You are on page 1of 200

İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ

KORUMA UYGULAMA VE DENETİM MÜDÜRLÜĞÜ (KUDEB)

28-29 Eylül’09
Kâgir Yapılarda
Koruma ve Onarım
Semineri

İÇİNDEKİLER
Y. Mimar M. Şimşek Deniz (İBB KUDEB Müdürü) KUDEB Tanıtım 5

Y. Mimar Ahmet Selbesoğlu (Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü)

Yıldız Sarayı Büyük Mabeyn Dairesi 13

Mimar Cengiz Kabaoğlu Kapadokya’da İki Kaya Oyma Kilise Onarımı Örneği:

Sarıca Kilise ve Kaya Kilise 20

Prof. Dr. Emine N. Caner Saltık (ODTÜ)

Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası Koruma Projesi 32

Yrd. Doç. Dr. Fethi Ahmet Yüksel (İÜ)

Sit Alanlarında Jeofizik Yöntemlerin Kullanılması 39

Prof. Dr. Ahmet Ersen, Arş. Gör. İrem Verdön (İTÜ)

Botter Apartmanı Cephesi Konservasyon Projesi 50

Kim Müh. Güven Gökçe

Ayasofya Kubbe Bezemeleri Koruma ve Onarım Projesi 67


Y. Mimar Jale Beşkonaklı (TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı)

Dolmabahçe Sarayı’nda Endirekt Koruma 76

Prof. Dr. Erol Gürdal (İTÜ) Türkiye’deki Puzzolan Katkıların

Restorasyon Uygulamalarında Kullanılması 87

Arş. Gör. O. Serkan Angı (İTÜ) Süleymaniye Camii’nin Yapımında Kullanılan

Doğal Taşlar ve Korunmuşluk Durumları 96

Prof. Dr. Başak İpekoğlu (İYTE) Tarihi Hamam Yapılarında

Yapısal Sorunlar ve Güçlendirme Uygulamaları 102

Arş. Gör. Umut Almaç (İTÜ)

Anıtsal Olmayan Yığma Yapıların Taşıyıcı Sistem Analizi 112

Y. Mimar Burçin Altınsay Özgüner

Fener ve Balat Rehabilitasyon Programı Restorasyon Uygulamaları 122

Prof. Dr. Hasan Böke Y. Mimar Elif Uğurlu (İYTE)

Osmanlı Dönemi Yapılarında Kullanılan Horasan ve Sıvalarının Özellikleri 135

Konservatör Celaleddin Küçük

Konya Salib Ata Hangâhı ve Türbesi Çinileri Restorasyonu 143

Y. Mimar Nilgün Olgun Kâgir Yapı Restorasyonunda

Uygulama Sırasında Uygulamacı Yönünden Yaşanan Problemler 154

Yrd. Doç. Dr. Namık Aysal (İÜ) Taş Seçim Kriterleri 162

Y. Mimar Pınar Aksoy (İBB-KUDEB), Taş İşleme Sanatı 169

Doç. Dr. Ahmet Güleç (İÜ)

Enez Ayasofyası Harç ve Sıva Analizleri 176

Yrd. Prof. Dr. Ayşe Tavukçuoğlu (ODTÜ)

Tarihi Yapıların Tahribatsız Yöntemlerle Muayenesi 187


KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 5

İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KORUMA


UYGULAMA VE DENETİM MÜDÜRLÜĞÜ TANITIMI

Özet
Müdürlüğümüz 11 Haziran 2005 tarih ve 5226 sayılı Kültür ve
Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası’nın 13. maddesine dayanılarak, İstan-
bul Büyükşehir Belediyesi bünyesinde 13.07.2006 tarih ve 1323 sayılı
meclis kararı ile kurulmuştur. KUDEB Kasım 2006’da Süleymaniye, Mol-
la Hüsrev Mahallesi, Kayserili Ahmet Paşa Konağı’nda Kurucu Müdür
Y. Mimar M. Şimşek Deniz ve 81 personelle faaliyete geçmiştir.
İBB KUDEB BİRİMLERİ
Restorasyon ve Konservasyon Laboratuvarı
Proje Birimi
Ahşap Eğitim Atölyesi
Taş Eğitim Atölyesi
Bakım-Onarım İzinleri ve Denetim Bölümü
Otomasyon Bölümü

Y. Mimar M. ŞİMŞEK DENİZ niye, Molla Hüsrev Mahallesi, Kayse-


rili Ahmet Paşa Konağı’nda Kurucu
Müdürlüğümüz 11 Haziran 2005 Müdür Y. Mimar M. Şimşek Deniz
tarih ve 5226 sayılı Kültür ve Ta- ve 81 personelle faaliyete geçmiştir.
biat Varlıklarını Koruma Yasası’nın
13. maddesine dayanılarak, İstan- BAKIM ONARIM İZİNLERİ
bul Büyükşehir Belediyesi bünyesin- VE DENETİM BÖLÜMÜ
de 13.07.2006 tarih ve 1323 sayılı Yetki ve Yükümlülük
meclis kararı ile kurulmuştur. KUDEB Yönetmeliği hükümleri
KUDEB Kasım 2006’da Süleyma- gereğince, KUDEB Müdürlükleri ko-
6 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

ruma amaçlı imar planı olan sit alan- ci tamamlandığında, onarımın verilen
ları ve onların koruma alanlarında, ta- koşullara uygun yapılması durumun-
şınmaz kültür ve tabiat varlıkları olan da, onarım uygunluk belgesi hazırlanır
yerlerde, bakım onarım izinlerini ver- ve mülk sahibinin adresine postalanır.
mekle ve denetim yetkisini yerine ge- İstanbul Kültür ve Tabiat Var-
tirmekle yükümlüdürler. lıklarını Koruma Bölge Kuru-
KUDEB’in görev ve yetkileri ara- lu Müdürlüğü’nün onaylı projele-
sında, tarihî eser olarak tescillenmiş ya- ri ile yapılan işler için iskân görü-
pılar ile komşuluklarında yer alan tes- şü de KUDEB tarafından verilmek-
cilsiz yapıların bakım ve onarımları- tedir. İskân izni için İstanbul Kültür
na izin vermek bulunmaktadır. Ba- ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge
kım ve onarım izni için mülkiyet sahi- Kurulu Müdürlüğü’nün onaylı pro-
binin; tapu örneği, yapıya ait fotoğraf- je örneği ile TUS’un binanın projeye
lar, İstanbul Kültür ve Tabiat Varlıkla- uygun yapıldığına dair raporu isten-
rını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü mekte ve başvuru kabul edilmektedir.
tarafından alınmış tescil kararı ve grup Proje yerinde kontrol edilerek, uygula-
kararı örneği ile bir dilekçe yazarak manın projeye uygun yapılıp yapılma-
KUDEB’e başvuruda bulunması yeterli- dığı tespit edilir. Herhangi bir aykırılı-
dir. Bu başvuru, arşivde bulunan diğer ğın gözlenmediği durumlarda, ilçe be-
belgelerle birleştirilerek dosya oluşturu- lediyesine görüş bildirilir. İlçe beledi-
lur. Bu dosya, teknik personel tarafın- yesi, KUDEB’den gelen görüş doğrul-
dan incelendikten sonra, yerinde tespit tusunda iskân iznini verir. Eğer aykırı
bir durum var ise aykırılıkların düzel-
yapılır. Yerinde yapılan tespitlerde, bi-
tilmesi yönünde görüş bildirilir.
nanın mevcut durumu fotoğraflanır.
Gelen başvurular dışında, sit alan-
Bir sonraki aşama ise onarım ön
larında denetimler yapılmaktadır. Ara-
izin belgelerinin düzenlenmesidir. Bi-
zide yapılan denetimlerde, sit alanla-
nanın sahibi, Teknik Uygulama So-
rında ve tescilli eski eser yapılarda ya-
rumlusu olarak bir mimar ya da inşaat
sal olmayan katlar, terk edilen yapılar,
mühendisi ile anlaşarak, uygulamanın
yıkılma tehlikesi olan yapılar, izinsiz
sorumluluğunu almak üzere KUDEB’e
yapılan onarımlar tespit edilmektedir.
yönlendirir. TUS’a tadilat süresin-
Sahipsiz ve terk edilmiş binalar için,
ce uyulması gereken koşullar açıkla-
sahiplerinin bulunarak, bakım ve ona-
nır ve yazılı olarak sunulur. TUS tara-
rımlarının yapılması sağlanmaktadır.
fından imzalanan evraklar, daha sonra
İzinsiz yapılan onarımlar için ise yasal
Müdürlük onayından geçer ve mülki-
süreç başlatılmaktadır.
yet sahibinin adresine postalanır. Ona-
rım ön izin belgesinin geçerlilik süre- Hangi durumlarda bakım onarım
si, belgelerin onaylanmasından itiba- izni verilebilir
ren bir yıldır. Onarım sürecinde, izin Yapıların yaşamını sürdürmeyi
verilen binalar herhangi bir istismara amaçlayan;
engel olmak için, sürekli denetlenmek- derz, iç ve dış sıva
tedir. Onarım sürecinde yapılan dene- boya, badana
timlerde aykırılıkların tespit edilmesi oluk, dere
durumunda, onarım derhal durdurulur doğrama, döşeme
ve yasal süreç başlatılır. Onarım süre- sanat tarihi açısından özellik
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 7

Şekil 1. Tescil Fişi Örneği

arz etmeyen tavan kaplamaları sı tamamlanmıştır; sonuç raporu ve ya-


elektrik tesisatı ve sıhhî tesisat pılara ait fotoğraf albümleri hazırlanma
tamirleri aşamasındadır.
çatı onarımı ve kiremit
Uygulanan ve Planlanan
aktarılması
Faaliyetlerin Dağılımı
taşıyıcı unsuru etkilemeyen
Tescil Fişlerinin Hazırlanması:
müdahaleler
Arazide yapılan tespit çalışmalarında,
TESCİL VE ÖNERİ kayıt altına alınması önerilen koruna-
HAZIRLAMA BÖLÜMÜ cak tarihî ve mimarî eserlerin;
Kültürel Mirasa Kaybolmadan geleneksel mimarî nitelikleri,
Sahip Çıkmak özgün karakteristik özellikleri,
İstanbul’un Anadolu Yakası’nda yapım tekniği,
yer alan Şile İlçesi ile köylerindeki ge- kullanılan malzemeler,
leneksel yerleşme ve mimarî özellik- taşıyıcı sistemi,
lerini günümüze kadar taşımış özgün yapının fonksiyonu,
mimarî eserlerin korunması, yaşatıl- dış cephe elemanlarının özellikleri,
ması ve kültür varlığı olarak tescile süsleme elemanları,
önerilmesi amacıyla, öneri tescil dos- özgün kapılar,
yaları hazırlanmıştır. ahşap doğrama ya da düşey sürme
Ayrıca, İstanbul’un Avrupa pencereler,
Yakası’nda yer alan Çatalca İlçesi’nde pervaz, çatı, balkon, saçak
tescile önerilen eserlerin arazi çalışma- özellikleri,
8 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

Şekil 2
Tescile
Önerilen
Yapıların
Fotoğraf
Albümü

cumba ve payandalarla destekli rumu ve problem kaynaklarını tespit et-


çıkmaların bulunması, mek, bu sonuçları değerlendirerek kon-
cephe kaplama malzemelerinin servasyon laboratuvarı ile birlikte yapı-
nitelikleri, lacak koruma uygulamasını ve alınacak
doluluk-boşluk ve kütle oranları, önleyici tedbirleri projelendirmek.
içinde bulundukları tarihî doku
Aletli Analiz Laboratuvarı
ile uyumları incelenmiş; tescil
Müdürlüğümüz Koruma ve Resto-
fişleri ve fotoğraf albümleri rasyon Araştırma Laboratuvarlarında,
hazırlanmıştır. konusunda uzmanlaşmış çalışanlarıy-
RESTORASYON VE KONSERVASYON la, tarihî eserleri oluşturan malzeme-
ARAŞTIRMA LABORATUVARLARI lerin içerikleri, problemleri ve problem
Islak Kimya Laboratuvarı nedenleri araştırılmaktadır. Bu araş-
Aletli Analiz Laboratuvarı tırmalar sonucunda elde edilen verilere
Petrografi Laboratuvarı göre, eserlerdeki problemlerin uzaklaş-
tırılması ve eserlerin daha sağlıklı ya-
Fiziko-Mekanik Laboratuvarı
şayabilmeleri için yapılacak koruma ve
Ahşap Konservasyon Laboratuvarı
onarım uygulama önerileri gerektiğin-
Islak Kimya Laboratuvarı de de projeleri hazırlanmaktadır.
Eski eserlerden alınan örnekler üze- Kültürel varlıkların içerik ve prob-
rinde, kimyasal (Kızdırma kaybı, asitle lem teşhisine yönelik bu çalışmalar-
muamele, spot testler) ve fiziksel (agre- da, basit analiz teknikleri hızlı ve ge-
gaların elekle boyut dağılım analizi, tip- nel bilgiler verirken; gelişmiş cihazlar-
leri ve yaklaşık oranları, örneklerin yo- la yapılan spektroskopik ve kromatog-
ğunluğu, açık gözenek miktarı vb) ana- rafik analiz yöntemleri, kesin ve detay-
lizlerin yapılarak; eserin üretim malze- lı bilgiler vermesi bakımından önemli
mesinin içeriği, bağlayıcı, agrega ve kat- rol oynamaktadır. Araştırma laboratu-
kıların niteliği ve oranları ile korun- varlarında eserlerden alınan örneklerde
muşluk (ne oranda ayrışmış olduğu) du- bulunabilecek boya, bağlayıcı, sağlam-
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 9

laştırıcı vb. organik maddelerin analiz-


leri HPLC (High Performance Liquid
Chromatograph / Yüksek Performanslı
Sıvı Kromatografisi) cihazı ile daha de-
taylı ve kısa sürede yapılmaktadır. Az
miktarda örnekle çalışılabilir olması,
bu yöntemin önemli avantajlarından
biridir. Özellikle uluslar arası kabul
görmüş yöntemlerle çalışma yapılma-
sı yanında, HPLC ile yapılan bölgesel
nitelikli, tarihî boya ve bağlayıcıların
analizlerinde, yeni yöntemlerin araş- ları gerçekleştirilmektedir.
tırılması ve geliştirilmesi, bu çalışma- Hayvancılık, gıda, ilaç ve kimya
ların özgün, kalıcı olmasını ve devam- sektöründe 70’li yıllardan günümüze
lılığını sağlamaktadır. Bu nedenlerle, kadar kullanılan HPLC cihazı, günü-
HPLC cihazı ile yapılan kromatogra- müzde konservasyon ve restorasyon ça-
fik çalışmalar her geçen gün ivme ka- lışmalarında kalitatif (nitelik) ve kan-
zanmaktadır. titatif (miktar) analiz uygulamaları ile
İBB KUDEB Laboratuvarı’nda bu- önemli yer bulmuştur.
lunan HPLC cihazı ile, boyar madde-
lerin, bağlayıcılar ve yan ürünlerinin, Fizikomekanik Laboratuvarı
protein, yağ asidi ve kalıntıları ile yü- Eser malzemelerinin,
zey aktif ajanların nitelik ve miktarla- A. Fiziksel;
rının araştırılması için analiz çalışma- Agrega Tipi- Boyut Dağılımı
10 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

Stereo mikroskopta görüntü analizi Mikroskopta ahşap görüntü analizi

Agrega / Bağlayıcı Oranı Ahşap Konservasyon Laboratuvarı


Yoğunluk, Özgül Ağırlık Mikroskop altında, ahşap hücreleri
Gözenek Miktarı- Dağılımı ve biyolojik oluşumlar gözlemlenerek;
Su Emme- Kuruma Hızı ahşap cinsi ve malzemenin bozulma
Kılcallık Katsayısı durumu hakkında bilgi sahibi olunur.
B. Mekanik;
KUDEB PROJE BİRİMİ
Basınç, İBB KUDEB birimleri arasın-
Eğilme, da yer alan proje birimimiz, eski eser
Çekme, dayanımları koruma-restorasyon konularında uz-
Özellikleri araştırılarak, sonuç- man mimar, restoratör ve iç mimarlar-
ları değerlendirilir ve konservasyon- dan oluşan bir ekiple çalışmalarını de-
restorasyon çalışmaları için proje oluş- vam ettirmektedir. Proje birimi, bakım
turmak üzere veriler sağlanır. onarım izni almış mülk sahiplerine,
Petrografi Laboratuvarı kamu kuruluşlarına ve KUDEB Ahşap
ve Taş Eğitim Atölyeleri kapsamında
Stereo Mikroskop ile
yapılan eğitim ve uygulama çalışmala-
Örnek kesitinin:
rına çizim ve teknik bilgi desteği ver-
Doku
mektedir. İstanbul’da bulunan ilçe be-
Parçacık boyutu
lediyelerinde faaliyet gösteren ilçe KU-
Tipi ve oranı gibi görünür
DEB personeli için seminer ve eğitim
özellikleri tespit edilir.
çalışmaları düzenlenmektedir. Bu kap-
Polarizan Mikroskop ile samda il-ilçe KUDEB’lerinde çalışan
Minerallerin nitelikleri personel başta olmak üzere, diğer ilgi-
Ayrışmaları lilere yardımcı olmak üzere temel ya-
Yeni oluşan mineraller yınları hazırlamaktadır.
Oluşturdukları doku, vb. Ayrıca KUDEB Restorasyon ve Kon-
özellikleri incelenerek eserin servasyon Laboratuvarı bünyesinde ha-
niteliği ve problemleri mikro zırlanmakta olan raporlar için gerekli çi-
düzeyde tespit edilir. zim ve teknik destek verilmektedir. Pro-
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 11

je birimimiz, KUDEB bünyesinde yer dığı gibi; varolan örnekler de hızla yok
alan diğer birimlerle koordineli olarak, olma sürecine girmiştir.
bakım onarım izinleri konusunda da ça- Bunun yanında, son yıllarda koru-
lışmaktadır. KUDEB kullanımında bu- ma konusundaki toplumsal bilincin
lunan iki adet tescilli eski eserin resto- yükselmesiyle birlikte, yasal süreçte ve
rasyon projelerini hazırlamıştır. Pro- uygulama konusunda özgün olanı ko-
je birimimiz danışman akademisyenler- ruma; yok olanların ise belgelere daya-
le birlikte, özellikle geleneksel ahşap ya- lı restitüsyon uygulamalarında özgün
pım yöntemleriyle yapılmış olan eserle- form yapım tekniği ve malzemelerine
rin projelendirilmesi konusunda stan- göre inşası için doğru çalışmalar yapıl-
dart oluşturabilmek için, örnek proje ve maktadır. Genel inşaat faaliyetlerinde
uygulama çalışmaları yapmaktadır. modern yapım tekniği ve malzemeleri-
nin yaygınlaşmasına bağlı olarak, gele-
AHŞAP EĞİTİM ATÖLYESİ
neksel yapım tekniğine ilişkin malze-
Ahşap yapılarda restorasyon ve
me üretimi ve uygulaması konularında
konservasyon, yapıda tahrip olan
gerek iş gücü gerekse teknik bilgi açı-
malzeme oranında çeşitlilik göste-
sından sıkıntı çekilmektedir.
rir. Prensip, özgün detaylara ve mal-
Bu sebeplerle İBB KUDEB Müdür-
zemeye bağlı kalmaktır. Ahşap cins-
lüğü çatısı altında, Ahşap ve Taş Eği-
lerinin tayini ve bozulmuşluk dere-
tim Atölyeleri kurulmuştur.
cesi, yapılacak müdaheleler bakımın-
Bu atölyelerde, konusunda uzman
dan önem arz eder. Biyolojik tahri-
akademisyen ve sahasında yıllarca ça-
batın yoğun olduğu ve malzemenin
lışmış ustalarla birlikte, teorik ve uy-
sağlamlığını yitirdiği yerlerde, ahşap
gulamalı eğitim verilmektedir.
elemanların özgün ile aynı cinsteki
Ahşap ustası yetiştirilmesi ama-
malzeme ile değiştirilmesi gerekmek-
cıyla, meslek liseleri, meslek yüksek
tedir. Yenilenecek tüm ahşap ele-
okulları ve ilgili üniversitelerin mi-
manlar, emprenye edilmiş olmalıdır.
marlık, ağaç işleri teknikerliği ve res-
Hastalıklı hiçbir malzeme ortam-
torasyon bölümleri, öğrenci ve mezun-
da bırakılmamalıdır. Özgün malze-
larının oluşturduğu kursiyer gruplara
menin mümkün olduğu kadar kurta-
farklı süre ve içeriklerde eğitimler ve-
rılması amacıyla, hastalıklı kısımlar
rilmektedir.
kesilerek alınmalı; tamamen hasta- Eğitim çalışmalarına paralel olarak,
lıklı olup kurtarılamayacak kısımlar örnek uygulamalar gerçekleştirilerek
çıkartılmalıdır. Yapılacak eklerde, usta adaylarının deneyim kazanmaları
aynı cins ve nitelikteki ahşap malze- ve böylece ülkemizin bu konudaki ye-
menin kullanılması esastır. tişmiş kalifiye eleman ihtiyacını gider-
Ülkemizdeki geleneksel sivil mi- mede katkısı olması amaçlanmaktadır.
marlık örneklerinin büyük çoğunlu-
ğu ile sayısı fazla olmamakla birlikte TAŞ EĞİTİM ATÖLYESİ
anıtsal eserlerinin bazıları, ahşap ya- RESTORASYON ÇALIŞMALARI
pım tekniğiyle inşa edilmiştir. Modern Taş Eğitim Atölyesi, KUDEB Koru-
yapım tekniklerinin öne çıkması, hız- ma Uygulama Denetim Müdürlüğü’nün
lı kentleşme ve birçok karmaşık faktör- bünyesinde kurulan Restorasyon ve
ler sonucunda, ahşap yapım tekniğiy- Konservasyon Laboratuvarı ile Ahşap
le yeniden yapım uygulamaları kalma- Eğitim Atölyesi tarafından sürdürülen
12 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

çalışmaların görev ve amaçlarını daha tiğinde tadilat, tamirat ve esaslı ona-


kapsamlı olarak yerine getirebilmesi için rımlarının yapılabilmesine yardım-
bu birimlere ek olarak kurulmuştur. cı olmak üzere; ilgili meslek lisele-
Amacı, Kentimizin “Kültürel ri ve meslek yüksek okullarının res-
Değerleri”nden, eski eser niteliği ka- torasyon, inşaat teknolojisi ve yapı
zanmış anıtsal ve sivil mimarî taş ya- ressamlığı bölümlerinden öğrenci ve
pıların yürürlükte olan mevzuatlar mezunların oluşturduğu gruplara,
ve uluslar arası restorasyon ilkeleri farklı süre ve içeriklerde “Gelenek-
doğrultusunda tarihi bir belge olarak sel Taş İşçiliği” uygulamalı eğitimle-
kalıcı nitelikte korunmaları, sürek- rini vererek yeni nesil taş ustaları ye-
liliklerinin sağlanması, bütün bilim tiştirmek ve kültürel mirasımızın ko-
ve tekniklerden yararlanılarak gerek- runmasına katkı sağlamaktır.
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 13

YILDIZ SARAYI BÜYÜK MABEYN DAİRESİ


Özet
Büyük Mabeyn Dairesi 1865–1866 yıllarında Sultan Abdülaziz
tarafından dinlenme kasrı olarak Agop ve Sarkis Balyan kardeşlere yap-
tırılmıştır. Yapının restorasyonu sırasında özetle; yapının döşemelerin-
de m2’si 1600 elemandan oluşan ve 1600 elemanın geometrik düzen için-
de bir araya getirildiği müzeyyen ahşap döşeme kaplamaları yer almakta-
dır. Onarıma ihtiyacı olan döşeme kaplamalarının malzeme analizleri ya-
pılarak ahşap cinsleri tespit edilmiş bir yıla yakın yapının teknikleri mü-
tehassıs ustalar eşliğinde tecrübe edilerek onarım çalışmalarına geçilmiştir.
Tavanlarda tuval üzerinde yer alan ve üzerleri belli dönemde yağ-
lı boya ile boyanmış tezyinatın ortaya çıkarılması sırasında uzman
mimar,kalemkar ve nakkaşların ortak çalışması sonucu birbirleri üzeri-
ne binen devirler ortaya çıkarılmış ve ortaya çıkarılan devir katmanlarının
konservasyonları yapılarak korunmuştur.
1977 yılında köşkün beş ayrı bölümü yangın geçirerek döşeme, tavan
ve duvarları tamamen yanmıştır. Bu mekânlarda derinlemesine mekanik
ve kimyasal analizler yapılarak tavan ve duvar süslemelerine ait bütün kat-
manlar ortaya çıkarılmış ve aynen korunmuştur. Restorasyon uygulama
aşamasında programlanan teknikler, restorasyon müzesi olgusunun bu ya-
pıda sergilenmesini amaçlamıştır.
2008 yılında restorasyon uygulamaları tamamlanan yapıya, uluslarara-
sı jüri tarafından en iyi restorasyon uygulama ödülü verilmiştir. II. Abdül-
hamit döneminde cereyan eden tarihi olaylara ve imparatorluğun son dö-
nemlerine tanıklık etmiş olan Büyük Mabeyn Dairesi’nin Saray Müze ve
Restorasyon Müzesi olarak hizmete açılması planlanmıştır.

Y. Mimar (Rest. Uzm.) geniş bir arazi parçasıdır.


AHMET SELBESOĞLU* Burada ilk kasır Sultan, III. Se-
lim zamanında (1789-1807), validesi
İstanbul Yıldız Sarayı, Balmum- Mihrişah Sultan için yapılmıştır. Aynı
cu ve Osmaniye Kışlaları’ndan başla- devirde, saray bahçesine dört yüzlü ro-
yan Yıldız tepelerini ve Ortaköy ya- koko üslubunda bir meydan çeşmesi
maçlarını içine alan ve sahildeki Çıra- yaptırılmıştır. Padişah II. Mahmut’un
ğan Sarayı’na kadar uzanan geniş alanı oğlu Sultan Abdülmecid (1839-1861),
içinde bulunduran yapı ve yapı grupla- önceden yapılmış olan köşkleri yıktıra-
rının oluşturduğu bir komplekstir. rak, 1842 yılında annesi Bezm-i Âlem
Yıldız tepelerinden Boğaz’a ka- Valide Sultan için “Kasr-ı Dil-küşâ”
dar inen yeşil bitki örtüsüyle kap- (gönüllere ferahlık veren anlamında)
lı bu alan, Kanuni Sultan Süleyman Köşkü’nü yaptırmıştır. Sultan Abdü-
(1520-1566) zamanından başlaya- laziz döneminde (1861-1876) ise bu-
rak, Osmanlı padişahlarının av ve gün Yıldız Parkı’nın bulunduğu Saray
mesire yeri olarak muhafaza edilen dış bahçesine, Malta ve Çadır Köşkleri

* İstanbul Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü e-posta: ahmetselbesoglu@mynet.com


14 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

Şekil 1: Yıldız Sarayı, II. Abdülhamid döneminde Cuma Selamlığı sırasındaki arşiv belgesi

ile Saray bölümünde (1. Avlu) Büyük önce uygulanan son mimari üslupta-
Mabeyn ve Çit Kasrı inşa edilmiştir. dır. Yivli pilastrlar üzerinde yer alan
II. Abdülhamid (1876-1909) tah- kompozit başlıklar ile onların üzerin-
ta çıktıktan sonra, bir müddet Dol- de oluşan konsollu ve dilimli arşitrav-
mabahçe Sarayı’nı kullanmış; niha- lar, zengin ve hareketli cepheler oluş-
yet henüz nedeni tam olarak bilin- turmuştur.
meyen bir nedenle, bir gece yarısı an- Köşk, Yıldız Sarayı’nın mekânsal
sızın Dolmabahçe Sarayı’ndan Yıldız büyüklük, üslup, plan özellikleri, süs-
Sarayı’na taşınılmış (1878) ve Os- leme sanatları ve tarihsel kullanım
manlı İmparatorluğu’nun Yıldız Sa- boyutu bakımından en önemli yapı-
rayı Hümayunu’ndan idare edildiği sıdır. Bizce onu önemli kılan özellik-
44 sene devam edecek olan süreç baş- lerin başında; “Oda-i Âli” denilen Di-
lamıştır (Şekil 1). vanhane bölümünde, yabancı devlet
28.42x43.63m boyutlarında tasar- adamlarına gösterilen ve sunulan ince
lanmış olan yapıya, önde ve arkada yer anlayıştır. Padişah ile görüşmeye ge-
alan çift kollu iki ana merdivenle giri- len yabancı devlet adamları ve elçiler,
lir. ‘Merkezi Sofalı ve Eyvanlı’ klasik toplantıların belirli bir zamanında
plan yapısına sahip olan yapının, bir- kendi aralarında münazara yapmak
birini dik kesen iki eksen üzerinde si- istedikleri zaman bu odaya alınmış-
metrik bir plan yapısı vardır. lardır; duvarlarda yer alan altı adet
Güney-kuzey doğrultusunda- sebil üzerindeki onaltı çeşme açılarak
ki uzun eksen üzerinde, havuzlu Di- su sesi ile mekân zenginleştirilmiş,
vanhane (Oda-i Âli), sofa ve merdiven ayrıca dışarıdan konuşulanların din-
holü; kısa eksen üzerinde ise eyvan ve lenme imkânı tecrit edilerek büyük
eyvanların açıldığı sofa yer almaktadır. bir incelik örneği sergilenmiştir.
Köşkün mimarisi Neo-Osmanlı’dan Büyük Mabeyn Dairesi restorasyon
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 15

çalışmalarına başlamadan önce, önem- münün kullanılabileceğinin de ölçüsel


li bir hususa değinmek isterim. Resto- olarak tespit edilmesi ve proje detayla-
rasyonun temel kriterlerini oluşturan rında gösterilmesi gerekmektedir.
belgeleme, koruma, restorasyon ve son Projelerde bozulma tespitleri ve öl-
olarak bakım prosesleri tam doğru ya- çüsel olarak kayıpları tespit edilmiş
pılsa bile; bu kriterlerin içinde yer al- olan malzeme ve yapı öğelerinin ona-
mayan, ancak bütün çalışmaları daha rım ve konservasyonlarının hangi yön-
başlanmadan etkileyecek olan “Resto- temle ve hangi malzeme ile tamamla-
rasyon Uygulama Maliyetleri veya Yak- nabileceğinin de metraj olarak projede
laşık Maliyet” doğru yapılmadığı tak- gösterilmesi gerekmektedir.
dirde, beraberinde birçok problemler Örneğin; bir temizlik işlemi yapı-
ortaya çıkmaktadır. lacaksa temizlik derinliğinin tespiti,
Bu bölümde, restorasyon uygulama- malzemesi ve birim imalatta ne kadar
ları ile ilgili ihale öncesi, ihale ve iha- malzeme kullanılacağının ve formülü-
le süreci sonrasında yaklaşık maliyet nün de projelerde gösterilmesi gerek-
ve uygulama aşamalarında karşılaşılan mektedir. Ölçülebilir veriler proje üze-
ana problemleri ve şantiyede uygula- rinden alınarak, restorasyon uygula-
maların başarısız olmasıyla sonuçlanan ma maliyetinin doğru tespit edilmesi
konuları, şantiye tecrübelerim çerçeve- mümkün olabilecektir.
sinde anlatmak istiyorum. Burada bir tespitte bulunmak isti-
Yapılan restorasyon uygulamala- yorum. 20 yılı aşkın süre içinde şanti-
rının başarısızlığında, yaklaşık mali- yelerde çalışmış ve ahşap, kerpiç, taş,
yetin (restorasyon uygulama maliye- tuğla ve metal malzemeden inşa edi-
ti) hazırlanması sırasında yapılan ma- len; sivil mimarlık örneği, anıt, anıtsal
liyet hataları büyük önem taşımakta- yapı, köşk, kasır, cami, medrese gibi
dır. Maliyetin doğru çıkarılmasında uygulamalarda bulunmuş bir meslek
en önemli parametrelerden olan proje- adamı olarak; analizleri doğru yapıl-
nin, maliyet değerinin tespitinde ana- mamış olan temizliğin genellikle tarih-
liz edilmiş verilere sahip olması gerek- sel yapı ve malzemelerini tahrip eden,
mektedir. Bu nedenle projelerin yatay aşındıran, yaşlandıran, fiziki etkenlere
ve düşey bütün ölçüleri, deformasyon- açık hale getiren ve sonrasında bozul-
ları, kaymaları, yapı konstrüksiyonun- malara ivme kazandıran çalışmalar ol-
da meydana gelen problemleri, ayrıca duğunu izledim.
malzeme bozulmalarını ve nedenleri- Bilhassa son dönemlerde, bütün ya-
ni içermesi yeterli olmamaktadır. Tuz- pılarda ahşap, metal, taş, mermer ve
lanma, tozuma, ayrılma, sapma, nem, sıva yüzeylerinde; kum- ithal granül
rutubet, biyolojik bozulmalar ve bura- malzeme adı ile basınç altında temiz-
da ifade edilmeyen diğer malzeme bo- liklerin yapıldığını görüyorum.
zulmalarının ölçüsel olarak projede Ayrıca, her eserde her malzemede
gösterilmesi, bozulmaların sonucunda temizlik yapılmasının restorasyon uy-
ortaya çıkan boyutlarının tespiti, pro- gulamalarının vazgeçilmez kuralı ha-
jede tespiti yapılan yapı malzemeleri- line gelmesini, eserlerin asırlar ötesine
nin ve yapı ögelerinin onarım, konser- taşınması çabasında tehlikeli bir yön-
vasyon ve korunması çabasında, sökül- tem olarak görüyorum. Çünkü yapılan
mesi gereken öğelerin nasıl ve ne kada- temizlik çalışmaları, yapı malzemele-
rının söküleceğinin ve ne kadar bölü- rini yıpratması nedeniyle yapıdaki kir-
16 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

lenme sürecini kısaltacaktır. Tekrar bileceğine inanıyorum. Proje ve ra-


tekrar temizlik yapma zorunluluğu do- porlarda, birim alanda ne kadar mal-
ğacak; bu tekrar ise eserin yıllar içinde zeme kullanılacağının, ne kadar za-
tahrip olmasına neden olacaktır. manda ve kimler tarafından yapılaca-
Eser üzerinde meydana gelen kim- ğının tespit edilmesi gerekmektedir.
yasal ve diğer kirlenmelerin esere ve Yukarıda ifade etmeye çalıştığım
eseri meydana getiren malzemelere ver- hususlar, benim uzun meslek haya-
miş olduğu zararların analiz edilme- tımda şantiyelerde edindiğim tecrü-
sini ve bu analiz sonuçlarından sonra, belere göre gelişmiş olan görüşlerim-
kir tabakasının mutlaka alınması gere- dir. Belki bu tecrübelerden yola çıkı-
kiyor ise daha ileri yöntem ve teknik- larak, daha gelişmiş koruma fikirleri-
lerle temizlenmesinin araştırılmasını ne ulaşılabilir diye düşünüyorum.
savunuyorum. Yaklaşık maliyetin, yani restoras-
Burada belirtmek istediğim en yon uygulama maliyetinin doğru ola-
önemli hususlardan biri, teori ile rak tespit edilmemesi durumunda;
şantiyelerdeki uygulamaların birbir- yanlış maliyet hesaplarıyla ihaleye çı-
leriyle örtüşmediğidir. Hesaplanmış kılmakta, ihale sonrasında ise ma-
belirli basınç altında temizliğin ya- liyet değerlerine bağlı olarak yanlış
pılması, granül malzemenin analiz restorasyon uygulamaları ortaya çı-
edilmiş olan kir tabakasına göre se- kabilmektedir.
çilmiş olmasına rağmen; pratikte uy- Bu işle uğraşanlar, çevrelerinde
gulama, koruma parametrelerine uy- bazı anıtsal eserlerin bir daha geri gel-
gun olarak yapılamamaktadır. memek üzere tahrip edildiklerini izle-
Bu nedenle, temizlik yapılacak mektedirler. Eserlerin restorasyon adı-
olan eserlerin ve eserler üzerinde- na kimliklerinin değişerek geleceğe ak-
ki bölgelerin ve malzeme cinslerinin, tarılması hususunda, proje yetersizliği
laboratuvar ortamında test edilerek ve maliyet hesaplama yanlışlarının en
bu uygulamaların yapılabileceği; her önemli nedenler arasında olduğu bili-
yapının bütün unsurlarının temizli- nen bir gerçektir.
ğe tabi tutulmasının gerekli olmadığı Bu nedenle hazırlanan projelerin,
kanaatindeyim. bilimsel restorasyon kurallarına göre,
Bu nedenle, hazırlanan projeler- eserlerin onarılarak geleceğe taşınabil-
de yapı üzerinde meydana gelen veya mesi çabasında, somut uygulama kri-
var olan kirlenmenin kaldırılması terleri ve ölçümlerini içeren verilere ve
için, temizlik çalışmalarının zorunlu bu verilere göre maliyet hesaplarının
olduğu durumlar analiz edilerek te- doğu çıkartılabilmesine imkan verecek
mizlik derinliğinin saptanması ve öl- düzeyde hazırlanmasının önemini bu-
çüsel olarak temizlik alanlarının gös- rada tekrar vurgulamak istiyorum.
terilmesi, maliyet hesaplarının yapıl- Yaklaşık maliyet hazırlama aşa-
ması için zaruridir. malarında, genellikle restorasyon
Ayrıca, temizlik işleminin nere- maliyetleri, proje üzerinden çıkartı-
lerde, ne kadar ve hangi yöntemlerle lamamaktadır.
yapılması gerektiği konularında bir- Restorasyon uygulama verileri
çok meslek grubunun hemfikir ola- projeler üzerinde yeterli düzeyde gös-
rak karar vermesi sonucunda, daha terilememiş ve problemler ve çözüm-
doğru uygulamaların ortaya çıkarıla- leri proje üzerinden sayısal olarak çı-
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 17

kartılamıyor ise, restorasyon uygu-


lama maliyetlerini doğru tespit ede-
bilmek için, yapının kendi üzerin-
den ölçümler yapılarak ve nasıl uy-
gulama yapılacağı mahallinde ince-
lenerek maliyet hesabının yapılması
zorunluluğu doğmaktadır.
Proje üzerinden yapılamayan yak-
laşık maliyet düzenlemesi, ihale son-
rası süreçte projeler baz alınmadan
onarımın sonuçlandırılmasına neden
olmaktadır. Bu durumda, projeye bağ-
Şekil 2. Restorasyon öncesi Divanhane
lı bir restorasyon uygulaması ortaya
Bölümü
çıkamamaktadır.
Proje üzerinden tespitler yapılarak Büyük Mabeyn restorasyon uygula-
hazırlanamayan yaklaşık maliyet he- ma metodolojisinin, koruma, konser-
sapları, ihale sonrasında harcamalarla vasyon ve yaşatma tekniklerine uygun
ilgili birçok sorunu da beraberinde ge- ve orijinal malzemeyi koruyarak sonuç-
tirmektedir. Ancak, bu husus ayrı bir landırılacağı raporlara geçildi.
inceleme konusu olup, burada detayla- Yapının inşa edildiği günden günü-
rına girilmeyecektir. müze kadar geçen süreç içinde geçir-
Mabeyn Dairesi’yle ilgili restoras- miş olduğu plan, konstrüksiyon, beze-
yon uygulamaları için, yer teslimi ya- me ve yapı malzemelerindeki değişme-
pıldığı tarihte yüklenici firma ve eki- lerin, araştırma analizleri ve laboratu-
bine kontrollük ve denetim komisyonu var çalışmaları sonrasında tespit edile-
olarak bir slogan empoze etmeye çalış- rek tarihlenmesi amaçlandı.
tık: “dokunmadan restore etmek” Araştırma analizlerine, giriş kat
Bu slogan, esere ait belgeyi yok planında ana salonun solunda yer alan
etmeden, hatıralara dokunmadan, Oda-i Âli denilen mekândan başlanma-
yaşanmışlık izlerini yok etmeden, sına kadar verildi (Şekil 2).
yapı adaletine saygı duyarak; uygu- 1977 yılında elektrik kontağın-
lamaya, sevgi, şefkat ve adalet duy- dan çıktığı ifade edilen yangın, Di-
gusunu da katarak geleceğe taşıyabil- vanhane ve batı yönünde bulunan
meyi hedef seçmeleri ve ilke edinme- odaya sirayet etmiş; odanın tavan
leri anlamına geliyordu. döşemesi tabana düşerek, üst katlar-
Bir eseri meydana getiren yapı ele- daki salon, oda ve salonun bir kısmı-
manları çürümüş, bozulmuş, tahrip ol- nın yanmasına neden olmuştur.
muş olmaları nedeniyle yeniden yapı- Divanhane bölümünde yapılacak
lıyorsa veya yıkılarak yeniden rekons- olan çalışmalar, araştırma bölgeleri,
trüksiyonuna izin verilmişse artık bu katman analizlerinin yapılacağı bölüm-
yapıyı bir tarihi eser olarak kabul et- ler, bütünüyle koruma altına alınarak
meyip, tescilden düşürmek gerekir diye konservasyonu yapılacak olan bölüm-
empoze ettik. Eseri meydana getiren ler, tamamen yanmış olması nedeniyle
belgeler yeniden ele alındığına göre, ar- değiştirilme zorunluluğu bulunan yapı
tık tarihsel bütünlüğünün kalmayaca- öğeleri, alçı kabartmalar, korniş, furuş,
ğını kuvvetle ifade ettik. konsol, silme, pano ve diğer yapı öğe-
18 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

leri üzerinde yapılacak olan araştırma


analizleri, karbon analizleri, katman
analizleri ve renk analizlerinin yerle-
ri projelendirilerek projeler üzerine çi-
zim tekniğinin dışında bütün izlenim-
ler not edildi (Çizim 1).
Aynı zamanda projeler, çizim,
yazı ve resimlerin aynı pafta üze-
rinde gösterildiği bir çalışma prog-
ramı haline getirildi. Konservasyon
Laboratuvarı’ndan gelen ve kullanıla-
cak olan kimyasallar ve sonuçları, aynı Çizim 1. Araştırma analizlerinin
paftalar üzerine referans verilerek ya- projelendirilmesi öncesi
zıldı ve ehil ustalara, çalışmalara baş-
lama talimatı verildi. Ustalar hiçbir lama yeni tual bezi üzerinde sonuçlan-
zaman kendi başlarına bırakılmadı ve dırılmıştır. Orijinal malzeme bizden
denetimlerimiz her an devam etti. sonraki nesillere yeni tekniklerle araş-
Bazı bölümlerde yangının malzeme- tırma yapabilmeleri için mektup olarak
ye vermiş olduğu tahribatın gösteril- bırakılmış, bu durum proje ve rapor-
mesi amaçlandı. Ancak kimyagerlerin lara geçilmiştir. Bu uygulamanın, Bü-
karbon katmanının devamlı olarak re- yük Mabeyn Dairesi’nin müze olarak
aksiyon halinde olduğunu tespit etme- düzenlenmesi sırasında, tavanın bir
lerinden sonra, üst katmanın alınması bölümünde bir plakete yazılarak ifade-
kararı verildi (Şekil 3). lendirilmesini, şahsım olmasa bile, be-
Laboratuvar analizlerinde öngö- nimle birlikte çalışan arkadaşlarımdan
rülen kimyasal malzemeler yardımıy- istirham ediyorum.
la, ayrıca mekanik olarak üst kat- Diğer bölümlerdeki bezemelerin
manlar alındı (Şekil 4). tamamlanmasında ise geri dönüşüm-
Fotoğrafta da görüldüğü gibi, ya- lü malzemeler ile çalışıldığını burada
pının geçirmiş olduğu dönemler ve dö- önemle belirtmek istiyorum. Bizden
nem katmanları, kimyasal malzeme ve sonraki dönemlerde derin ve kapsam-
mekanik yöntemlerle, el becerileri mik- lı araştırmalar yapmak isteyen gele-
ro cerrahi uzmanları seviyelerine yük- cek kuşağın araştırmacıları, orijinal
selmiş ustalar tarafından ortaya çıkar- bütünlüğü bozulmadan restore edil-
tılarak numaralandırılmıştır. miş belgelere ulaşarak, geleceklerini
Ahşap tavan üzerinde yer alan ve aydınlatacak belgeleri sunma şansına
karbonlaşmış olan tual bezi (Şekil 5,6) sahip olacaklardır.
üzerindeki araştırma çalışmalarının Sonuç olarak, Büyük Mabeyn Da-
çok uzun zaman alacağı ve parasal ola- iresi Restorasyonu’nda hedef aldığı-
rak ödeneğin üzerine çıkması hesapla- mız restorasyon felsefesini ve koruma
narak; bizden sonraki dönemlerde tek- duygusunu anlatmaya çalıştım. Büyük
niğin ve eserlere verilen önemin daha Mabeyn gibi bir yapıda restorasyon uy-
üst seviyelere çıkacağı düşünülerek, bu- gulamaları ve çalışmalarının tümünü
günkü haliyle yerinde korunmuştur. bir bildiride anlatmak olası değil.
Yerinde korunan orijinal tual bezi Devam eden süreçte, Mabeyn
üzerine yeni tual bezi gerilerek, uygu- Dairesi’nde diğer bölümlerde uygula-
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 19

Şekil 3. Yangın sonrası karbonlaşmış Şekil 4. Eser üzerindeki katmanların


tabakaların eser üzerinden geri alınması ortaya çıkarılması

Şekil 5. Yangın sonrası karbonlaşmış Şekil 6. Orijinal tual bezi üzerine gerilen
olan tual bezi yeni tual bezi ve son hali

nan özgün restorasyon teknikleri ve ve daha büyük bir heyecanla yeni çalış-
tecrübeleri anlatılmaya devam edile- malara devam edeceğimizi burada be-
cektir. Uluslararası jüri tarafından ‘en lirtmek istiyorum.
iyi restorasyon uygulaması’ ödülü alan Son cümle olarak, Mabeyn
bu yapıda kullandığımız teknikleri Dairesi’ni inceleyerek uygulamay-
bundan sonra devam edecek olan çalış- la ilgili eleştirilerini bizlere iletecek
malarımızda geliştirerek, Mabeyn Da- olan bilim insanlarına şimdiden te-
iresinde yaptığımız hataları düzelterek şekkür ediyorum.

KAYNAKÇA

Genç A., Orhan M.Ç.,2007, Sultan II. Abdülhamit Arşivi İstanbul Fotoğrafları-Photographs of İstanbul
from the Archives of Sultan Abdülhamid II, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. Yayınları, İs-
tanbul.

Gezgör V., Feryal İ.,1993, Yıldız Sarayı Şale Kasr-ı Hümayunu, TBMM Milli Saraylar Daire Başkan-
lığı, İstanbul.
20 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

KAPADOKYA’DA İKİ KAYA OYMA KİLİSE


ONARIMI ÖRNEĞİ: SARICA KİLİSE ve KAYA KİLİSE

Özet
Kapadokya, sahip olduğu kaya oyma yapılar mirası (troglodyte heri-
tage) ile dünyada sayılı alanlardan biridir.
Mustafapaşa (Sinasos) yakınlarında, ıssız bir alanda bir kaya kütlesine
oyulmuş olan Sarıca Kilise, Kepez Vadisi’ndeki diğer kaya kiliselere bakan
bir tepede yer almaktadır. 2004 yılında ziyarete açılan yapının projesi, Av-
rupa Birliği Kültür Mirası EUROPA NOSTRA Ödülleri, 2006 yılı “Mimari
Mirasın Korunması Büyük Ödülü”ne layık görülmüştür.
Kapadokya’daki bir diğer kaya oyma kilise örneği olan Kaya Kilise ise,
Ürgüp’ün içinde yer alan Esbelli Kayası’nın doğu yamacına kurulu Kaya-
kapı Mahallesi’nde yer almaktadır. Koruma ve onarım uygulamaları için
UNESCO World Heritage Center’ın (Dünya Miras Merkezi) destek verdiği
kilisede uygulamalar 2008 yılında tamamlanmıştır.
Her iki onarımda da doğal malzemeler; kaya, kum ve kireç kullanılarak,
doğal morfolojiyi korumaya yönelik özel çözümler geliştirilmiştir. Gerçekleş-
tirilen uygulamaların en az müdahale ile yapılması ana koruma ilkesi olarak
kabul edilmiş; bu yönde özen gösterilmiştir.

Mimar CENGİZ KABAOĞLU


cengiz.kabaoglu@ka-ba.com.tr

KAPADOKYA’DA KAYA OYMA


YAPILAR GELENEĞİ
Kayseri, Niğde ve Aksaray üçgeninde
yaklaşık 5.000m2 büyüklüğünde bir
alana yayılan Kapadokya Bölgesi, vol-
kanik tüflerden oluşan doğal yapıla-
rıyla bilinir. Bölge, Orta Anadolu’da,
Erciyes (3.917 m), Melendiz (2.935
m) ve Hasan Dağları (3.254 m) gibi
eski yanardağların kül ve lavlarının
birikmesiyle oluşmuş çok geniş bir
plato üzerinde yer almaktadır.
Kapadokya Bölgesi ilginç doğal
oluşumu ve zengin tarihi geçmişi ile
dünyanın en önemli kültürel değer-
lerinden biridir. Bu nedenle bölge,
UNESCO tarafından 6 Aralık 1985
tarihinde ‘Dünya Doğal ve Kültürel sal Park ilan edilerek koruma altına
Miras Listesi’ne kültürel ve doğal mi- alınmıştır.
ras olarak alınmış; 1986 yılında ise, Kapadokya, sahip olduğu kaya
Türkiye Cumhuriyeti tarafından Ulu- oyma yapılar mirası (troglodyte herita-
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 21

ge) ile dünyada sayılı alanlardan biri- SARICA KİLİSE


dir. Bölge mimarisi, bu yöreye özgü ve Mustafapaşa (Sinasos) yakınların-
volkanik tüf kayalara oyulmuş yeraltı da, ıssız bir alanda bir kaya kütlesi-
şehirleri, kaya oyma konutları, kilise- ne oyulmuş olan Sarıca Kilise, Ke-
leri ve güvercinlikleri ile, bu mirasın pez Vadisi’ndeki diğer kaya kilisele-
eşsiz örneklerini sergiler. re bakan bir tepede yer alan tescilli
Persler tarafından “Güzel Atlar Di- bir yapıdır.
yarı” olarak anılan Bölge’nin Hitit
Kilisenin Mimarisi
Dönemi’ne dayanan tarihi (M.Ö. 1800
Kilise, Bizans mimarisinde ilk ör-
1200); Frig, Pers, Roma ve Bizans
neklerine 9. Yüzyıl’da rastlanan kapa-
Dönemleri’nden, Selçuklu Devleti, Os-
lı yunan haçı ile üç yapraklı yonca plan
manlı İmparatorluğu ve Cumhuriyet
şemasının karışımı olarak inşa edil-
Dönemi’ne kadar uzanmaktadır. Bölge-
miştir. Çok sayıda örneği bulunan ka-
de yüzyıllardır yaygın olan kaya-oyma
palı yunan haçı şemalı kiliselerden,
yapıların inşası için gerekenler: Bir
Göreme’deki Elmalı, Karanlık ve Hacı
peri bacası ya da eğimli bir tepe; ucu
İsmail Deresi Kiliseleri, duvar resim-
farklı şekillendirilmiş, külük denilen
leri özelliklerine bakılarak, 10-13.
balta benzeri bir alet ve son süslemeler
yüzyıllara tarihlendirilmektedir. Sa-
için kullanılan doğal toz boyadır.
rıca Kilise’nin, duvarlarındaki tek
renk kızıl kahve aşı boyası ile yapıl-
mış bezemeler, tarihlendirme için ye-
terli ipucu sağlamasa da; plan özellik-
leri dolayısıyla, bu kiliseler ile aynı ta-
rihlerde inşa edilmiş olduğu düşünül-
mektedir. Doğu batı doğrultusunda
uzanan kilise; naos, narteks ve çalışma-
lar sırasında ortaya çıkarılan mekan-
dan (trapeza olabilir) ibarettir.
22 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

Proje Öncesi Korunmuşluk PROJE SÜRECİ


Durumu 1997 T.C. Kültür
Koruma müdahalelerinden önce, Bakanlığı’ndan onarım
Sarıca Kilise’nin genel durumunun izninin alınması
çok sağlıksız olduğu tespit edilmiştir. 1997-98 Proje çalışmaları
Yapının herhangi bir amaçla en son 1998 Nevşehir Kültür ve Tabiat
ne zaman kullanıldığı bilinmemekte- Varlıklarını Koruma
dir. Toprağa gömülü saklı bir harabe Bölge Kurulu’nun onayı
durumunda olan kiliseye giriş sade- 2001-04 Aralıklı uygulamalar
ce tepedeki bir delikten sağlanmakta- 2004 İşletme
dır. Binanın çeşitli yerlerine zarar ve-
ren, konut kullanımına yönelik müda- Hedef, Amaç ve Koruma İlkeleri
haleler dışında, doğal bozulmalara da Koruma onarım (konservasyon res-
rastlanmıştır. torasyon) projesinin genel yaklaşım il-
Yapının bütününde gözlenen bo- keleri:
zulmalar beş ana başlık altında topla- Yapının otantik mimari karakteri-
nabilir: nin sağlıklı bir şekilde yaşatılması,
• Yüzey erozyonu Bilgilendirici olması,
• Dökülmeler Kalıcı bir ziyaret ve sergileme işle-
• Çatlak / yarıklar vi tanımlaması,
Kayıp / eksik yapılan öğeler Esas olarak bir doğa onarımı ‘dır.
Sonradan müdahaleler Bu ilkeler doğrultusunda, Kilise’nin
bilgilendirme ve ziyaret amaçlı bir
yapı müze olarak değerlendirilmesi
kararlaştırılmıştır.
PROJE AŞAMALARI
1. Hazırlık
Belgeleme çalışmaları öncesinde,
çalışma alanında bitki, toprak ve mo-
loz temizliği yapılmıştır. Bu çalışma-
Dökülmeler lar sırasında yemekhane olduğu düşü-
nülen ek mekan (trapeza) ile ön avlu
ortaya çıkarılmıştır.
2. Belgeleme
Projenin bu aşaması:
Optik / elektronik aletler ve el ile
basit aletler kullanılarak yapılan öl-
çümleri
Yapıda izlenen bozulma türle-
ri ile değişmişlik durumunu sapta-
mak üzere gerçekleştirilen inceleme-
leri içeren arazi çalışmalarını kapsa-
Sonradan açılan maktadır.
Çatlaklar güvercinlikler
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 23

3. İnceleme-Değerlendirme
Bu aşama iki safhada gerçekleştiril-
miştir:
Yapının fiziksel durumunun irdelen-
mesi ve belgelenmesi, malzeme bozul-
malarının tespiti ve belgeleme çizimle-
rine aktarılması
Sarıca Kilise mimarisinin, bölgenin
Bizans Dönemi’ndeki durumu içinde
tanımlanması
4. Koruma - Onarım
Koruma onarım projesi, doğal bozul-
malara çare bulmayı ve zarar verici insan
müdahalelerini kaldırmayı gözetmiştir.
Üç temel müdahale biçimi tanımlanmak-
tadır:
• Yapısal sağlamlaştırma
• İşlevsel müdahaleler ve eklemeler
• Basit onarım
Yeni bir Drenaj Sistemi Yapımı:
Uygulama projesinde asıl hedeflenen;
doğal yolla oluşmuş drenaj kanallarının
yönünü değiştirerek, yapıda erozyona se-
bep olan yağmur suyunun kontrolünü
sağlamak ve ana kayanın özgün yapısını
24 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

doğal eğimi yakalayan bir yüzey oluş-


turulması düşünülmüştür.
En üste serilerek otlandırılacak
toprağı tutması ve harç yüzeyini ko-
ruması için, üst örtü üzerinin, yörede
doğal olarak bulunan yosunlu sal taşı
ile kaplanması önerilmiştir.
Kubbe ve Kemerin Onarımı:
Yapı içinde, tüf taşının erimesi se-
bebiyle ileri derecede tahrip olmuş
kubbe, kemer gibi elemanların; dolu
kalıp kurularak askıya alınması ve yö-
reye özgü, yaklaşık olarak aynı renkte,
form ve malzeme olarak devam ettir-
daha sert bir taş ile onarılması düşü-
mektir. Bu amaçla; Kilise’nin bulun-
nülmüştür. Yapının dış yüzeylerinde
duğu tepenin üzerinde, bağ sınırı bo-
ise, özgün kaya profili elde edilinceye
yunca, toprağa gömülü bir drenaj ka-
kadar dolgu yapılması önerilmiştir.
nalı tasarlanmıştır.
Yıpranmış Kaya Cephesinin
Benzer Renkte, Daha Sert bir
Yerel Tüf Taşıyla Kaplanması:
Kilisenin doku bozulması meyda-
na gelen cephesindeki yumuşak kaya
alınarak, yerine daha sert bir taş ile
koruyucu örtü örülmesi planlanmıştır.
Sonra, Kilise’nin üzerine ve cep-
hesine baştan aşağı çelik halat ve gal-
vaniz hasır serilmiş; bu hasırın, ince
çelik halatlarla, yukarıda bağ sınırı
boyunca yapılan kanal duvarına asıl-
ması tasarlanmıştır.
Hidrolik kireç ve yöreye özgü yı-
kanmış dere kumu ve tüf kumundan
yapılan harç ile; kayanın üstünde, ha-
sır arada kalacak şekilde, düzgün ve
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 25

Sergi Alanı Çalışma alanındaki bitki, toprak ve


Yapının iç mekanı ziyaretçilerin ya- moloz temizliğinin yapılması (trape-
pıyı anlamaları ve proje hakkında bilgi za/yemekhane olduğu düşünülen ek
almalarını sağlayacak şekilde tasarlan- mekan ile ön avlu bu sırada ortaya
mıştır. Bu amaçla; duvarlara belli bir çıkmıştır.)
mesafede yürüme yolu, planlanmış bilgi Yapısal biçimlendirme müdahaleleri
levhaları ve uygun ışıklandırma gibi do- Dış yüzeyde koruyucu, yapısal ve
nanımlar sağlanmıştır. destekleyici taş duvar imalatı
Narteks ve naos duvarlarında yer
5. UYGULAMA
alan, çoğu geometrik bezemelerin, du-
Projenin uygulama adımları şu şekil-
var resmi koruma uzmanları tarafın-
dedir:
dan onarılması

Destekleyici taş duvar imalatı Dış duvarın kısmi yeniden yapımı Kemer onarımı

Önce Sonra Önce Sonra


26 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

önce

sonra
Proje Tarafları Sergileme Projesi ile, Yapı Dalı ‘Koruma
Proje Sahibi / Proje Destekçisi ve Yaşatma Ödülü’ almıştır. Almanya’nın
Dr. Yusuf ÖRNEK, Vasco Turizm Ya- en büyük turizm dergilerinden olan
tırım Sanayi ve Ticaret A.Ş. GEO-Saison tarafından verilen ‘Yeşil
Projelendirme Palmiye Ödülü’, Sarıca Kilise’nin korun-
KA.BA Eski Eserler Koruma ve ması yönündeki çalışmalarından dolayı
Değerlendirme Mimarlık Ltd. VASCO Turizm A.Ş.’nin sahibi Dr. Yu-
Cengiz KABAOĞLU, Mimar suf Örnek’e verilmiştir.
Danışmanlar Ayrıca, Ürgüp Belediyesi, Sarıca
Doç. Dr. M. Sacit PEKAK Kilise Projesi ile, 2006 yılında Tari-
Sanat Tarihçisi hi Kentler Birliği Tarihi Mirası Koru-
Rıdvan İŞLER ma Proje ve Uygulamalarını Özendir-
Arkeolog-Duvar Resmi Koruma Uzmanı me Ödülleri kapsamında ‘Başarı Ödü-
Uygulama lü’ almıştır. Son olarak, Sarıca Kili-
Uğur KANGAL, Y. Şehir Plancısı se, Avrupa Birliği Kültür Mirası Ödü-
Onarım Uzmanı lü / EUROPA NOSTRA Ödülleri
N. Zehra TULUNOĞLU Onarım Mi- 2006 yılı, ‘Mimari Mirasın Korunma-
marı sı Büyük Ödülü’ne layık görülmüştür.
Onur ARAZ, Mimar Türkiye’den bir proje, ilk defa bu bü-
Duvar Resmi Koruma Teknikeri yük ödülü almıştır.
ÖDÜLLER İşletme
Sarıca Kilise, 2004 yılı içinde iki Kilise, 2004 yılı Temmuz ayından
prestijli ödüle birden layık görülmüştür. beri, her yıl 1 Nisan-31 Ekim tarihle-
Dokuzuncu Ulusal Mimarlık Sergisi ve ri arasında ziyarete açık bulunmakta-
Ödülleri çerçevesinde, KA.BA Eski Eser- dır. 2006 yılında 489, 2007’de 1021
ler Koruma ve Değerlendirme Mimar- ve 2008 Nisan ayında ise116 kişi tara-
lık Ltd. Sarıca Kilise Koruma Onarım ve fından ziyaret edilmiştir.
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 27

KAYA KİLİSE yağışların yol açtığı erozyon ve aşın-


Kaya Kilise, Ürgüp’ün içinde yer malar, kilisenin üst yapısında ve içe-
alan Esbelli Kayası’nın doğu yamacına risinde tahribata yol açmıştır. Özel-
kurulu Kayakapı Mahallesi’nde yer al- likle tavanlarda ve duvarlarda, bu sü-
maktadır. Koruma ve onarım uygula- reksizlikler, aşınmalar, yarıklar ve
maları için UNESCO World Heritage çatlaklar belirgindir.
Center’ın (Dünya Miras Merkezi) des- Bir diğer genel bozulma nedeni
tek verdiği Kilise’de uygulamalar 2008 ise, güvercin gübresi elde etmek ama-
yılında tamamlanmış olup; o tarihten cıyla, insan eliyle açılmış güvercin
beri dünyanın çeşitli yerlerinden gelen oyukları ve bunların yapıda yarattığı
önemli ziyaretçileri ağırlamaktadır. yapısal ve estetik sorunlardır.
Bunların dışında, mevcut olan iz-
Mimarisi lerden anlaşıldığına göre, büyük ola-
Kaya Kilise, Kayakapı Mahallesi’nin
sılıkla Kilise’nin mescide dönüştürül-
girişinde ‘peri bacası’ içine oyulmuş bir
düğü dönemde bazı değişiklikler ya-
kilisedir. Kilise iki bölümlü naos, nao-
pılmıştır. Bu değişikliklere örnek ola-
sun doğusundaki apsis ve naosun kuze-
rak; giriş eyvanı, mihrap nişi ve mih-
yindeki şapelden oluşmaktadır.
rabın üzerinde bulunan ve içeriye ışık
Kilise’nin oyulduğu peribacası-
sağlamak için pencereye dönüştürülen
nın farklı kot ve cephelerinde kesme
kemerli niş sayılabilir.
taş ve kaya oyma mekanlar ile güver-
cinlikler bulunmaktadır. Kaya Kilise;
plan şeması, mekan düzenlemesi, ku-
zeyindeki şapel ve bezeme programıyla,
Kapadokya’da benzer teknikle yapılmış,
Ortaçağ’dan 20. yüzyıla kadar uzanan
tarih dilimindeki pek çok yapıdan bü-
yük farklılıklar göstermektedir; bu ne-
denle de ünik (eşsiz) bir kilisedir.
Proje Öncesi Korunmuşluk Durumu
Kilisenin üzerinde yer alan
mekânların deliklerinden içeri giren
28 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

PROJE SÜRECİ yanmayan yerlerde, işlev gerektirme-


2006 Proje çalışmaları dikçe tamamlamadan kaçınılması, kaya
2007 Nevşehir Kültür ve Tabiat eteğinde bulunan harabelerin temizlen-
Varlıklarını Koruma Bölge mesi ve sağlamlaştırılması
Kurulu’nun onayı Tamamlamaların aynı malzeme ve
2007-08 Uygulamalar yapım tekniği ile, ancak anlaşılabilir bir
farklılık kullanılarak yapılması
Hedef, Amaç Ve Koruma İlkeleri Sağlamlaştırma, sağlıklılaştırma,
Koruma onarım (konservasyon -resto- parça onarımı ve plastik onarımı ta-
rasyon) projesinin belirleyici özellikleri: mamlama çerçevesinde onarımların ya-
Kaya Kilise’nin tüm dönemleri- pılması
ne ait izlerin korunması ve sergilenmesi İnsan eliyle veya doğal olarak oluş-
(örneğin, özgün işlevi kilise olan yapı- muş, yapının özgün mimarisine uyma-
nın, mescid olarak kullanıldığı dönem- yan ve yapıya zarar veren müdahalele-
de inşa edilen mihrabı) rin kaldırılmasıdır.
Koruma, sergileme ve dolaşma
işlevlerine yönelik müdahalelerde, ge- PROJE AŞAMALARI
riye dönmeye elverişli, kurulabilir / 1. Hazırlık
sökülebilir tasarımlar yapılması, sa- Öncelikle, Kaya Kilise ve çevresinde-
dece özellikle yapının yapısal duru- ki moloz yığınları ve kayalar temizlene-
munun gerektirdiği koruma ve sağ- rek yapının ortaya çıkması sağlanmış-
lamlaştırmaya yönelik müdahalelerde tır. Daha sonra, Kilise’nin yapısal ola-
kalıcı çözümlere gidilmesi rak zayıf olan alanlarında, ahşap ve taş
Herhangi bir belge ve bilgiye da- ile geçici desteklemeler yapılmıştır.

Moloz temizliği Geçici desteklemeler

Ahşap iskele Ahşap iskele


KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 29

2. Belgeleme mantolama sıvası yapılması


Projenin bu aşaması; Kesme ve moloz taş duvar, döşeme
Optik / elektronik aletler ve el ile / ve merdivenlerin imalatıdır.
basit aletler kullanılarak yapılan öl- Temel koruma kararları:
çümleri ve Kaya yüzeylerinin bitki, yosun, vs.
Yapıda izlenen bozulma türle- ve kirden arındırılarak temizlenmesi
ri ile değişmişlik durumunu sapta- Duvar, tavan ve döşemede, mevcut
mak üzere gerçekleştirilen inceleme- çimento esaslı derz ve imalatın sö-
leri içeren arazi çalışmalarını kapsa- külmesi, yerlerinin temizlenmesi
maktadır. Kaya yüzeylerindeki çatlakların
sağlamlaştırma ve tamiri
3. İnceleme Değerlendirme
Sıva yüzeylerinin sağlamlaştırma
Bu aşama iki safhada gerçekleştiril-
ve tamiri
miştir:
Yüzeylerdeki rölyeflerin tamir ve
Yapının fiziksel durumunun irde-
rötuşlarının yapılması
lenmesi ve belgelenmesi,
Duvarlarda aşı boyası tamir ve rö-
Malzeme bozulmalarının tespiti ve
tuşlarının yapılmasıdır.
belgeleme çizimlerine aktarılması
4. Koruma Onarım

Koruma-Onarım
Koruma onarım projesi, başta yü-
zeyde oluşan çatlaklar olmak üzere,
doğal bozulmalara çare bulmayı ve
zarar verici insan müdahalelerini kal-
dırmayı gözetmiştir.
Temel müdahale biçimleri:
Çelik kolonlarla güçlendirme
ve ön yükleme uygulaması
Dış yüzeylerde su drenajı için akış
kanallarının düzenlenmesi
Horasan harcı ve rabitz teliyle
Belgeleme
İnceleme-Değerlendirme
30 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

5. Yapı Malzemeleri Koruma- Kaya döşemelerin çelik kolonlar


Onarımına Yönelik Uygulamalar için tesviye edilmesi
ve Öneriler Ön gerilimli çelik desteklemelerin
Taş örnekleri üzerinde ince kesit kurulması
analizleri yapılmış; bu yöntem ile ya- Yüzey kanal ve havuzlarının dü-
pılan incelemeler sonunda, koruma- zenlenmesi
onarıma yönelik uygulama ve öneri- Kesme ve moloz taş duvar imalatı
ler aşağıdaki başlıklar altında gelişti- ve tamiratı yapılması
rilmiştir: Kaya yüzeylerindeki çatlakların
Kayaç yüzeyinin güçlendirilmesi ve sağlamlaştırma ve tamiri
yalıtımı Horasan harcı ve rabitz teliyle
Boyalı yüzeylerin güçlendirilmesi mantolama sıvası yapılması

Ön gerilimli çelik desteklerin kurulması Kaya döşemelerin çelik kolon için tesviyesi

Yapı malzeme analizlerinin yapılması Yüzeydeki çatlakların sağlamlaştırma ve tamiri

Çatlakların sağlamlaştırma Yüzey kanal ve havuzların Mantolama sıvası yapılması


ve tamiri düzenlenmesi
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 31

Kesme ve moloz taş duvar imalatı ve tamiratı Kesme ve moloz taş duvar imalatı ve tamiratı
önce

sonra
PROJE TARAFLARI Gülgün KABAOĞLU, Mimar, KA.BA
Resmi İzleme:
Mali Destek
UNESCO Dünya Mirası Merkezi Francis CHILDE, UNESCO-WHC
(World Heritage Center) Mevlüt COŞKUN, Müdür,
Eski Kapadokya Turizm Yatırım, Sa- Nevşehir Koruma Kurulu
nayi ve Ticaret A.Ş. Teknik Kontrollük:
Yrd. Doç. Dr. Bekir ESKİCİ,
Koruma Onarım Projesi
Sanat Tarihçisi, Malzeme Koruma
KA.BA Eski Eserler Koruma ve
Uzmanı, Ankara Üniversitesi
Değerlendirme Mimarlık Ltd.
Faruk ZARŞAT,
ÖZGÜN YAPI MALZEMELERİNİN Onarım Mimarı, KA.BA
KORUNMASINA YÖNELİK Arzu NİZAMOĞLU,
ARAŞTIRMA PROJESİ Y. Mimar, Koruma Uzmanı, KA.BA
Ankara Üniversitesi, İdari İşler:
Başkent Meslek Yüksek Okulu, Roland LIN Chih-Hung,
Restorasyon Konservasyon Programı
UNESCO WHC
YAPISAL DESTEKLEME PROJESİ Hüsnü SUCU, İdari Yönetici,
Promer Mühendislik Müşavirlik Ltd. Eski Kapadokya
UYGULAMA YÖNETİMİ VE Teknik İşler:
KONTROLLÜK Selçuk ULUER, Sanat Tarihçisi,
Genel Yönetim: KA.BA / Eski Kapadokya
Cengiz KABAOĞLU, Mimar, KA.BA Serdar AKGÖNÜL, Mimari Onarım
Eşgüdüm: Teknisyeni, KA.BA / Eski Kapadokya
32 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

DİVRİĞİ ULU CAMİİ VE DARÜŞŞİFASI KORUMA PROJESİ


KAPSAMI: ANITIN SORUNLARININ TEŞHİSİ VE KORUMA
UYGULAMALARINI BELİRLEYECEK ARAŞTIRMALAR

Özet
Sivas-Divriği’de yer alan Divriği Ulu Camii, Anadolu’daki onü-
çüncü yüzyıl taş işçiliğinin en nitelikli örneklerinden biridir. Anıt, 1986
yılından beri UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer almaktadır.
Anıttaki taş bozulmaları, portlant çimentosu kullanılarak yapılan restoras-
yonlardan sonra çok artmıştır. Yapı, yetersiz çatı drenajının yol açtığı nem
sorunlarından yer yer etkilenmektedir. Anıtta, caminin kuzey ve batı por-
tallerinde eğilmeler,üst yapıda yer yer ayrılmalara kadar ilerleyen çatlaklar
şeklinde yapısal sorunlar da izlenmektedir.
Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası yapı taşı olan dolomitteki bozulma-
nın, beton ve çimentolu harç ve sıvalar kullanılan ve nemli olan bölgeler-
le sınırlı olduğu görülmüştür. Taş bozulmalarının olduğu bölgelerde, örne-
ğin sütun başlarında yoğun olarak tuz birikimi ve malzemede ayrılmalar,
toz şeklinde ufalanma, el büyüklüğünde veya daha büyük parçalar halin-
de kopmalar biçimindeki malzeme kayıpları tuz birikimi ile birlikte izlen-
mektedir. ODTÜ Malzeme Koruma Laboratuvarı’nda yapılan araştırma-
lar, yoğun tuz birikiminin nedenlerini, kaynaklarını ve yapı taşı dolomitin
bozulma mekanizmasını anlamaya yönelik olmuştur.
Araştırmalar sonucu, yapının nemin dağıldığı ve kurumakta olduğu
bölgelerinde çok yoğun görünen epsomit ve hekzahidrat tuz birikimleri-
nin, yapı taşı dolomitin çimento ile nemli bazik ortamda tepkimeye girme-
si sonucu magnezyum kaybı ile oluştuğu anlaşılmıştır. Bildiri; yapılma-
sı gereken taş koruma çalışmalarını, yapının nem ve yağmur suyu drenaj
sorunlarının çözülmesi çalışmalarını, anıtta nem tuz birikimi sorunlarına
bağlı olarak oluşan yapısal sorunların analizini ve yapısal müdahalelerin
tespiti çalışmalarının kapsamını özetlemektedir.

