You are on page 1of 13
Diin ve Bugiin Nedensellik: Gazali ve Kuantum Teorisi (Karen Harding) [Karen Harding 1975'tenitibaren cogu Kimya Boliim Bagkan- igi da yapmus oldugu Pierce College’da (Washington) olmab iize- re uzun yillar Kimya ve Gevre Bilimi dersleri vermig emek’s bir profesérdiir. Asagidaki metin, Islam Felsefesi galigmalaninda kendisine sik- likla atta bulunulan, Harding’in,Kuantum teorisi ile Gazali‘nin nedensellik anlayisi arasindaki benzerlikleri gdstermeye calistigi bir yazidir. Gazali’nin Tekafi’teki griisleri ve Kuantum Fizigi- rin Kopenhag yorumu acisindan bakildginda iginde yagadige- wz diinya pekala Newtoncu fizigin ve sagduyunun inanmami- zi tavsiye ettiginden cok daha farkh bir diinya olabilir. Ona gore Gazali ve Kuantum teorisinin Kopenhag yorumu boyle bir diin- yanin imkarundan siz etmektedir.] Dig gériiniigler aldatict midit? Nesneler, Tann dyle irade ettigi igin mi ha- reket ettikleri gibi hareket ediyorlar? Nesneler daimi degil midirler? Onlaran- cak sirekli olarak Tann tarafindan yaratildiklan icin mi var olmaktadirlar? Gazali’ye gore tiim bu sorularin yamutlan evettir. Daimi gibi goriinen nesneler ashnda dyle degillerdir. Yaygin bir gekilde nedensel diye adlandinlan iligkiler ‘Tann’nmn aliskanbklarinin bir sonucudur, yoksa bir olayin zoruntu olarak ka- canilmaz bir sekilde bir baska olaya sebep olmasinin sonucu degildirler. Tannt evrende var olan her seyi siirekli olarak yaratmaktadhr; eger Tanrt yaratmaya son vermis olsaydh, hicbir sey var olmazdh. Bu fikirler yirminci yizzyilda yasayan insanlara oldukga tuhaf, naif ve bi- limsellikten uzak gériiniirler. Onlar fiziksel diinya hakkindaki yaygin anla- 1 Gov. Hakan Gindogelu, Metnin indie yer: Karen Harding, "Causality Then andl Now: ALGhs 2ll and Quantum Theory can Journal of Islonic Soil Scien, volume 10, number 2 Summer 1995, 165-177 Vakiy ve Mucize 507 yisin digindadurlar. Sagduyu bize evrenin zamanda daimi olarak siiekti var lan gercek nesnelerden yapildigamu s6yler. Dahast, bu nesnelerin hareketleri makul, mantikh ve dnceden tahmin edilebilirdir. Evrenin mantik ve akil ara- aigayla anlasilabilir oldugu inanci Newton’ un mekanik evren gorligtine ka- dar geri gitmekte ve yizyilardhr bilimin temel dayanaklarindan birini olus- turmaktadir, Cogu insan diinyanm bu ttir mekanik bir modelle kusursuz ve tam bir gekilde tasvir edildigine inanmasina karsin, biyle bir modelin uygun- lugu son zamanlardaki bilimsel geligmeler, 6zellikle de kuantum teorisi tara- findan sorgulanmaktadir. Bu teorifiziksel dinyanm ashinda mekanik bir mo- olin tahmin ettiginden cok farkh oldugunu ima eder. Kuantum teorisifiziksel varhiklann dogasm ve aralarindaki etkilesim tar- zai aciklamaya caligtt. Teori, yaygin bir sekilde kabul géren mekanik evren goriigliyle bir arada bulunmast pek muimkiin olmayan yeni bilimsel verilere bir kargilik olarak yirminci yiizyiln ilk eyreginde ortaya cikt. Biiyiik Olet- de soyut, matematiksel dogasi sebebiyle, teorinin fiziki yorumu tizerinde, ilk ortaya atilmasindan bu gine hala devam eden cidai bir tartisma var olmus- tur. Teorinin en genis kabul gdren yorumu Kopenhag yorumudur. Kuantum teorisinin séz konusu yorum ile Gazali‘nin ditsiincesi arasindaki benzerlik- Jer bu makalenin ana konusu olusturacaktr, {ik bakista, bir on birinci yiizyil filozofu olan Gazali’nin diisiincesi ile yir- rinei yizyildaki kuantum teorisinin fikirleri arasinda dnemili bir benzerlik ola- bilecegi pek olast gérlinmeyebilir. Ancak, hem aralarndaki yiizlerce yil hem de