You are on page 1of 11

KEÇECİ-ZÂDE İZZET

MOLLA
HAYATI
Mehmed İzzet, 1200/1786 yılında İstanbul’da doğmuştur. Dedesi,
küçük yaşta Konya’dan İstanbul’a gelerek öğrenim gördükten sonra
ilmiye sınıfına dâhil olan Keçeci-zâde Mustafa Efendidir. Babası ise
Keçeci-zâde lakabıyla tanınan Salih Efendi olup, I. Abdülhamid
dönemi kazaskerlerindendir. İzzet Molla, on üç yaşında iken babasını
kaybetmiş, eğitimini eniştelerinin himayesinde tamamlamıştır.
1212/1797’de müderrislik pâyesi almıştır. Rivayete göre içkiye olan
düşkünlüğünden dolayı ilmiye sınıfından uzaklaştırılmıştır. Bunun
neticesinde içine düştüğü yoksulluk ve bunalımın etkisiyle intihar
teşebbüsünde bulunan şair, bir tesadüf eseri olarak kurtulmuştur.
Saray kethüdâsı Hâlet Efendi ile tanışması neticesinde
Şeyhülislâm Sâlih-zâde Es’ad Efendi aracılığıyla 1224/1809’da
Bursa’ya müfettiş olarak tayin edilmiş, ardından rikâb-ı hümâyûn
kethüdâlığına getirilmiştir.

1236/1820 yılında Galata kadılığına atanmıştır. İzzet Molla,


hâmîsi ve dostu olan Hâlet Efendi’nin önce sürgün, ardından idam
edilmesi üzerine, vefâkârlık göstererek onu övmeye, düşmanlarını
ise yermeye devam etmiş; bu nedenle 1238/1823’te Keşan’a
sürgüne gönderilmiştir. 1239/1824’te affedilerek İstanbul’a dönen
şair, 1241/1825’te Mekke kadısı pâyesi almış, bir yıl sonra ise
İstanbul kadısı payesiyle Haremeyn müfettişliğine atanmıştır.
1243/1827’de mahallî idarelerin giderleri için halktan
yapılan tahsilatı kontrol etmek üzere görevlendirilmiştir.

1828 yılında, çıkması muhtemel Osmanlı-Rus savaşının


görüşüldüğü Meclis-i Umûmî’de, çoğunluğun aldığı savaş
kararına başlangıçta katılmış gibi gözüken İzzet Molla,
sonrasında bu savaşa taraftar olmadığını yazdığı bir lâyiha
ile açıklamıştır. İsabetli görülmeyen ve padişahı kızdıran bu
lâyiha nedeniyle 1244/1828’de Sivas’a sürgüne
gönderilmiştir.
İzzet Molla’nın haklılığı daha sonra ortaya çıkmış ve
affedilmişse de, bu konudaki ferman kendisine ulaşmadan,
Safer 1245/Ağustos 1829’da Sivas’ta ölmüştür. Kabri,
1335/1916’da İstanbul’a nakledilmiş; Canbaziye Mahallesi’nde
Mustafa Bey Câmii haziresinde babasının yanına
defnedilmiştir.

Uzun boylu, seyrek sakallı, iri yarı bir kimse olan İzzet Molla,
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın torunlarından İsmail Mekkî
Bey’in kızı Hibetullâh Hanımla evlenmiş; bu evlilikten Fuad,
Reşad, Murad ve Sedad isimlerinde dört oğlu olmuştur.
Bunlardan Fuad Paşa, Tanzimat döneminin önemli
şahsiyetlerinden birisi olup sadrazamlığa kadar yükselmiştir.
ŞAİRLİĞİ VE ESERLERİ

