You are on page 1of 4

HlRiSTiYANLlK

sebep, özellikle XIV. yüzyıldan itibaren is- ğın Başlangıcı ve M esi he Giden Yol'- neğin rolü de önemlidir. Burada gelenek
lam ve kısmen yahudi mistisizminin kat- da Isa'ya olan bağlılığı vecd ifadeleri için- kavramı. kilise babalarının inançlarından
kısında aranmalıdır. Avrupa Hıristiyanlı­ de dile getirir. konsil kararlarına kadar geniş bir çerçe-
ğı ' na bu kanal herhalde her iki mistik kül- XVII ve XVIII. yüzyıllardan başlayarak veyi ifade eder. Öyle ki gelenek de bizzat
türün yoğunlaştığı İspanya aracılığıyla hıristiyan mistik literatüründe bir zayıf­ dogmanın kaynağı haline dönüşebilmek­
açı l mıştı. Mistik literatürün temel konu- lama görülür. Bu dönemde Fransız Mada- tedir (yk. bk.) . Roma kilisesi dogmaları ke-
su Tanrı'nın yüceliği , insanın O'nun karşı­ me Guyon ve Emanuel Swedenborg gibi sin bir şekilde belirleyip tesbit etmiştir.
sındaki aczi, fakat Isa ile birleşme sure- bazı önemli mistikler çıkmışsa da bunla- Ortodoks kilisesinde dogmalar bu kesin-
tiyle Tanrı'ya yakınlaşma çabasıdır. Mis- rın çalışmaları zayıf imajlarla doludur ve likte belirlenmiş değilse de dogmalara
tik literatürde zengin imajlar vardır ve psikolojik olmaktan ziyade felsefidir. XIX. kaynak teşkil eden geleneğin sınırları da-
bunlar çok defa Isa etrafında oluşmuş ­ yüzyıldan itibaren hıristiyan mistisizmin- ha geniş tutulmuştur. Modern dönemde
tur. İyi bilinen örneklerden ilki Doğu 'dan de teosofistlerin etkisi görülürse de bu Adolf von Harnack'ın başını çektiği liberal
çıkar. X-Xl. yüzyıllar arasında yaşayan Er- tarihten sonra mistik literatür gittikçe Protestanlık ise klasik dogmaların oluşu­
meni mistiği Narekli Gregory. temel ese- fakirleşmiş ve XX. yüzyılda neredeyse ta- munu kilisenin Helenleşme ' siyle açıkla­
ri Matean O ghb ergowt'unda (Ağ ıt ki- mamen kaybolmuştur. mış ve bu yüzden onları reddetmiştir.
t ab ı) insanın Tanrı 'ya olan bağımlılığını Bİ BLİYOGRAFYA : Tarihi açıdan bakıldığında hıristiyan
şii rsel bir ifadeyle dile getirir. Ayrıca Neşi­ E. Amann. "Apocryphes du Nouveau", DBS, dogmalarının oluşumu, Yeni Ahid külliya-
deler Neşldesi ' ne yaptığı yorumları içeren 1, 471-483 ; M. M. Parvis, " Tex t , N. T." , /08 , IV, tının ortaya çıkışından itibaren çevredeki
bir de tefsir kitabı vardır. 594-614; R. G. Clouse. " A l cuin of Yo rk", Th e sosyokültürel şartların etkisi göz önüne
Xl ve XIII. yüzyıllar arasında yaşayan New Interna tional Dictionary o{ the Christian
alınmadan doğru olarak değerlendirile­
Church (ed. 1. D. Douglas), Michigan 1974, s. 23;
Avrupa Hıristiyanlığı ' nın üç büyük misti- mez. Hıristiyan inancının Yeni Ahid'e has
R. E. Nixon. " Bede" , a.e., s. 115-116; 0 . L.Carey,
ğ i nden ilki Claivauxlu Bernard ' dır. Tealog " Gregory of Nazianzus", a. e., s. 435; a.mlf.. otantik kaynaklarından başka Yahudilik
olan ve reformcu mahiyette fikirleri bu- "Gregory of Nyss a " , a.e., s. 435, 436; D. F. ve Grek- Roma kültürüne kadar uzanan
lunan Bemard çoğu Isa sevgisini işleyen Well. " Tradition" , a. e., s. 98 2; T. Ware. Th e Ort- farklı kaynakları da mevcuttur. Bu kay-
mistik eserler kaleme almıştır. Onun tef- hodox Church, London 1976 ; G. M. Dreves, nakların hepsi dogmaların tesbit edilme-
sir mahiyetinde çalışmalar yaptığı da bi- " H y mns (Lat in Christian) ", ERE, VII, 16 -25 ; J .