farkh kiiltirleri ile birbirlerinden ayrilmig olmalarina ragmen, bu iki dii- since sistemi iginde ay olan bircok fikir bulunur. Dogal diinyada nedensel- ligin rol, fiziksel nesnelerin dogast ve nesnelerin hareketlerinin dnoeden ne ‘loiide tahmin edilctilir oldugu gibi konularda dnemli benzerlikler goriltr ‘Bats diistincesi uzunca bir siiredir nesnelerin incelenmesi ile Tann'nin in- celenmesi arasinda Snemli bir ayrim yapmaktadir. Bilim, nesnelerin ve dogal fenomenlerin incelermesidir. Tanr'nmn incelenmesi ise daha ziyade felsefeye veya teolojiye atti. Lakin bugiin, bu ayrimmn bir takim sikintilara sebep oldu- una iliskin giderek artan bir farkindalik var. Bircok bilim adam: arastirma- fint nesnelerin hareketlerini incelemekle simrlamays tercih etmesine ragmen, Kuantum teorisi onlarin cogunun (bilim felsefecilerinin ziddina) bilim meta- fizigine dair sorular sormasmna neden olmaktadir. Kuantum teorisini destek- leyen veriler teorinin gz ardi edilmesini imkansiz kalacak kadar giiglidiirler. Teorinin kabulii cof bilim adamunm bilimsel tegebbiisiin altinda yatan temel fikirleri yeniden sorgulamasi zoruntu kilan digiinceler ortaya koymaktadhr. Bilimsel ilerlemelerin ve yeni ortaya alan teorilerin bilim adamlanint bi- Jim metafizigiyleilgilenmeye sevk etmig olmast hem Gazali'nin hem de Ku- antum teorisyenlerixin sorduklan sorularn cogunun ayn oldugunun goriil- 508 Din Felsfesine Dair Okuma 1 mesinin daha az sagurtict olmasim saglar. Bu, ne sorulan sorularm vurgu ya da baglam acisindan dzdes olduklani anlamana ne de herhangi bir sekil veya bicimde éncekinin sonrakine etki ettigi anlamma gelir. Gazali ve cagdaslari- nin ilgilendikleri sorular “Tanri’nin her giin cereyan eden stradan olaylarda- ki rolii nedir?” veya “Mucizelerin meydana gelmesi nasil miimkiindtir?” gi- bi sorulardir, Ote yandan kuantum fizikcileri “Bu iki olay arasinda nediensel bir bag var mudir?” veya “Fiziksel nesnelerin hareketleri ne Slgiide énceden tahmin edilebitir?” diye sorarlar. Bu sorulann tislubu ve bayélam farkh olsa da, sorular temelde birbirlerine benzer sorulardhr. Her iki durumda da soru- lar dogal diinyadaki olaylann ardinda yatan nedenler ile bu olaylarn ne 6l- ciide tahmin edilebilecegi tizerinde dénmektedir. tkisi de bir olayin baska bir olaya neden olup olmadigint veya olaylarin bir baskasmndan, harici bir gtic- ten dolay: meydana gelip gelmedigiini sorar. Bu makalenin amaci s6z Konus iki diigiince sistemi arasinda gariilen ben- zerlikleri incelemektir. Ortak noktalarn fazlaligx oldukca dikkat cekicidir. Or- negin her ikisi de nesnelerin hareketlerindeki diizenliliklerin nedensel yasala- nn varhigina baglanmasimi reddeder. Bundan baska, onlar diinyadaki olaylarin Snceden tam olarak tahmin edilebilir olmachginda da hemfikirdirler. Her ikisi de beklenmeyen ve dnceden tahmin edilemeyen seylerin meydana gelebile- cegi ve hatta geldigi fikrini kabul ederler. Gazali‘nin agiklamasina gore, Tann. her seye kadirdir ve her an aleme miidahale eder ve bu yiizden Tan herhan- gi bir seyin meydana gelmesine neden olabilir. Kuantum teorisinin Kopen- hag yorumu fiziksel yasalara dayanan bir nesnenin hareketini nceden kesin olarak tahmin etmenin imkansiz oldugunu sdyler. Sonug olarak, kurgundan yapilmus bir bilyenin yukandan birakildijgnda muhtemelen agagaya diigme- si beklenirken, bunun yerine yukanya cikmasi da kesin olarak mtimkiindir, Gergek nesnelerin miistakil varhigindan hem Gazali hem de Kopenhag yo- rumu siiphe etmistir. Bu yiizden burada “nesne” terimi ile