You are on page 1of 11

MİRAS HUKUKU

Yasal Mirasçılar
 Mirasçı, miras bırakanın terekesinin kendisine intikal ettiği, miras
bırakanın terekesinde hak sahibi haline gelen kişidir. Mirasçılık
sıfatını, doğrudan bir kanun hükmüne dayanarak kazanan kimselere
yasal (kanuni) mirasçı denir. Mirasçılık sıfatını, miras bırakanın
iradesine dayanarak kazanan kişiye iradi/atanmış/mansup mirasçı
denir.
 Bir tereke yönünden yalnızca yasal mirasçı veya iradi (atanmış)
mirasçı söz konusu olabilir. Miras bırakan hiçbir iradi mirasçı atamaz
ise terekeye yalnızca yasal mirasçılar sahip olur.
 Mirasçının yasal mirasçı veya atanmış mirasçı olarak belirlenmesi
sahip olunan miras hakkı yönünden bir fark yaratmaz. Atanmış
mirasçılar da yasal mirasçılarla aynı statüde bulunur.

Yasal Mirasçılar Kimlerdir?


 Kan hısımları
 Evlatlık ve altsoyu
 Sağ kalan eş
 Devlet

Görüldüğü üzere son sırada mirasçı olabilecek olan Devlet bir tarafa
bırakılırsa yasal mirasçıların hepsi gerçek kişidir ve miras bırakan ile arasında
aile bağı bulunan kişilerdir.

a) Kan Hısımları Kavramı


Biri diğerinden gelen veya ortak bir kökten gelen kişiler arasındaki
hısımlığa kan hısımlığı denir. Somut olayda kan hısımlığının var olup olmadığı;
biyolojik duruma göre değil, hukuken soybağının bulunup bulunmadığına göre
belirlenir. Sadece biyolojik anlamda kan bağının bulunması, bu kişilerin
birbirinin kan hısımı olduğu anlamını taşımaz. Kan hısımlığının varlığının kabul
edilebilmesi için hukuken hısımlık bağı kurulmalıdır. TMK md. 282/f.I uyarınca
anne ile çocuk arasındaki soybağı doğum ile kurulur. Bu hükümle anne
yönünden biyolojik kan hısımlığı ile hukuki kan hısımlığı eş değerdir. Baba ile

1
kan hısımlığının kurulabilmesi için ise TMK md. 282/f. II uyarınca anne ile evli
olma, hâkim kararı veya tanımanın bulunması şarttır.
aa) Kan Hısımlarının Mirasçılığının Belirlenmesinde Zümre Sistemi
TMK kan hısımlarının mirasçılığının belirlenmesinde zümre sistemini
kabul etmiştir. Zümre, bir kimseden üreyenlerin (olanların veya doğanların) o
kişi ile birlikte oluşturduğu kan hısımı topluluğudur. Zümre sisteminde hangi
kan hısımlarının mirasçı olabileceği, kan hısımları ile miras bırakanın
bulundukları zümreler dikkate alınarak belirlenir. Diğer bir ifadeyle bir kan
hısımının, miras bırakana mirasçı olup olmayacağı bulunduğu zümre dikkate
alınarak tespit edilir.

BİRİNCİ ZÜMRE: Miras bırakandan üreyen kişilerden oluşur. Miras


bırakanın altsoyu bu zümre sisteminin içinde yer alır.
İKİNCİ ZÜMRE: Miras bırakanın anne ve babası ile onların
altsoyundan oluşur. TMK md. 496/f. 1’e göre: “Altsoyu bulunmayan miras
bırakanın mirasçıları, ana ve babasıdır. Bunlar eşit olarak mirasçılardır.”
ÜÇÜNCÜ ZÜMRE: TMK md. 497/f.1’e göre: “Altsoyu, ana ve babası
ve onların altsoyu bulunmayan miras bırakanın mirasçıları, büyük ana ve büyük
babalarıdır. Bunlar eşit olarak mirasçıdırlar. “Buna göre, üçüncü zümre, büyük
anneler ve büyükbabalar ile onlardan üreyenlerden oluşur.

