You are on page 1of 102
MAWAIDU'L-IRFAN IRFAN SOFRALARI Niyazi-i Muhammed Masri NOTLARLA. pEviREN Dr. Siileyman ATES Demag EMEL MATRAASI im — RA iGiNDEKILER Sahife ON sz, stetssseneemstemensestisssssenesaneees EEE NIYAZ1 MISRI'NIN HAYATI VE ESERLERI ...... 1 BIRINCI SOFRA: Kitab yazilmasindaki hikmet, fakrin manast 8 IKINCI SOFRA: Iki deniz olan zahir ve batin Ierinin birbirine kansmamasi..... 10 UCUNCU SOFRA: «By iman edenler zandan salam. niz> ayetinin tefsiri : DORDUNCU SOFRA: «Gece ve gtindiii iki ayet kk hk» Ayetinin tefsiri: ....., escent A BESINCI SOFRA: Ruhun cesetlere girmesi ve bu ge. 2 killerde gériinmesi .. . 18 ALTINCI SOFR: in yer, bagka bir arz olure ayetinin tefsi a 2 YEDINC! SOFRA: «Allah selmet evine cafanr» aye- tinin tefsiri: ...... . stecnnseeeeises 22 SEKIZINCI SOFRA: Riyakér ve gercek _limin tems m4 DOKUZUNCU SOFRA : «Herkesin vOneldigi bir edhe vardir» Ayetinin tefsiri : %6 ONUNCU SOFRA:: «Yaptigindan soruimaz.» ayetinin tefsiri: 30 ON BIRINCt SOFRA: Giinahkrlar hakkandaki gbriis: . 2 ON IKINCI SOFRA: «Ey insanlar sii bir tok nef ten yarattike Ayetinin tefsiri: 4 ON UCUNCU SOFRA: «Biz Ibrahim'e géklerin ve yerin melekatunu gisterdik» Ayetinin tefsiri 36 ON DORDUNCU SOFRA: Hal Tercemesi : 38 ON BESINCI SOFRA: Allah’a varan yollai 41 ON ALTINCI SOFRA: Kasidei Biirdenin Tesbii ve gériilen Ruya: 4 Sahife ON YEDINCI SOFRA: Mittakilere va'dedilen cen- retin» Ayetinin tefSHh: .esecseeses 46 ON SEKIZINCI SOFRA: «Allah, Kendisine irk ko- sulmas: affetmer, bunun disinda diledigini affeder» Ayetinin tefsiri : . a) ON DOKUZUNCU SOFRA: Zaman ... Bt YIRMINCL SOFRA: «Rabbinden sana indirileni teblig et» ayetinin tefsiri : 56 YIRMI BIRINCI SOFRA:: eHigbir hayvan yoktur ki Allah onu alnindan yakalamasin» ayeti hakkindadir. 58 YIRMI IXINCI SOFRA: elnsanlarin hesaplan zama- nt yaklasti» Ayetinin tefsiri 9 YIRMI UCUNCU SOFRA: Ayn giinese ve halka karst yiizleri: ese a YIRMIDORDUNCU SOFRA: Peygamberlerin ve veli- lerin kendi zamanlarinda takdir edilmeyip sonradan takdir edilmeleri: ; YIRMI BESINCI SOFRA: Riisum ve tarikat alimle- rinin kig ve bahar ile temsili evens 66 YIRMI ALTINCI SOFRA:: Insan viicudu, Kafilelerin gelip gectifi dért yol ortasinda bulunan bir schirdir, 67 YIRMI YEDINC! SOFRA: Kadir Gecesi sce 70 YIRMI SEKIZINCI SOFRA:: Bir babadan dirt cocuk 72 YIRMI DOKUZUNCU SOFRA : «Her nefis élimiin ta- dim tadacaktir» ayetinin tefsiri: ....... ses TH OTUZUNCU SOFRA: Seyh Mahmud eltiskiidar'ye mektup : . 76 OTUZ BIRINCE SOFRA: Seyhler Seyhi Erdebili’'ye génderilen mektup ; teneeeees OTUZ DGUNCU SOFRA: Seyhulistam Yahya eb-Min- kkarf’ye génderilen mektup - soe OTUZ DORDUNCU SOFRA: Cemnetin etrafi meki- ible bezenmistir: ee 80 OTUZ BESINCI SOFRA: Te'dip ve Te'eddi Jandadir: 8 n OTUZ ALTINCI SOFRA siikrets ayetinin tefsiri : OTUZ YEDINCI SOFRA «Bana ve anana babana T «.! Niyazi, Padisahin emrine kulak asmyarak Tek- fur Dagina kadar gittigi gibi, yapilan te’kide de chemmiyet vermemis idi (Silahtar, tarih, 11,704). Hadiseyi duyan padisahin, seyhe mahsus bir kocu (1) Bu mektup, Selim Aga 587 niishasinin kenarmdadir, Al- tnda 105 tarihi vardw, araba, dervisler igin de para génderdigine ve onu Tekfur Dajinda karsilattigina bakihrsa Niyazi’yi cok saydhgs anlasilir (Resid, Tarih, 11,216). Niyazi-i Misri'nin Edirne’ye yaklasmasi ve pa- disaha, ig basinda bulunan hainleri keramet ile bi- rer birer haber verecei sayiasi, pek cok kimselerin de seyhi sabrsizhkla beklemeleri devlet_adamlart arasinda telas uyandird, Sadrazam Bozok’lu Mus- tafa Pasa, Misri Efendi'nin duasim almak istiyen ve sonra sefere cikilmasim miinasip géren Ahmed II yi, bu zat geldigi takdirde biiyiik bir fitne zuhur ede cei yolundaki telkinleriyle fikrinden vazgecirdi. Ni yazi, 26 Sewval, 1104 (30 Haziran 1693) Sal giinti Edirne’ye gelip va'zetmek tirere Sclimiye Camiine indigi zaman, halk camiin etrafini almis, kalabahik- tan igeriye girilemez olmus idi. Bu durum karsisin- da Sadrazam, Misri Efendi eger derhal siirgiin edil- mezse biiyiik bir kanigikhk crkacajfim padisaha tel- kin ederek Seyhin Limni’ye génderilmesi hususun- da bir ferman aldi. Seyh Efendi hemen Tahtireva- na bindirilip Bogazhisarindeki Kaptan Pasa’ya sevk- olunarak Limni’ye génderildi. 20 Recep 1105 (16 Mart 1694) Carsamba giinii Limni’de vefat etti'. Eserleri : 1 — Terceme ve nesrettigimiz Mevaidu'l-frfan ve Avaidu’l-Ihsan 2 — Tefsiri Fatihai Serife: Arapca muhtasar ve miifid bir eserdir. Umumi Kiitiiphane’de vardir. 3 — Devrei Arsiyye : Mebde, ve meaddan bah- seden tig bab, bir hatime iizre tertibettigi Arapca kaymetli bir risaledir. (2) Abdulbaki Gélpmarh, slam Ansiklopedisi, c. 9, s. 305306; Mevaidu'l-trfan kenanndakt notlar, «Devrei Arsiyye'den her kim haberdar oldise Ol biliir ancak Niyazi ilm-ii irfanim benim» diye bah- settigi risaledir, 4 — Tesbi-i Kasidei Biir’e (Biirde) 5 — Risaletu’t-Tevhid : Tiirkcedir. 