You are on page 1of 112

Kitabn Ad nsan Denen Mehul Kitabn Yazar Alexis Carrel Editr zcan nl Trkesi mer Durmaz Onsz'den Kitabn

yazar filozof deil sadece bir bilim adamdr. Hayatnn byk bir ksmn laboratuvarlarda canl varlklar incelemekle, bir ksmn da geni alemde insanlar incele' yerek ve onlar anlamaya alarak geirmitir. Bu kitabn, devrimiz insan hakkndaki ilm verilerin toplamn herkesin bilgisine sunmaktan baka bir gayesi yok' tur. Bugn pek ok insan modern toplumun dogmalarna esir olmaktan kurtulmaya almaktadr. Ayn zamanda yal' nz siyasal ve sosyal deiiklikler deil, endstriyel medeniyetin yklmas, insann ilerlemesi iin baka bir kavramn kmas zorunluluunu dnen cr'etliler iin bu kitap, grevi ocuklar eitmek, insanlar yetitirip ynetmek olan herkese, retmenlere, hekimlere, din adamlarna, ordu subaylarna, profesrlere, avukatlara, mhendislerle birlikte vcudumuzun, uurumuzun, evrenimizin esrarn dnen-lere de hitap ediyor. Gzlem ve tecrbenin kendi hakkmzda meydana kardklarnn bir ksa izahnn sadelii iinde, kitap, kendini btn insanlara takdim ediyor. AleXSis CARREL iindekiler Blm 1 Kendimizi Tantma Gereklilii Kendimizi Tantmalyz Genel olarak canl varlklar zel olarak da insann kendisini inceleyen ilim pek ilerlemi deildir. Biyoloji, henz tasvir ve tarif aamasndadr. nsan son derece kompleks ve paralanmaz bir btndr. nsan hakknda basit bir anlaya sahip olmak mmkn deildir. nsan denen bu btnn ve paralarnn d lemle ilikilerini tespit edebilecek bir metot yoktur. Onun iyi bir incelemeden gemesi deiik tekniklerle yaplmaldr. Bu incelemelerde birbirinden ayr ilimlerden faydalanlr. Doaldr ki, bu i-limlerden her biri kendi objesinden ayr bir kavrama ular. Bu ilimlerin her biri ancak kendi tekniinin imkan verdii soyutlamay yapar ve btn bu karmlarnn toplam, somut olgudan daha az zengindir. Sonunda bir tortu kalr ki bu, asla ihmal edilmeyecek kadar nemlidir. Zira anatomi, kimya, fizyoloji, psikoloji, pedagoji, tarih, sosyoloji, ekonomi, politika ve btn bunlarn dallar, konularn bitirmiyor, tketmiyorlar.Demek oluyor ki uzmanlarn tand insan, somut ve gerek insan deildir. O sadece bir emadr ve bu ema da her ilim tekniinin oluturduu ayr ayr emalardan meydana getirilmitir. Bu ema ayn zamanda anatomistlerin paraladklar bir kadavra, psikologlarn ve manev hayata hakim olanlarn inceledikleri bir uur ve i gzlemin herbirimize srlarn aklad bir ahsiyettir. O, dokular, vcudun svlarn meydana getiren kimyasal cevherler toplamdr. Fizyolojistlerin birleim kanunlarn inceledii besleyici svlarla dokularn harikulade bir toplamdr. O, uur ve organlarn da bir toplamdr ki, zaman iinde uzanp gider ve salklarla eitimciler onu iyi bir gelimeye

sevketmek iin alrlar. O bir homo economicus'tur ki esiri olduu makinelerin almasn salamak iin durmadan tketmek zorundadr. O ayn zamanda bir air, bir kahraman ve bir velidir. O, yalnz bilginlerin zel tekniklerle tahlil ettii son derece ve harikulade kompleks bir varlk deil, ayn zamanda insanlk eilimlerinin, faraziyelerinin, arzularnn bir toplamdr. Ona dair grlerimiz metafizikle beslenmi, metafizie bulanm durumdadr. Bu bilgiler ylesine belirsiz verilerden olumutur ki, bunlarn arasnda en ok houmuza gideni seme eilimimiz olduka yksektir. Bu yzden de insan hakkndaki dncelerimiz inan ve duygularmza gre deiir. Bir maneviyat ile bir maddiyat, sodyum klorr kristali iin ayn tarifi kabul ederler. Fakat insann tarifinde anlaamazlar. Bir mekanist fizyolojist ile bir vitalist (yaam olayn fiziksel ve kimyasal etkenlerin dnda hayat bir gce balayan kuramclar) fizyolojistin organizma hakkndaki grleri bir deildir. Jacgues'in canl varl ile Hans Driesch'in canl varl arasnda ok byk fark ve deiiklik vardr. phesiz insanlk kendini tanmak iin byk bir gayret gstermitir. Bilginlerin, filozoflarn, airlerin ve mistiklerin gzlemlerinden oluan bir hazine sahibi olmamza ramen, insan hakkndaki grlerimiz baz grn ve paralardan ibarettir; bu paralar da bizim metodlarmzla meydana getirilmitir. Her birimiz bir hayaletler alayndan baka bir ey deiliz. Bilinmez gerek de bu hayaletler arasnda yryor. Gerekten cehaletimiz pek byk. nsanlar inceleyenlerin kendi kendilerine sorduklar sorularn byk bir ksm cevapsz kalyor. dnyamzdaki muazzam blgeler henz bilinmiyor. Kimyasal cevherlerin moleklleri, dokularn geici ve kompleks organlarn birletirmek ih nasl uyuuyor, nasl bir dzen kuruyorlar? Yerletirilen bir yumurtann iinde bulunan genler, bu yumurtann iinden kan ferdin karakterlerini nasl belirliyor? Dokular, dokulardan ve organlardan oluan bir topluluk halinde nasl ekilleniyor? Denilebilir ki bunlar tpk karncalar ve arlar gibi, toplumun iinde ne rol alacaklarn nceden bilmektedirler. Fakat hem kompleks hem de basit bir organizmann oluumuna imkan veren mekanizmay bilemiyoruz. nsann varlk sresinin, psikolojik ve fizyolojik zamann mahiyeti nedir? Dokulardan, organlardan, svlardan ve uurdan olutuumuzu biliyoruz. Fakat beyin dokular ile uur dokular arasndaki ilikileri hl bilemiyoruz. Hatta bunlarn fizyolojisini bile bilmiyoruz. Organizmay irade ile ne dereceye kadar deitirmek mmkndr? Organlarn hali, ruh zerine nasl etki ediyor? Her bireyin ana ve babasndan ald organik ve zihinsel karakterler; hayat tarz ile, besinlerin kimyasal bileimleriyle, iklimle, fizyolojik ve manev disiplinlerle deiebilir mi? iskeletin, kaslarn ve organlarn gelimesiyle zihinsel ve ruhsal faaliyetler arasndaki ilikileri bilmekten uzaz. Sinir sistemindeki dengeyi, hastalklara ve yorgunlua kar dayankll salayan eyin ne olduunu bilmiyoruz. Maneviyat duyusunu, muhakemeyi ve cesareti nasl arttracamz da bilemiyoruz. Entelektel, moral, estetik ve mistik faaliyetlerin nisb nemi nedir? Estetik ve din duygularn manas nasldr? Telepatik alglamadan sorumlu enerjinin ekli nasldr? Muhakkak ki, herkesin mutluluk ve mutsuzluunu belirleyen zihinsel ve fizyolojik baz faktrler vardr. Fakat bu faktrler bilinmiyor. Mutluluk verecek kabiliyeti sun' olarak meydana

getirmeye g yetiremiyoruz. Meden bir insann azam gelimesine en uygun evrenin hangisi olduunu henz bilmiyoruz. Fizyolojik ve ruhsal oluumumuzda mcadeleyi, gayreti ve strab yok etmemiz mmkn mdr? Bugnn medeniyetinde fertlerin dejenere olmasn nasl nlemeliyiz? Bizi en ok ilgilendiren konularda bunlara benzer daha birok sorular sorulabilir. Fakat bu sorular da cevapsz kalacaktr. Bilgisizliimizin Kayna Bilgisizliimiz hem atalarmzn yaam tarzndan, hem tabiatmzn kompleks oluundan, hem de alglama yapmzdan i-leri gelmektedir. Her eyden nce yaamak gerekliydi ve bu zaruret de d dnyann fethini gerektiriyordu. Beslenmek, souktan korunmak, yaban hayvanlarla ve dier insanlarla mcadele etmek mecburiyeti vard. Asrlar boyunca atalarmzn kendilerini incelemek iin ne zamanlar oldu, ne de buna ihtiya duydular. Zekalarn silah ve alet yapmak, atei kefetmek, kz ve atlar evcilletirmek, tekerlei, tarm ziraatini icad etmek v.s. iin kullandlar. Vcutlarnn ve ruhlarnn yaps ile ilgilenmeden nce uzun zaman gnei, ay, yldzlar, med ve cezirleri, birbirini takip eden mevsimleri seyrettiler. Fizyolojinin hi bilinmedii bir ada, astronomi bir hayli ilerlemi bulunuyordu. Galileo dnyamz gnein mtevaz uydularndan biri haline getirmiti. Halbuki ayn alarda insanlar beynin yaps ve almas, karacierin veya tiroid bezinin oluumuna dair, en ufak bir bilgiye sahip deillerdir. Doal hayat artlar iinde organizma hibir ilgiye ihtiya duymadan alt iin, ilim de insan meraknn ittii yne, yani d dnyaya doru geliti. Zaman zaman, dnyaya gelip giden milyarlarca insan arasnda, nadir ve harikulade glere sahip, mehul eyleri sezebilen, yeni lemler meydana getirecek hayal gleri olan, fenomenler arasnda gizli ilikileri kefetme zellii bulunan baz insanlar da dodu. Bu insanlar madde dnyasn incelediler, a-ratrmalar yaptlar. Madde dnyasnn yaps basitti. Bu yzden bilgilerin saldrs karsnda teslim oldu, baz kanunlarn aa vurdu. Bu kanunlarn bilinmesi de bize maddeyi kendi yararmza iletme gcn verdi. lm bulularn uygulamas onlar gelitirenler i-in kazanl, halk iinde yaaylarn kolaylatrdndan ve konforu arttrdndan, zevkli idi. Tabi herkes daha ok almay zahmetsiz hale getiren, ulam kolaylatran, hayatn gln azaltan bulularla ilgilendi. Beden ve uurumuzun oluumuna dair son derece g problemlere k tutan bulularla daha az ilgilendiler. nsann dikkat ve iradesini srekli ynelttii madde dnyas organik ve manev dnyann varln hemen hemen tamamen unutturdu. Kozmik} evrenin bilinmesi ok gerekliydi, fakat kendi yapmza dair bilgiler ilk anda ok daha az faydal grnyordu. Bununla beraber hastalk, strap, lm, grnen evrene hkmeden gizli kuvvete kar az ok belirsiz hevesler, insanlarn dikkatini zayf bir lde kendi ruh ve bedenlerinin i lemine ekmeye balad. Hekimlik nce, ampirik reetelerle hastalarn arlarn dindirmek gibi pratik meselelerle urat. Hastalklar nlemek veya tedavi etmek iin en gvenli yntemin, hasta ve salam vcudu tanmak olduunu, yani anatomi, biyokimya, fizyoloji ve pataloji ilimlerini kurmak gerektiini, arteak pek yakn bir devirde anlayabildi. Bununla beraber, var oluumuzun srlar, manev strap,

metapsiik olaylar, atalarmz iin fizik arlardan ve hastalklardan daha nemli grld. Byk adamlar hekimlikten ziyade felsefe ve manev hayat zerine olan aratrmalar cezbetti. Mistik kanunlar fizyolojik kanunlardan daha nce renildi. Fakat btn bu kanunlar ancak insanln dikkatini d lemin fethinden ayracak vakit bulabildii zaman ortaya kabildiler. nsan bilgisinin, fizik, astronomi, kimya ilimleri ve teknolojinin muhteem ykselii karsnda yava ilerlemesi, zaman azlndan, konunun kompleks oluundan, zekamzn eklinden ileri gelmektedir. Byle glkler, kolayca hafifletilmesini mit edemeyeceimiz kadar esasldrlar. Ancak byk abalar sonunda bunlarn stesinden gelebiliriz. Kendimize dair bilgimiz, hibir zaman fiziin zarif sadeliine ve gzelliine ulaamayacaktr. Bilgimizin gelimesini geciktiren faktrler devamldr. nsan bilgisi dier btn bilgilere gre daha ok glk gsterir. Deien evre ve Biz Binlerce yldan beri atalarmzn ruh ve vcutlarn ekillendiren evrenin yerini baka bir evre ald. Bu sessiz ihtilali heyecan duymadan karladk. Oysa bu ihtilal insanlk tarihinin en nemli olaylarndan biridir, nk canl varlklarn evrelerinde meydana gelen her deiim, onlarn zerinde kanlmaz ve derin bir etki yapar. Demek oluyor ki, atalarmzn yaama tarzna ilmin empoze ettii deiiklikleri btn genilii ve derinlii ile bilmemiz, anlamamz ve idrak etmemiz gerek. Endstrinin douundan beri nfusun byk bir ksm darack yerlere snmlardr. iler byk ehirlerin kenar mahallelerinde veya onlar iin kurulmu kylerde kalabalk halde yayorlar. Fabrikalarda, belli saatlerde, kolay, monoton bir i gryor ve iyi para kazanyorlar. ehirlerde bro iileri, maazalarda, bankalarda, resm dairelerde alanlar, hekimler, avukatlar, retmenler, dolayl veya dorudan ticaret ve endstri ile geinen kalabalk oturuyor. Fabrikalar ve brolar geni, aydnlk ve temizdir. Is seviyesi hep ayndr. nk klimalar sy kn ykseltir yazn azaltrlar. Byk ehirlerde yksek evler sokaklar glgeli siperler haline sokmutur. Fakat apartmanlarn iinde gne nn yerini de ultraviole nlar bakmndan zengin sun'i bir k almtr. Bro ve atlyeler benzin buhar ile kirlenmi cadde havas yerine at hizasndan ekilen havay almaktadrlar. Yeni sitenin sakinleri btn hava deiikliklerine kar korunmulardr. Artk, eskiden olduu gibi atlyelerinin, dkkan veya brolarnn yaknnda oturmuyorlar. Zengin olanlar byk caddelerdeki dev binalarda yayor. Bu lemin krallar byk kulelere deil, imenler, iekler ve aalarla evrili gzel evlere sahiptirler. Burada, sanki bir dan tepesinde imiler gibi, grltden, tozdan ve hareketten u-zak yaamaktadrlar. Onlar burada kalelerinin surlar ve hendekleri ardnda yaayan eski derebeylerden daha ok soyut durumdadrlar. Bu banliylerin yeil imler ve aalar arasnda uzanan geni yollar, ssl, konforlu ve gzel evleri vardr. ilerin ve en mtevaz memurlarn evleri eski zamandaki zenginlerin evlerinden daha dzenli ve dayal delidir. Evlerde sy ayarlayan ve otomatik ekilde alan klimalar, buzdolaplar, elektrikli frnlar, mutfak eyalar, amar makineleri, geni banyolar, otomobil garajlar yalnz ehirlerde deil, kylerde bile her eve, nceleri ancak birka zengine nasip olan bir karakter veriyor.

> Farkl Yaam Tarzlar Meskenle, yani barnma yeriyle birlikte yaama tarz da deimitir. Bu deime zellikle ulam aralarnda hzn artmasndan ileri geliyor. Modern tren ve vapurlarn, uaklarn, otomobillerin, telgraf ve telefonlarn, insanlar ve lkeler arasndaki mnasebetleri deitirdii besbelli. Herkes eskisinden daha fazla i yapyor. Daha ok olaya karyor. ok sayda insanla iletiim kuruyor. Hayatnn bo geen zamanlar hari. Kk grup hayatnn yerini imdi kalabalklar alm durumda, inziva bir ceza, ya da nadir bir lks gibi alglanyor. Sinema, spor msabakalar, kulpler, her eit mitingler, byk fabrikalardaki, byk maazalardaki ve byk otellerdeki kalabalklar fertlere ortak yaam alkanln vermitir. Telefon, radyo ve gramafon plaklar ile, kalabaln kaba, di zevkleri ve psikolojisi, en uzakta, en kuytuda olan evlere bile srekli olarak dolmaktadr. Herkes her dakika dorudan veya dolayl olarak baka insanlarla iletiim halindedir. Kynde, ehrinde veya dnyann br ucundaki nemli nemsiz olaylardan haberdar olmaktadr. Makineler her tarafta zahmet ve yorgunluu azaltmtr. ehirlerde olduu gibi kylerde; fabrika ve atlyelerde olduu gibi evlerde, yollarda, krlarda ve iftliklerde ii kolaylatrmtr. Merdivenlerin yerini asansrler ald, yrmeye ihtiya kalmad. Gidilecek yer ok yakn olsa bile otomobil, otobs veya tramvaylarla gidiliyor. Engebeli arazide yrmek ve komak, dalara trmanmak, el aletleriyle topra ilemek, ormanla savamak, yamura, gnee, rzgara, soua, scaa gs germek gibi doal egzersizlerin yerini imdi tehlikesiz, muntazam egzersizler ald ve makineler zahmeti ortadan kaldrd. Her yerde tenis kortlar, golf sahalar, kayak yerleri, scak sulu havuzlar, bozuk havalarda atletlerin antrenman ve msabaka yaptklar kapal stadlar var. Herkes bylece devaml alarak ve yorgunluu yok ederek kaslarn gelitirebilmektedir. Sr ve koyun eti artk esas yiyecek olmaktan kmtr. St, kaymak, tereya, kepeinin alnmasyla daha beyaz hale getirilen unlar, tropikal ve lml lkelerin meyveleri, sebzeler, salatalar, ekerleme, krema eklinde bol miktarda tatl, modern besinlerin balcalarn oluturuyor. ocuk gdalar ok deiti ve bollat. Yetikinlerin gdas da yle. Bro ve fabrikalarda i dzeni, yemek saatlerini de dzene sokmutur. Eitim-retimin byk lde yaylmasna imkan veren de bu zenginliktir. Her tarafta okullar, niversiteler alm, bunlar derhal renci kitleleri tarafndan istila edilmitir. Genlik, modern dnyada ilmin roln anlam bulunuyor. Modern insanlarn yaama tarz saln, tbbn ve Pastr tarafndan yaplan bulularn sonucu olan prensiplerin izlerini almtr. Pastr doktrinlerinin yaylmas, btn insanlk iin son derece nemli bir hadise oldu. Bu doktrinler sayesinde zaman zaman meden lkeleri kasp kavuran bulac hastalklar yok edildi. Temizliin art olduu ispat edildi. Bizim iine daldmz fikr ve manev ortam da ilimle ekillenmitir. Bugnk insanlarn zihniyetini yaatan dnya, a-talarmzn dnyas deildir. Bugnn insanlar her gn gazete okuyacak, politikaclarn radyoda yaynlanan nutuklarn, arlatanlar ve havarileri dinleyecek kadar eitim grmlerdir. Bunlar, teknikleri her gn biraz daha gelien sosyal, politik ve

ticar propaganda ile doymutur. Ayn zamanda basitletirilmi ilm ve felsef kitaplar, makaleleri okumaktadrlar. Fiziin ve astrofiziin harikulade bulular sayesinde evrenimiz alacak kadar bymtr. Bizim evrenimiz tamamen mekanik olmutur. Varln fizik ve astronominin tekniklerine borlu olduuna gre baka trl de olamaz. Bugn canl varlklar kuatan her ey gibi o da cansz madde ilimlerinin harikulade geliiminin bir ifadesidir. evremizdeki Deimeler Her canl varlk, evresine sk skya tbi olur ve uygun bir gelimeyle bu evrenin alkantlarna, deiikliklerine uyum salar. Demek ki, insanlarn yaay tarz, mesken, beslenme, e-itim, fikr ve manev alkanlklarla nasl tesir altnda kaldn, amz medeniyetinin bunlar nasl empoze ettiini kendi kendimize sormalyz. Bu ok cidd soruya cevap verebilmek iin, bugn bilimsel bulularn ilk uygulanlarndan faydalanan toplumlarn imdi balarna gelenleri dikkatle incelemek gerekir. insanlarn amz medeniyetini sevinle karladklar besbelli. Krlardan kylerden kalkp sratle ehirlere, fabrikalara geldiler. Yeni an dnce ve hayat tarzn ksa zamanda kabullendiler. Eski alkanlklarn tereddtsz terkettiler, nk o alkanlklar daha fazla aba harcamalarn gerektiriyordu. Bir fabrikada veya broda almak, tarlada almaktan daha az yorucudur. iftliklerde bile hayat meakkati makineler sayesinde ok azalmtr. Modern evler bize tatl ve deimeyen bir hayat salyor. Konforu, ile iinde oturanlara huzur ve memnuniyet hissi veriyor. Bu evlerin dzen ve biimi de eski ev hayatnn gerektirdii zahmeti ok azaltm bulunuyor. Salk durumlarmzn dzeldii muhakkaktr. lm oran dmekle kalmad, her fert daha gzel, daha iri, daha kuvvetli oldu. Bugn ocuklarn boyu, anne ve babalarnn boylarndan daha uzun. Beslenme tarz ve beden hareketleri vcut yapsn bytm, adale gcn arttrmtr. Akl Hastalklarnda Art ocukluk ve genlik yalarnda lm oranndaki byk a-zalmann baz mahzurlar olup olmadn kendi kendimize sormamz gerekir. Gerekten zayflar da kuvvetliler gibi korunuyor. Doal seleksiyonun artk rol yok. limler tarafndan bylece korunan bir rkn geleceinin ne olacan kimse bilmiyor. Fakat bundan ok daha cidd ve zm isteyen bir mesele ile kar karya bulunuyoruz. ocuk ishali, verem, difteri, tifo gibi hastalklar ortadan kalkarken ve lm de azalrken, akl hastalklarnn says artyor. Baz memleketlerde, tmarhanelerde gz altnda bulundurulan delilerin says, hastanelerdeki btn teki hastalarn saysn ayor. Deliliin yansra sinir dengesizlii de oalyor. Bu, bireylerin mutsuzluunda, aile ocaklarnn yklmasnda en etkili unsurlardan biridir. Belki bu ruh bozukluu medeniyet iin, tbbn zellikle megul olduu mikroplu hastalklardan daha tehlikelidir. ocuklarn ve genlerin eitimi iin byk harcamalar yaplmasna ramen, sekin entelekteller pek artm grnmyor. Orta tabaka phesiz daha ok okumaktadr, daha eitimli ve intizamldr. Okuma zevki de daha oktur. Bugn eskiye nazaran ok daha fazla dergi ve kitap satn alnyor. Bilim, edebiyat ve sanatla ilgilenen insanlarn says artmtr. Fakat halk, genelde sanat ve ilmin sahteleri, edebiyatn en baya rnekleri ekiyor. rencilerin ve ocuklarn tbi tutulduu mkemmel hijyen artlar,

okullarda gsterilen ilgi, bunlarn fikr ve ahlak seviyelerini ykseltmeyi baarma benzemiyor. Hatta bunlarn fiziksel gelimeleriyle zihinsel gelimeleri arasnda ou zaman bir uyumazlk olup olmad da dnlebilir. Ksacas belirli bir rkta vcut bymesinin bugn zannettiimiz gibi bir ilerleme eseri mi, yoksa bir yozlama m olduunu bilemiyoruz. Geri ocuklar, zorlamann kalkt, yalnz holandklar eyi yaptklar, zihin yormayan ve pr dikkat olmalar istenmeyen o-kullarda daha mutludurlar. Fakat byle bir eitimden elde edilen sonular nelerdir? amz medeniyetinde fert, olduka byk ve hayatn pratik tarafna ynelmi bir faaliyetle, bilgisizlikle, bir eit kurnazlkla ve iinde bulunduu evrenin derin bir ekilde etkilenmesinden doan zihinsel bir zaaf ile karakterini buluyor. Ahlak temeller olmaynca zeka da kyor grnmektedir. Vaktiyle Fransa'ya ait olan bu zellik belki de bu yzden belirgin bir ekilde azalmtr. Birleik Amerika'da da okullarn ve niversitelerin oalmasna ramen fikr seviye dk kalmaktadr. amz medeniyeti ayn zamanda zeki, cesur, hayal gc olan bir sekin aydnlar zmresi yetitirmekten acizdir. Hemen hemen btn memleketlerde, siyas, ekonomik ve sosyal ilerin idar sorumluluunu tayanlarn, entelektel ve ahlak apnda bir d var. Mal, sna ve ticar organizasyonlar, muazzam bir ekilde bymtr. Bunlar yalnz kurulduklar lkelerin artlarndan deil, ayn zamanda komu lkelerin ve btn dnyann artlarndan etkilenirler. Her millette sosyal gelimeler byk bir sratle meydana geliyor. Hemen hemen her tarafta siyas rejimin deeri yeniden ele alnmaktadr. Byk demokrasiler devam etmelerini ilgilendiren ve derhal zm yolu bulunmas gereken korkun meselelerle kar karya bulunuyorlar. nsanlk, amz medeniyetine byk mitlerle balanm olmasna ramen bu medeniyetin, tutulan tehlikeli yolda kendini idare edebilecek kadar cesur ve zeki insanlar yetitirmekten ciz olduunu da farkediyoruz. insanlar, kendi kurduklar messeselerle ayn hzda ve ayn zamanda geliememilerdir. Medeniyetimizi tehlikeye drenler, zellikle bakanlarn cehaleti, fikr ve ahlak bakmdan zayf olulardr. evre Deiiklikleri ve Meydana Getirdii Zararlar amz medeniyeti kt durumdadr, nk bize uygun deildir. Bu medeniyet bizim gerek tabiatmz bilinmeden kurulmutur. lm bululardan, insan itihasndan, hayalinden, teorilerinden ve arzularndan domutur. lim, birka dhi insann tesadfen doularna, onlarn zeka eklinde, meraklarnn tuttuu yola gre gelimitir. Asla insanlarn durumunu dzeltme arzusundan ilham almamtr. Bulular bilginlerin duyularna ve mesleklerinin az ok tesadfi artlarna gre meydana gelmitir. Eer Galileo, Newton yahut Lavoisier zekalarnn gcn beden ve uurun aratrmas iin kullansalard, belki dnyamz bugnknden farkl olurdu. lim adamlar nereye gittiklerini bilmezler. Onlar tesadfler, ince muhakemeler ve bir eit ak gr ve saduyu ynlendirir. Bu bilginlerin her biri apayr bir lemdir ve kendi kanunlarnn idaresindedir. Zaman zaman bakalar iin pek belirsiz, karanlk grnen eyler onlar iin aydnlanr. Genel olarak bulular, sonularnn ne olaca bilinmeden yaplmlardr. Fakat medeniyetimize ekil veren de bu sonulardr.

lm bulularn zenginlikleri arasnda bir tercih yaptk. Ve bu tercih asla insanln yksek menfaati dnlerek yaplm deildir, sadece bizim doal eilimlerimizi takip etmitir. Yeni icadlara baar salayan, en byk kolaylk ve asgari gayret, bize hzn, deiikliin ve konforun verdii zevk, kendimizden kurtulmak ihtiyac gibi prensiplerdir. Fakat, hzl ulam aralarnn, telgraf ve telefonun, yaz yazan, hesap eden ve evlerde eskiden pek ar yaplan btn ileri yapan makinelerin, modern i tekniklerinin muazzam bir tempoda hzlanmasna insanlarn nasl tahamml edeceklerini kimse dnmemitir. Uan, sinemann, otomobilin ve televizyonun btn dnya tarafndan alnp benimsenmesi, tpk alarn karanlklar iinde alkol kullanlmasnn yaygnl gibi, doal bir eilimden domutur. Evlerin buharla stlmas, elektrikle kimyasal ilemlere tbi tutulmas, sadece zevkli ve elverili olduklar iin kabul edilen yeniliklerdir. Fakat onlarn insanlar zerine muhtemel etkilerinin ne olaca dnlmemitir. Endstriel almann kurumsallamasnda fabrikalarn, iilerin psikolojik ve zihn durumlarna tesiri tamamen ihmal e-dilmitir. Modern endstri, bir kiinin veya birka kiilik grubun mmkn olduu kadar ok para kazanmas iin, asgar masrafla azam menfaat salamak esas zerine kurulmutur. Byk ehirlerin kurulmas bizler dnlerek olmu deildir. Modern binalarn ekli ve byklkleri, arsann metre karesinden azam gelir elde etmek, kiraclara holanacaklar bro ve lojmanlar sunmak fikrinden hareket edilerek verilmitir. Bylece, dar bir alana ok sayda insan toplayan dev binalar yaplmtr. Bu insanlar da oralarda oturmaktan zevk alyorlar, nk konfor ve lksten faydalanyorlar, fakat asl lzumlu olandan mahrum kaldklarn farketmiyorlar. Modern ehir bu dev yaplardan, karanlk, tozlu, dumanl, benzin kokulu, kamyon ve tramvaylarn kulak delici grlts ile dolu, byk bir kalabaln dolup tat yollardan mteekkildir. Modern ehir, sakinlerinin iyilii iin kurulmamtr. Gazetelerin Hayatmza Etkisi Hayatmz byk lde gazetelerin etkisi altndadr. Reklamlar sadece reticinin menfaati iin yaplr, asla tketicinin menfaati iin deil. Mesela halk, beyaz ekmein kara ekmekten daha iyi olduuna inandrlr. Oysa un iyice sk elekten elenmi, bylece en faydal unsurlarndan ayrlmtr. Fakat bylesi daha iyi korunuyor ve ekmek yapm da daha kolay oluyor. Ayrca deirmenci ve frnclar daha ok para kazanyorlar. Tketici de onu, daha dk kaliteli olduunun farkna varmadan, bunu hi dnmeden yiyor. Ekmein balca gda olduu btn memleketlerde halk, dejenere oluyor. Ticar ilanlar iin byk paralar harcanmaktadr.. Bundan dolay da faydasz, hatta ou zaman zararl olan pek ok yiyecek ve il meden insanlar iin bir zaruret halini almtr.Daha yapl, ok kilolu veya iman ocuklar zayflardan stn mdr? Zekann, faaliyetin, cesaretin hastalklara kar direncin gelimesi, bireyde hacmin bymesine bal deildir. Okullarda, niversitelerde verilen ve zellikle hafza kltrnden ibaret olan eitim, gerekten akl dengeye, sinir salamlna, muhakameye, manev cesarete, yorgunlua kar dayanma gcne sahip olmas gereken amz insanlarna hitap ediyor mu? nsanlar, akl ve sinir hastalaryla, beyin zaaf ile de tehlikeli bir tehdit

karsnda olduklar halde, salk uzmanlar neden insanlar yalnz mikroplu hastalklara maruz kalyormu gibi hareket ederler? Hekimler, eitimciler ve salk uzmanlar hibir menfaat ummadan insanlarn yararna almalarna ramen amalarna ulaamyorlar. nk realitenin ancak bir ksmn iine alan emalar hedefliyorlar. Arzularn, hayallerini veya doktrinlerini somut insann kendisi sananlar iin de durum byledir. Bunlar insana ayrlan bir medeniyet kuruyorlar, oysa bu medeniyet ancak insann eksik ve acayip bir imajna uygun dyor. Btn ayrntlaryla teorisyenlerin zihninde kurulan hkmet sistemleri, iskambil ktlarndan yaplm atolardan baka bir ey deildir. nsan ilikileri kanunlarnn henz mehul olduunu unutmamalyz. Sosyoloji, ekonomi ve politika ancak tahmin, varsayma dayanan ilimlerdir. Grlyor ki, ilim sayesinde bizi kuatmasn baardmz evre bize uygun deildir, nk tesadfen, insan tabiatn yeterli derecede bilmeden ve onlar dikkate alnmadan kurulmutur. nsan Tanmak Madde ilimlerinde muazzam ilerlemeler kaydedilirken canllara dair ilimler pek ilkel kalyordu. Biyolojideki gecikme, atalarmzn yaam artlarna, hayat fenomenlerinin kompleks o-luuna ve matematikten holanan idrkimizin tabiatna balanabilir. lm bulularn uygulamas, madd ve zihn dnyamz deitirmitir. Bu deimelerin zerimizdeki tesirleri byktr. Bunlarn kt tesirleri kendimizi gerei gibi dikkate almaymzdan ileri gelmitir. Mekanie, fizie ve kimyaya eski hayat ekillerimizi rastgele deitirme gc veren ey, bizim kendimizi bilmeyiimiz, bu konudaki cehaletimizdir. nsan her eyin ls olmalyd.. Oysa insan da iinde ya-, sad lemde bir yabancdr. Bu lemi kendisi iin. yaplandrmay bilememitir, nk kendi tabiatna dair olumlu bir bilgisi yoktu. Demek ki, cansz eyler ilimlerinin canl varlklar ilimlerine gre muazzam ilerleme kaydetmi olmas, insanlk tarihinin en feci olaylarndan biridir. Zekamz ve bulularmzla kurulan evre, bizim ne boyumuza, ne de biimimize uygundur. Bize yaramyor. Bu evrede mutsuzuz. Asl zayflamakta olanlar, endstri medeniyetinin doruuna ulam olan gruplar veya milletlerdir. Barbarla dnleri ok hzl olanlar yine bunlardr. lmin onlara getirdii rakip evre karsnda savunmasz kalyorlar. Gerekte bizim medeniyetimiz, bundan nceki medeniyetlerde olduu gibi yle artlar meydana getirdi ki, anlayamadmz sebeplerden dolay bu artlar altnda hayat imkansz oluyor. Yeni site sakinlerinin endie ve felaketleri, onlarn siyas, ekonomik, sosyal messesselerinden ve bilhassa kendi klerinden domaktadr. Bunlar, hayat ilimlerinin cansz madde ilimlerinden geride kalm olmasnn kurbanlardr. Bu hastala ancak, kendi hakkmzda ok derin bir bilgi i-l olabilir. Bu bilgi sayesinde modern yaayn uurumuza ve vcudumuza hangi mekanizmalarla zarar verdiini greceiz. Bu evreye nasl uyacamz, bundan nasl korunacamz ve bir devrim kanlmaz hale geldii zaman onun yerine neyi koyacamz reneceiz. Bu bilgi bize ne olduumuzu, glerimizi ve bunlar nasl gnn meseleleri haline getireceimizi gstererek, fizyolojik zaafmz, fikr ve ahlak hastalklarmz aklayacaktr. Organik ve ruhsal faaliyetlerimizi iine hapseden iddetli kanunlar ancak bu bilgi aklayabilir. Yasakla yasak olmayan ayrt etmemizi, evremizi ve

kendimizi keyfimize gre deitirmekte serbest olmadmz yalnz o retebilir. amz medeniyeti hayatn doal artlarn kaldrdndan beri insan ilmi, btn ilimlerin en gereklisi olmutur. Blm 2 insan ve ilim nsann lmi nsan ilmindeki cehaletimizin zel mahiyeti var. Bu cehalet, ne lzumlu bilgi toplama glnden, ne bu bilginin doru olmayndan ve ne de az oluundandr. Aksine, insanln alar boyunca kendi hakknda biriktirdii bilgilerin son derece bol ve kark olmasndan ileri geliyor. Ayn zamanda, vcut uurumuzu aratrma iini paylam olan ilimlerin hemen hemen saysz paralara ayrmasndan da ileri geliyor. Bu bilginin byk bir ksm kullanlmadan kalmtr. Aslnda kullanlmas da ok gtr. Onun ksrln; hekimliin, saln, pedagojinin, sosyal, politik ve ekonomik hayatn esas olan klasik ema fakirlii ile aklarz. Bununla beraber, insanlarn kendilerini tanma abas gsteren, canl ve zengin muazzam tarif ynlar, gzlemler, doktrinler ve hayaller realitesi var. Bilginlerin ve filozoflarn varsaymlar ve sistemleri yannda, gemi nesillerin tecrbelerinde olumlu sonular, akllcave bazen ilmin teknikleri ile yaplm bir yn gzlem mevcut. Mesele, bu dank eyler arasnda makul bir tercih yapmaktan ibaret kalyor. nsan varln ilgilendiren pek ok kavram arasnda bazlar, bizim zekamzn mantksal yapsn oluturur. Bunlar dnyada bizim tarafmzdan gzlemlenebilir, hibir canlya uygulanamaz. Dier bazlar da tecrbenin saf ve basit ifadeleridir. Bu kavramlara Brigdmann "operasyonel" adn vermitir. Operasyonel bir kavram, onu elde etmek iin yaplmas gereken operasyon ve operasyonlar serisiyle akr. Aslnda her olumlu bilgi herhangi bir tekniin kullanlmasna baldr. Herhangi bir kavramn akl ve doruluu, onu elde etmemize yarayan operasyonlarn doruluuna baldr. Eer insan madde ve bilinten olumu diye tarif edersek, anlamsz bir fikir ileri srm oluruz. nk bedenin madde ile uur a-rasndaki ilikileri bugne kadar tecrbe sahasna aktarlamad. Fakat insan, psikokimyasal, fizyolojik ve psikolojik faaliyetler gsteren blnmez bir btn sayarak operasyonel bir tanmn yapabiliriz. Fizikte olduu gibi, biyolojide de ilme temel olacak ve her zaman doru olarak kalacak kavramlar baz gzlem usullerine baldr. Mesela bugn beyin kabuunun hcreleri, onlarn piramid biimindeki yaps, dallanp uzanlar, kaygan aksonlar hakkndaki mevcut anlay, Ramon Y. Cajal'in tekniklerinin sonucudur. Bu bir operasyonel kavramdr, ancak gelecekte teknolojinin ilerlemesiyle deiecektir. Fakat beyin hcreleri zihinsel oluumlarn merkezidir demek, deersiz bir iddiadr, nk beyin hcrelerinin iinde zihinsel bir oluumun varln grebilmek, bunu gzlemlemek iin bir ara yoktur. Salam zemin -zerine inaat imkann bize ancak operasyonel kavramlar (mefhumlar) verebilir. Kendi hakkmzda sahip olduumuz muazzam sayda bilgi arasndan, yalnz zihnimizde deil, ayn zamanda tabiatta da mevcut olana karlk gelen msbet verileri semek zorundayz. Biliyoruz ki, operasyonel kavramlar arasmda insanla ilgili o-lan bazlar insana, bazlar btn canllara, dier bazlar ise kimyaya, fizie ve mekanie aittirler. Canl madde organizasyonunda ka eit tabaka varsa o

kadar ayr kavram sistemleri vardr. Aalarda, bulutlarda olduu gibi, insan dokularnda, elektronik, atomik ve molekler yaplar seviyesinde, zamanmekan devam, enerji, kuvvet, ktle ve i durum kavramlarn kullanmak gerekir. Ayn zamanda ozmotik tansiyon, elektrik yk, ion, incelik, su ve k geirmezlik, yayma kavramlarn da kullanmak lazmdr. Molekllerden daha byk olan madd birikimler seviyesinde zerre, dalma, emme, koyulama kavramlar grlr. Molekller ve onlarn kombinezonu hcreleri kurduklar ve hcreler birbirleriyle organlar ve organizmalar halinde birletikleri zaman, yukardaki kavramlara kromozom, gen, irsiyet, intibak, fizyolojik zaman, refleks, igd v.s. kavramlarn da ilave etmek gerekir. Bunlar fizyolojik kavramlardr. Fizikokimyasal kavramlarla birlikte bulunurlar, fakat onlara dntrlemezler. Organizasyonun en st tabakasnda, molekllerden, hcrelerden ve dokulardan baka uzuvlar, birtakm svlar ve uurdan oluan bir kompoze vardr. Fizikokimyasal ve fizyolojik kavramlar yetersiz hale gelirler. Bunlara, insan canlsna has olan baz psikolojik kavramlar da ilave etmeliyiz. Mesela zeka, ahlak duygusu, estetik duyusu, sosyal duyu gibi. Termodinamik kanunlarn ve uygulamalarn yerine mesela, asgari bir gayretle azami bir haz veya randman, hrriyet ve eitlik a-rama prensiplerini koymak zorundayz. Kavramlarn her sistemi, meru olarak ancak ait olduu ilmin sahasnda kullanlabilir. Fizik, kimya, fizyoloji, psikoloji kavramlar vcut yapsnn st ste olan tabakalarna uygulanabilir. Fakat bir tabakaya has olan kavramlarn baka bir tabakaya has olan kavramlarla kartrlmamas arttr. Kendi hakkmzda sahip olduumuz verilerdeki karklk zellikle olumlu olaylar arasnda ilm, felsef ve din sistem krntlarnn mevcut olmasndan ileri geliyor. Herhangi bir sisteme zihnimizin taklmas, gzlemlediimiz fenomenlerin grn ve anlamn deitiriyor. Her devirde insanlk kendini, doktrinler, inanlar ve hayallerle boyanm camlarn ardndan seyretmitir. te bu yanl veya sahte bilgiler yok edilmelidir. Olumlu gzlemler ve gerek olaylar yannda olumlu ve gerek olmayan bir yn ey vardr ki, bunlarn da bir yana atlmamalar gerekir. phesiz, insan bilgisini salam bir temele ancak operasyo-nel kavramlarla oturtabiliriz. Fakat gelecekteki yaplarn planlarn douracak olan varsaymlar da bize yalnz yaratc hayal gc ilham edebilir. Demek ki, salam ilm tenkid asndan hi anlam olmayan sorular yine de kendi kendimize sormaya devam etmeliyiz. Zaten zihnimize, imkansz ve tannmaz aratrmay yasaklasak bile bunda baarl olamayz. Yani zihnimize yasak koyamayz. Merak, tabiatmzn bir gereidir, hibir kurala uymayan kr bir etki, bir i ititir. Zihnimiz d dnyaya ait eyler etrafnda ve kendi iimizin derinliinde szlr, tpk kapand yerin en kk ayrntsn hnerli bacaklaryla eeleyip aratran bir farecik gibi, muhakemesiz ve kar konulmaz bir ekilde bir k yeri arar. Bize evreni kefettiren ite bu aratrc ruhtur. Bu merak bizi kar koyamayacamz bir tarzda peine takar, mehul yollara gtrr. Ve; almaz dalar, rzgardan dalan duman gibi onun nnde kaybolup gider. nsan ncelemek nsan tam olarak aratrmak arttr. Klasik emalardaki fakirlik,

bilgilerimizin geniliine ramen, olduka genel bir bakla kendimizi kuatamamaktan ileri geliyor. Gerekten, mesele, insann belli bir ada ve belli hayat artlar altnda arzet-tii grn kavramak deil, onu, normal grnteki ve ayn zamanda mevcut olan btn etkinlikleriyle kavramaktr. Byle bir bilgi ancak, gerek bugnk dnyamzda gerek gemite organik ve zihinsel kudretimizin yansmalarn dikkatle aratrmak suretiyle elde edilir. Ayn zamanda, bizim d evre ile fizik, kimyev ve psikolojik ilikilerimizi, yapmzn hem analitik hem sentetik incelemesi ile oluturulabilir. Ayrcalkl hibir saha yoktur. dnyamzn sonsuzluunda her eyin bir manas var. Onlarn arasndan, duygularmza, keyfimize, zekamzn ilm ve felsef ekline gre yalnz uygun deni almalyz. Bir konunun g veya karanlk olmas, onu ihmal etmek iin yeterli sebep deildir. Btn metodlar kullanlmaldr. Matematik dilinde ifade edilebilen ilikiler, ifade e-dilemeyen ilikilerden daha stn bir geree sahip deildirler. Realite, son derece deiik ekillerde grlr. uurun bir hli, bir kol kemii, bir yara da gerek olan eylerdir. Bir fenomenin nemi tekniklerimizin onun aratrlmasna kolayca uygulanabilmesinden ileri gelmez. Bir fenomene, gzlemi yapana ve onun metodlarna gre deil; konu, yani insan gz nnde tutularak hkm verilir. ocuunu kaybeden bir annenin ektii ac, karanlk gecelere dalan mistik bir ruhun sknts, bir kanser tarafndan kemirilen hastann ektii strap, llr eyler olmadklar hlde pek belli hakikatlerdir. Gaipten haber verme iinin tekrarlanamad ve llemedii bahanesiyle, gaipten haber verme olaylarnn aratrlmasn ihmal etmeye hakkmz yoktur. Mesel, kronaksinin basit bir metodla llebilmesi, fakat gaipten haber verilenin llememesi byle bir hak . dourmaz. Bu envanterde mmkn olan btn usuller kullanlmal, llemeyen eyler iin de gzlem ile yetinilmelidir. ok defa herhangi ksma, dier ksmlarn zararna olarak abartl bir nem verilir. nsann eitli grnlerini dikkate almaya mecburuz. Her bilgin, pek bilinen meslek bir defor-masyonla, insan tandn zanneder; oysa onun pek kk bir parasn bilmektedir. Ksm grnler btn ifade ediyormu gibi dnlr. Bu ksm grler de, zaman zaman ferde veya topluma, fizyolojik itahlara veya zihn faaliyetlere, kas veya beyin gcne, gzellie ve yararl olmaya daha fazla nem veren modaya uyularak ve tesadfi olarak alnmlardr. Bundan dolay insan bize pek ok ehresiyle grnr. Biz de bu ehrelerden birini keyfimize gre seer, tekileri unuturuz. Bazen nemli olaylar tamamen yok ediliyor. Zihnimizin, amzn ilm veya felsefi inanlarnn erevesine girmeyen eyleri bir tarafa atmak gibi doal bir eilimi vardr. Sonuta, bilginler de insandrlar. Dnemlerinin ve evrelerinin pein hkmleriyle doludurlar. Eldeki teorilerle izah edilmeyen eylerin mevcut olmadna inanmakta gnlllk gsterirler. lk bakta ilm metod, btn etkinliklerimizin incelemesine uygulanamaz grnyor. Besbelli ki, biz gzlemciler insan ahsnn uzand btn blgelere nfuz etmek kabiliyetinde deiliz. Bizim tekniklerimiz, boyutlar olmayan eyleri sezemiyor, sadece zaman ve meknda yer alabilen eylere ulaabiliyor. vnmeyi, nefreti, ak, gzellii, dindar ruhun Allah'a ykseliini bilgin ve sanatkrn ryasn lemiyor. Fakat, bu psikolojik durumlarn madd sonularn ve fizyolojik grnn kolayca kaydediyor. Akl ve manev faaliyetlerin sk sk ortaya konmas, benzerlerimize kar belli

bir tutumla ifade ediliyor. Moral, estetik ve mistik fonksiyonlar, tarafmzdan ite bu ekilde dolayl olarak kefedilir. Bu pek iyi tannmayan blgelerde gezinenlerin anlattklar da elimizdedir. Fakat bunlarn tecrbelerinin szle ifadesi genellikle artcdr. Entelektel sahann dnda hibir ey apak tarif edilemez. Bir eyin tarifinin imkansz oluu, onun mevcut olmadn gstermez. Gemi sis iinde ilerlerken kayalar grnmez, ama mevcutturlar. Zaman zaman tehdit edici ekilleri grnverir. Sonra sis tekrar zerlerini kaplar. Sanatkrlarn ve zellikle byk mistiklerin hayallerinde grnp kaybolan realite de byledir. Tekniklerimizle sezemediimiz, tutamadmz bu eyler, vukuf sahiplerine yine de grnr, bir iz brakrlar, ilim, tarife gre nfuz edemedii manev lemi ite bu ekilde dolayl olarak tanr. Demek ki, insan btn olarak ilm tekniklerin hkm altndadr. insan ve lim insan hakknda sahip olduumuz verilerin tenkidi bize, msbet ve ok bilgi veriyor. Bu bilgiler sayesinde faaliyetlerimizin tam bir envanterini yapabiliriz. Bu envanter bize klasik emalardan daha zengin emalar yapma imknn verecektir. Fakat bu suretle elde edilen ilerleme pek byk olmayacaktr. Daha ilerilere gitmek ve insan hakknda gerek bir ilim meydana getirmek gerekecektir. Bir ilim ki, btn bilinen tekniklerle, i dnyamzda daha derin keifleri mmkn hale getirecek ve ayn zamanda, her paray btnne gre etd etme zaruretini gerekletirecektir, oyle bir ilmi gelitirmek iin dikkatimizi bir sre mekanik i-lerlemeden ayrmamz art olacaktr. Herkes servet ve konforu arttran eylerle ilgileniyor. Fakat hi kimse, herbirimizin bnyev, fonksiyonel ve zihinsel vasflarmz gelitirmenin bir zaruret olduunu dnmyor. Zekann ve i duygularn shhati, ahlak disiplini ve manev gelime de organik salk ve mikroplu hastalklarn nlenmesi kadar zarurdir. Mekanik icatlarn saysn arttrmann hibir avantaj yoktur. Belki de fizik, astronomi ve kimya keiflerine daha az -nem vermek gerekecektir. phesiz saf ilim bize hibir zaman dorudan doruya bir ktlk getirmez. Fakat byleyici gzellii ile zekmz cansz madde iine hapsedince tehlikeli oluyor. Bugn insanlk btn dikkatini kendi zerine, manev ve zihinsel gszlnn sebepleri zerine younlatrmaldr. Konforu, lks, gzellii, medeniyetimizin karmakl ve bykln zaafmz yznden sevk ve idare edemeyeceksek, bunlar arttrmak neye yarar? Irklarn en soylu unsurlarn yitirmeye ve maneviyatszlatrmaya ynelten bir yaam tarzn srdrmek faydaszdr. Dikkatlerimizin bugn tutmu olduu yoldan kp baka bir yol tutmas lzmdr. Fizik ve fizyolojikten ayrlp zihinsel ve manev yola ynelmelidir. imdiye kadar insanlarla uraan i-limler faaliyetlerini, konularnn baz grnleri ile snrlamlardr. Demek ki, gerekli olan, radikal bir yn deiimidir. Bu deiim hem bizim ruh ve bedenimizi paylaan zel ilimlere kendini adam uzmanlar, hem de uzmanlarn keiflerini genel grnleriyle bir araya getirebilecek bilginler ister. Yeni ilim, a-naliz ve sentez olmak zere iki ynde gayretle, faaliyetimize bir temel olmas iin, hem olduka tam hem de olduka basit bir insan kavramna doru ilerlemelidir. nsan Bir Btndr

nsan bir btndr paralara ayrlamaz. Eer organlarn birbirinden ayrsaydk var olarak kalmazd. Fakat blnmez olmakla beraber eitli grnler arzeder. Onun bu grnleri, ayn cinsten olmayan birliinin, duyu organlarmz karsndaki yansmasdr. Onu, ayr biimlerde grnen bir elektrik lambasna, bir termometreye, bir voltametreye ve bir fotoraf camna benzetebiliriz. Biz onu kendi basitlii iinde dorudan doruya kavrayabilecek bir kabiliyette deiliz. Onu duyu organlarmzla ve fenn letler araclyla seziyoruz. Aratrma letlerimize gre onun faaliyeti bize, fiziksel, fizyolojik veya psikolojik olarak grnyor. Etkinliinin okluu dolaysyla da eitli tekniklerle analiz edilmesini istiyor. Bize bu teknikler vastasyla i-fade edilirken de pek doal olarak ok ynllk arz ediyor. "nsan" ilmi, btn teki ilimlerden yararlanr. Bu ilmin g oluunun sebeplerinden biri de udur: Mesel, psikolojik bir faktrn duygusal bir fert zerindeki etkisini aratrmak i-in hekimliin, fizyolojinin, fiziin, kimyann usullerini kullanmak gerekir. Farzedelim ki, bu duygusal kiiye kt bir haber verilmi olsun. Bu psikolojik hadise ayn zamanda manev bir strap, a-sap bozukluu, kan dolamnda dzensizlik, kann psiko-kimyasal deimelere uramas eklinde belirebilir. nsan zerinde en basit bir tecrbe, her zaman pek ok ilmin usul ve kavramlarn kullanmay gerektirir. Herhangi bir hayvansal veya bitkisel gdann bir insan topluluu zerindeki etkisini incelemek istersek, ncelikle bu gdann kimyasal bileimini bilmek gerekir. Sonra da incelemeye tbi tutacamz bu insanlarn fizyolojik ve psikolojik durumlar ile onlarn atalarndan miras aldklar karakterlerini bilmek gerekir. Ve nihayet, tecrbe sresince arln, boyun, iskelet eklinin, kaslardaki gcn hastalklara kar istidadn, kandaki fiziksel, kimyasal, anatomik karakterlerin, sinir dengesinin, zeknn, cesaretin, verimliliin, uzun mrlln v.s. nin deiiklikleri kaydedilir. Besbelli ki, hibir bilgin tek bana, bir tek insan problemini aratrmak iin gereken tekniklere sahip ve hakim olacak yetenekte deildir. Bunun iindir ki, kendimize dair bilgide ilerlemek iin eitli uzmanlara ihtiya vardr. Her uzman bedenin, uurun veya onlarn evre ile olan ilikilerinin incelenmesi iin kendini vakfeder. nsan kk blgelere ayrlmtr. Her blgenin bir uzman vardr. Bu uzman, kariyerinin bandan itibaren, kendini vcudun kck bir parasna hasredince, dier ksmlar zerinde o derece bilgisiz kalyor ki, bu ksm da iyice bilmesi mmkn olamyor. Herkes Kendi Brannda Kalmal Bir bilim adamnn sivrilmesi onu daha tehlikeli yapyor. Byk keifler veya faydal icatlarla tannm olan bilginler, bir konudaki bilgilerinin dier btn konular da iine aldna inanrlar. Mesela Edison, felsefe ve din zerindeki grlerini halka bildirmekte tereddt etmiyordu. Ve halk da bu farkl konularda onun teki konularda olduu kadar otoriter olduunu sanarak szlerini sayg ile karlyordu. te bu suretle, bilmedikleri eyleri retmeye kalkan byk adamlar, insanln bir konuda ilerlemesine katkda bulunurken dier bir konuda ilerlemesini geciktiriyorlar. Gnlk gazeteler bize sk sk sanayicilerin, bankerlerin, avukatlarn, profesrlerin, hekimlerin gece gndz alarak hazrladklar sosyolojik, ekonomik, bilimsel eserleri verir. Fakat bunlarn uzmanlk zihniyeti, bugnn byk meselelerini btn genilii ile kavrayabilecek gte

deildir.phesiz uzmanlar gereklidir, onlar olmadan ilim ilerleyemez. Fakat abalarnda elde edilen sonularn insana uygulanmas, dank verileri nceden analiz edilmi bir sentez ister. Byle bir sentez uzmanlarn bir masa banda toplanmalaryla elde edilemez. Bu, bir grubun deil, bir tek adamn gayretini gerektirir. Bir sanat aheserini hibir zaman bir sanatlar komitesi, byk bir kefi de bir bilginler komitesi yapm deildir. niversite ve ilm messeselerimizde ok dar bir sahada ihtisas yapmaya mecbur ilim adamlarndan bazlar byk bir konuyu hem ksmlar, hem de btn ile kavrayabilecek yetenekte olabilirler. imdiye kadar tevik edilenler daima dar bir sahada kalan ve ok defa manasz bir ayrnty uzun uzun inceleyen kimseler olmutur. Bir ilim, kendi tarihinin balangcnda zirveye ulat zamankinden daha fazla stn zekalara muhtatr. Mesela, byk bir hekim olmak iin, byk bir kimyac olmaktan daha fazla hayal ve kavrama gcne, zekaya ihtiya vardr. Bu zamanda insan bilgisi ancak kuvvetli, entelektel bir grubu kendine ekmekle ilerleyebilir. Kendilerini biyoloji ilmine adayacak genlerden yksek zihinsel kabiliyetler istemek zorundayz. yle grlyor ki, uzmanlamadaki art, ilim sahasnda alanlarn oalmas ve onlarn kk bir konunun incelenmesi iin snrl topluluklara ayrlmalar, zekann da daralmasna sebep olmutur. uras muhakkak ki, bir grup insan topluluunun says belli snrlar anca kalite de dyor. Bilginlerin zekalarn arttrmann en iyi aresi onlarn saysn azaltmaktr. Kk bir insan grubu, eer bu grubu oluturanlar hayal gcne ve gl alma vastalarna sahip iseler,muhta olduumuz insan bilgisini gelitirmek iin yeterli olacaktr. Her yl ilm aratrmalar uruna byk mebllar israf ediyoruz. nk bu mebllarn verildii kiilerde, yeni dnyalar fethedecekler iin zarur olan yksek vasflar yok. Bu vasflara sahip nadir insanlar da fikir retmeye imkn vermeyen artlar iinde tutulmaktadrlar. Bir bilgine gereken evreyi ne yalnz laboratuarlar, ne yalnz cihazlar, ne de mkemmel bir organizasyon temin edebilir. Modern hayat zihinsel hayata kardr. lim adamlar, tamamen madd eylere itah olan ve alkanlklar kendi alkanlklarndan tamamen farkl bulunan bir kalabaln iine dalmtr. Glerini bo yere tketiyor ve zamanlarnn byk bir ksmn, fikir almas iin gerekli olan artlar aramakla kaybediyorlar. Eskiden en byk ehirlerde bile herkesin bedava elde ettii inziva ve sknu, bugn hibir bilgin kendi bana temin edecek kadar zengin deil. Modern ehrin hareketlilii arasnda, tefekkre dalmay mmkn klacak inziva adacklar kurmaya almaldr. Byle bir yenilik insanln mutluluu iin arttr. nsan ve Gzlem nsanlar gzlem ve tecrbeye pek yatkn deildirler. Bunlar arasnda konuya uygun den ve niha sonular karlat-rabileceimiz eit zellikte tanklar bulmak da kolay deildir. -ki eitim metodunu karlatrmak istediimizi dnelim. Bu deney iin birbirine mmkn olduu kadar ok benzeyen iki ocuk grubu seilecektir. Bu ocuklar ayn yata ve ayn boyda olmalarna ramen ayr sosyal evrelere mensup iseler, ayn ekilde beslenmemi ve ayn psikolojik atmosferde yaamam-larsa, alnacak sonular karlatrmak mmkn deildir. Benzer ekilde, ayn ailenin ocuklar zerinde ayr yaay tarzlarnn

tesirini tetkik etmek de fazla deer tamaz. nk insan rklar saf deildir, ayn anne ve babann ocuklar birbirinden ok defa byk lde farkl olurlar. Fakat ayr artlarn etkisi altnda davranlar tetkik edilen ocuklar ayn yumurtadan meydana gelmi ikizler ise, sonular ispatlayc olur. Genel olarak yaklak sonularla yetinmek zorunda kalyoruz. nsan ilminin yava ilerlemesinin sebeplerinden biri de budur. Fizik, kimya ve fizyoloji ile ilgili aratrmalarda, artlar iyice bilinen ve nispeten basit sistemleri daima ayr tutmak isteriz. Fakat insan btnyle ve evresiyle olan mnasebetleriyle gzlemlemek sz konusu olunca, ite bu imkanszdr. Bundan dolay gzlemci, fenomenlerin karkl iinde kendini kaybetmemek iin son derece ileri grl, keskin zekal olmaldr. Hele gemie ait gzlemlerdeki glkler hemen hemen stesinden gelinemeyecek derecededir. Bu aratrmalar ok bilgili bir zeka ister. Elbette, bir varsaym ilmi olan tarihe mmkn olduu kadar az mracaat etmelidir. Fakat gemite, insann fevkalade bir g ve kabiliyete sahip olduunu meydana karan baz hadiseler olmutur. Bunlarn ortaya k sebebini bilmenin yarar olacaktr. Mesela, Perikles devrinde pek ok dhinin ayn zamanda yaam olmasn salayan faktrler nelerdir? Buna benzer bir fenomen de Rnesans zamannda olmutur. Yalnz zekann, ilmi muhayyilenin ve estetik seziin deil, ayn zamanda bu devir inalarnda beden gcnn, cretin ve macera zihniyetinin de muazzam bir ekilde gelimesini hangi sebebe balamal? Bunlar neden bu derece fizik ve akli faaliyet stnlne sahip idiler? Byk adamlar topluluunun meydana kndan hemen nceki yaay, beslenme, eitim artlarn, entelektel, ahlak, estetik ve dini evreleri teferruat ile bilmenin ne kadar faydal olaca anlalyor. insanlar zerinde yaplan deneylerin baka bir gl de gzlemcinin ve gzlem altna ald kiinin ayn tempoda yaamasndan douyor. Bir beslenme tarznn, entelektel veya moral bir disiplinin, siyas veya sosyal bir deimenin etkileri ge grnr. Bir terbiye metodunun deeri ancak otuz krk yl sonra takdir edilebilir. Bir faktrn, bir insan grubunun fizyolojik ve akl faaliyetleri zerine etkisi ancak bir nesil sonra belirir. nsanln ilerleyii bize ok yava grnyor, nk biz gzlemciler de o srnn iindeyiz. Bir gzlemci tek bana pek az gzlem yapabilir. Hayatmz ok ksadr. Birok deney en az yz yl uzatla-bilmeliydi. yle kurum ve kurulular kurmal ki, gzlem ve deneyleri balatan bilgin ld zaman, bu gzlem ve deneyler yarda kalmasn, kesilmesin. Byle organizasyonlar henz bilim sahasnda bilinmiyor fakat baka disiplinler iin bunlar mevcutturlar. Her gzlemcinin hayat sresinin ksaln bir eit lmsz messeselerle telfi etmeli, bu messeseler deneyin gerektii kadar uzun mddet devamlln salamaldr. Gerekte, a-cele ihtiya duyulan baz bilgiler, ksa mrl hayvanlarn yardmyla elde edilebilir. Bu gaye iin bilhassa fndk fareleri ve tarla fareleri kullanlmaktadr. Binlerce hayvandan meydana gelen koloniler, besinleri, besinlerin bu hayvanlarn bymelerine, irilemelerine, hastalklarna ve hayatta kalma srelerine tesirini tetkik etme iinde kullanlyor. Malesef fareler insanlara uzak bir benzerlik arzedi-vorlar. Bu hayvanlar zerinde yaplan aratrmalarn sonularn yaplar onlarnkinden ok farkl olan ocuklar zerinde tatbik etmeye kalkmak tehlikeli olur.

