You are on page 1of 14

BAŞARILI BOŞANMA

Ayrılık

Eşimle hakkımda verilmiş ayrılık kararı mevcuttur. Ayrılıkta geçen süreye


dayanarak terk sebebiyle boşanma davası açabilir miyim?

Terk sebebiyle boşanma davası açabilmeniz için eşinizin ortak konuttan


ayrılması hukuka aykırı olmalıdır. Ayrılık kararı sebebiyle ortak konuttan
ayrılmak hukuka uygun olduğu için terk sebebiyle boşanma davası açamazsınız.
Ancak belirtmek gerekir ki kanun uyarınca 1 yıldan 3 yıla kadar verilen ayrılık
kararı sonunda evlilik birliği yeniden kurulamamış olursa hakim zaten
hakkınızda boşanma kararı verecektir.
Akıl Hastalığı

Eşim akıl hastası. Bu sebeple boşanabilir miyim?

Evet boşanabilirsiniz. Akıl hastalığı iyileşmezlik ve çekilmezlik koşulları mevcutsa


akıl hastalığı bir boşanma sebebidir. Ancak söz konusu akıl hastalığının resmi
sağlık kurulu raporuyla tespit edilmesi gerekmektedir.
Eşimin psikolojik sorunlarının olması boşanmamız için yeterli bir sebep
midir?

Boşanma davası eşin psikolojik rahatsızlığı olduğu ve bu durumun evliliği


çekilmez hale getirdiği iddiası ile açılmışsa, mahkeme kararı ile eş hakkında
resmi bir kurumdan sağlık raporu alınacaktır. Ancak eşin rahatsızlığı tedavi
edilebilir bir rahatsızlık ise ve eş tedavi olmayı reddetmiyor ise bu rahatsızlık
başlı başına bir boşanma sebebi olarak değerlendirilmez.
Bu psikolojik sorun akıl hastalığı seviyesine ulaşmış ise, akıl hastalığı özel olarak
boşanma sebebi oluşturabilir. Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak
hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse, hastalığın geçmesine olanak
bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş
boşanma davası açabilir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, açılacak davada
mutlaka akıl hastalığı özel sebebine dayanılması gerektiğidir. Zira akıl
hastalarının eylemleri iradi olmadığından akıl hastaları aleyhine diğer boşanma
sebeplerine (zina, terk, evlilik birliğinin sarsılması vb) dayalı olarak boşanma
davası açılamaz. Yine aynı sebeple, bu kişilerden tazminat da talep edilemez.
Hayata Kast

Eşim beni öldürmekle tehdit ediyor. Kendisine hayata kast sebebiyle boşanma
davası açmak istiyorum. Böyle bir imkanım var mı?
Ciddi olsa dahi öldürme tehdidi hayata kast sebebiyle boşanma davası açma
hakkı vermez.
Mal Paylaşımı

Eşimle 1998 yılında evlendik. 2005 yılında boşanma davası açıldı. Mal
paylaşımı nasıl olacak?

2002 yılından önce yasal mal rejimi mal ayrılığı iken 2002 yılından sonra yasal
mal rejimi edinilmiş mallara katılma olarak kabul olmuştur. Bu sebeple 1998'ten
2002'ye kadar olan süre için mal ayrılığı ( eğer başka bir rejim seçilmediyse)
2002-2005 yılları arasında ise edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanacaktır.

Kredi ile ev aldık, ev benim üzerime ancak taksitleri beraber ödüyorduk,


boşandığımız takdirde borcu ödemeye tek başıma devam etmek zorunda
mıyım? Bu evin mülkiyeti kimde olacak?

Taraflar anlaşarak boşanıyorlar ise protokolde bu durumun akıbetine karar


verebilirler.
Eğer eşler mülkiyetin kimde kalacağı konusunda anlaşmaya varamamışlar ise
boşanma sonrasında uygulanacak mal rejimi devreye girer. Eğer bu rejim, yasal
mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma ise, ev hangi eşin üzerineyse mülkiyet
onda kalmaya devam eder ancak, bu eş diğer eşe mal rejiminin tasfiyesine ilişkin
hükümler çerçevesinde mahkemece hesaplanacak bir miktarı ödemek zorundadır.
Boşanma davasının açılma tarihinden önce ödenen krediler edinilmiş mal,
sonrasında ödenenler ise kişisel mal olarak kabul edilir ve hesaplamalar buna
göre yapılır. Boşanmadan sonra ev kimin mülkiyetindeyse kredi borçlarından da
o sorumlu olacaktır.

Edinilmiş mallara katılma rejimi nedir?

1 Ocak 2002'den itibaren (Farklı bir mal rejimi seçilmediyse) tüm evli çiftler için
uygulanacak yasal mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimidir.
Bir eşin edinilmiş malları şunlardır:

1. Çalışmasının karşılığı olan edinimler,


2. Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele
yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,
3. Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,
4. Kişisel mallarının gelirleri,
5. Edinilmiş malların yerine geçen değerler.