Prof. Dr. EMİNE N. CANER SALTIK* lışmalardaki amaç, tarihi yapının öz-
GİRİŞ gün değerlerini devam ettirmek “en az
Tarihi yapıları özgün niteliklerini de- müdahale ile” ve “en gerekli koruma iş-
vam ettirerek korumak ve eserin gerek- lemlerini belirleyerek” tarihi eseri onar-
tirdiği bakım ve onarım işlemlerini be- maktır. Bu inceleme ve araştırmalar,
lirlemek için,yapıda çeşitli tahribatsız yaklaşımları yönünden tıp bilimi ile
muayene, malzeme inceleme ve araş- benzerlikler taşıdığından, günümüzde
tırmalarının yapılması gerekmektedir. “korumada malzeme bilgisi” ya da “yapı
Anıtın sorunlarının teşhisi ve teda- tıbbı” olarak da tanımlanmaktadır. Ya-
vi yöntemlerini belirleyecek bu tür ça- pının görsel mimari tanımı, rölöve, res-

* ODTÜ, Mimarlık Bölümü, Restorasyon Programı, Ankara, e-posta: canersal@yahoo.com.tr


KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 33

Resim 1. Divriği
Ulu Camii batı
portali: Yetersiz
kalan çatı ve
yüzey suyu
drenajından
kaynaklanan
yerden yükselen
nem sorunu ve
taş bozulmaları.

titüsyon çalışmaları, karşılaştırma- tadır (Resim 6).


lı tarihi analizleri ile beraber yapı tıb- Taş bozulması anıtta yer yer izlen-
bı araştırmaları da başlatılmalıdır. Ta- mektedir (Resim 1-3). Bir çok bölge-
rihi yapının bünyesi , sorunlarının teş- de, örneğin sütun başlarında yoğun ola-
hisi ve gerekli koruma işlemleri tanım- rak tuz birikimi ve malzemede ayrılma-
lanmadan yapılan onarımlar, hemen lar, toz şeklinde ufalanma, el büyüklü-
her zaman gereksiz ve zararlı müdaha- ğünde veya daha büyük parçalar halin-
leler olmaktadır. de kopmalar biçimindeki malzeme ka-
Sivas-Divriği’de yer alan Divriği yıpları tuz birikimi ile birlikte izlen-
Ulu Camii, bilindiği gibi Anadolu’daki mektedir (Resim 3). ODTÜ Malzeme
onüçüncü yüzyıl taş işçiliğinin en nite- Koruma Laboratuvarı’nda yapılan çalış-
likli örneklerinden biridir. Anıtta bo- malar (Caner, 1985; Caner vd., 1985;
zulmalar, portlant çimentosu kullanı- Caner-Saltık, 2003) yoğun tuz biriki-
larak yapılan restorasyonlardan son- minin nedenlerini, kaynaklarını ve yapı
ra çok artmıştır. Restorasyon sırasında, taşı dolomitin bozulma mekanizması-
portlant çimentosu kullanılarak hazır- nı anlamaya yönelik olmuştur. Suda
lanan kalın beton sıvalarla anıtın batı çözünen tuzların taşların bozulması-
duvarı içten tamamen sıvanmış, diğer nı hızlandırdığı ve taşın bünyesinde
bir çok yer kısmen sıvanmış, çimentolu var olduğu durumda bozulmaların de-
sıvalarla yer yer taş tamirleri yapılmış- vam edeceği bilinmektedir. Suda çözü-
tır. Anıtta ayrıca çatı değişimi de yapıl- nen tuzların kaynakları bulunup, tuz-
mıştır (Önge, 1978). Eski çatı kaldırı- lar taşın bünyesinden çıkarılmadık-
lıp çörtenleri çimentolu harçlarla tıkan- ça bozulma devam edecektir. Tuzlar-
mıştır (Resim 5). Yapı, yerden yükse- la bozulmanın nedenleri şöyle özetlene-
len nem ve yetersiz çatı drenajının yol bilir. 1) Suda çözünen tuzlar nem çeki-
açtığı nem sorunlarından etkilenmekte- cidir. Bağıl nem değişimlerinden etki-
dir (Resim 1, 2, 4). Anıtta cami kısmı- lenerek yüksek bağıl nem ortamında ıs-
nın kuzey portali ve batı portalinde ya- lanıp çözelti oluşturmakta ve bulundu-
pısal deformasyonlar da göze çarpmak- ğu bölgede yayılmaktadır. 2) Tuz çözel-
34 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

2003
1982

LABORATUVAR ANALİZLERİ
Anıt taşının ince kesitlerinin pet-
rografik analizleri, taşın mikritik yapı-
sını ve çimento harçla temas eden kı-
sımlarda mikro yapı değişimini göster-
miştir. XRD analizleri ile yapı taşının
dolomit (CaMg (CO3)2) olduğu ve kal-
sit (CaCO3) içermediği anlaşılmıştır (
Şekil 1). Dolomit taşının, içindeki kil
safsızlığını belirlemek üzere, % 2 ase-
tik asit ile çözülerek taşın kil kesimi
ayrılmıştır. Kil türünün belirlenme-
Resim 2. Batı portalinden bir detay:
si, yönlendirilerek kurutulmuş örne-
Çimento ile onarım, tuz problemi ve ileri
ğin doğrudan, etilen glikolde ıslatılmış
düzeyde taş bozulmalarının 1982 ve 2003
yılındaki görünümü
olarak ve 5000 C’de ısıtılarak alınan
XRD izleri analiz edilerek yapılmıştır.
tilerinin derişimi arttıkça ve malzeme- Sonuçlar dolomitin yapısında az mik-
nin kılcal çapı azaldıkça tuz çözelti- tarda saf kaolin bulunduğunu göster-
si artan bir iç basınç oluşturmaktadır. miştir (Caner vd., 1985, Caner-Saltık,
3)Bağıl nem düştüğünde tuz çözeltisi 2003). Bu durum taşın mikro yapısın-
kuruma yüzeylerine doğru yönlenmekte da kaolinli bölgelerin bozulmanın ön-
ve tuzlar gözeneklerde kristallenmekte- celikli olarak başladığı yerler olabilece-
dirler. 4) Kristallenmenin oluşturduğu ğini düşündürmüştür.
iç basınç yapı malzemesinin basınç da- XRD analizleri tuz birikimlerinin
yanımını aşabilmektedir. Bu nedenlerle çoğunun hekzahidrat (Mg SO4.6H2O)
suda çözünen tuzların taşın bünyesin- ve epsomit (Mg SO4.7H2O) olduğu-
den çıkarılması ne kadar başarılı olursa nu göstermiştir (Şekil 1, Tablo 1). Bu
taşın bozulmasının durdurulması o ka- tuzlar daima çimentolu harç ve sıvala-
dar başarılmış olur. rın kullanıldığı kısımlarda, sütun baş-
ları ve üst örtü taşları gibi çatıdan sı-
YAPI TAŞLARININ BOZULMA zan suların ıslattığı nemli bölgeler-
NEDENLERİNİN ANALİZİ de çok bol olarak oluşmaktadır (Şe-
Yapıdan alınan örnekler çeşit- kil 2, Resim 1-4,7). Sütunların ve du-
li yerlerden toplanan tuz birikimleri varların alt kısımlarında ise daha az
ve duvarlardan kopmuş bazı dolomit miktarlarda bulunan tuzlar, darapskit
parçalarıdır. Bu örnekler üzerinde çe- (Na3(NO3)(SO4).H2O), niter (KNO3),
şitli laboratuvar analizleri ve dolomi- halit (NaCl) ve silvit (KCl) olarak ta-
tin yapay çözünme deneyleri yapıl- nımlanmıştır. Bu tuzların yerden yük-
mıştır. Analizler ve deneyler, taş süs- selen nem ile topraktan geldiği düşü-
lemelerini de içeren bir çok bölgede nülmektedir (Tablo.1).
taşın nasıl bozulduğunu, yoğun tuz Kopan bir dolomit parçasında ya-
birikimlerinin neden ve nasıl oluştu- pılan XRD analizinde çatlak yüzeyin-
ğunu anlamaya yönelik olarak plan- de pikromerit (K2Mg(SO4)2 6H2O) ve
lanmıştır. Bunlar anlaşılırsa taş ko- epsomit (MgSO4.7H2O) tuzları belir-
ruma için izlenecek yöntemlerin be- lenmiştir. Bu bölgelerde aynı zaman-
lirlenebileceği düşünülmüştür. da, dolomitin (CaMg ( CO3)2) yanın-
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 35

Şekil 1. Divriği Ulu Camii yapı taşı olan do-


lomitin XRD izleri (solda),minarenin çimen-
to harcı ile temasta bulunan bölgesindeki
hekzahidrat ve epsomit tuzları birikimi.
He : Hexahydrite MgSO4.6H2O
E : Epsomite MgSO4.7H2O
Resim 3. Cami içinde bir sutunda görülen G : Gypsum CaSO4.2H2O
yoğun tuz birikimi ve malzeme ayrılmaları Do : Dolomite CaMg(CO3)2

Şekil 2. Divriği Ulu Camii ve Darüşşifasi, batı cephesi, dış cephe tuz örneklerinin alındığı
yerler ÇİZİM: ŞİNASİ KILIÇ, FOTOGRAMETRİ MERKEZİ, ODTÜ

Tablo 1. Anıttaki tuzların yapısı

ÖRNEK NUMARASI VE YERLERİ İÇERİĞİ


C1 C kolonu, yerden 1m yükseklikte Darapskite, Niter, Sylvite, Gypsum
C2 C kolonu, kolon başı Hexahydrite
C3 Ckolonu, yerden 3m yükseklikte Hexahydrite, Epsomite Gypsum, Niter (az)
W2 Duvar, yerden 50 cm yükseklikte Niter, Sodaniter, Gypsum
W3 Duvar, yerden 30 cm yükseklikte Niter, Sodaniter, Darapskite, Halite (az)
F1 Pencere köşesi, çimento onarım sıvası yanı Hexahydrite
M2 Minare, çatı seviyesinde duvar iç yüzeyi Hexahydrite, Epsomite, Gypsum

Resim 4. Minare ve metal


Darapskite Na3(NO3)(S04)H2O çatının birleştiği yerde,
Niter KNO3
Sylvite KCl
çimento harç kullanımı ve
Gypsum CaSO4.2H2O drenaj yetersizliğinden
Hexahydrite MgSO4.6H2O kaynaklanan yoğun tuz
Epsomite MgSO4.7H2O oluşumu ve taş kaybı
Sodaniter NaNO3
Halite NaCl
36 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

Resim 6. Batı cephesinden görünüm, cami


Resim 5. İşlevi kaldırılmış çörtenler portalinde yapısal deformasyon

Resim 7. Üst yapıda taş bozulmalari, tuz birikimleri ve yapısal sorunlara yol açan taş
birimlerindeki ayrılmalar

da önemli miktarda kalsit (CaCO3) mi- Dolomitin yapay çözünme


neraline rastlanmıştır. Kalsitin varlığı, deneyleri
bozulma bölgelerinde yapı taşı dolomi- Dolomit normal şartlarda kalsit-
tin, yapısındaki mağnezyum elementini ten daha dengeli bir mineraldir. Yapı-
kaybederek kalsit (CaCO3) mineraline da çok yoğun bulunan epsomit ve hek-
dönüştüğü olasılığına işaret etmekte- zahidrat tuz birikimlerinin zayıf ba-
dir. Böyle bozulma bölgelerinde ve tuz zik ortamda, dolomitteki mağnezyum
birikimlerinin olduğu yerlerde pH de- iyonunun açığa çıkması ve çimento-
ğeri yaklaşık 7.30-7.60 civarında zayıf daki sülfat tuzları ile birleşmesi so-
alkalidir. Bu bazik ortamı nemli bölge- nucu oluşabildiğini kanıtlamak gere-
lerde taşla temasta olan çimento harç kir. Zayıf bazik ortamda dolomit taşı-
ve sıvalar oluşturmaktadır. Dolomitin nın mağnezyum iyonunu verip verme-
kalsite dönüşmesi böyle ortamlarda ola- diği şu şekilde incelenmiştir. Anıtın
bilir. Ancak bu olasılığın aşağıdaki gibi yapı taşı olan dolomit, toz haline ge-
dolomitin yapay çözünme deneyleri ile tirilerek nötr ve zayıf alkali çözeltiler-
kanıtlanması gerekir. deki çözünürlüğüne bakılmıştır. Eşit
Yapı taşının dış yüzeyinde hava miktardaki dolomit tozu örnekleri sı-
kirliliğinin etkisi ile ince bir jips rasıyla 0.1M Na2SO4, 0.1M NaOH ve
(CaSO4 2H2O) minerali tabakası 0.1M Na2SO4 + 0.1M NaOH çözel-
oluşmuş olduğu, ancak bozulmada tilerine ilave edilmiştir. Kırkbeş gün
önemli olmadığı anlaşılmıştır. sonra, çözeltilerdeki kalsiyum ve mağ-
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 37

nezyum iyonlarının miktarı volumet- ma araştırmaları ve projeleri, 3)Yapı-


rik yöntemle tayin edilmiştir. Nötr sal sorunların araştırılması ve yapı-
çözeltide hemen hiç kalsiyum iyonu sal takviye projesinin oluşturulması,
bulunmazken alkali çözeltide önem- 4) Çevre düzeni ve sunum projesi, 5)
li miktarda mağnezyum iyonu, alka- Tarih ve restitüsyon araştırmaları
li ve sülfat iyonlu çözeltide daha faz- 1) Taş bozulmalarının kontrolü, taş
la miktarda mağnezyum iyonu bulun- onarım işlerinin tanımı ve uygulama
muştur. Yapılan deneyler 1g dolomi- programı
tin yukarıdaki çözeltilerde yaklaşık Bu çalışmalar,yapının bütün yü-
0.1g epsomit tuzu oluşması için ge- zeylerini tarayarak yapılacak “kızıl
rekli mağnezyum iyonunu serbest bı- ötesi ısıl görüntü analizleri” ve bo-
raktığını göstermiştir. zulmuş bölgelerde yer yer yapılacak
ultrasonik hız ölçümleri gibi tahri-
SONUÇLAR
batsız analizler, ve çeşitli laboratu-
Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası
var analizleri sonucunda yapı ölçeğin-
yapı taşı olan dolomitteki bozulma-
de taş bozulmalarının dağılımı ve bo-
nın, beton ve çimentolu harç ve sıva-
zulmuşluk derecesi tespitleri, taştaki
lar kullanılan nemli bölgelerle sınır-
tuzların temizliğinin en etkili yolları-
lı olduğu görülmüştür. Yapının ne-
nın tespiti, yapının çimentolu sıva ve
min dağıldığı ve kurumakta olduğu
harçlardan arındırılması işlerinin ta-
bölgelerinde çok yoğun görünen ep-
rifi, taş onarım müdahalelerinin çe-
somit ve hekzahidrat tuz birikim-
şitleri ve onarım harçları tariflerinin
lerinin, yapı taşı dolomitin çimen-
oluşturulması çalışmaları, uygulana-
to ile nemli bazik ortamda tepkime-
cağı bölgelerin belirtilmesi, uygulama
ye girmesi sonucu magnezyum kaybı
programı olarak özetlenebilir.
ile oluştuğu anlaşılmıştır. Yapının
2) Yağmur suyu drenaj (akaçlama)
korunması için, a) çimentolu sıva
sistemini sağlıklaştırma araştırmaları ve
ve harçlardan arındırılması, b) taşın
projeleri:
bünyesindeki tuzların çıkarılması, c)
Bu çalışmaların kapsamında anıt-
yapının nem ve drenaj sorunlarının
taki nem sorunu dağılımının tespiti,
detaylı incelenip çözülmesi işlerinin
mevcut drenaj sistemlerinin tahribatsız
en önemli koruma işlemlerinden ol-
analizler ile incelenmesi, yeterlik tanı-
duğu belirlenmiştir.
mı ve drenaj sistemlerini sağlıklaştırma
Divriği Ulu Camii Ve Darüşşifası projeleri bulunmaktadır. Anıtın yağ-
Koruma Projesi Kapsamı mur suyu akaçlama sistemini oluşturan
Anıtta yapılan gözlemler ve teşhis çati drenaj sistemi ve yüzey suyu dre-
çalışmalarının sonuçları ışığında anı- naj sistemi birlikte incelenmeli ve ta-
tın sorunlarını çözme ve koruma uy- nımlanmalıdır.
gulamalarını belirleme amaçlı olarak Bu konularda bazı örnek çalışma-
bundan sonra yapılacak araştırmala- lardan yararlanılabilir (Tavukçuoğlu
rı şu başlıklar altında özetleyebili- vd., 2007).
riz: 1) Taş bozulmalarının kontrolü, 3)Yapısal sorunların araştırılması ve
taş onarım işlerinin tanımı ve uygu- yapısal takviye projesinin oluşturulması:
lama programı, 2)Yağmur suyu dre- Bu çalışmaların kapsamında çatlak
naj (akaçlama) sistemini sağlıklaştır- ve deformasyonların tespiti, duvarla-
38 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

rın ve üst yapının günlük ve mevsimsel Bu çalışamaların kapsamında


hareketlerinin bir yıl boyunca çeşit- yapının, tarih, restitüsyon ve di-
li metotlarla takibi, teşhisler ve yapısal ğer araştırmalar ışığında sunum ve
takviye proje önerileri bulunmalıdır. tanıtım düzenlemeleri yapılması
4) Çevre düzeni ve sunum projesi amaçlanmaktadır.

KAYNAKÇA

Caner E.N., Demirci Ş., Türkmenoğlu A.G., 1985, “Deterioration of Dolomite by Soluble Salts
in Divriği Great Mosque-Turkey” V th. International Congress on Deterioration and Conservation of Stone,
Ed. G.Felix Vol.1, 574 p. Ecole Polytechnique Federale de Lausanne, Lausanne, pp. 299-305.

Caner Emine N., 1985, “Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası’nın Taş Bozulma Sorunu”, II. Vakıf
Haftası, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Ankara, s. 65-71.

Caner-Saltık E. N., 2003, “Malzeme Koruma Laboratuvarlarının Koruma Uygulamalarındaki


Yeri: ODTÜ Örneği”, Her Dem Yeşil Bir Ağaç: Cevat Erder’e Armağan, N. Şahin Güçhan, (ed.), ODTÜ;
Mimarlık Fakültesi, s.189-218.

Önge Y., 1978,” Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası’nda günümüze kadar yapılmış olan ona-
rımlar, değişiklikler ve ilaveler”, Der: Önge Y., Ateş İ., Bayram S., Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası,
Vakıflar Genel Müdürlüğü, Ankara, s.54-58

Tavukçuoğlu A., Düzgünes A., Demirci S., Caner-Saltık E. N., 2007, “The assessment of a roof
drainage system for an historical building.”, Building and Environment, 42, pp. 2699-2709.
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 39

SİT ALANLARINDA
JEOFİZİK YÖNTEMLERİN KULLANILMASI
Özet
Sit alanları, kültür ve tabiat varlıklarını içeren alanlardır. Ka-
nunlarla korunan taşınır ve taşınmaz doğal ve kültürel varlıkları içeren
sit alanlarının sınırlarını belirlemede ve korumada; koruma amaçlı imar
plânı, çevre düzenleme projesi, yönetim alanı ve yönetim plânı oluştur-
ma aşamalarında jeofizik yöntemler kullanılır. Yerin fiziksel özellikleri-
nin (iletkenlik, magnetik, akustik, radyoaktiflik, yoğunluk, vb.) ölçülüp
yorumlanması, jeofizik biliminin konusudur. Jeofizik; Jeoloji, Jeomorfo-
loji ve Arkeoloji bilimlerinin kılavuzluğunda, yer altının fiziksel özellik-
lerindeki değişimi belirler.
Jeofizik yöntemler, kısa zamanda geniş alanları, ekonomik, tahribatsız
ve hassas olarak, geniş ve dar ölçekte (doğal ve kültürel varlıkları arama,
kurtarma ve yaşlandırma amacıyla) araştırır. Sulak alanlarda, ormanlık
bölgelerde, engebeli ve ulaşılması güç topografyada, jeofizik yöntemler kul-
lanılmaktadır. Havadan, karadan, denizden ve uzaydan jeofizik yöntemler
kullanılarak görüntüleme yapılmaktadır.

Yrd. Doç. Dr. F. AHMET YÜKSEL* kriminoloji (suç bilimi), inşaat, geotek-
GİRİŞ nik, oşinografya gibi konularda jeofizik
Jeofizik, yer altının fiziksel özellikle- araştırma yapılmaktadır. İnceleme ala-
rindeki değişimleri tespit eder. Bu fi- nının özelliğine ve incelemenin boyu-
ziksel özellikler: elektrik dirençte, sı- tuna göre jeofizik ekipman ve teknik-
caklık soğurmada, mıknatıslanma du- ler farklılık gösterir. Sulak alanlarda,
yarlığında, yoğunlukta, dielektrik özel- ormanlık bölgelerde, engebeli ve ulaşıl-
likte ve sismik yansıtmadaki farklılık- ması güç topografyada jeofizik yöntem-
lardır (Ercan, 2000). Jeofizik yöntem- ler kullanılmaktadır. Havadan, kara-
ler, kısa zamanda geniş alanları ekono- dan, denizden ve uzaydan jeofizik yön-
mik, tahribatsız ve hassas olarak araş- temler kullanılarak görüntüleme yapıl-
tırır. Jeofizik, aynı zamanda, çağımı- maktadır (Şekil 1, 2, 3).
zın elektronik ve bilgisayar teknolojile- İnsanlık tarihinin başlangıcından
rini ölçme ve değerlendirme teknikle- günümüze kadar binlerce yıllık uy-
rinde sınırsız olarak kullanan ve sürek- garlık tarihi içinde insanın doğrudan
li gelişme içinde olan bir bilim dalıdır. doğruya veya doğa ile birlikte yarattı-
Araştırma alanı, yerkürenin merkezin- ğı ve bugün “kültürel ve doğal miras”
den uzayın derinliklerindeki gezegenle- olarak adlandırdığımız değerlerin ko-
rin iç yapılarına kadar olan sahadır. Je- runması, çağımızda insanlığın ortak
oloji, maden, petrol, jeotermal, hidro- sorunu olan ve üzerinde önemle du-
jeoloji, çevre, arkeoloji, uzay, deprem, rulması gereken bir konudur.

* İstanbul Üni. Müh. Fak. Jeofizik Müh. Böl., fayuksel@istanbul.edu.tr


40 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

Şekil 1. Kars-Ocaklı, Ani Harabeleri, uydu Şekil 2. Zonguldak-Çaycuma, Filyos Antik


görüntüsü Kenti, Landsat ETM uydu görüntüsü

Şekil 3.
Zonguldak-
Çaycuma Fil-
yos, Antik
Kenti ve ya-
kın çevresi-
nin Jeomor-
foloji CBS
Haritası

Arkeolojide ve tarihi yapıların araş- rının yanı sıra, çok daha özel problem-
tırılmasında, korunmasında ve resto- ler içeren sit alanlarında da son yıllar-
rasyonunda, tahribatsız olarak jeofizik da kullanılmaktadır.
yöntemlerden (yer altı radarı (GPR), 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Var-
mikrogravimetre, magnetometre, ter- lıklarını Koruma Kanunu’nda, sit ala-
mal infrared, NMR, rezistivite, spect- nı: “ Tarih öncesinden günümüze kadar
ral elektromagnetik, uydu görüntüle- gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup,
ri, sismik ve metal dedektörler) yarar- yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik,
lanılır (Şekil 3). Özel tasarlanmış jeofi- mimari ve benzeri özelliklerini yansı-
zik aletler ve hassas veri değerlendirme tan kent ve kent kalıntıları, önemli tari-
teknikleriyle, tahribatsız olarak yapılar hi olayların cereyan ettiği yerler ve tespi-
incelenmektedir. Ayrıca, jeofizik yön- ti yapılmış tabiat özellikleri ile korunma-
temler, alışılagelmiş araştırma alanla- sı gerekli alanlardır (Mad. 3/a-3).” şek-
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 41

Resim 1. Van-Tuşba; 1915’te yakılmadan önce ve yakıldıktan sonraki durum

linde tanımlanmaktadır. Sit alanla-


rı; kentsel sit, tarihi sit, arkeolojik sit,
kentsel arkeolojik sit ve doğal sit ola-
rak sınıflandırılmaktadır.
Mimari, mahalli, tarihsel, estetik
ve sanat özelliği bulunan ve bir arada
bulunmaları sebebiyle teker teker ta-
şıdıkları kıymetten daha fazla kıyme-
ti olan, kültürel ve tabii çevre eleman-
larının (yapılar, bahçeler, bitki örtüle-
ri, yerleşim dokuları, duvarlar) birlikte Resim 2. Kars-Ocaklı, Ani Ören Yeri, iç
bulundukları alanlara “Kentsel sit”; kaleden kuzeye bakış
Önemli tarihi olayların cereyan et- liklere sahip, aynı zamanda tarihsel,
tiği ve bu sebeple korunması gerekli arkeolojik, sanatsal, bilimsel, sosyal
yerlere “Tarihi sit” (Resim 1); veya teknik bakımlardan dikkate de-
Antik bir yerleşmenin veya eski bir ğer, kısmen inşa edilmiş, insan eme-
medeniyetin kalıntılarının bulunduğu ği kültür varlıkları ile tabiat varlıkla-
yer veya su altında bilinen veya meyda- rının birleştiği alanlara da “Ören yeri”
na çıkarılan korunması gerekli alanla- denir (Resim 2).
ra “Arkeolojik sit”; Taşınmaz kültür ve tabiat varlık-
Arkeolojik sitlerle, 2863 sayılı ka- larının (anıtlar ve sitler) saptanarak,
nunun 6. maddesinde tanımlanan, ko- ulusal kültür varlıkları kütüğüne ge-
runması gerekli taşınmaz kültür var- çirilmesi işlemine “tescil” denmekte
lıklarını içeren ve aynı kanun madde- olup; 3386 ve 5226 sayılı kanunlar-
si gereği korunması gerekli kentsel do- la değişik 2863 sayılı Kültür ve Ta-
kuların birlikte bulunduğu alanlara biat Varlıklarını Koruma Kanununun
“Kentsel arkeolojik sit” 7. maddesinde, tespit ve tescile ilişkin
İlginç özellik ve güzelliklere sahip hükümler belirlenmiştir:
olan ve ender bulunan korunması ge- “Taşınmaz kültür varlıkları”; tarih
rekli alanlara ve taşınmaz tabiat var- öncesi ve tarihi devirlere ait bilim, kül-
lıklarına “Doğal sit” alanları denir. tür, din ve güzel sanatlarla ilgili bulu-
Tarih öncesinden günümüze kadar nan veya tarih öncesi ya da tarihi de-
gelen çeşitli uygarlıkların ürünü olup, virlerde sosyal yaşama konu olmuş bi-
topoğrafik olarak tanımlanabilecek limsel ve kültürel açıdan özgün değer
derecede belirgin ve mütecanis özel- taşıyan yer üstünde, yeraltında veya su
42 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

Şekil 4: Sit
alanlarının
dağılımı;
“rakamlar
değişkendir”.
(Çakır, 2008)

altındaki bütün taşınmaz varlıkları, Sit alanlarında yapay ve doğal kay-


“Taşınmaz tabiat varlıkları”; jeolo- naklı jeofizik yöntemleri kullanılmak-
jik devirlerle, tarih öncesi ve tarihi de- tadır. Doğal ve arkeolojik sit alanların-
virlere ait olup ender bulunmaları veya da; mevcut doğal (jeolojik, jeomorfolo-
özellikleri ve güzellikleri bakımından jik, hidrolojik vb.), arkeolojik, tarihsel
korunması gerekli, yer üstünde, yer al- değerlerin bilinmeyenlerinin ortaya çı-
tında veya su altında bulunan değerleri karılması veya bilinenlerin mevcut du-
tanımlamaktadır. rumlarının özelliklerinin belirlenme-
Bu hükümler kapsamında bugü- si amacıyla; jeofizik yöntemler, proble-
ne kadar 8182 adet sit alanı ve 74523 min özelliğine göre seçilen yöntem ve
adet taşınmaz kültür varlığı tescil edil- değerlendirme teknikleri kullanılarak
miştir (Çakır, 2008; Şekil 4) uygulanmaktadır.
Araştırılan fiziksel parametre türü-
JEOFİZİK YÖNTEMLER
Yerin fiziksel özelliklerinin (ilet- ne göre, çeşitli jeofizik yöntemler geliş-
kenlik, magnetik, akustik, radyoaktif, tirilmiştir:
yoğunluk v.b.) ölçülüp yorumlanma- Elektrik (rezistivite) yöntemi:
sı, jeofizik biliminin konusudur. Ge- Elektrik özdirençlerine göre yeraltın-
nel olarak, jeofizik yöntemler, doğal ve da mevcut süreksizlikleri arar. Öz-
yapay kaynakları kullanır. Doğal kay- direnç değerlerinden düşey (kesit) ve
naklar, doğanın kendisinde mevcut yatay (haritalama) iki ve üç boyut-
olan alanları içerir. Gravite, manye- lu yeraltı süreksizlikleri görüntülenir.
tik, elektro kimyasal potansiyel ve rad- Çeşitli elektrot dizilimine göre, ya-
yoaktivite gibi doğal kaynakları kulla- tay (Wenner, Dipol-dipol elektrot di-
nan yöntemler sırasıyla; Gravite yönte- zilimi) ve düşey (DES, Schlumber-
mi, Manyetik yöntem, SP yöntemi ve ger elektrot dizilimi) süreksizliklerin
Radyoaktivite yöntemidir. Yapay kay- konumları ve derinlikleri bulunur.
naklı yöntemler ise, tarafımızdan yere Elektrik ölçülerde, doğru akım ya da
elektrik akımı vererek, yeri titreştire- 0,3 Hz’den küçük frekanslı elektrik
cek enerji açığa çıkararak veya değişik akımın yerde oluşturduğu potansiyeli
dalga boylarında elektromanyetik dal- kullanarak yerin rezistivitesi ve kul-
ga göndererek yerin fiziksel davranışı- lanılan elektrot dizilimine göre özdi-
nı belirlemeyi amaçlar. Yapay kaynaklı rencini ölçen yöntemdir.
yöntemler: Rezistivite, IP, EM, VLF, Manyetik yöntem: Yerdeki jeolojik
GPR yöntemleridir. malzemenin veya kalıntının ayrı mık-
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 43

Şekil 5. Şavşat
Kalesi, iki ve üç
boyutlu Manyetik
Haritası

natıslanma özelliklerinden kaynakla- Tamamen okside olmamış eski meta-


nan manyetik anomalilerinden tanın- lik parçaların, eski ocak gibi manyetik
masına dayanır (Şekil 5). belirti veren yerlerin, aynı işareti veren
Manyetik duyarlılık (süseptibilite) güncel metalik çöplüklerden ayırt edil-
(k), manyetizasyon (mıknatıslanma) mesinde, mezar içlerinde metalik parça
şiddetinin (j) cismi etkileyen manye- olup olmadığını anlamada kullanılır.
tik alan şiddetine (T) oranı olarak ta- Yeraltı radarı (GPR): Arkeolojide
nımlanır. Doğanın kendi kimyasal ge- kullanılan en yeni elektromagnetik ay-
lişme süreciyle ve organik ayrışma ile gıttır (Şekil 6). Yüksek frekansta yol-
ya da insan etkilerinin sürdüğü yerler- lanan dalgaların yeraltındaki süreksiz-
de hematitten, mıknatıslanma özelliği liklerden yansıma hızını ölçerek, yeral-
daha çok olan magnetite ya da maghe- tını görüntüler. Yalnız, GPR’de bazı
mite dönüşler görülür. Sonuçta bu gibi sınırlayıcı durumlar mevcuttur: Yeraltı
yerlerde yüksek mıknatıslanmalar göz- suyu, yüzey iletkenliği ya da kil taba-
lenir. Dolayısıyla yüzey toprağın, yan- kası sinyalleri soğurur; dolayısıyla, alt-
mış evlerin, pişirilmiş taş ve toprağın, tan bilgi gelmesine engel olur. Sığ me-
çöplüklerin, ocakların mıknatıslanması zarların, sütunların, temellerin bulun-
yüksek görülür (Yüksel, 2009b). masında başarılı olmuştur. Yer altı-
Polarizasyon yöntemleri: Etkisel na bakan GPR, çoğunlukla hacim için-
kutuplaşma (IP): Saçılmış ya da okside deki su oranı değişiminden kaynakla-
olmuş metal parçalarını aramada kul- nan, yerin dielektrik özelliklerini belir-
lanılır. Ancak, parçaların az olması ye- ler. O nedenle yeraltı radarları, metal
terli büyüklükte belirti elde etmeyi en- ya da metal olmayan dielektrikle ayrı-
geller. Doğal kutuplaşma (SP): Deniz lıklarına duyarlıdır. Esas olan elektro-
altındaki batıkların yerlerini dirençli magnetik pulsun süreksizliğe gidip gel-
tümülün ya da şehir kalıntılarını, de- me yansıma zamanını ölçer.
rine gömülü metalik cisimleri, eski su Radiometrik yöntem: Canlı iske-
kanallarını bulmada önemli yer içerir. leti, yiyecek artıkları ya da diğer or-
Elektromagnetik yöntem (EM): ganik malzeme kümelerinin önemli
Yerdeki birimleri iletkenlik ayrılıkları- oranda açığa çıkarttığı kalsiyum fos-
na göre ayıran indükleme yöntemidir. fatın ancak belirlenebilir seviyede-
44 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

Şekil 6.
Amasya-
Oluz Höyük
kazılarında GPR
ölçümü ile elde
edilen Radar-
gramlar ve Üç
Boyutlu Küp
Model

ki radyo çekirdeklerinin tespitini esas Gravite yöntemi: Doğal ve yapay


alır. Gömülü duvarların ve boşluk- yer malzemesinin yoğunluk ayrılıkla-
ların aranmasında, nötron dağılımı rından kaynaklanan yerçekimi ivme-
yöntemi kullanılır. sindeki değişimlerin ölçülmesine daya-
Sismik yöntem: Yerin içine yolla- nır. Daha çok gravi-gravidienti ölçüle-
nan ses dalgalarının gidiş-geliş zama- rek yeraltı boşlukları ve büyük yapılar
nını ölçmeye dayanır. Sismik kırılma araştırılır (Ercan, 2000).
ve yansıma yöntemi kullanılır. Son za-
manlarda sismik kırılma tomografisi SİT ALANLARINDA JEOFİZİK
uygulamalarda çok başarılı olmuştur. YÖNTEMLERİN KULLANILMASI
Ancak 20 ile 3000 Hz arasında tara- VE JEOFİZİK VERİLERİN
malı sinyal üretilen titreşimlerin yan- MODELLENMESİ
sımalarını algılayan sonik spektrosko- Sit alanları kültür ve tabiat var-
pi, özellikle boşlukların bulunmasında lıklarını içeren alanlardır. Bilimsel ve
başarılı olmuştur. Ses-yansıtma yön- kültürel açıdan özgün değer taşıyan
temi (acoustic-reflection-sidescan so- yer üstünde, yeraltında veya su altın-
nar) ise, deniz ortamında, batık kent- daki bütün taşınır ve taşınmaz varlık-
lerin, gemilerin, deniz çökellerinin yer ların yerlerinin tespit edilmesi, yayılım
ve kalınlıklarını bulmada kullanılır. alanlarının ortaya çıkarılması, görünen
Arkeolojide kullanılan yüksek ayrım- arkeolojik kalıntıların toprak altında
lı sismikte, yere sarsıntı üreteci ile yol- devamının izlenmesi, akropol ve nek-
lanan dalganın frekansı 3.5 kHz ile 7 ropollerin yerlerinin belirlenmesinde
kHz arasında değişir. Genellikle su or- jeofizik yöntemler kullanılarak hızlı,
tamında kullanılır. Sismik Kırılma ça- ekonomik ve çok kısa zamanda yer altı
lışmaları yapay dolgu kalınlığının ve görüntülenebilmektedir. Bu amaçla sit
ilksel topografyanın yanal ve düşey hız alanlarında geniş ve dar ölçekte (doğal
süreksizliklerinin belirlenmesinde kul- ve kültürel varlıkları arama, kurtar-
lanılır. Belli bir alıcı-verici aralığı (dx) ma ve yaşlandırma amacıyla) jeofizik
için, jeofonlar doğrultu boyunca kaydı- ölçüm yapılır (Yüksel ve Tarhan-Bal,
rarak ölçülen t-geliş (travel time) deği- 2008; Resim 3)
şimi, arkeolojik kalıntılar üzerinde er- Sit alanlarında geniş ölçekte jeo-
ken geliş anomalileri verir. Taş ve tuğ- fizik ölçümler yapmanın çok büyük
ladan oluşmuş arkeolojik kalıntılar faydaları vardır. Geniş ölçekte jeofi-
üzerinde özdirenç, yüksek sismik hız, zik ölçümler yapmanın amacı, sit ala-
erken sismik dalga gelişi, artı polari- nının sınırlarını belirlemeye yöne-
zasyon anomalileri tespit edilir. liktir. İstikşaf (açınsama, yoklama)
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 45

Resim 3. Van-Yukarı Bakraçlı,Yoncatepe Resim 4. Amasya-Oluz Höyük’te Proton


Urartu sivil yerleşim alanı Manyetometresi kullanarak Manyetik Ölçüm

amaçlı jeofizik etütlerde, sit alanının


sınırlarının belirlenmesinin yanı sıra,
alan içindeki mevcut kültür ve tabiat
varlıklarının da toplanma ve yayılım
yönleri belirlenebilmektedir. Sit alan-
larında geniş ölçekli jeofizik ölçmeler-
de havadan, uzaydan ve karadan öl-
çümler yapılır. Sit alanlarının bulun-
duğu coğrafyanın engebeli topografya,
bataklık, sık orman içermesi ve jeo-
morfolojisinden dolayı insanların ula- Resim 5. Amasya-Oluz Höyük’te Jeoelek-
şımında problemli alanlar olması du- trik alet kullanarak Rezistivite Ölçümü
rumunda da geniş ölçekli jeofizik ölç-
meler yapılır (Resim 4). zik aletler ve özel tasarlanmış veri de-
Geniş ölçekli jeofizik ölçmeler- ğerlendirme ve yorumlama teknikle-
de (doğal kaynaklı) genellikle su orta- ri kullanılır. Dar ölçekli jeofizik ölç-
mında, havadan ve yerden, manyetik, meler de, yine sulak alanlarda ve ka-
elektromanyetik, radyoaktif ve gravi- rada olmakla birlikte; kuyu, galeri, ye-
te yöntemi kullanılır. Bu yöntemlerin raltı boşluğu, derin kazılmış yer içinde
yanı sıra Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS, vb. yerlerde de yapılabilmektedir. Dar
GIS; Şekil 3), uzaktan algılama görün- ölçekli jeofizik ölçmelerde (doğal ve ya-
tüleri ve hava fotoğrafları da kullanıl- pay kaynaklı), mikrogravite, manyetik,
maktadır (Şekil 2). Sit alanı sınırları elektromanyetik, rezistivite, doğal geri-
ve alan içindeki tabiat ve kültür varlık- lim (SP), radyoaktivite, etkisel kutup-
larının belirlenmesinin ardından; alan laşma (IP), GPR yöntemleri kullanılır
içinde çeşitli lokasyonlarda mevcut ta- (Şekil 7). Dar ve geniş ölçekli jeofizik
biat ve kültür varlıklarının (nekropol, yöntemler kullanılırken geniş ölçekte
akropol, mağara, vb.) detaylı incelen- kilometre ve metre boyutunda mesafe-
mesi için dar ölçekli jeofizik ölçümler ler, dar ölçekte ise, aksine, santimetre
yapılır (Resim 5). boyutunda ölçü aralıkları kullanılmak-
Dar ölçekli jeofizik ölçümler yap- tadır. Dar ölçekli jeofizik ölçmelerde,
mak için özel olarak tasarlanmış ko- örneğin bir arkeolojik kazıda, kazının
num belirleme sistemli (GPS), yük- her aşamasında ve inilen her seviyenin
sek duyarlıklı, bilgisayar destekli jeofi- tabanında, yan duvarlarda ölçümler
46 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

yapılabilmektedir (Resim 6). lenmesini izler. Bu fiziksel özellikler;


Sit alanlarında jeofizik uygula- elektrik rezistivite, sıcaklık soğurma-
malar, yurdumuzda Jeofizik Mühen- da, mıknatıslanma duyarlığında, yo-
disliği içinde, son zamanlarda olduk- ğunlukta, dielektrik özellikte, sismik
ça rağbet görmeye başlamıştır. Taşı- yansıtmada farklılıklardır. Buna göre,
nır ve taşınmaz doğal ve kültür var- jeofizik yöntemler sırası ile; elektrik,
lıklarının yer aldığı ve yasayla koru- termal, elektromagnetik, magnetik,
nan sit alanlarında, kalıntıların aran- gravite, yeraltı radarı (GPR), polari-
masında kullanılan jeofizik yöntemler zasyon ve sismik yöntem olarak sınıf-
aşağıdaki amaçlar doğrultusunda kul- landırılır (Yüksel ve Tulunay, 2007).
lanılır: Jeofizik arama, sit alanlarının Yeraltındaki doğal ve kültürel varlık-
sınırlarını belirlemede, korumada, ko- ların (arkeolojik kalıntılar) elektrik-
ruma amaçlı imar plânı, çevre düzen- sel dirençteki farklılıklarının nedenle-
leme projesi, yönetim alanı ve yöne- ri; doğal ve kültürel varlıklar ile çev-
tim plânı oluşturmada kullanılır. Je- renin direnç ayrılığı, nemlilik, göze-
oloji, Jeomorfoloji ve Arkeoloji bilim- neklilik ve iyon yoğunluğu, toprağın
lerinin kılavuzluğunda, yeraltının fi- gevşelik ve sıkılığı ile taşın ve topra-
ziksel özelliklerinde değişimin belir- ğın mineral katkılarıdır.

Şekil 7. GPR
yönteminin
şematik olarak
çalışması ve
radar çıktısı
görüntüsü
(radargram)

Resim 6.
Amasya-Oluz
Höyük’te kazı
öncesi ve kazı
aşamasında,
inilen sevi-
yede, GPR
Ölçümü
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 47

Doğal ve kültürel varlıkların mık- b) Elektromagnetik Yöntem (İlet-


natıslanma kaynakları ise; varlıkların kenlik): Gömülü doğal ve kültürel
içindeki mıknatıslanır minerallerin varlıkların yer, derinlik ve boyutlarını,
oranı, uygarlık yaşında sıcaklıkla yeraltındaki eski tesisatların uzanım-
hematitin magnetite dönüşü ile ka- larını belirler.
zanılan ısıl kalıcı magnetizma, ya da c) Magnetik Yöntem (Suseptibilite):
biyolojik olarak organizmaların eski Doğal ve kültürel varlıkların yeri, eski
çöplüklerdeki hematiti ayrıştırma ile kil malzeme ocak ve fırınları, malzeme
magnetite dönüştürmesi, metal yığın- ve uygarlık yaşı belirlemesinde tercih
ları ve benzer mıknatıslanma özellikle- edilir (Şekil 9).
ridir (Ercan, 2000). d) Gravite Yöntemi (Yoğunluk):
Doğal ve kültürel varlıkların yo- Sit alanı sınırları, yeraltı boşlukları ve
ğunluk ayrılığının kaynağı; yoğun gömülü odaların yer, boyut ve derinlik-
taş ile sıkı zemin arasındaki farklılık, leri ile tümülüs ve höyük araştırmala-
dolu ve boş malzeme hacimleri gibi rında kullanılır.
özelliklerdir. e) Sismik Yöntem (Hız): Su, toprak
Dielektrik farklılık; nemlilik, su, kayması ve çamur akması altında
hacimsel ve saçılmış minerallerin kalan doğal ve kültürel varlıkların
meydana getirdiği dielektrik özelliktir. yatay ve düşey süreksizliklerini (ayırıcı
Doğal ve kültürel varlıklarda yansıt-
engelleri) ve karstik boşlukları, denizin
ma, özelliğindeki değişimin malzeme
karaya (kıyı yerleşimler üzerine) doğru
sıklığı ve yoğunluğunun ses ve elektro-
ilerlediği (trangressive) ya da geriledi-
magnetik dalgayı yansıtma ve geçirme
ği (regressive) yerleri, yapay ve doğal
özelliğindeki değişimlerdir.
yeraltı boşluklarını belirler (Yüksel,
Jeofiziğin kullanım araçları: Yukarı-
vd., 2007).
da sözü edilen fiziksel parametrelerdeki
Ayrıca, yukarıda tanımlanan,
değişimler araştırılarak, izlenen sit alanı
araştırması amaçlarına ulaşılabilir. jeofizik yöntemler ve teknikler,
a) Jeoelektrik Yöntem (Rezistivite): tahribatsız inceleme üstünlüğünden
Sit alanlarının sınırlarını belirlemede, dolayı, yapılarda (temel, kiriş, kolon,
gömülü kalıntıların yerlerini, derin- duvar, zemin vb.) da kullanılabilecek
liklerini, geometrilerini belirleme ve şekilde tasarlanmıştır. Bir kulenin,
eski kent planını görüntülemede, ve minarenin, kubbenin, sütunun yada
tümülüslerin yapısını çıkarma ve kazı duvarın içindeki deformasyonları
yönlendirmede, yeraltında mevcut görüntülemek amacıyla, jeofizik
mağara, galeri ve boş odaların yer ve yöntemlerden (1 GHz antenli GPR,
boyutlarını belirlemede, eski su yolları mikro gravite, manyetik, sismik,
ve yeraltı donanımını belirlemede kul- elektrik, termal infrared) yararlanılır
lanılır (Şekil 8). (Yüksel, 2009a; Resim 7).

Şekil 8. Oluz Höyük B açması, batı kenarında


10m x 10m karelaj alanında (Y16 karelajı)
ölçülen 1m derinlik için, jeoelektrik (Wenner
dizilimi) rezistivite dağılımına ait üç boyutlu
özdirenç dağılım blok diyagramı ve Rezistivite
Ölçümü’nü gösteren fotoğraf (Z16 karelajı)
48 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

Resim 7. Jeo-
fizik ile (ultra-
sonik ses hızı
kullanılarak)
duvar, heykel
ve kitabeler-
deki iç çatlak,
alterasyon ve
deformasyon-
ların belirlen- Şekil 9. Zonguldak-Çaycuma, Filyos antik
mesi liman kompleksine ait temellerin many-
etik haritası

SONUÇ dıkları, ancak zaman içinde, ya-


Taşınır ve taşınmaz doğal ve kültü- şama ve gelişme sürecinin yanında
rel varlıklar bakımından çok az ülke- ortaya çıktıkları ve bugüne bir bi-
nin sahip olduğu zenginlik ve çeşitlili- rikim sağladıkları bilinen bir ger-
ğe sahip olan ülkemizde, bu değerlerin çektir. Bu oluşum süreci, hala de-
korunması ve geliştirilmesi konusu ka- vam etmektedir. Gelişmiş ülkelerin
nunlarımızda yer almış, konu ile ilgi- stratejik eylem planlarında, koru-
li kurumlar oluşturulmuş, koruma gi- macılık, ülkenin ekonomik, sosyal
derek daha çok sayıda sivil toplum ör- ve siyasal sürecinden bağımsız ola-
gütlerini ilgilendiren bir durum haline rak gelişme göstermektedir.
gelmiştir. Günümüzde tarihsel, doğal Sit alanlarına ait koruma planları-
ve mimari çevre değerlerinin korunma- nın yapımının öncesinde, plan yapım
sı, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde sürecinde, bilgi toplama, değerlendirme
de önemsenmiş; konu ile ilgili bir takım ve sentez aşamalarında koruma olgusu-
yasal önlemler alınmış, tespit ve tescil nun gerektiği duyarlılıkta bazı teknikle-
çalışmaları hızlandırılmış, sit alanları rin kullanılmalarının yanı sıra, jeofizik
ilan edilmiştir. biliminden de yararlanılmalıdır. Doğal
23 Temmuz 1983 tarih ve 18113 ve kültürel varlıkları korumaya yönelik
sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan, planlamalarda, koruma amaç ve hedef-
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıkları- leri, korunacak çevreye göre farklı özel-
nı Koruma Kanunu ve bu kanunla ilgi- lik gösterir. Bu özellikler, jeofizik yön-
li sonradan yapılan düzenlemelerde ko- temlerle kısa zamanda ve ekonomik ola-
rumaya ilişkin olarak bazı tanımlar ge- rak belirlenebilmektedir.
tirilmiştir. Ayrıca, Dünya Kültürel ve Koruma amaçlı imar planlarının ha-
Doğal Mirasının Korunmasına Dair zırlanmasında seçilen özel yörenin çev-
Sözleşme’ye de ülkemiz taraf olmuştur. re dokusunun tarihsel, arkeolojik, do-
Ülkemizde yeraltı ve yer üstün- ğal, mimari ve işlevsel değerlerini ko-
deki tüm taşınır ve taşınmaz, do- ruyarak çağdaş şartlara uygun gelişi-
ğal ve kültürel varlıklar, kültü- mini sağlayacak genel planlama karar-
rümüzün ayrılmaz bir parçasıdır. larının belirtilmesi ve bu çerçevede ay-
Doğal varlıklar ve kültür varlıkla- rıntılı ve sağlıklı düzenleme planları-
rının geçmişte bir defada oluşma- nın geliştirilmesi için; bir alanın koru-
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 49

ma kurulunca sit olarak ilanının yapıl- göstermek amacıyla kurulan UNESCO,


ması aşamasında jeofizik araştırmalar- 1960’tan başlayarak tarihi eserlerin ko-
dan elde edilen bulgular da büyük kat- runması konusunu yoğun biçimde ele
kı sağlar. Sağlıklı bir planlama yapabil- almaktadır. UNESCO, temel ilke ola-
mek için, sağlıklı bir envantere gereksi- rak, hangi uygarlığın ve kültürün ürü-
nim vardır. Bu süreçte, ilave olarak je- nü olursa olsun, belli bir tarihi anıta
ofizik etütler sayesinde elde edilen ve- ya da doku bütünlüğüne insanlığın or-
rilerin diğer verilerle iyi değerlendiril- tak mirası olarak bakmakta; koruma ve
mesi sonucu, çevre eko sistemine uygun kurtarma operasyonlarını, bu felsefeden
istikrarlı bir takım önlemler alınabi-
yola çıkarak uluslararası katkılar aracı-
lir. Her ortamda jeofizik araştırma ya-
lığı ile gerçekleştirme çabası vermekte-
pılabildiğinden, su altı zenginliklerin-
dir. Kültürel değerlerin korunması yö-
den, toprak altı değerlerine kadar gidil-
meli, yer üstü ve meteorolojik veriler nünden, tüm üye ülkeler, bu değerler
elde edilmeli ve ekolojik özellikler dik- nerede olursa olsun, parasal açıdan fi-
kate alınmalıdır. Sonuçta, tüm verile- nansmanı sağlamaktadırlar. Ancak, en-
rin yer aldığı bir harita elde edilecek ve vanter çıkarmaya ve korumaya yönelik
buna göre hem global ve hem de nokta yapılan çalışmalara jeofizik araştırma-
korumasına geçilebilecektir (Gürpınar, lar da eklenirse hem doğa daha iyi ko-
2001). 1946’da Birleşmiş Milletler’e runmuş, hem de yanlış kullanımlardan
bağlı olarak, kültürel düzlemde etkinlik kaçınılmış olur.

KAYNAKÇA

Çakır Ö., 2008, “Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları, Mülkiyet ve Kadastro Sorun ve Önerile-
ri”, II. Türkiye Kadastro Kongresi, 21-23 Mayıs, Ankara.

Ercan A., 2000, “Arkeoloji ve Jeofizik”, www.ahmetercan.net.

Gürpınar E., 2001, “Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Üzerine”, İÜSBFD, No: 23-24 (Ekim
2000-Mart 2001), İstanbul.

5226 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, 14 .07. 2004.

2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, 21.07.1983.

Yüksel F. A., Tulunay E. T., 2007, İzmir (Nif) Kazılarında Arkeojeofizik Çalışmalar, İTÜ Avrasya Yer Bi-
limleri Enstitüsü, İstanbul.

Yüksel F. A., Boşça F., Dereli F., 2007, “Boyabat Kalesi Arkeojeofizik Etüdü”, International Earth-
quake Symposium, Kocaeli.

Yüksel F. A., Tarhan-Bal O., 2008, “Amasya-Oluz Höyük 2007 yılı jeofizik Uygulamaları”,
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, 30. Uluslararası
Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 26-30 Mayıs
2008, 24. Arkeometri Sonuçları Toplantısı Bildiriler Kitabı, Ankara.

Yüksel F. A., 2009(a), “Tarihi Yapıların Restorasyonlarında Jeofizik Yöntemlerin Kullanılması”,


V. Uluslararası Van Gölü Havzası Sempozyumu 09-13 Haziran 2009, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Van.
Yüksel F. A., 2009(b), “Amasya/Oluz Höyük, Kars/Ani ve Van/Yoncatepe’de 2008 Yılı Arke-
ojeofizik Uygulamaları”, 31. Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu T.C. Kültür ve
Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, 25. Arkeometri Sonuçları Toplantısı, Pa-
mukkale Üniversitesi, Denizli.
50 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

BOTTER APARTMANI CEPHESİ


KONSERVASYON PROJESİ
Özet
Beyoğlu, Asmalımescit Mahallesi’nde yer alan Botter Apartma-
nı Art Nouveau üslubunun İstanbul’da bilinen ilk örneğidir. Raimondo
D’Aronco tarafından tasarlanmış olan yapı, 1900’lerde inşa edilmiştir.
Tamamı doğal taş olan cephenin, yapım üslubuna uygun olarak, son
derece bezemeli olduğu görülmektedir. Cephenin farklı taş cinslerinin ve
farklı bozulma morfolojilerinin görüldüğü çeşitli noktalarından alınan ör-
neklerde deneysel çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalar sonucunda mal-
zemelerin karakterizasyonu yapılmış, taşlarda görülen bozulmaların de-
rinlikleri ve nitelikleri saptanmıştır. Elde edilen sonuçlara göre malzeme-
ler ve hasarlar sınıflandırılarak, rölöve çizimleri üzerine renk ve taramalar
ile işlenmiştir. Yapılan deneysel çalışmaların sonuçları, malzeme ve hasar
tespit paftaları ile birlikte değerlendirilerek, müdahale yöntemleri belir-
lenmiş; renk ve taramalarla cephe çizimleri üzerinde gösterilmiştir.

Arş. Gör. İREM VERDÖN* 1909) tarafından İstanbul’a çağrı-


Prof. Dr. AHMET ERSEN* lan İtalyan mimar D’Aronco tarafın-
1. GİRİŞ dan yapılmıştır (Rona, 1997). Adı-
nı, II. Abdülhamid’in ve sarayın res-
Beyoğlu ilçesi Asmalımescit
mi terzisi olan Hollanda uyruklu J.
Mahallesi’nde yer alan Botter Apart-
Botter’den alan apartman, Raimon-
manı, Art Nouveau üslubunun
do D’Aronco tarafından 1900’de ta-
İstanbul’daki ilk örneğidir (Batur,
sarlanıp inşa edilmiştir (Batur, 1994,
1994, s., 312). Art Nouveau, 1880- s.312). Yapı, birinci derece kültür var-
1910 tarihleri arasında, 19.yy ek- lığı olarak tescil edilmiştir.
lektisizmine (seçmecilik) ve endüst- Çalışmanın amacı, Botter
rinin sanatı öldüren monotonluğu- Apartmanı’nın doğal taş cephesinin
na karşı, taklitten uzak yeni bir üs- konservasyon projesinin hazırlanma-
lup olarak Avrupa’da doğmuştur sı çerçevesinde, yapıda ve laboratuvar-
(Rona, 1997). Estetik değerleri ön da gerçekleştirilen gözlem ve analizle-
planda tutan bu yeni akım, konuları- ri açıklamak ve bir yöntem anlatmak-
nı doğadan almış, doğal biçimleri in- tır. Bu amaçla, öncelikle yapının mal-
celtip uzatarak stilize etmiş ve asi- zeme ve hasarları yerinde incelenmiş;
metrik bir düzen içinde kullanmış- hasarlar, Uluslar arası Anıtlar ve Sitler
tır (Rona 1997). Yumuşak kıvrım- Konseyi’ne (ICOMOS) bağlı Uluslara-
ları ve bezemeci üslubuyla, özellik- rası Bilimsel Taş Komitesi (ISCS) tara-
le İstanbul’da yaygın ilgi gören Art fından 2008 yılında yayınlanmış olan
Nouveau akımının Türkiye’deki ilk “Illustrated Glossary on Stone Deteri-
örnekleri, II.Abdülhamid (1876- oration Patterns” adlı rehbere göre sı-

*
İTÜ Mimarlık Fakültesi Restorasyon Ana Bilim Dalı
e-posta: ersenah@itu.edu.tr, verdon@itu.edu.tr
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 51

Şekil 1.
Botter
Apartmanı
Cephesi
(Y.Mimar
Ayşe Akyıl
arşivi)

nıflandırılmıştır. Bu sınıflamaya göre, 2. CEPHENİN TANIMI VE


farklı malzeme ve hasar tiplerinin gö- KORUNMUŞLUK DURUMU
rüldüğü noktalardan örnekler alınmış- Yapı, çekme kat ve terası ile birlik-
tır. Yapıda görülen bozulma morfoloji- te toplam yedi katlıdır (Şekil 1). Gi-
leri, bu bozulmaların gerçekleşme ne- riş katının üçte ikisini, dükkanın ca-
denlerine dair ipuçları vermektedir. Li- mekanı kaplamaktadır. Camekanın
teratürde çok kez çalışılmış ve açıklan- yanında konut girişi yer alır. Birinci
mış olan bu morfolojiler ile yapıda gö- katta, cephe boyunca uzanan yarı elip-
rülenler birleştirilmiş ve bir ön teşhis tik planlı balkon ve balkona çıkışı sağ-
yapılmıştır. Ön teşhisin doğruluğunu layan üç adet çift kanatlı ahşap kapı
saptamak, bozulmaların derinliklerini yer alır. İkinci, üçüncü ve dördüncü
ve taşla olan ilişkilerini anlamak ve do- katlarda, kapıların üzerine denk gele-
ğal taşların karakterizasyonunun yapıl- cek şekilde, düz atkılı dar ve yüksek
ması amacıyla iki farklı deney programı pencereler yerleştirilmiştir. Beşinci
geliştirilmiştir. Yerinde yapılan incele- kat içeri çekilerek, önünde bir balkon
meler ve laboratuvarda gerçekleştirilen oluşturulmuştur. Eğrisel formlu doğal
deneysel çalışmalar sonucunda, malze- taş balkon parapetinin ortasında, de-
me ve hasar analizi paftalarının lejand- mir şebekeli bir korkuluk bulunmak-
ları hazırlanmış ve sonuçlar bu lejand- tadır. Bu katta, ortada balkona çıkışı
lara göre, mevcut rölöve çizimleri üze- sağlayan çift kanatlı kapı ve iki yanın-
rine renk ve taramalar ile işlenmiştir. da pencereler yer alır. Altıncı kat, ge-
Tüm bu veriler birleştirilerek, cephenin niş bir teras ve terasa çıkışın sağlandı-
konservasyonu için müdahale yöntem- ğı, cephesi bir kapı ve iki yanında biri
lerine karar verilmiştir. düz atkılı, diğeri kemerli iki pencere-
Şimdilik teşhis aşamasını ve öneri- den oluşan ufak bir hacimden ibaret-
len müdahale yöntemlerini kapsayan tir. Teras parapetinin ortasında, be-
bu çalışmaya, kullanılacak sağlamlaş- şinci katta olduğu gibi, demir şebeke-
tırıcı ve su iticinin seçilmesi için oluş- li bir korkuluk yer alır. Korkuluk üze-
turulan deney programı kapsamında, rinde eğrisel formlar ve yaprak motif-
İTÜ Restorasyon Ana Bilim Dalı Mi- leri yer almaktadır.
mari Koruma Laboratuvarı’nda devam Yapı, volta döşemeli ve tuğla kargir
edilmektedir. duvarlı; cephesi taş kaplamadır: Gerek
52 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

mağaza, gerekse konut girişinde mer- ki çiçeksi bezeme, pencereleri orta hi-
mer; bu kattan itibaren beşinci kata zalarına kadar “U” şeklinde sarmakta-
kadar organik kireç taşı kullanıldığı dır. Çekme kat önündeki balkon para-
görülmektedir, beşinci ve altıncı katlar peti eğrisel şekilde biçimlendirilmiş-
sıvalıdır (Şekil 1, 3). tir ve dış pilastrların hizasına gelen kı-
Cephenin, yapım üslubuna uygun sımlarda volüt biçiminde sonlanmakta-
olarak, son derece bezemeli olduğu gö- dır. Çekme katta her iki yanda gövde-
rülmektedir. Giriş katının mermer leri görülen ağaçların yaprakları, teras
kaplama yüzeylerinde, yüksek dallar ve çatı parapetinin sağ ve sol bitimlerinde
yayılan güllerden oluşan çiçeksi bir be- özgürce yayılmaktadır.
zeme vardır (Batur, 1994, s. 313). Di- Cephedeki taş yüzeylerde görü-
ğer katlara nazaran sade olan birinci len başlıca hasarların, hava kirliliği-
katta, taş yüzeylerde görülen tek beze- ne bağlı olduğu görülmektedir (Şe-
me, kapı lentolarında görülen gül dizi- kil 1, 3). Bu fenomen, kireçtaşları-
sidir. Dökme demir balkon korkuluğu nın ana maddesi olan kalsiyum kar-
ve çiçeksi motifleri olan demirden eğ- bonatın (CaCO3), havadaki kükürt
risel bağlantı öğelerine tutturulmuş çi- dioksitin (SO2) varlığı nedeniyle ıs-
çek birimli lambalar, D’Aronco’ya ait lak ve kuru ortamlarda kimyasal tep-
özel tasarımlardır (Batur, 1994, s. kimeler sonucunda, kalsiyum sülfata
313). Bu kat, uçlarında eğrisel çizgi- (CaSO4.2H2O) dönüşmesi sonucu or-
li motif gruplarıyla biten beş yatay çiz- taya çıkmaktadır. Yapıda hava kirlili-
gili bir şeritle sonlandırılmıştır. İkin- ğine bağlı olarak görülen bozulmalar,
ci kattan itibaren, pencereler cepheden şu şekilde sınıflandırılabilir:
yaklaşık olarak 20cm geri çekilmişler- Yağmur suyu ile yıkanmış ve
dir ve ortalarındaki duvar yüzeyleri pi- erozyona uğramış beyaz renkli yü-
lastr görünümünü almıştır. Bu şekil- zeyler,
de, ikinci ve üçüncü kat, dört pilastr Gri renkli ince kir tabakası görü-
ile üç bölüme ayrılmaktadır. İkinci kat len yüzeyler,
pencerelerinin orta hizasında, pilast- Siyah kabuk oluşumu görülen yü-
rların üzerinde ve pencerelerin iki ya- zeyler,
nında birbirine benzer, üzerinde yap- Siyah kabuğun düşeyden ayrıla-
rak motifleri olan volütvari bezeme çe- rak düşme aşamasına geldiği ya da
şitlerinin varyasyonları görülmektedir. yüzeyde kabarcıklanma şeklinde ka-
Üçüncü ve dördüncü kat aralığı hiza- buk atma görülen yüzeyler,
sında ortadaki iki pilastr üzerinde yer Kabuğun düştüğü kısımlarda kı-
alan madalyonlar, kendilerini saran rıntılanma veya kavlanma gözlenen
ve uçları aşağıya doğru sarkan kumaş- yüzeyler.
la bezenmişken; dıştaki iki pilastr üze- Cephede görülen yüzey kayıpla-
rinde yer alan madalyonların alt taraf- rı, genellikle siyah kabuğun düşmesi
larında yapraklardan oluşan bir çelenk ya da suda çözünürlüğü kalsitten daha
ve saçları aşağıya doğru sarkan kadın fazla olan alçı taşı oluşumunun yağ-
başları yer almaktadır. Dıştaki pilast- murla yıkanmasıyla gerçekleşen eroz-
rlar dördüncü kat hizasında, iç kısım- yon sonucunda görülmektedir. Yukarı-
daki pilastrlar ise bu kat pencereleri- da sayılanlar dışında görülen diğer ha-
nin orta hizasında sona ermektedir. sarlar: mermerlerde gözlenen şekerlen-
Dördüncü kat pencerelerinin altında- me, denizliklerde ve bezemelerde görü-
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 53

Şekil 2. Numune yerleri Şekil 3. Botter Apartmanı Şekil 4. Botter Apartmanı


cephesi, malzeme analizi cephesi, hasar analizi
paftası paftası

len parça kopmaları, kara yosunu olu- hazırlanmıştır (Tablo 1).


şumları, bitkilenmeler, geç dönem mü- İkinci aşama, deney programının
dahaleleri başlığı altında toplanmış oluşturulmasıdır. Biri doğal taşların ka-
olan P.çimentosu bağlayıcılı harç ile rakterizasyonuna; diğeri bozulmaların
sıvanmış yüzeyler, grafitiler ve pas le- nedenlerinin, derinliklerinin ve taşla olan
keleridir. Demir elemanlarda ise ko- ilişkilerinin saptanmasına yönelik iki
rozyon görülmektedir. Özellikle yaprak farklı deney programı oluşturulmuştur.
motiflerinde, korozyonun deliklere ne- Deney programı kapsamında, do-
den olduğu gözlenmiştir. ğal taşların karakterizasyonu için cep-
heden alınan örnekler, öncelikle bino-
3. DENEYSEL ÇALIŞMALAR
küler stereo mikroskop altında mak-
3.1. Numunelerin Alınması ve roskobik olarak incelenmiştir. Daha
Deney Programı sonra ince kesitleri hazırlanarak, po-
Yerinde yapılan ön incelemeler so- larizan mikroskop altında petrogra-
nunda, cephede kullanılmış olan farklı fik tanımlamaları yapılmıştır. TS EN
doğal taşlardan ve önceki bölümde beş 1936 standardına uygun olarak, ger-
ana başlık altında incelenen hava kir- çek yoğunluk, görünür yoğunluk ve
liliğine bağlı bozulmaların görüldüğü toplam gözeneklilik yüzdeleri saptan-
kısımlardan 20 adet örnek alınmıştır. mıştır. Bunlara ek olarak, farklı ki-
Numuneler numaralandırılarak, alın- reç taşlarından alınmış olan örnekle-
dıkları yerler fotoğraflanmış ve cephe- rin (15-20gr) üzerine %10’luk hid-
nin rölöve çizimleri üzerinde gösteril- roklorik asit eklenerek bırakılmıştır.
miştir (Şekil 2). Ayrıca, örnek numara- Reaksiyon tamamlandığında kalan kı-
larını ve açıklamalarını içeren bir tablo sımdaki safsızlıklar filtre kağıdı ile sü-
54 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

zülerek, yüzdesi hesaplanmış ve bino- dan ve kavlanma-tozuma ile birlik-


küler stereo mikroskop altında ince- te yüzey kaybı görülen taş yüzeyleri-
lenmiştir. nin çeşitli derinliklerinden alınan toz
Farklı kir tabakalarının ve bozul- örneklerde, tuz miktarı iletkenlik ile
ma morfolojilerinin görüldüğü taş- ölçülmüş ve tuz çeşitleri (SO4-2, CO3-
lardan alınan örnekler, kolayca dağı- 2
, NO3-, Cl- iyonları) spot testlerle ka-
labildiğinden, öncelikle epoksiye dal- litatif olarak saptanmıştır. Bu amaç-
dırılarak sağlamlaştırılmıştır. Sağ- la taş yüzeyindeki kabuktan (“a” har-
lamlaştırılan örnekler, yüzeye (bozul- fi ile gösterilmiştir, örneğin:15a), ka-
ma katmanlarına) dik olarak kesil- buğun 1-2mm altından (“b” harfi ile
miş ve cama yapıştırılmış, diğer ya- gösterilmiştir, örneğin:15b), kabu-
rısı SEM-EDX analizlerinde kulla- ğun 5mm altından (“c” harfi ile gös-
nılmıştır. Cama yapıştırılan örnek- terilmiştir, örneğin:15c) ve taşın
ler 1mm kalınlığında kesilerek, bino- sağlam kısmından, yaklaşık olarak
küler stereo mikroskop altında, aynı kabuğun 1,5-2cm altından (“d” har-
örneklerin inceltilmesi ile hazırlanan fi ile gösterilmiştir, örneğin:15d) alı-
ince kesitler ise polarizan mikroskop nan toz halindeki örnekler üzerinde
altında incelenmiştir. Aynı noktalar- çalışılmıştır.