Maymunlar, beyin gelimelerine ramen iyi bir deney arac deildirler. Gerekten, kullanlan bireylerin soy kt bilinmiyor. Bunlar kolaylkla ve ok sayda yetitirmek mmkn deildir, kullanlmalar da gtr. Bunun aksine, atalarndan aldklar zellikler iyice bilinen zeki kpekler kolayca yetitirilebilir. Bu hayvanlar abuk rerler. Bir ylda olgunlarlar. mrleri umumiyetle on be yl gemez. Bilhassa hassas, zeki, atik ve dikkatli olan oban kpekleri zerinde ayrntl bir ekilde psikolojik gzlemler yaplabilir. Modern yaay ve beslenme tarznn ocuklarn sinir sistemini, zekasn, faaliyetini, cesaretini nasl etkilediini kefetmeliyiz. Yzlerce oban kpei zerinde yirmi yl devam eden gdml bir deney bizi bu ok nemli konuda aydnlatabilir. Kpekler zerinde yaplacak byle bir deney bize, yaay ve beslenme tarzn hangi istikamette deitirmek gerektiini, insanlar zerinde yaplacak deneylerden daha abuk retir. Bu deney, bugnk beslenme uzmanlarnn yetindikleri ksm ve ksa sreli deneylerin yerini alacak ve daha faydal olacaktr. Elbettebunlar, insanlar zerinde yaplan gzlemlerin yerini tamamen tutamaz. Tam ve kesin bir bilgi edinmek ve bunu gelitirmek iin, insanlar zerinde nesiller boyu srecek deneyler arttr. insann Yeniden Oluturulmas nsan hakknda daha iyi bilgi edinebilmek iin sahip olduumuz veriler yn iinden msbet olanlarn semek ve bunlarn yardm ile insan faaliyetlerin tam bir envanterini yapmak yetmez. Bu bilgileri yeni deney ve gzlemlerle belirlemek ve gerek bir insan ilmi kurmak da kifayetsizdir. zellikle yaplmas gereken i, bu dokmanlar sayesinde kullanlanlabilir bir sentez oluturmaktr. Gerekten, bu bilginin gayesi aratrmac ruhumuzu tatmin etmek deil, kendi kendimizi yeniden kurmak ve evremizi kendimize faydal bir ynde deitirmektir. Bu gaye bir kelime ile, pratiktir. Bir yn yeni veriler biriktirmek, eer bu veriler uzmanlarn beyinlerinde ve kitaplarda dank bir ekilde kalacaksa, hibir ie yaramazd. Bir szlk kitabna sahip olmak kiiye edeb veya felsef kltr vermez. Fikirlerimizin canl bir btn halinde baz fertlerin zeka ve hafzasnda toplanmas lazmdr. Bu suretle, insanln kendini daha iyi tanmas iin yapt ve yapaca abalar verimli olur. Kendimizi bilme ilmi, gelecein eseri olacaktr. insan zekas ayrntlardan ancak birkan kavrayabilecek yetenektedir. Grlyor ki, bilgimizin kullanlabilir olmas iin tamam olmamas mecbur oluyor. Zaten bir portreye benzerlik veren ey de detaylarn azldr. Bir bireyin karakterini resim, fotoraftan daha kuvvetli ifade edebilir. Biz, kara tahtaya tebeirle izilen anatomi ekilleri gibi kendi hakkmzda kaba taslaklardan baka bir ey izmemeliyiz. Ayrntnn kasten yok edilmesine ramen, bu gibi taslaklar doru olacaktr. Bunlar birtakm teorilerden ve mitlerden deil, olumlu verilerden ilham alnarak yaplacaktr. Vitalizm ve mekanizm, realizm ve nominalizm, ruh ve beden, mna ve madde bunlarn bilinmeyeni olacaktr. Fakat gzlenebilir her eyi ihtiva edeceklerdir. Klasik alglarn karanlkta braktklar izah edilemeyen hadiseleri bile. Blm 3 nsan Bedeninin Fizyolojik Faaliyetleri nsan Bedeninin Faaliyetleri Kendimize has bir faaliyet ve ahsiyet sahibi oluumuzun bilincindeyiz.

Kendimizi btn bireylerden ayr hissediyoruz. Kendimizi serbeste tesbit ettiimizi sanyoruz. Mutlu veya mutsusuz. Bilin hallerimiz zaman iinde ve bir vadi boyunca akan nehir gibidir. Tpk nehir gibi, deierek devam ediyoruz. Dier hayvanlardan ok daha fazla olarak evre bamszlmz var. Zekamz bizi ondan kurtarmtr. nsan her eyden nce silah, a-let ve makine yapcsdr. Bunlar onun btn canllardan ayrlan zelliklerini belirliyor. Bu zelliklerini, bu karakterlerini, heykellerle, ibadethanelerle, niversiteler, hastaneler, laboratuvarlar ve fabrikalarla objektif bir ekilde ifade ediyor. nsan bylece yeryzne balca faaliyetlerinin, yani estetik, din ve ahlak duygularnn, zekasnn ve ilim meraknn damgasn vurmu bulunuyor. Bu gl faaliyetler ocana iinden ve dndan bakabiliriz, ieriden baklnca, kendimizden bakas olmayan yegne gzlemciye dncelerimizi, eilimlerimizi, arzularmz, nee ve straplarmz gsterir. Dardan baklnca, nce kendi vcudumuz ve ayn zamanda btn benzerlerimizin sahip olduu insan vcudu olarak grlr. Demek ki, birbirinden tamamen farkl iki grn var. te bundan dolaydr ki insan vcut ve ruh olmak zere iki paradan yaplm telkki edilir. Fakat ruhsuz bir vcut, vcutsuz bir ruh asla grlmemitir. Vcudumuzun ancak d yzeyini grrz. Onun normal almasndan belli belirsiz bir huzur duyarz. Fakat organlarmzn hibiri hakknda bilinli deiliz. O zaman da, basitliin altnda artc bir karklk kar ortaya. Ve bize hibir zaman hem d ve umum, hem de i ve husus grnn seyretme imkan vermez. Beynin karmakark labirentine ve onun sinir fonksiyonlarna girmek istesek bile, hibir tarafta uura rastlamayz. Ruh ve vcut, bizim gzlem metodlarmzn icadlardrlar. Bu me-todlar tarafndan blnmez bir btnden yontulmulardr. Bu btn ayn zamanda doku, organik svlar ve uurdur. Zaman ve mekan iinde uzanr, ayn cinsten olmayan ktlesiyle zamann bir ve mekann boyutunu doldurur. Fakat tamamen bu drt boyutun iinde de deildir. nk uur ayn zamanda hem beyin maddesinde, hem de fizik boyutlarnn dndadr. nsan, bizler tarafndan btn ile kavranamyacak kadar komplekstir. Onun zerinde ancak gzlem usullerimizle blmlere ayrmak suretiyle alma yapabiliriz. Vcudumuzun ekli ve Boyutu nsan vcudu byklk dereceleri iinde, atomla yldz a-rasndaki yolun ortasnda bulunur. Kendisi ile kyas edilen eye gre, byk veya kk olarak grlr. Uzunluu, u uca dizili iki yz bin dokuz hcresine yahut iki milyon adi mikroba veya iki milyar albmin moleklne eittir. Bir hidrojen atomu ile kyas edilince tasavvur edilemeyecek kadar byktr. Fakat da veya dnya ile mukayese edilince kck olur. Everest dann yksekliine ulaabilmek iin drt bin insann ayakta ve birbirlerinin ba zerinde durmalar gerekir. Yer kresinin meridyeni, yaklak olarak yan yana sralanm yirmi milyon kadar insan vcudunun uzunluu kadardr. n bir saniyede katettii yolun insan boyundan yz elli milyon kere daha uzun olduu ve yldzlar arasndaki mesafelerin de k yllar ile lld malmdur. Vcudumuz ite bu llere gre tasavvur edilemeyecek kadar kktr. yle grlyor ki, boyumuz doku hcrelerinin karakterlerine, kimyasal

deiimlerin yapsna organizmann metabolizmasna uygundur. Sinirsel hareket herkeste ayn hzla yayldndan, daha iri kiilerin dtaki eyi ok yava sezmeleri, harekete geme ve reaksiyon gstermelerinin gecikmeleri gerekirdi. Ayn zamanda kimyasal deiimlerin de pek deiik olmas lazmd. Bir hayvann vcudunun yzeyi hacmine gre ne kadar geni olursa, metabolizmasnn da o kadar aktif olduu ok iyi bilinmektedir. Sonra, hacim kldke yzeyin hacme nisbeti artyor. Bundan dolay, metabolizma byk hayvanlarda kk hayvanlara gre daha zayftr. Mesela, atn metabolizmas farenin metabolizmasndan daha az aktiftir. Boyumuzun ok uzamas, kimyasal deiimlerimizin younluunu azaltacaktr. phesiz sezme gcmz ve evikliimizi de ksmen azaltr. nsanda byle bir kaza olmayacaktr, nk insann vcut yaps az deiir. Vcudumuzun llerini hem irsiyet, hem de gelime artlarmz tesbit ediyor. Uzun ve ksa boylu rklar vardr: sveliler ve Japonlar gibi. Belirli bir rkta eitli boyda insanlara rastlanr. skelet hacimle-rindeki bu farklar endokrin bezlerinin durumundan ve onlarn zaman ve mekan iinde karlkl faaliyetlerinden kaynaklanr. Demek ki, bunlarn derin bir manas var. Bir milleti oluturan fertlerin boylarn, uygun bir yaay tarz ve besin ile uzatmak veya ksaltmak mmkndr. Ayn zamanda doku vasflarn ve muhtemelen zeka durumlarn da deitirmek mmkndr. Demek ki vcudu, daha fazla gzellik ve kas gc vermek iin kr krne deitirmemek lazm. nk vcudumuzun hacminde basit deiimler, bedensel ve zihinsel faaliyetlerimizde ok derin deiimlere yol aabilir. Umumiyede en hassas, en evik ve dayankl insanlar uzun boylu deildirler. Dahi insanlar iin de durum ayndr. Mussolini orta boylu, Napolyon ise ksa boylu idi. Benzerlerimiz hakknda bildiklerimiz daha ok onlarn ekilleri, tavr ve hareketleri ile yz grnleridir. ekil; vasf, vcut ve uur kuvvetini ifade eder. Ayn rkta ferderin ekilleri yaay tarzlarna gre deiir. Hayatn mcadele ile geiren, hava deimelerine ve tehlikelere meydan okuyan Galile'nin keifleri, Leonardo da Vinci ve Michel Ange'n aheserleri ile heyecanlanan Rnesans insannn ekil ve grn; hayat bir broda, kapal arabalarda ve sama filimler seyrederek, radyo dinleyerek, golf veya bri oynayarak geen modern devrin insannnkinden ok farkl idi. Her devir insan zerine damgasn basar. imdi de bilhassa Latin rkta, otomobil ve sinemann mahsl olan yeni bir tipin meydana gelmekte olduunu gryoruz. Bu tipi belirleyen vasflar unlardr: Yal, gbekli, yumuak dokulu, uuk benizli, ince bacakl, sarsak yryl, aptal ve kaba yzl. Onun yan sra bir baka tip daha grnyor: Geni omuzlu, ince boylu ve ku kafal atletik tip. eklimiz, fizyolojik alkanlklarmz hatta dncelerimizi ifade ediyor. eklin karakterleri de, daha ok derinin altnda, hacimleri tbi olduklar hareketlere gre deien kemikler boyunca uzanan kaslardan geliyor. Vcut gzellii kaslarn ve iskeletin btn ksmlarnn ahenkli bir ekilde gelimesinden ileri geliyor. Yzn, azn, yanaklarn, gz kapaklarnn ve dier btn hatlarn eklini, deri altnda ve ya iinde hareket e-den dz kaslar tesbit eder. Bu kaslarn durumu da dncemize gredir. phesiz herkes yzne arzu ettii ifadeyi verebilir. Fakat bu maskeyi devaml bir

ekilde muhafaza edemez. Yzmz, bizim haberimiz olmadan, yava yava bilin hallerimizin modeli olur. Ve yan ilerlemesi ile de, duygularn, itihalarn, insann btn tutkularnn en doru imaj haline gelir. Bir gencin gzellii, yz hatlarndaki tabi ahengin bir sonucudur. Bir ihtiyarn pek nadir grnen gzellii ise, onun ruh halinin bir yansmas olarak grlmelidir. Yz, uur etkinliklerinden ok daha derin eyleri de ifade eder. nsann yznden yalnz kusurlarn, meziyetlerini, zekasn, aptalln, duygularn, en gizli alkanlklarn deil; vcut yapsn, organik ve akl hastalklarn, yeteneklerini de okumak mmkndr. Gerekten, iskeletin, kaslarn, yan, cildin, kllarn grn, dokularn beslenmesine baldr. Dokularn beslenmesi de i evrenin kompozisyonu, yani sindirim sistemlerinin faaliyetleri ile dzenlenir. Vcudun grn bize organlarn durumu hakknda da bilgi verir. Yz, btn vcudun bir zetidir. O ayn zamanda endokrin bezlerinin midenin, barsan ve sinir sisteminin ileyi durumunu da yanstr. Fertlerin hangi hastalklara eilimi olduunu gsterir. Gerekten, beyin, sindirim, solunum, kas bakmndan farkl olan morfolojik tipler, ayn organik ve akl hastalklara maruz deildirler. nce uzun boylu insanlarla, ksa ve geni insanlar arasnda byk bir oluum fark vardr. Uzun boylu astenik veya atletik tipler, vereme ve erken bunamaya meyillidirler. Ksa boylu geni tipler ise, delilie, eker hastalna, romatizmaya ve damla illetine meyilli olurlar. Eski hekimler pek hakl olarak, tehis ve tahminlerde, mizaca, hastala tutulma kabiliyetine tepkilere byk nem verirlerdi. Gzlemlemesini, grmesini bilen iin, her insann yznden onun beden ve ruh tarifini okumak mmkndr. Vcudun Yzeyleri Vcudun d yzeyini rten deri, gaz ve su geirmez. Yzeyinde yaayan mikroplarn ieri girmesine engel olur. Da att maddelerle bu mikroplar yok etme gc de vardr. Fakat, virs dediimiz son derece kk ve tehlikeli varlklar deriden ieri geebilirler. Derinin d yzeyi a, rzgra, rutubete, kurakla, scaa ve soua maruzdur. yzeyi de ksz, scak ve sv bir -lemle temastadr ki doku hcreleri ve organlar tpk deniz hayvanlar gibi yaamaktadr. nce olmasna ramen, i yzey evrenin devaml deimelerinden insan korur. Nemlidir, yumuaktr, esner, lstik gibi uzayp ekilir ve eskimez. Eskimez nk srekli reyen birok hcre tabakalarndan oluur. Hcreler bir damn arduvazlar gibi birbirleriyle birlemi halde kalarak lrler. Tpk rzgrn devaml olarak alp gtrd ve yine devaml olarak yerlerini yenilerinin ald ardu-vazlar gibi. Bununla beraber deri nemli ve yumuak olarak kalr, nk kk bezeler onun yzeyine su ve ya ifraz ederler. Burnun, azn, ansn, idrar yolunun hizasnda deri, vcudun i yzeyini kaplayan mukozlar, yani ince zarlar halinde devam eder. Fakat burun mstesna, bu delikler kas halkalar ile kapaldrlar. Demek ki deri, kapal bir lemin hemen hemen mkemmel ekilde korunan snrdr. Vcut, evresindeki her ey ile deri vastasyla iliki kurar. Gerekten de o, her biri kendi yapsna gre d alemindeki deisimleri kaydeden ok sayda kk alc organlara bir barnak vazifesi grr. Btn yzeyine dalan duyu zerreleri, basnca, acya scaa ve soua kar hassastrlar. Dilin zar zerindeki duyu zerreleri besinlerin baz vasflarndan ve sdan mteessir

olurlar. Hava titreimleri i kulan pek kark cihazlarna, kulak zar ve orta kulak kemikleri vastasyla etki eder. Burun zar iine yaylan koklayc sinir ebekeleri, kokulara kar hassastrlar. Sonu olarak beyin kendinden bir paray yani optik sinir ve a tabakay, derinin altna kadar gnderir ve orada krmzdan mora kadar elektromanyetik dalgalar toplar. Deri bu seviyede tuhaf bir deiiklie urar. effaf hale gelir, gzn d tabakasn ve mercei oluturur, sonra teki dokularla birleerek, gz dediimiz o mucizeli grme sistemini kurar. Btn bu organlardan kan sinir lifleri omurilie ve beyne gider. Merkez sinir sistemi bu sinircikler vastasyla ve bir zar gibi vcudun btn yzeyine yaylr, burada d lemle temasa geer. Kinatn bizim iin ald manzara, duyu organlarnn oluumuna ve onlarn duyarlk derecesine baldr. Mesela retina, uzun dalga kzl tesi nlar kaydetseydi, tabiat bize baka bir yzle grnecekti. Is deimeleri yznden, suyun, kayalarn ve aalarn rengi de mevsimlere gre deiecekti. Koyu glgeler zerinde manzarann en ufak detaylarn belirten berrak temmuz gnleri, krmzmtrak bir sisle kararacakt. Grlr hale gelen stc nlar da her eyi gizleyecekti. K souklarnda atmosfer iyice aydnlanr, eyann izgileri pek belirli olurdu. Fakat insanlarn grn de ok deiir, profilleri belirsiz kalrd. Burun deliklerinden ve azdan kan krmz bir bulut, yzlerini maskelemi olurdu.id-detli bir egzersizden sonra vcudun hacmi byrd, zira vcuttan kan s onu daha byk bir hale ile evrelerdi. Vcut yzeyinin sinir ularna etki etmeyen eylerin neler olduunu bilmiyoruz. Bunun iindir ki, vcudumuzun bir tarafndan girip br tarafndan kt halde kozmik nlar grmyoruz. yle grnyor ki, beyine ulaan her eyin duyulardan gemesi, yani bizi evreleyen sinir tabakasna etki etmesi gerekiyor. Belki yalnz telepatik irtibatlarn bilinmeyen ajan bu kuraln dnda kalyor. Denilebilir ki, gaipten haber vermede sje, dtaki gerei, bilinen sinir yollarn kullanmakszm dorudan doruya seziyor. Fakat bu trl fenomenler ok azdr. Duyular fiziki lemin bize nfuz ettii kaplardr. Kiinin kalitesi ksmen kendi yzeyinin kalitesine baldr. nk beyin, d evreden srekli kendine gelen mesajlara gre ekilleniyor. te bunun iin, hayat alkanlklarmzla fikr yapmz deitirmeyi hafife almamal, bundan kanmalyz. snrmz az ve burunda balar, makatta sona erer. D -lem, sindirim ve solunum organlarna ite bu deliklerden nfuz eder. Deri, su ve gaz geirmez ama barsak ve akcierdeki yapkan ince zarlardan bu maddeler geer. Bunlar vastasyla biz evremizle devaml kimyasal bir temas salarz. yzeyimiz derinin yzeyinden ok daha byktr. Akcier gzcklerinin yass hcrelerle kapl sahas ok genitir; aa yukar boyu elli, eni on metre olan bir dikdrtgenin alanna eittir. Bu hcreler, havadaki oksijeni ve kirli kandaki karbonik asiti geirirler; zehirlerden, bakterilerden ve bilhassa pnmokoklardan kolayca etkilenirler. Hava, bunlara ulamadan nce burundan, boaz gerisinden, grtlaktan, atardamardan ve nemlenerek beraberinde getirdii toz ve mikroplardan arnd brolardan geer. Fakat ehirdeki havann kmr tozu, benzin buhar ve insan kalabalnn brakt bakterilerle kirlenmesinden bu yana bu doal korunma ye'terli olmamaktadr. Teneffs cihazlarndaki mukozlar deriden cok daha naziktir.

te bu naziklikten dolay gelecekte yaplacak savalarda insanlar zehirli gazla toptan yok edilebilecektir. Azdan anse kadar vcuttan besleyici bir madde akm geer. Hazm zarlar d lemle organik evre arasnda kimyasal mnasebetleri dzenler. Bunlarn fonksiyonu teneffs zarlarnn fonksiyonundan daha karktr, nk bunlar yzeylerinde bulunan maddelere derin deiimler geirtmek zorundadrlar. Bunlarn rol bir szge vazifesi grmekten ibaret deildir, ayn zamanda gerek bir kimya fabrikas olmalar gerekiyor. Da attklar fermanlar, besinlerin barsak hcreleri tarafndan sindirilmesi iin pankreas fermanlar ile i birlii yaparlar. Bu alan son derece genitir. ok mikdarda sv salglar ve emer. Hazmedilmi besin maddelerinin kmasn da salarlar. Fakat sindirim borusunda kaynaan bakterilerin szmasna da kar koyarlar. Bakteriler genellikle bu ince zar ve onu koruyan lokosit tarafndan kontrol altna alnr. Fakat daima tehdit edicidirler. Demek ki, vcudumuz bir yandan deri ile, te yandan sindirim ve solunum organlarnn mukozlar ile snrl, kapal bir lem oluturuyor. Bu yzey herhangi bir noktasndan tahribe urad zaman, kiinin varl tehdit altnda demektir. Sath de olsa bir yank, derinin byk bir ksmn kaplarsa, lm getirebilir. i bnyemizi kozmik evreden mkemmel bir ekilde ayran bu zarf, bu iki lem arasnda en geni ekilde fiziksel ve kimyasal ulamlara da imkan verir. Hem kapal, hem ak bir snr olmak mucizesini gsterir. Vcudumuzun Yaps Vcudumuzun ii ok farkl olup asla bize klsik anatominin rettii gibi deildir. Klsik anatomi bize insan canksma ait sadece yapsal bir ema verir, bu ema da geree uymaz. Organizmann nasl olutuunu anlamak iin bir kadavray ap bakmak yeterli deildir. phesiz kadavray amak suretiyle vcudun atsn ve organlarm donatmn oluturan iskeleti, kaslar grebiliriz. Bel kemiinin, kaburgalarn ve gs tahtasnn oluturduu kafeste, kalp ve cierler asl durmaktadr. Karacier, dalak, bbrekler, mide, barsak ve tenasl uzuvlar karn zar kvrmlar ile byk oyuun i yzeyine balanrlar. Bu oyuun dip taraf basenden, yan taraflar karn kaslarndan, st taraf ise diyaframdan meydana gelmitir. Btn organlarm en nazikleri olan beyin ve ilik, kemik kutular iine kapatlm ve kaplarnn sertliine kar da bir sv tabakas ve zar sistemi ile muhafaza edilmitir. Kadavrann zerinde canl varln oluumunu anlamak imkanszdr; nk dokular fonksiyonunu yapmaktan, doal evresinden kandan ve svlardan mahrum vaziyette grrz. Gerekte evresinden ayrlan bir organ artk yok olmutur. Canl zerinde dolaan kan her tarafta mevcuttur. Kan karadamarlarda arpar, mavi damarlara kayar, damarcklar doldurur ve effaf lenf dokularn ykar. Bu i lemi olduu gibi kavrayabilmek iin anatomi ve doku bilimi tekniklerinden daha hassas teknikler lazmdr. Organlar canl hayvanlar ve insanlar zerinde cerrah operasyonlarda grld ekilde ett etmelidir, yalnz otopsi iin hazrlanan kadavralar zerinde deil. Bunlarn yaplarn boyalarla deitirilmi l dokularn mikroskopik kuplarnda, ayn zamanda alan canl dokularda ve hareketlerini tesbit ve kaydeden sinema filmlerinde renmelidir. Dokularla evreleri, ekil ve fonksiyonlar arasnda sun' bir ayrm oluturmamalyz. Hcreler organizma iinde, karanlk ve lk bir ortama dalm kk su

hayvanlar gibi davranrlar. Bu muhit deniz suyuna benzer. Fakat deniz suyundan daha az tuzlu, birleimi ise ok daha zengin ve deiiktir. Kandaki akyuvarlar, kan damarlarn kaplayan hcreler, su ktlesi iinde serbeste yzen yahut dipteki kumlara yaslanan balklara benzerler. Fakat dokular oluturan hcreler sv iinde yzmezler. Bunlar balklarla deil, nemli kum veya bataklklarda yaayan anfibilerle mukayese edilebilir. Hepsi, tamamen dalm bulunduklar evrenin artlarna baldrlar. Devaml surette bu muhiti deitirir ve bu muhit tarafndan deitirilirler. Gerekte, etin zden ayrlmay gibi, bu blgeden ayrlamazlar. Yaplar ve fonksiyonlar, onlar evreleyen svnn fizik, fizikoimik ve imik durumlar ile tesbit edilir. Bu sv kandan gelen ve ayn zamanda onu oaltan halli lenfadr. Hcre ve evre, yap ve fonksiyon bir ve ayn eydir. Vcudun en kk odacklar olan hcreler, dokular ve organlar dediimiz topluluklar oluturuyor. Fakat bu topluluklarn bcek ve insan topluluklarna benzerlii ok yzeyseldir. nk hcrelerin kiilii insanlarn, hatta bceklerinkinden ok daha kktr. Hcrelerin zelliini, yani organik toplumlar oluturan ahsiyetler ancak yakn zamanda analiz edilmeye baland. ieler iinde doku kltr yapma usulleri sayesinde, bu konuda daha derin bilgi elde etmek mmkn olmutur. Bu usuller sayesinde hcrelerin kendilerinden beklenmeyen artc glere sahip olduklar anlalmtr. ok kk olmasna ramen her hcre ok kark bir organizmadr. Hibir surette kimyagerlerin favorisi olan soyutlanm, iine yar nfuz edilebilir bir zarla evrili bir damla jelatine benzemez. Onun iinde biyolojistlerin protoplazma dedikleri madde yoktur. Gerekte protoplazma objektif manas olmayan bir kavramdr. Antroplazma kavram iin de, eer byle bir kavramla vcudumuzun iinde bulunan ifade etmek isteseydik, ayn eyi syleyebilirdik. Bugn hcrelerin bir adam boyundan da fazla bytlm olarak sinema perdesine aksettirilmesi mmkndr. Bu artlar altnda onlarn btn organlar grlebilir hale geliyor. Cisimlerinin ortasnda, oval ekilde, kenarlar elstiki olan bir eit balon yzer ki, bunun ii tamamen effaf bir jle ile dolu grnmektedir. Canl hcrelerin grnen komplekslii zaten byktr, fakat gerek komplekslii daha da byktr. Nkleoller hari, nve tamamen bo grnmesine ramen, harikulade cinsten maddeler ihtiva eder. Kimyagerlerin nkleoproteinlere atfettikleri basitlik bir hayaldir. Gerekte nvenin iinde genler vardr. Bu genler hakknda, hcrelerin ve bunlardan meydana gelen insanlarn eilimleri olmalarndan baka bir ey bilmiyoruz. Genes'ler gzle grnmezler, fakat kromozomlarn iinde yaadklarn biliyoruz. Kromozomlar, hcre blnecei zaman effaf nvede grnen karakterlerdir. Kromozomlar blnmeleri srasndan dolayl blnmenin klsik figrlerini belirsiz bir ekilde resmederler. Sonra bunlarn iki grubu birbirinden uzaklar. Sinema filmlerinde, bu uzaklama annda, hcre cisminin iddetle sallandn, muhtevasn her yne hareket ettirdiini, iki ksma ayrlp yeni hcreler meydana getirdiini grrz. Bu hcreler arkalarndan bir takm elastiki lifleri sryerek birbirinden ayrlrlar ve nihayet bu lifler de kopar. Organizmann iki yeni eleman ite bu ekilde ahsiyet kazanr. Tpk hayvanlar gibi hcreler de birok rklara ayrlr. Bu rklar hem bnye

karakterleriyle, hem de fonksiyonel karakterlerle belirirler. Ayr ve uzak blgelerden, mesela tiroid bezinden, dalaktan veya deriden gelen hcreler, doal olarak eitli farkllklar gsterirler. Fakat anlalmaz bir konu var ki o da, daha sonraki zamanlarda ayn uzak blgeye ait hcreler alnd zaman bunlarn da ayr rklar oluturmalardr. Organizma, zamanda olduu gibi mekanda da heterojendir. Her tip hcrenin zel vasflar vardr ve vcuttan yllarca ayr kalsalar bile zelliklerini korurlar. Hcreler hareketleri, birbirleriyle birleme tarzlar, topluluklarnn manzaras, art oran, darya att maddeler, istedikleri besinlerle ekil ve karakterlerini kazanrlar. Her hcre topluluu, yani organ, kendi kanunlarn bu temel zelliklere borludur. Hcreler yalnz anatomistlerin bildii karakterlere sahip olsalard, organizmay oluturma yeteneinde olamazlard. Bilinen zellikleri ve evrenin deiimlerine cevap verebilecek ok sayda zellikleri sayesinde, normal hayat srasnda yeni durumlara ve hastalklara kar koyabilmektedirler. Dzenli bir ekilde, btnn fonksiyonel ve yapsal ihtiyalar tarafndan yaplan youn ktlelerle birleirler. nsan vcudu youn ve hareketli bir btndr. Ahengi, hem kan ve hem de btn hcre gruplarnn donatldklar sinirlerle salanr. Dokularn varl sv bir evrenin varl olmadan anlalamaz. Organlarn eklini, hcrelerin besleyici damarlar ile olan ilikiler belirler. Vcudun btn i dzeni anatomik unsurlarn besleyici ihtiyalarna uyar. Kann zellikleri i evre dokularn bir ksmdr. Bundan ayrlmaz. Onsuz a-natomik unsurlar yaayamaz. Organlarn ve sinir merkezlerinin btn davranlar dncelerimiz, sevgilerimiz, zulm, evrenin irkinlii ve gzellii, mevcudiyeti, bu evrenin fizikoi-ftk durumuna baldr. Bu evre damarlarda dolaan kanla,organ ve dokularn iindeki sinirciklerden szlen svdan oluur. Kanla lenfadan oluan blgesel evreler mevcuttur. Her organ, tamamen su bitkileri ile dolu ve kk bir rmakla beslenen bir havuza benzetilebilir. Hemen hemen durgun olan ve hcreleri ykayan lenfaya benzeyen su, bitki kalntlar ve onlar tarafndan karlan kimyasal maddelerle dolar. Durgunluk ve kirlenme derecesi, rman hacmine ve ak hzna baldr. Bileimi organn besleyici damar tarafndan dzenlenen lenfa iin de durum ayndr. Vcuttaki btn hcrelerin yaad evreyi dolayl olarak veya dorudan doruya meydana getiren unsur kandr. Kan, btn dier dokular gibi bir dokudur. Yaklak olarak 30 milyar alyuvar ve 50 milyar akyuvardan meydana gelmektedir. Fakat bu hcreler, dier dokularn hcreleri gibi bir at ile hareketsiz hale getirilmi deildirler. Yapkan bir sv olan plazmaya asl dururlar. Kan, hareketli bir dokudur ve vcudun her tarafna sokulur, her hcreye ihtiyac olan besini ulatrr. Ayn zamanda, doku hayatnn dklarna ana lm vazifesi grr. Fakat vcudun ihtiya duyulan blgelerinde organik dzeltme yapabilecek kabiliyette hcreler ve kimyasal maddeler de ihtiva eder. Kan plazmas gerekte kimyaclarn bize rettikleri gibi deildir.phesiz o kimyaclarn drm olduu absraksiyon derekesine gerekten cevap verir, fakat onlarla mukayese edilemeyecek kadar zengindir. Kan plazmas proteinden, polipeptid-lerden, aminoasitlerden, yalardan, mayalardan, pek

az miktarda madenlerden, btn bezlerin ve dokularn salglarndan meydana gelmitir. Bu maddelerin ounun niteliini henz pek az biliyoruz. Fonksiyonlarnn muazzam bir ekilde kompleks olduunu ancak fark edebilmekteyiz. Her hcre tipi kan plazmasnn iinde kendine uygun besin-1 ri faaliyetini hzlandran veya yavalatan maddeleri bulur. Rvlece, serum proteinlerine balanan baz yalarn hcre arzalarn frenlemek", hatta tamamen durdurmak kuvveti olur. Serumda bakterilerin oalmasn nleyen maddeler de vardr. Bu maddeler dokularda, dokularn kendilerini mikroplarn istilsna kar savunmak zorunda kaldklar zaman meydana gelir. Nihayet, yapkan bir inatla damar yaralarna kendiliinden yapan, kanamay durduran bir protein, fibrinin babas fibrojen vardr.. yaplanmada kan hcreleri, al ve akyuvarlar, ba rol oynarlar. Gerekten plazma havann oksijeninden pek azn e-ritebilir. Eer oksijen alyuvarlarn zerine yapmasayd, plazma, vcuda hapsedilmi muazzam miktarda hcrelerin istedii oksijeni temin edemezdi. Alyuvarlar canl hcreler deildirler. Bunlar hemoglobin dolu torbacklardr. Akcierlerden geerken, az sonra organlarn doymak bilmez hcreleri tarafndan a-lnacak olan oksijeni yklenirler. Bu hcreler ayn zamanda kann iindeki asit karboniklerini ve teki tortular atarlar. Akyuvarlar, aksine, canl hcrelerdir. Bazen damarlardaki plazmada yzer, bazen buradan sinircikler vastasyla kar, mukozlarn, barsan ve btn organlarn yzeyine trmanrlar. Kan hem sv hem kat evredeki hareketli doku roln de, nerede ihtiya varsa orada icra ettii tamir edici roln de ite bu mikroskobik unsurlar sayesinde oynar. Organn bir blgesini kuatan mikroplarn etrafna hzla toplanr, bu mikroplarla savar. Akyuvarlar ve alyuvarlar birleerek yaray tamir etmeye balar. Kan sinirciklerinden kan hcre ve svlar doku ve organlarn lokal muhitini kurarlar. te bu evrenin incelenmesi, he-men hemen imkanszdr. nsan organizmasnn oluturduu geni lemde ok deiik lkeler var. Bu lkeler ayn nehrin kollan tarafndan sulanyorsa da gllerindeki suyun kalitesi topran yapsna ve bitkilerin yapsna baldr. Her organ, her doku kan plazmasnn zararna olarak kendi evresini meydana getiriyor. Bizim her birimizin sal veya hastal, kuvveti, zaaf, saadet veya mutsuzluu ise hcrelerle bu evrenin uyumasna ve ahengine bal saylr. Doku ve Organlar Alemi evreyi oluturan svlarla doku ve organlar lemi arasnda, devaml kimyasal deimeler vardr. Besleyici faaliyet, dokularn, ekil ve bnye gibi, bir var olu tarzdr. Beslenmeleri durur durmaz, organlar evreleri ile denge kurar ve lrler.. Beslenme, var olmann bir baka ifadesidir. Canl dokular oksijene pek dkndrler ve onu kan plazmasndan adeta skerek alrlar. Canl dokular eker ve yalardan aldklar oksijen, hidrojen ve karbon sayesinde bnyeleri ve bnyelerinin hareketi iin gerekli mekanik enerjiye, organik durumlarn btn deiimlerinde ortaya kan elektrik enerjisine, kimyasal reaksiyonlar ve fizyolojik oluumlar iin gerekli siya sahip olur. Canl dokular kan plazmasnda azot, kkrt, fosfor da bulurlar ve bunlar yeni dokularn meydana gelmesi organlarn gelimesi ve arzalarnn giderilmesi iin kullanrlar. Mayalar sayesinde proteinleri, ekerleri, yalar ve bunlarn evrelerini gittike klen paralara bler ve bu reaksiyonlarla

serbest braklan enerjiyi kullanrlar. Ayn zamanda enerji emen reaksi' yonlar sayesinde g potansiyeli daha yksek ve daha kompli' ke cisimler oluturarak kendi asl maddelerine kartrrlar. Kimyasal deimelerin kuvveti, hcre gruplarnn metabo' lizmas ve canl varln btn, organik hayat kuvvetinin bir ifadesidir. Metabolizma, vcut tam istirahat halinde iken, emilen oksijen ve karlan karbonik asit miktar ile llr. Kaslar kaslp mekanik bir alma meydana getirdikleri andan itibaren deime faaliyeti ok ykselir. Metabolizma kk ocuklarda yetikinlerden, hayvan yavrularnda da byk hayvanlardan daha kuvvetlidir. nsan boyunu ite bu sebepten belli bir lnn stne karmamaldr. Metabolizmada btn fonksiyonlarmzn ifadesini bulamyoruz. Beynin, karacierin ve bezlerin nemli kimyasal faaliyetleri vardr. Fakat mbadeleleri en belirli ekilde younlatran kas almasdr. Merak edilen bir husus da fikr almann metabolizmay hi ykseltmeme sebebidir. Zihinsel alma enerji harcamasn gerektirmiyor, yahut bu alma iin bugnk tekniklerle llemiyecek kadar az bir e-nerji yeterli oluyor. Dnyann yzeyini deitiren, milletleri ykan ve yapan, uzayn sonsuzluunda, bu sonsuzluun dibinde yeni evrenler kefeden dncenin, llebilir miktarda enerji sarfetmeden meydana gelmesi, hazrlanmas, zekann en gl yaratlar metabolizmay, paz adalesinin bir librelik bir arl kaldrmak iin ykseltmesinden ok daha az ykseltiyor. Ne Sezar'n ihtiras, ne Newton'un tefekkre dal, ne Beethoven'in ilham, ne de Pastr'n hararetli gzlemleri, dokularnn besleniini, baz mikroplarn veya tiroid bezinin salgsndaki hafif bir fazlaln kolayca yapabilecei hzlandrma i-ini yapmaya muvaffak olamamtr. Beslenmenin ritmini yavalatmak ok gtr. Organizma kimyasal deiimlerin normal faaliyetini en g artlarda bile devam ettirir. Dtan gelen iddetli bir souk bizdeki metabolizmay azaltmaz. Vcut ancak lm yaklat zaman sour, takat ay, da san ve fareler k gelince hararetlerini azaltr, yaaylarn yavalatrlar. Rotifer denilen baz hayvancklar da durulama beslenimi tamamyla durdurur. Bununla beraber, birka hafta uyuuk hayattan sonra bu kk hayvanlar slatlrsa canlanrlar ve kimyasal reaksiyonla-rndaki ritim normale dner. Evcil hayvanlarda ve insanlarda beslenimin bu ekilde durdurulmas srrn zemedik. Souk lkelerde inek ve koyun gibi hayvanlara k uykusu uyutmann, onlara durgun bir hayat yaatmann ok faydalar salayaca apak. Eer insanlar da zaman zaman k uykusuna yatrmak mmkn olsayd, belki hayat uzatmak, baz hastalklar tedavi etmek, yetenekli insanlardan daha uzun sre yararlanmak da mmkn olurdu. Akcierler ve Bbrekler Beslenme srasnda, dokular ve organlar tortulan tasfiye e-derler. Bu tortularn, lokal muhitte birikmek ve hcreleri yaanmaz hale getirmek gibi yetenekleri vardr. Demek ki, beslenme fenomenleri i evrede kan dolamn abuklatrabile-cek aralarn bulunmasn, dokularn kulland besin maddelerinin yerine yenilerinin konmasn ve zehirleyici maddelerin tasfiyesini isterler. Dolaan svlarn hacmi, organlarn hacmine nazaran ok kktr. Bir insanda arlnn onda birinden daha az kan vardr. te yandan, canl dokular pek ok oksijen ve glikoz sarfederler. Kendi evrelerinde ok miktarda laktik asit ve karbonik asit de serbest brakrlar.

ie iinde kltr yaplan bir canl doku parasnn, betenim tortular ile birka gn iinde zehirlenmemesi iin, hacminin iki bin misli sv verilmelidir. Ayrca, kendi sv evresinden en az on misli byk gazl bir atmosfer de emrinde olmaldr. Demek ki, bir insan vcudunun macun haline getirilmesi iin yaklak olarak iki yz bin litre besleyici svya ihtiya vardr. Dokularmzn iki yz bin litre yerine yedi, sekiz litelik bir svda yaayabilmesi, kan dolatran, onu besleyici be-inlerle dolduran ve tortulardan arndran cihazlarn harikulade mkemmel oluu sayesindedir. Dolam hz, kann bileiminin beslenme rnleriyle deiime uramasna imkan vermeyecek kadar hzldr. Plazmann asitlilii ancak iddetli bir egzersizle artar. Her organ, dolaan kann hacim ve hzn, kaslma ve geveme sinirleri ile ayarlar. Dolam yavalad veya durduu zaman i evre asit haline gelir. Hcrelerin doalarna gre, bu zehirlenmeye az ok kar koyarlar. Bir kpein bbreini karp bir masann zerinde bir saat kadar brakabilir, sonra da onu tekrar eski yerine dikebiliriz. Bu bbrek geici bir zaman iin kandan ayr kalabilir ve arzaya uramaz, normal surette almaya devam eder. Ayn ekilde, bir organda kan dolamnn drt saat durmas da bir zarar vermez. Fakat beyin oksijensizlie kar ok daha duyarldr. Burada yirmi dakikalk bir kanszlk muhakkak surette lme sebep olur. Beyinde kan dolamnn sadece on dakika durmas, telfi edilemez dzensizliklere yol aar. Bu kadar bir zaman iin beyni oksijensiz kalan bir insan diriltmek mmkn deildir. Organlarmzn normal bir ekilde alabilmeleri iin, bunlardaki kann belli bir basn altnda olmas da gereklidir. Tavr ve hareketimizle dncelerimizin kalitesi, damar tansiyonunun deerine baldr. Kalbin ve kan damarlarnn insan faaliyetleri -zerindeki etkileri, i evrenin kimyasal olduu kadar fiziksel artlar ile de ilgilidir. Kan, bileimindeki sabitlii muhafaza eder, nk devaml olarak getii cihazlarda temizlenir ve bunlardan dokularn kulland besleyici maddeleri alr. Damar kan kaslardan ve organlardan geri geldii zaman, karbonik asitle ve btn beslenme artklar ile doludur. Kalbin bzlmesi onu, her alyuvarn atmosfer oksijeni ile temasta bulunduu, akcierin muazzam sinir a iine atar. Basit fiziksel- kimyasal kanunlara gre oksijen kana nfuz eder ve alyuvarlarn hemoglobinleri zerine yapr. Ayn zamanda karbonik asitle de bronlardan kar ve solunum hareketleri bunu d atmosfere atar. Solunum ne kadar hzl olursa, kan ve hava arasndaki kimyasal deimeler de o kadar aktif olur. Kan, akcierlerden geerken yalnz asit karbonikten kurtulur. Uucu olmayan asitlerle btn teki metabolizma tortularndan henz kurtulmu deildir. Ancak bbreklerden geerken temizlenme ii tamamlanm olur. Bbrekler, tasfiye edilmesi gereken mahsulleri kandan ayrr, plazmann tansiyonunu sabit tutmak iin gerekli olan tuzlarn miktarn ayarlarlar. Bbreklerin ve akcierin almalar alacak derecede tesirlidir. Bu alma sayesindedir ki insan vcudu bu derece byk bir younlua dayankl ve eviktir. Vcudun D Mnasebetleri Kann dokulara ulatrd besleyici maddeler ona kaynaktan gelir: Akcier vastasyla atmosferik havadan, barsak yzeyinden ve endoktrin

bezlerinden Oksijen hari organizmann kullanld btn maddeler ona dorudan doruya veya dolayl olarak barsak tarafndan temin edilir. Besinler srasyla tkrk, mide z suyu, pankreas salgs karacier ve barsak mukozu tarafndan ilem grr. Sindirim mayalar proteinlerin, karbonhidratlarn, yalarn molekllerini kk paralara blerler. Mukoz engelini ama gcnn iste bu paralardr. O zaman bu mukoz, lenf ve kan damarlar rafndan emilir ve i evreye karrlar. Daha nce bir deiime aramadan vcuda yalnz baz yalar ve glikoz nfuz edebilir. te bundan dolaydr ki ya ktlelerinin kvam besinlerdeki hayvansal veya bitkisel yalarn doasna gre deiir. Mesela, bir kpein i yalar, onu yksek hararette eriyen yalarla veya vcut hararetindeki sv zeytinya ile beslemek suretiyle kat veya yumuak hale getirilebilir. Proteinli maddelere gelince bunlar mayalar tarafndan aminoasit zinciri haline dnrler. Bu ekilde zelliklerini de yitirirler. Sr ve koyun erindeki proteinlerden ve budaydan gelen ve asit gruplarnn barsaklarda sindirilmelerinden sonra hibir zellikleri kalmaz. O zaman barsak mukozunu geer, vcutta yeni proteinler meydana getirirler ki bunlar da insana, hatta bireye has bir zelliktir. Barsak zar, baka varlklarn, bitkilerin veya hayvanlarn moleklleri tarafndan bir istilya kar i evreyi hemen hemen mkemmel bir ekilde korurlar. Bununla beraber baz hayvansal veya bitkisel besin proteinlerinin nfuz etmesine izin verirler. Bylece, organizmann birok yabanc maddelere kar duyarll veya dayankll sessizce ve farkedilmeden oluur. Barsan d leme kar kard engel her zaman almaz deildir. Barsak mukozlar besin maddeleri arasndan faydal olan titizlikle semesine ramen, iinden daha iyi veya kt maddelerin gemesine de msaade eder. Bazen de muhta olduumuz elemanlar hazmetmez veya emmez. Bu elemanlar aldmz gdann iinde bulunuyorsa da dokularmz onlardan mahrum kalr. Demek ki, d evrenin kimyasal maddeleri her birimizin iine, barsak mukozunun bireysel gcne gre, farkl ekilde sokulurlar. Dokularmz ve iimizdeki svlar vcuda getirenler bunlardr. Bizler kelimenin tam anlamyla balktan yaplm bulunuyoruz. te bundan dolaydr ki vcudumuz ve onun fizyolojik ve zihinsel zellikleri, yaadmz lkenin jeolojik yaps, beslediimiz hayvanlarn ve bitkilerin tabiatnn etkisi altnda kalr. Yapmz ve faaliyetimizin karakterleri ayn zamanda aldmz gdalarn seiliine de baldr. Hava oksijeninden ve barsakta sindirilen rnlerden baka, kanda da bir nc snf besleyici maddeler vardr. Endokrin bezlerinin salglar gibi. Organizmada, kendi kendini oluturmak kandaki elemanlarn zararna olarak baz dokular beslemek iin kullanlan maddeleri retmek, baz fonksiyonlar harekete geirmek gibi alacak bir g vardr. Bu ekilde kendi kendini yaratma, iradenin yine irad bir aba ile antremanna benziyor. Yaayan vcut her eyden nce bir beslenme oluumudur. Bu oluum kimyasal maddelerin hi durmayan hareketinden i-barettir. Onu bir amdann alevine veya bahelerin ortasnda ykselen fskiyelere benzetebiliriz. Hem devaml hem geici o-lan bu ekiller, bir gaz veya sv akmna baldrlar. Tpk bizler gibi kendilerini harekete geiren maddelerin miktar ve kalitelerindeki deiimlerine uyarak deiirler.

