You are on page 1of 22

11

Hristiyan Ahlakı
14. Hristiyan Ahlakı 1

İçindekiler
Hasat Tanıtımı .................................................................................................................................... 2
11.Hristiyan Ahlakı ......................................................................... Hata! Yer işareti tanımlanmamış.
Amaçlar .......................................................................................... Hata! Yer işareti tanımlanmamış.
Öğretiler ......................................................................................... Hata! Yer işareti tanımlanmamış.
Kaynaklar........................................................................................ Hata! Yer işareti tanımlanmamış.
Ana hatlar (Seminer İçeriği) ........................................................... Hata! Yer işareti tanımlanmamış.
Çalışmalar ....................................................................................... Hata! Yer işareti tanımlanmamış.
Seminer Notları .............................................................................. Hata! Yer işareti tanımlanmamış.
1.Dini referans almayan ahlak görüşler………………………………………………………………………………………….5
2.Dini referans almayan ahlak sistemleri /Felsefe………………………………………………………………………..6
3.Dini referans almayan ahlak sistemleri /Felsefe ……………………………………………………………………..7
4.Davranışın Nedenleri /Psikoloji………………………………………………………………………………………………….8
5. Hristiyan Ahlakı 3 Alan ile ilgilidir. Tanrı- Ben- Komşum ............ Hata! Yer işareti tanımlanmamış.
6. Hristiyan Ahlakının Amacı Nedir ? Hristiyan Ahlakının Amacı Nedir ?Hata! Yer işareti
tanımlanmamış.
7 Hristiyan Ahlakı Tanrı’nın Kutsal Karakterine Dayanır ............... Hata! Yer işareti tanımlanmamış.
8. On Emir Hristiyan Ahlakının Temelinde Yer Alır......................... Hata! Yer işareti tanımlanmamış.
9. Hristiyan Ahlakının Amacı Mesih’e Benzemek Hata! Yer işareti tanımlanmamış.
10. Kutsal Ruh ve Yeniden Doğuş. Hata! Yer işareti tanımlanmamış.
11. Aklanma ve Kutsallaşma Hata! Yer işareti tanımlanmamış.
12.Erdemler Hata! Yer işareti tanımlanmamış.
13.Komşumu Sevmek …………………………Hata! Yer işareti tanımlanmamış.
14. Komşumu Sevmek ………………………….Hata! Yer işareti tanımlanmamış.
15. Komşumu Sevmek ………………………….Hata! Yer işareti tanımlanmamış.
16. Komşumu Sevmek …………………………..Hata! Yer işareti tanımlanmamış.
17. ................................................................................................. Hata! Yer işareti tanımlanmamış.
18. ................................................................................................. Hata! Yer işareti tanımlanmamış.
20. ................................................................................................. Hata! Yer işareti tanımlanmamış.
Terminoloji ..................................................................................... Hata! Yer işareti tanımlanmamış.
Bunları hatırlıyor musunuz ? .......................................................... Hata! Yer işareti tanımlanmamış.
14. Hristiyan Ahlakı 2

Hasat Tanıtımı

Hasat, “Genel” ve “İkinci Seviye” olmak üzere 2 program sunmaktadır. Şu anda


katılmakta olduğunuz seminer Genel Seviye programı kapsamındadır.
Hasat’ın Genel Seminer programının üç odak noktası vardır; zihin, yürek ve eller
(davranış). Yapacağınız seminer çalışmaları bu üç nokta hesap edilerek belirlenmiştir.
Program 30 seminerden oluşur fakat
Seminer Programını Tamamlamayı
amaçlayan katılımcıların programın
çekirdeğini oluşturan 12 temel, 6
seçmeli semineri başarıyla
bitirmeleri yeterlidir. Program
birbiriyle bağlantılı 5 semineri içeren
6 branş halinde gruplandırılmıştır.
Bu branşlar şunlardır:
1. Eski Antlaşma
2. Yeni Antlaşma
3. Hristiyan Teolojisi
4. Kilise Tarihi
5. Hristiyan Dünya Görüşü
6. Ruhsal Yaşam

Programın süresi: Genel


programın tamamlanması için
öngörülen süre yılda 6 seminer
almak kaydıyla üç yıldır.
Seminere kim katılabilir?
▪ Vaftiz olup kiliseye düzenli katılan
▪ Önderleri tarafından önerilen
▪ Hıristiyan inancı hakkında temel bilgiye sahip
▪ Ve kilise üyeleri ile sağlıklı ilişkisi olan kişiler bu seminere katılabilirler

Seminer Tamamlama: Katılmakta olduğunuz ‘Romalılar’ seminerini başarıyla


tamamlamak için seminercinin vereceği üç çalışma bitirilmelidir.
Bu seminerin süresi on saattir. Ses kaydı olmayan seminerlerde en az sekiz saat
katılmalısınız. Ses kaydı olan seminerlerde altı saat katılmak mümkündür. Fakat
semineri ‘tamamlamak’ istiyorsanız katılmadığınız oturumları kayıtlardan dinlenip yazılı
özetlerini seminerciye sunmanız gerek.
Daha derin araştırma yapmak isteyen katılımcılar için Hasat, hatırı sayılır derecede
kaynağa sahip zengin bir kütüphane sunmaktadır. İstanbul’da yaşayan katılımcılar
Hasat Kütüphanesi’ne gelip kütüphaneden istifade edebilirler. İstanbul dışındaki
katılımcılar araştırma ve çalışma notlarına ulaşmak için “hasatkaynaklari.org” sayfasını
ziyaret edebilirler. Bu sayfaya giriş yapmak için seminerciye mail adresinizi vermeniz
yeterlidir. Seminerci, mail adresinizi sisteme eklediğinde sistem, kütüphaneye giriş
yapabilmeniz için sizlere bir şifre gönderecektir.
14. Hristiyan Ahlakı 3

AMAÇLAR

Bir Hıristiyan olarak Ahlak temel ilkeleri ışığında ahlaki kararlar verebilmeyi bilecekler

Yardımcı Hedefler
Kişinin ahlaki durumlarda kendini eleştirerek Mesih’e benzemeye arzu oluşturmak.
Kutsal Kitap’tan ahlaki konularda kullanabileceği öğreti, prensip ve örnekleri öğrenmek.

Öğretiler

Kutsal Ruh Öğretisi


Kurtuluş Öğretisi (Kutsallaşma ve Yeniden Doğuş)
İnsan Öğretisi

Ana hatlar (Seminer İçeriği)


1. & 2.
oturum Dini referans almayan ahlak görüşleri

3. & 4.
oturum
5.- 6
oturum
7-8
oturum
9-10
oturum

Kaynaklar:

Hasat Kütüphanesinde
Malcolm, Derek & Üçal, Turgay, Ahlak, Kutsal Kitap’a Göre Etik, Yeni Yaşam Yayınları,
2003
Lutzer, Erwin, W, Ahlak Ölçütleri, Haberci Yayınları 2019
Lewis, C.S, Özde Hristiyanlık, Haberci Yayınları, 2016
Dave Robinson- Chris Garratt. Etik, NTV Yayınları. 2008.
Stott, R.Stott, Dağdaki Vaazın Mesajı , Haberci Yayınları, 2014

Hasatkaynaklari.org sitesinde
Ahlak ders notları, Banu Çelik, 2010
14. Hristiyan Ahlakı 4

ÇALIŞMA
1.ÇALIŞMA

Her oturumun sonunda;


Bir günlük tutun. Bu seminerde sizi olumlu ya da olumsuz etkileyen bir gerçeği yazacaksınız.
Bu gerçekte, hayatınız için bir teşvik, uygulama, öğreti, v.s. var mı? Her oturum için en az
100 kelime yazılacak. 5. Oturum sonunda toplam 500 kelime yazmalısınız. Yazılarınızı
isterseniz haftalık teslim edebilirsiniz.

Teslim Tarihi: 6 Kasım 2020 Cuma

2.ÇALIŞMA

Dört hafta boyunca anlatılan konulardan size olumlu ya da olumsuz etkileyen bir konu
seçeceksiniz ve son haftada bu seçtiğiniz konu ile ilgili bir sunum yapacaksınız? Sunum en
fazla 10 dakika sürecek!

Sunum Tarihi: 30 Ekim. (Son oturum).


Konuyu sunumdan 3 gün önce seminerciye bildirmelisiniz (En geç 27 Ekim).

3.ÇALIŞMA

Soru: Sigara içmek Kutsal Yazılara göre uygun mudur değil midir? Neden?

500 kelimelik bir yazı olacak. Yazı ile ilgili sayfa 4’te bir örnek bulabilirsiniz.

Teslim Tarihi: 6 Kasım 2020 Cuma.


