Professional Documents
Culture Documents
Kara Elf Üçlemesi - 3 - Göç - R. A. Salvatore
Kara Elf Üçlemesi - 3 - Göç - R. A. Salvatore
3. Kitap
R A SALVATORE
Sürüm: 0.1
Aralık 2001
Arkabahçe Yayıncılık
Katalog Bilgisi:
ISBN: 975-85180-8-9
BAŞLIK: Göç
ALTBAŞLIK: 3. Kitap
YAZAR: Salvatore, R. A.
BARKOD: 9789758518081
SAYFA: 287
FİYAT: 12.000.000 TL
YER: İstanbul
YIL: 2001
AY: Aralık
BÖLÜM 1
Gün Doğumu
Gözlerimi yakıyor ve vücudumun her bölgesine acı
veriyordu. Piıuafwimi ve çizmelerimi parçalamış, zırhımdaki
büyüyü yok etmiş; ve de hep güvendiğim palalarımı
zayıflatmıştı. Gene de her gün, hiç şaşmaksızın, gün
doğumunu beklemek için, aynı yükseltiye, benim yargılanma
yerime oturuyordum.
Drizzt Do'Urden
1
"Kadınlar?"
Gnollün yüzünde oluşan şeytansı ifade, şüphe
götürmeyecek şekilde cevabını vermişti ve artık Drizzt
çatışmanın neresine ait olduğunu biliyordu.
Vicdan
Biri kalın gri bıyıklı, diğeri ise yeni traş olmuş iki adam
tarladan gelerek homurdanan çocuğun arkasında bitmişlerdi.
Çocuk tekrar havalandı ve de şap! diye yalağın içine daldı.
Birbirlerini gönülden kutlayan adamlar, evvelki tezahürata
katıldılar. Sırılsıklam olan çocuk, yalnızca homurdanmaya
devam etti ve kendisine bakan dişi bir domuzun suratına su
sıçrattı.
Daha bir saat bile geçmemişti ki, tek bir kişi çiftlik evinden
Drizzt'e doğru ilerlemeye başladı. Bu genellikle isteği dışında,
neredeyse tüm vaktini yalağın içinde geçiren çocuktu.
"Hemenşimdiefendimhemendönerim."
"Drow."
"Gitmemivedrowu,öldürmemiistiyorsunuzefendim," diye
yanıtladı cin.
"Neyapmamıistediğinizianlıyorum!"
"Hayır!" diye bağırdı Ulgulu, cinin hemen gideceğini
hissederek, aniden. Ulgulu hecesini bitirdiğinde kapıya olan
mesafenin yarısını geçmişti fakat bağırtının son sesi daha
ortadan kaybolmadan, Ulgulu'nün omuzundaki yerini almıştı.
"Drowhakkındadahafazlasınıöğrenmekistiyorsunuzefendim
," dedi Tephanis, heyecanla.
Takip
BÖLÜM 2
Uz. adımlarımda bana yol gösterici olması için
taşıyacağım. Bu, bence, vicdanın, gerçek varlık nedenidir.
Drizzt Do'Urden
Ama ağır basan bu duygunun bir yanı daha var. Vicdan, her
zaman mantıklı yargılamaya uymaz. Suçluluk her zaman
kişinin kendisine oluşturduğu bir yüktür ama her zaman doğru
değildir. Menzoberranzan' dan Buzyeli Vadisi'ne uzanan
yolda, durum benim için böyleydi. Menzoberranzan'dan dışarı
çıktığımda, benim yüzümden kurban edilmiş babam,
Zaknafein için suçluluk duygusunu taşıyordum.
Blingdenstone'a geldiğimde kardeşimin sakat bıraktığı
svirfneblin, Behuar Dissengulp için suçluluk hissi
duyuyordum. Pek çok yol boyunca, pek çok yük kendini
gösterdi; beni izleyen yaratık tarafından öldürülen Clacker;
benim tarafımdan öldürülen gnoller; ve de -en acısı- çiftçiler,
o barghest eniği tarafından öldürülen basit çiftçi ailesi.
