You are on page 1of 10

3.

Bir sanatçının yazdığı eserde neler söylemek istediğini anlatma-


ya çalışması okur için bir ----, ayrıca sergilenen bu tutum yaza-
rın ---- gösterir.

DENEME ÇÖZÜMÜ - 1 Bu cümlede boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden


hangileri getirilmelidir?

A) fırsattır - bilgili olduğunu


1. Son yıllarda öykü türü, alışılagelen anlam ve içeriğinden uzak- B) talihsizliktir - yazınsal yetkinliğini
laşarak kısalığı ve derinliği ile şiire daha yakın duran bir tür hâ- C) saygısızlıktır - eserine güvenmediğini
line dönüştü. Bu yönüyle çağın insanının yaşam biçimine ve ge-
reksinmelerine de yanıt verebilmekte. Öyküler, aynı zamanda, D) şanstır - beklentisiz olduğunu
modern yaşamın hızı içinde durup soluk almaya ve yaşamın far- E) şaşkınlıktır - ne kadar cesur olduğunu
kındalığını hissetmeye fırsat bulamayan çağımızın tedirgin ve kı-
rılgan insanının giderek daralan yaşam alanlarına genişlikler ka-
tıyor ve yaşamın hızını yavaşlatıyor. Az sözcükle, boşluklarla,
sessizlikle yazılıyor günümüzün öyküleri. Öykülerdeki boşluk-
lar, okur tarafından yaşam alanlarıyla dolduruluyor.

Bu parçadan öyküyle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi çı-


karılamaz?

A) Okurun metne dahil olmasını sağlayan yapısal özelliklere


sahiptir.
B) İnsana hayatın akışı içinde fark edemediği güzellikleri du-
yumsatır.
C) Gittikçe şiire yaklaşan bir gelişim göstermiştir.
D) Yeniliklere, değişime daha yatkın bir türdür.
E) Toplumun beklentilerini karşılamaktadır.
4. Bu kitap, öykü okuyucusu ve yazarı için harita özelliği taşıyor.
2. Edebiyatın, dolaylı da olsa, halkın okuma sevgisini çoğaltma, O harita üzerinde öykü çeşitlerinin ve onları işleyen, yontan, yük-
yaşama bakışına yeni açılımlar kazandırma, dil gelişimini ve es- selten öykü yazarlarının yerleri bellidir. Okur, o haritayı eline alır
tetik düzeyini yükseltme gibi bir misyon taşıdığı düşünüldüğün- ve aradığını bulur. Poe’nun atmosfer yaratmadaki ustalığını, Go-
de, günümüzde popüler kültür adına sunulan ürünlerdeki dü- gol’un öyküdeki öncülüğünü, Çehov’un romanlar ülkesinde öy-
zeysizlik, sığlık, yavanlık ve kolaycılığın, aşılması gerekli önem- küyü kabul ettirişini, Rilke’nin öyküde nasıl bir yol izlediğini, Tom-
li birer sorun oldukları görülmektedir. Günümüzde popüler kül- ris Uyar’ın “yeni” arayışını ve daha birçoklarını öğrenir.
tür etkisiyle yazılıp piyasaya sunulan yapıtlardaki düzeysizlik ve
basitlik, düşünceleri de giderek basitleştirmektedir. İnsanların Bu parçada altı çizili sözle sözü edilen kitabın hangi özelli-
düşüncelerinin erozyona uğraması, yaşam içinde düşünen, tar- ği anlatılmak istenmiştir?
tışan, eleştiren, sorgulayan, yeni düşünceler üreten yaratıcı ve
mücadeleci insan tipini de aşındırarak yıpratmakta ve hazır dü- A) Öykü yazarları için kaynak niteliği taşıması
şünce kalıplarına teslim olmuş robot insanların çoğalmasına ne-
B) Okurların okuduğu öyküyü anlamasını kolaylaştırması
den olmaktadır.
C) Öykü alanında yeni metotlara ve anlayışlara öncülük etme-
Bu parçada popüler edebiyatla ilgili olarak özellikle aşağı- si
dakilerin hangisinden yakınılmaktadır? D) Öykü adına bilinmesi gereken her şeyi barındırması
E) Öykü okurunu ve yazarını birbirine yaklaştıran yöntemleri
A) Yetkin edebî ürünlerin verilmemesinden
göstermesi
B) Seslendiği kitlenin niteliksiz olmasından
C) Günümüz insanının ihtiyaçlarını tam anlamıyla karşılayama-
masından
D) Evrensel değerlere öncelik verilmemesinden
E) İnsanları sığ düşünceli ya da düşünemeyen kişiler hâline
getirmesinden

