You are on page 1of 5

Ayla Önder

onderayla@gmail.com

Su üzerine yapılan deneylerin sonuçları oldukça ilginç... Bazı bilim adamları


tarafından ortaya atılan, “suyun hafızası vardır ” fikri, suyun yapısına dair soruları
çoğaltıyor... Suyun “uzaktan gelen etkiyi saklayabilme” özelliği, alternatif tıpçılar için
“teori” olmaktan çok ötede… Yıllardır pratiğe dökülen bir uygulamadan ve suyun
mucizelerinden söz ediyorlar… Eski efsanelerde yaraları iyileştiren, insanı ayağa
kaldıran sulardan söz edilir. Ona böyle büyülü özellikler yakıştırılması tesadüf mü?
Modern yaşamda, sorunların üstesinden gelebilmek için bu melokülün gücünden
yararlanan birçok insan var... “Sudaki enerji, eksik olanı tekrar yerine getirebiliyor”
inancı, alternatif tıpçılara göre etkili bir tedavi yöntemi. Bu yazı minik kristaller
hakkında sizi düşünmeye davet ediyor.

Hayati bir önemi var suyun... Her canlının ona muhtaç olduğu açık… Gezegenimiz
yaklaşık yüzde 70 oranında suyla kaplı. Bu ölçü, insanın yapısıyla benzeşiyor.
İnsanoğlunun bedenindeki su oranı da yüzde 70 dolaylarında. Dünyadaki canlıların
ortak yönü, hepsinin su içermeleri... Başka gezegenlerde hayat aramaya giden
araştırmacıların da ilk olarak aradığı “hayat belirtisi”. Su varsa yaşam da vardır, tezi
her yerde geçerli. İki hidrojen ve bir oksijen atomundan meydana gelen, H20 olarak
adlandırılan su molekülü ile ilgili yapılan araştırmalara göz attığımızda ise birtakım
olağanüstülüklerle karşılaşıyoruz: Bilim adamları, kar taneleri üzerinde özel deneyler
yapmışlar... Suyun başkalaşmış hali olan kar taneleri, eritilmiş ve daha sonra yeniden
dondurulmuş. Melokül yapısını bu işlemden sonra tekrar incelediklerinde, eritilmeden
önceki kar taneleriyle aynı özellikte olduklarını saptamışlar. Buradan yansıyan sonuç
şu olmuş: Her su molekülü bir özgün “kimliğe” sahip. Bu da suyun bir “hafızası”
olduğuna işaret ediyor! Bu konu üzerine yapılan deneyler elbette bunlarla sınırlı değil.

Kar Taneleri Mucizesi

Araştırmacı Jacques Benveniste’in bu alandaki deneyi, birçok insanın dikkatini


çekiyor. Fransız kökenli olan bu bilim adamı, “suyun hafızasının kâşifi” olarak da ün
yapan biri… Uzun zaman süren çalışmasında, esas yaptığı, suya bir farklı bir madde
ilave etmek ve bundan sonra sudaki “değişimi” birçok deneylerle test etmek. Madde
katılan bu suya yaklaşık 1 milyon kez sulandırma işlemi uyguluyor Benveniste.
Eklediği maddeyi sudan yok etmek için başka müdahaleler de yapıyor. Bütün bunları
çok sık tekrarlıyor. Fakat suyun içindeki o “farklı” maddenin asla yok olmadığını
görüyor. O zaman, bu maddenin su tarafından “hafızaya kaydedildiği” sonucuna
varıyor.