14. Hristiyan Ahlakı 5

Çalışma 3: Zihin Yazısı İçin Bir Örnek

Ruhsal Disiplinlerin Anlamı ve Önemi

Ruhsal disiplinler ile ‘iyi işler’ arasında ne fark var? diye soranlar olabilir. Bir tarafta iyi işler
yaparak kendimizi kurtaramadığımızı biliyoruz, ama öbür tarafta ruhsal disiplinlerin bizim için önemli
olduğunu da biliyoruz. Bu yazıda ruhsal disiplinlerin ne olduğunu ve neden önemli olduğunu
anlatmak istiyorum.
Bu konuda ilk söylenmesi gereken şey: Ruhsal Disiplinleri uygulamak bizleri kurtuluşa
kavuşturmaz. Nasıl kurtulduk? Pavlus’un söylediği gibi: İman yoluyla, lütufla kurtuldunuz. Bu sizin
başarınız değil, Tanrı’nın armağanıdır. Kimsenin övünmemesi için iyi işlerin ödülü değildir (Ef.2:8,9).
O zaman, Ruhsal disiplinler ‘iyi işler’ değil- Tanrı’ya yaklaşma araçlarıdır.
Ruhsal disiplinleri doğru bir şekilde kullanmak için, her zaman Tanrı’nın lütfunu hatırlamalıyız.
Ruhsal Disiplinleri incelemeden önce, Tanrı’nın lütfunun ne demek olduğunu bütünüyle anlamamız
gerekmektedir. Yoksa, Tanrı’nın beğenisini dua, oruç vs. gibi eylemlerle kazanabileceğimizi
düşünebiliriz. Ruhsal Disiplinlere lütuf ışığı altında bakmazsak, bu disiplinleri uygulamanın bizi
kurtaracağını düşünme hatasına kapılabiliriz. Bu asla söz konusu olamaz. Bizler lütuf sayesinde
kurtulduk ve aklandık (Rom.3:24).
Lütufla kurtuluş gerçeğini değiştirebilecek hiçbir şey yoktur. Tanrı’nın gözünde temiz ve doğruyuz.
Cennet’te sonsuz yaşam vaadine kavuştuk. Bu değiştirilmez. Bütün bunlar lütuf sayesindedir.
Ruhsal Disiplinleri uygulamak Tanrı’nın gözünde bizleri olduğumuzdan daha temiz ve doğru kılmaz.
O halde, ruhsal disiplinler ne için vardır? İlk olarak, Tanrı’nın kurtulmuş çocukları olduğumuzu
anlıyorsak, kutsal olduğumuzu, temiz ve doğru olduğumuzu anlıyorsak, buna uygun yaşamamız
gerekmektedir. Galatyalılar 5:24-25’te yazıldığı gibi – ‘Mesih İsa'ya ait olanlar, benliği, tutku ve
arzularıyla birlikte çarmıha germişlerdir. Ruh sayesinde yaşıyorsak, Ruh'un izinde yürüyelim.’
İkincisi, eğer gerçekten günahımızdan ve ölümden Tanrı tarafından kurtarıldıysak, O’nu severiz.
Bu sevgimizden ötürü Tanrı’ya uygun biçimde karşılık vermeyi, O’nu hoşnut etmeyi ve O’nun
hoşlandığı şeyleri yapmayı arzularız. Günahlı davranışlar Tanrı’yı hoşnut etmez. İsa Mesih’in
söylediği gibi, ‘Beni seviyorsanız, buyruklarımı yerine getirirsiniz’ (Yu.14:15). Fakat günahlı
bedenlerimizde yaşamaya devam ettiğimiz için, Tanrı’yı hoşnut etmeyi istememize ve günahtan
nefret etmemize rağmen, zaman zaman günahlı arzularımızı denetlemek bize güç gelir. Bu nedenle
disiplin gereklidir.
Eğer kurtuluşumuzun karşılığını Tanrı’ya geri ödemeye kalkışırsak, kurtuluşa nasıl
kavuşulduğunu anlamamışız demektir.

İsim ve Tarih
Hasan Solmaz
30. 05.2019.
14. Hristiyan Ahlakı 6

1. DİNİ REFERANS ALMAYAN AHLAK GÖRÜŞLERİ /FELSEFE


Ahlak, insan davranışlarını konu alır. Hristiyan ahlak anlayışını daha iyi anlayabilmek için Hristiyan ahlakını
referans almayan ahlak görüşlerini incelemeliyiz.

1.1. HRİSTİYAN İNANCINI BAZ ALMAYAN AHLAK GÖRÜŞLERİ: FELSEFE

Felsefe “ideal” davranışı tanımlamaya çalışır. Felsefi görüşler ahlak anlayışımızı derinleştirir.

1.2.FELSEFE AHLAK SORULARI


• Ahlak ölçütlerin kaynağı nedir? Ahlaki eylemlerin amacı nedir? Neden ahlaklı olalım? İyi ve kötü nedir?
Evrensel bir ahlak yasası /ahlaki mutlaklar var mıdır? Ahlaki yargılar doğrulanabilir mi? Yeryüzünde
tek başına yaşayan bir insanın ahlakından bahsedebilir miyiz?
• Ahlakta esas olan «ilkeler» midir «sonuçlar» mıdır? Özgürlük ile ahlakın bağlantısı nedir? Ahlakın
insan doğası ile ilişkisi nedir? Kişi, eylemlerinin ahlaklı olup olmadığı nereden bilir? Vicdan nedir,
doğuştan mıdır? Ahlakı erdemler nelerdir?

1.3. SOFİSTLER / AHLAK EVRENSEL DEĞİL ÖZNELDİR (5. yüzyıl).


• İnsan her şeyin ölçüsüdür. İnsan doğru ve yanlışa karar verir. Ahlak, toplumsal bir sözleşmedir.
Uzlaşımsaldır. Ahlak, güçlünün zayıfı ezmek için uydurduğu kurallardır. Ahlaki bir otorite yoktur.
• Ahlakın amacı; mutluluktur.
• Doğal insan ahlak varlığına dönüştürülemez.
• Sokrates «İyi nedir?» diye sorar. Sofistler «Atina’da iyi nedir?» diye sorar. Evrensel ahlak yoktur.
• Sofistler ahlak alanında sınırsız bir öznellik getirmişlerdir.
• Güçlü yanları: Baskıcı mutlak ahlak anlayışları engelleyebilir. Hoşgörü kültürünü geliştirebilir. Her türlü
otoriteyi, yetkiyi, geleneği, ahlak kurallarını, şüpheli hale getirdiler.
• Zayıf yanları: Temel evrensel değerler yok ise Hitler’in Yahudi soykırımına yanlış diyebilir miyiz?
“Cinayetin” “Hırsızlığın” “adaletsizliğin” v.s. yanlış olduğunu söyleyebilir miyiz? Nasıl yaşarız?

1.4. DUYGUSALCI AHLAK (18. Yüzyıl David Hume 1711- 76 ortaya attı). EVRENSEL DEĞİLDİR.
“Hırsızlık yapmak yanlıştır” cümlesi “Ben hırsızlıktan hoşlanmam” anlamından daha öte bir anlam
taşımaz. “Ahlaki yargılar sadece duyguların dışa vurumudur, doğru ya da yanlış olamazlar.1” Ahlaki
cümleler “bilimsel cümleler” değil doğru ve yanlışı gösterilemeyen “duygusal” yargılardır. Bu yüzden
Ahlak konusunda mantıklı bir tartışma yapmak imkânsız.

1.5. SOKRATES (M.Ö 469- 399). BİLGİ ERDEMDİR ve AHLAK EVRENSELDİR.


• Ahlak “iyinin bilgisidir”: Kimse bilerek kötülük yapmaz, kötülük bilginin eksikliğidir.
Evrensel bir ahlak vardır. Amaç: Mutluluktur: Bilgi insanın mutlu olmasını sağlar.
• Güçlü: Neyin iyi ya da kötü olduğunu bilmeden ahlaki bir eylemde bulunmamız mümkün
değildir. (Yar: 20:5; Lev.4:13; Hoş.4:1,6, Luk.12:47; Elç. 3:17; 1Ko.8:1).
• Zayıf: İyiyi bilip kötüyü seçen insanlar var. Bilmek ile eyleme dönüşmez. İrade gerekir.
• Pavlus, bu fikre katılmaz (Rom.7:12, Gal.5:18). Bu görüş günahın gerçekliğini göz ardı
eder. (Rom.2:19-20). Entelektüel bilgi yeterli değildir ( Mat.7:24-27), itaat getirmiyor.

“Ahlaki değerler kişiden kişiye değişir” savıyla Sofistler ahlak felsefesinde uzun soluklu bir
tartışmanın temellerini atmışlardır: Herkes için genel geçer “iyi” var mı? Sofistlerle birlikte
ahlakta “öznellik” ve “nesnelillik” tartışması başlıyor.1

1
Lutzer, s, 81, Ahlak ölçütleri
14. Hristiyan Ahlakı 7

2. DİNİ REFERANS ALMAYAN AHLAK GÖRÜŞLERİ / FELSEFE


2.1. Ahlak, İnsan Doğasından Bağımsız Değerlendirilemez.

2.1.1 Niccola Machivelli (1469- 1527) İnsan doğası kötümser mi iyimser mi?
Başarılı bir yönetici olmak için “ahlaksızlık” uygundur. Konumunu korumak isteyen bir Prens, yalan söylemek,
ihanet etmek, hile yapmak, çalmak ve öldürmek zorundadır. Prens nasıl iyi olunmayacağını öğrenmeye
mecburdur. İnsanlar da prens gibi davranırlar, “zorunlu ahlaksızlığa” açık olmak gerekir. 2 İnsan doğası
konusunda kötümserdir.

2.1.2 Thomas Hobbes (1588- 1679). İnsan doğası kötümserdir.


Davranışın amacı; İnsanın kendini «sevmesi» ve «koruması» dır. «İnsan insanın kurdudur». Ahlak toplumsal
sözleşmedir. Evrensel ahlak yoktur. Hobbes, ahlaki eylemlere psikolojik bir temel atmıştır.

2.1.3 Jean –Jacques -Rousseau (1712-1778): İnsan İyidir. İnsan kendini korur ama paydaşlık da ister.

2.1.4. Jean -Paul Sartre (1905- 1980). İnsan doğası diye bir şey yoktur. “Her varoluş kendi özünü yaratır”.
Mat. 7: 13; Dar kapıdan mı gireceğiz ? Bir seçim yapmalıyız.

SESLİ DÜŞÜNELİM!