TMK bu üç zümreyi de kendi içinde bir sıralamaya tabi tutarak hangi


zümredeki kan hısımlarının hangi sıra ile mirasçı olabileceğini belirlemiştir.
Kanunumuz kan hısımlarının yasal mirasçılığını miras bırakanın yer aldığı ilk üç
zümre ile sınırlamış bunun ötesindeki zümrelerdeki kan hısımlarına yasal
mirasçılık tanımamıştır.

ab) Zümre Sistemine Hakim İlkeler

1. Derece İtibarıyla Önce Gelen Zümredeki Kan Hısımları, Sonraki


Zümredekilerin Mirasçılığını Engeller.

2
İlkenin Yasal Dayanağı:
 TMK md. 495/f.1: Miras bırakanın birinci derece mirasçıları, onun
altsoyudur.
 TMK md. 496/f.1: Altsoyu bulunmayan miras bırakanın
mirasçıları, ana ve babasıdır.
 TMK md. 497/f.1: Altsoyu, ana ve babası ve onların altsoyu
bulunmayan miras bırakanın mirasçıları, büyük ana ve büyük
babalarıdır.
Örnek:
Soru: Miras bırakan Mehmet öldüğünde, iki çocuğu Aslı ve Vedat,
annesi Aydan, babası Adnan, anne tarafından büyükannesi, büyükbabası
ve teyzesi hayattadır. Buna göre Mehmet’in yasal mirasçıları
kim/kimlerdir?
Cevap: Miras bırakanın birinci zümredeki kan hısımları olan
çocuklarının varlığı sıra itibarıyla sonra gelen zümrelerdeki kan
hısımlarının yasal mirasçılığını engelleyecektir. Bu nedenle, Aslı ve
Vedat dışında kalan ailenin diğer üyeleri yasal mirasçı olamayacaklardır.
Not: Mehmet’in çocukları olmasaydı; ikinci zümrede yer alan anne ve
babanın varlığı, üçüncü zümrede yer alan büyükanne, büyükbaba ve
teyzenin mirasçılığını engelleyecekti.

2. Zümre içinde ön sıradaki/derecedeki kan hısımları sonra gelenlerin


mirasçılığını engeller (Zümredeki herkes, altsoyunun mirasçılığını
engeller).

İlkenin Yasal Dayanağı:


 TMK md. 495/f. 3: Miras bırakandan önce ölmüş olan
çocukların yerini, her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoyları
alır.
 TMK md. 496/f.2: Miras bırakandan önce ölmüş olan ana ve
babanın yerlerini, her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoyları
alır.

3
 TMK md. 497/f.3: Miras bırakandan önce ölmüş olan büyük ana
ve büyük babaların yerlerini, her derecede halefiyet yoluyla
kendi altsoyları alır.

Örnek:
Soru: Miras bırakan Cemil öldüğünde; annesi, babası, kardeşleri Cemal ve
Celil ile yeğeni Ekrem hayattadır. Cemil’in yasal mirasçıları kimlerdir?
Cevap: Cemil’in anne ve babasının varlığı zümre içinde kendilerinden sonra
gelen altsoylarının yani Cemal ve Celil ile Ekrem’in mirasçılığını
engelleyecektir. Dolayısıyla Cemil’in yasal mirasçıları anne ve babasıdır.

