Professional Documents
Culture Documents
MIT9LOJI
DUNYANIN
EN BİLİNEN
200 ÇARPICI FABL,
DESTAN VE EFSANESİ
MİTOLOJİ
Dünyanın En Bilinen 200 Çarpıcı
Fabl, Destan ve Efsanesi
NEIL PHILIP
Aysın ônen
BASKI VE CİLT
KAPAK TASARIMI Optimum Basım
Kutan Ural Tevfikbey Mah. Or. Ali Demir Cad. No: 51/1
34295 K. Çekmece/ lstanbul
MİZANPAJ Telefon: !0212) 463 71 25
Kronik Kitap Matbaa Sertifika No: 41707
ISBN
978-625-8431-11-7
• •
MIT9LOJI
. DUNYANIN
EN BİLİNEN
200 ·ÇARPICI FABL,
DESTAN VE EFSANESİ
� �DAL
EFE �
�,/., p�\�
K�ik
.
i çindekiler
Giriş 6
Mitoloji Nedir? 8
Antik Mısır Mitleri 28
Mezopotamya Mitleri 52
Antik Yunan Mitleri 74
Antik Roma Mitleri 140
Kelt Mitleri 160
İskandinavya Mitleri 186
Kuzey Amerika Mitleri 212
Meksika ve Orta Amerika
Mitleri 248
4 ICİNOEKILER
Güney Amerika Mitleri 268
Afrika Mitleri 284
Okyanusya Mitleri 304
Çin Mitleri 330
Japonya Mitleri 352
Hindistan Mitleri 372
Karşılaştırmalı Mitler 394
Başlıca Kaynaklar 408
İndeks 412
iÇİ N D E K İ L E R 5
Giriş
M
itler kutsal an latı lardır. Bize dünyanın, insanlığın ve
hayvanların yaratı l ı şını ve tanrı ların ve kahramanların
yaptıklarını anlatırlar. Bunun ötesinde, bir toplumun mitleri , o
topluma ait kü ltürün tüm yönleriyle sergilendiği kataloğudur.
Ôyle ki hayal gücümüz yeterince kuvvetli olsayd ı herhangi bir
kültürü mitoloj i sinden yeniden yaratabil i rdik. B i rçok kültürde
mitler sözlü ol arak aktarılmışsa da anlamlar dünyasının
tamamını kapsadıkları için b i r yandan aynı ka l ı rken diğer
yandan detaylar ve vurgular bir versiyondan d i ğe rine farkl ı l ı k
gösterebilir.
6 GIRIS
Gui llaume Apol linaire'in dediği gibi Yunanların "kendilerini
eğl endirmeleri için" icat edilmemişti r. Mitler i nsanların yaratıcı,
spiritüel ve sosyal dürtülerinin b i r birleşimidir. Bazıları dini,
bazıları estetik ve bazı ları tatbiki olmak üzere birçok işlevi vard ır.
Ke limelerl e , imgel erle ve sembollerl e , tiyatro ve dans l a , ayinler
ve törenlerle ifade edilebilirl e r. Ya lnızca insanların geçmişte
anlattı kları hayali hikayeler değil; toplumları şeki l lendiren ve
kültürleri yönlendiren önemli düzenleyici ilkelerd i r.
G i R İŞ 7
M itol oji Nedir?
M
itoloji temel olarak yaşam ve ölüm, olmak ve
dönüşmek gibi hayatın büyük sorularıyla i l g i l i d i r.
Sanatçı Paul Gauguin'in sözleriyle ifade edil irse ; "Nereden
gel iyoruz? Biz neyiz? Nereye gidiyoruz?" Günümüzde bu
tip soruların b i l i m i n , fe lsefenin ya da dinin alanı olduğunu
düşüne b i l i riz. Ancak bunlar insanlık tari hinin büyük bir kısmı
boyunca mitoloj inin alanıyd ı . Soruları soran ve cevapları
veren mitlerdi .
8 M iTOLOJi N EDiR?
Kutsalhk Anlayışı
O
rgütlü dinlerin ortaya çıkışından çok önce insanlık, görünenin
yanı sıra manevi bir dünyanın varl ığının da farkında olduğunu
ifade etti. Erken dönem şamanlar, avdaki başarıyı sağlama almak
için bu ruhsal dünyaya girmeye cesaret ettiler.
1 0 M İT O L O J İ N E DİR?
Şam a n izmde M it
P
a leol itik Çağ'ın önsezili insanları Buz Devri'nde mağara
resimleri yaptı ve bunların birçok kültürde karşıl ıkları
vardı-diğerlerinin yanı sıra Kızılderi li şifacılar, Afrikalı büyücü
hekimler, Aborjin bilge adamlar ve Sibiryalı şamanlar. Şamanizmin
"kendinden geçme teknikleri" ruhsal dünyaya girme ve orayla
i letişim kurma amacıyla beden dışı aşkınlık algısı uyandırmak için
dans , davul lar ve halüsinojenik maddeler kullanır.
1 2 MiTO L O J i NE D i R?
E n Eski Tan rı l a r ve
Tan rıça l a r
P
rehi storyanın tanrı larının isimleri , mahiyetleri ve mitleri bizim için
büyük ölçüde kayıptır. Otuz bin yıldan eskiye dayanan Paleolitik
mağara resimleri , Kalahari li Buşmanlarınkine oldukça benzeyen
şamanik vizyon arayışlarının dünyasını ortaya koyar.
1 4 MiT O L O J İ NE D i R?
M it ve Kozmos
B
irçok kozmoloj i , Dünya'nın , merkezi' bir eksen ya da
(iskandinavların Yggdrasil'i gibil üzerinde Dünya'nın yaşını
temel alan göksel ekvatorun taşının olduğu bir dünya ağacı
aracılığıyla bir arada tutulan birkaç katmandan meydana geldiğini
tahayyül eder. Kopernik'ten önce Dünya'nın sabit olduğu ve
yıldızlarla gezegenlerin onun etrafında döndüğü düşünülürdü.
Mitolojik terimlerle bu, ekinoksların hareketinin etkisinin,
gök kubbedeki heybetli bir çarkın dişl i l erinin hareketi olarak
hissedildiği anlamına geliyordu.
1 6 M i T O L O J i NED i R?
M it ve Zaman
1
•
nsanlar gece vakti gökyüzündeki yıldızların dansını ve
gezegenlerin ağır dönüşlerini gözlemleyerek zamanı ölçer.
Birçok kadim kozmoloj i , yıldızların geceleri gökyüzündeki sonsuz
fakat dairesel hareketlerine bağlı olarak gördükleri zamanın
istikrarsızl ığıyla yakından i l gilenecekti .
1 8 M i T OLOJİ N E DİR?
Zerdüşt tanrısı Zurvan
Mitoloji ve Din
H
er ikisi de insanlığın kutsal olanla ilişkisiyle alakadar oldukları
için mitoloji ile dini birbirinden katı bir şekilde ayırmak
imkansızdır. Din bir anlamda mitoloj inin sistemleştirilmiş hali
olsa da mitolojinin özündeki esnekl ik sistemleştirilmeye karşı
dirençl idir. Bu sebeple bir din ne derece yekpare ve dogmatik
olursa . bünyesinde yaşayan bir m itoloji barındırma ihtimali o
kadar zordur.
20 M iTOLOJ i N E D i R?
Firavun Akhenaton, güneş diski Aton'a tapıyor.
Kü ltürel Bağ l a m
M
itoloj iyi anl amaya çalı şı rken kültüre l bağlam hayati önem
taş ı r. Karşılaştırma l ı mitoloji ilgi çekici lbkz . sayfa 394-
4061 ve akla yatkındır, örneğin dünyanın dört bir yanı ndaki
tufan hi kaye lerini kıyaslamak ve zıt d üştükleri nokta ları bulmak
gibi . Fakat iki mit birbirine benzed iği için aynı anlaml ara
sahip olduklarını varsaymak hata olur. Çünkü mitoloji ait
olduğu kü ltürle i ç içedir ve taşıdığı anlam o kültürü ifade edip
meşrulaştırır.
22 M iT O L O J i NEDiR? 1
Maskeli Kwakwaka'wakw dansçıları
M itoloji ve Cevre
Ç evreci James Lovelock, biyosferin kendi kendini düzenleyen
24 M i T O L O J i N E D i R?
MS birinci yüzyıla ait, bronzdan yapılmış bir Gaia büstü
Mitoloji ve Top l u m
M
itolojinin sosyal iş levi toplumu bir arada tutmak, yasa ve
' ı.�ıI
gelenekler için tüzük görevi görmek ve kültürü bulunduğu
'ı ı
çevreyle bütünleştirmektir. Orneğin Babi l l i lerin kendilerine
kültür konusundaki güvenleri şehrin mimarisine, geleneklerine
ve en çok da şehrin tanrısı Marduk'un yaratılış mitinin on iki
' :ı
,, gün boyunca canlandırıldığı gösteri şli Yeni Yıl Festival i Akitu'ya
ı[
il
da yans ıyan mitoloj i teme line dayanır. Marduk, Babil'in özünü
tems i l eder. Tanrı ve şehir birbirinin içine o kadar derinlemesine
geçmişti ki istilacı orduların i lk eylemi Marduk'un i badet
.� heykelini tapınağından çıkartmak, böylece tüm şehri yasa
s ürüklemek olacaktı.
·2 6 M i TO L O J i NEDiR?
Antik M ısır Mitleri
A
ntik Mısır mitoloj isi birbiriyle örtüşen sayısız tanrısıyla
karmakarı şık görünse de ilginçtir ki üç bin yılı aşkın bir
süredir kayda değer bir şeki lde sabit kalmıştır. Bütün Mısır
tanrıları esasen yaratıcı Atum'un birer uzantısıdır; Atum hem
güneş tanrısı Ra hem de g izli tanrı Aman olarak ortaya çıkar
(ikiliye Amon-Ra olarak tapını lır) .
28 ANTiK MIS I R M iT L E R i
Büyük Giza Piramitleri ,
Tanrıça HathOI' için kutsal
olan piramit eeklindeki
bir d&Oın altında Kraffar
Vadisrni kurmalarından
önca firawnlann
mezarlarıydı.
Antik Mısır'da Yaratıhş
A
ntik Mısır m itoloj isindeki yaratıc ı , Sınırı Olmayan Tanrı ,
zamanın başlangıcından önce kuyruğu ağzında duran bir yılan
olarak Nun ("hiçlik") okyanusl!nda istirahat ed iyordu. Kendinin
farkına varınca güneş tanrısı Ra olarak şekil buldu. Ra diğer
tanrıları kendisinden yarattı: kuru hava tanrısı Shu'yu hapşırarak
çıkardı ve nemli hava tanrsı Tefnut'u tükürd ü . Ra sesiyle Heka
(yaratıcı güçl , Sia (algıl ve Hu'yu (bildiri) kullanarak yaratılış
�li elementlerini ortaya çıkardı.
30 A N T i K M I S I R M iT L E R i
·"
1-....'"11tf
. -� ,
.. --:-
. - oc:·
___.,-.- . .
Tanrı Nuo, doöan güneşin tanrısı
Khepri sıfatıyla bir bok böceöi
olarak tasvir edilen Ra'nın güneş
teknesini havada tutuyor.
...
- "
Ra'nın Gözü
G
üneş tanrısı R a dünyayı yaratırken ilk doğurduğu Shu
ve Tefnut'u ilk okyanus Nun'un ötesine yollad ı . Geri
dönmediklerinde onları araması için gözünü , yani Tanrıça
Hathor'u peşlerinden gönderd i . Hathor onları geri getirdiğinde
Ra'nın yüzünde çıkan başka bir gözün kendisinin yerini aldığını
görünce öfkelend i . Ağlad ı ; acı gözyaşları ilk insanlara dönüştü .
Ra , Hathor'u aldı ve onu öfke l i bir kobra şekline sokarak alnına
yerleştirdi . Böylece Hathor zamanın sonu gelip de dünya yeniden
N un'un sonsuz suları altında kalana kadar hükümdarlığı sırasında
Ra'nın yanında olacaktı .
G
üneş tanrı sı Ra'nın ilk çocukları Shu ve Tefnut, kuru yeryüzü
Geb ve nemli gökyüzü Nut'u doğurdu . Nut, Geb'in üzerine
yattı ve gökyüzü yeryüzüyle çiftleşerek yıld ızları doğurdu .
Kıskanç babaları kuru hava tanrısı Shu, gökyüzünü el leriyle
havada tutup yeryüzünü ayakları altına alarak ikis ini zorla
birbirinden ayırd ı .
Nut, gökyüzünün üzeri nde yay şeklinde duran, yıl dızlarla kaplı bir
beden olarak tasvir edilir; kolları ve bacakları ana yönleri gösterir.
Ölülerin üzerine de aynı şekilde serildiğine inanılır ve çoğu zaman
tabut kapaklarının iç kısmına resmedilird i .
34 A N T i K M I S I R M i T L E Rİ
Nut ve başı fellik bir yılan olarak tasvir edilen Geb
Ennead
Y
ıld ızların doğumundan sonra Tanrı Shu , gökyüzü tanrıçası kızı
Nut'u lanetledi; böylece Nut yılın otuz günden oluşan on iki
kameri ayının hiçbirinde doğum yapamaz hale geld i . Fakat Nut,
Ay tanrısı ve zamanın efendisi Thoth ile girdiği bahsi kazanarak
ondan kameri aylardan beşine birer gün eklemek üzere fazladan
beş gün ald ı . Nut bu günlerde beş çocuk doğurdu: Osiri s , Kör
Horus, Seth , İsis ve Neftis . Bunlar Shu, Tefnut, Geb ve Nut'a
katılıp başlarındaki Ra ile Mısır'ın en büyük dokuz tanrısı olarak
Ennead'ı oluşturdu.
36 A NTİK M I S I R M İTL E R i
Ra'nın Gece Yolculuğu
il s elam olsun sana R a , her gün mükemmelsin!" diye başlar
"sonsuzluğu kateden" ve onun için her günün sadece bir an
olduğu, yaratı lmamış yaratıcı güneş tanrısına söylenen ilahi lerin
biri .
Güneş tanrısı başlıca üç ana biçim aldı: Doğan güneş olan bok
böceği Khepri , öğlen güneşi olan güneş d iski Ra ve elindeki
sopadan destek alıp batan güneş olan yaşlı adam Atum. Güneş
her akşam batıya ulaştığında gökyüzü tanrıçası Nut onu yutard ı .
H e r sabah doğuda o n u b i r kere daha doğururdu. Ra'nın bu gece
yolculuğu tehlikesiz geçmezdi. Gece teknesiyle ölüler diyarından
geçtiği sırada dev yılan Apep önderl iğindeki ibl isler tarafından
saldırıya uğrard ı . Şafak sökmeden önceki en karanlık anda Apep
. en gözü kara saldırısını gerçekleştirirdi . Her gece, kaos tanrısı
Seth yılana mızrak saplar ve kedi şeklini alan Ra onun kafasını
keserd i . Böylece kaos dünyaya yaklaşamazdı . Ertesi gece Apep
yeniden pusuda beklerd i . Eğer Apep bir gün Ra'yı yenerse güneş
bir daha doğmayı başaramayacaktı .
38 A N T i K M I S I R M iTLE R i
Ra'nın gece teknesi
Ra'nın Gizli Adı
M
ısır metinleri "on binlerce ve binlerce tanrıdan" bahseder;
öyle çoktur ki sayı lamaz. Kendini yaratan ve gökyüzü ile
11
yeryüzünü var eden Ra'nın bile o kadar çok adı vardı ki diğer
tanrılar bunların hepsini bi lmezd i .
ı11
!
1ı 1: '
iı
Büyünün sahibesi l s i s , Ra kadar yüce olabi lmek için h e r şeyin
adını öğrenmek istedi . En sonunda, bilmediği tek bir ad Ra'nın
ı' 1' gizli adıyd ı . Ra her gün gökyüzünü katettiği için yaşlandı . Ağzı
,
1
gevşedi ve salyası yere damlad ı . lsis salyayı topladı ve ona
toprakla şekil vererek yarattığı yı lanı Ra'nın yolunun üzerine koydu .
1 Yı lan, Ra'yı ısırd ı ; Ra korkunç bir feryatla düştü, zehirlenmişti .
lsis, gizli adını söylerse onu kurtaracağını söyledi . Olmek
üzere olan Ra, zihninin lsis tarafından okunmasına ve zamanın
başlangıcından itibaren gizlediği adının kendi kalbinden lsis'in
kalbine akmasına izin verd i . lsis, Ra'nın ad ından aldığı güçle zehre
1 !
1
Ra'nın vücudundan çıkıp yere dökülmesini emretti . Ra yeniden
:1 1i güçlendi ve lsis'in bilgisi tamamland ı .
1
40 ANTiK M I S I R M i T L E R i
Osi ris'in Cinayeti
T
anrı Osiris bir zamanlar dünyada kral olarak hüküm sürdü. Antik
Mısırlı lara nasıl yaşanacağını, nasıl ekilip biçileceğini ve aletler
yapıp onların nasıl kullanı lacağ ını öğretti. Hem kız kardeşi hem de
karısı olan İsis, kadınlara ekmek ve bira yapmayı , yün eğirmeyi ,
dokumacılığı ve çocuklarla yaşlılara nasıl bakı lacağını öğretti .
42 A NT i K M I S I R M i TL E R i
İsis, Atef tacını takmış, defınefıi ve zincirli gürzünü taşıyan
Osiris'in arkasında duruyor.
.
· lsis ve Osiris
O
siris şeytani kardeşi Seth tarafından öldürülüp parçalara ayrı l d ı .
H e m kız kardeşi hem d e karısı olan lsis ile diğer kız kardeşi
Neftis , Osiris'in dağıtılmış parçalarını bir araya getird i . Büyücülüğünü
kullanan lsis, buldukları her bir parçanın mumdan kopyasını çıkard ı .
Bunları Osiris adına kurulan tapınaktaki bir rahibe emanet etti ve
böylece bütün Antik Mısır Osiris'e tapınmaya başladı .
44 ANTiK M I S I R M iTLERİ
Horus ve Seth Reka beti
46 A N T i K M IS I R M İ T L E R İ
' ı'.i;
M u mya l a ma
T
anrı Osiris'in ölüm ve yeniden diri liş hikayesi Antik Mısırlılara
ölümden sonra yeni bir yaşam olduğu umudunu veren esas
metind ir. Başlarda bu durum sadece yeraltı dünyasında Osiris'e
"dönüştüğü" söylenen krallar için geçerli olsa da öbür dünyada
yeniden doğma vaadi en sonunda tüm Mısırlılara açıktı .
M
ısırlılar, Kamış Tarlası'nda mükemmel varlıklar olarak
yaşamak istiyordu. Burası ölülerin efendisi Osiris'in
diyarıydı . Ölüler burada lahitlerinin duvarlarında neşeyle
resmedilen bereketli hasatların, verimli arpaların ve gernik
buğdaylarının içinde toplanırd ı .
50 A NTİ K M IS I R M iTLE R İ
Kamış Tarlası'na girmeden önce Ani'nin kalbinin tartılışını resmeden Ani Papirüsü.
Mezopotamya Mitleri
M
ezopotamya MÖ dördüncü bin yılda Batı medeniyetinin
beşiğiyd i . Birbirini izleyen Mezopotamya uygarlıkları
-Sümerler, Akadlar, Babilliler, Asurlular ve Persler- benzer
mitoloj iler paylaştı . Örneğin sonradan incil'de de bulunan tufan
mitinin ilk anlatımı olan yarı tanrısal kahraman Gılgamış'ın destanı
ve yine Gılgamış'ın sonuçsuz kalan ölümsüzlük arayışının destanı
Sümer, Akad ve Babil dil lerinde de bulunur.
52 M EZOPOT A M Y A M İT L E R i
· Babil'den İştar Kapısı
Babillerde Yaratıhş
B
abilliler yaratı lış hikayelerini her Yeni Yıl ilkbahar ekinoksunda
anlatır ve canland ırırlard ı . Amaç hikayede tarif edilen düzenli
evreni yeniden kurmak ve "zaman yaşlanana dek" kaosun güçlerini
uzak tutmaktı .
54 M E ZOPOTAMYA M İ T L E R İ
Enuma E/iş, Babil'in
yaratılış destanına dair
ilk çivi yazısı tableti
M a rd u k ve Tia m at'ın
Savaşı
B
abilli Marduk (güneş-çocuk) kutsal oda Apsu'nun derin
huzurunda Ea ve Damkina'dan doğdu . Her şeyin annesi
Tıamat, çocukları tarafından bu yeni tanrıyla savaşması için teşvik
edildi . Akrep-adam ve Sentor gibi canavarlar doğurdu. i l k çocuğu
Kingu'yu birliklerinin lideri yaptı ve Kader Tableti'nin yetki sini ona
verd i . Kendisi de azılı bir ejderhaya dönüştü .