6 — Serhu Esmé’il-Husna: Tiirkgedir. 7 — Tefsiri Surei Yusuf: Enfiist Tiirkce bir tefsir risalesidir. 8 — Esiile ve Ecvibe-i Mutasawifane. 9 — Serhu Nutki Yunus Emre: Yunus'un: Ciktm erik dahna anda yedim iiziimii, Bostan iss kakiyip der ne yersin kuzumu»» beytiyle baslayan nutkunun serhidir ki Seyh Ismail Hakki merhumun da bu serhe bir miktar zeyli var- aor. 10 — Divan-i flahiyyat : Tiirkce yazilan divan- Jarm en meshurudur. En dogru niishast, 1254 tari hinde Misir'da basilan niishadir. 11 — Risale-i Esrata Saét: Kiyamet alimetleri- nin enfiisi tarafim agikhyan. Tiirkce bir risaledir. 12 — Tabirname : Muhtasar Tiirkce bir risale- dir. 13 — Risal i Haseneyn: Hz. Hasan ve Hz. Hit Ta’rifiyye ile nebi olduklarina dair kiigiik bir risaledir. Vaktiyle Ruscuk’ta tabedil- mistir. 14 — Mektubat : Cesitli mektuplarm: ihtiva eder. Bir. niishasi Kiiciik Esad Efendi Kiitiiphanesinde- dir. 6 15 — Risalei Hidriyyei Atik. 16 — Risale-i Hidriyyei Cedid. 17 — Risale-i Hiiseyniyye. 18 — Tefsiru'LCiiz'il-Kebiri'n-Nebevi. olmayup 19 — Risale (Misri, mahkim-i tabay mahkim-i Esma’i Arsiyye oldugunu miis‘ir.) 20 — Risalei fade. Bunlardan baska Niyazi'ain fetva seklinde iki yazsi olduiu da kaydedilir', (1) Bursal Mehmed Tahir, Osmanh Miiellifleri, c: 1, s. 172. istanbul, 1333 BIRINCi SOFRA BISMILLAHiRRAHMANIRRAHIM Insana cesitli iyilikler latfeden, Kur’an sofrast- na biitiin insanlar: ve cinleri davet eden Allah'a hamdolsun. Rahman namina o sofralara cagiranlanin Efendi irfan_sofralarina ‘kosa- rak kalblerine irfan dolduran Ali’ne ve ashabina salét ve selém olsun, Bundan sonra : Bu fakir kul Misri, her ne kadar o sofralara giizel icabet edemedi ise de uzun zamandan beri yiice Allah’in su séziiyle o sofranin inmesini isti- tiyordu : «Allah’m, rabbimiz, bize _gikten dyle bir sofra indir ki bizden éncekilere de, bizden sonrakile- re de bir bayram ve senden bir mu’cize olsun. Bi- ai rmiklandir. Muhakkak sen, rik verenlerin en hayrrhsism.» (Bin yetmis alti yih Sewval'inin ikinci giinit ak- sama dogru libleye karsi oturmus: «Fakitlik ta- mam_oldugu_zaman_o, Allah’tir.» séziinti_ dugtnii- yordum. Allah’n ilhamiyle sirrama bunun hakiki manasi dozdu. O kadar kesin bir mana dose ark bunun Gtesinde bir mana yoktur. Allah bana acikga _gosterdi_li_Kendisinden bagkasmin we Za- ne batinda varhg yoktur. Yalmiz var samir. Ban na bildird! Kf arifin sirninda vicuttan takr-tyok- 8 sunluk) tamam olmaynea perdesiz, dogrudan dof. raya Hakan yuzime isi mumkin_olmaz, Ni- teenTace Allah Bupurmustury Derim ki Derim me 3 de mi “ahBikles ‘bir mertebede mahbuplukla Bir mertebede giil olur, diferinde biilbil.» Fiitihati Mekkiyye'nin basinda sdyle bir beyit vardir: sRab Hak’tir, kul Hak’tir. Ah bilseydim, kimdir miikellef. «Kuldurs dersen, 0 oludur, Rab’diry dersen o halde Q’nasil miikellef olur?». — Buradan anlagildi ki fakr: thi cthanda da_vec: (yok olmasi)dir, Yoklu- (1) Kiyamet Suresi: 32 (2) Enfal Suresi: 58 (Peygamber'in: «Nefsini bilen Rabbi bilir.» séziiniin manasi da budur.? Ciinkii nefsinin cudu olmadizim bilirse, kendisinde olan viieudun Allab’a aidoldugunu anlar. Yani kendisinin, mahiy- yeti itibariyle Rab, gdrtiniis itibariyle nefs oldugunu dilir. Yahut : «o, aynen (zat itibariyle) Rab, taay- yiinen (gériiniis) itibariyle nefstirs. diyebilirsin.) CPakirlik kiifiir olayazdi» séziine gelince bu, nafile ibadetlerle Allah’a yaklasmanin sonucudur. Ama benim séylediklerim, farz ibadetlerle Allah'a yaklasmanin sonucudur.} «Allah gercegi sdyler, 0 yola iletir.»* iKiNCi SOFRA «Aci ve tath sulu iki denizi birbirine kavusmak iizere sahvermistir. Aralarmda bir engel vardir; bir- birinin smurm: agamazlar.» > ayetini izah etmekte- dir. Ayetin anlami sudur : Tath denizi ve aci denizi sahverdi. bunlar, karsilasiyorlar, yaklasiyorlar, yii zeyleri birbirine temas ediyor. Fakat aralarmnda bir- birine gecmelerine mani bir berzah (aciklik) var- dir. Bundan dolayt biri digerine karisarak onun ézel- ligini bozmaz. Yani smurlarm: gecemez ve aralarm- daki engeli bogmazlar. «Burada iki denizden maksat seriat ve hakikat- tir, Allah Taala onlarr sahvermistir. Kars karsiya gelirler, komsu olurlar, yiizeyleri birbirine dokunur. (3) Bu séz, Hz, Aliye atfedilir, (4) Ahab Suresi: 4 tin bir kismm, (5) Rahman Suresi: 19.20 10 Oyle ki seriatte bulunan her ilim ve amel hakikat- te de bulunur. Higbiri o ilim ve amelden ayrilmaz- lar. Fakat yine de aralarmda Allah'in hikmeti ve kudreti icabi birbirlerine kanigmalarma engel bir berzah vardirj {Bu engel setebiyle biri digerine ge- cemez, Bu mani, iki taraf adamlanmn vehimleridir. Yani bu iki