Japon bilim adamı Masaru Emoto da bu konuda çok ses getiren bir kitap yazdı.
Emoto, içinde 70'ten fazla kristal görüntüsü de bulunan “Suyun Gizli Mesajı” kitabını,
"Su canlıdır ve duyguları algılayan kristallerden oluşuyor” fikri etrafında meydana
getirdi. “Su çevresindeki pozitif ve negatif bilgileri kaydeder ve tepki verir" diyen Dr.
Emoto, kristallerin resmini çekmeyi ihmal etmiyor. Suya farklı müzikler dinleterek aynı
melokülleri tekrar tekrar resimliyor. Her müziğe farklı bir tepki verildiğini görüyor.
Örneğin, klasik müzik dinlettiği melokülün görüntüsünü resimlediğinde, olağanüstü bir
güzellik görüyor. Emoto’ya göre sadece müzik değil düşünce, kelime ve fikir de
suyun moleküler yapısını etkiliyor.
Modern İnsan Suyun Gücünü Keşfetti

Bu deneylerin ışığından bakıldığında suya yüklenen bir “bilge” anlam söz konusu.
Bütün kültürlerde var aslında bu yaklaşım. Toplumların hafızasını yokladığımızda
bunu görüyoruz. Aynanın olmadığı zamanlarda, su insan için bu işlevi de görmüş.
Suretleri yansıtmasıyla birlikte, ona atfedilmiş gizemli anlamlar daha da çoğalmış.
İşte modern insan, bazı araştırmacıların ve özellikle de alternatif tıpçıların altını
ısrarla çizdiği “suyun gücünü” görmezden gelemiyor artık. Kendisine söylenenleri bir
“hard disk” gibi kayda alan su, şifacılar için farklı bir anlam ifade ediyor.

Eski çağlardan bu yana, insan topluluklarının bıraktığı bütün kalıntılarda suyun


gizemine dair izler var. Suyun belleği olduğuna inanıldığından mı bilinmez, enteresan
bir şekilde her çağda insanlar bu sihirli maddeye dilekte bulunuyor, dert anlatıyor. Bu
tarzdaki ritüellere baktığımızda hayli “sır” sakladığı ortada! Çünkü dünyanın birçok
yerinde, bazı akarsulara, göllere ya da kutsal mekanların bahçesinde bulunan minik
bir havuza bir şeyler atıp, suya dilek fısıldandığı bir gerçek. Bu atılan kimi zaman
para oluyor, bazen de başka bir madde. Hıdırellez’de de insanlar deniz kenarlarına
gidip, dileklerinin yazılı olduğu kağıtları kıyılara bıraktıklarını biliyoruz.

“Su Gibi Ezberlemek!”

Aslında günlük konuşma içine yerleşmiş deyimler incelendiğinde, sudaki mucizenin


dili de etkilediği görülüyor. Bu çerçeveden bakınca, akla bir sürü soru hücum ediyor.
“Su gibi ezberlemek” deyimini hiç bu yönden düşündünüz mü? Veya “su gibi
biliyorum” sözü, ondaki “kaydetme” özelliğini akla getirmiyor mu? “Suyun gizemi”
onun kristalize haldeki resimlerine bakıldığında da fark ediliyor. Büyüleyici güzellikteki
bu kristallerin görüntüleri şaşırtıcı. Akarsulardan ve kaynaklardan alınan örneklerin
mikroskobik görüntülerini yayınlamışlar. Doğanın bağrından çıkan, hiç işlenmemiş bu
sular daha özel geometrik şekiller içeriyor. Su borularından evlerimize akan ve
depolarda bekletilen durgun suların ise melokül hallerinde bozuk bir görüntü göze
çarpıyor.

“Su canlı ve her duygu ve düşüncemize tepki veren bir madde” tezini savunanların
asıl dayanağı şu: “Suya hangi dalga boyunu yüklersen o frekansa bürünüyor! Ve
moleküler yapısı ona dönüşüyor.” Biliyor musunuz bazen su ile zihinsel anlamda bir
iki saniyelik terapi de yapabilirsiniz. Örneğin bir cam bardaktaki suyu, zihninizden
‘bütün kuşkularım, korkularım arınsın, bütün bedenim bunlardan temizlensin’
cümlesini geçirip içtiğiniz taktirde, o şifaya dönüşebilir.

Alternatif tıbba inanlar arasında bunu uygulayan çok insan var. Bu cümle söylendiği
anda zihin onu tanımlayarak bir dalga boyu yayıyor. Şunu unutmayalım: Bedenimizin
yüzde 70’i su. Düşüncelerimiz ve konuştuklarımız bedenimizdeki suya kaydedilir ve o
kalitede yaşarız.

