You are on page 1of 5

T.C.

İNKILAP TARİHİ
VE

ATATÜRKÇÜLÜK
6.ÜNİTE

ATATÜRK DÖNEMİ TÜRK


DIŞ POLİTİKASI
TEK FASİKÜL
T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK 6.ÜNİTE ATATÜRK DÖNEMİ TÜRK DIŞ POLİTİKASI

MİLLİ DIŞ POLİTİKA 1923-1930 DÖNEMİ

 Bağımsız bir devletin, diğer devletlerle olan o Türkiye'nin bu dönemdeki dış politikası, Lozan'dan
ilişkilerinde benimsediği ilkeler doğrultusunda geriye kalan sorunları çözmek ve Lozan'da
izlediği siyasete milli dış politika denir. İzlenen alınan kararları uygulamaya çalışmak olmuştur.
bu siyasette öncelikle yurdun bölünmezliği ve
ulusun bağımsızlığı göz önünde bulundurulmalı 1923- 1930 döneminde; Musul sorunu, dış
ancak diğer ulusların haklarına da saygı borçlar, yabancı okullar ve nüfus mübadelesi
gösterilmelidir. Atatürk’ün dış politika ile ilgili konuları Türkiye'nin dış politikasında belirleyici
görüşlerini en iyi "Yurtta barış, dünyada barış" olmuştur.
sözü ortaya koymaktadır.

Türk Dış Politikasının Dayandığı Temel YABANCI OKULLAR SORUNU (1926)


İlkeler
Tam Bir ülkenin siyasi, askerî, ekonomik  Avrupalı devletler kapitülasyonlar aracılığıyla
Bağımsızlık vb. alanlarda kendi iradesiyle ve Osmanlı Devleti'nde pek çok okullar açmışlar ve
kendi menfaatlerine göre hareket çeşitli haklara sahip olmuşlardı. Bu okullar, zamanla
edebilmesidir. Osmanlı Devleti'ne karşı zararlı faaliyetlerde
Başka bir milletin mandası altına bulunmaya başlamışlardı.
girmeyi reddetme.  Lozan Barış Antlaşmasında; yabancı okullarla ilgili
Kapitülasyonlar ve Düyûn-u tek karar sahibinin Türk Hükümeti olduğu kabul
Umûmiye Teşkilatının kaldırılması. edildi.
Gerçekçilik Dış politikada gerçekleşmeyecek  3 Mart 1924 tarihinde Tevhidi Tedrisat
hayaller peşinde koşmak yerine Kanunu'nun çıkarılmasıyla tüm okullar Millî Eğitim
gerçekçi olmanın ve mevcut Bakanlığına bağlandı.
şartların gereklerine göre hareket  Ancak, en fazla okul Fransa’ya ait olduğundan
etmek. Fransa yapılan düzenlemeye karşı çıktı.
Akılcılık Geçmişin sorunlarına saplanıp
kalmak yerine mevcut şartları
Türkiye Cumhuriyeti bu olayın kendi iç sorunu
değerlendirerek geleceğe yönelik
olduğunu ve bu görüşme teklifinin bağımsız devlet
kararlar almak.
Değişen şartları iyi analiz etmek ve olma anlayışıyla bağdaşamayacağını belirterek, teklifi
bu şartlar altında en doğru adım reddetti.
atmak.
İzlenen akılcı politika sonucu
Hatay’ın Türkiye’ye katılması  Bu okullarda tarih, coğrafya, Türkçe derslerinin
Türk öğretmenlerce okutulması, Türk
Mütekabiliyet Türkiye’ye dostça yaklaşan ülkelerle
iyi ilişkiler geliştirmek ancak müfettişlerince denetim yapılması kararlaştırıldı.
düşmanca tavır sergileyen ülkelere
gerekli karşılığı vermekten  Böylece yabancı okullar sorunu kesin olarak
çekinmemek. çözümlendi ve bu okulların tamamı Milli Eğitim
Bakanlığı ilkelerine bağlı hale getirildi. (1926)
Millî Ülke menfaatlerinin gerektirdiği
Menfaatleri şekilde hareket etmek
IRAK SINIRI VE MUSUL SORUNU(1926)
Esas Alma
Barış Yayılmacı bir politika takip
 Lozan’da Musul sorunu çözüme
etmemek, devletlerarasındaki
kavuşturulamamıştı. Türkiye, Musul halkının
sorunların diplomasi ile
çoğunluğunun Türk olmasından dolayı
çözülmesinden yana olmak.
Musul'un kendisine bırakılmasını istiyordu.
Türk ve Dünya Gücünü milletten almak ve millî
menfaatlere göre davranmak.
 İngiltere ise bölgenin zengin petrol
Kamuoyunu
İç ve dış politikayı kamuoyunun bu yataklarına sahip olması ve ekonomik çıkarları
Dikkate Alma
beklentilerini dikkate alarak nedeniyle Musul’u bırakmak istemiyordu.
şekillendirmek.  Lozan'da Musul sorununun iki taraf arasında
yapılacak karşılıklı görüşmelerle halledilmesine