neyin kastedildigi iizerinde durmak yararhidhr. Siradan dilde “nesne” mekanda yer kaplayan ve Kendisini etrafndakilerden farkhlastiran baz1 ézclliklere sahip olan bir seye igaret eder. Ornegin kurgun bilye gibi bir nesne bu nesnenin hareketini idare eden belli dzelliklere sahiptir. Dahasi bu dzelliklerin daimi olduklant ve bil- yenin ilénihaye hep aymi yasalara gore hareket etmeye devam ettigi varsayl- hur. Kurgun bir bilye yukaridan birakildiganda diiger, ciinkii bu sekilde hare- ket etmek agir nesnelerin dogasicir. Azénce bahsettigim benzerlikleri enine boyuna degerlendirmek icin, oku- yucunun Kuantum teorisinin baz1 temel fikirleri kadar Gazali’nin fikirleri hak- kinda da biraz bilgi sahibi olmast zorunludur. Bu makalenin bundan sonraki kismumin igi bu arka planin ortaya konmasidir. Makalenin son kismu ise Gaza- Vahiy xe Mucize 509 |i’nin diisiineeleri ile Kuantum teorisinin Kopenhag yorumu arasindaki ben- zerlikler tizerinde duracaktar. Gazali Ebu Hamid el-Gazali (m. 1058- 1111) en etkili ortagag Islam diisiintirle- rinden biriydi. Yazilan arasinda, fiziksel diinyanin dogast hakkindaki fikir- lerine iliskin bashica malumat kaynagy Filozoflarn Tutarsizigi‘dir (Tehafuit el Felasife] (Gazali 1958). “Olaylarin Dogal Gidigatindan Inhirafin Imkansizht Haklindaki Inanglannin Ciiritiilmesi” bashkht 17. problem bu tartisma igin 6zel bir énem tagir. Burada, o syle sorular sorar: “Her giinki stradan olaylar- da Tann’‘nm rolii nedir?, Mucizelerin meydana gelisi nasil miimktindiir?; ve Nesnelerin belili sekillerde davranmasina neden olan bir dogalan var midir? Bu eser aynt zamanda Avicenna olarak da taninan fbn Sina (m.980-1037) gibi filozoflarm dogal olaylann nasil ve nigin meydana geldiklerine dair id- dialarim giiritmek igin yazalmasta (ayma yer.). Gazali bu kita yazdiginda, ge- rek Ibn Sina gerekse baskalan fiziksel diinyanm birbirinden bagimsiz. gercek nesneler ihtiva ettigine inamyorlardh. Bir olayin bir digerine neden oldugu ve nesnelerin hareketlerini idare eden kendilerine ézgii bir “dogalart” bulundu- ju diigiiniiltiyordu. Gazali bu diigiincelere itiraz etti clinkii o bunun gibi ti- miiyle nedensel bir diinyanin Tanri‘nin giiciindi simrlandiracagins diigiinii- yordu, Gazali, Tanr’nm giindelik stradan olaylarla siirekli etkilesim icinde oldugunun kabuliiy.c bilhassa alakadardh. Tan’ nun sitadan olaylardaki mer- kezi rolii Gazali‘nin siirekli yaratma fikrinde ya da baska deyisle evrendeki her seyin her an yaratilmakta oldugu fikrinde acikea goriilir. Bir nesnenin var olmaya devam etmesi igin, Tanni onu her an yeniden yaratmahdir. Buna gore, nesnelerin kerdi dogalarinda her zaman var olmaya devam etmeleri- ne neden olacak hicbir sey yoktur. (Wolfsotl 1976). Bizim bir nesnenin siirekli varlif olarak algiladigimuz sey Tanrr'nun o nesneyi hep tekrar yaratmaya ka- rar vermis olmast gerceginin bir sonucudur. Gazali’ye gore bir siredit masa- nin iistiinde siirekli olarak duruyor goriilen kurgun bir bilyenin bu hareketi sadece goriiniistedir. Gercekte ise, o, Tann tarafindan devamil olarak her an yeniden yaratilmaktadhr. Eger fiziksel evren her an yeniden yarahltyorsa, gortilen sey nicin hep ayn dir? Bell bir nesnenin zamanda siirekli gibi goriinmesinin sebebi nedir? Gaza- Ii'ye gre, bu haller aym seyleri tekrar tekrar yeniden yapmak Tanny'nin “ade- ti” oldugu icin ortaya crkmaktadur. Ornegin Tanni kursundan bir bilyeyi bir an var kilmayt ve sonraki an da var kilmamay1 secebilirdi, Fakat bir nesne bir defa yaratildt mu, tekrar tekrar