2.2. SONUÇ ETİĞİ (FAYDACILIK/ YARARCILIK)

Jeremy Bentham (1748- 1832) ve J.S Mill (1806- 1873)

İnsanlar hazza yönelir, doğaları gereği acıdan kaçar. Ahlaklı insan kendi mutluluğunu isteyecektir, ama bunu
«çok sayıda insanın çok sayıda mutluluğunu» istemeden gerçekleştiremeyeceğini bilecektir. Haz getiren
şeyler “iyi” acı veren şeyler kötüdür.
Gerekçeler değil, sonuçlar önemlidir. Gerekçelerin görülemeyeceğini, ölçülemeyeceğini ama eylemlerin
sonuçlarının görülebileceğini ve ölçülebileceğini öne sürerler. Asıl vurgu özne değil eylem üzerindedir.
O zaman, hangi eylemlerin iyi hangi eylemlerin kötü olduğunu belirleyen ölçüt sonuçlardır (Teleolojik).
Yu. 11: 49 “Bütün ulus yok olacağına, halk uğruna tek bir adamın ölmesi sizin için daha uygundur?
Fayda ahlakı nedir? You tube.
Mesih parmüfü satıp parasını fakirlere vermediği için “çoğunluğun iyiliğine göre davranmadı sonuçcu değil”.

• GÜÇLÜ YANLARI
Sosyal gerçekçilik anlayışını ortaya koyar. Toplumsal bir varlık olduğumuz gerçeğini görmemizi
sağlar. Eylemlerimizin tek öznesi ‘biz’ değiliz. İnsan sadece kendi mutluluğunu değil herkesin
mutluluğunu göz önünde tutmalıdır. Kısa vadede bazı problemleri çözebilir.

• ZAYIF YANLARI:
• Herhangi bir davranışın bütün sonuçlarını önceden kestirmek imkansızdır. Kısa vadede ‘iyi sonuç’
vereceği düşünülen bir eylem, uzun vadede ‘telafi edilemez sonuçlara’ gebe olabilir. (Eğer karar
verecek kişi Tanrı değilse. Eylemlerin gelecekteki sonuçları yalnızca Tanrı bilir).
• Herkesin yararına olan hazzı bulmak nasıl mümkündür? Bireylerin ve azınlıkların hakları
bastırılmaktadır.
• İyi niyetle yapılan bir eylem beklenilen sonucu vermediğinde eylem ahlakı olarak ‘iyi’sayılmaz mı?

SESLİ DÜŞÜNELİM!

Bu iki görüş hakkında ne düşünüyorsunuz? Kutsal Yazılar bu görüşleri destekler mi?

2
Dave Robinson, s. 52. Etik; doğruyu yanlıştan ayırmak için çizgibilim. NTV Yayınları.
14. Hristiyan Ahlakı 8

3. DİNİ REFERANS ALMAYAN AHLAK GÖRÜŞLERİ / FELSEFE

İLKE ETİĞİ / İMMANUEL Kant (1742- 1804).

3.1. Ödev Ahlaki

Ahlakın amacı mutluluk değildir. Kant öncesinde “mutlu” olmak için ne yapmalıyım? sorusu hakimdir. Kant,
ahlakın mutluluk olduğu fikrine katılmaz. O « benden beklenen» nedir? sorusuna odaklanır. “İyi istemi” insanın
ödevidir. Ahlaki eylem, canımızın istediğini yapmaktan değil ödev duygusundan kaynaklanır. Bir davranış
kendi çıkarlarıma ters olsa bile “ödevim ‘olduğu için gerçekleştirilmelidir. Kant göre, sevap kazanmak için
dilenciye verilen sadaka ahlaki değildir çünkü sevap kazanma düşüncesi çıkarcı bir düşüncedir.
Sonuçcular, milyonlarını bir hastaneye bağışlayan bir adamın eylemine, doğurduğu toplumsal sonuç
bakımından «iyidir» der. Ama Kant göre bu bağış vergi indirimi için değil de ödev sevgisi ile yapılmışsa bu
eylem «iyi» dir. Kant’a göre hastalara yardım etmek insanın ödevidir. (Agape de kendi çıkarını aramayan
sevgidir ) . Sevgi kendi çıkarını aramaz (1Ko.13:4). Zehirli çorba örneği (Lutzer, s.118).

Seküler etikte en ünlü mantık temelli sistem, İmmanuel Kant'ın koşulsuz emridir. “Öyle davran ki, eylemine
ölçü olarak aldığın ilke tüm insanlar için geçerli olan genel bir yasa haline gelsin”.
Her koşulda doğru söylenmelidir. Yalanın söyleneceği durumlar yoktur.
“Saygı görmek istiyorsan başkalarına saygılı ol” ahlaki bir düşünce değildir. Ahlakta koşul yoktur.
Eylemin gerisindeki ilke önemlidir. Niyet (motivasyon) ahlaki bir davranışın ölçütüdür (Rom.14:6).
Soru: İyi Samiriyeli örneği ve İsa’nın altın kuralını Kant felfesi açısından değerlendirelim?

3.1.2. Özgürlük: Kant’ın ahlak felsesinin ana kavramlarından diğeri özgürlüktür.


İnsan ödevini nerede bulur? Akıl dışındaki bir temelde özgürlük yoktur, özgürlük yoksa ahlak da yoktur.
Çünkü sorumluluk özgürlüğü şart koşar.

• Güçlü Yanları
• İlkeler göre hareket etmek tutarlılık ve güvenilirlik verir.
• Saygı kavramı ile İnsanları araç değil amaç olarak görür. Herkes böyle bir ahlakı savunur.
(Rom.12:9 Birbirinize saygı göstermeye çalışın)
• Ahlak Mutluluk değil- ödevdir. Çıkarlara dayanmaz. Çıkarıma ters bile olsa doğruyu yaparım.
Zayıf:
• Duygular önemsizleştiriliyor. İnsanlar ödevlerine göre hareket eden robotlar değildir.
• Ödevler çatıştığında hangi ödevi takip ederiz? Kant’ın bu sorulara tatmin edici cevaplar vermediği
söylenir.

3.3. ERDEM ETİĞİ: Doğru ve yanlışı tanımlamak yerine karekter gelişimini vurgular. Nasıl bir insan
olmalıyım? Soru şudur: Bu erdemler nedir, nerede bulunur?

3.4. Soren Kierkegaard (1813- 1855): Hristiyan varoluşçu: Estetik- Ahlak- Tanrısal alan.
Estetik Alan: Kendisi için yaşar. Amoralizm. Haz ve acı ilkesi. Yanılsamadır.
Ahlaksal- Evrensel alan: Başkaları için yaşar. Akıl rehberdir. Sembolü evliliktir. Hümanizm yanılgısı.
Dinsel alan: Tanrı için yaşar. Tutku rehberlidir. Teslimiyet vardır. Ahlak “askıya” alınır. Temsilcisi iman
Şövalyesi olan İbrahim’dir.
“Hakikat öznelliktir”
“Ya / Ya da …. Seçmek – Özgürlük.

BİLGİ- ÖZGÜRLÜK- SORUMLUK


Özgürce bir eylem sorumluluk getirir. Bir davranıştan sorumlu olmamız için kararlarımızı özgür bir
şekilde vermeliyiz. Özgürlüğümüz bir ayağında ise bilgi vardır. Ahlak seçme hareketinin kendisi ile
ilgilidir. Tanrı Âdem ve Havva’yı Aden’de bilgilendirmeseydi insanın sorumluluktan
bahsedemezdik (Yar.2:15).
14. Hristiyan Ahlakı 9

4.DAVRANIŞIN NEDENLERİ/ PSİKOLOJİ


Ahlak anlayışımız insan doğası anlayışımızla paralel gider: İnsan nedir? sorusuna cevap vermek bu açıdan ahlak
felsefesinin ayrılmaz bir parçasıdır.

Sosyoloji
Sosyoloji; standartlaşmış davranışları inceler: Göç, evlilik, el öpme v.s gibi toplumdaki her bireyde aynı şekilde
cereyan der.

Psikoloji
Davranışı esas ele alan pozitif bilim dalı psikolojidir. Davranışın altında yatan nedenlerini araştırır. İnsan doğası
hakkında başlıca üç temel yaklaşım vardır:

1. İnsan doğuştan iyiliğe eğilimlidir. Hümanist yaklaşım: İhtiyaçlar insan davranışlarını yönlendirir. Algılar insan
davranışlarının temelinde yer alır. Empati temel bir kavramdır.
2. İnsan doğuştan kötülüğe eğilimlidir. Psikanaliz: İnsan bilinç altı saiklerine göre hareket eder. İki güdü; Cinsellik
ve saldırganlık davranışları yönlendirir. İnsan anti sosyal bir varlıktır. Kültür sürekli insanın bu iki güdüsünü
evcilleştirme ile uğraşır. Davranışlar Aysberg’in üst kısmıdır ama davranışın kökleri aysbergin altında yer
almaktadır.
3. İnsan doğuştan nötrdür: insan doğuştan ne iyi ne de kötüdür. Çevre, insanın davranışını yönlendirir. Davranışçı
psikolog Watson” Bana yeni doğmuş çocuklar verin, onları istersem mühendis, istersem hırsız v.s yaparım.
Genel sav: Çevreyi değiştirirsem insanın davranışlarını da değiştiririm. Bu nedenle ahlakta eğitim önemlidir.

KOLBERG’İN HANS DİLEMMASI:

İnsanlar nasıl değerlendirme yapar? Davranışların gerekçeleri nedir? Ahlak gelişimini 3 düzey ve 6
evrede açıklıyor.

