You are on page 1of 16

ZİYA GÖKALP (1876-1924)

Şairliğinden çok düşünce adamıdır.

İstanbul’un işgali üzerine Malta’ya sürgün edilmiştir.

Türkçülük akımını bir sisteme bağlamış ve bu sistemi


yapıtlarında işlemiştir.

Milli Edebiyat akımının düşünce yönüyle temellerini atmıştır.

Türk milletinin, dil, edebiyat, din ve ahlak yönüyle aynı


kültürle yetişmiş kişilerden oluştuğuna inanmış; Turancılık
idealinin savunuculuğunu üstlenmiştir.
Edebiyatı, görüşlerini yaymada bir araç olarak
kullanmıştır.

Yapıtlarında asıl amaç sanat değildir.

Eserlerini halkın anlayacağı şekilde sade, sanat


yapma amacı gütmeden yazmıştır.

Şiirlerini hece ölçüsü ve halk şiiri biçimleriyle


yazmıştır.
Beş Hececiler üzerinde etkili olmuş, aruzu bırakarak
hece ölçüsünü kullanmalarını sağlamıştır.

Dil konusundaki düşüncelerini başlıklar halinde Lisan


adlı şiirinde açıklamıştır.

Genç Kalemler topluluğunda yer almış, Türkçe


karşılıkları olan Arapça, Farsça kelime ve
tamlamaların atılması gerektiğini , halk diline
yerleşmiş olanların da Türkçeleşmiş olarak kabul
edilmesi gerektiğini belirtmiştir.
II.Meşrutiyet Dönemi’ndeki fikir ortamında
Türkçülük, Turancılık düşüncesini savunmuş, daha
sonra Türkiye Türkçülüğü düşüncesinde karar
kılmıştır.

1911 yılında Ömer Seyfettin ve Ali Canip Yöntem’le


birlikte Genç Kalemler dergisini çıkararak Milli
Edebiyat’ın öncü isimlerinden olmuştur.
Ziya Gökalp, ilk Türk sosyoloğudur. Emil Durkhem’in
düşüncelerinden etkilenmiş, milliyetçiliği bilimsel
görüşlerle sistemleştirmeye çalışmıştır.

Kızıl Elma, Alageyik, Altın Destan, Altın Yurt, Lisan,


Çanakkale, Yeni Hayat, Vatan, Çobanla Bülbül gibi
şiirlerinde değişik tonlarda Turancılık, Türkçülük,
milliyetçilik fikirlerini işlemiştir.
Şiirleri sanatsal bakımdan güçlü değildir. Kendisi de
şiiri bir araç olarak gördüğünden şiirde bulunması
gereken estetik değerleri ikinci plana itmiştir.

Şiirleri ve düşünceleri ile hem Milli Edebiyat’a hem de


kendisinden sonraki milliyetçi yazar ve şairlere yön
vermiştir.
Günlük konuşma dili ile yazı dilini başarıyla
birleştirmiş, manzumelerinde hece ölçüsünü
kullanmıştır.
Eserleri

▪ Şiir: Kızıl Elma, Yeni Hayat, Altın Işık, Altın Destan


▪ Makale-İnceleme: Türkleşmek-İslamlaşmak-
Muasırlaşmak, Türk Töresi, Doğru Yol, Türk
Medeniyet Tarihi, Hars ve Medeniyet
▪ Mektup: Limni ve Malta Mektupları
Ziya Gökalp’in ilk şiir kitabıdır.
Bu ilk kitap, ulusçuluğun
gerçekçi programını henüz
bulamamış olan Gökalp’in
kökene dönüş, Asya
değerlerini buluş, ırksal
geçmişe sahip oluş
özlemlerinin duygusal
anlatımıdır. 
1918’de yayımlanmıştır.
Eserde şiir ve düz yazı olarak işlenmiş
masallar ve iki perdelik bir manzum piyes olan
"Alparslan ve Malazgirt Savaşı" yer
almaktadır.

Altın Işık, Türk çocuklarına tarih bilinci


vermek, onları mâzilerine yöneltmek ve millî
değerlerimizi sevdirerek onların milliyetçiler
olarak yetişmelerinde ilk adımı atmalarını
sağlamak için hazırlanmış bir Türk masal
kitabıdır.

1922’ de yayımlanmıştır.
Gökalp, Yeni Hayat başlığı
altında bir araya getirilen
şiirlerinde Türkçülük fikrini
geniş halk kitlelerine daha
kolay tanıtabilmek ve onu
duygu temelinde işleyebilmek
için Türkçenin adeta bütün
imkânlarını kullanmaya  
çalışmıştır.
Yazar, önce Türkçülüğün tarihini özetler, bu
yolda emeği geçenleri anar.“Türkçülük Nedir”
başlıklı yazıda çeşitli ulus tanımlarını
değerlendirir. Türkçülükle Turancılığı
karşılaştırır, milli kültürle medeniyeti karşılıklı
olarak değerlendirir, halka doğru ilkesine ulaşır.
Garba doğru amacının gerekliliğini ortaya
koyar. Kitabın 2. ana bölümü “Türkçülüğün
Programı” adını taşır. Dilde, estetikte, ahlakta,
hukukta, dinde, iktisatta, siyasette, felsefede
ulusçuluk ülküsünün programını sergiler: “Ey
bugünün. Türk genci! Bütün bu işlerin yapılması
yüzyıllardan beri seni bekliyor” tümcesiyle
sonuçlanır.
Türk medeniyeti tarihi,
hazırlanış biçimi, terminolojisi ve
yöntemiyle bilimsel bir eserdir.
Başlangıç kısmında verilen bir
takım teorik bilgilerden sonra
beş kitaptan oluşmaktadır:
İslamiyet’ten Evvel Türk Dini,
Türk Muakelesi (Mantığı),
İslamiyet’ten Evvel Türk Devleti,
İslamiyet’ten Evvel Türk Ailesi ve
İslamiyet’ten Evvel Türk İktisadı.
Tanzimat’tan Osmanlı Devleti’nde tartışılan
üç fikir akımı üzerinde durmuştur: Türkçü-
lük, İslâmcılık ve medeniyetçilik. Gökalp,
devletin ve milletin kurtuluşunu bu üç fikrin
uzlaşmasında aramış; İslâmcılık ve
medeniyetçilik düşüncelerini, Türkçülük
düşüncesini daha da zenginleştirecek bir
vasıta olarak görmüştür. Türkleşmek,
İslâmlaşmak, Muasırlaşmak, Ziya Gökalp’ın
bir sistem içerisinde sunduğu düşünceleri-
nin özeti mahiyetindedir. Kitapta, Türk
milletinin ve devletinin 20. yüzyılın ilk
çeyreğinde yaşadığı sorunlarına dair yazarın
ortaya attığı çözüm önerileri yer almaktadır.
Ziya Gökalp, öncelikle töre kelimesini,
tarihî ve edebî kaynaklardaki takibini
yaparak tanımlamıştır. Ziya Gökalp’a göre
Türk töresi, eski Türklere atalarından kalan
bütün kaidelerin toplamı demektir. Bu
yüzden Ziya Gökalp, Türk mitolojisinin ana
karakterlerinden tutun da yirminci yüzyılda
bile canlılığını hâlâ muhafaza eden kadim
geleneklerimiz arasında bağlantılar kurarak,
Türk töresini bütün yönleriyle ele almış ve
oldukça sade bir dille okuyucuya sunmuştur.
1923’te yayımlanmıştır.
Hazırlayan: Süleyman Kara

Edebiyatsultani.com

You might also like