul edilen inanc- lan iginde gizleyen kimseye “zindik” adi verilir.'” Aladdin el-Buhéri milhidi de ayn bir kategoride ele alarak “Batil inanclan icinde gizlemekle birlikte, Batintyye ve Viicidiyye’nin yaptiklan gibi fasit te’villerle kadinlarin ve diger haramlann helal olduklanim savunan kimse.” diye tanumlar.'® Verilen fark tanmlardan da anlasila- cag tizere bu siniflama bitin islam tarihi boyunca kabul edilmis olmayrp literatiir- de zindik, milhid, dehri, muattl vs. terimlerin birbirleri yerine kullanildiklan ol- mustur.'? ‘Teorik cercevesi hakkinda fark kanaatler bulundugu gibi, sahislara yonelik zindikik suclamalarinda da zaman zaman siibjektif degerlendirmeler gérlilmekte- dir. islam tarihinde umumiyetle zindikik suclamalannda sikca adi gegen ibnii'r- Ravendi'nin zindiklara karsi Kitabai’r-Red ale’z-zenadika adtyla bir eser yazmis ‘olmasi° bunun en carpici drneklerinden biridir. Zindiklik suglamalannda asin gidil- ‘52; Ebi -Kasim Muhammed b, Ahmed b. Cizey el-Kelb el-Gumat, elKavanina'tfikhlyye, Tunus 1982, 5.370; Ibn Kudame, a.g.e., X, 159; Raft, Bbi’l-Kasim Abdilkerim b. Muhammed el-Kazvini, el-Azlz sgerhu’LVectz (ngt. Ali M. Muavwvaz.~ Adil Ahmed Abdilmeveild), Beyrut 1997, XI, 114; Burhiineddin fbn Milfih, Eba Ishak Ibrahim b. Muhammed, eb Mibdi' ft erhi'tMuknt’, Beyrut 1979, IX. 179. 18. Nevevi, Eba Zekeriyya Muhyiddin Yahya b. Seref, Serhu Sahihi Mastim, Daru thyai"t-TirdsiT-Arabi, Beyrut 1972, , 207. 16. Ayni, a.g.e., XIX, 263-264. 17 Teftazani, Serhu'tMekastd, V, 227; Alaeddin el- Buhari, Ma rifetd’2-2undtk min gayrihi, vt. 8. 18 Aldeddin el-Buhari, a.g.e. a. 19. Mesela bk. Ebi'-Velid el-Baci, Sileyman b. Halefet-Tiicibi, ef-Manteka, Kahire 1351-1552/1915, V, 282 20 ibnit'n-Nedim, et-Fthrist,s.217. Q isl6m Arogurmaton Dergist digi, bazan Allah'n cennette goriilebilecegini inkar gibi kelami bir meselenin**, ba- zan da Alimlerin genig ruhsatlar igeren fetvalan ve bunlarm delillerini ele alan bir kitap yazmak gibi fikhi bir meselenin?? zindiklik suclamalanna konu teskil ettigi gorilmektedir. Alaeddin el-Buhari, dénemindeki insanlann, kendisinden kiifri gerektiren bir fill ya da s6z cikan herkesi zindik diye isimlendirdiklerini belirtir.?* Felsefe kitaplan karsisinda mi'minlerin nasil tavir takinacaklanna dair sorulan bir fetvaya verdigi cevapta, Ebussuud Efendi de bir yaratic kabul etmeyip bitin olaylan zamana is- nat eden materyalist filozoflar (Dehriyyan) ile biitiin varhklan tabiata nispet edip yaraticiy1 kabul etmekle birlikte yeniden dirilisi inkar eden tabiatci filozoflart (Tabliyydin) zindik olarak niteler.”4 XVI. yiizyil baslannda Behram Kethuda Medre- sesi Miiderrisi Nadajl Sar. Abdurrahman yeniden dirilis, cennet, cehennem, sevap ve azabi tamamen reddetmesi sebebiyle zindikhk suclamastyla idam edilmeden énce bu konulan Anadolu Kadiaskeri Es'ad Efendi ile tartismis ve kadiaskerin séz konu- su meselelerle ilgili olarak aktardigi ayetleri oldukca aykin sekilde yorumlamast sonucu kadiasker onun zindik olduguna ikna olmustu.?° Bu olayda zindik inancint gizleyen biri olarak degil, aksine ayetleri ilk anlamlanm: ters yiiz eden bir bicimde yorumlayarak da olsa, kabullenen ve metaryalist bir bakis acisiyla iddialarim agik- likla ortaya koyan bir kisi olarak karsimiza cikmaktadw. Zindik teriminin kullanilmaya baslandigt ilk dénemlerde, bu terimin daha cok Maniheizm ile irtibatlandinlmasina kargilik Fatimi propagandasinin Abbasi hakimiye- tindeki topraklara sizarak yogunlastigi asurlarda daha ziyade Batinilik (ismailiyye) ile intibatlandinidigs dikkati cekmektedir.”© Bilhassa Memliklar ve Osmantilar déne- minde heretik tasavvufi hareketler zindiklik olarak nitelendirilmistir.” 21 Kadilyaz, lyazb. Misa, Terttba'Lmedarik ve takriba'tmesalik li-maifetl a lami mezhebi’tmam Ma- lik (ast. Ahmed Bikeyr Mahmdd), Beynut 1967-68, 12, 474. 22 Beyhaki, es-Stnend -kabra, X,211. 23 Alieddin el-Buhdrt, a.g.e., vr. 8a-b. Buhari gagini orfi haline gelen bu anlayist “Kendisinden kiifra mdcip bir fill ya da séz gikan herkes zndik sayilsaydi o zaman seriatin miirtet sayip kendisine tévbe teklif edilme- sini vacip kids ve tvbe ettikten sonra da o kisinin, iclerinden birini kastt olarak éldiiren kimsenin Allah tarafindan ebedi cehennemde kalacags belittilen, kendisine gazap ve lanet edilen ve biiyak bir azap hazar- lanan mii'minler 2iimresine dahil olacagana hkmedilen kisi kimdir?!” diyerek siddetle elesttr. 24 Ebussuud Efendi, Mes’ele ff hakka uldmi'L-hikme ve'-hukera, Sileymaniye Kiitiphanesi, Esad Efendi, 1677, vr. 1708. 25 Katib Celebi, Fezteke, istanbul 1286, 1, 184; Naima, Tarth, istanbul 1281, 1, 313-314. 26 Cessis, Ahkami’-Kur’an, 1, 66; KAdihan, Fahreddin Hasan b. Mansi el-Ozcendi, el-Fetava’-Haniyye (ebFetava't-Hindiyye’nin kenannda), el-Matbaatill-Kibra, Bulak 1310/1892, I, 588; RAfi, etAziz serhu'-Vectz, Xi, 114. Cessas'a gore (Imamlann) zandigin tvbesinin kabul edilmemesini séylemeleri diger zandiklar gibi kiffe inandiklan bilinen ismafliyye ve sair miilhidlerin tovbeye davet edilmemelerini ve tv- be ettiklerini gésterseler bile dlddrilmelerini gerektiit. 27 Genel ser'thiikimlerin ahmaklar ve halk ign oldugu, evliya ve havassin bu nasiara lhtiyaclan olmadigi goriisti hakkunda Kurtubi (6. 671/1273) “Bu séz zindikliknr, kiifirdi. SSyleyen t8vbeye davet edilmeden ‘tdiirilag; bu séz varken soru ve cevaba gerek yoktur." demektedir. bk, Kurtubi, Ebd Abdullah Muhammed b. Ahmed, el-Cami' liahkami-Kur’an, Kahire 1966, VI, 39. 29 isiém Hukukuna Gore Zindiklik Susu ve Molla Lutff'nin idaminin Fikhilig 3. Zindik ve Miinafik Kavramlart Genel kiifiir kavram: kiimesine dahil kavramlar igerisinde en cok zindik ve minafik terimleriyle ifade edilen kavramsal cergeve bitbiriyle ig ige bir gdrintim arzetmektedir. Zindik teriminin islam hukuku kaynaklannda verilen taniminin Kur’an ve hadislerde gecen miiafik terimi ile ifade edilen kavramsal cerceveye oturdugu anlasilmaktadir. Nitekim bircok alim bu terimlerin ayn anlama geldigini tasrih et- mistir, imam Malik'e zindikligun ne oldugu sorulunca: “Hz. Peygamber déneminde miinafiklann yaptiklan gibi inanmis géziikiip kiifra gizlemektir. O (zaman mina- fiklk olan) bu giin bizdeki zindiklikur.” cevabint vermistir2® Hanbelilerden Muvaf- fakuddin fbn Kudame de zimdigin minafikla ayn: oldugunu belirttikten sonra “Hz. Peygamber asrinda minafik diye adlandinlrdi; bugiin ise zindik diye adlandirihr.” derken®® bircok fikth eserinde zindik ve miiafik terimlerinin eg anlamh oldugu ifade edilmektedir.®° Miinafigi Kiifriind gizleyip inanmis goziiken diye tanimlayan C sas‘in, zindigi da benzer bigimde tanumlamasi*! ve zindikla il fiklardan séz eden ayetlerin tefsirinde tarismasi onun da bu terimleri es anlamlt gordiigiiniin bir ifadesidir. Bazi dlimler ise zindik ile miinafigun fark kavramlar olduklannt ortaya koyma- ya calisirlar. Teftazani ve Aldeddin el-Buhari'ye gére gercekte kafir olan bir kimse inanmus géziiktirse buna “miinafik”; Hz. Peygamber'in peygamberligini kabul edip islam’mn simgeleri olan hususlan (gediru'l-islam) yerine getirmekle birlikte ittifakla kiifiir kabul edilen inanclan iginde gizleyen kimseye “zindik” adi verilir.®? Her ikisi de neticede gercek inancin gizlemekte, ancak miinafik gercekte bir biitiin olarak islam’t kabul etmemekle birlikte zindik esas itibariyle Islam’in temel inanglannt be- nimseyip pratigini yerine getirmekte, ancak bazi temel konularda aykin inanclara sahip bulunmaktadir. Hiimam’a gore ise zindik bir dine mensup olmayan (dinsiz) demek iken, nii gizleyip Miisliiman géziikendir. Tévbesinin kabul edilmemesi nok- ‘anki zindik hakkindaki bu hi ktim, her hangi bir dine inanmama geklindeki kitfriind gizlediginde, acikladigi tov- beye giivenilemeyecegi icindir. Miinafik da gizleme konusunda onun gibidir, Ger- cekte tévbesi kabul edilmeyip dldiriilen miinafiktr. Zindigin da ayni hikkme tabi olabilmesi icin herhangi bir dine inanmama seklindeki kiifriinti gizleyip ele geciri- linceye kadar, Arap oldugu halde islam veya bir baska dine mensup oldugunu acik- lamasi gerekit. Tévbe edinceye kadar bu aciklamayi yapugt farzedilse, kiiftirlerini 28 ibn Abdiilberen-Nemeti, et-Temhid, X, 154; Kurtubi, a.g.e.,1, 199, 29° ibn Kudame, e-Mugni, IX, 159. 30. Ibn Riisd, eb Mukaddimnati'-miimehhedat, , 82; Semseddin Eba Abdullah Muhammed b. Miifth, Kita- ba’l- Fura’ (nt. Abdiissettar Ahmed Ferric), Beyrut 1985, VI, 170. 31 Cesss, Ankéma’/-Kur“an, |, 30. Cessas "Bizi ancak zaman yok eder.” diyerek hakim bit yarateiyt inkar eden ve hadiseler yaratanm zaman ve vaktin gecesi oldugunu sdyleyen Kureysileri zenddika (Zenadikatit Kureys = Kureys'in zindiklan) diye niteler. BK. Cess&s, a.g.e., V, 266. 32. Teftazdni, Serhu'-Mekasid, V, 227; Alaeddin el-Buhari, Ma'rifetil'z-zindtk min gayriht, vr. 8a. 93 Islém Aragtirmatani Dergisi aciklayan diger kafirlerin tévbelerini aciklamalannda oldugu gibi tovbesinin kabul edilip dldtirtilmemesi gerekir. Sarabin haramhgi gibi zaririyyat-1 diniyyeden birini gizliden inkér eden, ancak aciktan haram oldugunu sdyleyen kimse igin de duram aynidir. Fakihler zindik hakkindaki ahkém belirlerken, ézellikle miinafiklar hakkinda- ki ayet ve hadisleri referans alarak bir bakima aralanndaki paralelligi zimnen kabul etmektedirler. Nitekim zindikligin cezasinin idam oldugunu, ancak tévbekar zindi- gin tovbesinin kabul edilecegini savunan Alimler gérislerini desteklemek icin mi- nafiklar hakkindaki ayet ve hadisleri delil olarak kullanmaktadur.** Oyle anlasiyor ki Hz. Peygamber'in miinafiklan éldiirmemesi ve hicri ikinci asirda ortaya cikan miinafik tipinin daha cok Sasani kékenli kisiler arasinda yaygin olmas: gibi tarihi sebeplerden dtiirit miinafik terimi yerini zindik terimine birakmisti. B. SUGUN KAPSAMI islam tarihi boyunca hangi séz ve davranislann kisiyi Islam dairesi disina cika- racagi Konusu éncelikli olarak kelam literatiiriinde ve cezaya konu olup olmamast bakimundan da fikih literatiiriinde ele alimip islenmistir. Fikih eserlerinin “irtidad” veya “istihsan-kerahiyye” yahut mistakil “elfaz-1 kifir” bélimlerinde kisinin ts- lam'dan cikip kiifre girmesine sebep olan sz ve davranislar ele ahnmis, daha ge¢ donemlerde ise konuyla ilgili miistakil eserler yazilmsuir.*® Mikellef bir sahsin is- lam'la iliskisini kestigini gésteren séz ve fiiller kasith olsun, alay tarzinda olsun, inanarak olsun veya olmasin diinyevi ahkam bakimundan kiifir sayilmistir.*° Cebir olmadikca kiifiir sézii séylemekte saka ve ciddiyet arasinda fark bulunmadigi da ifade edilmistir.