Marduk zafer kazanırsa diğer tanrıların onu kral ları olarak kabul
etmesi koşuluyla Tıamat'la savaşmayı kabul etti . Marduk ejderha
şeklindeki Tıamat'ı ikiye bölerek savaşı kazandı; bu iki parçadan
gökyüzünü ve yeryüzünü yarattı . Tıamat'ın gözlerinden Dicle ve
Fırat nehirleri ortaya çıktı . Marduk, Kingu'yu öldürdü ve Kader
Tableti'ni aldı. Onu kozmosu yaratmak, takvimi oluşturmak ve
gezegenlerle yıldızları düzene sokmak için kul landı . Tanrılara
hizmet etmeleri için Kingu'nun kanından insanlığı yarattı .
Son olarak Cennet'in ve Dünya'nın Temeli diye bilinen devasa
tapınağına ev sahipliği yapması için Babil şehrini kurdu.
56 MEZOPOTAMYA MİTLERi
Buradaki Asur kabartmasında gösterildiği gibi kaos canavarları ve
güneş tanrıları arasında yaşanan ilk savaşlar Mezopotamya mitolojisinde
tekrar eden temel bir motiftir.
.
B
abil lerin l ştar olarak bildiği Sümerlerin aşk tanrıçası
l nanna, göklerin ve yeryüzünün kral içesiyd i . Bilgelik tanrısı
Enki'nin (Babil'deki Eal kızıydı . Mitlerden biri Enki'nin dünyadaki
düzeni kurarken kullandığı güçlerini (kutsal mel l nanna'nın nasıl
kazandığını anlatmaktadır.
58 M E Z O P O T A M Y A M iTLE R i
.
l na n n a ' n ı n Yeraltı .
Dü nyasın a i n işi
1
•
nanna kocas. ı olması için bir çiftçi ve bir çoban arasında seçim
yapmak zorunda kald ı . Sonunda çoban Dumuzi'yi seçti ve ona
şehri Uruk'un krallığını verdi . Dumuzi şehre gittikten sonra l nanna
güçlerini kurak yeraltı dünyasına inmek için kulland ı .
60 M E Z O P O T A M Y A M iT L E R i
Yeraltı dünyasındaki iblisler Dumuzi'ye işkence ederken.
Nerga l i l e Ereşkigal
Y
ıkıcı tanrı Nerga l , Büyük Babil Panteonu'nun ulu tanrısı Enlil
ve karısı Ninlil'in oğluydu. Tanrılar ziyafet düzenlediği sırada
gökyüzü tanrı sı Anu, hizmetkarı Kakka'yı yeraltı dünyasına, Kraliçe
Ereşkigal'e , kendisinin gelmesi i mkansız olduğu için payını almak
üzere hizmetkarını yollaması gerektiğini söylemek için gönderd i .
Böylece Ereşkigal, hizmetkarı Namtar'ı cennete çıkan yüksek
merdivenden yukarı yol ladı.
62 MEZOPOTAMYA M iTLERİ
Tufa nın H ikayesi
U
tnapiştim , Fırat Nehri'nin kıyısındaki Şuruppak şehrinde
yaşıyordu. Şehir insanlarla dolup taştı ve çıkardıkları yoğun
gürültü huzuru bozdu . Babil hava tanrısı Enlil , tanrılar konseyinde
insan ırkının yok edilmesini önerdi ve kuwetli bir tufan yaratmaya
karar verd i . Bilgelik tanrısı Enki , Utnapiştim'e uyarı sözcükleri
fısıldayarak kamıştan evini yıkmasını ve ondan bir tekne yapmasını
söyledi .
64 M E Z O P O TAMYA M iT L E R i
t
Gılgamış i le E n kidu
B
abil mitolojisinde Uruk kralı Gılgamış, üçte-iki oranında tanrı
ve üçte-bir insan olduğu için ölmeye mahkumdu. Zalim bir
hükümdardı ve bu yüzden Uruk halkı onun zulmünden kurtulmak
için dua ederd i . Yaratı lış tanrısı Aruru , kilden Enkidu adında
vahşi bir insan yaptı ve Gı l gamış'ı öldürmesi için gönderd i .
Bunun üzerine Kra l , lştar Tapınağı'ndaki kutsal fahişelerden birini
Enkidu'yu baştan çıkarması ve ehlileştirmesi için yolladı. Fahişe
onu Uruk'a geri getirdiğinde Enkidu ve Gılgamış güreşseler de
birbirlerini yenemeyip arkadaş oldular. Artık iki tiran vard ı .
66 M E Z O POTA M Y A M İT L E R İ
Bir aslan yavrusu tutan
Gılgamış
Gı lga mış ve
E bedi H ayat Bitkisi
E
nkidu'nun ölümü Gıl gamış'ı kederlendird i . Kendi ölümünü
sezip korktu. Bu yüzden ölümsüzlük bahşedilen tek insanı
-büyük tufandan tanrılar tarafından kurtarı lan ve Di lmun'un cennet
bahçesinde yaşamaya başlayan tek kişi Utnapiştim'i- bulmak için
yola koyuldu.
68 M E Z O P O T A M Y A M İT L E R İ
MÖ yaklaşık 2300'1ere dayanan bu silindir mühür, omuzlarından ışınlar
çıkan güneş tannsı Şamaş'ın [ortadaki) tasviridir.
Telepinu'nun
Ortadan Kayboluşu
7Ü M E:L O P O T A M Y A M ITLE: R I
Baal'ın O l ü m ü ve Diri l işi
U
garit'in bereket. gök gürültüsü ve yı ldırım tanrısı Baa l , yüce
tanrı El ve karısı Aştoret'in oğluydu. Baa l , zanaatkar tanrı
Kothar'a muhteşem bir saray tasarlattı fakat erkek kardeşi Yanım
cariyelerini gözetlemesin diye hiç pencere koydurmadı . Kothar,
yağmur ve şimşeklerini gönderirken kul lanabilmesi için Baal'a tek
bir pencere bıraktı .
72 M EZ O P O T A M Y A M i T L E R i
Antik Yun a n M itleri
A
poll odorus benzeri mitografların ortaya koyduğu gibi tutarlı
bir pan-Helenik mitoloji ve tanrılar panteonu kavramı
yan ı ltıcı olabi lir: Antik Yunan m itoloj isi büyük ölçüde yereld i ;
kökleri akrabalık i l i şki lerine. kırsala ve şehre dayanıyordu . Antik
Yunanlara göre mitoloj i , hanenin ata lardan kalan koruyucu
tanrılarıyla birlikte evde başlard ı . Bunların arası nda yılan
olarak betimlenen, mekanın koruyucu ruhu Agathodaimon ( iyi
Ruhl ve Tanrıça Hestia'nın ocakta daima yanan ateş i de vard ı ,
Aigosthena'da tapı n ı lan kırsal tanrı Melampus g i b i muhitlere
ait tanrı lar da . Ayrıca polis. yani şehir devletlerinin koruyucu
tanrıları bul unurdu . Mantineia şehrinin koruyucu tanrısı
Poseidon Hippios'tu (Atlı Poseidonl . Sureti şehrin madeni
paralarını süslerd i ; rahi pleri dışında içine ayak basan herkesin
ölüm cezasına çarptırıldığı tapınağı şehrin kapısı ndayd ı . Hem
yeraltı sularının hem d e atların tanrıs ı olan ve geleneksel
anlamda denizlerin tanrısı ol arak bil inen Poseidon , atçıl ıkla
uğraşan ve denize kıyısı ol mayan bir şehirde su sıkıntısı çeken
halk için koruyucu ol arak iyi bir tercihti.
74 A N T i K Y U N A N M iT L E R i
Antik Yu n a n 'da Yaratıhş
A
ntik Yunanlar dünyanın nasıl ortaya çıktığına dair çeşitli
hikayeler anlattı . Hesiod'un Teogonia adlı şiiri lMO sekizinci
yüzyıll Gaia'nın, yani yeryüzünün doğduğ u , onu takiben de yeraltı
dünyası tanrısı Tartarus ve aşk ve arzu tanrısı Eros'un geldiği, bir
uçurum ya da boşluk olarak tasarlanan Kaos'un ilk halini anlatır.
76 A N T i K Y U N A N M iTL E R i
Olimpos Tanrıları
O
limposlu tanrılar, Titan ları yendikten sonra (bkz . sayfa
BOJ dünyayı aralarında bölüşmek için kura çekti . Zeus
gökyüzünün , Pose idon denizlerin ve Hades yeraltının hakimi oldu.
Zeus en yüksek rütbe l i tanrı olduğu için Ol impos Dağı'ndan diğer
herkese hükmediyordu.
r
fhemis Erinyeler
OLİMPOS
ı.ı J
· 4.\11.aAW· Nemfler
-�Jl'-
TANRILARI
Krius
�·��
' ıı?ınosyne
+ -.......ti
�..,,.,t.Jlf
_ ı•.ur Rhea ı:::
..--··
Hera
-§
Phoebe
�· jl:;\llNW1A, ...
Kaeus
fı
...-,.�
Hestia
i--�
"'
� Had es
f""
Artemis
-ı� ı
Theia
�-·-· Apollo
�� ....
t--
Hyperion
Poseidon Ares
:..,� ..
.$
�
Tethys
-i ııı
�
i,..,_ .,.,. 41mQ"! Zeus
�
�
·;� Hephaestos
..,,• •,,:J-
·�
Athena
f"-"
Oceanos J
l Dionysos
c
TİTANLAR
Hermes
Tita n l a r
K
ıskanç Ouranos altısı erkek, altısı dişi on iki Tıtan'ı anneleri
Gaia'nın bedenine hapsedince , öfkeli Gaia adamant taşından
bir orak yarattı ve en küçük çocuğu Kronos'a verd i . Ouranos bir
dahaki sefer Gaia'yla birl i kte olduğunda Kronos uzandı ve orakla
Ouranos'u hadım etti. Kronos, Ouranos'un kopan testislerini
okyanusa attı ve Kıbrıs'a kadar yüzdüler.
80 A NT İ K Y U N A N M iT L E R i
Titan tanrıçası Gaia (oturan) ve Titan Kronos (ayakta].
.
G
ökyüzünün ve tanrıların efendisi olan Zeus, yıldırımlar ve
çıplak ellerinin gücüyle otoritesini güçlendirerek Ol impos
üzerinde hüküm sürdü. Poseidon, Athena ve Zeus'un karısı Hera
bir seferinde Zeus'un gücüne meydan okuyup onu bağlamak
için bir plan yaptılar. Ancak Zeus aynı zamanda Akhilleus'un
annesi olan deniz nemfi Thetis tarafından serbest bırakıldı . Bazı
kaynaklar Zeus'un yaptıkları yüzünden Hera'yı cezalandırdığını, onu
altından bir zincirle askıya aldığını ve örslerle ayaklarından astığını
iddia eder.
A
rgos kral ları . Zeus ve lo'nun oğlu olan Epafos'un soyundan
gelird i . Tahtın erkek varisleri olan ikizler Akrisios ve Proitos
rahimdeyken tartışmaya başlayıp kavga ederek büyüdüler.
Akrisios Argos'u ve Proitos Tıryns'i yönetecek şekilde krallığı ikiye
böldüler.
Akrisios'un Danae adında bir kızı vard ı . Akrisios. Delfi li bir kahine
bir oğlu olup olmayacağını sorduğunda kahin. Danae'nin bir erkek
çocuk doğuracağını ve bu çocuğun Akrisios'u öldüreceğini söyledi .
Korku içindeki Kral, avlusunun altına. tavanında içeri hava ve ışık
girmesi için ince bir yarıktan başka açıklığı olmayan tunçtan bir
oda yaptırdı . Danae ve dadısını bu odaya hapsetti . Zeus kendini
Danae'nin kucağına dökülen altın yağmuruna dönüştürerek onu
baştan çıkard ı . Danae , kahraman Perseus'u (bkz . sayfa 1 20-2)
doğurdu. Dadısıyla beraber onu gizlice büyüttü, üç veya dört yaşına
geldiğinde Akrisios çocuğun gülüşlerini duydu. Dadıyı idam etti ve
Danae'yi Perseus'la beraber bir sandığın içine kil itleyerek denize
attı . Ölmelerini umdu ama bir balıkçı ağına takı lınca kurtarıldı lar.
88 A N T İ K Y U N A N M iT L E R i
Zeus, Dana e'yı altın yağm uruyla hamı·ı e bırakıyor.
.
Led a ve Kuğ u
L
eda , Sparta kralı Tyndareos'un karısıydı . Zeus kuğu görünümüne
' ı bürünerek Leda'yı baştan çıkard ı . Tyndareos aynı gece karısıyla
birlikte oldu ve Leda dört çocuk doğurdu: Helen ve Polydeuces'in
1 '· babaları Zeus; Castor ve Clytemnestra'nın babaları Tyndareos'tu .
Bu çocukların her biri nin öneml i rolleri olacaktı . Helen muhteşem bir
güzel likti ve onu gelini yapmak isteyen Theseus tarafından kaçırıldı
fakat Polydeuces ve Castor tarafından kurtarıldı . Önde gelen tüm
Yunanlar Helen'le evlenmek için yarıştı . Tyndareos onu Menelaos'a
verdi fakat Helen onu Paris için terk etti, böylece on yıl sürecek
Truva Savaşı ateşlend i . C lytemnestra , Miken kralı Agamemnon'la
evlend i . Truva'ya hızlı rüzgarlarla gidebi lmenin teminatını almak
için kızları l phigeneia'yı kurban eden kocasını asla affetmedi ve
dönüşünde onu öldürdü . Oğul ları Orestes daha sonra babasının
intikamını aldı. Polydeuces ve Castor'a Dioscuri adı verildi . Castor
ölürken Polydeuces Zeus'a yalvararak kendisinin de ö lmesine
izin vermesini istedi , bunun yeri ne Castor'a erkek kardeşinin
ölümsüzl üğünü paylaşma şansı veri ldi ve ikili Hades ve Olimpos
Dağı'nda dönüşümlü olarak yaşad ı .
90 A N T K Y .J N A \I M T F R I
Afrodit ve Ares
A
şk tanrıçası Afrodit, Ouranos'un testislerinin etrafında biriken
deniz köpüğünden doğdu (bkz. sayfa BOJ . Sadece bakire
tanrıçalar Athena , Artemis ve Hestia onun neden olduğu acı ve
zevkler karşısında güven altındayd ı .
Y
akışıklı genç Adonis, Yunan mitolojisine Batı Asya'dan ithaldir;
hikayesi Babillilerin Oumuzi'siyle (bkz . sayfa 60J birçok parallellik
gösterir. Adonis'in, Myrrha ve babası Asur kralı Theias arasındaki
ensestin ürünü olduğu söylenir. Myrrha karanlıkta Theias'ın yatağına
gird i ; Theias baş ucundaki lambayı yakıp bu gizemli aşığının kim
olduğunu görünce onu öldürmeye çalıştı . Kaçarak uzaklaşan Myrrha
sonrasında bir mür ağacına dönüştü. Bir yaban domuzunun bu ağacı
boynuzlamasının sonucunda ise Adonis doğdu.
lf
avlanmaya gittiğini ve Adonis'in vahşi bir yaban domuzu tarafından
öldürüldüğünü, dökülen kanından ise ilk dağ lalelerinin çıktığını
�
anlatır. Adonis özünde bereket ve bitki örtüsü tanrısıdır. Yeşerme
1
1
mevsiminde yeryüzünde, nadas zamanı yeraltında yaşar.
94 A N T i K Y U N A N M iTL E R i
Apol l o ve Piton
A
pollo kehanet, okçuluk, müzik ve sanat tanrısıydı ;
Phoebus Apol lo olarak ise güneş tanrısıyd ı . Zeus ve
dişi Titan Leto'nun oğlu Apo l l o , Tanrıça Them i s tarafından
ambrosia ile beslenerek birkaç gün içinde tamamen büyüdü.
Themis geleceği görebil iyordu ve Apo l l o , Tanrı Pan tarafı ndan
kehanet konusunda eğiti lip kehanet tanrısı oldu. Kehanet
tapınağ ı , arı kovanı şekl indeki Omphalos taş ının dünyanın
göbeği olarak saygı gördüğü Oelfi'deyd i .
96 A N T i K Y U N A N M iT L E R i
Artem is
B
akire avcı ve vahşi doğanın hakimi Artemis, Apollo'nun ikiz kız
kardeşiyd i . Babaları Zeus , anneleri ise çoğunl ukla Artemis'le
beraber avlanan Leto'ydu . ikizler okçuydu, Artemis vaktinin
büyük bir kısmını iffet yemini etmiş nemfleriyle birlikte avlanarak
geçirird i . Nemf Call isto , Zeus'un tecavüzüne uğradığı zaman ceza
olarak kimine göre Artemis kimine göre Hera tarafından ayıya
dönüştürüldü.
98 A l\! T ı K Y U l\J A N M ı L E R
Athena
B
akire tanrıça Athena hem yüreklere korku salan bir savaş
tanrıçası hem de i pl i kçilik. dokumacılık. marangozluk ve
çömlekçilik gibi el sanatlarının tanrıçasıydı. Ona çeşitli şeki llerde
tapınılırd ı : Özellikle zafer tanrıçası Athena Nike ve Atina'nın
koruyucusu Athena Polias gibi. Truva Savaşı'nda Yunanların
tarafında yer alsa da Truva'nın koruyucusu olarak da görüldü.
Odysseia'da Odysseus'un sadık dostu ve akıl hocası olarak bahsi
geçen Athena, Truva'dan evine dönen Odysseus'a uzun süren
yolculuğu boyunca yardımcı oldu. Athena aynı zamanda bilgeliği ve
zekasıyla tanınır ve genel likle bir baykuşla birlikte resmedilir.
A
rakne sıradışı bir yeteneği olan Lidyalı sıradan bir kızd ı :
_
Mükemmel b ı r dokumacıyd ı . l şıyle gurur duyan Arakne,
dokumacı lık tanrıçası Athena'ya meydan okudu . Athena , yaşlı bir
kadın kılığında yanına gelerek Arakne'ye sözlerini geri almasını
tembih etti fakat bu Arakne'yi daha da hırslandırd ı .
1 02 A N T i K Y U N A N M iT L E R i
11
l
1 Hades ve Olü ler U lkesi
H
ades yine Hades ol arak adlandırılan soğuk ve karanlık
yeraltı dünyasının tanrısıyd ı . Haberci tanrı Hermes ölülere
Acheron lrmağı'na kadar eşlik eder, Kayıkçı Kharon da onları
genel likle ölünün ağzına koyulan oba/as adlı ufak bir madeni para
karşıl ığında nehrin öte yakasına götürürdü.
1 04 A N T i K Y U N A N M iTLERi
Persephone'nin Tecavüzü
A
ynı zamanda Bakire Kore olarak da adlandırılan
Persephone, Zeus ile ekin tanrıçası Demeter'in kızıyd ı . Bir
gün çayırda çiçek topladığı sırada yer yarı ldı ve ölüler ülkesinin
tanrısı Hades altın savaş arabasıyla çıkarak Persephone'yi
kaçırdı . Persephone haykırarak babasına seslendi fakat dualar
:1
tapınağında kurbanları kabul eden Zeus kızını duymadı . Çığlıkları
), dağların tepelerinden denizlerin derinliklerine kadar tüm
dünyada yankılanan Persephone'yi en sonunda annesi Demeter
duydu. Kızı nın sesi kalbini delip geçen Demeter de acı içinde
feryat etti. Ama çok geçti .
1 06 A N T i K Y U N A N M İTLERi
1.
Eleusis Gize m leri
E
kin tanrıçası Demeter kederinden dünyayı kurak bir halde
bıraktığında Zeus, Hades'e gelini yapmak için kaçırdığı kızı
Persephone'yi serbest bırakmasını söylemek için Hermes'i
gönderd i . Hades kabul etti ama ilk önce Persephone'nin biraz
nar tanesi yemesi gerekiyordu . Persephone, ölüler diyarında
yemek yediği için oraya bağlıyd ı ; kışı yeraltı dünyasında geçirmek
zorunda kaldı, yılın kalanında ise annesine geri götürüldü;
böylece Demeter dünyanın bereketini yeniden sağlad ı .
1 08 A N T i K Y U N A N M iTLE R i
Dionysos
S
arap ve coşkunluk tanrısı iki defa doğd u . Zeus yılan şekl inde
; Persephone ile çifleşti ve varisi olarak Zagreus doğdu. Hera
çocuğu kaçırmaları için Titanları kışkırttı. Titanlar Zagreus'u
parçalayıp kalbi dışında her şeyi yediler. Zeu s , oğlunun kalbini
fani sevgilisi Semele'nin içine yerleştird i . Hera , Zeus'tan bütün
ihtişamıyla karşısına çıkmasını istemesi için Semele'yi ikna etti ;
Zeus bu i steği yerine getirince Semele yanarak kül oldu. Zeus
bebeği Semele'nin rahminden söküp aldı ve kendi bacağının içine
dikti . Dionysos vakti gelince oradan doğdu.
