Professional Documents
Culture Documents
İsmet Özel Yabancilasma
İsmet Özel Yabancilasma
Sevim ŞAHĐN
VAN–2010
T.C.
YÜZÜNCÜ YIL ÜNĐVERSĐTESĐ
SOSYAL BĐLĐMLER ENSTĐTÜSÜ
FELSEFE VE DĐN BĐLĐMLERĐ ANABĐLĐM DALI
DĐN SOSYOLOJĐSĐ BĐLĐM DALI
Hazırlayan
Sevim ŞAHĐN
Danışman
Yrd. Doç. Dr. Hasan ÇĐÇEK
VAN–2010
SOSYAL BĐLĐMLER ENSTĐTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ’NE,
Đmza
Başkan : ................................................................................................
Üye : .....................................................................................................
Üye : .....................................................................................................
Üye : .....................................................................................................
ONAY: Yukarıdaki imzaların, adı geçen öğretim üyelerine ait olduğunu onaylarım.
Enstitü Müdürü
ĐÇĐNDEKĐLER
ĐÇĐNDEKĐLER ............................................................................................................I
ÖNSÖZ........................................................................................................................ III
KISALTMALAR ........................................................................................................ V
GĐRĐŞ ........................................................................................................................... 1
1. ĐSMET ÖZEL’ĐN HAYATI VE ESERLERĐ ....................................................... 5
1.1. Hayatı, Düşünsel Dönemleri......................................................................... 5
1.2. Eserleri......................................................................................................... 10
1.2.1. Şiir......................................................................................................... 10
1.2.2. Deneme, Söyleşi, Mektup..................................................................... 10
1.2.3. Çevirdiği Eserler ................................................................................... 12
1.3. Şair Đsmet Özel ........................................................................................... 12
1.4. Yazar Đsmet Özel ........................................................................................ 14
2. MODERNLEŞMENĐN KRĐTĐK KAVRAMLARI............................................. 16
2.1. Teknik ........................................................................................................ 16
2.2. Medeniyet .................................................................................................. 18
2.3. Yabancılaşma............................................................................................. 21
3. ĐSMET ÖZEL’ĐN ÜÇ MESELESĐ: TEKNĐK, MEDENĐYET,
YABANCILAŞMA..................................................................................................... 27
3.1. Bir Makine veya Mekanizmanın Ötesinde “Teknik” .................................. 27
3.1.1. Tekniğin Öteki Üzerindeki Hegemonyası .......................................... 27
3.1.2. Teknolojinin “Akıl”a Hakimiyeti ........................................................ 29
3.1.3. Tabiatı ve Eşyayı Đstismar Unsuru Olarak “Teknik” ........................... 30
3.1.4. Batılılaşma Algımız “Taklit” ............................................................... 32
3.2. Bir Zaaf Unsuru Olarak “Medeniyet”......................................................... 35
3.2.1. Özel’e Göre Medeniyetin Tanımı ve Kökenleri ................................. 35
3.2.2. Đbn-i Haldun’un Medeniyet Anlayışının Đrdelenmesi ......................... 36
3.2.3. “Zerafet” Đçtenliğin Đnceliğe Dönüşümü............................................. 38
3.2.4. Đslâm’ın Medeniyete Karşı Duruşu ..................................................... 39
3.3. Bir Tanrıtanımazlık Olarak “Yabancılaşma”............................................. 42
I
3.3.1. Hümanizmin “Mükemmel Đnsanı” ve “Tanrıtanımazlık” .................. 42
3.3.2. Yabancılaşmanın Ürettiği “Yalnız Đnsan” ......................................... 44
4. “ÜÇ MESELE”NĐN ÇÖZÜMLEMESĐ ............................................................... 46
4.1. Teknik: “Alet ve Edevatın Kültürel Temsilleri”.......................................... 46
4.2. Medeniyet: “Tasavvur ve Tahayyül”........................................................... 48
4.3. Yabancılaşma: “Kendini Bilmek” .............................................................. 51
SONUÇ ....................................................................................................................... 53
KAYNAKÇA .............................................................................................................. 55
ÖZET........................................................................................................................... 59
ABSTRACT ................................................................................................................ 59
II
ÖNSÖZ
III
insanları koruyabilecek alternatif bir toplumsal söylem oluşturabilecek güç ve
dinamiğe sahip olacaktır.
Sevim ŞAHĐN
VAN - 2010
IV
KISALTMALAR
bkz. : Bakınız
c. : Cilt
çev. : Çeviren
der. : Derleyen
ed. : Editör
diğ. : Diğerleri
haz. : Hazırlayanlar
S. : Sayfa
s. : Sayı
terc. : Tercüme
üniv. : Üniversite
v.b. : Ve benzeri
v.d. : Ve diğerleri
yay. : Yayınları
V
GĐRĐŞ
1
Necdet Subaşı, Alevi Modernleşmesi, Kitâbiyât, Ankara, 2005, 62.
2
Muammer Tuna, “Toplum ve Çevre” Sosyolojiye Giriş, (ed. Đhsan Sezal), Martı Kitap yay., Ankara,
2003, 382.
3
Doğu Ergil, “Yabancılaşma Kavramına Đlk Katkılar”
(http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/42/442/4949.pdf,s.96, 27. 01. 2010)
4
Đsmet Özel, Üç Mesele: Teknik-medeniyet-yabancılaşma, Şûle yay., Đstanbul, 2008, 13.
1
en dinamik unsuru olarak bizimledir.5 Böylece teknoloji yerli kültürleri evrensel bir
kültürle kaynaştırmayı beraberinde getirir.
5
Özel, a.g.e., 14.
6
Ahmet Cevizci, Felsefe Sözlüğü ,Ekin yay., Ankara, 1997, 87.
7
Subaşı, a.g.e., 78.
8
Özel, a.g.e., 123.
2
Müslümanların en önemli problemi kendi tanımına sahip çıkarken aynı zamanda
kendine özgü bir medeniyeti de yeniden kurup kuramayacağı sorunudur.9
9
Özel, Üç Mesele, 124.
10
Michael E. Meeker, “Türkiye Cumhuriyetinin Yeni Müslüman Aydınları”, Bilgi ve Hikmet, Kış,
1993/1, (154168) , 166.
11
Necdet Subaşı, Türk Aydınının Din Anlayışı, Yapı Kredi Yay., Đstanbul, 1996, 199.
12
Binnaz Toprak, “Đslâmcı Aydınların Endüstriye ve Teknolojiye Başkaldırısı” (çev.Hasan
Boynukara), Bilgi ve Hikmet, Güz, 1995/12 (66-75) , 69.
13
Meeker, a.g.m., 166.
3
Đkinci bölümde Teknik, Medeniyet ve Yabancılaşma kavramları
“Modernleşmenin Kritik Kavramları” başlığı altında ele alınıp farklı düşünür ve
akademisyenlerin tanımlamalarıyla açıklanmaya çalışılmıştır.
4
1. ĐSMET ÖZEL’ĐN HAYATI VE ESERLERĐ
Đsmet Özel 19 Eylül 1944’te Kayseri’de altı çocuklu bir ailede dünyaya
gelmiştir. Babası polis memurudur. Kastamonu’da Abdülhak Hamid Tarhan
ilkokulu’nda eğitim görmüştür. 1955 yılında ilkokulu bitirdikten sonra Çankırı’ya
taşınan ve babası emekli olan Özel, ortaokulu Çankırı Lisesi’nin orta kısmında
bitirirken liseyi Ankara’da Gazi Lisesi’nde tamamlar. Ankara Üniversitesi Siyasal
Bilgiler Fakültesi’ne 1962 yılında başlayan Özel, dört yıl sonra okulu tamamlamadan
Siyasal Bilgilerden ayrılır.14
Henüz çocuk denecek yaşta şiire ilgi duyan Özel’in şiirle asıl tanışması 1962
yılından itibaren başlar. Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde öğrenciyken şiirler yazar. Đlk
şiiri 1963 yılında Yelken Dergisi’nde yayımlanır.17 Fakülteden arkadaşlarıyla birlikte
hazırlanması ve satılmasında etkinlik gösterdiği Dönüşüm adlı siyasi dergiyi 1966
yılında çıkarmaya başlar. Đlk şiir kitabı Geceleyin Bir Koşu’yu aynı yıl kendi yayını
olarak çıkarır.18
Özel, 1967 yılında gittiği askerliğini Muş’ta sürdürürken babası Ahmet Özel’i
kaybeder. 1969’da Evet, Đsyan adlı ikinci şiir kitabını çıkaran Özel’in, hayatı ve
insanı merkeze alarak şiiri bir dünya görüşü ile buluşturması başarısının temellerini
oluşturmuştur. Mart 1970’te kendi yönetiminde Halkın Dostları dergisini çıkarmaya
14
Osman Özbahçe, “Đsmet Özel Biyografisi”, Memleket Dergi, S.1. Nisan 2006,1.
15
Đsmet Özel, Waldo Sen Neden Burada Değilsin, Çıdam yay., Đstanbul 1993, 15.
16
Özbahçe, a.g.m., 1.
17
Özbahçe, a.g.m., 1.
18
Özbahçe, a.g.m,, 1.
5
başlar. Daha sonra dergi Ankara’ya taşınır.19 Özel de 1970’te Ankara’ya taşınıp
Đnşaat Mühendisleri Odası tarafından yayımlanan Türkiye Mühendislik Haberleri
Dergisi’ nde teknik sekreter olarak çalışır.20
19
Özbahçe, a.g.m, 1.