sinde ayrı ayrı roller üstlenmiştir. Mesela
T. Forestell, "Bible, II ( ın sp i ra ti o n) ", New Cat-
linmektedir. İkinci önemli mistik Güne- Pavlus'un mektuplarında görülen Tanrı
holic Encyctopedia, Wash ington 1981, ll, 381 -
şe İldhi, Tembihl er ve Ahid adlı kitap- 386; T. A. Collins, " Bible, Vl , History of Exe ge- ile insan arasındaki ilişkinin Roma hukuk
l arı ile tanınan Assisili Francis. son isim ise sis" , a.e., ll, 496 -507; J. A. Fichtner. "Tradition", terminolojisi çerçevesinde ele alınışı dö-
Alman mistiği Meister Eckhart'tır. Ona a. e., XIV, 225-228; F. W. Danker. " Biblical Exe- nemin geçerli hukuk literatürünün etki-
ait 11 Ovaaz. on sekiz risale ve altmış par- gecise", ER, ll, 142-152; N. M. Sarna. " Biblical sini yansıtır. Öte yandan tesllsin formüle
çadan oluşan broşür günümüze ulaşmış­ Literature , Hebrew Scriptures" , a.e., ll, 152-
edilmesinde Yeni Eflatuncu felsefenin et-
17 3; J. H. Charıesworth, " Biblical Literature,
tır. kisi açıktır. Böylece dogmaların tesbit edil-
Apocrypha and Pseudepigrapha", a.e., ll , 173-
XIV. yüzyılda yazarı bilinmeyen, fakat 183; R. F. Coll ins, " Biblical Literature, New ıes ­ mesi sürecinde dini kaynaklardan başka
mistik çevrelerde oldukça etkili olan The tament" , a.e., ll, 183-202; J . J. O'Meara. "Eriu- felsefi ve kültürel telakkiler de etkili ol-
Cloud of Unknow ing adlı bir kitap or- gene, john Scottus", a. e., V, 146-147. muş. fakat yine de kilise dogmaların olu-
taya çıkar. ingilizce yazılmış olan bu ese- li! M EHM ET A YDlN şumunu tamamen ilahi irade ve ilhamın
rin kaynağı genellikle Dionysius Areopa- etkisinde gerçekleşen bir gelişme olarak
gite'nin Theologia Mystica adlı eserine kabul etmiştir. Protestanlık hariç kilise-
kadar çıkarılmaktadır. XIV ve XV. yüzyı ­ IV. HlRiSTiYAN İNANÇLARI nin bugün resmen benimsediği dogma-
lın kesişme noktasında ortaya çıkan en A) İnanç Esaslarının Teşe kkül ü. Hıristi­ lar hıristiyan inancının temeli olarak gö-
önemli mistik Thomas A Kempis'tir. Bir yan literatüründe inanç kavramının kar- rülmüştür.
Alman mistiği olan Kempis'in çok sayıda şılığı olarak kullanılan temel kelime dog- Hıristiyan inanç ve doktrinleri Kitab-ı
şiir, vaaz verisalesi vardır. En önemli eseri mad ır : buna ya kı n anlamda confessio ve Mı.ıkaddes öncesi havari inanç l arına. bu
ise De imitation e Christi et contemptu fides kelimeleri de kull anılır. İ lk hıristiyan­ in a n ç l a rın b e lirl e di ğ i kutsal y az ıl a r a ve
omnium vanitatum mundi'dir. lar dogma terimini, "ilahi vahiy yoluyla ge- konsil kararlarına dayanmaktadır. Başlan­
XVI. yüzyılın iki büyük mistiğinden ilki len ve kilise tarafından doğru olarak ta- gıç yıllarında hıri stiyanların Tevrat dışın­
nımlanan öğreti " anlamında kullandılar.
İspanyol John ofthe Cross'tur. En önem- da kutsal kitapları yoktu. Zamanla Pav-
li eserleri Noche obscura del alma (Ru- Kilisenin ( Protestanlık hariç) dogma ifa- lus, İncil yazarları , Petrus ve diğerleri Hz.
hun karanlık gecesi). Cantica espiritual (Ma- desinden anladığı şey kökeni ilahi oldu- Isa ile ilgili şahit oldukları veya duydukla-
nevi ilahi) ve Llama de amor viva (Aşkın ğu için değiştirilemeyecek inançlar bütü- rı şeyleri yazmaya koyuldular: önce Pav-
canlı alevi) adlarını taşımaktadır. Diğeri ise nüdür. Bu öğretilerin hıristiyanların kur- lus'un mektupları , daha sonra da inciller
Avilah Teresa'dır. İspanyol kökenli olan bu tuluşu için hayati önem arzettiğine ina- kaleme alındı. Bu yazılar inananlarca Tan-
kadın mistiğin en tanınmış eseri rahibe- nılmakta, bunlardan birinden ayrılmanın rı tarafından ilham edilmiş bilgiler, iman
lere öğütleri içeren, mistik ağırlıklı, mü- hem kurtuluş hem de kilisenin hayatiyeti esasları olarak kabul edildi. Hıristiyanh­
kemmellik yoluna ve ibadete adanmış bir için tehlikeli olduğu kabul edilmektedir. ğın bugünkü inançları, Pavlus ta r afından
hayatı temsil eden The Interior castle'- Kilise geleneğine göre dogmaların kö- kaleme alınan ve inciller'den önce hıristi­
dir (Batınl kale) . XVII. yüzyılın son önemli keni Yeni Ahid'de bulunur. Bununla birlik- yanlar arasında yayılan mektuplar vasıta­
mistiğ i LuthereHer arasından çıkan Ja- te dogmaların oluşumunda kökeni Yeni _sıyla ortaya konmuş . daha sonra bu esas-
kob Boehme'dir. İki önemli eseri Şafa- Ahid'e çıkan kavramları şerheden gele- lara uyan inciller kutsal kabul edilmiştir.