1- Ahlak Öncesi Düzey / “Ben önemliyim”.


a) Ceza ve itaat: Doğru ve yanlışı belirleyen ödül ve cezadır. Cezadan uzak tutan davranış doğrudur.
Ceza varsa kurallara itaat ederim yoksa kuralları ihmal edilir. Niyetler önemli değil.
b) Saf çıkarcılık ve araçsal ilişkiler: Bireysel çıkarlar ön plandadır.
2- Geleneksel Düzey / “Biz önemliyiz”
a) İyi çocuk eğilimi (Kişiler arası uyum): “Başkaları ne der? Doğru davranış başkalarını da mutlu eder.
Grubun çıkarı da önemlidir. Onaylanmak ve dışlanmamak önemlidir.
b) Kanun ve düzen eğilimi: Doğru yanlış davranışın ölçütü yasalardır. Yazılı ve sözlü kuralla geçerli. “Herkes
böyle yaparsa ne olur” anlayışı egemendir. Toplumun var olan düzeni korunmalıdır.
3- Gelenek Ötesi Düzey / “İnsanlık önemli”
a) Toplumsal Sözleşme Eğilimi: Kurallar değişebilir.
b) Evrensel ahlak eğilimi: İnsan yaşamı her şeyin üzerindedir. Eşitlik- Özgürlük- Adalet önemlidir. Ahlak
kurallarını özgürlük- eşitlik- adalet sağlayıp sağlamadığına göre değerlendirir. Ahlak kurallarının değiştiği
yerdir. Ahlak kuralları üzerinde düşünmeye ve eleştirme evresidir. Ölçüt: İnsan haklarıdır.

İnsanların ahlakı bulunduğu mantık seviyesini yansıtır. Ahlak gelişimi akıl gelişimi ile paralel gider. Zihin geliştikçe
ahlakta gelişir. Davranışın sonuçları değil, davranışa yol açan mantıksal akıl yürütmeleri değerlendirmeliyiz. Kişi o
davranışı gerçekleştirirken hangi ilkeden, saikten, motivasyondan hareket etmektedir.
14. Hristiyan Ahlakı 10

5. HRİSTİYAN AHLAKININ TEMELLERİ 1


5.1 HRİSTİYAN AHLAKI 3 ALAN İLE İLGİLİDİR: TANRI- BEN- KOMŞUM

Düzenli bir biçimde yol alan bir filo olduğumuzu varsayalım: Yolculuk, gemiler birbirleriyle çatışıp birbirlerinin yoluna
çıkmazlarsa ve her gemi denize dayanıklı ve makineleri çalışır durumda ise başarılı olabilir. Aslında, bu iki şeyden
birinin bir diğeri olmadan bir yararı yoktur. Eğer gemiler devamlı birbirlerine çarpıyorlarsa, denize dayanıklılıklarını
uzun süre koruyamayacaklardır. Diğer yandan eğer dümenleri bozuksa birbirlerine çarpmaları kaçınılmaz olacaktır. Ya
da dilerseniz, insanlığı bir müzik eseri çalan bir orkestraya benzetin. Sonucun iyi olması için iki şeye gereksinim vardır.
Her müzisyenin kişisel müzik aleti akort edilmiş olmalı ve bütün aletler diğerlerinin müziğiyle birleşmek üzere tam doğru
anda çalınmalıdırlar.
Fakat hesaba katmadığımız başka bir şey daha vardır. Filonun gitmek istediği yeri ya da orkestranın hangi parçayı
çalmaya çalıştığını henüz sormadık. Aletlerin hepsi akort edilmiş olabilirler ve tam istenilen anda çalınabilirler. Ama
orkestra dans müziği çalması gerekirken cenaze marşı çalarsa icraatları başarılı olmaz. Ve filo ne kadar iyi yol alırsa
alsın, New York'a varması gerekirken Kalküta'ya varırsa yolculuk başarısız olmuş demektir.
O zaman ahlak şu üç alanla ilgili demektir.
• Birincisi, bireyler arasında dürüstlük ve ahenkle. İnsanların birbirleriyle ilişkileri.
• İkincisi, her bireyin içindeki şeyleri toplayıp akort etmesi diyebileceğimiz şeyle. Her insanın kendi içindekiler.
• Üçüncüsü, insan yaşamının bir bütün olarak genel amacı ile yani "İnsan ne için yaratılmıştır?"” filonun nereye
gitmesi gerekir? sorusuyla. Yani insanla kendisini yaratan güç arasındaki ilişkiler olmak üzere ahlakın üç
yönünü de düşünmeliyiz.
Birincisi hakkında hepimiz görüş birliğine varabiliriz. İkincisiyle birlikte anlaşmazlıklar çıkar ve bu anlaşmazlıklar
üçüncüsü ile ciddileşirler. Üçüncüsü ele alındığında Mesih İnancı'yla diğer inançlar ve dinler arasındaki ahlak ve görüş
ayrılıkları ortaya çıkar (C:S: Lewis, s.7).
C.S. Lewis’e göre Hristiyan Ahlakında Üç Bileşen vardır:
1- KOMŞUM: Sosyal ilişkiler.
2- BEN: Başka insanlara zarar vermedikçe yaptığım şey yanlış olamaz, çünkü başka kimseye bir zararım do-
kunmuyor" anlayışı doğru değildir. Bedenin yaratıcısı Tanrı’dır (1Ko.3:18; 6:15, 19-20). Beden Rab içindir
(1Ko.6:12-14). Kendinize ait değilsiniz (6:19-20; 7:23). Kötülük insanın yüreğindedir (Mat.15:17-20).
3- TANRI: “Bütün yüreğinle Tanrı’yı sev”. Hristiyan dünya görüşü ahlaki davranışlarımıza yön verir.

Ahlakın üç birleşeni var: Tanrı- Ben- komşum. Ahlakı bu üç alanda düşünmeliyiz.

5.2. AHLAKIN KONULAR


• İnsan yaşamının değeri: kürtaj, doğum kontrolü, ötenazi, intihar v.s
• Evlilik ve aile: boşanma, bekarlık, evlilik öncesi cinsel ilişki v.s.
• Cinsellik: Eşcinsellik, pornografi, şehvet v.s.
• Yalan: Rüşvet, torpil, iki yüzlülük v.s.
• Para: Paranın doğru kullanımı, fakirlere karşı sorumluluklar v.s.
• İş ahlakı: İş dünyasında imanlıların davranışları, tembellik, işsizlik, işkoliklik, Şabat v.s.
• Devlet ve politika, savaş, idam v.s. Çevre ahlakı: Çevremize olan sorumluluklar.

5.3. AHLAK SÖZCÜĞÜNÜN KUTSAL YAZILAR’DA KULLANIMI:

Grekçe’de etik için birbirine benzeyen iki sözcük vardır. Bunlardan ilki ἔθος (ethos) ve birinin hep yaptığı şeyleri veya
düzenli alışkanlıklarını ifade eder. İsa Zeytin Dağı’na “her zamanki gibi” veya “hep yaptığı gibi” gitmişti3 (Luka
22:39). İkinci sözcük ήθος (ēthos) ise ahlak veya karakter gibi daha soyut bir anlamda kullanılabilir. Örneğin bu sözcük
1. Korintliler 15:334’te çoğul olarak kullanılır: “Aldanmayın, ‘Kötü arkadaşlıklar iyi huyu bozar.’” Burada karakter
veya ahlak için kullanılan sözcük ēthos (Patrick Nullens).

3
Gelenek: (Luk.1:9; 2:42; Yu.19:40, Elç.25:16). Töre (Elç.6:14; 15:1;16:21;21:21;26:3;28:17) .
4
Karakter , huy: 1Ko.15:33
14. Hristiyan Ahlakı 11

6.HRİSTİYAN AHLAKININ AMACI VE KAYNAĞI NEDİR?

6.1. HRİSTİYAN AHLAKININ AMACI: TANRI’YI YÜCELTMEK VE KOMŞUMU SEVMEKTİR.

Hristiyan ahlakı Tanrı’yı yücelten bir yaşam şeklidi. Mat.5:16; Rom:14:6-8; Ef.1:12,2:10, 1Ko.6:20,10:31, 2Ko.5:9,15,
Kol.1:10; 3: 17; 1Se.4:1,1Pe.2:12; Yer.13:11.

Tanrı’yı nasıl yüceltebiliriz? Iyi işlerimiz(Mat.5:16), Tanrı’nın buyruklarını yerine getirerek (Yu.14:21,1Yu.5:3,
1Ko.7:19), Benliğin denetimde olmayarak (Rom.8.8), Müjde’yi duyurarak (Elç.1:8): birbirimizi kabul ederek
(Rom.15:7), Birliği önceleyerek (Yu.17:22-23;1Ko.1:10,3), Cömert olarak ( 2Ko.9:13). Anne babalarınız sözünü
dinleyerek (Kol.3:18), Çok meyve vermekle (Yu.15:8).

6.2. HRİSTİYAN AHLAKININ KAYNAĞI: KUTSAL YAZILAR’DIR.


Ahlak hem genel5 , hem de özel vahiyde bildirilmiştir.
Hristiyan ahlakının kaynağı özel vahiydir 6. Ahlakımızın temeli Tanrı’ya bağımlılıktır. Ahlak konusunda son kararı veren
en yüksek yetki Kutsal Yazılar bu bağlımlılığı artırmayı hedefler. Ahlaki ölçütlerimizi Kutsal Yazılar belirler.

Ahlaki bir karar verilirken yapılması gereken temel ilke: Kutsal Yazılar’ın o konudaki öğretişini araştırmaktır.

6.2.1. Kutsal Yazilarin Yorumlanmasi Zorluklarla Karşılaşırız:

Yorumda zorluklarla karşılaşabiliriz. Yorumlama konusunda iki aşırı uç noktadan uzak durmalıyız.
A-Kutsal Kitap’izm: Kutsal Kitap metnine aşırı derecede bire bir yaklaşır. Lev.18:22.
İki sorunu vardır:
• Kutsal Kitap’izm zorunlu olarak seçicidir (Lev.19:19, Mat.5:29;19:12)
• Sessiz kaldığında ne olmalı, sorusuna cevap veremez. Org kullanalım mı? Tüp bebek, genetic
mühendisliği, eş cinsel haklar, şans oyunları, kürtaj, gebelik, sigara kullanmak, doğum
kontrol hapları, organ nakli, borsa ve hisse senetleri, demokratik ülke yönetimleri gibi daha
birçok konu Kutsal Kitap'ın içinde açık bir biçimde yer almaz.