Bahâr-ı Efkâr isminde gençlik şiirlerini içeren dîvânı, Ârif


Hikmet Beyefendi’nin teşviki ile 1241/1825’te tertip edilmiştir.
Eser, 1255/1839’da Bulak’ta basılmıştır. İzzet Molla’nın
şiirlerini toplayan ikinci dîvânı, Sivas sürgününde yazdığı
Hazân-ı Âsâr’ıdır. Ölümünden sonra 1257/1841’de Matbaa-i
Âmire’de basılmıştır.
Şairin Mihnet-Keşân ve Gülşen-i Aşk adlı mesnevîleri
bulunmaktadır. Mihnet-Keşân, İzzet Molla’nın Keşan’daki
sürgün hayatını, çektiği sıkıntıları anlattığı bir mesnevîdir.
Mizahî anlatımdan faydalanan ve tasvirleriyle dikkat
çeken “sosyal hiciv” türündeki bu eser, 1269/1852’de
basılmıştır. Gülşen-i Aşk, Şeyh Gâlib’in Hüsn ü Aşk’ı gibi
alegorik tarzda yazılmış kısa bir mesnevîdir. İlâhî aşkın
sembolik bir anlatımla dile getirildiği bu eserin, 1265 ve
1293 yıllarında iki baskısı yapılmıştır. İzzet Molla’nın
mensur eserlerinin ilki Devhatü’l-Mehâmid fî-Tercemeti’l-
Vâlid isminde olup babasının hayat hikâyesini konu
almaktadır.
Şairin devlet yönetimi ile ilgili görüş ve düşüncelerini dile
getirdiği iki önemli lâyihası da bulunmaktadır.
Lâyihalardan ilki Osmanlı eyaletlerinin gelir-gider işleri ile
ilgili tespit ve görüşleri kapsamaktadır. 1827’de II.
Mahmud’un emriyle hazırlanmıştır. İkincisi ise 1828 Rus
Harbi dolayısıyla yazılan, o günkü şartları altında savaşa
girmenin sakıncalarının belirtildiği lâyihadır. Sivas
sürgününe neden olan bu lâyiha Atâ Tarihi’nde yer
almaktadır. İzzet Molla’nın Şerh-i Elgâz-ı Râgıb Paşa
isimli Koca Râgıb Paşa’nın lügazlarını kısaca açıklayan on
varaklık küçük bir eseri daha vardır.
Kasidelerinde genellikle Nef’î’nin etkisinde kalan İzzet Molla’nın
diğer şiirlerinde; Fuzûlî, Bağdatlı Rûhî, Seyyid Vehbî ve Nedîm’in
izleri görülür. Şairin, Mevlânâ ve Şeyh Gâlib’e ise özel bir ilgi ve
bağlılığı vardır. Eserleri bu yönüyle incelendiğinde onun manevî
yönü kuvvetli, samimi bir ruh derinliğine sahip olduğu görülür.
Dîvân şiirinin nazîre yazma geleneğini sürdüren İzzet Molla, örnek
aldığı şairlerin düzeyine ulaşamasa da, sahip olduğu şairlik
yeteneği, akıcı ve zarif üslûbuyla edebî değeri yüksek şiirler
yazmıştır. Kasîdelerinde üstün bir kudret ve şahsiyet gösteremeyen
şairin; gazel sahasında çok daha başarılı şiirler yazdığı görülür.
İstanbul hayatından sunduğu canlı sahneler, kullandığı yerel
unsurlar, şehir kültürünü yansıtan ifadeleri ve özellikle gazellerinde
kullandığı sade diliyle İzzet Molla, mahallîleşme akımının etkisinde
kalmış bir şairdir.
Dîvân edebiyatının yaşadığı dönemdeki en büyük şairlerinden
kabul edilen İzzet Molla’nın, klasik şiirin belirlenmiş
sınırlarını aşan orijinal bazı yönleri bulunmaktadır. Şiirlerinde
Osmanlı’nın değişim süreci ve ordunun modernleşmesi gibi
yer yer toplum ve devlet yönetimine dair serdettiği düşünceler,
insana ve hayata dair tespit ve gözlemleri yanında hece
ölçüsüyle yazdığı manzûmeler, ileride oluşacak yeni şiir
anlayışının ilk adımları niteliğindedir.
KAYNAKÇA
Abdurrahman Şeref, Târîh Musâhabeleri, Matbaa-i Âmire, İstanbul 1339.
Banarlı, Nihad Sâmi, Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, (I-II), Milli Eğitim Basımevi, İstanbul 2001.
Bursalı Mehmed Tâhir, Osmanlı Müellifleri, (I-III), Matbaa-i Âmire, İstanbul 1333.
Bülbül, İbrahim, Keçecizâde İzzet Molla, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1989.
Gibb, E. Wilkinson, Osmanlı Şiir Tarihi, (I-II), Çev.: Ali Çavuşoğlu, Akçağ Yayınları, Ankara 1999.
İnal, İbnülemîn Mahmud Kemâl, Son Asır Türk Şairleri, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul 1969.
Kocatürk, Vasfi Mahir, Türk Edebiyatı Tarihi, Edebiyat Yayınevi, Ankara 1964.
Tanpınar, Ahmet Hamdi, XIX. Asır Türk Edebiyatı Tarihi, İbrahim Horoz Basımevi, İstanbul 1956.
Tansel, Fevziye Abdullah, “Keçecizâde İzzet Molla”, Fuad Köprülü Armağanı, Osman Yalçın
Matbaası, İstanbul 1953.
Ünver, İsmail, “İzzet Molla”, Büyük Türk Klasikleri, Ötüken-Söğüt, İstanbul 1988, VIII/116-128.

You might also like