ilim, ashnda tek bir ilimden ibarettir. Tki ilim itibar edilir. Bu itibardan dolay1, iki taraf erbabi arasmda daimi bir ihtilaf vardir. Bunun za- hirde misali dag’dir. Daif, da olmast dolayisiyle tek- tir, Cikisi ve inisi dolayisiyle ikidir. Cilasi seriate misal, inisi hakikate misaldir. Dada yiiriimek, crkan icin zordur; inen icin kolaydir. Ama dagin zirvesin- de olan kimse cikis ve inis zahmetinden kurtulmus- tury Bu engelden dolay1 iki taraf ehlinden gizli kalan bir hikmet geregince biri, digerinin hiikmiinii kal- dirmaz, Zira bu engel, iki cihanm imari igin konul- mustur, Bunun igindir ki tamamen birbirine gecip karismazlar. Seriat eli, hakikat ehlinin ilmini bil- mediklerinden ve onlari seriate aykirt sandiklarindan dolay: hakikat ehline karst Koyarlar. Tam kemale ermis muhakkikler miistesne, hakikat ebili de seriati hakikate aykirt gorerek_ony_serketmekte bir st > Kinca gérmedikleri icin seriat ehline karsi_koyar- Tae Fabar dain airvesine tlapan en yliksek kulelorde oturan 4rifler, A’RAF ehlidirler. Bu iki ilmin, bir tek ilim oldugunu, iki taraf erbabmin gézlerindeki illet drtiisiinden dolay: iki ilim gibi gériindiigiini: bilirler. Ve iki taraf ehlinin de haklarim verirler) iki tarafin benzerliklerini agiklayarak, miiskille- rini cézerek bu iki ilim erbabnm arasim miimkiin mertebe diizeltmege caligirlar. W Her asirda bunlarin aralarm: bulan kimseler mevcuttur. Eger aralarm: bulan kimseler olmasay- 4h, aralarinda savas olur, diizen bozulurdu. Bundan arasim 1slah etmektir.» denilmistir. Bu iki ile karisacak, birlesecek gibi olur, akin aralarinda- ki berzah ile ayrthrlar. Ve béylece daimt olarak hal- leri birbirine tecavviiz etmez. Ta ki birinin hiikmii digerini yenerek iki cihamn dengesi bozulmasin. UCUNCU SOFRA: «Ey iman edenler, zandan cok sakimmxz, Ciin- ki zannin bazisi ginahnr. Birbirinizin gizlisini aray- tirmayinz, birintz, digerinizin giybetini etmesin. Bi- imiig kardesinin etini yemek ister mi? Elbet bundan igrendiniz. Allah’tan korkunuz. Stiphesiz Al- lah bagislayic: ve merhamet edicidir.» Bil ki, giines nereye yénelse, karsisinda karan- Dk gérmez. Karsisina diigen her sey aydinhk (nur) Sriiniir. Giinesin gérdiigii nur, Karsisina diigen e- yay1 1siklandiran kendi yiiziintin nurudur. Ama zul- metin karsisinda aydinhk olmaz. Karanhik, karsi- sinda bulunan esyada daima karanhk gériir, Bu ka- ranlik, karsisina diigen esyay: karartan kendi ka- ranhiidir, tmdi Giines, kendine kiyasen, biitiin Ale- min nurdan ibaret bulundugunu zanneder. Zulmet (Karanhk) ise, kendine kiyas ederek biitiin esyanin zulmetten ibaret oldugunu sanar. (6) Hucurat Suresi: 12, 12 (Giines, arifi billah olan muvahhid mii'minin misalidir, Bu zaten biitiin esyada, kendi irfammn, tevhidinin imaninin Ve ayaninn diye sorduk- larmdd? «Allah’1 cok zikreden erkekler ve kadin- lard» buyurdu. Hadisin tam metni fbnu Melek’te meveuttur. Allah Taala séyle buyurmustur: «Yer 38 yiiziinde yiiriimediler mi ki kalbleri olsun da onun- a diisiinsiinler, yahut kulaklar1 olsun da onunla isit- sinler. Ciinkii gézler kr olmaz, lakin gigiislerdeki kalbler kér olur.»(Celaleyn) Ben, dogum yerim olan Malatya’da ilk ilim ta- Iebinde bulundugum sirada kalbimde tarikati Su- fiyye’yi bilmek arzusu vardh. Once onlarm meclisleri- ne muhalif idim, gitmezdim, Fakat sohpetleri bere- ketiyle giinden giine sevkim artt, nihayet Halvett seyhlerinden birine bey'at ettim, Babam da beni ona gitmekten menediyor, kendi seyhine gotiirmek isti- yordu, O zat naksibendiyyeden idi. Ve bana gore kamil degildi. Sefer etmem icabetti. Nihayet bin Turk sekiz yilinda ki Bagdat bu yilda fethedilmisti, iim talebi kasdiyle Diyarbekir’e sefer ettim. Ama asil maksadim tarikat ilmi idi. Orada bir yi! kaldm, sonra Mardin’e gittim. Orada da bir sene kaldim. Diyarbekir ve Mardin’de mantik ve kelém okudum. Oradan Misir'a gittim. Misir’da Seyhuniyye (Med- resesinde) Kadiriden bir seyh buldum. Ona bey‘at LEzher'de de derse basladim. Ca- -Ezher'de okuyor ve o tekkede de yatryordum. Ciddi cahsiyor, her ikisini de muntazaman yiirtitii- yordum. Bir giin seyhim bana dedi ki :yZahir ilim talebinden tamamen vazgecmedikce tarikat ilmi sa- na acilmaz.» flimden ayrilmam bana stig geldi. Aghyarak tar zarru ve niyaz ile Allah’a istihare ettim ve uyudum. Gérdiim ki gaya ben biiyiik bir sehirdeyim, sultana hizmet ediyorum, Sultan da $eyh Abdul-Kadir Gey- Jani (Ks.S.) imis. Kendisinin avlusu genis bir saray1 var, Kendisi, nedimlerinden biiyiik bir cemaat ara- sinda bir tarafta abdest aliyor. Sanki ben de ébiir 39 tarafinda tereddiid igerisinde duruyor, bana kizaca- iindan korkuyorum. Oradan cikacak bir yer de bula- madim. Beni girdii, cagard: : «Ey stifis, Hemen ken- disine déndiim. Ve dniinde durdum. Hadimlerinden