O
rfeus, müzi ği vahşi hayvanları ehlileştiren ya da denizleri
yatıştıran büyük bir şarkıcıydı . ilham perisi Kall iope ve
Oiagros'un (ya da Tanrı Apollo'nunl oğluydu . Orfeus, nemf Evridiki
ile evliydi fakat törenden dönerken çayırların içinde yürüyen
Evridiki bir yılan tarafından sokularak öldü . Kederine yenik düşen
Orfeus, karısının peşinden ölüler ülkesine gitti.
ı.
1
Evridiki , Orfeus'un- karısıyla beraber ölüler ülkesinden çıkana kadar
arkasına bakmaması koşuluyla serbest bırakıldı . Yol karanlık,
� sessiz ve sarptı ve Evridiki kocasının ardından topal l ıyordu.
Endişelenen Orfeus arkasını döndü ve Nemf kol larının arasında
buhar oldu. Orpheus başka bir kadın almayı reddetti ve
hayvanlara, kuşlara , ağaçlara ve kayalara şarkı lar söyleyerek
ormanında kaldı. Trakya kadınlarını reddettiğinde onu ölümüne
parçalad ı lar. Hebrus lrmağı'na kapılıp sürüklenen kafası ve liri
şarkı lar söylemeye devam etti . Orfeus kutsanmışların çayırlarında
nihayet Evridiki'ye kavuştu .
1 1 2 A NT i K Y U N A N M iT L E R i
Orfeus lirini kuşlar ve hayvanlara çalarken.
Herakl es'in Görevleri
E
n büyük Yunan kahramanı Herakles, Zeus'un Alkmene'den
olan oğluyd u . Kıskanç Hera onu delirtti ve ci nnet halinde
karısı Megara ve çocuklarını öldürdü. Herakles'e ceza olarak on iki
imkansız iş ya da "görev" verildi.
Vahşi Nemea aslanını öldürmek; kes ilen her başının yerinde iki
tane çıkan çok başlı Hydra'yı yok etmek; kutsal Keryneia Geyiği'ni
yakalamak; Erymanthos yaban domuzunu zapt etmek; Kral
Augeas'ın ahırında yıllardır duran hayvan dışkıl arını temizlemek;
Stymphalos Gölü'ne yuva kurmuş devasa kuşları kovmak;
Poseidon'a ait, Minotor'un babası olan boğayı ele geçirmek;
Diomedes'in insan yiyen kısraklarını ehlileştirmek; savaşçı kadın
topluluğu Amazonların kra l içesi Hippolyta'nın kuşağını aşırmak;
dev Geryoneus'un sığırlarını çalmak zorundayd ı . Daha sonra
Hesperidlerin altın elmalarını çalmaya gönderi ldi . Herakles'in
son olarak yeraltı dünyasını koruyan üç başlı köpek Kerberos'u
yakalaması gerekiyordu . Bunlar Herakles'i suçlarından arındırd ı .
Ölümünden sonra ona tanrıların arasında ölümsüzlük bahşedildi .
A
tinal ı kahraman Theseus , Atina kralı Egesus ya da deniz
tanrısı Poseidon'un oğluyd u ; her ikisinin de aynı gece annesi
Ethra'yla birlikte olduğu söyleniyordu.
Her dokuz yılda bir, Atina yedi genç erkek ve kadını Girit kralı
M inos'a haraç olarak verird i . Bu insanlar, M i nos'un karısı
Pasiphae ve Poseidon'un gönderdiği bir boğanın çocuğu olan
boğa başlı ve insan bedenli canavar Minotor'un yiyeceği olarak
sunulurdu . Minotor'un ini zanaatkar Oaidalos'un tasarladığı,
içine giri lmez bir labirentti. Minotor'u öldürmeye niyetlenen
Theseus , haraç i çin gönderi lenlerden biri olmaya gönüllü oldu.
Girit'te Minos'un kızı Ariadne kahramana aşık oldu ve labirentte
yönünü bulmasına yardım etti . Girişe bir sicim yumağı bağladı,
böylece yaratığı öldürdükten sonra adımlarını takip ederek yolunu
bulabi lird i . Theseus eve dönüş yolunda Ariadne'yi Nakşa Adası'nda
bıraktı. Teknesiyle Atina'ya yanaştığında babasına hayatta
olduğunu belli etmek için çekeceğini söylediği beyaz yelkeni
çekmeyi unuttu . Theseus'u kaybettiğini zanneden babası kendini
Ege Denizi'nin sularına bıraktı .
1 1 6 ANTiK YUNAN M i T L E R i
.
Daida l us ve l ka rus
G
irit kralı Minos , hünerlerini Tanrıça Athena'dan öğrenen
Daidalus adında dahi bir zanaatkarı işe aldı . Daidalus Girit
Adası'nı koruyan boğa başlı dev bronz savaşçı Talos'u inşa etti .
Düşman filoları kıyıya yaklaştığında Talas metal bedeninin ısısını
kul lanarak onları ateşe verirdi .
1 1 8 ANTi K Y U N A N M iTLERi
Gorgon l a r
E
uryal e , Stheno ve Medusa adlı üç Gardan , altın kanatları
ve yaban domuzunu andıran azı dişleri olan çirkin dişi
_canavarlardı ; bakışları erkekleri taşa çevirebi liyord u . Euryale ve
Stheno ölümsüzdü fakat Medusa deği ldi. Athena onun tapınağında
deniz tanrısı Poseidon'la birl ikte olduğu için ceza olarak
Medusa'nın güzel saçlarıni bir yılan yığınına dönüştürdü.
, ı 1 20 ANTİK Y U N A N M iTLERi
Perseus ve And romeda
P
erseus , Gorgon Medusa'yı öldürdükten sonra evine
dönerken deniz kıyısında bir kayaya zincirlenmiş güzel
bir genç kız gördüğü Etiyopya'ya geld i . Bu, Kral Kepheus'un
kızı Andromeda'ydı . E beveynleri kızlarının Nereidlerden (deniz
nemfleril çok daha güzel olduğuna dair övününce deniz tanrısı
Poseidon öyle kızdı ki karayı tuzlu suların altında bıraktı .
Etiyopyal ılar onu sakinleştirmek için Andromeda'yı deniz
canavarına kurban etmeyi kabul etti .
1 22 ANTiK Y U N A N M İTLERi
Oedi pus ve Sfe n ks
O
edipu s , Thebai kralı Laios ve Kraliçe Jocasta'nın oğluyd u .
Laios'un oğlu olursa b u çocuğun o n u öldüreceğine dair b i r
kehanette -bulunulmuştu . Bunun üzerine bebeği ölmesi i ç i n Kithairon
Dağı'na bırakması amacıyla bir çobana verdiler. Merhametli çoba n ,
Oedipus'u başka bir çobana verd i ; o da bebeği Korint'e götürdü ve
kendi çocukları gibi yetiştirmeleri için kral ve kraliçeye teslim etti .
1 24 A N T i K Y U N A N M i T LE R i
Antigone
A
ntigone , Oedipus farkında olmadan annesiyle evlendiğinde
doğan dört çocuktan biriyd i . ismene adında çekingen bir kız
kardeş i , Eteokles ve Polineikes adlı iki de erkek kardeşi vard ı .
Anti gone , ailesine olan düşkünl üğüyle tanınırdı-bu, Sofokle�'in
Antigone isimli oyununda araştırdığı bir temadır.
P
aris, Truva kralı ve kraliçesi Priam ile H ekabe'nin oğluydu.
Çatışma tanrıçası Eris tarafından kışkırtılarak rekabete
gire n tanrıçalar Hera, Athena ve Afrodit kimin en güzel olduğunu
Paris'in değerlendirmesini istediler. Ôdül olarak Hera güç sundu ,
Athena savaşta zafer güvencesi verdi ve Afrodit, Sparta kralı
Menelaos'un güzel karısı Helen'i vadetti . Paris, Afrodit'i seçti ve
Helen'i kaçırarak on yıl süren Truva Savaşı'nı tetikled i .
A
khi l leus, Kral Peleus ve deniz nemfi Theti s'in oğluydu . Thetis
gündüzleri ambrosia ile mesh edip akşamları da közlerin
üzerine koyarak bebeğini ölümsüz yapmayı denedi . Hikayenin
sonraki versiyonunda ise Thetis bebeği topuklarından tutarak
Hades'teki Styx Nehri'ne sokar ve vücudunun o kısmı savunmasız
kal ı r.
1 30 A N T i K Y U N A N M i TLE R i
Truva Atı
T
ruva Savaşı'nda Yunan güçleri Truvalı ları bozguna uğrattı ama
şehrin geçilmez duvarlarını aşamad ı . lthaka kralı Odysseus
deli takl idi yaparak Yunanlara katılmaktan kaçınmaya çalıştı ama
sonunda karısı Penelope ve bebek yaştaki oğlu Telemakhos'u
geride bırakarak gitmek zorunda kal d ı . Kahramanın Yunanlar
için önemi askeri gücünden ziyade kurnaz zekası ve hitabet
kabiliyetiydi .
Y
unan kahramanlar Truva Savaşı'ndan sonra yuvalarına döndü.
Odysseus için bu, tehlike ve macera dolu on yıllık bir yolculuğu
tecrübe etmekti . Kahraman, Poseidon'un oğlu Kiklop Polyphemus'u
kör ederek deniz tanrısının düşmanlığını kazandı . Bütün adamlarını
domuza dönüştüren büyücü kadın Kirke ile bir yıl geçird i . Ayrıca
Kahin Teiresias'a akıl danışmak için Hades'i ziyaret etti .
M
idas , Fri gya kralıydı . Yaşlı bir ayyaşın O ionysos'un arkadaşı
satir Silenus olduğunu anlayınca Midas onu krallara layık
bir şekilde ağırlad ı , O ionysos da bunun karşıl ığında ona bir dilek
hakkı verd i . Midas dokunduğu her şeyin altına dönmesini diled i .
Ve öyle oldu-kızı dahil . Çaresiz kalan Kral kısa süre sonra
Oionysos'a hediyesini geri alması için yalvard ı . Tanrı kendisine
onun altın dokunuşunu yıkayacak ve nehrin kumlarını sonsuza
kadar altına dönüştürecek Paktolos Nehri'nde yıkanmasını söyledi .
Midas daha sonra tanrılardan Apollo ile Pan arasındaki dağ tanrısı
Tmolus'un değerlendirdiği müzik yarışmasına tanıklık etti . Tmolus
ödülü Apollo'ya verdiğinde, Midas ödülü hak eden kişinin Pan
olduğunu söyleyerek itiraz etti . Apollo, Midas'ı eşek kulaklarıyla
lanetledi . Kral utanç duyduğu kulaklarını örttü ama gizl ilik
yemini etse de bildiklerini paylaşmadan duramayan berberinden
saklayamadı. Berber bir kuyu kazıp sırrı bu kuyuya fısıldadı . Orada
bir sazl ık yatağı büyüdü ve rüzgar sazların arasından her estiğinde,
"Kral Midas'ın eşek kulakları var, " diye fı sıldard ı .
R
oma mitoloj isi , Antik Yunan mitleri içerir ancak tam olarak
örtüşmekten uzaktır. Çünkü Roma m itoloj isi Yunan dışında
Etrüsk, Latin ve Suriye de dahil olmak üzere diğer kültürlerden
aldığı büyük ve küçük tanrılarla karmaşık bir kültler ve ritüeller
ağını temsil eder.
1 40 A N T i K R O M A M i TL E R i
Romalıların av ve doğa tanrıçası Diana
Dido ve Aeneas
R
oma'nın kurucu babası , Truva yağmasından hazinelerin ·
birçoğunu alarak kaçan Truva prensi Aeneas'tı. Romalılara
göre bu değerli eşyaların arasında bakire tanrıça Pallas
Athena'nın heykel i olan Palladium da vard ı .
A
eneas , ltalya'ya adım attığında yeraltı dünyasının girişlerinden
birini koruyan Kahin Kumae Sibil'ine akıl danıştı . Babası
Anchises'i yeniden görmek isteyen Aeneas yardım etmesi için
Kahin'e yalvard ı . Sibi l , Proserpina'ya (Yunanca Persephonel
hediye etmek için yakınlardaki bir ormanda yetişen Altın Dal'ı
koparmasını isted i . Altın Dal'ı gören Kayıkçı Kharon , Aeneas ve
Sibil'i Styx Nehri'nin karşı kıyısına götürmeyi kabul etti . Sibil bekçi
köpeği Kerberus'u uyuşturduktan sonra ölüler ülkesine girdiler.
R
omulus ve Remus, savaş tanrısı Mars'ın tecavüz ettiği ,
Aeneas'ın soyundan gelen Vesta bakiresi Rhea Silvia'nın
ikiz oğul larıyd ı . Doğumlarında Rhea Si lvia'nın babasının Alba
Longa'daki tahtına zorla el koyan annelerinin kötü kalpli amcası
Amulius, Rhea Si lvia'yı öldürdü ve ikizleri Tıber Nehri'ne attı . Nehir
tanrısı bebekleri sağ salim kıyıya taşıdı ve onları yetiştiren çoban
Fautulus'un bulmasına değin dişi bir kurt tarafından Lupercal
Mağarası'nda emziri ldiler.
1 46 A N T i K R O M A M iT L E R i
Egemen Tanrılar
R
oma'nın egemen tanrıları Capitol Üçlüsü'ydü: Jüpiter, Juno ve
Minerva . Bu üç tanrıya adanmış Capitolia adındaki tapınaklar
Roma İmparatorluğu'nun dört bir yanına inşa edilmişti fakat
bunların en önemlisi Roma'daki Capitol Tepesi'ndeyd i .
S
avaşın tanrısı Mars , bahar tanrıçası Flora'nın s i hirli
bir bitkiyle Juno'ya dokunması ndan sonra doğd u . Mars
başlarda bir Etrüsk tarım tanrısıydı ve bazen savaş tanrıçası
Bellona ile özdeşleştirilen cesaret tanrıçası Nerio ile evliyd i .
Jüpiter, Mars ve Quirinus erken dönem Roma'nın en önemli
tanrı larıdır. Quirinus bir Sabin savaş tanrısıydı ve M ars' ın
sonradan tanrısal laştırı lan oğlu Romulus ile özdeşleşti ril i rdi .
Aslen "Mars Baba" olarak saygınlık toplayan Mars, zamanla
Quirinus'un savaşçı özell iklerini a l d ı . Mars bir seferinde bakire
tanrıça Minerva'yı baştan çıkarmasına yard ım etmesi i çin yaşlı
tanrıça Anna Perenna'ya yalvardı . Anna kabul eder gibi yaptı ve
Mi nerva'n ın yerine geçti . Mars , Minerva'nın duvağını kaldırdığı
zaman oyuna geldiğini fark etti.
1 50 A N T i K ROMA M İTLERi
Oca k Ateşi Ta nrıçası Vesta
A
ilenin ve ocağın bakire tanrıçası Vesta iffetini özenle
korurdu . Bereket ve cinse llik tanrısı Priapus , bir gece
uyuyan Vesta'ya denk gelip onu çok arzuladı . Erdemli tanrıça
yakınlarda otlayan bir eşeğin anırması sayesinde kurtuldu .
1 52 A N T i K R O M A M iTLERi
.
R
oma tanrıları içerisinde en önemli ve saygıdeğer tanrı lardan
biri kadınların tanrıçası Bana Dea'ydı . Kır tanrısı Faunus'un kızı
ya da karısı olan diğer bir Roma tanrıçası Fauna ile özdeşleştirilird i .
Hikaye lerin birinde Faunus'un kızına aşık olduğu fakat o n u şarapla
sarhoş etmesine rağmen kızının Faunus'u reddettiği anlatı lır.
Bunun üzerine Faunus kızını bir mersin dalıyla döver ve sonra
bir yılana dönüştürerek onunla ilişkiye girer. Bu hikayenin başka
bir versiyonunda Fauna, Faunus'un karısıdır ve sarhoş olduğu
gerekçesiyle kocası tarafından mersin dallarıyla dövülerek öldürülür.
Her halükarda Fauna sonrasında Tanrıça Bana Dea'ya dönüşür.
Aile içi şiddetin kurbanı olan Bana Dea, kadınlar tarafından "dinleyen
tanrıça olarak" görülür; bu yüzden adak taşları Bana Dea'nın
kulaklarına ithaf edilird i . Erkekler Bana Dea'nın hem kültünden hem
de tapınağından tamamen dışlanırd ı . Bana Dea Festival i en yetki li
devlet adamının evinde düzenlen ird i . Karısı da Vesta Bakireleri'nin
yard ımlarıyla sadece kadınların katı labildiği seremoniye öncülük
ederd i . Bana Dea'nın şerefine içilen şaraptan süt diye bahsedilird i .
1 54 A N T i K R O M A M iT L E R İ
'1
Ana Tanrıça Kibele
T
üm can l ı varl ıkların anası sayılan Anadolu'nun doğurganlık
tanrıçası Kibele 'ye olan tapınış, Frigya'daki Dindymos
Dağı'nda bulunan mabedinden yayılarak önce Yunanistan'a, sonra
da Roma'ya ulaştı . Romalılar ona Magna Mater, yani "Yüce
Anne" derken Şair Virgil ve Ovidius ondan "tanrı ların anası" diye
bahseder. Attis adındaki Frigyal ı bir genç sevgisinin safl ığıyla
Kibele'nin gönlünü çeld i . Ki bele ondan mabedini korumasını
ve bakir kalacağına söz vermesini istedi . Attis'in orman nemfi
Sagaritis'i baştan çıkararak sözünden dönmesine öfkelenen
Tanrıça, nemfin ağacını keserek onu öldürdü. Akl ını kaçıran Attis
cinsel organlarını kesti , bu eyl em tanrıçaya hizmet edebilmek için
kendi lerini hadım eden Kibele rahipleri tarafından da tekrarlanırd ı .
M Ö 204'te , Antik Yunan Sibil kitaplarındaki b i r kehanette de
bel irti ldiği gibi , Tanrıça'yı tems i l eden kutsal siyah bir taş Roma'ya
götürüldü ve Palatino Tepesi'nde Kibele adına bir tapınak inşa
edildi. Kibele kültü ve kendinden geçerek tapınma pratikleri tüm
imparatorluğa yayı ldı, İmparator C laudius yönetimi sırasında
Kibele tapınışı Roma'nın resmi devlet dini oldu .
1 56 A N T i K R O M A M iTLERİ
Boğa Avcısı Mitra ,
M
itra , ölümden sonra yeni bir hayat vadeden ve tamamı
erkeklerden oluşan , özell ikle Romalı askerlerin dahil olduğu
gizemli bir kültün odak noktasıydı . Mitra'ya , "Mithraeum" denen
mağara benzeri yeraltı tapınaklarının kozmik hakimi vasfıyla
tapınılırd ı . Üyelerinin gizlilik yemini ettiği gizemli bir din olduğu
için altında yatan m iti tam olarak bilmiyoruz. Kesin olan tek detay,
muhtemelen Perseus takımyıldızının Taurus (Boğa) takımyıldızını
"öldürmesini" ve yeni bir çağ başlatmasını simgeleyen Mitra'nın
bir boğayı öldürmesidir. Mitra , Perseus ile özdeşleştiri lmiştir ve
tıpkı Medusa'yı öldüren Perseus gibi (bkz . sayfa 1 20l , Mitra da
tüm tasvirlerinde boğayı ö ldürürken bakı şlarını kaçırır. Resimli
oymalardaki tasvirlere bakıldığında yaratılışın şeytani güçlerin
neden olduğu bir kuraklık tarafından tehdit edildiğine dair altta
yatan başka bir mit olduğu düşünülür. Mitra adında yeni bir tanrı ,
kozmosun kontrolünü eline almak için bir kayadan çıkar ve bir ok
atar. Vurduğu yerden fışkıran sular dünyanın susuzluğunu giderir.
Ardından Ay'daki bütün nemi emen boğayı yakalayarak onu bir
mağaranın içine sürükler ve kurban eder. Diğer hayvanlar boğanın
kanını içer ve ağaçlar dallanır, yapraklanır ve meyve verir.
1 58 A N T İ K R O M A M iTLERi
Kelt M itleri
D
emir Çağı Avrupa'sına ait Kelt mitleri hiçbir zaman yazıya
dökülmedi ve yalnızca tanrı ların adl arı ve nadiren bulunan
görsel temsi ller olarak günümüze geld i . Örneğin Gundestrup
Kazanı boynuzlu Kelt tanrısı Cernunnos'u Hayvanların Tanrısı
olarak tasvir eder. Az çok tutarl ı bir Kelt mitolojisi diyebileceğimiz
tek kayıtlar l rlanda'da bulunur, Mabinogion olarak bilinen Galler
mitleri derlemesi çok daha karışıktır.
1 60 K E LT M i T L E R i
Oanimarka'da bulunan Gundestrup Kazanı üstündeki Cernunnos tasviri
Dagda
T
uatha De Danaan diye bilinen üstün ırkın lideri Dagda,
Keltlerin el inde çekiçle kazan olan , hava olayları ve hasat
tanrısı Sucel los'un l lyi Vurucul lrlanda'daki muadilidir. Dagda
(iyi Tanrı) kocaman bir sopa taşırd ı ; bu sopanın bir ucu
yaşayanları ö ldürürken diğer ucu ö lüleri diri ltird i . Dagda'nın
kazanı (Kutsal Kase arketipil bitmez tükenmez bir besin
kaynağıydı .