Bizim iimizden, d lemden gelip yine oraya dnen bir madde nehri geer. Fakat bu gei srasnda bu madde, dokulara muhta olduklar enerjiyi, ayn zamanda organlarmzn ve svlarmzn geici ve nazik yaplarn kuran kimyasal maddeleri brakr. Her trl insan faaliyetlerin bedensel z cansz lemden gelir ve er ge oraya dner. Bu bedensel z, cansz varlklardaki unsurlardan yaplmtr. D lemde olduu gibi, kendimizde de fizik ve kimya kanunlarnn bulunuuna, baz modern fizyolojistlerin hl hayret ettikleri gibi, amamalyz. Bu mevcut kanunlara rastlanlmasayd asl o zaman armak gerekirdi. Cinsel Faaliyetler ve reme reme organlar ilkel hayatta olduu gibi, yalnz cinsin devamn salamakla kalmaz, ayn zamanda bizim fizyolojik, zihinsel ve ruhsal faaliyetlerimizi de artrr. Hadmlar arasndan nemli iler yapanlar veya katililer kmamtr. Testis ve yumurtalklarn ok yaygn bir fonksiyonu vardr. Evvela bunlar dii ve erkek hcreleri dourur, bunlarn birlemesiyle de yeni insan meydana gelir. Ayn zamanda bunlar kana akan maddeler salglarlar ki bu maddeler dokulara, organlara, uura erkek veya dii karakterlerini verirler. Testis saldrganl, iddeti, sertlii meydana getirir. Yumurtalk da kadn organizmas zerinde buna benzer bir etki yapar. Fakat hayatn sadece bir ksmnda canllk gsterir. Ayba kesilince sona erer. Kadnda yumurtaln mrnn ksa olmas, yalanan kadna erkee gre cinsel ynden pasiflik verir. Aksine testis, ileri derecede ihtiyarlk devrine kadar aktif kalr. Erkekle kadn arasndaki farklar reme organlarnn zel ekillerinden, rahimin mevcudiyetinden, det grmekten veya eitim tarzndan ileri gelmez. Bunlar ok derin bir sebepten ileri gelirler ki, bu da cinsel organlarn rettii kimyasal maddelerin btn organizmaya dolmasdr. te bunu bilmemek feminizm nclerini, her iki cinsin ayn eitim, ayn megale, ayn yetki ve sorumluluklar alabilecekleri inancna yneltmitir. Gerekte kadn erkekten nemli derecede farkldr. Kadnn vcudundaki hcrelerin her biri cinsinin izlerini tar. Organik ve bilhassa sinir sistemleri iin de durum ayndr. Fizyolojik kanunlar da yldzlar leminin kanunlar kadar sert ve merhametsizdirler. Onlarn yerine insan arzular koymak mmkn deildir. Onlar olduklar gibi kabul etmek mecburiyetindeyiz. Kadnlar yeteneklerini kendi tabiatlar dorultusunda gelitirmeli, erkekleri taklit etmeye kalkmamaldrlar. Medeniyetin ilerlemesinde kadnlarn rol erkeklerinkinden daha yksektir. Bu rol terketmemeleri gerekir. Yeni doan bir canl, rahim mukozunun zerine alanm bir hcreden olumutur. Bu hcre iki paraya ayrlr ve ceninin gelimesi balar. Yeni organizmann btn hcrelerini douran ekirdek hcrenin oluumuna baba ve anne eit olarak yardm ederler. Fakat anne, yumurtala, ekirdekiin yarsndan baka, ekirdei saran btn protoplazmay da verir. Bu suretle ceninin olumasnda babadan daha nemli bir rol oynar. phesiz, anne ve babann karakterleri ekirdek yoluyla ocua geer. Fakat bugn bilinen kaltm kanunlarnn mevcut teorileri, bu konuyu aydnlatamamtr. remede erkein ii ksadr. Kadnn vazifesi ise dokuz ay srer. Bu sre iinde cenin, plasenta zarlarndan szlerek gelen anne karnndaki maddelerle beslenir. ocuk annesinden dokularn yapan kimyasal maddeleri alrken, anne de ocuunun dokular tarafndan salglanan baz

maddeleri alr. Bu maddeler faydal veya zararl olabilirler. Gerekte cenin, hem annenin hem de babann ekirdekiinden yaplmtr. Bu orijin bakmndan ksmen yabanc bir canldr ve kadnn vcuduna yerlemitir. Btn gebelik sresince kadn bu tesirin altndadr. ocuu olmayan kadnlar daha az dengeli ve tekilere gre daha sinirlidirler. Kadnn anne olmasn nlememelidir. Tene kzlara, erkeklere verilen fikr formasyonun, hayat tamn ve idealin ayn verilmemelidir. Eitimcilerin, erkek ve diilerin organik ve zihinsel farklarn, bunlarn doal roln dengelemeleri gerekir.. Sinir Sistemi nsan, sinir sistemi sayesinde kendisine d evreden gelen uyarlar kaydeder ve bunlara organlar ve kaslar ile uygun bir ekilde cevap verir. Varl iin vcudu ile olduu kadar uuru ile de mcadele eder. Bu bitmeyen kavgada kalbi, akcierleri, karacieri de ona kaslar, yumruklar, letleri, makineleri, silhlar kadar ok gereklidir. Bundan dolay da iki sinir sistemine sahiptir. Biri merkez sistem veya beyin ve ilik sistemidir ki, uurlu ve iradelidir; kaslara kumanda eder. ikinci sistem, birinci sisteme baldr. Bu ift cihaz vcudumuzun kompleksliine, d dnyadaki aksiyonu iin gerekli olan basitlii verir. Merkez sistemde beyin, beyincik, beyin sap ve ilik vardr. Kas sinirlerini dorudan doruya, organ sinirlerini de dolayl olarak ortaya karr. Kafatasn ve omurgay dolduran yumuak, beyazms bir ktleden olumaktadr. Vcudun yzeyinden ve duyu organlarndan gelen his sinirlerini alr. Bunlar vastasyla kozmik lemle devaml ilikiler kurar. Ayn zamanda, vcudun btn kaslarn motor sinirlerine, byk sempatik sisteme giden ebeke ile de btn organlara balar. Demek ki, ok miktarda sinir organizmay her taraftan saryor. Bunlarn mikroskobik dallar derinin hcreleri arasna, beze kesecikleri etrafna, bunlarn salg kanallarna, atar ve toplar damarlara, mide ve barsan bzlebilir zarflarna, kas liflerinin yzeyine v.s. uzanrlar. ncecik ebekelerini btn vcuda yayarlar. Zekamz, yldzlar lemini anlayamad gibi, beynin geniliini de anlayamamaktadr. Sinir sistemlerinde on iki milyardan fazla hcre var. Bu hcreler birbirlerine, her birinin birok kollar olan liflerle baldrlar. Bu lifler sayesinde kendi aralarnda birka trilyon kere birleirler. Tasavvur edilemeyecek kadar kompleks oluuna ramen bu harikulade btn, tamamen bir tek imi gibi iler. Makinelerin basitliine ve hassas aletlere alan biz gzlemcilere bu, mucizev ve anlalmaz bir unsur o-larak kendini gsteriyor. Sinir sistemlerinin balca fonksiyonlarndan biri, d evreden gelen uyarlara uygun ekilde karlk vermektir. Nefes alma, yutma, ayakta durma, yrme hayatmzn birok hareketleri gibi refleks hareketler, ite bu sistemler sayesinde meydana geliyor. Bu hareketler otomatiktir. Fakat bazlar uurla deiime urayabilir. Mesela, hareketlerimize dikkat ederek teneffs ritmini deitirebiliriz. Bunun aksine, kalp, mide, barsak hareketleri irademize bal deildir. Hatta bunlar dnecek olursak otomatizm rahatsz olur, aksar. Duruumuzu salayan ve yrmemize imkan veren hareketlere ilik kumanda ediyorsa da bunlarn koordinasyonu beyincie baldr. lik ve basale gibi beyincik de zihinsel oluumlara mdahale etmez.

Beyin kabuu, vcudun muhtelif ksmlar ile ilikisi olan ayr ayr sinir organlarnn bir mozayiidir. Mesela, beyinin Ro-lando adyla tannan yan blgesi tutma, yrme ve ak konuma hareketlerini tesbit eder. Onun ardnda grme merkezleri bulunur. Bu eitli blgelerdeki yaralar, tmrler, kanamalar bunlara bal fonksiyonlarda bozukluklar meydana getirir. Arzalar, bu merkezleri iliin altndaki merkezlere birletiren lifler zerinde olursa, benzer dzensizlikler grlr. Pavlov'un "kondisyonel refleksler" ad altnda aratrd refleksler beyin kabuunun iinde meydana gelir. Kpek, azna yiyecek konduu zaman tkrk salglar. Bu doutan var olan bir reflekstir. Fakat kpek, ona her zaman yiyecek getiren insan grnce de tkrk salglar ki bu da kondisyonel yahut allm, kazanlm reflekstir. Sinir sistemindeki bu zellik sayesinde insan ve hayvanlar terbiye edilebiliyorlar. Eer beyin kabuu kaldrlacak olursa, yeni refleksler almak imkanszlayor. Bu bilgi henz pek yetersizdir. uurla sinir oluumlar, beyinle zihin arasndaki mnasebetleri bize hibir ey anlatmyor, anlamamza imkan vermiyor. Piramit eklindeki hcrelerde meydana gelen olaylarn gemi veya gelecekteki hadiselerle nasl etkilendiini, orada egzitasyonlarn bir sinirsel olay haline dnmesinin nasl olduunu ve bunun tersini bilmiyoruz. Yine buralarda meydana gelen tahmin edilemez fenomenleri ve dncenin douunu henz pek az biliyoruz. Beyin ve ilik, kas ve sinirlerle blnmez bir sistem meydana getiriyorlar. Fonksiyonel olarak kaslar beynin devamndan baka bir ey deildir. nsan zekasnn btn dnyaya damgasn vurmas, bunlar ve bunlarn kemikli yaps sayesindedir. skeletimizin ekli, kuvvetimizin asl artdr. Organlar, kesimden oluan eklemli kaldralardr. st organ hareketli bir plakann zerine, gs tahtasna oturtulmutur. Alt organn birletii bel kemii, tamamen kat ve sabittir. skelet boyunca motor kaslar uzanr. Bu kaslar kollarn ucunda tendon eklinde alr, el ve parmaklar hareket ettirirler. El bir aheserdir. Hem hisseder hem de hareket eder. Hemen hemen gryor bile denebilir. Ele silah ve alet yapma imkan veren, derisinin, dokunma cihaznn, kaslarnn ve kemiklerinin anatomik dzenidir. Her biri mafsall ksmdan meydana gelen elin n ksm ve ke-mikli ktlesi zerine monte edilen be kaldra, yani parmaklar olmasayd, madde zerinde hibir zaman hakimiyet kuramazdk. El, en kaba ie olduu gibi en nazik ie de yatkndr. El, il-kel ada avcnn akmak tandan ban, demircinin balyozunu, ormancnn baltasn, iftinin sapann, valyenin klcn, pilotun kumanda aletlerini, ressamn frasn, gazetecinin kalemini, dokumacnn ipliini ayn beceriyle kullanmtr. El ldrmeye de, dua etmeye de, almaya da, vermeye de, tarlaya tohum ekmeye de, sipere bomba atmaya da yarar. Beyin maddesinden, sinirlerden, kaslardan ve kkrdaklardan oluan bir organik sistem daha vardr ki insann btn dier varlklardan stn olmasnda onun da el kadar faydas vardr. Bu, dil ve grtlaktan ve onlarn sinir cihazlarndan oluan uzuvdur. Onun sayesinde dncemizi ifade edebilir, seslerle konuabiliriz. Heceli lisan olmasayd medeniyet olmazd. Szn kullanlmas, elin kullanlmas gibi beynin gelimesine ok yardm etmitir. Elin, dilin ve grtlan beyindeki blmleri kabuk yzeyinin geni bir ksmna

yaylr. Bu sinir merkezleri tutma, yazma, konuma hareketlerine kumanda eder ve bu hareketler tarafndan da uyarlrlar. Sinir merkezlerinin hibir paras ayr olarak almyor. organlar, kaslar, ilik, beyin, birbirleriyle dayanma halindedirler. Kaslar kasldklar zaman yalnz beynin ve iliin geni sahalarna deil, birok i organa da tbi olurlar. Ynlerini merkez sinir sisteminden, enerjilerini de kalpten, akcierden, bezlerden ve i evreden alrlar. Beynin szn dinlemek iin vcudun yardmna ihtiya hissederler. Organlar organlarn d lemle mnasebetlerimize yardmlar bamsz sinir sistemleri sayesinde olur. Mide, karacier, kalp gibi organlar bizim irademize bal deildirler. Damarlarmzn hacmini, kalp atlarn veya barsamzn alma temposunu arttrp azaltmak bizim elimizde deildir. Bu fonksiyonlarn bamszl, organlarn kendilerinde refleks kavislerinin bulunmasndan ileri gelir. Bu mahall sistemler, dokularn iine, derinin altna, kan damarlarnn etrafna v.s. dalm sinir hcrelerinin kk kmelerinden yaplmadr. organlara otomatizmini veren pek ok refleks merkezleri vardr. Mesela, vcuttan alnan bir barsak borusu sun' bir dolama tbi tutulunca normal hareketler gsterir. Alanan bir bbrek hemen salg salglamaya balar. Organlarn ou bamszdr. Vcuttan ayrldklar zaman bile alabilirler. Saysz sinir lifleri, omurgann nnde bulunan sempatik ganglion-lardan ve midenin alt tarafnda bulunan dier ganglionlardan geerek iki yoldan gelir. Bu ganglion merkezleri btn organlara kumanda eder ve onlarn almasn dzenler. te yandan, ilik, beyin sap ve beyinle olan mnasebetleri sayesinde, btn vcudun gayretini gerektiren hareketlerde kaslarn ve i organlarn aksiyonunu koordine eder. Sempatik sinirler kalbin atlarna, kaslarn, damarlarn ve barsaklarn almasna ve bezlerin salgsna etki ederler. Sinir akmlar orada, sinir motorlar gibi, merkez ganglionlardan organlara doru yaylr. Her organn, biri sempatikten, dieri parasempatikten gelen ifte bir sinir alm vardr. Parasempatik kalbi yavalatr, sempatik ise hzlandrr. Ayn ekilde parasempatik gzbebeini geniletir, sempatik kltr. Barsan hareketleri de sempatikle yavalar, parasempatikle hzlanr. Bu sistemlerden herhangi birinin stnl insanlarn mizacn da deitirir. Her organdaki kan dolamn ayarlayan ite bu sinirlerdir. Byk sempatik sistem damarlarn sklmasn, heyecanl anlarda ve baz hastalklarda yzn solmas olayn meydana getirir. Bamsz sinir sistemi, sempatik ve parasempatik lifleri ile i organlarn byk lemini hkm altnda tutar. Onlarn faaliyetini birletiren odur. Bamsz sistem, btn organik faaliyetlerin en byk koordinatr olan istemli sinir sistemine baldr. Onu, beynin dibinde bulunan bir merkez temsil eder. Bu merkez heyecanlar belirtir. Bu blgenin yara ve tmrlerini hissi fonksiyonlardaki dzensizlik izler. Gerekte bizim heyecanlarmz bezler vastasyla ifade olunur. Utan, korku, hiddet, deri alt dolamlarda deiimler yzde sararma veya kzarma gibi olaylar meydana getirirler. Bundan dolay uur hallerimizin i organlarn fonksiyonlar -zerinde belli bir etkisi vardr. Birok mide ve kalp hastalklarnn sinir bozukluu ile balad bilinmektedir.

Salkl insanlarda organlar bu rahatszlklardan habersiz kalr. Bununla beraber onlarn da hassas sinirleri vardr. Bu sinirler sinir merkezlerine ve bilhassa merkez sinir sistemine hi durmadan mesajlar gnderirler. Gnlk hayat mcadelesinde dikkatimiz dardaki eylere ynelince, organlardan gelen izlenimler bilincin eiinden teye geemezler. Fakat hi dnmediimiz halde fikirlerimize, heyecanlarmza, faaliyetlerimize, btn hayatmza bir renk katarlar. Vcudun Yaps Vcut bize son derece kompleks, milyarlarca eitli hcre rklarnn byk bir topluluu olarak grnyor. Bunlar kendi rettikleri kimyasal maddelerle besinlerden gelen maddelerden yaplan svlarn iinde yzmektedir. Vcudun bir ucundan -br ucuna kadar, salgladklar maddelerle birbirlerine birleirler. Bundan baka kendi aralarnda sinir sistemi ile de birleirler. Analiz metodlarmz bize byk bir komplekslik gsteriyor. Bununla beraber bu byk kalabalk tamamen bir tek varlk gibi davranr. Faaliyetlerimiz basittir. Mesela, kk bir arl doru olarak tahmin etmek, saymadan ve yanlmadan belli sayda baz kk eyleri semek gibi. Fakat bu jestler zekamza birok elemanlardan olumu gibi grnr. Bunlar kas duyusunun, deri kaslarnn, ebeke tabakasnn, gzn, saysz sinir ve kas hcrelerinin ahenkli almasn isterler. Sadelik genellikle gerek, kompleksite ise yapaydr. Hibir ey okyanus suyu kadar sade ve daha katksz deildir. Fakat ona bir milyon defa bytebilen bir cihazla bakabilseydik, bu sadelik kaybolurdu. eitli biim ve boyutlarda son derece uyumsuz deiik hzlarda iinden klmaz bir kaos halinde hareket eden bir molekl kalabal halini alrd. Dnyamzdaki eyler, onlar incelediimiz tekniklere gre sade veya karmak grlyor. Dokularmz yap bakmndan homojen deildir. Karacier, dalak, kalp ve bbreklerin her biri belli snrlara sahiptir. Mesela iskelet, vcudun sadece bir ats deildir. O, ayn zamanda kan dolam, solunum ve besin sistemlerinden biridir, nk ilik sayesinde lkositleri ve alyuvarlar retir. Karacier safra karr, zehir ve mikroplar yok eder, btn organizmada eker metabolizmasn ayarlar ve heparin retir. Pankreas, bbrek st bezleri dalak v.s iin de durum ayndr. Bu organlarn her birinin bir ok rolleri vardr. Vcudun btn hareketlerinde grev alrlar. Fakat anatomik ahsiyetinin snrlar, fizyolojik ahsiyetinin snrlarndan daha dardr. Bir hcre topluluu, rettii maddeler vastasyla btn dier topluluklarn iine szar. Bundan baka bu geni btn, tek bir beyin merkezinin hkm altna konulmutur. Kalbi, damarlar, akcierleri, hazm cihazn, btn endoktrin bezlerini bir btn haline getirir ve burada morfolojik ahsiyetler birbirleriyle karrlar. Vcut rgs Vcudumuzun mekanizmas bir makinenin montajna benzemez. Makine, aslnda birbirinden ayr olan birok paradan meydana gelmitir. Bu paralar bir araya getirilince makine basitlesin Tpk canl varlk gibi belli bir fonksiyon iin organize olmutur. nsan gibi hem basit, hem komplekstir. Fakat ncelikle kompleks, ikinci derecede de basittir. Hlbuki insan birinci derecede basit, ikinci derecede komplekstir. nsan nce bir tek hcreden olumutur. Sonra bu hcre ikiye blnr, bu iki hcre de dier hcrelere

blnr ve blnme saysz ekilde devam eder. Bu yapsal komplikasyon oluumu srasnda tohum, yumurtann fonksiyonel basitliini muhafaza eder. Denebilir ki, hcreler, saysz bir kalabaln elemanlar haline geldikleri zaman bile, balangtaki birliin hatrasn muhafaza ederler. Bunlar organizmann btn iinde kendilerine verilmi olan fonksiyonlar nceden bilirler. Epitelyal hcrelerin birka ay mddetle ve alndklar hayvann dnda kltr yaplacak o-lursa, bunlarn bir yzeyi kaplamak istercesine mozayik gibi sralandklar grlr. Soyutlanm hcrelerin, ynsz ve gayesiz bir ekilde, organlar karakterize eden yaplar meydana getirmek gibi olaanst bir gleri var. Sv plazmann iine yerletirilmi bir damla kandan, yer ekimine kaplan birka alyuvar kk bir rmak gibi akacak olursa, bu rman etrafnda az sonra kylar teekkl eder. Daha sonra bu kylar lifiklerle kaplanr. Ve rmak, tpk kan damarlarnda olduu gibi, iinde alyuvarlarn akt bir tp olur. Sonra lkositler gelip bu tpn yzeyine yatarlar, uzantlar ile onu evreler ve ona bzlme kabiliyeti o-lan hcrelerle donatlm klcal bir grnm verirler. Bylece kan yuvarlan, ne kalp, ne dolam, ne de sulanacak doku bulunmad halde, bir dolam cihaz paras olutururlar. Hcreler, geometrik peteklerini kuran, ballarn yapan, embriyonlarn besleyen ve her biri matematik, kimya, biyoloji biliyormu gibi btn toplumun yararna hareket eden arlara benzerler. Kendi yapsal unsurlar ile organ oluumundaki bu eilim, bceklerdeki sosyal kabiliyet gibi dorudan doruya yaplan gzlemle anlalmaktadr. Vcudumuz tarafndan kullanlan usuller tamamen orji-naldir. Bu organii dnyada zekamzn ekillerine rastlamyoruz. Zekamz, hayvanlarn i mekanizmalarnn kompleksliine gre deil, kozmik lemin basitliine gre kalplamtr.imdi-lik vcudumuzun tekiltlanma tarzn, onun sinir ve beslenme faaliyetlerini anlamamz mmkn deildir. Mekanik, fizik ve kimya kanunlar tamamyla madd evrene tatbik ediliyor. nsana uygulanmas ise ksmen oluyor. Vcudumuzun Dayankll Vcudumuz ok salamdr. Her iklime, kurakla, rutubete, kutup blgelerinin souuna, tropikal scana uyar. Ayn zamanda gdaszla, fena hava artlarna, yorgunluklara, zntye ve fazla almaya da tahamml eder. nsan btn hay-vanlardan daha dayankldr. Bununla beraber organlarmz naziktirler. Kk bir darbe ile zedelenirler. Kan dolam durur durmaz organlar da dalr. Beyin, parmakla hafife bastrlnca ezilir. Organizmann salaml ile zayfl arasndaki bu ztlk, biyolojide rastladmz antitezlerin ounda olduu gibi, zekamzn bir kuruntusudur, vcudumuzu bilinsiz olarak daima bir makine ile kyas etmemizden ileri gelen bir dnce, bir zandr. Bir makinenin dayankll, yapld madene ve montajnn mkemmelliine baldr. Fakat canl bir varln dayankl olmas baka sebeplere dayanr. Bu sebepler bilhassa dokularn elastikiyeti, skl, anann yerine yenilerinin reme zellii, yeni durumlar karsnda organizmann adapte olmak iin deiim geirme gibi tuhaf bir gce sahip olmasdr. Hastala, kayglara, yorgunlua mukavemet, gayret etme gc, sinir dengesi, insan stnlnn lleridir. Bu vasflar medeniyetimizin kurucularn karakterize ediyordu. Sinir sistemi ok hassas ve kkrtmaya ak olmasna ramen, disiplin altna alnabilir.

Salkl vcut sessiz yaar. Onun almasn duymayz, hissetmeyiz. Yaaymzn ritmi, sessizlik ve gzetim altnda olduumuz zaman, bilincimizi igal eden byk bir motorun tatl mrlts gibidir. Organik fonksiyonlarn ahengi huzur duygusu verir. Bir organn varl bilin eiine ulanca, bu organ fena almaya balar. Ar bir imdat iaretidir. Birok insanlar, hasta olmadklar halde shhatli deildirler. Dokularmdan bazlar kt kalitelidir. Filn bezlerin veya falan mukozun salgs ya ok fazladr ya da azdr. Sinir sistemleri ar derecede hassastr. Organik fonksiyonlarnn zaman ve mekan iindeki irtibat ve uygunluu iyi deildir. Dokularn enfeksiyonlara kar dayankll yetersizdir. Vcudu zayflatan pek ok sebep vardr. ok kuvvetli veya ok zayf bir gda, alkolizm, frengi, kan uyumazl evlilikleri, refah, elence ve tembellik organlarn ve dokularn kalitesini azaltmaktadr. Cahillik ve fakirlik de zenginliin verdii sonular veriyor. Meden insanlar tropikal iklim artlarnda dejenere oluyorlar. Gelimeler bilhassa lml veya souk iklimlerde grlyor, insanlar devaml bir gayret, fizyolojik ve moral disiplin, mahrumiyetler gerektiren bir yaam tarzna muhtatrlar. Bu eit yaam artlar onlara, kayg ve yorgunlua kar dayankllk vermektedir. Bu artlar onlar birok hastalktan korumaktadr. Hastalklar Hastalk, fonksiyonel ve yapsal bir dzensizlikten ibarettir. Grnlerindeki eitlilik, organik faaliyetlerimizin eidi kadar oktur. Mide hastalklar, kalp hastalklar, sinir sistemi hastalklar vs. var. Fakat hasta vcut, normal vcut gibi birliini muhafaza eder. Vcut btn ile hastadr. Hibir hastalk tamamen bir tek organa mnhasr kalmaz. Hekimleri her hastalktan bir ihtisas ii karmaya sevkeden ey, canl varlk hakkndaki eski anatomi anlaydr. nsan ksmlar ve btn ile; anatomik, fizyolojik ve zihinsel grnleriyle bilenler ancak onu hasta olunca anlayabilirler. iki byk hastalk snf; mikroplu hastalklar, dejenere edici hastalklardr. Birinciler, vcuda virs veya bakterilerin girmesinden ileri gelir. Virsler, plak gzle grlmeyen kk varlklardr, bir albmin moleklnden biraz daha iridirler. Hcrelerin iinde yaayabilirler. Sinir sisteminin, derinin, bezlerin elemanlarndan holanrlar. Onlar ldrr veya fonksiyonlarn deitirirler. ocuk felcine, gribe, uyku hastalna v.s. sebep olan onlardr. Kuduza, sar hummaya ve belki kansere de sebep olurlar. Bazen zararsz hcreleri, mesela tavuun lkositlerini, organlar istila eden ve hayvan ldren yiyici dmanlar haline getirirler. Bu korkun canllar bizim mehulmzdr. Onlar hi grmyoruz. Ancak dokular zerindeki etkileriyle kendilerini belli ederler. Onlara kar hcreler savunmaszdr. Bir aacn yapraklar dumann geiine ne kadar mani olabilirse, hcreler de virslere o kadar kar koyabilirler. Bakterilere gelince, virslerle kyaslandklar zaman gerek birer dev gibidirler. Bununla beraber onlar da barsak mukozlarndan, burundan, gzden, boazdan veya bir yaradan kolayca vcudumuza girerler. Hcrelerin iine deil, etrafna yerleirler. Organlar ayran blmelere yerleirler. Derinin altnda, kaslarn arasnda, karn boluunda, ilik ve beyni kaplayan zarlarn iinde oalrlar. Kan da istila edebilirler. muhitte zehirli maddeler salglar, btn organik fonksiyonlarn dzenini bozarlar. Dejenere edici hastalklar, ekseriya kalp hastalklar, mikroplu hastalklarn

sonucudurlar. ok defa da, organizmada dokulardan gelen zehirli maddelerin bulunmasndan ileri gelirler. Tiroid bezi byle maddeler rettii zaman guatr hastalnn belirtileri ortaya kar. Baz hastalklar da beslenme iin gerekli salglamann durmas sonucu meydana gelir. Mesela andoktrin bezlerinin tiroidin, pankreasn, karacierin, mide suyunun yetersizlii, miksodem, eker, mzmin kanszlk gibi hastalklara sebep olur. Dier bir ksm hastalk' larn sebebi de, dokularn yeniden yaplanmas ve muhafazas iin lzumlu olan vitaminlerin, maden tuzlarn ve madenlerin eksikliinden ileri gelir. Organlar i evreden muhta olduklar malzemeyi alamadklar zaman mikroplara kar dayanklln yitirir, fena geliir zehir imal ederler. Ve nihayet baz hastalklar da vardr ki, bugne kadar bilginlerle, tbb aratrma enstitleriyle oynaya gelmilerdir. Bunlar arasnda kanser ve birok sinir ve beyin hastalklar bulunur. Son yirmi be ylda salk sahasndaki ilerlemenin harikulade olduu, mikroplu hastalklarn gzle grnecek kadar azald malumdur. 20. yzyln banda ortalama mr sadece 49 yl idi. O zamandan bugne kadar bu sre ok fazla artmtr. Buna ramen hastalk meselesi yine nemlidir. Modern insan pek naziktir. Bir milyon yz bin kii, btn zamanlarn, dier yz yirmi milyon kiinin tedavisine ayrmak zorundadr. Hekimlik, genel olarak zannedildii gibi insan straplarnn saysn azaltm olmaktan ok uzaktr. Mikroplu hastalklar yznden lm oran azalmtr, daha strapl ve daha uzun sren dejenere edici hastalklar yznden lm artmtr. Difteri, iek, tifo gibi hastalklarn yok edilmesiyle kazandmz yllar, lm getiren mzmin hastalklar ve srekli straplarla denmektedir. Herkesin bildii gibi zellikle kanser, korkun bir hastalktr. Meden insan, eskiden olduu gibi frengiye, beyin tmrlerine, beynin katlamasna, sulanmasna, damar kanamasna, bu hastalklarn getirdii fikr, ahlak ve fizyolojik kntlere maruzdur. Yeni yaama artlarndan, bitmeyen teltan, gda fazlalndan, beden hareketlerinin yetersizliinden fonksiyonel ve organik dzensizliklere de maruz kalyor. organlar sistemindeki dengesizlik mide ve barsak arzalar getiriyor. Kalp ve eker hastalklar oalyor. Merkez sinir sistemi hastalklar ise ok fazla... Her insan hayat boyunca yorgunluk, grlt, endie yznden sinir bozukluklarna uruyor. Modern salk mr bir hayli uzatmsa da hastalklar yok etmekten uzaktr. Sadece onlarn mahiyetlerini deitiriyor. Bu deiiklik yalnz mikroplu hastalklarn azalmasndan i-leri gelmiyor. Yeni yaay tarzlarnn etkisiyle dokularn ve i svlarn oluumunda meydana gelen deimelerden de kay-naklanyor. Organizma dejenere edici hastalklara daha kolay yakalanr hale gelmitir. Organlarmzn fonksiyonel dzensizlie urad zaman rettikleri zehirli maddelerle, gda veya hava yoluyla organa giren maddeler yznden esasl fizyolojik ve beyinsel fonksiyonlarn yerine getirilememesi organizmay devaml olarak asabi ve dimai oklara maruz brakyor. Organizma artk en yaygn ve herkesin kulland gdalardan eski besleyici maddeleri alamyor. Buday, yumurta, st, meyva gibi besinler yn halinde retildiinden ve ticar tekniklerden dolay, altmz grnlerini muhafaza etseler bile deimilerdir. Kimyasal gbreler mahsul arttrm, topran baz unsurlarn azaltm, bunlarn yerini tutamam, buday

tanelerinin terkibini bozmutur. Sun'i beslenme yoluyla tavuklar daha ok yumurta yumurtlamak zorunda braklmlardr. Bu yumurtalarn kalitesi farkl deil midir? Btn bir yl a-hrda kapal kalan ve sun'i yiyeceklerle beslenen ineklerin st de byledir. Bundan baka, salklar hastalklarn aslna yeteri kadar dikkat etmemilerdir. Modern yaay ve beslenme tarznn insanlara fizyolojik, entellektel ve moral bakmndan etkileri pek yapay, eksik, ksa sreli olmaktadr. Salklar bu suretle vcudumuzun ve zekamzn zayflamasna yardm etmi oluyorlar ve bizi dejenere edici hastalklarn hcumuna maruz brakyorlar. Blm 4 Zihinsel Faaliyetler Gzlem ve Davrann ncelenmesi Vcut fizyolojik faaliyetlerde bulunduu gibi zihinsel faaliyetlerde de bulunur. Organik fonksiyonlar fizik ve kimya teknikleriyle llebilen mekanik alma, s, elektrik enerjisi ve kimyasal deiimlerle ifade edildii halde, uurun tezahrleri baka usullerle, i gzlem ve insan miza ve davrannn incelenmesinde kullanlan usullerle meydana kar. Bilin kavram, iimizde olup biten ve benzerlerimizde a-ka grnen baz faaliyetlerin bizim tarafmzdan yaplan analizini ifade eder. Bu faaliyetleri zihinsel, ahlak, estetik, din, sosyal olarak ayrmak uygun dmektedir. Ksacas beden ve ruh, ayr ayr metodlarn yardmyle ayn objenin grntleridir. Galile'den beri insanlk gnein kmldamadan sabit durduunu bildii halde, gnein domasndan ve batmasndan nasl bahsediliyorsa, elbette ruhtan da bir z, bir cevher gibi bahsedilmesi devam edecektir. Ruh bizim yle bir grn-mzdr ki tabiatmza has olup bizi btn teki canllardan a-yrmaktadr. Kendi hakkmzda duyduumuz merak kanlmaz iarak bizi zlmemi problemleri sormaya sevkediyor ki bunlar ilm bakmdan hibir anlam olmayan meselelerdir. Dnce denilen, takdir edebilecek bir enerji tketmeden bizde yaayan tuhaf eyin mahiyeti nedir? Onun, fizik enerjisinin bilinen ekilleriyle ilikileri nelerdir? Akl, canl madde i-inden hemen hemen farkedilmeden geer. Bununla beraber a-kl, bu dnyann en muazzam gcdr. O, yeryzn alt st etmi, medeniyetleri yapm ve ykmtr. Zeka ve Zihinsel Faaliyetler Zeknn varl gzlemin ilk verisidir. Varllarn arasndaki ilikiyi anlama kabiliyeti her fertte belirli bir deer ve belirli bir ekil alr. Zeky uygun tekniklerle lmek mmkndr. Bu ller bu fonksiyonun emalatrlm, kendi iinde bir birlik gsterecek ekline hitap ederler. nsanlarn fikr deerleri hakknda ancak eksik bilgi verirler. Yine de onlar yaklak olarak kategorilere ayrmay mmkn klarlar. Bunlar insanlar bir fabrika iilii, bir maaza veya bankada memurluk gibi iler i-in ayrmaya faydaldrlar. Bundan baka bize byk nem tayan bir gerei de aklamlardr: Fertlerden ou akl bakmndan zayflardr. Herkesin zekasnda farkllk ve eitlilik vardr. Bu bakmdan baz insanlar birer dev, ounluk ise birer ccedirler. Her insan farkl fikr kabiliyetlerle doar. Fakat bu yetenekler byk olsun kk olsun, belirmek iin devaml bir egzersiz ve iyi tarif edilemeyen baz evre artlar isterler. Eyann tam ve derin gzlemi ak muhakeme alkanl, mantk etd,

matematik dilinin kullanlmas ve i disiplin zihinsel gc arttrmaktadr. Aksine, eksik gzlemler acelecilik, bir intihadan sratle tekine geme, hayal okluu, kaide ve gayret yokluu, akln gelimesini nler. Kalabalk iinde, bir yn insan ve olaylar arasnda, tren ve otomobillerde, sokak g rltsnde, bir sinema perdesinin nnde, zekay teksif etmenin bilinmedii okullarda yaam ocuklarn ne kadar az zeki olduklarn grmek kolaydr. Zekann gelimesini kolaylatran veya engelleyen baka faktrler de var. Bunlar daha ok yaama tarznda, beslenme alkanlklarnda grlr. Fakat tesirleri pek iyi bilinmiyor. Besin bolluunun ve ar sporun psikolojik gelimeyi nledii sylenebilir. Zekann yaratl hakknda hibir fikrimiz yok. Onu hafza antreman ve okullarda uygulanan egzersizlerle gelitirebileceimizi sanyoruz! Zeka yalnz bana ilim meydana getirmek yeteneinde deildir. Fakat ilmin elde edilmesi iin zarur bir elemandr. lim, zekay kuvvetlendirir. O insanla yeni bir entelektel tutum, tecrbe ve yargnn verdii bir kesinlik getirmitir. Bu kesinlik ve emniyet imannkinden ok farkldr. man emniyeti daha derindir. Birtakm delillerle sarslmaz. O biraz gaipten haber verenlerin kesinliine yaklar. Tuhaf taraf udur ki, bu durum ilmin kurulmasna yabanc deildir. Muhakkak ki byk keifler yalnz zekann eseri deildirler. Dhi bilginler gzlem ve anlama gcnden baka zelliklere de sahiptirler; mesela yaratc muhayyileye... Bilginler arasnda iki eit zekaya rastlanyor: Mantksal zeka ve entitif (sezgisel) zeka.. lim ilerlemesini bu iki tip entellektelin ikisine de borludur. Matematikiler, tamamen mantk yapda olmalarna ramen yine de entisyonu kullanrlar. Matematikiler arasnda entisyoncular, mantklar, analizciler ve geometriciler vardr. Gnlk hayatta olduu gibi, ilim hayatnda da entisyon kuvvetli, fakat tehlikeli bir bilgi vastasdr. Onu bazen hayalden ayrmak g olur. Kendilerini onun rehberliine brakanlar yanlabilirler. Daima sadk deildir. Yalnz byk adamlar veya temiz yrekli basit insanlar onun tarafndan fikr ve manev hayatn zirvesine ulatrlrlar. Bu, tuhaf bir zelliktir. Muhakemenin yardm olmadan gerei kavramak, bize i-zah imkansz bir ey gibi grnyor. Baz ekliyle entisyon, a-nmda yaplan bir gzlem ile ok sratli bir muhakemeye benziyor. Byk hekimlerin hastalarnn hal ve geleceklerini bilmeleri bu eitten olsa gerek. Bir insann deeri hakknda bir anda hkm vermek, onun kusur ve meziyetlerini tahmin etmek de byledir. Bilinmeyenden haber verme ve telepatinin varl gzlemin ilk verisidir. Gaipten haber verenler duyu organlarnn a-racl olmadan baka insanlarn dncelerini kavramaktadrlar. Bunlar, zaman ve mekan iinde az ok uzaktaki hadiselerin oluunu da sezmektedirler. Bu zellik istisnadir, pek az kiide geliir. Fakat ilkel ekliyle pek ok insanda vardr. Bir gayret harcamakszn olur. Ona sahip olanlara pek basit grnr. Baz eyler hakknda onlara duyu organlar ile elde ettiklerinden daha emin bilgiler verir. Onlar iin bir insann dncelerini grmek, yz ifadesini tahlil etmek kadar kolaydr. Fakat grmek ve hissetmek kelimeleri, onlarn uurundakini tam olarak ifade etmiyor. Onlar bakmazlar, aramazlar; bilirler. Duygu ve dnceleri okumann hem ilm, estetik ve din ilham, hem de telepati fenomenleri ile bir akrabal var gibi grlmektedir. Birok vakada, lm veya bir tehlike annda, bir insanla dier bir insan arasnda bir irtibat kurulur. len veya kaza kurban olan kimse, bu kaza lm getirmese bile,

bir an bir dostuna her zamanki haliyle grlr. Genellikle hayali grlen insan ses karmaz. Bazen de konuur ve lmn haber verir. ok nadir olarak da uzaktaki mehul gren, uzun bir mesafeden bir sahneyi, bir ahs, bir manzaray teferruatyla ve dosdoru tarif eder. Gaipten haber verme kabiliyeti olmayan birok insan, hayat boyunca bir veya iki defa, telepatik irtibat tecrbesine ahit olur. Bazen ite bu ekilde d lem hakkndaki bilgileri duyu organlarmzn aracl olmadan, baka yollarla renebiliriz. Vuhakkak ki bir insann dncesi baka bir insann dncesi ile uzak mesafede bile irtibat kurabilmektedir. Yeni metapsiik ilmine ait bu hadiseleri olduklar gibi kabul etmek gerekir. Bunlar geree aittirler. Ahlak ve Miza Entellektel faaliyet, uurumuzun dier hallerinin hareketli dalgasndan hem ayrdr, hem deildir. O bizim kendi olu tarzmzdr ve bizimle beraber deiir. Onu, bir hikayenin birbirini takip eden blmlerini kaydeden fakat hassas yzeyinin kompozisyonu bir noktadan br noktaya deien bir sinema filmi ile karlatrabiliriz. Onu daha ok, gkyznde koan dalgalar ukurlarnda ve tepelerinde ayr ayr yanstan uzun dalgalara benzetebiliriz. Gerekten de o, ruh hallerimizin hi durmadan deien zeminine ac ve sevincimizi, ak ve nefretimizi aksettirir. Onu incelemek iin, bir paras olduu btnden sun' olarak ayryoruz. Fakat dnen, gzlemleyen ve sorgulayan kimse, itihalan, nefret ve arzular ile ayn zamanda mutlu veya mutsuz tell veya sakin, heyecanl veya zgndr. te bundan dolaydr ki dnya bize entelektel faaliyet esnasnda uurumuzun hareketli zeminini oluturan ruh ve fizyolojik hallere gre deiik ehrelerle grnr. Herkes bilir ki ak, nefret, hiddet ve korku manta bile bir dzensizlik getirir. Bu ihtiraslar ortaya kabilmek iin bir takm kimyasal deiiklikler ister. Heyecanlandrc hareketler ne kadar youn olursa deimeler de o kadar oalr. Aksine, bilindii gibi bunlar fikr alma ile bir deiime uramaz. Ruh faaliyetler fizyolojik faaliyetlere ok yakndr. Bu faaliyetler mizac oluturur. Miza ise kiiden kiiye, rktan rka deiir. Miza, beyinsel, fizyolojik ve yapsal karakterlerin bir karmdr, insann ta kendisidir. Ahlak faaliyet, insann kendisine bir hayat kaidesi empoze etmesi, mmkn olan birok hareket tarz iinden iyi olarak telkki ettiini semesi, bencillikten ve kt davranlardan kurtulmasna uyan bir tutumdur. Bu onda bir mecburiyet ve vazife duygusu uyandrr. Ahlk btn devirlerde mevcuttu, insanlk tarihi boyunca byk nem gstermitir. Bu duygu ayn zamanda zekaya, estetik ve dine baldr. Bize iyiyi ktden ayrt ettirir ve iyiyi ktye tercih ettirir. Yksek derecede meden olan insanda zeka ve irade tek ve ayn fonksiyondur. Bunlar bizim hareketlerimize ahlki deerlerini verirler. Her birimiz iyi, sradan veya kt o-larak doarz. Fakat zeka gibi ahlak duygusu da eitim, disiplin ve irade ile gelitirilebilir. iyilik ve ktln tarifi hem sorgulamaya, hem de insanlarn binlerce yllk tecrbesine dayanr. O, bireysel ve sosyal hayatn temel gereklerine uyum salar. Baz detaylar istee baldr. Fakat belirli bir dnemde ve belirli bir lkede btn bireyler iin ayn olmas gerekir, iyilik; adalet, efkat ve gzelli' in e anlamdr. Ktlk ise egoizm, kt yreklilik ve irkin-ligin e

anlamdr. Modern toplumda, tavr ve hareketleri ideal bir ahlaktan ilham alan bireyleri gzlemleme frsatn hemen hemen hi bu-lamadk. Bununla beraber byle insanlar mevcuttur. Onlara rastladmz zaman dikkatimizi ekmemeleri mmkn deildir. Ahlk gzellii, onu bir tek defa grm olanlarda bile u-nutulmaz bir hatra brakr. O bizi tabiatn ve ilmin gzelliinden daha ok duygulandrr. Ahlk gzellii sahiplerine bir kudret veriyor. Zekann kudretini ve insanlar arasnda bar salyor. Estetik ve Gzellik Estetik duygusu en meden insanlarda olduu gibi, en ilkel insanlarda da vardr. Hatta zeka kaybolsa bile estetik duygusu yaar, nk budalalar ve deliler de sanat eseri meydana getirebiliyorlar. Bakanlar ve dinleyenler zerinde estetik bir heyecan uyandran ses serileri veya ekiller, tabiatmzn temel ihtiyacdr. nsan her zaman hayvanlar, iekleri, aalar, gkyzn, denizi ve dalar nee ile seyretmitir. Medeniyetin douundan nce insan, kaba el aletlerini, tahta, fildii ve ta zerine canllarn resmini izmek iin kullanmtr. Bugn dahi, eitim, yaama tarz ve fabrikalardaki i hayat ile estetik duygusu tahrip edilmedii zaman, kendi ilhamna gre eya imal etmekten zevk alr. Kendini bu esere verirken estetik bir zevk duyar. Fertlerin ounda estetik faaliyetin dncede kalm olmasnn sebebi, endstriyel medeniyetin bizi irkin, kaba ve baya sahnelerle kuatm olmasdr. Ayrca biz, birer makine haline gelmi bulunuyoruz. i hayatn her gn binlerce defa ayn jesti yapmakla geiriyor. Belli bir eyin yalnz bir parasn retiyor. Asla o eyin tamamn yapmyor. Zekasn kullanamyor, insan, bostan kuyusundan su ekmek iin gz bal hi durmadan dnen bir beygire benzemektedir. Endstri, insana her gn biraz nee veren uur faaliyetlerine engel oluyor. Medeniyet tarafndan akln maddeye feda edilmesi bir hata idi. Hibir isyan hissi uyandrmayan byk ehirlerin sala aykr hayatn ve fabrikalarda hapsolunmay kolayca herkese kabul ettiren tehlikeli bir hata. Bununla beraber, ilerinden ilkel de olsa estetik bir zevk alanlar, sadece tketim iin retenlere nazaran ok daha mesutturlar. Muhakkak ki endstri bugnk haliyle iiyi her trl orjinaliteden ve needen mahrum brakmaktadr. Bugnk medeniyetin budalal ve hzn, hi olmazsa ksmen, gnlk hayatmzda estetik hazzm ilkel ekillerinin ortadan kaldrlm olmasndan ileri geliyor. Estetik faaliyet gzelliin hem yaratlmasnda, hem de seyredilmesinde ortaya kyor. Bu faaliyet hi menfaate dayanmaz. Denebilir ki, artistik haz iinde bilin kendi olmaktan kar ve baka biri haline gelir. Gzellik, onu kefetmesini bilenler iin tkenmez bir nee kaynadr. nk ona her yerde rastlarz. O, kaba iniye ekil veren veya onu boyayan, tahtay yontup onu mobilya haline getiren, ipei dokuyan, mermeri yontan, insan etini kesip diken ellerden kar. O, ressamlarn, mzisyenlerin, airlerin sanatnda olduu gibi, byk cerrahlarn kanl sanatnda da grlr. Gzellik duygusu birdenbire gelimez. Bilincimizde ancak potansiyel olarak bulunur. Hatta evvelce ona yksek derecede sahip olan milletlerde tamamen kaybolduu da grlr. Ahlk duygusu gibi gzellik duygusu da, bir uygarln devam boyunca gelir. Zirveye ulatktan sonra da kaybolur.

Mistik Duygu Modern insanlarda mistik faaliyet yansmalarn, din duy-gusunu hemen hemen hi grmyoruz. En ilkel ekliyle bile bu durum, ok istisnadir. Bununla beraber yine de balca faali' yetlerimizdendir. nsanlk din ilhamdan, felsef ilhamdan al' jt olduu izden ok daha derin bir iz tamaktadr. Mistik iin biricik gerek, kinatta gzledii gzellikten geer. Ahlk faaliyetler gibi din faaliyetler de eitli grnler alr. En ilkel eklinde o, dnyamzn madd ve zihn ekillerini aan bilinmeyen kudrete ynelmi bir ilham, formle edilmemi bir dua, ilim ve sanattan daha mutlak bir gzellik aratrmasdr. Estetik faaliyete yakn bir faaliyettir. Gzellik duygusu insan mistik faaliyete sevkeder. te yandan, din ibadet ve yinler, sanatn deiik ekillerini birletirmektedirler. Mesela bir beste kolayca dua eklini a-lr. Mistiin arad gzellik, sanatkrn aradndan daha zengin ve daha tarifsiz bir gzelliktir. Hibir ekle girmez, hibir lisanda ifade olunamaz. O, grnen eyler arasnda gizlenir. Pek az insanda grnr. Zeka ve Ahlak Zihinsel grn altnda faaliyetlerimiz eklini, kalitesini ve younluunu durmadan deitirir. Farkl fonksiyonlarn birlemesi olarak tarif ettiimiz ey, tamamyla basit olan ite bu fenomendir. Zihinsel faaliyetlerde okluk, sadece bir metodolojik zaruretin ifadesidir. uuru tarif etmek iin onu blmek zorundayz. Zeka, sadece zekaya sahip olanlar iin hemen hemen faydaszdr. Entellektel, eksik, mutsuz bir insandr. nk anlad eye ulama gc yoktur. Varlklar arasndaki ilikileri kavrama gc, ancak ahlak duygusu, efkat duygusu, irade, sorgulama, hayal gc ve belirli bir organik kuvvet gibi dier faaliyetlerin birlemesi halinde verimli olabilir. Ancak bir aba bahasna kullanlabilir. lim sahibi olmak isteyen kimse, zor almalarla uzun zaman hazrlanr. Kendini bylece bir ekilde toplumdan soyutlar. radenin egzersizi olmadan zeka dank ve verimsiz kalr. Zeka bir defa disiplin altna alndktan sonra gerei takip edebilecek kabiliyeti kazanr. Fakat ona tam olarak ancak ahlak duygusunun yardmyla ular. Byk bilginler daima derin bir entelektel ahlak tarlar. Realite onlar nereye srklerse oraya giderler. Hakikatin yerine asla kendi arzu etttikleri eyi koymaya, bu hakikat rahatsz edici ise onu gizlemeye asla almazlar. Hakikati seyretmek isteyen kimse nce kendinde skunu salamaldr. Zihni, bir gln durgun suyu gibi olmaldr. Bununla beraber ruh faaliyetler zekann ilerlemesi iin gereklidir. Fakat bunlar Pastr'n "i ilah" dedii ihtiras ve heyecan halinde kalmaldr. Dnce ancak sevebilen ve nefret edebilen kimselerde ykselebilir. Bundan dolaydr ki o, uurun teki faaliyetlerinden baka, vcut faaliyetlerinin yardmn da ister. En yksek tepelere trmand, sezgi ve yaratc muhayyile ile aydnlad zaman bile ona hem ahlak hem de organik bir zrh lazmdr. Yalnzca ruh, estetik veya mistik faaliyetlerin gelimesi de, aa, zayf zekal, dar grl, hayalperest insanlar meydana getirir. Bugn fikr terbiye herkese verilmesine ramen byle tiplere ok rastlyoruz. Estetik ve mistik duygular verimli hale getirmek, sanatkrlar, airler, din adamlar, gzelliin eitli grnlerini menfaat gzetmeden seyredebilenleri meydana getirmek iin zekann yksek bir kltre ihtiyac yoktur. Ahlak duygusu ve

muhakeme iin de durum ayndr. Fakat bu sonuncu faaliyetler kendileri iin hemen hemen yeterli olabilirler. Bu faaliyetler ona sahip olan kimselere mesut olma yetenei verir. Canilerin ounluu hapishanelerde deildir. Bunlar yksek bir snfa mensup bulunmaktadrlar. Baz budalalarda olduu gibi bunlarda da bilincin baz faaliyetleri clz kalmtr. Yalnz eksik yaratll baz kimseler cani olur. Gerekte canilerin byk ounluu normal insanlardr. Hatta bazlar ok zekidir. Bundan dolay da sosyologlar bunlara hapishanede rastlamak frsatn bulamazlar. En mesut ve en faydal insanlar, entelektel ve ahlaki faaliyetler bakmndan ahenkli bir btnlk arzeden insanlardr. Bu insanlara teki insanlara gre stnlk veren ey, bu faaliyetlerin kalitesi ve gelimelerindeki eitliktir. Bunlarn youn oluu, belirli bir kimsenin sosyal seviyesini tayin eder ve bu vasflar onu bir dkknc veya banka mdr, kk bir hekim veya nl bir profesr, bir kasabada belediye reisi veya cumhurbakan yapar. nsanlarn tam olarak gelitirilmesi, gayretlerimizin hedefi olmaldr. Salam bir medeniyet ancak byle insanlar zerinde kurulur. nsan Beyni Zihinsel faaliyetler elbette fizyolojik faaliyetlere baldr. Bilincimizin birbirini takip eden hallerine uyan organik deimeler gzlemliyoruz. Bunun aksine de psikolojik fenomenler, organlarn baz fonksiyonel durumlaryla tesbit ediliyor. Ksaca, vcut ve uurdan oluan btn, hem organik hem de zihinsel faktrlerle deiebilmektedir. Heykeldeki mermerin ekille karmas gibi, akl da vcutla karr. Mermer krlmadan ekil deitirilemez. Beynin psikolojik faaliyetler merkezi olduunu kabul ediyoruz, nk bu organdaki bir bozukluk, uurda derhal ve derin dzensizlikler meydana getiriyor. Kanla beraber beyin hcrelerine kadar giren alkol yznden de zihinsel faaliyetlerde geici deiimler grlr. Bir kanama sonunda damar tansiyonunun d, uur faaliyetlerini yok eder. Ksacas, zihin hayatnn faaliyetleri kafatasnn durumu ile dayanma halindedir. Bu gzlemler, beynin tek bana uur organn olduunu ispata yeterli deil. Zaten beyin yalnz sinir hcrelerinden meydana gelmez. Beyin ayn zamanda, iine hcrelerin daldrlm ve kan serumu bileiminin karmyla dzenlenmi bir evreden ibarettir. Kan seromu, btn vcuda yaylan bez salglarna baldr. Demek ki, btn organlar kan ve lenfa vastasyla beyin kabuunda mevcutturlar. uur hallerimiz hcrelerin yapsna olduu kadar, beyindeki kimyasal svlarn teekklne de baldr. evre bbrek bezlerinin salgsndan mahrum kald zaman, hasta derin bir depresyona uruyor. O zaman soukkanl bir hayvana benziyor. Tiroid bezinin fonksiyonel dzensizlikleri, sinirsel veya zihinsel heyecan ya da durgunluk getiriyor. Bu bezin bozukluklar rs olan ailelerde, ahlak bakmndan aptallar, zayf aklllar ve canilerde vardr. Karacier, mide ve barsak hastalklarnn insanlarn ahsiyetini nasl deitirdiini herkes bilir. uras muhakkak ki, organlarn hcreleri i evreye, bizim zihn ve manev faaliyetlerimize etki eden maddeler salyor. nsan hem beyni, hem de btn organlar ile dnr, sever, strap eker, hayran kalr ve dua eder. Zihinsel Faaliyetlerin Organlar zerindeki Etkisi: Dua Herkesin bildii gibi heyecanlar kan dolamnda deiimlerle beraber gelir.

