You are on page 1of 8

Çağdaş Yaşamda Bilgiyi Tüketme Sorunu: “Bilişsel Obezlik” - Şenkaya ÖREN

ÇAĞDAŞ YAŞAMDA BİLGİYİ INFORMATION CONSUMPTION


TÜKETME SORUNU IN THE MODERN LIFE:
“BİLİŞSEL OBEZLİK” “COGNITIVE OBESITY”
Şenkaya ÖREN*

ÖZET ABSTRACT
Çağdaş yaşamın bir gereği olarak, beden- As a pre-requisite of the modern life, we
sel, zihinsel, duygusal yönden aşırı bir are under an excessive physical, mental
zorlanmanın baskısı altındayız. Bu yaşan- and emotional pressure. The individuals
tının oluşturduğu stresi karşılamak için feels an excessive need to store energy,
kişiler istemeden de olsa aşırı bir enerji even unintentional, in order to meet the
toplama gereği duymaktadırlar. Bedensel stres caused by this kind of living. The
sisteme giren fazla enerji harcanama- excessive energy entering to the body can
makta ve birikme eğilimini göstermekte- not be consumed and tends to accumu-
dir. Beden, yüklendiği enerji fazlasını late. In case that the body can not spend
harcayamadığında gelişi güzel depolama the excessive energy that it loaded, it will
yoluna giderek anormallikler (obezite) choose to store it randomly, and thus ab-
oluşmaktadır. Bu durumun yalnızca be- normalities (obesity) will form. We can
densel sistemle ilgili olmayıp insanın postulate that such a situation is not only
duygusal ve düşünsel alt sistemleri için de related to the physical system of the body,
geçerli olduğunu düşünebiliriz. İnsan sis- but is also valid for the emotional and spi-
tematiği gıdaların tıka basa atıldığı ve bil- ritual subsystems of the human beings.
gilerin gelişigüzel depolandığı bir çöp Human systematic is not a garbage can in
kutusu olmayıp normal koşullarda aldığı which food is stoked cram full and the in-
enerjiyi algılayıcı, çözümleyici, özümle- formation is stored randomly, but is rather
yici ve sonunda işleyerek “öz gücüne” a structure which perceives, analyses, di-
dönüştürücü, bir yapıdır. Bu nedenle kay- gests and finally processes the energy that
nağı ve niteliği belirsiz, gelişigüzel, pa- intakes under normal circumstances and
ketlenmiş, doğruluğu araştırılmadan, transforms it to its “elementary power”.
yararlılığı test edilmeden kabul edilen Therefore, information and other inputs,
bilgi ve diğer girdiler sistemi hantallaştı- of which source and quality are unclear,
rıp kirleterek “bedensel ve bilişsel obez- randomly packed and approved without
liğ”i yaratmaktadır. Bu konu gelişim searching its accuracy and without testing
eğitim sürecinde önemli bir sorun olarak its usefulness makes the system clumsy
karşımıza çıkmaktadır. and dirty and create a “physical and cog-
nitive obesity”. This subject appears to us
Anahtar Kelimeler: Obezlik, Bilişsel as an important isue during the education
Obezlik, Enformasyon, Gerçek Bilgi process.
Key Words: Obesity, Cognitive obesity,
Information, Real Information

* Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi, Sosyal Hizmet-Psikolojik Danışmanlık ve