1
5. Altın boynuz unvanlı Haliç’in kıyıları, bahtsız bir devir yaşadık- 8. Şehrin hareketli yaşantısı İstanbulluları koşuşturmaya çoktan
tan sonra yeniden canlandı. Vaktiyle suyun her iki yakasına in- I
şa edilen ama bir devrin çöplüğüyle gözden kaybolan İstanbul alıştırdı. Ama doğanın kucağında koşmak isteyen sporseverler,
mirasları, yapılan temizleme ve düzenlemeler sayesinde tekrar II
eski güzelliğiyle ortaya çıkıp şehir halkıyla kucaklaştı. Balıklar parklara ve korulara akın ediyor. Belgrad Ormanı ve Polonez-
geri döndü, ağaçlar sahile indi. Caferağa medresesindeki genç
köy, bol oksijenli yeşil doğasıyla şirin patikaları takip eden spor-
ustalar, yıllar önce kaybolup giden Eyüp oyuncaklarını ve çini-
III
leri geri getirmeye koyuldu. Eskiden fabrikaların işgal ettiği Ay- cuların gücüne güç katarken deniz havasının motivasyonuyla
vansaray kıyı şeridi geniş bir parka dönüştüğünden beri daha IV
mutlu ve huzurlu. Artık bu sahil şeridinde ağaçların arasında pik- bisiklet sürmek isteyenler çoğunlukla Caddebostan Semti’nde-
nik yapan insanları bile görmek mümkün. V
ki bisiklet yollarında pedal çeviriyor.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangi-
si söylenemez? Bu parçadaki altı çizili sözlerden hangisinin yazımı yanlış-
tır?
A) Kişileştirmelere başvurulmuştur.
A) I B) II C) III D) IV E) V
B) İkilemeden yararlanılmıştır.
C) Gözlemlerden yararlanılmıştır.
D) Adlandırmaya yer verilmiştir.
E) Kurallı cümlelere yer verilmiştir.
9. Popüler yazar, insanlar ne düşünüyor ne yaşıyorsa onu yazar-
ken bilge yazar, onlara üzerinde düşünecekleri yepyeni bir şey-
ler sunar.

Bu cümleye göre aşağıdakilerden hangisi popüler yazarın


6. (I) Danimarkalılar iş yerinde o kadar mutlular ki bunun için bir
bir tavrı olamaz?
kelimeleri bile var: Arbejdsglæde. (II) Dünyanın geri kalanı için
bu kelimenin yere saçılmış taşları andıran, gelişigüzel sıralan-
A) Okuru şaşırtmama, ona yeni sorular sordurmama
mış bir harf yumağı olduğunun farkındayım. (III) Ama harflerin
ötesinde bir anlamı var bu sözcüğün... (IV) “İş” anlamına gelen B) İnsanların çok iyi bildiği bir dünyayı anlatma
arbejde ve “mutluluk” manasındaki glæde kelimelerinin birleşi- C) Anlattıklarıyla okurda araştırma isteği uyandırma
mi olan arbejdsglæde “iş yerinde mutluluk” demek. (V) Diğer
D) Hayattan aldığını değiştirmeden hayata geri teslim etme
Nordik dillerinde de var olan bu kelime, inanın bana, gezegen-
deki başka hiçbir dilde bulunmuyor. E) Herkesin kendini bulduğu bir anlatının içinden seslenme

Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde noktala-


ma işaretlerinin kullanımıyla ilgili bir yanlışlık yapılmıştır?

A) III B) IV C) V D) I E) II
10. Sanayi Devrimi’nden beri, özellikle fosil yakıtların kullanılması,
ormansızlaşma ve sanayi süreçleri gibi çeşitli insan etkinlikleri
ile atmosfere yoğun şekilde salınan sera gazlarının atmosferde-
ki birikiminin hızlı artmasına bağlı olarak yeryüzündeki ve atmos-
ferin alt bölümlerindeki sıcaklık artışına küresel ısınma denir.
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yansıma kökten türemiş
bir sözcük kullanılmamıştır? Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Yerdeki ekmek kırıntılarını temizledi.
B) Şırıl şırıl akan buz gibi sudan kana kana içti. A) Sera gazları ilk defa Sanayi Devrimi’nden sonra oluşmuştur.

C) Gece uyurken horladığını kabul etmiyordu. B) Fosil yakıtlar, küresel ısınmanın en önemli nedenidir.

D) Gelen gürültüyle herkes sokağa fırlamıştı. C) Sera gazları, daha çok atmosferin alt bölümlerinde birikmek-
tedir.
E) İçeriden ses gelmeyince kapıyı usulca tıklattı.
D) Dünyada Sanayi Devrimi’nden önce küresel ısınma gözlen-
memiştir.
E) Atmosferin üst kısımlarında sıcaklık artışı yaşanmamaktadır.