yeniden onu yaratmayt siirdiirmek Tanny'nin Adetidir. Buna gore, bir nesnenin varhkta siirekliligine neden alan sey onun 510 Din Flsefesine Dair Okumlar Tt bagumsyz varhg degildir. Bunun yerine, bir nesne, ayrs nesneyi tekrar tekrar varliga getirmek Tannin adeti oldugu icin stirekli olarak var olmaktadur. Bu Adet fikri nesnelerin varhgi kadar hareketi icin de gecerlidir. Ornegin kurgun bir bilye yukaridan salverildiginde yere diiger. Gazali’ye gore, Tann bilyenin yukardan saltverilisi ve bunun ardindan yere diisiisti gibi bu ardisik olaylan yaratmadan sorumludur. Buna ilaveten, aym olaylar silsilesini tekrar tekrar yaratmak da O'nun adetidir. Wolfson’a gire (1976), Gazali “diinya ya- ratildigindan bu yana, Tann her ne zaman ardindan baska olaylar gelen belli olaylar yaratsa, bunun akabinde insanlarda da, mucizeler disinda, aynt olay- Jann ayni ardilhk diizeni iginde Tann tarafindan yaratiimasinin gelecekte de siirecegine dair bir bilgi ya da izlenim yarattigina” inantyordu. Dolayisiyla, Tan ayn seyleri tekrar ve tekrar yapmayt sectigi igindir ki bizim nesnelerin olagan davranigint Gnceden tahmin etmemiz. miimkiindii. Ancak bu hicbir zaman Tann'ran yaptiga segimleri sinurlayicr bir sey olarak yorumlanmamahdir. Tanni normaide detini izler, ama Tann'yi béyle hare- ket etmeye zorlayacak hicbir sey yoktur (Mirza ve Siddiqui 1986), Bu yizden- dir ki Gazali icin mucizeleri agiklamak kolaydir. Tani her geyi varlga getir- digi icin, sectigi herhangi bir seyi her hangi bir zamanda varhga getirebilir. O bekienen bir olay: meydana getirebildigg gibi benzer sekilde beklenmeyen bir olay: da meydana getirebilir. Gazali’nin kanaati o dur ki Tann tipk: kur- gun bir bilyenin genelde yukaridan birakildigi zaman agagtya diismesi gi- bi, bunun yerine, eger bayle yapmayt sececek olursa, yukartya cikmasina da miikemmelen neden olabilir. Tann‘nin giicii siursizdir ve insanlar Tanty'nin yapabilecekleri hakkmdaki tasavvurlarin sinirlandirmaya kalkisarak hadle- rini agmamaldhrlar. “Tannin giiciniin kapsamuna giren seyler gizemli ve olaga- niisti olgulas icerirler. Biz bitin bu gizemleri ve olaganiisti sey Jeri gizlemlemis degiliz. Oyleyse, bizim acumuzdan onlann mum- kin olusuinu inkar etmek ya da acikca onlann imkansiz oldugunu, iddia etmek nasil uygun olabilir2” (Gazali 1958). Gazali’nin Tann’'nun giieiinéi anlatmak icin kullandig Srnek, ates ile temas ettirilen bir parca pamuk drnegidir (aym yer). Ates ile temas ettiginde pamu- gun yanmasina miisaade etmek Tanr’ nim adetidir, Fakat, diye iddia eder Ga- zali, bu, atesin pamugun yanmasina neden oldugu anlamuna gelmez: atege att diginda pamugun yanmasmndan sorumlu olan Tan dir. Tanni aym durumda esit olarak pamugun yanmamasina da neden olabilir. “Biz, aym zamanda pamugun atesle temasa gecmeksizin kille déniigme imkénins kabul ettigimiz gibi ikisi arasinda yanmayla sonuclanmayan bir temas imkanini da kabul ediyoruz.” (ayn yer) Vahiy ve Mucize mn ‘Tann'nin bunun olmasina pek sik neden olmayrs olgusu, O’nun adetinin bir sonucudur ve atesin ya da pamugun dogastyla veya hatta ates ile pamu- fun etkilegiminin dogasiyla ilgili degildir. Pamuk ates ile temas ettiginde neticede pamukta ortaya cikan siyahliktan sorumalu olan Tanny dir. Ates siyahhiin faili degidir. Ates ile pamugun yaru- suikisi bir aradayken meydana gelir, ama “gziem yalnizca birisinin digeri ile birlikte oldugunu gésterir, birinin digerinden dolay oldugunu ve ondan bag- ka nedenler bulunmadigim gastermez.” (aynt yer). O halde, nedensel bir bag