Filiz Akın bir zamanlar kanserdi. Hastalığı yenmesinde sadece geleneksel tıbbın
değil, alternatif terapilerin de rolü olduğunu vurguluyor. Köşe yazılarında da bu tip
düşünceleri sık sık dile getirmişti. Akın da suyun bir belleği olduğuna inandığını
söylüyor. “Su” deyip geçmeyin sonuçta. Buharlaşınca, bulutlara kadar çıkıyor. Tekrar
sıvılaşıp toprağa geri dönüyor. Binlerce kilometre yolu aşıyor, asla engel tanımıyor.
Yaşam bilincindeki tüm insan kültürleri ona hak ettiği değeri vermişler. Ayetler,
destanlar, türküler ve şiirler bunu kanıtlıyor…

Dört bir yandan kimyasal maddelerle çevrili, radyasyon tehlikesi içinde yaşayan,
yapay gıdalarla beslenen günümüz insanı için yine yaşamsal çareyi ‘ab-ı hayat’ta
aramak belki de en doğru çözüm yolu, kim bilir...
*************************************************************************************************
**********************

Bilinçaltı kodlarınızı değiştirecek 7 kelime.

ŞANS
Bence en yüksek enerjili kelimelerden biri ve kesinlikle olumlama yaparken
kullanılmalıdır.
"Şans yıldızım her gün yükseliyor ve şansım artıyor"

ENERJİ
Bu kelime bilinçaltı kodlarında yoğun şekilde işleme sebep olan bir kelimedir.
Olumlamalarda mutlaka kullanmanız gereken bir kelimedir.
"Bugün enerji doluyum. Enerjim tüm potansiyelimi arttırıyor.

SEVGİ
Yüksek bilincin kelimesidir. Kaynağa bağlıdır. Kaygılarınızı ve negatif enerjinizi
azaltacaktır.
" Ben sevgiyim. Ben tüm yüreğimde sevgiyi yaşıyorum. Tüm enerjim sevgi kaynağına
bağlı."

AFFET
Çok güçlü ve güzel bir kelime. Olumlamalarınızda size çok faydalı gelecek bir kelime.
" Kendimi Geçmişimi ve Tüm Her şeyi affediyor ve Beni engelleyen enerjileri
çözüyorum"

AKIL
Mutlaka kullanmanız gereken bir olumlama kelimesi. Bilince ve bilinçaltına sesleniyor.
"Yaşamım aklımla ve bilgeliğimle yükseliyor. Aklım sorunlarımı çok kolay bir şekilde
çözüyor"

SAĞLIK
Bedenin ve ruhun en önemli ihtiyacı sağlıktır. Mutlaka bu kelimeyi olumlamalarınızda
kullanın.
"Sağlıklı ve İyi bir hayatım var. Tüm bedenim sağlıklı ve ruhum dingin"

HUZUR
Muhteşem değerli bir kelime olumlamalarımızın asıl amacı temelde budur.
Olumlamanın en önemli cümlelerini oluşturur.
"Huzur tüm bedenimi ve çevremi sarıyor ve zihnimi kuşatıyor"

Bu kelimeleri birlikte ayrı ayrı kullanabilirsiniz. Kendi öz olumlama cümlelerinizi


keşfedin. Üstünde düşünerek harika cümleler keşfedebilirsiniz.

Zihnimiz uyandığımızda derin bir alpha evresinde bulunur. Peki beynin Alpha evresi
ne demektir. Alpha dalgası beynin huzurlu bir hipnotik süreçte olduğunu gösterir.
Zihin öğrenmeye ve kabullenmeye en açık andadır. Kısaca her sabah uyandığınızda
beyniniz hipnoz durumundadır.

Bu anda her söylediğiniz olumlu düşünce ve enerji kelimesi beyni ve bilinçaltını


yönlendirecektir. Bu anda olumlama yapabilirsiniz. Ama bizim Önerimiz bu 5 güçlü
enerji kelimesini söylemenizdir. Sabah uyanınca halsiz ve negatif güne başlıyorsanız
bu kelimeleri mutlaka kullanın.

