Professional Documents
Culture Documents
net/publication/350439852
CITATIONS READS
4 59,903
1 author:
Zeki Uslu
Selcuk University
18 PUBLICATIONS 40 CITATIONS
SEE PROFILE
All content following this page was uploaded by Zeki Uslu on 27 March 2021.
Zeki USLU
Genişletilmiş
3. Baskı
Ankara
2020
Türkçe-Almanca Karşılaştırmalı Temel Dil Bilgisi
Grundriss der türkisch-deutschen kontrastiven Grammatik
Zeki USLU
ISBN: 978-605-170-438-8
e-ISBN: 978-605-170-436-4
Anı Yayıncılık
Kızılırmak Sokak 10/A
Bakanlıklar/Ankara
Tel: 0 312 425 81 50 pbx
e-posta: aniyayincilik@aniyayincilik.com.tr
http://www.aniyayincilik.com.tr
A harfinin evrimi
İnsanoğlunun konuştuğu bütün dillerin özü, düşünce boyutu
aynıdır. Farklılıklar düşünceleri dile dökme aşamasında, yüzeysel
yapıda ortaya çıkar. Dilleri karşılaştırmak, benzerlik ve farklılıkları
görmek dil öğrenmeyi daha bilinçli ve eğlenceli bir sürece
dönüştürür.
YAZAR HAKKINDA
Zeki USLU
Prof. Dr. Uslu, Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Alman Dilbilimi Anabilim
Dalında Öğretim Üyesi. Çalışma alanları: Uygulamalı dilbilim, karşılaştırmalı dil
bilgisi, Almanca öğretimi ve çeviri.
e-posta: zekiuslu@selcuk.edu.tr
ÖN SÖZ
Dil bilgisi olmadan yabancı dil öğrenilebilir mi? Yabancı dil öğretimiyle ilgili farklı
yöntem ve yaklaşımları benimseyenler bu soruya farklı yanıtlar vermektedir.
Ancak yabancı dil öğrenme ister günlük iletişim amaçlı kullanımsal boyutuyla
olsun, ister bilgi kaynaklarından yararlanma amaçlı eğitimsel boyutuyla olsun her
zaman dil bilgisi ile bağlantılıdır. Farklı dil öğretim yöntemlerinin daha etkili
olduğunu savunanlar dayandıkları öğrenme kuramına göre dil bilgisine bazen
öncelik verip bazen onu geri plana atsalar da ondan vazgeçememektedir. Dil
bilgisi her zaman dilin anahtarı olma işlevini sürdüregelmiştir.
Karşılaştırmalı çalışmalar dil bilgisi öğretimini kolaylaştırır. Karşılaştırma sayesinde
hem kavramlar ve söz dizimi konularındaki ön bilgilerimizden yararlanır hem de
benzerlik ve farklılıkları gözlemleyerek daha bilinçli bir öğrenme süreci
gerçekleştirilebiliriz.
Elinizdeki kitap birinci dili Türkçe olan ve yabancı dil olarak Almanca öğrenmek
isteyenler için hazırlanmıştır. Türkçe ve Almanca farklı iki dil ailesine mensuptur.
Bu nedenle dil bilgisel özellikleri benzememektedir. Bu kitabın amacı, iki dil
arasındaki farklılıkların, yabancı dil öğrenmede neden olabileceği olası zorlukları
ortadan kaldırmaya çalışmaktır. Kitapta mümkün olduğunca bütün dil bilgisi
konularına yer verilmiş, her konu Türkçe, Almanca ve karşılaştırma bölümleriyle
yapılandırılmıştır. Türkçe dil bilgisi konuları ele alınırken temel amaç, dil
öğrenenlerin ön bilgilerini canlandırma olarak düşünülmüş, bu nedenle sıkıcı
yinelemelerden kaçınılmıştır. Almanca dil bilgisi konuları ise daha ayrıntılı ve hem
yeni başlayanlar için hem de ileri düzeyde dil öğrenenlere yararlı olacak biçimde
işlenmiştir. Karşılaştırma bölümlerinde konu ana hatlarıyla eşleştirilmiş, zaman
zaman tablolardan da yararlanılarak, dil bilgisine bilinçli bir bakış açısı getirilmesi
amaçlanmıştır.
Bu kitabın Almanca öğrenmek isteyen herkes için temel bir başvuru kaynağı
olacağı düşünülmektedir. Her türden yabancı dil sınavlarına hazırlananlar, kendi
kendine Almanca öğrenmek isteyenler, lise ve üniversitelerin dil bölümü
öğrencileri bu kitaptan kolayca yararlanabilir. Kitabın karşıtsal dil bilgisi
çalışmaları açısından da önemli bir boşluğu dolduracağı düşünülmektedir.
Herkese yararlı olması temennisiyle saygı ve sevgilerimi sunarım.