2
11. Akılsız başın cezasını ayaklar çeker. 14. Anlatımına aşina olanlar Alessandro Baricco’nun sözcük işçili-
ğine verdiği önemin ayırdına rahatlıkla varabilir. Kitaplarının ne-
Aşağıdaki atasözlerinin hangisi nesne-yüklem ilişkisi yönüy- redeyse bütününde kullandığı dingin dil, konu ne kadar hara-
le bu cümle ile özdeştir? retli olursa olsun bir şekilde okuru sakinleştirir. Kuşatıcı eserler
yazmayı başarabilen bir edebiyatçı Baricco. Yazarlığının yanın-
A) Çürük tahta çivi tutmaz. da öbür sanat dalları, özellikle de müzikle ilgili olmasının bunda
B) Çocuğa iş buyuran, ardınca kendi gider. etkisi büyüktür. Ritmi kaçırmamasını veya ritmin dışında kalma-
masını da aynı nedene bağlayabiliriz.
C) Ananın bastığı yavru incinmez.
D) Dağ başından duman eksik olmaz. Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
E) Dert saklayanda kalır.

A) Yazılarında farklı sanat dallarının etkisi gözlemlenebilir.


B) Ahenkli, dizemli bir anlatımı vardır.
C) Dil ve üslubuyla geniş bir kitleyi etkilemeyi başarmıştır.
D) İçeriği anlatımıyla kontrol altına almayı başarmıştır.
12. Asmara’nın en ilginç tarafı İtalyan mimari örnekleridir, caddeler-
de yürürken eski bir İtalyan binasına rastlamamak neredeyse E) Sözcüklerin seçimine ve kullanımına önem vermektedir.
imkânsızdır.

Bu cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylene-


mez?

A) Sıralı bir cümledir.


B) Ek eyleme yer verilmiştir.
C) Farklı türde eylemsiler vardır.
D) “en” sözcüğü üstünlük zarfıdır.
E) “caddelerde” sözcüğü hem yapım hem çekim eki almıştır.

15. (I) Yazarın titiz bir dil işçiliğiyle oluşturduğu son deneme kita-
bı bugünlerde kitapçı raflarında yerini aldı. (II) Bu denemele-
13. I. Yeryüzündeki ilk tarımsal üretim denemelerinin kökleri MÖ
rinde yazar, ağırlıklı olarak modern şehir yaşamında pervasız bir
9000’li yıllara kadar uzanmaktadır.
yapılaşma biçimi olan betonlaşma ve AVM çılgınlığının çıkmaz-
II. İlk yaygın tarım uygulamalarının Dicle-Fırat Havzası’nda baş- larını irdeliyor. (III) Üç bölüme ayırdığı denemelerinde ilkin, kişi-
ladığı düşünülmektedir. sel hayatından ayrıntılara da başvurarak aileyi, yaşanılan çevre-
yi ve doğayı anlatıyor. (IV) Nesne ve mekân temasıyla çerçeve-
III. Sabanın yerini 6. yüzyılda Avrupa’da geliştirilen ağır sabanın
lediği ikinci bölümünde, insan ve eşya ilişkisine, eşyanın zama-
alması ise verimliliği büyük oranda artmıştır.
na direnen niteliklerine odaklanıyor. (V) Kitabın son bölümün-
IV. Bunlar içinde Sümerlilerin keşfettiği, binlerce yıl tarımda en deki denemeleri ise modern hayat tarzının merhametsizliğini,
büyük sıçrama noktasını oluşturan saban önemli bir yere sa- şehrin acımasızca yağmalanışını ve bunun bireye, doğaya olum-
hiptir. suz yansımalarını tartışıyor.

V. Arpa, buğday, mercimek, nohut gibi tahıl ve baklagillerin ilk


Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi, söz konusu
kez kültüre alındığı bu bölgede, üretim için çeşitli basit el
yazarın üslubuyla ilgilidir?
aletleri de geliştirilmiştir.
A) II B) I C) IV D) V E) III
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluş-
turması için aşağıdakilerden hangilerinin birbiriyle yer de-
ğiştirmesi gerekir?

A) I ve II B) I ve III C) II ve IV

D) III ve V E) IV ve V

3
16. Muhabir:
17. - 18. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
(I) ----

Paul Theroux’nun Sivrisinek Sahili, yayımlandığı dönemde epey ses


Oyuncu: Engin Uludağ’ın yönetmenliğini yaptığı Bizans Düştü
getiren bir eser. Ayrıca beyaz perdeye uyarlanmış ve film, eleştirmen-
oyunu ve o oyundaki rolüm. Bu oyundaki rolüm, figürasyondu.
lerden olumlu tepkiler almıştı. Sivrisinek Sahili kadar Yeniden Pata-
Resmen bayrak tutmuştum sadece. Ama benim en çok ilham
gonya’da ve Kör Aydınlık da yazarın tanınırlığını artırmıştı. Theroux,
aldığım rol ve oyun bu idi. Ne Juliet ne Linda ne de diğer baş-
Patagonya üzerine yazdıklarında, bir tür edebî gezginlikten söz aç-
rollerim ve oyunlar... Vazgeçecekken Engin Uludağ beni yanı-
mış ve âdeta kâşif gibi orada yeni ne gördüyse büyük bir heyecanla
na çağırdı. “Yeteneklisin, gitme!” dedi. O konuşma benim rota-
anlatmış. Yeniden Patagonya’da, her ne kadar bir gezi kitabıysa da
mı belirledi. Sanatın içinde kalmamı sağlayarak beni dirençli ve
yolculuk ve yol temasını bir olay örgüsü içinde edebî bir zenginlikle
daha çalışkan kıldı.
vurguladığından edebiyat alanında ön plana çıkmayı başarıyor. Siv-
Muhabir: risinek Sahili’nde de yolculuk, kaçış ve yeni bir yaşam arayışı etrafın-
da şekillenen bir olay örgüsü hâkim.
(II) ----