345
HlRiSTiYANLlK

Hıristiyanlık'ta inanç esaslarıyla ilgili sal ruhtan olduğuna, bakire Meryem'den catholique, s. 52) . Hıristiyan inanç esasla-
en eski çalışma "Havarilerin İnanç Esas- doğduğuna; 4. Pontius Pilatus zamanın­ rınınözünü baba Tanrı, oğul Tanrı ve RG-
ları" denilen metindir. Temel doktrini ifa- da ıstırap çektiğine, çarmıha gerildiğine, hulkudüs'ten müteşekkil teslls inancı oluş­
de eden ve IV. yüzyılda ortaya çıkmasına öldüğüne ve gömüldüğüne; s. Ölüler di- turmaktadır.
rağmen on iki havariye nisbet edilen bu yarına indiğine, üçüncü gün ölüler arasın­ B) Tanrı inancı. Hıristiyan tealogları Hı­
amentu, kabul edildiği ne göre, hıristiyan dan dirildiğine; 6. Göklere yükseldiğine. ristiyanlığı monoteist bir din olarak gör-
kutsal kitabindan önce gelmiş, ona ön- Tanrı'nın, kadir-i mutlak babanın sağına mektedir. Baba, oğul, RGhulkudüs'ten olu-
derlik yapmış ve onu belirlemiştir. oturduğuna; 7. Oradan ölüleri ve dirileri şan klasik teslls doktdni de monoteist ba-
Petrus'un, Hz. lsa'nın semaya urGcun- yargılamak üzere ineceğine; III. Bölüm: kış açısından yorumlanmaktadır. Bunun-
dan on gün sonra Pentekost bayramı es- 8. Kutsal ruha; 9. Kutsal evrensel kilise- la birlikte bu üç kavrama başvurmadan
nasında "kutsal ruh"un inişinin ardından ye, azizierin birliğine; 1O. Günahların ba- Hıristiyanlık'taki Tanrı inancını açıklamak
yaptığı vaaz hıristiyan inancının ilkşek­ ğışlanacağına; 11. Bedenin dirileceğine; imkansızdır. Fakat kilise her halükarda
linin özetini içermektedir. Bu vaazında 12. Ebedl hayata inanırım. Havarilerin Tanrı kavramını bir sır olarak kabul et-
Petrus şöyle demektedir: "Bu Isa'yı Allah imanının bir özeti olarak kabul edildiği mekte ve bu konudaki açıklamaları daha
kıyam ettirdi ve biz hepimiz bunun şahit­ için "Havarilerin İman Esasları" diye ad- çok sembolik bir dille yorumlamaktadır.
leriyiz. imdi Allah'ın sağ eliyle yükseltil- landırılan bu amentü Roma kilisesinde
Erken dönemlerde Hıristiyanlığın Tan-
miş, Baba'dan RGhulkudüs vaadini almış eskiden beri vaftiz esnasında tekrarla- rı inancı yahudi inançlarını yansıtmaktay­
olup sizin bu gördüğünüzü ve işittiğinizi nan ilkelerdir. Bu amentünün önemi, ha-
d ı. Yeni Ah id, İbranice kutsal metindeki
döktü ... imdi bütün İsrail evi gerçekten varilerin ilki olan Petrus'un ikamet ettiği
Tanrı için kullanılan Elohim kelimesini
bilsin ki kendisini haça gerdiğiniz bu lsa'- Roma kilisesinin koruduğu esaslar olma-
Grekçe Theos olarak çeviren Yetmişler ter-
yı Allah hem Rab hem Mesih etmiştir" sından ileri gelir.
cümesini (Eski Ahid'in Yunanca tercüme-
(Resullerin İşleri, 2/32-36). Petrus'un bu Hıristiyanlık'ta ayrıca bundan daha ay- si) takip etmektedir. Tanrı için kullanılan
vaazından da anlaşılacağı gibi havariler, rıntılı olan "İznik- İstanbul İman Esasları" ikinci kelime, özellikle Yuhanna ineili'nde
Tanrı'nın ölülerden diriiterek Rab ve Me- adlı bir amentü bulunmakta olup şu esas- "baba" anlamına gelen Ararnice Abba'dır.