20
Đbrahim Tüzer, Đsmet Özel’în Şiirleri Üzerine Bir Đnceleme,(Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü yayımlanmamış doktora tezi) 2007, 29.
21
Özel, a g e., 78.
22
Özel, a.g.e, 35.
23
Özbahçe, a.g.m, 1.
24
Özbahçe, a.g.m., 1.
25
Özel, a.g.e., 34.
26
Özel, a.g.e., 78.
27
Özel, a.g.e., 78.
28
Tüzer, a.g.e., 31.
29
Özbahçe, a.g.m, 1.
6
1976 yılının başında Hacettepe Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı’ndan sınıf
arkadaşı olan Necla Arslandoğdu ile evlenen30 Özel, dört çocuk babasıdır.
Memuriyetten 1977’de istifa eden Özel, aynı yıl Yeni Devir gazetesinde köşe
yazarlığı yapmaya başlar. Milli gazete ve Yeni Şafak gazetelerinde, Gerçek Hayat
dergisinde sürdürdüğü bu görevinin amacını insanların dikkatlerinin “Kur’an’ı
Kerim” üzerine yoğunlaşmasını sağlamak olarak görür. Özel, 4 Ağustos 2003’te
yayımladığı “Bir Zamanlar Bir Đsmet Özel Vardı” (Milli Gazete) başlıklı yazısıyla
yazılarını sonlandırır ve bu sonlandırışı “ben sizin durduğunuz yerden tedirgin
oldum, artık gidiyorum.”31 cümlesiyle kategorize eder. Kültür, bilim, siyaset, sanat
gibi konuları ele aldığı yazılarının çoğu kitaplar halinde yayımlanır.32
30
Tüzer, a.g.e, 31.
31
Özel, Đsmet, “Bir Zamanlar Bir Đsmet Özel Vardı”( www.karakutu.com.07.08.2004).
32
Özbahçe, a.g.m., 1.
33
Özbahçe, a.g.m., 1.
34
Özbahçe, a.g.m., 1.
7
Kültür Bakanlığı Đstanbul Devlet Konservatuarı’nda Fransızca okutmanı
olarak on sekiz yıl çalışan Özel, Fransızca okutmanlığından emekli olduktan sonra
Bilgi Üniversitesi’nde misafir öğretim üyesi olarak çalışmaya başlar ve burada şiir
teorisi üzerine dersler verir.35
35
Tüzer, a.g.e., 33.
36
Servet Kızılay “Đsmet Özel’in ‘Türk (lük)’ Kavramı Hakkında”( www.aktüelpsikoloji.com.
26.06.2009),1.
37
Sait Mermer, “Đsmet Özel’in Anakronik Türklük Yaklaşımına Bir Eleştiri”,( http:
www.cemaat.com/ismet-özel 26.06.2006),1.
38
Kızılay, a.g.m.,1.
39
Sait Mermer, a.g.m.,1.
40
Mermer, a.g.m.,2.
8
olarak gördüğü Türklüğü Peygamberin, cihada gitmeyip bu iş için kullanacakları
maddi kaynak ile mescid yaptıranların mescidine gitmemesi ve daha sonraki
zamanlarda o mescidlerin yıkılması ile başladığını belirtir.41
Özel’in 24 Nisan 2008 tarihli 32. Gün programında “Türklük mürklük benim
derdim değil, ben bir toprak üzerinde başı dik ve haysiyetine sahip olarak yaşamak
istiyorum” ifadesiyle aslında Türklüğün bir duruş olduğunu ifade ederek böylece
Türklüğü Đslamiyetin bağımlı değişkeni haline getirir. Kişi Đslamiyeti benimsediği
oranda Türk’tür. Özel’in yine aynı programda “Türkçü müsünüz?” sorusuna verdiği
“Asla, katta ben Türküm. Türk’ü alıp satmıyorum. Türklük bir ırk değildir, Türklük
bir kültür değildir, Türklük sadece ve sadece tarihi bir roldür. Bu rolü benimseyen
insanlar Türklüğe sahip çıkarlar, bu rolü reddeden insanlar Türklüğü reddederler”
şeklindeki cevabı onun bu konudaki duruşunu anlamamızı kolaylaştırır. “Türklük,
Đslam bayraktarlığından başka bir şey ise onu anmaya değmez.”42 cümlesi ile
düşüncesini ifade eder.
Özel’e göre Türk kanı taşımak kişinin Türk olduğunu kabul etmemiz için
yeterli değildir. Türklüğü biyoloji, antropoloji ve sosyal bilimlerin yardımı ile
tanımlanma çabası boşunadır. Kişilerin Türklüklerini muhafaza etmek istiyorlarsa
bilimsellikten, bilimselliklerini muhafaza etmek istiyorlarsa Türklükten vazgeçmesi
gerekir.43 Görüşlerini bu şekilde özetleyebileceğimiz Özel kendisinin, Türkiye
düşmanlarının ajanı olmadığını, on altı yaşından beri bu gibi insanlara karşı
savaştığını, zamanını hiç boş geçirmediğini vurgulayıp kendisini “Kalın Türk” olarak
nitelendirir.44
41
Đsmet Özel, 32. Gün Programındaki Söyleşi, Kanal D, 24 Nisan 2008.
42
Özel, a.g.p.
43
Özel, a.g.p.
44
Đsmet Özel, Kalın Türk, Şûle Yay., 2007, Đstanbul, 7.
9
Ödülü, Uluslararası Yunus Emre Ödülü, “Gabriela Misteral Nişanı” ve Türkiye
Yazarlar Birliği “Üstün Hizmet Ödülü” Özel’in aldığı ödüllerdir.45
1.2. Eserleri
1.2.1. Şiir
- Erbain (1987)
- Üç Mesele (1987)
45
Özbahçe, a.g.m., 2.
10
- Tehdit Değil Teklif (1987)
- Ve’l-Asr (1996)
- Çenebazlık (2006)
Bileşenleriyle Basit
Neredeyizim
Ebrulî Külâh
11
1.2.3. Çevirdiği Eserler
Çocuk yaşlarda şiire ilgi duyan Özel, şiirle düzenli bir şekilde 1962 yılından
itibaren ilgilenmiştir.46 Şiir Yazma sürecini aşama aşama anlattığı Waldo Sen Neden
Burada Değilsin isimli kitabında, “Neyi yazdığım ön plana çıkmaksızın yazmanın
önemini yaşayabilirim” diyen Özel, zamanla şiiri dünya hakkındaki tasavvurlarının
yedeğinde ve beklentilerinin doğrultusunda yazamayacağını anladığını ve zihninin
işleyişini tamamen serbest bırakıp ortaya çıkanı bilinçle düzene sokması gerektiğini
kabul eder.47 Bunu da “Yazdığım her dizenin kendimce bir hikâyesi var. Bu
demektir ki benliğimde bir mekân tutmayan şeyler yazılamıyor”48 cümlesi ile ifade
eder.
Özel’e göre şiirin ortaya çıkışındaki sebep “anlatılmaz bir şeyin anlatılmaya
çabalanması, anlatılabilir bir şeyin yeniden anlamlı kılınması ve yeterince anlamlı
kılınmayan bir şeyin etkili bir anlatıma kavuşturulmaya çalışılmasıdır.50 Waldo Sen
Neden Burada Değilsin adlı kitabında bir şairin çizgisinin anahatlarını yirmi altı
yaşına kadar çizmiş olması gerektiğini söyleyen Özel’e göre yirmi altı yaşından
46
Özbahçe, a.g.m.,1.
47
Özel, a.g.e., 24.
48
Özel, Waldo Sen Neden Burada Değilsin, 24.
49
Cihan Oğuz, Değişim Sürecindeki Türk Toplumu ve Đsmet Özel’de Kimlik Arayışı, (Hacettepe
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi) Ankara, 1992.22.
50
Tüzer,a.g.e.,38.
12
sonra şiire başlanılmaz. “Bu yaşa kadar şairliği otantik yanıyla, ayırıcı vasıflarıyla,
ortaya koyduğu şiirin gücüyle belirginlik kazanmamış kimseler artık bir daha şiire
özgü canlı ve canlandırıcı nitelikleri kazanamazlar.”51 cümlesiyle konu hakkındaki
görüşünü net bir şekilde ifade eden Özel, şair olarak yapabileceği her şeyi, bütün
belirtilerini ortaya koyduğunu, bundan sonrasının kurulmuş bir şiirin çoğalması,
örneklendirilmesi şeklinde süreceğini ifade eder.
Özel şiirin onun alanı olduğunu, şiiri zaafa uğratmakla kendi alanını
daraltacağını ve bunun kendine duyduğu özsaygıyı azaltacağını bu sebeple şiirinin
devrimci niteliğine önem verdiği kadar devrimin şairi olma zaafına düşmemeye de
aynı ölçüde önem verdiğini belirtir. Şair, şiirleriyle yüz yüze gelenlerin dünya ile
olan ilgilerinde yeni bir açılımı, gerekirse rahatsızlığı fark etmeleri gerektiğini dile
getirir.53
13
1963 yılında Yelken dergisinde ilk şiiri yayımlanan Özel’in 1966’da ilk şiir
kitabı Geceleyin Bir Koşu çıkmıştır. Celladıma Gülümserken, ilk dört kitabını
birleştirdiği Erbain, Kırk Yılın Şiirleri, Bir Yusuf Masalı, Çatlayacak Kadar Aşkî /
Of Not Being A Jew şiir kitaplarından bazılarıdır.57
57
Özbahçe, a.g.m. 1.
58
Tüzer, a.g.e, 31-32.
59
Özel, a.g.e., 95.
60
Özel, a.g.e., 96.