(1) Kayakırıcı
"Kim yaptı?"
Ve Bilmeceler
Bir saat sonra, yanında Vali Delmo ve pek çok silahlı çiftçi
ile geri döndü. Thistledownların evini ve bahçeyi dikkatlice
sürünerek geçtiler ve de korkunç koku ile mücadele etmek
için yüzlerini kumaş parçaları ile kapattılar.
"Tek bir drow seni alt etti, McGristle," dedi vali. "Şimdi iki
tane olduklarını düşünüyorsun, belki daha fazla, ve onların
ardından gidip onları avlamamızı mı istiyorsun?"
"İki çeşit," dedi Gabriel, "ve bir gün ara ile bırakılmış."
Takip
"Kırık pala sende mi?" diye sordu Dove. Roddy, silahı, deri
kıyafetinin pek çok katının altından bir yerden çıkarttı.
"Drowun görüntüsünde!"
10
İz, dağın yamacı boyunca sürdü, daha sonra sık ağaçlı bir
alana girip, çıplak kayalardan oluşan bir açıklıkta devam etti,
ve en sonunda birdenbire başka bir vadinin kenarında sona
erdi. Roddy'nin köpeği vadinin tam ağzına kadar ilerledi ve
hatta bu tehlikeli inişin başlangıcına ilk adımı attı.
"Hiçbir şeyden!"
Kellindil'in yayı bir kez daha boşaldı. Ötede bir dev acı
içinde uluyordu.
Drizzt Do'Urden
11
Kış
Temkinli bir şekilde, Drizzt öne doğru bir adım attı ve ayıyı
tamamen bakışları altına aldı. Ayı neredeyse şaşırmış
görünüyordu ama yavaş yavaş pençelerini aşağıya indirdi ve
hırlayan ifadesi Drizzt'in, merak olduğunu düşündüğü başka
bir ifadeye dönüştü.
"Bir kara elf, nasıl olur da bir ayı hakkında bilgi sahibi
olabilir?" diye sordu Montolio yüksek sesle, sakalını
kaşımaya devam ederek.
12
Garip baykuş bir kez daha, bu sefer bir orkun üzerine daldı
ve dördüncü kez hu sesi verdi. Bunun sonucunu anlayan ork,
ellerini sallayarak çığlık attı ve ardından onu yüzünden vuran
bir okla sessizce yere düştü.
"Sen kimsin?"
"Bu bir isim mi?" diye sordu yaşlı adam. Kahkaha attı ve
omuz silkti. "Her ne ise, ve kim olursan ol, ve her neden
burada olursan ol, pek az önemi var."
"Peki, Montolio..."
"Diğer elin için bir kalkanı mı, yoksa ufak bir kamayı mı
tercih edersin?" diye sordu Montolio, hayranlıkla kendi
kendine mırıldanan drow, yeniden ortaya çıktığında.
"Üzerinde pençeli baykuş arması olanlar haricinde herhangi
birini alabilirsin. O kalkan, kılıç ve başlık benimdir."
Drizzt, kör korucuyu yakın dövüş için böylesine giyinmiş
olarak hayal etmeye çalışarak bir süre durakladı. "Bir kılıç,"
dedi bir süre sonra, "ya da varsa başka bir pala."
"Sen bir savaşçı mısın yoksa bir büyücü mü?" diye devam
etti Montolio. "Ya da her ikisi birden mi? Pek çok özelliği bir
arada taşıyanlardan mısın? Yeryüzünde yaşayan elfler böyle
bilinir."
Drizzt'in yüzü şaşkınlıkla çarpıldı. "Ben büyücü değilim,"
dedi gülerek.