birine : «Buna bir kese getir.» dedi. Hizmetci cabuk gabuk birkag adim gidince «gel, dedi, ona kendi ce- bimden vereyim.» Elini cebine soktu, bir kese gikar- di ve bana uzatti. Huzurunda keseyi actim. Icinde taze sikkeli dirhemler vardi. Baska bir kese daha gérdiim, onu da actim. Onda da taze sikkeli dinar- Jar vardh, Ben: «Efendi, bu iki kesenin manasi ne- dir?» diye sordum. Cevaben dedi ki: «Dirhemler za- hir ilimdir, dgren ve onunla amel et. Dinarlar tarikat ilmidir, ona ancak sana takdir edilmis bulunan kim- senin (miirsidin) yiiztinden kavusabilirsin» ve ba- na: «Senin seyhin bu schirde depildir.» diye isaret etti. Sdylemeze muktedir olamryacagim bir ferah ve seving ile uyandimy Ru’yayr seyhime sdyledim. Bu ru’ya tizerine be- ni halife yapmak istedi, Dedim ki: «Efendi benim kalbim hilafete kanmaz, Aruk bundan sonra seyahet etmek istiyorum. Ciinkii higbir yerde duragim kal- madh. Eger bana izin vermezsen helak olmaktan kor- kuyorum.¥ Izin verdi. Bana yiiziinden ilim mukadder olan zat bulmak arzusiyle yola ciktim. Senelerce dolas- tum. Arap ve Rum (Anadolu) gehirlerinde cok seyh- lerin sohpetine eristim. Akibet seyhim, gz bebegim, kalbimin devas: Seyh Ummi sinan Elmah (Ks.S.) nin hizmetine ulastim. Kalbimin sifasim onun hiz- meti serefinde buldum. Miibarek nefesi kimyasiyle, bana Hz. Seyh Abdu’lKadiri Geylant (Ks.S.) mn bahsettigim ru'yada bana isaret ettigi her sey hasil 40 a a ti, temkin hasil oldu. «Allah gercegi siyler, 0, yola ietir.» J ON BESiNCi SOFRA: Abdullah Tbnu Mes'ud (R.A.)in syle dedigi ri- vayet edilmistir: «Resuléllah bir cizgi ze: «Bu, Allah'm yoludur.» dedi. Sonra lunda birtakim cizgiler gizdi ve dedi ki; «Bunlar da yollardir, Bu yollarin her birinde bir seytan otur- mus kendisine davet eder.» ve okudu: «iste benim dogru yolum budur, ona tabi olun.», «Muhakkak sizin sa’yiniz (yani ameliniz) cesitlidir.» Kiminiz ilim ve amel ile sa’yeder, Cennet’e gider. Kiminiz ccha- let ve nefis arzusiyle zulmete kosar da Cchennem’e gider. «Herkesin uydugu bir ctheti vardir. Hayir is- Ierine kogunuz, Nerede olursantz Allah hepinizi top- Iu olarak bir araya getirecektir.»" Bil ki insanm sa’yinin cesitli olusu, insanlarm dért tavir (merhale)de bulunuslarindan dolayrdir. Bu dért tavir (merhale) ile hayvanlar alemini, yirt- cilar alemini, seytanlar alernini ve melekler alernini ifade etmek istiyorum. Her alemin mahiyyeti, insa- mt éteki alemin aksi yéne iter.\Dogumdan hemen sonra insanin ilk Alemi baslar ki hayvanlar alemi- dir, Bu alem onu yemege, igmeze, helal ya da ha- ram birlesmege sevkeder. Insan orada sebat eder, imana ve amele dénmezse diinya sevgisi ona gale- be calar, diinyadan her istedigini de pek tabii elde edemez, neticede yirticilar alemine girer. Kibir, kin, (33) Bakara Suresi: 148. al hased, intikam, mukadderse katil ile vasiflanir ve 0 tmsanm sireti yirtict hayvanlara déner. Eger bun- dan da imana ve amele dénmezse mevki hirs: ga- Iebe eder, muradina ancak hilelerle erisir ve sonun- da devler ve seytanlar Alemine girer, Hile, hud’a ya- Ian, giybet, kojuculuk ve iftira ile Iblis gibi halk arasina fitneler diistirmek gibi huylarla vasiflanir. Orada kalirsa Esfel-i safilin (asagilarm asazisin)da kalmig ve insanlarin en sapkm: olmus olur) Ama saadete ulasip da melekler alemine dénerse ki bu alem zikir, tesbih, teblil ve istigfar alemidir; bi- tiin insanlar ile iyi gecinir ve giizel ablakh olur ki giizel ablak insanin kemalidir. Bununla étekilerden (meleklerden) istiin olur. Ciinkii béyle insanlar oraya hayvanlar, yirticilar, dev ve seytan alemlerin- den ilim vé amel ile yiikselmiglerdir. Miicadele ede- rek oraya gecmislerdir. «Giizel séz O'na cikar, sa- lth amel O’na yiikselir.s" insanlardan bazilan bi rinci mertebede, bazilan ikincide, bazilari tigiincti de ve bazlan da dérdiinciidedir. Bazilari da mer- haleden merhaleye seferini tamaladiktan sonra dai- mt olarak bir halden diger hale gecmek iizere bu- lunurlar. Simdi bak gér, senin nefsin bu otlaklardan han- gisinde otlamaktadir. Onu asagilardan yukarilara déndiirmek icin cemirlen ki helak badirelerinde ilimler suyundan-ki salih amellerin neticeleridir-su- suz kalmayasm. EXer insan isen himmetini hay- vanlarm, yirticilarin ve Iblisin gittigi yonden cevir. Allah’a kosman, yollarm en yiikseginde olsun. Ciin- kii Allah’a giden yollar, mahlikatin nefesleri sayiss kadar coktur, Nefsi bilmege calismak, insam: Allah’: eo) Fatir Suresi: 10, a2 Bil ki glizel ablék imandir, ameldir, kirdir, ihsandrr, tevazu'dur, dgiittiir, tasavvuftur, cb- mertliktir, miiriivvet etmecir, rvadir, sabirdir, Al lah’: sevmedir, Allah'tan korkmadir. Bunlar, ancak Adem Aleyhisselam'n ilmi kendisinde zuhur eden insanlara vergidir. Bu ilim, esma ilmidir, Yani