You are on page 1of 4

DENİZ TİCARETİ VE SİGORTA HUKUKU

FİNAL SINAVI SORULARI


(ÇİFT NUMARALI ÖĞRENCİLER)
(07.06.2021)
SINAV SÜRESİ 90 DAKİKADIR.
SORULARI SIRASI İLE YANITLANDIRINIZ.
KÂĞITLARI ARKALI ÖNLÜ KULLANMAYINIZ.
YANITLARINIZI TÜKENMEZ KALEMLE VE OKUNAKLI BİÇİMDE YAZINIZ.
YANITLARINIZIN GEREKÇELİ VE SORU İLE BAĞLANTILI ŞEKİLDE
OLMASINA DİKKAT EDİNİZ.
YANIT KÂĞIDINIZIN FOTOĞRAFININ NET OLMASINA ÖZEN GÖSTERİNİZ.
HER CEVAP SAYFANIZI YÜKLEDİĞİNİZDEN EMİN OLUNUZ.
KANUN, KİTAP VE DERS NOTU KULLANMAK SERBESTTİR.
BAŞARILAR DİLERİZ.
I. A ve B, A’ya ait sicile kayıtlı yatın B’ye satışı hususunda anlaşmış; satış sözleşmesinde,
“A’nın yatı kira ücreti karşılığında 2 ay süre ile daha kullanmaya devam edeceği” hükmüne yer
verilmiştir. B’nin, 2 aylık sürenin sonunda teslim aldığı yatı bizzat idare ettiği sırada yat, bir
balıkçı teknesi ile çarpışmış; açılan dava sonunda B’nin, balıkçı teknesinde bulunan iki kişiye
uğradıkları bedensel zararlar için 200.000 TL tutarında tazminat ödemesi gerektiğine karar
verilmiştir.
1. Yatın B’ye devri için İstanbul Gemi Sicil Müdürlüğü’nde bir mülkiyeti devir sözleşmesi
düzenlenmiştir. Satış sözleşmesinde yer alan hükme istinaden A’nın gemiyi kira ücreti
karşılığında kullanmaya devam etmesi, B’nin yatın mülkiyetini geçerli şekilde kazanmasını
engeller mi? Açıklayınız. (10 puan)
Gemi siciline kayıtlı olan bir geminin devri için, malik ile iktisap edenin, mülkiyetin iktisap
edene devri hususunda anlaşmaları ve geminin zilyetliğinin geçirilmesi şarttır (TTK m. 1001).
Olayda taraflar arasında yapılan mülkiyeti devir sözleşmesi TTK m. 1001/2’de aranan şartı
sağlamaktadır. Geminin mülkiyetinin iktisabı bakımından gerekli olan zilyetlik devri, farklı
şekillerde gerçekleşebilir. Olayda da zilyetlik hükmen teslim yolu ile devredilmiştir. B geminin
zilyetliğini hükmen teslim yolu ile iktisap ettiğinden, A’nın gemiyi aralarındaki sözleşme gereği
kullanmaya devam etmesi mülkiyetin B tarafından kazanılmasına engel değildir.

2. Kaza öncesinde “çatma halinde, karşı gemiye ve karşı gemide bulunan kişilere gelecek maddi
ve bedensel zararları” da teminat altına alan bir tekne sigortası sözleşmesi akdeden B’nin
200.000 TL tutarındaki tazminat borcunu sigorta şirketinden talep ettiği ve sigorta şirketinden
aldığı sigorta tazminatını aynı gün hak sahiplerine ödediği varsayımında, yat üzerinde ipotek
hakkına sahip olan İ’nin, “sigorta şirketinin B’ye yaptığı ödemenin geçerli olmadığı” iddiasının
yerinde olup olmadığını değerlendiriniz. (10 puan)
Muaccel olan sigorta tazminatı, malike ancak rehinli alacaklının rızasıyla ödenebilir. Bununla
birlikte, sigortacı, gemi alacaklılarına verilmesi amacıyla malike tazminat bedeline sayılmak
üzere ödemede bulunmuş ve bu amaçlara erişilmesi teminat altına alınmış ise, ödeme, ipotekli
alacaklıya karşı da geçerli olur (TTK m. 1023/1). Geminin işletilmesi ile doğrudan doğruya
ilgili olarak meydana gelen bedensel zararlardan doğan alacaklar, TTK m. 1320/1(b) uyarınca
gemi alacaklısı hakkı vermektedir. Olayda, Sigorta Şirketinin, B’ye, “uğradıkları bedensel

