Professional Documents
Culture Documents
Calisma Ekonomisi AOF
Calisma Ekonomisi AOF
ÇALIfiMA EKONOM‹S‹
Yazarlar
Doç.Dr. Naci GÜNDO⁄AN (1, 6, 10, 13, 14, 15)
Yard.Doç.Dr. M. Kemal B‹ÇERL‹ (2, 3, 4, 5, 7, 8, 9, 11, 12)
Editörler
Doç.Dr. Naci GÜNDO⁄AN
Yard.Doç.Dr. M. Kemal B‹ÇERL‹
ANADOLU ÜN‹VERS‹TES‹
Bu kitab›n bas›m, yay›m ve sat›fl haklar› Anadolu Üniversitesine aittir.
“Uzaktan Ö¤retim” tekni¤ine uygun olarak haz›rlanan bu kitab›n bütün haklar› sakl›d›r.
‹lgili kurulufltan izin almadan kitab›n tümü ya da bölümleri mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kay›t
veya baflka flekillerde ço¤alt›lamaz, bas›lamaz ve da¤›t›lamaz.
Ö¤retim Tasar›mc›s›
Yard.Doç.Dr. Müjgan Bozkaya
Grafik Tasar›m Yönetmenleri
Prof. T. Fikret Uçar
Ö¤r.Gör. Cemalettin Y›ld›z
Televizyon Programlar› Yöneticisi
Prof.Dr. Dursun Gökda¤
Kapak Düzeni
Prof. T. Fikret Uçar
Dizgi
Aç›kö¤retim Fakültesi Dizgi Ekibi
Çal›flma Ekonomisi
ISBN
975-06-0193-9
2. Bask›
‹çindekiler
Sunufl ............................................................................................................ xi
Çal›flma Yöntemi ......................................................................................... xii
Kullan›m K›lavuzu ....................................................................................... xiv
Önsöz
Emek piyasalar›, mal ve hizmet piyasalar› ve finans piyasalar› ile birlikte eko-
nomilerin can damar› olarak say›labilecek piyasalard›r. Toplumda hemen herkes
çal›flma iliflkisi içinde olmakla birlikte, emek piyasalar› ile ilgili konular sadece ifl-
çileri ve iflverenleri etkilemez; tüketiciler ve hükümetler de bunlardan etkilenirler.
Örne¤in ücretliler; daha yüksek gelir, daha iyi çal›flma flartlar›, k›sa çal›flma süre-
leri ve istihdam güvencesi isterlerken; iflverenler iflçileri kendilerinin piyasadaki
rekabetçi konumlar›n› etkilemeyecek ücret düzeylerinde çal›flt›rmak ve e¤itmek
isterler. Bunun gibi, tüketiciler sahip olduklar› gelirlerin sat›n alma gücü ile ilgile-
nirlerken, vergi ödeyenler ve seçmenler taraf›ndan seçilen siyasetçiler de; ücret-
ler, istihdam olanaklar›, iflgücünün e¤itimi, iflçi sa¤l›¤› ve ifl güvenli¤i gibi konu-
larda uygun kamu politikalar›n› oluflturma çabas› içindedirler.
Toplumun farkl› kesimlerinin ço¤u zaman birbiri ile çeliflen bu tür istek ve
beklentilerinin çözümlendi¤i yerler emek piyasalar›d›r. Hayat›m›z› çepeçevre
kuflatan bu gibi konular› uzaktan ö¤renim metotlar›na uygun olarak aktarmay›
amaçlayan bu kitapta, konular›n teorik k›s›mlar› mümkün oldu¤unca sade bir
anlat›mla verilmeye çal›fl›lm›flt›r. Ö¤rencilerin Mikro ve Makro ‹ktisat derslerin-
de ald›klar› temel bilgilere dayanan bu teorik aç›klamalar; güncel haber, yorum
ve makalelerden derlenen Yaflam›n ‹çinden ve Örnek Olay k›s›mlar› ile des-
teklenmifl, teorik bilgilerin pratik ile uyumu gösterilmeye çal›fl›lm›flt›r. Ünitelerin
içinde yer alan S›ra Sizde sorular› ö¤rencilerin verilen bilgiler do¤rultusunda
yorum yapma yeteneklerini gelifltirmeyi ve konular› ne ölçüde özümseyebildik-
lerini ölçmeyi amaçlamaktad›r. Kitapta kullan›lan kavramlar›n tan›mlar›na ilk
kullan›ld›klar› yerlerde sayfa kenarlar›nda ulafl›labilece¤i gibi, kitab›n sonunda
yer alan Sözlük k›sm›nda da bu kavramlar›n toplu bir flekilde aç›klamalar›na
ulaflmak mümkündür. Kitapta ayr›ca ö¤rencilerin hem kendilerini s›namalar›n›
sa¤layacak, hem de s›nava haz›rl›klar›n› artt›racak test sorular›n› içeren Kendi-
mizi S›nayal›m bölümleri de bulunmaktad›r.
Emek piyasalar›n›n iflleyiflini ele alan bu kitap yo¤un bir eme¤in sonucunda
ortaya ç›km›flt›r. Bu emek genifl bir ekibin eme¤idir. Bu ekibin oluflturulmas›n-
da bizlere gerekli ortam› haz›rlayan ve çal›flmalar›m›zda deste¤ini sürekli olarak
arkam›zda hissetti¤imiz Say›n Rektörümüz Prof.Dr. Engin ATAÇ’a ve de¤erli ho-
cam›z Prof.Dr. Ömer Zühtü ALTAN’a özellikle teflekkür ediyoruz. Ayr›ca, ekibin
koordinatörlü¤ünü üstlenen Prof.Dr. Levend KILIÇ’›n flahs›nda çal›flmada eme¤i
geçen tüm ekip elemanlar›na ve titiz çal›flmalar›yla bu esere önemli katk›lar sa¤-
layan ö¤retim tasar›mc›s› Yard.Doç.Dr. Müjgan BOZKAYA’ya da teflekkürü bir
borç biliriz.
Örnek Olay: Her ünitenin bafl›nda bir örnek olay yer almakta-
d›r. Bu örnek olayda, içerikle ilgili somut bir çerçeve çizilerek,
ünitenin daha iyi kavranmas› amaçlanm›flt›r. Ünite içinde yeri
geldikçe, size sorular sorulmakta ve yan›tlaman›za yard›mc›
olmak için örnek olaya göndermeler yap›lmaktad›r.
“ Yaflam›n ‹çinden:
Ünitede anlat›lan
konularla ilgili olarak, üni-
tenin bafl›nda oldu¤u gibi
ünite sonunda da gerçek
Okuma Parças›: Bu
bölümde, baz› do¤ru-
Baflvurabilece¤iniz
Kaynaklar: Üniteler-
de çal›flt›¤›n›z konu-
larla ilgili baflvura-
Kendimizi S›nayal›m
Yan›t Anahtar›: Ken-
dimizi S›nayal›m bö-
bilece¤iniz kaynak- lümünde yan›tlad›-
hayattan al›nm›fl örnekler dan iliflkili bilimsel lar bu bölümde yer ¤›n›z çoktan seçmeli
yer almaktad›r. Bu örnek- bir çal›flmadan al›- almaktad›r. sorular›n yan›tlar›n›
lerin sonundaki sorular, nan okuma parçala- ve ilgili geribildirim-
üniteyi kavray›p kav- r›na yer verilmektedir. leri bu bölümde
ramad›¤›n›z konusunda bulabilirsiniz.
size bilgi verecektir.
”
1
Çal›flma Ekonomisine
Girifl ve Temel Kavramlar 1
Çal›flma ekonomisi; emek arz ve talebinin karfl›laflt›¤› emek piyasas›n›n iflleyifli ve
bu piyasada ortaya ç›kan sorunlarla ilgilenen bir disiplindir. Çal›flma ekonomisi-
ni ekonominin di¤er alanlar›ndan farkl› k›lan en temel özellik, kuflkusuz ilgi ala-
n›n›n “en kutsal de¤er” olarak kabul edilen “insan eme¤i” ve bu eme¤in “al›n›p
sat›ld›¤›” emek piyasas› olmas›d›r.
Amaçlar›m›z
Bu üniteyi tamamlad›ktan sonra afla¤›daki sorulara yan›t verebilecek bilgi ve be-
cerilere sahip olabilirsiniz:
Emek piyasalar›n› di¤er piyasalardan ay›ran özellikler nelerdir?
Çal›flma ça¤›ndaki nüfus ve aktif nüfus nedir?
‹flgücü nedir?
Eksik istihdam nedir?
‹flgücüne kat›lma oran› nedir?
Ba¤›ml›l›k oran› nedir?
Emek verimlili¤i nedir?
2 Çal›flma Ekonomisi
Anahtar Kavramlar
• Emek Piyasas› • ‹flsizlik
• Çal›flma Ça¤›ndaki Nüfus • Eksik ‹stihdam
• Aktif Nüfus • ‹flgücüne Kat›lma Oran›
• ‹flgücü • Ba¤›ml›l›k Oran›
• ‹stihdam • Emek Verimlili¤i
‹çindekiler
• EMEK P‹YASALARINA GENEL B‹R BAKIfi
• ÇALIfiMA EKONOM‹S‹N‹N BAZI TEMEL KAVRAMLARI
• Çal›flma Ça¤›ndaki Nüfus
• Aktif Nüfus
• ‹flgücü
• ‹stihdam
• ‹flsizlik
• Eksik ‹stihdam
• ‹flgücüne Kat›lma Oran›
• Ba¤›ml›l›k Oran›
• Emek Verimlili¤i
Ünite 1 - Çal›flma Ekonomisine Girifl ve Temel Kavramlar 3
G‹R‹fi
‹nsan›n bizzat üretime kat›lma fonksiyonu olarak ifade edilen eme¤in üretimde
kullan›l›r hale gelmesi, yani istihdam edilmesi için emekle ilgili birbirini tamamla-
y›c› iki fonksiyonun biraraya gelmesi gerekir. Bunlar emek arz› ve emek talebi-
dir. Emek arz› ve talebinin karfl›laflt›¤› ve eme¤in fiyat› olan ücretin belirlendi¤i pi-
yasaya ise emek piyasas› ad› verilir. Çal›flma ekonomisi, emek arz ve talebinin
karfl›laflt›¤› emek piyasas›n›n iflleyifli ve bu piyasada ortaya ç›kan sorunlarla u¤ra-
flan bir disiplindir.
Çal›flma ekonomisini ekonominin di¤er alanlar›ndan farkl› k›lan en temel özel-
lik, kuflkusuz ilgi alan›n›n en kutsal de¤er olarak kabul edilen insan eme¤i ve bu
eme¤in al›n›p sat›ld›¤› emek piyasas› olmas›d›r. Emek piyasalar›n› di¤er piyasalar-
dan ay›ran ve afla¤›da ifade edilen özellikler, çal›flma ekonomisinin niçin ekono-
minin di¤er dallar›ndan farkl› bir alan oldu¤unu ve özel olarak ele al›nmas› gerek-
ti¤ini de ortaya koymaktad›r.
Emek Piyasas›: Emek arz ve Emek piyasas›, firmalar aç›s›ndan faaliyet gösterilmesi zorunlulu¤u olan 3 ya-
talebinin karfl›laflt›¤› ve flamsal piyasadan birisidir. Bunun d›fl›nda kalan di¤er iki piyasa ise, ürün ve ser-
eme¤in fiyat› olan ücretin
belirlendi¤i piyasad›r. maye piyasalar›d›r. Emek ve sermaye piyasalar› firmaya gerekli girdilerin sa¤lan-
mas›nda, ürün piyasas› ise, elde edilen ürünün sat›lmas›nda önem tafl›maktad›r.
Gerçekte, bir firma ayn› anda birbirinden farkl› birçok emek, sermaye ve ürün pi-
yasas›nda faaliyet gösterir.
fiekil 1.1.
Firma ve
Piyasalar
(fiekilde bir fir- Sermaye
man›n faaliyet arz Sermaye Piyasas›
göstermek zorun- edenler
da oldu¤u
piyasalar ve bu Firma Ürün Piyasas› Tüketiciler
piyasalarla
karfl›l›kl› iliflkileri
görülmektedir).
fiekil 1.2.
Kaynak:
Bireysel Tercihler Toplam Arz Tremblay, D. G.
(1990). Economie du
(Bofl zaman/Gelir)
Travail, s. 321’den
aktaran Lordo¤lu ve
Di¤erleri (1999).
Toplam Talep Ücret Geliri Çal›flma ‹ktisad›,
‹stanbul, s.74.
n›mlar›n kal›n çizgilerle s›n›rlar› çizilirken emek piyasas›ndaki herhangi bir konu-
mun, söz konusu kategorilerden sadece birisine ait olmas›n› garanti edecek flekil-
de kategoriler oluflturulmaya çal›fl›l›r. Bu nedenle kategorilerin belirlenmesinde
baz› kurallar uygulan›r. Bu kurallar bir dizi varsay›mlarla beslenen teorik bir teme-
le dayanmaktad›r. Dolay›s›yla, standart tan›mlar oluflturman›n ve bu tan›mlar› kul-
lanarak analiz yapman›n iki tür zorlu¤undan söz edilebilir. Birincisi; bu tan›mlar›n
yans›z, objektif ve evrensel k›l›nmalar›n›n nas›l mümkün olabilece¤i meselesi ve
ikincisi de; tan›mlar›n ideolojik içeriklerinin ya da teorik dayanaklar›n›n yaratt›¤›
s›n›rlay›c›l›¤›n fark›nda olup olmama sorunudur (Özkaplan, 1999, s. 61).
Çal›flma ekonomisine iliflkin olarak burada yer alacak temel kavramlar ve ta-
n›mlamalardan baz›lar› ileriki ünitelerde daha genifl olarak yer alaca¤›ndan, bura-
da bir tekrara yol açmamak için k›saca ele al›nacakt›r.
Aktif Nüfus
Aktif ya da faal nüfus, çal›flma ça¤›nda yani 15-64 yafl grubunda olup kurumsal-
laflmam›fl nüfustan oluflmaktad›r. Kurumsallaflmam›fl nüfus, Devlet ‹statistik Ensti-
tüsü’ne göre; “Okul, yurt, otel, çocuk yuvas›, huzurevi, özel nitelikli hastane, ha-
pishane, k›flla ve orduevi gibi yerlerde ikamet edenlerle yabanc› uyruklular d›fl›n-
daki nüfustur”.
Aktif nüfus, “Belirli bir referans dönemi boyunca, Birleflmifl Milletler Milli
Gelir, muhasebe ve denge Sistemleri taraf›ndan tan›mlanm›fl iktisadi mal ve
hizmetlerin üretimi için gerekli olan iflgücü arz›n› besleyen kad›n ve erkekler”
fleklinde tan›mlanmaktad›r. Bu tan›m, ifli olmay›p ifl arayanlar› ve istihdam edi-
lenleri de kapsad›¤› kadar iflgücüne dahil olmayanlar› da içine almaktad›r (Lor-
do¤lu, 1999, s. 33).
‹flgücü
‹flgücü, bir ülkedeki emek arz›n› insan say›s› yönünden ifade eden bir kavramd›r.
Baflka bir tan›mlama ile, bir ülkedeki nüfusun üretici durumda bulunan yani eko-
nomik faaliyete kat›lan k›sm›d›r. Çal›flma ça¤›nda olduklar› halde baz› insanlar ça-
l›flmak istemezler ya da sa¤l›k durumlar› nedeniyle çal›flamazlar. Buna karfl›l›k,
baz› kifliler de çal›flma ça¤› d›fl›nda olduklar› halde çal›flma yaflam› içinde yer al›r-
lar. 15 yafl›n alt›ndaki çocuk iflçiler ya da 64 yafl›n üzerinde oldu¤u halde çal›flma-
ya devam edenler gibi.
Çal›flma ça¤›ndaki nüfustan, çal›flmak istemeyenleri, çal›flmas›n› engelleyen
bir sakatl›¤› olanlar›, askerlik hizmetini yapanlar›, ev kad›nlar›n›, ö¤rencileri ve
mahkumlar gibi gözetim alt›nda tutulanlar› ç›kar›p; çal›flma ça¤› d›fl›nda oldu¤u
halde çal›flmak zorunda olan çocuklarla yafll›lar› eklersek sivil iflgücüne ulafl›l›r.
Ünite 1 - Çal›flma Ekonomisine Girifl ve Temel Kavramlar 7
Di¤er taraftan, iflsiz kalan ve çal›flmak istedi¤i halde ifl bulamad›¤› için ifl ara-
maktan vazgeçen kifliler de iflgücü içinde say›lmazlar. Bunlara, cesareti k›r›lm›fl
iflçiler ad› verilir.
‹flgücü = ‹stihdam edilenler + ‹flsizler
Devlet ‹statistik Enstitüsü, iflgücüne dahil olmayanlar› flu gruplara ay›rm›flt›r:
a) ‹fl aray›p son üç ayda ifl arama kanallar›n› kullanmayanlar,
b) ‹fl aramay›p iflbafl› yapmaya haz›r olanlar: ‹fl bulma ümidi olmayanlar, ifl bu-
lamad›¤›na ve kendine uygun bir ifl olmad›¤›na inanan ya da kendisine nerede ifl
arayaca¤›n› bilmedi¤i için ifl aramay›p ancak iflbafl› yapmaya haz›r oldu¤unu be-
lirten kiflilerdir. Bunun d›fl›nda; mevsimlik çal›flma, ev kad›n› olma, ö¤rencilik,
irad sahibi olma, emeklilik ve çal›flamaz halde olma gibi nedenlerle ifl aramayan
ancak iflbafl› yapmaya haz›r oldu¤unu belirten kiflilerdir.
‹flgücüne kat›lma durumunda bulunan kiflilerin hepsinin çal›flma istek ve zo-
runluluklar› ayn› derecede de¤ildir. Bu bak›mdan iflgücünü; birincil ve ikincil ifl-
gücü olarak ikiye ay›rabiliriz. Birincil iflgücü, emek piyasas›nda tam ve sürekli ça-
l›flanlar› kapsar. Hanehalk› reisleri gibi. ‹kincil iflgücü ise, bir ifle ba¤›ml›l›klar› esas
sorumluluklar› olarak görülmeyen kiflilerden oluflur. Evli kad›nlar, okul ça¤›ndaki
çocuklar ve gençler ikincil iflgücü olarak nitelendirilir.
‹stihdam
‹stihdam kavram›, genifl anlamda üretim faktörlerinin üretim sürecinde kullan›l-
mas›n› ifade eder. Dar anlamda istihdam ise, emek faktörünün üretim sürecinde
bir girdi olarak kullan›lmas›d›r. ‹stihdam denildi¤inde genellikle anlafl›lan da bu
dar anlam›d›r.
‹stihdam ile çal›flma kavramlar› aras›ndaki fark› da vurgulamak gerekir. ‹stih-
dam, belirli bir bedel (ücret, kar gibi) karfl›l›¤› olarak piyasa ile olan iliflkiyi tan›m-
larken, çal›flma kavram› daha genel bir kavramd›r. Bir ev kad›n›n›n evdeki faali-
yetleri ya da bir ö¤rencinin dersi ile ilgili faaliyetleri hep çal›flmad›r ve bu faaliyet-
lerin hemen hepsinin parasal bir karfl›l›¤› yoktur.
Devlet ‹statistik Enstitüsü’nün tan›m›na göre; “istihdam edilenler, iflbafl›nda
olanlar ve iflbafl›nda olmayanlar olarak ikiye ayr›l›rlar. ‹flbafl›nda olanlar; yevmiye-
li, ücretli, maafll›, kendi hesab›na, iflveren ya da ücretsiz aile iflçisi olarak referans
dönemi içinde en az bir saat ekonomik faaliyette bulunan kiflilerdir. ‹flbafl›nda ol-
mayanlar ise, ifli olanlardan, çeflitli nedenlerle referans döneminde ifllerinin bafl›n-
da bulunmayan ancak iflleri ile iliflkileri devam eden kiflilerdir.
Üretici kooperatifi üyeleri ile mesleki bilgi ve görgülerini artt›rmak ama-
c›yla para ya da mal karfl›l›¤› bir gelir elde etmeksizin çal›flan ç›raklar da istihdam
kapsam›na al›nm›fllard›r. Bir hay›r kurumunda para ya da mal karfl›l›¤› gelir elde
etmeksizin çal›flan kifliler istihdam kapsam› d›fl›nda tutulmufllard›r”.
‹stihdam edilenler
‹stihdam Oran› = X 100
Aktif nüfus
‹flsizlik
‹flsizlik, çal›flma istek ve yetene¤inde oldu¤u halde piyasa ücret haddinden ifl bu-
lamama durumu olarak ifade edilebilir. Kitab›m›z›n ‹flsizlik bafll›¤›n› tafl›yan 13.
ünitesinde bu konu çok ayr›nt›l› olarak ele al›naca¤›ndan burada k›sa bir tan›m›-
n› vermekle yetinece¤iz.
Eksik ‹stihdam
‹flgücü, istihdamdakiler ve iflsizler olarak iki gruba ayr›l›r. Bu iki kategori aras›n-
da üçüncü bir kategori daha vard›r ki, bu da eksik istihdamd›r. Eksik istihdam,
özellikle geliflmekte olan ülkelerde, geçmiflten bugüne, hayat›n önemli bir gerçe-
¤i olmufltur. Eksik istihdam, istihdam›n sektörel da¤›l›m› içinde tar›m›n a¤›rl›kta
oldu¤u, ücretsiz aile iflçilerinin yo¤un olarak bulundu¤u ve iflsizlik sigortas› uygu-
lamas›n›n bulunmad›¤› ülkelerde, iflgücünün gere¤i gibi de¤erlendirilememesin-
den kaynaklanan önemli bir sorundur. ‹flsizlik sigortas›n›n bulunmad›¤› ya da s›-
n›rl› oldu¤u ülkelerde, kifliye iflsiz kald›¤›nda, geçimini temin edebilecek bir gelir
düzeyi sa¤lanamamaktad›r. Bundan dolay› da kifli, sahip oldu¤u e¤itim ve niteli-
¤e uygun olsun ya da olmas›n veya elde edece¤i ücret düzeyi ne olursa olsun ça-
l›flmak zorunda kalmaktad›r. Böylece, kifli iflsiz olmaktan kurtulmakta, ancak bu
kez de sorun eksik istihdam olarak ortaya ç›kmaktad›r.
Eksik istihdam tan›mlan›rken, genellikle düflük, daha az, yetersiz gibi kavram-
lar kullan›larak istihdam›n düflük nitelikli bir türü biçiminde ifade edilir. Bu tan›m-
lamalar yap›l›rken e¤itim, çal›flma alan›, ücretler ve iflin devaml›l›¤› gibi kriterler-
den hareket edilir. Baz› iktisatç›lar eksik istihdam› tan›mlarken temelde ücretleri
baz olarak al›rlar. Örne¤in, Zvonkovic eksik istihdam tan›m›nda, “son gelirin bir
önceki iflten elde edilen gelirden en az %20 daha az olmas›” gerekti¤ini söyler.
Depresyon döneminde eksik istihdam konusundaki çal›flmalar›yla bilinen Elder
de, gelir kayb›n›n eksik istihdam›n tan›m›ndaki en önemli unsur oldu¤unu ifade
etmektedir (Feldman,1996, s. 3). Baz› iktisatç›lar ise, eksik istihdam› düzensiz is-
tihdama veya istihdam ile e¤itim aras›ndaki uyumsuzlu¤a dayand›r›rlar. Livingsto-
ne’a göre, eksik istihdam kiflinin yapt›¤› iflle sahip oldu¤u e¤itim aras›ndaki uyum-
suzlu¤un bir sonucudur. Livingstone, ABD ve Kanada üzerinde yapt›¤› araflt›rma-
s›nda bunu e¤itim-ifl bofllu¤u (education-job gap) olarak adland›rm›fl ve baz› am-
pirik verilere dayand›rm›flt›r. Livingstone’a göre bu boflluk, iflle ilgili bilgi ve bu
bilgiyi kullanma f›rsatlar› aras›ndaki uyumsuzluktan do¤maktad›r. Çal›flanlar›n ço-
¤u, sürekli olarak iflleriyle ilgili daha çok fley ö¤renirler. Ancak ö¤rendiklerinin
ço¤unu da, çal›flt›klar› iflte kullanma f›rsat›n› bulamazlar. 1960’tan beri ABD ve Ka-
nada’da iflgücünün niteli¤i ifllerin niteli¤inden daha h›zl› artm›flt›r. Livingstone
ABD ve Kanada’da iflgücünün yaklafl›k olarak %20’sinin bu anlamda eksik istih-
damda oldu¤unu hesaplam›fl ve son 20 y›ld›r da bunun sürekli bir art›fl içinde ol-
du¤unu ortaya koymufltur (Livingstone,1998, s. 5).
Bütün bu tan›mlamalar›n ›fl›¤›nda eksik istihdam›n boyutlar› flu flekilde
belirlenebilir:
• Kifli, iflin gerektirdi¤inden daha fazla formel e¤itime sahiptir.
• Kifli, formel e¤itimi d›fl›ndaki bir alanda gönülsüz olarak çal›flmaktad›r.
• Kifli, iflin gerektirdi¤inden daha fazla ifl deneyimine ve niteli¤e sahiptir.
• Kifli, gönülsüz olarak yar› zamanl›, geçici veya kesintili istihdamdad›r.
• Kifli, bir önceki iflinden %20 veya daha az kazanmaktad›r (çal›flma hayat›-
na yeni girenler için ayn› mesleki nitelikteki kiflilerden %20 az kazanmas›
koflulu aran›r).
Ünite 1 - Çal›flma Ekonomisine Girifl ve Temel Kavramlar
iflin yap›lmas›nda gerekli olan alet, ekipman ve e¤itimin yetersizli¤i, sosyal hiz-
metlerin yetersizli¤idir. 16. ICLS toplant›s›nda da ifade edildi¤i gibi, gerçekte ek-
sik istihdam› ölçmenin temel amac›, “istihdam sorununu daha iyi analiz ederek,
k›sa ve uzun dönem politikalar›n de¤erlendirilmesine ve oluflturulmas›na, verimli
ve özgürce seçilen istihdam› artt›rmaya yönelik önlemlere yard›mc› olmakt›r”
(ILO, 1998, s. 49).
SIRA S‹ZDE Ülkemizde eksik istihdam oran› son y›llarda yükselme e¤ilimindedir. Sizce bunun neden-
2 leri neler olabilir?
SIRA S‹ZDE Ekonomik durgunluk dönemlerinde iflgücüne kat›lma oran› sizce artar m›, azal›r m›? Ne-
3 denleriyle aç›klay›n›z.
Ba¤›ml›l›k Oran›
Bir ülke nüfusunun tamam› tüketicidir, ancak çal›flma ça¤›ndakiler hem tüketici
hem de üreticidirler. Üretim-tüketim dengesini sa¤lamak için üretime kat›lanlar›n
kendileriyle birlikte kat›lmayanlara da yetecek kadar üretimde bulunmalar› gere-
kir. Bunun ölçüsü ba¤›ml›l›k oran›d›r. Ba¤›ml›l›k oran›, çal›flma ça¤›ndaki kiflilere
ba¤›ml› olan nüfusun kaba bir ölçüsüdür.
Ünite 1 - Çal›flma Ekonomisine Girifl ve Temel Kavramlar 11
Yafll›l›k ba¤›ml›l›k oran›n›n yüksek olmas›, bir ülke bak›m›ndan ne tür sorunlar SIRA S‹ZDE
do¤urabilir? 4
Emek Verimlili¤i
Verimlilik, en genel anlam›yla, üretim sürecine kat›lan üretim faktörleriyle elde
edilen üretim aras›ndaki iliflkiyi ifade eder. Uygulamada çeflitli verimlilik ölçümle-
riyle karfl›laflmam›z mümkündür. E¤er üretim miktar›, üretimde kullan›lan toplam
faktör miktar›na bölünüyorsa toplam verimlilik, üretim faktörlerinden sadece biri-
sine oranlan›yorsa k›smi verimlilik söz konusudur. Bu durumda, emek verimlili¤i,
sermaye verimlili¤i ya da müteflebbis verimlili¤i gibi verimlilik türlerinden bahse-
dilebilir.
Emek verimlili¤i, belirli bir dönemde bir firman›n, ifl kolunun veya ülkenin
üretti¤i toplam reel üretim miktar›n›n, bu üretimin elde edilmesi için kullan›lan
toplam emek-saat miktar›na bölünmesiyle elde edilir.
Toplam ürün
Emek Verimlili¤i = X 100
Çal›fl›lan süre
Emek verimlili¤ini belirleyen unsurlar›n bafl›nda, üretimde kullan›lan eme¤in
kalitesi gelmektedir. Kuflkusuz, eme¤in kalitesi ile e¤itim düzeyi aras›nda do¤ru
orant›l› bir iliflki bulunmaktad›r. ‹yi e¤itilmifl, vas›f düzeyi yüksek iflçilerin verimli-
lik düzeyi de yüksek olacakt›r. E¤itimin yan›nda, sa¤l›k ve beslenme koflullar› gi-
bi yaflam flartlar› da eme¤in kalitesi üzerinde etkili olmaktad›r. Eme¤in verimlili¤i-
ni belirleyen bir baflka unsur, birim emek bafl›na düflen sermaye mal› miktar›d›r.
Zamanla sanayide kullan›lan makine say›s›ndaki art›fllar iflçi bafl›na daha fazla ser-
maye mal› düflmesine neden olmufl, bu da verimlili¤i yükseltmifltir. Bütün bunla-
r›n yan›nda, teknolojik geliflmeler, uzmanlaflma, emek hareketlili¤i, toplumdaki
verimlilik kültürü ve kamu politikalar› da emek verimlili¤ini etkileyen unsurlar
aras›nda say›labilir (Biçerli, 2000, s. 389).
12
2
• Çal›flma ça¤›ndaki nüfus tan›mlan›rken, bir yafl s›- AMAÇ ‹flgücüne kat›lma oran› nedir?
5
n›rlamas›ndan hareket edilir. Genellikle, bu ça¤›n
• ‹flgücüne kat›lma oran›, istihdam edilenlerle iflsizle-
alt s›n›r›, zorunlu temel e¤itimin bitiflini ifade eder-
rin toplam›n›n oluflturdu¤u iflgücünün aktif nüfusa
ken; üst s›n›r› da emeklilik yafl›na karfl›l›k gelmek-
oran›d›r. Bu oran, aktif nüfus içersinde iflgücünün
tedir. Ülkeler aras›nda gerek zorunlu temel e¤iti-
nispi a¤›rl›¤›n› gösterir.
min süreleri ve gerekse emeklilik yafllar› konusun-
daki farkl›l›klar çal›flma ça¤›ndaki nüfusun uygula-
AMAÇ Ba¤›ml›l›k oran› nedir?
mada farkl›laflmas›na yol açmaktad›r. Ancak, ülke- 6
ler aras›nda yayg›n olan yafl s›n›rlar› 15-64 yafllar› • Bir ülke nüfusunun tamam› tüketicidir, ancak çal›fl-
aras›d›r. Yani, 15-64 yafllar› aras›ndaki kifliler çal›fl- ma ça¤›ndakiler hem tüketici hem de üreticidirler.
ma ça¤›ndaki nüfusu oluflturmaktad›r. Üretim-tüketim dengesini sa¤lamak için üretime
• Aktif nüfus, çal›flma ça¤›nda yani 15-64 yafl gru- kat›lanlar›n kendileriyle birlikte kat›lmayanlara da
bunda olup kurumsallaflmam›fl nüfustan oluflmak- yetecek kadar üretimde bulunmalar› gerekir. Bu-
tad›r. Kurumsallaflmam›fl nüfus, Devlet ‹statistik nun ölçüsü ba¤›ml›l›k oran›d›r. Ba¤›ml›l›k oran›,
Enstitüsü’ne göre; “Okul, yurt, otel, çocuk yuvas›, çal›flma ça¤›ndaki kiflilere ba¤›ml› olan nüfusun ka-
huzurevi, özel nitelikli hastane, hapishane, k›flla ve ba bir ölçüsüdür.
orduevi gibi yerlerde ikamet edenlerle yabanc› uy-
ruklular d›fl›ndaki nüfustur”. AMAÇ Emek verimlili¤i nedir?
7
AMAÇ ‹flgücü nedir?
• Bir ülke nüfusunun tamam› tüketicidir, ancak çal›fl-
ma ça¤›ndakiler hem tüketici hem de üreticidirler.
3
• ‹flgücü, bir ülkedeki emek arz›n› insan say›y› yö- Üretim-tüketim dengesini sa¤lamak için üretime
nünden ifade eden bir kavramd›r. Baflka bir ta- kat›lanlar›n kendileriyle birlikte kat›lmayanlara da
n›mlama ile, bir ülkedeki nüfusun üretici durum- yetecek kadar üretimde bulunmalar› gerekir. Bu-
da bulunan yani ekonomik faaliyete kat›lan k›s- nun ölçüsü ba¤›ml›l›k oran›d›r. Ba¤›ml›l›k oran›,
m›d›r. Çal›flma ça¤›ndaki nüfustan, çal›flmak iste- çal›flma ça¤›ndaki kiflilere ba¤›ml› olan nüfusun ka-
meyenleri, çal›flmas›n› engelleyen bir sakatl›¤› ba bir ölçüsüdür.
Ünite 1 - Çal›flma Ekonomisine Girifl ve Temel Kavramlar 13
Yaflam›n ‹çinden venlik hakk›, ücretli izin hakk› gibi köken olarak çal›fl-
“
maya dayal› haklar›n vatandafll›k perspektifinden ç›ka-
‹flgücüyle yaflamak güç r›l›p evrensel özellikleri ile yeniden tan›mlanma ihtiya-
c› gözükmektedir. Burada haklar ‘ulus-devlet’ çerçeve-
Küreselleflme sürecinde sermayenin hareket olanaklar›
sinden çok daha genifl bir anlama oturtulmal›d›r. Ancak
art›yor. Buna karfl›n iflgücü hareketlili¤i san›ld›¤› gibi
bu flekilde sermayenin hareket h›z›na uyum gösterebi-
h›zlanm›yor. Çal›flma dahil tüm sosyal ve iktisadi hak-
len k›smen düzenli ve çal›flanlar› da dikkate alan bir ifl-
lar dünya üzerinde zay›fl›yor.
gücü piyasas› olanaklar›na kavuflmak mümkün olabilir.
05/12/2002 Radikal Ulus-devlet anlay›fl› içinde çal›flma hakk›na ba¤l› istis-
marlar›n önlenebilmesinin, benzer ikincil haklar›n eflit-
Prof. Dr. Kuvvet Lordo¤lu li¤i ölçüsünde mümkün olabilece¤i aç›kt›r. Öznesi çal›-
‹nsan haklar› çerçevesinde ele al›nan ve bireylerin ikti- flan insan olan her türlü hakk›n elde edilmesinde siya-
sadi ve sosyal haklar› aras›nda düflünülen çal›flma hak- si mücadelelerin rollerini yads›mak mümkün de¤ildir.
k›, art›k günümüzde çeflitli k›l›flar alt›nda nerede ise Ancak bu haklar›n elde edilmesini sadece sendikalar›n
inkâr edilir bir duruma getirilmektedir. Özellikle küre- ve örgütlü yap›lar›n ifllevleri aras›nda kabul etmek ve
selleflme süreci içinde iflgücünün hareketlili¤i, öyle sa- bir anlamda bu kurumlara ihale etmek olarak da düflü-
n›ld›¤› gibi bir h›z kazanmam›flt›r. Tam aksine iflsizlik nülmemelidir. Açl›k s›n›r› alt›nda yaflayan, toplumdan
nedeni ile iflgücünün, b›rak›n s›n›r afl›r› dolafl›m›, ken- d›fllanan, herhangi bir ifli bulunmayan (bulunamayan)
di ülkesinde bile oldukça s›n›rl› bir hareket olana¤› gö- birçok marjinal grubu iktisadi ve sosyal haklar ba¤la-
ze çarpmaktad›r. Bu durumun z›dd› bir biçimde, ser- m›nda düflündü¤ümüzde formel iflçilik s›n›flamas›n›n
maye hareketlerinin ülkeleraras› dolafl›m olanaklar› ve bu gruplara ait örgütlenmenin yetersiz kald›¤› ve gi-
adeta suyun al›flkanl›¤› gibi kendi mecras›na her za- derek de kalaca¤› anlafl›lmaktad›r. Gün geçtikçe açl›k
man uygun bir yol açabilmekte. Sermaye hareketleri s›n›r› alt›nda yaflayanlar›n artt›¤› bir dünyada yoksulluk
konusunda yeryüzündeki bütün s›n›rlar›n adeta yok ve ba¤l› sorunlar›n›n çözümünü sadece sendikalara
oldu¤una tan›k olmaktay›z. Çal›flanlar›n hareketi önün- ba¤l› olarak düflünmenin yetersizli¤i ortad›r. Ayr›ca bu
de ise çeflitli engeller bulunmaktad›r. sorunu eflitsizlik ve sömürü temeline dayal› olarak ta-
n›mlamak ve bunun sisteme ba¤l› uzun vadeli çözüm-
Açl›k tehdidi leri yan› s›ra k›sa vadeli sorunu hafifletici önlemleri de
Çal›flma hakk› baflta olmak üzere birçok iktisadi ve sos- birlikte düflünmek zorunlu hale gelmektedir.
yal hakk›n çeflitli engellerle karfl›laflt›¤› bugün, bu hak-
lar›n kullan›lmas›n› savunmak durumunda kalmakta- Hiç hakk› olmayanlar
y›z. Çeflitli uluslararas› metinlerde tan›mlanan bu hak- Bugüne kadar sosyal güvencenin belirli bir çal›flma
lar serbest piyasa ekonomisi söylemi alt›nda gün geç- hakk›na ba¤l› olarak düflünülmesinin getirdi¤i zihni ref-
tikçe daha fazla gasp edilmektedir. Fazla çal›flma, üc- leks, bu hakka çeflitli nedenlerle hiç sahip olmam›fl
olanlar› güvence alanlar› d›fl›nda b›rakmaktad›r. Gü-
retsiz çal›flt›rma, çocuk eme¤i kullanmak ve bunlar gi-
vence alt›nda olabilmek çal›flma hakk›na bir dönemde
bi daha birçok hak ihlaninin ana gerekçesi iflsizlik ola-
olsa sahip olmay› veya belirli s›n›rlar içinde kalmay›
rak karfl›m›za ç›kar›lmakta, iflsiz ve gelirsiz kalan bire-
kabul etme ile çerçevelenmifltir. Özellikle co¤rafi s›n›r-
yin çaresizli¤i bir de yabanc› ülkenin koflullar› ile dü-
lar d›fl›nda gelir peflinde koflan çeflitli göçmen grupla-
flünülürse durum daha vahim bir hale gelmektedir.
r›n özgün durumlar› asla dikkate al›nmamaktad›r. Açl›k
s›n›r› alt›nda yaflayan her yoksula vatandafl olup olma-
Yaflam hakk›
mas›na ba¤l› olmaks›z›n, asgari ayl›k bir geçim paras›-
Ne pahas›na olursa olsun ifl bulmaya çal›flan kaçak
n›n sa¤lanmas›, insanlar›n hayatta kalmas›n› sa¤lama-
durumundaki yabanc›n›n önüne konulan ‘yaflam hak-
n›n yan› s›ra sadece ahlaki alanda ve belirli referanslar
k›’ açl›k tehdidi alt›nda bir sinizme dönüflmektedir.
alt›nda düflünülen konuyu insani bir kamusal hak ola-
Günümüzde art›k iktisadi ve sosyal haklar ba¤lam›nda
rak alg›lanmas›na yol açacakt›r. Ço¤u kez bu tür bir
çal›flma ve ifl bulma hakk›n›n ulus devlet anlay›fl› için-
sosyal yard›ma muhtaç olanlar aç›s›ndan yard›mlar›n
de yeniden de¤erlendirilmesi gerekmektedir. ‹nsan
tamamen geçici, tesadüfi, k›saca söylersek, keyfi olma-
haklar›n›n evrensel tarihi içindeki geliflimi ortaya ç›-
s›, kiflilerin benlik sayg›lar›n› zedeleyebilmekte, onlar›n
kan afl›nmalardan dolay› yeni tan›mlamalara ihtiyaç
onurlar›n› k›rmaktad›r. Oysa kamusal bir hak tan›m› al-
duyulmaktad›r.
t›nda bir sosyal güvencenin yard›m›na muthaç olanlar
Vatans›zl›k aç›s›ndan zedeleyici bir yan› olmayacakt›r.
‹flsizlik ve gelir azl›¤›na ba¤l› zorunlu göçler hukuken Not: Bu metin k›smen 5. ‹nsan Haklar› Konferans›’nda
olmasa bile zorla yeni çal›flma biçimlerini ‘vatans›zl›k’ ‹ktisadi ve Sosyal Haklar Çal›flma Grubu taraf›ndan ha-
statüsü alt›nda gelinen ülkeye fiilen uygulatmaktad›r. z›rlanan ortak çal›flmaya dayanmaktad›r.
‹flte bu ba¤lamda çal›flma hakk›, ücret hakk›, sosyal gü-
”
Ünite 1 - Çal›flma Ekonomisine Girifl ve Temel Kavramlar 15
S›ra Sizde 3
Ekonominin durgunluk dönemlerinde biri iflgücüne kat›l-
ma oran›n› artt›ran di¤eri de azaltan iki etki ortaya ç›ka-
bilir. Bu dönemlerde ailede tek çal›flan kiflinin iflsiz kal-
mas› ya da gelirinin nispi olarak düflmesi, ailenin di¤er
fertlerinin yani ikincil iflgücünün de emek piyasas›na gir-
mesine neden olacak ve “ilave iflçi etkisi” ile iflgücüne ka-
t›lma oran› artacakt›r. Bunun tersi yönde iflleyen ikinci bir
etki ise, “cesareti k›r›lm›fl iflçi etkisi”dir. Buna göre, dur-
gunluk dönemlerinde ücretler düflük, ifl bulmak da güç
ve maliyetlidir. Dolay›s›yla, bu durumda iflsiz kalan bir
grup iflçi, düflük ücretlerle çal›flmak istemedi¤inden ya da
piyasada ifl bulamayaca¤›n› düflündü¤ünden iflgücü d›fl›-
na ç›kar. Bu da iflgücüne kat›lma oran›n› düflürür.
S›ra Sizde 4
Yafll›l›k ba¤›ml›l›k oran›n›n artmas›n›n bir ülke bak›m›n-
dan yaratt›¤› en büyük sorun, sigorta sistemleri ve kamu
maliyesi üzerine getirece¤i mali bir yüktür. Bugün, özel-
likle Avrupa ülkelerindeki yafll›l›k sigortas› sistemlerinin
iflas›n efli¤ine gelmesinin temelinde yatan neden, bu ül-
kelerde ortalama yaflam süresinin artmas› ve do¤um oran-
lar›n›n da h›zla düflmesiyle ortaya ç›kan yafll› nüfustur.
17
Emek Arz› 2
Çal›flma hayat›n›n yorucu temposu ve üzerimizde oluflturdu¤u gerginlik zaman
zaman “Keflke bütün ihtiyaçlar›m›z kendili¤inden sa¤lansa da çal›flmak zorunda
kalmasak” diye düflünmemize neden olabilmektedir. Ac› ama gerçek: yaflamak
için ihtiyaçlar›m›z› karfl›lamaya, bunun için ise çal›flmaya mecburuz! ‹nsanlar›n
tarlalardan atölyelere, maden ocaklar›ndan uzay istasyonlar›na kadar her yerde
çal›fl›yor olmalar› çal›flman›n bir kural, aylakl›¤›n ise -ekonomik bedeli olan- bir
istisna oldu¤unu göstermektedir.
Çal›flma Ekonomisi dersinin temel konular›ndan biri olan emek arz›n›n ince-
lenece¤i bu ünite bireylerinin çal›flma sürelerini nas›l belirledikleri ve hangi fak-
törlerin bunu etkileyebilece¤i konusunda bilgilenmemizi sa¤layacakt›r.
Amaçlar›m›z
Bu üniteyi tamamlad›¤›m›zda afla¤›daki sorulara yan›t verecek bilgi ve becerilere
sahip olabilirsiniz:
Faydas›n› maksimize etmek isteyen bireyin bofl zaman ile çal›flma aras›nda-
ki tercihi nas›l belirlenir?
Ücret de¤iflti¤inde denge çal›flma süresi bundan nas›l etkilenir?
Piyasa emek arz e¤risi nas›l elde edilir ve bireysel emek arz e¤risinden fark-
l›l›¤› nedir?
Emek arz›n› ücretler d›fl›nda hangi unsurlar, ne yönde etkiler?
18 Çal›flma Ekonomisi
Örnek Olay
HYUNDAI ‹Ç‹N EMEK ARZININ ANAHTAR UNSUR OLDU⁄U BEL‹RT‹LD‹*
Mike Boyer
Cincinnati Haber
Otomobil firmalar›n›n yer belirleme kararlar› üzerine çal›flmalar yapan Miami
Üniversitesi profesörlerinden James M.Rubenstein, ABD’de yeni bir fabrika kur-
may› düflünen Hyundai Motor Fabrikas›n›n kurulufl yerinin belirlemesinde vergi
teflviklerinin veya ulafl›m maliyetlerinin de¤il, bölgenin istenilen vas›flarda iflgü-
cüne sahip olup olmamas›n›n anahtar unsur oldu¤unu belirtmektedir. Co¤rafya
profesörü Rubenstein Güney Kore firmas›n›n yapmay› planlad›¤› 2.000 kifliyi is-
tihdam edecek 1 milyar$’l›k yat›r›m› çekme yar›fl›nda Ohio’nun di¤er üç eyalete
üstünlük sa¤lamas›n›n pek muhtemel olmad›¤›n› ve eyaletin yar›fl› kaybetti¤i söy-
lemektedir. Ohio ile birlikte bu yar›flta Kentucky, Alabama ve Missisippi’de yer al-
maktad›r. Yer seçimi konusunda Hyundai sözcüleri sessizliklerini korurken ilgili-
ler karar›n y›l ortas›nda verilebilece¤ini, üretimin ise 2004 y›l› itibariyle bafllaya-
bilece¤ini belirtmektedirler.
Yeni fabrika Hyundai’nin Kuzey Amerika’daki ilk tecrübesi de¤ildir. Firma
1989’da Quebec, Bromont’da küçük otomobiller üretmek için bir fabrika kurmufl,
ancak fabrika alt› y›l sonra kapat›lm›flt›.
Mr.Rubenstein Quebec’te yaflanan problemin, bölgenin ABD otomobil piyasas›
merkezine uzak oluflu nedeniyle, tamamlanm›fl otomobiller ve yedek parçalar›n
otomobil sat›c›lar›na ulaflt›rma maliyetlerinin artmas›ndan kaynakland›¤›n› ileri
sürmektedir. Rubenstein’ a göre Ohio’nun en büyük avantaj›, piyasan›n merkezi-
ne yak›n olufludur. Ancak ona göre, bu konuda en önemli belirleyici emek piyasa-
s›n›n durumudur. Yat›r›mlar› ABD’nin güney bölgelerine çeken sebebin sendika-
s›z ortam oldu¤unu söyleyen Rubenstein, bunun önemli bir unsur oldu¤unu, an-
cak iflgücünün kolay temin edilebilir olmas›n›n bundan daha önemli oldu¤unu
söylemektedir. Hyundai, fabrika arazisi için vas›fl› iflgücünün 45 dakikada fabri-
kaya ulaflabilece¤i bir alan aramaktad›r. Fabrika ayr›ca bölgede iflgücü temini
aç›s›ndan hangi flirketlerle rekabet edece¤i hususuna da dikkat etmektedir. Bu aç›-
dan bak›ld›¤›nda Ohio’da fabrika arazisi olarak düflünülen yerin Honda’ n›n
dört fabrikada 13.000 kifliyi istihdam etti¤i Marysvile ve Anna flehirlerine yak›n ol-
mas› bölgenin emek arz› bak›m›ndan çekicili¤ini olumsuz yönde etkilemektedir.
* Bu okuma parças› afla¤›daki internet adresinden k›salt›larak tercüme edilmifltir.
http://cincinnatienquirer.com/editions/2002/01/241 loc_labor_supply_called.html.
Anahtar Kavramlar
• Farks›zl›k e¤risi • Geriye k›vr›ml› bireysel emek arz
• Bütçe K›s›t› e¤risi
• Gelir etkisi • Piyasa emek arz e¤risi
• ‹kâme etkisi
‹çindekiler
• NEO-KLAS‹K ÇALIfiMA/BOfi ZAMAN TEOR‹S‹
• TERC‹HLER VE FARKSIZLIK E⁄R‹LER‹
• TÜKET‹M ‹MKANLARI: BÜTÇE KISITI
• ÇALIfiMA KARARI DENGES‹
• ÜCRET ORANINDAK‹ DE⁄‹fiMELER
• EMEK ARZ KARARI VE ÜCRET ORANLARI
• EMEK ARZINI ETK‹LEYEN ÜCRET DIfiI UNSURLAR
Ünite 2 - Emek Arz› 19
G‹R‹fi
Emek arz›, ekonomilerin üretim potansiyelini belirleyen önemli bir unsurdur. Bu
ünitede emek arz› mikro birimlerden makro birimlere yaklafl›m› ile incelenecek,
bu amaçla önce çal›flma ekonomisi ö¤retisinde temel kabul edilen Neo-klasik te-
ori çerçevesinde çal›flma sürecini belirlemekte hür olan bir bireyin çal›flma süresi-
ni nas›l seçece¤i analiz edilecektir. Bireyin çal›flma karar›ndan hareketle piyasa
emek arz e¤risinin elde edilece¤i bu ünitede, daha sonra ücretler ve ücret d›fl› un-
surlar›n emek arz›n› nas›l etkileyece¤i incelenecektir.
SIRA S‹ZDE Bireyin çal›flma ile gelir aras›ndaki tercihlerini gösteren farks›zl›k e¤rileri neden
1 kesiflmezler?
Önceden ücret d›fl› geliri olmayan ve saatte 10 TL’l›k ücrette çal›flan bir kifliye dedesinden SIRA S‹ZDE
haftada 400 TL gelir getiren bir mülk miras kals›n. Bu durumun kiflinin bütçe k›s›t› üze- 2
rindeki etkisini flekil üzerinde gösteriniz
SIRA S‹ZDE Ücretler yükseldi¤inde neden ikâme etkisi kiflilerin daha fazla çal›flmas›na sebep olur?
3
EMEK ARZ KARARI VE ÜCRET ORANLARI
fiekil 2.6 ile herhangi bir mesle¤in piyasa arz e¤risinin pozitif e¤imli olmas›-di¤er
fleyler eflitken-çal›fl›lmak istenilen sürenin ücret oran› artarken artaca¤›n›, azald›¤›n-
da ise azalaca¤›n› göstermektedir. Oysa biliyoruz ki kiflilerin herhangi bir mesle¤i
seçip seçmemeleri veya çal›flma sürelerini belirlemeleri sadece ücret oran›na ba¤l›
de¤ildir. Örne¤in, yap›lan iflin zorlu¤u/kolayl›¤› (yani çal›flma koflullar›) gibi baflka
hususlarda bu konuda önemli bir unsurdur. Bu aflamada emek arz e¤risi çizilirken
dikey eksen de neden örne¤in çal›flma koflullar› yerine ücret oran›n›n seçildi¤i so-
rusu akla gelebilir. Bunun üç nedeni vard›r.
‹lk olarak ücretler ölçülebilir nitelikte iken, mesle¤in di¤er özellikle böyle de¤il-
dir. ‹kinci olarak her ne kadar baz› kimseler için emek arz karar›nda ücret d›fl› un-
surlar etkili olabilse de, pek çok kifli bu karar› ücret oranlar›na bakarak vermektedir.
Son olarak ücret oran› bir mesle¤in daha esnek özelliklerindendir. Bir mesle¤in
zorlu¤u/kolayl›¤›, çal›flma koflullar›, kökleri derinde olan ve yavafl de¤iflen özellik-
leridir. Öte yandan ücret oran› aydan aya de¤iflebilmektedir. Bu nedenle, herhan-
gi bir iflin/mesle¤in emek arz e¤risi elde edilirken di¤er özellikler sabit kabul edi-
lerek ücret oran› de¤iflti¤inde çal›flma karar›n›n bundan nas›l etkilenece¤i incele-
Ünite 2 - Emek Arz› 25
nir. Burada, örne¤in ücret oranlar›ndaki art›fl, flekil 2.6’daki emek talep e¤risi üze-
rinde A’ dan B’ ye ve C’ ye hareketle gösterilir ücret oranlar›ndaki de¤iflmeye ba¤-
l› olarak çal›flma sürelerinin bu flekilde de¤iflmesi emek arz miktar›ndaki artma ve-
ya azalma olarak adland›r›l›r.
Özet
AMAÇ
Faydas›n› maksimize etmek isteyen bireyin bofl za-
man ile çal›flma aras›ndaki tercihi nas›l belirlenir?
• Çeflitli ücret düzeyinde bireyin çal›flma süresinin ne
olabilece¤ine yönelik bu tespitler bizi geriye k›v-
1
r›ml› bireysel emek arz e¤risine götürecektir.
• Zaman kullan›m› için çal›flma ve bofl zaman flek-
linde iki alternatif oldu¤u varsay›l›rsa, burada ceva-
b› aran›lan soru fludur: Birey zaman›n› bu iki alter-
AMAÇ
Piyasa emek arz e¤risi nas›l elde edilir ve bireysel
3 emek arz e¤risinden farkl›l›¤› nedir?
natif aras›nda ne flekilde paylaflt›rmal›d›r ki faydas›- • Piyasa bireylerin toplam›ndan olufltu¤una göre pi-
n› maksimize edebilsin? yasa emek arz e¤risini elde etmek için çeflitli ücret
• Çal›flman›n tercih edilmesinin temel sebebi bu sayede düzeylerinde piyasadaki bireylerin çal›flma süreleri-
ücret geliri elde ederek harcamalar› karfl›layabilmek- ni toplamam›z gerekmektedir.
tir. Ancak insanlar bütün zamanlar›nda çal›flamazlar • Bireysel emek arz e¤risinin geriye k›vr›ml› olmas›-
ve dinlenmek, gezmek, kültürel ve befleri faaliyetler- na karfl›l›k ampirik gözlemler piyasa emek arz e¤ri-
de bulunmak için de zamana ihtiyaç duyarlar. Bofl za- sinin pozitif e¤imli oldu¤unu göstermektedir.
man talebi bu ihtiyac› karfl›lamaya yöneliktir. • Bunun nedeni piyasan›n genelinde ikame etkisinin
• Bireyin bu iki alternatif aras›ndaki sübjektif de¤er- daha bask›n olmas›d›r. Ücretler yükseldi¤inde piyasa-
lendirmelerini (tercihlerini) farks›zl›k e¤rileri yans›t›r. da baz› kiflilerin gelir etkisi nedeniyle çal›flma süreleri-
Farks›zl›k e¤rilerinin orijinden uzaklaflt›kça daha yük- ni azaltt›klar›, ancak onlardan daha fazla kiflinin ikame
sek fayda düzeyini gösterdi¤i bilgisinden hareketle, etkisi ile çal›flma sürelerini artt›rd›klar› gözlenmifltir.
faydas›n› maksimize etmek isteyen bireyin orijine
göre en yukar›daki bir farks›zl›k e¤risinin gösterdi¤i
AMAÇ
Emek arz›n› ücretler d›fl›nda hangi unsurlar
zaman kullan›m tercihini seçmesi beklenebilir. 4 ne yönde etkiler?
• Ancak, çal›flma ve bofl zaman’› bireyin tüketece¤i iki • Ücret oranlar›ndaki de¤iflme emek arz e¤risi üze-
mal olarak kabul edersek, bunlardan ne kadar sat›n rinde yukar›ya veya afla¤›ya hareketle gösterilir. Bu
al›nabilece¤i sadece bireysel tercihlere ba¤l› de¤il- tür bir de¤iflim emek arz miktar›n›n artmas› veya
dir. Bireyin geliri de bu konuda belirleyici bir unsur- azalmas› olarak isimlendirilir.
dur. Bunu yans›tan kavram ise bütçe k›s›t›d›r. • Öte yandan, bireylerin herhangi bir ifle/mesle¤e yöne-
• O halde zaman tercihini yaparken fayda en çokla- lik çal›flma kararlar› ücret oran›na ba¤l› de¤ildir, baflka
mas›n› gerçeklefltirmek için iki flart› vard›r. (1) Büt- unsurlar da çal›flma sürelerinin belirlenmesinde etkilidir.
çe k›s›t› üzerinde bulunmak ve (2) Bütçe k›s›t›n›n • Ücret d›fl› unsurlar›n emek arz› üzerindeki etkileri
izin verdi¤i ölçüde orijine göre en uzaktaki farks›z- emek arz e¤risinin bütün olarak sa¤a(artma) veya
l›k e¤risi üzerinde bulunmak. Buna göre denge nok- sola (azalma) kaymas› ile gösterilir. Bu tür bir hare-
tas› bütçe k›s›t› ile farks›zl›k e¤rilerinin birbirine te- ket emek arz›n›n artmas› veya azalmas› olarak isim-
¤et oldu¤u noktada gerçekleflecektir. lendirilir. Burada miktar kelimesinin kullan›lmad›-
¤›na dikkat ediniz.
AMAÇ
Ücret de¤iflti¤inde denge çal›flma süresi bundan na-
s›l etkilenir?
• Buna göre-di¤er fleyler eflitken-herhangi bir mesle¤in
2 alternatifi konumundaki bir baflka mesle¤in ücret
• Ücretin de¤iflmesi bireyin zaman kullan›m dengesi- oranlar›, o mesle¤e olan emek arz›n› etkileyecektir.
ni de¤ifltirecektir. Ücret de¤iflimin net sonucunun Örne¤in fazla nitelik gerektirmeyen iki iflten temizlik
ne olaca¤› z›t yönde iflleyen iki etkiden hangisinin iflçilerinin ücreti artarken gazete da¤›t›m iflinin ücre-
daha kuvvetli olaca¤›na ba¤l›d›r. ti de¤iflmezse, daha çok kifli temizlik iflçili¤ini tercih
• Bunlardan gelir etkisi, örne¤in ücret artt›¤›nda, bi- edece¤inden gazete da¤›t›c›s› arz› azalacak, emek
reyin gelirinin de yükselece¤ini, bu nedenle daha arz e¤risi bütün olarak sola do¤ru kayacakt›r.
fazla bofl zaman sat›n alarak çal›flma süresini azal- • Herhangi bir emek piyasas›nda iflgücünün ücret d›-
taca¤›n› öngörmektedir. fl› gelire sahipli¤inin yayg›n olup olmamas› da emek
• Öte yandan, ikame etkisine göre ücret oran›n›n yük- arz› üzerinde etkilidir. Hem emek piyasalar›nda ça-
selmesi bofl zaman›n f›rsat maliyetini yükseltecek, l›flan, hem de ücret d›fl› , örne¤in gayrimenkul, ge-
bu durum bireyin bofl zamandan vazgeçerek çal›fl- liri de bulunan insanlar›n herhangi bir nedenle
ma süresini artt›rmas› sonucunu verecektir. (örn.do¤al afetler) bu gelir kayna¤›n› kaybetmeleri
• Ücret oran›n›n düflük, bofl zaman›n ise gere¤inden durumunda eskisine nazaran daha fazla çal›flmaya
fazla oldu¤u durumlarda ücretler yükseldi¤inde ika- ihtiyaç duyacaklar›ndan emek arzlar› artacak, emek
me etkisinin daha bask›n olaca¤› ve bireyin çal›flma arz e¤risi sa¤a do¤ru kayacakt›r.
süresini artt›raca¤› beklenir. • Bunlar›n yan›s›ra; iflgücünün çeflitli nedenlerle bofl za-
• Öte yandan, ücretler belirli bir düzeye ulafl›p bireyin man› tercih etmeleri, ifllerin çal›flma koflullar›n›n iyilefl-
çal›flma süresi yeterince artt›¤›nda flimdi eskisine na- tirilmesi veya kötüleflmesi, nüfus art›fl›/azal›fl› veya göç
zaran daha k›t olan bofl zaman daha de¤erli hale ge- alma/göç verme gibi nedenlerle iflçi say›s›n›n artmas›
lecektir. Ücretlerin daha da yükselmesi durumunda veya azalmas› da emek arz›n› artt›r›p azaltabilecektir.
bir noktadan sonra art›k gelir etkisi daha bask›n ha- Bütün bu de¤iflikliklerin ortak noktas› emek arz art›fl›-
le gelecek, birey çal›flma süresini azaltacakt›r. n›n e¤rinin sa¤a do¤ru kaymas›yla, emek arz azal›fl›n›n
ise e¤rinin sola do¤ru kaymas›yla gösterilmesidir.
28 Çal›flma Ekonomisi
Kendimizi S›nayal›m 6. Piyasa emek arz e¤risinin flekli ile ilgili afla¤›daki ifade-
1. Bir mal›n di¤er mal ve hizmetlere göre arzu edilebilir- lerden hangisi do¤rudur?
li¤i hakk›ndaki kiflilerin psikolojik his ve sezgilerine ne ad a. Negatif e¤imlidir
verilir? b. Pozitif e¤imlidir
a. ‹kâme c. Geriye do¤ru k›vr›ml›d›r
b. Tercihler d. Yatay eksene paraleldir
c. Bütçe k›s›t› e. Dikey eksene paraleldir
d. Kâr azamilefltirmesi
e. Fayda 7. Bireysel emek arz e¤risinin flekli ile ilgili afla¤›daki
ifadelerden hangisi do¤rudur?
2. Afla¤›dakilerden hangisi farks›zl›k e¤risinin özellikle- a. Ölçek etkisi sebebiyle pozitif e¤imlidir
rinden biri de¤ildir? b. ‹kâme etkisi sebebiyle pozitif e¤imlidir
a. Orijinden uzaklaflt›kça daha yüksek fayda düzeyi- c. ‹kâme etkisi sebebiyle negatif e¤imlidir
ni göstermesi d. Gelir etkisi sebebiyle negatif e¤imlidir
b. Kesiflmemesi e. Fayda etkisi sebebiyle dikey eksene paraleldir
c. Negatif e¤imli olmas›
d. Orijinden bak›ld›¤›nda d›fl bükey (konveks) olmas› 8. Afla¤›dakilerden hangisi emek arz e¤risi çizilirken di-
e. Hiçbiri key eksende, çal›flma koflullar› yerine ücret oran›n›n bu-
lunmas›n›n nedenleri aras›nda yer almaz?
