You are on page 1of 175

SVENSK

GRAMMATIK
pATURKISKA
]
}\L..FABETET
Stor bokstav Liten bokstav Bokstavens namn

A a a
B b be-
C C se
D d de-
E e e-
F f eff
G
H
g

! g~
ha-
i
.
ı

J
.
J J!

~~
k ka-
i eli
ın em
n en
( ) (konsonanter)

'--~d
O o-
p pe
Q q ku-
R
S
r
S
arr
ess
5" .
T t te
""---U U u-
V V ve-
X X eks
y y 'i
Z z sata
-
o o
A t
a -a
A a a-
Ö O o
- -- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - 1

Ake Viberg . Kerstin Balıardini· Sune Stjarn/öf


Bearbetning Kari Fraurud
Översattning Nedim Önener
Natur och Ku/tur

SVENSK
GRAMMATIK
o

PATURKISKA
Andra upplagans andra tryckning

Typografi och o mslag Tor- Björn Tesch


Produktion Birgiıta Sjalander

& Upplıovsriiıılkopieriııg
Detta verk ar skyddat av upphovsrattslagen. Kopiering ar förbjuden utöver vad som
anges i avtalet om kopiering i skolorna (UFB ta).
Den som bryter mot lagen om upphovsratt kan Atalas av aııman ak lagare och dömas
till böter eller fangelse i upp till ıv A Ar samt bii skyl dig atı erlagga ersattning till upp-
hovsmanlransinnehavare.
Denna bak har producerats med bidrag frAn statens institut för !aromedel.
© 1986 Ake Viberg och B okfö rl age ı Naıur och Kultur , Stockholm
Prinıed in Sweden. Berlings , Arlöv 1990
ISBN 91-27-50247-3
Fö ro rd

Den har boken ar avsedd för nybörjare i sven- de. För att rada bot pa detta rar man kompromis-
pa. Den ür en komplement pa turkiska ıili !ara- sa pa olika satt. Fr.o.m. kapitel 8 ar framsttill-
medleı Md! sam ar skrivet hel! pa svenska och ningen mer systematisk och svarar narmare mot
a\s.ett för elever med olika modersınaL. Gramma- de avdelningar som man brukar hitta i en tradi-
tiken kan aeksö anvandas fri:-.taende fdin laro- tioneli grammatik, liven om tanken pa en inltir-
medlet. ningsgang inte har givits upp. Framför allt har de
Boken ar indelad i kapiıel och paragrafer. Pa- olika paragraferna inom ett kapitel ordnats sa,
ragrafnunıret anges med ıvfı siffror. Den första alt de viktigaste reglerna prescnteras sa tidigt
avser kapitlets "umrner och röljs av en punkt. som möjligt i kapitlet. Det medför att Hiraren
Den andra anger platsen inom ctt kapiıel med . evcntuellt kan nida eleverna att hoppa i texten
börja n fran ı i varje kapiıel, Lex. i kapiıe! 4: 4.1. fr.o.m. kapitcl 80ch bara lasa de första paragra-
.ı.2osv. ferna i varje kapitel vid den första genomUisning-
En grundtanke med grammatiken ar att den en. För atı göra det lattare aU hitta de olika
ska kunna lasas üven av elever sam inte har hjalp momenten har eU ord- och sakregister utarbe-
av en larare sam kan deras modersınal ach kan tats. Deı ligger si st i boken.
förklara sv{ıra termer eller hjalpa dem att dispo- Grammatiken tacker de viktigaste reglerna
"era ıasningen. För atı underlatta lasningen (ör- med avseende pa
klaras darför aven de mest grundlaggande ter-
• satsens byggnad
merna som ordklasser och satsdelar, da de an-
• ordens böjning
vands första gangen. De grammatiska reglerna
• unal och stavning
presenteras dessutom i en ordningsföljd som bil-
dar en ltimplig inlarningsgang (eller progression). Da det galler ordförradet ar det naturligtvis
Grundprincipen ar aU eleverna fran början ska omöjligt atı ge en ttickande beskrivning i en kon-
fa la ra sig aU bilda fullsüindiga satser. som de fattad framstallning som denna. i kapitel 15 görs
successivt far lara sig aU bygga ut och variera. i dock eLi försök aıı visa med exenıpel. hur viktiga
synnerhet de sju första kapitlen bör gas igenom i delar av ordförradet kan laras in pa ctt systema-
den ordningsföljd de star utan alt man hoppar i tiskt satt. Har bcskrivs olika uuryek som har atı
texten. Dispositionen följer i flera avseenden ett göra med befintlighet och förfiyttning. Tanken ar
cykliskt mönster. dYs. (öreteelser som traditio- att det har kapitlet ska hjalpa elevema att f~ upp
nellt brukar presenteras pa eU süi.lle i gram maıi­ ögonen för vad som ar problematisk t da man ska
ken (t.ex. verbeı eller personliga pronomen) pre- lara sig nya ord: Hur betydelsen hos orden kan
senteras i olika omgangar varvade med annaı. yara olika avgransad i svenskan och torkiskan ,
Subjekısforrnen av personliga pronomen presen- hur man val jer mellan ord med narbeslaktad
teras l.ex. i kapitel 2 (2.6), objektsformen (inklu- men klart skild betydelse i sve nskan , t.ex. Ilka ·
sive reflexiven sig) i kapitel 5 och de possessiva köra, hur ordens kon struktion (t.ex. med prepo-
formerna i kapitel 12. Former som tidigare gatts sitioner, partiklar) paverkar betydelsen m.m.
igenom summeras i stor utstraekniııg, da syste- Slutligen viiI jag uttrycka min taek för den
met byggs Ul. stora möda som lagts ner av Kari Fraurud pa aıt
i prineip kan man stiga alt det spelar en mindre genom nödvandiga ~indringar och tillagg anpassa
roll i vilken ordningsföljd olika moment presen- manuset, av Nedim Önener pil översattningen till
teras , allteftersom eleverna bl ir mer avaneerade. turkiska samt av Turhan Kayaoğlu pa granskning
En nackdel med den eykliska presentationen som av den turkiska texten .
villigt ska erkanııas ar atı systematiken blir lidan-
Ake Viberg

3
Onsöz

Bu kitap isveççe'ye yeni başlayanlar içindir. Kitap. değişik anadillerine sahip öğren­
ciler için isveççe yazılmış olan Öğretim Gereçleri MAL i ve MAL 2' nin Türkçe
tamamlayıcısıdır. Ayrıca öğretim gereçlerinden bağımsız olarak da kullanılabilir.
Kitap bölümlere ve paragrafıara ayrılmıştır. Paragraf numaraları iki rakamla
belirtilmiştir. Birinci rakam bölümün numarasını ifade eder; ikinci rakam ise her
bölüm için I'den başlar ve paragrafın bölüm içindeki yerini beliritir (Örneğin 4.
bölümde: 4. I , 4.2 vb.).
Bu kitapta temel bir düşünce. kitabın kendilerine zor terimleri açıklamada ve
okumayı düzenlemede yardımcı olacak bir anadil öğretmeninden yoksun olan oku-
yucular tarafından bile okunmasını sağlayabilmek olmuştur. Okumayı kolaylaştır­
mak için sözcük çeşitleri. cümle öğeleri gibi en temel terimler bile ilk kez kulla-
nıldıkları yerlerde hemen açıklanmışlardır. Dilbilgisi kuralları ayrıca öğrenim süreci-
ne uygun düşen bir sıralama içinde sunulmuştur. Temel prensip. okuyucunun baş­
langıçta eksiksiz cümle kurmayı öğrenmesi ve giderek cümleleri zenginleştirmeyi ve
çeşitlendirmeyi öğrenmesi· olmuştur. Özellikle ilk yedi bölümün atlanmadan ve
sırasıyla izlenmesi gerekmektedir. Kitabın düzeni birçok bakımdan bir geri-dönüşlü
görünüm vermektedir. Öyle ki, kavramlar (örneğin eylem ya da adıllar) geleneksel
dilbilgisi kitaplarında görülen sıralama düzenine uygun olarak verilmemiştir. Buna
karşılık değişik bölümlerde ayrı ayrı ele alınmıştır. Örneğin kişi adıllarının özne
biçimleri 2. bölümde (§ 2.6) sunulmakta , nesne biçimleri 5. bölümde ve iyelik
biçimleri 12. bölümde sunulmaktadır. Böylece daha önce de değinilen adıl biçimleri
geniş bir alana yayılmakta ve sistem adım adım zenginleşmektedir. Aynı düzenleme
eylemler için de geçerlidir. Daha 2. bölümde (§ 2. i) eylem çekimi konusunda küçük
bir açılım yap ı lmaktadır. Altıncı bölümde başlıca en önemli yardımcı eylemler
sunulmakta ve daha sonra 9. bölümde eylem çekimleri hakkında sistemli bir tekrar-
lama yap ıl maktadır.
Prensip olarak denilebilir ki, okuyucunun zamanla kendisini daha da geliştireceği
düşüncesinden hareketle, değişik unsurların hangi sıralama içinde sunulacağı pek de
önemli bir rol oynamamaktadır. Bu geri-dönüşlü sunuş biçiminin bir olumsuz yanı
olarak. sistematiğinin zahmet verici. yorucu olduğunu peşinen itiraf etmek gerekir.
Bu olum suzluğu düzeltmek için değişik yollar bulunabilir. Öğrenim süreci üzerine
düşüncemiz terkedilmemiş olmakla birlikte tanımlamalar, 8. bölümden itibaren
daha sistemlidir ve dilbilgisi kitaplarında bulunabilecek geleneksel bölümlemelere
uygun düşmektedir. Herşeyden önce değişik paragrafiar öyle düzenlenmiştir ki. en
önemli kurallar mümkün olduğunca bölümlerin başlangıcında verilmiştir. Bu du-
rum , kitabın ilk baştan - sona okunuşunda okuyucuya, 8. bölümden sonraki bölüm-
lerin sadece ilk paragrafıarını okumakla yetinme önerisini de içermektedir.
Kitap cümle kuruluşu , sözcük çekimi, telaffuz ve doğru yazım konuları hakkında
en önemli kuralları içermektedir. Bu nedenle. böyle bir sınırlı sunuşta, kelime
haznesi hakkında kapsamlı bir tanımlama yapılamıyacağı doğaldır. Buna rağmen 15.

4
bölümde kelime haznesinin önemli bir kısmının sistemli bir şekilde nasıl öğrenilebi­
leceği konusunda bazı örnekler verilerek bir deneme yapılmaktadır. Burada yer ve
yön belirten deği ş ik deyimler tanımlanmaktadır. Bu bölümde okuyucunun yeni
sözcükleri öğrenirken sorunun ne olduğunu görmesine yardımcı olınaya çalışılmıştır:
İ sveççe' deki ve Türkçe'deki sözcü klerin anlamları hangi değişik sınırlar içinde olabi-
lir , İsveççe ' deki birbirine yakın fakat anlamları çok farklı sözc ükler arasındaki
ayırım nasıl yapılır (örneğin dka/köra), sözc üklerin yapıları anlamları nasıl etkiler
(örneğin ön takılar ilc , katma sözcükler ile) vb, gibi,
Bitirirken gerekli deği şiklik ve düzeltmeleri yaparak kitabı Türkçe'ye uya riayan
Kari Fraurud'a , kitabın Türkçe'ye çevirisini gerçekleştiren Nedim Önener'e ve
Türkçe metnin düze ltmel erini ya pan Turhan Kayaoğlu ' na gösterdikleri yoğun çaba-
larından ötürü teş e kkür etmeyi bir borç bilirim,
A ke Viberg

Not
Bu dilbilgisi kitabının Türkçe'ye uyarlaması ve çe kavramları kullandık. Aşağıda bu e~a nlamlı
çevirisinde kar ş ıl aşt ı ğ ıımz birkaç zo rluk üzerine terimlerden bazıları ve bunlardan hangil er inin bu
kısa bir aç ıklam ada bulunmak istiyoruz. kitapta kullanıldığı görülm ektedir:
ilk zorluk terminolojide ortaya ç ıktı. Birçok Bıı kitapta:
İ sveççe dilbilgisi teriminin Türkçe karşılığı bu-
ad isim
lunmamakta . Bu sorunu aşağıdaki üç biçimde
adın durumları ismin hall eri
çözmeye ça lı ş tık:
cümle un su rları cümle öğe leri
• İ sveççe terimleri olduğu gibi kull an mak. Örne- rail özne
ğin; supimmı, akllt ve grav tonlama. riil eylem
• Terimin anlamını koruyacak biçimde tercüme mülkiyet za miri iyelik adılı
etmek. Örneğin; bisaısiııledare - yan eiimlecik sesl i ünlü
başlatam, sp eıssıiillııiııg - ciimle başııltl alma. sessiz ünsüz
• Deği§ik eylem biçimlerini belirtmek için rak am za mir ad ıl

kull an mak . Örneğin; preıeritımı - geçmiş za- zarf belirteç


maıı-}, per/ekı - geçmiş zanltm-2. (B u yolu Bir başka zorluk ise. kitabın Türkçe'ye uyarla-
seçmenin nedeni. Türkçe'deki di-Ii geçm i ~ za- ma s ınd a gerekl i ekl eme ve düzeltmeler yapılır­
man ile mi§-l i geçmi~ zaman aras ınd a ki farkın ken ka rş ıl aş ıl an yer sınır lılı ğ ı oldu . Türkçe konu-
isveççe'deki preteritunı il e perfekt a rasınd aki şa nl a r aç ı s ınd a n her ikı dilin çok farklı o lma sın­
farklılıktan tamamıyla başka olması, old u.) dan kaynaklanan birçok özel zo rlu ğa arzu e tti ği­
Türkçe'de bazı durumlarda seçil ebilecek birden miz ölçüd e değinemedik.
fazla e~anlamlı terim bulunmaktadır. Biz burada Bu zorluklara ve s ınırlılık lara ra ğ men kitabın .
en k o l ayo l an ları ve en bilinenleri seçmeye Türkçe konu~anlar için ya rarlı olacağını ummak-
ça lıştık . Yerİn e göre eski, ye rin e göre de öztürk- tayız.

Kari Fraurud Nedim Öneııer TUr/latl Kayaoğlu

5
İçindekiler

1 Giriş 9 5 Adıl/ar 37
1.1 Yeni bir dili konuşabilmek için neler 5.1 Kişi adılları37
öğrenmeliyiz? 9 5.2 Dönüşlü eylem 38
1.2 Niçin dilbilgisi öğrenmeliyiz? II 5.3 Mal/39
1.3 Cümle ve ciimlecik i3
1.4 Sözcüklerin çekimi, ekleri i3 6 Emir ve birden fazla
1.5 "lae iir svel/sk" 14
eylemli cümleler 40
2 Sözcük çeşitleri 15 6.1 Zincirleme eylemler 40
6.2 Şimdiki zamandan mastar yapma 40
2.1 Eylemler ve eylemlerin çekimi 15
6.3 Bazı yardımcı eylemler 41
2.2 isimler ve isimlerin çekimi 17
6.4 Emir kipi 43
2.3 isimlerde sayı 17
6.5 Rica etme ve nezaket 44
2.4 isimlerde belirlilik 17
6.6 Birden fazla eylemin bulunduğu cüm-
2.5 İsmin cinsi: eıı-sözcüklü ve ett-sözcük-
leeiklerde sözdizimi 45
lü isimler 19
6.7 Cümle tümleçleri 45
2.6 Kişi ad ı lları 20
6.8 Evet/hayır-soruları (birden fazla ey-
2.7 Sıfatlar 21
lem varsa) 46
2.8 Belirteçler 21
6.9 Soru-sözcüklü sorular ve tümleçle baş-
2.9 Ön takılar 22
layan cümleler (birden fazla eylem
2.10 Sayı sıfatları 23
varsa) 47
2.11 Türkçe'de ismin halleri 24

3 Özne, eylem ve nesne 25 7 Birleşik cümleler 48


3.1 Cümle öğeleri 25 - 7.1 Cümlelerin yan yana ve alt alta birleş-
3.2 Özne , nesne ve isveççe'de sözdizimi mesi 48
26 7.2 Temel cümlecik ve yan cümlecik 49
3.3 Cümle öğelerinin yerlerinde bulunma 7.3 Aıı-yan cümlecikleri 50

zorunluluğu 26 - 7.4
7.5
Tüm leç cümlecikleri 51
Yan cümleciklerde sözdizimi 52
4 Değişik cümle çeşitleri 28 7.6 ilinti cümlecikleri 53

4.1 Olumsuz cümle: !!ye 28


8 Telaffuz ve doğru yazım 55
4.2 Eve t/hayır-soruları 28
4.3 Soru-sözcüklü sorular 29 8.1 Ünlüler ve ünsüzler 55
4.4 Soru sözcükleri 30 8.2 Konuşurken kullanılan dil sesi nasıl
4.5 Bir cümle öğesi daha: tümleç 32 oluşmaktadır? Yumuşak ve sert sesler
4.6 Cümleye tümleçle başlama 33 55
4.7 Kısa cevap 34 8.3 Vurgu ve uzunluk 56
4.8 "Sten tiııar pa teve" 35 8.4 Akut ve grav tonlama 57
4.9 "lag Iıar eıı bok" 36 8.5 isveççe'deki uzun ünlüler 57

6
8.6 İsveççe'deki kısa ünlüler 58 10.5 ismin çoğul ekleri 96
8.7 , 'den önce gelen ö ve ii'nin telaffuzu LO.6 Çoğul: türetme ekleri 99
59 10.7 Çoğulolurken ünlüleri değişen isim-
8.8 o harfinin telaffuzu 60 ler 101
8.9 İsveççe 'deki ünsüzler 61 LO.8 Çoğuıda belirlilik ekleri 101
8. LO Diğer ünsüzler 61 10.9 Çoğul: özet /02
8.11 Ünsüzlerin birleşimleri 62 10.10 İsmin -in hali 102
8.12 j harfi ile yapılan ve tek bir ses olarak
telaffuz edilen harf birleşimleri 63 11 NP, tümleyiciler ve yüklem
8. 13 İnce ünlünün önüne gelen g, k ve sk isimleri 103
harflerinin telaffuzu 63
8. 14 rf, rd ı rtl , rs ünsüz birleşimlerinin tc- i i. i Temel kavramlar 103
laffuzu 64 11.2 Belirsiz isim takımlarında sıfatların ve
tanımlayıcı eklerin uylaşma çekimleri
8.15 Ünsüzlerin çift harfle yazılması 64
8.16 nı ve 11 harflerinin çift yazılması 66 104
8.17 Büyük ve küçük harfler 67 11.3 Belirli isim takımlarında sıfatların ve
tanımlayıcı eklerin uylaşma çekimleri
9 Eylemler ve eylemlerin 105
çekimi 68 11.4 Çoğulolan isim takımlarında sı fat-
ların ve tanımlayıcı eklerin uylaşma
9.1 Geçmiş zaman-2 ve geçmiş zaman-3 çekimleri 105
68 11.5 Yüklem ismi olan sıfatlar 107
9.2 Gelecek zaman 72 11.6 Sıfatların uylaşma çekimleri: özet 107
9.3 Çeşitli eylem çekimlerinin neler oldu- 11.7 Liteıı 'küçük' sıfatı 108
ğu na bir bakış 73 11.8 Sıfat eylemlerinin uylaşma çekimi 108
9.4 Mastar 74 II .9 Bazı sıfatların ve geçmiş zaman sıfat
9.5 Supinum 75 eyleminin t-şekli 108
9.6 Şimdiki zaman 75
11.10 Bazı sıfatların ve geçmiş zaman sıfat
9.7 Geçmi ş zaman-l 76 eyleminin a-şekli 110
9.8 Güçlü eylemler 76
9.9 Kısa eylemler 78
12 İyelik addIarı ve ismin -in
9.10 Kurala bağlı olmayan eylemler 79
9. i 1 Edilgen eylem 80
hali 112
9.12 Eylemin s-şeklini alması 81 12.1 iyelik adılları 112
9.13 Sıfat eylemleri 82 12.2 Dönüşlü iyelik adılı: siıı 112
9.14 Şimdiki zaman sıfat eylemi 84 12.3 iyelik adıllarının çekimi i J3
9.15 Geçmiş zaman sıfat eylemi 85 12.4 iyelik adılları ve ismin -in halinden
9.16 Çift nesneli eylemler 86 sonra ismin çekimi 114
9.17 Katma sözcüklü eylemler 87
13 Bir kaç tümleyici daha 116
10 İsimlerin çekimi 89 13.1 Deli hiir - deli diir 1/6
LO.l Eli-sözcüğü ve etr-sözcüğü 89 13.2 Vilkeıı117
10.2 Belirlilik 90 13.3 Nagoıı118
ıo.3 Belirli ve belirsiz şekillerin kullanılışı 13.4 Iıııe ııugoıı- iııgeli 1/9
91 13.5 All, hel, annan, SadGll ve ben zeri
10.4 Sayılabilen ve sayılmayan isimler 95 tümleyiciler 121

7
14 Karşılaştırma. Sı/atların 15.7 Yön be lirten ö n ta kıl a r yerine. yer
daha üstünlük ve en üstün- belirten ön ta kıl a r 142
15.8 Katma sözcükle r 143
lük dereceleri 125 15.9 Katma sözcük + ön t a kı: go iıı i. go III
14. i Ge ne l olarak karşıl aş tırm a 125 ur 145
14.2 S ı fatl a rın daha üstünl ük derecesi 127
14.3 S ı fatl a rın e n üstünlü k de recesi 127 16 Yan cümlecikler ve mastar
14.4 er, el ya da eli ile son bulan sı fa tl ar türleri 147
129
16.1 Aıı mas tar ta nıml ay ı c ı sı/ 47
14.5 Kurala bağlı o lmaya n sı fatl ar 129
16.2 Aıı- cüml eci ği ve mastar halindeki bir
14.6 Sıfatın mer ve mesl sözcükle ri yle da ha
üstün ve en üstün dereceye getiri lme- eyle min özne o larak bulunm as ı 150
si /30 16.3 Nesne gö revi ya pan aıı-cü mlec i ğ i ya
14.7 De rece, mik ta r ve sayı yı belirten söz- da mastar ile bi rli k ı e bulun abi len
cükle r: be lirteçle r /31 önemli eyle mle r 152
16.4 D o l ay lı sorul ar 156
16.5 D o l ay lı evet/h ay ır-so rul a rı 156
15 Yer belirten deyimler: 16.6 D o l ay lı
soru-sözcüklü sorula r 157
Bir yerde bulunma ve yer 16.7 ilinıi cümlecikler 158
değiştirme 133 16.8 Ya lnız b ır akıl a n ön t a kıl a r 160

15. 1 Hiir - diir 133


15.2 Bir yerd e bulunm ay ı be lirı en eyle m·
17 Bir cümlede öğenin p ekiş ti-
ler /33 rilmesi ve tanıtma 162
15.3 Ye r be lirte n ö n t ak ıl a r /36 17.1 Cümlede öğe nin pe ki şti rilmesi 162
15.4 Yön belirten ön t a kıl a r 138 17.2 Ta nıım a 165
15.5 B azı öne mli ha reket eylemle ri /39 17.3 Bir özne ne. za man t a nıııl a bilir ? 166
15.6 Koyma, ye rl eştirm e eyle mle ri : siiııa,
sıiilla, liigga 141 Konu ve kavram listesi 169

8
1 Giriş

ı. ı Yeni bir dili konuşabitmek için neler öğrenmeliyiz?

Yeni bir dili konuşabilmek için birçok değişik şeyi öğrenmek zorunludur. Bu
konuda ilk akla gelen ; yeni sözcükler , sözcük hazil/esi o lm aktadır. İsveççe
sözcüklerin bazıları Türkçe sözcüklere benzer. Örneğin ; holell 'otel', bank
'banka', radio ' radyo' gibi. Ancak bu kuraldışı bir durumdur. Bu sözcükler
her iki dile , bir üçüncü dilden girmiştir. Aslında her iki dildeki sözcüklerin
büyük bir bölümü hiçte birbirine benzemezler. Örneğin ; hus 'ev', Irad
'ağaç' , himmel 'gök' ve hay 'deniz' sözcüklerinde olduğu gibi. Tüm bu yeni
sözcükleri öğrenmek uzun bir süreyi gerektirir.
Ders kitabında , ge nellikle metinlerden sonra gelen NYA ORD ' Yeni
sözcükler' adlı bir bölüm bulunmaktadır. Ders kitabının ilk üç bölümünde
bulunan sözcüklerin a ltl arı özellikle boş bırakılmıştır. İ sveççe sözcüklerin
Türkçe karşılıkları bu boş yerlere yazılacaktır. Örneğin:
NYA ORD YENİ SÖZCÜKLER
Skriv pa din sprak: Kendi dilinizde yazını z :
en man en glas

Bazı sözcüklerin ne anlama geldiği , sözcüğün geçtiği metinlerde anlatılan


olay ve resimlerden kolayca anlaşılır. Ama bazen resimle de olsa sözcüğün
ne anlama geldiğini çıkarmak güçtür . Bu gibi hallerde sözcük hakkında
yanlış bir kanıya varmak da olasıdır. Tüm bu nedenlerle bir sözlük edi nmek
gerekmektedir. En azından sözlüğe bakarak sözcüğün doğru çevrilip çevril-
mediği kontrol edilebi lir.
Dördüncü bölümden sonra sözcüklerin al tl arında boş yer bırakılm amış tır.
Bununla dil öğrenen kişinin kendisine bir sözcük defteri (İsveççesi: glosbok)
edinmesi ve bu deftere öğrendiği yeni sözcüklerin Türkçe karşılıklarını yaz-
ması amaçlanmıştır. Dördüncü bölümden itibaren yeni sözcükler ba ş lığının
altında Skriv i din glosbok , 'Sözcük defterinize yazınız' yaz ı sı bulunmaktadır.
Konuşurken kullanılan sözcükler değişik seslerden oluşmaktadır. k, e, d
ve i seslerinin birleşiminden örneğin kedi sözcüğünü oluştururuz. İ sveççe'de­
ki seslerin öğrenilmesi, Türkçe'de yakın karşılıkları bulunduğu ıçin genellikle
kolaydır. Ancak Türkçe'de karşılığı o lmayan sesler de vardır. Bunlardan bir
tanesi örneğin İ sveççe glas 'caml sözcüğündeki uzun ve kalın a-sesidir. Bu
uzu n a-sesini , İ sveççe glass 'dondurma ' sözcüğündeki kısa a-sesinden ayır­
mak gerekir. Alışkın olmadığınıız yeni sesleri öğrenmek, İsveççe telaffıız
(ıwal) da karşılaşılan sorunlardan bir tanesidir.

9
Bir diğer
sorun ise sözcüklerin doğru yazımı ' nda (s/(/vııiııg) karşımıza
çıkmaktadır. Bilindiği gibi yazıdaki sözcükler, bir dizi harfin yan yana gelme,
sinden oluşmuştur. Temel kuraL. her harfin bir sese karşılık olmasıdır.
Türkçe'de bu kuralın dışına çıkıldığı çok ender olarak görülür. İsveççe'dc
ise , doğru yazımı engelleyen, onu özel bi, sorun haline getiren oldukça çok
kural dışılık vardır, Bazı seslerin kendi harfleri yoktur. Bu sesler birkaç
harfin birleşimiyle yazılır. Bu türden olan sj ya da skj harf birleşimlerinin
verdiği ses Türkçe'de tek bir harf ile yazılır: ş. Bu sesle başlayan sözcüklerin
yazımı örneğin şöyledir:

sjal 'şa!' skjorta 'gömlek'


Bu nedenle İsveççe'de yazılacak olan sesin, hangi harflerin birleşiminden
oluştuğu öğrenilmelidir.
Sözcükleri yazarken gerek duyulmayan fakat o sözcükleri teleffuz eder-
ken çok önem kazanan iki özellik vardır. Bunlar; seslerin lIZU/I/lIğlı (/iiııgd)
ile vıırgıı (betoııiııg) dur. İyi bir telaffuzun temelini oluşturan bu faktörlerin
yazıda belirtilmemeleri nedeniyle daima gözden kaçma tehlikesi vardır. Bu
özellikler, telaffuz bölümünün 8.3 , 8.5 ve 8.6 paragraflarında anlatılmak­
tadır. Burada uzunluk ile neyi amaçladığımızı ve bunu ders kitaplarında nasıl
belirttiğimizi kısaca açıklayacağız. Sesin kısa ya da uzun olduğunu uzunluk
kavramıyla açıklıyoruz. Türkçe'de sesler genellikle kısadır. Uzun olan sesler
de vardır. Kendilerine ünsüz/er (koıısonamer) (bkz. 8: i) adı verilen seslerin
uzunluğu harfin peşi peşine iki kere yazılmasıyla belirtilir. Şu sözcükleri
karşılaştınnız:

batı battı

Uzun üıılü/er/e
(vaka/er) ise (bkz. 8: I) , yalnızca yabancı dillerden Türkçe'ye
girmiş sözcüklerde karşılaşılır. Burada uzunluk; bazen düzeitme işareti,
bazen de harfin peşi peşine iki kere yazılmasıyla belirtilir.
hala hala
sat! saat
Çoğunlukla uzun ünlüler hiç belirtilmezler. Örneğin; m~mur ve s"kin söz-
cüklerinde olduğu gibi (uzun ünlünün altı çizilmiştir).
İsveççe'de uzun ve kısa seslerin arasındaki fark, özellikle ünlüler açısın­
dan çok önemlidir. Ancak İsveççe'de ünlüleri n uzunluğunu belirtmek için
aynı harf peşi peşine yazılmaz, 02el işaretler kullanılmaz. Aşağıdaki İsveççe
sözcüklerin birincisindeki ünlü (i) uzun , ikincisindeki ünlü (i) ise kısadır.

sil 'süzgeç'
sill 'ringa balığı'
Yeni sözcükler listesindeki her sözcük telaffuz öğrenimini kolaylaştırmak
amacıyla özel bir işaretle belirlenmiştir. Böylece hangi ünlünün kısa olacağı
açıklık kazanmaktadır. Uzun ünlü altına bir çizgi ( _) konularak, kısa ünlü ise
altına bir nokta (.ı konularak belirtilmiştir.

LO
sil 'süzgeç'
sill ' ringa balığı '
İsveççe'de: uzun ünlü ile kısa ünlü arasındaki fark, yalnızca ünlü vurgulandığı
zaman görülür. Bu nedenle ünlü vurgulanmışsa, altına i şa ret konulmuşt ur.
Vurgu 'nun ve ünlünün ne olduğu ise telaffuz adlı bölümde açıklanmıştır.
Burada bir an için durup , kitabın 8: 1-8:3 paragrafıarını okuyunuz.
Yeni bir dili konuşabilmek, o dilde bir şey ifade edebilmek için sözcükle-
rin nasıl bir araya getiri l eceğini de öğrenmek gerekir. Di/bilgisi (grammaıik)
ile i şte bu anlatılmaktadır. Bu kitabın büyük bir kısmı dilbilgisine ayrı lmı ştır.

1.2 Niçin dilbilgisi öğrenmeliyiz?

Öyle bir durum oldu ki , İsveççe konuşmanız gerekti diyelim. Örneğin otobüs
bekliyorsunuz ve gelen otobüsün sizin beklediğiniz otobüs olup olmadığın­
dan kuş kulu sunuz. Kuyrukta duranlardan birisine dönüp şu soruyu sormak
istiyorsunuz:
Varı gar bussen? ütobüs nereye gidiyor?
İsveççe ' de bu türden olan so ruları sorabilmek için neleri öğrenmek gerekir?
Tabi tüm so ruyu olduğu gibi ezberlemek ve öyle kullanmak mümkün , fakat
o zaman bir yığın deyimi öğrenmek gerekli olacak. Aşağıdaki sorulara
bakıldığında, hepsinin birinci so ruya benzediğini göreceksiniz.

Varı gar tage t? Tren nereye gidiyor?


Varı gar sparvagnen? Tramvay nereye gidiyor?
Vart gar Serpil? Serpil nereye gidiyor?
Vart gar du? (sen) Nereye gidiyorsun?

Türkçe'de olduğu gibi sorular birkaç sözc ükten o lu şmaktadır. Verilen örnek-
lerin hem İsveççe 'sinde he m Türkçe'sinde so rular üç sözcükten oluşmak­
tadır. Sorulardan bir tanesini sözcük sözcük tercüme edersek;

Varı gar bussen? varı 'nereye' gar 'gidiyor' bussen 'otobüs'

Burada vart ' nereye' sözcugu soru sözcüğü ([rageord) dür. Başka soru

-
sözcüklerine örnek olarak varirran 'nereden' ve nar 'ne zaman' sözcüklerinİ
de alabiliriz.
Varifran gar bussen? ütobüs nereden gidiyor?
Nar gar bussen? ütobüs ne zaman gidiyor?

İsveççe' de herhangi bir soruyu sormak için yalnızca sözcüklerin karşılığını


bilmek yeterli değildir. Bunları yerli yerinde kullanmak gerekir. Biz buna
sözdizimi (ord[ö/jd) diyoruz . İsveççe ' de sözdizimi çok önemli olup birçok
bakımdan Türkçe'den ayrılır. Yukarıda verilen örneklerde soru sözcükleri

II
hep başa gelmekte ve gidiyor sözcüğü ikinci s ırayı almaktadır. İ sveççe' de
ba şka bir sözdizimi olamaz. Aşağıdaki örnekte görüleceği gibi Türkçe 'ye
göre d oğ ru olan sözdizimi İ sveççe'de yanlış olmaktad ır. Şöyle ki :
YANLıŞ: Bussen vart ger? DOGRU: Otobüs nereye gidiyor?
Doğaldır ki her soruda gar 'gidiyor' sözcüğü nü kullanmak zorunluluğu yok-
tur. Sorular aşağıda veri len örnekler gibi de olab ilir.
Varifran kommer Veli? Veli nereden geli yor?
Nar vaknar Veli? Veli ne zaman uyanıyor ?
Nar somnar Kalle? Kalle ne zaman uyuyor?
Gar sözcü ğü yerine geçen sözcükler aynı türden olan sözcük lerdir. Bu tür
olan sözcüklere eylem (verb) diyoru z. Eylemlerin çoğu, ki şi nin yaptığı bir işi
ya da bir olayı anlatır. Buradan İ sveççe 'deki bir kura la geçebiliriz: İ sveççe
bir soruda soru sözcüğü varsa, bu sözcük daima başa gel ir. Eylem daima
ikinci sırayı alır. Bunu basit bir sözdizimi şe masıyla gösterebil iriz. Şöyle ki ;
SORU-SÖZCÜGÜ EYLEM
Vart ga r bussen ?
Nar vaknar Veli ?
Nar somnar Kalle?
Aşağıdaki soru sözcükleriyle eyle mleri kullanarak kişilere ilişkin sorular
yapınız (k işi adlarını
kendiniz bulunlız).
Soru sözcükler;: naf 'ne zaman', var 'nerede', yem 'kim' , vad 'ne'

Eylemler: laser 'okuyor', ater '(yemek) yiyor'


dricker ' içiyor', skriver 'yaz ı yor'
sjunger '(şarkı ) söylü yor', dansar 'dans ediyor'
Oluşturacağınız sorulara örnekleri aşağıda bulacaksınız:

Vem sjunger? Kim (şarkı) söylüyor?


Nar ate r Osman? Osman ne zaman (yemek) yiyor?
Vad laser Osman ? Osman ne okuyor?
Osman ismi yerine başka isimleri koyarak bu basit kuralla yüzlerce soru-
sözcüklü sor uları oluşturabilirsiniz. Dilbilgisi kurallarının en önemli özelliği
de zaten budur. Bu kurallarla sınırsız sayıda düşünce ve duyguyu ifade
edebiliriz. Dilbilgisi kurallarına gö re dü ş ünce ve duygularımızı cümle ve
cümleciklerle ifade ederiz.

12
1.3 Cümle ve cümlecik
Yazarken ya da konuşurken sözcükler belli kurallara göre gruplara ayrılırlar.
Bunlara ciimle (m eLi ing) ve eünılecik (sa ıs) denir. Cümle büyük harfle başlar,
nokta. soru i şa reti ya da ünlem ile biter.
Ake sköt en björn. Ake bir ayı vurdu.
Vem sköt en björ~ Kim bir ayı vurdu?
Skjy,ı. en björn! . Bir ayı vur!
~ ./'
. punkı ' nokta'
? [rageıeeken 'soru işareti'
! uıropsteckeıı 'ünlem işareti'
Bu türden olan örneklerde cümle aynı zamanda bir cümleciktir. Bir cümle
her zaman en az bir cümlecikten oluşur. Cümle ile cümlecik arasında bir fark
olması; cümleciklerin och 've', men 'ama' ve att (aşağıdaki örnekte 'ki '
anlamına gelir) gibi küçük sözcüklerle birleştirilerek cümle yaptlabilmesin-
den kaynaklanır . Örneğin: _Bir cümlecikten ibaret bir cümle;
Meryem arbetar. Meryem çalışıyor.
Veli sover. Veli uyuyor.
İki cümlecikle oluşan bir cümle:

Meryem arbetar och Veli sover. Merye m çalışıyor ve Veli uyuyor.


Meryem arbetar men Veli sover. Meryem çalışıyor anıa Veli uyuyor.
1\Meryem sager, aıt Veli sover. Meryem diyor ki, Veli uyuyor.

1.4 Sözcüklerin çekimi, ekleri


Dilbilgisinde yalnızca cümle ve cümlecik yapmak için sözcüklerin nasıl bir
araya getirileceği an latılmaz. Dilbilgisinde sözcüklerin çekimlerine göre
hangi şekilleri a l acağı ve anlamlarının nasıl etkilendiği de anlatılmaktad ı r.
Aşağıdaki cümleciklerde sözcük, çeşitli şekiller almaktadır:

Araba güzeldi.
Arabayı yirmi bin liraya satın aldım.
Arabadan bir kadın çıktı.
Arabalar çok pahalılandılar.
Burada araba, arabayı, arabadan ve arabalar denilmektedir. Bunlar araba
sözcüğünün çeşitli şekilleridir. Sözcüğü bu türlü şekillere sokmak için sonuna
çeşitli ek ler takılmaktadır.

EKLER
araba
araba + yı
araba + dan
araba + lar

13
Dilbilgisi'nde bir sözcüğün sonuna bir ek takarak o sözcüğün şek lini değiştir­
meye sözcüğün çekimi (böjning) denilmektedir. Her ekin bell i bir an l am ı
bulunmaktadır. Ö rn eğin araba sözcüğü n e -lar ekini takarak araban ın bir'den
fazla o ldu ğu an l at ılmı ş olmaktadır. Dilbilgisinde bu ek le rin anlam ını belirten
özel isimler kullanılır. Örneğin çoğul (plural) bir'den fazla an l amına gelmek-
tedir. İsveççe 'de de çoğul bu lunm aktad ır. Araba bil demektir. Bu sözcüğü
çoğul yapabilmek için sonu na -ar ek ini getirmek gerek ir: bilar 'arabalar',

LS "Jag ar svensk"
Türkçe'de birçok cümle eylem ye rine ek-eylem denilen ek lerin yard ımı yla
kurulmaktadır. Örneğin:

Veli Türktür, Yorgunuz,


Bu eklerin İsveççe karşılığı ise bir eylemdir; iir. Örnek:
lag iir svensk, (Ben) İ sveçliyim ,
Du iir turk, (Sen) Türksün,
Vi ar vanner. (Biz) arkadaşız .
Var iir Meryem ? Meryem nerededir?
Yem ar ni ? (S iz) kimsiniz?
Niir iir de hemma? Ne zaman evdedirier?

Bazen Türkçe'de, sona getirilen bu ek yazılmayabilir.

Meryem nerede? sorusunda olduğu gibi.


Ancak İsveççe ' de bu eylem kesinlik le yazılm ak zoru ndad ır.

\1 YANlıŞ: Neşe ırött.


"--\\-DOG RU: Neş~:~trött. ' Neşe yorgundur.'

14
2 Sözcük çeşitleri

Dilbilgisinde değişik kuralları olan çeşitli sözcükle r vardır. Sözcükler çeşitle­


rine göra ayrılır. Biz buna sözcük çeşitleri (ordklasser) diyoruz. Sözcük
çeşitlerinden önemli bir tanesi olan eylem ile daha önce karşılaştık . 1.2
paragrafında görüldüğü gibi eylemin, soru-sözcüklü sorularda yeri bellidir.
Ayrıca eylem; diğer sözcük çeşitlerinden belli ekleri alması ve belli bir
şekilde çekilmesi nedeniyle de ayrılmaktadır. Bazı ekler ise yalnızca belli
sözcük çeşitlerine takılabilirler.

2.1 Eylemler ve eylemlerin çekimi


,j
Eylemin, varlıkların yaptıkları işleri ve hareketleri ya da o varlıklarla ilgili
oluşları bildiren sözcük olduğunu daha önce gördük. Hem Türkçe'de hem de

J İsveççe ' de eylem; olayın zamanına göre çekilir. Dilbilgisinde buna zaman
kipi (tempils) denir. Tempus latince zaman anlamına gelir. Aşağıdaki cümle-
f lerdeki eylem ler zamanlarına göre birbirinden ayrılmaktadır.
Olle arbetar idag. Olle bugün çalışıyor.
Olle arbetaçle igar. Olle dün çalıştı.
Olle dansar nu. Olle şimdi dans ediyor.
Olle d~ade för en timme sedan. Olle bir saat önce dans etti.
Olle vilar nu. Olle ş imdi dinleniyor.
Olle Vfıaae imorse. Olle bu sabah dinlendi.
Yukarıdaki cüm le gruplarının birinci cümlesindeki eylem r ile biterken ikinci
cümlesindeki eylem de İle bitmektedir. -r ve -de bir eylemin sonuna gelebilen
değişik eklerdir. -r eki bir işin şimdi yapılmakta olduğunu belirtiyor. Buna
şimdiki zaman kipi (preseııs) denir. -de eki bir işin daha önce yapıldığını
belirtiyor. Buna geçmiş zam,!,,-/ kipi (preıeriıılnı) denir. Dil öğrenimine yeni
başlayanlar eylemin şimdiki zaman kipindeki şekliyle sık sık karşılaş ırl ar.
Aşağıdaki örnekte olduğu gibi:

Sten börjar. Sten başlıyor.

Sten dün başladı cümlesini nasıl İsveççe'ye çevirirsiniz? Bu cüm leyi yapabil-
mek için dün 'ün İsveççe karşılığını bilmeniz gereklidir. Dün İsveççe igar
demektir. Ayrıca şimdiki zaman olan börjar eyıemini değiştirerek onu geç-
miş zaman yapmak gerekme ktedir. Bunu da aşağıdaki kuralın yard ımı yla
kolayca yapabilirsiniz. Kural:

Geçmiş zaman-': şimdiki zamanı belirten r atılır yerine de getirilir.

15
Bu kurala göre;
börjar -+ börjal + de -+ började
İsveççe'ye çevrilmesi istenilen cümle ise şu şekli alacaktır:
Sten började igar.
Aşağıdaki cümlelerdeki eylemleri geçmiş zaman şekline getiriniz.
Aıle pratar-. Aıle konuşuyor.
Aıle frilgar. Aıle soruyor.
Aıle skraııar. Aıle gülüyor.
Doğru cevaplar şöyle olacaktır:

Aıle pratade. Aıle konuştu.


Aıle [rilgade. Aıle sordu.
Aıle skraııade. Aıle güldü.
Burada unutulmaması gerekli olan her eylemin yukarıda verilen kurala
uymadığıdır. Bu kural , yalnızca şimdiki zaman kipinde sonu ar ile biten
eylemler için geçerlidir. Biz bu eylemlere ar-eylemleri (ar-verb) diyoruz.
Şimdiki zaman kipinde sonu er ile biten başka büyük bir eylenı grubu vardır.
Bu türden olan eylemlerede er-eylemleri (er-verb) diyoruz. Geçmiş zaman
şekline geçerken bu eylemler biraz daha değişiktir. Aşağıdaki örneklerden
ikincisinde görüldüğü gibi bazıları tamamen şekil değiştirir.
Aıle ıaser. Aıle (bir şey) okuyor.
Aıle ıaste. Aıle (bir şey) okudu.
Aıle skriver. Aıle (bir şey) yazıyor.
Aıle skrev. Aıle (bir şey) yazdı.

İsveççe'deki her türlü eylemin bağlı olduğu kurallar 9'uncu bölümde ele
alınmaktadır. Ama siz 9'uncu bölüme gelmeden, yukarıda yeni öğrendiğiniz
kuralı,ar-eylemini geçmiş zaman haline getirirken kullanabilirsiniz. Bu kura-
la uymayan başka eylemlerle karşılaştığınızda şimdilik onları oldukları gibi
ezberleyiniz. Sözlüklerde eylemler mastar (infiııiıiv) haliyle gösterilirler.
İsveççe'de ve Türkçe'de mastar halindeki eylemlere şu örnekleri verebiliriz;
prata 'konuşmak' lasa 'okumak' Iyssna 'dinlemek'
Türkçe'de eylemin mastar hali -mek ya da -mak ekiyle, İsveççe de ise
genellikle -a ile biter. Ancak eylemin mastar hali yeni dil öğrenirken pek
fazla kullanılmaz. Bunun yerine birçok eylemin şimdiki zaman hali kulla-
nılır. Başlangıçta ders kitabının ilk bölümlerini öğrenirken (Tinci bölüme
kadar) eylemlerin şimdiki zaman hallerini öğrenmek yeterlidir. Ders kitabın­
daki her okuma parçasından sonra verilen yeni sözcükler listesinde yer alan
eylemler de önce mastar halleriyle verilmiştir. Bununla da İsveççe - Türkçe
bir sözlükte aranılan eylemin kolayca bulunabilmesi amaçlanmıştır. Daha
sonra eylemin şimdiki zaman hali parantez içinde belirtilmiştir. Örnek;
Iyssna (Iyssnar) 'dinlemek (dinliyor)'
pr~ta (pr~tar) 'konuşmak (konuşuyor)'

16
2.2 Isimler ve isimlerin çekimi
Kişileri (kadın, çocuk). hayvanları (köpek. at), eşyaları (bıçak, bisiklet) ve
maddeleri (su, demir) tanımlayan sözcüklere isim (s"bs/aıı/iv) denir. İ si mle­
rin çeşitli çekim ekleri vard ır.

2.3 Isimlerde sayı

Hem İsveççe' de hem de Türkçe'de isimler sayliarına (m/mer"s) göre çekilir-


- ler. Bunlar iki türlüdür; /ekil (siııg"lar) ve çoğ"l (pl"ral)
(' TEKİL çoCuı TEKİL çoCuı
bil bilar araba arabalar
\ 0'"' ( staf stalar sandalye sandalyeler
bank banker banka bankalar
\ \\OG {
apelsiner portakal portakallar
\C ~
apelsin
Türkçe'de çoğul; -ler ya da -lar ile biter. İsveççe ' de ise , çok değişik şekiller
gösterir. Örneğin İ sveççe stol 'sandalye' sözcüğü çoğul yapılırk en sonuna -ar
gelerek stolar 'sandalyeler' o lur. Ama İsveççe apelsin 'portakal' sözcüğü
çoğul yapılırken sonuna -er gelerek apelsiner 'portaka lı ar' olur. Yukarıda
belirtilen çoğu l şeki llerinden ayrılan birkaç tane daha çoğul şekli bulunmak-
tadır. Bunların öğrenilmesi gereklidir. Tekil ve çoğul 10.5- 10.9 paragrafıa­
rında daha ayrıntılı olarak anlatılmaktadır.
DİKKAT! İsveççe'de ismin önünde sayı sıfatı (bir'den fazla) varsa isim
daima çoğul eki alır. Şöyleki:
tva bilar ' iki araba', tre stolar 'üç sandalye' ,
tio gaster 'on misafir', hundra apelsiner 'yüz portakal'
Anadili İsveççe olmayanların İsveççe 'de ismi doğru çekebil meleri maalesef
oldukça zordur. Bunun da nedeni , İsveççe 'de ismin Türkçe'de bulunmayan
iki çekim türü o lm asıdır. Bu çekimlerne, ismin belirlilik (bes/iimdlıe/) ve
ci/lSine (gen"s) göre yapılır.

2.4 Isimlerde belirlilik


İsveççe'de isimle birlikte hemen her zaman bir ıafl/m/ay/cı ek (artike/) bulu-
nur. Tanımlayıcı ekin isimden önce ya da isimden sonra kullanılmasına göre
isim ya belirli (bes/iimd) ya da belirsiz (obes/iimd) şeki lde olur. Örnek:
..,
'r ( En flieka ser Osman. Bir kız Osman'ı göruyor.
~ '---::.fhck~ser Osma" . K,z Osman ', görüyor .

En Ilieka ser Osman cümlesindeki en tanımlayıcı eki görüldügü gibi isimden


önce gelmekte ve kızın_ belirsiz olduğu nu yani herhangi bir kız olduğunu
ifade etmektedir. Flickan ser Osman cümlesindeki -n tanıml ayıcı ekı. kızın

17
i
kastedilen belirli bir kız olduğunu ifade etmektedir. Bu cümlede görüldügü
gibi tanımlayıcı ek (n) ismin sonuna gelerek ismi (kızı) belirli kılar.
Türkçe'deki bir sözcüğü, hemen hemen isveççe'deki belirsiz raııımlayıcı
ek (obestiimd artikel) en gibi kullanılmaktadır. Ancak Türkçe'de , isveççe'de
görülen belirli (QllImlayıcl ek (bestiinıd arıikel) bulunmamaktadır. Örnekıe de
görüleceği gibi:

en flieka 'bir kız ! ve f1ickan ' kız' (Ayrıca bkz, 2,11)

Tanımlayıcı ek seçiminde ana kural şudur ; isimden ilk defa bahsediliyorsa


tanımlayıcı ek ismin önüne gelir. O isimden daha önce bahsedilmişse, tanım­
layıcıek ismin sonuna gelerek ismi belirler.
Aşağıdaki örnekte, Türkçesi muz ve portakalolan sözcüklerin isveççe'de
nasıl belirli ve belirsiz oldukları gösterilmektedir.

BELİRSiz BELiRLİ
en banan 'bir muz' bananen 'muz'
en apelsin 'bir portakal' apelsinen 'portakal'
Aşağıdaki örnekte ise bunların nasıl kullanıldıkları gösterilmektedir.
(J) Kalle köpte en banan Kalle bir muz ile bir
och en apelsin. portakal satın aldı.
(2) Bananen smakade gott men Muzun tadı iyiydi ama
apelsinen smakade illa . portakalın tadı kötüydü.
;;----
Yukarıdaki (I)inci örnekte muz ve portakaldan ilk kez bahsedildigi için
belirsiz şekilde kullanılmışlardır. (2)nei örnekte ise sözcükler belirli şekilde
kullanılmışlardır. Çünkü hem portakal hem de muz sözcüğünden daha önce
bahsedilmiştir. Benzer bir örnek daha:

BELiRSiz BELiRLİ
en hund 'bir köpek' hunden ' köpek'
en katt ' bir kedi' katıen 'kedi '

(i) Jag ser en hund och en Bahçede bir köpek ve bir


katı i tradgarden. kedi görüyorum.
(2) Katten jagar hunden. Kedi köpeği kovalıyor.

ismin ne zaman belirsiz ne zaman belirli şekilde kullanılacağını öğrenmek


uzun bir zaman gerektirir. Başlangıçta bu birbirinden ayrı iki şekli tanımayı
öğreniniz. Daha ayrıntılı ve hangisinin nasıl seçileceğine ilişkin bilgileri
paragraf JO.3'de bulacaksınız.

18
2.5 İsmin Cİnsi: en-sözcüklü ve etl-sözcüklü isimler
isveççe'de ismin cinsine göre belirsiz tanımlayıcı eki n iki §ekli vardır. Bazı
isimlerde en bazı l arında cU olur. Örnek:
Eva köper eLi banan . Eva bir muz sat ın a lı yor.
Eva köper cU apple. Eva bir elma satın a lı yor.

Ne zaman eLi ne zaman cU kullanılacağı ismin cinsine bağlıdır. En tanımlayıcı


ekini alan isme eli-sözcüğü (eli-ord) ve ett belirsiz tanımlayıcı ekini alan isme
ett-sözcüğii (ett-ord) denir. Norma l olan , her yen i öğreni l en ismin bunlardan
hangisine ait olduğunu da birlikte öğrenmektir. Ders kitabında her okuma
parçasından sonra veri len yeni sözcükler listesinde yer alan isimler belirsiz
tanımlayıcı ekleriyle birlikte verilmi§lerdir. Örnek:

en banan 'bir muz'


ett apple 'bir elma' ,
...