Tablo 1. Cepheden alınan örnekler ve tanımları


KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 55

Şekil 5. 1 numaralı doğal taş örneğinin Şekil 6. 1 numaralı taş örneğinin ince
kalın kesitinde görülen kavkılar kesiti ve foraminifer fosilleri

Şekil 7. 3 numaralı doğal taş örneğinin Şekil 8. 3 numaralı taş örneğinin ince
kalın kesiti kesiti

Tablo 2. Gerçek yoğunluk, görünür yoğunluk, toplam ve açık gözeneklilik deneyi sonuçları

Görünür Açık
Gerçek Yoğunluk- Toplam
Num. no Yoğunluk-ρb Gözeneklilik-Po
ρr (g/cm3) Gözeneklilik
(g/cm3) (%)

1 2,16 17 2,71 20

3 1,82 26 2,72 33

Tablo 3. Farklı taş örneklerinde yapılan asit kaybı analizi sonuçları

Numune No % CaCO3 % Kalan Filtre kağıdı üzerinde


kalan kısmın tanımı

1 94 6 Kil
3 99 1 Kuvars, kil
56 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

3.2. Analiz Sonuçları 3 numaralı doğal taş örneği, cep-


hedeki yaprak motifli bezemeden
Doğal Taşlar
1 numaralı doğal taş örneği, yapı- alınmıştır. Krem (bazı bloklarda sa-
nın bezemesiz kısımlarından alınmış- rımtrak) renklidir. Makroskobik in-
tır. Açık krem- bej renklidir ve yakla- celemede, boyutları 0,5-1mm arasın-
şık 1mm kalınlığında boyutları 3cm’ye da değişen kristalize bir yapıda oldu-
varan kavkılar içermektedir (Şekil 5). ğu çıplak gözle algılanabilmektedir
İnce kesitlerde ana yapıyı oluşturan (Şekil 7). İnce kesitlerde kalsit kris-
mikro ve makro fosillerin CaCO3 içe- talleri, mikro fosiller ve tek tük ku-
ren bağlayıcı ile bir araya geldikleri gö- vars kristalleri görülmektedir (Şe-
rülmektedir (Şekil 6). Taşın toplam kil 8). Taşın boşlukluluğu %33, ger-
boşlukluluğu %20 ve gerçek yoğunluğu çek yoğunluğu 2,72g/cm3’tür (Tab-
2,71g/cm3’tür (Tablo 2). Asit kaybı so- lo 2). Asit kaybı deneyinde, taşın %1
nucuna göre, ağırlıkça %6 oranında kil oranında kuvars ve kil içerdiği görül-
içermektedir (Tablo 3). müştür (Tablo 3).

0 5mm 10mm 15mm 0 1mm 2mm 3mm 0 3mm

Şekil 9. 18 numaralı örneğin Şekil 10. 18 numaralı örneğin Şekil 11. 3 numaralı örneğin kalın
kalın kesiti, kabuk kalınlığı kalın kesiti, x30, yüzeydeki kesiti, x15, yüzeydeki birikim
~150 μ’dur. karbon birikiminin, taşın iç ~50μ olmakla birlikte, kirliliğin
yapısına yüzeydeki mikro taşın 150-2000μ derinliğine
çatlaktan girdiği görülmektedir. kadar işlediği görülmektedir.

Tablo 4. Numunelerdeki suda çözünür tuzların spot testlerle yapılan kalitatif analiz sonuçları

Numune No Cl- SO4-2 CO3-2 NO3- İletkenlik (µS)


B03a + ± - + 256
B03b + - - +++ 91,7
B03c ± - - +++ 71,9
B17a - - - +++ 179,7
B17c ± - - - 38,5
B20 ± ± - + 298
B21 - - - + x
B22 + ± - x 138
Distile Su - - - - 1,72
ŞebekeSuyu x x x x 415-473

-: Yok; ±: Var-Yok; +: Var; ++: Fazla var; +++: Çok fazla var ; x:ölçüm yapılamadı
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 57

HASARLAR mektedir ve SO4-2 iyonu bazı örnek-


lerde hiç çıkmazken, bazı örnekler-
Gri renkte yüzey kirliliği de az miktarda çıkmıştır (Tablo 4).
görülen yüzeyler Taş yüzeyinin 0,5cm altındaki bölge-
İri kavkılı kireç taşlarında bu kat- de ise tuz içeriği, kabuğa oranla yakla-
manın kalınlığı, taş yüzeyindeki dü- şık olarak üçte bir oranında azalmak-
zensizliklere bağlı olarak, 30-250μ ara- ta ve örnekler SO4-2 iyonu içermemek-
sında değişmektedir. Bu tip taşlarda tedirler. Aynı örnekler üzerinde yapı-
kirin, taşın boşluklarına nüfuz etme- lan SEM-EDX analizlerinde de kükürt
diği, ancak mikro çatlaklar varsa bura- elementine rastlanmamıştır (Şekil 12,
lardan içeri sızdığı görülmektedir (Şe- 13, 14). Bunun nedeni, bu bölgeler-
kil 5, 9, 10). Mikritik kireç taşların- de yüzeylerin yağmur suyu ile yıkan-
da ise yüzeydeki kir tabakasının kalın- ması ve alçı taşı kabuğun suda çözüne-
lığının, taş yüzeyindeki düzensizlikle- rek akmasıdır (Ashurst, 1990, s.156).
re bağlı olarak 50-700μ arasında değiş- Örneklerde yapılan SEM analizlerin-
tiği gözlenmiştir. Bazı örneklerde ise de, Ca elementinin yüzeye yakın nok-
talarda (yüzey ve 1mm altı) fazla çık-
kirin, taşın boşluklarında ilerleyerek,
tığı görülmektedir. Bunun nedeni ola-
üniform olmamakla birlikte, taşın yü-
rak, ikincil kalsit oluşumları gösterile-
zeyinden 150-2000μ derinliğe kadar bilir (Maravelaki-Kalaitzaki ve Biscon-
indiği görülmektedir (Şekil 11). tin,1999, s.1703).
Spot testlerle yapılan kalitatif tuz
analizlerine göre, gri renkte yüzey kir- Siyah kabuk oluşumları
liliğinin görüldüğü taşlarda, tuz mik- Hava kirliliğine bağlı alçı taşı ka-
tarı 138-298μS mertebesinde değiş- buk oluşumlarının morfolojileri ile il-

Şekil 12.
1 numaralı
örneğin
yüzeyinde
yapılan
EDX analizi
sonucu

Şekil 13.
1 numaralı
örneğin ka-
buğunun
1 mm
altında ya-
pılan EDX
analizi so-
nucu
58 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

Şekil 14.
18 numara-
lı örneğin
kabuğunun
1mm altın-
da yapılan
EDX analizi
sonucu

gili daha önce yapılan yayınlarda, iki küler mikroskop ve ince kesitler üze-
tip siyah kabuk oluşumu tanımlanmış- rinde polarizan mikroskop ile yapılan
tır (Maravelaki-Kalaitzaki ve Biscontin, incelemelerde; iri kavkılı kireç taşın-
1999, s.1700; Török, 2003, s.1187; da, genellikle yüzeysel ve taşla aderan-
Siegesmund, vd., 2007, s.390): sı yüksek rijit siyah kabuk olduğu ve
1. İnce, katmanlar halinde görü- kabuğun kalınlığının ~100-300μ ara-
len siyah kabuk oluşumu (Laminar black sında olduğu görülmektedir. Mikritik
crusts): Bu tip kabuklar genellikle dü- kireç taşlarında ise, kirliliğin, yüzeyde
şey yüzeylerde görülmektedir. Kalın- ~500μ kalınlığındaki birikimin dışın-
lıkları fazla değildir ve yüzeyleri düz- da, taş yüzeyinden ~500-1000μ kadar
gündür. Bu oluşumun ileriki aşamala- içeriye doğru taşın boşluklarına girdi-
rında, kabarcıklanma şeklinde kabuk ği gözlenmiştir. Siyah kabuk oluşumu-
atma ve kavlanma şeklinde bozulma nun bundan sonraki aşamalarında, iri
görülür. Botter Apartmanı cephesin- kavkılı taşlarda, taşın çeşitli noktalar-
de düz yüzeylerde kullanılmış olan iri da kabarcıklanma şeklinde kabuk at-
kavkılı kireç taşlarında görülen siyah tığı ve daha sonra kabukların 1-3mm
kabuk oluşumları, genellikle bu kate- kalınlığında kavlanma ya da ince-geniş
goriye girmektedir (Şekil 15). yüzeyler şeklinde (pullanma) dökül-
2. Dendritik siyah kabuk oluşumu düğü görülmektedir (Şekil 17). Ka-
(Framboidal/Dendritic black crusts): Ka- buk düştükten sonra çıkan taş yüze-
lınlıkları birkaç santimetreye varmak- yinde kavlanma şeklinde bozulma de-
tadır ve birikimlerden meydana gelmiş vam etmektedir. Bezemeli yüzeylerde,
bir yapıya sahiptirler. Genellikle delik- dolayısıyla mikritik kireç taşlarında ise
oyuk gibi, yağmur ve rüzgardan tama- 6-12mm kalınlığında bir kabuğun taş-
men korunaklı yerlerde görülmektedir- tan ayrıldığı ve altından çıkan taş yü-
ler. Bu bölgelerde, ileriki aşamalarda zeyinde kırıntılanma olduğu görülmek-
kabarcıklanma şeklinde kabuk atma ya tedir (Şekil 18).
da birkaç santimetreye varan tüm ka- Siyah kabuk oluşumu ve bunun-
buğun kitle olarak düşmesi şeklinde bo- la birlikte kabarcıklanma şeklinde ka-
zulma görülür. Botter Apartmanı cep- buk atma görülen kısımlardan alınan
hesinde, bezemeli kısımlarda kullanıl- örneklerde (Tablo 5) yapılan iletken-
mış olan organik kireç taşlarında görü- lik testleri, kabuktaki tuz miktarının
len siyah kabuk oluşumları, bu katego- 1600μS ile 2,16μS mertebesinde ol-
riye girmektedir (Şekil 16). duğunu ve yüksek oranda SO4-2 iyonu
Kalın kesitler üzerinde stereo bino- içerdiğini göstermiştir. Aynı örnekler-
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 59

Şekil 15. Cephede görülen katmanlar Şekil 16. Cephede görülen dendritik siyah
halinde siyah kabuk oluşumu kabuk oluşumu

Şekil 17. Kabarcıklanma şeklinde kabuk Şekil 18. 6-12mm kalınlığındaki kabuk
atma ve kavlanma görülen taş yüzeyleri taştan ayrılmaktadır ve altındaki taş
yüzeyinde kırıntılanma görülmektedir.

de, kabuğun 2mm altında, tuz mikta- ğu düşünülmektedir.


rı yarı yarıya düşmektedir (~696- Siyah kabuğun düşmüş olduğu iri
1834μS) ve SO4-2 iyonu içeriği az mik- kavkılı taş yüzeylerinde kavlanma şek-
tarda çıkmaktadır. Kabuğun 2cm al- linde bozulma görülmektedir. Bura-
tından alınan örnekte ise, tuz mikta- lardan alınan örnekler üzerinde yapı-
rı yüzeyde görülen değerin beşte birine lan iletkenlik ölçümlerinde, tuz içeriği-
düşmektedir. nin ~800-900μS mertebesinde olduğu
SEM-EDX analizlerinde, kabuğun saptanmıştır. Bu örneklerde SO4-2 iyo-
en dış kısmında, yoğun olarak C ele- nu çıkmaktadır (Tablo 6). Aynı örnek-
menti görülmektedir (Şekil 19). Dolayı- ler üzerinde yapılan SEM-EDX ana-
sıyla, kabuğun en dış katmanının, kar- lizlerinde, 1,5-2mm derinliğe kadar
bon birikiminden oluştuğu söylenebilir. ~%3-10 civarında kükürt elementine
Taş yüzeyinin 4mm altına dek yaklaşık rastlanmışken; kavlanmanın ~0,5cm
%10 mertebesinde kükürt elementine altından alınan taş örneği üzerinde
rastlanmaktadır (Şekil 20). Kükürtün spot testlerle yapılan kalitatif tuz ana-
varlığı, alçı taşı kabuk (CaSO4.2H2O) lizlerinde sülfat iyonuna, SEM-EDX
oluşumunu işaret etmektedir. Kabu- analizlerinde kükürt elementine rast-
ğun 0,5-3mm altında yapılan ölçümler- lanmamıştır (Şekil 22, 23, 24).
de, fazla miktarda “Ca” elementi çıktığı Tüm örneklerde spot analizlerle kali-
görülmüştür (Şekil 21). Bunun nedeni- tatif olarak yapılan tuz testlerinde SO4-2
nin, ikincil kalsit kristallenmeleri oldu- iyonu dışında Cl- ve NO3- iyonları oldu-
60 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

Tablo 5. Siyah kabuk oluşumu görülen numunelerdeki suda çözünür tuzların kalitatif
analiz sonuçları

Numune No Cl- SO4-2 CO3-2 NO3- İletkenlik (µS)


B08a ± ++ - ± 2,13mS
B08b ± ++ - ± 1834
B09a + ++ - + 2,16mS
B09b - ++ - x 940
B10a ± ++ - x 1607
B10b - + - x 995
B10c - + - - 727
B015a + ± - - 890
B015d ++ ± - + 255
B026a - ++ - ± 1600
B026b - + - - 1170

B029 - ++ - ± 1092
B033 - ++ - ++ 1056
B035a - ++ - + 1666
B035b ± ++ - + 696
B035d - + - + 365
B036 - ++ - ± 3,05mS
Distile Su - - - - 1,72
Şebeke Suyu 415-473

-: Yok; ±: Var-Yok; +: Var; ++: Fazla var; +++: Çok fazla var ; x:ölçüm yapılamadı

Şekil 19.
9 numara-
lı örneğin
yüzeyin-
de yapılan
EDX analizi
sonucu

ğu saptanmıştır. Yapının Haliç ve Mar- kim, 18 ve 21 kod’lu örneklerde yapılan


mara Denizi’ne yakınlığı göz önüne alın- SEM-EDX analizlerinde, %1 oranında
dığında, klor iyonlarının ana kaynağının Na, %0,7 oranında Cl elementine rast-
denizden spreyleme şeklinde aerosol- lanmıştır (Şekil 25). Taşlardaki yoğun
lerle gelen NaCl tuzu olduğu düşünül- miktardaki nitrat içeriği, kuş dışkıları-
mektedir (Ashurst, 1990, s.155). Nite- nın mevcudiyetiyle açıklanabilir.
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 61

Şekil 20.
9 numa-
ralı örne-
ğin yüzeyi-
nin 2-3mm
altında ya-
pılan EDX
analizi so-
nucu

Şekil 21.
9 numa-
ralı örne-
ğin yüzeyi-
nin 1,5mm
altında ya-
pılan EDX
analizi so-
nucu

Şekil 22.
30 numa-
ralı örneğin
yüzeyinin
0,2-0,3mm
altında ya-
pılan EDX
analizi so-
nucu

Şekil 23.
30 numa-
ralı örne-
ğin yüzeyi-
nin 0,4mm
altında ya-
pılan EDX
analizi so-
nucu
62 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

Şekil 24.
31 numa-
ralı örnek-
te yapılan
EDX analizi
sonucu

Tablo 6. Siyah kabuk oluşumu görülen numunelerdeki suda çözünür tuzların kalitatif
analiz sonuçları

Numune No Cl- SO 4-2 CO3-2 NO3- İletkenlik (µS)


B030 - + - x 896
B032 - ± - ± 139,3
B034 - ++ - ± 920

-: Yok; ±: Var-Yok; +: Var; ++: Fazla var; +++: Çok fazla var ; x: ölçüm yapılamadı

Şekil 25.
18 numa-
ralı örnek-
te yapılan
EDX analizi
sonucu

4. KONSERVASYON ÖNERİLERİ paftaları hazırlanmıştır (Şekil 26).


Doğal taş yüzeylerde görülen hasar- Siyah kabuk oluşumu görülen kısım-
ların nedenleri, bozulmaların derinlik- larda, karbon, is ve kurum birikimleri-
leri ve taşla olan ilişkileri saptandıktan nin altındaki taş yüzeyinin korunmuş-
sonra; malzeme ve kir tipine uygun te- luk durumunun görülebilmesi için, ön
mizlik yöntemleri için önerilerde bulu- yıkama yapılması önerilmiştir. Yıka-
nulmuştur. Çeşitli konservasyon mü- ma, doğal taşların doyma noktasına
dahaleleri başlıklar altında toplanarak, varmayacak şekilde, kısa süreli ve sa-
bir lejand oluşturulmuştur. Bu başlık- dece is ve kurum birikimlerinin akı-
ların altında, yapılacak müdahale de- tılmasına yönelik olarak atomize suy-
taylı olarak anlatılmıştır. Malzeme tes- la ve yazın yapılmalıdır. Ön yıkama
piti ve hasar analizi paftalarında oldu- sonrasında, taşla aderansı yüksek yü-
ğu gibi, çeşitli renk ve taramalar ile çi- zey kirliliği görülen düz yüzeylerde ha-
zimler üzerine işlenerek, müdahale fif agregalı (dolomit ya da organik ag-
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 63

Şekil 26. Botter Apartmanı


cephesi, müdahale paftası

regalı) kontrollü kumlama ya da kuru latılan koşullarda yapılacak ön yıkama


buz ile yüzey temizliğine devam edil- sonrasında, temizliğe AB 57 jel ya da
mesi uygun görülmüştür. İstiklal Cad- AB 57 emdirilmiş kağıt hamuru uygu-
desi üzerinde yer alan yapının, temizli- laması ile devam edilmelidir. Bu uygu-
ğinde çevre kirliliği yaratmaması nede- lama, kalsiyum tuzlarının çözülmesi-
niyle, kuru buz ile temizlik yapılması ni de sağlamaktadır. Kimyasal temiz-
avantaj sağlayacaktır. Siyah kabuk olu- liğin etkili olmadığı bezemeli kısımlar,
şumu görülen bezemeli yüzeylerden alınan bir konservatör tarafından mikro kum-
örneklerde, yüzeydeki katmanın yanı lama ya da hassas mekanik uygulama-
sıra, kirin taşın boşluklarına nüfuz et- larla temizlenmelidir. Mermer yüzey-
tiği, hazırlanmış olan kalın ve ince ke- lerde AB 57 ile temizlik yapılması uy-
sitlerde görülmektedir. Dolayısıyla, gundur. Önerilen yöntemlerle temizli-
mekanik temizlik söz konusu olma- ğe başlanmadan önce, yapıda yaklaşık
maktadır. Bu kısımlarda, yukarıda an- olarak 10x10cm alanındaki deneme
64 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

yüzeylerine uygulama yapılarak sonuç önce yapılan deneyler ile bu özellikle-


değerlendirilmeli; değerlendirme olum- ri belirlenmiş olan Pınarhisar taşının,
lu ise temizliğe devam edilmelidir. onarımlarda kullanılmasına karar ve-
Gövdeli bitki oluşumları, çekerek ye- rilmiştir. Plastik ve kozmetik onarım-
rinden sökülmeye çalışılmamalıdır. Bu larda kullanılacak harçların da estetik
şekilde yapılacak bir müdahale, taşla- (renk-doku), fiziksel ve mekanik özel-
rın oynamasına neden olarak yapıya likler açısından taşla uyumlu olması
zarar verecektir. Bitki, köke yakın bir gözetilmektedir. Hidrolik kireç (NHL
noktadan kesilerek, gövdenin ortasın- 3,5) ve çeşitli granülometrelerdeki taş
da bir delik açılmalı ve üzerine biyosid tozları ile mevcut taşın renk ve doku-
uygulanarak yüzey streç filmle kapatıl- suna uygun bir harç tasarımı, labo-
malıdır. Bu işlem, bitki kuruyuncaya ratuvar ortamında gerçekleştirilmiş-
dek devam ettirilmelidir. Kara yosunu tir. Ancak, harcın uygulama esnasında
ve küçük bitki oluşumlarının görüldüğü cephede denenmesi, varsa doku ve renk
taş yüzeylerine, öncelikle seyreltilmiş farklarının en aza indirilmesi gerek-
biyosid uygulaması yapılarak 1 haf- mektedir. Derz boşalmalarının görül-
ta süreyle bırakıldıktan sonra, meka- düğü veya derzleme yapılacak kısımlar-
nik olarak (mikro kumlama ya da sert da, yine hidrolik kireç bağlayıcılı, kireç
kıl fırçası ile) mümkün olduğu kadar taşı tozu, mermer tozu ve seyreltilmiş
temizlenmelidir. Temizlik sonrasında akrilik reçine ile hazırlanmış bir harç
seyreltilmiş biyosid uygulaması yapıla- kullanılması önerilmiştir.
rak, işlem sona erdirilmelidir. Temizlik ve bütünleme ile ilgili mü-
Taş değişimi ve plastik onarım ya- dahaleler sona erdikten sonra, yüzeyin-
pılacak kısımlar belirlenirken, yapı- de kavlanma-tozuma görülen düz yü-
nın özgün malzemesinin yerinde ko- zeyler ile tüm bezemeli yüzeylere sağ-
runması ve minimum müdahale ilke- lamlaştırıcı uygulanması önerilmiştir.
leri ön planda tutulmuştur. Tüm yü- Sağlamlaştırıcı uygulamasından önce,
zeyinde kavlanma ile birlikte 5cm’den öncesinde, temizlik öncesinde siyah ka-
fazla yüzey kaybı olan birkaç taş blo- buk oluşumu ve tozuma-kavlanma gö-
ğu ve yarısı kopmuş bir denizlikte, taş rülen bölgelerde deiyonize su emdiril-
değişimi yapılması önerilmiştir. Su al- miş kağıt hamuru ile tuz çıkarma yapıl-
maya müsait ve taşın zaman içinde ile- malıdır. Sağlamlaştırıcı uygulaması ya-
ri derecede bozulmasına neden olacak pıldıktan sonra, kullanılacak ürünün
deliklerin kozmetik onarımla doldurul- kullanma talimatında belirtildiği kadar
ması, bezemelerde parça kopmaları gö- beklenmeli (1-2 hafta) ve tüm yüzeyle-
rülen bazı kısımlarda ise donatılı plas- re su itici uygulanmalıdır. Yüzey sağ-
tik onarım yapılması önerilmiştir. Taş lamlaştırıcı ve su itici olarak kullanıla-
değişiminde kullanılacak kireç taşının cak kimyasalların seçimi, laboratuvarda
ve plastik/kozmetik onarımlarda kulla- yapılacak bir deney programı dahilinde
nılacak harcın belirlenmesi, ayrı labo- belirlenecektir. Deney programının kap-
ratuvar çalışmasını gerektirmektedir. samı, yapıdan alınabilecek örneklerin
Onarımda kullanılacak taşın dokusu- boyutlarına göre değişiklik göstermek-
nun, mineralojik yapısının, fiziksel ve le birlikte; yapıdan alınan taş örnekle-
mekanik özelliklerinin, özgün taş ile rinin, kimyasal uygulaması öncesinde-
uyumlu olması gerekmektedir. Daha ki ve sonrasındaki gözenekliliği, kılcal-
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 65

lıkla su emme katsayısı ve su buharı di- ön teşhiste bulunabilir. Ancak, ön


renç faktörü hesaplanarak karşılaştırıla- teşhis, konservasyona yönelik müda-
caktır. Bunlara ek olarak, kimyasal uy- hale kararlarının alınması için yeterli
gulanmış örneklerde, UV testi ile es- değildir. Nihai teşhis, laboratuvar or-
kitme deneyi yapılacak ve kimyasal- tamında yapılacak deneysel çalışma-
ların m2’deki tüketim miktarı ile sağ- lar ve çalışma sonuçlarının çizimlere
lamlaştırıcının penetrasyon ve konso- aktarılarak analitik rölövenin hazır-
lidasyon derinlikleri saptanacaktır. lanması ile mümkündür. Analitik rö-
Demir elemanların boyalı yüzeyle- löve: Malzeme tespiti, hasar tespiti ve
rinde, konservatörler tarafından boya dönem analizi paftalarını içermekte-
katmanlarına bakılarak bir renk araş- dir ve yapının tarihsel, fiziksel ve ko-
tırması yapılmalı ve özgün renk sap- runmuşluk durumu boyutları içinde
tanmalıdır. Bu çalışma sonrasında, bir bütün olarak algılanmasını sağlar.
boyaların ve paslanmış yüzeylerin, Deneysel çalışmaların sonuçları ve
döner başlıklı tel fırça ya da kumlama analitik rölöve bir arada değerlendiri-
ile mekanik olarak temizlenmesi öne- lerek, görülen bozulmaların nedenleri
rilmiştir. Korozyon nedeniyle yüze- açıklanır ve müdahale kararları alınır.
yinde delikler görülen kısımlarda, te- Bir sonraki süreç onarımlarda kulla-
mizlik hassas bir biçimde, konserva- nılacak malzemelerin belirlenmesidir.
törler tarafından yapılmalıdır. Temiz- Onarımlarda kullanılacak taşın seçi-
lik sonrasında metal yüzeyler boya- mi; duvar örgüsünde, enjeksiyonda,
nacaksa, öncelikle orto fosforik esaslı derz, sıva vb. yapımında ya da plastik
pas inhibitörü ve antipas uygulanma- onarımlarda kullanılacak harcın tasa-
lıdır. Daha sonra, işlem iki kat yağ- rımı; sağlamlaştırıcı ve su itici olarak
lı boya uygulaması ile sona erdirilme- kullanılacak olan kimyasalların sap-
lidir. Boyanmayacak kısımlarda ise tanması ve laboratuvar çalışması ile
metal yüzeyine orto fosforik esaslı pas birlikte yürütülecek alan çalışmasını
inhibitörü ve metal verniği uygulana- içeren deney programları kapsamında
rak bırakılmalıdır. belirlenmelidir. Yapının özgün malze-
mesinin mümkün olduğu kadar yerin-
5. SONUÇ de korunmasını sağlayacak kararlar ve
Konservasyon projesi hazırlanır- malzeme seçimleri yapıldıktan sonra,
ken, her yapı kendine has tarihçesi, uygulama aşamasına geçilebilir. Ül-
yapı malzemeleri ve içinde bulundu- kemizde yapılan çalışmalar, genellik-
ğu ortam çerçevesinde ele alınmalıdır. le bu aşamada sona ermekte ve yapı-
Bu süreç, yapının tanınması, yani ya- nın zaman içerisinde izlenerek, gerek-
pının belgelenmesi, tarihçesinin (ya- tiğinde basit onarımlar ile sorunlara
pım süreci, geçirdiği onarımlar, dep- erken müdahalede bulunulmasını sağ-
remler, yangınlar vb.) araştırılması ve layacak bir bakım programı yapılma-
yapının malzeme ve hasarlarının ye- maktadır. Halbuki, böyle bir bakım
rinde incelenmesi ile başlar. Bu ince- programının oluşturulması, ağır mü-
leme sonunda yeterli literatür bilgisi- dahaleleri gerektirecek ileri hasarları
ne ve deneyime sahip bir koruma uz- önleyecek; yapının otantiklik ölçütleri
manı, bozulma nedenlerine dair bir içerisinde korunmasını sağlayacaktır.
66 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

KAYNAKÇA

Ashurst J., Dimes F. G., 1990, Conservation of Building and Decorative Stone, Volume 1, Butterworth-
Heinemann, London.

Batur A., 1994, “Botter Apartmanı”, Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, C.2, Kültür Bakanlığı-
Tarih Vakfı ortak yayını, Ana Basım A.Ş., İstanbul.

Fassina V., 1988, “Environmental Pollution in Relation to Stone Decay”, Air Pollution and Con-
servation: Safeguarding Our Architectural Heritage, ed:Rosvall J., Elsevier, Oxford.

Maravelaki-Kalaitzaki P., Biscontin G., 1999, “Origin, Characteristics and Morphology of


Weathering Crusts on Istria Stone in Venice,” Atmospheric Environment, 33, Elsevier, Oxford,
pp.1699-1709.

Rona Z., 1997, “Art Nouveau”, Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi, C.1, YEM Yayınları, İstanbul.

Siegesmund S., Török A., Hüpers A., Müller C., Klemn W., 2007, “Mineralogical, Geo-
chemical and Microfabric Evidences of Gypsum Crusts: A Case Study from Budapest,” Envi-
ronmental Geology, 52, Springer, pp.385-397.

Török A., 2003, “Surface Strength and Mineralogy of Weathering Crusts on Limestone Buil-
dings in Budapest,” Building and Environment, 38, Elsevier, Oxford, pp.1185-1192.
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 67

AYASOFYA KUBBE BEZEMELERİ


KORUMA VE ONARIM PROJESİ
Kim. Müh. GÜVEN GÖKÇE
guvengokce@yahoo.com

Ayasofya kubbe bezemeleri koruma


çalışmaları, 1992 yılından bu yana
Kültür ve Turizm Bakanlığı / Resto-
rasyon ve Konservasyon Merkez La-
boratuvarı Müdürlüğü ve uluslar ara-
sı uzmanlardan oluşan bir ekibin iş-
birliği ile yürütülmüştür. 1986 yı-
lında Kültür ve Turizm Bakanlı-
ğı’nın önermesi ile UNESCO tarafın-
dan Dünya Kültür Mirası Listesi’ne
katılan İstanbul Tarihi Yarımada’da
yer alan Ayasofya’da gerçekleştirilen
bu koruma projesi, UNESCO Dün-
ya Mirası Fonu’nun (World Herita-
ge Fund) parasal desteği ile başlamış-
tır. Daha sonra, bu parasal desteğe
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Dünya
Anıtlar Fonu’nun (W.H.F.) katılımı
ile çalışmalar sürdürülmüştür.
1992 yılı çalışmalarında önce
kubbe yüzeyinin mevcut durumu çi-
zim ve fotoğraflarla belgelenmiş; be-
zemelerin tarihi dönemleri, yapım
teknikleri ve geçmişte yapılan ona-
rımlar araştırılarak veriler derlen-
miştir. Farklı devirlerin yüzey beze-
melerinden özgün mozaikli alanlar
1000 metrekare olup kubbenin yak-
laşık %53’ünü kapsar. G. Fossati ta-
rafından yapılan 19.yy. onarımı 280
metrekare’dir ve kubbenin yaklaşık
olarak %15’ini kaplamaktadır. Va-
kıflar Genel Müdürlüğü tarafından
20.yy başında yapılan onarım uygu-
laması, 560 metrekare’dir ve yakla-
şık olarak kubbenin %29’unu kapla-
maktadır. Tüm kubbe yüzeyi, 1900
metrekare’lik bir alana yayılmaktadır.
1993 yılında, kubbenin kuzeydo-
ğu çeyreğinde 55 metre yüksekliğinde
büyük bir iskele kurularak çalışmala-
68 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

ra başlanmıştır. İskeleden kubbenin zeybatı çeyreğine taşınmıştır. Bu alan-


ancak dörtte birine ulaşma imkanı ol- da 6.yy ve 10.yy mozaiklerinin yanı
duğundan; çalışmalar kubbenin, düş- sıra, Celi yazının 2. çeyreği ile 19. ve
mekte olan ve acilen sağlamlaştırılma- 20.yy onarımlarına ulaşılmıştır. 2000
sı gereken mozaik bezemelerin bulun- ve 2001 yılları çalışmalarında, sınır-
duğu bu kesimde yoğunlaştırılmıştır. lı kaynakla kubbenin kuzeydoğu gibi
Bu kesimindeki 6.,10. ve 14. yy acil koruma işlemleri uygulanarak sür-
mozaikleri ile kubbenin ortasındaki dürülmüştür.
19.yy Celi yazının bozulma durum- Söz konusu projenin 2002 yılı ça-
larını gösteren belgeleme çalışmala- lışmalarında, dış kaynağın yanı sıra,
rı yürütülmüş; bozucu etkenler araş- Kültür ve Turizm Bakanlığı Döner
tırılmıştır. Bu çalışmalar, çeşitli labo- Sermaye İşletmeleri’nin maddi kat-
ratuvar analizleri ile desteklenmiştir. kılarıyla ekip sayısı artırılarak daha
Ayasofya yüzey bezemelerinin bütü- uzun süre çalışma imkanı sağlanmış-
nüyle korunması ve teşhire sunulma- tır. Mevcut ekibe daha önce müdürlü-
sına yönelik uygulama yöntemleri be- ğümüz denetiminde yapılan onarım iş-
lirlenmiştir. lerinde çalışmış ve deneyim kazanmış
Belirlenen yöntemler doğrultu- 13 kişilik Türk ekip ve İtalya’dan 3
sunda, bu çeyrekte koruma-onarım uzman dahil edilmiştir.
çalışmalarına devam edilmiş; Kalig- 1 Mayıs’ta başlayan çalışma, 7 ay
rafi bölgesinde gerekli uygulamalar sonra tamamlanmıştır.
bitirilmiştir. 2003 yılı çalışmaları aynı iskelenin
Kubbedeki mozaik ve pandantifteki kubbenin güneybatı çeyreğine taşınma-
serafim bölgesinde koruma-uygulama sı ile 14 kişilik ekiple başlamış; 2005
çalışmaları devam ederken, kubbe- Şubat ayı sonunda tamamlanmıştır.
nin kuzeybatı çeyreğinde düşmek üze- 2005 yılı çalışmaları, iskelenin kubbe-
re olan mozaik kütlesi gözlemlenmiş; nin güneydoğu çeyreğine taşınması ile
bu nedenle iskelenin acilen kuzeybatı Haziran ayında başlamış; mozaikli ala-
çeyreğine taşınmasına karar verilmiş- nın daha az olduğu bu bölümde, Aralık
tir. 1997-1998 arasında, iskele ku- ayının ortasına kadar sürdürülmüştür.
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 69

Bu çeyrekteki çalışmalar ile, Ayasof- lık ayında kutsanır. 557 yılındaki dep-
ya Kubbe Bezemeleri Koruma-Onarım remin ardından, 558 yılında kilise-
Projesi tamamlanmıştır. Ancak, Aya- nin kubbesi çöker. İsidoros yönetimin-
sofya Müze Müdürlüğü’nce, kubbenin de kubbenin yapımına yeniden başla-
kuzeydoğu çeyreğinden zaman zaman nır. Kubbenin taşıma gücü arttırılır ve
bazı parçaların düştüğünün tespiti so- pandantifler üzerinde yan kemerler ile
nucunda, söz konusu çeyreğin 1999 desteklenerek, 32.7-33.5 metre çapın-
Depremi’nden etkilenmiş olabilece- da ve eskisine oranla 6-7 metre daha
ği düşünülerek, 2010 İstanbul Kültür yüksek olarak yapılır. Kilise, 563 yılı-
Başkenti Projesi kapsamında, iskele- nın Aralık ayında yeniden kutsanır.
nin aynı çeyreğe taşınmasının uygun Kilisede 989 Depremi’nde batıda ki
olacağı öngörülmüştür. Proje kapsa- kubbe kemerinin ve kubbenin bir kıs-
mının çökmesinden sonra restorasyon
mına İç Narteks bezemeleri de ila-
çalışmalarına başlanır. Batı yarım kub-
ve edilerek, 2009 yılında büyük iskele
besinde 15 kaburga yenilenir ve güç-
kuzeydoğu çeyreğine taşınmış; iç Nar-
lendirilerek batı kemeri yeniden inşa
teks de yeni iskele kubbenin kurula-
edilir. Bu arada yapı öğelerinin süsle-
rak koruma uygulama çalışmalarına
meleri yeniden hazırlanır. Bu çalışma-
başlanmıştır. lar 994 yılında tamamlanarak, Kilise
Kubbedeki çalışmalar kısmen ta- 997 yılında yeniden açılır.
mamlanmış olup, İç Narteks’teki be- 1343 yılındaki deprem, yapıda
zemelerin koruma onarım çalışma- büyük yarıklara yol açar. 1346 yılın-
larına devam edilmektedir. Bu çalış- da ana kubbenin ortalama üçte biri,
maların Ekim ayı sonunda tamam- doğu kemeri ve doğudaki yarım kub-
lanması planlanmıştır. benin bazı bölümleri çöker. Bölüm-
Yaptığımız koruma-onarım çalışma- lerin onarımına yeniden başlanılır ve
larını anlatmadan önce, yapının ve ya- 1353 yılının sonuna doğru tamam-
pıda yer alan bezemelerin tarihi gelişi- lanır. Bu dönemde, doğu kemerinin
mine göz atmak yararlı olacaktır. mozaik dekoru ve pandantiflerdeki se-
Kilisenin ilk yapımı Constanti- rafim mozaiği yapılır.
nus tarafından başlatılır, II. Constan- 1453’te Fatih Sultan Mehmet’in
tinus tarafından bitirilir. 5.yüzyıl ba- kenti fethinden sonra, 29.5.1473’te
şında çıkan yangında harap olur. Daha okunan dualarla Müslüman
sonra Arkadios tarafından başlatılan Cemaati’nin mekânı olur ve ana camii
yapı, 415’te II. Theodosius tarafın- olarak ilan edilir. Yapının güneybatı
dan bitirilir. Bu yapı, sütunlu bir av- cephesine küçük bir minare eklenir.
lusu olan, beş Nefli bir bazilikadır. II. Bayezid döneminde, bunun çap-
Nika İsyanı’ndan sonra yıkılan kili- razındaki kuzeydoğu köşesine ikinci
se, 532 yılının Ocak ayında, İmpara- bir minare eklenir.1509 Depremi’nde
tor Iustinianos’un kararlılığı ile, Tra- bunların biri yıkılır ve aynı deprem-
lesli mimar Anthemios ve Miletli Isi- de mozaikleri örten sıva tabakası dü-
doros tarafından hazırlanan plan doğ- şer. Sultan II Selim (1566-1574), sa-
rultusunda, yine aynı yerde inşa edilir. ray mimarı Mimar Sinan’a onarım işi-
Yoğun çalışma sonucu, 5 yıl 10 ay gibi ni verir. Sultan, eski minareleri yık-
bir sürede bitirilir. 537 yılının Ara- tırıp yenilerini yaptırır. 1317 yılında
70 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

yapılmış payandaların üstleri kapanır. ra, yeniden kapatılır. Büyük kubbe-


Sultan III. Murat (1574-1595), bu ça- nin ortasına Hattat Kazasker Musta-
lışmaları devam ettirir. İki yeni mina- fa İzzet Efendi’nin düzenlediği kitabe
re ve kubbenin üzerindeki alem bu dö- eklenir. Yapının dışında da, girişe bir
nemde yapılır. İç dekorasyonlarla ilgi- muvakkithane ilave edilir. Güneydo-
li bazı değişiklikler gerçekleştirilir. Ör- ğu minaresi yükseltilip, diğer minare-
neğin; mermer okuma mahfilleri yap- lerin yüksekliği ile eşitlenir. Çalışma-
tırılır, Bergama’dan mermer küple- ların bitmesinin ardından, 13.7.1849
ri getirilir. Kilisenin güney köşesinde, tarihinde Sultan ve maiyeti tarafından
Patrikhane’de kalmış bazı kısımlar yı- törenle açılır. 10.7.1894 yılındaki dep-
kılarak II. Selim için türbe yaptırılır. rem yapıyı pek etkilemese de, iç beze-
Bu türbe 1576-1577 yıllarında bitiri- melerde sıva dökülmelerine sebep olur.
lir. Daha sonra 1594 yılında saray Mi- 1894-1909 yıllarında, Vakıflar Genel
mari Davut Ağa tarafından III. Murat Müdürlüğü tarafından onarım çalışma-
için altıgen bir türbe, yapılır. III. Meh- ları yapılır. Geleceğe yönelik onarım
met için de Mimar Dalgıç Ahmet Ağa planları, yapılmış olsa da 1910-1912
tarafından (1608) sekizgen bir türbe Balkan ve Dünya Savaşları nedeni ile
yapılır. Sultan I. Mustafa için, vaftiz- gerçekleştirilemez. 1932 yılında, Ame-
hane türbeye dönüştürülür. Buraya so- rikan Bizans Enstitüsü tarafından mo-
nunda Sultan İbrahim de gömülür. zaiklerin üzerinin açılarak, ortaya çıka-
1717 yılında iç dekor yenilenir ve rılmalarının yanında, konservasyon ça-
hala açıkta duran mozaiklerin üstü sı- lışmaları da yapılır. Cami, Atatürk’ün
vanıp yeni desenlerle örtülür. Sultan I. genelgesi ile, 1935 yılında dini kim-
Mahmut döneminde (1730-1754) tüm liğinden sıyrılarak; müzeye çevrilir.
camide çeşitli onarım çalışmalarında (Müller-Wiener, 2001)
bulunulur. 1738 yılında bir kütüpha- ANA KUBBE YÜZEY BEZEMELERİ
ne inşa edilir; 1739’da ön avluya şadır- ÇALIŞMALARI
van yaptırılır. 1754 ve 1766 yılların- Bu çalışmaların, her çeyrekte, 3 bö-
daki depremler, yapıya fazla zarar ver- lüm halinde ele alınması planlanmıştır:
mezler. 1802 yılındaki depremde ise A) Kaligrafi (ana kubbe merkezin-
yapı oldukça etkilenir; 1846’da bazı de yer alan bölüm)
küçük onarımlar gerçekleştirilir. Dep- B) Mozaik (kaligrafinin bitimin-
remden ve bakımsızlıktan harap olan den ana kubbe pencerelerinin alt kıs-
yapı, Sultan Abdülmecid’in (1839- mına kadar olan bölüm)
1861) emri ve Şeyhülislam Mekkeci- C) Serafim (her çeyrekte kubbe
zade Mustafa Asım Efendi’nin bırak- pandantifinde yer alan bölüm)
tığı para ile İsviçreli mimarlar Gaspa-
re Fossati ve kardeşi Giuseppe tarafın- A) Kaligrafi
dan etraflıca onarılır: galerideki 12 sü- Ana kubbenin ortasında yer alan ka-
tun emniyete alınır, kubbedeki yarık- ligrafinin bulunduğu alanda, 6.yy’da
lar doldurulur, payandalar onarılıp iç bir haç yapılmış; 842 yılından son-
donanıma eklemeler yapılır. Bu ara- ra buraya bir İsa resmi işlenmiştir. Bu
da eski mozaiklerin büyük bölümü or- mozaik 989 yılında bozulmuş, 1346
taya çıkarılır. Üstleri sıvandıktan son- yılında tamamen dökülmüştür. V. Io-
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 71

annes Palaiologos (1341-1391) döne- fı çubukların kullanılmasının daha ya-


minde, 1355 yıllarındaki onarımda, rarlı olacağına karar verilmiş ve uygu-
buraya 11 metre çapındaki madalyon lanma yapılmıştır. Yüzey temizliğin-
içine büyük bir Pantokrator İsa moza- de, alkol+saf su karışımı ve doğal sün-
iğinin yapıldığı söylenmektedir (Eyi- ger kullanılmış, temizlik sonrası boya-
ce, 1984). 17.yy ortalarına kadar görü- lı yüzeylerdeki kayıplar, aynı tür boya
len bu mozaik, daha sonra kapatılarak kullanılarak ince çizgilerle (tratteggio
bir yazı yazılmıştır. Fossati onarımı sı- tekniğiyle) tamamlanmıştır. Metal çivi
rasında Hattat Kazasker Mustafa İzzet başlarına denk gelen bölgedeki düşmek
Efendi’nin bugün görülen sureyi yaz- üzere olan boya tabakası alınmış; çivi-
mış olduğu yazılı kaynaklarda belirtil- ler değiştirildikten sonra yerine yapış-
mektedir; ancak bugüne kadar yapılan tırılmıştır.
çalışmalarda, tuğla dokuya kadar ince-
lenmiş olmasına rağmen, böyle bir mo- B) Mozaik
zaik izine rastlanmamıştır. 40 kaburgadan meydana gelmiş ana
Celi yazıda, 2 kat sıva tabakası gö- kubbenin mozaiklerini meydana geti-
rülmektedir. Bu sıva tabakasını taşı- ren tesseraların, iki tür malzemeden
yıcıya bağlamak için kullanılmış olan yapıldığı olduğu görülmüştür:
metal çivilerin su ile teması ve demi- Renkli taşlardan yapılmış
rin oksitlenmesi sonucu meydana ge- tesseralar
len hacim büyümesi nedeni ile oluşan Cam tesseralar
basınçtan dolayı, sıva ve boya tabakala- Cam tesseraların da iki biçimde
rında metal çivi başlıkları büyüklüğün- olduğu görülür:
de çatlamalar ve dökülmeler görülmüş- Renklendirilmiş cam gövdeli tes
tür. Kubbe merkezinde yer alan Celi seralar
yazıda onarım öncesi bozulma tespit- Saydam cam üzerine varak yapılıp
lerinin tamamlanıp belgelenmesinden cam kapak yapıştırılmış tesseralar
sonra, bezeme yüzeyinde kopma ka- Kubbede kayıp mozaik alanlarda
buklanma biçiminde bozulmalara ne- geç dönem bezemeleri, Fossati ona-
den olan madeni çivilerin alınmasına; rımlarında (1847-1849),önce sıva
bunların yerine, mukavemet yönünden üzerine varak yapılıp, altın varak
aynı işlevi yerine getireceği ve oksitlen- üzerine kırmızı tessera benzeri baskı
me sorunu olmayan epoksili cam elya- boya yapılarak üzerine koruyucu reçi-
72 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

ne sürülmüştür. Vakıf onarımlarında lıklarının azalması vr saydamlıkla-


(1894-1909), sıvalı yüzey sarı boya ile rını kaybetmeleri
boyanıp üzerine tessera benzeri baskı 10. ve 14. yy kubbe onarım ve
boya tekniği ile uggulanmıştır. yenilemeleri ile daha sonraki ona-
Bezemeli Yüzeylerde Meydana rımlardan kalma çok sayıda made-
ni kenet ve çivilerdeki korozyondan
Gelen Bozulmalar:
kaynaklanan bozulmalar
Kubbe üstünü örten kurşun
Bu bozulma biçimlerinin belgele-
kaplamaları zaman içinde aşınması,
atmosferik koşullar nedeni ile rüz- nebilmesi için, her bir kaburga için
garın kurşun plakaları kaldırması ya bir restoratör verilerek, 22 adet bozul-
da fiziki müdahalelerle kurşun ör- ma şekli lejandlarla belirlenmiş; bütün
tünün zarar görmesi (basit onarım- kubbe üzerinde, tessera bazında bozul-
lar için kurulan küçük iskeleler ön- malar belgelenmiştir. Ayrıca, jeoradar
lem alınmadan kurulduğunda, kur- ölçümleri ile tuğla ve harç katmanları-
şun örtüde yırtılmalara ve delinme- nın incelenmesi sağlanmış; ultraviyo-
lere sebep olabilmektedir) sonucu le fotoğraflama tekniği ile çekim yapı-
kubbeden sızan suların, çözünebilen larak, dönem ve doku farkları belirlen-
tuzları harekete geçirerek tuzların miştir. Belgeleme çalışmalarından son-
çözünme-kristalleşme döngüsü için- ra, mozaik ve diğer bezemeli alanların
de meydana gelen hacim büyümesi sağlamlaştırma işlemlerine geçilmiştir.
nedeni ile mozaik harcının ana taşı- Çalışma Aşamaları:
yıcı tuğladan ayrılması, bazı bölge- Ana taşıyıcıdan ayrılmış sıva
lerde yatak harcının zayıflaması so- tabakasının, ana taşıyıcıya bağlanması:
nucu tesseraların düşmesine ya da Bu çalışmada, harç enjeksiyonu
tesseraların kendilerinde değişik bi- yapılıp bölge preslenerek, ayrılan
çimde bozulmalara yol açması. kısmın ana taşıyıcıya bağlanması
Boya ve kir kalıntıları nedeniy- sağlanmıştır.
le, cam tesseraların doğal yansıtıcı- Yatak harcının sağlamlaştırılması:
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 73

Yatak harcının sağlamlaştırılma- duğu bölgelerde, toprak boya ile çevreye


sında Malta 6001 ticari adıyla bilinen uygun tamamlama yapılması
hazır harç kullanılmıştır.
C) SERAFİM
Düşmek üzere olan tesseraların ya-
Ayasofya’nın büyük kubbesine ge-
tak harcına bağlanması:
Tesseraların yatak harcına bağlan-
çişi sağlayan dört pandantifin yüzey-
lerine, birbirinin tam benzeri olmayan
masında aynı hazır harç kullanılmıştır.
dört melek resmi işlenmiştir. Mozaik-
İki kat cam tesseralardaki üst ca-
ten yapılmış olan bu resimlerin batı-
mın yapıştırılması:
da olan ikisinin daha Bizans dönemin-
Üst cam kapağın yapıştırılmasında
de bozulmaları sonucu, sıva üstü bo-
Paraloid B72 ticari adıyla bilinen akri- yama tekniği ile tamamlama yapılmış-
lik reçine kullanılmıştır. tır. Diğer ikisi, orijinal hali ile görül-
Yüzey temizliğinin yapılması: mektedir.
Kuru yumuşak fırça ile toz alın- Sıva üstü boyama tekniği ile ya-
mış, mozaik yüzeyleri doğal süngere saf pılan serafimlerde daha sonra yapı-
su emdirilerek temizlenmiş; boyalı yü- lan onarımlar hakkında kesin bilgi edi-
zeylerin temizliğinde ise, kağıt hamuru- nilemezken; günümüzdeki resimde,
na emdirilmiş % 5’lik amonyum karbo- 1847-1849 yıllarında Fossati kardeş-
nat çözeltisi kullanılmıştır. ler tarafından yapılan onarımlarını,
Mozaik olmayan alanlarda, sıva 1894 yılı depremi sonrası başlayan ve
üstüne varak ya da baskı boyama yön- 1910-1934 yılları arasında sürdürülen
temi ile mozaik görüntüsü verilmiş kı- Vakıflar Genel Müdürlüğü onarımla-
sımlarda, sağlamlaştırma çalışmaları: rının ve Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü
Bu bölümlerde Primal AC33 ve onarımlarının izlerini görmekteyiz.
Paraloid B72 ticari adlarıyla bilinen Kubbe üstünü örten kurşun örtü-
akrilik reçine kullanılmıştır. nün bozulması sonucu sızarak gelen
Kavlanma ya da kabuklanma bi- yağmur sularının, çözünebilen tuzları
çiminde bozulmalar görünen boyaların harekete geçirmesi; boya tabakasında
sıva tabakasına bağlanması
kabuklanma, kavlanma ve dökülme bi-
Boya tabakasının tamamen yok ol-
çiminde bozulmalara sebep olmuştur.
74 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

Vakıf onarımında, yüzey sıvamasında, ların jeoradar ve termal kamera ile in-
geleneksel harç yerine çimento içerikli celemeleri yapılmış; çatlakların strük-
harç kullanıldığı ve bu sıva tabakası- türel problem oluşturup oluşturmadı-
nın duvara bağlanmasında, yardımcı ğı konusunda Ayasofya Bilimsel Ku-
olması bakımından çok sayıda metal rulu üyelerinin görüşlerine başvurul-
çivi kullanıldığı görülmüş; bazı bölge- muştur. Kurul üyelerince yerinde in-
lerde sıva tabakasının 50cm kalınlığa celenen çatlakların yapısal çatlak ol-
ulaştığı tespit edilmiştir. madığı ve deprem sonrası yıkılan batı
Bu bölümlerde, ana kubbede oldu- cephesinin onarımı sonunda birleşim
ğu gibi, tüm yüzey 50cm2’lik bölümle- yerlerine ait olduğunun tespit edilme-
re ayrılarak belgeleme çalışmaları ta- si üzerine, kurul üyelerinin önerileri
mamlanmıştır. Yanlış onarım malze- doğrultusunda çatlaklara harç enjek-
mesi olarak kullanılan çimento sıva- siyonu yapılarak çatlakta var olan dü-
nın kaldırılıp, yerine geleneksel harç zensiz tuğla örgü alınıp yerine el ya-
kullanma kararının alınmasından son- pımı tuğla örgü oluşturulmuştur. Yü-
ra; mevcut resim asetata çizilerek, çi- zey, geleneksel harç ile sıvanmış ve
mento içerikli sıva tabakasında ras- asetat şablondaki resim, Fossati çizgi-
pa çalışmalarına başlanmıştır. Dik- leri esas alınıp yeniden guaj boya kul-
katli bir çalışma ile, tuğla dokuya za- lanılarak yapılmıştır. Zemin sarı ren-
rar vermeden raspa çalışması tamam- ge boyanıp kalıp baskı tekniği ile tes-
lanmış; bu raspa çalışmaları sırasın- sera görünümü verilerek, onarım çalış-
da rastlanan Fossati onarımı korun- maları tamamlanmıştır. Doğu cephe-
muştur. Raspa sonucu, batı cephede- sindeki pandantiflerde yer alan moza-
ki her iki pandantifte görülen çatlak- ikten yapılmış serafimlerin onarım ça-
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 75

lışmalarında, ana kubbedeki mozaikle- lanılarak temizlik çalışması yapılmış-


rin onarımlarında kullanılan yöntem- tır. Dış yüzeylerde bulunan taş kirli-
ler aynen uygulanmıştır. liklerinde, toz ve is kirliliğinin yanı
sıra hava kirliliğinden kaynaklanan
TAŞ TEMİZLİĞİ
alçı taşı oluşumu tespit edilmiştir.
Ayasofya Müzesi taş temizliği ça-
Avluda bulunan şadırvanda ve
lışmaları, değişik yıllarda sürdü-
türbelerin dış yüzey taş temizlikle-
rülmüştür. Öncelikle, temizlik ça- rinde %5 amonyum karbonat çözelti-
lışması yapılacak bölgede belgele- si kullanılmış; lokal olarak AB57 ti-
me çalışmaları yapılmış; bozulmala- cari adı ile bilinen kimyasal pastanın
rın ve kir türlerinin tespiti laboratu- sodyum karbonatsız terkibi uygulan-
var analizleriyle yapılmış, kir türleri- mıştır. Pasta taş yüzeyine sürülüp 2
ne göre temizlik yöntemi seçilmiştir. saat bekletildikten sonra su, diş ve
İç mekânlardaki taş yüzeylerinde toz tırnak fırçası kullanılarak yüzey kir-
ve isten kaynaklanan kirlilikler tespit lerden arındırılmıştır. Ayasofya batı
edilmiş; bu bölgelerde su, diş ve tır- cephesinde yer alan taşların temizli-
nak fırçası kullanılarak temizlik ya- ğinde, atomize su yöntemi kullanıla-
pılmıştır. Lokal olarak %5’lik amon- rak yumuşatılan kirler, diş ve tırnak
yum karbonat çözeltisi kağıt hamu- fırçası yardımı ile arındırılmıştır.
runa emdirilerek taş yüzeyine komp- Aynı yöntem, bahçe duvarlarında ve
res yapılıp 2 saat bekletildikten son- bahçede bulunan mimari parçaların
ra; yine su, diş ve tırnak fırçası kul- temizliğinde de kullanılmıştır.

KAYNAKÇA

Müller-Wiener W., 2001, İstanbul’un Tarihsel Topografyası, Yapı Kredi Yayınları (Çev. Ülker Sayın),
s. 84.

Eyice S.,1984, Ayasofya 2, İstanbul, s. 26.


76 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

DOLMABAHÇE SARAYI’NDA ENDİREKT KORUMA


Özet
Endirekt konservasyon ile çevre koşullarının kontrol edilmesi so-
nucunda, bozulma ve hasara neden olan unsurların etkilerinin önlenme-
si ve kültürel mirasın korunması hedeflenmektedir. Müze olarak kullanı-
lan tarihi yapılarda, yapı ve koleksiyonundaki objeler için risk oluşturan
faktörler; bağıl nem, sıcaklık, ışık gibi doğal parametrelerden doğal afetle-
re ve yapının kullanımından kaynaklanan etkenlere kadar geniş bir yelpa-
zeyi içerir. Dolmabahçe Sarayı, eşyalarıyla birlikte müze-saray olarak ko-
runan bir tarihi yapı olarak çevresel parametrelerin etkilerine açıktır. Yapı
ve koleksiyonundaki objeler çok çeşitli malzemelerden oluşturulmuştur.
Malzemelerin çevresel parametrelerle etkileşimi, malzemelerin yapısının
ve bütünlüğünün değişmesine neden olabilir. Yapının ve koleksiyonun ko-
runması için, malzeme özelliklerinin, davranışlarının ve etkileşim içerisin-
de oldukları çevresel faktörlerin bilinmesi gereklidir. Bu çalışmada Dolma-
bahçe Sarayı’nda endirekt konservasyona ilişkin tespitler ve değerlendir-
meler anlatılacaktır.

Y. Mimar (Rest. Uzm) Bu çalışma, İTÜ Mimarlık Fakül-


JALE BEŞKONAKLI* tesi Restorasyon Ana Bilim Dalı’nda,
GİRİŞ Prof.Dr. Ahmet Ersen danışmanlı-
Müze olarak kullanılan tarihi yapı- ğında sürmekte olan ‘Dolmabahçe
larda, yapı ve koleksiyonundaki obje- Sarayı’nda Endirekt Koruma Yöntem-
ler için risk oluşturan çok sayıda et- leri’ isimli doktora tezi çalışmasında
ken bulunmaktadır. Bağıl nem, sıcak- kullanılan araştırma yöntemlerini ve
lık, ışık, kirlilik gibi çevresel koşullar, temel endirekt koruma metodolojisini
bunların yanı sıra afetler ve yapının içermektedir. Çevresel koşulların ve
kullanımından kaynaklanan etkenler, bu koşullardan kaynaklanan koruma
tarihi yapılara zarar vermektedir. sorunlarının doğru tespit edilmesi,
Dolmabahçe Sarayı, eşyalarıyla bir- endirekt koruma yöntemlerinin belir-
likte müze-saray olarak korunan bir lenmesinde en önemli faktördür.
tarihi yapı olarak çevresel koşulların Endirekt koruma veya önleyici ko-
etkilerine açıktır. Yapı ve koleksiyo- ruma ile, çevre koşullarının kont-
nundaki objeler çok çeşitli malzeme- rol edilmesi yoluyla bozulma ve hasa-
lerden oluşturulmuştur. Malzemele- ra neden olan unsurların etkilerinin
rin çevresel koşullarla etkileşimi, mal- azaltılması ve kültürel mirasın korun-
zemelerin yapısının ve bütünlüğünün ması hedeflenmektedir.(Feilden,1982)
değişmesine neden olabilir. Yapının ve Böylece, konservasyon ve restorasyon
koleksiyonun korunması için; malze- uygulamalarına daha az gereksinim
me özelliklerinin, davranışlarının ve duyulması amaçlanmaktadır. Yapı ya
etkileşim içerisinde oldukları çevresel da objeye direkt müdahale gerektiren
faktörlerin bilinmesi gereklidir. konservasyon-restorasyon uygulaması,

* TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı, e-posta: bskonak@hotmail.com


KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 77

müdahale derecesi ve yöntemi ne olur- yaklaşımlarının önemi vurgulanmak-


sa olsun, eserin özgünlüğüne bir zarar tadır. Hedef, yapı ve eşyaların özgün
vermektedir. Çevre koşullarının ve bo- karakterini korumak, disiplinler arası
zulmaya neden olan faktörlerin kontrol işbirliği ile gereken bakım seviyesini
edilememesi, yapının veya objenin res- sağlamak olmalıdır. Yapı ve objelerin
tore edildikten bir süre sonra yeniden koruma gereksinimleri yeterli araş-
restorasyona ihtiyaç duymasına neden tırma sonucunda tanımlanmalı, yapı
olmaktadır. Aynı zamanda pahalı, za- ya da objeden birine zararlı olacak
man ve uzmanlık isteyen işlemler olan uygulamalar yapılmamalıdır.
konservasyon ve restorasyon oranının
Dolmabahçe Sarayı’nda çevresel
azaltılması, kültür varlıklarının korun-
koşullara ve neden olduğu koruma
masına zaten çok kısıtlı kaynaklar ay-
sorunlarına ilişkin tespitler
rılabilen ülkemiz açısından daha çok
Dolmabahçe Sarayı ana binası,
önem taşımaktadır.
yapı ve objeleri ile bütünlüğünü ko-
Tarihi yapının ve içinde sergile-
ruyarak günümüze ulaşmıştır. Yapı
nen eşyaların bir arada korunmasının
ve koleksiyonundaki objeler çok çeşit-
getirdiği sorunlara ilişkin tartışmalar,
li malzemelerden oluşturulmuştur ve
1980’lerden başlayarak gündeme gel-
çevresel koşullardan kaynaklanan ko-
miştir. Daha önceki yıllarda yapılan
ruma sorunları ile karşı karşıyadır.
araştırmalar, ağırlıklı olarak müze ob-
Çalışma kapsamında, yapının endi-
jelerinin korunabileceği uygun ortam
rekt korunmasına yönelik olarak, çe-
koşullarının tespitine yöneliktir. Müze
şitli tespit ve araştırmalar yapılmıştır.
objelerinin korunması için hedeflenen
Bunlar:
ideal ortam koşulları, tarihi yapının
Yapının mimarisine, yapı ve
korunma koşullarından farklı olabil-
koleksiyon malzemelerine ve yapım
mekte veya bu hedeflere ulaşmak için
yöntemlerine ilişkin araştırma ve
yapıya büyük müdahaleler yapılması
tespitler ile
gerekebilmektedir. Eşyalarıyla birlikte
Çevresel koşullara ve neden
korunan tarihi yapıların korunması-
oldukları koruma sorunlarına ilişkin
na ilişkin araştırmaların bir sonucu
tespitler olarak özetlenebilir.
olarak, 1992 yılında AIC (American
Institute for the Conservation of His- Yapıya, malzeme ve yapım
toric and Artistic Works) ve APT (As- yöntemlerine ilişkin bilgiler
sociation for Preservation Technology) Yapının konumu, çevre şartların-
tarafından New Orleans Tüzüğü kabul dan ne şekilde etkileneceğini belirle-
edilmiştir.1 Tüzükte tarihi yapı ve yen temel faktörlerden birisidir. Dol-
eşyaların korunması için gereken ideal mabahçe Sarayı, deniz kıyısında ve se-
koşulların birbirine karşıt olmasının viyesinde olması nedeniyle, zeminden
şart olmadığı, her ikisine de uygun yükselen nem ve deniz suyu serpinti-
olacak teknik çözümlerin bulunabi- si ile deniz suyunda bulunan tuzlar-
leceği, sabit standartlar yerine tarihi dan ve yoğun araç trafiği olan bir cad-
yapı ve eşyaların yararına, esnek ve deye yakın konumuyla hava kirliliğin-
kabul görmüş ilkelere dayalı koruma den etkilenmektedir.