Oyuncu: Oyunculukta asıl olan “yetenek”tir. Lakin yetenek tek


başına bir şey ifade etmez. “Eğitim” şarttır. Saf yetenek bilgiyle
desteklenmezse gelişme gösteremez oyuncu. Kendini tekrara
düşer. Sezgiler önemli olmakla birlikte bilinçle ve metotla role ça-
lışmak oyuncuyu her daim üste taşır. Vizyon sahibi olmasını sağ-
lar, yönetmenin kuklası olmaktan öteye taşır.

Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi


sırasıyla getirilmelidir?

A) I. Tiyatro ile tanışmanız nasıl oldu? 17. I. Gerçeklikle kurguyu harmanlayan gezi yazıları yazdığı
II. Tiyatroda önemli yerlere gelmenizde eğitim ve
II. Kimi eserlerinde tema yönüyle ortaklıklar olduğu
yeteneğin rolü nedir?
III. Eserlerinde sinemaya uyarlamaya uygun bir dil kullandığı
B) I. Sizi etkileyen, sizin için dönüm noktası olan oyun
ve rolünüz neydi? Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak yukarıdaki-
II. Oyunculuğu yetenek ve eğitim olarak ayırsanız lerden hangileri söylenemez?
hangi başlık üstün çıkar?
A) I ve II B) Yalnız II C) I ve III
C) I. Oyuncular sizce nasıl bir eğitim sürecinden geç-
D) II ve III E) Yalnız III
meli, siz bu süreçlerden geçtiniz mi?
II. Yetenekli oyuncuların yetişmeleri için neler tav-
siye edersiniz?

D) I. Rol aldığınız ilk oyunu hatırlıyor musunuz, bu


oyunda kendinizi nasıl hissetmiştiniz?
II. Bir oyuncuyu başarılı kılan faktörler nelerdir?

E) I. Çalıştığınız yönetmenlerden hangisinin oyuncu-


luğunuza ve sanatınıza katkı sağladığını düşünü-
18. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
yorsunuz?
II. Tiyatrocu olmanızda hangi özelliklerinizin etkili
A) Olasılık
olduğunu düşünüyorsunuz?
B) Açıklama
C) Benzetme
D) Karşılaştırma
E) Neden-sonuç

4
19. Yazar olmak isteyen birçok insan var ancak istemek farklı, yaz- 21. Yazarın biçeminin en önemli yanı dolgun betimlemeler. Fakat
mak farklı şey. Yazmak hakkında düşünmek, konuşmak da çok yanlış anlaşılmasın, bu hareketi kesinlikle kıssadan hisseleri
şeyi değiştirmez. Fiyakalı siyah kazağınızla bir kafeye gidip, bir ötelemiyor. Aksine onları güçlendiriyor. Betimlemelerle yürüyen
kahve ısmarlayıp yazar olduğunuz gerçeğiyle insanları etkile- metinlerde yazar, her neyi öne çıkaracaksa bunu, ne gözümüze
meye çalışmanın da faydası olmaz, eğer bütün elinizde olan, bir sokarak ne de süslü laflarla yapıyor. Onun derdi herhangi bir duy-
çekmecede 5 seneden beri değişmeden bekleyen 3 bölümse. guyu sömürmek veya o duygudan yararlanmak değil, hisleri ve
Sanırım ki birçok kişi için de durum böyle. Ve herkes kafasında yansımalarını insani bir şekilde okura sunmak. Yazar bu noktada
bir hikâye olduğuna inanıyor, üstelik istedikleri zaman onu ya- hiç zorlanmıyor, okuru da hiç yormuyor.
zabileceklerini zannediyorlar. Kafalarındaki hikâyeyi yazanlar da
olabilir ancak bir hikâye fikrinizin olması, onu edebiyat katına çı- Bu parçada yazarın betimlemeleriyle ilgili olarak vurgulan-
karabileceğiniz anlamına gelmez. mak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir?

