Professional Documents
Culture Documents
Behice Boran
Behice Boran
Etkilendiği İsimler
Yaşamı ve Başlıca
ve Sosyoloji
Eserleri
Anlayışı
1939'da Ankara
Türkiye ve
Üniversitesi DTCF Toplumsal
Sosyalizm
'de Öğretim Üyesi değişme
Sorunları
oldu.
1948'de Öğretim
Evrensel bilim
Üyeliğinden atıldı.
Türkiye İşçi
Partisi'nin Genel Sosyalist düzen
Başkanlığını yaptı
1987'de
Brüksel'de vefat
etti.
GİRİŞ
Behice Boran, Ahmet Emin Yalman’dan sonra Niyazi Berkes ile birlikte
ABD’de sosyoloji doktorası yapan ilk sosyologlarımızdan biridir. Bu vesileyle
Türkiye’ye Amerikan sosyoloji anlayışı ile Amerika’da egemen sosyoloji yaklaşımı
olan yapısal-işlevselciliği getiren ve temsil eden bir sosyologdur. Boran’ın diğer
yapısal-işlevselci sosyologlardan farkı, araştırmalarında yapısal işlevselci sosyoloji
anlayışını, üstü örtük tarihi maddeci veya Marksist bir siyasal bakışla
biçimlendirmeye çalışmış olmasıdır.
Boran Türkiye’ye döndükten sonra, yaklaşık altı yıl kadar alan çalışmaları
çerçevesinde veri ağırlıklı toplumsal yapı araştırmaları yapmıştır. Ancak 1945’ten
sonra siyasal çizgisi nedeniyle, soruşturmalara maruz kalmaya başlamış, bu durum
araştırmalarını ve derslerini aksatmasına yol açmıştır. Baskılarla 1948 yılında
Boran, Türkiye’ye üniversiteden uzaklaştırılan Boran, bir daha doğrudan sosyoloji araştırmaları
Amerikan sosyoloji yapma olanağı bulamamıştır. Buna rağmen Boran’ın Türk sosyolojisine
anlayışını getirip kazandırdığı veri merkezli toplumsal araştırma yapma tekniği bir gelenek halini
yerleştiren sosyologdur. almış ve Türk sosyoloji tarihinde öğrencileri tarafından sürdürülmüştür. Bu
bağlamda Türk sosyoloji tarihinde önemli bir yere sahip olan Boran, Ankara ekolü
olarak tanımlanan bir ekolün kurucuları arasında yer almış, pek çok sosyolog, onun
ilkelerini belirlediği sosyoloji anlayışı doğrultusunda Türkiye’de sosyoloji yapmıştır.
Soğuk Savaş Dönemi’nin ilk yıllarında Marksist dünya görüşü nedeniyle,
kendilerini milliyetçi olarak tanımlayan çevrelerin ve Amerikan yanlısı siyaset
anlayışının baskılarıyla üniversiteden uzaklaştırılan ve bu nedenle, Amerikan
sosyoloji anlayışının temsilciliğini sürdürme olanağı bulamayan Boran, sosyolojiyi
tamamen terk ederek, toplumsal duyarlılıkları harekete geçirmek adına siyasal
dernekçiliğe yönelmiştir. 1950’de Türkiye Barışseverler Derneği ile başlayan bu
siyasal mücadele süreci, Türkiye İşçi Partisi (TİP) ile milletvekilliğine ve parti genel
başkanlığına kadar uzanmıştır. Boran, siyaset yaptığı dönemde de Türkiye’nin
toplumsal yapısını değerlendiren sosyolojik ve siyasal metinlere imza atmıştır.
Genel olarak da toplumsal değişme, kalkınma, sosyalizm, Osmanlı üretim
ilişkilerine çalışmalarında ağırlık vermiştir.