1 62 K E LT M i T L E R İ
Cuch u l a i n
U
ister kahramanı Cuchulain, Deichtine'nin U lster kralı abisi
Conchobar'dan ya da güneş tanrısı Lugh'tan olan oğluydu.
Cuchulain, Connaught kraliçesi Medb'in Conchobar'ın en değerli
boğasını çalmasıyla başlayan, Connaught ve Ulster arasındaki
büyük çatışma Cooley Sığır Baskın ı'nın kahramanıdır. Hatta
Conchobar'ın savaşçıları gizemli bir zayıfl ıktan etkilendiği için
Cuchulain bir dizi teke tek çarpışmada yalnız savaştı .
1 64 K E LT M i TLE R i
Cuchulain'ın ölümü
Kederlerin Deirdre'sı
·ı
•
1 66 K E LT M i T L E R İ
Bra n ' ı n Yol culuğu
B
ran'ın yolculuğu Kelt mitolojisindeki birçok gizemli yolculuktan
biridir. Sihirli bir elma dalı tarafından akl ı çelinen Bran,
hastalık ve ölümün olmadığı öteki dünyayı aramak üzere yola
çıktı . iki gün sonra Bran ve adam ları , arabasıyla dalgaları yararak
geçen deniz tanrısı Manannan'la karşı laştı . Manannan on lara
okyanusun harikalarından ve üzerindeki sayısız büyül ü adalarından
bahsetti.
1 68 K E LT M i T L E R i
Finn Mac Cumhail
F
ianna olarak bi li nen savaşçı toplul uğunun lideri olan Finn Mac
Cumha i l , hem el yazmaları ndaki hem de sözlü gelenekteki
binlerce hikayenin kahramanıdır. Finn'in deniz tanrısı Manannan
tarafından yapılan efsanevi turna derisi çantasında babasının
mızrağ ı , mi ğferi ve kalkanı gibi b i rçok değerli eşya bulunurdu .
Finn ayrıca çocukken Ozan Finnegas ile çal ıştığı s ı rada edindiği
sihirli bir b i l geliğe sahipti . Finnegas, Bilgi Somonu'nu yakalayıp
piş irmesi için Finn'e verd i . Balığı pişi rirken yaktığı parmağını
ağzına götüren Finn doğaüstü bir bilgeliğe sahip oldu. Finn'in
çok sayıdaki maceraları çoğunlukla doğaüstü yaban domuzu gibi
öteki dünya yaratıklarıyla kapışmasıyla i l gilidir. Ayrıca rivayete
göre l rlanda ve lskoçya arasındaki Devler Kaldırımı'nı l skoç
bir dev olan Far Rua ile savaşmak için onun dizdiği söylenir.
Yaşlıl ığınd a , güzel bir genç kız olan Grainne için kıskançlıkla
raki bi Diarmaid'in peşine d üşünce kahramanlığı l ekelend i .
· Finn, göz yumması sonucu sihirli b i r yaban domuzu tarafından
boynuzlanan Diarmaid'i iyileştirmeyi reddetti ve gözden düşerek
adamları tarafından terk edildi .
1 70 K E LT M i T L E R İ
Devler Kaldırımı'nı
Finn Mac Cumhail'in
yarattı(iı söylenir.
Oisin ve Gençlik Diyarı
-------
O
fsi n , efsanevi kahraman Finn Mac Cumhail'in oğluyd u .
Annesi geyik formundayken F i n n tarafından yakalandı ve
üzerindeki büyü ka ldırı ld ı ancak daha sonra yeniden geyiğe
dönüştürül d ü .
Ofs i n ebedi gençl i k diyarı Tfr na n'Ôg'un kralının kızı Altın Saçlı
Niamh'a aşık oldu. Ofsin babas ının adam ları olan Fianna i l e
yaşadığı b i rçok maceradan sonra , beyaz atın ı n üstündeki
Niamh i l e beraber batıya yönel d i . Tfr na n'Ôg'a vardıklarında üç
yüzyıl boyunca birlikte oldular. E ski evini görmek isteyen Ofs i n
İrlanda'yı ziyaret etmeye karar verd i . N i a m h h i ç b i r koşulda
atından i n memesi için onu uyard ı . lrlanda'ya vardığında her şeyi
harap bir halde buldu. Babası Finn çoktan ölüp g itm iş ve evi terk
edilmişti .
1 72 K E L T M iT L E R i
Dyfed Prensi Pwyll
------
-·- --
-ı
zw__
__
_
. _____
P
wyl l'in h i kayesi Galler mitleri derlemesi olan Mabinogion'un
Birinci Dalı'nda anlatı l ı r. Oyfed prensi Pwyll ava çıktığı s ı rada
tuhaf bir tazı sürüsünün bir geyiği kovalayıp yakaladığını görd ü .
Köpekleri uzaklaştıran Pwyl l geyiği kendi sürüsüne verd i . Atlı
bir adam belirip kendisini yeraltı dünyası Annwn'in kralı Arawn
olarak tanıttı . Pwyll'e yaptığını telafi etmesi için kim l i kleri n i , hatta
bedenlerini bir yıllığına kendisiyle değiştirmek zorunda olduğunu
söyledi . Arawn Dyfed'i yönetirken Pwyll Annwn'e hükmetti ;
Arawn'ın karısıyla beraber uyudu ama asla onunla birlikte olmad ı .
B i r yı lın sonunda Pwyl l , Arawn'ın rakibi Hafgan i l e savaşıp onu
öldürmek zorunda kaldı . Arawn tek bir hamleyle saldırması
konusunda Pwyll'i uyard ı ; eğer bir hamle daha yaparsa Hafgan
dirilird i . Bu sebepten Pwyll "Annwn'in başkanı" unvanını aldı .
1 74 K E LT M İ T L E R İ
Rhiannon ve Pryderi
Bran'ın Kel l esi
G
aller kahramanı Kutsanmış Bran aynı zamanda deniz tanrısı
Llyr'in oğlu Bendigeidfran olarak da tanınıyordu. Bran bereket
boynuzunun sahibi olan bir devdi -ve güzel kız kardeşi Branwen,
iri anda kralı Matholwch'le evlendiri ldi .
1 76 K E LT M i T L E R i
Branwen uysal sı!jırcıkta
teselli bulurken.
Blodeuwed d
G
wynedd kralı Math fab Mathonwy, savaşta olmadığı zamanlar
ayaklarını bir bakirenin kucağında dinlendirmek zorundayd ı .
Yeğeni Gwydion kendi kız kardeşi Arianrhod'u önerd i . Math
bekaretini ispatlaması için kızdan sihirli bir değneğin üzerinden
geçmesini istedi ve Arianrhod adım atar atmaz iki çocuk doğurdu.
Biri dalganın oğlu Dylan'dı , diğeri ise çığlıklarını duyana kadar
Gwydion'un sarmalayıp göğsüne koyduğu şekilsiz bir topaktı. Bir
erkek bebek bulmak için göğsünü açtı . Adı Lleu Llaw Gyffes'ti .
Arianrhod , Lleu'i asla bir insan karısı olamasın diye lanetled i . Her
ikisi de büyülü güçleri olan Gwydion ve Math, Lleu'in karısı olması
için meşe, katırtırnağı ve çayırmel ikesi çiçeklerinden bir kadın
yarattı ve ona "Blodeuwedd" adını verdiler. Fakat Blodeuwedd ,
Lleu'i Gronw Pebr adlı soylu bir adam ile aldattı ve neredeyse
ölümsüz olan Lleu'i yok etmek için onunla birlik oldu . Gronw'un
mızrağını sapladığı Lleu bir kartala dönüştü . Gwydion, Lleu'i bulup
onu yeniden insana çevirerek sağlığına kavuşması i çin tedavi etti .
LleLı daha sonra Gronw'u öldürdü ve Blodeuwedd'i bir baykuşa
çevirdi .
1 78 K E LT M İ T L E R i
Kartal formundaki Lleu
Taliesin
B
üyücü Ceridwen'in dünyanın en güzel kızı olan Creiwy adında
bir kızı , ayrıca Avagddu adında dünyanın en çirkin çocuğu olan
bir oğlu vard ı .
1 80 KEL T M iT L E R i
İlham kazanını kaynatan Ceridwen
Kra l Arthu r
K
ral Arthur ilk kez erken dönem Galler şiirlerinde geçen
efsanevi Britanya kralıdır. Ozan Taliesin'e atfedilen "Annwn'in
Ganimeti"nde Arthur, "Annwn başkanının kazanını" bulmak için
yeraltı dünyasındaki camdan bir kaleye sefer düzenler. Ortaçağ'da
bu hikaye Kutsal Kase arayışı olmuştur.
1 82 KELT M i T L E R i
Kutsal Kase
K
ral Arthur'un Yuvarlak Masası'nda dünyanın e n güçlü
şövalyeleri bulunurdu. Fakat bir sandalye hep boş kalırdı :
Siege Peri lious, yani tehlike koltuğu. Büyücü Merlin bu sandalye
dolduğunda Yuvarl ak Masa günlerinin sona ereceği kehanetinde
bulunmuştu .
1 84 KELT M iTLERi
Dante Gabriel Rosetti'nin 1 87 4 tarihli tablosunda Kase, Kutsal
Ruh'un kumru şeklinde izlediği genç bir kız tarafından temsil edilir.
.
D
oğrudan, vahşi ve komik lskandinav mitleri , Taş Devri'ndeki
büyük ana tanrıçanın yerini lskandinav kaya oymalarında
bir balta ya da çekiçle birlikte tasvir edilen güçlü erkek Gök
Tanrı'ya bıraktığı Tunç Devri'nde Kuzey Avrupa'da gel işerek
günümüze kadar gelen tek mitoloji anlatı larıdır. Bu tanrılardan
b iri de Slavların barış ve savaş yeminlerini üzerine ettikleri gök
gürültüsü tanrısı Perun'du. Cermen halklarının birinci yüzyıldaki
baş tanrıları olan Woden (ya da Wotanl ile Thunor (ya da Donar) .
aynı zamanda Odin ve Thor adıyla Vikinglerin kendi leri için eşya ,
hayvan ve insan kurban ettikleri baş tanrı larıyd ı . Nors tanrıçaları
kendilerinden önce gelen Danimarka kökenli bereket tanrıçası
Nerthus'un birçok nitel iğinden türedi . Karelya'da (bugünkü
Rusya ve Finlandiya topraklarında bulunan bir bölge) sözlü olarak
çok farklı , şi irsel ve i malı bir m itoloji aktarıldı ; on dokuzuncu
yüzyılda Kalevala adı altında etkileyici bir şekilde Fince kaleme
alınmıştır. Yaşlı halde doğan ve dünyayı şarkı söyleyerek yaratan
Vai namöinen, ormanlar hakimi Tapio ve Kuzey'in acımasız kraliçesi
Louhi gibi olağanüstü karakterleri vardır.
1 86 I S K A N D I N AV M İ T L E R i
Snorri Sturluson'un
şiir ve lskandinav
mitolojisi derlemesi
olup yaklaşık 1 220
tarihli Prose Edda
kitabının iç kapak
resmi
.
lskandinavya'da Yaratıhş
V
ikingler başlangıçta iki alem olduğuna inanıyordu: Yaratıcı
ihtimaller uçurumu Ginnungagap ile birbirinden ayrı lmış,
biri buzda n , diğeri ateşten iki alem. Buzlar alemi Niflheim'daki
zehi r ırmakları uçurumun içine akıp donarken, ateşler alemi
Muspell'den kızgın kıvı lcımlar ve yakıcı rüzgarlar yayı lırd ı .
1 88 I S KA N O I N AV M İ T L E R i
Odin, Vili ve Ve ilk varlık olan Ymir'i öldürürken.
Aesir ve
Vanir Ara sı n d a ki Savaş
1
•
1 90 ISKANDINAV MiTLERi
Alevlerin üzerinde havaya kaldırılan Gullveig
Yggdrasil
V
iking kozmosunun merkezinde gökyüzünü taşıyan ve Dünya'yı
ayakta tutan dev bir di şbudak ağacı olan Dünya Ağacı Yggdrasil
vard ı . Bu ağaç üç köke sahipti ; biri devlerin yurdu Jotunheim'da , biri
Aesir tanrı larının yurdu Asgard'da ve diğeri de ölüler diyarı Hel'in
bulunduğu buzlar alemi N iflheim'dayd ı . Bu köklerin altında birer
pınar vard ı : Mimir'in bilgelik kuyusu Jotunheim'da , Urd'un kader
kuyusu Asgard'da ve yaratılış sırasında uçurumu dolduran zehrin
kaynağı Hvergelmir Niflheim'dayd ı .
1 92 I S K A N D I NAV M i T L E R i
Odin ve Runik Yazı
T
üm İskandi nav tanrıların babası olan Odin'in birçok adı ve kılığı
vardı . Savaşların ve savaşta ya da kurban edilerek ölenlerin
tanrısıyd ı (Boğularak ölenler deniz tanrıçası Ran'a giderken
hastal ıktan ya da yaşlılıktan ölenler Hel adlı yeraltı dünyasının yine
Hel ad ındaki tanrıçasına giderdi) .
1 94 i S K A N D I NAV M i T L E R i
.
C
oğu İskandinav miti , erkek tanrıların , Aesirlerin
serüvenlerinden bahseder. Fakat Tanrıça Asynjurlar'a eşit
derecede önem veri lmiştir. lzlandal ı şair Snorri Sturluson şöyle
yazar: "Asynjurlar ne daha az kutsal ne de daha az güçlüdür."
' '
·� .. ,,i •..
.· ,
Gök Gürl eten Thor
S
üper güçlü lskandinav gök gürültüsü tanrısı Thor hakkındaki
mitler "Herkesin Babası Odin"den daha fazladır. Thor'un
silahı gök gürültüsü ve şimşek çıkaran ve her zaman Thor'un
eline dönen kudretli çekici Mjol lnir'd i . Viki ngler evlenirken çekiçler
üzerine yemin eder ve birçok Viking özell ikle deniz seferlerinde
Thor'un koruması altına girebilmek için boyunlarına ufak çekiç
tılsımlar takard ı .
1
1
Thor'un babası Odin'di a m a Frigg annesi değildi; onun yerine
yeryüzünün oğlu olduğu söylenird i . Thor devlerin ülkesine, çoğu
1 zaman kurnazlık tanrısı Loki eşl iğinde birçok hücum yaptı. Mitlerin
birinde Thrym adlı devin Thor'un çekicini çaldığı ve çekici ancak
1 Tanrıça Freyja'nın karısı olması koşuluyla geri vermeyi kabul ettiği
lj
1
anlatılır. Şartları yerine getiremeyince Loki , Thor'a bir gelinlik
giydirdi ve iki l i Jotunheim'a doğru yola çıktı . Thrym yeni karı sını
görünce çok sevindi. Evl i l i klerini kutsamak için çekici sahte
Freyja'nın kucağına koydu . El inin altına gelen çekicini savuran Thor,
Thrym'i öldürdü.
1 98 ISKANOINAV M İTLERi
! Uçka ğ ıtçı Loki
• •
U
çkağıtçı Loki tanrılar arasında bir uyumsuzluktu. Ne Aesir ne
de Vanir'e ait olan Loki bir buz deviydi . Aesir'deki ayrıcalıklı
mevkisinin nedeni Odin'in üvey kardeşi olmasıydı. Loki'nin yerinde
duramayan kurnaz yaradılışı tanrıları sık sık derde sokar ya da
dertten kurtarırdı . Davranışları kötülükten deği l , haylazlıktan
kaynaklansa da en sonunda tanrılara düşman oldu. Dev
Angrboda'dan olan üç çocuğu tanrıların baş düşmanıyd ı : Dev kurt
Fenrir, Midgard yılanı Jormungand ve yeraltı dünyasının hakimi Hel .
Loki , Thor'un karısı Sif'in sarı saçlarını kestikten sonra yeni bir
saç elde etmek için cüce l erin yanına gitti. Yapamayacaklarına
dair kafasının üzerine bahse g iren Loki , cücelerden ikisine Sif'in
altın sarısı saçları , Odin'in mızrağı Gungnir ve Thor'un çekici gibi
harikalar yaratmakta yarışmaları için meydan okudu . Tanrılar
ortaya çıkan çekicin en iyisi olduğu hükmüne vardı ama cüceler
bedelini istedi ğinde Loki karşı koydu . Boynuna zarar vermeden
Loki'nin kafasını çı kartamayan cüce , kendisini aldattığı için onun
dudaklarını deri bir sırımla birbirine dikti .
202 i S K A N D İ N AV M İ T L E R İ
Ragnarok
R
agnarok, dünyanın sonunu göstere n , henüz yaşanmamış bir
olayd ı . Kurt Fenrir. Midgard yılanı Jormungand ve babaları
Loki zincirlerinden kurtulacaktı . Ölü insanların tırnaklarından
yapılan Naglfar gemisi Hel'den yola çıkacak ve dümende
Loki duracaktı . Kurt güneşi yutacaktı . Surt ve oğul ları yakıcı
Muspell'den yola çıkacak ve gökkuşağı köprüsü Bifrost altlarında
paramparça olacaktı . Tanrı lar, Hel'in sürüleriyle , buz devleriyle ,
Surt v e oğullarıyla ölümüne bir savaşa giriştiğinde Dünya
Ağacı Yggdrasil korkudan titreyecekti . Thor, Midgard yılanını
öldürecek ama zehrine yenik düşecekti . Fenrir, Odin'i yutacaktı.
Ardından Surt yeryüzüne ateşler saçacak ve dünyayı baştan
aşağı yakacaktı. Bunun üzerine yeni bir güneş doğacak ve denizin
içinden yeni bir kara parçası yükselecekti . Odin'in oğul ları Vidar ve
Vali savaştan sağ çıkıp önceden Asgard'ın olduğu yere yerleşecek
ve ona Thor'un oğul ları Modi ve Magni ile Hel'den çıkan Balder
ve kör kardeşi Hoder eşlik edecekti . Dünya Ağacı bir adam ve bir
kadını alevlerden koruyacak, Lif ve Lifthrasir adlı bu iki insan çiyle
beslenerek yeni bir insan ı rkı başlatacaktı .
204 I S K A N O ı N AV M i T L E R i
!1,
i'
Sigurd
l'I
.ı
S
igurd , Tanrı Odin'in desteğini alan bir lskandinav genciyd i .
R e g i n a d l ı b i r demirci tarafından yetiştiri ldi . Regin'in
kardeşi Ejderha Fafnir'e dönüşünce Sigurd , Regin'in yaptığı
kılıcı kullanarak onu öldürdü . Ejderhanın kalbini yiyen ve kanında
sırılsıklam olan Sigurd neredeyse yenilmez oldu . Ayrıca içinde
lanetli bir yüzüğün de olduğu ejderhanın hazinesine el koydu .
11
içine attı. Gudrun, Brunhilda'nın kardeşi Atli'yle evlendi; Atli ise
Gunnar ve Högni'yi öldürdü. Bunun üzerine Gudrun, Atli'den olan
kendi çocuklarını öldürüp kafataslarından bardak yaptı ve Atl i'ye
206 I S K A N O I N AV M i T L E R i
Ejderha avcısı Sigurd
l
�
ıl
1
Beowu lf
E
pik şiir Beowulf, Eski lngilizce dil inde yazılsa da Danimarka
ve l sveç'te yaşanan olaylarla ilgil idir. Batakl ık canavarı
Grendel her gece Dani marka kralı Hrothgar'ın büyük toplantı
.
salonuna dadanır ve adamlarını öldürürdü. Canavarın üstesinden
geleceğine yemin edecek kadar cesur olan tek kişi isveç'teki Geat
kab i lesindeki Beowulf'tu .
F
in ulusal destanı Kalevala, on dukuzuncu yüzyıl halk bilimcisi
Elias Lönnrot'un sözlü aktarılan şiirleri bir araya getirmesinden
oluşur. Şiir, dünyayı yaratan Hava'nın kızı ve ilmatar'ın oğlu olan
ilk insan Vainamöinen etrafında gelişir. Büyülü güçlere sahip
bir ozan olan Vainamöinen, can düşmanı olan büyücü kadın
Louhi'ye Kuzey'de esir düştü . Ozgürlüğünü geri almak ve Louhi'nin
Kuzey'in Bakiresi lakaplı kızına sahip olabilmek için Büyücü'ye
Sampo adında mısır, tuz ve para üreten büyülü bir değirmen
yapma sözü verd i . Vainamöinen, gökyüzünü işleyen demirci
l lmarinen'den bakire kız karşıl ığında değirmeni yapmasını istedi .
Bakire kız demirciyle evlenmek istemedi ve evlenince de kısa süre
içinde öldü. İlmarinen'in altından yeııi bir eş yaratma teşebbüsü
başarısız olunca Vainamöinen'le beraber Sampo'yu geri almak
için plan yaptı . Maceracı bir aşk adamı olan Lemminkainen ile
birlikte Kuzey'e yelken açıp Sampo'yu çald ı . Fakat Louhi gemilerini
batırmak için peşlerinden fırtınalar yolladı ve Sampo denizlerde
kayboldu. Para ve mısır öğüten parçaları kırıldı ama günümüze
kadar hala tuz üretir, bu yüzden deniz suyu tuzludur.