Bununla ismin belirsiz tanımlayıcı eki ile birlikte öğreni lm esi amaçlanm ı §t ır.
Çünkü bir ismin en-sözcüğü mü yoksa ett-sözcüğü mü o lduğunu bilmenin ,
belirli tanımlayıcı eki doğru kullanmada ve ba§ka dilbilgisi olu§um l arında
yararı vard ır. Belirsiz tanımlayıcı ek cU ha linde ise , bel irli tanımlayıcı ek -et
ya da -t ol acakt ı r. Belirsiz tanımlayıcı ek en halinde ise, belirli tanımlayıcı ek
-en ya da -n o l acak tı r.
Sten köpte cU apple oeh en banan. Sten bir elma ve bir muz satın aldı.
Applet var gon men inte banancn. Elma güzeldi fakat muz değildi.
Belirli ya da belirsiz tanımlayıcı ekin hangi şekilde ol acağı ismin en-sözcüğü
ya da en-sözcüğü o lup o lm amas ın a bağlıdır.
EN-SÖZCÜKLERi ETI-SÖZCÜKLE Ri
en banan bananen 'muz cU apple applet 'elm a'
en sıol sıo len 'sandalye' cU bord bordet 'masa'
en gata gata n 'sokak' cU kök köket 'mutfak'
-
Daha ö nce de normalolarak her ismin en- sözcüğü mü yoksa en -sözcüğü mü
oldu ğu nun öğreni lm esi gerektiği ni belirtmiştik. Ancak bir tür isim genel
nitelikli bir kurala uymaktadır. Şöyleki:

insanlara ilişkin olan sözcükler, en-sözcükleridir.

Örnek: en man 'e rkek', en kvinna ' kadın ' , en pojke 'erkek çocuk', en Ilicka
' kız çocuk'. Bununla birlikte kuraldışı olan sözcükler de bulunmaktadır : ett
barn 'çocuk '.

19
2.6 Kişi adılları
Türkçe'de eylemin özel bir çe kimi vard ır. Bu çekimlemede eylemin tanım­
ladığı işi kimin yapt ı ğı görülür. Biz buna eylemin kişiye gö re çekimle nmesi
diyoruz. Örneğin;
Gülüyo rum .
Gülüyorsun.
GÜlüyoruz.
Gülüyorsunuz .
G üıüyo rlar .

Eylemi yapa n kişiyi ( ki şil eri ) tek sözcük le de ifade edebiliriz ben , sen, o, biz,
siz, onlar sözcükleriyle old uğu gibi. Bu sözcüklere kifi adıl/arı (persoıı/iga
proııomeli) denir. İsveççe'de eylemin kişiye göre çekimlenmesi yoktur. An-
cak cümlede ki ş i adılı yerine gö rev yapan bir özne yoksa, kişi adı ll a rı daima
konulmalıdır.

Jag skrattar. (Be n) gülüyo rum .


Du skrattar. (Sen) gülü yorsun .
Vi skrattar. (Biz) gül üyoruz.
Ni skrattar. (Siz) gü lü yo rsunuz.
De skrattar. (Onlar) g üıü yorlar.
Aşağıdaki kişi adılla rı hem İ sveççe'de hem de Türkçede bulunmaktadır.

Jag 'ben' vı 'biz'


du "sen' nı 'siz'
de 'onla,
De sözcüğünün telaffuzu yazı ldığı gibi olmayıp sözcük ge ne l olarak dom
şeklinde okunur. Baze n yazıda da dom olarak yazı ldı ğı görülür, ancak bu
resmi o lmayan bir kullanış şeklidir.
De dricker kaffe. = Dom dricker kaffe . (O nlar) kahve içiyorlar.
o Türkçe'de öne mli olan bir adıldır . Bu adılın İsveççe'de tek bir karşılığı
o lm ayıp dört karşılığı bulunmaktadır. Bunlar han, hon, den ve det'dir.
İ sveççe'de bir e rk ek, bir kadın , bir hayva n ya da bir eşya dan bahsederken
he rbirisi için ayrı bir adıl kullanılmaktadır. Bir erkek için han , bir kadın için
ise, hon kullanılır.

Vad gör Osman" Osman ne yap ı yo r ?


Han ake r buss. (O) otobüsle gidiyo r.
Vad gör Ayşe? Ayşe ne yapıyor?
Hon Iiiser tidningen . (O) gazeteyi okuyar.
lag ser en pojke och e n flicka . Bir erkek çocuğu ve bir kız
Han sjunger och hon spelar gitarr. görüyorum. Oğlan şa rkı söylüyor
ve kız gitar ça lı yar.

20
Bir hayvan ya da bir eşya için ise iki ayrı adıl kullanılır , bun lar den ile det'dir.
Den , bir en-sözcüğü düşünülürken, det bir ett-sözcüğü düşünülürken kulla-
nılır.

Britta Iiiser en bok. Britta bir kitap okuyor.


Deli iir bra. (O) iyi kitaptır.
Aıle köper ett paraply. Aıle bir şem s i ye sa tın alıyor.
Det iir svart och det kommer fdln (O) siyah renklidir ve (o) ingiliz
England. malidır.

Yukarıda konu ettiğimi z ad ıll a rı aşağ ı da toplu halde bu l acaksınız . Bunların


en kısa süre içersinde öğrenilmesinde ya rar vardır.

TEKiL ÇOCU L
jag ben vi biz
du sen ni siz
en pojke han
en flieka hon o de, dom onlar
en bok den
ett paraply detr

2.7 Sıfatlar
Sı/at (adjektiv) nitelik belirtir. S ı fat l ara örnekler:
stor büyük ung genç billig ucuz
liten küçük gammal yaş lı dyr pahalı

S ı fat, isimde o lan bir niteliği an latır. Sıfat. ya isimden hemen önce ya da ar
eylem inden sonra gel ir (ar eylemi için bkz. 1'.5)
Du köpte en dyr klocka . Pahalı bir saat sa tın ald ın .
Jag ser e n ga~ımal hund . Yaşlı bir köpek görüyo rum .
Kl ockan ar dyr. Saat pahalıdır.
H unden ar gammal. Köpek yaşlıdır.
Sıfaıların özel çekim şekilleri vard ır. Bunlar paragraf I I ve 14 'de anlatılmak­
tadır.

2.8 Belirteçler
Belirteçler (adverb ) sıfat a benzerler. ismi tanımlamazlar. Sıf"ıı ya da eylemi
ıamlarlar. Aşağıdaki örneklerde eylemin n asıl yap ıldığını anlatan belirteçieri
bulacaksınız .

Eva springer snabbt. Eva hızlı ko şuyo r.


Kalle gAr ıangsam!. Kalle yavaş yürüyor.

21
Türkçe'de, bu örneklerdeki belirteçler aynen sıfat gibidirler. isveççe'de ise
belirteçle s ı fat birkaç istisna dışında aynı şeki ld e olmaz, isveççe'de birçok
s ıfatın sonuna bir -I ekleyerek belirteç yap ılır ,
Yukarıdaki örnekıe, snabb sıfatından snabbl belirteci, aynı şekilde lang-
sam sıfatından langsamI belirteci türetilmişlir. Aşağıdaki örnekte sıfatlarla
karşılaşacaksınız. Bu örneklerde eylem yerine bir isim tanımlanmaktadır.

Eva ar en snabb ıöpare . Eva hızlı koşan bir koşucudur.

Belirteç bir s ı fat ı da tamlayabilir. Myckel 'çok ' ve ganska 'oldukça bu türden
o l ağanbelirteçlerdendir.
Klockan var myckel dyr. Saat çok pahalı idi.
Kalle ar ganska ung. Kalle oldukça gençtir.

2.9 Ön takılar
isveççe'dc pek sık kullanılan küçük sözcükler bulunmaktadır. Bunlara dilbil-
gisinde ön rakı (preposirioıı) denir. Bir isimle birlikte neyin nerede ya da ne
zaman olduğunu belirtirler.
Peter leker pa ga rden . Peter bahçede oynuyor.
Hasa n sitter i bilen. Hasan arabada oturuyor.
Eva kommer pa söndag. Eva pazar günü geliyor.
De kommer i november. Kasım ayın da geliyorlar.

Türkçe'de ön takı yoktur. Bunun yerine isveççe'deki birçok ön takı, Türkçe-


'de ismin hal ekleriyle (kasııs-iiııdelser) karşılanır (bkz. 2.11). Örneğin isveç-
çe'deki i ve pa , Türkçe'de çoğu zaman ismin -de haline karşılıktır.
Jag bor i Stockholm. Slokholm'de oturuyor um .
Vi ater i köket. Mutfakla yemek yiyoruz.
Affaren ligger pa Kungsgatan. Dükkan Kungsgatan 'dadır .
Ön takıların önemli bir özelliği , çeşi tli an l amlarının o lmas ıdır . Bu nedenle de
ön takılarla ilgili değişik kullanış kurallarını öğrenmek gereklidir. Pa ve i
yalnızca yer belirtirken değil , çeşitli zaman belirtilirken de kullanılır. Zaman
belirtilirken örneğin ay adlarıyla birlikte kullanılır.
Per ar född i apri\. Per Nisan'da doğdu.

Haftanın günlerinden bahsederken kullanılan kural biraz daha karışıktır.


Eğer ileriye dönük olarak gelecek zamandan bahsediliyorsa pa kullanılır.
Jag reser pa ıördag. Cumartesi günü seyehata gidiyorum.
(pa söndag. pa mandag) (pazar günü , pazartesi günü)

22
Eğer geriye dönük olarak geçmi§ zamandan bahsediyorsak i kullanılır, aynı
anda haftanın gün lerine de -s eki getirilir.
Jag var hemma i ıördags. Cumartesi günü evdeydim.
(i söndags, i mandags) (pazar gü nü , pazartesi günü)
Ön takıların an l am ların a göre Türkçe'de deği§ik kar§ılıklarının olduğunu
unutmayınız. 15.3 ve 15.4 numaralı paragraf1arda diğer ön takılardan bazıları
anlatılmaktadır.

2.10 Sayı sıfatları


Sözcük çe§itlerinden bir tanesi o larak kabul edi len sayı sıfatları; sayı belirten
ıemel sayılar (grul/dtal) ve s ıra belirten sıra sayıları (ardl/il/gsıal) o larak ikiye
ayrılırlar.
Temel sayılara örnekler:

en, eU 'bir' 6 sex 'alt ı '


2 ıva 'iki' 7 sju 'yedi'
3 Ire 'üç' 8 alta 'sekiz'
4 ryra 'dört' 9 nio 'dokuz'
S rem 'be§' LO lio 'on'

Sıra sayılarına örnekler:

första 'birinci '


andra 'ikinci'

---
Vi har tva barn. Vart första föddes
i Turkiet. Vart andra barn röddes i
Sverige.
İki çocuğumuz var. Birinci ço-
cuğumuz Türkiye'de doğdu. İkinci
çocuğumuz İsveç'te doğdu.

İ sveççe'de, tarih belirtilirken (ayın günleri söz konusu olduğu nd a) sıra sayı­
ları kullanılır.

Försla maj ar en helgdag i Sverige, Bir Mayıs İsveç'te bir bayram


günüdür.
Kan du komma den nionde? Ayın dokuzunda gelebilir misin ?

İ ç kapaktaki dizinin yard ımı yla sayı sıfatlarının çoğunu olu§turmak mümkün-
dür. Bu nedenle okuyucunun en kısa süre içinde genellikle temel sayıların
tümünü öğrenmesi yararına o l acaktır.

23
2.11 Türkçe'de ismin halleri
Daha ilerki bölümlere gelindikçe zaman za man Türkçe'deki ismin hal ekle ri
ile karşılaş tırılma yapıld ığın ı göreceksiniz ( İ sveççe: kasus-andelse).
Okuyucuya bir kolaylık o l acağını düşünerek ve karşılaşınca kolay tanına­
bilmesini sağ l amak a m ac ı yl a, ismin hal eklerini birkaç örnek le birlikte top lu
o larak buraya aldık.
Hal ek leri , sözcüğün cümledeki görevleri ni belirtir ve sözcük lerden hangi-
sınin örneğin özne, nesne görevini yapt ı ğını bu lmak için kullanılır (bkz. 3.1-
3.2).
YALıN HALİ ev bizimdir
İ-HALİ evi sa tın a ldık
E-HALİ eve gidelim
DEN-HALİ evden çıktılar
DE-HALİ evde kimse yok
İN-HALİ evin bahçesi vardır

DİKKAT! İsmin i-hali eki, sözcüklerden bir tanesinin nesne old uğun u göste-
rir. Ancak i-hali eki, nesne belirsiz ise kullanılmaz.
Osman elma yedi. (belirsiz nesne)
Osman elmayı yedi. (belirli nesne)

24
3 Ozne, eylem ve nesne

3.1 Cümle öğeleri

Sözcükler çeşitlerine göre ayrıldıkları gibi , kullanıldıkları cümle içinde


aldıkları göreve göre de ayrılırlar. Örneğin; avcı (kişi), aslan (hayvan) ve
tüfek (eşya) sözcükleri daima birer isimdir. Fakat bu isimler bir cümlede
çeşitli görevler alırlar. Aşağıd~ki cümlelerde aynı sözcükler ve aynı eylemler
kullanıldığı halde cümlelerin anlamı değişiktir.

Avcı aslanı öldürdü.


Aslan avcıyı öldürdü.
Bu cümleleri sahneye konulmuş bir piyes olarak dü şünece k olursak , sözcük-
ler bu piyeste çeşitli rolleri oynamaktadırlar. Bu rollerin tümüne biz cümle
öge/eri (saısde/ar) diyoruz. Cümle öğeleri ile sözcük çeşitleri arasında ş u fark
vardır; Bir sözcüğün hangi sözcük çeşidine girdiği o sözcüğün tek başına
taşıdığı niteliğinden an l aşılır. Buna karşılık bir sözcüğün (ya da sözcük
grubunun) ne tür bir cümle öğesi olup olm adığı ise , cümledeki görevi nden,
yani oynadığı rolünden anlaşılır.
Avcı aslanı öldürdü cümlesinde, avcı bir iş yapmaktadır. Diğer bir deyiş l e
as l anı öldürmektedir. Bir işi yapanın oynadığı rol, özııe (s"bjekı) rolüdür.
Öznenin yaptığından etkilenen insan , hayvan ve eşya vard ır. Bu cümlede
öznenin yaptığından etkilenen aslandır. Bir diğe r deyiş le aslan öldürülmekte-
dir. Öznenin yaptığından etkilenene (burada: aslan) ııesııe (abjekı) denir.
Aslan avcıyı öldürdü cümlesi nde ise roller değişmiştir. Burada aslan özne
ve avcı nesnedir. Türkçe'de nesne rolünü oynayan sözcüğe özel bir ek takılır
(aslanı, avcıyı) (bkz. i.IO), özne görevi gören sözcüğe bir ek takılmaz.
Neyin özne ve neyin nesne old uğunu soru testi uygulayarak an la yabiliriz.
Özneyi bulmak için eyleme kim ya da ne sözcük leri katılarak soru sorulur.
Şöyleki:

Avcı aslanı öldürdü . Kim öldürdü? Avcı. (= özne)


Aslan avcı yı öldürdü. Kim ö ldürdü? Aslan . (= özne)
Kız Veli'yi öptü. Kim öptü? Kız. (= özne)
Kadını köpek ısırd ı. Ne ısırdı? Köpek. (= özne)
Nesneyi bulmak için özne ile eyle me neyi ve kimi sözcükleri katılarak soru
sorulur. Şöyleki:
Avcı as l anı öldürdü . Avcı neyi öldürdü? Aslanı. ( = nesne)
Aslan avc ı yı öldürdü . Aslan kimi öldürdü ? Avcıyı. (= nesne)
KlZ Veli'yi öptü. Kı z kimi öptü? Veli'yi. (= nesne)
Kadını köpek ısırdı. Köpek kimi ısırdı? Kadını. (= nesne)

25
3.2 Özne, nesne ve İsveççe'de sözdizimi
Türkçe sözdiziminde özne ile nesne , anlatılmak is;enilen olaydaki önemIeri-
ne göre değişik yerler alırlar.
Avcı aslanı öldürdü.
Aslanı avcı öldürdü.
İ sveççe' de sözdizimi, genelolarak Türkçe'de yapıldığı gibi değiştirilmez.
Bunun nedeni de İsveççe 'de öznenin ve nesnenin aynı şekilde olmasıdır.
Türkçe'de olduğu gibi İ sveççe' de de sözdizimi değiştirilebilseydi, özne ile
nesne arasındaki farkı görmek imkan sızlaşacaktı. Bu nedenle de İsveççe'de
bir cümle kurarken daima ÖZNE + EYLEM + NESNE sözdizimine dikkat
edilir. Bu kuralın dışına, konuyla ilgili özel bir kural öğrenilmeden önce
çıkılmamalıdır. (Bu türden olan kurallara daha ileride değineceğiz). İsveççe­
'de cümle kurmak için aşağıdaki sözdizimi şe ması izlenir:

~
ÖZNE EYLEM NESNE
Jagaren dödade lejonel. Avcı aslanı öldürdü.
Lejonet dödade jagaren. Aslan avcı yı öldürdü.
Eva skriver brev. Eva mektup yazıyor.
Aıle laser tidningen. Aıle gazeteyi okuyar.
Familjen AI ater middag. AI ailesi akşam yemeği yiyor.
Aıle spelar tennis. Aıle tenis oynuyor.

Bazı eylemlerin yalnızca bir öznesi olup nesneleri yok tur. Bu türden olan
cümleler içinde sözdizimi şeması kullanılır , ancak nesnenin yeri boş kalır.

~
ÖZNE EYLEM NESNE
Sten sover. Sten uyuyor.
Aıle arbetar. Aıle ça lışıyor.
Karin sjunger. Karin şarkı söylüyor.

3.3. Cümle öğelerinin yerlerinde bulunma zorunluluğu


Her İsveççe cümlecikte bir özne ile bir eylemin muhakkak bulunması gere-
kir. Bu ; ciimle öğelerinin yerlerinde bulunma zorunluluğuna (plaıshtlllar­
tvangeı) bir örnektir. Türkçe 'de özne; ben, sen gibi bir ki ş i adılı ise , kulla-
nılmayabilir. . Isveççe'de ise bulunması gereklidir. Şöyleki:

Jag sover. Uyuyorum.


Vi kommer imorgon. Yarın geliyoruz.

Ayrıca İ sveççe'de içindeki öznenin hiçbir anlama gelmediği cüm leler vard ır.
Böyle hiçbir anlamı olmayan özneler yalnızca sözdizimini bozmamak için
olup , bunlara biçimsel özne (formellı subjekı) denir. ~t 'o' adıh, biçimsel

26
özne olarak kullanılmaktadır. Bununla örneğin hava durumu anlatılırken
kar§ıla§ılır.
Ba§langıçta Türkçe cümlenin kar§ılığı olan kavramı bir bütün olarak
öğrenmek en kolay yöntemdir.
Det regnar. Ya ğ mur yağıyar.
Det snöar. Kar yağıyar.
Del bUise r. Rü zga r esiyar.
Det bılıser Min vast. Batıdan esiyar.
Del ar kallt ute . Dı§arısı soğuktur.
Det ar varmt inne . İçerisi sıcaktır.

Bir İ sveççe cümlecikte daima bir özne ve bir eylemin bulunması gerektiğini
hatırlatmak için özne ve eylem , sözdizimini anlatan §ema da a§ağıda görüldü-
ğü gibi bir açıyla gösterilmi§tir.

ÖZNE
A..EYLEM NESNE
Jag kommer. Geliyorum.
De t regnar. Yağmur yağıyar.
Vi spelar tennis. Tenis oynuyoruz.
Karin laser tidningen. Karin gazeteyi okuyar.

27
4 Değişik cümle çeşitleri

4.1 Olumsuz cümle: iııte

Cümleler olumlu ve olumsuz olarak ayrılırlar. Türkçe'de olumsuz bir cümle ;


ya yorgun değilim örneğindeki gibi değil , ya da içmedim, içmiyorum eylemle-
rinde görüldüğu gibi eyleme -me, -ina- (bazen de -mi- ya da -mı- ) eki
katılarak yapılır. İ sveççe' de ise her iki biçime karşılık olarak tek bir sözcük
kullanılır: inte .

OLUMLU CÜMLE OLUMSUZ CÜMLE


Jag ar trötL Jag ar inte trötL
Yorgunum. Yorgun değilim .

Gülsen ar larare. Gülsen ar inte larare .


Gülsen ögretmendir. Gülsen öğretme n değildir .

Han dricker kaffe. Han dricker inte kaffe .


Kahve içiyor. Kahve içmiyor.

Eva kommer. Eva kommer inte .


Eva geliyor. Eva gelmiyor.

Inte sözcüğü eylemden hemen sonra' gelir.

A
ÖZNE EYLEM INTE NESNE
Brina ater frukosL Brina kahvaltı ediyor.
Karin ~ite r inte frukost. Karin kahvaltı etmiyor.
Deı regnar. Yağmur yağ ı yar.
Oet snöar inte. Kar yağm ı yar.

4.2 Evet/hayır-soruları
Anlatma ile soru birbirinden ayrılır. Anlatma; birisine bir şeyan laımak
isıenirken, soru ise birisi bir şeyi öğrenmek istediğinde kullanılır. Türkçe'de
soru, eyleme mi-, mı-, mü- ya da mu- .ekleri takılarak yapılır.
ANLATMA SORU
Serpil okuyar. Serpil okuyar mu?
Yarın çalışıyoruz. Yarın çalışıyor muyu z?

Bu ıür
sorulara ya eveı ya da hayır diye yanıı verildiği için biz bunlara eveı!
hayır-so rılları
(ja/nej-frdgor) diyoruz. H atırlan acağ ı gibi paragraf L.2'de baş­
ka tür sorularla karşılaşmış ve onların soru sözcükleriyle başladıklarını gör-
müş ve onlara sorıı-sözcüklü sorular demiştik. Bunlara gelecek paragrafıa
değineceğiz.

28
İsveççe'de bir cümlenin evet/hayır-sorusu olduğunu eylemin cümlenin
başına gelmesiyle anlarız, Özne , daima eylemden hemen sonra gelir,

A
EYLEM OZNE NESNE
Arbetar Elsa? Elsa çalış ı yor mu?
Kör han buss? Otobüs mü sürüyor?
Uiser Josefin? Josefin okuyar mu ?
Uiser han en bak? Bir kitap mı okuyar?
Gillar du musik? Müzikten hoşlanır mısın?
Regnar det? Yağmur yağıyar mu?
Cümle öğelerinin yerinde bulunma zorunluğu (3,3) soru cümleri için de
geçerlidir, Buna göre de bir soru cümlesinde özne hemen eylemden sonra
gelir, Böyle olmadığını düşünelim ; o zaman İsveççe'de hangi cümlenin anIat-
ma cümlesi, hangi cümlenin soru cüm lesi o lduğunu (soru işaretini dikkate
almazsak) birbirinden ayırmak zor olacakt ır, Aşağıdaki örneklere bakınız:
ANLATMA SORU
Du gillar musik, Gillar du musik?
Müziktcn ho ş lanıyors un . Müzikten hoşlanıyor musun?
Det blaser, BUıser det?
Rüzgar esiyoL Rüzgar esiyor mu ?
Det regnar, Regnar det?
Yağmu r yağ.yor . Yağmur yağ . yor mu?

Son örnekte biçimsel özne olan ,de! kullanılmayacak olursa konuşurken bir
anlatmadan mı yoksa bir sorud<!Jl mı bahsedildiğini anlamak imkansızdır,
Örnek: İsveççe'de yağmur yağıyor anlamına yal nızca regnar demek hiçbir
şey ifade etmez,

4.3 Soru-sözcüklü sorular


Soru sözcüklü sorulara evet ya da hayır diye cevap verilemez , Aşağıdaki gibi
bir durum düşünelim;
Lasse Iiiser tidningen i köket pa Lasse sabahları mutfakta gazete
morgnarna . okur,
Buna göre aşağıda belirtilen türden soru ve cevaplarla karşılaşabiliriz,

SORU-SÖZCÜKLÜ CEVAPLAR ı SORU-SÖZCÜKLÜ CEVAPLARı


SORULAR SORULAR
Vad gör Lasse? Han laser, Lasse ne yap ı yor? Okuyar,
Vem Iiiser? Lasse, Kim okuyar? Lasse (okuyar) .
Vad Iiiser Lasse? Tidningen. Lasse ne okuyor? Gazeteyi (okuyar)
Var Iiiser Lasse? i köke!. Lasse nerede okuyar? Mutfakta .
Nar Iiiser Lasse? Pa morgnarna. Lasse ne zaman okuyor? Sabahları .

29
İsveççe 'de bir soru sözcüğü daima cümlenin başın a gelir. A yrıca özne daima
eylemden sonra gelmelidir. Türkçe'de bazen yapılabildiği halde isveççc'de
sözdizimini degişıirmek imkan s ızdır .
Gazeteyi kim okuyar?
Vem Iiiser tidningen? { Kim gazeteyi okuyar?

Daima sözdizimi şemasındaki sözdizimini uygulayınız :

SORU-SÖZCÜ(;Ü EYLEM
~OZNE NESNE
Var bor Josefin ?
l osefin nerede ot uru yor?
Vad heter du?
Adın nedir?
Var ater Kalle middag?
Kalle akşam yemeği n i nerede yiyo r?
Nar s:ilde du bilen?
Arabayı ne za man satıın?

Nar re gnade det?


Ne zaman yağmur yağd ı ?

Cümle öğelerinin yerinde bulunma zoru nluluğu soru sözcüklü sarularda da


geçerlidir. C ümlede daima bir özne bulunmalıdır. Aşağıdaki şemada öznenin
yeri boş kalmıştır. Bu ; yalnızca soru sözcüğünün özne yerine geçtiği durum-
larda böyledir.

SORU-SÖZCÜ(;Ü EYLEM
~OZNE NESNE
Vem bakar bröd?
Kim ekmek piş i riyor?

Vad hande?
Ne o ldu?

isveççe'de soru sözcüğü biçim değiştirmemektedir. Vem ' kim' hem özne
iken hem de nesne iken aynı biçimini korumuştur.
Vem ser du? Kimi görüyorsun?
Yem vet syaret? Cevabın ı kim biliyor?

4.4 Soru sözcükleri


Önemli olan soru sözcüklerine daha önce değinmiştik. Aşağıdaki listede bu
sözcükle rin yanısıra daha başka özellikleri bulunan soru sözcük leriyle de
karşılaşacaksınız . Bu sözcükle rle karşılaşııkça bunları olduğu gibi öğrenmeye
çalışınız .

30
vem bir ki§iyi sorarken kullanılır. Bu sözcüğün Türkçe kar§ılığı olan kim gibi.
Vem soru sözcüğü yalnızca bir e§yanın sahibi sorulurken çekilir: vems
' kimin ' . Aksi halde çekilmez:
Vem bor har? Burada kim oturuyor?
Vem traffade du ig"r? Dün kiminle görü§tün?
Vems cykel tog du? Kimin bisikletini aldın?
vad bir §eyi sorarken kullanılır ve Türkçe'de ne anlamına gelir. Vad sözcüğü
de çekilemez.
Vad gör du imorgon? Yarın ne yapıyorsun?
Vad köpte Olle? Olle ne satın aldı?
Vad sa han? Ne dedi?
DiKKAT! Vad soru sözcüğü, isim sormada da kullanılır:
Vad heter du? ismin ne?
A§ağıdaki soru sözcükleri bir yere ili§kin soru sorulurken kullanılır:

var 'nerede'
Var bor du? Nerede oturuyorsun?
Var ar tvalen? Sabun nerededir?
varı 'nereye'
Vart "kte ni p" semestem? Tatilde nereye gittiniz?
varirran 'nereden'
Varifr"n kommer du? Nereden geliyorsun?

nar 'ne zaman'. Bir i§in yapıldığı zaman sorulurken önemli olan bir sözcük-
- tür.
Nar tvatıade du fönstren? Pencereleri ne zaman sildin?
Nar levde Napoleon? Napolyon ne zaman ya§adı?
hur dags, nar yerine de kullanılır. Saal kaçla sorusunun isveççe kar§ılığıdır.
Nar vaknade du imorse? Bu sabah ne zaman uyandın?
Hur dags vaknade du imorse? Bu sabah saat kaçta uyandın?
- Klockan sju. - Saat yedide.

varför 'niçin , neden, niye' bir şeyin nedenini sorarken kullanılır.


Varför Ijög du? Neden yalan söyledin?
Varför gr"ter sıe;:;? Sten neden ağlıyor?

hur 'nasıl ' bir i§in nasıl yapıldığını anlatmak için kullanılır.

Hur kom du till Sverige? İsveç'e nasıl geldin?


Hur gör man yoghurt? Yoğurt nasıl yapılır?

Ayrıca hur sözcüğü ile ba§layan özel soru deyimleri de bulunmaktadır.

31
hur mycket 'ne kadar'
-'
Hur mycket k,ııstar patatisen? Patatesin fiyatı ne kadardır?
Hur mycket svenska kan du? Ne kadar isveççe biliyorsun?
Hur mycket ar klockan? Saat kaç?
Bazı durumlarda hur mycket yerine vad kuııanılabilir.

Vad kostar patatisen? Patates kaçadır?


Vad ar klockan? Saat kaç?
hur manga 'kaç'
Hur manga applen köpte han? Kaç elma sa tın aldı ?
Hur manga dagaı stannar du? Kaç gü n kalaeaksın?
hur langt 'ne kadar uzak ' .
Hur langt ar det tiıı skolan? Okul ne kadar uzak?
hur lange 'ne kadar uzun süreyle'
Hur lange var du i England? ingi ltere'de ne kadar kaldın?
hur ofta 'ne kadar sık '

Hur afta gar du pa bio? Sinemaya ne kadar sık gidi yorsun?

DiKKAT! Hur soru sözcüğü, yaş sormada da kuııanılır :


Hur gammal ar du? Kas yaş ındasın ?

4.5 Bir cümle öğesi daha: tümleç


Bir şeyin nerede ve ne zaman ol du ğunu an l atırke n kuııandığımız cümle
öğesi ne ıüm/eç (adverbia/) diyoruz. İsveççe' de tümleç normal olarak nesne-
den sonra gelir. Yenisini öğre ninceye kadar ilk öğrendiğiniz sözdizimi ku-
ralını izıeyiniz.

A
ÖZNE EYLEM NESNE TÜMLEÇ
Britta tvatıade bilen i garaget. (Var?)
Britta arabayı garajda yıkadı. (Nerede?)
Sten cyklar pa garden. (Var?)
Sten bahçede bisik lete biniyor. (Nerede?)

Ola traffade Ca miııa igi'ı r : (Nar?)


Ola dün Camiila ile buluştu . (Ne zama,,?)
Vi dricker kaffe erıer maten . (Nar?)
Yemekten so nra kahve içeriz . (Ne zamaıı?)

Nerede sorusuna cevap veren tümlece yeri belirttiği için yer ıüm/eci (p/aıs­
adverbia/), kısaca YER , diyoruz. Ne zaman sorusuna cevap veren tümlece
ise za m a nı belirttiği için zama" ıüm/eci (Iidsadverbia/) , kısaca ZAMAN ,
diyoruz. Bir cümlede hem yer hemde zaman tümleci bulunuyorsa, o zaman
yer tümleci normalolarak zaman tümlecinden önce gelir.

32
A
ÖZNE EYLEM NESNE YER
TÜMLEÇ
ZAMAN
Britta dricker kaffe i köket pa morgonen.
BTiıı a sabahl eyin mu tfakt a kahve içer.
Jag möler dig pa f1ygplatsen imorgon .
Ben se ni ya rın h avaa l a nınd a k a rş ılay acag ım .

Per laste tidninge n pa bussen imorse.


Per bu s ab :ı h gazeteyi otobüste okudu .
Det regnade i Malmö i förrga r.
Evve lki gün Malmö'dc y a ğ mur y ağ dı.

Bir tümleç ; eyle min anlattığı bir olaya bağlı olan deği ş ik koşulları tanımlar.
Birkaç tümleç türü daha vard ı r. N,!SlI sorusuna cevap veren deyi şlere de biz
tümleç diyoruz. Bu tür tümleçler de normalolarak nesneden sonra gelirler.

. A
OZNE EYLEM NESNE TÜMLEÇ
Britta tvattade bilen slarvigt. (HlIr?)
BTina a raba yı üstünkö rü y ıkad ı. (Nasıl?)

Britta tvattade bile n med en svamp. (HlIr?)


BriHa a raba y ı bir süngerlc y ıkadı. (Nas ıl?)

Aıle öppnade dörren försiktig!. (HlIr?)


aıle kap ı yı dikkatlice aç tı. (Nasıl ?)

4.6 Cümleye tümleçle başlama


Bazen bir cümle özne yerine tümleçle başlar. Bu duruma tümlecin cümle
başına alınması (speıssliillıı;ııg)
hali diyoruz. Tümleç; cümle başına gelince
özne daima eylemden sonra gelir. Aynen bir soru sözcüğünü n cümleye
başlamasında olduğu gibi (bkz. 4.3) . A şağıda veri len sözdizimi şemasında
cümle başına konan tümleç X işareti ile gösterilmiştir.

X EYLEM
A OZNE NESNE
.
TUMLEÇ
i morse traffade Jag Anders pa bussen .
Bu saba h Anders' le otobüste karşılaştım .

i Turkiet arbetade Adem pa ett kontor.


Türkiye'de Ade m bir büroda çalı ş tı.

Förra veckan snöade det i Ankara.


Geçen hafta Ankara'da kar ya ~dl.

i Ankara snöade det förra veckan.


Ankara'da geçen hafta kar yağdı.

Plötsligt öppnade Aıle dörren.


An s ızın Olle kapıyı açtı.

2 - Sv. gra mm aı ik PA turkiska 33


~:7J Kısa cevap
Bir evetlhayır sorusuna ya evet ya da hayır sözcüğü ile cevap verilebilir.
SORU: Kommer du imorgon? Yann geliyor musun?
CEVAP: Ja ya da Nej Evet ya da Hayır.
İsveççe'de bu türden olan cevaplara kısa bir cümle de eklenir. Bunlara kısa
cevap (korısvar)denir.
SORU : Uiser han? Okuyor mu?
KISA CEVAP: Ja , det gör han. Evet, okuyor.
Nej, det gör han inte. Hayır , okumuyor.

İsveççe kısa cevapta, sorudaki eylem tekrarlanmaz. (Türkçe'de tekrarlanabi-


lir) . Bunun yerine göra 'yapmak' eylemi, şimdiki zaman ise gör olarak.
geçmiş zaman- i ise gjorde olarak kullanılır.

SORU: Uiste han? Okudu mu ?


KISA CEVAP: Ja , det gjorde han. Evet, okudu.
Nej , det gjorde han inte. Hayır ,o kumadı.

Kı sa cevap cümlesindeki sözdizimine de dikkat ediniz:

JNa. + det + g?r d + ÖZNE + (inte , eğer cevap hayır ise)


eJ gıor e
Birkaç örnek daha:
Arbetar du pa söndag? Pazar günü ça lışı yor musun?
Ja , det gör jag. Evet, çalış ı yorum.
Nej. det gör jag inte . Hayır , ça lışmıyorum.

Arbetar de pa söndag? Pazar günü ça lış ı yo rl ar mı ?


la, det gör de. Evet, ça lışı yo rlar.
Nej , det gör de inte . Hayır çalışmıyorlar.

Arbetaae hon i fredags? Cuma günü çalışt ı mı ?


la , det gjorde hon. Evet , çalıştı.
Nej , det gjorde hon inte . Hayır , çalışmadı.
Kanner du Peter? Peter'i tanıyor musun ?
Ja ~ det gör jag. Evet, tanıyorum.
Nej , det gör jag inte. Hayır , tanımıyorum.
Lyssnar han pa radio? Radyo dinler mi ?
Ja , det gör han . Evet, dinler.
Nej , det gör han inte. Hayır , dinlemez.

Birkaç eylemin yerine göra 'yapmak' kullanılamaz. Bu gibi halle rde eyle m
tekrarlanır.Bu türden olan eylemlerin önemlilerinden iki tanesi vara 'olmak'
(şimdiki zaman: ar , geçm iş zaman-I: var) eylemi ile ha (bkz. 4.9) eylemidir.

Ar du trött? Yo rgun musun?


Ja, det ar jag. Evet , yorgunum.
Nej , det ar jag inte . Hayır , değilim.

34
Har han en syster? Bir kız kardeşi var mı ?
Ja , det har han. Evet , var.
Nej, det har han inte. Hayır, yok.

İleride 6.3'de değineceğimiz yardımcı eylemler de yukarıda anlatıldığı şek il­


de tekrarlanırlar.
Olumsuz bir soruya evet cevabı verilecekse , bu evet için İsveççe'de özel
bir sözcük kullanılır: Jo.
Slılde han inte bilen? Arabayı sa tmadı mı?
Jo , det gjorde han . Evet , sattı.
Nej, det gjorde han inte . Hay ır, satma:!ı.

Uiser han inte? Okumuyor mu?


Jo , det gör han. Evet , okuyor.
Nej , det gör han inte . Hayır , okumuyor.

4.8 "Sten tittar pa teve"


İsveççe ' de birçok eylem. nesnenin önüne özel bir Ön takı konulmasını gerek-
tİrir:

ÖZNE
A-.
EYLEM NESNE
Sten tinar pa te"~~
$te n te leviziyona bakıyor. /' )1
Jag vantar pa Hasan.
Hasa n', bekliyorum .
Ingrid tror pa Gud.
Ingrid Allah 'a inanıyo r.
Hon pratade med liiraren.
Ö~retmenle konuştu .

De letar efter Karin.


Karin 'j arıyorlar .

Provet bestar av tio frilgor.


imtihan on sorudan oluşmaktadır .

Vi skranade at barnen.
Çocuklara güldük .

Yukarıdaki örnekte görüldüğü gibi hangi ön takının kullanılacağı eyleme


bağlıdır. Bu nedenle de hangi eylemle hangi ön takının kullanılacağı birlikte
öğrenilmelidir. Yeni sözcükler listesinde bu türden olan eylemlerle , kulla-
nılan ön takılar birlikte yazılmıştır.

viinta pa (viintar pa) '-i beklemek'


tre;? pa (tre;?r pa) '-e İnanmak '
leta
- efter (Ietar - efter) '-i aramak '

35
Ön t a kı ge nellikle vurgusuzdur (b kz. 9. 17). Bu nedenle ya lnı z eyle mde kı sa
ya da uzun ünlülerin a ltın a i şa ret ko nulmuştur. H atırI a n acagl gibi ( i. i) bu
tür işa re tl e r ya lnı zca v urg ul a nmış ünlülerin a ltın a ko nulm a kt ayd ı.

4.9 "Jag har en bok"


isveççe'de; Türkçe'de eylem olara k k a rşılı ğı bulunm aya n ve çok k ull a nıl a n
bir eylem va rdır : har . Bu eylemin a nl a mı ve n as ıl kull a nıl d ı ğ ı aşağı da ki
ö rn e kl e rde a nl at ılm ak t ad ır :

.. ~
OZNE EY LEM NESNE
Hasa n har e n bok .
H a s an ' ın bi r kitab ı va r (dır) .

Jag har en van.


Bir a rkada~ ım var.
Vi har e n fin biL.
Güzel bir a r aba mı z var.
De har ini. nagOl badru m.
O nl arı n banyosu yok .

(nago t: bkz. 13.3-4)

Har eyle minin geç mi ş za man- i hali had.'dir.


Jag hade en bok. Bir kitabım vardı.
Vi hade ell ga rage. Bir garajımız va rd ı.

Har eyle mi ay rıca bir çok özel deyimlerde de ku ll a nılır. Ö rn eğin ;


Jag ha r ra ıı . H a klı yım .
Du har fe I. Y a nılı yo rs un ; h a t a lı s ın .
Jag ha r On! i hu vudet. B aş ım ağrı yo r.
Ho n har tand va rk. D işi ağrıyor.
Du har a lltid bdııo m . Hep acele n var.
Vi ha r inte tid. Vaktimi z yo k.

Bu tü(de n olan d eyimı e ri oldukl a rı gibi öğ re nm e kt e ya rar va rdı r.

36
5 Adıl/ar

"

5.1 Kişi adıııarı


Kişi adıllarının özelolarak nesne gibi kullanıldıkları biçimleri vardır; ııesne
biçimi (objektform).
Jag iilskar dig. Seni seviyorum.
Alskar du mig? Beni seviyor musun?
Diir sitter Kalle. Jag ser honom. Kalle orada oturuyor. Onu
görüyorum.
Dar sitter Maria. Vi ser henne Maria orada oturuyor. Biz onu
men hon ser inte Oss. görüyoruz, ama o bizi görmüyor.

2.6 numaralı paragrafta özne olarak kullanılan kişi adıllarının hangi biçimleri
aldıklarını görmüştük. Burada kişi adıllarının nesne olarak kullanılma biçim-
lerine değineceğiz.

ÖZNE BiçiMi NESNE BiçiMi


jag ben mig (mej) beni
du sen dig (dej) seni
han o (e rkek) honom onu
hon o (kadın) henne onu
den o (en-sözcüğü) den onu
del o (ett-sözcüğü) det onu
vi biz oss bizi
ni sız er sizi
de (dom) onlar dem (dom) onları
Mig ve dig' in konuşmada özel bir biçimi vardır. Bazen yazı dilinde de bu özel
biçimlere rastlanır. Aşağıda hangisinin konuşurken kullanıldığı parantez
içinde belirtilmiştir.
Jag iilskar dig. = Jag iilskar dej . (konuşmada)
Alskar du mig? = Alskar du mej? (konuşmada)
Ayrıca konuşurken de ve dem, dom şeklinde okunur.
De kommer imorgon. = Dom kommer imorgon. (konuşmada)
Jag ser dem. = Jag ser dom. (konuşmada)
Konuşurken bu şekilde kullanılınca özne biçime ile nesne biçimi arasında
hiçbir fark görülmemektedir.

37
İsveççe'de kişi adılları sadece bir şekilde nesne olurlar.

Kalle gillar Maria. Kalle Maria'dan hoşlanıyor.


Han talar alltid om henne . Her zaman ondan bahseder.
Han vantade pa hen ne flera timmar. Onu saatlerce bekledi.
Han talade lange med henne . Onunla uzun uzun konu§tu.
Han fick etı brev fran henne igar. Dün ondan bir mektup aldı.
De traffas ofta hos henne. Sık sık
onun evinde buluşuyor l ar.

5.2 Dönüşlü eylem


Bir eylemde öznenin etkisi kendisine dönüyorsa Türkçe'de buna dönüştü
(reflexiv) eylem denir. Örnek:
Anne küçük AIi'yi yık ı yor.
Anne yık a m yor. (Yani; anne kendini yıkıyor.)

Yukarıdaki birinci cüm lede anne özne ve küçük Ali nesnedir. İkinci cümlede
ise anne hem özne, hem de nesnedir. İsveççe ' de eylemin özel bir dönüşlü
hali bulunmaz bunun yerine bazı kişi ad ıll arı özel biçim a lırl ar:
Mamma tvattar lilla Ali. Anne küçük Ali 'yi yık ı yor.
Mamma tvattar sig. Anne yıka m yor. (Yani; Anne
t i kendi kendisini y ıkı yor).
Mamma tvaltar sig cümlesinde sig yukarıda bahsedilen türden özel biçim
alan bir adılolup , örnekte ok'un işaret ettiği yönde özneni n kendisine
dönmektedir. Dönüşlü eylemlerin İ sveççedeki şeklini daha iyi anlamak için
şu örneğe bakalım: .

Anne kendi kendini yıkıyor.


t i
Aşağıdaki İsveççe örneklerde mig, dig, sig'in Türkçe'deki yaklaşık karşılığı
kendimi, kendini vb.dir.
Jag tvatıar mig. Yıkamyorum.
Du tvatıar dig. Yıkanıyorsun.
Han kammar sig. Taranıyor.
Hon torkar sig. Kurulamyor.
Vi klar pa oss. Giyi niyoruz.
Ni klar av er. Soyunuyorsunuz.
De befinner sig har. Burada bulunmaktalar.
Konuşma dilinde sig'in özel bir biçimi vardır , bu özel biçimie bazen yazı
dilinde de karşılaşılır. Bu sej'dir:

Per tvatıar sig . = Per tvattar sej. (konuşma dilinde)

38
Aşağıda kişi adıllarının tüm biçimlerini bulacaksınız.

TEKİL ÇOCUL
ÖZNE NESNE DÖNÜŞLÜ ÖZNE NESNE DÖNÜŞL Ü
BiçiMi BİçiMi BiçİMi BiçİMİ
jag mig mıg Vi oss oss
du dig dig nı er er
han honom sig
hon henne sig de dem sig
den den sig
det det sig

5.3 Man
isveççe'de sık kullanılan adıllardan birisi de man'dır. Bu adıl; özel bir kişiden
bahsedilmediğinde ya da herkesden bahsediliyorsa kullanılır. Türkçe 'de
bazen (özellikle deyim ve atasözlerinde) insan ya da adam sözcüğü aynı
isveççe'deki man gibi kullanılır. Fakat, isveççe'deki bu man'ın yerine Türk-
çe'de, çoğu zaman eylemin edilgen hali (bkz. 9.11) kullanılır.
Man blir trött , om man sover för mycket. İnsan fazla uyursa, yorulur.
i Sverige dricker man mycket kaffe. isveç'te çok kahve içilir.
Pi'! vintern i'!ker man mycket skidor. Kışın çok kayak yap ılır.
Man ser sjön frlın balkongen. Deniz , balkondan görülüyor.
Man adılının nesne biçimi en dir. Eğer nesne , özneyi amaçlıyorsa, O zaman
dönüşlü eylem olan sig kullanılır.
Ingen gillar en , om man skryter. Kendini övenden kimse hoşlanmaz.
Man fragar sig varför det hiinde. İnsan neden böyle olduğunu
kendi kendine sorar.

ÖZNE BiçiMi NESNE BiçiMi DÖNÜŞ L Ü


ma n en s ig

39
6 Emir ve birden fazla eylemli cümleler

6.1 Zincirleme eylemler


Türkçe'de bazı eylemler hemen bir başka eylemden sonra gelebi lir. Böyle
olunca da birbiri arkasın a ge lmi ş bir zincirleme eylemler dizisi oluşturulur.
Şöyleki:

Gülderen okumak istiyor.


Gülderen okumay ı düşünüyor.
Gülderen okumaya başlıyor.
Gülderen okumaktan sıkılıyor.
Bu türden olan zincirleme eylemlerde birinci eylem masta r (infinitiv) olarak,
ikinci eyle m ise şi mdiki zaman , geç miş zaman-I ya da başka bir za ma n
olarak bulunur. Mastar olarak bulunan birinci eylem, ikinci eyleme bağlı
olarak sonuna -i, -e, -den gibi durum eklerini alabilir. İsveççe'de de benzer
türden olan zincirleme eylemler bulunmaktadır. İ sveççe'deki zincirleme ey-
lemlerde , Türkçe'dekinin tamamen tersine , biriııci eylem bir zaman kipinde
bu lunurken, ikinci eyle m mastar olarak kalır. İ sveççe'de mastarlar genellikle
-a ile biter.

.. ~
OZNE ı. EYLEM MASTAR
=2. EYLEM
Gülderen viII lasa svenska.
Gü lderen i sveççe okumak istiyor.
Han ville prata med dig.
Seninle konuşmak istedi .
De tanker aka tiIIbaka.
Geri dönmeyi dü şü nüyorlar.

De börjar arbeta pa mandag .


Pazartesi çalışmaya baş lı yo rl ar.

6.2 Şimdiki zamandan mastar yapma


Sözlüklerde eylemler genellikle mastar olarak verilirler. Ders kitabındaki
Yeııi sözcükler başlığı altında da eylemler ilk önce mastar halleriyle veril-
mektedirler. Ancak yeni İ sveççe öğrenmeye başl ayan l ar genellikle eylemin
şimdiki zaman halini ku ll anırlar. Ders kitabının başındaki okuma parçala-
nnda da eylemin şimdiki zaman hali kulla nılmı ştır . Bu nedenle bir eylemin
ya lnızca ş imdiki za man halini biliyorsak ay nı eylemin mastar halini n asıl

40
bulabileceğimizi de bilmek yararlı olacaktır. Daha önce 2. ı paragrafında
gördüğümüz gibi çoğu ar ya da er ile bitmektedir.

ar'h eylemler; Har-eylemleri"


Eylem şimdiki zaman halinde ve ar ile bitiyorsa sondaki r harfini kaldırmak
yeterli olacaktır.

ŞiMDiKi ZAMAN r 'i kaldıralım! MASTAR


öppnar öppnat öppna 'açmak'
arbetar arbetat arbeta 'çalışmak'
regnar regnat regna 'yağ mak '

Ar-eylemleri geçmiş zaman- ı "'alinde sonlarına -ade ekini alırlar. Böyle bir
biçimde olan eylemden mastar yaparken ise sondaki de harfleri kaldırılır
(öppnade 'açtı ': öppna4~ ..... öppna 'açmak').

er'li eylemler; "er-eylemleri"


Eylem şimdiki zamanda er ile bitiyorsa sondaki er kaldırılır, bunun yerine a
harfi getirilir.
ŞiMDiKi ZAMAN er'i kaldıralım! a ekleyelim! MASTAR
kommer komm~f - komm + a - komma 'gelmek '
sover sovU - sav + a - sava ' uyumak '
köper köp~1 - köp + a _ köpa 'satın almak'

Er-eylemleri geçmiş zaman- ı haline çeşitli şekilde girdikleri için bunları


ileride 9.3 ve 9.7 numaralı paragrafıarda daha ayrınt ılı o larak göreceği z.

6.3 Bazı yardımcı eylemler


isveççe'de yalnızca başka eylemlerle birlikte kullanılan eylemler de vardır.
Bunlara yardımcı eylemler (hjiilpverb) , diğer eylemlere ise temel eylemler
(hııvııdverb) denir.
Bir yardımcı eylem daima temel eylemden önce gelir. isveççe'deki
yard ım cı eyle mlerin bir çoğu Türkçe'de eyleme takılan eklere karşılıktır.
Ancak bir çoğunun da tam karşılığı bulunmamaktadır.
Aşağıdaki çizelgede isveççe'deki önemli yardımcı eylemlerden bazıları
bulunmaktadır. Bunların tam olarak ne anlama geldikleri kenarda yapılan
çeviri lerinde ve örneklerde belirtilmiştir. Koyu renkli olan başlıklarda
yardımcı eylemin önce mastar hali; parantez içinde ise , şimdiki zaman ve
geçmiş zaman-I hali verilmiştir. Bu eylemler çok kullanılan eylemlerdir.
Bunların kısa süre içinde öğrenilmesi yararlıdır.

vilja (viii, ville) 'istemek'


Karin viII tina pa teve. Karin televizyona ba kmak istiyor.
Men Olle viII sava. Ama , Olle uyumak istiyor.
Sten ville resa till farrnar. Sten , babaanne'ye gitmek istedi .

41
DiKKAT! vilja ha (viii ha, ville ha)
Türkçe'de isternek eylemi bir nesne ile birlikte teme l eylem olarak da
kullanılabilir. Örneğin ; Kahve istiyorum .
Ancak İ sveççe'de aynı isternek eyleminden sonra bir anlama gelmeyen ,
ama bulunması zorunlu olan bir eylem daha konulur: ha .
Jag viII ha kaffe. Kahve istiyorum.
Han ville ha socker till kaffet. Kahvesine şe ker istedi.
ViII du ha en kaka till? Bir kek daha ister misin?

kunna (kan, ku nde) Bu yardımcı eylem Türkçe'deki yapabilmek, edebilmek


eylemlerine karşılık olarak gösterilebilir. Ama bu eylemler İ sveççe'de başka
sözcüklerle de ifade edilebilirler.
r Vi kan komma till er pa söndag. Size pazar gü nü gelebiliriz.
Vi kan inte komma imorgon . Yarın gelemiyoruz.
i Hon kan spela gitarr, a gitar çalabilir,
men hon kan inte sjunga. ama şa rkı söyleyemez.

fa (far, lick) Bu eylem de Türkçe'de -ebil (-e-) eklerine karşılıktır , ancak bu


eylem bir işi yapmaya "izinli olmak". " fırsat bulmak" anlamına kullanılır.
Du far röka om du viiI. istersen sigara içebilirsin .
Hon fick inte ga ut. Dışarı çıkamadı. (izinli değil)
Vi fick traffa hans fru. Karısı ile tanışma imkanı bulduk.