Zeki DOĞAN – Sosyal Bilgiler Öğretmeni – sosyalciniz.wordpres.com Sayfa 1


T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK 6.ÜNİTE ATATÜRK DÖNEMİ TÜRK DIŞ POLİTİKASI

karar verilmişti. Ancak ikili görüşmeler sırasında bir  Bu sorunun Milletler Cemiyeti ve Lahey Adalet
çözüm sağlanamayınca, Türkiye durumu Milletler Divanı'nda çözümlenememesi üzerine
Cemiyetine götürdü. Türkiye ile Yunanistan arasında 10 Haziran
 İngiltere'nin uzlaşmaz tutumu üzerine Türkiye 1930'da bir antlaşma yapıldı.
bölgeye müdahale kararı aldı, fakat Şeyh Sait
İsyanının çıkması Türkiye’nin müdahalesini  Buna göre İstanbul Rumlarının ve Batı Trakya
engelledi. Türkiye, Şeyh Sait isyanıyla uğraştığı için Türklerinin yerleşme tarihlerine bakılmaksızın
gerekli askeri müdahalede bulunamadı. yerlerinde kalmaları kabul edildi. Diğer yerlerdeki
Türk ve Rumlar yer değiştirecekti.
 Böylece bu sorun da çözümlenmiş ve Türk - Yunan
Yorum: Şeyh Sait İsyanı nedeniyle Musul’a askeri
ilişkileri 1954 yılına kadar sürecek iyi bir döneme
müdahalede bulunulamaması, iç sorunların dış
girmiştir.
politikayı olumsuz etkilediğinin göstergesidir.
Yorum: Yunanistan ile 1930’dan sonra başlayan iyi
 5 Haziran 1926'da Türkiye ile İngiltere arasında ilişkiler 1934’te Balkan Antantı’nın kurulmasında
Ankara Antlaşması imzalandı. etkili olmuştur.

 Musul, İngiliz mandası altındaki Irak'a verildi.


 Musul'un petrol gelirlerinin % 10'u yirmi beş  1954 yılında ortaya çıkan Kıbrıs sorunu, Türk-
yıllığına Türkiye'ye verildi. Yunan ilişkilerinin yeniden bozulmasına neden
 Türkiye beş yüz bin İngiliz sterlini karşılığı bu olmuştur.
hakkından vazgeçmiştir.
1930-1939 DÖNEMİ
Yorum: Musul sorunu Misakı Milliye aykırı
olarak çözülmüştür.  Bu dönemde yeni bir dünya savaşı
Misakı Milliden taviz verilmiştir.
tehlikesine karşı önlemler alınmıştır.
Musul’daki Türkleri koruyucu kararlar alınamamıştır.
 1929'da başlayan dünya ekonomik bunalımı,
liberal politikalara karşı tepkilere neden olmuş,
DIŞ BORÇLAR SORUNU otoriter (baskıcı) rejimler güçlenmiştir.
(Komünizm, Faşizm, Nazizm gibi)
 Lozan Antlaşmasında Osmanlı Devletinden kalan  Almanya ve İtalya'nın saldırgan politikaları
borçların paylaşılması ve ödenmesi kararlaştırılmıştı Türkiye'nin dış güvenliğini tehlikeye düşürmüş ve
ancak alacaklılar arasında en fazla alacağı olan ittifak arayışlarına yöneltmiştir.
Fransa sorun çıkardı.  Bu nedenle Türkiye bu dönemde büyük devletler
 Türkiye'den alacağı en fazla olan Fransa, borçların ile yakın siyasi ilişkiler kurmuş,
altın olarak ödenmesini istediyse de Türkiye  Bölgesel ve uluslararası paktlara katılarak
borçların kağıt para ve Fransız frangı olarak dünya barışına katkıda bulunmuş ve kendi
ödenmesini kabul ettirdi. güvenliğini ve gücünü de artırmıştır.
 Türkiye borçlarını 1954'e kadar ödedi.