3. Zümre içinde miras bırakandan önce ölen kişilerin yerini altsoyu alır. Bu
kurala zümrede halefiyet denir.

İlkenin Yasal Dayanağı


TMK md. 495/f. 3: Miras bırakandan önce ölmüş olan çocukların
yerini, her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoyları alır.
TMK md. 496/f. 2: Miras bırakandan önce ölmüş olan ana ve
babanın yerlerini, her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoyları
alır.
TMK md. 497/f. 3: Miras bırakandan önce ölmüş olan büyük ana
ve büyük babaların yerlerini, her derecede halefiyet yoluyla kendi
altsoyları alır.
Örnek:
Soru: Kerem öldüğünde annesi Emel, torunu Taylan ve kardeşi Kayra
hayattadır. Kerem’in oğlu Çağdaş ve babası Adem, Keremden önce ölmüştür.
Kerem’in yasal mirasçıları kimlerdir?
Cevap: Keremden önce ölen Çağdaş ve Adem mirasçı olamaz. Halefiyet kuralı
gereği, Çağdaş’ın yerini Taylan alacaktır. Birinci zümredeki Taylan’ın varlığı,
ikinci zümredeki kan hısımları Emel ve Kayra’nın mirasçılığını
engelleyecektir. Kerem’in altsoyu bulunmasaydı; Keremden önce ölen
Adem’in yerini halefiyet kuralı gereği Kayra alacak ve bu durumda Emel ve
Kayra mirasçı olacaktı.

4
4. Zümrede miras payı, miras bırakandan mirasçılara giden hat/taraf/kol
sayısınca eşit parçaya ayrılır. Halefiyetin söz konusu olduğu durumlarda,
ilgili kişiye düşen miras payı altsoyu arasında eşit paylaştırılır.

İlkenin Yasal Dayanağı:


 TMK md. 495/f.2: Çocuklar eşit olarak mirasçıdırlar.
 TMK md. 496: Altsoyu bulunmayan miras bırakanın
mirasçıları, ana ve babasıdır. Bunlar eşit olarak
mirasçıdırlar.
 TMK md. 497: Altsoyu, ana ve babası ve onların altsoyu
bulunmayan miras bırakanın mirasçıları, büyük ana ve
büyük babalarıdır. Bunlar eşit olarak mirasçılardır.
 TMK md. 498: Evlilik dışında doğmuş ve soybağı, tanıma
veya hakim hükmüyle kurulmuş olanlar, baba yönünden
evlilik içi hısımlar gibi mirasçı olurlar.
Örnek:
Soru: Aydın öldüğünde çocuğu Duru ile kendisinden önce ölen çocuğu
Derya’nın iki çocuğu (Aydın’ın torunları) Can ve Ceylin hayattadır. Aydın’ın
yasal mirasçıları kimlerdir?
Cevap: Aydın’ın mirası, Aydından her bir mirasçıya giden hat sayısınca eşit
parçaya ayrılacaktır. Halefiyet kuralı gereği Derya’nın yerini alan Can ve
Ceylin, Derya hayatta olsaydı ona düşecek olan miras payını aralarında eşit
şekilde paylaşacaktır.

5. Zümre içinde, miras bırakandan önce altsoy bırakmaksızın ölen kişilere


giden hatlar mirasın paylaştırılmasında dikkate alınmaz. Üçüncü zümrede
bu hatta giden miras, aynı taraftaki kan hısımlarına, onlar da yoksa diğer
taraftaki kan hısımlarına ait olur.

İlkenin Yasal Dayanağı:


 TMK md. 496/f. 3: Bir tarafta hiç mirasçı bulunmadığı
taktirde, bütün miras diğer taraftaki mirasçılara kalır.
5
 TMK md. 497/f. 3: Ana veya baba tarafından olan
büyük ana ve büyük babalardan biri altsoyu
bulunmaksızın miras bırakandan önce ölmüşse, ona
düşen pay aynı taraftaki mirasçılara kalır. Ana veya
baba tarafından olan büyük ana ve büyük babaların
ikisi de altsoyları bulunmaksızın miras bırakandan
önce ölmüşlerse, bütün miras diğer taraftaki
mirasçılara kalır.