sih yaptığı lsa'ya inanıyorlardı; diğer bir lardan oluşur: 1. Göğün ve yerin, görü- lsa'nın bizzat kullanmış olması muhte-
ifadeyle hıristiyan inanç ve doktrininin nen ve görünmeyen kainatın yaratıcısı, mel olan bu kelimeyi İncil yazarları Grek-
özünü Tanrı'nın Mesih'te bedenleşmesi kadir-i mutlak baba olan tek bir Tanrı'ya; çe'ye Pater şeklinde çevirmişlerdir; Tanrı
teşkil ediyor ve diğer dinlerden farklı ola- 2. Bütün asırlardan önce babadan doğan, için bazan da "efendi" anlamında Kurios
rak Hıristiyanlık, kurucusunun yani kişi Tanrı'nın biricik oğlu, tek bir Rab lsa Me- (Kyrios) kelimesi kullanılmıştır.
olarak lsa'nın etrafında örülen bir inanç sih'e, O'nun Tanrı olduğuna, Tanrı'dan Yeni Ahid'deki Tanrı tasviri genel yahu-
sistemi üzerine temelleniyordu . Hıristi­ doğduğuna, nur olduğuna, nurdan doğ­ di anlayışından farklı değildir. O iyilik, ha-
yan inanç esasları Hz. lsa tarafından de- duğuna, gerçek Tanrı olduğuna, gerçek kikat ve hikrnetin kendisidir (Markos, lO/
ğil daha sonra gelen din alimleri tarafın­ Tanrı'dan doğduğuna, tevlid edildiğine, 18; Romalılar'a Mektup, 3/5; 16/27). Gök-
dan oluşturulduğu için bu esaslar ve açık­ yaratılmadığına, baba ile aynı tabiatta ol- ler alemi O'nun tahtıdır; O ebedl olarak
lamaları ancak kutsal yazılara uydukları duğuna, her şeyin O'nun vasıtasıyla yapıl­ kutsaldır; yeryüzündeki her şeyi O kont-
sürece geçerlidir. dığına, biz insanlar ve bizim kurtuluşu­ rol eder (Matta, 5/34 ; 23/22; Romalılar'a
Havarilerin inanç Esasları'ndan sonra muz için semadan indiğine; 3. Kutsal ruh Mektup, 9/5, 14). Oyaratıcıdır ve hiçbir şey
bu alandaki çalışmalar devam etmiş, hı­ vasıtasıyla bakire Meryem'de bedenleş­ O'nun bilgisinin dışında değildir (Matta,
ristiyan doktrin ve dogması böylece tarih tiğine ve insan olduğuna; 4. Bizim için 6/30; 10/29; 19/4; Markos, 13/19; Luka, 12/
içinde ortaya çıkmıştır. Batı kiliselerinin Pontius Pilatus zamanında çarmıha geril- 24; Resullerin işleri, 4/24; 17/24; Roma-
özellikle benimsediği, vaftiz esnasında diğine, ıstırap çektiğine. mezara kondu- lılar'a Mektup, 1/18; Efesliler'e Mektup,
kullanılan Havarilerin İnanç Esasları dışın­ ğuna ; s. Kutsal yazılara uygun olarak 3/9; Timoteos'a Birinci Mektup, 4/3; Pet-
da Hıristiyanlığın temel akldes i ilk dört üçüncü gün dirildiğine; 6. Ve göğe yük- rus'un Birinci Mektubu, 4/1 9; Vahiy, 4/1 I).
ekümenik konsil de belirlenmiştir. 1. İznik seldiğine, babanın sağ tarafına oturdu- Yaratıcı olarak O yaratı l mışlardan ayrı ol-
(325), ı. İstanbul (381), Efes(43I)ve Ka- ğuna; 7. Ölüleri ve dirileri yargılamak üze- sa bile (Romalılar'a Mektup, 1/25) onlarda
dıköy (4 5 ı ) konsillerinde belirlenen inanç re ihtişam içinde geri geleceğine ve sal- mündemiçtir (Efesliler'e Mektup , 4/6).
esasları hem Roma Katalik hem Protes- tanatma son olmayacağına; 8. Rab olan Bu durumda Yeni Ahid'de ne lsa'nın Tan-
tan hem de Ortodoks kiliselerince kabul ve hayat veren kutsal ruha, onun baba ve rı olduğuna dair ne de teslls formülasyo-
görmektedir. Üç büyük hıristiyan mez- oğuldan neşet ettiğine. baba ve oğulla nuna ait bir iz vardır. Pavlus Korintoslu-
hebi bu konsillerde netleştiği şekilde Hz. birlikte aynı tapınma ve ihtişama layık ol- Iar'a Birinci Mektup'ta ( 12/4-6) ruh, rab
lsa'nın tabiatı, faaliyetleri ve teslls inancı duğuna , peygamberler vasıtasıyla konuş­ ve Tanrı arasında bir ilişki kurarsa da bu
hususunda müttefiktir. Bununla birlikte tuğuna; 9. Kiliseye, birliğine, kutsallığı­ teslls anlamına gelmez. öte yandan Mat-
Protestanlar daha sonraları inanç esasla- na, evrensel (catholique) ve havarilere ait ta'da (28/19) ortaya çıkan baba, oğul, ruh
rıyla ilgili olarak yalnızca kendilerini bağ­ (apostolique) oluşuna inanırım; 10. Günah- üçlüsü de yine teslls düşüncesini yansıt­
layan çeşitli kararlar almışlardır. Iarın affı için bir tek vaftizi kabul ederim; maz; yalnızca Gentile misyonu için gerek-
Havarilerin İnanç Esasları üç bölüm ve 11. Ölülerin dirilmesini; 12. Ve gelecek li bir düzenlemenin ifadesidir.