1
zarar nedeniyle gemi alacaklısı hakkına sahip olan kişilere verilmek üzere” ödemede
bulunması ve B’nin sigortacıdan aldığı tazminatı aynı gün hak sahiplerine ödemiş olması
nedeniyle İ’nin iddiası yerinde değildir.

II. A ve B, 10 ton çimento yükünün A’ya ait kuru yük gemisinin 3 numaralı ambarında
Mersin’den Samsun’a taşınması ve 25.01.2020 günü teslim edilmesi hususunda anlaşmıştır.
Gemi, 20.01.2020 tarihinde Mersin Limanı’nda çimento yükünün gemiye yüklenmesini takiben
yola çıkmıştır. 22.01.2020 günü İstanbul - Ambarlı Limanı’na gelen geminin güvertesine yine
Samsun Limanı’na taşınmak üzere, 20 ton MDF yükü, A ile C arasındaki navlun sözleşmesi
uyarınca yüklenmiştir. Ambarlı Limanı’ndan hareket ettikten bir süre sonra, güvertede gerektiği
şekilde sabitlenmemiş olan MDF yükünün kayması neticesinde dengesi bozulan ve yan yatan
gemi su almaya başlamıştır.

1. a) A, geminin su alması neticesinde çimento yükünün ıslanarak zayi olmasından hangi


hükümlere göre sorumlu olur? (10 puan)
TTK m. 932 uyarınca gemi, yükleme durumu bakımından da yapacağı yolculuğun tehlikelerine
karşı koyabilmek için gerekli niteliklere sahip olması halinde yola elverişli sayılır. Olayda
güverteye yüklenip gerektiği şekilde sabitlenmemiş MDF yükü, geminin dengesini bozarak
geminin çimento yükü bakımından “sonradan” yola elverişsiz hale gelmesine sebebiyet
vermiştir. Bu nedenle A, çimento yükünün zıyaından, “taşıyanın, navlun sözleşmesinin ifasında,
özellikle eşyanın yükletilmesi, istifi, elden geçirilmesi, taşınması, korunması, gözetimi ve
boşaltılmasında tedbirli bir taşıyandan beklenen dikkat ve özeni göstermekle yükümlü
olduğunu” öngören TTK m. 1178 uyarınca sorumludur.
b) A’nın, “MDF yükünün güverteye yüklenmesi ve sabitlenmesi işinin gemi adamları
tarafından değil, L Liman Hizmetleri Ltd. Ş. tarafından yapıldığı, bu nedenle kendisinin
sorumlu tutulamayacağı” savunmasını değerlendiriniz. (10 puan)
TTK m. 1179/1 hükmüne göre taşıyan, adamlarının kastından veya ihmâlinden ileri gelen
zarardan yükle ilgililere karşı sorumludur. TTK m. 1179/2 uyarınca, “taşıyanın adamları”
ifadesi, sadece taşımanın yapıldığı gemideki gemi adamlarını değil, ayrıca taşıma işletmesinde
çalışmasa bile taşıyanın navlun sözleşmesinin ifasında kullandığı diğer kişileri de kapsar. Bu
nedenle, taşıyan A, TTK m. 1179 uyarınca L Liman Hizmetleri Ltd. Ş.’nin yükü güverteye iyi
bağlamamasından ileri gelen zararlardan sorumlu olur.