61
Tüzer, a.g.e, 33.
62
Özel, a.g.e., 96.
63
Tüzer, a.g.e.,, 34.
14
yamuğunu işaret etmek vazifesini üzerine alma ulviliği mi geçirmişti? Soruların
cevap bulmasının şartı pusun dağıtılmasıdır. Kim dağıtacak pusları? Đnsanlar ciddiye
alınmak için deli taklidi yapıyor. Bu tavır Türkiye’yi hiçbir sahile
yanaştırmayacaktır”64 ifadeleriyle bu konudaki hassasiyetini dile getirmiştir.
Edebiyatta edindiği yeri nefsani tatmin için yeterli gören Özel, bir Müslüman olarak
yazı işinin altından kalkamadığını düşünür ve “Bir zamanlar Bir Đsmet Özel Vardı”
adlı son gazete yazısında, “şimdiye kadar elimden, dilimden ve şair azalarımdan ne
kadar gavurluk (!) sadır oldu ise hepsinin bir alıcısı çıktı”65 cümlesi ile bu durumdan
duyduğu rahatsızlığı dillendirir.
64
Đsmet, Özel, Tok Kurda Puslu Hava, Şule Yay., Đstanbul, 2009, 19.
65
Đsmet, Özel, “Bir Zamanlar Bir Đsmet Özel Vardı”, (www.karakutu.com 22.01.2010).
15
2. MODERNLEŞMENĐN KRĐTĐK KAVRAMLARI
2.1. Teknik
1
Mehmet Rıfat Kademoğlu, “Teknoloji”, Şamil Đslam Ansiklopedisi, Şamil yay. Đstanbul, 1998.
2
Kayhan Mutlu, “Đslam’da Sosyolojinin Yeri ve Önemi”, Đslami Araştırmalar (Journal of Đslamic
Research) Cilt 5, S. 2, (149-153), Nisan,1991, 150.
16
hayatını kolaylaştırıp güvenliğini sağlayan unsurlardır. Teknolojinin ilerletilip aletler
geliştirilmesi ölçüsünde hayat daha kolay yaşanır bir hale gelmiştir. Fakat teknoloji
sosyal ve psikolojik alana olumsuz etki yapmayacak bir şekilde dengeli
kullanılabilmelidir.3 Đyi bilinmelidir ki teknik, sosyal hayatı ve kültürü her zaman
olumlu yönde etkilemeyebilir. Bazen insanlığa uygarlık yerine felaketler de
getirmesi, mümkündür. Bernard Dixon teknik hakkında şunları dile getirir: “Tekniğin
hayatın bütün sadeliğini ve yumuşaklığını, dünyanın bütün güzelliğini yıkışını
görüyorum. Medeniyet maskesi altında barbarlığı getirdiğini görüyorum. Đnsanın
zihnini karartıp kalbini katılaştırdığını, eskinin binlerce savaşını gölgede bırakacak,
insanlığın emek ürünü, bütün gelişmelerini kana batmış bir kaosla ezecek kadar
büyük çatışmalar çağı getireceğini düşünüyorum”4 Dixon, bu arada tekniğin ölçüsüz
ve yoğun bir biçimde hesapsızca hayata girmesinden kaynaklanan ruhi bunalımın
tespitini yapmıştır.
3
Sami, Şener, Sosyoloji/Sosyal Bilimlere Alternatif Yaklaşım, Đnkılâb yay., Đstanbul, 1998, 209.
4
Şener, a.g.e., 211.
5
Mutlu, a.g.m., 149.
6
Şener, a.g.e., 209-210.
17
teknoloji bir noktadan sonra insan için problem üretmeye başlar; çünkü insanın
yaratılıştan getirdiği yapı özellikleri, sanayileşme felsefesinin hayata yaptığı
müdahale ile kısmen veya tamamen fonksiyonlarını yitirebilir.7 Teknolojinin bir
problemi çözerken başka problemleri ortaya çıkarması muhtemeldir. Bunu en iyi
sanayileşmenin toplum üzerinde ortaya çıkardığı etkilerde görürüz.
2.2. Medeniyet
Kültürün maddi ve teknik unsurlarını ifade eden bir terim olan medeniyet,
kelime anlamı olarak, Arapça, şehir anlamındaki “Medine” kelimesinden türemiş
7
Şener, a.g.e., 210.
8
Şener, a.g.e., 213.
9
Şener, a.g.e., 214.
10
Şener, a.g.e., 214.
11
Şener, a.g.e., 214.
18
olup, Fransızca “Civilisation (Sivilizasyon)”12 tabirini karşılayan bir kelime olarak
Türkçede karşılık bulmuştur.
12
Đbrahim Arslanoğlu ,“Kültür ve Medeniyet Kavramları” , Hacıbektaşı Veli Dergisi, Gazi
niversitesi yay., Ankara, 2000, 15.
13
Murat Silinir, “Medeniyetler Çatışması Paradigması”, www.fargin.com. 2005,.286.
14
Arslanoğlu, a.g.m., 1.
15
Ömer Tellioğlu, “Medeniyet”, Şamil Đslam Ansiklopedisi, Şamil yay, Đstanbul, 1998.
16
Silinir, a.g.m.,286.
17
Osman Çetin, “Bedevilik-Hadarilik, Kültür”, (www. Enfal.de/Sosyal bilimler/m/ozl.htm 17. 12.
2009),1.
19
büyüme, çözülme ve yıkılma süreçlerini yaşadıklarını ve bunun sonucu olarak
birbirlerinin üzerine kurulduklarını ileri sürer.18
20
ve yaşama biçimi itibariyle farklı hayat anlayışlarını gündeme getirir.26 Belirtilen
şekillerde farklı tanımlamaları yapılan medeniyet kavramında dikkat çeken unsur
insana verilen değerin ön planda olmasıdır.
2.3. Yabancılaşma
26
Şener, a.g.e., 71.
27
Ali Dölek, “Yabancılaşma”, Sosyal Bilimler Ansiklopedisi, (ed. Mustafa Armağan v.d.), Risale yay.
Đstanbul, 1990, c.4, 105.
28
Ahmet Cevizci, Felsefe Sözlüğü, Ekin yay. Ankara, 1997, 710.
29
Gordon Marshall, Sosyoloji Sözlüğü, Bilim ve Sanat yay.,(Çev. Osman Akınbay, Derya Kömürcü),
Ankara, 1999, 798.
30
Marshall, a.g.e., 32.
31
Robert Frager, “Yabancılaşma ve Anomi, Anlam ve Cemaate Karşı Zihinsel Sıkıntı ve Potansiyel
Çözümlerdeki Bazı Temel Sosyal Unsurlara Bakış” Đstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Đşleri
Daire Başkanlığı yay, Đstanbul, 1997, C.II,.47.
32
Cevizci, a.g.e, 710.
21
Ona göre yabancılaşma, sosyal bağların zayıflamasını ve toplumdan kopuş
duygusunu ifade etmektedir. Sosyal yabancılaşmada ise fert bir zamanlar kucak
açtığı değerleri ve kurumları reddetmektedir.33 Frager tebliğinde yabancılaşmayı beş
kısımda aktarır. Bunlardan ilki kişinin anlamsız bir evrende anlamsız bir hayat
sürdüğü duygusundan ileri gelen, modern Batı’nın materyalist ve mekanik evren
görüşünü kabul etmiş kişiler arasında yaygın olan “Varoluşsal Yabancılaşma”dır.
Đnsan gelişiminin sosyal ve kültürel beklentilerden farklı, kendine özgü bir şekilde ve
süreçte gerçekleştiğinde ortaya çıkan “Gelişimsel Yabancılaşma” yabancılaşmanın
ikinci çeşididir. Frager, üçüncü olarak “Kültür Değişimi”ni ele almıştır. Kültür
değişiminde, birçok insan kültürel değer ve kurallardaki değişim döneminde, önce
bağlanmış oldukları geleneksel değerlerle toplumun istediği yeni değer ve tutumlar
arasında sıkışıp kalır. Dördüncü olarak ele alınan “Öz Yabancılaşma” da kişinin
kendi gerçek benliği ile bağlantısını kaybetmesini ve kendi içindeki en derin duygu,
ihtiyaç ve değerlerden kopmasını ifade eder. Son olarak ele alınan “Ferdi
Yabancılaşma” ferdin toplumdaki hakim değer ve uygulamaları aktif ve bilinçli
şekilde reddetmesini ifade eder.34
Yabancılaşma en açık ifadesini onu felsefi bir kavram olarak ortaya koyan
Hegel’de bulur. Hegel’e göre yabancılaşma aynı insanın “özne” yani kendini
gerçekleştirmeye çalışan yaratıcı insan ve “nesne” yani başkaları tarafından etkilenip
yönlendirilen insan olarak ikiye ayrılışının sonucu olup, insanın kendi yaratıları (dil,
bilim, sanat vb.) ona yabancı nesneler haline geldiği zaman ortaya çıkar.35
33
Frager, a.g.m., 49.
34
Frager, a.g.m., 49 -50.
35
Cevizci, a.g.e., 710.
36
Cevizci, a.g.e., 710.