3. Ücret d›fl› gelirin olmad›¤› bir durumda haftal›k gelirin a. Ücretlerin ölçülebilir olmas›
maksimum oldu¤u nokta ile ilgili afla¤›daki ifadelerden b. Ço¤u kimsenin çal›flma karar›n› ücret oran›na göre
hangisi do¤rudur? belirlemesi
a. Haftal›k bofl zaman süresi 100 saattir. c. Ücret oran›n›n daha esnek olmas›
b. Haftal›k çal›flma üresi 100 saattir. d. Çal›flma koflullar›n› ölçmenin mümkün olmamas›
c. Haftal›k çal›flma süresi 50 saattir. e. Ücret oran›n›n kolay de¤iflmemesi
d. Haftal›k bofl zaman süresi 50 saattir.
e. Haftal›k bofl zaman süresi çal›flma süresinden fazlad›r. 9. Bireyin faydas›n› azamilefltirdi¤i (maksimize etti¤i) ça-
l›flma süresini gösteren nokta nerede bulunur?
4. Bütçe k›s›t›n›n “bofl zaman miktar› artt›kça gelirin aza- a. Orijine en uzak olan farks›zl›k e¤risi üzerinde
laca¤›n›” gösteren özelli¤i afla¤›dakilerden hangisidir? b. Orijine en uzak olan bütçe k›s›t› üzerinde
a. E¤imin ücret oran›na eflit olmas› c. Orijine en yak›n olan farks›zl›k e¤risi üzerinde
b. Ücret sabitken ücret d›fl› gelirin oluflmas›n›n bütçe d. Orijine en yak›n olan bütçe k›s›t› üzerinde
k›s›t›n› paralel kayd›rmas› e. Farks›zl›k e¤risinin bütçe k›s›t›na te¤et oldu¤u noktada
c. E¤imin negatif olmas›
d. Ücret oran›ndaki yükselmenin bütçe k›s›t›n› 10. Afla¤›dakilerden hangisi emek arz e¤risinin bütün ola-
yat›klaflt›rmas› rak sa¤a kaymas›na neden olur?
e. Ücret oran›ndaki düflmenin bütçe k›s›t›n› diklefltirmesi a. Ücret oran›n›n yükselmesi
b. Alternatif mesle¤in ücretinin düflmesi
5. Ücret oran›n›n artmas› sonucu kiflinin daha fazla bofl c. O meslekte çal›flanlar›n ücret d›fl› gelirlerinin artmas›
zaman sat›n alarak çal›flma süresini azaltmas› afla¤›dakiler- d. O meslekteki çal›flma koflullar›n›n iyilefltirilmesi
den hangisinin sonucudur? e. Çal›flanlar›n ço¤unun ö¤renciler olmas›
a. Gelir etkisi
b. Ölçek etkisi
c. ‹kâme etkisi
d. Fayda etkisi
e. D›fllama etkisi
Ünite - 2 Emek Arz› 29
”
n›larak haz›rlanm›flt›r.
30 Çal›flma Ekonomisi
Gelir
Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar› 1.400
D
1. b Ayr›nt›l› bilgi için “Tercihler ve Farks›zl›k E¤rileri”
konusuna bak›n›z. 1.000 B
2. e Ayr›nt›l› bilgi için “Tercihler ve Farks›zl›k E¤rileri”
konusuna bak›n›z. C
3. b Ayr›nt›l› bilgi için “Tüketim ‹mkânlar›: Bütçe K›s›-
t›” konusuna bak›n›z.
A Bofl Zaman
4. c Ayr›nt›l› bilgi için “Tüketim ‹mkânlar›: Bütçe K›s›- Çal›flma Süresi
0 100
t›” konusuna bak›n›z. 100 0
5. a Ayr›nt›l› bilgi için “Bireysel Emek Arz E¤risi” konu-
suna bak›n›z. Bu kifliye dedesinden haftada 400 TL gelir getiren bir mi-
6. b Ayr›nt›l› bilgi için “Piyasa Emek Arz E¤risi” konu- ras kazand›¤›nda bütçe k›s›t› ACD olacakt›r. Buna göre bi-
suna bak›n›z. rey hiç çal›flmaz ise bu defa “0TL” de¤il “400TL” gelire sa-
7. b Ayr›nt›l› bilgi için “Bireysel Emek Arz E¤risi” konu- hip olacak (C noktas›), zaman›n›n tümünü çal›flarak de¤er-
suna bak›n›z. lendirirse toplam geliri 1400TL’s› olacakt›r. (0 noktas›). Bu
8. e Ayr›nt›l› bilgi için “Emek Arz Karar› ve Ücret Oran- gelirin 1000TL’s› ücret geliri, 400TL’s› ücret d›fl› gelirdir.
lar›” konusuna bak›n›z. ‹ki bütçe k›s›t›n›n birbirine paralel olmas› ücrette bir de-
9. e Ayr›nt›l› bilgi için “Çal›flma Karar› Dengesi” konu- ¤iflme olmad›¤›ndan bütçe k›s›t›n›n e¤iminin de¤iflmedi¤i-
suna bak›n›z. ni göstermektedir.
10. d Ayr›nt›l› bilgi için “Emek Arz›n› Etkileyen Ücret D›-
fl› Unsurlar” konusuna bak›n›z. S›ra Sizde 3
Ücretler yükseldi¤i zaman insanlar›n daha az çal›flt›klar›n-
da kaybedecekleri miktar yükselecek, yani bofl zaman›n
f›rsat maliyeti artacakt›r. Bu durumda bireyler; mikro dal-
ga f›r›nlar, pres ütüler, tam otomatik çamafl›r ve bulafl›k
makineleri gibi geliflmifl ev aletlerini kullanarak piyasa d›-
fl› zamandan tasarruf edip daha fazla çal›flmay› tercih
edebileceklerdir.
31
Emek Talebi 3
‹nsanlar, mallar› ve hizmetleri neden sat›n al›rlar? Bu sorunun yan›t› aç›kt›r: ‹h-
tiyaçlar›n› tatmin etmek için. Mal ve hizmetlerin sat›n al›nmas› onlar›n üretilme-
sini, bu ise iflgücünün çal›flt›r›lmas›n› gerektirir. Bir ekonomide, bütün bireyler,
tüketici olmalar› sebebiyle mal ve hizmet talep ederlerken, emek faktörü sadece bu
mallar› ve hizmetleri üretmek durumunda olan firmalar taraf›ndan talep edilir.
‹flverenler kaç tane iflçi çal›flt›racaklar›na nas›l karar verirler, ekonomide emek ta-
lebi neden bazen artarken bazen de azal›r? Bu ve benzeri sorular›n yan›tlar›n›
bu ünitede bulaca¤›z.
Amaçlar›m›z
Bu üniteyi tamamlad›ktan sonra afla¤›daki sorulara yan›t verebilecek bilgi ve be-
cerilere sahip olabilirsiniz:
K›sa dönemde bir iflveren kaç iflçi çal›flt›raca¤›na nas›l karar verir?
Piyasa emek talep e¤risi nas›l elde edilir ve flekli nas›ld›r?
Uzun dönemde emek talep e¤risi nas›l elde edilir?
K›sa ve uzun dönem emek talep e¤rileri aras›ndaki fark nedir?
Emek talebini etkileyen ücret d›fl› unsurlar nelerdir?
32 Çal›flma Ekonomisi
‹çindekiler
• KISA DÖNEMDE EMEK TALEB‹
• UZUN DÖNEMDE EMEK TALEB‹
• KISA VE UZUN DÖNEM EMEK TALEP E⁄R‹LER‹
• EMEK TALEB‹N‹ ETK‹LEYEN ÜCRET DIfiI UNSURLAR
Ünite 3 - Emek Talebi 33
G‹R‹fi
Emek talebinin türetilmifl bir talep oldu¤u, yani iflverenlerin mal ve hizmet ürete-
bilmek için emek talep ettikleri gerçe¤i, emek piyasalar›n›n en belirgin özelli¤idir.
Güncel hayatta emek piyasalar›nda firmalar›n iflgücüne olan taleplerinin sabit bir
seyir izlemedi¤i, baflta ücretler olmak üzere çok say›da unsura ba¤l› olarak art›p
azalabildi¤ine flahit olmaktay›z. Firmalar›n emek taleplerinin nas›l belirlendi¤i ve
bunun hangi unsurlardan etkilendi¤inin aç›klanmas› bu ünitenin temel amac›n›
oluflturmaktad›r.
Ünite iki ana k›s›mdan oluflmaktad›r. Birinci k›s›mda, sadece eme¤in de¤iflken
faktör oldu¤u k›sa dönemde firman›n ve piyasan›n emek talebinin nas›l belirlen-
di¤i incelenecektir.
‹kinci k›s›mda, sermayenin de de¤iflken oldu¤u uzun dönemde emek talebinin
nas›l belirlendi¤i analiz edilecektir. Bu ünite de ayr›ca k›sa ve uzun dönem emek ta-
lep e¤rileri karfl›laflt›rmal› olarak incelenecek, emek talebini etkileyen ücret d›fl› unsur-
lar›n neler oldu¤u, bunlar›n emek talebini ne yönde etkileyebilecekleri aç›klanacakt›r.
K›sa dönemde firman›n istihdam karar›nda marjinal karar alma kural›n›n nas›l
iflledi¤ini afla¤›daki tabloda yer alan rakamlarla incelemek konunun daha iyi kav-
ran›lmas›na yard›mc› olacakt›r.
Tablo 3.1: Tam (1) (2) (3) (4) (5) = (3) x (4) (6)
Rekabetçi Bir
Emek Üretim Eme¤in Marjinal Eme¤in Marjinal Ücret Oran›
Firman›n K›osa
Dönem Üretim ve Miktar› (TP) Marjinal Gelir Ürün Geliri (W)
‹stihdam De¤erleri (L) Ürünü (Mal›n Fiyat›) MRPL
MPL (MR)
0 0 - 2 TL - 6 TL
1 6 6 2 TL 12 TL 6 TL
2 14 8 2 TL 16 TL 6 TL
3 20 6 2 TL 12 TL 6 TL
4 24 4 2 TL 8 TL 6 TL
5 27 3 2 TL 6 TL 6 TL
6 29 2 2 TL 4 TL 6 TL
7 30 1 2 TL 2 TL 6 TL
pabilmek için son iflçinin toplam üründe sa¤lad›¤› art›fl›nda para birimi cinsinden
verilmesi gerekir. Marjinal ürün de¤erlerini ürünün piyasa fiyat› ile (ayn› zaman- Eme¤in Marjinal Ürün
da MR) çarparak son iflçinin firmaya sa¤lad›¤› getiriyi para birimi ile ifade edebi- Geliri(MRPL): Son ifle al›nan
iflçinin toplam üründe
liriz. Tablonun 5. sütununda yer alan marjinal ürün geliri bunu göstermektedir. sa¤lad›¤› art›fl›n parasal
fiimdi gerek getiriyi, gerekse maliyeti parasal olarak ifade etti¤imize göre 5. ve 6. karfl›l›¤›d›r.
sütunlar› karfl›laflt›rarak denge istihdam seviyesinin ne olaca¤›n› belirleyebiliriz.
K›sa Dönem Emek Talep fiimdi, Tablo 3.1’e bakarak flu sorunun yan›t›n› bulal›m. Ücret 6 TL oldu¤unda
E¤risi: Sermaye ve di¤er
bütün faktörler sabitken kaç iflçi istihdam edilecektir? Denge istihdam kural›na göre bu sorunun yan›t› 5 ifl-
ücret oran› ile firman›n çidir (fiekilde E noktas›). Ücret 8 TL olsa idi (tablo 3.1’deki ücret sütununda 8 TL
emek talep miktar›
aras›ndaki iliflkiyi gösteren yazd›¤›n› düflünelim) MRPL = W kural› 4 iflçi de sa¤lanacakt›. (D noktas›). Nihayet
e¤ridir. ücret 4 TL oldu¤unda, tabloya göre firma 6 iflçi çal›flt›racakt›r (F noktas›).
Buna göre, yukar›daki MRPL e¤risi hangi ücret düzeyinde kaç iflçi çal›flt›raca¤›
sorusunun yan›t›n› verdi¤i için, asl›nda firman›n k›sa dönem emek talep e¤risidir
(DL). Bu nedenle marjinal ürün geliri e¤risinin negatif e¤imli k›sm›n›n firman›n
emek talep e¤risini gösterdi¤ini söylemek yanl›fl olmayacakt›r. E¤rinin pozitif
e¤imli k›sm›nda marjinal ürün artt›¤›ndan, firma için istihdam› artt›rmak kârl› ola-
cak, durma noktas› e¤rinin negatif e¤imli k›sm›nda olacakt›r. Bunu basit bir ör-
nekle aç›klamak mümkündür.
Örne¤in ücret 12 TL olsa idi kaç iflçi istihdam edilirdi? sorusuna yan›t ararken
karfl›m›za 1 veya 3 iflçi fl›klar› gelecektir. Burada do¤ru seçenek 3 iflçidir. Her ne
kadar 1. ‹flçide denge kural› sa¤lanm›fl olsa da, kâr›n› azamilefltirmek isteyen fir-
ma istihdam› bu noktada durdurmayacak, 2. ‹flçiyi ve tekrar denge koflulunun
sa¤land›¤› 3. ‹flçiyi de ifle alacakt›r. Çünkü, ikinci iflçi firmaya 12 TL maliyet yük-
lenmesine karfl›l›k 16 TL’l›k getiri sa¤lamaktad›r. Bu örnekten de anlafl›laca¤› gibi
herhangi bir ücret düzeyinde firman›n istihdam› belirledi¤i nokta MRPL e¤risinin
negatif k›sm›nda yer alaca¤›ndan, emek talep e¤risi olarak da e¤rinin bu bölümü
kabul edilecektir.
giliydi. Bu durum e¤ri boyunca yukar›dan afla¤›ya inildikçe ayn› üretim düzeyini
korumak için sermayede meydana gelecek ayn› miktardaki azalmalar›n giderek
daha fazla emek kullanarak telafi edilebilmesinden kaynaklanmaktad›r.
E¤rinin üst k›s›mlar›nda sermaye fazla kullan›ld›¤› için sermaye faktörünün
marjinal verimi düflük, emek az kullan›ld›¤› için marjinal verimi yüksektir. E¤rinin
alt k›s›mlar›nda ise bunun tersi söz konusudur. E¤rinin üst k›s›mlar›nda marjinal
verimi düflük sermaye faktöründe meydana gelen belirli bir azalma marjinal veri-
mi yüksek emek faktöründen az bir ilave ile telafi edilebilmektedir. Öte yandan
afla¤›ya inildikçe, flimdi marjinal verimi daha yüksek hale gelen sermaye faktörü
ayn› miktar azalt›ld›¤›nda, bunu telafi etmek için marjinal verimi eskisine nazaran
azalm›fl olan emek faktörünü daha fazla artt›rmak gerekecektir.
Efl ürün e¤rilerinin üçüncü özelli¤i orijinden uzaklaflt›kça daha yüksek üretim
düzeyini göstermesidir. fiekilde C noktas› A noktas›na göre daha yüksek üretim
düzeyini göstermektedir. Çünkü C noktas›nda A’ ya nazaran kullan›lan sermaye
miktar› azalt›lmadan emek miktar› artt›r›lm›flt›r. Bunun gibi, her iki faktörden da-
ha fazla kullan›ld›¤›n› gösteren D noktas› da C’ ye nazaran daha yüksek bir üre-
tim düzeyini göstermektedir.
Son olarak efl-ürün e¤rilerinin kesiflmeme özelli¤inin de oldu¤unu hat›rlama-
m›z gerekmektedir.
fiekil 3.3’te yer alan düzgün kavisli efl-ürün e¤risi faktörler aras› ikâmenin ol-
du¤u durumu yans›tmaktad›r. Üretimin faktörlerin ancak belirli oranlarda kullan›l-
mas› ile yapabildi¤i, yani faktörler aras› ikâmenin olmad›¤› durumlarda efl ürün
e¤rilerinin bu flekilde düzgün kavisli e¤riler de¤il, L fleklinde köfleli e¤riler oldu-
¤unu hat›rlayal›m.
Di¤er fleyler sabitken ücretlerin yükselmesi efl maliyet do¤rusunun e¤imini nas›l etkiler? SIRA S‹ZDE
1
Uzun Dönemde ‹stihdam Düzeyinin Belirlenmesi
Buraya kadar uzun dönemde bir firman›n sermaye ve emek faktörlerinden ne ka-
dar talep edece¤inin (a) bu faktörler aras›nda ikâmenin mümkün olup olmamas›na
(b) bu faktörlerin nispi fiyatlar›na ba¤l› oldu¤unu inceledik. Bu noktada her iki un-
sura iliflkin bilgilerimizi birlefltirerek kâr›n› azamilefltirmek isteyen iflverenin faktör
kullan›m miktarlar›n› nas›l belirledi¤ini afla¤›daki flekil yard›m›yla inceleyebiliriz.
Firman›n Q0 kadar mal fiekil 3.5.
üretmeye karar verdi¤ini ka-
Sermaye Miktar› (K) Uzun Dönemde Denge
bul edelim. Firma bu aflama- A4 ‹stihdam Düzeyi
K
da flu kritik soruyu yan›tlamak A3
Uzun dönemde belirli bir
durumundad›r: Hangi serma- miktar mal› en düflük
Y maliyetle üretmeyi
ye/emek bileflimi söz konusu A 2
amaçlayan firma efl ürün
üretimin en düflük maliyetle A1
e¤risinin orijine en yak›n
yap›lmas›n› sa¤lar? fiekilde K K0 X efl maliyet do¤rusu ile
Z L kesiflti¤i (te¤et oldu¤u)
ve L noktalar›, orijine en uzak Q0 noktada denge faktör
B1 B2 B3 B4
efl maliyet do¤rusu (A4B4) Emek Miktar› (L) kullan›m miktarlar›n›
L0
üzerinde oldu¤undan, Q0 ka- belirleyecektir.
dar üretimin en pahal› yap›l-
d›¤› faktör bileflimlerine iflaret etmektedir. Oysa biz ayn› üretimin olabilen en dü-
40 Çal›flma Ekonomisi
flük maliyetle yap›ld›¤› noktay› araflt›rd›¤›m›z için, hem Q0 efl-ürün e¤risi hem de
orijine en yak›n efl-maliyet do¤rusu üzerinde bulunan faktör kombinasyonunu
araflt›rmaktay›z. Bu ise Y ve Z noktalar›n›n de¤il, X noktas›n›n gösterdi¤i kombi-
nasyondur. Q0 efl-ürün e¤risinin A2B2 efl-maliyet do¤rusuna te¤et oldu¤u X nok-
tas›nda firma K0 kadar sermaye ve L0 kadar emek kullanarak üretimi en düflük
maliyetle gerçeklefltirmektedir.
fiekildeki A1B1 efl-maliyet do¤rusu di¤erlerine nazaran en düflük harcama se-
viyesini göstermekle birlikte, Q0 efl-ürün e¤risi ile herhangi bir noktada kesiflme-
di¤inden, bu miktarda bir üretimi gerçeklefltirmeye yetmeyecektir.
Buna ikâme etkisi denilmektedir. Firma böyle yapmakla efl ürün e¤risi ile efl ‹kâme Etkisi: Ücret
maliyet do¤rusunun te¤et oldu¤u Z noktas›nda bulunacak, bu faktör bileflimi ile oran›ndaki bir de¤iflmeye
ba¤l› olarak sermayenin
Q2 kadar mal› flimdi en düflük maliyetle üretebilecektir. emek yerine kullan›lmas›
nedeniyle emek talebinde
meydana gelen de¤iflmedir.
KISA VE UZUN DÖNEM TALEP E⁄R‹LER‹
Ünitenin bafl›nda k›sa dönem emek talep e¤risini toplam ve marjinal ürün kav-
ramlar›ndan hareketle elde etmifltik. Bir önceki flekilden hareketle bu kez efl ürün
e¤rileri ve efl maliyet do¤rular› ile hem k›sa hem de uzun dönem emek talep
e¤rilerini elde etmemiz mümkündür. Afla¤›daki flekil flekil 3.6’daki bilgilerden
hareketle elde edilmifltir. fiekil 3.7.
fiekil 3.7’nin dikey ekse-
K›sa ve Uzun Dönem Emek Talep
ninde ücret oran›, yatay ek- Ücret Oran› (w) E¤rileri
seninde emek miktar› (L) (‹s- z y Ücret yükselmelerine iflverenlerin
tihdam) yer almaktad›r. Bafl- w1 uzun dönemde gösterdikleri tepki
daha fliddetlidir. K›sa dönemde
lang›çta ücret W0 iken istih- x emek talebi sadece ölçek etkisi
w0
dam L2’dir ve X noktas›nda sebebiyle azal›rken, uzun
bulunulmaktad›r. ‹kâme Ölçek dönemde ikâme etkisi de emek
etkisi etkisi ud
D talebinin daha fazla azalmas›na
Ücretler W0’dan W1’e kd L
DL sebep olmaktad›r.
yükseldi¤inde, firman›n bu-
L0 L1 L2 Emek Miktar› (L)
na tepkisi kademeli olacak-
t›r. Maliyetleri artan ve üre-
tim ölçe¤ini küçültmek zorunda kalan firma k›sa dönemde ölçek etkisi nedeniyle
istihdam› L2’den L1’e azalt›r.
Ancak önceki flekilden de görülece¤i gibi Y noktas› firma için maliyet minimi-
zasyonunun sa¤land›¤› faktör kombinasyonu de¤ildir. Bunun nedeni k›sa dönem-
de firman›n kulland›¤› sermaye miktar›n› de¤ifltirememesidir.
Uzun dönemde sermaye miktar›n› de¤ifltirme imkan›na kavuflan firma ikâme Uzun Dönem Emek Talep
etkisi ile fiyat› nispeten ucuz hale gelen sermaye faktörünü pahal› emek faktörü E¤risi: Hem emek, hem de
sermaye faktörleri de¤iflken
ile ikâme edecek, kullan›lan emek miktar› bir kez daha (L1’den L0’a) azalacakt›r. oldu¤unda ücret oran› ile
Yukar›daki flekil, k›sa ve uzun dönem emek talep e¤rilerini karfl›laflt›rmal› ola- firman›n istihdam düzeyi
rak incelememizi sa¤lamaktad›r. ‹ki talep e¤risi aras›ndaki temel fark k›sa dönem aras›ndaki e¤ridir.
iliflkiyi gösteren
K›sa dönemde emek talebinin daha az esnek olmas› ne anlama gelir? SIRA S‹ZDE
2
EMEK TALEB‹N‹ ETK‹LEYEN ÜCRET DIfiI UNSURLAR
‹flveren Say›s›
Piyasa emek talep e¤risi iflverenlerin bireysel taleplerinin yatay toplam› al›narak bu-
lundu¤una göre, piyasaya yeni iflverenler girerse emek talebi de buna ba¤l› olarak
artacak, emek talep e¤risi sa¤a kayacakt›r. Öte yandan ekonomik krizlere ba¤l› ola-
rak yaflanan iflaslar veya sektörün cazibesini kaybetmesi durumunda iflverenlerin sa-
y›s›n›n azalmas› emek talebini de azaltacak, emek talep e¤risi sola do¤ru kayacakt›r.
SIRA S‹ZDE Vinç fiyatlar›n›n artmas› acaba vinç operatörü talebini nas›l etkiler?
3
Ünite 3 - Emek Talebi 43
Özet
AMAÇ
K›sa dönemde bir iflveren kaç iflçi çal›flt›raca¤›na
AMAÇ
K›sa ve uzun dönem emek talep e¤rileri aras›nda-
1 nas›l karar verir? 4 ki fark nedir?
• Firmalar k›sa dönemde kaç iflçi çal›flt›racaklar›na • K›sa ve uzun dönem emek talep e¤rileri aras›nda
marjinal karar alma kural› ile karar verirler. Bu esneklik fark› vard›r.
karar› verirken ifle alacaklar› son iflçinin firmaya • K›sa dönemde emek talep e¤risi daha az esnek
sa¤lad›¤› getiri ile maliyetini karfl›laflt›r›rlar. (inelastik), uzun dönemde ise daha az esnektir
• Marjinal iflçinin maliyeti ile getirisi aras›nda getirisi (elastik).
lehine ihmal edilebilecek kadar küçük bir fark da- • Bunun nedeni ücret yükseldi¤inde k›sa dönemde
hi olsa kâr›n› azamilefltirmek isteyen iflveren o iflçi- emek talebi sadece ölçek etkisi sebebiyle azal›r-
yi ifle alacakt›r. ken, uzun dönemde ikâme etkisinin de devreye gi-
• Bu nedenle denge istihdam kural› istihdam›n iflçi- rerek emek talebinin daha fazla azalmas›na neden
nin maliyeti (W) ile getirisinin (marjinal ürün geli- olmas›d›r.
ri) birbirine eflit oldu¤u düzeyde yap›lmas› olarak
kabul edilir.
AMAÇ Emek talebini etkileyen ücret d›fl› unsurlar nelerdir?
5
• Emek talep e¤risi, ücret oran› ile talep edilen emek
AMAÇ
Piyasa emek talep e¤risi nas›l elde edilir ve flekli
miktar› aras›ndaki iliflkiyi gösterir. Oysa emek tale-
2 nas›ld›r?
binin tek belirleyicisi ücret oran› de¤ildir, baflka
• Piyasa iflverenlerden olufltu¤una göre piyasa emek
unsurlar da bu konuda etkilidir.
talep e¤risi firmalar›n bireysel talep e¤rilerinin top-
• Ürün talebindeki, verimlilikteki, iflveren say›s›nda-
lanmas› ile elde edilir ve negatif e¤imlidir.
ki de¤iflmeler ile di¤er üretim faktörlerinin fiyatlar›
• Piyasa emek talep e¤risi elde edilirken emek tale-
emek talebini etkileyen ücret d›fl› unsurlar aras›nda
bini etkileyen ücret d›fl›ndaki unsurlar sabit kabul
say›labilir.
edilir.
• Bu unsurlardaki de¤iflmeler emek talebini artt›r›-
• Buna göre ücret oran›nda meydana gelen de¤ifl-
yorsa e¤rinin bir bütün olarak sa¤a, azalt›yorsa so-
meler talep e¤risi üzerinde sola veya sa¤a hareket-
la kaymas› ile gösterilir.
le gösterilir ve emek talep miktar›n›n azalmas› ve-
ya artmas› olarak isimlendirilir.
AMAÇ Uzun dönemde emek talep e¤risi nas›l elde edilir?
3
• K›sa dönemde sermaye faktörünün sabit, sadece
emek faktörünün de¤iflken olmas›na karfl›l›k, uzun
dönemde firmalar sermaye faktörünü de artt›rabil-
me imkan›na sahiptirler.
• Firmalar›n uzun dönemde emek ve sermaye fak-
törlerinden ne kadar kullanaca¤›, (a) üretimde bu
iki faktörün birbiri yerine kullan›l›p kullan›lmaya-
ca¤›na (b) faktörlerin nispi fiyatlar›na ba¤l›d›r.
• Uzun dönemde firman›n denge faktör kullan›m
miktarlar› efl-ürün e¤risinin efl maliyet do¤rusuna
te¤et oldu¤u noktada belirlenir. Denge bir kez tes-
pit edildi¤inde, ücret oran›n› yükselterek bunun
nas›l de¤iflece¤i analiz edilebilir. Bu analiz sonuçta
uzun dönem emek talep e¤risinin elde edilmesini
sa¤layacakt›r.
44 Çal›flma Ekonomisi
2. Afla¤›dakilerden hangisi herhangi bir eylemi yapmak- 7. Afla¤›dakilerden hangisi eflürün e¤rilerinin özellikle-
la elde edilecek getiri ve maliyetin karfl›laflt›r›lmas› esas›- rinden biridir?
na dayan›r? a. Pozitif e¤imlidir.
a. Kâr maksimizasyonu b. E¤iminin faktör fiyatlar›n›n oran›na eflitdir.
b. Azalan verimler c. Orijinden uzaklaflt›kça daha yüksek fayda düzeyi-
c. Marjinal karar alma kural› ni gösterir.
d. Marjinal ürün geliri d. Önceleri artan, sonralar› azalan bir h›zda artar.
e. Artan maliyetler kanunu e. Orijinden bak›ld›¤›nda d›fl bükeydir.
3. Emek piyasas›nda tam rekabetçi bir firman›n ücret ora- 8. Eme¤in fiyat› sabitken sermayenin fiyat› ucuzlarsa efl
n› ile ilgili afla¤›daki ifadelerden hangisi do¤rudur? maliyet do¤rusu nas›l etkilenir?
a. Emek miktar› artt›kça artar. a. Sabit kal›r, de¤iflmez.
b. Emek miktar› artt›kça azal›r. b. Orijinden yukar›ya paralel bir flekilde kayar.
c. Toplam ürün artt›kça azal›r. c. Orijine yak›nlaflarak paralel bir flekilde kayar.
d. Toplam ürün artt›kça artar. d. Daha dikleflir.
e. Sabittir. e. Daha yat›klafl›r.
4. Afla¤›dakilerden hangisi k›sa dönemde firman›n kâr›n› 9. Ücret oran›nda meydana gelen bir yükselme emek ta-
azamilefltiren denge istihdam kural›d›r? lebi üzerinde nas›l bir etki yarat›r?
a. MRPL=W a. Talep e¤risi bütün olarak sa¤a kayar.
b. W/P<MPL b. Talep e¤risi bütün olarak sola kayar.
c. MRPL<W c. Talep e¤risi üzerinde yukar›ya do¤ru hareket eder.
d. PxMPL>W d. Talep e¤risi üzerinde afla¤›ya do¤ru hareket eder.
e. MRPL<W/P e. Hiçbiri.
5. Emek ile sermaye faktörleri aras›nda ikâme imkanlar›- 10. Sermaye miktar› sabitken istihdam art›nca toplam üre-
n› gösteren e¤rilere ne ad verilir? tim nas›l bir seyir izler?
a. Efl Maliyet do¤rular› a. Sabittir, de¤iflmez.
b. Farks›zl›k e¤rileri b. Sürekli olarak azalan bir seyir izler.
c. Bütçe k›s›t› c. Sürekli olarak artar.
d. Efl Ürün E¤rileri d. Önce artan, sonra azalan oranlarda artar ve mak-
e. Marjinal Ürün Geliri E¤risi simuma ulafl›r.
e. Hiçbiri.
Ünite 3 - Emek Talebi 45
”
46 Çal›flma Ekonomisi
S›ra Sizde 3
Vinç ile vinç operatörü birbirlerini tamamlayan iki faktör-
dür. Vinç fiyatlar› artt›¤›nda vinç kullanan firmalar vinç ta-
leplerini k›sacaklard›r. Uzun dönemde vinç talebinin azal-
mas› do¤al olarak vinç operatörlerine olan talebi de azal-
tacak, vinç operatörleri talep e¤risi sola do¤ru kayacakt›r.
47
Emek Talep
Esnekli¤i 4
‹ktisat bilimini küçümseme e¤iliminde olanlar biraz da arz ve talebin bu bilimin
iki ana damar›n› oluflturmas›ndan hareketle; “E¤er bir papa¤ana arz ve talep ke-
limesini ezberletmiflseniz onu yar› yar›ya iktisatç› yapm›fls›n›z demektir” esprisini
yaparlar. Tabiiki bu çok yüzeysel bir de¤erlendirmedir ve bir mal›n/faktörün fiya-
t› yükseldi¤inde arz›n›n art›p, talebinin azalacak olmas›n› bilmek asla yeterli de-
¤ildir. Burada arz ve talep de¤iflmelerinin ne kadar olaca¤›n› da bilmek gerek-
mektedir. Konuya emek talebi aç›s›ndan bak›ld›¤›nda, eme¤in fiyat› olan ücret
yükseldi¤inde istihdam›n ne kadar azalaca¤› iflverenlerin, iflçi örgütlerinin ve ka-
munun bilmek durumunda oldu¤u önemli bir husustur. Emek talebinin ücret de-
¤iflmelerine karfl› duyarl›l›¤›n›n derecesi firmalar›n maliyetlerinden istihdam ve
iflsizli¤e, sendikalar›n pazarl›k güçlerinin ne olaca¤›na kadar pek çok konuda be-
lirleyici faktördür. Bu ünitede söz konusu duyarl›l›¤›n nas›l ölçüldü¤ü ve nelere
ba¤l› oldu¤u incelenecektir.
Amaçlar›m›z
Bu üniteyi tamamlad›ktan sonra afla¤›daki sorulara yan›t verebilecek bilgi ve be-
cerilere sahip olacaks›n›z.
Emek talebinin ücret de¤iflmelerine karfl› duyarl›l›¤› nas›l ölçülür?
Ücret yükselmeleri hangi durumlarda, iflverenin toplam maliyetlerini nas›l
etkiler?
Emek talebinin esnek olup olmamas› hangi unsurlara ba¤l›d›r?
48 Çal›flma Ekonomisi
Anahtar Kavramlar
• Emek talebinin ücret esnekli¤i • Toplam ücret ödemesi
• Emek talebinin çapraz ücret esnekli¤i • Marshall-Hicks türetilmifl talep kanunlar›
‹çindekiler
• EMEK TALEB‹N‹N ÜCRET ESNEKL‹⁄‹
• EMEK TALEP ESNEKL‹K TÜRLER‹
• B‹R TALEP E⁄R‹S‹ ÜZER‹NDE FARKLI ESNEKL‹K DE⁄ERLER‹
• EMEK TALEP ESNEKL‹⁄‹-TOPLAM ÜCRET ÖDEMES‹ ‹L‹fiK‹S‹
• EMEK TALEB‹N‹N ÇAPRAZ ÜCRET ESNEKL‹⁄‹
• EMEK TALEP ESNEKL‹⁄‹N‹ ETK‹LEYEN UNSURLAR
• Ürün Talebi
• Emek Maliyetinin Toplam Maliyet ‹çindeki Pay›
• Di¤er Üretim Faktörlerinin ‹kâme Edilebilirli¤i
• Di¤er Üretim Faktörlerinin Arz Esnekli¤i
Ünite 4 - Emek Talep Esnekli¤i 49
G‹R‹fi
K›sa ve uzun dönem emek talebinin incelendi¤i önceki ünitede ücret de¤iflimine
karfl› k›sa dönemde emek talebinin fazla duyarl› olmamas›na karfl›l›k, uzun dö-
nemde daha duyarl› oldu¤u, bu durumun talep esnekli¤inin farkl›l›¤›ndan kay-
nakland›¤› belirtilmiflti. Emek talebinin ücret de¤iflmelerine karfl› duyarl›l›¤›n›n
göstergesi olan emek talep esnekli¤i gerek iflçiler, gerekse iflverenler ve hükümet-
lerin göz önünde bulundurduklar› önemli bir kavramd›r. Örne¤in hükümetin as-
gari ücrette yapaca¤› bir art›fl›n veya sendikalar›n yüksek ücret taleplerinin istih-
damda ne kadarl›k bir azalmaya neden olaca¤› ancak emek talep esnekli¤i bilin-
di¤inde hesaplanabilir.
Emek talep esnekli¤inin çeflitli yönlerden incelenece¤i bu ünitede öncelikle
emek talebinin ücret esnekli¤inin nas›l hesapland›¤›, esnek türleri ve emek talep
e¤risinin esnekli¤i ile ilgili özellikler incelenecektir. Ünitede daha sonra emek ta-
lebinin baflka faktörlerin fiyatlar›ndaki de¤iflmelere duyarl›l›¤›n› ölçen çapraz üc-
ret esnekli¤i kavram› ile emek talep esnekli¤ini etkileyen unsurlar›n neler oldu¤u
analiz edilecektir.
DL
L1 + L2
Ed =
DW
W1 + W2 / 2
50 Çal›flma Ekonomisi
miktarda ücret de¤iflimine DL1 emek talep e¤risinde daha az, DL2 emek talep e¤-
risinde ise daha fazla duyarl›l›k gösterildi¤i için DL1 esnek olmayan, DL2 esnek ta-
lep olarak isimlendirilmifltir.
Ancak iki talep e¤risi aras›nda esnek-esnek olmayan ay›r›m›n› yaparken, gerek
iktisada girifl gerekse iktisat teorisi derslerinden bildi¤imiz bir gerçe¤in burada da
geçerli oldu¤unu belirtmemiz gerekmektedir: Emek talep e¤risinin her noktas›n›n
esneklik de¤eri ayn› de¤ildir ve e¤ri hem esnek hem de esnek olmayan k›s›mlara
sahiptir. Bu durumu afla¤›daki flekil üzerinde gösterebiliriz.
fiekil 4.2.
Ücret Oran› (w) Talep E¤risi Üzerinde Farkl› Esneklik Noktalar›
Bir emek talep e¤risinin her noktas›n›n esneklik
de¤eri farkl›d›r. E¤rinin orta noktas›nda talep
ESNEK (ELAST‹K) Ed>1
90 esnekli¤i bire eflitken, bunun üstünde birden
A büyük, alt›nda ise birden küçük de¤erdedir.
80
B fiekil 4.2’deki gibi do¤rusal bir emek talep
70 Ed=1
60 e¤risinin özelli¤i, e¤ri boyunca her noktada
50 ücretlerdeki bir birim de¤iflmenin istihdamda da
ESNEK DE⁄‹L bir birim olarak ayn› miktar de¤iflmeye neden
40 (‹NELAST‹K) Ed<1
30 olmas›d›r. Örne¤in, flekilde ücretlerde her 10 bir-
20 A imlik (TL) azalma, istihdam› da 10 birim
B artt›rmaktad›r. Bununla birlikte e¤ri boyunca
10
birim olarak ayn› de¤iflmelerin olmas›
10 20 30 40 50 60 70 80 90 Emek Miktar› (L) de¤iflmelerin oransal olarak ayn› oldu¤unu
göstermez.
fiekil 4.2’deki gibi do¤rusal bir emek talep e¤risinin özelli¤i, e¤ri boyunca her
noktada ücretlerdeki bir birim de¤iflmenin istihdamda da bir birim olarak ayn›
miktarda de¤iflmeye neden olmas›d›r. fiekilde ücretlerde her 10 birimlik (TL) azal-
ma istihdam› da 10 birim artt›rmaktad›r. Bununla birlikte e¤ri boyunca birim ola-
rak ayn› de¤iflmelerin olmas› de¤iflmelerin oransal olarak ayn› oldu¤unu göster-
mez. Örne¤in ücret 80 TL’den 70 TL’ na düflerse (A’ dan B’ ye hareket), istihdam
20 iflçiden 30 iflçiye yükselir. Ed=%DL/%DW=%50 / %12.5 = 4 oldu¤undan emek
talep e¤risinin üst taraflar›nda talebin ücret esnekli¤inin bir hayli yüksek oldu¤u
görülmektedir.
Öte yandan ücret 20 TL ile bafllay›p 10 TL’ na inerse (C’den D’ ye hareket) is-
tihdam 80 iflçiden 90 iflçiye ç›kmaktad›r. Bu durumda emek talep esnekli¤i E d=
%DL / %DW = %12.5 / %50 = 0.25 (%2.5) olarak hesaplan›r. Görüldü¤ü gibi e¤ri-
nin alt k›s›mlar› esnek olmayan talep özelli¤i tafl›maktad›r.
Do¤rusal bir talep e¤risinin e¤imi her noktada ayn› iken, ayn› miktar ücret de-
¤iflimine karfl›l›k e¤rinin ortas› birim esnek, üst k›sm› elastik alt k›sm› ise inelas-
tiktir. Bunun nedeni e¤imin mutlak de¤er, esnekli¤in ise oransal (yüzde) de¤iflim-
lere göre hesaplanmas›d›r. Ücret 80 TL iken 10 TL’l›k bir düflme oransal olarak kü-
çük bir düflüfl iken (%12.5), ücret 20 TL iken 10 TL’l›k bir düflme oransal olarak
büyük bir yüzdeyi (%50)göstermektedir.
Emek talep e¤risinin ücret esneklik de¤erinin her noktada farkl› oldu¤una ilifl-
kin bu aç›klamalardan sonra gösterim kolayl›¤› aç›s›ndan ayn› noktadan geçen iki
talep e¤risinden dik olan›n›n esnek yat›k olan›n›n esnek olmayan talebi ifade ede-
ceklerini kabul etmek emek talep teorisi ile çeliflmeyecektir.
52 Çal›flma Ekonomisi
SIRA S‹ZDE A sendikas›n›n karfl› karfl›ya oldu¤u emek talep e¤risine göre; ücret saat bafl› 4 TL’dan 5
1 TL’na yükseldi¤inde istihdam 30 kifliden 15 kifliye düflüyorken, B sendikas›n›n karfl› karfl›ya
oldu¤u emek talep e¤risine göre ücret saat bafl› 6 TL’dan 5 TL’na indi¤inde istihdam 40 kifli-
den 44 kifliye art›yorsa hangi sendika üyeleri toplam gelirlerini artt›rmakta daha baflar›l›d›r?
Ünite 4 - Emek Talep Esnekli¤i 53
Nitelikli-niteliksiz emek ile sermaye aras›nda ikâme iliflkisi mi tamamlay›c›l›k iliflkisi mi SIRA S‹ZDE
vard›r? 2
54 Çal›flma Ekonomisi
Ürün Talebi
Hat›rlanaca¤› gibi, önceki ünitede ücret art›fllar›n›n üretim maliyetlerini artt›rarak
ürün fiyatlar›n›n artmas›na sebep olaca¤› belirtilmiflti. Nihai ürün talebinin fiyat es-
nekli¤i ne kadar yüksekse (örne¤in o mal baflka bir mal ile kolayl›kla ikâme edi-
liyorsa veya mal için ödenen para tüketicilerin toplam harcamalar› içinde önemli
bir yer tutuyorsa) bu fiyat art›fl›n›n yol açaca¤› sat›fl ve üretim azal›fl› o kadar bü-
yük olacakt›r. Di¤er fleyler eflitse, üretim ve sat›fllar›n büyük ölçüde azalmas› iflve-
renlerin türetilmifl bir talep olan emek faktöründen kulland›klar› miktarlar› da
önemli ölçüde azaltmalar›na sebep olacakt›r. Öte yandan, ürün talebi esnek de-
¤ilse ücret art›fl› nedeniyle maliyetlerde meydana gelen art›fl fiyat yoluyla tüketici-
lere daha kolay bir flekilde aktar›labilecek, fiyatlar›n yükselmesi ürüne olan talebi
fazla azaltmayaca¤›ndan, sonuçta emek talebi de çok fazla azalmayacakt›r.
Burada ürün talebi ile ilgili türetilmifl talep kanununun iki özelli¤inden bahse-
dilebilir. Bunlardan birincisi, di¤er fleyler sabitken firman›n faaliyet gösterdi¤i
ürün piyasas› ne kadar rekabetçi ise, o firman›n emek talep e¤risi o ölçüde esnek
olacakt›r. Bir mal› piyasada satan ne kadar çok firma varsa, tüketiciler bir firma
yerine di¤erinden kolayl›kla mal sat›n alabilirler. Bu da flirketlerin ürün talepleri-
ni fiyat de¤iflimine karfl› duyarl› yapacakt›r. Bundan dolay›d›r ki eksik rekabetçi
bir firman›n emek talep e¤risi rekabetçi bir firman›n emek talep e¤risinden daha
az esnektir. Sendikalar bu özellik nedeniyle rekabetçi piyasalara nazaran eksik re-
kabetçi piyasalarda çok fazla istihdam kayb›na sebep olmadan ücretleri artt›rabil-
me imkan›na sahiptirler.
Türetilmifl talep kanunlar›n›n ürün talebi ile ilgili ikinci özelli¤i, piyasan›n tü-
mü için emek talep e¤risinin tek bir firman›n emek talep e¤risine nazaran daha
dik (az esnek) olmas›’ d›r. Örne¤in; bir lastik piyasas›nda sadece bir üreticinin ifl-
yerinde ücretlerin yükselmesi, o markan›n fiyat›n› yükselterek, firman›n sat›fllar›n›
önemli ölçüde düflürecektir. Çünkü bir marka otomobil lasti¤i di¤erinin yak›n bir
ikâmesidir.
Öte yandan; sadece bir firmada de¤il de piyasan›n tamam›nda ücretler yükselirse,
piyasadaki her marka lasti¤in fiyat› yükselece¤inden, tüketici için yukar›da belirtilen
ikâmeyi gerçeklefltirmek mümkün olmayacakt›r. Bu durumda piyasada talep edilen
lastik miktar› azalmakla birlikte, bu azalma önemli ölçüde olmayacakt›r. Bundan do-
lay›d›r ki sendikalar genellikle bir piyasan›n tamam›nda organize olmaya çal›fl›rlar.
Ünite 4 - Emek Talep Esnekli¤i
ifle girecek iflçilerin ya bafllang›çta ya da belirli bir süre sonra sendikaya üye ol-
mas›n› flart koflmak (closed shop ve union shop uygulamalar›) gibi faaliyetler için-
de bulunabildikleri gözlenmektedir.
SIRA S‹ZDE Bilgisayar ve büro makinelerindeki geliflmeler sizce büro çal›flanlar›n›n istihdam›n›n
3 miktar›n› ve niteli¤ini nas›l etkileyecektir?
Özet
AMAÇ
Emek talebinin ücret de¤iflmelerine karfl› duyarl›l›-
AMAÇ
Emek talebinin esnek olup olmamas› hangi unsur-
1 ¤› nas›l ölçülür? 3 lara ba¤l›d›r?
• Emek talebinin ücret de¤iflmelerine karfl› duyarl›l›- • Emek talebinin esnekli¤i dört unsura ba¤l›d›r. Bun-
¤›n› talebin ücret esnekli¤i vermektedir. Ücret es- lar›n bafl›nda ürün talebi gelmektedir. Bir mala yö-
nekli¤i emek miktar›ndaki yüzde de¤iflmenin üc- nelik tüketici talebi esnek ise (esnek de¤ilse) o ma-
retteki yüzde de¤iflmeye oranlanmas› ile bulunur. l›n üretiminde kullan›lan eme¤e olan talep de es-
• Ücretler yükseldi¤inde emek talep miktar› o oran- nek olacakt›r (esnek olmayacakt›r). Bu kuraldan
da azalm›yorsa esnek olmayan talep (talebin du- hareketle ayr›ca; eksik rekabetçi bir piyasaya naza-
yarl›l›¤› az), ücret yükselmesinden daha büyük bir ran rekabetçi bir piyasada, piyasan›n tümüne naza-
oranda azal›yorsa esnek talep (talebin duyarl›l›¤› ran tek bir firmada emek talebinin daha esnek ol-
fazla) söz konusudur. du¤u (yani ücret de¤iflimine karfl› daha duyarl› ol-
• Emek talebi sadece ücrete ba¤l› de¤ildir, di¤er üre- du¤u) söylenebilir.
tim faktörlerinin fiyatlar› da bu konuda belirleyici • Bu konuda etkili olan ikinci unsur emek maliyeti-
unsurdur. Emek talebinin çapraz ücret esnekli¤i nin toplam maliyet içindeki pay›d›r. Eme¤in üretim-
emek talebinin di¤er üretim faktörünün fiyat›ndaki de yo¤un olarak kullan›ld›¤› durumda ücret yüksel-
de¤iflmelere karfl› ne ölçüde duyarl› oldu¤unu gös- meleri firman›n maliyet ve ürün fiyat›n› önemli öl-
terir. Di¤er üretim faktörü sermaye olabilece¤i gi- çüde artt›racak, buna ba¤l› olarak sat›fllar› da önem-
bi, bir baflka emek türü/grubu da olabilir. (örne¤in li ölçüde azalan firma ayn› flekilde istihdam etti¤i
sendikal› iflçiler için di¤er üretim faktörü sendika- emek miktar›n› önemli ölçüde azaltacakt›r. Eme¤in
s›z iflçiler olabilir) üretim maliyetinin büyük bir k›sm›n› oluflturmama-
• Emek ile di¤er üretim faktörü üretimde birbiri ye- s› bu anlamda kendisine avantaj sa¤layacakt›r.
rine kullan›labiliyorsa (ikâme iliflkisi) çapraz ücret • Üretimde eme¤in di¤er üretim faktörleri ile ikâme
esnekli¤inin iflareti pozitiftir. Öte yandan emek ile edilebilirli¤i de emek talep esnekli¤ini etkileyen
di¤er üretim faktörü aras›nda tamamlay›c›l›k iliflki- üçüncü unsurdur. Teknolojinin emek yerine ser-
si varsa iflaret negatif olacakt›r. maye kullan›m›na izin vermedi¤i durumlarda iflve-
renler ücretler çok yükselse de iflgücünden vazge-
AMAÇ
Ücret yükselmeleri hangi durumlarda iflverenin çemeyecekler, dolay›s› ile emek talebi inelastik ola-
2 toplam maliyetini nas›l etkiler? cakt›r. Bu durum örne¤in pilotlara olan talebin ta-
• Ücretlerin yükselmesi durumunda iflverenin iflgü- r›m iflçileri talebinden daha az esnek oluflunun ne-
cüne ödedi¤i toplam harcaman›n (toplam ücret denlerinden biridir.
ödemesi) artmas› veya azalmas› emek talep esnek- • Ancak söz konusu ikâme baflka üretim faktörleri-
li¤i ile ilgilidir. nin arz esnekli¤ine de ba¤l›d›r. Örne¤in, ücretler
• Emek talebi esnek de¤ilse ücretlerin yükselmesi yükseldi¤inde iflverenlerin ço¤u iflgücü yerine da-
istihdamda oransal olarak daha az bir düflüfle ne- ha ucuz hale gelen sermaye kullan›m›n› artt›rmaya
den olaca¤›ndan, iflverenin toplam ücret ödemesi karar verirlerse, ancak sermaye mallar›n›n arz› çe-
artacakt›r. flitli nedenlerle esnek de¤ilse (inelastik), talep art›-
• Öte yandan, esnek bir emek talebi söz konusu ise, fl› sermaye mallar›n›n fiyatlar›n›n önemli ölçüde
ücretin yükselmesi istihdam›n önemli ölçüde azal- artmas›na neden olacakt›r. Bu durumda sermaye
mas›na neden olaca¤›ndan iflverenin toplam ücret mallar› eskisi kadar ucuz olmayaca¤›ndan, iflgücü-
ödemesi azalacakt›r. nü sermaye ile ikâme etmek bafllang›çta düflünül-
dü¤ü kadar kârl› olmayacakt›r.
Sonuçta ücret yükselmifl bile olsa iflveren iflgücünü
önemli ölçüde k›smak istemeyece¤inden emek ta-
lebi esnek olmayan özellikle olacakt›r.
58 Çal›flma Ekonomisi
Kendimizi S›nayal›m 6. X ve Y gibi iki emek türü aras›nda çapraz ikâme es-
1. A iflkolu için emek talebinin ücret esnekli¤i formülü- nekli¤i ile ilgili afla¤›daki ifadelerden hangisi do¤rudur?
nün pay›nda afla¤›dakilerden hangisi yer al›r? a. Esnekli¤in iflareti pozitifse iki emek türü birbirini
a. A ifli ücret oran›ndaki % de¤iflme ikâme etmektedir.
b. A iflinde emek talep miktar›ndaki % de¤iflme b. Esnekli¤in iflareti pozitifse iki emek türü birbirine
c. B ifli ücret oran›ndaki % de¤iflme tamamlay›c›d›r.
d. B iflinde emek talep miktar›ndaki % de¤iflme c. Esnekli¤in iflareti negatifse iki emek türü birbirini
e. A ifli yan ödemelerindeki % de¤iflme ikâme etmektedir.
d. Esnekli¤in iflareti s›f›rsa iki emek türü tamamlay›c›d›r.
2. Bir firman›n eme¤i sadece belirli bir ücrette istihdam e. Hiçbiri
etmesi, bunun alt›nda veya üstünde istihdam›n söz konu-
su olmamas› durumunda, emek talep e¤risinin esnekli¤i 7. Afla¤›daki türetilmifl talep kanunlar›ndan hangisi
nas›l olur? “önemsiz olman›n önemi” olarak isimlendirilir?
a. Ed=0 a. Üretilen mal›n fiyat esnekli¤inin yüksek olmas›
b. Ed=1 b. Eme¤in di¤er faktörlerle kolayca ikâme edilebilirli¤i
c. Ed=∞ c. Toplam maliyet içinde emek maliyetinin pay›n›n
d. 1<Ed<0 düflüklü¤ü
e. Hiçbiri d. Di¤er üretim faktörlerinin arzlar›n›n esnek oluflu
e. Piyasan›n tümünün emek talebinin tek bir firma-
3. Kad›n iflgücü emek talebinin ücret esnekli¤i –0,75 ve n›n talebinden daha az esnek oluflu
kad›n iflgücü istihdam›n› %12 oran›nda artt›rmak istiyor-
sak, di¤er fleyler sabitken kad›n iflgücünün ücretini nas›l 8. Eme¤in di¤er faktörlerle ikâme edilebilirli¤i göz önü-
de¤ifltirmemiz gerekir? ne al›narak afla¤›daki mesleklerden hangisinde emek ta-
a. %75 oran›nda artt›rmam›z gerekir lebi di¤erlerinden daha esnekdir?
b. %75 oran›nda azaltmam›z gerekir a. Kimya iflkolu çal›flanlar›
c. %16 oran›nda azaltmam›z gerekir b. Pilotlar
d. %12 oran›nda azaltmam›z gerekir c. Tar›m iflçileri
e. %16 oran›nda artt›rmam›z gerekir d. fiarap tad›c›lar›(degustatörler)
e. Futbol hakemleri
4. Toplam ücret ödemesi nas›l hesaplan›r?
a. ‹flçi say›s› x iflçilerin k›dem y›llar› 9. Afla¤›dakilerden hangisinde emek talep e¤risinin es-
b. Sermaye fiyat› x iflçi say›s› nekli¤i daha azd›r?
c. Kullan›lan sermaye miktar› x ücret oran› a. Eme¤i di¤er üretim faktörleri ile ikâme etmek kolaysa
d. Ücret oran› x çal›flan iflçi say›s› b. Firma ürün piyasas›nda tekelci ise
e. Kullan›lan sermaye miktar› x sermaye fiyat› c. Emek maliyetinin toplam maliyet içindeki pay›
yüksekse
5. Toplam ücret ödemesi (TÜÖ) ile ilgili afla¤›daki ifade- d. Eme¤i ikâme eden faktörün arz› inelastik ise
lerden hangisi do¤rudur? e. Tek firma yerine piyasan›n tümünün emek talep
a. Emek talebi esnekse ücretler artt›¤›nda TÜÖ’ de e¤risi inceleniyorsa
artar.
b. Emek talebi esnek de¤ilse ücretler artt›¤›nda TÜÖ 10. Ayn› noktadan geçen iki emek talep e¤risi ile ilgili
azal›r. afla¤›daki ifadelerden hangisi do¤rudur?
c. Emek talebi esnekse ücretler azald›¤›nda TÜÖ’ de a. Dik olan›n esnekli¤i bir, yat›k olan›nki s›f›ra eflittir.
azal›r. b. Dik olan›n esnekli¤i s›f›ra, yat›k olan›n ki bire eflittir.
d. Emek talebi esnek de¤ilse ücretler azald›¤›nda c. Dik olan› esnek, yat›k olan› esnek de¤ildir.
TÜÖ artar. d. Yat›k olan› esnek, dik olan› esnek de¤ildir.
e. Emek talebi esnekse ücretler artt›¤›nda TÜÖ’de e. Her ikisi de esnektir.
azal›r.
Ünite 4 - Emek Talep Esnekli¤i 59
“
Biçerli, M.K. (2000). Çal›flma Ekonomisi, ‹stanbul, Beta
HAVA YOLLARINDA ÜCRETLER ÇOK YÜKSEK* Bas›m Yay›m, s.115-128.
Biçerli, M.K. (1992). Sendikalar›n Ekonomik Analizi
Trebor Banstetter ve ‹flgücü Gelirleri Üzerindeki Etkileri: Türkiye
Star-Telegram Muhabiri Uygulamas›, Eskiflehir, Anadolu Üniversitesi Yay›nlar›
7 Kas›m 2002 Yay No.707, s.62-67.
Amerikan Havayollar› Merkezi’nde bir araya gelen analiz- Kaufman, B.E.(1989).The Economics Of Labor Markets
cilere konuflma yapan Amerikan Havayollar› Yönetim Ku- And Labor Relations,Second Edition, Chicago, The
rulu Baflkan› ve Genel Müdürü Don Carty pilotlar›n sen- Dryden Press, s.162-166.
dikas› ile üzerinde anlaflt›klar› 2.2 milyar$’l›k geçici ücret Lordo¤lu,K;Özkaplan,N ve Törüner M.,(1999) Çal›flma
indiriminin flirketin federal hükümetten kredi garantisi al- ‹ktisad›, 3. Bask›, ‹stanbul, Beta Bas›m Yay›m, s.120-
mas›na yetmeyebilece¤ini belirtti. Carty Havayollar›n›n 126.
tekrar kârl› hale gelmeden önce sektörde ücretlerin sabit- McConnell,C.R ve Brue, S.L..(1989). Contemporary La-
lenmesi veya düflürülmesi gerekti¤ini söyledi. bor Economics, New York, McGraw-Hill Book Com-
Toplant›da sektörün derin bir kriz içinde oldu¤unu belir- pany, s.127-133.
ten planlama baflkan yard›mc›s› Henry Joyner flirketin ge- Elliott, R.F.(1997).Karfl›laflt›rmal› Çal›flma Ekonomi-
lecek y›l kapasitesini %16 düflürece¤ini ifade etti. si,Çev.Mehmet Befleli, Seyhan Erdo¤du, Arif Genifl,
Carty pilotlar›n sendika liderlerinin kabul ettikleri ücret Fatih Güngör, Gülay Toksöz, Ankara, Ankara Üniver-
indirimini onaylamalar› durumunda bile Amerikan pilot- sitesi Yay›nlar› Yay.No.210, s.232-238.
lar›ndan %2 oran›nda daha yüksek ücret alacaklar›n› be-
lirtti. Carty, ayr›ca befl buçuk y›l sonra pilotlar›n ücretleri-
nin flimdiki seviyesine (ki bu Amerikan pilotlar›ndan %27
daha yüksektir) ulaflaca¤›n› söyledi. Carty iflkolunda ücret
art›fllar› durdurulam›yor veya ücretler azalt›lam›yorsa bile
ücret art›fl h›z›n›n yavafllat›lmas› gerekti¤ini ekledi. fiirke-
tin Sothwest Havayollar› gibi düflük maliyetli flirketlerle
rekabet edebilmesi için maliyetlerini 4 milyar $ azaltmas›
gerekti¤ini söyleyen genel müdür, bu amaçla ayr›ca eko-
nomik olarak rantabl olmayan baz› yurt içi ve yurt d›fl›
hatlar›n›n da kald›r›laca¤›n› ifade etti. Ancak flirketin bu
giriflimlerinin uzun dönemli temel problemleri çözmekte
yeterli olamayaca¤›n› söyleyen Carty, Irak ile yap›lacak
savafl›n daha fazla problemler yaratabilece¤ini belirtti.
fiirketin hükümetle iliflkilerinden sorumlu Baflkan Yar-
d›mc›s› Will Ris ücretlerin ba¤lay›c› hakemlik kurumu ile
belirlenmesinin ifllerini büyük ölçüde kolaylaflt›raca¤› söy-
ledi. Ancak sendikalar, grev faaliyetlerini s›n›rland›ran bu
öneriye fliddetle karfl› ç›kmaktad›rlar.
*Bu haber http://www.dfw.com/mld/dfw/news/4464510.html
internet adresinden al›nm›fl ve k›salt›larak tercüme edilmifltir.
”
60 Çal›flma Ekonomisi
S›ra Sizde 2
Nitelikli veya niteliksiz iflgücünün üretimde sermayenin
tamamlay›c›s› m› yoksa ikâmesi mi oldu¤u konusunda
karar verilmesi zordur. Ancak nitelikli (veya iyi e¤itilmifl
iflgücünün) niteliksiz iflgücüne nazaran sermayenin
tamamlay›c›s› olmas› daha muhtemeldir. E¤er her ikisi
de sermayenin ikâmesi ise ikâme edilebilirlik derecesinin
nitelikli iflgücü için daha düflük oldu¤u söylenebilir. Daha
aç›k bir ifadeyle; sermaye niteliksiz iflgücünün yapt›¤›
iflleri büyük ölçüde yapabilirken, nitelikli iflgücünün
yapt›¤› iflleri ayn› ölçüde yapamaz.
S›ra Sizde 3
Bilgisayarlar ve büro makineleri eskiden çok kifli ile
yap›lan ifllerin daha az iflgücü kullanarak yap›labilmesini
sa¤larlar. Bu aç›dan sektörde istihdam› azalt›c› etkilerinin
oldu¤u söylenebilir. Bu geliflme ayn› zamanda teknolojiyi
daha etkin kullanabilen, programlama yapabilen veya
paket programlar› kullanabilen iflgücüne ihtiyaç
do¤uraca¤›ndan, büro personelinin niteli¤inin de yük-
selmesini sa¤layaca¤› aç›kt›r.
61
Emek Piyasas›
Dengesi 5
Dengede duramazsa, bu sporcuyu bekleyen kaç›n›lmaz son “düflmek” olacakt›r.
“Denge” gündelik hayat›n pek çok yönünde oldu¤u gibi emek piyasalar›nda da
sa¤lan›lmas› amaçlanan anahtar bir sonuçtur. Eme¤ini arz eden iflçiler ile iflçi ça-
l›flt›rmak isteyen iflverenlerin bir araya geldikleri bu piyasalarda dengenin sa¤la-
namamas›, çal›flmak isteyen iflçilerin ifl bulamamalar›na veya iflverenlerin çal›fl-
t›rmak için yeterli say›da iflçi bulamamalar›na sebep olur. Her iki durum da kay-
nak da¤›l›m›nda etkinlikten uzaklafl›lmas› anlam›na gelecektir. Bu ünitede “Emek
piyasalar› nas›l dengeye gelir?, Arz ve talep yönlerinden denge bozuldu¤unda ye-
ni denge nas›l sa¤lanabilir?” gibi sorular›n yan›tlar› aranacakt›r.
Amaçlar›m›z
Bu üniteyi tamamlad›¤›m›zda afla¤›daki sorulara yan›t verebilecek bilgi ve beceri-
lere sahip olabilirsiniz.
Tam Rekabetçi bir emek piyasas›nda denge nas›l oluflur?
Tam rekabetçi alt piyasalarda tek bir ücret hangi mekanizmalarla sa¤lan›r?
Emek arz ve talebindeki de¤iflmeler dengeyi nas›l de¤ifltirir?
Ücretlerin azalma yönünde kat› oldu¤u durumda bozulan denge nas›l tek-
rar oluflur?
Tam rekabetçi bir firma için denge nas›l oluflur?
Tekelci bir firma için denge nas›l oluflur, bunun tam rekabetçi firman›n den-
gesinden farkl›l›¤› nedir?