on iki maddeden oluşmaktadır. I. Bölüm: dünyayı beklerim. İznik ve istanbul ekü- İlk dönemde kilisedeki yahudi kökenli
1. Göğün ve yerin yaratıcısı kadir-i mut- menik konsillerinde tesbit edilen bu esas- Tanrı inancı, yaklaşık 1. yüzyılın sonuna
lak baba Tanrı'ya; II. Bölüm: Z. O'nun bi- lar Doğu'nun ve Batı'nın bütün büyük kili- doğru Yeni Eflatuncu felsefenin etkisi ve
ricik oğlu Rab lsa Mesih'e; 3. O'nun kut- selerinde ortaktır (Catechisme de l'eglise Gentile topraklarında yaşayan Yunan- Ro-

346
HlRiSTiYANLlK

ma kökenli insanları hıristiyanlaştırma sadece preexistent bir İsa'yı kabul ettiği­ D) Mesih inancı. Hıristiyanlığa göre lsa
amacının sonucunda şekil değiştirmeye ni düşünmek gerekir. Her halükarda İsa'­ yalnızca tanrı değil aynı zamanda Mesih'-
başladı. Böylece Thnrı kavramı biri teslls, nın Tanrı ' nın ezell ve ebed! kelamı (logos) tir. Bu anlamıyla Mesihlik inancı. daha
diğeri Tanrı'nın enkarnasyonu olarak İsa olarak kabul edilişi onun tanrılaştırılma­ önce Yahudilik'te yaygıncakabul gören
figürü ile ilişkilendirildi. Kilisenin sır ola- sına giden kapıyı aralamıştır. Buna göre anlayıştan bir hayli farklıdır. Buna göre
rak kabul ettiği her iki kavramın Hıristi­ İsa tanrı olarak yeryüzüne inmiş ve insan- Mesih, yeryüzünün sonuna doğru DavGd
yanlığa ne zaman ve nasıl girdiği açık de- lar arasında dolaşmıştır. soyundan dünyaya gelecek ve ilahi krallı­
ğildir. Teslls anlayışı ile İsa'nın tanrı ola- .IV. yüzyıla gelindiğinde kilise teslise da- ğı başiatacak olan bir kraldır. İlk hıristi­
rak kabul edilişinin eş zamanda mı yoksa yalı bir Tanrı anlayışını ve İsa'nın da Tan- yanlar Hz. lsa'yı Mesih olarak kabul etmiş
farklı zamanlarda mı birleştirildiği konu- rı'dan bir parça olarakyeryüzünde cisim- ve yeryüzünün sonunun geldiğine inan-
su da karanlıktır. Pavlus'taki üçlü formü- leşmiş olduğunu tamamen kabul etmiş­ mışlardı. Fakat lsa'nın ölümünden itiba-
lasyon (Korintoslular'a ikinci Mektup, 13/ ti. Kilise teslls fikrinin politeizme götür- ren beklenen kıyametin vuku bulmama-
14) teslise atıf yapmaz. mesini engellemek için tesllsteki üç unsu- sı neticesinde Mesih'in ikinci gelişi doktri-

run mahiyetini, onların birliğinden oluşan ni benimsenmiş ve kıyametin gelecekte-


Geleneksel izaha göre teslls baba, oğul
tek Tanrı'nın mahiyetinden ayırt etme ih- ki bir tarihte gerçekleşeceği kabul edil-
ve Ruhukudüs olmak üzere üç unsurdan
tiyacını duydu . Buna göre Tanrı'da hem miştir (bk. MESIH).
oluşmaktadır. Babanın görevi sevgisi do-
layısıyla insanlığı yaratmak, oğulun göre-
tek bir tabiat (mia ousia) hem de üç kişilik E) Şer Problemi ve Şeytan. Hıristiyan­
(treis hupostaseis) mevcuttur. lık öncesi yahudi düşüncesinde şer mese-
vi insanlığı kurtarmak, RGhulkudüs'ün
Şüphesiz Hıristiyanlık'ta Tanrı fikrinin lesi genellikle doğru yoldan veya Tanrı'­
görevi ise insanlara inayet bahşetmektir.
oluşum sürecinde yalnızca dış etkenierin dan sapma ile ilişkilendirilmiş, fakat hay-
Birbiriyle bağlantılı çalışan her üç unsur
rolü olmamıştır; aynı zamanda inciller'- rı temsil eden Tanrı'nın karşısına ikinci
tek bir Tanrı'yı (Godhead) oluşturmaktadır.
