Mobbıng sözcük anlamı iş yaşantısında sistematik olarak tekrarlanan
psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı verme anlamlarını taşımaktadır. İngilizcede “mob” kökünden türeyen bu kelimenin eylem bicimi olan “mobbıng” birine karşı cephe oluşturma duygusal saldırıda bulunma veya psikolojik terör olarak da adlandırılmaktadır. Mobbing kavramının Türkçe karşılığı günümüze kadar resmiliğe kavuşmamasına rağmen mobbing 2011 yılında TDK'nın aldığı karar ile “Bezdirme” karşılığı ile literatüre geçmiştir. Mobbıng işveren yada diğer çalışanlar tarafından tekrarlanan saldırılar şeklinde uygulanan psikolojik baskılardır. Mobbing kavramı ilk olarak 1960’lı yıllarda Konrad Lorenz tarafından, hayvanların bir yabancıyı veya avlanmakta olan bir düşmanı kaçırmak için yaptıkları davranışları tanımlamak için kullanmıştır. (Davenport, vd., 2003: 3). 1970’li yıllara gelindiğinde İsveçli Dr. Peter-Paul Heinemann, çocuklar arasındaki kabadayılık ve zorbalık içeren davranışları incelemiş ve mobbing sözcüğünü kullanmıştır (Davenport, vd., 2003: 3). 1980’li yıllarda İsveç’te yaşayan Alman Çalışma Psikologu Heinz Leymann, “mobbing” sözcüğünü bugün ki anlamı ile ifade etmiştir Mobbing’in Uygulanma Sebepleri Nelerdir? Mobbing birçok sebep ile ortaya çıkabilir ancak en belirgin ve yaygın olan sebepler şunlardır; Anlaşmazlık ve tartışma Düş kırıklığı ve kıskançlık Grup kurallarına uymaya zorlanma Sınırlı kaynaklar İletişim problemleri ve performans değerlendirme sistemi Narsist ve uzlaşmacı olmayan yönetici karakter Mükemmeliyetçi ve rakiplerini manipüle eden insanlar Sadist yönetici profili Mobbing’in Bazı Ülkelerdeki Yayılımı ve Kanunlardaki Yeri Mobbing’in Türkiye'deki hukuki yaptırımı ; İşkence suçu, TCK 94. Maddesinde düzenlenmiştir.Anılan hükmün birinci fıkrasında “Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilemesine , aşağılanmasına yol açacak davranışları gerçekleştiren kamu görevlisi hakkında 3 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.” Hükmü yer almaktadır. Fransız İş Kanununda mobbing sebebiyle gerçekleştirilen istifa dahil tüm işlemler hükümsüz hale gelmekte ve tazimat hükümlerine gidilmektedir. Ceza kanununda mobbing failine 1 yıla kadar hapis ve 15.000 Avro para cezası öngörülmüştür.13 Fransa, erkekler arasında %11,2 kadınlar arasında %8,9 oranları ile mobbingin en sık görüldüğü ülkelerden biridir. Almanya mobbing olgusuna karşı en ciddi yaptırımların yapıldığı ülkelerden biridir. Mobbing kurbanları erken emekliliğini isteyebilmekte, ülkede mobbing kurbanlarının yardım ve destek isteyebilecekleri merkezler bulunmaktadır. Mağdurun iş görmekten kaçınma borcu, tazminat, iş akdini haklı nedenle fesih hakkı, işverenin taciz eden kişinin iş sözleşmesini feshetmesi gibi hukuki yollar düzenlenmiştir. Almanya’da çalışan nüfusun %2,7’si mobbinge maruz kaldığı bilinmektedir. İsviçre’de mobbing işçiye iş akdini haklı nedenle feshetme hakkı vermektedir. Mobbing nedeniyle intihar oranı İsviçre’de %10 olarak belirlenmiştir. Amerika Birleşik Devletlerinde mobbinge karşı özel olarak getirilen bir düzenleme yoktur ve mobbing hakkındaki davalarda ayrımcılık hükümleri kıyasen uygulanmaktadır. Buna rağmen her 5 Amerikalıdan birinin işyerinde mobbing kurbanı olduğu bilinmektedir. Japonya’da Amerika Birleşik Devletlerinde olduğu gibi mobbinge karşı özel olarak getirilen bir düzenleme olmamakla birlikte ve mobbing hakkındaki uygulamalarda kişilik haklarının korunmasına dair hükümlerle sağlanmaktadır Mobbing’in Psikolojik Etkileri ve Genel Sonuçları
Mobbing kavramı , cinsiyet ve hiyerarşi farkı ayırt etmeksizin tüm
toplumlarda kültür ve gelenek farkı olmaksızın görülen bir olgudur. Mobbing’e maruz kalma riski herkes için geçerlidir. İlk olarak kişilerin, iş arkadaşlarına beslediği düşmanlık biçiminde gelişen psikolojik şiddet mağduru ilk önce kendisine ve sonrasında çevresine karşı yabancılaşmaya başlar. Bu sürecin sonunda işe karşı kayıtsızlık , bıkkınlık , yılgınlık , performans düşüklüğü ve son olarak da kişi istifaya kadar gidebilir. Mobbing mağduru kişilerde; uykusuzluk , iştahsızlık , depresyon , sıkıntı , endişe , hareketsizlik, ağlama krizleri , unutkanlık, öfke nöbetleri,içe kapanıklık ve daha önce keyif aldığı faaliyetlerden doyum alamama gibi sonuçlara sebep olabilir. Psikolojik baskının çok yoğun olduğu durumlarda mobbing mağdurlarında ağır depresyon belirtileri görülebilir ve bu durum intihara kadar gidebilir. Bu bezdirme sürecine maruz kalan kişilerde yaşam ve iş kalitelerinde düşüş gözlemlenmekte; sağlıkları bozulmakta, sosyal ilişkilerinde problem yaşamakta ve bunların sonucunda kişiler ekonomik , fiziksel ya da psikolojik olarak etkilenebilmektedirler. Çalışma yaşamında insan kaynaklarının, örgütün en değerli varlığı olduğu bilinci hala gelişmemiş,İnsanın varlığına ve bütünlüğüne saldırı niteliği taşıyan “zorbalık”, başka bir deyişle “yıldırma” eylemleri artarak devam etmiş ve buna yönelik yasal süreçler harekete geçirilmemiştir.
Yıldırma sürecini önleyebilmek için, örgütteki
belirsizliğin giderilmesi gerekmektedir. Bunun için; 1- Görev tanımları açıkça yapılmalı, sorumluluklar belirlenmelidir. Beklenen davranışların ne olduğunu ve etik standartları açıkça ortaya koyan, birbiriyle çelişmeyen personel politikası oluşturulmalıdır. 2- Yönetimin söylemleri ile eylemleri arasında tutarlılık sağlanmalıdır. 3-Özellikle yöneticiler etik düşünüş ve davranış bakımından kendilerini geliştirmeli ve diğer çalışanlara örnek olmalıdır. 4- Yönetimde saydamlık sağlanmalı, bunu gerçekleştirmek için kararlara katılmaya önem verilmeli ve katılma ortamı yaratılmalıdır.