le- dinni ilimdir, ve amel-i salihin neticesi olan vera- set ilmidir. Ciinkii Peygamber Aleyhisselém séyle buyurmustur: «Her kim bildigiyle amel ederse Al- Jah onu bilmedigi seylerin ilmine varis kilar.» Na- sil ki melekler de énce Adem’e itaat etmediler. An- cak Allah Taala Adem’e esma ilmini ilham ettikten sonra ona secde ettiler ve hiirmetle onu baslaninin iistiine kaldirdilar, Ahlak-i Hamtde de biyledir. An- cak Allah’in veraset ilmini ldtfettigi kimsede bulu- nur. O (iyi insa)nlar bu ilmi arzu ederler, ciinkii bu ilim, peygamberlerin ve velilerin ilmidir. fsitil- medi mi ki bizim Peygamberimiz okuma ilmiyle de- Hil, veraset ilmiyle bir veli idi. Ama Iblis’e gelince : deki cin, dev ve seytann sifatlari olan hile, hud’a yalan biihtan ile insanlari azdirma huylart 2u- hur ederse bu sifatlarin sahil Icklerinin itaat ettigi ikinci ilim erbabina icmalen ve tafsilen diisman olmakta devam eder. Bu sifatlar onu beseri sifatlarin hiikmiine diisiirmek suretiyle mahvetmeye ramak kahr. Arik sen anla, Binaena- leyh Adem hilafetinde olan kimsenin, halk ile mua- melesinde halin icabma gre ahlak-1 hamide melek- lerini kullanmasi ve daima kétii ahlak seytanndan kacinmasi, lediinni ilim talibi bulunan melaikeyi ir- sadedip onlari da bu ilimde otlatmasi, miilhidler- den ve miinkirlerden daima kaginmasi gerekir. 43 ON ALTINCI SOFRA : Allah’in Resulii (S.A.) sdyle buyurmuslardir : «Sadik ru’ya, peygamberligin lark alt: su’besinden bir gu’bedir, Bu da mii’minlerin peygamberlikten na- sipleridir.» Mevlana Cami (Ks. S.)nin Fiisus serhi- nin Yusuf Fassi’'nda da béyledi \rakir der ki fcimden geciyordu ki tmam Bu- sri (Ks.S.)nin Kasidei Biirde’sini tahmis® veya tesbi* edeyim. Ve her beytin basinda Muhammed (S.AV.)in ismini getireyim. isti'dadim olmadigi icin buna muvaffak olamadim. Ne kadar calistimsa giic- lik cektim, afar geldi, uzun zaman sadece birkac beyitten fazla bir sey yazamadim. Bu yazdiklarm da bezenmiyordum. Fakat bu diisiinceyi de kalbim- den cikaramadim, Benim bilgin, salih bir ihvanim vardi. Ona icimdeki bu istiyaki, fakat bunu gercek- lestirmege muvaffak olamadiim: séyledim. Ban «Sahibinden yani Allah'm Resulii(S.A.V.)nden izin aldin mi?» dedi. «Hayir.» dedim. elste icine do¥ma- yigimn sebebi budur. Bunu Hz, Resul Aleyhisselam’ dan sor.» dedi. Sanki ben uyuyordum da o kardesim bu dfiitiiyle beni uykudan uyandird:. Birkac gece Resul Aleyhisselam’in sirrma yalvararak, niyaz ede- rek kerem denizinden fakiri bos déndiirmemesini istiyerek iltica ettim. Bin yetmis bes senesi Muhar- remii’l-Haram’inn ikinci onunda Bursa'da Resuliil- lah‘in miibarek yiiziinii gormek ser (35) Tahmis: fkili beyti tig msra’ ilave ile bes misra’a gr karmakur. (36) Tesbi’: Ikili beyti bes misra’ ilave ile yedi musra’a gt. karmiaktr. \Resulullah (S.AV.) bana arkadaslarmdan bi- rini’ géndermis. Kendisi sark tarafindan garp ta- rafina geciyormus. Bana dedi ki: Allah'm Resulit (S.A.V.) sana diyor ki: «Beyaz at bizden ayrilds, ar- kamizdaki otlakta kaldi. Onu alsin, bize getirsin.» gelen zat, bana atin nerede bulundugunu ve oraya gidilecek yolu gisterdi. «Resulullah’n sézii bas iistiine!» dedim, Hemen ata kostum ve onu denilen yerde buldum. Yularint elime aldim, gabuk siirdiim, ‘Allah’in Resulii (S.A.V.) Hazretlerine yetistirdim. ‘Yaninda yedi kisi vardi. Bir dagin eteginde, nehir kenarinda, bir aifag gélgesinde konaklamislards. Aralarinda Resulullah (S.A.V.) de bulunuyordu. Baktim namaz kihyorlar. Ben yetiginceye kadar na- mazlarim bitirdiler. Resuli Ekrem'e kavusunca sab- nm tikendi, utanmayr bir yana biraktim, hemen boynuna sarildm, dptiim, Resulullah (S.A.V.)in iki dudagim emdim. Ben miibarek dudaklarin: dpti #iim strada: «lte bu, ilimler ma’denidir; bu, bi giler kaynagidir; bu, Allah’mn vahiy hazinesidir.» di- yordum. Resulullah (S.A.V’) beni bir miiddet bun- dan menetmedi, sonra bana: «Namaz kildin mi? buyurdu. «Hayir, ya Resulillah.» dedim. efgte su dedi, abdest al ve namaz kil» «Bas iistiine.» de- dim, Namaz kilmak igin abdest almaga baslayinca ferahimdan seving ve ailama ile tath bir sekilde uyandim) \ Derhal tesbi’e basladim. O gin otuz yedi beytin tesbi'i miimkin oldu, Ertesi gtin kirk beyit tesbi, et tim. Hasth on giin icinde bitti. Yiice Allah’a ham- dolsun, Allah ve Resulii daha iyi bilir, ru’yamn ta’- biri bu idi: Ameller sahibinin bine¥idir. Onu iste- fine ulastinr. Tasnifler ve diter hayrrh igler de béy- 45 le (sahibinin binegi)dir. Demek at Kasidei Biirde idi, onu Allah’ Resuliine gitiirmemiz icin bize olan emir, onu, Muhammed Aleyhisselam’m ismine kavusturmaga isaret idi, Ciinkii isim, ehli hakikat indinde miisemmanmn kendisidir, Onlarin yedi kisi olmalari da tesbi’e isaret idi. Abdest almakla emir ise, tesbi’e baslama emrine