de İsa'ya atfedilen bazı ibarelerin bu sü- derecede bir güç olarak konmamıştır. Çok
Burada önemli olan nokta oğulun aynı za-
recin gerçekleşmesine katkıda bulundu- açık olmamakla birlikte Yahudilik şerrin
manda İsa olmasıdır. Teslls sürecinin olu-
ğu kesindir. Mesela İnciller'de İsa Tanrı'­ kökenini günah kavramıyla irtibatlandır­
şumunu açıklayabilecek akla en yakın fi-
ya sürekli olarak "babam" şeklinde hitap mıştır. Bununla birlikte Hıristiyanlık şerri
kir, bu formülasyanun "economic" teslls-
etmektedir ki onun düşüncesinde en azın­ şeytanın bir fonksiyonu olarak kabul et-
ten (baba, oğul ve ROhulkudüs'ün fonk-
dan Tanrı ve insan arasında mistik bir ya- miş ve tamamen olmasa bile kişileştİr­
siyonel ayırımı) "essential" teslise (baba,
kınlığın kurulduğu anlaşılmaktadır. Ayrı­ miştir (Petrus'un Birinci Mektubu, 5/8-9;
oğul ve RGhulkudüs'ün birbirlerinden ya-
ca Pavlus'un İsa'yı ikinci Adem. sonAdem Yuhanna'nın Birinci Mektubu , 5/19; Va-
pısal olarak ayrılmas ı) doğru bir kayış so-
(Korintoslular' a Birinci Mektup, 15/45) hiy, 2/9- 10). Fakat şeytanıngücü Thnrı ta-
nucunda gerçekleştiğini kabul etmek ola- rafından sınırlandırılmıştır ve onun ken-
ve "topraktan yapılmamış biri" olarak
caktır (bk. TESLIS)
takdim etmesi (Korintoslular'a Birinci di başına herhangi bir gücü yoktur (Mat-
C) Hz. Isa ve Kristolojik Problemler. Mektup, 15/47), onun tanrılaştırılmasına ta, 12/26-28; Luka, ll/18-20; Yuhanna,
Hıristiyanlık'ta Thnrı fikri Kristal oj ik prob- 12/31)
giden yolların çeşitliliği hakkında bir fikir
lemlerle iç içe karmaşık bir durum arzet- vermektedir. lll. yüzyıldan itibaren gnostisizm ve Ma-
mektedir. Bunun en önemli sebebi oğul nişeizm'in etkisiyle birlikte şeytan ve Tan-
İsa'nın erken dönemlerden itibaren
İsa'nın aynı zamanda tanrı oluşudur. İsa'­ rı arasındaki zıtlık artarak vurgulanmış­
Tanrı'nın enkamasyon u olarak kabul edil-
ya tanrılık isnadının teslls fikrinin kabu- mesi, onun yeryüzünde yaşarken bedene tır. Şeytanın Tanrı'nın rakibi olarakyeryü-
lünden önce mi yoksa sonra mı olduğu bürünmesi dolayısıyla insani özelliğinin zündeki kötülüklerin kaynağını teşkil et-
konusu yeterince açık değildir. Fakat Yu- mi yoksa ilahi özelliğinin mi ağır bastığı mesi ve kurtuluşun şeytanın planını boz-
hanna ineili'nde kelam ve Tanrı fikrinin tartışmasını gündeme getirdi ve bu tar- makla elde edilebileceği inancı reform-
iç içe olduğuna bakılırsa İsa'nın tanrısal tışmaların sonucunda genel olarak üç cular tarafından açık bir şekilde formüle
konuma yükseltilişi daha önce olmuştur. grupta toplanabilecek fikirler üretildi. edilmiştir. Aydınlanmacı hıristiyan tealog-
Tanrı'nın bedenleşmiş olabileceği fikrine Bunlardan ilki, bugünkü hıristiyan dünya- lar ise şeytan ın kişilik olarak varlığını ka-
ait en erken metinlerden biri Filipililer'e sının büyük oranda ittifakla savunduğu bul eden geleneksel hıristiyan düşünce­
Mektup'ta (2/6-ll) görülür. Burada İsa'­ İsa'da hem insanlık hem de ilahlık unsur- sini reddederek şeytanı soyut bir kavram
nın varlık öncesi (preexistent) yönü vurgu- larının eş oranda bulunduğu fikridir (dyot- biçiminde düşünmüşlerdir.