Örnek 1:
Soru: Mustafa öldüğünde çocuğu Metin ile kendisinden önce ölen çocuğu
Çetin’in çocukları Aylin ve Ayhan hayattadır. Mustafa’nın diğer bir çocuğu
Tarık ise miras bırakandan önce altsoyu olmaksızın ölmüştür. Somut olayda
Mustafa’nın yasal mirasçıları kimlerdir?
Cevap: Miras bırakanın yasal mirasçılarının belirlenmesinde altsoy
bırakmaksızın ölen Tarık’a giden hat dikkate alınmayacaktır. Mustafa’nın
mirası, Mustafa’dan her bir mirasçıya giden hat sayısınca eşit parçaya ayrılacak;
halefiyet kuralı gereği Çetin’in yerini alan Aylin ve Ayhan, Çetin hayatta
olsaydı ona düşecek olan payı aralarında eşit şekilde paylaşacaktır. Diğer
taraftan ise Metin de Aylin ve Ayhan ile birlikte Mustafa’nın yasal mirasçısı
olacaktır. Yasal miras payı oranlarına bakıldığında ise Metin terekenin ½ ‘ne
sahip olurken, Aylin ¼ ve Ayhan ¼ üne sahip olacaktır.
Örnek 2:
Soru: Miras bırakan Erdem öldüğünde sadece anne tarafından büyük annesi ve
baba tarafından büyük annesi ve büyük babası hayattadır. Buna göre, Erdem’in
yasal mirasçılarını ve bu mirasçıların yasal miras paylarını yazınız.
Cevap: Somut olayda Erdem’in yasal mirasçıları anne tarafından büyük annesi
ve baba tarafından büyük annesi ve büyük babasıdır. Nitekim anne tarafından
büyük babası altsoy bırakmaksızın Erdem’den önce ölmüştür. Bu nedenle altsoy
bırakmaksızın ölen büyük babaya giden hat paylaştırmada dikkate alınmayacak;
onun miras payı aynı taraftaki büyük anneye ait olacaktır. Bu durumda, büyük
annenin miras payı ½’dir. Diğer taraftan baba tarafından büyük annenin yasal
miras payı ¼ ve yine büyük babanın miras payı ¼ şeklinde olacaktır.
6. Miras bırakana çift hısımlık bağı ile bağlı olan kişiler, iki ayrı kök
üzerinden iki hısımlık bağını kazanıyorlarsa, iki ayrı kökten iki ayrı miras
payı alır.

6
7. Yalnızca anne veya babanın ortak olması suretiyle yarım kan hısımlığı
kurulur. Yarım kan hısımı, kan hısımı olarak yasal mirasçı olur. Ancak
yarım kan hısımları sadece ait oldukları kökten ve hattan miras alırlar.

Örnek:
Soru: Miras bırakan Esma 2016 yılında öldüğünde annesi, babası, kardeşi Hülya
ve anne bir baba ayrı kardeşi Yakup hayattadır. 2020 yılında annesini ve
babasını trafik kazasında kaybeden Esma’nın 2022 yılında gelinen sürece kadar
yılları dikkate almak suretiyle yasal mirasçılarını ve yasal miras paylarını
yazınız.
Cevap: Esma 2016 yılında öldüğünde yasal mirasçıları anne ve babası olup,
miras payları ½ şeklinde olacaktır. 2020 yılında annenin ve babanın vefatından
sonra yasal mirasçılar Hülya ve Yakup olacaktır. Buna göre anneden gelen ½ lik
yasal miras payını Hülya ve Yakup aralarında yarı yarıya paylaşacağından
Hülya’nın yasal miras payı ¼ ve Yakup’un yasal miras payı ¼ olarak
belirlenecektir. Hülya burada Yakup dan ayrı olarak babasından da yasal miras
payı alacak ve bunun oranı ½ olacaktır. Son durumda ise Hülya ¼+ 1/2 = ¾
miras payına sahip olacaktır.