1
“APT/AIC New Orleans Charter for the Joint Preservation of Historic Structures And Artifacts, The New Orleans
Charter: Forging a Strategy to Preserve Historic Structures and Artifacts,” 1996, APT Bulletin, V.27, No.3, Museums
in Historic Buildings, s.57-60.
78 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

Yapı ve koleksiyonundaki obje- Sıcaklık ve bağıl neme


ler, çok sayıda ve farklı hassasiyette ilişkin tespitler
malzemeden oluşmaktadır. Bu malze- Sıcaklık, birkaç açıdan malzemeleri
melerin çevre koşullarından etkilenme etkilemektedir. Sıcaklık dalgalanma-
biçim ve düzeyi birbirinden farklıdır. sı, ısıl hareket sonucu malzemelerin
Bu çalışmada, yapım teknikle- kendi içinde farklı genleşmeleri ve bir
ri ve yapı malzemeleri olabildiğin- arada kullanılan malzemelerin fark-
ce ayrıntılı tespit edilmeye çalışılmış- lı genleşme özelliklerinden dolayı olu-
tır. Tespitlerin yanında, Milli Saray- şan kuvvetler nedeniyle ayrışmaya ne-
lar Arşivi’ndeki yakın dönem kaynak- den olmaktadır. Yüksek sıcaklık (30oC
larından ve Başbakanlık Osmanlı Ar- üzerindeki), fotoğraf filmi, asitli kâğıt
şivi ile Milli Saraylar Hazine-i Hassa gibi malzemelerin bozulma hızını ar-
Arşivi’nde bulunan Osmanlı ve Cum- tırarak reçinelerin yumuşamasına yol
huriyet dönemi belgelerinden de ya- açarken; çok düşük sıcaklık ise plas-
rarlanılmıştır. Yapının özgün malze- tik ve akrilik boyaların gevrekleşmesi-
melerinin yanı sıra, yapımından bu- ne neden olmaktadır.
güne kadar geçirdiği onarımlarda ya- Benzer biçimde, bağıl nem değer-
pılan müdahaleler de iki yönden de- leri de yüksek bağıl nem, düşük bağıl
ğerlendirilmelidir: İlk olarak, yapılan nem ve değişken bağıl nem olmak üze-
müdahalelerde kullanılan malzemeler re farklı kategorilerde ele alınmalıdır.
ve yöntemler arasında yapı ile uyum- %75 ve üzerindeki yüksek bağıl nem,
lu ve uyumsuz olanların tespit edil- hızlı korozyona sebep olmakta ve biyo-
mesinin, koruma sorunlarının kay- lojik zararlılara uygun ortam oluştur-
naklarının belirlenmesinde çok önem- maktadır. Düşük bağıl nem, organik
li bir yeri bulunmaktadır. Müdahale- malzemelerin kırılganlaşmasına ne-
den olmaktadır. Değişken bağıl nem
lerde getirilen farklı malzeme ve yön-
ise çözünebilir tuzların kristalleşme-
temlerin tespit edilmesi, ayrıca yapı-
si/çözünmesi nedeniyle yapı malzeme-
nın bölümlerinin özgünlüğüne ilişkin
lerinin ayrışmasına ve organik malze-
bilgilerin de oluşturulmasına olanak
melerin, higroskopik nem içeriğinde-
sağlamaktadır.
ki değişimlerden kaynaklanan genleşip
Çevresel koşullara ve neden daralmalardan dolayı bozulmasına yol
oldukları koruma sorunlarına açmaktadır.
ilişkin tespitler Dolmabahçe Sarayı’nın farklı bö-
Yapıdaki koruma sorunlarının tes- lümlerinin mikro klima koşullarının
piti, öncelikle görsel inceleme ile ya- belirlenmesi için, 2005-2009 yılla-
pılmıştır. Daha sonra tespit edilen so- rı arasında yapılan bağıl nem ve sıcak-
runlara sebep olan çevresel etkenlerin lık ölçümleri kullanılmıştır. Ölçümle-
ve bunların kapsamının belirlenmesi re zemin ve birinci kata kıyasla daha
için ölçüm ve laboratuvar çalışmaları yoğun koruma sorunları tespit edilen
yapılmıştır. Bu araştırmalar: Sıcaklık bodrum katta başlanmış; daha sonra
ve neme ilişkin tespitler, çözünebilir katlar arasındaki mikro klima farklı-
tuzlar, ışık koşulları ve iç ortamdaki lıklarını belirlemek için, yapının aynı
kirlilik ile biyolojik etkenlerden kay- bölümünde değişik katlarda bulunan
naklanan bozulmalara ilişkin tespit ve mekânlarda yapılan ölçümlerle devam
araştırmaları içermektedir. edilmiştir. Koruma önceliği olan de-
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 79

ğerli mimari elemanların ve objelerin kaynaklanan koruma sorunları tespit


bulunduğu mekânlar da öncelikli ola- edilmiştir.
rak araştırılmıştır. Bağıl nem ve sıcaklık ölçümleriy-
Sıcaklık ve bağıl nem ölçümü, ‘Tes- le, bodrum katın ısıtma öncesi ve son-
to 175 H1 ve H2’ elektronik sıcaklık rası durumunu tespit etme olanağı ol-
ve bağıl nem ölçme cihazları ile yapıl- muştur. Örneğin; ısıtma öncesi arala-
mıştır. Ölçümlerde elde edilen veriler- rında yönlenmeye bağlı olarak küçük
den, her ay için en yüksek, en düşük farklar olsa da, bodrum kattaki bütün
ve ortalama sıcaklık ve bağıl nem de- mekânlarda yılın genelinde çok yüksek
ğerleri ile günlük ve yıllık değişim he- bağıl nem olduğu tespit edilmektedir.
saplanmıştır. Isıtma öncesi ve sonrası değerler kar-
Dışarıda yapılan bağıl nem ölçüm- şılaştırıldığında, kış aylarında ölçülen
leri incelendiğinde yıllar arasında %10 ortalama bağıl nem değerlerinde %20
kadar farklılık olmakla birlikte, değer- -35 arasında değişen bir azalma gö-
lerin aynı eğriyi takip ettiği görülmek- rülmektedir (Çizelge 2). Yaz ayların-
tedir. Ölçülen en yüksek değerler ço- da ölçülen değerler karşılaştırıldığın-
ğunlukla %90’ın üzerinde olup, gün- da, mekânlara göre bir farklılaşma tes-
lük sıcaklık ve bağıl nem farkı yüksek- pit edilmektedir. Düzenli havalandırı-
tir (Çizelge 1). lan mekânların bağıl nem değerlerinde
2005-2009 yılları arasında yaklaşık %10-20 oranında azalma gö-
Saray’ın bodrum katında kapsamlı bir rülürken; diğer mekânlarda ısıtmadan
onarım yapılmış ve ısıtma sistemi ku- önceki döneme göre çok az bir fark ol-
rulmuştur. Onarım öncesinde, bod- duğu ya da hiç fark olmadığı tespit
rum kattaki birçok mekânda çiçeklen- edilmektedir (Çizelge 3).
me, boyalı yüzeylerde kabarma ve par- Yapılan sıcaklık ölçümleri ile, yük-
çalanma, ahşap ve sıvalı yüzeyler üze- sek ve düşük sıcaklık değerleri ve sı-
rinde küf oluşumu, ahşap zararlıları caklık dalgalanmaları tespit edilmiş-
ve mantarlardan kaynaklanan hasarlar tir. Örneğin; 2008 yılı sıcaklık ölçü-
gibi yüksek ve değişken bağıl nemden mü sonuçlarına bakıldığında, güneye

Çizelge 1.
Dolmabahçe
Sarayı’nda
2005-2009
yıllarında aylık
ortalama dış
bağıl nem
değerleri
80 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

Çizelge 2.
Bodrum kat
78/1 numaralı
odanın 2006-
2009 yılları
arasındaki
ortalama bağıl
nem değerleri

Çizelge 3.
Bodrum kat
40/4 numaralı
odanın 2005-
2009 yılları
arasındaki
ortalama bağıl
nem değerleri

Çizelge 4.
Dolmabahçe
Sarayı’nın bazı
mekânlarının
2008 yılı orta-
lama sıcaklık
değerleri
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 81

bakan mekânlarda yaz aylarında kri- rın nem içeriği ölçülmüştür. Bodrum
tik değerlerin aşıldığını tespit etmek katta zeminden yükselen nemin yük-
mümkündür (Çizelge 4). sekliğe, yapı malzemesine ve duvarın
konumuna göre değişimini gösteren
Yapı malzemelerinin nem
örnekler (Çizelge 5) ve (Çizelge 6)’da
içeriğine ilişkin tespitler verilmiştir.
Sıcaklık ve bağıl nem kayıtlarının Duvar örgüsünde bulunan boşluk-
yanı sıra, yapı malzemelerinin nem lar veya onarım sırasında matkapla
içeriğine ilişkin ölçüm ve araştırmalar açılan deliklerden de yararlanılarak,
yapılmıştır. İlk olarak, malzeme nemi duvarın içerisinde 40 santimetreye
ölçen bir cihaz (Testo 606 compact kadar bağıl nem ve sıcaklığı ölçmek
wood/material moisture meter) ile bod- ve duvar yüzeyi ile içinin değerlerini
rum katından başlayarak çeşitli seviye- karşılaştırmak mümkün olmuştur.
lerde duvarların ve ahşap elemanların Yapıdaki ölçümlerden başka,
nem içeriği ölçülmüştür. bodrum katta onarım sırasında sıva
Yüksek bağıl nem ölçülen bodrum sökülen odalarda duvarın farklı yük-
katında, malzeme nem içeriğinin de sekliklerinden alınan sıva ve harç ör-
üst katlara kıyasla daha yüksek oldu- neklerinin nem içeriği, laboratuvarda
ğu tespit edildiğinden, bodrum kat-
ağırlık farkı deneyi ile belirlenmiştir.
ta belirlenen mekânlarda daha ayrın-
Sarayın büyük bölümünün geziye
tılı nem içeriği ölçümü yapılmış; ayrı-
açık bir müze olması ve diğer bölüm-
ca yüzey bağıl nemi ölçülerek ortamda
lerinin çeşitli işlevlerle kullanılması
ölçülen değerlerle kıyaslanmıştır. Bu
nedeniyle, duvarlardan örnek alma
yöntemle, malzeme yüzeyinin ve yüze-
olanağı kısıtlıdır. Bu nedenle, farklı
yin 1-2mm altının nem içeriği tespit
mekânlarda ve dönemlerde yapılan
edilebilmektedir.
onarımlar sırasında alınan örnekler
Duvar içlerinin nem içeriğinin
kullanılmıştır.
tespiti için, onarım sırasında sıva sö-
kümü yapılan odalarda çalışma ya- Yüzey sıcaklığı ölçümleri
pılmıştır. Bu çalışmada; sıva, harç Belirlenen mekânların iç ve dış du-
ve duvar örgüsündeki taş ve tuğlala- varlarında farklı yüksekliklerde, döşe-

Çizelge 5.
Bodrum kat
77 numaralı
odada duvar
malzemelerinin
nem içeriğinin
yüksekliğe göre
değişimi, güney
(cephe) duvarı,
2006 yılı
onarımı öncesi
82 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

Çizelge 6.
Bodrum kat
77 numaralı
odada duvar
malzemeleri-
nin nem
içeriğinin
m m yüksekliğe
göre değişimi,
kuzey duvarı,
2006 yılı
onarımı öncesi

Çizelge 7.
Bodrum Kat
36 numaralı
oda yüzey
sıcaklığı ölçüm
değerleri

me ve tavanda kızıl ötesi termometre yıtlarının verilerinin bir arada kulla-


ile yüzey sıcaklığı ölçümleri yapılmış- nılması ile oluşturulmuş olan Çizelge
tır. Bu mekânların cephe duvarlarının 7’de, ölçüm tarihinde, zemin kotunda
sıcaklıkları, dışarıdan da ölçülmüştür. yoğuşma sıcaklığının altında veya çok
Yüzey sıcaklığı ölçümleri, ortamın ba- yakın değerlerin ölçüldüğü görülmek-
ğıl nem ve sıcaklığı verileri ile birlik- tedir (Çizelge 7).
te, yoğuşma olup olmadığının tespiti
için kullanılmıştır. Bu nedenle, yüzey Çözünebilir tuzlarla ilgili
sıcaklığı ölçümü ile birlikte, ortam ba- araştırmalar
ğıl nem ve sıcaklığı da ölçülmüş ya da Yapı içerisindeki bağıl nem ve sıcak-
mevcut bağıl nem-sıcaklık kayıt cihaz- lık değişiklikleri, yapı malzemelerin-
larından elde edilen veriler kullanıl- de bulunan çözünebilir tuzların tekrar
mıştır. Örnek olarak; bodrum kat 36 tekrar kristalleşip çözünmesine ve dola-
numaralı odada yapılan yüzey sıcaklı- yısıyla çiçeklenme ve kabuk altı çiçek-
ğı ölçümleri ve bağıl nem-sıcaklık ka- lenme süreçleri ile yapı malzemelerinin
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 83

ayrışmasına neden olmaktadır. Çözüne- tadır. Görünür ışık (400-750nm):


bilir tuzlardan kaynaklanan bozulmala- Fotokimyasal olarak aktif malzemelere
rı tespit etmek ve yapıya verebilecekleri zarar vermekte, özellikle uzun süre-
zararı azaltmak veya önlemek için, ön- de doğal pigmentlerin ve boyaların
celikle yapılması gerekenler: yapıda bu- solmasına neden olmaktadır. Mor ötesi
lunan tuzların türlerinin, yaklaşık mik- ışınım (100-400nm): Kimyasal reaksi-
tarlarının, yapıdaki dağılımının ve kay- yonlar başlatarak renklerin solmasına,
naklarının tespit edilmesidir. doku ve bağlayıcıların zayıflayarak çü-
Dolmabahçe Sarayı’nda yapılan rümesine neden olur. Örneğin; kâğıt ve
görsel incelemelerde, birçok mekânda kumaşın sararması ve kırılganlaşması,
çiçeklenme, boyalı yüzeylerde ayrılma yapıştırıcıların bozulması gibi zararlar
ve kalkma gibi çözünebilir tuzlara bağ- mor ötesi ışınım nedeniyle oluşmak-
lı bozulmalar tespit edilmiştir. tadır. Kızıl ötesi ışınım (750nm’den
Çözünebilir tuzların tespit edile- uzun) ise sıcaklığın artmasına, eser-
bilmesi için, yine 2006-2009 yılla- lerin ısınmasına ve nem dengesinin
rı arasında onarım yapılan kısımlar- bozulmasına yol açarak; çatlama, dö-
dan onarım öncesinde veya sırasında külme, büzülme gibi yıpratıcı ve geriye
alınan harç ve sıva örnekleri kullanıl- dönüşsüz etkiler yaratabilmektedir.
mıştır. Örnekler, öncelikle kimyasal Işık ve ışınımların organik nesne-
analizlere tabi tutularak, çözünebilir lere verdikleri zarar, zaman içerisinde
tuzlar, yağ ve protein analizi ile ilet- biriken bir zarardır. Dolayısıyla, olu-
kenlik ölçümleri yapılmıştır. İkinci şabilecek bozulma, malzemenin ışığa
aşamada, çözünebilir tuzların niteli- maruz kalma süresi ve aydınlık seviye-
ğinin belirlenebilmesi amacıyla, kim- si ile orantılıdır. Yapay aydınlatma da,
zararlı dalga boylarında ışınım içerme-
yasal analizlerde yoğun tuz ve yüksek
si ve belirlenmiş olan aydınlık seviye-
iletkenlik değerleri tespit edilen ör-
sinden fazla olması durumunda, aynı
neklerin ‘X ışını difraksiyonu’ yönte-
şekilde zararlıdır.
miyle analizleri yapılmıştır.
Dolmabahçe Sarayı ışık koşulla-
Işık koşullarına ilişkin tespitler rı açısından incelendiğinde, yapının
Uygun olmayan ışık, yapı ve ko- ön cephesinin güneye bakması ve ko-
leksiyona zarar veren çevresel koşul- ruma önceliği olan önemli mekânların
lardan bir diğeridir. En temel ışık da çoğunlukla denize bakan güney yö-
kaynağı olan gün ışığı, nitelik ve nünde yer almasının, gün ışığının et-
miktar olarak kontrol edilmediği tak- kisi açısından kritik olduğu tespit edil-
dirde, sıcaklık, bağıl nem dalgalan- mektedir. Işık koşullarının belirlen-
maları gibi çevresel koşullarla birlik- mesi için, güney cephesinde bulunan
te; özellikle ahşap, kumaş, kâğıt gibi bazı mekânlarda, aydınlık seviyesi ile
organik malzemelerle üretilmiş tari- görünür ışık ve mor ötesi ışınım öl-
hi yapı elemanları ve müze objelerine çümleri yapılmıştır. Bu konuda, Milli
zarar verebilmektedir.2 Saraylar’da alınabilecek tedbirlerin be-
Gün ışığının farklı dalga boyları, lirlenmesi için yapılan araştırmaların
farklı koruma sorunlarına yol açmak- verilerinden de yararlanılmıştır. (Argö-

2
Tarihi yapılardaki müzelerde aydınlatma koşullarının düzenlenme ilkeleri için: “APT/AIC Guidelines for Light
and Lighting in Historic Buildings That House Collections,” 2000, APT Bulletin, V.31, No.1, Lighting Historic
House Museums, s. 11.
84 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

Çizelge 8.
Dolmabahçe
Sarayı 6
numaralı oda
penceresinde
mor ötesi ışınım
ve görünür ışık
geçirgenliği
değerleri

nül ve Beşkonaklı, 2007). Çizelge 8’de nedenlerle kullanılan yeni malzemele-


Dolmabahçe Sarayı’nda çift doğrama- rin zararlı olup olmadığı kontrol edil-
lı ve kumaş stor perdeli tipik bir pen- melidir.
cerede yapılan mor ötesi ışınım ve gö- Dolmabahçe Sarayı’nda yapılan
rünür ışık geçirgenliği ölçümlerinin so- araştırmada, dış ortamdan kaynak-
nuçları verilmiştir (Çizelge 8). lanan kirliliğin miktar ve türleri
için Çevre ve Orman Bakanlığı tara-
İç ortamdaki kirlilik ile
fından Beşiktaş’ta yapılan ölçümler
ilgili çalışmalar kullanılmıştır.3 İstanbul’da hava
Zararlı gazlar ile yapı yüzeyleri ve kirliliği verileri, birçok semtte toplan-
objeler üzerine biriken toz nedeniyle maktadır. Bu verilerin bulunmadığı ya
yapı malzemeleri ve objeler zarar göre- da yeterli olmadığı durumlarda, yapı
bilmektedir. Toz, görsel kirlilik oluş- içerisinde detaylı ölçüm yapılmalıdır.
turmasının yanında, rutubet çeken Bu çalışmada, dış ortama ait
maddeler de içerebilir. Birikmiş parça- verilerin değerlendirilmesinin yanın-
cıkların içindeki zararlı maddelerin ru- da, yapının iç mekânından alınan kir
tubetli ortamda obje veya yapı eleman- örneklerinin kimyasal analizi yapılmış
ları ile teması ile oluşan kimyasal re- ve mikroskop ile incelenerek içerikleri
aksiyonlar, malzemelerin bozulmasına görsel olarak tanımlanmıştır.
yol açmaktadır. Tarihi yapılar ve müze
koleksiyonları için, öncelikli olarak, iç Biyolojik etkenlerden kaynaklanan
ortamdaki kirliliğin özelliklerinin tes- bozulmalara ilişkin tespitler
pit edilmesi gereklidir. Zararlı gazlar Dolmabahçe Sarayı, ahşap yapı ele-
ve parçacıklar, yapıya dışarıdan girebi- manları ve koleksiyonunda bulunan
leceği gibi, içeride kullanılan malzeme- çok sayıdaki organik malzemelerden
ler nedeniyle de oluşabilir. Bu neden- üretilmiş obje nedeniyle, biyolojik et-
le, iç ortamda ve özellikle sergi vitrin- kenlerden kaynaklanan bozulmalara
leri, depolar gibi kısımlarda; temizlik, uğrayabilmektedir.
restorasyon veya sergi düzenlemesi gibi Havada bulunan mantar sporları,

3
Hava kirliliği verileri Çevre ve Orman Bakanlığı, Türkiye Hava Kalitesi İzleme Ağı web sayfasından takip edilebilir.
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 85

uygun çevresel koşullar olduğunda, ob- rekmektedir.


jelerin ve yapı elemanlarının üzerin- Yapının çevresel koşullarının ve ko-
de gelişebilir. Araştırma kapsamında, ruma sorunlarına yol açan etkenlerin
iç mekânlardan alınan hava örnekle- tam olarak belirlenebilmesi için, öl-
rinde yapılan ölçümler ile, bakteri yo- çüm ve laboratuvar deneylerine daya-
ğunluğu, mantar türleri ve yoğunluğu nan detaylı araştırmaların yapılma-
ile mekânlara göre dağılımı saptanma- sı gereklidir. Bu araştırmaların bir
ya çalışılmıştır. Farklı bilim dallarının kısmı, her müzede bulunabilecek te-
uzmanlığını gerektiren bu çalışma, İÜ mel ölçüm aletleri ile yapılabilmekte-
Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Halk dir. Bir kısmı için ise gelişmiş labo-
Sağlığı Ana Bilim Dalı öğretim görev- ratuvar imkânları ve farklı alanlarda-
lileri tarafından yapılmıştır.4 ki uzmanların katkısı gerekmektedir.
Dolmabahçe Sarayı ve diğer milli Bahsedilen yöntemlerin yanında, ko-
sarayların önemli bir sorunu olan ah- ruma sorunlarına daha erken müda-
şap zararlıları ile mücadele, 1980’ler- hale edilebilmesi için; özellikle duvar
den itibaren sürdürülmektedir. 2003 katmanları ile sıva ve kaplama altın-
yılından itibaren Milli Saraylar Daire daki ahşap elemanların durumlarının
Başkanlığı bünyesinde kurulan İlaçla- tespiti gibi konularda, ultrasonografi
ma Birimi ve AÜ Ziraat Fakültesi Bit- ve kızıl ötesi kamera gibi hasarsız tet-
ki Koruma Bölümü tarafından yürütü- kik yöntemleri ile daha detaylı araş-
len proje kapsamında, araştırma ve uy- tırmalar yapılmalıdır.
gulamalar devam etmektedir (Ferizli Araştırmaların sonunda, yapı-
ve Emekçi, 2008). da çevre koşullarından kaynaklanan
farklı koruma bölgeleri tespit edil-
SONUÇ
miştir. Örneğin; yapının güney ve
Endirekt koruma; restorasyon-
kuzeye bakan kısımları, farklı ko-
konservasyon uygulamaları, periyodik
ruma sorunlarına sahiptir. Aynı şe-
bakım, mekânların havalandırılma- kilde, yapının bodrum katı ile diğer
sı, yapı ve objelerin temizliği ve ziya- katlarının durumu arasında da belir-
retçilere yönelik tedbirler gibi mutla- gin farklar bulunmaktadır. Yapıla-
ka farklı alanlardan uzmanların katı- cak müdahaleler, tespit edilen koru-
lımı ile yapılabilecek çalışmaları içer- ma sorunları, ortam koşulları, mekân
mektedir. Müze olarak kullanılan bir ve içindeki objelerin özellikleri gibi
tarihi yapıda, bilimsel ilkelere uygun kıstasların bir araya gelmesi ile ya-
restorasyon ve konservasyon uygu- pının genelinde değil, her mekân ya
lamaları kadar; yapı ve objelerin pe- da mekân grubu için ayrı ayrı plan-
riyodik bakımı da önemlidir. Endi- lanmak zorundadır. Araştırmalardan
rekt koruma önlemlerinin oluşturula- elde edilen sonuçlar ve mekânların
bilmesi için, ayrıca yapının mimarisi, birçok ölçüt göz önüne alınarak de-
yapım teknikleri, malzemeleri, geçmiş ğerlendirilmesi sonucunda, mekânlar
onarımlar, koleksiyonda bulunan ob- koruma önceliklerine göre sınıflan-
jelerin özellikleri ve değerleri gibi bir- dırılmış ve periyodik kontrol düze-
çok konuda bilgi sahibi olunması ge- ni ile temel koruma sorunlarına yö-

4
Bu araştırmanın yapılmasını sağlayan İÜ Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr.
Mine Küçüker, Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Günay Güngör ve araştırma görevlisi Özkan
Ayvaz’a katkıları için teşekkür ederim.
86 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

nelik öneriler geliştirilmiştir. Bazı mesi gereken restorasyon ve konser-


sorunların, mekânların doğru ve ye- vasyon çalışmalarına da ihtiyaç oldu-
terli havalandırılması, hassas objele- ğu muhakkaktır. Milli Saraylar Dai-
rin doğrudan güneş ışığı alan kısım- re Başkanlığı bünyesinde yapı ve ob-
lardan uzaklaştırılması gibi temel ve jelerin periyodik bakım, restorasyon
kolaylıkla uygulanabilecek tedbirlerle ve konservasyonları ile görevli birim-
önemli ölçüde azaltılabileceği düşü- lerin olması, uygulamaların kontro-
nülmektedir. Bunun yanında, detaylı lü ve sürekliliği açısından önemli bir
inceleme ve planlama ile karar veril- yer tutmaktadır.

KAYNAKÇA

Armağan A. M., 1983, Belgelerle Beylikler Devrinde Tire, İzmir.

“APT/AIC New Orleans Charter for the Joint Preservation of Historic Structures And Ar-
tifacts, The New Orleans Charter: Forging a Strategy to Preserve Historic Structures and
Artifacts,” 1996, APT Bulletin, V.27, No.3, Museums in Historic Buildings, pp.57-60.

Argönül F., Beşkonaklı J.,2007, Dolmabahçe Sarayı’nda Yapılan Mor ötesi ve Görünür Işık Ölçümü
ile İlgili Rapor, TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı Arşivi.

Feilden B.M., 1982, Conservation of Historic Buildings, Butterworth Scientific, London.

Ferizli A.G., Emekçi M., 2008, “Museum Fumigation,” MBAO Sempozyumu Bildirileri, Or-
lando, USA.

“APT/AIC Guidelines for Light and Lighting in Historic Buildings That House Collecti-
ons,” 2000, APT Bulletin, V.31, No.1, Lighting Historic House Museums, p. 11.
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 87

SÜLEYMANİYE CAMİİ’NİN YAPIMINDA KULLANILAN


DOĞAL TAŞLAR VE KORUNMUŞLUK DURUMLARI
Özet
Osmanlı İmparatorluğu’nun en ihtişamlı döneminde, Osmanlı padişa-
hı Kanuni Sultan Süleyman tarafından dönemin mimarbaşı olan Mimar Koca
Sinan’a yaptırılan Süleymaniye Camii, klasik Osmanlı mimarisinin en önemli
eserlerindendir. Mimar Sinan’ın “kalfalık eserim” olarak nitelendirdiği Süleyma-
niye Camii’nin inşası 7 yılda tamamlanmıştır (1550-1557).
Süleymaniye Külliyesi’nin bir parçası olarak inşa edilen Süleymaniye
Camii’nde, ana yapı malzemesi olarak “doğal taş” kullanılmıştır. Farklı renk, de-
sen ve türe sahip, sayısı 20 civarında olan bu taşlar, yapıda başlıca; temel mal-
zemesi, duvar ve kemer elemanı, zemin ve duvar kaplaması, taşıyıcı sütun ve
dekoratif süsleme amaçlı olarak kullanılmıştır. Bu taşların büyük çoğunluğu,
Türkiye’nin farklı bölgelerindeki taş ocaklarından getirilmiş; geri kalan kısmı
ise “devşirme” malzeme olarak Yunan, Roma, Anadolu ve Mısır uygarlıklarına
ait, Marmara, Ege ve Akdeniz kıyısında yer alan antik kentlerdeki, başta tapı-
naklar olmak üzere sayısız anıtsal yapıdan derlenmiştir. Camide en yaygın kul-
lanılan taş türleri olarak; Bakırköy küfeki taşı, Marmara mermeri, Hereke pu-
dingi, Mısır graniti, Kestanbol graniti, serpantin breşi ve eski kırmızı porfir
gözlenmektedir. Bu taşların dışında, camide daha nadir olarak; Afyon Menek-
şe breşik mermeri, Bilecik Gülümbe oolitli kireçtaşı, Bilecik Vezirhan tektonik
breşi, Gebze rudistli kireçtaşı, Gebze kırmızı killi kireçtaşı, Gebze bej kireçta-
şı, Gebze bej dalgalı kireçtaşı, Karacabey siyah mermeri, İstanbul siyah kireçta-
şı, Bandırma breşik mermeri, Adapazarı dolomitik kireçtaşı, Kurtbağrı mor ki-
reçtaşı, Armutlu graniti, Karamürsel od taşı, eski yeşil porfir ve Verona kırmızı
mermeri ile kökenleri tanımlanamayan metamorfik şist, breşik mermer, mermer
ve kuvarsit türünde taşlar kullanılmıştır.
Bu çalışmada, Süleymaniye Camii’nin yapımında kullanılan taşların türleri,
kökenleri, kullanıldıkları yerler ve korunmuşluk durumları hakkında açıklayıcı
bilgiler verilecektir.

Arş. Gör. O. SERKAN ANGI* 2. SÜLEYMANİYE CAMİİ’NİN


TEMEL JEOLOJİSİ
1. SÜLEYMANİYE CAMİİ’NİN Süleymaniye Camii, İstanbul’un,
COĞRAFİK KONUMU “Tarihi Yarımada” bölgesinde,
Süleymaniye Camii, İstanbul ili, “Suriçi”nde kalan kesimin, Haliç’e ha-
Eminönü ilçesi sınırları içinde bu- kim konumdaki yedi tepesinden biri
lunmaktadır. Coğrafik konum iti- üzerinde bulunmaktadır. Caminin te-
bariyle Tarihi Yarımada bölgesinde meli, 1975 yılında yapılan araştırma
bulunan cami; kuzeyde Haliç, gü- sondajları verilerine göre, yüzeyden iti-
neyde Eminönü, batıda Fatih ilçe- baren 4-5m kalınlığındaki suni dolgu-
leri ve doğuda İstanbul Boğazı ile nun altındaki, İstanbul’un Paleozoik-
çevrelenmiştir (Şekil 1). Karbonifer yaşlı Trakya Formasyo-

* İTÜ Maden Fak. Jeoloji Müh. Bölümü, e-posta: angio@itu.edu.tr


88 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

nu olarak adlandırılan grovak (mika- Bakırköy küfeki taşı duvarlardan


lı kumtaşı)-killişist ardalanmasından oluşmaktadır (Barkan, 1976).
oluşan ana kaya üzerine inşa edilmiştir
3. SÜLEYMANİYE CAMİİ’NİN
(Şekil 2). Temel zeminine çakılan ah-
şap (meşe ve çam ağacı) kazıklar üzeri- MİMARİ ÖZELLİKLERİ
Bakırköy küfeki taşından yapıl-
ne inşa edilen temeller, beden duvarla-
mış 4 fil ayağı üzerine oturan ve cami-
rında mütemadi; ana kubbeyi taşıyan
nin önemli yük taşıyıcı elemanların-
4 fil ayağında ve minarelerde ise, mün-
dan olan Mısır granitinden yapılmış 4
ferit (tekil) olarak yapılmıştır.
büyük silindirik sütun tarafından des-
Ana kaya ile temel duvarları ara-
teklenen caminin kubbesi, 53m yük-
sında, ahşap hatıllı ve 20cm kalınlıkta
sekliğinde ve ortalama 26.5m çapın-
horasan harcından yapılmış bir katman
dadır. 28 kubbeli revakların çevreledi-
bulunmaktadır (Aksoy, 1982). ği cami avlusunun ortasında, Marmara
Cami temeli, meşe ağacından ya- mermerinden yapılmış dikdörtgen şek-
pılmış ahşap hatıl ve 20cm kalınlı- linde bir şadırvan bulunmaktadır. Re-
ğındaki horasan harcı katmanı üze- vak kubbelerinin kemerleri, farklı tür-
rinde yükselen, yaklaşık 2m yüksek- deki toplam 24 silindirik taş sütun ta-
likteki 3 sıra kaba yonu taş bloklar- rafından taşınmaktadır. Caminin, ken-
dan oluşan bir örgüye sahip olan Ka- di tarzına uygun olarak, Bakırköy kü-
ramürsel od taşı ve daralarak 3.90m feki taşından yapılmış 4 minaresi bu-
yükselen anpatmanlı (pabuç-sömel) lunmaktadır (Şekil 3).

Şekil 2.
Süleyma-
niye Ca-
mii temeli
ve dolayı-
nın jeolojik
kesiti (Ak-
soy, 1982).
Şekil 1. Süleymaniye Camii’nin yer
bulduru haritası

Şekil 3. Sü-
leymaniye
Camii’nin ge-
nel görünümü
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 89

4. SÜLEYMANİYE CAMİİ’NDEKİ kaplamalarında, merdiven basamak-


DOĞAL TAŞLARIN TÜRLERİ, larında, korkuluklarda, harpuştalar-
KÖKENLERİ VE da, kapı ve pencere söveleri ile çeşitli
KULLANILDIKLARI YERLER yerlerde de (ör. pencere içi mozaikle-
Süleymaniye Camii’nde, kayna- rinde, avlu döşemelerinde ve sofa cep-
ğı yurt içi ve yurt dışından olan fark- helerinde diskler şeklinde) dekoratif
lı tür, renk ve desende 20’den faz- amaçlı olarak kullanılmıştır (Çelik,
la doğal taş, mekânsal ve işlevsel ele- 2001). Tablo 1 ve 2’de, camide kul-
man olarak yaygın bir biçimde kulla- lanılan taşların türleri, kökenleri ve
nılmıştır. Bu taş türleri, camide başlı- kullanıldıkları yerler hakkında açıkla-
ca; temel duvarlarında ve blokajında, yıcı bilgiler verilmiştir:
beden duvarları ve duvar ayakların- Tablo 1 ve 2’deki taş türlerine ek
da, ana kubbeyi taşıyan fil ayakların-
olarak, caminin farklı yerlerinde kul-
da, minarelerde, kemerlerde, avlu dö-
lanılan bej renkli breşik mermer (avlu
şeme bordürlerinde, avludaki revaklar
döşeme bordürlerinde), siyah-gri dal-
ve kuzey-güney cephesindeki alt-üst
kat iç ve dış sofa arkatlarındaki ke- galı mermer ve metamorfik şist (dış
merler ile bu kemerleri taşıyan sü- sofa sütunlarında) ile kırmızı kuvar-
tunlarda, ana kubbeyi taşıyan sütun- sit (Hünkâr mahfili sütunlarında)
larda, sütun kaidesi ve başlıklarında, taşlarının kökenleri ve getirildikleri
cami içindeki hünkâr, müezzin, doğu, yerler tespit edilememiştir. Bu taşla-
kuzey ve batı ayak mahfilleri ile bun- rın, farklı bölgelerdeki antik yapı ka-
ların taşıyıcı sütunlarında, mihrap, lıntılarından devşirme olarak derlen-
minber ve şadırvan yapılarında, duvar diği tahmin edilmektedir.

Tablo 1. Süleymaniye Camii’nde kullanılan yerli taşların özellikleri ve kullanım yerleri

Adı Türü Çıkarıldığı Yer Getirildiği Yer Kullanım Yeri


Temel, beden
ve dolgu
İstanbul-
duvarlarında, Du-
Bakırköy-
İstanbul- var ayaklarında,
Bakırköy küfeki Fosilli (Mactralı) Safraköy-
Davutpaşa devlet Payandalarda,
taşı kireçtaşı Güngören-
taş ocaklarından Kemerlerde,
Haznedar-
Döşemelerde,
Davutpaşa
Harpuştalarda ve
Sövelerde
Erdek-Edincik Sütun, sütun
(Cyzicus), Pınar- kaidesi ve başlığı,
Mermer- hisar, Edirne- Kemer, duvar
Marmara Adası-
Marmara mermeri Dolomitik Eski Saray, Sela- ve döşeme
Saraylar Beldesi
mermer nik, Mersin an- kaplaması,
tik kent kalıntıla- Korkuluk ve
rından Basamaklarda
Bursa-
Avlu kemerler-
Karacabey-
inde, Pencere
Mihalıç’taki
Konglomera İzmit-Hereke içi söveler-
Hereke pudingi Miletopolis ve
(Puding) istasyonu civarı inde ve Avlu
Lopadion
sekisi döşeme
antik yapı
panolarında
kalıntılarından
90 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

Ezine-Alexandria
Çanakkale-
Troas (Eski Avlu ve dış
Ezine-Kestanbol-
Kestanbol graniti Granit-Siyenit İstanbul) ve Çığrı sofa üst kat
Koçali-Yeditaşlar
Dağı-Yeditaşlar sütunlarında
mevkii
ocağından

Hünkâr mah-
Afyon menekşe fili sütununda
Breşik mermer Afyon-İscehisar Afyon-İscehisar
mermeri ve Avlu döşeme
bordürlerinde

Dış sofa üst kat


Bilecik-Gülümbe
Bilecik Gülümbe Fosilli (Oolitli) Bilecik-Gülümbe sütununda,
Köyü-Taşlı Ma-
mermeri kireçtaşı Köyü Avlu döşeme
halle mevkii
bordürlerinde

Bilecik Vezirhan Bilecik-Vezirhan- Dış sofa


Tektonik Breş Bilecik-Vezirhan
breşi Taşkesen tepesi sütununda

Avlu revak
Bandırma- Bandırma-
kemerlerinde ve
Bandırma breşi Breşik mermer Kayacık Köyü Kayacık Köyü
döşeme
civarı civarı
bordürlerinde

Avlu döşeme
Karacabey siyah Rekristalize bordürlerinde ve
Bursa-Karacabey Bursa-Karacabey
mermeri kireçtaşı dış sofa üst kat
sütunlarında

İstanbul- İstanbul-
İstanbul siyah Pencere içi
Şistik kireçtaşı Beykoz-Kanlıca- Beykoz-Kanlıca-
kalkeri mozaiklerinde
Ümraniye Ümraniye

Gebze-Tavşanlı- Gebze-Tavşanlı-
Gebze kırmızı Pencere içi
Killi kireçtaşı Dil iskelesi- Dil iskelesi-
kalkeri mozaiklerinde
Kemerköprü Kemerköprü

Gebze-Tavşanlı- Gebze-Tavşanlı-
Pencere içi
Gebze bej kalkeri Mikritik kireçtaşı Dil iskelesi- Dil iskelesi-
mozaiklerinde
Kemerköprü Kemerköprü

Gebze-Tavşanlı- Gebze-Tavşanlı-
Gebze bej dalgalı Avlu döşeme
Killi kireçtaşı Dil iskelesi- Dil iskelesi-
kalker bordürlerinde
Kemerköprü Kemerköprü

İç sofa sütu-
Gebze rudistli Fosilli (Rudistli) Gebze-Tavşanlı Gebze-Tavşanlı nunda ve Hazire
kalkeri kireçtaşı Köyü Köyü kapısı girişi
kaplamasında

Adapazarı- Adapazarı-
Adapazarı siyah Dolomitik Avlu döşeme
Karasu-Kurudere Karasu-Kurudere
mermeri kireçtaşı bordürlerinde
köyü Köyü
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 91

Armutlu
Yarımadası- Midilli-Pitane
Hornblendli gran- Avlu revak
Armutlu graniti Fıstıklı mevkii- antik kenti
it-Granodiyorit sütununda
Kapaklı-Mecidiye kalıntılarından
Köyleri civarı

Avlu yan girişi


Kurtbağrı kapı kemerler-
Kireçtaşı İzmit-Kutluca İzmit-Kutluca
mermeri inde ve Döşeme
bordürlerinde

Kadıköy, Mar-
mara Ereğlisi,
İzmit- Karamürsel-
Andezitik-Dasitik Temel
Od taşı Karamürsel- Kavak iskelesi,
tüf duvarlarında
Gönceli mevkii Edirne-Eski Sa-
ray, İzmit-Nikola
Körfez civarından

Tablo 2. Süleymaniye Camii’nde kullanılan yabancı taşların özellikleri ve kullanım yerleri

Adı Türü Çıkarıldığı Yer Getirildiği Yer Kullanım Yeri

İskenderiye,
Mısır-Aswan Baalbek antik yapı Avlu revak, Dış
Alkali granit-
Mısır graniti (Syene) dağı, kalıntılarından, sofa ve Cami içi
Siyenit
Shellal-Nil vadisi Kıztaşı mahallesi, sütunlarında
Colona Istoriata
Avlu revak sü-
tunları ve döşe-
me bordürlerin-
Selanik-
de ve disklerin-
Yunanistan- Sidrekapsi,
de, Avlu yan gi-
Teselya- Mersin ve
Serpantin breşi Tektonik breş riş kapıları du-
Larissa İskenderiye
var kaplamaların-
antik yapı
da ve kapı kemer-
kalıntılarından
lerinde, Cami içi
ve Hünkâr mahfili
sütunlarında
Avlu ana giriş
İskenderiye,
revak
Selanik-
sütunlarında,
Mısır-Gebel Sidrekapsi,
Andezit-Diyorit Sofa cephe küçük
Eski kırmızı porfir Dokhan Dağı Lübnan- Baalbek,
porfir disklerinde,
civarında Gazze-Askalan
Avlu dörtgen ve
antik yapı
dairesel döşeme
kalıntılarından
bordürlerinde
Selanik-Sidrekap-
Yunanistan-
si, Mersin ve
Mora yarımadası- Sofa küçük cephe
Eski yeşil porfir Diyabaz porfir İskenderiye
Maratonizi- disklerinde
antik yapı
Taygetus Dağı
kalıntılarından
Cami içi doğu
Verona kırmızı Fosilli (Ammo- İtalya-Verona- İtalya-Verona-
mahfili
mermeri nitli) kireçtaşı Veneto Veneto
sütunlarında
92 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

Tablo 3. Süleymaniye Camii’nin dış mekânında kullanılan doğal taşlardaki tahribat türleri

Taş Adı Tahribat Türü


Fiziksel-Kimyasal ayrışma (parçalanma-erime), Yüzey kirlenmesi
Bakırköy küfeki taşı
(is, tuz kabuklanması ve yosunlanma)
Hereke pudingi Fiziksel ayrışma (parçalanma-dökülme) ve Erime

Serpantin breşi Fiziksel-Kimyasal ayrışma ve Yüzey kirlenmesi


Fiziksel ayrışma (donma-çözülme etkisiyle) Çatlama-
Eski kırmızı porfir
parçalanma-dökülme
Marmara mermeri Yüzey kirlenmesi (is ve yosunlanma) ve Şekerlenme
Kestanbol graniti Deprem etkisiyle parçalanma

5. SÜLEYMANİYE CAMİİ’NDE dukça yaygındır. Camide, kökenle-


KULLANILAN DOĞAL TAŞLARIN ri yurt içi ve yurt dışından olan top-
KORUNMUŞLUK DURUMLARI lam 27 farklı türde doğal taş kullanıl-
Özellikle caminin dış mekânlarında mıştır. Bu taşların bir kısmı, eski an-
(kemer, duvar, sütun, döşeme bordü- tik yapıların kalıntılarından devşir-
rü, vb.) kullanılan bazı taş türleri (ör. me olarak derlenmiş, bir kısmı, ise Os-
Bakırköy küfeki taşı, Hereke pudin- manlı İmparatorluğu döneminde iş-
gi, Serpantin breşi, Marmara mermeri, letilen taş ocaklarından sağlanmıştır.
eski kırmızı porfir, Kestanbol graniti); Bu çalışma kapsamında, caminin fark-
günümüze kadar geçirdiği süreç içeri- lı mekânlarında kullanılan taşların li-
sinde, dış etkenler (yağış, nem, rüzgâr, tolojik adlaması (bilimsel adlama), kö-
don etkisi, hava kirliliği vb.) ve dep- kenleri, getirildikleri yerler ve kulla-
remler nedeniyle, fiziksel-kimyasal ola- nım alanları hakkında açıklayıcı bilgi-
rak ayrışmış ve yüzey kirliliğine maruz ler verilmiştir. Ayrıca, özellikle cami-
kalarak tahrip olmuştur. Tablo 3’te nin dış mekânında kullanılan bazı taş
taşlar üzerinde meydana gelen bu tah- türlerinde meydana gelen tahribatların
ribatlar, türlerine göre verilmiştir. türleri ve nedenleri belirtilmiştir. Tah-
6. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME rip olan bu taşların restorasyon, koru-
Süleymaniye Camii, yaklaşık 450 ma ve onarım çalışmaları kapsamında
yıldır ayakta kalan nadir yapılardan bi- temizliği, onarımı, değişimi ve benzer
ridir. Caminin inşasında, yapı mal- nitelikteki taşların bulunması, ayrı bir
zemesi olarak doğal taş kullanımı ol- araştırma konusunu oluşturmaktadır.

KAYNAKÇA

Aksoy İ. H., 1982, İstanbul’da Tarihi Yapılarda Uygulanan Temel Sistemleri, İTÜ İnşaat Fakültesi
Doktora Tezi, İstanbul.

Barkan Ö. L., 1976, Süleymaniye Camii ve İmareti İnşaatı: (1550-1557), Türk Tarih Kurumu
yayınları, C.1-2, Ankara.

Çelik S., 2001, Mevcut Belgeler Işığında Süleymaniye Külliyesi’nin Yapım Süreci, İTÜ Mimarlık Fa-
kültesi Doktora Tezi, İstanbul.
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 93

TÜRKİYE’DEKİ PUZZOLAN KATKILARIN


RESTORASYON UYGULAMALARINDA KULLANILMASI
Özet
Tarihi kâgir yapıların taş ve tuğla örgüleri ile sıvalarında kullanı-
lan kireç harçlarında; agrega ile birlikte, harcın suya ve neme karşı daya-
nıklılığını arttırmak, mekanik özelliklerini iyileştirmek tozuma dökülme-
leri önlemek üzere volkanik küllerin katılması, Antik Roma dönemi yapı-
larından beri bilinmektedir. Bu gelenek, Bizans yapılarından Osmanlı ya-
pılarına da geçmiştir. Ancak son dönem Osmanlı yapılarında ihmal edil-
miş, daha sonra da, çimentonun yapıya girmesi ile terk edilmiştir.
Bizans dönemi yapılarının restorasyonlarında uygulanacak örgü ve sıva
harçlarında, özgün sıva ile bağdaşacak karışımların belirlenmesi ana hedef
olmalıdır. Sadece mekanik dayanım yeterli olmamakta; yüksek dayanım ve
rijit bir katman, çözümü çok zor sorunlara neden olabilmektedir. Özgün
harçlarla uyumlu mekanik dayanımın yanında, yoğunluğu ile su ve nem
geçiş değerlerinin de uyumlu olması gerekmektedir.
Bu bildiride, yukarıda açıklanan amaçlar doğrultusunda, puzzolanın
ne olduğu, doğal ve yapay puzzolan çeşitleri, doğal puzzolan kaynağı olan
magmanın bileşimi ile Anadolu’daki volkanik küllerin özellikleri ve eski
yapıların restorasyonunda kullanılan puzzolan ve harçları incelenecektir.

Prof. Dr. EROL GÜRDAL* lenmeyen bir harç türünün bulunma-


sına yol açmıştır. Bu harçlar sayesin-
GİRİŞ
de, günümüze kadar ulaşan mabetler
Antik Mısır ve Grek dönemlerinden
ve sarayların yanında; çeşitli bayındır-
günümüze kadar gelen büyük ölçek-
lık eserleri, köprü, bent, su kemeri gibi
li tarihi yapıların yapım sistemleri in-
yapıların yapılmasına olanak sağlan-
celendiğinde, büyük taş kütlelerinin
mıştır. Romalılar’ın kullandığı volka-
demir veya bronz kenetlerle bağlandı-
nik küller, Napoli yakınlarındaki “Paz-
ğı, çeşitli geçmelerin uygulandığı veya
zouli” şehri civarından çıkarıldığından,
doğrudan üst üste konarak örüldüğü pozzolana veya Türkçemize uygulan-
görülür. Bu dönemde kolonlar ve üze- dığı şekilde “puzzolan” olarak adlandı-
rine gelen kirişlerden meydana gelen rılmıştır. Bu küller, Almanya’da “tras”,
bir yapı sistemi gelişmiştir. Hellenistik Türkiye’de, Muğla ve çevresinde “ak-
dönemden sonra gelen Roma yapıların- toprak” olarak da adlandırılmaktadır.
da, kiriş-kolon sistemi yanında, harç-
lı örgülerle kemer, tonoz ve kubbele- PUZZOLAN NEDİR?
rin ortaya çıkması ile geniş alanlar ör- Puzzolanlar, çimento üretimi ile
tülmeye başlanmıştır. Mısırlılar tara- önem kazanmış ve özellikleri, daha çok
fından da bilinen kireç ve alçı gibi bağ- çimento standartlarında belirtilmiş-
layıcılardan başka kireç harcına katılan tir. Standarttaki tarife göre, puzzolan
volkanik küllerin agrega olarak kulla- olarak kullanılabilecek malzeme, ken-
nılması, daha dayanıklı ve sudan etki- di başına bağlayıcılık özelliği gösterme-

* İTÜ, Mimarlık Bölümü, e-posta: gurdale@itu.edu.tr


94 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

yen, bünyesinde etkin (reaktif) silis ve/


veya alümina içeren, su ve kireç orta-
mında katılaşma özelliği gösteren, do-
ğal veya yapay maddedir. Günümüzde
normal portland çimentolarının önem-
li bir katkısı olduğu gibi, çimentoya al-
ternatif bir bağlayıcı malzeme olarak
da değerlendirilmektedir.
“Roma ve Antik Yunan’da, kireç
harçlarında puzzolan kullanımını bi-
liyorlardı. Romalılar sadece seramik
kap-kacak, tuğla ve kiremit kırıkları ve Şekil 1. Bir yanardağın duman püskürmesi
tozu gibi yapay puzzolanların yanında, ve civarında çökelen küller
volkanik külleri de kireç harcına ka- (www.milliyet.com.tr/12.09.2009)
tarak, daha dayanıklı hidrolik harçlar
üretiyorlardı. Bu gelenek, Anadolu’da, piroksenler katılaşarak granit magma-
Romalılardan sonra Bizans yapıların- sına dönüşmekte; magmanın silis ora-
da, ardından Selçuklu ve Osmanlı ya- nı artmakta ve asit karaktere dönüş-
pılarında da devam etti” (Testing Met- mektedir. Bahsedilen olaylar ve mine-
hods for Pozzolanas). ral oluşumları, yer kabuğunun derinle-
Günümüzde çok çeşitli silisli ve rinde ve yüksek sıcaklık ile büyük ba-
alüminalı malzeme, puzzolan olarak sınç altında meydana gelir. Magmada-
kullanılmaktadır. Doğal malzeme ola- ki kolayca gaz ve buhar haline gelebi-
rak volkanik küllerin yanında, yapay len maddeler, yanardağ ağzından mag-
malzeme olarak tuğla, kiremit gibi piş- ma ile birlikte, patlama şeklinde at-
miş killi toprak kırıntı ve tozları, pül- mosfere püskürür, basınç kalktığı için
verize uçucu küller, silis dumanı gibi sıcaklık hızla iner, pülverize halindeki
bazı üretim artığı ürünler ve prinç magma bileşenleri katılaşarak atmosfe-
kapçığı külü gibi bazı tarım ürünle- re dağılır, magmanın bir kısmı minera-
rinin külleri, puzzolanik katkı olarak lin kristal yapısını tamamlar ve büyük
kullanılmaktadır. bir kısmı amorf yapılı olarak katılaşır.
Yaygın olarak kullanılan en büyük Bu şekilde oluşan ve piroklastik olarak
doğal puzzolan kaynağı, volkanik kül- adlandırılan maddeler, yanardağ civa-
lerdir. Bu küller, yer kabuğunun al- rında kalın katmanlar şeklinde çökelir-
tında yer alan sıvı magmanın ürünle- ler (Şekil 1).
ridir. Magma, çeşitli anyon ve katyon- Bu küller, zaman içinde sıkışa-
lardan oluşmakta, soğuma ile farklı sı- rak katılaşır ve taşlaşırlar. Yaklaşık 4
caklıklarda değişik mineraller katılaşa- mm’den küçük piroklastik tanelerin
rak magmadan ayrılmakta ve magma- meydana getirdiği taşlara tüf veya tü-
nın bileşimi değişmektedir. Mineraloji fit, ince kum halinde olanlara ise vol-
ve petrografi literatüründe belirtildiği kanik kül denilmektedir (Bayramgil
gibi, gabro magmasından çeşitli metal 1959). Tüfleri oluşturan maddeler ara-
oksitleri, olivin ile birlikte kalsiyumlu sında amorf veya camsı yapılı silisli ve
plajioklaslar ayrılarak diyorit magma- alümina-silisli mineraller, yüksek ener-
sına dönüşmekte; bu karışımdan alka- ji seviyelerini koruduklarından, kimya-
li plajioklaslar ile birlikte monoklinal ca aktif özelliktedirler. Çok ince öğü-
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 95

tüldüklerinde, kireç ve su ortamın- Kuzeybatı Anadolu, Orta ve Doğu Ana-


da reaksiyonları kolay olmakta ve sulu dolu bölgelerinde bu faaliyet sürekli ve
kalsiyumlu silikatlı bileşikler oluştura- etkili geçmiş; volkanizma ürünleri olan
bilmektedirler. volkanik kayaçlar (lav, tüf ve aglomera-
lar), yaklaşık 85.000 km2 lik bir ala-
ÜLKEMİZDE PUZZOLAN OLARAK
nı, tüm Türkiye’nin % 10,6’ sını kap-
KULLANILABİLECEK TÜFLERİN
lamışlardır. Türkiye’deki volkanik ka-
BULUNDUĞU BÖLGELER
yaçların çoğunluğu, alkali olivin-bazalt
Ülkemizde geçerli TS 25 “Doğal
magmasının fraksiyonel kristalleşmesi
puzolan (tras)-çimento ve betonda kul-
sonucu kalkalkalin ve alkalin kayaç gru-
lanılan tarifler, gerekler ve uygun-
buna girer (Ketin 1983).
luk kriterleri” standardında, puzzolan
Anadolu’daki volkanizma faaliyet-
maddenin kimyasal özellikleri şu şekil-
leri içinde oluşan lavlar, tüf ve tüfit-
de verilmektedir:
SiO2 + Al2O3 + Fe2O3 toplamı ler ile ignimbritlerin kimyasal analiz-
en az % 70 leri yapılmış; standardın verdiği de-
MgO en çok % 5 ğerlere uygun bileşimi gösteren bölge-
SO3 en çok % 3 olmalıdır. Bu özel- lerdeki dasit, andezit, alkali trakit ve
liklere sahip tüf yatakları ilgili kitap- riyolitik tüf yatakları, adı geçen eser-
larda araştırılmış ve aşağıdaki bilgiler den seçilmiştir:
derlenmiştir (Ketin, 1983). Batı Anadolu Bölgesi, İzmir-
“Ülkemiz, Neojen ve Kuaterner’de Karaburun volkanik kayaçları:
başlayıp tarihsel çağlara kadar uzanan SiO2 % 62’den % 73’e kadar,
dönemde oldukça şiddetli volkanik faali- Al2O3 % 11’ den %16’ ya kadar,
yetlere sahne olmuştur. Özellikle Batı ve Fe2O3 % 2’ den %6’ ya kadar

Şekil 2. Türkiye’de volkanik kayaçların dağılımı (Ketin, 1983)


96 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

Foça-Menemen_Görece köyü yakını:


SiO2 % 60’tan % 73’e kadar,
Al2O3 % 14’ten % 16’ya kadar,
Fe2O3 % 1,5’ten %3,98’e kadar
Uşak yöresi volkanikleri:
SiO2 % 57’den % 67,2’ye kadar,
Al2O3 % 13’ten % 17,7’ye kadar,
Fe2O3 % 3’ten %6,4’e kadar
Bodrum bölgesi:
SiO2 % 55’ten % 61’e kadar, Şekil 3 . Magnaura Sarayı’ndan
Al2O3 % 16,5’ten % 17,5’e kadar, alınan harç örneği.
Fe2O3 % 4’ten %5’e kadar
Konya, Erenler dağı:
SiO2 % 58’den % 68’e kadar,
Al2O3 % 15’ten % 17’ye kadar,
Fe2O3 % 2,5’ten % 4,5’e kadar
Konya-Niğde arası Karapınar yöresi:
SiO2 % 56’dan % 66,7’ye kadar,
Al2O3 % 15’ten % 16’ya kadar,
Fe2O3 % 2,5’ten % 3,5’e kadar
Nevşehir’in güney batısı:
SiO2 % 61’den % 71’e kadar,
Al2O3 % 13’ten % 15’e kadar,
Fe2O3 % 1,8’den % 3,2’ye kadar
Doğu Anadolu Süphan dağı:
SiO2 % 54’ten % 73’e kadar,
Al2O3 % 13,7’den % 16,6’ya kadar,
Fe2O3 % 0,7’den % 9’a kadar
Ağrı Dağı :
SiO2 % 61’den % 75’e kadar,
Al2O3 % 14,4’ten % 16,8’e kadar, Şekil 4. Çimentolu harçlarla yapılan
Fe2O3 % 1,3’ten % 5,6’ya kadar onarımlarda ortaya çıkan bozulmalar
PUZZOLANLARIN ESKİ ESER olarak Horasan harcı, yabancı dillerde
HARÇLARINDA KULLANIMI Roma betonu denilmektedir.
Çevremizdeki tarihi yapıların bü- 20. yy’da fosil yakıtların yaygın ola-
yük bir kısmı, taş, tuğla gibi kâgir rak kullanılması sonucunda havanın
malzeme ile, yığma sistemle yapılmış- kirlenmesi ve havadaki karbonik asit
tır. Bu yapıların örgü derzlerinde ve ile kükürt dioksit yoğunluğunun art-
sıvalarında kullanılan harçlar, genel- ması ile, tarihi yapılardaki doğal taş-
likle kireç bağlayıcılıdır. Harçların bi- lar, tuğlalar ve özellikle harçlar ayrış-
leşiminde, dolgu olarak, tuğla kırı- mış; yapılar büyük oranda hasar gör-
ğı ve tozu ile girişte bahsedilen puzzo- müştür. 1950’li yıllardan sonra yapı-
lan katkılar bulunmaktadır. Açık pem- lan onarımlarda, çimento, kum ve taş
be renkli tuğla kırıklarının verdiği özel princi veya tuğla kırığı ile hazırlanan
dokulu bu harçlara, Türkçe’de yaygın harçlara, horasan harcı görünümünü
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 97

vermek için kırmızı boya da katılmış; larda agrega olarak karışıma giren mal-
bu şekilde yapılan uygulamalar, günü- zemeler ile kirecin bağlayıcılık özelli-
müze kadar gelmiştir. ği gerçekleşmektedir. Adi kireç harç-
Onarım harçlarında kireç ile birlik- larında bulunan kum ve çakıllar, har-
te çimentonun kullanımı harcı sert- cın hava geçirmesine olanak verdiğin-
leştirmekte, su ve buhar akımı reji- den, karbonatlaşma ile katılaşma ol-
mini değiştirmekte, bu da çimentolu maktadır. Bu nedenle kirece “hava ki-
harç ile eski harçların bağdaşmasını reci” denilmektedir. Bu harçlar düşük
engellemekte; geçirimsiz harç altın- dayanımlı olduğu gibi, nemli ve sulu
da toplanan su ve buhar, harcın bile- ortamlarda tamamen dağılmaktadırlar.
şimini bozmakta, aynı zamanda taşta Bu nedenle, eski yapılarda, uzun süren
da ayrışmalara neden olmaktadır (Şe- tecrübelerden sonra, agrega olarak tuğ-
kil 4). Restoratörlerin ısrarla bu uy- la tozu ve kırığı kullanılmıştır. Tuğla-
gulamalardan vazgeçilmesini isteme- da bulunan silikatlı maddelerin, kireç
lerinden sonra, eski yapılarda kulla- ile bağ yaptığı kabul edilmiştir. Ancak
nılan horasan harcının özellikleri, bi- tuğla tozunun kireç ile bağ yapabilme-
leşimi ve yeniden uygulanabilirliği si, tuğlanın yeni olması, daha önce su
araştırılmaya başlanmıştır. ile karşılaşmaması gibi koşullarda iyi
sonuç verebilmektedir.
TARİHİ YAPILARDA KULLANILAN Katkı maddeleri: Restorasyon amaç-
HORASAN HARÇLARI lı uygulamalarda, tuğla tozu ve kire-
Horasan harcının bileşimi, bu gün- ci ile yapılan harçlarda renk koyu kır-
kü araştırmaların sonucuna göre, baş- mızı olmakta ve eski horasan doku-
lıca üç ana maddeden oluşmaktadır. sundan uzaklaşılmaktadır. Bu gözlem-
Bunlar: kireç, tuğla tozu ve kırığı ile ler, tuğla tozu ve kırığı yanında ren-
katkı maddeleridir. Bileşime giren gin açık olmasına neden olan katkı
maddelerin uygun özellikte olmaları, maddelerinin, puzzolanik özellikli vol-
sonuç üzerinde çok etkili olduğundan, kanik kül ve tüfler olabileceği, aslın-
bu maddeler kısaca incelenmiştir. da bu maddelerin Romalılar dönemin-
Kireç: Kireçtaşı veya kalker adı veri- den beri uygulandığından, günümüzde
len doğal taşlar, büyük oranda kalsiyum bu imkânlar araştırılmıştır. Halk ara-
karbonat (CaCO3) bileşimli, amorf veya sında yaygın kanaate göre, eski harç-
kristal yapılıdırlar. Bu taşların, labora- larda kirece, kan, yumurta akı, peynir
tuvar koşullarında 900oC’de ayrışmala- suyu ve süt, gübre, Arap zamkı, ağaç
rına rağmen, uygulamada 1000oC’nin ve hayvan zamkı gibi birçok maddeler
üzerinde kızdırılmaları ile, sönmemiş denenmiş, bunların çoğu olumsuz so-
kireç (CaO) elde edilir. Sönmemiş ki- nuçlar vermiştir.
reç, su ile hızlıca tepkimeye girerek sön- KAYTAZDERE PUZZOLANLARI
müş kireç [Ca(OH)2] haline dönüşür. VE RESTORASYON İÇİN
Kirecin söndürülmesi, harç yapımı için BİR HARÇ ÖNERİSİ
önemli olduğundan, tarihi yapıların Puzzolan olarak seçilen malze-
restorasyon işlerinde, kireç teknesinde me, Karamürsel civarında, Kaytazde-
bol su ile söndürülüp, kireç çukurların- re mevkiinden çıkarılan, İstanbul ve
da en az üç hafta bekletildikten sonra çevresinde yapılarda bolca kullanılan,
kullanılmalıdır. özellikle sarayda ve mutfaklarındaki
Tuğla tozu ve kırığı: Kireç esaslı harç- ocaklarda kullanılmış olan, bu nedenle
98 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

od taşı olarak adlandırılan taşın öğü- Analiz sonuçlarına göre; silis ora-
tülmüş tozudur. Taş, dasitik-riyolitik nı, standartlarda istenen seviyelerde
tüf yapılıdır. Oldukça sert, sıkışmış olup, etkin olmayan kuvars türü ol-
ve içinde yer yer volkan bombası ola- madığı, Al2O3 ve CaO, Na2O ile bağ-
rak tanımlanan lav parçaları içermek- lı olarak plajioklas türü feldspatlar
tedir. Ocakta taşlar, bitkisel toprak ile Fe2O3 ve MgO’nun varlığı ve ren-
altında açık yeşil-beyaz olarak görül- gin yeşil olması, olivin ve ojit varlı-
mekte, derinlere indikçe renk koyu- ğından ileri gelmektedir. Bu sonuç-
laşmaktadır (Şekil 5). Taşta bulunan lar, Kaytazdere tüfünün aktiflik ora-
siyah benekler, feldspatlı tanelerin bo- nının yüksek olacağını göstermekte-
zularak ayrışmasından oluşmakta ve dir. Puzzolanik etkinlik deneyleri TS
taşı zayıflatmaktadır. Deneysel ça- 25 numaralı standarda uygun olarak
lışmada taş öğütülmüş ve 125 mik- yapılmıştır. Deneylerde kullanılan ki-
rometrelik elekten elenerek kullanıl- reç, sönmemiş kireç olarak alınmış;
mıştır. Malzemenin kimyasal anali- laboratuvar ortamında söndürülerek
zi, Matel Hammadde A.Ş. Laboratu- kapalı olarak korunmuştur. Deneyler-
varı’nda yapılmış olup, sonuçlar Tab- de kullanılan kirecin kimyasal özel-
lo 1’de gösterilmiştir. likleri aşağıdaki gibidir (Tablo 2):

Tablo 1. Kaytazdere puzzolanının kimyasal analiz sonuçları

% % % % % % % % % % % %
örnek
SiO2 Al2O3 Fe2O3 TiO2 CaO MgO Na2O K 2O MnO P 2O 5 Kız.K. Toplam

KD.P 61,23 16,77 3,42 0,56 5,97 1,29 3,16 1,08 - - 6,51 100,00

Şekil 5.
Kay-
tazdere
taş
ocakları

Tablo 2. Sönmemiş kirecin kimyasal özellikleri

Analizler Ortalama T S 30 standardı


Aktif CaO % 85 Min 80
MgO % 1,5 Maks 5
SO3 % 0,8 Maks 2
CO2 % 5 Maks 7
Asitte çözünmeyen madde % 1 Maks 1,5
Metal Oksitler (R2O3) % 0,5 Maks 1
Verimlilik 3 Min 2,6
Özgül kütle (g/cm3) 2,23 -
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 99

Tablo 3. Puzzolanlı harçların mekanik değerleri

Eğilme Basınç
Örnek a B Eğilme Basınç Basınç
dayanımı dayanımı
No. (mm) (mm) yükü (N) yükü (N) yükü (N)
(N/mm2) (MPa)

BT121 41,07 39,86 1100 20000 21000 2,53 12,52

BT122 41,25 39,79 1150 22000 22000 2,64 13,4

BT123 41,38 39,77 1300 22000 22000 2,98 13,4

Tablo 4. Onarımlarda kullanılacak horasan harçlarının 1 hafta sonundaki mekanik özellikleri

Ortalama
Eğilme
Örnek Boyutlar Eğilme Basınç yükü Basınç yükü basınç
dayanımı
No. (mm) yükü (N) 1.parça (N) 2.parça (N) dayanımı
(N/mm2)
(MPa)

1 42,97/39,87/160 1400 18000 18000 3,1 10,5

2 42,68/39,87/160 1300 17000 17000 2,9 10,0

3 42,06/39,90/160 1150 17000 17000 2,6 10,0

Tablo 5. Onarımlarda kullanılacak horasan harçlarının 1 ay su içinde kaldıktan sonraki


mekanik özellikleri

Eğilme Basınç
Örnek Boyutlar Eğilme Basınç yükü Basınç yükü
dayanımı dayanımı
No. (mm) yükü (N) 1.parça (N) 2.parça (N)
(N/mm2) (MPa)

2H1 40,57/39,91/160 800 22000 22000 1,8 13,75

Şekil 6-b. Laboratuvarda hazırlanan


Şekil 6-a. Horasan harcı örneği horasan harcı yüzey dokusu
100 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

Standartta belirtilen oranlarda ki-


reç, puzzolan ve RILEM kumu kul-
lanılarak hazırlanan harçlar, 55oC’de
bir hafta buhar altında kürlendikten
sonra, eğilme ve basınç deneyleri ya-
pılmıştır. Deney sonuçları Tablo 3’te
gösterilmiştir.
TS 25 standardına göre, bir mal-
zemenin puzzolanik özellik taşıması
için, kimyasal bileşiminden başka, me-
kanik değerlerinin en az aşağıdaki de- Şekil 7. Anemas Zindanları harcı
ğerlerde olması gereklidir:
[ Eğilme dayanımı = 1 N/mm2; tekrar bileşimler hazırlanmış ve uy-
Basınç dayanımı = 4 MPa ] gulanmıştır (Şekil 7).
Malzemenin TS değerlerine uygun Resimden görülebileceği gibi, harç-
bulunmasından sonra, horasan harcı ların uygulamaları başarılı olmuş, uy-
içindeki davranışını araştırmak üzere; gulamadan sonraki kış mevsiminde,
uygulanması düşünülen bir Bizans ya- yağmur ve don etkisi geçiren taze harç-
pısından alınan harç örneklerindeki ki- larda herhangi bir dökülme, ayrılma ve
reç/tuğla tozu ve kırığı oranlarına uy- bozulma görülmemiştir.
gun olarak, kireç ile tepkimeye girecek
miktarlarda puzzolan katkısı katılarak SONUÇ VE ÖNERİLER
harç örnekleri hazırlanmış, bir haftalık Ülkemiz, eski eserlerin korunması
kürleme sonunda ortalama 10 MPa’lık ve onarımı için geniş bir çalışma içine
basınç dayanımı bulunmuştur (Şekil girmiştir. Çoğu tarihi yapıların harç-
6-a,b). Sonuçlar Tablo 4’te görülmek- ları, özgün dokuda ve yöresel malzeme
tedir. Aynı karışım ile hazırlanan ör- özelliklidir. Yeni uygulamalarda eski
nekler kürlemeden sonra 1 ay su için- harçlar ile bağdaşacak, benzer mekanik
de bekletilmiş, bu süre içinde harç da- özelliklerin yanında, benzer su ve bu-
ğılmadığı gibi, dayanımının 14 MPa’ya har geçirimlilik değerlerine sahip harç-
yükseldiği görülmüştür. Aynı süre açık lara gereksinim olacaktır. Eski eser
havada bekletilen örneklerde dayanım onarımlarında kesinlikle çimento kul-
azalması görülmemiştir (Tablo 5). lanılmamalıdır. Ülkemizin %10 gibi
Laboratuvar sonuçlarının olumlu büyük bir alanına yayılmış puzzolanik
bulunmasından sonra, Ayvansaray’da tüflerin kullanımı, onarımlarda malze-
bulunan Anemas Zindanları ile me ihtiyacını büyük ölçüde karşılaya-
Edirnekapı’daki Tekfur Sarayı’ndan bileceği gibi; hatalı malzeme kullanı-
alınan harç örneklerinin dokusun- mından ileri gelen sorunların gideril-
da ve benzer kireç/agrega oranlarında mesinde de yardımcı olacaktır.
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 101

KAYNAKÇA

Akman M.S., Güner A., Aksoy İ.H., 1986, “The History and Proporties of Khorasan Mor-
tar and Concrete”, Turkish and Islamic Science and Technology in the 16th Century, Vol. I, ITU Research
Center of History of Science and Technology, İstanbul, s.101-112.

Bayramgil O., 1959, Petrografi, İ.Ü. yayını, İstanbul.

Böke H., Akkurt S., İpekoğlu B., 2004, “Tarihi Yapılarda Kullanılan Horasan Harcı ve Sıvaları-
nın Özellikleri”, Yapı, S:269, Y.E.M. yayını, İstanbul, s.90–95.

Daştan A., 2005, Pişmiş Killerin Puzzolanik Özellikleri, İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Y.Lisans Tezi, İs-
tanbul.

Ketin İ., 1983, Türkiye Jeolojisi’ne Genel Bir Bakış, İTÜ Vakfı yayını, İstanbul.

Koçu N., 1997, Konya Çevresindeki Volkanik Tüflerin Yapı Malzemesi Olarak Değerlendirilmesi ve Özelliklerinin
Belirlenmesi Üzerine Bir Araştırma, İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Doktora Tezi, İstanbul.

Okay A.C., 1957, Mineraloji Ders Kitabı, İÜ yayını, İstanbul.

Postacıoğlu B., Çakıroğlu N., Ortacıbaşı, N., 1960, Kayseri Puzolanları, İTÜ Mim. Fak. Yapı Araş-
tırma Kurumu, Seri:C, Sayı:1, İstanbul.

Satongar Ş.L., 1994, İstanbul Şehir Surları Horasan Harçları Üzerine bir Araştırma, İTÜ Fen Bilimleri
Enstitüsü Y.Lisans Tezi, İstanbul.

“Testing Methods For Pozzolanas”, Practical Action, Technical Brief, The Schumacher Centre for
Technology & Development, UK.

TS 25, 2008, Doğal Puzolan (tras)-Çimento ve Betonda Kullanılan Tarifler, Gerekler ve Uygunluk Kriterleri,
Türk Standartları Enstitüsü, Ankara.
102 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

TARİHİ HAMAM YAPILARINDA YAPISAL SORUNLAR


VE GÜÇLENDİRME UYGULAMALARI
Özet
Selçuklu ve Osmanlı dönemi mimarlığında hamamlar, halkın yı-
kanma gereksinimini sağlayan ve günlük yaşantıda önemli yeri olan sos-
yal yapılardır. Hamamlar, genelde yalın dış duvarlarına karşın, farklı bo-
yutlarda kubbe ve tonozlardan oluşan üst örtü sistemiyle hareketlendiril-
miş kütle özelliklerine sahiptir. Soyunmalık, ılıklık ve sıcaklık mekân di-
zisinden oluşan plan şemaları, üst örtüye geçiş elemanları ve ışık gözleriy-
le zenginleştirilmiş kubbe ve tonozlarıyla etkileyici mekân özellikleri, ha-
mam yapılarına mimari değer kazandırır.
Bu çalışmanın amacı, Osmanlı dönemi bir grup hamamda, yapısal so-
runları belirlemek ve yapısal güçlendirilmeleri konusunda alınacak karar-
ları yönlendirmek için bir güçlendirme uygulamasını sunmaktır. İnceleme
konusu olarak seçilen hamamlar; Batı Anadolu’da Urla, Seferihisar ve Tire
ilçe merkezleri ile onlara yakın köy yerleşmelerinde yer alan, terk edilmiş
ve mütevazı boyutlarda olan örneklerdir. İncelenen hamamlarda ana yapı
malzemeleri; taş, tuğla ve bağlayıcı olarak kireç harcıdır. Duvar yüzeyle-
ri dışta sıvasız, içte kireç ve horasan sıvalı; üst örtüyü oluşturan tonoz ve
kubbelerin iç ve dış yüzeyleri ise horasan sıvalıdır.
Çalışmada; yapısal sorunlar, gözleme dayalı analizlerle belgelenmiş, ta-
nımlanmış, hasar tipleri belirlenmiş ve sınıflandırılmıştır. Yerinde yapılan
incelemeler sonucu belirlenen yapısal sorunlar; yapının bir bölümünün yı-
kılmış olması, yapı elemanının tümüyle ya da kısmi kaybı, örgüde gevşeme
ve boşalmalar ile çatlaklar olarak gruplandırılmıştır. Güçlendirme uygula-
ması örneklenen Tire Tahtakale Hamamı’nda ise taşıyıcı sistem ve malze-
me analizleri sonucunda hasar çeşitliliğine göre güçlendirme teknikleri ge-
liştirilmiştir.