22
yansımasıdır. Tanrıya atfedilenler aslında insanın kendi nitelikleri olduğundan
kendisinden uzaklaşmış ve sonunda yabancılaşmıştır.37
Moses Hess ise 1844 yılında yayımlanan “Paranın Özü Üzerine” isimli
kitabında paranın insanın yabancılaşmış özü olduğu düşüncesini ortaya atmıştır.38
Veblen, insanın yabancılaşmasına neden olduğunu düşündüğü iki temel zaafın
(animizmin etkisi ve toplumun çalışmaya karşı olan küçümseme duygusu) ve bu
zaafların yol açtığı ikilemlerden kurtulmanın yolunu “makina sürecinde” görür. Ona
göre makina, maddenin gerçeğini insan zihnini dolduran insan benzeri gerçeklik
izahlarının yerine koyar.39 Đşi çalışana değil, çalışanı işe uymaya zorlar. Bu konuda
Durkheim Đntihar adlı çalışmasında çağdaş uygarlık düzeyindeki toplumlarda
isteyerek cana kıymayı, bireylerin bu toplumlardan ne ölçüde bunaldıklarının,
uzaklaşıp yabancılaştıklarının göstergesi olarak görür.40 Weber’e göre ise insanlar
yaşam ve evren hakkındaki mistik düşüncelerinden arındıkça tekniğin ilerleyen
uygulaması sonucu kendilerini giderek karmaşıklaşan ve uyum arayışlarını pek
tatmin etmeyen bir dünyada bulurlar. Yaşadıkları akılcılaşma bir yandan eski
metafizik inançları yıkarken diğer yandan insanlara yeni yükler getirir. Bu yükün
baskısı sonucu insan yabancılaşır.41
37
Doğu Ergil, “Yabancılaşma Kuramına Đlk Katkılar”, ( http://www.Dergiler.edu.tr ,27.01.2010).
Ankara, 95.
38
Ergil, a.g.m., 95.
39
Ergil, a.g.m., 104.
40
Ergil, a.g.m., 106.
41
Ergil, a.g.m., 107.
42
Ergil, a.g.m.,.96.
43
Ergil, a.g.m.,96.
23
vardır.44 Marx’a göre yabancılaşmanın kaynağı genel bir ifade ile çalışanın,
çalışmayan, kapitalist tarafından sömürülmesidir.
44
Marshall, a.g.e. ,798.
45
Ayşe Durakbaşa Tarhan, “Sosyolojide Temel Kuramlar”, Sosyolojiye Giriş,(ed. Đhsan Sezal), Martı
Kitap yay., Ankara, 2003, (13-44), 27.
46
Durakbaşa Tarhan, a.g.e.. 27.
47
Marshall, a.g.e., 799.
48
Abdurrahim Kurt “Toplum ve Din”, Sosyolojiye Giriş,(ed. Đhsan Sezal). Martı Kitap yay.,Ankara,
2003, (395-454) , 400.
49
Marsall, a.g.e,, 799.
50
Ergil, a.g.m., 95.
24
nesneleşmesinin kapitalizmde büründüğü çarpık biçimidir.51 Mülkiyet dağılımındaki
dengesizlikler ve aşırı uzmanlaşmanın bireyin kendi öz varlığından sıyırıp
yabancılaşmasına sebep olduğunu savunan Marx iktisadî yabancılaşmayı diğer bütün
yabancılaşmaların kaynağı olarak görür ve yabancılaşmanın ortadan kalkması için
işçi sınıfının topluma egemen olup mülkiyetin son bulmasının gerekliliğini
savunur.52 Yabancılaşmayı farklı bir açıdan tanımlayan “Varoluş Felsefesinde”,
insan dünyaya fırlatıldığı andan itibaren bir yabancıdır. Đçine bırakıldığı sosyal doku
ile biçimlenir.53
51
Marshal., a.g.e., 799.
52
Kurt, a.g.m., 401.
53
Mehmet Yapıcı, “Eğitim ve Yabancılaşma”, Uluslararası Đnsan Bilimleri Dergisi,S.2, 130.
(www.insanbilimleri.com, 27. 12. 2009),2.
54
Muammer Tuna, “Toplum ve Çevre”, Sosyolojiye Giriş, (ed. Đlhan Sezal), Martı kitap yay.,
Ankara, 2003, (363-394) , 383.
55
Yapıcı, a.g.m., 2.
56
Dönmezer, a.g.e., 202.
25
Farklı açılardan yapılan tanımlamalarını yansıtmaya çalıştığımız,
modernleşme ve sanayileşme süreçlerinin sonucunda bireyin kendisinden, içinde
yaşadığı toplumdan, doğadan ve ürettiği ürününden uzaklaşması diye
tanımlayabileceğimiz yabancılaşma fenomeni öz itibariyle insanın ruhundan,
yaratılış gerçeğinden uzaklaşmasıyla ilintilidir. Toplumların modernizasyon süreci,
bir nevi insanın yabancılaşma sürecidir.
26
3. ĐSMET ÖZEL’ĐN ÜÇ MESELESĐ: TEKNĐK, MEDENĐYET,
YABANCILAŞMA
1
Özel, Üç Mesele, 55.
2
Özel, a.g.e., 55.
3
Özel, a.g.e, 51.
4
Özel, a.g.e, 52.
5
Toprak, a.g.m., 52.
27
edilmesi gerektiğini savunur.6 Gelinen noktada günlük hayata olan egemenliği
küçümsenemeyecek boyutlara ulaşmış olan tekniği ve teknolojiyi reddetmenin
sonucunda ortaya çıkacak olan boşluğun ne ile doldurulacağı cevaplanması gereken
ciddi bir sorudur.
Özel, Batı medeniyetinin hareket alanını genişleten bir finans şebekesi, insan
hayatını denetim altında tutabilecek bir sosyal şebeke ve bunların sürekliliğini
sağlayan bir koruyucu güç kurmak için çalıştığını, Doğulu medeniyetlerin ise sadece
ruh dünyasını zenginleştirme ve geliştirmeye çalıştığını bu sebeple onları
köleleştirmek için topraklarını işgal eden Avrupalıların kolay avı olduklarını öne
sürer.9 Batı medeniyetinin hakimiyetini elinde tutanların, kökleri bu medeniyetin
dışında olan ülkelerde modernleşmeyi özendirmesini, Özel şu şekilde açıklar: “Batı
medeniyeti Dünya’ya hakim olma yolunda, kendi kültürel çevresi içinde yaşayan
insanları kalkındırma yoluna gitmiştir. Çünkü bu insanlara ‘tasma takması’ için bir
boyunlarının olması ve takılan tasmanın çekilmesi durumunda boyunun kopmayacak
kadar da kalın olması gerekliydi.”10 Özel, devamında, böylece kendi koyduğu
6
Özel, a.g.e., 52.
7
Özel, Tehdit Değil Teklif, Şûle yay., Đstanbul, 2000, 90.
8
Özel, a.g.e., 90.
9
Özel, a.g.e., 116.
10
Đsmet Özel, Bileşenleriyle Basit, Şûle yay., Đstanbul, 2009, 387.
28
sınırlarda bu insanlara bağımsızlık, sömürüden kurtulma, kalkınma hedefleri
gösteren Batı medeniyetinin bu hedeflerin gerçekleşmesi için de yardımdan
çekinmediğini böylece medeniyetinin ayakta durmasını sağladığını belirtir.11
Tekniğin ve ona sahip olan Batı medeniyetinin “öteki”ne bakışı Özel’e göre bu
şekilde belirtilebilir.
11
Özel, a.g.e., 387.
12
Özel, Üç Mesele, 50.
13
Đsmet Özel, Tavşanın Randevusu, Şûle yay., Đstanbul, 1999, 69.
14
Özel, Üç Mesele, a.g.e., 151.
15
Özel, a.g.e., 153.
16
Özel, a.g.e., 155.
29
Özel, karmaşık iktisadi yapının yanı başında, teknolojik güce ve makinenin
gücüne tapınmanın yaygınlık kazandığını, modern çağda gelişim sergileyen bu dinin
iki ana mezhebe sahip olduğunu dile getirir. Ona göre “birinci mezhep teknik
gelişmeye ve dolayısıyla makineye taparken ikinci mezhep bu gelişmeyi sağladığı
gerekçesi ile insan aklının işleyişine tapmaktadır.17 Batı’nın bu yaklaşımının insanın
kâinattaki yerini yönetilen değil, yöneten olarak belirlemesi sonucunda insanın sahip
olduğu yeni imkânlarla dünyayı yönetme işini teknolojinin hâkimiyetine
dönüştürdüğü18 ifade edilebilir. Teknik, aklı sadece varlığın fizik alanında, maddenin
madde ile olan ilişkisinde kullanıp makinenin gelişmesi ile insan zihninin entelektüel
konumu arasında bir kopukluk öngörür. Özel, hâlbuki Kur’an’ın işaret ettiği zihin
yeteneğinin parça parça değerlendirilmeyecek, insanda bir bütün olarak bulunan
“akıl” olduğunu19 ifade ettikten sonra aynı zihni yetenekle bir kuşun uçuşundaki
güzelliğin, saygı, vefa, dürüstlük, ihanetin kavranabileceği gibi Dünya’nın Güneş
etrafında dönüşünün de kavranabileceğini ve yine aynı yetenek ile Allah’ın birliğini
ve ahireti kavramanın da mümkün olduğunu dile getirir.20 Böylece aklın bütünlük
sahibi oluşuna dikkat çekmek ister.
17
Özel, Üç Mesele, 155.
18
Özel, a.g.e., 145.
19
Özel, a.g.e., 145.
20
Özel, a.g.e., 150.
21
Özel, a.g.e., 122.
22
Özel, a.g.e., 163.
30
tanrılık izafe edip eşyaya keyfince tasarruf ettiğini belirtir.23 Bu dürtünün ana
kaynağı insanda var olan eşyaya hakim olma ve ona biçim verme, onu değiştirme
isteğidir. Özel, Müslümanların tabiata karşı konumlarını, bilinç ve tutumlarını Üç
Mesele adlı kitabında Busbecg’in mektuplarından yaptığı alıntı ile örneklendirir.
