Professional Documents
Culture Documents
Sistemleri ve Kontrolü
• Rüzgar Enerjisi 1990’lı yılların başından itibaren hızlı bir ivme almış olup Dünya’da 2160 MW kurulu güce
ulaşmıştır. 2000’li yıllarda 17400 MW değerine ulaşmıştır. Bu süreçte gelişen teknoloji ve türbin maliyetlerinin
azalması rüzgara hızlı bir geçiş imkanı sağlamış olup 2010 yılında 194,390 MW’a ulaşmıştır. 2019 yılı sonu
itibariyle kümülatif olarak 651 GW değerine ulaşmıştır [3].
• Dünyanın ilk çoklu türbini 30 MW Hywind İskoçya projesi olan yüzer rüzgar çiftliği, İskoçya’nın 30 km uzağına
kuruldu. Kasım ile Ocak ayları arasında %65 kapasite faktörü elde etmiş olup 2017 yılında kuzeybatı sahiline
kurulan bu santral ilk yılında %57’lik bir kapasite faktörü ile çalıştı [4].
Ülkelerin Yeni Devreye Alınan Rüzgar
Projelerinin LCOE değerleri
Onshore rüzgar türbinlerinde 2010 yılında elektrik birim fiyatı 0,086 USD/kWh
fiyatından 2019 yılında 0,053 USD/kWh fiyatına düşerek %39 azaldı. Toplam
kurulum maliyeti, türbin teknolojileri ve azalmış O&M işleri ile ivme daha artmıştır.
2010 yılından 2019 a kadar rüzgar türbin kurulum ve işletme maliyetleri %55-60
arasında düşmüştür. Rüzgar elektrik maliyetleri bölgeye ve coğrafyaya göre (0,051
ile 0,099 USD/kWh) arasında değişmektedir [5,6].
Ayrıca yenilenebilir enerji genel olarak 2019 yılında yeni kurulan santrallerin
%72’sini oluşturmaktadır.
Türkiye’de Rüzgar Enerji Durumu
• Özellikle Avrupa’da 1990’lı yılların başından itibaren
rüzgâr çiftlikleri kurulmaya başlamasına rağmen
Türkiye’de ilk rüzgâr santrallerinin kurulumu 1998
yılında olmuştur. Türkiye’de rüzgâr enerjisinin asıl miladı
yine Çeşme’de 1998 yılının şubat ayında kurulumu
tamamlanan her biri 500 kW gücünde 3 türbinden oluşan
Germiyan RES ile başlamıştır. Bu santral o yılların kanun
ve regülasyonuna göre bir fabrikanın enerji tüketiminin
karşılamak amaçlı otoprodüktör tesisi olarak kurulmuş ve
sonrasında lisanslı projeye çevrilmiştir [7].
• Türkiye’de 1998 yılında birim elektrik 0,08900 USD/kWh iken 2019 yılında
0,06300 seviyesinde seyir etmiştir. Artan teknoloji ve kapasite faktörlerinin
yükselmesi rüzgarda elektrik üretiminin önemi açığa çıkmıştır [6].
Rüzgar Enerjisi
• Enerji, ülkelerin sosyal ve ekonomik kalkınmaların gerçekleşmesinde en önemli
girdilerin başında gelmektedir. Dünya enerji ihtiyacında doğalgaz ve petrolün kullanımı
sonucu rezervlerin tükenmesi, zararlı sera gazları emisyonlarının insan hayatına zarar
vermesi, ozon tabakasının incelmesi sera gazı emisyonlarını insan yaşamını tehdit eder
duruma gelmesi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılmasına teşvik etmiştir.
• 1980 sonrası rüzgar maliyetlerinin şaşırtıcı düşüşü ile rüzgar ekonomisi oluşmuştur.
Avrupa’da Rüzgar 72 milyar € + yıllık ciro ve 330.000 kişi istihdam etmesi ile önemli yol
almaktadır.