DİKKAT! Temel eylem olarak fa 'almak' anlamına gelir.


Hon fick en present av Ali. AIi'den bir hediye aldı.
Du far en lia om du hjalper mig. Bana yardım edersen bir onluk
alacaksın.

- (maste, maste) Bu eylemin, eylem olarak Türkçe'de tam karşılığı bulunma-


maktadır. Türkçe'de 'zorunluluk' , 'gereklilik', '-meli, -malı', 'zorunda ol-
mak' anlamlarına gelir. Bu eylemin İsveççe' de mastar hali olmayıp hem
şimdiki zamanda hem de geçmiş zaman-I 'de hep aynı halde bulunur.

Du maste ga hem nu . Şimdi eve gitmen gerekiyor.


aıle maste salja bilen. aıle arabayı satmak zorunda.
Jag maste arbeta hela kvallen igar. Dün tüm gece boyunca çalışmak
zorundaydım.
Men jag maste inte arbeta varje kvall.Ama her gece çalışmak zorunda
değilim.

böra (bör, bordo) Bu eylemin de İsveççe ' de mastar hali yoktur. Bir şeyin
uygun olduğunu ya da bir şeyin olmasının muhtemelolduğunu anlatırken
kullanılır.

Du bör ga hem nu . Şimdi eve gitmen iyi olur.


Jag borde inte röka sa mycket. Bu kadar çok sigara içmemeliyim.
Han bör vara ungefar 50 ar nu. a şimdi 50 yaşlarında olmalı.
42
behöva (behöver, behövde) Bu eylemin, eylem olarak Türkçe'de tam karşılığı
yoktur. Behöva , yardımcı eylem olarak kullanıldığında, olumlu ve olumsuz
(inte'li) cümlelerde farklı iki anlam ı vardır. Aşağıdaki örnekleri inceleyiniz.
lag behöver bara vila mig lite . Sadece biraz dinlenmem gerekiyor.
(ihtiyacım var)
Du behöver inte vanta p~ mig. (Senin) beni beklemene gerek
yok. (zorunda değilsin)
DIKKAT! Behöva, temel eylem olarak da kullanılır. Behöva temel eyleminin
Türkçe karşılığı ise ' ihtiyacı olmak'tır.
lag behöver pengar. Paraya ihtiyacım var.

skola (ska, skulle) Türkçe'de ey.lemin sonuna takılan '-ecek , -acak' ek lerinin
karşılığıdır (gelecek zaman için bkz. 9.1). Baze n şimdiki zaman halinde ska
yerine skall olarak kullanılır. (Skall daha çok resmi dilde kullanılır.)
Du ska inte göra sii. Böyle yapmayaeaksın.
Han kan inte bestamma sig. Man Karar s ızdır , ona her zaman iki kere
ska alitid fraga honom tva ganger. sormak gerekir.
De skulle köpa ett hus pa landet. Kendilerine sayfiyede bir ev satın
alacaklardı.

bruka (brukar, brukade) Bu eylemin Türkçe'de karşılığı yoktur. Tekrarla-


nan ve a lı şkanlık haline gelmiş bir işi yapma anlamına gelir. 'a lışagelmek,
itiyadında olmak'.

lag brukar dricka kaffe ~ftermaten. (Genellikle) yemekten sonra kahve


içerim.
Serpil brukar aka till Turkiet Serpil her yaz Türkiye'ye gider.
varje sommar.
Vi brukade spela bradspel Cumartesi akşamları tavla
pa ıördagskvallarna. oynardık.

6.4 Emir kipi


Birisine bir işin yapılmasını söylemek ya da ondan bir iş yapmasını istemek
için Türkçe'de eylem, özel biçimlerde kullanılır. Örneğin; gelmek eyleminde-
ki , gel, gelin, geliniz'de olduğu gibi. Eylemin bu biçimlerine biz emir kipi
(imperaciv) diyoruz. Türkçe'ye kıyasla İ sveççe' de emir kipi değişik biçimler
almaz, eylemin ya lnı zca bir emir kipi vardır.
Buraya gel!
Kom hit! Buraya gelin!
{
Buraya geliniz!
Emir kipi biçiminde olan cümleler ünlem işa reti (!) ile son bulurlar.
Bir ar-eyıeminin ya da er-eylemi nin şimdiki zaman hali biliniyorsa bundan
hareketle o eylemi, emir kipi haline getirmek kolaydır.

43
ar·eylemi
Ar-eylemleri, hem emir kipi hem de mastar halindcyken biçimleri ni aynen
korurlar. Ar-eylemi emir kipi yap ılır ken eylemin sonundaki r kaldırılır.
ŞİMDİKi r'i kaldıralım! EMİR Kİpİ
ZAMAN = MASTAR
öppnar öppnal öppna! 'aç!, açın!, açınız'
Iyssnar Iyssnal Iyssna! 'din le!, v.s.'
vantar vantal vanta! 'bekle!, v.s.'

er-eylemi
Er-eyleminin emir kipi ile mas ıar hali aynı biçimde değildir. Er-eylemi emir
kipi yapılırken eylemin sonundaki er kaldırılır.

ŞİMDİKİ er'i kaldıralım EM İR Kipİ


ZAMAN
skriver skrivel skriv! 'yaz!, v .s.'
kanner kannel kann! 'hisset!, v.s.'
rınger ringel ring! 'zili çal!, v.s.'
laser lasef r"
as.i 'oku! , v.s.·
Bir eylemin ya ln ızca mastar ha li biliniyorsa bundan hareketle o eylemi emir
kipi haline getirmek maalesef imkansızdır. Hem ar-aylemi hem de er-eylemi
mastar halindeyken sonunda a vardır. Masıar halinde olan bir eylemin hangi
tür eylemlerden birisi old uğu bilinmemektedir. (Eğer eylemin bir er-eylemi
olduğu biliniyorsa sondaki a'yı kaldırarak onu emir kipi haline getirebiliriz.
Ama bir ar-eylemi söz konusu ise bu imkansızdır. Çünkü eylem emir kipi
halindeyken de sonunda a bulunmaktadır. )

6.5 Rica etme ve nezaket


Türkçe'de nazik ola bilmek için cümleye lütfen geıirilir. İ sveççe'de ise neza-
ket ifadesi için ya cümlenin sonuna ar du snall ya da cümlenin başına var
snall och getirilir.

Köp en kvallstidning. ar du spall! Bir akşam gazetesi al, lütfen!


Stang dörren , ar du snall! Kapıyı kapa , lütfen!
Var snall och hamta en kudde! Lütfen , bir yastık getir!
(Snall bir sıfat olup, yak l aşık 'iyi , nazik' anlamına gelir, Emir bir'den faz la
kişiye yönelikse sözcük snalla biçimini alır. bkz. 11.4)
Stang dörren ar ni snalla! Kapıyı kapayınız , lütfen!
Var snalla och stang dörren! Lütfen , kapıyı kapayınız!

Türkç'de old uğu gibi İ sveççe'de de birisine bir şeyi rica ederken, emir kipi
yerine soru biçiminde ifadeler de kullanılır:

44
Kan du öppna fönstret? Pencerey İ açar mısın ?
Kan du racka mig saltet? Tuzu uzatır mı sın ?
Sk ulle du kunna hjalpa mig? Bana yard ım edebilir misin?

Resmi yazı ve levhalarda rastlanan bir ba§ka rica biçimi daha vardır:
Vad gad betala i kassan! Lütfen kasaya ödeyiniz!
Var gad fortsatt framat! Lütfen öne ilerıeyini z!

6.6 Birden fazla eylemin bulunduğu cümleciklerde


sözdizimi
Daha önce öğrendi ğ imi z sözdizimi §emasını geni§letelim. A§ağıd aki §emada
pe§ipC§ine gelen eylemlere yer veri lmektediL Sözdizimi §emasında yer alan
birinci eylem, ı. EYLEM §eklinde belirtilmi§tiL Cümlede ba§ka bir eylem
daha bulunuyarsa bu eylem , EYLEM ba§ lı ğı a ltına ye rle§tirilmi§tiL

. A-.EYLEM
OZNE ı. EYLEM NESNE TÜMLEÇ
O la behöver lana pengaL
Ola borç almak ihtiyacındadır.

Jag maste ga till posten snart.


Birazdan postaneye gitmeliyim.
Det börjar regna nu .
Şimdi yağmu r yağ m aya ba~ıadl.

Han maste sluta röka i decembeL


Aralık ayında s i garay ı bırakmalı.

Vi hörde ett f1ygpla n .


Bir uçak sesi duyduk.

Eğer son cüm lede old uğu gibi cümlede yalnızca bir eylem varsa , bunun i .
EYLEM ba§lığı a ltında o lm ası doğaldır.

6.7 Cümle tümleçleri


Cümlede diğer tümleçlerden ay rı bir yeri olan özel nitelikli bir grup tümleç
vardır. Bunlara dirn/e tüm/eç/eri (satsadverbia/) deniliL lnte (bkz. 4 . 1) bu
türden olan tümleçlerde n bir tanesidiL Diğer örnekler ise ; alltid ' her zaman',
orta 's ık sık ' , ibland ' bazen ', aldrig 'asla , hiçbir zaman' , sakert 'kesinlikle',
nog 'herhalde', kansk. 'belki ', tyvarr ' maalesef, Iyckligtvis 'iyi ki' . Bu
türden olan cümle tümleçle ri cümlede i. EYLEM'de n hemen sonra gelirler.
i

45
A CÜMLE
ÖZNE ı. EYLEM TÜMLECi EYLEM NESNE TÜMLEÇ

Vi viII intc dricka mjölk till maten.


Yemekte süt içmek istemiyoruz.

Du maste alltid skriva postnummer pa alla brev.


I-ler mektuba her zaman posta numara s ını yazmalısın.

Det brukar aldrig snöa i augusti.


Ağustosta kar asla yagmaz .
Alla behöver intc sova atta timrnar .
Herkesin sek iz saat uyuması gerekmez.
Aıle reser sallan utomlands.
aıle çok serrek yurıdışına seya hat ediyor.
Vi triiffade afta Per i Stockholm.
Stockholm'de Per ile s ık sık buluşurduk.

Daha önce içinde yalnız bir eylem bulunan cümlelere değinmiştik. Evet/
hayır türünden olan sorularda (4.2), soru sözcüklü sorularda (4.3) ve tüm le-
cin cümle başına alınma halinde (4.6) eylem, özneden önce gelmektedir.
Böyle cümlelerin içinde birden çok eylem bulunuyarsa i . EYLEM özneden
önce gelir. Bu tür cümlelerdeki sözdizimi bundan sonra gelen birkaç parag-
rafta anlatılmaktadır. Konuya açıklık kazandırabilmek için , cümle tümlecin-
den sonr~ gelen cümlenin diğer bölümleri yazılmamıştır.

6.8 Evet/hayır-soruları (birden fazla eylem varsa)


Verilecek cevap ya evet ya da hayır olan soru cümlesinde (evet/hayır-sorusu
4.2) ı. eylem özneden önce ve başa gelir. Özne ikinci sıradadır.
A CÜMLE
L. EYLEM OZNE TÜMLECi
ViII ni inte dricka mjölk till maten?
Yemekte süt içmek istemiyor musunuz?
Kan du börja jobba pa mandag?
Pazartesi günü çalışmaya başlayabilir misin?
Maste nickan komma tilibaka imorgon?
Kız ."ya rın geri gelmek zorunda mı?

Brukar de stanna i Sverige pa sommaren?


(Onlar) yazlan i sveç'ıc kalırlar mı ?
. Brukar han alltid va ra trött?
Her zaman yorgun mudur?
Kanner du Sven?
Sven'j tanıyor musun?
Regnar det afta pa sommaren?
Yazları , s ık sık yagmur yagar mı?

46
Kısa cevaplarda (4.7) yardımcı eylem tekrarlanır. (Yardımcı eylemler yerine
göra kullanılmaz.)

Kan du simma? Yüzebilir misin?


la, det kan jag. Evet, yüzerim.
Nej , det kan iag inte . Hayır , yüzernem.

Far vi röka har? Burada sigara içebilir miyiz?


la, det far ni. Evet, içebilirsiniz.
Nej , det f:ir ni inte. Hayır, içemezsiniz.

6.9 Soru-sözcüklü sorular ve tümleçle başlayan cümleler


(birden fazla eylem varSa)
Soru sözcük lü sorular ve cümle başına alma halleri için geçerli o lan kurallar
aynıdır.
Sözdizimi şeması şu görünümdedir.
X
ya da
SORU ~ C(jMLE.
sözcüCÜ ı. EYLEM OZNE TUMLEel
(morgan maste du komma i tid.
Yarın vaktinde gelmelisi n.
Har far du inte röka .
Burad.ı sigara içemezsin .
Förr ville Sten alltid tina pa teve hela kvallen.
Daha önceleri Sıcn, bütün gece boyunca televizyomı bakmak isterdi.
Vad viII ni göra imorgon?
Yarın ne yapmak istiyorsunuz?
Hur dags far iag ringa?
Kaçıa te lefon edebilirim?
Vem kan iag fraga?
Kime sorabilirim ?
Vad viII ni göra imorgon?
Yarın ne yapmak istiyorsu nuz?
Vem kan inte simma?
Yüzerneyen kim?
Vad hande pa festen i fredags?
Cuma günkü eğlenccde ne oldu?

Soru sözcüğü, özne yerine kullanılıyorsa, yalnızca o zaman öznenin yeri boş
bırakılır. Son iki örnekte görüldüğü gibi.

47
7 Birleşik cümleler

Daha önce 1.3 paragrafmda karşıl aşt ığımız gibi bir cümle, bir ya da birkaç
cümlecikten o luşabilir. Yalnız bir cüm lecikten oluşa n bir cümleye basiı
cümle (eııkel m eııiııg) diyoruz. Bir cümle, iki ya da daha fazla cüm lecikten
o luşuyorsa bu tür cümleye birleşik cümle (sammans"ıı meııiııg) denir. Aşağı­
daki örnekte, ilk iki cümle yalnızca birer cümlecikten meydana geldikleri için
bunlar basit cümlelerdir. Daha sonraki cümleler ise bir l eşik cüm lelerdir.
Serpil sjunger. Serpil şar kı söylü yor.
Coşkun spelar saz. Coşkun saz çalıyor.
Serpil sjunger och Serpil şarkı söylüyor ve
Coşkun spelar saz. Coşkun saz çalıyor.
De sager atı Serpil sjunger. Serpil 'in şa rkı söy l ediğini
söylüyorlar.
De sager atı Serpil sj un ger och Serpil'in şarkı söy l ed i ğini ve
atı Coşkun spelar saz .. Coşkun'un saz çaldığını söylüyorlar.

Daha önceki bölümlerde , bir cümlecikten oluşan basit cüm lelerin nasıl
yapıldıklarını görmüştük. Bu bölümde ise basit cümlelerin birbiriyle birleşip ,
birleşik cümleleri n asıl meydana getirdiklerini göreceğiz.

7. ı Cümlelerin yan yana ve alt alta birleşmesi


İki cümle birbiriyle och 've' ile birleşebilir. Biz buna yaıı yaııa birleşme
(samordııiııg) diyoruz.
Serpil sjunge r. i
! Coşkun spelar saz.
YAN YANA ~ BIRLEŞME
Serpi l sj unger och Coşk un spelar saz .
Och ile yan ya na birleştirilen cümlecikler ay nı değerdedirler. Ayrıca , bir
cü mlecik, bir başka cümleciğe katılarak , o cümlenin bir öğesi olabilir. Biz
buna alı alıa birleşme (Llııderordııi;ıg) diyoruz. Aşağıdaki Per ska komma pa
fredag cümleciği , alt ile başlarsa a lt al ta birleşmiş o lur.
Per ska komma pa fredag .
Per cu ma günü gelecek.
ALT ALTA
li Eva sager det.
Eva öyle söylüyor.
BIRLEŞME
Eva sager , alt Per ska komma pa fredag.
Eva diyor ki , Per cuma gü nü gelecek.
ya da
Eva, Per'in cuma gü nü geleceğini söylüyor.

48
Alt ile başlayan cüm lecik, sager 'söylüyor' eylemine (aynen yukarıdaki ör-
nekte görülen det gibi) nesne olmaktadır. Aşağıdaki sözdizimi şemasına
bakalım:

. A..
OZNE
EYLEM NESNE
Eva sager det.
Eva sager, att Per ska komma pa fredag.

7.2 Temel cümlecik ve yan cÜmlecik


Temel cümlecik ile yan cümlecik birbirinden ayrılır. Bir cümlecik , alt alta
birleşmiş ve diğer cümleciğin bir öğesini oluşturmuşsa biz buna yaıı ciimlecik
(bisats) diyoruz. Bir yan cümlecik hiçbir zaman kendi başına bir cümle
o lu şturamaz. Kendi başına olan, bir başka cümlec iğe katılıp o cümleciğin bir
öğesini oluşturmayan cüm leciklere biz temel ciimlecik (lıııvııdsats) diyoruz:
Yalnız başına bir cümle oluşturabilen cümlecik daima bir temel cümleciktir.

TEMEL CÜMLECiK
Serpil sjunger. Serpil şark ı söylüyor.
Bir cümle , daima en az bir cümlecikten oluşur. iki temel cümlecik yan yana
birleştirilmişolsalar bile daima temel cümlecik o larak kalırlar:

TEMEL CÜMLECiK TEMEL CÜMLECiK


Serpil sjunger och Coş kun spelar saz.
Alt alta birleşmekle bir cümlecik, yan cümlecik haline getirilir. Yan cümleci-
ğin cümlecik öğesi olarak katıldığı cümlecik ise , temel cümleciktir. Daha
önce karşılaştığımız örneğe bakacak o lursak;

TEMEL CÜMLECiK
Eva sager , att Per ska komma pa fredag.

YAN CÜMLECiK

iki yan cümlecik och 've' ile yan yana birleştirilmiş olmalarına rağmen daima
yan cümlecik olarak kalırlar.

TEMEL CÜMLECiK
Eva sager att Serpi l sjunger och att Coşkun spelar saz.

YAN CÜMLECiK YAN CÜMLECiK

Yukarıdaki örnekte görüldüğü gibi isveççe , yan cümlecikler konusunda


Türkçe'den ayrılmaktadır. Yukarıdaki , Eva sager alt Per ska komma pa
rredag örneğinin Türkçe' ye iki şeki ld e tercüme ed ildi ğin i gördü k. İ çinde ki
bulunan tercüme (b urada: att anlamına) isveççe yap ı ya daha çok uyan bir

49
tercümedir. ikinci tercümede ise, cümlecik alt alta birleştiği için eylem
tamamen biçim değiştirmiştir (gelecek eylemi geleceğini olmuştur).
Çeşitli yan cümlecik türleri bulunmaktadır. isveççe'de her türlü yan cü m-
lecik hep aynı şekilde, bir başlangıç sözcüğü, yaıı cümlecik başlaranı (bisars-
iııledare) ile başlayarak ya pılır. Örneğin; att. Yan cümlecikteki eylemin
biçimi , temel cümlecikteki eylemin biçimiyle aynıdır. Türkçe'de ise yan
cümlecik yapılırken eylem biçim değiştirir. Başlangıçta bunu öğrenmek biraz
zor olabilir. Ancak bu kural, ilk elde isveççe örneklerin iyice incelenip,
Türkçe karşılıklarıyla karşılaştırılmasından sonra daha iyi bir şekilde öğreni­
lebilecektir. isveççe'dek i önemli yan cümlecik türlerine ilerdeki bölümlerde
değinmekteyiz .

7.3 Aıt-yan cümleciklerİ

Att ile başlayan yan cümleciklere, aıı-yan cümlecikleri (aıı-bisarser) denir.


Genellikle bu cümlecikler bazı eylemlere nesne görevi yaparlar. Örneğin,
siiga 'söylemek', veta 'bilmek', tro ' inanmak ', se 'görmek' ve höra 'işitmek'
gibi eylemlere.
Mannen sa, atı han var trött. Adam yorgun olduğunu söyledi.
(Adam dedi ki, o yorgundur.)
Jag tror , att Elsa kommer hit Elsa'nın bu akşam buraya
i kvilll. geleceğini sa nıyorum.
(Sanıyorum ki Elsa, bu akşam
buraya gelecektir.)
Alla vet, att chefen kom för sent Şef'iıı bu sabah geç geldiğini herkes
imorse. biliyor. (Herkes biliyor ki, şef bu
sabah geç geldi.)
Vi sag nog, att du gaspade. Esnediğini gördük.
(Gördük ki, esnedin,)
Jag hör, att nagon startar en bi i. Birisinin bir arabayı çalıştırdığını
duyuyorum . (Duyuyorum ki , birisi
bir arabayı çalıştırıyor.)
Aşağıdaki iki örnekte görüldüğü gibi bazen att kullanılmaz:
Mannen sa han var trött.
Jag tror Elsa kommer hit i kv;;lI.
Ancak att konulması bir hata değildir. En azından konulup konulmayacağı
konusunda çelişkiye düşüldüğünde att'ın yerine konulması e n kolay çözüm
yoludur.
isveççe'de bir att-yan cümleciğinde; att kullanılıyorsa . bu att'tan önce
virgül (,) konulabilir. Ama bu yapılması zorunlu olunan bir durum değildir.
Yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi, oldukça kısa olan att-yan cümlecikle-
rinde virgül pek sık kullanılmaz. Ancak biz okuyucuya kolaylık olsun diye
bulunması gerekli olan yerlere virgülü koyduk.

50
7.4 Tümleç cümledk)er"i
Bir yan cümlecik tümleç görevi de görebilir. Bu türden olan yan cümlecikle-
re tüm/eç cüm/ecik/eri (adverbia/bisatser) denir. Tümleç cümlecikleri , ba§lan-
gıç sözcüklerine bakılarak kolayca ay ırdedilebilirler. İsveççe'de çok önemli
olan ve tümleç cüm leciklerinin daima ba§ında yer alan bu sözcüklere örnek-
ler a§ağıda gösterilmi§tir.
nar ' -diğinde , -diği zaman'
Mamman vaknade, niir barnet Çocuk ağlamaya ba§ ladığl zaman
började grata. annesi uyandI.
innan '-den önce"
Kafin gör Hixorna , innan hon ater Karin ak§am yemeğini yemeden
middag. önce ev ödevlerini yapar.
medan 'iken'
Du kan liisa tidningen, medan Ben du§ yaparken gazeteyi
jag duschar. okuyabilirsin.
om ' (eğer) -se/-sa'
Jag gör hem. om Lisa kommer hit. Lisa buraya gelirse ben eve
giderim.

_.-
dareör att 'çü nkü,
aıle grat , darför
-diği

atı
için '
han var trött. a ıl e , yorgun olduğu için ağ lı yordu .

eftersom ' nedeniyle , -den dolayı '

Vi badade inte, eftersom vatınet Suyun kirli olması nedeniyle denize


var förorenal. girmedik.
fastan ' her ne kadar'
aıle kom för sent, fastan han aıle her ne kadar ko§tuysada ,
sprang . gecikti.
trots aU '-e rağmen '

Vi gav oss i vag, trots atı det Yağmur yağmasına rağmen yola
regnade. çıktı k .

DİKKAT! İsveççe'de yan cümlecik ba§latan sözcüklerden sonra daima bir


özne ve bir tam cümlecik gelir. Türkçe'de bazen özne kullanılmasa da ol ur.
Ancak İsveççe 'de kullanma zoru nluluğu vardır .
Eva gick till jobbet , trots att hon var förkyld. ir:
YAN CÜMLECİK
Eva , nezle ol masına rağmen , i§e gitti.

YAN CÜM LEC İK

51
Nar jag kom hem, upptackte iag Eve geldiğimde , cüzdanımı
att planboken var försvunnen. kaybettiğim i
fark ettim .
Innan jag kom hit. bodde iag i Buraya gelmeden önce. Türkiye 'de
Turkiet. oturuyordum.

Tümleç cümleciklerini sözdizimi §emasında görelim. Bunlar da §emada diğer


tümleçlerin bulunduğu yerde bulunurlar.

. A-.
OZNE EYLEM NESNE TÜMLEÇ
lag traffade Lisa imarse.
Bu sabah Lisa il e karş ıl aş tım .

lag traffade Lisa , nar iag handlade mat.


Lisa iLC yiyece k a lırk e n k a rş ıl aştım .

lag betalar bensinen , om du skjutsar mig hem .


Beni eve gö ıürürse n be nzin p a r asını öde rim .

Olle kom för sent , fastan han sprang.


aıle , her ne kadar k oşt u ysa da geç kaldı.

Tümleç cümlecikleri aynen tümleçlerde olduğu gibi cümle başına alınabi l irler
(4.6) .
DİKKAT! Cümle ba§ına alınmış tümleçte olduğu gibi temel cümlecikte
özne, eylemden sonra gelir.

X EYLEM
~OZNE NESNE TÜMLEÇ
i morse traffade iag Lisa.
Nar iag handlade mat , traffade iag Lisa.
Om du skiutsar mig hem , betalar Jag bensinen.
Fastan han sprang, kom Olle för sent.

İsveççe'de, konulacak virgül ile aç ıklık kazanılacağı kesin olan tümleç cümle-
ciklerinden hem önce hem de sonra virgül konulabilir. Biz okuyucuya ko-
laylık olsun diye yukarıdaki örneklerde vi rgülün bulunması gerekli olan
yerlere virgülü koyduk. Ama virgül konulması zorunlu olunan bir durum
değildir.

7.5 Yan cümleciklerde sözdizimi


Daha önce 7.2 paragrafında değindiğimiz gibi Türkçe'de temel ve yan cümle-
cikler söz konusu olduğunda eylem biçim değiştirmekte , sözdizimi aynı
kalmaktadır. İsveççe'de ise bir yan cümlecikteki sözdizimi , bir temel cümle-
cikteki sözdiziminden bazı bakımı ardan ayrılmaktad ır. Öncelikle cümle tüm-
lecinin yeri önemlidir (bkz. 6.7) . Cümle tümleçleri , bir yan cümlecik söz
konusu olduğunda daima eylemden önce gelirler. A§ağıdaki örneklerle kar-

52
şılaştırınız. Örneklerde cümlecik önce temel cümlecik olarak sonra da yan
cümlecik olarak verilmiştir.
Sten viII inle sova. Sten uyum ak istemiyor.
Aıle sager, aıt Sıen inle viII sova . Aıle. Sten 'in uyumak istemedi ği ni
söylüyor.
Pe r kommer alllid för senI. Per daima geç gelir.
Vi vanlar inte pa Per , eftersom Pe r her za man geç ge ldi ği için onu
han allı id kommer för sent. bekle miyoruz ..
De kommer inle i tid. Vaktinde gelmezler.
Jag blir arg, om de inle kommer i tid. Vaktinde gelmezlerse, kızacağım .

A y rıca bir yan cümlecikte özne daima eylemden Önce gelir. Cümle başına
alma (4.6) imkans ızdır. Ancak daha önce gördüğümüz gibi yan cümlecik ler-
de genellikle bir ba ş langıç sözcüğü, yan cüm lecik baş l alanı bulunur. Aşa­
ğıdaki sözdizimi şe ma sı bir yan cümlecik sözdizimiyle bir temel cümlecik
sözdizim i arasındaki farkı göste rmektedir.

~
YAN
CÜMLEC İK
BAŞLATAN! ÖZNE TÜMLECİ 1. EYLEM
Aıle sager, att Sıen inte viII sova.
Dile. Sten'in uyumak i ste m ed i ğ ini söylüyo r.
Camiila sager , att hon kan spela lennis.
Camilla , te nis oynam a)'! bildiğini söylüyo r.
Ola sager, aıt han inıe kan spela te nnis.
O la, tenis oynamay] bilmediğini söylüyor.
Jag veı , aıt de alltid reser ıili fjallen pa vi ntern.
Kı şın her zaman da ğl a ra gittiklerini bili yo rum.
Vi kommer om vı inte maste jobba över.
Fazla mesai yapmak zo runda ka lmazsak geliyoruz.
Alla gillar Eva efıe rsom hon ofla skojar om allıing.
Sık s ı k h e rşey h a kkında şa ka ettiği için , herkes Eva'yı seviyo L

7.6 Ilinti cümleciklerİ


Türkçe'de bir ismi ya da bir adı lı niteleyen cümlecikler , daima bir s ıfat
eylemi içe rir ve isim ya da ad ıldan önce gelirler. İ sveççe'de ise, niteliyen
cümlecikler isi mden sonra gelirler. Bu cümlecikle re ilimi cüm/ecik/eri (rela-
tivbisatser) de nir. İ sveççe ' deki ilinıi cümlecik leri çoğ u zaman som sözcü ğü ile
başlarlar.

Lasse kanner en kvinna, Lasse DN 'de çalışan bir


som arbelar DN. pa kadını tanı yor.
Flickan som siller dar Orada oluran kızın adı ,
heter Marianne. Marianne'dır.

53
Du ska ta bussen , som Skanstull'a giden otobüse
gar till Skanstull. bineceksin.
Kanner ni alla. som bor har? Burada oturan herkesi tanıyor
musunuz?

Yukarıdaki örneklerin tercümeleri ile aşağıdaki örneklerin tercümelerini


karşılaştırınız.

Kvinnan som Lasse kanner Lasse'nin tamdığı kadın ,


arbetar pa DN. DN 'de ça lı şıyor.
Advokaten som vi fragade Sorduğumuz avukat hiçbirşey
visste ingenting. bilmiyordu.
Har ar boken som jag köpte till Sana aldığım kitap burada.
dig.
Fick du brevet som Turgut Turgut'un gönderdiği mektubu
skickade? a ldın mı?

Görüldüğü gibi iki tip ilinıi cümlecikleri bulunmaktadır. Türkçe'de değişik


sıfat eylemleri kullanılırken , isveççe'de sözdizimi değişmektedir.

Flickan som Kaya alskar ar finska. Kaya' nın sevdiği kız , Finlidir.
Flickan som alskar Kaya ar finska. Kaya'yı seven kız Finlidir.
Bu örnekler de gösteriyor ki sözdizimi isveççe'de çok önemlidir ve dikkat
edilmesi gerekir.

54
8 Telaffuz ve doğru yazım

Telaffuz ve doğru yazıma daha önce kısaca 1.1 'de değinmiştik.

8.1 Ünlüler ve ünsüzler


Her dilde dilin sesleri iki büyük gruba ayrılır. Bunlara üıılü/er (voka/er) ile
üıısüz/er (konsoııaıııer) denir. Türkçe'de 8 ünlü ve 21 ünsüz ses bulunmak-
tadır.

ÜNLÜLER ÜNSÜZLER
aeııoöuü bcçd f g ğ hi k i m n pr sş t v yz

İsveççe'de 9 ünlü ve 18 ünsüz ses bulunmaktadır.

ÜNLÜLER ÜNSÜZLER
aeiouy1ıaö bd fghi k im np r S t v si ti ng

İsveççe'de kendi harfleri bu lunmayan ünsüz sesler bulunmaktadır. Bunlar


tek ses gibi okunmalarına rağmen yazılırken birkaç harfin birleşmesiyle ifade
edilir. Bu konuya daha ileride değineceğiz .
İsveç'te, aynen Türkiye'de olduğu gibi, bir kişinin konuşmasından O
kişinin ülkenin neresinden geldiğini kolayca anlamak mümkündür. Ülkenin
çeşitli yerlerinde değişik telaffuz örneklerine rastlanır. Biz burada öncelikle
Stockholm ve orta İsveç'te kullanılan telaffuzu esas almaktayız.

8.2 Konuşurken kullanılan dil sesi nasıl oluşmaktadır?


Yumuşak ve sert sesler
Ünlülerle , ünsüzlcr arasındaki farkı anlayabilmek için, kullanılan dil sesinin
nasıloluştuğunu bilmek gerekir. Ses, akciğerden gelen havanın gırtlak ,
boğaz ve ağız boşluğundan geçmesiyle oluşur. Gelen hava gırılaktaki bir
aralıktan geçer. Bu aralığın kenarlarında kirişler bulunur. Akciğerden gelen
havanın gırtlaktaki kirişleri titretmesiyle bir tür ses oluşur. Bunu uzun bir
aaaaa diyerek kendiniz de deneyebilirsiniz. Aaaa sesini verirken gırıl ağınızı
tuttuğunuzda titreşimleri hissedeceksiniz. Akciğerden gelen havanın kirişler­
den geçerken onları titretip, titretmemesine göre , dil sesi ikiye ayrılır. Kiriş­
leri titreten sesler ünlülerle yumuşak (tonande) ünsüzlerdir. Kirişleri titret-
meyen sesler ise serı (toıı/ösa) ünsüzlerdir. Bunu bir deneyle araştıralım:
Uzun söylenen bir zzzz sesi ile yine uzun söylenen bir ssss sesini verelim, Bu
sesleri verirken birkaç parmağınızı gırtlağınızın üstünde tutunuz. O zaman

55
göreceksiniz ki z sesini verirken kirişler titremekte ve s sesini verirken
kiri§ler titrememektedir. (S sesini bir ünlü ile birlikte ve rme yiniz; yani, se
değil ssss).
Ünlüler ile ünsüzler arasındaki en önemli fark; ünlüler oluşturulurken.
hava g ırtl ak ve ağ ız bo§luğunda bir engele rastlamadan ç ıkmakt a, ünsüzler
olu§turulurken ise , bir yerde bir boğum l anmaya uğramaktadır. Ünsüzleri
o lu§tururken kar§ıla§ılan bu engeli en iyi olarak dudaklarımızia b sesini
verirken görmekteyiz. Şöyleki; baba sözcüğündeki ünsüz b'yi telaffuz ede,
lim . Göreceğiz ki b'y i teleffuz ettiğimiz her sefer dudaklarımlZ tamamen
kapanmakta ve ünlü a'ları telaffuz ederken ise, dudaklarımlZ açılmaktadır.
Bu i§lemi aynaya bakarak yapınız.

8.3 Vurgu ve uzunluk


A§ağıdaki örnekte kullanılan sözcüklerin telaffuzları aynı sesleri içermesine
rağmen , deği§iktir.

(Ben) öğretmenim. (Benim) öğretmenim.

Buradaki fark, sözcüğün deği§ik bölümlerinin deği §ik §ekilde daha kuvvetli
telaffuz edilmesindedir. Biz buna vurgu (betoning) diyoruz. Yukarıdaki ör,
nekte vurgu nokta C) ile belirtilmi§tir. Türkçe 'de çoğu sözcük lerde - ama
her zaman değil - son ünlü vurgulanır. isveççede ise birçok sözcük vurgulan,
masına göre birbirinden ayrılır. isveççe yazıda vurgunun nerede buluna,
cağını kestirrnek çok zordur. Normal yazılarda da herhangi bir §ekilde
belirtilmezler. Bu nedenle ders kitabında isveççe sözcüklerdeki vurgularna,
ların nerelerde oldu ğu, bir çizgi ( _) ya da bir nokta ile belirtilmi§tir. (Ne
zaman nokta. ne zaman çizgi kullanılacağı a§ağıda anlatılmı§tır.) A§ağıdaki
sözcüklerden soldakinde o ve sağdak ind e ise e vurgu lanm aktadır.
formel 'formül' formeli 'resmi'
isveççe bir sözcükte birinci ünlünün vurgu l anması doğaldır. Ancak bu ku,
ralın çok dı§ına çıkıldığı için, bu kurala inanmak zordur.
Vurgulanan ünlünün belirtilmesi için bir neden daha bulunmaktadır.

Vurgulanmış bir ünlü uzun ya da kısadır.

Vurgulanmamış bir ünlü daima kısadır.

Daha önce 1.1 de de gördüğümüz gibi isveççe 'de uzun ve kısa ün lüler
arasındaki fark çok önemlidir. Telaffuzu kolaylaşttrmak için ders kitabında
verilen her yeni sözcüğün vurgusu , çizgi ya da nokta ile belirtilmi§tir. Uzun
bir ünlü altına çizgi ( _) çekilerek ve kısa bir ünlü altın a nokta (,) konarak
yazılmaktadır. Vurgulanmayan bir ünlün a ltına hiçbir belirtme i§areti konul,

56
maz. Ayrıca bu ünlü kısadır. İsveççe norınal yazıda ünlülerin vurgularını
belirımek için böyle nokıa ve çizgi işaretleri kullanılmaz.

Normal yazı Telaffuz işareıli yazı


tal tal ' konuşma '
tali tali 'çam ağacı'
rik rik 'zengin'
risk risk 'riziko'
Lima Lima 'Lima'
limma Ijmma 'tutkallamak'
telefon telefon 'telefon'
biljet! biljet! ' bilet'
sapa s~pa 'arapsabunu'
soppa sQppa 'çorba'

8.4 Akut ve grav tonlama


İ sveççe'de, Türkçe'de hiçbir şekilde karşılığı bulunmayan iki tonlama türü
bulunmaktadır: akııı ıoıılama (aklıı aceeııı) ve grav toıılama (gravacemı).
İsveççe'de bazı sözcük ler yalnızca tonlama l arına göre birbirlerinden ayrıla­
bilmektedirler. Örneğin;
AKUT TONLAMA GRAV TONLAMA
anden '(belirli) yaban ördeği ' anden '(belirli) ruh'
stegen '(belirli) adımlar' st~gen' (belirli) merdiven'
v~ken '(belirli) buzdaki delik ' v~ken ' uyanık'

Yukarıdaki örneklerde hep aynı ünlü vurgulanmaktadır. Ancak sözcüklerin


melodileri değişik telaffuz edilir. Bunları birbirinden yalmzca bu telaffuz
değişiklikleri ayırır. Anadili İsveççe o lm ayanların bu farkı kavramaları zor
olabilir. Doğru bir İsveççe telaffuz için bu tonlamaların birbirinden ayrılması
gerekmektedir. Yanlış anlamaya neden olacak örnekler oldukça azd ır. Bu
yüzden bunların arasındaki farkı öğrenmeyi daha ileri aşamalara bırakmak
daha doğru olacak tır.

8.5 Isveççe'deki uzun ünlüler


Aşağıdaki İsveççe sözcüklerde bulunan uzun ünlülerin telaffuzu heme n he-
men aynen Türkçe'de yazıldığı gibidir.
i bil 'araba', vi1a 'istirahat etmek'. Türkçe'deki i gibi ama uzun okunur.
ö (il 'bira', (iva ' alıştırma'. Türkçe'deki ö gibi ama uzundur.
~ t~ ' çay' , I~ka 'oyun oynamak ' . Türkçe'deki e ile i seslerin arasında , ve
uzun oku nur.
a t~ 'almak', s~k 'şey'. Türkçe'deki a'ya benzer ama uzun ve daha çok O 'ya
yakındır.

57
Aşağıdaki uzun ünlülerin Türkçe'de yaklaşık karşılıkları bulunmakla beraber
deği şik harflerle yazılırlar.

~ sQl ' güneş', ffi Qf 'anne' . Türkçe 'deki u gibi ama uzun okunur.
li ~r 'yıl ', I ~ n 'borç'. Türkçe 'deki o gibi ama uzun okunur.
r hy 'deri ' . hyra ' kira '. Türkçe'deki ü sesine yakın (daha çok üy) gibi ama
uzun akunur.
ii I~sa 'okumak', h~1 'topuk'. Türkçe'deki e'ye benzer ama uzundur.

DİKKAT! Türkçe'de ünsüz bir harf olan y İsveççe ' de ünlü bir harfıir.
İsveççe 'deki uzun a ile uzun li birbirlerine benzemelerine rağm e n sü rekli
olarak birbirinden ayrı tutulur. Uzun a ile uzun li arasındaki farkı duymaya.
kavramay a çalışmak yararlı olacaktır.

a - ii bar - bar tala - tala


' taşıdı ' - 'sedye' 'konu ş mak ' - 'tahammül etmek '

Uzun ii ile uzun e arasındaki farkı


duyunuz. Daha sonra bunları birbirinden
ay ırmaya çalışınız .
e sesi i 'ye doğru çekilmektedir. ii sesi ise Türkçe a 'ya
doğru çekilmektedir (özellikle isveççe 'de ii, r'den önce geliyorsa, bkz. 8 .7)

a- e mala
-
- meta
-
lara - lera
'ölçmek ' - 'balık tutmak' ' öğrenmek ' - 'çamur'

Bütün bu saydıklarımızdan başka isveççe'de , Türkçe'de karşılığı bulunma-


yan uzun bir ünlü vardır.

~ h~s ' ev' , n~ 'şimdi ' , Türkçe'deki u sesinden tamamen ayrıdır (daha çok
üv gibidir). Bu sesi verebilmek için Türkçe ü sesinden baş layarak dil öne
doğru uzatılırken dudaklar sanki tiz sesle ıslık çalınacak hale getirilir.

Q,~,r ünlülerini birbirlerinden ayırmaya çalışınız. isveççe'de bu üç ünlü bir-


birlerine benzerler:
ros - rus - rys
'gül' - 'sarhoşluk' - 'ürpermek'
mor - mur - myr
'anne' - 'duvar' - ' bataklık'

8.6 Isveççe'deki kıs a ünlüler


Daha önce de belirtildiği gibi, isveççe'de , uzun ve kısa ünlüler arasındaki
fark çok önemlidir. İsveççe 'deki kısa ünlüler, uzun ünlülere göre Türkçe
karşı lıklarına daha çok benzerler.

58
sitt 'otur'. Türkçe'deki i gibi.
s(itt ' tatlı '. Türkçe'deki ö gibi.
~ sçtt 'gördü'. Türkçe'deki e gibi .
~ s~tt 'ot urdu ' . Türkçe'deki a gibi.
(l ost 'peynir'. Türkçe'deki u gibi.
~ m~tt 'ö lçü'. Türkçe'deki o gibi.
y nytt 'yeni'. Türkçe'deki ü 'ye benzer
ii s~tt 'hal, §ekil'. Türkçe'deki e gibi.
A§ağıdaki sözcükleri bir İsveçliye söyle tip sizde tekrar ediniz.

v<;!tt - vet ' akıı , sağd u yu ' - 'bilmek'


h~1I - hiil 'dök ' - 'topuk '
hatt hat '§apka' 'nefret'

~= ii İ sveç' in büyük bir bölümünde e ünlüsü ile ii ünlüsü kısa telaffuz


edildiği zaman hiçbir fa rk görülmez, A§ağıda verdiğim i z ö rn ek lerde aynı
ünlü sesi duyulmaktadır.
mest - h~st 'en çok' - 'at '

Bazen ayn yazılmasına rağmen tamamen ay nı telaffuz edilen sözcükler de


bulunmaktadır.

sçtt - satt 'gördü' - ' hal, §ekil'

u buss 'otobüs' İsveççe ' de kısa ve uzun okunu§una göre en büyük farklılığı
gösteren ünlü u sesidir. Bir ba§ka deyi§le , kısa ve uzun u sesleri birdiğerin­
den tamamen ayn iki sestir. İ sveççe 'deki kısa u sesinin Türkçe'de herhangi
bir kar§ılığı bulunmamaktadır. A§ağıdaki sözcükleri bir İ sveç liye söyletip ,
sesler arasındaki farkı görmeye çalı§ınız:

bus - buss ' yaramazlık - olObüs'


ful - fuLL 'çirkin - dolu, sarho§'
hus - hund 'ev - köpek '
g~ 1 - gu ld ' sarı - alt ın '

8.7 r'den önce gelen ö ve ii'nin telaffuzu


ö ve ii - ünlüleri r'den önce geldi klerinde özel bir biçimde telaffuz edilirler.
Bu özel telaftuz biçimini biz ders kitabında ö', ii' §eklinde gösteriyoruz. Bu
özel seslerle normal ö ya da ii sesi arasında açıkca duyulabilen bir fa rk vardır.

ö - ör hö - hör 'saman ' - 'duyuyor'


ii - Qr d(itt - d(irr 'öldü' - 'kapı '
ii - ar hal - hiir 'topuk' - ' burada'
ii - ~r iitt - ;,irr 'soy' - 'yara izi '

Çevrenizde konu§ulan İsveççe' yi dinlerken ö' ve ii' sesleri ni özellikle seçmeye


çalı§ın ız. Bunu tekrarlayınız. Ancak kendiniz ö ve ii'nin normal telaffuzunu

59
kullanıyorsa nız bu İsveççe ' de kulağı pek rahatsı z edici değildir. İsveç ' in bazı
bölgelerinde bu tür telaffuza ras tlanmaktadır.
Kı sa bir ii sesinin telaffuzu , yukarıda değinil enöze ltelaffuz biçimine göre
e harfi ile yapılan sesi n aynısıdır (daha önce 8.6'da açıklandığı gibi).
Aşağıdaki sözcüklerde, birinci ünlü e harfiyle yazılmış olmasına rağm en ii'
gibi telaffuz edilir.

h~rre 'bay'
Bçrtil

8.8 O harfinin telaffuzu


o harfi İsveççede sorun çıkartan harOerden bir tanesidir. o harfi İsveççe 'de
genelolarak o sesi (= Türçede'ki u sesi) verir. Ancak bazen il harfinin sesini
(= Türkçe'deki o sesi) verdiği de olur. Bu ise, ayırım yaparken zorluk
çıkarmaktadır. Kısa II sesi çoğu zaman o harfi ile yazılır. İçinde kısa II sesi
bulunan yeni bir sözcüğü öğrenirken, bu sözcükteki lı sesinin II harfi ile mi
yoksa o harfi ile mi yazıldığını da öğrenmek gerekir. Aşağıdaki örneklerde
bütün sözcükler, yazımları değişik olmasına rağmen II sesi ile telaffuz edil-
mektedirler.
II sesi: IQpp ' k<?şu '
m ~tt 'ölçü '
jQbb ' i ş'

İsveççe'de kısa o sesiyle (= Türkçe'deki u sesi) pek karş ılaşılmaz. Bu neden-


le de o harfiyle karşıla şıldığında bunun kısa II sesiyle telaffuz edileceğini
kestirrnek zor olmaz (eğer ünlünün kısa ünlü olduğu kestirebiliyorsa , bkz .
8.15).
İsveççe'de içinde gerçekte kısa o sesi bulunan sözcükler o harfi ile
yazılırlar. Örneğin ;
Qst ' peynie' sözcüğünde olduğu gibi.
Yukarıda anlatılan nedenlerle o harfi ile yazılan , ya da içinde o harfi bulunan
bir sözcüğün na sıl t e laffuz edileceğine özen göstermek gereklidir. Bu konuda
bazı imkanlar bulunmaktadır. (Bir ünlünün kısa ya da uzun bir ünlü olduğu
genellikle yazı dilinde belli olmamaktadır. Ancak 8.IS'te belirtilen kura ll arın
yardımıyla bunu bulmak mümkün olabilir.)

HARF SES

-----a
o ~;
o sol
lov

Qst
' güneş'
'okul tatili '

'peynir'
(çoğu zaman)
(istisna)

(İsveççe'de çok az sayıda sözcük kısa


o ile telaffuz edilir)
jQbb ' iş' (kısa a-sesinin normalolan yazılış
şe kli)

A harfi daima bir lı sesi olarak telaffuz edildiği için bir sorun yaratmamak-
tadır.

60
8.9 Isveççe'deki ünsüzler
Tüm ünsüzler, Iıavanın ağ ı z boşluğundan geçerken bir yerde bOğumlanmaya
uğraması sonucu oluşmaktadır (bkz. 8.2). isveççe'de bir ünsüz ses yazıda
bazen çift harfle yazılır. Bu gibi hallerde yalnızca bir ünsüz telaffuz edilir.
Telaffuz , normalolarak tek harfle yazılan ünsüzün telaffuzundan biraz daha
uzun olur. Ancak ünsüzlerin uzunluğu , ünlülerin uzunluğu kadar önemli
değildir. Bu nedenle konuşurken bu ünsüzlerin uzun ya da kısa olmalarına
dikkat edi lmezse bu durum dinleyiciyi rahatsız etmez (bkz . 8.1 5 ünsüzlerin
çift harfle yazılm ası ).
bdfghklmnprsıv

Yukarıdaki ünsüzler , Türkçe'de oldu ğu gibi telaffuz edilmektedirler.


Aşağıda verilen sözcüklerde bulunan ünsüzlerden s ile ss ve d ile dd
değiş ik uzunlukta telaffuz edilmektedir.

vi sa - vissa 'göstermek' - ' bazı '


lada - I.dda ' saman ıık' - ' şarj etmek , doldurmak '

Fakat , söy l ediğimiz gibi , aslında önemli olan ünlülerin uzunluğudur.

8.10 Diğer ünsüzler


sj j
Yukarıdaki ünsüz seslerin Türkçe'de karşılığı vard ır. s + j harflerinin birleşi­
minden oluşan ünsüz sesi aynen Türkçe'deki Ş gibi telaffuz edilebilir.
İsveççe ' deki j harfinin telaffuzu da Türkçe'deki y harfi ninki gibidir.

sj~k 'hasta'
sj~1 'ruh '
j~ 'evet '
h ~j 'merhaba'

J.j ng
Yukarıdaki ünsüz seslerin Türkçe'de karşılığı yoktur. 1 + j harflerinin bi rl eşi­
minden oluşan ünsüz sesi İsveççe'de tek ses olarak telaffuz edilir. Bu sesin
te laffuzunu öğre nirk en şöyl e yapabilirsi ni z: Türkçe ç sesini verirken ç' nin
başlangıcına ge tirilen t sesini at ınız.

tjQck 'şiş m a n ' (D İKKAT! Bu sözcük Türkçe'de çok sözc üğün e


benzemesine rağmen, sözcük ıelaffuz edilirken baş­
taki i sesi atılır)
tj~v ' hırsı z'

n + g harflerinin birleşiminden oluşan ünsüz sesi isveççe'de ge nellikle tek ses


olarak telaffuz edilir. Bu ses Türkçe'de de bulunmaktadır. Örneğin; engel ve
mangır sözcüklerinde olduğu gibi. Yalnız Türkçe'de bu harflerden g her
za man telaffuz edilirken , isveççe'de g genellikle telaffuz edilmez.

61
p~ngar ' para' (DİKKAT! g duyulmayacaktır)
m~nga 'çok'
ring ' telefon et, zi li çal'

e z x q harfleri
e z x q harflerinin İ sveççe'de kendi sesleri yoktur. Daha çok İsveççe ' ye başka
bir dilden girmi§ olan sözcüklerde karşılaşılır. Örneğin;

e normalolarak bir s gib i telaffuz edilir:


cigar~tt 'sigara'
cykel 'bisiklet'

ek harf birle§imi daima bir uzun k harfi gibi telaffuz edilmekte ve kk yerine
kullanılmaktadır.

ta ck 'te§ekkür ederim '


Qcksa 'de, da'

z harfi İ sveççe 'de aynı s harfi gibi sert olarak telaffuz edilir. Ancak kulla-
nıldı ğı yer ler oldukça azdır.

zig~nare 'çingene'

x harfi k +s harfleri gibi telaffuz edilir:

SC;lX 'makas'
v~xa ' yetişrnek , büyürnek'

q harfi, k harfi gibi telaffuz edilir. A ncak bu harf çok ender kullanılır.