Busbecg mektubunda köylüye nehirdeki balıkları nasıl tuttuklarını tercüman aracılığı
ile sorduğunu, köylünün cevap olarak, nehirde çok balık olduğunu ama birisi zahmet
edip tutmak için elini uzattığında kaçtıklarını söyler.24 Tıpkı hakkında malumat
istedikleri kuşlar için “bu kuşlar tutulmaz; çünkü bir kimse onlara el uzatacak olursa
uçarlar”25 dediği gibi. Özel’e göre canlıların doğal varlığına müdahale etmeyen bu
zihniyet tabiat ile barışık yaşayan, ona zarar vermeyen, onun düzenini bozmayan,
ona hakim olmaya çalışmayan, ondan istediğini ancak ödünç alan Doğu insanına
aittir.
Ölüm üreten, kitle halinde ölümleri mümkün kılan teknolojinin ölüm aleti
ürettiği şekilde dirim aleti üretemeyeceğini Özel, şu örneklerle ironik bir ifade
kullanarak vurgular: “El bombalarını saksı olarak kullanıp, mitralyözlerin mermi
şeritlerinden çocuğumuza salıncak mı yapacağız?”27 Bilim ve teknolojinin
alanlarının karıştırıldığını belirten Özel, iyi amaçlar için kullanılabilen bilimin kötü
amaçlar için de kullanılabileceğini, yine bilimin, maddenin imkânlarına uygulanması
ile teknik ve teknolojinin doğacağını belirtir. Ona göre, atomun parçalanması
bilimsel bilgi iken bu bilgi ile bomba yapılması durumunda teknoloji doğmuş
demektir. Artık bombaya karşı olmakla kapitalizmin çarkını döndüren teknolojiye
kaşı olmak özdeştir. Bomba kötü ise onu sağlayan teknoloji de kötüdür. Özel, yararlı
23
Özel, a.g.e., 164.
24
Özel, a.g.e., 164.
25
Özel, a.g.e., 165.
26
Özel, Taşları Yemek Yasak, 22.
27
Özel, Tok Kurda Puslu Hava, 299.
31
bir teknolojinin doğamayacağını “burjuvazi-bürokrasi-teknokrasi üçlüsünün süper
zorbalarının”28 ürettikleri teknolojinin anlamına hakim oluşları29 görüşü ile destekler.
Özel’in verdiği bir başka örnek olan, Çinlilerin hiç ateşli silah icat etmemiş
oluşları da konuya açıklık getirir, konunun ahlakî boyutunu iyi bir şekilde
anlamlandırmamızı sağlar. Özel, barutu bilen, maden işçiliğinde çok ileri safhaya
varmış olan, mekanizma alanında da çok ince farkları bilen Çinlilerin hiç ateşli silah
icat etmemiş olmalarının bireysel ve toplumsal hedeflerin bağlı olduğu ahlaki
değerlere ve bu değerlerden çıkan, dünyayı algılayış ve yorumlayış biçimleriyle
anlaşılabilineceğini vurgular.30 Bu örnekler tekniğin sosyal hayatı ve kültürü her
zaman olumlu yönde etkilemeyip bazen insanlığa uygarlık ile birlikte felaketler de
getirdiğine işaret eder.
28
Özel, a.g.e., 300.
29
Özel, a.g.e., 300.
30
Özel, Taşları Yemek Yasak, 34.
31
Özel, Üç Mesele, 169-170.
32
etme yaklaşımı olmuştur. Özel, acil bir siyasi başarı elde etmek isteyen
Müslümanların kendilerini “canhıraş bir şekilde modernleşme ormanındaki en güçlü
kaplanın yani kapitalizmin sırtına attığını”32 böylece kapitalizmin ideolojik kalıpları
ile yönlendirilmeye itiraz etmediklerini belirtip Müslümanların yaşadıkları
ülkelerdeki hakim zümrelerin amaç olarak Batı medeniyetinin gücüne talip olmayı
seçtiklerini, Batı medeniyetinin gücünü dumura uğratacak Đslamî değerleri üstün
tutmayı denemediklerini belirtir. Ona göre Batı medeniyetini güçlü kılan araçlar,
teknoloji Müslümanlarca eleştirilmemiştir.
Batı’dan ithal edilen teknolojiye karşı gelişen tepkiyi matbaa makinesi örneği
ile açıklayan Özel, eğitim gördüğümüz süre boyunca bizlere sunulan yorumlardan
farklı bir yaklaşımla ezber bozan bir tanımlama yapar.
32
Özel, Tavşanın Randevusu, 131.
33
Özel, Üç Mesele, 158.
34
Özel, a.g.e., 159.
33
idiyse fare yakalayacak pençeye sahipti; ama Cumhuriyetle gelen siyasi rejim
kedilerin eldivenle daha şık, daha medeni, daha çağdaş ve laik olabileceğine
inanıyordu. Eldivenli bir kediden fare yakalamasını beklemek abes. O olsa olsa
eldiveni temiz tutma başarısına erebilir.”35 benzetmesini yapan Özel, daha işin
başında siyasi kültürümüzün Batı Medeniyetinin zorlamasıyla değişime uğratıldığını,
devletin asli oluşumunu temin eden değerlerden çareler üretilmediğini, devletin ve
toplumun organik yenilenmesi yoluna gidilmediğini şu cümle ile belirtir: “Kediye
tırnak bakımı yapılmayıp eldiven giydirildi.”36 Aktardığımız bu kurguyu yapan Özel,
siyasi kültürümüzün Batı medeniyetinin zorlamasıyla değişime uğratıldığını devletin
asli oluşumunu temin eden değerlerden çareler üretileceğine hep kötü taklitler
yapılması yoluna gidildiğini belirtir.
Bir başka örnekte Özel, terk edildikleri zaman çok canlı olan Meddah,
Karagöz, Ortaoyununun gösteri sanatları alanında değişen dünya ihtiyacına cevap
verecek düzeye getirileceğine, bunlar terk edilerek yerlerine, kökeninde
laikleştirilmiş kilise temsilleri olan tiyatronun toplum hayatına eklendiğini37 belirtir.
Özel, konu ile ilgili olarak verdiği bir başka örnekte, Türk süvarilerinin atın
sağrısına yakın oturup böylece atın sırtına yatarak hem düşman okçular karşısında
hedef küçülttükleri hem de atın daha süratli yönetilmesinin sağlandığını aktarır. II.
Mahmut döneminde başlayan Batılılaşma hareketi ile bu biniş şekli değiştirilir. Artık
Avrupalı süvariler gibi dik oturmaya başlanır. Bu oturuş şeklinin seçilmesi savaşta
daha başarılı olmak için değil, sadece Avrupalı askerler öyle oturduğu için seçilir. Bu
oturuş aslında zırhlı Ortaçağ savaşçıları için zorunlu bir oturuş şeklidir. Özel, örneği
bu şekilde aktardıktan sonra örnekten yola çıkarak bütün Batılı kurumların
Türkiye’ye adaptasyonunun tıpkı örnekteki gibi, yeniliklerin neye yarayacakları,
hangi fonksiyonları yerine getirecekleri ve eskisiyle karşılaştırıldığında ne gibi
üstünlükler sağlayacağı düşünülmeden sadece Batılı devletler ne yapıyorsa
yapabildiği kadar (taklit edebildiği kadar) yapılması şeklinde bir yaklaşımın hakim
olduğunu38 ifade eder. Özel’in bize sunduğu örnekler, Batı’dan alınan unsurların
35
Özel, Tavşanın Randevusu, 106.
36
Özel, a.g.e., 107.
37
Özel, a.g.e., 107.
38
Özel, Tehdit Değil, Teklif, 191.
34
kendi şartlarımıza bir adaptasyonunun yapılmadan ve kendi olanaklarımız ölçüsünde
yapılandırılmadan sadece taklit etmekle yetinildiğini anlamlandırmamıza katkı sunar.
39
Özel, Üç Mesele, 125.
40
Özel, a.g.e., 127.
41
Özel, a.g.e., 127.
42
Özel, a.g.e., 127.
43
Özel, a.g.e., 127.
35
yukarıda saydığımız üç niteliğin böylece gücünü yitirdiğini belirtir.44 Batı medeniyeti
karşılaştığı bu yeni medeniyetlerin davranış ve duygularda kimi konularda
kendilerinden çok ileri düzeyde olduğunu fark ettikleri Doğu’dan gördükleri çoğu
davranışı kendi kültürlerine entegre etmişlerdir. Özel, Avrupalının Doğulu altı
yaşındaki çocuğun çok tabii olarak benimsediği davranışları çok zor olarak elde edip,
bunları hayatında uygularken önemli işler başardığını sandığını belirtir45 ve
Avrupa’nın aristokratlarını medenileştirmek için kurallar koyduklarını, kitaplar
yazdıklarını bildirir. Burnunu başlığına, ceketine silmenin köylülerin işi, koluna
silmenin balık satıcılarının işi olduğuna dair örnekler verdikten sonra burnunu
mendil ile silmek gibi basit bir olayın bile Avrupa hayatında bir sınıf meselesine
dönüştürüldüğünü anlatır. Avrupa’daki herkesin mendil kullanması için iki yüz yılın
46
geçmesinin gerektiğini belirten Özel, bu konuda Fransız düşünce hayatında
“filozoflar yüzyılı” diye anılan yıllarda Paris’in çamuru ve sokaktaki insanlarıyla
birlikte tahammül edilmez şekilde koktuğu örneğine de yer verir. 47
44
Özel, a.g.e., 128.