• Avrupa’da kurulan tüm yeni güç tesislerinin %44’ü rüzgar enerji santralleridir. Ayrıca
enerji talebinin %11’lik dilimini karşılamaktadır. 2030 yılına kadar ihtiyacın %25’ini
karşılayacağı öngörülmektedir.
• Rüzgar ayrıca sanayi tabanının önemli ve gelişmekte olan bir parçasıdır. Dünya en
büyük beş türbin üreticisinden üçü Avrupa şirketleridir. Avrupa endüstrisi, dünya
çapında satılan tüm rüzgar türbinlerinin %40’lık bir paya sahiptir. Rüzgar enerjisi bir niş
sektörden ana sanayiye dönüşmüştür. Her yıl giderek artan rekabetçi cazip ver yatırım
çeken bir sektör olma yolunda ilerlemektedir.
Enerji Sektörünün Türk Ekonomisindeki
Yeri ve Maliyetleri
• Güler (2009), yenilenebilir enerji kaynakları arasında bulunan rüzgar enerjisi
potansiyelinin Türkiye’de yüksek olduğu, gerekli hükümet destekleri ve teknolojik alt yapı
ile birlikte ucuza enerji elde etmek ve iş imkanlarını artırmak için rüzgar enerjisine yatırım
yapmanın gerekli olduğu ve enerji bağımsızlığı çerçevesinde hem çevresel hem de
ekonomik iyileştirme için rüzgar enerjisinin gerekli olduğunu çalışmasında belirtmiş [9].
• Türkiye için rüzgâr enerjisinin ekonomik avantajını inceledikleri çalışmalarında; fosil
yakıtlar yerine rüzgârdan enerji üretilmesi durumunda toplam 56,7 milyon ton daha az
karbondioksit salınımı gerçekleşecek ve yaklaşık 56 milyon TL daha ucuza enerji
üretileceğini ve Türkiye’deki işsizlik oranının % 5 oranında düşerek yılda yaklaşık 112 bin
kişiye istihdam olanağı sağlanacağını ifade etmişlerdir [10].
• G-7 ve G-20 ülkelerinde rüzgâr enerjisi ve ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi incelediği
çalışmasında, 2003-2012 yılları arası rüzgar enerjisi tüketimi ve ekonomik büyüme
oranları kullanılarak panel veri seti yardımıyla uygulanan birim kök testleri, eşbütünleşme
ve nedensellik testleri yardımıyla; rüzgar enerjisi tüketimindeki %1’lik artışın ekonomik
büyümeyi %6 arttırdığı sonucuna ulaşılmış [11].
Rüzgar Enerji Ekonomisi
• Rüzgar enerjisi, Avrupa ve küresel düzeyde gelişimi hızlı bir şekilde ilerlemektedir.
1992-2008 yılları arasında kümülatif olarak 2,5 GW olan kurulu güç, yıllık ortalama %25
büyüme oranı ile 120 GW seviyelerine ulaşmıştır. Türbin teknolojisindeki gelişmeler
nedeniyle konvansiyonel kaynaklara rekabet gücü oluşturmuştur [3].
• Rüzgar enerjisindeki önemli maliyetler; yatırım maliyeti ile işletme ve bakım
maliyetleridir. Avrupa Rüzgar Enerjisi Birliği verilerine göre, Avrupa’da kurulmuş 2 MW
gücündeki bir rüzgar türbini için toplam yatırım maliyeti 2010 yılında yaklaşık olarak
2.46 milyon€ (1.23 milyon€/MW) seviyelerinde seyir etmektedir. Toplam maliyetin
%76’sı ortalama türbin payı, %9’u şebeke bağlantısı ve %7’si ise kuruluş maliyeti
oluşturmaktadır.
• 1980’lerde tipik kullanılan 95 kW’lık bir türbinde üretilen enerji kWh maliyeti 9.2 Euro-
sent iken bu değer 2010 yılında 2 MW’lık bir türbinde 5.3 Euro-sent değerine düşmüştür.
Başka bir ifade ile son 20 yılda %40’lık bir maliyet azalması gerçekleşmiştir [5].