B-Kültürel Uçurum: “Kutsal Kitap yazarlarının bize kendilerininkinden çok farklı dünyamız için yararlı herhangi bir
bilgi vermelerini bekleyemeyiz” diyorlar.
Bu görüş Kutsal Kitap’ı yeterince ciddiye almaz. Kutsal Kitap’ın bize Tanrı’nın vahyi olarak geldiğini fark etmez.

Genel Prensipler bul: Bu iki aşırı uç nokta yerine ahlakı ölçütler elde edebileceğimiz genel prensipler bulmalıyız. Kutsal
Kitap'ın ortaya koyduğu genel prensipler ahlaki kararlar için rehberlik eder. Kürtaj kararı “İnsan yaşamının değeri”
prensibine götürülebilir mi? Uyuşturu bağımlılığını hangi genel prensibe götürebiliriz? Yeni ev yaparken dama korkuluk
yapacaksın (Yas.22:8) buyruğunu hangi gelen prensibe götürebiliriz?

6.2.2.Kutsal Yazılarda Çatışan Ahlaki Yükümlülük Olduğunda Ne Olacak?


Yüksek bir ilke ve düşük ilke çatışabilir: Müjde mi, yetkililerin sözü mü (Elç.5:27-29). Fahişe Rahav İsrail casuslarını
kabul ettikten sonra gerçeği söylemek ve hayat kurtarmak seçimi arasında kalmıştı (Yeş. 2). İbrani ebeler, yaşam
kurtarmak için yalan söyledi (Çık.1:17). Tanrı’nın yalanı aklamadığını biliyoruz (Yeş.7: Akan’ın yalanı, Elç. 5:1-11).
Karşılaştığımız ahlak ikilemleri için kolay ve net yanıtlar yoktur.
Bazı düşünürler, ahlaki yükümlülükler çatıştığında yüksek bir ilkenin (insan hayatı) düşük bir ilkeden (yalan söylemek)
üstün olduğunu ve sonuç olarak da ahlak değerleri hiyerarşisi olduğunu savunur.
İbrani ebeler ve Fahişe Rahav’ın durumunda “yalan söylemek” nedir? sorusunu sormalıyız.

• Ahlakı eylemlerin nihai amacı Tanrı’yı yüceltmektir.


• Ahlak konusunda son kararı veren en yüksek yetki Kutsal Yazılar’ın öğrettikleridir. Kutsal Yazılar ahlaki
ölçütleri belirler. Ahlaki bir karar verilirken yapılması gereken temel ilke: Kutsal Yazılar’ın o konudaki
öğretişini araştırmaktır.

5 Genel Vahiy: Tanrı, yaratılışta ve vicdanlarda açıklanan temel ahlaki ilkeleri çiğnedikleri için uluslardan hesap sorar. Tufan ile
Tanrı o nesli yargıladı (Yar. 6), Sodom ve Gomora'yı da yargıladı (Yar. 18). Amos, bir putperest ulusun öteki putperest ulusa karşı
yaptığı savaş katliamlarını kınadı (Amo. 2:1). Yunus, putperest bir kent olan Ninova'ya karşı Tanrı'nın yargısını bildirmek üzere
gönderildi (Yunus). Ellerinde Tanrı'nın yazılı vahyinin olmaması rağmen Tanrı onları yargıladı. (Rom. 1:18-32; 2:14, 15).
6 Kutsal Yazılar Özel Vahiy’dir: 1- Kutsal Yazılar 2- İsa’nın söylemleri yapıp etmeleri 3- Kutsal Ruh
14. Hristiyan Ahlakı 12

7. HRİSTİYAN AHLAKININ TEMELİ TANRI’NIN KUTSAL KARAKTERİDİR.

Tanrı’nın Kutsal karakteri Hristiyan ahlakının temelidir. (Lev. 10:3, 10; 11:43-45; Mat.5:48; 2Ko.6:14; Yeş 6:3).
Tanrı’yı yücelten bir yaşam Tanrı’nın kutsallığına saygı duyar. (Lev: 19:2). Kutsal bir yaşam tüm uluslara tanıklıktır.

Kutsal olma buyruğu lütuf öncülü üzerine yerleştirilmiştir. İsrail’in tecrübesindeki biçimlendirici olay,
Rab’bin onları Mısır’da kölelikten kurtarmasıydı (Lev.11:45; 19:36; 22:33; 23:43; 25:38,42)7.

“AYRI /FARKLI” olmak!


Kutsallık: Bir kişinin ya da nesnenin Tanrı’nın hizmetine adanmış olduğunu gösteren bir statüdür 8.
Benim için Kutsal olacaksınız. Çünkü ben RAB kutsalım. Bana ait olmanız için sizi öbür halklardan
ayrı tuttum (Lev.20:24,26).
RAB Musa’ya şöyle dedi: “İsrail halkına de ki, ‘Tanrınız RAB benim. Mısır’da bir süre
yaşadınız; onların törelerine göre yaşamayacaksınız. Sizleri Kenan ülkesine götürüyorum. Onlar
gibi de yaşamayacaksınız. Onların kurallarına uymayacaksınız. Benim kurallarımı yerine
getirecek, ilkelerime göre yaşayacaksınız. Tanrınız RAB benim. Kurallarıma, ilkelerime sarılın. Çünkü onları
yerine getiren onlar sayesinde yaşayacaktır. RAB benim (Lev.18:1).

Tanrı’nın Halkı “Ayrı” Olmalıdır.

Kutsal Kitap, Tanrı’nın tarihsel amacını açıklar: kendisine bir halkı çağırmak, halkının “Kutsal” bir halk olması,
dünyadan O’na ait olmak ve itaat etmek üzere ayrılması. Halkın görevi kimliğine sadık yaşamaktır, bu dünyada
bakışında ve davranışlarında “Kutsal” ya da “farklı” olmasıdır 9. Kutsallık özünde ayrılıktır.

İsrail Halkı “Farklı Olmayı” Başaramadılar.


Tanrı’nın halkı farklı ve ayrı olmalıdır (Lev. 18:1-4; 24-28; 20:22-25). Ama diğer uluslar gibi olmak istediler, kral
istediler ve onların törelerine uydular (1Sa. 8:5, 19,20, Mez.106:35). Putperestler gibi olmak istediler (Hez. 5:5-7; 20:32),
Tanrı onlara kim olduğunu hatırlatmak için peygamberler gönderdi (Yer.10:1,2;), ama dinlemediler ve sürgüne gittiler10.

Yeni Antlaşma Da Halkı “Farklı” Olmaya Çağırır.


“Sizi çağıran Tanrı Kutsal olduğu gibi siz de her davranışınızda kutsal olun. Nitekim şöyle yazılmıştır: Kutsal olun
çünkü ben Kutsalım” (1Pe. 1:16) Ayrıca 1Selanikliler.4:3-7 ayetine bakalım! (İbr.12:14).
“Artık öteki uluslar gibi boş düşüncelerle yaşamayın (Ef. 4:17- 24).

Dağdaki Vaazın Amacı: Siz Onlara Benzemeyin!

İsa gerçek izleyicilerinin, Tanrı’nın egemenliğinin vatandaşlarının başkalarından tamamen farklı olması gerektiğini
vurguladı. Hristiyanlar, yaşamı etrafındaki insanlardan değil, ‘O’ndan öğrenerek yaşayacaklardı, böylece göklerdeki
Babaları’nın çocukları olduklarını kanıtlayacaklardı. Bana göre Dağdaki Vaaz’ın anahtar metni 6:8’dir: “Siz onlara
benzemeyin!” bu hemen Tanrı’nın eski günlerde İsrail’e sözünü hatırlatır “Onlar gibi yaşamayacaksınız.” (Stott, s.10).

Putperestler sadece birbirini sever, Hristiyanlar düşmanlarını (5:44-47), putperestler belli bir kalıbı izleyerek dua eder,
“boş sözler tekrarlayıp dururlar”, ancak Hristiyanlar gökteki Babaları’na çocuklarının alçakgönüllü düşünceleri içerisinde
dua etmelidirler (Mat.6:7- 13), putperestler kendi maddi ihtiyaçların odaklanır, ancak Hristiyanlar önce Tanrı’nın
egemenliğini ve doğruluğunu aramalıdır (Mat.6:32;33).

İsa başka zamanlarda ise öğrencilerini uluslarla değil Yahudiler’le başka bir deyişle putperestlerle değil, dindar kişilerle,
özellikle “din bilginleri ve Ferisiler”le karşılaştırır. İsa kesinlikle Hristiyan ahlakını din bilginlerinin etik safsatalarının
(5:21- 48) karşısına, Hristiyan bağlılığını ise Ferisiler’in ikiyüzlü dindarlığını karşısına (6:1- 18) yerleştirmektedir.
Böylece İsa’nın izleyicileri farklı olmalıdır. Hem İsa’yı sadece sözde izleyen kiliseden hem de seküler dünyadan hem
dindar hem de dinsiz olandan farklı. Burada bir Hristiyan değerler sistemi, etik standarttı, dini bağlılığı, para tutumu,
tutkusu, yaşam tarzı ve ilişkiler ağı bulunur- bunların tümü Hristiyan olmayan dünyadaki karşılıklarından tamamen
farklıdır. Bu gerçekten insan bir yaşamdır, ancak ilahi egemenliğin altında yaşanır. (Stott, s. 13).