Bunlar, vazomotor sinirler vastasyla kk damarlarn bzlmesini veya genilemesini temin ederler. Zevk, yz derisini kzartr. Hiddet ve korku ise beyazlatr. Baz kimselerde fena bir haber, kroner damarlarnn bzlmesine, kalbin kansz kalmasna ve lme sebep olabilir. Mahall dolasimin oalmas veya azalmas ile ruh haller btn bezlere tesir eder, salglar arttrr veya durdurur veya kimyasal faaliyetlerini deitirir. Heyecanlar kompleks mekanizmalar harekete geirir. Cannon'un mehur bir deneyde yapt gibi, bir kedide korku duygusu uyandrlacak olursa, bbrekst bezlerin damarlar geniliyor, bezler adrenalin salglyor, adrenalin kan basncn ve dolam hzn arttryor, btn organizmay hcum veya savunma iin harekete geiriyor. Fakat byk sempatik sinirleri daha evvel alnmsa, bu fenomen tekrar etmiyor. Bez salglar ite bu sinirler vastasyla deimektedirler. Arzu, kin, korku gibi duygular allm duygular ise, organik deiimlere ve gerek hastalklara sebep olduklar bylece grlyor. zntler sal derin bir surette bozabilir. Heyecanlar ok hassas insanlarn, i sv ve dokularnda dikkati eken deiimler meydana getiriyor. Almanlar tarafndan idama mahkum edilen Belikal bir kadnn salar, hkmn infazndan bir evvelki gecede ve birdenbire beyazlaver-mitir. Bombardman srasnda baka bir kadnn derisinde e-rpsiyon olmu, yani rtiker kmtr. Her bombann patlaynda rtiker bym, kzarkl artmtr. Joltrairt, manev bir darbenin kanda belirli deiiklikler meydana getirdiini ispat etmitir. Byk bir korku geiren kimselerde akyuvarlarn azaldn, damar tansiyonunun dtn, kan plazmasndaki phtlama sresinin azaldn gzlemlemitir. Serumun fizikokimysal halinde ise daha derin deiiklikler meydana gelir. "Kan bozulmak" deyimi kelimenin tam manasyla dorudur. Dnce, organik lezyonlar dourabilir. Modern hayatn istikrarszl, bitmeyen tela, gvensizlik, mide ve barsaklarda sinirsel ve yapsal dzensizliklere yol aan bilin halleri ve hazmszlk yaratyorlar. Hazmszlk da barsaklardaki mikroplarn kan dolamna karmasna yol ayor. Kolitler ve bunlarla beraber ortaya kan bbrek ve mesane enfeksiyonlar, zihinsel ve manev dengesizliin uzak sonulandr. Bu hastalklar, hayatn daha basit ve daha az hareketli olduu, kayglarn az bulunduu sosyal gruplarda hemen hemen hi bilinmiyor. Modern sitenin grlts iinde i sknunu muhafaza etmesini bilenler, i organ ve sinir dzensizliklerinden korunmu oluyorlar. Baz manev faaliyetler dokularla organlarda, fonksiyonel olduu kadar anatomik deiiklikler de meydana getirebiliyor. ok deiik boyutlarn grebildiimiz bu organik faaliyetler a-rasnda dua etmek de vardr. Duadan, baz formllerin makine gibi ezbere okunmasn deil, dnyann asil ve yce dzenini izlerken uurun kendinden gemesini, mistik bir ykselii anlamaldr. Bu psikolojik hal, entellektel bir hal deildir. Filozoflar ve ilim adamlar tarafndan anlalamyor, yanalamyor. Denilebilir ki, basit insanlar Allah' gnein ss gibi kolayca hissedebilir, bir dostun iyilii gibi anlayabilirler. Organik tesirleri olan dua, baz zel zelliklere de sahiptir. lkin, bu dua hibir menfaat gzetilerek yaplmaz. Tuval ressama, mermer heykeltraa nasl kendini verirse, insan da ylece Allah'a snr. Ayn zamanda efaat dileyerek kendisinin ve bilhassa bakalarnn ihtiyalarn arz eder. Genellikle ifa bulan, kendisi iin dua eden deildir. Bu eit dua, n art

olarak benlikten vazgeebilmeyi yani yalnzln en yksek bir eklini gerektirir. Mtevaz insanlar, cahiller, fakirler bu feragate zenginlerden ve entellektellerden ok daha yatkndrlar. Hastalklar iyiletirmede duann etkisi hakkndaki grmz, kemik veya peritonal verem, souk apseler, iltihapl yara lps, kanser gibi eitli hastalklarn ani denecek kadar abuk iyiletiklerini gsteren gzleme dayanmaktadr. ifa sreci, ahstan ahsa ok az deiiklik gsteriyor: Genellikle iddetli bir ar, sonra da tam ifa bulduunu ani o-larak hissetme ve nihayet birka saniye, birka dakika veya birka saat sonra yaralarn kapanmas, genel belirtilerin yok olmas ve itihann geri gelmesi. Bazen anatomik lezyondan nce fonksiyonel dzensizlikler yok oluyor. Pott illetinden gelen kemik anmalar, kanserli ganglionlar, hasta ifa bulduktan sonra iki gn daha devam ediyorlar. Mucize, bilhassa organik tamir srecindeki faktr hzla beliriyor. Anatomik lezyonlarn kapanma yzdesinin normal lezyonlarn kapanma yzdesinden ok daha yksek olduu phesizdir. Bu fenomenin ok gerekli olan tek art duadr. Fakat bunun iin bizzat hastann dua edebilmesinin yansra hastann yannda bir bakasnn dua etmesi de nemlidir. Bu gibi olaylarn manas yksektir. Sosyal evre ve uur uur etkinlikleri vcudumuzun i evresi tarafndan olduu kadar, sosyal evre tarafndan da derin bir ekilde tesir altna alnmtr. Fizyolojik faaliyetler gibi, onlar da egzersizle kuvvetlenir. Hayatn alelade zaruretleri ile hareket eden organlar, kemikler ve kaslar hi durmadan alrlar. Demek ki, kendiliklerinden geliirler. Fakat yaama tarzna gre gelimeleri az veya ok mkemmel olur. Alp dalarnda klavuzluk eden bir dacnn organ, kas ve iskelet oluumu, bir NewYorklununkinden ok daha stndr. Bununla beraber NewYorklu da kendi sakin hayatna yetecek kadar fizyolojik hareketlere sahiptir. Fakat zihinsel faaliyetleri iin durum byle deildir. Beyin faaliyetleri asla kendiliklerinden gelimezler. Her ferdin uur tezahrlerindeki sayy, kaliteyi ve younluu byk lde psikolojik evrenin karekteri tayin eder. E-er bu evre ok fakir ise, zeka ve ahlak duygusu gelimez. E-er evre fena ise bu faaliyetler kusurlu olur. Hcrelerin vcutta i evreye gmldkleri gibi biz de sosyal evre iine gmlm bulunuyoruz. Onlar gibi biz de bizi kuatan eylerin tesirine kar savunma gcnden yoksunuz. Herkesin zekas geni lde ald terbiyeye, iinde yaad evreye, i disipline, devrinde ve mensup olduu grupta geerli olan fikirlere baldr. Okul retmenleri, niversite profesrleri, ktphaneler, laboratuvarlar, kitaplar, dergiler akln gelimesi iin yeterlidir. Yalnz kitaplar gerekten esastrlar. Zeka dzeyi dk insanlarn arasnda bir evrede yaayp yksek bir kltre sahip olmak mmkndr. zetle, akln geliip olgunlamas kolaydr. Fakat ahlak, estetik ve din faaliyetlerin gelimesi o kadar kolay deildir. uurun bu meziyetleri zerinde evrenin tesiri ok daha ince ve ok daha fazladr. insan iyiyi ktden, gzeli irkinden ayrmay bir kursa devam ederek renmez. Ahlk, sanat ve din; dilbilgisi, matematik ve tarih gibi renilmez. Anlamak ve hissetmek birbirlerinden ok farkl iki husustur. Ahlkn, sanatn ve mistiin manas ancak bunlarn mevcut olduu ve gnlk hayatn

bir parasn haline geldii evrelerde kavranabilir. Medeniyetimiz bugne kadar zihinsel faaliyetlerimize uygun bir evre meydana getirmeyi baaramamtr. Modern insanlardan ounun entelektel ve ahlak bakmdan zayf oluu, byk lde psikolojik atmosferin yetersizliine ve kt dzenine balanmaldr. Ayn zamanda yaama tarzndaki deiimler, zel ahsiyet ve gelenekleri olan aile ve sosyal gruplarn dalmasna yol amtr. Kltr hibir tarafta tutunamamtr. Gazetelerin, radyonun ve sinemann etkili yaynlar toplumun entellektel snflarn en aa seviyeye indirmitir. Bilhassa radyo, kalabaln holand bayal herkesin evine sokmutur. niversite ve kolejlerdeki derslerin mkemmelliine ramen akl gittike genel bir vasf kazanyor ve genellikle ileri fen bilimleriyle beraber hareket ediyor. Okullular ve niversiteliler, alm olduklar radyo ve sinemann sama kalbna zihinlerini sokuyorlar. Sosyal evre zekann gelimemesini tevik etmekle kalmyor, ona kar da kyor. Gerekte o gzellik duygusunun gelimesine daha uygundur. Avrupa'nn en byk mzisyenleri bugn Amerika'dadrlar. Mzeler hazinelerini halka gstermek iin ok gzel tekiltlanmlardr. Endstriyel sanat hzla geliiyor. Bilhassa mimarlk yeni bir devreye girmi bulunuyor. Muhteem gzellii olan abideler ehirlerin grnlerini deitirmektedir. steyen herkes estetik yeteneini belirli bir dereceye kadar ilerletebilir. Fakat ahlak duygusu iin hal byle deildir. Bugnk sosyal evre bundan tamamyla habersiz. Gerekten bu evre onu yok etmitir Herkese sorumsuzluk fikrini alyor. yiyi ktden ayranlar, alanlar, ilerisini grenler fakir kalyor ve dk seviyeli insanlar olarak grlyor. Servet sahibi olmak her eydir ve her eyi hakl gstermektedir. Zengin bir adam ne yaparsa yapsn, ister yalanm karsn terketsin, ister anasn yardmsz braksn veya kendine emanet edilen paralar alsn, dostlarndan daima sayg gryor. Homoseksellik yaylyor. Cinsel ahlak yok ediliyor. Modern insann kendini bu psikolojik atmosferden korumas mmkn deildir. Herkes, kanlmaz olarak, birlikte yaad insanlarn tesiri altnda kalyor. Eer insan ocukluundan itibaren caniler ve cahiller arasnda yaarsa, bir cani veya bir cahil olur. nsan evresinden ancak soyutlanarak veya kaarak kurtulabilir. Baz insanlar kendilerine snrlar ve bylece kalabaln ortasnda yalnz kalrlar. Akl Hastalklar, evre, Modern Hayat ve Psikolojik Salk Ruh, beden kadar salam deildir. Akl hastalklarnn btn teki hastalklarn toplamndan daha fazla oluu kayda deer bir durumdur. Delilere mahsus hastaneler dolup tamaktadr. Hastaneye yatrlmam yz binlerce insann da psiko-nevroza yakalandklar tahmin ediliyor. Bu rakamlar, meden insanlarn bilincindeki zaafn ne kadar byk olduunu ve artan bu nazik durumun modern toplum iin zaman daha da nemli bir mesele haline geldiini gsteriyor. Akl hastalklar tehdit edici bir hal almtr. Bunlar veremden, kanserden, kalp ve bbrek hastalklarndan hatta tifs, veba ve koleradan daha tehlikelidirler. Akl hastalklarnn ok oluu, amz medeniyetinin byk bir kusurunu gsteriyor. Hi phe yok ki, yaay tarzmz akl bozukluklarna sebep oluyor. Demek ki, modern hekimlik gerekten insana ait olan etkinliklere herkesin sahip olmasn temin edememitir. Zekay mehul dmanlara kar

koruyabilecek gte olmaktan uzaktr. Akl hastalklarnn belirtilerini ve akl zayflklarnn eitli tiplerini bilmektedir fakat bu bozukluklarn ieriinden tamamen habersizdir. Akl hastalklarnn sebebini bilmek, bunlarn ieriini bilmekten daha da nemlidir. Ancak bu bilgi hastalklardan korunmamza yardm edebilir. Akl zayfl ve delilik, endstriyel medeniyet iin ve bu medeniyetin getirdii hayat tarz deiiklikleri iin demek zorunda olduumuz bir fidye gibi grnyor. te yandan bu hastalklar, ounlukla irsi faktrlerin etkisi altndadr. Sinir sistemleri dengesiz olan insan gruplarnda daha ok grlmektedir. Sinirli, srad, ok hassas insanlarn kt ailelerde, deliler ve zayf aklllar da grlr. Bununla beraber a-kl hastalklar bugne kadar ona yakalanmam ailelerde de grlmektedir. Demek ki deliliin meydana gelmesinde, rs faktrlerden baka rs olmayan faktrler de etkin rol oynamaktadr. Modern hayatn akl dengesini nasl etkilediini aratrmak gerekiyor. Bugnk hayatmz iinde tamamen insana ait faaliyetler kt ve eksik geliiyor. Modern medeniyetin harikalar arasnda insan ahsiyeti erimeye, kaybolmaya eilimli grlyor. Blm 5 Zaman Eya, Zaman ve Mekan nsann yaama sresi, boyu gibi, onu lmede kullanlan l birimine gre deiir. Bu sreyi farelerin veya kelebeklerin mr ile karlatrrsak ok byk olur. Fakat bir mee aacnn mrne kyasla pek kktr. Hele dnyann tarih erevesi iine yerletirilecek olursa, manaszlasn Biz onu, bu ibrelerin eit aralklarla, saniyelerle, dakikalarla, saatlerle dn ile temsil ederiz. Saat zaman, dnyann kendi ekseni etrafnda ve gnein etrafnda dn gibi baz dzenli olaylara ayarlanr. Demek ki kalclmz, gne zaman birimi ile deerlendirilir. Ve aa yukar yirmi be bin gn iine alr. ocuun bir gn, bunu len saate gre, anne ve babasnn bir gnne eittir. Oysa gerekte bu bir gn, onun gelecekteki mrnn pek az bir parasn, anne ve babasnn mrlerinin de ok daha nemli bir parasn temsil eder. Fakat ayn zamanda bu bir gn, ihtiyarn gemiinden nemsiz bir paray, kk yavrunun hayatndan da uzun bir devreyi ifade eder. Demek ki, fiziksel zamann deeri, her birimizin zihninde, gemi veya gelecek hakkndaki bak amza gre deiir. Hayat sremizi saate gre ifade etmee mecburuz, nk fiziksel devamlln iine gmlm bulunuyoruz. Ve saat, bu devamlln ancak bir boyutunu ler. zerinde yaadmz gezegende eyann boyutlar birbirlerinden zel karakterlerle ayrlr. Dikey boyut, yer ekimi ile belirtilir. Ufk boyutlar ise bizim iin birbirine karmtr. Fakat, sinir sistemimiz mknatsl inelerdeki hassasiyete sahip olsayd onlar birbirlerinden ayrabilirdik. Drdnc boyuta gelince, bu bize zel bir manzara ile grnr. Bu drdnc boyut hareketli ve ok uzundur, oysa dier boyut ksa ve sabit grlr. lk iki boyut iinde kendi vastalarmzla kolayca kmldanabiliyoruz. Dikey ynde hareket etmek iin yer ekimi ile mcadele etmemiz gerekir. O zaman bir balon veya uaktan istifade ederiz. Nihayet, zaman boyunca

seyahat etmemiz tamamen imkanszdr. Wells bize, drdnc boyutla odamzdan kp istikbale kamak imkan verecek makinenin ina srlarn vermemitir. Reel insan iin zaman, devamlln dier boyutlarndan ok farkldr. Yldzlar aras mesafelerde, uzayda yaayan soyut bir insan iin durum byle olmazd. Fakat insan uzaydan ayr olmakla beraber, biyologlar ve fizikiler tarafndan gerek yeryznde ve gerekse evrenin geri kalan ksmnda, ondan ayrlamaz kabul ediliyor. Gerekten, tabiatta zaman daima uzayla birlemi olarak grlmtr. Bu, madd varlklarn zarur bir grndr. Hibir somut eyin yalnz boyutu olamaz. Bir kaya, bir aa, bir insan birdenbire var olmazlar. phesiz zihnimize boyutlu yaratklar yerletirmemiz mmkndr. Fakat btn doal eylerin drt boyutu vardr. nsan da hem zaman, hem mekan iin de uzanr. Bizden ok daha yava yaayan biri iin insan, kuyruklu bir yldzn kuyruu gibi kl, ince ve uzun grnrd. Bununla beraber onun tarifi g bir baka grn daha vardr. Zira insan, fiziksel devamllkta tamamen kalc deildir. Dnce, zaman ve mekann iinde bulunmaz. Bundan baka biyruz ki, kehanet sahipleri gizli eyleri uzak mesafeden grr veya sezerler. Bunlardan bazlar gemi olaylar veya gelecekte olacaklar grmektedirler. Gelecei de gemi gibi hissetmeleri kayda deer bir durumdur. Bazen gemiteki ve gelecekteki olaylar birbirinden ayramazlar. Mesela, iki ayr devirde, ilk grdklerinin gelecee, ikinci grdklerinin gemie ait olduundan phe etmeden sz ederler. Denebilir ki, bir eit faaliyet, bilince zaman ve mekanda dolama imkann veriyor. Zamann mahiyeti, aklmzn eyay alglamasna gre deiir. Tabiatta gzlemlediimiz zamann kendine has varl yoktur. O sadece eyann bir var olu eklidir. Matematik zamana gelince, onu btn paralaryla biz yaratyoruz. Bu, ilmin inas iin gerekli bir karmdr. Onu, birbirini takip eden her noktas bir an temsil eden bir doru izgi olarak temsil etmek uygun der. Galile devrinden beri bu nosyon, tabiatn dorudan doruya gzlemlenmesiyle elde edilenin yerini almtr. Ortaa filozoflar, zamana, karmlar somut hale getiren bir ajan gz ile bakyorlard. Bu, Galile'den ziyade Minkowski'nin grne benziyordu. Zaman, Minkowski, Einstein ve modern fizikiler iin olduu gibi, Ortaa filozoflar iin de tabiatta, uzaydan tamamen ayrlmaz haldeydi. Eyay ilk vasflarna, yani llebilir ve matematik ileme sokulabilir hale dndrmekle Galile onlar ikinci vasflarndan ve sreden mahrum etmiti. Bu keyf basitletirme fizik sahasnda hamle yaplmasn mmkn kld. Fakat ayn zamanda dnya ve bilhassa biyolojik dnya hakknda bizi ok ematik bir anlaya evketti. Canl ve cansz varlklarn ikinci derecedeki vasflar gibi, sreyi de gerek sahasna geirmeliyiz. Zaman kavram, kendi dnyamzdaki eya iin de onu lme tarzmza uymaktadr. O zaman da bize, bir benzerliin st ste gelmi grntleri, eyann bir eit asl hareketi gibi grnr. Zaman eyaya has bir karakterdir. Bunlarn her birinin oluumuna gre deiir, insanlar kendi i zamanlarn ve btn teki varlklarn zamanlarn saatin gsterdii zamana gre deerlendirmeye almlardr. Zaman Nedir? zaman, hayat boyunca vcutta ve vcut faaliyetlerinde meydana gelen deiimlerin ifadesidir. ahsiyetimizi oluturan yapsal, fizyolojik ve beyinsel

hallerimizin kesintisiz sralanna uyar. O, bizim bir boyutumuzdur. zaman fizyolojik ve psikolojik olmak zere ikiye ayrlr. Fizyolojik zaman, insann ana rahmine dmesinden lmne kadar geirdii btn organik deiimler serisinden meydana gelmi sabit bir boyuttur. Onu bir hareket, gzlemcinin gzleri nnde drdnc boyutumuzu oluturan ve birbirini takip eden durumlar olarak da deerlendirebiliriz. Bu durumlarn bazlar kalbin atlar, kaslarn kaslmas, mide ve barsan hareketleri, hazm cihaz bezlerinin salglar ay ba hali gibi ritmik ve eski haline dnebilen durumlardr. Dier bazlar da, derinin elastikiyetini kaybetmesi, salarn a-armas, kandaki alyuvarlarn artmas, doku ve damarlarn sertlemesi gibi gittike artan, eski haline dnmeyen durumlardr. Ritmik ve deien hareketler zamanla deiiklie urar. Onlarda da gittike artan ve eski haline dnmeyen bir deiiklik olur. Ayn zamanda i svlar ve dokularn yaps da deiir. Fizyolojik zaman ite bu kompleks harekettir. zamann dier bir boyutu da psikolojik zamandr. Bilincimiz fiziksel zaman deil, ona d lemden gelen tesirlerle kendi durumlarn ve kendine has hareketleri kaydeder. Berg' son'un dedii gibi, zaman psikolojik hayatn kumadr. Zihinsel sre, bir ann yerini alan baka bir an deildir. O gemiin devaml ilerlemesidir. Hafza sayesinde gemi, gemi stne ylr. Kendi kendini otomatik olarak muhafaza eder. Btn ile bizi her an takip eder. phesiz, gemiimizin ancak bir paras ile dnrz. zaman, gne zaman birimleri ile paralel olarak deerlendirilmez. Onu gn ve sene ile ifade ediimiz, bu birimlerin yaygn ve yeryzndeki btn deerlendirmeler iin uygulanabilir oluundandr. nsan drdnc boyutunda birbiri stne binen ve birbiriyle kaynaan bir seri eklin birleimidir. O, yumurtadr, cenindir, ocuktur, yetikin ocuktur, reittir, olgun adamdr, ihtiyardr. Bu morfolojik deerlendirmeler baz yapsal, kimyasal ve psikolojik hallerin ifadesidir. Bu hal deiimlerinin ou llemiyor. llebildikleri zaman da, btn ferdi oluturan deiimlerin ancak bir ann ifade ederler. Fizyolojik zamann ls, uzunluk itibaryla drdnc boyutumuzun lsne denk olmaldr. ocukluk ve genlikte bymenin gittike yavalamas, bulua erme ve detten kesilme durumlar, bazal metabolizmann azalmas, salarn aarmas, derinin kurumas v.s. srenin merhalelerini gsterir. Dokularn byme faaliyeti de yala azalr. Bu faaliyeti, vcuttan alnan ve ieler iinde kltr yaplan doku paralarnda lmek mmkndr. Fakat bu bize organizmann ya hakknda tam bir fikir vermez. Gerekten baz dokular dierlerine nazaran daha abuk ihtiyarlar ve her organ kendine has bir ritimle deiir ki bu, btnn deime ritmi deildir. Bununla beraber organizmann genel olarak deitiini ifade eden durumlar da vardr. Mesela, derideki yarann kapanma yzdesi, hastann ya ile orantl olarak devaml surette deiir. Yarann tamirindeki srenin, Du Nouy tarafndan kurulan iki denklem yardm ile hesaplanabildiin! biliyoruz. Birinci denklem, yarann kapanma endisi denilen ve yarann yana ve yzeyine bal olan bir rakam verir. Bu rakam ikinci bir denkleme yerletirerek, birka gn ara ile yaplan llerden sonra, yarann

gelecekteki kapanma hzn karmak mmkndr. Hasta ne kadar gen ve yara ne kadar kkse, iyileme hzn gsteren bu endis de o kadar byktr. Du Nouy bu endisten yararlanarak, belirli bir yan tamir edici karakteristik faaliyetini ifade eden bir denklem says bulmutur. Bu say, yara yzeyinin kare kk ile endisin arpmna eittir. Deiiklik izgileri, yarann yirmi yanda, krk yandaki olan bir insannkinden iki defa daha abuk iyileeceini gsterir. Bu denklemler sayesinde bir yarann tamiri sresinden hastann gerek yan karabiliriz. Fizyolojik ya ilk defa ite bu metodla lld. On yandan krk be yama kadar sonular gayet ak olarak bellidir. Olgunluk yann sonunda ve ihtiyarlk srasnda, endis deiiklikleri bir mana ifade etmeyecek kadar zayf oluyor. Bu metod bir yarann bulunmasn gerektirdii iin fizyolojik yan llmesinde ondan yararlanamyoruz. Fizyolojik Zamann Karakterleri Fizyolojik zamann fizik zamandan tamamen farkl olduunu biliyoruz. Eer btn saader ileyilerini hzlandrsa ya da yava-latsalar ve dnyann dn hz da deise, hayat sremiz yine deimeden kalr fakat bize artm veya azalm gibi grnrd. Bylece gne zamannda bir deiiklik meydana geldiini bilir-dik. Biz bir yandan fizik zamanla srklenirken, bir yandan da fizyolojik zaman meydana getiren i oluumlarn ritmine uyarak hareket ederiz. Biz, yalnz bir nehrin stnde yzen toz taneciklerinden ibaret deiliz. Biz ayn zamanda akntya kaplan, kendine has hareketle suyun yzeyine yaylan ya damlacklaryz. Fizik zaman bize yabancdr, oysa i zaman bizzat biziz. Bizim varoluumuz, bir saat rakkasnn varoluu gibi bolua dmez. O, hem uura, hem dokulara, hem de kana kaydolur. Biz kendimizle birlikte, hayatmzn btn hadiselerinin organik, dahili, psikolojik izlerini de muhafaza ederiz. Biz, tpk zerinde ekili tarlalar, modern evleri, feodal atolar, gotik katedralleri tayan Avrupa topra gibi, bir tarihin neticesiyiz. ahsiyetimiz organlarmzn, i svlarmzn ve uurumuzun her yeni tecrbesiyle zenginleiyor. Maziden asla kopmadmza gre, her dncenin, her aksiyonun, her hastaln bizim iin kesin sonular vardr. Fena bir aksiyondan, bir hastalktan tamamen kurtulur, iyi olabiliriz, fakat bunun izini daima tarz. Gne zaman monoton bir ritimle akar. Eit aralklardan meydana gelir. Akp geiinde hibir deiiklik olmaz. Fizyolojik zaman ise ahstan ahsa gerekten deiir. Uzun mrl olan rklarda bu zamann ak daha yavatr, ksa mrllerde ise daha hzldr. Ayn ahsta bu hz hayatnn muhtelif devirlerine gre de deiir. ocukluk devrindeki bir yl ihtiyarlk devrindeki bir yldan ok daha fazla fizyolojik ve zihinsel hadiselerle doludur. Bu hadiselerin ritmi nce abuk, sonra yava yava der. Bir gne ylnn iindeki fizyolojik zaman birimleri gittike klr. Ksacas vcut, ocukluk devrinde ok sratli, genlik devrinde ok daha az sratli, olgunluk ve ihtiyarlk devrinde gittike yavalayarak hareket eden bir organik oluumlar btndr. Sremizdeki miktar kld zaman, dnce, faaliyetinin en yksek eklini alr. Fizyolojik zaman saat kadar doru ilemekten uzaktr. Organik oluumlar baz alkalanmalar meydana getirir. Sremizin ritmi sabit deildir. Onun gittike yavalada f ler dzensizdir. Bu dzensizliin sebebi zaman

fizyolojik oluumlarn zincirlemesinde meyda^'2' ava* dr. Hayatn baz anlarnda yan ilerleyii durnT ^'^ ^ baz anlarnda da hzn arttrr. yle anlar vard l-kezde toplanr, byr; yine yle anlar da vardr ki U ihtiyarlar, dejenere olur. Fizyolojik zamanla organik jik oluumlarn ilerleyiinde, gne zamanndaki dzen tur. D grnn genlemesi, umumiyetle, fizyolojik kolojik fonksiyonlarn en iyi ekilde dengelenmesinde! mesut bir hadisedir. Belki de zihinsel ve organik hnur k gerek bir genlemenin karakteristii olan i sv deii riyle birlikte gelir. Endie, sknt, dejenere edici hastalkla feksiyonlar organik knty hzlandrrlar. Bir kpee m siz iltihap enjekte etmek suretiyle onun d grnnde hr i tiyarlk hali meydana getirmek mmkndr. Bu cerahat emi edilince hayvan zayflar, mahzunlar, yorgun der. A\ manda kan ve dokularnda, ihtiyarlk zamanndaki git jik reaksiyonlar olur. Fakat bu durumlar geicidir, daha normal seyir geri gelir. Bir ihtiyarn grn yldan yla a: iir. Hastalk olmad zaman ihtiyarlama ok yav; takip eder. abuklat zaman fizyolojik faktrlerden dahi ka faktrlerin de devreye girmesinden phe etmek Bunlar da genellikle endieler, aclar, bir bakteri enfeks dan, bozulmakta olan bir organdan, bir kanserden mey len maddelerdir ve bu deiimden sorumludurlar. Iht halinin hzlanmas, ihtiyarlayan vcutta daima bir orga! moral KN varln gsterir. Fiziksel zaman gibi, fizyolojik zaman da gen g ekte onu meydana getiren fonksiyonlar, oluum geri gelmezlie sahiptir. stn hayvanlarda istika) kusuna yatan memeli hayvanlarda ksurumu rotiferlerde tamamen durur. Souk"evredeki s ykseldii zaman hzn arttrr.mal derecede yksek sda tuttuu zaman*byk bir hzla ihtiyarlyor ve daha erken l-k'lde evredeki s 20 dereceden 40 dereceyej/igator iin fizyolojik zamann deeri deiir. Bunn iyi olma endisi evredeki s derecesi ykse-lnce de klr. Fizyolojik zamann ritminiazaltmak iin esasl oluumlar zincirine mda-lc !a:mdr. Fakat sremizin zn oluturan meka-mahiyetini bilmeden yan ilerlemesini geciktirmek ,un istikametini deitirmek mmkn deildir. Fizyolojik Zamann z fyolojik sre varln ve karakterlerini canl maddenin ir organizasyon tarzna borludur. Canl hcreleri ran u:ay paras, dnyann geri kalan ksmndan nisb soyutlanr soyutlanmaz ortaya kar. Organizasyonun cvivelerinde, bir doku veya organda, yahut bir insan fizyolojik zaman, hcre beslenmesiyle ortaya kan isimlerine ve evrenin bu deiimlere etkisiyle hcre-ma gelen deiikliklere tbidir. ; zaman, bir hcre topluluunda, besin tortular "afini sard ve lokal evreyi bozduu zaman belir-Intiyarlama halinin gzlemlenmesine imkan veren sesleme evresinde kk bir hacimle yetitirilen rinin grubundan meydana gelir. Byle bir sistemde - rnlerinin tesiri altnda gittike deiir ve hc- te o zaman ihtiyarlk ve lm grnr. Fizyolojik zamann ritmi, dokularn ve onlarn mnasebet-lerinin tarzna baldr. Hcre topluluunun hacmine, metabo-lik faaliyetine ve tabiatna, ayn zamanda sv ve gazl evrelerin miktar ile kimyasal bileimine gre deiir. Bir kl-trn hazrlanmasnda kullanlan teknik, bu kltr sresinin karakterlerini tayin eder. Mesela bir kalp parasnn kaderi, e-er oyuk camn atmosferindeki bir damla plazma ile beslenirse baka, bol miktarda besleyici svlar ve hava bulunan bir ienin iine daldrlrsa daha

bakadr. Fizyolojik zamann karakterlerini, evrede beslenme rnlerinin toplanma hz ve onlarn tabiat belirler. evrenin dzeni sabit tutulursa, hcre kolonileri sonuna kadar ayn faaliyet iinde kalrlar. Bunlar zaman keyf deil, saysal deiimlerle kaydederler. Hacimlerinin artmamasna dikkat edilirse hi ihtiyarlamazlar. 1912 ylnn Ocak aynda bir pilicin cenininden karlan bir kalp parasna ait hcre topluluklar, aradan onca yl gemesine ramen bugn hl ayn faaliyetle bymeye devam ediyor. Bunlar lmszdr. Vcutta, dokularla bunlarn evresi arasndaki mnasebetler, bir doku kltr ile ifade olunan sun'i sistemdeki mnasebetlerle kyaslanamayacak kadar komplekstir. evreyi oluturan lenfa ve kan hcreleri beslenme tortular ile devaml olarak deitirilmesine ramen, bunlarn bileimi akcierler, bbrekler ve karacier tarafndan korunur. Bu ayarlayc mekanizmaya ramen de i sv deiimleri pek yava olur. Bunlar plazma bymesinin endisi ve derinin kendini tamir edici faaliyetini ifa' de eden konstant rakamn deiimleri ile belirir. svlarn kimyasal bileiminin birbirini takip eden hallerine de cevap vermi olurlar. Kan serumunda proteinler bollar ve karakterleri deiir. Seruma, baz hcrelerin oalma hzn azaltmak suretiyle etkileme zelliini veren, bilhassa i yalardr. Hayat sresince bu yalarn miktar artar ve cinsleri deiir. ya ve oroteinlerdeki deiimler bir birikmenin, bu maddelerin i evrede toplanmasnn sonucu deildir. Bir kpein kannn byk ksmn alarak plazmay yuvarlarndan ayracak olursak ve yerine tuzlu bir karm koyarsak, bu suretle yal maddelerden ve proteinlerden ayrlan kan yuvarlarn hayvana yeniden enjekte etmek kolaydr. O zaman grlecektir ki, iki haftadan az bir zaman iinde dokular bu maddeleri yeniden diriltirler. Demek ki plazma hali, zararl maddelerin birikiminden deil, dokularn belirli bir vaziyetinden douyor. Ve bu vaziyet her ya iin zeldir. Serum birka defa alnacak olursa, her seferinde hayvann yama karlk gelen karakterlerle tekrar eder. Demek ki, ihtiyarlk zamannda kann durumu, organlar grnte tkenmez bir hazine olan maddeler tarafndan belirlenir. Dokular mr boyunca yava yava deiirler. ok su kaybederler. Canl olmayan elemanlarla, elastik olmayan ve genilemeyen konjoktif liflerle kmelenerek organlar daha kat yaparlar. Damarlar sertleir. Kan dolam daha az faal olur. Nihayet bezlerin oluumunda derin deiimler meydana gelir. Asil dokular yava yava faaliyetlerini kaybederler. Yenilemeleri daha yava olur ve hatta hi olmaz. Fakat bu deiiklikler organlara gre az veya ok sratle meydana gelir. Baz organlar, doru olarak bilmediimiz bir sebepten dolay dier baz organlara nazaran daha abuk ihtiyarlar. Bu blgesel ihtiyarlama kh damarlarda, kh kalpte, kh beyinde, kh bbrekte kendini gsterir. Dokusal bir sistemdeki bu erken ihtiyarlk henz gen bir ferdin lmne de sebep olabilir. Vcudun elemanlar ne kadar birbiriyle ayn zamanda ve dzenli olarak ihtiyarlarsa, mr de o kadar uzun olur. Kalp ve damarlar yprand halde kaslar hl aktif ise, fert iin de bir teh-hke halini alrlar. htiyar bir vcutta anormal ekilde grbz olan 0rganlar, gen bir vcutta vaktinden nce ypranm organlar kadar zararldrlar. ster reme organlarnda, ister sindirim sisitemi ya da kaslarda olsun, ihtiyar bir insan anatomik bir

sistemin nis-beten ar almasna zor tahamml eder. Zamanm deeri btn dokular iin ayn deildir. Organlar arasmdaki dayankllk farklar hayat sresini ksaltyor. Vcudun herhangi bir uzvuna ar derecede bir alma yklenecek olursa, bu hal dokular eit daya-nklkta olan bir kimsede olsa bile, ihtiyarlama hzn artrr. ok byk bir faaliyete, zehirleyici tesirlere, anormal uyarlara maruz braklan her organ, dier organlara nazaran daha abuk ypranr. Fizyolojik zamanm fizik zamanda olduu gibi bir z olmadn biliyoruz. Fizik zaman saatlerin ve gne sisteminin yapsna baldr. Fizyolojik zaman ise vcudumuzdaki dokulara, i svlara ve bunlarn karlkl ilikilerine baldr. Srenin karakterleri, belirli bir tip organizasyona has olan yapsal ve fonksiyonel oluumlarn karakterleridir. Hi phe yok uzun mrllmz, bizi kozmik evreden bamsz klan ve bize uzaydaki hareketliliimizi veren mekanizmalar tarafndan belirlenmitir. Organlara kyasla kan hacminin kkl, i evreyi temizleyen cihazlarn, yani kalbin, akcier ve bbreklerin faaliyeti uzun mr tayin eder. Bununla beraber bu organlar i svlarn ve dokularn ilerleyen deiimlerini nleyemez. Belki dokular kan dolam vastasyla atklardan yeterli derecede kurtulamyorlar. Belki de beslenmeleri yeterli deildir. Eer i evrenin hacmi daha byk, beslenme rnlerinin boaltm daha tam olsayd, insan hayatnn daha u-zun olabileceine inanrdk. Fakat o zaman da vcudumuz ok daha byk, daha yumuak ve daha az youn olurdu. Belki de ta-rih ncesi dev varlklara benzerdik. Muhakkak ki, bugnk e-vikliimize, abukluumuza ve becerikliliimize sahip olamazdk. Fizyolojik zaman da bizim bir grnmzden baka bir ey deildir. Tpk hafza gibi, onun da mahiyeti mehuldr. Bize zamann getii hissini veren hafzadr. Bununla beraber fizyokviik sre baka elemanlardan olumutur. phesiz ahsiyetimiz hatralarmzla kurulmutur. Fakat ayn zamanda fiziksel, kimyasal, fizyolojik ve psikolojik olaylarn btn organlarmz zerindeki izlerinden de ileri gelir. Kendi iimize ekilecek olursak, hayat sremizin geip gittiini belirsiz bir ekilde hissederiz. Bu sreyi, kabaca ve yaklak bir ekilde, fizik zamann terimleriyle deerlendirebiliriz. Zaman hakkndaki hissimiz, belki kas ve sinir elemanlar hakkndaki hissimiz gibidir. Hcreye ait eitli gruplar, fizik zaman kendi metodlarnca kaydederler. Bilindii gibi sinir hcreleri ve kaslar kronaksi birimleri ile ifade olunur. Sinir a-kmlar ayn kronaksiye sahip elemanlar arasnda yaylr. Hcrelerin izokronizm veya heterokronizmi, bunlarn faaliyetinde nemli bir rol oynar. Belki zamann dokular vastasyla dnlmesi bilincin eiine kadar geliyordur. Ta iimizde bir eyin sessizce aknn ve bunun yzeyinde karanlk bir nehrin sular zerindeki elektrik projektrnn lekeleri gibi, bilin hallerimizin yznn tarifsiz hissini belki de buna borluyuz. Deimekte olduumuzu, eskiden ne isek imdi o olmadmz, bununla beraber ayn varlk olduumuzu biliyoruz. Eskiden biz olan kk ocukla aramzda hissettiimiz mesafe, bir mekan boyutu ile temsil ettiimiz organizma ve bilin arasmdaki boyuttur, i zamann bu ekli hakknda hibir ey bilmiyoruz. Belki bu, organik hayatn ritmine hem bal, hem de bal olmayan ve biz ihtiyarladka daha abuk hareket eden bir zamandr. mr ve Sresi insanlarn en byk arzusu ebed genliktir. Btn arlatanlar ve bilginler ayn ryann peinden komular ve ayn ac bozguna uramlardr. Hi

kimse byk srr kefedememitir, "ysa ona gittike artan iddette ihtiyacmz var. lim, medeniyet bize ruh dnyasnn kaplarn kapamtr. Bize sadece madde dnyasnn kaps aktr. Demek ki, vcudumuzun ve zekamzn kuvvetini olduu gibi korumaya mecburuz. Itihalar tamamen doyuma ve d dnyay fethe imkan veren yalnz genlik kuvvetidir. Modern toplumda mutlu olabilmek iin bu kuvvet bir zarurettir. Atalarmzn ryasn bir lde gerekletirmi bulunuyoruz. Genlik faaliyetini daha uzun zaman koruyabiliyoruz. Fakat hayat sresini uzatmay baaramadk. Bugn krk be yandaki bir adamn seksen be yana ulama ans, bir asr ncekine gre daha fazla deildir. Hatta muhtemeldir ki, mr ortalamas artsa bile, hayat sresi ksalmaktadr. Tbbn bu aresizlii tuhaf bir olaydr. Ne evlerin stlma, havalandrma ve aydnlanmasnda salanan ilerleme, ne salkl beslenme, ne geni banyolar, sporlar ve belli aralklarla hekim muayeneleri, ne de uzmanlarn oalmas, insann azam hayat sresine bir gn ilve edebilmi deildirler. Yirmi yanda imi gibi tenis oynayan, dans eden szde gen erkekler, gen bir kadnla evlenmek iin ihtiyar karlarn boayanlar, beyin sulanmasna, kalb ve bbrek hastalklarna yakalanyorlar. Bazen de yataklarnda, brolarnda, golf sahasnda, atalarnn sapan srd veya ilerini ok sk idare edebildikleri bir yata, anszn -lveriyorlar. Modern hayatn bu tkeni sebebini bilemiyoruz. Uzun mr problemine, ancak fizyolojik sre mekanizmalarnn analizi bir zm getirebilir. u anda bu analiz istifade edilebilecek durumda deildir. Demek ki, insan hayatnn uzatlmasnn mmkn olup olmadn tamamen ampirik bir tarzda aramalyz. Her lkede yz yan am kimselerin bulunmas, zamana dayanma gc' mzn uzayabileceine bir delildir. te yandan imdiye kadar bu asrlk kimselerin gzlem altna alnmasndan hibir faydal bilgi elde edilemedi. Bununla beraber uzun mrlln irsi olduu, gelime artlarna da bal bulunduu besbelli. Uzun mrl ailelerin torunlar byk ehirlere yerletikleri zaman, iki nesil sonra uzun yaama kabiliyetlerini kaybediyorlar. evrenin uzun mr zerinde ne derece etkili olduu yalnz saf kan olan ve rs zellikleri ok iyi bilinen hayvanlarn incelenmesiyle anlalabilir. Nesiller boyunca kardeler aras iftlemelerden gelen baz fare rklarnda, hayat sresi fareden fareye deiiyor. Fakat evrede baz artlar, mesela yaanlan yer deitirilirse, hayvanlar kafesten karlp yarm serbestiye kavuturulursa, yuva kazmalarna ve ilkel yaama artlarna dnmelerine imkan verilirse, hayatlar daha ksa oluyor. Bu durumun en nemli sebebi, hayvanlarn birbirleriyle hi durmadan savamalardr. Eer meskenlerini deitirmeden beslendikleri eylerin bazlarn deitirirsek, mrleri yine ksalyor. Meskenlerini deitirmek, yedikleri eylerin miktar ve kalitesini arttrmak yerine, hayvanlar haftada iki gn brakrsak, hayatlarnn dikkate deer bir lde uzadn gryoruz. Besbelli ki, bu basit deiiklikler, hayat sresini de deitirebiliyor. Bundan u sonucu karabiliriz: Yukardaki metodlara benzer yollarla insanlarn mrn uzatabiliriz. Modern saln emrimize sunduu vastalar bu gayede kr krne kullanmamalyz. Uzun mr ancak genlii uzatyorsa arzu edilebilir, ihtiyarl uzatyorsa arzu edilmez. Fakat gerekte, ihtiyarlk sresi genlik sresinden daha fazla uzuyor. Fert, kendi ihtiyalarn kendisi karlayamad dnemde, bakalar

iin bir yk oluyor. Eer herkes doksan yama kadar yaasayd, bu ihtiyar kalabalnn arl, halkn geri kalan ksm iin tahamml edilmez olurdu. nsanlarn hayatn uzatmadan nce, onlarn organik ve zihinsel faaliyetlerini sonuna kadar koruma imkann bulmak lazmdr. Her eyden nce hastalarn, fellilerin, zayflarn, delilerin saysm oaltmamalyz. nsan lm ncesine kadar tam shhadi kalabilseydi bile, herkesi uzun mrl etmek akllca bir i olmazd. nsanlarn kalitesine hi nem verilmedii zaman, bunlarn saysn arttrmann ne derece sakncal olduunu biliyoruz. Mutsuz, egoist, budala, faydasz insanlarn hayatn niin uzatmal? nemli olan insanlarn kalitesidir, says deil. Sun' Genletirme Fizyolojik ve zihinsel zellikleri byle bir tedbiri hakl karacak insanlar iin genletirme metodu bulmak daha faydal olurdu. Genletirmeyi, tamamen i zamana dn eklinde alglayabiliriz. Sje, bir ameliyatla hayatnn gemi zamanna ait bir devresine geri dndrlm olurdu. Bylece drdnc boyutunun belirli bir ksmndan mahrum braklrd. Pratik bakmdan genletirmeyi daha dar bir anlamda ele almal, onu fizyolojik zamana ksmen dn olarak dnmelidir. Psikolojik zamann istikameti deitirilmi olmazd. Hafza eski halinde kalr, yalnz vcut genleirdi. Organlar yeniden genletiri-len sje uzun bir hayatn tecrbelerinden faydalanrd. Steinach, Voronoff ve bakalar tarafndan yaplan giriimlerde genletirme ad, genel durumun dzeltilmesine, bir kuvvet ve eviklik duygusuna, cinsel fonksiyonun uyanna verilmitir. Fakat tedaviden sonra bir ihtiyarn daha iyi bir grn kazanmas, onun genlemi olduunu gstermez. Fizyolojik yataki deiiklik yalnz serumun kimyasal bileimi ve o-nun fonksiyonel reaksiyonlar incelenince anlalr. Serumun byme endisindeki devaml art, alnan sonucun gerek olduunu ispat eder. Ksacas genleme, kan plazmasnda llebilir baz fizyolojik ve kimyasal deiimleri ifade eder. Bununla beraber, bu iaretlerin bulunmay da mutlaka sjenin yann klmedii manasna gelmez. Tekniklerimiz henz ilkeldir. Bu ilkel teknikler bir ihtiyarda birka yldan ksa bir fizyolojik zaman dnm olduunu gsteremezler. htiyar bir kpek yalnz bir ya genletirilmi olsa, bu sonucun ispatn onun i svlarnda bulamayz. Eski tbb inanlar arasnda, gen kann fazileti olduuna, ihtiyar ve yorgun bir vcuda genlik alamak gcne sahip olduuna rastlanr. Papa Innocent VIII, kendisine gen adamn kann naklettirmiti. Fakat bu ameliyeden sonra ld. lm sebebinin kan nakli tekniinden ileri gelmi olmas mmkndr. Bu fikir belki tekrar denenmeye deer. Gen kann ihtiyar bir organizmaya nakli faydal deiimler meydana getirir gibi grnyor. Bu denemenin tekrarlanmam olmas tuhaftr. Bu unutkanlk, phesiz hekimlii modann idare etmesinden ileri geliyor. Bugn hekimlerin gvenini endokrin bezleri kazanm bulunuyor. Brown Sequard ksa bir zaman sonra ld. Fakat husyenin bir genletirme ajan olduuna dair inan devam etti. Steinach, bu bezin, meni kanaln iple balamak ve bu ekilde uyarmak suretiyle yeniden harekete geeceini ispata alt. Bu ilemi birok ihtiyar zerinde denedi. Sonular pheli idi. Brown Sequard'n fikri Voronoff tarafndan ele almd ve geniletildi. Voronoff, ihtiyarlara husye z alamak yerine, empanze husyeleri alad. Bu ameliyenin, hastann cinsel faaliyet Ve u-mum slah bakmndan bazen

msbet sonular verdii mnakaa gtrmez. Elbette bir empanze husyesi bir insan zerinde uzun zaman yaayamaz. Fakat belki dejenere olduu srada, hastann reme organlarna ve teki endokrin bezlerine kan dolamn uyaran maddeler salglar. Bu operasyonlar hibir devaml sonu vermiyor. Biliyoruz ki, ihtiyarlk bir tek organ fonksiyonunun durmas sonunda deil, btn dokularda ve i svlarda meydana gelen deiimler neticesinde ileri gelir. reme organlarnn faaliyetlerini yitirmesi ihtiyarln bir sebebi deil,vnuL onun sonularndan biridir. Ne Steinach, ne de Voronoff gerek bir genlemeyi belki hi gzlemlemediler. Fakat onlarn baarszl genletirmenin imkansz olduunu asla gstermez. Fizyolojik zamann ksmen geri dnmesini gerekletirmek, belki mmkndr. Sremizin baz yapsal ve fonksiyonel oluumlardan meydana geldii biliniyor. Gerek ya, dokularn ve i svlarn ilerleyen bir hareketine tbidir. Dokular ve i svlar dayanma halindedirler. Bir ihtiyarn kan ve bezlerini l domu bir ocuun bezleri ve gen bir adamn kan ile deitirirsek, ihtiyar belki genleecektir. Fakat byle bir operasyonun mmkn olabilmesi iin birok teknik glklerin stesinden gelmek gerek. Belirli bir ferde uygun organlar semeyi henz bilmiyoruz. Alanm dokularn alanan vcuda kesin olarak uyumunu salayacak bir metod yok. Fakat ilim abuk ilerliyor. Mevcut ve kefedilecek tekniklerle, byk srr zme almalarna devam edeceiz. nsanlk, lmszl aramaktan bkmayacaktr. Fakat buna ulaamayacak, nk organik yapsnn kanunlarna bal bulunuyor. phesiz lm geciktirecektir, hatta fizyolojik zamann durmayan ilerleyiini bir mddet tersine evirebilecektir. Fakat asla lm yenemeyecektir. nk lm, beynimiz ve ahsiyetimiz iin demek zorunda olduumuz bir bedeldir. Ruh-beden sal bilgisi ilerledike, hastahksz ihtiyarln korkun olmadn reneceiz. Felaketlerimizin ou ihtiyarlktan deil, hastalktan ileri geliyor. ocukluk ve Yallk Fizik zamann insan deeri, ls olduu i zamann ieriine doal olarak baldr. Biliyoruz ki hayat sremiz, doku ve i svlarn geri dnm olmayan deiiklikler zincirinden ibarettir. Bu sre, her birim kan seromunun belli bir yapsal deiimine denk olan fizyolojik zaman birimleriyle tahmin edilebilir. Karakterleri, organizmann yaps ile bu yapya bal fizyolojik o-luumlardan gelir. Bunlar her cinse, her ferde ve her yaa gre bir zellik tarlar. Kendimiz de fizik leme mensup olduumuz iin, t>u sreyi umumiyetle saaderin zaman erevesi iine koyuyoruz. Hayatmzn doal blmleri gn ve yl olarak saylmtr. ocukluk ve genlik aa yukar on sekiz yl sryor. Olgunluk ve ihtiyarlk ise elli altm yl devam ediyor. nsan ksa bir gelime, uzun bir olgunluk ve k devresi geiriyor. Fakat bunun tersine olarak, fizik zaman fizyolojik zamanla karlatrabilir ve bir saat zamann insan zaman terimleriyle ifade edebiliriz Hayatmz sresince devam eden fizik zamannda bu deiiklikleri az ok ak olarak hissederiz. ocukluumuzun gnleri bize ok ar gemi grnr. Olgunluk devremizin gnleri ise ba dndrc bir hzla geiyor hissini verir. Belki de bu his, gayriuur olarak fizik zaman kendi sremiz erevesine koymamzdan ileri geliyor. Ve doal olarak fizik zaman, bize bu sreye ters orantl olarak deiiyor gibi grnmektedir.

Fizik zaman allm bir hzla kayp geer, oysa kendi hzmz hi durmadan azalr. O, bir ovada akan byk bir nehir gibidir. nsan, gn dounca bu nehrin kysnda nee ile ilerler ve sular pek tembel akyormu gibi grnr. Fakat zaman getike sular aklarn hzlandrr. leye doru, adamn kendilerini gemesine imkan vermezler. Gece yaklanca hzlarn daha da arttrrlar. Ve insan tamamen durur, oysa nehir hi durmadan yoluna devam eder. Gerekte nehir hzn hi deitirmemitir. Fakat bizim yrymzn hz azalmtr. Belki hayatn balangcnn grnteki yaval ve sonunun ksal ocuk ve ihtiyar iin, bir yln gemilerinde farkl nisbetler temsil etmesinden ileri geliyor. Bununla beraber, i zamanmzn hi durmayan yavalamasn, yani fizyolojik oluumlar belirsiz bir ekilde sezmemiz de mmkndr. Her birimiz nehir boyunca koan, sularn hzlarn arttrmalarn grerek hayret eden bir insan gibiyiz. Tabi, ilk ocukluk zaman en zengin olandr. Bu zamandan eitim iin akla gelen her ekilde faydalanlmaldr. Bu anlarn kayb telfi edilemez. Hayatn ilk yllarn ekilmemi tarla gibi brakmaktansa, byk bir titizlikle srp ekmek lazmdr. Bu i, modern eitimcilerin henz elde edemedikleri derin bir fizyoloji ve psikoloji bilgisi istemektedir. Olgunluk ve ihtiyarlk yllarnn fizyolojik deeri azdr. Organik ve zihinsel deiimler bakmndan hemen hemen boturlar. Bundan dolay da sun' bir faaliyetle doldurulmalar gerek. htiyarlayan bir insann almay brakmamas ve bir kenara ekilmemesi gerekir. Hareketsizlik onun zamannn muhtevasn daha da azaltr. Zamann bo geirmek genlerden ziyade ihtiyarlar iin tehlikelidir. Kuvvetten dmekte olanlara, durumlarna uygun bir i vermeliyiz ama istirahat vermemeliyiz. Bu srada fonksiyonel oluumlar da tahrik etmemeliyiz. Bunlarn yavaln fizyolojik bir faaliyetle telafi etmek daha doru olur. Eer gnler zihinsel ve manev olaylarla dolu olursa, akp gitmelerindeki hz yavalar. Hatta dopdolu genlik gnlerini yeniden kazanm olurlar. nsan ve Medeniyet Hayatn sresi insann aslndandr. Heykelin ekli mermere nasl bal ise, sre de insana yle baldr. Biz her eyin ls olduumuz iin, kendi sremize dnyamzdaki olaylarn sresini de izafe ederiz. Faaliyetlerimizin uzun veya ksa olduuna hkm verdiren kendi hayatmzn uzunluudur. Bir ferdin ve bir milletin sresini takdir ederken de, yanl olarak, ay n zaman lsn kullanyoruz. Bugn iktisad, sosyal ve rk meselelerin aratrmas fertlere dayanyor. Fertler lnce bu aratrma yarm kalyor. Ayn ekilde, ilm ve siyas messeseler de ferdin yaam sresinin terimleriyle ifade ediliyor. nsanlk yrynn pek yava, meden dnya tarihinde bir neslin geiinin de pek nemsiz bir olay olduunu yalnz Roma Kilisesi anlamtr. Byk rklarn geleceini ilgilendiren meseleler gz nne a-lnnca, ferdin hayat sresi zaman ls olarak hatal bir birim oluyor. lim medeniyetinin hakimiyet kurmas, btn esas meselelerin yeniden ele alnmasn gerektiriyor. Manev, ahlk ve fikr ynden tkeniimize ahit oluyoruz. Bunun sebeplerini de pek az biliyoruz. Cahillerin ksa ve kr abalar sayesinde demokrasilerin yaayabilecekleri hayaliyle avunduk. Halbuki, yle olmuyor.