lanmaktadır. Muhtemelen İsa'nın ilk ön- heletism). Bu genel eğilimin dışında yer Yeni Ahid'de "diabolis" (devi!) ve "sate-
ce preexistent bir varlığının olduğu kabul alan ve monofizit olarak adlandırılan gö- nas" şeklinde geçen şeytan tabiat üstü
edilmişti; fakat buradan enkamasyon fik- rüşe göre lsa'da bulunan insanlık unsuru özelliklere sahip bir varlıktır; insanları al-
rine nasıl geçildiği açık değildir. Enkamas- ilahlık unsurunun içinde erimiştir ve bun- , datır, kışkırtır ve doğru yoldan sapmala-
yon fikrine ilham kaynağı olduğu ileri sü- dan dolayı lsa'daki tek unsur ilahlıktır rına sebep olur (Matta, 4/l; 13/39; Luka,
rülen, Yuhanna ineili'nde logosun beden~ (monothelitism). "Subordionist" olarak ad- 4/1; 8/1 2; Yuhanna, 13/2; Resulleri n işleri,
lenmiş Tanrı anlamına geliyor olması za- landırılabilecek gruplar ise İsa'da ilahlık ı 0/38; Efesoslular'a Mektup, 4/27; 6/ll;
yıf bir ihtimaldir; çünkü Yuhanna ineili unsurunun bulunmadığı ve yalnızca in- Timoteos'a Birinci Mektup, 3/6-7). Onun
gnostiktir ve gnostisizm maddeye olum- sanlık unsurunun bulunduğu fikrini ka- idaresine giren kişi şeytan veya şeytanın
suz anlamlar ve nitelikler yüklediğ i için bul etmişlerdir. Bu konuda çıkan Kristalo- çocuğu olarak adlandırılır (Yuhanna, 6/70;
onun hiçbir zaman insan -tan n telakkisi- jik tartışmalar kilisede bölünmeye sebep 8/44). Ölümün gücü onun elindedir (ibra-
ne götürecek bir fikir öne sürmesi bekle- olacak kadar mezhep kavgalarına yol aç- ntler'e Mektup, 2/14). O her ne kadar bu
nemez. Bu noktada da Yuhanna ineili'nin mıştır (bk. isA). dünyanın kralı ise de Mesih onu yenecek-

347
HlRiSTiYANLlK

tir (Matta, 25/31; Yahuda'nın Mektubu, 9; mama kararı almasından sonra hıristi ­
Vahiy, 2/1 O; ı 2/9). Hıristiyan ahlakında yanlar kendilerine ait mekanlarda ibadet
şeytanın fonksiyonu geniş bir alana yayıl­ etmeye başladılar. Bu ilk toplanma yerle-
mıştır. Buna göre şeytan günah, tarih ve ri büyük oranda özel evlerdi. Ayrı bir mi-
kurtuluş kavramlarını ilişkilendiren bir mari mekan olarak ilk kilise Suriye'deki
rol oynamaktadır. İlahi planın bir parçası Dura Europas'ta bulunmuştur (lll. yüzyı­
olarak şeytan günaha sebebiyet vermiş, lın ilk yarısı). HıristiyanlarMilan fermanı
günah şerri oluşturmuş, şer tarihi süreci ile ( 3 ı 3) açıkça ibadet yapma imkanına
başlatmış, kurtuluş ise bu süreci tersine kavuşunca çok sayıda bağımsız kilise bi-
çevirerek Mesih aracılığıyla önce tarihi, nası inşa etmeye başladılar. Mimari bir
şer ve günahı, son olarak da şeytanı ye- unsur olarak kilise putperest Roma bazi-
nerek insanı ilahi konumuna geri getir- San Marka Kilisesi - Venedik 1 italya likasından esinlenilerekyapılmış, Batı ki-
miştir. Bu ahlaki formül aynı zamanda . lisesi uzun bazilika tipine sadık kalırken
hıristiyan teodisesinin temelini oluştur­ Doğu kilisesi merkezi plana önem vererek
maktadır. kubbeli bazilika tipini kullanmıştır. Kilise
F) Ahirete İli şkin inançlar. Kurtuluş mimarisi zamanla zemin planı açısından
kavramına yaptığı vurguya paralel olarak bazilika tipini koruduysa da gerek iç ge-
ölümden sonraki hayatın tasviriyle çok le sonuçlanır.Fakat bu kopuşa rağmen rekse dış planında büyük değişikliklere
fazla ilgilenmeyen Hıristiyanlık, bu konu- hıristiyanlar yahudi ibadet şekillerini ter- uğramıştır.
