You are on page 1of 72

Duygudurum Bozuklukları

Tanımlar
• Duygulanım (affect): Bireyin uyaranlara,
olaylara, anılara, düşüncelere, duygusal
tepki ile katılabilme yetisidir. (neşe, öfke
gibi)

• Duygudurum (mood): Bireyin bir süre,


değişik derecelerde rahat, neşeli, üzüntülü,
öfkeli, taşkın ya da çökkün bir duygulanım
içinde bulunmasıdır.
Dört Duygudurumu
Normal Duygudurum (euthymia)

• Belli sınırlar içinde dalgalanmalar


gösteren, fakat kişinin kendisince ya da
başkalarınca gözlemlerine göre aşırılığı
olmayan duygusal durum.
Taşkın Duygudurum
(elated mood, high mood)

• Kişinin günlük yaşamında aşırı neşelilik


(euphoria, öfori), kendini aşırı iyi
hissetme egemendir.
Çökkün Duygudurum
(low mood, depressed mood)

• Kişinin günlük yaşamında üzüntü, elem,


hüzün duygusu egemendir.
Sıkıntılı, Tedirgin Duygudurum
(dysphoric mood)

• Kişinin günlük yaşamında tedirginlik,


sıkıntı, öfke, mutsuzluk baskındır.
Depresyon (Çökkünlük)
• Derin üzüntülü, bazen de hem üzüntülü
hem bunaltılı bir duygu durumunun
olduğu sendromdur.
• Buna ek olarak düşünce, konuşma,
devinim ve fizyolojik işlevlerde
yavaşlama, durgunlaşma ve değersizlik,
küçüklük, güçsüzlük, isteksizlik,
karamsarlık duygu ve düşünceleri
olabilir.
• Birincil çökkünlükler: Bedensel ya da
başka bir ruhsal hastalığa bağlı
olmaksızın ortaya çıkan ruhsal
çökkünlük.

• İkincil çökkünlükler: Bedensel ya da


başka bir ruhsal hastalığa ikincil olarak
ortaya çıkan ruhsal çökkünlükler.
Mani (Taşkınlık)
• Aşırı neşeli, bazen de öfkeli, coşkulu bir
duygudurumun olduğu sendromdur.

• Buna ek olarak, düşünce, konuşma,


devinimde hızlanma, benlik kabarması,
aşırı güçlülük, büyüklük duyguları ile
belirli aşırı bir kabarma görülür.
Tek uçlu – İki Uçlu Ayrımı

• Tek uçlu (Unipolar), yineleyici


depresyon ile eş anlamlıdır.

• İki uçlu (Bipolar), ya yalnız mani


nöbetlerinin, ya da mani ve depresyon
nöbetlerinin olması.
OLUŞ NEDENLERİ
• Genetik faktörler

• Biyokimyasal Faktörler

• Psikososyal Faktörler
Depresyon için Risk Faktörleri:

• 1- Duygu durumundaki ani değişiklikler,


düşük benlik saygısı, çaresizlik hissi
• 2- duyguların açığa vurulmaması
• 3- cinsel, fiziksel ve duygusal suiistimal
• 4- bedensel değişiklikler
• 5- yaşam koşullarının değişmesi
• 6- akran ilişkilerindeki sorunlar
• 7- ebeveyn ölümleri
• 8- aile içi çatışmalar
• 9- okul problemleri
• 10- kötü beslenme
• 11- ailenin depresyon geçmişinin
olması; depresyon için temel risk
faktörleri olarak görülmektedir
Tanı, Teşhis
DSM 5 ve ICD 10
Patolojinin Fark
Edilmesine Engeller
ICD 10
Duygudurum Bozuklukları