Kutsallık her şeyin ötesinde kişinin Tanrı’ya ve komşusuna olan sevgisiyle ölçülür (Lev.19:18)11. (Luk: 10:27-28)

7
Derek Tıdball, s. 33.
8 Derek Tıdball, s.98: Kutsallık, Haberci.
9 John Stott, s. 12. Dağdaki vaazın Mesajı, Haberci Yayınları.
10 John Stott, s. 12. Dağdaki vaazın Mesajı, Haberci Yayınları.
11Derek Tıdball, s.98: Kutsallık, Haberci.
14. Hristiyan Ahlakı 13

8. ON EMİR, HRİSTİYAN AHLAKININ TEMELİNDE YER ALIR.

Hristiyan ahlakının kalbinde yer alan bu buyruklar Tanrı’nın karakterini ve Tanrı’nın kendi halkından beklentisini
yansıtır. Ahlaki yasaların genel çerçevesini çizer. Yalnızca İsrail halkı için değil bütün insanlık için belirlenecek
yasalardır (Rom.2:15). Doğru ve yanlış arasındaki farkları belirleyen ahlaki kodlar gibi çalışır.
8.1. İlk Dört Buyruk Tanrı ile Olan İlişkimizi Düzenler.
Tanrı’yla ilişkilerimiz ahlaki yaşamımızın temelinde yer alır.
• 1."Benden başka tanrın olmayacak.": Tanrı’ya olan görevlerimiz bütün görevlerden önce gelir.
• 2. "Kendine ….. herhangi bir canlıya benzer put yapmayacaksın ". Uluslar gibi
değil.
• 3."Tanrın RAB'bin adını boş yere ağzına almayacaksın." Bu isim çok ciddidir.
• 4."Şabat Günü'nü kutsal sayarak anımsa." Dinlenerek de Tanrı'yı yüceltebiliriz.

8.2. Son Altı Buyruk Komşumla İlişkimi Düzenler. Tanrı'yı sevmek, insanları sevmektir
(Mat.7:22; Rom.13:8, IYu.4:20).
• 5."Annene babana saygı göster."
Tanrı’nın toplumu inşa etmek için kullandığı yapı taşıdır (Çık.21:15; Yas.21:28). Vaat içeren tek buyruktur
(Çık.20:12).
• 6. "Adam öldürmeyeceksin."
Tanrı'nın gözünde yaşam çok değerlidir. Birisini öldürmek Tanrı'nın kendi benzeyişini yok etmek anlamına
gelir. Boğaya sahip çıkmalıdır (Çık.21:28); Hatta öfkelenmemeliyiz (Mat. 5:22).
• 7. "Zina etmeyeceksin."
Evlilik Tanrı’nın önünde kutsal bir antlaşmadır. Yüreklerdeki şehvet bile zinadır dedi İsa (Mat. 28).
• 8. "Çalmayacaksın."
Başkalarının mallarına el uzatmamalıyız. Yahuda’nın hırsızlığı (Yu.12:1-5). Önemli olan canı yitirmemek
(Luk.9:25).
• 9. "Komşuna karşı yalan yere tanıklık etmeyeceksin."
Doğruluktan ayrıldığımız her zaman Tanrı'nın karakterinden uzaklaşırız. İsa gerçektir, Şeytan ise baştan yeri
yalancıdır.
• 10. "...hiçbir şeyine göz dikmeyeceksin."
Bu en içteki düşüncelerimizi etkileyen bir oluşumdur. Yahuda’nın açgözlülüğü onu hırsızlığa sürekledi.
(Mat.23:25).

8.3. On Emir ve Kutsal Yasa Bugün İçin Geçerli Midir?


• Bu yasaların sadece bazılarının günümüzde anlamlı ve önemli olduğunu varsaymak yerine bu yasaları orijinal
toplumsal bağlamlarında incelemeli ve artlarında yatan ahlaki ilkeleri anlamaya çalışmalıyız. Yasaların
içerisindeki saklı ilkeler keşfedilmelidir12.

On Emri ve Kutsal Yasa’yı Yeni Antlaşma merceğinden yorumladığımızı unutmayalım.

12
Derek Tıdball, s.29: Levililer’in Mesajı, Haberci
14. Hristiyan Ahlakı 14

9. HRİSTİYAN AHLAKI’NIN AMACI MESİH’İN BENZERSİZLİĞİNE DÖNÜŞMEKTİR


Mesih’e benzer olmak üzere değiştiriliyoruz (2Ko.3:18, Rom.8:29). Mesih’teki düşünce bizde olmalı (Flp.2:5-9).
…Mesih, izinden gidesiniz diye uğrunuza acı çekerek size örnek oldu (1Pe.2:22-23). Pavlus Mesih’i örnek aldı (1Ko.11:1
Mesih bile kendini hoşnut etmeye çalışmadı (Rom.15:2-6). Mesih İsa, ahlak konusunda Tanrı’nın iradesini bize en iyi
şekilde açıklar. Kurtarıcımız Mesih İsa ne yaptıysa aynısını yapmamız, olaylar karşısında nasıl tavır aldıysa aynısını
bizim de almamız gerekir.

9.1.İsa Nasıl Bir Karaktere Sahipti? İsa Kendi Karakterini Nasıl Tanımladı?

Yumuşak huylu ve alçakgönüllü (Mat: 11:29; Yu.13), seven (1Yu.3:16), açıksözlü (Mat.10:32; 14:31; 16:23;),
merhametli (Mat.9:14) itaatkâr (Yu.14:31;15:10), fedakâr (Mat: 20:28; Yu.10:11), bağışlayan (Luk.23:35), adil
(Mat.12:18), cesur; hizmetkar (Mat.20: 28; 23:11), Kutsal Ruh’la dolu (Luk.4:1), Tanrı’nın isteğini yapan (Yu.5:30),
Babasını onurlandıran (Yu.8:48), cömert (Mat20:6). Ayrıca İsa çocuklar gibi alçakgönüllü olmamızı istedi 13(18:4).

Eğer tek ihtiyacımız olan şey iyi bir örnek ise, birçoklarının (İsa da dahil olmak üzere) işaret ettiği kadar kötü bir
halde değiliz demektir (N.T. Wright). Sorun daha derinlerdedir: yüreklerin değişmesi gerekir ve bu sorunun
çözümü; İsa’nın yaşamı, ölümü, dirilişi, yüceltilmesi ve vaat edilen Kutsal Ruh’u Baba’dan alıp takipçilerine
vermesinde yatar.

İSA’NIN AHLAK KONUSUNDAKİ ÖĞRETİŞLERİ

9.2. Hristiyan Ahlakının gücü uygulamadan gelir. Hristiyanlar “tutarlı” olmalıdır.


Yerine getir ve öğret (Mat.5:19). Din adamlarının söylediklerini yapın ama yaptıklarını yapmayın 2.
(Mat:23: 3). Sadece “Söyle ve Yap” (Luk.6:46), “uygula ve öğret” (Ez.9:10). Yeni
Antlaşma
9.3.Altın kural: Giriş1
İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın. Çünkü Kutsal Yasa’nın
ve peygamberlerin söylediği budur” (Mat.7:12).
Kendimi karşımdaki kişinin yerine koymalı ve “bu durumda bana nasıl davranılmasını isterdim? diye sormalıyız”.…
Bu yüzlerce zor konuyu çözüme kavuşturur14. Empati duygusu. Uygulama alanı çok geniş bir ilkedir. Bu kural
davranışlarımızı dönüştürme potansiyeline sahiptir.
Kendimizi hassasiyetle bir başkasının yerine koyduğumuzda ve sadece kendimiz için dileyeceğimiz şeyleri onun
için dilediğimizde ona karşı hiçbir zaman kaba ve cimri olmaz, bunun yerine cömert oluruz. Hiçbir zaman katı ve
sert olmaz, bunun yerine anlayışı oluruz. Ve hiçbir zaman acımasız olmaz, bunun yerine nazik oluruz15.

9.4. Dağdaki vaaz Hristiyan ahlakının özünü oluşturur.


İsa 8 karakter özelliğinden bahsediyor: Ruhta yoksul, yaslı, yumuşak huylu, doğruluğa acıyıp susayan, merhametli,
yüreği temiz olan, barışı sağlayan ve doğruluk uğruna zulüm gören.
• Vaaz, motivasyonlarla ve yüreğin gizli düşünceleri ile ilgilenir. İçsel bir doğruluk talep eder.
• Sadece birey değil topluluk odaklıdır ve hem topluluk içi hem de topluluk dışı ilişkiler büyük önem taşır.
• Günümüz kültürü mü yoksa Hristiyan kültürü mü? (Mat.5:45; 6:8).
9.5.Kötüye karşı direnmeyin (Mat.5:38)! (Rom.12:20) (1Ko.5: 8: İçtenliğin ve dürüstlüğün mayası):
• Mesih’in adaletsizliği, sahtekarlığı ya da kötülüğü teşvik eden, kötülüğü cesaretlendiren bir öğretiş
vermesi mümkün değildir. Zaten kötülüğe karşı durmak bir insanlık görevidir.
• İsa: “İntikamcı duygularla haraket etme”. “Kötülüğe iyilikle karşılık vermenin yollarını ara” diyor.
• Bireysel ilişkileri öncelemiş olabilir! Kişisel ilişkilerimiz adalet değil sevgi temelli olmalıdır. Merhamet
yargıya (adalete) galip gelsin.