Bilgi: 1929'da başlayan ve tüm dünyada etkili olan


ekonomik bunalım, Türkiye'nin borçlarını geç TÜRKİYE'NİN MİLLETLER CEMİYETİ'NE
ödemesine neden olmuştur. GİRMESİ (1932)

o Milletler Cemiyeti, Wilson İlkeleri gereğince


uluslararası sorunları barışçı yollarla çözmek için
NÜFUS MÜBADELESİ /DEĞİŞİMİ (1930)
Paris Barış Konferansında alınan kararla
kurulmuştur.
 Nüfus mübadelesi Yunanistan ile Türkiye
o Ancak, Milletler Cemiyetinin İngiltere’nin etkisi
arasında sorun olmuştur.
altında kalarak, kuruluş amacına uygun
 Lozan Antlaşması'na göre İstanbul Rumlarıyla Batı
davranmaması ve büyük devletlerin çıkarlarını
Trakya Türkleri hariç diğer Türk ve Rumların yer
koruyan bir kurum haline gelmesi Türkiye’nin bu
değiştirmesi kararlaştırılmıştı. Ancak kuruluşa üye olmasını geciktirdi.
Yunanistan’ın özellikle İstanbul'da daha çok Rum
bulundurmak istemesi iki ülke arasında sorun oldu.

Zeki DOĞAN – Sosyal Bilgiler Öğretmeni – sosyalciniz.wordpres.com Sayfa 2


T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK 6.ÜNİTE ATATÜRK DÖNEMİ TÜRK DIŞ POLİTİKASI

o İlerleyen yıllarda II. Dünya Savaşı tehlikesinin


belirmeye başlaması üzerine Türkiye, dünya 1930'lu yıllarda Almanya'nın hızla silahlanması,
barışına verdiği önemi göstermek ve yurtta İtalya'nın Habeşistan'ı işgal etmesi ve Japonya'nın
sulh, cihanda sulh ilkesini gerçekleştirmek da Mançurya'ya saldırması üzerine Türkiye, Milletler
amacıyla Milletler Cemiyeti’ne üye oldu. (18 Cemiyetine başvurarak Boğazların durumunun
Temmuz 1932) yeniden belirlenmesini istedi.

BALKAN ANTANTI (9 Şubat 1934)


 Türkiye'nin isteği ile İsviçre'nin Montrö şehrinde
Antant: Devletlerarasında bir ya da birkaç bir konferans toplandı. Konferansa Türkiye,
antlaşmanın imzalanmasıyla yapılan ittifak. Yunanistan, İngiltere, Fransa, Sovyet Rusya,
Yugoslavya ve Japonya katıldı.
 Konferans sonunda Türkiye'nin boğazlardaki
o I. Dünya Savaşı'ndan sonra imzalanan antlaşmalar hakimiyeti kabul edildi.
kalıcı bir barış sağlayamamıştı. Avrupa'da
Montrö Boğazlar Sözleşmesine göre;
silahlanma yarışı tüm hızıyla sürmekte,
 Boğazlar Komisyonu kaldırılarak bütün
Almanya ile İtalya’nın yayılmacı politikaları
görev ve yetkileri Türk Devleti’ne bırakıldı.
Balkanları ve Orta Doğu'yu tehdit etmekteydi.
 Türkiye'nin Boğazlarda asker bulundurması kabul
edildi.
o Milletler Cemiyeti büyük devletlerin etkisinde
 Ticaret gemilerinin geçişi serbest bırakıldı, savaş
olduğundan devletlerarası anlaşmazlıkları çözmede
gemilerinin geçişi Türkiye’nin isteğine bırakıldı.
etkisiz kalıyordu.
o Bu gelişmeler üzerine Türkiye, Yunanistan,
Yugoslavya ve Romanya arasında Balkan
Antantı imzalandı.  Türkiye savaşa girerse veya savaş tehlikesiyle karşı
karşıya kalırsa, Boğazları istediği gibi açıp
o Bu antlaşmayla Balkan ülkeleri karşılıklı olarak kapayabilecekti.
sınırlarını güvenlik altına almayı ve
çıkabilecek tehlikeleri birlikte önlemeyi
Yorum: Türkiye Boğazlar üzerinde kesin
amaçlamışlardır.
o Arnavutluk, İtalya'dan çekindiği için bu antanta
egemenlik sağlamıştır. Boğazlar sorunu çözüme
katılmamış ve tarafsız kalmıştır. kavuşmuştur. Türkiye'nin Akdeniz'deki güvenliği
o II. Dünya Savaşı'nın çıkması üzerine Balkan Antantı artmıştır. Boğazlar Sorunu, Misakı Milliye uygun bir
dağılmıştır. şekilde çözülmüştür.