21 0 İ S K A N O I NA V M iT L E R İ
Kuzey Amerika Mitleri
K
uzey Amerika'nın yerli kabilelerine ait geniş kapsamlı
mitoloj i leri bir araya getiren öğe ; yeryüzü ve gökyüzüne ,
doğal yaşamın özünde olan kutsal güce ve insanlığın hayvanlarla
olan il işkisine duyulan ortak saygıdır. Mitlerin çoğu yaratılış
döneminde geçer ve hem hayvan hem de insan olan İ l k insanları
anlatır. Dünya çoğu hikayede biri yüce gönüllü, diğeri Kır Kurdu
gibi kurnaz ve yaramaz ya da Senaka kabilesinin mitoloj isinde
olduğu gibi ikiz kardeşinin bütün iyil iklerini bozan Çakmak Taşı gibi
kötücül çifte yaratıcılar tarafından meydana getirilmiştir.
21 2 K U ZE Y A M E R i KA M i T L E R i
Balina ve Kuzgun imgeleri de içeren, Ay'ı [Tl'uk) temsil eden bir Nuhalk ayin maskesi
Yok, Boş ve Yaratıh ş
K
al iforniyalı Luisefio kabilesine göre başlangıçta hiçbir şey
yoktu . Boş bir düzlemde iki bulut oluştu : Yok ve Boş. Bunlar
erkek ve kız kardeş lerd i . Boş, birçok farklı şekle girdikten sonra ,
"Kendimi olabi ldiğince genişleteceğim. Titreyip depremler
yaratacağım. Yuvar:lanıp duracağı m , " diyerek yeryüzüne
dönüştü . Yok, "Yükseleceğim ve her şeyin üzerinde bir kubbe
gibi duracağı m . i nsanların ölümüne sebep olacağım ve ruhlarını
yukarıdaki dünyaya taşıyacağı m , " deyi p gökyüzüne dönüştü .
Dünyada bulunan her şey bu iki kardeşten doğdu .
K
uzeybatı kıyısındaki Çimmesyanlara göre ilk yaratıcı
Gökyüzünae Yürür uyuyakaldı ve ağzından çıkan kıvılcımlar
yıldızlara dönüştü . Başlangıçta yıldızların tek ışık kaynağı olduğu
günlerde hayvan-insanlardan biri oğlunu kaybetti ve kendisine
gökler aleminden Kuzgun adında yeni bir çocuk gönderi ldi.
Kuzgun başta yemek yemeyi reddetti fakat Her İki Uçtaki Ağız
çocuğu kaval kemiğinden bir parçayla besledi ve Kuzgun bir anda
öyle açgözlü oldu ki kabilenin tüm yiyeceğini yed i . Kabile şefi
uçarken etrafa saçması için orman meyveleri ve balık yumurtaları
verip aç kalmamasını sağlayarak Kuzgun'u uzaklaştırdı . Kuzgun
gökler alem ine uçtu ve bir göletin içindeki yaprağa dönüştü .
Gökyüzü şefinin kızı bu göletten su içince yaprağı yuttu ve
Kuzgun'dan hamile kaldı . Yeni doğan bebek evdeki bir kutunun
içinde asılı parıldayan ışıkla oynamak için ağlamaya başladı .
Kutuyu al ınca kuzgun pelerinini giyen bebek kutudaki güneşle
birlikte dünyaya doğru uçtu. Kutuyu kırdığında gökyüzünü ışık
kapladı .
21 6 K UZ E Y A M E R i K A M i T L E R i
Ka plu mbağa Adası
K
uzeydoğulu Senekalar gökyüzünün merkezindeki büyük bir
ağaçtan bahseder. Kadim Olan , ağacı köklerinden sökerek
bir delik oluşturdu ve karısı Yaşlı Kadın'ı bu delikten aşağı itti .
Bu dünya sularla kaplıydı . Ördekler kanat çırparak Yaşlı Kadın'ın
düşüşünü hafifletti ve Dev Kaplumbağa derinliklerden çıkarak
kadın için bir dinlenme yeri oluşturd u . Tüm su canlı ları kadını
rahat ettirmek için dalıp toprak çıkarmaya çalıştı ama su çok
derindi. Misk sıçanı burnuna sürdüğü çamuru kaplumbağanın
kabuğuna bıraktığında çamur yayılarak yeryüzünü oluşturdu.
Yaşlı Kadın'ın bir kızı vardı ve bu kız anne karnında tartışıp duran
ikiz oğullarına rüzgardan hamile kalmıştı . Kardeşinden önce
doğmayı kafasına koyan Çakmak Taşı annesinin koltuk a ltından
fırladı . Anneleri ikinci çocuğu Gök Taşıyan'ı doğururken öldü ve
mezarından hayat bahşeden üç kız kardeş doğdu-mısır, fasulye
ve kabak. Gök Taşıyan ve Çakmak Taşı dünyayı yarattı ama Gök
Taşıyan'ın yaptığı her iyi liğe karşı lık Çakmak Taşı bir kötülük yaptı .
Örneğin Gök Taşıyan kilden ilk i nsanları yaparken Çakmak Taşı
onlara zarar vermek için hastalıkları çıkard ı .
21 8 K U ZE Y A M E R i K A M İ T L E R i
Dünya'nın Kalbi
K
aliforniyalı Achomawiler için başlangıçta toprak yoktu , sadece
su ve karanlık vard ı . Burada iki tanrı vard ı : Oünya'nın Kalbi
ve onun torunu Annikadel . Dünya'nın Ka lbi dünyayı yaratmıştı ve
onun merkezinde yaşardı . Annikadel ise gökyüzünde yaşard ı . Alt
kısımları mavi ve beyazdı ; gökyüzünde dolanırken insanların ona
dair gördüğü tek şey bir parıltıydı .
2 20 t<. ,J L E Y A M E R i K A M , T , E R i
Kır Kurdu'nun
çağdaş bir
yorumu
. .
i l k i nsa n Wogeler
K
aliforniya Yurokları ilk ırk olan Gerçek lnsanlar'ın woge, yani
"her şeyi başlatan ilk insanlar" olduğuna inanır. Dünyanın
coğrafyasını şeki llendirdiler ve evlilik ve adalet kanunlarını
bel irlediler. Onlara iki kahraman yard ı m etti : Onlar için
somon ve meşe palamudu çalan ve doğanın kanunlarını koyan
Wohpekumeu ve gece i l e gündüzü yaratan ve dünyayı güvenli bir
yer haline getirmek için i lkel canavarları avlayan Pulekukwerek.
Wohpekumeu'nun yaratmak için cinsel gücü o kadar yüksekti ki bir
kadını hamile bırakmak için ona bakması yeterl iyd i ; Vatoz kadına
sarıldığında kadın onu bırakmadı ve okyanus boyunca taşıdı .
Pulekukwerek de herkesin durmadan dans ettiği bir diyara gitti .
P
lato yerlilerinden olan Nimipular, hayvanlar ve ağaçların tıpkı
günümüzdeki i nsanlar gibi hareket edip konuştuğu insanlık
öncesi bir zamandan bahseder. Hava ne kadar soğuk olursa olsun,
çam ağaçları ateşin etrafında toplaşır ve onu paylaşmazlardı .
Bir kış o kadar soğuk geçti ki herkes dondu. Kunduz, çam ağaçlarının
ateş etrafında kendilerini ısıttıkları Büyük Ronde Nehri'nde akıntıya
karşı yüzdü . Ateşten yuvarlanarak nehre düşen kütüğü yakaladı
ve tüm hızıyla yüzerek uzaklaştı . Peşlerine düşen çamlar onu
yakalayamad ı , çünkü Kunduz nehrin bir yakasından diğerine sıçrayıp
durdu ve nehir bu yüzden kıvrı mlı bir hal ald ı . Çamların çoğu
yorgunluktan pes etti ; günümüzde hala nehrin kıyısında durmaya
devam ederler.
224 K U Z EY A M E R i K A M i T L E R i
Kır Kurd u ' n u n
Som o n ları Sahverişi
W
ishram Platosu kabilesinin mitolojisine göre , Kolumbiya
Nehri'ndeki Celilo Şelalesi'nde beş Kunduz kız kardeş yaşardı
ve somonları hapsetmek için bir baraj inşa ettiler. Kır Kurdu balıkların
herkese serbest olması gerektiğini düşünüyordu. Kendisini bir bebeğe
dönüştürdü ve hasır bir sepetin içinde "lnga! lnga!" diye ağlayarak
nehirde sürüklend i . Beş kız kardeş bebeği kurtardı ve yuvalarına getirdi.
Kardeşler her gün Kır Kurdu'nu inlerinde yalnız bırakarak kök kazmaya
gidiyordu. Kır Kurdu kendisine tahtadan beş şapka ve beş kök kazıcı
çubuk yaptı . Kardeşlerin dışarıda olduğu bir gün şapkalarını taktı ve kök
kazıcı çubuklarla barajın altını oydu . Kız kardeşler döndüğünde onu bebek
gibi agularken buldu fakat bebek her gün daha da büyüyordu. Beşinci
gün baraj çatlamak üzere olduğu için Kır Kurdu yuvaya dönmedi . Baraja
koşan Kunduzlar tahta sopalarla onun kafasına vurdu, her bir sopa
tahta şapkaların birinde kırıldı. Kır Kurdu kazmaya devam etti ve beşinci
şapkanın kırılmasıyla baraj da yıkıldı. Somonlar hızla akıntının tersine
yüzdü , artık herkesin yiyebileceği kadar balık vardı.
G
üneybatıdaki Zuni mitoloj isinin ilk dönem anlatıları
Awonawilona isimli hem kadın hem de erkek olan ve Toprak
Ana ve Gök Baba tarafından dünyaya geti rilen bir yaratıcıdan
bahseder. Ancak Awonawilona tek bir varl ıktan ziyade, güçlü
ruhların bir karması olarak düşünül ürse daha iyi anlaşılır. Zunilerin
duaları ve ayinlerinde onurlandırılan bu ruhlar Yollarımızı Tutanlar
olarak bilinir. Aralarında Güneş Baba ve Ay ışığı Bahşeden Anne
de vardır.
228 K U Z E Y A M E R i K A M İ T LE R i
Wa konda
O
va Yerlilerinden Omaha kabilesinin inanışına göre Wakonda
evreni ayakta tuta n , b i r tanrıdan ziyade gözle görünmeyen
ve her yeri kuşatan bir yaşam gücü olan Büyük Gizem'in diğer
adıyd ı . Wakonda görünmez ve kes i ntisizdi ve iki şeki lde açığa
çıkard ı : i l ki hareket sağlayarak, bütün zihin ve beden hareketl eri
ondan türerd i ; i kincisi ise doğada , hayvanlarda ve insanlarda
yapısal ve biçimsel süreklilik sağlayarak. Wakonda'nın i rade
gücüne benzer ol duğu düşünül ür. Bu gizemli güç sayesinde her
230 K U Z E Y A M E R i K A M i T LE R i
şey birbiriyle ve i nsanlarla i l inti lenird i : Görülen görünmeyenle,
ölüler yaşayanlarla, bir şeyin parçası bütünüyle.
KUZEY A M E R i K A M i T L E R i 23 1
Orümcek Kad ı n
üneybatı Pueblo mitoloj isinde , dünyayı düşüncelerinin
ağından yaratan Düşünen Kadın'dı . Bir örümcek şeklini
aldı ve Örümcek Kadın olarak can verme ve can alma gücüyle
Güneybatı'da önemli bir figür oldu. Örümcek Kadı n , Hopi
�
mitoloj isinde i lk insanları kilden bir erkek ve bir kadın şeklinde
1
çiftler halinde yaratır.
1
Örümcek Kadın bir gün dalgın bir anında sadece bir erkek
1 yarattı . Sonra tek bir kadın yaratarak adamı bulması için
peşinden gönderd i . İ kili birbirlerini bulduklarında sürekl i
tartışıp sonunda ayrıldı lar. Meğerse bütün karı kocalar
arasındaki anlaşmazlıkların kaynağı buymuş.
C' 3 2 ıv F H t< f\ M r E ı 1
Kilim ören bir
Navaho kadını
Güneş'in Kızı
G
üneydoğulu Çeroki büyükleri gökyüzünün e n ucunda
yaşayan Güneş'ten ve ortasında yaşayan kızından
bahsederler. Her gün gökte yay çizen Güneş , kızının evinde
öğle yemeği yemek için mola verirdi . Güneş o kadar güçlüydü
ki kimse gözünü kısmadan ona bakamaz ama herkes yumuşak
Ay'a gülümserdi .
236 U J Z E Y A M E R i K A 'Vl l T L E R İ
Bizon Kad ı n ve
M ısır Kadın
B
izon Kadın, Ova mitolojisinde önemli bir kişiydi . Bizon Kadın ve
Mısır Kadın insanları besleyen iki ana yemek kaynağıyd ı . Arikara
kabilesinde Bizon Kadın'ın peşine düştüğü bizonları toplayarak
dünyayı dolaştığı anlatılır. Kuzeydoğu, kuzeybatı , güneydoğu ve
güneybatı köşelerinde birer direk bulunacak şekilde inşa edilmiş Ova
buhar kulübesi dünyayı sembolize eder ve gök kubbeyi taşıyan dört
tanrıyı temsi l ederdi. Kulübenin giriş i , yapının bir insan gibi nefes
almasına olanak sağlamak için her zaman doğuya bakard ı . Bizon
Kadın'ın yolculukları kulübede gerçekleşirdi . Direkten direğe yürür ve
her defasında tamamen yıpranan mokasenlerini değiştirirdi. "Artık
tüm dünyayı gezdim," derdi .
238 K U Z E Y A M E R i KA M iT L E R i
Gece Yol u Ayi n i
G
ece Yolu şarkılar, dualar ve ayinlerden oluşan ve detaylı kum
resimlerinin yaratıldığı ve yok edildiğ i , "şan yolu" olarak da
bil inen özenle hazırlanmış Navajo törenlerinden biridir. Navajoların
bu şifa ayinlerine verdikleri isim "tanrıların gelip gittiği yer"
anlamına gelir. Her şan yolunun kendi mitleri vardır ve Gece Yolu
iki farklı mitolojiden oluşur: Birinin adı "Öngörülü", diğeri ise "Acılı
İkizler"dir.
O
va Kızılderililerinden Pavnilerin inancına göre, ilk insan
ırkı büyük bir tufanda yok oldu. Yaratıcı Tırawa kendi
sesinden bir e rkek ve bir kadın yarattı . Onlara anneleri
olarak yeryüzünü verdi ve keresteden ku lübe yapmayı
ve hiçbir zaman aç kalmamaları adına toprağın altındaki
bizonları çağırmaları için Kadın Oansı'nı öğretti .
242 K UZEY A M E R i K A M İT L E R İ
Kereste kulübenin yanındaki Pavniler
Sed n a
Y
A
Adam kara hayvanlarının efendisi , çoğunlukla Sedna diye de
bilinen Deniz Kadın ise deniz hayvanlarının efendisiyd i . Sedna
aslen insandı ama bir versiyona göre bir köpekle ya da bir deniz
kuşuyla evlendiği için, başka bir versiyona göreyse istenmeyen
öksüz bir kız olduğu için işkence görd ü .
C
olvi l l e Nehri Eskimolarının mitlerine göre bir zamanlar
insanlar neşe diye bir şey b i l mezd i . Yaptıkları tek şey
çalışmak, yemek yemek ve uyumaktı . Bu her gün böyl eyd i .
Ü ç oğlu olup deniz kıyısında yaşayan b i r adam v e b i r kad ın
vard ı . Oğull arı her gün avlanmaya gider ve yakaladıklarını eve
getirirlerd i . Once en büyük çocuk, sonra da ortanca olan bir
gün eve dönmedi . Aile en küçük çocuk Teriak'a muhtaç oldu . Bir
gün Teriak gizl ice b i r ren geyiğinin peşinden g iderken yanına bir
kartal kondu ve bu kartal , üzerinde kartal tüyl erinden bir pel erin
olan genç bir adama dönüştü . Karta l , Teriak'a yaşam ı n sırrı nın
ne olduğunu sord u ; o da "Çalışmak, yemek yemek ve uyumak,"
diye cevaplad ı . Kartal bu aptal ca cevabı verdikleri için iki abisini
de öldürdüğünü söyleyi p , "Yaşamın s ı rrı sevinçtir, " d ed i . Teriak'a
şarkı yapmayı ve kelimeleri ezgiye uydurmayı , davul ça lmayı
ve dans etmeyi öğretti . Kartal ı n uçarak evine geri götürdüğü
Teriak, sevinci armağan ettikleri için karta l lara teşekkür
edebilmek adına anne babasıyla birlikte tüm hayvan-insanların
katı ldığı ilk şarkı festivalini düzenl ed i .
1 M
eksika ve Orta Amerika mitoloj ileri Aztek ve Maya uygarlıkları
tarafından şekillendirilmiştir. Günümüzde hala Sierra Nuhatli
gibi Nahuatl dili konuşanların ve Zinacantecler ya da Chamul alılar gibi
Tzotzil dili konuşanların mitlerinde varl ığını sürdürür. Antik Zapotek
ya da Mikstek uygarlıklarına ait mitler günümüz Oaxaca halkı nda
yaşar. Aztekler de kendi lerinden önce gelen Tolteklerin mitlerini ve
1 tanrılarını sahiplenmişlerdir; Aztek ve Maya uygarl ıkları Guatemala ve
Meksika'daki ilk büyük meden iyet olan Olmeklerden gelmişlerdir.
248 M E K S i K A V E O R T A A M E R i K A M iT L E R i
Azteklerde Yaratıhş
A
ztekler dünyayı yaratı lan, yok edilen ve yeniden yaratılan bir
dizi güneş döngüsü içinde hayal etti . Tanrılar bu "güneşler"
süresince değişmeden durdu . Yaratma ve yok etme görevlerinin
büyük bir kısmı iki kardeşe kaldı : Quetzalcoatl ve Tezcatl ipoca .
Bu iki tanrı bazen müttefik bazen de düşmanlard ı . Günümüzdeki
dünyaya ait (beşinci güneşin dünyası) yeryüzü ve gökyüzünü , dişi
toprak canavarı Tlaltecuhtli'yi öldürerek yarattı lar.
2 50 M E K S i K A VE O R T A A M E R i K A M i T L E R i
Tü·y lü Yıl a n Quetzalcoatl
n uetzalcoatl çoğu zaman insan olarak tasvir edilse de yarı
\:ıl çıngıraklı yılan yarı quetzal kuşuyd u . Ehecatl adıyla rüzgar tanrısı
olarak bi linirdi ve hayat veren yağmur tanrıl arının yol süpürgesi olarak
betimlenird i . Güneş onun üflediği nefes sayesinde hareket ederd i .
T
ezcatlipoca hükümdarları n , büyücülerin ve savaşçıların
tanrısıyd ı . Azteklerin beş dünyaya ya da güneşe dair
an latılarında Tezcatlipoca ve kardeşi Quetzalcoatl arasında sürekl i
bir rekabet vardır. Azteklerin mitolojik tarihinde, Quetzalcoatl
Aztek şehri Tollan'ın kralı ol arak, Tezcatl i poca ise onun hain
büyücü kardeşi olarak betimlenir.
254 M E K S i K A V E O R TA A M E R i K A M i T L E R i
Beşinci Güneşin Yaratı hşı
Y
eni yeryüzü ve gökyüzünün toprak canavarı Tlaltecuhtli'nin
cesedinden yaratılmasından sonra , tanrılar dünyayı
aydınlatacak yeni güneşin kimin olacağına karar vermek için
zamanın başladığı Teotihuacan'da topland ı . Tecuciztecatl adlı
kibirli bir tanrı gönüllü oldu , diğer tanrı lar mütevazı ve hasta
tanrı Nanahuatzin'i seçti. Bu tanrıların kendilerini kurban ateşine
atmadan önce oruç tutup kefaret ödeyecekleri Güneş ve Ay
Piramitleri olarak bilinen iki tepe yaratı ldı. Tecuciztecatl en iyi
adakları adad ı , Nanahuatzin'inkiler ise daha yalındı: Kendi kanını
sürdüğü agave dikenlerini ve tütsü olarak kendi yaralarının
kabuklarını sundu . Dört günün sonunda tanrılar ikiliye yanan
odunların arasına girmelerini söyled i . Tecuciztecatl koştu ama
alevler onu geri püskürttü . Nanahuatzin alevlerin ortasına
atlayıp kül oldu, Tecuciztecatl onu takip etti . Tanrılar gökyüzüne
baktıklarında Nanahuatzin'in görkemli bir şekilde güneş olarak
bel irdiğini gördü. Tecuciztecatl ise neredeyse eşit derecede
parlayan ay oldu. Tanrılar sönükleşmesi için ayın yüzüne bir
tavşan attı .