>” ibn Ciizey kiifrii gerektirdigi konusunda aykan goriigiin bulunmadigin: sdyledi- i hususlan géyle siralar: Allah'in varhgint ya da birligini kabul etmemek, Allah ile birlikte bir baskasina ibadet etmek; Yahudilik, Huristiyankk, MecGsilik yahut Sabit- lik dinlerine mensup olmak; hulal yahut tendstth (reenkarnasyon) anlayisint be- nimsemek, Allah'in diri yahut her seyi bilen olmadigina inanmak, sifatlanndan birini kabul etmemek, alemi baskasi yaratt: demek, O’nun bir baskasindan dogdu- gunu séylemek; gercek anlamiyla Allah'in yaninda oturdugunu veya O'nun katina 33 tbni’l-Hiimam, Kemaleddin Muhammed b. Abdilvahid, Fethu't-kadir, Bulak 1316, 1V, 408. 34° Cessas, Ahkama’LKur'an, I, 29. 35 ffir kavrami ve bualanda yazilan literati igin bk. Ahmet Saim Kilavuz, “Elfaz- kiflr”, DIA, Xi, 36 GazzAli, el-Vecte (gerhi el-Azizile birlikte), XI, 97. Fahreddin et-Razi kufir tanuminda kelameilann zor- landiklanm ifade ederek kendisi “Peygamberin getirdigi kesin olarak (zardreten) bilinen hethangi bir sey- de onu tasdik et memek" diye tanumiar ve: “Yaraticimn varlgant ve alim, Kadir, muhtér, biz, noksanlardan ve kusurlardan minezzeh oldugunu; Hz. Muhammed'in peygamberligini, Kur'n-1 Kerim'in shhatini; nnamaz, zekat, orug ve haccin farz olusu, faiz ve sarabin harambgi gibi Hz. Muhammedin dininden oldugu kesin olan ser'thiikiimleri inkar eden kafir olur." der. Bk. Mefaihu'-gayb, ll, 57-38. 37 Cessas, Ahkamdi'LKur’an, IV, 348-549. 24 stam Hukukuna Gore Zinciklik Suc ve Molle Lutét'nin idominin Fikthtligi yiikseldigini (uric) iddia etmek, alemin kadim olduguna inanmak veya bitin bun- larda tereddiit etmek; Peygamber Efendimiz'den sonra birinin peygamberligini kabul etmek, peygamberlerin yalan séyleyebilecegini savunmak, peygamberligin Araplara 6zgii oldugunu séylemek, kendisine vahiy geldigini veya diinyada iken gercekten cennete girdigini iddia etmek, biitin sahabeyi tekfir etmek, dinden oldugu zaruri olarak bilinen bir seyi inkar etmek, Huristiyanlara ézgii layafetle kiliselere gitmek, bazi eviiyanin ibadet sorumlulugunun kalktigina inanmak, Kur‘an'dan bir veya daha cok harfi inkar etmek, Kur'an‘a ek yapmak veya onu degistirmek veya mucize olmadigini savunmak, sevap ve azap manevidir veya imamlar peygamberlerden daha tistiindiir demek.** $u halde sucun esasim imanla bagdasmayan séz ve davranislar olarak tanim- lanan kiifar fiili olusturmaktadir. Zindik hikmii verebilmek icin Miisliiman oldugu- nu sdyleyen ve miikellefiyet sartlarn tasiyan bir sahsin goniil nzastyla kiifiir sayi- lan bir séz sdylemesi veya bir davranista bulunmast sari aranmaktadir. Sadece kafirler tarafindan séylenebilecek veya yapilabilecek séz ve davranuslarda bulun- mak onun kiifriiniin alametleri olarak gérilmiis ve buna gore hukuki hiikiim veril- mistir>? Mamafih kimi zaman farkli Islam anlayis ve yorumlanna dayah séz ve davranislar, bagnaz muhalifler tarafindan —muhtemelen siyasi etki ile de — kiifir ve zindikik olarak degerlendirilmis ve bununla da hasmin ortadan kaldirilmasi amag- lanmigtr. C. SUGUN ISPATI islam inang sisteminde, “iman ve kiifirr, ash itibariyle, kalbe ait bir fil olmast hasebiyle hig kimse kimsenin imanini ve kiifrinii kesin olarak bilme imkanina sa- hip degildir.” ilkesi benimsenmistir. Kisiler ig diinyalannt diga, olduklarindan farkh yansitabildiXleri icin [slam hukuku kisilerin disa yansituklan inang yapilanni esas alarak buna bagli hikiimler diizenlemig ve bu teknik olarak “Hiikiim zahire gére goredir.” diye ifade edilmistir. Zindik, kiifrind ortaya koyma niyeti tasimadigi gibi, aksine gercek inancint gizlemek igin caba sarf etmektedir. Béyle bir gizli inancin ortaya cikanlmasi bile bash basina miskil bir problemdir. Ancak disa yansitilan inancin iman veya kiifiir olup olmadigint bilmek icin bazi objektif kriterler de getiril- istir. EbG Leheb, Firavun gibi dogrudan Kur’an’da kiifiirleri tasrih edilmis kisilerin kiifiirlerinin vahye dayalt olarak ispau bir yana birakilacak olursa, doktrinde kiif- rin ispat iki yolla mimkiindir: 1. Sahsin kiifriinii ikrar etmesi, 2. Yahut sahsin kiifriine acikca delalet eden, yani ancak bir gayri miislimden vaki olabilecegi vahiy yoluyla ifade edilen bir fiilde bulunduguna veya bir séz sby- ledigine en az iki giivenilir sahidin taniklk etmesi. 38 Ibn Clizey, el-Kavanina'Hikhiyye, s. 570. 39 Pahreddiner-Razi, a.g.e. ll, 38. islam Arastirmalari Dergisi ikrar disindaki ispat yollarinda kisi gergek inancint kamuoyundan hala gizle- mekte israrl olduguna gére, bunu ancak given duydugu bir ortamda dile getirmis olmaldir. Nitekim Ebii'l-Velid tbn Riigd “Zindik, konugma ve tartisma esnasinda, kKonustugu ya da tartistigi kisiler karsisinda kiifiir kapsamina giren séz séyledigi vakit, buradan onun savundugu gériige gercekten inandigi kesin olarak aniasilir.” demektedir.*° ibnii'l-Hiimam’a gére de zindigin durumunu bilmenin yolu ya bazt insanlann bunun farkina varmas1 yahut kendisinin givendigi birine strum acmasi- dir.” Rafil ise “Halvette (tenhada) iken sahitlerin onun kiifri gerektiren s6zii soy- ledigine muttali olmalanyla kiifra ispatlanabilir.” demektedir.*? D. SUCUN FIKHILIGi VE KANUNILIGI Zindikigan cezai miieyyide gerektiren bir sug sayihp sayilmamasi konusu, te- mel islami kaynaklarda acikca yer almadigi, hatta miinafiklann Asr-1 Saadet'teki konumlan géz éntine alndiginda diinyevi bir ceza verilmemesi yoni agir bastigi, ancak éte yandan Islam‘in iginde yikici faaliyetlere kargi tedbir alinmasi, Hz. Pey- gamber'e hakaretin cezasiz burakilmamast gibi kamu yaran ilkesi g6z éniine alindi- Sinda ise bir tir cezaya carptnimalan gerektigi geklindeki karsit deliller karsisinda islam alimleri kiifriinii agiklayan zindigin dldiirilmesi konusunda ihtilafa diigmiis; tévbeye davet edilip edilmeyecegi, inanglanmin propagandasim yapip yapmamasi arasinda fark bulunup bulunmadigi, dinden dnme sucunun tekerriir edip etmemesi ve islm’a déniisiiniin kendiliginden olmasi veya farkina vanidiktan sonra olmast halleri géz Sniine alinarak farkh goriisler ileri siirilmiistiir.** Doktrinde zindigin hukuki durumu incelenirken daima miinafiklarla ilgili ayet- lere, siinnet ve hadislere referansta bulunulmaktadir. Bu bakimdan énce Kur’an’da Hz. Peygamber'e mindfiklara nasil davranmast emredildigini kisaca ortaya koy- duktan sonra Hz. Peygamber'in bazi uygulamalarindan érnekler vermek istiyoruz. 1. Hz. Peygamber'in Miinafiklarla ilgili Uygulamasi Kur'an-1 Kerim'de Hz. Peygamber’e minafiklann aleni hallerini kabul etmesi, iglerini Allah’a havale etmesi ve onlarla ilim ve hiiccet ile cihatta bulunmast emrolunmustur. Allah, ona minafiklardan yiz gevirmesini ve onlara karst sert ol- masini, géniillerine hitap etmesini emretmis; onlarin cenaze namazlarint kilmasint ve kabirleri basinda kendilerine dua etmesini ise yasaklayip bagislanmalarin dilese bile, Allah’ onlar asla bagislamayacagunt bildirmistir.** 40 Ibn Riisd, e-Beyan ve'ttahsil, XVI, 364. 41 tbnitl-Hiimam, Fethu’tkadir, WV, 408. 42. RAG, eLAztz gerhu’LVectz, XI, 114. Osmanhi dénemindek’ bir had hadisesi ile ilgill olarak kaleme alindigh anlastian anonim Risale ft keyflyyeti subai’'bilhad ve vticabi katlemathid (Suleymaniye Ktp., Serez, nt. 761, vr. 50a) adh eserde ithadin ispat yollarimin ticiincisti olarak tevattir, yani halk arasinda bicinin ‘mithid oldugunun yayilmasi gosterilmektedis. 43 tbnKesir, Tefsir, 1, 50. 44 Ibn Kayyim el-Cevziyye, Semseddin Ebd Abdullah Muhammed b. EbG Bekr, Zada‘L-mead fhedyi hayr"- ‘ibad (ngt. Suayb Amavut — Abdilkadir Amavut), Miesseseti'-Risale, Beyrut 1981, Il, 261. lbn Kayyim su ayetlere igaret etmektedir: en-Nisd, 4/63; et-Tevbe, 9/75, 80, 84; et-Tahtim, 66/9. 26 ism Hukukuna Gore Zindhkiik Sugu ve Molla Lutfi'nin Idaminin FikhiliGi tbnit't-Talla’ (6. 497/1104): “Meshur musanneflerden hicbirinde Hz. Peygam- ber'in bir miirtedi ya da bir zindigs Gidiirdiigiine dair herhangi bir sey bulunmamak- tadir.” demektedir.*° Ebi Bekir ibnii'l-Arabi (6. 543/1148) de inanmis géziikiip kiifriindi gizleyen minafiklari Hz. Peygamber bildigi ve onlann tamami veya ¢o- Sunlugu hakkinda sahitler bulundugu halde éldiirmedigi tespitini yapar.*° Beyhaki es-Sunenu'l-kabra adh eserinde “Zindik olsun veya olmasin kani haram kilan Miislimanhk” adiyla bir béliim acmis ve burada Hz. Peygamber'in miinafiklarla ilgili uygulamalannt ele alan rivayetlere genigce yer vererek*” Miisliiman ahkam- nin uygulanmast igin kisinin kendi beyanunin yeterli ve zindiklarla miinafiklara yapilmasi gereken hukuki uygulamanin aynt oldugunun alum cizmistir. Simdi Hz. Peygamber'in miinafiklarla ilgili tavrini gésteren bazi rivayetleri sralayalim: a. Hz, Peygamber hicretin dokuzuncu yili Recep ayinda (Ekim 630) vuku bu- lan Tebiik Savasr'na cikilmadan énce miinafiklann actk kiifirlerini grendigi halde, onlan dldiirmeyip serbest birakmustw..** Tebiik Seferi hakkinda miinafiklar Hz. Pey- gamber’i kastederek “Bu adam Sam'in saraylarin ve kalelerini fethetmeyi mi umu- yor? Heyhat, heyhat!” demisler ve Allah bu durumu (et-Tevbe, 9/65) ayetiyle Pey- gamber'ine bildirince de saka yaptiklanm séylemislerdi.*? b. Cilas b. Siiveyd b. Samit "Muhammed’in getirdigi hak ise gergekten biz mer- keplerden daha demis, daha sonra ise demedigine dair Allah'a yemin etmistir. “Gercekten kiifiir séziinit sdyledikleri halde demediklerine Allah'a yemin ediyorlar. Miisliiman olduktan sonra kafir oldular.” (et-Tevbe, 9/74) ayetiyle Allah miinafiklarin kiifrinii haber vermistir.5° Hz. Peygamber miinafiklann agik kiifiirle- tinden haberdar olmus, miinafiklar gelip dyle bir séz séylemediklerine yemin ettik- lerinde ise onlan éldiirmeyip serbest birakmistir. Kuskusuz tovbe inkar yoksa gecer- lidir.5* c. Hz. Peygamber ganimet taksimi yaparken adamin biri ona: “Allah’tan kork!” dedi. Bunun iizerine Hlid b. Velid adamu ldiirmek icin izin istedi. Hz. Peygamber: “Hayur, belki namaz kilar.” dedi. Halid: “Kalbinde olmayani diliyle séyleyen nice namazh kimse var!" dedi. Bunun iizerine Hz. Peygamber: “Ben insanlann ne kalp- lerini delip bakmak ve ne de kannlanini yarmakla emrolundum!” buyurdu.5? d. Akabe Beyati'nda hazir bulunan Bedir Savasi gazisi ensardan Itban b. Malik géziinden isabet almigh. Mescide gidemedigi icin evinde namaz kildirmak istedi. 45. tbnii't- Tall, EbG Abdillah Muhammed b. Ferec el-Kurtubi el-Maliki, Akdiyetii Rasdlillah (ngt. Muham- med Nezzae Temim, Heysem Nezzar Temim), Beyrut 1997, s. 33-34; Ayni, Umdetdi'-kart, XIX, 264. 46 Ibnii'lArabi, Ebi Bekir Muhammed b. Abdullah, Ahkama’-Kur‘n (ngt. Ali Muhammed. A), Kahi- re 1974,1,11. 47 Beyhaki, es-Sdnena’-kabra, Vill, 195-201. 48 ibn Kayyim el-Cevziyye, a.g.e., Il, 567. 49° Cessis, Ahkami'tMur'an, WV, 348-349. 