• Depresyon

• Bipolar Bozukluk
Depresyon

• Başvurma Yakınmaları
Depresyon
• Tanı koyduran özellikler
Bipolar Bozukluk
• Başvurma Yakınmaları
• Tanı koyduran özellikler
DSM V
İkiuçlu (Bipolar) ve İlişkili Bozukluklar
• Bipolar (ikiuçlu) I Bozukluğu
• Bipolar (ikiuçlu) II Bozukluğu
• Siklotimik Bozukluk
• Maddenin/İlacın Yol Açtığı Bipolar ve
İlişkili Bozukluk
• Başka Bir sağlık Durumuna Bağlı Bipolar ve
İlişkili Bozukluk
• Tanımlanmış Diğer Bir Bipolar ve İlişkili
Bozukluk
• Tanımlanmamış Bipolar ve İlişkili Bozukluk
• Bipolar I Bozukluğu
A. Bir mani dönemi mutlaka olmalı. Mani
döneminin öncesinde ya da sonrasında hipomani
ya da majör depresyon dönemleri bulunabilir.
B. Mani ve majör depresyon dönem (ler)inin
ortaya çıkışı şizoduygulanımsal bozukluk,
şizofreni, şizofrenimsi bozukluk, sanrılı
bozukluk ya da tanımlanmış bir ya da
tanımlanmamış diğer ikiuçlu ve ilişkili
bozuklukla daha iyi açıklanamaz.
• Bipolar II Bozukluğu
A. En az bir hipomani ve en az bir majör depresyon
dönemi olmalı
B. Hiçbir zaman bir mani dönemi olmamalı
C. Mani ve majör depresyon dönem (ler)inin ortaya çıkışı
şizoduygulanımsal bozukluk, şizofreni, şizofrenimsi
bozukluk, sanrılı bozukluk ya da tanımlanmış bir ya
da tanımlanmamış diğer ikiuçlu ve ilişkili bozuklukla
daha iyi açıklanamaz.
D. Depresyon belirtileri ya da depresyon ve hipomani
dönemleri arasında sık gidip gelmelerin neden olduğu
öngörülmezlik durumu, klinik açıdan belirgin bir
sıkıntıya ya da toplumsal, işle ilgili alanlarda ya da
önemli diğer işlevsellik alanlarında işlevsellikte
düşmeye neden olur.
• Siklotimi Bozukluğu
A.En az iki yıl süreyle (çocuk ve ergenlerde bir
yıl) hipomani dönemi için tanı ölçütlerini
karşılamayan, hipomani dönemlerinin olduğu
birçok dönem ve möjör depresyon dönemi için
tanı ölçütlerini karşılamayan, depresyon
belirtilerinin olduğu birçok dönemin olması
B.Yukarıda sözü edilen iki yıllık dönemin en az
yarısında hipomani ve depresyon dönemleri
olmuştur ve kişinin, bir kezde, belirtisiz kaldığı
iki aydan daha uzun bir süre olmamıştır.
C.Majör depresyon, mani ya da hipomani için tanı
ölçütleri hiçbir zaman karşılanmamıştır……
Depresyon Bozuklukları (DSM V)
• Yıkıcı Duygudurumu Düzenleyememe
Bozukluğu
• Majör Depresyon Bozukluğu
• Distimi (Süregiden Depresyon Bozukluğu)
• Premenstrüel (Aybaşı Öncesi) Disfori Bozukluğu
• Maddenin/İlacın Yol Açtığı depresyon Bozukluğu
• Başka Bir sağlık Durumuna Bağlı Depresyon
Bozukluğu
• Tanımlanmış Diğer Bir Depresyon Bozukluğu
• Tanımlanmamış Depresyon Bozukluğu
• Yıkıcı Duygudurumu Düzenleyememe
Bozukluğu
A.Sözel ve/veya davranışsal olarak kendini gösteren,
içinde bulunulan ya da kışkırtan duruma göre
yoğunluk ya da süre açısından büyük ölçüde
orantısız olan, yineleyici, ağır öfke patlamaları
B.Öfke patlamaları gelişim düzeyiyle tutarsızdır.
C.Öfke patlamaları, ortalama olarak haftada üç ya da
daha çok kez ortaya çıkar.
D.Öfke patlamaları aralarındaki duygudurum,
neredeyse hergün, sürekli olarak çabuk kızma ya da
kızgınlık gösterme ile belirlidir ve bu durum
başkalarınca gözlenebilir
• Majör Depresyon Bozukluğu
A. İki haftalık dönem boyunca aşağıdaki belirtilerden beşi ya da