Rehberlik Uzmanı soren@atauni.edu.tr

63
Atatürk İletişim Dergisi Sayı 1 / Ocak 2011

GİRİŞ Beden denilen bu sistem, kapasitesinin


üzerinde yüklenilince işleyemediği ve
Gelişmiş ülkelerde, gıda tüketiminde harcayamadığı enerjiyi depolama yoluna
artan talepleri karşılamak için gen tekno- gitmekte, böylece yağlanma oranı normal
lojisi yoluyla bitki ve hayvan genleri üze- beden sınırlarını aşmaktadır. Sonuçta bu
rinde değişimler yapılmış ve verim eşsiz sistemin kimyası giderek bozul-
artırılmıştır. Ancak bu yapılırken önemli makta ve gelişimde anormallikler oluş-
bir konu göz ardı edilmiştir. Bu da her bü- maktadır.
yüme ve çoğalmanın insanın sağlıklı ge- Gelişim psikologları gelişimi; bedensel,
lişimine uygun olup olmadığı sorunudur. duygusal, bilişsel ve sosyal yönden bire-
İnsanlar reklamların da etkisiyle doğal yin bulunduğu yaş itibariyle, nicelik ve
besinlerden uzaklaştırılarak sanayi ürünü nitelik bakımından kendi kendine yeterli
gıdaların tüketimine özendirilmektedir. duruma gelmesi olarak tanımlamaktadır-
Sürekli atıştırma psikolojisi, farkında ola- lar. Bu bakış açısından yaklaştığımızda
rak veya olmadan fazla yeme davranışını her büyüme gelişme değildir yani boyun,
ortaya çıkarmaktadır. Gerçekten de “fiz- kilonun artması sonucu oluşan bedensel
yolojik” açlıkla “ruhsal” açlığın üç ortak irileşme, belli devinimleri, işi yapabilecek
belirtisi vardır: Boşluk hissi, enerji eksik- yetkinliğe ulaşmadıkça yani bedenin ya-
liği ve bitkinlik duygusudur. Görünürde şamak için gereksindiği olgunlaşma gü-
yeme de bu üç ihtiyaca cevap vermekte- cüne dönüşmedikçe sağlıklı bir bedensel
dir. Yeme, boşluk hissini doldurmakta, gelişmeden söz edilemez (Başaran, 1996:
enerji keyif vermektedir. Bu durum bir 24-27).