8.11 Ünsüzlerin birleşimleri


İsveççe ' de ünsüzlerin birbirleriyle birle§imleri, dili Türkçe olanlara öze l zor-
luklar çıkarmaktadır. Bir sözcüğün ba§ında, ortasında ve sonunda bulunan
bir dizi ünsüz birıe§im ıerini telaffuz etmeye ça lı §ınız, (Öze llikle sözcükteki
tüm ünsüzleri telaffuz et meye çalı§ ını z, iki ünsüz arasına bir ünlü koyma-
yınız, YANLıŞ: sikri va DOGRU : sk riva 'yazmak' .)
Ünsüzlerin birleşimlerine i li şkin daha fazla örnek , ders kitabında bulun-
maktadır. .

sola - skola ' güneşlenmek' - 'okul'


- -
sal - skal 'salon ' - 'kabuk ' - 'dedikodu '
- - - skvaller
-
sa- - sta- - st ra- ' böyle ' - 'ayakta durmak' - 'kıl'
sp~ la - springa 'oyun oynamak ' - 'ko§mak'
Sv~n - Sv~ns - sv~nsk - svenskt 'Sven' - 'Sven'in ' - İsveç , İsveçli' -
'İsveç , İsveç 'e ait'
SPan sk - sPanskt ' İspanyol, İspanya 'ya ait'
h~m - h~ms - h~msk - hçmskt 'ev' - 'evin' - 'korkunç' - korkunç'

62
8.12 j harfi ile yapılan ve tek bir ses olarak
telaffuz edilen harf birleşimleri
Daha önce 8.IO'da gördüğümüz gibi sj ve tj harf birleşimleri tek ses olarak
telaffuz edilmektedir. Böyle telaffuz edilen başka harf birleşimleri de bulun-
maktadır. Bunların ortak yanı hepsinin daima j harfi ile bitmesidir. Ayrıca,
birinci ünsüzün sesi duyulmayan bir ünsüz + j şek linde birleşimler de bulun-
maktadır. Bu türden ünsüzler birl eşimleri Türkçe'deki y gibi telaffuz edilir.

HARF Ses Örnek


BİRLEŞİMİ

:j~.
dj~p 'derin '
gj(jrde 'yaptı '
hj ı hj~lpa 'yar dım etmek'
Ij Ij~s ' ı ş ık '

sj~k 'hasta'
sı~ sj
stj stj~rna 'y ıldı z'
skj skjorta 'gömlek '
tjock 'ş i ş m a n'
~j = tj
kj(jl 'etek'

8.13 Ince ünlünün önüne gelen g, k ve sk


harflerinin telaffuzu
Ünlüler, ince ( İ sveççe'si: [rdmre, aslın da Türkçe 'ön' an l amınadır) ve kalın
( İ sveççe'si: bakre, aslınd a Türkçe'si 'arka' anlamınad ır) olarak ikiye ay rılırl ar.
(İsveççe 'de ön ve arka dey imı eri; ünlü söylenirke n dilin , ağız boşluğu içinde
bu lunduğu ye ri belirtmek için kullanılır.)

İN CE ÜNLÜ LER KALıN ÜNLÜLER


i e ö ii y oa3U
g, k ve sk harfleri bir ince ünlüden önce geli yorsa o za ma n bunlar alışıldığı
gibi telaffuz edilmezler. Böyle hallerde g harfi j olarak, k harfi tj olarak, sk
harfleri sj olarak telaffuz edilir.
Bir kalın ünlüden önce gelen harfl er ise yazı ldıkl arı gibi telaffuz edi lirler.
HARF SES ÖRNEK
g ..... g~ 'vermek '
göra 'yapmak'
Bir ince
ünlüden önce
k ..... tj kyla 'soğuk '
köra 'sürmek'
geldiğinde:
sk ..... sı skina 'parlarnak'
skön ' h oş, güzel'

63
8.14 rt, rd, rn, rs ünsüz birleşimlerinin telaffuzu
Orta ve ku zey İsveç'te r ile bazı diğer ünsüzlerden oluşan birleşimler, tek
sesli olarak telaffuz edilir. Bu türden birleşimlere örnek o larak r + t'den
oluşan birleşimi gösterebiliriz. Örneğin ; farl 'sürat' sözcüğünde rı tek bir ses
olarak telaffuz edilir. İsveççe 'yi yeni öğrenmeye başlayanlar henü z başlangıç
aşamasında bu sesin nasıl telaffuz edileceğine fazla zaman ayırmasalar da
olur. Çü nkü r + I harflerinin kendi telaffuzlarını kullanmak yanlış anlamaya
neden olmıyacağı gibi. zaten ülkenin bazı bölgelerinde de kullanılmaktadır.
Yalnızca zor olan , ne tür bir sesin telaffuz edildiğini anlamakt ır. Dili Türkçe
olanlar genellikle rt 'yi tek bir ses yerine sanki I imi ş gibi duymaktadırlar.
Aynı durum d ve rd , n ve rn , s ve rs içinde geçerlidir ( rı birleşimi de tek bir
sesle telaffuz edi lir ancak İsveççe ' de pek sık karşılaşılmaz).
Aşağıda verilen sözcük çiftlerindeki fark ı duymaya çalışınız.

fat
-
- fart
-
'tabak' - 'sürat'
bod
- - bord
-
' küçük dükkan ' - 'mas.
ton - torn 'ses tOI1U ' - 'kule'
mos - mars 'püre' - 'annenin'

Bir sözcük r ile biter ve bir sonrak i sözcük I, d, n ya da s ünsüzlerinden biri


ile başlarsa yukarıda an l atı ldı ğı biçimde aynı telaffuz kullanılır. Aşağıdaki
cümleler bu duruma açıkI'lk getirmek için verilmiştir. r ile hemen sonra gele n
sözcüğün ünsüz olan birinci harfi birlikte telaffuz edi lerek, tek bir sözcük gibi
okunur. Örneklerdeki cı işareti bunu göstermek üzere kullanılmıştır.
rı Han dricker)e. 'Çay içiyor.'
rd Förstar. du? ' Anlıyor musun?'
TR Har.ni tid? 'Vaktiniz var mı? '
rs Du kommer för.sent. 'Geç kalıyorsun; geç geliyorsun.'

8.1S Ünsüzlerin çift harfle yazılması


Daha önce gördüğümüz gibi İ sveççe'de ünlülerin uzunluğu yazıda herhangi
bir şek ilde belirtilmemektedir. Buna karşılı k ünsüzlerin uzunluğu belirtil-
mektedir. Ana kural:

Bir ünsüzün çift harfle yazılması o ünsüzün uzun bir ünsüz sesiyle
telaffuz edileceğini gösterir.

Kısa ve uzun ünlüler aras ında nasıl bir fark bulunuyorsa, benzeri fark kısa ve
uzun ünsüzlerde de bulunmaktadır.
hat - hatt 'nefret' - ' şapka'
sil - sill 'süzgeç' - ' ringa balığ ı '
rys - rxss 'ürpermek ' - ' Rus'

64
İsveççe yazım da daha önce de gördüğümüz bir özellik de k harfinin çift
yazılm aması, bunun yerine ek birleşimin in kullanılmasıdır.

lack 'boya' tack ' teşekkür' ocksa 'de, da'

kk yerine ek .

Uzun ve kısa ünsüzler genellik le sorun yaratmamaktad ırl ar. Daha önce de
değindiğimiz gibi İ sveççe'de önemli olan kısa ve uzun ün lüler arasındaki
farktır. İsveççe 'de bir uzun ünlü hemen uzun bir ünsü zde n önce gelemez. Bir
uzun ünlü yalnızca bir kı sa ünsüzden önce gelebilir. Bu nedenlede İ sveççe' de
bir ünlünün kısa mı yoksa uzun mu telaffuz edi l eceği , sözcüğü n yaz ılı haline
bakılarak bulunabilir. Bunun için ünlünün vurgul anm ı ş olup olmad ı ğının
bilinmesi gerek lidir. Aşağıd aki kurallar , ancak içinde yalnı zca bir ünlü bulu-
nan sözcüklere tam açıklık geti rm ektedir. Çünkü içinde yal nı zca bir ünlü
bulunan sözcüklerde bu ünlü vurgulanır (sözcük yal nız baş ına söylendiği
zaman).
ÖRNEK
normal telaffuz işaretli
yaz ı yaz ı

Bir ünlü harf aşağıdaki koşullarda


uzun ünlü olarak telaffuz edilir.
Ün lü vurgu l anmış ve
a) ünlüden sonra hiçbir
harf gelmi yo rsa bi bi 'arı'
ya da
b) ünlüden sonra yalnızca
tek ünsüz harf geliyorsa bil bil ' araba'
Bir ünlü harf aşağ ıdaki koşullarda
kısa ünlü olarak telaffuz edilir.
a) ünlüden sonra çift harfle
yazılm ış ünsüz geliyo rsa Bill Bill
b) Ü nlüden sonra iki ya da
daha fazla ünsüz geliyorsa bild bild 'resim'
c) ünlü vurgulanmamışsa bilder bilder ' resimler'
(bilder sözcüğü ndeki e gibi)

Böylece, içinde ya lnı zca bir ünlü bulunan bir sözcükte ünlünün kısa ya da
uzun o ld uğu , o sözcüğü n n asıl yazılmış o ldu ğuna bakılarak kolayca anlaşılır.
İ çinde birden fazla ünlü bulunan sözcüklerde ise sorun, vurgunun nerede
olduğunu bilmektir. İ sveççe' de genellikle birinci ünlü vurgulandığı için bura-
dan hare ketle verilmiş di ğe r kurall a rı da kullanarak ünlünün uzun ya da kısa
olduğuna hükmedilebilinir. Ancak durumun kesinlikle bilinmesi isteni yo rsa
bu; ya sözcü ğü n n asıl telaffuz edildiğini belirten bir kitaba bakılarak , ya da
bir İsveçliye bu sözcüğün n asıl telaffuz e dildiği sorularak öğrenilir. Bu

3 - SV. gummaıik pA turkiska 65


nedenle öğrenııen her yenı sozcugun uzunıugunu ve vurgusuııu gf,;;If,;;!l.1I I~d­

retlerle belirtmek, isveççeyi öğrenirken size yardımc ı olacaktır.


Bazı hallerde , içinde birden fazla ünlü bulunan sözcük lerde vurgunun,
birinde olduğu kolayca saptanab ilir. Örneğin ünsüz çift harfle yazı lmı şsa ,
bundan önce gelen ünlü normalolarak vurgulu ve kısa bir ünlüdür. A şağıda­
ki sözcükleri karşılaştırınız .
fQrmel 'formül' formeli ' resmi'
nxckel 'anahtar' hoteli 'otel'
Bu kurala da dikkat ediniz:

Sözcüğün sonuna getirilen bir çekim eki, normalolarak sözcükteki


uzunluğu ve vurguyu değiştirmez.

Şu sözcükleri karş ılaştırınız .

vals - vals (va i + s) 'vals' - 'balina + nın '


sVans - svans (svan + s) 'kuyruk' - ' kuğu + nun '

8.16 m ve n harflerinin çift yazılması

m ve n harflerinin çift yazılması özel kurala bağlıdır.

m harfi yalnızca iki ünlü arasında çift yazılır.

Aksi durumda ise m; uzun olup ve vurgu lu kısa bir ünlüden sonra dahi gelse,
Bir sözcük vurgulu bir ünlü + m ile bitiyorsa , ünlü bazen uzun,
yalnız yazılır.
bazen de kısa telaffuz edilir.
iKi ÜNLÜ ARASINDA BiR SÖZCÜ(;ÜN SONUNDA
kQmma 'gelme k' kQm! 'ge!! '
r\,lmmet 'oda (belirli)' ett n,ım 'bir oda'
ve;
dam en ' bayan (belirli)' en dam 'bir bayan '

Bazı sözcükler, bu şeki lde yazma kuralına göre çekiliyorlarsa yazılışiarında


beklenmedik bir değişikliğe uğrarl ar.
n harfi , genellikle ünsüzlere ilişkin ana kurallara uyar (bkz. 8.15). Ancak
bazı çok kullanılan sözcüklerde n harfinin bu kurala uymadığ ı görülür:

kunna '-ebilmek' fakat; kan '-ebi liyar' (tek n harfi ile yazılm akta)
mannen ' adam (belirli)' faka t; en man 'bir adam' (şek linde yazılıyar)
çn 'bir'
h~n , hQn , dçn 'o'

66
Yukarıdaki örnekte de görü ldü ğü gibi bu türden birkaç sözcük daha vardır.

n harfi, bazı çok kullanılan sÖzcüklerin sonunda çift yazılmaz.

8.17 Büyük ve küçük harfler


Bir cümle daima büyük harfle başlar (1.3):
Olle ar gift med Briııa. Olle Briııa ile evlidir.
De har ıva barn. Onların iki çocukları var.
Aşağıdaki sözcük tipleri cümle içinde büyük harfle yazılırlar. Bunlar:
• Kişi adları ve coğrafya adları (ülkeler, kentler, denizler, göller vb.):
Sveriges biiste tennisspelare genom isveç'in bugüne kadar yetiştirdiği
tiderna heter Björn Borg. en iyi tenis oyuncusunun adı Björn
Borg'dur.
Sverige, Norge, Danmark, Island "Norden" Kuzey Ülkeleri; İsveç ,
och Finland kallas med eLi gemen- Norveç, Danimarka, İzlanda ve
samt namn för Norden. Finlandiya ülkelerine verilen ortak
bir addır.
• Film, piyes ve kitap adlarının ilk sözcüğü, büyük harfle başlar.

Filmen vi sag igar heter Dün gördüğümüz filOlin adı


Gudarna maste vara tokiga. Gudarna maste va ra ıokiga'dıf.

DİKKAT! Aşağıdaki sözcük tipleri küçük harfle yazılırlar:


• Dil isimleri, aynı ülkeden gelen insanları tanımlayan isimler küçük harfle
yazılırlar. Örnek:
Hur manga av er kan ta la engelska , İçinizden kaç kişi İngilizce,
tyska eller fra nsk a? Almanca ya da Fransızca
konuşabiliyor?
Min mamma ar finsk men min Annem Finli ama babam İsveçli.
pappa ar svensk.
i den har stadsdelen bor Kent'in bu semtinde çok sayıda
det manga greker. Yunanlı oturuyor.

• Gün, ay ve mevsim isimleri küçük harfle yazılırlar.


Vi reser till fjallen pa Cuma günü dağlık bölgelere
fredag . geziye gidiyoruz.
i Stockholm börjar vintern afta Stockholm'de k ı ş çoğunlukla
inte förran i december, men i norra aralık ' ıan önce ba§lamaz ama
Sverige börjar den redan i slutet av kuzey İsveç'te kış, ekim 'in sonuyla
oktober. başlar.

67
9 Eylemler ve eylemlerin çekimi

isveççe'de eylemleri öğrenirken en önemli olan eylemin zaman kipierini


bilmektir.
Daha önce 2. i 'de iki zaman kipi ile karşılaşmı ştık. Bunlar ; şimdiki zamaıı
(preseııs) ile geçmiş zaman-I (preıeriwm) idi. isveççe 'deki şimdiki zamanın
Türkçe'deki karş ılığı şimdiki zaman ile geniş zamandır. isveççe'deki geçmiş
zaman-I'in Türkçe 'deki karşılığı ise ; hem 'di 'li geçmiş hem de -miş'li geçmiş­
tir.

ŞiMDiKi ZAMAN (PRESENS) ~ ŞiMDiKi ZAMAN


Eva vaknar nu. ~ Eva şimdi uya nı yo r.
GENiş ZAMAN
Eva vaknar tidigt varje dag. Eva hergün erken u ya nır.

GEÇMiş ZAMAN-I (PRETERITUM) ~ -Di'Li GEÇMiş ZAMAN


Eva vaknade kı' 6 igar. \ Eva dün saat 6'da uyandı.
-Miş'Li GEÇMiş ZAMAN
Eva dün saat 6'da uyanmış.

9.1 Geçmiş zaman-2 ve geçmiş zaman-3


Bizim burada geçmiş zamalı-2 adını verdiğimiz zaman kipinin isveççesi
per/ekl'lir. Geçmiş zaman-2' nin de (geçmiş zaman-I gibi) Türkçe'deki
karşılığı -di' li ya da miş' li geçmiştir. (isveççe'de ne zaman geçmiş zaman-
2'nin ve ne zaman geçmiş zaman-I ' in kullanılacağına aşağıda değineceği z.)
Bizim burada geçmiş zamalı-3 adını verdiğimiz zaman kipinin isveççesi
pfuskvamper/ekl'tir. Geçmiş zaman-3'ün Türkçe'deki k a rşılığ ı çoğu zaman -
di' ii ya da -miş'li geçmiş kipinin hikayesidir (-diydi, -mişti gibi). Bu kipIerin-
de ne zaman ve nerede kullanıldıklarına aşağıd a de ğ ineceği z.

GEÇM iş ZAMAN-2 (PERFEKT) ~ -DiLi GEÇMiş ZAMAN


Eva har vaknaı. Eva uyandı.
-MişLi GEÇMiş ZAMAN
Eva uyanmı ş .

GEÇMiş ZAMAN-3 ~----- -DiLi GEÇMiş KipiNiN


(PLUSKVAMPERFEKT) HiKAYESi
Eva hade vakna!. Eva uyandıydı.

-MişLi GEÇMiş KipİNiN


HiKAYESİ
Eva uyanmıştı.
Geçmiş zaman-2; Burada eylemin çekimi, yard ım cı eylem (bkz. 6.3) görevi
yapan har eylemiyle yap ılır (ha eyleminin şimdiki zaman hali). Temel eylem
burada özel bir şekil alır. İ sveççesi supiıııım (bkz. 9.5) olan bu adı biı
Türkçe'de de aynen kullanmaktayız. Supinum örnekleri; badat, rest.

Geçmiş zaman-2: har + supinum

Eva har badat. Eva yı kandı.

Geçmiş zaman-3, yukarıda anlatıld ığı


gibi yalnız har yerine had e getirilerek
(ha eyıeminin geçmiş zaman-I Iiali) ve supinum halinde olan temel eylemle
yapılır.

Geçmiş zaman-3: hade + supinum

Eva hade vaknat. Eva uyanmıştı.

Ha eylemi temel eylem olarak da kullanılır (bkz. 4.9). Örneğin:


Eva har en bok. Eva'nın bir kitabı var.

-
Eva ılade en biL. Eva'nin bir arabası vardı.

Dili Türkçe olanların ne zaman geçmiş zaman-l'in ve ne zaman geçmiş


zaman-2'nin kullanılacağını öğrenmeleri zordur. Bunun nedeni, geçmiş za-
man-I ile geçmiş zaman-2 arasındaki ayırımın, Türkçe'de bir karşılığının
bulunmamasıdır. Aşağıda verilen örnekleri özenle inceleyip hangi durumlar-
da, hangi zaman kipini n kullanıldığına dikkat ediniz.

Geçmiş zaman- ı; geçmişte o lmuş olan olay ya da olayları anlat ırken kulla-
nılır. Olaylar geçmişte başlar ve yine geçmişte biter. Zaman; saat, gün, yıl
vb., daima belirtilir. Zaman ; ya geçmiş zaman tümleci ile do l aysız olarak ya
da an l atımın gelişinden, dolaylı olarak belirtil ir:
Igar vaknade jag tidigt. Dün , erken uyandım.
Jag steg upp och gjorde gymnastik. Kalktım ve jimnastik yaptım.
Sedan al jag frukost och lasle Daha sonra kahvaltı ettim ve gaze-
tidningen. KI. 7 gick jag till jobbet. teyi okudum. Saat Tde iş'e gittim.

Geçmiş zaman-2 kullanıldığı za man olayın ne zaman ve nasıl başlad ı ğı an-


latılmaz . Bunun yerine halen güncelolan sonuç ya da işin son durumu
anlatılır. Olayın olduğu yıl , gün, saat vb. önemsenmeyip, çoğu zaman belir-
tilmez. Olay, şimdiki zaman içinde devam edebilir. Eğer zaman tümleci
kullanmak gerekiyorsa, şimdiki zaman tümleci kullanılır.

69
Geçmiş zaman-2 aşağıdaki durumlarda kullanılır:

ı. Olayın
sonucu, yapı l an işin son durumu halen güncel ise;
Mehmet har akl till Turkie!. Mehmet Türkiye 'ye gitti.
SONUÇ: Mehmet Türkiye'de.
Dolayısıyla;
(Han ar inte har.) Mehmet burada yoktur.
Min mamma har komınit. Annem geldi .
SONUÇ: Annem burda ve
Dolayısıyla;
(Hon ska stanna i en vecka.) Bir hafta kalacak.
Teven har gatt sönder. Televizyon bozulmuş.
SONUÇ: Televizyon bozuktur.
Dolayısıyla;
(Vi kan inte se filmen i kvaıl. ) Bu akşam filmi seyrede mi yoruz.
Eva har kokat kaffe. Eva kahve yaptı.
SONUÇ: Kahve hazırdır.
Dolayısıyla ;
(ViII du ha kaffe?) Kahve ister misin?

Yukarıdaki örnekleri aşağıdaki örneklerle karşılaşıırınız;


Mehmet likt. till Turkiet Mehmet dört hafta önce
för fyra veckor sedan. Türkiye'ye gitti.
YORUM: Yukarıdaki cümlede,
Mehmet'in bugünkü durumu
hakkında bir bilgi alamıyoruz.

Teven gick sönder iglir. Televizyon dün bozuldu .


......"
Men Oskar lagad. den. Ama Oskar onu tamir etti.
Olayın sonucu bir bireyin daha önce o lmuş bir olay nedeniyle kazandığı bir
tecrübe de olabilir:
Anders har traITat Lena föru!. Anders Lena ile daha önce tanıştı.
SONUÇ: Anders Lena'yı tanıyoL
Öyleyse;
(Han kan presentera henne för oss.) Onu bizimle tanıştırabilir.
Har du last den har boken? Daha önce bu kitabı okudun mu?
(Da vet du vad den handlar om.) O zaman kitabın neden bahsettiğini
bilirsin.
Jag har aldrig lagat bulgur. Daha önce bulgur pişirmedim.
(Jag vet inte hur man gÖL) Nasıl yapılacağını bilmiyorum.

70
2. Olay geçmi ş te başlayıp , ş imdiki zamanda devam ediyorsa: (Bu türden
olan durumlarda Türkçe'deki şimdiki zaman kullanılır.)
Hur I;;nge har du bott har? Ne zamandan beri burada
oturuyorsun?
lag har bot! har i fem a r. Beş yıldır burada oturuyorum .
Vi har varil gifta i 20 !ir. 20 yıldır evliyiz.
Yukarıdaki örnekleri aşağıdaki şu örneklerle karşı l aşıırınız:

Nar kom du hit? Buraya ne zaman geldin ?


lag kom hit för 5 ar sedan. Buraya 5 yıl önce geldim.
Vi gifte ass 1963. 1963'de evlendik.

3. Olay henüz yeni olmuşsa ve olay jusl sözcüğü kullanılarak an l atılıyorsa;


lag har just kommil hem. Eve şimdi geldim .
E lsa har just slulal skolan . Elsa okulu daha ye ni bitirdi .
Yukarıdaki örnek leri aşağıdaki şu örneklerle karşılaştırınız:

lag kom hem för en stund seda n. Biraz önce eve geldim.
E lsa slulade skolan för en manad Elsa bir ay önce okulu bitirdi.
sedan .
Yukarıda değindiğimiz gibi geçm i ş zaman-2 , şimdiki zaman tümleciyle , geç-
miş zaman-I ise geçmiş zaman tümleciyle birlikte kullanılmaktadır.
Aşağıda en çok kullanılan zaman tümleçlerine örnekler verilmiştir.

ŞiMDiKi ZAMAN GEÇMiş ZAMAN


TÜMLEÇLERi TÜMLEÇLERI
(Vad har du gjorı? 'Ne yapıııı?) (Vad gjorde du? 'Ne yaptııı? ')

nu 'şimdi ' för tio minuser sedan 'o n dakika önce'


idag 'bugü n' imorse 'bu sabah '
igar kviill 'dün akşam '
i förrgar 'evvelsi gün '
i fredags ' (geçen) cuma günü'
den hiir veekan 'bu hafta' förra veekan 'geçen hafta'
den hiir manaden 'bu ay' förra manaden 'geçen ay'
för nagra man "der sedan 'birkaç ay önce'
i sommar 'bu yaz' i somras 'geçen yaz'
i ar 'bu yıl ' förra arel 'geçen y ıl '
för lio a r sedan 'on yıl önce'
pa 1800-lalel '19. yüzyılda'
pa sisla liden 'son zamanda' hiiromdagen 'geçen gün '
pa sislone 'geçenlerde'
i hela mit! liv ' h ayat ımd a '

Geçmiş zaman-2 ve geçmiş zaman-3 anl atılm akta olan bir olayda n önce
olmu ş bir olayı an l aıırken kullanılır. Geçmiş zaman-2, şimdiki zamanla
birlikte ve geçmiş zaman-3 , geçmi ş zaman-l ile birlikte kulla nılır.

71
Ingrid iir inte hemma. i ngrid evde yok.
Han har resi till landeı. 0 , köy"e gitti .
Ingrid var inte hemma. Ingrid evde yoktu.
Han hade rest till landeı. Köy'e gitmişti.
Johan iir trött . Johan yorgundur.
Han har arbelal hela dagen . Bütün gün ça lı ştı.
Johan var trött. Johan yorgundu.
Han hade arbelal hela dagen. Bütün gü n ça lışm ış t ı.
Idag kommer iag (ör senı. Bugün geç gel eceğim.
Jag har försovil mig. Uyuya kalmışım.
IgAr kom iag (ör senı. Dün geç geldim.
Jag hade försovil mig . Uyuya kalmıştım.

9.2 Gelecek zaman


İ sveççe dilbilgisinde gelecek zaman, fUlurıım sözcüğü ile karşılanır. İsveççe­
'de gelecekte yap ıl acak bir işi söylerken özel yard ım cı eylemler kullanılır:
kommer att ya da ska. Bu yard ımcı eylem lerden sonra gelen ana eylem ise
mastar halindedir.
Johan kommer att bada . Johan banyo yapacak .
Johan ska bada . Johan banyo yapacak.
Yukarıdaki gelecek zaman türleri arasında belli bir fark bulunmaktadır.
Bunu şöyle açık l ayabi liri z: Gelecekte ne ol acağını tahmin ederken ya da
olacak bir şeyin bu lunm ası halleri nde kommer att kullanılır. Gelecekte
olacak olanı bir bireyin isteği ya da cümledeki özne e tkiliyo rsa ska kullanılır.
Alla kommer att va ra har kı' 5. He rkes saat S'de burada olacak.
(ben öyle tahmin ediyorum)
Alla ska vara har kı' 5. Herkes saat S'de burada olaca k.
(öyle kararlaştırıldı)
Du kommer att dö ung
om du röker sA myckeı.
° kadar çok sigara içersen
genç yaş ta öleceksin .
(tahmin)
Du ska dö sam e n hund . Bir köpek gibi öleceksin .
(tehdit)
Verilen bu örneklere gö re öne mli iki tane gelecek zaman şek li bulunmak-
t ad ır.

72
Gelecek zaman-1: komme r att + mastar halinde eylem (tahmin)

Det kommer att regna imorgon. Yarın yağmur yağacak.


Du kommer an yara trött Oraya geldiğinde yorgun
nar du kommer fram. olacaksın.

Gelecek zaman-2: ska + mastar halinde eylem


(özne ya da bir başkasının isteği etkilenmekte)

Jag ska öppna fönstret. Pencereyi açacağım.


(Pencerenin açılacağına dair söz
verme durumu , istek üzerine ben
pencereyi açacağım.)
Du ska va ra hemma kı' 7. Saat Tde evde olacaksın.
(emir)
Özne, bir işi yapmayı planlıyor ya da bir işi yapmayı tasarlıyorsa ska +
mastar halinde eylem şekli yerine, Türkçe'de olduğu gibi tanker 'düşünü­
yor' + mastar halinde eylem seçeneği kullanılabilir.
Vi ta nker res. till fjallen. Dağ ' a gitmeyi düşünüyoruz.
Vi ska resa till fjallen. Dağ'a gideceğiz.

Gelecekten bahsedildiği açıkca belli oluyorsa; o zaman, aynen Türkçe'de


olduğugibi , eylemin basit şimdiki zaman hali s ı k sık kullanılır.
Vi reser ıili fjallen pa ıördag . Cumartesi günü dağ ' a gidiyoruz.
Det regnar sakert imorgon. Yarın muhakkak yağmur yağar.

DİKKAT! İsveççe'de gelecekten bahsederken om ya da nar sözcükleri ile


başlayan yan cümleciklerde normalolarak şimdiki zaman kullanılır.

Om du reser, kommer jag att Eğer seyahata çıkarsan seni


sakna dig. özleyeceğim.
Nar far dör, kommer vi att sakna Babamız ölünce onu arayacağız.
honom.

9.3 Çeşitli eylem çekimlerinin neler oldu ğuna bir bakış


Bu kitapta şimdiye kadar bir eylemin alabileceği beş durumla karşılaştık.
Ancak bu eylemler tiplerine göre değişmektedirler. Aşağıda şimdiye kadar
değindiğimiz tiplerin bir listesini bulacaksınız.

73
EMİR ŞİMDİKİ GEÇMİş
Kİpİ MASTAR ZAMAN ZAMAN-l SUPİNUM
ar-eylemi öppna öppna öppnar öppnade öppnal 'açmak'
fniga fr!lga fragar Mıgade fragal 'sormak '
er-eylemi ring rınga rınger ringde ringı ' te lefon etmek'
kann kanna kanner kande kanı ' tanımak , hissetmek '
las Hisa laser lasle lasl 'ok umak'
Ders kitabının ilk bölümlerinde eylemler şimdiki zaman halinde verilmiştir.
Eylemin bu şekli, genelde en çok kullanılan şe kilolup. yeni bir dil öğrenirken
de eylemi şimdiki zaman halinde vermek en doğalolan yöntemdir. Oğrenci
zamanla eylemin diğer çekimlerini de öğrenecektir. O zaman bir eylemi önce
emir kipinden başlayarak öğrenmek en kolay yololacaktır. Biz bundan böyle
eylemleri emir kipi halinde vereceğiz. Eğer şimdiki za man halinde bulunan
bir eylemle karşılaşılırsa bu eylemin emir kipi haline getiri lmesi daha önce
6.2 paragrafında gördüğümüz kurallara bağlı olarak kolayca yapılacakıır.
Kısa bir hatırlatma yapacak olursak, ar-eylemlerinde r harfini aııyorduk
(öppnat -> öppna) ve er-eylemlerinde ise , er takısını aııyorduk (ring4( ->
ring)

Emir kipi = kök

Bir eylemde kök (grwıdform) olarak emir kipini alacak olursak, eylem
hakkında daha fazla bir bilgiye gerek kalmayacaktır. Çünkü; eylemin ar-
eylemi mi yoksa er-eylemi mi olduğu kolayca anlaşılmaktadır. Ar-eylemıeri,
emir kipi halindeyken a harfi ile biterken; er-eylemleri, emir kipi halindey-
ken bir ünsüz harf ile bitmektedir. Daha sonra gelen bölümlerde eylemin
şekli emir kipi halinde o l acaktır.

9.4 Mastar
Mastar a harfi ile biter. Eğer kök zaten sonunda a harfine sahipse (öppna ,
fraga gibi), o zaman herhangi bir'ek getirilmez. Ancak kök bir ünsüz harf ile
bitiyorsa o zaman a harfi eklenir.
KÖK MASTAR
öppna öppna 'açmak'
fraga fr!lga 'soru sormak'
ring +a~ ringa 'telefon etmek'
vag + a -+ vaga 'tartmak'
köp + a -> köpa 'satın almak'
las + a -> lasa 'okumak'

74
Eylemi maslar haline geıirme kuralı:

Mastar: kök + a (kök a harfi ile bitmiyorsa)

9.5 Supinum
Eyleme supinum biçimi verilirken kök 'e ! eklenir.
KÖK SUPINUM
öppna + t ---> öppnaı
fraga + t ---> fragat
ring + t ---> ringı
kan n + i ---> kant
las + i ---> lası
köp + i ---> köpı
Eylemi supinum haline geıirme kuralı:

Supinum: kök + t

9.6 Şimdiki zaman


Şimdiki zamanda iki lür ek vardır; -r ve -er. Eğer kök aile bitiyorsa -r
eklenir, aksi halde -er eklenir. (Böyle durumlarda kök daima bir ünsüzle
biter).
ŞiMDiKi
KÖK ZAMAN
öppna + r ---> öppnar (a'dan sonra)
fraga + r ---> fragar (a'dan sonra)
rıng + er ~ ringer (ünsüzden sonra)
kann + er ---+ kanner (ünsüzden sonra)
köp + er ---> köper (ünsüzden sonra)
las + er ---+ laser (ünsüzden sonra)
Eylemi §imdiki zaman haline getirme kuralı:

Şimdiki zaman: kök + r a'dan sonra


kök + er ünsüzden sonra

75
9.7 Geçmiş zaman-l
Geçmiş zaman-I'de iki ek vardır; -de ve -le . Kök sert ünsü zle biterse, geçmiş
zaman-I haline getirmek için -le eklenir. Aksi halde -de eklenir. (Yumuşak
olan a ünlüsünden ve yumuşak ünsüzden sonra.) Burada önemli olan sert
ünsüzler ; p, i, k, ve s'dir. Eğer kök yukardaki bu ünsüzlerden birisi ile
bitiyorsa -le eki kullanılır. Aksi halde ise -de eki kullanılır.

GEÇMiş
KÖK ZAMAN-l
öppna + de -> öppnade
fri'lga + de -> fdgade
rıng + de -> ringde
kan n + de -> kande
Kök serı ünsüz ile bitiyor:
köp + te -> köpte p
byt + te -> bytte i ' deği ş tirmek '
rök + tc -> rökte k 'sigara içmek'
las + te -> laste s
Eylemi şi mdiki zaman haline getirme kuralı :

Geçm iş zaman-l : kök + de


kök + te sert ünsüzden sonra Ip, t, k, s)

9.8 Güçlü eylemler


Bazı er-eylemlerinin geçmiş zaman-l ve supinum halleri özel şekildedir. Bu
nedenle er-eyleminin bu özel şekilleri olduk l arı gibi ezberlenmelid ir. Bu
türden olan eylemlere biz giiçlü ey/em/er (s!arka verb) diyoruz. Anılan bu er-
eylemleri, geçmiş zaman-I ve supinum hallerine geçerken ünlü değiştirirler.
Bunun için aşağıdaki örneğe bakınız.
EMİR Kipi ŞiMD iKi GEÇMiş
=KÖK MASTAR ZAMAN ZAMAN-I SUPINUM
spring! springa springer sprang sprungil ' koşmak'
sin! sitta sitter satt suttit 'oturmak '
skriv! skriva skriver skrev skrivit 'yazmak'
ski n! ski na skiner sk en skinil ' parıldamak'
sjung! sJunga sJu nger sjöng sj un gil 'şa rkı söylemek'
Yalnızca er-eylemleri güçlü eylem olabilirler. Ar-eylemleri hiçbir zaman
güçlü olamazlar. Bütün er-eylemleri için geçerli olan kurallara mastar hali ile
şimdiki zaman hali de uyar. Kök bir ünsüz ile bittiği için eylem mastar ha line

76
geçerken sonuna a harfini ve şi mdiki za man haline geçerken de sonuna er
ekini alır.
Geçmiş za man haline getirilirken kök'e hi çbi rşey eklenmez onun ye rine
ünlü deği şir.
spring! spran g
sjung! sjöng
Supinum halinde ise , baz ı güçlü eylemlerde ünlünün değiştiği gö rülür. An-
cak hepsinde ortak olan bir ek vardır: -it. (Diğer eylemlere yalnızca bir t
harfi e klenmektedir)
sprungit ; sj ungit ; skrivit örneklerinde o lduğu gibi.

Eylem, mas tar haline ve ş imdiki zaman ha line bas it kurala bağlı olarak
getirildiği içi n bunları ezberlerneğe gerek yoktur. Ama eylemin diğer halleri-
ni ezberlemek gerekir. Bir eylemin emir kipi hali , kö k hali, geçmiş zaman-I
hali ve supinum hallerinin hepsine birden o eylemin ıemas ı adı verilir.
Aşağıda , önemli olan güçlü eylemlerin temalarını bulacaksınız.

EMiR Kipi GEÇMiş


= KÖK ZAMAN-l SUPINUM
ı. ~ ~

bindi band bundit ' bağlamak '


brinn! brann brunnit ' yanmak '
driek! draek druekit 'içmek'
finn! fann funnit 'bulmak'
försvinn! försvann försvunnit ' kaybolmak '
hinn ! hann hunnit ' yetişrnek'
rinn! rann runnit 'akmak'
s İt. tl satt suttit 'o turmak '
s ıipp! slapp sluppit ' kurtulmak'
spriek! spraek spruekit 'çatlamak'
spring! sprang sprungit ' koşmak '
stick! staek stuekit 'kaçmak, def olmak'
vinn! vann vunnit 'kazanmak '

2. i ~ i
bit! bet bit it ' ısırmak'
grip! grep gripit ' tutmak , yakalamak'
lid! led Iidit 'eziyet çekmek'
rid! red ridit 'ata binmek'
skin! sken skinit ' parıldamak'
skriv skrev skrivit 'yazmak'
slit! sı et slitit 'çekmek ; aşındırmak'
stig! steg stigit 'binmek'
tig! teg tigit 'susmak'
vrid! vred vrİdit 'döndürmek'

77
3. ııI~ ö ~
bjud! bjöd bjudit ' ikram etmek'
Ijug! Ijög Ijugit 'yalan söylemek'
sj~ng! sji,ing sj~ngit (DiKKAT! Kısa ünlüler)
'şarkı söylemek'
skjut! sköt skjutit ' ateş etmek '
bryt! bröt brutit ' kırmak , parçalamak '
flyg! flög flugit 'uçmak '
flyt! flöt flutit 'yüzrnek , akmak'
frys! frös frusit 'üşümek '
knyt! knöt knutit 'bağlamak'
kryp! kröp krupit 'emeklemek'

Mastar: kök + a: binda, bita, bjuda, bryta gibi


Şimdiki zaman: kök + er: binder, biter, bjuder, bryter gibi

9.9 Kısa eylemler


Ar- ve er-eylemleri kök halindeyken vurgusuz bir a ya da bir ünsüz ile
biterler. Bazı eylemler ise kök halinde uzun ve vurgulu bir ünlü ile bitebilir.
Bu tür eylemler çok kısadır. Bunlar genellikle yalnızca bir ya da iki ünsüzden
SOnra gelen bir uzun ünlüden oluşurlar.

ge! 'ver' S~! 'gör' tro! 'inan'

Bu türden olan eylemlerin şimdiki zaman halleri de kısadır. Sonuna bir -r


getirilerek şimdiki zaman haline dönüştürülür.

g~r 'veriyor' , s~r 'görüyor' , trgr ' inanıyor'

Bu nedenlerle , bu tür eylemlere kısa ey/em/er (kortverb) denir. Aşağıda


kurala bağlı olan kısa eylemleri bulacaksınız. Bunların köklerini öğrenmek
diğer şekillerine dönüştürebilmek için yeterlidir. Ayrıca geçmiş zaman-I
halindeyken kurala bağlı olmayan kısa eylemler de bulunmaktadır. Bunlar,
alışılagelmiş olan çok sık kullanılan eylemler oldukları için bunların bütün
şekillerini ezberlemek yararlıdir. Bu türden olanlar aşağıda , kurala bağlı kısa
eylemlerden hemen sonra ele alınmıştır.
EMiR Kipİ ŞİMDİKİ GEÇMiş
=KÖK MASTAR ZAMAN ZAMAN-l SUPINUM
tro! tro tror trQdde trQtt 'İnanmak '
ske! ske sker skedde sket! 'olmak'
na! na nar n?dde n?tt 'ulaşmak'
ma! ma mar m?dde m?t! 'hissetmek'
kla! kla klar kliidde klatt 'giyinrnek '

78
Geçmi§ zaman- / halinde kurala bağlı olmayan kısa eylemler
(f~!) f~ fa r fiek f~ıı 'almak'
g~! ga ga r giek g~ ıı 'gitmek'
g~! g~ ger gav geıı 'vermek'
se! se ser s~g sÇıı 'görmek'
d"o,1 dö dör d~g d(i ıı 'ölmek'
stfd sta star stod st ~ıı 'ayakta durmak '
Kısa eylem; daima kö k ve mastar halinde uzun ve vurgulu bir ün lüyle bittiği
için kolayca tanınır. Sonuna -r harfi getirilerek şimdik i zaman haline dönüşt ü ­
rülür.

trQf , bgr. s~r

Şimdik i zaman: kök + r

Geçmiş zaman- l kök ' ün sonuna -dde eklenerek yap ılı r. DiKKAT! Uzun
olan ünlü geçmiş za man-l haline dönüşürken kısa o lu r.
trQdde, bQdde

Ge çmiş zamanı: kök + dde

Supinum , kök 'ün sonuna -ıı eklenerek yapılı r. Bu durumda uzun ün lü, kısa
ünlü haline getirili r.
trQtt , bQtt, sÇtt

Supinu m : kök + ıı

9.10 Kurala bağlı olmayan eylemler


Belli kurallara uymayan eylemler de vardır. Bunların bazıları güç,ü eylemle-
re, bazı l arı da kısa eylem lere benzer (ar-eylemleri ise daima kurala bağlı
eyle mlerdir) .

79
Kurala bağlı olmayan önemli eylemlerin bazıları a§ağıdadır.

EMiR Kipi ŞiMDiKi GEÇMiş


=KÖK MASTAR ZAMAN ZAMAN-I SUPINUM
var! yara ar var varit 'olmak '
ha! ha har hade hafı 'sahip olmak '
kçım! kçımma k(,mımer kçım kçımmiı 'gelmek '
gör! göra gör gi()rde giQrl 'yapmak'
ı~!, ı~g! ıa lar ı()g ı~giı 'almak'
s~g! s~ga s~ger s~ , s~de sag ı 'söylemek'
vet! veta vet visste vetat 'bil mek '
Un! lala l a ıer laı l aıiı 'oluruna bırakmak '
h~lI! h ~ lIa h ~ lIer h(ill h ~lIil 'tutmak '
(heı!) heıa heıer h~lte heıaı 'ismi olmak'
far! fara far for fariı ' giımek '
b"ar.i bara bar bar buriı 'ıa§ımak '
dr~!, dr~g! dra drar dr()g dr~giı 'çekmek '
ligg! ligga ligger I ~g I,gaı ' ya ımak '
I~gg! I~gga lagger i ~, I ~de lag ı 'koymak, yaıırmak'
s~tt! s~tta s~tter Salte salt 'koymak'
sla! sla slar sl()g sl~giı 'vurmak '
rall! falla faller f(ill fallil 'dü§mek'
at! ata ater in ii i ii 'yemek yemek'
sov! sova SQver sov sovit 'uyku uyumak'
sli~1! sli~la sti~ 1 stal stulit 'çalmak'
gr~t! gr~ta gr~ter gr~t gr~lit ' ağlamak'

sali! salia salier s~ ld e s~ lt 'satmak '


vali! vali a valier valde valt 'seçmek'
vani! vanıa vani er vande vanı ' alı§tırmak'
sviilj! sviilia svaljer svalde sva lı 'yutmak '
skili! skili a skilier skilde skilı ' ayırmak'

9.11 Edilgen eylem


Daha öncede gördüğümüz gibi özne; bir i§i kimin yaptığını belirtmektedir.
Öznenin yaptığı belirli değilse yada eylemi kimin yaptığ ı bilinmiyorsa ya da
önemsenmiyor, belirtmek gerekmiyorsa , eylemin özel bir §ekli kullanılır.
Buna edilgen eylem (passiv form) diyoruz. Eylemin alı§ılagelmi§ , normal
haline ise biz eıken eylem (akıiv form) diyoruz, Etken eylemde özne etkin
olup, eylemin tanımladığı i§i yerine getirir.
ETKEN EYLEM EDiLGEN EYLEM
Fatma laser dörren kı' 7. Dörren lases kı 7.
Fatma kapıyı saat Tde kilitler. Kapı saat Tde kilitlenir.

Ali salde villan ig1ır. Villan saldes ig1ır.


Ali viIIayı dün sattı. Villa dün sat ıldı.

gO
isveççe'de eyle m edilge n hale getirilirken sonuna bi r -5 a lır . Eyle mi n edilge n
hali ayne n Türkçe'de o lduğ u gibi öznenin belli olm adığ ı ya da bi l inmediği
durumlarda kull a nılır . isveççe'de edilge n eyle mli bir cümle, çoğu zaman
öznesi man olan (5.3) etke n eyle mli bir cümleyle eşa nl a mlıdır. Burada
nagon ' bir kimse' ve de 'onl ar' gibi belli olmaya n başka öznelerde düşünüle­
bilir.
ETKEN E YLE M ED iLGEN E YLE M
Niigon stangde fönstret. = Fönstret sta ngdes.
Bi risi pcncereyi kapatt ı. Pencere kapat ıl dı.

Ma n kan lasa dörre n med en nycke l. = Dörren ka n I lısas med e n nyckel.


Ka pı bir anahta rl a kilitlencbi lir. K apı bir anaht arl a kilitlcnebi li r.
Ma n maste stryka skjortan. = Skjort an maste styrkas.
Göm lek üıülen m c l idi r. Gömlek ütü lenmelidi r.
Ma n informe rar aldrig ass. = Vi info rme ras aldrig.
Bize hiçbir zaman bilgi veril miyor. Bize hiçbir za man bilgi ve ril mi yor.
De har re pare rat ı age nh e ten . = Uige nhe te n har repa re rats.
Daireri tam ir ett iler. Daire ta mir edildi.

isveççe'de aynı Türkçe'de o lduğ u gibi belirli ve biline n bir iş yapılırke n de


(
eylem edilge n halinde kull a nıl abilir. Bu durum , edilge n cümlede i ş i yapana
getirile n av (burada: ' t a ra fınd a n ') ön t a kıs ı ile be lirtilir.
ETKE N EYL EM EDiLGEN EYLE M
Fatma öppnade fö nstret. = Fö nstre t öppna des av Fatma.
Fat ffi a pe nce reyi açt ı. Pencere Fatma tarafın dan aç ı ldı.

Varden har repare rat ı age nh e t e n . = U igenhete n ha r re parerats av va rde n.


Mal sahibi da ireyi tami r etti. Dai re mal sahibi ta r a fın dan ta mir ed ildi.

isveççe'deki eyle min edilge n halini öğre nmeyi daha ile ri bir tarihe a t~ bilirsi ­
ni z. Ancak öne mli olan, k a rş ı l aşıldı ğ ında böyle cümle lerin a n l aşılm as ıdır . Bu
türden olan cümle le re levhalarda ya da kullanma ta rifele rinde s ı k sık rast-
l a nır.

Öppnas har. Buradan açılı yor.


Bör fö rbrukas senast 24. 12. En son 24. 12 tarihinde k ull a nılm a lıdır .

9.12 Eylemin s - şe klini alması


Eylemin s-şe kli çok kolay y apılır. Burada yapılan i şl em , eyle min sonuna bir
s harfi getirme ktir. Dikk at edilmesi gere ke n ş imdiki zaman e ki -r harfin in
k aldırılm ası ve ye rine -s harfinin e klenmesidir.

öppn ar + s --> öppnaf ts --> öppnas


ger + s --> gef + s --> ges
Eğe r şimdiki zaman halinde olan eylem -er e ki yle biterse bu ek o l duğu gibi
ortada n ka lkar.

81
köper + s ---> köpıfı! + s ---> köps
saljer + s ---> salj~r + s ---> saljs
Bazı hallerde sondaki e harfi olduğu gibi bırakılabilir. Bu kullanı § §ekline
daha çok resmi yazı dilinde rasılanır .
köper + s ---> köper + s ---> köpes
saljer + s ---> saljef + s ---> saljes
Yukarıda değindiğimiz tüm s-§ekillerini a§ağıda r"kna eylemine uyguladık :

MASTAR rakna + s -)o raknas


ŞİMDİKİ ZAMAN raknar + s ---> raknal + s ---> raknas
GEÇMİş ZAMAN-I rak nade + s ---> raknades
SUPINUM faknaı +s -)o raknats
Kassan raknas varje kvaıı. Kasa her ak§am sayılır.
Igi'l r raknades den ıre ganger. Dün üç kere say ıldı.
Den hade aldrig ra knats sa Hiçbir zaman bu kadar dikkatli
noggranı. sayılmamı§tı.

Sürekli s ile bittiği halde herhangi bir edilgen fonksiyonu olmayan eylemler
de bulunmaktadır . Bunlardan bazıları:
hQppas (hQppas, hQppades, hQppats) ' ümiı etmek'
Alla hoppas, att de kommer atı Herkes , (onların) kazanacağını
vınna . ümit ediyor.
minnas (minos, mindes, mints) ' hatırlamak '

Jag minns inıe hans namn. Adını hatırlamıyorum.

trivas (trivs, trivdes, trivts) ' ho§lanmak, memnun olmak'


Per ırivs pa jobbeı. Per i§inden memnundur.

9.13 Sıfat eylemleri


Daha önce 7.6 bölümünde gördüğümüz gibi, isveççe'de som ile ba§layan
ilinıi cümleciklerinin Türkçe'deki kar§ılığı , sıfaı eylemlerini içeren cümlecik-
ler olmaktadır. Ayrıca İsveççe' de de iki tür sıfat eylemi vardır.
Bunlar , şimdiki zaman sıfaı eylemi (preseııs parıicip) ve geçmiş zamaıı
sıfaı eylemi (perfekı parıicip) diye adlandırılmaktadır. Anılan bu sıfat eylem
türleri aynen bir sıfat gibi kullanılabilirler. DİKKAT : Türkçe'deki sıfat
eylemler, çoğu zaman ilinti cümleciklerinin kar§ılığıdır . A§ağıdaki örnekler-
de paranıez içindeki ilinti cümlecikleri aynı anlamda olan sıfat eylemler ile
kar§ıla§urı lmak tadır .
İsveççe ' de §imdiki zaman sıfat eylemi, Türkçe'de çoğu zaman -en ile biten
sıfat eylemlerinin kar§ ılığı olmaktadır (gülen, ağlayan gibi). Daima §imdiki
zaman anlamında olup etkendirler.

82
isveççe'de geçmi§ zaman sıfat eylemi, Türkçe'de eyleme bağlı olarak
-miş, -ilmiş ya da -ilen ekleriyle biten eylemlerin karşılığı olmaktadır. Geçmiş
zaman için kullanıldıklarında, etken ya da edilgen anlamda; şimdiki zaman
için ise, edilgen anlamda olurlar. Bunu örneklerle açıklayalım;
ŞiMDiKi ZAMAN SIFAT EYLEM İ
(en frisör sam skrattar) = gülen bir berber
en skrattande frisör
(ett bam sam gditer) = ağlaya n bir çocuk
ett gratande bam
(en pojke sam laser) = okuyan bir çocuk
en lasande pojke
(en f1icka sam sjunger) = şarkı söyeleyen bir kız
en sjungande f1icka
(en nyhet sam gladjer) = sevindirici bir haber
en gladjande nyhet
(priser sam stiger) = artan fiyatıar
stigande priser
GEÇMİş ZAMAN SIFAT EYLEMi
(en planbak sam har försvunnit) = kaybol muş bir cüzdan
en försvunnen planbak
(ett hjiirta sam har brustit) = kırılmış bir kalp
ett brustet hjarta
(en rakning sam man har betalt) = ödenmiş bir hesap
en betald rakning
(en dörr sam nagon har stiingt) = kapatılmış bir kapı
en stiingd dörr
en begagnad bil kullanılmış bir araba
(en stad sam man har befriat) = kurtarılmış bir şehir
en befriad stad
(en man sam man hatar) = nefret edilen bir adam
en hatad man
Bir eylemin katma sözcugu (partikel) (9.17) varsa, katma sözcük, sıfat
eyleminin önüne gelerek bir sözcük oluşturur.
stanga ~v 'kapatmak', avstangd 'kapatılmış'
springa bart 'kaçmak', bortsprungen 'kaçmış'
(en vag sam man har stangt av) = 'kapatı lmış bir yol'
en avstangd viig
(en hund sam har sprungit bart) = 'kaçmış bir köpek'
en bortsprungen hund

83
Sıfa t eylem baze n 0- ile başl a r. Bu 0- burada inle (olumsuzlu k) a nl a mın a dır.

(e n bak sam man inte har last) = o kunmamı ş bi r kitap


e n oHist ba k
(e n rak ning sam man inte har öde nmemi ş bir hesap
betalt) = e n obetald rak ning

9.1 1 bölümünde . isveççe'de eyle min son un a bir s ge ti rilerek nasıl edilge n
eylem durumun a ge ldi ğini gösterdik . isveççe'dc edil ge nlik ay rı ca, vara ilc bii
eylemle rinde n sonra geçmi ş za man s ı fa t eylemi kull a nıl a rak da o lu şturulu r.
Ge nelde bii + geç mi ş za m an s ı fat eylemi ; sürm ekte ola n eylemin ke ndisin i
(bir o l ay ı ) belirtirken , va ra + geç miş za man s ı fa t eylemi , eylemin sonucunu
beli rtir.
Bi len blev reparerad medan Vi}
van tade. A raba. biz beklerken
Bile n repa re rades, med an vi tamir edild i.
va ntade .
Bilen va r reparerad. nar
ko m till baka.
Vi}
Araba, d ö ndüğü müzd e
Bile n hade re pa re rats, nar ta mir edilmi ş ti .
vi ko m tiIIbaka.
Preside nten blev sk jute n av }
Cumhurbaş k a nı . k iralı k
en lej d mö rd a re.
bir ka til t a r a fında n
Presiden ten sköts av en
vuruld u.
le jd mördare.
Villan ar redan said. }
Villa sa tıldı.
Villa n har redan salts.