daha fazlası bulunmuştur ve önceki işlevsellik düzeyinde bir
değişiklik olmuştur. Bu belirtilerden en az biri ya (1) Çökkün
duygudurum ya da (2) ilgisini yitirme ya da zevk almamadır.
1. Çökkün duygudurum, neredeyse her gün, günün büyük bir
bölümünde bulunur.
2. Bütün etkinliklere karşı ilgide belirgin azalma.
3. Kilo vermeye çalışmıyorken çok kilo verme ya da alma
4. Neredeyse hergün uykusuzluk çekme ya da aşırı uyuma
5. Nerdeyse her gün psikodevinsel ajitasyon ya da yavaşlama.
6. neredeyse hergün, bitkinlik ya da içsel gücün kalmaması
7. Değersizlik, suçluluk duyguları
8. Düşünmekte, odaklanmakta güçlük çekme….
9. Yineleyici ölüm düşünceleri
B. Bu belirtiler klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da
toplumsal, işle ilgili alanlarda ya da diğer işlevsellik
alanlarında işlevsellikte düşmeye neden olur.
C. Bu dönem bir maddenin ya da başka bir sağlık
durumunun fizyolojiyle ilgili etkilerine bağlanamaz.
• Distimi (Süregiden Depresyon Bozukluğu)
Bu bozukluk, DSM IV’te tanımlanmış olan kronik
majör depresyon ile distimik bozukluğun birleşimidir
A.En az iki yıl süreyle, çoğu gün, günün büyük bir
bölümünde çökkün duygudurum vardır.
B.Depresyondayken aşağıdakilerden ikisinin varlığı
1. Yeme isteğinde azalma ya da aşırı yemek yeme
2. Uykusuzluk ya da aşırı uyku
3. Enerji düzeyinde azalma ya da bitkinlik
4. Benlik saygısında azalma
5. Odaklanamama ya da karar vermede güçlük
6. Umutsuzluk duyguları
C. Bu bozukluğun iki yıllık (çocuk ve ergenlerde bir
yıl) süresinde, kişide, bir kezde, iki aydan daha
uzun bir süre, A ve B tanı ölçütlerinde sayılan
belirtilerin olmadığı olmamıştır.
D. Majör depresyon bozukluğu için tanı ölçütleri, iki
yıl süreyle, sürekli olarak bulunabilir.
E. Hiçbir zaman bir mani dönemi ya da bir hipomani
dönemi geçirilmemiştir.
• Premenstrüel (Aybaşı Öncesi) Disfori Bozukluğu
A.Menstrüasyon döngülerinin büyük bir çoğunluğunda,
aybaşlarının başlamasından önceki son hafta, en az
beş belirti bulunmalıdır. Bu belirtiler aybaşlarının
başlamasından sonraki birkaç gün içinde iyileşmeye
başlar ve sonraki hafta çok azalır ya da yok olur.
B.Aşağıdaki belirtilerden biri ya da daha çoğu
bulunmalıdır.
1. Belirgin duygusal değişkenlik.
2. belirgin bir biçimde kolay kızma
3. Belirgin bir çökkün duygudurum, umutsuzluk
duyguları ya da kendini küçümseyen düşünceler
4. Belirgin bir bunaltı, gerginlik ve/veya diken
üzerinde ya da sinirli olma
C. B tanı ölçütündeki belirtilerle birleştirilince toplam beş
belirtiye çıkmak üzere, ayrıca aşağıdaki belirtilerden biri
(ya da daha çoğu) daha bulunmalıdır.
1. Olağan etkinliklere karşı ilgide azalma (iş, okul,
arkadaşlar…).
2. Odaklanmakta öznel güçlük çekme.
3. Uyuşukluk, kolay yorulma ya da içsel güçte belirgin
düşüklük.
4. Belirgin bir yeme isteği değişikliği, aşırı yemek yeme ya
da özel birtakım yiyecekleri yemek için aşırı istek duyma
5. Aşırı uyku ya da uykusuzluk çekme
6. Bunalmışlık ya da denetimi yitirmişlik duyumu
7. Göğüslerde duyarlılık ya da şişme, eklem ya da kas
ağrısı, “davul gibi şişme” duyumu ya da kilo alma gibi
bedensel belirtiler
1- Gidiş ve Sonlanış
2- Sıklık ve Yaygınlık
Depresyon