kısır döngü halini alarak, daha çok yeme Aynı olguyu bilişsel gelişim alanında da
ihtiyacını doğurmakta, beden orantısız gözlemek olanaklıdır. İnsan zihni, bilgi-
olarak yağlanmaktadır (Saygılı, 2007:15). lerin gelişigüzel depolandığı bir çöp ku-
Oysa sağlıklı gelişmede önemli olan ne tusu olmayıp, çözümleyici ve özümseyici
kadar boya, kiloya erişildiğinden çok, bu bir yapıdır. Bu nedenle çocuklar ve genç-
bedensel değişimlerin kişinin yaşamına ler çoğu zaman, basın ve yayın araçlarıyla
hangi olumlu katkıları yani “yaşamsal iletişim ortamına sokulan, kaynağı ve ni-
enerjiyi” sağladığıdır. Günümüz kentsel teliği belirsiz, gelişi güzel, paketlenmiş,
yaşamının bir özelliği olarak, bireyler, yalnızca tüketime yönelik bilgiyle, bilgi-
kolay iletişim ağı içinde günlük yaşamla- lenme gereksinimlerini doyurdukların-
rını çok az hareket ederek sürdürebilecek dan, asıl bilgi kaynaklarına karşı
olanaklara kavuşmuş durumdadır. Bu ilgisizleşmekte, zihinlerini bilgi kırıntıla-
yaşam tarzı, insanı hantallaştırarak aşırı rıyla doldurmaktadırlar. Kitle haberleşme
kilo alma sorunuyla karşı karşıya getir- araçlarının güçlü etkisi, bireylerin bilin-
mektedir. Bu bir çeşit beden kirlenmesi- cini kuşatarak gerçek bilgi kaynağını
dir. Çağdaş yaşamın zorlaması olarak; araştırmadan hazır bilgi ile yetinme ko-
“ayakta hızlı atıştırma,” hormonlu yiye- laycılığına götürmektedir. Bu yoğun bilgi
cekler tüketme gibi zorunluluklar, vücu- paylaşımı, doğaldır ki bazen toplum
dun gelişimi için gerekli olan gıdalardan içinde insanların ortak aklını güçlendirir-
çok sağlıksız bir karın doyurmayla bedeni ken, diğer taraftan bilginin akış hızına
bir çöp kutusuna dönüştürmektedir. ayak uydurmayı zorlaştırıp, gitgide birey-