Zeki USLU
İKİNCİ BASKIYA ÖN SÖZ
ÖN SÖZ .............................................................................................V
İKİNCİ BASKIYA ÖN SÖZ ............................................................... Vİ
GİRİŞ ................................................................................................ 1
AD / SUBSTANTIV ............................................................................. 7
Türkçede Adlar ................................................................................................ 8
Almancada Adlar ............................................................................................. 8
Ad Çekimleri ............................................................................................ 11
Karşılaştırma .................................................................................................. 15
YAZIM VE NOKTALAMA /
RECHTSCHREIBUNG UND INTERPUNKTION ............................... 186
Türkçede Yazım Kuralları ............................................................................. 186
Türkçede Noktalama İşaretleri ...................................................................... 188
Almancada Yazım Kuralları .......................................................................... 188
Almancada Noktalama İşaretleri ................................................................... 190
Karşılaştırma ................................................................................................ 191
öğrencilerin ana dillerini edinim düzeyi, yaşı ve farklı kültürel ortamlarının da etkisi
olmaktadır. Yani genel olarak öğrencinin edindiği eğitim düzeyi yabancı dil
öğrenimini etkiler. Ana dilinde oluşturulan kavramların yabancı dildeki karşıtlarını
öğrenmek daha kolaydır. Eğer öğrenci bu kavramları kendi dilinde
oluşturmamışsa, o zaman yabancı dil öğrenirken çok güçlük çeker. Kavramların ne
olduğunu bilmeden yabancı dilde verilen tümceleri anlamak bir yerde olanaksızdır.
Bu nedenle özellikle yetişkin öğrencilere uygulanacak yabancı dil programlarında
dil bilgisi açıklamalarına yer verilmelidir (Ekmekçi 1983:113).
Birçok Avrupa ülkesinde ve Amerika’da değişik dil çiftlerini inceleyen çalışm alar
yapılmıştır ve bu alanda projeler yürütülmektedir. Buna karşın Türkiye’de
Türkçenin başka dillerle karşılaştırıldığı çalışmaların sayısı çok azdır. Oysa hem
yabancı dil öğrenen Türkler için hem de Türkçeyi yabancılara öğretmek için bu tür
karşılaştırmalı çalışmaların yapılması zorunludur. Karşılaştırmalı çalışmalar
açısından Türkçe ve Almanca dil çiftine baktığımız zaman yeterli çalışmaların
bulunmadığını görürüz. Bu iki dil için yapılmış tasvirlerin nitelik ve nicelik
bakımından birbirini tutmaması, bu dillerin konuşulduğu ülkelerde dil kuramının
aynı ölçüde gelişmemiş olması vb. nedenler Türkçe-Almanca karşıtsal çalışmaların
başarısını engellemektedir. Bu engellerin aşılması için bireysel çabaların yanında
Türk ve Alman dil kurumlarının iş birliğiyle projeler yürütülmesi zorunludur (Kuglin
1977:298). Kuglin tarafından yıllar önce yapılan bu saptamalar doğrultusunda
üniversitelerimizde karşılaştırmalı çalışmalar başlatılmıştır. Ancak kuramsal
düzeyde yapılan çalışmaların pek çoğunun akademik kitap ve dergilerden dışarı
çıkıp, dil öğrenenlere yeterli katkıyı sağladığı söylenemez.
Almancanın Türkiye’de yabancı dil olarak önemi yadsınamaz. Almanya ile çok sıkı
tarihsel, kültürel, ekonomik ve sosyal ilişkilerimiz var. Almanya’da ve Almanca
konuşulan ülkelerde yaşayan milyonlarca vatandaşımız, bir turizm cenneti olan
ülkemizi ziyarete gelen milyonlarca Alman, her iki ülkede bulunan sayısız işletmeler
ve ülkemizin Avrupa Birliği yolunda emin adımlarla ilerlemesi, Türkiye’de
Almancanın önemini artırmaktadır. Almanca bugün dünyada bilim, sanat ve
teknik gibi alanlarda İngilizceden sonra ikinci sırayı almaktadır. Bu bağlamda
Türkiye’de de İngilizcenin ardından ikinci yabancı dil olarak eğitim programlarında
yerini almıştır. Hatta turizm bölgelerinde özellikle Almanca bilenlerin iş bulma
şansları daha yüksektir. Bu nedenle Almanca yalnızca okullarda değil, özel
kurslarda ve insanların kendi bireysel çabalarıyla da öğrenilmektedir.