• Belirtiler başlangıçta hafif olduğundan,


rahatsızlık belli olmayabilir.
• Çeşitli bedensel rahatsızlıklarla kişi doktora
başvurabilir.
• Doktor durumu fark edemez ve geçici bir
durum olarak görebilmektedir.
• Çevrenin etkisiyle kişi depresyonu kendisi
atlatmaya çalışır.

• Başaramadıkça kişi çaresizlik ve umutsuzluk


yaşar.
• Majör depresif atak geçiren hastaların
yaklaşık %50'sinde atak başlamadan
önce önemli düzeyde depresif
semptomların olduğu bir dönem vardır.

• Bu dönemde müdahale edilirse, majör


depresyon önlenebilir.
Mani
• Ciddi bir mani nöbeti en az bir hafta sürer.
• Bazen aylarca sürebilir.
• Ortalama süre 4-6 haftadır.
• Hastaneye başvurma depresyona göre daha
sıktır.
• Tek bir mani nöbeti ile problemi atlatan azdır.
• Uygun sağaltım ile mani nöbeti çoğu kişide
birkaç gün içinde yatışabilir.
Sıklık ve Yaygınlık
• Depresyonda yaygınlık: % 9 – 20
• Yaşam boyu depresyon riski:
– Erkekler: % 8 -12
– Kadınlar: % 20-26

• Yaşam boyu mani riski: % 1


– Belirgin cinsiyet farkı yoktur.
• Depresyon
– kadınlarda en çok 35-45 yaşları arasında
– erkeklerde en çok 55 yaşından sonra
görülmektedir.
• SED bakımından depresyonda bir
farklılık gözlenmemektedir.
• Mani yüksek SED’de daha çok
görülmektedir.
• Majör depresyon tanısı alan kişileri %5-
10 arasında, ilk depresif epizottan 6-10
yıl sonra manik epizot geçirmektedir.
Önemi
Kuramsal Bakış Açıları
Psikanalitik Görüş
• Ruhsal çökkünlükteki belirtiler, yas
tutma sürecindekine benzer.

• Yas sürecinde gerçek bir sevgi


nesnesinin yitimi vardır.

• Çökkünlükte ise gerçek sevgi nesnesi


olabilir, olmayabilir de.
• Yitim duygusu, sevgi (özlem) ile
bilinçdışı kin ve nefreti uyarır.
• Üstbenlik kin ve nefreti bireyin kendine
yöneltir.
• Bunun sonucunda özsaygı düşer, kişi
kendini değersiz, küçük ve suçlu görür.
Yaşam anlamını yitirir ve ruhsal
çökkünlük oluşur.
Bilişsel Görüş
• Depresyon bir duygulanım bozukluğu
değil, bilişsel bir bozukluktur.
• Duygulanım bozukluğu buna ikincildir.
• Depresif kişilerde
– Kendisine
– Geleceğe
– Dış dünyaya karşı
olumsuz kavramlar vardır.
Davranışçı Yaklaşım
• Kişi yetersiz sayıda olumlu pekiştireç
alırsa ve daha çok ceza ile karşılaşırsa
depresyon ortaya çıkacaktır.
• Kişinin davranışı yeterince
ödüllendirilmediği için, bu kişi bir şeyler
yapmak için pasif davranacaktır.
• Kısaca az sayıda ödül az sayıda davranışa
yol açacaktır ve bunun sonucunda kişi
üzgün ve depresif olacaktır.
Öğrenilmiş Çaresizlik