Oligopolcü firma için denge ücret ve istihdam düzeyi nas›l belirlenir?
62 Çal›flma Ekonomisi
Anahtar Kavramlar
• Tam Rekabetçi Emek Piyasas› • Arz Fazlas›
• Denge Ücreti • Ücret Kat›l›¤›
• Tek Ücret Kanunu • Marjinal Ürün De¤eri
• Talep Fazlas›
‹çindekiler
• REKABETÇ‹ P‹YASALARDA EMEK P‹YASASI DENGES‹
• Tam Rekabet Piyasas›nda Tek Ücret Kanunu
• Tam Rekabetçi Alt Piyasalarda Dengelenme
• Piyasa Dengesinde De¤iflmeler
• Ücret Rijitli¤i (Kat›l›¤›) Durumunda Dengelenme
• Tam Rekabetçi Bir Firma ‹çin Ücret ve ‹stihdam Düzeylerinin Belirlenmesi
• TEKELC‹ B‹R F‹RMA ‹Ç‹N P‹YASA DENGES‹
• OL‹GOPOLCÜ B‹R F‹RMA ‹Ç‹N P‹YASA DENGES‹
Ünite 5 - Emek Piyasas› Dengesi 63
G‹R‹fi
Ücret, ço¤umuzun hayat›n› do¤rudan veya dolayl› bir flekilde önemli ölçüde etki-
leyen bir kavramd›r. Eme¤in fiyat› olan ücretin temel belirleyicileri emek arz› ve ta-
lebidir. Bu ünite söz konusu kavramlar›n ayr›nt›l› bir flekilde incelendi¤i 2. ve 3.
ünitelerin do¤al bir uzant›s› niteli¤indedir. Kaynak da¤›l›m›n›n en etkin oldu¤u tam
rekabet piyasas›nda denge ücret ve istihdam düzeylerinin nas›l belirlendi¤i, bu
dengenin hangi durumlarda nas›l de¤iflece¤i konular› ünitenin hareket noktas›n›
oluflturacakt›r.
Ünitede ayr›ca tam rekabetçi, tekelci ve oligopolcü firmalar için emek piyasas›
dengesinin nas›l olufltu¤u incelenerek piyasa yap›lar›na göre denge ücret ve istih-
dam düzeylerinin nas›l farkl›laflt›¤› tespit edilecektir. Ünite, oldukça teknik konu-
lar› içermekle birlikte konular›n yal›n, k›sa ve anlafl›labilir olmas›na özen gösteril-
mifltir. Ancak sizlerin bu üniteyi gerekti¤i flekilde anlayabilmeniz ‹ktisada Girifl ve
‹ktisat Teorisi derslerindeki tam rekabet, tekel ve oligopol piyasalar› ile ilgili konu-
lar› özümseyebilmeniz ile mümkün olacakt›r.
fiekil 5.1.
Tam Rekabette Emek Piyasas›
Dengesi
‹ktisada Girifl dersinde bir mal›n piyasa denge fiyat›n›n arz ve talep e¤rilerinin
kesiflti¤i noktada olufltu¤u belirtilmiflti. Ayn› analiz emek piyasas›na uyarlan›ld›¤›n-
da, tam rekabetçi bir emek piyasas›nda piyasa dengesinin emek arz (SL) ve talep
(DL) e¤rilerinin kesiflti¤i X noktas›nda kuruldu¤u görülmektedir. X noktas›nda
Denge Ücreti: Emek arz ve denge ücreti olan WTR ücretine raz› olup çal›flmak isteyen herkes (LTR kadar ifl-
talebini eflitleyen ücrettir.
‹flsizli¤in olmad›¤› bu ücret
gücü) iflverenler taraf›ndan talep edilece¤inden, piyasada iflsizlik olmayacakt›r. Bu-
düzeyine piyasay› temizleyen rada akla bu dengenin kararl› bir denge olup olmad›¤›, yani dengeden herhangi
ücret de denilir. bir flekilde uzaklafl›ld›¤›nda piyasan›n kendi iflleyifli ile tekrar dengeye gelip gele-
meyece¤i sorusu gelebilir.
Tam rekabet piyasas›nda denge kararl› bir dengedir. Örne¤in, piyasa ücreti
W2’ye yükselirse denge bozulacak, yüksek ücret iflçiler için cazip oldu¤undan L2
kadar iflgücü bu ücrette çal›flmak isteyecektir. Ancak iflverenler böyle bir yüksek
ücret düzeyinde sadece L1 kadar iflçi çal›flt›rmak isteyeceklerinden, L1-L2 (veya ab)
kadar iflgücü ücrete raz› olduklar› halde ifl bulamayacaklard›r. Piyasada bu flekilde
iflsizli¤in olmas›, say›lar› aç›k ifllere göre fazla olan iflçilerin istihdam imkan› bula-
bilmek için birbirleriyle rekabete girmelerine neden olacakt›r. Emek arz fazlas›n›n
neden oldu¤u bu rekabet ücretlerin kademeli olarak tekrar WTR düzeyine inmesi-
ni sa¤layacakt›r. Bu ücret düzeyinde ücrete raz› olup çal›flmak isteyen herkes ifl
imkan› buldu¤undan, iflçilerin birbirleri ile daha fazla rekabet etmelerine gerek
kalmayacak, piyasa X noktas›nda tekrar dengesine kavuflacakt›r.
Ayn› flekilde, ücret düzeyi W1 gibi denge düzeyinin alt›nda olursa, bu taktirde
yukar›daki mekanizman›n tersi söz konusu olacakt›r. W1 ücreti düflük oldu¤u için
iflverenler için cazip, iflçiler için arzulanmayan bir ücret düzeyidir. Bu ücret düze-
yinde iflverenler L2 kadar iflçi çal›flt›rmak isteyecekler, ancak L1 kadar iflgücü bu üc-
rete raz› olarak piyasada çal›flmak isteyecektir. Buna göre L1-L2 (cd) kadar talep
fazlas› olacak, iflverenler çal›flt›rmak için iflçi bulamayacaklard›r. Bu durum iflveren-
lerin az say›da iflgücünü çal›flt›rmak için rekabete girmelerine neden olacak, ücret-
ler kademeli olarak yükselecektir. WTR ücret düzeyinde iflverenler tam çal›flt›rmak
istedikleri kadar (LTR) iflgücünü piyasada haz›r bulacaklar›ndan ücretleri yükseltme
rekabeti sona erecektir. Denge ücretinde (WTR) emek arz› emek talebine eflit olup
iflsizlik olmad›¤›ndan, buna piyasay› temizleyen ücret oran› da (market clearing
wage rate) denilir.
Ünite 5 - Emek Piyasas› Dengesi 65
Yukar›da tam rekabet piyasas›n›n özelliklerini tafl›yan bir mesle¤in iki ayr› fle-
hirdeki piyasa dengeleri verilmifltir. Bafllang›çta A flehrinde denge ücretinin
100.000TL, B flehrinde ise 50.000TL oldu¤unu varsayal›m. Acaba tam rekabet piya-
sas› varsay›mlar› geçerli iken bu ücret farkl›l›¤› kal›c› olacak m›d›r? Tek ücret kanu-
nu bu durumda geçerlili¤ini yitirecek midir? Bu iki soruya tek bir yan›t verilebilir:
Hay›r
Tam rekabet piyasas›n›n fleffafl›k varsay›m› (özelli¤i) gere¤i B flehrinde çal›flan
iflçiler A flehrindeki kendileri ile ayn› özelliklere sahip (homojenite) meslektafllar›-
n›n daha yüksek ücret ald›klar›ndan haberdar olacaklard›r. Yine piyasan›n mobili-
tenin tam ve maliyetsiz oluflu varsay›m› gere¤ince düflük ücretle çal›flan iflçiler A
piyasas›na gireceklerdir. Çünkü iflçilerin düflük ücreti kabullenmeleri onlar›n fay-
dalar›n› azamilefltirme peflinde olacaklar› varsay›m› ile çeliflecektir.
‹flgücünün bu flekilde B piyasas›ndan A piyasas›na geçifl yapmas›, di¤er fleyler-
de de¤iflme yokken göç alan B piyasas›nda emek arz›n›n sa¤a (artma), göç veren B
piyasas›nda ise sola (azalma) kaymas›na neden olacakt›r. Bu durumda emek arz›-
n›n bollaflt›¤› A flehrinin piyasas›nda ücretler düflerken, B flehrinde bunun tersi ola-
cakt›r. Arz e¤risinin bu flekilde kaymas› belki flekilde gösterildi¤i gibi tek seferde
de¤il, birden fazla seferde olacakt›r. Ancak sonuçta, her iki piyasada da ücretler
eflitlenecek, iflçilerin bir piyasadan di¤erine göç etmeleri için art›k bir neden kal-
mad›¤›nda emek arz e¤risi daha fazla kaymayacakt›r. Özetlersek, tam rekabetçi bir
emek piyasas›n›n özellikleri geçerli ise iki alt piyasada (örne¤in ayn› mesle¤in iki
66 Çal›flma Ekonomisi
farkl› flehirdeki piyasas›) ücret farkl›l›klar› kal›c› olmayacak, ücretler zaman içinde
eflitlenecektir. Bir baflka deyiflle tek ücret kanunu piyasan›n geneli (O mesle¤in ül-
ke genelindeki arz ve talebi) için geçerli oldu¤u kadar, bütünü oluflturan alt piya-
salar aras›nda da geçerli olacakt›r.
fiekil 5.3.
Tam Rekabetçi Bir Emek
Piyasas›nda Talep Fazlas›
Ücret Oran› (W) Ücret Oran› (W) SL2
Tam rekabetçi bir emek SL SL1
piyasas›nda veri bir ücret
düzeyinde talep fazlas› ya
emek arz› sabitken emek C C
w2 w2
talebinin sa¤a kaymas› ile veya A B B
emek talebi sabitken emek w1 w1 A
arz›n›n sola kaymas› ile
meydana gelebilir. DL
Bafllang›çtaki denge noktas›na DL1 DL2
nazaran her iki durumda da Emek L2 L3 L1 Emek
L1 L3 L2
ücretler yükselirken, istihdam Miktar› (L) Miktar› (L)
ilk durumda artmakta, ikinci
durumda ise azalmaktad›r. (a) (b)
ücret (W2) ve gerekse istihdam düzeyi (L3) eski denge noktas›na (A) oranla daha
yüksek olacakt›r.
Emek piyasas›n›n talep cephesinde bir de¤iflme yokken emek arz›n›n azalmas›
da (örne¤in, iflgücünün bölge d›fl›na göç etmesi nedeniyle) talep fazlas›na neden
olacakt›r. (Arz e¤risini hangi unsurlar›n kayd›raca¤› hakk›nda 2. Üniteye bak›n›z.)
fieklin (b) k›sm›nda bu durum gösterilmifltir. Bafllang›çta piyasa A noktas›nda den-
gede iken (Emek Arz›=Emek Talebi) talebin bu flekilde sola kaymas› ile W1 ücre-
tinde L2L1 kadar (AB) talep fazlas› meydana gelecek, bu durumda iflverenler aras›
rekabet ücretlerin yükselmesini sa¤layarak piyasa C noktas›nda yeniden dengeye
gelecektir. Yeni denge noktas›nda (C) eski denge noktas›na (A) nazaran ücret ora-
n› (W2) artarken istihdam düzeyi daha düflük (L3) olacakt›r.
Arz Fazlas›: Emek Arz veya
Arz Fazlas› talep e¤rilerindeki kaymaya
ba¤l› olarak veri ücret
Emek piyasalar›nda piyasa dengesinin bozulmas›na neden olan bir baflka durum düzeyinde emek arz
arz fazlas›d›r. Arz fazlas› afla¤›daki flekilde gösterildi¤i gibi ya talepte bir de¤iflme miktar›n›n emek talep
yokken emek arz e¤risinin sa¤a kaymas› ile, ya da arz da bir de¤iflme yokken miktar›ndan fazla olmas›
durumudur.
emek talep e¤risinin sola kaymas› ile meydana gelebilir.
fiekil 5.4.
Tam Rekabetçi Bir Emek
Piyasas›nda Arz Fazlas›
Ücret Oran› (W) Ücret Oran› (W)
SL1 DL1 Tam rekabetçi bir emek
DL SL2 SL piyasas›nda veri bir ücret
DL2 düzeyinde arz fazlas› ya emek
talebi sabitken emek arz›n›n
A B B A sa¤a kaymas› ile veya emek
w1 w1 arz› sabitken emek talebinin
C sola kaymas› ile meydana
w2 w2 C
gelebilir. Bu durumda
–bafllang›çtaki denge noktas›na
nazaran- her iki durumda da
L1 L3 L2 Emek L2 L3 L1 Emek
Miktar› (L) Miktar› (L) ücretler düflerken, istihdam ilk
(a) (b) durumda artmakla, ikinci
durumda ise azalmaktad›r.
SIRA S‹ZDE Di¤er fleyler eflitken bir mala olan talep artarsa, bu durum o mal›n üretildi¤i emek piyasa-
1 s›nda veri ücret düzeyinde arz fazlas›na m› yoksa talep fazlas›na m› sebep olacakt›r? Ücret
ve istihdam düzeyleri bundan nas›l etkilenir?
SIRA S‹ZDE Ücretlerin azalma yönünde rijit olmas› durumunda emek piyasas› dengesi yeniden kolay ve
2 maliyetsiz bir fleklide sa¤lanabilir mi?
Ünite 5 - Emek Piyasas› Dengesi 69
fiekil 5.5.
Tam Rekabetçi Bir Firmada
Ücret Oran› (W) Ücret Oluflumu
Eme¤i tam rekabetçi bir piyasadan istihdam eden firma piyasada bu tür eme¤i
istihdam eden çok say›da firmadan birisi konumunda olacakt›r. Eme¤in fiyat› bu
durumda fiekil 5.1’de gösterildi¤i gibi piyasa emek arz ve talep e¤rilerinin kesiflti-
¤i noktada WTR olarak belirlenecektir. Tam rekabet piyasas›nda yer alan tek bir fir-
man›n fiyat› de¤ifltirme gücü olmad›¤›, yani fiyat al›c›s› oldu¤u hat›rlan›rsa, firma
bu ücreti (WTR) veri olarak alacak ve bu ücret düzeyinden diledi¤i kadar iflçi çal›fl-
t›rabilecektir. Firma bütün iflçilere ayn› ücreti ödeyece¤inden, hem ortalama emek
maliyeti (ACL) hem de marjinal emek maliyeti (MCL) (ifle al›nan son iflçiye ödenen
ücret) bu ücrete eflit olacakt›r. Dolay›s›yla flekilde WTR ücretinden yatay eksene
paralel olarak çizilen do¤ru hem tam rekabetçi bir firmaya olan emek arz›n› (SL),
hem de ortalama ve marjinal emek maliyetlerini gösterecektir. Emek arz e¤risinin
sonsuz esneklikte olmas› veri ücret düzeyinde firman›n ücreti de¤ifltirmeksizin di-
ledi¤i kadar iflçi çal›flt›rabilece¤ini göstermektedir.
Hat›rlanaca¤› gibi emek talebi ile ilgili üçüncü ünitede ürün piyasas›nda tam re-
kabetçi bir firman›n marjinal ürün geliri e¤risinin (MRPL) ayn› zamanda emek ta-
lep e¤risine (DL) eflit oldu¤u bulunmufltu. Tam rekabet piyasas›nda bu e¤ri ayn›
zamanda marjinal ürün de¤erine de (VMP) eflittir. Bu noktada marjinal ürün de- Marjinal Ürün De¤eri: ‹lave
iflçinin istihdam edilmesi ile
¤eri ve marjinal ürün geliri kavramlar›n› tan›mlayarak aralar›ndaki benzerli¤in ne para birimi cinsinden
oldu¤unu belirtmek yararl› olacakt›r. toplumun sa¤lad›¤› ekstra
üretimi gösterir. Son iflçinin
Marjinal ürün de¤eri (VMP) ilave iflçinin istihdam edilmesi ile para birimi cin- verimlili¤i ürün fiyat› ile
sinden toplumun sa¤lad›¤› ekstra üretimi gösterir ve son iflçinin verimlili¤i ile çarp›larak bulunur.
ürün fiyat›n›n çarp›m›na eflittir.
Marjinal ürün geliri (MRP) ise 3. Üniteden hat›rlanaca¤› gibi ilave iflçinin istih-
dam› ile firman›n para birimi cinsinden sa¤lad›¤› ekstra üretimi gösterir ve son ifl-
çinin verimlili¤i ile firman›n marjinal gelirinin (son üretilen mal›n sat›m›ndan elde
edilecek gelir) çarp›m›na eflittir. Üçüncü ünitede, ürün piyasas›nda tam rekabet ol-
du¤unda firman›n marjinal gelirinin mal›n fiyat›na eflit olaca¤› belirtilmiflti. Buna
70 Çal›flma Ekonomisi
göre, ürün piyasas›nda tam rekabetçi bir firma için emek talebi (DL) ayn› zaman-
da marjinal ürün gelirine ve marjinal ürün de¤erine de eflit olacakt›r.
Emek piyasas›nda tam rekabetçi olan bir firma için ücret zaten piyasada belirlen-
di¤inden, burada belirlenecek tek fley vard›r: ‹stihdam düzeyi. fiekilde firma emek
arz› ile emek talebinin kesiflti¤i noktan›n iflaret etti¤i L0 kadar iflçi çal›flt›racakt›r.
Bu hususta son olarak flu sorunun yan›t›n› arayal›m: Firma acaba WTR’nin al-
t›nda veya üzerindeki bir ücret düzeyinden iflçi istihdam edecek midir? Bu soru-
nun yan›t› hay›rd›r. Örne¤in, W1 gibi düflük bir ücret düzeyi firma için kârl› olmak-
la birlikte ünitenin bafl›nda s›ralanan tam rekabet piyasas›n›n fleffafl›k ve tam bilgi
fayda maksimizasyonu varsay›mlar› gere¤i iflçiler piyasadaki ücretin gerçekte WTR
oldu¤unu bileceklerdir. Tam rekabet piyasas›nda denge ücret düzeyinde (WTR)
herkes ifl bulup iflsizlik olmad›¤›ndan, faydas›n› azamilefltirmek (maksimize etmek)
isteyen hiç kimse W1 ücretinde çal›flmak istemeyecektir.
Öte yandan, kâr›n› azâmilefltirme amac›nda olan hiçbir firma iflgücüne W2 gibi
denge ücretinin üstünde bir ücret teklif etmeyecektir. Çünkü firma denge ücretin-
de (WTR) zaten diledi¤i kadar iflgücünü bulabilmektedir. ‹flgücü temininde zorluk
olmad›¤› halde iflçiye daha yüksek ücret verilmesi firmalar›n amaçlar›n›n kârla-
r›n› azâmilefltirmek oldu¤u varsay›m›na ters düflecektir.
fiekil 5.6.
Ürün Piyasas›nda Tekelci Bir
Firmada Ücret Oluflumu
Ücret Oran› (W)
Emek piyasas›nda tam
rekabetçi, ürün piyasas›nda DLTR
DLTEKEL
tekelci olan bir firman›n
emek arz e¤risi tam rekabetçi
firman›n e¤risi iken emek
x y
talep e¤risi iken emek talep wTR SL=ACL=MCL
e¤risi tam rekabetçi bir
firman›n talep e¤risinin
daha solunda ve daha diktir.
Buna göre di¤er fleyler eflitken
tekelci bir firma tam LTEKEL LTR Emek Miktar› (L)
rekabetçi bir firmaya
nazaran daha az iflçi
çal›flt›r›r.
Ünite 5 - Emek Piyasas› Dengesi 71
Ancak, firma ürün piyasas›nda tekelci oldu¤undan emek talebi önceki flekilde
gösterilenden farkl› olacakt›r. Bu farkl›l›¤› gösterebilmek için afla¤›daki flekilde
hem tam rekabetçi hem de tekelci emek talep e¤rileri yanyana çizilmifltir. Önce bu
farkl›l›¤›n nedenlerini aç›klayal›m.
fiekilde, ürün piyasas›nda tekelci bir firman›n emek talep e¤risinin tam rekabet-
çi bir firman›n emek talep e¤risinin sol taraf›nda yer ald›¤› ve daha dik oldu¤u gö-
rülmektedir. Bu farkl›l›¤›n temel nedeni tam rekabetçi bir firmada marjinal gelirin
mal›n fiyat›na eflit olmas›na karfl›l›k, tekelci bir firmada marjinal gelirin fiyattan kü-
çük olmas›d›r. Bunu basit bir örnekle aç›klayal›m.
Ürün piyasas›nda tam rekabetçi bir firma, fiyat al›c›s› konumunda oldu¤undan
üretti¤i bütün mallar› piyasada oluflan fiyata göre satmak durumundad›r. Firma bü-
tün sat›fllar›n› ayn› fiyattan yapaca¤› için, satt›¤› sonuncu birim maldan elde etti¤i
gelir (marjinal gelir) ayn› zamanda mal›n fiyat›na eflit olmaktad›r.
Öte yandan, tekelci firma piyasadaki tek firma oldu¤undan, bu firman›n ürünü-
ne olan talep e¤risi ayn› zamanda piyasa talep e¤risi olacakt›r. Bir mal›n piyasa ta-
lep e¤risinin negatif e¤imli bir e¤ri oldu¤u hat›rlan›rsa, flunu söylemek mümkün-
dür: tekelci bir firma daha çok mal satabilmek için fiyat› düflürmek zorundad›r.
‹flte bu nedenle söz konusu firma için marjinal gelir fiyata eflit olmayacakt›r.
Bu noktada, rakamsal bir örnek daha aç›klay›c› olacakt›r. Firman›n fiyat› 10TL
oldu¤unda 10 birim mal sat›p 100TL toplam gelir elde etti¤ini düflünelim. Fiyat
9TL’na indirildi¤inde sat›fllar 12 birime yükselirse, toplam gelir 108TL olacakt›r.
Bu durumda marjinal gelir (∆ Toplam Gelir/∆ Sat›fllar)(8TL/2=4TL) mal›n fiyat›n-
dan (9TL) daha düflük olacakt›r. Buna göre tekelci bir firman›n marjinal ürün ge-
lirinden (marjinal ürün x fiyat) daha düflük olaca¤›ndan, flekilde görüldü¤ü gibi
tekelci bir firman›n emek talep e¤risi tam rekabetçi bir firman›n emek talep e¤ri-
sinden daha içeride yer alacakt›r. E¤rinin di¤erinden daha dik olmas› ücret de¤i-
flimlerine karfl› tekelci bir firman›n tam rekabetçi bir firmadan daha az duyarl› ol-
du¤unu göstermektedir.
fiimdi, tekelci ilaç firmas›n›n sekreter istihdam›nda dengenin ne oldu¤unu ince-
leyebiliriz. fiekil 5.6’ya göre denge firman›n emek talep e¤risi (DTEKEL) ile emek
arz (SL) kesiflti¤i X noktas›nda oluflacak, ücreti belirleme imkan› olmayan bu firma
LTEKEL kadar iflçi istihdam edecektir. fiekle göre söz konusu firma ürün piyasas›n-
da tekelci de¤il de tam rekabetçi olsayd› denge Y noktas›nda oluflacak, firma LTR
kadar iflçi istihdam edecektir. Buna göre flu genellemeyi yapmak mümkündür: di-
¤er fleyler eflitken tekelci firmalar, tam rekabetçi firmalara nazaran daha az say›-
da iflçi istihdam ederler.
üretimin büyük bir k›sm›n› gerçeklefltiren az say›da büyük firma emek piyasas›n-
da da etkilidir. Afla¤›daki flekil oligopolcü bir firma için denge ücret ve istihdam
düzeylerinin nas›l belirlendi¤ini göstermektedir.
fiekilde, oligopolcü firmaya olan emek arz e¤risi L1 istihdam düzeyine kadar sa-
bit bir ücretten (W0) yatay eksene paralel bir flekilde iken, L1 istihdam düzeyinden
sonra pozitif bir e¤im tafl›maktad›r. Bunun anlam› firman›n piyasadaki geçerli üc-
fiekil 5.7.
Oligopolcü Bir Firman›n Ücret
ve ‹stihdam Belirlemesi
Ücret Oran› (W)
DL 3
Oligopolcü bir firman›n DL1 DL2
karfl›laflt›¤› emek arz e¤risi SL=MCL
belirli bir istihdam düzeyine
kadar yatay eksene
paralelken, o düzeyden sonra w1
pozitif e¤imlidir. Buna göre x
w0
oligopolcü piyasadaki
iflsizlerin tamam›n› geçerli
ücretten çal›flt›rabilirken,
daha fazla kifli çal›flt›rmak L0 L1 L2 Emek Miktar› (L)
istedi¤inde di¤er firmalardan
iflçi transfer etmesi, bunun
için ise ücretleri yükseltmesi
gerekmektedir.
retten (W0) iflsizlerin toplam› kadar iflgücünü ücreti yükseltmeksizin istihdam ede-
bilece¤idir. Nitekim firman›n emek talebi DL1’den DL2’ye artt›¤›nda, oligopolcü pi-
yasadaki geçerli ücreti artt›rmadan istihdam› L0’dan L1’e artt›rabilecektir. X nokta-
s›nda firma piyasadaki iflsizlerin tümünü istihdam etmifl olmaktad›r.
Oligopolcü firma istihdam› L1’in ötesine artt›rmak istiyorsa, baflka firmalarda ça-
l›flan iflçileri kendi firmas›na çekebilmek için W0’dan daha yüksek ücret ödemesi
gerekecektir. Bu nedenle flekilde emek arz e¤risi X noktas›nda dirsek yapan ve o
noktadan sonra pozitif bir seyir takip eden bir e¤ri olacakt›r.
Yukar›da, oligopol piyasas›nda firmalardan birinin ataca¤› ad›mlar›n di¤er fir-
malar›n misilleme yapmalar›na neden olaca¤› belirtilmiflti.
Emek arz e¤risinin, pozitif esneklikte olan k›sm›n›n hangi esneklikte olaca¤›
(dik veya yat›k olaca¤›) inceledi¤imiz firman›n rakiplerinden eleman transfer etme
çabalar›na karfl›l›k rakip firmalar›n iflgücünü korumak veya istihdam düzeyini yük-
seltmek için benzeri flekilde ücretleri ne kadar yükselteceklerine ba¤l›d›r. E¤er di-
¤er firmalar ücretleri yükseltme konusunda yar›fla girmezlerse, emek arz e¤risinin
pozitif e¤imli k›sm› fazla dik olmayacakt›r. Öte yandan, firmalar birbirlerinin ücret
tekliflerine aynen takip ederek veya ondan daha yüksek ücret vererek karfl›l›k ve-
rirlerse, emek arz e¤risinin pozitif e¤imli k›sm› daha dik olacakt›r.
SIRA S‹ZDE Neden oligopolcü firmalar birbirleri ile ücret yar›fl›na girmezlerse emek arz e¤risinin po-
3 zitif e¤imli k›sm› yat›k, tersi durumunda dik olacakt›r?
Özet
AMAÇ
Tam Rekabetçi bir emek piyasas›nda denge nas›l • Arz veya talebin kaymas› ile bafllang›çtaki denge
1 oluflur? ücretinde talep fazlas› oluflmuflsa daha yüksek bir
• Tam rekabet piyasas›, gerçek hayatta tüm flartlar› ücret düzeyinde piyasa yeniden dengeye gelebile-
ile gözlenmesi güç varsay›mlar içermesine karfl›l›k cektir. Talep fazlas› emek arz› sabitken emek tale-
kaynak da¤›l›m›nda tam etkinli¤in sa¤land›¤› piya- binin artmas›ndan kaynaklanm›flsa denge istihdam
salar oldu¤undan, gerek mal ve hizmet fiyatlar›n›n düzeyi de artacak, talep sabitken arz›n azalmas›n-
gerekse eme¤in fiyat›n›n (ücret) aç›klanmas›nda dan kaynaklanm›flsa azalacakt›r.
bafllang›ç noktas›n› oluflturmaktad›r. • Öte yandan, emek piyasas›nda arz fazlas›n›n olufl-
• Tam rekabetçi bir emek piyasas›nda denge emek mas› ücretlerin düflmesine neden olacakt›r. fiayet
arz ve talep e¤rilerinin kesiflti¤i noktada oluflur. arz fazlas› talep sabitken arz›n artmas›ndan kaynak-
Denge ücret düzeyinde iflsizlik olmad›¤›ndan, buna lanm›flsa denge istihdam düzeyi azalacak, arz sabit-
piyasay› temizleyen ücret oran› da denilmektedir. ken talebin azalmas›ndan kaynaklanm›flsa denge
• Rekabetçi bir piyasada k›sa dönemde denge ücretin- istihdam düzeyi artacakt›r.
den sapmalar olabilse de, uzun dönemde tekrar den-
ge ücretine dönülecektir. Bu durum tam rekabetçi
AMAÇ
Ücretlerin azalma yönünde kat› oldu¤u durumda
piyasalarda tek ücret kanunu olarak adland›r›l›r. 4 bozulan denge nas›l tekrar oluflur?
• Gerçek hayatta parasal ücretlerin artma yönünde
AMAÇ
Tam rekabetçi alt piyasalarda tek bir ücret hangi esnek olduklar› halde, azalma yönünde ayn› esnek-
2 mekanizmalarla sa¤lan›r? li¤e sahip olmad›klar› bilinmektedir. Ücret kat›l›¤›
• Tam rekabetçi alt piyasalarda k›sa dönemde farkl› sendikalar ve toplu sözleflme düzeninden kaynak-
ücretler olabilse de, piyasan›n varsay›mlar› göz önün- lanabildi¤i gibi zaman zaman iflverenlerin tutumu
de tutuldu¤unda bu durum uzun vadede kal›c› ol- da bu konuda etkili olabilmektedir.
mayacak, piyasalar aras›nda ücretler eflitlenecektir. • Parasal ücretlerin azalamad›¤› durumda dengesi bo-
• Örne¤in, ayn› mesle¤in iki farkl› flehirdeki piyasala- zulan bir emek piyasas› uzun bir zaman gerektirse
r›ndan birinde ücretler daha yüksek ise, piyasan›n de ayn› ücret düzeyinde yeniden dengeye gelebile-
fleffafl›k varsay›m› gere¤i iflçiler bundan haberdar cektir. Dengenin yeniden kurulmas›nda nispi üc-
olacaklar “faydalar›n› azamilefltirmek” isteyen iflçi- retler ve emek hareketlili¤i anahtar kavramlard›r.
ler kolayl›kla ücretlerin düflük oldu¤u flehirden yük-
sek oldu¤u flehire göç edeceklerdir.
AMAÇ Tam rekabetçi bir firma için denge nas›l oluflur?
5
• Sonuçta ücretlerin yüksek oldu¤u piyasaya iflgücü
• Tam rekabetçi firma piyasadaki çok say›da firma-
girifli fazla oldu¤undan ücretler düflerken, ücretle-
dan biri oldu¤undan eme¤in fiyat›n› etkileme gücü-
rin düflük oldu¤u gerekçesi ile iflgücünün bir k›sm›-
ne sahip de¤ildir. Firma piyasada toplam emek arz
n› kaybeden piyasada ise emek arz› azald›¤›ndan
ve talep e¤rilerine göre belirlenen denge ücretini
ücretler yükselecektir. Eme¤in piyasalar aras›ndaki
veri olarak al›r.
hareketlili¤i ücretler birbirine eflitleninceye kadar
• Firman›n bu ücret düzeyinde ne kadar iflçi çal›flt›ra-
devam edecektir.
ca¤› emek arz ve talep e¤rilerinin kesiflme noktala-
r› taraf›ndan belirlenir.
AMAÇ
Emek arz ve talebindeki de¤iflmeler dengeyi nas›l
3 de¤ifltirir?
• Emek arz›nda ve talebinde meydana gelebilecek
kaymalar rekabetçi bir emek piyasas›nda var olan
dengenin bozulmas›na neden olabilecektir. Ancak
piyasan›n iflleyifli farkl› bir ücret ve istihdam bilefli-
minde yeniden dengeye gelinmesini sa¤layacakt›r.
74 Çal›flma Ekonomisi
AMAÇ
Tekelci bir firma için denge nas›l oluflur, bunun tam
AMAÇ
Oligopolcü firma için denge ücret ve istihdam dü-
6 rekabetçi firman›n dengesinden farkl›l›¤› nedir? 7 zeyi nas›l belirlenir?
• Ürün piyasas›nda tam rekabetçi ve tekelci firmala- • Oligopolcü bir firma iflkolundaki toplam üretimin
r›n emek talep e¤rileri farkl›d›r. Farkl›l›¤›n temel büyük bir k›sm›n› gerçeklefltiren az say›da firma-
nedeni marjinal gelir-fiyat iliflkisidir. dan biridir.
• Ürün piyasas›nda tam rekabetçi firma fiyat al›c›s› • Oligopolcünün emek arz e¤risi piyasa ücretinden
konumunda oldu¤undan sat›fllar›n› piyasada olu- belirli bir istihdam düzeyine (piyasadaki iflsizlerin
flan denge fiyat›ndan yapacakt›r. Bu durumda fir- tamam›n› gösteren düzey) kadar yatay eksene pa-
man›n marjinal geliri fiyata eflittir. ralel, ondan sonra ise pozitif e¤imlidir.
• Öte yandan, piyasa talebinin tümünü karfl›lama du- • Buna göre oligopolcü firma piyasadaki iflsizlerin
rumunda olan tekelci bir firman›n daha fazla mal say›s› kadar iflçiyi piyasadaki geçerli ücreti yükselt-
satabilmesi ürün fiyat›n› düflürmesi ile mümkün ola- meksizin istihdam edebilecektir.
ca¤›ndan Marjinal Gelir=Fiyat eflitli¤i burada söz • Ancak, istihdam› bunun da ötesine artt›rmak isterse
konusu olmayacakt›r. rakip firmalardaki iflçileri kendi firmas›na çekmesi
• Bu nedenle, tekelci bir firman›n emek talep e¤risi gerekecektir. Bu durum firman›n ücretleri yükselt-
tam rekabetçi bir firman›n e¤risinin daha solunda mesini zorunlu k›lacakt›r.
yer al›r ve daha diktir. Bunun do¤al sonucu fludur:
Veri bir ücret oran›nda tekelci firma tam rekabetçi
firmadan daha az iflçi çal›flt›r›r.
Ünite 5 - Emek Piyasas› Dengesi 75
Kendimizi S›nayal›m 6. Tam rekabetçi bir firma için ücret oran› afla¤›dakiler-
1. Tek ücret kanunu afla¤›daki piyasa türlerinin den hangisine eflit de¤ildir?
hangisinde geçerlidir? a. Emek talebine
a. Tekel b. Marjinal ürün gelirine
b. Tam rekabet c. Eme¤in marjinal verimine
c. Monopson d. Marjinal emek maliyetine
d. Oligopol e. Marjinal ürün de¤erine
e. ‹ki yanl› tekel
7. Afla¤›dakilerden hangisi ilave iflçinin istihdam edilmesi
2. Afla¤›dakilerden hangisi tam rekabet piyasas›n›n varsa- ile para birimi cinsinden toplumun sa¤lad›¤› ekstra üreti-
y›mlar› aras›nda yer almaz? mi gösterir?
a. Firmalar kârlar›n› azamilefltirme amac›ndad›r. a. Marjinal ürün geliri
b. Piyasadaki iflçiler ifllerin rekabetine aç›kt›r. b. Marjinal emek maliyeti
c. Emek piyasas›nda sendikalar mevcuttur. c. Ortalama emek maliyeti
d. Piyasada çok say›da iflçi ve iflveren vard›r. d. Marjinal ürün de¤eri
e. Piyasa homojendir. e. Ortalama ürün geliri
3. Oligopolcü bir firmaya olan emek arz e¤risinin flekliyle 8. Ücretler azalma yönünde yap›flkan ise emek piyasas›n-
ilgili olarak afla¤›daki ifadelerden hangisi do¤rudur? da bozulan denge afla¤›dakilerden hangisinin yard›m› ile
a. Bütünüyle negatif e¤imlidir. tekrar sa¤lanabilir?
b. Bütünüyle pozitif e¤imlidir. a. Sendikalar
c. Belirli bir ücrete kadar s›f›r esnek, sonra pozitiftir. b. Eme¤in bulundu¤u emek piyasas›n› terk etmemesi
d. Belirli bir ücrete kadar s›f›r esnek, sonra negatif c. Reel ücretler
e¤imlidir. d. Devlet müdahalesi
e. Belirli bir istihdam düzeyine kadar sonsuz esnek, e. Nispi ücretler
sonra pozitif e¤imlidir.
9. Tam rekabetçi bir emek piyasas›nda denge ücretinin
4. Biri ürün piyasas›nda tam rekabetçi di¤eri tekelci iki üstüne ç›k›l›rsa afla¤›dakilerden hangisi olur?
firman›n emek talep e¤risiyle ilgili afla¤›daki ifadelerden a. Emek arz fazlas› oluflur.
hangisi do¤rudur? b. ‹flçiler aras› rekabet ücreti yukar›ya çeker.
a. ‹kisi de pozitif e¤imlidir. c. ‹flverenler aras› rekabet ücreti afla¤›ya iter.
b. Tam rekabetçi firman›n ki s›f›r esneklikte,di¤eri d. Ücretler iflçiler aras› rekabet nedeniyle eski seviye-
sonsuz esnekliktedir. sine düfler.
c. Tam rekabetçi firman›n ki sonsuz esneklikte, di¤e- e. Ücret yükselmesi devam eder, dengeden giderek
ri s›f›r esnekliktedir. uzaklafl›l›r.
d. ‹kisi de sonsuz esnekliktedir.
e. Hiçbiri 10. Tam rekabetçi bir firmada denge istihdam düzeyinin
belirlendi¤i nokta ile ilgili afla¤›daki ifadelerden hangisi
5. Afla¤›dakilerden hangisinde tam rekabetçi bir piyasada do¤rudur?
talep fazlas› meydana gelir? a. Ortalama emek maliyeti marjinal ürün de¤erinden
a. Emek talebi sabitken piyasaya yurtd›fl›ndan iflgücü büyüktür.
göçünün olmas› b. Marjinal emek maliyeti ortalama emek maliyetin-
b. Emek arz› sabitken yeni iflverenlerin piyasaya girifl den küçüktür.
yapmas› c. Marjinal emek maliyeti marjinal ürün gelirine eflittir.
c. Emek arz› sabitken iflgücünün verimlili¤inin düflmesi d. Marjinal ürün de¤eri ortalama emek maliyetinden
d. Emek talebi sabitken di¤er ifllerin ücretlerinin büyüktür.
artmas› e. Marjinal ürün de¤eri ortalama emek maliyetinden
e. Emek arz› sabitken üretilen ürüne olan talebin küçüktür.
azalmas›
76 Çal›flma Ekonomisi
Daha yüksek ücret kazanmak için Dayton’u terk edip ül- Silikon vadisindeki flirketlerin baflkanlar›ndan biri olan
kenin baflka eyaletlerine giden iflçiler, bir anlamda yaban Keith Kennedy vergi oranlar› yükseltilip hizmetler azalt›l-
ördeklerini takip eden kifliler konumunda olacaklard›r. En d›kça silikon vadisinin ifl yapmak için daha pahal› bir yer
son ücret istatistiklerine göre Dayton’daki özel sektör ça- haline gelece¤ini, bunun ise ekonomik canlanmay› tehli-
l›flanlar› ülkenin 230 metropoliten bölgesindeki meslek- keye sokan bir durum oldu¤unu belirtti.
tafllar›ndan daha ücret almaktad›rlar. Örne¤in, Dayton- Kennedy’nin baflkanl›¤›n› yapt›¤› Joint Venture’›n bugün
Springfield’de 1999 y›l›nda bir iflçi ortalama olarak y›lda yay›nlanan raporunda geçti¤imiz iki y›lda ifllerin ve gelir-
30.600$ kazan›yorken, bu miktar Jacksonville’de 27.400$, lerin önemli ölçüde düfltü¤ü belirtildi. Raporda belirtilen
ve Honolulu’da 29.000$’d›r. iyi bir geliflme, geçen y›l iflgücü verimlili¤inin artmas›-
Yerel bir flirketin müdürü olan Charlene Miller; yaflam ma- na ba¤l› olarak maliyetlerin azalmas› d›r.
liyeti, ulafl›m süresi, emlak fiyatlar› ve yaflam kalitesi bir- Vadideki flirketler bölgedeki yüksek maliyetleri ancak ifl-
likte düflünüldü¤ünde Dayton-Springfield’de çal›flanlar›n çiler baflka yerlerdeki iflçilerden daha verimli olduklar›nda
daha büyük flehirlerde yaflayanlardan önemli ölçüde yük- kald›rabileceklerdir. Geleneksel olarak verimlilik art›fl›
sek gelir elde ettiklerini belirtmektedir. araflt›rmalar sonucunda yeni ve geliflmifl ürünler üreterek
Ancak, Dayton Üniversitesi ‹fl ve Ekonomik Araflt›rmalar daha ucuz ve eski teknolojiyi baflka ülkelerde (off-shore)
Merkezi Müdürü Richard Stock imalat sanayiindeki yük- üretmekle sa¤lanmaktad›r. Ancak, mevcut ürünler bu fle-
sek ücretlerin uzun ömürlü olmayabilece¤i endiflesini ta- kilde ücretlerin düflük oldu¤u deniz afl›r› ülkelerde üreti-
fl›maktad›r. Bölgedeki yüksek ücretlerin otomotiv sektö- lirken, silikon vadisinin keflfedilmemifl teknoloji piyasa-
ründen ve sendikalardan kaynakland›¤›n› belirten Stock, s›nda çok iyi durumda olmad›¤› bilinmektedir. Ekono-
“firmalar›n fabrikalar› emek piyasalar›n›n daha ucuz mistler Baflkan› Doug Henton, vadi için esas olan›n yeni
oldu¤u di¤er eyaletlere veya deniz afl›r› ülkelere kay- teknoloji ürünlerinin yarat›lmas› oldu¤unu ve düflük mali-
d›rmalar› durumunda ücretlerin düflece¤ini” ileri sür- yetli üreticiler olman›n kendilerine bir fley kazand›rmaya-
mektedir. Stock ayn› zamanda, firmalar›n giderek iflgücü- ca¤›n› belirtmektedir.
nü daha modern ve geliflmifl ekipmanlarla ikâme ederek Yar› iletken ‹flkolu Baflkan› George Scalise de vadide-
daha az emek-yo¤un hale dönüflmekte olduklar›n›, bunun ki flirketlerin yeni ürünler yaratmalar› durumunda daha
da ücretleri geriletece¤ini belirtmektedir. h›zl› büyüyerek daha yüksek ücretler verebileceklerini
söylemektedir.
* Bu haber http://www.bizjournals.com/dayton/sto-
nes/2002/02/04/story 5.html ‹nternet adresinden al›n›p * Bu haber http://www.ledger-enquirer.com/mld/ledgeren-
k›salt›larak tercüme edilmifltir. quirer/business/technology/4987399.html adresinden al›-
”
n›p k›salt›larak tercüme edilmifltir.
Ünite 5 - Emek Piyasas› Dengesi 77
Ücret ve
Ücret Teorileri 6
Ücret, eme¤i karfl›l›¤›nda çal›flan insanlar›n gelirini ve yaflam standard›n› belirle-
yen bir unsur; beslenme, giyinme ve bar›nma gibi temel gereksinimlerini karfl›la-
yabilece¤i yegane kaynakt›r. Bunun yan›nda, iflveren aç›s›ndan, üretim sürecinin
önemli bir maliyet unsurudur. Hükümetler bak›m›ndan ise, istihdam, fiyatlar ve
enflasyon, ulusal verimlilik, yat›r›m ve tasarruflar gibi ekonominin geliflme h›z›n›
do¤rudan etkileyen temel bir ö¤edir. Özellikle geliflmifl ülkelerde çal›flanlar›n yak-
lafl›k olarak %80-90’›n›n ücret ya da maafl geliri ile geçimini sa¤l›yor olmas›, ko-
nunun ne kadar genifl bir kitleyi ilgilendirdi¤inin de en önemli göstergesidir.
Amaçlar›m›z
Bu üniteyi tamamlad›ktan sonra afla¤›daki sorulara yan›t verebilecek bilgi ve be-
cerilere sahip olabilirsiniz:
Bir ekonomideki ücret düzeyi neden önemlidir?
Ücretle ilgili bilinmesi gereken bafll›ca temel kavramlar nelerdir?
Ücret teorileri hangi ihtiyaçtan do¤mufl ve bu konuda neden çeflitli dönemler-
de bir çok teori ortaya at›lm›flt›r?
Ücret teorileri nas›l s›n›fland›r›labilir?
80 Çal›flma Ekonomisi
Kaynak: Raff, D., Summer, L. (1986). “Did Henry Ford Pay Efficiency Wa-
ges”, NBER Working Paper, 2101.
Anahtar Kavramlar
• Do¤al Ücret Teorisi • Pazarl›k Teorisi
• Ücret Fonu Teorisi • Sat›nalma Gücü Teorisi
• Art›k De¤er Teorisi • Etkin Ücret Teorileri
• Marjinal Verimlilik Teorisi
‹çindekiler
• ÜCRET‹N ÖNEM‹
• ÜCRET VE ÜCRETLE ‹LG‹L‹ ÇEfi‹TL‹ KAVRAMLAR
• Ücret Haddi-Ücret Geliri
• Brüt Ücret-Net Ücret
• Parasal Ücret-Gerçek Ücret
• Asgari Ücret
• ÜCRET TEOR‹LER‹
• Klasik Ücret Teorileri
• Modern Ücret Teorileri
Ünite 6 - Ücret ve Ücret Teorileri 81
G‹R‹fi
Ücret konusu, çal›flma ekonomisinin oldu¤u kadar, sosyal politika, ifl hukuku ve
iflletme gibi di¤er sosyal bilim dallar›n›n da ele ald›¤› çok boyutlu bir konudur. Bu
nedenle ücretler, Sosyal Politika, ‹fl Hukuku ve ‹nsan Kaynaklar› Yönetimi kitapla-
r›n›zda da ele al›nacak bir konu olacakt›r. Ancak, her bilim dal›n›n konuya yakla-
fl›mlar› aras›ndaki farkl›l›klar sebebiyle, do¤al olarak bu kitaplar›n›zda ücret konu-
sunun farkl› yönleri ele al›nacakt›r. Biz de bu ünitede, konuya çal›flma ekonomisi
penceresinden bakarak, ekonomide anahtar bir rol oynayan ücreti, ücretle ilgili
kavramlar› ve ücret oluflumunu aç›klayan bafll›ca teorileri ele almaya çal›flaca¤›z.
ÜCRET‹N ÖNEM‹
Günümüzde gerek ekonomik ve gerekse de sosyal politikalar›n temel konular›n-
dan birisini ücretler oluflturmaktad›r. Özellikle geliflmifl ülkelerde, çal›flanlar›n yak-
lafl›k olarak %80-90’›n›n ücret ya da maafl geliri ile geçimini sa¤l›yor olmas›, konu-
nun ne kadar genifl bir kitleyi ilgilendirdi¤inin de en önemli göstergesidir.
Temel üretim faktörü olan eme¤in fiyat› fleklinde tan›mlanan ücret, ekonomik
ve sosyal boyutlar›yla çok yönlü bir konudur. Zira ücret, eme¤i karfl›l›¤›nda çal›-
flan insanlar›n gelirini ve yaflam standard›n› belirleyen bir unsur; beslenme, giyin-
me ve bar›nma gibi temel gereksinimlerini karfl›layabilece¤i yegane kaynakt›r. Bu-
nun yan›nda, iflveren aç›s›ndan, üretim sürecinin önemli bir maliyet unsurudur.
Hükümetler bak›m›ndan ise, istihdam, fiyatlar ve enflasyon, ulusal verimlilik, yat›-
r›m ve tasarruflar gibi ekonominin geliflme h›z›n› do¤rudan etkileyen temel bir
ö¤edir. Özellikle geliflmekte olan ülkelerde en büyük iflverenin devlet olmas›, hü-
kümetlerin ücret düzeyi ile do¤rudan ilgilenmesini zorunlu k›lmaktad›r.
Günümüzde ücret, emek piyasas›nda arz ve talebe göre belirlenen bir de¤er ol-
man›n ötesinde anlamlar tafl›maktad›r. Bu yönüyle ücret, iflçinin eme¤inin bedeli
olmas›n›n yan›s›ra onun kiflili¤ine ve insan haklar›na da ba¤lanarak, ekonomik ol-
du¤u kadar sosyal bir olgu olarak ortaya ç›kmaktad›r.
Adil olmayan, düflük ya da abart›lm›fl yüksek ücretler, ekonomik ve sosyal ya-
flant›y› çeflitli biçimlerde ve yönlerde etki alt›na almaktad›r. Sefalet ücretleri ya da
çok düflük ücretler önce, toplumda sosyal bar›fl› tehlikeye sokar, huzursuzluklar›n
kayna¤› olur. ‹flçilerin üzerinde olumsuz etkiler yapar. Verimlilik ve ekonominin
geliflme h›z› düfler. Bunun yan›nda, tüketicisi olmayan mallar›n üretimi ekonomik
bunal›mlara yol açar. Di¤er taraftan verimlili¤in üzerine ç›km›fl ücretler, toplumda
iflsizlik denilen ve geliri yaln›z ücretinden oluflan insanlar bak›m›ndan büyük sa-
k›ncalar›n kayna¤› olan sorunu ortaya ç›kar›r. Özellikle tam istihdam›n sa¤lanm›fl
oldu¤u ülkelerde, sendikalar›n elde ettikleri toplu pazarl›k gücünden yararlanmak
suretiyle ve iflverenlerin istihdam piyasas›nda birbirleriyle rekabetleri sonunda ve-
rimin üzerine ç›kan ücret düzeyleri oluflturmalar› nedeniyle, ekonomide istikrar›
tehlikeye düflürür. Enflasyona yol açar ve sürekli bir geliflmenin olanaklar›n› k›s›t-
layarak sosyal adaletsizliklere neden olur (Talas, 1997, s.37).
fiekil 6.1
Ücret Haddi,
Kazanç, Toplam Ücret Haddi (Wage Rate) X Çal›fl›lan Zaman Birimi Kazançlar
Ücret ve Gelir =
(Zaman birimi bafl›na ödeme) (Earnings)
Aras›ndaki
‹liflkiler Yan Ödemeler
+
Kaynak:
Ehrenberg, R.
Smith, R. (2000). Toplam
Modern Labor =
Ücret
Economics, s. 35.
Ücret D›fl› Gelir
(Faizler, Temettüler, Transferler)
+
= Gelir
yani reel ücretin öne ç›kmas›na neden olmaktad›r. Özetle, iflçinin refah› elde etmifl
oldu¤u parasal gelirle de¤il; eline geçen bu para ile sat›n alabilece¤i mal ve hizmet-
lerin de¤eri ile ölçülür. ‹flveren aç›s›ndan ise, önemli olan parasal ücretlerdir. Çün-
kü, iflçilik maliyeti parasal ücretlere göre hesaplan›r. Belirli bir dönemdeki reel üc-
ret, o dönemdeki parasal ücretin tüketici fiyat indeksine bölünmesiyle bulunabilir.
D‹E Kentsel Yerler Tüketici Fiyatlar› ‹ndeksi (1994=100) Tablo 6.2: Tüketici
Y›l Türkiye Ankara ‹stanbul ‹zmir Fiyatlar› ‹ndeksi
1998 1163.0 1190.0 1191.3 1151.7
1999 1917.4 2001.3 1968.5 1905.9 Kaynak: D‹E
2000 2970.4 3127.8 3038.6 2910.3 (http:/www.die.gov.tr/
konularr/fiyat03.htm)
2001 4586.3 4826.6 4682.2 4501.5
2002 6648.6 6905.9 6758.1 6537.5
84 Çal›flma Ekonomisi
Asgari Ücret
Asgari Ücret: Bir yandan
Sosyal politika yönünden ücret, verime ve ihtiyaca göre farkl› flekillerde ele al›n-
iflçiye sosyal bak›mdan maktad›r. Verime göre ücret iktisadi bir kavramd›r. Herkesin yapt›¤› iflin de¤erine
uygun asgari bir yaflam ve çal›flmas›na göre ücret almas›n› ifade eder. Oysa, ihtiyaca göre ücret sosyal bir
düzeyi sa¤lamaya elveriflli
olan, öte yandan da kavramd›r. Burada ücret, bir üretim faktörü olan eme¤in bedeli olarak de¤il, top-
iflverenleri daha düflük ücret lumun ve yaflam›n merkezini oluflturan insan›n yaflamas›n› mümkün k›lan bir gelir
ödemekten al›koyan zorunlu
niteli¤i olan bir ücrettir. kayna¤› olarak kabul edilir (Zaim, 1997, s. 220). Ancak, iflverenler ihtiyaca göre üc-
ret kavram›n› kendiliklerinden benimsemedikleri için bunu sa¤layacak bir araç
olan asgari ücret uygulamas›na gerek görülmüfltür. O halde asgari ücreti flu flekil-
de tan›mlayabiliriz: “Bir yandan iflçiye sosyal bak›mdan uygun asgari bir yaflam dü-
zeyi sa¤lamaya elveriflli olan, öte yandan da iflverenleri daha düflük ücret ödemek-
ten al›koyan zorunlu niteli¤i olan bir ücrettir” (Kutal, 1969, s. 6). Asgari ücret ko-
nusunda daha genifl bilgiyi Sosyal Politika kitab›n›zda bulabilirsiniz.
ÜCRET TEOR‹LER‹
Ücretin nas›l olufltu¤u ve düzeyi konusunda her dönemde iktisatç›lar taraf›ndan
çeflitli teoriler ileri sürülmüfltür. Ancak, ücretleri etkileyen farkl› bir çok unsurun ol-
mas› ve bu unsurlar›n bütün ekonomik, endüstriyel ve sosyal yap›yla do¤rudan
iliflkili olmas› her dönemde ve herkes taraf›ndan kabul edilebilir bir teorinin varol-
mas›n› olanaks›z k›lm›flt›r. Ayr›ca, ilkel denebilecek tar›msal ve el sanatlar› üretimi-
ne dayal› statik (durgun) ekonomiler için geçerli olabilecek teorilerin ço¤u dina-
mik ve sanayileflmifl ülkelerde ço¤u zaman geçerli olmayabilir. Bununla birlikte,
her ülkenin ve her dönemin ekonomik ve sosyal koflullar› dikkate al›nd›¤›nda, her
bir ücret teorisi ücret sorunlar›n›n birçok farkl› yönüne ›fl›k tutarak önemli fayda-
lar sa¤layabilir (ILO, 1982, s. 110).
Çeflitli dönemlerde ortaya at›lan ücret teorileri farkl› biçimlerde s›n›fland›r›labi-
lir. Bu konuda kullan›lan en yayg›n s›n›fland›rma Klasik ve Modern ücret teorileri
biçimindedir. fiimdi bu s›n›fland›rmay› kullanarak baz› önemli ücret teorileri üze-
rinde dural›m.
Do¤al ücret teorisinde genel ücret düzeyini belirleyen temel düflünce, Malt-
hus’un nüfus teorisidir. Buna göre, uzun dönemde do¤al ücretle piyasa ücret dü-
zeyi ayn› noktada buluflacakt›r. Piyasa ücreti herhangi bir nedenle artarak do¤al
ücretin üzerinde seyretmeye bafllad›¤›nda, emek arz› artacak ve ücretler do¤al üc-
ret düzeyine inecektir. Ya da herhangi bir nedenle piyasa ücret düzeyi do¤al üc-
retin alt›na indi¤inde, emek arz› azalaca¤›ndan ücretler yine do¤al ücret düzeyine
yükselecektir. Bu nedenle, k›sa dönemde piyasa ücreti geçici olarak do¤al ücret
düzeyinin alt›nda veya üstünde seyredebilir. Ancak uzun dönemde piyasa ücreti
ve do¤al ücret ayn› noktada buluflacakt›r.
Klasik iktisatç›lar taraf›ndan ileri sürülen do¤al ücret teorisi, Laselle taraf›ndan
insafs›z bir Tunç Kanunu olarak nitelendirilmifltir. Do¤al ücretin ancak asgari fiz-
yolojik gereksinimleri karfl›layaca¤› ve nüfusun, özellikle fakir aileler içinde h›zla
artmas›ndan dolay› yükselmeyece¤i bir durumda, klasiklerin do¤al ücretinin en
çok ücret say›lmas› gerekti¤i ortaya konulmufltur. Bu düflünceden hareketle Lasel-
le, iflçilerin yaflam düzeylerinin ve refahlar›n›n iyilefltirilmesinin olanaks›z oldu¤u-
nu, o halde var olan ekonomik ve sosyal düzenin de¤iflmesinin gerekli oldu¤u so-
nucuna varm›flt›r (Talas, 1997, s. 42).
Bu teoriye yöneltilen temel elefltirilerden birisi, Malthus’un nüfus teorisine da-
yand›r›lm›fl olmas›d›r. Halbuki, sadece belirli bir dönemi kapsayan tarihi inceleme-
sinde g›da maddelerindeki art›fl›n nüfusun art›fl h›z›n›n gerisinde oldu¤unu ileri sü-
ren Malthus’un bu teorisi gerçekleflmemifltir. Bunun d›fl›nda bir baflka elefltiri nok-
tas› da, teorinin evlenme ve do¤umlar›n da gelirle orant›l› olarak art›p azalaca¤›
öngörüsüne yöneliktir. Oysa, y›llar itibariyle refah düzeyi artt›kça do¤um oranlar›-
n›n azald›¤› gözlenmifltir. Ayr›ca, bu teori 20. yüzy›lda bat› ekonomilerindeki nü-
fus art›fl›yla birlikte ortaya ç›kan gerçek ücret art›fllar›n› da aç›klayamam›flt›r (Zaim,
1997, s. 229).
Bu kadar çok elefltiri ald›¤› halde, marjinal verimlilik teorisi niçin hâlâ kullan›lmaya de- SIRA S‹ZDE
vam etmektedir? 2
Pazarl›k Teorisi
Pazarl›k teorisi, iflçi ve iflverenin ayr› birer taraf oldu¤unu ve ücretlerin iki taraf ara-
s›nda yap›lan pazarl›k sonucunda belirlenece¤ini kabul etmektedir. ‹flçi ve iflveren-
ler ücretleri belirlemek üzere bir araya gelerek karfl›l›kl› isteklerini belirtirler. Üc-
retlerin en düflük ve en yüksek limitleri vard›r. Do¤al olarak iflçiler en yüksek, ifl-
verenler ise en düflük limitten pazarl›¤› bafllat›rlar. Sonuçta ücret düzeyi, taraflar›n
pazarl›k güçlerine göre bu iki limit aras›nda bir yerde belirlenir. Cari ücret düzeyi-
88 Çal›flma Ekonomisi
ni belirleyen etken, iflverenin eme¤e olan gereksinim düzeyi ile iflçinin geçinmek
için bir ifle sahip olma zorunlulu¤unun derecesidir.
Bir çok iktisatç›, pazarl›k teorisinin k›sa dönemde ücret düzeyleri bak›m›ndan
geçerli oldu¤unu, ancak uzun dönemde, bir ücret fonu ya da marjinal verimlilik te-
orisi gibi geçerli olan kurallar› ortaya koyamad›¤›n› söylemifltir. Ayr›ca bu teori, üc-
retin alt ve üst limitlerinin ne olaca¤›n› belirtmemektedir. Herhangi bir pazarl›k du-
rumunda iflverenlerin ödemeye raz› olabilece¤i en yüksek ücret düzeyi, iflletmenin
kazanç düzeyine, rekabetçi gücüne, emek maliyetlerinin çok yükselmesi duru-
munda ortaya ç›kabilecek sat›fl kay›plar›n›n büyüklü¤üne ba¤l›d›r. En düflük ücret
düzeyi ise, iflçilerin yaflam standartlar›n›n düflürülmesi karfl›s›nda gösterecekleri di-
reniflin gücüne, sendikalar›n gücüne ve grev fonlar›n›n büyüklü¤üne ba¤l› olacak-
t›r (ILO, 1982, s. 113).
SIRA S‹ZDE Uluslaras› ticaretin h›zla küreselleflti¤i ve rekabetin k›z›flt›¤› günümüzde sat›nalma gücü
3 teorisi size göre ne ölçüde gerçekçi olabilir?
¤iflen bu taban düzeyinin alt›na inerse iflverenler iflçi bulamayacaklard›r. Asgari ge-
çim düzeyi bu yönden bir anlam tafl›r. Ücret fonu görüflü, bir ülkedeki ücret top-
lam›n›n milli gelirdeki oran› ve bu yönden tasarruf ve yat›r›mlara, dolay›s›yla emek
talebine etkisi bak›m›ndan do¤ruluk pay› tafl›r. Yani ücretlere ödenecek toplam
gelir imkan› artmad›kça, ücret art›fl› emek talebini azaltabilir ya da bir kesimdeki
ücret art›fl› toplam ödeme gücü artmam›flsa, baflka kesimlerde ücretlerin düflmesi-
ne yol açabilir. Marjinal verimlilik teorisi, bir ülkede belirli bir istihdam seviyesin-
de ücretlerin ç›kabilece¤i en üst düzeyi, yani tavan› belirlemesi bak›m›ndan gerçe-
¤i ifade eder. Bu tavan verimlili¤i artt›rmak suretiyle yükselmedikçe, ücretlerin art-
t›r›lmas› uzun dönemde mümkün olmaz. Emek piyasalar›nda ücretler, asgari geçim
düzeyinin gösterdi¤i taban ile marjinal verimlili¤in belirtti¤i tavan aras›nda herhan-
gi bir düzeyde belirlenebilir. Bu düzeyin de ne olaca¤›n› pazarl›k teorisi aç›klar
(Zaim, 1997, s. 251).
Ünite 6 - Ücret ve Ücret Teorileri 91
Özet
AMAÇ Bir ekonomideki ücret düzeyi neden önemlidir? • Asgari ücret, bir yandan iflçiye sosyal bak›mdan uy-
1
• Ücret, eme¤i karfl›l›¤›nda çal›flan insanlar›n gelirini gun asgari bir yaflam düzeyi sa¤lamaya elveriflli olan,
ve yaflam standard›n› belirleyen bir unsur; beslen- öte yandan da iflverenleri daha düflük ücret öde-
me, giyinme ve bar›nma gibi temel gereksinimleri- mekten al›koyan zorunlu niteli¤i olan bir ücrettir.
ni karfl›layabilece¤i yegane kaynakt›r. Bunun ya-
n›nda, iflveren aç›s›ndan, üretim sürecinin önemli
AMAÇ
Ücret teorileri hangi ihtiyaçtan do¤mufl ve bu ko-
bir maliyet unsurudur. Hükümetler bak›m›ndan ise, 3 nuda neden çeflitli dönemlerde bir çok teori ortaya
istihdam, fiyatlar ve enflasyon, ulusal verimlilik, ya- at›lm›flt›r?
t›r›m ve tasarruflar gibi ekonominin geliflme h›z›n› • Ücretin nas›l olufltu¤u ve düzeyi konusunda ortaya
do¤rudan etkileyen temel bir ö¤edir. ç›kan ihtiyaç, her dönemde iktisatç›lar taraf›ndan
çeflitli teoriler ileri sürülmesine neden olmufltur. An-
AMAÇ
Ücretle ilgili bilinmesi gereken bafll›ca temel kav- cak, ücretleri etkileyen farkl› bir çok unsurun olma-
s› ve bu unsurlar›n bütün ekonomik, endüstriyel ve
2 ramlar nelerdir?