Günümüzde yabancı dil öğrenim ve öğretiminde iletişimci ve bilişsel yaklaşımlar
benimsenmektedir. İletişimci yaklaşım dilin iletişim aracı olma işlevini ön plana
çıkarır. Bu yaklaşımda öğrenilen dil ile iletişime geçebilme, günlük gereksinimlerin
yerine getirilmesi için gerekli olan iletişim becerilerinin kazanılması vb. amaçlar
izlenir. Bilişsel yaklaşımda ise özellikle öğrenme kuramı olarak kavrama,
karşılaştırma, neden sonuç ilişkisi kurma ve değerlendirme gibi noktalar üzerinde
durulur. Bu yaklaşım özellikle yetişkin öğrenciler için ana dili ile yabancı dili
karşılaştırmanın gerekliliğini savunur. Çünkü yetişkin öğrenciler dilin söz dizimsel
Grundriss der türkisch-deutschen kontrastiven Grammatik / 3
boyutunu daha çok irdeler. Dillerin söz dizimi ile ilgilenmek onlar için eğlenceli bir
oyuna dönüştürülebilir. Benzerlik ve farklılıklar daha bilinçli ele alınabilir. Böylece
yabancı dil öğrenmeye olan istek de artar. Çocukların yabancı dil öğrenme ile ilgili
özellik ve gereksinimleri yetişkinlerden farklıdır. Erken yaşlarda daha çok dilin ses
boyutuna ilgi duyulur. Eğlenceli dil oyunları, şarkılar ve tekerlemeler çocuklar için
uygun çalışmalar olarak görülebilir. Küçük yaşlardaki çocuklar için yabancı dil
öğretimine dilin kurallarını öğreterek başlamanın doğru bir yaklaşım olmadığı
kabul edilmektedir. Onların gerek bilişsel gerekse psikososyal gelişim düzeyleri
buna uygun değildir. Çünkü çocuğun ana dilinin dil bilgisel özelliklerini yeterince
kavramadan, yabancı bir dilin söz dizimini anlaması neredeyse olanaksızdır.
Karşılaştırmalı dil bilgisi dersleri üniversitelerin yabancı dil bölümlerinin
programlarında eskiden beri yer almaktadır. Son yıllarda yapılan program
değişiklikleriyle karşılaştırmalı dil derslerinin önemi daha da artmıştır. Bazı
fakültelerde karşılaştırmalı dil bilgisi derslerinin iki öğretim elemanı tarafından
yürütülmesi gibi öneri ve uygulamalar bulunduğu bilinmektedir. Bunun amacı
öğrencilerin hem ana dilinin dil bilgisini hem de amaç dilin dil bilgisini yeterli
düzeyde öğrenmesini sağlamaktır. Ancak bu iyi niyetli düşüncenin uygulamada
bazı sorunlara neden olması kaçınılmazdır. Bu durumda her iki dili kapsayan iyi
bir karşılaştırmalı dil bilgisi kitabına gereksinim vardır. Elinizdeki çalışmanın en
önemli amaçlarından birisi de bu gereksinimi karşılamaktır.
Türkçe-Almanca Karşılaştırmalı Temel Dil Bilgisi birinci dili Türkçe olan ve yabancı
dil olarak Almanca öğrenmek isteyenler için uygun bir kaynaktır. Türkçe dil bilgisi
çok fazla ayrıntısına girilmeden ana hatlarıyla ve gerektiği düzeyde ele alınmıştır.
Yabancı dil öğrenenlere ana dillerinin dil bilgisel özellikleri özet biçiminde
anımsatılmaktadır. Buna karşın Almanca dil bilgisi konuları daha ayrıntılı ve
kolayca anlaşılır biçimde işlenmiştir. Her konunun sonunda karşılaştırma bölümleri
yer almaktadır. Ayrıca Almanca her tümcenin ve yapının Türkçe karşılığı da
verilerek, dil öğrenenlerin bu yapıları bilişsel düzeyde kavramaları ve örnekseme
yoluyla yeni tümcelerin üretilmesinde yararlanmaları amaçlanmıştır.
4 / Türkçe-Almanca Karşılaştırmalı Temel Dil Bilgisi
Türkçe bir sözcükte kalın ünlülerden sonra kalın, ince ünlülerden sonra ince ünlüler
gelmesine büyük ünlü uyumu denir.
Türkçe bir sözcükte düz ünlülerden sonra düz ünlüler, yuvarlak ünlülerden sonra
yuvarlak ya da geniş ünlülerin gelmesi kuralına küçük ünlü uyumu denir.
Yabancı dillerden Türkçeye geçen bazı sözcükler ünlü uyumu kurallarına uymazlar.