9.14 Şimdiki zaman sıfat eylemi


Şimdiki za man s ıfat eylemi , kö k'ten ha re ke t edilerek , bir baş k a dey i şl e emir
kipinden hareket edile re k o luşturulur. isveççe'de ş imdiki za man eyle mi
-ande ekiyle so n bulur. E ğe r kö k uzun ve vurgu lu bir ünlüyle bitiyo rsa
şimdiki za ma n eylemi -ende eki yle son bulur. Ve kö k vurgusuz bir aile
bitiyo rsa , bu a, -ande ekinden ö nce kalka r. Ö rneğ in: ö ppna! 'aç':

öppn~ + ande --> ö ppnande


ŞiMDiKi ZAMAN
KÖK SIFAT EYLEMi
a rbet~ + a nde --> a rbe ıa nde 'çalı şa n ' DiKKAT; Kö kt eki a
ka ybo lu yar.
hang + ande --> hii ngande ' a s ılı '
liis + ande --> liisande 'okuyan '
spring + ande --> springa nde 'ko§an'

84
g~ + ende ---> gaende 'yürüyen, yaya'
tro + ende ---> troende ' (tannya) inanan'

Kural:

Şimdiki zaman kök + ande


Sılat eylemi: kök + en de uzun ve vurgulu ünlüden sonra

Şimdiki zaman sıfat eylemi; tamlayan ya da yük lem ismi o larak bulunuyorsa
çekilmez (bkz. ll). Bu gibi ha llerde hangi isimle olursa olsun aynı §eklini
korur.
en gHidjande nyhet sevindirici bir haber
ett gladjande meddelande sevindirici bir bildiri
de gladjande nyheterna sevindirici haberler

9.15 Geçmiş zaman sıfat eylemi


Geçmi§ zaman sıfat eylemi. eylemin kök halinden hareket edilerek yapılır ve
eyleme -d, -I ya da -dd eklenir.
Eylem a ile son buluyorsa ya da eylemi n kökünde yumu§ak ünsüz varsa ,
eyleme -d eklenir.

GEÇMiş ZAMAN
KÖK SIFAT EYLEMi
öka + d ---> ökad ' art ırılmı §'
glöm + d ---> glömd 'unutulmu§'
stang + d ---> sta ngd ' kapanmı§ , kapalı '

Eylem sert ünsüzlerden biriyle (p, I, k, s gibi) son buluyorsa sonuna -I


eklenir.
GEÇMiş ZAMAN
KÖK SIFAT EYLEM İ
köp+ t ---> köpt 'sa tın alınmı §'
+ ı ---> t a nkı
ıa nk 'dü§ünülmü§'
las + ı ---> last 'o kunmuş'

Eylem, uzun ve vurgulu ünlüyle son buluyorsa (kısa eylemle r) sonuna -dd
eklenir.
GEÇMİş ZAMAN
KÖK SIFAT EYLEM İ
Ir() + dd ---> trQdd ' inanılmış '
kl~ + dd ---> kliidd 'giyinmi§'

85
Güçlü eylemlerden geçmiş zaman s ıfat eylemi ni oluşt urm a özel bir biçimde
yap ılı r. Bu türden olan eylemler geçmiş zaman sıfat eylemi halindeyken
daima -en ile son bulurlar. Ayrıca ünlü de aynen supinum'da o l duğu gibi
deği ş ir. Güçlü eylemlerden geçmiş zaman s ıfat eylemi yapılacağı zaman
eylemin supi num şeklinden hareket edilerek sondaki -it kaldırılıp bunun
yerine -en getirilir.

GEÇMiş ZAMAN
SUPINUM SIFAT EYLEMi
bundit -> bundti + en -> bunden 'bağlı , bağ l anmış'
försvunnit ---+ försvunn# + en ---+ försvunnen ' kayıp, kaybolmuş '
skrivit ---+ skrivr; + en ---+ skrİven 'yaz ılı , yazılm ış'
biudit -> biudir + en -> biuden ' daveıli'

9.16 Çift nesneli eylemler


Yeni bir eylemi öğrenirken, O eylemin yap ı sını da öğrenmek gerekir. Örne-
ğin o eylemle ne tür nesneler bir a rada olabi lmektedirler. Bazı eylemler
kendilerine birden fazla nesnenin getiri lmesine izin verirler. Buna en iyi
ö rnek olarak isveççe'deki ge 've rmek ' eylemi gösterilebilir.
Jag gav paketet till Peter. Paketi Peter'e verdim.
Bu cümledeki paketet 'paketi' sözcüğü nesnedir. Ancak aynı cümlede bir
nesne daha bulunmaktad ır. O da till Peter 'Peter'e"dir. Bu ikinci nesne,
paketi alanı bildirmekte ve isveççe'de özel bir ön takı ile belirtilmektedir: till
(Türkçe'de ismin -e haline tekabül etmektedir). isveççe'de ayrıca bir şeyi
(burada: paketi) alan nesne, (burada: Peter) cümlede hemen eylemden
sonra da gelebilir. Böyle olunca till ön takısı ortadan kalkar.
Jag gav paketet till Peter. Paketi Peter'e verdim.
Jag gav Peter paketet. Paketi Peter'e verdim.
isveççe'de aynı ge 'vermek' eylemine benzeyen ve onun gibi kullanılan başka
eylemler de vardır.
skieka (skiekar)
Vi skickade ett vykort till farmor. Babaanneye bir posta kartı
Vi skickade farmor ett vykort. gönderdik.
s~nda (s~ nder)

Demonstranterna sande ett telegram Göstericiler, başbakana bir telgraf


till statsministern. gönderdiler.
Demonstranterna sande
statsministern ett telegram.

86
r~cka (r~cker)

Peter rackte saxen till Eva. Peter Eva 'ya makası uzattı.
Peter racktc E va saxen.
visa (visar )
Vi visade brevet för Olle. Mektubu Olle'ye gösterdik.
Vi visade Olle brevet.

9. ı 7 Katma sözcüklü eylemler


isveççe'de bazı eylemlerden sonra gelen katma sözcükler (partiklar) bulun-
maktadır. Bu sözcüklerin genellikle yalnız ba§lanna kendi anlamlan bulun-
maktadır. Örneğin: upp 'yukan' ve igen 'tekrar' gibi. Ancak bu katma
sözcükler, bir eylemle birlikte kulla nıld ıkl annda anlamla nnda tamamıyla bir
deği§me olur. Bu yüzden yeni öğre nil en bir eylemin kendisiyle birlikte
bulunan bir katma sözcüğü varsa bu eylem bu haliyle öğrepi lmelidir.
Örneği n : kanna igen, sla upp ve tycka om gibi:
Jag kande igen Fatma pa fotot. Fotoğrafta Fatma'yı tanıdım.
Jag maste sla upp telefonnumret. Telefon numarasını (rehberden)
aramalıyım.
Jag tycker om kinesisk mat. Çin yemeklerini seviyorum.
Katma sözcük lü eylemlerde daima eylem değil, katma sözcük vurgu l anır.
Ders kitabında yeni sözcükler verilirken katma sözcükteki bu vurgu belirıil­
mi§tir.
kanna igen (ka nner igen) ' tanımak '
sla \lpp (slar \lpp) '(rehberden) aramak'
tycka 9m (tycker 9m) 'sevmek'
Bu türden olan eylemlerdeki katma sözcükler, ön takılarla kan§tınlabiliv.
Daha önce 4.8'de gördüğümüz gibi isveççe'de birçok eylemden so " ra ve
nesneden önce gelen öze l bir ö n takı bu lunm aktadır.
St en tittade pa teve. Sten televiziyona baktı.

Böyle eylemlerde ön takı vurgusuz, buna kar§ılık eylem vurguludur. Yeni


sözcük ler verilirken eylemdeki bu vurgu belirtilmi§tir.
titta pa (tittar pa) '-e bakmak'
Bazı ön takılar, katma sözcük olarak da kullanılab ilirl er; böyle ha llerde
vurguludurlar. Bu aç ıklam a l ara göre, kendinden sonra gelen pa (v. o.) sözcü-
ğünü n ön takı ya da katma sözcük o lm asına bağlı ola rak eylemin an l amı
deği§ir. Örneğin ;

halsa pa (halsar pa) ön takı ile = 'selamla§mak , merhaba , iyi gü nler


demek' an l amına.

87
halsa p~ (halsar p~) katma söz-
cükle = 'ziyaret etmek' anlamına.

Jag halsade pA Peter. Peter 'e selam verdim.


(eylem vurgulanmakta)
Jag halsade pA Peter. Peter'i ziyaret ettim.
(katma sözcük vurgulanmakta)
Aşağıdaki örneklerde pa ve av vurgulu katma sözcük lerdir.
satta p~ (satter p~)
Jag satte p ~ teven . Televizyonu açtım.

stanga ~v (stanger ~v)


Jag stangde ~v teven. Televizyonu kapattım.

Böyle olan cümlelerde katma sözcükteki vurgunun doğru vurgulanması ge-


rekmektedir.
Bu paragrafta değindiğimi z cümleleri İsveççe öğretmeninden tekrarla-
ma sını ya da İ sveççeyi iyi bilen bir başka kişinin bunu vurgularıyla söylemesi-
ni isteyiniz. Duyduğunuzu tekrar ediniz.

88
10 İsimlerin çekimi

ismin çekimine daha önce 2.2-2.5 de ayrıntılarına girmeden değinmiştik. Bu


bölümde ismin çekimini daha ayrıntılı bir biçimde anlatacağız.

10.1 En-sözcüğü ve ett-sözcüğü

Daha önce de gördüğümüz gibi İsveççe ' de en-sözcüğü ile ett-sözcüğü arasın­
da bir fark bulunmaktadır. Bu durum dilbilgisi terimleriyle ismin iki cinsi
(genus) bulunduğu şeklinde açıklanmaktad ır.
Bir ismin en-sözcüğü mü yoksa ett-sözcüğü mü olduğunu, genellikle
önceden bilmek imkansızdır. Hemen hemen aynı anlama gelebilen sözcükle-
rin iki ayrı cinsi bulunabilir.
EN-SÖZCÜC;Ü ETT-SÖZCÜC;Ü
en villa 'bir villa' ett hus 'bir ev'
en bat 'bir kayık ' ett skepp 'bir gemi' gibi.
İsveççe ' de , insan ve hayvan isimleri bazı istisnalar dışında daima en-sözcüğü
ile tanımlanırlar.

en mannİska 'bir insan ', en man 'bir adam', en kvinna 'bir kadın ', en polis
'bir polis', en larare 'bir öğretmen ', en lakare 'bir tabib', en hast 'bir at',
e n ko 'bir inek', en elefant 'bir fil'
Kural dışılık: ett bam 'bir çocuk', ett djur ' bir hayvan ', ett bitriide 'bir
yardımcı', ett lejon 'bir aslan'

insanlara ya da hayvanlara verilen isimler hemen hemen her za-


man en-sözcüğüdür.
Diğer isimleri n en ya da ett-sözcüğü olup olmadığı ise, isimle bir-
likte öğrenilmelidir.

89
10.2 Belirlilik
İsveççe ' de ismin belir/i (bestlimd) ve belirsiz (obestlimd) olmak üzere iki şekli
bulunmaktadır. (Bkz. 2.4)
BELİRSİz BELİRLİ
EN-SÖZCÜ(;Ü en dag dagen ' (bir) gün'
ElT-SÖZCÜ(; Ü etı ar aret ' (bir) yıl'
İsmin belirsiz şekli narınalolarak bir belirsiz ta/llm/ayıcı ek (obestlimd arti-
ket) ile belirtilir. Bu tanımlayıcı ek bir sayı sözcüğü olan bir yani en ya da
et!'tir.
İsmin belirli şekli ise normalolarak bir belirli ta/llm/ayıcı ek (bestlimd
artike/) ile belirtilir. Bu tanımlayıcı ek yalnız başına bir sözcük olmayıp ismin
sonuna gelen bir ektir. Yukarıdaki örnekte bu ek ya -en (dag-en) ya da -et
(ar-et)'dir.
Bir en-sözcüğü belirli duruma getirilirken sonuna -en ekini ve bir ett-
sözcüğü belirli duruma getirilirken sonuna -et ekini alır.

Belirli şekil: en-sözcüğü + en


ett-sözcüğü + et

BELİRSİz BELİRLi
EN-SÖZCÜ(;Ü en bil +en -> bilen ' (bir) araba'
en affar + en -> affaren ' (bir) dükkan'
en regering+ en -> regeringen '(bir) hükümet'
ElT-SÖZCÜ(;Ü ett brev + et -i' brevet '(bir) mektup'
ett satt +et~ satıet ' (bir) şeki l '
ett beslut + et ---+ beslutet ' (bir) karar'
Bir en-sözcüğü olan bir isim, bir ünlü ile son buluyarsa belirli tanımlayıcı
ek'te bulunan e kalkar, bunun yerine yalnızca n harfi gelir. Aynı durum ett-
sözcüğü içinde geçerlidir. O zaman belirli tanımlayıcı ek 'teki e kalkar ve
yalnızca t harfi gelir. Bunun böyle olmasının sebebi, isveççe'de iki vurgusuz
ünlünün yan yana kullanılmamasıdır.

Belirli şekil: en-sözcüğü


isim bir ünlü ile bitiyorsa
ett-sözcüğü

90
BELiRSiz BELiRLi
EN-SÖZCÜ(;Ü + ,n -; viııan
en viııa '(bir) viııa '
+ in -; tanken
en tanke '(bir) dü§ünce'
ETT-SÖZCÜ(;Ü ett marke + 4t -; market '(bir) marka'
ett hjarta + ~ t -; hjarıat '(bir) kalp'

10.3 Belirli ve belirsiz şekillerin kullanılışı

içinde bir elm a ile bir armut bulunan bir sepet size uzatılarak §öyle denebilir:
Ta paronet! Armudu al!
(paronet, ett paron sözcüğünü n belirli §eklidir)
Jag tar applet. Ben elmayı alıyorum.
(applet, ett apple sözcüğü nün belirli §eklidir)
Bu durumda belirli §ekil kullanılmaktadır. Çünkü hangi elmadan ya da
armuttan bahsedildiği apaçık beııidir. Bunun yerine sepette beş e lma ve be§
arm ut bulunsaydı o zaman belirsiz tanımlayıcı eki kullanmak yerinde o la-
caktı.

Ta ett paron! Bir armut al!


Jag tar ett app le. Ben bir elma alıyorum.

Konuşan kişi hangi elma ya da armuttan bahsettiğini karşısındakinin anla-


yacağına kanaat getirdiği durumda ismin belirli şekli kuııanılır. Belirli şekiL.
ismin söylenilenler arasından belli olanını belirtmektedir. Konuşan karşısın­
dakinin hangi armuttan ya da elmadan bahsettiğini anlamıyacağına kanaat
getiriyorsa o za.tıan ismin belirsiz şeklini kullanır.
Çoğulolan bir ismin de , özel bir belirli şekli vardır (bkz. 10.8). Bu şekil
konuşanın hangi örnekten bahsettiğini karşısındakinin anlayacağına kanaat
getirdiği durumlarda kullanılır. Bunu yine örnekle açıklayacak olursak: İ çin­
de elmaların ve armutların bulunduğu sepet uzatılarak sizden bütün armut-
ların alınması isteniyorsa o zaman çoğul'un belirli şekli kullanılır. Şöyleki:

Ta paronen! Armutları al!


(paronen , belirli şeklin çoğul halidir)
Jag tar applena. Ben elmaları alıyorum.
(applena , belirli şeklin çoğul halidir)
ismin belirlediği ve yukarıdaki örnekte görüldüğü gibi bütün arm utlardan
bahsediliyorsa, belirli şeklin çoğul hali kullanılır. Sepet size uzatılıp, içinden
birkaç tane armut almanız isteniyorsa o zaman çoğul'un belirsiz şekli kulla-
nılır.

Ta nagra paron! Biraz armut al!


(paron belirsiz şeklin çoğuludur)
Jag tar nagra applen. Ben biraz elma alıyorum.
(applen belirsiz şeklin çoğuludur)

91
Yukarıdaki örnekler böylece bize, belirli şeklin nasıloluşturulacağına ilişkin
birinci kuralı vermektedir.

Konuşanın. neyi ya da neleri düşündüğü açıkça belli oluyorsa be-


lirli şekil kullanılır.

Konuşulurken çoğu zaman o an yakında olmayan eşya lardan ya da yakında


bulunmayan insanlardan bahsedilir. Daha önce 2.4 paragrafında. bir olayı
anlatırken belirli ve belirsiz şek ill erin nasıl seçildiklerine değinmiştik.

Bir isim sözcüğünden ilk kez bahsedildiğinde belirsiz şekil kulla-


nılırken aynı sözcükten daha sonra bahsediliyorsa ismin belirli
şekli kullanılır.

Birkaç örnek daha ;


Eva ar kladd i en röd kappa Eva kırmızı bir manto ile
och en vit hatt . beyaz bir şapka giymiş.
(İlk kez bahsedilirken.)
Kappan ar sliten men Manto eskimiş ama şapkası
ha,tten iir aııdeles ny . yepyeni.
(İkinci kez bahsedilirken.)
Kalle köpte en glass och en Kalle bir dondurma ile bir çukulata
chokladkaka. Glassen at han genast satın aldı. Dondurmayı hemen yedi
men chokladkakan sparade han. ama çukulatayı sonraya sakladı.
Bazen İsveççe'de bir olay anlatılırken ya da okunurken ilk kez kullanılma­
sına rağmen belirli şeki ll eriyle kullanılan isimler de bulunmaktadır. Bunlar
çoğu zaman bir başka isme bağlı o lurlar. Böyle bir ismin bağlı o ldu ğu bir
başka isim daha önce kullanı ldı ğı için bu isim belirli şek liyle kullanılır.

Anna har en bra ıagenhet. Anna ' nın iyi bir dairesi var.
Hallen ar stor, Holü geniş,
köket ar modernt mutfağı modern,
och vardagsrummet ar oturma odası aydınlık
Ijust och trevligt. ve güzeldir.

Birinci satırda Anna ' nın bir dairesi olduğu belirtildiği için ve diğer satırlarda
söz konusu edilen isimler (ki bunlar hal , mutfak ve oturma odas ıdır) An-
na ' nın dairesiyle ilgili olduğu için bu isimler ilk kez kullanılmalarına rağmen
belirli şekilde gösterilirler.

92
Bu durum bir dairenin bulunduğu yeri ve kirasını belirten İsveççe sözcük-
ler söz konusu olduğunda da geçerlidir.
Anna har en bra ıagenhet. Anna'nın iyi bir dairesi var.
Liiget ar centralt Merkezi bir yerde
och hyr_n ar ıag. ve kirası da az.
Till och med gr_nn_rn_ ar trevliga. Hatta komşuları bile hoştur.
Bir başka örnek ;
lag köper inte din biL. Arabanı satın almıyorum.
Motorn Ilıter konstigt, Motoru acayip ses çıkarıyor,
r_tten sitter löst direksiyonu gevşek
och bromsarna tar inte. ve frenleri tutmuyor.
Dessutom ar priset för högt. Ayrıca fiyatı da pek yüksek.
Birisinin sahip olduğu eşya ya da bedenselorganlar söz konusu olduğunda
bu isimler de genellikle belirli şekilleriyle kullanılırlar. Örneğin ;
Semra tvattar bilen. Semra arabasını y ıkıyor.
(Burada söz konusu olan Semra'nın kendi arabasıdır.)
Semra tvattar en biL. Semra bir araba yıkıyor.
(Kendi arabasını değil , eğer daha fazla arabas ı varsa.)
Semra har slılt viIIan. Semra villa s ını sattı.
(Kendi viIIası.)
Semra har salt en villa. Semra bir villa sattı.
(Kendi villasını değil , eğer daha fazla viIIası varsa.)
Semra har ont i huvudet. Semra'nın başı ağrıyor.

ŞU OLAMAZ: Semra har ont i (Bu tür bir ifade Semra'nın birden
ett huvud. fazla başı olduğu anlamına geiiL)
Yukarıdaki örnekleri şu kuralla özetıeyebi li riz:

Bir isim, daha önce söylenmiş bir başka isimle yakından bağlantılı
ise (örneğin o ismin bir parçası ise) ve aynı türden daha fazla isim
bulunmuyorsa, belirli şekilde kullanılır.
Bazı sözcükler duyar duymaz belli olgulara çağrışım yapıyorsa;
bu olgular belirli şekille yazılır; en lagenhet 'bir daire', hyran 'ki-
rası' ve liiget 'yeri'.

İsveççe ' de güneş ve ay sözcükleri genellikle belirli şeki lde kullanılır : solen
(belirsiz: en sol) ve manen (belirsiz: en mane). Böyle belirli şekilde kulla-
nılmasının nedeni ise güneş ile ay'ın tek olmasıdır (eğer başka planet sistem-
leri söz konusu değilse). Aynı durumla , bir ailenin köpeğinden , kedisinden
arabasından ya da sayfiye evinden bahsederken de karşılaşırız.

93
Om du tvanar bilen , (= bizim araba) Arabayı y ıkarsan,
sa gar jag ut med hunden . (= bizim köpek) ben de köpeği gezdiririm.
Benzeri örnekleri çoğahabiliriz. Örneğin; başbakan, cum hurbaşkanı ve hü-
kümet sözcüklerinde de aynı durum geçerlidir. Kendi ülkemizin ya da
hakkında söz eniğimiz bir başka ülkenin başbakanı , cumhurbaşkanı ve hükü-
metinden bahsediyorsak , daha önce bu sözcükleri kullanmamış o lm amıza
rağmen, belirli şekilde kullanırız.

statsministern (belirsiz : en statsminister) 'başbakan '


presidenten (belirsiz: en president) 'cumhurbaşkanı'
regeringen (belirsiz: en regering) ' hükümet'
Yukarıdaki örneklerin ortak yanı hepsinin kendi türlerinde tek olmalarıdır.
Bu durumda olan isimler belirli şekilleriyle kullanılırlar.

Kendi türleri içinde tek olan isimler belirli şekilleriyle kullanılırlar.

Bu türden örnekleri artırabiliriz . Örneğin ilk kez kullanılmalarına rağmen ,


belirli şekilleriyle kullanılan banka, postane kurum isimleri ya da doktor, diş
tabibi, berber gibi meslek isimleri de vardır.
Vart ar du pa vag? Nereye gidiyorsun?
Jag ska ga pa banken och ta ut Bankaya gidip para çekeceğim.
pengar. Sen ska jag ga pa posten Daha sonra postaneye gidip bir
och hamta ett paket. Om du viII kan paket alacağım. istersen eve
jag tina in till dig pa hemvagen. dönerken sana uğrayabilirim .
i fjol hade jag ett sant problem Geçen yıl dişlerimde bir
med mina tander. Jag maste ga till tür bozukluk vardı. En az 10 kez
tandliikaren minst ıo ga nger. dişçiye gitmem gerekti.
Fy vad du ar ıangharig . Du borde Saçların ne kadar da çok uzamış.
ga direkt till frisörn och klippa dig. Berbere gidip saçlarını kestirmelisin.

ilk kez kullanıldıklarında, banka, postane gibi kurum adları belirli


şekiııeriyle kullanılırlşr.

Doktor, diş tabibi, berber gibi meslek isimleri ilk kez kullanılmala­
rına rağmen belirli şekiııeriyle kullanılırlar.

94
10.4 Sayılabilen ve sayılamayan isimler
isimler genellikle sayılabilirler: bir araba, iki araba, üç araba gibi. Bu türden
isimlere sayı/abi/eli (riikııingsbara) isimler denir. Ancak sayı/amayaıı (icke-
riikııingsbara) isimler de bulunmaktadır: un, el, kum, mutluluk gibi. Sayıla­
mayan isimler genellikle çeşilli maddeleri tanımlayan isimlerdir.
isveççe'de sayılabilen ile sayılamıyan isimler arasında kesin bir ayırım
vardır. Yalnızca sayılabilen isimlere , belirsiz tanımlayıcı ek getirilebilir. Sa-
yılamayan bir isme belirsiz bir ıanımlayıcı ek getirilemez ama bu tür bir isim
belirli şekliyle karşımıza çıkar.

SAYILABiLEN isiMLER SAYıLAMAYAN iSiMLER


BELiRSiz BELiRLi BELİRSiz BELİRLİ
en bank banken ' sıra ' mjölk mjölken 'süt'
en kopp koppen 'fincan ' sand sanden 'kum '
elt glas glasel 'bardak' kaffe kaffel 'kahve'
Bütün bu anlatılanlara rağmen isveççe'de bazen kaffe ' kahve', le 'çay', öl
'< bira ' gibi bazı sayılamayan isimlere belirsiz tanımlayıcı ek ya da sayı sözcüğü
gelirilir. Bundan da ; bir fincan kahve, bir bardak çay ya da bir şişe biradan
bahsedildiği anlaşılır.
Bunu örnekleyelim;

Han drack öl. Bira içti.


(Miktarı belli değiL.)
Han drack en öl. = Han drack Bir şişe bi ra içti.
en f1aska öl.
Han drack tva öl. = Han drack iki şişe bira içti.
tva f1askor öl.
lag dricker kaffe. Kahve içerim.
Kan jag fa tva kaffe? = Kan jag iki fincan kahve alabilir miyim?
fa tva koppar kaffe?
Ders kitabında yeni sözcükler verilirken sayılamayan ad l arın belirsiz tanım­
layıcı ekleri parantez içinde verilmiştir. Bu okuyucuya sözcüğün , en-sözcüğü
mü yoksa ett-sözcüğü mü olduğunu belirtmek için böyle verilmiştir.

(en) mat 'yemek' (ett) kaffe 'kaffe'

İ sveççe' de; say ıl abilen isimlerin sayısını öğrenmek için hur manga ' kaç',
sayılamıyan isimlerin miktarını öğrenmek için de hur myekel 'ne kadar'
soruları sorulur.
Hur myeket kaffe drack hon? Ne kadar kahve içti?
Hur manga smörgasar at hon? Kaç tane sandviç yedi?

Türkçe'de fazla miktar ya da sayıdan bahsederken yalnızca bir sözcük: çok


kullanılır. isveççe'de ise bu sözcüğün iki an l amı bulunmaktadır. Bu nedenle
aradaki farkı bilmek önem lidir. Sayılabilen isimler için manga (sayı olarak)

95
'çok' sözcü ğ ü ve yine say ıl a mı ya n isimle r için ise mycket (miktar o lara k)
'çok' sözcüğü kull a nılır .

Han drac k mycket kaffe. Çok ka hve içti .


Han 111 manga smö rg~sar. Çok sandv iç yedi.
O la har manga kompisar. O la ' nın çok a rkadaş ı va r.
O la traffade mycket folk pa feste n. O la eğ l e nced e çok k iş i y l e ta nı ştı.

DiKKAT ! Folk ismi İ sveççe'd e iki anlama gelmektedir: kalaba lı k, insanlar


a nl a mın a k ull a nılı yorsa
bu sayıl a m aya n isimle re girer. Ancak millet, halk
anl amın a kull a nılı yorsa bu say ıl abil e n isimlere girmektedir.

Pa jorde n bor manga oli ka fo lk . Yeryüzünde çok deği ş i k halklar


yaşama kt ad ır .

A şağı da ve rile n ve içinde mycket ve manga bulunan deyim lere de dikkat


edin iz:

för mycket, för manga 'fazla'


Han dricke r för mycket. Fazla içki içiyor.
Det a r fö r mycke t fo lk i affa ren. Dükka n fazla ka l aba lı ktır.
Vi har köpt för ma nga bilj e tter. Fazla bilet sat ın a ldı k.
ga nska mycket , ganska ma nga 'oldukça çok'
Ha n fa ngade ga nska mycket fisk. O ldukça çok ba lık tuttu .
Jag ha r ganska manga va nner İ sveç' te oldukça çok arkadaşım
i Sveri ge. var.

10.5 Ismin çoğul ekleri


İ sveççe' de beş çoğul şekli vardır :

-or -ar -er -n eksiz çoğ ul


f1ickor pojkar banker pianon hus (te kil halde aynı yazılır)

B azı özel hallerde ise bir ismin hangi çoğ ul ekini a l acağı öğre nilm e lidi r. Ama
çoğu ismin çoğul e kle rini ka psaya n bazı kura ll ar da b ulunm a kt ad ır .
Hangi çoğul ekinin ge l eceği , birinci e lde ismin bir en-ya da bir ett -sözcüğü
o lup o l madı ğın a bağlıdır. Bir e n-sözc üğü r ile bite n çoğul e kle rinde n birisini
a lı r. Bunlar: -or, -ar, ya da -er dir. Bir e tt -sözcüğü norma l olarak -n çoğul
e kini a lır ya da hiçbir e k a lmaz. Çoğ u kez bir ismin ne tü r bir çoğul eki
a l acağı ismin hangi t a nımlay ıcı e k'le bitti ğ in e bakıl a rak bulunabilme ktedir.
Bu kuralların öne mli o l a nla rı aşağ ıda görülme ktedir , da ha sonra da ett-
sözcüklere ili şk in kura ll a rı ve receği z.
1. En-sözcüğü vurgusuz bir a harfi ile son bulursa , -or ekini alarak çoğul
olur. -or çoğul eki gelince a kalkar:
TEKiL ÇOGUL
en klücka klock~ + or -+ klockor 'saat - saatler'
en skola skol~ + or -+ skolor 'okul - okullar'
en j~cka jack~ + or -+ jackor 'ceket - ceketler'
en süffa soff~ + or -+ soffor ' koltuk - koltuklar'
en skjürta sk jorta + or -+ sk jortor 'gömlek - gömlekler'

a ile son bulan en-sözcüğü: -or ı


L - - -_ _ _ _- - - - ' .

2. En-sözcüğü, vurgusuz bir e harfi ile son bulursa -ar ekini alarak çoğu l
olur. -ar çoğul eki getirilince e kalkar:
TEKiL ÇOGUL
en püjke po# + ar -+ pojkar 'erkek çocuk - çocuklar'
en tjmme timm~ + ar timrnar 'saa t - saatler'
en bulle bull~ + ar bullar 'kurabiye - kurabiyeler'
en t.nke tankı! + ar tankar ' düşünce - dü§ünceler'
en p~se p"s4 + ar pasar 'torba - torbalar'

e ile son bulan en-sözcüğü: -ar

3. Son ünlüsü vurgulanan bir en-sözcüğü çoğulolurken -er çoğul ekini alır.
Bu kural , sözcük bir' den fazla ünlüye sahipse geçerlidir:
TEKiL ÇOGUL
en maskin + er -+ maskiner 'makina - makinalar'
en cigarett + er cigaretter 'sigara - sigaralar'
en kamrat + er kamrater 'arkada§ - arkada§lar'
en telefon + er telefoner 'telefon - telefonlar'
en industri + er industrier 'endüstri - endüstri ler'

Son ünlüsü vurgulanan en-sözcüğü: -er

4 _ Sv. gramm31ik plı ıurkiska 97


4. Ett·sözcüğü bir ünlü ile son bulursa çoğulolurken ·n çoğul ekini alır:

TEKIL ÇOGUL
ett yrke + n -. yrken ' meslek - meslekler'
ett frim~rke + n frimarken 'pul - pullar'
ett rykte +n rykten ' rivayet - rivayetler'
ett stalle +n stailen 'yer - yerler'
ett kan to +n konton 'hesap - hesaplar'

Ünlü ile son bulan ett-sözcüğü: -n

S. Ett-sözcüğü bir ünsüz ile son bulursa çoğulo lurk en hiçbir ek al maz.
TEKiL ÇOGUL
ett f!,lm rum 'oda - odalar'
ett fçnster fönster ' pencere - pencereler'
ett jabb jobb 'iş - işler'
ett ar ar ' y ıl - yıllar '
ett beslut beslut 'karar - kararlar '

Ünsüz ile son bulan bir ett-sözcüğü: hiçb ir ek almaz.

Maalesef bu yukarıda verdiğimiz beş kurala uymayan birçok isim bulun-


maktadır. Örneğin ; Bir ünsüz ile son bulan (ve üçüncü kurala da uymayan)
bir en-sözcüğün e hangi çoğlı l ekinin getiiileceği konusunda bir kura l bulun-
mamaktadır. Bu türden olan isimler ya -ar ya da -er çoğul eki nden birisini
alırlar.

-ar
TEKiL ÇOGUL
en bil bilar 'araba - arabalar'
en buss bussar 'otobüs - otobüsler'
en d~g dagar 'gün - günler'
en kviill kvallar ' akşam - akşamlar'
en hast hastar 'at - atlar'

98
·er
TEKiL ÇOGUL
en bjld bilder 'resim - resimler'
en fiirg fiirger 'renk - renkler'
en sak saker 'şey - şeyler'
en g~ng gfmger 'defa - defalar'
en gast giister 'misafir - misafirler'

Ünsüz ile son bulan bir en-sözcüğü: -ar ya da -er.

Bu türden olan sözcüklerin tekillerini öğrenirken, çoğullarını da ezberlemek


gerekmektedir. Karşılaşılan ve tekilolan sözcüğün hangi çoğul eki alacağını
tahmin etmek gerektiğinde genellikle -ar eki getiri lir. Ancak yine bu türden
o lup da -er çoğu l ekini alan isimleri n sayısı da az değildir. Bir diğer deyişle
tahminde yanı lm a o la sılığı fazladır.

10.6 Çoğul: türetme ekleri


Birçok isimler özel türetme ekleriyle oluşmuştur. Aynı türetme eklerini alan
isimler normalolarak aynı cinsdendirler. Özellikle, çok s ık karşılaşılan iki
türetme ekini öğrenmek başlangıçta çok yararlı olacaktır.

-are (rökare 'sigara içen ')


Eylemlerden türetilen isimler arasında, eylemi yapan kişiyi tanımlayan isim-
ler vardır. isveççe'de bu türetme; eyleme -are ekinin getirilmesiyle yapılır.
röka 'sigara v.b. içmek' + are: rökare 'sigara içen'
Bu -are eki genellikle Türkçe'deki -ci, -men ya da -en eklerinin karşılığıdır.
isveççe'de -are ekiyle son bulan isimler daima bir en-sözcüğüdürler. Böyle
o lmal arına rağmen çoğulolurken sonlarına hiçbir ek almazlar.

EYLEM iSiM
TEKiL ÇOGUL
mala 'boyamak ' en malare malare ' boyacı(lar) '
şrb~ta ' çalışmak ' en şrb~tare arbetare ' işçi(ler)'
tala ' konuşmak ' en talare talare ' konuşmacl(lar)'
valia 'seçmek' en valiare valiare 'seçmen(ler)'
jnv~ndra 'göçrnek' en jnv(.lndrare invandrare 'göçmen(ler) '
~ga 'sahip olmak ' en ~gare iigare 'sahip(ler)'
röka 'sigara içmek' en rökare rökare 'sigara vb. içen(ler)'

99
-ning (rök ning 'sigara içme')
Bir çok isimler -ning ile son bulmaktadır. Bu türde n olan isimler de ge nell ik-
le bir eylemden türemiş olup eylemi ya da sonucunu belirler.
röka 'sigara içmek ' + ning: rökning 'sigara vb. içme'
(- ning ekinden önce, eylemin sonundaki a harfi kalkar)
isveççe'de -ning ekiyle son bulan sözcük ler daima en-sözcükleridirler ve
çoğul olurlarken sonla rın a -ar a lırl ar.

EYLEM isiM
TEKiL ÇOCUL
öva ' alıştırma yapmak ' en Qvning + ar ~ övningar ' alı şt ırm a(lar) '
rakna 'saymak , hesaplamak' en r~kning + ar ~ rakningar ' hesap(lar)'
lösa 'çözmek' en l<isning + ar .... lösningar 'çözüm(ler)'
en tldning + ar ~ tidningar 'gazete(ler) '

10.7 Çoğulolurken ünlüleri değişen isimler


isveççe'de çoğul yapıl acağı zaman içindeki ünlüleri değişen isimler de vardır.
Bu tür isimler genellikle sonların a -er ekini alırlar. Aşağıda gösterilmiş olan
isimler ünlü değişimleri sıkça karşılaşılan türlerden olup , bu türler sayıca çok
fazla olmadığından, bunların bir an önce ezberlenerek öğrenilmelerinde
yarar vardır.
TEKiL ÇOCUL
a ii
en n<:ıtt n~tter 'gece - geceler'
en stad stader 'kent - kentler'
e n hand hander 'el - eller'
en strand str~nder 'sahil - sahiller'
en qınd r~nder ' (kumaşta) yol, çizgi - çizgiler , yollar'
eıı land Iander 'ülke - ülkeler'

TEKiL ÇOCUL
o Ö
en bQnde bijnder 'köylü - köylüler'
en ledamot ledamöter ' (kurulda) üye - üyeler'
en fat fijlter ' ayak - ayaklar'
en rot rijııer 'kök - kökler'
en bak bijcker 'kitap - kitaplar'
Aşağıdaki isime dikkat edin iz. Bu isim kural dışıdır.

100
TEKiL TEKiL ÇOGUL ÇOGUL
BEliRSiz BEliRli BEliRSiz BELiRLi
en man mannen man mannen

10.8 Çoğuıda belirlilik ekleri


Çoğul halde bulunan bir ismi belirli hale getirirken k ull anı l a n tanımlayıcı ek
tekil halindekinden deği§iktir. Üç a yrı tür çoğul belirli tanımlaytcı ek §ekli
vardır. Bunlar: -na , -en ve .:a ' dır.
Birinci §ekil olan -na , çoğul halde bulunan isim r harfi ile son buluyorsa
kullanılır (= -or, -ar, -er ve -r çoğul ek leri varsa):

BELiRSiz ÇOCUL BELiRLİ ÇOCUL


klçıckor + na ---+ klockorna 'saatler'
skolor + na skolorna 'okullar'
pçıjkar + na po jkarna 'erkek çocuklar'
timmar + na timmarna 'saatler'
cigareııer + na cigaretterna 'sigaralar'
maskiner + na maskinerna 'makinalar'

Diğer iki çoğul belirli tanımlayıcı ekleri , çoğul halde bulunan eıı-sözcüklerin­
den sonra ge lirler. Bir eıı-sözcüğü tekil haldeyken bir ünlü ile son bu luyorsa ,
çoğul yapılırken -n harfini a lır. Bu sözcük belirli çoğu l §ekle getirilirken de
sonuna -a harfini a lır :

BELiRSiZ ÇOCUL BELİRLİ ÇOCUL


~ppl en +a -> applena 'elmalar'
y'rken +a yrkena ' meslekler'
frim~rken +a frimarkena 'pullar'
kçınton +a kontona 'hesaplar'

Tekil ha ldeyken bir ünsüz ile son bulan ve bu nedenle çoğu l hale gelirken
herhangi bir çoğul eki almayan bir eıı-s özcüğü, belirli çoğul hale getirilirken
sonuna en ek ini a lır .

BELiRSiz ÇOCUL BELiRLi ÇOCUL


jçıbb + en -> jobben . ' iş l er'
beslut + en besluten 'kararlar'
ar + en aren 'ytllar'

101
10.9 Çoğul: özet
Aşağıda, bir ismin çoğu l hale getirilmesi nde önemli olan kuralların bir
özetini tablo halinde bulacaksınız.
ÇO(;UL BELİRLİLiK
EKİ EKİ
EN-SÖZCÜ(;Ü
a ile biıiyorsa e n g~ tJ gata or na gator, gatorna
e ile biıiyorsa en timme timm~ ar na timmar ,
timmarna
son ünlüsü vurguluysa en cigar~tt er na cigaretter,
cigaretterna

ETI-SÖZCÜ(;Ü
ünlü ile biıiyorsa ett möte n a möten , mötena
ünsüz ile biıiyorsa et! gl~s en glas, glasen

10.10 Ismin -in hali


isveççe'de ismin ya lın hali dışında ya l nızca -in hali (geniliv) bulunmaktad ır.
İ s min -in hali genelolarak bir şeye sahip olma durumunu tanımlar.

Fatmas man heter Ali. Fatma ' nın kocasının adı Ali'dir.
Karşılaştırınız:

Fatma har en man. Han heter Ali. Fatma ' nın bir kocası vardır.
Adı Ali'dir.
Sveriges huvudstad heter İsveç' in başkenti Stockholm'dür.
Stockholm.
isveççe'de ismi , in- haline getirmek oldukça kolaydır. Sözcüğün sonuna s
harfini getirmek yeterlidir. Eğer ismin bir eki bulunuyorsa bu durumda s
harfi bu ekten sonra gelir.
-İN HALİ
Olle +s Olles syster ar sjuk. Olle'nin kız kardeşi hasta.
Pojken + s Pojkens cykel ar trasig. çocuğun bisikleti bozuk.
Pojkarna + s Pojkarnas la rare blev argo Çocukları n öğ retm e ni kızdı.
Gatoma + s Gatomas namn st ar pa Sokakların adla rı haritada
kartan. bulunmaktadır.

Ancak s ile son bulan isimler, -s eki almaz:


Lars ar larare. Lars öğretmendir.
Lars fru ar ocksa liirare. Lars' ın karısı da öğret mendir .

102
11 NP, tümleyiciler ve yüklem isimleri

ıLı Temel kavramlar


Bu bölümde , isimleri niteleyen , yani isimlerin nasılolduklarını gösteren
sözcüklere değineceğiz. Bu sözcüklerin cümledeki görevlerine İsveççe'de
altribııt denir. Bu kitapta, bu cümle öğesine biz tüm/eyici adını verdik.
Tümleyiciler cümle öğesi olarak daima özne , nesne gibi başka cümle öğeleri­
nin içinde bulunurlar. Aşağıdaki örnekte, tümleyiciler öznenin içindedir.
ÖZNE EYLEM
TÜMLEYİCİ
Kız yorgundur.
Küçük kız yorgundur.
Ayşe'nin küçük kızı yorgundur.
Yukarıda görüldüğü gibi tümleyiciler (küçük , Ayşe ' nin) isimle (kız) birlikte
özne olmaktadır. Bir isim , tümleyiciler tarafından niteleniyorsa bu isme
tüm/enen (hlıvlIdord) denir.
ÖZNE
TÜMLEYİcİ TÜMLENEN
Küçük kız yorgundur.
Bir isim , bir ya da birden fazla tümleyici ile birlikte, NP denilen bir sözcük
grubu oluşturur. NP, İngilizce bir deyim olan " Noun Phrase" sözcüklerinin
bir kısaltılmış hali olup, Türkçe'de de yaklaşık olarak isim takımı anlamına
gelir. Bu şekilde bir tanımlama yapılmasının nedeni; ismin, tümleyicilerle
birlikte cüm lede çeşitli görevleri alabilmesindendir. Yukarıdaki örnekte NP
özne olmuştu. Aşağıdaki örnekte ise, görüleceği gibi birinci NP özne, ikinci
NP nesne ve üçüncü NP belirteç olm a ktadır .

ı. NP 2. NP 3. NP
TÜMLEYİCİ TÜMLENEN TÜMLEYİCİ TÜMLENEN TÜMLEYİCİ TÜMLENEN
Kız oğlanı bahçede öpti
Küçük kız şu oğlanı komşunun bahçesinde öpti
Ayşe ' nin küçük kızı şu utangaç oğlanı evin arkasındaki bahçede öpti
Yukarıdaki örneklerde gördüğümüz gibi tiimleyici olarak kullanılan sözcük-
ler arasında s ıfatlar bulunmaktadır (VI). Ancak sıfatlar , cümlede yük/em
ismi (predikativ ya da predikatsfyllııad) olarak başka bir görevi de alabilirler.

103
Sıfatların Türkçe'de yüklem ismi haline gelmesini şöyle açıklayabiliriz :

" EYLEM "


YÜKLEM iSMi EK-EYLEM (bkz. 1.5)
Güzel-sin.
isveççe'de ise , sıfat ve isimler ; vara, biiva, hela ve kallas eylemlerinden
sonra geldiklerinde yüklem ismi o lurlar.
YÜKLEM YÜKLEM
iSMi iSMi
Fliekan var sjuk. Kız hasla idi .
Ni ar gamma1. Yaşlı· -sınız.

isveççe 'de ıümleyieiler ve yüklem isimleri tanımladıkları isimlere çekimlene·


rek uyum gösterirler. Buna uy/aşma (kongrtlens) denir:
Den lilla f1iekan ar sjuk . Küçük kız hasta.
De sm a nickoma ar sjuka . Küçük kızlar hasta. (çoğul·uylaşma)

11.2 Belirsiz isim takımlarında sıfatların ve tanımlayıcı


eklerin uylaşma çekimleri
Bir ismin tümleyieileri arasınd a sıfatlar ve tanımlayıcı ekler bulunabilir.
isveççe'de isim ; sayılabilen (ıDA) ve belirsiz ise , ismin önüne belirsiz tanım·
layıeı ekinin getirilmesi gereklidir.

BELiRSiz
TANIMLAY ı Cı SIFAT iSiM
EK
en grön stol ' yeşil bir sandalye'
en hög mur 'yüksek bir duvar'
EN·SÖZCÜ(;Ü
en dyr kloeka ' pahalı bir saaı'
kall mjölk ' soğuk süt'
(sayıl amaya n )
DiKKAT! isveççe'de ıanımlayıeı ek daima sıfatlardan önce gelir.
isim bir ett·sözeüğü ise , belirsiz tanımlayıcı ekin ve sıfalın şeki ll eri değişir.
Belirsiz ıanımlayıeı ek ett şekli ni (10.1 'e göre) alırken , slfat 'a ·1 harfi getirilir.
BELİRSiz
TANIMLAYıCı SIFAT iSiM
EK
ett grönl bord ' yeşil bir masa'
ett högı hus ' yüksek bir ev'
ETT·SÖZCÜ(;Ü
ett dyr ı hoteli ' pahalı bir otel'
kalll kaffe 'soğuk kahve'
(sayı l amaya n)

104
Özet olarak sıfatın ve tanımlayıcı ekin hangi §ekli alacakları isme bağlıdır.
Bu durum isveççe 'de bir uylaşma türüdür. Aşağıda ; bir eümlede NP görevini
birlikte yapan isim ve sıfatl ara verilmiş örnekleri bulacaksını z ,
lag kan se en hög mur. Yüksek bir duvar görebiliyorum .
lag kan se ett högı hus. Yüksek bir bina görebiliyorum.
En dyr kloeka bör ga ratt. Pahalı bir saat , doğru çalışmalı.
Ett dyrt hotell bör ha god service. Pahalı bir otel , iyi hizmet vermeli.

11.3 Belirli isim takımlarında sıfatların ve tanımlayıcı


eklerin uylaşma çekimleri
Belirli şekilde bulunan bir isme , tümleyici olarak bir s ı fat getirilirse; önce
s ıfat
özel bir ek alır. Bu ek • harfidir. Ayrıca sıfatın önüne özel belirli bir
tanımlayıcı ek getirilir. Bu tanımlayıcı ek , bir en-sözcüğü söz konusu ise den
halinde ve bir ett-sözeüğü söz konusu ise det halindedir. Bütün bu kurallara
ek olarak isim de , normalolarak belirli hale getirilirken alması gerekli olan
eki almıştır.
BELiRLi
TANIMLAYıCı SIFAT isiM
EK
den gröna stülen
den höga muren
EN-SÖZCÜ(';Ü
den dyra kloeka n
den kalla mjölken
det gröna bordel
del höga husel
ETT-SÖZCÜ(;Ü
del dyra hotellel
del kalla kaffel

11.4 Çoğulolan isim takımlarında sıfatların ve tanımlayıcı


eklerin uylaşma çekimleri
İ sim takımlarında isim çoğul haldeyse , sıfat daima sonuna a ekini alır. Eğer
isim belirsiz şeklinde ise özel bir tanımlayıcı ek' in getirilmesi gerekmez.
Ancak belirsiz tanımlayıcı ekin yerine genellikle nagra sık sık kullanılmak­
tadır. Aşağıdaki örnekte; çoğul halde bulunan en - sözcüğü ile ett-sözeüğü
arasında bir fark bulunmadığına dikkat ediniz.

105
(BELiRSiz
TANIMLAYıCı
EK) SIFAT isiM
(migra) gröna stolar ' (birkaç) yeşil sandalye(Ier)'
EN-SÖZCÜ(;Ü
1 (nagra) höga murar'(birkaç) yüksek duvar(lar)'

ETT-SÖZCÜ(; Ü 1(n~gra) gröna bord '(birkaç) yeşil masa(lar)'


(nagra) höga hus '(birkaç) yüksek bina(Iar)'
Eğer isim, çoğul haldeyken belirli şekildeyse ve tümleyiei olarak bir sıfat
bulunmuyorsa , isim takımına bir öne gelen tanımlayıcı ekinin getirilmesi
zorunludur. Öne gelen tanımlayıcı ekinin çoğul hali de' dur (hem en-sözcüğü
hem de ett-sözeüğü için).
BELiRLi
TANIMLAYıCı
EK SIFAT isiM
gröna stolarna 'yeşil sandalyeler'
EN-SÖZCÜ(;Ü 1de
de höga murarna 'yüksek duvarlar'
gröna borden 'yeşil masalar'
ETT-SÖZCÜ(;Ü 1:: höga husen 'yüksek binalar"
Böylece, öne gelen belirli tanımlayıcı ekin bütün şekillerini görmüş olduk.
Aşağıda bunlarıtoplu olarak veriyoruz.
Öne gelen belirli tanımlayıcı ek:

TEKiL ÇO{;UL
EN-SÖZCÜ{;Ü: den ETI-SÖZCÜ{;Ü : det de
den dyra kloekan det dyra hotellet de dyra kloekorna

Belirli halde bulunan isme ait tümleyiei yoksa, isim takımına öne gelen belirli
tanımlayıcı eki konulmaz. Aşağıdaki örnekleri karşılaştırınız.
Kan du se de! höga huset? Yüksek binayı görebiliyor musun?
Kan du se huset? Binayı görebiliyor musun?

Eva sitter pa den gröna stolen. Eva yeşil sandalyede oturuyor.


Eva sitter pa stolen. Eva sandalyede oturuyor.
Direktör Andersson ager Direktör Andersson pahalı
de dyra hotellen . otellerin sahibidir.
Direktör Andersson ager hotellen. Direktör Andersson otellerin
sahibidir.

106
11.5 Yüklem ismi olan sıfatlar
Yüklem ismi olarak görev yapan sıfat lar (ıLI), cümlede özne görevi yapan
isimle uylaşma gösterirler. Böyle durum larda sıfat, bir belirsiz isim takımın­
da tümleyici olarak görev yaparke n a l d ığı şeki ll eri a lır.
YÜKLEM
TEKiL: ÖZNE EYLEM iSMi
EN-SÖZCÜGÜ Filmen ar rolig. Filim eğl e n cel idir.
Maten blev kall. Yemek soğudu.
ETT-SÖZCÜGÜ Programmet ar roligt. Program eğlence li dir.
+t Vadret blev kalll. Hava soğudu.
ÇOGUL: Filmema ar ro liga. Filimler eğlencelidi r.
+a Elementen blev kalla. Radyatörler soğudu.

11.6 Sıfatların uylaşma çekimleri: özet


Böylece sı fat ın bütün şek illerini görmüş olduk . Aşağ ıd a bun l a rı toplu olarak
veriyoruz.