256 M E K S i K A VE O R T A A M E R i K A M i T L E R i
Beşinci güneşin
ortada olduğu
bir Azte k taş
takvimi
Azteklerin Ta nrılara
Verdiği Kurban l a r
1
1
'I
A ztekler, insanlığı kendi kanlarından yaratan ve1 beşinci güneşi
harekete geçirmek için kalplerini adayan tanrı lara kan borçları
olduğunu hissetti ler. Kendi lerini feda etme göstergesi olarak
genellikle d i l , kulak memesi ya da penislerinden kan akıtırlardı .
Aztekler ayrıca düzenli olarak, hala atan haldeki insan kalplerini
güneş tanrı sı Huitzilopochtli'ye sunard ı . "Çiçek savaşı" dedikleri
ve mümkün olduğu kadar düşmanı canlı ele geçirdikl eri bir
savaş yöntemi uyguladılar. Aztekler obsidiyen bıçaklar kullanarak
düşmanlarının kalplerini söker ve onları kartal kasesi dedikleri
kaplarla tanrılara adak olarak sunarlard ı . Ardından kurbanların
derileri yüzülür, başları kesilir ve kafatasları bir rafta sergilenird i .
Ayin yılında birçok kurban verilird i . H e r iki yüz altmış günde bir,
yeraltı dünyası tanrısı Mictlantecuhtli'yi temsil eden bir adam
Tlaxiacco Tapınağı'nda kurban edilir; kanı hamurla karıştırılarak
tanrılarla iletişim kurması için ayini yöneten kişi tarafından yenirdi .
Tüm kurban ayinleri bu derece vahşi değildi: Tanrılar tütsü ve tütün
dumanın ı , yiyecek ve değerli eşyaları da kayda değer bulurdu .
2 58 M E K S i K A VE O R T A A M E R i K A M iT L E R i
Maya l a rda Yaratıhş
B
aşlangıçta deniz ve gökyüzü dışında hiçbir şey yoktu . Tüylü
yılan Gucumatz denizde kıvrılmış bir halde , Gökyüzünün Kalbi
' 1 ise havada asılı duruyordu. Bu ikisi ne yaratacakları konusunda
tartışmaya başladı; onlar konuştukça ağızlarından çıkan kelimeler
\ı suların içinden dağları ve toprağı çıkardı ve üzerlerini ağaçlar,
hayvanlar ve kuşlarla donatt ı .
260 M E K S i K A V E O R T A A M E R i K A M iT L E R i
Mısır Tanrısı Hun Hunahpu
M
ayalardan Hun Hunahpu CBir Ağız Tüfekçisi ) ; Kahraman
ikizler Xbalanque ve Hunahpu'nun ve aynı zamanda yaz ı ,
sanat v e hesap tanrı ları olan ikiz maymunlar H u n Batz v e Hun
Chuen'in babasıydı . Hun Hunahpu düz, uzun bir alnı ve kel
kafasında mısır başağını andıran bir tutam saçıyla güzel bir adam
olarak tasvir edilen mısır tanrısıyd ı .
262 M E K S i KA V E O R T A A M E R i K A M i T L E R i
1 .
Ka hra m a n i kizler
M
aya ikizleri Hun Hunahpu ve Vucub Hunahpu'nun gürültülü
top oyunları ölüm tanrılarını kızdırdı . İkizleri gizlice
Xibalba'ya çeken ölüm tanrıları onları öl dürdü ve Hun Hunahpu'nun
kellesini bir ağacın içine koydu . Kafadan akan tükürük, bakire
Xquic'i hamile bıraktı ve o da Kahraman ikizler Hunahpu ve
Xbalanque'yi doğurd u .
266 M E K S i KA V E O R TA A M E R i K A M i T L E R i
Güney Amerika Mitleri
1
•
nka mitolojisi . güneş tanrısı i nti'yi yücelten ve İnka
i mparatorlarını onun varisi ilan eden devlet mitoloj isi ve
Hatunruna (halk) m itleri olmak üzere ikiye ayrıl ı r. Hatunruna
mitleri daha yerel ve halkın ilgi a lanlarına özgüydü;
günümüzdeki Keçuva ve Aymara toplulukları onların soyundan
gelir. Hatunrunalar atalarının mumyalanmış cesetlerine tapar
ve onlardan miras kalan tabiatın huaca'ların (kutsal mekanları
ruhlarıyla canlı kaldığına i nanırd ı . Belirli bir bölgeye bağlı bir
sütale olan ayllu etrafında gelişen bu inanç hem gü � ümüze
hem de tarih öncesindeki And uygarl ığına kadar uzanır.
inka iktidarını destekleyen resmileştirilmiş mitoloji Güney
Amerika'daki yerel kabilelere özgü m itolojilere benzemez.
Kuzeydeki Orinoco Deltası'ndan en güneydeki Tıerra del
Fuego'ya kadar tüm kıta boyunca kendi zengin mitoloj ileri olan
Güney Amerika yerlilerine ait çok sayıda medeniyet vardır.
Miras kalan bu mitlerin büyük bir kısmı yaratılış dönemindeki
hayvan-insanlarla ilgilidir.
268 G Ü N EY A M E R i K A M i T L E R i
Machu Picchu'daki
lnka kalıntıları
. .
C
usco'daki Güneş Tapınağı'nda güneş tanrısı lnti'nin ,
etrafı nda sarı ışın lar olan bir insan suratı olarak tasvir
edi ldiği altından bir resmi vard ı . i nti tapını ş ı , tüm Andlardan
ziyade lnkal ara ait bir külttü ve doğrudan güneş tanrısının
soyundan gelen lnka imparatorları , yönetim haklarının
kend ilerine tanrıdan intikal ettiğine inanırd ı .
270 G lJ N E Y A M E R i K A M i T L E R i
.
l n ka ların Yaratıcısı
Viracocha
V
iracocha , Tıtikaka Gölü'ndeki i l kel kar� nlığın içinden çıkan,
yeryüzünün ve zamanın yaratıcısıdır. Once devlerden oluşan
bir ırk yaratmıştı ama devler tarafından kızdırı l ınca onları boğup
taşa çevirdi . Viracocha bunun üzerine gölün ortasındaki Güneş
Adası'ndan güneşi , ayı ve yı ldızları çağırd ı .
272 G U N E Y A M E R i K A M İT L E R i
And la rı n Yaratıcısı
Con iraya Viracocha
P
achacamac, hac yeri Lima'nın hemen güneyinde , Peru'nun
merkezi sahilinde olan yaratıcı tanrıyd ı . Bir efsane kendisinden
"güneşin oğlu" diye bahseder. Pachacamac zamanın başlangıcında
ilk erkek ve kadını yarattı fakat onlara yiyecek vermeyince adam
kısa süre içinde öldü . Kadın yard ım etmesi için güneşe yalvardı ve
güne ş , ışınlarıyla onu hamile bıraktı . Yalnızca dört gün sonra kadın
bir oğlan doğurdu. Bu duruma içerleyen Pachacamac, çocuğu
parçalayarak öldürdü ve cesedini toprağa ekti .
276 G Ü N E Y A M E R İ K A M iT L E R İ
Dauarani: Ormanın Annesi
W
arao "kayık insanları" anlamına gelir ve Warao yerl il eri
neredeyse tamamen cachicamo'larında (ağaçtan yapılan
kanoları yaşarlar. Warao kayıkçı ları rüyalarında göreve çağrılır ve
ilk kanodan doğan Dauarani için çalışmaya başlard ı . Dauarani'nin
ışıltılı bir kutuya benzeyen evine ulaşmak için kayık yapıcıları n ,
.
ellerinde kayık yapımının sırrını tutarak gökkuşağı yılanının içinden
geçmeleri gerekird i . Her bir kayığın yapımı kayıkçının iç huzurunu
aradığı mistik bir yolculuğa dönüşür ve o ilk rüyada gördüğü anları
yeniden canland:rırd ı . Her bir kayık Dauarani'nin sevgiyle işlenmiş
bir imgesidir.
B
aşlangıçta , Brezilya'daki Caduveoların mitlerine göre ölen
insanlar iki gün sonra tıpkı uykudan uyanır gibi dirilird i .
Ölülerin b u şekilde uyanması yaratıcı Gô-noeno-hôdi'nin üçkağıtçı
ekürisi Şahin Caracara'nın hoşuna gitmedi ve Gô-noeno-hôdi'ye ,
"Ölen herkes gerçekten ölmeli. Dünya zaten o kadar kalabalık ki
yakında boş yer kalmayacak , " dedi. Ayn ı fikirde olan Gô-noeno
hôd i , Caracara'nın tavsiyesine uydu.
280 G Ü N EY A M E R i K A M iT L E R i
Caracara doğanı Güney ve Orta
Amerika'da çok yaygındır.
G üneş Ada m Lem
l
•
A
frika'da mitler binlerce yıldır binden fazla dilde anlatı lır.
Tanrılar ve ruhlarla dolu ve gözle görülen dünyayla
örtüşen doğaüstü bir boyutu yansıtan bu mitler, birçok Afrika
medeniyetinin zihinsel ve ruhsal yapısının ayrı lmaz parçalarıdır.
İ l i şkili kültürler arasında benzerlikler ve birbirinden esinlenmeler
olsa da manalı ve bütün kıtayı kapsayan bir Afrika mitolojisi
kurgulamanın imkanı yoktur. Mitlerin mahiyetleri ve ilgilendikleri
meseleler son derece farkl ılık gösterir. Örneğin Yukarı Nil
bölgesindeki Shilluklara ait mitler tamamen Shilluk toplumunun
temeli ve krallarının tanrısal yönetim hakkı nı içeren si stemle rine
odaklanırken Mali'de yaşayan Dogonların mitleri dı şarıdan
birinin anlamasını neredeyse imkansız hale getirecek derecede
karmaşık yapıdaki yaratılış ve büyük kozmik temaların ince ve
nükteli detaylarına yoğunlaşır. Batı Afrika mitleri kölelerce Yeni
Dünya'ya taşınmıştır. Fon , Arada, Nago, Kongo, lbo, Bomba,
Limba ve Bambara tanrılarının Karayip yerl i lerinin tanrı larıyla
iç içe geçmesi Haiti'de voodoo'nun ortaya çıkmasına neden
olmuştur.
2 84 AF R İ KA M i T L E R İ
Dogonlard a Kozmos
B
atı Afrika'da bulunan Mali'deki Dogon halkı şimd iye kadar
belgelenmiş en karmaşık mitolojik yapı lardan birine sahiptir.
Dogonların hayatının her bir alanı mitlerle bezelidir.
286 A F R İ K A M iT L E R i
Dogon
hekim asasının başı
Nyika n g
N
yikang , Yukarı Nil'deki Shillukların kral larının mitoloj ik
olarak vücut bulmuş hali olan , rüzgar ve yağmur getiren
bir varlıktır. Shil luklara günümüzdeki vatanlarına gelmeleri için
rehberl ik etmiştir ve ruhu her kralda yaşamaya devam eder.
Nyikang ayrıca insanlarla dünyanın uzaktaki yaratıcısı Juok
arasında köprüdür. Nyikang, üvey kardeşi Duwat'a bağl ı l ık yemini
etmeyi reddetti . Nyikang g iderken Duwat ona sorgum ekmesi
için bir sopa verdi ve bunu yeni köyünün toprağını kazmak için
kul lanmasını söyled i . Nyikang halkını bir ı rmağın kıyısına getirdi
ve buraya yerleştiler. Nyikang'ın ineği güneş krallığına kaçınca
gri şahin O jul onu bulmaya gitti . Güneşin oğlu Gara ineğin orada
olduğunu i nkar etti ama Ojul dönüp Nyikang'a ineğin gümüş bir
bilezik takan uzun boylu bir adamı n , yani Garo'nun sürüsünde
olduğunu söyledi . Nyikang ordusunu topladı fakat güneşe
geldiklerinde ordu yok oldu. Nyikang, Garo'nun elini kesip bileziği
ele geçird i . Ardından güneşe bir keser fırlattı. Gümüş bilezikle
ölen askerlerine dokunduğunda adamlar yeniden canlandı . Nyikang
ölmedi ancak bir kasırgada kayboldu.
288 A F R i K A M iT L E R İ
G ö kku şa ğ ı Yı l a n ı
B
atı Afrika'daki Fonların inançlarına göre kozmik yılan Aido
Hwedo'nun erkek ve dişi ikiz formları vard ı : Biri denizd e ,
diğeri gökyüzündeyd i . Aido-Hwedo , Yaratıcı Mawu-Li sa'yı ( o
da h e m dişi h e m de erkekti) dünya oluşurken ağzında taşı d ı ;
dünya b u yüzden kıvrı mlar v e dönemeçler halindeydi . Bütün i ş
b ittiğinde Mawu-Lisa su kabağı şekl i ndeki dünyan ın üzerinde
taşıyabileceğinden çok ağırlık olduğunu gördü ve Aido
Hwedo'dan dünyanın altına bir taşıma yastığı gibi kıvrı lmasını
istedi . Mawu-Lisa, Aido-Hwedo'nun içinde yatması için serin
denizi yarattı .
Dünyanın üzeri nde ve altında üç bin beş yüzer kıvrı lmış yılan
vard ı . Aido-Hwedo denizin altındaki kırmızı maymun ların kendisi
için dövdükleri demir çubukları yerd i ; demir tükenince aç kalan
Aido-Hwedo kendi kuyruğunu dişler ve dünya tüm yüküyle birlikte
denize dökülürdü . Aido-Hwedo gökkuşağ ı , gelg itler, duman ve
hatta sinirler gibi esnek, kıvrı mlı ve ıslak her şeyin yaratıcı gücünü
ve yaşam kalitesini temsil eder.
290 A F R i K A M iT L E R i
.
292 A F R İ K A M İT L E R İ
256 farklı şekle
girebilen üçkağıtçı
tanrı Eshu çok yönlü
bir karakterdir.
Ana nsi ve Gökyüzü Ta n rı sı
A
sante mitoloj is indeki üçkağıtçı örümcek Kwaku Anansi , insan
ya da tanrı fark etmeksizin herkesi maskaraya çeviri rdi . Bir
defasında gökyüzü tanrısı Onyankopon'un yanına çıktı ve onun
meşhur hikayelerini satı n almak istedi . Hikayelerini zengin ve
kudretli krallara vermeyi reddeden Onyankopon, ödenmesinin
imkansız olduğunu düşündüğü bir değer biçti : Anansi'den piton
Onini , leopar Osebo , eşek arısı sürüsü Mmoboro ve orman ruhu
Mmoatia'yı getirmesini istedi . Anansi bunları getireceğini ve hatta
içlerine yaşl ı annesi Nsia'yı da ekleyeceğini söyled i . Anansi 'nin
akıl danıştığı karısı Asa ona yardı mcı oldu. Anansi , Onini'ye bir
hurma dalıyla boy ölçüşmesini söyledi ve onu bir sarmaşıkla dala
bağlad ı . Osebo'yu kandırarak bir çukura hapsetti . Mmoboro'yu
yağmur yağdığ ına inandı rarak sürüyü bir su kabağının içine
soktu . Mmoatia'yı ise ağaç reçinesiyle kaplı yapışkan bir oyuncak
bebekle kandırd ı , Mmoatia tokat attığında bebeğe yapışıp kal d ı .
Anansi yaşl ı annesiyle beraber hepsini Onyankopon'a götürdü.
Onyankopon hikayeleri memnuniyetle Anansi'ye verd i . Artık onlara
"örümcek" ya da "Anansi hikayeleri" deniyord u .
294 A F R İ K A M i TL E R İ
Yağ m u r Kra liçesi
G
üney Afrika'daki Transvaal'da yaşayan Lovedu ya da
Lobedular, Mujaji (veya Modjadjil diye bilinen yağmur
kraliçesi tarafından yöneti lird i . Mujaji bulutlara şekil veren
kişiydi , hatta duyguları bile yağmuru etkilerdi . Yalnızca yağmur
yağdırmakla kalmaz , mevsimleri de sıraya koyard ı . Bir yağmur
kral içesi doğal nedenlerle deği l , törensel bir intiharla ölürdü.
Ölümünden sonra kuraklık ve kıtl ık olurd u .
S
anların inancındaki yaratıcı /Kaggen (ters eğik çizgi dilin
çıkard ığı sesi ifade ediyor) dünyayı düşleyerek yaratan bir
üçkağıtçıyd ı . Bir erkek olarak tahayyül edilen /Kaggen her şekle
girebil irdi ama favorileri peygamberdevesi ve antiloptu . Bilhassa
sevd iği anti lopları avcılardan korumaya çalışırdı ; sadece antiloplar
onun nerede olduğunu bilirdi.
298 A F R i KA M i T L E R i
Sanlara Göre
O l ü m ü n Kökeni
Y
aratı cı /Kaggen'in ayakkabısından oluşan Ay gece
gökyüzünde dolaşır. Dolunay zamanı Güne ş , Ay'a bir bıçak
saplar ve Ay sadece omurgası kalana kadar çürür. Ardından ,
/-K aggen'in söz verd iği gibi yükseldikçe can ve güç kazanarak
yeniden doğar.
300 A F R i K A M iT L E R i
Yeni Dü nya'da ki
Afrika Ta nrıları
V oodoo , ç eşitli şeki l leriyle , herhangi resmi bir yapısı ol mayan bir
_
dindir. Ozünde bedenin ilahi güçler tarafından ele geçirildiği bir
inanıştır; kendilerinden geçen dansçılar yeryüzüyle cenneti birbirine
bağlayan bir direğin etrafında döner ve /wa'nın (tanrılar) ruhları
tarafından "güdülürler. "
302 A F R i K A M iT L E R i
Papa Legba'nın Voodoo
ayinlerinde kullanılan dini
sembolleri
Okyanusya Mitleri
O
lağanüstü bir zenginliğe sahip olan Okyanusya mitolojileri
dört ana kategoriye ayrı labi l i r: Polinezya mitleri , öze llikle
Yeni Zelanda ve Hawaii'de, içerdiği tanrı lar panteonu ve mitler ile
toplumsal yapı arasında kurduğu bağlar sebebiyle aralarında en
belirgin yapıya sahip olandır. Mikronezya'nın mercan adalarındaki
İfaluk gibi mitler, den izci lik veya vücut sanatı gibi kültürel başarılara
methiyelerin düzüldüğü şiirsel ve barışçıl bir hayatı gözler
önüne serer. Melanezya'daki Yeni Gine ve Torres Boğazı mitleri
coğrafyayla "iç içe" ve yaratılış dönemi ndeki ataların önemini
vurgulayan bir mitoloji yansıtır.
304 O K Y A N U SYA M i T L E R i
Paskalya Adası'ndaki
gizemli devasa kafalar
maai adıyla bilinir ve yüce
eeflerin ruhani gücünü
tamsil eder.
Tangaroa'nın Ta nrıları
Doğuruşu
Y
eni Zelanda'da Tangaroa deniz tanrısıdır ve Tangaroa dahil
tüm tanrılar gökyüzü Rangi ve yeryüzü Papa'nın çocuklarıdır.
Ama bazı Polinezya Adaları'nda Tangaroa (ya da A'al her şeyin
yaratıcısı olarak bilinir.
306 O K Y A N USYA M i T L E R i
Ta n e ve H i n e-tita m a
M
aori orman tanrısı Tane bir eş istediği için çamuru
kumla karıştırarak ona bir kad ın şekli verd i : Topraktan
çıkan Kız Hine-hau-one. Hine-hau-one'nin Tane'den bir kızı oldu:
Şafak Kızı Hine-titama. O da Tane'nin karısı oldu.
P
olinezyalı üçkağıtçı Maui, annesi H i na'nin bir erkeğin
peştamalını takı p hamile kalmasıyla fetüs olarak doğdu . Hina ,
Maui'ye bir zamanlar balık tutma tanrısı f\uula'ya ait olan sihirli
bir balık iğnesi verd i . Maui denizden çekemeyeceği kadar büyük
bir balık yakalad ı : Polinezya Adaları'nı yakalamıştı .
310 O K Y A N U SYA M i T L E R i
Make m a ke ve Kuş Ada m
R
apa Nui rahipleri , kutsal ve uzun i lahilerini hatırlamak için
rongorongo denen tahtalara hiyeroglifler kazıdı lar. Bunların
çoğu yaratılış mitleriyle i lgil id ir, aydınlık ve karanlığın bir araya
gelmesinden başlayarak evrilen ve zincirleme üremeyle ivme
kazanan yaratı lışın anlatıldığı bil indik Polinezya modeli kayda
geçirilmiş gibidir. Rapa Nui lere ait ilahilerden birinde şu cümle
geçer: "Küçük Şey, Sezilemez Şey'le yattı ; Hava'daki ince Toz'u
yarattı . "
3 1 2 OKYANUSYA MiTLERi
Rongorongo tahtası Ozarindeki
hiyeroglifler
Tanrı l a rı n Eseri
T
ikopia'da yaşamın her alan ı , Hawai i'deki Makahiki ya da
Tonga'daki inasi ritüel leri gibi Pol inezyalı di ğer ritüel
yapı larıyla yakın akraba olan Tanrıların Eseri adlı karmaşık
ayin döngüsünün etrafında gelişird i .