b) Evlatlık ve altsoyu
 TMK md. 500’de düzenlenmiştir.
Evlatlık ve altsoyunun evlat edinene mirasçılığı aşağıdaki esaslara tabidir:
 Evlatlık ve altsoyu, miras bırakanın altsoyu ile aynı miras hakkına
sahiptir. Evlatlık ve altsoyu, miras bırakanın 1. Zümresinde yer alır.
Ancak evlatlık ve altsoyu yalnızca evlat edinene mirasçı olabilir.
Evlatlık ilişkisi ile yalnızca evlat edinen ile evlatlık ve altsoyu
arasında hısımlık ilişkisi kurulduğundan, evlatlık ve altsoyu, evlat
edinenin kan hısımlarına mirasçı olamaz. Diğer bir ifade ile kan
hısımlığına dayanan mirasçılıkta; miras bırakandan önce ölen evlat
edinenin yerini halefiyet yoluyla evlatlık ve altsoyu almaz.
 Evlat edinen ile evlatlık ve altsoyu arasındaki mirasçılık tek yönlüdür.
Evlat edinen ve hısımları, evlatlık ve altsoyuna mirasçı olmazlar
(TMK md. 500/f.2).

7
 Evlatlık ve altsoyunun mirasçı olabilmesi için evlat edinenin ölümü
sırasında geçerli bir evlatlık ilişkisi kurulmalı ve devam ediyor
olmalıdır. Evlat edinme işlemleri sırasında evlat edinen ölürse, kural
olarak evlatlık ilişkisi kurulmadığından mirasçılık da söz konusu
olmayacaktır. Ancak mahkemeye başvurduktan sonra evlat edinmek
isteyen ölürse ve diğer şartlar da tamamsa, evlatlık ilişkisi kurulur
(TMK md. 315/f.2). Bu durumda evlatlık ve altsoyu evlat edinene
mirasçı olabilecektir.
 Evlat edinme, evlat edinenin çocuklarının yararlarını hakkaniyete
aykırı bir biçimde ihlal etmemelidir (TMK md. 305).
 TMK md. 500’e göre, evlatlık ve altsoyu evlat edinene mirasçı
olabileceği gibi evlatlığın kendi ailesindeki mirasçılığı da devam
eder. Evlatlık kan hısımı olarak, kendi ailesindeki diğer kan hısımları
ile mirasçı olabilecektir. Böylelikle evlatlığın iki yönlü miras hakkına
sahip olması esası benimsenmiştir.

c)Sağ Kalan Eşin Mirasçılığı


Sağ kalan eş-------Birinci Zümre ile Birlikte Mirasçıysa---Mirasın ¼’ü
Sağ kalan eş-------İkinci Zümre ile Birlikte Mirasçıysa---Mirasın ½’si
Sağ kalan eş----Üçüncü Zümre Başları veya Çocukları ile Birlikte
Mirasçıysa-----Mirasın ¾’ü
Sağ kalan eş----Tek başına Mirasçıysa (1. ve 2. Zümrelerle 3. Zümrede
Zümre başları ve Çocukları Yoksa)---Mirasın Tamamı