Yaşamı
1 Mayıs 1910’da doğan Boran, ilkokul üçüncü sınıfa kadar Bursa’da
eğitimine devam etmiştir. Ardından bir Fransız okuluna verilmiş, burası kapanınca
Arnavutköy Amerikan Kolejine geçmiş ve 1927’de bu okulun orta, 1931’de de lise
kısmından birincilikle mezun olmuştur. Aynı yıl Darülfünun Felsefe Bölümü’ne
girmiş ve burada da iki yıl okuduktan sonra okulu bırakarak öğretmenliğe
başlamıştır. Öğretmen olarak 1933’te Manisa Orta Mektebi’ne İngilizce öğretmeni
olarak atanmış, henüz bir yıllık öğretmen iken o sırada kolejden bir hocasının
başvurusu ile kendisine Michigan Üniversitesi’nden bir burs sağlanmıştır. Bu burs
Sosyoloji Yaklaşımı
Boran, sosyolojiyi ABD’de okumuş ve orada doktora yapmış bir
akademisyendir. Dolayısıyla Türkiye’de sosyoloji derslerindeki Fransız kaynaklı,
Durkheim merkezli sosyoloji bilgileriyle ABD’ye gitmiş, orada Comte-Durkheim
etkisiyle şekillenen egemen bir yapısal-işlevselci sosyoloji yaklaşımı ile karşılaşmış,
bu yaklaşımı benimseyerek sosyoloji eğitimini tamamlamıştır. Yine Amerika’da
bulunduğu yıllarda bir sınıf arkadaşının etkisiyle Marksizm’den haberdar olmuş ve
seçebilirsek, laboratuvardaki kontrollü gözleme yakın bir sonuç elde etmiş oluruz.
Hatta müdahale edici koşullar tamamen sabit olsa, durum laboratuvar koşullarıyla
aynı olacaktır (Boran, 1992).
Amerikan sosyoloji anlayışının yapısal-işlevselci yaklaşımı ile birlikte
Marksist düşünceden esinlenerek alt yapı üst yapı ayrımını da Türk sosyolojisine
yerleştiren Boran, alandan veri derlemeye büyük bir önem vermekte; veri
toplanması sırasında kullandığı tekniği de beşeri ekoloji kavramı ile açıklamaktadır.
Boran, Beşeri ekolojinin, araştırmacıları idare eden, onlara hedef ve yön gösteren
bir hipotez olduğunu, bu hipotezin Chicago Üniversitesi’nde geliştirildiğini, daha
sonra benimsenerek yaygınlaştığını öne sürmektedir: Beşeri ekoloji, insan
ihtiyaçlarının tatmini konusunda doğal çevreyi işletme faaliyetlerinden doğmuş
insanlar arasındaki ilişkiler düzenini, yani toplumsal düzeni ve iş bölümünü inceler;
fonksiyonel farklılaşma ile uğraşır (Boran, 1940).
Kısaca, Boran, sosyolojide Marksist tınılı bir yapısal-işlevselci sosyoloji
yaklaşımını temsil etmiş, Ernest Burgess ve Karl Marx başta olmak üzere yapısal-
işlevselci ve Marksist sosyologlardan etkilenmiştir. Bu sosyoloji yapma biçimini
epistemolojik açıdan Marksist, ontolojik olarak yapısal-işlevselci olarak
Boran, sosyal değişme tanımlamak mümkündür.
ve toplumsal evrimi
sosyolojinin başlıca Toplumsal Yapı ve Toplumsal Değişme
konusu olarak kabul
eder. Boran, Amerika’ya gitmeden önce öğretmenlik yaptığı Manisa’ya, Dil ve
Tarih-Coğrafya Fakültesi’ne atandıktan sonra 1941 ve 1942’nin yaz aylarında
tekrar döner. Bu sefer Amerika’da aldığı sosyoloji eğitiminin yapısal-işlevselci
sosyoloji yaklaşımı ve edindiği Marksist dünya görüşü çerçevesinde toplumsal yapı
araştırmaları yapacaktır.