 Mutsuzluğun birincil sebebi içinde bulunulan durum değil, sizin bu durum


hakkındaki düşüncelerinizdir. Eckhart Tolle
Mutluyum: Tüm gün enerjik ve huzurlu hissetmek istiyorsanız, uyanır uyanmaz bu
kelimeyi söyleyin. Bedeniniz ve zihniniz harika bir enerjiye bürünecektir. Mutluluk
negatif enerjinin zıttıdır. Zihninizde mutsuzluk ve negatif düşünce hissediyorsanız
bunu mutlaka söyleyin.

Zenginim: Negatif düşüncelerimizin altında yatan maddi etkenlerdir. Zihnimizi bu


şekilde yönlendirdiğimizde maddi problemlerimizin azaldığını göreceksiniz.

Güzelim: Bu kelime sadece fiziksel güzelliği betimlemez. Ruhsal ve enerjisel


olarakta iyiliği gösterir. Güzelim kelimesi harika ve çok yüksek enerjili bir kelimedir.

Sağlıklıyım: İster inanın ister inanmayın sağlığımızın kötü olmasının bir sebebi de


stres ve negatif düşüncedir. Zihninize sağlıklıyım dediğinizde tüm beden ve zihin
hipnotik süreçte olduğunuz için bunu kolaylıkla kabul edecektir. Zihni ve bedeni
sağlıklandırmak için bu enerji kelimesini uygulayın.

"Ben" Benim: Negatif durumların altında genellikle kendimizi kabul edememiz yatar.


Bu enerji öbeği ile zihin kendini kabul edecektir. Bu cümle yerine
isterseniz Sevgiyim enerji kelimesini de kullanabilirsiniz.

Önemli Not: Her enerji kelimesinin başına "Ben" kelimesini ekleyebilir veya bu


kelimelerin geçtiği olumlama cümleleri oluşturabilirsiniz. Bizim tavsiyemiz Enerji
kelimesini tek başına veya en fazla "ben" kelimesini ekleyerek kullanmanızdır. Çünkü
bilinçaltı uyandığınızda bilgiye en açık haldedir. Enerji kelimeleri en etkili ve hızlı bu
şekilde zihnimize ulaşır.

******************************************************************************

Uyumadan önce

Olumlamalar; bilinçaltına giden en kolay yollardır. Bir olumlama cümlesini sürekli


uyguladığımızda işe yarar. Bunu şöyle düşünebilirsiniz sağlıklı dişler için her gün
dişlerinizi fırçalamalısınız. Sağlıklı ve mutlu bir zihin içinde her gün olumlama
yapmalısınız.

Bilinçaltımız her türlü düşünceyi kayıt eden büyük bir yapıdır. Pozitif düşünceler
bilinçaltımızı etkiler. Bilinçaltımız ise duygularımızı ve yaşamımızı etkiler. Olumlu
olarak düşünmek için belli olumlama cümlelerini kullanabilirsiniz. Bu 5 olumlama
cümlesini her akşam uygulamanızı tavsiye ederiz.

Olumlama Cümleleri
Bugün her şeyi en iyi şekilde yaptım.
Gün boyu yaşadığınız tüm negatifi pozitife çekecektir.

Bugün dinlenmeyi ve huzurla uyumayı hak ediyorum.


Yaşadığınız stresten uzaklaşmanızı sağlayacaktır.

Bütün işleri sevgiyle ve güzellikle yoluna koydum.


Enerjinizi ve zihninizi sevgiye odaklamak için bir cümle.

Bugün harika şekilde bitti şimdi uykunun güzelliğine kendimi bırakıyorum.


Kabullenme ve affetme için bilinçaltına gönderilen güzel bir cümle.

Yarın huzurlu mutlu ve enerjik olarak uyanacağım.


Güzel bir gün için temennide bulunmak olumlu hissetmemize ve pozitifi çekmemize
yardımcı olur.

You might also like