isaret idi. Vefatindan sonra, kardeslerimden bu ru'yay1, Tesbi’i Muham- medi'nin basina yazmalarin rica ederim’) ON YEDINCi SOFRA: Allah Taalé buyurmustur; «Allah’tan 7 Jara va'dedilen Cennet syledir: Orada vem ta maklar1, tadi bozulmyan sit wmaklan, igenlere zevk veren sarap irmaklar, siizme bal urmaklart vardir. Onlara orada her tiirlii iiriin ve Rablerin- den magfiret vardir. Bunlarm durumu, Ateste te- melli kalan ve bajirsaklarim parca parca edecek kaynar su isirilen kimselerin durumu gibi olur mu?»” Insanhk Aleminde suyun, siitiin, sarabin ve ba- hn misali séyledir; Bil ki ilim arayan kimse jlim talebinde suyun denizi aramasi gibi olmahdir. Nasil ki su, gece giindiiz durmadan ne dag, ne ova, ne tas, ne orman, ne de giizel ve cirkin arazi demeden hepsini gecip denize kavusur. {ste iim talebinin de hic durmamasi, ilim denizine ulasincaya kadar mat- IGbunu buldugu herkesten-o kimse seref ve izzet (37) Muhammed Suresi: 15 46 sahibi olmasa da - tevazun esirgememesi lazimdir. {imi de kendi ruhunu ve baska rublar besliyecek faydali bir ilim olmabdir. Nasi! ki siit viicutlari besler. flim ve ameliyle bir miirsid-i kamile kosma- lichr ki sarap gibi sakisini de, igenini de sarhos eden bir ma'rifete (bilgiye) erigebilsin. Ahlaki da kalble- re sifa veren siizme bal gibi olmaldir. Bir kimse bunlan yani ilmi, ameli, ma'rifeti ve giizel ahla- ka kendinde toplarsa onun meclisi cennet olur. Bil ki Cennet’te bu dért nehir bulundugu gibi miizekkir (zikrettiren) ve seyhte de cennettekinin misali ofan bu dort sey bulunmahdir. Bunlardan iri eksik olursa onun meclisi cennet olmaz, Ciin- ki Cennet bunlardan yoksun dedildir. Aralarinda tam bir miinasebet olmazsa, onun meclisi insana hos gelmez. Meclisi insanlarin meyledecegi bir meclis olmaz. Yani seyri ve ilim talebi ve ilim ebline te vazu'u tam olmazsa ilmi eksik olur, ona meyledil- mez. Mesela ilmi cemeder de onunla amel etmezse o ilim kendisine fayda vermemistir. Artik baskast- na yararh olmasi beklenemez, Ondan fayda umul- maz ve halk da ona rafbet etmez. Hem alim, hem de ilmiyle mil olur da kamil ve miikemmil bir miirsitten icazetli bulunmaz, sadece kendi kendine zahid gecinirse onda da ne kendisine, ne de bas- kasina bir lezzet hasil olmaz. Zira cem'inin cirasim- da mahabbet yandirilmamigsa onun etrafinda per- vane nasil toplanir? Kendisini biiyiik bir nimet ok ma’rifet, halim kilmamig ise onun sézii bal gil goiiislere sifa vermez. Halk onunla iinsiyyet etmez. Her cihetten kendisine meyledilmesi icin bu dérdii- nii kendinde toplamasi lazamdir. Taki her yénden kendisine meyledilsin. Nasi! ki Cennet her milletin 47 aon arzusudur ama ona herkes giremez. Ancak mek: rihine (sikmtilarma) katlananlar girebilirler, Ciin- ii Cennet mekrublarla (Sikinlarla) gevrilmisti Bu meziyyetler bir insanda kolay kolay toplanmaz, Ancak cok yorulmak, giigliik cekmek, belaya kat- lanmak, erbabma tevazu gistermek suretiyle elde edilebilir. Ciinkii Cenabi Hak séyle buyurmustur : «Yoksa siz, Allah aranzdan miicahede edenleri ve sabredenleri bilmedikee Cennete girecexinizi mi sandimiz?»™ «Beyit : Askin yasayisinda safé rahat- lik nereden olacak? Ciinkii Cennet mekarihle bezen- mistir» ON SEKIZINCI SOFRA : Allah Taal4 buyurmustur: «Allah kendisine sirk kosulmasim: affetmez, bunun digimda diledigini affeder.»® ve buyurmustur: «Bil ki Allah’tan baska tanr1 yoktur.»® Peygamber Aleyhisselam da buyur- mustur:» «Adem oflunda bir et pargasi var ki o iyi oldugu zaman biitiin ceset iyi olur; o bozuldugu za- man bitin ceset de bozulur. Bilin ki o kalbdir.» Kalbin fesadi sirk iledir. Sirk de dort tiirli- diir, Miisriklerin sirki: putlara ve saireye tapmak gibi. Allah’ fiillerinde sirk: Fi'li mutlak olarak kula nisbet etmek gibi. Allah’ sifatlarinda girk : Kula izafi degil de mutlak olarak kemal nisbet et- (38) ALi Imran: 142. (39) Nisa Suresi: 116, (40) Kital Suresi: Ayet 19 un bir kismt. 48 rudan dogruya viicut nisbet etmek gibi. Kalb bu dort tiirlii sirkten ne kadar bozulursa, sirkin fe- sadi insana sirayet eder ve o kisi o miktar azaba sarpurihr. lah, her sirkin karsisinda onu gideren bir tev- hid olmak iizere dart tevhid ile selamet evine ca- ganr. Birinci sirkin karsisinda bulunan tevhid: Al- lah Tadla’nm: «Bil ki Allah’tan baska ilah yoktur.»