Sosyal değişme ve toplumsal evrim meselesini sosyolojinin başlıca konusu
olarak kabul eden (Akpolat, 2014) Boran’a göre, toplumlar endüstri devrimi
öncesinde gelenekçi bir yaşam biçimine sahiptirler. Bu durum endüstri devrimi ile
değişmiştir. Endüstri devrimi öncesi toplumlara sosyolojide genellikle ilkel, devrimi
gerçekleştiren toplumlara da uygar toplumlar denilmektedir. Boran’a göre, bu
ayrıma dayalı tanımlama ahlaki bir yargı taşımaktadır. Toplumlardaki değişme,
toplumun bütününü kapsayacak şekilde, aynı hızla, aynı anda ve boyutlarda
gerçekleşemez. Bazı alanlarda ilerleme olurken, bazı alanlarda daha yavaş bir
değişme, hatta duraklama bile olabilir (Boran, 1941).
Boran, Toplumsal Yapı Araştırmaları’nda, amacının bir topluluğun sosyal
yapısının farklılaştığı fonksiyonel kısımlar arasındaki ilişkileri aydınlatmak olduğunu
belirtir. Nedir bu aydınlatılması gereken fonksiyonlar? Yapısal-işlevselci yaklaşıma
göre yürütülen bu çalışmada Boran, toplumun bir kurumlar topluluğu, sosyal
yapının ise bu kurumların birbirleriyle az çok bütünleşmiş bir sosyal düzen
Köy Sosyolojisi
Boran, bazı araştırmacıların yaptığı gibi köy çalışmalarında köylerin
envanterini çıkarmaz. Doğrudan köyün nicel özelliklerini değil, toplumsal yapısını
araştırır. Köylerin sosyal yapılarındaki farklılaşmaları ve toplumsal değişme
yeteneklerini ortaya çıkarmaya, bunu etkileyen temel faktörleri belirlemeye çalışır.
Dağ köylerinin Nüfusu ne olursa olsun, halkı toprağı sürerek geçinen toplulukları, köylü olarak
ekonomik yapısı ve tanımlayan Boran, köylerin kapalı, birbirinden ayrı duran birimler olduğunu
sosyal yaşam biçimi belirtir. Köy, daha geniş toplum organizasyonunda egemen olan para ekonomisine
zayıftır. Küçük boyutlu fazla dâhil değildir. Köy topluluğunu oluşturan bireyler arasındaki ilişkilerde
tarım ve hayvancılıkla hısımlık, akrabalık ve ikinci derecede komşuluk bağları hâkimdir. Aralarında servet
geçinirler.
farklılıkları varsa da köyün genel ekonomik düzeyi yüksek olmadığından bu ilişkiler
akrabalık ve dostluk ilişkilerini ortadan kaldırmaz. Akrabalık ve dostluk ilişkileri
bireyler arasındaki ekonomik ilişkilerin düzenlenmesinde büyük bir rol oynar. Köy
yaşamını gelenekler, örf ve adetler ve küçük topluluğun kamuoyu kontrol eder.
Bireysel farklılıklar azdır. Bireylerin kişilikleri ve zihniyetleri, genel hatları itibariyle
birbirine benzer (Boran, 1940).
Osmanlı toplumunun gösterdiği farklılıklar onun feodal tipten ayrı tipte bir
toplum olduğunu ispatlar nitelikte midir, yoksa feodal tipin bir başka çeşidi midir
diye soran Boran, Osmanlının feodal olduğu iddiasındadır. Genel geçer bilimsel bir
Cumhuriyet ile birlikte
Türkiye bir toplumsal ilke olarak, Batı dışı toplumlarda Batı’da görülen toplumsal evrim çizgisine tabidir
yapıdan bir başka görüşünde olan Boran’a göre, Osmanlı toplum yapısını belirleyen temel faktör
toplumsal yapıya doğru derebeylik toplum düzeninin bir çeşididir (Boran, 1992b). Zaman zaman Osmanlı
değişmiştir. İmparatorluğu’nu merkezi feodal bir sistem olarak da tanımlayan Boran’a göre,
eski derebeylik düzenini tasfiye eden, endüstri devrimini gerçekleştirerek kapitalist
sisteme geçen Batı toplumlarının Osmanlıyı ham madde kaynağı, mamul eşya
pazarı olarak zorlaması sonucu Osmanlı’da Batılılaşma hareketleri başlatılmıştır.