BELiRSiz TEKİL ve
TEKiL YÜKLEM İSMi BELİRLİ TEKİL ve ÇOGUL
EN-SÖZCÜGÜ grön grön + a ..... gröna
yeşil yeşil
en grön slOl den gröna slOlen
yeşil bir sa ndalye yeşil sandalye
Stolen ar grön. det gröna bordet
Sandalye yeşi l dir. yeşil masa
ETT-SÖZCÜGÜ grön + t ..... grönt (nagra) gröna stolar
yeşil (birkaç) yeşil sanda lye(ler)
ett grönt bord (nagra) gröna bord
yeşil bir masa (birkaç) yeşil masa(lar)
Bordet ar grönl. Sıolarna ar gröna.
Masa yeşi l dir. Sanda lyeler yeşildir.

Borden ar gröna.
Masalar yeşildir.

107
11.7 Liten 'küçük' sıfatı
'fj Liten 'küçük' sıfatı ıek bir biçimde çekimlenir. Bu ıek biçimiyle de diğer
sıfaılardan ay rılır. Liten sözcüğü çoğulolurken değişir ve yerine sma sözcüğü
geıirilir.

YÜKLEM iSMi BELiRSiz HALi BELiRLi HALi


TEKiL Skjorıan ar liten . en liten skjorta den Iilla skjorıan
Gömlek küçüktür. küçük bi r gö mlek küçük gömlek
Sk apeı ar lite!. ett litet skap deı Iilla skapeı
Dolap küçüktür. küçük bi r dolap küçük dolap

ÇOCUL Skjorıorna ar sma. ıv~ sma sk jortor de sma skapen


Gö ml ekler küçüktür. iki küçük gömlek küçük dolaplar

11.8 Sıfat eylemlerinin uylaşma çekimi


Sıfaı eylemleri daha önce 9.13'de gördüğümüz gibi, bir ıür sıfaı görevi
yaparlar. Geçmiş zaman sıfaı eylemi de çekimlenirken ııpkı bir sıfaı gibi
sonuna t veya a harfini alır.
YÜKLEM iSMi BELiRSiz HALi BELiRLi HALi
EN·SÖZCÜCÜ Dörren ar sıangd. en sıangd dörr den sıangda dörren
TEKiL Kapı kapalıdır . kapa lı bir kapı kapalı kapı

ETT·SÖZCÜCÜ Fönslreı ar sıang!. ett slangl fönsıer deı sıangd a fönstreı


Pencere kapalıdır . kapalı bi r pencere kapalı pencere
ÇOCUL Dörrarna ar sıangda. ıv ii sıangda dörrar de s ıan gd a dörrama
Kapılar kapalıdır . iki kapalı kapı kapalı kapılar

11.9 Bazı sıfatların ve geçmiş zaman sıfat eyleminin t-şekli


Geçmiş zaman sı faı eylemi ya da bir sıfaı i ya da d ile son buluyorsa bunlara
geıirilen
·t eki ile bazı zorluklar orıaya ç ıkm akıadır.
Ana kural şöyledir:

·t eki getirildiğinde t ve d kaldırılır.

svart -+ svart + t --+ svart 'siyah'


I ilsı -> lasl + i -> l ası 'kilitli'
hilrd -> hiırJ + ı -> hilrt 'sert'
stangd -> sıang4 + i -> s langı ' kapalı '
öppnad -> öppnaçı' + i -> öppnaı 'açılmış'

108
en svart dörr siyah bir kapı
ett svarl skap siyah bir dolap
en hard bu Ile sert bir kurabiye
ett harl bröd serı bir ekmek

en öppııad konservburk açılmı§ bir konserve kutusu


ett öppnal brev açılmı§ bir mektup
Sonuna -tt alan geçmi§ zaman sıfat eylemi ve sıfatlar: Bazı geçmiş zaman
sıfat eylemleri ile bazı sıfatlar sonlarına -I eki ye rine -II ekini alırlar. Bunlar-
dan birincisi sonu dd ile biıe n geçmi§ zaman sıfat eylemleridir.

dd ile son bulan geçmiş zaman sıfaı eylemlerinde dd. tt ile yer
değiştirir.

kladd ..... kla# + tt ..... klatt


försedd ..... förse4~ + tt ..... försett
Bilen ar försedd med dimljus . Otomobile sis lambaları takılmı§t ır.
Kökel ar försell med spis. Mutfak ocaklıdır.

Bu türden olan sıfaıların ikinci bir grubu ise uzun vurgulu bir ünlü ile ve d ya
da i ile son bulanl a rdır. Bu s ıfatların sonlarına -II aldıkları da olur. Böylece
sözcüğün ilk halinde bulunan i ya da d ortadan kaybolur ve ünlü kısa bir ünlü
halini alır.

UZUN VURGULU ÜNLÜ bla + tt ..... blatt


ile son bulan sıfatlar ny + tt ..... ny.tt
UZUN VURGULU ÜNLÜ + T vit ..... vii + tt ..... vjtt
ile son bulan sıfaılar söt ..... söi + tt ..... s<.itt
UZUN VURGULU ÜNLÜ + D r2d ..... rö~ + n ..... r<.in
ile son bulan sıfatlar bred ..... bre4 + tt ..... brçn
DiKKAT! lI'den önce kısa ünlü gelmektedir.
en ny sk jorta ye ni bir gömlek
ett ny'1I skarp yeni bir kemer
Flickan ar sö\. Kız tatlıdır.
Barneı ar siill. Çocuk tatlıdır.
en br~d gala geniş bir cadde
ett brell dike geni§ bir çukur

Sonu en ile biıen geçmi§ zaman sıfat eylemleri ve sıfatlar: Sonu vurgusuz en
(bir vurgusuz e ve onu izleyen n) ile bilen bir geçmi§ zaman sıfat eylemine ve
bir sıfaı ' a i eklenecekse , yukarıda söz konusu edilen n kaldırılır.

109
Sıfat ve geçmiş zaman sıfat eylemi: ,ın + t ---> et .

(ippen ---> öppe,l + t ---> öppet


naken ---> nake~ + t ---> naket
skriven ---> skrive~ + t ---> skrivet
fC,rsvl,lnnen ---+ försvunne~ + t ---+ försvunneı
en naken pojke çıpl ak bir erkek çocuğu
ett naket barn çıplak bir çocuk
Romanen iir skriven pa turkiska. Roman Türkçe yazılmı §tır.
Brevet ar skrivet med black. Mektup, mürekkeple yazılmı §tır.

DiKKAT! Eğer ünlü e vurgu luysa n kalkmaı: r~n + t ---> r~nt 'temi z'

11.10 Bazı sıfatların ve geçmiş zaman sıfat


eyleminin a-şekli
Bir ar-eyleminden o lu§turu lan geçmi§ zama n sıfat eylem i ad ile son bulur. Bu
türden olan sıfat eylemleri çoğul olurlarken ve bir belirli ismin önünde
kullanıldıklarında sonlarına -a yerine -e ekini alırlar.

ad ile son bulan geçmiş zaman eylemi a yerine e ekini alır.

öppnad + e ---> öppnade ' açılmı§ '


malad + e ---> malade ' boyalı , boyanmı§ '
K ar§ıl a§tırınız: stiingd + a ---> stiingda ' kapalı , kapanmı§'

Kar§ıla§tırınız:
Dörren iir öppnad. Dörren iir stiingd.
Kapı açılmıştır. Kapı kapalıdır .

Dörrarna iir öppnade. Dörrarna iir stiingda .


Kapılar açılmıştır. Kapılar kapalıdır.

de öppnade dörrarna de stiingda dörrarna


açı lmı ş kapılar kapalı kapılar

en nymalad stol en nyköpt sıol


yeni boyanmış bir sandalye yeni sa tın a lınmı ş bir sa ndalye
tva nymalade sıolar tva nyköpta stolar
iki yeni boyanm ı ş sa ndalye iki yeni sa lın alınmış sandalye

110
Şimdi ve receğ im iz kura l he m s ı fat eylemi hem de s ı fat için geçerlidir.

Vurgusuz er, el ya da en ile son bulan sıfatlarla , geçmiş zaman


sıfat eylemleri , sonlarına a alacakları zaman e ekleri kaldırılır .

skri ven ~ skriv~ n + a ----? skri vna 'yazılı , yaz ılmı ş'
bund en -+ bunctıin + a -+ bundna ' bağ l a nmı ş, bağ lı '
naken -+ n a kıt n + a -+ na kn a 'ç ıpl ak'
e nkel -+ e n kıt l + a -+ enkla 'basit , sade, te k'
sa ke r -+ sa k ~ r + a -+ sakra 'emin , kesin . güvenli '

B azı sıfa tl a rda ise baş k a ünlüler k a ldırılır :

ga mmal-+ ga mıfıı( ı + a-+ ga mla (8. 16)


Ünlü ya lnı zca vurgus uz o l d uğu za man k a ldırılır :

ren
-
+a~ rena
- 'temiz'

- + a -+ hela
hel
- 'tam, bütün'

111
12 İyelik adıUarı ve ismin -in hali

12.1 Iyelik adılları

Kişi adıllan; bir mal sahibinden (ya da genelolarak bir şeyin sahibi olanlar-
dan ) bahsederken özel bir şe kilde karşımıza çıkarlar. Ki şi adıllannın bu
şekillerine iyelik adılları (possessiva pronomen) denir. İ yelik ad ıllan , ismin
-in halinin (bkz. ıo . ıo) kişi ad ıllarınd ak i k arşılı ğıdır. Türkçe'de iyelik ad ılla­
nnın ya nı sıra isme getiriıe n bir iyelik eki de bulunmaktadır. Bu nedenle de
iyelik ad ılı kullanılmayabi lir. İsveççe'de ise iyelik , ya lnızca iyelik adılı ile
belirtildiği için , iyelik adılı daima kullanılmalıdır.

benim kitabım
min bak { kitabım

Benim kardeşim Göteborg'da oturuyor.


Min bror bor i Göteborg. { Kardeş im Göteborg'da oturuyor.

Din syster ar söt. (Senin) kız karde şi n tatlı.


Kanner du Per? Hans mor Per' i tanıyor musun? (O nun)
ar var svenskıarare. annesi bizim İ sveççe öğ retmenimiz .
Kanner du Eva? Hennes man Eva'ya t a nıyor musun? Onun
ar er oya larare. kocası sizin yeni öğretmeniniz.
Kanne r du familjen Persson? Persson ailesini tanıyor musun ?
Deras villa ar till salu . Onların viIIası satılıktır.

Den ve det'in de iyelik adılı bulunmaktadır: dess. Ancak türlü nedenlerle


dess çok kullanılmaz, bunun yerine bir başka şek ilde anlatım kullanılır. Bunu
bir örnekle açıklayalım:
Jag ser en kat! . Dess pals iir gra. } Bir kedi görüyorum.
yerine daha çok: Den har en gra paıs. (Onun) tüyleri gri renklidir.

12.2 Dönüştü iyelik adılı: sin


Aynı cümlede "sahip" olan ki şi , özne olarak da kullanılıyorsa , bazı iyelik
adıllannın yerine özel dönüşlü iyelik adılı gelir. Bu sin'dir. Bu , S.2'de
değindiğimiz nesne şekli sig'in iyelik halindeki karş ılı ğıdır. Sin , aynı cümlede
"sahip" olan ki şinin özne olarak kullanıldığı hallerde ; hans, hennes, dess
'onun' ve deras 'onların ' sözcüklerinin yerlerine kullanılır.

112
ÖZNE
Per besöker sin mamma. Per (ke ndi) a nnesini ziyaret ediyo r.
t i
Eva ar gift med Per. Hon ringer hans mamma varje dag. Eva, Per ile evlidir, (onu n)
i i annesine hergün te lefon ediyor.
Eva tvattar inıesin biL. Eva, (kendi) arabas ını yıkamıyor.
i i
Per gillar Eva, sa ha n t vaııar hennes biL. Per, Eva'dan h o§ l a nı yor. Onun için
i i (o nun) arabas ını yık ı yor.
Pe r och Eva reparerade sin villa. Per ve Eva (kendi) vi II a la rını tamir
i i ettiler.
u har de f1yttat , sa vi ha r köpt deras vi ll a. Şimdi onlar ta§ındılar , ve
i i biz (o nl a rın ) vi II alarını satın a ldık .

Olle alskar sin fru. Olle (kendi) karısını seviyor.


t i
Olle alskar hans fru . Olle onun (ba§kasının ) karısını
i seviyor.

A§ağıda bütün ki§i ad ıll arının iyelik halle ri göste rilmektedir.


ÖZNE İY E LİK HALİ
BiçİMi DÖNÜŞSÜZ DÖNÜŞLÜ
jag mİn min
du din din
han ha ns sin
hon hennes sin
den (dess) sin
det (dess) sin
vi var var
nı er er
der deras si n

12.3 İyelik adıllarının çekimi


Bazı iyelik ad ıll a rının çekimi, nite lik sıfatının çekimine benzer. İ yel ik adılı
tekil halde olan bir eıı-sözcüğü nd en önce geliyo rsa , sonuna bir i harfi ni ve
çoğ ul halde bulunan bir isim 'den önce geliyorsa sonuna bir a harfini alır.

Kan du se var bil? Arabamızı gö rebiliyor musun?


(en-sözcüğ ü , tekil halde)
Kan du se varl hus? Evimizi görebiliyor musun?
(eıı-sözcüğü)
Kan du se vara bilar? Arabala rımız ı gö rebiliyor musun?
(çoğul )

İ ye lik adıllarının bazıları kural dı§ıdır. Bazıları da hiç çekimlenmezler. A§a-


ğı da bütün §ekilleri verilmi§tir.

113
TEKiL ÇOCUL
EN-SÖZCÜCÜ ElT-SÖZCÜCÜ
min bil mit! hus mina bilar
din bil dit! hus dina bilar
sin bil sit! hus sina bilar
hans bil hans hus hans bilar
hennes bil hennes hus hennes bilar
dess bil dess hus dess bil ar
var bil varl hus vara bilar
er bil erI hus era bilar
deras bil deras hus deras bilar
Temel kural ; eıt-sözcüğü tekil haldeyken iyelik ad ı lı I harfini almakta ve
çoğul haldeyken ise sonuna a harfini almaktadır.
1. Sonu s harfi ile biten; hans, hennes, dess, deras çekimlenmez.
2. min , din, sin iyelik adı ıı arı bir ett-sözcüğünün önünde bulundukları za-
man bu adıııarın sonlarındaki nk aıkar , yerine t! harfleri eklenir: mit!, dit!,
sit! gibi.

12.4 Iyelik addIarı ve ismin -in halinden sonra


ismin çekimi
Bir isim takımında bulunan sözcüklerin çekimleri, iyelik ad ıııarın ca da etki-
lenir. iyelik adılı ismin tümleyicisi olarak bulunuyorsa isim , belirlilik son
ekini almaz.
min bil YANLıŞ: min bilen
hans hus YANLıŞ: hans huset
Aynı kural -in halinde bulunan isim için de geçerlidir. Bilindiği gibi isveççe'
de -in halinde olan isim ; sonuna -s ekini a lmaktadır. (10 . lO)
oııes bil YANLıŞ: Oııes bilen
isveççe'de iyelik adılından ya da ismin -in halinden sonra gelen , belirsiz
ıanımlayıcıek ya da öne gelen . belirli tanımlayıcı ek yoktur.
Oııes röda biL. YANLıŞ: Oııes röda bilen
YANLıŞ: Oııes en röd bil
Ayrıca , -in halinde ve iyelikte, sıfatın daima sonuna -a ekini aldığına dikkat
ediniz.
miıt gröna bord benim ye§il masam
Oııes röda stol Oııe'nin kırmızı
sandalyesi
Yukarıda değindiğimiz konulardan sonra §u kuralı söyleyebiliriz.

114
Bir iyelik adılından ya da -in halinde bulunan bir isimden sonra:
- hiçbir tanımlayıeı ek kullanılmaz (isimde bile belirli şekil kulla-
nılmaz)

- sıfatı n sonuna daima -a eki getirilir

isveççe'de isim ; -in haline ya da iyelik adılına bağlı olarak hareket ediyor ve
hiçbir tanımlayıeı ek de almıyorsa, kullanılan ifade yine de belirli bir ifadey-
miş gibi anlaşılmaktadır. Bu nedenle isveççe'de isim belirsiz ise, -in hali ya
da iyelik adılı kullanılmaz, onun yerine durum bir başka biçimde açıklanır.
min van arkadaşım
en van Iili mig (benim) bir arkadaşım
hans bruna rock kahverengi pahosu
en av hans bruna rockar kahverengi pahalarından biri
vara bekanta tanıdıklarımız
en annan av va ra bekanta tanıdıklarımızdan bir başkası
manga av vara bekanta tanıdıklarımlZın çoğu
en syster till en av mina vanner arkadaşlarımdan birisinin kızkardeşi

115
13 Bir kaç tümleyici daha

13.1 Den har - den dar


Bu, şu ve o Türkçe'de sık k a rşıl aşıl a n tümleyicile rde n üçüdü r. Bunlar İ sveç­
çe'de den har 'bu' ve den dar 'ş u , o' ile ka rşıl a nır. İ sveççe'de şu ile o ayırımı
ya p ı l ma m akta dır. Bu tür ifade şe kill e ri öne gele n be lirl i t a nıml ay ı c ı eklere
har (bu sözcük as lı nda 'burada' a nl amın a gelir) sözcü ğü ile, dar (as lın da
'şurada , 'orada' an l amın a) sözcüğ ünün getirilmesiyle o lu ştu rulur. Ö ne gele n
belirli t anım l ayı cı ek, isme göre şe kil değ iş tirir. Bunl a rı aşağıd ak i tabloda
gö reli m.
EN-SÖZCÜCÜ ETT-SÖZCÜCÜ çoCu ı
bu: den har bilie tten det har tage t de har bilietterna
şu , o: den dar bili etten det dar tage t de dar tagen
Den har ve den dar'de n sonra gele n isme ve s ı fa t a di kkat ediniz.

den har ve d en dar'den sonra gelen isim daima belirli şekildedir.

den har ve den d a r'den sonra gelen sılat sonuna -a ekini alır.

den har dyra bili ette n bu p a h a lıbilet


de t dar röda tage t şu k ırmı zı tre n

de dar dyra bil ie tterna şu pah a lı biletle r


de har röda tage n bu kırmız ı trenler

Aşağıdaki örne klerde içinde bu türden isim takıml a rı bulunan cümlele r


bulaca k sınız.

Vi ska aka med de t dar röda taget. Şu kırmızı tre nle seyahat edeceğiz.
Den har bilie tte n va r valdigt dyr. Bu bile t o ldukça p a halı idi .
Pete r brukar sina pa de n har gröna Pete r hep bu ye şil sandal yeye
stolen . oturur.
Jag bor aldrig mer pa det dar d yra O pa h a lı otelde bir daha asla
hotelle t. kalmam.
De dar vita husen ar vackra . Şu beyaz evle r güze l.

116
Den har ve den dar yalnız ba§larına da kullanılabilirler. Bununla ismin
gizlendiği , söylenmediği anlatılmak istenme ktedir. Şöyleki ;
- Har du en korkskruv? Bir şişe açacağın var mı?
- Ja , ta den har. Evet , al bunu .
- Har du ett suddgummi? Silgin var mı?
- Ja , ta det har. Evet, al bunu.
- Har du nagra handskar? Eldivenlerin var mı?
- Ja , du kan lana de har. Evet , bunları ödünç alabilirsin.

13.2 Vilken
Soru sözcüğü olan vilken 'hangi ' daha önce 4.4'de gördüğümüz soru sözcük-
lerinden ayrıdır. Bu ayrılık vilken soru sözcüğünün uyla§ma göstermesinden
kaynaklanmaktadır. Bunu örnekle görelim ;

EN-SÖZCÜGÜ ETI-SÖZCÜGÜ ÇOGUL


Vilken manad ar du född? Vilket ar ar du född? Vii ka dagar arbetar du?
Hangi ayda doğdun ? Hangi y ılda doğdun ? Hangi günler çalışıyorsun?

Vilken larare har ni? Vilket barn ar diıı? Vilka elever ar sjuka idag?
Size hangi öğre tmen geliyor? Hangi çocuk senin? Bugün hangi öğre n ciler hasta?

Yukarıdaki örnekte vilken (vilket, vilka) , is me bir tümleyici görevi yapmak-


tadır.Vilken yalnız başına da kullanılabilir. Bunu a§ağıdaki örneklerle göre-
lim. Yalnız başına kullanıldığında vilken' in Türkçe'deki kar§ılığı hangisi,
hangileri olup , bir §eçme durumunu belirtir.
Örneğin; Onlardan hangisi? gibi.

Har ar fem böcker. Burada beş kitap var.


Vilken viII du ha? Hangisini istiyorsun?
Har ar tre kart. Burada üç kart var.
Vilket viII du ha? Hangisini istiyorsun?
Du far ta tva kakor. İki kurabiye alabilirsin.
Vilka viII du ha? Hangilerini istiyorsun?
Türkçe'deki hangimiz ve hanginiz İsveççe ' de vemlvilka av ossier ile kar§ılan­
maktadır.
Örnek;
(tekil) Vem av oss ska diska? Hangimiz bula§ık yıkayacak?
(çoğul) Vilka av oss klarade provet? Hangimiz imtihandan geçti ?
(tekil) Vem av er ar aldst? Hanginiz en ya§lıdır?
(çoğul) Vilka av er talar engelska? Hanginiz İngilizce konuşuyor?

117
13.3 Nagon
İsveççe 'deki nagon sözcüğünün , Türkçe'deki karşılığı yaklaşık olarak (her-
hangi) bir olup, başka anlam lara da gelmektedir. Nagon sözcüğünün çekim-
lenmesi aşağıda belirtilmiştir.
EN-SÖZCÜCÜ ETT-SÖZCÜCÜ çoCuı
nagon bok nagol hus nagra stolar
(herhangi) bir kitap (herhangi) bir ev birkaç sandalye
(Konuşma dili:)
nan bok nal hus nara stolar
Nagon, nagol ve nagra hem bir ismin tümleyicisi olarak hem de yalnız
başlarına kullanılırlar. Eğer sözcük bir ismi tümlüyorsa , yaklaşık olarak
nagon, nagol ' (herhangi) bir' ve nagra 'birkaç' anlamına kullanılır.
Örnek ;
Du kan fraga nagon liirare. (Herhangi) bir öğretmene sorabilirsin.
Han har nog nagOl problem. Her halde (herhangi) bir problemi var.
Vi stannar bara nagra dagar. Biz sadece birkaç gün kalacağız.
DİKKAT! İsveççe sorularda ya da olumsuz cümlelerde nagon , nagol ya da
nagra sözcüklerinin kullanılması zorunludur. Türkçe'deki soru cümlelerinde
ya da olumsuz cümlelerde ise kullanma gereği yoktur.
Örnek;
Köpte hon nagon kliinning? Elbise satın aldı mı?
Hon köpte inte nagon kliinning. Elbise sat ın almadı.

Karşılaştınnız: Hon köpte en kliinning. (Bir) elbise satın a ldı.

Har ni nagon liigenhet? Bir daireniz var mı?


Har du nagol brevpapper? Mektup kağıdın var mı ?
Har han nagra viinner hiir? Burada arkadaşları var mı?
Vi har inte nagon Iiigenhel. Dairemiz yok.
Eğer sözcük yalnız başına kullanılıyorsa , o zaman: nagon 'biri , birisi , (bir)
kimse' anlamına , nagoı 'bi r şey ' ve nagra 'birkaç insan, birkaç tane' a nl amına
kullanılır.
Örnek;
Han saıt och pratade med nagon . Birisi ile oturup konuşuyordu.
Har nagon ringt? Kimse telefon eni mi?
Nagon maste hjiilpa honom. Birisinin ona yard ım etmesi
gerekli .
Han fragade mig nagol , men jag Bana bir şey sordu ama ,
törstod inte . anlamadım .
lag har inte sagt nagot. Birşey söylemedim .
ville du nagol? Bir şey mi istedin?
Han triiffade nagra fran sin by . Köyünden birkaç insanla buluştu.

118
lag kanner inte nagra har. Burada tanıd ığım kimse yok.
Har nagra kommit an? Henüz kimse geldi mi?
ViII du ha ett apple? Det fi nns Bir elma ister misin? Birkaç tane
nagra kvar. var.

Birşey anlamına kullanılan nagot yeri ne yi ne aynı an lama gelen nagonting


(konuşma dilinde: nanıing) de kullanılabilir.
lag har inte sagt nagonling. Birşey söylemedim.
Ville du nagonting? Birşey mi istedin?
Bir yer sözkonusu olduğunda nagonstans 'bir yerde' ve zaman söz konusu
olduğunda ise nagon gang 'bir zaman' kullanılır.
Han bor nagonstans i centrum. Merkezde bir yerde oturuyor.
Har du varit dar nagongang? Oraya hiç (bir zaman) gittin mi?
Şu ifade şekillerine de dikkat ediniz, (13.2 ile karşılaştırını z).

nagon av böckerna kitaplardan birisi


nagot av barnen çocuk lardan birisi
migra av mina vanner a rkadaşlarımdan bazılan
migon av oss bizden birisi
nagra av er sizden bazı l arı
nagra av dem onlardan bazıl arı

13.4 lnte nagon - ingen


İ çi nde nagon sözcüğü bulunan bir cüm le, olumsuz hale, yalnızca inte sözcüğü
katılarak getirilir. Ancak inte nagon ye rine sık sık ingen sözcüğü kullanılır.

l ag kanner inte nagon i Stockholm. = lag kanner ingen i Stockholm.


Ingen şu şekilde çekilir:
EN-SÖZCÜGÜ ETT-SÖZCÜGÜ ÇOGUL
ingen bok inget hus inga stolar
hiçbir kitap hiçbi r ev hiçbir sandalye
ingenting
hiçbir~ey

Aşağıdaki örnekleri karşılaştırınız:

l ag har inte nagon svart kostym. Siyah bir kostüm üm yok.


= lag har ingen svart kostym.
lag har inte nagot paraply . Bir şemsiyem yok.
= l ag har inget paraply.
lag har inte nagra handskar. Eldivenim yok.
= lag har inga handskar.
Jag s~g inle nagon ule p ~ gatan . Sokakta kimseyi gö rmedim .
= Jag sag ingen ute p~ gatan.
Jag köpte inle nagol (inI. nagon- Dükkandan hiçbirşey sa tın
ting) i affare n. a lm ad ım .
= Jag köpte ingel (ingenling) i affaren.

(Ingenling ancak yalnı zbaşına kullanılır)

lnle nagon yerine kullanılan ingen ; ya lnızca inle ve nagon sözcükleri hemen
birbiri arkas ınd a n geliyoriarsa kullanıl ab ilir. Bu bize, içinde birden fazla
eylem bulunan temel cümleciklerle ya n cü mlecikle rde ingen sözcüğü nün
kullanılamıyacağını gösterir.

Aşağıdaki örnekleri karşıl aşt ırınız ;

TEMEL CÜMLEC İK YAN CÜ ML EC İK


Vi har inle nagol sa lı. Vi maste lana, om vi inle har nagol
= Vi har ingel salı. sa lı.
Tuzumuz yo k. Tuzumuz yok sa ödünç alma lı yı z .

Hade du inle nagra pengar? Varför tror du, att iag inle hade
= Hade du inga pengar? nagra pengar?
Paran yok muydu ? Neden be nim pa ramın olmadıgına
hukmediyorsun ?

TEK EYLEM Lİ BiRKAÇ EYLEMLi


TEMEL CÜ MLEC iK TEMEL CÜMLECiK
Vi har inle nagon ıök. Jag har inle köpt nagon ıök.
= Vi har ingen ı ök. Soğan sa ıın a lm adım .
Soğamınız yok .

lnle nagon (oagoı, oagra) cümlede özne gö re vi yapıyorsa , buna bir seçenek
olarak ingen (ingel, inga) kullanılabilir:
lnle nagon har kommiı. Kimse gelmedi .
= lngen har kommiı.
lnle nagol (inte nagonting) fungerar. Hiçbir şey ça lış mıyor.
= lngel (ingenling) funge rar.
lnle nagra har varit har föruı. Daha önce buraya kimse gelmedi .
= loga har varit har föruı.

Aynı durum yan cümlecik için de geçerlidir.


Jag vet , aıt inle nagon kan komma Yarın kimseni n ge lemiyeceğini
imorgon. = Jag vet , aU ingen bi liyo rum .
ka n ko mma imorgon.
Jag hoppas, att inle nagoı (inte na- in şa ll ah, can sıkıcı hiçbir şey
go nling) trakigt kommer att handa . olmaz.
= Jag hoppas, att ingel (ingenting)
trakigt kommer att handa .

120
Türkçe'de olumsuzluk , aynı cümlede iki kez ifade edilir. (kimse ... -me- ...
v.b. gibi ). Türkçe'de olabile n bu durumun isveççe'de olması imkansızdır.
Bir başka deyişle ingen (ingel, inga) hiçbir za man inle ile birlikıe olamaz.
Örnek:
YANLıŞ: Jag har inle traffa t ingen .
DOGRU : Jag har inle trMfat nagon . Kimseyle görüş medim .
YANLıŞ: Jag förstar inle ingenling o
DOGRU: Jag förstar inle nllgonling . Hiçbir şeyanlam ıyorum.
Aşağıda belirtilen bazı ifade şeki ll erinde daima nagon (nagol, nagra) sözcük-
le ri bazı sözcüklerden sonra kullanılır. Bu tür ifadeler anla m olarak olumsuz-
durlar.
ulan
De hoppade pa mig ulan nagon Hiçbir sebeb o lnı adan bana
som helst anledning. sa ldırdıl ar.
Jag promenerade genom sta n ulan Kimseyi gö rmeden şe hirde
aU se nagon manniska . dolaşıım. ( Hiçbir insan görmeden
şe hirde dolaşıım . )

innan
Skynda dig atı kla pa dig Kimse gelmede n önce giyinmekte
innan nagon kommer. acele eı.
aldrig
Han har aldrig nagon egen asik ı. Hiçbir zama n kendi gö rüşü yo ktur.

13.5 All, hel, annan, sadan ve benzeri tümleyiciler


B azı s ık karşılaşılan tümleyicileri n çekimleri :

BELiRSiz BELiRLi
EN-SÖZCÜGÜ ETT-SÖZCÜGÜ ÇOGUL
all allı alla alla ' hep , hepsi '
he l hell hela he la 'bütün , tümü'
annan annat andm andra ' başka , diğe rle ri '
sadan sada nı sada na 'böyle , şöyle , öyle '
(sa n) (sa nı) (sa na) (konuşma diliilde)
All, (allı , alla) ve hel, (hell, hela) sözcükle rinin Türkçe'deki karşılıkl arı ' hep ,
tam , tüm'dür. isveççe'de bu tümıeyiciler , tümledi kleri ismin say ıl abilen ya
da say ıl anııyan o lmasına b ağlı olarak farklılıkl a r gösterirler.

121
Hel, helt, hela 'tüm , tam'. Bu tümleyicile r ya lnı zca sayıl abi le n isimlerle
birlikte k ull a nıl abi lir (10.4). İ sim belirsiz ve tekil halde ise hel (e n -sözcüğ ü )
ya da helt (e tt-sözcüğü) k ull a nılı r.
Lilla Lisa at upp e n hel va ttenmelon . Küçük Lisa bütün bir karpuz yedi.
Jag köpte ett helt far hos slaktam . Kasaptan büt ün bir koy un satın
a ldım .

Cümlede ku ll a nıl an isim be lirli haldeyse o za man tümleyici hela olur ve ismin
sonunda tanımlayıcı ek bulunu r.
Lilla Lisa at upp hela va tte n- Küçük Lisa bütün ka rpuzu yedi.
melonen .
Jag har va ntat hela kvallen . Bütün ak§am (boyunca) be kl edim .
İsiml e bi rlikte bir sı fat bulunu yo rsa o za ma n öne gele n t a nıml ayı cı ek de
kull anılır.

Hela stranden va, tackt av olja. Tüm sahil petrol ile k apl a nmı §tl.
taek t av olj a. k a pl a nmı § ıı .

Beli rs iz ha lde o lm asın a rağm e n isim çoğ ul ise, bu durumda da he la kull a nılı r.

Vi har vanta t tva hela manader. İki bütün ay boyunca bekl edik .

All, allt sayıl am aya n isimler (10.4) ile bi rlikte kullanılırl a r. Bir en-sözcü ğ ü
söz konusuysa all , bir e tt-sözeü ğ ü sözkonusuysa allt kull a nılır .
All mjölk och allt smö r ar slut. Süt ve te reyağın he psi bitti .
Jag salde all min jord och aııı Bütün a razimi ve sahibi o ldu ğum
annat som jag agde. her§ey i sa ttım .
Allt ar inte guld som glimmar. Pa rlaya n her§ey altın d eğildir.
(Atasözü) (kendi ba§ına, isimsiz)

Alla ; say ıl abile n isimle r çoğul halde iseler alla kull a nılır.

Alla mannisko r gillar musik . Bütün insanlar mü zikı e n ho§lanır .


Alla de har bilam a maste tvattas. Bütün bu arabalar yık a nm a lıdır .
Alla kan inte va ra nö jda. Herkes memnun olamaz.
(kend i ba§ın a, isimsiz)

Sadan , sadant, sadana 'böyle(si), §öyle(si), öyle(si)'


Vilken snygg bil! E n sadan viII Ne kadar güzel araba! Bende böyle
jag ocksa ha. bir tane isti yorum .
Titta , vilket konstigt trad! Ett Bak ne aea yip bir ağaç ! Böylesini
sadant har jag aldrig sett förut. da ha önce gö rmemi§tim .
Kalle och Lisa ar valdigt ge nerösa. Kalle ve Lisa çok cömertle r. Böyle
Sadana mannisko r traffar man insanla ra pe k sık rastlanmaz.
sallan .

122
agol sadanı 'öyle(si ne) birşey'
Fick du verkligen en fluga i soppan? Çorbanda gerçekten sinek mi
Nagol sadanı har jag aldrig varit vard ı ? Öylesine birşey hiç
med om. başıma gelmemişti.

(en) annan , (en) annal, andra (çoğu l) 'başka '

İ sveççe'de isim belirsiz halde ise , isimle birlikte belirsiz tanımlayıcı ek de


kullanılır. (en, ett gibi)
Den har boken verka r ırakig . Bu kitap can sıkı cı gözüküyor.
Kan du lana mig en annan? Bana başka bir kitap ödünç
verebilir misin?
Det ar fullt har. Ni far ga till Burası dolu. Başka bir otele
ett annal hotel i. gidiniz.
Har du nagra and ra tidningar? Jag Başka gazetelerin var mı? Bunlan
har redan last de har. okumuştum.

den ena (del ena) 'bir(i)' , den andra (del andra) 'öbür(ü)' , de and ra (çoğu l )
'öbürler(i)'
Den ena skon ar brun och Ayakkabıların birisi kahverenkli
den andra (skon) ar svarı. diğeri siyah. Yanlış a lmı ş olm alısın.
Du maste ha tagit fel.
Del ena snöret ar för kort och del Bağcıklardan birisi fazla uzun ,
andra ar för ı angı. diğeri
fazla kısa.
Ta inte de dar strumporna. Ta O çoraplan alma. Öbürlerini al!
de andra!
Nu maste vi ga. De andra vantar. Artık gitmeliyiz. Diğerleri
bekliyorlar.

Andra sözcüğü nün bir diğer anlamı da 'ikinci ' dir.


Den andra knappen uppifran ar Yukandan ikinci düğme ilikli değiL.
inte knappı.

en, ıva ... til1 ' bir , iki ... daha'


Aynı türden olan birşeyi bir kez daha isterken , isimden sonra Iili sözcüğü
eklenir. Bunu örnekleyelim:
De ıhar kaffet var gon. Bu kahve güzeldi .
Kan jag fa en kopp till? Bir fincan daha alabilir miyim?
Jag har bara tva skjortor. Yalnızca iki göm l eği m 'l3r.
Jag maste köpa nagra skjorlor Iili . Birkaç gömlek daha alma lıyım .

123
Bu örnekte isim ikinci cüm lede tekrarlanıyor . Aslında buna gerek yok tur.
Ş öy le ki ,

Jag m lıste köpa nagra til1. Birkaç tane daha a lm a lı y ım .


Per hade bara en flaska öl he mma . Per'i n evi nde ya lnı zca bir ş i şe bira
SIı han köpte rem (flaskor) till . vardı. Beş tane daha a ldı.

Varje 'her' çeki lmez. İsim ve sıfa t belirsiz haldedir.


Varje manniska behöver karlek. Her insanın sevgiye ihti yacı vardır .
Vi slutar arbe ta kı' 3 varje fredag. Her cum a günü saat 3'te işi
bitiriyoruz.
Varje ar Iıker vi till Turkiet. Her yıl Türkiye'ye gidiyoruz.

Varannan , vartannat ('iki . .. -de bir')


Han glır plı bio varannan vecka. 0, iki haftada bir sinemaya gider.
(e n sözcüğü)
Men iag glır bara varlannat Iır. Ama ben sadece iki y ılda bir
(ett-sözcüğü) gidiyo rum .

Var tredje (rjarde ... ), vart tredje (rjarde ... ) (' üç (dö rt ... ) -de bir')
Yuk a rıd aki İ sveççe ifadenin Türkçe 'deki anlamı, kelimesi kelimesine ' her
üçü ncü. her dördüncü' dür (bkz. 2.10).
Jag ar ledig var tredje dag. Her üç günde bir izi nli yi m .
(e n-sözcüğü)
Han tar semester vart tredje ar. Her üç y ılda bir izine çıkar.
(ett-sözcüğü)
Det glır en buss var remte minut. Her beş dakikada bir otobüs var.
Vart fjarde Iır ar skottar. Her dört yıld a bir gelen yıl artık
yıldır.

Burada dikkat edilmesi ge rek li olan nokta, he m isim hem de s ı fa tl arı n , varje,
varannan (vartannat) ve var (vart) tredje v.b. sözcüklerden sonra daima
belirsiz ve tekil halde kullanılmalarıdır. (Ancak en-sözcüğü ile e tt- sözcüğü
arasındaki fa rklıkhk korunmaktadır.)

Varje ny uppgift ska tas som en Her yeni gö rev bir düelloya davet
utmaning. gibi alın m a lıdır.
Varje nyU ar medför nya be- her ye ni yıl beraberinde ye ni
kymmer. sorun l arı da getirir.
Varannan vit skjorta maste sıanga s. Her iki beyaz gömlekten birisi
atılm ak zorundad ır.
Vart tredje nyU o rd har iag gı ö mt. Her üç yeni sözcükten birisini
unuttum.

l24
14 Karşılaştırma. Sı/atların
daha
üstünlük ve en üstünlük dereceleri

14.1 Genelolarak karşılaştırma


İnsanların ve eşayaların kendi cinsleriyle karşılaştınlması yapılırken bazı
eylem ifadelerine başvuru lur.
likna, vara lik 'benzemek'
Maria ar lik sin mamma. Maria annesine benziyor.
Maria liknar sin mamma.
paminna om ' andırmak'
Peter paminner om sin pappa. Peter babasını a ndırı yor.

se ut som 'görünmek'
En zebra ser ut som en hast Bir zebra. çizgili pijama giymiş bir
i randig pyjamas. at görünümündedir.
lata som 'ses vermek'
Jag later som en hes kraka idag. Bugün , sesi kısılmış bir karga gibi
ses veriyorum.

kannas som ' his vermek'


Oet har tyget kanns mjukt som Bu kumaş ipekli gibi yumuşak bir
silke. his veriyor.

İsveççe ' de nitelenen bir şeyin nitelik derecesini belirtmek için sıfat ve Sı fat-
larla birlikte bazı sözcükler kullanılır :

Nisse ar laı. Nisse tembeldir.


Peter ar Iika lat som Nisse . Peter , Nisse kadar tembeldir.
Men Eva ar latare. Fakat Eva daha tembeldir.
Hon ar latare an Nisse. Nisse'den(daha da) tembeldir.
Gunnar ar latast i klassen. Gunnar sınıfın en tembelidir.
Aynı düzeyde olan nitelikleri belirtmek için Türkçe'de kadar sözcüğü, İsveç­
çe'de ise , Iika ... som sözcükleri kullanılır. Nitelik daha üst düzeydeyse
Türkçe'de bu özelliği açıkl amak üzere daha sözcüğü eklenir. İ sveççe'de ise
bu durumda sı fat özel bir şekil alır. Bu özel şek l e daha üstüıılük derecesi
(komparativ) denir. İ sveççe'de sıfatı daha üstünlük derecesine getirmek için
sıfat ın sonuna -are eki getirilir.

lat 'tembel' latare 'daha tembel'

125
Eğer karşılaştırılaniki şey Türkçe'de aynı cümlede kullanılıyorsa ve birinin
diğerinden üstün olduğu belirtilmek isteniyorsa, bu durumda daha sözcüğü­
nü kullanmak gerekmez. Bunun yerine kendisiyle karşılaştırma yap ıl an söz-
cüğe -den ekini getirmek yete rlidir.

Eva Nisse'den tembeldir. (daha sözcüğüne gerek yok)


Buna karşılık İ sveççe'de hem karşılaştırma yapıldığını belirten iin sözcüğünü
(Türkçe'deki -den eki) kullanmak hem de üstünlük derecesini belirten -are
ekini sıfata eklemek zorunludur:
YANlıŞ:Han ar lat an Nisse.
DOGRU: Han ar latare an Nisse.
Niteliğin en üst düzeyde o ldu ğ unu göstermek için Türkçe'de sıfatın önünde
en sözcüğü kullanılır. İsveççe'de ise sıfat çoğu zaman çekimlenerek en üstüıı­
lük derecesi (super/ativ) haline sonuna a ldı ğı -ası ekiyle gelir.
latasl 'en tembel'
Birkaç örnek daha ;
Erik ar stark. Erik kuvvetlidir.
Per ar starkare an Erik . Per , Erik' ten daha kuvvetlidir.
Han ar starkast i sin skola. O , okulunda en kuvvetli alandır.
Den har klanningen ar billig. Bu elbise ucuzdur.
Men den dar klanningen ar billigare , Ama şu elbise daha ucuzdur.
Den ar billigast availa k ı anningarna. Bütün elbiselerin en ucuzudur.
Yukarıdaki örneklerde som sözcüğünün Iika sözcüğü ile birlikte, iin sözcüğü­
nün de -are ekiyle birlikte kullanılmakta o l duğuna dikkat ediniz.
Aynı durum , samma 'aynı' ve annan 'ba§ka' sözcükleri içinde geçerlidir:

il. samma ... som


Bokhyllan har samma farg som Kitaplık masayla aynı renktedir.
bordel.
Elsa handlar i samma varu hus som Elsa , Josefin ile aynı mağazadan
Josefin. alış veriş yap ıyor.

annan ... an
Stolarna har en annan farg iin Sandalyelerin rengi masanınkinden
bordel. daha başkadır.
Peter handlar i et! annal varuhus Peter'in alış veriş yaptığı mağaza
an Lennart. Lennart ' ınkinden başkadır.
Elsa köper andra varor iin Josefin . Elsa , Josefin'den daha başka
malları satın almaktadır.

Samma sözcüğü hiçbir zaman çekimlenmez.


Annan sözcüğünün çekimi 13.S' te anlatılmaktadır.

126
14.2 Sıfatiarın daha üstünlük derecesi
İsveççe 'de sıfatın daha üstün derecesini oluşturmak k o la ydır . Kök'e yalnızca
-are ekini getirmek yeterli olm aktadır.
DAHA
KÖK ÜSTÜNLÜK DERECESİ
lat + are -> latare 'tembel - daha tembel'
fin + are -+ finare 'güzel - daha güzel'
kall + are -> kallare ' soğuk - daha soğuk'
trött + are ---+ tröttare 'yorgun - daha yorgun'
trevlig + are -> trevligare ' ho ş - daha hoş '
Daha üstünlük derecesi halinde bulunan bir sı fat hep aynı k a lır. Yani nitele-
diği
ismin en- ya da ett- sözcüğü ya da çoğu l o lm asına bağlı olarak çekimIen-
mez.

Den har tröjan ar finare an den Bu kazak diğe rinden daha güzel.
andra.
Det har huset ar finare a n det da r. Bu evondan daha güzel.
De har byxorna ar finar. an de dar. bu pantalon ondan daha güzel.
Daha üstünlük derecesinde bu lunan sıfat, cümle içinde çeşi tli şekillerde
kullanılmaktadır .

Kajsa a r trevligare an Joakim . Kajsa , Jaakim 'den daha haşıur.


Han ar trevligare pa morgonen an 0 , sabahları , akşamları
pa kvallen . olduğundan daha sevimlidir.
Du har ett trevligare jobb an jag. Senin be nden daha iyi bir işin var.
Det ar trevligare att aka tag an buss. Trenle seyahat , otobüsle
seyahattan daha haşıur.
Vi ater tillsammans. Det ar Yemeği birlikte yiyelim. Daha
trevligar.. zevklidir.

14.3 Sıfatların en üstünlük derecesi


En üstünlük derecesinde olan sıfat l ar bilindiği gibi -ast eki ile bitmektedirler.
Bu s ıfa tlar belirli hale getirilirken sonlarına bir de -e eklenir: lat ' te mbel ',
latast 'en tembel ', lataste 'en tembel'. (Türkçe'de; belirli ve belirsiz üstünlük
s ıfatl arı arasında bir ayınm yapı lm amaktadır.)

127
EN ÜSTÜN LÜ K BELiRLi
KÖ K DERECES i EN ÜSTÜ NL Ü K ŞE KLi
lat + ast ---> latast + e ---> lataste
fin + ası ~ fi n as ı + e ---+ finaste
kaıı + ast ---> ka ıı ast + e ---> k a ıı ast e
trött + as ı ---+ tröttast + e ---+ tröttaste
trevlig + ast ---> trevligast + e ---> trevligaste
En üstünlük derecesinde buluna n bir sıfa t tümleyici olarak nite l ed i ği ismin
önüne gelir. Bu h a ıı erde da ima be lirli en üstünlük şe klin i n eki olan -e
ku ıı anılır. Bu durumda isim de belirli haldedir. i i .3'de de an laşıl acağı üzere ,
isimden önce belirli tanıml ay ıcı e kin (den , det, de) de getirilmesi ge reklidir.
Det har ar den finaste tröjan jag har. Bu , e n güzel k azağ ırndır.
Det har a r det kaııas te rummet i Bu , daire nin e n soğ u k od ası dır.
ı agenhete n .
Pe r och Eva ar de trevligaste Per ve Eva i şyerimde ki en h oş
ma nniskorna pa mitt jobb. in san l ardır.

Bir iyelik ad ılı ya da -in hali nde buluna n bi r isim , bir baş k a ismi e tkiliyorsa,
ismin önüne gelen belirli t a nıml a yı c ı ek ile ismin belirli hali kalkar. Ancak
tümleyici olarak bulunan e n üstünlük de recesindeki sıfa t beli rli hali olan e ' yi
muhafaza eder.
Husets trevligaste rum ligger pa Evin en güze l od ası alt k a tt adır.
bottenva ningen.
Rune a r min lataste a rbe t s k a mr a ı. Rune, benim en tembe l iş
a rkadaşımdır.

Yükle m a dı olarak e n üstünlük de recesinde bulunan sı fa t ; belirli ya da


belirsiz o labilir.
De n har tröjan ar finas!. } B k k .. I'd '
·· .. ' .. d fi u aza en guze i ır.
D en h ar trojan ar en maste .
Det har rummet a r kaııast i he la ı age nh ete n . } Bu , dairenin e n
Det har rummet ar det kaııaste i he la ı age nh e ten . soğuk odasıdır.
Per och Eva ar trevligast pa mitt jobb. } Pe r ve Eva işyerimde ki
Per och Eva ar de trevligaste pa mitt jobb . en ca na ya kın o l a nl a rdır.
Bir şey ke ndisi ile ka rşıl aştırılı yo rsa , o zaman -e e ki kuıı a nılm az. iste nirse,
cümleye sı fa tın e n üstünlük derecesinden ö nce som sözcüğü de getirile bilir.
Nu ar vintern (som) kallas!. Şimdi , kışın en soğuk o lduğu
dö nemdir.
Ka rş ıl aştırm a yapını z;
De n ha r vintero ar den kallaste Bu kıŞ, uzu n zama ndan beri e n
piı Iange. soğ uk a l a nıdır.
Piı morgna rna ar jag (sam) tröttast Sabah saatle ri e n çok yo rgun
pa hela d ygn eı. o lduğum saa tlerdir.
Pa morgnarna ar jag den tröttaste S a b a hl a rı işye rinde ki he rkesin en
av a ıı a pa j obbeı. yo rgunu be nim .

128
14.4 er, el ya da en ile son bulan sıfatlar
Vurgusuz bir e + r, i ya da n ile son bulan bir sıfaıa -are ya da -asl(e) eki
getirildiğinde
o sıfatın son hecesindeki e harfi kalkar.
DAHA EN
ÜSTÜNLÜK ÜSTÜNLÜK
KÖK DERECESi DERECESi
vacker 'güzel ' vackir + are -> vackrare vackqr + ası -> vackrasl(e)
saker 'emin' sakllr + are ----+ sakrare saklır + ast -> sakrasl(e)
enkel 'basit' enklll + are ~ enklare enk~1 + ast -> enklasl(e)
vaken ' uyanık ' vak~n + are ~ vaknare vakqn + ast -> vaknasl(e)

14.5 Kurala bağlı olmayan sıfatlar


Bazı sıfaılar , daha üstünlük ve en üstünlük derecesinde kurala bağlı ol-
mazlar. Bu sıfatlar isveççe'de çok sık kullanıldıkları için bunları en kısa
sürede oldukları gibi öğrenmek yararlıdır.
DAHA EN BELİRLİ EN
ÜSTÜNLÜK ÜSTÜNLÜK ÜSTÜNLÜK
KÖK DERECESİ DERECESi DERECESi
bra 'iyi ' batı re bas! basta
dalig ' kötü' samre sams! samsta
Iiıen 'küçük' mindre minst minsta
gammal 'yaşlı ' ald re aldsı aldsta

Yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi bazı sıfaılar, daha üstünlük ya da en


üstünlük derecesine göre tamamen değişmektedirler. Fakat daima sıfatın
daha üstünlük derecesi re ve en üstünlük derecesi de s! ile son bulur. Bu
durumdaki en üstünlük derecesinde bulunan s ı fat ı belirli hale getirirken
sıfatın sonuna a harfi getirilir.

Sten ar aldre an Per. Sten , Per'den daha yaş lıdır.

.. {aidSı
E va ar } Eva , kızkardeşlerin en yaşlısıdır.
den aldsta av systrarna.
De aldsla tavlorna ar dyras!. En eski olan tablolar en pahalılarıdır.
Borta bra , men hemma biisı. En iyisi insanın kendi evidir.
(Atasözü)
Kurala bağlı olmayan sıfatların bir bölümünün hem daha üstünlük he m de en
üstünlük derecesinde o sıfatın içindeki ünlüde bir değişme ol ur. Bu değiş­
meyle birlikte sıfat , daha üstünlük derecesindeyken -re ekini ve en üstünlük
derecesindeyken -sı ekini alır. Ayrıca , en üstünlük derecesindeki sıfat belirli
hale getirilirken sonuna a harfini alır.

s - sv. gr.ımm3l ik p:\ turkiska 129


DAHA EN BELiRLİ EN
ÜSTÜNLÜK ÜSTÜNLÜK ÜSTÜNLÜK
KÖK DERECESi DERECESi DERECESi
Ünlü değişimi Ünlü değişimi
+ re + sı +a
stor 'büyük' större störsl störsla
grov 'kaba; kalın ' grövre grövsl grövsla
hög 'yüksek' högre högsl högsla
lang 'uzun langre langsı langSla
lag 'alçak ' lagre lagsı lagsıa
ung 'genç yngre yngsl yngsla
tung 'a ğır tyngre tyngst tyngsta

En liten elefant ar större an en stor Küçük bir fil, büyük bir


mygga. sivrisinekten daha büyüktür.
Den sam ar slörsl ar inte alltid En büyük olan, her zaman en
starkast. kuvvetli olan değildir.
Vanem ar Sveriges slörsta sjö. isveç'i n en büyük gölü Vanem'dir.
Karin ar langre an Sten. Karin , Sten 'den daha uzundur.
Sveriges kust ar langre an isveç'in kıyıları , Yugoslavya' nın­
Jugoslaviens. kinden daha uzundur.
Olle har langre semester an Elsa. Olle'nin, Els"dan daha uzun tatili var.
Temperaturen ar lagre pa natten Geceleri ısı, gündüzünkünden daha
an pa dagen. düşüktür.
Ola ar inte yngst. Manuel ar yngre. En genci Ola değildir. Manuel
daha gençtir.