2. B’ye ait yükleri sigorta eden S Sigorta Şirketi, zayi olan çimento yükü için B’ye 20.03.2020
tarihinde sigorta tazminatını ödemiştir. Sigorta Şirketinin B’ye yaptığı ödeme için 20.04.2021
tarihinde A’ya karşı açtığı rücu davasında, A’nın “hak düşümü süresi sona erdikten sonra
açılmış olması sebebiyle davanın reddedilmesi gerektiği” yönündeki savunması ile S Sigorta
Şirketinin bu savunmaya karşı ileri sürdüğü “sigorta tazminatı ödediği tarihten itibaren 90
günlük ek süre içerisinde rücu davası açabileceği” iddiasını değerlendiriniz. (10 puan)
Eşyanın zıyaı veya hasarından dolayı taşıyana karşı her türlü tazminat talep hakkı, bir yıllık
hak düşürücü süreye tâbidir. Bu süre taşıyanın eşyayı veya bir kısmını teslim ettiği veya eşya
hiç teslim edilmemişse, onun teslim edilmesinin gerektiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
Bununla birlikte, zarardan sorumlu tutulan kişinin ona karşı olan sorumlu olan kişiye karşı
açacağı rücu davası bakımından özel bir düzenleme getirilerek, bu tür bir davanın 1 yıllık hak
düşürücü sürenin sona ermesinden sonra 90 günlük ek süre içerisinde de açılabileceği hüküm

2
altına alınmıştır (TTK m.1188/3). Ancak sigortacı, zarardan sorumlu tutulan kişi değil, zarar
gören sigortalının taşıyana karşı sahip olduğu tazminat talep hakkının kanuni halefidir. Kanuni
halefiyet sonucu sadece hakkın sahibi değiştiğinden, sigortacı da sigortalının taşıyana karşı
dava açabileceği hak düşümü süresi içinde rücu davası açmak zorundadır. Olayda çimento
yükünün 25.01.2020 günü teslim edilmesi gerektiğinden ve sigortacı, sigortalının tazminat talep
hakkının tâbi olduğu 1 yıllık hak düşümü süresi sona erdikten sonra 20.04.2021 günü dava
açtığından, taşıyan A savunmasında haklıdır. S Sigorta Şirketi bu savunmaya karşı ileri
sürdüğü iddiasında haksızdır.

3. MDF yükü için düzenlenen konişmentoda yer alan, “yükün güvertede taşınacağı” ve
“taşıyanın, yükün güvertede taşınmasından ileri gelen zararlardan adamlarının ağır kusuru
bulunsa dahi sorumlu tutulmayacağı” yönündeki kaydın geçerliliğini değerlendiriniz. (10
puan)
TTK m. 1244/1 uyarınca, “güverte taşımaları” bakımından taşıyanın sorumluluğunu hafifleten
veya kaldıran sözleşme şartları geçerli olabilirse de, hükmün son fıkrasında “sorumluluğu
önceden kaldıran veya daraltan kayıt ve şartlar hakkında Türk Borçlar Kanunu’nun emredici
hükümlerinin saklı olduğu düzenlenmiştir. TBK m.115 uyarınca, “Borçlunun ağır kusurundan
sorumlu olmayacağına ilişkin önceden yapılan anlaşma kesin olarak hükümsüzdür”. Bu
açıklamalar çerçevesinde, konişmentoda yer alan kayıt geçerli değildir.

III. A, maliki bulunduğu kişisel kullanıma tahsis edilmiş Erguvan isimli yata ilişkin olarak
Broker B’ye tekne sigortası sözleşmesi kurmak için yetki vermiş, tekne ve kullanım amacı ile
ilgili bilgileri B’ye bildirmiş ve kurulacak sözleşmenin ilk priminin ödenebilmesi için B’ye
10.000 TL tutarında ödeme yapmıştır.
1. Brokere ödeme yapılması himayenin başlamasını sağlar mı? Sebebi? (10 puan)
Sigorta ve Reasürans Brokerleri Yönetmeliği m. 16/2 uyarınca, “Şirket tarafından prim
transferi konusunda yetkilendirilen brokerlere yapılan ödeme şirkete yapılmış sayılır.”
Protokolde prim transferi konusunda yetkilendirilen brokerler, sigorta ettiren/sigortalı
tarafından ödenen primlerin transferini sadece kesin olarak ayrılmış müşteri hesapları yoluyla
yapabilir (m. 16/5). Olayda broker B’ye böyle bir yetki verilmişse brokere yapılan ödeme
şirkete yapılmış sayılır ve TTK m. 1421’de himayenin ilk primin ödenmesi ile başlayacağı
düzenlendiğinden olayda brokere yapılan ödeme ile himaye başlar.