*****
Drizzt, Montolio'nun kendisi için hazırladığı dersleri
yutarken, o gece ve onu takip eden günlerde, yaşlı korucu da
drow hakkında bilgi topluyordu. Çalışmaları daha çok o anla
ilgiliydi, Montolio, Drizzt'e çevresindeki dünyayı ve nasıl
hayatta kalınacağını öğretiyordu. Hiç şaşmaksızın ya biri ya
öteki, genellikle Drizzt, geçmişine ait bir yorumu araya
sokuyordu. Bu, aralarında neredeyse bir oyun haline gelmişti,
bir şeyi ifade etmek için değil de birbirlerinin yüzündeki
şaşkın ifadeyi yakalamak için. Montolio'nun yollarda
geçirdiği uzun yıllar hakkında pekçok anektodu vardı,
goblinlere karşı düzenlenen cesaret dolu savaşlar ve
genellikle ciddi kafalara sahip olan korucuların birbirlerine
oynadıkları oyunlar. Drizzt kendi geçmişi hakkında biraz
kapalı davranıyor fakat gene de Menzoberranzan, uğursuz ve
sinsi Akademi ve ailelerin, ailelere karşı giriştiği vahşi
savaşlar hakkında anlattıkları, Montolio'nun hayal ettiklerinin
çok ötesindeydi.
"Yok mu etti?"
"Katletti," diye açıkladı Drizzt. Montolio'nun kör gözleri
hiçbir şeyi ortaya koymuyordu, ama Drizzt'in beklediği gibi
korucunun ifadesi geri çekilmeyi yansıtıyordu. Drizzt,
dostunun korkunç derinliklerini anlamasını istiyordu, bu
yüzden özellikle ekledi, "Ve aynı gün, kardeşim Dinin kılıcım
diğer kardeşim Nalfein'in kalbine sapladı."
"Bu iyi bir hikaye," dedi Montolio uzunca bir aradan sonra.
"Birkaç on yıllık hayatında, elflerin üçyüz yılda
bilebileceklerinden daha fazlasını yaşamışsın. Ama yaraların
az ve iyileşecekler."
*****
"Eminimo-
yaşlıyalancıyainanacakkadaraptalolamazsındeğilmi?" diye
çıkardı kelimeleri ağzından hızla, Tephanis.
BÖLÜM 4
Uzun yolculuğumu artık gerçeği arayış olarak görüyorum
Drizzt Do'Urden
"Bunu kör bir adam yapabilir mi?" diye sordu Montolio, bir
cevap beklemeden.
"Benimki gibi."
"Tanrını Mielliki olarak adlandırdın," diye karşı çıktı
Drizzt.
"Ve seninki gerçek olan mı?" diye sordu Drizzt, alaycı bir
şekilde.
"Elimde bir bilgi var, Kral Graul," dedi ödül avcısı güvenle
"Graul'un bilmek isteyeceği bir bilgi," "Konuş," diye emretti
Graul.
"veişeyarardurumlaryaratmada!"
"Körkorucuyakarşıbüyükbirordukurulacak. O-
çokuzunbirzamandır-Caroak'ın düşmanı."
*****
"Bir kervana saldırmak için fazla bir güç," dedi Drizzt, ama
hem drowun hem de korucunun aklında başka şüpheler vardı
ki iki ay önce tanışmaları Graul sayesinde olmuştu.
Komşu Savaşı
"Derin."
"Eğeryardımımıistiyorsansanayardımedebilirim."
"Seniyakalayanındikkatinidağıtacağım."
"Birağacabağladım."
"Benufakbiryaratığım, bunungerçekolduğunugörebilirsin,"
diye açıkladı Tephanis.
"İriarkadaşlaredinmeyiseviyorum."
Anlığın narin yüz hatlarını acı dolu bir ifade kapladı ama
Roddy'nin görmesine izin vermeden bunu sakladı.