• Depresyon, çocukluktan beri acılı


uyaranlarla karşılaşınca, kişinin
bunlardan kaçmayı, kurtulmayı
bilememe ve çaresiz kalma durumudur.
Depresyonun Klinik
Belirtileri
Orta şiddette:
3 dönemli karamsarlık
Şimdiki zaman
• Yaşanan her olay kötüdür,
• Her işte başarısızdır,
• Beceriksizlik ve işe yaramama hissi
vardır,
• Özgüven kaybolmuştur,
• Benlik saygısı düşüktür.
Gelecek
• İş yaşamı, ekonomik durum, aile
ilişkileri, sağlık durumunun
giderek bozulacağı inancı vardır.
• Umutsuzluk ve çaresizlik hissi,
• Hayatın yaşamaya değmeyeceği
düşüncesi hakimdir.
• Ve intihar söz konusudur.
Geçmiş
• Geçmişteki ufak tefek
hatalardan suçluluk duyma,
• Unutulmuş pek çok ayrıntının
önem kazanması,
• Geçmişi mutsuzluklarla dolu
gibi hatırlama,
• Hoş yaşantıların
hatırlanamaması.
• Psikomotor yavaşlama depresyonun en
sık görülen belirtilerindendir.
• Düşünce akışındaki yavaşlama buna
eşlik eder.
• Konuşmanın temposu yavaşlamıştır.
• Sorulara geç ve kısa cevaplar verir.
Biyolojik belirtiler
• Uyku ve iştah bozukluğu,
• Kilo kaybı(nadiren artış),
• Günlük mizaç değişiklikleri,
• Kabızlık, halzislik, ağrılar,
• Libido kaybı.
• Fizyolojik belirtiler orta ve ağır şiddette
daha sıktır.
Uyku sorunları
• Erken sabah uykusuzluğu;
Normal uyanma saatinden birkaç saat evvel uyanıp
yatakta uyanık kalırlar.Günün en kötü
saatleridir.Şiddetli sıkıntı ve ajitasyon gösterirler.
Günü geçirmeyle ilgili karamsarlık ve endişe
hakimdir. Umutsuzluk, çaresizlik ve suçluluk
duyguları hakimdir.
• Aşırı uyuma ve yorgun uyanma
Ağır depresyon
• Tüm bu semptomlara ilaveten sanrı ve
varsanılar eşlik edebilir.
• Bu durumda psikotik depresyondan söz
edilir.
ölçekler
• Genel Sağlık Anketi
• Beck Depresyon Ölçeği
• Zung Depresyon Ölçeği
• Epidemiyolojik Çalışmalar Merkezi – Depresyon
Ölçeği
• Çok Yönlü Depresyon Envanteri
• Boratav Depresyon Tarama Ölçeği
• Montgomery Asberg Depresyon Değerlendirme
Ölçeği
Depresyonun
Klinik
Alt tipleri
Melankoli
• Hoşnutluk verici uyaranlara ve
durumlara karşı tepkisizlik, sürekli
sabah kötülüğü ve sabahları erken
uyanma belirgindir.
• Depresyonun şiddetli bir formudur.
• Çökkün duygulanımın farklı kalitesi ve
tepkisizlik ayırt edicidir.
• Acımasız ve aralıksız seyir, yoğun
biyolojik tedavi.
Endojen Depresyon

* Dış etkenlerin tetikleyici olmadığı, biyolojik hastalığı ifade


etmektedir.
• Suçluluk / kendini kötüleme
• Psikomotor retardasyon
• Psikomotor ajitasyon
• Tepkisizlik
• Yaygın ilgi kaybı
• Gün içi değişim
• Sabah erken uyanma
• İştah azlığı
• Kilo kaybı
• Farklı duygulanım kalitesi
Ajite Depresyon
• Yoğun huzursuzluk,
• Sıkıntı
• Gezinme
• İntihar düşünceleri ve hezeyanlar
yoğundur.
• Sabaha karşı uyanma ve sabah kendini
kötü hissetme tipiktir.
• Yaşlılık depresyonu
Psikotik (hezeyanlı) Depresyon