Ancak bu hareketleri destekleyecek güçlü bir milli burjuva sınıfı olmadığından,
yönetici-aydın tabakanın Batılılaşma-modernleşme girişimleri başarıya
ulaşamamıştır (Kaçmazoğlu, 2013). Cumhuriyet dönemiyle birlikte feodal yapı
tamamen tasfiye edilerek burjuva devrimleri yapılmış, yani bir toplumsal yapıdan
bir başka toplumsal yapıya doğru bir değişim gerçekleştirilmiştir (Boran, 1992).
Bugün (1960’lar), az gelişmiş bir kapitalist yapıya sahip olan Türkiye’nin önündeki
hedef, demokratik yollarla ve işçi sınıfına dayalı sosyalist bir düzen oluşturmaktır
(Kaçmazoğlu, 2013).
okuyunuz.
•GİRİŞ
•Behice Boran, Türkiye'ye Amerikan sosyoloji anlayışını ve onun egemen
sosyolojik yaklaşımı yapısal-işlevselciliği getiren ve temsil eden bir
sosyologtur.
•Boran'ın Türkiye'ye kazandırdığı veri merkezli toplumsal araştırma yapma
Özet
tekniği, kendisinden sonra öğrencileri tarafından geliştirilerek
sürdürülmüştür.
•Boran, Türkiye'de Ankara ekolü olarak tanımlanan ekolün kurucuları arasında
yer almaktadır.
•Yaşamı
•Boran, 1910 yılında Bursa'da doğmuş, Amerikan Koleji'nde orta öğretimini
tamamlamış ve felsefe bölümüne devam etmiştir. 1934 yılında sosyoloji
doktorası yapmak üzere ABD'ye giden Boran, 1939'da Ankara Üniversitesi'ne
Doçent olarak atanmıştır.
•1948 yılında üniversitedeki görevine son verilen Boran, 1965 yılında Urfa
milletvekili olmuş, 1970'de de Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanlığı'na
seçilmiştir.
•Boran, 1987 yılında Brüksel'dE hayatını kaybetmiştir.
•Sosyoloji Yaklaşımı
•Boran, yapısal-işlevselci sosyoloji yaklaşımına ve Amerikan sosyoloji
anlayışına sahip; bilimsel evrenselliğe, pozitivizme, determinizme sıkı sıkıya
inanan bir sosyologtur.
•Siyasal görüşleri açısından Marksist bir eğilimde olan Boran, maddeci anlayışı
sosyolojik yorumlarına taşımıştır.
•Milli bilim anlayışına karşı çıkan ve evrensel bilim anlayışını benimseyen
Boran'a göre bilimin amacı, gerçeği bütünüyle anlamak ve ona göre harekete
geçmektir.
•Toplumsal Yapı ve Toplumsal Değişme
•Sosyal değişme ve toplumsal evrim meselesini sosyolojinin başlıca konusu
olarak kabul eden Boran'a göre, toplumlar endüstri devrimi öncesinde
gelenekçi bir yaşam biçimine sahiptiler.
•Sosyolojinin temel görevi; çeşitli toplum tiplerinde, çeşitli zaman ve mekân
koşullarında, sosyal değişme sürecini ayrıntılı şekilde ortaya çıkarmaktır.
•Köy Sosyolojisi
•Boran, köy sosyolojisi araştırmalarıyla ova ve dağ köylerinin değişme
düzeylerini belirlemeye çalışmıştır.
•Nüfusu ne olursa olsun, halkı toprağı sürerek geçinen toplulukları köylü
olarak tanımlayan Boran, köylerin kapalı, birbirinden ayrı duran birimler
olduğunu belirtir. Köy topluluğunu oluşturan bireyler arasındaki ilişkilerde
hısımlık, akrabalık ve ikinci derecede komşuluk bağları hakimdir. Köy
yaşamını gelenekler, örf ve adetler kontrol eder.