Milletleri ynlendiren ve idare eden insanlarn, zaman kendi hayat srelerine gre deerlendirmeleri, bildiimiz gibi, byk bir karkla ve zlmeye gtryor. Gelecek olaylar hazrlamak, yarnki hayat iin gen nesilleri yetitirmek, dnyaya ait ufkumuzu kendimizden teye kadar uzatmak zarurettir. Bylece bykler ocuklarndan zaman mesafesi ile ayrlmazlar. Bunun aksine, geici sosyal gruplarn organizasyonunda, mesela bir ocuk snfnda veya ii ekibinde, fizyolojik zaman hesaba katmak gerekir. Her grubun yeleri zaruri olarak ayn tempoda almaldr. Ayn snftaki ocuklar hemen hemen birbirine benzeyen fikr faaliyetlerde bulunmaya mecburdurlar. Fabrikalarda, bankalarda, maazalarda, niversitelerde v.s. alan insanlarn hepsinin, belirli zamanda bitirilecek belirli bir ileri vardr. Ya ve hastalk yznden kuvvetten denler, btnn yrmesini aksatrlar. Bugne kadar ocuklarn, yetikinlerin ve ihtiyarlarn snflandrlmalar kronolojik yala yap-hyordu. Ayn snfa ayn yatan ocuklar konuyordu. Emeklilik ya da iinin ya ile tesbit edilmitir. Fakat biliyoruz ki, bir ferdin gerek durumu tam olarak onun kronolojik yama karlk gelmez. Baz iler iin insanlar fizyolojik yaa gre snflandrmaldr. Baz okullarda bulu dnemi ocuklar snflandrmada bir vasta olarak seilmitir. Fakat fizyolojik ve zihinsel kn yzdesini lebileceimiz bir metod henz mevcut deil ve ihtiyarlamakta olan bir insann ne zaman e-mekliye ayrlmas gerektiini bilemiyoruz. Bununla beraber bir havaclarn ne durumda olduu baz testlerle doru olarak tesbit edilebilir. Hava yollarnda alan pilotlarn emekliye ayrlma tarihlerini kronolojik yalar deil, fizyolojik yalar gsterir. Her insann ayr dnyalarda nasl soyutlanm olduunu bize fizyolojik zaman kavram izah ediyor. ocuklarn anne ve babalarn, hele byk anne ve byk babalarn anlamalar imkanszdr. Birbirini takip eden drt nesle mensup insanlar ayn anda deerlendirmeye tbi tutulunca birbirinden ok ayr, geni surette heterokronik olduklar grlr. Bir ihtiyarla torununun ocuu birbirinden tamamen farkldr, birbirlerine yabancdrlar. Bir nesille onu takip eden nesil arasnda zaman mesafesi ne kadar kk ise, birincisinin ikincisine ahlak bakmndan tesiri o kadar byk olur. Kadnlarn erken yata, gen iken anne olmalar gerekir. Bu mesafeyi sevgi bile, ne kadar byk olursa olsun, dolduramaz. Fizyolojik Zaman Ritmi Fizyolojik zaman bilgisi, faaliyetimizi uygun bir ekilde in' sanlara yneltmek imkann verir. Bize bu hareketin hayatn hangi annda ve hangi metodla yaplrsa etkili olabileceini gsterir. Organizmann kapal bir lem olduunu biliyoruz. Onun i ve d snrlar, deri, solunum ve sindirim salglar, yine de baz etkilere aktr. Bu kapal dnya deitirilebilir, nk hareket halinde bir eydir ve kimliimiz erevesi iinde st ste sralanm modellerden ibarettir. Ve buraya girmeye muvaffak olan fiziksel, kimyasal ve psikolojik unsurlarla hi durmadan deiir. Zaman boyutumuz bilhassa ocukluk srasnda, fonksiyonel oluumlarn en faal bulunduu devrede kurulur. Fizyolojik ve zihinsel eitime ite o zaman yardm etmelidir. Organik o-laylar her gn st ste yldka, bunlarn plastik ktlesi ferde verilmek istenen ekli alabilir. Fizyolojik, entelektel ve ahlak terbiye, hayat sremizin mahiyetini, zaman boyutumuzun yapsn

hesaba katmaldr. nsan, hem zaman hem mekan iinde akan yapkan bir svya benzetilebilir. Ynn birdenbire deitiremez. Ona tesir etmek istediimiz zaman, hareketinin yavaln da dnmeliyiz. Mermerden heykelin hatalarn eki darbeleriyle dzeltir gibi, onun eklini de sert ve ni ekilde deitirmeye kalkmamalyz. Uygun deiiklikleri ni olarak yalnz cerrahi mdahaleler meydana getirebilir. Ban at yaray da organizma yava yava tamir eder. Vcutta esasl surette hibir slahat sratle elde edilmez. Faaliyetimiz, hayat sremizin z o-lan fizyolojik oluumlara, kendilerine has ritme uyarak tesir etmelidir. Fiziksel, kimyasal ve fizyolojik unsurlarn organizma tarafndan kullanlma temposu yavatr. ocua bir defada ok miktarda balk ya iirmek hibir eye yaramaz. Fakat bu ilatan az miktarda her gn ve birka ay mddetle verilecek olur-sa. iskeletin ekil ve boyutlar deiir. Zihinsel faktrler de derece derece tesirleri artarak etkili olurlar. nsann organik ve psikolojik yapsna mdahelemiz, ancak gelimemizin kanunlarna uygun olursa tam olarak etkili olur. ocuk, yatann btn kvrmlarn takip eden bir rmaa benzer. Irmak, ekil deiiklii iinde zn muhafaza eder. Bir gl veya bir sel olabilir. ahsiyet, madde akm iinde kendini korur. Fakat maruz kald etkilere gre byr veya klr. Bymemiz, ancak kendi kendimizi devaml surette budamak pahasna olur. Hayatn balangcnda geni imkanlarmz vardr. Gelimemizde ancak rs kabiliyetlerimizin esnek izgileri ile snrlanm oluruz. Fakat her an bir seim yapmamz gerek. Ve her seim kuvvetlerimizin ounu yoklua iter. nmze kan yollarn yalnz birini semek zarureti, bizi, dier yollarn gtrecei lkeleri grmekten mahrum brakr. ocukluumuzda, iimizde potansiyel olarak mevcut olan ve birer birer len pek ok insan tarz. Her ihtiyar, olmas mmkn fakat olmam, dk ve dumura uramlar korteji ile evrilidir. Biz ayn zamanda katlaan bir sv, fakirleen bir hazine, yazlan bir tarih, kendini oluturan bir ahsiyetiz. Ykseliimiz ve dmz fiziksel, kimyasal ve fizyolojik faktrlere, virs ve bakterilere, sosyal evrenin psikolojik tesirine ve nihayet irademize baldr. Biz hem evremiz, hem de kendimiz tarafndan ina edilmiizdir. Ve hayat sresi, bizim organik ve zihinsel hayatmzn kendisidir. nk bunun manas "icat etme, ekil yaratma, mutlak yeniyi durmakszn hazrlama" demektir. Blm 6 Uyum Fonksiyonlar Vcudumuzun Sreklilii ve Unsurlarn Geicilii Vcudumuzun sreklilii ile unsurlarnn geici karakteri arasnda gze arpan bir ztlk var. nsan yumuak, bozulabilir ve birka saat iinde dalabilir bir maddeden olumutur. Bununla beraber elikten yaplmasna uzun mddet dayanr. Yalnz dayanmakla kalmaz, hi durmadan, d evre tehlikelerinin ve glklerinin stesinden gelir. Dnyann deien artlarna teki canllara nazaran ok daha kolay uyar. Fiziksel, ekonomik ve sosyal kntlere ramen yaamakta srar eder. Bu srar, doku ve i svlarmzn ok zel bir faaliyet tarzndan ileri geliyor. Vcut, olaylarn bir eit kalbna girer. Ypranaca yerde deiir. Her yeni duruma kar koyacak bir are bulur. Ve bu are hayat sremizi en yksek seviyeye karmaya alr. zamann z olan fizyolojik oluumlar, daima ayn istikamete, ferdi

hayatta en uzun zaman kalmaya tevik eden istikamete ynelirler. Bu tuhaf fonksiyon, bu otomatik uyanklk, insann devamn zel karakterleriyle mmkn klar. Bunun a-d 'uyum'dur. Btn fizyolojik faaliyetler uyum salamak karakterine sahiptir. Demek ki, uyum saysz ekiller alyor. Bununla beraber onun grnlerini organ ii ve organ d (intraorganik ve ex-traorganik) olarak iki gruba ayrmak mmkndr. Organ ii u-yum i evredeki ve dokularla i svlarn mnasebetlerindeki sabitlii belirler. Organlar arasndaki mnasebetleri dzenler. Hastalklarn tedavisini, dokularn otomatik olarak tamirini salar. Organ d uyum ise, ferdi fiziksel, fizyolojik ve ekonomik leme uydurur. evresinin kt artlarna ramen hayatn devam ettirmesine imkan verir. Uyum fonksiyonlar bu iki grnleri ile hayatmzn her anna tesir ederler. Devamllmz ancak onlar sayesinde olur. Kan ve Organlar Istraplarmz, neelerimiz ne olursa olsun organlarmzn alma dzeni pek az deiir. Hcreler ve i svlar kimyasal deimelerine hi amadan devam ederler. Kan, damarlarda atar ve dokularn saysz sinirleri iinde, hemen hemen hi deimeyen bir hzla akar. Vcudumuzda meydana gelen deiimlerle d evredeki sonsuz deiiklikler arasnda gze arpan bir fark var. durumlarmzda byk bir istikrar vardr. Fakat bu istikrar bir istirahat ve denge durumu demek deildir. Aksine, btn organizmann hi durmadan faaliyette bulunmasyla elde edilir. Kan kompozisyonunu ve dolam sabit tutabilmek iin saysz derecede fizyolojik oluumlar gerekiyor. Dokularn skneti btn fonksiyonel sistemlerin birbirine dnk gayretleriyle temin edilir. Hayatmz ne kadar dzensiz ve iddetli ise, bu gayretler de o kadar byk olur. nk kozmik lemle olan mnasebetlerimizdeki iddet, i lemimizdeki hcre ve i svlarn huzurunu asla bozmamaldr. Kan, byk basn ve hacim deiikliklerine uramaz. Fakat dzensiz bir ekilde ok su alp verir. Yemeklerde, ikilerin, yiyeceklerin sular, barsak tarafndan emilen sindirim organlarnn salglar ile hzla artar. Baz hallerde de bunun aksine, hacmi azalr. Hazm srasnda kan, litrelerce suyu, salg retimi iin mideye, barsaa, karaciere ve pankreasa verir.. iddetli kas hareketlerini gerektiren bir idmanda, bir boks manda ter bezleri ok alyorsa, vcut yine ok su kaybeder. Dizanteri ve kolera gibi hastalklarda, barsak mukozalarna ok su verdii iin vcuttaki su hacmi klr. shal zamannda ayn durum meydana gelir. Bu su kazanlar ve kayplar, kan ktlesinin ayarlayc mekanizmalar ile tam olarak dzenlenir. Bu mekanizmalar btn vcudu ilgilendirir. Bunlar kann hem basncn, hem de hacmini ayarlarlar. Basn kan ktlesinin mutlak hacmine deil, dolam sistemi kapasitesi ile bu hacmin ilikisine baldr. Oysa, dolam sistemi bir pompa ile beslenen borularla kyaslanamaz. Bunun bizim yaptmz cihazlarla hibir benzerlii yoktur. Atar ve toplar damarlar aplarn otomatik olarak deitirirler. Bunlar, kasl klflarndaki sinirlerin etkisi ile bzlr veya genilerler. Bundan baka, sinirciklerin duvarlar da sv geirmektedirler. Dolam organnn ve dokularn svlarna girip kma imkan verirler. Nihayet, kandaki su vcuttan bbrekler, deri bezleri, barsak mukozas ile kar ve cierler seviyesinde buharlar. Demek ki kalp, sv geirme zellii ve kapasitesi

srekli deien sinirler sisteminde kann basncn daima sabit tutmak mucizesini gsteriyor. Kan, kalbin sa karncnda ok miktarda toplanmaya balad zaman, sa kulakktan gelen bir refleks kalb vuruundaki hzlar arttrr. Bundan baka, serom klk damarlarn duvarlarndan geip kaslar ve konjonktif dokular sarar. Bylece, dolam organ otomatik olarak her trl sv okluundan kurtulur. Eer bunun aksine kann hacmi ve basnc azalrsa, beyne giden damarn sinsnn duvarndaki sinirli ular bu deiiklii kaydeder. Refleks bir hareket damarcklarn bzlmesini, dolam organnn hacim kltmesini salar. Ayn zamanda svlar klcal damarlarn duvarm aarak dokulardan damar sistemine geer. Mide tarafndan emilen su derhal damarlara girer. Bu ve daha kark dier mekanizmalar sayesinde kann hacmi ve basnc hemen hemen deimeden kalr. Kann bileimi de ok sabittir. Normal durumda kan yuvarlarnn, plazmann, tuzlarn, proteinlerin, yalarn ve ekerin miktar ok az deiir. Bunlar dokularn her zamanki ihtiyacndan daima fazladr. Bunun iin de beklenmeyen olaylar, mesela bir kanama veya kaslarda youn ve devaml bir gayret, i evredeki dzeni tehlikeli bir ekilde deitirmez. Dokularda yedek olarak su, tuz, ya, protein, eker bulunur. Yalnz oksijen hibir tarafta birikmez. Onun devaml olarak akcierler tarafndan kana ulatrlmas gerekir. Kann dokulara gtrd oksijenin miktarn fizyolojik bir oluum belirler. Gs az ok hzla hareket ettiren ve havann akcierlere girmesine kumanda eden solunum kaslarnn faaliyeti, omuriliin sinir hcrelerine baldr. Ve bu merkezin faaliyeti kann iindeki karbonik asitle dzenlenir. Organlarn Karlkl Mnasebetleri Organlarn karlkl mnasebeti, i evre ve sinir sistemi tarafndan salanr. Vcudun her organ dierleriyle, dierleri de onunla uyuur. Bu uyum tarz tamamen teleolojiktir. Meka-nistler ve vitalistlerin yaptklar gibi dokulara bizimkine benzer bir zeka atfedecek olursak, fizyolojik oluumlarn hedefe ulamak iin bir dzene girdiklerini grrz. Organizmada bir nihailik olduu inkar kabul etmez. Her eleman btnn u andaki ve gelecekteki ihtiyalarn biliyor gibidir ve bunlara gre deiir- Belki de dokular iin zaman ve mekan anlam, bizim zekamz iin olduundan farkldr. Vcudumuz yakn olduu gibi uza, bugn olduu gibi gelecei de kavramaktadr. Gebeliin sonlarnda rahim ve vajin dokular svya szar, yumuak ve elastiki bir hale gelir. Onlardaki bu deiiklik birka gn sonra ceninin gemesini mmkn kdar. Ayn zamanda meme bezi hcrelerini oaltr, byr ve doumdan nce almaya balar. ocuun beslenmesi iin hazr hale gelir. Btn bu oluumlar besbelli gelecekteki bir olay iin dzenlenmektedir. Tiroid bezinin yars karlrsa dier yarsnn hacmi byr. Hatta genellikle gerektiinden fazla geniler. drar salgsn normal tek bbrek bol bol salayabildii halde, bir bbrein kesilip alnmas halinde dieri byr. Eer, gelecekte herhangi bir an iin organizma gerek tiroidden gerekse bbreklerden daha youn bir gayret isterse, bu organlar bu youn gayreti gsterebilecek kabiliyettedirler. Dokular, embriyonun btn gelime srecinde, gelecei biliyorlarm gibi hareket ederler. Karlkl organik mnasebetler zamann ayr anlarnda

olduu gibi, mekann da ayr noktalar arasnda kolayca meydana gelir. Bu olaylar gzlemin ilk verileridir. Fakat biz bunlar mekanistlerin ve vitalistlerin safa anlay ile yorumlayanlayz. Bir kanamadan sonra kann yenilenmesi srasnda, organik oluumlarn teleolojik ilikileri ak olarak gzlenebilir. nce btn damarlar bzlr ve bylece kalan kann nisb hacmi artm olur. Damardaki basn, kan dolamn salayacak ekilde yeniden kurulur. Dokularn ve kaslarn svs damarlarn zarndan geer ve dolam sistemine girer. Hasta ok susuzluk duyar, itii su derhal kan svsna ilk hacmini kazandrr. Kan yuvarlan yedek olarak saklandklar organlardan karlar. Nihayet kemik ilikleri kann rejenerasyonunu salayacak olan hcre unsurlarn retmeye balarlar. Demek ki btn vcutta, fizyolojik, fizikokimyasal ve yapsal bir zincirleme durum oluur ve kanamaya kar organizmaya uyum salar. Bir organn, mesela gzn eitli ksmlar belli bir gaye iin el birlii yapm grnrler. Beyin, derinin altndan optik sinir ve retina olacak olan kendi uzantsn verdii zaman deri effaflar. Kornea ve kristalen dediimiz cismi retir. Bu deiiklik, gzn beyne ait ksmndan kan maddelerin varl ile aklanmtr. Fakat bu aklama meseleyi halletmez. Nasl oluyor da optik kese, deriyi effaf hale getirme zellii olan bir madde salglayabiliyor? Nasl oluyor da hassas bir sinir yzeyi, cilde, d lemin imajn kendi zerine yanstacak bir mercek retme kabiliyeti veriyor? Kristalen mercein nnde iris zan bir diafram oluturuyor. Bu, diafram nn younluuna gre geniler veya bzlr. Ayn zamanda retinann hassasiyeti de oalr veya azalr. Kristalenin ekli de uzak ve yalan gr iin otomatik olarak deiir. Bu karlkl ilikileri gzlemleyebiliriz, fakat aklayamayz. Bunlarn gerekten mevcut olmamas, olayn asl nitesinin farkedilmemesi mmkndr. Biz bir btn paralara blyoruz. Ve kestiimiz paralar yaklatrnca birbirlerine uyum saladklarn grerek ap kalyoruz. Eyaya keyfimize gre ahsiyet vermekteyiz. Vcut ve organlarn snrlar, muhtemelen, bizim bulunduklarn sandmz yerde deildirler. Fertler arasndaki karlkl ilikileri, mesela erkekle kadnn reme organlar arasndaki uyumay anlamyoruz. ki organizmann ayn fizyolojik oluuma katlmasn, mesela sperm tarafndan yumurtann alanmasn da anlamyoruz. Bu olaylar bireysellik, organizasyon, zaman ve mekan grlerimizin nda, anlalmaz olarak kalyorlar. Dokularn Onarlmas Vcudun bir blgesindeki deri, kaslar, kan damarlar, kemikler bir darbe, bir yanma, bir mermi ile arzalanrsa, organizma derhal bu yeni duruma uyum salar. Doku bozukluklarn dzeltmek iin, bazdan acele, bazdan daha ge olarak bir dizi tedbir almyor gibidir. Kann yenilemesinde olduu gibi en farkl cinsteki mekanizmalar harekete geer. Hepsi ulalacak hedefe, tahrip olan dokularn onarlmas iine ynelirler. Bir damar kesilmitir, bol kan fkrr, damardaki basm der. Hasta baygnlk geirir. Kanama azalr. Yarada bir phtdama olur. Damarn az fibrinle kapanr. Kanama iyice durur. Sonraki gnlerde lkosider ve doku hcreleri fibrin tkacndan ieri szar ve damar zarn yava yava yenilerler. Bazen kk bir barsak yarasn organizma kendi kendine iyiletirebilir. nce yaral blge hareketsiz kalr. Sanki pislik maddelerinin karma

akmasn nlemek iin, geici olarak felce urar. Sonra, barsan baka bir ksm, yahut barsaklar kuatan iyan yzeyi zerine yapr ve karn zarnn bir -zellii sayesinde orada kalr. Drt be saat iinde delik tkanmtr. Cerrah inesi yarann azn diktii zaman da tedavi yine barsak yzeylerinin kendiliinden yapmas ile olur. Bir organ darbe sonucu krld zaman krk kemiin sivri ular, kaslar ve kk damarlar yrtar. Bu ular fibrin, kemik ve kas paralarnn karm ile evrilir. O zaman kan dolam daha aktif olur. Organ ier. Kan, yaralanm blgeyle dokularn onarlmas maksadyla i birlii yapar. Dokular ortak eserde faydal bir hal alrlar. Mesela, krk kemie yakn bir kas klesi kkrdak haline gelir. Kemik ularn birletiren henz yumuak ktle, kemik o-lacan bildiren kkrdaktr. Sonra bu kkrdak kemik dokular haline dnr. Kemiin kaynamas, aynen kendi yap ve ieriinde olan bir madde ile gerekletirilir. Yenileme iin gerekli olan, bir dizi kimyasal, asabi, akc ve yapsal olaylar birka hafta iinde meydana gelir. Hepsi birbiriyle zincirlenir. Kaza srasnda damarda akan kan, yrtlan kaslarn ve kemik iliinin z suyu, onarmak iin fizyolojik oluumlar harekete getirirler. Her olayn sebebi bir nceki olaydr. Dokulara yaylm svlarn fizikokimyasal artlar ve kimyasal bileimi hcreler iindeki zellikleri harekete getirir ve onlar yenileme unsurlar yapar. Her doku, bilinmez gelecein herhangi bir annda, vcudun yararna olacak ekilde evrenin yeni fizikokimyasal artlarna cevap vermeye yeterlidir. Yara kapanmasnn uyum karakteri, yzeysel yaralarda a-ka gzlemlenbilir. Bu yaralar tam olarak llebilirler. Bunlar, Du Noy formlleriyle hesaplanan bir hzla kendi kendilerini onarrlar. Bylece iyileme srecini analiz etmemize imkan verirler. nce dikkati eken ey, yarann; ancak kapanmas faydal ise kapanmasdr. Derinin kesilmesiyle elde edilen dokularda, bunlar mikroplara, havaya ve her eit tahrie kar korunsalar da, onarlmazlar. nk bu tamir faydaszdr. Yara olduu gibi kalr. Yenileen deri iin olduu gibi, d tesirlerin saldrsndan tamamen korunduu mddete eski halini korur. Yarann yzeyi biraz kan, birka mikrop veya gazla tahri edilince, kapanma balar ve ifa buluncaya kadar devam eder. Derinin st ste yass hcreler tabakasndan olutuu biliniyor. Bu hcreler derinin zerine, yani yumuak elstiki kan damarcklaryla dolu konjonktif dokunun zerine uyum salaratr. Bir deri yarasnn dibinde kaslarn yzeyi grnr. , drt gn sonra bu yzey kaygan ve krmz bir doku oluturur. Sonra birdenbire, byk bir hzla klmee balar. Bu olay, yarann dibini kaplayan yeni dokunun bir eit kaslmasndan ileri gelir. Ayn zamanda deri hcreleri, beyaz bir erit grnnde, krmz yzeyin zerine kaymaya balar, sonunda onu tamamen kaplarlar. Kesin olarak bir iyileme olur. Yarann iyilemesi, yaray dolduran konjonktif doku ve yarann kenarlarndan gelen hcrelerin i birlii ile olmutur. Cerrahlk ve Uyum Onarma ilemleri modern cerrahln doumuna sebep oldu. Uyum fonksiyonlar olmasayd, cerrah yaray tedavi edemezdi. O, ifa mekanizmalar zerine etki etmez, bunlara rehberlik etmekle yetinir. Mesela, bir yarann kenarlarn veya krk kemiin ularn yerletirmeye gayret eder ve bunu yle yapar ki, yenileme yarann bozuk ve ekilsiz kapanmasna yol

amasn. Derin bir apseyi amak, krk bir kemii kaynatmak, sezaryen ameliyat yapmak, rahmi, mide veya barsak parasn karmak, kafatasn kaldrmak ve beyin tmrn almak i-in cerrah uzun ve geni yara amak zorundadr. Eer organizma kendi kendini iyiletirmeyi bilmeseydi en doru kaynamalar bile bu yaralarn kapanmas iin yeterli olmazd. Modern cerrahlk ite bu olayn varlna dayanr. Bunu kullanmasn renmitir. Metodlarnn mkemmellii sayesinde eski hekimliin en ihtirasl mitlerini amtr. Cerrahlk biyolojinin en saf zaferini kazanmtr. Onun tekniklerine tamamyla hakim olanlar, espirisini anlayanlar, insan bilgisini ve hastalklar ilmini elde etmi olanlar, eski Yunanllarn deyimi ile Tanrya benzerler. Onlarn vcudu amak,organlar kefetmek ve hemen hemen hastay hibir tehlikeye maruz brakmadan iyiletirmek gleri vardr. Ferde, hayatndan normal olarak yararlanma imkan brakmayan bozukluklar iyiletirir veya yok ederler. ifa bulmaz hastalklarla kvrananlara daima bir skunet verebilirler. Bugn byle insanlar nadirdir. Fakat mkemmel bir teknik, ahlak ve bilimsel eitimle bunlarn saysn arttrmaya hibir ey engel deildir. Cerrahlk baarsn pek basit bir sebebe borludur. Cerrah, tedavi olaynn normal ekilde olumasn engellememeyi renmitir. Yaralara mikroplarn girmesini nlemeyi, dokulara yaplarn bozmadan el atmay baarmtr. Pasteur ve Lister'in bulularndan nce, cerrah ameliyeleri daima bakteriler takip ederdi. Bunun sonucu olarak da hemen her zaman iltihaplar, gazl kangrenler vcudun enfeksiyonla kaplanmas gibi durumlar meydana gelirdi. ok defa da bunu lm takip ederdi. Modern teknikler cerrah yaralan mikroptan tamamen koruyabilmektedir. Bylece hastann hayat korunmu, hzla tedavi sratle salanm oluyor. nk uyum oluumlarn ve tedaviyi durduran veya geciktiren mikroplardr. Yaralar mikroplardan kurtulur kurtulmaz cerrahlk da gelimeye balamtr. Ollier, Billroth, Koher ve adalarnn elinde cerrahlk byk bir hamle yapmtr. eyrek asrlk harikulade ilerlemelerle cerrahlk, Halsted'in Tuffier'nin, Harvey Cushing'in, Mayos'larn dier modern byk cerrahlarn gl sanat haline gelmitir. Cerrah mdahaleler srasnda yalnz yaralar mikrop kapmaktan korumak deil, onlarn yapsal ve fonksiyonel hallerine de sayg gstermek zarureti vard. Yava yava renildi ki, kimyasal maddeler dokular iin zararldr, bunlarn penslerle e-zilmemesi, aletlerle sklmamas, kaba bir cerrahn parmaklaryla ekilmemesi lazmdr. Halsted ve onun ekolnden olan cerrahlar, tamir glerine halel getirmemek isteyenlerin yaralara pek nazik davranmalar gerektiini gstermilerdir. Bir ameliyatn sonucu hem yarann, hem de yaralnn durumuna baldr. Modern teknikler fizyolojik ve zihinsel faaliyetlere etki e-den btn faktrleri gz nnde tutuyorlar. Hastay mikroplara, sinir oklarna ve kanamalara kar olduu gibi, korkuya, soua, anestezi tehlikelerine kar da koruyorlar. Tesadfen enfeksiyon meydana gelse bile, ona kar mcadele gleri gittike artmaktadr. Belki bir gn, tedavi oluumlarnn ieriini anladmz zaman, tedavi sratini arttrmak da mmkn olacaktr. Dokularn tamir sresi, bildiimiz gibi, baz i svlarn zelliklerine, bilhassa genliklerine baldr. Hastalarn doku ve kanlarna bu vasflar geici olarak verilebilseydi, cerrah mdahalelerle tedavinin hz da ok daha fazla olurdu. phesiz, hcre

oalmalarn hzlandrma gc olan kimyasal maddeler de kullanlacaktr. Dokularn iyiletirilmesi olaylarnda gzlemlenecek her ilerleme cerrahln da ilerlemesine yol aacaktr. Fakat, lde veya bakir ormanlarda olduu gibi, en mkemmel hastanelerde de yaralarn tedavisi her eyden nce uyum fonksiyonlarna baldr. Hastalklar ve Dayanma Gc Mikroplar veya virsler vcut snrlarn aarak i evreye girdikleri zaman, organik faaliyetler derhal deiirler. Hastalk grnr. Karakterleri, dokularn, hastalkla ilgili deiikliklere uyum tarzna baldr. Mesela ate, vcudun baz bakterilerle virsn szmalarna ve parazitlere gsterdii bir tepkidir. Do-kularca retilen zehirler, beslenme iin gerekli olan maddelerin eksiklii, baz bezlerin salg bozukluu, dier baz uyumsal tepkiler meydana getirir. Mikroplar ve virsler havada, suda, yiyeceklerde, her tarafta bulunur. Derinin yzeyinde, burun gzeneklerinde, az-da, boazda ve sindirim yollarnda her zaman mevcutturlar. Fakat ok kimsede zararsz halde kalrlar, insanlardan bir ksm baz hastalklara dayankl, bir ksm da bunlara kar bakl-drlar. Bu dayankllk hali, hastala sebep olan unsurlarn vcuda girmelerini nleyen ya da girdikleri zaman onlar tahrip eden doku ve i svlarn zel bir oluumundan ileri gelir. Bu, doal bir ayrcalktr. Baz kimseleri hemen hemen btn hastalklardan korur. Bu, insann sahip olmak isteyecei en kymetli zelliklerden biridir. Onun niteliini bilmiyoruz. Hem atalarmzdan miras kalm, hem de gelime sonrasnda kazanlm gibi grnyor. Baz hastalklara kar hassas veya dayankl olan rklar da var. Vereme, apandisite, kansere, akl hastalklarna dayankl aileler grlyor. Dier bazlar da ihtiyarlk sonucu gelen dejenere edici haller hari, btn hastalklara kar dayankllk gsteriyorlar. nsanlarn mikroplara kar doal dayanklln nasl bir yaama tarz ile elde edeceini henz bilmiyoruz. zel serom ve alarla her hastaln nlenmesi, halkn sk sk tbb muayeneden geirilmesi, byk hastanelerin kurulmas, pahal arelerdir ve bir milletin saln gelitirmede ok etkili deillerdir. Salk, kendisiyle megul olmaya lzum kalmayan doal bir ey olmaldr. Bundan baka hastalklara kar sahip olunan doal diren ahslara bir kuvvet, bir cesaret verir ki, hayatlarn salk ve tb yardm ile devam ettirenler bunlardan yoksundur. Tb ilmi bugnden itibaren aratrmalarn doal baklk kazandran unsurlar bulmaya yneltmelidir. Hastalklara kar doal bakln yannda bir de kazanlm baklk vardr. Bu, kendiliinden veya sun' olarak kazanlr. Organizmann istilc mikroplar dorudan doruya veya dolayl olarak tahrip edebilecek maddeler reterek bakteri ve virslere uyum salad bilinmektedir. Difteri, tifo, iek, kzl v.s. gibi hastalklara yakalananlar, hi olmazsa bir zaman i-in ikinci defa yakalanmyorlar. Organizmada uyum dzenini meydana getiren belli baz kimyasal maddelerdir. Bakterilerin vcutlarnda bulunan baz polisakaridler, bir proteinle birletikleri zaman hcre ve i svlara has tepkiler gsterirler. Vcudumuzun dokular, bakterilerin polisakaridleri yerine zellikleri onlara benzeyen yal veya ekerli maddeler retirler. Organizmaya yabanc protein veya dokulara saldrma gcn ite bu

maddeler verir. Mikroplar gibi, bir hayvann hcreleri baka bir hayvann vcudunda antikorlarn retimini salar. Ve hcreler bu antikorlar tarafndan tahrip edilir. te bunun iindir ki, empanze yumurtalarnn insana nakli baarl olmuyor. Bu uyum tepkilerinin varl a ve seromlarn kullanlmasna, yani sun' ayrcalk kazanlmasna sebep olmutur. Bir ata, l veya etkisi hafifletilmi mikrop veya virs alanarak, onun kannda bol miktarda antikor gelimesi salanr. Bylece bir hastala kar ayrcalk kazanan hayvann seromu, bazen ayn hastala yakalanm insann tedavisini de salar. Hastada bulunmayan antitoksin veya antibakteri maddeleri temin eder. Bylece birok kimsenin mikroplu hastalklara kendiliklerinden kar koymak gszln giderir. Mikroplu Hastalklar, Sun' ve Doal Salk Hasta vcudu saran bakterilere kar ya yalnz bana , ya zel seromlarn ve zel olmayan fiziksel, kimyasal ilalarn yardimi ile mcadele eder. Bu esnada, lenfa ve kan hasta organizmann besin artklar, mikrop ve zehirlerle dolar. Btn vcutta byk deiiklikler olur. Ate, sayklama, kimyasal deimede hzlanma vardr. Byk enfeksiyonlarda tifo zatrre, septisemide, kalb ve karacier gibi organlarn almasnda aksaklklar belirir. O zaman hcreler normal hayatta kuvvede kalan zellikler gsterir. Tepkileri i evreyi bakterilere kar ldrc hale getirmeye ve btn organik faaliyetleri uyarmaya ynelir. Lkositler oalr, yeni maddeler salglarlar, dokularn ihtiyac olan deiimlere urarlar; hastalk verici unsurlarn, organ ekilmesinin, bakterilerin blgesel birikim ve zehirlerinin yaratt beklenmeyen artlara uyum salarlar. Enfeksiyon olan blgelerde apse ve irin olutururlar ki, bunlarn mayas mikroplar eritir. Bu mayalarn canl dokular eritmek zellikleri de vardr. Apsede, gerek cilde doru, gerek oyuk bir organa doru bir yol aarlar. Bylece irin vcuttan ekilir. Mikroplu hastalklarda belirtiler, doku ve i svlarn yeni artlarna uymak, dayanmak ve tekrar normal duruma dnmek iin gsterilen gayret eklinde ifade olunur. Gdaszln sebep olduu hastalklarla damar sertlemesi, miyokardit, nefrit, eker gibi ypratc hastalklarda da uyum fonksiyonlar ie karr. Fizyolojik faaliyetler organizmann yaamas iin en uygun deiikliklere urarlar. Bir bezin salgs yeterli olmazsa, teki bezler bunu telafi i-in faaliyet gsterir ve hacimlerini arttrrlar. Sol kulakk ve sol karncn birleme deliklerini ssleyen dessame, kan hcumunu serbest brakrsa kalb byr ve kuvveti artar. Bylece a-orta hemen hemen normal miktarda kan gnderir. Hasta, bu uyum davran sayesinde, herkes gibi yllarca yaamaya devam eder. Bbreklerin almasnda bir aksaklk olduu zaman, yetersiz szgeten daha bol kan gemesi iin damardaki basn artar. eker hastalnn balangcnda, organizma pankreas tarafndan salglanan enslin kaybn nlemeye alr. Genellikle dejenere edici hastalklar, bozuk bir fonksiyona vcudu uyum salatma giriiminden ibarettir. Organizmann tesir etmedii, uyum mekanizmalarn harekete geirmedii hastalk yapc unsurlar da vardr. Mesela, frenginin renksiz treponemi gibi. Bu parazit vcuda bir kere girince bir daha kmaz. Deriye, kan damarlarna, beyne, iskelete yerleir. Ne hcreler, ne de i svlar onu ldrecek ekilde tepki gsteremezler. Ancak uzun sren bir tedavi sonunda yok e-dilir. Kanser de vcutta hibir tepkiyle karlamyor. Hastalkl veya

salam olsunlar, urlar normal dokulara o kadar benzerler ki, vcut sanki bu yzden onlarn varln farketmez. Genellikle grnte shhatli kimselerin zerinde geliirler. Daha sonra ortaya kan belirtiler organizmann tepkisini ifade etmiyor. Bu belirtiler dorudan doruya zehir reten, esasl bir organ ypratan veya bir siniri sktran urun ktlklerinin sonucudur. Kanser kar gelinmez bir ekilde ilerler, nk doku ve i svlar ona asla tepki gstermezler. Hastalk devamnca vcut kendisi iin yeni olan bir duruma kar koyar. Hastalk yapc faktr devre d brakarak ve onun sebep olduu bozukluklar tamir ederek yine de ona uymaya alr. Bu uyum gc olmasayd insanlarn hayat devam etmezdi, nk srekli olarak virs ve bakterilerin hcumlarna, organik sistemlerdeki saysz unsurlarn yapsal bozukluuna urarlard. Organ D Uyum Organ d uyumda vcut i durumunu evrenin deiikliklerine uydurur. Bu davran, fizyolojik ve zihinsel faaliyetlerin devamn salayan ve vcuda birliini veren mekanizmalarla meydana gelir. D artlardaki her deiiklie vcut uygun bir cevap verir. Bunun iin insan btn evre deiikliklerine tahamml edebilir. Hava vcuttan daima daha scak veya daha souktur. Fakat dokular ykayan i svlar, damarlarda akan kan, ayn sda kalrlar. Bu olay organizmann devaml mdahe-lesini ister. Atmosfer ss ykselir ykselmez, ya da ate nbetinde kimyasal deime daha aktif olunca, vcut smz da ykselmeye balar. O zaman akcierlerdeki dolam ve solunum hareketleri hzlanr. Cier keseciklerinde daha fazla su buharlar. Bunun sonucu olarak da orada kann harareti der. Ayn zamanda deri alt damarlar geniler, deri kzarr. Vcut yzeyine bol olarak gelen kan hava temasyla sour. Hava ok souksa ter bezleri cildi ter tabakasyla kaplar, ter buharlaarak sy drr. Merkez sinir sistemleri ve irade d hareketleri idare eden sinirlier ie karr. Bunlar kalp vurularnn hzn arttrr, damarlar geniletir, susatr v.s. D hararet dnce deri damarlar bzlr, deri beyazlar. Kan burada glkle dolar, dolam ve kimyasal deiimleri aktif olan derindeki organlara snr. Demek ki, btn vcudumuzun sinirsel, dolam ve sindirim faaliyetleriyle scaa kar olduu gibi soua kar da mcadele ederiz. Dardaki snn deiiklikleri scaa, soua, rzgara, gnee, yamura maruz kalmak, yalnz deriye deil, btn organlara etki eder. Hayatmz hava deiikliklerinden korunarak geerse, vcut ssnn, kann ve kan alkalinitesinin v.s. ayarlayc oluumlar faydasz olur. Biz d lemden gelen btn uyarclara uyum salarz, hatta bu uyarclarn iddeti veya zayfl duyu organlarnn sinir ularn ok veya az harekete geirse bile bu uyum olur. Asr k zararldr. nsanlar igdleri ile ondan daima korunurlar. Organizmann da ondan korunmasn salayacak birok mekanizmas vardr. Aydnlk nlarnn younluu att zaman gz kapaklar ve gz bebeinin diafram gz bunlardan korur. Ayn zamanda retinann duyarll azalr. Deri, pigmentler reterek nlarn etki etmesine kar koyar. Bu doal korunmalar yeterli olmazsa retinada veya deride bozukluklar meydana gelir, sinir sisteminde ve i organlarda dzensizlik grlr. Belki ok fazla bir k uzun zamanda duyarll ve zekay azaltr.

Unutmamak lazmdr ki, en meden rklar, mesela skandinavyallar, beyaz bir cilde sahiptirler ve pek ok nesiller boyunca az bir lkede yaamaktadrlar. Fransa'da, kuzey blgesinin insanlar, Akdeniz kylarnn insanlarndan daha stndr. Aa rklar bol, harareti yksek blgelerde yayorlar. Denilebilir ki, beyaz insanlarn a ve scaa almalar onlarn sinirsel ve zihinsel gelimelerinin aleyhine oluyor. Merkezi sinir sistemi kozmik lemden nlardan baka uyarclar da almaktadr. Bu uyarclar bazen kuvvetli, bazen de zayftr. Biz, ok farkl k younluklarn eit olarak kaydetmesi gereken bir fotoraf pla durumundayz. Bu durumda, n plak zerindeki tesirini bir diafram ve uygun bir zamanda poz vermek suretiyle ayarlamak gerekir. Organizma ise baka bir metod kullanr. O, kendi alma yeteneini azaltmak veya arttrmak suretiyle ekzitasyonlarn deiik younluklarna uyum salar. Youn bir a maruz braklan retina, bilindii gibi, duyarllnn byk bir ksmn kaybeder. Ayn ekilde, koklama duyusu da ksa bir zaman sonra, fena kokuyu duymaz olur. Youn bir grlt, eer devaml ise ya da ayn tempoda tekrarlanyorsa, bizi pek rahatsz etmez. Kayalara arpan denizin uulday veya trenin monoton gidii uykuyu karmaz. Yalnz ekzitasyonlarn younluundaki deiiklikler sezilir. Weber, uyarma geometrik dizi ile artyorsa, duyarlln a-ritmetik dizi ile arttna inanyordu. Demek ki, duyarlln younluu ekzitasyondan ok daha yava artmaktadr. Madem ki bir uyarmann mutlak younluunu sezemiyor ama birbirini takip eden iki ekzitasyonun younluk farkn seziyoruz, demek ki bu mekanizma bizi fiili ekilde korumaktadr. Weber'in kanunu doru olmasa bile, olup biteni bize yaklak olarak ifade etmektedir. te yandan, sinir sisteminin uyum kabiliyeti, teki organik cihazlarmki kadar geni deildir. Medeniyet yle ekzite edici eyler icat etmitir ki, onlardan nasl korunacamz bilemiyoruz. Byk ehir ve fabrikalarn grltsne, modern hayatn telana, endiesine, megale okluuna kar gerei gibi mcadele edemiyoruz. Uykusuzlua da alamyoruz. Afyon ve kokain gibi uyuturucu zehirlere direnme gcmz de yok. Tuhaf olan udur ki, modern hayat artlarnn ouna strap ekmeden alyoruz. Fakat bu a-lkanlklar ferdin gerekten bozulmasna sebep olan organik ve zihinsel deiiklikler meydana getiriyor. Uyumun Vcut ve uurda Meydana Getirdii Deiiklikler Vcut ve uurdaki devaml baz deiiklikler evreye uyum davranlar tarafndan meydana getirilmitir. Bylece evre insana damgasn vuruyor. Gen sjeler zerine uzun zaman tesir ederse bu damga silinemez bir hale geliyor. Bundan dolaydr ki, fertte ve rkta yeni yapsal ve zihinsel grnler beliriyor. Denebilir ki, filizlenme plazmas yava yava evrenin tesiri altnda kalmaktadr. Bu eit deiiklikler doal olarak irsidir. phesiz fert kendi algs olan karakterleri, kendinden gelen nesillere ulatrmaz. Fakat i svlar kozmik lemin isteine u-yar ve mecburi olarak deiir. reme hcreleri de teki hcreler gibi i evrenin bu deiikliklerine uyum salarlar. Normandiya'nn bitkileri, aalar, hayvanlar ve insanlar Britanyallarnkinden ok farkldr. Bunlar bulunduklar topraklarn zelliklerine uyum salayarak yaarlar. Her ky halknn yalnz kendi

rnleriyle beslendikleri devirde, grn ehirden ehire deiiyordu. Susuzlua ve ala almak, hayvanlarda pek ak bir ekilde gzlemlenebiliyor. Arizona llerinin inekleri , drt gn su imemee alrlar. Kpekler haftada yalnz iki defa yiyerek yal ve tam shhatte kalabilirler. Nadir olarak su ien hayvanlar bir defada ok su imeyi de renirler. Bunlarn dokular, suyu ok miktarda ve uzun zaman tutabilir. A braklanlar iki veya gnde oka yemek yeyip haftann geri kalan gnlerinde oru tutmaya alrlar. Uyku iin de ayn durum sz konusu olur. nsan bir devreyi uyumadan veya ok az uyuyarak, baka bir devreyi de ok u-yuyarak geirebilir. ok yemeye ve imee almak da mmkndr. Bir ocuk yiyebildii kadar ok yemek yemeye tevik edilirse, bo yere fazla yemeye alr, fazla yedii faydal olmaz. Sonra bu alkanlktan vazgeemez. Fazla yemenin organik ve zihinsel sonularn henz bilmiyoruz. Bildiimiz bir ey varsa o da hacmin ve iskeletin bymesi, ferdin faaliyetlerinin yavalamasdr. Bu hal, yaban iken evcil hale getirilen tavanlarda da grlr. Modern hayattaki dzenli alkanlklarn insan azami derecede gelitirdii kesin olarak kantlanm deildir. Bu tarz yaamay yalnz ho ve rahat olduu iin kabul etmi bulunuyoruz. Bu yaama tarz muhakkak ki, atalarmzn yaama tarzndan ve endstri medeniyetine henz kavumam olan insan gruplarnn yaama tarzndan farkldr. Fakat daha iyi bir tarz olduundan phe edebiliriz. nsan yksek yerlerin iklimine, dolam, solunum, iskelet, kas sistemlerinin ve kannn deimesiyle alabilir. Barometre basncnn iniine alyuvarlar oalmak suretiyle karlk verirler. Alma abuk olur. Alp dalarnn tepelerine karlan askerler, birka hafta iinde alak yerlerde olduu gibi trmanabilir, yrr ve koarlar. Ayn zamanda deri renk deitirerek karn aydnlndan korunur. Gs kafesi ve kaslar geliir. Yksek dalarda birka ay sren hareketli hayattan sonra kas sistemi, yrmek ve kayalara trmanmak iin daha fazla gayret gstermeye alr. Vcudun ekli ve duruu da devaml egzersizler sonunda deiir. Ayn zamanda organizma soua kar dayankllk kazanr. evre de s ayarlayc oluumlarn mkemmellii sayesinde, btn iklim deiikliklerine tahamml eder. Da havasna alan insanlar ovaya indikleri zaman kanlar tekrar normal hale gelir. Fakat gsleri, cierleri, kalbleri ve damarlar, az havaya, soua kar mcadele etmeye, her gn dalara kmak iin aba harcamaya alm olmalarnn izlerini tarlar. Yalnz youn bir kas faaliyeti bile organizmaya devaml deiiklikler getirir. Mesela, Amerika'nn batsndaki iftliklerde yaayan Kov-punerler, modern bir niversitenin konforunda hibir atletin sahip olamayaca kuvvete, eviklie ve direnme gcne sahiptirler. Fikr almalar iin de ayn eyi syleyebiliriz. Uzun sren zihinsel bir gayret fert zerine damgasn vurur. Fakat bu eit bir faaliyet eitimin u anda iinde bulunduu mekanizmada hemen hemen imkanszdr. Bunu yalnz, Pastr'n ilk rencileri gibi ateli bir idealden, renmek iradesinden ilham alan insan gruplar gerekletirebilir. YVelch'in John Hopkins niversitesinde, mesleinin balangcnda etrafna toplad genler, onun i-daresi altnda fikr disiplinle kuvvetlenmi, bymlerdi. Organik ve zihinsel faaliyetlerin evreye uyum salamada az belirli ve az bilinen bir ekli daha vardr. Bu da yiyeceklerde bulunan kimyasal

maddelere vcudun karlk vermesidir. Biliyoruz ki, suyunda kalsiyum fazla olan lkelerdeki insanlarn iskeleti, suyu temiz olan blge insanlarnn iskeletinden daha a-r oluyor. Yine biliriz ki st, yumurta, sebze, hububat ve su ile beslenen insanlar, bilhassa et, arap, bira veya alkolle beslenen insanlardan ok farkl olurlar. Fakat bu uyumun organik karakterlerini bilemiyoruz. Sinir sistemi ve bez oluumunun beslenme tarzna gre, zihinsel faaliyetlerin de vcudun ekil ve boyutlarna gre deimeleri muhtemeldir. Bunun iin, gr u-fuklar yalnz bir boyutumuzla snrlanan salk ve hekimlerin doktrinlerine kr krne uymamak lazmdr. nsanln ilerlemesi phesiz fertlerin arlklarn ve mrlerini arttrmalarndan dolay olmayacaktr. Denebilir ki, uyum mekanizmalarnn harekete gemeleri, btn organik fonksiyonlar uyarmaktadr. Zayflam insanlar, nekahat devresinde bulunanlar, geici bir zaman iin iklim de-itirirlerse daha iyi olurlar. Hayat alkanlklarnn bazlarnda, yiyeceklerde, uykuda, meskende deiiklik fayda salyor. Yeni hayat artlarna uyum fizyolojik ve zihinsel faaliyetlerin oluumlarn birdenbire arttrr. Uyumun hz fizyolojik zamann temposuna baldr. ocuklarda iklim deiiklii derhal belli olur. Yetikinlerde ise bunu daha yava anlarz. Srekli sonular elde etmek iin evrenin tesiri uzatlmaldr. Genlikte yeni bir iklim, yeni alkanlklarla meydana gelen deiiklikler ylece, sabit olarak kalrlar. Bunun iindir ki, mecburi askerlik hizmetinde her gen yaay tarz deiikliine, baz ekzersizlere ve bir disipline tbi tutulur, bu da onlarn gelimelerini ok kolaylatrr. Enerji ve cesaretini yitiren insanlarn ouna, yitirdikleri bu eyleri onlar daha g hayat artlarna mecbur etmek suretiyle kazandrmak mmkndr. Okul ve niversitelerdeki yumuak ve monoton hayat yerine daha erkeke hareket ve alkanlklar gelitirmek gerekir. Fizyolojik, fikri ve ahlk bir disipline uymak, sinir sisteminde, endokrin bezlerinde ve bilinte, kesin deiiklikler yapyor. Organizmaya daha iyi bir btnlk, daha byk kuvvet, hayatn tehlikelerine ve engellerine kar koymak iin daha byk bir kabiliyet vermektedir. Sosyal evreye Uyum Fiziksel evreye uyum saland gibi, sosyal evreye de u-yum salanr. Zihinsel faaliyetlerle fizyolojik faaliyetler ferdin yaamas iin en uygun deiikliklere ynelirler. Bize evremize uyum salamamz kolaylatracak bir yol gsterirler. Genel olarak iinde bulunduumuz grupta kazandmz konuma bedava sahip olmuyoruz. Herkes sahip olmak, bilmek, ynetmek, neelenmek ister. Yine herkes para kazanmak, ihtiras, merak, ehvet peindedir. nsan daima kaytsz, bazen dman bir evrede bulunabilir. Arzu ettiini zorla elde etmek mecburiyetinde olduunu abuk kavrar. Bilin, sosyal evreye uyum salayarak onun hkm altna girmi olur. Uyum Fonksiyonlar 147 Uyum tarz ferdin yapsna baldr. nsan evresine onu fethederek veya ondan kaarak uyum salar. Ve genellikle de hi uyuamaz. nsann dnya ve benzerleri karsnda doal tutumu mcadeledir. Bilin, evrenin dmanlna bu evreye kar bir gayretle karlk verir. O zaman, zeka ve kurnazlk, dikkat, almak, sahip olmak ve hkmetmek iradesi geliir. Fethetmek, etki altna almak arzusu insanlara ve evreye gre eitli grnler alr. O, byk maceralarn ilham kaynadr. Pastr' hekimlii

yenilemee, Mussolini'yi byk bir millet meydana getirmee, Einstein' bir evren yaratmaya sevkeden, bu ihtirastr. Modern haydutlar hrszla, cinayet ilemeye, toplumu mali ve ekonomik bakmdan smrmeye sevkeden yine odur. Hastaneleri, laboratuvarlar, niversiteleri, mabedleri o kurar. nsan servete ve lme, kahramanla ve cinayete o sevkeden Fakat asla saadete gtrmez. Uyumun ikinci tarz katr. Bazdan mcadeleyi terkeder ve mcadelenin hi gerekmedii bir seviyeye inerler. Fabrika iileri, emeki olurlar. Bazlar da kendilerine snrlar. Bunlar ayn zamanda evreye ksmen uyar, hatta zekalarnn stnl sayesinde onu etki altna alabilirler. Fakat mcadele etmezler. yaaylar ile ekilmi bulunduklar bir lemin zahiren mensubu grnrler. Dier bazlar da durmadan altklar iin evreyi unuturlar. Hi durmadan almak zorunda olanlar, btn olaylara uyum salarlar. ocuu len ve bakmaa mecbur olduu dier ocuklar olan bir kadnn kendi strabn dnecek vakti yoktur. almak, evrenin zor ve kt artlarna tahamml etmek iin alkol ve uyuturucu maddeden daha etkili bir ilatr. Baz kimseler hayatlarn hayal kurarak, servet mit ederek, salk ve saadet umarak geirirler. Hayal ve mit kuvvetli birer uyum vastasdrlar. mit hareketi dourur. Hristiyanln bunu byk bir fazilet saymakta hakk vardr. Bir kimsenin kt bir evreye uyumunu salayan faktrlerin en kuvvetlilerinden biri budur. Nihayet insan, alkanlkla da uyum salar. Istraplar sevinlerden daha abuk unutulur. Fakat hareketsizlik hayatn btn aclarn arttrr. lim medeniyetinin insanlara getirdii en byk felaket avareliktir. Sosyal gruplarna uyum salayamayan pek ok kimse vardr. Modern toplumda, kendileri iin kurulmu messeseler hari, bunlarn hibir tarafta yerleri yoktur. Pek ok normal ocuk, dejenere olmularn ve canilerin arasnda dnyaya geliyor. Vcut ve bilinleri bu evrede gelien ocuklar daha sonra da normal hayata uyum salayamyorlar. Bunlar hapishanelerin, daha ok hrriyet iinde yaayan hrsz ve katiller leminin yeleri arasna katlyorlar. Bu insan topluluklar endstriel medeniyetin getirdii ahlak bozukluunun kanlmaz sonularndan biridir. Bunlar sorumsuzdurlar. Modern okullarda gayretin gerekliliin, fikr birliktelii, ahlak disiplinini bilmeyen retmenlerin yetitirdikleri ocuklar da sorumsuzdurlar. Daha sonra dnyann kaytszl, hayatn madd, manev glkleri ile karlatklar zaman, bir uyumazlk iinde bocalarlar. Kaar, yardm ve himaye ararlar. Bunda da baar elde edemezlerse cinayet iler, intihar ederler. Gl adaleleri olan fakat sinirsel dayankllklar olmayan pek ok kimse, modern hayatn gerei olan mcadeleden kamaktadr. Bu insanlarn buhran devirlerinde ihtiyar ebeveynlerinden snak ve yiyecek istedikleri grlr. Cani yahut ok sefil evrelerin yetitirmeleri gibi, bunlar da modern hayatta yerlerini alamazlar. Meden hayatn baz artlar fertleri dorudan doruya dejenere olmaya yneltiyor. Beyaz insanlar iin scak ve rutubetli iklimler kadar kt olan sosyal artlar vardr. alarak ve mcadele ederek yoksullua, kayg ve zntlere alabilen, dejenere olmadan zalim ynetimlere, ihtilallere, savaa dayanabilen insan sefalet ve refaha alamyor. Ar derecede fakirlik fert ve rk daima zaafa gtryor. Sorumsuz zenginlik de ayn sonucu getiriyor. Bununla beraber yzyllarca servet ve kudret

sahibi olan ve kuvvetli kalan aileler de vardr. Fakat eskiden para ve kudret araziden elde ediliyordu ve mcadeleyi, gayreti, devaml almay gerektiriyordu. Bugn ise zenginlik kendisi ile birlikte hibir mecburiyet getirmiyor. Daima insanlarn zaafna yol ayor. Servetsiz olup almamak da tehlikeli bir durumdur. Akllca almann ve faydal faaliyetlerin yerini ne sinemalar, ne konserler, ne radyolar, ne spor hareketleri tutabiliyor. Biz meselelerin en korkuncu olan isizlik meselesini halletmekten uzaz. Bu problemi muhtemelen ve ancak ahlki ve sosyal bir ihtilal pahasna zebiliriz. imdilik kanser ve akl hastalklaryla olduu gibi, avarelikle de mcadele etmekten aciz bulunuyoruz. Chatelier Prensibi Zorlama Kanunu Dokular ve i svlar ne kadar yeni durumlarla karlarsa uyum fonksiyonu da o kadar deiik grnler alr. Bu fonksiyon hibir organik sistemin zel ifadesi deildir. O, sadece gayesi ile tarif edilebilir. Vastalar deiir fakat gayesi daima ayn kalr. Bu gaye, ferdin hayatnn devamn salamaktr. Uyumu btn zellikleriyle dikkate alacak olursak, onu bir organik tamir ve devamllk unsuru, kullanma suretiyle organlar gelitirme sebebi, doku ve i svlar d lemin deiiklii iinde olduu gibi tutan bir ba olarak grrz. Onu bir birlik halinde ifade etmek uygun dyor. Bu tarif onun karakterlerini anlatma imkan veriyor. Gerekte uyum fonksiyonu btn fizyolojik oluumlarn ve onlarn fizikokimyasal unsurlarnn bir btn-dr. Dengeli bir sistemde, bir faktr bu dengeyi bozmaa kalkt zaman, bu faktre kar bir tepki meydana geliyor. Eer ekeri suda eritecek olursak s der ve souma ekerin erime zelliini azaltr. Chatelier prensibi ite budur. iddetli bir kas egzersizi kalbe gelen damar kann oaltt zaman, sinir sistemleri bunu sa kulakk sinirleri ile haber alrlar. O zaman kalb vurularnn hz artar. Bu suretle damardaki kann fazlal kaldrlm olur. Le Chatelier prensibi ile bu fiziksel uyum arasnda sadece yzeysel bir benzerlik vardr. Birincisinde denge, fiziksel vastalarla kendini korumaya alr, ikincisinde ise, bir denge, deil, istikrarl bir durum fizyolojik oluumlar sayesinde tutunur. Kan yerine doku durumunu deitirecek olursa, benzer bir olay meydana geliyor. Deriden bir parann koparlmas kompleks bir hareket meydana getirir, dnm mekanizmalaryla kaybedilen maddeyi yeniden retir. Bu iki misalde damardaki kann fazlal ve yara, organizmay deitiren faktrlerdir. Bu faktrlere fizyolojik oluumlar serisi karlk verir ki, bunlar birinci hadisede kalp vurularn hzlandrr, tekinde yarann kapanmasn salar. Bir kas ne kadar ok alrsa o kadar ok geliir. alma onu andraca yerde kuvvetlendirir. Zihinsel ve fizyolojik faaliyetlerin kullanma yolu ile gelitii gzlemin ilk verisidir. Ayrca ferdin azami derecede gelimesi iin gayretin art olduu da anlalr. Egzersiz yaplmazsa tpk kaslar gibi zeka ve ahlak duygusu da kntye urar. Gayret kanunu, organik durumlarn sabitlii, phesiz, yaamak iin son derece gereklidir. Fakat herbirimizin fizyolojik ve zihinsel gelimesi, gayretlerimize ve fonksiyonel faaliyetlerimize baldr. nsan dejenere olduu zaman i sistemlerini kullanmamaya balar. Uyum tepkisi, amacna ulamak iin birok oluumlardan faydalanr. Asla bir blgeye veya bir organa yerleip kalmaz. Btn vcudu harekete geirir.