• 2013 yılında 1MW RES kurulumu için yaklaşık türbin maliyeti 800 bin€ değerlerindedir.
• 2020 yılına gelindiğinde 700-800 bin€/MW seviyelerine gelmiştir.
• Türeb’in yaptığı açıklamalarda 2019 yılında rüzgar enerjisinden sağlanan 20 milyar kilovat-
saatlik elektrik üretiminin Türkiye’nin fosil yakıt ithalatının 900 milyon dolar düşük olmasını
ve bu tutarın ülke ekonomisi içinde kalmasını mümkün kıldığı belirtilirken, bu üretimin aynı
zamanda spot piyasadaki elektrik fiyatlarının dolayısı ile de elektrik tüketicilerinin faturalarının
da daha düşük gerçekleşmesine katkı sağladığı belirtildi [12]. Bu katkının artarak devamı için
Türkiye’de her yıl 1.000 MW gücünde yeni rüzgâr enerjisi santralinin devreye girmesi ile yeni
projeler için 1.000 MW yeni kapasite sağlanmasının da zorunlu olduğuna vurgu yapılan
açıklamada TÜREB yönetiminin önerileri aşağıda yer almaktadır;
• – Yerli ve yabancı yatırımcıların yaşadığı belirsizliğin giderilmesi için en az 5 yıllık bir ihale takviminin ilan
edilerek, uzun vadeli proje stoğu oluşturulması,
• – Devredeki mevcut santraller için yapılan ve 3 GW’a yakın güç artışı sağlayabilecek ön lisans aşamasındaki
kapasite artış başvurularının hayata geçmesini hızlandıracak adımlar atılması,
• – Eksi fiyatlı projelerin zorlaşan finansman sıkıntısına rağmen hayata geçebilmesi için, elektrik tüketicilerinin bu
projelerden ikili alım anlaşmalar ile elektrik almaları halinde YEKDEM maliyetinden muaf tutulmaları gibi
özendirici uygulamalar geliştirilmesi,
• – Rüzgâr enerjisi yatırımlarının sürdürülebilir ve finanse edilebilir olabilmesi için çıpa fiyat ilan edilmesi. İlan
edilecek bu fiyatın yabancı yatırım çekebilmek için Dolar ve/veya Avro bazlı olması. TL olarak ilan edilmesi
halinde ise alım fiyatının eskalasyonunda döviz bazlı veya en az yüzde 60 döviz içeren bir eskalasyon sepetinde
olması,
• – Yerli rüzgar sanayisini korumak ve bu firmaların yurt dışı pazarlardaki rekabetçiliğini artırmak için, yerli
ekipman kullanılan rüzgâr enerjisi santrallerine, elektrik piyasasına doğrudan veya alım garantilerine dayalı
olarak satış yapmalarından bağımsız olarak “ek bir fiyat desteği” sağlanması,
• – Yenilenebilir enerji sektörünün daha da gelişmesi için kritik önem taşıyan hibrit projelerin hayata
geçirilmesinin önündeki engellerin kaldırılması, özellikle YEKA sahalarında hibrit santraller kurulması ve bu
süreçlerin hızlandırılması ile ilgili gerekli düzenlemelerin yapılması,
• – Rüzgâr enerjisi yatırımlarının hızlandırılması adına yapı ruhsatı mevzuatında RES yatırımları için muafiyet
getirilmesi veya basitleştirilmeye gidilmesi,
• – Sistem kullanım bedellerindeki yüksek artış oranlarının düzenlenmesi.
Rüzgar Türbin Firmaları
2019 Yılı Küresel Pazarda Kullanılan En Büyük Türbin Tedarikçileri
Vestas 18,00%
Siemens Gamesa 15,70%
Goldwind 13,20%
GE Renewable Energy 11,60%
ENVISION 8,60%
Mingyang 5,70%
Nordex Acciona 4,90%
Enercon 3,00%
Windey 2,50%
Dongfang 2,10%
Sewing 2,00%
CSIC Haizhuang 1,80%
Senvion 1,70%
United Power 1,70%
MHI Vestas 1,60%
Others 5,90%