9.6.Dağdaki vaaz uygulanabilir mi? İsa “boyunduruğum kolay taşınır” dedi (Mat.11:30) ve Yuhanna “Tanrı’nın
buyrukları ağır değildir” dedi(1Yu.5:3)

13
Wright, N. T. After You Believe: Why Christian Character Matters. New York: HarperOne, 2010. s 107.
14
John Stott, s.244.
15
John Stott, s. 245.
14. Hristiyan Ahlakı 15

10. KUTSAL RUH VE YENİDEN DOĞUŞ


Bazıları “Ben dağdaki Vaaza” göre yaşarım” derler. Bu kişiler kendilerine aşırı güven duyuyorlar. Ne hemen elde
edilebilir ne de hemen elde edilmesi imkansızdır. Bunları hiç kimsenin erişemeyeceği bir yerde görmek Mesih’in
Vaazı’nın amacının göz ardı etmek anlamına gelir; bunların herkesin erişebileceği bir yerde olduğunu düşünmek ise
insanın günah gerçeğini göz ardı etmektir. Evet erişebilir oldukları doğrudur, ancak bunu sadece İsa’nın Nikodim’e
söylediği gibi Tanrı’nın Egemenliğine girmiş, “yeniden doğuşa” kavuşmuş kişiler erişebilir. Çünkü Dağdaki
Vaaz’da İsa’nın tarif ettiği doğruluk içsel bir doğruluktur. Asıl önemli olan bir kişinin yüreğinde ne düşündüğü ve
yüreğini nereye bağladığıdır (Mat.5:28; 6:21). Ve sorun burada yatar. Çünkü insan doğasında “kötüdür” (Mat.7:11).
Tıpkı meyveyi belirleyen ağaç olduğu gibi kötü şeyler insanın yüreğinden çıkar ve ağız yürekte olanı söyler (Mar.
7:21-23). Ağacı iyi yap o zaman meyvesi de iyi olur (Mat.7:16-20; 12:33-37). Yeni bir doğuş kesinlikle gereklidir.
İsa bu Vaaz’ı zaten öğrencisi olan, yani Tanrı’nın egemenliğinin vatandaşı ve Tanrı’nın ailesinin çocukları olan
kişilere verdi (Mat. 5:16; 48; 6:9,32, 33; 7:11). Belirlediği yüksek standartlar sadece bu kişiler için uygundur16.

Kutsal Ruh yeni yaşam yaratır (Yu.6:63-65).

Yeniden Doğuş: Yeniden doğuş, Tanrı’nın bizlere yeni bir ruhsal yaşam kazandırmaya yönelik gizli eylemidir.17
(Yu.1:13,3:3-8; 2Ko.5:17, Gal.6:15, Yak.1:18; 1Pe.1:3,23,1Yu.3:9) Yeni bir ruhsal yaşama kavuşuyoruz.
Koyun yüreğine sahip bir domuz.
Yu: 3:3-8; Nikodim ruhsal yaşamla bedensel yaşamı karıştırıyor. (Yu: 6:63).
Efes: 2:1-10. Bakalım
Ruhla başladıktan sonra Yasaya ile mi devam etmek istiyorsunuz (Gal.3:2). Kendi çabalarımızla kusursuz olmaya
çalışmamalıyız.
Kutsal Ruh aracılığıyla dönüştürülüyoruz. Kutsal Ruh görevlerinden biri Tanrı’nın sevgisini yüreklerimize dökmektir
(Rom.5:5). İnanlının yüreğine dökülmüş olan Tanrı sevgisi, Hıristiyan davranışlarını motive eden güçtür.

Ruhun Ürünleri:
Benliğin18 işleri bellidir. Bunlar fuhuş, pislik, sefahat, putperestlik, büyücülük, düşmanlık, çekişme, kıskançlık, öfke,
bencil tutkular, ayrılıklar, bölünmeler, çekememezlik, sarhoşluk, çılgın eğlenceler ve benzeri şeylerdir. Sizi daha önce
uyardığım gibi yine uyarıyorum, böyle davrananlar Tanrı Egemenliği’ni miras alamayacaklar.

Ruh’un ürünüyse sevgi, sevinç, esenlik, sabır, şefkat, iyilik, bağlılık, yumuşak huyluluk ve
özdenetimdir. Ruh sayesinde yaşıyorsak, Ruh’un izinde yürüyelim.
16.a
Kutsal Ruh’un yönetiminde yaşayın. O zaman benliğin tutkularını asla yerine getirmezsiniz. Çünkü Elçileri
benlik Ruh’a, Ruh da benliğe aykırı olanı arzular. (Gal.5:13). Bedenin kötü işlerini Ruh’la İşleri
öldürseniz yaşayacaksınız (Rom.8:13).

Kutsal Ruhun yönetiminde yaşamak nasıl mümkün olabilir?


1- Boş yere övünen, birbirine meydan okuyan, birbirini kıskanan kişiler olmayalım." (Gal.5:16).
2- Ahlaksızlıktan kaçınmak (1Se.4:3).
3- Tanrı’nın Ruhu’nu kederlendirmeyerek (Ef.4:31). İlişkiler önemlidir.
4- Tanrı’nın sözünü dinleyelim (Yu.14:15).
5- Tanrı’nın Ruhu’nu söndürmeyerek (1 Se.5: 19). Kilise öğretişlerini hafife almayalım.
6- Birbirimize bağımlı olarak yaşayalım (Ef.5:18; 21). Diğer imanlılar beraberlik (İbr.10:24-25). Hristiyanlar
Mesih’in bedeni olarak bir topluluk hayatına çağırılırlar. İmanlılarla paydaşlık kurmak önemlidir. Ruhla dolu
olun (Ef. 5:18):
7- Dua (Ef.6:18; Flp.4:6).

16
John Stott, s. 25.
17
Wayne Grudem, s. 323.Hristiyan İlahiyatı, Yeni Yaşam Yayınları.
18
Benlik : Günaha eğilimli düşmüş doğamızdır.
14. Hristiyan Ahlakı 16

11.2. AKLANMA VE KUTSALLAŞMA


14.a
Romalılar
KUTSALLAŞMA: İnsanın günahtan giderek daha çok özgür kılınması ve gerçek yaşamda Mesih’e Tanrı’nın
benzer olması19 (2Ko.3:18). Tanrı korkusuyla kutsallıkta yetkinleşelim (2Ko.7:1). Kutsal olmaya Mesajı
gayret edin (İbr.12:14), Ahlaksızlıktan kaçının (1Se.4:3-8).

AKLANMA KUTSALLAŞMA
Rom.3:21-23; Gal. 2:16; 1Ko. 6:11; İbr 12:14; Ef. 5:25-26.Rom.6:22
• Yasal konumdur; Rab İsa’da doğru sayıldık • İçsel bir durumdur, doğru duruma getirmektir.
• Sadece tek bir kez gerçekleşir. Anlık bir olay. • Yaşam boyu devam edecektir. Süreç.
• İman ile tümüyle Tanrı’nın etkinliğidir.??? • Tanrı’yla işbilirliği yaparız.
• Bu yaşamda mükemmeldir • Bu yaşamda mükemmel değildir.

Aklandık o zaman lütuf çoğalsın diye günah işlemeye devam mı edelim? (Rom.6:1,15) Pavlus’un işler olmaksızın iman
aracılığıyla lütufla aklanma müjdesi, imanlının “iyi işlerini” yararsız ve anlamsız mı kılıyor? Eğer lütuf ile aklandıysak
“ahlak yasalarına karşı gelebiliriz” miyiz? Lütuf, ahlak sorumluluğunu zayıflatıp, günah işlemenin değerini mi artırırıyor?
KUTSALLAŞMA SÜRECİNDE İMANLININ SORUMLULUĞU VAZGEÇİLMEZDİR!
Yeniden doğmuş Hıristiyanlar hâlâ günah içinde yaşayabilir mi? Pavlus “Hayır” diyor Günah karşısında ölmüş olan bizler
artık nasıl günah içinde yaşayamayız (Rom.6:2; Gal.2:17).
“Günahtan özgür kılındık” (Rom.6:18) “günaha karşı ölü ve Tanrı’ya karşı diri olduk” (6:11) “Günah bizde egemenlik
sürmeyecek (Rom.6:11), günahın kölesi değiliz (6:17).
Fakat, yine de günah yaşamlarımızda kalıyor ve günaha teslim olmamalıyız (Rom.6:12-13), günahın ölümlü
bedenlerimizde “egemenlik sürmesine” izin vermemeli (Rom.12), “bedenin kötü arzularına" itaat etmemeli (Rom.6:12),
bedenin üyelerini haksızlığa araç olarak “günaha sunmamalı" (Rom.6:13), "karanlığın işlerini üzerinden atmalı"
"benliğin tutkularına uymamalı" (Rom. 13:12, 14), kendimizi Tanrı’ya sunmalı, (Rom.6:13), bedenimizin üyelerini kutsal
olmak üzere doğruluğa köle olarak sunmalıyız. (Rom.6:19).
Hristiyan her türlü ayartıya karşılık vermelidir çünkü günahlı doğamız etkin biçimde ölmemiştir20. Hareketsiz ve sakin
bir biçimde ölü olmak yerine, günahlı doğamız öylesine canlı ve aktiftir ki, günah onun arzularına itaat etmemiz için ısrar
eder.
Bu yüzden Pavlus, “Bilinçli ve kararlı bir adanmışlık" öneriyor.

Kutsal Ruh, bu arzulara boyun eğmememiz, onları kontrol etmemiz için bize verilmiştir. Bize söylenen, günahlı doğamızı
ve eylemlerini "Bedenin kötü işlerini ruhla öldürmeliyiz. Ruh ile öldürmemizdir" (8:13). Hıristiyan yaşamının esasen
Ruh'ta yaşamdır21. Kutsal Ruh olmaksızın gerçek Hıristiyan öğrenciliği düşünülemez, hatta imkânsızdır. Hristiyan
ahlakında Kutsal Ruh rolü asla göz ardı edilemez.22

İman ettiğimiz halde yüreklerimizde hala günahın izleri vardır (Rom.6:12-13). Bu nedenle kutsallaşma süreci
(Mesih benzerliğine dönüşme) hiçbir zaman tamamlanmayacaktır (Wayne Grudem).