® séziidiir. Yani Allah'tan baska tapilacak varlk yoktur demektir. Bu tevhid ile mii’min kafir ayn- hur. tkinci sirke kars1 tevhid; Allah’ Hud Aleyhis- selam’dan naklen sdyledigi: «Hig bir cank yoktur Ki Allah onun alnndan yakalamamus (ona el koy- mamis) bulunsuns" séziidiir. Bu tevhid ile havass (segkinler), isi bizzat Allah’a nisbet etmekle avam- dan aynirlar, Bu goriiste olan sdyle der : {Webi Aleyhisselamu'n bi’seti (génderilmesi) zamani- ki bu zaman diinyanin 4hiretle karisma _zamanidir - typka ser’t giindiiziin ewveli olan sabahtan, giinesin dogmasina kadar olan zaman gibidir, Sabahla giine- sin dofmasi arasindaki zaman ne ise Resul’tin génde- rilmesiyle kryamet arasindaki zaman da odur. Nasil safak attiktan sonra 1sik yavas yavas artarsa, ahi- ret ahkaminm zuhuru da bi'setten, giinesin batt yerden domasina kadar artar. iste buna Peygam- berimiz su séziiyle igaret buyurmustur : «Ben 0 za- manda ginderildim ki benimle kiyamet su iki (par- mak) gibi (birbirine) yalandwr. Az daha o beni ge- gecek», Bu hususta daha sayilamiyacak kadar cok isaretler vardir.» Sonra Konevi izahinin sonlarinda sdyle diyor: Ama insan nev'inin zuhur zamam, bu di bin yila miinhasir samlmasin, Oyle dexil. Bun- dan maksad sunu anlatmaktir: «Yiice Allah, kiilli devrentn-baginda adi gegen seyleri yaratu, HUKuM Tattr. Devirlerin sayisintve~Sinbiile-burcuna—inti-. \esbedenter allah bilie Bir de allah bunlan kel ‘armdan bazilanna bildirir. Onlar bilir ama séyle- mezler.»} Sadreddin Konevi (Ks.S.)nin sézii bitti, 52 [Asaiadaki daire, Arshk ve felekler devrelerini igine alan Kiilli devreyi géstermektedir. Aziz Mis- Hi, daireyi kendi eliyle cizmistir. Kendi serefli hat- tindan buraya nakledilmistir.] . (43) Yonu Arabi ve Konevi'ye gére biitiin kainatta bir tek varhk vardir, O da Allah'tir. Diger varhklar, kendilik- lerinden bir varlga sahibolmayp O'nun varligsyle var- dirlar, Glines ssifimun giinesle var olmasi gibi. 53 Allah, Kéinattan Snee var idi,hilew-de yine dyle yar- dir. Zati, asia dedismer, Ancak tecelileri dedisir. Iste Omm cep Teceliter, Kainatiaki varliklans, sekilteri ‘freydana geurir. Allain Uerinden Zam: istevince, isin Ve Sifatlanint agifa qikarmistir. [ste labnr tsi Ve sifatian, bur Kainattaki gelilleri meydana g@tirimgtir, Yani kéinat, O'nun isim ve sifatlannm gé- wilalisinden bagka bir sey_delildir. Varhigan_ sckilsiz att ATW, Buna Gayb-i Mutlak mertebesi de denir. DRUITA iahiyyetini_keiflisinden_bagkasibilmez, Bu- nufattinda” derece derece varhjm_sekil alms ~hali a <-Yau SEKI varhklar Alemidir. SsEilsiz var jnisi_mevdana_getirisine, allah’m isim_ve~sifatlatinda serevan) veya Allah’ espaye-in- mest denis Allah ik tecellisivle Akta Kill veya Akla Evvel mey- dana getirmistir. Akla Killden tasan teceliflerle de de- rece derece diger yaratiklar hasilolmugtur. Sekilsiz ‘varkim,bur sexier alemint meydana_getirmesi, kade- mme-kadkent“oMmusTar. Matasawviflara_gire_varhk bes “Nmertebeye ayritmistir{ Tk mertebe Gayb.i Mutlak mer. tebesidir. Son Mertebe ise Madde Alemidir: Varhk ilk mertebeden baslayarak yaratiklari meydana getirir, ge sitli varhklar ve sekiller halinde gériiniir, dine dine tekrar ilk haline gelir. Yani Akli Kiilden baslayan ya- ratiklar alemi tekrar Akh Kil@Ve-sonunaa-ATVa ke vigur. Bu surctle varhk“birdaire teskil eder. Daire- Tama ORAM —aAIEG-OrMhessyctinin Ses eT relly. Ite Nivaal- Codie bu Gave ie Kone be fikrini izah etmektedir:) Miellifin talebesi, Kari-i Misti de daire kenanna Sadreddin Konevi'nin Fatiha tefsirinden bir parca al- mustir. Orada bu gergek izah edilir : YeMertebe, her seyin hakikatinden ibarettir. Fakat 0 seyin soyut varh@r ySntinden deli, geyle, onu meyda- na getiren birlestirici nisbet ve 0 seye tabi olan haki- katler yOntinden. Once de agikladitimy gibi hakikat- Tabi, metbuun halleri ve gerekli ler birbirine tl sifatlandi. ‘bilakiein Zats ve mertebesi vardir Hakic'n mertebesi Onan ilah olmas: nisbetinin duisinllmesinden ibare tie Bu nisbete mahivet!iibarsle Ulohiyyet denmistis ((Hiak'm zat, bitin bathhklerdan, itibardan-tecez ah, xewdisinin BIgbir Seve, hicbirgeyin de kendisine mii arsebetr Tay movies hakkinds highir sey slylenc ner HARK hates halkin da HakW’a bash bulundu REE BE ne Aleta satin baller ve valar rset CHIR Cam nati Hak forunime Ve rey dana ike TS EPEEINe uu denmistin’ Her milessirde birtalam (SIatlar vardir Ki bunlar, O'ndaki iildhiyyet_mertebe- Sidir, Ba merchant Kab, bast, Wasatma, —Sldtirme, Kait-weeglbt-geylere-mahwus halient vardir. Bunlar mertébenin hiikiimleridir. Bu genel mukaddimeyi bil Er Allabin izniyle yararlanasin}sSadreddin Konevt nin Fatiha Tefsirinden» YIRMINCI SOFRA : Allah Taalé buyurdu : «Ey Peygamber, Rabbi den sana indirilent teblig et. Exer yapmazsan O’nun eliligini yerine getirmemig olursun.»