45
Özel, Tok Kurda Puslu Hava, 359.
46
Özel, a.g.e., 359.
47
Özel, a.g.e., 359.
48
Özel, a.g.e., 359.
36
işbirliği içinde birbirilerine güvence vererek durumlarını güçlendirdiklerini tespit
eder.49 Đbn-i Haldun hükümdarın onlara yakın olmasını ve onları mal ve paraya
boğmasını “tıpkı bir suyun etrafında yer alan arazi gibi” şeklinde niteler.50 Đbn-i
Haldun’a göre suya yakın olan yerler (yakınlık derecesine göre) yeşerir ve bu hal
artık suyun etkisinin kalmadığı arazinin uzak kısımlarında sona erer. Đbn-i Haldun
bu malların “mal ve paralar vergiler ve harçlar yoluyla insanların elinden çıkar,
hükümdarın dağıttığı bağışlar yoluyla tekrar onlara döner”51 Đfadesi ile onların
zengine geri döndüğünü belirtir.52 Toplumun belli bir kesimi zenginleşirken diğer
kesim fakirleşir. Zenginleşen kesimin elinde fazlalaşan sermaye de sanayinin
gelişmesini53 doğurur. Burada ifade edilen yöntemin “gayri Đslami” olduğunu
belirten Özel, medeniyetin insanlara sunduğu toplum yapısının Kur’an’a muhalif
olduğunu “Tâ kî ( bu mallar) içinizden (yalnız) zenginler arasında dolaşan bir devlet
olmasın”54 ayeti ile ifade eder.
Đkinci olarak maddeye karşı zaaf unsuru olan Medeniyet, insanların madde
karşısında zaaflarının ve maddi gelişmeye mahkûm olmalarının somutlanmış
halidir55 ifadesini kullanan Özel, sonrasında insanlar zenginleşip servet sahibi
olduklarında bu durumun onları medeni yaşama ve bu yaşamın alışkanlıklarına sevk
ettiğini ifade eden56 Đbn-i Haldun’un tezini kullanarak ifadesini açıklar. Haldun’a
göre, insanlar göçebe hayatı yaşadıkları devrelerde ihtiyaç duymadıkları süslü, zarif
ve mükemmel eşyayı medeniyet gelişmesine paralel olarak yapmışlar ve sonrasında
arzularına itaat edip kullanmış ve zamanla da geliştirme çabası göstermişlerdir. Bu
çabanın ahiret için bir gerekliliği olmadığı gibi insanı dünya hayatına hapsedip
manayı ve ahreti düşünmelerini engellemesi söz konusu olmuştur.57
49
Özel, Üç Mesele, 134.
50
Đbn-i Haldun, Mukaddime, Yeni Şafak yay., Ankara, 2004, C. II. 504.
51
Đbni Haldun, a.g.e., 504.
52
Đbn-i Haldun, a.g.e., 505.
53
Özel, Üç Mesele, 134.
54
Kur’an 59/7.
55
Özel, a.g.e.,135.
56
Đbn-i Haldun, a.g.e., 507.
57
Özel, a.g.e., 135.
37
bozar, kokuşturur.58 Özel, konuyu sıraladığımız şekillerde maddeleştirdikten sonra
Đbn Haldun’dan yaptığı alıntıya dayanarak onun görüşlerini şöyle ifade eder:
Yerleşik ve medeni hayat yaşayanların masraflarının artması sonucu israf içine
düşerler ve gittikçe artan talep ve ihtiyaçlarını karşılamak için meşru yolların dışına
çıkarlar. Yapılan ahlâksızlık ve kötülükler zamanla karakter haline gelir; öyle ki
insanlar yakınlarının önünde bile bunları yapacak kadar hayâsızlaşırlar59 şeklinde
dile getirir.
Đbn-i Haldun konuyu şöyle açıklar: ”Lükse ve sefahata dalan insanların, arzu,
istek ve alışkanlıkları çok olduğu için kazançları bunları karşılamaya yetmez ve
durumları bozulur. Tek tek kişilerin durumları bozulunca şehrin düzeni de bozulup
harap olur.”60 Đbn-i Haldun’un şehirlerden pek azının yerleşik hayatın bu
kötülüğünden korunabildiği, medeniyetin ortaya çıkardığı bu hayat tarzına her
şehirlinin uyma zorunluluğu olmadığı tespitine değinen Özel, bazı insanların
medeniyetin bu zararından korunup sağlıklı yaşama biçimine bağlı bir hareket
geliştirebileceklerini bildirir.61
58
Özel, a.g.e.,135.
59
Özel, a.g.e.,136.
60
Đbn-i Haldun, a.g.e., 509.
61
Özel, Üç Mesele, 136.
62
Özel, a.g.e., 114.
63
Özel, a.g.e., 114.
38
kesimi bu şekilde yaşarken “geri kalanlar”64 toplumun bu zarif kesimine,
zarafetlerinin devamı için gerekli imkânları sağlamaya mahkûm edilmiştir. Bu
insanlar “zariflikten daha şedit bir bela”65 olan zarafet özentisi ile her şeylerini fedâ
etmek zorunda kalmışlar. Özel Đslâm’ın medeniyet ile ilişkisini değerlendirirken önce
Ebu’l Hasan Nedvî’den alıntı yaparak Đslâm kültürünün başarıları olarak algılanan
yapıtlar ve sanat eserlerinin Đslâm’ın ruhuna aykırı olduklarını lüks ve gösteriş
arzusunu tatmin eden bu ürünlerin gayri Đslâmi görüldüğünü66 belirtir.
Özel, Nedvî’nin medeniyetleri: Materyalist, akılcı, mistik ve vahye dayalı
şeklinde dört kısma ayırdığını alıntılar. Özel, Nedvî’nin Đslâm’ı vahye dayalı bir
medeniyet olarak sınıflandırmasını hoş görmez, sadece Kur’an ve Sünneti otorite
olarak tanıyan Đslâm düzeninin medeniyet olarak tanımlanmasının gereksiz
olduğunu, yapılması gerekenin medeniyet olgusunun parçalarına ayrımlaştırılıp
Đslâm’ın diğer unsurlardan ayıklanması olduğunu savunur.67 Özel Müslümanların
Kur’an’da belirtilen hususları uygulamaya koyarak ve sünnet’in gerektirdiği
davranışları yerine getirerek sağlıklı bir yaşama biçimine varılabileceğine inanır.
64
Özel, a.g.e., 115.
65
Özel, a.g.e., 115.
66
Özel, a.g.e., 132.
67
Özel, Üç Mesele, 134.
68
Özel, Kalın Türk, 30.
69
Özel, Tok Kurda Puslu Hava, 41.
70
Özel, Üç Mesele, 142.
39
duygusunu uzak tutmaya çalışır.71 Müslüman düşünürlerin medeniyete bakışları ise
bir çeşit tepkiden kaynaklanır. Kapitalizmin dünyayı sömürgeleştirme çabasının
Asya ve Afrika’ya medeniyeti götürme bahanesiyle perdelendiğini belirten Özel, bu
süreçte kapitalizmin müdahalelerine muhatap olan ülkelerde iki çeşit eğilimin
geliştiğini; Müslümanların bir bölümünün muhafazakâr bir tepki göstererek Batı’ya
karşı direndiğini ve Batı’nın sunduğu medeniyet anlayışı karşısına başka bir
medeniyet, Đslâm medeniyeti anlayışını çıkarma düşüncesini doğurduğunu72 ifade
eder. Medeniyet kavramı Batı’daki ifadesiyle Đslâm’ın özünü yansıtmadığı için
öncelikle bu kavramı Batı’daki anlamı ile analiz eden Özel, Đslâm’ın medeniyet
karşısındaki konumunu ve tavrını ayrıştırıcı bir tutum ile değerlendirir. Davranış ve
duygularda Avrupalının kendini en medenî saydığı zamanda bile Doğu ile
yarışabilecek üstünlüğe sahip değilken Doğu insanının duygu ve davranışlarda
Avrupalı olmaya özendiğinin altını çizen Özel, sanat ve fikrî hayat bakımından ise
bunu yapmayıp elinde olanla yetinme yoluna gittiğini ve sonucun malum olduğunu
eleştirel bir şekilde vurgular.73
71
Özel, Bileşenleriyle Basit, 112.
72
Özel, Üç Mesele, 125.
73
Özel, Tok Kurda Puslu Hava, 359.
74
Özel, Tehdit Değil, Teklif, 90.
75
Özel, a.g.e.,91.
76
Özel, Neredeyizm, Şairin Devriye Nöbeti-3, Şûle yay, Đstanbul, 2009, 366.
40
şeyler yapmak durumundayız.77 Đlk yapacağımız şeyin kafaca bu medeniyete, bu
hayata, bu yaşama tarzına, bu münasebetlere evet deyip demediğimizin tespiti
olduğunu belirten Özel, eğer küfür düzeni diye kısa yoldan kestirip attığımız medeni
hayata geçici olarak katlanıyor değil de bunun kaçınılmaz olduğunda ve ne
yapılacaksa bu ortamda bu imkânlarla yapılacaktır fikrinde ısrarlı isek bu çarkların
içinde boğulmayı peşinen kabul etmişiz demektir78 şeklinde tavrını belirginleştirir.