64
Çağdaş Yaşamda Bilgiyi Tüketme Sorunu: “Bilişsel Obezlik” - Şenkaya ÖREN

lerin sosyal, duygusal ve bilişsel uyumla- giren çoğu ürünün bu kaygıdan uzak ol-
rını bozarak, karmaşık bir bilişsel yapı duğu görülmektedir. Eğitsel amaçlı ya-
oluşturmaktadır. Kısaca çağımız insanı, yınlar, “yetişen kuşağın bilincine,
sindirmeye fırsat bulamadığı bu bilgi bas- yalnızca günlük tüketime yönelik bilişsel,
kısı altında şaşırmış, bilişsel olarak han- duygusal bilgiyi yüklemekten öte, çocuk
tallaşmış durumdadır. ve gençlerin, geleceğin sorunlarıyla baş
İlk bakışta doğal olarak bu icatların insa- edebilmesi, kendi kendine yeterli duruma
nın bilişsel gelişimine olumlu katkıları ol- gelmesi için gelişim evrelerine uygun,
duğu düşünülebilir. Ancak, her yenilik doğru ve güvenilir bir eğitsel rehberlik
kendi yan etkilerini de birlikte getirmek- yapabilmelidir.” Önemli olan eğitimle bi-
tedir. Bir taraftan çocuklar ve gençler reyin bilişsel sistemine ulaşan bilgilerin
hazır gıdalarda olduğu gibi paket bilgiyle ne kadarının kişisel ve toplumsal prob-
karşı karşıya kalarak, büyük bir istekle lemlerini çözdüğü ve çağdaş dünyaya
bunu tüketirken, diğer taraftan bilgiye uyum sorunlarını ne ölçüde giderebildiği-
kolayca ulaştığı için kaynağı önemseme- dir.
mekte, internetten indirilen ev ödevle-
rinde olduğu gibi kısa süreli faydayı göz 1. BİLGİYİ TÜKETME SORUNU
önünde tutmaktadır. Bu nedenle kütüpha-
neye gitme, kitap, dergi okuma, ders ça- Bilişsel obezliğin diğer bir yaratıcısı tü-
lışma ve öğretmeni dinleme önemini ketim toplumunun insana dayattığı “tüket
yitirmektedir. Bu alışkanlık doğrultu- tüketebildiğin kadar” görüşüdür. Tüketim
sunda bilgisayar ortamı ile uzun süre et- bir gereksinmedir ancak üretimde olduğu
kileşimde bulunan çocuklar, kendisine gibi tüketimde de kalite bilinci sorunu, in-
dayatılan ve çoğunlukla abartılı, albenili sanları (ciddi) birtakım olumsuz tercih-
bilginin cazibesine kapılarak doğru ve lerde bulunmaya zorlamaktadır. Çağın
yanlışlığını test etmeden kabul etmekte- tüketim toplumunun anlayışına göre, tü-
dirler. İlgi çeken yiyeceklerde olduğu gibi keticilik ne kadar çok körüklenirse, birey-
“verileni almam” dememektedirler. Her sel ve toplumsal gelişme de o kadar hızlı
ilgi çeken şeyin insan için yararlı olma- oluşacaktır. Oysa gözardı edilen bazı ger-
dığı artık bilinmektedir. Örneğin, şekerli çekler vardır. Yukarıda belirtildiği gibi
gıdalar çocukların en çok ilgisini çeken, “her büyüme ve irileşme sağlıklı gelişme
tüketmekten haz duydukları yiyecekler- değildir.” Çocukların okuduğu veya izle-
dir. Ancak çocuk istediği için yalnız şe- diği masallarda bile, kendi hayal dünya-
kerli yiyecekler tüketmesinin en iyi sının renklerini ve biçimlerini doldur-
beslenme tarzı olduğunu kimse savuna- masına izin verilmemekle, yetişkinlerin
maz. Çocuk sütü istemeden içse de, vücut dünyasında en çok da televizyon ekranla-
için en temel gıdalardan birini almış olur. rında sınırları çizilmiş bir renk ve biçim
Özellikle görsel ve işitsel iletişim araçları kodeksine uymak zorunda bırakılmakta-
kanalı ile insanın hizmetine sunulan bil- dırlar. Kullanılan görüntüler de çocukları
giler, kişilerin yaratıcılıklarını sınırlamak- özellikle iyi birer tüketici haline getire-
tadır. Bu programları yapanlar, çoğu bilme amacıyla tasarlanıp düzenlenmek-
zaman ürünlerinde eğitsel amaçlar güt- tedir. Buradaki tüketiciliği sadece ticari
tüklerini iddia edebilirler. Ancak yayına anlamda anlamamak gerekir. Modern