Edinilmiş mallar tasfiyeye girerken kişisel mallar tasfiyeye girmez.


Aşağıda sayılanlar kişisel maldır:

1. Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya,


2. Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan
miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde
ettiği malvarlığı değerleri,
3. Manevî tazminat alacakları,
4. Kişisel mallar yerine geçen değerler.

Miras olarak kalan mallar boşanırken paylaştırılıyor mu?

Ailenizden size geçen mallar kişisel malınızdır. Boşanma durumunda eşiniz


kişisel malların değerlerinden alacak hakkı talep edemez. Ancak bu malların
geliri varsa bunlar edinilmiş mal sayılacağından sadece bu kısmın yarısı için
katılım alacağı talep edebilir. Örneğin; eşlerden birine miras kalmış olan daireyi
diğer eş talep edemez. Ancak bu dairenin kira geliri edinilmiş mal olarak kabul
edilir ve diğer eşin bu kira bedeli üzerinde talep hakkı vardır.
Boşanmak istiyorum ancak birçok ziynet eşyamız var ziynet eşyalarının sahibi
kimdir?

Kural olarak evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyalarının, kim tarafından
alınmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayıldığı ve boşanma durumunda kadına
iadesinin gerektiği Yargıtay tarafından kabul edilir. Ziynetlerin aynen iadesi
mümkün değilse (bozdurma vb. hallerde) bedelleri iade edilecektir. Ziynet
eşyaları kişisel mal kategorisine girmektedir. Ancak ziynet eşyalarının evin
ihtiyaçları, düğün borçları, balayı gibi çeşitli sebeplerle iade edilmemek üzere
kocaya verildiğinin ve kadının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının
kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur.

Malların paylaşımı nasıl yapılır? İstediğim malları seçebilir


miyim?

1 Ocak 2002'den itibaren (Farklı bir mal rejimi seçilmediyse) tüm evli çiftler için
uygulanacak yasal mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimidir. Buna göre
evlilik süresi içinde edinilmiş olan mallar kimin üzerine olursa olsun bir
ortaklığın varlığı kabul edilir. Kanunda kişisel mal olarak sayılmış olan mallar
dışında evlilik birliği süresi içinde edinilmiş mallar paylaşıma katılır.
Türk Medeni Kanunu uyarınca;
Kişisel Mallar:

1. Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya,


2. Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan
miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği
malvarlığı değerleri,
3. Manevî tazminat alacakları,
4. Kişisel mallar yerine geçen değerler.

Edinilmiş Mallar:

1. Çalışmasının karşılığı olan edinimler,


2. Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele
yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,
3. Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,
4. Kişisel mallarının gelirleri,
5. Edinilmiş malların yerine geçen değerler.

Yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminin yanı sıra eşler mal
ayrılığı, paylaşmalı mal ayrılığı veya mal ortaklığı rejimlerinden bir tanesini
seçme hakkına da sahiptirler.

Nafaka

Eşim çok yüksek miktarda nafaka talep ediyor. Kusurlu bulunmam halinde bu
nafakayı ödemek zorunda kalacak mıyım?

Mahkeme nafaka takdiri yaparken kendisinden nafaka istenen eşin mali gücünü,
sosyal ve ekonomik durumunu göz önünde bulundurur. Bu sebeple nafaka
ödeyecek tarafa, ödemesi beklenemeyecek meblağda bir nafaka yükletilmesi
genellikle söz konusu olmaz. Mahkemece belirlenen nafakanın fazla olduğunu
düşünüyorsanız bu kararı temyiz edebilirsiniz.

Çocuğumuz olmamasına rağmen nafaka alabilir


miyim?

Nafaka çeşitlerinden olan yoksulluk ve tedbir nafakası çocuk olmasa bile zor
durumda bulunan eş tarafından diğer eşten istenebilir. Yoksulluk nafakasında
boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf (boşanmada kusuru daha ağır
olmamak koşulu ile) geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında nafaka
isteyebilir. Ayrıca, boşanma davası açan eş ekonomik olarak zor durumda ise,
mahkemece dava süresi boyunca belli miktarda bir paranın tedbir nafakası
olarak ödenmesine hükmedilir. Tedbir nafakası, mahkemece aksine bir hüküm
verilmemişse, hüküm kesinleşinceye kadar devam eder. Tedbir nafakasına bir
talep olmaksızın hakim tarafından re'sen karar verilebilecekken, yoksulluk
nafakası için mutlaka talepte bulunulması gerekmektedir.

Nafaka dışında alabileceğim bir tazminat davası var


mıdır?

Tazminat almak için nelerin mevcut olması gerekir?