Özel’e göre Batı Allah’ın insanlara lütuf olarak sunduğu Kur’an ve Sünnet80
düsturlarının yerine ikâme ettikleri kural ve anlayışa medeniyet demektedir. Kendi
hayatlarını ona göre şekillendiren Batılı değer sistemi yönetenin de kendisi olduğu
iddiasındadır. Aklı tanrılaştıran bu yönelimin sonuçları olarak tezahür eden güç ve
kuvvet kaynakları Batı toplumunu maddi anlamda ne kadar ileriye taşımışsa bozulma
ve sapkınlıkta da o kadar tahripkâr olmuştur. Bu anlamda Batı ile, biz daha
medeniyiz gibi bir ölçüye vurulma anlayışı ve yarışması şeklinde bir tutum
sergilemek, tahripkâr olan medeniyet kavramının geçerli bir kriter olduğu anlayışını
kabul etmemiz demek81 olur. Bu tutumun Đslâm’a ilaveler ya da çıkarımlar izafe
etmek isteyenlerin ekmeğine yağ süreceğini belirten Özel, Đslâm’a göre medeniyet
denilen şey eğer kaynağını Kur’an ve Sünnet’ten alıyorsa asıl amaç onu ne eksik ne
de fazla göstermek olmalıdır82 tespitinde bulunur. Özel’e göre bilakis bu kaynakların
emir ve yasakları esas alınarak gerek bireysel gerekse toplumsal ilişkilerimizin
77
Özel, a.g.e.,397.
78
Özel, a.g.e., 398.
79
Özel, Neredeyizm, 398-399.
80
Özel, Üç Mesele, 139.
81
Özel, a.g.e., 139.
82
Özel, a.g.e., 137.
41
şekillenmesi sonucunda Müslümanın Allah’ın kendisine yönelttiği tanıma
uyabilmesi mümkün olabilir.
83
Özel, a.g.e., 139.
84
Özel, Üç Mesele, 83.
85
Özel, a.g.e., 84.
86
Kur’an 4/89.
87
Özel, a.g.e., 95.
42
Özel’e göre insan özne olarak nasıl yalnızsa nesne olarak da anlamsızdır.
Yabancılaşma, tanrıtanımaz düşüncenin sonucu olduğu kadar sebebi de olabilir.
Đnsan Allah tarafından belirlenmiş bir “ben”i olduğunu bilirse, hayata ve evrene
anlam veren bir yaratıcı olduğunu bilirse yabancılaşmaz, yabancılaşmayı reel bir
mesele gibi anlayan “özne” yalnızca tanrıtanımaz olabilir.88 Tanrıtanımaz görüşe
göre bütün ahlâki değerlerini kendi içinde barındıran insanın neden kendini şiddetli
bir yalnızlığa ve felâkete sürüklediğinin açıklaması şudur: Kişi kendi insanlığının
bilincinde değildir, insan olarak kendi bütünlüğünden ayrılmış, kendinden kopmuş,
kendine yabancılaşmıştır.89 Kişinin saplandığı bu hayat ister bireyin “nesne”leşmiş
halini ifade etsin ister “özneleşmiş” konumunu dile getirsin, bu iki durumda
yabancılaşmanın diğer bir şeklini ifade eder. Sonuçta bireyin kendi özünden
uzaklaşması kadar toplumla olan manevi bağlarının yok olması da kaçınılmaz olarak
gerçekleşir.90 Yaşadığı toplumdaki maddi ve manevi değerlerin oluşturduğu yapısal
dokulara uzaklaşan, artık bu normları önemli bulmamaya başlayan insan bu
uzaklaşmanın sonucunda yaşadığı topluma yabancılaşır.
88
Özel, a.g.e., 85.
89
Özel, Üç Mesele, 90.
90
Özel, a.g.e., 91-92.
91
Özel, Tok Kurda Puslu Hava, 221-222.
92
Özel, Üç Mesele, 93.
43
Marx, toplumsal işbölümü aşılmadan özgür insanlardan oluşan bir toplumun
mümkün olmayacağı, bireylerin yaşamları boyunca aşağılayıcı amaçlardan
etkilendikçe özgür olamayacakları ve kendilerine bir insanlık fikri
gerçekleştiremeyecekleri düşüncesini öne sürer.93 Bu süreçte onurundan mahrum
edilen ve git gide zenginleşen bir azınlıkla çelişkiye düşen bir halk sınıfı oluşur ve
zenginlik üretenler ve bunları tüketen az sayıdaki insan arasındaki dengesizlik artar.94
93
Philippe Raynaud-Stephone Rials, Siyaset Felsefesi Sözlüğü, (Çev. Đsmail Cengiz, Necmettin
Kâmil Sevil, Emel Ergun, Hüsnü Dilli), Đletişim yay, Đstanbul, 2003, 859.
94
Raynaud, Rials, a.g.e., 149.
95
Özel, Üç Mesele, 93-94.
96
Özel, a.g.e., 84.
44
yalnızlık içinde olduklarını97söyleyebildiğimizi belirtir. Özel, modern bir duygu olan
yalnızlığın Batı medeniyetinin ürünü olan, kapitalizmin boyundurluğunu kabullenmiş
“Yeni insan”da kök salabildiğini98 savunur. Yaşadığımız yüzyılda hızlı bir değişim
süreci içinde bulunan dünyada yabancılaşma adı verilen bu sosyo-kültürel değişim
yaygınlaşmıştır.
97
Özel, Waldo Sen Neden Burada Değilsin , 81.
98
Özel, a.g.e., 82.
45
4. ÜÇ MESELENĐN ÇÖZÜMLEMESĐ
46
Özel’e göre Batılı hümanist anlayış, bilimin anlamını saptırmakta, ona ilâhi
düzene isyankâr bir muhteva kazandırmaktadır. “Bilgiyi Hamd’a bir vesile kılmak
yerine, gurura bir dayanak yapma sevdasında”8 olan bu anlayış, Allah’ın kurmuş
olduğu düzenin hikmetini kavramaktan ve insanın ancak kendisine verildiği kadarını
alabileceği inancından uzaktır.9 Gücün, iktidarının bir parçası değil, tam tersine
insanın kulluğu kavradığı bir anda ona lütfedilmiş bir zenginlik10 olduğunu kavramak
gerektiğini öngören Özel, bizim Müslüman gözü ile tekniği, kulluk haddinin
aşılmasının bir belirtisi olarak görmemiz gerektiğini ve bu nedenle mevcut hali ile
Batı tekniğinin Đslâmî yaşayışın örgüsüne girmesinin mümkün olmayacağını
savunmamız gerektiğini11 iddia eder. Özel’e göre teknolojik medeniyetin cazip
tarafları köleleştirilmek istenen insan yığınları için “Kapanın” içindeki “peynir”
mesabesindedir. Eğer bu peyniri yemeğe değer görmüyorsa insanlar kapana girmeyi
de gerekli saymayacaklardır.12
8
Özel, Üç Mesele, 175.
9
Özel, a.g.e., 176.
10
Özel, a.g.e., 177.
11
Özel, a.g.e., 173.
12
Özel, Ebrulî Külah, 143.
13
Özel, Taşları Yemek Yasak, 39.
14
Özel, a.g.e., 99.
15
Özel, a.g.e., 100.
16
Özel, a.g.e., 38.
47
4.2. Medeniyet: “Tasavvur ve Tahayyül”
- Hayır bayım, biz vahşi insanlarız!”17 Özel’in Cemal Nadir Güler’e ait,
çocukluğunda gördüğü karikatürün bu aktarımında, ölçüsünün insana verdiği değer,
insanlara götürdüğü hizmet olması gereken medeniyet kavramının, salt maddeye
dayalı bir düşünüş biçiminin ürününe dönüştüğü Batı medeniyetinin genel eğilimi
betimlenir. Çıkış noktası olarak gelişmemiş ülkelere tekniği ve paralelinde rahat bir
hayatı, zenginliği, medeniyeti götürmek düşüncesini öne süren Batı medeniyeti
aslında çok farklı sonuçlar doğuran bir süreç geliştirmiştir.
17
Özel, Kalın Türk, 24.
18
Đsmet Özel, Neredeyizim, 56.
19
Özel, Medeniyetin saygınlık kazandığı XIX. yüzyılda bir ideal olarak insan türünü geliştirmeyi
hedeflediğini, medeniyetin amacının insanın bütün yeteneklerini geliştirmek olduğunu, bu
ideal uğruna Avrupa’nın “vahşi kavimleri” medenileştirme çabasını aktarır. Geri kalmış
ülkelerin insanlarını kendi medeniyet seviyelerine getirmeye yardım eden insanları Özel,
“Medeniyet Misyonerleri” şeklinde niteler. Bkz: Özel, Neredeyizim, 156.
48
insanları hayattan beklenilen şeyin medeniyet misyonerlerinin sundukları olduğuna
inandırdıktan sonra insanlar medeniyet hülyasıyla oyalanmaya başlamıştır.20
Gelişme, kalkınma, modernleşme, zenginleşme ve kuvvetli olma efsaneleri bugün en
çok, yapılan tanıma göre gelişmemiş, kalkınmamış, geri kalmış ülkeleri ve onların
ahalisini oyalamaktadır.21 Teknolojik Batı medeniyeti ise sultasını kurmak için
teknolojiyi meşru kılan bir anlayış tarzını yaygınlaştırıp sahip olduğu teknolojik
teçhizat aracılığıyla hâkimiyetini perçinlemiştir.22
20
Özel, Neredeyizim, 156.
21
Özel, a.g.e., 156.
22
Özel, a.g.e., 271.
23
Özel, a.g.e.,271.
24
Özel, Üç Mesele, 121.
25
Özel, a.g.e., 121.