Tephanis'in, kör korucusunun korusunun yakınlarına gitmeye
isteği yoktu. Ork kralının kafasına ödül koyduğu gerçeği bir
tarafa, Roddy yanında Kellindil olmadan görünürse diğer
elflerin şüpheleneceğini biliyordu. Bundan daha önemlisi
Tephanis, kara elfle karşılaşacak olmayı düşündüğünde
başında ve ayağındaki acının daha dayanılmaz olduğunu
hissediyordu.
Bir hafta kadar sonra, başka bir alanda, Drizzt bir elini bir
kumrunun kuyruğuna öbürünü ise diğerinin benekli kuyruk
tüylerine dokundurmuştu. Her iki hayvan da bu beklenmeyen
temasla yerlerinden fırlamış ama Montolio doksan metre
kadar uzaktan Drizzt'in gülümsemesini "görmüştü".
"Tabi ki hayır."
"O halde seninle yaşayacağım," diye yanıtladı Drizzt
sakince. "Sonra demek istiyorum," dedi Montolio, gittikçe
bocalayarak. "Neden sonra?" diye sordu Drizzt, Mooshie'nin
kendi bilmediği bir şey bildiğini düşünerek.
BÖLÜM 5
Drizzt Do'Urden
20
"Kara derili ve beyaz saçlı mı?" diye sordu kendi kara elf
hikayesiyle tartışmayı başlatan kısa boylu ve şişman adam.
"Eğer bir kara elfse öyle olmalı," diye ofladı Roddy. Adam
etrafa zaferle bakıyordu.
"Eğer bir drow gördüysen," dedi Roddy ciddi bir yüzle, her
kelimeyi önemle tartarak, "bir drow gördüğünü bilirsin. Ve bir
drow gördüğünü unutmazsın! Ve her kim kelimelerinden
şüphe ediyorsa gitsin bir drow bulsun. Sana üzgün olduğunu
söylemek için geri gelecektir!"
"Palalar mı?"
"Hayır...eee...,ah,Driz..."
"Drizzit?"
"Kışiçingüneyegitmeliyiz. Güneyesıcakolanyere!"
21
Hephaestus
Tephanis, beş rahip ve Drizzt'ten oluşan altı kişilik grubu
Mirabar'ın batı girişinde tünele girerken izliyordu. Roddy,
anlığı bölgede gözcülük yapması için göndermiş, eğer drowu
bulursa ona gerisin geri Roddy'ye dönmesini söylemişti.
"Kanatıcı, onunla ilgilenecek," diye hırladı Roddy, kudretli
baltasını avucuna yapıştırarak.
"Buseferelimedüştün!"
"Nasıl yani?"
*****
"Benimniyetim... Siziniçinendişelendim.
Drowbirşeytan, biliyorum!
Onlarıejderhanınininegönderdim. Düşündümkisiz..."
"Bilemezsin..."
"Kuzeyde mi?"
"Evet."
"Ve bir ev, seni kabul edecek bir kasaba bulamadın," dedi
Cassius. "Sert kışlar atlatmışsındır ve muhtemelen daha
doğrudan gelen başka düşmanlar. Kemerine asılı o kılıçlarla
tecrübeli misin?"
Bir Hatıra
Keşifler
İri bir adam için Roddy çevik ve hızlıydı, ama Drizzt çok
daha fazla hızlıydı, ve drow bu oyunu daha uzun bir süre
oynayabileceğine inanıyordu.
Kanatıcı, yandan salınarak geldi, Drizzt'in göğsüne doğru
dalışa geçmişti. Saldın hileliydi, Roddy Drizzt'in altında
eğilmesini istiyordu, böylelikle drowun yüzüne bir tekme
atabilecekti.
"Buna cesaretin yok mu?" dedi yüksek sesle. "O halde sana
yardım edeyim!" Drizzt'in karşı koymasına rağmen, adam,
bileklerini hızla çevirerek, çizgileri derinleştirdi, eğer bu
delirmiş adam acı duyuyorduysa bile, yenilmez gülüşü bunu
belli etmiyordu.
Bitiş
Sanmıyorum.
Drizzt Do'Urden
SON