50 Cessas, Ahkamiil-Kur’an, IV, 349, Burada kaydedilen bir diger rivayete gore ise bu ayet Abdullah b. Ubey b. Sei gibi bazi minafiklann sefer strasinda “Medine'ye déndiigiimiizde aziz olantar, zelilolantan kuskustz oradan cikaracaker.” demelert tizerine inmisti. 51 _ Ibn Kayyim el-Cevziyye, Zadir’rmead, I, 567. 52. BeyhaKi, es-Sainenti’t-kibra, Vill, 196. a7 Islom Arastirmolari Dergisi Hz. Peygamber’e haber génderip “Ey Allah'in Resilti! Gelip benim evimde namaz kilsaniz da orasimi namazgah edinsem.” diye ricada bulundu. Bunun uzerine Hz. Peygamber bir grup arkadas1 ile kalkip onun evine gitti ve evinin bir késesinde namaz kildi. Sonra insanlar oturup konusmaya daldilar. i¢lerinden biri Malik b. Duhsiim'iin (Duhsiin) adini aninca orada bulunanlardan biri “O miinafiktr, Allah ve Resiilii'nii sevmez.” dedi. Bunun iizerine Hz. Peygamber: “Onun Allah nzast icin Allah’tan baska tann bulunmadigina sehadet ettigini séylemiyor musunuz? Bu sckilde sehadet ederek kiyamet giintine ulasan her kula Allah cehennemi haram kalar.” dedi.®* Beyhaki’nin benzer bir rivayetinde, miinafik oldugu ileri siiriilen sah- sin éldiirilmesini talep eden sahabilere Hz. Peygamber, sehadet getirip namaz ki- lanlan éidéitmesinin yasaklandigin: belirtmekte ve bu rivayet hakkinda Imam $4- fil: “Hz. Peygamber miinafigr dldiirmek icin izin isteyen kimseye, miinafik Mislii- manhgin ortaya koyunca, Allah’in kendisine onu éldirmeyi yasakladigint haber vermistir.” demektedir.** e. Usame b. Zeyd bir savas sirasinda dldiirmek iizere hamle yapugi sirada “La ilahe illallah” diyen bir adami dldiirdiigiinde, Hz. Peygamber “Kalbini mi yardin?” diye gikismistir.®* Bu iki hadisi kaydeden Cessas “Yani hiiktim zahire gére verilir, kalpteki inanca gre degil. Onu bilme yoluna da sahip degiliz.” der.5° f, Mikdad, Hz, Peygamber'e: “Kafirlerden biriyle karsi karsiya gelip savasirken kalicla vurup benim elimi kesse, sonra bir agacin arkasina siginip Misliiman oldum, dese, bunu séyledikten sonra onu dldiirebilir miyim, ey Allah’in Reslii?” diye sor- dugunda, Hz. Peygamber “Oldiirme.” buyurdu. Mikdad diyor ki: “Bunun tzerine: Ey Allah’in Resiilii! O benim elimi kesti, kestikten sonra bunu séyledi, dldiirebil miyim? diye sordum. Hz. Peygamber: Onu éldiirme. Zira onu éldiiriirsen o kendis Idiirmenden énceki senin konumunda olur ve sen de onun sdyledigi sézit séy- lemesinden énceki konumunda olursun, buyurdu."°7 g. Hz. Peygamber hadislerinde kendisine sunulan delillerin zahirine gore hi- kiim verecegini belirtmis®; “La ilahe illallah deyinceye kadar insanlarla savasmak- la emrolundum. Bunu séyleyince, hak etmeleri disinda, kanlart ve mallan benim nezdimde dokunulmaz hale gelir. Hesaplan Allah’a aittir."*° ve “Kim kalbinde sa- mimiyetle ‘La ilahe illallah’ derse cennete girer.” buyurmustur. ibn Abdillber'in be- lirttigi tizere bu hadis samimi olmayarak schddet getirenlerin bulundugunu ve Hz. Peygamber'in buyurdugu gibi onlann hesabin Allah’a ait oldugunu géstermektedir.°° 53. Buhati, “Salat” 46, “Erime” 14, “Isttabe” 9; Maslim, “Iman” 54, 55. 54 Beyhaki, a.g.e. Vil, 196. 58; Ebi Davud, “Cihad” 95; bn Mace, “Fiten” 1 "2, 28; Mislim, “Iman” 32-38. 60 Ibn Abdiilber en-Nemesi, Ebd Omer Yasuf. Abdullah, et-Temhid lima f'-muvatta' mine’t meant (nst. Said Ahmed E’rabe), Vezdreti'-Evkaf ve's-Sutini'l-islamiyye, Titvan 1981, X, 157. 28 islam Hukukuno Gore Zindiklik Sugu ve Moto Lutft'nin idaminin Fishili§ 2. Hz. Peygamber Déneminde Miinafiklar Nigin Oldiirilmemistir? Bu soruya Alimlerin verdikleri cevap aynt zamanda zindiklann didi Sldiirilmeyecegi konusunun hareket noktasint teskil etmesi bakimindan oldukea dnem arzetmektedir, Zindigin cezai sorumlulugu meselesinin halli bu sorunun dog- ru bicimde cevaplandinlmasinda yatmaktadir. Zira zindigin dldiiriilmesini savunan ilk miictehidlerden imam Malik’e Hz. Peygamber'in miinafiklarla ilgili uygulamala- nvarken, béyle bir fetva vermesinin gerekcesinin sorulmasi® da gésteriyor ki mii- nafiklarla ilgili uygulamanin gerekcesi anlasilmadan, {slam hukukculannin yeni bir sug tir ortaya koymalanni anlamak gictiir. tslam hukukculan Hz. Peygam- ber'in miinafiklan éldiirmemesinin gerekcesi hakkinda su kanaatleri ileri stirmiis- lerdir: a. Hz. Peygamber timmetine hakimin kendi bilgisi ile (yani aynt zamanda tamk sifatin tagtyarak) hiiktim veremeyecegini 6gretmek igin miinafiklara dokunmamistr. Ciinkii kendisinden baska onlarin halini bilen yoktu. idam cezast disindaki davalar- da hakimin kendi bilgisiyle hiikiim verip veremeyecegi alimler arasinda ihtilaf ko- nusu ise de idam hiikmiinii kendi bilgisiyle veremeyecegi konusunda fikir birligi icindedirler. ibnii'l-Arabi bu gerekceye karsi cikarak der ki: Hakimin had davalannda kendi bilgisiyle hiikiim veremeyecegi sdyleniyor. Oysa Hz. Peygamber Miicezzer b. Ziyad’t éldiiriilen Haris b. Siiveyd b. Samit'i kendi bilgisine dayanarak idam ettirmistir. Giinkii Miicezzer Buds Savasi'nda Haris'in babasint dldiirmiis, Haris daha sonra Miisliiman olmugs ve Uhud Savasi'nda babasinin intikamunt almak icin Mitcezzer'i gafil avlaytp dldiirmiisti. Cebrail bunu Hz. Peygamber’e bildirdi ve Hz. Peygamber de onu kisas cezasina carptirdi. Zira suikast had cezasi gerektiren suclar kapsamin- dadir. Kurtubiise ibna'l-Arabi'nin verdigi bu cevabt gaflet diye niteleyerek elestirmig- tir. Cainkii zikredilen icma sabit ise, zikredilen gerekceyle bozulmus olmaz. Zira icma ancak Hz. Peygamber in vefatindan ve vahiy kesildikten sonra gerceklesebilir. Buna gére bu belli bir konuda vahiyle verilmis hiikiim olur ki o zaman delil olarak kulla- nilamaz ya da icma ile neshedilmis olur. b. Kad? ismail gibi baz hukukculara gore Hz. Peygamber delil yetersizligi sebe- biyle manafiklar hakkinda hakiim verememistir. Zira Hz. Peygamber'e miinafiklann sézlerini ulastiran kimselerin sayisi beyyine nisabina ulasmanus, sadece bir tek kisi onlar aleyhine gahitlikte bulunmustu. Mesela Abdullah b. Ubey aleyhine sadece Zeydb. Erkam, Cillas b. Siiveyd aleyhine ise sadece iivey oglu Umeyr b. Sa’d gahit- likte bulunmustu. Onlardan herhangi birinin kiifrine ve miindfikligina iki erkek 61 Ibn Abdillber, a.g.e.,X, 154. 62. Ibniil-Arabi, Eba Bekir Muhammed b. Abdullah, Ahkama’-Kur’an (nst. Ali Muhammed el-Bicavf), Dara ihyai'l-Katubr'l-Arabiyye, Kahire 1974, 1, 12; Kurtubi, el-Camt’l, 198, 199. 63. Buas: Medine yakinlannda bir yer olup Cahileyye ddneminde burada Medine’nin iki bityitk kabilesi Evs ve Hazrec arasinda gergeklegen savasi Evs kazanmusti. 29 Islém Arastirmolan Dergisi sahit tanikk yapsaydi mutlaka dldiiliirdi..®* Bu gerekceye sdyle itiraz edilmistir: Abdullah b. Ubey'in nifak kapsamuna giren sz ve davranislan oldukca goktu. Hz. Peygamber ve ashabi nazannda nerdeyse miitevatir gibiydi. Bazi miinafiklar ise kendi dilleriyle ikrarda bulunmus, “Biz sadece séziinii edip oyun oynuyorduk.” de- mislerdir. Karst cikanlann (Havaric) bazilan da Hz. Peygamber’in yiiziine “Sen adil davranmadin.” demislerdi. Hz. Peygamber ise kendisine: “Nigin onlar dldirmityor- sun?” diye sorulunca “Yeterli delil yok.” dememis, aksine “insanlar, ‘Muhammed arkadaslanni éldiirtiyor.’ seklinde konusmasinlar diye.” cevabint vermistir.° c. SAfillere gére “Kiifrind gizleyip inanmus géziiken zindik tovbeye davet edilir ve (tovbe ederse) dldiriilemez” oldugu icin Hz. Peygamber minafiklan éldiirtmemistir. Ciinkii acikladiklan imanlan éncesini siler.°° Hakimin kendi bilgi- siyle hikiim vermesini caiz géren imam $afif'ye gre Hz. Peygamber Miisliiman géziiktiikleri icin miinafiklan éldiirmemistir. Dileseydi kendi bilgisiyle degil, ama aleyhlerine yapilan sahitlikle onlan éldiebilirdi.°” ibni'l-Arabi'ye gore $Afii 4limlerin bu gérligit bir yanilgidir. Cainkii Hz. Pey- gamber onlan tovbeye davet etmemistir. Hic kimse de zindigan tévbeye davet edi mesi vaciptir®® dememistir. Hz. Peygamber miinafiklan bildigi halde onlardan yiiz cevirmisti. d. Malikilerden Muhammed b. el-Cehm, Kadi ismail, Eb Bekir el-Ebheri ve Ibnii’l-Macisin tarafindan dile getirilen Maliki yoruma gére, Hz. Peygamber masla- hat geregi olarak miinAfiklarin géniillerini ap nefret ettirmemek icin onlart aldiirmemistir. Nitekim Hz. Peygamber bu anlama bir hadisinde igaret ederek “in- sanlarin Muhammed arkadaslannt éldiirtiiyor diye konusmalanndan korkanm.” demistir. Nitekim kéti inanclanm bildigi halde géniillerini almak icin Hz. Peygam- ber “miiellefe-i kulb” denen bir kisim kimselere zekat vermistir.©° e. Kurtubi bunlara ek olarak dérdiincii bir goriig daha zikreder. Buna gore Allah miinafiklann ifsat etmelerine karsi kendilerini sebatkar kilmak suretiyle Hz. Pey- gamber'in ashabini korumustu. Bu yiizden onlanin yasamalanina izin vermenin bir zaran yoktu. Ancak bugiin durum béyle degildir. Cinkti zindiklarin halkumizt ve cahillerimizi ifsat etmelerinden emin olamayiz.”° Ibn Kayyim miinafiklarin dldiiriilmemesinin sadece Hz. Peygamber'in hayatta olmasi haline mahsus oldugunu, ciinkii bunun yainizca kendi hakki oldugunu ve onun kendisinin hakkint alip almamakta serbest oldugunu, ancak vefatindan sonra 64 Kurtubi, el-Cami’ 1, 199. 65. ibn Kayyim, Zadi'Lmeaad, Il, 567-568. 66. Sbnit'l-Arabi, Ahkama’t-Kur'an, 1, 12; Kurtubt, a.g.e.,1, 199, 200, 67 68 Ibni-Arabt'nin Ahkamdi'L-Kur‘an'inda “vacip degildir” deniyorsa da kontekste aykin oldugu isin ayn ‘metnin Kurtubitarafindan yapilan iktibasinda yer almayan “degildir”ifadesi buraya alinmamustr. 69 Ibnii'l-Arabi, Ahkami’-Kur’an, 1, 12; Kurtubi, a.g.e., 1, 199. Hanbelllerden ibn Kayyim el-Cevziyye de bu maslahat yorumunu destekler. Bk. tbn Kayyim, a.g.e., ll, 568, V, 61. 70 Kurtubi, a.g.e. I, 200. 30 islam Hukukune Gore Zindikiik Suu ve Molla Lutft'nin Idominin Fikhiligy tmmetin onun hakkint almama gibi bir segenekleri bulunmadigimu, mutlaka hakki- nialmalan gerektigini belirtir.”' Ancak Hz. Peygamber’in vefatindan sonra Huzeyfe b. el-YemAn'n “Bugtinkii miinafiklar Hz. Peygamber dénemindekilerden daha serlidir. O giin gizlerlerdi, bu gin agiga vuruyorlar.”” diye yakinmasindan anlasilacagn tizere miinafiklar Hulefa-i Rasidin déneminde de éldiirtilmemislerdit. “Hz. Peygamber ashabin dldiirtiiyor endisesi tasidigi icin minafiklant éldiirtmemistir, artuk bu endige kalmadigt i¢in dldirilebilir.” gerekcesi aynen Hule- fa-i Rasidin déneminde de gecerli oldugu halde, onlarn éldiirtmemeleri, miinafiklar higbir zaman éldiiriilmezler kanaatini tagimalanndan kaynaklamtyor olmalidir. Ni- tekim Hz. Omer'den rivayet edilen bir s6z bunu cok acik bigimde gézler éniine ser- mektedir. Hz. Omer diyor ki: “Hz. Peygamber déneminde vahiyle baz insanlar so- rumlu tutulurlard. Artik vahiy kesildi. $imdi biz bundan béyle sizin agiktan yap- uklannizia sizleri sorumlu tutanz. Aciktan hayir yapugin gérdiigiimiiz kimseye giivenir, onu kendimize yaklasunrr, ic diinyastyla ilgilenmeyiz. Onun igini Allah hesaba ceker. Aciktan ik yaptigini gordiigiimiiz kimseye giivenmeyiz ve ‘Be- nim icim iyidir.’ dese de ona inanmayiz."”> Hz. Omer bu ilkeyi o kadar benimsemisti ki Misliiman g6ziiken, ancak gercekte dyle olmadigim bildigi bir kisiye “Santnm sen (Miisliiman géziikmekle) korunuyorsun?” demis, o sahts: “islam’da beni koru- yan sey vardir.” diye karsilik verince de “Evet, islam'da korunmak isteyeni koru- yan sey vardir.” demistir.”* Zindiklarla ilgili ilk uygulamalar hadis kaynaklarinda rasid halifelerin sonun- cusu Hz. Ali dénemine kadar gétiirtiliir. Bu rivayetlerden birine gre Hz. Ali zindiklan yakurmus, bunu duyan Ibn Abbas yakmay! dogru bulmamus, normal yolla éidiiriilme- lerinin gerektigini sdylemistir.’> Ebd Bekir el-Esrem‘in (6. 261/874) rivayetine gére ise Hz. Ali Hinstiyanliga gecen bir adamdan, énce tévbe etmesini istemis, tovbe etmemekte israr edince dldiirtmiig; Miisliiman olduklanmi séyleyen ve namaz kilan, ancak zindik olduklari adil sahitlerin sahitlikleriyle ispatlandigi halde inkar eden kiicik bir grubu ise tvbe teklif etmeden dldiirtmiistiir.”° Ancak Beyhaki'nin kay- dettigi ve bununla celigen bir baska rivayete gére Hz. EbG Bekir'in oglu Muham- med, Hz. Ali'ye “Misliiman zindiklar” hakkunda nasil bir uygulamada bulunulaca- int mektupla sormus, o da “Zindiklara islam arz edilir, kabul ederlerse dokunul- maz, etmezlerse dldiiriiliir.” cevabint vermistir.’” Dolaytstyla Hz. Ali'den gelen bu rivayetleri ihtiyatla karsilamak gerekir. Cevzlyye, Zada'tmead, Beyhaki, es-Sanena'l-kabra, Vill, 200. Beyhaki, a.g.e., VII, 201. 76 tn Kudéme, el-Mugni, XI, 287; Burhdneddin fbn Maflih, el-Mabdi*fl serhi'tMukni’, IX, 179. 77 Beyhaki, es-Sdnenil'-kubra, VI, 201. 31 Islam Aragtirmolan Dergisi E. TOVBESININ KABULU: Zandik oldugu farkedilen kiginin tovbeye davet edilip edilmemesi konusunda doktrinde farkh gértisler ileri siiriilmistiir. Imam Malik, Leys b. Sa‘d, Ahmed b. Hanbel ve ishak b. Rahiyeh tévbesi kabul edilmez éldiriliir demislerdir. Hz. Ali, imam gafit ve Ubeydullah b. Hasan el-Anberi’nin ise tévbe ederse tovbesi kabul edilir, etmezse éldiiriliir dedikleri rivayet olunur.”® Hattabi (5. 388/998) de alimle- rin cogunluguna gore goriiniirde Mislimansa kiifrinii gizleyen kimseye dokunul- mayacagim ve gizledigi kendi ikranyla sabit olan, kiifriinden vazgectigini aciklaya- rak tévbe ederse tvbesinin kabul edilecegini, imam Malik’e -ve bir rivayete gore de imam Ahmed b. Hanbel'e- gre ise zindigin tévbesinin kabul edilmeyecegini belir- tir. Hanefi mezhebi imamlannin zindik hakkindaki goriigleri mezhebin temel kay- naklan kabul edilen zahiru'r-rivaye denilen kitaplarda yer almaz. Nevadir ve emali tari eserlerde bize aktarlan gériisler ise celiskilidir. imam Muhammed’in gérisi- ne® hic yer verilmeyen bu eserlerde EbG Hanife ve Eb Yasuf'tan Misliiman goziiken zindigin tévbesi hakkinda celiskili rivayetler gelmis, bazen tévbeye davet edilir ve bazen de tévbeye davet edilmeden dldiriliir dedikleri rivayet edilmistir. 1) Bist b. Velid’e atfen verilen birinci rivayete gére Ebd Yasuf, Ebd Hanife'nin “Mirted gibi onu da tévbeye davet ederim. Miisliiman olursa serbest brakirim. Is- rar ederse dldiririim.” dedigini rivayet etmis®” ve kendisi de bir zaman bu g61 benimsemisti. Zindiklarin yaptklanm ve eski inanclarina geri déndiiklerini goriin- ce “Bana bir zindik getirildiginde boynunun vuruimasin emreder, tévbeye davet etmem. Oldirmeden énce tévbe ederse dldiirmem, serbest birakirim.” demistir. Ta- havi'nin Eb YOsuf ve imam Muhammed’e égrencilik yapmug olan ve Mistr’a gidip yerleserek orada vefat etmis bulunan Suayb b. Siileyman el-Keysani'den (6. 204/ 820)®, oglu Sileyman b. Suayb araciligiyla aktardig) bir rivayete gore ise Ebt YO- suf “Zindik tvbe ettigini iddia ederse tévbesinin (gercek olup olmadigini) anlayin- caya kadar hapsederim.” demistir. 2) Suayb b. Siileyman el-Keysani'den gelen ikinci rivayete gore Ebd Yasuf, Ebd Hanife'nin: “Gizli zindigs dldiriin. Ciinkit tovbesi bilinmez.” dedigini aktarmis 78 thn Minzir, Eba Bekir Muhammed b. Ibrahim en-Nisdbuti, et-lgrafala mezahibi ehll’Lilm (ngt. Abdullah Omer el-Baridi), el-Mektebeti't-Ticariyye, Mekke (ts.), Il, 162-163; Ayni, Umdleti-kart, XIX, 264. Hattabi, Ebi Sileyman Hamed b. Muhammed el-Biist, Mealimd's-Stinen (nsr. Abdiisselam Abdtissaft Muhammed), Beyrut 1991, I, 10; Nevevi, Serhu Sahihi Maslim, 1, 206. 80 Bedreddin el-Ayni el-Fetdéva’s-sugra'ya (Sadrussehid fbn Maze’nin eseri olmalidu) referansla Eba Yasut ve imam Muhammed'e gre zindigin tvbesinin kabul edilecegini, Eb@ Hanife'den ise iki ivayet bulundu- gunu kaydeder. bk. Umdetii’-kari, XX1, 279. 81 Tahavi, Eb ca'fer Ahmed b. Muhammed b, Selame el-Ezdi, Muhtasaru fhtttaf’-ulema (nst. Abdullah Nezit Ahmed: thts: Eba Bekr e-Raziel-Cesss), Dari -Besairl'LIslamiyye, Beyrut 1995/1416, Il, S01; thn Abdiilber, et-Tembid, X, 156; Ayni, a.g.e., XIX, 264, XI, 279. 82. Kuresf, [bn Ebi'l-Vefa AbdiilkAdirb. Muhammed, el-Cevahiru'tmudiyye f tabakatl'!Hanefiyye (Nst. ‘Abdalfettah Muhammed el-Hulv), Kahire 1993, l, 253. 3 32 Islam Hukukuno Gére Zindiklik Sugu ve Molle Lutf'nin Idominin FiknTig! ve aksi bir gériig nakletmemistir.*> Rivayete gére Harun er-Resid’e bir zindik geti di; o da adamla konusmasi igin Eb@ Yosuf"u cagirdi. Harun ona “Onunla konus ve tartis.” dedi. EbO Yasuf “Ey mii'minlerin emiri, kiic ve deri ortii iste, ona islam’ arz et; kabul ederse eder, etmezse boynunu vur. Bununia tartisilmaz, zira Misltiman iken ilhada diistii.” dedi.®* ibn Kayyim, Ebd Hanife’den gelen iki rivayetten giiclit olaninin zindigin tovbesinin kabul edilmemesi yéniinde oldugunu kaydederse® de diger mezheplerin kaynaklant dahil genellikle Eb Hanife’ye gre zindigin tovbesinin kabul edilip dldiirilmeyece- Sinin alti cizilmistir.** Biitiin bu rivayetlere ragmen Kadilkudat Ebi'l-Hasan Ali b. Hiiseyin es-Sugdi (6. 461/1068) ise : “Malik zindigin dldiriilecegini séylemistir. Ebd Hanife ve iki 8rencisi ile Eb Abdullah ise ‘Oldiiriilmez; clink: Miishimanhgint acikladiginda kanint dokunulmaz yapmistir.’ demislerdir.”*7 seklinde oldukca fark bir rivayete yer verir. Zindigin éldiriilmesi konusunda en kati tavri sergileyen®* Maliki mezhebine gore zindikhik sucu Allah hakki olup af caiz olmayan had cezalarindandir. Sahitlerle sucu ispatlanan zindigin tvbesi makbul degildir.°° Ancak zindik oldugu ortaya gik- madan énce kendisi gelir tvbe ettigini aciklarsa kabul edilir.°" Maliki mezhebinde istisnat de olsa zindigin tovbeye davet edilmesini savunan bir anlayig mevcuttur.°? imam safi'ye gre yakalamp zindikhk sucu iki kisinin tantkhgt ile ispat edilen kisi tvbeye davet edilir, tovbe etmezse Sldiiriilir.°* Kurtubi, $afii'den geleni ki vayetten birine gére zindigin sahitler bulundugunda tévbeye davet edilmeden dldii- 83. Tahavi, Muhtasaru Ihtilafi"Lulema, Il, $01; Cessés, Ahkama’t-Kur‘én, I, 65, Il, 274. Aynea bk. Ibn Abdillber, et-Temhid, V, 311. 84 Hattb el-Bagdadi, Eb Bekr Ahmed b. All, Tarthu Bagdad, Dari'|-Kuibi'-llmiyye, Beyrutts., XIV, 252. Bhd Vosuf un deri Siti: (nat’ istemesinin sebebi bast kesilerek cezalandinlacak kimsenin aluna serilmest igindit 85 _ ibn Kayyim el-Cevzlyye, Semseddin Ebd Abdullah Muhammed b. Ebt Bekir, /ama'tmuvakkitn ‘an Rabbi't-alernin (nse. M. Muhyiddin Abdilhamid), Kahire 1955, Il, 144.8 86 ibn Abdiilber, et-Temhtd, V, 311; lbn Clizey, el-Kavanina 'tikhiyye, s. 370. 87 Bbi'l-Hasan Ali b. Hilseyin es-Sugdi, en-Nateff1-fetava (nsr. Salahaddin en-Nab), Beyrut 1984, 1, 693-94. 28 Islam tarihinde zindikhk suglamalannda genellikle Safi ve Hanefi kadilann hiikim vermekten kaginma- Janna kargin Maliki kadilar hikiim vermislerdir, Bu sebeple dort mezhebin kadilanna ayn ayn tavsiyede ulunan Kalkagendi (6, 821/1418) diger mezhep kadilanndan farkl: olarak Maliki kadilara bilhassa zin- dikhk suclamalannda daha ttiz davranmalanim tavsiye etmektedit. bk. Kalkagendi, Sehabeddin Ebw'l- ‘Abbas Ahmed b. Ali, Subhu’ta’sa ffsin@‘ati’Linga, Kahire 1910-20, XI, 200-201. 29° tbnii'-Talla', Akdiyetd Rasiiullah, 8.35. 90 Cessis, Ahkami’tKur‘an, |, 66; Kurtubt, ebCami’, |, 199. 91. Ebi'-Velidel-Baci, ebManteka, V, 282; bn Risd, el-Beyan ve'ttahstl, XVI, 391; Kurtubt, eb Cami’ 1, 49 ve Vil, 208; ibn Cizey, a.g.e., s. 370. Aynca bk. Tahavi, Muhtasaru Ihtilafi'-ulema, TH, 502; Cessas, a.g.e, Ill, 274; Ibn Abdiilber en-Nemer, et-Temhid, V, 309; Ibnii'-Kayyim el-Cevziyye, Zadui't mead, V, 65. 92. ibn Ferhdn, Ibrahim b. Ali, ed-Dibacti’tmazheb fi ma nifeti a'yani'tmezheb (nse. Muhammed el-Ahmedt Ebi'n-Nan), Kahire 1972, 1, 265. 93 Tahavi, a.g.e. Ill, 502; Cessas, a.g.e., I, 274; lbn Abdilber, et-Temhid, X, 156; fbn Riisd, a.g.e., XVI, 391 33 islam Arostirmolon Dergisi rillecegini kaydeder.% gafii mezhebinde zindigin tvbesinin kabul edilecegi goriisit agirlikt olmakla birlikte fark goriisler ileri siren $Afii Alimler de vardir. RAfi’nin (6. 623/1226) verdigi bilgiye gore bu mezhepte su gériisler ileri siiriilmiigtiir: 1. Zindygan tvbesi ve Miisliimanligi kabul edilir. Miizeninin el-Muhtasarinda acikca belirtilen Safif anlayis budur. imam Gazzali de bu gériisit tercih etmektedir. 2. Tévbesi ve islim’a dénmesi kabul edilmez. Glinkit Korku anmda takiyye zindikhgin aynidir. Dolayistyla ortaya koydugu gériintiiye itimat edilmez. KAdi er- Rayant el-Hilye adh eserinde “Uygulama buna géredir.” demistir. 3. Kaffal eg-Sasi'ye gére Batintyye daileri gibi kétiliikte son noktaya ulasmus kimselerin tvbeleri ve islam'a dénmeleri kabul edilmez; ancak bu gibi mezheplere mensup siradan insanlann tévbeleri kabul edilir. 4. Ustad Ebi tshak el-tsferayini'ye gére dldiirlilmek izere yakalaninca tévbe ederse tévbesi kabul edilmez; basta kendisi tévbe ederek gelirse ve dogru séyledigi- ni gsterir alametler mevcutsa kabul edilir. Ancak isferayini‘nin ikinci anlayist be- nimsedigi de sdylenir.?° 5. Nevevi (6. 676/1277) ise Safii mezhebi igindeki goriisleri bes grupta toplar ve yukanidaki gértislere ilave bir géris olarak tekerriir edip etmemesi halini ekler ve bu gorlise gore zindik, bir kez tovbe ettiginde tévbesinin kabul edilecegini, tekerriiri halinde ise kabul edilmeyecegini belirtir, Mutlak sahih hadisler dolayisiyla zindigin tévbesinin mutlak surette kabul edilecegi gériisiiniin $afii mezhebi icinde en sahih ve en dogmu gériis oldugunun alti cizer.