• Ücretle ilgili bilinmesi gereken baz› temel kavram- sosyal yap›yla do¤rudan iliflkili olmas› her dönem-
lar› ve bunlar›n anlamlar›n› flu flekilde özetleyebili- de ve herkes taraf›ndan kabul edilebilir bir teorinin
riz: Ücret haddi, belirli bir üretim ya da zaman biri- varolmas›n› olanaks›z k›lm›flt›r. Ayr›ca, ilkel dene-
mi bafl›na eme¤e ödenen ücreti ifade ederken ücret bilecek tar›msal ve el sanatlar› üretimine dayal› sta-
geliri ise, genellikle ifl süresi ile ücret haddinin çar- tik ekonomiler için geçerli olabilecek teorilerin ço-
p›m›na eflittir. Ancak ücret gelirine, prim, ikramiye, ¤u dinamik ve sanayileflmifl ülkelerde ço¤u zaman
fazla çal›flma ücreti gibi ücret ekleri de dahildir. geçerli olmayabilir. Bununla birlikte, her ülkenin
• ‹flveren taraf›ndan iflçiye ödenen ücret brüt ücrettir. ve her dönemin ekonomik ve sosyal koflullar› dik-
‹flletme taraf›ndan belirli bir dönem için ödenen üc- kate al›nd›¤›nda, her bir ücret teorisi ücret sorunla-
ret gelirlerinden, vergi ve sosyal sigorta primleri gi- r›n›n birçok farkl› yönüne ›fl›k tutarak önemli fay-
bi kesintiler yap›ld›ktan sonra iflçinin eline geçen dalar sa¤layabilir.
ücret ise, net ücrettir. Yani, brüt ücret iflletmenin
kasas›ndan ç›kan, net ücret ise iflçinin cebine giren
AMAÇ Ücret teorileri nas›l s›n›fland›r›labilir?
4
para miktar›d›r.
• Çeflitli dönemlerde ortaya at›lan ücret teorileri fark-
• Ücretleri ödenen ücretin de¤eri bak›m›ndan para-
l› biçimlerde s›n›fland›r›labilir. Bu konuda kullan›-
sal (nominal) ve gerçek (reel) ücret olarak ikiye
lan en yayg›n s›n›fland›rma Klasik ve Modern ücret
ay›rabiliriz. Bir iflletme için önemli olan bir iflçi için
teorileri biçimindedir. Daha çok 19. yüzy›l ücret te-
kasas›ndan ç›kan parad›r, yani parasal ücrettir. An-
orilerini ifade eden Klasik ücret teorilerinden baz›-
cak, enflasyonist bir ekonomiye sahip ülkelerde pa-
lar›: Do¤al ücret teorisi, ücret fonu teorisi ve art›k
ran›n sat›nalma gücünde yaflanan düflüfller iflçi için
de¤er teorileridir. 20. yüzy›l ücret teorilerini ifade
ücretin sat›nalma gücünün, yani reel ücretin öne
eden modern ücret teorileri aras›nda ise, Marjinal
ç›kmas›na neden olmaktad›r.
verimlilik teorisi, pazarl›k teorisi, sat›nalma gücü
teorisi ve Etkin ücret teorileri say›labilir.
92 Çal›flma Ekonomisi
“
amac›yla düzenledi¤i sektör toplant›lar›nda sunulan ve
Çal›flan›n önceli¤i yaflanabilecek daha sonra rapor haline getirilen verilere göre, bu sektör-
ücret de çal›flan nitelikli eleman›n saat ücreti, Türkiye’de 2.9
dolar iken, ABD’de 16.8 dolar, ‹talya’da 18.1 dolar. Gelifl-
15/08/2002 Radikal mekte olan ülkelerden Güney Kore’de nitelikli tekstil ve
AA - ANKARA - Ba¤›ms›z Büro Çal›flanlar› Sendikas›’n›n konfeksiyon eleman›n›n saat ücreti 5.76 dolar, Brezilya’da
(BÇS) yapt›¤› ankete göre, memurlar›n %51’i, insanca ya- 4 dolar düzeyinde iken, Hindistan’da 1.15 dolara, Endo-
flayabilece¤i, yoksulluk s›n›r›n›n üzerinde bir ücret talep nezya’da 0.59 dolara kadar düflüyor. Ayn› sektörde çal›-
ediyor. BÇS, Ankara’daki çeflitli kamu kurulufllar›nda çal›- flan niteliksiz eleman, Endonezya’da 0.15, Hindistan’da
flan %74’ü bir sendika üyesi, %26’s› ise sendika üyesi ol- 0.69, Brezilya’da 1.36, Türkiye ve ABD’de 1.59, Kore’de
mayan 570 memur ile yapt›¤› anketin sonuçlar›n› yaz›l› 2.68, ‹talya’da ise 15.9 dolar saat ücreti al›yor.
olarak aç›klad›. Ankete göre, hiçbir sendikaya üye olma- Tekstil ve konfeksiyon sektöründe, Türkiye’de nitelikli ifl-
yan memurlar›n ise %61’i sendikalar›n siyasetin etkisinde gücü maliyeti Hindistan ve Endonezya’dan, niteliksiz ifl-
oldu¤unu, %26’s› mesleki gelece¤ini olumsuz etkileyece- gücü maliyeti ise Brezilya, Hindistan ve Endonezya’dan
¤ini, %13’ü ise sendikalara güvenmedikleri için üye olma- daha yüksek olsa da bu rakamlar, nitelikli ve niteliksiz ifl-
d›. ‘Sendikalar›n yapaca¤› toplu görüflmelerde öncelikli gücü aras›ndaki ücret fark›n›n, özellikle geliflmekte olan
beklentiniz nedir?’ sorusunu kat›l›mc›lar›n %51’i insanca ülkelerde nitelikli iflgücünü özendirici olmaktan oldukça
yaflayabilece¤i, yoksulluk s›n›r›n›n üzerinde ücret ister- uzak oldu¤unu ortaya koyuyor.
ken, %19’u üç y›ll›k reel ücret kayb› ile birlikte hedeflenen Verilere göre, bu sektörde, en yüksek ücretleri, ‹talya’da-
enflasyon üzerinde ücret art›fl› bekledi¤ini vurgulad›. Ka- ki sektör çal›flanlar› al›yor. ‹talya’da, nitelikli tekstil ve
t›l›mc›lar›n %16’s›, ücret adaletsizli¤inin giderilerek düflük konfeksiyon çal›flan›n›n saat ücreti 18.1 dolar, niteliksiz
maafl alanlara fazla art›fl yap›lmas›n›, %14’ü de baflta kira, çal›flan›n ücreti ise 15.9 dolar. ABD’de nitelikli sektör çal›-
aile, çocuk yard›m› ve harc›rahlar baflta olmak üzere, 40’› flan› saatte 16.8 dolar al›rken, niteliksiz sektör çal›flan›n›n
bulan sosyal yard›m›n günün ekonomik koflullar›na göre ücreti 1.59 dolara kadar düflüyor. Buna göre, bu sektörde
belirlenmesini istedi. nitelikli ve niteliksiz çal›flanlar›n saat ücretinde, Türkiye’de
1.8, ABD’de 10.6, Güney Kore’de 2.15, ‹talya’da 1.14, En-
Türkiye’de nitelikli iflgücü de donezya’da 3.9, Hindistan’da 1.7, Brezilya’da ise 2.9 kat
ucuz fark bulunuyor.
‹hracatta önemli rekabet unsurlar›ndan biri olarak Geliflmifl ülkelere göre ücret farkl›l›¤›na ra¤men, DTM’nin
kabul edilen iflgücü maliyetlerindeki düflüklük, nite- sektör raporunda, Türkiye’de iflçilik maliyetlerinin özel-
likli personel aç›s›ndan da önemli adaletsizli¤e ne- likle Çin ve di¤er Asya ülkelerine göre oldukça yüksek
den oluyor. oldu¤una dikkat çekilerek, bu ülkelerde sosyal güvenlik
uygulamalar›n›n nispeten daha gevflek uygulanmas›ndan
08/ 12/ 2002, www.internethaber.com dolay› ihracattaki rekabet flans›n›n olumsuz etkilendi¤i
Tekstil ve konfeksiyon sektöründe çal›flan nitelikli iflçi, belirtildi.
ABD’de, Türkiye’dekinin 5.8, ‹talya’da 6.2 kat› ücret al›- Raporda, Türkiye’de iflgücünün baz› Avrupa ülkelerine
yor. Türkiye ve Türkiye gibi geliflmekte olan ülkelerde, göre ucuz görünse de verimlili¤inin düflük oldu¤una dik-
nitelikli iflgücü ile niteliksiz iflgücü aras›ndaki ücret fark› kat çekildi.
da oldukça düflük. D›fl Ticaret Müsteflarl›¤›’n›n (DTM)
”
94 Çal›flma Ekonomisi
Ücret Farkl›l›klar› 7
Saat, insano¤lunun ilk ça¤lardan bu yana zaman› belirleme (veya takip etme) ça-
bas›n›n ürünü olan çok eski bir araçt›r. Günümüzde saat denilince akla ilk gelen
ülke ‹sviçre’dir. Bu ülkede üretilen saatler, kalite ve zarafeti bir yana, hassas iflle-
yifli ile ün salm›flt›r. ‹nsan›m›z aksamadan iflleyen fleylere “‹sviçre saati gibi” ben-
zetmesini yapar. Acaba ekonominin temel piyasalar›ndan olan emek piyasalar›
için de bu benzetmeyi yapmam›z mümkün müdür? Emek piyasalar›nda aksakl›k-
lar varsa bunun ücretler ve istihdam üzerindeki etkileri neler olabilir? Bu ünitede
bu gibi sorulara k›smen yan›t bulaca¤›z.
Amaçlar›m›z
Bu üniteyi tamamlad›¤›m›zda afla¤›daki sorulara yan›t verebilecek bilgi ve beceri-
lere sahip olabilirsiniz:
Gerçek hayatta neden tam rekabet piyasas›nda elde edilen tek ücret gözlenemez?
‹fller hangi aç›lardan birbirinden farkl›lafl›r ve bu farkl›l›klar ücretlere nas›l yans›r?
‹flçiler hangi yönlerden birbirlerine benzemezler ve bunlar›n ücret farkl›l›kla-
r› ile ilgisi nedir?
Emek piyasalar›nda ücret farkl›l›klar›na neden olan aksakl›klar nelerdir?
96 Çal›flma Ekonomisi
*Kaynak: http://www.activefinans.com/activeline/sayi19/beyazyakalilar.html
Anahtar Kavramlar
• Telafi Edici Ücret Farkl›l›klar›
• Emek Verimlili¤i
• Ay›r›m
‹çindekiler
• GERÇEK HAYATTA TEK ÜCRET KANUNU NEDEN GEÇERL‹ DE⁄‹LD‹R?
• ÜCRET FARKLILIKLARININ NEDENLER‹
• ‹fllerin Heterojenli¤i
• ‹flçilerin Heterojenli¤i
• ‹fl Piyasas› Aksakl›klar›
Ünite 7 - Ücret Farkl›l›klar› 97
G‹R‹fi
Ekonomide pek çok kiflinin gelirini oluflturan ve do¤rudan/dolayl› etkileri ile
önemli bir unsur olan ücretlerin, kifliler, meslekler ve piyasalar aras›nda farkl›laflt›-
¤› gözlenen bir durumdur. Ücret farkl›l›klar›nda kimi zaman çal›flanlar›n özellikle-
ri, kimi zaman ifllerin özellikleri rol oynarken, bazen de iflverenlerin tutumu ve
sendikalar gibi kurumlar bu konuda belirleyici olmaktad›r.
Kitab›n bafl›ndan buraya kadar olan ünitelerin müflterek bir flekilde ele al›nma-
s›n› gerektirecek bu ünite ile birlikte ücretler konusundaki analizimiz büyük ölçü-
de tamamlanm›fl olacakt›r. Ücret farkl›l›klar› bu ünitede; ifllerin farkl›l›¤›, iflçilerin
farkl›l›¤› ve emek piyasas›ndaki aksakl›klar aç›lar›ndan incelenecektir.
Ünitede ücret farkl›l›klar› sadece teorik yönden incelenmeyecek, bunu destek-
leyen güncel hayat örnekleri ile konu olabildi¤ince genifl bir perspektifle analiz
edilmeye çal›fl›lacakt›r.
‹fllerin Heterojenli¤i
Tam rekabetçi piyasalarda ifller bütün yönleri ile birbirinin ayn›s› (homojen) olarak
kabul edildi¤inden kâr›n› maksimize etmek isteyen iflçi nerede çal›flaca¤›na ücrete
bakarak karar vermekteydi. Oysa, gerçekte ifller pek çok yönden birbirlerinden fark-
l›l›klar gösterirler. ‹fller aras›ndaki farkl›l›klar› dört alt bafll›k alt›nda inceleyebiliriz.
birya bölgesinde ve ABD’de Alaska yöresinde çal›flan iflçilerin (örne¤in boru hatt›
iflçileri) yüksek ücret almalar›n›n zor iklim koflullar›n› telafi etmeye yönelik oldu-
¤u söylenebilir. Ayn› flekilde büyük kentler; e¤itim, sa¤l›k, kültürel hizmetlerle il-
gili çok say›da alternatifler sunarken, küçük ölçekli flehirler bu tür imkanlar› suna-
mamaktad›rlar. Bu nedenle bir anlamda mahrumiyet bölgesi olarak nitelendirilebi-
lecek bu yörelerde gönüllü çal›flmay› teflvik etmek için TEÜF uygulanmas› gerek-
mektedir.
SIRA S‹ZDE fiehirlerin baz› imkanlar› sunamamas› nedeniyle TEÜF uygulamas›na ülkemizden örnek
1 verebilir misiniz?
Telafi edici ücret uygulamas›n›n di¤er bir nedeni gelir düzenlili¤idir. Baz› ifller y›l
boyu istihdam sunarken, baz›lar› mevsimlik istihdam imkan› sunmaktad›r (turizm,
inflaat ve tar›m iflkollar›nda istihdam genellikle mevsimliktir). Bu ifllerin her ikisine
de ayn› ücret verilmesi durumunda iflgücünün büyük bir k›sm› istihdam›n sürekli ol-
du¤u için iflleri tercih edeceklerdir. Bu nedenle, di¤er fleyler eflitken düzenli istih-
dam veya gelir vaat etmeyen inflaat sektörü, dan›flmanl›k, komisyon usûlü sat›fl ele-
manl›¤› gibi iflleri cazip k›labilmek için TEÜF uygulanmas› gerekmektedir.
‹fllerin prestijlerinin farkl› olmas› da TEÜF uygulanma nedenidir. Baz› ifller yük-
sek statü ve prestij verirken, baz› ifllerin toplum nazar›nda statüsü düflüktür. Örne-
¤in, sa¤l›k teknisyenli¤inin -di¤er yönlerden de farkl› özellikler gerektirmesinin ya-
n› s›ra- kanalizasyon iflçili¤inden daha prestijli olarak kabul edildi¤i söylenebilir.
‹ki mesle¤in ücretlerinin eflit olmas› durumunda hemen herkes sa¤l›k teknisyenli-
¤ini seçip bunun için gerekli e¤itimi almak isteyecektir. O halde, statüsünün daha
düflük oldu¤u kabul olunan ifllerin iflgücünü çekebilmesi için di¤erlerinden daha
yüksek ücret vermesi gerekebilecektir.
‹flleri birbirinden farkl› k›lan unsurlardan birisi de iflçinin iflin yap›l›fl›nda ne de-
rece inisiyatife sahip oldu¤udur. Baz› ifllerin çal›flma saatleri daha esnektir ve iflçi-
ler çal›flma tempolar›n› kendileri ayarlayabilirler. Öte yandan, üretimin montaj hat-
t› ile yap›ld›¤› büyük iflletmelerde çal›flma temposu daha yo¤undur ve çal›flma sa-
atleri esnek de¤ildir. Örne¤in, montaj hatt›ndaki bir iflçinin dinlenme saatleri d›fl›n-
da lavaboya dahi gitmesi hatta bulunan di¤er iflçilerin de üretimlerinin durmas›na
sebep olacakt›r. Di¤er fleyler eflitken, her iki tür ifl için ayn› ücretin verildi¤i varsa-
y›ld›¤›nda hemen hiç kimse çal›flma koflullar›n›n daha s›k› oldu¤u bir iflte çal›flmak
istemeyecektir. Bu nedenle iflçinin ifl h›z› üzerinde inisiyatifinin olmad›¤› ifllerin üc-
ret düzeylerinin daha yüksek olmas› gerekmektedir.
‹fl ahlak› noktas›ndan bak›ld›¤›nda ekonomide herkesin iflini gerekti¤i biçimde
ve do¤ru yapmas› esast›r. Ancak bu kurala uyulmamas› durumunda do¤abilecek
sak›ncalar her meslek için ayn› de¤ildir. Örne¤in, bir ayakkab› tamircisi ile hakim,
savc›, doktor, polis, istihbarat, eleman› gibi mesleklerde görev yapan kiflilerin iflle-
rini gerekti¤i gibi yapmamalar›n›n sonuçlar› farkl› olacakt›r. Klasik iktisatç›lardan
Adam Smith güven gerektiren ifllerde çal›flanlara yüksek ücret ödenmesinin onlar›
daha dürüst davranmaya teflvik edece¤ini, düflük yaflam standard›na sahip olan ki-
flilere bu konuda güvenmenin zor oldu¤unu savunmakta idi. Bu anlamda iflin gü-
ven gerektirmesinin de TEÜF uygulama nedeni oldu¤u söylenebilir.
‹flleri birbirinden farkl› k›lan unsurlar›n birisi de firma taraf›ndan sa¤lanan be-
fleri sermaye veya iflyerinde e¤itimdir. Örne¤in, 22 yafl›nda bankac›l›k mesle¤ine
bafllayan bir kiflinin sürekli iflyerinde e¤itime tabi tutulaca¤›, zamanla çal›flt›¤› iflye-
rinde daha yüksek mevkilere terfi edece¤i beklenebilir. Öte yandan, ayn› yaflta
Ünite 7 - Ücret Farkl›l›klar› 101
marangoz olmaya karar vermifl birisinin kazanc›nda y›llar itibariyle önemli bir art›fl
olmas› pek muhtemel de¤ildir. Kiflilerin gelirlerin elde edilme zaman› konusunda-
ki tercihlerinin ayn› oldu¤u varsay›l›rsa, veri bir ücrette bireyler gelecekte gelir ar-
t›fl› ihtimalinin daha yüksek oldu¤u ifli tercih edeceklerdir. Örne¤imizden hareket-
le, bu durumda bankac›l›k sektörüne emek arz› marangozluktan daha fazla olacak-
t›r. Bu nedenle gelecekte ücret art›fl ihtimalinin fazla olmad›¤› marangozluk gibi
ifllerde girifl düzeyinde telafi edici farkl›l›¤› uygulamas› gerekmektedir.
Son olarak yan ödemelerin de TEÜF ile ilgisi oldu¤u söylenebilir. Bilindi¤i gi-
bi, ço¤u durumda ücretler çal›flma karfl›l›¤› olan ç›plak ücret ile çal›flma karfl›l›¤› ol-
mayan yan ödemelerden oluflur. Y›ll›k ücretli izin ve çeflitli amaçlarla verilen yar-
d›mlar (çocuk, krefl, do¤um, ölüm hastal›k, g›da yemek yard›mlar› gibi) yan öde-
melere örnek gösterilebilir.
Baz› firmalar yan ödeme verme konusunda rahat davran›rlarken baz›lar›n›n yan
ödemelerin ücretler ile verimlilik aras›ndaki ba¤lant›y› kopard›¤› görüflünde olduk-
lar› ve yan ödeme vermedikleri gözlenmektedir. Di¤er fleyler eflitken, iki iflin ayn›
ç›plak ücreti verdi¤ini, ancak bunlardan birinin bunun yan› s›ra yan ödeme de ver-
di¤ini, di¤erinin vermedi¤ini varsayal›m. Bu durumda, faydas›n› maksimize etmek
isteyen iflçiler yan ödeme veren firmay› seçeceklerinden, yan ödeme vermek iste-
meyen firma TEÜF uygulayarak ç›plak ücreti yüksek tutmak zorunda kalacakt›r.
Bu prensibin tersine iflleyifline gündelik hayatta rastlan›lmaktad›r. Bahflifl ödenme-
sinin adet oldu¤u ifllerin ücretinin bahflifl ödenmeyen benzeri ifllere nazaran daha
düflük olmas› buna örnek olarak verilebilir.
bep olmaktad›r. Yüksek ücret ifli b›rakma oranlar›n› düflürüp k›dem seviyesini yük-
seltmekte, iflçilerin daha iyi beslenmelerini sa¤layarak da verimlili¤i yükseltmekte-
dir. Ayr›ca bir firman›n di¤erlerinden yüksek ücret vermesi o firmay› iflçiler için bir
cazibe merkezi haline getirmekte, firma çok say›da ifl baflvurusu aras›ndan piyasa-
n›n en nitelikli iflçilerini seçme imkan›na da sahip olmaktad›r.
Etkin ücret uygulamas› gerek iflçiler gerekse iflverenler aras›ndan olumlu so-
nuçlar› olan bir uygulama olmas›na karfl›l›k, piyasada ücret farkl›l›klar›na da sebep
olmaktad›r. Benzeri özelliklere sahip iki iflçinin ayn› branflta çal›flma üzere iki ayr›
firmada ifle girdiklerini varsayal›m. Bu firmalardan birinde etkin ücret uygulanma-
s› iflleri birbirinden farkl› k›larak ücret farkl›l›klar›na neden olmaktad›r.
bir marangoz belirli bir zamanda el testeresi ile üretebilece¤inden daha fazla ke-
reste üretebilecektir.
Büyük firmalar genelde sermaye yo¤un firmalard›r ve iflçi bafl›na düflen maki-
ne ve teçhizat›n gerek say›s› gerekse kalitesi küçük firmalardan daha iyidir. Emek
kalitesi ve sermaye yo¤unlu¤u birbirini tamamlayan unsurlar olduklar›ndan, bu fir-
malar›n kaliteli iflçileri istihdam etmeleri gerekmektedir. Kaliteli iflçileri çal›flt›rmak
için ise yüksek ücret vermek gerekir.
Verimlili¤i etkileyen bir baflka unsur da üretim faktörlerinin daha etkin bir fle-
kilde kullan›lmas›d›r. Bunu sa¤layan unsurlar›n bafl›nda ise uzmanlaflma ve iflbö-
lümü gelmektedir. Üretimde uzmanlaflma ve iflbölümü küçük firmalardan daha
çok büyük firmalarda gözlenen bir durumdur. Uzmanlaflm›fl iflgücünün di¤erlerine
nazaran daha fazla e¤itim yat›r›m› yapm›fl olmas› onlar›n ücretlerinin niteliksiz ifl-
gücü ücretinden daha yüksek olmas›n› gerektirir.
Emek verimlili¤i ile ilgili bu aç›klamalardan sonra büyük firmalarda ücretlerin
yüksek olmas›n›n daha önce aç›klad›¤›m›z üç faktörle daha ilgisi oldu¤u söylene-
bilir. Bunlar›n bafl›nda sendikalaflma gelir. Yap›lan gözlemler sendikalaflman›n bü-
yük firmalarda daha yayg›n oldu¤unu göstermifltir. Ayr›ca bu firmalar makine ve
teçhizata fazla yat›r›m yapt›klar› için, bu yat›r›m›n maliyetlerini ç›karabilmek ama-
c›yla iflgücünü daha s›k› bir flekilde çal›flt›rmak isterler. Bu ise iflçilerin iflverene
karfl› hak ve ç›karlar›n› korumak amac›yla sendikalaflmay› tercih etmesine sebep
olur. Bütün bu anlat›lanlardan flu sonucu ç›karabiliriz: Büyük firmalarda ücretlerin
yüksek olmas› k›smen bu firmalarda sendikalaflman›n da yüksek olmas›ndan kay-
naklanmaktad›r.
Birbirine benzer özelliklere sahip iki kad›n iflçinin benzeri iflleri yapmak üzere
iki farkl› firmada ifle girdiklerini varsayal›m. ‹flverenlerden birisi ay›r›mc› davran-
mazken di¤erinin kad›nlar hakk›nda önyarg›l› oldu¤u ve bu nedenle onlara daha
düflük ücret verdi¤ini varsayarsak, emek piyasas›nda ücret farkl›l›¤› oluflacakt›r.
‹flçilerin Heterojenli¤i
Emek piyasalar›nda ücret farkl›l›klar›n›n görülmesinin ana sebeplerinden di¤eri ifl-
gücünün-tam rekabet piyasas›nda varsay›ld›¤› gibi homojen de¤il heterojen (birbi-
rinden farkl›) olufludur. Bu farkl›l›¤› iki alt bafll›k alt›nda inceleyece¤iz. Bunlar: bi-
reysel tercihlerin ve befleri sermaye düzeylerinin farkl›l›klar›d›r.
fiekilde dikey eksen ve A ve B iflleri aras›ndaki nispi ücreti, yatay eksen ise A
iflindeki istihdam› göstermektedir. Dikey eksendeki 1.00 noktas› iki iflin ücretleri-
nin ayn› oldu¤u durumu göstermektedir. A iflinin B ifline göre daha riskli oldu¤u-
nu (örne¤in gökdelen inflaat iflçili¤i) varsayal›m. Baz› kifliler kolayca risk üstlene-
bilirken, baz›lar› risk almaktan hofllanmazlar. ‹flçilerin ifllerin ücret d›fl› yönlerine
iliflkin bu flekilde farkl› tercihlere sahip olmalar› nedeniyle emek arz e¤risi (SL) po-
zitif e¤imli olacakt›r. Emek arz e¤risinin alt k›sm›nda ifli riskli bulmayan iflçiler yer
al›rken, üst k›s›mlar›ndan ifli riskli olarak de¤erlendiren iflçiler yer almaktad›r.
ABD’de gökdelenler ilk infla edilmeye baflland›¤›nda emek talebi oldukça dü-
flük düzeyde idi.(DL1) Bu dönemde, gökdelenlerdeki çelik iflçili¤i yüksekten kork-
mamalar› ile ünlü Mohawk K›z›lderililerine yapt›r›lmakta idi. Bu iflçiler yapt›klar› ifli
riskli olarak görmediklerinden TEÜF almak bir yana, bu ifli güvenli baflka ifllerden
daha ucuza yapt›lar.
Ancak, piyasadaki bütün iflçiler gökdelen iflçili¤i konusunda Mohawklar gibi
düflünmüyorlard›. Gökdelen inflaatlar›n›n say›s› art›p daha çok iflçiye ihtiyaç duyul-
Ünite 7 - Ücret Farkl›l›klar› 105
du¤unda (DL2) say›lan s›n›rl› olan Mohawklar›n d›fl›nda riskten kaç›nan beyaz iflçi-
leri de çal›flt›rmak gerekti. Ne var ki flekil 7.1’den de görülece¤i gibi emek arz e¤-
risinin üst taraflar›nda yer alan bu iflçileri çal›flt›rmak için ücretin W2 olmas› (yani
TEÜF uygulanmas›) gerekmifltir. Görüldü¤ü gibi, iflgücünün iflleri farkl› biçimlerde
de¤erlendirmeleri ücret farkl›l›klar›na neden olmaktad›r.
Acaba ayn› meslekte olan kifliler birbirleri ile rekabet edebilirler mi? SIRA S‹ZDE
3
‹flçilerin befleri sermaye yat›r›m› yaparak bir rekabetçi gruptan di¤erine geçebil-
meleri mümkündür. Örne¤in, fast-food restaurant’ta çal›flan bir lise mezunu, üni-
versiteye giderek mühendis unvan›n› kazanabilir. Ancak bu da bireyin üniversite
e¤itimi yapmak için yeterli finansal güce, ve zihinsel yetene¤e sahip olmas›na ba¤-
l›d›r. Bireyler aras›nda finansal ve zihinsel farkl›l›klar›n oldu¤u göz önüne al›n›rsa,
daima ücret farkl›l›klar›n›n olaca¤›n› söyleyebiliriz.
Burada son olarak, sahip olunan e¤itimin miktar› kadar kalitesinin de önemli
oldu¤unu vurgulamam›z gerekmektedir. Nispeten az tan›nan bir üniversiteden al›-
nacak bir mühendislik e¤itiminin mezuniyet sonras› getirisi tan›nan bir üniversite-
den al›nandan daha düflük olacakt›r.
‹fl Piyasas› Aksakl›klar›
Ünitede ücret farkl›l›klar›n›n nedenlerinden son olarak ifl piyasas› aksakl›klar›na
de¤inilecektir. Hat›rlanaca¤› gibi, tam rekabet piyasas›nda emek piyasas›n›n mü-
kemmel bir flekilde iflledi¤i kabul edilerek piyasalar aras›nda tek bir ücretin olaca-
¤› sonucu elde edilmekteydi. Gerçekte ise emek piyasalar› baz› yönlerden aksa-
maktad›r. Ücret farkl›l›klar›na neden olan bu aksakl›klar› takip eden iki alt bafll›k
alt›nda inceleyelim.
Bilgi Eksikli¤i
Tam rekabet piyasas›nda iflçilerin piyasadaki aç›k ifller ve çal›flma koflullar› hakk›n-
da tam bilgiye sahip olduklar› varsay›lmaktayd›. Gerçekte ise iflçilerin piyasa hak-
k›ndaki bilgileri eksiktir ve bu konuda bilgi edinmeleri için; ifl alanlar›n› taramak,
iflverenlerle görüflmelere kat›lmak, baflvuru mektuplar› ve özgeçmifller (CV) haz›r-
lamak gibi faaliyetlerde bulunmalar› gerekir.
106 Çal›flma Ekonomisi
Özet
AMAÇ
Gerçek hayatta neden tam rekabet piyasas›nda elde • Büyük firmalar›n çeflitli nedenlerden dolay› çal›flan-
1 edilen tek ücret gözlenemez? lar›na daha yüksek ücret verdikleri bilinen bir ger-
• Emek piyasas› dengesinin incelendi¤i ünitede tam çektir. Son olarak, piyasada baz› iflverenlerin çeflitli
rekabetçi emek piyasalar›nda k›sa dönemde ücret ifl gruplar›na karfl› ay›r›mc› tav›r tak›nmalar› iflleri ve
farkl›l›klar› olmakla birlikte uzun dönemde bunun dolay›s›yla ücretleri farkl›laflt›rmaktad›r.
giderilece¤i belirtilmifltir. Burada akl›m›za flu soru
tak›lmakta: Tam rekabet piyasas›nda tek ücret var-
AMAÇ
‹flçiler hangi yönlerden birbirlerine benzemezler ve
ken, gerçekte piyasalarda ücretlerin farkl› olmas›- 3 bunlar›n ücret farkl›l›klar› ile ilgisi nedir?
n›n nedenleri nelerdir? • Emek piyasalar›nda ifller gibi iflçiler de farkl› özel-
• Tek ücret kanunuda anahtar unsur tam rekabet pi- liklere sahiptirler. Bu farkl›l›klar›n bafl›nda tercihle-
yasas›n›n varsay›mlar›d›r. ‹ki piyasada “homojen” rin farkl›l›¤› gelmektedir. Baz› kifliler baz› iflleri risk-
ifllerde çal›flan homojen iflçilere farkl› ücret ödenir- li veya s›k›c› bulurken, baz›lar› ayn› ifller için çok
se, piyasan›n fleffafl›k özelli¤i gere¤ince iflçiler bu olumlu düflüncelere sahip olabileceklerdir. Bireyle-
durumdan haberdar olacaklard›r. rin ifllere bak›fl aç›lar›n›n farkl› olmas› ücret farkl›-
• ‹flçiler faydalar›n› maksimize etme amac› içinde l›klar›n› da aç›klamaktad›r.
olduklar›ndan ücret farkl›l›klar›na r›za göstermeye- • Bireylerin befleri sermaye düzeylerinin farkl› olma-
cekler, ücretin düflük oldu¤u piyasada çal›flan iflçi- s› emek piyasalar›nda birbiri ile rekabet edemeyen
ler yüksek ücretin yüksek oldu¤u piyasaya “kolay gruplar›n oluflmas›na neden olur. Örne¤in lise me-
ve maliyetsiz” bir flekilde girifl yapabileceklerdir. zunu sat›fl eleman› üniversite mezunu bir avukat ile
Eme¤in iki piyasa aras›ndaki hareketlili¤i sonuçta rekabet edemez. Bu durum her iki meslekte de üc-
ücretleri eflitleyecektir. retlerin farkl› olmas› sonucunu do¤uracakt›r.
• O halde, gerçek hayatta ücret farkl›l›klar›n›n göz-
lenmesi tam rekabet piyasas› varsay›mlar›n›n olma-
AMAÇ
Emek piyasalar›nda ücret farkl›l›klar›na neden
y›fl›ndan kaynaklanmaktad›r. Gerçek hayatta ifller 4 olan aksakl›klar nelerdir?
ve iflçiler homojen de¤il heterojendir ve emek piya- • Emek piyasalar› gerçekte tam rekabet piyasas›n›n
salar› mükemmel ifllemez, aksar. varsayd›¤› gibi mükemmel ifllemez. Piyasalar›n flef-
faf olmamalar› iflçilerin ücret farkl›l›klar›ndan ha-
AMAÇ
‹fller hangi aç›lardan birbirinden farkl›lafl›r ve bu berdar olmalar›n› engelleyebilir.
2 farkl›l›klar ücretlere nas›l yans›r? • Gerçekte, piyasalar aras›nda eme¤in hareketlili¤i
• ‹flleri birbirinden farkl›laflt›ran unsurlar›n bafl›nda kolay ve maliyetsiz de¤ildir. Emek gücünün bir son-
TEÜF gelmektedir. Piyasadaki baz› ifller; tehlikeli raki ünitede ayr›nt›s› ile inceleyece¤imiz maliyetle-
oluflu, statüsünün düflüklü¤ü, ilerleme imkan›n›n ri vard›r. Göçün maliyetli oluflu iflçilerin ücret fark-
olmay›fl› vb. nedenlerle istenmeyen özelliklere sa- l›l›klar›n› bilseler dahi düflük ücretli piyasalardan
hiptir. ‹nsanlar› bu tür ifllerde gönüllü olarak çal›fl- yüksek ücretli piyasalara geçerek ücretleri eflitle-
maya yöneltmek için di¤er ifllerden yüksek ücret melerini engellemektedir.
vermek gerekmektedir. Bu ise ücretlerin farkl›lafl-
mas›na neden olacakt›r.
• Etkin ücret uygulamas› da firmalar› ve ücretleri bir-
birinden farkl›laflt›ran baflka bir nedendir. Bunun
gibi, baz› ifllerde sendikalar›n organize olup ücret-
leri yükseltebildikleri de gündelik hayatta s›kça göz-
lenen bir durumdur.
108 Çal›flma Ekonomisi
E¤itim Ekonomisi 8
Rus yazar Grigory Petrov dilimize de tercüme edilen “Ak Zambaklar Ülkesinde”
isimli eserinde batakl›klarla dolu ve geri kalm›fl bir ülke olan Finlandiya’n›n nas›l
geliflip beyaz zambaklar ülkesi haline geldi¤ini anlatmaktad›r. Eserin ana kahra-
man› Snelman ,önceleri tek bafl›na bafllatt›¤› çabalar› ile okullar›, bürokrasiyi, ki-
liseleri ve k›fllalar› motive ederek bir ulusun e¤itim ve verimlili¤ini artt›rm›fl, ekono-
mik kalk›nma böylelikle sa¤lanm›flt›r. E¤itim bireylerin verimliliklerini gerçekten
artt›r›r m›? Bir ülkenin e¤itim sistemi ile kalk›nm›fll›k düzeyi aras›nda iliflki var m›-
d›r? Bu sorular›n yan›t›n› bu ünite de bulacaks›n›z.
Amaçlar›m›z
Bu üniteyi tamamlad›¤›m›zda afla¤›daki sorulara yan›t verebilecek bilgi ve beceri-
lere sahip olabilirsiniz.
E¤itim bir yat›r›m m›d›r?
E¤itim yat›r›m›na nas›l karar verilir?
‹flyerinde e¤itimin türleri nelerdir?
‹flyerinde e¤itimin maliyetlerine kim katlan›r ve getirilerinden kim yararlan›r?
Befleri sermaye teorisi hangi aç›lardan elefltirilmektedir?
E¤itim ile kalk›nma aras›ndaki iliflki var m›d›r?
112 Çal›flma Ekonomisi
Anahtar Kavramlar
• Yafl-Gelir Profili • ‹flyerinde Genel E¤itim
• Bugünkü De¤er • ‹flyerinde Özel E¤itim
• Resmi (Formal) E¤itim
‹çindekiler
• BEfiER‹ SERMAYE TEOR‹S‹: RESM‹ E⁄‹T‹M
• BEfiER‹ SERMAYE TEOR‹S‹: ‹fiYER‹NDE E⁄‹T‹M
• BEfiER‹ SERMAYE TEOR‹S‹NE YAPILAN ELEfiT‹R‹LER
• E⁄‹T‹M YATIRIMINA MAKRO B‹R BAKIfi
Ünite 8 - E¤itim Ekonomisi 113
G‹R‹fi
E¤itim hem bireysel geliflmenin, hem de ekonomik kalk›nman›n baflta gelen belir-
leyicilerinden biri olmas›na karfl›l›k, iktisatç›lar 1950’li y›llara kadar e¤itimin yat›r›m
olmas› özelli¤ini dikkate almam›fllard›r. E¤itim yat›r›m›n› ekonomik boyutu ile in-
celeyece¤imiz bu ünitede hareket noktam›z› bu konudaki temel yaklafl›mlar›n ba-
fl›nda gelen befleri sermaye teorisi oluflturacakt›r. Bu amaçla öncelikle okullarda s›-
n›f düzeninde yap›lan resmi e¤itim daha sonra da iflyerlerinde atölye düzeninde
yap›lan gayri resmi e¤itim çeflitli yönlerden incelenecek, e¤itim yat›r›m karar›n›n
nas›l verildi¤i analiz edilecektir.
Konuya farkl› aç›lardan da bakabilmek için ünitede daha sonra befleri sermaye
teorisinin hangi aç›lardan elefltirildi¤i ve buna alternatif olarak gelifltirilen teori ve
görüfllerin neler oldu¤u incelenecektir. E¤itimin bireylerin verimlilik ve gelirleri
üzerindeki etkileri ile ilgili mikro boyutlu bu k›s›mdan sonra ünitenin son k›sm›n-
da e¤itim yat›r›m›na makro aç›dan yaklafl›larak e¤itimin ekonomik kalk›nma üze-
rindeki etkileri çeflitli örnekler yard›m›yla aç›klanacakt›r.
Yafl-Gelir Profilleri
Bireyin e¤itim yat›r›m›na nas›l karar verdi¤ini incelerken, lise e¤itimi sonras›nda
dört y›ll›k üniversite e¤itimi al›p almamas› konusundaki karar› nas›l ald›¤›n› analiz
edece¤iz. Ancak burada elde edilecek prensipleri, sadece üniversite e¤itimi için
de¤il, her seviyede e¤itim yat›r›m› için kullanmam›z mümkündür.
Befleri sermaye teorisi ile ilgili bu bilgilerden sonra, teorinin resmi e¤itime uy-
gulan›fl›n› inceleyebiliriz. Burada resmi e¤itim kavram› ile üniversite-lise e¤itimi gi-
bi okullarda ve s›n›f düzeninde yap›lan e¤itim kastedilmektedir.
E¤itim yat›r›m› yap›p yapmama karar› maliyetlere oranla elde edilecek faydan›n
büyüklü¤üne ba¤l›d›r. E¤itimin önceki bafll›k alt›nda sözel olarak inceledi¤imiz
fayda ve maliyetlerini bu defa flekil 8.1 yard›m›yla inceleyebiliriz.
fiekil 8.1 Yandaki flekilde, düfley ek-
Üniversite E¤itiminin Fayda ve
sende e¤itimin kazanç ve mali-
Maliyetleri yetleri, yatay eksende bireyin ya-
Kazanç Üniversite
ve E¤itimin Parasal Getirisi
fl› yer almaktad›r. Lise mezunu
Liseden sonra üniversite e¤itimine Maliyetler (3) bir bireyin üniversite yat›r›m ka-
(TL)
devam eden kiflinin katland›¤› F›rsat Lise rar› incelendi¤inden, yafl ekseni
do¤rudan maliyetler (1) Maliyetleri
numaral›, dolayl› maliyetler ise (2) 18’den bafllay›p emeklilik yafl›
0 Do¤rudan
(2) numaral› alanda Maliyetler
olarak kabul edilen 65’de sona
gösterilmifltir. E¤itim bireyin (1) ermektedir. Dikey eksendeki 0
verimlili¤i ve ücretini yükseltecek, noktas› kazanç ve maliyetlerin
üniversite mezununun yafl-gelir
profili daha yukar›da olacakt›r. 18 22 65 Yafl birbirine eflit oldu¤u orijin nok-
(3) numaral› alan e¤itimin tas›n› göstermektedir. Bu nokta-
parasal getirisini gösterir. n›n üzerinde parasal kazanç, al-
t›nda ise maliyet söz konusudur.
Ünite 8 - E¤itim Ekonomisi 115
fiekilde A ve B noktalar›ndan bafllayan lise ve üniversite mezunu bireylerin ge- Yafl-Gelir Profili: Bireylerin
lir ak›mlar›n› gösteren e¤riler yafl-gelir profili olarak adland›r›l›r. Yafl-gelir profi- çeflitli yafllarda elde
edecekleri gelir büyüklü¤ünü
li, ayn› e¤itim düzeyinde olan kiflilerin yafllar› ile gelir düzeyleri aras›ndaki iliflkiyi gösteren e¤ridir.
gösterir.
fiekildeki yafl-gelir profillerinin parabolik bir seyir izlemesi, daha aç›k bir ifa-
deyle erken yafllarda h›zla artarken daha sonra art›fl h›z›n›n yavafllamas›, befleri ser-
maye teorisinin temel varsay›m› ile ilgilidir. Hat›rlanaca¤› gibi BST’ ne göre e¤itim
kiflinin verimlili¤ini artt›rarak daha yüksek ücret geliri elde etmesini mümkün k›l-
maktayd›. Yafl-gelir profillerinin parabolik biçimde olmas› ilerleyen yafllarda kiflile-
rin ilave befleri sermaye yat›r›m› yapmad›klar›, dolay›s›yla sahip olduklar› befleri
sermaye stokunun azalarak (afl›narak) gelir art›fl h›z›n›n düfltü¤ünü göstermektedir.
fiekil 8.1 iki farkl› yat›r›m karar›nda bireylerin yafl-gelir profilinin ne olaca¤›n›
göstermektedir. Buradaki birinci strateji liseden sonra tam gün (full-time) bir ifle gi-
rip 65 yafl›na kadar çal›flmakt›r.
fiekilde, lise mezunu bireyin yafl-gelir profili 18 yafl›nda dikey eksenin pozitif
k›sm›ndan bafllay›p zaman içinde fazla yükselmemektedir. Üniversite mezununun
yafl-gelir profili ise ilk dört y›l üniversite e¤itimi nedeniyle negatif gelirin (yani ma-
liyetin) söz konusu oldu¤unu göstermektedir. E¤itim sonras› bireyin emek piyasa-
s›na at›lmas›yla birlikte bafllang›çta ücreti lise mezunundan düflük olsa da gelir
ak›m› lise mezununun elde edece¤i gelir ak›m›ndan yüksek olmaktad›r.
Üniversite e¤itiminin fayda ve maliyetlerini flekil 8.1 üzerinde görmemiz müm-
kündür. fiekilde (1) numaral› bölge üniversite e¤itimi için yap›lan do¤rudan harca-
malar› gösterdi¤i için yafl gelir profili e¤itim süresince (18-22 yafl aras›nda) dikey
eksenin negatif k›sm›nda yer almaktad›r.
Birey 18 yafl›ndan sonra üniversiteye devam etmeyip çal›flm›fl olsayd›, 4 y›ll›k
e¤itim esnas›nda lise mezununun yafl gelir profili ile orijin aras›nda kalan alan ka-
dar gelir elde etmifl olurdu. Üniversiteye devam etmekle birey flekilde (2) numara
ile gösterilen bu gelirden vazgeçmifl olmaktad›r. Bu nedenle (2) numaral› alan üni-
versite e¤itiminin f›rsat maliyetini (bu yat›r›m› yapmak için vazgeçilen gelirleri)
göstermektedir.
Üniversite e¤itiminin parasal getirisi emek piyasas›nda daha yüksek gelir elde
etmektir. Bu kazanç flekilde iki yafl-gelir profili aras›ndaki fark› gösteren (3) numa-
ral› alan ile gösterilmifltir. Görüldü¤ü gibi, kazançlar aras› fark yafl ilerledikçe art-
makta ve ilerleyen y›llarda lise mezununun yafl-gelir profilinin art›fl h›z› yavafllad›-
¤›ndan bu fark en yüksek düzeye ç›kmaktad›r.
fiekilde C noktas› üniversite e¤itimi sonras›nda emek piyasas›nda çal›flmaya
bafllayan bir kimsenin liseden sonra do¤rudan emek piyasas›na giren di¤erinin ge-
lir seviyesini yakalad›¤› noktad›r. Bu nedenle bu noktaya yakalama noktas› deni-
lir. fiekil 8.1 çizilirken üniversiteden sonra çal›flmaya bafllayan birinin 4 y›ld›r çal›-
flan bir lise mezunundan hemen daha fazla kazanaca¤› varsay›ld›¤› için C noktas›
22 yafl›nda gösterilmifltir. Asl›nda, liseden sonra çal›flmaya bafllayan bireyin 4 y›l bo-
yunca ifl tecrübesi kazand›¤› göz önüne al›n›rsa, üniversite mezununun onun gelir
düzeyini hemen yakalayamamas› durumu da çok flafl›rt›c› say›lmamal›d›r. Buna gö-
re, yakalama noktas›n›n nerede olaca¤› yap›lan varsay›ma ba¤l›d›r. Örne¤in, bunun
25 yafl›nda olaca¤› varsay›lsa idi bu taktirde üniversite mezununun yafl gelir profili
25 yafl›nda lise mezununun yafl/gelir profilinin üstüne ç›kacak, üniversite bittikten
sonra 3 y›l daha üniversite e¤itiminin f›rsat maliyeti devam etmifl olacakt›.
116 Çal›flma Ekonomisi
Maliyetler
Befleri sermaye teorisinin genellemelerinden birisi de e¤itimin maliyetini düflüren
her faktörün e¤itim yat›r›m miktar›n› artt›raca¤›d›r. Örne¤in, ö¤renci burslar›n›n
daha bol ve kolay elde edilir olmas› flekil 8.1’de e¤itimin do¤rudan maliyetlerini
azaltarak üniversite e¤itimini daha cazip k›lacakt›r. E¤itimin dolayl› ve f›rsat mali-
yetlerindeki azalma da ayn› flekilde e¤itimin getirisini artt›rarak üniversite e¤itimi-
ni daha kârl› hale getirir. Bu gerçekten hareketle baz› yüksek ö¤retim kurumlar›nda
devam zorunlulu¤unun kald›r›ld›¤› gözlenebilmektedir. Burada amaç ö¤rencinin
tümgün (full-time) veya k›smen (part-time) çal›flmas›na imkan sa¤layarak e¤itimin
f›rsat maliyetini düflürmektedir.
SIRA S‹ZDE Üniversitelerimizde ikinci ö¤retim programlar›n›n aç›lmas› sizce üniversite e¤itiminin
1 maliyetlerini nas›l etkiler?
Kazanç Farkl›l›klar›
Befleri sermaye teorisinin üçüncü genellemesi e¤itim düzeyi yüksek olan kiflilerin
daha yüksek gelir elde edecekleridir. Bu genellemenin üç nedeni vard›r. Birincisi,
e¤itimin maliyetlerini telafi edebilmek için kazançlar›n e¤itim yat›r›m› yapmayan
kiflilerin kazançlar›ndan yüksek olmas› gerekir. Bu mant›ktan hareketle üniversite
mezununun lise mezunundan daha yüksek gelir elde etmesi gerekti¤i gibi, e¤itim
süresi daha uzun olan doktorlar›n 4 y›ll›k di¤er fakülte mezunlar›ndan fazla gelir
elde etmeleri gerekti¤i de söylenebilir.
‹kinci neden, daha fazla e¤itim yat›r›m› yapan kiflilerin ifl piyasas›nda bulunabi-
lecekleri sürenin azalmas›d›r. E¤itim düzeyi düflük olan kiflilere nazaran ifl piyasa-
s›nda daha az kalan ve daha fazla maliyete katlanan kiflilerin bu yat›r›m› yapmaya
teflvik edilmeleri için daha yüksek gelir elde etmeleri gerekmektedir.
Son olarak, e¤itilmifl kifliler yüksek gelirlerini hayat›n nispeten daha geç dö-
nemlerinde elde ettiklerinden, gelirler bugünkü de¤ere indirgendi¤inde önemli öl-
çüde iskonto olacakt›r. E¤itim yat›r›m› yapan kiflilerin gelir ve tüketimlerini ertele-
dikleri göz önüne al›n›rsa, yat›r›m› cazip k›labilmek için bu kiflilerin gelirlerinin da-
ha yüksek olmas› gerekmektedir.
aç›s›ndan bir befleri sermaye yat›r›m› fleklidir. ‹flyerinde e¤itim baz› durumlarda
okullardaki s›n›f düzenine yak›n bir biçimde yap›lsa da, ço¤u durumda atölye ve
imalathanelerde yaparak ö¤renme veya tecrübeli bir ustabafl›n›n/arkadafl›n tarifi ile
ö¤renme fleklinde olabilmektedir. Bu özelli¤i nedeniyle iflyerinde e¤itime gayri
resmi (informal) e¤itim de denilir.
‹flyerinde e¤itim yat›r›m› yap›ld›¤› dönemde gerek iflçilere, gerekse iflverenlere
maliyetler yükler. ‹YE’ in iflveren aç›s›ndan bafll›ca maliyeti e¤itim alan iflçiler için
ustabafl›lar›n ve e¤itmenlerin görevlendirilmeleri ile oluflan harcamalard›r. Ayr›ca
e¤itim süresince iflçilerin üretimde görev almamalar› da iflverenin katland›¤› di¤er
maliyettir.
‹flçilerin ‹YE yat›r›m› yaparken katland›klar› maliyet ise daha düflük ücretle ça-
l›flmaya raz› olmalar›d›r. Ç›raklar›n yetiflkin iflçilerden düflük ücret almalar›n›n ne-
denlerinden birisi ifli ö¤renme süreci içinde olduklar›ndan tam anlam›yla üretime
kat›lamamalar›d›r.
Bu maliyetlere karfl›l›k e¤itim sonras›nda her iki taraf›n da sa¤layacaklar› yarar-
lar vard›r. ‹flyerinde e¤itimden firman›n kazanc› iflçilerin sonuçta daha verimli ol-
malar›d›r. Bu durum firman›n kâr›n›n artmas›na sebep olacakt›r. ‹flçiler de ‹YE ile
pazarl›k güçlerini ve daha yüksek gelir elde etme yeteneklerini artt›ran yeni bece-
riler elde ettikleri için kazançl› olacaklard›r.
l›flmaya raz› olarak e¤itimin maliyetini karfl›lam›fl olacakt›r. Ancak, e¤itim sonras›n-
da verimlili¤i yükselen iflçi iflveren ile anlaflabilirse firmas›nda, anlaflamazsa bir
baflka firmada çal›flacak, genel iflyerinde genel e¤itimin getirisinden de sadece
kendisi yararlanacakt›r.
Öte yandan, e¤itim özel nitelikte ise e¤itim sonras›nda iflçinin verimlili¤i sade-
ce o firmada verimlili¤ini yükseltecek, iflçinin yeni edindi¤i bilgiler di¤er firmalar›n
ifline yaramad›¤›ndan, di¤er firmalar›n nazar›nda iflçi hiç ‹YE yat›r›m› yapmayan ifl-
çilerle ayn› kabul edilecektir. ‹flçiler bu durumda iflyerinde özel e¤itim yat›r›m›
yapmak istemeyecekler, iflveren bu yat›r›m›n maliyetini karfl›layarak iflçileri buna
raz› edecektir. ‹flveren e¤itim esnas›nda üretim yapamayan iflçilere üretim iflçileri-
nin ücretini vererek iflyerinde özel e¤itim maliyetlerini üstlenmifl olacakt›r.
‹flyerinde özel e¤itimin maliyetini bu flekilde iflveren karfl›larken, getirisini iflçi
ve iflveren birlikte paylaflacaklard›r. Bu tür iflyerinde e¤itim iki yanl› tekele benzer
bir sonuç do¤uracakt›r. E¤itim sonras›nda iflçinin verimlili¤inin sadece kendi firma-
s› için yükseldi¤ini, e¤itimin piyasan›n kalan› için bir anlam ifade etmedi¤ini bilen
iflveren iflçiye yüksek ücret vermek istemeyecektir. Öte yandan, iflçi de firmay› terk
etmesi durumunda iflverenin e¤itim için yapt›¤› harcamalar›n bofla gidece¤ini, ye-
ni iflçileri e¤itmek için yeniden para ve zaman harcan›laca¤›n› hat›rlatarak yüksek
ücret konusunda direnecektir.
Görüldü¤ü gibi, bu durumda hem iflçi hem de iflveren birbirine muhtaç oldu-
¤undan ücret taraflar›n pazarl›k gücüne göre belirlenecek, e¤itimin getirisi payla-
fl›lacakt›r. E¤er iflçinin pazarl›k gücü yüksekse ücret iflçinin e¤itim sonras› verimli-
li¤ine yak›n bir düzeyde belirlenecektir. ‹flverenin pazarl›k gücünün daha fazla ol-
mas› durumunda ise ücret hiç e¤itim yat›r›m› yapmam›fl iflçilerin ücretlerine yak›n
belirlenecektir.
Bu aflamada iflyerinde özel e¤itim ile ilgili iki genelleme yapmam›z mümkün-
dür. Bunlardan birincisi di¤er fleyler eflitken iflyerinde özel e¤itim alm›fl iflçilerin de-
virlerinin (ifle girifl ç›k›fllar›n›n) daha düflük olaca¤›d›r. Bunun sebebi yukar›da da
aç›kland›¤› gibi iflyerinde özel e¤itimin iflçi ve iflvereni birbirine ba¤›ml› hale getir-
mesi, iflten ayr›lmay›/iflçi ç›karmay› zorlaflt›rmas›d›r. ‹kinci genelleme asgari ücre-
tin yükseltilmesinin iflyerinde genel e¤itim yat›r›m›n› azaltaca¤›d›r. Daha önce ifl-
yerinde genel e¤itim yat›r›m› yapan iflçilerin düflük ücretle çal›flarak e¤itimin mali-
yetini karfl›lad›klar› belirtilmiflti. Asgari ücretin yüksek belirlenmesi durumunda ifl-
veren yasal olarak bunun alt›nda ücret veremeyece¤inden iflyerinde genel e¤itim
program›n› sürdürmeyecektir.
Yetenek Sorunu
‹kinci elefltiri, yetenek sorunu olarak isimlendirilebilir. BST di¤er fleyler eflitken da-
ha fazla e¤itimin verimlili¤i artt›raca¤› görüflüne dayanmaktad›r. Oysa gerçekte, di-
¤er fleyler eflit de¤ildir ve daha fazla do¤al yetenek (zeka), disiplin ve motivasyo-
na sahip kiflilerin üniversite e¤itim almalar› daha muhtemeldir. Bu kifliler üniversi-
te e¤itimi almasalar bile yüksek ücret alabileceklerinden, teoriyi elefltirenler bunla-
r›n kazand›klar› gelirin büyük bir k›sm›n›n kendilerinde bulunan yeteneklerden
kaynakland›¤›n› ileri sürmektedirler.
Eleme Hipotezi
Eleme Hipotezi olarak isimlendirilen üçüncü elefltiri, e¤itimin asl›nda BST’ nin ileri
sürdü¤ü gibi verimlili¤i artt›rmad›¤›n›, iflverenin iflçileri elemesi için bir sinyal gö-
revi gördü¤ünü savunmaktad›r. Buna göre üniversite diplomas› iyi ifllere (yüksek
ücret ve statülü, terfi imkan› bulunan) girifl bileti görevini üstlenmektedir. Bu gö-
rüfle göre daha düflük e¤itim düzeyine sahip iflçiler bu tür iflleri yapamayacaklar›
için de¤il, bu ifllere girmelerini sa¤layacak üniversite diplomalar› olmad›¤› için ele-
neceklerdir. Dolay›s›yla eleme hipotezine göre, üniversite mezunlar›n›n elde ede-
cekleri yüksek gelirler onlar›n daha verimli olmalar›ndan de¤il, iflverenler taraf›n-
dan daha yüksek derecelendirilmelerinden kaynaklanmaktad›r.
E¤itim konusunda BST mi yoksa eleme hipotezinin mi do¤ru oldu¤u bireysel
aç›dan önem tafl›mamaktad›r. Çünkü her ikisi de e¤itimle kiflilerin gelirlerinin art-
t›¤›n› savunmaktad›r: Bu daha çok sosyal aç›dan önemli bir konudur. BST’ne göre
e¤itim iflgücünün verimlili¤ini artt›rd›¤› için ekonomik büyümenin önemli bir kay-
na¤›d›r. Eleme hipotezi aç›s›ndan bak›ld›¤›nda e¤itime yap›lacak harcamalar›n ya-
rataca¤› sosyal fayda belirsizdir. Buna göre e¤itim verimlilikte gerçekte az bir art›fl
sa¤layaca¤›ndan ilave kaynaklar› e¤itime harcaman›n getirisi sosyal aç›dan düflük
olacakt›r.
SIRA S‹ZDE E¤itim sisteminin sizce emek piyasalar› ile ilgili fonksiyonlar› neler olabilir?
3
E¤itimin Bireysel Olmayan Getirisi
Bu ünitede e¤itim karar› verilirken bireylerin e¤itimin getirisini hesaplad›klar›n›, bu-
nun için de çal›flma yaflam› boyunca elde edecekleri getirileri ve maliyetleri kullan-
d›klar›n› görmüfltük. Bu analiz sadece bireysel aç›dan yap›lm›flt›. Oysa e¤itim yat›r›-
m›n›n sadece bu yat›r›m› yapan kifliye de¤il baflkalar›na da faydalar› oldu¤u gibi,
e¤itimin maliyeti de sadece bireylerin ödedikleri okul harçlar›ndan oluflmamaktad›r.
Bu konuda toplumun yüklendi¤i maliyetlerde vard›r. Bu durum bize e¤itimin birey-
sel getiri oran›n›n olmas› gibi sosyal getiri oran›n›n da oldu¤unu göstermektedir.
E¤itimin sosyal getiri oran› toplumun kaynaklar› e¤itime harcamakla ne elde et-
ti¤ini gösterir bir orand›r. Bunu hesaplarken e¤itimin getiri ve maliyetlerine top-
lumsal aç›dan bakmak gerekir. Örne¤in, bir kimsenin t›p doktoru olmas› sadece
kendisine gelir art›fl› sa¤lamaz, onun pek çok kifliyi iyilefltirip hayatlar›n› kurtarma-
s› ekonomiye de katk›lar sa¤lar. Öte yandan, örne¤imizdeki doktorun e¤itim süre-
sinde ödedi¤i harçlar ve e¤itim bedelleri e¤timin gerçek maliyetini yans›tmaz. Çün-
kü bu maliyetler üzerinde kamunun önemli ölçüde sübvansiyonu vard›r. E¤itimle
ilgili altyap›y› planlayanlar›n (hükümetler) esas dikkate ald›klar› getiri oran› sosyal
getiri oran›d›r. Herhangi bir e¤itim yat›r›m›na karar verirken baflvurulan kriter e¤i-
Ünite 8 - E¤itim Ekonomisi 123
tim harcamalar›n› e¤itim yat›r›m›n›n marjinal sosyal getiri oran› di¤er yat›r›mlar›n
(örne¤in fiziksel sermaye yat›r›m›) marjinal getiri oran›na eflit oldu¤u noktaya ka-
dar artt›rmakt›r. Örne¤in e¤er fiziksel sermayeye yap›lacak bir yat›r›m %20 getiri
sa¤larken, ayn› miktar kaynak e¤itime harcan›ld›¤›nda sadece %10 getiri sa¤l›yor-
sa toplum fiziksel sermaye yat›r›m›n› tercih edecektir.
E¤itim ve Kalk›nma
Sanayileflmenin 18.yy’dan itibaren Kuzeybat› Avrupa’da bilimsel bulufllarla baflla-
d›¤› ve e¤itim düzeyi geliflmifl yörelere süratle yay›ld›¤› görülmektedir. Sanayilefl-
menin yay›lmas›nda e¤itim düzeyi yüksek yörelerin öncülük etmesi, e¤itimin yeni
teknolojilerin kullan›m›n› mümkün hale getirmesinden kaynaklanmaktad›r.
Yap›lan araflt›rmalar e¤itimin bireylere sa¤lad›¤› getirilerin yan› s›ra ekonomik
kalk›nman›n da anahtar unsuru oldu¤unu göstermektedir. Befleri sermaye teorisi-
ni formüle edenlerin hareket noktas› dünya savafllar›ndan ma¤lup ç›kan ve ekono-
mik altyap›lar›n› önemli ölçüde kaybeden Almanya ve Japonya’n›n k›sa sürede to-
parlanmalar› ve ekonomilerini büyütmelerinin e¤itilmifl insan faktöründen kaynak-
land›¤› gerçe¤i oluflturmufltur. Bunun gibi Danimarka’da sa¤lanan tar›msal kalk›n-
ma da e¤itimin neler yapabilece¤ine güzel bir örnek olmufltur. Danimarka 19.yy’›n
ortalar›nda Prusya ile yapt›¤› savaflta toprak ve prestij kaybetmiflti. Ayn› dönemde
Amerika k›tas›n›n uçsuz bucaks›z çay›rlar›n›n üretime aç›lmas› tah›l piyasalar›n›n
gerilemesine neden olmufltu. Bu dönemde Danimarka halk liselerinin ve kolejle-
rin çiftçilere yönelik programlar› bir süre sonra Danimarka’y› dünyan›n en verimli
tereya¤› ve bacon (domuz past›rmas›) üreticisi haline getirmifltir.