Prof. Dr. BAŞAK İPEKOĞLU* güçlendirilmeleri konusunda alınacak


GİRİŞ kararları yönlendirmek için bir güçlen-
Osmanlı dönemi hamamları; plan ve dirme uygulamasını sunmaktır.
mekân özelliklerinin yanı sıra, döne- İncelenen hamamlar; Batı
min estetik anlayışını yansıtan ve ya- Anadolu’da, Urla ve Seferihisar ilçe
pım tekniğiyle bütünleşmiş zengin üst merkezleri ile merkeze yakın köy yer-
örtü süslemeleri, malzeme kullanımla- leşmeleri ve Tire ilçe merkezinde bu-
rı, ısıtma ve su tesisatı sistemleri açı- lunmaktadır. Örnekler; Urla’daki Çifte
sından tarihi, mimari ve kültürel de- Hamam (Hersekzâde Ahmet Paşa Ha-
ğerler taşırlar. Bu çalışmanın ama- mamı), Kamanlı mevkiinde Kamanlı
cı, Osmanlı dönemi bir grup hamamda Hamamı (Yahşi Bey Hamamı), Özbek
yapısal sorunları incelemek ve yapısal Köyü Hamamı, Seferihisar’daki Büyük

* İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Mimarlık Fakültesi, Mimari Restorasyon Bölümü e-posta: basakipekoglu@iyte.edu.tr
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 103

Şekil 1. Tire Hekim Hamamı: Doğudaki Şekil 2. Urla Hersekzade Ahmet Paşa
mekânlar, yol açılması sırasında Hamamı: Sıcaklık ana mekân ve halvet
yıkılmıştır (2008) kubbeleri bütünüyle yok olmuştur (2008)

Hamam, Ulamış Köyü Hamamı, Düz- redirler. Çalışma konusu olarak belirle-
ce (Hereke) Köyü Hamamı, Tire’deki nen Urla ve Seferihisar örnekleri, daha
Tahtakale Hamamı, Yeniceköy Hama- önce yapım teknikleri ve malzeme kul-
mı, Karagazi Hamamı, Şeyh Hamamı lanımları açısından incelenmiş (Rey-
ve Hekim Hamamı’dır. Bölgeye özgü han, 2004; Reyhan ve İpekoğlu, 2004;
yapım teknikleri ve malzeme kullanı- Reyhan ve İpekoğlu, 2006), Tire ör-
mı konusunda bilgi sunan bu hamam- nekleri mimari ve tarihi özellikleri açı-
ların, kitabeleri olmamasına rağmen, sından çeşitli araştırmalarda ele alın-
mimari özellikleri dikkate alındığın- mış (Armağan, 1983 ve 2003; Çak-
da, yapım tarihleri onbeşinci ve onal- mak, 2002), ayrıca bu çalışma kapsa-
tıncı yüzyıllar olarak ileri sürülebilir. mında güçlendirme uygulaması sunu-
Uzun yıllardır işlevlerini kaybetmiş ol- lan Tahtakale Hamamı’nın rölöve ve
maları, bakımsızlık ve kasıtlı tahribat restitüsyon çalışmaları ile restorasyon
nedeni ile, tarihi kimliklerini kazandı- projesi kapsamında irdelenmişlerdir1.
ran mimari özelliklerini yitirmek üze- Bu çalışma, hamamların yapısal

1
Kaplan Ç. D., Murtezaoğlu F., Saygı G., 2007, “Tire Tahtakale Hamamı’nın Tanıtılması ve Değerlendirilmesi”, İYTE
Mimari Restorasyon Bölümü Yayınlanmamış Araştırma Raporu, İzmir.
Kaplan Ç. D., Murtezaoğlu F., Saygı G., İpekoğlu B., Tunçoku S.S., Çulcu Eğercioğlu S., 2007, “İzmir, Tire İlçesi, Tahta-
kale Hamamı Rölöve, Restitüsyon ve Restorasyon Projesi Raporu”, İYTE Mimari Restorasyon Bölümü, İzmir, (İzmir II Numara-
lı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’na sunulan proje eki rapor).
Tire Belediyesi’nin koruma çalışmaları kapsamında, Tire Tahtakale Hamamı’nın restorasyonu planlanmış; ilk rö-
löve ve restitüsyon çalışmaları ile restorasyon projesi, Yüksek Mimar-Restorasyon Uzmanı Sevinç ÇULCU EĞER-
CİOĞLU tarafından hazırlanmıştır. Hazırlanan çalışma, İzmir II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma
Bölge Kurulu’nca değerlendirilerek, alınan 14.12.2006 tarih ve 2609 sayılı kararla projedeki eksikliklerin giderile-
rek çalışmanın yeniden Kurul’a iletilmesi istenmiştir. Bu aşamada, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Mimarlık Fa-
kültesi, Mimari Restorasyon Bölümü ile Sayın Eğercioğlu’nun koordinasyon sağlaması üzerine; Mimari Restoras-
yon Bölümü, Yüksek Lisans Programı, 2006-2007 Eğitim Öğretim Yılı Bahar yarıyılında ‘RES 502 Mimari Resto-
rasyon Tasarımı II’ dersi kapsamında “Tire Tahtakale Hamamı Restorasyon Projesi”, Prof. Dr. Başak İPEKOĞLU ve
Yrd. Doç Dr. S. Sarp TUNÇOKU yönetiminde, Arş.Gör. Kader Reyhan ve öğrenciler Çağlayan Deniz KAPLAN, Fulya
MURTEZAOĞLU ve Gamze SAYGI tarafından hazırlanmış ve karşılıksız bir yardım olarak Tire Belediyesi’ne iletil-
miştir. Çalışma, İzmir II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 24.10.2007 tarih ve 3369
sayılı kararı ile uygun görülmüştür. Restorasyon uygulamaları, Mayıs 2008’den bu yana Tire Belediyesi, proje mü-
ellifi kurum ve müteahhit firmanın koordinasyonu ile yürütülmektedir. Restorasyon uygulaması, Kalan Mühen-
dislik Mimarlık Tic. ve İnş.Ltd.Şti. tarafından gerçekleştirilmektedir.
104 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

sorunlarının belirlenmesi üzerine yo- İNCELENEN HAMAMLARDA


ğunlaştırılmıştır. Yapılar, yerinde ya- YAPISAL SORUNLAR
pılan gözlemler ve fotoğrafik tespit Çalışma konusu hamamlardaki ya-
çalışmaları ile incelenmiştir. Güçlen- pısal sorunlar, temel olarak uzun yıl-
dirme uygulaması sunulan Tire Tah- lardır kullanım dışı kalmış olmala-
takale Hamamı ise restorasyon proje- rı nedeniyle bakımsızlık ve kasıtlı tah-
si kapsamında incelenmiş, taşıyıcı sis- ribat sonucu oluşmuştur. Bunun yanı
tem ve malzeme analizleri sonucunda sıra, Tire’deki bazı hamamlar, yol
hasar çeşitliliğine göre güçlendirme açma çalışmaları nedeniyle kısmi ola-
kararları geliştirilmiştir. rak yıkılmıştır. Yapısal sorunlar; ya-
Urla ve Seferihisar hamamlarında pının bir bölümünün yıkılmış olma-
çevrede zengin kaynakların oluşu nede- sı, yapı elemanının tümüyle ya da kıs-
ni ile kireç taşı, Tire hamamlarında ise mi kaybı, örgüde gevşeme / boşalma ve
kayrak taşı, duvarlarda ana yapı mal- çatlaklar olarak gruplandırılmıştır.
zemesi durumundadır. Ancak, taş mal- 1. Yapının bir bölümünün yıkılmış ol-
zeme çoğunlukla iri parçalar halinde- ması: Tire Şeyh Hamamı ile Hekim
ki tuğla ile birlikte kullanılmıştır. Ke- Hamamı’nın bir bölümü, yol açılma-
merler, üst örtüye geçişi sağlayan Türk sı nedeniyle yıkılmıştır. Bu durum, ha-
üçgeni, tromp, pandantif elemanları ve mamlarda büyük tahribat oluşturmuş-
üst örtüyü oluşturan kubbe ve tonoz- tur. Yapılar hem mimari, hem de yapı-
lar çoğunlukla tuğladır. Kireç harcı ise sal olarak kayba uğramıştır (Şekil 1).
strüktür sisteminde bağlayıcı malze- 2. Tüm yapı elemanının kaybı: Du-
me olarak, taş ve tuğla örgüleri arasın- var, kubbe, kubbecik ve döşemele-
da yerini almıştır. Diğer bir strüktü- rin yapısal eleman olarak kaybıdır.
rel yapı malzemesi olarak ahşap, yatay- Urla Hersekzade Ahmet Paşa Hama-
da tüm yapıyı çepeçevre dolaşarak, üst mı ile Kamanlı Hamamı ve Tire Ye-
yapıdan aldığı yükleri homojen biçim- niceköy Hamamı soyunmalık mekânı
de alt kısımlara ve dolayısıyla temelle- duvarları, tümüyle yok olmuş du-
re aktarmak üzere kullanılmıştır. Ça- rumdadır. Urla’daki Hersekzade Ah-
lışılan hamamların tamamında, duvar met Paşa Hamamı erkekler kısmı-
dış yüzleri sıvasız, iç yüzleri sıvalıdır. nın sıcaklık ana mekân ve güney yön-
Su ya da su buharına maruz olmayan deki halvet kubbeleri (Şekil 2), Düz-
soyunmalık gibi mekanlarda kireç sıva ce (Hereke) Hamamı’nın güneybatı ve
kullanılırken, ılıklık, sıcaklık, su de- kuzeydoğu halvet kubbeleri, Kaman-
posu gibi doğrudan su ile temas halin- lı Hamamı’nın ılıklık kubbesi ve Tire
de olan mekanların duvarlarında, kub- Karagazi Hamamı’nın sıcaklık mekânı
be ve tonoz yüzeylerinde yalıtım amaç- kubbeleri tümüyle yok olmuştur. Tire
lı olarak horasan sıva kullanılmıştır. Karagazi Hamamı’nda tüm kubbelerin
Sıhhi tesisat elemanı olan piş- muntazam bir biçimde yıkılmış olma-
miş kilden yapılan künkler, duvar- sı insan tahribatı sonucu oluştuğu iz-
larda yatay olarak sıcak veya soğuk lenimini vermektedir. Düzce (Hereke)
su dağılımını sağlamak üzere, düşey Hamamı soyunmalık mekânının ışık-
olarak da dumanın dışarıya atılma- lığı, Tire Tahtakale Hamamı sıcak-
sını sağlamak üzere kullanılmıştır. lık ana mekân kubbesi üzerindeki kub-
Künkler, kubbe ve tonozlarda ise ışık becik ve Urla’daki Hersekzade Ahmet
alımını sağlamaktadır. Paşa Hamamı erkekler kısmının ılık-
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 105

Şekil 3. Urla Hersekzade Ahmet Paşa Şekil 4. Düzce (Hereke) Hamamı:


Hamamı: Kadınlar bölümü-güneydoğu Soyunmalık mekânı duvar örgüsünün alt
halvet kubbesinde kısmi kayıp (2008) kotlarında gevşeme ve boşalma (2008)

lık yan birim tonozu tümüyle çökmüş- ve zemin altında düzenlenmiş cehen-
tür. Bu tür yapısal sorunlarda, bakım- nemlik mekânının, insan eliyle yapı-
sızlık nedeniyle oluşan bitkilerin örgü lan tahribat sonucu büyük ölçüde yok
içine nüfuz ederek gevşeme ve boşal- olduğu görülebilmektedir. Ayrıca, dö-
malara neden olduğu ve zamanla örgü- şeme ile birlikte düzenlenmiş olan seki
nün dağılarak kubbenin çöktüğü düşü- ve kurnalar ile atık su kanalları da ya-
nülebilir. Döşeme sisteminin tümüyle pılan tahribat sonucu yok olmuş du-
yok olduğu durum ise Tire Tahtakale rumdadır.
Hamamı’nda örneklenmektedir. 4. Örgüde gevşeme / boşalma: İncele-
3. Yapı elemanlarında kısmi kayıp- nen hamamların bir kısmında, kubbe-
lar: Duvarlar, tonozlar, kubbeler ve dö- lerdeki kısmi ya da bütünüyle kayıp-
şemelerdeki kısmi kayıplardır. Urla lar sonucu, yapı yağmur sularına açık
Hersekzade Ahmet Paşa Hamamı’nın hale gelmiş; içeri giren yağmur sula-
ılıklık duvarında, ılıklık ve kuzeybatı rı kubbe ve duvar örgüsünde gevşeme
halvet kubbelerinde ve kadınlar bölü- ve boşalmalara neden olmuştur (Şekil
mü güneydoğu halvet kubbesinde kıs- 4). Suyun kapilarite ile duvar içindeki
mi kayıplar tespit edilmiştir (Şekil 3). hareketi, zaman içinde taş, tuğla, harç
Bunlar, kasıtlı tahribat izlenimi ver- ve sıvada hasara yol açmıştır. Yerden
mektedir. Ulamış Hamamı ve Kaman- yükselen nem ile taşınan tuzların du-
lı Hamamı’nın dış duvarları ile Düz- var yüzeyinde buharlaşması sonucu,
ce (Hereke) Hamamı’nın sıcaklık ana malzemelerin fiziksel ve kimyasal ya-
mekânı iç duvarlarında kasıtlı tahribat pısını bozucu etkiler ortaya çıkmıştır.
sonucu kısmi kayıplar meydana gel- Diğer yandan, gece-gündüz arasındaki
miştir. Özbek Köyü Hamamı’nın so- ısı farklılıkları ve geçiş mevsimlerinde
yunmalık mekânı duvarlarındaki kısmi ani iklim değişikliklerinin malzeme-
kayıplar ise ahşap çatısının yıkılmış ol- lerde yorulmalara neden olduğu ve ör-
masından kaynaklanmıştır. İncelenen güde gevşeme ve boşalmalara yol açtı-
hamamlarda, döşemeler kısmi olarak ğı ileri sürülebilir. Ayrıca, çatıda kub-
tahrip edilmiştir. Örneğin; Hersekzade beler arasında oluşan moloz tabakasın-
Ahmet Paşa Hamamı erkekler bölümü da gelişen bitkiler, yoğun yağışlardan
sıcaklık ana mekânının döşeme taşları sonra suyu yapı bünyesine aktararak
106 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

nemli bir ortam oluşmasına yol açmış-


tır. Yağmur sularının binadan uzak-
laştırılamaması; yosun, liken ve otla-
rın gelişmesine uygun ortam hazırla-
mış ve bu tür bitkiler, yapı malzemele-
ri üzerine yerleşerek onların bozulma-
sına neden olmuşlardır. Bunların yanı
sıra, terk edilmiş durumdaki bu ha-
mamlarda, böcek ve fare gibi hayvan-
ların da örgü malzemelerine zarar ve-
rici etkileri gözlemlenmiştir.
5. Çatlaklar: İncelenen hamamlar- Şekil 5. Ulamış Hamamı: Ilıklık / sıcaklık
da çatlakların nedenleri; zemindeki ana mekân kuzeydoğu birimi beşik
oturmalar, aşırı yükleme, bitkiler, in- tonozunda bitki oluşumu sonucu oluşan
san tahribatı ve sonradan yapılan ha- çatlaklar (2008)
talı müdahaleler olarak çeşitlenmekte-
dir. Tire Hekim Hamamı kadınlar bö- rüzgârla taşınan tohumlar, ortamın
lümünün duvarında oluşan derin çat- nemli ve uygun şartlarında, olağanüs-
lağın, yapının yakın çevresindeki imar tü görünümde flora örtüsü meydana
faaliyetleri nedeniyle zeminde oluşma- getirmiştir. Bu bitkiler köklenip geliş-
sı muhtemel hareketler sonucu olduğu tikçe, yatay ve düşey yayılma arttıkça
ileri sürülebilir. Yapının hemen yanın- yapılarda önemli çatlaklar oluşmuş-
da yapılan yol ve çevredeki diğer inşa- tur. Duvar örgüsü içinde büyüyüp ge-
at faaliyetleri sonucu, zemindeki den- lişen ağaçlar, duvarların yarılmasına
genin değişmesine bağlı olarak, fark- neden olmuştur. Ulamış, Kamanlı ve
lı oturmaların oluştuğu düşünülebi- Düzce (Hereke) hamamlarında bitki
lir. Örneklerin bir kısmında üst örtü- oluşumları sonucu meydana gelen çat-
nün zamanla toprak ve bitki ile örtül- laklar, ciddi yapısal sorunlar olarak
mesi sonucu aşırı yük oluşarak, kubbe- belirlenmiştir (Şekil 5).
leri taşıyan kemerlerde çatlaklar oluş- İncelenen hamamların bir kısmında,
muştur. Tire Tahtakale Hamamı, Ula- bazı yapı elemanlarının insan tahribatı
mış Hamamı ve Kamanlı Hamamı, bu nedeniyle hasar görmesi sonucu, çatlak-
durumun örneklendiği hamamlar ola- lar meydana gelmiş olduğu ileri sürüle-
rak gösterilebilir. bilir. Düzce (Hereke) Hamamı, sıcaklık
Hamamlarda gözlenen çatlakların ana mekânı ile güneydoğu halvet biri-
temel nedenlerinden biri de bitki olu- mi arasındaki duvar ile ona eklemlenen
şumlarıdır. Çevreden rüzgarla sürük- kemerin bir bölümünün tahrip edilmesi
lenen, özellikle tarlaların sürülmesi sonucu çatlaklar oluşmuştur.
sırasında ve sonrasında oluşan toz bu- Yapılara sonradan yapılan hata-
lutları, atmosferdeki diğer organik ta- lı müdahaleler, çatlakların nedenleri
neciklerle birleşip yağmurla yapıla- arasındadır. Kamanlı Hamamı sıcak-
rın çatlak, yarık ve boşluklarında bi- lık ana mekânı batı duvarı ile Seferihi-
rikmişlerdir. Biriken bu tortular, za- sar Büyük Hamam soyunmalık mekânı
man içinde yapının bünyesindeki ay- doğu duvarında, sonradan açıklıklar
rışmalar sonucu zenginleşerek, toprak oluşturulması sonucu duvarlarda çat-
modeli bir ortam oluşturmuştur. Yine laklar ortaya çıkmıştır.
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 107

Şekil 6.
Kuzeybatı
cephedeki
hasar (2008)

Şekil 7. Sıcaklık ana mekânının duvarları


ve kemer ayaklarındaki hasarlar (2008)

HAMAM YAPILARININ lık ve doğal koşullar nedeniyle oldukça


GÜÇLENDİRİLMESİNDE hasar görmüştür.
BİR UYGULAMA ÖRNEĞİ: Hamam, günümüzde üç ayrı mülki-
TİRE TAHTAKALE HAMAMI2 yete aittir. Güçlendirme uygulamaları
İnceleme konusu olarak seçilen erkekler kısmının yıkanma bölümlerin-
Urla, Seferihisar ve Tire’de bulunan de gerçekleştirilmiştir. Erkekler kısmı-
hamamlardaki yapısal sorunların çö- nın yapısal sorunları; büyük ölçüde in-
zümüne yönelik geliştirilecek onarım san tahribatından, üst örtüsünde oluşan
projelerinde, taşıyıcı sistemin güç- hasarlardan, kuzeybatı duvarında son-
lendirilmesi birincil önem taşımakta- radan oluşturulan giriş açıklıklarından
dır. Belli başlıklar altında gruplandı- ve döşemelerinin tahrip edilmiş olma-
rılan yapısal sorunlar,Tire Tahtakale sından kaynaklanmıştır.
Hamamı’nda ayrıntılı olarak incele- Tahtakale Hamamı, özgün işlevi-
nerek, hazırlanan restorasyon proje- ni kaybettikten sonra, bir dönem depo
si kapsamında güçlendirme kararları olarak kullanılmaya başlanmış ve er-
öngörülmüştür. kekler kısmı yıkanma mekânlarının
kubbe ve tonozlarının üzerine dışta
TİRE TAHTAKALE HAMAMINDA bütünüyle bir kırma çatı yapılmıştır.
YAPISAL SORUNLAR Daha sonra yapı terk edilince, bakım-
İzmir’in Tire ilçesinde bulunan ve sızlık nedeniyle, sonradan eklenen çatı
15.yüzyıla tarihlenen Tahtakale Ha- özgün kubbe ve tonozlar üzerine yıkı-
mamı, Osmanlı dönemi hamam mima- larak moloz yığını oluşmuştur. Bunun
risinin başlıca örneklerinden biridir. sonucu olarak, üst örtü giderek tahrip
Çifte hamam olarak tasarlanan yapı, olmuş, çatı üzerinde bitkiler büyümüş
işlevini yitirdikten sonraki dönemlerde ve bakımsızlık nedeniyle kubbe ve to-
yapılan hatalı müdahaleler, bakımsız- nozlarda oluşan çatlaklar, yağmur su-

2
Yazının bu bölümündeki bilgiler, “Tire Tahtakale Hamamı Yapısal Onarım Sorunları ve Güçlendirme Uygulamaları” isimli ya-
yınımıza dayanarak hazırlanmıştır. (Kaplan Ç. D., Murtezaoğlu F., İpekoğlu B., 2009, “Tire Tahtakale Hamamı Yapısal
Onarım Sorunları ve Güçlendirme Uygulamaları”, Uluslararası Katılımlı Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Gü-
venle Devredilmesi Sempozyumu – 2, (15-17 Ekim 2009), Diyarbakır, Türkiye)
108 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

yunun yapı içine girmesine yol açmış-


tır. Çatı üzerinde büyüyen bitkilerin,
kubbe ve tonozlar üzerinde buldukla-
rı boşluklarda ve kuzeybatı cephe yüze-
yinde gelişerek çatlakların oluşmasına
neden oldukları gözlenmiştir.
Kuzeybatı cephesinin üst kotların-
da, duvar örgüsü yer yer yok olmuş-
tur. Yapının depo olarak kullanıldı-
ğı dönemde, bu cephede oluşturulan gi-
riş açıklıkları, duvarda strüktürel hasa-
ra neden olmuştur. Sıcaklığın kuzeybatı Şekil 8. Sıcaklıkta duvar örgüsündeki
eyvanına ve batıdaki halvete sonradan boşalmaların tamamlanması (2008)
açılan kapılar arasında kalan duvar, ey-
vana girişi sağlayan kemer ve batı hal-
vetine sonradan açılan giriş açıklı-
ğı üzerinde kırılmış durumdaki lento-
dan gelen yük karşısında kesitin yeter-
siz kalması sonucu hasar görmüş, örgü-
de boşalmalar oluşmuştur. Bu hasar so-
nucunda da eyvana açılan giriş kemeri
üzerinde ve yukarısındaki duvarda çat-
laklar meydana gelmiştir (Şekil 6).
İçte, sıcaklık ve ılıklık kubbelerinin
üst kısımlarında, bu bölümlerin depo Şekil 9. Kemerlerdeki çatlakların onarımı (2008)
olarak kullanıldığı yıllarda; bakımsız-
lık, insan tahribatı ve yağmur suyu ne- sı, yapı içinde zeminden yükselen nem
deniyle kısmi yıkılmalar oluştuğu tes- problemi oluşturmuştur. Yapı içeri-
pit edilmiştir. Kısmi göçüklerin ol- sine giren yağmur sularının döşeme
duğu üst örtüden gelen yağmur sula- üzerinde birikmesi ve döşeme altı-
rı, kubbe ve tonozlar ile duvar ve ke- na sızması sonucu, burada oluşan ne-
mer örgülerinde, özellikle kış aylarında min duvarlara nüfuz ederek gevşeme-
büzülme-genleşme ile derzlerin boşal- lere neden olduğu anlaşılmaktadır.
masına, örgünün gevşemesine ve kısmi Yağmur suyunun etkisiyle, iç duvar-
kayıplara neden olmuştur. ların alt kotlarında taş örgüde boşal-
Ana sıcaklık mekânı ile kuzeydo- malar meydana gelmiş, kemer ayak-
ğu ve güneybatı eyvanları arasındaki ke- ları ve duvarların köşe kısımlarında
merlerin kilit bölgelerinde meydana ge- tahribat oluşmuştur (Şekil 7). Bun-
len çekme çatlakları, önemli yapısal so- ların yanı sıra, künk hatları boyun-
runlar arasındadır. Bu çatlakların, üst ca, duvarlar insanlar tarafından tah-
örtü üzerine sonradan yapılan çatı yü- rip edilmiş, künkler kırılmış, sökül-
künden kaynaklandığı ileri sürülebilir. müş ve duvarlara zarar verilmiştir.
Diğer yandan, özgün döşeme mer- Sıcaklık, ılıklık, su deposu ve keçelik
merlerinin sökülerek cehennemlik bö- mekânlarında, yağmur suyu ve insan
lümünün tümüyle tahrip edilmiş ol- tahribatı sonucu özgün sıvalarda ka-
ması ve zeminin toprak dolgu olma- yıplar olduğu belirlenmiştir.
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 109

gün örgü sisteminde tamamlanmış, bo-


şalan derzlerde tamamlama yapılmış-
tır (Şekil 8). Derz onarımlarında, öz-
gün harç malzemeye uyumlu olacak şe-
kilde bir ölçek hidrolik kireç esaslı ha-
zır harç, bir ölçek mermer tozu ve kırı-
ğı ile iki ölçek yıkanmış kum karıştırı-
larak, harç hazırlanmıştır.
Su sistemine ait kırılmış ve yok ol-
muş künklerin yerine, onarım sırasın-
da altıgen formlu künkler yerleştiril-
Şekil 10. Kemerlerdeki çatlaklara miştir.Kemerlerde oluşan çekme çat-
yerleştirilen enjeksiyon tüpleri (2008) lakları ve üst örtü geçiş elemanların-
da oluşan çatlaklar, enjeksiyon yönte-
GÜÇLENDİRME UYGULAMALARI mi ile, hidrolik kireç harcı kullanılarak
Restorasyon projesi kapsamında, onarılmıştır (Şekil 9). Öncelikle, çat-
yapısal sorunların ve hasarların çözü- lak kısımların her iki yönündeki sıva-
müne yönelik olarak geliştirilen karar- lar, 25-30cm temizlenerek açılmıştır.
ların ana ilkesi; özgün yapım tekniği, Çatlakların içi ve boşluklar temizlen-
yapısal detaylar ve malzemelerin koru- dikten sonra, uygun aralıklarla enjek-
narak sağlamlaştırılması olmuştur3. siyon tüpleri yerleştirilmiş ve hidrolik
Sıcaklık mekânının toprak dol- kireç esaslı tamir malzemesi ile doldu-
gu zemininin boşaltılarak cehennemlik rulmuştur (Şekil 10). Son olarak, ona-
bölümünün araştırılması için yapılan rılan çatlakların çevresinde derz ona-
kazı sonucu, cehennemlik bölümünün rımı yapılmış ve düzeltme harcı ile dış
tamamen yok edilmiş olduğu, sadece kısımları düzeltilmiştir.
duvarların alt hizalarında yer alan du- Sıvalar, kabaran ve dökülen kısım-
man boşluklarının varlığı belirlenmiş- larda raspa edilmiş; ancak özgün sıva-
tir. Yine bu süreçte, yapısal sorunların
lar, korunabilen kısımlarda yerinde bı-
temel kaynaklarından biri olan çatıda-
rakılmıştır. Sıva raspası yapılan kısım-
ki moloz yığını kaldırılmıştır. Üst ör-
lara hidrolik kireç sıva ile kaba sıva ya-
tünün yapısal detaylarının korunma-
pılmıştır. Yerinde korunan özgün sıva-
sı sağlanarak, ortalama seksen traktör
moloz atılmış, kubbe ve tonozlar ile tü- ların üzerine ise ince sıva yapılmıştır.
teklik çıkışları açığa çıkarılmıştır. Çatı Su deposunda kaba sıva, özgününe uy-
ve kuzeybatı cephedeki bitki oluşumla- gun şekilde 1,20m kotuna kadar yeni-
rı; özgün taş, tuğla ve harç malzemeye den yapılmıştır. Onarım çalışmaların-
zarar vermeyecek nitelikte kimyasallar da kullanılan sıvalar; bir ölçek hidrolik
kullanılarak temizlenmiştir. kireç esaslı hazır sıva, iki ölçek yıkan-
Duvar örgüsünde gevşeme ve bo- mış kum ve bir ölçek kiremit tozu ka-
şalma olan kısımlar ile yıkık kısım- rışımından oluşturulmuştur. Sıva ona-
lar, hidrolik kireç harcı kullanıla- rımları sırasında, geçiş elemanlarında-
rak kayrak ve tuğla malzeme ile öz- ki hasarlı kısımlar, hidrolik kireç kul-

3
Yüklenici firma, Ankara Başkent Meslek Yüksek Okulu, Malzeme Araştırma ve Koruma Laboratuvarı ile koordi-
nasyon sağlamış, Uzman Ali Akın Akyol ve ekibi tarafından özgün harç, sıva, tuğla ve taş örnekleri analiz edilerek
özellikleri belirlenmiştir.
110 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

Şekil 11. Sıcaklık mekânı üst örtüsü, Şekil 12. Sıcaklık mekânı üst örtüsü,
restorasyon öncesi (2007) restorasyon sonrası (2008)

lanılarak özgün biçimde tamamlanmış-


tır (Şekil 11, 12).
Onarımlar başlamadan önce kazı-
lan ve izleri belirlenen cehennemlik
kotu üzerine, yapıdaki nem sorunu-
nu engellemek amacıyla, hidrolik kireç
ile 20cm kalınlığında şap atılmıştır.
Oluşturulan bu yalıtım tabakası üzeri-
ne özgün cehennemlik kotunu sağlaya-
cak şekilde, 1,00m yüksekliğinde çelik
strüktür sistem döşeme üzerine ahşap
kaplama yapılmıştır. Yeni kullanım
için gerekli havalandırma, ısıtma ve Şekil 13. Kuzeybatı cephesi, duvar
soğutma tesisatları çelik strüktür bö- örgüsündeki onarımlar (2008)
lüm içinden geçirilmiş; menfezler, ze-
min kaplamasını oluşturan ahşap döşe- cut sıkıştırılmış toprak tabakası üzerine
me içine yerleştirilmiştir. sırasıyla sikalı şap, membran su yalıtım
Dışta, çatıda, moloz temizliğinden malzemesi, ikinci kat sikalı şap ve ya-
sonra yapılan inceleme çalışmalarında; pıştırma harcı uygulanarak, üzeri kay-
tonozların üstlerinde sıkıştırılmış top- rak ile kaplanmıştır.
rak üzerine kayrak kaplama, kubbelerin Özgün kubbecik formları belirlene-
üstlerinde ise dıştan içe yaklaşık 1cm mediği için, kubbelerin tepe açıklıkları
kalınlığında tuğla tozu karıştırılmış ho- tamamlanmamıştır. Kubbeciklerin ol-
rasan sıva ile yaklaşık 5cm kalınlığın- ması gereken bu kısımlar ve ışık göz-
da kiremit parçaları ve tuğla tozu karış- leri, çelik profilli bağlantı elemanları
tırılmış horasan sıva olmak üzere, iki kullanılarak, basık kubbe formlu 4mm
kat sıva tabakası tespit edilmiştir. Ona- kalınlığında yarı saydam pleksiglas ele-
rım çalışmalarında, özgün yapım tekni- manlar ile kapatılmıştır.
ği korunarak, tonozların üstlerinde hid- Özgün olmayan kuzeybatı cephede-
rolik kireç harcı ve izolasyon malzeme- ki açıklıklar, restorasyon projesinde be-
si kullanılmış ve tesviye tabakası oluş- lirtilen biçimde kayrak ve hidrolik kireç
turulduktan sonra, kayrak döşenmiştir. harcı kullanılarak örülmüş; bu cephede,
Bu işlemde, tonozların üstündeki mev- taş örgüdeki ve boşaltma kemerlerinde-
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 111

ki hasarlı kısımlar onarılmıştır (Şekil ve tonoz yüzeylerinde yalıtım amaçlı


13). Yapının kuzeybatı cephesini yağ- olarak horasan sıva kullanılmıştır. Ya-
mur suyundan korumak amacıyla, cep- pılar, uzun yıllar çeşitli etkiler altında
henin üst kotunda iki sıra düzgün tuğ- yıpranmışlardır. Terk edilmişlik, ba-
la örgü ile 2,5cm saçak oluşturulmuş ve kımsızlık, doğal etkenler ve insan eliy-
suyun uzağa akıtılması için çörten ya- le yapılmış tahribat, yapısal sorunların
pılmıştır. Ayrıca, yağmur suyunun ya- nedenleri olarak belirlenmiştir. Yapısal
pıya zarar vermesini engellemek ama- elemanlarda kısmi ya da tümüyle yıkıl-
cıyla, kuzeybatı cephesinin önünde dre- malar, örgüde gevşeme ve boşalmalar
naj kanalı oluşturulmuştur. ile çatlaklar, ana yapısal sorunlardır.
İncelenen hamamların yapısal so-
SONUÇ
runlarının çözümünde, taşıyıcı sis-
Bu çalışma, Osmanlı dönemi bir
temin güçlendirilmesi birincil önem
grup hamamda yapısal sorunları ince- taşımaktadır. Ancak, onarımlar so-
lemek ve yapısal güçlendirilmeleri ko- nucunda hamamların tarihi kimlik-
nusunda alınacak kararları yönlendir- lerinin sürdürülebilmesi için; yapıla-
mek için bir güçlendirme uygulamasını ra özgü detayların farkında olunma-
tanıtmak amacını taşımaktadır. sı, özgün yapım tekniği ve malzeme-
Batı Anadolu’da; Urla, Seferihisar, lerin korunması konuları dikkatle ele
Tire ilçe merkezleri ile onlara yakın alınmalıdır.
köy yerleşmelerinde yer alan hamam- Tire Tahtakale Hamamı güçlen-
larda ana yapı malzemeleri: Taş, tuğla dirme uygulamasında, hamamın öz-
ve bağlayıcı olarak kireç harcıdır. Ça- gün yapım tekniği ve malzemele-
lışılan hamamların tamamında, duvar rinin korunarak sağlamlaştırılma-
dış yüzleri sıvasız, iç yüzleri sıvalıdır. sı amaçlanmıştır. Bu kapsamda ya-
Su ya da su buharına maruz olmayan pılan uygulama, Osmanlı hamamla-
soyunmalık mekânlarında kireç sıva rının yapım özelliklerinin korunma-
kullanılırken; ılıklık, sıcaklık, su depo- sı ve strüktürel güçlendirme çalışma-
su gibi doğrudan su ile temas halinde larına katkıda bulunacak örneklerden
olan mekânların duvarlarında, kubbe biri olarak değerlendirilebilir.

KAYNAKÇA

Armağan A. M., 1983, Belgelerle Beylikler Devrinde Tire, İzmir.

Armağan A. M. 2003, Devlet Arşivlerinde Tire, İzmir.

Çakmak C., 2002, Tire Hamamları, T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara.

Reyhan K., 2004, Construction Techniques and Materials of the Ottoman Period Baths in Seferihisar –
Urla Region, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, İzmir,

Reyhan K., İpekoğlu B., 2004, “Osmanlı Dönemi Bir Grup Hamam Yapısında Malzeme
Kullanımı”, 2.Ulusal Yapı Malzemesi Kongresi ve Sergisi; Kongre Bildirileri, 6-8 Ekim 2004, İstan-
bul, s.482-493.

Reyhan K., İpekoğlu B., 2006, “Investigation of Construction Techniques and Materials in a
Group of Ottoman Baths”, Structural Analysis of Historical Constructions, (Eds. P.B. Lourenço, P.
Roca, C. Modena, S. Agrawal, 6-8 November 2006), New Delhi, India, p.159-167.
112 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

ANITSAL OLMAYAN YIĞMA YAPILARIN


TAŞIYICI SİSTEM ANALİZİ
Özet
Taşıyıcı kâgir duvarlara, bu duvarları katlarda birbirine bağlayan ah-
şap, volta veya betonarme döşemelere ve ahşap çatılara sahip yapılar, yerleşim-
lerde tarihi çevre dokusunun önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Uzun bir süre
ikincil derecede önemli sayılan bu yapılar anıtlar kadar korunmamış, büyük kıs-
mı bakımsızlık ve vandalizm nedeniyle hasar görmüş veya yıkılmıştır. Son yıllar-
da özellikle rantı yüksek yerleşim bölgelerinde, bu yapıların cephe dışındaki kı-
sımları yıkılarak, eski cepheleri yeni strüktürlerin sokağa bakan nostaljik yüzleri
olarak kullanılmaktadır. Bu kadar şanslı olamayan kâgir yapıların ortadan kaldı-
rılması genellikle taşıyıcı sistem sorunları öne sürülerek meşrulaştırılmaktadır.
Kâgir yapılarda taşıyıcı sistemi ilgilendiren hasarın nedenleri ve oluşum sü-
reçlerinin anlaşılması, değerlendirmenin doğru yapılabilmesi ve ilerleyen aşa-
malarda müdahale önerilerinin hazırlanmasında son derece önemlidir. Çalış-
manın ilk bölümünde, bu tip yapılarda sıklıkla karşılaşılan hasarlar ele alına-
caktır. Daha sonra, ülkemizde kâgir yapıların taşıyıcı sistem onarım ve ko-
runmasında kullanılan yasa ve yönetmelikler hakkında bilgiler verilecektir.
Konunun daha iyi anlaşılması amacıyla kâgir bir yapının yönetmelik kapsa-
mında değerlendirilmesi ile ilgili örnekler sunulacaktır. İlerleyen bölümlerde,
ülkemiz yönetmeliklerinde yaşanan sorunlar ve eksiklikler, İtalyan yönetme-
likleri ile karşılaştırmalar yapılarak değerlendirilecektir. Tarihi çevre dokusu-
nu oluşturan bu yapılarda, taşıyıcı sistem onarım ve sağlamlaştırma çalışmala-
rının daha sağlıklı bir biçimde yapılabilmesi için atılması gereken adımlar ça-
lışmanın son bölümünde tartışılacaktır.

Arş. Gör. UMUT ALMAÇ* sokağa bakan nostaljik yüzleri olarak


kullanılmaktadır. Bu kadar şanslı ola-
1. GİRİŞ mayan kâgir yapıların ortadan kaldırıl-
Taşıyıcı kâgir duvarlara, bu duvarları ması, genellikle taşıyıcı sistem sorunla-
katlarda birbirine bağlayan ahşap, vol- rı öne sürülerek meşrulaştırılmaktadır.
ta veya betonarme döşemelere ve ahşap Kâgir yapılarda taşıyıcı sistemi il-
çatılara sahip yapılar, yerleşimlerde ta- gilendiren hasarın nedenleri ve olu-
rihi çevre dokusunun önemli bir kıs- şum süreçlerinin anlaşılması, değer-
mını oluşturmaktadır. Uzun bir süre lendirmenin doğru yapılabilmesi ve
ikincil derecede önemli sayılan bu ya- ilerleyen aşamalarda müdahale öne-
pılar, anıtlar kadar korunmamış; bü- rilerinin hazırlanmasında son derece
yük bir kısmı bakımsızlık ve vanda- önemlidir. Çalışmanın ilk bölümün-
lizm nedeniyle hasar görmüş veya yı- de, bu tip yapılarda sıklıkla karşıla-
kılmıştır. Son yıllarda, özellikle ran- şılan hasarlar ele alınacaktır. Daha
tı yüksek yerleşim bölgelerinde, bu ya- sonra, ülkemizde kâgir yapıların ta-
pıların cephe dışındaki kısımları yıkı- şıyıcı sistem onarımı ve korunma-
larak, eski cepheleri yeni strüktürlerin sında kullanılan yasa ve yönetmelik-

* İTÜ, Mimarlık Fakültesi, Restorasyon Ana Bilim Dalı, e-posta: almacum@itu.edu.tr


KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 113

ler hakkında bilgiler verilecektir. Ko- Şekil 1. Tekil bir


nunun daha iyi anlaşılması amacıyla, duvara etkiyen
yükler [Cangi,
kâgir bir yapının yönetmelik kapsa- 2005]
mında değerlendirilmesi ile ilgili ör- Q: Düşey yük
nekler sunulacaktır. İlerleyen bölüm- FSO: Duvar
lerde, ülkemiz yönetmeliklerinde ya- düzlemine dik
şanan sorunlar ve eksiklikler, İtalyan etkiyen yatay
yük
yönetmelikleri ile karşılaştırmalar ya- FSC: Duvar dü-
pılarak değerlendirilecektir. Tarihi zleminde etkiyen
çevre dokusunu oluşturan bu yapılar- yatay yük
da, taşıyıcı sistem onarım ve sağlam-
laştırma çalışmalarının daha sağlık- sarları, genellikle ayaklarda ve duvar-
lı bir biçimde yapılabilmesi için atıl- lara büyük tekil yüklerin aktarıldığı
ması gereken adımlar, çalışmanın son bölgelerde görülür(Şekil 2a-b).
bölümünde tartışılacaktır. Dış ve iç cidarı farklı özelliklere sa-
hip malzemelerle inşa edilen duvarlar-
2. KÂGİR YAPILARDA GÖRÜLEN
da, düşey yükler etkisinde cidarlar ara-
TAŞIYICI SİSTEM HASARLARI
Tekil bir duvar parçasında görülen sında açılmalar yaşanabilir (Şekil 2d).
hasar süreçlerinin anlaşılması, duvarla- Duvar kesitinin merkezine etkiyen
rın oluşturduğu kâgir yapılarda karşıla- yükler bile, cidarlardaki farklılıktan
şılan hasarların daha doğru bir biçimde dolayı duvara üniform biçimde dağıl-
değerlendirilebilmesini sağlar. Kâgir maz (Şekil 2c). Duvarın yapımı aşama-
yapıların taşıyıcı duvarları, üç farklı sında, cidarları birbirine bağlayan taş-
doğrultudaki kuvvetin etkisindedir. Bu ların örgü içine konmaması, bu hasa-
yükler; düşey yükler, duvar düzlemine rın ortaya çıkmasını kolaylaştırır.
dik etkiyen yatay yükler ve duvar düz- Duvar Düzlemine
lemindeki yatay yüklerdir (Şekil 1). Dik Yüklerin Etkileri
2.1.Tekil Duvarlar Kâgir bir duvar, düzlemine dik bir
Tekil duvarlarda oluşan hasarlar, yük etkisinde devrilme eğilimindedir
bu duvarlara etkiyen yüklerin oluştur- (Şekil 3a). Duvarın geometrisi, devril-
duğu hasarlara göre ele alınmıştır. me hareketi ile ilişkilidir. Duvar kalın-
lığı büyüdükçe, duvarın devrilmesi için
Düşey Yüklerin Etkileri gerekli kuvvet de büyür.
Düşey yüklerin taşıyıcı elemanlar- Duvar, düzlemine dik yük etkisinde
da neden olduğu gerilmeler büyük de- devrilirken, duvarın dış kısmı yükün
ğerlere ulaştığında, elemanlarda dü-
büyük bölümünü üstüne alır ve duvar
şey çatlaklar oluşur. Ezilme hasarla-
cidarları arasında kesme kuvveti oluşur
rının nedenleri, daha yapım aşama-
(Şekil 3a). Bu aşamada duvarın bütün-
sında yetersiz kesit alanı seçimi olabi-
lüğünü ne kadar koruyabildiği önemli-
leceği gibi; yapının sonradan geçirdi-
ği değişimlerle de ilişkili olabilir. Ya- dir. Eğer duvar içinde iç yüzeyi dış yü-
pıya sonradan eklenen ilave katlar, iş- zeye bağlayan elemanlar yok ise duvar
lev değişiklikleri ve onarımlarda kul- kesmeye direnç gösteremez ve dağılır.
lanılan yanlış çözümler, düşey yükle- Duvar kesitinde enine yerleştirilen ele-
rin artmasına neden olur. Ezilme ha- manlar (Şekil 3b), düzlemine dik yük-
114 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

ler etkisinde duvarın monolitik dav- zevic, 2009, s.890). Genellikle bu tür
ranışına önemli katkı sağlamaktadır bir kesme hasarı, rijit çatı altında yer
(Antonucci vd., 2004). alan üst katlarda görülür. Bu bölge-
lerde basınç gerilmeleri küçüktür.
Duvar Düzlemindeki
Diğer bir hasar türü, diyagonal çat-
Yüklerin Etkileri
laklardır. Deprem etkisinde duvar her
Düşey ve yatay yükler etkisinde-
iki yönde de zorlanacağından çatlaklar
ki duvarların davranışı, duvarın geo-
çapraz biçiminde olur. Hasarlar çatla-
metrisine (en, boy, yükseklik), meka-
ğa dik doğrultuda oluşan çekme geril-
nik özelliklerine ve sınır koşullarına
melerinin bir sonucudur.
bağlıdır. Düzleminde yüklenen duvar-
Benzer biçimde yüklenen duvar-
larda görülen kesme tipindeki hasar-
larda görülen bir diğer hasar, duvarın
lar, üç başlık altında toplanabilir (Şe-
bir tarafında basınç gerilmelerinden
kil 4). Eğer duvarda basınç gerilme-
kaynaklanan düşey çatlaklar; diğer ta-
leri küçük ve duvar örgüsündeki bağ-
rafta ise çekme gerilmelerinin neden
layıcı harcın kalitesi düşük ise yatay
olacağı yatay çatlaklardır.
deprem yükleri, duvarın bir bölümü-
nün yatay bir derz boyunca kayarak 2.2. Kâgir Birimler
hareket etmesine neden olur (Toma- Giuffre1, deprem etkisindeki kâgir

Şekil 2a. Düşey


yükler sonucu kâgir
ayakta görülen
hasar [Francesco,
2008]
Şekil 2b. Büyük tekil
yüklerin duvarda
neden olduğu hasar
[Cangi, 2005]
2a 2b 2c 2d

Şekil 2c. Farklı özelliklere sahip malzemelerle inşa edilen düşey taşıyıcılarda yük
dağılımı [Faella, 2007]
Şekil 2d. Düşey yüklerin tabakalı taşıyıcılarda neden olduğu hasar [Faella, 2007]

Şekil 3b. Du- Şekil 3a. Duvar


varlarda tüm özelliklerinin
kesiti geçen devrilme
elemanların hareketine
devrilme etkisi [Cangi,
hareketine etkisi
2005]
[Antonucci, 2004]

3a 3b

1
1933-1997, Prof. Dr., Universita di Roma III, Dipartimento di Architettura. La meccanica nell’architettura
(1986), Monumenti e terremoti (1989), Letture sulla meccanica delle murature storiche (1990), Sicurezza e con-
servazione dei centri storici in area sismica. Il caso di Ortigia (1993), Il codice di pratica per gli interventi struttu-
rali nei Sassi di Matera (1997).
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 115

Şekil 4. Düzle-
minde etkiyen
yükler sonucu
duvarda görülen
hasar tipleri
[Faella 2007]

Şekil 5a. Du- Şekil 5b.


var düzlemi- 1997 Umbria-
ne dik etki- Marche
yen yükler depreminden
etkisinde ya- sonra kâgir
pıda oluşan yapılarda
hasarlar [Ce- oluşan birin-
radini, 2006] cil tipteki
hasarlara
örnek

Şekil 6a. Du-


var düzle-
minde etki-
yen yükler
etkisinde ya-
pıda oluşan
hasarlar [Ce-
radini, 2006]
Şekil 6b. Duvar düzleminde etkiyen
yükler etkisinde yapıda oluşan
hasarlar [Calderoni vd.2009]

bir duvarda iki farklı hasar tipinin gö- sarlardır (şekil 6a-b). Hasarlar genel-
rüldüğünü ifade eder. Birincil tipteki likle taşıyıcı duvarlarda görülen diya-
hasarlar, duvar düzlemine dik etkiyen gonal çatlaklar biçiminde olur.
yükler sonucu ortaya çıkan hasarlar-
dır (Şekil 5b). Hasarın oluşması; bir- 3. KÂGİR YAPILARIN ONARIM
birine dik duvarların bağlantılarının VE SAĞLAMLAŞTIRMA
iyi olmaması, döşeme seviyesinde gergi ÇALIŞMALARINDA
sisteminin olmayışı, duvar karakteri- KULLANILABİLECEK YASA
nin iyi olmayışı gibi etkenlere bağlıdır. VE YÖNETMELİKLER
Genellikle yığma yapıları göçmeye gö- Kâgir yapıların onarım ve sağlam-
türen hasarlar birincil tipteki hasarlar- laştırma çalışmalarında kullanılabile-
dır. Bu nedenle, onarımlarda öncelik cek yasa ve yönetmelikler konusuna
duvarların düzlem dışı davranışını en- geçmeden, yapıların inşası ve onarımı
gelleyecek çözümler olmalıdır. İkincil hakkındaki bu tip metinlerle ilgili bazı
tip hasarlar ise duvar düzleminde etki- noktalara değinmekte yarar bulunmak-
yen yükler neticesinde ortaya çıkan ha- tadır. Öncelikle, yapıların tasarımı, de-
116 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

ğerlendirilmesi, depreme karşı onarım ICOMOS- ISCARSAH (The In-


ve güçlendirilmesi ile ilgili yürürlük- ternational Council on Monuments
teki yasa ve yönetmeliklerin, bugünün and Sites) 2003, Zimbabwe- Icomos
bilgi birikimi ve deneyimlerinin ürün- Tüzüğü- Mimari Mirasın Analizi, Ko-
leri oldukları unutulmamalıdır. Bu- runması ve Strüktürel Restorasyo-
gün kabul gören çözümlerin aslında nu için İlkeler: ICOMOS’un 1996 yı-
kesin doğrular olmadıkları, bunların lında kurulan (International Scienti-
bazı durumlarda bizleri yanlış sonuçla- fic Committee for Analysis and Res-
ra götürebilecekleri göz önünde bulun- toration of Structures of Architectu-
durulmalıdır. Bu duruma örnek ola- ral Heritage) ve tarihi yapıların ta-
rak, tarihi yapıların onarımlarında yıl- şıyıcı sistemlerinin analiz ve onarımı
larca kabul görmüş bazı teknik ve mal- konusunda faaliyet gösteren bilimsel
zemelerin, günümüzde kaçınılması ge- komitesinin hazırladığı iki bölümden
reken çözümler olarak kabul görmele- oluşan metnin ilk bölümü, 2003 yı-
ri verilebilir. lında ICOMOS tüzüğü olarak kabul
Diğer bir konu, tarihi yapıların her edilmiştir. Tüzüğün, ICOMOS tara-
birinin kendine özgü karakterinin ol- fından onaylanan ilk bölümü, koru-
masından ötürü bu yapıların, yapımda
ma ile ilgili ilkelere ayrılmıştır. İkin-
standartlaşmayı sağlayan yönetmelik-
ci bölüm, bu alanda çalışan meslek
lere göre değerlendirilmesinin güç ol-
insanlarının izlemesi gereken yöntem
masıdır. Bu tip yapılar, kendi koşulla-
ve kurallarla ilgilidir.
rı ve özellikleri içinde değerlendirilme-
COE Avrupa Konseyi - Doğal
li ve hazırlanacak onarım önerileri bu
Afetlere Karşı Mimari Mirasın Korun-
çerçeveden geliştirilmelidir. Ayrıca yö-
masına İlişkin Tavsiye Kararı No. R
netmeliklerin sunduğu analiz ve değer-
lendirmelerin yapılması için gösterilen (93)9 (COE,1993): Avrupa Konseyi,
çaba ve zamanın, her bir yapının ken- hukuk ve insan haklarının korunma-
dine özgü durumunun anlaşılması için sı, eğitim ve kültür alanlarında anlaş-
sarf edilmemesi tehlikesi bulunmakta- malar kabul eden, 47 üye ülkeye sahip
dır. Bu ise, yapıdaki önemli sayılabile- hükümetler arası bir kuruluştur. Ku-
cek bazı problemlerin gözden kaçırıl- ruluşun, mimari mirasın korunmasın-
masına neden olabilir. da afetleri önlemeyi ve bunlardan ko-
Aşağıda tarihi yapıların onarım runmayı kapsayan metni, ilkeler ön-
ve güçlendirilmesinde kullanılabile- lemler ve teknik ekler başlıkları altın-
cek ulusal ve uluslararası metinler da toplanmıştır.
sıralanmıştır: Kültür ve Tabiat Varlıklarını Ko-
ICOMOS (The International Co- ruma Yüksek Kurulu İlke Kararları
uncil on Monuments and Sites) - 1964, - 05.11.1999 tarih ve 660 sayılı İlke
Venedik Tüzüğü: 1964 yılında yapılan Kararı: Taşınmaz kültür varlıklarının
“II. Uluslararası Tarihi Anıtlar Mimar gruplandırılması, bakımı ve onarımları
ve Teknisyenleri” toplantısında alınan ile ilgili ilke kararıdır.
kararlar Venedik Tüzüğü olarak tanın- Bayındırlık ve İskân Bakanlığı
maktadır. Tüzüğün özellikle amaç ve - Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar
onarım başlıkları, tarihi yapıların taşı- Hakkında Yönetmelik: 06.03.2007 ta-
yıcı sistemlerinin onarım ve sağlamlaş- rihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak
tırılması konusu ile ilişkilidir. yürürlüğe giren “Afet Bölgelerinde Ya-
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 117

pılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik”, yaklaşımının ve hasarların oluşmaması


afet bölgelerinde yeniden yapılacak, de- için aldığı önlemlerin daha kolay anla-
ğiştirilecek, onarılacak veya güçlendiri- şılabilmesi için; yönetmelik, düzlem ve
lecek yapılarla ilgili kuralların bir ara- düzlem dışı davranış başlıkları altında
ya getirildiği bir metindir. değerlendirilmiştir. Tartışmanın zen-
ginleştirilmesi amacıyla, tarihi yapıla-
4. “2007, AFET BÖLGELERİNDE
rın korunması ile ilgili İtalya’da yürür-
YAPILACAK YAPILAR lükte bulunan yönetmeliklerle karşılaş-
HAKKINDA YÖNETMELİK”İN tırmalar yapılmıştır.
DEĞERLENDİRİLMESİ:
2007 “Deprem Bölgelerinde Yapı- 4.1. Duvar düzleminde etkiyen
lacak Binalar Hakkında Yönetmelik”te yükler etkisinde analiz:
kâgir yapıları ilgilendiren 3 bölüm bu- Duvar düzleminde etkiyen yükler
lunmaktadır. Yönetmeliğin 2.bölü- etkisinde yığma yapıların analizinde
mü, depreme dayanıklı binalar için yönetmeliğin yaklaşımı, eşdeğer dep-
hesap kuralları ile ilgilidir. Bölümde, rem yükü hesap yöntemine göre ta-
deprem bölgelerinde inşa edilecek ya- ban kesme kuvvetinin belirlenmesi ve
pılar için deprem yükleri ve uygula- sonrasında katlara etkiyen kesme kuv-
nacak hesap yöntemleri açıklanmak- vetinin rijitlikleri oranında duvarla-
tadır. Yönetmeliğin 5.bölümü, yığ- ra paylaştırılması şeklindedir. Duvar-
ma binalar için depreme dayanıklı ta- lara etkiyen kesme kuvveti nedeniyle
sarım kurallarının bir araya getirildi- oluşan kayma gerilmelerinin, malze-
ği kısımdır. Bu bölümde, yönetmelik menin kayma emniyet gerilmesinden
maddeleri temel olarak 2 başlık altın- küçük olması beklenmektedir. Dep-
da toplanabilir: Bunlardan ilki, yığma rem doğrultusunda yapıya etkiyen ta-
yapılar ile ilgili geometrik koşullardır. ban kesme kuvveti, bina toplam ağır-
Duvarların minimum kalınlığı, mak- lığının spektral ivme katsayısı ile çar-
simum kat yüksekliği gibi konular- pılarak, bulunan değerin taşıyıcı sis-
daki sınır değerleri, geometrik koşul- temin davranışına bağlı olarak azaltıl-
lar kapsamı içindedir. Bu bölüm için- ması ile hesaplanır. Bu tanıma göre,
de yer alan diğer bir başlık, 2.bölümde yapı ağırlığı arttıkça, yapıya etki-
tanımlanan hesap yöntemine göre, he- yen toplam deprem yükü de artmak-
saplanan yükler etkisinde duvarda olu- tadır. Spektral ivme katsayısı; yapı-
şan gerilmelerin emniyet gerilmeleri nın inşa edildiği bölgenin depremsel-
ile karşılaştırılarak kontrol edilmesi ile liğine, yapının önemine, zemin özel-
ilgilidir. Yönetmeliğin 7.bölümü, mev- likleri ve yapının doğal titreşim peri-
cut yapıların değerlendirilmesinde kul- yodunu ilişkilendiren spektrum katsa-
lanılacak hesap kuralları ve güçlendir- yısına bağlıdır. Deprem yükü azaltma
me kararlarında esas alınacak ilkelerin katsayısı, taşıyıcı sistem davranışı ile
tanımlandığı bölümdür. ilişkilidir. Yapının süneklik düzeyine
Önceki bölümde, düzlem ve düzlem bağlı olarak, deprem yükü azaltılır.
dışı davranışa bağlı olarak, kâgir ya- Aşağıdaki örnekte, zemin+2 kat-
pılarda ortaya çıkan hasarlar ve bun- lı bir konuta etkiyen toplam deprem
ların süreçleri hakkında temel bilgiler yükü Türk yönetmeliğine2 göre he-
sunulmuştur. Bu noktadan hareketle, saplanmıştır (şekil 7,8). Yapı, taşıyı-
yönetmeliğin hasar süreçlerine ilişkin cı kâgir duvarlara ve ahşap döşemele-
118 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

re sahiptir. Aynı yapının İtalyan yö- düzlem dışı davranışı engellemeye yö-
netmeliklerine3 göre değerlendirilmesi neliktir (Şekil 9a-b).
halinde elde edilecek sonuçlar da kar- Yığma yapıları göçmeye götüren en
şılaştırma yapabilmek için tabloya ko- önemli sürecin, düzlem dışı hareketler-
nulmuştur. le ilişkili olduğu düşünüldüğünde; yö-
Her iki ülkede yürürlükte olan yö- netmeliğimizin bu konuda daha kap-
netmeliklere göre taban kesme kuvvet- samlı ve bilgi verici nitelikte olma-
leri hesap edildiğinde, sonuçlar arasın- sı gerekmektedir. Yönetmelikte, düz-
da önemli bir farklılık bulunmaktadır. lem dışı hareket ile ilgili mühendis ve
İtalyan yönetmeliğine göre hesap edi- mimarların yönlendirilebileceği değer-
len taban kesme kuvvetinin, küçük ol- lendirme ve analiz yaklaşımları bulun-
duğu görülmektedir. Elde edilen ra- malıdır.
kamlar, taşıyıcı duvarlardaki kayma 4.3. Diğer Konular:
gerilmelerine de yansıyacaktır. Bu ör-
nekte, taban kesme kuvveti için yönet- Malzeme:
meliklerden farklı değerler elde edilmiş Yapı malzemeleri ile ilgili koşullar,
olması, Türk veya İtalyan yönetmelik- kâgir yapının mümkün olduğunca gev-
lerinin herhangi birindeki doğruluğu rek göçmesini engellemeye yöneliktir.
veya yanlışlığı ifade etmemektedir. An- Malzemede aranan koşullar, hemen he-
cak, genel olarak kâgir yapıların mev- men tüm yapı yönetmeliklerinde ben-
cut durumunun değerlendirilmesinde, zer özellikler göstermektedir.
Türk yönetmeliğinin daha büyük yatay
Tescilli yapılar:
deprem yükü kullanarak güvenli taraf-
Yönetmelikte sıralanan geometrik
ta kalma eğiliminde olduğu söylenebi-
sınırlamaların tarihi yapılar için kul-
lir. Bu durum, yapının onarım ve güç-
lanılması mümkün değildir. Deprem
lendirme aşamasında, müdahale öne-
bölgelerine göre belirlenen kat adedi
rilerinin kapsamı ve biçimini etkileye-
koşulu, maksimum kat yüksekliği ve
cektir. Aynı özelliklere sahip kâgir bir
duvar boşlukları ile ilgili sınırlamala-
yapının İtalya’da olması durumunda,
rı, tarihi yapıların karşılaması gerçek-
yapının maruz kalacağı müdahaleler
çi değildir. 2007 yılında güncellenen
daha sınırlı olacaktır.
yönetmeliğin 7.1.5 numaralı başlığın-
4.2. Duvar Düzlemine Dik Etkiyen da, tarihi ve kültürel değeri olan tescil-
Yükler Etkisinde Analiz: li yapıların ve anıtların bu yönetmeli-
Yığma yapıların düzlem dışı davra- ğe göre değerlendirilemeyeceği belirtil-
nışına dair herhangi bir hesap yönte- mektedir. Ancak, bu hüküm, berabe-
mi veya yaklaşım, yönetmelikte ortaya rinde iki problemi getirmektedir. Bi-
konulmamaktadır. Geometrik sınırlan- rinci problem, tarihi ve kültürel değe-
dırmalarla ilgili hükümler, bir ölçüde ri olan ancak tescili bulunmayan yapı-

2
Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik, 2007, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı
3
Linee Guida per l’applicazione al patrimonio culturale della normativa tecnica di cui all’Ordinanza P.C.M.
3274/2003, Presidenza del Consiglio dei Ministri Dipartimento della Protezione Civile, Ministero per i Beni e le
Attivita Culturali
Testo Integrato dell’Allegato 2 – all’Ordinanza 3274 come modificato dall’OPCM 3431 del 03/05/2005, Presidenza
del Consiglio dei Ministri, Dipartimento della Protezione Civile, Ministero per i Beni e le Attivita Culturali
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 119

Şekil 7. Zemin+2 katlı kâgir yapıya etkiyen toplam deprem yükü [Iacobelli, 2005]

Şekil 8. Zemin+2 katlı kâgir yapıya etkiyen toplam deprem yükünün hesabı

Şekil 9b
Şekil 9a. Ze-
min+2 kat-
lı kâgir yapının
kat adedi ve
kat yüksekliği-
ne göre değer-
lendirilmesi
[Ulukaya, 2009]

Şekil 9b. Zemin+2 katlı kâgir yapının 2.katında duvarların toplam uzunluğunun değerlendirilmesi
[Ulukaya,2009] ld=0,75+1,74+0,95+7,88+7,86+7,84=27,02 m A= 80,68 m²
ld/A=27,02 / 80,68=0,33>0,2 UYGUNDUR.

ların bu yönetmeliğe göre değerlendiri- Diğer bir problem ise, tarihi ve kültü-
lebileceğidir. Halen tam anlamıyla en- rel değeri olan yapıların hangi kural-
vanter çalışması tamamlanmamış olan lar çerçevesinden değerlendirileceği ko-
ülkemizde, tarihi yapıların onarım ve nusunun açıklığa kavuşturulmaması-
güçlendirme çalışmasında mevcut yö- dır. Daha önce yürürlükte bulunan yö-
netmeliğin kullanılması, mimari mi- netmelikte bu tür bir maddenin bu-
rasın zarar görmesine neden olacaktır. lunmaması, 2007 öncesinde, tescil-
120 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

li yapıları da kapsayacak şekilde tüm rinde bağlantıların kontrolü ve incele-


kâgir yapıların yönetmeliğe tabi edil- me kuyuları açılarak yapının temel sis-
mesine neden olmuştur. Yönetmeliğin teminin anlaşılması, yapı davranışının
1.1.7 numaralı başlığı, kapsam dışın- daha doğru bir biçimde tahmin edile-
da kalan yapılar için uygulanacak ku- bilmesini sağlayacaktır.
ral ve koşulların, kendi özel yönetme-
likleri yapılıncaya dek, ilgili Bakan- 5. SONUÇ
lıklar tarafından, çağdaş uluslararası Üniversitelerin mühendislik ve
standartlar göz önünde tutularak sap- mimarlık fakültelerinin lisans ve li-
tanacağını belirtmektedir. sansüstü programlarında tarihi yapıla-
rın taşıyıcı sistemleri ile ilgili dersle-
Mevcut binaların değerlendirilmesi re yer verilerek, daha bilinçli ve dona-
ve güçlendirilmesi: nımlı meslek insanları yetiştirilmeli-
Yapılardan bilgi toplanması kavra- dir. Tarihi yapıların korunması, sade-
mı, 2007’de yürürlüğe giren yönetme- ce etkili yönetmelik ve yasaların yürür-
liğin yeni başlıklarından biridir. Yö- lüğe girmesi ile mümkün olmaz. Önce-
netmeliğin 7.bölümünde incelemeler- lik, donanım ve bilincin artırılmasına
de elde edilen verilerin kapsamına göre verilmelidir. Söz konusu seviyeye eri-
bilgi düzeyleri tanımlanmıştır. Böyle- şildiğinde, ilgili metinler de doğal ola-
ce değerlendirmenin yapılması aşama- rak üretilecektir.
sında hesap yöntemlerine bilgi düzeyi Tarihi yapıların korunması ile ilgi-
yansıtılmaktadır. Yığma yapılar için li kurumlarda çalışan uzmanların (mi-
tanımlanan sınırlı, orta ve kapsam- mar ve mühendis), yapıların taşıyıcı sis-
lı düzeyleri için gerekli bilgiler; geo- temleri ile ilgili önerileri ve projeleri
metrik bilgiler, detay bilgileri ve mal- daha doğru biçimde değerlendirebilmele-
zeme bilgileri başlıkları altında top- ri amacıyla, meslek içi eğitim kapsamın-
lanmıştır. Sınırlı bilgi düzeyinde, ta- da bilgilendirilmeleri gereklidir.
şıyıcı sistem elemanlarının geometri- Her yapının kendine özgü hasar-
leri ve özellikleri bilinmelidir. Duvar ları vardır. Etkili müdahale kararları-
bağlantıları ile ilgili bilgilerin eklen- nın alınabilmesi için, söz konusu hasar
mesi, bilgi düzeyini orta bilgi düzeyi- nedenlerinin doğru biçimde tespit edil-
ne, malzemelerle ilgili yapılacak de- mesi gerektiği unutulmamalıdır. Yö-
neysel veriler ise kapsamlı bilgi düze- netmeliklerde yer alan hesap yöntem-
yine; erişilmesini sağlayacaktır. Bilgi leri, kabuller ve kriterler, kimi durum-
düzeylerinin seviyelerine göre tanım- larda hasar mekanizmalarının tespi-
lanan katsayılar, analizlerde kullanı- tinde yanılgılara yol açabilir. Bununla
lacak malzeme dayanımlarının hesa- birlikte, tarihi yapıların taşıyıcı sistem
bında kullanılmaktadır. onarımı ve sağlamlaştırma çalışmaları
Bilgi düzeyi kavramının yönet- ile ilgili herhangi bir yönetmelik veya
meliğe dâhil edilmesi, kâgir yapıların yol gösterici bir rehberin olmaması da
daha ayrıntılı bir biçimde incelenme- belirsizliğe yol açabilmekte; benzer ha-
si gerektiğini hatırlatması bakımından sar durumları için yapı onarımlarında
olumludur. Projelerin yapının mev- çok farklı yaklaşımlar ortaya konula-
cut durumu ile karşılaştırılarak kont- bilmektedir. Bu nedenle, mühendislik
rol edilmesi, yapı malzemesi özellik- yaklaşımı ile biçimlendirilmiş ve çağ-
lerinin belirlenmesi, duvar birleşimle- daş koruma ölçütleri ile uyumlu taşıyı-
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 121

cı sistem onarım ve sağlamlaştırma il- ların tekrar gözden geçirilmeleri; uygu-


kelerinin, ülkemizde bulunan tarihi lama aşamasına gelinmiş yapılarda ise
yapı karakteri gözetilerek hazırlanması değerlendirmenin yeniden yapılarak,
gerekmektedir. müdahale önerilerinde güncellemelere
2007 öncesinde yönetmeliğe da- gidilmesi ve ancak bu aşamadan sonra
yanılarak değerlendirilen, ancak uygu- uygulamaların devamı için onay veril-
lama aşamasında olmayan tarihi yapı- mesi gündeme getirilmelidir.

KAYNAKÇA

Antonucci A. , Antonucci, R. , Micozzi, M., 2004, La Pratica del Restauro degli Edifici a Struttura
Muraria, Sistemi Editoriali, Napoli.

Calderoni B., Emilia A., Cordasco, E. A., Giubileo C., Migliaccio, L., 2009, Preliminary Report on
Damages Suffered by Masonry Buildings in Consequence of the L’Aquila Earthquake of 6th April 2009.

Cangi G., 2005, Manuale del Recupero Strutturale e Antisismico, DEI Tipografia del Genio Civile,
Roma.

Carocci C., F., 2001, “Guidelines for the Safety and Preservation of Historical Centers in
Seismic Areas’’, Third International Seminar on Structural Analysis of Historical Constructions, 07.10.2001-
09.10.2001, University of Minho, Azurem, Guimaraes, Portugal. s.145-165.

Ceradini V., 2006, “Qualita Meccanica e Meccanismi di Danno”, Sicurezza e Conservazione dei
Centri Storici-İl Caso Ortigia, Editori Laterza, Ban s.132-141.

Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik, 2007, Bayındırlık ve İskân


Bakanlığı.

Faella G., 2007, Gli Appunti del Corso, “Considerazioni sul comportamento sotto carico
delle costruzioni in muratura, Analizi dei danni prodotti dal sisma”, Master Universitario di
II Livello Miglioramento sismico, Restauro e Consotlidamento del Costruito Storico e Monumentale, Perugia.

Francesco R., 2008, Lesioni degli Edifici, Hoepli.

Giuffre A., 1995, Seismic Damage in Historic Town Centers ad Attenuation Criteria, Annali di Geofisica,
Vol.38, s. 837-843.

Iacobelli F., 2005, Progetto e Verifica delle Construzioni in Muratura in Zona Sismica, EPC Libri s.l.r.,
Roma.

Linee Guida per l’applicazione al patrimonio culturale della normativa tecnica di cui all’Ordinanza P.C.M.
3274/2003, Presidenza del Consiglio dei Ministri Dipartimento della Protezione Civile, Mini-
stero per i Beni e le Attivita Culturali.

Testo Integrato dell’Allegato 2-all’Ordinanza 3274 come modificato dall’OPCM 3431 del 03/05/2005, Presi-
denza del Consiglio dei Ministri, Dipartimento della Protezione Civile, Ministero per i Beni e
le Attivita Culturali.

Tomazevic M., 2009. “Shear resistance of masonry walls and Eurocode 6: shear versus ten-
sile strength of masonry”, Materials and Structures, Vol.42 s.889-907.

Ulukaya, B., 2009, Süleymaniye 569 Ada, 9-19 Parsellerde Yer Alan Kargir Yapının Strüktürel İncelenmesi
ve Restorasyon Projesi, İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Y. Lisans Tezi, İstanbul.
122 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

FENER ve BALAT REHABİLİTASYON PROGRAMI


RESTORASYON UYGULAMALARI
Özet
Fener ve Balat Rehabilitasyon Programı uygulama süreci 2003 yılı
Ocak ayında başlamış, 2008 yılı Haziran ayında tamamlanmıştır. Avrupa Bir-
liği İnsani Yardım Fonları’yla finanse edilen Program, Fatih Belediyesi ortaklı-
ğında yürütülmüştür. Barselona Belediyesi’nin yüzde elli oranında sahibi oldu-
ğu Foment Ciutat Vella SA liderliğinde bir konsorsiyum tarafından yüklenilen
uygulama işlerinin, restorasyon proje ve uygulama yürütücülüğü, ağırlıklı olarak
koruma mimarlarından oluşan Teknik Destek Ekibi tarafından üstlenilmiştir.
Program kapsamında, Fener ve Balat Semtleri’nde, farklı sosyal ve mi-
mari kriterler göz önünde bulundurularak seçilen 84 evin, Tarihi Balat
Çarşısı’nda bulunan 33 dükkanın, Dimitri Kantemir Evi ile bahçesinin ve
Sosyal Merkez olarak kullanılacak olan üç evin restorasyonu; Sosyal Merkez
Hizmetleri’nin oluşturulması ve geri dönüşüm için katı atık yönetiminin
kurulması gerçekleştirilmiştir.
Bu Program; İstanbul’un Tarihi Yarımada içinde, Haliç kıyısında konumlan-
mış tarihi dokuları büyük ölçüde günümüze ulaşmış iki mahallesini kapsayan
uygulama alanıyla, bu ölçekteki kentsel koruma projelerinin uygulanmış ilk ve
halen tek örneğidir. Çok sayıda yapı üzerinde çalışılmış, farklı dönemlere tarih-
lenen yapıların da ele alınmış olmasıyla kargir yapılarda restorasyon ve konser-
vasyon sorunları yelpazesinin neredeyse tamamıyla karşılaşılmış; hepsini kap-
sayacak proje ve uygulama çözümleri üretilmiştir. Bu uygulamayı diğerlerinden
ayıran özgün yanı, böyle bir skalada proje üretim ve inşaat sahasının örgütlen-
miş ve yürütülmüş olmasıdır. Program’dan edinilen deneyimin restorasyon çö-
zümlerinin üretilmesi, inşaat alanının örgütlenmesi, denetlenmesi, uygulamala-
rın kolaylaştırılması ve yaygınlaştırılması amacıyla bir sistematik oluşturma yö-
nünde açılımlar sağlayacağı öngörülmektedir.