49
Özel’e göre birçok değişik vasfı kendisine tanım olarak seçebilecek olan
insan Allah tarafından kendisine verilen “Müslüman” adını tanım olarak kabul ederse
(Daha önce -gönderdiği kitaplarda- ve Kur’an’da peygamberin size şahit olması,
sizin de insanlara şahit olmanız için, size Müslüman adını veren O’dur)26
davranışlarını Müslüman’a has, Müslümanca davranışlar olarak düzenler.27 Böylece
Allah’a teslimiyetini Kur’an ve Sünnet’e uygun davranmakla gösterir. Özel, bunu şu
şekilde belirler: “Müslüman sözünün kapsayıcılığı onun bireyi, inanç, hukuk, ahlâk,
bilgi alanlarında birbirini tamamlayan hükümlerle çevrelemesinden gelir.”28 Çoğu
Müslüman çağlar boyunca kendi tanımlarını eksik kavramış olmaktan ötürü
yeryüzündeki varlıklarını insani ölçülerin göreceliği içinde kabul etme yoluna
gitmişlerdir.29 Ve Müslüman, çağımızda kendi tanımını yeniden irdelemek ve
tanımına uygun davranışları ortaya koymak sorunuyla yüz yüze gelmiştir.
Özel’e göre en önemli problem kendi tanımına sahip çıkarken aynı zamanda
kendine özgü bir medeniyeti de yeniden kurup kuramayacağı sorunudur.30
Müslüman’ın kendi tanımına sahip çıkması demek, yalnızca kendisine Allah
tarafından gösterilmiş yolun izlenmesi demektir.31 Müslüman kendi eyleminin
sonuçlarından naslar ölçüsünde sorumludur. Davranışlarını insanî tasarımlar değil,
emir ve nehiyler belirler. Öyleyse “Medeniyet” gibi tamamen tarihi ve toplumsal
şartların çerçevesinde anlaşılabilen bir kavram, Müslüman’ın düşüncelerinde ve
davranışlarında belirleyici bir öğe olma imkân ve imtiyazına sahip olamaz.32
26
Kur’an 22/78.
27
Özel, Üç Mesele, 122.
28
Özel, a.g.e., 123.
29
Özel, a.g.e., 123.
30
Özel, a.g.e., 124.
31
Özel, a.g.e., 124.
32
Özel, a.g.e., 125.
50
bir uykudan uyanıp başka bir uykuya dalmaktan başka bir yere götürmez bizi.”33
Đfadesini kullanır.
Özel’e göre Doğu ve Batı coğrafi anlamının dışında bir kavrayış bölgesine
sahiptir. “Eğer önümüzde yapılacak şeyler varsa bunlar önceden tasarlanmış bir
planın sonradan doğmuş şartlara zorla uygulanması biçiminde değil, her somut şartta
bizde mevcut gerçeklerin yeniden anlamlandırılmasıyla mümkün olabilir.”34
cümlesiyle görüşünü dile getiren Özel, kavramları yerine oturtmanın onlara değişmez
yerler tespit etmekle değil, ulaşılan noktada ne anlam taşıdıklarını kavrayabilmekle
sağlanacağını35 belirtir.
33
Özel, Tok Kurda Puslu Hava, 235.
34
Özel, Tok Kurda Puslu Hava, 235.
35
Özel, a.g.e., 235.
36
Özel, a.g.e., 223.
51
kültürüne yabancılaşmıştır diyorsak öncelikle hangi kültürün kendi kültürümüz
olduğunu belirlememiz gerektiğini belirten Özel, insanımızın inançlarına
yabancılaştığını kastediyorsak yanlış bir dil kullanıyoruz demektedir tespitini yapar.
Bu durumda Mürted ve Putperest kelimelerinin kullanılabileceğini belirtir.37 Özel’e
göre Müslüman, çağın esiri olmamak, kendi düsturlarını esas almak, çağın şartlarını
bu düsturlar doğrultusunda yeniden biçimlendirmek zorundadır.38 Çözüm olarak
çağın meselelerine Kitab’ın ve Sünnet’in gösterdiği istikametle çözümler getirmeli
ve çağın zorlamalarına boyun eğmemelidir. Özel, çağa yabancı olmanın çağdan
bihaber olma anlamına gelmediğini tam tersine hakikat için yola çıkan bu kişilerin
çağın unsuru olmayı reddedip çağa, onun tanımadığı doğruları getirdiklerini belirtir.
Özel’in ifadesiyle bu kişiler kendi çağlarına, çağlarının akıl düzenine, iktisadi ve
toplumsal işleyişine yabancı kalmayı seçmişlerdir; “yabancılaştırılmışlardır”. Bu
ifadelerden sonra Özel, “oysa ben Müslüman’ın yabancılaşmasını adeta özler
gibiyim”39 cümlesi ile bu konudaki düşüncesini dile getirir. Ona göre Đslâm,
modernizmin doğurduğu yabancılaşmadan insanları koruyabilecek alternatif bir
toplumsal söylem oluşturabilecek güce ve dinamiğe sahiptir.
37
Özel, Üç Mesele, 81.
38
Özel, a.g.e., 79.
39
Özel, a.g.e., 80.
52
SONUÇ
Đnsan için sunî ihtiyaçlar icad eden teknoloji insanın doğuştan getirdiği yapı
özellikleri ile örtüşmez. Đnsan doğanın bir parçası olduğu halde ondan üstün olmak,
ona hakim olmak eğilimindedir. Bu eğilimin yönlendirmesiyle insan, doğanın nesnel
gerçeklikleriyle yetinmeyip teknolojiyi yaratmıştır. Bu özelliklerden ötürü tekniği
reddetmek yanlış bir tutumdur. Bunun yerine çevreyle, insanla, evrenle uyumlu;
dayatma ve tahrip etmekten uzak, tamamen insana hizmet etmeye yönelik bir teknik
anlayışı geliştirme konusunda çabalar içinde olabilmeliyiz.
53
toplumları kendi ürünlerinin pazarlanacağı bir pazar olarak görüp maddeye
bağımlılığı hoş görmeyen, ilkel ilgilere yatkınlık göstermeyen bu toplumların kanaat
ve inançlarını değiştirme yoluna gitmiş, kendi kültür ve medeniyetini “modernleşme”
adıyla bu toplumlara tanıtıp onları dönüştürmeyi hedeflemiştir. Đslâm düşüncesinde
ilkel ilgilerin aşılması veya en azından denetim altında tutulması gayreti hakimdir.
54
KAYNAKÇA
Bahar/Yaz,1985 (117-142).
(Đçinde) (ed. Đhsan Sezal), Martı Kitap yay., Ankara, 2003, (13-44).
(http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/42/442/4949.pdf, 27.01.2010).
Đstanbul,1997,C.II.
55
KADEMOĞLU, Mahmut Rıfat, “Teknoloji”, Şamil Đslam Ansiklopedisi, Şamil
KURT Abdurrahim, “Toplum ve Din”, Sosyolojiye Giriş, (Đçinde) (ed. Đhsan Sezal),
ÖZBAHÇE, Osman, “Đsmet Özel Biyografisi” Memleket Dergi S.1 Nisan ,2006.
ÖZEL, Đsmet, Waldo Sen Neden Burada Değilsin, Çıdam yay. Đstanbul, 1993.
______, Tok Kurda Puslu Hava, Şairin Devriye Nöbeti 1. (haz. Ercan
56
yay, Đstanbul, 2009.
______, Ebrulî Külâh, Şairin Devriye Nöbeti 4 (haz. Ercan Yıldırım), Şûle yay.
Đstanbul, 2009.
2008.
_______, Türk Aydınının Din Anlayışı, Yapı Kredi yay, Đstanbul, 1996.
SÜRUŞ, Abdülkerim, “Dini Bilginin Evrimi ve Çağdaşlaşma” Bilgi ve Hikmet, Güz,
8/1994, (76-82).
ŞERĐATÎ, Ali, Medeniyet ve Modernizm, Bir Yayıncılık, (çev. Ahmet Yüksekoğlu),
Đstanbul, 1985.
ŞENER, Sami, Sosyoloji “ Sosyal Bilimlere Alternatif Yaklaşım”, Đnkılap yay, 1998.
TOPRAK, Binnaz, “Đslamcı Aydınların Endüstriye ve Teknolojiye Başkaldırısı”
(çev. Hasan Boynukara), Bilgi ve Hikmet, Güz,1995/12 ,(66–75).
TOYNBEE, Arnold, Medeniyet Yargılanıyor,( çev. Ufuk Uyan),Yeryüzü
57
yay.Đstanbul, 1980.
TUNA, Muammer, “Toplum ve Çevre”, Sosyolojiye Giriş (Đçinde), (ed. Đhsan Sezal),
Martı Kitap yay., Ankara, 2003, (363-394).
TÜZER, Đbrahim, Đsmet Özel’in Şiirleri Üzerine Bir Đnceleme,(Kırıkkale Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü yayımlanmamış doktora tezi), 2007.
YAPICI, Mehmet, “Eğitim ve Yabancılaşma”,Uluslararası Đnsan Bilimleri Dergisi,
SSN:1303–5134.
58
ÖZET
ŞAHĐN, SEVĐM
Yüksek Lisans, Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
Din Sosyolojisi Bilim Dalı
Birinci bölümde Đsmet Özel; hayatı, eserleri, şair ve yazar kişiliği tanıtılmaya
çalışılmıştır.
59
ABSTRACT
In this research, it formed told that method of Đsmet Özel about techinical-
civilisation and alienation terms and his attitude against to effectiving terms which
symbolize the western civilisation.
In first chapter, it was tried to introduced of Đsmet Özel, his life, his literary
works, his poet and author personality.
60