Mesela hiddet, btn organik sistemlerde deiiklikler yapar. rade d hareketleri idare eden sinirler ve bbrek st bezleri ie karrlar. Bunlarn faaliyeti damar basncnn ykselmesine, kalb vurularnn artmasna, kaslarn yakt olarak kullanaca glkozun karacier tarafndan serbest braklmasna sebep olur. Ayn ekilde, organizma derinin soumasna kar mcadele etttii zaman dolam, solunum, hazm, kas ve sinir sistemleri harekete geerler. Sonu olarak, vcut d evrenin deiikliklerine faaliyetlerinden ounu balatmakla karlk verir. Fiziksel gayret kaslar iin ne kadar gerekli ise, vcut ve bilincin gelimesi iin uyum fonksiyonlarnn egzersizi de o kadar gereklidir. Hava deiikliklerine, uykusuzlua, yorgunlua, ala almak, btn fizyolojik oluumlar uyarr. Uyum olaylar bir gayeye ynelirler. Fakat buna her zaman ulaamazlar. Tam belli deildirler. Ancak baz snrlar iinde faaliyette bulunurlar. Her fert yalnz belirli sayda bakteriye ve bu bakterilerin belirli bir zehirliliine dayanabilir. Bu say ve zehirlilik alnca, uyum fonksiyonlar yeterli olamazlar. Hastalk belirir. Yorgunlua, scak veya soua kar dayankllk iin de ayn eyi syleyebiliriz. Uyum gcnn egzersizle ve dier fizyolojik faaliyetlerle arttndan phe edilemez. Bu da onlar gibi mkemmelleebilir. Hastalklar sadece onlar yayan unsurlardan fertleri korumak suretiyle nlemek yerine, uyum fonksiyonlarnn etkisini sun' ekilde arttrarak, herkesi kendi kendini koruyacak gce sahip klmak gerekir. zet olarak, biz uyumu, dokularn esas zeliklerinin ve beslenme tarznn bir ifadesi olarak algladk. Fizyolojik oluumlar ne kadar yeni ve beklenmedik durumlarla karlarlarsa, o kadar ok tarzda deiirler. Ulamak istedikleri gayeye uygun hareket ederler. Zekamzn yapt gibi zaman ve mekana deer vermezler. Zaman onlara bize olduundan farkl grnr. Dokular zaten mevcut zaman ekillerine nisbetle olduu gibi, henz mevcut olmayan zaman ekillerine nisbetle de kendilerini kolayca dzene sokarlar. Embriyonun gelimesinde, beyinden gelen grme kesesi ile deriden gelen mercek tarzndaki cisim, henz potansiyel olarak var olan gz meydana getirmek zere harekete geerler. U-yum salama, hem doku unsurlarnn ve bizzat dokularn, hem de btn organizmann bir zelliidir. Unsurlar, tpk arlarn kendi topluluklar iin almalar gibi, btnn yararna alr gibidirler. Bunlar imdiki zaman gibi gelecei de bilirler. Ve gelecekteki durumlara daha evvel meydana gelen ekil ve fonksiyon deiiklikleriyle uyum salarlar. Modern Hayatn Yok Ettii Uyum Fonksiyondan Uyum fonksiyonlarmz atalarmzdan ok daha az kullanyoruz. Bilhassa eyrek asrdan beri evreye fizyolojik mekanizmalarmzla deil, zekamzn yaratt mekanizmalarla uyuyoruz. Fen medeniyeti bize, organ ii dengemizi korumak iin doal u-sullerden daha zevkli ve daha az zahmetli vastalar vermitir. Bu medeniyet, gnlk hayatmzn fizik artlarn hemen hemen deimez hale getirmitir. Kas almalarn, beslenmeyi ve uykuyu standardize etmitir. Gayreti ve manev sorumluluu da kaldrmtr. Bunun sonucu olarak da bizim kas, sinir, dolam ve bez sistemlerimizin faaliyet tarzlarn deitirmitir. Yeni sitenin sakinlerinin s deiikliklerinden strap duymas iin bir sebep kalmamtr. Evlerdeki konfor, modern stma ve soutma cihazlar, kapal ve stlan otomobiller, elbiselerin mkemmellii, bizi hava deiikliklerine kar

mkemmel bir ekilde korumaktadr. Kn atalarmz gibi soba ve ocak balarnda oturarak, uzun sren souklara ve birdenbire ykselen scaa kar koymak gibi bir sknty artk hissetmiyoruz. Organizmamz, deiim faaliyetlerini arttran ve btn vcutta kan dolamn deitiren fizyolojik oluumlar harekete geirmek ihtiyacn duymuyor. Yetersiz elbiseleriyle iyi koruna-mayan insan, i ssn iddetli bir egzersizle korur, btn organik sistemlerini kuvvetli bir ekilde altrr. Bunun aksine, soukla mcadele iin krklere ve rzgar geirmeyen elbiselere sarnan, stma cihazyla donatlm kapal otomobil kullanan veya deimeyen sda bir odaya kapanan insan, sahip olduu bu sistemleri faaliyetsizlik halinde tutmaktadr. Birok kimselerin derisi rzgarla hi dvlmyor, hi yamura, slanm elbiselerin rutubetine, kzgn gnee maruz kalmyor. Bu insanlarda, kann ve i svlarn ssn ayarlamakla grevli mekanizmalara hi i dmyor ve daima dinlenme halinde kalyorlar. Bu mekanizmalar kendilerinin ve ferdin tam gelimesi iin belki de ok gerekli olan bir egzersizden mahrum kalyorlar. U-yum fonksiyonlarnn, ihtiyacmz olmad zaman vazgeebileceimiz zel bir sistem olmadn kaydetmeliyiz. Bunlar kullanmak btn vcudumuzun dzenli almasnn bir ifadesidir. Kas gayreti tamamen yok edilmemitir, fakat ok az alr hale gelmitir. Hayatn normal artlar iinde kas almalar yerini makinelere brakmtr. Kaslar yalnz atletizmde, stan-dartlatrlm bir ekilde, keyfi kaidelere gre altrlr olmutur. Bu sun' egzersizlerin hayatn eski doal artlarnn yerini tutup tutmadn kendi kendimize sorabiliriz. Kadnlar iin birka saatlik dans ve tenis oyunu; evlerinin merdivenlerini durmadan inip kmalar, makine yardm olmadan ev ilerini grmeleri, sokaklarda yaya dolamalar iin sar-fettikleri gayrete karlk gelmez. Bugn asansrl apartmanlarda oturuyor, yksek keli ayakkablarla glkle yryor ve her zaman otobs, minibs veya tramvaylardan yararlanyorlar. Erkekler iin de durum ayndr. Cumartesi ve pazar gnleri oynanan golf, haftann geri kalan gnlerindeki tam hareketsizlii telafi etmez. Gnlk hayatta kas gayretini kaldrmakla, hi korkmadan, i sistemlerimizin i evreyi sabit tutmak iin hi durmadan yapt bir egzersizi kaldrm olduk. Bilindii gibi kaslar, eker ve oksijen tketir, s meydana getirir, dolaan kandan laktik asit karrlar. Organizma bu deiikliklere uyum salamak iin kalbi, solunum cihazn, karacieri, pankreas, bbrekleri, ter bezlerini, beyni, murdar ilik ve irade d hareketleri kontrol eden sinirleri harekete geirmek zorundadr. zet olarak, aralkl olarak yaptmz egzersizlerin atalarmzn hayatndaki devaml kas faaliyetine karlk gelmesi mmkn deildir. Bugn fiziksel gayret baz anlar ve baz gnlerle snrlandrlmtr. Organik sistemlerin, ter bezlerinin ve endokrin bezlerinin normal hali istirahat hali olmutur. Hazm fonksiyonlarnn kullanlmasn da deitirdik. Bayat ekmek, ihtiyar hayvanlarn eti gibi sert yiyecekler besle-nimde artk kullanlmyor. Hekimler, enelerin kat eyleri inemek, midenin doal maddeleri hazmetmek iin yapldklarn unuttular. ocuklar bilhassa yumuak yiyeceklerle, stle, orba ile besleniyorlar. Ne eneleri, ne dileri, ne de yz kaslar gerei kadar almyor. phesiz hazm cihaz kas ve bezleri iin de durum ayndr. Yemeklerdeki bolluk, hep

ayn gdalarn tketilmesi insan rknn devamnda byk bir rol oynam olan gdaszla u-yum salama fonksiyonunu kullanlmaz halde brakmtr. lkel hayatta insanlar, orucun terbiye edici zelliine tbi idiler. Ktlk olmad iin buna mecbur karmaalar bile, isteyerek oru tutarlard. Btn dinler oru zerinde srar etmilerdir. Gdadan mahrum kalmak nce alk hissini duyurur, bazen sinir bozukluu ve daha sonra zayflk hissi verir. Fakat ayn zamanda ok daha nemli baz gizli faaliyetlerin de almasn salar. Karacierdeki eker, deri altndaki ya depolar, kaslardaki, bezlerdeki, karacier hcrelerindeki proteinler harekete geer. Btn organlar, i evrenin ve kalbin btnln korumak iin kendi maddelerini feda ederler. Oru dokularmz temizler ve deitirir. Modern insan ya ok, ya da gerektiinden daha az uyuyor. Fazla uykuya fena uyum salyor, uykusuzluk devrelerine ise daha zor alyor. Oysa, uyku arzu edilmedii zaman uyank kalmaya almak faydaldr. Uykusuzlua kar mcadele organik cihazlar harekete geirir, bunlarn kuvveti de egzersizle geliir. Bu da bir irade gayreti ister. Bu gayret de, dier biroklar gibi, modern alkanlklar tarafndan yok edilmitir. Yaay heyecanna, sporun sahte faaliyetine ve hzl giden ulatrma vastalarna ramen, byk a-yarlayc sistemlerimiz istirahat halinde kalyorlar. zetle, fen medeniyetinin dourduu yaay tarz, insanlarda, faaliyeti binlerce yldan beri hi durmayan mekanizmalar ie yaramaz hale getirmitir. nsann Geliiminde Uyum Fonksiyonlarnn Faaliyeti Uyum fonksiyonlarnn egzersizi, ferdin tam olarak gelimesi iin ok gerekli grnyor. Vcudumuz, artlar deiik olan bir fizik evrenin iinde bulunmaktadr. durumunu, hi durmayan organik bir faaliyet sayesinde sabit tutar. Bu faaliyet bir tek sistemle snrlandrlm deildir. Btn anatomik cihazlarmz hayatn devamna en uygun ekilde d lemin artlarna kar faaliyet gsterirler. Dokularmzn bu genel vasflarnn bize bir zarar vermeden, faaliyet gstermeden kuvvede kalmas mmkn mdr? Dzensiz ve deiik artlar altmda yaamak iin organize edilmi deil miyiz? insan en yksek gelime derecesine; hava deiikliklerine maruz kald, uykudan mahrum kald ve ok uyuduu, yiyeceklerinin bazen bol bazen kt olduu, barnan ve yiyeceklerini bir gayret sonunda elde ettii zaman ulayor. Kaslarn hareket ettirmesi, yorulmas, dinlenmesi, mcadele etmesi, strap ekmesi ve bazen mesut olmas, sevmesi, nefret etmesi, iradesinin gerilmesi, gevemesi, benzerleriyle ya da bizzat kendisi ile mcadele etmesi de gerekli... Nasl mide besinleri hazmetmek i-in yaratlmsa, insan da byle bir hayat tarz iin yaratlmtr. Uyum faaliyetlerinin youn bir ekilde harekette bulunduklar artlarda insan daha erkekleir. ocukluklarndan itibaren aklca disipline tbi tutulan, baz mahrumiyetlere katlanan ve deiik artlara alan insanlarn madd ve manev bakmdan ok daha dayankl olduklar biliniyor. Baz insanlar da gryoruz ki, yoksul olduklar halde tam bir gelime gstermilerdir. Genellikle bu insanlar da, bir baka ekilde de olsa, uyum kanunlarna uymulardr. Bunlar, ocukluklarndan itibaren bir disipline tbi tutulmular ya da bu disiplini kendi kendilerine empoze etmiler, bir eit yalnzlklarna snarak zenginliin bozucu etkilerinden

kurtulmulardr. Derebeyinin olu sert bir fizik ve ahlak antrenmanna tbi tutulurdu. Britanya'nn kahramanlarndan biri olan Bertrand du Guesclin, her gn hava artlarna kar koymaya kendini mecbur eder ve kendi akran ocuklarla savard. Kk ve biimsiz olmasna ramen yle bir kuvvet ve dayankllk gc kazand ki, hl dillere destandr. Zararl olan zenginlik deil, gayretin yok edilmesi, gayretsizliktir. Avrupa'da olduu gibi, Birleik Amerika'da da 19. yzyl endstri krallarnn ocuklar ounlukla glerini yitirmilerdir, nk evreleriyle hi mcadele etmemilerdir. Uyum fonksiyonlarnn yokluunun insanlarn gelimesi -zerinde ne gibi tesirleri olduunu henz tam olarak bilmiyoruz. Bugn byk ehirlerde birok insan vardr ki, bu fonksiyonlar hi faaliyet gstermez. Bazen onlarn zerinde bu olayn sonular ok belirli olarak grlr. Yalnz zengin ocuklarnda deil, zengin ocuklar gibi yetitirilen ocuklarda da grlr. Bu ocuklar doularndan itibaren uyum faaliyetlerini durduran artlar altnda braklyorlar. Kn onlar kk eskimolar gibi giydirirler. Yiyecee boulur, istedikleri kadar uyur, hibir sorumluluk tamaz, hibir fikr ve manev gayret sarfetmez, sadece kendilerini elendiren eyleri renir ve hibir gln stesinden gelmezler. Sonu malum: Sevimli yaratklardr. Umumiyetle gzel, kuvvetli, kolayca yorulan, keskin zekadan, ahlak duygusundan, sinir dayankllndan mahrum insanlar olurlar. Bu kusurlar rs deildir. nk bunlar eski nclerin ocuklarnda olduu gibi yenilerde de grlyor. Uyum fonksiyonlar gibi nemli fonksiyonlarn kullanlmamas cezasz kalmyor. Gayret gsterme kanununa zellikle itaat edilmelidir. Vcut ve ruhun dejenere olmas, bu zarureti unutan fertlerin ve rklarn demek zorunda olduklar bir bedeldir. Tam gelimemiz iin btn organlarmzn faaliyet gstergesi gerektii gzlemin ilk verisidir. Bundan dolay da uyum sistemleri kreldii zaman insann deeri azalyor. Eitim srasnda btn bu sistemlerin devaml surette almalar gereklidir. Kaslar ancak vcut kuvvetine ve ahengine katkda bulunduklar zaman faydaldr. Atletleri yetitirmek yerine modern insanlar yetitirmeliyiz. Modern insanlarn sinir dengesine, zekaya, yorgunlua direnmeye manev enerjiye kas gcnden daha fazla ihtiyalar vardr. Bu zellikleri elde etmek iin btn organlarm yardm gereklidir. Bu, insann karlat btn artlara uyum salamasn ister. Denebilir ki sonsuz heyecana, fikr danklla, alkolizme, vaktinden evvel ar cinsel mnasebete, grltye, havann kirletilmesine, yiyeceklerin taklidine alma, uyum salama imkan yoktur. Eer byle olacaksa, ykc bir ihtilal pahasna yaama tarzmz ve evremizi deitirmek zaruret olacaktr. Nihayet medeniyetin gayesi, ilmin ve makinelerin i-lerlemesi deil, insann ilerlemesidir. Uyum ve Pratii zet olarak uyum, btn organik ve zihinsel faaliyetlerin bir varlk tarzdr. O, bir z, bir cevher deildir. Ferdin devamn en iyi ekilde salayan faaliyetlerimizin otomatik olarak birlemesini ifade eder. Bu, tamamen teleolojiktir. evre onun sayesinde sabit kalr, vcut onun sayesinde birliini korur ve hastalklarn iyi eder. Dokularmzn geiciliine ve nazikliine ramen hayatmz onun sayesinde devam ettiririz. O, bir grntden baka bir ey olmayan beslenim kadar gereklidir. Bununla

beraber, modern hayatn organizasyonunda bu ok -nemli fonksiyona dair hibir hesap tutulmamtr. Kullanlmas hemen hemen tamamen terkedilmitir. Bunun sonucu olarak da vcut ve bilhassa uur bozulmutur. Bu tarz faaliyet insann tam gelimesi iin gereklidir. Bu faaliyetin yokluu kendisinden bamsz olmayan beslenim ve zihinsel fonksiyonlarn yokluuna da sebep olur. Onun sayesinde organik oluumlar fizyolojik zaman ritmine ve d evrenin beklenmeyen deiikliklerine gre hareket ederler. Bu evredeki her deiiklik btn organlarmzn bir tepki vermesine sebep olur. Bu byk fonksiyonel sistemlerin hareketleri, insann d dnya ile temasn ifade eder. Bizim hi durmadan aldmz madd ve manev oklar hafifletir. Hayatmzn devamn salamakla kalmaz, ayn zamanda yetimemiz ve mkemmel-lememize de sebep olurlar. Bunlarn ok nemli bir zellii vardr: Kolayca ilettiimiz kimyasal, fiziksel ve fizyolojik faktrler tarafndan faaliyete geirilme zellii. Demek ki, organik ve zihinsel faaliyetlerin gelimesine baar ile mdahale etmek gibi harikulade bir gce sahibiz. Bylece uyum mekanizmalar bilgisi bize, ferdi salamlatrma veya gelitirmeye imkann verecektir. Blm 7 Birey Birey ve Tabiat insan, tabiat iinde hibir tarafta kendine rastlamaz. Biz tabiatta yalnz ferdi gzlemleyebiliyoruz. Fert ise, insandan bir gerek olmasyla ayrlr. Hareket eden, seven, strap eken, savaan, len odur. nsan ise, aksine, Platonca bir fikirdir. O, bizim zihnimizde ve kitaplarmzda yaar. Fizyologlarn, psikologlarn ve sosyologlarn zerinde altklar karmlardan olumutur. Karakterleri evrensellikleridir. Kendimizi yine Orta a'in felsef zekalarn pek ilgilendiren bir meselenin, genel fikirlerin gereklii meselesinin karsmda buluyoruz. Anselme de Laon'un realiteyi destekleyerek Abelard'a kar at mcadelenin yanklarn sekiz asr sonra hl duyuyoruz. Abelard malup olmutu. Oysa Anselme ve Abelard, "genellik"in mevcut olduuna inanan realistler de, buna inanmayan nominaslistler de hakl idiler. Gerekte biz, genel ile zele, insana ve ferde muhtacz. Genel, evrensellerin gerei, ilmin yaplanmas iin gereklidir, nk aklmz ancak karmlar arasnda rahata alr. Platon i-in olduu gibi, modern bilgin iin de fikirler tek realitedir. Bu soyut realite bize somut bilgiyi verir. Genel bize zeli kavratr, insan ilimleri tarafmdan ortaya atlan varsaymlar sayesinde fert, kendi lsne gre yaplmayan, yine de ona uygulanabilen ve bizim anlamamza yarayan emalara sokulabilir. te yandan somut olaylarn tecrbeye dayal incelenmesi, fikirlerin, evrensellerin gelimesine ve ilerlemesine imkan verir. Bunlar devaml olarak zenginletirirler. Fert kalabalklarnn gzlemlenmesi gittike tamamlanan bir insan bilgisini gelitirir. Fikirler, Platon'un istedii gibi gzelliklerin de deimez olacaklar yerde, zihnimiz, durmadan fkran tecrbeye dayal realitenin kaynandan susuzluunu giderdii zaman, ekil deitirir ve byrler. Biz iki ayr alemde; olaylar ve onlarn sembolleri aleminde yayoruz. Kendimizi ve benzerlerimizi tanmak iin hem gzlemi, hem de ilm karmlar kullanyoruz. Fakat bazen soyutla somutu birbirine kartrdmz oluyor. O zaman hadiseleri semboller gibi dnyoruz. Ferdi

insana kartryoruz. Eitimcilerin, hekimlerin ve sosyologlarn hatalarnn ou ite bu kartrmadan kaynaklanyor. Mekaniin, kimyann, fiziin ve fizyolojinin tekniklerine alan fakat felsefeye ve entellektel kltre yabanc olan bilginler, eitli disiplin kavramlarn birbirine kartrmaya, geneli zelden ak olarak ayramamaya maruz kalyorlar. Oysa, kendimize dair bilgilerde, insana ait olanla ferde ait olan doru olarak ayrmann nemi byktr. Terbiyede, hekimlikte ve sosyolojide bizim iimiz fert iledir. Onlar yalnz semboller, insan yaratklar olarak dnmek felaketle sonulanabilir. Ferdiyet insann balca karakteridir. O yalnz vcut ve zekann belirli bir grnnden ibaret deildir. Btn varlmz doldurur. Onu dnya tarihinde tek olan bir olay yapar. Bir yandan organizma ve uurdan oluan btnn iinde belirir; te yandan blnmez olarak kalmakla beraber, bu btnn her unsuruna kendi damgasn vurur. Onun dokusal, hmoral ve zihinsel grnlerini ayr ayr incelememizin sebebi, sadece bu eklin bize daha elverili olmasndandr. Birey Olmak Bireyler birbirlerinden yz hatlaryla, jestleriyle, yryleriyle, entellektel ve ahlak zellikleriyle kolayca ayrlrlar. Zamann d grnlerine getirdii deiikliklere ramen, eskiden Bertillon'un gstermi olduu gibi iskeletlerinin baz paralarnn boyutlar sayesinde hviyetleri meydana karlabilir. Parmak ularnn izgileri de bozulmaz bir karakter izi tarlar. Fakat derinin grn sadece dokularn kiiselliinin bir ifadesidir. Genellikle bu bireysellik hibir morfolojik zellikle izah edilmez. Bir ferdin tiroid, karacier, deri v.s bezlerinin hcreleri, dier bir ferdin ayn hcrelerine tpa tp benziyor gibi grnr. Kalbin vuruu hemen hemen herkeste ayndr. Organlarn yap ve fonksiyonlar her birimiz iin ayr bir zellikte grlmyor. Fakat inceleme metotlarmz daha hassas olsayd kiisel karakterlerin de mevcut olduunu syleyebilirdik. Baz kpeklerin koklama duyusu o kadar gelimitir ki, bunlar sahiplerini byk bir kalabalk iinde kokularndan tanyabilirler. Vcudumuzun dokular kendi i svlarmzn zelliini farkediyorlar, fakat baka bir ferdin i svlar ile uyuamyorlar. Dokusal kiilik u ekilde ortaya kar. Bir yarann yzeyine bazlar hastann kendisinden, bazlar da arkada veya arkabadan alnm deri paralar konur. Birka gn sonra hastaya ait alar yaraya yapr ve byrler. Arkada veya akrabadan alman alar ise der ve kaybolurlar.. Birinciler, yani hastann kendine ait olan alar yaar, ikinciler lr. Birbiriyle doku dei- tokuu yapacak kadar benzeen iki insan bulmak pek srad bir durumdur. Vaktiyle Cristiani, tiroid bezi iyi almayan kk bir kza, annesinin tiroid bezinden paralar alarak alad ve ocuk i-yileti. Aradan on yl getikten sonra kz evlendi ve hamile kald. Alar henz sa idiler. Bu durumda normal tiroid bezinde olduu gibi, alanm tiroid bezlerinin de hacmi bymeye balad. Bir yumurtadan olma ikizler arasnda bez nakli phe' siz baarl olacaktr. Fakat genel kurala gre, bir ferdin dokula-r dier bir ferdin dokularn kabul etmezler. Mesela bbrek naklinde, damarlarn dikilmesinden sonra kan dolam salannca, organ derhal alr. Evvela normal bir ekilde hareket eder. Fakat birka hafta sonra, idrarda evvela albmin, daha sonra kan grnr.

Nefrite benzeyen bir hastalk halinde bbrek hzla alamaz hale gelir. Eer alanan organ canlnn kendine ait ise, fonksiyonlarn tam ve devaml olarak yapmaa balar. svlar yabanc dokularn iindeki baka hibir ekilde meydana karlamayan bnye farklarn bilirler. Dokular ait olduklar kiiye zeldirler. Tedavide organ naklinin kullanlmasna imdiye kadar engel olan ite bu zelliktir. svlarda da buna benzer bir zellik vardr. Bu, bir kiinin kan seromunun baka bir kiinin hcreleri zerine yapt etki ile anlalr. Serumun etkisiyle genellikle kann alyuvarlar birbirlerinin zerine yaprlar. Eskiden kan naklinden sonra grlen kazalara ite bu olay sebep oluyordu. Demek ki, kann veren insann alyuvarlar hastann seromu ile yapmaldr. Landsteiner'in dikkate deer bir buluuna gre insanlar drt gruba ayrlrlar ki, kan naklinin baarya ulamas iin bu gruplar bilmek esastr. Bu gruplardan olanlarn seromu, dier baz gruplardan olanlarn yuvarlarn yaptrrlar. Bir de herkese kan verebilen bir grup vardr ki, bunlarn hcreleri dier gruplarn seromu ile karnca pht-lamaz. Onlarn kan hi zarar vermeden dier btn kanlarla karabilir. Bu karakterler hayat boyunca devam ederler. Mendel kanununa gre bu karakterler irsidir. Otuz kadar da alt grup vardr ki, bunlarn karlkl etkileri daha az belirlidir. Kan naklinde bu etki ihmal edilebilecek kadar nemsizdir. Fakat daha snrl gruplar arasnda benzerliklerin ve farklarn bulunduunu gsterir niteliktedir. Yuvarlarn seromla yapmalar tecrbesi ok faydal ise de, bu metot henz mkemmel deildir. Bu, fert kategorileri arasndaki baz farklar aydnla karyor. Fakat her kategoriyi oluturan bireyleri birbirinden ayran daha ince karakterleri meydana karmyor. Bireyin bu zel karakterleri organ naklinin sonulan ile a-klk kazanr. Fakat bunlar kolayca meydana karacak metotlar mevcut deildir. Bir kiinin seromunu ayn kan grubuna sahip baka bir kiinin damarna tekrar tekrar nakletmek, hibir tepki, dikkate deer hibir antikor oluumu meydana getirmiyor. te bundan dolaydr ki, bir hastaya hibir tehlike ile karlalmadan tekrar tekrar kan verilebilir. Bu takdirde i svlar ne yuvarlara kar, ne de vericinin seromuna kar bir tepki gsterirler. Bununla beraber yeterli derecede hassas olan metotlar kullanarak, organ nakliyle ortaya kan bireysel farklar anlayabilme ihtimali vardr. svlarn bu zellii proteinlerden ve Landsteiner'in haptene adn verdii kimyasal gruplardan ileri geliyor. Hap-tenler yal maddeler ve ekerlerdir. Bunlar proteinli bir madde ile kartrlnca, bir hayvana enjekte edilen bu karm, serom-da yeni maddeler, haptene ztlk zellii olan antikorlar meydana geliyor. Bireyin farkll muhtemelen bir hapten ve bir proteinin birlemesiyle ortaya kan byk molekllerin ierdeki dzenine baldr. Bu moleklleri oluturan atom gruplar ve molekler yapda, onlarn vaziyetlerinin muhtemel deiiklikleri pek oktur. Yeryznde birbirini takip eden insanlar arasnda, kimyasal yaplar birbirine e iki insan phesiz bulunmamtr. Dokularn bireysellii henz bilinmeyen bir tarzda, hcre ve i svlarn yapsna giren molekllere baldr. Demek ki, ferdiyetimizin esas ta iimizdedir. Bu ferdiyet btn vcutta iz brakr. Hcre ve i svlarn kimyasal bnyelerinde olduu gibi fizyolojik oluumlarda da farkllklar bulunur. D lemin olaylarna, grltye, tehlikeye, besinlere, soua, scaa, mikrop ve

virs saldrlarna her birimiz kendimize has bir tarzda tepki gsteririz. Saf kan hayvanlara yabanc bir protein veya bakteri enjekte edilince, bu hayvanlar bu enjeksiyona asla ayn ekilde cevap vermezler. Bazlar hibir karlkta bulunmazlar. Byk salgnlarda insanlar kendi karakterlerine uygun bir durumda olurlar. Bazlar hastalanr, lrler. Dier bazlar da hastalanrlar ama iyileirler. Bir dier grup da hi hastalanmaz. Nihayet bir ksm da hastalktan pek az etkilenir, fakat kesin belirtiler gstermezler. Hepsi farkl bir uyum gcne sahiptir. Richet'nin dedii gibi, psikolojik ahsiyetin yansra bir de humoral ahsiyet vardr. Bireyselliimizin damgas fizyolojik srede de mevcuttur. Bunun deeri, bilindii gibi, herkese gre deiir. Bundan baka, hayat sresince sabit kalmaz. Her olay taa iimize kaydol-duu iin, ihtiyarladka humoral ve dokusal ahsiyetimiz zelliini kazanr, i lemimizde geen her ey ile zenginleir. Zira hcreler ve i svlar da tpk akl gibi hafzada tutmak kabiliyetine sahiptirler. Her hastalk, her serom veya a enjeksiyonu, vcudumuzun bakteriler, virsler, yabanc kimyasal maddeler tarafndan her kuatlmas, bizi devaml bir ekilde deitirir. Bu olaylar bizde allerjik durumlar, tepki kabiliyetimizi deitiren durumlar meydana getirir. Dokular ve i svlar ite bu ekilde gittike belirli hale gelen bir bireysellik kazanrlar. htiyarlarn birbirinden farkll, ocuklarn farkllndan ok daha fazladr. Her insan bir tarihtir ve baka hi kimsenin tarihi ile ayn deildir. Psikolojik Bireysellik Psikolojik bireysellik dokusal ve humoral bireysellikle st ste gelir. Bu bireysellik, zihinsel faaliyetin beyinsel ve dier organik fonksiyonlara bal olduu lde dokusal ve humoral ferdiyete baldr. Bu, bize teklik karakterimizi verir. Bizi biz e-der, bir bakas etmez. Ayn yumurtadan olma, ayn genetik yapya sahip ikizlerin her biri farkl bir ahsiyet gsterir. Beyinsel karakterler, humoral ve dokusal karakterlerden daha hassas bir reaktiftir. insanlar birbirinden fizyolojik fonksiyonlarndan ziyade zeka ve mizalaryla ayrlrlar. Herkes psikolojik faaliyetlerinin says ile ve ayn zamanda bunlarn kalite ve younluu ile tarif olunur. Zihnen birbirlerine e kiiler yoktur. Gerekte, ilkel bir bilince sahip olanlar birbirlerine ok benzerler. ahsiyet ne kadar zengin ise, kiiler arasndaki fark da o kadar byk olur. Ayn sjede bilincin btn faaliyetlerinin gelimi olmas pek nadir grlr. Birok kimsede baz fonksiyonlar yoktur veya zayftr. Bunlarn yalnz saylarnda deil, kalitelerinde de ok byk bir fark vardr. Bundan baka, kombinezonlarnn says da sonsuzdur. Bir ferdin bnyesini bilmekten daha g bir ey yoktur. Zihinsel ahsiyetin son derece kark olmas ve psikolojik testlerin yetersiz oluu yznden, insanlar arasnda kesin bir snflandrma yapmak mmkn deildir. Bununla beraber onlar entellektel, hiss, ahlk, estetik, din zelliklerine ve bu zelliklerin kendi aralarndaki dzenlerine ve fizyolojik karakterlere gre kategorilere ayrmak mmkndr. Psikolojik ve morfolojik tipler arasnda da ak benzerlikler vardr. Bu ekilde snflandrmalarn artrlmas mmkndr. Demek ki, bu snflandrmalarn faydas azdr. Bireyler entellektel duyarllar ve iradeliler olarak ayrlmlardr. Her kategoride tereddtller, itirazclar, alnganlar, uyumazlar, zayflar, danklar, endieliler, ayn zamanda dnceliler, kendine hakim olanlar, namuslular ve dengeliler vardr. En-tellekteller arasnda ok farkl gruplar

bulunur. Fikirleri ok, en deiik unsurlar sindiren, dzenleyen birletiren geni fikirlilerdir. Dar kafallar geni btnleri kavrayamaz, fakat bir ihtisasn ayrntlarna iyice nfuz edebilirler. Ak ve analitik zekaya, byk sentezler yapabilen zekadan daha ok rastlanr. Bunlardan baka mantklar grubu ile igdlerine uyanlar grubu vardr. Byk adamlarn ou ite bu son gruptan kar. Entellektel ve hassas tiplerin birok kombinezonlar gzlemlenebilir. Entellekteller heyecanl, ihtirasl, mteebbis ve ayn zamanda korkak, kararsz, zayf olurlar. Bunlar arasnda mistik tipe nadir rastlanr. Ahlak estetik ve din temayll gruplar arasnda ayn kombinezon okluu grlr. Byle bir snflandrma bize sadece insan tiplerinin son derece deiik olduunu gsterir. (1) Basit cisimlerin says sonsuz olsayd kimyann incelenmesi ne kadar aldatc olacak idiyse, psikolojik ferdiyetin incelenmesi de o kadar aldatc olurdu. Her birimiz tek olduumuzun farkndayz. Bu teklik gerektir. Fakat bireyselleme derecesinde byk farklar var. Baz ahsiyetler ok zengin, ok salamdrlar. Dier bazlar da zayftrlar, evre ve artlara gre deiebilirler. ahsiyetin basit ve zayf olmas ile psikozlar arasnda uzun bir araclar serisi vardr. Baz ruh hastalklar kurbanlarna ahsiyetlerinin eridii duygusunu verirler. Dier hastalklar da onu gerekten ypratr. Uyku hastal kiide derin deiimlere yol aan beyinsel lezyonlar meydana getirir. Erken bunama ve umumi fel de byledir. Dier hastalklarda psikolojik deiimler geicidir. Histeri bazen ahsiyetin ikilemesine sebep olur. Hasta iki ayr fert haline gelir. Bu sun' ahstan her biri tekinin ne yaptn bilmez. pnotizmal uyku srasnda sjenin hviyetinde deiiklikler yapmak mmkndr. Telkin yoluyla ona baka bir ahsiyet empoze edilirse, bu ahsiyete girer ve buna ait heyecanlar duyar. Birok ahsiyetlere giren kimseler yannda, ahsiyetlerinden ksmen ayrlanlar da vardr. Bu gruba otomatik yaz yazanlar, baz medyumlar, modern cemiyet iinde pek ok olan silik ve kararszlar dahil edilebilir. Henz psikolojik kiilik hakknda bir liste yapmak ve bunun unsurlarn lmek imkanmz yok. Ferdiyetin neden ibaret olduunu, bir ferdin dierinden nasl ayrldn da tesbit e-demiyoruz. Belirli bir insann esas karakterlerini bile kefedemiyoruz. Onun glerini meydana karmada daha da acz iindeyiz. Oysa her ferdin sosyal evredeki yeri kabiliyetlerine, kendine has psikolojik ve zihinsel faaliyetlerine gre olmaldr. Fakat bunu yapamaz, nk kendisinin ne olduunu bilmemektedir. Bu bilgisizlii ana ve babalarla terbiyeciler de paylayor. ocuklarda kiiliin ieriini ayrt edemiyorlar. Aksine onlar standart hale getirmeye alyorlar. adamlar memurlarnn kiisel kabiliyetlerinden istifade etmiyorlar. nsanlarn hepsinin birbirinden farkl olduu gereini unutuyorlar. Genellikle kendi yeteneklerimizi bilmiyoruz. Bununla beraber herhangi bir kimse herhangi bir ii yapamaz. Herkes kendi karakterine gre belirli bir ie, belirli bir yaama tarzna daha kolay uyum salar. Baars ve mutluluu, kendisi ile evresinin uyumasna baldr. Bir bireyle onun sosyal grubu arasndaki iliki, bir kilitle a-nahtar arasndaki iliki gibidir. ocuun temel zelliklerini ve potansiyel olarak mevcut olan yeteneklerini bilmek, ana ve babalarla retmenler iin ilk i olmaldr. phesiz psikoloji ilmi bu vazifede pek yardmc olamaz. Okullarda tecrbesiz psikologlar tarafndan rencilere uygulanan testler pek bir mana ifade etmiyorlar. Bunlara daha az nem vermek belki daha yerinde olur.

nk psikoloji durumunu bilmeyenlere hayali bir gven veriyorlar. Psikoloji henz bir ilim deildir. imdilik ferdiyet ve onun gleri llemiyor. Fakat insanlar iyi tanyan akll bir gzlemci belirli bir ferdin karakterinden gelecei kefedebilir. Hastaln Kiilii Hekimlik ve Evrensel Gerek Hastalk bir cevher, bir z deildir. Pnmoniye, frengiye, ekere, tifoya, v.s. tutulmu insanlar gzlemliyoruz. Sonra da zihnimizde hastalklar adn verdiimiz karmlar evrensel-letiriyoruz. Hastalk, organizmann hastalk yapc bir unsura uyumunu ya da bu unsur tarafndan aamal bir ekilde ypratlmasn ifade eder. Uyum ve tahrip bunlara maruz kalan kiinin eklini ve onun i zaman ritmini alr. Vcut, dejenere edici bir hastalkla genlikte, ihtiyarlkta olduundan daha abuk ypratlr. Her dmana zel bir tarzda karlk verir. Mcadelesinin ekil ve manas dokularnn asli zelliklerine baldr. Mesela gs anjini iddetli bir ac ile varln haber verir. Denebilir ki, kalbe elik bir pene geirilmitir. Fakat acnn iddeti fertlerin duyarllna gre deiir. Bu duyarllk zayfsa, hastalk baka bir ehre alr. Haber vermeden, ac duyurmadan kurbann ldrr. Biliyoruz ki tifo ate verir, bitkinlik getirir, a-r bir hastalktr ve uzun zaman hastanede kalmay gerektirir. Oysa baz insanlar bu illete yakalandklar halde her zamanki megalelerini brakmazlar. Grip, difteri, sar humma, v.s. salgnlarnda baz hastalarda az ate, az rahatszlk olur. Bylece, dokularnn asl zellikleri sayesinde enfeksiyona kar koyarlar. Bildiimiz gibi, bizi mikrop ve virslere kar koruyan u-yum mekanizmalar, her birimize gre deiir. Organizma, mesela kanserde olduu gibi, direnirse tahribi de kendine has bir karakterde olur. Gen bir kadnda gs kanseri derhal ldrr. htiyarlkta ise, bunun aksine, hastalk pek yava geliir. Hastalk ahs bir eydir. Ferdin grnn alr. Hastalar ne kadar eitli ise, hastalklar da o kadar eitlidir. Birok bireysel gzlemleri seip toplamakla yetinerek bir hekimlik ilmi meydana getirmek mmkn deildir. Olaylar snflandrmak ve bunlar karmlarla basidetirmek gerekti. Tp kitaplar ancak bundan sonra yazlabildi. Bylece, kaba tariflere dayanan, ilkel, eksik ama kullanl, son derece dzeltilmeye uygun ve retilmesi kolay bir ilim kuruldu. Maalesef hekimler bu sonularla yetinmediler. Bunlar, hastalk yapc unsurlar tarif eden kitaplarn, hastalar tedavi edenler iin gerekli olan bilgilerin ancak bir ksmn ierdiini anlayamadlar. Hekim iin hastalklar ilmi yeterli gelmiyor. Onun, ayn zamanda tp kitaplarnda tarif olunan hasta insan, karsnda bulunan somut insandan ayrt etmesi de gerekiyor. Bu hasta yalnz incelenmemeli her eyden nce teselli e-dilmeli, ona gven verilmeli, tedavi edilmelidir. Hekimin rol, her hastann kiisel karakterlerini, hastalk yapan unsura kar dayanma gcn, ac duyma derecesini, btn organik faaliyetlerinin deerini, gemiini, geleceini kefetmekten ibarettir. Bir ferdin geleceini olabilirlik hesabna gre deil, onun humoral, dokusal, psikolojik ahsiyetini derin bir ekilde inceleyerek sylemek gerekir. Ksacas, hekimlik hastalklarn incelenmesi ile snrlanrsa, kendisinden bir paray koparp atm olur. Birok hekim sadece belirtileri takipte srar eder. Dier bazlar da hastay tanmann hastal bilmek kadar nemli olduunu sanrlar. Birinciler

semboller sahasnda kalmak istiyor, ikinciler ise somut olan yakalamak gerekliliini hissediyorlar. Grl-yor ki, tb okullarnn etrafnda realistlerle nominalistlerin eski kavgalar yeniden balatlmtr. Saraylarna yerlemi olan hekimlik ilmi, Ortaa kilisesi gibi, evrenler gereini savunuyor. Abelard'n ahsnda, evrenleri ve hastalklar zekamzn yarattn dnen, hastalar tek realite olarak gren nominalistleri aforoz ediyor. Gerekte hekimlik hem realist, hem de nominalist olmaldr. Ferdi de hastalk gibi incelemelidir. Belki de halkn o-na kar gittike artan phesi, tedavinin etkisizlii ve bazen de glnl, tbbi ilimlerin kurulmas iin gerekli olan sembollerle somut hastann kartrlmasndan ileri geliyor. Hekimlerin baarszlnn sebebi hayal leminde yaamalardr. Bunlar hastalarnda tb kitaplarnda tarif olunan hastalklar gryorlar. Bunlar, evrenler realitesine inanmann kurbanlardr. Bundan baka, akl kavraylaryla metodu, ilmi, teknolojiyi birbirine kartryorlar, insann bir btn olduunu, uyum fonksiyonlarnn btn organik sistemlere yayldn, anatomik blmlerin sun' olduunu gremiyorlar. Vcudun ksmlara blnmesi imdiye kadar onlara faydal olmutu. Fakat bu, hasta iin tehlikeli ve pahaldr. Sonunda hekim iin de ayn ey olacaktr. Hekimliin insann mahiyetini, birliini ve tekliini dikkate almas nemlidir. Hekimin var olu sebebi ferdin aclarn dindirmek, onu tedavi etmektir. Elbette akl ve ilim metodlarn kullanmaldr. Hekimlik hastalklar nlemeli, onlar tanmal ve tedavi etmelidir. Fakat o akln bir disiplini deildir. Onu ne kendisi iin, ne de onu kullananlarn faydas iin ilerletmeye geerli bir sebep yoktur. Ayn zamanda hekimlik, btn ilimlerin en g olandr. Hibir ilimle bir tutulamaz. Onu reten dierleri gibi bir profesr deildir. Anatomi, fizyoloji, kimya, patoloji, farmakoloji v.s. de ihtisaslaan meslekdalarnm her birinin iyice snrlanm bir sahas vardr. Halbuki hekimleri yetitirenler,hemen hemen evrensel bilgilere sahip olmak zorundadr. Bundan baka, ok emin bir muhakemeye, gl fiziksel dayanklla ve srekli hareket kabiliyetine sahip olmaldr. Ona bilginlerden ok daha farkl bir grev ykleniyor. Bilginler semboller -' leminde yaayabilirler. Hekimler ise aksine hem somut realitenin, hem de ilm delillerin karsnda bulunuyor. Dncelerinin hem olaylar hem sembolleri kavramas, organlar ve bilinci didik didik aratrmalar, her fertle ayr bir leme girmeleri gerekiyor. Onlardan 'ze'in ilmini kurma yetenei isteniyor. phesiz boylar bir olmayan kimselere ayn elbiseyi giydirmek gibi, bilgilerini her hastaya fark gzetmeden uygulayabilecekleri bir kaynaa sahiptirler. Fakat vazifelerini ancak bize has olan tahmin ederlerse gerekten yapm olacaklardr. Baarlar yalnz ilimlerine deil, her insan fert haline getiren karakterleri sezmedeki kabiliyetlerine de baldr. Kiiliin Kayna Irs Faktrlerin Tesiri Her insandaki 'zel'liin iki kayna vardr. Bu kaynak hem onu dnyaya getiren yumurtann oluumu, hem de bu yumurtann gelimesi, tarihinden gelir. Alanmadan nce o-vln kendi ekirdeinin yarsn, her koromozomun yarsn, demek ki irsi faktrlerin yarsn, birbiri ardnda kromozomlar boyunca dizilmi genleri nasl yok ettiini evvelce anlatmtk. Spermatazoid bann kendi kromozomlarnn yarsn kaybettikten sonra yumurtaln iine nasl girdiini de anlatmtk. Alanan yumurtann iinde dii ve erkek kromozomlarn birlemesinden,

btn zellikleri ve btn temaylleri ile vcut meydana geliyor. Bu anda fert ancak potansiyel halde mevcuttur. Fert, ana ve babasnn belirli karakterlerini gsteren hakim unsurlar bnyesinde barndrr. Bu nesilden nesile geici faktrler yeni yaratn kromozomlarndaki durumlarna gre faaliyet gsterecek veya hakim bir faktr tarafndan devre d braklacaktr. Genetik ilminin irsiyet kanunlar olarak izah ettii ey ite bu mnasebetlerdir. Bu kanunlar, yalnz bireysel yaratl zelliklerinin asl yerleme tarzn ifade eder. Fakat bu karakterler temayl ve potansiyelden baka birey deildirler. Embriyo, cenin, ocuk, delikanlnn gelime srasnda karlat artlara gre bu potansiyel ya meydana kar, ya da olduu gibi kuvvede kalr. Ve her ferdin tarihi de, o ferdin geldii yumurtann genlerinin tabiat ve dzeni gibi tektir. Demek ki, insann orijinalitesi hem irsiyete, hem de gelimeye baldr. Orijinalitenin bu iki kaynaktan geldiini biliyoruz. Fakat oluumumuzda bu iki kaynaktan her birinin hissesi nedir, bilmiyoruz, irsiyet, gelimeden daha m nemlidir? Yoksa bunun aksi mi? Waston ve Behailer, terbiye ve evrenin her insana istenilen ekil ve modeli verebildiklerini iddia ediyorlar. Onlara gre terbiye her ey, irsiyet ise hitir. te yandan genetikler ir-siyetin insana hkmettiini, rkn kurtuluunun terbiyede deil, jenizmde olduunu dnrler. Her iki taraf da unutuyor ki, byle bir mesele deliller yardm ile deil, ancak gzlemler ve tecrbelerle zlebilir. Gzlemler ve tecrbeler bize gsteriyor ki, irsiyet ve gelimenin hissesi fertlere gre deimekte ve genellikle bunlarn karlkl deeri belirlenememektedir. Bununla beraber ayn a-na babann bir arada ve ayn tarzda yetimi ocuklar arasnda ekil, boy, sinirlilik, entellektel yetenekler, ahlak zellikler bakmndan gze arpan farklar vardr. Besbelli ki, bu farklarn kayna irsidir. Ayn ekilde, henz meme emen kpek yavrularn inceleyecek olursak, bir karnda doan sekiz dokuz yavrudan herbirinin ayr bir karakteri olduunu grrz. Ani bir grltye, mesela bir tabanca sesine kar bazlar yere yaparak, bazlar iki ayaklar zerine kalkarak, dier bazlar da sesin geldii tarafa koarak tepki gsterirler. Bir ksm en stl memeleri seer, bir ksm da yerlerinden kovulmaya rza gsterirler. Bazlar annelerinden ayrlp yuvalarnn etrafn kolaan eder, bazlar da analar ile beraber kalrlar. Bazlar dokunulduu zaman homurdanr, bazlar hi ses karmazlar. Hayvanlar ayn artlar altnda beraber bydkleri zaman, karakterlerinden ounun deimedii grlr. Sakin ve korkak kpekler hayatlar boyunca yle kalrlar. Cesur ve evik olanlar bazen gelimeleri srasnda bu zelliklerini kaybederler. Fakat genellikle muhafaza ederler. Bu zelliklerini gelitirdikleri de grlr. Irs karakterlerden bazlar kullanlmadan kalr, bazlar da geliir. Ayn yumurtadan olma ikizler ayn kk karakterlerine sahiptirler. Birbirlerine tamamen eittirler. Bununla beraber hayatlarnn daha ilk gnlerinden itibaren birbirlerinden ayrlr-larsa, birbirlerine uzak lkelerde deiik tarzda yetitirilirlerse, bu benzerlii kaybederler. On sekiz, yirmi yl sonra bunlarda son derece belirli farklar, bazen de bilhassa entellektel bakmdan byk benzerlikler grlr. Grlyor ki, oluum benzerlii ayr evrelerde birbirine benzer fertlerin yetimesini salamaya yetmiyor. Yine grlyor ki, evre farklar oluum e-itliini yok edemiyor. Gelimenin olduu artlara gre ferdin u veya bu potansiyeli meydana kyor. Ve kk

bakmndan e olan iki fert, birbirinden farkl oluyor. Nkleer madde paracklar, atalarmzdan aldmz genler vcut ve bilincimizin olumasna nasl etki ediyorlar? Ferdin oluumu yumurtaya ne derece baldr? Gzlem ve tecrbe gsteriyor ki, ferdin baz zellikleri daha yumurtada iken mevcuttur, dier bazlar da yalnz kuvvededir. Demek ki genler, gerek ferde zaruri olarak gelien karakterler alayarak ve kar konulmaz bir ekilde, gerekse gerekleen ya da gereklemeyen temayller eklinde ve gelime artlarna gre etki ederler. Cinsiyet, ana ve baba hcrelerinin birlemesi annda, mukadder olarak belirlenmi olur. Gelecekteki erkein yumurtasnda diininkinden bir eksik kromozom yahut iyi alamaz halde bir kromozom vardr. Akl zayfl, lgnlk, hemofili, sarlk, dilsizlik, bilindii gibi rs kusurlardr. Kanser, hipertansiyon, verem gibi baz hastalklar da ana babadan ocuklara geebilir, fakat bunlar temayl halindedirler. Gelime artlar meydana kmalarna sebep olur veya meydana kmalarn nler. Bedeni kuvvet, irade, zeka, muhakeme gc de byledir. Her ferdin deerini byk lde rs kabiliyetler belirler. Fakat insanlar saf kan olmadklar iin bir evlenmenin neticesinin ne olacan tahmin etmek mmkn deildir. Yalnz stn insanlar yetitirmi ailelerde ocuklarn, aa aileden gelen ocuklara nazaran stn olmalar ans daha byktr. Fakat nkleer birlemelerdeki tesadf yle sonular veriyor ki, byk bir adamn neslinden alelade ocuklarn, durumu karanlk bir aileden de byk adamlarn yetitii grlyor. stnlk temayl mesela delilik temayl gibi hi de kar konulmayan bir temayl deildir. Ojenizm, stn tipleri ancak baz gelime ve terbiye artlar iinde yetitirmekte baarl olur. Tek bana fertleri dzeltmeye pek gc yetmez. Onda, halkn ona atfettii gibi sihirli bir g yoktur. Gelimenin Birey zerindeki Etkisi Mendel kanunlar ve dier kanunlara gre nesilden nesile geen rs zellikler, her ferdin gelimesinde bir iz brakr ve zel bir grn kazanr. Bu temayller belirmek iin doal olarak d evrenin yardmn isterler. Dokularn ve uurun potansiyeli bu evrenin kimyasal, fiziksel, fizyolojik ve zihinsel faktrleri sayesinde meydana kar. Genel olarak bir fertte nelerin rs, nelerin sonradan alnma olduu pek ayrt edilemez. Gerekte baz zellikler, mesela sa ve gz rengi, miyopluk, akl zayfl elbette irsidir. Fakat dier zelliklerin ou evrenin uur ve dokulara yapt etkiden ileri gelmektedir. Vcudun gelimesi d etkilere gre deiik boyutlar kazanr. Ferdin asl zellikleri ya meydana kar, ya olduklar gibi kalrlar. Muhakkak ki rs ynelileri, derin bir ekilde ferdin gelime artlarnn tesir altnda kalmaktadrlar. Fakat yine bir gerektir ki, her insan kendine has artlarla, dokularnn zel yaplarna gre geliir. Bundan baka bu temayllerin mene bakmndan younluu, meydana kma gc deiiyor. Baz fertlerin gelecei mukadder olarak bellidir. Dier bazlarnki ise az ok gelime artlarna baldr. Fakat bir ocuun rs temayllerinin yaama tarz, terbiye ve sosyal evrenin etkisiyle ne lde deieceini tahmin etmek mmkndr. Dokularn genetik yaps hi bilinmiyor. Her insan meydana getiren yumurtada, ana ve baba ile byk anne ve byk babalarn genlerinin nasl bir araya gelip grupla-tm bilmiyoruz. Onda, uzak gemite yaam