3 1 4 O K Y A N U S YA M i T L E R i
Dövmenin Kökeni
1
•
faluk mercan adasında kadınları n , sevgil ilerinin çok beğendikleri
geleneksel dövmelerinin üçkağıtçı tanrı Wolfat'la birlikte ortaya
çıktığı söylenir; Wolfat tanrı olduğu için dövmeleri istediği gibi
"takınır" ve çıkarırdı . Diğer tanrılarla beraber gökyüzündeki çiçek
tarlasında yaşard ı . Babası Lugweilang her gün adaları ziyaret
eder ve gökyüzü tanrısı Aluelap'a insanların ne durumda olduğunu
bildirird i .
31 6 O K Y A N U S Y A M iTLER İ
Güneş Tan rısı Geb
Y
eni Gi ne'deki Marind-Anim'in güneş tanrısı Geb efsaneye göre
yeryüzü Nubog ve gökyüzü Dinadin'in oğluydu fakat başka
bir rivayete göre kendi kendisini meydana getirmişti ; "büyüdükçe
büyüdü . "
Geb her gün Kondo'dan batıdaki ufuk çizgisine doğru yol alır, gece
boyu yeniden yeraltındaki Kondo'da kal ı r ve ertesi sabah yine
doğard ı .
3 1 8 O K Y AN U S Y A. M i T L E R i
R üya Görmek
R
üya konsepti Avustralya Aborji nlerinin ruhsal ve düşünsel
yaşamlarının merkezindedir. Eskiden Rüyazamanı olarak
bilinse de uzak geçmişte yaşayan bir şeyden ziyade devamlı ve
süregiden bir süreçtir.
320 O K Y A N U S Y A M i T LE R İ
Lu m a l u m a
L
umaluma denizden çıkarak insan formunu alan bir
bal inayd ı . Bir gün kocaları ba lık tutarken iki kadını kaçırdı
ve onlarla batıya giderek Avustralya'nın Arnhem Arazisi'ndeki
Gunwinggulara kutsal bil giyi götürdü. Ancak Lumal uma
açgözlüydü ve ne zaman birinin tatlı yaban balı gibi lezzetli bir
şey topladığını görse o yiyeceği marelin, yani kutsal ilan eder;
böylece herkes için tabu halini alan yiyeceği sadece kend isi
yerd i .
322 O K Y A N USYA M İ T L E R i
U l u ru
A
vustralya, Aborjinler için kıtadan da öte destansı bir toprak
parçasıdır. Toprağın kendisi yaşayan bir mittir; mitler
toprağa anlatısal olarak can verir. Kuzey Toprakları'nda bulunan,
kum taşından dev kaya oluşumu U luru , kutsal Avustralya
coğrafyas ının kesişim noktasıdır. Burası rüya ışımasındaki
bütün rüyaların takip ettiği bir merkez olarak algılanır. Bunlar
atalarının yolculuklarını izleyen "şarkı çizgileri"dir. Bu rüya izl eri
Avustralya'nın canlı bedeninin kasları , kemikleri ve iç organları
olarak kabul edilir; U luru kıtanın kalbi deği l , göbek deliğidir.
Aborjinler buraya en büyük ruhani güç, yani djang deposu
· gözüyle bakar.
G
ökkuşağı yılanı Aborjin m itoloj isinde önemli bir figürdür.
Gökkuşağı yılanları hem erkek hem de kadın ve hem meme l i
h e m de sürüngenlerdir. Yılanlar, rüya sırasında su birikintilerinden
ortaya çıkmıştır. Kıtayı gezdikçe hareketleri antik coğrafyanın
tepelerini , vadi lerini ve su yollarını meydana getird i . Gökkuşağı
yılanları günümüzde yeryüzünün üzerinde gökkuşağı olarak yay
çizer ve ışığın sudaki parıltısında ya da kristal kuvars ya da inci
kabuğu gibi yansıtıcı cisimlerde görülebil irler.
A
vustralyalı Aborj in toplulukları , her birinin ayrı Rüya
atasının olduğu iki akraba grubuna ayrı lır. Günümüz
Victoria'sında yaşayan Kooriler için bu atalar kuyruklu kartal
Bunj il ve karga Bellin-Belli n'dir. Bunjil dağları ve ırmakları ,
hayvanları ve bitki leri oluşturduğu gibi aynı zamanda insanları
da yaratan ve uymaları gereken kural ları belirl eyen çok güçlü
bir yaratıcıdır.
328 O K Y A N u S Y A M iT L E R i
Cin M itleri
in mitoloj isi çok çeşitli ve karmaşıktır. Yaklaşık beş bin yıllık
C bir uygarl ığı kapsar ve çoğunluk durumundaki Han Ulusu
efsanelerinin yanı sıra Akha ve Miao gibi elliden fazla azınlık
halkının efsanel erini de içerir. Klasik Çin mitleri Dağlar ve Denizler
Klasiği (MÔ üçüncü yüzyıldan MS ikinci yüzyıla) gibi metinlerde
derlenmiştir.
330 � 1 1\J M iT L E R
Pa n Gu
B
aşlang ıçta kaos bir yumurtanın içind eydi ve bunun tam
ortasında dev Pan Gu (Sarmal Antikite) doğdu . On sekiz
bin yıl geçtikten sonra yumurta açı ldı . Bütün hafif "yang"
maddesi gökyüzüne dönüşmek için yükseldi ve bütün ağır "yin"
maddesi çökerek yeryüzünü oluşturd u . Pan Gu gökyüzü ve
yeryüzü arasında dokuz kere şeki l değiştirdi ve cennetten daha
u lvi , topraktan daha bilge oldu. Her geçen gün gökyüzü üç
metre yükseldi , toprak üç metre kal ınlaştı ve Pan Gu üç metre
daha uzad ı .
G
ökyüzü ve yeryüzü açılıp da dünya var olduğunda insanlar
1 1 henüz yoktu . Yaratıcı tanrıça Nu Gua (Gua Kadını bir insan
yüzüne ve bir yılanın bedenine sahipti . Yalnızlıktan sıkıldığı için sarı
ki l i yoğurarak ilk insanlara şekil verd i . Canlanan insanlar dans edip
şarkı lar söyled i . Yarattığı şeyden memnun kalan Nu Gua insan
yapmaya devam etti ancak dünya neredeyse dalacakken yoruldu.
Nu Gua çamurun içinden bir halat çekti . Halatı temizlerken
damlayan çamur taneleri insana dönüştü . Sarı kilden yapı lan
insanlar ari stokrat, çamurdan yapılanlar ayaktakımıydı ve bunlar
sayıca daha fazlaydı .
Daha sonraki mit N u Gua'nın yanına bir eş, erkek kardeşi Fu Xi'yi
verir ve ilk çift onlardır. Birlikte olmak için kuyruklarını birbirine
doladıklarında, yüzlerini gizlemek için çimlerden bir yel paze
ördüler; bütün Çinli gelinlerin elinde bir yelpaze bulunmasının
sebebi budur. Fu Xi yazıyı , geleceği görme yetisini ve avcılık
silahlarını icat etti ; ağ ören bir örümceği gözlemledikten sonra
insanlara balık ağı örmeyi öğretti .
;.ı
Çiftçi Tan rı
·ı ık insanlar avcı-toplayıcıyd ı . ilk sabanı yapan ve insanlara
farklı türdeki tohumları ekmeyi öğreten kişi çiftçi tanrı Shen
Nong'du .
Daha sonra kadın ya da erkek olabilen başka bir tanrı Hou Ji'ye
(Egemen Darıl tahılı armağan etmek atfedilir.
G
üneş tanrıçası Xi He, üç ayaklı kuzgun şeklinde on tane
güneş doğurdu ve bunların hepsi nöbetleşe parlamaya
başlad ı . Xi He, altı ejderhanın çektiği arabasıyla hepsini tek
tek gökyüzünde gezd ird i . Fakat İmparator Yao'nun devrinde bu
rutinden sıkılan güneşler aynı anda gökyüzüne kaçtı . On güneş
birden birl i kte o kadar sıcaktı ki dünyayı kavurdular, ekinleri
yaktı lar, kayalar bile erimeye başlad ı .
338 Ç İ N M i T LE R i
.1 �
Chang-e
C
ennet okçusu Yi on güneşin dokuzunu öldürdükten ve bir de
üzerine dünyayı canavarlardan arındırdıktan sonra , karısı
Chang-e ile cennete geri döndü . Öldürülen güneşlerin babası olan
Cennet'in imparatoru Di Jun onları gördüğüne hiç sevinmedi ve
çifti yeryüzüne sürd ü .
B
üyük bir tufan dünyayı yok etmekle tehdit ediyordu. Bütün
nehirler yataklarından taştı ve bi rçok insan boğuldu. Tanrı
Gun insanlara acıdı ve nehir yataklarını onarmak istedi . Gun ,
göklerin tüm sırlarını bilen kutsal baykuş ve suların tüm sırlarını
bilen kutsal kaplumbağan ın destekleriyle cennet tanrısının
kozmosu onarmak için kullandığ ı , nefes alan ve kendini yeni l eyen
mucizevi toprağı çald ı . Bu hırsızlığı haber alan cennet tanrısı ,
görevini tamamlamasına fırsat bırakmadan Gun'a ölüm cezası
verd i .
342 C İ N M İT L E R<i
İmparator Shun'un sarayındaki Yu
'
I'
.
Yeşim i m pa rator
E
n erken dönem Çin mitlerinde, Shang halkının (MÖ 1 600-
.
1 0461 en yüce tanrısı Shang Oi'dir. Zhou halkı lMÖ 1 046-2561
bu tanrıya Tıan Di ded i . Song Hanedanı'nda lMS 960- 1 2791 ise
bu tanrı Yu Hang, yani Yeşim İmparator adını ald ı . Bir saraya,
hizmetçilere ; Başbakan Oongyue Oadi denetiminde işleyen
ve neredeyse memur olarak tanımlanabilecek alt seviyedeki
tanrılardan oluşan engin bir bürokrasiye sahip olan Yeşim
lmparator'un saltanatı , dünyadaki imparatorun saltanatının bir
yansıması olarak görülebilir. Bir zamanlar insanken mükemmel iyete
ulaşarak ölümsüz olan tanrıların Taocu, Konfüçyüsçü ve Budist
geleneklerden geldikleri düşünülür. Yu Huang'ın durumu da böyledir.
insan olarak aslen aziz gibi bir prensken, Taoculuğa olan müstesna
bağlılığı sayesinde mükemmelliğe ulaşmıştır.
Mitlerin birinde her biri üç milyon yıl süren üç bin iki yüz testten
geçen Yeşim i mparator, üç bin testi geçen şeytani bir iblisin
cennetteki tanrıları yendiğini fark eder. Bilgeliği ve iyi liğini
kul lanarak iblisi alt eder ve müteşekkir tanrılar tarafından lider
seçi lir.
344 C i N M i TLE R i
Sekiz O l ü m süz
O
lümsüz anlamına gelen xian kelimesi bire bir çevri ldiğinde
"dağda yaşayan adam" demektir. Taoculukta saygı duyulan
Sekiz Ölümsüz geçmişlerinde ortak hiçbir nokta olmamasına
rağmen çoğunlukla beraber yaşayıp beraber seyahat eden sekiz
kişi olarak tasvir edilir.
A
kha tepe kabilesi Çin'in güneybat ısındaki Yünnan eyaletinde
.
yaşar. Son birkaç yüzyı lda Altın Uçgen ülkelerine (Tayland ,
Laos ve Myanmarl de yerleşti ler. Hayatlarının her alanını
yönlendiren sosyal ve ruhani bir prensip olan Akhazan'a
("Akhala yolu"J göre yaşarlar.
348 CiN M i T L E R i
Cenneti ve
Yeryüzü n ü Doku m a k
M
iaolar Güney Çin'in dağlarında yaşasalar da Hmong gibi bazı
a lt gruplar Güneydoğu Asya'ya göç etti . Yaratı lış mitleri
dokumacılık, dikiş ve nakışın Miao kadı nlarının hayatındaki önemini
yansıtır.
3 50 CiN MiTLERi
J a ponya M itleri
ı:.
M S712
yı lında tamamlanan Kojiki, Antik Şeylerin Kayıtlan
! Kojiki, The Record of Ancient Thingsl Japonca yazılmış
en eski kitaptır. Japon mitolojisinin ilk elden kaydı ve imparatorluk
klanının kökenlerinin ve tarihinin bir anlatısıdır. Güneş tanrıçası
Amaterasu'nun i mparatorluk ailesinin ilk atası ol duğu kabul
edilir. i nsanların ona Yüce Göklerin lşıldayan İlahesi olarak
tapındığı erken dönemlerd e , lse'deki tapınağı başlangıçta yalnızca
imparatorluk ailesi mensuplarına açıktı .
352 J A P O N Y A M iT L E R i
Bir Sinto tapına�ına açılan Torii kapısı
. .
lza n a m i ve lzanagi
3 54 JAPONYA MiTLERİ
S u sa n oo
l
•
356 J A P O N Y A M i T LE R i
Amaterasu
G
üneş tanrıçası Amaterasu, bakireleriyle birlikte kutsal Dokuma
Salonu'nda evrenin kumaşını dokudu . Fırtına tanrısı olan erkek
kardeşi Susanoo pirinç tarlalarını bozduğunda, i l k Meyveler Salonu'n
dışkıladığında ve Dokuma Salonu'nun çatısından aşağı derisi yüzülmü
bir midilli attığında Amaterasu o kadar büyük bir şok yaşad ı ki oradaıı
kaçarak bir mağaraya saklandı ve mağaranın girişini taşla kapattı .
Hem gökyüzü hem de yeryüzü karard ı .
358 J AP O N Y A M iT L E R i
Pirincin Kökeni
G
üneş tanrıçası Amaterasu yiyecek tanrıçası Ogetsu'nun
Sazl ık Ovalar'ın Merkez Toprakl arı'nda olduğunu duyunca
ne yaptığını izlemesi için ay tanrıfö olan kardeşi Tsuki-Yomi'yi
gönderdi . Ogetsu'yu bulduğunda Tsuki-Yomi'nin karnı acıktı ve
kaba b i r tavırla Ogetsu'dan kendisini beslemesini talep etti .
Gücenen Ogets u , Tsuki-Yomi'ye kusarak bir ziyafet çıkarmaya
başlad ı . Tsuki-Yom i bu denli kirleti l m i ş yiyeceklerin ona
sunulmasına o kadar sinirlendi ki kılıcını çekerek Ogetsu'yu
öldürd ü . Ogetsu'nun bedeninden Japonya'nın tüm temel tarım
mahsulleri büyüdü. Gözlerinden piri n ç , kulaklarından darı ,
cinsel organından buğday ve rektumundan soya fas u lyesi çıktı .
Ogetsu'nun alnından ine kler ve atlar çıkarken kaşlarından ipek
böcekleri yayı l d ı .
Bir hikaye aslında l nari olan bir kadınla evlenen çiftçiyi anlatır.
Yorganın altından bir tilki kuyruğunun sallandığını görene kadar
mutludur. Başka bir versiyonda karısını bahçeyi kuyruğuyla
süpürürken yakalar. Her halükarda çiftçi bir tilkiyle evlendiğinin
farkına varır. Yine de karısının yanında kalır, hatta karısı
ona pirinçleri baş aşağı dikmeyi öğreterek vergi memurunu
kandırmasında yardımcı olur, böylece ekinlerin suyun altında
gizlenmelerini sağlar.
362 J A P O N Y A M iTLERi
Benten
B
ente n , talihin yedi tanrısı Shichi Fukuj in'in tek dişi
üyesidir. Aşk ve sanat tanrısı Benten (ya da Benzaitenl
dışındakiler koruyucu tanrı Bishamon , refah tanrısı Daikoku ,
şans tanrısı Ebisu , bilgelik tanrısı Fukurokuju , cömertlik tanrısı
Hotei ve uzun ömür tanrı sı Jurohjin'dir. Bu yedi tanrı genelde
muhteşem hazine gemilerinin içinde bir arada tasvir edilir.
Uzun zaman önce yaşlı bir adam dağda bir kız bebek buldu ve adını
Kaguya-hime koydu. Kız büyüyünce o kadar güzel oldu ki Japon
imparatoru onunla evlend i . Yedi yıl sonra bu kız ölümsüz olduğunu ve
gökyüzüne geri dönmesi gerektiğini beyan etti . imparatoru avutmak
için ona kendisini her zaman görebileceği bir ayna verd i . İmparator
aynayı kullanarak Kaguya-hime'yi Fuji Dağı'nın tepesine kadar takip
etti . Ancak dağa vardığında daha fazla ilerleyemeyeceğini fark etti.
içinde kalan arzusu yüzünden ayna bir anda alev aldı , bu yüzden
dağın tepesinden her zaman görülen bir duman yükselir.
366 J A P O N YA M i T L E R i
Kam uy Yeryüzü n ü ve
i nsan l a rı Yaratır
K
otan-kor-kamuy (kara yaratanı Ainu halkının yaratıcısıdır.
Başlangıçta dünya , yukarıda altı kat gökyüzü ve aşağıda altı
dünyanın olduğu cansız bir bataklıktı .
368 J A P O NYA M i T L E R i
Ainu avcıları
Ateş Ta n rıçası
B
üyükanne Ocağı olarak da bilinen ateş tanrıçası Fuch i , Ainu
ritüelleri için çok önemlidir. Evi ve içinde yaşayanları korur.
Ayin sırasında ateşin üzerine sake püskürtülürse Fuchi duaları
kamuy'a , yani dünyanın her yerini kaplayan tanrısal ruhlara taşır.
H
indistan'ın ince ve detaylı mitoloj isine ait birçok öğe Hinduizm
dinine dahil edilmişse de kökeni yaratım ve yıkım tanrısı
Şiva ve yüce tanrıça Devi'ye çok önceden tapan l ndus uygarlığına
(yaklaşık MÖ 2500-1 500l dayanır. Bu erken dönem mitoloji MÖ
1 700'1erde Hindistan'ı istila eden Aryanların Vedik tanrılarıyla
birleşmiştir. iç içe geçmiş olan bu m itler ilk defa MÖ 1 200'1erde
R i gveda'da yazıya dökülmüştür.
E
n erken dönem Hindu m itoloj isi , çeşitli hayvan formlarında
kızıyla ensest i l işkiye g i rerek tüm canlı ları yaratan Prajapati
adındaki yüce tanrıdan bahseder. Bu tanrı , yaratıcı Brahma'ya
asimile olmuştur.
Brahma'nın aslen beş tane başı vardı ancak kendi sinden üstün
olduğunu iddia edince biri Şiva tarafından kesildi ve dört başı
kald ı . Brahma , uzay-zamanın hakimidir. Her kalpa (4. 320 insan
yılına denk düşer) , Brahma dünyayı yeniden yaratır; her bir kalpa
ona bir gün bir gece gibi gelir. Kaosun hüküm sürdüğü Brahma
gecelerinde tanrı Vişnu kozmik okyanusta yılan Ananta'nın
üzerinde uyur. Şafak vakti Vişnu'nun göbek del iğinden, dünyayı
yeni lemeye hazır halde�i Brahma'nın içinde olduğu bir nilüfer çıkar.
Brahma başlarda hala uykulu olduğu için hatalar yapar; bu yüzden
dünya asla mükemmel değildir. Yalnızca med itasyon aracıl ığıyla
evrenin başlangıcını ve sonunu görebilen Brahma'nın yaratıcı
güçleri ancak o zaman faydalı hale gelir. Deneyimlediğimiz dünya
Brahma'nın verdiği nefesten meydana gelen ve sürekl i deği�im
halinde olan maya adlı bir illüzyondan ibarettir.
374 H i N DiSTAN M İT L E R İ
O kyanusun Çal ka l a nması
O
kyanusun çalkalanması miti Hint destanı Mahabharata'da
geçmektedir. Tanrılar bir gün okyanusun derinl iklerinde
gizlenmiş ölümsüzlük iksiri amrita'yı nasıl elde edeceklerini
tartışmak için Meru Dağı'nda topland ı . Vişnu , Nagaların yılan kralı
Vasuki'yi döndürme halatı , Meru Dağı'nı da kürek olarak kul lanarak
okyanusu çalkalamayı önerd i . Devalar (tanrılar) yı lanı bir ucundan
sıkıca tuttu, iksirden kendi lerine pay verilmesi için söz alan
Asuralar (ibl isler) ise diğer ucundan çekti. Okyanus bir anda
tereyağına döndü ve içinden güneş, ay, Vişnu'nun karısı Lakşmi ,
bereket ineği Surabhi ve el inde değerli iksiriyle tanrıların hekimi
Dhanvantari'nin de aralarında olduğu on dört değerli şey ortaya
çıktı .
376 H i N D i S T A N M iT LE R i
Vişn u'nun Avata rları
D
ünyanın koruyucusu ve yeniden kurucusu olan Vişnu ,
hikayenin bir versiyonuna göre insan ya da hayvan şekl i nde
dokuz kere dünyaya geld i . Beyaz at Kalkin olarak onuncu defa
dünyaya geldiğinde bu devrin sonu gelecekti .