E¤itim-kalk›nma iliflkisi konusunda öncü çal›flmalardan birisi olan Edward De-
nison’ un ABD’nin 1929-1957 dönemine yönelik araflt›rmas›nda toplam reel milli
gelir art›fl›nda e¤itimin katk›s› %23, kifli bafl› reel milli gelir art›fl›nda ise %42 olarak
hesaplanm›flt›r. Benzeri flekilde Latin Amerika ve Uzakdo¤u ülkelerine yönelik ça-
l›flmalarda da e¤itim ile kalk›nma aras›nda iliflki oldu¤u tespit edilmifltir. Bu konu-
da yap›lan nedensellik testleri nedenselli¤in e¤itimden kalk›nmaya do¤ru oldu¤u-
nu, yani e¤itim düzeyi yükseldi¤i için kalk›nman›n sa¤land›¤›n› bulmufllard›r.
124 Çal›flma Ekonomisi
Özet
AMAÇ E¤itim bir yat›r›m m›d›r?
AMAÇ
‹flyerinde e¤itimin maliyetlerine kim katlan›r ve
1 4 getirilerinden kim yararlan›r?
• Yat›r›m kavram›n›n temel özelli¤i yap›ld›¤› dönem- • Genel iflyerinde e¤itim iflçinin verimlili¤ini piyasa-
de maliyet art›fl›na sebep olmas›, ancak sonradan n›n tamam›nda artt›rd›¤›ndan iflverenler bu tür bir
daha kaliteli ve bol üretimi mümkün k›l›p gelir ar- e¤itimi verme konusunda isteksiz davranacaklar-
t›fl› sa¤lamas›d›r. d›r. Bu nedenle e¤itimin maliyetine iflçiler e¤itim
• Bu aç›dan bak›ld›¤›nda e¤itim harcamalar› da fizik- süresince düflük ücretle çal›flarak karfl›larlarken,
sel sermaye yat›r›m› gibi yat›r›m say›lmal›d›r. E¤itim getirisinden de sadece iflçiler yararlanacaklard›r.
yap›ld›¤› dönemde bireylere üç tür maliyet yükler. • Öte yandan spesifik iflyerinde e¤itim iflçinin verim-
E¤itim için harcan›lan okul harçlar›, kitap-k›rtasiye lili¤ini piyasada de¤ifltirmeyece¤inden iflçiler bu
bedelleri e¤itimin do¤rudan maliyetini oluflturur. konuda istekli davranmayacaklard›r. Bu nedenle
E¤itim bireyi piyasada çal›flmaktan al›koyan bir fa- bunun maliyetini iflverenler karfl›layacak, getirisini
aliyet oldu¤undan, e¤itimin f›rsat maliyeti çal›flama- ise taraflar aralar›nda pazarl›k yaparak paylafl›rlar.
mak nedeniyle kaybedilen gelirdir. Son olarak e¤i-
tim zor bir süreç oldu¤undan kifliye psikolojik ma-
liyette yükledi¤i söylenebilir.
AMAÇ
Befleri sermaye teorisi hangi aç›lardan elefltiril-
5 mektedir?
• Bütün bu maliyetlerine karfl›l›k e¤itim bireylerin ve- • Befleri sermaye teorisine yöneltilen elefltirilerin ba-
rimliliklerini artt›ran bir faaliyettir. Verimlilik art›fl› fl›nda yat›r›m karar›n› al›rken e¤itimin getiri ve ma-
ise gelirlerin artmas›n› sa¤layacakt›r. Befleri Serma- liyetlerinin iskonto edilmifl bugünkü de¤erlerinin
ye teorisinin e¤itim yat›r›m› konusundaki temel gö- hesaplanmas›n›n karmafl›k oldu¤u ve herkes tara-
rüflü de budur. f›ndan yap›lamayaca¤› gelmektedir.
AMAÇ
E¤itim yat›r›m›na nas›l karar verilir?
• Bu konuda yap›lan bir baflka elefltiri e¤itilmifl iflgü-
2 cünün yüksek veriminin ne kadar›n›n e¤itimden
• E¤itim yat›r›m›na karar verecek kifli e¤itimin mali- kaynakland›¤›n›n kestirilemeyece¤i; zeka, yetenek
yetleri ve getirilerini karfl›laflt›r›r. Ancak e¤itim ma- ve motivasyonun da burada etkili olabilece¤idir.
liyetleri için bugün harcama yap›l›rken, e¤itimin Eleme hipotezi ad› verilen görüfle göre ise e¤itim
getirileri çal›flma hayat› boyunca kademeli olarak asl›nda verimlili¤i etkilemez, iflverenler iflçileri se-
elde edilecektir. Bu nedenle iki de¤iflken aras›nda çerken bir sinyal vazifesi görür.
anlaml› bir karfl›laflt›rma yapabilmek için gelecekte • ‹kili ifl piyasalar› ad›ndaki görüfl ise e¤itimin ikincil
yap›lacak maliyet harcamalar›n› ve elde edilecek sektördekilerin birincil sektöre geçerek verimlerini
gelirleri bir iskonto oran› iskontolamak gerekir. yükseltmelerini sa¤lamayaca¤›n› ileri sürmektedir.
• E¤itim yat›r›m›n›n iskonto edilmifl gelirleri iskonto
edilmifl maliyetlerden büyük ise e¤itim yat›r›m› kâr-
AMAÇ E¤itim ile kalk›nma aras›ndaki iliflki var m›d›r?
5
l› olacakt›r.
• E¤itim bireysel geliflmeyi sa¤lad›¤› gibi makro an-
AMAÇ ‹flyerinde e¤itimin türleri nelerdir?
lamda ekonomik kalk›nmay› da sa¤lamaktad›r.
3 Dünya savafllar›ndan ma¤lup ç›karak altyap›lar›n›
• ‹flyerinde e¤itim genelde atölye düzeni için verildi- önemli ölçüde kaybeden Almanya ve Japonya’n›n
¤inden buna gayri-resmi e¤itim de denilir. ‹ki türlü kalk›nma yans›nda öne ç›kmalar›nda e¤itilmifl in-
iflyerinde e¤itim vard›r. san gücü önemli bir rol oynam›flt›r.
• ‹flyerinde genel e¤itim iflçinin verimlili¤ini sadece • Yap›lan deneysel gözlemler e¤itim ile kalk›nma ara-
e¤itimin verildi¤i firmada de¤il piyasan›n tamam›n- s›nda pozitif bir korelasyon tespit ederken neden-
da yükselten bir e¤itimdir. (marangozluk gibi). ‹fl- selli¤in e¤itimden kalk›nmaya do¤ru oldu¤unu gös-
yerinde özel e¤itim de ise iflçilere firmaya özgü bil- termifltir. Buna göre ülkeler ekonomik aç›dan kal-
giler ö¤retilir. Bu bilgiler piyasadaki di¤er firmalar k›nd›klar› için e¤itim düzeyi yükselmemekte, bunu
ile ilgili olmad›¤›ndan e¤itim iflçinin verimlili¤ini tersine e¤itim düzeyi yükseldi¤i için ekonomik kal-
sadece e¤itimin verildi¤i firmada yükseltir (telefon k›nma sa¤lanmaktad›r.
operatörlü¤ü gibi).
Ünite 8 - E¤itim Ekonomisi 125
”
Ünite 8 - E¤itim Ekonomisi 127
Emek Mobilitesi 9
Kimli¤imizin yans›mas› olan türkülerimiz ve ata sözlerimiz, ayr›l›k ve göçle ilgili
çok say›da kayna¤a sahiptir. ‘Ölüm Allah’›n emri, ayr›l›k olmasayd›.’ “Ya beni de
götür, ya sen de gitme” uzun havalar› ço¤umuzu duyguland›r›r. Ayr›l›klar›n ço¤u
zaman, temel nedeni ekonomiktir. Neyse ki kültürümüzde ayr›l›kla ilgili sözlerin
tümü karamsar de¤ildir. Ekonomik nedenli göçü en iyi flekilde aç›klayan “Vatan
do¤du¤un yer de¤il doydu¤un yerdir” sözü buna örnek olarak verilebilir. Bafl-
lang›çta do¤du¤u topraklardan kolayca kopamayan insan›m›z, bu sözün sundu-
¤u gerekçeyi onaylar flekilde son 40 y›lda flehirler ve ülkeler aras›nda daha hare-
ketli hale gelmifltir. Bu ünitede kültürümüzün bir unsuru olan göçü ekonomik aç›-
dan inceleyerek “‹nsanlar neden göç ederler? Göç karar› nas›l al›n›r? Göç bireyle-
re ve ülkelere neler sa¤lar? gibi sorular›n yan›t›n› bulmaya çal›flaca¤›z.
Amaçlar›m›z
Bu üniteyi tamamlad›¤›m›zda afla¤›daki sorulara yan›t verebilecek bilgi ve beceri-
lere sahip olabilirsiniz:
Kaç çeflit emek hareketlili¤i vard›r?
Emek göç karar›n›n nas›l al›n›r?
Emek göçünü hangi unsurlar belirler?
Emek göçü her koflulda bireysel gelirleri artt›r›r m›?
Emek göçünün göç alan ve göç veren ülkeler üzerindeki etkileri nelerdir?
Türkiye’den iflgücü göçü hangi ülkelere yap›lm›flt›r?, ekonomimizin bundan
ne fayda sa¤lam›flt›r?
130 Çal›flma Ekonomisi
Anahtar Kavramlar
• Geriye göç • Göçün reel negatif d›flsall›klar›
• Beyin göçü
‹çindekiler
• EMEK MOB‹L‹TES‹ TÜRLER‹
• EME⁄‹N GÖÇ KARARI NASIL ALINIR?
• EMEK GÖÇÜNÜN BEL‹RLEY‹C‹LER‹
• EMEK GÖÇÜNÜN SONUÇLARI
• TÜRK‹YE’DEN YABANCI ÜLKELERE ‹fiGÜCÜ GÖÇÜ
Ünite 9 - Emek Mobilitesi 131
G‹R‹fi
Emek faktörünün firmalar, meslekler ve co¤rafi bölgeler aras›nda hareketlili¤i ifl-
gücü piyasalar›n›n dinamikli¤inin bir göstergesidir. Emek hareketlili¤i ayn› zaman-
da kaynak da¤›l›m›nda etkinli¤i sa¤laman›n olmazsa olmaz flart›d›r. Emek hareket-
lili¤i sayesinde bireyler en iyi gelir imkanlar›n› elde edebilecekleri ve/veya en ve-
rimli olabilecekleri ifllerde çal›flabilecekler, toplum da bundan fayda sa¤layacakt›r.
Emek mobilitesinin incelendi¤i bu bölümde önce mobilite türleri, göç karar›n›n
nas›l al›nd›¤› ve emek göçünü hangi unsurlar›n belirledi¤i incelenecektir. Ünitede
daha sonra emek göçünün bireyler, ekonominin geneli ve göç alan/göç veren ül-
keler üzerindeki sonuçlar› analiz edilecektir. Türkiye’nin uluslararas› emek piyasa-
lar›nda önemli say›da iflgücü ihraç etti¤i göz önüne al›narak, ünitenin sonunda
Türkiye’den yabanc› ülkelere iflgücü göçünün geliflimi ve ekonomimiz üzerindeki
etkileri incelenecektir.
fiekilde dikey eksende gelirler, yatay eksende ise göçten sonraki y›llar yer al-
maktad›r. E0 göç yap›lmad›¤› durumda, E1 ise göç yap›ld›¤›nda elde edilecek gelir
profillerini göstermektedir. fiekilden görüldü¤ü gibi, birey göçe karar verirse C
noktas›n›n iflaret etti¤i y›la kadar göç yap›lmam›fl olsayd› elde edilecek gelirin al-
Ünite 9 - Emek Mobilitesi 133
t›nda bir gelir elde edecektir. Çünkü göçle birlikte birey muhtemelen yeni bölge-
de bir süre ifl arayacak ve bafllang›çta çok yüksek ücretler kazanamayacakt›r. Do-
lay›s›yla flekildeki ABC alan› göçün maliyetini ifade eder.
Birey göç karar› al›rken bunu göç edece¤i yerde çal›flma hayat› boyunca elde
edece¤i gelirlerin flimdiki yerinde elde edebilece¤inden fazla olaca¤› öngörüsü
(veya hesaplamas›) ile yapacakt›r. fiekilde E1 profilinin C noktas›ndan sonra E0’›n
üstünde seyretmesi bunu göstermektedir. Buna göre E0 - E1 aras›nda kalan alan
göçün getirilerini gösterir.
Bireyin bir yerden bir baflka yere göç etme karar› verebilmesi için faydan›n
maliyetten büyük olmas› gerekir. fiekilsel olarak belirtmek gerekirse C noktas›n›n
sa¤›nda kalan alan›n solundaki alandan büyük olmas› gerekir. Ancak göçün ma-
liyet ve getirilerini matematiksel anlamda hesaplamak o kadar kolay de¤ildir.
Çünkü göçün maliyeti bugün yap›lsa da, getirileri çal›flma hayat›n›n süresi boyun-
ca her y›l elde edilecektir. Bugün yap›lan bir harcama ile gelecekte sa¤lanacak
getiriyi karfl›laflt›rmak için gelecekteki getirileri bugünkü de¤ere iskontolamak ge-
rekir. Bu konudaki teknik bilgilere konuyu karmafl›k hale getirmemek için bura-
da de¤inilmeyecektir.
45°’lik do¤runun
sa¤›nda kalan ABC
üçgeninde göçle birlikte
A K B ailenin toplam geliri
1 artacakt›r. Ancak bu
(-) 2 (+) üçgen içinde sadece (2)
ile iflaretlenen bölgede
0 E
45° GEL‹RERKEK göçten hem kad›n hem
3 de erkek gelir art›fl›
sa¤larken, (1) numara-
l› bölgede erkek, (3)
numaral› bölgede ise
C kad›n göç sonras›nda
gelir kayb›na
u¤rayacakt›r.
(-)
fiekilde dikey eksende ailede kad›n›n göçten net kazanc› (GelirKADIN), yatay
eksende ise erke¤in net kazanc› (GelirERKEK) gösterilmektedir. Net kazanç yeni yer
ile eski yerde elde edilen gelirler aras›ndaki farkt›r. Ortalama bir kad›n›n ücretinin
kocas›n›n ücretinden düflük oldu¤u kabul edilerek, kad›n›n yaflam boyu elde ede-
134 Çal›flma Ekonomisi
SIRA S‹ZDE Bireysel göç karar› m›, yoksa ailenin göç karar› m› daha kolay al›n›r?
1
EMEK GÖÇÜNÜN BEL‹RLEY‹C‹LER‹
Ünitenin buraya kadar olan k›sm›nda önce emek mobilitesi türlerini, daha sonra
göç karar›n›n nas›l al›nd›¤›n› birey ve aile aç›s›ndan ayr› ayr› inceledik. Göç kara-
r›n›n ekonomik, demografik ve sosyo-politik çeflitli belirleyicileri vard›r. Bu k›s›m-
da söz konusu belirleyiciler alt› bafll›k alt›nda incelenecektir.
Yafl
Göçle ilgili çal›flmalar, yafl faktörünün göç karar›n› belirleyen temel faktör oldu¤u-
nu göstermektedir. Di¤er fleyler eflitken bir kiflinin yafl› ne kadar küçükse göç et-
mesi o derece muhtemeldir. Bu durumun çeflitli nedenleri vard›r.
‹lk olarak, daha ileri yafllarda göç edenlerin göç nedeniyle katlan›lan maliyetle-
ri ç›karabilmek için daha az zamanlar› vard›r. Genç bir insan nispeten küçük bir
ücret farkl›l›¤›n› yaflam süresi aç›s›ndan önemli olarak görebilirken, emeklili¤ine 2-
3 y›l kalm›fl bir insan k›sa süreli bir ücret farkl›l›¤› için göç maliyetlerine katlanmak
istemeyecektir.
Ünite 9 - Emek Mobilitesi 135
‹kinci olarak, yafll› kifliler çal›flt›klar› iflte daha yüksek bir spesifik e¤itim düze-
yine sahiptirler. Yafl, k›dem ve ücretler birbiri ile pozitif iliflki içindedirler. 8. Üni-
teden hat›rlayaca¤›n›z gibi, bir kimsenin k›demi ne kadar büyükse iflyerinde özel
e¤itim miktar› o derece çoktur. Özel befleri sermaye, yap›s› gere¤i di¤er firmalara
transfer edilemez niteliktedir. Dolay›s›yla belirli bir k›dem düzeyinden sonra kifli-
nin elde etti¤i ücret k›smen iflyerinde özel e¤itimin getirisini yans›t›r ve bu ücret
genelde kiflinin baflka yerde alabilece¤i ücretten büyüktür. Bu nedenle, yat›r›m
maliyetlerini geri almak için sahip oldu¤u süre ne olursa olsun daha yafll› kiflilerin
göç etmeleri daha az muhtemeldir.
Üçüncü olarak, daha yafll› kiflilerin göç maliyetleri gençlere oranla genelde da-
ha yüksektir. Genç bir insan›n eflyalar›n› ufak bir kamyonete koyup bir bölgeden
di¤erine göç etmesi mümkünken, daha yafll› bir insan›n büyük bir kamyon ve pro-
fesyonel tafl›y›c›lara ihtiyaç duyaca¤› aç›kt›r. Maliyetler ile ilgili bir baflka husus da
göç maliyetlerinin büyük bir k›sm›n›n psikolojik olmas›d›r. Bu maliyetler tan›d›k
çevrenin, arkadafllar›n ve toplumsal ba¤lar›n terk edilmesi ile oluflan maliyetlerdir.
Yafll› kimselerin toplumsal ba¤lar› gençlere göre daha kuvvetlidir. Dolay›s›yla bun-
lar› terk etmekle oluflacak psikolojik maliyetin büyük olmas› mobiliteyi k›s›tlay›c›
rol oynayacakt›r.
Yeni bir bölgeye tafl›nman›n psikolojik maliyeti, göç edenin davran›fl› ile düflü-
rülebilmektedir. Göç edenlerin bu konuda izledikleri en yayg›n yol, göç edilen
yerlerde belirli mahallelerde toplanarak özel zevklerini ve yaflam biçimlerini yan-
s›tan klüp, kahvehane, dükkan ve ibadet yerlerini oluflturmakt›r. A.B.D.’de Domi-
nikli, Koreli, Çinli Haitili ve Meksikal›lar›n birlikte yaflad›klar› bölgeler, Avrupa’da
Türk iflçilerinin oluflturduklar› Türk mahalleleri buna örnek olarak verilebilir. ‹n-
sanlar›n, yaflam flartlar› genellikle kötü olan bu mahallelerde toplanmalar› bir ölçü-
ye kadar göç edilen ülke vatandafllar›n›n ayr›mc› tutumu ve yoksulluk ile ba¤lan-
t›l› olsa da, bunun ötesinde amaç yukar›da belirtildi¤i gibi göçün psikolojik mali-
yetlerini azaltmakt›r. Bu durum özellikle yabanc› bir çevreye uyum sa¤layabilen,
e¤itim düzeyi yüksek kiflilerden çok vas›fs›z göçmenler için geçerlidir.
Son olarak, insanlar e¤itimlerini tamamlay›p ifl piyasas›na girdikten sonra ifl be-
¤enme (job shopping) sürecine girerler. Bu nedenle do¤al olarak gençlerin mobili-
teleri yüksek olmaktad›r. Öte yandan daha yafll› iflçiler bu süreci geçtikleri için mo-
biliteleri ve göç etme ihtimalleri düflük olacakt›r.
E¤itim
Kiflilerin e¤itim düzeyleri artt›kça göç etme ihtimallerinin artt›¤› bilinen bir durum-
dur. Bunun nedeni, aç›k ifller hakk›nda bilgilenme konusundaki farkl›l›klard›r.
136 Çal›flma Ekonomisi
Uzakl›k
Eskiflehir’de çal›flan bir iflçinin-di¤er fleyler eflitken-Kütahya’ya m› yoksa Rize’ye mi
göç etmesi daha muhtemeldir? Bu soruya rahatl›kla Kütahya’ya göç etme ihtimali-
nin daha kuvvetli olaca¤› fleklinde yan›t verebiliriz. Yap›lan araflt›rmalar, göç edi-
lecek mesafenin uzakl›¤› ile göç etme ihtimali aras›nda ters yönde iliflki oldu¤unu
göstermektedir. Bu durumun iki nedeni vard›r.
‹lk olarak, göç edilen mesafe uzaklaflt›kça potansiyel bir göçmenin ifl imkan-
lar› hakk›nda daha az bilgi edinece¤i söylenebilir. Günümüzde iletiflimde sa¤la-
nan büyük geliflmeler bilgi edinme imkanlar›n› eskisine nazaran önemli ölçüde
artt›rsa da, yak›n flehir ve ülkelerden bilgi sa¤laman›n hâlâ daha kolay ve ucuz ka-
bul edilebilir.
‹kinci olarak, tafl›n›lan mesafe ne kadar uzak olursa tafl›nman›n psikolojik ma-
liyeti de o ölçüde büyüyecektir. Eskiflehirli bir iflçinin ülke içinde Rize yerine Kü-
tahya’ya tafl›nmas› veya ülkeler aras›nda Avustralya yerine Fransa’ya tafl›nmas› da-
ha az psikolojik maliyet do¤uracakt›r. K›sa mesafeye yap›lan göçlerin tatil, hasta-
l›k, kutlama, ölüm gibi hallerde esas bölgeye geri dönüflü kolaylaflt›rd›¤› için gö-
çün psikolojik maliyetini azaltt›¤› söylenebilir.
‹flsizlik Oranlar›
Ünitenin bafl›nda eme¤in bölgeler aras›nda göçü konusunda baz› faktörlerin itici,
baz› faktörlerin ise çekici rol oynad›¤›na de¤inilmiflti. ‹flsizlik itici faktörler aras›n-
da say›lmaktad›r. Deneysel gözlemlerden hareketle bu konuda iki genelleme yap-
mak mümkündür. Bunlar;
• Aile reisinin iflsiz oldu¤u ailelerin göç etme ihtimalleri di¤erlerinden daha
büyüktür.
• Göç veren ülkedeki iflsizlik oran›n›n yüksekli¤i göçü pozitif olarak
etkilemektedir.
Göç edilecek ülkedeki iflsizlik oran›n›n ifl bulma olas›l›¤›n› azalt›p azaltmad›¤›
tam olarak bilinmemektedir. Çünkü genel iflsizlik oran›na bakarak belirli bir bire-
yin ifl bulup bulamayaca¤›n› söylemek mümkün de¤ildir. Ancak yine de göç et-
meyi düflünen kifliler gitmeyi düflündükleri ülkede iflsizlik oran›n›n düflük olmas›-
na dikkat etmektedirler. Göç edilen ülkedeki iflsizlik ihtimali belirsizli¤in derece-
sini artt›ran bir unsurdur. Yap›lan çal›flmalar, göçmen iflçilerin iflsizlik oranlar›n›n
hem yerli iflçilerin iflsizlik oranlar›ndan daha yüksek oldu¤unu, hem de daha faz-
la de¤iflme gösterdi¤ini vurgulamaktad›r. Talepteki küçük bir düflüfl yerleflik iflçi-
lerin iflsizlik oranlar›nda sadece küçük bir art›fla neden olurken, göçmen iflçilerin
iflsizlik oran› bundan daha büyük ölçüde etkilenmektedir. Bu aç›dan, co¤rafi
emek hareketlili¤inde göç edilecek bölgenin ekonomik yap›s›n›n göçmen iflçile-
rin kendi bölgelerinin ekonomik yap›s›ndan daha önemli oldu¤unu söylemek
yanl›fl olmayacakt›r.
Ünite 9 - Emek Mobilitesi 137
‹flsizlik ile emek göçü aras›nda nas›l bir iliflki vard›r? SIRA S‹ZDE
2
Siyasal ve Sosyal Geliflmeler
Emek göçünün tümüyle ekonomik faktörlerden kaynakland›¤› söylenemez. Siya-
sal ve sosyal geliflmeler de özellikle uluslararas› emek göçünde önemli bir belirle-
yici olabilmektedir. Baz› ülkelerde siyasal ve sosyal huzursuzluklar›n bulunmas› ifl-
gücünün baflka ülkelere göç etme e¤ilimini artt›rmaktad›r. Geliflmifl ülkelere bu
amaçla yap›lan siyasi s›¤›nma taleplerinin baz›s› gerçekten siyasal bask›lara dayan-
sa da, bir k›sm›nda esas amaç ifl bulabilmek ve oturma izni alabilmek olmaktad›r.
Göç alan ülkelerin bu duruma siyasal, ›rksal ve dinsel nedenlerden dolay› zaman
zaman müsamahakâr davrand›klar› görülmektedir.
Burada, geriye yap›lan her türlü göçün kârs›z bir befleri sermaye yat›r›m› oldu-
¤u genellemesini yapmamak gerekir. Baz› kifliler iflyerinde e¤itim ve lisans/lisan-
süstü e¤itim almak için geçici bir süre için bir ülkeye göç ederler. Bunlar amaçla-
r›n› elde ettiklerinde ülkelerine geri dönerler. Bu tür geriye göçler orijin ülke aç›-
s›ndan oldukça yararl› sonuçlar do¤urmaktad›r.
138 Çal›flma Ekonomisi
Gelir Farkl›l›klar›
‹flçilerin göç sonucunda yaflam boyu gelirlerinin artmas› göçmenlerin göç edilen
yerdeki benzeri niteliklere sahip iflçiler ile ayn› ücreti ald›¤› anlam›na gelmemeli-
dir. Çünkü iflçilerin sahip olduklar› becerilerin her zaman ülkeler ve bölgeler ara-
s›nda tam bir biçimde transferi mümkün olmamaktad›r. Bu durum lisan proble-
minden kaynaklanabildi¤i gibi, kiflinin sahip oldu¤u spesifik e¤itimin göç edilen
yerde ifle yaramamas›ndan da kaynaklanabilmektedir. Bazen de mesleki lisans uy-
gulamalar›ndaki farkl›l›klar nedeniyle iflçilerin sahip olduklar› lisanslar›n göç edi-
len yerlerde geçerli olmamas› bu tür ücret farkl›l›¤›na neden olabilmektedir.
Efllerin Gelirleri
Göç karar›n› teorik aç›dan incelerken de gördü¤ümüz gibi, göç nedeniyle ailenin
toplam gelirinin artmas› çal›flan efllerin her ikisinin de gelirlerinin artmas› anlam›-
na gelmemektedir. Yap›lan baz› araflt›rmalar göç nedeniyle genellikle erkeklerin
gelirleri artarken, kad›nlar›n göçten sonraki 5 y›ll›k dönemde gelirlerinin düflme
e¤iliminde oldu¤u sonucuna ulaflm›flt›r.
Ücret Azalmalar›
Göçün getirisinin pozitif olmas› göç eden kiflilerin daima son ald›klar› ücretten da-
ha yüksek ücret alacaklar› anlam›na gelmez. ‹flsizlik ve politik bask›lar sonucunda
emek göçü meydana gelmiflse, göç bireylerin yaflam boyu gelirlerini artt›rmakla
birlikte onlar› eski seviyelerine getirmeyebilmektedir. Örne¤in 1 milyar TL maaflla
çal›fl›yorken iflsiz kalan ve ekonomik durgunluk nedeniyle 500 milyon TL’ dan faz-
la ücret teklifi alamayan birey bir baflka bölgeye göç ederek 750 milyon TL ücret
kazanabiliyorsa kârl› olacak. Burada emek göçü bireyi eski ücret düzeyine getire-
mese de yaflam boyu gelirleri artt›raca¤› aç›kt›r.
‹flçi örgütlerinin genelde göçe karfl› tav›r izlemelerinin nedeni, göçün yerli iflçi-
leri üzerinde yaratt›¤› negatif d›flsall›kt›r. Daha aç›k bir ifadeyle söylemek gerekir-
se, bir ülkeye veya bölgeye d›flar›dan iflgücü giriflinin olmas› emek arz›n› artt›rarak
emek gelirinin düflmesine neden olabilmektedir. Bu durum özellikle göçmen iflçi-
ler yerli iflçileri ikâme etti¤i zaman söz konusudur. Ancak göçmen iflçiler yerli iflçi-
leri “tamamlay›c›” nitelikte iseler, bu taktirde emek göçü yerli iflçilere olar talebin
ve ücretlerin yükselmesine neden olabilir. Bir ülkenin yeterince hemflireye sahip
oldu¤unu, ancak ülkede doktor a盤›n›n oldu¤unu düflünelim. Doktorluk ve hem-
flirelik birbirlerini tamamlayan meslekler olduklar›ndan, doktor say›s›n›n yeterli ol-
mamas› hemflirelerin de tam olarak istihdam edilememelerine neden olacakt›r.
Böyle bir durumda ülkeye d›flar›dan doktor girifli yerli hemflirelerin istihdam ve üc-
retlerinin artmas›na neden olabilecektir. Bunun gibi ülkedeki giriflimci yetersizli¤i-
nin de d›fl göçle kapat›lmas› ayn› etkiyi do¤uracakt›r. 1960’lar ve 1970’lerde ‹ngil-
tere’nin giriflimci eksi¤i oldu¤u, ancak bu a盤›n 1990’lara do¤ru Kuzey Ameri-
ka’dan ve Do¤u Afrika’dan giriflimci göçü ile bir ölçüde giderildi¤i bilinmektedir.
Giriflimciler, yeni ifl alanlar› yaratt›klar› veya mevcut iflleri büyüttükleri için, giriflim-
ci göçü yerli iflçilere olan talebi artt›rm›flt›r.
Bu konuda yap›lan baz› ampirik çal›flmalar göçmen iflçilerin yerli iflçileri de¤il,
daha fazla birbirlerini ikâme ettiklerini göstermektedir. Buna göre göç yerli iflçile-
rin gelirlerini çok fazla etkilemezken daha önce göç etmifl iflçilerin ücretlerini dü-
flürebilmektedir.
Öte yandan, bu durumda göç veren bölgelerde hastane, okul gibi sosyal hiz-
metler üretiminde kapasite fazlas› ortaya ç›kabilmektedir. Metropoliten alanlara ya-
p›lan göçlerin toplumsal aç›dan neden oldu¤u bir baflka d›flsall›k da suç oranlar›-
n›n artmas› olmaktad›r. Göçün de¤erlendirmesini yaparken bu tür reel negatif d›fl-
sall›klar› da göz önüne ald›¤›m›zda flu sonuca ulaflmam›z mümkündür: Yo¤un gö-
çün yafland›¤› bölgelerde göç edenlerin ve iflverenlerin net kiflisel kazançlar› top-
lumun göçten net kazanc›n›n oldu¤undan yüksek görünmesine neden olmaktad›r.
Emek göçü, kamu hizmetlerini oldu¤u gibi kamu finansman› da etkilemektedir.
Göçmen iflgücü, kendi ülkesinde vergi ödemeyi b›rakarak geldikleri ülkelerde ye-
ni vergi yükümlülüklerini üstlenirler. Bu durumda iflgücü arz eden ülkeler aç›s›n-
dan vergi kay›plar› önemli büyüklüklere ulaflabilmektedir. Ancak, bu ülkelerin ver-
gi kay›plar› incelenirken iflçilerin gönderdikleri para ak›mlar›na da dikkat etmek
gerekmektedir. Göç alan ülkeler aç›s›ndan bak›ld›¤›nda, göçmen iflçiler gelirleri ne
kadar düflük olursa olsun belirli vergileri ödeyecekleri için, uluslararas› emek gö-
çünün bu ülkelerin vergi gelirlerini olumlu etkiledi¤i söylenebilir.
Harvard Üniversitesi’nden Mihir Desai’nin Hindistan’dan beyin göçünün mali
etkileri ile ilgili yak›n zamanlarda yapt›¤› çal›flmaya göre A.B.D.’de yaflayan 1 mil-
yon Hintli, Hindistan nüfusunun binde 1’ini oluflturmas›na karfl›l›k, Hindistan’›n
milli gelirinin %10’u kadar gelir elde etmektedir. Bu kifliler flüphesiz kendi ülkele-
rinde A.B.D.’de kazand›klar› kadar gelir elde edemeyeceklerdir. Ancak yine de
Hindistan’›n, göç nedeniyle vergi mükelleflerinin önemli bir k›sm› kaybetti¤i düflü-
nülmektedir (The Economist, s.4).
Bir ülkenin yurtd›fl›na göçmen iflçi vermesi vergi gelirlerini azalt›r m›? SIRA S‹ZDE
3
Ödemeler Dengesi Üzerindeki Etkileri
Kalk›nma çabas› içinde bulunan iflgücü arz eden ülkelerin karfl›laflt›klar› bafll›ca so-
runlardan birisi döviz darbo¤az›d›r. Uluslararas› iflgücü arz eden ülkelere yurt d›-
fl›nda çal›flan iflçilerin tasarruf olarak veya geride b›rakt›klar› aile bireylerinin ge-
çimlerini sa¤lamak için gönderdikleri fonlar, ülke ekonomisi için önemli bir döviz
kayna¤› olmaktad›r. Bu fonlar döviz darbo¤az›n›n k›r›lmas›na, ithalat kapasitesinin
genifllemesine, böylece kalk›nma h›z›n›n yükselmesine katk›da bulunabilir.
Öte yandan, göç alan ülkeler aç›s›ndan bak›ld›¤›nda böyle bir fon transferinin
olumlu oldu¤u söylenemez. Göç alan ülkelerin bu konuda karfl›laflabilece¤i bir
baflka olumsuz etki de, göçmen iflçilerin zevk ve tercihlerini gittikleri ülkeye tafl›-
mas›ndan dolay›, bu ülkelerin ithalatlar›n›n artmas›d›r. Bununla birlikte, uluslara-
ras› emek göçünün göç alan ülkelerin ödemeler dengesi üzerinde olumlu etkileri
de söz konusudur. Göç, bu ülkelerde ücretleri ve maliyetleri düflük düzeylerde tu-
tarak ülkelerin ihracatta rekabet edebilirliklerini artt›rmaktad›r. Ucuz iflgücü ayn›
zamanda baflka ülkelere yap›lmas› düflünülen yat›r›mlar› yurt içine çekmesinin ya-
n› s›ra, yabanc› özel sermaye girifllerini de h›zland›rabilmektedir.
n› kapatan Bat› Avrupa ülkeleri 1970’li y›llar›n ortalar›ndan itibaren iflgücü taleple-
rini durdurmufllar, buna ra¤men aile birleflmeleri ve do¤umlar nedeniyle bu ülke-
lerdeki yabanc› nüfusta art›fl e¤ilimi devam etmifltir. Türk iflgücü göçü, bu dönem-
de de S.Arabistan baflta olmak üzere Ortado¤u ülkelerine, 1990 sonras›nda ise Rus-
ya Federasyonu ve Türk Cumhuriyetleri’ne yönelik olarak devam etmifltir.
2001 y›l› itibariyle yurtd›fl›nda 1.180.550 kiflisi iflçi olmak üzere 3.520.040 vatan-
dafl›m›z yaflamaktad›r. Türk iflçilerinin en fazla Avrupa ülkelerinde (%88,8) yaflad›-
¤›, bu ülkeler içinde Almanya’n›n yurtd›fl›ndaki iflçi varl›¤›m›z›n %62’sini bar›nd›r-
d›¤› görülmektedir. Avrupa ülkeleri d›fl›nda S.Arabistan’da da 95.000 Türk iflçisi
(yurtd›fl›ndaki iflçilerimizin %8’i) bulunmaktad›r.
Türkiye’den yurtd›fl›na yap›lan iflgücü göçünde bafllang›çta niteliksiz iflçileri
a¤›rl›k tafl›rken, ilerleyen y›llarda emek talep eden ülkeler daha çok nitelikli iflgü-
cü talep etmeye bafllam›fllard›r. Bu yönü itibariyle Türkiye’den yabanc› ülkelere ifl-
gücü ak›m›n›n beyin göçünden çok adale göçü özelli¤i tafl›d›¤› söylenebilir. Bu ko-
nuda gözlenen bir baflka geliflme de bafllang›çta iflçi olarak yurtd›fl›na ç›kan iflçile-
rin zamanla kendi ifllerini kurarak müteflebbis konumuna geçmeleridir. Avrupal›
Türk ‹fladamlar› Birli¤inin verilerine göre, sadece Almanya’da 64 bine yak›n Türk
kendi iflyerlerini kurmufl olup, 165 de¤iflik ifl branfl›nda hizmet vermektedir. 300
bin iflçi çal›flt›ran (bunun %30’u Alman vatandafl›) Türk ifladamlar› 60 milyar mark
cirolar› ile bu ülke ekonomisine büyük canl›l›k katmaktad›r (Karluk, 2002: 27).
Türkiye’den Avrupa Birli¤i (AB) ülkelerine göçün nedenlerini itici ve çekici fak-
törler olarak s›n›fland›rmak mümkündür. ‹tici faktörler olarak; Türkiye’deki gelir
seviyesinin düflüklü¤ü, iflsizlik, çal›flma koflullar›n›n zorlu¤u, ifl hayat›ndaki belir-
sizlikler say›labilir. Buna karfl›l›k Avrupa Birli¤i ülkelerinde gelir seviyesinin hem
daha yüksek standartta tüketime hem de tasarrufa imkan sa¤lamas› çekici faktör
olmufltur. Nitekim Merkez Bankas› taraf›ndan yap›lan bir anket çal›flmas›nda gelir
seviyesi ve iflsizlik itici faktörler, tasarruf yapma arazi-bina sat›n alma, ifl kurma, bil-
gi artt›rma ve ülke görme ise çekici faktörler aras›nda yer alm›flt›r. 1980’li y›llar›n
ilk yar›s›na kadar AB ülkelerine yönelik Türk iflgücü hareketine yol açan nedenler
aras›nda itici faktörler hakimken, 1980’li y›llar›n ikinci yar›s›ndan sonra çekici fak-
törlerin ön plana ç›kt›¤› gözlenmektedir.
Ünitenin teorik k›sm›nda emek göçünün göç alan ve göç veren ülke ekonomi-
lerini çeflitli yönlerden etkilendi¤ine de¤inilmiflti. Türkiye’den AB ülkelerine yöne-
lik iflgücü göçü ile ilgili bir araflt›rmada, Türkiye’den göç eden iflgücünün büyük
ço¤unlu¤unu tar›m kesimindeki niteliksiz iflgücünün oluflturdu¤u belirtilmektedir.
Tar›m sektöründe gerek aç›k gerekse gizli iflsizli¤in yo¤un oldu¤u göz önüne al›-
n›rsa, emek göçünün iflsizlik sorununu hafifletirken ülkede önemli bir üretim kay-
b›na neden olmad›¤› söylenebilir.
Yurtd›fl›ndaki iflçilerimizin ülkeye gönderdikleri fonlar›n ülkemiz ekonomisi
üzerinde olumlu etkileri olmufltur. Yap›lan alan çal›flmas› fonlar›n büyük ölçü-
de tüketime yöneldi¤ini (%85) yat›r›m harcamalar›na düflen pay›n az oldu¤unu
göstermektedir.
Türkiye’den iflgücü göçü üretim kayb›na yol açmadan ülkenin d›fl alem gelirle-
rine önemli katk›lar sa¤lam›flt›r. Göçmen iflçiler genellikle vergi yükü en az olan ta-
r›m kesiminden ç›kt›klar› için, iflgücü göçünün vergi gelirlerini azalt›c› etkisinin ol-
mad›¤› söylenebilir. ‹flçilerin fonlar› uzun y›llar d›fl ticaret a盤›m›z›n düflük kalma-
s›n› sa¤lam›fl, özellikle döviz gelirlerinin s›n›rl› oldu¤u 1980 öncesinde döviz dar-
bo¤az›n›n afl›lmas›nda önemli ifllevi olmufltur.
Ünite 9 - Emek Mobilitesi 143
Özet
AMAÇ Kaç çeflit emek hareketlili¤i vard›r?
AMAÇ Emek göçü her koflulda bireysel getirileri artt›r›r m›?
1 4
• Eme¤in iki tür hareketlili¤i oldu¤u söylenebilir. • Emek göçü her zaman bireysel getirileri artt›rmaya-
Bunlar; ayn› bölgede ve bölgeler aras›nda emek bilir. Bazen göç eden iflçiler umduklar›n› bulama-
hareketlili¤idir. y›p geri dönüfl yaparlar. Ço¤u zaman göçle birlikte
• Ayn› bölgede emek hareketlili¤i sadece iflyeri de¤i- bireylerin gelirleri hemen artmaz, bunun için za-
flimi fleklinde olabilece¤i gibi, meslek de¤iflimi flek- man gerekebilir.
linde de olabilmektedir. Ayn› flekilde bölgeler aras› • Göçmen iflçiler gelirlerini artt›rabilseler bile yerli ifl-
emek göçü de meslek de¤ifltirmeksizin olabildi¤i çilerin gelir düzeyine yükselemeyebilirler. Emek
gibi (mobilya iflçisinin Eskiflehir piyasas›ndan ‹ne- göçü kimi durumda efllerden birinin zarar görmesi-
göl piyasas›na geçmesi gibi), meslek de¤iflimi ile ne de neden olabilir.
birlikte de olabilmektedir. (tar›m iflçisinin kentte in-
flaat iflçisi olmas› gibi).
AMAÇ
Emek göçünün göç alan ve veren ülkeler üzerinde-
AMAÇ Emek göç karar› nas›l al›n›r?
5
•
ki etkileri nelerdir?
Eme¤in bölgeler aras›nda hareketlili¤i ücret farkl›-
2
• Emek göçü yap›ld›¤› dönemlerde önceleri maliyet l›klar›n› azalt›c› rol oynayacak, göç alan ülkenin
yükleyen, sonralar› ise gelir art›fl› sa¤layan bir faali- üretim ve milli gelirinin artmas›na neden olacakt›r.
yettir. Bu yönü dolay›s›yla emek göçü de önceki • Ülkeler aras› emek göçünde göçmen iflçiler yerli ifl-
ünitede incelenilen e¤itim gibi bir befleri sermaye çileri ikâme ediyorlar ise yerli iflçilerin ücretleri aza-
yat›r›m›d›r. lacak, iki tür iflgücü aras›nda tamamlay›c›l›k iliflki-
• Göç etme konusunda karar verecek birey, göçün si varsa yerli iflçilerin ücretleri artacakt›r.
maliyeti ile getirisini karfl›laflt›r›r. Getirisi maliyetin- • Göç alan ülkede ifladamlar› hem daha fazla mal ve
den büyük oldu¤u sürece göç kârl› bir yat›r›md›r. hizmet üretebildikleri, hem de ucuz iflgücü kullana-
• Ancak günümüzde ailede hem erke¤in hem de kad›- bildikleri için göçten fayda sa¤layacaklard›r.
n›n çal›flt›¤› göz önüne al›n›rsa göç karar› alman›n • Emek göçü bireye fayda sa¤lamakla birlikte gece-
pek kolay oldu¤u söylenemez. Göç karar› ailenin kondulaflma ve suç oranlar›n›n artmas› gibi konu-
toplam faydas›n› artt›r›rken bundan bazen efllerin her larda topluma negatif d›flsall›k yükleyebilmektedir.
ikisi de ç›kar sa¤lay›p bazen de kad›n veya erkekten • Göçmen iflçiler kazançlar›n›n bir k›sm›n› tasarruf
birisi göç nedeniyle zarara u¤rayabilmektedir. edip kendi ülkelerine gönderirler. Bu durum göç
veren ülkenin ödemeleri dengesi üzerinde olumlu
AMAÇ Emek göçünü hangi unsurlar belirler? etki do¤urur.
3
• Emek göçünün belirleyicilerinin bafl›nda yafl gelir.
Gençler, yafll›lara nazaran göç etmeye daha meyil-
AMAÇ
Türkiye’den iflgücü göçü hangi ülkelere yap›lm›flt›r
6 ve ekonomimizin bundan ne fayda sa¤lam›flt›r?
lidirler. Bu durumun sebebi göçün maliyetinin
• Türkiye’den Avrupa ülkelerine iflgücü göçü ilk ola-
gençlerde daha düflük olmas›d›r.
rak 1961 y›l›nda Almanya’ya yap›lm›fl, daha sonra
• Medeni durum ve aile büyüklü¤ü de göç karar›nda
di¤er Avrupa ülkelerine yay›lm›flt›r. 1980’li y›llarda
etkilidir. Bekârlar›n evlilere, çocuksuz ailelerin ço-
Avrupa ülkelerine iflgücü talebini durdurmalar› iflçi-
cuklu ailelere nazaran göç etme ihtimalleri daha
lerimizi S.Arabistan baflta olmak üzere di¤er Avru-
yüksektir.
pa ülkelerine, Rusya Federasyonu ve Türk Cumhu-
• E¤itimin de göç ihtimali ile ilgisi vard›r. E¤itilmifl
riyet’ lerine yöneltmifltir.
kiflilerin ifl piyasalar› bölgesel de¤il ulusal özellikte
• 2001 y›l› itibariyle yurtd›fl›nda 1.180.550 iflçi-
oldu¤undan, baflka bölgelerdeki aç›k ifller konu-
miz vard›r. Yurtd›fl›ndaki iflçi varl›¤›m›z›n %62’si
sunda bilgi edinmeleri daha kolayd›r.
Almanya’dad›r.
• ‹flsiz bireylerin göç etme e¤ilimlerinin çal›flanlardan
• Yurtd›fl›na giden iflçilerimizin ülkemize yollad›klar›
daha yüksek oldu¤u belirlenmifltir. Bu konuda yap›-
fonlar uzun y›llar d›fl ticaret a盤›n›n düflük kalma-
lan bir baflka tespit de bireylerin iflsizlik oranlar›n›n
s›n› sa¤lam›flt›r.
düflük oldu¤u bölgelere göç etmeyi tercih ettikleridir.
• Son olarak siyasi ve sosyal huzursuzluklar da böl-
geden d›flar›ya do¤ru göçü artt›rmaktad›r.
144 Çal›flma Ekonomisi
”
146 Çal›flma Ekonomisi
S›ra Sizde 3
Teoride azaltabilir. Göçmen iflçiler kendi ülkesinde vergi
ödemeyi b›rakarak gittikleri ülkede vergi verecekleri için
göç veren ülke için vergi kayb› söz konusu olabilecektir.
Ancak göçmen iflçiler geldikleri ülkede zaten iflsiz olup
vergi mükellefi de¤iller ise, göç veren ülkenin vergi aç›-
s›ndan bir kayb› olmayacakt›r. Ayr›ca göçmen iflçilerin ta-
sarruflar›n› kendi ülkelerine göndermeleri durumunda ver-
gi gelirlerinin güçle birlikte artabilece¤i de söylenebilir.
147
Toplu Pazarl›k
ve Toplu Pazarl›k
Modelleri 10
Demokratik sistemin geliflimi, çal›flanlar›n temel hak ve özgürlüklerine konan k›-
s›tlamalar›n ortadan kalkmas›yla mümkün olabilmifltir. ‹flverenlerin tek tarafl› ku-
ral koyma otoritesine karfl› çal›flanlara iflyerinde kararlara kat›lma ve çal›flma ko-
flullar›n›n belirlenmesinde söz sahibi olma hakk›n›n verilmesi bu bak›mdan önem-
li bir aflama olarak kabul edilebilir. Günümüzde bu, genifl ölçüde toplu pazarl›k-
lar yoluyla gerçekleflmektedir.
Amaçlar›m›z
Bu üniteyi tamamlad›ktan sonra afla¤›daki sorulara yan›t verebilecek bilgi ve be-
cerilere sahip olabilirsiniz:
Toplu pazarl›k nedir?
Toplu pazarl›k gücü nedir?
Toplu pazarl›k gücünü belirleyen faktörler nelerdir?
Toplu pazarl›¤› aç›klamaya yönelik gelifltirilen modeller nelerdir?
148 Çal›flma Ekonomisi
Toplu Sözleflme
AKfiAM’›n derledi¤i bilgilere göre, 2002 y›l›nda, 470 özel sektöre ait iflyerinde 290
bin civar›nda, ço¤unlu¤u belediye ve belediye flirketleri olmak üzere 690 kamu ifl-
yerinde de 60 bin civar›nda iflçiyi kapsayan toplu sözleflme görüflmeleri yürütüle-
cek. Toplu sözleflmelerin a¤›rl›¤› özel sektör iflyerlerinde, bir miktar› da kamu iflyer-
lerinde gerçekleflecek.
Toplu sözleflmelerde en büyük yük, 50 bin iflçiyi aflan iflyerleriyle tekstil ve 80 bi-
ne yaklaflan iflçi say›s›yla metal iflkolunda oluflacak. Bu iflkollar›n›, bankac›l›k, bü-
ro hizmetleri ve g›da iflkolu izleyecek. En fazla iflçiye iliflkin toplu sözleflme ise 670
belediyede çal›flan 80 bini aflk›n iflçi için imzalanacak.
Bu arada, 2002 toplu sözleflmesi, krizin iflçilere ç›kard›¤› faturay› da bir ölçü-
de ortaya koyacak. Henüz tamamlanmamakla birlikte, derlenen bilgilerde, ço¤u
iflyerinde iflçi say›s›nda önemli azalmalar oldu¤u görüldü. Sendikal› iflçilerin say›-
lar›n›n azalmas›n›n 2002 toplu sözleflmelerinin daha da çetin geçmesine yol aça-
ca¤› vurguland›.
Hükümet Müdahil
Öte yandan hükümet, imzalanacak toplu sözleflmelere ekonomik program gerekçe-
siyle ‘müdahil olmaya’ haz›rlan›yor. Nitekim bu yolda ilk iflaret, Hazine Müsteflar-
l›¤›’n›n Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na sundu¤u ‘Ekonomik Geliflmeler ve Bekle-
yifller’ bafll›kl› raporunda geldi. Müsteflarl›¤›n raporunda, ‘Hükümet, enflasyonu
düflürme çabalar›nda kendi üzerine düflen sorumlulu¤u s›k› bir mali disiplin sa¤-
lamak suretiyle yerine getirecektir. Ayr›ca program uygulamas›yla etkileflim içeri-
sinde bulunan gruplarla devam eden görüflmelerde ve Ekonomik ve Sosyal Kon-
sey’in bir sonraki toplant›s›nda, beklenen enflasyon hedefiyle uyumlu olarak ileri-
ye dönük fiyat ve ücret belirlenmesi teflvik edilecektir’ denildi. Hükümet, ekonomik
program gerekçesiyle 2000 y›l›nda imzalanan baz› toplu sözleflmelere müdahale
etmiflti. Grev karar› al›nan sözleflmeleri erteleyen hükümet, düflük oranl› zam be-
lirlenmesi yönünde iflveren kanad›n›n yan›nda yer alm›flt›.”
Akflam Gazetesi 02.01.2002
Anahtar Kavramlar
• Toplu Pazarl›k • Da¤›t›mc› Pazarl›k
• Toplu Pazarl›k Gücü • Birlefltirici Pazarl›k
• Anlaflman›n Maliyeti • Örgüt ‹çi Pazarl›k
• Anlaflmaman›n Maliyeti • Davran›flsal Yap›lanma
‹çindekiler
• TOPLU PAZARLIK KAVRAMI
• TOPLU PAZARLIK GÜCÜ
• TOPLU PAZARLIK MODELLER‹
Ünite 10 - Toplu Pazarl›k ve Toplu Pazarl›k Modelleri 149
G‹R‹fi
Geliflmifl bat› ülkelerinde siyasal bir sistem olarak demokrasinin tarihi, iflçilerin te-
mel hak ve özgürlüklerini kazanmalar›na paralel olarak geliflmifltir. Baflka bir ifa-
deyle, demokratik sistemin geliflimi, çal›flanlar›n hak ve özgürlüklerine konan k›-
s›tlamalar›n ortadan kalkmas›yla mümkün olabilmifltir. ‹flverenlerin tek tarafl› kural
koyma otoritesine karfl› çal›flanlara, bir anlamda, iflyerinde kararlara kat›lma ve ça-
l›flma koflullar›n›n belirlenmesinde söz sahibi olma hakk›n›n verilmesi bu bak›m-
dan önemli bir aflama olarak kabul edilebilir. Günümüzde bu, genifl ölçüde toplu
pazarl›klar yoluyla gerçekleflmektedir.
Toplu pazarl›k, sendikalar›n baflta ücret olmak üzere, çal›flma koflullar›n› belir-
lemede iflveren karfl›s›nda iflçilerin temsilcisi olarak yer ald›klar› önemli bir faali-
yet alan›d›r. Bu yolla iflverenlerin tek tarafl› kural koyma otoritesi k›s›tlanmakta,
çal›flanlara da kendi ç›karlar›n› koruma do¤rultusunda kararlara kat›lma hakk› ta-
n›nmaktad›r. Di¤er taraftan, iflveren aç›s›ndan da iflyerindeki verimlilik ve sosyal
bar›fl›n sa¤lanmas›nda toplu pazarl›k sonucu ulafl›lan uzlaflman›n da önemi büyük
olmaktad›r.
SIRA S‹ZDE Ülkemizde toplu pazarl›k sisteminin geçmifline bak›ld›¤›nda, toplu ifl iliflkilerinin kurum-
1 sal düzeyde ortaya ç›k›fl›n›n 1963 y›l›na dayand›¤› görülmektedir. Sizce, toplu pazarl›k
sisteminin ülkemizdeki bafllang›c› neden bu kadar gecikmifltir?
Ekonomik Faktörler
Toplu pazarl›k gücünü belirleyen faktörlerin belki de en önemlisi, ekonomik fak-
törlerdir. Ülkenin içinde bulundu¤u ekonomik durum ve hükümetler taraf›ndan
izlenen ekonomi politikalar› taraflar›n toplu pazarl›ktaki gücünü önemli ölçüde
etkiler. Örne¤in, bir sendikan›n grev gücü, grevci iflçilerin ve onlar› destekleyen
aile bireylerinin içinde bulunduklar› ekonomik koflullarla yak›ndan ilgilidir. Ülke-
deki iflsizlik oran› yükseldikçe grevci iflçiler ve aile bireylerinin ifl bulma olas›l›k-
lar› da azalaca¤›ndan, bu durum sendikan›n toplu pazarl›ktaki gücünü olumsuz
yönde etkileyecektir.
Pazarl›k gücünü belirleyen makroekonomik faktörlerin aras›nda özellikle tasar-
ruf ve yat›r›m düzeyi, istihdam durumu, üretim ve istihdam hacmi, ücretler ve fi-
yatlar genel düzeyi, d›fl ticaret durumu gibi bir çok faktör yer almaktad›r. Ayr›ca,
hükümetler taraf›ndan izlenen gelirler politikalar› da pazarl›k gücünü etkileyen
önemli bir makro ekonomik faktördür. Örne¤in, hükümetler çeflitli dönemlerde
ücretleri stabilize etmek amac›yla ücret-fiyat kontrolleri gibi gelirler politikas› araç-
lar›na baflvurabilirler.
Genellikle ekonomik durgunluk dönemlerinde toplu pazarl›klarda sendikalar
yeni ekonomik kazan›mlar elde etmeye çal›flmaktan ziyade, varolan kazan›mlar›n›
koruma e¤iliminde olurlar. Ekonominin geniflleme ve refah dönemlerinde ise top-
lu pazarl›klar eme¤in milli gelirden daha adil bir pay almas›n› sa¤lar. Bu dönem-
lerde iflsizlik oran› düflük olaca¤›ndan iflçilerin olas› bir grevde dayanabilmek için
tasarruflar› olmas› olas›l›¤› artacak, grev k›r›c›lar› taraf›ndan ifllerinin ellerinden
al›nmas› olas›l›¤› ise düflük olacakt›r. Ayn› zamanda, ekonominin geniflleme dö-
nemlerinde meydana gelebilecek grevler iflverenler için daha büyük bir sat›fl kay-
b› do¤uracakt›r. Di¤er taraftan, durgunluk dönemlerinde sendikalar›n pazarl›k
güçleri daha zay›f olacakt›r. Böyle zamanlarda iflçiler ifllerini kaybetme tehlikesi
nedeniyle greve gitmeye daha az istekli olurlarken, iflverenler aç›s›ndan grev ne-
deniyle meydana gelebilecek sat›fl kayb› da daha az olacakt›r.
Bu makroekonomik faktörlerin yan›nda baz› mikroekonomik faktörler de pa-
zarl›k gücü üzerinde etkili olmaktad›r. Toplu pazarl›k gücünü belirleyen mikro-
ekonomik faktörler daha çok iflverenin (firman›n) içinde bulundu¤u ekonomik ko-
flullarla ilgilidir. Bunlar›n bafl›nda, istihdam edilen eme¤in talep esnekli¤i gelmek-
tedir. Emek talebinin esneklik oran› düfltükçe sendikalar›n pazarl›k güçleri artacak-
t›r. Hat›rlanaca¤› gibi emek talep esnekli¤inin incelendi¤i 4. ünitede Marshall-
Hicks Türetilmifl Talep Kanunlar›na göre;
- üretilen mal›n fiyat esnekli¤i ne derece yüksekse,
- emek maliyetlerinin toplam maliyetler içindeki pay› ne derece büyükse,
- üretimde eme¤in di¤er faktörlerle ikâmesi ne derece kolaysa,
- di¤er üretim faktörlerinin arz esnekli¤i ne kadar büyükse,
emek talebinin o derece esnek olaca¤› belirtilmiflti.
Firman›n kâr ve verimlilik art›fl oranlar› da pazarl›k gücünü etkiler. Kâr ve ve-
rimlilik düzeyi artt›kça iflverenin ücret art›fllar›n› karfl›lamas› kolaylaflacakt›r. Firma-
152 Çal›flma Ekonomisi
n›n tahmin edilen kâr düzeyi yükseldikçe sendikan›n gücü ve talepleri de artacak-
t›r. Ayn› zamanda iflveren de beklenen kârlar›n› riske etmemek için mümkün oldu-
¤unca sendikan›n teklifine yaklaflacakt›r.
SIRA S‹ZDE Ülkemizdeki sendikalar›n›n gücü 2001 y›l›nda yaflanan ekonomik krizden nas›l etkilen-
2 mifltir? Neden?
leri ne kadar homojense, yani aralar›nda çal›flma koflullar›, ortak ç›karlar aç›s›ndan
ne kadar az farkl›l›k varsa, di¤er koflullar sabitken, sendikan›n baflar›s› artacakt›r.
Buna karfl›l›k, bir sendikan›n üyeleri birbirinden ne kadar farkl› ise, üyelerinin yap-
t›klar› ifller ve çal›flma koflullar› aras›nda ne kadar fark varsa, sendika üyelerinin ç›-
karlar› da farkl›laflacak, bu da sendikan›n baflar›s›n› olumsuz yönde etkileyecektir
(Makal, 1986, s. 186).
Yasal Faktörler
Pazarl›k gücünün belirlenmesinde yasal faktörlerin önemi, devletin endüstri ilifl-
kileri sistemi içersindeki düzenleyici rolünün yasalarla ayr›nt›l› bir flekilde düzen-
lendi¤i ülkelerde kendini daha derinden hissettirmektedir. Sendikac›l›k ve toplu
pazarl›k düzeninin gelenek ve kurumlar›n›n henüz yerleflmedi¤i ülkelerde, gelifl-
mifl bat› ülkelerinde sosyal taraflar›n sahip ç›karak koruduklar›, toplumsal olarak
geliflen ve yerleflen birikimler yasalarla sa¤lanmaya çal›fl›lmaktad›r. Böylece, sen-
dikalaflmay› ve sendikal faaliyetleri teflvik edeci yasal düzenlemeler sendikalar›n
nispi pazarl›k gücünü artt›r›rken, tersi bir durum ise sendikan›n pazarl›k gücünü
azaltmaktad›r.
Firman›n kârl›l›¤› ve verimlilik oranlar› sendikan›n gücünü nas›l etkiler? SIRA S‹ZDE
3
TOPLU PAZARLIK MODELLER‹
Günümüzde çal›flanlar›n büyük bir bölümünün çal›flma koflullar› toplu pazarl›klar
yoluyla belirlenmektedir. Toplu pazarl›¤a dahil olan konular›n genifllemesi ve top-
lu pazarl›klar›n, bu sürece dahil olmayan çal›flanlar› da dolayl› flekilde etkiledi¤i
düflünülecek olursa, toplu pazarl›¤›n ne kadar genifl bir alan› etkiledi¤i ortaya ç›k-
maktad›r. Toplu pazarl›k iliflkilerindeki bu geniflleme toplu pazarl›¤a yönelik de¤i-
flik yaklafl›m ve modellerin de ortaya ç›kmas›na yol açm›flt›r. Bu modeller özellik-
le 1930’lardan sonra geliflmifltir. Bunun bir nedeni, toplu pazarl›k iliflkilerindeki ge-
154 Çal›flma Ekonomisi
niflleme ise, bir di¤er nedeni de iktisat teorisindeki geliflmelerdir. Bu döneme ka-
dar iktisat teorileri büyük ölçüde arz ve talebin ücret ve istihdam düzeyini belirle-
di¤ine inanm›fllard›r. Dolay›s›yla bu teoriler çerçevesinde toplu pazarl›¤› aç›klamak
mümkün olmam›flt›r. Ancak, 1930’lardan sonra toplu pazarl›k konusu iktisat litera-
türünde u¤rafl› alan› bulmufltur (Makal, 1987, s. 58). Toplu pazarl›¤›n daha ba¤›m-
s›z ve iktisat d›fl› faktörlere ba¤l› olarak ele al›nmas› ise 1950’lerden sonra gerçek-
leflmifltir. Neil Chamberlain ve John Dunlop toplu pazarl›¤› aç›klarken iktisadi fak-
törlerin yan›s›ra kurumsal faktörlere de yer vermifllerdir.
1930’lardan günümüze kadar toplu pazarl›¤› gerek iktisadi ve gerekse sosyal ve
davran›flsal aç›dan inceleyen bir çok model ya da yaklafl›m gelifltirilmifltir. Bu mo-
dellerden baz›lar›, bize genel bir çerçeve sunmas› aç›s›ndan burada incelenecektir.
pacak bir fley kalmayacakt›. Ayr›ca, toplu pazarl›k konular›n›n çeflitlenmesi, toplu
pazarl›¤› sadece ücretin belirlenmesi olarak ele alan Hicks’in modeline yönelik
elefltirileri de artt›rm›flt›r. Nitekim bugün ücret d›fl› konular da taraflar aras›nda pa-
zarl›k ve uyuflmazl›k nedeni olabilmektedir.