atalarmzdan nkleer paracklar bulunup bulunmad bilgisine sahip deiliz. Genlerde ani bir deiimin fertte beklenmedik zellikler meydana getirip getirmeyeceini de bilmiyoruz. Bazen, temayllerini bildiimizi sandmz nesillerden gelen bir ocuk, tamamen yeni bir grne sahip oluyor. Bununla beraber belirli bir fert zerinde evrenin etkisinin muhtemel sonularn tahmin edebiliriz. Bir kpekte olduu gibi, bir ocuun da hayatnn daha ilk gnlerinden itibaren olumaya balayan karakterlerinin manasn bilgili bir gzlemci ok iyi anlar. Yumuak, apatik, dikkatsiz, korkak, hareketsiz bir ocuk, gelime artlar ile enerjik, otoriter ve cesaretli bir ef haline getirilemez. Hayatiyet, hayal gc ve macera ruhu tamamen evreden gelmez. Bunlarn evreyle yok edilememesi de mmkndr. Gerekte gelime artlar, ancak rs zellikleri dokularn ve bilincin asli vasflarnn snrlar iinde etki edebilirler. Fakat bu zelliklerin ieriini kesin olarak asla bilemiyoruz. Bununla beraber bunlarn elverili olduunu dnp, o-na gre davranabiliriz. Her ferde, kuvvedeki vasflarnn bulunduu anlalncaya kadar ans tanmalyz. evrenin kimyasal, fizyolojik ve psikolojik unsurlar insann temel ynelilerinin gelimesine yardm eder veya bunlara engel olur. Gerekten bu yneliler ancak baz organik ekillerle ifade edilirler. skeletin kurulmas iin lzumlu olan kalsiyum ve fosfor, yahut kemiklerin oluumu iin kkrdak tarafndan kullanlan vitaminler ve bez salglar eksik ise, organlarn ekli bozulur ve havsala daralr. Bu basit kaza, bir kadnn ok dourgan olmasn, belki yeni bir Lincoln veya Pasteur dnyaya getirmesini nleyebilir. Bir vitamin noksanl veya bulac bir hastalk yumurtalklarn veya baka bezlerin krelmesine ve dolaysyla rs patrimuan sayesinde bir ef, insanlar idare eden byk bir adam olabilecek gelimeyi durdurmasna sebep olabilir. evrenin btn fiziksel ve kimyasal artlar sakl glerimizin meydana kmasna etki edebilirler. Her birimizin fizik, entellektel ve ahlak zelliklerimiz onlarn ekillendirici etkisinden ileri gelir. Psikolojik unsurlarn fert zerindeki etkisi daha da derindir. Hayatmzn entellektel ve ahlak yapsn, dzen veya dankln, teslimiyet veya hakimiyetimizi meydana getiren bu unsurlardr. Organizmada meydana getirdikleri dolam veya bez deiiklikleriyle bunlar, vcudun faaliyetlerini ve yapsn da deitirirler. Fikr ve fizyolojik arzularn disiplini ferdin yalnz psikolojik tutumunu deil, dokusal ve humoral yapsn tesir etkiler. evrenin zihinsel tesirlerinin rs ynelileri ne derece u-yardn veya yok ettiini bilmiyoruz. Hi phesiz bunlar ferdin kaderinde esasl bir rol oynamaktadrlar. Bazen bunlar en kymetli manev vasflar yok eder. Baz fertleri de beklenenden ok ileri bir ekilde gelitirirler. Bunlar zayfa yardm ediyor, kuvvetliyi de daha kuvvetli yapyor. Bonapart genliinde Plu-tarque' okuyor ve eski devrin byk adamlar gibi dnp yaamaya gayret ediyordu. Bir ocuun Babe Ruth, George Washington, Charli Chapiin veya Lindbergh iin heyecan duymas, ilgisiz kalnacak bir ey deildir. Gangster oyunu oynamak askerlik oyunu oynamakla ayn ey deildir. Her fert, rs temaylleri ne olursa olsun, onu ssz dalara, yamalara veya insanln holand bataklklara gtren yolda gelime artlar ile uyarlr ve ynlendirilir. evrenin ferdiyet zerindeki etkisi, dokularn ve bilincin durumuna gre deiir. Baka bir deyile, birok ferde veya ayn ferde hayatnn deiik

anlarnda etki eden ayn faktrn bu etkileri birbirine denk ve eit deildir. ok iyi biliniyor ki, belirli bir organizmann evre artlarna karlk vermesi rs ynelilerine baldr. Mesela, birini durduran engel, dierini daha byk gayret gstermeye tevik eder ve onda o ana kadar kuvvede kalm olan faaliyetleri meydana karr. Ayn ekilde, hayatn birbirini takip eden devrelerinde, baz hastalklardan evvel veya sonra, organizma hastalk yapc bir unsura deiik ekilde karlk verir. ok yemek ve ok uyumak genlikte ve ihtiyarlkta ayn ekilde etki etmez. Kzamk ocukta nemsizdir, bykte ise tehlikeli olur. Organizmann tepkisi yalnz bireyin fizyolojik yama gre deil, onun gemi tarihine gre de deiir. Bu, onun ferdiyetinin mahiyetine baldr. Ksacas, rs temayllerin meydana kmasnda evrenin rol, doru olarak tarif edilemez. Doku ve gelimenin asli zelliklerinin etkisi, ferdin organik ve zihinsel oluumunda iinden klmaz ekilde birbirine karm bulunmaktadr. Anatomik ve Psikolojik Snrlar Fert, bildiimiz gibi bir zel faaliyetler merkezidir. Bize d lemden ve teki insanlardan ayr gibi grnr. Ayn zamanda bu evreyle ve kendi benzerleriyle birlemitir. Onlarsz mevcut olamazd. Hem kozmik evrene baml, hem de ondan bamsz olmak gibi ifte bir karaktere sahiptir. Fakat onun dier yaratklara nasl bal olduunu, zaman ve mekan snrlarnn nerede bulunduunu bilmiyoruz. ahsiyetin fizik devamllnn telerine kadar yayldna inanmamz iin sebepler vardr. Snrlar deri yzeyinin tesinde, anatomik izgisinin netlii ksmen hayali... Her birimiz kendi vcudundan daha geni ve daha yaygn olsa gerek. Biliyoruz ki, grnen snrlarmz bir yandan deri, te yandan hazm ve teneffs mukozlarndan olumutur. Anatomik ve fonksiyonel btnlmz ile hayatmzn devam onlarn dokunulmazlna baldr. Onlarn ypranmas ve dokularn mikroplar tarafndan istilas, lm ve ferdin btnlnn dalmas ile sonulanr. Bunlarn; kozmik nlarn, yiyeceklerin barsaklarda hazm olunmalarndan meydana gelen kimyasal maddelerin, havadaki oksijenin, scak ve ses titreimlerinin gemesine msaade ettiklerini de biliyoruz. Bunlar sayesinde vcudumuzun i lemi d lemde devam eder. Fakat bu anatomik snr, ferdin snrnn sadece bir grndr. Bizim zihinsel ahsiyetimizi evrelemez. Ak ve nefret birer realitedir. Bizi ayran mesafe ne olursa olsun baka insanlara biz bunlarla balyz. Bir kadnn ocuunu kaybettii zaman duyduu strap, organlarndan birinin kesilmesiyle duyduu straptan farkldr. Duygusal bir birliin bozulmas bazen lm getirir. Eer bizi birbirimize balayan ve sahip olduumuz gayri maddi balar grebilseydik, insanlar bize yepyeni ve tuhaf karakterlerle grnrlerdi. Bazlar derilerinin yzeylerini ancak aar, bazlar da bir bankann kasasna, baka ferdin reme organlarna, yiyeceklere, ieceklere, bir kpee, bir eve, sanat eyalarna doru uzanrd. Dier bir ksm da sonsuz gibi grnrd. Saysz kollarla uzanr, aile fertlerine, dostlar grubuna, eski bir eve, doduklar lkenin dalarna semalarna giderlerdi. nsanlar ynlendiren ve idare edenler, byk insanlk severler, azizler, saysz kollarn bir lkeye, bir ktaya, btn dnyaya uzatan devler olurlard. Bizimle sosyal evremiz arasnda dar bir mnasebet vardr. Her fert kendi grubunda belirli bir yer igal eder. O gruba gerek bir ba ile

baldr. Bu yer o-na kendi hayatndan bile daha nemli grlebilir. Bir ykm sonunda, hastalkla, dmanlarnn zulm ile ondan mahrum kalacak olursa, intihan bu deiiklie tercih edebilir. Besbelli ki, fert vcut snrn her tarafndan amaktadr. Fakat insan mekan iinde bundan da msbet ekilde uzayabilir. Telepati olaylar srasnda insan kendinden bir paray, bir eit uucu maddeyi uzaklara kadar frlatr ve bu bir akrabaya veya bir dosta ular. Bylece ok uzak mesafelere yaylr, okyanuslar, btn ktalar, llemeyecek kadar kk bir zamanda aar. Bir kalabaln ortasnda hitap edecei kimseyi bulabilecek yetenektedir. Ona baz haberler verir. Bazen de modern, grltl ve geni bir ehirde, aradnn evini, odasn bulur. Oysa evvelce bunlar hakknda hibir bilgisi yoktur. Bu eit faaliyete kabiliyetli olan fert, uzayp yaylan bir mahluk gibi, ok uzak mesafeye bacaklarndan birini uzatan bir amib gibi hareket edebilir. Bazen hipnotize edenle edilen arasnda bunlar birbirine balayan grnmez bir ba oluur. Bu ba sjenin bir emanas-yonu gibi grnmektedir. pnotizmac hipnotize edilenle byle bir mnasebet kurunca, ona uzak mesafeden yaplacak baz ileri telkin edebilir. Bu durumda, her biri grnte kendi anatomik snrlar iinde kapal kalsalar bile, birbirinden ayr iki fert birbiri ile temas halindedirler. Denebilir ki dnce, mekann bir noktasndan dier bir noktasna elektromanyetik dalgalar gibi gemektedir. Bu geiin hzn bilmiyoruz. imdiye kadar telepatik ilikilerin hzn lmek mmkn olmad. Fizikiler ve astronomlar metapsiik olaylar hesaba katmyorlar. Bununla beraber telepati gzlemin ilk verisidir. Eer bir gn dncenin mekan iinde k gibi yayldn kefedecek olursak, evrenin yaps hakkndaki fikirlerimiz deiecektir. Fakat telepatik olaylarn mekan iinde fizik bir unsur tarafndan yaylm olmas kesinlik kazanmaktan ok uzaktr. Hatta iletiim halinde bulunan iki fert arasnda mekanda hibir temas olmamas da mmkndr. Gerekten biliyoruz ki ruh, fiziksel devamlln drt boyutu iinde tamamen kaytl deildir. Demek ki ruh, hem madd lemde, hem de baka yerdedir. Maddeye beyin vastasyla szar, bir kayaya yapp yapraklarn okyanusun esrar iinde dalgalandran yosun gibi, zaman ve mekann dna doru uzanr. Bir telepati alveriinin, evrenimizin drt boyutu dnda,iki bilincin gayri maddi ksmlarnn birbirlerine rastlamasndan ibaret olduunu dnebiliriz. imdilik telepatik iletiimleri ferdin mekan iinde yaylmasndan meydana gelmi gibi alglamaya devam etmelidir. Bu mekan iinde yaylma nadir grlen bir olaydr. Bununla beraber aramzdan ok kimse, tpk gaipten haber verenler gibi, bakalarnn dncelerini okuyabilmektedir. Buna benzer bir ekilde, baz insanlar benzerlerini sanal szlerle savaa, fedakarla, lme ynlendirebilirler. Sezar, Napolyon, Mussolini ve btn byk halk idarecileri, kendi insani yaplarn aarak byrler ve iradeleriyle, fikirleriyle saysz kalabalklara hkmederler. Baz insanlarla tabiat eyas arasnda ince ve belirsiz mnasebetler vardr. Bu insanlar mekan iinde, kavradklar geree kadar geniliyor gibidirler. Bunlar kendi ilerinin ve fiziksel devamlln dna uzanrlar. Ve o zaman da manasz eyler getirirler. Fakat ilim, sanat ve dinde byk ilham sahipleri gibi, orada doal kanunlar, matematik karmlar,

Platon'un fikirlerini, sonsuz gzellii ve Tanry da bulabilirler. Ferdin Zaman iindeki Snrlar Fert, mekan iinde olduu gibi zaman iinde de vcudunun snrlarn aar. Zaman snr mekan snrndan ne daha belirli, ne de daha sabittir. ahsiyetimiz gemi ve gelecee u-zanmyorsa da biz gemi ve gelecee balyz. Bilindii gibi ahsiyet, yumurtann erkek unsur tarafndan alanmas annda domu olur. Fakat onun zellikleri, annemizin babamzn, onlarn anne babalarnn, en uzak atalarmzn dokularnda dalm olarak zaten bulunmaktadr. Biz, anne ve babamzn dokusal maddelerinden yaplm bulunuyoruz. Gemie, organik ve erimez ekilde balyz. Anne ve babalarmzn vcudundan saysz paralar tadmz iin vasflarmz onlarnkinden domutur. Yar atlarnda olduu gibi, insanlarda da kuvvet ve cesaret rktan gelir. Tarihi ortadan kaldrmay dnmemeliyiz. Aksine, gelecei nceden grmek ve istikamet vermek iin, gemie dair bilgimizden faydalanmalyz. Ferdin hayat boyunca kazand zelliklerin ondan sonra gelen nesillere intikal etmedii biliniyor. Bununla beraber jer-minatif plazma deimeden kalmaz. Bazen i evrenin etkisiyle deiiklie urar. Hastalklarla, zehirlerle, yiyeceklerle, endokrin bezlerinin salglar ile bozulabilir. Anne ve babalarn frengileri, ocuklarnn uur ve vcudunda derin dzensizliklere sebep olabilir. Bundan dolay dhi insanlarn ocuklar bazen a-a, zayf, dengesiz kimseler olurlar. Soluk treponem, byk a-ileleri btn dnya savalarndan daha ok mahvetmitir. Ayn ekilde alkolikler, morfinmanlar, kokainmanlar v.s. babalarnn kusurlarn hayatlar boyunca deyen bozuk nesillerin dnyaya gelmesine sebep olurlar. phesiz, hatalarn kendinden sonraki nesillere geirmek kolaydr, fakat bu nesileri faziletlerinden faydalandrmak ok daha gtr. Hayatmzda kazandmz zelliklerin sonraki nesillere geii dorudan doruya meydana gelmez. Gelecee ancak eserlerimiz vastasyla ularz. Her fert evresine, evine, ailesine, dostlarna damgasn vurun Kendi kendisiyle evrelenmi gibi yaar. Bylece yaratt ey sayesinde, ondan gelen nesiller onun karakterlerini miras alrlar. ocuk uzun bir devre anne ve babasna bal kalr. Anne ve babasnn ona nakledecekleri eyi almak iin vakti vardr. Taklit kabiliyeti olduu iin onlar gibi olmaya alr. Onlarn sosyal hayatta tadklar maskeyi deil, gerek ehrelerini alr. Genellikle onlara kar kaytszdr, biraz da nefret duyar. Fakat onlarn cehaletini, kabaln, egoizmini, hainliini aynen alr. Bununla beraber baz kiiler kendi nesillerinden gelenlere miras olarak zekalarn, iyilik duygularn, estetik duygusunu, cesaretlerini de brakrlar. Bunlar onlarn sanat e-serleriyle, ilm keifleriyle, kurduklar siyas, ekonomik, sosyal messeseleriyle ya da sadece yaptklar iftlikler ve kollaryla e-kilie atklar tarlalarla kendilerini devam ettirirler. Medeniyetimiz ite byle adamlar tarafndan kurulmutur. Demek ki bir ferdin gelecek zerindeki etkisi, kendisinin zaman iindeki uzantsna eit deildir. Bu etki, dorudan doruya ocuklarna intikal ettirdii organik paralar ya da mimar, ilm, felsef eserleri sayesinde olur. Denebilir ki, ahsiyetimiz fizyolojik sremizin tesine gerekten uzanabilir. Baz fertler zaman iinde seyahat edebilirlermi gibi grnrler. Gaipten haber verenler yalnz uzakta meydana gelen olaylar deil, gemiteki ve gelecekteki olaylar da grrler. Adeta, onlarn uurlar kollarn mekan

iinde olduu gibi, zaman iine de ayn kolaylkla uzatmaktadr. Yahut fizik devamllktan kurtularak gemii ve gelecei, bir tablonun zerinde yryecei yerde biraz uzandan uarak onu seyretmesi gibi seyrederler. Gelecekten haber verme hadiseleri bizi mehul bir lemin eiine kadar gtryor. Bu hadiseler vcudumuzun snrlar dnda geliebilen ruhsal bir prensibin varln gsterir gibidir. spiritizma uzmanlar bu olaylardan bazlarn uurun ldkten sonra yaadna bir delil olarak gsteriyorlar. Medyum, vcuduna lnn ruhu yerlemi sanr. Medyum bazen deneycilere yle ayrntlar anlatr ki, bunlar yalnz l bir kii tarafndan bilinmektedir ve doruluklar da daha sonra meydana kmaktadr. Broad'a gre bu olaylar ldkten sonra ruhun yaamaya devam etmesi olarak deil de, medyumun organizmasna geici olarak alanabilen ruhsal bir faktr olarak yorumlanabilir. Bu ruhsal faktr canl bir yaratkla birleerek hem lye, hem de medyuma ait bir bilin yaratyor olabilir. Varl geicidir. Yava yava dalacak sonra tamamen kaybolacaktr. spiritizmaclar tarafndan yaplan tecrbelerin sonular ok nemlidir. Fakat yaplan yorumlarn deeri phe gtrr. Biliyoruz ki, gaipten haber verenin ruhu hem de gemii, hem gelecei duyabilir. Onun iin hibir sr yoktur. Demek ki, ruhsal bir prensibin devam ile medyumlarn gelecekten haber verme olayn ayrt etmek imdilik imkanszdr. Birey ve Tabiat Birey olmak, yalnz organizmann grnnden ibaret deildir. Organizmann her unsurunun esasl bir karakterini de oluturur. Evvela, alanm olan yumurtann iinde virtel o-larak vardr, yeni yaratk zaman iinde uzandka yava yava karakterlerini belli eder. Atalarndan miras olarak ald eilimlerini meydana kmaya zorlayan, yeni yaratkla evresi arasndaki uyumazlktr. Bu eilimler bizim uyum faaliyetlerimizi belirli bir yne doru yneltir. Gerekten, d evreyi kullanma tarzmz, bu eilimler ve dokularmzn ftr zellikleri belirler. Her birimiz bu evreye kendine gre karlk verir. Orada fertlemesine daha ok imkan veren eyleri seer. O, bir zel faaliyetler kaynadr. Bu faaliyetler birbirlerinden farkl fakat blnmez haldedirler. Ruh vcuttan, bnye fonksiyondan, hcre evresinden, okluk birlikten, tayin eden tayin edilenden ayrlmaz. Vcut yzeyinin ferdin gerek snr olmadn, bizimle d evre arasnda sadece hareket edebilmemiz iin gerekli olan ayrlma plann dzenlediini anlamaya balam bulunuyoruz. Biz, kulesi birok surla evrili Ortaa atolar gibi ina e-dilmiiz. i savunmalarmz oktur ve birbirine karm durumdadr. Derinin yzeyi, dmanlarmz olan mikroplarn amamas gereken snr oluturur. Fakat biz ondan ok telere kadar yaylrz. Zamann ve mekann tesine uzanrz. Bireyin merkezini biliyoruz, fakat d snrlarnn nerede bittiini bilmiyoruz. Belki snrlar mevcut deildir. Her insan kendinden evvelkilere ve kendinden sonrakilere baldr. Adeta onlarn arasnda erir ve onlara karr. nsanlk, bir gaz moleklleri gibi birbirinden ayr elemanlardan olumu deildir. O zaman iinde uzanan, bir tebihin taneleri gibi daha sonraki nesilleri tayan bir lif ebekesine benzer. Hi phesiz bireyliimiz gerektir. Fakat sandmzdan daha az bellidir. Kozmik lemden ve teki fertler tamamen bamsz olduumuz ise hayalden baka bir ey deildir.

Vcudumuz, iine etki eden d evredeki kimyasal elemanlardan yaplmtr ve bireye gre deiir. Bu elemanlar geici binalar, dokular, i svlar ve organlar olarak tekilatlanr, btn hayat boyunca yklr ve yeniden kurulurlar. lmmzden sonra cansz maddeler lemine geri giderler. Baz kimyasal maddeler bizim rk ve ferd zelliklerimizi alrlar. Ve bizzat kendimiz olurlar. Dier bazlar da vcudumuzdan geip giderler. Balmumu nasl eitli heykeller yapld zaman kompozisyonunu deitirmiyorsa, bu maddeler de her birimizin varlna uyar, fakat karakterlerimizin hibirini almazlar. Bunlar bize, hcrelerin enerji harcama ve byme iin gerekli olan maddeleri aldklar bir rmak gibi geer. Mistiklere gre biz d lemden baz manev elemanlar da alrz. Yce Allah'n ltfu ruhumuza havadaki oksijenin, yiyeceklerdeki azotun dokulara gemesi gibi geer.. Dokular ve i svlar durmakszn deitikleri halde bireysel zellikler hayat boyunca devam eder. Organlar ve i evre dnsz oluumlarn ritmine uyarak kesin deiikliklere ve -lme doru ilerlerler. Fakat asl zelliklerini daima korurlar. Dalardaki amlar zerlerinden geen bulutlar yznden nasl deimiyorlarsa, onlar da iinde yzdkleri maddenin akntsnda bir deiiklie uramazlar. Bununla beraber ferdiyet evre artlarna gre kuvvetlenir veya zayflar. Bu artlar son derece elverisiz ise, ferdiyet eriyip yok oluyor gibidir. Zihinsel ahsiyet organik ahsiyetten daha az belirlidir. Bireylerin ou ayn tipte yaplmtr. Bu tip, bir sinirlilik ve geveklik, vnme ve kendine gvensizlik, kas kuvveti ve yorgunlua dayankszlk karmndan meydana gelmitir. Hem kar gelinmez hem az iddetli eilimlerden bazen homoseksellikten olumu bir tiptir. Bu durum ahsiyetin oluumunda cidd dzensizlikten ileri geliyor. Bu, sadece akim bir durumu ve tutumu, kolayca deiebilecek bir moda deildir. O, gerek rkn dejenere oluunun, gerek fertlerin kusurlu gelimesinin, gerekse bu iki olayn birden ifadesidir. Bu dn kayna, ksmen kaltmsaldr. Kaltmsal zelliklerden istenildii anda vezgeme imkannn olmamas doku ve uuru kalitesiz yaratklarn hayatta kalmalarna imkan vermitir. Irk, bylece zaafa uramtr. Dejenere olu sebebinin izafi nemi henz bilinmiyor. Yukarda da sylediimiz gibi, rsyet etkisini evre etkisinden ayrmak gtr. Ahmaklk ve deliliin phesiz atalara dayanan bir kayna var. Okullarda, niversitelerde ve genellikle halk arasnda gzlemlenen akl zayflna gelince, bunlar irs kusurlardan deil, gelime dzensizliinden ileri geliyor. Bu yumuak, zayf zekal, ahlaksz insanlarn evresi deitirilince, daha ilkel hayat artlarna tbi tutulunca, bazen deiiyor ve canllklarn kazanyorlar. Demek ki, medeniyetimiz, rnleri rm ve bozulmu karakteri dzeltemez halde deildir. Her zaman rk dnn ifadesi olarak kalmaktan uzaktr. Zayf ve kusurlu insanlar kalabalnn arasnda tamamen gelimi insanlar da vardr. Bu adamlar dikkatle gzlem altna aldmz zaman, klasik emadan stn grnrler. Gerekten, btn potansiyeli belirmi olan fert, her uzmann sjesini inceleyerek edindii imaja asla uygun deildir. Modern Toplumun Eksiklii Modern toplum bireyi tanmyor. O sadece insan yaratklar hesaba katyor. Evrenler realitesine inanyor ve bize soyutlanm varlklar muamelesi yapyor. Onu en cidd hatalardan birine, insanlar standartlatrmaya, fert ve

insan yaratk kavramlarnn karl sevketmitir. Eer insanlarn hepsi birbirinin ei olsayd, onlar hayvanlar gibi yetitirmek, byk srler halinde altrmak mmkn olurdu. Fakat her birinin bir kiilii var. Ona bir sembol gibi davranamayz. Uzun zamandan beri bilindii gibi, byk adamlarn ou hemen hemen soyutlanm durumda kalarak yetimilerdir, ya da bunlar okul kalbna girmeyi reddetmilerdir. Gerekte teknik incelemeler iin okul gereklidir. ocuun, belirli bir lde benzerleriyle iletiim ihtiyacna da cevap verir. Fakat terbiyenin daima zenli bir yn olmaldr. Bu ocua ancak anne ve baba tarafndan verilebilir. Yalnz anne ve babalar, bilhassa anne, erbiyenin gayesini oluturan fizyolojik ve zihinsel zellikleri, lirledikleri andan itibaren gzlemlemilerdir. Modern toplum, en kk yatan itibaren aile terbiyesi yerine okul terbiyesini vermekle ok cidd bir hata ilemitir. Modern toplum, fert hakkndaki bilgisizliinden dolay yetikinlerin zelliklerini kreltiyor. nsan fabrika iilerine, bro memurlarna, toptan retimi salamak zorunda olanlara alanan yaama tarzna, hep ayn biimde ve aptalca bir almaya, cezasn ekmeden tahamml edemez. insan, modern ehirlerin sonsuz geniliinde yalnz braklm ve kaybolmutur. O ekonomik bir soyutlama, srde bir batr. Bireylik vasfn kaybeder. Ne sorumluluu vardr, ne de gururu. Kalabaln iinden zenginler, gl politikaclar, byk apta haydutlar kyor. tekiler adsz bir toz zerresidir. Fakat birey, tannd bir gruba, bir kye, kk bir kasabaya, nisb neminin daha byk olaca ve kendisinin de nfuzlu bir vatanda olacan mit ettii bir yere mensup ise, ahsiyetini koruyabilir. Ferdiyet hakkndaki teorik bilgisizlik onun gerekten kaybolmasna sebep olmutur. insan ve fert kavramlarnn karklndan doan dier bir hata da demokratik eitliktir. Bu inan, bugn milletlerin tecrbe darbeleri altnda yklp gitmektir. Demek ki, onun yanl birey olduunu gstermek faydaszdr, fakat uzun sren baarsna amak gerek. nsanlk buna bu kadar uzun zaman nasl inanabilmitir? Bu dogma, vcut ve uur yapsn hesaba katmyor. Somut bir vaka olan ferde uymuyor. Elbette insanlar eittirler. Fakat fertler eit deildirler. Onlarn hak eitlii bir hayaldir. Zayf akllyla bir dhi adamn kanun nnde eit olmamas gerekir. Ahmak, zekasz, dikkat edemeyen, dank bir kimsenin yksek bir eitime hakk yoktur. Ona, tamamen gelimi bir fertle ayn seme hakkn vermek samalktr. Seksler yani cinsler de eit deildir. Btn bu eitsizlikleri bilmemek ok tehlikelidir. Demokratik prensip, sekinlerin gelimesini engellemek suretiyle uygarln kne yardm etmitir. Bireysel eitsizliklere sayg duymak gerektii besbelli. Modern toplumda byklere, kklere, ortalara, aa o-lanlara uygun iler vardr. Fakat yksek insanlar da sradan insanlar yetitirmedeki metodlarla yetitirmeye almamahdr. Bundan dolay, insanlarn demokrasi ideali ile standartlatrlmas zayflarn haksz yere hakim olmasn salamtr. Zayflar her sahada kuvvetlilere tercih edilmilerdir. Yardm grm, himaye edilmi ve genellikle takdir de edilmilerdir. Hastalar, caniler ve deliler de halkn sempatisini kazanyor. Ferdin gerilemesinden geni lde sorumlu olan eitlik masal, somut gereklerin ihmal edilmesidir. Aa olanlar ykseltmek mmkn olmad iin, insanlar arasnda eitlii

meydana getirmenin tek aresi onlarn hepsini en aa seviyeye indirmek idi. Bylece ahsiyetin kuvveti kayboldu. Birey kavram ile insan yaratk kavram birbirine kartrld, fakat yalnz bununla kalnmad, insan kavram baz yabanc unsurlarn sokulmasyla ve kendine has baz elerin yoksun braklmasyla bozuldu. Biz ona, mekanik leme ait kavramlar uyguladk. Dnceyi, manev strab, fedakrl, gzellii, huzuru unuttuk. nsana, kimyasal bir madde, bir makine ark muamelesi yaptk. Onu ahlk, estetik ve din faaliyetlerinden kesip aldk. Fizyolojik faaliyetlerinin bazlarn da yok ettik. Dokular ve uurun yiyeceklerdeki ve yaama tarzndaki deiikliklerle nasl uyuacan kendi kendimize hi sormadk. Uyum fonksiyonlarnn esas grevini ve bunlarn devre d braklmalarndan doacak sonularn cidd nemini gz ard ettik. Bugnk zaafmz hem ferdiyet hakkndaki bilgisizlikten, hem de insann o-luumunu bilmemekten ileri geliyor. Modern Hayat Modern insan evresinin, toplumun ona alad yaama ve dnme alkanlklarnn bir sonucudur. Bu alkanlklarn vcudumuzu ve bilincimizi nasl etkilediklerini grdk. imdi biliyoruz ki, teknolojinin evremizde meydana getirdii evreye dejenere olmadan uymak imkanszdr. Bizim bu durumumuzdan sorumlu olan ilim deildir. Sulu olan yalnz biziz. Yasak o-lanla olmayan ayrt etmeyi renemedik. Doal kanunlara kar geldik. Bylece en byk gnah, hibir zaman cezasz kalmayan bir gnah iledik. Fen dininin ve endstriyel ahlkn inanlar biyolojik gerek karsnda dm bulunuyorlar. Hayat, neyin yasak olduunu kendisine soranlara daima ayn cevab verir: Zayflar. Medeniyetler yklr. Cansz madde ilimleri, bizi bizim olmayan bir lkeye gtrmlerdir. Bu ilimlerin bize sunduu her eyi, kr krne kabul ettik. Fert daralm, uzmanlam, ahlaksz, zekasz, kendini ve kendi messeselerini idare etmekten ciz bir duruma gelmitir. Fakat ayn zamanda biyolojik ilimler bize srlarn en deerlisini aklamtr: Vcut ve uurumuzun gelime kanunlarn. Bize kendimizi yeniletirmek imkann ite bu bilgi veriyor. Irkn irs vasflar dokunulmadan kaldka, atalarnn kuvvet ve cesareti modern insanlarda yeniden uyanabilmektedir. Henz bunu isteyebilecek gte midirler? Blm 8 nsann Yeniden Yaplanmas lim nsan Yenilemeye Gtrebilir mi? Maddi lemi deitiren ilim, bize kendimizi deitirme gcn de verip hayatmzn mekanizmalarnn srrn aklamtr. Bunlarn faaliyetini sun' olarak nasl harekete geireceimizi, istediimiz biime nasl uyduracamz da gstermitir. nsanlk, kendini bilmek sayesinde, tarihinin balangcndan bu yana ilk defa kendi kaderine hakim olmutur. Fakat ilmin snrsz gcn kendi yararna kullanabilecek midir? Tekrar bymek iin, yenilenmek, kendini yeniden yapmak zorundadr. Istrap ekmeden kendini yenileyemez. nk o hem mermerdir, hem de heykeltra. Gerek ehresini alabilmek iin, byk eki darbeleriyle kvlcmlar kararak kendi maddesini yontacaktr. Zaruret o-nu mecbur brakmadka bu ameliyeye rza gstermeyecektir. Teknolojinin ona getirdii konfor,

gzellik ve mekanik harikalar arasnda aceleye lzum grmyor. Dejenere olduunu farketmiyor. Olu, yaay ve dn tarzn deitirmek iin niye gayret etsin? Bereket versin mhendislerden, ekonomistlerden ve politikaclardan beklenmeyen bir hadise oldu. Amerika Birleik Devletleri'nin harikulade mali ve ekonomik binas ykld, ilk bakta halk byle bir faciann gerekliine inanamad, inanc sarslmamt. Ekonomistlerin aklamasn uysal uysal dinledi. Refah yine gelecekti ama gelmedi. Bugn toplumun en zeki kafalarna dahi baz pheler giriyor. Krizin sebepleri sadece ekonomik ve mali midir? Politikaclarn ve maliyecilerin bozulmalarn ve ahmaklklarn, ekonomistlerin cehalet ve hayallerini de sulamak gerekmez mi? Modern hayat btn milletin ahlak ve zekasn azaltmam mdr? Canilerle mcadele etmek iin neden her yl milyarlarca dolar demee mecbur oluyoruz? Bu byk harcamalara ramen neden gangsterler banka soymaya, polis memurlarn ldrmeye, ocuklar karmaya, fidye istemeye ve ldrmee baar ile devam ediyorlar? Neden geri zekallar ve delilerin says bu kadar ok? Dnya krizi, ekonomiden daha nemli olan ferd ve sosyal faktrlere bal deil midir? Medeniyetimizin bu k balangcndaki grnts, bize bu felaket sebebinin hem messeselerimizde, hem de kendimizde olduunu dndrecektir. Bunu mit edebiliriz. Yenileme, ancak bunun mutlak bir zaruret olduunu anladmz zaman mmkn olacaktr. O anda karmza dikilecek tek engel, kendi uyuukluumuz olacaktr. Bu engel, rkmzn yeniden ykselme gcn yitirmesi olmayacaktr. Gerekten ekonomik kriz, avarelik, kokumuluk ve hayatn geveklii yznden rs vasflarmz tamamen yok olmadan meydana gelmitir. Biliyoruz ki, entellektel uyuukluk, ahlakszlk ve canilik, umumiyetle rs olarak devam etmeyen zelliklerdir. ocuklarn ou doularnda, anne ve babalarnn potansiyeline sahiptirler. Ftri zelliklerini gelitirmek iin bunu istemek yeterlidir. lm metodun btn kuvveti emrimizdedir. Aramzda hl bunu menfaat gzetmeden kullanabilecek adamlar vardr. Modern toplum, btn entellektel kltr, manev cesaret, fazilet ve cret kaynaklarn kurutmu deildir. Meale snmemitir. Demek ki, hastalk aresiz deildir. Fakat fertlerin yenilemesi modern hayat artlarnn yenilemesini gerektiriyor. Bu ise ihtilalsiz mmkn deildir. Demek ki, deimenin gerekliliini anlamak ve bunu gerekletirmek iin ilm vastalara sahip olmak yeterli deildir. Teknolojik medeniyet kendiliinden yklrken, byle bir deiiklik iin iddet ile uyar ve ikazlar da beraberinde getirmesi lazmdr. Bu byk gayret iin henz yeter derecede enerji ve ak grlle sahip miyiz? lk bakta sahip olmadmz sanlr. Modern insan, para mstesna, her eye kar kaytszlk iindedir. Fakat yine de mit etmek iin sebep vardr. Her eye ramen, bugnk dnyay kuran rklar snmemilerdir. Bunlarn dejenere ocuklarnn kanlarnda atalarnn gc hl mevcuttur. Bu gler meydana karlabilir durumdadrlar. Elbette, e-nerjik ve asil kklerin temsilcileri, endstrinin kr krne oaltt emeki kalabal iinde boulmulardr. Saylar azdr. Fakat saylarnn az olmas baar iin bir engel deildir. nk onlarda virtel olarak harikulade bir kuvvet vardr. Maddenin ve nsann stnl Dnme alkanlklarmz deitirmeden kendimizin ve evremizin yeniden canlandrlmasna girimemeliyiz. Gerekten modern toplum balangtan

itibaren entellektel bir hatann acsn ekmitir. Bu, Rnesanstan beri hi durmadan tekrarladmz bir hatadr. Teknoloji insan ilmin ruhuna gre deil, yanl metafizik kavramlarna gre kurmutur. Artk bu teorileri terketmenin zaman gelmitir. Eyann zellikleri arasnda ykselmi olan engelleri yk-malyz. Bugn bizim acsn ektiimiz hata, Galilee'nin dahiyane bir fikrinin kt yorumlanmasndan ileri gelmektedir. Galilee, bilindii gibi, eyann boyut; arlk gibi birinci derecede ve llebilir vasflarn ekil, renk, koku gibi llemeyenderecedeki vasflarndan ayrt etmiti. Nicelik kaliteden ayrlmt. Matematik lisanla ifade olunan nicelik (miktar), bize ilmi getirdi. Kalite ise ihmal edildi. Eyann birinci derecedeki vasflarnn soyutlanmas meru idi, fakat ikinci derecedeki vasflarn unutulmas meru deildir. Bunun bizim iin ciddi sonulan oldu. nk insanda lle-meyen, llebilenden daha nemlidir. Dncenin varl, kan seromunun fizikokimyasal dengelerinin varl kadar esasldr. Descartes vcut ve ruh ikiliini yarattktan sonra nitelik ile nicelik arasndaki ayrlk daha da derinleti. O zamandan beri ruhun tezahrleri anlalmaz oldu. Madd manevden kesin olarak ayrld. Organik yap ve fizyolojik mekanizmalar zevkten, acdan, gzellikten daha byk bir realite halini aldlar. Bu hata medeniyetimizi ilm zafere, insan da ke gtren yola soktu. stikametimizi belirlemek iin kendimizi dnce ile Rnesans insanlarnn arasna nakletmek, tecrbeye dayal gzlem iin onlarn ruhu ve ihtiras ile, felsefi sistemleri iin de onlarn dnyay hafife almalar ile dolmak zorundayz. Tpk onlar gibi eyann birinci ve ikinci derecedeki vasflarn ayrt etmek zorundayz. Fakat ikinci derecedeki vasflara birinci derecedeki realiteyi atfederek onlardan kesin olarak ayrlmalyz. Descartes'in ikilik inancn da (vcut-ruh) reddedeceiz. Akl maddeye sokulacaktr. Ruh vcuttan artk ayr olmayacaktr. Zihinsel faaliyetler de fizyolojik faaliyetler gibi elimizin altnda, ulaabileceimiz bir yerde olacaktr. Elbette kalitenin incelenmesi, saysal olann incelenmesinden daha gtr. Somut olaylar soyutlatrlm olanlarn belirli grnnden holanan aklmz tatmin etmiyor. Fakat ilim yalnz kendisi iin, metodlarnm zerafeti iin, akl ve gzellii iin ilen-memelidir. Onun gayesi insann madd ve manev menfaatini salamaktr. Duygulara, termodinamik kadar nem vermeliyiz.Dncemiz gerein btn hakikatlerini kavramaldr. Soyutlatrlm olanlarn tortularn bir yana brakacamza, hem tortular hem soyutlanm olanlar kullanacaz. Saysal olann mekaniin, fiziin ve kimyann stnln kabul etmeyeceiz. Rnesansn dourduu entellektel tutumdan ve geree dair bize verdii keyfi tariften vazgeeceiz. Fakat insanln o-nun sayesinde elde ettii btn bulular koruyacaz, ilmin ruh ve teknikleri bizim en kymetli malmzdr. Medeni insanlarn zekasna yz yldan fazla bir zamandan beri hkmeden bir doktrinden kurtulmak kolay olmayacaktr. Bilginlerin ou evrenler realitesine, saysal olann mutlak varlk hakkna, maddenin stnlne, vcut ve ruhun ayrlmasna ve ruhun yardmc durumuna inanrlar. Bu inanlarn kolayca inkar edemeyeceklerdir. nk byle bir deiiklik pedagojiyi, hekimlii, sal, psikolojiyi, sosyolojiyi temellerine kadar sarsacaktr. Herkesin kolayca iledii kk bahe, ekilie elverili hale getirilmesi gerekecek bir orman haline gelecektir.

Eer fen medeniyeti Rnesans'tan beri izledii yoldan ayrlsayd ve somut olann saf gzlemine dnseydi, derhal acayip olaylar meydana gelecekti. Madde stnln kaybedecekti. Zihinsel faaliyetler fizyolojik faaliyetlere eit olacakt. Ahlk, estetik ve din fonksiyonlarn incelenmesi, matematik, fizik ve kimyann incelenmesi kadar gerekli grnecekti. Bugnk eitim metodlar kabul edilecekti. Okullar ve niversiteler programlarn deitirmek zorunda kalacaklard. Salklardan, neden zihinsel hastalklarla deil de, yalnz organ hastalklar ile uratklar, neden yalnz bulac hastal olanlarn toplumdan soyutland, kendi fikr ve ahlk hastalklarn bakalarna bulatranlarn soyutlanmad sorulacakt. Neden organik hastalklara sebep olan alkanlklar tehlikeli idi de ahlak bozukluuna, cinayete ve delilie sebep olanlar tehlikeli deildi? Halk, vcudun yalnz bir parasn bilen hekimler tarafndan tedavi edilmeyi reddedebilirdi. Patologlar organlar olduu kadar i evreyi de incelemeye ynelecekler, beyin hallerinin doku hastalklarnn gelimesindeki tesirini hesaba katmak zorunda kalacaklard. Ekonomistler insanlarn hem hissettiini, hem strap ektiini, onlara yiyecek ve i vermenin yeterli olmadn, fizyolojik ihtiyalar kadar manev ihtiyalar da olduunu anlayacaklard. Ve ayn zamanda ekonomik ve mali krizlerin kaynaklarnn manev ve fikr olabileceini de hesaba katacaklard. Byk ehirlerdeki barbar hayat artlarn, fabrika ve bro istibdadn, manev gururun ekonomik menfaate, akln paraya feda edilmesini, modern medeniyetin nimetleri olarak alglamaya zorlanmayacaktk, insann gelimesi iin zararl olan mekanik icadlar bir yana atacaktk. Ekonomi en yksek bir gaye olarak grnmeye-cekti. Besbelli ki, materyalist batl inanlardan kurtulu, bugnk hayat ekillerinin ounu deitirecekti. Bundan dolay toplum btn gc ile dncenin bu ilerlemesine kar koyacaktr. te yandan, materyalizmin iflasnn maneviyat bir tepki getirmemesi nemlidir. Madem ki, fen medeniyeti ve maddeye tapmak baarya ulaamad, aksi ibadeti yani manev ibadeti semek temayl byk olabilir. Psikolojinin stnl, fizyolojinin, fiziin ve kimyann stnlnden daha az tehlikeli olmaz. Freud, en ar mekanistlerden daha tehlikelidir. nsan zihn grnne geri dndrmek fizyolojik ve fizikokimyasal grnlerine dndrmek kadar byk bir felakete sabap olabilir. Kan seromunun fizik zelliklerini, iyonik dengelerini, protoplazmasnn su ve hava geirirliliini, antijenlerin kimyasal yapsn, v.s incelemek, ryalar, medyumca halleri, duann psikolojik etkilerini, kelime hafzasn incelemekten daha az gerekli deildir. Bilgi ve Kullanm Bu veriler insann yeniden inasna temel oluturmaldr. lk vazifemiz bunlar kullanlr hale getirmektir. Yllardan beri jenistlerin, genetikilerin, biometristlerin, istatistikilerin, be-hailerin, fizyologlarn, anatomistlerin, organik kimyaclarn, bi-yokimyaclarn, fizikokimyaclarn, psikologlarn, hekimlerin, endoktrinolojistlerin, salklarn, psikiyatristlerin, kriminolocilerin, eitimcilerin, rahiplerin, ekonomistlerin, sosyologlarn v.s. ilerlemelerine ahit oluyoruz. Bunlar tarafndan yaplan a-ratrmalarm pratik sonularnn ne kadar nemsiz olduunu da biliyoruz. Bu byk bilgi yn teknik dergilerde, kitaplarda, bilginlerin kafalarnda dank bir haldedir. Herkes bunlardan ancak bir paraya sahiptir. imdi bu paralar bir btn halinde toplamak ve bunu da birka kiinin aklnda

yaatmak lazmdr. O zaman insan ilmi verimli olacaktr. Bunu gerekletirmek gtr. Bir sentez nasl yaplmal? Faaliyetlerimizin en nemlisi hangisidir? Ekonomik, politik, sosyal, zihinsel veya organik olan m? tekilerini hangi ilim gelitirmeli ve bnyesinde eritmeli? Hi phesiz kendimizin, ekonomik ve sosyal evremizin yeniden yaplanmas, vcudumuz ve ruhumuz hakknda kesin bir bilgiyi, yani fizyoloji, psikoloji ve patolojiyi bilmemizi gerektirir. Anatomiden ekonomi politie kadar insanla megul olan btn ilimler arasnda hekimlik, en kapsaml olandr. Bununla beraber o da konusunu btn genilii ile kavramaktan uzaktr. Bugne kadar ferdin oluumunu ve faaliyetlerini shhatli veya hasta hallerine gre incelemekle ve hastalar iyiletirmeye almakla yetinmitir. Bu vazifeyi mute-vazi bir baaryla yapmtr. Bilindii gibi hastalklar nlemede ok daha baarl olmutur. Buna ramen onun medeniyetimizdeki rol ikinci derecede kalmtr. Yalnz, salk vastasyla endstrinin nfusu oaltmasna yardm etmi olmas mstesna. Denebilir ki, hekimlik kendi doktrinleri tarafndan felce uratlmtr. Hl baland sistemlerden kurtulmasna ve bize daha etkili bir ekilde yardm etmesine bugn bir engel kalmamtr. U yz yl kadar nce hayatn ona adamay dnen bir filozof, onun yapabilecei byk fonksiyonlar ak olarak grmt. Descartes, Discours de la Methode (Metod Hakknda Konuma) adl eserinde, u gr savunuyordu: "Akl mizaca ve vcuttaki organlarn durumuna yle kuvvetle baldr ki, insanlar imdiye kadar ulaamadklar ekilde daha akll ve becerikli olmalarn salayacak bir vasta bulmak mmkn olacaksa, bunu hekimlikte aramak gerekir sanrm. Geri imdiki hekimlikte faydas dikkat ekici ok az ey vardr, fakat onu meslek edinmi ve benim asla kmsemek niyetinde olmadm insanlar arasnda bile, bildii eyin, bilinmesi gerekene nazaran hi olduunu, vcut ve akl hastalklarnn oundan ve belki de ihtiyarln zaafndan, eer sebepleri ve tabiatn bize sunduu ilalan yeterli derecede bilseydik, kendimizi koruyabileceimizi itiraf etmeyecek hi kimsenin bulunmadna eminim." Anatomi, fizyoloji, psikoloji, patoloji sayesinde, hekimlik insan bilgisinin esasl temellerine sahip bulunmaktadr. Grlerini geniletmek, vcut ve bilinten baka bunlarn madd ve zihn lemle ilikilerini kavramak, sosyolojiyi kendisine balamak, en mkemmel insan ilmi haline gelmek, hekimlik iin kolay olabilirdi. Yalnz hastalklar iyiletirme ve nleme derecesinde deil, btn organik, zihinsel ve sosyal faaliyetlerimizi gelitirip ynlendirecek kadar byrd. Byle anlalnca, ferdi tabiatna has kaidelerle oluturup, gelitirmemize imkan verirdi. Hekimlik, insanl gerek bir medeniyete yneltme grevinde olanlara ilham verici olurdu. Bugn terbiye, salk, din,ehirler kurma, toplumun siyas, sosyal ve ekonomik tekilatlar, insann yalnz bir tarafn bilen kimselere emanet edilmitir. Demir veya kimya sanayi fabrikalarnda mhendislerin yerine politikaclar, hekimleri, retmenleri veya filozoflar koymak manasz olurdu. Buna ramen, medeni insanlarn bundan ok daha g olan fizyolojik ve zihinsel oluumunda, hatta byk milletlerin sevk ve idaresinde, i, bu eit adamlara braklyor. Descartes'in kavrayn aarak gelimi ve insan ilmi halini alm hekimlik, modern topluma, insan mekanizmalarn ve onun d lemle mnasebetlerini

bilen mhendisler kazandrabilirdi. Bu sper ilim ancak, ktphanelerde gml kalaca yerde zekamz harekete geirirse kullanlabilecektir. Fakat bir insan beyni byle byk bir bilgiyi sindirebilir mi.7 Anatomiyi, fizyolojiyi, kimyay, psikolojiyi, patolojiyi, hekimlii ok iyi bilebilen, ayn zamanda genetik, besin kimyas, pedagoji, estetik, ahlak, din, politik ve sosyal ekonomi hakknda derin bilgi sahibi insanlar var mdr.7 Buna olumlu cevap verilmesi mmkn grlyor. Gl bir zeka iin btn bu ilimleri elde etmek imkansz deildir. Bu, aa yukar yirmi be yllk kesintisiz bir almay gerektirir. Kendilerini bu disipline sokma cesaretini gsterenler, elli yanda muhtemelen insanlar ve onlar iin kurulmu bir medeniyeti idare edebileceklerdir. Gerekte, bu bilginlerin alelade yaama tarzndan, belki evlenmekten ve aile hayatndan vazgemeleri de gerekli olacaktr. Bri veya golf oynayamyacak, sinemaya gidemeyecek, radyo dinleyemeyecek, ziyafetlerde nutuk syleyemeyecek, komite -yesi olamayacak, ilm cemiyetlerin, siyas partilerin, akademilerin toplantlarna katlamayacak, milletleraras kongrelere katlmak iin okyanuslar aamayacaklardr. Bunlar, keiler gibi mnzev bir hayat yaamaya mecbur olacaklardr. niversite profesrleri, hele modern i adamlar gibi yaayamayacaklardr. Byk milletlerin tarihi boyunca birok kimseler memleketlerinin kurtuluu iin kendilerini feda etmilerdir. Fedakarlk, hayatn kanlmaz bir art gibi grnyor. Dn olduu gibi bugn de insanlar en byk fedakarlklara hazrdrlar. Okyanus kysnn savunmasz sitelerinde oturan kalabalklar, patlayc madde veya zehirli gazlarla tehdit edilecek olsaydlar, tayyareci kendini, uan ve bombalarn istilacnn zerine frlatmakta tereddt etmezdi. Birka kii, meden insan ve onun evresini yeniden ina iin gerekli olan ilmi elde etmek gayesiyle neden kendini feda etmesin? phesiz bu vazife ok zordur. Fakat buna teebbs edebilecek zekalar vardr. Bazen niversitelerde ve laboratuvarlarda rastlanan bilginlerin zayfl, gayelerinin basitliinden ve hayatlarnn darlndan ileri geliyor, insanlar byk bir idealden ilham aldklar ve geni ufuklara baktklar zaman byrler. Byk bir macera ihtiras ile tutuanlar iin fedakarlk zor deildir. Modern insann yenilenmesinden daha gzel ve tehlikeli bir macera da yoktur. nsan Bilgisi in Gerekli Messeseler Fert, doduu andan itibaren endstriel medeniyetin inanlarndan ve modern toplumun temelini meydana getiren prensiplerden kurtulmaldr. Yapc roln oynamas iin insan ilminin pahal ve ok sayda messeselere ihtiyac yoktur. Halen mevcut messeseleri genletirmek suretiyle kullanabilir. Byle bir giriimin baarya ulamas baz lkelerde hkmetin, baz lkelerde de halkn tutumuna baldr. talya'da Almanya'da veya Rusya'da eer diktatrler ocuklar belirli bir rnee gre yetitirmeyi, yetikinleri ve onlarn yaama tarzlarn belirli bir ekilde deitirmeyi faydal grselerdi, bunu yapacak messeseler derhal kurulurdu. Demokrasilerde ise ilerleme, zel teebbsten gelmek zorundadr. Halk pedagojik, tbb, ekonomik ve sosyal inanlarmzn iflas ettiini aka anlad zaman, belki kendi kendine bu durumu nasl dzelteceini soracaktr. Gemite din, ilm, ve terbiyev hamleleri yapanlar yalnz hareket eden kimselerdir. Mesela Birleik Amerika Devletle-ri'nde saln gelimesi

tamamen birka kiinin sayesinde olmutur. NewYork'u dnyann en shh ehirlerinden biri haline getiren Hermann Bigg'tir. Tannmam genlerden olumu ve Welch'in idaresinde toplanan bir grup gen insan, Johns Hopkins Medical School'u kurmu ve Birleik Amerika Devletle-ri'nde hekimliin, cerrahln ve saln byk ilerleme kaydetmesine sebep olmulardr. Bakterioloji Pasteur'n beyninden doduu zaman, Pastr Enstits Paris'te bir milli yardm ile kuruldu. NevvYork'ta da John D. Rockefeller tarafndan "Rockefeller Institut for Medical Research" (Rockefeller Tbbi Aratrma Enstits) kuruldu. nk hekimlik sahasndaki yeni bulular yaplmas Welch, Theobald Smith, Mitchell Prudden, Simon Flexner, Christian Herter ve baz teki bilginler iin kanlmaz bir zaruret halini almt. zel ahslar Amerika'nn birok niversitesinde fizyolojiyi, immnolojiyi, beslenme kimyasn v.s. ilerletmek maksadyla aratrma laboratuvarlar kurdular. Carnegie ve Rockefeller gibi byk tesisler daha genel fikirlerden ilham aldlar. lm metod-lar sayesinde halkn bilgisini arttrmak, niversitelerin ilim seviyesini ykseltmek, milletler arasnda bar korumak, bulac hastalklar nlemek, salk ve refah arttrmak gibi... Bu hareketleri meydana getiren, daima duyulan bir ihtiya olmutur. Balangta devlet bir mdahelede bulunmamtr. Fakat daha sonra zel kurumlarn ardndan resm kurumlar da gelmitir. Mesela Fransa'da bakterioloji renimi evvela yalnz Pastr Enstits tarafndan yaplm, daha sonra devlet niversiteleri de bakterioloji krs ve laboratuvarlarn kurmulardr. nsann yeniden yaplanmas iin gerekli olan messeselerin kurulmas da belki bu ekilde olacaktr. Hi phesiz bir gn herhangi bir kolej, bir niversite veya tb okulu konunun nemini anlayacaktr. Bu istikamette baz uyanlar grnmektedir. Bilindii gibi Yale niversitesi insan mnasebetlerini incelemek iin bir enstit kurmu bulunuyor. te yandan Macy tesisi, shhatli ve hasta insan incelemek ve bu konudaki bilgilerimizi toplamak maksadyla kurulmutur. Cenova'da Nicola Pende, ferdin fizik, ahlak ve fikir bakmndan gelimesini salamak maksadyla bir enstit kurmutur. nsan hakknda daha geni bir bilginin gerekliliini birok kimse anlamaya balamtr. Fakat bu his, henz talya'daki gibi ak olarak formle edilmi deildir. Mevcut organizasyonlar kullanlabilir hale gelmek iin baz deiiklikler yapmak zorundadrlar. Unutmamalyz ki, bilgilerimiz henz ilkeldir, bu kitabn balang ksmnda sz edilen byk problemlerin ou henz zm beklemektedir. Fakat, yz milyonlarca insan ve medeniyetin geleceini ilgilendiren meseleler cevapsz braklamaz. Bu cevaplar, insan ilmine adanan aratrma enstitleri tarafndan bulunmaldr. imdiye kadar biyolojik ve tbb laboratuvarlanmz faaliyetlerini shhatin takibine, fizyolojik olaylarn esas olan fizi-kokimyasal ve kimyasal mekanizmalarn kefine ynelttiler. Pastr Enstits kurucusunun yolunu byk bir baar ile takip etti. Bu enstit, Duclaux ve Roux'un idaresinde bakteri ve virslerin incelenmesi, insanlar salgnlara kar koruma, a ve serumlar, hastalklar tedavi edebilecek ve nleyebilecek maddelerin bulunmas konusunda ihtisaslat. Rockefeller Enstits ise daha geni bir konuyu aratrmaya yneldi. Orada, hastalk getiren unsurlar ve bunlarn hayvanlar ve insanlar zerindeki etkileri ile, vcutta beliren fiziksel,