Bu parçada yazarlıkla ilgili olarak vurgulanmak istenen dü- A) Yazarın yazınsal anlamda en başarılı yönü olduğu
şünce aşağıdakilerden hangisidir?
B) Gözlemlerini aktarmada yazara yardımcı olduğu

A) Öncelikle istekli ve kararlı olmak gerektiği C) Doğal bir dille oluşturulup anlatılanları gölgelemediği
D) Yazarı özgün kılan bir yetkinlikle oluşturulduğu
B) Biraz emek ve gayretle herkesin yapabileceği
E) Verilmek istenen mesajları anlatmada etkin bir yol olarak kul-
C) Kültürel bir birikime ihtiyaç olduğu
lanıldığı
D) Sanıldığı gibi kolay bir uğraş olmadığı
E) Yetenek olmadan yapılan çalışmaların boşa çıkacağı

20. Çağın edebiyat anlayışının, okuyucusunun beklentileri belirleyi- 22. (I) Gökyüzü gözlemciliği söz konusu olduğunda teleskop, dür-
ci değil onun edebiyatında. Cümleleri kısa, yer yer biçimce bir- bün, fotoğraf makinesi gibi gözlem ve görüntüleme araçları ak-
birinden kopuk. Noktalama işaretlerini kuralınca değil, anlattığı- la gelir. (II) Dürbün, fotoğraf makinesi gibi elektronik aletler gün-
nın ve biçeminin istediğince, çağırdığınca kullanıyor. Anlatımda lük hayatımızı kolaylaştıran çok önemli özellikler taşır. (III) Bu
sıfatlara, zarflara, derin iç çözümlemelerine, detaylı betimleme- gözlem ve görüntüleme araçları ne kadar büyükse, ne kadar
lere yüz vermiyor. Orijinal ve başka olmaya çalışmıyor. “Sokak yüksek çözünürlüğe ve ışık duyarlılığına sahipse gökyüzü göz-
ağzı”nı, hesapsız kitapsız, matematiğe çok vurulmamış bir dili lemciliği için o kadar iyidir diye düşünülür. (IV) Oysa hâli hazır-
belli ki seviyor. Dilinin tanımlanmış, öğretilmiş herhangi bir mü- da sahip olduğumuz daha değerli bir gözlem aletimizi pek iyi ta-
dahaleye maruz kalmasını istemiyor, kendi yatağında dileğince nımıyor, onu gökyüzü gözlemciliğinde nasıl daha verimli kulla-
akmasını istiyor. nacağımızı bilmiyoruz. (V) Hangi aletten mi bahsediyoruz, elbet-
te gözlerimizden. (VI) Onun nasıl çalıştığını bilirsek gökyüzü göz-
Bu parçada sözü edilen yazar, aşağıdakilerin hangisiyle ni- lemciliğinde hem gözlem performansımızı artırır hem de gördük-
telendirilemez? lerimizi yorumlayabiliriz.

A) Dilin yerleşik kalıplarına uymayan Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin


B) Farklı olma arzusu taşımayan akışını bozmaktadır?

C) Belli kişi ve olaylara odaklanan A) II B) III C) IV D) V E) VI


D) Okurdan gelen tepkileri önemsemeyen
E) İçinden geldiği gibi, özgürce yazan

5
23. Belki de işin en zor kısmı buydu. Çünkü yüzlerce yazı var, bun- 25. Kimi yazarlar çok disiplinli çalışıyor, yazma sürecinden önce ka-
ların arasından belli temalar etrafında yoğunlaşanları aldım, kimi rarlar alabiliyor ve onlara sadık kalıyor. Masaya oturduğunda
yazıları yeniden şekillendirdim. Ve bir ahenk, devamlılık olması- yazdığı eserin sonunu dahi hesaplamış oluyor, bir iskeleti olu-
na gayret ettim. Doğru denemeleri yan yana getirmek, okurken yor elinde en başta, yazdıkça onu etlendiriyor. Bense evden An-
kitabın su gibi akmasını sağlamak, bunlar benim için önemli nok- kara’ya gidiyorum diye çıkıp kendimi İzmir’de bulabiliyorum. Ka-
talar. Öte yandan, bir romandan farklı olarak denemelerin en gü- rarlar alabilen ve uygulayabilen biri değilim. Sanırım yazarken
zel yanı kitaba herhangi bir yerinden başlayabilmenizdir. Baştan daha çok, gidişata uygun davranıyorum. Bir duygunun ucun-
sona okuyabilir, ortasından başlayabilir, sondan başa gidebilirsi- dan tutup başlıyorum yazmaya genelde. Sonra onun beni ser-
niz. O bütünlük bozulmuyor. best şekilde yönlendirmesine izin veriyorum.

Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylen- Bu parçada yazar kendisiyle ilgili olarak aşağıdakilerden
miş olabilir? hangisini vurgulamak istemiştir?

A) Deneme yazmak seni diğer yazınsal türlerden daha mı çok A) Yazılarını daha çok duygularının etkisiyle kaleme aldığını
yoruyor? B) Yazılarını bir plan çerçevesinde oluşturmadığını
B) Denemelerinde sana yol gösteren düşünceleri yeterince an- C) Üslup sahibi bir yazar olarak hatırlanmak istediğini
latabildiğine inanıyor musun?
D) Hiçbir yazara benzemeyen, kendine özgü özelliklerinin ol-
C) Kitabındaki denemeleri nasıl seçip neye göre bir araya ge- duğunu
tirdin?
E) Yazarken ilkelerine bağlı kalmadığını
D) Önceki yazılarından oluşan bu kitabını, yapılan eleştiriler ışı-
ğında tekrar gözden geçirdin mi?
E) Yazılarında olay örgüsünü nasıl bir çerçevede oluşturursun?

24. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu var- 26. I. Televizyon, günlük hayatımızın vazgeçilmez araçlarından
dır? biridir.

II. Televizyonda izlediğimiz programlar, en fazla zaman ayır-


A) Senaryo, sinemada sesin kullanılmasıyla ortaya çıkmıştır.
dığımız etkinlikler arasındadır.
B) Herkese kendinin çok yetenekli ve işini bilen bir terzi oldu-
III. Bir gün boyunca soluk almadan okumaya devam ettiğim
ğuna ikna etti.
bu romanın sonunu merak ediyordum.
C) Yıllar sonra, istediği gibi büyük ve ferah bir eve taşınmıştı.
IV. Hayatımızda çok önemli bir yeri olan cep telefonu, vazgeçil-
D) Onunla birkaç kez telefonda görüşmüş ama hiç karşılaşma-
mez bir kitle iletişim aracıdır.
mıştı.
V. Eğlence yerlerine gidemeyen, ekonomik sıkıntıları olan in-
E) Mağazanın açılışında ünlü bir sanatçı da sahne alacakmış.
sanların eğlence ihtiyacı karşılanmalıdır.

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisi ögeleri ve


ögelerinin sıralanışı bakımından diğerlerinden farklıdır?

A) IV B) II C) III D) I E) V

6
27. (I) Doğal ürün olarak adlandırılan gıdaların resmî veya genel 29. (I) Türkiye’nin en ünlü ve en eski el sanatlarından biri olan eb-
bir tanımı, kriteri ve standardı yok. (II) Bu nedenle art niyetli ru, XVII. yüzyıldan bu yana icra ediliyor; eşsiz ve zarif görünü-
kişilerin suistimallerine açık bir durum söz konusu. (III) Her- mü görenlerde hâlâ saygı uyandırıyor. (II) Su üzerine serpişti-
hangi bir denetime ve belgeye tabi olmayan doğal ürünlerin rilen renkli damlacıklar, anlık kararlarla şekillenip eşi benzeri ol-
gerçek olup olmadığı tamamen kişisel bilgi, deneyim ve güve- mayan sanat eserlerine dönüşüyor. (III) Bu tür bir eserde tek-
ne dayalıdır. (IV) Ama organik ürünler üretimden son kullanıcı- nik bilgi ve yeteneğin önemli olduğu herkes tarafından dile ge-
ya ulaşana kadar her aşamada kontrol edilerek belgelendirili- tirilir. (IV) Ama ebruyu böylesine ünlü yapan ve insanları asır-
yor. (V) Bu ürünler, ilgili yönetmeliğe uygun olarak organik ta- lardır bu el işine çeken şeyse rastlantısallığı. (V) Ebru ustaları
rım esaslarına göre yetiştiriliyor ve ambalajlanıyor. eserin son hâlinin nasıl görüneceğini asla bilemiyor, her eser
kendi koşulları içerisinde şekilleniyor. (VI) Boya ve kâğıt arasın-
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda da farkında olmadan oluşan uyumsa tüm zorluklara değiyor.
verilenlerden hangisi yanlıştır?
Ebru sanatının ele alındığı bu parçayla ilgili olarak aşağıda
A) I. cümle, yapıca birleşik bir ad cümlesidir. verilenlerden hangisi yanlıştır?
B) II. cümlede, fiilimsiye yer verilmemiştir.
A) I. cümlede, güncelliğini korumayı başardığı söyleniyor.
C) III. cümlede, hem edat hem bağlaç vardır.
B) II. cümlede, yapılışı hakkında bilgi veriliyor.
D) IV. cümlede, “organik ürünler” sözü, sözde öznedir.
C) III. cümlede, kabul gören bir düşünce dile getiriliyor.
E) V. cümle, öge ortaklığı olan bağlı bir cümledir.
D) V. cümlede, önceki cümlede verilen bir bilgi açıklanıyor.
E) VI. cümlede, zorlu bir uğraş olmasına karşın ilgi gördüğü
söyleniyor.

28. Eskiden uzun kış gecelerinde, lambaların puslu camlarda titrek 30. (I) Savaşlar, ülkelerin insan kaynaklarını, ekonomik zenginlik-
lerini ve kültürel birikimlerini yok eden yapay afetlerdir. (II) 4000
ışıklarla dans ettiği köy kahvelerine âşıklar gelirlermiş. Dışarıda yıllık yazılı tarih boyunca savaşsız geçen süre 100 yıldan da-
I ha azdır. (III) Bir savaşta askerleri yönlendiren temel duygu,
fırtınadan göz gözü görmezken onlar, üzerlerindeki karları sil- düşmanı yenip yok etmektir. (IV) Bu nedenle toplu yaralanma-
II III
lar, savaşların kaçınılmaz bir sonucudur. (V) Bunlara bağlı ola-
keleyip önce eskilerden kalmış masalların yırtık, sökük yerlerini
rak savaşlar modern tıbbın gelişimesine büyük katkılar sağla-
IV
onarırmış; ardından belleklerindeki hatıraların üzerindeki çöl to- mıştır.