14.6Slfatm mer ve mest sözcükleriyle daha üstün ve


en üstün dereceye getirilmesi
İsveççe'deki bazı sıfatlar çekimlenemezler. Çekimlenemeyen sıfatın önüne,
daha üstün dereceye getirebi lmek için mer 'dah a' ve en üstün dereceye
getirebilmek için de mest 'en' sözcüğü getirilir.
Eva ar mer energisk an Peter. Eva , Peter'den daha enerjiktir.
Olle ar mest sympatisk av mina Olle, komşularımın en sevimlisidir.
grannar.
Vi kraver en mer solidarisk Biz, daha dayanışmacı bir ücret
ıönepolitik. politikası istiyoruz.

130
-isk eki ile son bulan sıfatlar ile.
şimdiki ve geçmiş zaman sıfat eylemleri
yukarıda verilen örneklerde görüldüğü gibi çekimlenirler.

Mer ve mes! sözcüklerinden sonra gelen sıfatlar ile geçmiş zaman sıfat
eylemleri daha önce gördüğümüz gibi çekimlenir. Şimdiki zaman sıfat eylemi
asla çekimlenmez, (bkz. ll).
Han blev mer energisk med a ren . Yıllar geçtikçe daha enerjik oldu.
De blev mer energiska med a ren . Yıllar geçtikçe daha enerjik
oldular.
Eva blev mer och mer irriterad. Eva gittikçe daha çok kızdı.
Men mest irriterade var hennes Ama en çok kızan onun arkadaşları
vanner. oldu.
Peter ar mer förstaende an Olle. Peter, Olle'den daha anlayışlıdır.
Mammor ar mer förstaende an Anneler, babalardan daha
pappor. anlay ı ş lıdır.

14.7 Derece, miktar ve sayıyı belirten sözcükler:


belirteçler
Belirteçlerin çoğu, özellikle bir durum belirtilirken çekimlenirler. Eğer belir-
teç bir sıfattan o lu şturu lmuşsa, çekimlendiğinde daha üstünlük ve en üstün-
lük derecesine gelirken s ıfatlarda olduğu gibi aynı biçimleri alırlar.
Peter sjunger inte lika vaeker! som Peter , Eva kadar güzel şa rkı
Eva. söyleyemiyor.
Hon sjunger vaekrare. Men allra O daha güzel şarkı söylüyor, ama
vaekras! sjunger Rolf. en güzel şarkı söyleyen Rolftür.
Derece , miktar ve sayıları belirten sözcükler daha üstünlük ve en üstünlük
derecelerine getiri lirke n sık sık özel biçimler alırlar.
Aynı durum garna belirteç'i için de geçerlidir.

DAHA EN BELiRLi EN
ÜSTÜNLÜK ÜSTÜNLÜ K ÜSTÜNLÜK
KÖK DERECESi DERECESi DERECESi
mycket ·çok' mer mest mesta
lite, litet 'biraz' mindre minsı miasta
manga 'çok' tler tlest tlesta
fa 'az' rarre
ofta 's ık sık' oftare oftast
garna 'memnuniyetle' hellre he lst

131
Sten at bara lite gröl. Sten sadece biraz lapa yedi.
Han at LO.m. mindre an Karin. O Karin'den bile daha az yedi.
Gustav arbetar mindre an Helena , Gustav , Helena'dan daha az
men han tjanar mer an hon. çalışmakta ama ondan daha fazla
kazanmaktadır.
Per arbetar minst och pratar mes!. Per, en çok konuşan ve en az iş
yapand ır.
De nesta svenskar tar semester i juli İsveçlilerin çoğu haziran ayında
m1ınad. tatile çıkar.
Oet gar farre bussar pa natten an pa Geceleyin, gündüzünkünden daha
dagen. az otobüs çalış ı yor.
Oet gar alltför fa bussar pa natten. Geceleri gerektiğinden az otobüs
çalışıyor.

132
15 Yer belirten deyimler:
Bir yerde bulunma ve yer değiştirme

Bu bölümde çe§itli yer belirten deyimlere değineceğiz. Örneğin; bir ki§inin


ya da bir e§Yanın nerede bulunduğunu , kiıinin nereden geldiğini ya da
nereye gittiğini nasıl belirtebileceğimizi ve bu türden olan diğer benzeri
deyimleri inceleyeceğiz. ilk elde, bir yerde bulunmayı belirten deyimlerle bir
yönü belirten deyimler arasında bir fark bulunduğunu belirtelim ve daha
sonra bunları açıklayalım. Nerede? sorusuna cevap veren deyim bize bir
yerde bulunmayı bildirirken , nereye? ya da nereden? sorularına cevap veren
deyimler ise bize yönü bildirmektedir.

15.1 Hiir - dar


Yer belirten deyimlerin önemlilerine tek sözcükten olu§anlar arasında rast-
larız. Çok sık kar§lla§tıklarımlZl a§ağıdaki tabloda bulacaksınız.

BiR YERDE
BULUNMA YÖN
Nerede ? Nereye ? Neredeıı ?

har hit ha ri frlın


'burada' 'buraya' 'buradan '
dar dit darifn\n
'§urada, orada' ' şuraya . oraya' ' şuradan , oradan'
isveççe'de; ıurada ve orada, ıuraya ve oraya ile §uradan ve oradan arasında
bir ayırım yapılmadığına dikkat ediniz.
- Var ar pennan? Kalem nerededir?
- Dar ligger den. Şuradadır.
Jag ska a ka till Malmö. Malmö'ye gideceğim.
Dar bor mİn mamma. Annem orada oturuyor.

15.2 Bir yerde bulunmayı belirten eylemler


silta (sitter, satt, suttil) 'oturmak'
sla (star, slod, sıatt) 'ayakta durmak'
Iigga (ligger, lag, lega!) 'yatmak'

Bu üç eylem , bir insan (ya da hayvan) vücudunun alabileceği durumları


belirtmek için kullanılır.

133
Maria siller. Hon ar trön för hon Maria oturuyor. Bütün gün ayakta
har stall hela dagen. durduğu için yorgundur.
Sten ligger alltid har, nar han sover. Sten hep burada yatar uyur.
Bu eylemler ; sık sık kişinin bulunduğu yeri belirleyen bir sözcük ile birlikte
kullanılırlar.

Eva siller vid borde!. Eva , masanın yanında oturuyor.


Pojkarna star pa garden. Çocuklar bahçede (ayakta)
duruyorlar.
Rolf ligger i siingen. Rolf yatakta yatıyor.
İsveççe ' deki vara eylemi kişinin nerede bulunduğunu belirtmek için Türkçe'
deki -dir, -im v.s. kadar sık kullanılmaz. Nasıl kullanıldığına bir örnek
verelim:

Var ar Aıle? Ar han i köket? Aıle nerede? Mutfakta mı?

Burada , Olla mutfakta oturuyor mu yoksa ayakta mı duruyor belli değildir.

Yukarıdaki ilk üç eylem yalnızca bir vücudun çeşitli durumları için kulla-
nılmaz , bazen bir eşya ya da bir yerin coğrafi konumunu anlatmak için de
kullanılır. Aşağıda bu eylemlerin kullanıldıkları yere göre nasıl seçildikleri
anlatılmaktadır.

- Var ar boken? - Kitap nerede?


- Den ligger pa borde!. - Masanın üstünde.
Bu soruya verilen cevapta kullanılan eylem vara 'olmak' değil aksine ligga
'yatmak' ' dır. Aynı soruya Den ar pa bordeı şeklinde de cevap verilebilir. Bu
cevap genelde yanlış olmamasına rağmen İsveççe'deki normal söyleyiş biçimi
değildir. Yatay durumda olan bir eşya yı anlatırken Iigga eylemi ve dikey
durumda olan bir eşyayı anlatırken de sta eylemi kullanılır.
Boken ligger pa borde!. Kitap masadadır.
(yani kitap masada yatık olarak
durmaktadır)
Boken star i bokhyllan. Kitap kitaplıktadır .
(kitap, kitaplıkta dik olarak
durmaktadır)
Vasen sıar pa borde!. ValO masadadır. (masada duruyor)
(İsveççe ' de normalolan söyleyiş
biçimi)
Vasen ligger pa borde!. ValO masadadır.
(Eğer vazo devriimişse.)

Çeşitli(sürekli kullanılan) eşyalardan bahsederken onların ha!W yüzlerinin


üst ya da alt taraf olduğu bilinir.
Bilen sıar i garaget. Araba garajdadır.
(garajda duruyor)

134
Soffan star i vardagsrummeı. Koltuk oturma odasındadır.
(duruyor)
Grammofonen star enpa Gramofon bir şeker sa ndığının
sockerl:i.da. üstünde duruyor.
Tallriken slar p1ı bordet. Tabak , masadadır. ("duruyor')
Örneğin araba için bilen slar i garagel derken arabanın tekerleklerinin yere
değdiği ve tavanının
ise yukarı dönük olduğu anlaşılmaktadır. Bu türden
olan söz konusu olduğunda 'yatmak' anlamına gelen ligga eylemi de
eşyalar
kullanılabilir. Bu eylem arabanın gerçekten yatıyor vaziyette olduğu hallerde
kullanılır. Diğer bir deyişle bilen ligger i dikel deniyorsa o zaman arabanın
bir hendeğe yuvarlanmış ve yatar durumda olduğu anlaşılır.
Şu örnekleri karşılaştırınız:

Skorna slar i hallen. Ayakkabılar holdedir. (duruyor)


Skorna ligger i hallen. Ayakkabılar holdedir. ("yatıyor")
Birinci örnekte sta eylemi kullanılmıştır. Bu İsveççe 'de normalolan ku lIa-
nılışbiçimidir. Ayakkabıların ökçeleri yere değmekte ve ayakkabılar düzenli
bir şekilde durmaktadır. İkinci örnekte ise ligger eylemi kullanılmıştır. Bu-
nunla ayakkabıların düzensiz ve yan yüzleri yere değer bir şe kilde oldukları
anlaşılmaktadır.
Bir halı ya da masa örtüsünden bahsederken de daima ligger eylemi
kullanılır.

Mattan ligger i sovrummet. Halı yatak odasındadır.

Sla ve Iigga eylemlerinin kullanılması bize , eşyaların bir yerde. (oraya


yapışık olmadan) durduklarını anlatır. Ancak silta eylemi kullanılıyorsa o
zaman eşyanın bulunduğu yere bir tür bağlı (ya da yapışık olduğu) anlaşılır.
Rakningarna sitter i parmen. Hesaplar dosyadadır.
(Hesaplar, dosyaya ıakılmışsa .)
Rakningarna ligger i parmen. Hesaplar dosyanın içindedir.
(Hesaplar, dosyaya takılmamışsa.)
Det silter en spegel i hallen. i Salonda bir ayna vardır.
(Ayna salonda asılıysa.)
Det slar en spegel i hallen. Salonda bir ayna duruyor.
Löven silter fortfarande kvar Ağacın yaprakları hala
pa traden. üzerindedir.
Höstlöven ligger pa marken . Güz yaprakları yerdedir.
Ligga eyleminin kullanıldığı özel bir durum daha vardır. Bir yerin coğrafi
konumunu ya da bir binanın yerini belirtirken de Iigga eylemi kullanılır.
Södertalje ligger ganska nara Södertalje , Sıokholm 'e olC:ukça
Stockholm. yakındır.
Malmö ligger iSkane. Malmö , Sk1ıne'dedir.
Villan ligger ne re vid sjön. Villa , aşağıda gölün kenarındadır.
ı Det ile kurulan cümlclcrin yapılı~ları i Tinci bölümde ele alınacaktır.

135
15.3 Yer belirleyen ön takılar
Bu paragrafta yer belirleyen ön takıların önemlilerine değineceğiz. Aşağıda­
ki örnekleri inceleyiniz:
Eva siner vid spisen . Eva ocağın yanında oturuyor.
Kastrullen star pa
spisen. Tencere ocağın üstünde.
Veden ligger i spisen. Odunlar ocağın içinde.
Eva bor hos sin bror. Eva, erkek kardeşinde kalıyor.

Vid ön takısı ,
bir şeyin çok yakında bulunma durumunu belirtir. Vid ön
takısmın Türkçe karşılığı genellikle yan ında sözcüğüdür.
Familjen Nygren siner vid bordet Nygren ailesi masanın etrafında
och ater. oturup yemek yiyorlar.
Vi bor vid biblioteket. Kütüphane'nin yanında
oturuyoruz.
Elsa stannade vid en korvkiosk Elsa bir sosiscide durdu ve bir
och köpte en korv . sosis satın aldı.
Huset ligger alldeles vid E4:an. Ev E:4 karayolunun hemen
kenarındadır.

Pa ön takısı ,
bir çizgi ya da bir yüzeyin üstünde bu lunma durumunu be lirtir
(örneğin bir masanın üstü , bir duvar, taban gibi). Pa ön takısı, vid ön
takısından , bir yüzeyle temasta bulunması nedeniyle ayrılır. Karşılaş tırınız:

Bollen ligger vid linjen. Bollen ligger pa Iinjen.


Babyn sitter pa
bordet. Bebek masanın üstünde oturuyor.
Barnen leker pa
golvet. Çocuklar , yerde oynuyoriar.
Tavlan hanger pa
vaggen. Resim , duvarda asılı.
Glöm inıe att sk riva adressen Mektuba adresi yazmayı unutma!
pa brevet!
Olyckan hande pa
E4:an. Kaza E:4 üzerinde oldu.

i ön takısı ,üç boyutlu olan ve bir hacim gibi kavranılan durumların içinde
bulunulduğunu belirtmek için kullanılır (bir ev, bir oda ya da içinde bir şey
saklanılan bir çanta , bir §i§e, bir cep gibi).
Elsa duschar i badrummet. Elsa banyoda du§ yap ı yor.
Vad har du i v'skan? Çantanda ne var?
Ahmet st ar i en korvkiosk och Ahmet bir sosis büfesinde sıcak
saljerı varm korv. sosis satıyor.
Olle har ett brev i handen. Olle'nin elinde bir mektup var.
Jag har nycklarna i ytterfickan. Anahtarlar dış cebimde.

Hos ön takısı , bir kişinin bir diğer kişi yanında bulunması durumunu belirt-
mek için kullanılır.

136
Sarnen ar hos grannen. Çocuklar kom§udadır.
Jag arbetade hos en tandıakare, Evlenmeden önce bir di§çinin
innan jag gifte mig. ya nınd a ça lı §tım .
Hur var det hos doktom? Doktorun yanında ne oldu?

A§ağıdaki özel kullanılı§ biçimlerine dikkat ediniz!


ı. Ülkeler, §ehirler, semıler söz konusu olduğunda, rnin kullanılı§ı:
Nilgün bor i Konya och Can bor Nilgün Konya'da ve Can İ zmir'de
i İ zmir. oturmaktadırlar.
Amsterdam ar en statl i Holland. Amsterdam. Hollanda'da bulunan
bir §ehirdi r.
Holland ar ett land i Europa. Hollanda, Avrupa 'da bulunan bir
ülkedir.
2. Adalar sözkonusu olduğunda , pa' nun kullanılı§ı:
Vi hade semester pa Aland. Aland adasında tatildeydik .
Maria och Kostas har elt hoteli Maria ve Kostas'ın Girit adasında
pa Kreta. bir otelleri var.
3. Adreslerdeki sokak isimleri söz konusu olduğunda, pa' nun kullanılı§ı:
Jag bor pa Storgatan 18, 2 tr. Ben, Storgatan 18'de 2' inci katta
oturuyorum.
Restaurangen ligger pa Kungsgatan Lokanta , Stokholm'de
i Stockholm. Kungsgatan'da dır.
4. Belli bir işin yapıldığı yerler söz konusu olduğunda , pa' nun kullanılı§ı:
Pa ön takısı bir yerde, belli bir i§i yaparken ve i'nin yerine kullanılır. Bu
tür yerler örneğin i§yerleri, belli i§lerin yap ıldı ğı yerler (banka , postane
gibi) ya da eğlenmeye gidilen yerler (tiyatro, sinema gibi) olabilir.
Han arbetar pa ett sjukhusl o bir hastanede/bir tamirhanede/
pa en verkstad/pa ett bageri. bir pastanede çalı§ıyor.
Eva arbetar pa posten nu. Eva §imdi postanede çalışıyor.
Förut arbetade hon pa en bank. Daha önce bankada çalışıyordu.
Den har boken har jag lanat Bu kitabı kütüphaneden ödünç
pa biblioteket. ald ım .
Ska vi ga pa bio eller ska vi ga Bir sinemaya mı gidelim yoksa bir
pa diskotek och dansa? diskoteğe gidip dans mı edelim?

DiKKAT! Son iki örnekte pa ön takısı , fran ya da Iili ön takılarının yerini


almaktadır.

Kural dışıiık: i skolan, i affaren, i ky rkan •


Karin maste ga i skolan i nio !ır. Karin dokuz yıloku l a gitmek
zorundadır.
De gar i kyrkan varje söndag. Her pazar kiliseye giderler.
Josefin trMfar afta Aıle i affaren. Josefin sı k sık Aıle ile dükkanda
karşıla§ır.

137
15.4 Yön belirten ön takılar
till - fran yön belirten ön takılar arasında önemli olanlardır. Till , nereye?
sorusuna cevap verirken , fran, nereden? sorusuna cevap verir.
NEREDEN? NEREYE?
Eva flög fran Stockholm. Hon reste till Ankara.
Eva Stokholm 'den uçtu. O Ankaraya gitti.
Peter simmade fran baten till ön.
Peter sandaldan adaya yüzdü.
İsveççe ' de nereye? sorusuna cevap veren ifade §eklinin Türkçedeki karşılığı
genellikle e-halinde bulunan bir isimdir. Türkçe'deki ismin e-halinin İsveççe­
'deki karşılığı ise till olmaktadır.
İsveççe'deki nereden? sorusun a cevap veren ifade §ek linin Türkçe'deki
kar§ılığı genellikle den-halinde bulunan bir isim olup den-halinin isveççe'de-
ki karş.lığı da fran olmaktadır.

Vi akte tag fran Konya till Ankara.


Konya'dan Anakara'ya tren ile
geldik .
Mehmet gick bort till fönstrel. Mehmet , pencereye doğru gitti.
Katten hoppade ner fran stolen. Kedi sandalyeden at l adı.
Jag maste ga till doktom. Doktor'a gitmeliyim.
Hon kommer just fran tandl.karen. Dişçi ' den yeni geliyor.
Bir yönü ya da bir hareketi bildiren bazı ön takılar daha vardır.

genom
Vi promenerade genom parken. Parkın içinden dola§tık.
Han akte till Frankrike genom Fransa'ya , Almaya üzerinden
Tyskland. (geçerek) gitti.
langs
Stigen gar langs stranden . Patika , sahil boyunca gidiyor.
över
Hasan simmade över floden. Hasan nehri yüzerek geçti.
Vi gick över bron. Köprünün üzerinden geçtik.
Eva sprang över torgel. Eva ko§arak meydanı geçti.
mot
De seglade mot A land. A land'a doğru yelken açtılar.
Flodema flyter mot havet. Nehirler, denize doğru akarlar.
DiKKAT! Aşağıdaki türden olup bir yer belirtmeyen ifadelerde fran yerine
av kullanılır.
av Birşeyin yapıldığı malzeme söz konusu ise
Bamen byggde elt slolt av sand. Çocuklar kumdan bir §ato yaptılar.
Vi gjorde en bro av nagra brader. Kalaslarla bir köprü yaptık .

138
Seçim yapma söz konusu ise
Du far ta en av de har tidningarna . Bu gazetelerden birisini alabilirsin .
Yem av er kan hjalpa mig? Hanginiz bana yard ım edebilir?
Bir sebeb söz koııusu ise
FOngarna dog av hunger. Mahkumlar açlıktan öldül er.
Han gjorde det av hat/av karlekı O bunu nefretinden/aşkından/
av misstag. yanlışlıktan yaptı.

15.5 Bazı önemli hareket eylemleri


resa/aka/köra. Bu üç eylemin ortak yanı, bir araçla bir yerden başka bir yere
giderken kullanılmalandır.
resa (reser) 'gitmek , (uzun bir yolculuk) seyehat etmek'
genellikle uzun bir yolculuktan bahsederken kullanılır.
Familjen reser utomlands varje Aile her yaz yurtd ı ş ın a seyehat
sommar. eder.
Jag reste med tag och bat fran Ben Stockholm 'den Londra'ya tren
Stockholm till London. ve gemiyle gittim.
aka (aker) '(araba , otobüs v.b.) ile gitmek'
Bu eylem aslında genelolarak seyehat etmek anlamında kullanılmaktadır.
Hem uzun bir yolculuktan hem de kısa bir yolculuktan bahsederken kulla-
nılır.

Familjen aker utomlands varje Aile he r yaz yurtdışına gider.


sommar.
Jag aker buss till jobbet kı' 7 pa Ben işe, sabahlan saat Tde
morgonen. otobüsle gidiyorum .
Ska vi aka och bada? Gidip yüzelim mi?
(bir taşıt la gidip yüzelim mi ?)
köra (köra) '(sürerek) gitmek, sürmek'
Bu eylem ya lnı zca taşıt süren kişi için kullanılır.
Jan kör buss. Han ar busschaufför. Jan otobüs sürüyor. O otobüs
şö förüdür.
Barnen aker bil till skolan . Çocuklar okula arabayla
gidiyorlar.
Deras pappa kör dem i sin biL. Onlan babalan arabasıyla
götürüyor. (sürerek)
Kan du köra bil? Otomobil sürebilir misin?
Köra öncelikle bir motorlu taşıtla birlikte kullanılır.
Ak. eylemi aşağıda açıklanan durumlarda da kullanılır.
aka skidor ' kayak kaymak'
aka skridskor 'buz pateni yap mak'
aka eykel 'bisiklete binrnek '
eykla 'bisiklete binrnek'

139
Pa vintern kan man aka skidor . K ı şın kayak yap ıl abi li r.
Eller oeksa ka n man aka skridskor. Ya da buz pateni yap ıl ab ilir.
Per aker eykel till jobbel. = Per işin e bisiklet le gidiyo r.
Per eyklar till jobbel.
Bir araç ismi aka ve köra eylemlerin e bir tür nesne oluyorsa o ismın
ta nıml ayı cı
eki bulunm az. Ancak resa eylemi söz konusu ise , a racın isminden
önce med ön t ak ısı eümlede muhak kak bulunmak zo rundad ı r.
bat
med bat traktor
fl yg
med flyg .. buss
resa me d ' aka tag kora bil
{ tog {
{ bil
med buss motoreyke l
eykel
Vi reste med buss till Göteborg. Göteborg'a otobüsle gittik .
= Vi akte buss till Gö teborg. Göteborg'a otobüsle gittik .
Han fa r köra motoreykel oeh bil, Motorsiklet ve otomobil sürebilir
men han fa r inte köra buss annu . ama, henüz otobüs süremez.

skjutsa/frakta
Cümledeki nesne bir k iş i yse o zaman köra eylemi ye rine skjutsa (skjutsar)
'(araba v.b. ile insan) götürmek/getirmek' eylemi kull anıl a bilir. Nes ne bir
eşya ise o zaman kö ra eylemi ye rine frakta (fraktar) ' (a raba vb. eşya)
götürmek/getirmek' k ull anıl a bilir.
l ag kan skjutsa di g he m i min biL. Seni evine a ra ba mla götü rebilirim .
Eva fraktade he m de nya möble rna Eva yeni mo bil ya l a rı evine
i en biL. arabayla gö türd ü.

ga (gattl. İ sveççe' de ga 'yürüme k , gitme k' eyle mi bir insan için kull a nılı yo rsa
o zaman o in sa nın bir yerde n bir baş k a ye re yürü ye rek gitmekte o lduğu
a nl aş ılır.
Şu örnekle ri karşıl aştırınız:
Min fru maste aka tunne lbana till Ka rım i şin e tünel ile gitme k
jobbel. zorundadır.
Me n min arbetsplats ligge r sa na ra , Ama be nim işyeri m çok yakındır ,
att jag ka n go . ben i şime yürüye re k gidebilirim .
Vi gick till Stockholm . Biz Sto kholm 'e gittik. (yürüye re k)
Vi akte till Stockh olm. Biz Sto kholm 'e gittik . (bir a raçla)
Ga eylemi İ sveççe'd e, aynı Türkçe'de o lduğ u gibi ge sig av veya sticka '(bir
ye rde n) ay rılm ak ' a nl a mın a da kull a nılır.
Ar Se mra har? - Nej , hon har Se mra burada mı ? - H ayır , gide li
gatt för la nge sedan. çok o ldu .

140
Ge sig av bu an l am ı yl a daha resmi bir dilolarak , s!icka ise biraz daha argo
bir dilolarak kullanılır.
Giisterna har redan geli sig av. Misafirler gittiler.
Nu slicker vi. Haydi gidelim .
Ga eylemi bir aracın özne olduğu hallerde de kull anı lır.
Det har tagetlDen har bussen gar Bu tren/Bu otobüs İ zmir' e
till İzmir. gidiyor.
Baten gar kı' 9. Gemi saat 9'da kalkıyor.
Şu deyimlere dikkat ediniz:
ga pa teater/bio/konsert bir konsere/sinemaya/tiyatroya
gitmek
ga i kyrkan/ga i skolan bliseye gitmek/okul a gitmek
Vi gar pa bio varje fredag . Her cuma sinemaya gidiyoruz.
Men vi gar pa teater ganska sallan. Ama tiyatroya oldukça seyrek
gidiyoruz.
Förr i tiden gick de flesta i kyrkan Eskiden çoğu insan pazarları
pa söndagarna. kiliseye giderdi.

15.6 Koyma yerleştirme eylemleri: satta, stalla, liigga


Koyma eyleminin İ sveççe ' de üç ayrı k a rşılığı bulunmak t adır. Bu nedenle de
hangisinin ne zaman, nerede kullanılacağını bilmek gerekir.
slalla (staller). Bu eylem bir eşya bir yere dik olarak konuluyorsa kullanılır.
(bkz. sıfır; 15 .2)
Ola slallde vase n pa bordet. Ola vazoyu masaya koydu.
(Vasen slar pa bordet.) Vazo masada duruyor.
Jag slaller paraplyet mot vaggen . Şemsiyeyi duvara dayıyorum.
(Paraplyet slar mot vaggen.) Şem s iye duvara dayalı duruyor.
Vem har slalll bilen i garaget? Arabayı garaja kim koydu?

lagga (ıagger).
Bu eyle m, bir eşya bir yere yatay bir durumda konuluyorsa
kullanılır. Bir başka deyişle eşya yatınlıyorsa . (bkz. ligger , 15.2)
Jag lagger paraplyet pa bordet. Şemsiyeyi masaya bırakıyorum .
( Paraplyet ligger pa bordet.) Şems i ye masanın üzerindedir.
Nagon har lagl en duk pa bordet. Birisi masaya bir örtü örtm ü ş .
(Det ligger en duk pa bordet.) Masanın üstünde bir örtü var.

siilla (saller). Bu eylem bir şey bir yere bir türlü bağ l anıp orada sürekli
olarak kalıyorsa kullanılır (bkz. sitıer, 15 .2)
Jag satıer rakningarna i parmen . Hesapları dosyaya koyuyorum.
(Rak ningarna sitıer i parmen.) Hesaplar dosyadadır.
Peter har salı upp gardine r i fö nstret. Peter pencereye perde t a ktı.
(Det siller gardiner i fönstret.) Pencerede, perde takılıdır.

6- s... grammalik p!ı turkiska 141


salla ayrıca stalla eylemi yerine de kullanılabilir. O zaman bir eşyanın aiı
olduğu yere konulmuş olduğunu anlarız.

Stall ıallrikarna
pa bordeı! Tabakları masaya koy!
= Salı ıallrikarna pa bordet!
Jag stallde bilen i garaget. Arabayı garaja koydum.
= Jag salle bilen i garaget.

Ancak bu durumda silla eylemini eşyalar için kullanamayı z. Eşyalar için


yalnızca sıa kullanılır.
Tallrikarna star pa bordet. Tabaklar masad ad ır.
(Şu asla olamaz: Tallrikarna sitter pa bordet. Tabaklar masada oturuyorlar.)
Bu ıürden olan di ğer eylemlere örnekler;
stoppa (stoppar). Bu eylem ; bir şey, bir başka şeyin içine konurken ya da
koyulurken kull a nılır.
Jag stoppade handen i fiekan. Elimi cebime sokıum.
Du far inte stoppa kniven i munnen Yeme k yerken bıçağı ağzına
nar du ater. koyamazsın .

hanga (hanger)
Vi hangde tavlan i hallen. Resmi hole astık.
(Tavlan hanger i hallen.) Resim holde asılıdır.

15.7 Yön belirten ön takılar yerine, yer belirten ön takılar


İsveççe'de ş u kurala dikkat ediniz:

Yukarıda koyma, yerleştirme


eylemleri diye tanımladığımız ey-
lemlerle bazı diğer eylemler, bir yerde bulunmayı belirten ön ta-
kılarla birlikte kullanılırlar (bkz. 15.3).

Bir önceki paragrafıa verilen örnekleri bu kurala göre tekrar inceleyiniz.


Birkaç örnek daha:
Mustafa la (de) tidningen pa bordet. Mustafa gazeteyi masaya bırakıı.
Lisa stallde ölflaskorna i kylen. Lisa bira şişelerini buzluğa koydu.
siilla sig
Ulla satte sig pa stolen. Ulla sandalyeye oturdu.
stalla sig
Kerstin stallde sig vid dörren. Kersıin kapının yanına dikildi .

142
lagga sig
Ola la (de) sig i sangen. Ola yatağa uzandı.

ham!a
Kan du hamta en penna pa mitt Yazı masamdan bir kalem
skrivbord? getirir misİn?
Per hamtade barnen pa dagis. Per çocuk l arı yuvadan aldı.

lümna
Ulla liimnade sin bil pa verkstan . Ulla arabasını tamirhaneye bıraktı.

köpa
Vi köpte röda tulpaner i en Biz bir çiçekçiden kırmızı laleler
blomsteraffar. satın ald ık .

15.8 Katma sözcükler


İsveççe ' de yer ve yön belirten katma sözcükler (bkz. 9.17) b ulun maktadır.
Bir katma sözcük, bir ön takıya göre vurgulu olu p, ke ndi baş ına kullanılabi­
lir. Bir başka deyişl e bir isimle birlikte o lma zorunluluğu yoktur. Bu sözcük-
le rin bazı l a rının Türkçe'de de karşılıkl a rı bulunmaktadır. Aşağ ıd aki tabloda
bu sözcüklerin ya lnı zca bir tek karşılıkları verilmiş olup diğer anlamlarına
örneklerde değinilmiştir.
BİR YERDE
BULUNMA YÖN
Nerede? Nereye? Nerede,,?
hemma hem hemifr;;n
'evde' 'eve' 'evde n
borta bon bonifrii n
inne ın inifr;;n
'içeride' 'içeriye' içeriden'
ute u! utifran
'dışarıda' ' dışarı(ya) ' ' dışard a n '

uppe upp uppifra n


'yukarıda' 'yukarıeya)' 'y ukarıdan '

nere ner nerifrAn


'aşağıda' 'aşağı(ya)' ' aşağıdan '

framme fram framifra n


'önde' 'öne' 'önden'

143
Örnekler:
- Ar Eva hemma? - Eva evde mi?
- Nej, hon gick hemifran vid - Hayır evden saat sekiz sıralarında
atta-tiden. çıktı.
Men hon kommer hem ikviill. Ama bu akşam eve gelecek.

borla (borI, borlifran). Bu sözcük lerin Türkçe karşılıkları yoktur. Evde (eve,
evden) ya da burada (buraya, buradan) sözcüklerinin Türkçe'deki karşıtları
olan uzakla, başka bir yerde sözcük leri bu borla (borI, bortifran) sözcükleri-
ne en yakın karşılık olabilir.
Lasse ar inte hemma. Lasse evde değiL.
Lasse ar borla. Lasse (burada) yok.
Han har rest borı' Ü (uzağa) gitti.
Han har varit borla Iange . Uzun zamandan beri (burada)
yoktur.
Jag har tappat borI min penna. Kalemimi kaybettim.
Pennan ar borta. Kalem kayıp.
Dar borta sitter Peter. Peter orada oturuyor (biraz daha
uzakta).
(Dar sitter Peter.) Peter şurada oturuyor (biraz
uzakta).

framme (fram). Bu sözcüğün de Türkçe tam bir karşılığı bulunmamaktadır.

Ar vi framme nu? Geldik mi?


Nej , vi komrner fram om en Hayır , yarım saat sonra varacağız .
halvtimme .
En man kom fram till mig pa gatan Sokakta bir adam bana gelip saatin
och fragade vad klockan var. kaç olduğunu sordu.
Ta fram penna och papper. Kalem ve kağıt çıkarın.

utlute, in/inne, upp/uppe, nerlnere


Ska vi ga ul? Dışarıya çık acak mıyız?
Nej , del ar kalll ule. Hayır , dışarısı soğuk.
Vi stannar inne idag. Bugün içeride kalalım.
Sag at barnen att komma in! Çocuklara içeri girmelerini söyle!
Vi ak te hiss upp till fjarde Dördüncü kata kadar asansörle
vaningen. çıktık.
Sedan skickade vi ner hissen. Sonra asansörü aşağıya gönderdik .
Bir yerin coğrafi konumundan bahsederken uppe ve nere sözcükleri özel bir
biçimde kullanılmaktadır.
Örneğin bulunulan yerin kuzeyinde olan yerlerden bahsederken uppe ve
bulunulan yerin güneyinde olan yerlerden bahsederken nere sözcükleri kul-
lanılır.

144
De bor nere i Malmö. Onlar Malmö'de oturuyorlar.
Sommaren tillbringar de uppe Yazlarını , dağda geçirirler.
i bergen.
l ag üinker iı ka ner till Turkiet Bu yaz Türkiye'ye gitmeyi
i somrnar. düşünüyorum.

Vt, in , upp ve ner katma sözcükleri İ sveççe ' de s ı k s ık gar, kommer, springer
vb. bir ha reketi anl atan eylemlerle birlikte kull anı lırl ar.

Örnek:
ga in 'girmek , (içeriye gitmek)'
komma in 'girmek , (içeriye gelmek)'
(Bu örneklerde karşılaşılan fark lılı k, aşağ ıdaki diğer örnekler içi n de
geçerlidir. )
springa in ' (koşarak) içeri girmek'
giı ut }
komma u t ' dışarı(ya) çık.mak·
krypa ut '(emekli yerek) dışarı çıkm ak '
giı ner } ' aşağı inmek'
komma nçr
ga UPP }
komma UPP ' yukarı çıkmak'
klatıra upp ' y ukarı tırmanmak '

Görüldüğü gibi İsveççe 'de ga


in ' girmek' ile komma in 'gir mek' arasında bir
ayırım vardır. Bu ayırımı
örneklerle biraz daha açıklayalım.
Bir binanın dı şında bulunuyorsunuz ve binanın içinde bul unan bir kişiyi
dışarı çağırıyorsunuz. O zaman ;
Kom ut! ' Çık dışarı!' ( ' Dışarıya ge l!')
ku ll a nılır.

Ama siz de o binanın içindeyseniz o zaman dışarıya çıkarmak istediğiniz


kiş iye;

Gıt ut! ' Çık dışarı!' ('D ı şa rı ya çık !')


şeklin i kullanmanız gerekir.
Bu türden olan örnek leri gelecek bölümde vermekteyiz.

15.9 Katma sözcük + ön takı: ga in i, ga ut ur


Bundan önceki bölümde, katma sözcüklü hareket eylemlerini görmüş tük ,
bunlar ga in, klallra upp gibi eylemlerdi ve Türkçe'de yön belirten eylemler
arasına giriyordu. Bu ifade şekilleri ni kullanarak bir yeri belirtmek istiyorsak
(nereye ya da nereden gibi), o zaman bu ifade şek ill erine bir ön takı
takılması gereklidir.

KATMA ÖN
EYLEM SÖZCÜK TAKI
Han gick in rumrnet. ' O odaya girdi.

145
Burada kullanılan ön takılar; normalolarak yer bildiren i ve pa ön takılan ya
da bir§eyden çıkma halini belirten ur ön takısı olabilir. Bu dilbilgisi kural-
lannı a§ağıdaki örneklerde uygulanmı§ olarak bulacaksınız. (Kar§ıla§tırma
yapabilmek için , parantez içerisinde katma sözcüğü bulunmayan cümlelere
bakınız. )

(Vi gick till parken.) Parka gittik.


Vi gick in i parken. Parka girdik.
(Vi gick fdn parken till stationen.) Parktan istasyona gittik.
Vi gick ut ur parken. Parkıan çıktık.

Katten klattrade upp i tradet. Kedi ağaca tırmandı.


Git upp pa vinden och leta. çatıya çık
ve ara.
Hinken föll ner i brunnen. Kova, kuyuya dü§tü.
(Pelle hade lite pengar i fickan.) Pelle'nin cebinde biraz para vardı.
Han tog upp en krona ur fickan. Cebinden bir kron çıkardı.
Sedan stoppade han ner den Sonra onu tekrar cebine koydu.
i fickan igen.
(Ladan stad pa bordet.) Kutu masada duruyordu.
Jag Iyfte upp ladan pa bordet. Kutuyu masaya kaldırdım.
o an bulunulan yerden bir ba§ka yere gitme söz konusu ise , o zaman bir ön
takı olan fran , katma sözcüklü eylem ile birlikte kullanılır.

Kalle kom ner fran vinden. Kalle çatıdan indi.


Jag Iyfte ner ladan fran bordet. Kutuyu masadan alıp a§ağıya
koydum.

146
16 Yan cümlecikler ve mastar türleri

Bu bölümü okumadan önce, geriye Tinci bölüme dönüp , İsveççe'deki yan


cümleciklerin temel kurallarını ve nasıl kurulduklarını bir kez daha gözden
geçirmek uygun olacaktır. Bu bölümde yan cümleciklerin ve mastar türleri-
nin yanı sıra sözcük hazinesine de katkıda bulunmayı amaçlıyoruz _ İsveççe '
deki bazı yan cümlecikler ve mastar türleri yalnızca bazı eylemlerden sonra
gelebi lirler. Bu eylemler ise, belli ve özel anlamları ifade eden ve öncelikle
bizim düşüncelerimizi , görüşıerimizi ve değer yargılarımızı açıkladığımız ,
anlattığımız eylemlerdir. Kendi dü şüncelerini bir insan türlü biçimde ifade
eder. Kendi görüş ve düşüncelerimiz olduğu için de söylediklerimiz bize
özgü, kişisel niteliktedir. Bu nedenle zengin bir dil kullanımına nasıl ulaşa­
cağınılZa bu bölümde ye r ayırdık.

16.1 Atı mastar tanımlayıcısı

Eylemin mastar halinin bazı yardımcı eylemlerden sonra nasıl kullanılaca­


ğına 6.1-6.3'te değinmiştik.
Bir eylemin mastar hali; aşağıda verilen türden olan cümlelerde henı özne
hem de nesne olarak bulunabilir. Mastarın buradaki işlevi bir ismin mastar
halindeki işlevine benzer.
Alt simma "r roligt. Yüzrnek hoştur.
(Burada, mastar halindeki eylem
öznedir)
Şu örnekle karşılaştırınız:

Simning ar roligt. Yüzme hoştur.


(Burada , isim öznedir)
Lena "Iskar alt simma. Lena yüzmeyi sever.
(Burada mastar halindeki eylem
nesnedir)
Şu örnekle karşılaştırınız:

Lena "Iskar simning. Lena yüzmeyi sever.


(B urada isim nesnedir)
Mastar halindeki eylemin önünde bizim masrar (Ql1lmlayıcısl (illfinirivmiirkel)
adını verdiğimiz alt sözcüğü bulunur. İsveççe ' de bu alt sözcüğü , eylem
mastar halindeyse genellikle kullanılır. Ancak bazı ayrılıklar da bulunmak-
tadır (daha önce 6.3 'de gördüğümüz eylemlerde olduğu gibi).

147
Masta r t a nıml ayı cı sı o lan aıt sözcüğüile att-cümlecikle rinde k ull a nıl a n aıt
sözcüğü n ü n yazı lışı ay nıdı r. A şağı da att-cümleciklerine verile n bir ö rn eği
b ul acaksın ız.

Vi sag, att Lena simmade i sjön . Le n a ' nın gölde yüzdüğ ünü gördük .
Kon u şurk e n bir att-cüml eciğinin başınd a
gelen aıt ile bir mastann önüne
gelen alt aras ında söyl e n iş farkı vardır. Bir mastann önüne gelen aıt söyle-
nirke n bir ıl sesi verecek şe kilde telaffuz edilir.
Le na a lskar att si mma.
= Le na alska r a simma. (Yalııı zea kon uşma dilinde)
Att-cüml eci ğini n önüne gelen aıt sözcü ğü hiçbir zaman LI sesiyle telaffu z
edilmez, aksine yazı ld ı ğı
gibi te laffu z edilir. Bir a tt-cüml eci ğ inde daima
çekimlen mi ş (şimdiki zaman ha linde ya da geçmi ş zaman-I halinde) bir
eyle m bulun ur. Aynca , İ sveççe' dek i a tı -cü ml ec i k l e rinde , muh akk ak bir öz-
nenin b u l u nması da şart tı r (daha ö nce 3.3'de gö rdüğümüz, cümle öğele rinin
ye rlerinde bulunma zo runluluğu nede ni yle).
Jag tror , a tı jag a r sj uk . Hasta o ldu ğumu za nnedi yo rum .
Vi hörde, a tı del regnade Çinko ça tı ya yağmu r yağdı ğını
pa pı a tı aket. duyduk .
Mastar ha linde ki ifade şe klinin hiçbir zaman belirli bir öznesi yo ktur. Ama
nesne ve lümleçle, bir eyle mmiş gibi birleşebilir.
Lena tycke r om atı dansa vals. Lena va Is yapm asını sever.
Hon har lovat atı dansa med Bu gece benimle da ns ed eceğ in e
mig ikva ıı . söz ve rd i.

Yuka rı da a nl a tıl a nl a ra gö re mastar halini kull a nırk en şu kurallar geçerlidir:

Normalolarak masıar halindeki bir eylemin önüne masıar lanım-


layıcısı olan att gelir. .

Masıar halinde bulunan bir eylemin önüne herhangi bir özne gel-
mez.

Şu kura l dı şı duruma dikkat ediniz:

Aşağıdaki yardımcı eylemlerden sonra att maslar lanımlayıcısı


kullanılmaz:
maste kunna skola
vilja fa bör

148
Bu eyle mler daha önce 6.3'te ele a lınml§ lardl (se, höra ve kanna eylemlerinin
ele alındığı 16.3'e de bakını z).
Örnek:
Lena kan sİmma. Lena yüzebilir.
Lena maste dansa vals med Lena bu gece benimle vals
mig ikvaıı. yapmalıdır.
Jag ska hj alpa dig. Sana yardım edeceğim.
Vi viII inte förlora en match till . Bir maç daha kaybetmek
istemiyoruz.

A§ağıda verilen, iki çok kullanılan eylemden sonra istenirse atı konulur.
(Örnek lerde atı parantez içine alınmı§tır. Bu istendiğinde att'ın konu Ima-
yabileceğini gösterir.)

börja
Vi börjar (att) arbeta kı' 8. Saat 8'de i§e ba§lıyoruz.
Oet började (att) regna Evden ç ıktı ğı mızda yağmur
nar vi gick hemifrAn. yağmaya ba§ l am l §tı.

sluta
Vi slutar (att) arbeta kı' 5. Saaı 5'te i§i bırakıyoruz.
Oet SIUlade (att) regna nar vi Geldiğimizde yağmur dindi.
kom fram.

Masıar hali a§ağı daki üç ayn §ekilde de kullanılır:

genom atı
Vi vackte Tarja genom att ropa Biz Tarja'yı ad ını bağırarak
hennes namn. uyandırdık ,
Man kan fil batıre kondition Ko§arak daha iyi bir kondisyon
genom att springa. sahibi olunur.
utan atı

Lisa gick utan att saga adjö. Lisa allaha ı smarl ad ı k demeden
gitti.
Peter tjanade mycket pengar uıan Peter kendini zorlamadan çok para
att egent ligen anstranga sig. kazandı.

för atı

Lille Per maste stalla sig pa en stol Küçük Per, kurabiye kutusuna
för att na kakburken. ula§abilmek için bir sandalye nin
üstüne çıkmak zo runda.

149
16.2 Att-cümleciği ve mastar halindeki bir eylemin özne
olarak bulunması

Bir att-cümleciği ya da mastar halinde bu lunan bir eylem, cüm lede özne

Atı Eva vann tavlingen , förvanade


alla.
i
i§levi görüyorlarsa, bu durum İsveççe 'de iki §ekilde ifade edi lir :

Eva ı nın yan§may ı kazanması


Oet förvanade alla, at! Eva van n herkesi §a§ırttı.
tavlingen .
At! simma ar roligt.
Oet ar roligt at! simma.
i Yüzmek hOıtur.
Bir att-cümleciği; cümlede öznenin yerinde bulunmayıp daha çok cümlenin
sonunda bulunur. Böyle olunca da öznenin yerine det sözcüğü geti rilir.
At! Per inte hade ringt, irriterade
Maria. Per'in telefon etmemesi, Maria"yı
Det irriterade Maria , aU Per inte sinirlendirdi.
hade ringt.
At! vanta pa nagon ar trakigt.
Oet ar tdikigt at! vanta pa nagon .
i Birisini beklemek sıkıcıdır.
Genelde , öznenin yerinde det sözcüğünün bulunması normalolan kullanı§
biçimidir. Buradan hareketle §unu da söyleyebiliriz. Bir evet/hayır sorusu
yapılmak isteniyorsa bu SOru yalnızca bir §ekilde yapılır:

Ar det roligt atı simma? Yüzrnek ho§ mudur?


Bu §ekildeki cümle kurulu§ları çok karı§ık oldu ğu için daha ba§langıçta belli
bir yöntemle bu türden olan att-cüm leciklerini ya da mastar halindeki ifade
§ekillerinin uygulanabileceği bir tür çerçeveyi öğrenmek, akılc ı bir yol ola-
caktır. (A§ağıda verilen eylemlerin geçmi§ zaman-l halleri parantez içinde
gösterilmi§tir).

a) Kendilerinden sonra att-cümlecigi gelen deyimler


De! sags (sades) at!
Oet sags att hon ar valdigt Çok zengin olduğu söyleniyor.
förmögen.
Oet pastas (pastods) at!
Oet p"stods att regeringen tankte Hükümetin istifa edeceği iddia
avga. ediliyordu.
Oet syns (sy ntes) att
Oet syns att Karin ar trött. Karin 'in yorgun olduğu belli (görünüyor).
Oet hörs (hördes) at!
Oet hördes att Peter var ledsen. Peter'in üzgün oldu ğu sesinden belliydi.

150
Olabilirliği anlatan diğer ifade şekillerini aşağıda bulacaksınız.

OSanOolikt}
mOjlıgt
Det ar sannolikt att x-partiet vınner valet.
{ trolıgt
sakert

{
~çın az bir ıhtimal var.
mumkiın.
X-partısinin seçımi kazanması buyuk bir olasılık.
muhtemeL.
kesindir.
Aşağıda cümle tümleçleri yerine (bkz. 6.7) kullanılabilecek seçenekleri bula-
caksınız.

knappast herhalde
möjligen bir ihtimal
kanske belki
X-partiet vinner valet. X-partisi seçimi kazanır.
sannolikt büyük bir ihtimalle
troligen herhalde
sakert kesinlikle

b) Att-cümleciği ya da masrar'daıı önce gelen deyimler


Bu türden olan deyimler genellikle bir değer yargısını (ne düşündüğümüzü)
ifade ederler.
Del ar (var) roligl aıt

Det var roligt att du kunde komma. Gelebilmen çok iyi oldu.
Det ar roligt att meta. Balık tutmak hoştur.

Del ar (var) Irakigl aıt


Det var ırilkigı aıt Maria var sjuk. Maria'nın
hasta olması üzücüydü.
Det ar al\tid trilkigt att förlora. Kaybetmek her zaman sıkıcıdır.
Del ar (var) kul aıt

Det var kul att alla tyckte om maten. Herkesin yemeği sevmesi
sevindiriciydi. _
Det ar kul att aka skidar. Kayak kaymak hoştur.
Del ar (var) synd aıt

Det ar synd atı vi redan maSle aka Ne yazık, şimdiden eve gitmek
hem. zorundayız.
Det ar synd atı sitta inne i det Bu güzel havada içerde oturmak
vackra vadret. yazık.

151
Det iir (var) bra att
Det var bra atı du kom ihag hans Onun doğum gününü hatırlaman
födelsedag. iyi oldu.
Det ar alltid bra atı ha etı Arabada bir yedek lastiğin
reservdack i bilen. bulunması herzaman iyidir.

c) Yalnızca masıardaıı öııce gelen deyimler


Uet ar (var) svar t att
Det var svarı atı sluta röka. Sigarayı bırakmak zordu.

Det iir (var) hitt aU


Det ar Iatı atı lara sig dansa . Dans etmeyi öğrenmek kolaydır.

Det gar (giek) att


Det gar inte atı öppna det har Bu pencere açılmıyor.
fönstret.

16.3 Nesne görevi yapan att-cümleci ği ya da mastar ile


birlikte bulunabilen önemli eylemler
Atı-cümleciğinin nesne olmasını daha önce 7.3'de görmüştük.

a) ıra, tycka, IÇinka pa


tro (tror, trodde) 'sanmak'
Jag tror atı Eva bor i Göteborg. Eva'nın Göteborg'da oturduğunu
sanıyorum.

Aysel trodde atı du var min bror. Aysel , seni benim kardeşim sandı.
Tror du atı iag klarar provet? i mti h anı başa racağı ma i n a nı yor
musun?
(4.8'deki tro pa ile karşılaştırınız.)

tycka (tycker , tyckte). Bu sözcük Türkçe'de genellikle bana göre, bence vb.
olup bazen de d üşünmek eyleminin karşılığı olur. Tyeka sözcüğü bir görüş ya
da bir değer yargısı bildiri lirken kullanılır. Örneğin bir şeyin iyi ya da kötü
olduğunu belirtirken ku llanılır.

Jag tycker atı Nisse ar oartig. Bence Nisse nazik değiL.


De tyckte att filmen var mycket Onlara göre çok heyecanlı bir
spannande. fi limdi.
Tycker du atı svenska ar svart? Sence İsveççe zor mu?
Vad tycker du? Görüşün ne?, Sen ne
düşü n üyorsu n ?

152
T~nka pa (tanker pa, lankte pa) 'düşünmek' eylemi , Iycka (yukarıda açıklan­
dığı gibi) eyleminden aşağıda belirıilen şekilde ayrılır. (9.2 ile karşılaştırınız!)
- lanka eylemi bir görüşü ya da bir değer yargısını ifade etmeyip, aksine
kişinin kendi düşüncelerini , o an ne ile uğraş tığını anlatır.
- lanka eylemi kullanılırken nesneden önce bir ön takının (pa) bulunması
şartt ır.

- lanka eyleminin kullanıldığı cümledeki nesne bir isim de olabilir.


Jag tanker pa framtiden. Geleceği düşünüyorum.
Jag tankle inte pa att det var Bugün pazar olduğunu
söndag idag. düşünernedim.
Vad tanker du pa? Ne düşünüyorsun?
Tank pa att du ska ga upp tidigt Yarın erken kalkacağını unutma!
imargon!

b) Verilen bir sözü, uyarıyı ve tavsiyeyi belirten eylemler


lova (lovar, lovade) 'söz vermek' . Bu eylemle iki değişik şekilde cümle
yapılmaktadır.

Jag lovar att komma i tid.