*° KaynaKlarda genellikle Ahmed b. Hanbel'in, zindik tévbeye davet edilmeden Sldiirilir géristinde oldugu kaydedilirse®” de bu gorlisiinden déndiigii rivayeti de vardir.°* Kadi Eb Ya'la Ahmed b. Hanbel'den iki gértig nakleder: 1. Zindik farkina varildiginda zindikhigun: ikrar ederse tévbeye davet edilmeden dldiirtiliir. 2. Zindik lig kez tévbeye davet edilir; tovbe ederse kurtulur, etmezse boynu vurulur.?? Ebi Bekir el-Esrem’in naklettigi ticiincii bir rivayete gére ise Ahmed b. Hanbel zindigin tovbesi konusunda cekimser kalmistir, °° Miirtedin tévbesinin kabul edilip zindigin tévbesinin kabul edilmemesi ise su gerekcelerle izah edilmistir: 94 Kurtubl, el-Cami’,1, 199. 95 Rafi, ef-Aztz serhu't-Vecte, XI, 112, 114-116. 96 Nevevi, Serhu Sahthi Muslim, 1,207. 97 Hautabi, Mealimas-stinne, Il, 10; Ibn Abdilber, et-Temhid, V, 310; Rafi, a.g-e., XI, 114; Nevevi, a.g.e..1, 206. Hanbelilere gbre zindiin mirast hakkunda bk. tbn Kudame, eMugni, IX, 159, 163. Zindigin tovbe- sinin kabul edilmeyecegi konusunda Hanbeli anlayisin miidafaast icin bk. Ibn Kayyim el-Cevziyye, Hamat muvakki‘tn, Il, 142-144. 98 Burhaneddin Ibn Milfih, et Mabdlftserhi'-Muknt’ IX, 180. 99 Cessis, Ankamii'L-Kur’an, 1, 29; Ebd Ya'lé Muhammed b. Hiiseyin el-Ferra, el Mesailar’-fikhiyye min Kitabi’rrivayeteyn ve't-vecheyn (nst. Abdiilkerim b. Muhammed el-Lahim), Mektebetil-Maarif, Riyad 1985, I, 305 100 tbnit-Miinzit, e-/sraf, Il, 163; bn AbdUlber, et-Temhid, X, 157, 34 Islam Hukukuna Gore Zindiklik Susu ve Motta Lutit'nin idaminin FikhiliSi 1. Zindik gizledigi inancindan dolayi dldiirildgii icin tévbesi kabul edilmez. Giinkii acikladig: gizledigine delalet etmez. Durum béyle olunca tdvbe ettigine dair elimizde bir alamet kalmamaktadir. Miirted ise acikladigina gore dldiirtilmektedir. Tévbesini aciklarsa bu gekilde daha énce acikladig: kiifriinii iptal etmis olur. Bu yorum Sahndin tarafindan ileri sirilmistiir.’°) 2. Zindiklarin Misliiman géziikiip kiifiirlerini gizlemek suretiyle inanclarinin gizli propagandasini yapmayi, béylece Miislimanlarin inanglanna zarar vermeyi ve yeryiiziinde kargaga cikarmayi aiskanhk edindikleri bilinmektedir. Dolayistyla zindigin tévbe ettigini séylemesi given vermez. Tévbe eden miirtedin tévbesinin kabul edilmesi ise kiifri gizlediginin bilinmemesi dolayistyla davranislan dogruya yorumlanir ve sézit kabul edilir.'°? 3. Zindigin kiifrit ispatlandigi icin asli kafirde oldugu gibi sehadet getirmeden Misliiman olduguna hiikmedilmez. Zira zindik oldugunu inkar etmesi delili yalan- lamasi demektir ki diger davalarda oldugu gibi burada da dinlenmez. Ama kiif ikrar eder, sonra inkar ederse Miisliimanhguna hiikmedilebilir. Ciinkii miirted mese- lesinde had kendi sdziiyle vacip olmustur, bu yizden ondan dénmesi kabul olunur. Beyyine ile sabit olan kendi séziiyle sabit olmaz; dolayistyla dénmesi kabul edil- mez. Tipki zina sucunda oldugu gibi. Kendi sdziiyle sabit olup sonra dénse serbest birakir; beyyine ile sabit olursa dénmesi kabul edilmez.'° $afii, Hanefi, Hanbeli ve Taberi mezheplerine gore bir kimse hakkinda miirted- lik suclamasi yapildiginda o sahis Allah’tan baska tann bulunmadigina ve Hz. Muhammed'in O’nun peygamberi olduguna sehadet eder ve islm’a aykin her din- den uzak oldugunu beyan ederse, artik baska bir sorusturma yapilmaz.'°* Bazi fa- kihler ise miirted oldugunu inkar etmesinin yeterli olacagini séylemislerdir.?°5 Zindigin tvbesinin kabul edilip edilmemesi kendileriyle savasilmamasi ve hak- lannda Misliiman ahkamunin gecerli olmasi gibi sadece diinya ahkamunt ilgilendi- ren konularda énem arzetmektedir. Kendisi ile Allah arasinda gercekten samimi ise Allah onun tévbesini kabul eder ve bu tvbe ahirette ona fayda verir, cennete git- mesine vesile olur; bu hususta dlimler arasinda aykin bir gérig bulunmamakta- dr.106 1. Zindigin Tévbesinin Kabul Edilmeyeceginin Delilleri a. “Azabinuzi (be's) gériince “Tek Allah’a inandik ve sitk kosmakta oldugumuz seyleri inkér ettik.’ derler. Azabimuzi gérdiklerinde imanlan onlara fayda vermez.” 282, Cessis, a.g.e.,1, 29; Ebi Ya'la el-Ferra, a.g.e., ll, 305; Burhaneddin lbn Miifih, a.g.e.,IX, 179. 103 fbn Kudame, et Mugni, X11, 287; Burhaneddin tbn Miiflih, a.g.e.,IX, 179. 104 Tahavi, Muhtasaru Intilafi-ulema, Il, 502; Ibn Abdilber, et-Temhid, X, 156; Kurtubi, e-Cami’ 1, 199- 200; fbn Kayyim el-Cevziyye, Zada'tmead, Il, 567. 105 Ibn Kayyim el-Cevziyye, a.g.e., ay; ibn KudAme, el-Mugnt, XM, 287. 106 Nevevi, Serhu Sahihi Maslim, I, 207; Ibni'l-Himam, Fethu’-kadir, IV, 387; Burhaneddin fbn Matth, a.g.e.,IX, 181 Islam Arastirmolan Dergist (Gafir, 40/84). Bir grup lim bu ayette gegen “be's” kelimesinden “kilic” kastedildi- Bini sdylemistir.1°7 b. imam Malik’in 8grencilerinden Abdiilmelik fbnii'l-Macistin zindigin nerede ele gecirilirse dldiiriilebilecegine su ayeti delil géstermistir: “Munafiklar, kalplerinde hastalik bulunanlar ve Medine’de kiskurtciltk yapanlar (terdr estirenler) vazgecme- zlerse seni onlara karst yénlendirir, sonra orada lanetlenmis bir sekilde sana cok az Komsuluk yaparlar, nerede olursa yakalamp dldériirler.” (el-Ahzab, 33/61). tb- -Macisin: “Ayette tovbeye davet zikredilmemistir. $u halde Hz. Peygamber déneminde minafiklann yaptklanm yapmaktan vazgecmeyen kimse bulundugu yerde dldiiriiliir.” demistir. °° Ancak bu ayet nifaklarint gizleyenler hakkinda degil, aksine nifaklarim sergile- mek isteyenler hakkindadir. Nitekim ayetin niizul sebebinde belirtildigine gére, bir grup miinafigin toplumda kansiklik ve terdr cikarmak istemeleri izerine bu ayet nazil olmustur. Zira bir grup miinafik ve zayif inancli basiretsiz kimseler kafirlerin ve miisriklerin inananlara kars: birlesip birbirlerine destek olduklannt ve onlara dogru yola ciktiklannt sdyleyerek inananlar arasinda korku ve dehset yaymak istemisler- di,'©? Bu da gésteriyor ki burada mesru idareye baskaldiranlarla savas kastedilmek- tedir. Dolayrsiyla toplu baskaldinya kalkismayan kendi halinde bir miinafigin dldii- rilmesi bu ayetten cikarilamaz. c. Hz, Peygamber: “Dinini degistireni dldiriin.” buyurmustur."1° Bu hadiste din- den cikanlar arasinda ayinm yapiimamustr. imam Malik Muvatta'da bu hadisi agik- larken zindigin tévbesinin kabul edilmemesine, gercekten tovbe edip etmediginin bilinemeyecegini gerekce géstererek su yorumu yapar: “Hz. Peygamber’in séziiniin anlamu bizce -Allah daha iyi bilir- sudur: Zindiklar ve benzerleri gibi tslam’1 birakip bagka dine gecenler yakalaninca tovbe teklif olunmadan éldiiriiliirler. Ciinkti tvbe- leti (gercekten tévbe edip etmedikleri) bilinmez. Onlar kiifrii gizler, Miisltiman ol- duklannt ilan ederler, Bu sebeple bunlara tévbe teklif edilmesini miinasip gérmem. Sézleri kabul olunmaz. Islam’dan baskasina gecen kimse bunu acikladigi zaman ise tévbe etmesi teklif olunur. Tévbe ederse kurtulur, etmezse 6ldiiriilir."1"! Cessas zindigin tvbesinin bilinemeyecegi gerekcesine sdyle itiraz eder: Biz iti- kadinin hakikatini g6z éniine alarak sorumlu tutamayiz. Cinkii buna ulasamayrz. Allah “Zannin cogundan kagunin; zira zannin bazisi giinahur.” (el-Hucurat, 49/12) buyurarak bize zan ile hiikiim vermeyi haram kilmis; Hz. Peygamber “Zandan saki- nin, giinkii o en yalan sézdiir.”!? buyurmustur. Allah Teala “Bilgi sahibi olmadigin 107 Ebi\T-Velid el-Baci, et-Manteka, V, 282. 108 ibn Abdiilber, et-Temhid, X, 154-158. 109 Cessds, Ankéima’-Kur'an, V, 245. 110 Buhari, “Cihad” 149, “I'tisam” 28, “Istitdbe" 2; Ebd Davud, “Hudad” 1; Timmizi, “Hudad” 25, 111 Imam Malik, Muvatta’, “Akziye” 18, Kurtubi imam Malik’ten su aciklamayi nakleder: Zindik inanmis _goziikiip kifrtini gizledigi icin tSvbesi bilinmez. Iman ancak kendi s6ziiyle bilinir. Ayr sekilde simai de her an boyle yapihr. Géziktagiinéin aksint iginde gizleyerek ben mii’minim der. Farkna variiasa tovbe eitim der. Daha énceki halinden bir sey degisme7. Bk. Kurtubi, el-Cami’, VI, 208. 112 Buhari, “Vesdya” 8, “Ferdiz" 2, “Nik&h” 45, “Edeb” 57, 58; Milslim, “Birr” 28; Tirmizi, “Birt” S6. 36 istam Hukukuna Gére Zindiklik Sugu ve Molla Lutfi'nin idaminin Fikhthd) seyin ardina diigme.” (el-isra, 17/36) ve "Miimin kadinlar size hicret edip geldikle- inde onlan simayin. Allah imanlarnt en iyi bilendir.” (el-Miimtehine, 60/10) bu- yurmustur, Malumdur ki onlann iclerini ve itikadlarint hakikaten bilmeyi kastet- memis; sadece sdzlti olarak ifade ettikleri imanlarin: kastetmig ve bunu alamet say- musur. Bu da gésterir ki diinya ahkaminda kisinin ig diinyast itibara anmaz. Mute- ber olan sadece sézlii aciklamadur. Allah Teala “Size selam verene mimin degilsin demeyin.” (en-Nis4, 4/94) buyurmustur, Bu ise biitiin kafirler hakkinda genel bir ifadedir. Usame b. Zeyd (savas sirasinda) “LA ilahe illallah” diyen bir adam kork- tugundan séyledi diyerck dldirdigtinde Hz. Peygamber “Kalbini mi yardin?” diye cikigmigtir. > 2. Zindigin Tévbesinin Kabul Edileceginin Delilleri a. Kafirlerin tévbelerinin kabul edilecegine dair ayet ve hadisler mutlak gelmis- tir, bu konuda kafirler arasinda bir aynm gézetilmemistir. Nitekim “Kiifredenlere sdyle, sayet vazgecerlerse onlann daha énceki yapuklan bagislanacaktrr.” (el-En- fal, 8/38) ayeti biitiin kiiftir tiirlerini kapsayan ve dolastyla lafzin umumunun muk- tezasi olarak zindigin tovbeye davet edilecegini gésteren bir delildir. Ayn sekilde “0, kullannin tévbesini kabul eden ve giinahlan bagislayandir” (es-Sara, 42/25), {man edenler, sonra kiifredenler, sonra iman edenler, sonra kiifredenler..." (en- Nisa, 4/137) gibi ayetler de tovbe konusunda zindik ile digerlerini ayut etmemistir. ilk ayet zahiri itibariyle zindigin Misliimanliginn kabuliiné gerektirmektedir.'!* ‘Ancak mezkur ayetten yapilan istidlale karsi: “Burada zindiktan idamin kaldinildi- gini gosteren bir delélet yoktur; zira ‘Ginahlan bagislanmusur.’ deriz, ama buna ragmen tévbekar olsa da, muhsan zinakérda oldugu gibi, idami vaciptir; cana ki- yan tvbe etse de idam edilir.” seklinde bir itiraz. yineltilmis ise de bu itiraza Cessas séyle cevap vermistir: “Vazgecerlerse onlann daha énceki yapuklant bagislanit” ifa- desi giinahlannin bagislanmasim ve tdvbelerinin kabul edilmesini gerektirir. Kabul edilmeseydi géinahlan bagislanmazdi. Bu ise hem diinya hem de ahiret ahkam: acisindan tavbeye davet edilip tévbesinin kabul edileceginin bir delilidir. Ayrica ka- fir, kiifriinde kalmakla idama mistahak olmustur. Kiifrit birakip imana gecerse, idamt- mu gerektiren anlam ortadan kalmig olur ve kaniin haramhgi hikmi geri déner. ‘Agiktan mirted olan insan nasil ki Misliiman oldugunu acikladiginda kanini koru- mus oluyorsa, aynisi zindik igin de gecerlidir. fbn Abbas'dan rivayet edildigine gore irtidad edip Mekke'ye kacan birisi, kavmine mektup yazarak Hz. Peygamber'e be- nim icin tévbe yolu var midir diye sormalarin talep etmis, bunun iizerine Allah “man ettikten sonra kiifre giren kavmi Allah nasil hidayete erdirir?.. Ancak bun- dan sonra tdvbe edip hallerini tslah edenler miistesna.” (Al-i lmran, 3/86) ayetini 113 Cessas, Ahkamd’t-Kur'an, Ill, 275-276. Yukanda gegen hadis isin bk. Mislim, “Iman” 158; Ebi Davud, “cinad’ 96; Ibn Mace, “Fiten” 1. Zindigin zindikliktan vazgecip gecmediginin bilinemeyece@i itirazina Fahreddin er-Razi de "Setiaun hikkiimleri zahir hallere gore temellendirilmisti. Nitekim Hz, Peygamber “Biz zahire gére hiikiim veririz’. buyurmustur. Zindik déniince, o konuda séziindi kabul etmek vacip ol.” ‘demektedir. bk. Fahreddin et-Razi, Mefatihu’-gayb, XV, 162. 