• Hezeyan, halüsinasyon, düşünce bozukluğu ve


ciddi ölçüde uygunsuz davranışlar.
• Depresif hezeyanlara eşlik eden psikomotor
ajitasyon ve retardasyon ve şiddetli uykusuzluk.
• Nihilistlik, suçluluk, paranoid veya bedensel
hezeyan tanıda kolaylaştırıcıdır.
• Normal dışı duygu ve düşüncelerini kolaylıkla
gizleyebilirler.
Bipolar Depresyon
• Sirkadiyen ritm düzenleyicilerdeki
aksaklığa dayandırılmaktadır.
• Işığa artmış duyarlılık ve bazen
mevsimsellik söz konusudur.
• Atipik depresyon özellikleri
taşıyabilmektedir.
Nörotik- Reaktif Depresyon
• Aşağıdakilerden en az üçü:
Uykuya dalma sorunu, problemle ilgili başkalarını suçlama, bedensel
yakınmalar, talepkar davranış, düşmanca tutum, koşullara tepki
biçiminde depresyon.
• Kişilik problemleri
Ömür boyu süren sinirlilik, olgunlaşmamışlık, başkasıyla geçinme
güçlüğü, vücut fonksiyonlarından şikayetçilik, duygusal oynaklık,
yetersiz kişilik
• Aşağıdakilerden ikisi veya daha fazlası
Ailede alkolizm, depresyon nedeniyle hastanede yatmamış olma, 40
yaşın altı, tedaviye zayıf yanıt, ciddi olmayan intihar girişimi,yoğun
endojen özelliğin olmaması.
Atipik Depresyon
• Mevcut duygulanım bozukluklarının modifieri ve daha hafif
formudur.
• Davidson ve ark.
A tipi, anksiyete, gerginlik, bedensel belirtiler, fobiler, panik
ataklar
V tipi, uyku, iştah, kilo ve libido artışı ve akşam kendini kötü
hissetme
• Klein,
Reddedilmeye karşı aşırı duyarlı aşırı yeme ve uyuma
gözlenen, histriyonik ve dikkat çekme eğilimli kişilerde
karakterolojik bir durum tanımı yapmaktadır.
Atipik Depresyon
• Stewart ve ark.
1. Aşırı uyuma
2. Külçeleşme hissi
3. Aşırı yeme
4. Reddedilmeye karşı aşırı duyarlılık
• Atipik özellikler kadınlarda 2-3 kat daha sık
bulunur.
• Olumlu olay yaşantılarına olumlu tepki
vermeleri de önemli bir özelliktir.
Mevsimsel Depresyon
• Mani sıcağa bağlıdır ve genellikle yazın görülür;
depresyon ise soğuktan dolayıdır ve güzleri daha
yaygındır.
• Yaz depresyonlu hastalar tipik endojen depresyon
belirtileri gösterirken, kış depresyonlu hastalar
aşırı yeme,uyuma, kilo alma şeklinde atipik
belirtiler göstermektedir.
• Melatonin, seratonin düzeylerinin etkili olduğu
bildirilmektedir.
MANİNİN
SEMPTOMATOLOJİSİ
DUYGULANIM VE
PSİKOMOTOR AKTİVİTE
• Duygulanımda kabarma, taşkınlık ya da
irritabilite(sinirlilik, gerginlik) olabilir.
• Belirgin neşe artışı söz konusudur.
• İrritabl durumdaki manikler engellenme
ile karşılaştıklarında ani öfke patlaması
gösterebilirler. Gereksiz kavgalara
girişebilir, polislik olabilirler.
DUYGULANIM VE
PSİKOMOTOR AKTİVİTE

• Dürtü kontrol bozukluğu söz


konusudur.
• Çok konuşma hakimdir ve sosyobilite
artmıştır.
• Aşırı hareketlilik, uyku ve beslenme
gereksiniminde azalma söz konusudur.
• Amaca yönelik etkinliklerde artış
vardır.
DUYGULANIM VE
PSİKOMOTOR AKTİVİTE
• Cinsel istek ve güçteki artışla karşı cinse
ilgi de artmıştır.
• Bunun yanı sıra genel olarak her türlü
zevk veren etkinliklere ilgi artmıştır.
Hızlı cinsel yaşam, hızlı araba kullanma,
gece hayatı yaşama, kumar oynama,
pahalı hediyeler alma, fazla para
harcama, işten istifa vb. davranışlar
görülür.

You might also like