Y. Mimar, Mimari Koruma Uzmanı ğü, ağırlıklı olarak koruma mimarla-


BURÇİN ALTINSAY ÖZGÜNER rından oluşan Teknik Destek Ekibi ta-
baltinsay@superonline.com rafından üstlenilmiştir.
PROGRAM HAKKINDA 1996 yılında İstanbul’da gerçekleş-
Fener ve Balat Rehabilitasyon Prog- tirilen Habitat Konferansı sonuç bildir-
ramı uygulama süreci, 2003 yılı Ocak gesinde ‘sosyal ve çevresel haklara saygı
ayında başlamış; 2008 yılı Haziran gösteren kent politikalarının benimsen-
ayında tamamlanmıştır. Avrupa Bir- mesi’ için yapılan çağrı sonucunda;
liği İnsani Yardım Fonları ile finan- “İstanbul’un tarihi merkezlerinin
se edilen Program, Fatih Belediyesi or- basit ve yanıltıcı bir yenileme ile turis-
taklığında yürütülmüştür. Barselona tik özellikli restorasyon seçenekleri ara-
Belediyesi’nin yüzde elli oranında sahi- sında sıkışıp kalmadığını kanıtlamak
bi olduğu Foment Ciutat Vella SA li- üzere; bu iki çözümün dışında, tarihi
derliğinde bir konsorsiyum tarafından merkezin nüfusunun büyük bir çoğun-
yüklenilen uygulama işlerinin, resto- luğunu oluşturan mütevazı semt sakin-
rasyon proje ve uygulama yürütücülü- lerinin yaşamlarını elverişli koşullarda
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 123

sürdürmelerine olanak tanıyarak, bir daraltılarak tanımlanmıştır. Buna göre


yandan da bu tarihi bölgeleri koruma- 7.000.000 Euro bütçeli Program’ın
nın ve iyileştirmenin mümkün olduğu- dört ana hedef bileşen üzerinden uygu-
nu” gösteren bir örnek proje oluşturma lanması öngörülmüştür: İki yüz kadar
fikri doğmuştur. yapının restorasyonu, bir sosyal merkez
Dünya Kültür Mirası Listesi’nde kurulması ve işletilmesi, Tarihi Ba-
yer alan İstanbul Tarihi Yarımada’nın lat Çarşısı’nın geliştirilmesi ve katı atık
bir parçası olan Fatih İlçesi’ndeki Fe- yönetimi stratejisinin geliştirilmesi ve
ner ve Balat semtleri, uygun bölgeler uygulanması.
olarak seçilmiş; “Fener ve Balat Semt- Bütçe payı olarak en ağırlıklı bi-
leri Rehabilitasyon Programı” bu yak- leşen, yapıların restorasyonuna iliş-
laşım için olası bir model olarak düşü- kin olandır. Burada amaç; özgün mi-
nülmüş ve 1997 yılında bir yıllık bir marilerinin korunarak restore edilme-
çalışma sonucu bu projenin tanımı ve lerinin yanı sıra binaların fiziksel du-
fizibilitesi yapılmıştır. rumlarının iyileştirilmesiyle insanların
Ancak, uygulama aşamasına 2000 yaşam koşullarının geliştirilmesi ola-
yılında, Avrupa Birliği, Fatih Beledi- rak belirlenmiştir. Program çalışmala-
yesi ve Türkiye Cumhuriyeti Hazine rı 2008 yılının Haziran ayında tamam-
Müsteşarlığı arasında finans anlaşması- landığında; sosyal ve mimari kriterler
nın imzalanmasıyla geçilmiş; uygulama göz önünde bulundurularak seçilen 84
programı ise maddi ve idari nedenler- evin, Tarihi Balat Çarşısı’nda bulunan
den dolayı, 1997’de öngörülen kapsamı 33 dükkanın, Dimitri Kantemir Evi

1-Teknik Destek Ekibi:


Restorasyon Proje ve İnşaat/İhale Yönetimi: Burçin Altınsay,
Restorasyon Mimari Proje ve İnşaat Denetim Ekibi: Ali Emrah Ünlü(Ekip Yöneticisi) , Aygün Ayman, Müge Alsancak,
Seda Çelikzincir, Özlem Karslı, Meltem Muluk, Nihan Mutçalı, Serra Özay, Ayşegül Özer,
Finans Müdürü: Nilüfer Ağırdır, Yerel Direktör: Burçin Altınsay(2008-2006), Güven Birkan (2006-2004),
Murat Diren (2003), Uluslararası Direktör: Luis Mezzano (2004-2008), David Michelmore (2003-2004)
124 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

Program kapsamında restorasyonu yapılan binaların tümü

ile bahçesinin ve Sosyal Merkez olarak diğerlerinden ayıran özgün yanı, böyle
kullanılacak olan üç evin restorasyonu, bir skalada proje üretim ve inşaat saha-
Sosyal Merkez Hizmetleri’nin oluştu- sının örgütlenmiş ve yürütülmüş olma-
rulması ve geri dönüşüm için katı atık sıdır. Her yapının kendi özgül koşulla-
yönetim sisteminin kurulması gerçek- rı içinde ele alınması gereğine dair te-
leştirilmiştir. mel restorasyon ilkesiyle bir bakıma çe-
Bu Program, İstanbul’un Tarihi lişir gibi gözükse de, burada restoras-
Yarımada içinde, Haliç kıyısında ko- yon çözümleri jenerik gruplara ayrılıp,
numlanmış ve tarihi dokuları büyük tipleştirilmiş; özgül durumların gerek-
ölçüde günümüze ulaşmış iki mahal- tirdiği çözümler, bu temel üzerinde çe-
lesini kapsayan uygulama alanıyla, bu şitlendirilerek uyarlanmıştır. Restoras-
ölçekte kikentsel koruma projelerinin yon uygulamalarını elde etmek üzere
uygulanmış ilk ve halen tek örneğidir. oluşturulan ihale dokümanları, bu sis-
Fiziksel uygulamaların yanı sıra, sos- tematiğin araçları olarak kullanılmak
yal anlamda rehabilitasyon çalışmaları üzere hazırlanmış ve işlerliği uygula-
da yapılmıştır. Çok sayıda yapı üzerin- malarla sınanmıştır. Program’dan edi-
de çalışılmış ve farklı dönemlere tarih- nilen deneyimin, restorasyon çözümle-
lenen yapıların da ele alınmış olmasıy- rinin üretilmesi, inşaat alanının örgüt-
la kargir yapılarda restorasyon ve kon- lenmesi, denetlenmesi ve uygulamala-
servasyon sorunları yelpazesinin nere- rın kolaylaştırılması ve yaygınlaştırıl-
deyse tamamıyla karşılaşılaşılmış; hep- ması amacıyla bir sistematik oluştur-
sini kapsayacak proje ve uygulama çö- ma yönünde açılımlar sağlayacağı ön-
zümleri üretilmiştir. Bu uygulamayı görülmektedir.
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 125

YAPILARIN MİMARİ NİTELİĞİ maddi durumlarıyla ilişkili olarak daha


Fener ve Balat semtlerindeki mima- gösterişli, daha yüksek ve malzeme ni-
ri doku, çoğunlukla kargir yapılardan telikleri olan zengin süslemeli yapılar-
oluşmaktadır. Bilindiği gibi, bu semt- dır; göreli olarak daha alt gelir grubun-
ler yangın sonrasında yok olmuş ah- dan Yahudi cemaatin yoğunlukla yaşa-
şap mahallelerin yerine, kentin plan- dığı Balat’ta ise daha mütevazı yapılar
lı olarak inşa edilen ilk kesimlerinden- vardır. Program kapsamındaki Resto-
dir ve bu dönemde, yapıların yangına rasyon çalışmaları, genel olarak bu dö-
karşı önlem için kargir olarak inşa edil- nemin yapıları üzerinde yürütülmüş-
mesi zorunluluğu getirilmiştir. Bu ne- tür; ancak Sosyal Merkez ve Müze ola-
denle bu iki semt, bozulmalar ve deği- rak kullanılmak üzere restore edilen
şimler olmakla birlikte, İstanbul’un do- Dimitri Kantemir Evi ve Tarihi Balat
kuları büyük ölçüde korunarak günü- Çarşısı’ndaki dükkanlar, kesin olma-
müze ulaşmış nadir semtlerindendir. makla birlikte 17. ve 18.yüzyıllara ta-
rihlendirilmektedir.
Çalışma alanındaki tarihi nitelikli ya-
pıların çoğu, 1880’ler-1920’ler arası- YAPISAL ÖZELLİKLER
na tarihlendirilen konutlardır. Yan- Çoğunluğu 19.yüzyıl sonların-
gın sonrasında tek elden ve hızla yeni- da inşa edilmiş olan bu yapıların ya-
den inşa edilen bu mahalleler, sıra ev- pım sistemleri incelendiğinde; dönemin
ler düzeninde bitişik nizam konutlar- yeni (o dönem için modern) inşaat mal-
dan oluşan bir doku oluşturmaktadır- zemeleri ve tekniklerinin, daha gele-
lar. Fener’deki konutlar sahiplerinin neksel malzeme ve tekniklerle bir arada
126 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

kullanıldığı görülmektedir. Yeni malze- poze edildiği görülmektedir.


melerin kullanımının biraz acemice ve Hemen hepsinin beden duvarları-
ilk denemeler niteliğinde olduğu söyle- nın basit harman tuğlalarıyla yığma
nebilir. Örneğin; erken dönem çelik ve olarak inşa edilmiş olmasına rağmen,
demir, bolca kullanılmakla birlikte, es- taş veya sıva cephe kaplamaları, pro-
tetik olarak benimsenmediğini düşün- filli silmeler, kornişler, kapı ve pen-
dürecek biçimde, her zaman taş veya cere söveleri, süslemeli taş veya de-
harçtan yapılmış silmelerle veya sıvay- mir kolonlar ve parmaklıklarla, yapı-
la kapatılmış, kimi zaman da malze- ların cephelerinde iç yüzlerini örten
menin doğasına aykırı düşen işlevler gösterişli bir etki yaratılmak istenmiş;
için kullanılmıştır. Ancak balkon kor- ölçü ve ölçeklerini aşan bir görkemli-
kulukları, pencere parmaklıkları gibi lik aranmıştır. Bu halleriyle, örneğin
elemanlarda, demir elemanlar işlev- Beyoğlu ve Galata’daki büyük ölçek-
sel varlıklarının ötesinde, süsleyici ele- li prestijli yapıların, en fazla 3-4 kat-
manlar olarak değerlendirilmişlerdir. lı, dar cepheli küçük birer modelleri
Yine döneme özgü bir malzeme olarak, gibidirler. Esasen yapım teknikleri ve
cephelerde ekspoze edilerek kullanı- malzemeleri açısından, bu örneklerle
lan fabrikasyon tuğlalara ve çatılarda neredeyse aynıdırlar.
Marsilya kiremitlerine rastlanmakta- Genel anlamıyla kargir olarak ta-
dır. Avrupa kaynaklı bu tuğlaların da, nımlanabilecek, ancak dönemin yeni
imalathane damgaları okunacak biçim- malzemelerinin de inşaat teknolojisi-
de dış yüze getirilerek örüldüğü ve eks- ne katılmasıyla pek çok malzemenin
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 127

bir arada kullanılmış olduğu bu yapı- KORUMA SORUNLARI VE


lar, bir bakıma hibrid denebilecek bir BOZULMALAR
yapım tekniği sergilemektedirler. Ana Böyle bir malzeme çeşitliliğiyle inşa
taşıyıcı duvarlar tuğladandır, çatılar edilmiş bu yapılar, elbette koruma açı-
ve kat döşemeleri basit ahşap sistem- sından olabilecek bütün malzeme so-
lerle oluşturulmuştur. Kat döşemele- runlarını sergilemekteydi ve uzun bir
ri, ancak üzerlerine kargir bir kap- dönem, bilinçli bir koruma-onarım mü-
lama gelecekse, çelik ve tuğlanın bir dahalesi görmeyen yapılarda zaman-
arada kullanıldığı volta sistemiyle ya- la tahribatlar ve malzeme bozulmaları-
pılmıştır; ki genellikle dökme mozaik nın oluşması kaçınılmazdır. Söz konu-
veya mermer karolarla kaplanan bod- su yapıların yukarıda değinilen malze-
rum üstü zemin katlar ve teras katla- me çeşitliliğiyle inşa edilmiş olmaları,
rı böyledir. Bu yapıların tipik elema- yapım tekniklerinden kaynaklanan öz-
nı olan çıkmaların taşıyıcı elemanları
gül bozulmalar da yaratmıştır. Bunla-
da çeliktir. Genellikle çıkmanın kon-
rın en tipik örneği, sıva veya taş kapla-
turunu izleyen bir putrel ana taşıyı-
maların altına gizlenmiş çelik ve demir
cıdır; bu putrele dik yönde döşeme
elemanların, paslanma ve genleşme so-
yerleştirilmiş ve kimi zaman bu volta
kısım, içerideki ahşap kat döşemesiy- nucu, üzerlerindeki malzemelerde çat-
le birleştirilmiştir. İç bölme duvar- laklar, patlamalar ve dolayısıyla dökül-
ları, ahşap karkas üzeri bağdadi sıva melere yol açmış olmalarıdır. Farklı fi-
tekniğiyle yapılmıştır. Cephelerde ziksel ve mekanik karakterdeki malze-
ise yukarıda belirtildiği gibi, taş veya melerin bir arada çalışmalarını sağlaya-
ekspoze tuğla kaplamalar, yine tuğ- cak çözümlerin, bu yapıların özgün ya-
ladan veya doğal taştan ya da dök- pım tekniği içinde kullanılmamış ol-
me olarak yapılmış profilli ve oyma- ması da bunda etken olmuştur. Sürek-
lı silme, korniş ve söveler kullanıl- li bakım ve tamirden yoksun kalmış bu
mıştır. Bu süsleme elemanları, altya- yapılarda, bu tip sorunlara erken dö-
pıları ne olursa olsun, taş etkisi yara- nemde müdahale edilmediğinden; bu
tacak biçimde bitirilmişlerdir. Erken bozulmalar ileri safhaya ulaşmıştır.
çelik, soğuk işlenmiş demir veya döv- Yapıların çaresiz kullanıcıları tara-
me demir elemanlar, yapıların nere- fından geçici çözümler üretmek ama-
deyse her noktasında görülebilir. Vol- cıyla rastgele yapılan tamirler, yamalar
ta döşemelerin ve çıkmaların taşıyıcı ve kullanılan uyumsuz malzemeler, bo-
elemanları olan putrellerin yanı sıra, zulma sorunlarının artmasına ve kar-
çift lamayla yapılmış kirişler, pen- maşıklaşmasına yol açmıştır. Bu tür
cere ve kapı lentoları, kargir dış du-
kullanıcı müdahaleleriyle en çok bozul-
varları bağlayan döşeme bağ demirle-
muş ve değişmiş unsurlardan biri, yağ-
ri, dökme demir kolonlar, cephe kap-
mur dereleri ve iniş sistemleridir; en
lama ve bezeme elemanlarının duvar
kolay bozulan ve yapıların su alması-
bağlantı parçalarında, hep bu malze-
na yol açan bu elemanlara derme çat-
meler kullanılmıştır. Hatta kimi ya-
ma tamirlerle müdahale edilmiş, özel-
pılarda, çıkmaların düşey taşıyıcı ko-
lon niteliğinde duvar parçaları da la- likle zor işleyen bir detay olan gizli de-
malarla çerçevelenerek, sağlamlaştı- reler, asma oluklara dönüştürülmüştür.
rılmaya çalışılmıştır. Cephelerdeki yıpranmışlıkları örtmek
128 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

için rastgele boyamak da çözüm olarak KORUMA YAKLAŞIMI


görülmüş; en çok da yapıların zemin Program çalışmaları kapsamın-
katlarında her türlü boya kullanılmış- da toplam 57 konut ile 28 dükka-
tır. Fener ve Balat’taki yapılar, ilk ya- nın basit bakım onarımı, 27 ko-
pımlarında tek aile kullanımı için inşa nut ile 5 dükkanın kapsamlı onarı-
edilmiş konut yapılarıdır. Ancak za- mı ve 3 parsel üzerine oturan Sos-
manla el değiştiren bu yapıların ço- yal Merkez binası ile Dimitri Kante-
ğunda, bugün birden fazla aile yaşa- mir Evi’nin restorasyonları tamam-
lanmıştır. Dimitri Kantemir Evi ve
maktadır. Kullanım biçimlerindeki bu
Balat Çarşısı’ndaki dükkan yapıları,
önemli farklılık, düzensizce yapılan
hem yapım dönemleri hem de teknik-
eklemeleri ve dönüştürmeleri getir-
leriyle konut yapılarından farklı ola-
miş; bütün bunların sonucunda yapı-
rak, tonoz örtülü taş yığma yapılar-
ların özgün durumları, tamamen yok dır. Dolayısıyla bu durum da çalışı-
olmasa da önemli kayıplara uğramış- lan malzeme skalasını biraz daha ge-
tır. Teraslar kapatılarak ek odalar elde nişletmektedir.
edilmiş, küçük balkonlar beton döşe- Yukarıda kısaca anlatılan sorunla-
melerle tehlikeli boyutlarda büyütül- rın ve bozulmaların çeşitliliğine, üze-
müş ve ahşap cümle kapıları güvenlik rinde çalışılan yapıların sayıca çoklu-
gerekçesiyle niteliksiz demir örnekler- ğu da eklenince; kargir yapılarda olabi-
le değiştirilmiştir; ahşap pencereler ise lecek restorasyon sorunlarının hemen
her yerde olduğu gibi, pvc salgınından tamamı ile bu çalışma sırasında karşı-
nasiplerini almışlardır. laşıldığı anlaşılabilir. Program kapsa-
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 129

mında yapılan restorasyon uygulamala- rılmaları olarak benimsenmiştir. Yapı


rında, böylesine geniş bir yelpaze içinde üzerinde kesin izlerine rastlanan veya
çözümler üretmek gerekmekteydi. kesin tipolojik verilerle tanımlanabilen
Program’ın, restorasyon uygulama- mimari ögeler, özgün biçim ve teknikle-
larının da niteliğini belirleyen temel il- riyle yeniden üretilmiş ve/veya tamam-
kesini burada vurgulamak gerekir, ki lanmıştır. Hiçbir ize rastlanmayan ve
buna göre programın amaçları şöyle ta- yapının kullanımı açısından vazgeçil-
nımlanmıştır: mez olan ögeler, yalın bir tasarımla ye-
Binaların fiziksel durumlarının niden üretilmiştir; benzer biçimde, kul-
iyileştirilmesi, lanım koşulları nedeniyle kaldırılması
Mahalle sakinlerinin kesinlikle imkansız olan ekler de yalın bir uygu-
yerlerinden edilmemeleri, lamayla onarılıp yerinde bırakılmıştır.
Konutların konfor koşullarının Kullanım gereği eklenmesi zorunlu, an-
geliştirilmesi, cak özgün tasarımda var olmayan öge-
Bunları sağlarken binaların ler ise yapıya en az müdahale ile inşa
özgün yapım teknikleri, malzeme edilebilecek ve gerektiğinde kaldırılabi-
ve ögelerinin azami ölçüde lir sistemlerle tasarlanıp uygulanmıştır.
korunması. Bu tür kaldırılabilir sistemler, özellik-
Bu çerçeveden hareketle, Teknik le yapıların iç düzenlemelerinde gerekli
Destek Ekibi’nin tercihi, restorasyon olan yeni wc, duş ve mutfak birimleri-
uygulamalarında evrensel kabul gören nin yerleştirilmesinde ve tesisat sistem-
ilkelere ve restorasyon disiplini için- lerinin yapıların özgün duvarlarına za-
de en doğru pratiklere bağlı kalmak yö- rar vermemesi amacıyla oluşturulan te-
nünde olmuştur. Koruma uygulamala- sisat duvarlarında kullanılmıştır. Dep-
rında temel prensip, özgün malzeme- reme karşı destekleme uygulamalarında
lerin yapıların üzerinde bulunduğun- da duvarlar karbon fiber bantlar, döşe-
da yerinde korunması; zorunlu haller- meler ise çelik lamalar ve osb paneller-
de aynı tekniklerle yeniden üretilmeleri le sağlamlaştırılmış; yapıların bünyesi-
ve gerektiğinde takviye niteliğinde yeni ne aykırı malzemelerin kullanılmasın-
teknolojiler kullanılarak sağlamlaştı- dan özellikle kaçınılmıştır.
130 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 131

PROJE VE İHALE SİSTEMATİĞİ Söküm/Yıkım İşleri


Genel tanımlarıyla kargir olan, Çatı İşleri
ancak ahşap ve metal ögeleri de ba-
Çatı Kaplamaları
rındıran yapım teknikleri nedeniyle,
Çatı Ahşap Konstrüksiyonu
daha önce de belirtildiği gibi, bu ya- Ahşap Saçak Elemanları
pılarda geniş bir malzeme çeşitliliği- Yağmur Iniş ve Dere Sistemleri
ne rastlanmaktadır. Dolayısıyla ona-
rımlar için kullanılan iş türleri de Cepheler
bütün bu yapı ögelerini kapsamakta- Duvarlar
dır. Bunun üzerine çok sayıda yapı- Kornişler, Silmeler, Söveler,
da aynı anda çalışılması durumu da Denizlikler,
eklenince, bu iş türlerinin üst baş- Harpuştalar Sıvalar
lıkları altında yapıdan yapıya fark- Taşıyıcı Elemanlar, Ana Yapı Elemanları
lılıklar gösteren malzeme ve teknik-
lere bağlı olarak, alt çeşitlemelerin
Ahşap İşler/Elemanlar
de kapsanması gerekmiştir. Projede
Kargir Duvar İşleri
kullanılan iş türleri ana başlıklarıy-
Volta Döşemeler
la sıralandığında tablodaki gibidir,
Alçı pano bölme duvarları
ancak bu kalemlerin alt başlıkları-
na inildiğinde, farklı yapılarda aynı Ahşap Doğramalar, Kapı, Pencere,
unsurun birbirinden tür içinde ayrı- Dolap İşleri
Metal İşleri
şan çeşitlemelerini karşılamak üze-
Bitirme İşleri
re iş tanımları yapılmıştır. Örneğin;
korniş ve silmeler kaleminde, bu ele- Sıva İşleri
manların tuğla altyapı üzerine sı- Zemin Karo Kaplamaları
vayla, sadece sıva katmanlarıyla, ya- Yüzey Temizlik İşleri
pay döküm taşla ve doğal taşla yapıl- Boya Söküm İşleri
mış çeşitlerine rastlanmış ve her bir Boya İşleri
türe göre iş tanımları hazırlanmış- Servis Birimleri (Islak hacimler)
tır. Sıvalar başlığı altında da bir dö- Banyolar
neme özgü bir teknik olarak kulla- Mutfaklar
nılmış olan taraklı çimento sıvadan
Muhtelif İşler
kireç bazlı sıvalara kadar bütün tür-
ler mevcuttur. Temizlik ve boya ka- Dükkan vitrin doğramaları yapımı
lemleri de bu bakımdan örnek göste- Dükkan kepenkleri yapımı
rilebilir; çünkü özellikle bu kalem- Dükkan saçak yapımı
Tonoz örtü üzerine metal çatı yapımı
lerin ait olduğu yapı elemanlarında,
bir yapıdan diğerine farklılaşan yü- Mühendislik Proje ve Yapım İşleri
zey karakterleri ve altyapıları olma- Depreme Karşı Strüktürel Destekleme
sı bakımından, neredeyse bütün ola- (retrofitting) Proje ve Yapımı
sı temizleme yöntemlerinin ve boya Elektrik Tesisat Proje ve Yapımı
çeşitlerinin kullanılması gerekmiş- Mekanik Tesisat Proje ve Yapımı
tir. Kargir duvar işlerine bakıldığın- Hane Sakinlerinin Geçici İkametlerine
da; yine yığma tuğla bölme duvar- ve Evlerine geri taşınmaları
ları, taşıyıcı beden duvarları, moloz
132 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

taş yığma duvarlar, taş tuğla almaşık malardan kaçınarak, her elemanın du-
duvarlar gibi türlerin hepsi için, deği- rumuna göre kullanılabilecek bir iş se-
şen duvar kalınlıklarına uygun olarak, çeneği hazırlamak olmuştur.
iş tanımları yapılmıştır. Burada kısaca aktarılan biçimiyle iş
Uygulamaların temelinde özgün tanımları, proje detaylarıyla da destek-
malzemeleri koruma ilkesi olduğun- lenmiştir. Her bir yapıya ait projeler
dan, inşaat ihaleleri için hazırlanan bü- hazırlanmış; ancak uygulama detayları-
tün iş tanımlarında, mevcudun yerinde na gelince, çok sayıda yapıyla çalışma-
onarımı kalemlerine öncelikle yer ve- nın getirdiği çeşitlilik durumuna uy-
rilmiştir; ancak yapı elemanlarının ve gun bir proje çözümü üretmek gerek-
sistemlerinin yerinde onarımı işlerinin miştir. Bu amaçla, çözümler yapı ele-
yanı sıra, aynı türden elemanların kıs- manlarına göre gruplanmış ve uygula-
men yeniden yapım ve bütünüyle yeni- malar için bütün yapılara adapte edile-
den yapım işleri de gerekli olmuştur. bilir jenerik detaylar üretilmiştir. Jene-
Bu durumun sonucu olarak, her bir iş rik detaylar, uygulamalar başladığında
türünün yerinde onarım, kısmen yeni- yerinde yapılacak tespitlerle her bir ya-
leme/bütünleme, özgün detayına göre pının özgül koşullarının uyarlanabile-
yeniden yapım ve yeni detaylara göre ceği bir altyapı oluşturacak şekilde dü-
yeniden yapım biçiminde, üçlü iş tanı- zenlenmiştir.
mı grupları oluşturulmuştur. Buradaki Tekil yapılara adapte edilecek de-
amaç, her bir elemana müdahale biçim- tayların, örneğin bir korniş profilinin,
lerini çeşitlendirerek ve toptan uygula- örneğinin nerede bulunacağının refe-
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 133

ransları da verilmiştir. Böylelikle mü- likle denetimi kolaylaştırmak açısından


dahaleler ve çözümler tipleştirilmiş; yararı görülmüştür.
ancak değişik yapıların ve yapı eleman- Proje kapsamında hazırlanan bu
larının kendi özgül durumlarına adap- belgeler bütününün, uygulama çalış-
te edilebilir olmaları sağlanmıştır. Bü- malarının ötesinde, geleceğe dönük bir
tün iş tanımları, ait oldukları yapı ele- çözümler kataloğu oluşturabilecek po-
manlarına ve iş türlerine göre kodlan- tansiyeli vardır. Program açısından ba-
mış, bu kodlar çizimler üzerinde ilgili kıldığında, restore edilmiş olan yapıla-
oldukları alanlara işaret edecek biçim- rın sayısının da ötesinde, restorasyon
de gösterilmiş, aynı kodlar her bir yapı uygulama alanına önemli bir katkı sağ-
için ayrı ayrı hazırlanan metraj ve ke- lamış olduğu düşünülebilir. Kapsadı-
şif listelerinde de yer almıştır. Böylelik- ğı iş tanımlarının geniş bir yelpazeye
le bütün ihale belgelerini birbiriyle iliş- yayılmasıyla, pek çok restorasyon uy-
kilendiren, görselleştiren ve daha ko- gulamasının nasıl yapılması gerektiği
lay okunmalarını sağlayan bir sistema- bu belgeyle ayrıntılı olarak tanımlan-
tik oluşturulmuştur. Böyle bir sistema- mış durumdadır; elbette üzerinde ça-
tiğin teklif verenler ile işveren arasın- lışılıp geliştirilecek yanları vardır. Bu
da ve inşaat sahasında ortaya çıkabile- belgelerin, buradakilere benzer nitelik-
cek belirsizlikleri ve gri alanları müm- te, benzer eskime süreçlerinden geçmiş
kün olduğu kadar en aza indirme yö- yapılar için, özellikle restorasyonla-
nünde yararlı olacağı düşünülmüş; ni- rı kolaylaştırıcı bir altyapı oluşturması
tekim uygulamalar sırasında da, özel- umut edilmiştir. Ancak böyle bir altya-
134 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

pının doğru yaklaşımlarla ve doğru ni- restorasyon uygulamalarıdır. Bunla-


yetlerle kullanılması ve değerlendiril- rın yanı sıra, sürdürülebilirlik için te-
mesi halinde bu katkı somutlaşabilir. mel bir kaynak ve katkı oluşturulmuş-
Programın diğer unsurlarında olduğu tur; ancak, yapılanları buradan ileriye
gibi, restorasyon uygulamalarında yal- götürebilmek için, bu kaynakları kul-
nızca elde edilen somut sonuçlar göze- lanmak yönünde bir niyet olması, ayrı-
tilmemiştir, ki burada bu sonuç 121 ca bu niyetin de doğru temellere otur-
parsel üzerindeki yapıda tamamlanmış ması şarttır.

Proje kapsamında bütün çizimler, keşif ve metraj listeleri, iş tanımları ve diğer ihale belgeleri, Teknik Destek Ekibi
tarafından hazırlanmıştır. Program içeriğinde bu çalışmaların fonları, Avrupa Birliği tarafından sağlanmıştır.
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 135

OSMANLI DÖNEMİ YAPILARINDA KULLANILAN


HORASAN SIVALARININ ÖZELLİKLERİ

Özet
Bu çalışmada, İzmir, Edirne ve Bursa’da bulunan bazı Osman-
lı hamam yapılarında kullanılan horasan sıvalarının fiziksel, kimyasal,
mineralojik, mikro yapısal ve hidrolik özellikleri ile ham madde kom-
pozisyonları incelenmiştir. Horasan sıvalarının özellikleri, hamamların
mekânlarına ve seviyelere göre farklılık göstermemektedir. Suya daha faz-
la maruz kalan alt seviyelerde; su geçirmezlik özelliği, çok tabakalı sıva
kullanımı ve az gözenekli bitirme tabakası (~ 1mm kalınlığında) ile sağ-
lanmaktadır. Horasan sıvalar; saf kireç ile puzzolanik tuğla kırıkları kul-
lanılarak hazırlanmıştır. Kireç/agrega oranları 1/2 ile 3/2 arasında değiş-
mektedir. Agrega olarak kullanılan tuğlaların puzzolanik özelliğe sahip
olmalarından dolayı, sıvalar hidroliktir. Tarihi hamam yapılarında kulla-
nılmış olan horasan sıvalarının günümüze kadar ulaşmış olmaları, bunla-
rın hamam yapıları için ideal sıva malzemeleri olduğunu göstermektedir.

Y. Mimar ELİF UĞURLU* Pasley, 1997; Vicat 2003). Bu araştır-


Prof. Dr HASAN BÖKE* malar, genel olarak kireç üretimi, kire-
cin özellikleri ve kullanımları, puzzo-
1. GİRİŞ lanik malzemelerin özellikleri ile hid-
Horasan harç ve sıvaları; bağlayıcı ola- rolik ve hidrolik olmayan kireç harçları
rak kireç, agrega olarak da tuğla kırık- üzerinedir. Vitruvius, yüksek neme ma-
larının karışımından oluşmaktadır. Bu ruz kalan duvarlarda, birinci sıva katma-
harç ve sıvalar; Bizans, Roma, Selçuk- nında tuğla kırıkları ve harçta doğal puz-
lu ve Osmanlı dönemi hamam yapıları, zolan kullanılması gerektiğini söylemiştir.
su sarnıçları, su kanalları ve çatı örtü- 1744 yılında Loriot, kireç ve ısıtıl-
lerinde kullanılmıştır. mış kil ile hazırlanan harçların, kireç
Kireç, puzzolanlar ve kireç harçla- ve tuğla tozu ile hazırlanan harçlardan
rı ile ilgili ulaşılabilen en eski kaynak, daha çabuk sertleşeceğini ve bunlardan
Vitruvius tarafından M.S. 1.yy dolay- mükemmel bir su yalıtım malzemesi
larında yazıldığı tahmin edilen “Ten olacağını belirtmiştir (Pasley, 1997).
Books on Architecture-Mimarlık Üze- Loriot, ayrıca bir harç karışımı öne-
rine On Kitap”tır (Vitruvius, 1960). risinde de bulunmuştur. Bu öneriye
Bu kitaplarda Vitruvius, kireç üretimi, göre; harç karışımı, 1 ölçü ince elen-
puzzolanların kullanımı ve harçların miş tuğla tozu, 2 ölçü ince dere kumu,
hazırlanması ile ilgili ilkelerini açıkla- mümkün olduğunca çok bekletilmiş
mıştır. Kireç ve kireç harçları ile ilgi- söndürülmüş kireç ve agregaların 1/4’ü
li ilk araştırmalar ise 19.yy’ın ilk ya- ölçüde sönmemiş kireçten oluşmalıdır.
rısında -ağırlıklı olarak İngiltere ve Ancak, Higgins ve Rondelet, Loriot’un
Fransa’da- başlamıştır (Eckel, 1928; harç karışımı önerisine karşı çıkmış-

* İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Mimarlık Fakültesi, Mimari Restorasyon Bölümü , e-posta: elifugurlu@iyte.edu.tr
136 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

lardır (Pasley, 1997). Onlara göre, bu mineralojik, kimyasal ve fiziksel özel-


öneriye göre hazırlanmış harç, ilk baş- liklerinde değişimler meydana gelir.
ta çok çabuk sertleşecek; ancak belli Kilin cinsine bağlı olarak, 450-800°C
bir süre sonunda kireç miktarının faz- arasındaki pişirme sıcaklıklarında, ki-
lalığından dolayı sertliğini kaybede- lin kristal yapısı bozulmakta ve puzzo-
cektir. 1824 yılında White, harçlarda lanik amorf maddeler oluşmaktadır (He
tuğla agrega/kireç oranının 1/4 ile 1/3 vd., 1995). 800°C’nin üstündeki sıcak-
arasında olması gerektiğini ve kireç lıklarda, yüzey alanının azalmasına ve
ile tuğla agregalar arasında kuvvetli mullit, kristobalit gibi yüksek sıcaklık
bir bağlanma sağlamak için agregala- minerallerinin oluşmasına bağlı olarak,
rın ince öğütülmüş olması gerektiğini puzzolanik özellik kaybolmaktadır (Su-
belirtmiştir (Pasley, 1997). 20.yüz- jeong, vd., 1999).
yılın ikinci yarısından itibaren, tari- Kalsiyumca zengin killer için, geh-
hi kireç harçlarının karakterizasyo- lenit (800°C), diopsit (850°C) ve wol-
nu çalışmaları önemli bir konu haline lastonit (900-1050°C) mineralleri; kal-
gelmiştir. Farklı arkeolojik alanlar- siyumca zengin olmayan killer için, he-
dan veya tarihi yapılardan alınan tari- matit (850°C), farklı pişirme sıcaklık-
hi kireç harç ve sıvalarının incelendiği larında oluşan önemli mineral fazları-
çalışmalar; genel olarak, temel fiziksel dır (Cardiano vd., 2004).
özellikler, ham madde kompozisyon- 1828 yılında Vicat, killerin ısıtıl-
ları, kimyasal ve mineralojik kompo- ması için 3 yöntem önermiştir (Vicat,
zisyonlar, hidrolik özellikler, agrega 2003). Birinci yöntemde, kil demir
ve bağlayıcıların özellikleri üzerine- bir tepsiye yayılır, 20-25 dakika sü-
dir. Ülkemizde horasan harç ve sıva- rekli karıştırılarak ısıtılır. İkinci yön-
ları ile ilgili ilk çalışmalar, Prof. Dr. temde, toz halindeki kil, gözenekli bir
Süheyl Akman tarafından gerçekleşti- yapı elde edebilmek için talaş, saman,
rilmiştir (Akman, vd., 1986). vb. maddelerle karıştırılır. Üçüncü
Harç ve sıvalarda agrega ola- yöntemde kil, bir insan yumruğundan
rak kullanılan tuğla kırıkları, ülke- daha küçük olacak şekilde parçalara ay-
mizde “horasan” (Akman, vd.,1986), rılır ve açık hava fırınında orta sıcak-
Hindistan’da “surkhi” (Spence, 1974), lıkta ısıtılır. Vicat’a göre, 1. ve 2. yön-
Arap ülkelerinde “homra” (Lea, 1940) tem ile çok kuvvetli puzzolan, 3. yön-
ve Roma döneminde “cocciopesto” tem ile az kuvvetli puzzolan elde edi-
(Massazza ve Pezzuoli, 1981) ola- lir. Vicat, ayrıca hidrolik harç elde ede-
rak adlandırılmıştır. Tuğlalar; kil, ku- bilmek için, çok kuvvetli puzzolanla-
vars, feldspat ve diğer ikincil mineral- rın zayıf hidrolik kireç ile; az kuvvetli
leri içeren doğal ham madde kaynakla- puzzolanların hidrolik kireç ile birlik-
rı kullanılarak hazırlanan pişmiş top- te kullanılması gerektiğini belirtmiş-
rak malzemelerdir. Kil mineralleri, tir (Vicat, 2003). 1824 yılında White,
ham madde karışımına plastik özelli- killerin yüksek sıcaklıklarda ısıtılması
ği sağlarken; feldspat erime noktasını ile elde edilen agregaların, iyi bir harç
düşürmekte, kuvars ise boşluklar için elde etmek için doğru malzemeler ol-
dolgu görevi yapmaktadır. Bu malze- mayacağını söylemiştir (Pasley, 1997).
meler su ile karıştırılarak hamur hali- Günümüzde gerçekleştirilen araştırma-
ne getirilir, kurutulur ve pişirilirler. lar da yüksek miktarda kil kullanılarak
Pişirme işleminde ham maddelerin ve düşük sıcaklıklarda ısıtılarak hazır-
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 137

lanan tuğlaların, puzzolanik özelliğe kompozisyonları EDS üniteli tarama-


sahip olduklarını ortaya koymaktadır. lı elektron mikroskobu (SEM-EDS) ve
atomik kuvvet mikroskobu (AFM) kul-
2-YÖNTEM
lanılarak belirlenmiştir.
Bu çalışmada, Osmanlı dönemine
Sıvaların hidrolik özellikleri, be-
ait, Bursa’da bulunan Ördekli Hama-
lirli sıcaklık aralığındaki aralık deği-
mı, Edirne’de bulunan Saray ve Bey-
şimlerinin TGA (Termogravimetrik
lerbeyi Hamamları, İzmir’in Urla il-
Analiz) ile ölçülmesiyle belirlenmiştir.
çesinde bulunan Hersekzade ve Ka-
Tuğla agregaların puzzolanik
manlı Hamamları ile İzmir’in Se-
aktiviteleri; doygun kalsiyum hid-
ferihisar İlçesi’nde bulunan Düzce roksit çözeltisinin, tuğla tozlarının
Hamamı’ndan alınan horasan sıvaları- (53µm’den küçük) ilave edilmeden
nın özellikleri incelenmiştir. önce ve ilave edildikten sonra sahip ol-
Hamamların iç mekânlarının duvar duğu elektrik iletkenliğinin (mS/cm)
yüzeyleri, horasan sıva ile sıvalıdır. Su- ölçülmesiyle belirlenmiştir.
yun etkisine daha fazla maruz kalan alt
kotlarda, sıvalar bir veya daha fazla sa- 3. BULGULAR VE TARTIŞMA
yıda horasan sıva tabakası ile koyu kır-
3.1. Horasan Sıvalarının
mızı renkli bir bitirme tabakasından
oluşmaktadır. Üst seviye sıvaları ise ge-
Özellikleri
Horasan sıvaları, homojen bir yapı-
nellikle tek tabaka horasan sıvası ve bu-
da olup, agrega olarak kullanılan tuğ-
nun üstünde bulunan kireçli sıvadan
laların rengine sahiptir. Bu özellikler,
oluşmaktadır.
horasan sıvalarının kireç ile tuğla kı-
Deneysel çalışmalar için, hamam-
rıklarının çok iyi karıştırılarak hazır-
ların soyunmalık, ılıklık, sıcaklık ve
landığını göstermektedir.
halvet mekânlarından horasan sıvaları
toplanmıştır. Horasan sıva katmanları, birbirine
Deneysel çalışmalarda: iyi bağlanmış durumdadır. Ancak, kat-
Sıvaların temel fiziksel özellikleri manların sınırları görsel olarak kolay-
(yoğunluk, gözeneklilik), standart test lıkla ayırt edilebilmektedir.
yöntemleri ile, Horasan sıvaları yaklaşık 1.2-
Sıvaların yapımında kullanılan 1.7cm3 yoğunluk ve %31-54 göze-
kireç ve tuğla agregaların miktarları, neklilik değerlerine sahiptirler. Suya
kirecin seyreltik hidroklorik asitte çö- daha fazla maruz kalan alt seviyeler-
zülmesi ve agregaların elek analizi ile, de, su geçirmezlik özelliği, çok taba-
Sıvaların ve tuğla agregaların mi- kalı sıva kullanımı ve az gözenekli bi-
neralojik kompozisyonları, X ışınları tirme tabakası (~1mm kalınlığında)
kırınım cihazı ile, ile sağlanmaktadır (Şekil 1, 2). Bitir-
Kimyasal kompozisyonları EDS me tabakasının gözeneklilik değeri,
üniteli taramalı elektron mikroskobu SEM analizleri ile %5 olarak belirlen-
(SEM-EDS) ile, miştir. Düşük gözenekli bitirme taba-
Mikro yapısal özellikleri, EDS kaları, suyun yapıya girişini önlemek-
üniteli taramalı elektron mikrosko- tedir. Daha önce yapılan çalışmalar-
bu (SEM-EDS) ile belirlenmiştir. Sı- da, bu tabakanın; kireç, tuğla tozu ve
valardaki agrega-kireç ara yüzeylerinin bu tabakaya kırmızı rengi veren he-
mikro yapısal özellikleri ile kimyasal matit (Fe3O4) mineralinden oluştuğu
138 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

Şekil 1. Hamam yapılarında sıva kullanımı

ALT SEVİYE SIVALARI ÜST SEVİYE SIVALARI


Şekil 2. Hamam yapılarında kullanılan alt ve üst seviye sıvaları

tespit edilmiştir (Böke, vd., 2006). içinde en büyük yüzdeye sahiptir. Ho-
Horasan sıvalarının ham madde rasan sıvalarının içinde gözlenen karbo-
kompozisyonları, kireç /agrega oranla- natlaşmış kireç topakları, bağlayıcı ola-
rı ve agregaların parça büyüklüğü dağı- rak kullanılan kireci temsil ederler. Ki-
lımlarıyla tanımlanabilir. Alt ve üst se- reç topaklarının XRD analizleri, sıvala-
viye horasan sıvalarının kireç /agrega rın hazırlanmasında bağlayıcı olarak saf
oranları arasında belirgin bir fark göz- kireç kullanıldığını göstermektedir.
lenmemiştir. Her iki seviyede, hora- Horasan sıvalarında agrega olarak
san sıvalarındaki kireç /tuğla kırığı ora- kullanılan tuğla kırıklarının ve yapı
nı, ağırlıkça 1/2 ve 3/2 arasında değiş- tuğlalarının XRD ile yapılan analizle-
mektedir. 1180 mikrometreden büyük rinde; temel olarak kuvars (SiO2), al-
boyutlu agregalar, toplam agregaların bit (Na(AlSi3O8)) ve potasyum feld-
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 139

spat (KAl2Si2O5(OH)4) mineralle- san sıvalarının dayanımlarını kaybet-


ri ile amorf maddeler tespit edilmiş- meden günümüze dek ulaştıklarını
tir (Uğurlu, 2005). Analiz sonuçla- göstermektedir. Horasan sıvalarının
rından, tuğla agregaların düşük sıcak- dayanıklılıkları; mikro yapısal özellik-
lıklarda (< 850ºC) pişirildiği belirlen- leri, hidrolik özellikleri, üretimlerinde
miştir (Uğurlu, 2005). gözenekli ve puzzolanik tuğla agrega-
Tuğla agregaların ve yapı tuğlaları- ların kullanılmış olması ve kalsit kris-
nın puzzolanik aktiviteleri, doygun kal- tallerinin tuğla agregaların gözenekle-
siyum hidroksit çözeltisinin tuğla toz- rinde çökelmesi ile açıklanabilir.
ları ilave edilmeden önce ve ilave edil- Horasan sıvalarının mikro yapısal
dikten sonra sahip olduğu elektrik ilet- özellikleri, SEM-EDS ve AFM ana-
kenliğinin (mS/cm) ölçülmesiyle belir- lizleri ile belirlenmiştir. SEM-EDS
lenmiştir (Luxan vd., 1989). Analiz so- ve AFM analizleri, kireç ile tuğla ag-
nuçlarından, tuğla agregaların puzzola- regalar arasında kuvvetli bir bağlan-
nik oldukları tespit edilmiştir. ma olduğunu göstermektedir (Şekil
3). Tuğla-kireç ara yüzeylerinin yak-
3.2. Horasan Sıvalarının laşık 2-10µm kalınlığında homojen
Hidrolik Özellikleri bir yüzeye sahip oldukları ve kalsi-
Sıvaların hidrolik özellikleri, 200- yum, silisyum, aluminyum elementle-
600°C ve 600-900°C arasında mey- rince zengin oldukları belirlenmiştir.
dana gelen ağırlık azalmalarının öl- Bu durum, tuğla-kireç ara yüzeylerin-
çülmesiyle belirlenmiştir. 200-600°C de, tuğlanın yapısında bulunan amorf
arasında, kireç ile tuğla agregala- maddeler ile kirecin reaksiyonu sonu-
rın ara yüzeylerinde oluşan hidro- cunda oluşan kalsiyum silikat hidrat
lik ürünlerin kimyasal suyunun ve (CSH) ve kalsiyum aluminat hidrat
600-900°C arasında, karbonatlaşmış (CAH) gibi hidrolik ürünlerin varlığı-
kirecin karbondioksitinin (CO2) kay- nı göstermektedir (Reaksiyon 1, 2).
bına bağlı olarak; ağırlık azalmaları Kireç ve tuğla arasındaki bu reak-
meydana gelmektedir. Eğer CO2/kim- siyonun gerçekleşmesi için; yüksek
yasal su oranı 1-10 arasındaysa, sıva sıcaklık ve yüksek nem, daha uygun
hidrolik olarak kabul edilmektedir. bir ortam sağlamaktadır. Bu neden-
Eğer bu oran 10’un üzerindeyse sıva- le, hamam yapılarının nemli ve sı-
nın hidrolik olmadığı sonucuna varı- cak ortamları, kalsiyum silikat hidrat
labilir (Bakolas, vd.,1998). (CSH) ve kalsiyum aluminat hidrat
Alt ve üst seviyelerde kullanılan (CAH) gibi hidrolik ürünlerin oluşu-
horasan sıvalarının CO2/kimyasal su mu için elverişli olmaktadır. Kalsi-
oranları 0.6-9.0 arasındadır. Bu de- yum silikat hidrat ve kalsiyum alu-
ğerler, horasan sıvalarının hidrolik minat hidratın, kimyasal yapısında
özelliğe sahip olduklarını göstermek- yüksek miktarda bulunması; horasan
tedir. Bu, kullanılan puzzolanik tuğla sıvalarının, hamamların nemli or-
agregalardan kaynaklanmaktadır. tamlarında dayanıklı malzemeler ol-
masını sağlamaktadır.
3.3. Horasan Sıvalarının SEM analizlerinde, tuğla agregala-
Hamamların Nemli ve Sıcak rın gözeneklerinde kalsit kristalleri be-
Ortamlarında Dayanımı lirlenmiştir (Şekil 4). Bu kristaller, ho-
Yerinde yapılan incelemeler, hora- rasan sıvasında bağlayıcı olarak kulla-
140 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

nılan kirecin, karbonatlaşmasının ar- zulmaları engellemekte ve sıvanın da-


dından, hamamların nemli ve sıcak iç yanımını artırmaktadır. Bu gözlem,
iklimlerinin etkisiyle çözünüp tekrar tuğla agregalar kullanılarak hazırla-
çökelmesi sonucu oluşmuştur. Tuğla nan horasan sıvalarının, hamam yapı-
agregaların gözenekli yapıları, bu sü- ları için ideal malzemeler olduklarını
reçte sıvada meydana gelebilecek bo- göstermektedir.

reaksiyon 1 : Al2O3.2SiO2.2H2O Al2O3.2SiO2 + 2H2O


Kaolin Metakaolin Su

reaksiyon 2 : Al2O3.2SiO2 + 5Ca(OH)2 + 19H2O Al2O3.4CaO.19H2O + CaO.SiO2.H2O


Metakaolin Kireç Su CAH CSH

Şekil 3.
Tuğla agre-
ga (T)-kireç
matris (K)
ara yüzeyi-
nin (A) AFM
görüntüleri

Şekil 4. Tuğla agregaların gözeneklerinde çökelen kalsit kristallerinin SEM görüntüleri

4. SONUÇLAR ziksel özellikleri, kimyasal ve mine-


Hamam yapılarının farklı ralojik kompozisyonları ile mikro ya-
mekânlarında ve farklı seviyelerin- pısal ve hidrolik özelliklerinde farklı-
de kullanılan horasan sıvalarının fi- lık belirlenmemiştir. Ancak, su etkisi-
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 141

ne daha fazla maruz kalan alt kotlar- melerinden kaynaklanmaktadır.


daki sıva kullanımı, üst kotlara göre Horasan sıvaları, hamam yapıları-
farklıdır. Bu farklılık, alt kotlardaki nın nemli ve sıcak ortamları için sağ-
çok tabakalı horasan sıva kullanımın- lam ve dayanıklı malzemelerdir. Ho-
dan ve bu sıvaların üzerine uygulanan rasan sıvalarının dayanımı, kireç ve
koyu kırmızı renkli, az gözenekli bi- tuğla agregalar arasında gerçekleşen
tirme tabakasından kaynaklanmakta- reaksiyon sonucunda, tuğla agregala-
dır. Bu tabaka, yapıya suyun girişini rın yüzeylerinde ve yapılarındaki gö-
engellemektedir. zeneklerinde kalsiyum silikat hidrat
Horasan sıvaları, gözenekli ve dü- ve kalsiyum aluminat hidrat oluşma-
şük yoğunluklu malzemelerdir; kireç sı ile açıklanabilir. Bu ürünler, ki-
ve puzzolanik tuğlalardan elde edilen reç ve tuğla agregalar arasında kuv-
agregalar kullanılarak hazırlanmış- vetli bir bağlanma sağlayarak, sıvala-
tır. Kireç/agrega oranları, ağırlıkça rın dayanımını artırmaktadır. Tarihi
1/2 ve 3/2 arasında değişmektedir. hamam yapılarında kullanılmış olan
Tuğlaların puzzolanik özellikleri, horasan sıvalarının günümüze kadar
üretimlerinde kullanılan ham mad- ulaşmış olmaları; bunların, hamam
delerin yüksek miktarda kil içerme- yapıları için ideal sıva malzemeleri
sinden ve düşük sıcaklıklarda pişiril- olduklarını göstermektedir.

KAYNAKÇA

Akman M.S., Güner A., Aksoy İ.H., 1986, “Horasan Harcı ve Betonunun Tarihi ve Tek-
nik Özellikleri”, II. Uluslararası Türk-İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Kongresi, 28 Nisan-2 Mayıs
1986, İstanbul.

Bakolas A., Biscontin G., Moropoulou A., Zendri E., 1998, “Characterization of Structu-
ral Byzantine Mortars by Thermogravimetric Analysis”, Thermochimica Acta, 321, No.1-2,
pp.151-160.

Böke H., Akkurt S., İpekoğlu B., Uğurlu E., 2006, “Characteristics of Brick Used as Agg-
regate in Historic Brick-Lime Mortars and Plasters”, Cement and Concrete Research, 36, No.6,
pp.1115-1122.

Cardiano P., Ioppola S., De Stefano C., Pettignano, A., Sergi, S., Piraino, P., 2004,
“Study and Characterization of the Ancient Bricks of Monastery of San Filippo di
Fragalá’in Frazzanò (Sicily)”, Analytica Chimica Acta, 519, pp. 103-111.

Eckel E.C., 1928, Cements, Limes and Plasters Their Materials, Manufacture and Properties,
John Wiley and Sons, New York.

He C., Osbaeck B., Makavicky E., 1995, “Pozzolanic Reactions of Six Principal Clay Mi-
nerals: Activation, Reactivity Assessments and Technological Effects”, Cement and Concrete
Research, 25/8, pp.1691-1702.
142 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

Lea F.M., (1940), “Investigations on Pozzolanas”, Building Research, Technical Paper,


No.27, pp. 1-63.

Luxán M.P., Madruga F., Saavedra J., 1989, “Rapid Evaluation of Pozzolanic Activity of
Natural Products of Conductivity Measurement”, Cement and Concrete Research, 19, pp.63-68.

Massazza F., Pezzuoli M., 1981, “Some Teachings of a Roman Concrete Mortars, Ce-
ment and Grouts Used in the Conservation of Historic Buildings”, Proceedings of Symposi-
um in Rome, Rome, pp. 219-245.

Pasley C.W., 1997, Observation on Limes, Donhead Publishing, Dorset.

Spence R., 1974, “Lime and Surkhi Manufacture in India”, Appropriate Technology, 1,
No.4, pp. 6-8.

Sujeong L., Kim Y.J., Moon H.S., 1999, “Phase Transformation Sequence from Kaolinite
to Mullite Investigated by an Energy-Filtering Transmission Electron”, Journal of American
Ceramic Society, 10, pp. 2841-2848.

Uğurlu E., 2005, Characterization of Horasan Plasters from some Ottoman Baths in İzmir,
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi , İzmir.

Vicat L.J., 2003, Mortars and Cements, (First published in 1837 by John Weale, High
Holborn, London), Donhead Publishing Ltd, Dorset.

Vitruvius, 1960, The Ten Books on Architecture, (First published in 1914, Edited by M.H.
Morgan) Dover Publications, New York.
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 143

SAHİB ATA HANGÂHI VE TÜRBESİ


ÇİNİLERİNİN RESTORASYONU
Özet
Selçuklu veziri Sahib-Ata Fahreddin Ali tarafından mescit, tür-
be, hangâh ve hamamdan ibaret bir manzume olarak yapılmıştır. Orta
Anadolu’da ahşap direkli camilerin en eskilerinden biri olan yapı, taçkapı
kemeri üzerindeki kitabesine göre Hacı Ebubekirzade Hüseyin oğlu Sahib
Ata Fahreddin Ali tarafından H. 656 (1258) yılında yaptırılmıştır.
Hangâh ve türbe bölümünde, kubbe beden duvarları ve sandukaların
üzerinde altıgen turkuvaz renkli çiniler ile mozaik çiniler bulunur. Vakıf-
lar Genel Müdürlüğü, Konya Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından, eserin
restorasyonunun yapılması amacı ile 2005 yılında bir ihale yapılmıştır.
Sahib Ata Hangâh ve Türbesi’nin çinileri, ihaleyi alan müteahhit tarafın-
dan bilinçsizce kırılarak çukurlara doldurulmuş ve duvarlarda dolgu mal-
zemesi olarak kullanılmıştır. Bu durumun tespit edilmesinin hemen ar-
dından, Vakıflar Genel Müdürlüğü Konya Vakıflar Bölge Müdürlüğü tara-
fından ihale iptal edilerek müteahhit hakkında suç duyurusunda bulunul-
muş ve konu yargıya intikal etmiştir.
Bildirimizde, eserlerimizin karşı karşıya bulunduğu tehlikelere dikkat
çekilirken, Sahib Ata Külliyesi’nde yaşanan, restorasyon adı altındaki eser
katliamı ve sonrasında yapılan kurtarma çalışmaları, film eşliğinde anlatıl-
maya çalışılacaktır.

Konservatör CELALEDDİN KÜÇÜK dilmiş. Taç kapının ön yüzünün sağ


tarafındaki sebilin üstünde, iki adet
Sahib Ata Külliyesi, Konya’nın Me- yuvarlak madalyona, oyma usta kitabe-
ram ilçesinde, Larende Caddesi’nde bu- si yazılmıştır. Bu madalyonlardan sağ-
lunmaktadır. Orta Anadolu’daki ah- dakindeki “Amele Kölük” ile soldakin-
şap direkli camilerin en eskilerinden deki “Bin Abdullah” yazısı, caminin mi-
biri olan yapı1, taç kapı kemeri üzerin- marının “Abdullah oğlu Kelûk” olduğu-
deki kitabesine göre Hacı Ebubekirza- nu ortaya koyar.3
de Hüseyin oğlu Selçuklu veziri Sahib Sahib Ata Külliyesi ile ilgili araş-
Ata Fahreddin Ali tarafından, H.656 tırmasında Haluk Karamağaralı, cami-
(1258) yılında, mescit, türbe, hangâh nin, ilk yapımında bugünkü çift mina-
ve hamamdan ibaret bir manzume ola- reli ön yüze kadar uzandığını ve ağaç
rak yaptırılmıştır2 (Şekil 1). Girift bir direkli ahşap bir yapı olduğunu belirt-
şekilde yazılmış olan kitabede, on ikin- miştir (1982). Caminin ilk yapımın-
ci Selçuklu Sultanı II. Keykâvus’un dan günümüze, yalnızca çini mozaik-
hemen hemen bütün unvanları zikre- lerle bezeli mihrabı gelebilmiştir. Esas

1
Anadolu’da ahşap sütunlu diğer Selçuklu camileri için, bkz. Kuran A., 1972, ‘‘Anadolu’da Ahşap Sütunlu Selçuk-
lu Mimarisi’’ Malazgirt Armağanı, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, s.179-186.
2
Konyalı, 1964, s.506; Önder, 1971, s.112-113.
3
Duran, 2001, s.58.
144 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

cami, 19.yüzyılın ortalarına doğru yan-


dığı için, 1871 yılında4 bugünkü yapı
inşa edilmiştir. Esas mescidin, muhte-
şem cepheye kadar uzandığı, biraz çu-
kurda kaldığı ve tavanının düz olup or-
tasında Eşrefoğlu Camii’nde olduğu
gibi bir açıklık olduğu rivayet edilmek-
tedir.5 Cami, 1871’de yeniden inşa edi-
lirken küçültülmüş ve taç kapı ile yeni
bina arasında bugünkü avlu bırakılmış-
tır. Esas camiden günümüze, mihrap
ve mihrabın iki yanındaki yarım yıldız
maktalı birer gömme ayak ile çifte mi-
naresinden biri tamamen yıkılmış ola- Şekil 1. Sahib Ata Hânegâhı ve Türbesinin
rak taç kapının ön kısmı gelebilmiştir.6 Planı, Konya

HANGÂH ğindeki firuze zemin üzerine mor


Külliyenin bir bölümünü teşkil renklerle örgülü Kûfî yazı kuşa-
eden Hangâh’a, türbeden girildiği gibi; ğında: “El-mülkü Lillâh” (Mülk
esas cümle kapısı olan, doğusundaki Allah’ındır.) müsenna yazısı, ters-
taş işlemeli taç kapıdan da girilir. Yü- düz olarak kuşak boyunca tekrar et-
zeyi geometrik motiflerle tezyin edil- mektedir. Sade bir üslupla yazılan
miş taç kapının girişi, büyük bir ke- metinde, “El-mülk” kelimesi satırın
mer içerisine alınmıştır. Kemerin al- altında, “Lillah” kelimesi ise örgü-
tında bulunan kitabesinde “Bana Tan- lü bölümün üstünde istiflenmiştir.8
rı kâfidir...” ibaresi geçmektedir. Kita- Türbe kubbesinin merkezindeki ma-
besinden anlaşıldığı kadarıyla, Selçuk- dalyon içerisinde, çiçekli kûfî yazı
lu Sultanı Gıyaseddin Keyhüsrev dev- yer almaktadır. Etrafı, ters-düz ola-
rinde H. 678 (1279) yılında Sahib-Ata rak yerleştirilmiş tepelik motifi ile
Fahreddin Ali tarafından yaptırılmış- tezyin edilmiştir. Çini mozaik tekni-
tır. Hangâh’ın giriş kapısından, önce ğinde yapılmış olan madalyonda; ze-
bir dehlize, daha sonra da tuğla örgülü min firuze, yazılar ve tepelik bordü-
büyük bir kubbe ile örtülü salona giri- rü patlıcan moru rengindedir. Mer-
lir. Salonun güney ve batısında tonoz- kezdeki beş köşeli yıldızın kollarının
lu eyvanlar vardır. Çinilerle süslü ey- uzatıldığı beş hat üzerinde: Muham-
vanlardan güneydeki,, tuğla ve alçıdan med, Ebûbekir, Ömer, Osman ve Ali
yapılmış, pervazları yazılı ve motifli isimleri yazılmıştır.9 Kubbe eteğini
bir mihrap vardır.7 çevreleyen örgülü kûfî yazı kuşağın-
Hangâh’ın iç avlusunu örten kub- da: Besmele ve Âl-i İmran suresinin
benin eteğinde, mozaik çini tekni- 18.ayeti tamamen, 19. ayeti ilk du-

4
Konyalı, a.g.e., s.512.
5
Uğur ve Koman, 1934, s.43.
6
Karamağaralı, 1982, s.49.
7
Önder, a.g.e., s.116.
8
Şimşir, 2001, s.323-324.
9
Şimşir, a.g.m., s.324.
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 145

Resim 1. Hangâh- Kuzey Eyvanı, Çiniler Resim 2. Hangâh- Kuzey Eyvanı, Çiniler
kırılmadan önceki durum kırıldıktan sonraki durum

rak yerine kadar, 26.-27. ayetler ta-


mamen ve 28. ayet ilk durak yerine
kadar yazılmıştır.10
TÜRBE
Selçuklu devri mozaik çinileriy-
le süslenmiş türbe, tonozlu bir koridor
ile sandukaların bulunduğu kubbeli
küçük bir salondan ibarettir.11 H.682
(1283) yılında Selçuklu veziri Sahib
Ata Fahreddin Ali tarafından inşa et-
tirilen bu türbe, aile kabristanı olarak
Resim 3. Çukurlara doldurulan çinilerin
tasarlanmıştır.12 Sahib Ata Türbesi’ne toplanması
büyük bir kemerle geçilmektedir. Bu
kemerin, her iki cephesi gibi alt yüzün- ne oturan kubbenin örttüğü mekânın
de bütünüyle mozaik çinilerle kaplıdır. içinde, üçerli altı adet sanduka bulun-
Kemer genişliğini kaplayan alt yüzü maktadır. Bu sandukalardan yüksek,
kompozisyonu, firuze zemin üzerine tamamen çini kaplı ve kabartma kita-
koyu mor çinilerden kesilmiş şeritler- beli olanı Sahib Ata’nındır.14 Türbe-
le tamamlanmaktadır. Onikigenlerin deki sandukalar, sırasıyla: Sahib-Ata
merkezinde oluşan sekizgenlerde, kazı- Fahreddin Ali (ö.1285), Sahib-Ata
ma tekniği ile yapılmış bitkisel motifli oğlu Taceddin Hüseyin (ö.1277),
bir dekor yer alır. Zemindeki sır, belir- Sahib-Ata oğlu Nusratüddin Hasan
li bir desene göre kazındığından, koyu (ö.1277), Sahib-Ata kızı Melike Ha-
mor motifleri görünür hale gelmiştir.13 tun (ö.1292), Nusratüddin Hasan
Üç yandan duvarlara, diğer taraf- oğlu Şemseddin Muhammed (ö.1287)
tan ise büyük bir sivri kemer üzeri- ve adı bilinmeyen Sahib-Ata torunla-

10
Uğur ve Koman, a.g.e., s.36-60.
11
Önder, a.g.e., s.114.
12
Barışta, 1994, s.100.
13
Mülayim, 1995, s.43-44
14
Barışta, a.g.m., s.100.
146 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

deler üzerine oturtulmuştur. Sır altı


tekniğinin yanı sıra kabartma çiniler-
le kaplanmış lahit ve kaidelerde; ya-
zılı, geometrik ve bitkisel bezemeler-
le süslenmiş çinilerden başka, dikdört-
gen, kare ve altıgen formlu tek renk-
li çinilerde bulunur. Öndeki sanduka-
ların kaidelerinde, kare çinilerin bakla-
va formunda monte edildiği gözlemlen-
mektedir. İkinci sıradaki sandukalar-
da, kabartma çini ile yapılan süsleme-
Resim 4. Duvara gömülen çinilerin bel- lerle tasarlanmış kaideler dikkat çeker.
gelenmesi Turkuvaz, beyaz ve patlıcan moru ile
tasarlanmış kaidelerde, geometrik ve
rından birine aittir.15
bitkisel bezemelerle süsleme yapılmış-
Türbenin altında, Hangâh’tan ba-
tır. Çok harap durumda olan sanduka-
samaklı bir koridorla inilen tonozlu
lardan üçüncüsü, sonsuza açılan şebe-
bir mezar mahzeni mevcuttur. Türbe-
keler arasına yerleştirilmiş yıldız çiçek-
den Hangâh’a, yekpare çini işlemeli bir
leriyle süslenmiştir.18
pencere ile kemerli bir kapı açılır.16
Türbenin içerisi, dikdörtgen, kare RESTORASYON ADI ALTINDA
ve altıgen formda çinilerin yanı sıra, YAPILAN TAHRİBAT
çini mozaik ile kaplanmıştır. Pencere- Türbe ve hangâh kısımları, uzun
ler ve çevreleri, sır altı tekniği ile be- yıllar boyunca, restorasyona ihtiyaç
zenmiş olup, aynı zamanda kabartma duyduğu için kapalı kalmıştır. Özel-
çiniler ve ajur tekniği ile yapılmış çi- likle beden duvarlarında bulunan altı-
niler de dikkat çekicidir. Bunların al- gen çiniler, bakımsızlık ve yapıda olu-
tında kalan duvar yüzeyi, altıgen form- şan hareketlenmeler nedeniyle yer yer
lu turkuvaz renkli çinilerle kaplan- duvarlardan ayrılmıştır. Çini karola-
mıştır. Yapının şüphesiz en muhte- rın yerlerinden düşmemesi ve tahrip
şem çinileri: sivri kemeri taçlayan ka- olmaması için; Vakıflar Genel Mü-
bara biçiminde bir profilasyonla sivri dürlüğü ve Konya Vakıflar Bölge Mü-
kemerden taşan, örgü motifiyle bezen- dürlüğü uzmanları tarafından geçi-
miş köşe üçgenlerinde ve hangâh yönü- ci önlemler alınarak, çinilerin zarar
ne bakan pencere kafeslerindedir. Tur- görmeden 2005 yılına kadar ulaşması
kuvaz, beyaz ve patlıcan moruyla renk- sağlanmıştır (Resim 1).
lendirilmiş, sivri kemeri kaplayan çi- 2005 yılında V.G.M. Konya Va-
nilerde; yazılı ve geometrik bezemenin kıflar Bölge Müdürlüğü tarafından
yanı sıra, ağırlıklı olarak bitkisel beze- ‘Sahib Ata Hangâhı 2005 yılı Ona-
me de dikkat çekmektedir.17 rım İşi’ adı altında restorasyon iha-
Türbenin içerisindeki sandukalar, lesi yapılmıştır. Eski eser konusunda
dikdörtgen prizmalardan oluşan kai- hiçbir bilgiye sahip olmayan firma sa-

15
Önder, a.g.e., s.114.
16
Önder, a.g.e., s.114.
17
Barışta, a.g.m., s.101-102.
18
Barışta, a.g.m., s.104.
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 147

hipleri, ihaleyi veren kurumun bütün aynı eyvanın doğu duvarındaki çinile-
uyarı ve yaptırımlarına rağmen, kendi rin yarıya yakın kısmı, yerlerinden sö-
kararları doğrultusunda restorasyon külmüştür. Eyvandan sökülen çinilerin
çalışmalarına başlamışlardır. Kendi- bir bölümü, eyvanın içinde yığıntı ha-
lerince restorasyon olarak gördükleri linde bırakılırken; diğer kısmı orta ey-
bir uygulama ile; Türk sanatının en vanın kuzey tarafında bulunan ve daha
nadide çinileri, bunların “fayans” ol- önceki restorasyonlar sırasında açılan
duğunu ve zaten çürüdüğünü, bu ne- yaklaşık 150cm derinliğindeki çukur-
denle yeni fayanslar ile değiştirmenin lara doldurulmuştur (Resim 3).
daha iyi olacağını düşünen kişiler ta- Batı eyvanının güney ve kuzey du-
rafından kırılarak çukurlara doldurul- varlarının yarıya yakın bölümünde bu-
muştur (Resim 2). Bununla da kalın- lunan çiniler, gerek yapıdaki nem hare-
mayıp, yeni yapılan duvarların içinde ketleri, gerekse yapılan müdahaleler ne-
moloz olarak kullanılmıştır. ticesinde dökülmüştür. Çinilerin bir bö-
30.07.2005 tarihinde tarafımız- lümü, blok halinde eyvanın içerisin-
dan tesadüfen tespit edilen bu du- de bulunmakta idi. Güney ve kuzey du-
rum, ilgili kurumlara bildirilerek, varlarında in-situ halde kalmış olan bü-
daha fazla çininin parçalanmasının tün çiniler yerlerinden sökülmüş; güney
önüne geçilmiştir. Kültür varlıkla- duvarının sağ ve sol köşelerinde birkaç
rı konusunda içinde en ufak sevgi ve karo, kırılmış olarak yerinde kalmıştır.
saygı besleyen her insan, bu durumu Batı eyvanından sökülen çiniler
gözyaşları içinde izlemiştir. ise, yapının içinde bulunan havuzun
V.G.M. Konya Vakıflar Bölge Mü- gider kanalı olarak inşa edilmiş olan
dürlüğü tarafından ihale feshedile- ve havuzdan başlayarak batı beden
rek derhal tahribatı yapanlar hakkın- duvarının altından geçerek yapının
da savcılığa suç duyurusunda bulunul- dışına kadar devam eden gider kanalı-
muş ve konu yargıya taşınmıştır. Bir nın içine doldurulmuştur.
daha yaşanmaması dileği ile verilen za-
rarların telafi edilebilmesi için, zaman KIRILAN ÇİNİLERİN
kaybetmeden restorasyon çalışmalarına RESTORASYONU
başlanmıştır. İlk olarak, yapılan zara- İhalenin iptal edilmesinden he-
rın boyutlarının tespit edilebilmesi için men sonra, Konya Vakıflar Bölge
bir çalışma başlatılmıştır. Müdürlüğü, konunun aciliyeti ne-
deni ile tekrar ihale yapmış; Bil-Sa
TAHRİP OLAN KAROLARI Tur.San. ve Tic.Ltd.Şti. uhdesinde
TESPİT ETME ÇALIŞMASI kalan ihale neticesinde, alt yükleni-
Hangâh’ın güney eyvanında, batı ci olarak Art Restorasyon Kült.San.
duvarının tamamındaki çiniler kırıl- Araş.Tic.Ltd.Şti’nin restoratör, sa-
mıştır. Doğu duvarında ise, alt kısım- nat tarihçisi, Türk Sanatları uzma-
daki birkaç sıra yerinden sökülmüş- nı, arkeolog, usta ve işçiden oluşan
tür. Bu eyvandan sökülen bir grup kı- 26 kişilik uzman kadrosu ile çinile-
rık çini, eyvan içerisine atılmış durum- rin restorasyon çalışmalarına Aralık
da iken; bazı parçalar da orta eyvanın 2005’te başlanmıştır.
güney yanındaki çukurlara doldurul-
muştur. En büyük tahribat, kuzey ey- ÇİNİLERİN RESTORASYONUNDA
vanının batı yanında görülmektedir. Bu UYGULANAN ÇALIŞMA YÖNTEMİ
duvardaki çinilerin tamamına yakını ve A- Parçalanmış çinilerin restorasyonu
148 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

B- In-situ durumda bulunan çinile- şı direnci zayıf olan eserlerdir. Bu du-


rin restorasyonu rum, kazı sırasında daha hassas çalış-
C- Orijinal çini karoların buluna- mayı ve toprak yığınları arasında bulu-
madığı bölümlere yeni çini karoların nan çini karoların daha fazla kırılma-
takılması dan çıkartılabilmesi için azami dikkati
zorunlu kılmıştır.
A- PARÇALANMIŞ ÇİNİLERİN
Küçük kırıkların gözden kaçırılma-
RESTORASYONU
ması için, yapının zemininde bulunan
1- Belgeleme
bütün toprak elenmiş ve içerisinde bu-
2- Parçaların toplanması
lunan çini parçaları toplanmıştır.
3- Temizlik ve sağlamlaştırma
Hangâh’ın güneybatı odasında,
4- Çinilerin yerlerine takılması
daha önce restorasyon yapan grup ta-
1- Belgeleme rafından yapılan duvarın içinde çini
Çalışmanın ilk aşaması olarak, kı- parçaları tespit edilmiştir. Duvarın
rılmış olan altıgen çini karoların ve üzerinde bulunan bir sıra taş örgünün
bordürlerin tespitleri yapılmaya ça- alınmasından sonra, duvar örgüsünün
lışılmıştır. Çinilerin kırılmasından içerisinde dolgu olarak kullanılmış
önce çekilen fotoğraf ve filmlerden kı- ve çimentoya gömülmüş çini parçala-
rılan çinilerin sayısı tespit edilmiş rı olduğu anlaşılmıştır. Altıgen, tur-
(Resim 4); türbe ve hangâh içerisin- kuvaz renkli çini karoları ve patlıcan
de, daha önceki fotoğraflarda görüle- mor renkli bordür parçaları, kırık ola-
bilen 1461 adet altıgen karo ve 309 rak atılmıştır. Bütün çinilerin buluna-
adet patlıcan moru bordürün yerinde bilmesi için, duvar yerinden sökülerek;
olmadığı anlaşılmıştır. çini parçaları, restorasyonları yapıl-
Konu, rapor halinde Konya Va- mak üzere koruma altına alınmıştır.
kıflar Bölge Müdürlüğü’ne bildiril- Bu durum, o güne kadar karola-
miştir. Söz konusu tespit sonucun- rın kırılarak çukurlara dolduruldu-
da, restorasyonun tamamlanmasın- ğu, dolayısıyla kırılan bütün çini ka-
dan sonra kırılan çiniler ve birleşti- rolarının Hangâh’ın içerisinde kaldı-
rilebilen çiniler karşılaştırılarak, çini ğı düşüncesinin gerçeği yansıtmaya-
karolarda eksiklerin olup olmadığını bileceğini göstermiştir. Bazı çini ka-
tespit etme imkânı olmuştur. rolarının yapının dışına çıkarılmış
olabileceği böylece anlaşılmıştır.
2- Parçaların Toplanması
Kırılan çini karoların restorasyon- 3- Temizlik ve Sağlamlaştırma
ları ve parçalarının daha kolay bulu- Bütün çini parçalarının toplanıp sı-
nabilmesi için, yapı içerisindeki alan- nıflandırılmasından sonra, Sahib Ata
lar karelenmiş ve kırık parçalar karele- Hangâhı içerisinde restorasyon çalış-
me sistemine göre toplanarak kasalara malarına başlanmıştır.
yerleştirilmiştir. Çini parçaları harç ve Kırılmış olan parçaların restoras-
toprak ile karıştığı için, yapılan çalış- yonu için, geçici bir laboratuvar oluş-
malar kazı çalışması titizliği içerisinde turulmuştur (Resim 5). Çalışma döne-
sürdürülmüştür. minin kış aylarına rastlamasına rağ-
Bilindiği gibi, Selçuklu çinileri, dü- men, uygulamalara ara verilmeden de-
şük ısıda pişirilen ve çok gözenekli bis- vam edilmiştir. Kış mevsimi ve soğuk
küvi yapısına sahip olan çinilerdir. Bu hava, yapılan çalışmaları yavaşlatan ve
nedenle, çok kırılgan ve darbelere kar- restorasyonu olumsuz yönde etkileyen
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 149

Resim 5. Çinilerin temizliği ve Resim 6. Temizlik ve sağlamlaştırma


sağlamlaştırılması çalışması biten çinilerin birleştirilmesi

en önemli faktörler olmuştur.