Jag lo var att iag ska komma i tid .
i Vaktinde
verıyorum.
geleceğime söz

Birinci şe kild e yapılacak cümlede all + eylemin mastar hali kullanılır. Bura-
da mastara herhangi bir öznenin getirilmemiş olduğuna dikkat ediniz. İkinci
şe kilde yapılacak cümlede ise, bir att-cümıeciği kullanılmaktadır. İkinci şe­
kilde, yan cümleye bir öznenin getirilmesi şarttır. Ayrıca bu türden olan yan
cümleciklerde lova eyleminden sonra ya rdımcı eylemlerden bir tanesi olan
skola (şimdiki zaman hali: ska , geçmiş zaman-l hali: skulle) kullanılır. Temel
cümlecikteki eylem şimdiki zaman ise yan cümlecikte skola yardımcı eylemi-
nin şimdiki zaman hali olan ska kullanılır. Eğer temel cümlecikteki eylem
geçmiş zaman-l halinde ise , yan cümlecikte yardımcı eylemin geçmiş zaman-
i hali olan skulle kullanılır.

Jag lovade att iag skulle komma i tid. Vaktinde gelmeye söz verdim.
Aynı anlamda olan ama mastar hali ile de bir cümle kurulabilir.
Jag lovade att komma i tid.
Bir uyarı ya da bir tavsiye yi belirten eylemler söz konusu olduğunda, onlar
da cümle aynen yukarıda anlattığımız ve lova eylemine bağlı olarak verdiği­
miz örneklere göre kurulur.
be (ber, bad) 'rica etmek'
Jag bad henne att öppna fönstreı.ı
(Ondan) pencereyi açmasını rica
Jag bad henne att han skulle
ettim.
öppna fönstreı.

153
saga ~I (sager al, sa(de) al) 'söylemek ; e mir vermek'
Du maste saga ili dem aıt vara
försiktiga. Onlara , dikkatli olmalarını
Du maste saga at dem aıt de ska söylemelisin.
vara försikliga.
beordra (beordrar, beordrade) veya befalla (befaller, befallde) 'emir vermek'
Kaptenen beordrade ass att
springa runt kasernen. Yüzba§ı, bize kl§lanın etrafında
Kaptenen befallde ass att vi koşma emrini verdi.
skulle springa runt kasernen.
rada (rader, radde) ' tavsiye elmek'
Vi radde Per att salja viIIan.
(Biz) Per'e viIIayı satmasını tavsiye
Vi radde Per att han skulle
ettik.
salja viIIan .
Yukarıda verilen örnekler arasında mastar halinde eylemle bir cümle kur-
mak diğerinden daha kolayolduğu için ilk elde bu tür cümleleri kurmayı
öğrenmek yara rlı olacaktır. Ancak diğer cümle kurma türünü de öğrenmek
gereklidir.

c) se, höra , kliııııa

İsveççe' de se (ser, sag) eylemiyle iki lür cümle kurulabilir:

lag sag aıt han kom. Geldiğinigördüm . .


lag sag honom komma. (Onu) gelirken gördüm., Geldiğini
gördüm.
Üslteki örnekte normal bir att-cümleciği kullanılmı§tır. Alttaki örnekte ise
özne (han) deği§ikliğe uğrayarak nesne (honom) olmu§tur. Ayrıca yan cü m-
lecikteki eylem de mastar haline; att sözcüğünü almadan gelmi§tir. Bu iki tür
cümle kurulu§u arasında belli bir ayırım vardır. Bunu §öyle açıklayabiliriz;
Eğer nesneyi , görebiliyor (duyabiliyor, hissedebiliyor) 'sak o zaman mastar
halinde eylemle bir cümle kurabiliriz. Şu örnekleri kar§ılaştırınız:
lag sag att Per hade tvattat bilen. Per'in arabasını yıkamış
olduğunu gördüm.
lag sag Per tvaıta bilen. Per'i arabasını yıkarken gördüm.
Üstteki örnekte Per'in arabasını nasıl yıkadığı bilinmemekte ve dolaylı ola-
rak bir hükme varılmaktadır: Per'in arabası temiz, o halde arabasını Per
yıkamış olmalı. Ancak alttaki örneği, Per'i arabasını yıkarken görüyorsak
kullanabiliriz. Yukarıda se eylemi için geçerli olan durum aynen höra (hör,
hörde) ve kanna (kanner, kande) eylemleri içinde geçerlidir.
Eva hörde att Peter hade sjungit Eva, Per' in şarkı söylediğini
visor. (Birisi Eva'ya anlatmış) duydu.
Eva hörde Per sjunga visor. Eva, Per'i n şarkı söylediğini
(Eva kendisi duydu) duydu.

154
lag kanner att en myra har krupit Bacağımda bir karıncanın dola§mı§
pa mitt ben. (Çünkü ısırıldım) olduğunu hissediyorum.
lag kanner en myra krypa pa mitt Bacağımda bir karıncanın
ben. (Şimdi) dola§tığını hissediyorum.

d) Başarılı ve başarısız olaıı deliemeleri bildiren eylemler vb.


A§ağıdaki eylemle rde n sonra , mastar halindeki ifade §ek li nesne olarak
gelir.
försöka (försöker, försökte) ' çalı§mak , gayret eımek , denemek'
Anna försökte (att) laga lampan. Anna lambayı tamir eımeye çalı§tı.

Iyckas (Iyckas, Iyckades) ' ba§armak'


Fred Iyckades (att) öppna locke!. Fred kapağı açmayı ba§ardı.

misslyckas med (misslyckas med, misslyckades med) 'ba§aramamak '


Vi misslyckades med att salja bilen. Arabayı saımayı ba§aramadık.
hinna (hinner, han n) 'yeıi§mek '
lngen han n (att) se vad hon gjorde. Kimse onun ne yaptığını göremedi.
lag hinner inte traffa dig ikvaıı. Bu ak§am seninle görü§meye
vaktim o lmı yacak.
vaga (v"gar, v"gade) 'cesareı elmek'
lag vagar inte (att) saga sanningen. Gerçeği söylemeye cesaretim yok.
undvika (undviker, undvek) ' kaçınmak '

Han undviker aıııid att ıala om o daima tatsız §eylerden


obehagliga saker. bahseımekten kaçınır.

undga (undgar, undgick) 'kurtulmak'


Vi undgick precis att bii överkörda Tren tarafından ezilmekten zor
av ıage!. kurtulduk .
Ivinga (Ivingar, Ivingade) 'zorlamak'
Polisen tvingade honom att erkanna. Polis onu itiraf etmeye zorladı.

förma (förm"r, förmadde) 'ikna etmek, birisine bir i§i yaptırmak (zor kuııan­
madan)'
Vem kan förma Peter att komma hit?Peler' i buraya gelmeye kim ikna
edebilir?
vligra (vligrar, vligrade) 'kabul etmemek, inatla kar§ı koymak, inat la isteme-
rnek '
Den misstankte vagrade (att) svara Sanık sorulara inaıla cevap
pa nagra fragor. vermedi.
Bu eylem lerin bazılarından sonra alt sözcüğü konulmasa da olur. Bu tür olan
cümlelerde att parantez içine a lınmı §tır.

155
16.4 Dolayh sorular
Daha önce, 4.2-4,3'de değindiğimiz sorular do/aysız soru/ar (direkta fragor)
idi. Doğrudan sorulan bir soruya bir cevap verilmesi bekleniyorsa bu tür
sorulara dolaysız sorular denilmektedir. Ancak do/aylı soru/ar (indirekta
frago r) da bulunmaktadır. Dolaylı sorular bir tür iddiadırlar. Bu sorulara
genellikle bir cevap verilmesi bekleni lmez. Aşağıda dolaysız sorularla, dolaylı
sorulara örnekler verilmiştir. Bunları karşılaştırınız .
DOLAYSıZ SORU DOLAYLI SORU
Vem traftade hon igar? lag undrar, vem hon traftade igar.
Dün kiminle buluştu ? Dün o' nun kiminle buluştugunu merak ediyorum .
Vad gör du? lag kan se , vad du gör.
Ne yapıyorsun ? Ne yaptıgm . görebilirim .
Ar Meryem hemma? l ag vet inte , om Meryem ar hemma .
Meryem evde mi ? M eryem'i n evde olup olmadığını bilmiyorum .

İsveççe'de dolaylı sorula r, ya n cümleciktirler. Bu nedenle de yan cümlecikle-


rin bağlı oldukla rı
söz dizimi kurallarına uymak zorundadırlar. Bir başka
deyişle özne daima eylemden önce gelir. Bu farklılıklarıyla da dolaysız
sorulardan ayrılırlar. Çünkü dolaysız sorular daima temel cümleciktirler ve
bunların da bilindiği gibi kendilerine özgü söz dizimleri bulunmaktadır (ey-
lem daima özneden Önce gelir). Dolaylı sorular und ra 'merak etmek', fraga
'sormak' , veta 'bilmek ', se 'görmek' ve höra 'duymak ' gibi eylemlere nesne
görevi yaparlar. Daha önce dolaysız soru l arı anlatırk en bunlar arasında evet/
ha yır soruları ile soru-sözcüklü sorular di ye bir ayırım yapmıştık. Aynı tür
ayırım.. dolaylı soru türleri için de geçerlidir.

16.5 Dolaylı evet/hayır sorular


İsveççe ' de dolaylı evet/hayır so ruları dolaysız evet/hayır sorularından daha
başka bir biçimde oluşturulmaktadır. Dolaylı evet/hayır soruları bir yan
cümlecik başlatanı olan om ile başlarlar. (DİKKAT; Bu om başlatanı, tümleç
cümleciklerinde bambaşka bir anlamda kullanılmaktadır, bkz. 7.4). Aşağıda­
ki örnekleri karşılaş tırınız .
DOLAYSıZ SORU DOLAYLI SORU
Kommer du hit imorgon? Per undrar, om du kommer hit imorgon.
Yarın buraya geliyor musun? Per. ya rın buraya gelip gelmiyeceğini merak ediyor.
Har nagon sett Kemal? Vi viII veta, om nagon har sett KemaL.
Kemal'i kimse gördü mü? Kimsenin Kema l'j görüp görmediğini bilmek istiyoruz.
Regnar det? lag vet inte , om det regnar.
Yağmur yağıyor mu? Yağmur yağıp yağmad ı ğın ! bilmiyorum .

156
Bu anlatılanlardan sonra şu kural geçerlidir:

Bir dolaylı evet/hayır sorusu om ile başlar ve sorudaki özne


daima eylemden önce gelir.

16.6 Dolayh soru-sözcüklü sorular


Bir dolaylı
soru-sözcüklü soru; dolaysız soru-sözcüklü soru gibi bir soru-
sözcüğü ile başlar. Ancak bir dolaylı soru-sözcüklü soruda özne, daima
eylemden önce gelir. Bu da bize, bir soru-sözcüklü sorunun dolaylı mı yoksa
dolaysız mı olduğunu kolayca anlatmaktadır. Aradaki fark söz diziminden
kolayca belli olur. Dolaysız soruda özne, eylemden SOnra gelmektedir.
DOLAYSıZ SORU- DOLAYLI SORU-
SÖZCÜKLÜ SORU SÖZCÜKLÜ SORU
Nar kom Peter hem ? Jag vet inte, nar Peter kom hem .
Peter ne zaman eve geldi ? Peter'in eve ne zama n geld i ğ ini bilmiyorum.

Yad hade han gjort? Jag undrar, vad han hade gjort.
O nc yap mı ştı? Onun ne yaptı~ını merak ediyorum .

Yarför ar du ledsen ? Jag förstar inte, varför du ar ledsen .


Neden üzgünsün? Neden üzgün oldugunu anlamıyorum.

Soru-sözcüğü ; dolaysız soru-sözcüklü soruda özne görevi yaparken ortaya


çıkan özel bir sorun vardır. Bu da , soru-sözcüğünde n SOnra özel bir sözcük
olan som sözcüğünün getirilmesiyle çözümlenir. (Aynı som sözcüğü, bilindiği
gibi, bir ilinti cümlesini de başlatmaktadır.)
A şağıdaki örnekleri karşılaştırınız :

DOLAYSıZ SORU- DOLAYLI SORU-


SÖZCÜKLÜ SORU SÖZCÜKLÜ SORU
Yem kom? Jag slig, vem som kom.
Kim ge ldi? Kimin geldigini gördüm.
Yad har hant? Yi viII veta, vad som har hanI.
Ne oldu? Ne olduğunu bilmek istiyoruz .

Yems vaska star dar? Peter undrar, vems vaska som star dar.
Orada duran kimin ça nt as ı ? Peter. orada duran ça nt a nın kimin olduğunu merak ediyor.

En alttaki örnekte soru-sözcüğü öznenin bir bölümü olmaktadır. O zaman


som sözcüğü dolaylı soruda öznenin son sözc üğünden sonra gelir.
Özneden SOnra som sözcüğünü koymakla dolaysız ve dolaylı sorular
arasındaki fark açıkça belirtilmiş olur.

157
Örnek:
Yem kom?
Yem som kom, vet jag inte.
Bu anlatılanlardan sonra §u kural geçerlidir:

Bir dolaylı soru-sözcüklü soruda, soru-sözcüğü özne ya da özne-


nin bir bölümü ise, öznenin yerine som sözcüğü gelir.

Dolaylı soru-sözcüklü soru ların özellikleri aşağıda gösterilmi§tir.

~
SORU ÖZNE EYLEM
sözcüCÜ
Jag undrar, vem hon ska traffa.
Kiminle görüşeceğini merak ediyorum .

Jag undrar, vem som ska traffa henne.


Onunla kimin görüşeceğini merak ediyorum.

Jag undrar, vad du gör.


Ne yaptığ ım merak ediyorum.
Jag undrar, vad som finns i den har IMan.
Bu kutuda ne bulunduğunu merak ediyorum.

Jag undrar , vilken vag du brukar ta.


Hangi yoldan gittiğini merak ediyorum.
Jag undrar, vilket program som kommer sedan.
Bundan sonra hangi programın geleceğini merak ediyorum.

16.7 İlinti cümlecikler


ilinti cümleciklere daha önce 7.6 bölümünde değinmi§tik. Çoğunlukla ilinti
cümlecikler çekilemiyen bir sözcük olan som sözcüğü ile başlarlar.
Eva tyckte inte om filmen som Eva televizyonda gösterilen filmi
visades pa teve. sevmedi.
Jag viII ha tilibaka boken som du Geçen hafta ödünç aldığın kitabı
ı lınade i förra veckan. geri istiyorum .
Middagen som vi at pa hotellet var Otelde yediğimiz ak§am yemeği
fantastisk. e§sizdi.
Barnen som lekte pa garden har Bahçede oynayan çocuklar bir
gjort en snögubbe. kardan adam yaptılar.
Ministern som hade framlagt Öneriyi süren bakan, muhalefetin
förslaget angreps haftigt av ağır hücumuna uğradı.
oppositionen.

158
Zaman zaman ilinti cümleciklerinin başındaki som kullanılmaz. Aşağıdaki
örneklerde görüleceği gibi som'un kullanılmadığı bu türden cümleleri ko-
layca tanıyıp anlayabilmek için özel bir çalışmanın yapılması gereklidir.

Mannen Ni söker bor inte har. Mannen sam Ni söker bor inte har.
Aradığınız adam burada oturmuyor.
Vaskan jag köpte igar ar för liten. Vaskan sam jag köpte igar iir för
Dün satın aldığım çanta pek küçük. liten.
Mannen polisen grep igar har Mannen sam polisen grep igar
annu inte erkanı. har annu inte erkant.
Polisin dün tutUkladığı adam henüz itirafta
bulunmadı.

Ancak bazı durumlarda som'un kullanılması gerekir. Burada önemli olan


ilinti cümleciğindeki som'dan sonra bir öznenin bulunmasıdır. Cümlecikte
özne bulunmuyarsa o zaman som o cümlecikte bulunmak zorundadır.
Örnek:

Jag kanner mannen (som) du pekar Gösterdiğin adamı tanıyorum.


pa (ÖZNE = du).
Jag kanner mannen som star Orada duran adamı tanıyorum.
darborta.
İlinti cümleciklerinde som'un yerinde kullanılması hiçbir zaman hata değil­
dir. Bu nedenle siz de som'u kullanmaktan kaçınmayınız. Ancak pek sık
karşılaşıldığı için som'suz ilinti cümleciklerini kolay tanıyabilmeye çalışınız.

Bir yerde bulunma halini belirtmek için ilinti cümlecikleri dar sözcüğü ile
başlar (15.1 bölümle karşılaştırınız).

Huset dar de bor ska rivas. Oturdukları ev yıkılacak.


Den lilla staden dar jag föddes Ooğduğum küçük kent'in adı
heter Trosa. Trosa'dır.

Belli bir an, zaman belirtilirken ilinti cümlecikleri da ya da nar sözcükleri ile
başlarlar.

Oet aret da jag föddes lOg Doğduğum yıl savaş bitti.


kriget slut.

vilken (vilkeı, vilka) İlinti cümlecikleri, 13.2 numaralı bölümde anlatılan bu


sözcükle de başlayabilir. Ancak bu tür ilinti cümlecikleriyle özellikle resmi
yazışma dilinde karşılaşılır. Bu sözcüğün yerine som sözcüğünün kullanılması
normaldir. Bu nedenle ilk elde vilken sözcüğü ile başlayan ili nt i cümlecikleri-
ni anlamayı onları yorumlayabilmeyi öğreniniz.

Mannen, vilken lange hade varit Uzun süredir üzgün olan adam,
deprimerad, försvann fran silt hem çarşamba günü evinden kayboldu.
i onsdags.

159
Förslaget, vilke! tidigare hade Daha önce sert bir t ar tı ş maya
vackt en ha rd deba tı , a nlOgs till neden o lan öneri sonuçta kabul
slut. edi ldi .
Medlemmarna. vilka tidigare hade Daha önce öneri ye karş ı olan
varit e mot förslaget. hade in se tı üyeler, önerinin yararı nı
dess förde lar. görebi lmiş l erdi.

16.8 Yalnız b ırakılan ön ta kıl ar


Ön t ak ı ile baş l ayan bir cümlenin bir bölümü cümleni n başın a alı nırken (4.6)
baze n söz konusu ön tak i es ki yeri nde ya lnız bırakılabilir.
l ag tanker alltid pa dig. Her zaman seni dü ş ünüyorum.
Pa dig tanker iag alltid. Seni her zaman dü ş ünüyorum.
Dig tanker iag alltid pa. Seni her zaman dü ş ünüyorum.
Man kan öppna alla dörrar Tüm kapılar bu ana htarla aç ıl ab ilir .
med den har nyckeln.
Med den har nyckeln kan man Bu anah tarla tüm kapılar açılabi lir.
öppna alla dörrar.
Den har nyckeln kan man öppna Bu anahtarla tüm kapılar açı l abi lir.
a lla dörrar med .
Yukarıd a ki türden cümleleri kolayca a nlıy ab ilm ek için alıştırma yap ını z! Bu
tür cümlelerle pek sık k a rş ıl aşılır. Ancak ö n t a kı , y uk a rıda a nl a tıldı ğ ı gibi her
za man yalnız bırak ıl a m az. Bu nede nle kendinize tam an l am ı y l a güve ninceye
kada r, bu tür u yg ul a m a ları yapmak tan kaçınınız.
Bir cümlenin ön takılı bir bölümü sorulu yo rsa normalolarak bu bölümde-
ki ön takı , o rada , bir aç ı k l ayı cı ifade cümlesinin (pastl'iendesats) b ulunm ası
ge rekli olan yerde bırakılır. Bu durumu aşağıdaki açıklayıcı ifade cümle leri n-
de ve soru-sözcüklü sorularda inceleyip karşılaştırını z.
Alla verkar vanta pa nagon. He rkes birisini bek li yo r gibi .
Yem vantar de pa? Kimi bekliyorlar?
Vem bodde du hos i Malmö? Ma lmö'de kimde k a ldın ?
- lag bodde hos mi n syster. Kı z kardeşimde kaldım .
Vem pratar du med?- _____ Kiminle konuşuyorsun?
- lag pratar med Maria . Maria ile ko nu şuyoru m .
Aşağıdaki örnekte gö rül eceğ i gibi ö n takı; SOru sözcüğünden önce de gelebi-
lir. Ancak soru-sözcüklü sorular söz konusu o ldu ğ unda a na kural; ön takının
cümle içinde bulunm as ı gerekli olan normal ye rinde bırakılmasıdır.
Med vem pratade du ? (Yapılması mümkündür ancak
uygulamaktan kaçınılmalıdır.)
Dolaylı soru-sözcüklü sorula rd a da ö n takı ya lnız bırakılır (16.6) :
Eva fragade vem iag pratade med . Eva kiminle konuştuğumu sordu .
l ag undrar vad han tanke r pa . Onun ne dü şündü ğ ünü merak
ediyorum .

160
Bir ö n ta kı , hiçbir zaman bir ilinti cüml eci ğ inde ki som sözcü ğ ünün ö nünde
bulunamaz. Ö n t a kı , cümlede no rm al olara k bulunmas ı ge re ken ye rind e
ya lnız başın a bulunmalıdı r. ( Bu kural som sözcü ğü kull a nılm ad ı ğı za man da
geçe rlidi r.)
Flickan som jag pratade med he te r Ko nu ş tu ğum kızın a dı M a ria' dı r.
Mari a.
ya da
Flicka n jdg pratade med heter
Mari a.
Yaninge n (som) vi tinade pa iga r Dün baktı ğ ım ız dai re hoş gibiydi .
ve rk ade trevlig.
Manna n (som) a ll a va ntade pa Sin e m a nın önünde herkesin
utanfö r biografe n va r be kl edi ğ i ada m, baş rolün
huvud ro llsinne havare n . sa hi biydi .

Som + yerinde b ı ra kılmı ş ö n tak i. bir ye ri belirtmek ge re kti ğind e, çoğu


za man dar sözc üğ ün e bi r seçenek olarak kull a nılır :

Huset (som) de bor i ska ri vas. Oturdukl a rı ev yıkıl ac a k .


ya da
Huset dar de bo r ska rivas.

161
17 Bir cümlede öğenin pekiştirilmesi
ve tanıtma

17.1 Cümlede öğenin pekiştirilmesi


İsveççe ' de cümlenin bir bölümünün ö nemini vurgu lamak ya da özellikle
onun üzerine dikkati çekmek istersek , cümleden bu öğeyle ilgili bölümü
ayırırız. İsveççe'de bu kurala emfaıisk omskrivning 'öğenin pekişıirilmesi'
denir. (Emfalisk sözcüğünün anlamı 'peki§tirilmi§' tir.) A§ağıdaki örnekleri
kar§ıla§tırınız:

Vi s~g en björn igar. Dün bir ayı gördük .


Det var vi sam s~g björnen igar. Dün ayıyı gören bizdik.
Det var en björn sam vi sag igar. Dün gördüğümüz bir ayı idi.
Det var igar sam vi sag björnen. Ayıyı dün gördük.

Yukarıdaki İsveççe cümle lerde bazı öğel erin renkleri daha koyudur. Bununla ,
cümlede hangi öğeye önem verdiğimizi belirımi§ olduk. Aynı uygulanıa
bazen Türkçe'de de yapıl abilir. Türkçe'de de öğelerin yerleri deği§tirilir.
İsveççe'de bir cümle öğesini peki§tirmek için , o öğe , o belli cümleden
çıkarılır ve a§ağıda verilen kalıba uygulanır.

Del var som


(Cümlenin geride kalan bölümü)
Det var vi som s~g björnen igfır.
Det var en björn som vi sag igfır.
Det var igar som vi s~g björnen.
Deği§ikliğe uğramadan ilk verilen cümlenin eylemi §imdiki zamanda ise var
yerine ar kullanılır.

Delar _ _ _ _ __ _ som _ _ _ _ _ _ _ __
Nilgün bor har.
Nilgün burada oturuyor.
Det ar Nilgün sam bor har.
Burada Nilgün oıuruyor .

Det ar har sam Nilgün bor.


Nilgün'ün oturdugu ye r burasıdır.

162
Yukarıda açıklanan iki ay rı kalıp şöyle birleştirilebilir:

Del {~:r} ------- som __________

(Cümlenin geride kalan bölümü)


Cem har diskaı.
Cem butaş.kları yıkadı.

Det ar Cem sam har diskaı.


Bula ş ıkları Cem yıkadı.

Cem hade diskaı.


Cem bu l aşıkları yıkamış!!.

Det var Cem sam hade diskaı.


Butaş ıkları Cem yıkam ı şı ı.
Vi snaekade med Olle.
aıle 'yle konuştuk.

Deı var vi sam snaekade med Olle.


Olle ile biz konu ş tuk .

Det var med Olle sam vi snaekade.


Det var Olle sam vi snaekade med.
Olle ile konu ş tuk.

DiKKAT! çoğu kez en son sat ırdaki örnekte de gö rüldüğü gibi, ön takı
olduğu gibi bırakılır.
Bazen bir evet/hayır sorusunun da belli bir bölümü pekiştirilir. Bu tür bir
soruda pekiştirilmek istenilen bölüm aşağıda verilen kalıba uydurulur.
(Aşağıdaki kalıp, bir evvelki kalıptan özne olan der in hemen eylem olan arı
var' da n sonra gelmesiyle, aynen bir evetlhayır sorusunda olduğu gibi ayrıl­
maktadır. )

~}~ ~ ?
(Cümlenin geri kalan bölümü)
Ali sag en iilg igar.
Ali dün bir geyik go rdü .

Var det Ali sam sag iilgen ig1ı r?


Dün geyiği gören Ali miydi ?
Var det en alg som Ali sag igar?
Ali'nin dün gördüğü bir geyik miydi?

Var det igar som Ali sag algen?


Ali geyiği dün mü gördü?

Nilgün bor hiir.


Nilgün burada oturuyor.
Ar det Nilgün som bor hiir?
Burada oturan Nilgün müdür?
Ar det har sam Nilgün bor?
Nilgün burada mı oturuyor?

163
A§ağıdaki peki§tirilmemi§ olan soru örneklerini kar§ıla §tırınız : ~

Siig Ali en alg igar? Ali dün bir geyik gördü mü?
Bor Nilgün har? Nilgün burada oturuyor mu ?
isveççe'deki peki§tirme, olumsuzluk bildiren inle sözcüğü ile birle§tirilebilir :

Oet {~:r} inle - - - - - som _ _ _ _ _ _ _ __

(Cümlenin geride kalan bölümü)


Nilgün bor har.
Nilgün burada otu ruyo r.
Oet ar inte Nilgün sam bor har utan Semra .
Burada Nilgün değiL. Semra ot uruyor.
Oet ar inte har sam Nilgün bor utan dar borta .
ilgün burada değiL. orada oturuyo r.

isveççe'de bir soru-sözcüklü soruda da peki§tirme yapılır. Bu gibi hallerde


soru -sözcüğü cümleden ayrılıp, peki§tirilir.

~g~~-SÖZCÜ KLÜ ~g~~-SÖZCÜKLÜ + ÖCENiN PEKişTiRiLMESi

SORU sözcüCÜ {~:r} del som - - - - - - ?


(Cümlenin geri kalan bölümü)
Yem kommer? Yem ar det sam kommer?
Kim geliyor? Gelen kimdir?
Yem sag dig? Yem var det sam sfıg dig?
Seni kim gördü? Seni gören kimdi?
Yem sfıg du? Yem var det sam du sfıg?
Kimi gördün? Gördügün kimdi?

Öğelerde pe ki§tirme , özellikle bazı sorularda yapılır. Yapılmayacak olursa o


soruda neyin özne neyin nesne olduğunu anlamak zor olabilecektir. A§ağıda­
ki örnekte geçen vem so ru-sözcüğü hem özne gibi hem de nesne gibi anla§ıla­
bilmektedir.

~
Yem var det sam sfıg Nilgün ?
Nilgün'ü göre n kimdi ?
Yem si'ıg Nilgün ? = - _ _ _ _ _ _ .
Yem var det sam Nılgün si'ıg?
Nilgün'ün gördügü kimdi?

isveççe'de öğelerin pekiştirilmesini öğrenmek maalesef oldukça zo rdur. An-


cak İsveççe 'yi öğrenenler hiç olmazsa peki§tirilmiş öğeleri kar§ıla§ tıklarında
anlıyabilmeleri için de bu kuralı zamanla öğrenmek zorundadırlar. Çünkü bu
türden olan pekiştirilmi§ öğelerle isveççe'de pek sık kar§ıla§ılır.

164
ı 7.2 Tanıtma
İsveççe 'de , konuşmaya ve konuya yeni kişi ve va rlıkların katılmaları halinde
kullanılan özel kurallar vardır. Bu kurala İsveççe presentering 'taııııma '
denilmektedir. Bu tür bir tanıtma yap ılırken yalnı zca özne tanıtılabilir.
Cüm leye, kendi öznesiyle baş lama yerine biçimsel özneyle, yani del ile
başlanır. Daha sonra eylem ve asıl özne gelir.

TANITMA
(En bil kommer pa vagen.) Del kommer en bil pa vagen .
Bir a raba yolda n geliyor. Yo ldan bir araba ge li yor.
(Nagon ar i tradgarden.) Del ar nagon i tradgarden.
Birisi bahçededir. Bahçede birisi var.

(Sol taraftaki cümleler dilbilgisi bakımında n doğru olan cümlelerdir. Ne var


ki bu cümleler kullanılırken daha çok sağ tarafta göst erildiği gibi kulla-
nılırlar.)
Türkçe 'de tanııma ; normalolarak özneden önce yer tümleci ge tirilerek
yapılır. Bu yer tümleci cümlenin başında bulunur. Her iki dildeki tanıtma
ilkesi ; özne nin , cümle nin başında n uzaklaş tırılmas ıdır. Tek ayırı m bu işi
yaparken kullanılan araçlardadır.
Finnas 'var olmak , bulunmak' eylemi İsveççe ' de tanıtma yapı lırken çok
sık kullanılır:
flnnas (mastar), flnns (şimdiki zaman) , fanns (geçmiş zaman-I), funnits
(supi num ).
Det finns öl i kylen. Buzdolab ında bira var.
Det finns myckeı skog i Sverige . İ sveç'te çok orman var.
Det fanns eti torp har för lange Çok önceden burada küçük bir
sedan. çiftlik vardı.
Det fanns inte nagot bröd hemma. Evde hiç ekmek yoktu .
Bir tanıtma soru hali ne getirilebilir. Bu işlem yap ılırke n , biçimsel özne o lan
del eylemden sonra gel ir :
Ar det nago n i tradgarden? Bahçede birisi mi var?
Finns det öl i kylen ? Buzdolabında bira va r mı ?

Birkaç örnek daha:


Del finn s tva stolar och en sang i Odada iki sandalye ve bir yaıak
rumrnet. var.
Det bor femton familjer i det har Bu binada onbeş aile o turmaktadır .
huse!.
Del hande en olycka uıanför min Bu sabah . penceremin önünde bir
fönster imorse. kaza oldu.
Del kommer en kille hiı imorgon Yarın bir adam buraya gelip
och fixar teven . ıelevi zyonu tamir edecek.
' glir kom det en ci rkus till stan . Dün şehre bir sirk geldi.
Kommer det ofta sadana hit ? Buraya sık sık böyle şey ler gelir
mi?

M5
17.3 Bir özne ne zaman tanıtılahilir?

Bir öznenin tanıtıl ab ilm es i için bazı ko§ulların ye rine ge tirilmesi ge reklidir :

a) Özııe laııııımamı§ (belirsiz şekilde) olacak.

Dinleyicinin dikkatini ; o na yaba ncı olan bir ki§inin ya da va rlı ğın üstüne
çekmek için ta nıtm a ku ll a nılır. Böyle bir durumda özneye getirile n belirsiz
bir ta nımlayıcı ek ya rdımı yl a (ya da öznenin bir madde ismi veya çoğul halde
bir isim o lması nedeniyle tanımlayıcı e kinin bulunmamasıyla) belirlenir.
(En nicka siner pA ba nken.) --. Det siner en nicka pA banken.
Bir kız s ırada o turuyor. S ı rada bir kı z otu ruyor.
(Nagra nickor bor i ı age nhet e n .) --> Det bor nligra nickor i ı age nh e t e n .
Birkaç kız dairede oturuyor. Dairede bi r kaç kız oturuyor.
(Kön fin ns i fr ysen .) --. Det finns kött i frysen.
Et. b u ı lukt a va r. Buzlukta ct var.

Belirli halde bulunan bir isim asla t a nıtılamaz . Ke ndi ad ımız , ki§i ad ılları , bir
iye lik adılı ya da bir " in-hali" nede niyle etkilenmekte o lan bir isim de
tanıtıl amaz . Çünkü bu sayd ıklarım ız bilinen , tanınan va rlıkl a rı ve o l guları
belirtmektedirler.
TANıNA N ÖZNE

Flickan }
Eva
Hon siner pa banken. YANLıŞ : Det siner nickan . .
Kalles nicka
Hans nicka

Köttel finns i frysen. --> YANLıŞ: Det finns köttet ...

b) Eylemiıı Ilesııesi olmayacak


Yalnı zca nesnesi olmayan eylemler t a nıtılabilirl er.

En nicka ö ppnar fönstret. --> YANLıŞ : Det öppnar .. .


Nagra nickor laser tidningen. --> YANLıŞ : Det laser .. .
En kan slickar sin pals. --> YANLıŞ : Det slickar .. .

A§ağıda verilen eylemlerle birlikte tanıtılma pe k sık kullanılır.

Varlık/yokluk: linnas 'bulunmak', (ve bunun kar§ ıu : saknas, fattas 'eksik ,


yok olmak')
Durum, bulunma: vara 'o lmak' , bo ' ya§a mak, oturmak', sitta 'oturmak' , sta
'(ayakta) durmak ' , Iigga ' yatmak' , hanga 'asmak'
Hareket: komma 'gelme k' , gs 'gitmek', simrna 'yüzrnek'

166
Det finns potatis i köket. Mutfakta patates var.
Det saknas en knapp i rocken. Pardösünün bir düğmesi eksik.
Det ar mycket folk har idag. Burası bugün çok kalabalık.
Bor det n.gon i det gamla torpet? Bu eski küçük çiftlik evinde kimse
oturuyor mu?
Det sitter en katt pa trappan. Merdivende bir kedi oturuyor.
Kommer det ofta lapplisor pa den Bu caddeye s ık sık belediyenin
har gatan? park cezası yazan görevlileri gelir
mi?
Det hanger en tavla pa vaggen. Duvarda bir tablo as ılı.
Det gar ett tag i timmen tiıı Malmö. Malmö'ye her saatte bir tren
gidiyor.
Det simmar en and i dammen. Gölet'te bir ördek yüzüyor.
DİKKAT! ligga, sla ve silta eylemleri İsveççe ' de cansız varlıklar ıçın de
kuııanılır (bkz. 15.2).
Det ligger en tidning pa golvet. Yerde bir gazete var.
('yatıyor' anlamına)
Det star en lampa i hörnet. Köşede bir lamba var. (duruyor).
Det sitter nagra blanketter Dosyada birkaç formuler var.
i parmen. (duruyor).
Ligger det nagra pengar pa bordet? Masada hiç para var mı?

167

Konu ve kavram listesi
Rakamlar sayfa numaralarını belirtmektedir. İlalik (eğik) rakamlar, konuların
daha ayrıntılı işlendiği sayfa ları belirtmektedir.

A bÖjlıiııg bkz. çek im er-verb bkz. er-eylemleri


adjekıiv bkz. s ıfatlar böra 42 etken eylem 80-81
adverb bkz. belirteçler börja 149 eIl-ord bkz. eu-sözcüğü
adverbia/ bkz. tünıleç brıtka 43 eli-sözcüğü 19, 89
adverbiafbisatser bkz. tünıleç büyük harf 13 ,67 evet/ h ayı r- sorula rı 28-29, 46-47
cümlecik leri eylemin s-şekli 81-82
akrİv form bkz. edilgen eylem C eylemler 12 , IS- 16, 68-87
akllt accelıI bkz. akut tonlama ci ns 17 , 19,89
akut tonlama 57 cü mle tümleci 45-46 F
aldrig 121 cümle 13 fastan S ı
all, allı, alla 121 cü mle başına alma 33 faııas 166
alt alta birleşme 48 cümle tümleçleri 45--46 Jimıas 165
annan, amıat, aııdra 123 cü ml e öğeleri 25 formellı subjekt bkz. biçimsel
ar-eylemleri 16, 41. 44 cümle öğelerinin yerlerinde bu- özne
ar-verb bkz. ar-eylemleri lunma zorunluluğu 26, 29 förall149
artiket bkz. tanımlayıcı ek förma 155
au mastaf t an ımlayıcı s ı 147-149 ç försöka 155
Qu-bisarser bkz. aıı-yan cü ml e- çekim 14 frakıa 140
cikleri çoğul 14 , 17 , 96-/02 framme , fram , framifrii" 143--144
au-yan cü ml ecikl e ri 50, 150-155 frliga 156
artribuı bkz. tünıleyiciler D [rageord bkz. soru sözcükleri
av 35, 138- 139; 81: 88 daha üstünlük derecesi 125-127 friıgeords-frligor bkz. soru-söz-
avledniııgsiiııdelser bkz. türetme deli har, deıı dar 116-117 cüklü sorula r
ekleri de121 ; 26-27; 105 Jrdgeıeeken bkz. soru i~areti
direkıa f rligor bkz. dolaysız so- fdm 138, 146
8 rular friimre vokafer bkz. in ce ünlüler
bakre vakaler bkz. kalın ünlüler doğru yazım 10, 52-67 JII.llI.rum bkz. ge lecek za man
basit cümle 48 dolaylı sorula r IS6-IS8 fli42:3
be 153 dolaysız sorular 156
befalla 154 döııüşlü ey lem 38 G
behöva 43 dönü ş lü iyelik adılı 112-113 geçmi~ za man sıfat eylem i 82-86
belirli tanımlayıcı ek 18,90, lOS ddridsadverbiaf bkz. geçmi ~ za- geçmi~ zaman tüml eç leri 71
belirlilik 17-18,90-94 man tümleç leri geçmiş za man -I kipi iS , 68, 69,
belirsiz tanımlayıcı ek 18,90, dar, dit, darifra" 133 76
104 darför att 51 geçmi~ za man-2 kipi 68-72
belirteçler 21- 22, /3/- /32 geçm i ş za nı an-3
kipi 68-72
beordra 154 E gelecek zaman- i kipi 72-73
besttimd artiket bkz. belirli edilgen eylem 80-81, 84 gelecek zaman-2 kipi 73
tanımlayıcı ek efter 35 geniriv bkz. ismin -i n hali
bestiimdher bkz. belirlilik efterso", SI gel/om 138; 149
betoning bkz. vurgu emfarisk omskrivııing bkz. öğe- gemıs bkz. cins
biçimsel öz ne 26-27,29, ıSO- nin pekiştirilmesi göra 34
152 , 165 emir kipi 43-44 grav {Ieceıır bkz. grav tonlama
birle~ik cümle 48 e n üstünlük derecesi 126-128 grav tonlama 57
bisats bkz. ya n cümlecik eli-o rd bkz. eıı-sözcüğü grwıdform bkz: kök
bisatsinledare bkz. yan cünılecik en-sözcüğ ü J 9, 89 grundtal bkz. temel sayıla r
ba~latanı eııkel mening bkz. basit cüml e güçlü eylemler 76-78
borla, bort, bortifrii" 143-144 er-eylemleri 16,4 1,44 ga 140-141

169
H kısa cevap 3..J-35 nagon , " agoı, ııagra 118-119
ha (ha" hade) 36 : 68-69 kısa eylemler 78-79 ııiir lL. 31; 51
ha l ekleri 22-23. 24 kısa ünlü ler 10.58-59
hel, hell, hela 121-122 komm e ralı 72-73 o
" emltla , hem , h emifraıı I·B- ı ..ı4 koıııparat"v bkz. da ha üstünlük obestiimd arrikel bkz. beli r~iz
hiıııra 155 de recesi tanımlay ı c ı ek
Iıjiilpverb bkz. ya r dı m c ı ey lemler koııgrue ııs-böjııiııg bkz. uy l a~ m a objekı bkz. nesne
hoppas 82 çek im i olu msuz cümle 28
hos 136-137 kmısofl{fIlrer bkz. ün süzler 0111 51:87: 156
höra 154. 156 karta Jıokaler bkz. k ı sa ünlüler ordföljd bkz. söz dizim i
/ııır 3 1-32 kortsvar bkz. k ı sa cevap ordklasser bkz. sözcük çe~it l eri
Illlr dags 31 konı ıerb bkz. kısa eylemle r ordııif/gsral bkz. s ı ra say ı lar
Iml/lIdord bkz. tüınlenen kök 74 oregelbııııdııa adjektil' bkz. kura-
11Ilvfu/sars bkz. temel cüm lecik kö, a 139- 140 la bağlı olmayan sıfatlar
Imvm/ı'erb bkz. temel eylemler kuıııla 42 oregelbımdııa adı 'erb bkz. kurala
höııga 142 kurala bağlı olmayan belirteçler bağlı olmayan belirteç ler
hiir, Iıil, hiirifrllıı 133 131 oregelbııııdmı verb bkz. kurala
kurala bağlı olmayan eylemler bağlı o lmayan eylemler
79- 80
i22./36-/37. 141. 143. 145- 146 kurala bağ lı olmayan s ı fatlar
icke-riikııiııgsbara sııbstaıııi\ ' 129-130 Ö
bkz. say ı lamayan isimler kiiııııa 150-151 öğenin peki~ti r iımcs i 162- 16-1

ilinti cüm lecikleri 53-5·L 158- ön tak ı la r 22- 23.35. /36-/39.


160 L 141. 142- 143. 160
imperativ bkz. e mir kipi /igga 133- 135. 166-167 över 138
i nce ünl üler 63 lova 153 öz ne 24. 25- 26
i11direkta [rdgor bkz. dolaylı so- Iyekas 155
rular /anga vaka/er bkz. uzu n ünlüle r p
i"linitiv bkz. mastar lögga 141- 142 particip bkz. sıfat ey lemleri
infiııitivmiirket alt bkz. au mastar /iiııgd bkz. uzunluk partikel bkz. katma sözcüğü
ta nı ın l ayıcısı ' /ancs 138 parıikelııerb bkz. katma ~özcük-
inge" , iııgeı , ilıga 119-121 lü eylemle r
inna" sı, 12 ı M passiv form bkz. ed ilgen eylem
illlJe, iıı , inifraıı 143-145 ,"aıı 39:101 per/ekı bkz. geç m iş zaman-2 kipi
ilıle28.119- 1 21 masta r 16.40-41. 74.147- 155 per/ek, particip bkz. geçmi~ za-
isim tak ı mı 103 m ed 35 man sıfat ey lem i
isim ler 17- 19.89-/02 medan 51 persmıfiga proııomeli bkz. ki~i
ismi n -in hali 24. 102 iilening bkz. cümle ad ı llan
iye lik ad ı lları 112-115 mer, mesl 130-131 platsadı ' erbial bkz. yer tümleçle-
miııillıs 82 ri
J miss/yckas med 155 platslıdllartl'dııget bkz. cümle
jafl "j-frt'gor bkz. evet /hay ı r-so­ m o ı 138 öğele r ini n ye rl erin de bul un ma
r u ıa n ıııye ket
95- 96. 131 zo ru nluluğu
jo 35 ıııaııga
95-96. 131 plııral bkz. çoğ U l
itimföre/se bkz. karş ı laştırma masle 42 plıısk\ 'amper[ektbkz. geçl11 i ~ za-
man-3 kipi
K N possess"v(l proııomeli bkz. iyelik
kalı n ünlüler 63 ııekad sats bkz. olumsuz cümle adıllan
karşılaştırma 125-126 nere, ner, Ileri/ra" 1-13-145 predikaıiıı (= predikat~fyllfl(ul)
kaslis-{iııde/ser
bkz. hal ek leri nesne 24. 25- 26. 86 bkz. yüklem ismi
katma sözcüğü 83. 87-88. /43- nokta 13 prepositioııer bkz. ön takılar
/ 46 NP bkz. isim tak ı mı preseııs bkz. şimdiki zaman kipi
katma sözcüklü eylem ler 83. 87- Illmıerus bkz. sayı preseııs particip bkz. şinıdiki za-
88. 143-146 Ilwids(Uh'erbial bkz. ~ imdiki za- man s ı fat eylemi
kişi ad ıll a"
20. 37- 39 man tünıleçleri presemering bkz. tanıtma

170
-~/eri tımı bkz. gee sıoppa 142 uıe ı lll, ulifrlm 143--145
'ıpi sıi! 133- \35. 166-167 IlIropsteckeııbkz. ünlem işareti
-ıur.kı bkz. nok' sliilla 141 - 142 ıma/ bkz. telaffuz
,. 22. 136-13' , 145- sııbjekt bkz. özne uylaınıa çekimi 104-1 ii
1-16; 35: 87-bc SlıbS{(Ultivbkz. isimle r uzun ünlüler lO, 57-58
sııper/ativ bkz. en üstün lük dere· uzunluk 10.56-57, 64-65
R ces i
"!flexiv form m ' possessivr pro- sııpiııımı 69, 75 Ü
namen bkz. dönü~lü iyelik adılı sodaIJ, sadaııı , sadmıa 122- 123 ünlem i şa reti 13
"flexiva verb bkz. dönüşlü ey- sdga al 154 ünlüler 10,55.57-60
lem siiııa 141-142 ünsüzler 10.55.61-67
Qla/i"bisllfser bkz. ilin ti cümle-
tikle ri Ş V
nsa 139- 140 ~ irndikiza man kipi 15,68,76 vad 12. 31
nufa 154 ş imdiki za man sıfat eyle mi 82-85
var ıı . 31
nikileord bkz. say ı sıfatları ş imdiki za man tümleçleri 71 var, vart (lredje, .. J 124
'ikııingsbam sııbstwıı;v bkz. 5a- varaııııaıı , . .·a r/aııııal 124
~llab ilen isimler var/ör 31
T ı·arifra " IL . 3J
tanımlayıcı ek 17 ı'a rje 124
tanıtrna 165- 167
sabıas 166 varl ıı , 31
SOlnıııa 126 tek il 17 vem 12 ,30.3 1
samordniııg bkz. yan yana bir- telaffu z 9.55-67 ı 'erb bkz. eyle mler
temel cümlecik 49
leı me verbets s-form bkz. eylemin s-
temel ey lemler -ı 1
SQIS bkz. cümlecik ı e kli
sQlsadl'erbial bkz. cümle tüml eci temel say ılar 23 ı 'e/a 156
tempııs bkz. zaman kipi
sa/sde/ar bkz. cüm le öğe l e ri vid 136, 142
sayı 17.95-102
tidsadverbia/ bkz. zaman türnleç- vilja 41-42
sayı sıfaılan 23
leri vilken, vi/keı , vi/ka 11 7, 159-160
sayılabilen isim ler 95
Iili 138: 123-124 vaka/er bkz. ünlüler
/OlIllııde kol/soııall/er
bkz. ) umu-
sayılamayan isimler 95 vurgu 10.56-57
şak
ünsüzler
s< 154. 156 ı'aga 155
sen ünsüzler 55 /O"lösa komoııallter bkz. sert l'dgra 155
sig 3S-39 ün süzler
ırh'as 82 y
rin, Siıı, sina ı 12-1 14
singular bkz. tekil Ira 152 yan cümleci k 49
sina 133- 135. 166-167 lrols aLi 51 yan cümlecik başlatanı 50
sıfa ı eylemleri 53. 82- 86
tümleç 32- 33 yan yana birleşme 48
sıfatlar 21. 104-111, 125-131
tümleç cümlecikleri 51 - 52 ya rdım cı eyle mler 41-B
sıra say ılar 23 tÜl11lenen 103 yer tümleçleri 32
skjuısa 140 tümleyici 103 y umu şak ünsüzler 55
skola (ska , skıılle) 42 , 72 türetm e ek leri 99- 100 yüklem ismi 103-104
slulO 149 ıviııga155
$o m 53- 54: 125- 126: 158-159.
Iycka 152 Z
161; 157- 158 Idnka 153 zaman kipi 15- 16
~ru i~areti 13 zaman tümleçleri 32, 71
s.oru sözcükleri 11,29-32 U zincirleme eylemle r 40
s.oru-sözcüklü so rular 11.29--32 1ıı1derordııiııg bkz. alt alta birleş-
-öz dizimi 11,26-27.28,32.33. me ıl.
~5-47.52-53 ımdgi! 155 i!ka 139-140
>özcük çeı itleri 15-23 ımdra 156 0135
speıssıiillııi"g bkz. cümle başına ııııdvika 155
al ma lippe, lIpp , uppifralı 87, 1-ı3--1-ı5 A
~arka 1'€Tbbkz. güçlü eylemler ıır 145- 146 d" 125-127
Q\'n;ng bkz. doğru yazım ıılaıı 12 ı. ı 49

171
Grundtal 1 = ı: tt , ı:n Ordningstal 1 fi;irsta RAKNEORD
2'=tva 2 (tndra
3 = tre 3 tredje
4 = f)lra 4 fjarde ./
5=f~m 5 f~mte
6=sçx 6 sjatte
7=sju 7 sj\lnde
8 = ~tta 8 ~ttonde
9=nio 9 nionde
10 = tio LO tionde
i i = çlva i i ~Ifte
12 = tQlv 12 tQlfte
13 = tr~tton 13 trettonde
14 = fjorton l.j fjortonde
15 = f~mton 15 femtonde
16 = sexton 16 s~xtonde
17 = sj\ltton 17 sj\lttonde
18 = arton LS artonde
19 = nitton 19 ninonde
20 = tjugo 20 tj!Jgonde
21 = tjugo~tt, tjugo~n 2 i tjugofi,irsta
22 = tjugotva 22 tjugo~ndra
23 = tjugotr~ 23 tjugotr~dje
24 = tjugofl'ra 24 tjugofj~rde
25 = tjugofem 25 ıjugofçmte
26 = ıjugos~x 26 tjugosj~tte
27 = tjugosj!J 27 tjugosJ\lnde
28 = tjugg!ltta 28 tjugoattonde
29 = tjugonlo 29 tjugonlonde
30 = tn;ttio, treni 30 trettionde
3 i = tretti~tt. trettien 31 trettiförsıa
40 = fyrtio. fyrti
50 = f~mtio. femti
60 = s~xtio. sexti
70 = sj\lttio. sj\ltti
SO = ~ttio, ani
90 = ninio, nitti
100= (ett) h\lndra
200 = t v~ h\lndra , 3 658 = tr~tusensexhund.rafem -.
250 = tvahundrafemti
1000 = (en ) tusen
10 000 = tio tusen
100000 = (en) h\lndra t!Jsen
~::r~;:~; ;:~S~;a :
Oversattnmg Nedım F
111111111111111111111111111111111111111111
3050028290 Malmö Stadsbibliotek
111111111111

iSVEÇÇE Di LBi LGiSi . SVEN SK GRA MM AT


Bu kitap, dilin nasıl kuruldugunu adım adım göstermesiyle, diger
olagan dilbilgisi kitaplarından kendini ayırmaktadır ve bu şekilde bir
aşamalı içkuruluşa sahiptir.
Bir başka ayırdedici yanı da temel dilbilgisi terimlerinin kullanıl­
maya başlanmadan önce kısa açıklamalarının yapılmış olmasıdır.
Kitap aşagıdaki alanları içermektedir:
• cümle kuruluşu
• sözcüklerin çekimi
• telaffuz ve dogru yazım
• kelime hazinesinin oluşumu hakkında örnekler
Kitap, Başlangıç için Ögretim Gereci Maıı ve 2'nin tamamlayıcısı
olarak düşünülmüştür ama, bagımsız olarak da kullanılabilir. Bu
kitap isveç'teki büyük göçmen gruplarının dillerinde yazılmış olan
isveççe dilbilgisiyle ilgili bir dizi kitabın arasında yer almaktadır.

Svensk grammalik pa turkiska skiljer sig tran vanliga grammatikor


genom atı den steg tör steg visar hur spraket ar uppbyggt och pa sa
satt har en inbyggd inıarningsgang.
Et! annat genomgaende drag ar at! grundlaggande grammatiska
termer kort törklaras innan de anvands .
Grammatiken tacker töljande omraden :
• satsens byggnad
• ordens böjning
• ut!al och stavning
• exempel pa hur ordtörradet ar uppbyggt
Grammatiken ar tankt som et! komplement till nybörjarlaromedlet
Mal ı och 2 men kan ocksa anvandas tristaende . Den ingar i en
serie med svenska grammatikor pa sprak som talas av manga in-
vandrare i Sverige.

~
Natur och Kultur ';&: B ISBN 91-27 -5024 7-3

You might also like