Evlilik birliğinde tarafların mevcut veya beklenen menfaatler yönünden maddi
yararları vardır. Taraflar, boşanmayla bu maddi olanaklardan yoksun kalırlar.
İşte kusursuz veya daha az kusurlu olan tarafın, kusurlu diğer taraftan,
boşanmayla evlilik birliği sona erdiğinden kendisinin mahrum kaldığı maddi
olanakların karşılığı olarak maddi tazminat istemeye hakkı vardır.
Birçok boşanma davasında boşanmaya sebep olan olaylardan dolayı diğer tarafın
kişilik hakları saldırıya uğrar. Örneğin aile içi şiddet uygulanması halinde şiddet
eylemi boşanma sebebi olduğu gibi aynı zamanda şiddete uğrayan tarafın kişilik
haklarını da ihlal eder niteliktedir. Kişilik hakları ihlal olan tarafın, kusurlu diğer
taraftan manevi tazminat olarak uygun bir para istemeye hakkı vardır.

Nafaka miktarının artırılması veya indirilmesi istenebilir mi?

Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde


nafaka miktarının değiştirilmesi için dava açılabilir. Örneğin nafaka alacaklısı
kadın daha önce bir işte çalışmıyorken yeni bir işe başladıysa nafaka borçlusu
koca nafakanın indirilmesi için dava açabilir. Veya geçen zaman içinde
belirlenen nafakanın günün koşullarına göre yetersiz kalması, ihtiyaçların artması
gibi sebeplerle nafaka alacaklısı kadın, nafaka borçlusu eski eşe nafakanın
artırılması talebiyle dava açabilir.

Nafaka neye göre


belirlenir?

Nafaka miktarının tespitinde kesin bir sınır ya da kriter söz konusu değildir.
Hakim somut olayın özelliklerine, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına
göre takdir hakkını da kullanarak hakkaniyete göre nafaka miktarını tayin eder.
Nafaka tayininde kendisinden nafaka istenen eşin mali gücü göz önüne alınır.

Yoksulluk nafakası hangi hallerde


kalkar?

Nafaka alan eşin yeniden evlilik yapması


Eşlerden birinin ölmesi

Hallerinde kendiliğinden kalkar;

Nafaka alanın hasiyetsiz bir hayat sürmesi


Nafaka alanın yoksulluktan kurtulması

Nafaka alanın bir evlenme akdi olmaksızın fiilen karı koca gibi başka biriyle
karı-koca hayatı yaşaması ( örn: imam nikahlı evlilik )
Bu nedenlerden birisinin varlığı halinde ise nafaka yükümlüsü nafakanın
kaldırılması davası açabilir.

Nafaka çeşitleri nelerdir? Kimler nafaka


alabilir?

Tedbir nafakası: Hakim boşanmadan önce veya boşanma davası sırasında eş ve


reşit olmayan çocuklar yararına nafakaya hükmedebilir.
Yoksulluk nafakası: Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf kusuru daha
ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz
olarak nafaka isteyebilir.
İştirak nafakası: Çocukların geleceğinin korunması-eğitimi-terbiyesi için boşanma
kararından sonra velayeti kendisine verilmemiş olan eşin çocukları için vermesi
gerekli olan bir nafaka çeşididir.

Tanık

Tanıklarımı mahkemeye bildirdim, tanıklar mahkemeye ne zaman


gelecek?

Mahkeme tarafından tanıklarınıza duruşmaya gelip tanıklık yapmaları için tebligat gönderilecek. Tebligat
için mahkemece belirlenen masrafı önceden dosyaya yatırmalısınız. Bu tebligatta davanın hangi mahkemede
olduğu, duruşma tarih ve saati tanığınıza bildirilir.
Tanık olarak anne-babamın veya başka yakın akrabalarımın dinlenmesini isteyebilir
miyim?

Tanığın yakın akraba olması tanık olarak dinlenmesine engel değildir. Önemli olan ifadelerin gerçeğe uygun
ve tutarlı olmasıdır.

Tanıkları nasıl
belirlemeliyim?

Tanıkların görgüye dayanmayan, davacı veya davalının anlattıklarını aktaran veya dayanağı olmayan soyut
beyanlarına göre karar verilemez. Bu nedenle tanıklarınızın tanıklık yapacakları hususlarda mutlaka görgüye
dayanan bilgi sahibi olması gerekir. Örneğin eşinizle devamlı kavga ettiğinize, onun size hakaret ettiğine
ilişkin tanık gösterecekseniz, bu tanığın bazı kavgalarınızı bizzat görmüş, hakaretleri duymuş olması gerekir.

Boşanma davasında kaç tanık


göstermeliyim?
Kanunen sayı sınırlaması yoktur, davanın niteliğine göre çok sayıda tanık gösterebilirsiniz. Ancak hakim tüm
tanıkların dinlenmesine gerek olmadığı kanaatindeyse gösterdiğiniz tanıklardan 2-3 tanesini seçmenizi ister
ve yalnızca onları dinler.

You might also like