Binanın çok uzun yıllar kullanılma-
mış ve çinilerin bakımsız kalmış olma-
sına bağlı olarak, çini parçalarının yü-
zeyinde atmosfer kirliliğinden kaynak-
lanan is ve yağlı kir bulunmakta idi.
Bunun yanında, çinilerin kırıl-
masından sonra, parçalar toprak al-
tında kalmıştır. Uzun süre toprak al-
tında kalan parçalar, toz ve çamur ile
kaplanmıştır. Atmosfer kirliliği, yağ-
lı kir ve is için, çini parçaları AB 57 Resim 7. Restorasyonu tamamlanan
formülü ile temizlenmiştir. Çamur çinilerin yerlerine takılması
ve toz için ise su ve yumuşak fırçalar
kullanılmıştır. yapılmış olsa da, parçaların kenarları,
Temizlik işleminden sonra çini- yapıştırma yapmak için kullanılacak
ler kurutularak, sağlamlaştırma işlemi malzeme açısından yeterli sertliğe ulaş-
için hazır hale getirilmişlerdir. mamıştır. Bu nedenle, çinilerin yapış-
Daha önce de belirttiğimiz gibi, tırılacak kenarlarına fırça ile %10 ora-
Selçuklu çinilerinde kullanılan teknik nında Paraloid B72 sürülmüştür.
nedeni ile, çini karolar kolay kırılabilir Çini karoların yapıştırılmasın-
özelliktedir. Çinilerin tahribatı sırasın- da ‘uhu plus’ tercih edilmiştir. Uhu
da kırılmış olan parçalar, sağlam gibi plus’ın daha kolaylıkla geri dönüşü-
görünseler de, kalan parçalarda kılcal münü sağlayabilmek ve gelecekte ya-
çatlaklar oluşmuş ve büyük bölümü- pıştırıcıdan kaynaklanacak riskleri or-
nün sır tabakasında kabarma ve dökül- tadan kaldırmak amacı ile, bu yöntem
meler meydana gelmiştir. tercih edilmiştir. Böylece, çiniler yer-
Bu tespitler çerçevesinde, çini ka- lerine monte edilirken yapıştırmadan
roları %5 oranında Paraloid B72 içeri- kaynaklanan açılmalara meydan ver-
sine daldırılmak sureti ile sağlamlaştı- meyecek dayanıklılıkta bir yapıştırı-
rılmıştır. cı tercih edilirken, gerektiğinde ko-
Her ne kadar sağlamlaştırma işlemi laylıkla geri dönüşümü sağlanabile-
150 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

cektir (geri dönüşüm, aseton kulla-


nılarak parçaların kenarlarına sürü-
len Paraloid’in çözülmesi ile, yapış-
tırıcının ayrılması şeklinde sağlana-
caktır).
Proje süresince, yaklaşık 6000
parça çini üzerinde temizleme, sağ-
lamlaştırma ve yapıştırma işlemi ya-
pılmıştır (Resim 6).
4- Çinilerin Yerlerine Takılması
Yapı içerisinde bulunan bütün du-
varlarda altıgen turkuvaz çini karolar Resim 8. In-situ durumdaki çinilerin
temizlenmesi
kullanılmıştır. Kenarlar ise patlıcan
moru bordürler ile çerçevelenmiştir.
Altıgen çini karolar 2cm kalınlı-
Çini karoların takılması için:
1 ölçü taş tozu
ğında ve 16,5-17,5cm arasında de-
1 ölçü kum
ğişen boyutlardadır. Bordürler ise
0,5 ölçü tuğla tozu
4,5cm genişliğinde ve 10-16cm ara-
0,5 ölçü mermer tozu
sında değişen çeşitli boylardadır.
0,5 ölçü kaymak kireç
Altıgen çini karolarda, homojen
0,5 ölçü hidrolik kireç’ten oluşan
bir renk bulunmamaktadır. Turku-
harç kullanılmıştır.
vazın mavi ile yeşil arasında birçok
tonu görülebilir. B- IN-SITU DURUMDA BULUNAN
Hangâh içerisinde bulunan çinile- ÇİNİLERİN RESTORASYONU
rin kırılması nedeni ile; bu bölümde, 1- Temizlik
yapılan uygulamalarda bulunan kırık 2- Sağlamlaştırma
çini karoların restorasyonları ve elde 3- Dolgu Yapılması ve
edilen sonuçlar doğrultusunda çözüm- Renklendirilmesi
ler getirilmiştir.
1- Temizlik
Doğu eyvanının sağ ve sol duvarla-
In-situ durumda kalan çini karola-
rında bulunan bütün çini karolar yerle-
rın yüzeyinde, atmosfer kaynaklı kir-
rinden söküldüğü için, bu bölümde ya-
liliklerin yanı sıra; is, yağlı is ve boya
pılacak uygulama en son aşamaya bıra-
gibi kirlilikler bulunmakta idi.
kılmıştır. Yapılan uygulamalar planla-
Yüzeyde bulunan kir tabakaları, AB
nırken, mümkün olduğu nispette, çini
57 kullanılarak temizlenmiştir.
karoların söküldükleri duvarlara takıl-
Bu işlem sırasında, yumuşak uçlu
masına çalışılmıştır (Resim 7). Bu ne-
plastik fırçalar, bisturi ve sünger
denle, çukurlardan çıkartılan çini ka-
kullanılmıştır. Bu şekilde, çini karo-
roların, restorasyonları tamamlandık-
ların orijinal renkleri görülebilir du-
tan sonra ölçülerine ve renklerine göre
ruma gelmiştir (Resim 8).
bir gruplandırma yapılarak, orijinal
yerleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu 2- Sağlamlaştırma
doğrultuda çini karolar, kırılma sonu- In-situ durumda olan çini karolara,
cunda bulundukları pozisyon, renkleri iki şekilde sağlamlaştırma işlemi uygu-
ve boyutları göz önüne alınarak en uy- lanmıştır:
gun bölümlere takılmıştır. Taşıyıcı duvar ile sıva tabaka-
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 151

sı arasında bulunan boşluklar, Malta çini karolar takılmıştır. Güney du-


6001 enjeksiyonu yapılarak sağlam- varının sağ ve sol üst köşelerinde
laştırılmıştır. in-situ olarak kalan karolar, yerlerin-
Sır tabakalarında gözlenen kabar- de korunmuşlardır.
ma veya çatlamaların sağlamlaştırılma- Yeni çini karolar, orijinal çinilerin
sı için ise, %30 oranında Primal AC33 özelliklerinden teknik olarak da fark-
ile enjeksiyon işlemi yapılmıştır. lı özellikte imal edilmiştir. Gelecekte,
bu bölümde bulunan çinilerin orijinal
3- Dolgu Yapılması ve
olmadığının araştırmacılar ve ziyaret-
Renklendirilmesi
çiler tarafından kolaylıkla anlaşılır ol-
Gerek in-situ, gerekse kırılan çini
masını sağlamak ve herhangi bir yanlış
karoların kenarlarında bulunan eksik
kanıya yol açmamak amacı ile, bu yön-
kısımlara ve kırıklara, ‘polyfilla interior’
tem tercih edilmiştir.
ile dolgu yapılmıştır.
Yeni çini karolar, gelecekte yapıla-
Yapılan dolgular, çinilerin sır se-
cak yeni restorasyon uygulamalarına
viyesinin altında kalacak şekilde dü-
fırsat ve kolaylık yaratmak amacı ile,
zeltilmiştir.
mimariye hiçbir zarar vermeden ko-
‘Polyfilla’ dolguların üzerine ise
laylıkla geri alınabilecek şekilde monte
restorasyon olduğu anlaşılacak şekil-
edilmiştir. Bu işlemde, gelecekte oriji-
de su bazlı ve asit içermeyen boyalar
nal çinilere ulaşılması durumunda, ori-
kullanılarak renklendirme yapılmış
jinal parçaların yerlerine yerleştirilme-
ve çiniler orijinal görüntülerine ka-
si konusunda da restoratörlere fırsat
vuşturulmuşlardır.
sunmak amacı güdülmüştür.
C- ORİJİNAL ÇİNİ KAROLARIN
SONUÇ
BULUNAMADIĞI BÖLÜMLERE
Binlerce yıllık bir geçmişe sahip
YENİ ÇİNİ KAROLARIN TAKILMASI
olan Türkiye’miz coğrafyasında bulu-
Kırılan çinilerin restorasyonlarının
nan kültür varlıklarımız, çeşitli ne-
tamamlanmasından sonra, çinilerde
denlerle her gün zarar görmekte veya
eksiklikler olduğu daha net olarak an-
yok olmaktadır. Birçok nedene bağ-
laşılmıştır. Bu eksikliklerin bir bölü-
lı olarak gelişen zararların belki de en
mü geçmişte yok olan çiniler iken, çini
acı olanı, bilinçsiz insanlar tarafın-
karoların bir bölümüne kırılma sonra- dan bilerek yapılan tahribatlardır. Bu
sında ulaşılamamıştır. Özellikle tür- durumun en acı örneği, Türk İslam
be duvarının kuzey ve güney köşelerin- Sanatı’nın en değerli eserlerinden bi-
de bulunan panolara ait olan karola- risi olan Sahib Ata Külliyesi çinilerin-
ra ulaşma imkânı olmamıştır. Bu ne- de yaşanmıştır.
denle, bazı duvarlarda çini eksiklikle- Gerek tespit çalışmalarında, ge-
ri ortaya çıkmıştır. Eksik olan kısım- rekse restorasyon uygulamaları sıra-
larda, Konya Kültür ve Tabiat Varlık- sında yapılan araştırmalar sonucun-
larını Koruma Bölge Kurulu kararları da, Hangâh içerisinde kırılan çini-
doğrultusunda, orijinal çinilerin boyut ler, yapı içerisinde veya dışında bu-
ve renkleri ile uyumlu yeni çini karolar lunan duvarlarda ele geçirilmiştir.
yaptırılmıştır. Ancak, türbenin güneybatı köşesin-
Doğu eyvanının güney ve kuzey de bulunan çini karolara ulaşılama-
duvarlarında, orijinal çinilerin bo- mıştır. Bu bölümde, Hangâh içeri-
yut ve görüntülerinde yaptırılan yeni sinde olduğu gibi hoyratça bir kırıl-
152 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

ma işleminin yapılmadığı ve çok


profesyonelce ve muntazam ola-
rak karoların alındığı gözlenmek-
tedir. Bu nedenledir ki, ilk kı-
rılma tespitleri yapılırken, tür-
be içerisindeki eksik çiniler fark
edilmemiştir. Ancak, daha sonra
eski ve yeni fotoğrafların karşılaş-
tırılması sırasında durumun far-
kına varılmış ve konu ayrı bir ra-
por halinde Konya Vakıflar Bölge
Resim 9. Kuzey eyvanının çiniler Müdürlüğü’ne bildirilmiştir. Bu
kırıldıktan sonraki görünümü durum, bizlere yapılan tahribatın
bilinçsizce yapılan bir restoras-
yon hatası olmayabileceğini; çok
profesyonelce yapılan bir hırsız-
lık olayı ve sonrasında onun ört-
bas edilmesi hadisesi olabileceği-
ni düşündürmektedir.
Konu, ülkemizde bulunan kül-
tür varlıklarının karşı karşıya kal-
dıkları tehlikeler ve boyutları-
nın anlaşılması açısından oldukça
Resim 10. Restorasyon öncesi hangâhın önemlidir.
genel görünümü Bunun yanında, Vakıflar Genel
Müdürlüğü ve Konya Vakıflar Böl-
ge Müdürlüğünün yerinde yaptıkla-
rı kararlı müdahaleler sonucunda,
olası daha büyük tahribatlar (belki
de bütün çinilerin yok olması) ön-
lenmiş ve hemen sonrasında yapı-
nın tekrar ihalesi yapılarak, eserle-
rin yeni bir belirsizlik süreci içeri-
sinde zarar görmesinin önüne geçil-
miştir. Tam bir yıl süren restoras-
yon çalışmasının tamamlanmasın-
dan hemen sonra, 2006 yılı Aralık
ayında, eser Sahib Ata Vakıf Eser-
leri Müzesi olarak ziyarete açılmış-
tır. Gerek mimarisi, gerekse için-
de bulunan nadide eserler ile ülke-
mizin önemli müzelerinden birisi
haline gelen Sahib Ata Hangâhı ve
Türbesi, araştırmacılar ve ziyaretçi-
Resim 11. Restorasyon sonrası kuzey lerin ilgi odağı durumundadır (Re-
eyvanının görünümü sim 9,10,11,12,13).
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 153

Resim 12. Hangâh’ın Müze çalışmaları Resim 13. Restorasyon sonrası Türbe’nin
sırasındaki görünümü görünümü

KAYNAKÇA

Bakırer Ö., 1976, Onüç ve Ondördüncü Yüzyıllarda Anadolu Mihrapları, Türk Tarih Kurumu Basıme-
vi, Ankara.

Barışta Ö., 1994, “Sahip Ata Türbesi Çini Süslemeleri Üzerine”, III.Selçuklu Kültür ve Medeniyeti
Semineri Bildirileri (20-22 Mayıs 1993), Konya, s.99-105.

Başar M.E., 1998, “Konya’daki Selçuklu Minareleri”, Yeni İpek Yolu (Konya I), Konya Ticaret
Odası, Konya, s.311-312.

Duran R., 2001, Selçuklu Devri Konya Yapı Kitabeleri, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara.

Erdemir Y., 1989, “Konya Selçuklu Yapılarında Çini Mihraplar”, III.Selçuklu Semineri Bildirileri
(10-11 Şubat 1989, Antalya), İstanbul, s.61.

Karamağaralı H.,1982, “Sahib Ata Camii’nin Restitüsyonu Hakkında Bir Deneme”, Rölöve ve
Restorasyon Dergisi, Sayı:3, Ankara, s.49-52.

Konyalı İ.H., 1964, Abideleri ve Kitabeleri ile Konya Tarihi, Konya, s.506.

Kuran A.,1972, “Anadolu’da Ahşap Sütunlu Selçuklu Mimarisi”, Malazgirt Armağanı, Türk Ta-
rih Kurumu Basımevi, Ankara, s.179-186.

Mülayim S., 1995, “Çözüm ve Tarihleme Sorunlarıyla Bir Geometrik Kompozisyon”, IV. Milli
Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Semineri Bildirileri (25-26 Nisan 1994, Konya), Konya, s.43-46.

Önder M., 1971, Mevlânâ Şehri Konya, Ankara.

Önge Y., 1968, “Anadolu Mimari Sanatında Ahşap Stalaktitli Sütun Başlıkları”, Önasya, Cilt IV,
Sayı 37, Ankara, s.11.

Şimşir Z., 2001, “Konya’daki Selçuklu Çini Dekorasyonunda Kûfî ve Ma’kılî Yazı”, I.Uluslar
arası Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Kongresi Bildirileri II, Konya, s.323-324.

Tuncer O.C., 1981, “Orantı ve Modül Üzerine Selçuklu Yapılarından Bazı Örnekler”, Vakıflar
Dergisi, Sayı XIII, Ankara, s.456-457.

Uğur M.F; Koman, M.M., 1934, Selçuk Veziri Sahip Ata İle Oğullarının Hayat ve Eserleri, İstanbul.

Yetkin Ş.,1972, Anadolu’da Türk Çini Sanatının Gelişmesi, İstanbul.


154 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

KÂGİR YAPI RESTORASYONLARINDA


UYGULAMA SIRASINDA UYGULAMACI
YÖNÜNDEN YAŞANAN PROBLEMLER

Özet
Ülkemizin taşınmaz kültür mirasının önemli bir parçasını oluştu-
ran kâgir yapılar, hem anıtsal, hem de sivil mimarlık örneği olarak korunması
şüphesiz önemli olan bir grubu temsil ederler.Bu yapı grubu içinde değerlen-
dirilen anıt eserlerin mülkiyeti %90 oranında devletindir. Devlet eliyle resto-
rasyonu gerçekleştirilen bu yapılarda projelendirme ve keşif ile başlayan zorlu
süreç, farklı branş ve grupların bir arada itina ile çalışmalarını gerektirir. Pro-
fesyonel teknik ekipler, doğru malzeme seçimi kadar, proje müellifi, kontrol-
lük teşkilatı, danışmanlar ve bilim kurulu, yüklenici firma ve ekibi arasında-
ki koordineli ve bilimsel yaklaşımlar bir yapının restorasyonunu başarıya gö-
türen en önemli dinamiktir.
Mesleki kariyerim boyunca restorasyon sırasında yaşanan problemleri hem
devlet açısından hem de uygulamacı olarak gözlemleyebilme imkanım oldu.
Örnek yapılarım ağırlıklı olarak, projelendirdiğim, restorasyonlarında kont-
rol olarak bulunduğum ve de şantiye şefi olarak görev yaptığım anıt eserlerin
restorasyonundan oluşacaktır. Bu yapıların içinde kagir ve ahşap yapılardan
oluşan Yenikapı Mevlevihanesi Asitanesi’nin 2005-2007 yılları restorasyonu-
na detaylı olarak değineceğim.

Y. Mimar NİLGÜN OLGUN je müellifi olarak başlayıp, şantiye şefi


nilgunolgun@gmail.com
olarak restorasyonunu tamamladığım
Kâgir yapı, sözlük anlamı olarak, te- Zeytinburnu-Yenikapı Mevlevihanesi
melinden duvarına aynı malzemeden Âsitânesi’nin restorasyonunu örnekle-
inşa edilmiş olan masif yapı anlamına yerek bahsetmek isterim.
gelmektedir. Bu yapı grubunda kulla- Anıt eserin restore edilmesine ka-
nılan malzeme çeşitlemesi olarak da rar verildiğinde kapsamlı bir restoras-
taş, tuğla ve kerpiç görülmektedir. Ya- yon için, ihaleye çıkılmadan önce anı-
pım tekniği ve malzeme kullanımı yö- lan eserin bütün projeleri olmalıdır.
resel farklılıklar göstermekte olduğun- Bu nedenle, öncelikle proje ihalesi ya-
dan, restorasyonları sırasında “sabit pılır; proje ihalesini alan mimari büro
bir teknik şudur” demek de çok doğ- rölöve, restitüsyon, restorasyon, sta-
ru değildir. tik, elektrik, mekanik ve gereken di-
Bu kadar geniş bir konu için fark- ğer raporları yaklaşık 150-200 günde
lı uzmanların bir arada olduğu bu se- hazırlayarak ilgili koruma kuruluna
minerde, konuya farklı bir açıdan ba- sunar ve kararını alır. Projeler onay-
karak, doğru bir restorasyon çalışma- lanıp karar alındıktan sonra, onarım
sı sırasında yaşadığımız sorunları, ge- keşfi hazırlanır ve ihaleye çıkar. Onay-
niş bir kitlenin sözcüsü olarak dile ge- lı projeler uygulama projeleri olmadı-
tirmek istiyorum. Çoğunluğu devlet ğı gibi, yapılması gereken bütün ima-
ihalesi ile olan anıt eserlerin restoras- lat kalemlerini içermediğinden hazır-
yonları sırasında yaşananlardan, pro- lanan keşiflerde, sadece ortadaki ana
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 155

1991 2009

kalemler nettir ancak raspa altından gili bölge koruma kuruluna sunulmuş
bulunacak hiçbir imalat ile ilgili ön- ve 1991 yılında yeniden ihyasına yö-
görüler bulunmamaktadır. Çok bilin- nelik ilk karar alınmış; alınan karara
meyenli olarak hazırlanmış bu keşifle- ve onaylı projeye göre keşif özetleri ha-
re göre ihale yapılır. Yeni yönetmelik- zırlanmıştı. Ancak ödenek yetersizli-
lere göre farklı yöntemler de olsa bü- ği nedeni ile ihalesi yapılmadı. Aradan
tün ihaleler için ortak nokta en düşük geçen yıllarda eser daha da fazla tah-
teklifi veren yükleniciye işin verilme- rip oldu. En son 1997 yılında çıkan
sidir. Sözleşme imzalanır ve yer tesli- yangın sonrası, tümü ile kullanılamaz
mi ile işe başlanır. İşte olay bu aşama- hale geldi. Sponsorluk yasasının çık-
dan sonra daha ciddi ve problemli ola- ması ile Yenikapı Mevlevihanesi’nin
rak ortaya çıkar. restorasyonunu Vakıflar Bankası üst-
Projeyi hazırlamış olan müellif lenince, mevcut keşifler ve proje re-
İdarenin atadığı kontrolluk vize edilmeden güncelleştirilerek iha-
teşkilatı
lesi yapıldı ve yer teslimi ile işe baş-
Uzmanlardan oluşan bilim
landı. İşte birinci problem; keşif ve pro-
kurulu ve revizyonlar için tekrar
je yerine uymadığı gibi, zamanın tah-
baş vurulacak koruma kurulu
ribatı da hiçbir yerde keşfe katılmamış-
Yüklenici ve ekibi
tı. Yenikapı Mevlevihanesi için bu du-
Bu sempozyum içinde, şu ana ka-
rum daha farklı gelişti. Yüklenici fir-
dar dört ayrı grubun temsilcileri ken-
di deneyimlerini bizlerle paylaşarak, ma, proje müellifi olmam nedeni ile
yapılmış örnekler konusunda bilgi sa- benimle iletişim kurdu ve müellif ola-
hibi olmamızı sağladılar. Ben şimdi- rak yardım talep ettiler, ve daha sonra
ye kadar anlatılanların dışında, bu uy- şantiye şefi olarak işin başına geldim.
gulamalar sırasında kişisel özverile- Onaylı proje olmasına rağmen, konu
riniz olmadığı hallerde yaşanabilecek tümü ile yeniden ele alındı, kapsam-
sorunları, yüklenici açısından bakarak lı araştırmalar ile tekrar tekrar revizyon-
aktarmak istiyorum. lar yapıldı ve her etapta ara kurul karar-
Yenikapı Mevlevihanesi ile ilgili ları alındı; yaklaşık 3 yıl süren çalışma-
ilk çalışmalara 1990 yılında Vakıflar lar sonucunda özgününe tümü ile sadık
Bölge Müdürlüğü rölöve bürosunda kalınarak ve farklı restorasyon teknikle-
çalıştığım dönemlerde başlamıştım. ri bir arada kullanılarak, yok olmuş bir
O dönem de hazırlanan rölöve, res- kültür yeniden kullanılabilir hale getiril-
titüsyon ve restorasyon projeleri, il- di (1991 2009).
156 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

Burada sizlere yaptığımız restoras- işin toplam tutarına göre yıl ödenek-
yonla ilgili çok kapsamlı bilgiler an- leri ayarlanır ve işe toplam süre ve-
latmak istemiyorum, asıl anlatmak is- rilir. İşte bir başka problem de bura-
tediğim nasıl restorasyon yaptığımız da, işin süresinin belirlenmesinde orta-
değil; çalışmalar sırasında uygulamacı ya çıkar. Doğru bir restorasyon için,
olarak doğru bir restorasyon için ver- önce problemi doğru teşhis etmek ge-
diğimiz savaşlar ve kullandığımız ini- rekir. Bunun için de analiz yapılması
siyatiflerden bahsetmek istiyorum. gereklidir. Ancak, analizler için ge-
Bu tip ihalelerde, uygulamaya yer rekli süre göz önünde tutulmaz.
teslimi yapıldıktan sonra hemen baş- Her eski eser restorasyonunda, bi-
lamanız mümkün değildir. Raspa ya- rinci kural, çimentolu bütün imalatla-
pılmadan, sorunları net olarak ortaya rın eser bünyesinden uzaklaştırılma-
dökülmemiş ve müdahale yöntemleri sıdır. Bu amaçla, restorasyonlarımız-
mahaller üzerinde işlenmeden genel da öncelikle çimentolu sıvalar, derz-
geçer olarak verilmiş bir restorasyon ler ve harçlar, esere zarar verilmeden,
projesi, kurul kararı, bu kadar eksik itinalı olarak raspa edilir. Bu raspa sı-
bilgiye dayalı olarak hazırlanmış bir rasında bulunan özgün sıvalardan alı-
keşif özetiniz, imalat tanımlarınız ve nan numuneler de, eserde kullanılacak
bir bütçeniz vardır. Burada çok bilin- sıva karışım oranını belirlemek ama-
meyenli bir denklemi en doğru olarak cı ile laboratuvara gönderilir. Yapı-
çözerken, meslek kriterleri ile paralel lan analiz sonuçlarına göre, önerilen
olarak az da olsa maliyetleri dosya- oranlarda kuyularda söndürülmüş ki-
ya girecek imalat tanımlarını ve ana- reç, tuzu alınmış ve istenilen boyutla-
lizleri de göz önünde tutmanız gerek- ra göre tuğla kırığı kullanılarak hazır-
mektedir. lanan horasan sıva ve derz harcı hazır-
Keşif özeti ve imalat kalemleri lanır, restorasyon süresince bu karı-
ifadesini biraz açmak isterim. Dev- şım kullanılır. Ancak bu imalatın bi-
let ihalesi altında iş yapıyorsanız; işi- rim fiyatlardaki tanımına baktığınız-
nizin adı ve tanımı, siz işe başlama- da; horasan harcı olarak tanımlanan
dan önce konmuş olur. Size tanım- pozun içinde, karışımda çimento kul-
lanan iş, Vakıflar Genel Müdürlüğü, lanılması önerilmektedir. Yüklenici
Kültür Bakanlığı, Bayındırlık ve İs- olarak burada inisiyatif kullanıp, ese-
kan Bakanlığı, Belediye, D.S.İ., vs. rin doğru restorasyonunu tercih ede-
herhangi bir resmî kurumun yayın- rek geleneksel harcı uygularsınız. Çi-
ladığı yıl birim fiyatlarından yararla- mentolu harç daha çabuk kuruyacak
nılarak düzenlenen keşiflerle belirle- ve uygulaması daha kolay olacakken
nir. Metrajlar, hazırlanmış proje üze- siz zoru ama doğruyu tercih ederseniz
rinden ölçülerek ortalama olarak be- eser kazanır; siz de restorasyon yaptı-
lirlenir ve keşif özeti bir rakama bağ- ğınızı açıkça söyleyebilirsiniz.
lanır. İhaleye esas olan bu imalat ta- Geçirdiği yangının da etkisi ile ol-
nımındaki analizlere ve açıklamalara dukça kötü durumda olan Yenikapı
baktığımızda, eski eser restorasyon- Mevlevihanesi’nde de, iç mekânlarda
larında kullanılması önerilen hiçbir sahada söndürülmüş ve bekletilmiş
güncel malzeme ve uygulamayı içer- olan kireç kullanılırken; dış beden du-
mediği görülür. Ayrıca ücretler de ra- varlarında daha dayanıklı olması bakı-
yiçlere göre değildir. Ortaya çıkan mından hidrolik kireçle hazırlanmış ho-
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 157

2005 2007

rasan harcı kullanılmıştır.


Bu imalatın karşılığı hiçbir resmî
daire birim fiyatında bulunmamaktadır.
Anılan eser, moloz taş duvar te-
meller üzerinde, bir bölümde tuğ-
la kâgir, bir bölümde ahşap karkas,
bir bölümde de moloz taş-tuğla alma-
şık olarak yükselmektedir. Anılan ese-
rin, büyük bir bölümü yanmış sade-
ce temel izleri ile arşiv belgelerinden
yeniden ihya edilmiş olduğu düşünü-
lürse, mevcut temeller sağlıklılaştırı-
lıp konsolide edildikten sonra, üzeri-
ne eserin tamamlanması gerekir. Önce
mevcut moloz taş duvarın özelliği-
ni kaybetmiş derzleri itinalı olarak te-
mizlenir; daha sonra analiz sonuçları-
na uygun olarak hazırlanan derz harcı
ile güçlendirilir, yer yer mevcut taşlar
yerlerinden alınıp aynı malzeme kul-
lanılarak yeniden örülür. Bu imalatın
da tanımı hiçbir yerde bulunmamak-
tadır. Ayrıca, bu uygulama sırasında
faydalanılan moloz taş duvar örülme-
si ya da derz yapılması pozlarında da,
sarf malzemesi olarak 250 dozlu Port-
land çimentosundan oluşan harçların
kullanılması önerilir. Kesme taş duvar
örülmesinde, geleneksel olarak dövme
demir kenet kullanılır. Ancak bugün
dövme demir bulamadığımız için, pas-
lanmaz çelik kullanmayı tercih ederiz,
bu da pozlarda yoktur.
Eski eser restorasyonlarında, yeni
kullanılacak olan malzemenin özel-
158 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

likleri ve boyutları özgün malzeme nı anlatan poz kullanıldı. Bu iş, ima-


ile birebir çakışmalıdır. Bu konu- latımızın karşılığı olmadığı gibi, resto-
da en çok problem yaşadığımız mal- rasyonda göstermeye çalıştığımız has-
zemelerden biri de tuğladır. Günü- sasiyeti de anlatamamaktadır.
müzde fabrikasyon olarak üretilen Yine aynı restorasyon uygulama-
tuğla boyutları, gelenekselde kulla- sı sırasında, arşiv belgelerine daya-
nılmış olan boyutlardan çok fark- nılarak hazırlanan restitüsyon pro-
lıdır. Ayrıca içeriğindeki malzeme jesine göre restorasyonu yapılan
özellikleri de geleneksel olan ile ça- Muvakkithane’nin beden duvarından
kışmamaktadır. Örneğin, Yenika- kubbeye geçişte yok olmuş silmelerin
pı Mevlevihanesi’ndeki restorasyonu- tamamlanmasında problem yaşandı.
muzda, kubbesi çok kötü durumdaki Özgününde tuğla sıralarla yapılmış ve
Muvakkithane’nin kubbesinin konso- üzerine sıva ile form verilmiş olan sil-
lidasyonu ve rehabilitasyonu sırasın- melerin raspaları sırasında, tuğlaların
da, mevcuttan aldığımız 12x24cm ve daha önceki onarımlar sırasında kesil-
24x24cm’lik tuğlayı piyasada hazır diği görüldü.
bulamadık. Kullanacağımız malzeme Silmelerin oluşturulması sırasın-
miktarı da fazla olmayınca, firmalar da tuğlaların çürütülüp tamamlanma-
üretmek istemediler. Bunun üzerine, sı mümkün olamadığı için, mevcut iz-
özel olarak özgün kireç ve tuğla kırı- ler üzerinde ince uçlu matkaplarla de-
ğı, pirinci ve tozu kullanarak, hazır- likler açıldı, paslanmaz çubuklarla ağ
ladığımız kalıplar yardımı ile tuğla- oluşturuldu. Daha sonra, oluşturulan
ları biz döktük. dokunun üzerine hidrolik kireçle ha-
Hakedişe girdiğimizde ise, yapılan zırlanan horasan harcı ile sıva yapılıp
imalatın tam karşılığı olmadığı için, silme formu ayrıca işlenerek tamam-
duvarda ve kubbede kullanılan çimen- landı. Bu imalatın tanımı da birim fi-
to esaslı tuğla bedeli malzeme tanımı- yatlardaki hiçbir pozun içinde anılma-
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 159

maktadır. Sadece silme zammı olarak dü, çamur sıvası üzerine kurşun örtü
işçilik farkı ödenir. yapılarak eksikleri tamamlandı.
Uygulamanın devamı sırasında, ar- 1991 senesinde başlanan masal,
şiv belgelerinde gördüğümüz ancak ye- 2009 yılında, restitüsyona dayalı ve
rinde mevcut olmayan sebil ve yanın- tümü ile geleneksel teknikler kullanı-
daki su deposu ile ilgili araştırmala- larak tamamlandı. Elbette restorasyo-
ra başlandı. Yol kotunun yükselen bö- nu tamamlamak yetmiyor, doğru bir
lümünün aşağıya indirilmesi sırasında, kullanım ile buranın yaşatılması gerek-
altta kalmış olan mermer silmeler ve mekte.
söveler ortaya çıkartıldı. Bulunan bü- Hem proje müellifi hem de uygula-
tün mimari öğeler yerlerinde sağlıklı- mada şantiye şefi olmam, kontrolluk
laştırılarak kullanıldı ve eksik bölüm- teşkilatı ile uygulamacı arasında ini-
ler muvakkithanenin detaylarına göre siyatif kullanımının yoğun olması ve
tamamlandı. maliyetin ikinci planda bırakılmasın-
Yol kotunun altından çıkan özgün dan dolayı, problem yaşanmadan iş ta-
malzemenin detayına ve özellikleri- mamlanabildi. Ancak;
ne göre, malzemelerin seçimi yapıldı. Uygulama sırasında, projelerin
Yapı taşı olarak kullanılmış olan kü- uygulama projesi olmaması nedeni ile
feki taşının bulunması sırasında ciddi müelliflerin revizyon projeleri hazırla-
sorunlar yaşandı. Ancak Pınarhisar’da ması, kurulların da bu projelerin ara
bulunan taş ocağından gelen taşlar ve kararları için öncelik vermemesi, işin
bizim ürettiğimiz tuğlalar kullanılarak uzamasına neden olduğundan, kurul-
sebilin beden duvarları örüldü. larda revizyon projelerine öncelik veril-
Beden duvarları tamamlandıktan mesi gerekmektedir.
sonra, özgün teknikler kullanılarak Proje ile uğraşan mimar arkadaş-
tuğla silme ve üzerindeki profilli sil- larımızın, uygulama detaylarına yö-
meler tamamlandı. Tuğla kubbe örül- nelik daha derin araştırma yapmala-
160 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

rı; Avrupa Birliği projelerinde olduğu rında paslanmaz çelik bedeli konma-
gibi, her noktaya ait malzeme ve detay- lı; tuğla imalatta kullanılacak malze-
ların net olarak tanımlamalarını yap- me bedeli günlük rayiçleri yakalamalı-
maları gerekmektedir. dır. Yok olmaya yüz tutmuş olan bazı
Onaylı projelere göre keşif özet- işler ile uğraşan ustaların yetiştirilebil-
leri hazırlanırken, özellikle yapılacak mesi için, ücretlerin güncelleştirilmesi
imalatın net açıklaması ve yapılacağı gerekmektedir.
yerlerin net olarak mahal listelerinde Avrupa’daki restorasyonlar gibi,
belirtilmesi gerekmektedir. ana prensip kararlarının alındığı bir
Kamu ihale yasası gereği, işin en listenin ve ayrıca her eser için gerek-
düşük teklifi veren firmaya verilece- mesi halinde ayrı bir danışman kuru-
ği belli olduğundan, istekliler arasın- lunun oluşturulması ve uygulamaya
da firma yeterliliği için net kriterlerin yön verilmesi, işin doğru sonuçlanması
belirlenmesi, şantiye şefleri konusunda için gerekmektedir.
takipçi olmaları, işin süresine analiz ve Bu tip problemler olmasına rağ-
proje revizyon sürelerinin katılmasına men, Türkiye’de de doğru işler yapmak
özen gösterilmesi gerekmektedir. isteyen ve bu işi akademik formasyon-
Eski eser restorasyonlarında kul- larla destekleyen uygulamacıların oldu-
lanılan birim fiyat tanımlarında, ana- ğunu ve ayakta kalmaya çalıştıklarını
lizlerinde doğru ve güncel malzeme dikkate almak gerekir. İlgili laboratu-
kullanımına özen gösterilebilmesi için varlarla, üniversitelerle ve koruma ku-
tadilatların yapılması, çimentolu ta- rulları ile koordinasyon kurarak, tek-
nımların kaldırılması, sıva pozunda iç nik eleman destekli, her işin uzmanı-
sıva için söndürülmüş kireç kullanıl- na başvurarak çalışan grupların çoğal-
ması önerilirken, dış sıvalarda hidrolik ması için; kullanılacak olan tanımla-
kireç kullanılmasının önerilmesi gerek- rın da doğru olması, ufak ya da büyük
mektedir. Kenet ve zıvana kullanımla- diye ayrım olmadan her işin gereken
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 161

önem verilerek yapılabilmesini sağlaya- kadro ile sermaye gerektirir.


cak imalat tanımlarının ve bedelleri- Bu konuların alt başlıklarından
nin oluşturulması gerekmektedir. çok, uygulama sırasında proje ve saha
Restorasyon, kendi başına cid- uyuşmazlığının, yeni ile özgün malze-
di problemleri olan bir uğraştır; bu menin benzer formasyon sınırlarının
nedenle çok iyi bir proje, çok iyi bir çözüldüğü, gururla bakacağımız resto-
saha tecrübesi, çok iyi ve uzman bir rasyonlarımızın çoğalması dileği ile.
162 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

TAŞ SEÇİM KRİTERLERİ


Özet
Kâgir yapıların imalinde ve restorasyonlarında önemli aşamalardan
birisi de yapıya uygun taşın seçilmesidir. Jeolojik anlamda uygun taş seçimi-
ni belirleyen birçok farklı parametre söz konusudur. Bunlar; kayacın petrog-
rafik özellikleri, fiziksel ve mekanik özellikleri ile maliyet olarak karşımıza
çıkmaktadır. Bina restorasyonlarının aslına uygun olarak gerçekleştirilmesin-
de kullanılacak taşın; yapının bünyesindekilerle benzer fiziksel, mekanik ve
petrografik özelliklerde olması, aranan özelliklerin başında gelir. Kullanılan
taşların litolojik özellikleri ile mineralojik ve dokusal özelliklerinin bilinme-
si, taş seçiminde aranacak kaynak alan konusunda önemli ipuçları sağlamak-
tadır. Benzer şekilde taşın sertliği, özgül ağırlığı, porozitesi, kazılabilirlik-
yontulabilirlik özellikleri ile taşıma gücünü belirleyen serbest basınç dayanımı
değerleri, mevcut taşlarla benzer olmalıdır. Fiziksel ve kimyasal olarak, taş-
ların alterasyon ve aşınma süreçleri ile şekilleri de seçimde önemli rol oynar.
Ayrıca, seçilecek taşın işletme ve nakliye maliyetleri göz önüne alınmalıdır.

Yrd. Doç. Dr. NAMIK AYSAL* KAYAÇLARIN FİZİKSEL


VE MEKANİK ÖZELLİKLERİ
GİRİŞ Yapı taşı olarak kullanılan kayaç-
Kâgir yapıların onarım kriterlerin- ların, belirli fiziksel ve mekanik özel-
de önemli aşamalardan birisi de, yapı- liklere sahip olması gerekir. Fizik-
da kullanılacak yapı taşlarının, mevcut sel ve mekanik özellikler, kayacın mi-
yapı taşları ile benzer özelliklere sahip neralojik ve petrografik özelliklerinin
olmasıdır. Bu amaçla, yapılarda kulla- bir yansıması olarak karşımıza çıkan
nılanları ikame edecek taşların petrog- özelliklerdir. Dolayısıyla, farklı kö-
rafik, fiziksel ve mekanik özellikleri- kenlerden türemiş kayaç türlerinin fi-
nin, mevcut yapı taşı ile uyumlu olma- ziksel ve mekanik özellikleri de farklı-
sı gereklidir. Bu nedenle, restorasyon ve lık sunmaktadır.
konservasyon çalışmalarının bir aşama- Kayaçların dayanım özelliklerini
sı da, uygun yapı taşının seçilmesini ve göstermede en çok kullanılan mekanik
parametreler olarak; tek eksenli basınç
bulunmasını kapsamaktadır. Doğru taş
dayanımı (σc), nokta yük dayanımı (Is)
seçimi, yapılacak restorasyon ve konser-
ve Schmidt çekici sertliği (R) söylenebi-
vasyon çalışmalarında istenen sonuçlara lir. Kayaçların mekanik ve fiziksel özel-
ulaşılmasını kolaylaştıracaktır. likleri ile kesilebilirlikleri, laboratuvar-
Kâgir yapılarda, farklı kökenden da ve arazide gerçekleştirilen deneyler
türemiş (magmatik, metamorfik ve se- ile tespit edilmektedir (Tablo 1), (Öz-
dimanter) pek çok kayaç kullanılmak- türk ve Nasuf, 2007).
tadır. Bu taşların kimi taşıyıcı sis- Renk, bir kayacın mineralojik bi-
temler için seçilirken; kimi de yapının leşiminin bir sonucu olarak karşımı-
süslenmesi amacıyla kullanılmaktadır. za çıkmaktadır. Kayaçlara renk veren

*
İ.Ü. Müh. Fak. Jeoloji Müh. Bölümü, e-posta: aysal@istanbul.edu.tr
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 163

farklı element ve mineraller, kayaçla- Özgül ağırlığı yüksek kayaçlar, genel-


rın farklı renklerde görünmelerine ne- likle yoğun ve masiftirler.
den olmaktadır. Kayaçların alteras- Su emme, gözeneklilik ve ge-
yon renkleri, genel olarak, taze kırıl- çirgenlik değerleri de taş seçimin-
mış yüzey renklerinden farklılık gös- de önemlidir. Bu nedenle, kayaçların
termektedir. Sertlik, genel anlamıyla hem ağırlıkça su emme değerleri, hem
minerallerin ve kayaçların, çizilmeye de hacimce su emme değerleri belirle-
karşı göstermiş oldukları direnç ola- nir; kayaçta yapıda kullanılmış olan
rak bilinir. Sertlik, bir kayacın kesi- kayacınki ile benzer özelliklerin bu-
lebilirlik ve yontulabilirlik özellikleri- lunması gerekir. Aksi halde, yapı du-
ni de doğrudan etkileyen bir paramet- varlarında su emmeden kaynaklanan
redir. Kuvarsça zengin kayaçların, ge- problemler söz konusu olacaktır.
nellikle daha yüksek sertlik değerle- Aşınma dayanımı; kayaçların, yü-
rine sahip olduklarından, kesilme ve zey koşullarında atmosferik ve meka-
yontulmaları zor iken; kalsitçe zengin nik olaylara bağlı olarak aşınma mik-
kayaçlarınki daha kolaydır. tarlarını belirlemek için yapılır. Örne-
Özgül ağırlık, kayaçların mineralo- ğin; duvar imalinde ve kaplama taşı
jik bileşimlerinin bir sonucudur; kayaç olarak kullanılacak bir kayaç ile mer-
kütlesinin ağırlığını doğrudan etkiler. diven basamağı olarak seçilecek kayaç,

Tablo 1. Kayaçların incelenebilir fiziksel ve mekanik özellikleri (Öztürk ve Nasuf, 2007)

Fiziksel Özellikler Mekanik Özellikler Kesilebilirlik Özellikleri


Birim hacim ağırlığı Serbest basınç dayanımı Spesifik enerji
Porozite Nokta yükleme indisi Ortalama kesme kuvvetleri
Sonik hız Schmidt çekici dayanımı Pik kesme kuvvetleri
Su muhtevası Brazilian çekme dayanımı Ortalama dikey kuvvetler
Birim kazı mesafesinde çıkan
Su emme Darbe dayanımı
pasa hacmi
Tane şekli Los Angeles aşınma kaybı Keski sarfiyatı
Doluluk oranı Konik delici sertliği Net kazı hızı
Elastik modül, Shore sertliği

Tablo 2. Doku sınıflarına göre bazı kayaç türlerinin dayanım değerleri (Öztürk ve Nasuf, 2007)

Beklenen σc Beklenen Is
Doku Sınıfı Kayaç Türü
(MPa) (MPa)
Çok düşük Marn, kireçtaşı 33,5 0,7
Tüf, kireçtaşı, serpantinit, tra-
Düşük 62,3 3
verten, kumtaşı, dolomit
Orta Diyabaz, andezit, şeyl, mermer 97,5 6
Yüksek Granit 134 11
Çok yüksek Granit 170 11
164 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

aynı aşınma süreçlerine maruz kalma- de etkilidir. Örneğin; İstanbul ve yakın


yacaktır. çevresinde, tarihi yapıların inşasında
Serbest basınç dayanımı, çek- sıklıkla kullanılmış olan ve küfeki taşı
me dayanımı ve nokta yükleme indi- olarak bilinen Bakırköy formasyonu-
si gibi mekanik özellikler, genellik- nun kireç taşları, çoğunlukla ufak ta-
le kayaçların taşıma güçlerinin belir- neli kalsit kristalleri ve killi karbonat-
lenmesi anlamında önemlidir. Örne- lı bir çimentodan ibarettir. Yine ben-
ğin; 150MPa serbest basınç dayanı- zer şekilde, küfeki taşı olarak işletil-
mına sahip bir granit sütun yerine, miş olan Çatalca bölgesi Kırklareli ki-
90MPa dayanıma sahip mermer bir reç taşları benzer mineralojik bileşime
sütun konmamalıdır. Aksi halde, ya- sahip olmalarına rağmen; Bakırköy ki-
pının güvenliği riske girecektir. reç taşlarına oranla daha yüksek serbest
KAYAÇLARIN MİNERALOJİK VE basınç dayanımları sergilerler. Fiziksel
PETROGRAFİK ÖZELLİKLERİ ve mekanik özelliklerde, kayacın mine-
Kayaçların fiziksel ve mekanik özel- ralojisinden çok dokusal özellikler, fi-
likleri; kayacın mineralojik bileşimi, ziksel ve mekanik özelliklerde belirleyi-
dokusu ve yapısıyla, yani kayacın fab- cidir. Benzer şekilde, çoğunlukla kalsit
riğiyle doğrudan ilişkilidir. Howarth kristallerinden oluşan bir mermer, bu
ve Rowlands (1987), Ersoy ve Wal- iki kayaçtan daha yüksek dayanıma sa-
ler (1995) ve Azzoni vd. (1996) tara- hiptir. Mermer tümüyle kristalen yapı-
fından, kayaçların dokusal ve mekanik dadır ve taneler tümüyle birbirine ke-
özellikleri araştırılmış; kayaçların do- netlenmiştir (Şekil 2). Kayaç, dokusal
kusal özelliklerinin, mekanik özellik- olarak daha masif ve homojen bir görü-
leri doğrudan etkilediği görülmüştür. nüm kazanmıştır. Bu da kayacın fizik-
Bunun için, kayaçların doku sınıfı ola- sel ve mekanik özelliklerinin daha iyi
rak adlandırılan bir bağıntıdan fayda- olması sonucunu getirir.
lanılarak, kayaçlar sınıflandırılmıştır Magmatik kayaçlarda da benzer
(Tablo 2), (Öztürk ve Nasuf, 2007). dokusal ve mineralojik bağlar söz ko-
Kayacı oluşturan minerallerin sert- nusudur. Tümüyle kristallenmiş de-
liği, kayacın sertliğini, kesilebilirliğini rinlik kayaçlarının oldukça yüksek
ve yontulabilirliğini belirler. Örneğin; serbest basınç dayanımı değerlerine
MOHS Sertlik Çizelgesi’ne göre sertliği sahip oldukları, kesilebilirlik ve yon-
7 olan kuvarsça zengin bir kayacın (Şe- tulabilirliklerinin ise zor oldukları bi-
kil 1) kesilebilirliği ve yontulabilirliği linir. Örneğin; granit, diyorit ve gabro
oldukça zordur. Benzer şekilde, MOHS gibi derinlik kayaçları, iyi birer yapı
Sertlik Çizelgesi’ne göre sertliği 3 olan taşıdır (Şekil 3). Bu kayaçlarda sıklık-
kalsitçe zengin bir kireç taşı ya da mer- la rastlanan genel sorun, alterasyon-
merin kesilebilirliği ve yontulabilirli- dur. Feldspatça zengin kayaçlar alte-
ği, kuvarsça zengin olan kayaçlara göre rasyona karşı dayanımsız kayaçlar ol-
daha kolaydır. Minerallerin sertliği- duklarından, iri taneli feldspat içeren
nin yanı sıra, kayacın dokusu, bağlayı- granit gibi derinlik kayaçları zaman-
cı çimentonun türü, tane boyu ve tane la altere olurlar. Benzer şekilde, cam-
şekli gibi kayacın dokusunu ve fabriği- sı hamurlu volkanik kayaçların camla-
ni oluşturan diğer ögeler de kayaçların rı da alterasyona karşı dayanımsızdır.
fiziksel ve mekanik özellikleri üzerin- Bu nedenle, riyolit, riyodasit ve dasit
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 165

gibi camsı hamurlu volkanik kayaçlar iyi birer yapı taşıdır. İşlenmelerinin
da alterasyondan yoğun şekilde etkile- kolay olmasına karşılık, iyi birer izola-
nirler. Bazalt ve andezit gibi, hamur tör malzemedirler.
camsı değil de mikrolitik veya felsitik Metamorfik kayaçlarda da mine-
karakterliyse (ufak kristallerden oluşu- ralojik bileşim ve fabrik önemlidir.
yorsa); hem alterasyona karşı daha da- Bölgesel metamorfik kayaçlar, belir-
yanımlı, hem de fiziksel ve mekanik gin foliasyonlu ve şistoziteli kayaçlar-
özellikleri ile daha iyi yapı taşlarıdır. dır. Bu tür kayaçlar, yönlere bağlı ola-
Örneğin; mikrolitik dokulu bir bazalt rak farklı fiziksel ve mekanik özellik-
veya ofitik dokulu bir diyabaz, olduk- ler kazanmıştır (Şekil 6). Örneğin; iyi
ça yüksek dayanım değerleri ile dikkati derecede foliasyonlu bir şist foliasyon
çeker (Şekil 4-5). düzlemlerine dik yönde yüksek daya-
Volkaniklastik kayaçlardan çeşit- nımlara sahipken foliasyona paralel
li tüfler, küfeki taşı olarak tarihi yapı- yönlerde daha zayıftır. Ancak, kuvar-
larda kullanılmıştır. Tüfler; mineralo- sit gibi bazı bölgesel metamorfik ka-
jik bileşimleri, hamur ve tane içerikle- yaçlar, mineralojik bileşiminden kay-
rine göre, kristalce zengin tüf, litik tüf naklı olarak oldukça yüksek dayanım-
ve camsı tüf olmak üzere farklı türlere lara sahiptirler. Kontak metamorfik
ayrılmaktadır. Tüfler, çoğunlukla ince kayaçlarda durum bölgesel metamor-
taneli malzemelerdir. İri taneli olan fik kayaçlardakilerden farklıdır. Kon-
volkaniklastik malzemeler, aglomera ve tak metamorfik kayaçlar, genellikle
lapilli gibi isimler almaktadırlar. Ayrı- ufak ve eş boyutlu tanelerin sıkı pa-
ca, kaynaklanmış tüf olarak da bilinen ketlenmesinden oluşmuş kayaçlardır.
silisçe zengin ignimbritler de yapı taşı Oluşumda sadece sıcaklık egemen ol-
olarak tercih edilmektedir. Yüksek silis duğu için, taneler eş boyutlu ve kayaç
içeriğine sahip camsı tüf ve ignimbrit, granoblastik dokuludur (Şekil 7).

Şekil 1. Sedimanter kayaç örnekleri, (A-B-C-D): Metamorfik–magmatik bir kaynak alandan türemiş çakıl
taşı ve kum taşları (Aysal, 2005)
166 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

Şekil 2. (A-B): Sparit damarlı mikritik kireç taşı, (C-D): İri kalsit kristalli, granoblastik dokulu mermer,
(E-F): Kuvars ve klorit içeren kalkşist (Aysal, 2005)

Şekil 3. Farklı tane boyutlarına sahip granitik kayaçlar, (A-B-C): Porfirik dokulu granit, (D): Hornblendli
monzogranit, (E-F): Turmalinli alkali feldspat granit (Aysal, 2005)

Şekil 4. Çeşitli volkanik kayaçlar. (A-B): Ufak taneli mikrolitik porfirik dokulu alkali olivin bazalt, (C):
İgnimbrit, (D) Dasit, (E-F) Amfibol ve piroksenli andezit lavı (Aysal, 2005)
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 167

Şekil 5. Volkaniklastik kayaçlar. (A): Kristal parçalarınca zengin tüf, (B): İri sanidin kristali içeren camsı
tüf, (C): Pomza taşlı tüf, (D) Kristal ve litik parçalar içeren tüf, (E) Litik kum taşı parçası içeren tüf, (F)
Kristalce zengin, camsı tüf ve camın devitrifikasyonu ile oluşmuş sferulitler (Aysal, 2005)

Şekil 6. Bölgesel metamorfik kayaçlar. (A-B):Fillat, (C-D): Kuvars-biyotit-muskovit şist, (E-F): Granatlı şist (Aysal, 2005)

Şekil 7. Kontak metamorfik kayaçlar. (A-B): hornblend hornfels, (C-D):Pelitik hornfels, (E-F): Ultramafik
hornfels (Aysal, 2005)
168 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

TAŞ SEÇİMİNİ ETKİLEYEN Seçilecek yapı taşlarının fiziksel ve


EKONOMİK PARAMETRELER mekanik özelliklerinin, yapıda daha
Taş seçimini etkileyen ekonomik önceden kullanılmış yapı taşlarıyla
parametrelerin başında; ocak yeri se- benzer özellikler sunması gerekmekte-
çimi, işletme teknikleri, ulaşım ve dir. Taşın rengi, sertliği, özgül ağırlı-
nakliye gelmektedir. Tarihi yapıla- ğı, kesilebilme-yontulabilme özellikle-
rın çoğunda yakın çevrenin taşları- ri, su emmesi, serbest basınç dayanımı,
nın seçilmiş olmasına rağmen; İstan- çekme dayanımı ve nokta yükleme in-
bul gibi binlerce yıllık tarihi geçmi- disi gibi fiziksel ve mekanik özellikleri-
şi bulunan şehirlerde, çok farklı yer- nin araştırılarak; aslına uygun kaynak
lerden yapı taşlarının getirildiği gö- alandan temin edilecek yapı taşlarının
rülmektedir. Günümüzde ise benzer kullanılması gereklidir.
özelliklere sahip kayaçlar, farklı kay- Kayaçların fiziksel ve mekanik
nak alanlar kullanılarak ya da benzer özellikleri, mineralojik ve dokusal
özelliklere sahip farklı kayaçlar seçi- özellikleriyle doğrudan ilişkili oldu-
lerek temin edilebilmektedir. Uzun ğundan; kullanılacak taş, asıl taş ile
mesafelerden taşların getirilmesi, benzer mineralojik ve dokusal özellik-
hem ekonomik olmamakta, hem de lere sahip olarak, benzer kaynak alan-
taşlarda yapısal bir takım kusur ve lardan seçilmelidir. Örneğin; yapıda
arızalara sebep olmaktadır. bir andezit kullanılmışsa, ikame edi-
lecek taş, andezit, dasit veya riyodasit
SONUÇLAR türü bir kayaçtan seçilmelidir.
Restorasyon ve konservasyon ça- Kayaçların uygun mesafedeki ocak-
lışmalarında aslına uygun taş seçimi lardan, uygun işletme teknikleriyle
önemli bir kriterdir. Bu nedenle: elde edilmesi gereklidir.

KAYNAKÇA

Aysal N., 2005, Biga (Çanakkale) Dogusunun Mesozoyik-Tersiyer Magmatizması ve Metamorfizmasının Pet-
rolojisi, İÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Doktora tezi, İstanbul.

Azzoni A., Bailo F., Rodena E., Zaninetti A., 1996, “Assessment of Texture Coefficient for Dif-
ferent Rock Types and Correlation with Uniaxial Compressive Strength and Rock Weathe-
ring,” Rock Mechanics Rock Engineering, 29, 1, pp.39-46.

Ersoy A., Waller M.D., 1995, “Textural Characterization of Rocks,” Engineering Geology, 39,
pp.123-136.

Howarth D.F., Rowlands J.C., 1987, “Quantitative Assessment of Rock Texture and Correlati-
on with Drillability and Strength Properties,” Rock Mechanics Rock Engineering, 20, pp.57-85.

Öztürk C.A., Nasuf E., 2007, “Kayaç Dokusal Özelliklerinin Sınıflandırılması ve Kaya Mühen-
disliği Uygulamaları,” İ.T.Ü. Dergisi/d, Mühendislik, Cilt:6, Sayı:5-6, s.69-80.
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 169

TAŞ İŞLEME SANATI


Özet
Taş, tarih boyunca pek çok kültür tarafından heykelden yapı mal-
zemesine kadar bir çok alanda kullanılmış ve kullanılmaktadır. Yapı mal-
zemesi olarak taş, strüktürel olduğu kadar dekoratif amaçlı olarak, bazen de
her ikisini kapsayacak şekilde kullanılmıştır. Her türlü yapıda kullanılacak
taşları kesme, biçimlendirme sanatı olarak tanımlanan taşçılık dört temel
aşamada gerçekleşir. Bu aşamalar: Taşın ocaktan çıkarılması, madenden kul-
lanılacağı yere taşınması, işlenmesi-yontulması ve yerine yerleştirilmesidir.
Bu bildiride, taşçılığın üçüncü aşaması olan, taşın işlenmesi-yontulması
bir örnek üzerinden görsel ağırlıklı olarak açıklanmaktadır. Örnek olarak
25x25x30cm ebatlarında bir küfeki taşı, geleneksel taşçı aletleriyle ve gele-
neksel taş işçiliği kullanılarak baklavalı sütun başlığı haline getirilmiştir.

Y. Mimar PINAR AKSOY* İŞLENECEK TAŞIN ÖZELLİKLERİ


Taşın işlenebilirliği açısından taş
GİRİŞ ustasının bilmesi gereken özelliklerdir.
Taş, tarih boyunca pek çok kültür ta- Bunlardan en önemlileri: Taşın mev-
rafından, heykelden yapı malzemesi- cut durumu (üzerindeki hasar, çatlak,
ne kadar bir çok alanda kullanılmış ve vs.) ve taşın jeolojik oluşumundan kay-
kullanılmaktadır. Yapı malzemesi ola- naklanan karakteristik özellikleridir
rak taş, strüktürel olduğu kadar deko- (taşın sertliği, vb.).
ratif amaçlı olarak, bazen de her ikisi-
ni kapsayacak şekilde kullanılmıştır. TAŞÇI ALETLERİNİN ÖZELLİKLERİ
“Her türlü yapıda kullanılacak taşla- Taşçı aletleri, yapıldıkları malzeme-
rı kesme, biçimlendirme sanatı” ola- ye ve şekillerine göre, taşı farklı şekil-
rak tanımlanan taşçılık (TDK, Büyük lerde yontarlar (Şekil 1,2). Taşın cin-
Sözlük), dört temel aşamayı içerir. Bu sine ve verilmek istenen desenin şekil
aşamalar: Taşın ocaktan çıkarılması, ve derinliğine göre, farklı taşçı aletle-
madenden kullanılacağı yere taşınma- ri kullanılır. Aletlerin kullanılması da
sı, işlenmesi-yontulması ve yerine yer- kendi içinde bir metodolojiye sahiptir.
leştirilmesidir (Rockwell,1995). Tutuş açısı, taşa vuruş açısı, vb. tek-
Bu bildiride, taşçılığın üçüncü aşa- niklerin tümü, söz konusu metodolojiyi
ması olan taşın işlenmesi-yontulması, oluşturur (Rockwell,1995), (Çizim 1).
bir örnek üzerinden görsel ağırlıklı Taşçılık aletlerinin taş üzerinde bı-
olarak açıklanmaktadır. Öncelikle, ta- raktığı izler incelendiğinde, taşın ne
şın işlenmesi için üç temel bilgiye ihti- ile işlendiği anlaşılabilir. Bunun için,
yaç vardır. Bunlar: İşlenecek taşın özel- taş yüzeyinde farklı yöntemlerle bel-
likleri, taşçı aletlerinin özellikleri ve iş- geleme çalışmaları yapılır. Örnek ola-
leme metodolojisidir (Rockwell,1995). rak; Çizim 2’de Bari’de bulunan San

e-posta: pinar.aksoy@ibb.gov.tr
1
Taşın işlenmesi: Taş Ustası SEMİH ÖZDEMİR
2
Fotoğraflar: DİLRUBA KOCAIŞIK
170 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

Çizim 1

Şekil 1, 2:
Farklı taş-
çı aletleri
taşlar üze-
rinde fark-
lı izler bı-
rakır.

Çizim2
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 171

Nicola Bazilikası’nın giriş kapısının li bir ardışıklık sırasını takip eder ve


yüzeyinde kullanılan taşçılık aletle- bu da “işleme metodolojisi”ni meydana
rinin belgelenmesi için yapılan rölö- getirir. Bu metodoloji, yüzyıllar boyu
ve verilmiştir. Taş yüzeylerde taşçılık süren deneyimin bir ürünüdür. İşleme
izleri zamanla silinebildiği gibi; bazı metodolojisi, ürünün minimum enerji
durumlarda varlığını sürdürebilmek- ve hata ile bitirilmesini sağlar.
tedir. Taşçılık izlerinin görülebildi-
ÖRNEK: BAKLAVALI SÜTUN
ği taş yüzeylerin onarımlarında, taşçı-
lık izlerinin mümkün olduğunca ko-
BAŞLIĞININ İŞLENMESİ
runması gerekir; çünkü taşçılık izleri, Her taş, yukarıda belirtilen temel
belge değeri taşımaktadır. Eğer taş- bilgiler doğrultusunda, farklı şekiller-
çılık izleri onarım sırasında koruna- de işlenir/yontulur. Taşın işlenme sü-
mıyorsa, mutlaka yukarıdaki gibi bir recinin bir örnek üzerinden anlatıl-
belgeleme yapılmalıdır. masının daha anlaşılır olacağı düşün-
cesi ile; 25x25x30cm ebatlarında bir
İŞLEME METODOLOJİSİ küfeki taşı, geleneksel taşçı aletleriyle
Taş, gelişigüzel bir şekilde işlenmez. (Şekil 3) ve geleneksel taş işçiliği kul-
Taşa uygulanan işlemler, taşın cinsi- lanılarak, baklavalı sütun başlığı hali-
ne, çıkarılacak desene ve şekle göre bel- ne getirilmiştir.

Şekil 3: Küfeki taşından sütun başlığı yapılması sürecinde kullanılan taşçı aletleri

Şekil 4: Taşın işlenmeden önceki mevcut


durumu: Taş desenin işlenmesine engel
oluşturmayacak nitelikte kenarlarından hafif
hasarlıdır (Taşçı ustaları bu tip hasarları
“yara” olarak adlandırmaktadır.)
İşleme/yontma süreci, taşın merkezinin bulu-
narak; desenin, taş üzerine kurşun kalemle
çizilmesiyle başlar.
172 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

Şekil 5, 6: Desenin
“çevresini” ortaya
çıkarmak için önce-
likle taşın kenarları-
nın kabası murç ve
ince kalemle alın-
maya başlanır.

Şekil 7, 8: İşlemler
sırasında sık sık fır-
ça ile temizleme ya-
pılır. Şekil 8: Taşçı
aletleri işlemler sı-
rasında köreldikçe,
bilenir.

Şekil 9: Taş gönyeye geti-


rilir. Gönye ile taşın kont-
rol edilmesi, taşın yontul-
ması sırasında sık sık tek-
rar edilir. Böylece, taşın
kenarlarının birbir-lerini
kesme açısı kontrol altın-
da tutulur.

Şekil 10,11: Kenar-


ların kabası murç
ve kalemle alın-
dıktan sonra yü-
zeylerin kabası
dişli ile alınır.

Şekil 12: Kabası


alındıktan sonra taşın
“çevresi” çıkarılmış
olur. Şekil 13: Çevresi
çıkarılan taşın alt
kısmı elmas kalem ile
işlenmeye başlanır.
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 173

Şekil 14, 15: Taşın kabası alı-


nırken, üzerindeki desen çi-
zimi yok olur. Silinen desen,
taş üzerinde işlenecek yüze-
ye kurşun kalemle tekrar çi-
zilir. (Taş yüzeylerinin işlen-
mesi aynı anda yapılmaz, bir
yüzey bitirildikten sonra di-
ğerine geçilir.)

Şekil 16: Taşçı aletlerinin


seçimlerinin, taşın cinsi-
ne, yontulacak desen ve
şekle göre yapıldığı daha
önce belirtilmişti. Bu ör-
nekte, taşın ilk yüzeyinin
işlenmesine elmas kalem
ile başlanır.

Şekil 17.18: İlk


yüzey, elmas
kalem ve murç
ile işlenmeye
devam edilir.

Şekil 19, 20: Desen


ve şekillere göre,
taşçı aletlerin tu-
tuş taşa vuruş açı-
sı değişir. Bu iki fo-
toğrafta da görüldü-
ğü gibi elmas kalem,
taşa dik veya yatay
tutulur.

Şekil 21, 22: Ta-


şın ilk yüzeyinde
desenin işlenme/
yontulma süre-
ci sağ alt yarıda-
ki desenin orta-
ya çıkarılması ile
devam eder.
174 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

Şekil 23, 24:


Daha sonra, ta-
şın ilk yüzeyinin
sağ üst yarısı iş-
lenir.

Şekil 25, 26: Ta-


şın ilk yüzeyinin
sağ yarısının iş-
lenmesi bitirilin-
ce, sol yarısının
işlenmesine ge-
çilir.

Şekil 27, 28: Ta-


şın ilk yüzeyinin
sağ yarısının iş-
lenmesinin son
aşamaları görül-
mektedir.

Şekil 29: Ta-


şın ilk yüzeyin-
de desenin iş-
lenmesi bitiri-
lince, son işlem
olarak rötuşlar
yapılır.

Şekil 30, 31: Ta-


şın ilk yüzeyi iş-
lendikten sonra,
bu yüzeye komşu
ikinci yüzey işlen-
meye başlanır.
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 175

Şekil 32, 33:


İkinci yüzeyde,
işlenen ilk yü-
zeye bitişik yarı
önce işlenmeye
başlanır; ardın-
dan yüzeyin di-
ğer yarısının iş-
lenmesine geçi-
lir. İlk yüzeyde
yapılan işlemler,
aynı taşçı alet-
leri kullanılarak,
aynı sıra ile, ikin-
ci yüzeye uygu-
lanır.

Şekil 34: Taşın


bütün yüzeyleri
yukarıda belirtilen
aşamaların ardar-
da uygulanması
ile işlenerek, sü-
tun başlığı haline
getirilir.

KAYNAKÇA

Rockwell, P., 1995, The Art Of Stoneworking, Cambridge University Press, Cambridge

Türk Dil Kurumu, Büyük Sözlük, www.tdk.gov.tr


176 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

ENEZ AYASOFYASI HARÇ VE SIVA ANALİZLERİ


Özet
Eski eserlerin koruma ve onarım (restorasyon ve konservasyon)
çalışmaları: Belgeleme, teşhis, uygulama (temizleme, yapıştırma-dolgu-
tümleme, sağlamlaştırma-koruma) ve bakım aşamalarından oluşmaktadır.
Onarım gerektiren uygulamalarda, eserin sorunlarının teşhisi kadar, eserin
orijinal malzemelerinin içeriklerinin ve niteliklerinin bilinmesi de önem-
lidir. Özellikle cami, kilise, saray, medrese, hamam gibi binalarla; kale,
köprü, çeşme, heykel gibi anıtsal yapıların üretiminde kullanılmış olan
taş, tuğla, harç-sıva ve diğer orijinal malzemelerin içerik ve niteliklerinin
bilinmesi, uygulamada kullanılacak onarım malzemelerinin seçimi ve
üretilmesi için bir gerekliliktir. Ancak bu bilgilerin elde edilmesiyle, yan
yana kullanılacak olan orijinal ve onarım malzemelerinin fiziksel, kimya-
sal ve mekanik özellikleri birbirleriyle uyumlu ve benzer olacaktır. Aksi
takdirde sağlıklı bir onarımın yapılması pek mümkün değildir. Çünkü yan
yana kullanılan orijinal ve onarım malzemeleri farklı fiziksel ve mekanik
özeliklere sahip olduklarında, birbirleri üzerine mekanik baskılar yara-
tacaklardır. Bu baskılar sonucunda da zayıf olan yapı malzemelerinin
(çoğunlukla orijinal malzemelerdir) hasar görmesi kaçınılmazdır. Bunun
sonucu olarak, koruma ve onarımı yapılan eser, çevre koşullarının etkisine
bağlı olarak kısa ya da orta vadede, orijinal malzemeleri hasar göreceğin-
den, tekrar onarım gerektirir hale gelir.
Bu çalışmada, Enez Kalesi avlusunda yer alan ve büyük bir kısmı
depremde yıkılmış olan Fatih (Ayasofya) Camii’nin harç ve sıva analiz-
leri anlatılacaktır. Yapılmış olan analizlerle, harç ve sıvaların içerikleri
belirlenerek, onarım aşamasında benzerlerinin üretilmesi için harç ve sıva
karışımları önerilmiştir. Böylece, Fatih Camii’nin yapı teknolojisi değişti-
rilmezken, onarımda kullanılan yeni harç ve sıvaların orijinal malzemeler
üzerine fiziksel ve mekanik baskı yapması da engellenmiş olacaktır.