Anlaflman›n maliyeti ise üç kategoride yer alabilir; anlaflman›n do¤rudan mali- Anlaflman›n Maliyeti:
Anlaflman›n do¤rudan
yetleri, anlaflman›n ikincil maliyetleri ve anlaflman›n parasal olmayan maliyetleri. maliyetleri, anlaflman›n
Do¤rudan maliyetler; ücret art›fllar›, fazla çal›flma ve izin süreleri gibi parasal mali- ikincil maliyetleri ve
anlaflman›n parasal
yetleri kapsar. Sendikan›n tekliflerinin maliyeti ile iflverenin pazarl›k hedefleri ara- olmayan maliyetleridir.
s›ndaki fark büyüdükçe, anlaflman›n do¤rudan maliyetleri de artar. ‹kincil maliyet-
lere ise, toplu pazarl›k sonucu sendikan›n elde etti¤i kazan›mlar›n pazarl›¤›n kap-
sam›na girmeyen di¤er sendikal› veya sendikas›z iflçiler için de emsal teflkil etme-
si örnek olarak verilebilir. Parasal olmayan maliyetler, sendika güvenli¤i gibi eko-
nomik terimlerle ifade edilemeyen daha çok ilkesel konular› kapsar.
Chamberlain’in modeli toplu pazarl›k gücü konusunda yararl› bir analitik araç
olmakla birlikte sübjektif ölçülere dayand›¤› ve toplu sözleflme imzalanana kadar
sürekli olarak de¤iflime u¤ramas› sebebiyle elefltirilmifltir.
Da¤›t›mc› Pazarl›k
Da¤›t›mc› pazarl›k modeline göre, toplu pazarl›kta genellikle bir taraf›n kazanc› di- Da¤›t›mc› Pazarl›k:
Bir taraf›n kazanc›n›n di¤er
¤er taraf›n kayb› olmaktad›r. Sendikalar ücretlerin tespiti, ifl süreleri ve çal›flma ko- taraf›n kayb› oldu¤u
flullar›n›n belirlenmesi konusunda iflçileri temsil ederler. Sendikalar›n toplu pazar- konular›n ele al›nd›¤›
pazarl›kt›r.
l›kta iflçileri temsilen pazarl›k yapt›klar› bu konular, iflletme aç›s›ndan maliyetleri
artt›r›c›, dolay›s›yla kârlar› azalt›c› etki yapar.
Da¤›t›mc› pazarl›kta taraflar›n birbirlerinin direnme güçlerini zay›flatma çabala-
r› önemli yer tutar. Toplu pazarl›kta karfl› taraf›n direnme noktas› çeflitli sonuçlara
verdi¤i de¤erlerle do¤ru orant›l› olarak de¤iflir. Bu bak›mdan bir taraf karfl› taraf›n
yapt›¤› teklifin kendisi için fazla olumlu olmad›¤› ve önemsiz oldu¤unu; aksine
kendisinin yapt›¤› teklifin karfl› taraf için fazla olumsuz olmad›¤›n› hissettirebilme-
lidir. Yani, olas› bir grevin karfl› tarafa maliyetinin yüksek olaca¤›n› ifade etmeye
çal›flmal›d›r. Bu aç›dan karfl› taraf›n direnme noktas›n›n belirlenmesi büyük bir
önem tafl›maktad›r. Taraflar birbirlerinin direnme noktas› hakk›nda iki flekilde bil-
gi edinebilirler. Bunlar; dolayl› tahmin ve do¤rudan tahmin yöntemleridir. Dolayl›
tahminde bafll›ca bilgi kaynaklar›; envanterler, alternatif üretim ve depolama ola-
naklar›, piyasa koflullar›, sendikal› iflçi say›s›, grev oylamas›na kat›lanlar›n say›s›
olabilir. Ayr›ca, bu konudaki bilgiler dedikodu zinciri ve di¤er haber alma yöntem-
leriyle de sa¤lanabilir (Walton, 1958, s. 61). Do¤rudan tahmin yönteminde ise, ge-
rek iflletmeler ve gerekse sendikalar karfl› taraf›n pazarl›k alan› ve direnme nokta-
lar›n› belirleme konusunda çeflitli verileri kullan›rlar. Örne¤in, ülkemizde Devlet
‹statistik Enstitüsü taraf›ndan yay›nlanan enflasyon oran› rakamlar› toplu pazarl›k-
ta taraflar için önemli bir gösterge olarak kabul edilmektedir. Bu tür kaynaklardan
elde edilen bilgilerin ›fl›¤›nda taraflar pazarl›k sürecinde birbirlerine karfl› alacakla-
r› tav›r ve davran›fllar› belirlerler.
158 Çal›flma Ekonomisi
Birlefltirici Pazarl›k
Birlefltirici Pazarl›k: Da¤›t›mc› pazarl›kta taraflar›n menfaatlerinin çat›flt›¤›n›, bir taraf›n kazanmas›n›n
Çözümü halinde her iki
taraf›n da kazançl› ç›kaca¤›
karfl› taraf›n kaybetmesine yol açaca¤›n› söylemifltik. Birlefltirici pazarl›kta ise, çö-
konular›n görüflüldü¤ü zümü halinde her iki taraf›n da kazançl› ç›kaca¤› konular görüflülmektedir. Yani,
pazarl›kt›r. her iki taraf›n da ayn› anda kazanma flans› vard›r. Bu sebeple, birlefltirici pazarl›k
sürecine, ayn› zamanda sorun çözme süreci de denilebilir. Bu süreç 3 temel ad›m›
içerir; sorunu tan›mlama, alternatif çözümleri ve sonuçlar›n› araflt›rma ve çözümle-
rin öncelik s›ralamas›n›n ve hareket tarz›n›n belirlenmesi.
Taraflar›n motivasyonu, karfl›l›kl› güvenleri, bilgi ve iletiflim imkanlar› sorun
çözme sürecinde etkinli¤in sa¤lanabilmesi için önemli faktörlerdir. Ayr›ca, bu sü-
reçte pazarl›k gündeminin belirlenmesi de önem tafl›maktad›r. Taraflar, üzerinde
anlaflma sa¤lanabilecek ve her iki taraf›n da aleyhine olmayan konular üzerinde
durmay› tercih edeceklerdir. Birlefltirici pazarl›¤›n varolabilmesi için ortaya ç›kan
sorunun yap›sal özelli¤i gere¤i her iki taraf›n da menfaatlerini artt›r›c› çözüm flekil-
lerinin bulunabilmesi gerekir. Bu süreçteki pazarl›k konular›na örnek olarak; ifl gü-
venli¤i, yönetim esnekli¤i, ifllerin rasyonalizayonu ve ücret teflvik sistemlerinin ge-
lifltirilmesi gibi konular gösterilebilir.
Davran›flsal Yap›lanma
Davran›flsal Yap›lanma: Davran›flsal yap›lanma, toplu pazarl›¤›n duygusal ve sosyo-psikolojik boyutlar›n›
Toplu pazarl›k sürecinde
taraflar›n birbirlerine karfl› içerir. Toplu pazarl›k sürecinde taraflar›n birbirlerine karfl› tutum oluflturmalar› ve
izleyebilecekleri tav›r ve iliflki biçimlerini belirlemeleri son derece önemlidir. Taraflar görüflmelerde aç›kça
davran›fllard›r.
ifade edilmemekle birlikte karfl›l›kl› olarak belirli tav›rlar içersindedirler. Bu tav›r-
lar flöyle s›ralanabilir;
Çat›flma: Çat›flmac› tav›rda taraflar büyük bir rekabet içersindedirler. Sürekli
olarak birbirlerini zay›flatmak ve y›kmak için çabalarlar.
Kontrollü sald›rganl›k: Taraflar aras›nda ›l›ml› bir rekabet vard›r. ‹ki taraf da et-
ki alanlar›n› geniflletme çabas› içersindedirler.
Uyuflma: Taraflar bar›flç›d›rlar ve anlaflma taraftar›d›rlar. Sendika ve iflveren ara-
s›nda az da olsa bir rekabet vard›r ve iliflkiler s›n›rl› bir güven temeline dayan›r. Ta-
raflar›n iliflkilerine olumsuz bir duygusall›k yerine rasyonellik hakimdir.
‹flbirli¤i: Taraflar aras›ndaki iliflkilere karfl›l›kl› güven ve dostluk hakimdir. Pa-
zarl›k konular› ücretler, çal›flma süreleri ve çal›flma koflullar›yla s›n›rl› olmay›p ve-
rimlilik, kaynak israf›n›n önlenmesi, teknolojinin gelifltirilmesi ve ifl güvenli¤i gibi
konular› da kapsamaktad›r.
Ünite 10 - Toplu Pazarl›k ve Toplu Pazarl›k Modelleri 159
Gizli anlaflma: Temsil ettikleri taraflar›n amaçlar›na ayk›r› olarak karfl›l›kl› iki
taraf›n bir araya gelmesi ve aralar›nda gizli bir anlaflmaya varmalar›d›r. Örne¤in, ifl-
veren, toplu pazarl›kta sald›rgan davranmamas› için sendikaya gizlice yard›mda
bulunabilir ya da sendika liderleri baz› yard›mlar karfl›l›¤›nda ücretlerin daha dü-
flük bir düzeyde belirlenmesini kabul edebilirler. Gizli anlaflmada taraflar aras›nda
karfl›l›kl› flantaja dayal› bir güven bulunmaktad›r (Walton, 1958, s. 188).
Toplu pazarl›¤a kat›lan görüflmecilerin, toplu görüflmeler s›ras›ndaki tav›r ve davran›flla- SIRA S‹ZDE
r› toplu pazarl›k sonuçlar›n› nas›l etkiler? 4
160 Çal›flma Ekonomisi
Özet
AMAÇ Toplu pazarl›k nedir?
AMAÇ Toplu pazarl›k gücünü belirleyen faktörler nelerdir?
1 3
• Toplu pazarl›k, sendikalar›n baflta ücret olmak üze- • Toplu pazarl›k gücünü belirleyen faktörler çeflitli
re, çal›flma koflullar›n› belirlemede iflveren karfl›s›n- kriterlere göre s›n›fland›r›labilir. Genel olarak, toplu
da iflçilerin temsilcisi olarak yer ald›klar› önemli bir pazarl›k gücünü belirleyen faktörler; “ekonomik”,
faaliyet alan›d›r. Bu yolla iflverenlerin tek tarafl› “yap›sal ve kurumsal”, “yasal” ve “toplu pazarl›k sü-
kural koyma otoritesi k›s›tlanmakta, çal›flanlara da recinde belirginleflen” faktörler olarak s›ralanabilir.
kendi ç›karlar›n› koruma do¤rultusunda kararlara • Toplu pazarl›k gücünü belirleyen faktörlerin belki
kat›lma hakk› tan›nmaktad›r. Di¤er taraftan, iflveren de en önemlisi, ekonomik faktörlerdir. Ülkenin için-
aç›s›ndan da iflyerindeki verimlilik ve sosyal bar›fl›n de bulundu¤u ekonomik durum ve hükümetler tara-
sa¤lanmas›nda toplu pazarl›k sonucu ulafl›lan uz- f›ndan izlenen ekonomi politikalar› taraflar›n toplu
laflman›n da önemi büyük olmaktad›r. pazarl›ktaki gücünü önemli ölçüde etkiler. Ülkedeki
• Uluslararas› Çal›flma Örgütü toplu pazarl›¤› flu fle- iflsizlik oran› yükseldikçe grevci iflçiler ve aile birey-
kilde tan›mlanmaktad›r: “Bir tarafta bir iflveren ve- lerinin ifl bulma olas›l›klar› da azalaca¤›ndan bu du-
ya bir ya da birden fazla iflveren örgütü ile di¤er ta- rum sendikan›n toplu pazarl›ktaki gücünü olumsuz
raftan iflçileri temsil eden bir veya birden fazla iflçi yönde etkileyecektir. Pazarl›k gücünü belirleyen
örgütü aras›nda; çal›flma koflullar› ve istihdam ilifl- makroekonomik faktörlerin aras›nda özellikle tasar-
kisinin belirlenmesi; ve /veya iflçiler ve iflverenler ruf ve yat›r›m düzeyi, istihdam durumu, üretim ve
aras›ndaki iliflkilerin düzenlenmesi; ve/veya iflve- istihdam hacmi, ücretler ve fiyatlar genel düzeyi, d›fl
ren veya onlar›n örgütleriyle iflçilerin örgüt veya ör- ticaret durumu gibi bir çok faktör yer almaktad›r.
gütleri aras›ndaki iliflkileri düzenlemek konusunda Bu makroekonomik faktörlerin yan›nda baz› mik-
girifltikleri bütün görüflmelerdir”. roekonomik faktörler de pazarl›k gücü üzerinde et-
kili olmaktad›r. Toplu pazarl›k gücünü belirleyen
AMAÇ Toplu Pazarl›k gücü nedir? mikroekonomik faktörler daha çok iflverenin (fir-
2 man›n) içinde bulundu¤u ekonomik koflullarla ilgi-
• Toplu pazarl›k gücü, sendikan›n veya iflverenin,
lidir. Bunlar›n bafl›nda, istihdam edilen eme¤in ta-
toplu pazarl›kta kendi flartlar› üzerinde karfl› taraf›
lep esnekli¤i gelmektedir. Firman›n kâr ve verimli-
anlaflmaya ikna etme yetene¤idir. Sendikan›n gücü;
lik art›fl oranlar› da pazarl›k gücünü etkiler. Kâr ve
kendi flartlar› üzerinde anlaflmamas›n›n iflverene
verimlilik düzeyi artt›kça iflverenin ücret art›fllar›n›
maliyetinin, yine kendi flartlar› üzerinde anlaflmas›-
karfl›lamas› kolaylaflacakt›r. Firman›n tahmin edilen
n›n iflverene olan maliyetine oran›d›r. Anlaflmama-
kâr düzeyi yükseldikçe sendikan›n gücü ve taleple-
n›n maliyeti, her iki taraf için de anlaflmazl›ktan do-
ri de artacakt›r. Ayn› zamanda iflveren de beklenen
¤an kay›plar olarak tan›mlan›rken, anlaflman›n ma-
kârlar›n› riske etmemek için mümkün oldu¤unca
liyeti ise, anlaflman›n do¤rudan maliyetleri, anlafl-
sendikan›n teklifine yaklaflacakt›r.
man›n ikincil maliyetleri ve anlaflman›n parasal ol-
• Yap›sal ve kurumsal faktörler aras›nda; toplu pa-
mayan maliyetleri fleklinde s›ralanabilir.
zarl›¤›n, üretimin, endüstrinin, ve sendikan›n yap›-
s›, sendikalaflma oran› ve sendikalar aras› rekabet
say›labilir.
Ünite 10 - Toplu Pazarl›k ve Toplu Pazarl›k Modelleri 161
• Pazarl›k gücünün belirlenmesinde yasal faktörlerin • Neil W. Chamberlain pazarl›k gücü kavram› ve onun
önemi, devletin endüstri iliflkileri sistemi içersinde- belirleyicileri üzerinde yo¤unlaflan bir pazarl›k ilifl-
ki düzenleyici rolünün yasalarla ayr›nt›l› bir flekilde kisi modeli gelifltirmifltir. Chamberlain’e göre, “pa-
düzenlendi¤i ülkelerde kendini daha derinden his- zarl›k gücü, birinin kendi flartlar› üzerinde di¤erini
settirmektedir. Sendikalaflmay› ve sendikal faaliyet- anlaflmaya ikna etme yetene¤idir. Sizin pazarl›k gü-
leri teflvik edeci yasal düzenlemeler sendikalar›n cünüz, benim sizin flartlar›n›z üzerinde anlaflma is-
nispi pazarl›k gücünü artt›r›rken, tersi bir durum ise te¤imdir. Bu istek çeflitli faktörler taraf›ndan belirle-
sendikan›n pazarl›k gücünü azaltmaktad›r. nir. Sizin pazarl›k gücünüz, yaln›zca sizin beni iste-
• Toplu pazarl›k sürecince belirginleflen baz› faktörler di¤iniz flartlarda anlaflmaya zorlamak için sahip ol-
de toplu pazarl›k gücü üzerinde etkili olmaktad›r. du¤unuz kiflisel güçlerinizin bir yans›mas› de¤ildir.
Bunlardan baz›lar›; bilgi ak›fl sistemi, taraflar aras›n- Ayn› zamanda bizi çevreleyen ekonomik, politik,
daki iliflkilerin düzeyi, toplu pazarl›¤a kat›lan görüfl- sosyo-psikolojik bütün olaylar›n bir yans›mas›d›r.
mecilerin nitelikleri, pazarl›kta kullan›lan strateji ve Benim sizin flartlar›n›z üzerinde anlaflma iste¤im, si-
taktikler ile sendika liderinin güç ve deneyimidir. zin flartlar›n›zla anlaflmaman›n bana olan maliyeti-
nin anlaflmam›n bana olan maliyetine oran›d›r. E¤er
AMAÇ
Toplu pazarl›¤› aç›klamaya yönelik gelifltirilen mo- anlaflmamam anlaflmamdan daha pahal›ya mal ola-
4 deller nelerdir? caksa anlaflaca¤›m. Bunun aksi durumda ise anlafl-
• Günümüzde toplu pazarl›k iliflkilerinin genifllemesi mayaca¤›m. Yani, benim sizin flartlar›n›z üzerinde
toplu pazarl›¤a yönelik de¤iflik bir çok yaklafl›m ve anlaflma iste¤im sizin pazarl›k gücünüzün derecesi-
modelin de ortaya ç›kmas›na yol açm›flt›r. 1930’lar- ni temsil edecektir
dan günümüze kadar toplu pazarl›¤› gerek iktisadi • R. Walton ve R. Mc Kersie davran›flsal modellerinde
ve gerekse sosyal ve davran›flsal aç›dan inceleyen toplu pazarl›k sürecini pazarl›k stratejisi ve taktikle-
bir çok model ya da yaklafl›k gelifltirilmifltir. Bunlar- ri aç›s›ndan incelemifllerdir. Onlara göre, toplu pa-
dan baz›lar› flunlard›r; zarl›k süreci davran›flsal aç›dan incelendi¤inde, bu
• Toplu pazarl›k sürecinin ilk ve en basit modeli John süreçte dört alternatif faaliyet oldu¤u görülür. Bun-
R. Hicks taraf›ndan gelifltirilmifltir. Hicks taraf›ndan lar; da¤›t›mc› pazarl›k, birlefltirici pazarl›k, örgüt içi
ortaya at›lan bu modele göre, ücret pazarl›klar›nda pazarl›k ve davran›flsal yap›lanma modelleridir.
iflverenin taviz verme e¤ilimi ile grevin beklenen
süresi aras›nda do¤ru yönlü, buna karfl›l›k sendika-
n›n direnme e¤ilimi ile grevin süresi aras›nda ters
yönlü bir iliflki vard›r.
162 Çal›flma Ekonomisi
Sendikalar›n
Ekonomik Etkileri
11
F›kray› bilirsiniz. Timur’un köylerine b›rakt›¤› filin tarlalar›na verdi¤i zarardan
ma¤dur olan köylüler, Nasrettin Hoca’ y› “Arkanday›z” diyerek, ikna ederler ve
bu durumu flikayet etmek üzere grup olarak Timur’un karargâh›na do¤ru yola ç›-
karlar. Karargâha yaklafl›ld›kça içlerini korku bürüyen köylüler en önde yürüyen
Hoca’ ya belli etmeden gruptan kaçarlar. Nihayet Timur’un huzuruna kabul edi-
len hoca “Biz” diye söze bafllay›nca Timur’un “Hangi biz?” sorusuna muhatap
olur. Arkas›na dönüp bütün köylülerin kendisini terk etti¤ini anlayan hoca Nas-
rettin, Timur’un “Ne için geldin?” sorusuna biraz da kendisini yar› yolda b›rakan
arkadafllar›ndan intikam almak için “Gönderdi¤in fil yaln›zl›ktan çok s›k›l›yor,
ona bir efl göndermeni istemek için buraday›m” yan›t›n› verir.
Acaba iflyerlerinde iflgücünü rahats›z eden ve tek tek herkesin flikayetçi oldu¤u,
ama herkesin “birilerinin” bu flikayeti yapaca¤› beklentisi içinde oldu¤u durum-
larda iflçi örgütlerinin rolü nedir? Bu örgütler hangi mikro ve makro ekonomik de-
¤iflkenleri nas›l etkilerler? Bu sorular›n yan›tlar›n› bu ünitede bulacaks›n›z.
Amaçlar›m›z
Bu üniteyi tamamlad›ktan sonra afla¤›daki sorulara yan›t verebilecek bilgi ve be-
cerilere sahip olabilirsiniz:
Sendikalar üyelerinin ve kendisine üye olmayan iflçilerin ücretlerini nas›l et-
kilerler?
Sendikalar›n verimlilik üzerindeki olumlu ve olumsuz etkileri nelerdir?
Sendikalar gerçekten firmalar›n kârl›l›¤›n› azalt›rlar m›?
Sendikalar firma içinde ve firmalar aras›nda ücret da¤›l›m›n› nas›l etkilerler?
Sendikalar enflasyondan sorumlu mudurlar?
Sendikalar ile iflsizlik aras›nda iliflki var m›d›r?
Sendikalar›n iflgücünün milli gelirdeki pay›n› artt›r›rlar m›?
166 Çal›flma Ekonomisi
Anahtar Kavramlar
• Sendika Yay›lma Etkisi • K›s›tlay›c› çal›flma kurallar›
• Sendikalaflma Tehdidi Etkisi • Ç›k›fl (exit) mekanizmas›
• Bekleme ‹flsizli¤i Etkisi • Ses (voice) mekanizmas›
• Ürün piyasas› etkisi
‹çindekiler
• SEND‹KALAR VE ÜCRETLER
• Sendikalaflma Ücretleri Belirleyen Tek Unsur mudur?
• Sendikalar›n Ücretler Üzerindeki Do¤rudan Etkileri
• Sendikalar›n Ücretler üzerindeki Dolayl› Etkileri
• SEND‹KALAR VE VER‹ML‹L‹K
• Sendikalar›n Verimlilik Üzerindeki Olumsuz Etkileri
• Sendikalar›n Verimlilik Üzerindeki Olumlu Etkileri
• SEND‹KALAR VE F‹RMA KÂRLILI⁄I
• SEND‹KALAR VE ÜCRETLER‹N DA⁄ILIMI
• Sendikalar›n Ücret Eflitsizligini Art›rmas›
• Sendikalar›n Ücret Eflitsizli¤ini Azaltmas›
• SEND‹KALAR VE ENFLASYON
• SEND‹KALAR VE ‹fiS‹ZL‹K
• SEND‹KALAR VE GEL‹R DA⁄ILIMI
Ünite 11 - Sendikalar›n Ekonomik Etkileri 167
G‹R‹fi
Sanayi devrimi ile birlikte iflçi s›n›f›n›n do¤uflu, bafllang›çta, iflgücünün kötü çal›fl-
ma koflullar› ve düflük ücretlerle uzun saatler çal›flt›r›lmas› sonucunu vermifltir.
Emek faktörünün bu flekilde özensiz kullan›m› iflçileri sorunlar›n› çözmek amac›y-
la bir organizasyon çat›s› alt›nda toplanmaya yöneltmifltir. Bu ihtiyaçtan do¤an
sendikalar›n temel amac› üyelerinin ücret ve istihdam koflullar›nda iyilefltirmeler
yapmakt›r.
Sendikalar, yukar›da belirtilen amaç do¤rultusunda faaliyetlerde bulunurlar-
ken, baz› mikro ve makro de¤iflkenler üzerinde de dolayl› yönlerden etkiler do-
¤ururlar. Bu etkilerin incelenece¤i 11. Ünitede önce sendikalar›n üyelerinin ve
üye olmayan di¤er iflçilerin ücretleri üzerinde ne tür etkiler do¤urdu¤u araflt›r›la-
cakt›r. Ünitede daha sonra sendikalar›n; enflasyon, iflsizlik ve gelir da¤›l›m› gibi
ço¤u makro özellik tafl›yan de¤iflkenleri hangi durumlarda nas›l etkileyebilece¤i
analiz edilecektir.
SEND‹KALAR VE ÜCRETLER
Sendikalaflma Ücretleri Belirleyen Tek Unsur mudur?
Sendikalar›n üyelerinin ücretlerini nas›l etkiledi¤i konusunda fikir edinmenin ba-
sit yolu, sendikal› ve sendikas›z iflçi ücretlerini karfl›laflt›rarak aradaki fark›n sen-
dikalaflman›n etkisini gösterdi¤ini ileri sürmektir. Ancak böyle bir karfl›laflt›rma iki
nedenden dolay› sendikalaflman›n ücretler üzerindeki gerçek etkisini göstermeye-
bilir. Bunlardan birincisi sendikalaflman›n ücretleri etkileyen tek unsur olmamas›-
d›r. ‹kincisi, sendikalar sadece kendi üyelerinin ücretlerini de¤il, kendisine üye ol-
mayan iflçilerin ücretlerini de dolayl› yönlerden etkileyebilmektedirler. Dolay›s›y-
la sendikal›-sendikas›z iflçi ücretlerini karfl›laflt›rarak aradaki fark›n sadece sendi-
kalaflmadan kaynakland›¤›n› belirtmek yanl›fl olacakt›r. Sendikalaflma d›fl›nda üc-
retleri hangi unsurlar›n etkiledi¤ini dört bafll›k alt›nda k›saca inceleyebiliriz.
Verimlilik Farklar›
Sendikalar›n genelde büyük firmalarda organize olduklar› bilinmektedir. Bu-
nun nedeni, büyük firmalar›n kârlar› yüksek oldu¤undan hem sendikan›n pa-
zarl›k gücünün yüksek olmas›, hem de bu firmalar›n sendikalaflmaya karfl› di-
renç göstermemeleridir.
Hat›rlanaca¤› gibi, ücret farkl›l›klar› ile ilgili ünitede büyük firmalarda ücretle-
rin de yüksek oldu¤u, bunun baflka sebeplerle birlikte emek verimlili¤inin yüksek
oluflundan kaynakland›¤› belirtilmiflti. Buna göre, büyük firmalarda çal›flan ve da-
ha verimli iflçiler ayn› zamanda sendika üyesi iseler, bunlar›n ücretlerindeki yük-
sekli¤inin ne kadar›n›n sendikalaflmadan kaynakland›¤›n› tespit etmek zordur.
Çünkü, bu iflçiler sendikalar olmasa dahi yüksek verimleri sebebiyle yüksek ücret
alabileceklerdir.
Demografik Özellikler
Yap›lan gözlemler, sendikalaflman›n erkekler ve k›demli iflçiler aras›nda daha yay-
g›n oldu¤unu göstermektedir. Erkek iflçiler genelde kad›nlara oranla daha fazla fi-
ziksel güç gerektiren ifllerde çal›flt›klar›ndan daha yüksek ücret alabilmektedirler.
Bunun gibi k›demli iflçiler de k›demleri dolay›s›yla daha yüksek ücret al›rlar. Bu
iflçilerin ayn› zamanda sendika üyesi olmalar› ücret art›fllar›n›n ne kadar›n›n sen-
168 Çal›flma Ekonomisi
‹flin Niteli¤i
Ücretin belirleyicilerinden birisi de yap›lan iflin niteli¤idir. Ücret farkl›l›klar› ile il-
gili ünitede, iflin zor ve tehlikeli oldu¤u durumlarda iflçilerin telafi edici ücret fark-
l›l›¤› (TEÜF) ad›nda alternatif ifllere nazaran daha yüksek ücret alabildikleri belir-
tilmiflti. Araflt›rmalar bu tür kötü çal›flma koflullar›na sahip iflçilerin sendikaya üye
olma ihtimallerinin daha yüksek oldu¤unu göstermektedir. Bu durumda söz ko-
nusu iflçilerin ald›klar› yüksek ücretlerin tümü sendikalaflmadan kaynaklanma-
makta, TEÜF’n›n da burada katk›s› bulunmaktad›r.
Piyasa Yap›s›
Sendikalaflma gibi ücretleri etkileyen bir baflka unsur da firman›n faaliyet gösterdi-
¤i piyasan›n yap›s›d›r. Eksik rekabetçi piyasalarda (tekel, oligopol gibi) firmalar›n
afl›r› kâr elde etmeleri sendikalar›n daha sald›rgan politika izlemelerini sa¤layabil-
mektedir. Öte yandan eksik rekabet piyasalar›nda iflverenlerin afl›r› karlar elde et-
meleri daha kaliteli iflçi çal›flt›rmalar›n› ve daha yüksek ücret vermelerini mümkün
k›lmaktad›r. Dolay›s›yla eksik rekabetçi bir firmada sendikalar›n ücretler üzerinde-
ki gerçek etkisini ölçmek zordur. Bunu ölçmek isteniliyorsa sendikal›-sendikas›z ifl-
çi ücretleri karfl›laflt›r›l›rken piyasa yap›s›n›n da hesaba kat›lmas› gerekir.
Sizce, sendika yay›lma etkisi mi yoksa sendikalaflma tehdidi etkisi mi daha kuvvetli oldu- SIRA S‹ZDE
¤unda sendikal›-sendikas›z iflçiler aras›nda daha fazla dayan›flma olacakt›r? 1
Bekleme ‹flsizli¤i Etkisi
Sendikal› sektörde ücretin yüksek olmas› bu sektörde ifl bulman›n getirisini yük- Bekleme ‹flsizli¤i Etkisi:
seltecektir. Bu durum baz› sendikas›z iflçilerin gelecekte sendikal› bir ifl bulmak Geçici iflsizlik türüdür.
Sendikal› sektörde
amac›yla ifllerini b›rakmalar›na ve önceden sendikal› olup da iflsiz kalan iflçilerin çal›fl›yorken iflsiz kalan
sendikas›z sektörde çal›flma yerine sendikal› sektörde ifl bulmak için beklemeleri- bireylerin düflük ücretli
sendikas›z sektörde
ne sebep olacakt›r. ‹flçilerin bu flekilde davranmalar›-emek talep e¤risinin esnek- çal›flmak yerine sendikal›
li¤ine ba¤l› olarak-kimi zaman sendikas›z iflçi ücretlerinin düflmesine, kimi zaman sektörde ifl aramalar› veya
sendikas›z sektörde çal›flan
ise yükselmesine sebep olabilmektedir. bireylerin iflten ayr›l›p bekle-
nen gelirlerin daha yüksek
oldu¤u sendikal› sektörde ifl
aramalar›d›r
170 Çal›flma Ekonomisi
SEND‹KALAR VE VER‹ML‹L‹K
Bildi¤imiz gibi, verimlilik kullan›lan girdi birimi bafl›na düflen ürün (ç›kt›) mikta-
r›n› gösteren bir kavramd›r. Sendikalar›n verimlilik ile ilgisini araflt›ran çal›flmalar
baz› sendika uygulamalar›n›n verimlili¤i olumlu yönde etkilenirken, baz›lar›n›n
olumsuz etkilerinin oldu¤unu göstermektedir. Bu nedenle sendikalar›n olumlu ve
olumsuz etkilerinin neler oldu¤unu ayr› ayr› incelememiz yararl› olacakt›r.
uygulamak k›sa dönemde grev silah›n› kullanarak mümkün olabilse de, bu tür uy-
gulamalar uzun dönemde genellikle baflar›s›zl›kla sonuçlanmaktad›r. Çünkü bu
kurallar›n uzun süreli uygulanmas› sendikalara verilecek afl›r› kârlar›n ortadan
kalkmas› sonucunu vermektedir.
Grevler
Sendikalar›n verimlilik üzerinde olumsuz sonuçlar do¤uran bir uygulamas› da
grevlerdir. Toplu ifl görüflmeleri boyunca sendika ile iflveren belirli bir anlaflmaya
ulaflamad›klar›nda grev meydana gelir ve üretim durur. Grev nedeniyle firma sa-
t›fl geliri kayb›na u¤rarken, iflçiler de çal›flmad›klar› için ücret geliri kayb›na u¤rar-
lar. Üretim ak›m›n›n grevler nedeniyle durmas› flüphesiz ekonomi aç›s›ndan etkin-
lik ve verimlilik kayb›d›r.
Grevler nedeniyle ekonominin u¤rad›¤› üretim ve verimlilik kayb› her sektör
ve zaman için ayn› olmayacakt›r. Örne¤in, PVC kap› pencere üreten bir fabrikada
greve gidilmesi belirli say›da iflgününün kaybolmas›na neden olsa da, tüketicileri
fazla etkilemeyecektir. Tüketici bu konudaki ihtiyac›n› erteleyebilece¤i gibi, bafl-
ka bir marka PVC kullanmay› da tercih edebilecektir. Öte yandan, hava yollar›n-
da veya kamu tafl›mac›l›k sisteminde meydana gelebilecek bir grev, grevin taraf›
olmayan tüketiciler, iflçiler ve firmalara önemli maliyetler yükleyebilecektir.
Bunun gibi ürünün stoklanabilir oldu¤u iflkollar›nda iflverenlerin grev önce-
sinde vardiya say›s›n› ve üretimi artt›rmalar› grev nedeniyle üretimin düflmesini
engelleyebilmektedir.
‹flçilerin problemlerin çözümü için ses mekanizmas›n› kullanmalar› daha iyi bir
çözüm olmakla birlikte, iflçilerin bireysel olarak bu konuda etkili olabilmeleri çok
zordur. Çal›flma koflullar› hakk›nda iflçilerin ço¤unlu¤u flikayetçi olsa da, herkes
“birilerinin” bu flikayeti iflverene aktarmas›n› isteyecek kendisi bu konuda gönül-
lü olmayacakt›r. Sorunlar› iflverene aktarma cesareti gösteren iflçi ya da iflçiler ise
iflveren taraf›ndan dikkate al›nmayacak ve problem ç›kar›c›lar olarak isimlendiri-
lebileceklerdir.
‹flte, sendika herkesin rahats›zl›k duydu¤u konular› iflverenle tart›flarak bu ko-
nuda toplu bir ses oluflturur. ‹flçileri tek tek dikkate almayabilecek iflverenler, iflçi-
lerin tümünü temsil eden sendikalar› ciddiye al›p sorunlar› çözme yoluna gidebi-
leceklerdir. Bu ise hem iflçi devrini düflürüp k›dem seviyesini yükseltecek hem de
problemleri çözülmüfl iflçilerin morallerini ve motivasyonlar›n› yükselterek verim-
lili¤in artmas›n› sa¤layacakt›r.
SIRA S‹ZDE Yay›lma etkisi de¤il de sendikalaflma tehdidi etkisi daha kuvvetli olsayd› sendikalar›n üc-
2 ret da¤›l›m›n› bozucu etkisi nas›l olurdu?
SEND‹KALAR VE ENFLASYON
Bilindi¤i gibi, enflasyon cari fiyat düzeyinde toplam talebin toplam arzdan daha
fazla olmas› demektir. Bunun sonucunda fiyatlar genel düzeyi yükselmeye baflla-
yacakt›r. Buna göre, enflasyonu fiyatlar genel düzeyindeki sürekli art›fllar fleklin-
de tan›mlamam›z mümkündür.
Ünite 11 - Sendikalar›n Ekonomik Etkileri 175
Kitab›m›z›n 15. ünitesinde de belirtildi¤i gibi, nedenleri itibariyle iki tür enflas-
yon vard›r. Bunlar; talep enflasyonu ve maliyet enflasyonudur. Sendikalar genel-
de maliyet enflasyonundan sorumlu tutulurlar.
Bu ünitenin bafl›nda sendikalar›n gerek kendi üyelerinin gerekse sendika üye-
si olmayan iflçilerin ücretlerini çeflitli flekillerde etkiledi¤i incelenilmiflti. Bu etkiler-
den sendikalaflma tehdidi etkisinin yay›lma etkisinden büyük olmas› durumunda
sendikalar hem üyelerinin hem de sendika üyesi olmayanlar›n ücretlerini artt›r›yor
demektir. Emek maliyetinin ekonominin genelinde toplam maliyetlerin önemli bir
k›sm›n› oluflturdu¤u düflünülürse, ücret art›fllar›n›n maliyetleri önemli ölçüde art-
t›rabilece¤i, bu durumun arz e¤risini kayd›rarak fiyatlar genel seviyesini yükselte-
ce¤i, yani ekonomide enflasyonist bir bask› oluflturaca¤› söylenebilir.
15. ünitede incelenece¤i gibi, ücret art›fl› nedeniyle maliyetlerdeki bu yüksel-
me fiyatlar›n yükselmesini sa¤layarak enflasyona sebep olacak, enflasyon reel üc-
retleri afl›nd›rd›¤›ndan bu durum sendikalar›n üyelerinin yaflam standart›n› koru-
mak amac›yla ücretleri tekrar yükseltmelerine, bu ise maliyetlerin ve fiyatlar›n tek-
rar artmas›na neden olacakt›r. Sendikalar›n maliyetler ile fiyatlar aras›nda olufltur-
du¤u bu sarmala ücret-fiyat sarmal› denilmektedir.
Sendikalar›n ücret-fiyat sarmal› ile enflasyonun bafllamas›na veya h›zlanmas›na
neden oldu¤u savunan görüfllere karfl›l›k, parasalc›lar adl› bir iktisat ekolü bunun
tersini savunmaktad›r. Onlara göre enflasyon parasal bir olgudur ve sendikalar s›-
cakl›¤› (yani enflasyon sürecini) yaratan f›r›nlar de¤il, s›cakl›¤› gösteren termomet-
relerdir. Buna göre, ekonomideki para miktar› para otoritelerince artt›r›lmad›¤›
taktirde sendika ücret art›fl›n›n enflasyonist etki oluflturmas› söz konusu olmaya-
cakt›r. Para miktar› ve paran›n el de¤ifltirme h›z› artmazsa insanlar üreticilerin is-
tedikleri yüksek fiyatlar› veremeyeceklerdir. Bunun sonucunda sendikal› sektörde
istihdam azalacak, sendikalar ücret taleplerine s›n›rlama getirecekleri için ücret-fi-
yat sarmal› k›r›lacakt›r.
SEND‹KALAR VE ‹fiS‹ZL‹K
Sendikalar›n iflsizlik ile ilgisi hakk›nda iki farkl› görüfl vard›r. Bir görüfle göre eko-
nomide talebin darald›¤› dönemlerde ücretler azalma yönünde esnek olabilse
ekonomi daha düflük bir istihdam düzeyinde yeni bir dengeye gelebilecek ve ifl-
sizlik olmayacakt›r. Ancak, ücret azalma yönünden esnek olmad›¤› için iflsizlik
meydana gelmektedir. Burada sendikalar›n üç yönden etkisi oldu¤u ileri sürül-
mektedir. Birincisi, sendika-iflveren ücret anlaflmas› (toplu ifl sözleflmeleri) genel-
likle 2-3 y›ll›k dönemler için yap›l›r. Bu nedenle talep darald›¤›nda iflverenin üc-
reti düflürmesi yasal olarak mümkün de¤ildir. ‹kincisi, sendikalar aç›s›ndan ücret-
lerin düflürülmesini onaylamak kabul edilemeyecek bir geri ad›m olarak nitelen-
dirilmektedir. Üçüncü olarak, sendikalar›n ücretleri yükseltmesinin çal›flmayan ila-
ve iflçileri (ö¤renciler, ev kad›nlar› gibi ikincil iflgücünü) ifl piyasas›na çekmesi,
böylelikle iflsizli¤i artt›rmas› da mümkündür.
Ücretlerin azalma yönünde esnek olmay›fl›, bütünüyle sendikalardan m› kaynaklan›r? SIRA S‹ZDE
3
Sendikalar›n iflsizlik üzerindeki bu olumsuz etkisine karfl›l›k iflsizli¤i azalt›c› et-
kilerinin oldu¤u da bilinmektedir. Bu ünitede, sendikalar-verimlilik iliflkisi incele-
nirken sendikalar›n toplu ses oluflturarak iflçilerin ifl ile ilgili tatminsizliklerini gi-
derdi¤i, bunun da iflçi devri katsay›s›n› düflürdü¤ü belirtilmiflti. ‹flçi devri katsay›-
s›n›n düflmesinin iflsizlik oran›n› azaltaca¤› söylenebilir.
176 Çal›flma Ekonomisi
Özet
AMAÇ Ücretlerin tek belirleyicisi sendikalar m›d›r?
AMAÇ
Sendikalar›n verimlilik üzerindeki olumlu ve olum-
1 3 suz etkileri nelerdir?
• Ücretlerin tek belirleyicisi sendikalar de¤ildir. Bu • Sendikalar›n verimlili¤i hem olumsuz hem de olum-
konuda verimlili¤in, iflin niteli¤inin, demografik lu etkiledi¤i ileri sürülmektedir.
özelliklerin ve piyasa yap›s›n›n da etkileri vard›r. • Sendikalar›n istihdam düzeyini korumaya yönelik
Örne¤in verimlili¤in yüksek oldu¤u durumlarda k›s›tlay›c› kurallar›n›n, grevler nedeniyle üretimin
ücretler de yüksektir. Bunun gibi; yap›lan gözlem- kesintiye u¤ramas›n›n ve yüksek ücretler nedeniy-
ler erkeklerin ortalama ücretlerinin kad›nlar›n üc- le iflsiz kalan bireylerin baflka sektörlere geçifl yap-
retlerinden fazla oldu¤unu, tekelci piyasalarda üc- malar›n›n maliyetli ve verimlili¤i düflüren unsurlar
retlerin rekabetçi piyasalara nazaran daha yüksek oldu¤u söylenebilir.
oldu¤unu göstermektedir. Ayr›ca zor ve tehlikeli • Öte yandan, sendikalar›n iflçilerin flikayetlerini ifl-
ifllerde de ücretlerin daha yüksek oldu¤unu ücret verene aktarmada toplu ses olmalar› sorunlar›n çö-
farkl›l›klar› ünitesinden hat›rlayacaks›n›z. zülerek iflgücünün daha verimli çal›flmas›n› sa¤la-
maktad›r. Bunun gibi sendikalar›n k›dem esas›n›
AMAÇ
Sendikalar üyelerinin ve kendisine üye olmayan benimsemelerinin de verimlili¤i artt›rd›¤› söylene-
2 iflçilerin ücretlerini nas›l etkilerler? bilir. Son olarak, sendikalar nedeniyle emek mali-
• Sendikalar›n üyelerinin ücretlerini sendika öncesi yeti yükselen iflverenler ya nispeten ucuz hale ge-
duruma göre yükseltti¤i aç›kt›r. ‹flgücünün sendi- len sermaye faktöründen daha fazla kullanacakla-
kalaflma çabas›n›n en önemli sebebi budur. r› veya emek faktörünü daha etkin bir flekilde kul-
• Sendikalar faaliyetleri ile sadece üyelerinin ücretle- lanmak için yönetim politikalar›n› de¤ifltirecekler-
rini de¤il-dolayl› olarak-üye olmayan iflçilerin üc- dir. Her iki durum da verimlili¤in artmas›na sebep
retlerini de etkilerler. Bu etkiler dört grupta topla- olacakt›r.
nabilir.
• Bu etkilerden yay›lma etkisine göre sendikal› sek-
AMAÇ
Sendikalar gerçekten firmalar›n kârl›l›¤›n›
törde ücretler yükseldi¤i için iflsiz kalanlar›n sendi- 4 azalt›rlar m›?
kas›z sektöre geçmeleri sendikas›z iflçi ücretlerini • Yap›lan gözlemlerin ço¤u sendikalar›n genelde fir-
düflürecektir. Öte yandan, sendikas›z iflçilerin sa¤- ma kârl›l›¤›n› azaltt›klar›n›, bu durumun özellikle
lad›¤› avantajlar nedeniyle sendikalaflmaya çal›fl- eksik rekabetçi piyasalar için daha fazla söz konu-
malar› iflveren aç›s›ndan ciddi bir tehdit olacak, bu- su oldu¤unu göstermektedir.
nu önlemek için iflveren sendikas›z iflçilerin ücret-
lerini yükseltebilecektir.
AMAÇ
Sendikalar firma içinde ve firmalar aras›nda üc-
• Sendikal› sektörde ücretlerin daha yüksek olmas›, 5 ret da¤›l›m›n› nas›l etkilerler?
bu sektörde iflsiz kalanlar›n di¤er sektöre geçme- • Sendikalar›n ücret da¤›l›m›n› iki yönde etkiledi¤i
yip sendikal› ifl bulmak için beklemelerine veya düflünülmektedir. E¤er yay›lma etkisi geçerli ise
sendikas›z sektördeki iflçilerin istifa ederek sendi- sendikalar›n sektörler aras›nda ücret da¤›l›m›n› “bo-
kal› sektörde ifl aramalar›na da sebep olabilmekte- zucu” bir rol oynad›klar› söylenebilir.
dir. Bekleme iflsizli¤i olarak adland›r›lan bu etkiye • Öte yandan, sendikalar›n temel politikalar›ndan bi-
göre-emek talep e¤risinin esnekli¤ine ba¤l› olarak- risi olan eflit ifle eflit ücret uygulamas›n›n ücret da-
sendikas›z iflçi ücretleri art›p azalabilmektedir. ¤›l›m›ndaki dengesizlikleri azaltt›¤› bilinmektedir.
• Son olarak, ürün piyasas› etkisine göre sendikal› Bunun gibi, bütün iflçiler için belirli bir miktarda
sektörde ücretlerin yükselmesi bu sektördeki mali- ücret art›fl›n›n sa¤land›¤› durumlarda da ücret den-
yetlerin ve fiyatlar›n artmas›na sebep olacak, tüke- gesizlikleri azalabilmektedir.
tici talebi daha ucuz hale gelen sendikas›z iflçilerin
ürettikleri ürünlere kayacakt›r. Bu talep art›fl› sen-
dikas›z iflçi ücretlerini artt›racakt›r.
178 Çal›flma Ekonomisi
AMAÇ Sendikalar ile iflsizlik aras›nda iliflki var m›d›r?
7
• Sendikalar›n iki yönden iflsizli¤i artt›rd›¤›, bir yön-
den ise azaltt›¤› söylenebilir. Ekonominin durgun-
luk dönemlerinde sendikalar nominal ücretlerin
azalma yönünde esnemesine engel olarak iflsizli¤i
artt›rabilirler. Bunun gibi sendikalar›n sa¤lad›klar›
ücret avantaj› çal›flmay› düflünmeyen ikincil iflgü-
cünün piyasaya girmesine sebep olarak da iflsizli¤i
artt›rabilir.
• Öte yandan, sendikalar›n toplu ses oluflturarak ifl-
gücünün flikayetlerini çözmesi, ifli b›rakma oranla-
r›n› ve iflsizli¤i azalt›c› bir etki oluflturabilecektir.
Ünite 11 - Sendikalar›n Ekonomik Etkileri 179
2. Afla¤›dakilerden hangisinde sendikalaflma oran› daha 7. Afla¤›dakilerden hangisi sendikalar›n uygulad›¤› k›s›t-
yüksektir? lay›c› çal›flma kurallar› aras›nda yer almaz?
a. Rekabetçi piyasalarda a. Belirli bir iflin kaç tane iflçi ile yap›laca¤›n›n tespiti
b. Küçük firmalarda b. Haftal›k veya günlük üretimin s›n›rland›r›lmas›
c. Kad›nlar aras›nda c. Zaman tüketici üretim metotlar›n›n uygulanmas›
d. Gençler aras›nda d. Atama ve terfilerin k›dem esas›na ba¤lanmas›
e. Büyük firmalarda e. ‹flçilerin sorunlar›n›n iflverenlere iletilmesi
3. Afla¤›daki piyasalardan hangisi sendikan›n ücretler 8. Afla¤›dakilerden hangisi sendikalar›n verimlilik üzerin-
üzerindeki do¤rudan etkisini aç›klar? deki olumsuz etkileri aras›nda yer almaz?
a. Monopson a. K›s›tlay›c› çal›flma kurallar›
b. Monopol b. Grev nedeniyle üretimin durmas›
c. Düopol c. Yüksek ücretler nedeniyle sendikal› iflçilerin iflsiz
d. Oligopol kalmalar›
e. Tam rekabet d. Sendikalar›n yeni teknojilere karfl› istihdam düze-
yini korumalar›
4. Sendikal› sektörde ücretlerin yüksek olmas› nedeniyle e. Sendikalar›n toplu ses oluflturmas›
sendikas›z iflçilerin istifa ederek sendikal› ifl aramalar›
durumuna ne ad verilir? 9. Afla¤›daki sektörlerden hangisinde meydana gelen bir
a. ‹kâme etkisi grev daha çok üretim ve verimlilik kayb›na neden olur?
b. Yay›lma etkisi a. PVC sektöründe
c. Sendikalaflma tehdidi etkisi b. Metal sektöründe
d. Bekleme iflsizli¤i etkisi c. A¤aç ürünleri sektörü
e. Ürün piyasas› etkisi d. Ulaflt›rma sektöründe
e. ‹çki sektöründe
5. Sendikalar›n sendikas›z iflçi ücretleri üzerindeki etkile-
ri ile ilgili afla¤›daki ifadelerden hangisi do¤rudur? 10.Afla¤›dakilerden hangisi sendikalarda ücret farkl›l›kla-
a. Yay›lma etkisine göre sendikas›z iflçi ücretleri artar. r›n› giderici rol oynar?
b. Ürün piyasas› etkisine göre sendikas›z iflçi ücretle- a. Grevler
ri azal›r. b. K›s›tlay›c› çal›flma kurallar›
c. Sendikalaflma tehdidi etkisine göre sendikas›z iflçi c. Eflit ifle eflit ücret uygulamas›
ücretleri artar. d. Yay›lma etkisi
d. Bekleme iflsizli¤i etkisine göre sendikas›z iflçi üc- e. Ç›k›fl mekanizmas›
retleri de¤iflmez.
e. Hiçbiri
180 Çal›flma Ekonomisi
”
nomik baflar› aras›nda “biri veya di¤eri” fleklinde kat› bir
tercih yoktur: Sendikalar verimlili¤i artt›rarak hem kifliler
hem de firmalar aç›s›ndan çeflitli faydalar sa¤lar.
Ünite 11 - Sendikalar›n Ekonomik Etkileri 181
Kamu ve Emek
Piyasalar› 12
Devlet kavram›, hepimizin kafas›nda “Baba” görüntüsünü ça¤r›flt›r›r: Otorite sa-
hibi, kural koyan ama ayn› zamanda müflfik, koruyan ve gözeten. Kamu (devlet)
-hayat›n her yönünde oldu¤u gibi- emek piyasalar›nda da faaliyetleri ile emek ar-
z› ve emek talebini do¤rudan ve dolayl› olarak etkileyebilmektedir. Bu ünitede söz
konusu etkileri analiz ederek “Devlet emek piyasalar›n›n neresindedir?” sorusu-
nun cevab›n› arayaca¤›z.
Amaçlar›m›z
Bu üniteyi tamamlad›ktan sonra afla¤›daki sorulara yan›t verebilecek bilgi ve be-
cerilere sahip olabilirsiniz:
Kamu istihdam›n› hangi faktörler etkiler?
Kamusal mallar emek talebini ve arz›n› nas›l etkiler?
Vergilerin emek piyasalar› ile ne tür ilgisi vard›r?
Kamunun sendikalar ile ilgili yasal düzenlemelerin etkileri nelerdir?
Asgari ücretin emek piyasalar› üzerindeki olumlu ve olumsuz etkileri nelerdir?
Kamu iflçi sa¤l›¤› ve ifl güvenli¤i alan›na neden müdahale eder ve bunun et-
kileri nelerdir?
Kamu emek piyasalar›nda hangi mekanizmalarla rant sa¤lar ve bu pi-
yasalar› nas›l etkiler?
184 Çal›flma Ekonomisi
A.B.D.’de 1983 y›l›ndan 1989 y›l›na kadar saatte 3.35$ olarak sabit tutulan asga-
ri ücret, geçti¤imiz 10 y›l içinde 4 kez yükseltilerek Eylül 1997 itibariyle saatte
5.15$ olmufltur. 1999 y›l›n›n adil asgari ücret yasa tasar›s›, yak›n zamanda mec-
lise gönderilmifltir. Tasar› kabul edilirse, asgari ücret önümüzde 10 y›l için bir do-
lar artt›r›lacak 6.15$’a ulaflacakt›r. Tasar›y› savunanlara göre asgari ücretin yük-
seltilmesindeki temel amaç, iflgücünde bulunan yoksul veya yoksula yak›n ailele-
rin gelirlerini yükseltmektir. 19 Ocak 1999’da tasar›y› Senatoya getiren Senatör
Edward Kennedy “Bu y›l asgari ücretin yükseltilmesi için elimden geleni yapaca-
¤›m, yaflamak için çal›flan hiç kimse yoksulluk içinde olmamal›d›r” dedi.
Anahtar Kavramlar
• Emek Piyasalar›nda Ekonomik Rant • ‹thalat Kotalar›
• Gümrük Tarifeleri
‹çindekiler
• KAMU ‹ST‹HDAMI VE EMEK P‹YASALARI
• KAMU HARCAMALARI VE EMEK P‹YASALARI
• KAMUSAL MALLAR/H‹ZMETLER VE EMEK P‹YASALARI
• VERG‹LER VE EMEK P‹YASALARI
• YASAL DÜZENLEMELER VE EMEK P‹YASALARI
Ünite 12 - Kamu ve Emek Piyasalar› 185
G‹R‹fi
Endüstri iliflkileri sisteminin üç temel aktörü vard›r. Bunlar; iflçiler, iflverenler ve
kamu’ dur. Kitab›m›z›n buraya kadar olan ünitelerinde iflçi ve iflveren kesiminin pi-
yasadaki rollerinin neler oldu¤unu; emek arz› ve talebinden ücretlerin oluflmas›na,
emek mobilitesinden sendikalar›n ekonomik etkilerine kadar uzanan oldukça ge-
nifl bir yelpazede incelemifl olduk.
Bu ünitede sistemin üçüncü -ve belki de en önemli- aktörü olan kamunun
emek piyasalar›n› hangi aç›lardan etkiledi¤ini inceleyece¤iz.
Kamu emek piyasalar›n› çeflitli aç›lardan do¤rudan veya dolayl› olarak etkile-
mektedir. Bu ünite de öncelikle önemli bir iflveren olan kamunun istihdam üze-
rindeki etkileri incelenecek, bunu kamu harcamalar› ve kamusal mallar ve hiz-
metlerin üretiminin etkileri takip edecektir. Ünitede son olarak kamunun emek
piyasas› ile ilgili çeflitli yasal düzenlemelerin hangi tür etkilerinin olabilece¤i ana-
liz edilecektir.
lar olmufltur. Bütün bu say›lan hususlar kamunun zaman içinde daha fazla iflçi ve
memur istihdam etmesini gerektirmifltir.
Kamu kesiminde istihdam art›fl›n›n nedenleri yukar›da say›ld›¤› gibi sadece
ekonomik veya demografik faktörlerden kaynaklanmamaktad›r. Bunlar›n yan› s›ra
politik faktörler de kamu harcamalar›, istihdam ve ücretlerin düzeyini önemli ölçü-
de etkileyebilmektedir. Genelde seçilmifllerin tekrar seçilme ihtimalleri ne kadar
çok kamu harcama program› uygulad›klar›na ba¤l› oldu¤undan, bu durum kamu
kesiminin optimalden fazla kaynak kullanmas›na sebep olmaktad›r.
Transfer harcamalar› emek arz›n› yukar›da aç›kland›¤› gibi sürekli olarak olum-
suz bir flekilde etkilemez, olumlu etkisi de olabilmektedir. Örne¤in, hükümetin
üniversite ö¤rencilerine verdi¤i burslar› artt›rmas› üniversite e¤itiminin maliyetini
düflürerek e¤itimin getirisinin artmas›na neden olacakt›r. Bu durum üniversiteye
kat›l›m› artt›racak, uzun dönemde emek piyasas›nda nitelikli iflgücü artacakt›r.
Transfer ödemelerindeki art›fl veya azal›fllar emek piyasalar›n› etkiledi¤ine göre, sizce SIRA S‹ZDE
sübvansiyonlar nas›l etkiler? 1
KAMUSAL MALLAR/H‹ZMETLER VE EMEK P‹YASALARI
Bir ekonomide kamu sektörü sadece piyasadan mal ve hizmet talep ederek ve
transfer harcamalar›n› gerçeklefltirerek emek piyasas›n› etkilemez. Bunlar›n yan› s›-
ra kamunun aslî görevlerinden birisi kamusal mallar olarak tan›mlanan mallar›n
üretimini sa¤lamakt›r. Kamunun bu faaliyetinin emek piyasalar›na do¤rudan ve
dolayl› baz› etkileri oldu¤u bilinmektedir.
Bilindi¤i gibi, kamusal mallar toplumda bireylerin birlikte tükettikleri, bir kim-
senin tüketiminin di¤erinin tüketimini etkilemeyece¤i mallar olarak tan›mlan›r.
Adalet, milli güvenlik, radyo ve televizyon, hava kontrolü gibi hizmetler pür kamu-
sal mallara örnek olarak verilebilir. Bu mallar›n di¤er özellikleri bölünemezlik ve
tüketimden hariç tutulamazl›kt›r. Kamunun bu tür mal ve hizmetleri üretmesi emek
arz› ve talebini çeflitli aç›lardan etkilemektedir.
Örne¤in, hükümetin bir nehir üzerine baraj yapt›rd›¤›n› düflünelim. Böyle bir
kamu yat›r›m› elektrik üretimi, ürün kontrolü, sulama, e¤lence gibi pek çok alan-
da fayda sa¤layacakt›r.
tir. Örne¤in, hükümet ücretler üzerinden al›nan vergi oranlar›n› düflürürse bu du-
rum ücretlerin yükselmesi sonucunu do¤uracakt›r. Ücret yükseldi¤i zaman flayet
gelir etkisi kuvvetli ise sonuçta çal›flma süreleri azalacak, ikâme etkisi kuvvetli ise
artacakt›r.
Vergilerin bireylerin çal›flma kararlar› üzerindeki bu etkileri, arz yönlü iktisat
olarak bilinen ekolün de temelini oluflturmaktad›r. Arz yönlü iktisadi düflünceye
göre ücretler üzerinden al›nan vergi oranlar›n›n düflürülmesi kiflilerin net ücretleri-
ni artt›racakt›r. ‹kâme etkisinin gelir etkisinden daha büyük oldu¤u varsay›l›rsa, üc-
retlerdeki bu art›fl kiflilerin daha fazla çal›flmalar›na neden olacakt›r. Ekonomide
emek arz› bu flekilde artt›¤›nda, toplam üretim de artacakt›r. Öte yandan, ücret ar-
t›fllar›na ba¤l› olarak ekonomide reel gelir düzeyi de artaca¤›ndan, artan üretim ko-
layl›kla talep bulacakt›r. Bu yolla ekonomide hem toplam arz hem de toplam ta-
lep artm›fl olaca¤›ndan, enflasyona neden olmadan milli gelir düzeyini artt›rmak
mümkün olacakt›r.
Arz yönlü iktisadi düflünceden oluflturulan politikalara çarp›c› bir örnek A.B.D.
yönetiminin 1981-1984 döneminde gelir vergisi oranlar›n› %25 düflürmesi olmufl-
tur. Böyle bir uygulama ile çal›flma süresinin, tasarruflar›n veya yat›r›mlar›n artma-
s› amaçlanm›flt›r. Yap›lan ampirik gözlemler uygulama sonucunda iflgücü arz›n›n
ortalama olarak %1.2-2.9 aras›nda artt›¤›n› göstermifltir.
fiekil 12.1.
Denge Ücretinin Üstünde
Asgari Ücret Uygulamas›
Ücret Emek piyasas›nda denge
Oran› (w) SL W0 ücret düzeyinde
sa¤lan›yorken hükümetin
WAÜ ücretini asgari ücret
a b c
wAÜ olarak kabul etmesi
L1 - L2 kadar (ac)
w0 E iflsizli¤e neden olacakt›r.
Bu iflsizli¤in L0-L1 kadar›
asgari ücret yükseldi¤i
için iflini kaybedenlerden
oluflurken, L0 - L2 kadar›
DL asgari ücretin yükselmesi
nedeniyle piyasaya ifl
L1 L0 L2 ‹stihdam (L) aramak için gelen yeni
iflgücünden
oluflmaktad›r.
Acaba, kamunun iflçi sa¤l›¤› ve ifl güvenli¤i ile ilgili düzenlemeleri sendikalar› nas›l etkiler? SIRA S‹ZDE
2
Son olarak, kamunun bu flekilde müdahalelerinin yukar›da say›lan bu etkileri
do¤urabilmesinin uygulaman›n baflar›l› olmas›na ba¤l› oldu¤unu belirtmek gere-
kir. Bunun için yasa ve yönetmelikleri ç›karmak gereklidir ancak yeterli de¤ildir,
iflverenlerin bunlara uyup uymad›klar›n›n denetlenmesi ve cezalar›n cayd›r›c› ol-
mas› laz›md›r. Denetlemeler yetersiz ise yakalanma riski düflük olacak, iflverenler
kendilerine parasal yük getiren bu yönetmeliklere uymak istemeyeceklerdir. Ceza-
lar›n cayd›r›c› olmamas› da ayn› sonucu do¤uracakt›r.
SIRA S‹ZDE Kamunun belirli bir kesime rant sa¤lamas›, ekonomide baflka kesimlere zarar vermez mi?
3 Politikac›lar zarar görenlerin tekrar oy vermemelerinden endifle duyarlar m›?
Kamu, rant sa¤lama iflini ücretleri do¤rudan yükselterek yapt›¤› gibi, belirli
meslekleri yapabilmek için kamu lisans›n› zorunlu k›larak da sa¤layabilmektedir.
Kamu, bu tür bir zorunluluk ile emek arz›n› kontrol edebilece¤inden, kamunun
lisans flart›n› sa¤layarak mesle¤i yapanlar bu durumda fazladan ekonomik rant
sa¤layacaklard›r.
Son olarak, kamu gümrük tarifeleri ve kota uygulamalar› gibi baz› d›fl ticaret
Gümrük Tarifeleri: Bir politikas› araçlar› ile de emek piyasalar›nda rant sa¤layabilmektedir. Gümrük tari-
ülkeye ithal edilen mallara feleri ile ithal edilen ürünler üzerinden al›nan vergiler artt›r›larak ithal mallar›n fi-
konulan vergilerdir. Yurt içi
istihdam› ve geliflmekte olan
yatlar›n›n yükselmesi sa¤lanabilir. Bu durum ithal mallar›na olan talebin k›s›larak
yerli iflkollar›n› korumak yerli üretime olan talebin artmas›na neden olacakt›r.
amac›yla uygulan›r. ‹thal kotalar› da yurt d›fl›ndan ülkeye giren ithal mallara say›sal s›n›rlama getir-
‹thalat Kotalar›: mek anlam›na gelmektedir. Bu uygulamada ithal mallar› s›n›rlad›¤› için isteyen her-
Yurtd›fl›ndan sat›n al›nacak
mallar›n miktar›n›n kes bu mallar› alamayacak, talebin bir k›sm› yurt içinde üretilen mallara kayacakt›r.
s›n›rland›r›lmas›d›r. Her iki uygulaman›n da emek piyasalar›n› nas›l etkileyece¤i aç›kt›r. Emek tale-
bi türetilmifl talep oldu¤undan, yerli üretim mallara olan talep art›nca bu mallar›n
üretimi için daha fazla iflgücü gerekecek, yani emek talebi de artacakt›r. Emek ar-
z›nda bir de¤iflme yoksa, emek talebindeki bu art›fl emek talep e¤risinin sa¤a kay-
mas›na neden olacak, hem ücret oran› hem de istihdam seviyesi artacakt›r.