65
Atatürk İletişim Dergisi Sayı 1 / Ocak 2011

dünyanın dayanaklarının tümünün tüke- naklarından verilen haberlerden haberdar


tici olmaları (yani bu dayanakları üreten- olup olmamamızın, yaşadığımız gerçek
leri desteklemeleri) çocuklardan isten- hayatla dolaylı ya da dolaysız hiçbir iliş-
mektedir (Avcı, 1990: 143). kisi olmadığını görmekteyiz. Şüphesiz,
Günümüzde bilgiyi üreten ve yayan kay- kendimizi biraz zorlarsak en ilgisiz bir
nakların, okuyucu ve izleyiciye iletiyi bir haberi bile kendi hayatımız içinde anlamlı
dayatma ve bağımlı hale getirme amacı gibi görünen bir yere pekâla yerleştirebi-
içinde oldukları görülmektedir. İnsanlık liriz (Avcı, 1990: 97-98).
eğlencenin, tüketimin, değişimin sarhoş- Kitle iletişim araçlarının toplumumuza
luğuyla, olup bitenlere hiç aldırmamakta, sunduğu “enformasyon” mudur? Yoksa
bu çelişkiye aldıranların sesini duymaz- gerçek bir “bilgi” midir? Bunun ayırt
lıktan gelmekte ve karşı ataklarla yen- edilmesi gerekir. Bilgi toplumu olmak bir
meye çalışmaktadır. Bireysel benliğin gelişim düzeyini işaret eder. Enformas-
kitlesel heyecanlar içinde eriyip yok ol- yon toplumu korumasız dış bilgi kirlili-
duğu, bireyin vaziyeti idare etmek için sü- ğine açık toplumdur. Dolayısıyla, “içinde
rekli mevcut durumun ipuçlarıyla yaşadığımız toplum, enformasyonun ve
yetindiği, kendini güvende hissetmek için endüstrinin yoğun olarak üretildiği ve ya-
baskın eğilimlere boyun eğdiği görülmek- yıldığı toplumlardan, daha fazla etkiye
tedir (Güneş, 2006:12). maruz kalmaktadır. Bu etkilenmenin se-
bebi açıktır. Kitlelerin, teknolojinin cazi-
2. GERÇEK BİLGİ VE ENFORMAS- besi karşısında diyecekleri hiçbir söz
YON yoktur. Onlar yeni teknolojileri değerlen-
direcek hiçbir birikime sahip değildir.
Yirminci yüzyılın, kimileri “bilgi çağı” Kendilerine sunulanı, sunum amaçlarına
olduğunu söylüyor. Ancak, bu adlandır- uygun bir bağlılıkla kabul eder ve onlara
mayı yaparken hemen bir parantez açıp tartışmasız bir üstünlük atfeder. Yeni tek-
bilgi denince gerçekte neyin kast edildi- noloji ve imkânların, onlarla birlikte
ğini açık seçik ortaya koymamız gerekir. gelen değer ve tutumların kolay kabul
Çağımızı bilgi çağı biçiminde adlandıran- görmesinin nedeni de budur. İmgelerin,
lar, bununla kitle iletişim araçlarının ge- ikonların, mitlerin çabucak hayat bulması
liştiğini, yaygınlaştığını, sonuç olarak da, ve yerleşmesi de böyle mümkün olmak-
gittikçe daha çok sayıda insanın daha çok tadır.” (Güneş, 2006:19)
şeyden “haberdar” olduğunu söylemek is- “Enformasyon toplumu, malumata itibar
tiyorlar. Ne var ki, biraz düşününce, bir eden hatta yer yer malumata tapınan top-
şeylerden haberdar olmakla, bir şeyleri lumdur. Kitle içinde erimenin verdiği tat-
bilmenin farkını kolaylıkla anlayabiliriz. minle, bilme ve anlamaya dair bütün
Haberdar olmakla bilmek arasında bir ni- özgürlüklerini terk etmeyi kabul etmiştir.
telik farkı vardır. Kitle haberleşme araç- Kitle içinde kaybolan bireyin aklı ancak
larının bizi bir dünyadan haberdar kitlenin eğilimlerini kestirmeye çalış-
ettikleri doğru; ama bu dünya bizim ya- makla meşguldür. Bunun dışındakini de-
şadığımız dünya değildir. Okuduğumuz nemeye ne gücü vardır ne de cesareti.
gazete, izlediğimiz televizyon veya kul- Enformasyon kitlesel anonim haller üre-
landığımız internet gibi görsel bilgi kay- tir. Enformasyon, kitlesellik atfederek