ca) Boşanma davasının eşin mirasçılığına etkisi


Boşanma davası devam ederken eşlerden birinin ölmesinin sağ kalan eşin
mirasçılığına etkisi TMK md. 181/f.2’de düzenlenmiştir. TMK md. 181/f.1’e
göre: “Boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve
boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan
hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça, kaybederler.” TMK md. 182/f.2’ye göre
ise “Boşanma davası devam ederken, ölen eşin mirasçılarından birisinin davaya
devam etmesi ve diğer eşin kusurunun ispatlanması halinde de yukarıdaki fıkra
hükmü uygulanır.” Böylelikle evlilik ölümle sona ermiş olsa bile ölen eşin
mirasçısına artık bir tespit davasına dönüşen boşanma davasına devam etme
imkânı tanınmıştır. Dava sonucunda sağ kalan eşin kusurlu olduğunun tespiti
halinde, ölen eşe mirasçı olamaması öngörülmüştür. Hükümdeki kusurdan
8
kastedilen, sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verebilecek ağırlıkta kusurlu bir
davranışta bulunmasıdır.
cb) Butlan davasının mirasçılığa etkisi
Eşlerden birinin ölmesi, evlilik hakkında mutlak butlan davası açılmasına
engel olmaz. Bu durum, sadece cumhuriyet savcısının dava açma imkanını
ortadan kaldırmaktadır (TMK md. 147/f. 1). Mirasçılar ilgili sıfatıyla dava açma
hakkına sahiptirler. Nispi butlan davasını açma hakkı ise sadece ilgili eş ve yasal
temsilcilere aittir. İlgili eşin nispi butlan davası açma hakkı, mirasçılara geçmez.
Ancak ilgili eş sağlığında nispi butlan davası açmışsa, mirasçılar bu davaya
devam edebilir.
cd) İki eşin mirasa hak kazanması
 İlgili hüküm TMK md. 147/f. 3 dür.
 Evliyken yeniden evlenen kişinin ölümü halinde ilk evliliği ölümle
sona erdiği gibi; iyiniyetli olması halinde ikinci evliliğin butlanına da
karar verilemeyecektir. Bu durumda ikinci evlenme de geçerli bir
evlenmenin bütün hüküm ve sonuçlarını doğuracak; her iki evlilikteki
sağ kalan eş, bu sıfatla yasal mirasçı olabileceklerdir. Bu iki eş, sağ
kalan eşe düşen yasal miras payını aralarında eşit şekilde
paylaşacaklardır.
dd) Mal rejimi ve miras hakkı
Eşlerden birinin ölümü, evlilik birliğini sona erdirebileceği gibi bu evlilik
birliğinde uygulanan mal rejiminin de sona ermesine yol açacaktır. Mal ayrılığı
dışındaki mal rejimlerinde, sona erme tasfiyenin yapılması sonucunu
doğuracaktır. Mal rejiminin sona ermesiyle doğan hak ve borç, ölen eşin
terekesinde yer alacaktır. Bu durumda önce mal rejiminin tasfiye edilmesi,
ardından mirasın paylaştırılmasına geçilmesi yerinde olacaktır. Ancak bu şekilde
hareket edilmesini zorunlu kılan bir düzenleme yoktur. Mal rejiminden doğan
hakkın ileri sürülmesi ile mirasçılıktan doğan hakların ileri sürülmesi birbirinden
bağımsızdırlar.
e) Devlet
TMK md. 501’e göre, “Mirasçı bırakmaksızın ölen kimsenin mirası Devlete
geçer.” Eğer bir kimse öldüğü sırada, ilk üç zümresinde hiçbir kan hısımı,
evlatlığı ve altsoyu ile sağ kalan eşi yoksa ve bu kişi herhangi birini mirasçı
atamamışsa; miras Devlete geçecektir.

9
SAKLI PAYLI MİRASÇILAR ve SAKLI PAY ORANLARI
TMK md. 505’e göre “ Mirasçı olarak altsoyu, ana ve babası veya eşi
bulunan miras bırakan, mirasının saklı paylar dışında kalan kısmında ölüme
bağlı tasarrufta bulunabilir.”
Medeni Kanun, bir taraftan kişiye ölümünden sonra geriye bırakacağı
terekesi üzerinde hak sahibi olabilecek kişileri belirleme özgürlüğü vermiş;
diğer taraftan ise bu tasarruf özgürlüğünü yasal mirasçılardan altsoy, anne, baba
ve sağ kalan eş lehine sınırlamıştır. Bu sınırlama ile miras bırakanın iradesiyle
bertaraf edemeyeceği yasal mirasçılık ve ortadan kaldıramayacağı miras payları
öngörülmüştür. Miras bırakanın tasarruflarıyla terekede hak sahibi olmalarını
önleyemeyeceği yasal mirasçılara, saklı paylı mirasçılar (mahfuz hisseli
mirasçılar) ve yine bu kişilerin ortadan kaldırılamayan yasal miras paylarına sda
saklı pay (mahfuz hisse) denilmektedir.
Bir kişinin saklı paylı mirasçı olduğundan söz edebilmek için o kişinin
öncelikle mirasçı olması gerekmektedir. Bir kişi mirasçılık sıfatını herhangi bir
nedenle kazanamıyorsa, o kişi kanunun öngördüğü saklı payını da talep edemez.
Zümre sisteminde, miras bırakanın altsoyunun varlığı, onun anne ve babasının
mirasçı olmasını engelleyeceği için bu kişiler mirasçı olamayacaktır (TMK md.
496/f.1). Bu durumda kanunda anne ve babanın saklı paylı mirasçı olması da
önem taşımaz.
TMK md. 505 ve 506’da saklı paylı mirasçı olduğu belirtilen altsoy
kavramına, kan hısımları gibi yasal mirasçı olan (TMK md. 500) evlatlık ve
altsoyu da dahildir. Buna göre, evlatlık ve altsoyu da evlat edinenin saklı paylı
mirasçısıdır ve saklı pay oranı yasal miras payının yarısıdır.
Saklı paylı mirasçıların saklı pay oranları TMK md. 506’da düzenlenmiştir.