Bu konuda ilginç bir uygulama örne¤ini A.B.D.’den vermek mümkündür. 1980’li
y›llar›n bafllar›nda ekonomik Japon arabalar› ile rekabet edemeyerek krize giren
Amerikan otomobil üreticileri ülkeye giren Japon otomobillerinin say›s›n›n s›n›r-
land›r›lmas› hususunda hükümetten talepte bulunmufllard›r. A.B.D. ile Japonya
aras›nda yap›lan ikili görüflmeler sonras›nda, Japonya A.B.D.’ne satt›¤› araba say›-
s›n› y›lda 1.68 milyon araba ile s›n›rland›rmay› kabul etmifltir. Bu uygulama ile Ja-
pon otomobillerine ithalat k›s›tlamas› getirilmesi A.B.D.’de üretilen otomobillere
olan talebin artmas›na neden olmufltur. Bu dönemde söz konusu uygulamaya ba¤-
l› olarak A.B.D. otomotiv iflkolunda 46.000 kifliye fazladan ifl imkan› yarat›lm›fl,
Amerikan iflçilerinin ücretleri de yükselmifltir.
Ünite 12 - Kamu ve Emek Piyasalar› 195
Özet
AMAÇ Kamu istihdam›n› hangi faktörler etkiler?
AMAÇ
Asgari ücretin emek piyasalar› üzerindeki olumlu
1 5 ve olumsuz etkileri nelerdir?
• Kamu-ülkeden ülkeye de¤iflmekle birlikte-emek pi- • Asgari ücretin, piyasa dengesinin üstünde belirlen-
yasalar›nda önemli bir iflverendir. Kamu istihdam›n mesi iflsizli¤e neden olacakt›r. Bunun gibi asgari üc-
genelde bütün ülkelerde artma e¤iliminde oldu¤u retin ekonominin tümünü kapsamay›p baz› sektörle-
gözlenmektedir. rin uygulaman›n d›fl›nda tutulmas›, asgari ücretin uy-
• Bu art›fl›n temel nedeni nüfus art›fl› ve flehirleflme- gulanmad›¤› sektörde ücretlerin düflmesine ve sek-
ye ba¤l› olarak kamu hizmetlerine olan talebin art- törler aras›nda ücret farkl›l›klar›na sebep olacakt›r.
mas›d›r. Toplumun reel gelirinin artmas› da burada • Öte yandan piyasa denge ücretine eflit veya yak›n
etkili bir faktördür. bir asgari ücret özellikle monopsoncu piyasalarda
istihdam›n artmas›na sebep olacakt›r. Ayr›ca asgari
AMAÇ Kamusal mallar emek talebini ve arz›n› nas›l etkiler? ücretten gerçekten yoksullar›n yararlanmas› duru-
2
munda uygulaman›n gelir eflitsizli¤ini azaltmas› da
• Kamusal mallar ve hizmetlerin üretilmesi hem do¤-
mümkün olabilecektir.
rudan iflçi istihdam›n› gerektirir hem de dolayl› ola-
rak baflka sektörlerde istihdam genifllemesine ne-
den olabilir. Örne¤in, kamunun baraj yap›m› bu
AMAÇ
Kamu iflçi sa¤l›¤› ve ifl güvenli¤i alan›na neden mü-
6 dahale eder ve bunun etkileri nelerdir?
amaçla iflçi, mühendis istihdam›n› gerektirdi¤i gibi,
• ‹fl güvenli¤i ve iflçi sa¤l›¤› ile ilgili yat›r›mlar› yap-
kamunun bu amaçla inflaat malzemesi ve ifl maki-
mak asl›nda iflverenler için de sonuçta kâr sa¤laya-
neleri sat›n almas› o sektörlerde de istihdam›n art-
cak bir faaliyettir. Ancak iflverenlerin yapacaklar›
mas›n› sa¤layacakt›r.
bu yat›r›mlar toplumsal aç›dan optimum seviyenin
• Kamusal mallar ve hizmetler emek arz›n› hem olum-
alt›nda kalacakt›r. Bu nedenle kamunun müdahale-
lu, hem de olumsuz etkileyebilir. E¤er kamusal mal-
si gereklidir.
lar ve hizmetler özel sektör mallar›n› ikâme ediyor-
• Kamunun bu konuda ç›kard›¤› kanun ve yönetme-
sa emek arz› azalacakt›r. Ayn› flekilde kamusal mal-
liklerle iflverenleri ifl güvenli¤i yat›r›m› yapmaya
lar›n bofl zaman için “tamamlay›c›” olmas› da emek
zorlamas› kimi durumda küçük firmalar›n bu mali-
arz›n› azalt›r. Öte yandan kamusal mallar “çal›fl-
yetleri karfl›layamamalar›na ve piyasadan çekilme-
ma”y› ne kadar iyi tamaml›yorsa emek arz›n› o fle-
lerine sebep olabilecektir. Böyle bir sonuç genelde
kilde artt›racakt›r.
büyük firmalarda organize olan sendikalar›n pazar-
AMAÇ Vergilerin emek piyasalar› ile ne tür ilgisi vard›r?
l›k güçlerini artt›rmalar›n› sa¤layacakt›r.
3 • Öte yandan, kamunun müdahalesi iflleri daha gü-
• Vergiler, kamunun harcamalar›n› finanse etmekte venli hale getirece¤inden daha fazla iflçi bu ifllerde
kulland›klar› bafll›ca gelir kayna¤›d›r. Vergi oranla- çal›flmak isteyecek, iflverenler telafi edici ücret fark-
r›ndaki de¤iflme bireylerin çal›flma karar›n› gelir et- l›l›¤› vermeksizin daha düflük ücretle iflçi çal›flt›rabi-
kisi ve ikâme etkisi ne ba¤l› olarak farkl› yönlerden leceklerdir.
etkileyebilmektedir.
• Örne¤in, vergi oranlar›n›n indirilmesi bireyler için
AMAÇ
Kamu emek piyasalar›nda hangi mekanizmalarla
bir ücret (gelir) art›fl› gibidir. Bu durumda gelir et- 7 rant sa¤lar ve bu piyasalar› nas›l etkiler?
kisi bireyin çal›flma süresini azaltmas›na, ikâme et- • Kamu, emek piyasalar›nda çeflitli yollarla rant sa¤-
kisi artt›rmas›na sebep olacakt›r. layabilmektedir. Bu yollar›n bafl›nda yüksek ücret-
ler gelmektedir. Kamu ad›na hareket eden politika-
AMAÇ
Kamunun sendikalar ile ilgili yasal düzenlemele- c›lar siyasi kimlik tafl›d›klar›ndan tekrar seçilme dü-
4 rin etkileri nelerdir? flüncesi ile kamu çal›flanlar›n›n ücretlerini yüksek
• Sendikalar, kurulufl ve faaliyetleri kanunlara ba¤l› tutma e¤ilimindedirler.
örgütlerdir. Kamunun sendikalar ve toplu sözleflme • Kamu, ayr›ca, belirli mesleklere girifli kamu lisans›na
düzeni ile ilgili yasalarda k›s›tlay›c› olmas› sendika- ba¤layarak ve gümrük tarifesi-kota gibi d›fl ticaret
lar›n faaliyet ve pazarl›k güçlerini azalt›rken, kolay- politikas› araçlar›n› kullanarak emek talebi ve istih-
laflt›r›c› olmas› tersi sonuç do¤urmaktad›r. dam›n› etkileyebilmekte, rant oluflturabilmektedir.
196 Çal›flma Ekonomisi
”
198 Çal›flma Ekonomisi
‹flsizlik 13
Uluslararas› Çal›flma Örgütü verilerine göre, 2000 y›l› sonu itibariyle dünyadaki iflsiz-
lerin say›s› yaklafl›k olarak 160 milyona yaklaflm›fl olup bunlar›n ço¤unu da ilk kez ifl
arayanlar oluflturmaktad›r. Nüfus art›fl verileri dikkate aland›¤›nda, dünyada
iflgücünün miktar› her y›l 100 milyon kifli artarken buna karfl›l›k y›lda sadece 50 mily-
on kiflilik yeni istihdam kapasitesi yarat›labilmektedir. Bu demektir ki, iflsizlik sorunu
önümüzdeki y›llarda da dünyam›z›n temel bir sorunu olmaya devam edecektir.
Amaçlar›m›z
Bu üniteyi tamamlad›ktan sonra afla¤›daki sorulara yan›t verebilecek bilgi ve be-
cerilere sahip olabilirsiniz:
‹flsizli¤in bireysel, toplumsal ve ekonomik aç›dan tafl›d›¤› önem nedir?
‹flsizlik ekonomik aç›dan nas›l tan›mlanabilir ve ölçülebilir?
Tarihsel süreçte, iflsizlik olgusunu aç›klamaya yönelik ne tür teorik yaklafl›m-
lar gelifltirilmifltir?
‹flsizli¤in türleri ve iflsizli¤e yol açan nedenler nelerdir?
Türkiye’de istihdam›n yap›s›n› ve iflsizli¤in niteliklerini aç›klayabilir misiniz?
200 Çal›flma Ekonomisi
Anahtar Kavramlar
• Okun Yasas› • Yap›sal ‹flsizlik
• ‹flsizlik Oran› • Konjonktürel ‹flsizlik
• Do¤al ‹flsizlik Oran› • Mevsimlik ‹flsizlik
• Geçici ‹flsizlik
‹çindekiler
• ‹fiS‹ZL‹⁄‹N ANLAMI
• ‹fiS‹ZL‹⁄‹N TANIMI VE ÖLÇÜLMES‹
• ‹fiS‹ZL‹K ORANI
• ‹fiS‹ZL‹K OLGUSUNU AÇIKLAMAYA YÖNEL‹K TEOR‹K YAKLAfiIMLAR
• Neoklasik Yaklafl›m
• Keynesçi Yaklafl›m
• Yeni Yaklafl›mlar
• ‹fiS‹ZL‹K TÜRLER‹
• Gizli ‹flsizlik
• Aç›k ‹flsizlik
• TÜRK‹YE’DE ‹fiS‹ZL‹K
• Türkiye’de ‹flsizli¤in Boyutlar›
• Türkiye’de Yaflanan ‹flsizli¤in Türleri ve Nedenleri
• Türkiye’de Yaflanan ‹flsizli¤in Baz› Özellikleri
Ünite 13 - ‹flsizlik 201
G‹R‹fi
‹flsizlik, günümüzde geliflmifllik düzeyi ne olursa olsun bütün ülkeleri etkileyen;
sosyal, ekonomik, siyasal ve psikolojik bir çok sonuçlar do¤uran önemli bir sorun-
dur. Uluslararas› Çal›flma Örgütü (ILO) verilerine göre, 2000 y›l› sonu itibar›yla
dünyadaki aç›k iflsizlerin say›s› yaklafl›k 160 milyona ulaflm›fl olup bunlar›n ço¤u-
nu da ilk kez ifl arayanlar oluflturmaktad›r. Bu iflsizlerin 53 milyonu geliflmifl ülke-
lerde veya geçifl ekonomilerinde bulunmaktad›r. Ayr›ca, geliflmekte olan ülkelerde
500 milyon iflçi günde 1 dolar›n alt›nda ücretle çal›flmaktad›r. Bu demektir ki, 6
milyar› aflan dünya nüfusu içinde 1 milyara yak›n kifli iflsizlik ve eksik istihdam gi-
bi temel istihdam sorunlar›yla karfl› karfl›ya bulunmaktad›r. Nüfus art›fl verileri dik-
kate al›nd›¤›nda, dünyadaki iflgücü say›s› her y›l 100 milyon kifli artarken, buna
karfl›l›k y›lda sadece 50 milyon kiflilik yeni istihdam kapasitesi yarat›labilmektedir.
Bu demektir ki, dünyadaki iflsizlik sorunu her geçen y›l biraz daha katlanarak art-
maya devam edecektir.
‹fiS‹ZL‹⁄‹N ANLAMI
‹flsizli¤i yaln›zca onu yaflayan iflsiz birey ve onun ailesi aç›s›ndan bir sorun olarak
görmemek gerekir. Bu önemli sorunun ekonomik ve toplumsal aç›dan tafl›m›fl ol-
du¤u anlamlar da ayn› zamanda de¤erlendirilmelidir. ‹flsizli¤in farkl› aç›lardan ta-
fl›d›¤› bu anlamlar, “iflsizlik neden önemli bir sorundur?” sorusunun da yan›t›n›
oluflturacakt›r.
‹flsizlik her fleyden önce onu yaflayan birey ve ailesi aç›s›ndan önemli bir so-
rundur. Ünitenin bafl›nda sunulan örnek olaya konu olan araflt›rman›n ortaya koy-
du¤u sonuca göre, ülkemizde 2001 y›l›nda yaflanan kriz sonucunda ortaya ç›kan
iflsizlik nedeniyle ailelerin %40.6’s›nda aile içi iliflkilerin bundan olumsuz yönde et-
kilendi¤i ortaya ç›km›flt›r. Tek geçim kayna¤› ücret olan bireyin ve ailesinin, bu ge-
lir kayna¤›ndan da yoksun kalmas›, bireysel düzeyde ciddi sorunlar yaratacakt›r.
Gelir kayb› nedeniyle hayat standard› düflen bireylerde psikolojik bir tak›m rahat-
s›zl›klar›n ortaya ç›kt›¤› bilinen bir gerçektir. Bir iflte çal›flmak, kiflinin kendisine
olan özgüvenini artt›rmakta ve topluma olan aidiyet duygusunu güçlendirmekte-
dir. Dolay›s›yla birey, iflsiz kalmakla sadece maddi bir gelirden yoksun kalmaya-
cak, çal›flma hayat›n›n kendisine kazand›raca¤› sosyalleflme sürecinin de d›fl›nda
kalacakt›r.
‹flsizli¤in artmas› makroekonomik dengelerin bozulmas›na da sebep olur. Artan Okun Yasas›: iflsizlik
oran›ndaki her %1’lik art›fl
iflsizlik sonucu ekonomide sat›n alma gücünün ve dolay›s›yla da harcama düzeyi- GSMH’n›n yaklafl›k olarak
nin düflmesi, üretim kayb›na neden olmaktad›r. Amerikal› iktisatç› Arthur Okun ta- %2.5 oran›nda düflmesine
yol açmaktad›r.
raf›ndan ileri sürülen iflsizlik ve üretim kayb› aras›ndaki bu iliflki, Okun Yasas›
olarak bilinmektedir. Buna göre, iflsizlik oran›ndaki her %1’lik art›fl GSMH’n›n yak-
lafl›k olarak %2.5 oran›nda düflmesine yol açmaktad›r.
‹flsizlik, en önemli üretim faktörü olan eme¤in israf›na yol açmakta ve bireyin
üretken kapasitesini etkileyerek onun verimlili¤ini düflürmektedir. Özellikle uzun
süreli iflsizli¤e ba¤l› olarak kiflilerin sahip olduklar› mesleki niteliklerin afl›nmas› ve
bu eski becerilerin tekrar bireye kazand›r›labilmesi, hem bireye hem de ekonomi-
ye önemli maliyetler yüklemektedir.
Eme¤in di¤er üretim faktörlerinden farkl› özellikler tafl›mas›, daha aç›k bir ifa-
deyle, do¤rudan insan unsuru ile ilgili olmas›, iflsizli¤in toplumsal aç›dan da üze-
rinde durulmas› gereken önemli bir sorun olarak ortaya ç›kmas›na neden olmufl-
tur. William Beveridge, Full Employment in a Free Society isimli ünlü eserinde, ifl-
sizli¤in yaratt›¤› en büyük olumsuzlu¤un kaybedilen maddi refah ve fiziksel etki-
202 Çal›flma Ekonomisi
Ülkemizde iflsizlik, D‹E taraf›ndan Uluslararas› Çal›flma Örgütü’nün (ILO) norm ve stan- SIRA S‹ZDE
dartlar›na uygun olarak tan›mland›¤› ve ölçüldü¤ü halde, neden iflsizlik oranlar›n›n ger- 2
çek durumu yans›tmad›¤› söylenir?
‹fiS‹ZL‹K ORANI
Bir ülkedeki iflsiz say›s›, o ülkedeki iflsizli¤in fliddetinin bir göstergesi olarak, tek ba-
fl›na fazlaca bir anlam tafl›mayabilir. Çünkü, iflgücüne dahil olan nüfus ne kadar bü-
yükse iflsiz say›s› da o oranda yüksek olabilir. Bu nedenle, belli zaman dilimlerin-
deki ve ülkeler aras›ndaki iflsizli¤i karfl›laflt›rabilmek için, genellikle iflsiz say›s›n›n
toplam iflgücü içerisindeki oran›n› bilmemiz gerekir. Buna iflsizlik oran› denir.
flük iflsizlik oran›na do¤al iflsizlik denir. Bu oran, uzun dönemde beklenen ve ger-
çekleflen iflsizlik oran›n›n birbirine eflit oldu¤u durumdaki iflsizli¤i ifade etmekte-
dir. Do¤al iflsizlik oran›na enflasyon-iflsizlik iliflkisinin ele al›naca¤› 15. ünitede da-
ha genifl olarak de¤inilecektir.
SIRA S‹ZDE ‹flsiz say›s›n›n 1 milyon, istihdam edilenlerin de 9 milyon kifli oldu¤u bir ekonomide iflsiz-
3 lik oran› %kaçt›r?
Neoklasik Yaklafl›m
‹flsizli¤i tamamen gönüllü bir sorun olarak gören Neoklasik Teori’ye göre, tam re-
kabet varsay›m› alt›nda iflgücü piyasas›nda arz ve talebin karfl› karfl›ya gelmesiyle
denge ücret düzeyi belirlenecektir. Bu denge ücret düzeyinde, iflgücü arz› iflgücü
talebine eflit olaca¤›ndan, geçici ve gönüllü iflsizlik d›fl›nda bir iflsizlikten söz edi-
lemeyecektir. Denge ücret düzeyinde ifl arayan herkes ifl bulabilecektir. Ancak, bu
ücret düzeyinin üzerinde ifl arayanlar iflsiz kalacaklard›r ki, bunlar gönüllü iflsizler-
dir. Sonuç olarak, Neoklasik ‹stihdam Teorisi, bir tam istihdam teorisidir. Bu teori
bize neden daima tam istihdam durumuna gelindi¤ini aç›klamaktad›r.
Keynesçi Yaklafl›m
1930’lara kadar geçerlili¤ini sürdürmüfl olan Neoklasik Teori’nin, bu dönemde ya-
flanan iflsizli¤i aç›klamada yetersiz kalmas› ve 1936 y›l›nda ‹ngiliz iktisatç› J. M.
Keynes taraf›ndan yay›nlanan Keynes’in Genel Teorisi, iflsizlik sorununa bak›fl aç›-
s›n› de¤ifltirmifltir. Keynes’in Genel Teorisi ile istihdam teorisine getirdi¤i en önem-
li yenilik, Neoklasiklerden farkl› olarak, eksik rekabet koflullar›n› vurgulamas› ve
gönülsüz iflsizlik sorununa dikkat çekmesidir. Keynes, kiflilerin ifl piyasas›nda cari
ücret düzeyinde çal›flmak isteseler bile ifl bulamayacaklar› bir durumun da söz ko-
nusu oldu¤unu söylemekte, böylece gönülsüz iflsizli¤i vurgulamaktad›r. Keynes’in
iflsizlik konusundaki temel görüfllerinden birisi de, iflsizli¤in toplam talep yetersiz-
li¤inden kaynakland›¤›d›r. Bu noktada toplam talebin artt›r›lmas› gerekmektedir.
Keynesçi iktisatç›lar iflsizli¤in giderilmesi için hükümetlerin kamu harcamalar›n› ve
yat›r›mlar› artt›rarak, mali ve parasal araçlar›n› kullanmak suretiyle ekonomiye mü-
dahale etmeleri gerekti¤ini savunmaktad›rlar.
Ünite 13 - ‹flsizlik 205
Yeni Yaklafl›mlar
1970’li y›llara kadar iflsizlik sorununun aç›klanmas›nda genel olarak hakim düflün-
ce Keynesçi görüfl olmufltur. Ancak, bu y›llarda yaflanan iflsizli¤in aç›klanmas›nda
hem Neoklasikler hem de Keynesçiler yetersiz kalm›fllard›r. Bu noktada, iflsizli¤i
aç›klayan hem Neoklasik hem de Keynesçi görüfllerin yeni yorumlar› ortaya ç›k-
m›flt›r. fiimdi bu çerçevedeki baz› teorilerden özetle bahsedelim. Bu konuda ileri
sürülen bir çok teori olmakla birlikte, burada örnek olmas› bak›m›ndan bahsedile-
cek teorilerden bir tanesi Neoklasik Teorinin, di¤eri de Keynesçi Teorinin yeni yo-
rumu olacakt›r.
‹flsizlik konusundaki görüflleri aç›s›ndan Keynesçi iktisatç›larla Neoklasik iktisatç›lar ara- SIRA S‹ZDE
s›ndaki temel farkl›l›klar nelerdir? 4
‹fiS‹ZL‹K TÜRLER‹
‹flsizli¤in her zaman ayn› sebeplerden dolay› ortaya ç›kmas› ve ayn› sonuçlar› do-
¤urmas› beklenemez. Ülkelerin geliflmifllik düzeyleri, iflgücü piyasalar›n›n yap›lar›,
yap›sal ve dönemsel koflullar gibi baz› faktörler yaflanan iflsizli¤in farkl›laflmas›na
neden olmaktad›r. Bu nedenle, iflsizlik konusunda bir s›n›fland›rma yapma gere¤i
ortaya ç›kmaktad›r. ‹flsizlik sorununun çözümünde uygulanacak olan politikalar›n,
iflsizlik türüne göre farkl›l›k göstermesi de bu s›n›fland›rman›n niçin gerekli oldu-
¤unu ortaya koyan bir baflka nedendir.
206 Çal›flma Ekonomisi
Bu aflamada, iflsizlik türlerini öncelikle, Gizli ‹flsizlik ve Aç›k ‹flsizlik olmak üze-
re iki gruba ay›rmam›z mümkündür.
Gizli ‹flsizlik
‹flsizlik türleri içinde di¤erlerinden oldukça farkl› görünen gizli iflsizlik, iflsizli¤in
bir türü olmas›na ra¤men, nitelik itibariyle özel bir durumu aç›klamaktad›r. Çünkü,
gizli iflsizlikte aç›k iflsizlikten farkl› olarak kiflinin bir ifli vard›r. Yani, kifli teknik an-
lamda iflsiz de¤ildir.
Üretim teknolojisinin sabit kalmas› kofluluyla, herhangi bir üretim aflamas›nda
bulunan iflgücünün, üretim d›fl›na al›nmas› durumunda, üretim hacminde bir azal-
ma söz konusu olmuyorsa, gizli iflsizlikten bahsedilebilir. Bu durumda, söz konu-
su yerde çal›flan kifliler buradan al›n›p baflka bir yerde çal›flt›r›lsalar bile önceki ça-
l›flt›klar› yerde üretimde hiçbir azalma olmamaktad›r. Baflka bir deyiflle, bu kiflile-
rin marjinal verimlilikleri s›f›r ya da s›f›ra çok yak›nd›r. Gizli iflsizli¤in bulundu¤u
ekonomilerde bir ya da birkaç kiflinin yapabilece¤i iflin, çok daha fazla kifliyle ya-
p›ld›¤› görülmektedir.
Gizli iflsizlik, özellikle az geliflmifl ülkelerin tar›m kesiminde, marjinal sektörde
ve kamu sektöründe yayg›n olarak görülmektedir. ‹flsizlik sigortas› uygulamas›n›n
bulunmad›¤› bu ülkelerde gizli iflsizlik, ço¤u zaman iflsizli¤i tazmin edici bir ifllev
üstlenmektedir. Bu, sosyal bak›mdan her ne kadar olumlu gibi görülse de, ekono-
mik aç›dan pek olumlu olarak kabul edilemeyecek bir durumdur.
Aç›k ‹flsizlik
Aç›k iflsizlik, konunun bafl›nda tan›mlad›¤›m›z iflsizliktir. Yani, çal›flma istek ve ye-
tene¤inde oldu¤u halde, niteliklerine uygun cari ücret düzeyinde çal›flmaya raz› ol-
ma, ancak ifl bulamama durumudur. Aç›k iflsizli¤i nedenlerine göre; geçici, yap›sal,
konjonktürel ve mevsimlik iflsizlik olmak üzere 4 bafll›k alt›nda ele almak müm-
kündür.
Geçici ‹flsizlik
Bir ekonomide emek arz ve talebi aras›nda genel bir denge oldu¤u zaman bile, ifl-
çilerin k›sa süreli yer ve ifl de¤ifltirmesi sonucu ortaya ç›kan iflsizlik türüdür. Geçi-
ci iflsizlik, ayn› zamanda friksiyonel ya da ar›zi iflsizlik olarak da adland›r›l›r. Geçi-
ci iflsizli¤in nedeni, ya yeni bir ifle geçifl sürecidir ya da piyasadaki aç›k ifller konu-
sundaki bilgi eksikli¤idir. Bu nedenle geçici iflsizli¤e bazen geçifl iflsizli¤i veya ara-
ma iflsizli¤i de denilir.
Hemen hemen her ekonomide, ancak özellikle istihdam koflullar› yeterli olan
ekonomilerde daha belirgin olarak rastlanan geçici iflsizlik, emek mobilitesinin
(ak›flkanl›¤›n›n) do¤al bir sonucudur. Emek mobilitesi ise sa¤l›kl› bir ekonominin
iflaretidir. Bir ekonomide geçici iflsizli¤in s›f›r olmas›, emek mobilitesinin de s›f›ra
düflmesi anlam›na gelecektir ki, bu durum emek faktörünün üretim kollar› aras›n-
da optimal da¤›l›m›na engel olaca¤›ndan ekonomik aç›dan pek tercih edilmeye-
cektir. Bu bak›mdan geçici iflsizlik, di¤er iflsizlik türlerinin aksine, ekonomiye sa-
dece maliyet yüklememekte; önemli bir ekonomik fayda da sa¤lamaktad›r.
Geçici ‹flsizlik: ‹flçilerin k›sa Geçici iflsizli¤in oran› her ekonominin yap›sal özelliklerine ba¤l› olarak farkl›-
süreli yer ve ifl lafl›r. Genellikle, %3 civar›ndaki iflsizlik oran› bu aç›dan makul karfl›lanabilir. Bir
de¤ifltirmelerinden
kaynaklanan iflsizliktir. ülkedeki emek piyasalar›n›n iyi düzenlenip düzenlenmemifl olmas› ya da iflsizlik
sigortas› ödeneklerinin düzeyi geçici iflsizli¤in süresini ve oran›n› belirleyen unsur-
lar aras›nda say›labilir.
Ünite 13 - ‹flsizlik 207
Yap›sal ‹flsizlik
Geçici iflsizli¤in aksine yap›sal iflsizlik k›sa süreli bir durum de¤ildir. ‹flsizlik türle-
ri aras›nda çözümü en güç iflsizlik türü olan yap›sal iflsizlik, bünyevi ya da strüktü-
rel iflsizlik adlar›yla da an›l›r. Baz› çal›flma ekonomisi kitaplar›nda, teknolojik iflsiz-
lik olarak adland›r›lan ve ayr› bir bafll›k alt›nda incelenen, teknolojik geliflmelerin
ortaya ç›kard›¤› iflsizlik türü de kitab›m›zda yap›sal iflsizli¤in bir parças› olarak ele
al›nacakt›r.
Yap›sal iflsizlik, bir piyasada talep edilen ve arz edilen beceriler aras›nda bir
uyumsuzluk olmas› durumunda ortaya ç›kan bir iflsizlik türüdür. E¤er ücretler tam
esnek ve mesleki ve co¤rafi mobilitenin maliyetleri düflükse, bu iflsizlik türü piya-
sa güçleri taraf›ndan h›zla ortadan kald›r›labilir. Bununla birlikte, uygulamada bu
durumun gerçekleflmesi ço¤u zaman güç olmaktad›r. Yap›sal iflsizli¤in nedenleri;
mesleki ve co¤rafi dengesizlikler, teknolojik geliflmeler, okul e¤itiminin yetersiz
oluflu ya da kamu politikalar› olabilir (Ehrenberg, 2000, s. 57). fiimdi s›ras›yla bun-
lar›n üzerinde dural›m:
Mesleki dengesizlikler: A ve B sektörlerinden oluflan iki sektörlü bir ekonomi
varsayal›m. Bu iki sektörde de farkl› meslek gruplar›nda yer alan iflçilerin bulun-
duklar›n›, A sektöründe otomobil üretiminde çal›flan iflçilerin, B sektöründe de bil-
gisayar programc›lar›n›n çal›flt›klar›n› düflünelim. fiekil 13.1’de her iki sektör için
de talep ve arz e¤rileri (D0A,S0A) ve (D0B,S0B), denge ücret ve denge istihdam dü-
zeyleri de (W0A,E0A) ve (W0B,E0B) fleklinde verilmifltir. E¤itim maliyetleri, istihdam
ve piyasa koflullar› gere¤i iki sektörde de farkl› ücret düzeyleri söz konusudur.
fiekil 13.1.
D›fl rekabete ba¤l› olarak otomotiv iflçisi talebinin D1A’ya düfltü¤ünü, bilgisayar
kullan›m›n›n artmas›n›n sonucunda da bilgisayar operatörü talebinin D1B’ye yük-
seldi¤ini varsayal›m. E¤er, A sektöründeki gerçek ücretler, sendikalar, yasal yap›
ve sosyal kurallar nedeniyle afla¤› do¤ru esnek de¤ilse, otomotiv iflçilerinin istih-
dam› E1A’e düflecektir. Bilgisayar operatörlerinin ücret ve istihdam düzeyleri de
W1B ve E1B’e yükselecektir. K›sa dönemde, A sektöründe E0A-E1A kadar iflsizlik or-
taya ç›kacakt›r.
208 Çal›flma Ekonomisi
Konjonktürel ‹flsizlik
Devri iflsizlik ya da yetersiz talep iflsizli¤i olarak da adland›r›lan konjonktürel iflsiz-
lik, piyasa ekonomilerinde ekonomik faaliyetlerin dönemsel dalgalanmalar göster-
mesinin bir sonucu olup, ekonominin daralma dönemlerinde artmakta, geniflleme
dönemlerinde ise toplam talebe ba¤l› olarak azalmaktad›r. Bundan önce inceledi-
¤imiz iki iflsizlik türünde de piyasada aç›k ifller bulunmakta, ancak geçici iflsizlikte
bilgi eksikli¤i, yap›sal iflsizlikte de mesleki ve co¤rafi dengesizlikler gibi nedenler-
le iflçi arayanlarla iflsizlerin eflleflememeleri söz konusu olmaktayd›. Konjonktürel
iflsizlik ise, bunlardan farkl› olarak, piyasada yeterince ifl olmamas› nedeniyle orta-
ya ç›kan bir iflsizlik türüdür.
Konjonktürel ‹flsizlik: Konjonktürel iflsizlik, dayan›kl› mal üreten sanayi kollar›nda (çimento ve demir
Ekonomik faaliyetlerdeki sanayi gibi) daha çok etkili olmaktad›r. Dayan›ks›z mal üreten sanayi kollar›nda ise
dönemsel dalgalanmalar›n
yaratt›¤› bir iflsizlik türüdür. bu tehlike daha azd›r. Bir ürünün tüketim süresi ne kadar uzarsa yani dayan›kl›l›-
¤› ne kadar artarsa, bunal›m dönemlerinde iflçinin istihdam süresi de o oranda
azalmaktad›r.
Konjonktür: Bir ülkenin Konjonktürel iflsizlik, geçici iflsizlik gibi ekonomide yayg›n olarak görülür. Ya-
ekonomik durumunu belirli ni, konjonktürel iflsizli¤i ekonominin sadece belli kesimlerinde de¤il, çok say›da
bir anda aç›klayan
unsurlar›n bütünüdür.
sektörde gözlememiz mümkündür. Bu tür iflsizli¤in süresi geçici iflsizlikten daha
uzun, yap›sal iflsizlikten ise daha k›sad›r.
Mevsimlik ‹flsizlik
Mevsimlik iflsizli¤in genel olarak iki sebebi bulunmaktad›r. Bunlardan birincisi, ha-
va flartlar› ve mevsim de¤iflmeleri sonucu üretimde meydana gelen aksamalard›r.
‹kinci tür sebep ise, mevsim koflullar› ve de¤iflmeleri sonucu baz› mal ve hizmet-
lerin talebinde ortaya ç›kan düflüfllerdir. Hava flartlar› ve mevsim de¤ifliklikleri ge-
nellikle üretime tesir etmek suretiyle mevsim iflsizli¤ine neden olur. Örne¤in, ta-
r›mda ve inflaat sektöründe, üretim mevsim koflullar› bak›m›ndan y›l boyunca de-
Ünite 13 - ‹flsizlik 209
vam ettirilemez. Buna karfl›l›k, di¤er baz› sanayi kollar›nda, baz› mallara karfl› tale-
bin belirli mevsimlerde de¤iflmesinden ileri gelen bir iflsizlik ortaya ç›kabilir. Örne-
¤in, mayo, kürk, kömür, dondurma gibi baz› mallar›n üretimi bütün y›l boyunca
devam ettirilebilir, ancak bu mallar›n talebindeki de¤iflmeler mevsim iflsizli¤ine ne-
den olabilir (Zaim, 1997, s. 179).
Mevsimlik iflsizlik bir yönüyle konjonktürel iflsizli¤e de benzemektedir. Nite- Mevsimlik ‹flsizlik: Mevsim
koflullar› ve de¤iflmeleri
kim, konjonktürel iflsizlik de emek talebindeki dalgalanmalar sonucu ortaya ç›kan sonucu baz› mal ve hizmet-
bir iflsizlik türüydü. Mevsimlik iflsizli¤in konjonktürel iflsizlikten fark› ise, bu dalga- lerin üretiminin azalmas› ya
lanmalar›n beklenen ve sistematik dalgalanmalar olufludur. da baz› mal ve hizmetlerin
talebinde meydana gelen
Bu tür iflsizlik, tar›m, turizm ve inflaat sektörlerinde daha etkili olmaktad›r. düflüfller neticesinde ortaya
Özellikle, üretimin do¤a koflullar›na ba¤l› oldu¤u tar›msal alanlarda, ekim ve hasat ç›kan iflsizlik türüdür.
mevsimleri d›fl›nda istihdam olanaklar› daralmakta ve iflsizlik ortaya ç›kmaktad›r.
Yine, benzer biçimde, inflaat sektöründeki durgunluk sonucunda k›fl aylar›nda in-
flaat iflçisi talebi de azalmaktad›r.
Ülkelerin geliflmifllik düzeyleri ile karfl›laflt›klar› iflsizlik türleri aras›nda nas›l bir iliflki SIRA S‹ZDE
kurulabilir? 5
TÜRK‹YE’DE ‹fiS‹ZL‹K
Türkiye’de çok parçal› bir yap›ya sahip bulunan emek piyasalar›, çeflitli dual yap›-
lar›n bir arada bulundu¤u bir nitelik arz etmektedir. K›rsal istihdam-kentsel istih-
dam, formel sektör-informel sektör ve tar›msal istihdam-sanayi istihdam› gibi istih-
dam flekilleri iç içe ve karfl› karfl›yad›r. Di¤er taraftan tar›msal istihdam›n orant›s›z
büyüklü¤ü, büyük bir emek arz› fazlal›¤›, iflgücünün büyük ço¤unlu¤unun genç
ve niteliksiz olmas›, ücretli çal›flanlar›n toplam istihdam içersindeki pay›n›n azl›¤›
ve emek piyasas›ndaki kurumsallaflma düzeyinin düflüklü¤ü gibi temel sorunlar
bulunmaktad›r. Emek piyasas›ndaki bütün bu sorunlar, iflsizli¤in a¤›rl›¤›n› ve flid-
detini daha da artt›rmaktad›r.
‹flsizlik, Türkiye’nin son otuz y›l›na damgas›n› vurmufl sosyo-ekonomik sorun-
lar›n bafl›nda gelmektedir. Bu otuz y›ll›k süre içersinde, çözülmesi bir yana her ge-
çen gün giderek yayg›nlaflan ve süreklilik gösteren yap›sal bir nitelik kazanm›flt›r.
Kuflkusuz bunun temelinde, ülkemizin tar›m toplumu olma niteli¤inden bir türlü
s›yr›lamay›fl›, h›zl› ve dengeli bir sanayileflmenin gerçeklefltirilememifl olmas› olgu-
su yatmaktad›r.
Türkiye’de iflsizlik sorununu daha iyi kavrayabilmemiz için öncelikle ülkemiz-
deki istihdam›n yap›s›n› bilmemiz gerekir. Devlet ‹statistik Enstitüsü’nün 2002 y›l›
II. Dönem Hanehalk› ‹flgücü Anketi ›fl›¤›nda Türkiye’nin istihdam yap›s›na iliflkin
baz› verileri flu flekilde s›ralayabiliriz:
• Toplam istihdam içinde tar›msal istihdam›n pay› hala çok yüksektir (%34.6).
Bu oran, geliflmifl ülkelerde %3-4 seviyelerindedir. Geliflmifl ülkelerde top-
lam istihdam içinde en yüksek paya sahip olan hizmetler sektörü (%70’ler),
bu ülkelerle karfl›laflt›rd›¤›m›zda, ülkemizde çok düflük bir düzeyde kalmak-
tad›r (%46.7). Sanayi sektörünün toplam istihdam içersindeki pay› da, yine
geliflmifl ülkeler ortalamas›n›n alt›ndad›r (%18.7).
• ‹stihdam edilenlere iflteki durumlar› aç›s›ndan bak›ld›¤›nda, geliflmifl ülke-
lerde neredeyse %90’lara varan ücretlilerin toplam istihdamdaki pay›n›n, ül-
kemizde nispi olarak düflük bir düzeyde oldu¤u görülür (%48.6). Buna kar-
fl›l›k, kendi hesab›na ve iflveren statüsünde çal›flanlar›n (%30.2) ve ücretsiz
210 Çal›flma Ekonomisi
‹flsizlik oran›, 2002 y›l› II. döneminde Türkiye genelinde erkeklerde % 10, kad›n-
larda ise % 8.7'dir. Kentsel yerlerde iflsizlik oran›, toplamda % 13.5, erkeklerde %
12.5 ve kad›nlarda % 17 olarak gerçekleflmifltir. K›rsal yerlerde bu oran, toplamda
% 4.5, erkeklerde % 5.9 ve kad›nlarda % 2.3'tür. Öte yandan e¤itimli genç nüfusun
iflsizlik oran› geçen y›l›n ayn› dönemine göre artarak % 27.2 olarak gerçekleflmifltir.
E¤itimli gençler aras›nda iflsizlik en çok kentsel yerlerde gözlenmektedir.
SIRA S‹ZDE Ülkemizde yaflanan iflsizlik sorununun genç nüfus aras›nda daha etkili olmas›n›n nedenle-
6 ri neler olabilir?
Ünite 13 - ‹flsizlik 213
Özet
AMAÇ
‹flsizli¤in bireysel, toplumsal ve ekonomik aç›dan
AMAÇ
‹flsizli¤in türleri ve iflsizli¤e yol açan nedenler
1 tafl›d›¤› önem nedir? 4 nelerdir?
• Tek geçim kayna¤› ücret olan bireyin ve ailesinin • ‹flsizlik, süresi, kapsam› ve nedenleri gibi çeflitli
iflsizlik sonucu bundan da yoksun kalmas›, bireysel aç›lardan s›n›fland›r›labilir. Genel olarak iflsizli¤i,
düzeyde ciddi sorunlar yaratabilir. ‹flsizlik yaln›zca gizli iflsizlik ve aç›k iflsizlik olarak ikiye ay›rmak
iflsiz birey ve ailesi için de¤il; toplumsal ve ekono- mümkündür. Gizli iflsizlik eme¤in marjinal verimli-
mik aç›dan da önemli bir sorundur. Artan iflsizlik li¤inin s›f›r ya da s›f›ra çok yak›n olmas› durumu-
sonucu ekonomide sat›n alma gücünün ve dolay›- dur. Aç›k iflsizlik ise, iflsizli¤in genel olarak tan›m›-
s›yla da harcama düzeyinin düflmesi, üretim kayb›- d›r. Aç›k iflsizli¤i dört gruba ay›rabiliriz. Bunlar, ifl-
na neden olmaktad›r. ‹flsizli¤in yaratt›¤› toplumsal çilerin k›sa süreli yer ve ifl de¤ifltirmeleri sonucu
sorunlar da en az ekonomik sorunlar kadar fazla- ortaya ç›kan geçici iflsizlik; eme¤in piyasada talep
d›r. Tarihte demokrasiyi tehdit eden siyasal gelifl- ve arz edilen becerileri aras›nda bir dengesizlik ol-
melerin ço¤u kitlesel iflsizli¤in bir sonucu olarak mas› durumunda ortaya ç›kan yap›sal iflsizlik; eko-
ortaya ç›km›flt›r. nomik faaliyetlerin dönemsel dalgalanmalar gös-
termesi sonucu ortaya ç›kan konjonktürel iflsizlik
AMAÇ
‹flsizlik ekonomik aç›dan nas›l tan›mlanabilir ve ve mevsim koflullar›na ba¤l› olarak ortaya ç›kan
2 ölçülebilir? mevsimlik iflsizliktir.
• ‹ktisatç›lar taraf›ndan genellikle, çal›flma istek ve
yetene¤inde oldu¤u halde cari ücret düzeyinden
AMAÇ
Türkiye’de istihdam›n yap›s›n› ve iflsizli¤in nitelik-
ifl bulamama durumu olarak tan›mlanan iflsizli¤in 5 lerini aç›klayabilir misiniz?
ölçülmesinde Uluslararas› Çal›flma Örgütü’nün • ‹flsizlik, Türkiye’nin özellikle son otuz y›l›na dam-
belirledi¤i üç kriter bulunmaktad›r. Bunlar: ifli ol- gas›n› vurmufl çok önemli bir sorundur. Ülkemizde
mama, halen çal›flmaya haz›r olma ve ifl arama tar›m›n toplam istihdamdaki pay›n›n nispi yüksek-
kriterleridir. li¤i, k›rsal alandan kentsel bölgelere do¤ru yaflanan
• ‹flsiz nüfusun iflgücü içindeki oran›na, iflsizlik oran› h›zl› göç, tar›m sektöründe ve kamudaki istihdam›-
denir. Toplam iflgücü içinde iflsizlerin görece a¤›rl›- n›n verimsizli¤i, h›zl› nüfus art›fl› ve genç bir nüfus
¤›n› gösteren bu katsay›, önemli bir makroekono- yap›s›na sahip olan ülkemizin yaflad›¤› e¤itim so-
mik istikrar göstergesi olarak kabul edilir. Emek pi- runlar›, iflsizlik sorunun yap›sal bir nitelik kazan-
yasas› dengede iken bile varolan iflsizli¤e do¤al ifl- mas›na neden olmufltur.
sizlik denir.
AMAÇ
Tarihsel süreçte iflsizlik olgusunu aç›klamaya yöne-
3 lik ne tür teorik yaklafl›mlar gelifltirilmifltir?
• ‹flsizli¤in nedenleri üzerinde iktisatç›lar aras›nda
tam bir fikir birli¤i oluflmam›flt›r. Bunun sonucunda
da çeflitli iktisat okullar› taraf›ndan gelifltirilen fark-
l› yaklafl›mlar ortaya ç›km›flt›r. Bu konuda Neokla-
sik iktisatç›lar, iflsizli¤i tamamen gönüllü bir sorun
olarak görürken; Keynesçi iktisatç›lar, gönülsüz ifl-
sizlik sorununa da dikkat çekerek, iflsizli¤in toplam
talepteki yetersizlikten kaynakland›¤›n› ve bu soru-
nun giderilebilmesi için toplam talebin artt›r›lmas›
gerekti¤ini savunmufllard›r. ‹flsizli¤i aç›klama konu-
sunda, özellikle 1970’li y›llardan itibaren yeni yak-
lafl›mlar da ileri sürülmüfltür.
214 Çal›flma Ekonomisi
Yaflam›n ‹çinden
ANKA - ANKARA - Seçim döneminde siyasi partilerin ifl- ‹flsizlerin 89 bin kiflisi gelirini az buldu¤u için iflinden ay-
leyece¤i sorunlar›n bafl›nda gelen Türkiye'deki iflsizlerin r›lanlardan, 198 bini iflinden memnun olmad›¤› için ayr›-
profili ç›kar›ld›. ‹flsizlerin %30'u bir y›ldan daha uzun za- lanlardan, 62 bini emekli olduktan sonra yeni ifl arayanlar-
mand›r ifl ar›yor, %70'i ise son bir y›l içerisinde ifl aramaya dan, 296 bini de di¤er nedenlerle iflini kaybedenlerden
bafllad›. Ekonomik krizin, Türkiye'nin gündemine tüm olufluyor. Toplam iflsizlerin 171 bin kiflisi okuldan yeni
a¤›rl›¤›yla getirdi¤i iflsizler ordusu, Haziran 2002 sonu iti- mezun olanlardan, 70 bini askerden yeni dönenlerden, 70
bar›yla 2 milyon 217 bin olarak aç›klanm›flt›. Devlet ‹sta- bini ev han›m› iken çal›flmaya karar verenlerden, 96 bini
tistik Enstitüsü'nün (D‹E) iflgücü veritaban›nda yer alan de di¤er nedenlerden ilk kez ifl aramaya bafllayanlardan
veriler istatistiklerde sadece 'iflsiz' olarak gösterilen kiflile- olufluyor.
rin dikkat çeken özelliklerini ortaya ç›kard›. ‹fl arama sü-
resine göre en büyük bölümü 577 bin kifliyle son bir-iki Kriz, e¤itimlileri vurdu
ay içerisinde ifl aramaya bafllayanlar oluflturuyor. Üç-befl Krizin özellikle finans sektörünü etkilemesi e¤itimli iflsiz
ayd›r arayanlar ise 487 bin, 6-8 ayd›r ifl arayanlar 301 bin, say›s›n› önemli ölçüde art›rd›. 2000 sonunda 135 bin olan
9-11 ayd›r arayanlar ise 88 bin kifli civar›nda bulunuyor. üniversite mezunu iflsiz say›s› Haziran 2002 sonunda 205
bin kifliye, lise ve dengi meslek okulu mezunu iflsizlerin
1.5 milyon kifli bir y›ld›r iflsiz say›s› 130 binden 272 bine, lise mezunu iflsizlerin say›s› ise
Buna göre, iflsizlerin 1 milyon 453 bini son bir y›l içerisin- 276 binden 321 bine yükseldi. ‹flsizlerin 74 bini okuryazar
de iflsiz kald› ya da ilk kez ifl gücüne dahil oldu. Bir-iki y›l- olmayanlardan, 40 bini okuryazar ancak okul bitirmemifl
d›r ifl arayan iflsizlerin say›s› 425 bini bulurken, iki-üç y›l- olanlardan, 1 milyonu ilkokul mezunlar›ndan olufluyor.
d›r ifl arayanlar 160 bin üç y›ldan fazla bir süredir ifl ara- 284 bin kiflinin ise ortaokul mezunu oldu¤u anlafl›ld›.
yanlar ise 87 bin civar›nda seyrediyor. Yap›lan hesapla-
malara göre, iflsizlerin 672 bini bir y›ldan daha uzun bir ‹flsizlerin yar›s› evli
süredir ifl arayanlardan olufluyor. Bir y›ldan daha uzun sü- Bu arada, mevcut iflsizlerin yaklafl›k yar›s›n› 'evliler', 844
redir ifl arayanlar›n %30 gibi yüksek paya ulaflmas›, kriz binini hanehalk› reisleri oluflturuyor. 1 milyon 373 bin ifl-
nedeniyle konjonktürel nedenlerden kaynaklanan iflsizlik siz di¤er aile üyelerinden meydana geliyor. ‹flsizlerin 1
probleminin giderek yap›sallaflmaya bafllad›¤›n› gösteri- milyon 75 bini evli. 1 milyon 73 bini ise bekâr. Di¤erleri
yor. Devlet ‹statistik Enstitüsü'nün veritaban›nda yer alan de ya boflanm›fl ya da eflini kaybetmifl bulunuyor.
bilgilere göre, iflsizlerin 488 binle büyük bölümünü geçici
bir iflte çal›fl›rken iflin bitmesi nedeniyle iflsiz kalanlar olufl-
turuyor. ‹kinci s›ray› ise 486 bin kifliyle iflinden ç›kar›lan-
lar oluflturuyor. Kendi iflyerini kapatt›¤› ya da iflas etti¤i
”
için iflsizler ordusuna kat›lanlar›n say›s› ise 180 bin düze-
yinde bulunuyor.
216 Çal›flma Ekonomisi
‹flsizlikle Mücadele
Politikalar›
14
‹nsan Haklar› Evrensel Bildirgesi’nin Bafllang›ç k›sm›n›n 3. maddesi, “Herkesin
yaflama, kifli özgürlü¤ü ve güvenli¤ine hakk› vard›r” demek suretiyle yaflama
hakk›n›n en temel insan hakk› oldu¤unu vurgulamaktad›r. Ayn› Bildirgenin 23.
maddesinde de, “Herkesin çal›flma, iflini özgürce seçme, adil ve elveriflli koflullar-
da çal›flma ve iflsizli¤e karfl› korunma hakk› vard›r” denilmek suretiyle “çal›flma
hakk›”n›n da bir “insan hakk›” oldu¤u ifade edilmifltir. Çal›flma hakk›n›n do¤al
bir sonucu olan “iflsizli¤e karfl› korunma hakk›” da yine ayn› maddede vurgu-
lanm›flt›r. Günümüzde, çal›flma kifli için bir “hak”, bu hakk›n yerine getirilmesi,
yani bireyin iflsizli¤e karfl› korunmas› da “sosyal devlet” kavram›n›n temel
unsurlar›ndan birisi haline gelmifltir.
Amaçlar›m›z
Bu üniteyi tamamlad›ktan sonra afla¤›daki sorulara yan›t verebilecek bilgi ve be-
cerilere sahip olabilirsiniz:
‹flsizlikle mücadelede temel yaklafl›mlar nelerdir?
Pasif istihdam politikalar› nelerdir?
Aktif istihdam politikalar› nelerdir?
Türkiye’de iflsizlikle mücadelede ne tür politikalar izlenmektedir?
220 Çal›flma Ekonomisi
Anahtar Kavramlar
• Pasif ‹stihdam Politikas› • Aktif ‹stihdam Politikas›
• ‹fl Yaratma • ‹stihdam Sübvansiyonu
‹çindekiler
• ‹fiS‹ZL‹K SORUNUNA YAKLAfiIMLAR VE ‹ST‹HDAM POL‹T‹KALARI
• Pasif ‹stihdam Politikalar›
• Aktif ‹stihdam Politikalar›
• TÜRK‹YE’DE ‹fiS‹ZL‹KLE MÜCADELE VE ‹ST‹HDAM POL‹T‹KALARI
• Türkiye’de 1980 Öncesi Dönemde ‹flsizlikle Mücadele ve ‹stihdam Politikalar›
• Türkiye’de 1980 Sonras› Dönemde ‹flsizlikle Mücadele ve ‹stihdam Politikalar›
Ünite 14 - ‹flsizlikle Mücadele Politikalar› 221
G‹R‹fi
‹nsan Haklar› Evrensel Birdirgesi’nin Bafllang›ç k›sm›n›n 23. maddesinde, “Herke-
sin çal›flma, iflini özgürce seçme, adil ve elveriflli koflullarda çal›flma ve iflsizli¤e
karfl› korunma hakk› vard›r” denilmek suretiyle çal›flma hakk›n›n bir insan hakk›
oldu¤u ifade edilmifltir. Çal›flma hakk›n›n do¤al bir sonucu olan iflsizli¤e karfl› ko-
runma hakk› da yine ayn› maddede vurgulanm›flt›r. Günümüzde, çal›flma kifli için
bir hak, bu hakk›n yerine getirilmesi, yani bireyin iflsizli¤e karfl› korunmas› da sos-
yal devlet kavram›n›n temel unsurlar›ndan birisi haline gelmifltir.
Uluslararas› Çal›flma Örgütü (ILO) taraf›ndan kabul edilen ‹stihdam›n Destek-
lenmesi ve ‹flsizli¤e Karfl› Korunma Üzerine 168 Say›l› Sözleflme’nin 2. maddesi de
aynen flöyledir: “Her üye ülke iflsizli¤e karfl› koruma sistemini ve kendi istihdam
politikas›n› koordine edecek uygun ad›mlar› atacakt›r. Bu amaçla, kendi iflsizli¤e
karfl› koruma sisteminin, özellikle iflsizlik yard›m› sa¤lama yönteminin tam, üret-
ken ve serbestçe seçilmifl istihdam›n teflvikine katk›da bulunmas›n› sa¤layacak sis-
temi araflt›racak ve bu sistem iflverenleri iflçi aramadan ve iflçileri de üretken istih-
dam bulma çabas›ndan uzaklaflt›rmayacakt›r.”
yetleri gibi do¤rudan önlemlerle azaltmaya yönelik aktif politikalar olarak ikiye
ayr›lmaktad›r.
Pasif istihdam politikalar›, iflsiz bireylere ifl bulmak ya da istihdam yaratmak
ve iflsizlik oranlar›n› azaltmak yerine; iflsizli¤in bireysel ve toplumsal aç›dan yarat-
t›¤› olumsuzluklar› gidermeyi amaçlamaktad›r. Aktif istihdam politikalar› ise, iflsiz
bireyleri do¤rudan iflsizlikten kurtarmaya yönelik politikalard›r. Bu iki tür politika
da birbirlerine alternatif olmaktan ziyade birbirlerinin tamamlay›c›s›d›r.
Aktif istihdam politikalar›, ifl d›fl›nda sa¤lanan gelir deste¤ini ifade eden pasif
istihdam politikalar›n›n karfl›t› olarak da kullan›l›r. Bununla beraber, çeflitli biçim-
lerde birbiriyle iliflkili bulunan ve birbirini etkileyen aktif ve pasif politikalar ara-
s›ndaki çizgiyi çizmek bazen güç olabilir. Örne¤in, sosyal ödemelerin ço¤u mut-
lak bir hak olmaktan ziyade durumsald›r, yani flarta ba¤l›d›r. ‹ngiltere’de iflsizlik
ödene¤inin ifl arama ödene¤i (jobseeker’s allowance) olarak yeniden isimlendiril-
mesinde oldu¤u gibi. Ayn› zamanda, aktif istihdam politikalar› ile arz yönlü di¤er
aktif önlemler aras›ndaki s›n›r› belirlemede de çeflitli güçlükler bulunmaktad›r. Ör-
ne¤in, ulusal sanayie yönelik sübvansiyonlar aktif istihdam politikas› say›lmazken;
istihdam sübvansiyonlar› say›lmaktad›r. Yine, iflsizleri ifl için daha etkin mücadele
etmeye teflvik eden önlemler aktif istihdam politikalar› aras›nda yer al›rken; sen-
dikalar yasas›ndaki veya rekabet politikalar›ndaki de¤ifliklikler bu kategoride sa-
y›lmamaktad›r (Lange, 1998, s. 145).
SIRA S‹ZDE ‹flsizlikle mücadelede aktif ve pasif politikalar aras›ndaki temel farkl›l›k nedir?
1
Pasif ‹stihdam Politikalar›
Geliflmifl ülkelerde daha yo¤un olarak uygulanan pasif istihdam politikalar›, yuka-
r›da da ifade edildi¤i gibi, iflsizli¤i önlemekten ziyade iflsizli¤in yaratt›¤› bireysel
ve toplumsal alandaki olumsuz sonuçlar› gidermeye yönelik politikalard›r. Bu ön-
lemler genel olarak iflsizlik sigortas› ve iflsizlik yard›mlar›d›r.
‹flsizlik sigortas›, iflsiz kalan bireyin ve ailesinin, iflsizli¤in ortaya ç›karaca¤›
olumsuzluklardan daha az etkilenmesini ve dolay›s›yla toplumsal dengeyi koru-
may› amaçlayan, sigortac›l›k tekni¤ine göre faaliyet gösteren bir sosyal sigorta da-
l›d›r. ‹flsizlik sigortas›n›n bunun yan›nda, iflsizli¤i önleyici bir fonksiyonu da var-
d›r. O da, iflsizlik nedeniyle ortaya ç›kan sat›nalma gücünün düflmesini önleyerek
üretimin azalmas›n›, dolay›s›yla toplam talep yetersizli¤inden kaynaklanan iflsizli-
¤in artmas›n› önlemesidir.
‹flsizlik sigortas›ndan iflsiz bireylere yap›lacak ödemelerin miktar› iflsizli¤in sü-
resi üzerinde etkili olabilir. Bu konuda yap›lan çal›flmalar iflsizlik sigortas› ödeme-
lerinin cömert say›labilece¤i baz› Avrupa ülkelerinde bunun iflçilerin rezervasyon
ücretlerini artt›rd›¤›n› tespit etmifltir. Rezervasyon ücretinin artmas› iflsizlerin ken-
dilerine önerilen iflleri kabul etmede daha seçici davranmalar›na neden olmakta-
d›r. Bu durum, iflsizlik sürelerinin uzamas›na sebep olaca¤›ndan bir anlamda ifl-
sizlik tuza¤›na düflülmüfl olacakt›r. Daha aç›k bir ifadeyle, iflsizlik sigortas› uygu-
lamas› ile pasif anlamda iflsizlikle mücadele edilmesi amaçlan›rken, uygulaman›n
kendisi iflsizli¤i artt›rabilmektedir (Biçerli, 2000, s. 452).
‹flsizlik sigortas› ve iflsizlik yard›m› gibi iflsizlikle mücadeledeki pasif politika-
lar, Sosyal Politika dersinizde daha genifl olarak ele al›naca¤›ndan biz burada esas
itibariyle aktif politikalar üzerinde daha yo¤un olarak duraca¤›z.
Ünite 14 - ‹flsizlikle Mücadele Politikalar› 223
Kamu E¤itim ‹stihdam Özürlülere Gençlere Toplam Aktif+Pasif Tablo 14.1: Baz›
istihdam› sübvansi- yönelik yönelik ALMPs Politikalar ülkelerde aktif
yonlar› önlemler prog. istihdam
politikalar›na
Avusturya 0.13 0.09 0.21 0.06 0.06 0.44 1.73 (ALMPs) yap›lan
Danimarka 0.13 0.97 0.31 0.28 0.10 1.79 5.80 kamu
Finlandiya 0.14 0.55 0.53 0.12 0.22 1.57 4.79 harcamalar›n›n
Almanya 0.21 0.36 0.34 0.28 0.07 1.25 3.79 gayrisafi milli has›la
içindeki oranlar›,
Hollanda 0.35 0.13 0.42 0.54 0.10 1.53 4.86 1997 (%)
‹spanya 0.08 0.14 0.20 0.02 0.07 0.50 2.37
‹sveç 0.26 0.43 0.70 0.67 0.02 2.09 4.25 Kaynak: OECD
‹ngiltere 0.18 0.09 - 0.02 0.13 0.42 1.47 (1999). Employment
Outlook.
ABD 0.06 0.04 0.03 0.03 0.03 0.17 0.43
‹fle yerlefltirme hizmeti, genelde bir kamu hizmeti olarak nitelenip kamu teke-
li alt›nda geliflim göstermifltir. Özellikle ifle yerlefltirmede çal›flanlar›n istismar›n›n
olumsuz bir tak›m sorunlara yol açmas›, bu hizmetin bir kamu hizmeti olarak ve-
rilmesinde önemli bir rol oynam›flt›r. Di¤er taraftan, iflgücü planlamas› ve e¤itim
politikalar›n›n yan›s›ra, bir tak›m ekonomik nedenler de geçmiflte ifle yerlefltirme
hizmetlerinin kamu hizmeti olarak verilmesinde ve bu alanda kamu tekelinin
oluflmas›nda etkili olmufltur (Törüner, 1994, s. 9). Ancak, özellikle son y›llarda bil-
gi ve iletiflim teknolojilerindeki geliflmeler, çal›flma hayat›nda ve emek piyasalar›n-
da köklü de¤iflimlere neden olmufltur. Ekonominin küreselleflmesi, geliflen yeni
teknolojiler, standartlaflm›fl üretim tarz›ndan esnek çal›flma modellerine do¤ru h›z-
l› bir hareketin bafllamas› gibi bir tak›m etkilerle geleneksel emek piyasalar›nda
al›fl›lm›fl›n d›fl›nda yeni istihdam türlerinin h›zla ortaya ç›kt›¤› görülmüfltür. Bütün
bu geliflmeler, ifle yerlefltirme hizmetlerinde kamunun yetersiz kald›¤›n› ve bu hiz-
metlerde kamunun yan›nda, yine onun gözetim ve denetimi alt›nda faaliyet gös-
terecek, özel istihdam bürolar›n›n varolmas› gere¤ini ortaya ç›karm›flt›r.
sahip olmaks›z›n, okullar›ndan ayr›lan 20 yafl›n alt›ndaki (baz› bölgelerde yafl s›-
n›r› 25’e kadar yükseltilmifltir) gençleri yasal olarak izlemek zorundad›rlar. Ayr›-
ca, okullar da yine yasal olarak, bu durumdaki gençleri belediyelere bildirmek-
le yükümlü bulunmaktad›rlar. E¤er bu durumdaki bir gençle iliflki kuruldu¤un-
da, gencin e¤itim görmedi¤i, iflsiz ya da geçici bir iflte çal›flt›¤› anlafl›l›rsa, özel
görüflme için rehberlik servisine ça¤r›l›r ve kendisine bir dan›flman tayin edilir.