zunu silerek başlarlarmış anlatmaya hikâyelerini. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi yüklemine
V göre diğerlerinden farklıdır?
Bu parçadaki numaralanmış sözlerin hangisinde mecazlı bir
söyleyiş yoktur? A) I B) II C) III D) IV E) V

A) I B) II C) III D) IV E) V

7
31. ----; böylece algımızı kurmaca bir metin okumakta olduğumuz 33. I. Son elli yılda tüketimi %500 oranında artan gıda boyasının
konusunda tetikte tutuyor. Yazarın hikâyeyi aklından nasıl ge- en büyük tüketicileri çocuklardır.
çirdiğine tanık oluyor gibiyiz, sanki tam da bunları düşünürken
II. Çocuklarda görülen kanser, alerji ve hiperaktivite gibi ra-
yanındaymışız ya da bize anlatırken bir yandan da düşünüyor-
hatsızlıkların gıda boyalarından kaynaklandığı düşünülmek-
muş, aklına takılan bir başka noktayı o anda ekleyiveriyormuş.
tedir.
Hatta bu değinmelerin, yazılı bir metinle karşı karşıya değilmi-
şiz, anlatılanları dinliyormuşuz havası yarattığı bile düşünüle- Aşağıdakilerin hangisinde yukarıda verilen cümleler doğru
bilir. bir biçimde birleştirilmiştir?

Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerin A) Gıda boyaları daha çok çocukların tükettiği gıdalarda yer al-
hangisi getirilmelidir? dığı için büyüklerde alerji, hiperaktivite ve kanser gibi rahat-
sızlıklara daha az rastlanmaktadır.
A) Bu romancımız, yazdıklarıyla toplumun nabzını tutuyor, top-
B) Çocuklarda görülen kanser, alerji ve hiperaktivite gibi ra-
lumu yakından takip ediyor
hatsızlıkların kesin sebebi belli değildir.
B) Yazar, metnin içinde o metnin yazılma sürecine dair parça-
C) Çocuklar yapay gıda ürünlerini kontrolsüz bir şekilde tüket-
lar aktarıyor, bilgi veriyor
tikleri için bu durum onlarda pek çok rahatsızlığa yol açmak-
C) Fantastik bir dünyaya yönelen sanatçı, daha çok hayal gü- tadır.
cünden besleniyor
D) Yapay bir madde olan gıda boyalarının kullanımı özendiril-
D) Yazar, öykülerinde kahramanlarını, çevremizde pek göreme- diği için son yarım yüzyılda bu ürünlerin tüketimi büyük ra-
yeceğimiz sıra dışı insanlardan seçmiş kamlara ulaşmıştır.
E) Anlatımını gerçekçi olaylar üzerine temellendiren yazar, dış E) Son elli yılda tüketimi %500 oranında artan gıda boyasının
dünyayı çok iyi gözlemliyor en büyük tüketicileri çocuklar olduğu için bu durumun on-
larda kanser, alerji ve hiperaktivite gibi rahatsızlıklara ne-
den olduğu sanılmaktadır.

32. Ne doğan güne hükmüm geçer 34. Kulak ver, dolaşan ruhumuzu tel tel
Ne hâlden anlayan bulunur Dallardaki tomurcukları ürperten
Ah aklımdan ölümüm geçer Bir türkü söylenmede kendiliğinden
Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur Dinlettikçe ömrün artar, öyle güzel

Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? I. Ünsüz türemesi

II. Ünlü daralması


A) Ad tamlaması
III. Ünsüz yumuşaması
B) Türemiş fiil
IV. Ünsüz benzeşmesi
C) Ünlem
V. Ünlü düşmesi
D) Bağlaç
E) İşaret sıfatı Bu dizelerde yukarıdaki ses olaylarından hangileri yoktur?