Y
ok edici Şiva , karısı Sati'nin intiharına öyle üzüldü ki
dünyanın sonunu zamanından önce getirecek olan Tandava
dansını yapmaya baş lad ı . O zaman da tanrı lar o kadar paniğe
kapı ldılar ki Vişnu , Sati'yi H imalaya Dağı'nın nazik, güzel kızı
Parvati ol arak yeniden dünyaya getird i .
S
avaş tanrısı Skanda ve engellerin kaldırıcısı , bilgelik ve
öğrenme tanrısı Ganeşa, Şiva ve Parvati'nin çocuklarıyd ı .
Şiva'nın aşk konusunda mahir olmasına ve Parvati'nin onun
koynuna girmek dışında bir şey istememesine rağmen iki çocuğun
da rahme düşmesi hayl i tuhaftır.
382 H i N D i STAN M i T L E R i
.
Durga ve i b l isler
B
üyük Tanrıça Devi diğer tüm tanrıçaları içinde barındırır.
Bunların çoğu iyi kalplidir: Talih tanrıçası Lakşmi ,
Brahma'nın bilge karısı Sarasvati ve Şiva'nın nazik karısı Parvati.
Kafataslarından oluşan kolyesiyle dört kol lu ölüm tanrıçası Kal i
g i b i diğer tanrıçalar ise korkunç v e vahşidir.
3 84 H i N D i STAN M i T L E R i
R a m a ve Sita
H
int destanı Ramayana, iblis kral Ravana'yı yenmesi için Brahma
tarafından dünyaya gönderilen Vişnu'nun yedinci avatarı
Rama'nın öyküsünü anlatır. Rama ve üç erkek kardeşi çocuksuz bir
krala doğdu ve her biri Vişnu'nun tanrısallığından bir parça taşıdı .
386 H i N D i ST A N M İT L E R İ
Rama ve Sita, Bilge Bharadvaja'ya akıl danışırken.
Ateş ve Kurban Tanrısı Agni
A
teş ve kurban tanrısı Agni yakılan her ateşte yeniden doğar.
İ ki başı , ateş kırmızısı bir bedeni ve tanrılara kurban adama
ayinlerinde sunulan tereyağını yalamak için yedi dili vard ır.
388 H i N DiSTAN M i T L E R i
Singfolard a Yaratıhş
S
ingfoların yaratı lış mitleri Himalaya ların eteklerindeki yaşam
alanlarını yansıtır. Başlangıçta ne yeryüzü ne de gökyüzü
varken ortada sadece bulut ve sis vard ı . Bunun içinden Khupning
Knam adında bir bulut-kadın doğdu. Bu kad ın bir zaman sonra
Ningon-Chinun adında bir kar-kız ve Tum-Kam-Waisun adında bir
kar-oğlan doğurdu.
390 H i N D İ STAN M i T L E R i
Hımalaya'nın etakleri
N a nga Baiga
O
rta Hindistan'daki Mandla tepelerinde yaşayan Baigalar
zamanın baş langıcından bu yana ormanın koruyucuları
olduklarına inanmaktaydı . Baigalar Dharti Mata , yani Toprak
Ana'nın çocuklarıyd ı . Baiga kahramanı Nanga Baiga dünyadaki
i l k i nsandı . Ormanda bizzat Toprak Ana'dan doğdu ve Bambu Kız
tarafından bir bambu yığınının altında büyütüldü. İlk kadın olan
Nanga Baigin onunla beraber doğdu.
392 H i N D i S T A N M İT L E R İ
Yaratı hş M itleri
K
ozmosun, yeryüzü ve gökyüzünün , insanların ve hayvanların
yaratılış mitleri , çoğunlukla çeşitli ve birbiriyle çelişkili olarak
hemen hemen bütün kültürlerde bulunur. Bazen ilk varlıklar
Amerikan yerlileri JuaneFioların yaratı lış mitindeki Yok ve Boş ya
da Babil'deki tatlı su Apsu ve tuzlu su Tıamat gibi neredeyse soyut
güçlerdir. Yaratıcı bazen Mısır'daki Ra gibi ilk okyanustan , Antik
Yunan ve lskandinav mitlerindeki gibi bir yarıktan ya da Polinezyalı
Tangaroa yaratılış mitindeki gibi bir yumurtadan çıkar. Tangaroa
dünyanın bir tanrının ya da ilkel bir varlığın vücut parçalarından
yaratılışına bir örnektir ve bu motif lskandinav mitoloj isindeki Ymir,
Çin'deki Pan Gu ve Azteklerdeki Tlaltecuhtli ile tekrarlanır.
394 K A R Ş I LA ŞT I R M A L I M iT L E R
Yaratılış höyüğünü sulayan tanrıçaların resmedildiği bir Antik Mısır el yazması
Tufa n M itleri
D
ünyayı yerle bir eden büyük tufan mitleri birçok kültürde
bulunur, bunların en eskisi "Nuh" arketipinin bir gemi inşa
edip hayatta kaldığı Mezopotamya mitolojisindedir. Buna çok
benzer hikayeler Hindistan , Antik Yunan gibi diğer medeniyetlerde
de bulunur. Kuzey Amerika düzlüklerindeki Mandanlar, dünyanın
önceden sadece lssız Adam'ın sağ çıktığı bir tufan tarafından
yok edildiğine ve eğer kutsal Bizon Dansı'nı etmezlerse insanlığın
yeniden seller altında kalacağına inanırd ı . Kıta Avrupa'sının bile
kendi tufan mitleri vardır: Sloven mitoloj is inde tufan sonrası hayatta
ka lan tek insan olan Kranyatz, Dionysos benzeri üçkağıtçı Kurent
ile dünyanın hakimiyeti için yarışa girer ancak şarap tutkusu onu
perişan eder. Öte yandan, dünyanın sellerle değ i l , büyük bir yangınla
yerle bir olduğuna dair mitler de epey yaygındır.
396 K A R Ş I LASTI R M A L I M i T L E R
Erkek ve Kadın Kahra m a n l a
M
itolojik kahramanlar gene l l ikle G ı l gamı ş , Herakles ve
Cuchulain gibi yarı tanrısaldır. Kahraman sayı lmaların ı n
s e b e b i yaptıkları her eylemin takdire şayan olması değ i l ;
güçleri , cesaretleri y a da kurnaz Odysseus örneğinde olduğu
gibi marifetleriyle diğer herkesten ayrılan destansı ki şiler
olmalarıdır.
398 K A R S I LAŞT I R M A L I M i T L E R
Serüvenler
S
erüven maddi ya da manevi hazineleri bulma amacıyla çıkılan
macera dolu özel bir yolcul uktur. Yunan mitolojisindeki Altın
Post Serüveni'nde günümüzde hala aşina olunan bir motif işlenir.
Odülüne kavuşmak isteyen lason , atıldığı son macerada kendisine
katı lması için aralarında Herakles ve Orfeus'un da olduğu Yunan
kahramanlarından oluşan bir ekip kurar.
400 K A R S I LAST I R M A L I M İ T L E R
Edward Burne Jones ve William Morris'e ait Kase'ye Ulaşmak adlı duvar halısından bir
detay
. .
Uçkağ ıtçıl a r
. .
U
çkağıtçı karakterler çoğu kez komedi unsuru sağlar ve
insanl ıkla tanrılar arasında köprü kurarlar. Kızılderi l i mitleri
üçkağıtçılarla doludur; Kır Kurdu, Kuzgun ve Yaban Tavşanı'nın her
biri kültürel kahraman rolünü üstlenebilir ve belaya bulaştıkları ve
o durumdan kendilerini kurtard ıkları için takdir edil irler.
B
i rçok mitoloj ide ölümün dünyaya nasıl geldiği konusu
i şlenmiştir. Bazen neredeyse kaza sonucudur: San mitindeki
yaban tavşanının Ay'ı kızdırdığı zaman g i b i . Caduveoların
sonradan pişman olan Caracara h i kayesi gibi diğer durumlarda
ise kasti dir.
404 K A R Ş I L AŞ T I R M AL I M iT L E R
D ü nya n ı n Son u
M
itoloj i , kozmosun yaratılışını anlattığı gibi çoğu zaman her
şeyin nasıl sona ereceğini de önceden bildirir. Bazı mitler
nihai bir son tasawur ederken birçoğu yaratılış, yok oluş ve
yeni bir yaratı lış döngüsünün var olduğunu ima eder. İskandinav
tanrı larının kıyameti olan Ragnarök'ün haberi daha en baştan
veri lmiştir. Antik Mısırlılar "mi lyonlarca ama mi lyonlarca yıldan"
bahsetseler de güneş tanrı sı Ra'nın yarattığı her şeyi yok edip
yeni bir yaratıl ış döngüsünü beklemek için ilk okyanusa geri
döneceği günün el bet geleceğini bil irler.
406 K A R S I LAST I R M A L I M i T L E R
I Kutsal Hindu kitaplarında
dünyanın sonunda ort�ya
çıkacağı söylenen Kalkı,
Vişnu'nun sonuncu
avatarıdır.
Başhca Kayn a kl a r
408 B A S L I CA KAY N A K LA R
Historia General de tas Cosas de Kojiki, Antik Meselelerin Kayıt/art
Nueva Espafia MS 7 1 2
On altıncı yüzyıl Kojiki, Antik Meselelerin Kayıtları
Bernadino de Sahagün imzalı Yeni dört ana Japon adasının mitolojik
ispanya'daki Şeylerin Genel Tarihi kökenlerini anlatır. Şinto mitlerinin
Aztek mitlerini belgeler. ve imparatorluk tarihinin önemli bir
a ktarımıdır.
İlyada
MÖ yaklaşık yedinci yüzyıl Kumulipo
Homeros tarafından yazılan Antik On dokuzuncu yüzyıl
Yunan ebediyatı eseri İlyada Truva İlk defa 1 8 89'da basılan Hawaii
Savaşı'nı anlatan bir destandır. d ilindeki yaratılış ilahisi Kumulipo
("derin-karanlıktaki-başlangıç"]
Kalevala yönetimdeki şefler için kutsaldı.
1 849 Şeflerin yönetim hakkının tanrısal
Elias Lönnrot'un halk şiirlerinden kökenleri burada belirtilmiş ve
derlenen ulusal Fin mitoloji tarihi dünyanın başlangıcına
destanıd ır. dayandırılmıştır.
BASLI CA K A Y N A K L A R 409
Mitoloji Kütüphanesi Arthur'un Ölümü
MS yaklaşık birinci ya da ikinci yüzyıl On beşinci yüzyıl
Antik Yunan bilgin Apollodorus'a İlk olarak William Caxton tarafı ndan
atfedilen Yunan mitleri ve kahramanlık basılan Le Morte d'Arthur belki
efsaneleri incelemesi üç cilt olarak de İ n g i l izcedeki Arth ur devri
Odysseia
Dönüşümler MO yaklaşık yedinci yüzyıl
MS yaklaşık sekizinci yüzyıl Antik Yunan Homeros tarafından
Romalı şair Ovidius tarafından epik şiir yazılan Odysseia destanı, Odysseus'un
formunda yazılmış, dönüşüm temasını Truva Savaşı sonrası evine dönüş
içeren yaklaşık iki yüz elli tane yolculuğunu anlatır.
hikayeden oluşan derlemedir.
i ndeks
Akhilleus 1 04, 1 30 Arthur, Kral 1 76 , 1 82 , Ceridwen 1 80
Adonis 94 1 84, 400, 404 Chang-e 338, 340
Aeneas 1 42 , 1 44, 400 Asante 294, 402 Çin mitleri 330-50
Aesir 1 90 , 1 92 , 1 96 , Asynjurlar 1 96 Okyanusun çalkalanması
200 Athena 78, 92, 1 00 , 1 02, 376
Afrika mitleri 284-302 1 20, 1 28 karşılaştırmalı mitoloji 22,
öteki dünya, Mısır'da 48, Avustralya Aborjinleri 394-406
50, 404 304, 320-8 Conchobar, Kral 1 66
Agni 388 Aztekler 248, 250-8 Coniraya Viracocha
Ainu 368, 370 Baal 72 Andların yaratıcısı 274
Akrisios 88 Babilliler 26, 52, 54-72 Mısır Kadın 238
Amaterasu 356, 358 , 360 8alder 202, 204, 402 kozmos 1 6, 286
Aman 28 Kunduz 224 Kır Kurdu 2 1 2 , 220, 226,
Anansi 294, 402 Benten 364 402
Andromeda 1 22 Beowulf 208 yaratılış mitleri 30, 54,
Antigone 1 26 Kuş Adam 3 1 2 76, 1 88 , 21 4-20, 250-
Afrodit 78, 92, 94, 1 28 Blodeuwedd 1 78 6, 260-2, 272-6, 394
Apoe Miyeh 348 Bana Oea 1 54 karga 328
Apollo 78, 92, 96, 98, Brahma, yaratıcı 374, 386 Cuchulain 1 64, 398
1 38 8ran 1 68 , 1 76 kültürel bağlam 22
Apsu 54 Bizon Kadın 238 Kibele 1 56
Arakne 1 02 , 398 Caracara 280, 404 Oaidalus 1 1 8
Ares 78, 92 Castor 90 Oagda 1 62
Artemis 7 8 , 92, 98 Kelt Mitleri 1 60-1 84 Danae 88, 1 02
4 1 2 I N D E.' K S
Dauarani, Ormanın Anası Kamış Tarlası 48, 50 Hera 78, 86, 1 1 0, 1 1 4,
278 Finn Mac Cumhail 1 70 , 1 28
Güneş'in Kızı 234 1 72 Herakles 1 1 4, 398
ölüm 280, 404 ateş tanrıçası 370 Hermes 78, 92, 1 04,
Acılar kadını Deirdre 1 66 , i lk i nsanlar 2 1 2 , 220, 1 08 , 1 20
398 222 , 320 Kahraman i kizler 260,
Demeter 78, 1 02 , 1 06 , tufan mitleri 64, 242, 262, 264, 402
1 08 342 , 396 Erkek kahramanlar/kadın
Di Jun 338, 340 Fon halkı 290 kahramanlar 398
Dido 1 42 , 1 44 Frigg 1 96 , 1 98, 202 Hiawatha 236, 400
Dionysos 78, 1 02 , 1 1 0, Fuji Dağı 466 Hine-titama 308
1 38 Galahad, Sör 1 84, 400 Kutsal Kase 1 4 , 1 60,
Malili Dogonlar 284, 286 Ganeşa 382 1 82, 400
Düşgörü 304, 320, 324, Geb (kuru yeryüzü) 34 Horus 36, 44, 46
326 Geb [güneş tanrısı) 3 1 8 insan ırkının kökeni 82
Durga 384 Gılgamış 52, 66-8, 398, Hun Hunahpu, mısır tanrısı
Kuyruklu kartal 328 400, 404 262
Mısırlılar, Antik 20, 28-50, tanrılar/tanrıçalar 1 4 l karus 1 1 8
406 Altın Post 1 36 , 400 ifa 292
Sekiz Ö lümsüz 346 Gorgonlar 1 20 l nanna 58-60
dünyanın sonu 242,406 Yunan, Antik 22, 74- 1 38 l nari 362
Enki 58, 60, 64 Hades 78, 1 04, 1 06 , l nkalar 1 6 , 268-74
Enkidu 66, 68 1 08 , 1 1 2 , 1 20, 404 Hindistan mitleri 372-92
Ennead 36 Hanuxa, ay kadın 282 l nti, l nka güneş tanrısı
çevre 24 Hathor 32, 46 268, 270
Ereşkigal 60, 62 Hatunruna 268, 274 l sis 28, 36, 42, 44, 46
Evridiki 1 1 2 Truvalı Helen 90, 1 28 , l zanami and l zanagi 354,
çiftçilik tanrısı [Shen 398 356
Nongl 336 Hephaistos 78, 92, 1 DO Yeşim i mparator 330, 344
iNDEKS 41 3
Japonya mitleri 352-70 - Minerva 1 48 , 1 50 Ofsin 1 72
l ason ve Argonotlar 1 36 , Minos, Girit Kralı 1 1 6 , Olimpos tanrıları 78
400 118 Yollarımızı Tutanlar 228
sevinç arma�ını 246 Minotor 1 1 6, 1 1 8 Orfeus 1 1 2, 404
Juno 1 42 , 1 48 , 1 50 Mitra 1 6 , 1 58 Osiris 28, 36, 42-4, 46,
Jupiter 1 42 . 1 48 , 1 50 mumyalama 48 48, 50
/Kaggen 298, 300 Eleusis Gizemleri 1 08 Pachacamac 276
karni 352 Nanahuatzin 256 Pan Gu 330. 332
Kamuy 368 , 370, 398 Nanga 8aiga 392 , 398 Paris 1 28
Kronos 80 Neftis 28, 44 Parvati 380, 382 , 384
Leda 90, 1 02 Nergal 62 Persephone 1 06 , 1 08 ,
L e m , Güneş Adam 282 Gece Yolu ayini 240 1 10
Loki 1 98 , 200, 202, 204, Njord 1 90 , 1 96 - Perseus 88, 1 20, 1 22 ,
402 Nors mitleri 1 86-21 O , 1 58
Lovedu/Lobedu 296 402, 406 Polinezya mitleri 304,
Lumaluma 322 Kuzey Amerika mitleri 306- 1 4
Makemake 3 1 2 2 1 2-46 Poseidon 74, 78, 92,
Marduk 52, 56 Nu Gua 330, 334 1 02 , 1 1 6 , 1 22 , 1 34
Mars (tanrı) 1 46, 1 50 Nut 34, 36, 38 Prometheus 82, 84
Maui 31 O, 402 Nyikang 288 Pwyll, Oyfed prensi 1 74
Mayalar 248, 260-6 Okyanusya mitleri 304-28 serüvenler 400
Medusa 1 20, 1 58 Odin 1 86 , 1 90, 1 94, Quetzalcoatl , tüylü yılan
Mezopotamya mitleri 1 96 , 1 98 , 200, 204, 250, 252, 254
52-72 206, 404 Quirinus 1 50
Meksika ve Orta Amerika Odysseus 1 00, 1 04 , 1 32, Ra 28, 30-2, 34, 38-40,
Mitleri 248-66 1 34, 398, 402 44, 46, 394, 406
Midas. Kral 1 38 Oedipus 1 24, 1 26 Ragnarok 204, 406
414 i N D E KS
yağmur kraliçesi 296 Güney Amerika mitleri 1 08, 1 1 2 , 1 44, 404
gökkuşağı yılanı 290, 326 268-82 Utnapiştim 64, 68
Flama 386 Örümcek Kadın 220, 232 Vanir 1 90
Kuzgun 2 1 6 , 402 Sucellos 1 60, 1 62 Vesta (8akireleril 1 52
din 20 Susanoo 356, 358 Viracocha, l nka tanrısı
pirinç 360, 362 Taliesin 1 80, 1 82 yaratıcı 272
Roma mitleri 1 O, 1 6 , Tane 308
Vişnu 374, 376, 378,
1 40-58 Tangaroa 306, 394
380, 386
Romulus ve Remus 1 46 , dövme yapmak 31 6
voodoo 284, 302
1 50 Tecuciztecatl 256
Wakonda 230-1
Azteklerde kurban 258 Tefnut 30, 32, 34
Warao yerlileri 278
Sampo 21 0 Telepinu 70
cenneti ve yeryüzünü
San 298, 300 on güneş 338, 340
dokumak 350
l skandinavya Mitleri 1 86- Tezcatlipoca, tüten ayna
woge 222, 398
21 0 250, 252, 254
Tanrıların Eseri 3 1 4
Sedna 244 Theseus 1 1 6
Dünya'nın Kalbi 220
Seth 2 8 , 36, 38, 42, Thor 1 86 , 1 98 , 204
44, 46 Xibalba 262, 264
namat 54, 56
şamanizm 1 2 zaman, mitolojide 1 8 Yajval 8alamil, Zinacantanlı
Shilluk 284, 288 ntanlar 78, 80, 82, 84 yeryüzü tanrısı 266
Shu 30, 32, 34, 36 Tlaltecuhtli 250, 256 Yggdrasil 1 92 , 1 94, 204
Kumae Sibil'i 1 44 üçkağıtçılar 402 Yi 330, 338, 340
Sigurd 206 Truva Atı 1 32 , 402 Yu 330, 342
Singfolarda yaratılış 390 Truva Savaşı 90, 1 28 , Zeus 7 8 , 80, 8 2 , 84, 86,
Sita 386 1 30, 1 32 , 1 34 88, 90, 94, 1 00, 1 02,
Şiva 372, 374, 380, 382 , Kaplumbağa Adası 2 1 8 1 06 , 1 08 , 1 1 0, 1 1 4,
384, 388 Uluru 324 1 34
Skanda 382, 388 yeraltı dünyası 1 04, 1 06 , Zinacantecler 266
iNDEKS 41 5
NEIL PHILIP
EFE ERDAL