Bilgi:
Bulgaristan Balkanlardaki emellerinden dolayı SADABAT PAKTI (8 TEMMUZ 1937)
ittifaka katılmadı. ( II. Balkan Savaşında kaybettiği
yerleri geri almak istemesi)
Pakt: Birkaç devlet arasında yapılan antlaşma
Türkiye, Balkan Antantı'nı imzalayarak batı sınırlarını
güvenlik altına almıştır.

 1935 yılında İtalya’nın Habeşistan'a


MONTRÖ BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİ saldırması, Akdeniz ve Ortadoğu
(20 TEMMUZ 1936) güvenliğinin tehlikeye düşmesine neden
olmuştu. Bu yüzden Balkan Antantı'na benzer bir
 Lozan'da, Boğazlar sorunu Türkiye'nin aleyhine antlaşmanın Orta Doğu'da da gerçekleştirilmesi
çözümlenmiş, tam egemenlik hakkı verilmemişti. için faaliyetlere başlanmıştır.
 Çünkü Lozan Barış Antlaşması'nda Boğazların  Bu amaçla Türkiye’nin öncülüğünde Türkiye,
yönetiminin Türkiye'nin başkanlığını yapacağı İran, Irak ve Afganistan arasında Sadabat Paktı
uluslararası bir Boğazlar Komisyonuna verilmesi imzalanmıştır.
ve Boğazların her iki yakasında asker
bulundurmaması, Türkiye'nin Boğazlar üzerindeki
egemenlik haklarını sınırlandırmaktaydı.

Zeki DOĞAN – Sosyal Bilgiler Öğretmeni – sosyalciniz.wordpres.com Sayfa 3


T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK 6.ÜNİTE ATATÜRK DÖNEMİ TÜRK DIŞ POLİTİKASI

Bu antlaşmaya göre üye ülkeler;


 Karşılıklı olarak birbirlerinin sınırlarına saygılı Bilgi:
olmayı, Misakı Milli'ye katılan son toprak Hatay'dır.
 Birbirlerinin iç işlerine karışmamayı, Suriye sınırımız bugünkü şeklini almıştır.
 Ortak çıkarlar doğrultusunda hareket ederek
dostluk ve iş birliğini geliştirmeyi kabul etmiştir.

Bilgi: Türkiye, Sadabat Paktı ile yaklaşan II. Dünya


Savaşı öncesinde doğu sınırlarını güvence altına
almış oldu.

Suriye, komşularıyla olan sınır sorunları nedeniyle


bu pakta katılmamıştır. Zeki DOĞAN - Sosyal Bilgiler Öğretmeni
sosyalciniz.wordpress.com

HATAY SORUNU NOT: Ders notlarımız fotokopiye uygundur.


Ticari amaçlı kullanılmaması ve kaynak gösterilerek
 1921 yılında TBMM ile Fransa arasında paylaşılması rica olunur.
imzalanan Ankara Antlaşması’yla Hatay, Fransa
mandasındaki Suriye’ye bırakılmıştı.
 Burada yaşayan Türklere geniş haklar tanınmış ve
bölgede özerk bir yönetim uygulanmıştı. Ancak
Hatay'ın Türk toprakları dışında kalması, Misakı
Millî’den taviz verildiği anlamına gelmekteydi.

Atatürk, Hatay'ın anavatana katılması için çalışmış ve


çeşitli girişimlerde bulunmuş, 1923’te Adana'da yaptığı
bir konuşmada, "Kırk asırlık Türk yurdu, düşman
elinde esir kalamaz." diyerek ileride Hatay'ın ana
vatana katılacağının müjdesini vermişti.

 Fransa 1936 yılında Suriye'deki manda yönetimine


son verdi ve buralardan çekildi. Ancak Hatay'ın
durumu belirsizliğini korudu.
 Bunun üzerine Türkiye, Milletler Cemiyetine
başvurarak sorunun çözülmesini istedi.

 Türkiye ile Fransa arasında yapılan ikili


görüşmelerde, "Hatay'ın geleceğini buradaki
halkın belirlemesi" ilkesi kabul edildi.
 Bunun üzerine seçimler yapıldı ve Hatay
Bağımsız Cumhuriyeti kuruldu. (2 Eylül 1938)

 Bağımsız Hatay Cumhuriyeti'nin ilk devlet


başkanlığını Tayfur Sökmen yaptı.

 Hatay Millet Meclisi, 29 Haziran 1939'da oy birliği


ile Türkiye'ye bağlanmaya karar verdi.

Zeki DOĞAN – Sosyal Bilgiler Öğretmeni – sosyalciniz.wordpres.com Sayfa 4

You might also like