A) I ve II B) I ve IV C) Yalnız II

D) II ve IV E) III ve V

8
35. - 36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

(I) Boris Vian’ın öykülerinde cazip ama aynı zamanda tedirgin edi- Nar Ağacı romanı; meselesi, mesajı, kahramanları, çatışmaları olan
ci bir şeyler var. (II) Bunu tam olarak açıklamak veya adlandırmak bir roman. Öyle ki neredeyse siyasi bir roman olmaya yatkın bir ya-
mümkün değil fakat insanın anlatmaya korktuğu ya da hasır altı et- pısı var. Ama yazar siyasi romanların o bildik didaktiklik tuzağına ve
tiği trajikomik tarafını su yüzüne çıkarmaya uğraştığını söyleyebili- kolaycılığına düşmez, ----. Dil ve mekânlar dönem ruhunu yansıt-
riz. (III) Ünlü yazar ters köşe metinlerle bizi silkeleyerek bu gizleri- makta en önemli enstrümanlar olarak kullanılırken anlayış ve bakış
mizi ortaya dökmek istiyor. (IV) Bir Kara Kedi İçin Blues, Vian’ın ken- açısı bu tarihsel dönemi anlatmaya uygun bir biçimde yer alır. Ne
di öykülerinden yaptığı bir seçki ve onun biçeminin özelliklerini yan- var ki 530 sayfalık kitap roman olmanın avantaj ve dezavantajlarını
sıtıyor. (V) Vian bu öykülerinde, yaşadığı dünyanın sevgi dolu olma- bünyesinde taşıyor. Olayların çokluğu, anlatım süresinin uzunluğu,
dığının farkında ve bu anlamda dünyayı değiştirme çabası içinde fazlasıyla malumatlar kuşkusuz türün bir gereği olarak yer alıyor.
değil. (VI) O sadece, kırık dökük sokaklarda dolanırken elinde ka- Ancak özellikle öykü dilini kullandığı kimi bölümler (sıkı örgü, lirik
lemi ve defteriyle sanki bir günce tutuyor, not alıyor. dil, yoğun anlatım) kitabın en başarılı metinleri.

35. Bu parçadan sözü edilen yazar ve öyküleriyle ilgili olarak 37. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşa-
aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? ğıdakilerin hangisi getirilmelidir?

A) Öykülerinde anlattıklarıyla yaşama ait bir tutanak oluştur- A) yer yer roman türünün yazınsal sınırlarını zorlar
muştur. B) modern anlatım tekniklerine yer vermez
B) Sıra dışı yazılarıyla okur üzerinde etki uyandırmaktadır. C) betimlemelere dayalı olay anlatımını tercih eder
C) Yazdıkları okurun ilgisini çekmenin yanında onu rahatsız da D) roman sanatının estetik gerekliliklerini önceler
eder.
E) vermek istediği mesajın önemsiz olduğunu hissettirir
D) Anlaşılması birikim ve çaba isteyen bir yazardır.
E) Öğretici veya yol gösterici bir çaba içerisinde değildir.

36. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf han- 38. Bu parçadan sözü edilen eserle ilgili olarak aşağıdakilerin
gi cümleyle başlar? hangisine ulaşılabilir?

A) II B) III C) IV D) V E) VI A) Yazarın hayatından kesitlere yer verilmiştir.


B) Doğruluğu tartışılabilir düşünceler içerir.
C) Olayın geçtiği döneme uygun bir dil kullanılmıştır.
D) Tamamen öykü türünün biçimsel özelliklerine bağlı kalına-
rak yazılmıştır.
E) Hacimli bir eser olmasından dolayı okur tarafından ilgi gör-
memiştir.

9
39. - 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Yazarın metinleri deneysel sanat ürünleri olarak ön plana çıkıyor. Gü-


nümüzün edebiyat anlayışı da deneyselliğin üzerinde akıp gidiyor za-
ten. Modernizmden postmodernliğe evrilen ifadeler, herhangi bir tü-
rün içinde tutsak kalmadan dile geliyor. Önceden belirlenmiş ve sı-
nırlandırılmış bir kavram ya da tanımın dar kapsamına sığmayan ya-
zılar. Eskilerin “mensur şiir” dedikleri tarza oldukça yakın duran me-
tinler bunlar. Bazen yaşamdan, yaşanmışlıklardan ve anılardan bes-
leniyor bu yaratıcı metinler, bazen de sanatın en derin, en soyut, en
karmaşık imgelerinden. Yazar, sevgi dolu bir tutumla, yalın bir dili bu
imgelerin çevresinde koza gibi örüyor ve sözcük kelebeklerini anlam
okyanuslarına açıyor.

39. I. Hem gerçek yaşamı hem de hayalleri ele aldığına

II. Yazdıklarının belli bir yazınsal türün sınırları içinde kalmadı-


ğına

III. Sade ve anlaşılır bir anlatımı olduğuna

IV. Deneyimli okurların anlayabileceği tema zenginliğine sahip


olduğuna

Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili olarak yukarıda veri-


lenlerden hangilerine değinilmemiştir?

A) I ve II B) I ve IV C) Yalnız III

D) II ve III E) Yalnız IV

40. Bu parçada altı çizili sözle, sözü edilen yazarla ilgili olarak
anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
CEVAP ANAHTARI
A) Sözcükleri daha çok temel anlamlarıyla kullandığı Deneme - 1
B) Sözcüklerin var olan anlamlarıyla yetinmediği 1-D 11-A 21-C 31-B
2-E 12-E 22-A 32-A
C) Sözcüklerin ses değerlerinden yararlandığı
3-C 13-D 23-C 33-E
D) Sözcük seçiminde titiz davrandığı 4-D 14-C 24-B 34-A
E) Anlattığı konuya uygun sözcükler seçtiği 5-B 15-B 25-B 35-D
6-A 16-B 26-C 36-C
7-A 17-E 27-C 37-D
8-E 18-A 28-C 38-C
9-C 19-D 29-E 39-E
10-D 20-C 30-E 40-B

10

You might also like