Dan›flmanla birlikte e¤itim ve ifl konular›n› kapsayan bir kiflisel eylem plan› ha-
z›rlan›r. Norveç’te de benzer biçimde, 1994 y›l›nda belediyelere bu durumdaki
gençleri takip edecek ‹zleme Servisleri (Follow-up Services) kurma zorunlulu¤u
getirilmifltir. ‹sveç’te ise, 1980’lerin bafl›nda belediyelere, zorunlu e¤itim sonun-
da e¤itimine devam etmeyen, devam edip de herhangi bir niteli¤e sahip olma-
dan okuldan ayr›lan veya bir ifli bulunmayan 19 yafl›n alt›ndaki bütün gençleri
izleme sorumlulu¤u verilmifltir. Her üç ülkede de, izleme servisinden gelen tek-
lifi kabul eden gençlere, çeflitli istihdam ve iflyerinde e¤itim programlar› uygu-
lanmaktad›r (NME, 1999, s.65).
‹stihdam Sübvansiyonlar›
‹stihdam sübvansiyonlar› özellikle yap›sal ve konjonktürel iflsizlikle mücadelede
etkili olmaktad›r. ‹stihdam sübvansiyonlar›n›n amac›, ekonominin daralma ve ge-
rileme dönemlerinde, emek piyasas›nda ifl bulma flans› çok zay›f olan iflsiz grup-
lar›n›n (gençler, niteliksiz iflçiler, özürlüler gibi) istihdam olanaklar›n›n artt›r›lma-
s›d›r. Bu da, bu gruplar› istihdam edecek iflverenlerin iflgücü maliyetlerinin azal-
t›lmas› suretiyle gerçeklefltirilir. Bu maliyetler iki yolla düflürülebilir: Birincisi, do¤-
rudan ücret yap›s›n›n de¤ifltirilmesi yoludur. Bir di¤er yol ise, ücretler üzerinden
al›nan vergilerin düflürülmesi ya da ücret sübvansiyonlar› gibi ücret d›fl› iflgücü
maliyetlerinin düflürülmesidir. Her iki yaklafl›m›n da amac›, emek talebini artt›r-
makt›r. Bu konudaki ülke uygulamalar›na bak›ld›¤›nda, baz› ülkelerde (Belçika ve
Fransa gibi) do¤rudan ücretle ilgili düzenlemeler yo¤unlafl›rken, di¤er baz› ülke-
lerde ise, (Portekiz, ‹talya, ‹spanya gibi) iflverenlerin sosyal güvenlik ödemelerin-
de indirim yap›lmas› gibi ücret d›fl› iflgücü maliyetlerinin azalt›lmas› yolu daha
s›kl›kla tercih edilmektedir. Ço¤u zaman her iki yaklafl›m›n da bir arada uygulan-
d›¤› göze çarpmaktad›r.
‹stihdam› artt›rmaya yönelik sübvansiyonlar›n etkinli¤i, bu sübvansiyonlar›n
türüne ve uygulanaca¤› ifl piyasas›n›n yap›s›na ba¤l›d›r. Öncelikle, iflverenin bu
sübvansiyonlar›n niteli¤i ve firmaya sa¤layaca¤› katk› konusunda bilgi sahibi ol-
mas› gerekir. E¤er, hedef kitlenin (sübvansiyone edilen iflgücünün) talep esnekli-
¤i düflükse, sübvansiyonlar›n yüksek olmas› gerekecektir. Bir di¤er konu, hedef
kitlenin büyüklü¤üdür. Bir taraftan programa dahil olan grup geniflledikçe, mali-
yetler yükselirken di¤er yandan, daha dar bir hedef kitlenin belirlenmesi ise, iflve-
renlerin programa olan ilgisini azaltacakt›r. Buradaki en uygun yaklafl›m›, progra-
m›n uygulanaca¤› ifl piyasas›n›n yap›s› ve flartlar› belirleyecektir. Özellikle, iflsizlik
oran›n›n yüksek oldu¤u durumlarda, hedef kitleye yönelik ücret sübvansiyonlar›
iflsizli¤in azalt›lmas›ndan ziyade, onun yeniden da¤›t›lmas› sonucunu do¤urabilir.
Bu konuda karfl›lafl›lan bir baflka problem de, bu tür bir uygulaman›n bir kez
bafllad›¤›nda mali yap›n›n fosilleflmifl bir unsuru olabilece¤idir. Ekonominin genifl-
leme dönemine gelinip uygulama kald›r›lmak istenildi¤inde, çeflitli bask› gruplar›
taraf›ndan uygulaman›n devam› yönünde genellikle lobi oluflturuldu¤u görülmek-
tedir (Biçerli, 2000, s. 458).
226 Çal›flma Ekonomisi
‹fl Yaratma Programlar›
‹fl yaratma programlar› ifl bulmalar› çok güç olan iflsizlere yönelik olarak gelifltiril-
mifl programlard›r. Dolay›s›yla kat›l›mc›lar›n›n büyük bir k›sm›n› uzun dönemli ifl-
sizler oluflturmaktad›r. Özellikle, 1980’li y›llarda, uzun dönemli iflsizlerin toplam
iflsizler içersindeki oran›nda meydana gelen h›zl› art›fl, ifl yaratma programlar›n›n
da önemini artt›rm›flt›r.
‹fl yaratma programlar›, ço¤u ülkede gençlerin çal›flma hayat› ile iliflki kurma-
lar› ve bir deneyim kazanmalar› amac›na yönelik, tamamlay›c› bir politika arac›
olarak kullan›lmaktad›r. Bu tür programlar genellikle, flu iki özellikleriyle dikkat
çekicidir: ilki, bu tür programlarda iflveren geleneksel olarak, kamu ya da kâr
amac› gütmeyen kurulufllard›r. Bir di¤er özellik ise, yarat›lan ifllerin süresi ve ni-
teli¤idir. ‹fller genellikle geçici ve sosyal faydas› olan ifllerdir. ‹flgücü maliyetleri
kamu ve proje sponsorlar› taraf›ndan karfl›lan›r. Bu tür programlar, normal olarak
uzun dönem iflsizlik riskiyle karfl› karfl›ya bulunan, dezavantajl› bütün gruplara
yönelik olmas›na ra¤men, gençler a¤›rl›kl› olarak bu gruplar içinde yer al›rlar
(OECD, 1999, s.36).
Geçmiflte ifl yaratma programlar›, genellikle yükselen konjonktürü afla¤› çeke-
cek önlemler olarak kullan›l›rd› ve uzun dönemli istihdama etkisi pek dikkate
al›nmaz, birincil amac› k›sa dönemde insanlar›n bir ifl sahibi olmalar›n› sa¤lamak
olarak görülürdü. Ancak, son zamanlarda baz› ülkelerde bu programlar, ifllerin
kalitesinin artt›r›lmas› sa¤lanarak ve kat›l›mc›lara sunulan rehberlik ve dan›flman-
l›k hizmetleri ile de desteklenmek suretiyle yeniden düzenlenmeye bafllanm›flt›r.
Ekonomik büyüme ile ekonomik kalk›nma aras›ndaki fark ne olabilir? SIRA S‹ZDE
2
Türkiye’de 1980 Öncesi Dönemde ‹flsizlikle Mücadele ve
‹stihdam Politikalar›
1960’l› y›llar›n bafl›ndan 1980’e kadar geçen dönemde Türkiye’nin endüstriyel ge-
liflme stratejisi ithal ikamesi esas›na dayand›r›lm›flt›r. Bu dönem boyunca kendi
kendine yeterli, büyük ölçüde yo¤un sermaye ve ileri teknolojiye dayal›, üretim-
de önceli¤in temel ve ara mallara verildi¤i h›zl› bir sanayileflme benimsenmifltir.
Bunun gerçeklefltirilmesi, K‹T’ler taraf›ndan yap›lan yüksek seviyedeki genifl ka-
mu yat›r›mlar› yan›nda, özel yat›r›mlar›n da büyük ölçüde korunmas› ve teflvikiy-
le mümkün olabilmifltir (Ak›n, 1996, s. 141).
‹thalat yerine yerli üretim politikas›n›n egemen oldu¤u 1980’e dek uygulama-
ya konan kalk›nma planlar›nda, istihdam sorununun çözümü için, biri aç›k, öbü-
rü de üstü kapal› olmak üzere, iki ana de¤iflkenin esas al›nd›¤› söylenebilir. Bu
de¤iflkenler s›ras›yla, ekonominin büyüme h›z› ve sanayileflmedir. Bir baflka anla-
t›mla, ifl bulma, aç›kça büyüme h›z›n›n bir türevi, ya da sonucu olarak alg›lanmak-
ta, ekonominin büyümesi ve sanayileflme eksenine oturtulmaktad›r. Bununla bir-
likte, 1980’e dek yürürlü¤e konan dört kalk›nma plan›nda, bu ortak özellikleri
çerçevesinde, istihdama iliflkin yaklafl›m farkl›l›klar› bulunmaktad›r. Bu farkl›lafl-
malar›n, bir yönden iflsizlik sorununun giderek a¤›rlaflmas›ndan, öbür yönden de
ilgili plan› haz›rlayan siyasal yönetimin genel politikas›ndan kaynakland›¤› söyle-
nebilir (TÜSES, 1990, s. 8).
Türkiye’de iflsizlikle daha etkin bir biçimde mücadele edebilmek için bu soruna karfl› na- SIRA S‹ZDE
s›l bir yaklafl›m tarz› benimsenmelidir? 3
230 Çal›flma Ekonomisi
Özet
AMAÇ ‹flsizlikle mücadelede temel yaklafl›mlar nelerdir?
AMAÇ
Türkiye’de iflsizlikle mücadelede ne tür politikalar
1 4 izlenmektedir?
• ‹flsizlik sorunu karfl›s›nda benimsenen yaklafl›m ve • Türkiye’de iflsizli¤i önlemeye yönelik tedbirlerin
politikalar ülkeden ülkeye de¤iflim göstermektedir. al›nmas› planl› dönemle bafllam›fl olmas›na ra¤men,
Bu yaklafl›mlar aras›nda bir uçta iflsizlik sorununun flu ana kadar iflsizlik sorunuyla mücadelede baflar›-
çözümünü ekonomik geliflmeye b›rakan liberal yak- ya ulaflm›fl etkin bir istihdam politikas›n›n varl›¤›n-
lafl›mlar yer al›rken, di¤er uçta ise bu sorunu top- dan söz edilemez. Türkiye’de flimdiye kadar haz›r-
lumsal bir sorun olarak kabul eden ve istihdam po- lanan kalk›nma planlar›n›n tümüne bak›ld›¤›nda,
litikalar›na öncelikli bir yer veren yaklafl›mlar bu- genelde iflsizlik ve istihdam sorununa gereken öne-
lunmaktad›r. Ülkelere, dönemlere ve siyasal ikti- min verilmedi¤i söylenebilir. Planlarda sorunlar›n
darlara göre de toplumlar bu iki uç aras›nda bir genel çerçevesi çizilip, ortaya konmakla birlikte;
yerde bulunmaktad›rlar. bu sorunlar›n çözümüne iliflkin politikalar›n çok
genel ifadelerle yer ald›¤›, somut proje ve prog-
AMAÇ Pasif istihdam politikalar› nelerdir? ramlar›n, çok istisnai birkaç program d›fl›nda, ele
2 al›nmad›¤› görülmektedir.
• Geliflmifl ülkelerde daha yo¤un olarak uygulanan
• Avrupa Birli¤i ülkeleri ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda, ülke-
pasif istihdam politikalar›, iflsizli¤i önlemekten zi-
mizde baflar›l› say›labilecek aktif istihdam politika-
yade iflsizli¤in yaratt›¤› bireysel ve toplumsal alan-
lar›na rastlanmamakla birlikte, bu alanda etkisiz
daki olumsuz sonuçlar› gidermeye yönelik politi-
de olsa baz› programlar›n uyguland›¤› söylenebilir.
kalard›r. Bu önlemler genel olarak iflsizlik sigortas›
Bu çal›flmalar, a¤›rl›kl› olarak ülkemizde do¤rudan
ve iflsizlik yard›mlar›d›r.
emek piyasas› ile ilgili olan Türkiye ‹fl Kurumu (‹fi-
AMAÇ Aktif istihdam politikalar› nelerdir?
KUR) taraf›ndan yürütülmektedir. ‹fiKUR taraf›n-
3 dan uygulanan aktif emek piyasas› programlar›n›n
• Aktif istihdam politikalar›n›n temel amac›, iflsizlere bafl›nda mesleki e¤itim gelmektedir. Bu konudaki
yaln›zca gelir deste¤i sa¤lamak yerine, onlar›n ça- çal›flmalar 1988 y›l›nda iflgücü e¤itimi konusunda
l›flma hayat›na dönüfllerini kolaylaflt›rmakt›r. Aktif yürürlü¤e giren yönetmelikle bafllam›fl ve ‹fiKUR
istihdam politikalar› genelde iflsizlikten en fazla et- bu alanda etkin bir rol oynam›flt›r. ‹stihdam garan-
kilenen gruplara ve bölgelere yöneliktir. Öncelikli tili ve kendi iflini kuracaklara yönelik kurslar dü-
hedef kitlesi ise, uzun dönemli, genç, kad›n, göç- zenlenerek özellikle vas›fs›z iflsizlere vas›flar ka-
men ve özürlü iflsizler gibi emek piyasas›nda ifl zand›r›lmas› hedef al›nm›flt›r. ‹fiKUR, bu kurslarla
bulma flanslar› oldukça zay›f olan gruplard›r. Bu vas›fs›z iflgücüne mesleki e¤itim arac›l›¤› ile beceri
politikalar aras›nda, eme¤in vas›f seviyesini yüksel- kazand›rarak onlar› istihdam garantili kurslarla is-
tici e¤itim programlar›, bilgilendirme ve ifle yerlefl- tihdam etmeyi amaçlamaktad›r. Bu bak›mdan aç›-
tirme hizmetleri, özellikle okuldan çal›flma hayat›- lan kurs alanlar› ve kursiyerlerin özellikleri illere
na geçifl sürecinde büyük zorluklarla karfl›laflan veya bölgelere göre de¤ifliklikler göstermektedir.
genç iflsizlere ifl deneyimi kazand›racak program- ‹flgücü yetifltirme kurslar›n›n d›fl›nda, ifl ve meslek
lar, istihdam yaratma programlar›, iflsizli¤in yo¤un dan›flmanl›¤› ve ›smarlama e¤itim programlar› da
olarak yafland›¤› bölgelerde iflyerlerinin mali ba- ‹fiKUR taraf›ndan uygulanan aktif emek piyasas›
k›mdan desteklenmesi ve giriflimcili¤in özendiril- programlar› aras›nda yer almaktad›r.
mesi gibi önlemler yer almaktad›r.
Ünite 14 - ‹flsizlikle Mücadele Politikalar› 231
Yaflam›n ‹çinden
Okuma Parças›
Avrupa’da ‹stihdam›n Dirilifli 2. Sosyal diyalog ve endüstri iliflkileri: Bir çok düzeyde
Son yirmi y›ld›r yerleflmifl kan›ya göre, Avrupa ekonomisi ve alanda varolan sosyal diyalog ve kat›l›mc› yönetim
ve emek piyasalar›, dinamik Amerikan emek piyasas›n›n emek piyasas› politikalar›n›n belirlenmesinde etkili ol-
aksine statik bir yap›ya sahiptir. Amerika Birleflik Devlet- maktad›r. Sosyal taraflar›n istihdam hizmetlerinin ve
leri, Avrupa ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda istihdamda daha yüksek sosyal güvenlik sisteminin yönetimine aktif kat›l›m›,
bir büyüme yaflamakta ve daha düflük bir iflsizlik oran›na bu kat›l›mc› yönetim sisteminin bir sonucudur. Emek
sahip bulunmaktayd›. Amerikan baflar›s›n›n s›rr›, serbest piyasas› ve sosyal güvenlik düzenlemelerindeki bütün
piyasa yaklafl›m›, düflük ücretler ve yüksek gelir farkl›l›k- önemli reformlar hükümet ve sosyal taraflar aras›nda-
lar›yd›. Önde gelen ekonomistlerin Avrupa için önerdikle- ki pazarl›¤›n bir sonucu olarak ortaya ç›km›flt›r.
ri reçete ise, Amerikan baflar›s›n›n s›rr› oldu¤una inan›lan
politikalar›n uygulanmas›yd›. Kurals›zlaflt›rma ve özellefl- 3. Emek piyasas› politikalar›: ‹stihdam› ve iflsizli¤i do¤-
tirme bu politikalar›n bafl›nda geliyordu. Ayr›ca, hükü- rudan etkiledi¤i için hükümetler ve sosyal taraflar ak-
metlerin ve sosyal taraflar›n -iflçi ve iflveren örgütlerinin- tif ve pasif önlemlerden oluflan emek piyasas› politi-
piyasaya müdahale etmemeleri gerekiyordu. S›k› düzenle- kalar›n› bir arada izlemifllerdir. Bununla birlikte, bu
me ve kurallardan ar›nd›r›lm›fl giriflimcilik ruhu, piyasan›n önlemler içinde pasif politikalar›n pay›n›n azalt›l›rken;
gereklerine b›rak›lan bir ücret politikas› sonuçta ekonomi- aktif politikalar›n pay›n›n artt›r›lmas› bütün Avrupa ül-
nin ve emek piyasas›n›n geliflmesine yol açacak ve her keleri için önemli bir hedef olmufltur. Emek piyasas›
yerde piyasa güçlerinin pozitif dinamikleri yerleflecektir. politikalar›n›n aktiflefltirilmesi, günümüzde Avrupa
Son y›llarda Avrupa ülkelerinde iflsizlik oranlar›nda dik- emek piyasalar›n›n en önemli reformlar›ndan birisi ve
kate de¤er düflüfller yaflanmaya bafllanm›flt›r. Bu ülkeler- Avrupa ‹stihdam Stratejisi’nin de köfle tafl›d›r. Avru-
de iflsizlikle mücadelede baflar›y› sa¤layan Amerikan tarz› pa’da, bugün iflsizler ve emek piyasas› yönetimi ara-
politikalar m›d›r? Yap›lan araflt›rmalar, bu baflar›n›n s›rr›- s›nda yeni bir sosyal sözleflme tesis edilmifltir. Buna
n›n kurals›zlaflt›rma, özellefltirme veya hükümetlerin ve göre; belli bir süre iflsizlik ödene¤inden yararlanan ifl-
sosyal taraflar›n ekonomiye müdahalelerinin azalt›lmas› size düzenli bir ifl ya da aktif emek piyasas› önlemle-
gibi politikalar olmad›¤›n› ortaya koymaktad›r. rinden birisi sunulmal›d›r. Belirli bir süre iflsizlik öde-
Son y›llarda özellikle, dört Avrupa ülkesinin (Avusturya, ne¤inden yararlananlar›n (genellikle gençlerde 6 ay,
Danimarka, ‹rlanda ve Hollanda) istihdamdaki baflar›s›n›n yetiflkinlerde de 12 ayl›k bir süreden sonra) çal›flmaya
alt›nda yatan üç temel politika bulunmaktad›r. Bunlar; iz- veya e¤itime aktif kat›l›m› sa¤lanmal›d›r. Bu, iflsiz bi-
lenen makroekonomik politikalar, sosyal diyalog ve en- rey bak›m›ndan hem bir “hak”, hem de aktif emek pi-
düstri iliflkileri politikalar› ile emek piyasas› politikalar›d›r. yasas› politikalar›na kat›l›m› için bir “görev” olarak
1. ‹zlenen makroekonomik politikalar: Emek piyasas›n- görülmelidir.
da arz ve talebi etkilemeye yönelik para ve maliye (.......)
politikalar› izlenmifltir. Bu politikalar istihdam›n artt›-
r›lmas› do¤rultusunda dizayn edilmifltir. Örne¤in, izle- Kaynak: Auer, P. (2000). Employment Revival in Eu-
nen vergi politikalar› ile özellikle düflük ücretli sektör- ropa: Labour market success in Austria, Denmark,
de sosyal güvenlik ödemelerinin afla¤› çekilmesi sa¤- Ireland and Netherlands, International Labour Office,
lanm›flt›r. Ceneva.
234 Çal›flma Ekonomisi
Enflasyon,
Ücretler ve
‹flsizlik 15
Enflasyon özellikle, 1970’li y›llardan itibaren dünyan›n, ülkemizin de içinde bu-
lundu¤u, pek çok ekonomisini derinden etkileyen önemli bir sorun haline gelmifl-
tir. Enflasyonla, emek piyasalar›n›n ücret ve iflsizlik gibi temel de¤iflkenleri aras›n-
daki iliflkiler de iktisatç›lar aras›nda uzun zamandan beri tart›fl›lmaktad›r. Bu
ünitede bu araflt›rmalar ve ileri sürülen teoriler ele al›nacakt›r.
Amaçlar›m›z
Bu üniteyi tamamlad›ktan sonra afla¤›daki sorulara yan›t verebilecek bilgi ve be-
cerilere sahip olabilirsiniz:
Enflasyon ile ücretler aras›nda nas›l bir iliflki vard›r?
Ücret-fiyat sarmal› nedir?
Gelirler politikas› nedir ve bafll›ca araçlar› nelerdir?
Enflasyon ve iflsizlik aras›nda nas›l bir iliflki bulunmaktad›r?
Philips e¤risi neyi anlat›r ve günümüze kadar hangi aflamalardan geçmifltir?
236 Çal›flma Ekonomisi
“Yar›n hava nas›l olacak?” E¤er yar›n pikni¤e gitmek istiyorsan›z, buna karar ver-
meden önce bu sorunun yan›t›n› mutlaka bilmek isteyeceksiniz.
Peki, bunu ö¤renebilmek için ne yapars›n›z? Örne¤in, geçmifl bilgiler üzerine bir
de¤erlendirme yapabilirsiniz: “Dün hava iyiydi. Bugün muhteflem.” Buna daya-
narak, havan›n yar›n da güzel olaca¤›n› düflünebilirsiniz. Di¤er taraftan, hava-
lar son zamanlarda çok de¤iflken ise, bu konuda daha tedbirli davranabilirsiniz.
Bu “tahminler” uyarlay›c› beklentilere örnektir. Sizin tahminleriniz o günkü ve
birkaç gün önceki hava durumuna dayan›r.
Pikni¤e gidip gitmeme karar› verme konusunda pek fazla güvenilmeyen bu tahmi-
ne göre mi hareket edeceksiniz, yoksa karar vermenize yard›mc› olacak daha faz-
la bilgiye mi baflvuracaks›n›z?
Burada eski bir ‹ngiliz sözü hemen akla gelir: “Bir ‹ngiliz yaz›, üç güzel gün ve ar-
d›ndan bir gök gürültülü ya¤mur f›rt›nas›d›r.” E¤er üç güzel gün yaflam›flsak, bel-
ki de yar›n evde kalmak daha iyi olabilir? Ya da bilimsel bir yaklafl›mla, hava tah-
mini haberlerine itibar edip, her bölgesinde parlayan günefl sembollerini gösteren
haritaya bakarak kendimize bir flans vermeyi düflünebiliriz. Bu son yaklafl›m da
“rasyonel beklentilere” bir örnektir.
Böylece, pikni¤e gidersiniz... Ve o da ne? Ya¤mur ya¤›yor.
“Bahse girerim ki: “Evde kalmaya karar verseydik hava iyi olacakt›” diye homur-
dan›rs›n›z, ›slanm›fl sandviçlerinizi yerken.
Karar›n›z eksik ya da yetersiz bilgiye dayanm›fl olabilir. Ancak vermifl oldu¤unuz
karar hâlâ rasyoneldir. Çünkü, ulafl›lacak bilgi ile al›nabilecek en iyi karard›r.
Hava tahmincileri hata yapabilirler. Fakat onlar güneflli bir günü yanl›fl tahmin
edebildikleri gibi ya¤murlu bir günü de yanl›fl tahmin edebilirler. Onlar›n makul
nedenlere ba¤l› tahminlerine dayanan karar›n›z hâlâ rasyoneldir.
Kaynak: Sloman, J. (1999). Economics, Prentice Hall Europe, s. 648.
Anahtar Kavramlar
• Ücret-Fiyat Sarmal› • Uyarlanabilir Beklentiler Teorisi
• Gelirler Politikas› • Rasyonel Beklentiler Teorisi
• Philips E¤risi • NAIRU
‹çindekiler
• ENFLASYON VE ÜCRETLER
• Ücret-Fiyat Sarmal› ve Gelirler Politikas›
• ENFLASYON VE ‹fiS‹ZL‹K ‹L‹fiK‹S‹: PHILIPS E⁄R‹S‹
• Philips ve Lipsey Modelleri
• Do¤al ‹flsizlik Oran› Hipotezi ve Philips E¤risi
• Rasyonel Beklentiler ve Philips E¤risi
• Enflasyonu H›zland›rmayan ‹flsizlik Oran› (NAIRU)
Ünite 15 - Enflasyon, Ücretler ve ‹flsizlik 237
G‹R‹fi
Enflasyon, özellikle 1970’li y›llardan itibaren, dünyan›n pek çok ülkesini etkileyen
önemli bir sorun olmufltur. Bu önemli sorunun emek piyasalar›n›n temel de¤iflken-
leri olan ücretler ve iflsizlikle aras›ndaki iliflkiler de iktisatç›lar taraf›ndan uzun sü-
reden beri tart›fl›lmaktad›r. Bu ünitede de enflasyonun emek piyasalar›n›n iki
önemli de¤iflkeni olan ücretler ve iflsizlikle iliflkileri ele al›nacakt›r.
ENFLASYON VE ÜCRETLER
Enflasyonun hangi koflullar alt›nda ortaya ç›kt›¤›, türleri ve hesaplanmas› gibi ko-
nular, esas itibariyle Makroiktisat dersinin konusudur. Nitekim ‹ktisat derslerinizde
bu konular detayl› bir biçimde ele al›nm›flt›r. Biz ise burada enflasyonun emek pi-
yasalar›yla, daha aç›kças› emek piyasalar›n›n iki önemli konusu olan ücretler ve ifl-
sizlikle iliflkisi üzerinde duraca¤›z.
Ekonomideki tüm fiyatlar›n a¤›rl›kland›r›lm›fl ortalamas›n› ifade eden fiyatlar
genel düzeyinde, süreklilik gösteren art›fllar fleklinde tan›mlanan enflasyonun te-
melde iki nedenden kaynakland›¤› söylenebilir. Birincisi, toplam talepteki bir faz-
lal›¤›n yol açt›¤› enflasyondur ki, buna talep enflasyonu ad› verilir. ‹kincisi ise, top-
lam talepte bir fazlal›k olmaks›z›n maliyetlerdeki bir art›fl›n fiyatlar genel düzeyini
yükseltmesidir ki maliyetlerden kaynaklanan bu enflasyon türüne de maliyet enf-
lasyonu ad› verilmektedir. Bizim burada üzerinde duraca¤›m›z konu da esas itiba-
riyle maliyet enflasyonu ile ücretler ve iflsizlik aras›ndaki iliflkilerdir.
Önemli bir maliyet unsuru olan ücretlerin enflasyonun bafllamas›nda ve h›zlan-
mas›ndaki etkisi iktisatç›lar aras›nda tart›fl›lan son derece önemli bir konudur. Ma-
liyet enflasyonunun nedeni olarak ücretlerdeki art›fllar› gösterenlere göre, maliyet
enflasyonunu bafllatan neden, parasal ücret art›fl oran›n›n eme¤in verimlilik art›fl
oran›ndan daha h›zl› bir biçimde art›yor olmas›d›r. Artan maliyetler fiyatlara yans›-
d›¤›nda ise enflasyon yükselmektedir. Ancak, maliyetlerdeki art›fl enflasyonun art-
mas›nda tek bafl›na neden olmaz. Ücretler artarken kârlar ayn› oranda düflerse, fi-
yatlar yükselmez, dolay›s›yla enflasyon artmaz. Ayn› flekilde, maliyet enflasyonu-
nun sürebilmesi için para arz›n›n da artmas› gerekir. Artan maliyetler karfl›s›nda
hükümet emisyon hacmini geniflleterek talebi özendirici bir politika izlemezse,
maliyet enflasyonu süreci ifllemez. fiunu da belirtmek gerekir ki, maliyet enflasyo-
nu her zaman bir ücret enflasyonu de¤ildir. Ücretler d›fl›nda, iflletmelerin fiyat po-
litikalar›, iflletme için maliyet unsuru olan di¤er girdi ve hammadde fiyatlar›ndaki
art›fllar ya da döviz kurlar›ndaki afl›r› de¤erlenmeler de maliyet enflasyonuna ne-
den olabilir.
Maliyetlerin art›fl› tek bafl›na enflasyonu artt›r›c› bir etki yapar m›? SIRA S‹ZDE
1
Ücret-Fiyat Sarmal› ve Gelirler Politikas›
Fiyat art›fllar›, ücret art›fllar›n› ve ücret art›fllar› da maliyetler yoluyla fiyatlar› yük-
seltti¤inde, genellikle, bir ücret-fiyat sarmal› ortaya ç›kmaktad›r. Ücret-fiyat sarma-
l› basitçe flu flekilde ifade edilebilir: Sendikalar artan yaflam maliyetlerini karfl›laya-
bilmek için daha fazla ücret art›fl› talep ederler. Firmalar bundan dolay› artan üre-
tim maliyetlerini karfl›layabilmek için mallar›n fiyatlar›n› daha fazla artt›r›rlar. Hü-
kümetler bir durgunluk ortam›ndan sak›nmak için fiyat ve ücretlerdeki bu art›fllar›
daha fazla para basarak desteklerler. Böylece, fiyat ve ücret art›fllar› h›zlan›r ve enf-
lasyon yükselir.
238 Çal›flma Ekonomisi
fiekil 15.1.
Enflasyonist
Bekleyifllerin
Aktar›m
Gecikmesi
Mekanizmas› Fiyat Uyum Gecikmesi
Kaynak: Kaufman,
B. (1989). The
Economics of Labor Talep Stoklar ve Faktör Faktör Ürün Fiyat
Talebi Maliyetler
Markets and Labor Art›fl› Üretim Miktar› Fiyatlar› Fiyatlar› Bekleyiflleri
Relations, chicago,
s.691’den aktaran 1
Biçerli , K. (2000).
Çal›flma Ekonomisi, 2
‹stanbul, s. 448.
Ekonomide di¤er fleylerde bir de¤iflme yokken, talepte meydana gelen bir art›fl
(1.kutu) stoklar›n azalmas›na ve üretimin artmas›na neden olacakt›r (2.kutu). Üre-
timdeki art›fl üretim faktörü kullan›m›n› da artt›raca¤›ndan, faktör talebi artacakt›r
(burada üretim faktörü deyimi ile emek faktörü kastedilmektedir). Emek talebinin
artmas›, eme¤in fiyat› olan ücretlerin artmas›na, ücretlerin artmas› da maliyetlerin
yükselmesine neden olaca¤›ndan buna ba¤l› olarak ürün fiyatlar›nda da bir art›fl
ortaya ç›kacakt›r. fiekilde enflasyonun bafllang›c›ndan sorumlu olmad›¤›n› varsay-
d›¤›m›z iflçiler bu noktada devreye girerek enflasyona h›z vermektedirler. Fiyatla-
r›n artmas› iflçiler için iki tür ücret-fiyat sarmal› oluflturur. Fiyatlar›n bu flekilde yük-
selmesi reel ücretleri afl›nd›raca¤›ndan; iflçiler (sendikalar) reel ücretlerdeki bu
afl›nmay› gidermek için tekrar ücretlerini artt›rd›klar›nda ücret art›fl› tekrar maliyet
ve fiyatlar› yükseltecek, reel ücretler tekrar afl›nacakt›r. fiekilde 1 ile numaraland›-
r›lan bu sarmala geri itilim sarmal› denir. Kaufman sendikalar›n bu flekilde reel üc-
retlerdeki afl›nmas› telafi etme çabalar›n› köpeklerin kuyruklar›n› yakalama çabala-
r›na benzetmektedir.
fiekilde görülen ikinci sarmal, fiyat bekleyiflleriyle ilgilidir. Bekleyifller sarmal›
ad› verilen bu sarmala göre, enflasyonun devam etmesi, kiflilerde fiyat yükselme-
lerinin gelecekte de devam edece¤i beklentisinin oluflmas›na neden olur. Bu ne-
denle sendikalar toplu sözleflme dönemlerinde, gelecekteki muhtemel reel ücret
afl›nmalar›n› da hesaba katarak ücretleri artt›rmak isterler. Bu durum flekilde 2
numaral› yeni bir sarmal›n oluflmas›na neden olur. Sendikalar enflasyonu baflla-
tan unsurlar olmasa bile, enflasyonu h›zland›r›c› bir rol oynamakta, talep enflas-
yonu sürecini bir aflamadan sonra maliyet enflasyonu ile besleyebilmektedirler
(Biçerli, 2000, s. 489).
Baz› iktisatç›lara göre ise, sendikalar›n ücret-fiyat sarmal›na ve bu yolla enflas-
yona yol açt›¤› iddias› k›smen do¤ru olsa bile, bu etki hem enflasyonun tek sebe-
bi de¤ildir, hem de o kadar güçlü de¤ildir. Hatta, toplu pazarl›k sistemiyle sendi-
kalar›n uzun vadeli toplu ifl sözleflmeleri yapmalar›, k›sa devreler dikkate al›nd›¤›n-
da, ücretlerin art›fl seyrini yavafllatabilir. Toplu pazarl›k sisteminin ücret art›fl›na ve
enflasyona etkisi tam istihdam döneminde enflasyonu azalt›c› yönde olmaktad›r.
Esas›nda enflasyonun asli sebebi, para miktar›ndaki art›fl ve talep fazlal›¤›d›r. Bu
faktörler enflasyonist bir zemin haz›rlad›ktan sonra enflasyon süreci ücret ve fiyat
art›fllar› fleklinde cereyan eder. Bu itibarla ücret-fiyat sarmal›, enflasyonun olufl sey-
rini aç›klar, enflasyonun sebebi olmaktan ziyade arac›d›r (Zaim, 1997, s. 428).
Ünite 15 - Enflasyon, Ücretler ve ‹flsizlik 239
Ücret-fiyat sarmal›n› durdurmaya yönelik bir politika olan gelirler politikas› Ücret-Fiyat Sarmal›: Para-
kavram›, Bat› Avrupa ülkelerinde, önceleri iktisat politikas› hedefleri için sadece sal ücretlerdeki art›fllar›n fi-
yat art›fllar›na geçmesi ve
devletle ilgili bir ücret politikas› fleklinde ortaya ç›km›flt›r. Ancak, zamanla bu po- bunun sonucunda reel
litikan›n hem anlam ve kapsam›nda ve hem de buna ba¤l› olarak ülkeler taraf›n- ücretlerde ortaya ç›kan
düflüflün ilave ücret art›fl›
dan uygulanmas›nda bir de¤iflim yaflanm›flt›r. Orijinal anlam›nda, gelirler politika- talebini beslemesi sürecidir.
s›, gerçek ücretlerdeki art›fl›, emek verimlili¤indeki art›flla s›n›rlamak suretiyle, ge-
lir ve istihdam›n geliflmesini uygun fiyat istikrar›yla sa¤layacak koflullar› oluflturma-
ya yard›mc› olan politik önlemler olarak tan›mlan›r. Ancak, son zamanlarda gelir-
ler politikas› hem enflasyonun kontrol edilmesi ve hem de istihdam›n korunmas›-
na yard›mc› olan bir araç olarak orijinal anlam›n›n d›fl›nda bir anlam kazanmaya
bafllam›flt›r (Caravale, 1997, s. 2).
Gelirler politikas› uygulamas› ile ücret ve fiyat seviyesinin belirlenmesine do¤- Gelirler Politikas›: Gerçek
rudan müdahale edilmesi amaçlanmaktad›r. Böylece ücretlerin ve fiyatlar›n gerçek ücretlerdeki art›fl›, emek
verimlili¤indeki art›flla
milli has›ladan daha h›zl› artmamas› sa¤lanacakt›r. Ancak, sorun ücret ve fiyat s›n›rlamak suretiyle, gelir ve
kontrollerini herhangi bir k›tl›¤a ve iflsizli¤e neden olmadan gerçeklefltirmektir. Di- istihdam›n geliflmesini
uygun fiyat istikrar›yla
¤er bir deyiflle, iktisat politikalar›yla, ücret seviyesini enflasyona neden olmayacak sa¤layacak koflullar›
flekilde kontrol ederken iflsizlik oran› da toplumsal olarak kabul edilemeyecek bir oluflturmaya yard›mc› olan
politik önlemlerdir.
düzeye ç›kmamal›d›r. Bu ba¤lamda gelirler politikas›n›n iflsizlik oran› ile enflasyon
oran› aras›ndaki ters yönlü iliflkiyi iyilefltirmedeki yetersizliklerini giderici bir ifllevi
oldu¤u iddia edilmektedir. Bu noktada gelirler politikas›n›n maliye politikas› için-
de bir yerde bulundu¤unu ve maliye politikas›na bir alternatif de¤il, fakat tamam-
lay›c› oldu¤unu söyleyebiliriz (Ataman, 1997, s. 59).
Gelirler politikas› uygulamalar› geliflmifl ve geliflmekte olan ülkelerde farkl›lafl›r-
ken, bunun yan›nda bu ülkelerin de kendi aralar›nda bir uygulama birli¤ine sahip
olduklar› söylenemez. Her ülkenin gelenekleri, sosyal ve siyasal yap›lar›, sosyal
adalete ve gelir da¤›l›m›na bak›fllar› birbirinden farkl›d›r. Örne¤in, ‹ngiltere ve
ABD gibi ülkelerde 1970’lerde izlenen gelirler politikas›n›n temel amac›, enflasyo-
nun önlenmesi ve tam istihdam oldu¤u halde; Hollanda ve ‹sveç’te ise ücret yap›-
s›n›n adil bir flekilde tespiti, ücret farkl›l›klar›n›n azalt›lmas› gibi sosyal gayeler ön
plana al›nm›flt›r. Yine, uygulamada da bu ülkeler aras›nda önemli farkl›l›klar söz
konusudur. Örne¤in ‹ngiltere, bu politikalar›n uygulanmas›n›n bafllang›c›nda ücret
art›fllar›n› tamamen serbest b›rakm›flken, zamanla zorlay›c› tedbirlere yönelmifl ve
hatta son zamanlarda s›k s›k ücret ve fiyat dondurmalar›na gitmifltir. Hollanda’da
tam bunun tersi cereyan etmifltir. Almanya’da ise, iktisat politikas›n› gerçeklefltir-
mek için, gelirler politikas› arac›l›¤›yla devletin ücret art›fllar›n› s›n›rlamas› görül-
memifl; iflçi sendikalar›n›n itidalli tutumu, ücret art›fl›na karfl› istihdam art›fl› ve fiyat
istikrar›n› tercih etmeleri amac› kendili¤inden gelirler politikas› uygulanmas›na faz-
la mahal b›rakmadan halledilmifltir (Aksu, 1996, s. 60).
Ücret-fiyat sarmal›n› durdurma amac›na yönelik gelirler politikas›n›n bafll›ca
araçlar› flunlard›r:
SIRA S‹ZDE Ücret ve fiyat kontrolleri stagflasyonu önlemede baflar›l› olabilir mi?
2
Ücret ve Fiyat Rehberli¤i
Ücret ve Fiyat Kontrolleri: Ücret ve fiyat kontrollerinden daha esnek bir uygulama olan ücret ve fiyat rehber-
Ücret ve fiyat art›fllar›n›n
yasal olarak li¤inin temel özelli¤i, zorlay›c› de¤il, yol gösterici olmas›d›r. Genellikle, ola¤anüs-
s›n›rland›r›lmas›d›r. tü dönemlerde ücret ve fiyatlar›n kontrolüyle bafllayan önlemler daha sonra gönül-
lü ücret ve fiyat rehberli¤ine dönüflmektedir.
ABD’de Johnson ve Carter dönemlerinde sistematik olarak ücret ve fiyat reh-
berli¤i programlar› uygulanm›flt›r. Örne¤in, Carter Yönetimi iflçi sendikalar›ndan,
ücret art›fl oran›n› %7 ile s›n›rlamalar›n› istemifltir. Buna uymayan sendikalar› zor-
lamak için de karfl› bir kampanya bafllat›lm›flt›r (Tucker, 2000, s. 408).
Endeksleme Politikalar›
Ekonomide gelece¤e yönelik belirsizliklerin yo¤un olarak yafland›¤› dönemlerde,
ücretlerin belirlenmesinde önemli güçlükler ortaya ç›kmaktad›r. Bu dönemlerde
ücretin sat›nalma gücünün korunmas›, enflasyon oran› ve döviz kurlar›ndaki de-
¤iflmeler gibi baz› de¤iflkenlere endekslenmek suretiyle sa¤lanabilir.
Endekslemenin gelirler politikas› aç›s›ndan önemi, enflasyonist beklentilerin
yüksek oldu¤u bir dönemde, ücretlerin enflasyon oran›ndan daha fazla artmas›n›
önleyerek bir ücret-fiyat sarmal›n› yaratmamak ve gerçek ücret seviyesini koru-
makt›r. Endeksleme, enflasyonun ücretin al›m gücü üzerinde do¤uraca¤› olumsuz-
luklara karfl› bir koruma olarak görülebilir. Endekslemenin de, di¤er gelirler poli-
tikas› araçlar›nda oldu¤u gibi, k›sa dönemli uygulanmas›nda yarar vard›r. Çünkü fi-
yatlar genel seviyesindeki art›fl›n otomatik olarak ücretlere yans›t›lmas› bir ücret-fi-
yat sarmal›na neden olabilir. D›flsal etkenlerden dolay› ya da ithal hammadde fiyat-
lar›nda meydana gelen art›fllar ücret-fiyat etkileflimini h›zland›r›r. Böyle bir durum-
da endeksleme ücret-fiyat sarmal› yarat›r (Ataman, 1997, s.62).
low, Philips e¤risini ekonomi politikas›n›n önemli bir analiz arac› haline getirmifl-
lerdir. Samuelson ve Solow çal›flmalar›nda Philips e¤risini parasal ücretteki de¤ifl-
me yerine enflasyon oran› ile iflsizlik oran› aras›ndaki iliflkiyi ifade eden bir kavra-
Philips E¤risi: Enflasyon ve ma dönüfltürmüfllerdir. Ayn› zamanda, Philips e¤risi ekonomi politikalar›n› haz›rla-
iflsizlik oranlar› aras›ndaki
ters yönlü iliflkiyi gösteren yanlara farkl› iflsizlik ve enflasyon oranlar›n›n kombinasyonlar›n› içeren çeflitli al-
bir e¤ridir. ternatifler sunan bir araç olarak da yorumlanm›flt›r.
Lipsey’ in Philips
de¤iflme oran›
E¤risinin Elde
Edilmesi
fazlas› oran›
Emek talep
w0
0 x 0 U
x0 Emek talep fazlas› U* ‹flsizlik oran›
(a) (b)
w
Parasal ücretteki
de¤iflme oran›
0 U
U* ‹flsizlik oran›
(c)
Yukar›daki fleklin (a) k›sm›nda parasal ücretteki de¤iflme ile emek talebi fazla-
s› aras›nda, (b) k›sm›nda ise emek talebi fazlas› ile iflsizlik oran› aras›ndaki iliflki
görülmektedir. fieklin (c) k›sm›nda ise (a) ve (b)’ deki iliflkilerden yararlan›larak
ücret enflasyonu ile iflsizlik aras›ndaki iliflki elde edilmifltir.
Ünite 15 - Enflasyon, Ücretler ve ‹flsizlik 243
likle Friedman’a göre, bundan ç›kacak iktisat politikas› önerisi aç›kt›r: ‹ktisat poli-
Uyarlanabilir Bekleyifller
Hipotezi: ‹nsanlar›n tikas› uygulay›c›lar› ekonomideki iflsizlik oran›n› baz› zorlamalarla, örne¤in parasal
enflasyon beklentilerinin genifllemelerle, düflürmeye çal›flmamal›d›rlar. Yap›lmas› gereken, ekonomideki pa-
geçmifl enflasyon oranlar›na
dayand›¤›n› ileri süren bir
rasal de¤iflkenlerin, ekonominin do¤al büyümesine göre ve sabit bir oranda artt›-
teoridir. r›lmas›d›r (Uygur, 1983, s. 12).
SIRA S‹ZDE Parasalc›lar›n, Philips e¤risine getirmifl olduklar› elefltirilerin hareket noktas› nedir?
3
Rasyonel Beklentiler ve Philips E¤risi
J.F.Muth, R.Lucas ve T.J.Sargent gibi Rasyonel beklentiler hipotezinin teorisyenle-
ri, enflasyonist beklentilerin de di¤er tüm beklentiler gibi, plan yaparken elde edi-
lebilir tüm bilgilerin avantaj›n› kullanmak isteyen ak›ll› insanlar taraf›ndan olufltu-
ruldu¤unu söylerler. Onlara göre, beklentiler rasyoneldir ve bu beklentilerdeki ya-
n›lg›lar sürekli olmay›p uzun dönemde yoktur. Beklentilerdeki yan›lg›lar ancak
makro düzeydeki bilgilerin zaman›nda elde edilememesinden kaynaklanmaktad›r.
Rasyonel Beklentiler Rasyonel beklentiler hipotezine göre, insanlar enflasyonu tahmin ederken,
Hipotezi: ‹nsanlar›n uyarlanabilir beklentiler teorisinde ifade edildi¤i gibi, yaln›zca geçmifl y›l›n enflas-
gelece¤e iliflkin
beklentilerini olufltururken yon oran›n› göz önünde tutarak, basit bir biçimde düflünmezler. Her birisinin kris-
ortaya ç›kabilecek tal küresi bulutlu olmas›na ra¤men, insanlar ak›ll›d›rlar ve ekonominin iflleyifli ko-
yan›lg›lar›n sürekli olmay›p
uzun dönemde söz konusu nusunda bilgi sahibidirler. Dolay›s›yla, sadece geçmifl dönemin ve bugünün fiyat
olmayaca¤›n› ileri süren de¤iflmelerine bakmazlar, ayn› zamanda bütçe aç›klar› ya da para arz›ndaki de¤i-
teoridir.
flimin gelecek y›l›n enflasyon oran› üzerinde yarataca¤› etkileri de göz önünde tu-
tarlar (Tucker, 2000, s. 404).
Sonuç olarak, Rasyonel beklentiler hipotezine göre, para ve maliye politikala-
r›ndaki iflsizli¤i azaltmaya yönelik sistematik ve tahmin edilebilir genifllemeler hiç-
bir fayda sa¤lamad›¤› gibi daha yüksek bir enflasyonu da beraberinde getirece¤i
için ekonomiye büyük oranda zarar verir. Dolay›s›yla, ekonomi kendi haline b›ra-
k›l›r ve aktif iktisat politikalar›yla müdahale edilmezse, piyasalar her konuda en iyi
çözümü getirir.
NAIRU kavram›n›n, iktisat politikalar› aç›s›ndan ortaya koydu¤u en önemli bulgu nedir? SIRA S‹ZDE
4
246 Çal›flma Ekonomisi
Özet
AMAÇ Enflasyon ile ücretler aras›nda nas›l bir iliflki vard›r?
AMAÇ
Enflasyon ve iflsizlik aras›nda nas›l bir iliflki
1 4 bulunmaktad›r?
• Önemli bir maliyet unsuru olan ücretlerin, enflas- • ‹ktisat politikas›n›n temel amaçlar›ndan birisi fiyat
yonun bafllamas›nda ve h›zlanmas›ndaki etkisi ikti- istikrar› iken, bir di¤eri de tam istihdam›n sa¤lan-
satç›lar aras›nda tart›fl›lan son derece önemli bir ko- mas›d›r. Ancak, bu iki amaç birbiriyle çeliflmekte-
nudur. Maliyet enflasyonunun nedeni olarak ücret- dir. Bu durum karfl›s›nda ya fiyat istikrar›na öncelik
lerdeki art›fllar› gösterenlere göre, maliyet enflasyo- verip, iflsizli¤in artmas› kabul edilecek, ya da iflsiz-
nunu bafllatan neden, parasal ücret art›fl oran›n›n lik oran›n›n afla¤›lara çekilmesi için fiyat istikrar›n-
eme¤in verimlilik art›fl oran›ndan daha h›zl› bir bi- dan ödün verilecek, yani enflasyonun artmas›na ra-
çimde art›yor olmas›d›r. Artan maliyetler fiyatlara z› olunacakt›r.
yans›d›¤›nda ise enflasyon artar. Ancak, maliyetler-
deki art›fl enflasyonun artmas›nda tek bafl›na yeter-
AMAÇ
Philips e¤risi neyi anlat›r ve günümüze kadar han-
li olmaz. Ücretler artarken kârlar ayn› oranda dü- 5 gi aflamalardan geçmifltir?
flerse, fiyatlar yükselmez, dolay›s›yla enflasyon art- • A.W. Philips, enflasyonla ya da parasal ücretlerde-
maz. Ayn› flekilde, maliyet enflasyonunun sürebil- ki art›fl oran› ile iflsizlik aras›ndaki iliflkiyi incelemifl
mesi için para arz›n›n da artmas› gerekir. Artan ma- ve bu iliflkiyi, kendi ad›yla an›lan e¤ri ile ortaya
liyetler karfl›s›nda hükümet emisyon hacmini genifl- koymufltur. Enflasyon-iflsizlik iliflkisini ortaya koya-
leterek talebi özendirici bir politika izlemezse, ma- bilmek için Keynesyen iktisatç›lar taraf›ndan kulla-
liyet enflasyonu süreci ifllemez. fiunu da belirtmek n›lan temel bir kavram niteli¤inde olan Philips e¤-
gerekir ki, maliyet enflasyonu her zaman bir ücret risi, iktisat politikas› kararlar› alanlara, enflasyonla
enflasyonu de¤ildir. Ücretler d›fl›nda, iflletmelerin iflsizlik aras›nda farkl› tercihler sunmaktad›r. Buna
fiyat politikalar›, iflletme için maliyet unsuru olan göre, daha yüksek veya daha düflük bir enflasyon
di¤er girdi ve hammadde fiyatlar›ndaki art›fllar ya cinsinden bir maliyete katlanarak, daha düflük veya
da döviz kurlar›ndaki afl›r› de¤erlenmeler de mali- daha yüksek bir iflsizlik oran› elde edebilmek için
yet enflasyonuna neden olabilir. talebi destekleyici veya k›s›c› önlemler al›nabilir.
AMAÇ Ücret-fiyat sarmal› nedir?
• Philips e¤risinin, tarihsel olarak üç farkl› aflamadan
geçti¤ini söyleyebiliriz. Birincisi, enflasyon oran› ile
2
• Fiyat art›fllar›, ücret art›fllar›n› ve ücret art›fllar› da iflsizlik aras›nda ters yönlü ve istikrarl› bir iliflkinin
maliyetler yoluyla fiyatlar› yükseltti¤inde, genellik- bulundu¤u varsay›m›ndan hareketle Philips ve Lip-
le bir ücret-fiyat sarmal› ortaya ç›kmaktad›r. Ücret- sey taraf›ndan Philips e¤risi kavram›n›n flekillendi-
fiyat sarmal› basitçe flu flekilde ifade edilebilir: Sen- rildi¤i ilk aflamad›r. ‹kinci aflamay›, Philips e¤risin-
dikalar artan yaflam maliyetlerini karfl›layabilmek de k›sa ve uzun dönem ayr›m› yapan Friedman ve
için daha fazla ücret art›fl› talep ederler. Firmalar Phelps taraf›ndan yöneltilen elefltiriler oluflturmak-
bundan dolay› artan üretim maliyetlerini karfl›laya- tad›r. Üçüncü aflamada ise, Philips e¤risine rasyo-
bilmek için mallar›n fiyatlar›n› daha fazla artt›r›rlar. nel beklentiler okulunca yap›lan ve enflasyonla ifl-
Hükümetler bir durgunluk ortam›ndan sak›nmak sizlik oran› aras›nda sistematik bir iliflkinin olmad›-
için fiyat ve ücretlerdeki bu art›fllar› daha fazla pa- ¤›n› iddia eden elefltiriler yer almaktad›r.
ra basarak desteklerler. Böylece, fiyat ve ücret art›fl-
lar› h›zlan›r ve enflasyon yükselir.
AMAÇ Gelirler politikas› nedir ve bafll›ca araçlar› nelerdir?
3
• Gelirler politikas›, gerçek ücretlerdeki art›fl›, emek
verimlili¤indeki art›flla s›n›rlamak suretiyle, gelir ve
istihdam›n geliflmesini uygun fiyat istikrar›yla sa¤la-
yacak koflullar› oluflturmaya yard›mc› olan politik
önlemlerdir. Gelirler politikas›n›n bafll›ca araçlar›
flunlard›r: Ücret-fiyat kontrolleri, ücret-fiyat rehber-
li¤i, endeksleme politikalar› ve vergilendirmeye da-
yal› gelirler politikalar›.
Ünite 15 - Enflasyon, Ücretler ve ‹flsizlik 247
4. Philips e¤risi bir ekonomideki hangi iki de¤iflken ara- 9. NAIRU afla¤›dakilerden hangisidir?
s›ndaki iliflkiyi anlat›r? a. Uzun dönem enflasyon oran›
a. ‹flsizlik oran› ile gayrisafi milli has›la b. Uzun dönem iflsizlik oran›
b. Enflasyon ve iflsizlik oranlar› c. Y›ll›k ortalama enflasyon oran›
c. Enflasyon ve faiz oranlar› d. Enflasyonu h›zland›rmayan iflsizlik oran›
d. ‹flsizlik ve faiz oranlar› e. Ücret-fiyat sarmal›
e. Enflasyon ve ücretler
10. Bir ekonomide yüksek iflsizlik ve enflasyonun birara-
5. Philips e¤risinin ilk teorik temelleri kim taraf›ndan at›l- da olmas› durumuna ne ad verilir?
m›flt›r? a. Enflasyon
a. E. Phelps b. Devalüasyon
b. M. Friedman c. Stagnasyon
c. R. Lipsey d. Ücret-fiyat sarmal›
d. R. Lukas e. Stagflasyon
e. J. Sargent
248 Çal›flma Ekonomisi
”
Ünite 15 - Enflasyon, Ücretler ve ‹flsizlik 249
S›ra Sizde 4
NAIRU kavram›n›n iktisat politikalar› aç›s›ndan ortaya koy-
du¤u en önemli bulgu, talep yönetimi politikalar›n›n iflsiz-
li¤i önlemeye yönelik olumlu etkilerinin k›sa dönemli ola-
ca¤›, uzun dönemde ise bu politikalar›n enflasyonist etki-
lerinin kaç›n›lmaz olaca¤›d›r.
250 Sözlük
Sözlük D
A Da¤›t›mc› Pazarl›k: Bir taraf›n kazanc›n›n di¤er taraf›n kayb›
Aktif ‹stihdam Politikalar›: Emek piyasas›n› ve iflçilerin iflle il- oldu¤u konular›n ele al›nd›¤› pazarl›k.
gili niteliklerini gelifltirmek ve daha etkin bir emek piyasa- Davran›flsal Yap›lanma: Toplu pazarl›k sürecinde taraflar›n
s›n› teflvik etmeye yönelik politikalar. birbirlerine karfl› izleyebilecekleri tav›r ve davran›fllar.
Aktif Nüfus: 15-64 yafl grubunda olup kurumsallaflmam›fl nüfus. Denge Ücreti: Emek arz ve talebini eflitleyen ücret.
Art›k De¤er: Eme¤in yeniden üretimi için gerekli olan de¤er ile Do¤al ‹flsizlik Oran›: Emek piyasas› dengede iken bile varolan
eme¤in yaratt›¤› toplam de¤er aras›ndaki fark. iflsizlik oran›.
Arz Fazlas›: Emek Arz veya talep e¤rilerindeki kaymaya ba¤l› Do¤al Ücret Teorisi: Ücretlerin düzeyini belirleyen temel etke-
olarak veri ücret düzeyinde emek arz miktar›n›n emek ta- nin iflçinin do¤al gereksinimleri oldu¤unu ileri süren teori.
lep miktar›ndan fazla olmas› durumu.
Asgari Ücret: Bir yandan iflçiye sosyal bak›mdan uygun asgari E
bir yaflam düzeyi sa¤lamaya elveriflli olan, öte yandan da Emek Piyasalar›nda Ekonomik Rant: Belirli bir iflçiye ödenen
iflverenleri daha düflük ücret ödemekten al›koyan zorunlu ücret ile iflçinin piyasada çal›flmaya raz› oldu¤u ücret ara-
niteli¤i olan bir ücret. s›ndaki fark.
Ay›r›m: ‹flverenlerin iflçilerin verimlilikleri ile ilgisi olmayan ba- Eksik ‹stihdam: ‹stihdam›n sektörel da¤›l›m› içinde tar›m›n
z› önyarg›lar› nedeniyle baz› iflçi gruplar›n› istihdam etmek a¤›rl›kta oldu¤u, ücretsiz aile iflçilerinin yo¤un olarak bu-
istememeleri veya düflük ücret vermeleri. lundu¤u ve iflsizlik sigortas› uygulamas›n›n bulunmad›¤›
Azalan Verimler Kanunu: Üretim faktörlerinden birisi sabit tu- ülkelerde, iflgücünün gere¤i gibi de¤erlendirilememesin-
tulurken di¤er faktörün miktar› artt›r›ld›¤›nda toplam ürün- den kaynaklanan önemli bir istihdam sorunu.
deki art›fl›n bir noktadan sonra azalaca¤›n› ifade eden ikti- Eme¤in Marjinal Ürün Geliri (MRPL): Son ifle al›nan iflçinin
sat kanunu. toplam üründe sa¤lad›¤› art›fl›n parasal karfl›l›¤›.
Eme¤in Marjinal Ürünü (MPL): Sermaye sabitken emek girdi-
B sinin bir birim artt›r›lmas› sonucunda toplam üründe mey-
Ba¤›ml›l›k Oran›: Çal›flma ça¤› d›fl›ndaki nüfusun çal›flma ça- dana gelen de¤ifliklik.
¤›ndaki nüfusa oran›. Emek Piyasas›: Emek arz ve talebinin karfl›laflt›¤› ve eme¤in fi-
Bekleme ‹flsizli¤i Etkisi: Geçici iflsizlik türüdür. Sendikal› sek- yat› olan ücretin belirlendi¤i piyasa.
törde çal›fl›yorken iflsiz kalan bireylerin düflük ücretli sen- Emek Talebinin Çapraz Ücret Esnekli¤i: Emek talebinin di-
dikas›z sektörde çal›flmak yerine sendikal› sektörde ifl ara- ¤er üretim faktörlerinin fiyatlar›ndaki de¤iflmelere ne ölçü-
mas›n› veya sendikas›z sektörde çal›flan bireylerin iflten ay- de duyarl› oldu¤unun göstergesi.
r›l›p beklenen gelirlerin daha yüksek oldu¤u sendikal› sek- Emek Talebinin Ücret Esnekli¤i (Ed): ‹stihdam›n ücret de¤ifl-
törde ifl aramas›. melerine ne ölçüde duyarl› oldu¤unun göstergesi, istih-
Beyin Göçü: E¤itimli ve nitelikli iflgücünün befleri sermayenin damdaki oransal de¤iflmenin ücretteki oransal de¤iflmeye
getirisi daha yüksek oldu¤undan genelde daha yoksul ül- bölünmesi ile bulunur.
kelerden daha zengin ülkelere göçü. Emek Verimlili¤i: Belirli bir dönemde bir firman›n, ifl kolunun
Birlefltirici Pazarl›k: Çözümü halinde her iki taraf›n da kazanç- veya ülkenin üretti¤i toplam reel üretim miktar›n›n, bu üre-
l› ç›kaca¤› konular›n görüflüldü¤ü pazarl›k. timin elde edilmesi için kullan›lan toplam emek-saat mik-
Brüt Ücret: ‹flçi için iflletmenin kasas›ndan ç›kan ücret. tar›na oran›.
Bugünkü De¤er: Gelecek dönemlerde elde edilecek getiri ma- Efl Maliyet Do¤rusu: Sermayenin maliyeti ve ücret oran› veri
liyetlerin bir iskonto oran› ile iskonto edilmesi. iken bir firman›n belirli bir miktardaki paras›yla (üretim
Bütçe K›s›t›: Ücret oran› ve ücret d›fl› gelir veri iken bireyin el- bütçesi) sat›n alabilece¤i bütün farkl› sermaye ve emek
de edebilece¤i bütün gelir ve çal›flma süresi kombinasyon- kombinasyonlar›n› gösteren e¤ridir.
lar›n› gösteren e¤ri. Efl Ürün E¤risi: Bir firman›n belirli bir miktarda üretimi sa¤laya-
bilmesi için kullanabilece¤i çeflitli emek ve sermaye kombi-
Çal›flma Ça¤›ndaki Nüfus: 15-64 yafllar› aras›ndaki nüfus. Etkin Ücret Teorileri: ‹flçilere çeflitli nedenlerle piyasa ücretinin
Ç›k›fl (exit) Mekanizmas›: Çal›flma koflullar›ndan memnun ol- üzerinde ücret verilmesi durumunda emek verimlili¤inin ar-
mayan iflçilerin çal›flt›klar› ifllerden ayr›larak isteklerine uy- taca¤›n› ve bu yolla artan kârlar›n da bunu kolayl›kla telafi
Y
P Yap›sal ‹flsizlik 207, 208, 213, 214
Parasal Ücret 80, 83, 91, 92
Yasal Düzenlemeler 183, 184, 185, 189, 190, 192, 193, 195, 198
Pasif ‹stihdam Politikalar› 219, 222, 230, 231, 234
Yafl 134, 135, 143, 146
Pazarl›k Teorisi 80, 86, 87, 88, 90, 91
Yafl Gelir Profili 115
Philips E¤risi 235, 236, 241, 242, 243, 244, 246, 247, 249
Piyasa Emek Arz E¤risi 19, 21, 25, 26, 29, 30, 32
R
Rasyonel Beklentiler Teorisi 236
Reel Negatif D›flsall›klar 130, 140, 141
Resmi E¤itim 113, 114, 118, 119, 124, 127
S
Sat›nalma Gücü Teorisi 80, 86, 88, 91
Sendika Yay›lma Etkisi 166, 168, 169
Sendikalaflma Tehdidi Etkisi 166, 168, 169, 174, 175, 179, 182
Ses Mekanizmas› 171, 172
Siyasal ve Sosyal Geliflmeler 137
T
Talep Fazlas› 62, 64, 66, 67, 68, 73, 75, 77, 78
Tam Rekabet Piyasas› 62, 63, 64, 65, 69, 70, 73, 75, 77
Tek Ücret Kanunu 62, 63, 65, 66, 73, 75, 77
Telafi Edici Ücret Farkl›l›klar› 96, 98, 99, 104, 110
Toplam ücret ödemesi 48, 52, 57, 58, 60
Toplu Pazarl›k 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156,
157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164
Toplu Pazarl›k Gücü 147, 148, 150, 151, 153, 156, 157, 160, 164
Toplu Pazarl›k Modelleri 155, 164
Tüketici Fiyatlar› ‹ndeksi 83, 92