114 Cessis, a.g.e, Ill 275; Fahreddin er-RAzi, a.g.e., XV, 162; Rafi, Aziz gerhu-Veciz, XI, 114 37 isldm Aragtirmalar: Dergisi indirmistir. Bu ayeti ona yazip génderdiler; o da (Medine'ye) geri déndii. Sézlii ifa- desine dayanilarak tovbe etmig olduguna hiikmedildi. Dolayistyla bu rivayetin esas alinarak kisiye kalbinde olana gore degil acikca ifade ettigine gére hiikiim verilmesi vaciptir.115 b. “Size selam verene: ‘Miisliiman degilsin.’ demeyin" (en-Nisa, 4/94). Allah bu ayette Misliiman géziikenin imaninin sthhatine hiikmetmekte ve gercekte (magib) aksine de olsa bize ona Miisliiman hiikiimlerini icra etmemizi emretmekte- dir. Bu, Miisliiman géziiken zindigin tvbesinin kabulii konusunda delil olarak kul- lanilmaktadir. Ginki Allah Teala Miisliman géziiken zindikla baskasini ayurt et- memekte ve “La ilahe illallan Muhammedun raséliillah” veya “Ben Mislimarim” diyen herkesin Mishimanhgina hiikmedilmesini vacip saymaktadir. Zira “Size selam veren” s6ziiniin anlami teslimiyet gésterip cagnildigi islam'a boyun een demek- tir. 16 c. Allah’in inanmadiklan halde Miiskimaniara inanmus géziiktiiklerini ve kendi dostlan olan seytaniara da kiifiirlerini agikladiklanni haber verdigi minafiklar hak- kindaki: “insanlar arasinda inanmadiklan halde: ‘Allah’a ve ahiret giniine inan- dik." diyenler vardir. Allah’t ve inananlan aldatmaya calistyorlar, onlar ancak ken- dilerini aldaurlar... inananlara rastladiklarinda ‘inandik.’ derler ve seytanlanyla bas basa kaldiklannda ‘Biz sizinle beraberiz. Biz sadece alay ediyoruz.' derler.” (el-Ba- kara, 2/8-14) ayetleri de inanmus gdziiktigi halde kiifriinii gizledigi anlasilan zindi- Sin tovbeye davet edilmesi gerektigini gésterir bir delildir. Ciinkii Allah béyle olduk- Jannt haber vermis, ancak éldiriilmelerini emretmemis ve aksine Hz. Peygamber'e onlann zahir hallerini kabul etmesini emretmig, sadece Allah'in kendisinin bildigi hallerini, bozuk inanglanni ve ig diinyalanm géz éniine almasini talep etmemistir. Malumdur ki bu ayetlerin inisi savagin farz kilinmasindan sonradir. Giinkii Medi- ne‘de inmistir. Oysa daha énce Allah hicretten sonra, miisriklerle savas farz kilmisti. el-Berde (et-Tevbe), Muhammed ve daha baska stirelerde bu ayete benzer bigimde minafiklann anlatildigi, onlann zahir hallerinin kabuliinden séz edildigi ve kendi- leriyle savasmamuz emredilen diger miisriklere yapilan uygulamalara tabi ol- madiklannin ifade edildigi baska ayetler de vardw.""” Kur'én'da minafiklar anlaul- digi ve onlann kiifre inanup kiifiir sézler soyledikleri haber verildigi halde, Hz. Pey- gamber’e ve Mislimanlara inandiklarini agiklamalan sebebiyle serbest birakilip yasatilmalan kiifriinii gizleyerek inanmus géziiken zindigin da aynt sekilde tovbesi- nin kabul edilecegini gésterir.’'® Nitekim miinafiklardan Cillds b. Siiveyd b. Samit 118 Cessis, Ahkamd'LKur’an, Ul, 275. 116 Cessas, age, Il, 224. Aynca bk.,ae., Il, 323; Kiya el-Hertési, Ankémd'-ur'an, I, 484; Kurtubi, a.g.e., v.541 117 Cessas, a.g.e., 1, 29. Fahreddin er-Rézi, Bakara Siresi'nin yukanda zikredilen ayetinin tefsirinde diyor ki: “Alimler bu ayetle inanmis gézdken kimseye inananlaria aynt hiikmii icra etmenin vacip olduguna, aksi- nin mimkiin gérilmesinin buna zarar vermeyecegine ve zindigin tSvbesinin makbul olduguna istidlAt etmislerdir.” Bk. Mefatihu’tgayb, I, 67. 118 Cessas, a.ge., 1V, 349. 38 Islam Hukukuna Gore Zindiklik Suu ve Molla Lutf'nin idaminin Fikhiligt Hz. Peygamber aleyhine konusmus, bunu duyan sahabilerden Amir (Umeyr) orada tepkisini gésterdikten sonra gidip Hz. Peygamber'e olay: haber vermisti. Bunun iizerine Ciilas gelip Hz. Peygamber'in minberi yaninda Amir'in yalan séyledigine yemin etti, Amir de onun Hz. Peygamber aleyhine konustuguna yemin etti. Bu olaydan sonra gelen “Tévbe ederlerse kendileri igin daha hayirh olur.” (et-Tevbe, 9/ 74) ayetinin inmesiyle Amir'in hakh oldugu ortaya gikinca Cillas kalkup tovbe is- tigfar etti. Bu ise fukah4nun zindik adint verdikleri kiifriini gizleyip inanmis gézitken kafirin tovbesinin kabul edilecegini gésterir.'! d. Minafiklar hakkinda “imanlarm: kalkan edinip Allah'in yoluna engel oldu- lar.” (el-MiicAdele, 58/16; el-Munafikiin, 63/2) buyrulmaktadir. Imam safii “Bu inanmis gérinmenin éldiriilmeye kalkan oldugunu gésterir” diyerek bu ayeti zindi- gin tévbesinin kabul edilecegine delil géstermistir.'?° e. Bir Mislimanin zindik olmast imkansiz olmadig) gibi, bir zindigin hakki an- lamasi da imkAnsiz degildir. Ayrica siiphesiz ki zindik islam’a geri dénmekle miikel- leftir. Geri donmesinin tévbeden baska da yolu yoktur. Tévbesi kabul edilmez ise giiciiniin yetmedigi bir seyle miikellef tutulmus olur. $u halde Hakk’a dénmesine baska nasil imk4n verilecektir?'?* F. KLASIK DOKTRININ ELESTIRISi Zandikhik sugunun cezas' ile ilgili olarak doktrinde ortaya Konan goriislerin énemli bir kismt islam ceza hukukunun kaynaklan ve genel ilkeleri bakimindan bazi prob- lemlere yol acmaktadir. Zira Islam hukuku cezai miieyyideleri kisas, had ve ta’zir olmak tizere tig grupta ele almis ve bunlar arasinda bir kusim hiiktim farkhliklan getirmistir. Bu bakumdan zindiklk sucunun ve bunun cezasinin bu iig gruptan her- hangi biri kapsaminda degerlendirilebilmesi igin, dahil edildigi grupla belli bazi or- tak 6zellikleri tagimak durumundadur, Kisas sadece cana veya bir uzva verilen ceza oldugu icin burada séz konusu olamaz. Kaynaklarda zindikik sugunun diger iki tiirden hangisine girdigi ise genellikle belirtilmemekle beraber Fetava-yt Bezzaz- iyye gibi bazi Haneff kaynaklarda “Vacip olmus bir haddir; tévbe ile diigmez.” de- nilmek!?? suretiyle acik bicimde “Allah hakkt icin infazi gereken belirlenmis (mu- kadder) ceza.” anlamindaki had cezast kapsaminda gériilmiis iken Osmanli seyhiilislamlanndan Efdalzade ise zindikik sugunun diinyada belirlenmis bir ceza- si bulunmadigindan had cezasi kapsamuna girmeyecegini, ancak zindigin had ceza- sina carpunldigt icin degil, Miisliiman olup olmadigh bilinemedigi igin dldiiriilecegini 419. Kurtubi, el-Camt’, VIL, 206 ve 208. Aynca bk. Cessis, a.g.e.,1V, 349. 120 tbnii-Miinzir, e-/eraf, I, 165. 121, Fahreddin er-Razi, a.g.e., XV, 162; RAGi, el-Aziz gerhu't-Vectz, XI, 114. 122. Bezzidi, elFetava’LBezedziyye (el-Fetava'-Hindiyye kenannda), el-Matbaati-Kibra, Bulak 1310/1892, Vi, 321; ayrica bk. Molla Hilstev, Darertt'-hakkam, 1, 299-300. Seyhilistam Ebussuud Efendi de zindi- {in had cezasi olarak idam edilecegi anlayisin: benimsemektedir. BK. Ma‘razat, IV, 43. Ebussuud Efendi, ‘Seyh Muhyiddin-i Karaméni hakkindaki fetvasinda da "Zendeka ile katl imam-i A'zam katinda hadden atl degildirki tekadtim siiphesiyle skit ola. Belk itidad tarikiyledir.” demektediz. bk. Ocak, Zindiklar ve Maihidter, 5.362. 39 isiém Rragtimmalort Dergisi belirtmistir.'?> Dolayistyla ona gére zindigin dldiiriilmesi tazir cezalari kapsamina giren siyaseten katil basigi alunda ele alinmak icap eder. Zindiklik sugu had ya da ta'zir kapsaminda degerlendirildigi takdirde ise asagidaki problemlerle karstlasilmak- tadur. 1. Sucun kanuniligi: islam hukukunda hangi filllerin sug kapsamunda deger- lendirilece@i naslarla ortaya konur. Bu agidan bakildiginda kiifir islamiyet’te diin- yada cezayt gerektiren bir suc olarak gériilmemistir. Nitekim gayrimiislimler sirf kiifiirlerinden dolayi cezai kovusturmaya ugratilmazlar. Zindigin dldiriilmesi ge- rektigini savunanlar tarafindan sadece belli nitelikteki kiifriin sug sayilacagi yani gercekte inanmadig halde Misliiman géziikmek suretiyle Musliimanian yantltarak onlara ézgii haklardan istifade edenlerin cezalandinlacag ifade edilmistir. Bircok Hanefi kaynakta ise zindigin tovbesinin kabul edilmeden éldiiriilmesi, g6rislerinin propagandasini yapmasi, dini ifsat icin calismasi ve éyle taninan biri olmast sartla- nna baglanmakta ve dldiiriilmesinin hukuki gerekcesi suf kiiftir olmayip halktan genel zaran defetmek olarak aciklanmaktadir. Nitekim bu gerekceyle Miisliiman da olsa sihirbaz, bogucu, yol kesen egkiya gibi kimselerin dldirilebilecegi ifade edil- mektedir.'2* Ancak islam’in temel kaynaklarinda zindiklik diye bir sug vaz edilmis degildir. Bu sug ictihadla temellendirilmis olup ictihadin ise zanni sonug dogurmast sebebiyle bu yolla cezalandirmaya gitmek cezalarin siipheyle diigmesi kuralina ay- kandur, Yukanda izah edildigi iizere dldiiriilmesi konusunda ileri siriilen deliller yoru- ma acik olup konu hakkinda sarahat ifade etmemektedir. bn Abidin “Kendi sahsi kanaatlerimizle hadler ve miieyyideler koyma hakkina sahip degiliz. Biz ancak Peygamber'imizin seriatinin zahirine gére amel etmekle sorumluyuz... Kesin bir nas veya miictehidimizden kabul géren bir nakil bulamadigimuz zaman cekimser kal- maliyiz.” demektedir.'?° Miinafiklar, Hz. Peygamber déneminde Miisltiman gziiktip kiiftirlerini gizle- dikleri ve bu durum bircok ayette'?* beyan edildigi halde “La ilahe illllah” demekle kanlarm ve mallarint dokunulmaz hale getirmekteydiler. Oysa Allah elbette onlarin kiifre inandiklannt biliyor ve Hz. Peygamber de bircogunun miinafikligindan ha- berdardi. Bu sebeple “Size selam verene Missliiman degilsin demeyin.” ayeti Miisli- man oldugunu séyleyene Miisliiman hiikmii verilmesini, Miisliiman g6ziiken zindi- gin Oldiiriilmemesi gerektirmektedir. 7” 2. Cezanin kanuniligi: Had cezasi nassa dayanmak durumundadrr. Ciinkii islam hukuk metodolojisi acisindan bilhassa Hanefi usulciilerin tizerinde israrla durduklart 123 Efdalzdde, Risale mateallika blahkami’zzindtk ("Molla Lutfi'nin idamuna Karst (kan Efdalzide Hami- diiddin Efendi'nin Ankami'z-zindik Risalesi” iginde), 8. 13, 16. Wikkam ala ahkéml satimi Hayri'lenam ev ahadi ashabihi'-kiram ie), Daru Ihyait-Turasi'-Arabi, Beyrutts.,1, 319, 124 fbn Abidin, Tenbiha'toalat ve’ Resaill bn Abidin 1,322. , 2/14; et-Tevbe, 9/56, 74; el-Manafikin, 65/1 127 Cessés, Ahkama'-Kur’an, Il, 226; EbG Ya'ld el-Ferra, elMesaild'tfikhiyye, I, 305. 