19
Wayne Grudem.s.345. Hristiyan İlahiyatı. Yeni Yaşam Yayınlar.
20
John Stott, s. Romalılar’a Mektubun Mesajı”.
21
Bu sayfanın büyük bir bölümü John Stott’un “Romalılar Mektubuna Giriş” kitabından alınmıştır.
22
Wayne Grudem.s.349. Hristiyan İlahiyatı. Yeni Yaşam Yayınlar.
14. Hristiyan Ahlakı 17

12. HRİSTİYAN ERDEMLERİ

Tanrı'nın sadece bir kurallar dizisini yerine getiren insanlar istediğini düşünebiliriz; hâlbuki Tanrı, belirli nitelikteki
insanlar arzulamaktadır23. Gerçek bir Hristiyan hayatı karakterin devamlı dönüşümüyle ilgilidir. Tanrı’nın
düşüncelerimizi değiştirerek bizi yeni insanlara dönüştürmesine izin veririz (Rom.12:1-2).
“Gerçek Mutluluk” (Ne Mutlu!) ayetleri hem erdemi öğrenenler için kılavuz hem de erdemli Hristiyanların zaman
zaman başvurabilecekleri bir kontrol listesidir24
Erdem: Zamanla elde edilen karakter özelliğidir. C.S. Lewis’e göre 2 tür erdem vardır:
Temel erdemler: Sağduyu, ölçülü olma, adalet ve metanet’tirler. "Temel" erdemler bütün uygar insanlar tarafından kabul
edilir;
Sağduyu: Sağduyu, doğruyla yanlışı birbirinden ayırıp yargılama gücü, yaptığınız şey üzerinde düşünüp yaptıklarınızın
sonucunda ne olacağını düşünme zahmetine katlanma anlamına gelir. Tanrı bizim aklımızı kullanmamız ister
(1Ko.14:20). Yılanlar kadar akıllı olmalıyız. (Mat.10:16).
Ölçülük: Ölçülülük sadece içki için değil, bütün zevkler içindir ve zevklerden uzak durmak değil, onlarlardan belirki bir
yere kadar zevk alıp daha ileri gitmemektir (1Ti.2:9; 3:2).
Adalet: Dürüstlük, karşılıklı fedakârlık, doğru sözlü olmak, sözünü tutmak, yaşamdaki bütün bu tür şeyleri içerir.
Adil ya da ölçülü davranışta bulunmakla, adil ya da ölçülü bir insan olmak arasında bir fark vardır. Nedir bu fark?
Erdemler, belirli bazı davranışlar değil zamanla elde edilen karakter özelliğidir. “Yapmak” değil “olmak” üzerine
odaklanıyoruz. İçsel bir niteliktir.
Teolojik erdemler: Umut, sevgi ve iman. “Teolojik" erdemler genel olarak sadece Mesih İnanlıları'nın bildikleridir.
Umut: Öbür dünya için sürekli bir bekleyiş içinde olmaktır. Kafamızın cennetle meşgul olmasıdır.
Sevgi: Sevgi duyguların değil iradenin durumudur. Özünde “vermeyi” içerir. Anneler en güzel örnektir.
İman: İyi ve kötünün anlamlandırılması imanın bir sonucudur. Yaşamdaki her şeyi değerlendirir.

Alçakgönüllük25 İsa’nın en temel karekteristik özelliğidir. “Ben yumuşak huylu ve alçakgönüllüyüm” (Mat.11:29). İsa,
Tanrı’ya eşitliği bir hak saymadı (Flp.2:5). Alçakgönüllü bir kraldı (Mat.21:5), Öğrencilerinin ayaklarını yıkadı
(Yu.13:1), kilisenin birliğinde önemlidir (Ef. 4:1), diğerlerini kendimizden üstün saymayı sağlıyor (Flp.2:3),
başkalarının yararını da gözetir (Flp.2:3), İnsanlara tepeden bakmamızı engeller (Luk.18:9), yükümüzü paylaşmaların
izin vermektir (Gal.6:2), Tanrı kibirlilere karşıdır ama alçakgönüllülere lütfeder (1Pe.5:5).

“Kim bu çocuk gibi alçakgönüllü olursa, Göklerin Egemenliği’nde en büyük odur” (Mat.18:4). İsa bize küçük çocuk-
lar gibi olmamızı söylediğinde, çocukların her özelliğini kopya etmemiz gerektiğini kastetmemişti.
Ahav nasıl bir kraldı: AHAV: 1Kr.16:30-33; 21:27-29

GURUR: Kendini beğenmişliktir. Mesih İnanlı öğretmenlere göre en esas ve en büyük kötülük gururdur. İffetsizlik,
öfke, açgözlülük, sarhoşluk ve bunlara benzer diğer şeyler, gururla karşılaştırıldığında bir hiç kalır. Şeytan gurur
yüzünden şeytan olmuştur; gurur bütün kötülüklerin anasıdır ve aklın Tanrı’ya tamamıyla karşıt bir durumda olmasıdır.
Gurur temelde rakabetçidir diğerlerinden “daha fazla” sahip olmak duygusu hakimdir. Bizi gururlu yapan
“karşılaştırma” ve diğerlerinden “üstün” olmanın verdiği bir zevk vardır. Yarışmacıdır. … Gururun en çok zevk aldığı
şey “güçtür”. Gurur “düşmanlıktır”. …Birisi alçakgönüllü olmak istiyorsa, ilk adım gururlu olduğunun farkına
varmasıdır26. (Gal.5:26: Gurur, meydan okumayın).
BAĞIŞLAMA: Düşmanlarımızı bağışlamak gibi korkunç bir görevle karşı karşıya kalırız 27. (Mat: 6:12; 18:21-35).
Bağışlamak neden zordur? Yunus örneğidir. Yunus adalet istiyor ama merhamet adalatten daha üstündür.
1- Derin, kişisel ve haksız bir acı çekeriz
2- İnsanlardan nefret etme aşamasına geliriz.
3- Kendimizi tedavi etmek için bir araya geliriz
4- Bağışlama aşamasına geçeriz.

Bize derinden acı veren ve suçun cezasının çekmeyen birisine bağışlamak “adil” değildir. Bu anlamda bağışlamak
adaleti değil lütfu temel alır.

23
C.S.Lewis.s.24.
24
Wright, N. T. After You Believe: Why Christian Character Matters. New York: HarperOne, 2010. s 126
25
A. gönüllü: Kendi değerini olduğundan aşağı gösteren, başkalarını küçük görmeyen, büyüklenmeyen (kimse) (TDK).
26
C.S. Lewis.” En Büyük günah: Gurur”.
27
C.S. Lewis, s.19. Ahlak. Müjde Yayıncılık.
14. Hristiyan Ahlakı 18

13. KOMŞUMU SEVMEK


14. Hristiyan Ahlakı 19

14. KOMŞUMU SEVMEK


Sevgi, Hristiyan Özgürlüğünü Sınırlar (Romalılar 14.Bölüm).
14. Hristiyan Ahlakı 20

15. KOMŞUMU SEVMEK


Hristiyan Özgürlüğü (1Korintliler 8. Bölüm)
14. Hristiyan Ahlakı 21

16. KOMŞUMUZU SEVMEK


İkinci dünya savaşı sırasında Ukrayna’daki hapishanedeyken bulunan bir kadın kocasının ve ailesinin yanlarına dönme
özlemini çeker ama hapisten çıkabilmek için ya çok ciddi bir hastalığa yakalanmak ya da hamile olmak gerekiyordu. Bu
konu üzerinde uzun süre düşündükten sonra bir Alman muhafızından kendisiyle cinsel ilişkide bulunmasını istedi, o da
kabul etti. Hamile kaldı ve birkaç ay sonra ailesinin yanına dönmesi için Berlin’e yollandı. Salıverilmek için ne yaptığını
onlara anlattığı halde dönüşüyle sevinçten deliye dönen ailesi kendisini çok sıcak karşıladı. Bebek Deitrich doğduğunda
onu çok sevdiler, çünkü aileyi bir araya getirmişti.

Bayan Bergmeir doğru olanı mı yapmıştır?

Şartlara ve durumlara bağlı ahlakçılık. “Durum ahlakçılığı” ya da “Yeni ahlak” diyorlar.


Joseph Fletcher’e göre hiçbir buyruk sevginin taleplerine karşı gelemez. Evlilik dışı cinsel ilişkiler mutlaka yanlış
değildir; her durumda tek geçerli kötülük, herhangi bir durumda sevgi eksikliğidir. Fletcher Rom.13:8 ve Matta 22:37-
40’ı düşüncelerini dayanak olarak gösterir. Sevgi tek mutlak şeydir. Belirli bir durumda sevgi neyi gerektiriyorsa On
Emir’den birine veya hepsine karşı gelmeyi görev edinebileceğimizi söyler 28. Böyle bir eylem başka durumlarda ahlak
dışı olabilecekken buradaki durumdan ötürü ahlaka uygundur. Ahlaki değerlerin koşullara bağlı olduğunu savunur.
Bu yaklaşım bütün kuralcılığı reddeder ve tek kuralı sevgiye indirger. Koşullar mutlaktır. Bir eylemin yanlış ya da doğru
olduğunu belirleyen koşullardır, diyor. Ahlaki davranışları yargılayabilecek tek ilke “sevgidir”.

İtirazlar

28
Bu sayfadaki bilgiler çoğu Erwin Lutzer’in “Ahlak Ölçütleri” kitabından alınmıştır. Erwin Lutzer, s.40, ahlak
ölçütleri, Haberci yayıncılık.

You might also like