66
Çağdaş Yaşamda Bilgiyi Tüketme Sorunu: “Bilişsel Obezlik” - Şenkaya ÖREN

kimlikler, kişilikler, değerler üretir. En- larının dayatması ile veya gelişi güzel alı-
formasyon, toplumu üretilen bu kimlik- nan bilgi kırıntıları bilişsel sisteme yük
leri ve değerleri birer koruma aracı olmaktan ve kirletmekten başka işe yara-
olarak, bedelini ödeyerek satın alır. “En- mamaktadır. Bazı iletişim bilimcilerin
formasyon toplumu” kendisine giydirilen “Enformatik Cehalet” (Avcı, 1990) olarak
bu kimlikler ve değerlerle belli rolleri oy- adlandırdığı bilgi kirliliği böylece oluş-
namaya hazır hale getirilmiş bireylerden makta yaygınlaşarak cehalet veya “biliş-
oluşur.(…) Bu oyunun temel kuralların- sel obezlik” ortaya çıkmaktadır.
dan biri, oyunun kurallarını irdelememek- Yan etkileri giderilmek koşuluyla televiz-
tir.” (2006:14-15). yon, bilgisayar -dolayısıyla internet- bir-
“Kitlesel içindeki tapınma ve körlük en çok alanda olduğu gibi eğitim alanında da
çok enformasyon üretenlerin işine yarar. günümüzün vazgeçilmez iletişim aracıdır.
Kitle içindeki bireyi büyülemenin yolu Bu araçlar bilinçli kullanıldığında yarar,
kitleselliği coşturmaktır. Kitle coştukça bilinçsiz kullanıldığında ve bağımlı olun-
birey yok olur. Kitle haykırdıkça tek ses duğunda zarar getirmektedir. Önemli olan
olduğunu daha güçlü hissettirir. Kitlelerin nasıl kullanılacağının iyi bilinmesidir.
haykırışına denk düşen ses yansımaları Örnek olması açısından, konu ile ilgili ya-
ancak iletişim teknolojileriyle üretilebilir pılmış bir araştırmanın sonuçları bize
(17). eğitsel açıdan önemli ipuçları vermekte-
“Enformasyon toplumu, estetik imkân- dir.
larla bezenmiş kanaatlerle hurafelere bo-
ğulmuştur. Birey, neyi savunup neye karşı 3. BİR ARAŞTIRMANIN SONUÇ-
çıkacağını neyi sevip neyi sevmeyece- LARI
ğini; neyi isteyip neden vazgeçeceğini,
neyi tartışıp tartışmayacağını buradan öğ- Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan
renir. Toplumsal sağduyu toplumsal ben- bir araştırmanın birinci raporunda okul-
lik, kültür böylesi bir tahakküm içinde ete lardaki bilgisayarın öğrenmeyi artırma-
kemiğe bürünür. Bireyin başkalarının be- dığı yeterlilik sınavlarında ortaya
nimsediğinin (veya öyle kabul edilenin) çıkmıştır. İkinci raporda Amerikalı dör-
ötesinde bir arayış içinde olmasının tüm düncü sınıf öğrencilerin matematik ve
yolları kapalıdır (16). fende diğer ülkelerdekilere göre önemli
Enformasyon toplumu içindeki birey bil- başarılar elde ettikleri belirtilmiştir. Fakat
giyi üreten olmadığından bilgiyi tüketir- sekizinci sınıftaki Amerikalı öğrencilerin,
ken de kalite sorunu yoktur. Tüketim diğer ülkelerdeki öğrencilerin gerisinde
bilinci gelişmediğinden, sunulanı tüket- olduğuna dikkat çekilmiştir. İlk rapor öğ-
mekten zevk duyan ve gitgide tükettiğine retmen öğrenci ilişkilerinin yerini bilgi-
bağımlı olan bir kısır döngü yaşar. Bu sayarın aldığını göstermektedir. Bilgi-
yaşam tarzı kişiyi seçici algıdan uzaklaş- sayarlar çok yararlıdır ama öğretmen de-
tırarak bilinci şişirip karmaşıklaştırır. ğillerdir. Sınırlı olduğu yanlarını bilen ve
İnsan bilinci, bilgileri sorgulayarak, irde- öğrencilerle iletişimi iyi olan iyi bir öğ-
leyerek, seçip, aldığı sürece işleyebil- retmen tarafından kullanılırsa yararlı ola-
mekte ve onu sonraki etkileşimlerinde bilirler. (Glasser, 2005: 72-73).
kullanmak üzere özümsemektedir. Başka- Oturduğu yerden çocuk ve gençlerin göz-