MİRASÇILAR
A) Yasal Mirasçı
a) Saklı paylı yasal mirasçı
b) Saklı paylı olmayan yasal mirasçı
B) İradi Mirasçı/ Atanmış Mirasçı

SAKLI PAYLI MİRASÇILAR

10
A) Altsoy-------Yasal Miras Payının ½’si
B) Anne --------Yasal Miras Payının ¼’ü
C) Baba --------Yasal Miras Payının ¼’ü
D) Sağ kalan eş----Birinci Zümre ile--------Yasal Miras Payının Tamamı
Sağ kalan eş----İkinci Zümre ile---------Yasal Miras Payının Tamamı
Sağ kalan eş----Üçüncü Zümre ile veya tek başına----Yasal Miras Payının
¾’ü
MİRAS BIRAKANIN TASARRUF ORANI
Miras bırakan, “mirasının saklı paylar dışında kalan kısmında” istediği
şekilde tasarruf edebilir (TMK md. 505). Saklı paylar toplamı çıktıktan sonra
terekenin geriye kalan kısmı miras bırakanın tasarruf oranı (tasarruf nisabı)
olarak isimlendirilir. Miras bırakanın hiçbir saklı mirasçısı bulunmuyorsa,
terekesi üzerinde dilediği gibi tasarrufta da bulunabilecektir (TMK md. 505/f.2).
Diğer bir ifade ile saklı paylı olmayan yasal mirasçıların mirasta hak sahibi
olmaları miras bırakanın aksine bir tasarruf yapmamış olmasına bağlıdır. Miras
bırakan herhangi bir gerekçe göstermeksizin istediği şekilde saklı paylı olmayan
mirasçıları mirasından uzaklaştırma imkanına sahiptir.

SAKLI PAYLARI İHLAL EDEN TASARRUFLARIN TENKİSİ


Miras bırakan, tasarruflarıyla saklı payları ihlal etmemek zorundadır.
Emredici kanun hükümleriyle korunan saklı payları ihlal eden tasarruflar
geçersizdir. Ancak bu geçersizlik kendiliğinden ortaya çıkmamaktadır. Saklı
paylı mirasçıların, miras bırakanın tasarruflarının saklı payları ihlal ettiğini ileri
sürmesi gerekmektedir. Saklı paylı mirasçılar bunu ileri sürdüğünde, ilgili
tasarruflar saklı payları ihlal ettikleri ölçüde geçersizleşecektir. Diğer bir
ifadeyle, miras bırakanın tasarrufları, tasarruf oranına denk gelen miktarlara
indirilecektir. Buradan yola çıkarak, tasarrufların saklı payları ihlal ettikleri
ölçüde geçersizleştirilmesi, azaltma veya eksiltme anlamına gelen tenkis
kavramı ile ifade edilmektedir (TMK md. 560).

11

You might also like