40 islam Hukukuna Gore Zindiklik Susu ve Molla Lutft'nin idaminin Filshi “sucun cezasinin miktani ancak vahiy yoluyla bilinir.” ilkesi geregi cezanin ictihad yontemi ile ispati caiz degildir.’*° Zindik cana ve mala dokunulmazhk verdigi nasta ifade edilen kelime-i sehadeti getirdigi icin Miisliimanlgina ve Allah katinda tovbe- sinin kabul edilecegine hiikmedilmistir. Bu bakimdan cezasinin idam oldugunu ve tavbe ile diigmeyecegini séyleyenler kesin bir delile dayanmaldurlar. 3. Zindygan éldirilmesi konusunda ser'i deliller arasinda bir tearuzun bulundu- gu kabul edilecek olursa, ceza hukuku alaninda prensip olarak ceza gerektirmeyen delil, ceza gerektiren delile tercih edilir. Zira cezarun mesruiyeti asli beraet ilkesi hilafinadir, cezayt ortadan kaldiran ise bu ilkeye uygundur. Dolayistyla cezayi kal- duran, tercihe sayandir. Ceza hukuku alaninda ihtiyat esas oldugundan, samigin Iehine olan deliller tercih edilir. Bu bakimdan islam hukukunda hadler siiphelerle diiser, yani giiphe halinden sanik yararlanur ilkesi benimsenmistir.'?? Hz. Peygam- ber “Miistiimanlardan mimkiin oldugunca hadleri diisiiriin. Miislimanlar igin bir cikts Kapist bulursaniz onlan serbest birakin. Giinkii deviet baskaninin afta yanhis- luk yapmasi, cezada yanlisk yapmasindan hayuhdu.” buyurmustur.'° Hz. Omer, Muaz b. Cebel, Abdullah b. Mes"tid ve Ukbe b. Amir gibi sahabilerden de bu yolda sézler aktanimustir.'>! Nitekim tbni'l-Hiimam, had cezalarnin siiphelerle diigiiril- mesi hiikmi tizerinde icma bulundugunu ve bu icmain konuyla ilgili rivayetlerden daha giicli oldugunu belittir.'%? Zindigin dldiirilmesi konusunda Hanefi mezhebi imamlanndan gelen rivayetler celiskili sayilsa bile, katle miistehak olduguna kesin karar verilemeyece®i icin dldiirmemek daha ihtiyath bir davranis olur. 4. Can meselesi biiyiik risk tai. Bu bakimdan devlet baskam bit kale ya da sehri fethettiginde orada bir tek Miisliimanin bulundugunu bilirse, dldiiriilecek ola- nin Maskiman olmast ihtimali bulundugu igin, oranm halkindan herhangi bir kim- senin éldiiriilmesi helal olmaz. Ciinkii sehadet getirmekle kesin olarak cant doku- nulmaz hale gelmistir. Kesin bir delil bulunmaksizin bu dokunulmazlik (ismet) kalk- maz ve aksi miibah hale gelmez. Oysa bu meselede ne kesin bir ger'i kural (nas) ve ne de ona dayal bir kiyas meveuttur.'*> 5. Kadi, olay hakkinda “zahir"e gére hiikiim verir. Nitekim islam alimleri diin- ya ahkAminin zahire gére verilecegi ve islerin ig yizlerinin Allab’a ait oldugu konu- sunda icma etmislerdir.'** Unti miifessir ibn Cerir et-Taberi ( 6. 310/922) bu konu- yu oldukea carpict bicimde séyle agiklar: “Allah kullan arasindaki hiikiimleri zahire gore temellendirmis, i¢ diinyalan hakkinda hiikiim vermeyi yaraulanlarindan her hangi bir kimseye birakmaksizin kendisi tistlenmistir. Hig kimse zahir olanin aksine 128 Cessas, el-Fustilf'/-usal (ngt. Uceyl Casi en-Nesemi), Mektebeti'-irsid, Istanbul 1994/1414, 1V/106. 329 fbnit-Hiimam, Fethu’-kadtr, IV, 116; lon Niiceym, el-Esbah ve'n-nezair (Hamevi'nin Gamal uyani"t besairadh gerhiyle birlikte), Beyrut 1985, 1, 379; Ibn Abidin, a.g.e.,1, 323. ‘Hudid” 2; Beyhaki, es-Siinenti’-kabra, VI, 258. Aynca Dk. Ibn Mace, “Hudad” 5. 131. ibn Ebi Seybe, eMusannef, V, 511; Beyhaki, es-Sanena'-kabra, VI, 238. 132 fbniv-Hamam, Fethu’-kadir, IV, 116 133 Kadtiyaz, ¢5-$1, I, 273; Ibn Abidin, Tenbiha tuatat, 1, 322. 134 fbn Abdilber, et-Temhid, X, 157. a islam Aragtimaton Dergisi hikiim veremez. Ciinkii o sekilde verilecek hiikiim, zanna dayali bir hikiim ola- cakur. Herhangi bir kimsenin béyle bir hiikiim verme yetkisi olsaydi buna, en layik insan Hz. Peygamber olurdu. Hz. Peygamber ise miinafiklann agikladiklanyla yeti- nerek onlara Miistiimantann ahkamint vyguladi ve ig diinyalanni Allah’a havale etti. Oysa Allah “Allah miinafiklann elbette yalan séylediklerine sahitlik eder.” (el- Miinafikan, 63/1) buyurarak onlann zahitlerini yalanlamistur."15° 6. Zindiklik sugunun cezast ta‘zir cezalan kapsaminda degerlendirildiginde, kural olarak ta‘zir cezalan had cezalannt gecemez, yani ta'zir cezasi olarak en fazla had cezalannin asgarisini teskil eden kirk kirbag cezasinin bir eksigi olan otuz dokuz kirbag cezasi verilebilir.'%° Nitekim bir hadiste “Had olmayan bir sucta, had cezas veren kimse haddi asanlardandur.”">” ve diger bir hadiste de “Allah’1n koydugu hadler disindaki cezalarda on kirbactan fazla vurmayiniz.” buyrulmaktadir. °° Oysa zindi- in tovbeye davet edilmeden dldiiriimesi hiikmi had cezalan arasinda yer alan irtidat sucundan bile daha agi bir hiikiimdiir, Ancak ta‘zir cezalarinda ispat yakti hafifletilerek siiphenin cezayi etkilemeyecegi, stipheyle birlikte de ta'zir cezast veri- lebilecegi kabul edilmistir.!°? Zindikhgin bir sug sayilabilmesi icin, bazi 4limlerin de ifade ettikleri tizere, ey- leme déniismesi gerekir. Eyleme déniistiigiinde ise bu konuda Islam hukukunun tanidigi baska cezalar vardir. Hasan el-Basri ve Katade b. Didme gibi tabiin biiytik- lerine gére miinafiklarla miicadelenin yolu had cezalannt uygulamakur; giinkii (Ast- 1 Sa&det’te) bu cezalara en cok onlar carpuriliyorlardi.'#° Yani bu iki lime gére insanlann ig diinyalanni arasurmak yerine, ortaya koyduklan fiilleri esas alarak cezat miieyyidelere islerlik kazandirmak daha gikar yol olarak gériilmektedir. 135 Kurtubi, el-Camt’, |, 200. tbn Auyye el-Endelisi (6. 541/1147) Malikilerin bu ayetten hareketle kendile~ tine yéneltlen bu itirazi: “Bu ayette minafiklann gahislan beliniimemis, sadece miinafikliklaitham olt- nan herkes azarlanmu ve her birinin ‘Bununla ben kastolunmadim, ben yalnizca mti'minim.” deme hak kalmmstr; bir kimse belitlenmis clsaych, yalant herhangi bir sey’ silemezdi." diyerek savusburabileceKlerini iler sirer. Kurtubtiseitirazi bu sekilde savusturmays hakh bulmaz, Zira Hz. Peygamber minafiklan yahut onlann gogunu Allah’'in kendisine bildirmest sayesinde isimleri ve sahuslanyla bilmekteydl. Nitekim Hu- zeyfe. el-Yeman da Hz. Peygamber‘in kendisine bildirmesi sayesinde minafikian isimleriyle bmekteydi. Hatta Hz. Omer ona “Ey Huzeyfe, ben de onlardan miyim?” diye sormus, 0 da ona “Hays.” cevabint vermisti. Bk. Kurtubi, ac., ay. 136 Merginani, el-Hidaye (Fethu't-kadirile bitlikte), IV, 214; bn Kudame, el Mugnt, XH, 524. Imam Malik ta’2ir cezasinmn cogunlugu icin bir simrlama bulunmadigini ve devlet baskaninin maslahat geregi had cezalannt asan cezalar verebilecegini savunut. bk. fbn Kudame, a.e., XI, 525; Ibnd'l-Humam, Fethu’t kadir,W, 215. 137 Beyhali, es-Stinendi'-ktibra, VII, 327. Ibni'1-Hiimam bu hadisin Muhammed b. Hasan es-Seybant tara- findan Kitaba’Asar da rivayet edildigini ve miirsel oldugunu, miirsel rivayetin ise hem Hanefilere ve hem de ilim adamlannin cogunluguna gére amell icabettirdigini belirr. BK. Fethu’t-kadlr, IV, 214. 138 Buhari, "Hudid” 42, "“Muharibin" 28; Miislim, “Hudid” 40, 139 Ibn Nikceym, ebEsbah ve'n-nezdir, 1, 588. 140 Cessis, Ahkama'L-Kur’én, IV, 349; aynea bk, Fahreddin er-Razi, Mefatthu'tgayb, XVI, 135. 42 islam Hukukune Gére Zindiklik Sucu ve Molla Lutfi'nin idanninin Filshiligi I, MOLLA LUTFI’NIN IDAMI Zindiklik sugunun Islam’ temel kaynaklarinda ve doktrindeki yerini bu gekil- de belirledikten sonra zindikhk suglamastyla idama mahkdm edilen inli Osmanh limi Molla Lutfi“! hakkindaki hiikmiin o zaman yirdrliikte olan hukuk sistemine uygunlugunu tartismaya gecebiliriz. Once davanin seyrine dair tarihi kaynaklarda yer alan bilgileri aktaralim. A. Ahaveyn’e Gére Yargilama ve idam Siireci Molla Lutfi'nin zindiklik suclamasiyla yargilandigi davada hakimler arasinda yer alan, énce idama hiikiim vermekte tereddiit etmekle birlikte, daha sonra idam yéniinde karar veren Molla Ahaveyn diye tinli Muhyiddin Mehmed b. KAstm Ger- miyani, '? {slam hukukunda zindikhik sucu ile ilgili eserinin sonunda Molla Lutfi'yi idama gotiiren siireci “garip bir kissa” bashg altinda gu sekilde anlatur: 141 Asil adi Lutfallah olup baba adi Kutbeddin Hasan’dir, Deli Lutfi, San Lutfi gibi lakaplarla anikisa da, daha ok Molla Lutfi diye taninrmistit. Tokat'ta dogdu. Istanbul'a gelip Sinan Pasa'dan mannik, felsefe, kelam gibi ilimleri ve Ali Kuscu'dan matematik tahsll ett. Sinan Pasa ile hoca-dgrenci iliskisinin dtesinde bir dostiuk kurdu. Sinan Pasa'nun araaik etmesiyle Fatih Sultan Mehmed in saray kittiphanesinin idaresini ‘astlendi. Burada baska kitiiphanelerde bulunmayan ender eserleriinceleme imkénu elde ett. Hocasinin Seferihisar‘a stirgin edilmesi dizerine onunla birlikte git. I. Bayezid’in tahta cikmasiyla istanbul'a déndit ‘ve Bursa’ki Vildinm Bayezid Medresesi mdertisligine tayin edildi, Daha sonra sirasiyla Flibe'de Sihabeddin Pasa, Edime'de Darulhadis, stanbul'da Sahn, Bursa'da Muradiye ve istanbul'da tekrar Sahn medresele- rinde miiderislik yapa. Zincikk suclamasiyla yarglandiktan sonra idam cezasina garptiilmis ve 25 Re- bidlahir 900 /23 Ocak 1495 tarihinde At Meydant (bugiinki Sultanahmet Meydan)) denilen yerde bu hiikiim infaz edilerek cesedi Eyip'te Defterdar Mahmud Celebi Mescidi yanuna detnedilmistr. Istana ilimle- rin cesitialanlannda eserler veren Molla Lutf'nin giintimize gelen eserier arasinda Mevzuata’-ulam, el- Metallba'tallye (Mevzaata't-ultim’un sethidir), Taz'Y/'Lmezbah, Risale fl tahkiki vicabi’-Vacib, es- ‘Seb‘u's.sidad, Zabdeti'-belaga, Tefsiru ayali'-hac, Hasiye ala Hasiyeti'tMetall, Hasiye ala Serhi't- Miftah, Harndme sayilabils. Biyografs| icin bk. Sehi Beg, Hest Bihist (nst. Glinay Kut), Harvard Oniver- sitesi Basim Evi, 1978, s. 149-152; Taskoprilizade, es-Sekaiku'n-Nu'maniyye ft ulema v'd-devietit. “‘Osméniyye (nst. Ahmed Subhi Furat), istanbul Universitesi Edebiyat Fakiiltesi, stanbul 1405/1985, s. 279-283; Mecdi Mehmed Efendi, Hadaiku’s-Sakaik (nst. Abdalkadir Ozcan), Cagn Yayinlan, Istanbul 1989, s. 295-300; Latif, Abdillatif, Latif Tezkirest (ngr. Mustafa lsen), Kiltit Bakanhg Yayinlan, An- kara 1990, s. 296-298; Asik Celebi, Mesairu’s-suara (nt. G. M. Meredith-Owens), Londra 1971, vr. 105b-106b; Hoca Sa'deddin Efendi, Tact't-tevarth, Matbaa-i Amite, istanbul 1280, Il, 547-548; Kinali- Ade Hasan Celebi, Tezkiretdi’s-suara (nsr. Ibrahim Kutluk), Tiirk Tarih Kurumu Yayinlan, Ankara 1981, 1, 827-830; M. Serefeddin Yaltkaya, “Molla Latft", Tarih Semineri Dergist ll (1938), s. 35-59; Gdkyay Sail Gokyay, Molla Layf, Kiltir ve Turizm Bakanhga Yayinian, Ankara 1987; Ibrahim Matas, Molla La¢fi’nin Felseft ve Kelami Gérigleri, Ankara Un. Sosyal Bilimler Enstitisd, Basilmamis Yaksek Lisans ‘Teal, Ankara 1992, s. 3-51; Ocak, Millhidler ve Zindiklar, 8. 