67
Atatürk İletişim Dergisi Sayı 1 / Ocak 2011

lerinin önüne geniş bir bilgi dünyası seren günün kolaylığın artmasına karşın, duy-
bu üstün teknolojiler, gündelik yaşamda gular azalıp donuklaşmakta İlginin sevgi-
planlı eğitimin yerini alarak; denetimsiz nin, sıcaklığı, neşenin ve sevincin
ve yoğun kullanıldıklarında önemli so- canlılığı, kaygının sıkıntının acılığı; kız-
runların kaynağı haline gelmektedirler. gınlığın ve öfkenin yıkıcılığı yitirilmekte,
Uzun süre kullanıldıklarında çocuk ve makinelerle birleşip makineleşilmektedir
gençlerde hareket sınırladığından ve be- (1987:18). Sevgi, saygı iletişimi zayıfla-
denin gereksindiği devinme ihtiyacını kı- yıp donuklaştıkça, gerilimler artarak, bo-
sıtladığından, kullanılmayan kas ve şalamayan kızgınlık ve öfke duygularını
kemik dokusu güç ve esnekliğini kaybe- yönetmede yetersizlik ve kontrolsüzlük
derek, onun yerini yağdokusu almaktadır. kendini gösterebilmektedir.
Çocuklarımız, gençlerimiz, hatta kariyer
4. İNTERNET VE TELEVİZYON BA- sahibi yetişkinlerimiz, gününün büyük bir
ĞIMLILIĞI kısmını televizyon, bilgisayar, internet
gibi bilgi üreten ve yayan araçların
Kitle iletişim araçları bir yandan uzağı önünde geçirdiği halde, eğitsel ve sosyal
yakın ederken diğer yandan algısal uzak- sorunlar geometrik oranlarda çoğalmakta,
lığa neden olmaktadır. “Çağımız insanı kişiler fiziki ve sosyal çevre gerçekleriyle
bir yandan ayda yürüyen, uzayda gezen ilgisini keserek, adeta kendine “otistik bir
insanlarla iletişim kurup sürdürürken, öte dünya” oluşturarak, yalnızlaşmaktadır.
yandan eşiyle, çocuğuyla komşusuyla ile- Yan yana yaşamaktan korkarak, sanal
tişimde bulunamamaktan yakınmaktadır. dünyanın kaçamak görüntüleri/flört’ü ara-
Bilgi ve iletinin, haberin hızlı biçimde sında mutlu olmaya çalışmaktadır. “Şıp
üretildiği ve istenilen yere iletildiği bir görüştü, şıp sevdi” birlikteliklerin soluğu,
çağda yaşıyoruz. Her geçen gün bilgi ve da o kadar da kısa olmaktadır. Kişiler bu-
haber üretimi gittikçe artan boyutlara ula- ğulu ekranlarda gerçeklerden uzak, sisli
şıyor (…). “Sanayi Ötesi Toplumu” sını- hayaller kurmakta, büyüleyici dikizleme
rına ulaşmış toplumlarda, erişilen kültürünün ikliminde, kendi sorunlarını
teknolojik olanaklarda insanlar başkala- öteleyerek, başkalarının yaşantılarının
rıyla birlikte olmadan, dertleşmeden, tar- merakı içinde, gerçeklerden daha da
tışmadan günlük yaşamlarını sürdüre- uzaklaştırmaktadırlar. Öte yandan paket-
bilmektedirler. Yaşamlarında teknolojik lenmiş bilgilerle, birileri onlar için düşün-
gelişmelerin ürünlerinden yararlanıp tek mekte, kendi hayallerini altın tepside
başlarına yaşamayı, dinlenmeyi, eğlen- sunmaktadır. Emeksiz, çabasız sanal bir
meyi sağlayan bir düzen kurabilmektedir- ziyafet, bireylerin hayal dünyalarını ge-
ler. İnsanlardan soyutlanmış bir dünyada nişlettikçe, gerçek dünyalar küçülerek de-
makinelerden gelen görüntüler ve seslerle ğerini kayıp etmektedir.
yaşayabilmekteler. Böylece insanlardan Diğer taraftan internete ve televizyona
kopup uzaklaşarak, kendilerine, topluma, irade dışı tutulan, onsuz edemeyen ba-
insanlara yabancılaşmaktadırlar” (Kök- ğımlı bireylerde, düzensiz beslenme ve
nel, 1987: 17-18). Başkalarıyla yeteri uyku bozuklukları ortaya çıkmaktadır.
kadar sosyal etkileşim içinde olmayan in- Görsel bağımlılık nedeniyle iletişimleri,
sanlarda “göreceli olarak,” bilginin gör- ev halkı ve arkadaşlarıyla etkileşimi kı-