da daha ziyade yahudi düşüncesine has ketmemişlerse de içerik olarak tamamen ibadet fonksiyonu açısından kilise esas
ilahi krallığın kurulması ve Mesih'in haki- değiştirilmiştir. Tapınağın lsa'nın bedeni- olarak "apsis" ve "nave" (navos) denilen
miyeti inancı üzerinde durmuştur. Buna ne ve bir putperestın Yahudiliğe girişin­ iki bölüme ayrılır. Kilise içerisinde iba-
göre insanların Tanrı tarafından yargıla­ de yapılan vaftizin hıristiyan vaftizine dö- det yapılırken yönelinen mekana apsis
nışından önce yeryüzünde kıyamet kopa- nüşmesi eski tarzın yeni içeriğine verile- denir ve genellikle girişin tam karşısında
cak ve Mesih'in idaresinde ilahi krallık ku- bilecek iki örnektir. Bu dönüşümün en bulunur. "Aitar'' adını alan ve kilisenin en
rulacaktır. Kurtuluşa ermiş olanlar veya önemli sebebi, şüphesizyeni doğan Hıris­ kutsal kısmı olan sunak buradadır. Altar
hıristiyanlar sonsuz bir ilahi hayata maz- tiyanlığın Gentile (yahudi olmayanlar)
bir anlamda Hz. Isa'nın kurban oluşunun
har olacaklar, günahkarlar ise cehennec topraklarında yayılmasının kolaylaştırıl­ sembolüdür. Bir masa şeklinde olan alta-
me gideceklerdir (bk. AHiR ZAMAN; CE- masıydı. Kilise açısından değerlendirildi­
ra yalnızca yetkili din adamları yaklaşabi­
HENNEM; CENNET). ğinde hıristiyan teologlar bu Helenleş­ lir. Evharistiya sakramenti, üzerine çar-
BiBLiYOGRAFYA : me'yi hiç de garip görmediler; onlar için mıha gerilmiş lsa figürü konulan altar
J. A. O'brien, Understanding the Catholic Helenleşme. vahyin tekamülü prensibin-
üzerinde icra edilir. Vaftiz kurnaları , vaa-
Faith, New York 1959; S. E. Johnson. "Christ", den hareketle ilahi bir planın parçasını zın yapıldığı kürsü ve çarmıha gerilmiş
ID B, I, 563-571; P. L. Ham m er. "Devi!", a.e., I, teşkil ediyordu.
838; S. J. De Vries. "Evi!", a.e., II, 182-183; T. H. lsa motifi de apsiste bulunur. Kilisenin
Gaster. "Satan", a.e., IV, 224-228; E. Benz. The A) Mabed. Hıristiyan aleminin büyük fonksiyon açısından ikinci önemli kısmı
Eastern Orthodox Church (tre. R.-C. Winston). bir çoğunluğu ibadet mekanı olarak Türk- ibadet için gelenlere ayrılmış olan nave
NewYork 1963, s. 20-40; Catechismofthe Cath- çe'de kilise denilen mimari mekanları bölümüdür. Nave, genellikle sütunlar ve-
olic Church, London 1994; G. O'Collins, "Jesus",
kullanmaktadır. Kilise kelimesi Yeni Ahid'- ya çeşitli türden bölmelerle üç ana parça-
ER, VIII, 15-28; A. Sharma. "Satan", a.e., XIII,
81-84; C. M. La Cugna, "Trinity", a.e., XV, 53- de Grekçe formda ekklesia olarak geçer ya ayrılmıştır. Kiliselerde altar naveye ha-
57. ve iki ayrı anlam taşır. Bunlardan ilki iba- kim olacak şekilde inşa edilmiştir; nave
Iii MEHMET AYDIN
detlerin yapılacağı yer ve cemaattir (Re- hiçbir zaman altarın etkisini gölgel eyecek
sullerin İşleri, ı 1/26; Romalılar'a Mektup, şekilde yapılmaz. Nave "narteks" denilen
V. MABED ve iBADET 16/5; 12/5; Korintoslular'a Birinci Mektup, bir geçişle giriş kısmına bağlanır. Erken
Hıristiyanlığın ilk zamanlarında gerek ı lll 8; ı 4/4, 5, ı 9, 28, 34, 35; Koloseliler' e
mabed şekli gerekse i badetin nasıl yapıl­ Mektup, 4/ı 5). Buna göre kilise hıristiyan
dığı konusundaki bilgiler sınırlıdır, somut imanını benimseyenlerin meydana getir-
tarihi veriler ll. yüzyıldan öneeye gitmez. diği topluluğu, dini cemaati belirtmekte-
Bununla birlikte özellikle Yeni Ahid'deki dir. İkinci anlamı ise daha çok hıristiyan
bazı ifadeler dolaylı da olsa birtakım bil- geleneğinin bütününü ifade eder, bu du- Trabzon Ayasafyası

gilerin elde edilmesine yardımcı olmakta- rumda kilise ve Hıristiyanlık birbirinin ye-
dır. Her şeyden önce ibadet ve ibadet me- rine kullanılabilen kavramlardır. Grekçe
kanı olarak ilk hıristiyanların yahudi gele- ekklesia kelimesi İbranice'de kahalın (si-
neğini takip ettiği bilinmektedir. Resul- nagog) tam karşılığıdır. Ararnice'si keha-
lerin İşleri'ndeki (2/46) ifade, ilk hıristi­ la, kenistadır. İlk hıristiyanlar ibadet ye-
yanların ibadet tarzlarının yahudi gelene- ri olarak sinagoga gidiyorlardı. Fakat Hz.
ğine sıkıca bağlı olduğunu kanıtlar. 1. yüz- lsa'nın semaya urücundan sonra vuku
yılın sonuna doğru tedrld bir şekilde ge- buian olaylar neticesinde hıristiyan cema-
lişmekte olan yahudi- hıristiyan çekişme­ at yavaş yavaş kendine ait değişik toplan-
sinin hızlanması, hıristiyanların kendile- ma yerleri oluşturdu. Yaklaşık 80 yılında
rine ait bir ibadet sistemi geliştirmeleriy- yahudilerin hıristiyanları sinagoglara sok-

348

You might also like