* Beyzavi (Ks.S.) sdyle diyor : «Ayetin zahiri, biitiin indirilen seyin tebligini gerektirir. Belki de murad : kullarnm menfaatlerine uygun olan: teblifdir. Ciinkii Allah’n ifsasimt haram laldyt sirlan da vardir.» Siifyan ibnu Uyeyne, Ebu Hiireyre (R.A.)den Peygamber Aleyhisselam'in sdyle dedigini rivayet etmistir: «Byle ilim vardir ki kapah inc gibidir. Onu Allah’: bilen dlimlerden baskast bilmez. Onu sdyle- dikleri zaman kibirlilerden baskast inkér etmez.» Avarifte de bu meveuttur. Hadis sunu ifade etmek- tedir: Yani ilmin baskasina gére kapah olugu, ka- pal esyanin kiymet, giizellik, tistiinliik bakimindan kapali olmayan nisbeti gibidir. Bu takdirde Hadisin manasi séyle olur:(llimler arasinda kapalt ve sak: h esya gibi bir ilim vardir ki onu ancak Allah’: len alimlerden baskas1 bilmez, Bu ilmi séylerse, onu ancak gaflet ehli ve suret erbabi inkar eder. Ciinkii bu ilim suret ilmi degildir. Eh kisi de bilmedigine diigmandr, thya’da Zeynii'labidin‘den rivayet edilen bir beyt vardir: \\, (44) Maide Suresi: 67 56 Fakir der ki: Bu zikredilen alim o kimsedir ki Onun ilminin cevherlerini, sadeflerin alimleri, hat- 14 mesayihin de cogu anlamaz. Nitekim Seyh Aksem- seddin, Risale-i Nuriyyesinde séyle diyor: Bir ki- sim da var ki ehl-i hakikatten olmayan seyhler onu inkér ederler. Bu lim tpki su denize benzer : Halk arasindaki siiphe ve ihtilaf riizgarlarmm esmesi ne- ticesinde iistiiniin dalgalanmasindan dibi etkilenip hareket etmez. Onlar vark Arsinin gélgesi altinda oturmus, oradan korkusuz ve hiiziinsiiz insanlarn hallerini seyrederler.: «Dogrusu Allah’ velilerine korku yoktur, onlar iiziilmezler de.» *\\ Hikaye olunur ki tiiccarlardan biri, dirhemler- le, dinarlarla dolu bir gemi ile bir padisahin mem- Ieketine gitmis. «Bu sehirde ticarette bana kim denktir?» diye dellél cagirtms. Hig kimse bulun- mamis. Yalnz bir kisi gikmis ama elbisesinin es- kiliginden ve isminin kiiciik gériilmesinden dolay: onun zengin oldugu bilinmezmis. Meger bu zata ba- balarindan, dedelerinden bitmez tiikenmez hazineler kalmis imis. Kendisi her gin o kalan cevherlerden bir cevher déger, onu yemete katar, yanindakilerine yedirirmis. Onlarm kuvvetleri giinden gine artar- mis. Tacir bunu duyunca hemen ona misafir olmak istemis. O da bunu misafir kabul etmis. Yine adeti vechile dniine bir cevher koymus, dégmek istemis. Tiiccar : «Bunu bana ver, gemidekilerin hepsini sa- na vereyim.» demis. O zat: «Hayirs, demis, senin geminde olanlar: ben ne yapayim? Ben hamal de- zilim, Bana bu yeter, Senin geminde olanlara ihtiya- cim yok benim.» Tiiccar demig ki: «O halde bana (45) Yunus Suresi: 62. 37 hibe et.» O zat: «Bizim Adetimiz, demis, cevheri dégmeden miistahak olanlara vermemektir. Ciinkii cevheri biitiin alhrsa bunu zaptedemez, fazla yer bu yiizden helak olur. Onun icin dogerler, yemege ka- tarlar ve o suretle yiyenlerin éniine koyarlar. On- Jar da bunu yerlerse akillari, zihinleri ve fikirleri nurlanr, zekdlari artar, bunun gibisini kazanmaya muktedir olurlar. YIRMIBIRINCI SOFRA : Allah Taal buyurmustur : «Higbir hayvan yok- tur ki O (Allah) onu almndan yakalamig olmasin. Siiphesiz Rabbim, dosdogru bir yol iizerindedir.» Her_sey-dabbedir (canhdir), yerde hareket eder oradan_yarats Dulundifu gayeye gider. (Bil ki neye ibret nazariyle baksan, onu ma hu- Jika lenrne-T¥ar ber bulursun, Gorirsiin ki senin de, baskalarmm Ga menzilleri_vardir, Herkes bir saik, bir (giidiicti) weir menzile konar. Eger orada fani olursa o men- zil, Kendi menzilidir, Eger ge¢ij jagkasinin- thr, Senin _tasarrufun altinda bulunan her sey al- tam, gimls, ev, bark, Kap-kacak, sergi, cocuklar, Traliki-ve-sahibi oldugunu zannedersin, bi- ielinden ciksa tziltir, azap cekersin. ha réketin Senin bilmezliginden ileri gel ki onlar seferberdirler. Tek tek, ya da cifter cifter, ya tmaksaday-sefer- (46) Yunus Suresi: 62. 58 _ yahut cofuna bailarsin veyahut sen istemeden elit da daha cok olarak cesitli taraflardan geldiler, sana Kondular ve seni menzillerinden bir menzil yaptilar. Sonra geldikleri gibi seni birakip ne icin yaratilmig ve fenalari nerede mukadder ise onu aramak maksa- diyle gittiler} 4 Eger bunu bilmezsen, kalbini bunlardan birine den cikmis, baskasinin eline gecmis olan seyin, yine senin olmasm temenni edersin veya arzu_ettigin sey olmazsa tasalanirsin ve buna sebebolana kin bes- lersin iste biitiin diigmanhk, buguz hased, kibir, ken- dini bezenme ve benzeri seyler, hep fiiller tevhii ni bilmemekten ileri gelir. Ama bunu bilen ve elini ister kendi tasarrufundan ister baskalarmin tasar- rufunda bulunsun, kendisinin olmyana wzatmiyan ve onun sevgisini kalbinden sékiip atan kimse, zik- redilen istiraplardan kurtulur, rahat bulur) YiRMi IKINCi SOFRA: Diinyay: ve diinya ehlini bir misalle anlatma haklandadir. Buna uygun olan ayet sudur = cinsanlarm hesaplar: zaman: yaklasts, halbuki onlar hala habersiz, (Hak’tan) yiiz ceviriyorlar. Rab- larindan kendilerine gelen her yeni ihtar1, mutlaka gbniillerl gaflet igerisinde eglenerek dinlerler.» ” Bil ki diinya genis bir evdir. Bu evi sultan yap- mis, ortasmda da bir bahce yetistirmis, o bahceye (41) Enbiya Suresi: 13. 59

You might also like