205-221. 142. Molla Ahaveyn: Tam adi Muhyiddin Mehmed b. Kasim’dir. Ogrencisi Sa'dt Celebi'nin kendi el yazisiyla ‘yazdig mecmuadaki risdlenin bir sayfasinin kenanna dstigi bir nota gre Ahaveyn 7 Rebiillevvel 904 (23 Ekim 1498) tarihinde vefat etmis ve ertesi giin gle namazini miiteakip defedilmistir. O vakit Sa'dt Celebi, Bali Halife'den Serhu’t-Mevakyfokumakta imis. Bk. Ahaveyn, es-Sey/a'emeshar, Sdleymaniye Kiituphanesi, Esad Efendi, nr. 1279, vr. 330a. 43 Jsldm Arastirmalon Dergisi delilik tahsil eden, fesahat ibraz eden, rezalet ihraz eden, tabiplik taslamada el- Kanan ve es-Sifa’ya'"® ihtiyac duymayan ve sifa kanununu tecriibe etmeye ihti- yaci giiglii olan biriydi. Hadisler ve rivayetler konusunda maharetli oldugunu iddia etti ve niibiivveti olabildigince inkar etti. Diger cirkin sézleri ve nahos halleri de béyleydi. Zayif akill biri'** sultana onun giivenilir oldugunu séyledi. O da kiitip- hanesine emin (hafiz-1 kiitiib) olarak atadi. #5 Sonra bu sahsin hiyaneti ortaya ciktt ve eminlik gérevinden azledildi. Sonra miiderris oldu, sonra bu gérevinden de azle- hapsedildi ve tekrar iade olundu. Sonra fetretler déneminde'** mii- dertis olup yiiksek medreselere ve énemli makamlara kadar yiikseldi. Gururlanarak kalbinin fesadim ortaya koydu, sevincle dilinin hasadim serip seriatn icerigine dil uzatt, filozoflann safsatalarina tutundu. Pislige batmig zayif akil bir grup dgrenci ve kétiiliige bulanmig yarm akilli cahil bir taife ona takild.. Verdigi zarar neredeyse insanlarin gogunlugunu azitacak kadar giicliiydii. Bunun iizerine durum dince en giizel, imanca en sadik, ilmi en genis, en yamu- sak huylu, kadri en yiice ve adi en biiyiik olan en adil en erdemli sultanin, yani sultan oglu sultan oglu sultan, Murad Han oglu Sultan Mehmed Han oglu Sultan Bayezid Han’in - Allah bekastyla génliin nesesini arursin ve bagystyla fakirlik hudut- lanna set geksin - egigine arz olundu. Sultan onun asin taraftarlarinin hapsedilme- sini ve kendisinin de yakalanmasini emretti. Sonra yiice esiginde alimlerin ve seyh- lerin toplanmasini, biyiik sultanin vezirlerinin ve kadiaskerlerin onun duramunu incelemelerini emir buyurdu. Sahitler gelip act veren kelimeleri ve strap doguran sézleri aktarinca mecliste bulunanlann gézlerinden yaslar bosandr, elleriyle azalarina vurmaya, cighklar ve naralar atmaya basladilar. Giivenilir insanlar olduklan ispatlanan (tezkiye edilen) sahitler sahitliklerini yerine getirince ve bazist zindiklik, bazisi dinden gikma (rid- de), bazisi dine ve Peygamber’e hakaret (seb), bazisi her ikisini ve bazisi hepsini igeren fahig sézler ortaya dékiiliince, iki kadi ve bazi limler mecliste olup biteni gotirip Sultan’in huzurunda anlatular. Bunun izerine sultan gelenleri topluca ser’i usule gére bir karara varmalan igin gérevlendirdi. Aralannda goriis aynligi giku; mecliste tarigma ve miinakasa uzayip gitti. Bir hayli cekigme ve siirtiismeden son- a dldiiriilmesine ve yeryiiziiniin onun sapturma ve sapikhklarindan temizlenmesine 143. el-Kanan ubba ve es-Sifa felsefeye dair hacimll ki boyd eserdir ve her ikisi de tbn Sina'ya aittir. 144 Mistensih Sa‘di Gelebi'nin el yazasiyla metnin kenannda sz konusu kisinin “Sinan Pasa” oldugu belirtl- mistir. 145 Molla Lutfi Risale ft mevzdati'-ulamadi kendi eserine yazdim serhte Uzun Hasan’in ordusunun, dogum vyeriolan Tokat' tabrip ettigi vakit (1472) Fatih Sultan Mehmed’in kitiphanesinde hazin-l kitab olarak ‘gorev yaptigum belirtir. Yine kendisinin belintigine gére Tokat'in alindiginu duyunca derin ttzdinea duyar. Fatih teselll icin agzindan dékillen “Ve Allah sana biiyiik bir yardimda bulunacak.” mealindekt ayetin (€l-Feth, 48/3) ebced hesabiyla bir yl sonrasini (878/1473) gSsterdigini fark edince sevinir ve gidip Fatih Sultan Mehmed'i miijdeler; sultan da kendisini birgok hediye ile mikafatlandinr. bk. Molla Lutfi, el- Metéiibii'laliye (Serhu Risaleti’-ulimi’s-ser'iyye ve'-Arabiyye adiyla Risale f’-ulami’s-seriyye ve't Arabiyye'ye ek olarak nsr. Refik el-Acer), Beynit 1994, s. 79. 146 Fatih’in vefat ettigi 4 Mayis 1481 'den Cem Sultan'in Rodos’a hareket ettgi 16 Temmuz 1482 tarihleri arasinda I. Bayezid ile Cem Sultan arasindaki saltanat kavgasi donemi kastediliyor olmalict, 4a islam Hukukuna Gére Zindikhk Sugu ve Motia Lutfi’ nia Idaminin Fikhilgi B. Tagképriiliizade ve Mecdi'ye Gére Yargilama ve idam Siireci Unli Osmanh limi Tasképriiliizade bu idam hiikmi hakkinda su veciz agikla- mada bulunmaktadir: “Molla Lutfi esi bulunmaz tistiin bir kisilige sahip, rakipsiz bir ilim adamtydi. Akranlanna, hata gecmis ulemaya (selef) dil uzaturdi, Faziletlerinin goklugu akran- lannt kaskandirdh, dilinin uzunlugu dolayisiyla biiyak ilim adamlan kendisine bug- zettiler ve bu sebeple onu ilhad ve zindiklikla suclayip yargiladilar. Molla Efdaliid- din kanmin mibahhigina hikiim vermedi, cekimser kaldi; Molla Hatibzade ise ka- minin miibahhguna hiikiim verdi, dldiirdiiler.""4* Mecdi Mehmed Efendi (8. 1591), TasképriiliizAde‘nin eserinin terciimesinde asil metnin vermedigi birgok aynntuya yer verir: Tokath Kutbeddin Hasan‘in oglu Molla Lutfi'ye, ders esnasinda namaz hakkinda “Namaz dedikleri kuru egilip kalk- madir, Bunun énemi yoktur.” dedigi iddiasiyla zindikik ve milhidlik suclamasinda bulunulmus; Padisah I. Bayezid bu suclamaya inanamamis ve “Bu ancak bir iftira- dir. Haber dogru degildir. Bunun konusu ve yiiklemi dogru olmaktan uzaktr. Bu husus gérilsiin.” diye ferman eylemistir. Bunun tizerine Hatibzade (Muhyiddin Mehmed), Molla izari (Germiyanh Molla Kasim), Efdaliiddin (Hamidiiddin), Molla Ahaveyn gibi dénemin énde gelen Alimlerinden olusturulan bir heyet tarafindan yargiland. Mahkeme heyeti saniga “Allah sana ytice makamlar ihsan etmis ve kalbin ilim hazinelert ile doimus iken dogru yoldan cikip sapikhk yoluna girmissin. Bunun sence ne hikmeti vardir?” diye sormus; o da kendisini syle savunmustu: “Bu kuskusuz bir iftiradir, Benim Allah katindan gelenlere iman ve tasdikim kesindir ve hakki batildan ayiran Allah'm kitabinda yazili bulunan emir ve yasaklara ictenlikle inan- maktayim. Misliimanhgim yedi gégiin gatist gibi saglam ve giizel inancimin giine- si zevalin zirvesinden yiksektir. Dindarhgimdan éyle tat almaktayim ki ilhad act zehriyle agzim yanmus de®ildir, temiz inancum sirk ve kiifir ihtimali barndirmaya- cak kadar saftr. Bu hususta benim igin sdylenen séz, yalan, yanhs ve lafur. Haga ki bende kiifiir ve ilhad ola. O’na (Allah’a) ancak kafirler kiifreder.” Molla Lutfi'nin yargilandigi mahkemeye iki yiiz kadar kimse gelip her biri birer madde nakledip sdylenilen seyin saka olmadigint, kesin bir bigimde ifade ederek miilhidligine sahitlik ettiler. Molla Lutfi sahitleri tekzip etmis ise de alimlerden olugan mahkeme heyeti “Bu sahitlerin sahitlikleri ser'an makbul ve bize gére geregince 147 Molla Ahaveyn, es-Seuft'-meshar ale'zzindik ve sAbbi’rRasal, Sileymaniye Kitiiphanesi, Esad Efen- di nr. 1279, vi. 333a-b; Ocak, Zindiklar ve Mathidler, 8. 346-347. 148 Tasképnilizéde, e9-Sakaiku'n-Nu'maniyye, x 280. Malia Lutfyiidama gotaren olaylann genis bir tah- llligin bk. Ocak, a.g.e. s. 208-227. 45 islam Arastirmalon Dergisi amel edilebilir” diyerek geregini tenfiz ve imza ettiler; siyaset kilici ile katletmeye kesin karar verdiler. Hatibzdde ve Molla izari tereddiit etmeden katline emir verip kaninin mébahligina hiikiim verdiler; ancak Molla Efdaliiddin ve Molla Ahaveyn tereddiit edip idamina hiikiim vermeye ciiret etmeyip haksiz yere éldiirmekten sakindilar. Mahkeme heyetinin karan padisaha arz olununca, Sultan Il. Bayezid sorta trl arasurmalar yapuktan sonra dlimlerin iemaina (?) uyup bu hikmiin yerine getirilmesine izin verdi. Efdalza Rivayete gére Molla Lutfi idam sehbasina giderken yolun iki tarafinda duran Miislimanlan kendisinin evreni yaratanin birligini ikrar ettigine ve inkar edilmesi gerekenleri inkarda israr ettigine sahit tutup siirekli kalbini k6tii inanctan uzak tuttu ve akidesini ilhad bulanikligindan tasfiye etti; devamli sehadet getirip iman ve Miisliimanligint tasdik ve tahkik eyledi.1©° C. Idamin Sebep Ya da Sebepleri 1. Namaz aleyhinde konusmak: Kaynaklarda genellikle Molla Lutf'nin zindik- Uk ve ilhad suglamastyla idam edildigi belirtilmekle birlikte, onun bu suclamayt hak ettigi miigahhas fill veya séz izerinde pek durulmaz. Ona isnat olunan bir tek mi- sahhas suclamaya yer verilmektedir. Buna gére Molla Lutfi bir ders esnasinda na- maz hakkinda “Namaz dedikleri kuru egilip kalkmadir. Bunun énemi yoktur” demig oldugu igin “ilhad ve zindikik” suclamasiyla idam edilmistir. Ancak Tasképriiliiza- de‘nin, sézkonusu derste hazir bulunan amcasi Kivameddin Kasim’dan (867-919) duydugunu sdyledigi rivayet ise, olayin aslinin bambaska oldugunu géstermektedir. in Ismet Pat lu wvvelinin yirmt fe (24 Aral lu, "Molla Lutfi fle Ilgili Yeni Bir Belge”, Betleten, XLIV, nt. 176, Ankara 1980, s. 675); Orhan Salk GOk- vay hier! yih zikretmeksizin “1494 rebiilahinnun yirmibesinci sali giini” (bk. Gdkyay, Molla Lath, s. 14): brahim Maras "25 Rebitilevvel 900 hicti /24 Aralik 1494 Salt gtima” (bk. Maras, Molla Latf‘nin Felseft ve Kelami Gérdsleri 8. 6, 25) ve Ahmet Yasar Ocak ise “ Sakayekt Nu'maniyye 'deki kesin tarihe gore, 25 Rebiulahir 899 /2 Subat 1494 (Pazar) glint” seklinde vermektedir (bK. Zindeklar ve Malhidler, s. 212). Parmaksizoglu kaynak géstermemekle bitlikte diger ig miei gibi o da Mecd? yi esas almus olmall- dir. Ancak Mecdi, Molla Lutif'nin vefat tarihi ile ilgili olarak diisirilen ve hepst de 900 yin gésteren "Ve le-kad mitte gehiden", “Telefe nefsiin nefisin”, “Hilaf-1 vakr' bGd” tarihlerini zikrettikten sonra “sene-i ‘merkfimenin gebr-i Rebidlahir inin yirm besinci gtind Sigenbih (Sali) giin” seklinde kaydetmektedir (Mec- di, Hadaiku’s-Sekaik, 8.297). Oyle anlasiliyor ki Ocak, ebced hesabiyla veriien tarihleri hesaplamaksizin Asik Celebi’nin verdigi 899 senesi ile Mecdi’nin verdigi giin ve ay: birlestirmis ve metinde ifade edilenin aksine glinti Pazar seklinde kaydetmistir. 899 yilint veren Asik Gelebi, Lamif Gelebinin (6. 938/1532) diigirdiga 900 yilina denk gelen “Lutf-i miilhid be-zinddn sod esir” tarihini hayretle Karsilamissa da veri bir bagka gai ait kitada gegen “Ve le-kad mate sehid” misrat da yine 900 yilina denk gelmektedir (bk. Mesairu's-Suara, vt. 106a). Bizim yukanida zikrettigimiz tarih ise hic tarihlert miladt tarihe geviren bir bilgisayar programina gore Cuma giintine denk gelmektedir. 150 Mecdi, a.g.e.,s. 297-298. 46

You might also like