lant olarak algiladigimuz sey gercekte sadece bir biraradaliktr. ~ “Ile”, “den dolayr”ya esit degildir. Gazalinin deyisiyle: “Neden olduguna inanilan sey ile etki arasindaki baglanh z0- unl degild.... Eger birisi digeriniizliyorsa, bu, TanrY’nun onlan bu tarzda yaratmasindan dolayrdir, yoksa baflantinin kendi bagi- ‘na zorunlu ve vazgesilmez olmasmdan dolays degil” (aym yer.) Olaylar arasindaki biraradahklar kolayca gozlemlenebilirler; ama neden- sel iligkileri fiilen g6zlemlemek miimkiin olmadhgt icin Gazali onlarin var ol- dugunu kabul etmede hakh cikarilmis olmadigimuz1 iddia ede. Onedenle, Gazali ye gre, diinya ve biitiin olaylar her an Tannt tarafindan yaratilmaktadirlar. Tenn herhangi bir anda her neyi yaratmak isterse onu yarat- ‘mada mutlak bir ézguirliige sahiptir. Nesnelerdeki ya da nesnelerin hareketle- rindeki aynilik veya diizenlilik ayni seyleri tekrar tekrar yaratmanin Tanni‘nan deti olusunun bir sonucudur. Nedensellik diinyay: yéneten bir ilke dexildir. Kuantum Teorisinin Kopenhag Yorumu Yirminci yiizyilmnilk ceyreyinde fiziksel diinyaya dair yaygin Newtoncu gériig ile bilimsel veriler arasinda ortaya gikan ve giderek artan anlasmaz- Iiklara bir yarut olarck, yeni bir teori gelistirildi. Kuantum teorisi olarak bili- ren bu yeni teori maddi diinyayi meydana getiren nesnelerin yapisin tasvir eder. Teorinin chemmiyetini kavramak igin onun temeli bakimindan meka- nik Newtoncu goriisten ne kadar fark oldugunu anlamak énemlidir. Me- kanik modelin tasvir ettigi diinya, her biri kendisini her ne ise o yapan bir dizi ézellige sahip ve miistakil olarak var olan nesnelerden olusmustur. Nes- nelerin zaman icinde var olmaya devam etmesi onlarin kendi igsel dogala- mndan kaynaklanmaktadir. Nesneler harici bir giictin eylemlerine kargihk olarak bir degisim gecirmeye mecbur kalana dek bulunduklan durumu siir- diiriirler. Ornegin kurgun bir bilye bir nesnedir ve baz1 harici giigler tarafin- dan yok edilene kadar var olmaya devam eder. Harici bir gic (yer cekimi) dizerinde etkili oldugu igin kurgun bilye yukandan birakildiginda yere dii- pa Din Felsfesine Dair Okwmalar 1 secektir. Dahasi, kurgun bilyenin bu sekilde hareket etmesi onun kendi ic¢- sel dogasindan kaynaklanmaktadhr. Bundan baska, mekanik bir gériig nesnelerin hareketlerini énceden tahmin etmeyi mtimkiin kilacak dogal yasalarin var oldugunu da varsayar. Eger bir bilye on ayaklk (fitlik) bir mesafeden burakihirsa, sadece onun yere diigecegi kesin degildir ayn zamanda onun yere diigerken ne kadar hizit hareket edi- yor olacagint ve tam olarak nereye diigecegini kesin olarak tahmin etmek de miimktindiir. Boyle bir dimyada siirprizlere ve mucizelere yer yoktur, zira her olaym rasyonel bir aciklamasi vardhr. Kuantum teorisi bu mekanik model ile agiklanamayan bir yiin bilimsel veriden dogar (Crease and Mann 1986). Bunun bir rmegi elektronlarm hare- ketidir. Biitiin fiziksel nesnelerde bulunduklan icin, elektronlar, protonlar ve notronlar birarada fiziksel nesneleri meydana getirdigi diisiiniilen tig temel parcaciktr. IIk defa 1897'de kesfedildiklerinde, elektronlarin (6rnegin uzay- da belli bir hacmi ve tanmmlanabilir bir konumu olan nesneler seklinde) cok kiigtik pargaciklar olduklan varsayrhyordu. Fakat daha ileri arastirmalar ne- ticesinde goriildii ki elektronlar bazen parcacikmuslar gibi hareket etmeleri- ne kargin bagka bazi zamanlarda sanki dalgaymislar gibi hareket etmektedir- ler. Dalgalarm bir hacmi ya da bir konumu olmadhg icin burada temel bir

You might also like