ABCDEFGHIJKLMNOPQRSTUVWXYZ
(a-be-tse-de-ef-ge-ha-i-yot-ka-el-em-en-o-pe-qu-er-es-te-u-fav-ve-iks-üpsilon-
tset)
abcdefghijklmnopqrstuvwxyz
Temel harflerin beş tanesinin ünlü (Vokal), yirmi bir tanesinin ünsüz (Konsonant)
harf olduğu görülüyor. Ancak sesler ve bunların yazıya dökülüş biçimi olan harfler
arasında tam bir özdeşlik yoktur. Bu nedenle ünlü harfler arasında noktalı (Umlaut)
yazılan “ä (Ä), ö, ü” harfleri de yer almaktadır. Ünsüz harfler arasında ise “ß” harfi,
[ss] harflerinin yerine kullanılmaktadır. Yazım kurallarına göre kısa okunan
ünlülerden sonra “ss”, uzun ünlülerden sonra “ß” kullanılması önerilmektedir.
Örneğin önceleri “daß” olarak yazılan bağlaç yeni kurallara göre “dass”
yazılmaktadır. Almanca harflerin sözcük içinde uzun, kısa vb. okunuş özelliklerine
göre sesbilgisel olarak on altı ünlü harf, yirmi üç ünsüz harf türü vardır (Duden
1995: 34).
Örneğin “e” harfinin aşağıdaki sözcüklerde dört farklı türde sesletim özelliği
gösterilebilir:
reden - [e:], Sprache - [∂], nett - [ε], Mähne - [ε:]
“st” ve “sp” harf bileşenleri hece başında yer alırlarsa “şt” ve “şp” olarak okunur.
- Stadt, Sprache, spielen, stehen, Sport, bestimmen, Strasse
“st” ve “sp” harf bileşenleri hece başında yer almazsa okunuşlarında değişiklik
olmaz.
- Küste, Osten, Westen, Post, Gast, erstens
“ch” harf bileşenleri Almanca sözcüklerde “h” olarak okunur, ancak yabancı
dillerden gelen sözcüklerde “ş” ve “k” olarak da okunabilmektedir:
6 / Türkçe-Almanca Karşılaştırmalı Temel Dil Bilgisi
“s” harfi bir hecenin ön sesinde bulunduğu zaman “z” gibi okunur: Seite, sehen,
Samstag, aussagen, Schlussatz, Esel, Anfangssemester.
“z” harfi “ts” biçiminde söylenir: Zwei, Zeitung, Zoll, Zahl, Zeuge, heizen, Salz
“y” harfi içinde yer aldığı sözcüğün kökenine göre farklı biçimlerde okunur. Eski
Yunanca ve Latinceden Almancaya geçen sözcüklerde “ü” harfi gibi okunur:
Syntax, Typ, Dynamik, System vb. Almanca kökenli adlarda “y” olarak okunur.
Bayern, bayrisch vb.
“j” harfi Türkçedeki “y” gibi okunur: ja, jetzt, Sonja, Japan vb.
İki sesten oluşan ikili ünlüler (Diphtonge): Birinci ünlüler ikinci kısma göre daha
kuvvetli vurgulanarak söylenir, fakat hiçbir zaman esnetilmez.
- “ei” [ay] : Ein, Wein, Zeitung, Meister
- “eu” [oy] : Deutsch, Leute, heute, Europa, Freund
- “au” [ao] : Kauf, Baum, Pause, Maus, Auto
- “ai” [ay] : Mai, Kaiser, Mais
- “ie” [i:] : Liebe, Ziel, wieder, Lied, Dieb
Gerek ünlü gerek ünsüz olsun, birden çok harfin bir arada bulunduğu bu kalıp
yapılar, hece bölümlemesi yapılırken birbirinden ayrılmazlar (Duden 1995:71).
Örnek: Zucker - Zu-cker, Sichel - Si - chel, waschen, wa - schen gibi.
Almancanın Türkçeden farklı olan bir başka özelliği de uzun ve kısa sesleridir. Ünlü
harflerin sözcükte yer alış biçimine göre okunuş kuralları vardır. Bunları tek tek ele
almadan, hepsi için geçerli olabilecek bazı genel kurallar şöyle sıralanabilir (Selen
1985:58):
Grundriss der türkisch-deutschen kontrastiven Grammatik / 7
Statt - Staat, Wal - Wahl, Ratten - raten, offen - Ofen, Rum - Ruhm, Schulter -
Schule, lücken - lügen, Bünde - Bühne, Lippe - Liebe, Mitte - Miete, wecken -
wegen.
Karşılaştırma
Türkçe Almanca
Harf sayısı 29 26
Ünlü harf 8 5
Ünsüz harf 21 21
Farklı harfler ç, ğ, ı, ş x, q, w, β, ä
Çok harfli ses Yok sch, tsch, ei, eu, ie, ai,
AD / SUBSTANTIV
Varlıkları, nesneleri, olay, olgu ve düşünce gibi somut-soyut her şeyi dilde
simgeleyen, onların yerine kullanılan sözcüklere “ad” denilmektedir. Adların
özellikleri dilden dile farklılık gösterir.