kimyasal, fizikokimyasal ve fizyolojik faaliyetlerin analizi de yaplyor. Gelecein laboratuvar-larnda bu aratrmalar ok daha ilerleyecektir. nsan btn ile biyolojik aratrma sahasna aittir. Elbette her uzman kendine has blgede aratrmalarna devam etmelidir. Fakat insann hibir nemli ynnn ihmal edilmemesi, gizli kalmamas lazmdr. Rockefeller Enstitsnn idaresinde Simon Flexner tarafndan uygulanan metod, yarnn biyoloji ve tp enstitlerine faydal bir ekilde yaygnlatrlabilir. Rockefeller Enstitsnde canl madde, molekllerinin oluumundan insan vcudunun oluumuna kadar byk bir anlayla incelenmektedir. Bununla beraber bu geni aratrmalar tekilatnda Flexner, Enstit -yelerini hibir programa mecbur etmiyor. Sadece, eitli sahalarda aratrma yapmaktan doal bir zevk duyan bilginleri semekle yetiniyor. nsann btn psikolojik ve sosyal faaliyetlerini, ayn zamanda kimyasal ve organik fonksiyonlarn inceleyecek laboratuvarlar buna benzer bir metodla organize edilebilir. Gelecein biyoloji messeseleri verimli olabilmek iin, tbb aratrmalarda ksrln sebeplerinden biri olarak iaret ettiimiz kavram karklndan saknmak zorundadrlar. En yksek ilim olan psikoloji, fizyolojinin, anatominin, mekaniin, kimyann, fizik kimyasnn, fiziin ve matematiin, yani bilgilerimiz hiyerarisinde kendininkinden daha aada bir yeri olan btn ilimlerin metod ve kavramlarna ihtiya duyar. Biliyoruz ki, daha yksek derecede bir ilmin kavramlar daha az yksek bir ilmin kavramlarna dntrlemezler.Makroskobik olaylar mikroskobik olaylardan daha az nemli deildirler. Psikolojik olaylar da fizikokimyasal olaylar kadar gerektirler. Ama yine de biyolojistler, uygun den on dokuzuncu yzyl mekanistik kavramlarna dnme eilimi tarlar. Bu suretle gerekten g olan konulara yanamaktan kanm oluruz. Canl organizmann incelenebilmesi iin cansz madde ilimleri gereklidir. Tarihi iin okuma yazma bilmek ne kadar gerekli ise, fizyolog iin de bunlar o kadar gereklidir. Fakat insana uygulanabilecek olan bu ilimlerin teknikleridir, kavramlar deil. Biyologlarn hedefi modeller veya sun' olarak soyutlanm sistemler deil, canl organizmadr. Genel fizyoloji, Bay-liss'in de anlad gibi, fizyolojinin kk bir parasdr. Organik ve zihinsel olaylar ihmal olunamazlar. Biliyoruz ki insan meselelerinin zm yavatr, birok bilgin neslinin mr boyunca almak gerekir. Medeniyetimizin geleceinin bal olduu aratrmalar kesintisiz bir ekilde idare edebilecek bir messeseye ihtiya vardr. Demek ki, insanla bir eit lmsz ruh ve beyin verme aresini aramaya mecburuz. Bunlar gayretlerini bir araya getirecek, serseri gidie bir hedef gstereceklerdir. Bu fikir oca, tpk Birleik Devlet-lerdeki Yce Divan gibi, ok az sayda insandan kurulacaktr. Demokratik lkelerin efleri ve diktatrler, bu ilm hakikat kaynandan, gerekten insan bir medeniyeti gelitirmek iin muhta olduklar bilgileri alacaklardr. Bu yksek konseyin yeleri, her trl aratrmada ve her trl renimde serbest olacaklardr. Nutuk sylemeyecekler, kitap yaynlamayacaklar, sadece medeni milletler ve onlar oluturan fertler tarafndan ortaya konulan ekonomik, sosyal, psikolojik, fizyolojik ve patolojik olaylarn seyrine bakmakla yetineceklerdir. lmin ilerleyiini, onlarn uygulanmasnn hayat alkanlklarmza etkisini dikkatle takip edeceklerdir. nsann esas vasflarn bozmadan, modern medeniyeti ona nasl uygulayabileceklerini,

nasl uyduracaklarn kefe alacaklardr. Onlarn derin inceleme ve dnleri, yeni sitenin sakinlerini; dokular ve ruhlar iin tehlikeli olan mekanik icatlardan, besinlerdeki gibi fikirlerdeki sahteliklerden, eitim, beslenme, ahlak, sosyoloji uzmanlarnn fantezilerinden, halkn ihtiyacndan deil de mucitlerinin ahsi menfaat veya hlyalarndan ilham alan btn gelimelerden koruyacaktr. Milletin organik ve beyinsel bozuluunu nleyeceklerdir. Bu bilginlere, yce divan yeleri gibi, politika ve basn entrikalarndan uzak bir mevki vermek gerekecektir. Gerekte onlarn nemi, Anayasay korumakla grevli Anayasa Mahkemesi yelerinin neminden ok daha yksek olacaktr. nk onlar maddenin kr ilimlerine kar yaplan trajik mcadelede vcut ve ruhun koruyucusu olacaklardr. Bireyin Kurtuluu Modern hayatn artlar tarafndan meydana getirilen fikr, ahlk ve fizyolojik k halinden bireyi ekip karmak lazmdr. Onun potansiyel olarak gizli kalm btn yeteneklerini gelitirmek, ona salk vermek gerekir. Bu ona bir yandan birliini, te yandan kiiliini iade etmektir. Dokularndaki ve uu-rundaki irs vasflarn izin verdii lde onu bytmektir. Terbiye ve toplumun onu iine hapsetmi olduu kalplar krmaktr. Btn sistemleri bir yana atmaktr. Bu sonuca ulamak iin bireyi oluturan organik ve zihinsel oluumlara mdahele etmek zorundayz. Birey, kendi evresine smsk baldr, bamsz bir varl yoktur. Onu yenilememiz ancak etrafn evreleyen lemi deitirebildiimiz nisbette mmkn olacaktr. Demek ki, madd ve zihinsel erevemizi yeniden yapmamz gerekiyor. Fakat toplumun kurallar katdr. Onlar hemen deitiremeyiz. Bununla beraber hayatn bugnk artlan altnda insann yeniden yaplanmasna derhal balanmaldr. Her birimiz hayat tarzn deitirebilir, dnmeyen kalabalk iinde kendi evresini oluturabilir, kendine fizyolojik ve zihinsel herhangi bir disiplini, baz almalar, baz alkanlklar kazandrabilir, kendine hakim olabilir. Eer toplumdan soyutlan-msa madd, zihn ve ekonomik evresine kar koymas hemen hemen imkanszdr. Bu evre ile baaryla mcadele edebilmesi i-in, ayn ideale sahip dier bireylerle i birlii yapmas gerekir. Devrimler genellikle yeni temayllerin mayalanp gelitii kk gruplardan domutur. On sekizinci yzylda Fransa'da monarinin kn ite byle kk gruplar hazrlamtr. Fransz ihtilali Jakoben'lerden ok ansiklopediciler tarafndan yaplmtr. Bugn endstriel medeniyetle yaplacak mcadele, ansiklopedicilerin eski rejime kar yaptklar mcadele hrs ile olmaldr. Fakat bu mcadele daha zorludur, nk teknolojinin getirdii hayat tarzlar, alkol, afyon veya kokain kadar zevk vericidir, ihtilal ruhu ile harekete geen bireyler, birlemek, tekiladanmak, birbirlerini desteklemek zorundadrlar. Fakat ocuklar yeni sitenin dederin-den nasl korumal? ocuklar zaruri olarak arkadalarna uymakta, tbb, pedagojik ve sosyal batl inanlar, akll ebeveyn tarafndan bunlardan kurtarldklar halde yine benimsemektedirler. Okullarda hepsi sr alkanlklarna uymak zorundadr. Demek ki, ferdin yenilenmesi ii, kalabalktan kendini soyutlamak, gerekli kurallar kendine kabul ettirmek ve kendi o-kullarna sahip olmak iin

olduka geni bir grupla birlemeyi gerektiriyor. Byle gruplar ve byle okullar var olduu zaman belki baz niversiteler terbiyenin ortodoks ekillerini terkedecek ve genleri gerek doalarna uygun disiplinlerle yarnki hayata hazrlamaya karar vereceklerdir. Bir grup, kk de olsa, yeleri arasnda asker ve din disipline benzer bir kaideyi benimseyerek devrindeki toplumun kt tesirlerinden kurtulabilir. Bu metod yeni deildir. nsanlk, erkek veya kadn topluluklarnn belirli bir ideale ulamak iin toplumun detlerinden ok farkl kurallar kabul ettikleri devirleri geirmitir. Kendimizi fikr, ahlk ve din bir kaide ile ve kalabaln detlerini reddetmekle yeniden ina edebiliriz. Yeter derecede kalabalk gruplar kendilerine daha ahs bir hayat salayabilirler. Modern toplumu derin bir ekilde deitirmek iin ok kalabalk muhalif bir gruba ihtiya olmayacaktr. Disiplinin insanlara byk bir kuvvet kazandrd eski bir gzlem verisidir. Asetik ve mistik bir aznlk, keyfine dm ve iradesiz bir ounluk zerinde abucak kar konulamaz bir g kazanabilir. Bu aznlk ikna yoluyla, belki kuvvetle, ona baka hayat tarzlarn kabul ettirebilir. Modern toplumun dogmalarndan hibiri yklmaz bir gte deildir. Ne dev fabrikalar, ne gkdelenlerde-ki ofisler, ne ldrc byk ehirler, ne endstri ahlk, ne de retim mistii ilerlememiz iin vazgeilmezdir. Baka bir medeniyet ve yaay tarzlar pekl mmkndr. Konforsuz kltr, lks olmayan gzellik, fabrika esirlii getirmeyen makine, maddeye taplmayan ilim, insanlara sonsuz ekilde zekalarn, ahlak duygularn ve erkekliklerini yitirmeden gelime imkan verecektir BiYolojik ve Sosyal Snflar Meden insanlar kalabal arasndan bir seim yapmak gereklidir. Biliyoruz ki, doal istifa uzun zamandan beri roln yapmyor. Salk ve hekimliin gayretleri sayesinde aa cinsten birok birey muhafaza edilmitir. Bunlarn oalmas rk i-in gerekli olmutur. Fakat ne deli, ne de cani olan zayflarn oalmasn nleyemeyiz. Bir batnda doan kpek yavrularnn kusurlu olanlarn yok ettiimiz gibi, kt vasfl bireyleri dzeltmek iin harcanan abalarn faydaszl aikardr. yi vasfllar arttrmak ok daha iyidir. Ancak kuvvetlileri daha da kuvvetli yaparak aa olanlara tesirli bir yardm yaplabilir. Kalabalk daima sekinlerin icatlarndan ve onlarn kurduu messeselerden yararlanr. Bugn yaptmz gibi organik ve zihinsel eitsizlikleri eit tutacamz yerde, bunlar mbala-alandracaz ve daha byk insanlar ina edeceiz. Kuvvetlileri snrlamak, zayflar yetitirmek ve bylece aa olanlar oaltmak gibi tehlikeli bir fikri terketmek lazmdr. ocuklar arasndan yksek potansiyeli olanlar aramal ve onlar mmkn olduu kadar tam bir ekilde gelitirmeliyiz. Ve bylece millete rs olmayan bir aristokrasi vermeliyiz. Sekin adamlar zeki ailelerde dier ailelere nazaran daha ok grnr-lerse de byle ocuklara toplumun btn snflarnda rastlanr. ok zengin adamlarn ve canilerin ocuklar daha kk yatan kendilerini bozan o evrelerden alnmaldr. Ailelerinden bu ekilde ayrlnca rs kuvvetlerini meydana karabilirler. Avrupa'nn aristokratik ailelerinde phesiz byk hayatiyeti olan bireyler bulunmaktadr. Fransa'da ingiltere'de, Almanya'da Hallarn ve feodal baronlarn neslinden olanlar hl oktur. Genetik kanunlar bize onlarn arasndan macerase-ver ve

yrekli adamlar kabileceini gsteriyor. Muhtemeldir ki hayal gc, cesaret ve muhakeme sahibi caniler silsilesiyle, Fransz veya Rus ihtilalleri kahramanlarnn, finans ve endstride ileri gelenlerin silsileleri, toplumu yeniden yaplandrlmas iin harekete geen bir sekin zmrenin oluturulmasnda kullanlabilir. Bilindii gibi canilik, eer akl zayfl, ya da beyin ve zihin kusurlar ile birlememise, rs deildir. Namuslu, zeki, ciddi fakat mesleklerinde talihi tutmam, iyi i yapamam, -mr boyunca aa mevkilerde kalm insanlarn ocuklarnda byk kabiliyetlere pek nadir rastlanyor. Bu potansiyel bazen asrlardan beri ayn iftliklerde yaayan hitlerde, bazen de sanatkrlar, airler, macera adamlar ve azizler de fkryor. yeleri parlak vasflarla tannm NewYorklu bir aile, Fransa'nn gneyinde Charlemagne'n devrinden Napoleon devrine kadar ayn toprak parasn ilemi kyllerden geliyor. Kuvvet ve kaabiliyet, hibir zaman grnmemi olduklar ailelerde birdenbire meydana kabilir. Hayvanlarda ve bitkilerde olduu gibi insanda da baz deimeler oluyor. Emekiler a-rasnda bile yksek gelimeye kabiliyetli yelere rastlanyor. Fakat bu olay az grlyor. Gerekte bir lke nfusunun eitli snflara blnmesi ne tesadfn, ne de sosyal anlamalarn e-seridir. Bunun derin bir biyolojik sebebi var. nk o, bireylerin fizyolojik ve zihinsel zelliklerine baldr. Amerika Birleik Devletleri ve Fransa gibi hr lkelerde, herkes elde edebilecei mevkilere ykselmek hrriyetine sahip olmutur. Bugn emeki olanlar bu durumlarn vcutlarnn ve akllarnn rs kusurlarna borludurlar. Kyller, Ortaa'dan beri gnll olarak topraa bal kaldlar. nk onlar bu eit hayat tarzna yetenekli klan husus, cesaret, muhakeme, mukavemetlerinin oluu, muhayyile ve cretlerinin olmaydr. Bu mehul iftilerin, ihtirasl toprak k, anonim askerler, Avrupa milletlerinin yklmaz stunlar olan atalar, byk vasflarna ramen topra fethetmi ve btn istilaclara kar savunmu olan Ortaa derebeylerinden, organik ve zihn yap bakmndan daha zayf idiler. Birinciler esir olarak domulard, ikinciler ise kral. Bugn sosyal snflarn gittike biyolojik snflar haline gelmeleri gereklidir. Fertler, doku ve ruhlarnn vasflar tarafndan takdir olunan seviyeye kmal veya inmelidirler. En iyi organlara ve en iyi akla sahip olanlarn ykseliini kolaylatr-maldrlar. Herkes kendi doal yerini korumaldr. Modern milletler kuvvetlilerin gelimesiyle kendilerini kurtarabilirler, zayflarn korunmasyla deil. Elit Snfn Yeniden Yaplanmas Sekin bir zmrenin devam iin jenizm mutlaka gereklidir. Bir rkn en iyi elemanlarn oaltmak zorunda olduu besbelli. Oysa en meden milletlerde reme azalyor ve a-a fertler artyor. Kadnlar alkol ve sigara yznden kendilerini isteyerek harap ediyorlar. Vcutlarnn ksmen uzamasn temin iin tehlikeli bir beslenme rejimi uyguluyorlar. Bundan baka, ocuk edinmeyi de istemiyorlar. Onlarn kusuru terbiyeden, feminizmden, yanl anlalan bir egoizmden ileri geliyor. Ayrca ekonomik artlar, evliliin istikrarszl, sinir dengesizlii, ocuklarn vakitsiz zaaf ve bozulmalarnn anne ve babaya ykledii yk de buna sebep oluyor. Eski ailelerden gelen, iyi vasfl ocuk dourmaya ve onlar zekice yetitirmeye en kabiliyetli o-lan kadnlar, hemen hemen ksrdrlar.

Avrupa'nn en ilkel lkelerinden gelen kyl ve emeki kadnlar kalabalk aileleri kuruyorlar. Fakat bunlarn ocuklarnda, Kuzey Amerika'ya ilk yerleen kolonlarn ocuklarndaki deer yoktur. Hayat ve dnce tarznda derin bir devrim yaplmadka ve ufukta yeni bir ideal ykselmedike, milletlerin en asil unsurlar arasnda doum nisbetinin artacan mit edemeyiz. jenizm, meden rklarn kaderi zerinde byk bir etki yaratabilir. Gerekte, insanlarda doum hayvanlarn doumu gibi asla dzenlenemeyecektir. Fakat delilerin ve zayf aklllarn oalmasn nlemek mmkn olacaktr. Belki askerlere, o-tel, hastahane ve byk maazalarda alanlara uyguland gibi evlenecek adaylar da tbb bir muayeneye tbi tutmak gerekecektir. Fakat tbb muayeneler gvenliin ancak hayalini verir. Bunlarn deerini uzmanlarn mahkeme huzurunda okunan birbirine zt raporlarndan rendik. Demek ki, jenizmin faydal olabilmesi iin gnl rzasyla yaplmas lazmdr. Genlere, uygun bir terbiye ile frengi, kanser, verem, sinir hastal, delilik ve akl zayfl olan ailelerden evlenmekle kendilerini nasl bir felakete attklar retilebilir. Byle aileler onlar tarafndan hi olmazsa fakir aileler kadar az arzu edilmeli, istenmemelidir. Gerekte bunlar hrszlardan ve katillerden daha tehlikelidir. Hibir cani, bir rka delilik temayln sokanlar kadar byk felakete sebep olmaz. Gnl rzasyla jenizmi gerekletirmek mmkndr. phesiz ak rzgar kadar serbest eser. Fakat akn bu zelliine olan inan, baz delikanllarn veya gen kzlarn yalnz zengin ocuklarna k olmalar ile yklmtr. Eer ak parann sesini dinleyebiliyorsa, salk anlay gibi pratik grlere de balanabilir. Hi kimse rs noksanlar olan bir fertle evlenme-melidir. Normal hayat iin shhatli doku ve shhatli akl arttr. nsann hemen hemen btn felaketleri organik ve zihinsel yapdan, byk lde de rs olarak gelir. Gerekte, atalarndan byk bir delilik yk, akl zayfl veya kanser miras alm olanlar evlenmemelidirler. Hibir insann baka bir insan felakete srklemeye hakk yoktur. Kaderi felaket olan ocuklar dnyaya getirmeye ise hi hakk yoktur. Aslnda jenizm birok ferdin feda edilmesini ister, ikinci defa rastladmz bu zaruret, doal bir kanunun ifadesi gibi grnyor. Birok canl her an, tabiat tarafndan baka canllar uruna feda ediliyor. Bu fedakarln sosyal ve ferdi nemini biliyoruz. Byk milletler hayatlarn vatan iin feda edenleri daima herkesten fazla takdir etmilerdir. Fedakarlk anlaynn sosyal bakmdan mutlak bir zaruret olduu, modern insann kafasna iyice sokulmaldr. jenizm, sekin zmrenin zayflamasn nleyebilirse de, o-nun snrsz bir ekilde ilerlemesi iin yeterli deildir. En temiz rklarda fertler belirli bir seviyenin zerine kamyorlar. Fakat insanlarda ve yar atlarnda, zaman zaman srad mahluklarn kt grlyor. Dehann yaradlna ait her ey bilgimiz dndadr. Jerminatif bir plazmada ilerleyen bir gelime zerinde yaplacak uygun deimelerle stn varlklarn ortaya kn nasl elde edeceimizi bilemiyoruz. Terbiyenin ve baz ekonomik avantajlarn dolayl yardm sayesinde, rkn en iyi unsurlarn birletirme iini tevik etmekle yetinmeliyiz. Kuvvetlilerin i-lerlemesi onlarn gelime artlarna, anne ve babalarn hayatlar boyunca kazandklar vasflar ocuklarna aktarma imkanlarna baldr. Modern toplum herkese, fakat bilhassa sekin

zmreye, istikrarl bir hayat, kk bir aile evresi, bir ev, bir bahe ve dostlara sahip olma imkan vermelidir. ocuklar anne ve babalar tarafndan, onlarn zihniyetini temsil eden bu eyler arasnda yetitirilmelidir. Burada, anne ve baba ahsiyetinin hissedilmesi iin, sosyal grup olduka kk, aile olduka srekli ve bal olmaldr. iftinin, esnafn,sanatkrn, profesrn ve bilginin, kollarndan ve beyinlerinden baka hibir eyleri olmayan beden ve fikir emekileri haline gelmeleri derhal nlenmelidir. Bu fen emeki medeniyetinin ebedi bir ayb olacaktr. Bu emeki snf, ailenin sosyal birim olarak ortadan kalkmasna sebep oluyor. Zekay ve ahlak duygusunu sndryor. Kltr ve gzellik kalntlarn yok ediyor. nsanl aalatyor. Ferdin ve ailenin azami derecede gelimesi iin, belirli bir emniyet gereklidir. Evlenme, muhakkak geici bir birleme olmaktan kurtarlmaldr. Erkekle kadnn birlemesi, stn antropoidlerde olduu gibi, hi olmazsa ocuklarn korunmaya muhta olmayacaklar bir zamana kadar devam etmelidir. Terbiyeye, bilhassa gen kzlarn terbiyesine, evlenmeye, boanmaya ait kanunlar, gelecek neslin menfaatini gzetmelidir. Kadnlar doktor, avukat, yahut profesr olmak iin deil, kendi ocuklarn stn vasfl insanlar olarak yetitirmek iin yksek bir terbiye almaldr. Gnl rzasyla jenizm yalnz daha kuvvetli fertlerin oalmasn salamakla kalmayacak, dayanklln, zekann ve cesaretin rs olduu aileleri de oaltacaktr. Bu aileler muhtemelen sekin insanlarn kaca bir aristokrasi oluturacaklardr. Modern toplum, btn arelere ba vurarak insan rkn dzeltmelidir. Akll bir evlenme yapm olmalar sayesinde dahiler domasna sebep olanlar mkafatlandrmak iin yeter derecede mali ve sosyal avantajlar, yksek erefler yoktur. Medeniyetimizin komplekslii sonsuzdur. Onun mekanizmalarn hi kimse bilmiyor. Oysa bu mekanizmalar bilinmeli ve idare e-dilmelidir. Bu vazifeyi yapabilmek iin fikr ve ahlk aplar daha geni fertleri yetitirmeye ihtiyacmz vardr. jenizm ile rs bir biyolojik aristokrasi meydana getirmek, bugnn byk meselelerini halletme yolunda nemli bir merhale olacaktr. Fiziksel ve Kimyasal Faktrler nsan hakkndaki bilgimiz henz eksik olmakla birlikte, o-nun vcut ve ruh geliimine mdahale etmemize, btn kabiliyetlerinin gelimesine yardm etmemize imkan vermektedir. Doal kanunlardan uzaklamamak artyla onu arzularmza gre ekillendirmek imkan da vardr. Emrimizde ayr me-tod var: Birincisi; dokularn, i svlarn ve bezlerin yaps ile zihinsel faaliyetleri deitirebilecek kimyasal maddeler mekanizmasna etki etmekten ibarettir. kincisi; vcut ve uurun btn faaliyetlerini dzenleyici olan uyum mekanizmalarn, d evreye uygun deiimlerle harekete geirmektir. ncs ise; organik gelimeyi kolaylatran veya ferdi bizzat kendini yeniden yaplandrmaya zendiren zihinsel durumlar meydana getirmektedir. Bu metodlar, fiziksel, kimyasal, fizyolojik ve psikolojik zellii olan aletler kullanrlar. Bu aletlerin kullanlmas zordur ve alnacak sonu phelidir. Onlar kullanma tarzn henz tam olarak bilmiyoruz. Etkileri organizmann yalnz bir ksmna mahsus deildir. Btn sistemlere yaylr. ocukluk ve genlik zamannda bile yava etki ederler. Fakat fert zerinde daima kesin izler brakrlar. Bilindii gibi d evrenin kimyasal ve fiziksel faktrleri, dokular ve akl

derin bir ekilde deitirebilmektedirler. nsanlar dayankl ve cesur yapabilmek iin dalarn uzun klarn, klar dondurucu, yazlar kavurucu lkelerin mevsimlerini, sisleri souk, az, boralarla dvlen, topra fakir ve kayalarla kapl lkelerin iklimini kullanmalyz. etin ve ateli bir sekin zmrenin yetimesi iin kurulacak okullar ite bu blgelerde kurulmaldr, gnein daima parlad, snn scak ve eit olduu lkelerde deil. Riviera ve Florida ancak dejenere olmulara, hastalara, ihtiyarlara, ksa bir devre iin dinlenmeye ihtiyac olan normal fertlere uygun der. Scaa ve soua, kurakla ve rutubete, yakc gnee ve kara, rzgara ve sise, bir kelime ile kuzey blgelerinin normal hava artlaryla kar karya kalan insanlarda, ahlk enerji, sinir dengesi ve organik dayanma gc artar. spanya gneinin ve ayn zamanda klarnn hkm srd Kuzey Amerika iklimi, ihtimal ki, eski zaman Yankee'sinin efsanev kuvvet ve ylmazlnn sebeplerinden biridir. nsanlar iklim sertliinden evlerindeki konfor ve yaaylarndaki durgunluk ile korunduklar zamandan beri, bu faktrler hemen hemen etkilerini kaybetmi bulunuyorlar. Besinlerde bulunan kimyasal maddelerin fizyolojik ve zihinsel faaliyetler zerindeki etkisini henz tam olarak bilmiyoruz. Hekimlerin bu konudaki bilgilerinin deeri azdr, nk belirli bir beslenmenin etkisini bilebilmek iin insanlar zerinde yeteri kadar uzun tecrbeler yapm deillerdir. Fakat biliyoruz ki gemite, kendi gruplarna zekalar, sertlikleri ve cesaretleri ile hkmeden rkmzn insanlar, daha ok et, kaba un ve alkolle beslenirlerdi. Bu faktrlerin etkilerini belirlemek iin yeni tecrbeler arttr. yle grlyor ki beslenme tarz ile, besinlerin miktar ve kalitesi ile, vcut gibi akla da ulamak mmkndr. htimal ki, kaderleri kefetmek, giriimde bulunmak ve hkmetmek olanlara, beden iilerinin besinleri uygun dmyor. Manastrn sessizlii iinde yaayan, asrn ihtiraslarn kendi nefislerinde bomaya alan rahipler iin de uygun dmyor. Bro ve fabrikalarda bitkisel hayat yaayan modern insanlara hangi yiyecekleri vermemiz gerektiini iyi bilmeliyiz. Evcil hayvanlarn kusurlarn almamalar iin belki de onlarn hareketliliini artrmak gerekecektir. Elbette onlar eyaya, hayvanlara ve kendi benzerlerine kar devaml bir mcedele hayat yaayan atalarmz gibi besleyenleyiz. Fakat onlarn iyiletirilmesi vitaminlerin ve meyvalarn yardm ile de olmayacaktr. Bu maddeler stte, tereyanda, budayda ve sebzelerde daima bol miktarda bulunmaktadr. Bununla beraber bu besinlerle beslenen toplumlar, bugne kadar olaanst zellikler gstermediler. Laboratuvarlarda teorik olarak mkemmel besinlerle yetitirilen hayvanlar iin de durum ayndr. skeletin hacim ve arln arttrmadan, kaslarn esnekliini ve kuvvetini, sinir dayanklln, zeka akln salayan maddelere ihtiyacmz var. Belki bir gn, herhangi bir bilgin alelade ocuklarn yardm ile, tpk arlarn alelade bir kurtua hazrladklar yiyeceklerle bir ar beyi karmalar gibi, byk adamlar yetitirme imkann bulacaktr. Fakat, hibir fiziksel veya kimyasal faktrn tek bana ferdi ilerletmesi mmkn olmayabilir. Organik ve zihinsel ekillerin stnln deiik artlarn bir araya gelmesi oluturur. Fizyolojik Ajanlar Btn fizyolojik sistemlerin uyum faaliyeti ferdin gelimesinde kuvvetli bir etkiye sahiptir. almann anatomik bnyeleri andraca yerde daha dayankl yaptn biliyoruz. Bunun iindir ki, organik ve zihinsel faaliyetleri

uyarmak, doku ve akln kalitesini artrmann en emin yoludur. Bir gayeye ynelen dzenli reaksiyonlarla organlar zincirleyen mekanizmalar harekete geirerek bu sonuca kolayca ulalr. Mesela her kas grubunun uygun egzersizlerle gelitirilebil-dii ok iyi bilinir. Yalnz kaslar deil de, bu kaslar beslemekle grevli olan ve btn vcuda srekli olarak gayret sarfetme imkan veren cihazlar da kuvvetlendirmek istiyorsak, klasik sporlardan ok daha deiik egzersizler gereklidir. Bu egzersizler ilkel hayatta gnlk ihtiyalarn gerekli kld egzersizlerdir. niversitelerde retilen ve ihtisas haline getirilmi atletizm, insanlar gerekten dayankl yapmyor. Kaslar, damarlar, kalbi, cierleri, beyni, omurilii, bir kelime ile btn organizmay oluturan sistemleri ayn anda harekete geirmek gereklidir. Engebeli arazide yar, dalara trmanma, gre, yzme, ormanda ve tarlada alma, ayn zamanda hava deiikliklerine maruz kalma ve etin bir hayat, kaslarn, iskeletin, organlarn ve uurun ahengini temin ederler. Bu ekilde, vcuda d lemin deiikliklerine kar koyma gc veren byk cihazlar altrlabilir. Aalara veya kayalara trmanmak gibi doal hareketler, kan svsnn bileimini, dolam ve solunumu dzenleyen eden btn sistemleri ayn anda altrr. Yksek yerlerde oturmak, hemoglobinin alyuvarlarn retmekle grevli olan organlarn hareketini salar. Uzun kou, kaslarn meydana getirdii ve dkt ok miktarda asidi temizleyen olaylar meydana getirir. Susuzluk dokulardaki suyu boaltr. Oru, organlardaki proteinleri ve yal maddeleri kmldatr. Scaktan soua ve souktan scaa gei, organizma ssn ayarlayan geni mekanizmalar altrr. Uyum oluumlarn uyarmann daha birok ekilleri vardr. Bunlarn iletilmesi btn vcudu mkemmelletirir. Btn tamamlayc cihazlar daha kuvvetli, daha esnek ve fonksiyonlarn yapmaya daha hazr bir hale getirir. Organik ve psikolojik fonksiyonlarn ahengi, ferdin sahip olduu zelliklerin en nemlilerinden biridir. Bu, her birimizin zel karakterine gre deien metodlarla elde edilir. Fakat daima zihinsel bir aba ister. nsan fonksiyonlarnn dengesini zekasyla ve kendine hakim olmakla koruyabilir. Her insan, fizyo' lojik itihalarn, sun' ihtiyalarn, mesela alkol, hz, devaml deiiklik gibi, doal olarak tatmin etme eilimindedir. Fakat bu eiliminde tamamen tatmin olduu zaman dejenere olur. Demek ki alk, uyku ihtiyac, cinsel mnasebet isteklerine, tembellik, kas egzersizleri zevki, alkol v.s.yi kontrol altnda tutmaya almalyz. ok uyku ve ok yemek, az uyku ve az yemekten daha tehlikelidir. nce terbiye ile, sonra da terbiye a-lkanlklarna dnme kabiliyetinin ilavesiyle, dengeli ve gl faaliyetlere sahip insanlar yetitirilebilir. Herkesin deeri, deiik durumlara aba harcamadan ve hzla kar koyma gcne baldr. Bu sonuca, saysz reflekslerin, eitli igdsel tepkilerin kazanlmasyla ulalr. Fert ne kadar gen ise refleksler de o kadar kolay kazanlr. ocuk faydal reflekslerle dolu byk bir hazine biriktirebilecek kabiliyettedir. O, en zeki oban kpeklerinin yavrularndan daha byk kolaylkla terbiye edilir. Onu yorulmadan komaya, bir kedi gibi dmee, trmanmaa, yzmee, ahenkli bir ekilde a-yakta durmaya ve yrmeye, etrafnda olup bitenleri doru o-larak grmeye, abuk ve tamamyla uyanmaya, birka dili konumaya, itaate, saldrmaya, savunmaya, ok deiik iler iin ellerini maharetle kullanmaya v.s. altrmak mmkndr.

Manev alkanlklar da ayn ekilde kazandrlr. Kpekler bile hrszlk etmemeyi renirler. Namusluluk, samimiyet, cesaret, reflekslerin kazanlmasnda kullanlan metodlarla, yani dnmeden, mnakaa etmeden, aklama yapmadan gelitirilmelidir. Bir kelime ile, ocuk arta balanmaldr. Pavlov'un terminolojisine gre arta balanma, ortak refleksler etkisinden baka bir ey deildir. Hayvan terbiyecilerinin eskiden beri kullanageldikleri metodlarn modern ve ilm bir ekilde tekrarlanmasdr. Bu reflekslerin oluumunda hoa gitmeyen bireyle denein arzu ettii ey arasnda derhal bir iliki kurulur. Bir an sesi, bir tfek sesi, hatta bir krba darbesi, bir kpek iin sevdii bir yiyecei ifade edebilir. nsan iin de byledir. Mehul bir lkeye seyahate gidildii zaman gereken uyku ve yiyeceklerden mahrum kalmak insana strap vermez. Fiziksel strap uzun bir gayretin baarsna elik ederse, kolayca tahamml edilir. Byk bir macera ile, fedakarln gzellii ya da Tanrnn sinesinde inan ve ruh aydnl ile birle-irse, lm bile gler yzl olur. Psikolojik Ajanlar Psikolojik faktrlerin, bilindii gibi, ferdin gelimesinde etkileri byktr. Vcuda ve akla kesin ekillerini vermede geni lde katkda bulunurlar. Uygun refleksler kazanmann ocuu baz durumlara nasl kolayca uyum salamaya hazrladn yukarda syledik. Saysz refleksler kazanan fert beklenen durumlara baar ile kar koyabilmektedir. Mesela; hcuma urad zaman annda atele karlk verir. Fakat bu refleksler ona beklenmeyen, tasarlanmayan durumlar karlama imkan vermez. Btn artlara baar ile uyum kabiliyeti sinir sisteminin, organlarn ve akln baz vasflarna baldr. Bu vasflar baz psikolojik faktrlerin etkisi altnda geliirler. Mesela, entel-lektel ve ahlak disiplinin, irade d hareketleri kontrol eden sinir sisteminde iyi bir denge, organik ve zihinsel faaliyetlerde iyi bir tamamlayclk saladklarn biliyoruz. Bu faktrler iki snfa ayrlrlar: faktrler ve d faktrler. Sjeye, baka fertler ve kendi sosyal evresi tarafndan retilen btn refleksler ve bilin halleri, birinci snfa dahildirler. Gven veya gvensizlik, fakirlik veya zenginlik, gayret,mcadele, avarelik, sorumluluk, fertlere hemen hemen zel denecek ekiller veren zihinsel artlar yaratrlar, ikinci snftan olan faktrler ise dikkat, tefekkr, yapmak iradesi, yalnzlk gibi sjeye ait olan i durumlardr. nsann yeniden yaplanmasnda psikolojik ajanlar kullanmak nazik bir itir. Bununla beraber ocuun entellektel gelimesini kolayca idare edebiliriz. Profesrler, elverili kitaplar onun i lemine, dokularnn ve aklnn gelimesi zerinde etkili olacak fikirleri sokarlar. Ahlk, estetik, din duygular gibi teki psikolojik faaliyetlerin gelimesinin, entellektel terbiyeye baml olmadklarn yukarda sylemitik. Bu faaliyetlere etki edebilecek zihinsel faktrler sosyal evreye aittirler. Demek ki, sjeyi uygun bir ereveye yerletirmek lazmdr. Bu da onu belirli bir psikolojik atmosferle evrelemeyi gerektirir. Bugn ocuklara mahrumiyetlerden, mcadeleden, hayatn zorluundan ve gerek entellektel kltrden doacak faydalar salamak da kolay deildir. Bu zel, gizli, paylalmaz olan ve demokratik olmayan i hayat birok terbiyecinin muhafazakarl yznden bir gnah gibi alglanmaktadr. Oysa i hayat her

trl orjinalliin kayna olmakta devam ediyor. Btn byk hareketlerin kayna olarak kalyor. Kalabaln iinde ferde ahsiyetini koruma imkann veren yalnz odur. Yeni sistemin dzensizlii iinde aklnn serbestliini, sinir sisteminin dengesini salayan da odur. Zihinsel faktrler her ferde deiik bir tarzda etki ederler. Bunlar ancak her insann organik ve beyinsel karakterlerini ok iyi bilen kimseler tarafndan kullanlmaldr. Zayf, kuvvetli, hassas, cmert, egoist, zeki, ahmak, uyuuk, evik v.s. oluuna gre, herkes ayn zihinsel uyarcya deiik tepki gsterir. Bu hassas usuller, her organizmann oluturulmas iin kr krne uygulanamaz. Fakat ekonomik ve sosyal baz artlar vardr ki, bir toplumun veya bir milletin btn fertlerine ayn ekilde etki ederler. Demek ki, sosyologlar ve ekonomistler, deimenin meydana getirecei psikolojik etkileri hesaba katmadan hayat artlarn deitirmemelidirler. Tam fakirliin, refahn, barn, kalabalk iinde yaamak veya soyutlanm olmann, insann ilerlemesine uygun olmad gzlemin ilk verisidir. Fert, azam gelimesine, muhtemelen, ekonomik gvenin, zevkin, mahrumiyetin ve mcadelenin bir eit karm ile yaratlan zihinsel atmosfer iinde ulaacaktr. Yaam artlarnn etkisi her rka ve her ferde gre deiir. Bazlarn ezen olaylar, dier bazlarn isyana ve zafere gtrr. Ekonomik ve sosyal evreye, insana gre bir kalp vermelidir; insan evrenin kalbna sokmamal-dr. Organik sistemlere, onlar tam bir faaliyet iinde tutacak kendilerine has psikolojik bir atmosfer vermeliyiz. Psikolojik faktrlerin ocuklar ve genler zerindeki etkisi, tesiri, yetikinler zerindeki etkisinden doal olarak daha belirlidir. Bunlar hayatn plastik devresinde kullanmak gerekir. Bunlarn etkisi daha az belirli olmakla beraber, hayat boyunca devam eder. Organizma olgunlap zamann deeri azald zaman bunlarn nemi artar. Bu etkiler ihtiyarlayan vcut iin ok faydaldr. Akl ve vcudu faaliyet halinde tutarak ihtiyarl geciktirmek mmkndr. Olgunluk anda ve ihtiyarlkta, insan, genliinde olduundan daha sk bir disipline muhtatr. Erken bozulma ekseriya kendini salvermekten ileri gelir. Gelimemizi salayan faktrler, kmz de yavalatrlar. Bu psikolojik faktrlerin akllca kullanlmas, organik k ann, fikr ve ahlk hazinelerin ihtiyarlktan gelen yozlama uurumuna yuvarlanmasn geciktirebilir. Salk Doal ve sun' olmak zere iki trl salk vardr. Biz doal sal, dokularn ateli ve dejenere edici hastalklara kar dayankllndan, sinir sisteminin dengesinden gelen sal arzu ederiz. Beslenme rejimlerine, alara, serumlara, enzim ieren rnlere, vitaminlere, periyodik tibb muayenelere, hekimlerin, hastanelerin ve hastabakclarn pahal korumasna dayanan sun' sal istemeyiz. nsan yle yetitirilmelidir ki, bu eit bir zene gerek kalmasn. Hekimlik en byk zaferini, hastaln, yorgunluun, korkunun ne olduunu bilmemize imkan vermeyen areyi bulduu zaman kazanm olacaktr, insanlara, organik ve zihinsel faaliyetlerin mkemmelliinden gelen hrriyet ve neeyi vermeliyiz. Bu eit bir salk anlay bizim dnce alkanlklarmz rahatsz ettii iin kuvvetli bir muhalefetle karlaacaktr. Modern hekimlik, sun' saln, bir eit gdml fizyolojinin meydana getirilmesine yneliyor. Onun ideali,

saf kimyasal maddelerin yardm ile dokularn ve organlarn fonksiyonlarna mdahale etmek, yetersiz fonksiyonlar harekete geirmek veya yerlerine bakalarn koymak, enfeksiyonlara kar direnme gcn arttrmak, hastalk yapc unsurlara kar organlarn ve i svlarn tepkisini hzlandrmak v.s. dir. Biz insan vcudunu, hl, kt imal edilmi, paralar srekli takviye ve tamir edilmesi gereken bir makine gibi alglyoruz. Henryy Dale, son yapt bir konumada son krk ylda tedavi metodlarnn kazand baary, antitoksik seromlarn ve alarn kefini, hormonlar, enslini, adrenalini, tiroksini v.s.arseniin organik bileimlerini, vitaminleri, cinsel fonksiyonlar dzenleyen maddeleri, yetersiz fonksiyonlar harekete geirmek veya aclar dindirmek iin sentezle elde edilen bir yn yeni maddeleri vmtr. Ayn zamanda bu maddelerin retildii byk endstriyel laboratuvarlar da vmtr. Muhakkak ki kimyann ve fizyolojinin bu ilerlemesi byk bir nem tayor, bunlar bize yava yava vcudun gizli mekanizmalarnn srrn aklyor, hekimlii salam bir yola ynlendiriyor. Fakat onlar daha imdiden salk peinde koarak kazanlm bir zafer saymal myz? Bu, kesin olmaktan uzaktr. Fizyoloji, ekonomi politikle mukayese edilemez. Organik, humo-ral ve zihinsel oluumlar, sosyal ve ekonomik olaylardan ok daha karktrlar. Gdml ekonominin baarya ulamas mmkndr. Fakat gdml bir fizyoloji, ihtimal ki, gerekletirilemez. Modern insana sun' salk yeterli gelmiyor. Muayeneler ve tbb zen rahatsz edici, zahmetli ve az tesirlidir. Hastaneler ve illar pahal, etkileri yetersizdir. Shhatli grnen erkekler ve kadnlar daima kk tedavilere muhta haldedirler, insanlk roln mutlu bir ekilde oynayabilmek iin yeteri kadar iyi ve kuvvetli deildir. Salk, hastalksz olmakdan daha fazla bir-eydir. Halkm hekimlik mesleine gittike daha az gven duymas da, bir dereceye kadar bu duygunun ifadesidir. nsann gerek mahiyetini dikkate almadan arzu ettii salk eklini veremeyiz. Irs temayllerin, gelime artlarnn, evrenin kimyasal, fiziksel ve fizyolojik faktrlerinin sonularn hep birden dikkate almak gerekir. Salk, vcudun her ksmnn yapsal ve kimyasal yapsna ve btnn baz zelliklerine tbidir. Her organn almasna mdahale edecek yerde bu btnn tama-miyetini korumasna yardm etmeliyiz. Doal salk gzlemle-nebilen bir olaydr. Baz fertler enfeksiyonlara, dejenere edic hastalklara, ihtiyarln etkilerine dayanrlar. Bu dayanklln srlarn bulmak gerekir. Doal sala sahip olmak insanln mutluluunu byk lde arttracaktr. ahsiyetin Gelimesi Modern hayatn standartlatrd insana ahsiyetini iade etmek lzmdr. Faaliyetlerinin ok eitli ve zel zenginlik iinde gelimesinin nemi byktr, insanlar seri halinde retilen makineler deildirler. Onlarn ahsiyetini yeniden oluturmak iin okul, fabrika, bro erevelerini krmak, teknolojik medeniyetin prensiplerini reddetmek zorundayz. Byle bir devrim asla imkansz deildir. Terbiyenin yenilemesi, okulu fazla deitirmeden gerekletirilebilir. Bununla beraber okula verdiimiz deer deimelidir. Biliyoruz ki, insanlar birer fert olduklar iin ktle halinde yetitirilemezler. Okul, anne ve babann verdii bireysel terbiyenin yerini tutamaz. retmenler entellektel rollerini genellikle tatmin edici bir ekilde yaparlar. Fakat ocuun ahlk, estetik ve din faaliyetlerini gelitirmek de

gereklidir. Terbiye konusunda anne ve babann vazgeilemeyecek bir rol vardr ve buna hazrlanmalar gerekir. Gen kzlarn zamanlarnn byk bir ksmn, ocuklarn fizyolojik ve zihinsel incelenmesine ve terbiye metodlarma ayrmam olmalar tuhaf deil midir? Kadn, yalnz ocuk dourmak deil, ayn zamanda onu yetitirmek olan doal fonksiyonuna yeniden getirilmelidir. Okul gibi, fabrika ve bro da deimez kurumlar deildirler. Eskiden endstriyel hayat iilere, ev ve tarla sahibi olmaa, evlerinde istedikleri zaman istedikleri gibi almaa, zekalarn kullanmaa, btn bir i yapmaa, yaratma zevkini tatmaa imkan verirdi. Bugn de alanlara ayn avantajlar verilmelidir. Elektrik enerjisi ve modern makineler sayesinde kk endstriler kendilerini fabrikalardan kurtarabilecek hale gelmilerdir. Byk endstri de merkez olmaktan karlamaz m? Milletin btn genleri, askerlik hizmetinde olduu gibi, ksa bir devre burada altrlamaz m? Bu ekilde emeki snfn da ortadan kaldrmak mmkn olurdu, insanlar byk srler halinde deil de, kk gruplar halinde yaarlard. Herkes kendi grubunda, kendi insan deerini korurdu. Bir makine ark olmaktan kar, tekrar bir fert olurdu. Bugn emeki feodalite devrindeki klelik kadar aa bir seviyededir. Onun gibi bunun da kurtulmak, bamsz olmak, bakalarna emir vermek midi yoktur. Aksine kk sanat sahibi bir gn patron olmak gibi meru bir mit besler. Ayn ekilde, toprann sahibi olan kyl, gemisinin sahibi olan balk, ar iler gryorlarsa da, kendilerinin ve zamanlarnn hakimidirler. Endstride alanlarn ou, buna benzer bir serbestlik ve haysiyete sahip olabilirler. Dev mesleki tekilatlarn byk brolarnda, ehirler kadar byk maazalarda, memurlar ahsiyetlerini yitiriyorlar. Tpk iilerin fabrikalarda ahsiyetlerini yitirmeleri gibi... Bunlar da fiilen emeki olmulardr. yle grnyor ki, modern alma ve toptan retim organizasyonu, insann gelimesi ile uyumuyor. Byle olunca, feda edilecek olan insan deil, amz medeniyetidir. Toplum insana ahsiyet tansayd, onlarn eitsizliini de kabul etmek zorunda kalrd. Her fert, kendi zel karakterlerine gre kullanlmaldr, insanlar arasnda eitlik kurmaya alarak, ok faydal olan ferd zellikleri ortadan kaldrdk. nk herkesin mutluluu, kendi alma tarzna tam olarak uyum salamasna baldr. Ve modern bir millette ok deiik iler vardr. Demek ki insanlar, farkl farksz birletirmek yerine, terbiye ve hayat alkanlklaryla eitlilikleri arttrmaldr. Endstriyel medeniyet insanlarn zarur farklln kabul edecei yerde, onlar drt snfa ayrm bulunuyor: Zenginler, emekiler, kyller ve orta snf. Memur, retmen, polis, rahip, hekim, bilgin, niversite profesr, bakkal orta snf olutururlar, ve aa yukar ayn hayat tarzna sahiptirler. Birbirlerinden bu kadar farkl olan bu tipler, ahsiyetleri bakmndan deil, mal durumlar yznden bir snfa sokulmulardr. Besbelli ki bunlarn ortak hibir taraflar yok. Hayatlarndaki darlk en iyileri, ykselme kabiliyetinde olanlar, zihinsel kabiliyetlerini gelitirmeye alanlar bouyor. Sosyal ilerlemeyi salamak iin mimar tutmak, demir ve tula almak, okullar, niversiteler, laboratuvarlar, ktphaneler, kiliseler ina etmek yetmez. Kendilerini akl ilerine verenlere, fitr yaplarna ve manev

ideallerine gre ahsiyetlerini gelitirmek imkan verilmelidir. Medeniyetimizin kaba maddyatl yalnz zekamzn ilerlemesini nlemekle kalmyor; duygulular, yavalar, zayflar, yalnzlar, gzellii sevenleri, hayatta paradan gayri eyleri arayan ince duygulu olular yznden modern hayatn adiliine g tahamml edenleri de eziyor. Eskiden bu ok nazik veya noksan kimseler ahsiyetlerini serbeste gelitirebiliyorlardi. Bir ksm yalnzla ekilir, kendi balarna yaarlard. Dier bir ksm da manastrlara, din ocaklara snr, alarak fakir bir hayat yaar fakat orda haysiyet, gzellik ve huzur bulurlard. Bu tip fertlere, endstriyel medeniyetin olumsuz artlar yerine, kendilerine uygun bir evre temin edilmelidir. Henz halledilmemi "byk kalabaln kusurlular ve canileri" meselesi de vardr. Bunlar toplumun shhatli kalanlar zerine ar bir yk yklyorlar. Halk haydutlardan ve delilerden korumak iin kurulan hapishane ve tmarhanelerin masraf, bildiimiz gibi byk bir miktar tutuyor. Meden milletler faydasz ve zararl kimseleri korumak iin safa bir gayret gsteriyorlar. Anormal olanlar normal olanlarn gelimelerine engel oluyor. Bu meseleye cepheden bakmak zaruret halini almtr. Toplum, canilerle delileri neden daha ekonomik bir tarzda korumaya almasn? Toplum, sorumlular sorumsuzlardan a-yrt etmee, sulular cezalandrmaa, manen mesul olmadklar cinayetleri ileyenleri korumaa devam edemez. Toplum, insanlar hakknda hkm verebilecek durumda deildir. Eakat kendisi iin tehlikeli olan unsurlardan korunmak zorundadr. Bunu nasl yapabilir? Elbette daha byk ve daha konforlu hapishaneler ina ederek deil. Salk da daha byk ve fenn hastahaneler kurmakla korunmaz. Delilii ve canilii ancak insan daha iyi tanmakla, je-nizm ile, terbiyede ve sosyal artlarda byk deiiklikler yapmakla yok edebiliriz. Eakat bunu gerekletirinceye kadar canilerle fiilen megul olmalyz. Belki de hapishaneleri kaldrmak gerekecektir. Bunlarn yerine ok daha kk ve az masrafl messeseler kurulabilir. En az tehlikeli canileri krbalamak veya baka bir ilm metodla cezalandrmak, sonra ksa bir sre hastanede yatrmak, belki dzeni salamaya yetecektir. tekilerine; adam ldren, silhl soygun yapan, ocuk karan, fakirleri soyan, halkn gvenini ar ekilde sarsanlara gelince, zehirli gazlarla donatlm bir imha messesesi, insan ve ekonomik bir ekilde dzeni salamaya yarayabilir. Cinayet ilemi delilere de ayn muameleyi yapmak mmkn deil midir? Modern toplumu salam ferde gre dzenlemekte tereddt etmemelidir. Felsef sistemler ve duygusal hkmler bu gereklilik karsnda yok edilmelidir. Nihayet, medeniyetin en yksek gayesi, insan ahsiyetinin gelimesidir. Evren nsann fizyolojik ve zihinsel faaliyetlerinin ahenk iinde canlanmas evreni deitirecektir. nk evren bizim vcudumuzun durumuna gre deitirmektedir. Unutmamalyz ki o sadece bizim sinir sistemimize, duyu organlarmza ve tekniklerimize, bizce bilinmeyen ve belki bilinmesi mmkn olmayan d realiteye bir karlktr. Btn bilin hallerimiz, btn hlyalarmz, klarda olduu gibi, matematikilerde de birer gerektir. Fiziki iin gnein batn ifade eden elektromanyetik dalgalar, bir ressamn sezdii parlak renklerden daha objektif deildirler. Bu renklerin dourduu estetik duygu ve bu renkleri

oluturan dalgalar uzunluunun ls, kendimizin iki grndr ve varlk sebepleri ayndr. nsan hem madd bir ey, hem canl bir varlk, hem de zihinsel faaliyetler merkezidir. Onun yldzlar aras mesafelerin l sonsuzluundaki varl tamamen ihmal edilebilir. Bununla beraber, maddenin bu alacak hakimiyeti iinde o bir yabanc da deildir. Akl, matematik karmlar sayesinde o lemde kolayca faaliyet gstermektedir. Fakat o yeryzn, dalar, rmaklar, okyanusu seyretmeyi tercih eder. nsan aalar, bitkiler ve hayvanlar lsnde yaplmtr. Onlarla beraber olmaktan holanr. Sanat eserlerine, antlara, yeni sitenin mekanik harikalarna, kk arkada grubuna, sevdiklerine daha sk baldr. O, mekan ve zamann tesinde baka bir leme uzanr. Ve kendisinden baka bir ey olmayan bu dnyadan, dilerse, sonsuz devirleri aabilir: Bilginlerin, sansann Yeniden Yaplanmas 231 natkrlarn ve airlerin seyrettii gzellik devrini; feragat, fedakrlk ve kahramanlk ilhamcs olan ak devrini; her eyin prensibini hrsla arayanlara en byk mkfat olan af devrini... Evren ite budur. Uyan Kalkmak ve yrmek iin harekete gemek zaman gelmitir. Kr teknolojiden kendimizi kurtarmalyz. Btn kabiliyetlerimizi karklklar ve zenginlii iinde gerekletirmeliyiz. Hayat ilimleri bize hedefimizin ne olduunu gstermi ve ona ulamak iin gerekli vastalar emrimize vermitir. Fakat hl, cansz madde ilimlerinin kendi tabiat kanunlarmza saygszca ina ettii leme dalm bulunuyoruz. Bu bizim iin yaplmam bir lemdir, nk dnce gcmzn bir hatasndan ve kendimizi tanmaymzdan domutur. Bu leme u-yum salamamz mmkn deildir. Demek ki, ona kar ayaklanacaz. Onun deerlerini deitireceiz. Onu kendimize gre bir dzene sokacaz. Bugn ilim bize, gizli kalm btn glerimizi gelitirme imkan vermektedir. Fizyolojik ve zihinsel faaliyetlerimizin gizli mekanizmalarn ve zaafmzn sebeplerini biliyoruz. Doal kanunlar nasl yok ettiimizi de biliyoruz, niin cezalandrldmz da, karanlklar iinde niin yitik kaldmz da... Ayn zamanda, afan sisleri arasnda kurtulu yolumuzu farketmee balam bulunuyoruz. Dnya tarihinde ilk defa, knn balangcna gelmi bir medeniyet, felaketinin sebeplerini fark edebiliyor. Belki bu bilgiyi kullanabilecek, ilmin harikulade kuvveti ile, gemiteki btn byk milletlerin ortak akbetine uramaktan kurtulabilecektir... Yeni yolda ilerlemee balamalyz.__

You might also like