68
Çağdaş Yaşamda Bilgiyi Tüketme Sorunu: “Bilişsel Obezlik” - Şenkaya ÖREN

sıtlı olan çocukların, sosyal gelişimi de etkenlerin de katkısıyla, teknolojinin, bi-


olumsuz etkilenmektedir. Böylece, duy- reylere kontrolden uzak süslü paketler ha-
guların gelişiminde temel etken olan in- linde sunduğu kötü bir armağandır. Aynı
sanlarla iletişim ve etkileşim yok olmakta sakınca, bilgisayarın/internetin ve de tel-
yalnızlık ve yabancılaşma duyguları yer- evizyon programlarının, çocuk ve genç-
leşik hale gelmektedir. Başka bir ifadeyle lerin tüketimine gelişi güzel, denetimsiz
birey, temel ihtiyacı olan yüz yüze ileti- olarak sunduğu paket bilgiler için de ge-
şimden yoksun kalmaktadır. Ozan dili ile çerlidir. Televizyonun ve internetin yoğun
sorunu anlatacak olursak:“Can cana, can olarak günlük yaşamımızı kuşatmaya
cana,/ Beri gel buluşalım/ Can ulaşsın, başladığı çağımızda, çocuk ve gençlerin,
canana/ Soğuk cam, resmetti canı, /can çağın bu harika icatlarından sağlıklı ya-
varamaz candanına” rarlanmaları için bu konuda uzmanlaşmış
Soğuk camın insan iletişimine olumsuz eğitimcilere ve eğitsel planlamalara aci-
etkileri, insanı yalnızlaştırmış, yalnızla- len ihtiyaç vardır. Sonuçta bağımlı hale
şan birey doyumu tüketimde arayarak gelmiş “bilişsel obezleşmiş” ve ya sorun
seyretme, alma ve yeme hastalığına yaka- olmaya eğilimli çocuk, genç, hatta yetiş-
lanmıştır. Aldığı şeylerden tatmin olma- kinlere konunun uzmanlarınca gerekli
yan çağın insanı tekrar sanal dünyaya eğitsel, bilişsel, duygusal, sosyal tedaviler
dönmüş, sanal dünya ona daha çok tüket- uygulanmalıdır.
mesini öğütlemiş ve bu kısır döngü sü-
rekli bir bağımlılık halini almıştır.
KAYNAKÇA

TARTIŞMA VE SONUÇ AVCI, Nabi (1990). Kitle Kültürü Enfor-


matik Cehalet, Ankara, Rehber Yayınları,
Bireyleri, sosyal gerçeklerden koparan ve BAŞARAN, (1996). İ. Ethem, Eğitimin
yalnızlaştıran ekran iletişimi, insanın sos- Psikolojik Temelleri, Eğitim Psikolojisi,
yal ve duygusal etkileşim gereksinimini Ankara, Gül Yayınevi
karşılayamamaktadır. Doğal olmayan bu GLASSER, William. (2005) Kişisel Öz-
iletişim biçimi yüz yüze iletişim özlemle- gürlüğün Psikolojisi (Seçim Teorisi),Çe-
rini ötelemektedir. Bir bağımlılık haline viri: Müge İzmirli, İstanbul, Hayat
dönüşen bu yapay iletişim, insanlardaki Yayınları.
doyumsuzluk ve gerginlikleri iyice kö- GÜNEŞ, Sadık (2006). Enformasyon
rükler duruma gelmiştir. Bu nedenle tek- Toplumunun Putları, Ankara, Hece Ya-
nolojiye bağımlı olan insan, diğer taraftan yınları
mekâna da bağımlı hale gelmektedir. Yer SAYGILI, Sefa (2007). Beslenme Psiko-
ve zaman arasında sıkışan bireyler, varo- lojisi, İstanbul, Elit Kültür Yayınları
luşsal güdülerini doyuramadıklarından, KÖKNEL, Özcan (1987). İnsanı Anla-
gerçekte yemek yeme istekleri olmadığı mak, İstanbul, Altın Kitaplar Yayınevi,
halde, bir şeyler atıştırma ve rahatlama ih- Bilimsel Sorunlar Dizisi
tiyacı duymakta, dolayısıyla şişmanlık
kontrol edilemez bir sağlık sorununa dö-
nüşmektedir. “Bedensel obezlik” başka

69
Atatürk İletişim Dergisi Sayı 1 / Ocak 2011

70

You might also like