2. Sigortacı ile yapılan görüşmeler sırasında B’nin rizikoya ilişkin bildirimi yanlış yapmasının
A’nın hukuki durumunu etkilemesi söz konusu olur mu? Açıklayınız. (10 puan)
Olayda sigorta sözleşmesi yapma hususunda yetkilendirilen broker B, sigorta ettirenin
temsilcisi sıfatını haizdir. TTK m. 1412’de, “Kanunda sigorta ettirenin bilgisine ve davranışına
hukukî sonuç bağlanan durumlarda, sigortadan haberi olması şartı ile temsilcinin bilgisi ve
davranışının da dikkate alınacağı” düzenlenmiştir. Bu nedenle B’nin rizikonun kapsamına
ilişkin yanlış bildirimde bulunması halinde sözleşme öncesi ihbar yükümlülüğünün ihlal
edildiği kabul edilmelidir.

3. A’nın ailesi ile birlikte Çeşme’den Sakız Adası’na yaptığı yolculuk sırasında yat, bu yolculuk
bakımından yatı kullanan kaptanın hatalı manevrası sebebiyle karaya oturmuş ve yatta hasar
meydana gelmiştir. Yat kaptanı K’nin kıyı kaptanı olarak çalışmak için sertifikası olduğu

3
anlaşılmıştır. S Sigorta A. Ş. yatın K tarafından kullanılmasının rizikoyu ağırlaştırdığı
gerekçesiyle sözleşmeyi feshetmiştir.
a) S Sigorta Şirketi, sözleşmeyi feshetmekte haklı mıdır? Sebebi? (10 puan)
Sigorta ettiren, sözleşmenin yapılmasından sonra, sigortacının izni olmadan rizikoyu veya
mevcut durumu ağırlaştırarak tazminat tutarının artmasını etkileyici davranış ve işlemlerde
bulunamaz (TTK m. 1444/1). Rizikoyu ağırlaştırmama görevinin ihlalinden söz edilebilmesi
için sözleşmenin kurulmasından sonraki safhada süreklilik arz edecek şekilde sigortacı
aleyhine yeni bir durum ortaya çıkmalıdır. Olayda, kaptanın sadece bu yolculuk bakımından
yatı kullanması dolayısıyla süreklilik koşulu gerçekleşmediğinden fesih haklı değildir.

b) S Sigorta Şirketinin tazminatı ödediği ve K’ye rücu davası açtığı varsayımında, A’nın
kazanın gerçekleşmesinden hemen sonra ekonomik durumu kötü olan K ile tazminat talep
etmeyeceğine ilişkin yaptığı sözleşmenin mahkemeye sunulmasının hukuki sonucu ne olur?
Açıklayınız. (10 puan)
TTK m. 1448/1 uyarınca, sigorta ettiren, rizikonun gerçekleştiği veya gerçekleşme ihtimalinin
yüksek olduğu durumlarda, zararın önlenmesi, azaltılması, artmasına engel olunması veya
sigortacının üçüncü kişilere olan rücu haklarının korunabilmesi için, imkânlar ölçüsünde
önlemler almakla yükümlüdür. Bu yükümlülüğe aykırılık sigortacı aleyhine bir durum
yaratmışsa, kusurun ağırlığına göre tazminattan indirim yapılır (TTK m. 1448/2).

You might also like