Doç. Dr. AHMET GÜLEÇ* değiştirmeden, bilgi alınabilecek her


türlü özelliğinin yaşatılmasıdır. Za-
GİRİŞ man içinde geçirmiş olduğu onarım-
Kültür varlıklarının değişmeden ve lar ve değişiklikler de, eserlerin bel-
sağlıklı olarak geleceğe aktarılma- gesel değeri olup, korunması gereken
sı yani korunması, farklı disiplinle- özellikleridir.
rin bir araya gelerek oluşturduğu ve Gerektiğinde iç içe girse, uygulama
uygulama yaptığı konservasyon bili- sıralaması değişse ve bazılarına gerek
minin temel görevidir. Bir nesnenin duyulmasa da, korumanın basamakları:
korunması, sadece biçiminin değil; 1) Belgeleme,
kökeni hakkında bilgi veren üretim 2) Teşhis,
malzemesini ve üretim teknolojisini 3) Uygulama

* İ.Ü., Edebiyat Fak. Taşınabilir Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölümü. e-posta: gulecah@istanbul.edu.tr
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 177

a. Temizleme, tam olarak rapor haline getirilmeli;


b. Yapıştırma, dolgu ve tümleme, mümkünse yayınlanmalıdır. Bu bel-
c. Sağlamlaştırma ve koruma, geler, zarar görmeyecek şekilde, isten-
4) Bakım olarak sıralanmaktadır diğinde kolay ulaşılabilecek bir düzen
(Güleç, 1997). içinde arşivlenmelidir.
Belgeleme, çeşitli ölçeklerde yapı- Konservasyonda hangi yöntem ve
lan çizim, fotoğraf ve video gibi di- malzemelerin kullanılacağı, uygulama-
ğer görsel tekniklerle, eserle ilgili ay- lara başlamadan önce yapılan teşhis-
rıntıların saptanması ve kayıt altına le, yani eserlerin içeriklerinin, fiziksel
alınmasıdır. Belgeleme aşaması, ese- ve kimyasal özelliklerinin, bozulmanın
rin konservasyon ve restorasyon uy- türünün, boyutlarının ve nedenlerinin
gulamaları öncesi genel durumunun, tespit edilmesiyle mümkündür. Uygun
teşhis esnasında elde edilen verilerin, yöntem ve malzemelerin seçilebilmesi
konservasyon uygulamaları aşamasın- için, bu aşamada elde edilen sonuçlar
da yapılan işlemlerin ve uygulamalar esas alınarak denemeler yapılmalıdır.
sonrasındaki durumunun, fotoğraf ve Yeterince araştırma ve deneme yapıl-
çizim ile belgelenerek sonuç raporuyla madan alınan kararlar, geri dönüşümü
tamamlandığı, tüm çalışmalar boyun- olanaksız zararlara neden olabilmekte-
ca devam eden bir süreçtir. Daha son- dir. Teşhis aşamasındaki görsel incele-
ra karşılaşılabilecek sorunlarda kon- meler, basit laboratuvar analizleri veya
servatörlerin gerek duyacağı tüm bil- gerektiğinde daha gelişmiş teknikler
giler, yapılan araştırma ve analizler, kullanılarak yapılan incelemelerle, so-
uygulamalar ve kullanılan malzemeler runların türü ve boyutları doğru sap-

Örneklerin Toplanması Tablo 1. Harç,


ve Görsel Analizleri sıva ve taşların
analizinde
Basit Kimyasal Analizler kullanılan
(Kızdırma Analizi, Asitle Muamele, yöntemler
Çözünebilir Tuzların Analizleri)

Asitle Reaksiyona Girmeyen


Agregaların Analizleri
(Elek Analizi, Stereo Mikroskop ile Görsel Analizler)

Minerolojik Analizler
(Petrografi)

Aletli Analizler

Kimyasal içerik ve Esas Minerallerin Fiziksel Özelliklerin Mekanik Özelliklerin


Mikro-Yapı Analizleri Analizleri Araştırılması Araştırılması
(Su Emme, Yoğunluk, (Basınca Dayanım, Nokta
(SEM-EDX, ICP) (XRD, DTA)
Açık Gözeneklilik) Yükleme Testi, Adezyon Testi)

Porozimetri
(Civalı Porozimetri)
178 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

Tablo 2. Önerilen ve önerilmeyen genel temizlik yöntemleri

ÖNERİLEN TEMİZLİK YÖNTEMLERİ ÖNERİLMEYEN


TEMİZLİK YÖNTEMLERİ
Kuru temizlik
Atomize (zerre) su ile temizlik Asit ve bazlarla kimyasal
Absorblayıcı kil ve kağıt temizlik
hamurlarıyla temizlik Kontrolsüz kuru ve ıslak
Kimyasal temizlik kumlama ile temizlik
(temizleyici jeller ve çözeltiler) Yüksek basınçlı su veya
İyon değiştirici reçinelerle temizlik buharla temizlik
Mekanik temizlik (kontrollü Yakarak temizlik
kumlama, ultrasonik temizleyiciler, Tarak, tel fırça, spiral,
spatül–bisturi, vb. küçük aletler) zımpara ile mekanik
Lazer ile temizlik temizlik

Resim 1. Dış cephede ve iç yüzeyde çimento bağlayıcılı sıva ile yapılan onarım sonrası
meydana gelen hasarlar
tanabilecektir. Teşhis aşamasında ya- celendiğinde daima ayırt edilebilir ol-
pılacak araştırmalar (Tablo 1) eserin malı, uzaktan ise görsel ve estetik bü-
niteliği, problemi ve problemin niteli- tünlüğü bozmamalıdır.
ğine göre değişmektedir. Tümlemede kullanılan dolgu
Restorasyonun en önemli ilkelerin- malzemeleri ve yapıştırıcılarda aranan
den biri de, sahte bir şey yapmadan ve özellikler şunlardır:
geçmişine ait önemli izleri yok etme- 1) Orijinal malzeme ile benzer fi-
den eserin potansiyel birliğini yeniden ziksel ve mekanik özellikte olmalıdır.
kurmaktır. Bir eser, kırıklar halin- 2) İstendiğinde orijinal malzemeye
de olsa bile, potansiyel olarak parça- zarar vermeden geri alınabilmelidir.
larında yaşamaya devam eden bir ‘bü- 3) İyi tutunma (yapıştırma) özelli-
tün’ olarak düşünülmelidir. Bu amaç- ği olmalıdır.
la yapılan yapıştırma, dolgu ve tümle- 4) Dayanıklı (zamanla yapıştırıcı
me uygulamalarında, bozulmuş olan özelliğini yitirmemelidir) olmalıdır.
bütünlüğü yeniden oluşturmak için 5) Hacim değiştirmemeli veya az
yapılan tamamlamalar, yakından in- oranda hacim değiştirmelidir.
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 179

6) Elastik olmalıdır (bazı durum- şullarına ve dokunmaya karşı dayanıklı


larda bükülmez olmalıdır). hale getirilmesi, malzemelerin sağlam-
Konservasyonda modern malzeme- laştırılmasında yapılan genel uygula-
lerin kullanımı: Eski ve yeni oluştu- malardır. Doğal veya yapay kimyasal
rulan bileşimde yer alan, tanımlanan maddelerin kullanıldığı sağlamlaştır-
çevre koşullarında mekanik, fiziksel ma uygulaması, ihtiyaç duyulmadığı
ve kimyasal olarak uyumlu davranma- takdirde kesinlikle yapılmamalıdır.
ları, beklenen ve hedeflenen en önemli Bunun nedeni, eser içeriğine katılan
koşullardan biridir. İdeal olan; müda- her türlü yabancı malzemenin (sağ-
hale edilmiş bir eserde yeniden bozul- lamlaştırıcı, koruyucu, yapıştırıcı,
ma başlarsa, modern onarım malze- vs.), uzun vadede çeşitli gerilimlere yol
mesinin, eskisine yani orijinaline za- açabilmesi ve beklenmeyen sorunlara
rar vermeksizin, öncelikle kendisinin neden olabilmesidir. Gerektiğinde kul-
ayrışması ve hasar görmesidir. lanılacak kimyasal sağlamlaştırıcılarda
Restorasyonda kullanılmış olan ya aranan özellikler şunlardır:
da kullanılacak malzemelerin, eserin 1) “Geri dönüşümlü” olmalıdır.
orijinal malzemesiyle uyumlu olması 2) Duvar resimlerinin içeriğinde
yanında, zarar verici ürünleri de içer- bulunabilecek bir takım mineral ve
memesi gerekir. Örneğin, çimentoda tuzlarla tepkimeye girerek, zarar verici
olduğu gibi, eski harç ve sıvalarla me- yan ürün oluşturmamalıdır.
kanik, fiziksel ve kimyasal uyumsuz- 3) Duvar resmi katmanları tarafın-
luğu yanında suda çözünebilir tuzlar dan düzenli emilebilmeli ve derine nü-
veya inorganik silikatlar gibi tehlike- fuz edebilmelidir.
li yan ürünler oluşturarak orijinal mal- 4) Orijinal malzemede renk ve görü-
zemede çiçeklenme ve birikinti - ka- nüm değişikliğine neden olmamalıdır.
buk problemlerine sebep olabilmekte- 5) Kalıcı olmalı, zamanla renk de-
dir. Bu tip hasarlara, malzeme özellik- ğişimine uğramamalıdır.
lerine dikkat edilmeden ve araştırılma- 6) Orijinal malzemenin fiziksel,
dan onarılan yapıların dış cephelerinde kimyasal ve mekanik özellikleri ile
olduğu kadar, iç mekânlarında da sıkça uyumlu olmalıdır.
rastlanmaktadır (Resim 1) 7) Sağlamlaştırıcıda su itici özellik
Bu ve benzeri nedenlerle ayrışmış, varsa, buhar geçirgenlik özelliği de bu-
erozyona uğramış ve mekanik olarak lunmalıdır.
zayıflamış olan eserlerde yapılan sağlam- 8) Yüzeyde film tabakası oluştur-
laştırma ve koruma uygulamasının ama- mamalıdır.
cı, eseri oluşturan malzemenin, değişi- Kimyasal koruma, eserin gerekti-
me uğramadan yaşamasını sağlamaktır. ğinde çevresinden gelebilecek zararlı
Sağlamlaştırma uygulamaları, etkenlere karşı koyabilmesi için yüzey
eserin kaybetmiş olduğu mekanik özelliklerinin artırılması amacıyla,
direncin yeniden kazandırılmasıdır. kimyasal koruyucu ve/veya su itici bir
Taş yüzeyi, sıva, harç, boya gibi eser maddenin emdirilmesidir. Sağlamlaş-
malzemelerindeki tozuma, erozyon ve tırıcılar için gerekli olan tüm koşullar,
benzeri sorunların giderilerek kohez- koruyucular için de geçerlidir. Ek
yonunun artırılması ile tabakalar arası olarak koruyucular:
ayrılmaların yapıştırılarak adhezyonun 1) Mor ötesi (UV) ışığına karşı di-
artırılmasının sağlanması ve çevre ko- rençli olması,
180 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

Plan 1. Enez
Ayasofyası’nın
planı ve
örneklerin
alındığı yerler

2) Su iticilik ve buhar geçirgenlik


(nefes alma) özelliği olması,
3) Darbelere karşı dayanıklı olması
gibi özellikleri de taşımalıdır.
Orijinal malzemenin değişmesine
veya zarar görmesine neden olmak-
sızın temizlik, sağlamlaştırma veya
tamamlama yapılması her zaman
mümkün olamayabilir. Bu nedenle,
ideal bir konservasyon uygulamasında,
esere olabildiğince az dokunulması ve
orijinal malzemenin gücünün artı- Resim 2. Yapının genel görünümü
rılmasından çok, ortam koşullarının
uygun biçimde düzeltilerek koruma 1965 depreminde yıkılmış olan Fatih
sağlanması önerilmektedir. Camii’nden (Ayasofya Kilisesi) alınan
Konservasyon ve restorasyon uygu- harç ve sıva örneklerinin analizleri ya-
lamaları tamamlanan eserlerde, bakım pılmış ve sonuçları tartışılmıştır.
yapılmadığı takdirde, sorunların tek- 9. yy’da inşa edilen kiliseye 11.
rarı veya yeni sorunların ortaya çıkma- yy’da ilaveler yapılmıştır. 15. yy’da
sı kaçınılmazdır. Periyodik olarak ya- (1456), Enez’in fethedilmesiyle Os-
pılan bakım ve inceleme ile eserde or- manlı İmparatorluğu kiliseyi camiye
taya çıkan sorunlar ve aksamalar erken dönüştürmüştür. 1965 depreminde bü-
fark edilerek ciddi zararlar uzak tutu- yük bir kısmı yıkılan yapıda, temizlik
labilir. Böylece, küçük müdahaleler- ve sağlamlaştırma amaçlı küçük ona-
le sorunlar büyümeden çözümlenirken, rımlar yapılmaktadır (Başaran, 1998).
ekonomik kazanım da sağlanmış ola- Rölöve ve detay çizimleri hazırla-
caktır (Torraca, 1992; Güleç, 1992). narak fotoğrafları çekilen yapının baş-
langıç belgelemesi yapılmıştır (Plan 1).
ENEZ AYASOFYASI ÜZERİNE Yapının yıkımına deprem neden oldu-
ÇALIŞMALAR ğu için, yapılan teşhis çalışmaların-
Bu çalışmada, Enez Kalesi avlu- da problemler ve nedenleri araştırıl-
sunda yer alan ve büyük bir kısmı mamış; orijinal malzemelerinin (harç,
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 181

sıva) içerik analizlerini yapmak üzere Öncelikle kalsinasyon (kızdırma


8 adet harç örneği, 12 adet sıva örne- kaybı) ve asitle muamele gibi kim-
ği ve 4 adet taş örneği alınarak yerle- yasal analizler ile agregaların boyut
ri rölövede (Plan 1) gösterilmiştir. Ay- (elek) analizi yapılmış, harçların ve sı-
rıca alındıkları yerlerin detay fotoğraf- vaların bağlayıcı, dolgu ve katkıları-
ları çekilen (Resim 2 , 3) örneklerin ta- nın nitelikleri ve oranları araştırılmış,
nımları tablo 3’te verilmiştir. sonuçları tablo 3 ve 4’te verilmiştir.

Örnek 14
Örnek 15

Örnek 16
Örnek 7
Örnek 4,5,6

Resim 3. Yapının detayları ve örneklerin alındığı noktalar

Tablo 3. Harç ve sıvaların görsel analizleri

Örnek 1. Sağ yan nef- ana mekan (altar) geçiş kapısından, yaklaşık 1m yükseklikten alınmış
olan, pembe renkli, görünür kırmızı agregalı ve beyaz kütleli, 2.5-3.0cm kalınlıkta, sağlam tuğla
benzeri alt sıva örneğidir.

Örnek 2. Örnek 1’in 30cm yukarısından alınmış olan, beyaz renkli, bol kıtıklı, yaklaşık1.3-1.5cm
kalınlıkta, sağlam sıva örneğidir.

Örnek 3. Örnek 1’in altındaki duvar örgüsünde kullanılmış olan, beyaz renkli, küçük boyutlu ve
elenmiş agregaları görülebilen, nispeten zayıf kireç harcı örneğidir.

Örnek 4. Yan nef altarından alınmış olan, örnek 2 benzeri sıva örneğidir.

Örnek 5. Örnek 4’ün altından alınmış olan, krem-beyaz renkli, çeşitli boyda ve renkte görünür
agregalı, nispeten zayıf sıva örneğidir.

Örnek 6. Örnek %’in yakınından, duvar tuğla örgüsünden alınmış olan, örnek 3 ile benzer harç
örneğidir.

Örnek 7. Mihrabın alt tarafından alınmış olan, örnek 2 benzeri ancak daha az kıtıklı, sağlam sıva
örneğidir.

Örnek 8. Narteks- ana giriş kapısının sağ tarafındaki kemer taşıyıcısından alınmış olan, örnek 1
benzeri sıva örneğidir.
182 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

Örnek 9. Örnek 8’in altındaki duvar örgüsü, tuğla-tuğla arasından alınmış olan, örnek 3 benzeri
harç örneğidir.

Örnek 10. Yıkıntı halindeki sol yan nef duvarından alınmış olan, pembe-kırmızı renkli, çok
sağlam harç örneğidir.

Örnek 11. Örnek 10’un alındığı duvarın köşesinden alınmış olan, beyaz renkli, kıtıklı, yüzeyinde
kırmızı renkli boya bulunan, örnek 7 benzeri sağlam sıva örneğidir.

Örnek 12. Örnek 10’un bulunduğu duvarın yıkıntısından (yerde kütle halinde kalmış molozdan)
alınmış olan kesme duvar taşı, örneğidir.

Örnek 13. 11 no’lu örneğin benzeri olup, örnek 11’in uzantısı, altındaki yüzeyinde yaklaşık 3
mm kalınlıkta sarı boyalı alt sıva tabakası bulunan, beyaz renkli, çentiklenmiş, sağlam sıva
örneğidir.

Örnek 14. Yıkıntı haldeki sol yan giriş kapısının sağ tarafında bulunan tuğla-sarı taş arasından
alınmış olan, örnek 3 benzeri harç örneğidir.

Örnek 15. Örnek 14’ün altındaki sarı taş örneğidir.

Örnek 16. Örnek 14’ün alındığı kapının içi, alt tarafından alınmış olan, beyaz renkli, harç-sıva
karışımı gibi görünen sıva örneğidir.

Örnek 17. Narteks’teki yığma sütunun kuzeye bakan yüzeyinden, 170cm yükseklikten alınmış
olan krem-beyaz renkli, kıtıklı, yüzeyinden ve kırıklarından agregaları görülebilen, sağlamca üst
sıva örneğidir.

Örnek 18. Örnek 17’nin altından, tuğla-tuğla arasından alınmış olan, beyaz renkli, agregaları
örnek 3’e göre biraz daha küçük boyutlu, sağlamca harç örneğidir.

Örnek 19. Narteks’in solundaki girişin köşesinden alınmış olan, krem-beyaz renkli, örnek 2
benzeri, sağlam sıva örneğidir.

Örnek 20. Kuzey cephesi dış yüzey 1. payandadan, yaklaşık 1.5m yükseklikten alınmış olan,
krem-beyaz renkli, kıtıklı, kaba agregalı dış sıva örneğidir.

Örnek 21. Örnek 20’nin yakınındaki boşluğun (oyuğun) içinden alınmış olan, krem-beyaz renkli,
çeşitli boyutta ve renkte görünür agregalı, oldukça sağlam çekirdek harcı örneğidir.

Örnek 22. Dışarıdaki moloz kütlelerinden (muhtemelen kubbe molozu) tuğla-tuğla arasından
alınmış olan, beyaz renkli, elenmiş gibi çeşitli renkte görünür agregaları bulunan, oldukça
sağlam harç örneğidir.

Örnek 23. Ana mekân zemininden alınmış olan, beyaz renkli, gözeneksiz, homojen dokulu, çok
sağlam taş örneğidir.

Örnek 24. Ana mekân zemininden alınmış olan, yeşil renkli, içeriğinde yuvarlaklaşmış çakılları
bulunan, nispeten heterojen dokulu, sağlam taş örneğidir.
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 183

Tablo 4. Harç ve sıva örneklerinin kızdırma kaybı, asit kaybı ve boyut dağılımı (elek)
analizleri sonucu

Asitte % Boyut Dağılımı (Elekte Kalan %)

Örnek % nem % 550 C % CaCO3 Kayıp Kalan 1000μ 500μ 250μ 125μ <125μ

1 4.69 4.42 38.08 53.39 46.61 42.94 4.53 29.17 4.79 18.56

2 9.61 5.79 85.16 95.76 4.24 ? ? ? ? ?

3 2.04 2.06 27.63 31.63 68.37 69.22 13.32 14.23 0.91 2.32

4 0.83 6.64 83.04 91.25 8.75 6.76 2.70 54.05 10.81 25.68

5 7.32 5.99 49.81 61.91 38.09 53.96 9.71 25.06 2.64 8.63

6 4.26 2.14 25.95 36.68 63.32 73.88 12.62 8.77 2.05 2.67

7 2.82 3.70 85.43 93.44 6.56 20.99 2.47 49.38 7.41 19.75

8 7.77 7.73 39.59 49.79 50.21 41.50 2.24 25.36 5.01 25.89

9 2.78 3.09 38.46 43.87 56.13 22.63 8.57 58.38 3.32 7.10

10 1.55 2.12 28.58 39.89 60.11 73.58 6.60 13.01 1.40 5.40

11 6.73 7.16 73.89 78.65 21.35 17.49 0.45 37.89 10.09 34.08

12 Taş örneği

13 9.20 6.52 74.82 85.35 14.65 0.00 0.50 39.50 20.75 39.25

14 1.83 2.20 23.21 29.42 70.58 57.11 4.58 31.88 2.34 4.09

15 Taş örneği

16 0.97 2.00 47.09 59.92 40.08 32.20 8.79 49.65 3.97 5.39

17 0.82 2.39 56.67 61.98 38.02 41.87 5.10 43.54 3.2 6.29

18 0.55 1.40 26.32 29.19 70.81 27.38 7.89 57.32 3.61 3.80

19 6.56 5.61 83.91 89.01 10.99 31.80 1.06 32.86 6.71 27.56

20 0.92 2.05 23.28 28.12 71.88 39.83 8.13 46.50 2.55 2.99

21 1.15 2.24 25.57 31.69 68.31 65.89 16.45 14.66 0.82 2.17

22 5.18 4.93 27.52 40.48 59.52 43.57 7.83 36.44 2.82 9.33

23 Taş örneği

24 Taş örneği ?: Analiz yapılmasına gerek görülmemiştir/

Resim 4. Örnek 1’in


genel dokusu (tek
nikol) ve detayı (çift
nikol). Kireç bağlayıcı
içeriğinde bulunan
köşeli tuğla kırıkları
ve tozu ile tüf, kuvars,
karbonat ve siyah
cüruf parçacıkları ile
feldspatın detayı.
184 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

Tablo 5. Harç ve sıva örneklerinin stereo mikroskop ve polarizan mikroskop analizleri


sonucu

Örnek Bağlayıcı Agrega Agrega Tipi ve Oranı (%)


No Alanı (%) Boyutu (mm) Karbonatlı Silikatlı Tuğla Kırığı Kıtık

1 35-40 6 10-15 20-25 60-65 -

2 40-45 <1 85-90 10-15 1-2 +


3 25-30 5 3-5 90-95 1-2 -
4 ~35 <1 85-90 10-15 - +
5 35-40 2 50 50 - +
6 25-30 2 10-15 85-90 - -
7 40-45 <1 40-45 55-60 - +
8 35-40 15 15-20 3-5 75-80 -
9 25-30 4 5-10 90-95 - -
10 25-30 12 3-5 80-85 10-15 -
11 25-30 <1 80-85 15-20 - -
12 Tüf Taşıdır
13 ~35 <1 85-90 10-15 - +

14 ~25 15 - 35-40 60-65 -

15 Tüf Taşıdır

16 30-35 2 50 50 - +
17 30-35 2 50 50 - +
18 25-30 5 - 100 - -
19 30-35 <1 85-90 10-15 - -
20 25-30 6 3-5 95-100 - +
21 25-30 10 3-5 95-100 - +
22 25-30 2 3-5 95-100 - +
23 Beyaz renkli mermerdir
24 Yeşil Puding (Antik Yeşil) taşıdır

İkinci etapta epoksiye gömülerek SONUÇLARIN


hazırlanan örneklerin kalın kesit- DEĞERLENDİRİLMESİ
lerinden, stereo mikroskop altın- Bizans Harçları (Tablo 6): Genel-
da kabaca mineral oranları tespit likle beyaz renkli, küçük boyutlu tüf
edilmiştir. Bu işlemin devamında, tozu ile küçük boyutlu agregaları bulu-
kesitler yeterince inceltilerek po- nan ve nispeten zayıf olan Bizans dö-
larizan mikroskop altında mineral nemi harçlarının bağlayıcısı % 25-30
tipleri tespit edilmiş, resimleri çe- oranında hava kirecidir. Seyrek olarak
kilmiş (Resim 4) ve sonuçları tablo 6-7mm boyutlu olan agregaların gene-
5’te verilmiştir. li 4mm elek altıdır. Stereo mikroskop
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 185

altında incelendiğinde; agregaların % ğerlendirilirken, bunlar göz önünde tu-


70-80’ini kuvars, %10 kadarının tü- tulmalıdır.
fik (puzzolanik) parçacıklar, kalanının
feldspat ve volkanik kayaç parçacıkları Osmanlı Sıvaları (Tablo 8): Tab-
lodaki veriler incelendiğinde, Osman-
olduğu görülmüştür.
lı dönemine ait olan örneklerin içe-
Bizans Sıvaları (Tablo 7): 2 grup riğinde bulunan kalsiyum karbonat
halinde değerlendirilen Bizans sı- oranının % 23-85 gibi geniş bir ara-
valarının 1. grubunda, bağlayıcı % lıkta olduğu görülmektedir. Ancak bu
35-40 oranında hava kirecidir. Ge- veriler, yapılan petrografik analiz so-
neli 6mm’den küçük boyutlu olan bu nuçları ile birlikte değerlendirildiğin-
grubun agregalarının % 50-60’ının de; Enez Ayasofyası’nda Osmanlı dö-
tuğla kırığı ve tozu, % 30 kadarının nemine ait olduğu düşünülen bu sı-
kuvars, kalanının ise feldspat ve vol- valarda bağlayıcı olarak kullanılmış
kanik kayaç parçacıkları olduğu tespit olan hava kirecinin % 30-35 oranla-
edilmiştir. Bağlayıcısı daha fazla gibi rında olduğu tespit edilmiştir. Ana-
gözüken bu sınıfın 2. grubunda (örnek lizlerde kalsiyum karbonat oranla-
5 ve 13), bağlayıcı oranı % 35-40 ora- rının yüksek çıkması (örnek 20 ha-
nında hava kirecidir. Sırasıyla % 40 ve riç), karbonatlı agregalardan kaynak-
% 15 silikatlı agrega içeren bu grubun
lanmaktadır. Bu grubun silikatlı ag-
diğer agregaları karbonatlı parçacıklar
regalarının % 10 kadarı kuvars, %
olup, asitle muamele aşamasında reak-
siyona girerek yok olmuşlardır. Ancak 5-10’u da volkanik kayaç parçacıkla-
petrografi ile tespit edilebilen bu du- rı ve feldspattır. Ayrıca bu örneklerde
rum, örnekler arasındaki malzeme ve % 0.1-0.5 arasında değişen oranlarda
teknoloji farkını ortaya koymaktadır. keten kıtık (lifsel katkı) vardır.
Dolayısıyla yapının tarihi gelişimi de- Tablolardaki veriler ve yukarıdaki

Tablo 6. Bizans Harç örnekleri

Örnek No % Asitte Kalan % CaCO3

3 68,37 27,63
6 63,32 25,95
9 56,13 38,46
10 60,11 28,58
14 70,58 23,51
18 70,81 25,87
21 68,31 25,57
22 59,52 27,52

Tablo 7. Bizans sıva örnekleri


Örnek No % Asitte Kalan % CaCO3

1 46,61 38,08
5 38,09 49,81
8 50,21 39,59
13 (?) 14,65 74,82
186 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

Tablo 8. Osmanlı sıva örnekleri

Örnek No % Asitte Kalan % CaCO3

2 4,24 85,16
4 8,75 83,04
7 6,56 85,43
11 21,35 73,89
16 40,08 47,09
17 38,02 55,72
19 10,99 83,91
20 71,88 23,29

sonuçlar değerlendirildiğinde, Bizans mış olan harç-sıva ve diğer orijinal


dönemine ait harçların içeriklerinin malzemelerinin içerik ve nitelikleri
tespit edilmesinde her hangi bir sorun tespit edilmiş; uygulamada kullanıla-
yoktur. Ancak, Bizans dönemi sıva- cak onarım malzemelerinin nitelik ve
larında ve özellikle de Osmanlı döne- içerikleri, üretilmelerini sağlayacak
mi sıvalarında, sonuçların daha kesin biçimde belirlenmiştir. Ancak bu
hale getirilmesinin yanında, yapıda bilgilerin elde edilmesiyle yan yana
kullanılmış taşların niteliklerinin be- kullanılacak olan orijinal ve onarım
lirlenebilmesi için petrografik analiz malzemelerinin fiziksel, kimyasal ve
başta olmak üzere, gerekirse diğer ile- mekanik özellikleri birbirleriyle uyum-
ri analiz tekniklerinin yapılmasına ih- lu ve benzer olacak; dolayısıyla onarım
tiyaç olduğu açıkça görülmektedir. malzemeleri ile orijinal malzemelerin,
Bu analizler sonucunda, yapının uzun ömürlü ve sağlıklı olarak bir
kilise ve cami dönemlerinde kullanıl- arada kalmaları sağlanabilecektir.

KAYNAKÇA

Güleç A., 1992, Bazı Tarihi Anıt Harç ve Sıvalarının İncelenmesi, İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, Yayın-
lanmamış Doktora Tezi,

Güleç A., 1997, “Tarihi Yapılarda Koruma: Kimyasal Sağlamlaştırıcılar ve Koruyucular” Yapı,
185, Özel Ek, İstanbul.

Başaran S., 1998, “Orta Çağda Enez”, Sanat Tarihi Dergisi IX, İzmir, s.1-12.

Torraca G., 1992, “Processes and Materials Used in Conservation,” ICCROM, MPC-Notes, Rome.
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 187

TARİHİ YAPILARIN TAHRİBATSIZ


YÖNTEMLERLE MUAYENESİ

Özet
Tarihi yapılarımız, kendi kültürümüzün tarih içinde geliştirdi-
ği mimari, yapım, malzeme ve işlev teknolojilerinin bugüne kadar ulaşmış
olan önemli belgeleridir. Tarihi yapılarımızın korunmasına yönelik uygu-
lamalar, kapsamlı ön çalışmalar gerektirir. Tanı amaçlı bu ön çalışmalar,
sorunların tespiti, doğru tanımlanmaları ve ne düzeyde yaygın ya da etkin
sorunlar olduklarını anlamaya yönelik olacaktır. Tarihi yapılarımızın mu-
ayenesi ve kontrolü amacıyla yapılması gereken bu ön çalışmaların da, ta-
bii ki, yapıya zarar vermeden, tahribatsız yöntemler kullanılarak yapılması
uygundur ve tercih edilmelidir.
Kızıl ötesi ısıl görüntüleme (KÖIG), ultrasonik hız ölçümleri/ultra-
sonik muayene ve malzeme bozulmalarının görsel analizi gibi tahribatsz
yöntemler tarihi yapıların incelenmesinde kullanılmaya başlamıştır. Tah-
ribatsız yöntemler kullanılarak elde edilen verilerin kantatif analizi ve yo-
rumu, önemli bir tecrübe, malzeme ve yapı bilimlerinde iyi bir altyapı ve
disiplinler arası bir çalışmayı gerektirmektedir.
Bu tür tahribatsız incelemeler birçok tarihi yapının analizinde kullanıl-
mıştır. Burada ODTÜ Malzeme Koruma Laboratuvarı’nda yapmış olduğu-
muz bu çalışmalarımızdan örnekler verilecektir.

Yrd. Doç. Dr. AYŞE TAVUKÇUOĞLU* sına yönelik uygulamalar, kapsamlı


1. GİRİŞ ön çalışmalar yapmayı gerektirir. Bu
Tarihi yapılarımız, kendi kültürümü- çalışmalar, tarihi yapıdaki sorunla-
zün tarih içinde geliştirdiği mima- rın doğru tespitini, bu yapının günü-
ri, yapım, malzeme ve işlevsel tekno- müze ulaşmasını sağlayan teknolojik
lojilerinin bugüne kadar ulaşmış olan özelliklerini ortaya çıkarmayı ve elde
önemli belgeleridir. Sahip olduğumuz edilen veriler ışığında bu özellikleri-
bu özgün mimari ve teknolojik biriki- ni koruyarak onarım uygulamalarını
mimizin iyi anlaşılması ve tanımlan- planlamayı hedeflemektedir. Bu kap-
ması, bu yapılarımızın işlevlerini de- samdaki çalışmaların da, yapıya za-
vam ettirmeleri ve korunabilmeleri rar vermeden, tahribatsız yöntemler
bakımından önem taşımaktadır. Bu kullanılarak yapılması tercih edilme-
birikim, muhakkak ki günümüz mal- lidir. Malzeme bozulmalarının gör-
zeme ve yapım teknolojilerinin geliş- sel analizi, kızıl ötesi ısıl görüntüle-
mesine yardımcı olacaktır. me (infrared termografi) ve ultraso-
Tarihi yapılarımızın korunma- nik muayene gibi yöntemler, bu tür

*
ODTÜ, Mimarlık Bölümü, Yapı Bilimi Lisansüstü Programı, ODTÜ, Ankara. e-posta: aysetavukcuoglu@yahoo.com
188 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

çalışmalarda kullanılabilecek başlıca Bugüne kadar daha çok yakıt ve/


tahribatsız inceleme teknikleridir. veya güç (energy) sakınımı ile ilgili
Tarihi yapının tahribatsız muaye- konularda yapıları incelemekte kul-
nesi “malzeme bozulmalarının görsel lanılan “kızıl ötesi (infrared: IR) ısıl
analizi” ile başlar. Yapıdaki sorun- görüntüleme (thermography)” yön-
ların teşhisinde önemli bir basamak temi, tarihi yapıların muayenesi ve
olan bu yöntem; öncelikli sorunların kontrolü için kullanılabilecek tah-
tespitinde ve yapının uzun süreli ba- ribatsız tanı yöntemlerinden biri-
kımı ve takibine yönelik çalışmalar- dir. Termal kameraların kullanıldı-
da yararlı ve pratik bir tahribatsız ğı bu yöntemle, malzemelerin ısı ya-
inceleme yöntemidir. Bu yöntem, ta- yıntıları (radiation) ölçülerek ve bel-
rihi yapıda görsel olarak izlenen mal- li eşik değerlere göre renkleri ayırt
zeme bozulma şekillerinin tanımlan- edilerek, incelenen alanın ısı hari-
ması, sınıflandırılması ve çizim ve/ taları üretilmektedir. İncelenen ala-
veya fotoğraflar üzerinde haritalandı- nın bünyesinde barındırdığı nemin
rılması çalışmalarını içerir (Fitzner, ısı iletkenliğini artırması ve boş-
2004; Fitzner, vd., 1995, 1997). lukların olması durumunda ısı ilet-
Bu sayede bozulma çeşitleri ve dağı- kenliğini azaltmasından ötürü olu-
lımları ile yapının iç ve dış ortam ik- şan sıcaklık farklılıkları, ısı dağılı-
lim koşulları, işlevsel sistemlerinde- mını gösteren haritalarda analiz edi-
ki aksaklıkları, nem ve ısıl sorunları lebilmekte, böylece duvar kesiti için-
arasındaki ilişkiler incelenebilmekte; de bulunan herhangi bir ısı köprü-
kısaca malzeme bozulmalarına neden sü, hava kaçağı, su sızıntısı, nemli/
olabilecek sorunların yapı ölçeğin- ıslak bölgeler, farklı malzemeler ya
de değerlendirmesi yapılabilmektedir da anomaliler saptanabilmekte; kısa-
(Tavukçuoğlu, 2000; Tavukçuoğ- cası konu ile ilişkili sorunlu bölgeler
lu & Caner-Saltık, 1999; Tavukçu- ortaya çıkarılabilmektedir (Avdeli-
oğlu, vd., 2002; Dişli, vd., 2008a). dis, vd., 2003; Grinzato, vd., 2002;
Elde edilen bozulma haritaları, labo- Kandemir-Yücel, vd., 2007; Tavuk-
ratuvar analizleri ile yapıdaki sorun- çuoğlu, vd., 2005, 2007, 2008; Tit-
ları temsil edebilecek örneklerin te- man, 2001).
mini için en uygun yerleri belirlemek Tarihi yapılarda kullanılan taş ve
ve en az miktarda örnek toplamak ahşap gibi malzemelerin sağlamlık
amacıyla da değerlendirilmektedir. durumu, ultrases hız ölçümleri ile
Benzer bir durum, kızıl ötesi ısıl gö- yerinde ve yapıya zarar vermeden in-
rüntüleme ve ultrasonik hız ölçümle- celenebilmektedir. Ultrasonik mua-
ri için de geçerlidir. Bozulma harita- yene, incelenen malzemenin yüzeyin-
larından elde edilen veriler doğrultu- deki ve/veya içindeki gözle görülen
sunda arazide kullanılacak diğer tah- veya görülmeyen kusurların tespitin-
ribatsız yöntemlerin planlanması ve de kullanılan tahribatsız yöntemler-
sonrasında tüm verilerin bir arada den biridir (Bray & McBride, 1992;
değerlendirilmesi, tahribatsız çalış- Christaras, 1999; Kahraman, vd.,
manın hassasiyetini ve verimliliğini 2008). Bu yöntem ile, alıcı ve veri-
artırmaktadır. ci uçlar aracılığıyla malzemenin içe-
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 189

risinden geçirilen ultrases dalgaları- temler ile birlikte kullanılması müm-


nın, uçlar arasındaki mesafeyi ne ka- kündür. Örneğin, temiz su tesisa-
dar sürede katettiği ölçülür ve ult- tı ile atık su ve yağmur suyu akaçla-
rasesin malzeme içerisindeki yayıl- ma sistemlerinin incelenmesine yö-
ma hızı hesaplanır. Malzemeden ge- nelik kapasite ve yeterlik hesapları
çen ultrasesin yayılma hızı, malze- (Tavukçuoğlu, vd., 2005, 2007; Diş-
menin yoğunluk ve elastiklik özellik- li, vd., 2008a, 2008b), yapı malze-
leri ile nemlilik durumuna bağlı ola- melerinin ve mekanların ısıl perfor-
rak değişir. Sağlam ve kuru malze- manslarının anlaşılmasına yönelik ısı
medeki ultrasesin yayılma hızı, stan- transfer hesapları (Tavukçuoğlu, vd.,
dart değer kabul edilir; incelenen ör- 2008), mekanların akustik nitelik-
nekten elde edilen ultrases hız ile bu lerinin belirlenmesine yönelik bilgi-
standart değer karşılaştırılır ve böy- sayar ortamında üç boyutlu modelle-
lece malzemenin sağlamlık durumu me ve simülasyon yöntemleri (Aydın,
hakkında değerlendirme yapılır. Taş vd., 2008a, 2008b) gibi günümüz
malzeme içinde, ultrasesin geçtiği araştırma teknikleri; tarihi yapıla-
güzergahta çatlak, katmanlar arasın- rımızın kendine özgü niteliklerinin
da ayrılma ve/veya gözeneklilik artışı keşfi ile zaman içinde ortaya çıkan
ile kendini gösteren taş malzemede aksaklıklarının belirlenmesi ve çözü-
bozulma gibi herhangi bir süreksiz- müne yönelik olarak kullanılmıştır.
lik/boşluk durumunda; ultrases ya- Bu tür kapsamlı incelemeler ve veri-
yılma hızı beklenenin altında olacak- lerin analizi, malzeme ve yapı bilim-
tır. Bu yöntemle, tarihi yapıların taş lerinde iyi bir altyapı ve disiplinlera-
yüzeylerinde yerinde ölçüm yapmak rası bir çalışmayı gerektirmektedir.
mümkündür. Örneğin, tarihi kargir
yapılarda, taş malzemede gözle gö- 2. TAHRİBATSIZ YÖNTEMLERİN
rülen bir çatlağın derinliği, derinler- KULLANIM ALANLARI
de gözle görülmeyen gizli bir çatla- Bu makalede, Orta Doğu Teknik
ğın varlığı ve hangi derinlikte oldu- Üniversitesi (ODTÜ) Malzeme Ko-
ğu, taş ve taş harcının sağlamlık/bo- ruma Laboratuvarı’nda yapılmış olan
zulmuşluk durumunun analizi, taş tahribatsız yöntemlerin kullanıldığı
yüzeyde bozulmuş tabakanın kalın- çalışmalarımızdan bazı örnekler ve-
lığı ve yüzey sağlamlaştırma işlemi- rilmiştir. Bu örnekler, ilgili olduk-
nin başarısını, ultrases hız ölçümle- ları araştırma alanlarına göre sınıf-
riyle incelemek mümkündür (Chris- landırılmıştır. Bu araştırma alanla-
taras, 1999; Fitzner, 2004; Kahra- rı şunlardır:
man, vd., 2008; Tavukçuoğlu, vd., Tarihi yapı işlevsel sistemle-
basımda). rinin teknolojik tanımı, kapasite
Standartlarda tanımlanmış olan ve yeterliklerinin tayini: Çatı, yü-
birçok hesaplama, modelleme ve si- zey suyu ve toprak altı akaçlama dü-
mülasyon yönteminin, tarihi yapıla- zenekleri, sıcak ve soğuk su tesisatı,
rımızın özelliklerine göre uyarlanma- atık su sistemleri, vb.
sı; bu sayede, sorunların tanımı ve Yapım tekniklerinin ve malzeme-
çözümlerine yönelik tahribatsız yön- lerinin belirlenmesi: Tarihi duvar kesi-
190 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

ti içerisinde saklı olan farklı yapı mal- duruma düşmüş tarihi taş yapıların,
zemelerinin/sistemlerinin belirlenmesi kendilerine özgü programlarla ona-
Tarihi yapıdaki sorunların belir- rılması ve bakım altına alınması; bu
lenmesi: Yapısal sorunlar ile ilişkili programların, akaçlama düzenekle-
olarak kâgir yapılarda çatlak analizi, rindeki özellikler ve egemen iklim ko-
tarihi yapı malzemelerinin sağlamlık şulları ayrıntılı incelenerek geliştiril-
durumu ve malzemelerin sağlıklı ka- mesi ve bu incelemenin de tahribatsız
labilme koşullarının analizi, nem ve yöntemlerle yapılması gerekir.
ısıl sorunların analizi (su sızıntıları, Böyle çalışmalar, Aksaray’daki
yerden yükselen nem, yoğuşma prob- 13.yy yapısı olan Ağzıkarahan’da ve
lemleri, vb.) Ankara’daki 15.yy yapısı olan Şengül
Bu araştırma alanlarından birka- Hamamı’nda yapılmıştır.
çına örnek olmak üzere; Ağzıkarahan
TOPRAK ALTINDAKİ AKAÇLAMA
(Aksaray), Şengül Hamamı (Ankara)
SİSTEMLERİNİN KEŞFİ:
ve Aslanhane Camii (Ankara)’nde ya-
AĞZIKARAHAN ÖRNEĞİ
pılan tahribatsız incelemelerden bazı
Bir 13.yy. kervansarayı olan
bulgular ve sonuçları, ilgili konu baş-
Aksaray’daki Ağzıkarahan’ın yüzey
lıkları altında özetlenmiştir.
suyu ve yeraltı akaçlama düzenekle-
2.1. Tarihi yapı işlevsel ri, gezleme (nivelman) ve kızıl ötesi
sistemlerinin teknolojik tanımı, ısıl görüntüleme yöntemleri ile tah-
kapasite ve yeterliklerinin tayini ribatsız olarak incelenmiş; yapının
Karasal iklim koşullarının etkisin- özgününde herhangi bir yüzey suyu
de bulunan tarihi taş yapıların uzun akaçlama düzeneğinin olup olmadı-
süre ayakta kalabilmeleri için, özgü- ğı, varsa da bunun bugünkü durumu
nünde iyi düşünülmüş yağmur suyu araştırılmıştır (Tavukçuoğlu, vd.,
akaçlama düzeneklerine sahip olma- 2005). Sonuçta, yetersiz ve ters yön-
ları gerekir. Tarihi yapının yağmur deki eğimlerden dolayı yüzey suyu-
suyu akaçlama düzeneği: Çatı, yüzey nun yapı çevresinde tutulduğu görül-
suyu ve toprak altı suyu akaçlaması müş (Şekil 1); zemin ve duvarlarda-
olmak üzere, birbirini tamamlayan ki nem dağılımı saptanmış ve özgün
üç ayrı akaçlama düzeneğinden olu- bir su taşıma veya bir yeraltı akaçla-
şur. Ustaca tasarlanmış olan bu dü- ma düzeneğine ait olabileceği düşü-
zenekleri oluşturan altyapı ise tarihi nülen genel arazi eğimine uyumlu,
yapım ve malzeme teknolojileri üze- toprak altında bir kanalın/akar yolun
rine birikimdir. Bu sebeple, tarihi iş- izleri bulunmuştur (Şekil 2, 3). Yü-
levsel sistemlerin iyi anlaşılması, tek- zey suyunu birikinti oluşturmaksızın
nolojik tanımlarının yapılması ve ka- yapıdan uzaklaştırabilecek önlemler
pasite ve yeterliklerinin belirlenmesi, ve yapıya özgü bazı bakım süreçleri
onların özgün niteliklerini devam et- tanımlanmış; olağan bazı önlemler-
tirebilmeleri bakımından önem taşı- le, yüzey eğimlerinin yeniden iş gö-
maktadır. Özgün yağmur suyu akaç- rür duruma getirilebileceği sonucuna
lama düzenekleri zamanla iş göremez varılmıştır.
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 191

(a) (b)

(a) (b)

Şekil 1. Ağzıkarahan’ın batı cephesinden kısmi görünüş (solda) ve çerçeve içindeki


alanların kızıl ötesi ısıl görüntüleri (ortada ve sağda) Ters yöndeki eğimler nedeniyle
(su akışı duvara doğru) diplerinde göllenme sorunuyla karşı karşıya kalmış duvarların
alt kısımları, soğuk ve nemli bulunmuştur (Tavukçuoğlu, vd., 2005).

Şekil 2. Ağzıkarahan’da avlunun doğu tarafındaki zeminin görünüşü


(solda) ve kızıl ötesi ısıl görüntüsü (sağda) Avluda kuzeydoğu-güneybatı yönünde-
ki genel arazi eğimine paralel olan ve köşk mescide saplanıp altında devam eden, kızıl
ötesi ısıl görüntülerde sıcak bir iz olarak görünen, toprak altında bir kanal tespit edil-
miştir. Toprak altındaki bu kanalın/akar yolun, genel arazi eğimine uyumlu özgün bir
su taşıma sisteminin yada bir akaçlama düzeneğinin bir parçası olduğu düşünülmek-
tedir (Tavukçuoğlu, vd., 2005).

Şekil 3. Ağzıkarahan’daki köşk mescidin alt kısımlarının batıdan görünüşü (solda) ve kı-
zıl ötesi ısıl görüntüsü (sağda) Avlunun kuzeydoğusundan güneybatısına uzanan sıcak
hat, aynı yönde köşk mescide saplanıp altında devam etmektedir (Tavukçuoğlu, vd., 2005).
192 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

ÇATI AKAÇLAMA gelerin çatı akaçlama sistemindeki so-


DÜZENEKLERİNİN YETERLİK runlar yüzünden zaman zaman ısla-
YÖNÜNDEN İRDELENMESİ: nan bölgeler olduğu anlaşılmıştır (Şe-
ŞENGÜL HAMAMI ÖRNEĞİ kil 5). Çalışmada, çatı yüzeyi nivelma-
Halen özgün işlevsel sistemle- nı ile çatı alanının biçimsel özellikle-
rini ve mimarisini korumakta olan ri ve su akış şeması ortaya çıkarılmış;
Ankara’daki Şengül Hamamı’nın du- çatı yüzeyindeki su akışına ters eğim-
varları ve çatısı, 1970’li yıllarda çi- ler ve göllenme alanları tespit edilmiş
mento harcı ve sıvalarıyla bilinçsizce ve her bir çörtene yağmur suyu yük-
onarılmış; sıcaklık ve ılıklık mekanla- lemesi yapan etkin çatı alanı belirlen-
rının üzerindeki çatı alanı, sekiz santi- miştir (Şekil 6a, 6b). Çörten ve yağ-
metre kalınlığında hasır donatılı beton mur iniş borularını besleyen çatı alan-
ile tamamen kaplanmıştır (Şekil 4). larının düzensiz dağıldığı, bu sebep-
Beton ile yapılan müdahalenin, çatıda le bazı çörtenlerin aşırı yüklendiği ve
nem ve tuz sorunları ile ısı kaçaklarına hiç boşaltma elemanı olmayan bazı
neden olduğu bilinmektedir. çatı alanlarının bulunduğu anlaşılmış-
(Çiçek, 2009; Dişli, 2008). Burada, tır. Saptanan sorunların tanımı yapıl-
Şengül Hamamı’nın çatı akaçlama mış ve bu sorunların çatıdaki dağılı-
düzeneğinin yeniden işlevini kazana- mını gösteren bir sorun haritası üre-
bilmesi ve makul düzeyde su boşaltma tilmiştir (Şekil 7). Tüm bulgular, çatı
kapasitesine sahip olabilmesi için, akaçlama sisteminin tanımı ve sorun
sistem ve sorunlarının tanımına ve bu çözümüne yönelik olarak, bir arada de-
sorunların çözümüne yönelik tahribat- ğerlendirilmiş; şu anki durumda Şen-
sız çalışmalar anlatılmıştır (Dişli, vd., gül Hamamı’nın çatı yüzeyini tama-
2009; 2008a). men örten hasırlı beton kaplamanın ve
Yapılan Çalışmalar bakımsızlık koşullarının, yapıda cid-
Çatı yüzeyi nivelmanı, çatı ve pa- di nem sorunlarına neden olduğu be-
rapet yüzeylerinin kızıl ötesi ısıl gö- lirlenmiştir. Bu beton katmanı, koru-
rüntülemesi ve çatı akaçlama hesap- ma uzmanları ve mühendislerden olu-
larıdır. Akaçlama hesaplarında kulla- şan bir ekip ve iyi planlanmış bir ko-
nılan yöntem, günümüz çatı akaçla- ruma programı çerçevesinde kontrol-
ma düzeneklerinin tasarımında kul- lü olarak kaldırılmalı; özgün çatı yü-
lanılmakta olan hesaplamaların, Şen- zeyi, tarihi malzemelerle uyumlu ko-
gül Hamamı’nın özelliklerine göre ge- ruyucu çatı sıvalarıyla onarılmalıdır.
liştirilmiş halidir (BRE, 1976; Grif- Onarılan çatı yüzeyinin biçimsel özel-
fin ve Fricklas, 1995; TS 826, 1988). likleri ile özgün çörten konumları ve
Malzeme bozulmalarını ve dağılımı- boyutları dikkate alınarak, boşaltma
nı gösteren haritalar ile kızıl ötesi ısıl elemanlarına mümkün olduğunca eşit
görüntüler bir arada değerlendirilmiş; yağmur suyu yüklemesi yapacak bir
çatı ve duvar yüzeylerindeki nemli böl- düzenleme önerilmiş (Şekil 6c); bo-
geler belirlenmiş; malzeme bozulmala- şaltmayı yeterli düzeyde sağlayacak
rı ile çatı akaçlama düzeneğindeki ak- çörten, yağmur olukları ve iniş boru-
saklıkların birbirleriyle ilişkili oldu- larının yerleşimi ve boyutları hesap-
ğu ve malzeme bozulmaları olan böl- lanmıştır. (Dişli, vd., 2009).
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 193

Şekil 4. Şengül Hamamı’ndaki çatının genel görünüşü - kuzeyden güneye doğru (sol-
da) ve güneyden kuzeye doğru (sağda) Sıcaklık ve ılıklık mekanlarının üzeri az eğimli
ve kubbeli bir çatı alanı olup son dönem onarımlarında sekiz santimetre kalınlığında
hasır donatılı beton ile kaplanmıştır; kadınlar ve erkekler bölümlerindeki soyunmalık
mekanlarının üzeri ise kiremit kaplı eğimli ahşap karkas çatılardır.

Şekil 5. Şengül Hamamı Erkekler Bölümü’nün batı cephesindeki yağmur iniş borusu
ve çevresinden alınan kızıl ötesi ısıl görüntüler. Malzeme bozulmaları olan bölgelerin,
yağmur olukları ile iniş borularındaki kusurlar ve bunlara bağlı oluşan nem sorunları ile
ilişkili olduğu anlaşılmış; çatı akaçlama sistemindeki sorunlar yüzünden zaman zaman
ıslanan bölgelerde, ciddi malzeme bozulmalarının olduğu gözlenmiştir. (Dişli, vd., 2009).
194 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

(a)

Şekil 6. (a) Şengül


Hamamı’nın çatısı
ve yakın çevresin-
deki yüzey eğim-
lerini, yönlerini ve
oranlarını göste-
ren çatı planı

(b) Şekil 6. (b) Çatı yüzeyi-


nin mevcut durumdaki bi-
çimsel özellikleri ve su
akış şeması dikkate alı-
narak, her bir boşaltma
elemanını besleyen et-
kin çatı alanlarını göste-
ren plan oluşturulmuştur:
WS5, WS6 ve WS7 kod-
lu çörtenler en çok yağ-
mur suyu yüklenen çör-
tenlerdir

(c)

Şekil 6. (c) Bo-


şaltma eleman-
larına mümkün
olduğunca eşit
yağmur suyu
yüklemesi yapa-
cak bir düzenle-
me önerilmiştir.
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 195

Şekil 7. Şengül Hamamı’nın çatısında saptanan sorunların tanımını ve bu sorunların


dağılımını gösteren sorun haritası: Mevcut koşullarda boşaltma elemanlarının hepsi,
çatı akaçlama düzeneğindeki kusurlardan dolayı işlevini kaybetmiştir.

Şekil 8. Şubat ayında, Şengül Hamamı


Kadınlar Bölümü’ndeki sıcaklık kubbesi-
ni çevreleyen yakın havanın ve dış orta-
mın sıcaklıklarını gösteren eğriler, kubbe-
yi çevreleyen yakın havanın, dış ortam sı-
caklığından 3.1°C +- 0.5°C kadar daha sıcak
olduğunu göstermiştir. Dış ortamdaki so-
ğumaya rağmen sıcak olan beton yüzey,
kendisini çevreleyen havayı ısıtmaktadır.

Şekil 9. Şengül Hamamı Kadınlar Bölümü’ndeki


sıcaklık kubbesinin Kasım ayında, gece ve 10.7oC
sıcaklık ve %40 bağıl neme sahip dış ortam ko-
şullarında çekilmiş olan kızıl ötesi ısıl görüntü-
sü (aşağıda solda) ve 322 saniyelik soğuma sü-
resince ard arda alınan ısıl görüntülerin sayısal
farkını gösteren kızıl ötesi ısıl görüntüsü: Dış or-
tamdaki soğumaya rağmen kubbeyi kaplayan
beton yüzeylerde +0.2oC dolayında ısınma olma-
sı, bu yüzeylerde içeriden dışarıya doğru bir ısı
kaybı olduğunu göstermektedir. En fazla ısı kay-
bı, kubbedeki ışıklıklardan olmaktadır.
196 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

2.2. Yapıdaki ısı yalıtım sorunla- onarımların, tarihi yapıda önemli ısıl ve
rının analizi – Tarihi tuğla örgülü nem sorunlarına neden olduğu ve sonu-
kubbenin üzerine hasır beton kap- cunda, özgününde iyi tasarlanmış olan
lamanın getirdiği sorunlar (ısı kay- ısıl performans niteliklerinin ciddi bo-
bı, nem ve tuz problemleri): Şengül yutta tahrip olduğu ortaya çıkarılmıştır.
Hamamı örneği Hasır donatılı beton kaplamanın al-
Tarihi Türk hamamları, sıcaklık, tındaki tarihi tuğla kubbe örgüsü, ha-
ılıklık ve soğukluk gibi üç farklı iklim len ısı yalıtım işlevini sürdürmektedir.
Ancak, beton yüzeyin dış ortamdaki so-
ortamını bir çatı altında oluşturabilen
ğumaya rağmen yavaşça ısınması, içe-
ısıtma, sıcak ve soğuk su tesisatı, atık
riden dışarıya ısı kaybı olduğunu gös-
su ve havalandırma gibi işlevsel sistem-
termiştir (Şekil 8, 9). Kubbedeki ışık-
leri ile bütünleşmiş, ısı yalıtım nitelik-
lıklardan da önemli ölçüde ısı kaybı ol-
leri yeterli ve dayanıklı yapı örnekleri-
maktadır. Tarihi üst yapıyı oluşturan
dir; yapı teknoloji tarihinde önemli yer-
tüm katmanların yeterli düzeyde su bu-
leri vardır. Şengül Hamamı, halen öz-
harı geçirimliliğine sahip olmaları, kat-
gün ısıtma sistemini kullanmakta ve
manlar arasındaki su buharı akışında
hamam işlevini sürdürmekte olan tari-
bir devamlılık sağlamakta ve kubbe/üst
hi bir yapıdır. Ancak, 1970’li yılların-
yapı kesiti içerisindeki yoğuşma riski-
da hamamın duvar ve kubbelerinde çi-
ni en aza indirmektedir (Çiçek, 2009).
mento harcı ve sıvalarıyla onarımlar ya-
Ancak, özgününde nefes alan tarihi üst
pılmış; çatı alanı, sekiz santimetre ka-
yapının, hasır donatılı beton gibi su bu-
lınlığında hasır donatılı beton ile tama-
harı geçirimsiz bir katmanla tamamen
men kaplanmıştır (Dişli, 2008). Bu ba-
kaplanması, kubbe/üst yapı kesiti içeri-
kımdan, yapının özgün ısıl performans
sinde nemin hapsolmasına, üst yapıda-
özellikleri ilgi çekicidir.
ki ısıl direncin düşmesine ve bu yüzey-
Bu özellikler, mikro klimatik ölçüm-
lerden önemli ısı kaybına neden olmak-
ler, kızıl ötesi ısıl görüntüleme yöntemi,
tadır. Bu sebeplerden ötürü, beton örtü
ısı transferi ve su buharı geçirimlilik he-
altındaki tarihi tuğla örgünün bugünkü
saplamaları bir arada kullanılarak, tah-
durumda nemli ve tuzlu durumda oldu-
ribatsız olarak incelenmiş; yapının özgü-
ğu ve ciddi bir bozulma sürecinde oldu-
nündeki ısı yalıtım nitelikleri ve yapının
ğu düşünülmektedir.
bugünkü ısıl performansı araştırılmıştır
(Çiçek, 2009; Tavukçuoglu, vd., 2008). 2.3. Yapıdaki nem sorunlarının
Tarihi üst yapıyı oluşturan tarihi tuğla analizi - Su sızıntılarının olduğu
ve tuğla harcı ile iç ve dış sıva katmanla- bölgelerin tespiti:
rının ısıl özellikleri, laboratuvar analiz- Şengül Hamamı örneği
leri ile belirlenmiştir. Sonuçta, yapının Yapı duvarlarının kızıl ötesi ısıl gö-
aslen iyi düşünülmüş ısı yalıtım nitelik- rüntülerle taranması, yapıdaki nemli/
lerine sahip olduğu ve bu başarıda, bi- ıslak bölgelerin belirlenmesi, dağılımı
linçli malzeme kullanımının önemli rol ve sebepleri hakkında bilgi vermekte-
oynadığı anlaşılmıştır. Tarihi yapı mal- dir. Şengül Hamamı’nda, sıcak ve soğuk
zemelerinin yeterli ısı yalıtımı ve su bu- su depolarıyla ortak olan odunluk bölü-
harı geçirimlilik özelliklerine sahip ol- münün duvarları termal kamera ile ta-
duğu saptanmış; ısı yalıtımı ve su buha- ranmış; su sızıntısı olan bölgeler, kızıl
rı geçirimlilik özellikleri düşük olan be- ötesi ısıl görüntülerde kolaylıkla tespit
ton ve çimento esaslı sıvalarla yapılan edilmiştir (Şekil 10).
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 197

sıcak su deposu
soğuk su deposu
odunluk

Şekil 10. Şengül Hamamı’nın soğuk ve sıcak su depolarından odunluk duvarına su


sızıntısı olan bölgeleri gösteren kızıl ötesi ısıl görüntüleri: Koyu renkle belirlenmiş
olan soğuk bölgeler, taş duvardaki ıslak bölgeleri göstermektedir.

2.4. Yapıdaki malzemelerin homojen bir dağılıma sahip olduğunu


sağlamlık durumları ve içinde göstermiştir (Şekil 11). Bu ultraso-
bulundukları sağlıklılık koşullarının nik hız değerleri ve yüzey sıcaklık da-
analizi - Yapısal ahşap elemanla- ğılımı, sağlam ahşaplardan elde edi-
rın bozulmuşluk/korunmuşluk du- len kontrol verileri ile paralellik gös-
rumlarının tayini: Aslanhane termektedir. Kızıl ötesi ısıl görüntü-
Camii örneği ler, yapı duvarlarının nemli olduğu-
Bir 13.yüzyıl Selçuklu yapısı olan nu, bu nemin çimento katkılı harç ile
Ankara’daki Aslanhane-Ahi Şerafed- yapılan onarımlarla arttığını ve tari-
din Camii, ahşap hatıllı taş yığma du- hi ahşap yapı elemanlarının nemli du-
varlar, bindirmeli kiriş sistemine sa- varlarla iç içe sağlıksız koşullarda bu-
hip ahşap tavan ve üst yapıyı taşıyan lunduğunu göstermektedir (Şekil 12).
yirmi dört adet ahşap kolondan oluş- Sonuçlar, yapının tarihi ahşap kolon-
maktadır. Yapının iç ve dış duvarları
larının sağlam olduğunu, ancak ya-
ile ahşap kolonları, kızıl ötesi ısıl gö-
pının diğer kısımlarındaki ahşap ele-
rüntüleme ve ultrasonik hız ölçüm-
manlar için tehlike oluşturan nem so-
leri ile tahribatsız olarak incelenmiş;
runları bulunduğunu göstermiştir.
taşıyıcı tarihi ahşap elemanların bo-
Yapıdaki nem sorunlarının, çatı akaç-
zulmuşluk durumları, dayanıklı ka-
labilme koşulları ve yanlış onarım- lama düzeneğinin işlevini yerine geti-
lar sonucu oluşan bozulma bölgeleri rememesinden ve çimento katkılı harç
araştırılmıştır (Kandemir-Yücel, vd., ve sıva, ayrıca yağlı boya kullanımı
2007). Bu çalışmalar, ahşap kolonla- gibi tarihi yapının bünyesi ile uyum-
rın liflere dik yönde ultrasonik hızla- suz yapı malzemeleri ile yapılan son
rının 1000 m/s civarında ve yüzey sı- onarımlardan kaynaklandığı anlaşıl-
caklıklarının 2oC sıcaklık aralığında mıştır (Kandemir-Yücel, vd., 2007).
198 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

Şekil 11. Aslanhane Camii’nde iki nolu


ahşap kolonun, liflere dik yönde ultrasonik
hızlarını gösteren eğri (solda), kolonun
genel görünüşü (ortada) ve kızıl ötesi ısıl
görüntüsü (sağda): Liflere dik yönde elde
edilen ortalama 1001m/s +- 145 ultrasonik
hız değerleri, ahşap kolonun halen sağlam
olduklarını göstermektedir. Ahşap kolon
yüzeylerinin homojen bir sıcaklık dağılımı
göstermesi, bu sonucu desteklemektedir
(Kandemir-Yücel, vd., 2007).

Şekil 12. Aslanhane Camii’nin batı cephesinden kısmi görünüş (solda) ve bu cephenin güneş
battıktan sonra alınan kızıl ötesi ısıl görüntüsü (sağda): Koyu renkle belirlenmiş olan soğuk
bölgeler, taş kâgir duvardaki nemli bölgeleri ve tarihi ahşap yapı elemanlarının bu nemli ko-
şullarla içiçe bulunduğunu göstermektedir. Nemli bölgeler, çimento harcı ile yapılan ona-
rımlardan kaynaklanmaktadır (Kandemir-Yücel, vd., 2007).

3. SONUÇ lar sağlamaktadır. Ancak, bu yöntem-


Tarihi yapıların tahribatsız yön- lerin kullanılması, elde edilen verile-
temlerle muayenesi ve kontrolü yaygın- rin analizi ve yorumlanması; malzeme
laşmalı; tarihi yapının işlevsel teknolo- ve yapı bilimlerinde iyi bir altyapı, tec-
jileri, yapım teknikleri ve sorunlarının rübe ve disiplinler arası bir çalışma ge-
incelenmesinde tahribatsız yöntemler rektirmektedir. Bu durumda, tahribat-
tercih edilmelidir. Yapılan müdahalele- sız çalışmaların yaygınlaşabilmesi için,
rin ve bakım çalışmalarının takibinde çok sayıda uzmanın yetişmesi şarttır.
de, tahribatsız yöntemler büyük yarar- Bu konulara ilgi duyanlar için ODTÜ
KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009 199

Malzeme Koruma Laboratuvarı’nda, hi yapılarda kullanımı üzerine, tezler


özellikle kızıl ötesi ısıl görüntüleme ve ve projeler aracılığıyla ayrıntılı çalış-
ultrasonik muayene tekniklerinin tari- malar yapılmaktadır.

KAYNAKÇA

Avdelidis, N.P., Moropoulou, A. & Theoulakis, P., 2003, “Detection of Water Deposits and Mo-
vement in Porous Materials by Infrared Imaging”, Infrared Physics & Technology, 44, pp.183-190.

Aydın, A., Tavukçuoglu, A., Çalışkan, M., 2008(a), “Assessment of Acoustical Characteristics
for Historical Baths (Hammams)”, Proceedings of ACOUSTICS 08 Paris Conference (June 29-July 4,
2008), 2nd Acoustical Society of America (ASA)-European Acoustics Association (EAA) Joint
Conference, Paris, France, pp.4171-4176.

Aydın, A., Tavukçuoğlu, A., Çalışkan, M., 2008(b), “Tarihi Türk Hamamları’ndaki Akustik Ni-
teliklerin Bilgisayar Modelleme ve Simülasyon Yöntemi ile Analizi”, Bildiriler Kitabı- 4. Ulusal
Yapı Malzemesi Kongresi ve Sergisi (12-14 Kasım 2008), Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi,
İstanbul, Türkiye, s.268-279.

Bray, D.E. & McBride, D., 1992, “Chapter 11- Ultrasonic Testing of Materials”, Nondestructive
Testing Techniques, John Wiley & Sons Inc., New York, pp.253-343.

BRE, 1976, Roof Drainage: Part 2, BRE Digest 189-May, Watford, Building Research Establishment.

Christaras, B., 1999, “Effectiveness of In Situ P-wave Measurements in Monuments”, Proce-


edings of the 9th Eurocare Euromarble EU496 Workshop (Oct. 8-10, 1998, Munich), Forschungsbericht
17/1999, pp.133-137.

Çiçek, P., 2009, Thermal Performance Assessment of Historical Turkish Baths, Orta Doğu Teknik Üniversi
tesi Mimarlık Bölümü Yüksek Lisans Tezi, Ankara.

Dişli, G., 2008, An Investigation on the Water Supply and Drainage Systems of Historical Turkish Baths,
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü Yüksek Lisans Tezi, Ankara.

Dişli, G., Tavukçuoğlu, A., Tosun, L., Grinzato, E., 2008(a), “The Assessment of Roof Drainage
System of a Historical Turkish Bath: Sengul Hammam”, 11. DBMC International Conference on Du-
rability of Building Materials and Components (May 11-14, 2008), Vol.3, Istanbul Technical University
Press, Istanbul, Turkey, pp.1287-1297.

Dişli, G., Tavukçuoğlu, A., Tosun, L., 2008(b), “An Investigation on Water Consumption and
Waste Water Discharge Systems for Historical Turkish Baths”, 8th International HVaC-R Technology
Symposium (May 12-14, 2008), Turkish Society of HVAC & Sanitary Engineers, Istanbul, Turkey,
pp.556-565.

Dişli, G., Tavukçuoglu, A., Tosun, L., 2009, “Ankara Şengül Hamamı’ndaki Çatı Akaçlama Dü-
zeneğinin Tahribatsız Yöntemlerle İncelenmesi”, 24. Arkeometri Sonuçları Toplantısı (26-30 Ma-
yıs 2008), T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı: Yayın No. 3173, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel
Müdürlüğü: Yayın No.132, İsmail Aygül Ofset Matbaacılık, Ankara, s.279-298.

Fitzner, B., 2004, “Documentation and Evaluation of Stone Damage on Monuments”, 10th Inter-
national Congress on Deterioration and Conservation of Stone, Stockholm, pp.677-690.
200 KÂGİR YAPILARDA KORUMA VE ONARIM SEMİNERİ 2009

Fitzner, B., Heinrichs, K. & Kownatzki, R., 1995, “Weathering Forms - Classification and Map-
ping; Verwitterungsformen- Klassifizierung und Kartierung”, Denkmalpflege und Naturwissenschaft,
Natursteinkonservierung I, Ernst and Sohn, Berlin, pp.41-88.

Fitzner, B., Heinrichs, K. & Kownatzki, R., 1997, “Weathering Forms at Natural Stone Monu-
ments- Classification, Mapping and Evaluation”, International Journal for Restoration of Buildings
and Monuments, 3(2), pp.105-123.

Griffin, C.W. & Fricklas, R.L., 1995, Draining the Roof, Manual of Low-Slope Roof Systems, 3rd
Edition, McGraw Hill, New York.

Grinzato, E., Bison, P.G., Marinetti, S., 2002, “Monitoring of the Ancient Buildings by the
Thermal Method”, Journal of Cultural Heritage, 3, pp.21–29.

Kahraman, S., Söylemez, M., Fener, M., 2008, “Determination of Fracture Depth of Rock Blocks
from P-wave Velocity”, Bulletin of Engineering Geology and the Environment, 67, pp.11-16.

Kandemir-Yücel, A., Tavukçuoğlu, A., Saltık, E.N., 2007, “In Situ Assessment of Structural
Timber Elements of a Historic Building by Infrared Thermography and Ultrasonic Velocity”,
Infrared Physics & Technology, 49, pp.243–248.

Tavukçuoğlu, A., 2000, “Taş Yapılarda Malzeme Bozulmalarının Görsel Analizi- Ağzıkarahan
Örneği”, Yapı Dergisi (Haziran 2000), Yapı Endüstri Merkezi (YEM), Ankara, s.100-106.

Tavukçuoğlu, A. & Caner-Saltık, E., 1999, “Mapping of Visual Decay Forms and Infrared Ima-
ging of Stone Structures for the Maintenance and Monitoring Studies”, 8th International Con-
ference on Durability of Building Materials and Components (May 30-June 3, 1999, Vancouver, Canada), Vol.
1, National Research Council of Canada (NRC) Research Press, Canada, pp.613-623.

Tavukçuoğlu, A., Düzgüneş, A. & Caner-Saltık, E.N., 2002, “Taş Tarihi Binalarda Çatı Akaçla-
ma Düzeneklerinin Yeterlik Yönünden İrdelenmesi: Ağzıkarahan Örneği”, 1.Ulusal Yapı Malze-
mesi Kongresi (9-13 Ekim 2002), C.2, İstanbul, Türkiye, s.655-666.

Tavukçuoğlu, A., Düzgüneş, A., Caner-Saltık, E.N., Demirci, Ş., 2005, “Use of IR Thermog-
raphy for the Assessment of Surface Water Drainage Problems in a Historical Building, Ağzı-
karahan (Aksaray), Turkey”, NDT & E International, 38, pp.402–410.

Tavukçuoğlu, A., Düzgüneş, A., Demirci, Ş., Caner-Saltık, E.N., 2007, “The Assessment of a Roof
Drainage System for a Historical Building”, Building and Environment, 42, pp.2699–2709.

Tavukçuoğlu, A., Çiçek, P., Grinzato, E., 2008, “Thermal Analysis of a Historical Turkish Bath
by Quantitative IR Thermography”, Quantitative Infrared Thermography Journal, 5(2), pp.151-173.

Tavukçuoğlu, A., Akevren, S. & Grinzato, E., (Basımda), “In-situ Examination of Structural
Cracks at Historic Masonry Structures by Quantitative Infrared Thermography and Ultra-
sonic Testing”, 10th International Workshop on Advanced Infrared Technology and Applications (September
8-11, 2009, Florence), Astronomy and Space Science Department, University of Florence, Italy.

Titman, D.J., 2001, “Applications of Thermography in Non-Destructive Testing of Structu-


res”, NDT & E International, 34, pp.149-154.

TS 826, 1988, Binalarda Pis Su Tesisatı Hesaplama Kuralları, Türk Standardları Enstitüsü, Ankara.

You might also like