•Köylerde cinsiyete dayalı bir iş bölümü geçerlidir. Erkek, üretim faaliyetlerini,
üretimin idaresi ve kontrolü, ürünün piyasaya sürülmesi, kredi temini, ailenin
kasabadaki alış verişini, mahkeme, vergi, nüfus gibi resmi işlerini takip eder.
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisinde Behice Boran’ın sosyoloji yaklaşımı verilmiştir?
a) Tarihi Maddeci - Yorumlamacı
b) Yapısal-İşlevselci – Tarihi Maddeci
c) Yorumlamacı - Eleştirel
d) Etnometodoloji – Sembolik Etkileşimci
e) Sembolik etkileşimci – Tarihi maddeci
6. Behice Boran’a göre köy ile kenti birbirinden ayıran esas özellik hangi
seçenekte verilmektedir?
a) Nüfus farklılığı
b) Ekolojik farklılık
c) Sosyal ilişkilerdeki farklılık
d) Mülkiyet farklılığı
e) Fonksiyonel farklılık
YARARLANILAN KAYNAKLAR
Akpolat, Y. (2014). Türk sosyolojisinde kuramsal tartışmalar ve dergicilik, İstanbul:
Doğu Kitabevi Yayınları.
Atılgan. G. (2009). Behice Boran: Öğretim üyesi, Siyasetçi, Kuramcı, İstanbul:
Yordam Kitap.
Boran, B. (1940a). Sosyolojide yeni araştırma esasları, Siyasi İlimler Mecmuası,
Sayı: 109, 35-41.
Boran, B. (1940b). Köy davası “şehirleşmek” davasıdır, Siyasi İlimler Mecmuası,
Sayı: 111-112, 146-149.
Boran, B. (1940c). Köy davası “şehirleşmek” davasıdır II”, Siyasi İlimler Mecmuası,
Sayı: 113, 183-186.
Boran, B. (1941a). Şehir ve şehirleşme davamız, Yurt ve Dünya, Sayı: 3, 25-35.
Boran, B. (1941b). Modern şehir örneği, Yurt ve Dünya, Sayı: 6, 9-17.
Boran, B. (1941c). Modern şehir örneği, Yurt ve Dünya, Sayı: 8, 72-79.
Boran, B. (1941d). İptidailik ve medenilik meselesi, Yurt ve Dünya, Sayı: 9, 151-
152.
Boran, B. (1942). Sanayide köylü-işçi, Yurt ve Dünya, Sayı: 15-16, 80-84.
Boran, B. (1943a). Sosyolojide bocalamalar, İnsan Mecmuası, Sayı: 21, 10-12.
Boran, B. (1943b). Hangi manâda millî ilim, Adımlar, Sayı: 5, 145-148.
Boran, B. (1943c). “Sanat Sanat İçindir” “Sanat Cemiyet İçindir” dolambacı,
Adımlar, Sayı: 2, 37-42.
Boran, B. (1943c). Değişme halinde köylerimiz, Adımlar, Sayı: 4, 124-127.
Boran, B. (1943e). Sanatın sosyal şartları ve roman, Adımlar, Sayı: 6, 196-200.
Boran, B. (1944a). Ekonomik ve sosyal kanunlara karşı gelinmez, Adımlar, Sayı: 9,
283-286.
Boran, B. (1944b). Zirai istihsalin geriliğinin sebepleri, gelişmesinin şartları,
Adımlar, Sayı: 10, 313-317.
Boran, B. (1944d). Kalp fikir, gerçek fikir, Adımlar, Sayı: 12, 377-379.
Boran, B. (1945). İş bölümü ve kadının sosyal mevkii, Ankara Üniversitesi Dil ve
Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, Cilt: 3, Sayı: 3, 301-310.
Boran, B. (1962a). Türkiye’de burjuvazi yok mu?, Yön Dergisi, Sayı: 39, 8-10.
Boran, B. (1964). Kalkınma ve gericilik üstüne, Sosyal Adalet Dergisi, Sayı: 7, 5-7.
Boran, B. (1992a). Toplumsal yapı araştırmaları, İstanbul: Sarmal Yayınevi.